Você está na página 1de 266

AGATHA CHRISTIE TRKES GNL SUVEREN Byk Drtler

Tarayan: Aykut Kocaolu

BYK DRTLER SERVENNE KARIANLAR: Japp: Scotland Yard Mfettii. Poirot'ya yardma alyordu. John Ingles: Eski bir memur. Hong Kong'da ok bulunmutu. Mayerling: Gizli Servis'ten bir ajan. Baz eyler renmiti. Li Chang Yen: Hong Konglu bir inli. Bir dhi saylyordu. Jonathan Whalley: Yal bir denizci. ok korkuyordu. John Halliday: Gen bir bilim adam. Yeni bir buluun eiindeydi. Madam Olivier: Bir Fransz. Dnyaca tannm bir fizikiydi. Inez Veroneau: Madam Oliveir'n sekreteri. Esrarl bir kadnd. Vera Rossakoff: Bir kontes. Gemii biraz karkt. Abe Ryland: Amerikal milyarder. Olduka aksi bir adamd. Paynter: Yal bir adam. Dou hakknda bir kitap yazyordu.

Ah Lind: Paynter'n ua. Dou'dan gelmiti. Gerald Paynter: Paynter'n yeeni. Amcasn yllardr grmemiti. Quentin: Kasabann doktoru. Durumdan pheleniyordu. Dr. Savaranoff: Satran ampiyonu. Hastalkl bir adamd. Gilmour:Wilson Gen bir Amerikal. Savaranoff'a meydan okumutu. Sonia Daniloff:Savaranoff un yeeni. Endieliydi. Stephan:Savaranoff un ua. Tehlike olduunu seziyordu. Florrie Monro:Eski bir aktris. Durumu iyi deildi. Claud Darrell:Bir aktr. Birdenbire ortadan kaybolmutu. Mabet Palmer:Bir hemire. Hastasnn durumu onda kuku uyandryordu. Bay Templeton:Hasta bir adam. kinci defa evlenmiti. Bayan Templeton:Templeton'un gen kars. Kocasn pek sevmiyordu. Mickey Templeton :Templeton'un olu. vey annesinden phe ediyordu. Treves Templeton'un doktoru. Baz davranlar uygun deildi. VE HERCULE POIROT ve Arkada Arthur Hastings

6 Byk Drtler BYK DRTLER'N ESRARINI ZMEK N U PULARI VARDI: Zehirli bir orba Eski bir resim Bir gazete Bir kasap ra Bir satran oyunu talyanca iki kelime ok geiren bir adamn szleri Bir mektup Bir kaza Yeil biblolar POROT U SORULARI CEVAPLANDIRMAK ZORUNDAYDI: Byk Drtler kimlerdi? Amalan neydi? "Carrazzo" szc ne anlama geliyordu? Adam lmek zereyken neden "Sar Yasemin" kelimelerini yazmt? "Cellat" kim olabilirdi? Kontesin o korkun grupla ne ilgisi vard?

Poirot'ya neden Gney Amerika'da bir i nerilmiti? in Mahallesi'nde neler oluyordu? Gen bilim adamn kimler karmt? Byk Drtler'e son anda engel olabilecek miydi? 7 Byk Drtler BLM 1 Beklenmedik Konuk Sandalyelerinde rahat rahat oturup nehri gemekten keyif alan insanlarla tantm. Vapurun limana demir atmasn bekleyip sonra sakin sakin eyalarn toplayarak vapurdan indiler. Ben bunu asla yapamam. Gemiye bindiim andan itibaren inmek iin yeterli zamanmn olmadn dnrm. Valizlerimi bir yere brakp bir eyler yemek iin aa indiimdeyse alelacele yemeimi bitirmeye alrm. nk ben aadayken geminin limana varacan dnrm hep. Belki de bunlar savan brakt izlerdir. Ate hattna yakn bir yerin gvenlii gibi nemli bir durum sz konusu olduunda hayatmn ok kymetli be gnn kaybetmemek iin gemiden inen ilk kii olmak zorundaydm. O temmuz sabah kpeteye dayanm, Dover'in sarp beyaz kayalklarnn gitgide daha belirgin bir hal almalarn seyrediyordum. ezlonglarnda rahat rahat oturan yolcular bende hayret uyandryordu.

Vatanlarnn ufukta beliriini grmek iin balarn bile kaldrmyorlard. Ama belki de onlarn durumu benimkinden farklyd. Herhalde bu yolculardan ou hafta sonunu geirmek iin ngiltere'den Paris'e gitmilerdi ve imdi de dnyorlard. Oysa ben son bir buuk yl Arjantin'de bir iftlikte geirmitim. Orada keyfim iyiydi. Gney Amerika'ya zg o rahat ve sakin hayat karmn ve benim houmuza gidiyordu. Ama gemi o tandk kylara yaklarken bir tuhaf olduumu hissettim. ki gn nce Fransa'daydm. Gerekli baz ileri hallettikten sonra imdi Londra'ya gidiyordum. Orada birka ay kalacaktm. Bu srede eski arkadalarm grecektim. zellikle bir dostu... Kafas yumurta biimli, yeil gzl, ufak tefek bir adam... Yani Hercule Poirot'yu. Ona gzel bir srpriz yapmay dnyordum. Poirot'ya Arjantin'den yazdm son mektupta ngiltere'ye geleceim konusunda en ufak bir imada bile bulunmamtm. Aslnda bu yolculua birka kark i sonucu alelacele karar verilmiti. Poirot'nun beni grd zaman hem ok aracan, hem de sevineceini dnyordum. Arkadamn evde olacandan emindim. Poirot'nun baz esrarl olaylar zmek iin ngiltere'nin bir ucundan dierine gittii o gnler sona ermiti artk. Poirot imdi bir tek olay zerinde almyordu. Kendisini iinde, en az bir Harley fizikisi kadar iyi bir danman sayyordu. Her zaman sulular yakalamak iin klk deitiren

ve grd her ayak izini inceleyip duran dedektif tipiyle alay etmitir. "Hayr, dostum Hastings," derdi. "Bunu Giraud ve arkadalarna braktk." Hercule Poirot'nun kendine has yntemleri vardr. Emir, dzen ve "kk gri hcreler". "Koltuumuzda rahat rahat otururken bakalarnn grmediklerini grrz, ama sonuca Japp gibi atlamayz." Kendisini bir tr danman sayyordu. Evet, Hercule Poirot'yu evinde bulacamdan emindim. 10 Byk Drtler Londra'ya eriince bavullarm bir otele brakarak doru o eski adrese gittim. Ne ac hatralar canland gzmde! Eski ev sahibemi grmek iin sabrszlanyordum. Merdivenleri ikier ikier karak dairenin kapsna vurdum. O tandk ses ieriden, "Giriniz!" diye seslendi. Hzla ieri girdim. Poirot odann ortasnda duruyordu. Elinde ufak bir bavul vard. Beni grnce bunu byk bir grltyle yere drd. "Mon ami, Hastings!" diye bard. "Mon ami, Hastings." Sonra yaklaarak beni kucaklad. Ondan sonra heyecanla konumaya alarak, anlalmaz eyler syledik. Barmalar, heyecanl sorular, yarm kalan cevaplar, karmn yollad haberler, yolculuk nedenlerim bunlarn hepsi birbirine kart.

Biraz sakinletikten sonra, "Herhalde eski odamda baka biri kalyor artk," dedim. "Yoksa burda yine seninle beraber oturmay isterdim." Poirot'nun yzndeki ifade alacak bir hzla deiti. "Tanrm! Ne aksi bir rastlant bu! Etrafna bir bak, dostum." lk defa o zaman odann halini fark ettim. Bir duvarn nnde eski alardan kalma koskocaman bir sandk duruyordu. Bunun yaknna bir sr bavul, boy srasna gre dikkatle sraya dizilmiti. Durum akt. "Gidiyor musun?" "Evet." "Nereye?" "Gney Amerika'ya." "Ne?" 11 Agatha Christie "Evet, ne gln deil mi? Rio'ya gidiyorum. Ve her gn kendi kendime, 'Mektuplarmda bundan Hastings'e hi sz etmedim', diyordum. Ah, o beni grd zaman ne kadar aracak!" "Ne zaman gidiyorsun?" Poirot saatine bakt. "Bir saat sonra." "Hani her zaman hibir eyin seni uzun bir deniz yolculuu

yapmaya ikna edemeyeceini sylerdin." Poirot gzlerini kapayarak titredi. "Bana bundan sz etme, dostum. Doktorum, byle bir yolculuun insan ldrmeyeceini kesinlikle syledi. Zaten bir defa kacam bu yolculua. Anlyor musun? Bir daha da dnmeyeceim." Beni iterek bir koltua oturttu. "Sana bu iin nasl olduunu anlatacam. Dnyann en zengin adamnn kim olduunu biliyor musun? Rockefeller'dan daha zengin olan o adamn adn duydun mu? Abe Ryland bu." "Amerikal Sabun Kral'n m kastediyorsun?" "Evet. Ryland'n sekreterlerinden biri bana geldi. Rio'daki bir kumpanyada baz acayip eyler oluyormu. Ryland'n sekreteri durumu yerinde incelememi istediklerini syledi. Ben buna raz olmadm. Bana btn gerekleri aklad takdirde kendisine bir uzman olarak fikrimi bildireceimi syledim. Ama bunu yapamayacan anlatt. Ancak Rio'ya gittiim takdirde bana olayla ilgili bilgileri aklayabileceklerdi. Normal bir durumda artk ben bu konuya kapanm gzyle bakardm. Hercule Poirot'ya emretmek byk bir kstahlktr. Ama bana teklif ettikleri cret yle yksekti ki, hayatmda ilk defa sadece para yznden bir olaya kar ilgi duydum. Bana vermek istedikleri bir servetti! in ikinci ilgi ekici yan ise, sen dostum. u son bir buuk yl ok yalnz hissettim kendimi. Kendi kendime, 'Neden oraya girmeyeyim?' dedim. 'Durmadan budalaca sorunlar -

12 Byk Drtler zmlemekten bktm usandm. Yeteri kadar n kazandm. Bu paray alr ve eski arkadamn yaknnda bir yere yerleirim.'" Poirot'nun sevgisinin bu kant beni ok etkiledi. Arkadam szlerini srdrd. "Bu yzden teklifi kabul ettim. Ve bir saat sonra yola kmam da gerekiyor. Bu da kaderin cilvelerinden biri, yle deil mi? Ama sana unu da itiraf edeceim, Hastings. Eer teklif edilen para o kadar fazla olmasayd belki de hemen karar veremezdim. nk son zamanlarda kendimce bir aratrmaya balamtm. imdi syle bana, 'Byk Drtler' szleri sana ne ifade ediyor?" "Bu Versailles Konferans'nda ortaya km, drt byk devletle ilgili bir terim sanrm. Sonra film dnyasnn da nl drt by var. Daha nemsiz kimseler de bu deyimi kullanyor." Poirot dnceli bir ekilde, "Anlyorum," dedi. "Bu szleri belirli baz durumlarla ilgili olarak duydum. Yukardaki tanmlamalarn hibiri de bunlara uymuyor. Yanlmyorsam; bu Byk Drtler szleriyle milletleraras bir grup kastediliyor. Yalnz..." Duraklad. "Yalnz ne?" diye sordum. "Ama bence bu ok gl bir grup... Daha dorusu ben yle dnyorum. Ah, neyse, eyalarm toplama iini bitirmeliyim. Zaman geiyor."

"Gitme," diye rica ettim. "Yerini iptal ettir. Seninle ayn gemiye bineriz." Poirot, bana sert sert bakt. "Ah, sen durumu anlamyorsun. Ben sz verdim. Hercule Poirot'nun sz bu. Beni artk burda sadece bir lm kalm meselesi tutabilir." zntyle, "Byle bir ey olaca da yok," diye mrldandm. "Ama belki de on ikiye be kala kap alr ve beklenmedik konuk gelir." Bu bayatlam szleri tekrarlarken hafife glyordum. 3 Agatha Christie Bu szlerimi derin bir sessizlik izledi. Ayn anda dipteki odadan gelen sesi duyarak ikimiz de irkildik. "O da nesi?" diye bardm. Poirot, "Galiba yatak odamda senin u beklenmedik konuk var," dedi. "Ama oraya nasl girmi olabilir? Kap sadece buraya alyor." "Hafzan fevkalade, Hastings. imdi bunlardan sonu karalm." "Pencere! Gelen hrsz m yani? Adam dimdik duvara trmand demek? Bence bu biraz imknsz..." Kapnn br tarafndan gelen sesi duyunca ayaa kalkp o tarafa doru yrdm. Odann kaps ar ar ald ve eikte bir adam belirdi. st ba toz ve amur iindeydi. Yz ince ve zayft. Yabanc bir an bize

bakt. Sonra yalpalayarak yere yld. Poirot telala onun yanna kotu. Sonra da ban kaldrarak bana bakt. "abuk... Konyak!" Bir kadehe telala konyak doldurarak Poirot'ya verdim. Arkadam bunun bir ksmn yabancya iirmeyi baard. Sonra onu kaldrarak kanepeye yatrdk. Adam birka dakika sonra gzlerini aarak akn akn etrafna baknd. Poirot, "stediiniz nedir, msy?" diye sordu. Adam acayip, ifadesiz bir sesle konumaya balad. "Msy Hercule Poirot. Farraway Soka, No. 14." "Evet, evet. Msy Poirot benim." Ama adam bu szleri anlamam gibiydi. Yine ayn ifadesiz sesle tekrarlad. "Msy Hercule Poirot. Farraway Soka No. 14." Poirot, ona birka soru sordu. Adam bazen cevap vermedi. Bazense szleri tekrarlad. 14 Byk Drtler Poirot, bana telefonu iaret etti. "Dr. Ridgeway'yi ar." Neyse ki doktor evindeydi. ok yaknmzda oturduu iin birka dakika sonra geldi. "Mesele nedir?" Poirot, ona durumu ksaca anlatt. Dr. Ridgeway acayip konuumuzu muayene etti. Ama adam hem onun, hem de bizim farkmzda deilmi gibiydi.

Doktor, "Hm..." dedi. "Acayip bir vaka bu..." "Beyin atelenmesi mi?" diye sordum. "Beyin atelenmesi! Beyin atelenmesi! yle bir ey yok. Romanclarn uydurmas bu... Bu adam bir ok geirmi. Buraya da srarl bir fikrin etkisiyle gelmi. Farraway Soka No. 14'de oturan Msy Hercule Poirot'yu bulmak iin... Bu szleri anlamn bilmeden tekrarlyor." Sabrszca, "Afazi mi?" dedim. Hibir ey doktoru sylediim son ey kadar sinirlendirmedi. Bana cevap vermeden yabancya bir kalemle, bir kt uzatt. "Bakalm bunlarla ne yapacak?" Yabanc bir sre hi kmldamad. Sonra birdenbire telala yazmaya balad. Biraz abalad. Sonra yine birdenbire duraklad. Ktla kalem elinden dt. Doktor kd alarak buna bir gz att. Sonra da ban sallad. "Anlalr bir ey yok burda. Sadece, 4 saysn on defa yazm, hem de her seferinde bir sonrakinden daha byk. Herhalde Farraway Soka No. 14 yazmaya alyordu. lgin bir vaka bu... ok ilgin. Onu leden sonraya kadar burada alkoyabilir misiniz? Hemen hastaneye gitmem gerekiyor. Ama leden sonra gelir, onun iin gereken eyleri yaparm. Bu elden karlmayacak kadar enteresan bir vaka." 15

Agatha Christie Doktora Poirot'nun yolculua kacan, onu Southampton'a kadar getireceimi anlattm. "Zarar yok. Siz onu burda brakn yeter. Hastann bir ey yapacan sanmyorum. O bitkin halde. Herhalde hi uyanmadan sekiz saat uyuyacak. Ben sizin o yal ev sahibinizle konuaym. yi bir kadndr o, bu hastaya da gz kulak olur." Dr. Ridgeway yine telala kt. Poirot ise gz saatte hazrlklarn tamamlad. "Zaman inanlmayacak bir hzla geiyor. te bak, Hastings... Seni bombo brakmyorum. zmen gereken ahane bir sorun var. Bilinmeyen adam. Kim o? i ne? Ah, gemi bugn deil de yarn kalksayd. Bunu salayabilmek iin hayatmn iki yln verirdim. Burda acayip bir eyler oluyor. Ama zaman gerekiyor, zaman. Bu adam bize buraya neden geldiini ancak gnler, hatta belki de aylar sonra aklayabilir." "Elimden geleni yapacam, Poirot. Senin yerini almaya alacam" "E... veet..." Bana sesinde biraz phe varm gibi geldi. Yabancnn yazd kd aldm. "Bir yazar olsaydm, buna seni son zamanlarda ilgilendiren o szleri de katardm. Ve buna 'Byk Drtler'in Esrar' adn verirdim." Konuurken parmamla saylara vuruyordum.

Ayn anda hasta birdenbire dorulup oturdu. Ak ak ve anlalr bir ekilde, "Li Chang Yen," dedi. Birdenbire uykudan uyanm bir adam hali vard onda. Poirot, bana konumamam iaret etti. Adam szlerine devam etti. Sanki yazl bir raporun, bir ksmn okuyordu. "Li Chang Yen, Byk Drtler'in beyni saylabilir. 16 Byk Drtler Grubu yneten ve yelerin harekete gemelerini salayan odur. Bu yzden onu, 'Bir Numara,' diye tanmlyorum. ki Numara'dan ender olarak asl adyla sz edilir. Simgesi, zerinde iki izgi olan bir " S " harfidir. Yani dolar iareti. Bu yzden adamn Amerikal olduu da dnlebilir. Servetin, gcn temsilcisi olduu da... Numara'nn bir kadn olduu kesindir. Kendisi Franszdr. Ak maceralaryla n yapm bir kadn olabilir. Ama bu konuda kesin bir bilgi yoktur. Drt Numara..." Sesi titremeye balamt, sustu. Poirot ne doru eildi. "Evet? Drt Numara ?" Gzlerini yabancnn yzne dikmiti. Konuun dehete kaplmak zere olduu belliydi. Yznn hatlar arplmt. "Drt Numara... Cellat'tr," diye inledi. Sonra sarslarak kanepeye yld, baylmt. Poirot, "Tanrm..." diye fsldad. "Demek haklymm. Haklymm."

"Yani..." Szm kesti. "Onu odama gtrerek yatama yatr. Bir dakika bile bekleyemem. Trenime yetimem gerekiyor. Aslnda gitmeyi istediim de yok. Ah, vicdan azab ekmeden u yolculuktan vazgeebilseydim. Ama sz verdim. Haydi, Hastings." Esrarl konuumuzu ev sahibemiz Bayan Pearson'a brakarak evden ayrldk. Bir taksiye binerek istasyona gittik. Trene de son anda yetiebildik. Poirot yol boyunca gevezelik etti. Susarak derin dncelere dald. Pencereden dan bakarken hayal dnyasnda boulmu gibi grnyordu. Sylediklerimin hibirini duymad da belliydi. Sonra aniden canlanp bana emirler yadrd. Woking'i getikten sonra da yine sessizleti Poirot. Tabi tren Southampton'a eriinceye kadar hibir istasyona uramyordu. Ama szn ettiim yerde bir iaret yznden durdu. 17 F : 2 Agatha Christie Poirot birdenbire, "Ah, Tanrm!" diye bard. "Ne aptalm ben! Sonunda durumu anladm. Atla, Hastings, haydi atla." Bir saniye sonra kompartmann kapsn aarak kendisini dar att. "Bavullar! Onlar at. Kendin de in." steklerini yerine getirdim. Tam Poirot'nun yanna atladm srada tren de hareket etti. Biraz da fkeyle, "Herhalde artk ne olduunu

bana anlatrsn," diye homurdandm. "Sonunda gerei anladm, dostum." "Ah," dedim. "Durum aydnlanverdi." Poirot, "Aydnlanmas gerekirdi," diye mrldand. "Ama korkarm yle olmad anlalyor. Neyse... Sen u iki bavulu alabilirsen, dier eyalarla da ben ilgilenirim." 18 Byk Drtler BLM 2 Akl Hastanesinden Kaan Adam Neyse ki tren bir kasabann yaknnda durmutu. Ksa bir yryten sonra bir garaja eritik. Orada bir otomobil kiralamay baardk. Bir saat sonra hzla Londra'ya dnyorduk. Poirot o zaman, ancak o zaman merakm gidermek ltfunda bulundu. "Hl anlayamadn m? Ho balangta ben de anlamamtm ya. Ama artk durumu biliyorum. Hastings, beni zellikle uzaklatrmaya alyorlard." "Ne?" "Evet. Bu bakmdan ok zekice de davrandlar. Yeri ve yntemi ustalkla setiler. Geni bilgilerinden de yararlandlar. Onlar benden korkuyorlar." "Kimler?"

"Kanund iler yapmak iin birlemi olan drt dhi. Bir inli, bir Amerikal, bir Fransz ve... Drdnc bir adam... Zamannda geri dnebileceimizi umarm, Hastings." "Konuumuz tehlikede mi?" "Bundan eminim." 19 Agatha Christie Apartmana eritiimiz zaman Bayan Pearson'la karlatk. Poirot, onun hayret dolu szlerine aldrmayarak, hasta konusunda bilgi istedi. Ama her ey yolundayd. Hastann sesi kmam, kimse de onu aramamt. Rahat bir nefes alarak Poirot'nun dairesine ktk. Arkadam telala yatak odasna girdi. Sonra da bana seslendi. Sesinde acayip bir tela vard. "Hasting! lm o." Koarak arkadamn yanna gittim. Adam braktmz gibi yatyordu. Ama lmt. Hem de bir sre nce. Hemen bir doktor bulmaya gittim. Ridgeway'in henz dnmediini biliyordum. Baka birini bulup hemen onunla geri dndm. Doktor, yabancya bakar bakmaz, "Evet, lm zavall," dedi. "Yersiz yurtsuz biriydi o sanrm. Herhalde kendisine yardma alyordunuz." Poirot kaamak bir cevap verdi. "Evet, yle saylr. lm sebebi

nedir, doktor?" "Bunu sylemek zor... Belki bir kriz geirdi. Boulmu gibi bir hali var. Bu odada hava gaz musluu yok deil mi?" "Hayr, yok. Sadece elektrik dmesi var." "Zaten iki pencere de ak. Adam leli iki saat kadar olmu, sanrm. Gereken yerlere durumu bildirirsiniz deil mi?" Doktor evden ayrld. Poirot gereken yerlere telefon etti. Sonunda eski dostumuz Mfetti Japp' aradn duyunca ardm. Poirot, Japp'a hemen gelip gelemeyeceini sordu. 20 Byk Drtler Bu konuma sona erdii srada Bayan Pearson da ieri girdi. Gzleri falta gibi almt. "Anwell'den bir adam geldi. Akl hastanesinden yani. Ona yukar kmasn syleyeyim mi?" Poirot ban sallad. Bayan Pearson da bir iki dakika sonra niformal, iriyar bir adam yanmza getirdi. Memur neeyle, "Gnaydn, efendim," dedi. "Bizim kulardan birinin burda olduunu sanyorum. Hasta dn gece kat." Poirot usulca, "Evet," diye karlk verdi. "O burdayd." Adam endielendi. "Yine kat m yoksa?" "Hayr, ld."

Memur zlmedi. Aksine biraz rahatlam gibiydi. "Sahi mi? Neyse... Belki de bylesi herkes iin daha iyi." "O... tehlikeli bir deli miydi?" "Yani cinayet ileyenlerden mi demek istiyorsunuz? Hayr, hayr. Olduka zararszd. Sadece herkesin kendisine dman olduunu, aleyhinde komplolar kurulduunu iddia ederdi. in'deki gizli baz kurulularn kendisini akl hastanesine kapattrdklarn sylerdi. Ah, bu hastalarn hepsi ayndr." rperdim. Poirot, "Onu hastaneye ne zaman yatrdlar?" diye sordu. "ki yl kadar nce." Arkadam usulca, "Anlyorum..." diye mrldand. "Onun normal olabilecei kimsenin aklna gelmedi mi?" Memur gld. "Normal olsayd, akl hastanesine kapatrlar myd onu? Hastalarn hepsi de akll olduklarn iddia ederler." Poirot baka bir ey sylemeyerek adam lnn yanna gtrd. 21 Agatha Christie Memur hastay hemen tand. Duygusuzca, "Ta kendisi," diye bard. "Acayip bir adam deil mi? Neyse, imdi gidip gereken hazrlklar yaptraym. Artk bu lnn sizi daha fazla rahatsz etmesine izin vermeyeceiz. Tabi resmi soruturma yapld takdirde tanklk

etmek zorunda kalacaksnz sanrm. yi gnler." Kaba bir tavrla bizi selamladktan sonra ayaklarn sryerek odadan kt. Birka dakika sonra Japp geldi. Scotland Yard Mfettii her zamanki gibi k ve neeliydi. "te geldim, Msy Poirot. Sizin iin ne yapabilirim? Ben sizin bugn yolculua ktnz sanyordum." "Aziz dostum Japp, bu adam daha nce grp grmediinizi anlamak istiyordum." Japp'la birlikte yatak odasna girdik. Mfetti yataktaki lye biraz da hayretle bakt. "Durun bakaym... Bu adam bana hi yabanc gelmiyor. stelik ben hafzamla da vnrm. Ah, tabii ya! Mayerling bu!" "Mayerling de kim? Daha dorusu kimdi?" "Gizli Servis'tendi o. Bizimkilerden deildi. Be yl nce Rusya'ya gitti. Bir daha da gzkmedi. Ben, onu ldrdklerini sanyordum." Japp ayrldktan sonra Poirot, "Her ey birbirine uyuyor," dedi. "Yalnz adamn normal bir ekilde lmesi dnda..." Honutsuzca kalarn atarak yabancya bakt. Ani bir rzgr pencerelerdeki perdeleri uuturdu. Arkadam abucak ban kaldrd. "Onu yataa yatrdn zaman galiba pencereleri de atn, Hastings?" "Hayr, amadm," diye cevap verdim. "O srada pencereler kapalyd sanrm."

22 Byk Drtler Poirot, "Kapalyd demek?" diye mrldand. "Ve pencereler imdi ak. Bu ne anlama geliyor?" "Biri pencereden ieri girmi olabilir," diye fikrimi akladm. "Belki..." Arkadam dalgn dalgn konumutu. Ama buna pek ihtimal vermedii de anlalyordu. Ksa bir sessizlikten sonra ekledi. "Benim dndm bu deildi, Hastings. Eer pencerelerden biri ak olsayd bu durumla bu kadar ilgilenmezdim. ki pencerenin birden alm olmas garibime gidiyor." Telala ieri kotu. "Oturma odasnn pencereleri de ak. Oysa evden ayrlrken, bunlar da kapalyd. Ah lnn zerine eilerek, onun aznn kenarlarn dikkatle inceledi. Sonra da birdenbire ban kaldrd. "Onun azn tkamlar, Hastings. Azn tkamlar ve sonra da zehirlemiler." ok sarsldm. "Tanrm! Herhalde otopside durum iyice anlalacak." "Otopsiden hibir ey renemeyeceiz. Bu adam iddetli bir prusik asidi iine ektii iin lm. Zehir dolu kab burnuna dayamlar. Sonra katil btn pencereleri am ve kp gitmi. Prusik asit ok uucudur. Ama ac bademe benzeyen keskin bir kokusu da vardr. Koku olmad ve adamn da cinayete kurban gittiinden phelenilmedii iin doktorlar onun lmn normal bulacaklar.

Bu adam aslnda Gizli Servis'tenmi, Hastings. Ve be yl nce Rusya'da ortadan kaybolmu." "ki yldan beri de akl hastanesindeymi," dedim. "Ama bundan nceki yl ne yapm?" Poirot ban sallad, sonra da birdenbire kolumu yakalad. "Saat, Hastings! u saate bak." 23 Agatha Christie minenin rafndaki saate bir gz attm. Bu saat on altda durmutu. Poirot, "Biri bu saati kurcalam, mon ami," dedi. "Yoksa daha gn almas gerekirdi. Bu, sekiz gnde bir kurulmas gereken saatlerden." "Ama bunu neden yaptlar? Yani cinayetin saat on altda ilendiinin sanlmasn m istiyorlard?" "Hayr, hayr. Dncelerini yeniden dzene sok, dostum. Kk gri hcrelerini kullan. imdi... Sen Mayerling'sin... Belki bir ses duyuyorsun... Ve o zaman lm saatinin geldiini anlyorsun. Sadece bir ipucu brakacak kadar zamann var, Saat on alt Hasting. Drt numara... Yani Cellat. Ah, aklma bir ey geldi." Oturma odasna koarak, Hanwell'e telefon etti. "Alo, Anwell Akl Hastanesi deil mi? Bugn hastalarnzdan biri kam sanrm? Efendim, efendim? Bir daha tekrarlar msnz ltfen? Ah, anlyorum."

Alcy yerine brakarak bana dnd. "Durumu anladn m, Hastings? Hastaneden kimse kamam." "Ama buraya gelen adam... O memur..." "Ah, o..." "Yani?" "O Drt Numara'yd, Cellat yani." aknlkla Poirot'ya baktm. Ancak bir iki dakika sonra kendimi toplayarak, "Ah," dedim. "Artk onunla nerde karlarsak karlaalm kendisini hemen tanyacaz. Belirgin zellikleri olan bir kiiydi o." "yle mi, dostum. Ben ayn fikirde deilim. riyan, krmz suratl, kaba saba, pos bykl, bouk sesli bir adamd. Ama herhalde imdi hi de yle deil. Geri kalan niteliklerine gelince... 24 Byk Drtler Gzleri ve kulaklar dikkati ekecek gibi deildi. Takma dileri iyi yaplmt. Onu tanmak senin sandn kadar kolay olmayacak. Bir daha ki sefere..." Szn kestim. "Onunla bir daha karlaacan sanyor musun?" Poirot'nun yznde ok ciddi bir ifade belirdi. "Bu lme kadar srecek bir dello, dostum. Sen ve ben bir taraftayz, Byk Drtler ise kar tarafta. lk ma onlar kazand. Ama beni aradan karma

planlar baarya ulaamad. Bundan sonra Hercule Poirot'yla uramak zorunda kalacaklar." 25 Agatha Christie BLM 3 Li Chang Yen Hakknda Sahte akl hastanesi grevlisinin ziyaretinden sonra bir iki gn onun tekrar geleceini umdum. Bu yzden evden bir dakika bile ayrlmak istemedim. Adamn kim olduunu anladmz bilmesi imknszd. Onun ly almaya geleceini dnyordum. Ama Poirot ayn fikirde deildi. "stersen bekle, dostum. Ama ben zamanm byle ziyan etmeyi dnmyorum." Tartmaya kalktm. "yleyse neden adam buraya gelerek kendini bo yere tehlikeye att, Poirot? ly almak iin tekrar dnmeyi dnyorsa, o zaman ilk geliini de makul karlayabilirim. Hi olmazsa bylece arkasnda bir kant brakm olmaz. Ama imdi bu durumda hibir ey kazandrmad ona." Poirot omzunu silkti. "Ama sen olaya Drt Numara'nn gzyle bakmyorsun, Hastings. Kanttan sz ediyorsun. Elimizde adamn aleyhine olabilecek ne kant var? Evet, l burda... Ama zavallnn cinayete kurban gittiini bile kantlayanlayz. Nefes yoluyla alnan prusik asit hi iz brakmaz. Biz yokken daireye birinin girdiini g-

26 Byk Drtler ren bir tank da bulamayz. l dostumuz Mayerling'in neler yaptm da renemedik..." "Hayr, Hastings. Drt Numara hibir ipucu brakmad. Bunu da biliyor. Bize etraf kolaan etmek iin geldi diyebiliriz. Belki Mayerling'in ldnden emin olmak istiyordu. Ama bana kalrsa onun niyeti Hercule Poirot'yu grmek, korktuu dmanyla konumakt." Poirot'nun bu mantk dizisinin tam ondan beklenecek kadar bencilce olduunu dndm. Ama arkadamla da herhangi bir tartmaya girmedim. "Resmi soruturma ne olacak? Herhalde olanlar iyice anlatacak ve polise Drt Numara'y da tarif edeceksin." "Bunun ne yarar olur. Kat ngiliz jrisini etkileyecek bir kantmz var m? Drt Numara'y tarif etmemiz ne ie yarar? Hayr. Resmi soruturmada kazara lm karan verilmesine gz yumacaz. Belki de bizim zeki katil de ilk raundta Hercule Poirot'yu kandrdn dnerek kendi kendisini kutlayacak. Ama buna da pek ihtimal vermiyorum. nk o ok zeki." Poirot her zamanki gibi haklyd. Akl hastanesinin grevlisi bir daha gzkmedi. Tanklk ettiim resmi soruturma da kimsenin ilgisini ekmedi. Poirot, Gney Amerika'ya yapaca seyahat nedeniyle ben

gelmeden btn ileri geri evirmiti. Bu yzden imdi elinde hi vaka yoktu. Vaktinin ounu, koltuuna gmlp benim konuma abalarm boa karyordu. Cinayetten bir hafta sonra Poirot kendisiyle birlikte birini grmeye gidip gitmeyeceimi sordu. Bu houma gitti. nk esrar kendi kendine zmeye altn ve bylece hata ettiini dn27 Agatha Christie yordum. Olay onunla tartmak istiyordum, ama o konumaya hi hevesli deildi. Nereye gideceimizi sorduum zaman bile cevap vermedi. Poirot gizemli olmay sever. Son ana dek en ufak bilgi krntsn bile sylemez. Bu arada arka arkaya bir otobs ve iki trene binerek Londra'nn gneyindeki i skc semtlerden birine geldik. Ancak o zaman beni aydnlatmaya raz oldu. "in hakknda geni bilgisi olan bir adamla konuacaz, Hastings." "yle mi? Kimmi o?" "Adn hi duymadn bir adam... Bay John Ingles. Grnte, evi in biblolaryla dolu, stn zekl olmayan emekli bir uak. Ama baz kimseler istediim bilgiyi bana ancak John Ingles'in verebileceini sylediler." Birka dakika sonra Bay Ingles'in evi Defneler'in merdivenleri

grnd. Etrafta hibir defne trne rastlamadm. Herhalde kenar mahalle terminolojisine gre verilmi bir add bu. Bize kapy ifadesiz yzl inli bir uak at. Adam hi sesini karmadan bizi Ingles'in yanna gtrd. John Ingles san yzl, tknaz bir adamd. ukura batm gzleri dnceliydi. Bizi selamlamak iin ayaa kalkarken elindeki mektubu bir masaya brakt. "Buyurunuz, efendim, buyurunuz. Hasley mektubunda bilgi edinmek istediinizi ve benim bu bakmdan size yararl olabileceimi yazm." "Evet, yle, msy. Size Li Chang Yen adl bir adam konusunda bilginiz olup olmadn soracam." "Bu garip... ok garip... Bu ad nerden duyduunuzu sorabilir miyim?" "O halde Li Chang Yen'i tanyorsunuz?" 28 Byk Drtler "Onunla bir kez karlatm. Adam hakknda biraz bilgim de var. Ama o kadar derin ve etraflca deil. Fakat ngiltere'de birinin onun adn duymu olmas beni artt. Bir bakma byk bir adam o... ordudan, bilirsiniz. Ama meselenin z bu deil. Her eyin arkasnda bu adamn olduunu dndrecek nedenler var." "Neyin arkasnda?"

"Her eyin. Dnyadaki huzursuzluun, tm dnyay saran ii sorunlarnn, baz yerlerde yaplan ihtilallerin. Ne dediini bilen kiiler, btn bu komplolarn arkasnda tek bir g olduunu sylyorlar. Bildiiniz gibi Rusya'da Lenin ve Trotsky'nin bir bakasnn emirlerini yerine getiren kuklalar olduuna dair pek ok iaret var. Bu sizi ilgilendirir mi bilmem, ama ben bu 'bir bakasnn' Li Chang Yen olduundan eminim." "Yapmayn canm," diye itiraz ettim. "Nasl olur da bir inlinin Rusya'da sz geer?" Poirot, bana bakarak fkeyle kalarn att. "Hastings, senin iin kendi hayalinin rn olmayan her ey samadr. Ama ben Bay Ingles'le ayn fikirdeyim. Ltfen devam edin, msy." Bay Ingles szlerini srdrd. "Li Chang Yen'in amacnn ne olduunu, neyi elde etmeyi istediini kesinlikle bilmiyorum. Ama onunki Napoleon gibi byk beyinlerde grlen bir hastalk sanrm. ok gl olma ve btn dnyay ynetme hrs. Modern alara kadar zafer kazanmak iin silahl glere ihtiya vard. Ama huzursuzluklarla dolu bu yzylda Li Chang Yen gibi bir adam baka yntemlerden de yararlanabilir. Adeta sonsuz denilecek bir servetin onun enirine verildiini belirten kantlarm var. Yen bu paray propaganda ve rvet iin kullanyor. Sonra adamn dnyann hayal bile etmedii kadar etkili bilimsel bir gc kontrol ettiini de sanyorum."

29 Agatha Christie Poirot, Ingles'in szlerini byk bir dikkatle dinliyordu. "O imdi nerde?" diye sordu. "in'de mi?" Ingles bayla onaylad. "Orda," dedi. "Yasal bir mahkemede bunu ispatlayacak kantm olmasa da ben bunu biliyorum. Bugn in'de deer verilen herkesi ahsen tanrm. Size unu syleyeyim; halkn gznde deer kazanm insanlar aslnda ok deersiz kiilerdir. Bunlar, ynetici bir elin ektii iplere gre dans eden kuklalardr. Bu el ise Li Chang Yen'in elidir. O, Dou'nun bugnk ynetici beynidir. Biz Dou'yu anlamyoruz... anlayamayz da... Ama Yen orann canllk ruhudur. Srekli karanlkta grndnden deil. Pekin'deki sarayndan hi ayrlmaz o. Sadece ipleri eker ve uzaklarda olaylar olur." Poirot, "Ona kar koyacak kimse yok mu?" diye sordu. Ingles koltuunda ne doru eildi. "Son drt ylda drt kii bunu denedi. Zeki, drst ve karakter sahibi insanlar. Onlardan herhangi biri Yen'e engel olabilirdi..." Sustu. "Eee!" dedim. "Drd de ld... Biri bir makale yazd ve Pekin'deki ayaklanmalarla Li Chang Yen'in ilgisi olduunu aklad. ki gn sonra onu sokakta bakladlar. Katili hibir zaman yakalanmad. Dier ikisi

de buna benzer eyler yaptlar. Ya yazlarnda ya da konumalarnda btn bu karmaadan Li Chang Yen'in sorumlu olduunu ileri srdler. Bu aklamalarndan sonra bir hafta iersinde de lp gittiler. Biri zehirlendi, dieri ise kolera yznden can verdi. Tek bir vakayd bu. Yani o srada kolera salgn da yoktu. Drdnc ise yatanda l bulundu. Adamn lm sebebi de anlalamad. Ama ly grm olan bir doktor bana, 'Ceset sanki ona ok gl bir elektrik akm verilmi gibi yanm ve bzlmt,' dedi." 30 Byk Drtler Poirot, "Ya Li Chang Yen?" diye sordu. "Tabi onun lmlerle ilgisi olduu hibir zaman kantlanamad deil mi? Ama baz izler grld?" Ingles omzunu silkti. "zler mi? Ah. evet. Bir keresinde konumaya raz olan birini de buldum. ok yetenekli gen bir kimyagerdi o. Yen, onu himaye ediyordu. Kimyager bir gn bana geldi. Bir sinir krizi geirmek zere olduunu fark ettim. Li Chang Yen'in saraynda onun emriyle baz deneyler yaptndan sz etti. Hem de insanlar zerinde yapmt bu deneyleri. Ama Yen insan hayatna, onlarn strap ekmesine de aldrmyordu. Gerekten de kimyagerin sinirleri iyice bozulmutu. Dehetle de titriyordu. Onu kendi evimin en st katndaki yatak odasna kardm. Gen adam ertesi gn sorguya

ekmeye karar vermitim. Tabi bu aptallkt." Poirot, "Ona nasl ulaabildiler?" dedi. "Bunu hibir zaman renemedim. O gece uyandm zaman evim alevler iindeydi. O yangndan kurtulduum iin kendimi hl ansl sayyorum. Aratrmalarn sonunda en st katta bir yangn km olduu renildi. O gen kimyagerin de kmrlemi kalntlarn buldular." Ingles bir an duraklad. "Tabi elimde kant yok. Siz de dierleri gibi bana acayip hayallere kapldm syleyebilirsiniz." Samimi konumalarndan Bay Ingles'in konusunda ok iyi olduunu anladm. Aslnda o da ok iyi olduunun farkndayd. Poirot usulca, "Aksine," dedi. "Hikyenize inanmamz iin birok sebep var. Li Chang Yen bizi de biraz ilgilendiriyor." "Onun adn duymu olmanz ok garip. ngiltere'de kimsenin onu tandn sanmyordum. Yen'den sz edildiini nasl duyduunuzu renmek isterim. Tabi bunu aklamanz mmknse..." 31 Agatha Christie "Mmkn, msy mmkn. Bir adam evime snd. iddetli bir ok geiriyordu. Ama Yen'le ilgilenmemize yetecek kadar konuabildi. Bu yabanc drt kiiden sz etti. Byk Drtler'den. Bir Numara Li Chang Yen. ki Numara bilmediimiz bir Amerikal. Numara yine tanmadmz bir Fransz kadn. Drt Numara ise grubun

lm kararlarn yerine getiren yesi. Yani 'Cellat.' Bu szn ettiim yabanc evimde ld. Syleyin, msy, siz bu szleri hi duydunuz mu? Yani Byk Drtler'den bahsedildiini?" "Li Chang Yen'le ilgili olarak duymadm. Ama son zamanlarda bu szleri iittim ya da bir yerde okudum. Hem de acayip bir taraf vard bunun. Ah, imdi hatrladm." Yerinden kalkarak kakmal, lake bir dolaba gitti. Oradan ald bir mektubu getirdi. "te bu, vaktiyle Makao'da karlatm yal bir denizciden geldi. htiyar bir serseriydi o. Herhalde artk ikiden beyni de suland. Mektubu okuduum zaman bunun bir alkoliin sayklamalar olduunu dndm." Mektubu yksek sesle okumaya balad. "Sayn Bay Ingles, Belki beni hatrlamayacaksnz. Ama bir keresinde bana Shangai'de iyilik etmitiniz. imdi bir iyilik daha edin. lkeden kamak iin paraya ihtiyacm var. iyi bir yere saklandm umuyorum. Ama izimi bulabilirler. Byk Drtler yani. Bu bir lm kalm meselesi... ok param var. Ama durumu fark etmelerinden korktuum iin gidip alamyorum. Bana iki yz sterlin kadar yollayn. Bunu size deyeceim. Yemin ederim. Jonathan Whalley. Sayglarmla."

32 Byk Drtler "Dartmoor'da Hoppaton'dan postaya verilmi. Whalley, Granit Ev diye bir yerde oturuyormu. Korkanm ben adamn hi de ince olmayan bir yolla benden iki yz sterlin koparmaya altn dndm. Ben kimseye fazla para verecek durumda deilim. Ama belki bu mektup iinize yarar..." Kd uzatt. "ok teekkr ederim, msy. Hemen Hoppaton'a gideceiz." "Ah, ok ilgin bu! Ben de gelebilir miyim? Bunun bir sakncas var m?" "Hayr, hayr. Gelirseniz sevinirim. Ama hemen yola kmalyz. Herhalde oraya ancak akama doru varrz." John Ingles bizi daha fazla oyalamad. Bir iki dakika sonra Paddington stasyonu'nun Bat lkeleri peronundan ayrlan trene binmitik bile. Hoppaton, Moretonhampstead'dan dokuz mil uzakta kk bir kyd. Oraya saat yirmiye doru vardk. Ama yaz mevsiminde olduumuz iin hava hl aydnlkt. Kyn dar yolundan ilerlerken bindiimiz taksiyi durdurarak yal bir adama evi sorduk. O dnceli dnceli, "Granit Ev mi?" diye mrldand. "Granit Ev ha, onu mu aryorsunuz?" Eliyle yolun sonundaki

kk, kuruni kulbeyi iaret etti. "te oras. Mfettii mi grecektiniz?" Poirot abucak, "Hangi mfettii?" diye sordu. "Ne demek istiyorsunuz?" "Cinayetten haberiniz yok mu? Anlalan korkun bir olaym. Yerde kanlardan glckler olmu..." 33 F : 3 Agatha Christie Poirot, "Tanrm..." diye mrldand. "O mfettii hemen grmeliyim." Be dakika sonra karakolda Mfetti MeadowsTa konuuyorduk. Adamn tavrlar nce souktu. Ama hem Poirot'nun, hem de Mfetti Japp'n ad yumuamasna sebep oldu. "Evet, efendim, bu sabah ldrld. Korkun bir olay bu! Sabah Moreton' aramlar; ben de hemen geldim. Esrarl bir vakaya da benziyordu. Adamcaz oturma odasnda yerde yatyordu. htiyar yetmiindeydi ve ikiye de dknd. Bana vurmular, sonra da grtlan kesmiler. Etraf kan iinde kalmt. Ahs Betsy Andrews bize Bay Whalley'nin yeimden oyulmu birka biblosu olduunu aklad. Adamn bunlarn deerli olduundan sz ettiini de syledi. Biblolar ortadan kaybolmutu. Grnte bunun bir saldr ve hrszlk olay olduu dnlebilirdi. Ama baz gerekler bu duruma uymuyordu. Yal adamn evinde iki kii vard. Hoppaton'lu olan Betsy Andrews ve kaba saba bir adam olan uak Robert Grant... Olay srasnda Grant her zaman olduu gibi st almak iin iftlie

gitmi. Betsy de komuyla konumak iin sokaa km. Evden sadece yirmi dakika ayrlm. Saat yirmi ikiyle yirmi iki otuz... Herhalde cinayet o srada ilendi. Eve nce Grant dnm. Arka kapdan ieri girmi. Buralarda kimse kapsn kilitlemez. Hi olmazsa gndzleri... Grant st kilere brakm. Odasna karak, pipo imeye ve gazete okumaya karar vermi. Cinayet ilendiinden de haberi yokmu. Daha dorusu Grant'n iddias bu. Sonra Betsy dnm ve oturma odasna girmi. Ve avaz avaz barmaya balam. Tabi o ikisi evde yokken birinin ieri girerek ihtiyar adam ldrd34 Byk Drtler sylenebilirdi. Ama o zaman da katilin ok soukkanl olmas gerekirdi. Eve ulamak iin ya ky yolundan kacakt ya da yavaa arka bahelerden geecekti. Grdnz gibi kulbenin etrafnda bir sr ev var. O halde neden katili hi kimse grmedi?" Mfetti anlaml bir tavrla sustu. Poirot, "Ah," dedi. "Ne demek istediinizi anlyorum. Ltfen devam edin." Kendi kendime, "Bu ite bir acayiplik var," dedim. "Bir acayiplik var." Etraf incelemeye baladm. O yeim biblolar... Adi bir serseri onlarn deerli olduklarn anlar myd? Zaten gndz vakti byle bir ie kalkmak sadece delilikti. htiyar adam, 'mdat!' diye

barsayd ne olacakt?" Bay Ingles sze kart. "Adamn bana o lmeden nce vurmulard sanrm..." "Evet, efendim. Katil adam nce bayltm, sonra da boynunu kesmi. Bu belli bir ey... Ama katil eve nasl gelmi ya da nasl kamt... Byle kk bir yerde yabanclar hemen fark ederler. Sonra birdenbire durumu anladm. Kimse gelmemiti buraya. Her taraf aratrdm. Dn gece yamur yamt. Ayak izleri vard. Mutfaa girip kan birinin ayak izleri... Oturma odasnda ise iki ayr ayak izleri vard. Betsy Andrew kapda durmu, odaya girmemiti. zlerden biri Bay Whalley'ninki. Yal adamn ayaklarnda terlikleri vard. kinci ayak izleri de yine bir erkee aitti. Bu adam kanlara basmt. Bu kanl ayak izlerini mutfaa kadar izledim. Ama izler orda sona eriyordu. zerinde durulmas gereken birinci nokta buydu. kinci noktaya gelince... Robert Grant'n odasnn kapsnda hafif bir leke vard. Kan lekesi. nc nokta ise Grant'n ayakkab35 Agatha Christie lanyla ilgiliydi. Uak bunlar karmt. Ayakkablar kanl ayak izlerinin zerine yerletirdiim zaman bunlarn tpatp birbirlerine uyduklarn grdm. Her ey kesindi artk. Cinayeti evden biri ilemiti. Grant' tutukladm. Bavulunu aradm zaman ne buldum dersiniz?

O kk yeim biblolar. Ve bir de bir belge. Bundan Robert Grant'n asl adnn Abraham Biggs olduu ve adamn be yl nce hrszlk suundan hapse girdii anlalyordu." Mfetti zafer dolu bir tavrla sustu. "Buna ne dersiniz, beyler?" Poirot, "Her ey anlalyor..." diye mrldand. "Hatta durum alacak kadar belirgin. Bu Biggs ya da Grant eitim grmemi, kafasz bir adam olmal." "Ah, evet, gerekten yle, kaba saba biri... Ayak izlerinin ne anlama geldiinin bile farknda deil." "Onun dedektif romanlar okumad belli. Eh, mfetti bey, sizi kutlarm, cinayet yerini grebilir miyiz?" "Sizi hemen oraya gtreceim. O ayak izlerine bakmanz istiyorum." "O izleri grmeyi ben de arzu ediyorum. Evet, bu ok ilgin ve zekice bir ey..."

Karakoldan ktk. Ingles'le mfetti nden giderlerken ben Poirot'yla konuabilmek iin onu yavaa geri ektim. "Sen ne dnyorsun, Poirot? Bu iin iinde baka bir i mi var?" "Evet, sorun da bu, dostum. Whalley mektubunda ak ak Byk Drtler'in peinde olduklarn yazm. Sen ve ben bu Byk Drtler'in ocuklar korkutmak iin yararlanlan birer umac olmadklarn biliyoruz. Ama btn kantlar Grant denilen adamn katil

36 Byk Drder olduunu gsteriyor. Uak, Whalley'yi neden ldrd? O kk yeim biblolar iin mi? Yoksa o Byk Drtler'in adam m? Akas bu son ihtimal akla daha yatkn. Yeim ne kadar deerli olursa olsun, yle bir insan bunu anlamaz. Hi olmazsa bu uurda cinayet ilemez. Grant yeim biblolar alarak kaabilirdi. Sebepsiz yere korkun bir cinayet ilemezdi. Ah, evet, korkarm bizim mfetti kk gri hcrelerinden yararlanmyor. Ayak izlerini lm. Ama fikirlerini gerektii gibi bir dzene sokmam." 37 Agatha Christie BLM 4 Koyun Budunun nemi Mfetti cebinden bir anahtar kararak Granit Ev'in kapsn at. Hava akt ve yamur da yamad iin yerler kuruydu. Ayak izimiz kalmayacakt ama biz yine de ayaklarmz paspasa iyice sildik. Evden bir kadn kp mfettile konutu ve mfetti hemen geri dnd. Giderken dnp, "Etraf iyice inceleyin, Msy Poirot," dedi. "Grlecek eyleri gzden karmayn. Ben on dakika sonra gelirim. Ah, evet, Grant'n ayakkabsn da aln. zleri daha iyi incelemeniz iin onlar da alp getirdim."

Mfetti uzaklarken, biz de oturma odasna girdik. Ingles hemen kedeki bir masaya doru gitti. Masann zerindeki in biblolar ilgisini ekmiti. Poirot'nun yaptklaryla pek ilgilendii yoktu. Bense arkadam adeta nefesimi tutarak, byk bir ilgiyle seyrettim. Zemin koyu yeil muambayla kapl olduu iin ayak izleri kolayca seilebiliyordu. Odann sonundaki kap kk bir mutfaa alyordu. Buras arka kapnn olduu yerdi. Baka bir kap da Ro38 Byk Drtler bert Grant'n yatak odasna alyordu. Poirot zemini inceledikten sonra kendi kendine sessizce mrldand. "Whalley urda yatyormu," diye aklad. "Bu iri leke ve kan damlalar bunu iyice aklyor. Terlik izleri... Sonra krk iki numara ayakkablarn brakt izler. Ama hepsi de karmakark. ki ayr iz mutfaktan buraya doru geliyor. Burdan da mutfaa gidiyor. Katil kimse, ordan girdii belli... Ayakkab sende mi, Hastings? Ver onu bana."Ayakkabnn tabanyla izleri dikkatle karlatrd. "Evet, bunlar ayn adamn... Robert Grant'n. Mutfaktan gelmi. htiyar adam ldrm. Sonra tekrar mutfaa dnm. O arada kana da basm. Dar karken brakt izleri gryor musun? Mutfakta bir ey grmek mmkn deil. Btn kyn orda olduu belli... Grant sonra kendi odasna gitmi. Hayr... Tekrar cinayet mahalline dnm.

Neden? Yeim biblolar almak iin mi? Yoksa geride kendisini ele verecek bir ey mi brakmt?" "Belki de ihtiyar adam odaya ikinci giriinde ldrd," dedim. "Hayr. Hibir eye dikkat etmiyorsun, Hastings. Dar doru giden ayak izleri, ieriye doru olanlardan birinin zerine gelmi. Acaba Grant neden geri dnd? Yeim biblolar sonradan m aklna geldi? Btn bunlar ok gln. Aptalca." "Adam kendisini ele vermi." "Deil mi ya? Hastings, beni dinle, mantkszca bir ey bu. Bu durum gri hcrelerimi rahatsz ediyor. imdi Grant'n yatak odasna gidelim... Ah, evet, kapnn yukarsnda kan lekesi var. Yerde de hafif, kanl ayak izleri. Robert Grant'n ayak izleri... Ondan bakasnn izleri yok. Eve giren tek erkek Robert Grant..." 39 Agatha Christie Birdenbire, "Ya o yal kadn?" diye sordum. "Grant st almak iin gittii zaman o evde yalnz kalm. Belki de kadn, Whalley'yi ldrd ve ancak ondan sonra sokaa kt. Dar kmadysa ayak izi de olmayacaktr." "ok gzel, Hastings. Ben de bunu ne zaman akl edeceini merak ediyordum. Ben bu ihtimalin zerinde durdum, ama bunun olmayacan da anladm. Kadn bu kyden... Onu burda herkes tanyor.

Betsy Andrews'un Byk Drtler'le bir ilikisi olamaz. Ayrca anladm kadaryla ihtiyar Whalley gl kuvvetli bir adamm. Bu bir erkein ii, bir kadnn deil." "Byk Drtler tavana iblise bir ara saklam olamazlar m? Bu otomatik olarak inmi ve ihtiyar adamn grtlan kesmitir. Sonra da tekrar yukar kmtr." "Yakup'un Merdiveni gibi mi? Hayal gcnn verimli olduunu biliyorum, Hastings. Ama rica ederim, bunu kontrol altnda tutmaya al." Utanarak sustum. Poirot etrafta dolamasn srdrd. Yznde honutsuz bir ifadeyle dier odalarn ve dolaplarn ilerine bakyordu. Sonra bir finonun havlamasn andran bir ses kard. Yanna kotum. Arkadam kilerde duruyordu. Elindeki koyun budunu zaferle sallamaktayd. "Sevgili Poirot," diye bardm. "Ne oldu? Birdenbire ldrdn m?" "Ltfen u koyun buduna bak. yi bak." Buna mmkn olduu kadar yakndan baktm. Ama bunun olaanst bir taraf yoktu. Bunu aka syledim. Poirot, beni fkeyle szd. 40 Byk Drtler

"Ama unu grmyor musun? Ya unu... unu?" Parmayla iaret ediyor ve her seferinde de koyun budunun zerinden buz paracklarnn kopmasna neden oluyordu. Poirot, beni fazla hayalci olmakla sulamt. Ama imdi onun bu bakmdan beni getiini dnyordum. Kendi kendime, bu buz paracklarnn ldrc bir zehrin kristalleri olduunu mu sanyor, diyordum. Arkadamn o olaanst heyecann ancak bu ekilde izah edebilirdim. Yavaa, "Donmu et..." diye akladm. "thal ediliyor bunlar. Yeni Zelanda'dan." Poirot bir an bana hayretle bakt. Sonra da acayip bir tavrla glmeye balad. "Ne ahanesin, Hastings! Her eyi biliyorsun. Nasl derler? Her eyle ilgilen; ite sen bylesin, dostum." Koyun budunu yine kilerdeki tepsiye att. Pencereden darya bakarak, "Dostumuz mfetti de geliyor," diye ekledi. "yi... Ben burda btn istediklerimi grdm." Parmaklarn dalgn dalgn masaya vurdu. Sonra birdenbire, "Bugn gnlerden ne?" dedi. ardm. "Pazartesi. Ne?..." "Ah! Pazartesi demek? Haftann kt bir gn... Pazartesileri cinayet ilemek hatadr." Oturma odasna girerek duvardaki barometreye bir gz att. "Hava ak. Otuz be derece. Normal bir ngiliz yaz."

Ingles hl in biblolarn inceliyordu. Poirot, "Aratrmayla pek ilgilenmiyorsunuz, msy," dedi. Adam hafife gld. "Bu benim iim deil. Ben baz konularda uzmanm. Ama cinayet konusunda deil. Onun iin bir kenara ekildim. Ayak altnda da dolamamaya alyorum. Dou'da sabrl olmay rendim." 41 Agatha Christie Mfetti hzla ieri girdi. Bizi uzun sre yalnz brakt iin zr dileyip evi tekrar dolamamzda da srar etti. Ama neyse sonunda oradan ayrlabildik. Ky yolundan inerken Poirot, "Gsterdiiniz nezakete teekkr ederim, mfetti bey," dedi. "Sizden son bir istekte daha bulunacam." "Cesedi mi grmek istiyorsunuz, efendim?" "Ah, hayr, hayr! l beni hi ilgilendirmiyor. Ben Robert GrantTa konumak istiyorum." "Onu grmek iin tekrar Moreton'a gitmek zorundayz." "yi, gidelim o zaman. Onu grp onunla yalnz konumalym."

Mfetti parman dudana srd. "Bunu yapabileceimizi sanmyorum, efendim." "Scotland Yard'a getiiniz takdirde tam yetki alacanz garanti ederim."

"Tabi sizden sz edildiini duydum. Zaman zaman bize yardm ettiinizi de biliyorum. Ama istediiniz yine de kurallara aykr." Arkadam sakin bir tavrla, "Ama ben bu konuda srar ediyorum," diye cevap verdi. "nk katil Robert Grant deil." "Ne? Kim o zaman?" "Bana kalrsa katil gen saylabilecek bir adamd. Granit Ev'e atl bir arabayla geldi. Tat darda brakarak ieri girdi. Whalley'yi ldrdkten sonra dar kt. Tekrar arabasna binerek uzaklat. Ba akt ve elbiselerinde biraz kan lekesi vard." "Ama btn ky onu grrd." "Baz koullar altnda pek gremezdi." "Evet, belki karanlkta gremezdi. Ama cinayet gndz ilendi." 42 Byk Drtler Poirot sadece glmsemekle yetindi. "Sonra atl araba, efendim. Bunu nasl anladnz? Yoldan bir sr tekerlekli tat geiyor. Bunlardan birinin brakt izleri dierlerinden ayramazsnz ki." "Kafamdaki gzlerle ayramam belki. Ama beynimin gzleriyle bunu baarrm." Dedektif, bana srtrken anlaml bir ekilde alnna dokundu. Tamamen sersemlemi bir haldeydim, ama Poirot'ya gveniyordum.

Sonunda mfetti, Poirot'yla benim Granfla konumamza raz oldu. Ama o srada yanmzda bir polis memurunun bulunmasn da art kotu. Grant orta boylu, tavrlar pek de hoa gitmeyecek bir adamd. Hapisten km olduu da hemen anlalyordu. Poirot abucak konuya girdi. "Grant bu cinayeti senin ilemediini biliyorum. Bana neler olduunu anlat." Adam szlanarak, "Yemin ederim ki, ben katil deilim," dedi. "Biri o kk cam eyalar bavuluma koymu. Suu benim stme yktlar, ite o kadar. Sylediim gibi ben st getirdikten sonra doru odama ktm. Betsy haykrncaya kadar da durumdan haberim yoktu. Yemin ederim. Ben katil deilim." "Doruyu sylemeyeceksen, bu konumay bo yere uzatmayalm." "Ama beyefendi..." "Oturma odasna girdin. Bay Whalley'nin lm olduunu biliyordun. Tam kamak iin hazrlandn srada Betsy ly grd." Grant'n az bir kar ak kald. 43 Agatha Christie "Haydi, syle, byle olmad m? Bu konuda ciddiyim. Ancak benimle ak ak konutuun takdirde kurtulabilirsin. Baka umudun yok."

Adam birdenbire, "Pekl," dedi. "Bu tehlikeyi gze alacam. Sylediiniz gibi oldu. Eve dndm zaman doruca beyin yanna gittim. O yerde yatyordu. Etraf kan iindeydi. O zaman ok korktum. ok gemeden sabkal olduumu renecek ve katilin ben olduunu iddia edeceklerdi. Tek isteim... Ceset bulunmadan... Ordan kaabilmekti..." "Ya yeim biblolar?" Grant bir an kararszca duraklad. "ey... Anlayacanz..." "Onlar eskisi gibi igdlerine uyarak aldn. yle deil mi? Bay Whalley biblolarn ok deerli olduunu sylemiti. Durumdan yararlanmaya altn. Bunu anlyorum. imdi bana unu syle; biblolar odaya ikinci defa girdiin zaman m aldn?" ' "Odaya ikinci defa gitmedim. Bir kere bana yetti de artt bile." "Bundan emin misin?" "Kesinlikle." "yi. imdi... Hapisten ne zaman ktn?" "ki ay nce." "Bu ie nasl girdin?" "Mahkmlara yardm kurumlarndan birinin vastasyla. Hapisten ktm gn bir adam beni bekliyordu." "Nasl bir insand o?" "Rahip deildi ama yine de bir din adamna benziyordu. Yumuak

siyah bir apka giymiti. Pek nazik konuuyordu. n dilerinden biri krkt. Gzl vard. Ad Saunders't. 'Piman olduu44 Byk Drtler nu umarm,' dedi. 'Sana iyi bir i buldum.' Onun tavsiyesiyle ihtiyar Whalley'nin yanna girdim." "Teekkr ederim. Her eyi biliyorum artk. Sabrl ol." Poirot tam dan kaca srada duraklad. "Saunders, sana bir ift ayakkab da verdi, deil mi?" Grant ok ard. "Evet, verdi. Bunu nasl bildiniz?" Arkadam ciddi bir tavrla, "Grevim her eyi bilmektir," diye karlk verdi. Mfettile biraz konutuktan sonra Ingles'i alarak karakoldan ayrldk. Beyaz Geyik Han'na giderek jambonlu yumurta ve Devonshire elma arab istedik. Ingles glmseyerek, "Olay aydnland m?" diye sordu. "Evet. Yeteri kadar aydnland. Ama akas kantlama konusunda birok glkle karlaacam. Whalley, Byk Drtler'in emri zerine ldrld ama katil Grant deil. ok zeki bir adam Grant'a Whalley'nin yannda i buldu ve suu onun zerine ykmak iin de gerekli tm hazrlklar yapt. Grant sabkal olduu iin kolay oldu bu. Grant'a bir ift ayakkab verdi. Kendisinde de bunlarn

benzerleri vard. Grant st almaya gitti. Betsy ise her zamanki gibi dedikodu yapmak iin evden ayrld. Katil at arabasyla geldi. Ayaklarna Grant'a verdiinin benzerleri olan ayakkablar giydi. Mutfaa geerek oturma odasna gitti. Yal adamn bana vurarak onu bayltt. Sonra da boazn kesti. Mutfaa giderek ayakkablar kard. Baka bir ift ayakkab giydi. Elinde dier ayakkablarla arabaya binerek uzaklat." Ingles gzlerini Poirot'ya dikmiti. "Ama yine de nemli bir noktay unuttunuz. Neden hi kimse katili grmedi?" 45 Agatha Christie "Ah! Drt Numara'nn kurnazl da burda... Herkes onu grd; ama grmedi de. Adam buraya kasap arabasyla geldi." "Koyun budu mu?" diye bardm. "Kesinlikle, Hastings, koyun budu. Herkes o sabah eve hi kimsenin girmediine yemin etti. Ama ben kilerde bir koyun budu buldum; zeri hl buzluydu. Bugn pazartesi; demek ki et bu sabah getirilmiti. Cumartesi gn getirilmi olsayd buzlar bu scak havada oktan erirdi. O halde biri eve gelmiti. Ve elbiselerinde kan lekeleri olan bir adam dikkat de ekmezdi." Ingles takdirle, "Bir kasap! ok zekice bir ey bu!" diye bard. "Evet, Drt Numara ok zeki..."

"Hercule Poirot kadar zeki mi?" diye mrldandm. Arkadam, bana sitemli bir bak att. "Bazen aka yapmaktan kanmalsn, Hastings. Susuz bir adam daraacndan kurtarmadm m? Bugnlk bu kadar da yeter." 46 Byk Drtler BLM 5 Kaybolan Bilim Adam Bence jri Robert Grant' -nam dier Biggs'i- susuz bulduu zaman bile Mfetti Meadows hl adamdan phe ediyordu. Grant aleyhine savunduu olay; Grant'n gemii, ald yeim biblolar ve ayak izlerine tpatp uyan ayakkablarla destekliyordu. Ama pazartesi gn Granit Ev'e bir kasabn gittiini gren iki tank bulundu. Kydeki kasap ise et datmn sadece aramba ve cumalar yaptn aklad. Hatta bir kadn sonradan evden bir kasabn ktn hatrlad. Ama adam doru drst tarif edemedi. Tam bir kasap rana benziyordu o. Poirot filozofa bir tavrla omzunu silkti. "Sana daha nce de syledim, Hastings. Bu Drt Numara bir sanat! O takma sakal ve mavi caml gzlkle klk deitirmeye kalkmyor. Evet, yz hatlarn deitiriyor biraz. Ama bu pek nemli deil, Drt Numara setii kiilie brnyor."

Gerekten de Anwell'den geldiini syleyen adam bence tam akl hastanesinde alan bir memura benziyordu. Onun bir sahtekr olduundan phelenmek aklma bile gelmezdi. 47 Agatha Christie Btn bunlar cesaret krc gereklerdi. Dartmoor'daki macerann da bize bir yarar olmamt. Bunu Poirot'ya da syledim. Ama o hibir ey elde edemediimizi kabule yanamad. "lerliyoruz," dedi. "lerliyoruz. Bu adamla her karlamamzda, kafas ve yntemleri konusunda biraz daha bilgi sahibi oluyoruz. Ama o bizi ne tanyor, ne de planlarmz biliyor." "Bu bakmdan ben de onunla ayn durumdaym, Poirot," diye itiraz ettim. "Plan yaptn yok. Oturuyor ve Drt Numara'nn bir eyler yapmasn bekliyorsun." Poirot glmsedi. "Dostum, sen hi deimeyeceksin. Daima kalkp karsndakinin grtlana sarlmak iin sabrszlanan, Hastings." Kapya vurulduunu fark ederek ekledi. "Belki de beklediin frsat eline geecek. Belki de Drt Numara geldi." eriye Mfetti Japp'la bir yabanc girdii zaman uradm hayal krkl, yznden gld. Mfetti, "yi akamlar, msy," dedi. "zin verirseniz sizi Amerika Birleik Devletleri Gizli Servisi'nden Yzba Kent'le tantracam."

Yzba Kent uzun boylu, ince bir Amerikalyd. fadesiz yz tahtadan oyulmua benziyordu. Sert hareketlerle ellerimizi skarken, "Tantmza memnun oldum, beyler," diye mrldand. Poirot mineye yeniden odun atp rahat iki sandalye daha getirdi. Ben de viski ve soda getirdim. Kent ikisinden bir yudum alarak takdirle ban sallad. "Nefis..." Japp, "imdi iimize bakalm," dedi. "Msy Poirot benden bir istekte bulundu. Kendisi Byk Drtler adyla tannan bir grupla il48 Byk Drtler gileniyordu. almalarm arasnda bu ada rastladm takdirde kendisine haber vermemi istedi. Bu konuyla pek ilgilenmedim. Ama szlerini de unutmadm. Yzba Kent, bana gelerek acayip bir hikye anlatt zaman da hemen, 'Msy Poirot'yu grmeliyiz,' dedim." Poirot, Kent'e bakt. Amerikal konumaya balad. "Belki gazetelerde okudunuz, Msy Poirot. Baz sava gemilerimiz Amerika kylarnda kayalara arparak battlar. Japonya'daki byk depremden hemen sonra oldu bu. Felakete de depremin sebep olduu dev dalgalarn yol at ileri srld. imdi... Ksa bir sre nce baz sabkallar ve kiralk katiller tutukland. Bazlarnn zerinden kan belgeler olayn hi de sanld gibi olmadn ortaya koydu. Bu ktlarda Byk Drtler

diye bilinen bir organizasyondan sz ediliyordu. Ayrca belgelerde ok gl bir enerji kaynana deiniliyordu. Ama bu bakmdan bilgi tam deildi. Yalnz ok youn bir nn belirli bir hedefe yneltilebilinecei anlalyordu. Bu bulula ilgili iddialar pek gln gibiydi. Ama ben belgeleri ne olur, ne olmaz, diye yine de bizim merkeze yolladm. Bizim ukala profesrler de onlar incelediler. Sonra da sizin ngiliz bilim adamlarndan birinin bir toplantda bu konuda bir tez ileri srdn bildirdiler. Anlalan meslektalar bu konuyu pek ciddiye almamlard. Hatta bilim adamnn hayal gcnn fazla geni olduundan bile sz etmilerdi. Ama o iddiasndan vazgememi ve deneylerinin baanyla sonulanmak zere olduunu da aklamt." Poirot ilgiyle, "Sonra?" diye sordu. "Buraya gelmeme ve o bilim adamyla konumama karar verildi. Bir hayli genti. Ad da John Halliday. Bu konuda ondan da49 F : 4 Agatha Christie ha bilgili olan kimse de yok. Halliday'ye ileri srd eyin mmkn olup olamayacan soracaktm." yice meraklanmtm. "Mmkn mym?" "te ben de bunu renmek istiyorum. Bay Halliday'yi gremedim. Onunla konuamayacam da anlalyor."

Japp ksaca, "Akas," dedi. "Halliday ortadan kayboldu." "Ne zaman?" "ki ay nce." "Kaybolduu resmen bildirildi mi?" "Tabi bildirildi. Kars byk bir tela iinde bize geldi. Biz de elimizden gelen her eyi yaptk. Ama daha balangta onu bulamayacamz anladm." "Neden?" Japp gzn krpt. "Bir adam kendi isteiyle ortadan kaybolduysa asla bulamazsnz." "Nereye gitmi?" "Paris'e." "yleyse Halliday, Paris'te ortadan kayboldu?" "Evet. Halliday Paris'e mesleiyle ilgili bir i iin gittiini sylemi. Eh, tabi, byle bir bahane uyduracakt. Bir adamn orda kaybolmasnn ne anlama geldiini bilirsiniz. Bu ya bir karlma olay ya da gnll bir ortadan kaybolu. Bence adam kendi isteiyle ortadan kayboldu. Halliday evlilik hayatndan sklmt. Onun Paris'e gitmeden nce karsyla kavga ettiini de rendik. Btn bunlardan durum anlalyor." Poirot dnceli bir tavrla mrldand. "Acaba?" Amerikal, ona merakla bakyordu. "Bu Byk Drtler denilen

grup neyin nesi?"

50 Byk Drtler Arkadam, "Byk Drtler, uluslararas bir grup,'diye aklad. "Bakanlar Hong Kong'da oturan bir inli. Adam Bir Numara diye biliniyor. ki Numara Amerikal, Numaral bir Fransz kadn. Drt Numara yani 'Cellat', ngiliz." Amerikal bir slk ald. "Bir Fransz kadn, ha? Ve Halliday de Fransa'da ortadan kayboldu. Bu incelemeye deer. Kadnn ad nedir?" "Bilmiyorum. Zaten onun hakknda hibir bilgim yok." Kent, "Ama grup ok etkili, yle mi?" dedi. Poirot ban sallayarak kadehleri dikkatle sraya dizdi. Hl dzen meraklsyd. "Sava gemilerimizi neden hatrdlar? Bu Byk Drtler Alman bir rgt adna m savayorlar?" "Hayr. Byk Drtler sadece kendi adlarna alyorlar, Bay Kent. Srf kendi karlar iin. Btn dnyay ynetmeyi istiyorlar." Amerikal bir kahkaha att. Ama Poirot'nun yzndeki ciddi ifadeyi fark edince, birdenbire sustu. Arkadam Amerikalya doru parman sallad. "Glyorsunuz, msy. Dnmyor, kk gri hcrelerinizi kullanmyorsunuz.

Gemilerinizin bir ksmn srf glerini denemek iin paralayan bu adamlar kim? Gerekten bu olayn iyz buydu. Byk Drtler elde ettikleri o yeni manyetik gc kullanyorlard." Japp neeyle, "Yapmayn, msy," dedi. "Ben sper canilerle ilgili ok roman okudum. Ama imdiye kadar yleleriyle hi karlamadm. Neyse... Yzba Kent'in hikyesini dinlediniz. Sizin iin yapabileceim baka bir ey var m?" "Evet, aziz dostum. Bana Bayan Halliday'in adresini verebilirsiniz. Bir de ona vermem iin bir kart yazarsanz..." Agatha Ghristie 52 Bylece ertesi gn kalkp Surrey'in, Chobham kyne gittik. Bayan Halliday bizi hemen kabul etti. Uzun boylu, sansn bir kadnd. Endielice telal bir hali vard. Be yandaki kz gzel bir ocuktu. Poirot, onu neden grmek istediimizi aklad. "Ah, Msy Poirot, geldiinize ne kadar sevindiimi bilemezsiniz. Sizden sz edildiini duydum tabi. Scotland Yard'dakiler gibi davranmayacanz da biliyorum. Onlar beni dinlemiyorlar, durumu anlamaya da almyorlar.-Fransz polisi de onlar kadar kt; hatta daha da kt. Hepsi de kocamn baka bir kadnla katn dnyorlar. Ama John yle bir erkek deildi. Her eyden nce iini dnrd o. Zaten kavgalarmzn yarsnn sebebi de buydu.

ini benden ok sevmesi." Poirot, onu yattrmaya alt. "ngilizler yledir. lerine k deillerse, o zaman da spora baylrlar. Byle eyleri ok ciddiye alrlar. imdi bana kocanzn ortadan nasl kaybolduunu btn ayrntlaryla anlatn." "Kocam temmuzun yirmisinde Paris'e gitti. Bir perembe gn. Orda meslektalarndan bazlaryla grecekti. Bunlarn arasnda Madam Olivier'da vard." Baarlaryla Madam Curie'yi bile glgede brakan bu nl Fransz kadn kimyagerin adn duyan Poirot ban sallad. Madam Olivier gerekten ok baanlyd. Fransz Hkmeti ona bir nian vermiti ve o gnlerin en nemli isimlerinden biriydi. "Kocam, Paris'e akama doru erimi ve doru Castiglione Soka'ndaki otele inmi. Sokakla ayn ad tayan otele... Ertesi sabah Profesr Bourgoneau'yla randevusu varm. Onu gnneye de gitmi. Tavrlar normal ve nazikmi. ki meslekta ok ilgin bir Byk Drtler konuma yapmlar hatta John'un ertesi gn profesrn laboratuvarnda yaplacak bir deneye katlmasn kararlatrmlar. Ondan sonra kocam yalnz bana Cafe Royal'de yemek yiyerek Bois'da biraz dolam. Sonra Madam Olivier'n Passy'deki villasna gitmi. Davranlar yine normalmi. John, Madam Olivier'n evinden saat on sekize

doru ayrlm. Akam yemeini nerde yedii bilinmiyor. Herhalde bir lokantaya girdi. Otele saat yirmi e doru dnerek odasna km. Ama nce kendisine mektup gelip gelmediini sormu. Ertesi sabah otelden ayrlm. Ve onu bir daha da gren olmam." "Otelden ne zaman ayrld? Profesr Bourgoneau'nun laboratuvarna gidebilmek iin uygun bir saatte mi kt?" "Bunu bilmiyorum. John'u otelinden karken gren olmam. Ama kahvalt gnderilmemi. Bundan da otelden erken saatte ayrld anlalyor." "Belki de Bay Halliday gece otele dndkten hemen sonra tekrar kt." "Sanmyorum. Yata bozulmutu. Gece bekisi de o saatte sokaa kan birini hatrlard." "ok haklsnz madam. O halde Bay Halliday'in sabah erkenden otelden ayrldn kabul edebiliriz. O saatte bir karlma olayna kurban olmadn da syleyebiliriz. Peki, eyalar otelde mi kalm?" Bayan Halliday bu soruyu biraz istemeye istemeye cevaplad. "Hayr... Kocamn kk bir bavul ald anlalyor." Poirot dnceli bir tavrla, "Hm..." diye mrldand. "Acaba Bay Halliday o akam nerdeydi? Bunu bilseydik, ok eyi de renmi olurduk. Kocanz kiminle bulutu? te esrar da burda. Ben po -

53 Agatha Christie lisin grne katlmyorum, madam. Onlar her zaman, 'Bu ite bir kadn parma var,' derler. Ama o gece kocanzn planlarn deitirmesine yol aan bir ey olduu da anlalyor. Bay Halliday'in otele dnd zaman kendisine mektup gelip gelmediini sorduunu sylediniz. Gelmi mi?" "Evet, sadece bir tek mektup... Bu da benim John'a o ngiltere'den ayrld gn yazdm mektup olacak." Poirot bir sre daha dnd. Sonra da ayaa kalkt. "Bu esrar zecek anahtar Paris'te, madam. Bunu bulabilmek iin de hemen Fransa'ya gitmem gerekiyor." "Ama aradan epey zaman geti, msy." "Evet, evet. Ama yine de Paris'te aratrma yapmalyz." Arkadam odadan kmak iin dnd. Sonra da elini kapnn tokmana uzatarak durdu. "Madam, kocanz size hi Byk Drtler'den sz etti mi?" Kadn dnceli dnceli tekrarlad... "Byk Drtler... Hayr, byle bir eyi hatrlamyorum." 54 Byk Drtler BLM 6

Merdivendeki Kadn Bayan Halliday'den baka bir ey renemedik. Poirot'yla abucak Londra'ya dndk. Ertesi gn de Fransa'ya doru yola ktk. Poirot biraz zgn bir tavrla, "Bu Byk Drtler beni ok uratryor, dostum. Tilki avndaymm gibi saa sola koturuyorlar," dedi. Srete'nin en iyi dedektiflerinden birini kastederek, "Belki Paris'te onunla grrsnz," dedim. nk daha nce Poirot'yla o ayn davada beraber almlard. Poirot yzn ekitti. "Umarm karlamayz; beni pek sevmezdi." "Bu i ok zor olmayacak m?" diye sordum. "ki ay nce bir gece tannmam bir ngilize ne olduunu renmeye alacaksn." "ok zor olacak, dostum. Ama bildiin gibi zorluklar Hercule Poirot'yu sevindirir." "Halliday'yi Byk Drtler'in kardn m dnyorsun?" Arkadam ban sallad. "Evet..." 55 Agatha Christie Paris'te yaptmz soruturmalar srasnda Bayan Halliday'in anlattklarndan daha fazla bir ey renemedik. Poirot, Profesr Bourgoneau'yla konutu. Ona, Halliday'in o geceki planlarndan sz edip etmediini sordu. Ama bilim adam bu konuda hibir ey sylememiti.

Ondan sonraki haber kaynamz nl Madam Olivier'd. Kadnn Passy'deki villasna giderken iyice heyecanlanmtm. Bir kadnn bilim dnyasnda bu kadar ilerlemesine ok armtm, nk byle ilerin her zaman erkek beyin gc gerektirdiini dnmmdr hep. Bize kapy on yedi yanda, resmi tavrl bir gen at. Poirot btn gn bilimsel aratrmalarla geiren Madam Olivier'n randevu almayan kimseleri kabul etmeyeceini bildii iin bu meseleyi nceden halletmiti. Delikanl bizi salona gtrd. Birka dakika sonra da Madam Olivier yanmza geldi. Olduka uzun boyluydu kadn. zerindeki beyaz gmlek daha da uzun grnmesine neden oluyordu. Bana sard beyaz earpla daha ok bir rahibeye benziyordu. Yz uzun, rengi soluktu. Gzel siyah gzlerinde adeta fanatike bir prlt vard. Madam Olivier modern bir Fransz kadnndan ok eski tipleri andnyordu. Bir yananda derin bir yara izi vard. yl nce laboratuvarda kocasyla alrken bir patlama olduunu hatrladm. Msy Olivier ve asistan kazada lm, kadn ise kt bir ekilde yanmt. Madam Olivier o gnden sonra btn dnyayla ilikisini kesmiti adeta. Btn enerjisini bilimsel aratrmalara vermiti. Kadn bizi souk bir nezaketle karlad. "Polisle birok defa konutum, beyler. Onlara yardm edemediime gre size de yararl

olabileceimi sanmyorum." 56 Byk Drtler "Madam, belki de ben size polisten farkl sorular soracam. imdi... o gn Msy Halliday'yle hangi konulardan sz ettiniz?" Madam Olivier biraz ard. "almalarndan tabi. Onun ve benim aratrmalarmzdan." "Size son zamanlarda ngiliz Kurulu'nda okuduu tezden sz etti mi?" "Tabi. Zaten en ok bu konuyu konutuk." Poirot kaytszca, "Fikirleri olacak gibi deildi sanrm," dedi. "Baz kimseler yle dnyor. Ama ben ayn fikirde deilim." "Yani bu fikirlerin uygulanabileceini mi dnyorsunuz?" "Tabi. Kolaylkla uygulanacak eyler bunlar, benim aratrmalarm da, Msy Halliday'inkine benziyordu. Ama amalarmz ayn deildi. Ben Radyum C, diye tanmlanan bir maddenin kard Gama Inlar'yla ilgileniyordum. O arada ok ilgin bir manyetik fenomenle de karlatm. Manyetizma dediimiz eyin gerek nitelii konusunda bir teorim de var. Ama bulularm dnyaya aklamamn henz zaman gelmedi. Bay Halliday'in deneyleri ve dnceleri benim iin ok ilginti." Poirot ban sallad. Sonra da beni artan bir soru sordu.

"Bay Halliday'yle bu konular nerede tarttnz, madam? Burda m?" "Hayr, msy. Laboratuvarda." "Oray grebilir miyim?" "Tabi." Madam Olivier geldii kapdan kt. Kk bir koridora alyordu bu kap. ki kapy daha geip byk bir laboratuvara geldik. eride bir sr deney dzenei, deney tpleri ve adn bilmedi57 Agatha Christie im yzlerce alet vard. eride iki kii bir deneyle urayorlard. Madam onlar tantt. "Asistanlarmdan Matmazel Claude..." Uzun boylu, ciddi yzl bir kz bizi selamlad. "Eski ve gvendiim bir arkadam olan Msy Henri." Ksa boylu esmer gen adam sert hareketlerle eildi. Poirot abucak etrafna baknd. Burada ieri girdiimizden baka iki kap daha vard. Madam bunlardan birinin baheye, dierinin ise yine deney yaplan kk bir odaya aldn syledi. Poirot bunlarn hepsini inceledikten sonra burada daha fazla kalmamza gerek olmadn syledi ve tekrar salona dndk. Poirot, "Madam, konumanz srasnda Msy Halliday'yle yalnz mydnz?" dedi. "Evet, msy. ki yardmcm yandaki kk odadayd."

"Konumanz ordan duyuluyor muydu?" Kadn bir an dnd sonra da ban sallad. "Sanmyorum... Hatta duyulmayacandan eminim. Btn kaplar kapalyd." "Odaya biri saklanm olabilir miydi?" "Laboratuvarda bir kede byk bir dolap var. Ama bu dnce sama." "Olabilir, madam. Bir soru daha; Msy Halliday size o geceki planlarndan sz etti mi?" "Bu konuda hibir ey sylemedi, msy." "Teekkr ederim. Sizi rahatsz ettiim iin de zr dilerim, madam. Ltfen rahatsz olmayn. Biz sokak kapsn buluruz." Hole ktk. Ayn anda bir kadn sokak kapsndan ieri girdi. Hzla merdivenden kmaya balad. Yal Fransz kadnlarnn yapt gibi siyah bir tl takmt sanrm. 58 Byk Drtler Evden uzaklarken Poirot, "Ender grlr bir kadn..." diye mrldand. "Madam Olivier m? Evet o..." "Hayr, hayr. Madam Olivier'dan sz etmiyorum. Onun hakknda konumak bile gereksiz. Bu dnyada Madam Olivier gibi dhiler pek az. Ben dier hanm kastettim. Merdivenden kan kadn..."

Arkadama hayretle baktm. "Ben onun yzn gremedim. Sen de bunu baarm olamazsn nk kadn bize hi bakmad." Poirot sakin bir tavrla, "Bu yzden onun ender grlen kadnlardan olduunu syledim ya..." diye cevap verdi. "Kadn evine giriyor... Kapy anahtarla at iin orda oturduunu dnyorum... Evet, ieri giriyor ve holdeki iki yabancya hi aldrmadan merdivenden kyor. Evet, o ender grlr bir kadn. Hatta davran anormal! Tanrm! Neler oluyor?" Arkadam beni tam zamannda geri ekmeyi baard. Bir aa kaldrma, hemen nmze devrildi. Poirot buna bakakald. yice

sarslm, rengi umutu. "Uh! Ucuz atlattk. Bunun tek nedeni phelenmemi olmam. Onlardan hi phelenmiyordum; yani hemen hemen. Eer her eyi abucak gren bir insan olmasaydm, Hercule Poirot aacn altnda ezilip lecekti. Dnya iin byk bir felaket olacakt bu. Sen de yle dostum. Ama tabi bu uluslararas bir felaket saylmazd pek." Souk bir ifadeyle, "Teekkr ederim," dedim. "imdi ne yapacaz?" Poirot, "Ne mi yapacaz?" diye bard. "Durup dneceiz. Kk gri hcrelerimizi altracaz... Bu Msy Halliday gerekten Paris'te miydi? Evet, onu iyi tanyan Profesr Bourgoneau kendisiyle konumutu." 59

Agatha Christie "Ne demek istiyorsun?" diye haykrdm. "Bu konuma cuma sabah oldu. Halliday'yi en son cuma gecesi saat yirmi iki de grdler. Ama onu gerekten gren oldu mu?" "Gece bekisi..." "Gece bekisi, Msy Halliday'yi daha nce grmemiti, onu tanmyordu. Kapdan Halliday'ye olduka benzeyen biri girdi. Drt Numara'nn bu bakmdan ustalkla davranacandan emin olabiliriz. Adam, bekiye mektup olup olmadn sordu. Odasna karak, kk bir bavul hazrlad. Ve ertesi sabah otelden gizlice ayrld. O gece Halliday'yi hi kimse grmedi, nk adam dmanlarnn eline dmt bile. Madam Olivier'n konutuu gerek Halliday miydi? Evet. Kadn, ngilizi tanmyordu. Ama bir sahtekr onu kendi alanna giren bir konuda kandramazd. Evet, Halliday buraya geldi, kadnla konutu ve villadan ayrld? Sonra ne oldu?" Arkadam beni kolumdan tutmu villaya doru adeta srklyordu. "imdi... Adamn ortadan kaybolduu gnn ertesi gnnde olduumuzu hayal et. Ayak izlerini takip ediyoruz. Ayak izlerini seviyorsun, deil mi? Bak burdan gitmiler; bir erkein ayak izleri... Msy Halliday'inkiler... Bizim yaptmz gibi saa dnd. Aha! Onunkileri takip eden baka ayak izleri; kk bir kadnn ayak izleri bunlar. nce bir kadn... Yzn yasl kadnlar gibi siyah bir peeyle

rtmt. Halliday'ye, 'Affedersiniz, msy,' dedi. 'Madam Olivier sizi geri armam istedi.' ngiliz de duraklayarak dnd. Peki, o gen kadn adam nereye gtrd? Halliday'ye iki villann bahelerini birbirinden ayran o dar geitin tam aznda yetimi olmas bir rastlant myd? Kadn, 'Bu yol kestirme, msy,' diyerek Halliday'yi geite soktu. Sada Madam Olivier'n villasnn bahesi var60 Byk Drtler d, solda da dier evinki. O aa da o baheden zerimize devrildi. Bunu da unutma! ki bahenin kaplar da geite alyordu. Dmanlar orda pusu kurmulard. Ordan frlayan adamlar Halliday'yi yakaladlar. Ve adam dier villaya gtrdler." "Tanrm! Poirot btn bunlar grdn m iddia ediyorsun?" "Olanlar kafamn gzleriyle gryorum, dostum. Haydi, villaya dnelim." "Tekrar Madam Olivier'la m konuacaksn?" Arkadam acayip bir tavrla gld. "Hayr, Hastings. Merdivendeki kadnn yzn grmek istiyorum." "Kim o dersin? Madam Olivier'n bir akrabas m?" "Bir sekreter sanrm. Yaknlarda ie alnan bir sekreter..." Kapy bize yine o terbiyeli delikanl at. Poirot, "Biraz nce ieri giren o hanmn... u dul hanmn adn bana syler misiniz?".

dedi. "Madam Veroneau'yumu mu kastediyorsunuz? Madamn sekreterini?" "Evet, onu. Kendisiyle bir dakika konumak istiyoruz." Delikanl dnerek uzaklat. Bir iki dakika sonra da tekrar dnerek, "ok zgnm," dedi. "Madam Veroneau tekrar sokaa km." Poirot sakin sakin, "Hi sanmyorum," diye karlk verdi. "Ona adm verin. Msy Hercule Poirot'nun nemli bir konuda konumak istediini syleyin. Onu hemen grmeliyim. nk biraz sonra polis merkezine gideceim." Delikanl yine ortadan kayboldu. Ama biraz sonra o esrarl kadn da merdivenden inerek salona doru gitti. Biz de onu izledik. Kadn odaya girince peesini kaldrd. O zaman hayretle irkildim. Agatha Christie Karmzdaki eski dmanmz (bir Rus kontesi) Kontes Rossakoff du. Kadn vaktiyle Londra'da zekice bir mcevher hrszln planlamt. Kontes, "Sizi holde grr grmez, belaya attm da anladm," diye yaknd. "Sevgili Kontes Rossakoff..." Kadn ban sallad. "imdi adm Inez Veroneau. spanyolum. Bir Franszla evliyim. Benden ne istiyorsunuz, Msy Poirot? Korkun bir insansnz. Londra'dan kamama sebep oldunuz. Herhalde

imdi bizim ahane Madam Olivier'a kim olduumu syleyecek, Paris'ten gitmeme yol aacaksnz. Anlayn ltfen, biz zavall Ruslar yaamak zorundayz." Poirot dikkatle onu szyordu. "Durum bundan ok daha ciddi, madam... Yandaki villaya girecek ve Msy Halliday'yi kurtaracam. Tabi o hl sasa. Anlayacanz ben her eyi biliyorum." Kontesin rengi birdenbire utu. Dudan srd sonra da her zamanki kesin tavrlaryla konumaya balad. "O yayor ama villada deil. Gelin, msy, sizinle bir anlama yapalm. Beni tutuklatmayn. Buna karlk Halliday'yi sa salim size teslim edeyim." Belikal dedektif, "Kabul ediyorum," dedi. "Ben de ayn eyi teklif edecektim. Ha, aklma gelmiken, bu sefer Byk Drtler'in adna m alyorsunuz?" Kadnn yz yine bembeyaz kesildi. Ama arkadamn sorusunu cevaplamayarak, "Telefon etmeme izin verir misiniz?" dedi. Telefona giderek bir numaray evirdi. Bize, "Villay aryorum," diye aklad. "Dostumuz imdi orda hapis. Numaray polise verebilirsiniz. Onlar evi bastklar zaman kimseyi bulamayacaklar. Hah, tamam..." 62 Byk Drtler Telefonda konumaya balad. "Andr, sen misin? Ben Inez.

Kk Belikal her eyi biliyor. Halliday'yi otele yollayn ve siz de ordan kan." Telefonu kapatt, glmseyerek bize doru geldi. "Bizimle birlikte otele gelmelisiniz, madam." "Tabi. Bunu bekliyordum." Bir taksi buldum. Poirot'nun yznden biraz ard anlalyordu. Haklyd da. nk bu i pek kolay olmutu. Otele geldiimiz zaman ktip bizi karlad. "Bir bey geldi. imdi sizin odanzda; ok hasta olduu belli. Yannda da bir hemire vard. Ama o sonra gitti." Poirot, "Evet,"dedi. "O benim arkadam." Hep birlikte yukar ktk. Odada, pencerenin yanndaki koltukta bitkin gen bir adam oturuyordu. Sanki yorgunluktan lmek zereydi. Poirot, onun yanna gitti. "Siz John Halliday misiniz?" Adam ban sallad. Arkadam, "Bana sol kolunuzu gsterin," diye ekledi. "John Halliday'in sol dirseinin hemen altnda bir et beni var." Gen adam istenileni yapt. Gerekten de kolunda ben vard. Poirot, kontese dnerek onu selamlad. Gen kadn da odadan kt. Halliday'ye bir kadeh konyak iirdik. Kendisini biraz toplar gibi oldu. "Tanrm... Bir cehennem azab ektim... O alaklarn hepsi de birer iblisten farkszd. Karm... Nerde o? Ne dnyor? Bana

onun kendisini brakp katma..." Poirot kesin bir tavrla, "Karnzn byle eylere inand yok," dedi. "Size olan gveni hibir zaman sarslmad. Sizi bekliyor. O da, ocuunuz da." 63 Agatha Ghristie 64 "Tanr'ya krler olsun! Yeniden zgrlme kavutuuma bir trl inanamyorum." "Biraz kendinize geldiinize gre, banzdan geenleri anlatabilirsiniz..." Halliday, Poirot'ya acayip bir tavrla bakt. "Ben... Hibir ey hatrlamyorum." "Ne?" "Hi Byk Drtler'den sz edildiini duydunuz mu?" Arkadam alayla, "Eh, duymu saylrm," dedi. "rendiklerimi bilmediinizden eminim. Onlarn sonsuz gleri var. Eer sesimi karmazsam, gvende olacam. Ama konutuum, bir tek kelime bile sylediim takdirde, yalnz bana deil, yaknlarma sevdiklerime de yapmadklarn brakmayacaklar. Benimle tartmaya kalkmayn. Tehditlerini yerine getireceklerini biliyorum. Biliyorum... Onun iin... hibir ey hatrlamyorum ben." Ve Halliday ayaa kalkarak odadan kt.

Poirot'nun yznde hayret dolu bir ifade vard. "Demek byle? Yine Byk Drtler kazand. Elindeki nedir, Hastings?" Kd ona uzattm. "Kontes gitmeden nce sana bu notu yazd." Arkadam kd okudu. '"Hoa kaln... I.V.' Adnn baharflerini yazm. Tesadf belki ama bu drt anlamna geliyor. Acaba hangisi, Hastings? Acaba..." Byk Drtler BLM 7 Radyum Hrszlan Halliday o gece bizimkinin yanndaki odada kald. Btn gece gen adamn uykusunda inleyip itiraz ettiini duydum. Villada bana gelenlerin sinirlerini iyice bozmu olduu belliydi. Sabahleyin de ondan bilgi almay yine baaramadk. Halliday yine Byk Drtler'in gcnn sonsuz olduunu ve konutuu takdirde kendisinden intikam alacaklarn tekrarlad. Gen adam leden sonra ngiltere'ye hareket etti. Poirot'yla ben Paris'te kaldk. Ben hemen harekete gemeyi istiyordum. Bu yzden Poirot'nun sakin sakin oturmas sinirime dokunuyordu. "Poirot, Tanr akna," diye srar ettim. "Haydi, saldrya geelim." "Hayran olunacak bir insansn, dostum. Kimlere saldracamz

syler misin? Tanr akna mantkl ol!" "Byk Drtler'e tabi." "e nerden balayacaksn?" Kararszca, "Polise bavursak..." diye mrldandm. 65 F : 5 Agatha Christie Arkadam gld. "Bizi romantik hayaller kurmakla sularlar. Elimizde kant yok. Hibir kant yok. Beklemek zorundayz." "Neyi bekleyeceiz?" "Onlarn harekete gemelerini. Byk Drtler'in bana saldracaklarndan eminim. Bir kere onlar beni ngiltere'den uzaklatrmaya altlar. Ama bunu baaramadlar. Dartmoor'daki olayda ise ie kararak setikleri kurban daraacndan kurtardk. Dn yine planlarna burnumuzu soktuk. Herhalde ii burda brakacak deiller." Ben bu szleri dnrken, kap vuruldu. Ve bir adam cevap beklemeden odaya girerek, kapy kapatt. Uzun boylu ve zayft yabanc. Rengi sar, burnu da gaga gibiydi. Paltosunun dmelerini enesine kadar iliklemiti. Yumuak ftr apkasn gzlerinin zerine kadar ekmeyi de unutmamt. Uysal bir sesle, "Byle paldr kldr ieri girdiim iin zr dilerim, beyler," dedi. "Ama iim da biraz acayip..." Glmseyerek yaklat. Ve bir iskemleyi ekerek oturdu.

Yerimden frlayacaktm ama Poirot bir el iaretiyle beni durdurdu. "Dediiniz gibi ieri giriiniz biraz acayip oldu. inizi aklar msnz?" "Bu ok basit, Msy Poirot. Siz, dostlarmn cann skmaya baladnz." "Hangi bakmdan?" "Yapmayn, Msy Poirot. Bu sorunuzda ciddi deilsiniz. Meseleyi siz de benim kadar biliyorsunuz." "Bu dostlarnzn kimler olduuna bal, msy." Adam hibir ey sylemeden cebinden tabakasn kard. Bundan ald drt sigaray masaya att. Sonra bunlar toplayarak tekrar tabakasna yerletirdi. 66 Byk Drtler Poirot, "Ah," diye mrldand. "Demek byle? Dostlarnzn nerisi nedir?" "Yeteneklerinizi... hatr saylr yeteneklerinizi... malum sularn esrarn zmlemekte kullanmanz, eski iinize dnmenizi ve Londra sosyetesinden hanmlarn dertlerine are bulmanz istiyorlar." Poirot glmsedi. "Heyecanl taraf olmayan bir program. Ya bu neriyi kabul etmezsem?" Adam anlaml bir tavrla ellerini at. "Tabi buna ok zlrz.

Byk Hercule Poirot'nun dostlar ve hayranlar da yle. Ama znt, ne kadar byk olursa olsun, bir insana yeniden can veremez." Poirot ban sallad. "ncelikle izah ettiniz. Peki, kabul ettiimi dnelim..." "O zaman bana kaybnz telafi etme yetkisi verildiini aklarm." Czdann kararak masaya on banknot brakt. Bunlarn her biri on bin franklkt. "Bylece bize gvenebileceinizi gstermeye alyoruz. Ama aslnda size bunun on kat denecek." Tanrm, diye yerimden frladm. "Yani siz..." Poirot otoriter bir tavrla, "Otur, Hastings," dedi. "O gzel drst karakterini hemen belli etme... Msy, size unu syleyeceim. Arkadam sizi skca tutarken polise telefon ederek onlara snmam kim engelleyebilir?" Ziyareti sakin sakin, "Bunu uygun buluyorsanz, yle yapn," diye karlk verdi. "Poirot!" diye bardm. "Artk dayanamayacam. Polise telefon et de u ii bitirelim." abucak ayaa kalkarak, kapya gittim. Srtm buna dayayarak durdum. 67 Agatha Christie Poirot sanki kendi kendisiyle tartyormu gibi, "En uygun yol bu..." diye mrldand.

Adam gld. "Ama uygun yollar phenizi uyandryor, yle mi?" Israr ettim. "Haydi, Poirot. Bunun sorumluluu sana ait olacak, dostum." Poirot telefona uzanrken, yabanc da bir kedi evikliiyle zerime atld. Ama ben hazrdm. Aramzda mthi bir bouma balad. Birdenbire adamn sendelediini fark ederek, btn gcm kullandm. Yabanc dizst kt. Tam zafere ulamak zereyim, diye dnrken acayip bir ey oldu. Sanki ne doru utum. Bam duvara arparak yere yuvarlandm. Bir dakika sonra ayaktaydm ama dmanm kapy arkasndan kapatmt. Telala koarak kapy sarstm. Fakat kap dardan kilitlenmiti. Telefonu Poirot'nun elinden kaptm. "Resepsiyon mu? Dar kmak zere olan adam durdurun! Uzun boylu, yumuak ftr apkal. Kaln paltosunu iyice iliklemi. O polis tarafndan aranyor." Birka dakika sonra koridordan grltler geldi. Anahtar kilitte dnd ve kap ald. Otelin mdr gelmiti. "Adam yakalayabildiniz mi?" diye bardm. "Hayr, efendim. Aaya kimse inmedi ki." "Onun yanndan gemi olmalsnz." "Kimsenin yanndan gemedik. Adamn kam olmas alacak bir ey."

Poirot yumuak bir sesle, "Ama birinin yanndan getiniz, sanrm," dedi. "Belki de otelde alanlardan biriyle." "Sadece bir garsonla karlatm. Elinde bir tepsi vard." 68 Byk Drtler Poirot anlaml anlaml, "Ah..." diye mrldand. Heyecanl otel mdrn bamzdan attktan sonra arkadam dnceli bir tavrla, "Demek bu yzden paltosunu skca kapatmt..." diye ban sallad. Ben biraz utanmtm. "ok zgnm, Poirot. Onu yendiimi sanmtm." "Bu Japonlara has bir dvme tarz sanrm. zlme, dostum. Her ey plana gre gitti. Adamn planna gre. Ben de bunu istiyordum." "Bu da nesi?" diye bararak yerde duran kahverengi bir cismi kaptm. Bu kahverengi deriden ince bir czdand. Herhalde dmanmz benimle boutuu srada cebinden dmt. inde Felip Leon adna iki makbuz ve bir de katl bir kt vard. Bunu atmz zaman benim de kalbim hzla arpmaya balad. Yarm sayfalk kda kurunkalemle bir eyler karalanmt ama bu yazlanlar ok da nemliydi. "Toplant cuma gn, saat on birde Echelles Soka'nda

34 numaral evde yaplacak." mza yerinde de byk bir 4 says vard. minenin rafndaki saat on buuu gsteriyordu. "Tanrm!" diye bardm. "Ne ans! Talih bize yardm ediyor. Ama hemen yola kmalyz. Ne frsat, ne frsat!" Poirot, "Demek buraya gelmesinin nedeni buydu..." diye mrldand. "imdi her eyi anlyorum." "Neyi anlyorsun? Haydi ama, Poirot, hayal kurup durma!" 69 Agatha Christie Poirot, bana bakarak ban ar ar sallad. Glyordu. "rmcek sinee, 'Salonuma girer misiniz?' dedi. Bu sizin ocuk iirlerinizden biri deil mi? Ah, ok incelikle davranyorlar. Ama yine de Hercule Poirot kadar ince deiller."

"Ne demek istiyorsun, Poirot?" "Dostum, bu adamn bu sabah bize neden geldiini kendi kendime soruyordum. Misafirimiz benim rvet alacama gerekten inanyor muydu? Ya da bu iten vazgeecek kadar korkacam? Bunlar inanlacak gibi deildi pek. O halde bu adam neden gelmiti? Ama artk btn plan anlyorum. Dzgn, gzel bir ey bu. Grnte niyeti bana rvet vermek ya da beni korkutmakt. Sonra seninle boutu. Bundan kanmak iin de hibir ey yapmad. Tabi bu yzden

czdann yere dm olmasn normal ve mantkl bir ey sayacaktk. Ve sonra... tuzak! Saat 11'de Echelles Soka'rda... Olmaz, dostum. Kimse Hercule Poirot'yu o kadar kolayca yakalayamaz." "Tanrm..." diye inledim. Poirot kalarn atmt. "Ama yine de anlayamadm bir ey var." "Nedir o?" "Zaman, Hastings, zaman. Beni tuzaa drmek istiyorlarsa neden geceyi semediler? Bu daha kolay olmaz myd? Niin gndz uygun grdler? Yoksa bu sabah bir ey mi olacak? Hercule Poirot'nun renmesini istemedikleri bir ey?" Ban sallad. "Bakalm grrz. Ben burda oturacam, dostum. Bu sabah odadan kmayacaz. Olaylarn gelimesini burda bekleyeceiz." Telgraf saat tam on bir buukta geldi. Poirot bunu abucak okuduktan sonra bana uzatt. Madam Olivier'dand. Dnyaca n yapm olan kadn hemen Passy'deki villasna gelmemizi istiyordu. 70 Byk Drtler Hi zaman kaybetmeden bu istei yerine getirdik. Madam Olivier bizi yine o kk salonda kabul etti. Rahibeninkine benzeyen uzun surat ve alev alev yanan gzleriyle bu kadnn ahane gc beni yine etkiledi. Curielerle Becquerel'in parlak zekl vrisiydi o.

Madam Olivier hemen konuya girdi. "Dn bana Msy Halliday'in kaybolmasyla ilgili baz sorular sordunuz. Biraz nce dn buraya tekrar dnerek sekreterim Inez Veroneau'yla konumak istediinizi rendim. O evden sizinle birlikte km. Ve bir daha da dnmemi." "Hepsi bu kadar m, madam?" "Hayr, deil, msy. Dn gece laboratuvarma girdiler. Deerli birka belge ve notlar alnd. Hrszlar aslnda daha da deerli bir eyin peindeydiler. Ama neyse ki byk kasay aamadlar." "Size gerekleri aklayacam. Sekreteriniz Madam Veroneau, aslnda usta bir hrsz olan Kontes Rossakoff'du. Msy Halliday'in ortadan kaybolmasna da o sebep olmutu. Sekreteriniz ne zamandan beri yannzda alyordu." "Be aydan beri. Szleriniz beni ok artt." "Ama bunlar yine de doru. alnan ktlar kolayca bulunacak bir yerde miydi? Yoksa hrszlara evden biri mi yardm etmiti?" "Hrszlarn istedikleri eyin yerini bilmeleri biraz garip. Yani sizce Inez..." "Evet, hrszlarn ondan aldklar bilgiye gre hareket ettiklerinden eminim. Peki, onlarn bulamadklar o deerli ey nedir? Mcevherler mi?" Madam Olivier hafife glmseyerek ban sallad. "Mcevherlerden

ok daha deerli bir ey." Etrafna baknd. Sonra ne doru eilerek sesini alakt. "Radyum, msy." 71 Agatha Christie "Radyum mu?" "Evet. Artk deneylerimin en nemli noktasna geldim. Benim az bir miktar radyumum var. Ama daha da fazlas deneylerimde kullanmam iin bana dn olarak verildi. Aslnda miktar az ama dnyadaki radyumun yine de nemli bir ksmna eit. Milyonlarca frank deerinde..." "Radyum nerde?" "Byk kasada, kurun bir kutunun iinde. Kasa grnte eski, modas gemi bir eye benziyor. Ama aslnda bu teknik bir aheser. Hrszlar kasay herhalde bu yzden amay baaramadlar." "Radyum sizde ne kadar kalacak?" "Sadece iki gn daha. Ondan sonra deneylerim tamamlanm olacak." Poirot'nun gzleri parlad. "Ve Inez Veroneau da bunu biliyor yle mi? yi... O halde dostlarmz tekrar gelecekler. Sakn bu durumdan kimseye sz etmeyin. Ama endielenmeyin, radyumunuzu koruyacam. Laboratuvarn baheye alan kapsnn anahtar var m?"

"Tabi, msy. te bu. Bu anahtarn bende de bir ei var. Bu da bahe kapsnnki. Bu kap villayla yandakinin arasndaki geite alr." "Teekkr ederim, madam. Bu gece her zamanki saatte yatn. Korkmayn. Her eyi bana brakn. Ama hi kimseye bir ey sylemeyin. Yardmclarnz Matmazel Claude'la Msy Henri'ye de. zellikle onlara almayn." Villadan ayrlrken Poirot memnun bir ekilde ellerini ovuturuyordu. 72 Byk Drtler "imdi ne yapacaz?" diye sordum. "imdi... ngiltere'ye gitmek iin Paris'ten ayrlacaz, Hastings." "Ne?" "Eyalarmz toplayacaz. le yemei yiyeceiz ve Kuzey Gar'na gideceiz." "Ama radyum..." "ngiltere'ye gideceiz, dedim. Oraya erieceimizi sylemedim. Biraz dn, Hastings. Bizi gz hapsine aldklar, izledikleri muhakkak. Dmanlarmz ngiltere'ye dneceimizi sanmallar. Biz trene binmedike ve o da hareket etmedike buna kesinlikle inanmazlar." "Yani son anda trenden inecek miyiz?"

"Hayr, Hastings. Biz yola kmadka dmanlarmz rahat etmez." "Ama tren Calais'ye kadar hibir istasyonda durmuyor." "Para verirsek durur." "Poirot, rica ederim. Ekspresin durmas iin para veremezsin ki! Bunu kabul etmezler." "Dostum, kompartmandaki o kk kolu hi fark etmedin mi? mdat kolunu? Bunun gereksiz yere kullanlmasnn cezas yz frank sanrm." "Al! Kolu mu ekeceksin?" "Bir arkadam gelecek. Pierre Combeau. Sonra o kondktrle tartacak mesele karacak. Yolcular da merakla bu sahneyi seyrederlerken biz usulca kaacaz." Poirot'nun plann uyguladk. Poirot'nun eski ahbaplarndan olan Pierre Combeau, onun yntemlerini iyi bildii anlalyordu. 73 Agatha Christie Arkadamn teklifini de hemen kabul etti. Tren Paris'ten kt srada adam imdat kolunu ekti. Combeau, tam Franszlarn beenecei gibi bir kavga kard. Biz de kimseye fark ettirmeden trenden indik. lk i grnmz bir hayli deitirdik. Poirot bunun iin gereken eyleri kk bir antayla getirmiti. Sonunda kirli mavi

gmlekli iki aylak klnda kk bir handa yemek yedik. Ve ondan sonra da Paris'e dndk. Madam Olivier'n villasna yaklatmz srada saat on bire geliyordu. Yolun aasna yukarsna baktktan sonra dar geite szldk. Etrafta kimseler yoktu. Bizi izlemediklerinden de emindik. Poirot, "Onlarn henz burda olduklarn sanmyorum," diye fsldad. "Belki de yarn gece harekete geerler. Ama radyumun villada sadece iki gece daha kalacan kesinlikle biliyorlar." Bahe kapsnn anahtarn kilide sokarak dikkatle evirdik. Kap sessizce ald. Baheye girdik. Ayn anda, hi beklenmedik bir ey oldu. Gafil avlandk. Bir dakika ierisinde etrafmz sardlar. Azmz tkayarak, ellerimizi baladlar. Bizi en aa on adamn bekledii anlalyordu. Kar koymann bir yarar olmayacakt. Bizi birer uval gibi tamaya baladlar. Dier eve deil de Madam Olivier'n villasna doru gitmemiz beni artt. Bir anahtarla laboratuvarn kapsn atlar. Bizi de ieri soktular. Adamlardan biri byk kasann nnde eildi. ok gemeden at bunu. Srtmda buzdan bir el dolat sanki. Poirot'yla beni bunun iine mi tkacaklar, diye dndm. Kasada havaszlktan ar ar boulacak myz? Sonra hayretle kasann iinden bir merdivenin aaya doru indiini grdm. Bizi bu dar yere soktular. Sonunda kendimizi top-

74 Byk Drtler ran altnda byk bir odada bulduk. Burada uzun boylu, otoriter tavrl bir kadn duruyordu. Yzne siyah kadifeden bir maske takmt. Grubun elebasnn o olduu belliydi. Adamlar bizi yere brakp

ktlar. Bylece o esrarl yaratkla yalnz kaldk. Artk hi phem yoktu. Bu karmzdaki bilmediimiz o Fransz kadnd. Byk Drtler'in Numara's. Kadn yanmzda diz kerek azmzdaki bezleri kard ama balarmz zmedi. Sonra dorularak karmzda durdu. Ani bir hareketle maskesini indirdi. Madam Olivier'd bu! "Msy Poirot!" Kadnn hafif sesi alay doluydu. "Byk ahane, esiz Msy Poirot? Dn sabah sizi uyarmak iin adamm yolladm. Ama buna aldrmadnz. Bizimle baa kabileceinizi sandnz. Ve imdi burdasnz." Souk ve kinci hali, adeta iliklerime kadar donmama sebep oldu. Bu tavrlar, alev alev yanan gzleriyle yle ztt ki. Deliydi bu kadn. Onunki dhiliin sebep olduu bir delilikti. Poirot hi sesini karmad. Az bir kar ak kadna bakyordu. Madam Olivier usulca, "Eh," dedi. "Sonunuz geldi. Biz planlarmza karlmasna izin veremeyiz? Son bir isteiniz var m?"

Kendimi o zamana kadar lme bu kadar yakn hissetmemitim. Poirot ahaneydi. Ne irkildi, ne rengi utu. Kadn byk bir ilgiyle szmeye devam etti. Sakin sakin, "Psikolojiniz beni ok ilgilendiriyor, madam," diye aklad. "Ne yazk ki bunu iyice inceleyebilmek iin zamanm ok az. Evet, bir isteim var. Yanlmyorsam idam mahkmunun

75 Agatha Christie son bir sigara imesine izin verilir. Tabakam yanmda. Eer izin verirseniz..." Bileklerindeki iplere bakt. Kadn, "Ah, evet," diye gld. "Ellerinizi zmemi istiyorsunuz, deil mi? ok zekisiniz, Msy Hercule Poirot. Ellerinizi zmeyeceim. Ama size bir sigara vereceim." Poirot'nun yannda diz kerek cebinden tabakay kard. Bundan ald bir sigaray arkadamn dudaklarnn arasna sktrd. "imdi de bir kibrit bulaym," diyerek doruldu. "Gerek yok, madam," dedi. Korkutucu bir ses tonuyla sylemiti bunu. Kadn da yakalanmt. "Rica ederim, kmldamayn, madam. Buna kalkrsanz piman olursunuz. Krar adl zehrin btn niteliklerini biliyor musunuz acaba? Gney Amerikal kzlderililer bu zehri oklarnn ucuna srerler. Byle bir okla en ufak yaralanma lm demektir. Baz kabileler

ise fleyerek ok atmay tercih ederler. Bunun iin zel bir boru da yaparlar. Ben de byle bir boru var, madam. Ve bu tpk bir sigaraya benziyor. Buna biraz flemem yetecek... Ah, ardnz. Kmldamayn, efendim. Bu sigarann mekanizmas gerekten ok zekice yaplm. Bir fleme yetiyor. O zaman balk klna benzeyen kk bir ok frlyor ve hedefi buluyor. Herhalde lmek istemiyorsunuz madam? Onun iin sizden Hastings'in ellerini zmenizi rica edeceim. Ellerimi kullanamyorum. Ama bam kolaylkla evirebiliyorum. yle. Onun iin sizi kolaylkla ldrebilirim. Rica ederim, bu bakmdan bir hata yapaym demeyin." Kadn eilerek ar ar Poirot'nun isteini yerine getirdi. Yz hatlar nefret ve fkeyle arplmt. Elleri titriyordu. ok gemeden balardan kurtuldum. 76 Byk Drtler Poirot, "imdi iplerin bu hanm balamaya yeter, Hastings," diye talimat verdi. "Tamam. Dmler sk m? O halde imdi beni z, ltfen. Adamlarn yollamas bizim iin ok iyi oldu. ansmz yardm ederse, kimse engellemeden burdan gideriz." Bir dakika sonra arkadam da yanmda ayakta duruyordu. Madam Olivier'a bakarak eildi. "Hercule Poirot yle kolay kolay lmez, madam. Size iyi geceler diliyorum."

Azndaki tka kadnn cevap vermesini engelledi. Ama gzlerindeki canice bak beni korkuttu. Bir daha onun penesine dmemek iin dua ettim. dakika sonra villadan km, telala baheden geiyorduk. Sokakta kimse yoktu. ok gemeden o semtten ayrldk. O zaman Poirot fkeyle konumaya balad. "O kadnn syledii btn szleri hak ettim. Ben ahman biriyim! Aalk bir hayvan, kaz kafal bir budalaym! Onlarn tuzana dmediim iin gururlanyordum. Aslnda bu bir tuzak bile saylmazd! Bana gzel bir oyun oynadlar. Planlarn anlayacam biliyorlard. Buna gveniyorlard. Her ey anlalyor. Halliday'yi kolaylkla teslim etmelerinin nedeni, her ey, her ey. Eleba Madam Olivier'd. Vera Rossakoff ise sadece onun yardmcsyd. Madam Olivier, Halliday'in fikirlerini renmek zorundayd. Onun duraklamasna sebep olan problemleri zecek dehas vard. Evet, Hastings, artk Numara'nn kim olduunu biliyoruz. Belki de dnyann en byk fizikisi saylan bu kadn o. Dn; Dou'nun beyni, Bat'nn bilimi... Ve kimliklerini bilmediimiz dier iki kii. Ama bunu da renmeliyiz. Yarn Londra'ya dnecek ve bu ile ilgileneceiz." "Madam Olivier' polise haber vermeyecek misin?" 77 Agatha Christie

"Bana inanmazlar ki. Franszlar o kadna tapyorlar adeta. Biz hibir eyi kantlayanlayz. Eer Madam Olivier bizi polise ikyet etmezse, kendimizi ansl saymalyz." "Ne?" "Dn. Gece, villaya gidiyoruz. Yanmzda evin anahtarlar da var. Kadn o anahtarlar bize vermediine yemin ederse ne yaparz? Kasay aarken bizi yakaladn, onun zerine ellerini balayarak, azn tkadmz sylerse? Kendi kendini aldatma, Hastings? Asl biz tehlikeli durumdayz." 78 Byk Drtler BLM 8 Dmann Evinde Passy'deki villada bamza gelenlerden sonra abucak Londra'ya dndk. Poirot'ya birka mektup gelmiti. Bunlardan birini acayip bir tavrla glmseyerek okudu. Sonra da bana verdi. "una bak, dostum." nce imzaya bir gz attm. Mektubun altnda, "Abe Ryland" yazlyd. Poirot'nun onun dnyann en zengin adam olduunu sylediini hatrladm. Bay Ryland'n mektubu ksa ve sertti. Adam Poirot'nun son anda Gney Amerika'ya gitmekten vazgemesine kzmt ve onun ileri srd mazeretleri yeterli bulmadn da aklyordu.

Arkadam, "Bu mektup insan dndryor," dedi. "yle deil mi?" "Adamn kzmas normal tabi..." "Hayr, hayr anlamyorsun. Mayerling'in szlerini dn. Zavall buraya snd ama sonra dmanlar onu ldryorlar. Mayerling, ki Numara'nn simgesi, 'zerinde iki izgi olan bir S harfidir,' demiti. 'Dolar iareti. Onun iin onun Amerikal olduu d79 Agatha Christie nlebilinir. Onda servetin salad g var.' Bu szlere Ryland'n beni ngiltere'den uzaklatrmak iin servet saylacak bir para teklif ettiini eklersen... eee, Hastings?" Hayretle Poirot'ya bakakaldm. "Yani, milyarder Abe Ryland'n Byk Drtler'in ki Numaras olduunu mu dnyorsun?" "Her zamanki parlak zeknla ne demek istediimi hemen kavradn. Hastings. Evet, yle dnyorum. Milyarder, derken sesinde beliren ifade ok ilginti. Ama bir gerei unutmamalsn. Bu grupta ok yksek mevkideki insanlar var. Bay Ryland'n ilerinde hi de ho olmayan bir ekilde davrand da syleniyor. Vicdansz, becerikli, byk bir serveti olan ve sonsuz bir g elde etmeyi isteyen bir adam." Poirot gerekten hakl olabilirdi. Ona bu konuda kesin kararn

ne zaman verdiini sordum. "te sorun da bu, Hastings. Emin deilim. Emin olamyorum. Bunu kesinlikle renmek iin her eyimi verirdim, dostum. Abe Ryland'n ki Numara olduunu kesinlikle renirsek, amacmza daha yaklam oluruz." Parmam mektuba vurdum. "Bundan adamn Londra'ya yeni geldii anlalyor. Ona giderek ahsen zr dileyebilirsin." "Evet, bunu yapabilirim." Poirot iki gn sonra eve byk bir heyecanla dnd. Sevinle iki elimi birden yakalayarak, "Dostum, elimize beklenmedik, bir daha olmayacak, ahane bir frsat geti! Ama tehlike de var. Byk bir tehlike. Onun iin senden bunu istememem bile gerekir." Belki Poirot, beni korkutmaya alyordu. Eer yleyse ters yapyordu bunu. Bunu aka ona da syledim. 80 Byk Drtler Arkadam daha anlalr bir ekilde konumaya balayarak bana plann aklad. "Ryland bir ngiliz sekreter aryor. Grg kurallarn bilen, nazik birini. Sen bu ie girmek iin bavurabilirsin." Bir an duraklad. Sonra da zr dilercesine ekledi. "Bu grevi ben almay isterdim, dostum. Ama kimliimi gerektii ekilde deitirmem imknsz. ngilizcem ok iyi. Tabi heyecanlandm zamanlar

dnda. Ama ngiliz aksanyla konuamyorum. Byklarma kyp onlar tra etsem bile yine de beni grenler Hercule Poirot olduumu anlarlar." Ben de emindim bundan. "stediini yapmaya hazrm," dedim. "Ryland'n evine yerlemeye alacam. Ama Ryland'n beni sekreter olarak alacan pek sanmyorum." "Alacak, alacak. Sana, dudaklarn uuklatacak tavsiye mektuplar verilmesini salayacam. ileri Bakan da seni tavsiye edecek." Bana ileri gidiyormu gibi geldi. Ama Poirot itirazlarma aldrmad bile. "Bakan istediimi yapacak. nk ben ona ciddi bir rezalete sebep olabilecek bir konuda yardm ettim. Sorununu nezaketle, sessizce zmledim. imdi bana minnet duyuyor." lk i makyaj konusunda usta olan birini bulduk. Ufak tefek, ban ku gibi saa sola eviren bir adamd bu. Bu bakmdan biraz Poirpt'ya da benziyordu. Beni bir sre sessizce inceledi. Sonra da almaya balad. Bir saat sonra aynada kendime baktm zaman ok ardm. Giydiim ayakkablar yznden boyum daha uzun duruyordu. Ceket de yine boylu ve ince durmam salyordu. Makyaj ustas kalaSl F : 6 Agatha Christie

rm baka ekilde fralam ve bu yzden de suratmn ifadesi tamamyla deimiti. Yanaklarmn iine kk yastklar yerletirmiti. Cildim eskisi gibi yank deildi. Bym yoktu. Yandaki dilerimden biri altn kaplamayd. Poirot, "Adn Arthur Neville," dedi. "Tanr seni korusun, dostum. nk tehlikeli bir yere giriyorsun." Bay Ryland'n tespit ettii saatte Savoy Oteli'ndeydim. Kalbim deli gibi arpyordu. Beni bir iki dakika beklettikten sonra Amerikalnn dairesine kardlar. Ryland bir masann banda oturuyordu. nnde bir mektup vard. Gzucuyla baktm. ileri Bakan'nn yazsn tandm. Amerikal milyarderi ilk defa gryordum. stemememe ramen beni etkiledi. Uzun boylu ve inceydi. Burnu gaga biimli, enesi kkt. Gr kalarnn glgeledii gzleri gri, baklar souktu. Salar krlamt. Dilerinin arasna uzun, siyah bir puroyu sktrmt. Onun purosuz yapamadn sonradan renecektim. "Oturun," diye homurdand. Koltua yerletim. Ryland nndeki mektuba eliyle vurdu. "Buna gre gerekten iyi bir sekretermisiniz. Artk bakalaryla konumama gerek kalmad. Toplum sorunlarndan anlar msnz?" "Sizi bu bakmdan memnun edeceimi umarm."

"Yani, malikneme sryle dk, kont, vikont ve soylu ardm dnelim. Onlar yemek sofrasnda nereye oturtmamz gerektiini bilebilir misiniz?" "Ah, kolaylkla," diye glmsedim. 82 Byk Drtler Biraz daha konutuk. Sonra Amerikal beni ie aldn aklad, Ryland, ngiliz sosyetesini tanyan bir sekreter istiyordu. Amerikal bir sekreteri ve bir stenosu vard zaten. ki gn sonra Hatton Chase Maliknesi'ne gittim. Amerikal milyarder buray Loamshire dknden alt ay iin kiralamt. lerim hi zor deildi. Bir zamanlar ileri bandan akn bir parlamento yesinin sekreterliini de yapmtm. Onun iin oynamam gereken rol bilmediim bir ey deildi. Ryland hafta sonlarnda genellikle birok misafir aryordu. Ama dier gnlerde ev ok sakinleiyordu. Milyarderin Amerikal sekreteri Appleby'i arada srada gryordum. Ama o nazik ve normal, gen bir Amerikalya benziyordu.

ok da alkand, Stenograf Bayan Martin'le daha sk karlayordum. Yirmi , yirmi drt yalarnda, kzl sal, gzel bir kzd. Bazen kahverengi gzlerinde muzipe bir prlt beliriyordu ama ou zaman tavrlar ciddiydi. Bana, Bayan Martin, Ryland'den hem nefret ediyor, hem de ondan pheleniyormu gibi geliyordu.

Ama tabi kz bunu ima bile etmiyordu. Ancak bir gn geldi, kz beklenmedik bir anda bana ald. Tabi evdekilerin hepsini de dikkatle incelemitim. Birka hizmetkr yeni tutulmutu sanrm. Bir uak yardmcs ve iki orta hizmetisi, uak, khya ve a aslnda dkn adamlarydlar. Ana o srede maliknede kalmaya raz olmulard. Orta hizmetilerini nemli bulmadm iin onlarla fazla ilgilenmedim. Uak yardmcs George'u byk bir dikkatle inceledim. Ama onun gerekten grnd gibi bir adam olduu belliydi. Zaten onu uak ie almt. Beni en fazla phelendiren Ryland'n zel ua Deaves'di. 83 Agatha Christie Adam onu New York'tan getirmiti. Deaves, ngilizdi aslnda. Gayet terbiyeli bir adamd. Ama ona kar yine de baz pheler duyuyordum. Hatton Chase Maliknesi'ne yerleeli hafta olmutu. Bu srede Poirot'yla dndklerimizin doru olduunu gsterecek hibir olay da gemedi. Byk Drtler'in almalarna balanacak bir ey de olmad. Ryland gl kiilii olan bir insand. Ama artk Poirot'nun onun o korkun gruptan olduunu dnmekle hata yaptna inanmaya balyordum. Milyarderin bir gece yemekte Poirot'dan kaytszca sz ettiini de duydum. "O kk adam gerekten bir harikaym. Ama ii yarda brakyor.

Nerden mi biliyorum? Ona bir i teklif ettim, beni en son anda reddetti. Artk bir daha Msy Poirot'yla i yapmam." te byle anlarda azmn iindeki kk yastkklar beni fazla rahatsz ediyordu. Sonra Bayan Martin bana ok acayip bir hikye anlatt. Ryland o gn iin Londra'ya gitmiti. Appleby'yi de birlikte gtrmt. Bayan Martinle aydan sonra bahede dolayorduk. Kz ok houma gidiyordu. Samimi ve candan bir kzd. Onun bir derdi olduunu anlyordum. Sonunda bana ald. "Biliyor musunuz, Binba Neville," dedi. "Burdaki iimi brakmay dnyorum." ardm. Kz telala szlerine devam etti. "Ah, biliyorum, bir bakma ahane bir i saylr bu. Herhalde ok kii byle bir eyi istemediim iin aptallk ettiimi de dnr. Ama ben kt davranlara ge84 Byk Drtler lemem. Binba Neville. Bana kfredilmesine dayanamam. Hibir centilmen byle bir ey yapmaz." "Ryland size kfr m etti?" Bayan Martin ban sallad. "Evet. Tabi, o her zaman sinirli ve aksi. Buna aldrdm da yok. Byle eyleri iimin gerei sayyorum.

Ama Bay Rayland dn nemli bir sebep yokken fena halde fkelendi. Bir an beni ldreceini sandm. stelik dediim gibi, ciddi bir sebep de yoktu." yice meraklanmtm. "Ne oldu, anlatsanza." "Bildiiniz gibi Bay Ryland'n btn mektuplarn ben ayorum. Bunlardan bazlarn Bay Appleby'ye veriyorum. Bir ksmn da ben cevaplandryorum. Ama mektuplarn ilk sralamasn ben yapyorum her zaman. Bazen Bay Ryland'a zel mektuplar geliyor. Mavi zarfta oluyor bunlar. Zarflarn kesinde de ufack bir 4 says bulunuyor. Efendim? Bir ey mi sylediniz?" Dayanamayarak hafife barmtm. Ama telala bam sallayarak, "Hayr, hayr," dedim. "Devam edin." "Dediim gibi byle mektuplar geliyor. Bay Rayland bana bu mektuplar hibir zaman amamam kesinlikle tembih etti. Zarflar kapal halde kendisine vermemi istedi. Tabi ben de her seferinde yle yapyordum. Ama dn sabah ok fazla mektup geldi. Zarflar telala amaya baladm. O srada yanllkla szn ettiim mektuplardan birini de amam mym? Durumu fark eder etmez mektubu hemen Bay Ryland'e gtrdm. Olan anlattm. O birdenbire fkesinden deliye dnd adeta. Buna ok ardm ve fena halde korktum." 85

Agatha Christie "Mektupta onu o kadar kzdracak ne vard acaba?" "Hibir ey yoktu. in garip yan da bu ya! Mektubu hatam anlamadan nce okumutum. Pek ksayd. Yazlanlar kelimesi kelimesine hatrlyorum. Bunda kzacak, sinirlenecek bir ey olmadn biliyorum." "Demek mektubu kelimesi kelimesine hatrlyorsunuz?" "Evet." Bayan Martin bir an durdu. Sonra ar ar mektupta yazlanlar tekrarlad. Ben de ona fark ettirmeden sylediklerini yazdm. "Sayn Baym, Bence u ara nemli olan mlk grmek. Ta ocann da dahil edilmesini isterseniz, o zaman on yedi bin makul saylr. Yzde 11 komisyon fazladr. Yzde 4 ok uygun olur. Sayglarmla. Arthur Leversham." Bayan Martin, "Mektubun Bay Ryland'n almay dnd bir yerle ilgili olduu belliydi," diye konumasn srdrd. "Ama akas byle basit bir ey yznden fkeden kpren bir insan bence biraz... Tehlikelidir. Ne yapaym, Binba Neville? Siz benden daha tecrbelisiniz." Kz teselli ettim. "Herhalde Bay Ryland'da btn Amerikallar

gibi hazmszlk ekiyor," dedim. Bayan Martin sonunda yanmdan ayrlrken iyice rahatlamt. Ama ben hi de rahat deildim. Yalnz kaldm zaman not defterimi kararak karaladm o satrlar okudum. "Bu grnte pek masumca olan mektubun gerek anlam nedir? Ryland bir ie mi giriti? Bunun ayrntlarnn dar szma86 Byk Drtler masn m istiyor? Tabi bu olabilir... Ama mektuplarn zerinde kk bir 4 says varm... Galiba sonunda aradmz bulduk..." Btn akam ve ertesi gn hep bu mektubu dndm. Sonra birdenbire durumu anladm. Bu o kadar da basitti ki. Anahtar 4 sayyd. Mektuptaki her drdnc kelimeyi okuduunda yeni ve farkl bir metin ortaya kyordu. 'ok nemli on yedi on bir ta oca drt' bu kelimelerin anlam ok akt. Bu mektubu yazan Ryland'e randevu veriyordu. Amerikalnn ayn on yedisinde saat on birde bir yerde bulunmasn istiyordu. Ayn on yedisi ertesi gnd. 17 Ekim. 4 saysyla o esrarl Drt Numara kastediliyordu. Ya da bu Byk Drtler'in iaretiydi. Ta oca szlerinin ne anlama geldii de belliydi. Evden bir kilometre kadar tede terk edilmi bir ta oca olduunu biliyordum. Issz bir yerdi oras. Yani ta oca gizli bir randevu iin ok uygundu. Bir an her eyi tek bama halletmeyi dndm. Bylece stn

duruma geer ve bir sre Poirot'ya zevkle nispet yapardm. Ama sonunda bundan vazgetim. nemli bir iti bu. Tek bama hareket etmeye ve belki de bylece baar ansmz azaltmaya hi hakkm yoktu. lk defa dmanlarmza kar stn duruma gemitik. Bu sefer baarya erimemiz artt. Gerei ne kadar inkra alrsam alaym aslnda Poirot benden akllyd. Arkadama acele bir mektup yazarak durumu ona akladm. O buluma srasnda konuulacaklar dinlememizin gerektiini anlattm. Bu ii bana brakt takdirde elimden geleni yapacaktm. Ama Poirot gelmeyi isteyebilirdi. Ona istasyondan ta ocana nasl gideceini de anlatmay unutmadm. 87 Agatha Christie Kye giderek mektubu kendim postaya verdim. Daima byle yapm ve Poirot'ya zaman zaman olanlar haber vermitim. Onun bana yazmamasn da kararlatrmtk. nk maliknede bana gelen mektuplar aabilirlerdi. Ertesi akam iyice heyecanlydm. O ara evde hi misafir yoktu. Btn akam Ryland'la ktphanede altm. Byle olacan tahmin etmi, Poirot'yu istasyonda karlayamayacam da anlatmtm. Ama Amerikalnn saat on birden nce beni bandan savacandan da emindim.

Gerekten de Ryland on buukta saatine bakarak, bu kadar almann yeterli olduunu syledi. Ben de imasn anlayarak odadan ktm. Sanki yatacakmm gibi odama gittim. Ama sonra arka merdivenden usulca inerek baheye ktm. Beyaz gmleimin gzkmemesi iin stme koyu renk bir pards giymeyi unutmamtm. Bahede bir sre bekledikten sonra omzumun zerinden geriye baktm. Ryland alma odasndan terasa kyordu. Adamn randevuya gittii belliydi. Onu iyice geride brakabilmek iin admlarm sklatrdm. Ta ocana eritiim srada soluk solua kalmtm. Etrafta kimse yoktu. Sk, bodur aalarn arasna girerek beklemeye baladm. On dakika sonra saat tam on birde Ryland gzkt. apkasn gzlerine kadar ekmiti. Dilerinin arasnda yine purosu vard. abucak etrafna baknd. Sonra da aaya, ta ocana indi. Bir sre sonra kulama mrltlar geldi. Anlalan dier adam ya da adamlar daha nce oraya gelmilerdi. Yavaa, srne srne aalarn arasndan ktm. Byk bir dikkatle dik olan kei yolundan Byk Drtler inmeye baladm. imdi konuan adamlarla aramda sadece iri bir kaya kalmt. Karanlkta gvende olduum iin kayann yanndan baktm. Ve kapkara, korkun bir tabancann namlusuyla burun buruna geldim.

Ryland ksaca, "Eller yukar," dedi. "Ben de seni bekliyordum." Amerikal kayann glgesinde oturduu iin yzn gremiyordum. Ama sesinde irkin, tehlikeli bir ifade vard. Sonra souk elik bir namlunun enseme dayandn hissettim. O zaman Ryland kendi tabancasn indirdi. Ar ar, "Aferin, George," diye mrldand. "Onu buraya getir." in iin fkeden ldryordum. Beni glgelerin arasna sokan George azm tkayarak, ellerimi, ayaklarm dikkatle balad. Adamn yzn gremiyordum. Ama onun kibar zel uak Deaves olduundan emindim. Ryland tekrar konumaya balad. Sesini bir an tanyamadm. yle souk ve korkuntu ki... "kinizin de sonu geldi artk. Byk Drtler'in yoluna fazla ktnz. Sen hi toprak kaymas diye bir ey duydun mu? ki yl nce burada yle bir ey oldu. Bu gece de olacak yine. Bunu saladm. Ama senin arkadan randevularna tam zamannda gelmiyor." O zaman dehetle rperdim. Poirot! Arkadam bir dakika sonra tuzaa decekti. Onu uyaracak durumda da deildim. Sadece, ii bana brakmaya karar vermi olsa, diye dua ediyordum. O zaman Londra'dan da ayrlmamtr. Baka trl karar verseydi imdiye kadar burada olurdu. 89

Agatha Christie Her geen dakikayla benim de umudum artyordu. Birdenbire btn umudum krld. nk ayak sesleri duydum; ihtiyatl ayak sesleri. Ama birinin geldii belliydi. Gelen kimse kei yolundan indi. Duraklad. Sonra Poirot gzkt. Ban yana emi glgelerin arasna bakyordu. Ryland'n elindeki byk otomatii kaldrrken memnunlukla homurdandn iittim. "Eller yukar." Deaves de ayn anda ne doru atlarak, arkadamn arkasnda belirdi. Poirot tuzaa dmt. Amerikal kinle, "Tantmza sevindim, Msy Poirot," dedi. Arkadamn soukkanll hayran olunacak gibiydi. Kln bile kmldatmad. Ama onun hl glgelerin arasn aratrdnn farkndaydm. "Arkadam? O burda m?" "Evet. kiniz de tuzaa dtnz. Byk Drtler'in tuzana..." Ryland gld. Poirot, "Bir tuzak m?" diye sordu. "Hl durumu anlamadn m?" Poirot usulca, "Evet," dedi. "Bir tuzak olduunu anlyorum. Ama yine de yanlyorsunuz. Tuzaa den ben ve arkadam deil, sizsiniz." "Ne?" Ryland tabancay kaldrd ama akn akn etrafna bakndn

fark ettim. "Ate ettiiniz takdirde on kiinin gzleri nnde cinayet ilemi olacaksnz. Ve bu yzden de aslacaksnz. Buras Scotland Yard tarafndan sarld. Hem de bir saat nce. Mat oldunuz, Bay Abe Ryland." 90 Byk Drtler Arkadam acayip bir slk ald. Ve birdenbire sanki sihirli bir denei sallam gibi bir sr adam ta ocana doluverdi. Ryland'le uan yakalayarak silahlarn ellerinden aldlar. Poirot polislerin bandaki memurla biraz konutuktan sonra beni kolumdan tutarak bir kenara ekti. Beni sevinle kucaklayarak, "Neyse, yayorsun," dedi. "Sana bir zarar veremediler. Buna ok sevindim. Seni buraya yolladm iin ka defa kendi kendimi suladm." "Benim bir eyim yok. Ama aklm kart biraz. Onlarn kk plann anladn, yle mi?" "Ben zaten byle bir eyi bekliyordum. Senin Ryland'n yannda almana neden izin verdiimi sanyorsun? Sahte adn klk deitirmen onlar bir dakika bile aldatmayacakt." "Ne?" diye bardm. "Ama bunu bana sylemedin." "Sana sk sk sylyorum, Hastings. O kadar drst bir insansn

ki, kendin bir eye kanmadka kimseyi kandramazsn sen. Senin kim olduunu anladlar. Ve beklediim eyi de yaptlar. Gri hcrelerini kullanan biri iin ok kesin sonutu bu. Yani onlar seni yem olarak kullandlar. Kz sana yolladlar... Ha, aklma gelmiken... Kz kzl sal m? Psikolojik bakmdan ilgin bir ey bu!" Souk souk, "Bayan Martin'i mi kastediyorsun?" dedim. "Onun salar tatl bir kzl ama..." "Bu adamlar ok kurnaz ve bilgili. Hatta onlar senin psikolojini bile incelemiler. Ah, evet, dostum, Bayan Martin'de komploya katld. Btn ustaln gsterdi. Sana Bay Ryland'n fkesinden sz ederek mektubu aklad. Sen bunu yazdn. Biraz zor olan ama Agatha Christie yine de zlebilecek bir ifreyle hazrlanmt bu. ifreyi zdn ve bana haber verdin." "Ama onlarn bilmedii bir ey vard. Ben byle bir hareketi bekliyordum. Hemen Japp' bularak baz hazrlklar yaptm. Ve ite grdn gibi zafer de kazandk." Bu oyun hi houma gitmemiti. Bunu Poirot'ya da syledim. Sabahn erken saatlerinde ilk trenle Londra'ya dndk.Yolculuk bir hayli tatsz geti. Tam banyodan ktm ve zevkle kahvalt etmeyi dndm srada oturma odasndan Japp'n sesinin geldiini duydum. Bornozuma

sarlarak telala kotum. Japp, "Bamz iyice derde soktunuz, Msy Poirot," diyordu. "ok yazk! lk defa byle yenildiinizi gryorum." Poirot'nun yzndeki ifade pek ilginti. Mfetti szlerini srdrd. "Biz de o korkun grup hikyesini tam ciddiye alyorduk. Ama sonunda bunun uak yardmcsnn ii olduu ortaya kt." "Uak yardmcsnn m?" diye inledim. "Ad James ya da byle bir ey... Adam, hizmetkrlarla Amerikal milyarderin klna girerek sizi aldatacana iddiaya girmi. Bay Hastings. Size Byk Drtler adl uydurma bir grup hakknda hikyeler yutturacan da sylemi." "mknsz!" diye bardm. "nanmyor musunuz? Uak yardmcsn alp doru Hatton Chase'e gtrdm. Ve asl Ryland'n yatanda uyuduunu rendim. Uak, a ve daha bir sr hizmetkr iddia konusunu yemin ederek 92 Byk Drtler desteklediler. Bu gln bir akaym. Bu konuda ona Ryland'n zel ua da yardm etmi." Poirot, "Demek bu yzden glgelerin arasnda oturuyordu..." diye mrldand.

Japp gittikten sonra arkadamla birbirimize baktk. Poirot, "Ama biz gerei biliyoruz, Hastings," dedi. "ki Numara Abe Ryland. Uak yardmcs kt bir durumda yakalarn kurtarmak iin milyarderin klna girmiti. Ve uak yardmcs..." "Evet," diye fsldadm. Poirot ciddi ciddi, "O Drt Numara," dedi. ' 93 Agatha Christie BLM 9 Sar Yasemin Poirot durmadan bilgi topladmz ve dmanlarn kafasnn iini grmeye baladmz sylyordu, ama ben ayn fikirde deildim. Bence daha gzle grlr bir zafer kazanmamz gerekiyordu. Byk Dtler'le karlatmzdan beri grup iki cinayet ilemi, Haliiday"yi karm ve Poirot'yla benim ldrlmemize de ramak kalmt. Buna karlk biz hibir ey yapmamtk. Poirot ikyetlerimi ciddiye almyordu. "Onlar bu ana kadar hep gldler, Hastings. Ama 'son glen iyi gler,' diye bir atasz yok mudur? Eh, sen de sonunda greceksin dostum?" Bir an durdu sonra da ekledi. "Ayrca karmzdakilerin alelade katiller olmadklarn da unutma! Dmanmz dnyann ikinci byk beyni."

Bekledii soruyu sorarak onun gururunu okamadm. Cevab biliyordum. Daha dorusu Poirot'nun verecei karl. Onun yerine arkadamn dman yakalamak iin hangi nlemleri aldn renmeye altm ama bunda da baarl olamadm. Poirot her zamanki gibi bana hibir ey aklamad. Yalnz Hindistan, in ve 94 Byk Drtler Rusya'daki Gizli Servis ajanlaryla temasta olduunu sezdim. Zaman zaman kendisini vmesinden de o sevdii oyunda, yani dmann kafasn lme konusunda baarl olduunu anladm. Poirot artk baka olaylarla da ilgilenmiyordu. O srede hatr saylacak cretleri reddettiini de grdm. Evet, bazen ilgisini eken vakalar inceliyordu. Ama bunlarn Byk Drtler'le bir ilikileri olmadn anlad an aratrmalar da yarda brakyordu. Onun bu tutumunun Mfetti Japp'a yarar oluyordu. Mfetti, Poirot'nun kaytszca aklad ipularna gre davranyor ve bylece baarya da ulayordu. Poirot'nun bu yardmna karlk Japp da ufak tefek Belikaly ilgilendirecek olaylarn ayrntlarn aklyordu. Japp'a, gazetelerin 'Sar Yasemin Olay' adn taktklar vakann aydnlatlmas grevi verildii zaman mfetti, Poirot'ya telgraf ekti. Ona bu olayla ilgilenip ilgilenmeyeceini sordu.

Japp'n bu telgrafna karlk, Abe Ryland'n evindeki maceradan bir ay sonra arkadamla kendimi bir trenin kompartmannda buldum. Londra'nn toz ve dumann geride brakm, Worcestershire'da, kk Market Handford kasabasna gidiyorduk. Esrarl vaka orada olmutu. Poirot oturduu kede arkasna yasland. "Bu olay konusundaki fikrin nedir, Hastings?" Hemen cevap vermedim. htiyatl davranmam gerektiini anlyordum. "Pek kara benziyor bu." Poirot neeyle, "Gerekten yle," dedi. "Byle telala yola kmamza baklrsa Bay Paynter'n bir cinayete kurban gittiini dnyorsun? Bunun bir kaza ya da intihar olmadndan eminsin." 95 Agatha Christie "Hayr, hayr. Beni yanl anlyorsun, Hastings. Bay Paynter'n bir kaza sonucu ldn dnelim. Ama yine de aydnlatlmas gereken esrarl birka nokta var." "te olayn ok karmak olduunu sylediim zaman ben de bunu kastettim." "imdi, btn gerekleri dzgnce, dikkatle inceleyelim. Onlar bana srayla ve anlalr bir ekilde say, dostum."

Olabildiim kadar akc ve dikkatli olmaya alarak anlatmaya baladm. "Bay Paynter'la balayalm," dedim. "Elli be yanda, zengin, kltrl, dnyay dolam bir adam o. Son on iki ylda ngiltere'ye pek az gelmi. Sonra birdenbire durup dinlenmeden dolamaktan sklm, Worcestershire'da, Market Hanford yaknnda kk bir yer alm. Ve oraya yerlemeye hazrlanm. lk i tek akrabas olan yeeni Gerald Paynter'a bir mektup yazm. Gerald, onun erkek kardeinin oluymu. Bay Paynter, yeenine gelip kendisiyle birlikte oturmasn nermi. Fakir bir ressam olan Gerald Paynter kt olay yaandnda yedi aydan beri amcasyla oturmaktaym." Poirot, "Anlatma slubun fevkalade," diye mrldand. "Kendi kendime Hastings konumuyor, bir kitaptan bir blm okuyor, dedim." Arkadamn alayna aldrmayarak szlerimi srdrdm. Bu i houma gitmeye balyordu. "Bay Paynter'n villasnn ad Croftlands'm. Adam alt hizmetkr tutmu. Ayrca kendi inli ua da varm. Ah Ling yani." Poirot tekrarlad. "Kendi inli ua Ah Ling." "Geen sal gn Bay Paynter akam yemeinden sonra kendisini iyi hissetmediini sylemi, uaklardan birini doktor ar96 Byk Drtler

mas iin yollamlar. Bay Faynter yatmaya raz olmam ve doktoru da alma odasnda kabul etmi. Onlarn neler konutuklarn duyan olmam. Yalnz Dr. Quentin evden ayrlmadan nce khyayla konumak istemi. Ona Bay Paynter'n kalbinin zayf olduunu ve adama ine yaptn aklam. Onu rahatsz etmemelerini sylemi. Ondan sonra da hizmetkrlar hakknda acayip sorular sormaya balam. Ne zamandan beri orada altklarn onlar kimlerin tavsiye ettiini renmeye alm. "Khya kadn bu sorulan elinden geldii kadar cevaplam. Ama doktorun maksadn da anlayamam. Ertesi sabah korkun bir ey olduu ortaya km. Orta hizmetilerinden biri aaya indii zaman mide bulandrc bir yank et kokusu duymu. Bu Bay Paynter'n alma odasndan etrafa yaylyormu. Kapy amaya alm ama ierden kitliymi. Gerald Paynter ve inli uan yardmyla kapy abucak krmlar. Ve o zaman korkun bir sahneyle de karlamlar. Bay Paynter, hava gazyla yanan mineye dm. Yz ve ba iyice yanm. Adam tannmayacak haldeymi. "Tabi o srada durumdan phelenmemiler. Bunun feci bir kaza olduunu dnmler. Bir bakma Doktor Quentin'e de kzmlar. 'Hastasna uyuturucu bir ila verdi ve onu byle tehlikeli bir halde brakt,' demiler. "Sonra acayip bir eyi fark etmiler.

"Yerde bir gazete duruyormu. Bunun yal adamn kucandan dt belliymi. Gazeteyi evirdikleri zaman kenarna mrekkeple bir eyler karalanm olduunu grmler. Yaz masas Bay Paynter'n oturduu koltua yaknm. Adamn sa elinin iaret parma ikinci eklemine kadar mrekkebe bulanm. Bay Paynter'n ka97 F : 7 Agatha Christie lem tutamayacak kadar bitkinletii ve parman mrekkebe sokarak elindeki gazeteye o iki kelimeyi yazd anlalm. Ama o iki szckten bir anlam kmyormu. Pek acayip bir eymi bu. 'Sar Yasemin.' te o kadar. "Villann duvarlarna sar yasemin sardrlm gerekten. lmekte olan adamn o iki kelimeyle bu iekleri kastettiini yani son anda aklnn pek de banda olmadn dnmler. Tabi haber arayan gazeteler olayla ilgilenmiler. Buna 'Sar Yasemin Olay' adn da vermiler. Ama tabi bu szlerin hibir nemi olmamas ihtimali de var." Poirot, "nemsiz mi dedin?" diye sordu. "Eh, madem sen yle sylyorsun, o halde gerekten yledir." pheyle arkadama baktm ama gzlerinde alayc bir ifade yoktu. "Sonra," diye szlerimi srdrdm. "Resmi soruturma heyecanla

izlenmi." "Yalandnn farkndaym, Hastings." "Dr. Quentin'e atanlar olmu. Bir kere o kasabann asl doktoru deilmi. Dr. Bolitho tatilde olduu iin yerini geici olarak Dr. Quentin alm. Yani kasabada bir ay alacakm. Herkes, kazaya Quentin'in dikkatsizliinin sebep olduunu dnyormu. Ama resmi soruturmada tanklk yapan doktorun szleri ok heyecan uyandrm. Bay Paynter, villaya yerletiinden beri hastaym. Ona bir sre Dr. Bolitho bakm. Ama Dr. Quentin hastay ilk grd zaman baz araz yznden arm. Akam yemeinden sonra arld o geceden nce de Paynter' bir kere muayene etmi. O gece ona pek acayip bir hikye anlatm. 'Aslnda ben hasta dei98 Byk Drtler Iim,' diye aklam. 'Ama sofrada yemek bana biraz acayip geldi. Uam Ah Ling'i bir bahaneyle yanmdan uzaklatrarak yemei bir kseye koydum. Bunu aln ve tahlil ettirin,' demi." "Bay Paynter'n hasta olmadn sylemesine ramen, Dr. Quentin adamn pheleri yznden bir ok geirdiini fark etmi. arpnts varm Paynter'n. Dr. Quentin de bunun zerine ona ine yapm. Ama bunda bir uyuturucu deil, striknin varm. "Hepsi bu kadar sanrm... Tabi u nemli nokta var: yemek

tahlil edildii zaman iinde iki kiiyi ldrmeye yetecek kadar toz afyon olduu anlalm." Poirot usulca, "Peki, sen ne sonuca vardn?" diye sordu. "Bir karar vermek zor. Bu bir kaza olabilir. Ayn gece birinin onu zehirlemeye kalkmas da belki sadece bir rastlantdr." "Ama aslnda bu fikirde deilsin. Bunun bir cinayet olduuna inanyorsun." "Sen inanmyor musun?" "Dostum, ikimizin kafas ayn ekilde almaz ki. Ben iki ihtimalden birini semeye almyorum. Yani kaza m, yoksa cinayet mi, demiyorum. Bu, dier sorun! Yani 'San Yasemin' meselesini zmlediimiz zaman zaten anlalacak. Ha, demin bir eyi atladn." "Sar Yasemin kelimelerinin altndaki hafif, birbirine dik iki izgiyi mi kastediyorsun? Bunun bir nemi olduunu dnmyorum." "Dncelerin senin iin ok nemli, Hastings. Ama imdi Sar Yasemin'i brakp zehirli yemee gelelim." "Biliyorum. Yemei kim zehirledi? Neden? nsan bu konuda yzlerce soru sorabilir. Tabi yemei Ah Ling hazrlam. Ama o Bay 99 Agatha Christie Paynter' ldrmeyi neden istesin? Gizli bir tarikat yesi mi? Ya da yle eyler okuyan biri? Sar Yasemin Mritleri belki de... Sonra

Gerald Paynter da var." Birdenbire sustum. Poirot, "Evet," diye ban sallad. "Dediin gibi Gerald Paynter da var. Amcasnn vrisi o. Ama gen adam o gece darda yemek yemi." "Belki yemein yaplaca malzemelerden birine zehir kartrd," dedim. "Sonra da kendisini bir yere yemee artt. nk zehirli yemekten yememesi gerekiyordu." Bu mantk dizisi Poirot'yu etkilemiti sanrm. Bana eskisinden daha saygl bir dikkatle bakyordu imdi. Ben, konuyu gelitirmeyi srdrdm. "Gerald Paynter o gece ge vakit dnd. Amcasnn alma odasnda k vard. Oraya girdi ve plannda baarl olmadn anlaynca adam mineye itti." "Bay Paynter elli be yanda bir adamd. Kendini hi savunmadan atee atmalarna izin verir miydi, Hastings? Byle bir ey mmkn m?" "Pekl, Poirot," dedim. "Ben byle dndm. Bir de senin fikrini duyalm." Poirot, bana bakarak glmsedi, gsn iirerek ukalaca bir tavrla, "Olayn bir cinayet olduunu kabul edelim," dedi. "Katil neden bu cinayet yntemini seti? Aklma sadece bir tek sebep geliyor, kurbannn kimliinin anlalmamasn istiyordu. Adamn yz iyice yanmt."

"Ne?" diye bardm. "Yani sence..." "Biraz sabrl ol, Hastings. Ben sadece bu kuram inceleyeceimi syleyecektim. Cesedin Bay Paynter'n olmadn dnme100 Byk Drtler 101 miz iin bir neden var m? l bir bakas olabilir mi? Bu iki soruyu inceliyor ve sonra ikisine de, 'Hayr' diyorurn. Hayal krklna uramtm. "Ya? Sonra?" Poirot'nun gzlerinde neeli bir prlt belirdi. "imdi kendi kendime, 'Burda anlayamadm bir ey var,' diyorum. 'Onun iin bu konuyu incelemem doru olur.' Kendimi Byk Drtler'e kaptrmamalym. Ah, istasyona geliyoruz. Elbise fram da nereye gitti? Hah, urdaym. Dostum, ltfen stm bam temizle. Sonra ben de sana ayn ekilde yardm ederim." Poirot daha sonra fray antaya koyarken, "Evet," diye mrldand. "nsan sadece bir tek fikre saplanp kalmamal. Ben az kalsn bunu yapacaktm. Dn, dostum, bu vakada da ayn tehlikeyle kar karyaydm. O birbirine dik ksa iki izgi... Herhalde Bay Paynter 4 saysn yazmaya alyordu." "Poirot, Tanr akna!" diye gldm. "Ne komik deil mi? Artk ben her yerde Byk Drtler'i gryorum.

nsann kafasn tamamen baka bir konuya vermesi iyi olur. Hah, ite, Japp da bizi karlamaya gelmi." Agatha Christie 102 BLM 10 Aratrma Gerekten de Scotland Yard Mfettii istasyonda bekliyordu. Bizi sevinle karlad. "Eh, Msy Poirot, geldiinize memnun oldum. Bu olayn sizi ilgilendireceini biliyordum. Pek esrarl bir vaka deil mi?" Bu szlerden Japp'n iin iinden kamadn ve Poirot'dan yardm beklediini anladm. Darda bekleyen arabaya binerek Croftlands Villas'na gittik. Bu fazla gsterili olmayan, drt ke, beyaz bir evdi. Duvarlarna sarmaklar sarlmt. Bunlarn arasnda yldza benzeyen sar yaseminler de vard. Japp da bizim gibi ieklere bakt. "Zavall adamcaz, iein adn yazmasndan aklnn iyice karm olduu anlalyor. Belki de o anda bahede olduunu sand." Poirot, ona glmsedi. "Hangisi, sevgili Japp? Kaza m yoksa cinayet mi?" Bu soru mfettii biraz utandrd. "Eer zehirli yemek olmasayd,

bunun bir kaza olduuna da inanrdm. Bir adamn ban Byk Drtler atee sokmak kolay deildir. Avaz avaz barp btn evi ayaa kaldrr." Poirot alak sesle, "Ah," dedi. "Ne aptalm ben! Ne et kafalym. Siz benden ok daha zekisiniz, Japp." Bu iltifat mfettii artt. nk Poirot daha ok kendi kendini verdi. Japp kzararak, "Buna inanamam," diye mrldand. Eve girdik, mfetti bizi felaketin olduu odaya gtrd. Yani Bay Paynter'n alma odasna. Bu geni, alak tavanl bir yerdi. Duvarlardaki raflar kitap doluydu. Odaya deri kapl byk koltuklar konulmutu. Poirot hemen akl deli terasa alan pencerelere bakt. "Bu ierden srgl mym?" "Btn mesele de bu ya! Dr. Quentin bu odadan ktktan sonra kapy arkasndan kapatm. Ama ertesi sabah kapnn kilitli olduunu grmler. Kim kilitlemi bunu? Bay Paynter m? Ah Ling pencerenin kapal ve srgl olduunu sylyor. Dr. Quentin ise kapal olduunu ama srgnn srlmediini sanyor. Ancak bundan da emin deil. Bunu kesinlikle syleyebilseydi durum da deiirdi. Eer adam ldrldyse, biri odaya ya hol kapsndan girdi ya da baheye alandan, eer hol kapsndan girdiyse, katil evden biri.

Baheden girdiyse, katil herhangi biri olabilir. Kapy krdklar zaman ilk i hava girsin diye pencereleri amlar. Bunu yapan hizmeti kapnn srgl olmadn da dnyor. Ama kt bir tank o. stediiniz her eyi hatrlamaya hazr!" "Ya anahtar?" "Bir sorun da o. Anahtar yerde, krk kapnn paralar arasnda bulunmu. Belki bu kilitten dt, belki ieri dalanlardan biri 103 Agatha Christie anahtar usulca yere att. Ya da biri kapy dardan kilitledikten sonra, bunu alttan ieriye itiverdi." "Yani her ey olabilir..." "yi bildiniz, Msy Poirot. Gerekten yle." Arkadam etrafna bakmyordu. Honutsuzca kalarn atmt. "Ik gremiyorum. Bir an bir kvlcm akar gibi oldu. Ama imdi her ey yine karanlk. Elimde bir tek ipucu yok. Cinayet sebebini de anlayamyorum." Japp fkeyle homurdand. "Gerald Paynter'in amcasn ldrmesi iin iyi bir neden vard. Aslnda vaktiyle bir hayli serserilik etmi. Ayrca ok da msrifmi. Sonra sanatlar bilirsiniz, ahlak kurallarna hi aldrmazlar." Poirot, Japp'n sanatlarn karakteri konusundaki fikirleriyle

pek ilgilenmedi. Onun yerine bilgi bir tavrla glmsedi. "Sevgili Japp, beni kandrmaya m alyorsunuz? Aslnda phelendiiniz kimsenin inli uak olduunu biliyorum. nk sizi iyi tanyorum. Ama fazla kurnazsnz. Size yardm etmemi istiyorsunuz. Ama bir taraftan da beni artmaya alyorsunuz." Japp bir kahkaha att. "Ah, ok zekisiniz, Msy Poirot. Evet, itiraf ediyorum. Bence katil inli. Yemee zehri o katt. Bununla baarya ulaamaynca, Bay Paynter' ortadan kaldrmak iin baka yola bavurdu." Poirot usulca, "Acaba..." diye mrldand. "Ama bunun sebebini bulamyorum. Belki de intikam almak istedi." Arkadam tekrar, "Acaba?" dedi. "Hrszlk olmad deil mi? Hibir ey kaybolmad m? Mcevher, para ya da baz belgeler?" 104 Byk Drder "Hayr... Yani pek saylmaz..." Hemen kulak kesildim. Poirot da yle. Japp, "Yani hrszlk olmam..." diye aklad. "Ama ihtiyar bir kitap yazyormu. Bunu bu sabah bir yaynevinden gelen mektuptan rendik. Bunda Bay Paynter'a yazd kitap hakknda sorular soruyorlard. Eser yeni tamamlanm sanrm. Gerald Paynter'la

her yeri aradk. Ama kitab bulamadk. Herhalde yal adam onu iyi bir yere saklad." Poirot'nun yeil gzlerinde ok iyi tandm o lt belirmiti. "Kitabn ad neymi?" "Galiba in'deki Gizli El..." Poirot adeta iniltiyi andran bir sesle, "Ah," dedi. Sonra da abucak ekledi. "Ah Ling'le hemen konumalym." Japp inliyi artt. Ah Ling ayaklarn sryerek geldi. Yrrken rgs iki yana sallanyordu, ifadesiz yznden duygularn anlamak imknszd. Poirot, "Bay Paynter ld iin zgn msnz, Ah Ling?" diye sordu. "ok zgnm. yi bir insand." "Onu kimin ldrdn biliyor musunuz?" "Hayr, bilmiyorum. Bilseydim polise sylerdim." Sorular ve cevaplar birbirini izledi. Ah Ling yine ifadesiz bir ehreyle yemei nasl yaptn anlatt. "Ann onunla bir ilgisi yoktu. Yemee benden baka kimse elini srmedi." Acaba bu itiraf yznden bana gelebilecekleri tahmin ediyor mu, diye dndm. 105 Agatha Christie

Ah Ling, o gece baheye alan pencerenin srgl olduunda da srar etti. "Belki sabah akt... Eer yleyse, o zaman kapy beyefendi am demektir." Sonunda Poirot, "Hepsi bu kadar Ah Ling," dedi. Sonra, inli tam kapya yaklat srada onu geri ard. "Demek Sar Yasemin'in ne olduunu bilmiyorsunuz?" "Hayr, bilmiyorum. Nerden bileyim?" "Ya o kelimelerin altndaki iareti?" Poirot abucak ne doru eildi. Tozlu kk masann zerine bir ey yazd. Sola doru a yapan iki izgi ve 4 saysn tamamlayan nc izgi... Ben yaknda olduum iin arkadam bunu silmeden sayy fark ettim. Byk bir 4 saysyd bu. inli sanki elektrik arpm gibi irkildi. Bir an yznde dehet dolu bir ifade belirdi. Sonra ehresi tekrar ifadesizleti. Ciddi ciddi, "Bu iareti de bilmiyorum," diyerek odadan kt. Japp, Gerald Paynter' aramaya gitti. Biz de Poirot'yla yalnz kaldk. Arkadam, "Byk Drtler, Hastings," diye bard. "Yine Byk Drtler'le karlatk. Paynter dnyay dolam. Herhalde yazd kitapta grubun beyni olan Bir Numara yani Li Chang Yen hakknda bilgi vard." "Ama kim... Nasl..."

"H! Geliyorlar." Gerald Paynter nazik bir genti. radesinin biraz zayf olduu anlalyordu. Yumuak kahverengi bir sakal vard. Enli bir kravat takmt. Poirot'nun sorularn hi duraklamadan cevaplad. 106 Byk Drtler "Komularmzdan birinde yemek yedim. Wycherleylerde. Eve kata m dndm? On bire doru sanrm. Sokak kapsnn anahtar vard bende. Btn hizmetkrlar yatmlard. Amcamn da odasna ekilmi olduunu dndm. eri girdiim zaman o sessiz sedasz dolaan inlinin yani Ah Ling'in holn sonuna doru gittiini sandm bir an. Ama herhalde yanldm." "Amcanz en son ne zaman grmtnz, Bay Paynter? Yani onun yanna yerlemeden nce?" "Ah, onunla son karlamamzda on yanda kadardm. Anlayacanz amcamla babam kavgalydlar." "Ama amcanz sizi yine de kolaylkla buldu sanrm. Aradan o kadar zaman gemesine ramen hem de." "Evet, avukatn gazetelere verdii ilan grdm neyse ki." Poirot baka soru sormad. Ondan sonra Dr. Quentin'e gittik. Adam hemen hemen resmi soruturmada sylediklerini tekrarlad. Buna ilave edecek baka bir

ey de bilmiyordu. Doktor bizi muayenehanesinde kabul etti. Son hastasna da bakmt. Quentin zeki bir adama benziyordu. Metal ereveli bir gzlk takmt, tavrlar ciddiydi. Onda eski kafal bir insan hali vard. Ama tedavilerinde modern yntemleri uyguladndan emindim. Doktor ak ak, "Pencerenin kilitli olup olmadn hatrlamay isterdim," dedi. "Ama gemi bir olay dnmek daima tehlikelidir. nsan olmayan bir eyin varlna kendi kendisini inandrr. Psikoloji byledir, deil mi, Msy Poirot? Grdnz gibi sizin yntemlerinizle ilgili ok yaz okudum. Hayranlarnzdan biri olduumu da sylemeliyim... Evet, herhalde toz halindeki afyonu 107 Agatha Christie yemee inli uak katt. Ama bunu hibir zaman itiraf etmeyecek. Biz de nedenini renemeyeceiz. Fakat bir insann ban atee sokmak... Bu bence inli dostumuzun karakterine hi uymuyor." Market Handford'un anayolundan inerken Poirot'ya bu son noktay hatrlattm. "Acaba inli eve bir su ortan m ald?" diye sordum. "Herhalde Japp, onu izlettirir." Mfetti o srada bir i iin karakola gitmiti. "Byk Drtler'in ajanlar ok faal." Poirot hain bir tavrla, "Jaap hem onu, hem de Gerald Paynter'

gz hapsine ald," dedi. "Ceset bulunduundan beri ikisini de dikkatle izliyorlar." "Her neyse... Biz Gerald Paynter'n sulu olmadn biliyoruz." "Sen daima benden daha ok ey bilirsin, Hastings. Bu da insan yoruyor." "Seni ihtiyar tilki," diye gldm. "Fikirlerini ak ak sylemekten hi holanmazsn." "Dorusunu istersen, Hastings, artk esrar zdm. Sadece 'Sar Yasemin' kelimelerinin ne anlama geldiini bilmiyorum. Yava yava senin gibi o szlerin cinayetle ilgili olmadn da dnmeye balyorum. Byle bir olayda insann kimin yalan sylediine karar vermesi gerekir. Ben de bunu yaptm. Ancak..." Arkadam birdenbire yanmdan ayrlarak, bir kitapya girdi. Birka dakika sonra dar kt. Bir paketi gsne bastrmt. Sonra Japp da bize katld ve birlikte hana gittik. Ertesi sabah ge kalktm. Bizim iin ayrlm olan oturma odasna indiim zaman Poirot oradayd. Yznde adeta strap dolu bir ifadeyle bir aa bir yukar dolayordu. 108 Byk Drtler Elini telala sallayarak, "Benimle konuma!" diye bard. "Her eyin yolunda olduunu ve katilin tutuklandn reninceye

kadar sesini karma! Ah, psikolojik bakmdan hata ettim. Hastings, bir adam lrken bir iki kelime yazarsa, bunu bu szler nemli olduu iin yapar. Herkes, 'Sar Yasemin mi?' dedi. Evin bahesinde bu iekten var. Onun iin bu szlerin bir anlam yok." "O szlerin anlam neydi? Belli bir eydi bu. Dinle." Elindeki kk kitab havaya kaldrd. "Bu konuyu aratrmamn doru olacan dndm. Sar Yasemin nedir? Bu kk eser bana bunu aklad. Dinle." Okumaya balad. "Gelsemini Radix. Sar Yasemin. Terkibi gelseminine C22H26N203, al baldran ruhu gibi etki gsteren iddetli bir zehir. Gelsemine C12 H1 4 N 0 2 , striknin gibi etki yapan bir zehir. Gelsemik asit vs. Gelsemium, merkez sinir sistemini etkileyen iddetli bir maddedir. Etkisinin son safhasnda motor sinir ularn felce uratr. Fazla dozda verildii takdirde kaslar almaz olur ve ba dnmesi grlr. Solunum sisteminin felce uramas lme yol aar. "Anlyor musun, Hastings? Balangta, Japp canl bir insann bann atee sokulmasyla ilgili o szleri syledii zaman bir an gerei sezer gibi oldum. O vakit yanan adamn oktan lm olduunu anladm." "Ama neden? Katilin amac neydi?" "Dostum, bir cesede bak saplarsan, hatta onun kafasna vurursan,

bu yaralarn adam ldkten sonra alm olduu hemen anlalr. Ama cesedin ban kmr haline getirirsen hi kimse o belir109 Agatha Christie siz lm sebebini aratrmaya kalkmaz. Akam yemeinin iine toz afyon katlarak zehirlenmesine ramak kalan bir adamn daha sonra ayn ekilde ldrld dnlmez. Kim yalan sylyor? Byle olaylarda sorulmas gereken soru budur daima. Ben Ah Ling'in szlerine inanmaya karar verdim..." "Ne?" diye bardm. "ardn m Hastings? Ah Ling, Byk Drtler adnda bir grup olduunu biliyordu. Bu belliydi. Ayrca inlinin ben Byk Drtler'den sz edinceye kadar cinayetin onlarla bir ilikisi olduundan phelenmedii de aikrd. Eer katil Ah Ling olsayd, yzndeki sakin ifade deimeden beni dinleyebilirdi. te o yzden Ah Ling'e inanmaya karar verdim. Ve btn kukularm Gerald Paynter'n zerinde topland. Drt Numara'nn, Bay Paynter'n yllardan beri grmedii yeeni roln kolaylkla oynayabileceini dndm." "Ne? Drt Numara m dedin?" "Hayr, Hastings, hayr. Gerald Paynter, Drt Numara deil Sar Yasemin'le ilgili yazy okur okumaz gerei anladm. Bu yle belli bir eydi ki..."

Souk bir tavrla, "Her zamanki gibi," dedim. "Ben bunun ne olduunu anlayamadm." "nk sen kk gri hcrelerini kullanmaya yanamyorsun. Yemee zehri kim kartrabilirdi?" "Ah Ling tabi. Baka hi kimse bunu yapma frsatn bulamazd." "Baka hi kimse bu frsat bulamazd demek? Ya doktor?" "Ah, o yemei daha sonra ald..." 110 Byk Drder "Tabi, tabi daha sonra ald. Sofrada Bay Paynter'a verilen yemekte toz afyon yoktu. Ama ihtiyar adam Dr. Quentin'in szlerinin etkisinde kalmt. Bu yzden yemekten hi yemedi ve bunu doktora tahlil ettirmeye karar verdi. Plan uyarnca Quentin'i artt. Dr. Quentin geldi. Ksedeki yemei ald ve Bay Paynter'a da bir ine yapt. Bunun striknin olduunu syledi. Ama aslnda adama Sar Yasemin vermiti. Yksek dozda bir zehir yani. nenin etkisi grlmeye balad zaman Quentin de kp gitti. Ama daha nce usulca pencerenin srgsn amt. Gece villaya dnerek pencereden ieri girdi. Bay Paynter'n yazd kitab buldu. Adamn kafasn da atee soktu. Yere den ve ihtiyarn cesedinin altnda kalan gazeteye de aldrmad. Ama Paynter kendisine verilen zehri tanmt. Cinayeti Byk Drtler'in ilediini de anlatmaya alt.

Quentin yemei tahlil ettirmek iin laboratuvara gtrmeden nce, bunun iine toz afyon kartrd. Sonra Bay Paynter'la yapt konumay kendince deitirerek anlatt. Laf arasnda ona striknin inesi yaptn syledi. nk ine yeri grlebilirdi. Bu yzden kimisi Bay Paynter'n kazara ldn dnmeye balad, kimisi de Ah Ling'den phelendi." "Ama Dr. Quentin, Drt Numara olamaz." "Pekl olabilir! Herhalde gerek bir Dr. Quentin var. Belki de adam su ara ngiltere'de de deil. Drt Numara ksa bir sre iin onun klna girdi. Dr. Quentin'le kasabann asl doktoru olan Bolitho her eyi mektupta kararlatrmlard. Aslnda Dr. Bolitho'nun yerini alacak adam son anda hastalanmt." Japp odaya dald. Yz kpkrmzyd. 111 Agatha Christie Poirot endieyle, "Onu yakaladnz m?" diye bard. Kesik kesik nefes alan mfetti ban sallad. "Hayr. Bolitho bu sabah tatilden dnd. Doktoru bir telgrafla geri armlar. Telgraf kimin ektii de belli deil. Dr. Quentin roln oynayan adam ise dn gece kasabadan ayrlm. Ama onu yakalayacaz." Poirot usulca ban sallad. "Sanmyorum..." Dalgn dalgn masaya byk bir 4 says izdi.

112 Byk Drtler BLM 11 Bir Satran Problemi Poirot'yla ou zaman Soho'daki kk bir lokantada yemek yerdik. Bir akam lokantadayken yandaki masaya bir dostumuzun oturduunu grdk. Mfetti Japp'd bu. Masamzda yer olduu iin kalkp bize katld. Onu bir sreden beri grmemitik. Poirot, mfettie sitem etti. "Artk bizi hi aramyorsunuz. Sar Yasemin olayndan beri hi grmedik. Yani aradan hemen hemen bir ay geti." "Kuzeydeydim de ondan. Siz ne lemdesiniz? Byk Drtler hl faaliyetteler mi?" Poirot, iaret parman Japp'a doru sallad. "Ah, benimle alay ediyorsunuz. Ama Byk Drtler diye bir grup var." "Bundan hi phem yok. Ama onlar iddia ettiiniz gibi evrenin merkezi de deiller." "Dostum, ok yanlyorsunuz. Bugn dnyadaki en byk kt grup Byk Drtler. Amalarnn ne olduunu kimse bilmiyor. Ama imdiye kadar yle bir cinayet ebekesi de grlmemitir. Gru113 F : 8 Agatha Christie

bun banda in'in en byk beyni var. yelerden biri Amerikal bir milyarder, biri de bir Fransz fizikisi. Drdncsne gelince..." Japp arkadamn szn kesti. "Biliyorum, biliyorum. Bu grubu aklnza takdnz bir kere. Bu artk sabit bir fikir halini almaya balad, Msy Poirot. Bu konuyu bir tarafa brakalm da baka eylerden sz edelim. Satranla ilgilenir misiniz?" "Bir zamanlar satran oynardm." "Dnk acayip olay duydunuz mu? Dnyaca n yapm iki satran ustasnn ma vard. Oyun srasnda bunlardan biri ld." Evet, gazetede bununla ilgili bir yaz vard. Oyunculardan biri Rus ampiyon Dr. Savaranoff'mu. Dieri de gerekten ok usta olan gen bir Amerikal. Gilmour Wilson. Wilson oyun srasnda kalp krizi geirerek lm." "Evet. Gerekten Savaranoff birka yl nce Rubinstein' yenip ampiyon olmutu. Wilson'un ise yeni bir Capablanca olduundan sz ediliyordu." Poirot dnceli bir tavrla mrldand. "Acayip bir olay bu... Yanlmyorsam, bu vaka sizi zel bir ekilde ilgilendiriyor." Japp biraz da utanla gld. "yi bildiniz, Msy Poirot. in iinden kamyorum. Wilson'un sal yerindeymi. Kalp hastal da yokmu. lmn izah imknsz." "Dr. Savaranoff'un onu ortadan kaldrdn dnyorsunuz,"

diye bardm. Japp alayc bir tavrla, "Hayr, pek de deil," dedi. "Bir Rusun satranta yenilmemek iin rakibini ldreceini sanmyorum. Zaten anladm kadaryla durum bunun tersiymi sanrm. Doktor byk bir satran ustasym. Ve tabi ampiyonmu." 114 Byk Drtler Poirot dnceli bir tavrla ban sallad. "Sizin dndnz nedir? Wilson'un zehirlendiini mi sanyorsunuz? Ama Wilson'u neden zehirlesinler? Tabi Amerikalnn zehirlendiinden pheleniyorsunuz sanrm." "Elbette. Kalp sektesi bu organnzn durduu anlamna gelir, ite o kadar. Doktor u ara resmi bir ekilde byle syledi. Ama bize zel olarak durumun kendisinde phe uyandrdn da aklad. "Otopsi ne zaman yaplacak?" "Bu gece. Wilson alacak kadar abuk ld. Tavrlar normaldi. Bir piyonu sryordu. Sonra birdenbire yzkoyun yld. lmt." Poirot, "Bu kadar abuk etki yapan zehir pek azdr," dedi. "Biliyorum. Herhalde otopsinin bize yardm dokunacak. Ama Gilmour Wilson'u neden ldrsnler? te ben de bunu renmek istiyorum. Kimseye zarar dokunmayan, terbiyeli bir genti o. Bir iki

gn nce Amerika'dan buraya gelmiti. Dnyada hibir dman olmad da anlalyordu." "nanlacak gibi deil..." diye mrldandm. Poirot gld. "Hi de deil... Japp'n bir kuram olduu anlalyor." "Gerekten yle Msy Poirot. Bence zehirlemek istedikleri Wilson deil, rakibiydi." "Savaranoff mu?" "Evet. Savaranoff ihtilal srasnda Boleviklerin eline dt. Hatta bir ara ld bile sanld. Aslnda kamt. Tam yl boyunca Sibirya'da inanlmayacak skntlar yaad. Fakat ektikleri yznden iyice deimiti. Ahbaplar ve dostlar onu adeta zorlukla tandklarn sylediler. Adamn salar iyice aarmt. Olduun115 Agatha Christie dan ok yal duruyordu. Yar hastayd. imdi Westminster tarafnda yeeni Sonia Daviloff ve Rus uayla oturuyor. Sokaa pek kmyor. Belki de hl kendisini ldrebileceklerini dnyor. Hatta bu satran yarmasna da zorlukla raz oldu. lk teklifleri kesinlikle reddetti. Ancak gazeteler konuyla ilgilenmeye ve Savaranoff'un sportmence davranmadndan sz etmeye baladklar zaman Gilmour Wilson'la karlamay kabul etti. Wilson ise tam bir Yankee inadyla ona meydan okuyup duruyordu. Size soruyorum, Msy

Poirot? Savaranoff satran oynamay neden istemiyordu? nk dikkatlerin zerine ekilmesinden holanmyordu. Ben bu fikirdeyim. Wilson'u yanllkla ldrdler." "Savaranoff'un lmnden yararlanacak baz kimseler var m?" "Eh, yeeni herhalde... Savaranoff'a son zamanlarda Madam Gospoja adl dul bir kadndan byk bir miras kald. Eski rejimde kocas eker tccarym. Anladm kadaryla genliklerinde sevimiler. Hatta kadn Savaranoff'un kamaya alt sralarda onunla ilgili lm haberlerine de inanmam." "Yarma nerde yapld?" "Savaranoff'un dairesinde. Dediim gibi adam yar hasta." "Oyunu ok kii seyretti mi?" "En az on iki kii. Belki daha da fazla." Poirot yzn buruturdu. "Zavall Japp, iiniz hi de kolay deil." "Wilson'un zehirlendiini kesinlikle renirsem, ondan sonra aratrmalarm gelitirebilirim." "Asl kurbann Savaranoff olduunu dnyorsunuz. Ya katil onu ldrmek iin tekrar harekete geerse? Bu hi aklnza geldi mi?" 116 Byk Drtler "Tabi geldi. ki adamm Savaranoff'un apartmann gz hapsine

ald." Poirot, "Biri kolunun altnda bir bombayla oraya gittii takdirde iki adamnz ok ie yarar," diye alay etti. Japp'n gzlerinde bir lt belirdi. "Olay sizi ilgilendirmeye balad, Msy Poirot. Doktorlar otopsiye balamadan nce morga gidip, Wilson'un cesedine bakmay ister iniydiniz? Kimbilir, belki de Wilson'un kravat inesi arplmtr. Bu deerli ipucunun yardmyla da esrar zersiniz." "Sevgili Japp, btn yemek boyunca parmaklarm kand durdu adeta. Kravat inenizi dzeltmemek iin kendimi zor tuttum. zin verir misiniz? Ah, ite bylesi gze daha gzel gzkyor. Evet, imdi morga gidebiliriz." Bu yeni sorunun Poirot'nun ilgisini iyice ektiinin farkndaydm. Aylardan beri ilk defa Byk Drtler'le ilgisi olmayan bir olay aratrmaya raz oluyordu. Onu eski halinde grmek ok houma gitmiti. Acayip bir ekilde len bahtsz gen Amerikalnn hareketsiz vcuduna ve hatlar arplm yzne bakarken, ona ok acdm. Poirot, ly dikkatle inceledi. Cesette sol eldeki kk bir yara dnda, hibir iz yoktu. Japp, "Doktor onun bir kesik deil bir yank olduunu syledi," diye aklad.

Poirot bir memurun incelememiz iin masaya yaym olduu eyalara dnd. Bunlar Wilson'un zerinden kmt. Fazla bir ey yoktu. Bir mendil, anahtarlar, para dolu bir czdan ve nemsiz birka mektup. Ama bunlardan uzakta duran bir cisim arkadamn meraklanmasna sebep oldu. 117 Agatha Christie "Bir satran ta!" diye bard. "Bir beyaz fil, bu Wilson'un cebinde miydi?" "Hayr. Elindeydi. Fili, adamn parmaklarnn arasndan zorlukla karabildik. lerde o ta Dr. Savaranoff a iade etmeli. Onun satran takm ok gzel. Talar fildiinden oyulmu." "zin verin de bu fili ona ben gtreyim. Bylece adam grmek iin gzel bir bahane de bulmu olurum." Japp, "Ah," diye bard. "Demek aratrmaya siz de katlmak istiyorsunuz?" ......scanned by darkmalt1 "Bunu itiraf ediyorum. nk byk bir ustalkla merakm uyandrmay baardnz." "ok gzel. Bylece yalnz banza oturup kara kara dnmekten de kurtulursunuz. Bunun Bay Hastings'in de houna gittii anlalyor." Gldm. "Haklsnz."

Poirot, lye doru dnd. "Bana onun hakknda anlatabileceiniz baka bir ey yok mu?" "Sanmyorum." "Wilson'un solak olduunu da m sylemeyeceksiniz?" "Msy Poirot, siz bir sihirbazsnz. Bunu nasl anladnz? Gerekten de Wilson solakm. Ama tabi bunun olayla bir ilgisi yok." Japp'n biraz sinirlendiini fark eden Belikal telala, "Tabi yok, tabi yok," diye cevap verdi. "Ben sadece aka ediyordum; o kadar. Bildiiniz gibi size taklmaktan holanrm." Bylece dosta bir hava ierisinde morgdan ayrldk. Ertesi sabah Dr. Savaranoff'un Westminster'deki dairesine gitmek zere yola ktk. 118 Byk Drtler Ben dnceli dnceli, "Sonia Daviloff..." diye mrldandm. "Gzel bir ad bu." Poirot duraklayarak umutsuzca bir tavrla bana bakt. "Her zaman romantike eyler ararsn. Sen uslanmayacaksn. Sonia Daviloff'un eski dostumuz ve dmanmz Vera Rossakoff olduu ortaya karsa iyi olur." Kontesin adn duyunca keyfim kat. "Poirot yani sen..." "Hayr, hayr, aka ediyordum! Japp ne derse desin, aklm fikrim

her zaman Byk Drtler'de deil." Bize kapy bir uak at. Yz tahtadan oyulmu gibi gayet ifadesizdi. Bu adamn istedii zaman bile duygularn belli edemeyeceini dndm. Poirot, Japp'n kartn uzatt. Mfetti bunun zerine birka satr karalamt. Uak bizi geni ve uzun, alak tavanl bir salona gtrd. Yere ahane ran hallar serilmiti. Pencerelerde srmal perdeler vard. Duvarlara bir iki ikona aslm olduunu grdm. Odadaki biblolar da ok gzeldi. Bir masada semaver duruyordu. ok deerli olduunu dndm bu ikonalardan birini inceledim. Dndm zaman Poirot yere uzanmt. Evet, hal pek gzeldi ama bu kadar yakndan incelenmesine de gerek yoktu. "Bu o kadar ahane bir rnek mi?" diye sordum. "Efendim? Ha, hal m? Hayr, benim incelediim hal deildi. Ama bu gerekten gzel bir rnek; onun iin ortasna bir ivi akmamalar gerekirdi." Ben yaklarken Poirot ekledi. "Hayr, Hastings ivi artk orada deil. Ama delii kalm." Arkadan gelen hafif bir grlt hzla dnmeme neden oldu, Poirot da evik bir hareketle ayaa frlad. Kapda gen bir kz du119 Agatha Christie ruyordu. Bize doru diktii gzlerinde byk bir phe vard. Orta

boyluydu. Somurtkan ifadeli yz gzel, gzleri koyu maviydi. Simsiyah salarn ksa kestirmiti. Konumaya balad zaman sesi ahenkli ve kalnd. ngiliz olmad hemen anlalyordu. "Korkarm daym sizi gremeyecek. O bir hayli hasta." "ok yazk. Ama belki onun yerine siz bana yardm edebilirsiniz. Siz Matmazel Daviloff'sunuz deil mi?" "Evet, yle. renmek istediiniz nedir?" "nceki gece olan korkun olay inceliyorum. Yani Gilmour Wilson'un lm olayn. Bana bu konuda ne anlatabilirsiniz?" Kz gzlerini iri iri at. "Bay Wilson, satran oynarken kalp krizi geirip ld." "Polis... Onun kalp krizinden ldnden pek de emin deil." Sonia ellerini dehetle sallad. "O halde doru bu? Demek Ivan hakl." "Ivan kim? Neden onun hakl olduunu dnyorsunuz?" "Size kapy aan adam Ivan'd. Ve o bana Gilmour Wilson'un lmnn normal olmadn syledi. 'Amerikaly yanllkla zehirlediler,' dedi." "Yanllkla m?" "Evet, galiba aslnda ldrmek istedikleri daymd." Sonia ilk gvensizliini unutmu, heyecanla konuuyordu. "Neden byle dnyorsunuz? Dr. Savaranoff'u zehirlemeyi

kim isteyebilir?" Gen kz ban sallad. "Bilmiyorum. Hibir eyden haberim yok. Daymsa bana gvenemiyor. Belki de bunda hakl. Aslnda beni pek tanmyor. Beni ok kkken grm. Yllar sonra da Lond120 Byk Drtler ra'ya geldiim zaman beni yanna ald. Yalnz u kadarn biliyorum. O bir eyden korkuyor, Rusya'da bir sr gizli rgt var. Geenlerde duyduum bir ey daymn da yle gizli bir gruptan korktuunu dnmeme neden oldu. Syleyin, msy..." Bir adm yaklaarak sesini alaltt. "Siz hi Byk Drtler adl bir gruptan sz edildiini duydunuz mu?" Poirot srad. Az kalsn ba tavana deecekti. Gzleri adeta yerinden frlamt. "Siz neden... Siz Byk Drtler hakknda ne biliyorsunuz, matmazel?" "Demek byle bir grup gerekten var? Ondan sz edildiini duydum. Sonradan bu grubu dayma sordum. ok korktu. Hayatmda hi kimsenin byle dehete kapldn grmemitim. Bembeyaz kesilerek titremeye balad. Byk Drtler'den korkuyordu o... msy, ok korkuyordu. Bundan eminim. Ve bu grup sonunda yanllkla Amerikal Wilson'u ldrd." Poirot, "Byk Drtler," diye mrldand. "Her zaman Byk

Drtler! Bu alacak bir rastlant, matmazel, daynzn hayat hl tehlikede. Onu kurtarmalym. imdi ltfen o korkun geceyi btn ayrntlaryla anlatn. Bana satran tahtasn, masay gsterin. Oyuncularn nasl oturduklarn syleyin... Her eyi, her eyi aklayn." Gen kz odann sonuna doru giderek kk bir masay getirdi. Bunun st ksm pek zarifti. Bir satran tahtas oluturacak ekilde siyah ve gm karelerle denmiti. "Bunu birka hafta nce dayma armaan olarak gnderdiler. Girecei ilk yarmada kullanmasn istediler. Masa odann ortasnda duruyordu... yle." 121 Agatha Christie Poirot, bana gereksiz gzken bir dikkatle masay inceledi. Arkadam bu aratrmay benim uygun bulduum ekilde de yapmyordu. Bence sorularnn ou anlamszd. nemli noktalara aldrmyor, bunlarla ilgili olarak soru da sormuyordu. Beklenmedik bir anda Byk Drtler'den sz edilmesinin onu arttna karar verdim. Poirot masann tam yerini rendikten ve bunu iyice inceledikten sonra, satran talarn grmek istedi. Sonia Daviloff, ona bir kutu getirdi, talar bunun iindeydi. Poirot bunlardan birkana kaytszca bakverdi.

Dalgn dalgn, "ahane bir takm bu..." diye mrldand. Hl bfenin nerede olduunu, seyircileri sormamt. Anlaml anlaml ksrdm. "Poirot, bence..." Serte szm kesti. "Dnp kafan yorma, dostum. O ii bana brak. Matmazel, daynz grmem gerekten imknsz m?" Sonia hafife gld. "Evet, sizi grecek. Anlayacanz, yabanclarla nce ben konuuyorum. Bu grevim benim." Dnerek odadan kt. Yandaki odadan mrltlar geldiini duydum. Gen kz bir dakika sonra kapda belirerek bize yandaki odaya gememizi iaret etti. Byk kanepeye uzanm olan adam etkileyici bir tipti. Uzun boylu ve zayft. Kalar ok kaln, sakal beyazd. ektii straplarn izleri kalmt yznde. Kiilik sahibi bir insand. Dr. Savaranoff un bann ilgin biimi, alnnn ykseklii dikkatimi ekti. Byk bir satran oyuncusunun stn bir beyni olmas gerektiini biliyordum. Dr. Savaranoff'un dnyann gelmi gemi ikinci en byk satran oyuncusu olmasnn sebebini anlyordum. 122 Byk Drtler Poirot eilerek adam selamlad. "Doktor Savaranoff, sizinle yalnz konuabilir miyiz?" Adam yeenine dnd. "Bizi yalnz brak, Sonia."

Kz uysal bir tavrla odadan kt. "Sylemek istediiniz nedir?" "Dr. Savaranoff, son zamanlarda size byk bir servet kald sanrm. ok byk bir servet. Siz ldnz takdirde bu para kimin olacak?" "Bir vasiyetname yaptm. Her eyimi yeenim Sonia'ya brakyorum. Yani siz..." "Ben bir imada bulunmuyorum. Ama yeeninizi ocukluundan beri grmemisiniz. Birinin yeeninizmi gibi davranmas ok kolay." Bu fikrin Savaranoffu ok sarst belliydi. Arkadam rahat bir tavrla szlerini srdrd. "Bu kadar yeter... Ben sadece sizi uyardm, ite o kadar. Ben imdi sizden bana geen akamki satran oyununu anlatmanz istiyorum." "Anlatmam m? Ne demek istiyorsunuz?" "Ben satran oyuncusu deilim. Ama oyuna balamann eitli yollar olduunu biliyorum. Buna 'gambit' deniliyor sanrm." Dr. Savaranoff hafife gld. "Ah, imdi anladm. Wilson, oyuna Ruy LopezTe balad. En salam allardan biridir bu. Turnuvalarda ve malarda ok uygulanr." "Felaket, ma baladktan ne kadar sonra oldu?" "Ya nc ya da drdnc ta srld srada. Wilson birdenbire

masaya ylverdi. O zaman lm olduunu anladm." 123 Agatha Christie Poirot gitmek iin yerletii koltuktan kalkt. Son soruyu sanki bunun hi nemi yokmu gibi sordu. Ama ben iin iyzn biliyordum. "Wilson bir ey yedi mi? ki iti mi?" "Bir viski soda iti sanrm." "Teekkr ederim, Dr. Savaranoff. Sizi daha fazla rahatsz etmeyeceim." Ivan bizi geirmek iin holde bekliyordu. Poirot eikte duraklad. "Bunun altndaki katta kimin oturduunu biliyor musunuz?" "Parlamento yelerinden Sir Charles Kingwell, efendim. Ama galiba son zamanlarda kat mbleli olarak baka birine kiraland." "Teekkr ederim." Parlak k gneine ktk. Dayanamayarak, "Poirot akas bu sefer hi de parlak saylacak bir ekilde davranmadn," diye bardm. "Sorularn pek yetersizdi." "yle mi dnyorsun, Hastings?" Arkadam bana yalvarrcasna bakt. "Evet, biraz aptalca davrandm. Sen olsaydn ne sorardn?" Bu soruyu dikkatle dndm. Sonra da fikirlerimi arkadama akladm. Poirot byk bir dikkatle beni dinledi. Konumam biz eve yaklancaya kadar srd.

Poirot sokak kapsn anahtarla aarak merdivenden kmaya balad. "ok ilgin, ok geni kapsaml sorular bunlar, Hastings. Ve ok da gereksiz." Hayretle, "Gereksiz mi?" diye haykrdm. "Ama Wilson zehirlendiyse..." 124 Byk Drtler Poirot masada duran bir pusulay kapt. "Hah! Japp'tan bu. Dndm gibi." Notu bana att. Pek ksa ve kesindi bu. Wilson'un vcudunda zehir izi bulunmamt. Adamn nasl ldn gsterecek bir tek ipucu bile yoktu. Poirot, "Gryorsun ya," dedi. "O sorular hibir ie yaramayacakt." "Bunu nceden tahmin etmi miydin?" Arkadam, daha nce zerinde uzun bir sre dndm bir bri hamlesini kastederek, "Muhtemel sonucu nceden tahmin etmek," diye mrldand. "Sen bu bakmdan baarl olduun zaman bunu 'tahmin' diye tanmlamyorsun." Sabrszca, "imdi kl krk yarma," dedim. "Bunu nceden anlam miydin?" "Evet." "Nasl?" Poirot elini cebine sokarak bir ey kard. Beyaz bir fildi bu. "Ah," diye bardm. "Ta Dr. Savaranoff'a vermeyi unutmusun."

"Yanlyorsun, dostum. O fil hl sol cebimde duruyor. Bunu ise Matmazel Daviloff'un incelememe izin verdii ta kutusundan aldm. Bir fil bir fil daha, eder iki." Bu son " i " harfinin zerinde durarak, bunu "iii" diye iyice uzatt. Aklm iyice karmt. "Ama fili neden aldn?" "Tanrm! Bunlarn birbirlerinin tpatp ei olup olmadklarn anlamak istiyordum." Filleri masaya yan yana koydu. "Tabi ya," dedim. "Bunlar e." 125 Agatha Christie Poirot ban yana emi talan szyordu. "Grnte yle olduunu ben de itiraf ediyorum. Ama insan kantlanmadka hibir eyi olduu gibi kabul etmemelidir. Ltfen bana o kk terazimi getirir misin?" Arkadam byk bir dikkatle iki fili de tartt. Sonra da bana dnd. Gzleri zaferle parlyordu. "Haklym! Gryorsun ya, haklym. Hercule Poirot'yu aldatmak zordur." Heyecanla telefona koarak sabrszca bekledi. Sonra, "Mfetti Japp' istiyorum," dedi. "Ah, Japp, siz misiniz? Ben Hercule Poirot. Uak Ivan' gzden karmayn. Ne olursa olsun elinizden kamamal. Evet, evet, dediim gibi."

Alcy yerine brakarak bana bakt. "Anlayamadn m, Hastings? Anlataym... Wilson zehirlenmedi. Onu elektrik arpt. Ve adam bu yzden ld. O satran tann ortasndan ince metal bir ubuk geirilmiti. Masa nceden hazrlanm ve salonda belirli bir yere konulmutu. Fil, gm karelerden birinin zerine srld zaman elektrik akm Wilson'un vcudundan geti. Ve zavall adam hemen ld. Vcudunda sadece bir tek iz kald. Elindeki o yank. Sol elindeydi bu. nk Amerikal solakt. O zel masada ustalkla yaplm bir mekanizma vard. Ama ben incelediimde byle bir ey gremedim. nk o asl masann bir kopyasyd. Cinayetten hemen sonra asl masann yerine geirilmiti. Mekanizma alt kattan altrlyordu. O katn mbleli olarak kiraya verildiini rendik. Ama Savaranoff'un evinde de katilin bir su orta vard. Bence kz Byk Drtler'in ajan. Savaranoff'un mirasna konmak iin urayor." "Ya Ivan?" 126 Byk Drtler "Akas Ivan'n bizim nl Drt Numara olduunu sanyorum." "Ne?" "Evet. O adam ahane bir karakter oyuncusu. stedii her role giriyor."

O gne kadar kartmz maceralar dndm. Tmarhane memuru, kasap ra, nazik doktor. Hepsi de ayn adamd bunlarn. Ama birbirlerine de hi benzemiyorlard. Sonunda, "ok alacak bir ey bu," dedim. "Her ey birbirine uyuyor. Savaranoff plan sezmiti. Bu yzden Amerikalyla satran oynamay hi istemedi." Poirot, bana bakt ama hibir ey sylemedi. Sonra birdenbire dnerek odada bir aa bir yukar dolamaya balad. Bir ara duraklayarak, "Sende satran kitab var m, dostum?" diye sordu. "Olacak sanrm." Kitab bir sre aradktan sonra bulabildim. Bunu Poirot'ya verdim. Arkadam bir koltua geerek kitab byk bir dikkatle okumaya balad. On be dakika kadar sonra telefon ald. Buna ben cevap verdim. Arayan Japp't. "Ivan, elinde byk bir paketle apartmandan ayrld. Bekleyen taksiye atlad. Ve bylece kovalamaca balad. Ivan'n peindeki adamlarmdan kurtulmaya alt belliydi. Sonunda bunu baardn da sand. Ve Hampstead'de byk, bo bir eve gitti. Evin etrafn sardrdm." Btn bunlar Poirot'ya anlattm. O sanki szlerimi anlamam gibi bo gzlerle bana bakt. Sonra satran kitabn uzatarak, "unu dinle, dostum," dedi. "Bu Ruy Lopez as. 1 P-4, P-4; 2

127 Agatha Christie A-SF3, -V3, 3 F-A5. Sonra burda siyahn en uygun nc hareketinden sz ediliyor. Onun savunma iin birka yoldan birini semesi mmkn. Gilmour Wilson'u ldren beyazn nc hareketi. Yani 3F-A5. Sadece nc hareket. Sen bundan bir anlam karabiliyor musun?" Arkadamn ne demek istediini hi anlamadm. Bunu aka da syledim. "Hastings imdi dn. Bu koltukta otururken sokak kapsnn alp kapandn duydun. O zaman ne dnrsn?" "Herhalde birinin sokaa ktn." "Evet, ama olaylara iki ayr adan baklabilir. Biri km olabilir. Ama ya ieri girmise? Bu ikisi birbirlerinden tamamyla farkl eylerdir. Eer yanl tahminde bulunursan, bir ztl fark eder ve ters yola sapm olduunu da anlarsn." "Btn bu szler ne anlama geliyor, Poirot?" Arkadam ani bir canllkla ayaa frlad. "Sadece byk bir ahmak olduum anlamna! abuk! Hemen Westminster'daki daireye gitmeliyiz. Belki zamannda yetiebiliriz yine de." Bir taksiye binerek son hzla yola ktk. Poirot heyecanl sorularmn hibirine karlk vermedi. Telala merdivenlerden kt.

Zili arka arkaya almamza ve kapya vurmamza ramen bir cevap alamadk. Ama ieriyi dikkatle dinlediim zaman birinin inlediini anladm. Kapcda btn daireleri aan bir anahtar vard neyse ki. nce bir hayli itiraz ettikten sonra bize yardm etmeye raz oldu. Poirot doru odaya kotu. Ben de onu izledim. Burnumuza hafif bir kloroform kokusu geldi. Sonia Oaviloff yerde yatyordu. El128 Byk Drtler lerini, ayaklarn balam, yzne pamuk bir tampon kapamlard. Bu kzn azyla burun deliklerini rtyordu. ok gemeden arttmz doktor geldi ve Poirot, kz ona teslim etti. Sonra da benimle birlikte bir kenara ekildi. Dr. Savaranoff ortalarda yoktu. akn akn, "Btn bunlar ne anlama geliyor?" diye sordum. "Ben olabilecek iki ihtimalden yanl olann setim. Birinin Sonia Daviloff roln kolaylkla oynayabileceini, nk daysn yllardan beri grmemi olduunu syledim. Bunu hatrlyorsun deil mi?" "Evet?" "Ama bunun aksi de olabilirdi. Biri daynn klna da kolaylkla girebilirdi." "Ne?"

"Savaranoff, devrimden kamaya alrken gerekten ld. Byk zorluklarla kaarak kurtulduunu iddia eden, arkadalarnn ve dostlarnn tanyamayaca kadar deimi olan, byk bir serveti baaryla ele geiren o adam..." "Evet, evet, kimdi o?" "Drt Numara! Sonia, adamn Byk Drtler konusundaki zel konumasn duyduunu aklad zaman adam bu yzden ylesine sarsld... Ah, Drt Numara yine elimden kat. Sonunda doru yola sapacam biliyordu. Bu yzden drst bir adam olan Ivan' karmakark bir kovalamaca oynamaya yollad. Kz kloroformla bayltt. Ondan sonra da kat. Herhalde Madam Gospoja'nn brakt tahvilleri oktan paraya dntrmt." "Ama... O halde onu kim ldrmeye alt?" 129 F : 9 Agatha Christie "Hi kimse. Bandan beri kurban Wilson'du." "Ama neden?" "Dostum, Savaranoff dnyann en byk satran oyuncularndan biriydi. Drt Numara ise oyunun belki en basit kurallarn bile bilmiyordu. Bir ustayla ma yapabilmesi de imknszd. Wilson'la oynanamak iin elinden geleni yapt. Ama baarl olamaynca Wilson'un

idam ferman da imzaland. Amerikalnn, nl Savaranoff'un ampiyon olmak bir tarafa satranc hi bilmediini fark etmesini engellemesi artt. Wilson, Ruy Lopez asndan holanyordu. Oyuna bununla balayaca hemen hemen kesindi. Drt Numara Amerikalnn nc hareket srasnda lmesini salad. nk ondan sonra karmak bir savunmann balamas gerekecekti." "Ama Poirot," diye srar ettim. "Karmzdaki bir manyak m? Mantk dizini anlyor ve hakl olman gerektiini de dnyorum. Ama roln srdrebilmesi iin bir adam ldrmek? Herhalde dt zor durumdan bundan daha kolay bir yolla kurtulabilirdi. Doktorunun man heyecanna dayanamayacan sylediinden dem vurabilirdi." Poirot kalarn kaldrd. "Tabi, Hastings. Baka areler de vard. Ama hibiri tam anlamyla inandrc deildi. Ayrca sen bir insan ldrmekten kanlmas gerektiini dnyorsun. Ama Drt Numara'nn kafas byle almyor. Ben kendimi onun yerine koyabiliyorum. Senin bunu yapman imknsz. Drt Numara'nn dncelerini anlyorum. O, satran yarmasnda bir usta rol oynamaktan holand. Herhalde oynayaca rol incelemek iin satran turnuvalarnda da seyirci olarak bulunmutu. O akam da satran tahtasnn banda oturarak kalarn att. nemli hareketleri 130

Byk Drtler dnyormu gibi bir tavr taknd. Btn o sre boyunca da iin iin gld. Btn bildiinin... Bilmesi gerektiinin sadece iki hareket olduunun farkndayd. Ayrca olaylar nceden bilmek ve Wilson'a kendi kendisini ldrtmek onun houna gidecek eylerdi. Bu tam Drt Numara'ya gre bir cinayetti... Ah, evet dostumuzu ve onun psikolojisini anlamaya balyorum."

Omzumu silktim. "ey, belki de haklsn. Ama bir insann kolay yollar varken kendisini tehlikeye atmasn anlayamyorum." "Tehlike mi?" Poirot burun kvrd. "Tehlike neresindeydi bu iin? Japp bu cinayetin iyzn ortaya karabilir miydi? Hayr. Drt Numara ufak bir hata yapmasayd, hibir zaman tehlikeli bir duruma da dmezdi." "Hangi hata?" diye sordum ama aslnda cevab da biliyordum. "Man ami, adam, Hercule Poirot'nun gri hcrelerini hesaba katmad." Poirot'nun birok meziyeti vardr ama alakgnlllk bunlardan biri deildir. 131 Agatha Christie BLM 12 Tuzak

Ocak aynn ortalaryd. Londra tipik bir ngiliz k gnn yayordu; slak ve kirli. Poirot'yla koltuklarmz mineye iyice yaklatrm oturuyorduk. Arkadamn bana glmseyerek baktnn farkndaydm. Ama bunun ne anlama geldiini de bilmiyordum. Neeyle, "Ne dnyorsun?" diye sordum. "Dostum, yazn ortasnda geldiin zaman bu memlekette sadece bir iki ay kalacan sylemitin. imdi onu dnyorum." Skntl bir ifadeyle konutum. "yle mi dedim? Hi hatrlamyorum." Poirot'nun glmseyii daha belirginleti. "Dedin ya dostum. Ama daha sonra fikrini deitirdin. yle deil mi?" "ey... Evet, yle." "Neden?" "Lanet olsun! Byk Drtler gibi bir grupla urarken seni yalnz brakacam sanmyordun ya, Poirot?" 132 Byk Drtler Arkadam usulca ban sallad. "Bunu anlamtm, sen sadk bir dostsun, Hastings. Bana yardm etmek iin burda kalyorsun. Ama karn... Senin deyiminle Kk Klkedisi... O bu ie ne diyor?" "Ona her eyi ayrntlaryla aklamadm tabi. Ama Bella bana hak veriyor. Karm bir arkadam ortada brakmam kesinlikle

istemez." "Evet, evet, o da sadk bir arkada. Ama belki bu i ok uzayacak." Olduka umutsuz bir tavrla bam salladm. "Alt ay geti bile... Ne kadar ilerledik? Biliyor musun, Poirot, bana bir eyler yapmamz gerekiyormu gibi geliyor." "Sen her zaman ok enerji dolusun, Hastings. Peki, ama ne yapmam istiyorsun?" G durumda kalmtm ama geri adm atacak da deildim. "Artk saldrya gemeliyiz. Bu kadar zaman ne yaptk?" "Sandndan daha ok ey yaptk, dostum. Hi olmazsa ki ve numaralarn kimler olduklarn rendik. Drt Numara'nn davran ve yntemleri konusunda bilgi edindik." Biraz umutlandm. Poirot'nun dedii gibi durum o kadar kt deildi. "Ah, evet, Hastings, bir hayli ilerledik. Tabi Ryland ya da Madam Olivier' resmen sulayacak durumda deilim. Buna kalkrsam bana kim inanr? Bir keresinde Ryland' baaryla keye kstrdm sandm da biliyorsun. Ama her eye ramen phelerimi baz kimselere akladm; ok yksek mevkilerdeki kimselere. alnan denizalt planlan meselesinde benden yardm isteyen Lord Aldington Byk Drtler konusunda renebildiim her eyi biliyor. 133

Agatha Christie Belki bakalar szlerimi kukuyla karlyorlar, ama o bana inanyor. Ryland, Madam Olivier ve Li Chang Yen istedikleri gibi davranabilirler. Ama artk projektrler onlarn btn hareketlerini izliyor." "Ya Drt Numara?" diye sordum. "Demin de sylediim gibi onun yntemlerini renmeye ve anlamaya balyorum. Glebilirsin, Hastings... ama bir adamn kiiliini anlamak, onun belirli koullar altnda nasl davranabileceini renmek... te baarnn balangc budur. Onunla dellodayz. O ruhsal durumunu bana srekli aklarken, ben kendimle ilgili hibir ipucu vermiyorum. O kta duruyor, bense glgede. Emin ol, Hastings, harekete gemediim iin her gn benden biraz daha korkuyorlar." "Bizimle uramyorlar artk..." diye mrldandm. "Seni ldrmeye kalkmyorlar. Pusu da kurmuyorlar." Poirot dnceli dnceli, "yle," dedi. "Bu da beni biraz artyor. zellikle bizi sarsmak iin belirli iki yol olduunu dndm zaman. Bu onlarn aklna gelmi olmalyd. Belki ne demek istediimi anlyorsun?" Tahmin etmeye altm. "Gizli bir makine? Bir ara?" Poirot sabrszca dilini aklatt. "Hayr, hayr! Sana hayal gcn kullanman sylyorum; sen bana minede patlayan bombalar gibi incelikle ilgisi olmayan eylerden sz ediyorsun. Neyse...

Kibrit bitti. Havaya aldrmayp gidip kibrit alacam. Afferdersin, Hastings, sen Arjantin'in Gelecei, Toplumun Aynas, Sr Yetitirme, Krmz pucu ve Rock Dalar'ncla Spor adl kitaplarn hepsini birden mi okuyorsun?" 134 Byk Drtler Glerek o ara sadece Krmz ipucu'yla ilgilendiimi akladm. Poirot ban kederle sallad. "O halde dierlerini rafa kaldr. Hibir zaman derli toplu olamayacan anlyorum. Tanrm, kitap raflarn ne iin yapyorlar?" Btn iyi niyetimle zr diledim. Poirot, kendisini sinirlendiren kitaplar teker teker yerlerine soktu. Sonra da setiim eserin zevkini karmam iin beni yalnz brakt. Ama Bayan Pearson kapya vurduu zaman uyuklamaya balam olduumu da itiraf etmeliyim. "Size bir telgraf geldi." Telgraf kaytszca atm. Sonra da sanki talam gibi kala kaldm. Telgraf Gney Amerika'daki iftliimi yneten mdrm Bronsen ekmiti. Bunda: "Bayan Hastings dn ortadan kayboldu," diyordu. "Byk Drtler adl bir grup tarafndan karlm olmasndan korkuluyor.

Polise haber verdim ama henz ellerinde bir ipucu yok. Bronsen." Bayan Pearson'a elimi sallayarak kabileceini iaret ettim. Telgraf tekrar tekrar okuyordum. "Klkedisi! Onu karmlar! Karm imdi o iren Byk Drtler'in elinde! Tanrm, ne yapacam?" Poirot! Poirot'yu bulmalydm. O bana ne yapmam gerektiini sylerdi. Birka dakika sonra dnecekti; o gelinceye kadar beklemeliydim. Ama Klkedisi Byk Drtler'in elinde! Bayan Pearson kapy tekrar vurarak ban ieri uzatt. "Size bir pusula getirdiler, efendim. Bir inli getirdi bunu. imdi aada bekliyor." 135 Agatha Christie Kd kadnn elinden kaptm. Bu ksa ve kesindi. Karnz tekrar grmek istiyorsanz, hemen bu pusulay getiren adamla birlikte kn. Arkadanza bir haber brakmayn. Yoksa bunun cezasn karnz eker." mza yerinde byk bir 4 says vard. Ne yapacaktm? Siz benim yerimde olsaydnz ne yapardnz? Dnecek zamanm yoktu. Sadece bir tek eyi dnebiliyordum. Klkedisi o iblislerin elindeydi. Verilen emre uyacaktm. Karmn sann bir telini bile tehlikeye atmay gze alamazdm. inliyle evden ayrlacak, o nereye gtrrse oraya gidecektim. Evet, bu

bir tuzakt. Herhalde dmanlarn eline geecek ve belki de ldrlecektim. Ama beni kapana ekmek iin btn dnyada en sevdiim insan yem olarak kullanyorlard. Duraklamaya bile cesaret edemiyordum. Beni en ok sinirlendiren ey Poirot'ya haber brakmam istemeyileriydi. Arkadam izimi bulduu takdirde belki her ey yeniden dzelirdi. Bu tehlikeyi gze alabilir miydim? Beni gzetleyen yoktu. Ama yine de kararszdm. inli mektuptaki emirleri yerine getirip getirmediimi anlamak iin kolaylkla yukar kabilirdi. Bunu neden yapmyordu? Onun gelmemesi phelerimi daha da arttryordu. Byk Drtler'in ellerinin her yere uzandn grmtm. Bu yzden artk onlarda insanst gler olduunu da sanmaya balyordum. Kimbilir, evdeki kk zavall hizmeti kz bile belki onlarn ajanyd. Hayr, Poirot'ya haber brakmak tehlikesini gze alamazdm. Ama bir tek ey yapabilirdim. Telgraf orada brakabilirdim. Poirot 136 Byk Drtler da o zaman kanmn karldn ve imdi kimin elinde olduunu anlard. Btn bunlar bir iki saniye ierisinde kafamdan geti. Bir dakika sonra bamda apkam, aaya, inlinin bekledii hole iniyordum. Pusulay getirmi olan uzun boylu sakin yzl bir inliydi. Elbisesi

temiz ama eskiydi. Eilerek beni selamlad. ngilizcesi kusursuzdu. Ama bu dili biraz ark sylermi gibi konuuyordu. "Siz Bay Hastings misiniz?" "Evet." "Ltfen pusulay bana verin." Onun notu isteyeceini biliyordum. Hi sesimi karmadan kd inliye uzattm. Ama hepsi bu kadar deildi. "Bugn size bir telgraf geldi, sanrm. Biraz nce. Bu Gney Amerika'dan ekilmiti." Byk Drtler'in istihbarat sistemlerinin ne kadar fevkalade olduunu bir kere daha anladm. Veya belki de zekice bir tahminde bulunuyorlard. Bronsen'in bana telgraf ekecei akt. Telgraf gelinceye kadar beklemi, ondan sonra saldrya gemilerdi. Bu gerei inkr etmemin bir yarar olmayacakt. "Evet. Telgraf geldi." "Ltfen telgraf da getirin. Hemen, imdi." Dilerimi sktm ama yapabileceim bir ey de yoktu. Tekrar hzla yukar ktm. Durumu Bayan Pearson'a aklamay dnyordum. Hi olmazsa ona karmn kaybolduunu syleyebilirdim. Kadn sahanlktayd. Ama arkasnda o kk hizmeti duruyordu. Ya o da ajansa... Bu yzden tereddt ettim. Pusuladaki szler gz137

Agatha Christie lerimin nnde dans ediyorlard adeta. 'Bunun cezasn karnz eker.' Hi konumadan oturma odasna gittim. Telgraf aldm. Tam dar kacam srada aklma bir ey geldi. Dmanlarmn anlamayaca, ama Poirot iin anlaml bir iaret brakamaz mydm? Rafa koarak hemen oradan aklm drt kitab yere attm. Poirot'nun bunlar fark etmemesi imknszd. Arkadamn fkeli gzleri hemen kitaplara taklacakt. Biraz nce ektii nutuktan sonra bu durum garibine de gidecekti. Ondan sonra koup mineye kmr attm. O arada drt para kmr ocan nne yuvarlamay da baardm. Elimden gelen her eyi yapmtm. Artk Poirot'nun iaretlerin ne anlama geldiini anlamas iin dua etmekten baka bir ey kalmamt. Tekrar telala aaya indim. inli benden telgraf ald. Okuduktan sonra cebine soktu. Bayla kendisini izlememi iaret etti. inli beni uzun uzun, yoruluncaya kadar dolatrd. Bir ara otobse bindik. Bir keresinde de trenle olduka uzun bir yolculuk yaptk. Ama hep ayn yne, douya doru gidiyorduk. Varlklarn bile bilmediim acayip mahallelerden getik. Artk rhtmlara doru indiimizin farkndaydm. Onun beni in Mahallesi'ne gtrdn anladm. Elimde olmadan rperdim. Rehberim hl yryor, pis sokaklardan

ve dar yollardan geiyordu. inli sonunda eski bir evin nnde durarak kapya vurdu. Hemen baka bir inli kapy at. Adam yana ekildi ve biz ieri girdik. Kap grltyle kapanrken son umudum da yok oldu. Gerekten artk dmann penesindeydim. 138 Byk Drtler Rehberim beni ikinci inliye teslim etti. Adam beni eski bir merdivenden mahzene indirdi. Buras flar ve balyalarla doluydu. Etrafa keskin bir koku yaylmt. Dou'da ok kullanlan baharatn kokusuna benziyordu bu. Sanki beni de Dou'ya zg o hava sarmt. Karmak, kurnaz, tehlikeli... inli birdenbire iki fy yana doru yuvarlad. Duvarda bir tnelin azna benzeyen bir aklk olduunu grdm. Adam, bana nden gitmemi iaret etti. Tnel epey uzundu. Tavan dik duramayacam kadar da alakt. Ama sonunda genileyerek bir koridor halini ald. Birka dakika sonra kendimi baka bir mahzende buldum. inli ilerleyerek duvarlardan birine drt defa vurdu. Duvarn bir ksm ar ar dnd. Ve bylece bir geit ortaya kt. Oradan getim ve kendimi Bin Bir Gece Masallar'ndaki saraylara benzer bir yerde buldum. ok ardm tabi. Bu yerin altndaki alak tavanl geni salonun duvarlarna ar Dou ipekleri aslmt. Iklar etraf

iyice aydnlatyordu. Oda parfm ve baharat kokuyordu. Be alt divan vard burada. zerlerine ipek rtler serilmiti. Yerdeki deerli in hallar ok gzeldi. Dipte perdeli, kk bir hcre vard. Oradan biri, "Sayg deer konuumuzu getirdin mi?" diye sordu. Rehberim, "O burda, Ekselans," diye cevap verdi. Dieri, "Misafirimiz ieri girsin," dedi. Ayn anda grnmeyen bir el perdeyi yana ekti. imdi karmda ok byk, zerine yastklar konulmu bir sedir vard. Uzun boylu, zayf bir inli oturuyordu orada. ok zarif, ilemeli bir elbise giymiti. Trnaklarnn uzunluundan onun soylu olduunu anladm. 139 Agatha Christie inli elini sallayarak, "Bay Hastings," dedi. "Rica ederim ltfen oturun. Hemen gelmenizi istemitim. Bu arzumu abucak yerine getirmi olmanz beni sevindiriyor." "Siz kimsiniz?" diye sordum. "Li Chang Yen mi?" "Ah, hayr hayr. Ben efendimizin en deersiz hizmetkrlarndan biriyim. Ben sadece onun emirlerini yerine getiririm. Dier lkelerdeki hizmetkrlar gibi. Mesela Gney Amerika'dakiler gibi." Bir adm attm. "Karm nerde? Ona ne yaptnz?" "Karnz gvenli bir yerde. Onu kimse bulamaz. Bayan Hastings'e henz bir zarar verilmedi. 'Henz' dediimi fark ettiniz sanrm."

Glerek beni szen iblise bakarken srtmda sanki buzdan eller dolat. "Ne istiyorsunuz?" diye bardm. "Para m?" "Ah, sevgili Bay Hastings, sizin biriktirdiiniz o azck parada gzmz yok. Bundan emin olabilirsiniz. zr dilerim ama bu teklifiniz hi de akllca bir ey deildi. Herhalde arkadanz byle bir ey sylemezdi." Ar ar, "Herhalde beni penenize drmeyi istediniz," diye mrldandm. "Eh, bunu baardnz ite. Bana istediinizi yapn ama karm brakn gitsin. O hibir ey bilmiyor. Size bir yarar da olmaz. Beni tuzaa drmek iin karmdan yararlandnz. te artk elinizdeyim. Bylece sorun zmlendi." inli glmseyerek dzgn yanan okad. ekik gzleriyle beni yan yan szyordu. "ok acelecisiniz..." Sesi kedi mrltsna benziyordu. "Sorun henz zmlenmi deil. Aslnda amacmz sizin deyiminizle 'sizi tuzaa drmek' deildi. Ama sizin yardmnzla Msy Hercule Poirot'yu ele geirmek istiyoruz." 140 Byk Drtler Hafif bir kahkaha attm. "Korkarm bunu baaramayacaksnz." inli sanki beni duymam gibi konumasna devam etti. "Size unu nereceim. Msy Hercule Poirot'ya bir mektup yazacaksnz. Bu yle bir mektup olacak ki, arkadanz hemen size katlmak

iin buraya koacak." fkeyle, "yle bir ey yapacak deilim," dedim. "Reddetmeniz kt sonular dourabilir." "Kim aldrr sonulara?" "Ama lebilirsiniz." Souk bir titreme geldi ama yzmdeki cesur ifadeyi korumay baardm. "Zorbaln, tehditlerin bir yarar yok. Bunlar inli korkaklara saklayn." "Bu tehditler aka deil, Bay Hastings. Size tekrar soruyorum! O mektubu yazacak msnz?" "Yazmayacam. Ayrca beni ldrmeye cesaret de edemeyeceksiniz. ok gemeden polis peinize der." inli ellerini rpt. ki inli sanki birdenbire yerden biterek, kollarm yakaladlar. Dieri onlara ince abucak bir emir verdi. Beni byk odann belirli bir kesine srklediler. inlilerden biri gitti. Ve sonra birdenbire ayaklarmn altnda yer kayd. Eer dier adam beni tutmasayd, ayaklarmn dibinde alan delikten yuvarlanacaktm. Aas zifiri karanlkt ve suyun rltsn duyuyordum. Divanda oturan adam, "Nehir," diye aklad. "yi dnn, Bay Hastings. Eer tekrar reddederseniz, sonsuzlua uacaksnz. l141

Agatha Christie m aadaki karanlk sularda bulacaksnz. Son defa soruyorum: O mektubu yazacak msnz?" Ben herkesten cesur deilim. Bunu aka itiraf ediyorum. lmden korkuyordum, iyice telalanmtm. Bu iblis ciddiydi. Bunu anlyordum. Bu gzel dnyadan ayrlacaktm. Kendimi zorlamama ramen cevap verirken sesim titriyordu.

"Ve ben de son defa 'Hayr,' diyorum. Tanr o mektubu kahretsin!" Sonra gzlerimi kapayarak, ksaca dua ettim. 142 Byk Drtler BLM 13 Fare Kapana Dyor nsan hayat boyunca her zaman sonsuzluun eiinde beklemez. East End'deki o mahzende bu szleri sylerken, bunun son konumam olacana inanyordum. Kendimi aada hzla akan kara sulara kar hazrlamaya alyordum. Daha imdiden nefesimi kesecek olan bu dmenin etkisini duyuyordum. Ama sonra hafif bir kahkaha iittim. Ve ok ardm. Gzlerimi atm. Divandaki inlinin iareti zerine iki adam beni yine onun karsna gtrdler. inli, "Siz cesur bir insansnz, Bay Hastings," dedi. "Biz Doulular

cesareti takdir ederiz. Byle davranacanz tahmin ettiimi sylemeliyim. Bylece bu kk drammzn ikinci perdesine de gelmi olduk. lm cesaretle karladnz. Kendi lmnz. Peki, bir bakasnn lm karsnda da ayn cesareti gsterebilecek misiniz?" Korkun bir dehetle sarslarak bouk bir sesle, "Ne demek istiyorsunuz?" diye sordum. 143 Agatha Christie "Elimizdeki hanm unutuyorsunuz... Bahenizin gzel gln kastediyorum." Sessiz bir azapla adama baktm. "Yanlmyorsam, istediim o mektubu yazacaksnz, Bay Hastings. Bakn burda bir telgraf formu var. Buraya yazacam haber size bal. Bu karnzn ya lmesine neden olacak ya da onun yaamasn salayacak." Terlemeye baladm. kencecim dosta bir tavrla glerek szlerini srdrd. Pek sakindi. "Bakn, kalem surda. Birka satr yazmanz yetecek. Aksi takdirde..." "Aksi takdirde?" diye tekrarladm. "Aksi takdirde sevdiiniz hanm lecek. Hem de ar ar...

Efendim Li Chang Yen bo zamanlarnda yeni ve zekice ikence yntemleri bularak elenir..." "Tanrm!" diye bardm. "Siz bir iblissiniz! Ama bunu yapamazsnz..." "Size efendinin bulularndan bazlarn sayaym m?" Ac ac bararak itiraz etmeme aldrmad. "Sakin, sakin, tatl tatl konumaya devam etti. Sonunda ellerimle kulaklarm tkadm. "Bu konumamn yettii anlalyor, Bay Hastings. Haydi, kalemi aln ve yazn." "Karma ikence yapmaya cesaret edemezsiniz..." "Szleriniz ok budalaca. Bunu siz de biliyorsunuz. Kalemi aln ve yazn." "Yazarsam ne olacak?" 144 Byk Drtler "Karnz serbest braklacak. Bunun iin gereken telgraf hemen ekeceim." "Sznz tutacanz nerden bileyim?" "Atalarmn kutsal mezarlar zerine yemin ediyorum. Ayrca iyi dnn. Karnza zarar vermekle elime ne geer? Onu karmakla istediimizi elde ettik." "Ya... ya Poirot'ya ne yapacaksnz?" "imiz tamamlanncaya kadar onu gvenli bir yerde gzaltnda

tutacaz. Sonra kendisini brakacaz." "Bunu yapacanza da yine atalarnzn mezarlar zerine yemin eder misiniz?" "Size bir kere yemin ettim. O da yeterli olmal." Yreime indi. Arkadama ihanet edecektim. Ve... Onun bana neler gelecekti? Bir an durakladm. Ama sonra mektubu yazmadm takdirde olacaklar gzlerimin nnde belirdi. Klkedisi bu iblislerin elinde, ikenceyle ar ar lecekti. nledim. Sonra kalemi aldm. Belki mektubu dikkatle yazdm takdirde, Poirot'yu uyarabilirdim. Arkadam da o zaman tuzaa dmekten kurtulurdu. Tek umut buydu. Ama o da ok gemeden snd. inli nazik ve terbiyeli bir tavrla, "zin verin de," dedi. "Mektubu ben size yazdraym." Bir an durdu. Yanndaki bir deste kd alarak bunlara bakt. Sonra da mektubu dikte etti. "Sevgili Poirot, Drt Numara' nn izini bulduumu sanyorum. Bugn leden sonra eve bir inli geldi ve beni uydurma bir haberle 145 F: 10 Agatha Christie buraya srkledi. Ama neyse ki oyununu tam zamannda anladm. Ve onun elinden kurtuldum. Sonra ondan baskn karak

ben inlinin peine takldm, vnmek gibi olmasn ama bunu ustalkla da yaptm. Bu mektubu sana getirmesi iin zeki bir ocuk buldum. Ona bahi ver, olur mu? Mektubu sana teslim ettii takdirde ona para vereceini syledim. Ben evi gzetliyorum ve yerimden ayrlmaya cesaret de edemiyorum. Seni altya kadar bekleyeceim. Eer o zamana dek gelmezsen o vakit eve kendi bama girmeye alacam. Bu karlmayacak kadar gzel bir frsat, tabi ocuk seni bulamayabilir. Ama eer blabilirse ona seni hemen buraya getirmesini syle. Ayrca o deerli byn da rt. Belki biri evden dary gzetliyordur. Byklarn yznden seni hemen tanyabilir. Acele et. Selamlar A. H." Yazdm her kelime aresizliimi arttryordu. blise, zekice hazrlanm bir mektuptu bu. Bu adamlarn hayatlarmz en ufak ayrntsna kadar bildiklerini anladm. Kendi bama kalsaydm, yine byle bir mektup yazardm. Eve gelen inlinin beni zellikle srkledii szleri yznden Poirot drt kitapla braktm iarete de aldrmayacakt. Poirot, "Bir tuzak kurmular ama Hastings buna dmemi," diye dnecekti. Zaman da zekice hesaplanmt. Poirot mektubu ald zaman masum grnl haberciyle kmak iin vakit bulabilecekti. Arkadamn oraya geleceini de biliyordum.

zellikle eve tek bama girme kararm Poirot'nun oraya komasna neden olacakt. Nedense o gln bir ekilde yeteneklerime gven146 Byk Drtler mezdi. Duruma hkim olamayacama ve kendimi tehlikeye atacama inanacakt. Bu yzden de ynetimi ele almak iin gelecekti. Ama yapabileceim bir ey de yoktu. Sylenenleri yazdm. inli mektubu alarak okudu. Takdirle ban salladktan sonra bunu sessiz adamlarndan birine verdi. O ipek rtlerin gizledii bir kapdan karak gzden kayboldu. inli glmseyerek telgraf formunu ald. Ve buna bir cmle yazd. Sonra da kd bana uzatt. Ktta, "Beyaz kuu hemen brakn," yazlyd. Rahat bir nefes aldm. "Bunu... hemen yollayacaksnz, deil mi?" Glerek ban sallad. "Msy Hercule Poirot eiime getii zaman bu telgraf ektireceim. O zamana kadar bekleyeceim." "Ama sz verdiniz..." "Eer bu oyunumda baanl olamazsam, tekrar o beyaz kutan yararlanmaya alacam. Bylece sizin yardmnz salayacam tekrar." fkemden bembeyaz kesildim. "Tanrm! Eer siz..."

nce, uzun, sar elini sallad. "Merak etmeyin, oyunumda baarl olacam sanyorum. Msy Poirot'yu elime geirir geirmez verdiim sz tutacam." "Eer kallelik ederseniz..." "erefli atalarmn zerine yemin ettim. Korkmayn. Bir sre burda dinlenin. Ben yokken uaklarm size gereken eyleri getirecekler." Beni yeraltndaki o lks odada brakarak kt. Bir inli uak iki ve yiyecek getirerek, bunlar bana uzatt. Ama ben elimi salla147 Agatha Christie yarak hibir ey istemediimi akladm. ok ktydm. Endieyle kvranyordum. Sonra yine o soylu inli gzkt. Uzun boylu adam ipek elbisesiyle ok etkileyiciydi. Hemen emirler vermeye balad. Adamlar beni alarak, tnelden geirdiler. Bylece o eski eve dnm olduk. inliler beni orann zemin katndaki bir odaya gtrdler. Pencerelerdeki panjurlar kapalyd. Ama atlaklardan sokak grnyordu. Yolun karsnda yrtk prtk elbiseli, yal bir adam ayaklarn sryerek yryordu. Pencereye bakarak bir iaret yapmas zerine onun grubun gzclerinden biri olduunu anladm. Yanmda duran uzun boylu inli, "Mkemmel..." diye mrldand. "Hercule Poirot tuzaa dt. Eve yaklayor. Yannda kendisine

yol gsteren ocuktan baka kimse de yok. imdi, kk bir rolnz daha var, Bay Hastings. Msy Poirot sizi grmedike eve girmez. O tam evin karsna geldii zaman kapnn nne kacak ve ona ieri girmesini iaret edeceksiniz." Tiksintiyle, "Ne?" diye bardm. "Bu rol yalnz banza oynayacaksnz. Baarszla uradnz takdirde deyeceiniz bedeli unutmayn. Hercule Poirot bir terslik olduundan phelenir ve eve girmezse, karnz ar ar can verir. Hah, ite geliyor!" Panjurdaki atlaktan baktm. Kalbim deli gibi arpyordu. Baylacam sandm. Yolun kar tarafnda iki kii vard. Poirot yakasn kaldrm ve yznn yarsn sapsar, upuzun bir atkyla iyice rtmt. Ama onu yine de hemen tandm. Yry, yumurta biimli ban tutu ekli onun kim olduunu aklyordu. 148 Byk Drtler Evet, zavall Poirot, bana gvenmiti ve imdi yardma geliyordu. Hibir eyden phelenmiyordu. Yannda Londra'l tipik bir sokak ocuu kouyordu. Yz kirli, elbisesi de yrtkt. Poirot duraklayarak eve doru bakt. ocuk ise heyecanl heyecanl konuarak evi iaret ediyordu. Rolm oynamamn zaman gelmiti. Hole ktm. Uzun boylu inlinin bir iareti zerine adamlardan

biri sokak kapsnn srgsn ekti. Dmanm alak sesle, "Baarszln bedelini unutmayn," dedi. Kapdan karak dardaki basamakta durdum. Poirot'ya iaret ettim. Arkadam telala karya geti. "Ah, dostum, demek bana bir dert gelmedi? Ben de endielenmeye balyordum. eri girmeyi basardn m? Ev bo galiba?" Normal bir sesle konumaya altm. "Evet. Herhalde bu evden kmak iin gizli bir kap var. Gel de o kapy arayalm. Gerileyerek eii atm. Poirot da saf saf beni izlemeye hazrland. Ayn anda iimde bir ey koptu sanki. O zaman oynadm rol iyice anladm. Arkadam tuzaa drmeye alyordum. Bir haindim ben. "Ka, Poirot!" diye bardm. "Cann kurtarmak istiyorsan, ka. Bir tuzak bu. Beni dnme! Hemen kamaya bak." Konuur daha dorusu haykrarak arkadam uyarrken mengene gibi eller beni yakaladlar. inli uaklardan biri Poirot'yu yakalamak iin yanmdan frlad. Arkadamn geri sradn grdm. Elini kaldrmt. Sonra

birdenbire youn bir duman yerden ykseldi. Etrafm sard. Bouluyordum... lmek zereydim... 149

Agatha Christie Nefes alamyordum. Yere yldm hissettim. Demek lm buydu? Ar ar, strapla kendime geldim. yice sersemlemitim. lk grdm Poirot'nun yz oldu. Arkadam karmda oturmu endieyle bana bakyordu. Gzlerimi atm fark edince sevinle bard. "Ah, kendine geldin, Hastings! Artk her ey yolunda saylr. Dostum, zavall dostum..." Acyla, "Nerdeyim?" dedim. "Nerde misin? Evindesin tabi." Etrafma bakndm. Gerekten de yine o eski, tandk odadaydm. minenin nnde de yere ustalkla drdm drt kmr paras duruyordu. Poirot, baklarm izlemiti. "Ah, evet, bu fikrin gerekten ahaneydi. Kmrler ve kitaplar. Beni dinle, eer bundan sonra bana, 'Arkadan Hastings pek de kafal saylmaz,' dedikleri zaman onlara, 'Yanlyorsunuz,' diye cevap vereceim. Aklna gelen o fikir gerekten ahaneydi." "Demek onlarn ne anlama geldiini anladn?" "Ben aptal mym? Tabi anladm. Benim iin yeterli bir uyaryd bu. Bylece planlarm gelitirecek zaman da buldum. Byk Drtler bir yolunu bulup seni ele geirmilerdi. Amalar neydi?

Herhalde bunu gzel gzlerin uruna yapmamlard. Ayn ekilde herhalde korktuklar iin seni ortadan kaldrmay da dnmyorlard. Hayr, gayeleri belliydi. Byk Hercule Poirot'yu penelerine drmek iin seni yem olarak kullanacaklard. Ben byle bir ey 150 Byk Drtler 151 olmasn oktan beri bekliyordum. Gereken hazrlklar yaptm. Ve gerekten de ksa bir sre sonra haberci geldi. Masum bir sokak ocuuydu o. Ben de gya her eyi yuttum. Ve telala c o c u u n peine takldm. Neyse ki, dmanlarmz senin kapnn nne kmana izin verdiler. Tek korkum buydu. Onlar zararsz hale getirdikten sonra seni hapsettikleri yeri bulabileceimi dnyordum. Hatta belki de seni bouna arayacamdan korkuyordum." G duyulur bir sesle, "Zararsz hale getirmek mi?" diye sordum. "Tek bana?" "Ah, bunun o kadar nemli olmadn syleyeyim. nsan nceden hazrlanrsa, her eyi kolaylkla zmler. zcilerin prensibi deil midir bu? Ben de hazrdm. Ksa bir sre nce ok nl bir kimyagere bir konuda yardm etmitim. Sava srasnda zehirli gazlarla ilgili birok i yapmt. Bana da kk bir bomba hazrlad. Tanmas kolay bir eydi bu. Bombay atmak yeterliydi. Bu hemen patlyor

ve gaz etraftakileri bayltyordu. Bombay attktan sonra ddk aldm. Ve Japp'n adamlar koarak gelip duruma el koydular.

Onlar ocuk, bana haber getirmeden nce bizim evin etrafnda saklanmlard. Ve belli etmeden bizi Limehouse'a kadar izlediler." "Ama sen nasl baylmadn?" "Bu bakmdan da ansm yardm etti. O zekice mektubu dostumuz Drt Numara hazrlam ve inlilere vermiti sanrm. O arada bymla alaya da kalkmt. Bu sayede kk gaz maskesini atkmn altna saklamay baardm." Heyecanla, "Hatrlyorum!" diye bardm. Ve bu kelime azmdan kar kmaz da geici olarak unuttuum o korkun felaket aklma geldi. Klkedisi... Agatha Christie 152 nleyerek koltuuma yldm. Herhalde yine birka dakika baygn kaldm. Kendime geldiim zaman Poirot, bana konyak iirmeye alyordu. "Ne var, dostum? Ne oldu? Anlat." inlinin tehdidini arkadama kelimesi kelimesine anlattm. Konuurken iddetle titriyordum. Poirot, "Ah, dostum!" diye bard. "Dostum! Kimbilir ne kadar ac ektin! Benim btn bunlardan haberim yoktu. Ama merak

etme. Her ey yolunda." "Yani Bella'y bulacan m sylemek istiyorsun? Ama o Gney Amerika'da! Biz oraya gidinceye kadar... Zavall Klkedisi lecek. Hem de ne korkun ikencelerle..." "Hayr, hayr, anlamyorsun. Bella gvende ve yayor. Zaten bir an iin bile Byk Drtler'in eline dmedi." "Ama Bronsen bana telgraf ekti." "Hayr hayr. Sana Gney Amerika'dan bir telgraf geldi. Bunun altnda da Bronsen'in imzas vard. Bu farkl bir ey. Syle bana, btn dnyaya dal budak salm yle bir grubun bize o ok sevdiin kk kz, yani Klkedisi'nin yoluyla ar bir darbe indirebilecei hi aklna gelmedi mi?" "Hayr, hibir zaman gelmedi," diye cevap verdim. "Ama benim geldi. Sana bir ey sylemedim. nk bo yere endielenmeni istemiyordum. Ama kendimce baz tedbirler de aldm. Karnn mektuplarn iftlikten yazdn sanyordun. Ama aslnda o ay nce benim setiim gvenli bir yere gizlenmiti." Uzun uzun Poirot'ya baktm. "Bundan emin misin?" Byk Drtler "Tanrm! Bunu kesinlikle biliyorum. Yalan syleyerek sana ikence etmiler." Bam evirdim. Poirot elini omzuma koydu. Konumaya

balad zaman sesinde o zamana kadar duymadm deiik bir ifade vard. "Seni kucaklamam, duygularm belli etmem houna gitmeyecek. Bunu ok iyi biliyorum. Onun iin ben de bir ngiliz gibi davranacam. Hibir ey sylemeyeceim. Bir tek kelime bile. Yalnz bir tek eyi aklayacam. Bu son servende eref sana ait. Senin gibi bir arkada olan insan gerekten mutlu saylr." 153 Agatha Christie BLM 14 Boyal Sal Sarn Poirot'nun in Mahallesindeki eve yapt bombal saldrnn sonucu beni hayal krklna uratt. Bir kere grubun reisi kamt. Japp ve adamlar Poirot'nun dd zerine eve girdikleri zaman holde yatan drt inliyi yakalamlard. Ama beni lmle tehdit eden adam onlarn arasnda yoktu. Sonradan beni Poirot'yu eve ekmek iin zorla kapnn nne kardklar srada, uzun boylu inlinin iyice gerilemi okluunu hatrladm. Herhalde o gaz bombasnn etki alannn dnda kalmt. Sonradan evde kefettiimiz birok gizli kapnn birinden kp gitmiti. Elimize geirdiimiz drt inliden hibir ey renemedik. Polisin yapt geni aratrma sonucu onlarla Byk Drtler arasnda

bir ba da bulunamad. Onlar Limehouse semtinde oturan alelade inlilerdi. Li Chang Yen adn da hi duymadklarn iddia ediyorlard. "Bir inli centilmen bizi nehrin kysndaki evde almamz iin tuttu," diyorlard. "Onun zel ileri konusunda hibir bilgimiz yok." 154 Byk Drtler Ertesi gn Poirot'nun bombasnn etkisinden tamamyla kurtuldum. Sadece bam biraz aryordu. Onunla birlikte in Mahallesi'ne giderek beni kurtardklar o evi batan aa aradk. Aslnda yan yana olan iki eski ev, bodrumdaki bir geitle birbirlerine balanmt. st katlar bombotu. Krk caml pencerelerdeki panjurlar kapalyd. Japp mahzenleri aratrm ve ok kt bir yarm saat geirdiim o oday da bulmutu. Oda daha yakndan incelendiinde ben de uyandrd duygularn yanltc olmad anlald. Gerekten de duvarlardaki ipekler, divan rtleri ve yerdeki hallar, nefis eylerdi. in sanat hakknda fazla bir ey bilmesem de oradakilerin trlerinin en iyileri olduklarndan emindim. Japp'n ve adamlarnn yardmyla oday iyice aratrdk. Ben nemli belgeler bulacamz umuyordum. Mesela Byk Drtlerin nemli ajanlarnn bir listesini ya da ifreyle yazlm planlarn. Ama yle bir eye rastlamadk. Tek bulduumuz ey inlinin bana

mektup yazdrrken zaman zaman gz att ktlar oldu. Bunlardan biri bana yazdrlan mektubun taslayd. Dierlerinde ise hem Poirot'nun, hem benim i hayatmz ve karakterimiz hakknda bilgiler vard. Ayrca bunlarda bize saldrabilecekleri zayf taraflarmz da aklanmt. Poirot bunlar grnce bir ocuk gibi sevindi. Akas ben onlara pek deer vermedim. nk bu bilgileri toplayan adam baz bakmlardan gln denilecek kadar yanlmt. Eve dndkten sonra bunu arkadama da syledim. "Sevgili Poirot," dedim. "Dmanlarmzn bizim hakkmzda neler dndklerini biliyorsun. Bir kere senin beyin gcn pek fazla abartyorlar. Benimkini ise gln denilecek kadar kmsyorlar. Ama bunlar renmemizin bize ne yarar olacak?" 155 Agatha Christie Poirot sinire dokunacak bir tavrla gld. "Anlamyorsun deil mi, Hastings? Artk kusurlarmzn neler olduunu rendik. Onun iin de kendimizi dmanlarmzn saldrsna kar hazrlayabiliriz. Mesela sen, dostum, artk senin hareket etmeden nce dnmen gerektiini biliyoruz. Bundan baka kzl sal bir kzla karlatn zaman onu pheyle szmen gerektiinin de farkndayz." Gerekten de Byk Drtler'in notlarnda benim aklma estii

gibi davrandma ve salar belirli bir renkte olan gen hanmlara zaaf duyduuma dair gln laflar vard. Poirot'nun bu szlerinin hi de kibarca olmadn dndm. Ayrca arkadama karlk verecek durumdaydm. "Ya sen?" diye sordum. "Kendini o mthi kibrinden kurtarmaya alacak msn? Ya fazla titizliinden?" Ben de kflardaki szleri tekrarlyordum. Bu cevabm bizim Belikalnn hi houna gitmedi. "Ah, Hastings, onlarn baz bakmlardan kendi kendilerini kandrdklar belli. Ama zarar yok. Nasl olsa zaman gelince gerei renecekler. Bu arada biz de baz eyler rendik. Bilmek, hazr olmak demektir." Son zamanlarda Poirot'nun en sevdii prensip buydu. Hatta bu yzden bu szlerden nefret etmeye bile balamtm. Arkadam, "Baz eyler biliyoruz. Hastings," diye szlerini srdrd. "Evet, baz eyleri biliyoruz. Bu da iyi bir ey. Ama yine de yeterli deil. Baka eyler de renmeliyiz." "Nasl?" Poirot koltuunda arkasna yaslanarak masaya kaytszca frlattm kibrit kutusunu dzeltti. "imdi, Hastings, biz drt dmanla 156 Byk Drtler

birden boumak zorundayz. Yani drt ayr kiilikle. Bir Numara'yla hi kar karya gelmedik. Onu sadece kafasnn zerimizde yapt etkiyle biliyoruz, diyebiliriz; Ha, bu arada sana unu da syleyeyim, Hastings. Li Chang Yen'in kafasn anlamaya baladm artk. Bu tam Doululara has, incelikten holanan bir beyin. imdiye kadar karlatmz her plan ve komplo Li Chang Yen'in beyninin rn. ki ve numaralar o kadar gl ve yksek mevkide insanlar ki, u ara onlara saldrmamz da imknsz. Ama onlar koruyan ey bizi de koruyor. Herkesin gz zerlerinde olduu iin dikkatli davranmak zorundalar. imdi gelelim grubun son yesine. Drt Numara diye bilinen adama." Poirot'nun ses tonu deiti. Drt Numara'dan sz ederken hep byle oluyordu. "ki ve Numara nl olmalar ve yksek mevkilerde bulunmalar yznden baarya eriiyorlar. Kimse onlara engel olmuyor. Drt Numara ise bunun tam tersi olan bir sebep yznden istediini yapabiliyor. Yani tannmad iin baarl oluyor. Kim o? Bunu kimse bilmiyor. Nasl bir insan? Bunu bilen de yok. Sen ve ben onu ka kere grdk? Be defa m? kimiz de onu bir daha grdmz takdirde kendisini hemen tanyabileceimizi syleyebilir miyiz?" Karlatmz o ayr be kiiyi dnerek, hayr, der gibi bam salladm. riyar akl hastanesi memuru, Paris'teki odamza gelen

paltolu adam, uak yardmcs James, Sar Yasemin vakasnda karlatmz ciddi doktor ve satran ampiyonu. Bu insanlar birbirlerine hi benzemiyorlard. Umutsuzca, "Hayr..." diye mrldandm. "Elimizde hibir ipucu yok." 157 Agatha Christie Poirot glmsedi. "Bu kadar umutsuzlua kaplma. Biz bir iki ey biliyoruz." pheyle, "Nasl eyler?" diye sordum. "Aslnda Drt Numara'nn orta boydan biraz uzun olduunu biliyoruz. Ya sarn ya kumral o. Eer ok uzun boylu ve esmer olsayd, o sarn, tknaz doktor klna giremezdi. Uak yardmcs James ya da Dr. Savaranoff rolleri iin boyunu bir iki santim uzatmas onun iin ocuk oyunu kadar basitti. Herhalde zel ayakkablar giydi. Ayrca adamn burnunun kk ve dz olmas gerekir. Ustalkla yaplan bir makyajla burun bytlebilir. Ama iri burun abucak kltlemez. Sonra Drt Numara olduka gen bir erkek sanrm. Onun otuz beinden byk olmad kesin. Grdn ya ilerliyoruz... Yani Drt Numara otuz, otuz be yalarnda, orta boylu, kumral ya da sarn, makyajda usta, dileri takma bir adam." "Ne?"

"Tabi ya. Gya akl hastanesinden gelen adamn dileri sar ve krkt. Paris'teki adamn dileri dzgn ve bembeyazd. Doktorun dileri hafife kkt. Savaranoff un kpek dileri ise dikkati ekecek kadar uzundu. nsann yzn hibir ey diler kadar deitiremez. Btn bunlarn ne anlama geldiini anlyor musun?" htiyatla, "Pek anlamyorum..." dedim. "nsann meslei yznden anlalr, derler." "O bir katil!" diye bardm. "Makyajda usta." "Ayn ey bu." "Bu fazla genel bir laf, Hastings. Tiyatro dnyasndan olanlar da bu sznden hi holanmazlar. Anlamyor musun, dostum? Bu adam aktr." 158 Byk Drtler 159 "Aktr m?" "Tabi ya. Teknii gayet iyi biliyor. imdi... ki tip oyuncu vardr. Bunlardan birincisi kiiliini oynad rolde eritir. kincisi ise kiiliini rolne yanstr. Usta aktrler ikinci gruptan kar. Birinci grubun tm yetenei, farkl mzikhollerde ayn kiiyi oynamak ya da benzer oyunlarda takma sakalla yal klna girmektir. Bence

Drt Numara da bu birinci gruptan. Oynad rolde kendi kiiliini kaybeden ok yetenekli bir oyuncu o." lgim artyordu. "Drt Numara'nn izini sahne yoluyla bulabileceini mi dnyorsun?" "Mantk yrtme yntemin her zaman ahanedir." Souk souk, "Bu daha nce aklna gelseydi, ok iyi olurdu," dedim. "Bir hayli zaman kaybettik." "Yanlyorsun, dostum. Ben gerekenden daha fazla zaman kaybetmi deilim. Birka aydan beri adamlarm bu konuyla ilgileniyorlard. Joseph Aarons da bunlardan biriydi. Onu hatrlyorsun deil mi? Yardmclarm gerekli nitelikleri olan kimselerin bir listesini de yaptlar. Dikkati pek ekmeyen, otuz be yalarnda, karakter rollerine kan ve son yl iersinde sahneyi brakm olan aktrlerin bir listesini." Meraklandm. "E?" "Tabi liste ok uzundu. Ben de bir sreden beri bu listedeki baz isimleri silmekle urayordum. Sonunda elimizde drt isim kald. te bunlar, dostum." Bana bir deste kd atl. Bunlarda yazlanlar yksek sesle okumaya baladm. "Ernest Luttrell. Kuzeyli bir rahibin olu. Ahlak bakmndan hibir zaman salam deildi. Gittii zel okuldan kovuldu. Yirmi Agatha Christie

yanda sahneye kt. (Sonra rol ald oyunlarn bir listesi yer alyor.) Beyaz zehir kullanyor. Drt yl nce Avustralya'ya gittii sanlyor. ngiltere'den ayrldktan sonra izi bulunamad. Otuz iki yanda. Boyu 1.75 santimetre. Salar kahverengi; burnu dzgn, cildi beyaz, gzleri gri. Sakal ya da by yok." "John St. Maur. Bu takma ad. Asl ismi bilinmiyor, Londra'l olduu sanlyor. ocukluundan beri sahnede, mzikhollerde taklit yapmasyla tannyor. yldan beri nerde olduu bilinmiyor. Otuz yalarnda, 1.75 santimetre boyunda. nce yapl, mavi gzl. Sarn." "Austen Lee. Takma ad bu. Asl ismi Austen Foly. yi bir ailedendir. Her zaman tiyatroya merak varm ve Oxford'da bu yeteneiyle n yapm. Savaa katlm. Rol ald oyunlarn listesi. Birok repertuvar oyunu var. Kriminolojiye merakl. buuk yl nce feci bir araba kazas sonucu ciddi bir sinir rahatszl geirmi. imdi nerde olduu bilinmiyor. Ya 35. Boyu 1.72 santimetre. Gz rengi mavi. Salar kumral. Cildi beyaz. "Claud Darrell. Bunun asl ad olduu sanlyor. Ailesi konusunda bilgi yok. Mzikhollerde oynam. Sahneye de km. Hibir yakn arkada yokmu. Alt ya da yedi yl nce in'deymi. Ordan Amerika'ya gemi. New York'ta birka piyeste rol alm. Bir gece tiyatroya gelmemi. O gnden beri nerde olduunu bilen yok. New

York polisi bunun ok esrarl bir kaybolma olay olduunu bildiriyor. 33 yalarnda; salar kumral, gzleri gri. Boyu 1.76 santimetre." Ktlar masaya braktm. "ok ilgin. Demek aylarca sren aratrmalarn sonucu bu? u drt isim. Sen hangisinden pheleniyorsun?" 160 Byk Drtler Poirot ellerini at. "Dostum, bu soruya henz kesinlikle cevap veremem. Sadece sana Claud Darrell'in hem in'e, hem de Amerika'ya gitmi olduunu hatrlatabilirim. Belki bu nemli. Ama bu yzden bo yere etki altnda da kalmamalyz. Bu basit bir rastlant da olabilir." Heyecanla, "imdi ne yapacaz?" diye sordum. "Harekete geildi bile. Gazetelerde her gn ihtiyatla yazlm ilanlar kyor. Bu aktrlerin dost ve yaknlarnn avukatma bavurmalar isteniyor. Bugn bile... Hah, telefon! Belki de her zamanki gibi biri yanl numaray aramtr ve bizi rahatsz ettii iin de zr dileyecektir. Ama biri avukatma bavurmu olabilir." Kalkarak telefona gittim. "Alo? Evet, buras Msy Poirot'nun evi. Ben Bay Hastings. A, siz miydiniz, Bay McNeill?" McNeill ve Hodgson arkadamn avukatlaryd. "Evet, ona syle. Hemen geliyoruz." Telefonu yerine brakarak Poirot'ya dndm. Heyecandan gzlerim parlyordu sanrm. "Poirot, broya bir kadn bavurmu.

Claud Darrell'in arkadaym. Bayan Flossie Monro adnda biri, McNeill hemen gelmemizi istedi." Poirot yatak odasna koarken, "Hemen!" diye haykrd. Geri dnd zaman apkasn giymiti bile. Bir arabaya binerek abucak avukatn brosuna gittik. Sekreter bizi McNeill'in zel odasna gtrd. Avukatn karsndaki koltukta ilk genlik yllar geride kalm, fazla makyajl bir kadn oturuyordu. Salar pek kt bir saryd. Bunlar bukleler halinde kulaklarnn zerine drmt. Gzlerine siyah far, yanaklarna bol bol allk srmt. Rujunu da unutmamt tabi. 161 F: II Agatha Christie McNeill, "Hah, ite Msy Poirot'da geldi," dedi. "Bayan... ey... Monro, byk bir nezaket gstererek bize bilgi vermek iin kalkp geldi." Poirot, "Ah, ne kadar iyisiniz!" dedi. Hzla ilerleyerek kadnn elini hararetle skt. McNeill'in duygularna hi aldrmadan, "Matmazel, bu tozlu odada am bir iee benziyor," diye ekledi. Bu kez bariz iltifatn etkisi de grld. Bayan Monro kzararak gld. "Aman, yapmayn, Bay Poirot! Siz Franszlar bilirim ben." "Matmazel, ngilizler gibi gzellik karsnda dilimiz tutulmaz bizim. Ama ben Fransz deilim aslnda, Belikalym!"

Bayan Monre, "Ben Ostend'a gittim," diyerek aklad. Poirot'nun dedii gibi iler yolundayd. Poirot, "Demek bize Bay Claud Daireli hakknda bilgi verebileceksiniz?" diye glmsedi. Kadn, "Bir zamanlar Bay Darrell'i ok iyi tanrdm," dedi. "lannz grdm. Bu ara bir rolm yok. Vaktim bol yani. Zavall Claudie hakknda bilgi istiyorlar diye dndm. stelik bu adamlar avukat. Belki de Claudie'ye bir servet kald, bu yzden onu aryorlar. Ben hemen avukatn brosuna gideyim." McNeill ayaa kalkt. "Msy Poirot, Bayan Monro'yla yalnz konumak ister misiniz?" "ok naziksiniz. Ama gitmeyin. Aklma bir ey geldi. le zaman yaklayor. Belki de matmazel yemekte bize eref verir." Bayan Monro'nun gzleri parlad. Kadncazn durumunun pek de iyi olmadn anladm. Gzel bir yemek yeme frsatn da karmayacakt. 162 Byk Drtler Birka dakika sonra taksiye biniyorduk. Londra'nn en pahal lokantalarndan birine gittik. Poirot, aktris iin en gzel yemeklerden syledi. Sonra da, "Ya iki, matmazel?" diye sordu. "ampanyaya ne

dersiniz?" Bayan Monro bu teklifi pek beendi. Yemek neeyle balad. Poirot, kadnn boalan kadehini hi gecikmeden tekrar dolduruyordu. O arada sz dndrp dolatrp istedii konuya da getirdi. "Zavall Bay Darrell. Ne yazk ki imdi yanmzda deil." Bayan Monro, "Gerekten..." diye iini ekti. "Zavall... Ona ne oldu acaba?" "Onu uzun zamandan beri grmediniz sanrm." "Oh, yllardr; savatan beri. Acayip bir ocuktu Claudie. Pek sk azlyd. Kendisinden hi sz etmezdi. Ama tabi servetin kayp mirass oysa o zaman durum da anlalr. Ona soyluluk unvan da kald m. Bay Poirot?" Arkadam hi utanmadan, "Hayr," diye cevap verdi. "Sadece byk bir servet kald. Ama tabi kimlik sorunu kabilir. Bu yzden Bay Darrell'i ok iyi tanyan birini bulmamz gerekiyordu. Siz onu yakndan tanyordunuz, deil mi, matmazel?" "Size her eyi aklamamn bir sakncas yok, Bay Poirot. Siz bir centilmensiniz. Bir hanmefendiye nasl le yemei smarlanacan da biliyorsunuz. Gnmzde genlerin ou byle davranmyorlar. Akas ok cimri onlar. Evet, dediim gibi, siz Franszsnz. Onun iin de anlatacaklarm sizi artmayacak. Ah, siz Franszlar.

Ne apknsnzdr. Ne apkn!" Kadn parman cilveli cil163 Agatha Christie veli Poirot'ya doru sallad. "Claudie'yle birbirimize ktk. ok gentik o zaman. Baka ne olabilirdi? Claudie'ye kar hl dostluk duyuyorum. Ama akas o sonunda bana pek de iyi davranmad. Hatta hi iyi davranmad diyebilirim. Bir hanmefendiye yle yapmamas gerekirdi. paraya geldi mi erkeklerin hepsi de ayndr." Poirot, Flossie'nin kadehini tekrar doldururken itiraz etti. "yle sylemeyin, matmazel. yle sylemeyin... Siz Bay Darrell'i bana tarif edebilir misiniz?" Flossie Monro dalgn dalgn mrldand. "Aslnda pek de yakkl deildi. Ne fazla uzun boyluydu, ne de ksa. Ama gl kuvvetliydi. Zarifti. Grimsi mavi gzleri vard. Sa da sar saylabilirdi. Ah, ama ne oyuncuydu o! Onun kadar iyi bir aktre bir daha rastlamadm. Eer onu kskanmasalard imdiye kadar byk bir ne kavuurdu. Ah, Msy Poirot, o kskanlk yok mu? Biz sanatlarn kskanlk yznden neler ektiklerini bir bilseniz. Bir keresinde Manchester'dayken..." Pantomim ve nl olmayan esas olann bandan geenleri ieren uzun ve karmak bir hikyeyi byk bir sabrla dinledik. Sonra Poirot ustalkla tekrar Claud Darrell konusunu at.

"Bize Bay Darrell hakknda anlattklarnz ok enteresan, matmazel. Kadnlarn gzlerinden hibir ey kamaz, fevkalade bir yetenektir bu. Onlar her eyi fark ederler. Bir erkein gznden kaan ufak bir ayrnty grverirler. Bir kadnn on iki erkek arasndan aradmz birini setiini gzlerimle grdm. Bunu nasl m baard? Adamn heyecanland zaman burnunu ovuturduunu fark etmiti. Bir erkek byle bir eyin farkna varr myd?" 164 Byk Drtler Bayan Monro, "Ah, ne ilgin!" diye bard. "Evet, biz kadnlar gerekten ok eyi gryoruz. imdi aklma geldi. Claudie de masada hep ekmeiyle oynard. Bir para ekmek alr bununla krntlar toplamaya alrd. Bunu belki yz defa yaptn grdm. Akas onu bu alkanl yznden her grdm yerde hemen tanrm." "Ben de demin yle sylemedim mi? Kadnlarn gznden hibir ey kamyor. Ona bu huyundan hi sz ettiniz mi, matmazel?" "Hayr, etmedim, Bay Poirot. Erkeklerin nasl olduklarn bilirsiniz. Onlar baz eyleri fark etmenizden holanmazlar. Hele bunlardan sz etmenize hi gelemezler. Ona bu konuyu hi amadm. Ama ou zaman Claudie'e bakarak iin iin gldm. O ne yaptnn farknda bile deildi."

Poirot ban sallad. Kadehine uzanrken elinin hafife titrediini fark ettim. "Tabi el yazsyla da kimlik tespit edilebilir," diye mrldand. "Herhalde Bay Darrell'in size yazd mektuplar sakladnz?" Flossie ban zgn bir ekilde sallad. "O mektup yazmaktan holanmazd. Bana bir tek satr bile yazmad." Poirot, "Ne yazk," dedi. Kadn birdenbire, "Ah," diye bard. "Bende onun resmi var. Bu iinize yarar m?" "Sizde Bay Darrell'in fotoraf m var?" Arkadam heyecanndan neredeyse yerinden frlayacakt. "Ama eski bir resim o. En fazla sekiz yllk." 165 Agatha Christie "Bu nemli deil. Eski ve solmu olmasnn bir zarar yok. Ah, ne ans bu, ne ans! O fotorafa bakmama izin verecek misiniz, matmazel?" "Ah, tabi." "Belki resmin kopyasn karttrmama da izin verirsiniz. Bu fazla zaman almaz." "Tabi, madem istiyorsunuz." Flossie Monro ayaa kalkt. "Artk gitmem gerekiyor, sizinle ve arkadanzla tantm iin ok memnunum, Bay Poirot."

"Ya fotoraf? Onu ne zaman alabiliriz?" "Ben bu gece onu arayp bulurum. Resmi nereye koyduumu bildiimi sanyorum. Fotoraf hemen size yollayacam." "ok teekkr ederim, matmazel. Dnyann en nazik insansnz. Belki yaknda yine birlikte byle bir le yemei yeriz." Bayan Monro, "Ne zaman isterseniz," dedi. "Ben hazrm." "Ah, galiba bende adresiniz yok." Bayan Monro azametli bir tavrla antasndan bir kart kararak arkadama uzatt. Kart o kadar eskimi ve ypranmt ki zerindeki adres silinmi yerine kuunkalemle yeniden yazlmt. Poirot, onu yerlere kadar eilerek selamlad. Sonunda kadn kp gitti. Poirot'ya, "Sence fotoraf gerekten nemli mi?" diye sordum. "Evet dostum. Fotoraf makinesi yalan sylemez. Bir resmi bytr ve bylece fark edemeyecein nemli ayrntlar da grrsn. Binlerce ayrnt vardr. Mesela kulaklarn biimi. Bunu hi kimse szlerle anlatamaz. Ah, evet, ansmz yardm etti. Bu yzden baz tedbirler almay da dnyorum." 166 Byk Drtler Eve dner dnmez, Poirot bazen yararland bir zel dedektif brosuna telefon etti. Emirleri belirli ve kesindi, iki adam verecei

adrese gidecek ve Bayan Monro'yu korumaya alacaklard. Kadn nereye giderse gitsin, onun peini brakmayacaklard. Arkadam telefonu kapayarak yanma dnd. Ben, "Bu gerekten gerekli mi?" diye sordum. "Olabilir. Seninle beni gz hapsine aldklarndan eminim. Bu yzden ok gemeden bugn le yemeini kiminle yediimizi de reneceklerdir. Hatta belki Drt Numara tehlikede olduunu bile dnecektir." Yirmi dakika kadar sonra telefon ald. Gidip atm. Sert bir ses, "Bay Poirot'yla m konuuyorum?" diye sordu. "Buras St. James Hastanesi. On dakika nce bir kadn getirildi. Sokakta kazaya uram. Ad Flossie Monro. Bay Poirot'yu grmek istiyor. Yalnz abuk gelmelisiniz. Onun fazla yaayacan sanmyoruz." Bu szleri arkadama tekrarladm. Poirot'nun yz bembeyaz kesildi. "abuk, Hastings. Bir rzgr hzyla gitmeliyiz." Bindiimiz taksi bizi alt ya da yedi dakika ierisinde hastaneye gtrd. Bayan Monro'yu grmek istediimizi syledik. Bizi hemen acil yardm kouuna kardlar. Ama bizi kapda beyaz kepli bir hemire karlad. Poirot, onun yzne bakar bakmaz durumu anlad. "ld demek?" "Evet, alt dakika nce..." Poirot donmu gibi kald. Onun duygularn yanl anlayan hemire, efkatle, "Ac ekmedi,"

diye aklad. "Zaten sonlara doru komaya girdi. Zavally bir araba inemiti. Anladma gre ofr durup ona yardma a167 Agatha Christie lmam bile. Ne kt deil mi? Birinin arabann plakasn alm olduunu umarm." Poirot alak sesle, "Kader bize kar geliyor," dedi. "Onu grmek ister misiniz?" Hemire bizi bir odaya gtrd. Zavall boyal sal, fazla makyajl Bayan Flossie Monro... Kadncaz, sakin sakin yatyordu. Dudaklar hafif bir glmseyile aralanmt. Poirot, "Evet," diye mrldand. "Kader bizimle savayor... Ama bu kaderin ii mi?" Sanki aklna bir ey gelmi gibi birdenbire ban kaldrd. "Bizi engelleyen kader mi, Hastings? Eer yle deilse... Bu zavall kadnn lsnn yannda yemin ediyorum, dostum. Zaman gelince onlara hi acmayacam." "Ne demek istiyorsun?" diye sordum. Ama Poirot hemireye dnm, ondan heyecanla bilgi istiyordu. Sonunda Bayan Monro'nun antasndan kan eyalarn bir listesi bulundu. Arkadam bunu okurken hafife haykrd. "Gryor musun, Hastings, gryor musun?" "Neyi gryor muyum?"

"Bayan Monro'nun antasndan anahtar kmam. Ama anahtar olmas gerekirdi. Hayr, onu byk bir soukkanllkla inediler. Ve gya kadna yardm iin onun zerine ilk eilen kii de antasndan anahtar ald. Belki zamannda yetiebiliriz. Belki adam aradn henz bulamad." Baka bir taksi bizi Flossie Monro'nun apartmanna gtrd. Fakir bir mahalledeydi. Bir hayli uratktan sonra kadnn dairesine girebildik. 168 Byk Drtler Daha ilk bakta birinin bizden nce davrand anlalyordu. ekmecelerin ve dolaplarn iindeki eyalar etrafa salmt. Kilitler krlm, kk masalar devrilmiti. Evi arayan kimsenin acelesi olduu belliydi. Poirot o karmakark odalar aramaya balad. Bir, iki dakika sonra da hafife bararak doruldu. Elinde eski tip bir fotoraf erevesi vard. Ama bundaki resim karlmt. Arkadam ereveyi evirdi. Bunun arkasna bir etiket yaptrlmt; bir fiyat etiketi. "Kadn bu ereveyi drt iline alm," dedim. "Hastings! Allah akna gzlerini kullan. Bu yepyeni, tertemiz bir etiket. Bu etiketi erevenin arkasna fotoraf alan adam yaptrm.

Buraya bizden nce gelen, bizim de apartman arayacamz bilen biri. Claud Daireli... Yani Drt Numara. 169 Agatha Christie BLM 15 Korkun Felaket Bayan Flossie Monro'nun feci lmnden sonra Poirot'nun da tavrlar deiti. imdiye kadar hi eksilmeyen zgveni kalmamt sanki. yice ciddilemiti. Uzun uzun dnyordu. Bir kedi kadar huzursuzdu artk. Sinirlerinin gerilmi olduu da belliydi. Eskisi kadar youn alp mmkn olduunca Byk Drtler'den sz etmeyi de istemiyordu. Yine de bu byk grubu gizli gizli dndn de biliyordum. Tuhaf grnl adamlar srekli onu grmeye geliyordu ama o bu konuda herhangi bir aklama yapmaktan kanyordu. Bu tuhaf grnl adamlarn yardmyla yeni bir saldr ya da savunma plan yaptndan emindim. Bir keresinde tesadfen ajandasndaki notlar grdm. Kk bir notun doruluunu aratrmam istemiti. Ruslara ykl miktarda para dendiini fark ettim. O ara para basan Poirot iin bile byk bir miktard. Ama planlad ey hakknda hibir ipucu vermiyordu. Sadece bazen, "nsann dmann kmsemesi byk bir hatadr," diyordu. 170

Byk Drtler Onun, bu hatay yapmamaya kararl olduunu anlyordum. Bir sre durum hi deimedi. Ama martn sonlarnda bir sabah Poirot, beni ok artan bir ey syledi. "Bugn en gzel elbiseni giymeni neririm, dostum. nk gidip ileri Bakan'n greceiz." "Sahi mi? Beni heyecanlandryorsun? Bakan telefon mu etti? Bir olay aydnlatman m istiyor?" "Pek deil. Onunla konumay ben istedim. Bir keresinde bakana yardm ettiimi sylemitim. Bunu hatrlyor musun? Bu yzden benim yeteneklerime ok gveniyor. Ben de bundan yararlanmaya alacam. Bildiin gibi Fransa Babakan Msy Desjardeaux da Londra'da. Bakan, isteim zerine bugnk toplantmza onu da aracak." Majestelerinin ileri Bakan Sir Sydney Crowther, ok sevilen bir adamd. Elli yalarnda, neeli bir insand. Gri gzleri zek do luydu. Bizi byk bir dostlukla karlad. minenin nnde uzun boylu, ince bir adam duruyordu. Hassas bir yz, siyah sivri bir sakal vard. Crowther, "Msy Desjardeaux," dedi. "Msy Hercule Poirot'yu takdim etmeme izin verin. Belki ondan sz edildiini duydunuz?" Fransz nezaketle selam verdi. "Tabi duydum. Msy Poirot'dan

sz edildiini duymayan var m?" "ok naziksiniz, msy." Poirot'nun yz sevincinden kzarmt. Biri, "Eski bir ahbabnza syleyecek bir sznz yok mu?" diye sordu. Ve bir adam yksek bir kitapln yanndan bize doru geldi. 171 Agatha Christie Bu bizim Bay Ingles'ti. Poirot sevinle adamn elini skt. Crowther, "imdi emrinizdeyiz, Msy Poirot," dedi. "Bize ok nemli bir meseleyi aklamak istediinizi biliyoruz." "yle, efendim. Bugn ok byk bir organizasyon btn dnyay sarm durumda. Bir su ebekesi bu. Grubu drt kii ynetiyor. Grubun ad Byk Drtler. Bir Numara bir inli, Li Chang Yen. ki Numara Amerikal milyarder Abe Ryland. Numara bir Fransz kadn. Drt Numara'nn da tannmam bir ngiliz aktr olduunu sanyorum. Claud Daireli adnda biri. Bu drdnn amac dnyadaki mevcut dzeni deitirip yerine kendilerinin ynetecei bir anari sistemi kurmak." Fransz, "nanlacak gibi deil," diye mrldand. "Ryland byle bir ie mi kart? Ama imknsz bu." "Msy size Byk Drtler'in yaptklar baz eyleri aklayacam."

Poirot'nun anlattklar gerekten ok ilgi ekiciydi. Ben bile btn ayrntlar bilmeme ramen yine de heyecanlandm. Poirot'nun szleri sona erince Fransz, sessizce Bay Crowther'a bakt. ileri Bakan bu bak cevaplad. "Evet, Msy Desjardeaux, Byk Drtler'in varln kabul etmek zorundayz. Scotland Yard balangta bu iddiayla alay ediyordu. Ama imdi Msy Poirot'nun iddialarnda hakl olduunu kabul etmeye baladlar. Btn sorun grubun amac. Akas ben Msy Poirot'nun bunu biraz abarttn dnyorum." 172 Byk Drtler Arkadam o zaman odadakilere on ayr olay hatrlatt. Korkarm bunlar imdi bile aklamama izin yok. Ama bunlarn arasnda baz deniz ve hava kazalar da vard. Poirot'ya gre bunlarn hepsi Byk Drtler'in iiydi ve dnyann bilmedii birok bilimsel bulularn denemesiydi. Fransa Babakan o zaman beklediim o soruyu sordu. "Grubun nc yesinin bir Fransz kadn olduunu sylediniz. Onun kim olduunu biliyor musunuz?" "Bu ok tannm bir ad, msy. Hatta erefli bir isim. Aslnda Numara Madam Olivier."

Msy Desjardeaux, Curies'nin rencisi nl fizikinin adn duyduu zaman az kalsn yerinden frlyordu. Yz fkesinden mosmor kesilmiti. "Madam Olivier m? mknsz! Sama. Bu bir hakaret." Poirot usulca ban sallad ama cevap da vermedi. Fransz bir sre onu akn akn szd. Sonra da ileri Bakan'na dnerek elini anlaml anlaml alnna vurdu. "Msy Poirot byk bir adam. Ama bazen byk adamlarn da delice fikirleri olur. yle deil mi? Msy Poirot da nl kimselerin bir komplo hazrladklarn dnyor. Byle eyler ok duyulmutur. Siz de ayn fikirde deil misiniz, Bay Crowther?" Bakan bir sre cevap vermedi. Sonra da ar ar, "Dorusu ne dneceimi bilmiyorum..." diye aklad. "Ben Msy Poirot'ya her zaman inandm. Hl da inanyorum. Ama dorusu bu aklamaya inanmak biraz zor." Fransz ekledi. "Sonra bu Li Chang Yen denilen adam. Ondan sz edildiini kim duymu?" 173 Agatha Christie "Ben duydum." Bay Ingles beklenmedik bir anda konumaya katlmt. Fransz, ona hayretle bakt. Ingles de Desjardeaux'yu szd.

Yz imdi her zamankinden daha ok bir in idolne benziyordu. ileri Bakan, "Bay Ingles," diye aklad. "Dou konusunda uzmandr." "Ve siz bu Li Chang Yen'den sz edildiini duydunuz yle mi?" "Msy Poirot, bana gelinceye kadar ngiltere'de bu ad benden baka kimsenin bilmediini sanyordum. Msy Desjardeaux, Li Chang Yen, in'de oturuyor. Byk bir gc var. Ve belki de dnyann en byk beyni o." Fransa Babakan sersemlemi gibi oturuyordu imdi. Sonra kendisini toplayarak, "Belki iddialarnz doru, Msy Poirot," dedi. Sesi ok souktu. "Ama Madam Olivier konusunda yanldnz kesin. O gerek bir Franszdr ve mesleine de ktr." Poirot omzunu silkti ve cevap vermedi. Derin bir sessizlik oldu. Sonra ufak tefek arkadam o deiik kiiliine hi uymayan byk bir vakarla ayaa kalkt. "Syleyeceklerim bu kadar. Sizi uyardm. Bana inanmayacanz tahmin ediyordum. Ama hi olmazsa bundan sonra ihtiyatl davranacaksnz. Szlerim sizi etkileyecek ve her yeni olayla bana inanmaya da balayacaksnz. Benim bugn konumam gerekliydi. Daha sonra belki de bunu yapma frsatn bulamazdm."

Crowther istememesine ramen Poirot'nun ciddi tavrlarnn etkisinde kalmt. "Yani?..." 174 Byk Drtler "Ben Drt Numara'nn kim olduunu artk anladm, msy, onun iin de her an ldrlebilirim. Drt Numara ne olursa olsun beni ortadan kaldrmaya alacak. Ona bo yere 'Cellat' adn vermemiler. Sizi selamlyorum, beyler. Msy Crowther, size de bu anahtarla bu mhrl zarf veriyorum. Byk Drtler'le ilgili btn notlarm topladm. Ayrca her an dnyann karlaabilecei bu belayla nasl baa klabilecei konusundaki fikirlerimi de yazdm. Onlar bir bankann kasasna koydum. ldm takdirde, o ktlar alma ve istediiniz gibi davranma hakkn size veriyorum, Msy Crowfher. imdi... yi gnler." Desjardeaux sadece souk bir ekilde selam verdi. Ama ileri Bakan yerinden frlayarak elini arkadama uzatt. "Size inanyorum artk, Msy Poirot. Btn bu olaylar olmayacak eylermi gibi gzkyor. Ama anlattklarnzn doru olduundan eminim." Ingles de bizimle birlikte kt. Yolda ilerlerken, Poirot, "Bu konuma beni hayal krklna uratmad," dedi. "Desjardeaux'yu ikna edebileceimi sanmyordum.

Ama artk ldm takdirde bildiklerim benimle birlikte mezara gmlmeyecek. Hi olmazsa bunu saladm, ileri Bakan'n da ikna ettim." Ingles, "Bildiiniz gibi ben de sizin tarafnzdanm," dedi. "Ha, aklma gelmiken... Pek yaknda in'e gideceim." "Bu akllca bir ey mi olur?" Ingles alayc bir tavrla gld. "Pek de olmaz. Ama bu gerekli. nsan elinden geleni yapmal." 175 Agatha Christie Poirot heyecanla, "Ah," diye bard. "Siz cesur bir insansnz. Sokakta olmasaydk sizi kucaklardm." Bana, Ingles bu tehlikeden kurtulduuna sevinmi gibi geldi. Adam, "Siz de Londra'da tehlikedesiniz," diye hatrlatt. "in'de sizinkinden daha byk bir tehlikeyle karlaacam da sanmyorum." Poirot itiraf etti. "Herhalde doru bu. Ben sadece beni ortadan kaldrmaya alrken Hastings'i de ldrmeyeceklerini umuyorum. Dorusu buna ok kzarm." Bu neeli konumay yarda keserek, "Koyun gibi boazlanmaya hi niyetim yok," dedim. Bir sre daha yrdk. Sonra Ingles bizden ayrld. Poirot'yla bir mddet sessiz sedasz ilerledik.

Sonra arkadam beni ok artan bir ey syleyerek sessizlii bozdu. "Galiba... evet galiba... Bu ie kardeimi de kartrmak zorunda kalacam." Hayretle, "Kardeini mi?" diye bardm. "Kardein olduundan hi haberim yoktu." "Beni artyorsun, Hastings. Btn nl dedektiflerin kendilerinden ok daha stn kardeleri olduunu bilmiyor musun? Onlar daha da baarl olabilirler ama tembelliklerinden yerlerinden kmldamazlar." Poirot bazen pek garip bir tavrla konuur. Bu yzden onun ciddi olup olmadn bir trl anlayamazsnz. te imdi de yine ayn tavrlar taknmt. Bu yeni fikre almaya alarak, "Kardeinin ad nedir?" diye sordum. 176 Byk Drtler Arkadam ciddi ciddi, "Achille Poirot," dedi. "Belika'da Spa yaknlarnda oturuyor." Poirot'nun annesinin mitolojiden isimler semesi pek garipti. Madam Poirot'nun nasl bir insan olduunu dndm. Sonra bunu bir tarafa brakarak merakla arkadama baktm. "O ne i yapyor?" "Hibir ey yapmyor... Son derecede tembel bir adamdr, Achille. Oysa aslnda benim kadar yeteneklidir. Bu da az bir ey saylmaz."

"Sana benziyor mu?" "Pek benzemiyor. yle yakkl da saylmaz. Byklar da yok." "Senden byk m o? Yoksa kk m?" "AchilleTe ayn gnde domuuz." "Ah, ikizsiniz demek?" "Evet, yle, Hastings. Hi yanlmadan doru sonulara varveriyorsun... Neyse, eve geldik artk. imdi desin gerdanl olayyla ilgilenebiliriz." Ama desin gerdanl daha bir sre bekleyecekti. nk bizi ok daha baka bir olay bekliyordu. Ev sahibemiz Bayan Pearson bize bir hemirenin geldiini ve yukarda Poirot'yu beklediini haber verdi. Kadn pencerenin nndeki koltua oturmutu. Orta yal, uysal yzlyd. stnde lacivert bir niforma vard. Konuya girmeyi pek istemiyor gibiydi. Ama Poirot ok gemeden onun rahatlamasn salad. Hemire de derdini at o zaman. "Anlayacanz imdiye kadar byle bir eyle hi karlamadm, Msy Poirot. Beni Lark Bakmevi'nden Hertfordshire'da bir 177 F: 12 Agatha Christie hastaya bakmam iin yolladlar. Hastam yal bir bey. Bay Templeton.

Ev rahat ve gzel. Ailenin yeleri de ho insanlar. Hastamn kars Bayan Templeton adamdan ok gen. Bay Templeton'un ilk evliliinden olan olu da onlarla birlikte oturuyor... O gen adamla vey annesinin geinebildiklerini pek sanmyorum. Bay Templeton'un olu pek de normal saylmaz. Geri zekl deil belki. Ama akll olduu da sylenemez. imdi... Bay Templeton'un hastal

bana balangcndan beri ok esrarl gzkt. Bazen gayet salkl olduunu dnyordunuz. Sonra mide krizi tutuyor, sanclanyor ve kusmaya balyordu. Ama doktor bunlar normal karlyordu. Bana da bir ey sylemek dmezdi. Ama bu durumu dnmekten de kendimi alamyorum. Sonra..." Duraklad, yanaklar kzard. Poirot, "phelenmenize yol aan bir ey oldu sanrm," dedi. "Evet." Ama hemire hl konumakta zorluk ekiyordu. "Hizmetilerin dedikodu yaptklarn da fark ettim..." "Bay Templeton'un hastal konusunda m?" "Ah, hayr! br... br konuda..." "Bayan Templeton hakknda m?" "Evet." .......scanned by darkmalt1 "Belki de hizmetiler Bayan Templeton'la doktor hakknda dedikodu yapyorlard." Byle konularda Poirot'nun sezgileri ona alacak kadar yardm ederdi.

Kadn ban sallad. "Sonra bir gn onlar... bahede... bir arada... grdm..." Sz burada kesti. Kadnn ok sinirlendii, evin hanmn ayplad o kadar belliydi ki, bahede ne grdn sormaya gerek yoktu. Hemirenin 178 Byk Drtler ilikinin ne derecede olduunu anlamasna yetecek baz eylere tank olduu anlalyordu. Hemire szlerini srdrd. "Hastamn krizleri gitgide ciddilemeye balad. Dr. Treves, 'Bunlar normal ve beklenilen eyler,' dedi. 'Bay Templeton'un fazla yaayacan sanmyorum.' Ama ben eski bir hemireyim. Uzun alma yllar boyunca da byle bir vakayla, hi karlamadm. Bu durumu biraz..." Kararszca duraklad. Poirot, ona yardm etmeye alt. "Arsenik zehirlenmesine

benzettiniz. yle deil mi?" Kadn ban sallad. "Sonra... Hasta da acayip bir ey syledi. 'O drd beni ldrecek. Sonunda ldrecek,' diye inledi." Poirot abucak, "Efendim?" dedi. "Hasta byle syledi gerekten, Msy Poirot. Tabi o srada mthi sancs vard. Ne dediini de pek bilmiyordu." Arkadam dnceli bir tavrla tekrarlad. "O drd beni ldrecek...

Drd derken kimleri kastediyordu dersiniz?" "Bunu bilmiyorum, Msy Poirot. Karsn, olunu, doktoru ve Bayan Templeton'un yardmcs Bayan Clark' kastettiini dndm. Tam drt kii ite. Belki Bay Templeton o drdnn aleyhinde bir plan hazrladklarn sanyordu. Poirot dalgn dalgn mrldand. "Olabilir... Ya yiyecek meselesi? O konuda tedbir alamaz mydnz?" "Ben her zaman elimden geleni yapmaya alyorum. Ama tabi Bayan Templeton bazen kocasna yemeini kendisi gtrmek istiyor. Ayrca izinli olduum zamanlar da var." 179 Agatha Christie "Tabi. pheleriniz polise gitmenizi nleyecek kadar belirsiz mi?" Hemirenin yznden bunu dnmenin bile kendisine dehet verdii anlalyordu. "Ben unu yaptm, Msy Poirot. Bay Templeton orba itikten sonra korkun bir kriz geirdi. Ben daha sonra ksesinin dibinden biraz orba aldm ve bunu birlikte getirdim. Bay Templeton bugn biraz daha iyi olduu iin bana hasta annemi yoklamak iin izin verdiler." antasndan kard, iinde koyu renkli bir sv olan kk ieyi arkadama uzatt. "ok gzel, matmazel. Bunu hemen tahlil ettireceiz. Bir saat

sonra buraya dnebilirseniz, phelerinizi u ya da bu ekilde giderebiliriz sanrm." Belikal, hemireden adn ve mesleiyle ilgili dier ayrntlar rendikten sonra onu kapya kadar geirdi. Sonra bir mektup yazarak bunu orba dolu ieyle birlikte yollad. Sonucu renmek iin beklerken arkadam hemire hakknda da ksa bir aratrma yapt. Bu beni artt dorusu. Poirot, "Dikkatli davranmam iyi olacak, dostum," dedi. "Byk Drtler'in peimizde olduklarn unutma." Ama ok gemeden Mabel Palmer adnda bir hemirenin Lark Hastanesi'nden sz edilen vakaya gnderilmi olduunu rendik. "Buraya kadar iyi..." Poirot'nun gzlerinde neeli bir prlt vard. "Hah, Hemire Palmer da geldi ite... Tahlil raporunu da gnderdiler." Poirot raporu okurken Hemire Palmer'la endieyle bekledik. Kadn nefesini tutarak, "orbada arsenik var mym?" diye sordu. 180 Byk Drtler Poirot kd katlayarak ban sallad. "Hayr." kimiz de ardk. Arkadam szlerini srdrd. "Arsenik yok. Ama antimuan var. Onun iin hemen Hertfordshire'a gitmeliyiz. ok ge kalmam

olduumuzu umarm." Hep birlikte basit bir plan yaptk. Poirot zel dedektif olduunu aklayacakt. Ama oraya Bayan Templeton'un yannda daha nce alan bir hizmeti hakknda konumaya geldiini syleyecekti. Arkadam Hemire Palmer'dan hizmetinin adn rendi. Bayan Templeton'a hizmetinin bir mcevher hrszlna kartndan phelendiklerini syleyecekti. Elmstead adl villaya vardmz zaman iyice ge olmutu. Evdekilerin hep birlikte geldiimizi anlamamalan iin Hemire Palmer nden gitti. Biz de yirmi dakika bekledik. Uzun boylu esmer bir kadn olan Bayan Templeton bizi salonda kabul etti. Hareketleri zarif, baklar da endieliydi. Poirot mesleini aklar aklamaz sanki ok sarslm gibi nefesini tuttu. Ama hizmetiyle ilgili sorular hi duraklamadan cevaplad. Arkadam ondan sonra Bayan Templeton'u denemek iin kocasn zehirleyen bir kadnla ilgili bir hikye anlatmaya balad. Konuurken gzlerini Bayan Templeton'un yznden ayrmyordu. Kadn ise gitgide telalandn saklayacak durumda deildi. Birdenbire anlalmaz bir eyler mrldanarak zr diledi ve hzla odadan kt. Birka dakika sonra, krmz bykl, gzlkl, tknaz bir adam odaya girdi. "Ben Dr. Treves'im," diye kendisini tantt. "Bayan Templeton kendisi adna zr dilememi istedi. O kt durumda. Sinirleri

ok bozuk. Kocas iin endieleniyor. Ona teskin edici bir 181 Agatha Christie ila vererek yatmasn syledim. Ama akam yemeine kalacanz umuyor. Ev sahiplii grevi de bana dyor. Burda sizden sz edildiini ok duyduk, Msy Poirot. Onun iin sizinle bol bol konumak istiyoruz. Ah, ite Micky de geldi." Gen bir adam ayaklarn sryerek ieri girmiti. Yz yusyuvarlakt. Sanki her eye ok ayormu gibi kalarn aptalca bir ifadeyle kaldrmt. Ellerimizi skarken utanga utanga glmsedi. Bay Templeton'un pek de normal olmayan olu buydu demek. Bir sre sonra sofraya oturduk. Dr. Treves bir ara odadan kt. arap amak iin sanrm. Ayn anda Micky'nin yzndeki ifade alacak kadar deiti. Gen adam gzlerini Poirot'ya dikerek ne doru eildi. "Babam iin geldiniz, deil mi? Biliyorum. Ben ok ey biliyorum ama kimse bunun farknda deil. Babam ld zaman vey annem ok sevinecek. O zaman Dr. Treves'le evlenecek. O benim asl annem deil. Kendisinden hi holanmyorum. O babamn lmesini istiyor." Pek sarsc bir konumayd bu. Neyse ki Poirot cevap verecek zaman bulamadan doktor ieri girdi. Kendimizi zorlayarak konumamz srdrdk.

Sonra birdenbire Poirot inleyerek iskemlesinde arkasna yasland. Yz hatlar can asndan arplmt. Doktor, "Neniz var?" diye bard. "Ani bir sanc. Ben buna alm. Hayr, hayr, yardmnza gerek yok, doktor. Yukarda biraz dinlenirsem kendime gelirim." Bu istei hemen kabul edildi. Arkadamla birlikte yukar ktm. Poirot ac ac inleyerek yataa yld. 182 Byk Drtler lk bir iki dakika ben de arkadamn hastalandna gerekten inanmtm. Ama sonra onun rol yaptn anladm. Poirot yukarda, hastann odasnn yaknnda yalnz kalmay istiyordu. Bu yzden yalnz kalr kalmaz Belikalnn yerinden frlamasna da amadm. "abuk, Hastings, pencereyi a. Darda bir sarmak var. Onlar phelenmeye balamadan sarmaktan aaya inebiliriz." "Aaya m ineceiz?" "Evet. Bu evden hemen kamalyz. Onu yemekte grdn deil mi?" "Doktoru mu?" "Hayr, gen Templeton'u. Ekmek krntlaryla oynuyordu. Flossie Monro'nun lmeden nce bize sylediklerini hatrlyor musun?

O, Claud Darrell'in bir para ekmekle krntlar topladndan sz etmiti. Hastings mthi bir komplo bu. O geri zekl gibi grnen gen adam en byk dmanmz. Yani Drt Numara. Haydi, abuk ol." Durup tartmadm. Olanlar inanlacak gibi deildi ama beklememek daha akllca olacakt. Mmkn olduu kadar sessizce sarmaktan aa indik. Kk kasabaya ve tren istasyonuna kotuk. Son trene yetiebildik neyse ki. Bylece gece on bire doru Londra'da olabilecektik. Poirot dnceli bir tavrla, "Bir komplo..." diye mrldand. "Acaba buna ka katld? Bana Templeton ailesinin btn yeleri Byk Drtler'in ajanlarym gibi geliyor. Btn amalan bizi sadece eve mi ekmekti? Yoksa daha ince bir planlar m vard? Villada komedi oynamay srdrecek ve ilgimi uyandrarak beni orda 183 Agatha Christie tutacaklar myd? O srada bir ey yapmak iin zaman bulmu mu olacaklard? Ama yapmak istedikleri neydi?" Yol boyunca dnd durdu. Eve vardmz zaman arkadam beni oturma odasnn kapsnda durdurdu. "Dikkatli ol, Hastings. Ben baz eylerden pheleniyorum. Brak nce ieriye ben gireyim."

yle de yapt. Beni elendiren bir tavrla elektrik dmesini eski bir galola evirdi. Sonra oday yabanc bir kedi gibi usul usul, ihtiyatla dolat. Tehlikeye kar tetikteydi. Bir sre onu seyrettim. Emrettii gibi itaatle duvarn nnde duruyordum. Sonra sabrszca, "phelenecek bir ey yok, Poirot," dedim. "Grnte yle, dostum, grnte yle. Ama emin olmalyz." "Sama," diye sylendim. "Ne olursa olsun mineyi yakp pipo ieceim. Hah, bak seni ilk defa yakaladm. Kibritleri en son sen kullandn. Bunlar her zamanki gibi kutuya koymamsn. Oysa bana hep bu yzden atarsn." Elimi uzattm. Poirot'nun beni uyarmak iin bardn, bana doru atldn fark ettim. Parmaklarm kibrit kutusuna dokundu. Mavi bir alev kt. Kulaklar sar eden bir patlama duyuldu. Ve sonra etraf karard. Kendime geldiim zaman Dr. Ridgeway'in tandk yzn grdm. zerime eilmiti. Rahat bir nefes ald. Sonra da beni yattrmak ister gibi, "Kmldamayn," dedi. "Fazla bir eyiniz yok. Bildiiniz gibi bir kaza geirdiniz." "Poirot?" diye fsldadm. "Benim evimdesiniz. Her ey yolunda." 184 Byk Drtler

Buz gibi bir korku kalbimi durdurdu adeta. "Poirot?" diye tekrarladm. "Poirot nasl?" Doktor daha fazla kaamakl konuamayacan anlad. "Siz bir mucize sonucu kurtuldunuz. Poirot... Kurtulamad!" Haykrdm. "lmedi ya? lmedi ya?" Ridgeway kederle ban nne edi. Kendimi zorlayarak doruldum. "Poirot ld ama ruhu yayor." Sesim ok hafif kyordu. "Ben onun balad ii tamamlayacam. Byk Drtler'e lm!" Sonra baylmm. 185 Agatha Christie BLM 16 lmn Eiindeki inli Martta geirdiim o gnleri yazarken imdi bile strapla kvranyorum. Poirot... Esiz, ulu Hercule Poirot lmt! Kibrit kutusunu o halde brakmalar bu insanlarn iblise zeksn gsteriyordu. Tabi Poirot bunu fark edecek ve kibritleri toplamaya alacakt. Ve bomba patlayacakt. Felakete kendim sebep olmutum aslnda. Bu yzden de korkun bir pimanlk duyuyordum. Doktor Ridgeway' in de syledii gibi kurtulmam bir mucizeydi. Hafif bir sarsntyla kurtulmutum.

Hemen kendime geldiimi sanyordum. Halbuki hayata ancak yirmi drt saat sonra dnebildim. Ertesi gn akama doru bitkin bitkin sendeleyerek yandaki odaya gittim. Bu dnyann tand en ahane insanlarndan birinin para para olmu vcudunun yatt karaaatan yaplm sade tabuta baktm. Kendime geldiim andan beri bir tek isteim vard. Poirot'nun intikamn almak. Byk Drtler'i amanszca yakalamak. 186 Byk Drtler Ridgeway'in de bu konuda benim gibi dneceini sanyordum. Ama doktor anlamadm bir nedenle hi de benim kadar heyecanl davranmad. Bana her seferinde, "Gney Amerika'ya dnn," diye nerdi. "Neden imknsz bir eyi yapmaya kalkyorsunuz?" Yani Ridgeway nazike, "Poirot, esiz Poirot bu ii baaramadna gre, siz bunu nasl yapabilirsiniz?" demek istiyordu. Ama benim inadm tutmutu. Zaten Ridgeway'le ayn fikirde de deildim. Poirot'yla birlikte o kadar uzun sre almtm ki, artk onun yntemlerini ezbere biliyorum. Arkadam iren bir ekilde ldrlmt. Boynumu bkp Gney Amerika'ya dnemezdim. Btn bunlar Ridgeway'e syledim. Hatta daha da fazlasn... Beni dikkatle dinledi ama szlerim sona erince, "Ne olursa olsun,"

diye cevap verdi. "Ben fikrimi deitirmedim. Eer benim yerimde Poirot olsayd, o da size ayn eyi sylerdi. Bundan eminim. O da sizin Gney Amerika'ya dnmeniz iin srar ederdi. Hastings, Poirot adna sizden, rica ediyorum. Bu lgnca dncelerden vazgein ve iftliinize dnn." Buna ancak bir tek cevap verilebilirdi. Doktor ban zntyle sallayarak, konuyu kapatt. Ancak bir ay sonra eski gcme kavuabildim. Nisann sonlarna doru ileri Bakan'yla grtm. Bay Crowther de Dr. Ridgeway gibi davrand. "Yardm teklifinize teekkr ederim ama buna gerek yok. Msy Poirot'nun szn ettii ktlar artk bende. Yaklaan tehlikeyi nlemek iin gereken nlemler alnyor. Bence Gney Amerika'ya dnmeniz ok daha iyi olur, Bay Hastings." 187 Agatha Christie Bu szlerle yetinmek zorunda kaldm. Herhalde yeri geldii zaman Poirot'nun cenaze trenini anlatmak gerekirdi. Ciddi ve dokunakl bir tren oldu bu. nanlmayacak kadar ok elenk geldi. Bunlardan da arkadamn ne kadar ok sevildii anlalyordu. Bana gelince... Poirot'nun mezarnn yan banda durduum zaman onunla birlikte geirdiimiz o mutlu gnleri

dndm. Neredeyse baylyordum. Maysn banda kendimce bir plan yaptm. Poirot, Claud Darrell hakknda bilgi toplayabilmek iin gazetelere ilan vermeyi dnmt. Ben de buna devam etmeye karar verdim. Bir gn Soho'da kk bir lokantada oturmu, gazetede kan bu ilanlardan birini incelerken baka bir stundaki ksa bir haberle fena sarsldm. Bunda Bay John Ingles'in bindii Shanghai gemisinin Marsilya'dan kalkmasndan ksa bir sre sonra esrarl bir ekilde ortadan kaybolduu aklanyordu. Havann ok iyi olmasna ramen Ingles'in denize dt sanlmaktayd. Haber Bay Ingles'in in'e yapt hizmetlerle son buluyordu. ok kt bir haberdi bu. Ingles'in lmyle ilgili uursuz bir ama seziyordum. Bir an bile bu lmn bir kaza olduuna inanmadm. Ingles ldrlmt ve bu o lanetli Byk Drtler'in iiydi. Yerimde sersemlemi gibi oturuyor, bu olay dnmeye alyordum. Sonra gzlerim karmda oturan adama takld. Pek acayip bir ekilde davranyordu, o zamana kadar yabancyla ilgilenmemitim. Orta boylu, zayf ve esmer bir adamd. Kk, sivri bir sakal vard. Karma yle sessizce oturmutu ki, geldiini fark etmemitim bile. Ama imdi davranlar bir acayipti. Adam, ne doru eildi ve tabamn kenarna tuz dkt. Ama ayr drt ynck halinde.

188 Byk Drtler Hznl bir sesle, "Affedersiniz," dedi. "Bir yabancya tuz vermek, onu straba srklemektir derler. Belki buna ok gerek var. Ama yle olmayacan umarm. Mantklca davranacanzdan eminim." Sonra anlaml bir tavrla kendi tabann kenarnda da tuzdan drt yn yapt. 4 simgesi gzden kamayacak kadar belliydi. Onu dikkatle szdm. Ne gen Templeton' a, ne uak yardmcs James'e benziyordu. Karlatm dier kimselerle de bir benzerlii yoktu. Ama karmdakinin o amansz Drt Numara olduundan emindim. Sesi odamza gelen o paltolu yabancnnkini biraz andryordu. Etrafma bakndm. Ne yapmam gerektiini bilemiyordum. Dncelerimi okuyan adam usulca ban sallad. "Bunu hi tavsiye etmem. Paris'teki aceleciliinizin nelere sebep olduunu unutmayn. Kama yolumu iyi setiimden emin olabilirsiniz. Kusura bakmayn ama siz biraz kabala kayorsunuz, Bay Hastings." fkeden boularak, "Seni iblis!" dedim. "Sen eytann insan halisin!" "Heyecanlsnz! Biraz heyecanlsnz. lm olan arkadanz soukkanllkla davranmann insana stnlk saladn sylerdi herhalde."

"Ondan sz etmek cretini gsteriyorsunuz demek?" diye bardm. "Alaka ldrdnz o insandan? Ve imdi buraya gelmi..." Szm kesti. "Ben buraya ok nemli ve bar bir sebeple geldim. Size hemen Gney Amerika'ya dnmenizi tavsiye edeceim. Bunu yaparsanz. Byk Drtler de bu olaya kapanm gzyle bakacaklar. Bylece size ve yaknlarnza kimse dokunmayacak. Bu bakmdan size sz veriyorum." 189 Agatha Christie Onu baya bulduumu belirten bir tavrla gldm. "Ya bu otoriterce emrinizi yerine getirmeye raz olmazsam?" "Bu bir emir deil ki. Bunun... sadece bir uyan olduunu syleyelim mi?" Adamn souk sesinde bir tehdit gizliydi. Usulca ekledi. "lk ihtar bu. Bunu aldrmazlktan gelmemenizi tavsiye ederim." Sonra daha ben onun ne yapmak istediini kavrayamadan ayaa kalkarak hzla kapya doru gitti. Ben de hemen yerimden frladm. Ama ne yazk ki karma kan iman bir adama arptm. Kendimi toplayncaya kadar, dmanm da lokantadan kmt. Ondan sonra bir yn tabak tayan bir garson hi beklemediim anda bana arpt. Ben kapya eritiim srada siyah sakall zayf adam gzden kaybolmutu. Garson uzun uzun zr diledi. iman adam ise bir masaya

gemi sakin sakin yemek sylyordu. Olanlarn bir kaza saylamayacan gsterecek hibir ey yoktu. Ama ben yine de phelenmitim. nk Byk Drtler'in ajanlaryla her yerde karlaabileceinizi biliyordum. O uyanya aldrmadm sylememe gerek yok sanrm. O yksek gaye uruna lm gze almtm. Gazetelere verdiim ilanlara sadece iki cevap geldi. Deerli bir bilgi de elde edemedim. kisi de bir ara Claud Danell'le ayn oyunda rol alm kiilerden gelmiti. Hibiri onun zel hayatyla ilgili bir ey bilmiyordu. Kimlii ve imdi nerede olduuna dair bir bilgi de yoktu. Byk Drtler'den on gn kadar hi ses kmad. Bir gn dalgn dalgn Hyde Park'da ilerlerken yabanc aksanla konuan biri bana seslendi. "Bay Hastings; deil mi? 190 Byk Drtler Kaldrmn kenarnda byk bir limuzin durmutu. Siyahlar giymi, inciler takm ok k bir kadn pencereden eilmiti. nce Kontes Vera Rossakoff diye tanyp daha sonra Byk Drtler'in ajan olduunu rendiimiz kadnd bu. Poirot nedense bu kadndan her zaman gizli gizli holanmt. Belki de kontesin gsterili oluu, ufak tefek arkadamn houna gitmiti. Poirot zaman zaman

heyecanla, "yle kadn binde bir bulunur," derdi. Onun can dmanlarmzla birlik olmasna da aldrmamt. Kontes, "Ah," dedi. "Uzaklamaym Size sylemem gereken ok nemli bir ey var. Beni tutuklattrmaya da kalkmayn. nk bu sadece budalalk olur. Evet, siz biraz aptalsnzdr. imdi de uyarmza aldrmamakla ahmaklk etmi oluyorsunuz. Bu ikinci ihtar. Hemen ngiltere'den ayrln. Burda bir ey yapamazsnz. Bunu size aka sylyorum. Hibir baar kazanamazsnz." Souk souk, "yleyse beni burdan gndermek iin bu kadar telalanmanz yersiz," diye homurdandm. Kontes omzunu silkti. Omuzlar ahaneydi. Bu tavr da. "Bence bu da budalalk. Ben onlarn yerinde olsaydm burda neeyle oyunlar oynamanza izin verirdim. Ama bizim efler baz szlerinizle sizden daha zeki olan kimselere byk bir yardmda bulunabileceinizden korkuyorlar! Bu yzden ngiltere'den srleceksiniz." Kontesin yeteneklerimi pek beenmedii anlalyordu. fkemi belli etmedim. Herhalde beni kzdrmak ve nemli olmadm sanmam salamak iin zellikle bu tavrlar taknmt. Kadn, "Tabi sizi ortadan kaldrmak ok kolay olur," diye szlerini srdrd. "Ama bazen benim hassaslm tutar. Bu yzden sizin iin yalvardm. Bir yerde, sevimli kk bir karnz var deil mi? 191

Agatha Christie lm olan o zavall kk adam da size bir zarar verilmediini renseydi sevinirdi. Ben ondan daima holandm. Zekiydi... ok zekiydi! Bire kar drt olmasaydk, herhalde bizi yenerdi. Bakn aka itiraf ediyorum o benden ok stnd. Hayranlm gstermek iin onun cenaze trenine bir elenk gnderdim. Krmz gllerden yaplm koskocaman bir ey. Krmz gller benim ruh halimi gsterir." Sessizce ve gitgide artan bir tiksintiyle kontesi dinledim. Kadn, "Kulaklarn geriye gtrerek tekme atan bir katr hali var sizde," diye ekledi. "Neyse... Ben sizi uyardm. unu unutmayn nc uyar srasnda Cellat'la karlaacaksnz." Elini sallad ve araba hareket etti. Hemen otomobilin plakasn aldm ama bunun bir ie yarayacan da sanmyordum. Byk Drtler byle ayrntlar bakmndan hi de dikkatsiz deillerdi. Eve giderken iyice ciddilemitim. Kontesin gevezelikleri srasnda bir eyi iyice anlamtm. Hayatm tehlikedeydi. Savatan vazgemek niyetinde deildim ama ihtiyatl davranmam ve her trl tedbiri almam gerekiyordu. Btn bunlar dnr ve nasl hareket edeceime dair karar vermeye alrken telefon ald. Alcya uzandm. "Alo?" Ciddi bir ses, "Buras St. Giles Hastanesi," dedi. "Burda bir

inli var. Kendisini sokakta baklamlar. Fazla yaayacan sanmyoruz. Cebinde adnz ve adresiniz yazl bir kt bulduumuz iin sizi aradk." ok ardm. Ama bir an dndkten sonra, "Hemen St. Giles Hastanesi'ne geliyorum," dedim. inlinin rhtmdaki gemiden karaya ktn tahmin ettim. 192 Byk Drtler Tam hastaneye giderken birdenbire phelendim. "Acaba bu bir tuzak m? Bir inliyle karlatm zaman muhakkak bu iin iinde Li Chang Yen'in parma oluyor." Adamlarnn beni nasl tuzaa drdklerini unutmamtm. Acaba dmanlarm imdi de byle bir oyuna m kalkmlard? Biraz dndm. Hastaneye gitmekle bir ey olmazd. Bu inli dmanlarmn ajanysa gya bana bir ey aklayacakt. Ve ben de o bilgiye gre davranacaktm. Sonunda da Byk Drtler'in eline decektim. Hemen karar vermemek gerekiyordu. Her eye inanm gibi davranacak ama tetikte olacaktm. St. Giles Hastanesi'ne eriir erimez beni hemen acil yardm kouuna gtrdler. inli gzleri kapal yatyordu. Nefes al pek hafifti. Doktor, "Hemen hemen lmek zere," diye fsldad. "Demek

onu tanyorsunuz?" Bam salladm. "Onu imdiye kadar hi grmedim." "O halde adnz ve adresinizin cebinde ne ii vard? Siz Bay Hastings'siniz deil mi?" "Evet. Ama bu olay aklamam imknsz." "Acayip... zerinden kan ktlardan onun Ingles adnda birinin ua olduu anlalyor... Ah, demek Ingles'i tanyorsunuz?" rkilmem doktorun gznden kamamt. Demek bu adam Ingles'in uayd? O halde onu daha nce grmtm. Ama ben inlileri hibir zaman birbirlerinden ayramazdm. Herhalde o da Ingles'le beraber in'e doru yola km; o felaket zerine de ngiltere'ye dnmt. Belki de bana bir haber getirmiti. O haberi renmem artt. 193 F: 13 Agatha Christie "inli kendinde mi?" diye sordum. "Konuabilir mi? Bay Ingles benim eski dostlarmdand. Belki de bu zavall bana ondan bir haber getirdi. Bay lngles'in on gn nce gemiden denize dt sanlyor." "Akl banda ama konuacak gc olduunu sanmyorum. ok kan kaybetmi. Tabi ona bir uyarc ila verebilirim. Ama bu bakmdan da gereken her eyi yaptm." Buna ramen inliye yine de ine yapt. Ben yatan yanndan

ayrlmadm. Adamn amacma erimemi salayacak bir iki kelime syleyeceini umuyordum. Ama dakikalar geti, inli hl hareketsiz yatyordu. Birdenbire aklma korkun bir ey geldi. Ben tuzaa dmeye balamadm m, diye dndm. Belki de bu inli Byk Drtler'in adam ve lngles'in ua rolne girdi. Bir yerde baz inli rahiplerin lm taklidi yapabildiklerini okumam mydm? Ya da Li Chang Yen, adamlarndan birini bu i iin ikna etmi olabilirdi. Dikkatli olmalym." Ben bunlar dnrken yataktaki inli kmldad. Gzlerini aarak anlalmaz bir eyler mrldand. Sonra baklarn bana dikti. Beni tanm gibi bir hali yoktu. Ama bana bir eyler sylemeye alyordu. Dost ya da dman szlerini dinlemeliydim. Yatan zerine eildim. Ama inlinin syledii kesik kesik kelimelerden bir anlam karamadm. Bir ara "Hand" gibi bir eyler mrldand. Biraz sonra da "Largo"ya benzer bir ey syledi. Ona hayretle baktm. ki kelime bir araya gelince anlaml bir ey ortaya kyordu. "Handel'in Largosu mu?" 194 Byk Drtler inli sanki evet, demek istermi gibi abucak gzlerini krpt.

Sonra da buna talyanca bir szck ekledi. "Carrozza." Bunu yine talyanca birka kelime izledi. Sonra inlinin gzleri kapand. Doktor, beni abucak yana itti. inli lmt. akn bir halde dncelere dalmtm. Kendi kendime, "Handel'in Largosu ve Carrozza," diye tekrarladm. "Yanlmyorsam 'carrozza' araba anlamna geliyor. Bu basit szlerin ne anlam olabilir? Bu adam inliydi, talyan deil. O halde neden talyanca konutu? ngles'in ua olduuna gre ngilizce bilmesi gerekmez miydi? ok alacak bir olay bu." Eve gidinceye kadar bunu dndm durdum. Kendi kendime. "Ah, Poirot sa olsayd," diyordum. "Bu sorunu yldrm hzyla zerdi." Kapy anahtarmla aarak odama gittim. Masama bir mektup konulmutu zarf kaytszca atm. Ama sonra heyecanla mektubu okumaya baladm. Bunu bir avukat yollamt. "Sayn Bay Hastings, len mvekkilim Msy Hercule Poirot'mm talimat zerine size iliikteki mektubu gnderiyorum. Msy Poirot bu zarf bana lmnden bir hafta nce verdi, lmnden sonra belirli bir tarihte bunu size yollamam istedi. Sayglarmla" liik zarf elimde evirdim. Bunun Poirot'dan olduu kesindi.

O yazy yle iyi tanyordum ki. Hem strap, hem de heyecanla zarfn ucunu yrttm. 195 Agatha Christie "Aziz dostum, Sen bu mektubu aldn zaman ben lm olacan. Benim iin alama, sadece isteklerimi yerine getir. Bu mektubu alr almaz hemen Gney Amerika'ya dn. Bu konuda inatlk da etme. iftliine dnmeni romantike nedenlerle istemiyorum. Gerekli bu. Bu Hercule Poirot'nun plannn bir ksm! Dostum Hastings gibi ok zeki bir insana daha fazlasn sylemeye gerek yok, sanrm. Kahrolsun Byk Drtler! Seni br dnyadan selamlyorum. Sadk arkadan Hercule Poiro." Bu artc mektubu tekrar tekrar okudum. Bir ey belirliydi. Bu alacak adam planlarnn altst olmamas iin her eyi dnm hatta kendi lmn bile hesaba katmt. Arkadam dehasyla bana yol gsterecek, ben de onun emirlerini yerine getirecektim. Herhalde okyanusun tesine eritiim zaman Poirot'nun talimatn bulacaktm. O arada ihtarlarn dinlediimi sanan dmanlarm benimle ilgilenmekten vazgeeceklerdi. Sonra gizlice ngiltere'ye dnecek

ve onlar mahvedecektim. Hemen yola kmam engelleyecek hibir ey yoktu. Gerekli telgraflar ektim gemide kamara ayrttm bir hafta sonra da Buenos Aires'e gitmek zere Ansonia gemisine bindim. Gemi rhtmdan ayrlrken kamarot bana bir pusula getirdi. skele kaldrlmadan hemen nce rhtma inen iriyar, krkl bir bey vermiti bu kd ona. 196 Byk Drtler Pusulay atm. Bu ksa ve kesindi. "Siz akllsnz." Bu satrn altnda byk bir 4 says vard, iin iin gldm. Deniz fazla dalgal deildi. Olduka iyi bir yemek yedim. Yolcularn ou hakknda kendimce bir yargya vardm. Biraz bri oynadm. Sonra da her deniz yolculuunda olduu gibi derin bir uykuya daldm. Birinin beni srarla sarsmas zerine uyandm. akn akn gzlerimi atm. Gemi subaylarndan biri zerime eilmiti. Ben dorulup oturunca o da rahat bir nefes ald. "Neyse! Sonunda sizi uyandrabildim. Ne kadar uratm bilemezsiniz. Uykunuz hep byle ar mdr?" Uykum iyice almamt. akn akn, "Ne oldu?" diye sordum.

"Gemiye bir ey mi oldu?" Gen adam alayla, "Ne olduunu herhalde benden daha iyi biliyorsunuz," dedi. "Amirallikten zel emir aldk. Sizi bekleyen destroyere bindireceiz." "Niye?" diye haykrdm. "Okyanusun ortasnda m?" "Bence bu pek esrarl bir olay. Ama benim zerime vazife de deil. Gemiye yerinizi almas iin gen bir adam da yolladlar. Hepimize de bu olaydan sz etmememiz iin emir verildi. Hatta yemin de ettirdiler bize. Ltfen kalkp giyinir misiniz?" akn akn gen subayn isteini yerine getirdim. Bir filika indirildi. Beni destroyere gtrdler. Orada nezaketle karlandm. Ama bir bilgi de vermediler. Komutana beni Belika kysnda belirli bir yere karmas iin emir verilmiti. O noktada bilgisi de sorumluluu da sona eriyordu. 197 Agatha Christie Ben sanki rya gryormuum gibi bir duyguya kaplmtm. Kesin bir fikre skca sarlmtm. Herhalde bu Poirot'nun plannn bir blm, diye dnyordum. "lm olan arkadama gvenmeli, krcesine ilerlemeliyim." Beni bildirilen o yere kardlar. Orada bir araba bekliyordu. Ksa bir sre sonra dmdz uzanan ovalarda ilerliyorduk. O gece

Brksel'de kk bir otelde yattm. Ertesi sabah tekrar yola ktk. imdi engebeli, aalkl topraklardan geiyorduk. Ardennes'e girmek zere olduumuzu anladm. Ve birdenbire Poirot'nun ikiz kardeinin Spa yaknlarnda oturduunu sylediini hatrladm. Ama Spa'ya gitmedik. Anayoldan ayrlarak aalkl tepelere trmandk. Sonunda kk bir kye ve bir yamataki beyaz bir villaya eritik. Araba evin yeil kapsnn nnde durdu. Ben otomobilden inerken villann kaps da ald. Eikte beliren yal uak Franszca konuarak beni selamlayp, "Msy Hastings?" diye sordu. "Sizi bekliyorlard. Ltfen yle buyurunuz." Beni holden geirerek arkadaki bir kapy at. eri girmem iin yana ekildi. Gzlerimi krptm. nk batya bakan oda akam gneinin klaryla doluydu. Sonra gzlerim bu aydnla alt ve beni bekleyen kimseyi grdm. ki elini birden uzatmt. O... ah, hayr... Bu imknszd... Ama evet! "Poirot!" diye bardm. Ve ilk defa o zaman arkadamn beni sevgiyle kucaklamasna da izin verdim. "Evet, evet, benim dostum! Hercule Poirot'yu ldrmek o kadar kolay deildir." "Ama... Neden?" 198

Byk Drtler "Bir sava hilesi bu, dostum, bir sava hilesi. Artk son darbeyi indirmek iin her ey hazr." "Ama bana bunu aklayabilirdin." "Hayr, aklayamazdm, Hastings. Yoksa cenaze treninde hibir zaman yle davranamazdn. Ama bilmediin iin her ey istediim gibi oldu. Byk Drtler de senin o halin yznden ldme inandlar." "Ama ektiim azap..." "Benim duygusuz olduumu sanma. Bu oyunu biraz da seni dndm iin yaptm. Kendi hayatm tehlikeye atmaya hazrdm. Ama seni devaml olarak lme srklemek houma gitmiyordu. Patlamadan sonra aklma parlak bir fikir geldi. Doktor Ridgeway de planm uygulamama yardm etti. Ben lmtm, sen de Gney Amerika'ya dnecektin. Ama dostum sen buna raz olmadn. Sonunda ben de avukat yoluyla sana o mektubu yollamak zorunda kaldm. Ama artk hurdasn, nemli olan da bu. imdi son saldrya kadar burada saklanacaz." 199 Agatha Christie BLM 17 Drt Numara Bir Oyunu Kazanyor

Ardennes'deki sakin snamzdan dnyada olaylarn gelimesini izledik. Sryle gazete geliyordu. Poirot'ya ayrca her gn byk ikin bir zarf da yolluyorlard. Herhalde bunun iinde raporlar vard. Arkadam bunlar bana hibir zaman gstermiyordu. Ama onun halinden haberlerin iyi olup olmadn hemen anlyordum. Poirot imdiki planmzdan baka hibir eyin baar salamayacana inanyordu hl. Bir gn, "Kk bir nokta var, Hastings," dedi. "Her zaman lmne sebep olacamdan korkuyordum. Bu yzden sinirlerim geriliyordu. Bir kedi gibi daima tetikteydim. Ama artk memnunum. Gney Amerika'ya erien Arthur Hastings'in bir sahtekr olduunu fark etseler bile durum deimeyecek. Ama byle bir ey olacan sanmyorum. Herhalde grup Gney Amerika'ya seni tanyan bir ajan yollayacak deil. Ama durum anlalsa bile Byk Drtler senin zekice bir oyunla kendi bana onlar aldatmaya altn sanacaklar. Nerde olduunu anlamak iin ciddi bir aba da gstermeyecekler nemli bir noktaya yani benim ldme gerek200 ten inanyorlar. Onun iin abalarn srdrecek ve planlarn gelitirecekler." Heyecanla sordum. "Sonra?" Byk Drtler "te o zaman Hercule Poirot dirilecek! On ikiye bir kala tekrar

ortaya kacak. Herkesin akln kartracak. Ve kendisine zg o esiz yntemleriyle zafer kazanacak." Poirot'nun kendini beenmiliinin artk mzminletiini ve her trl saldrya kar koyacan anladm. "Ama bir, iki oyunu dmanlarmz kazand," diye hatrlatmaktan kendimi alamadm. Ama Hercule Poirot'nun kendi yntemlerine olan hayranln hibir ey azaltamazd. "Buraya bak, Hastings. Bu iskambillerle yaplan oyunlara benziyor. Herhalde szn ettiim oyunu grmsndr. Drt vale alrsn. Bunlar datr, birini destenin stne, birini en altna koyarsn. Dier ikisini de yine destenin iine sokarsn. Ktlar kestirir ve kartrrsn. Ve bir de bakarsn valeler yine yan yana. te benim amacm da bu. imdiye kadar Byk Drtler'den kh u yeyle, kh bu yeyle uratm. Ama onlar valeler gibi bir araya getirirsem, hepsini de bir vuruta mahvederim." "Onlar bir araya nasl getireceksin?" diye sordum. "Uygun an bekleyerek. Onlar saldrya hazr oluncaya kadar saklanarak." "Ama ok uzun bir sre bekleyebiliriz," diye homurdandm. "Ah, sevgili Hastings, sen ok sabrszsndr. Ama hayr fazla beklemeyeceiz. Onlarn tek korktuklar insan yani ben artk ortadan kalktm. Byk Drtler iki ay sonra harekete geeceklerdir." "Ortadan kalkt" kelimeleri bana Ingles'i ve adamn korkun

lmn hatrlatt. O zaman St. Giles Hastanesi'nde lmek zere olan inlinin szlerini Poirot'ya anlatmadm aklma geldi. 201 Agatha Chrste Arkadam Hikyemi byk bir dikkatle dinledi. "Ingles'in ua ha? Ve adam talyanca birka kelime syledi, yle mi? ok garip." "Bu yzden bunun Byk Drtler'in bir oyunu olduunu dndm." "Yrttn mantk hatal, Hastings. Kk gri hcrelerini kullan. Eer dmanlarn seni aldatmak isteselerdi inlinin yarm yamalak ngilizcesi ile bir iki kelime sylemesini salard. Hayr, adam doruyu sylyordu. Bana, onun o szlerini tekrarla." "nce inli Handel'in Largo'sundan sz etti. Sonra da carrozza szcne benzer bir ey syledi. Bu 'araba' anlamna geliyor deil mi?" "inli baka bir ey sylemedi mi?" "Sonunda 'Cara diye fsldad sanrm. Galiba bir de kadn ad syledi. Yanlmyorsam, 'Zia,' dedi. Ya da buna benzer bir ey. Ama bunlarn asl konuyla bir ilgisi olduunu da sanmyorum." "Yanlyorsun, Hastings. Cara Zia kelimeleri nemli. Hem de ok nemli! "Anlayamyorum."

"Sevgili dostum, sen hibir zaman anlayamyorsun. Zaten ngilizler corafya bilmezler." "Corafya m?" diye bardm. "Btn bunlarn corafyayla ne ilgisi var?" "Biraz dn dostum..." Poirot her zamanki gibi daha fazla bir aklama yapmaya yanamad.

Onun en sinirime dokunan taraflarndan biri de buydu. 202 Byk Drtler Ama arkadamn, sanki bir zafer kazanm gibi pek keyifli olduunu fark ettim. Gnler geti. Gzel ama biraz tekdze gnlerdi bunlar. Villada kitap oktu. Etrafta dolamak da houma gidiyordu. Ama bazen bu zoraki hareketsizlikten sinirleniyor, Poirot'nun sakin ve mutlu haline de ayordum. Bu sakin yaantmz bozacak hibir ey de olmuyordu. Byk Drtler'le ilgili haberler hazirann sonunda geldi. Poirot'nun onlara tand srenin de sonuydu bu. Bir sabah erkenden villaya bir araba geldi. Bu o sakin gnlere gre olaanst bir olayd. Merakm gidermek iin hemen kotum. Poirot odada oturmu benim yalarmda yakkl bir gen adamla konuuyordu. Beni tantrd. "Hastings, bu Yzba Harvey. Sizin Gizli Servis'in

en nl ajanlarndan biri." Gen adam neeyle gld. "Korkarm hi de nl deilim." "Byle eyleri bilenler kendisini tanr demek istedim. Yzba Harvey'in dostlar ve tandklar onun nazik ama kafasz bir gen olduunu ve dans etmekten baka bir ey dnmediini sanyorlar." kimiz de bir kahkaha attk. Poirot, "imdi iimize bakalm," dedi. "Yzba Harvey, demek zamann geldiini dnyorsunuz?" "Bundan eminiz, efendim. in siyasi bakmdan dn tamamen terk edildi. Kimse orda neler olduunu bilmiyor. Ne telsizle, ne de baka bir ekilde hibir haber gelmedi. Ani bir olay... Ve sessizlik." "Demek Li Chang Yen harekete geti. Ya dierleri?" "Abe Ryland bir hafta nce tekrar ngiltere'ye geldi. Dn de ktay terk etti." 203 Agatha Christie "Madam Olivier?" "O da dn gece Paris'ten ayrld." "talya'ya m gitti?" "Evet, talya'ya, efendim. Anladmz kadaryla onlar sizin bildirdiiniz sayfiye yerine gidiyorlar. Ama akas bunu nasl rendiinizi anlayamadk..."

"Ah, bu benim baarm deil. Bu Hastings'in ii. O zeksn gizlemeye alr. Ama aslnda ok zekidir." Harvey, bana takdirle bakt. Ben de ok skldm. Poirot, "Demek her ey yolunda?" diye mrldand. Arkadamn rengi umutu ve son derecede de ciddiydi. "Vakit geldi. Btn hazrlklar yapld m?" "Emrettiiniz her ey yerine getirildi. talya, Fransa ve ngiltere hkmetleri sizi bekliyorlar. Hep birlikte ahenkle de alyorlar." Poirot alayla, "Yani bu da yeni bir milletleraras anlama..." dedi. "Desjardeaux'nun sonunda bana inanmasna sevindim. Eh, neyse artk yola kabiliriz. Daha dorusu ben yola kacam. Sen burda kalacaksn, Hastings. Evet, senden rica ediyorum. ok da ciddiyim, dostum." Ona inanyordum ama byle geride braklmaya raz olacak da deildim. Tartmamz ksa ama kesin oldu. Poirot ancak trenle Paris'e giderken bana yannda olduuma sevindiini aklad. "Senin de bir roln olacak, Hastings. nemli bir roln! Sensiz baarszla da urayabilirim. Ama buna ramen sana geride kalman sylememin grevim olduunu dnyordum." 204 Byk Drtler

"Demek tehlike var?" "Dostum, Byk Drtler'in olduu yerde her zaman tehlike vardr." Paris'e eriince Dou Gar'na gittik ve Poirot o zaman nereye yolculuk yapacamz da syledi. Bolzano ve talyan trollerine gidiyorduk. Yolculuumuz srasnda Harvey'in yokluundan yararlanp neden randevular benim ortaya kardm sylediini sordum. "nk bunu gerekten sen rendin, Hastings. Ingles'in bu bilgiyi nasl ele geirdiini bilmiyorum. Ama o bu srr renmeyi baarm. Ve bu haberi uayla bize yollamaya alm. Dostum, biz Karersee'ye gidiyoruz. Orasnn yeni talyanca ad Lago di Carrezza. Largo ve 'Cara Zia' szlerinin ne anlama geldiini anladn m imdi? Tabi buna Handel'in ismini senin hayalin ekledi. Bay Ingles bize buluma yerini aklamaya almt. "Karersee?" diye tekrarladm. "Bu ad hi duymadm." "Sana her zaman ngilizlerin corafya bilmediklerini sylyorum ya! Aslnda oras ok nl ve Dolomitler'de, bin iki yz metre yksekte pek gzel yazlk bir sayfiye yeridir." "Byk Drtler, bu her tarafa uzak olan yerde mi buluacaklar?" "Bence onlarn merkezi Karersee'de. aret verildi; Drtler birdenbire ortadan kaybolmak ve dadaki merkezlerinden emirler vermek niyetindeler. Ben aratrma yaptm. Orada ta ve maden

ocaklar varm. Grnte kk bir talyan irketi iletiyornu bunlar. Ama aslnda irket Abe Ryland'nm. Dan iine tneller oyulduundan ve oraya snak yapldndan eminim. Grubun li205 Agatha Christie derleri ordan telsizle her memleketteki adamlarna emirler verecekler. Ve Dolomitler'deki o dadan dnyann yeni diktatrleri ortaya kacak. Daha dorusu Hercule Poirot olmasayd kacaklard." "Btn bunlara ciddi olarak inanyor musun? Uygarln ordularn ve silahlarn unutma." "Peki ya Rusya'dakiler, Hastings? Rusya'da daha byk bir tehlike. Madam Olivier'n deneyleri akladndan daha da fazla ilerlemiti. Onun atom bombas yaptndan da eminim. Ayrca havadaki nitrojenle yapt deneyler de ok ilginti. Manyetik alanla ilgili bulularm da unutma. Kadn, belirli bir noktaya youn bir n verebiliyor. Madam Olivier'n ne kadar ilerlediini kesinlikle kimse bilmiyor. Ama onun akladndan daha fazla bilgisi olduu muhakkak. O kadn bir dhi. Curieler onun yannda bir hi... Onun dehasna Abe Ryland'n hemen hemen sonsuz servetini, Li Chang Yen'in ynetme ve planlama bakmndan ok stn olan kafasn ekle. Anlayacan uygarln ba dertte." Poirot'nun bu szleri beni dndrd! Arkadam bazen arya

kaard ama durup dururken herkesi telalandrmaya da merakl deildi. lk defa o zaman ne kadar umutsuzca bir savaa girimi olduumuzu anladm. Ksa bir sre sonra Harvey tekrar yanmza geldi ve seyahatimize devam ettik. Bolzano'ya leye doru eritik. Ondan sonra da yolumuza otomobille devam edecektik. Kasabann ortasndaki alanda birka byk, mavi araba bekliyordu. Biz mz, bunlardan birine bindik. Poirot havann scak olmasna ramen kaln bir palto giymi boynu206 Byk Drtler na da bir atk dolamt. Sadece gzleri ve kulaklarnn ular gzkyordu. Bu bir ihtiyat tedbiri miydi, yoksa arkadam her zamanki gibi souk almaktan m korkuyordu; bilmiyorum. Araba yolculuumuz bir, iki saat srd. Yolun ilk blmnde bir tarafnda rl rl elalenin olduu bir uurumu izledik. Sonra birka mil boyu sren yeil bir vadi boyunca ilerledik. Hl yukar trmanrken skk am ormanlarnn arasnda kmeler oluturmu plak kayalar grnd. Yol dne dne daa trmanyordu. Sonunda bir am ormanndan geerek, byk bir otelin nnde durmutuk. Gelmitik. Odalarmz ayrlmt. Harvey, bizi yukar kard. Odalarmzn pencereleri kayalk tepelere ve bunlara doru ykselen aml

yamalara bakyordu. Poirot, onlar iaret etti. "Orda m?" Sesi alakt. Harvey, "Evet," diye cevap verdi. "Orda Felsenlabyrinth adl bir yer var. ri kayalar pek acayip bir ekilde st ste ylmlar. Aralarndan da bir patika kvrlarak geiyor. Ta oca bunun sonunda. Ama gizli merkezin giri yerinin Felsenlabyrinth'te olduunu sanyoruz." Poirot ban sallad. "Anlyorum..." Sonra da bana dnd. "Gel dostum. Aaya inip baheye kalm. Biraz gnelenelim." "Bu akllca bir ey olur mu?" diye sordum. Arkadam omzunu silkti. Gne pek houma gitti. Hatta nlar biraz gzm de ald. ay yerine, koyu birer kahve itik. Sonra yukar karak, eyalarmz yerletirdik. Poirot'yla konumak imknszd yine. Arkadam derin dncelere dalmt. Bir, iki kere ban sallayarak iini ektiini fark ettim. 207 Agatha Christie Bizim gibi Bolzano'da, trenden inen bir adam ilgimi ekmiti. zel bir otomobil karlamt onu. Ufak tefek bir adamd. Dikkatimi ekmesinin nedeni onun da Poirot gibi iyice sarnp brnm olmasyd.

Hatta o daha da rtnmt. Palto ve atksndan baka iri, mavi caml gzlkleri de vard. Onun Byk Drtler'in ajan olduunu dnyordum. Ama Poirot bu fikrime pek aldrmad. Yatak odasnn penceresinden sarktm zaman adamn otelin bahesinde bir aa, bir yukar dolatn grdm. Bunu Poirot'ya haber verdiim zaman arkadam, "Belki de sen haklsn," diye mrldand. Poirot'ya akam yemei iin aaya inmemizin hi doru olmayacan syledim. Ama o srar etti. Yemek salonuna bir hayli ge gittik. Garson bizi pencerenin nndeki bir masaya gtrd. Yerimize geerken bir barma ve krlan tabaklarn angrts dikkatimizi ekti. Garson bir tabak yemei yanmzdaki masada oturan adamn bandan aaya geirmiti. ef garson koarak mteriden uzun uzun zr diledi. Daha sonra sulu garson bize orbalarmz getirdii zaman Poirot, ona, "Talihsiz bir kaza," dedi. "Ama su sizde deildi." "Msy bunu grd demek? Gerekten de su bende deildi. Tam yemei getirdiim srada o bey yerinden frlad. Bir kriz geirmek zere olduunu sandm. O kazaya engel olamadm." Poirot'nun yeil gzlerinde o ok iyi tandm lt belirmiti.

Garson uzaklarken bana usulca, "Hastings, grdn m?" diye fsldad. "Hercule Poirot'nun sa salim ortaya kmas nasl bir etki yapt."

"Yani..." Szlerime devam edemedim. nk arkadam, elini usulca dizime koymutu. 208 Byk Drtler Heyecanla, "Bak, Hastings, bak," diye mrldand. "Ekmek krntlarn ne yaptn gryor musun? te Drt Numara o!" Gerekten de yanmzdaki masada oturan adam kk ekmek paracklanyla oynayp duruyordu. Rengi iyice umutu. Onu dikkatle inceledim. By ve sakal yoktu. Yz tombul ve i gibiydi. Bozuk rengi salnn iyi olmadn gsteriyordu. Gzlerinin altnda morluklar vard. Burnundan aznn kenarlarna doru derin izgiler iniyordu. Otuz be krk be ya arasnda gzkyordu. Drt Numara'nn daha nce oynad rolleri dndm. Bu adam, karlatmz o kimselere hi benzemiyordu. Gerekten de ekmeklerle oynamasayd onun Drt Numara olduuna kesinlikle inanmazdm. Neyse ki adam kendisini ele veren o zelliinin farknda da deildi. "O seni tand, Poirot," diye cevap verdim. "Aaya inmeyecektin." "Sevgili, Hastings ben ay nce l roln srf bu an iin oynadm." "Drt Numara'y artmak iin mi?" "Onu ya abucak hareket etmesi ya da hibir ey yapmadan beklemesi gereken bir anda yakalayarak artmak iin. Ve bizim u

stnlmz de var. Adam kendisini tandmz bilmiyor. Yeni klyla gvende olduunu sanyor. Huzur iinde yatsn; Flossie Monro! Adamn o alkanln bize o zavall aklad." "imdi ne olacak?" diye sordum. "Ne olabilir? Drt Numara, tam grubun planlar uygulanaca srada korktuklar tek adamn mucize saylacak bir ekilde dirilmi olduunu grd. Madam Olivier'la Abe Ryland bugn burda ye209 F: 14 Agatha Christie mek yemiler. Onlarn Cortina'ya gittikleri de sandyor. Ama biz o ikisinin gizli yerlerine ekildiklerini biliyoruz. 'Neler biliyorlar?' te Drt Numara u anda kendi kendisine bu soruyu soruyor. Tehlikeyi gze alamyor. Onun iin ne pahasna olursa olsun, beni ortadan kaldrmas gerekiyor. Eh, brakalm Hercule Poirot'yu ortadan kaldrsn. Ben hazrm." Poirot'nun konumas bittii srada yan masadaki adam da yerinden kalkarak yemek salonundan kt. Poirot sakin sakin, "Hazrlk yapmaya gitti," dedi. "Kahvemizi terasta ielim mi, dostum? Oras daha gzel sanrm. Gidip paltomu alaym..." Terasa ktm. Biraz endieliydim. Poirot'nun gvenli hali iimin rahatlamasna yetmiyordu. Ama tetikte olduumuz srece bamza

bir ey geleceini de sanmyordum. Dikkatli davranmaya karar verdim. Poirot ancak be dakika sonra bana katld. Her zamanki gibi soua kar iyice sarnp brnm atksn da boynuna sarmt. Yanma oturarak kahvesini yudumlad. "Sadece ngiltere'de kahve pek kt. Avrupa'da kahvenin yapl tarznn sindirim iin ne kadar nemli olduunu biliyorlar." Konumas sona ererken yemek salonunda yanmzdaki masada oturan adam birdenbire terasta belirdi. Hi duraklamadan bir sandalye ekip yanmza oturdu. ngilizce, "Size katlmann bir sakncas olmadn umarm," dedi. Poirot, "Tabi yok, msy," diye cevap verdi. 210 Byk Drtler yice endielendim. Evet, otelin terasndaydk, etrafmzda bir sr insan vard. Ama yine de sinirlerim gerilmiti. Tehlikenin yaklam olduunu seziyordum. Drt Numara ise sakin bir tavrla gevezelik edip duruyordu. Onun gerek bir turistten baka bir ey olduuna inanmak zordu. Gezintilerden arabayla yaplan yolculuklardan sz ediyordu. O civar iyi tandn anlatyordu.

Cebinden piposunu kararak bunu yakmaya alt. Poirot'da cebinden tabakasn kard. nce sigaralarndan birini dudaklarnn arasna sktrrken yabanc elinde kibritle ne doru eildi. "zin verin de sigaranz yakaym." Ayn anda klar birdenbire snd. Bir cam krts duydum. Sonra burnuma keskin kokulu bir ey dayand. Bouluyordum... 211 Agatha Christie BLM 18 Felsenlabyrinth Galiba baygnlm sadece bir dakika srd. Kendime geldiim zaman iki adamn arasndaydm. Onlar beni yrtmeye alyorlard. Kollarma girerek, arlm paylayorlard. Azma bir tka sokulmutu. Ortalk zifiri karanlkt. Ama yine da darda olmadmz, otelin ierisinde bir yerden getiimizi anladm. Etrafta bir sr insan trl dillerde baryor ve klara ne olduunu soruyordu. Dmanlarm beni bir merdivenden indirdiler. Bodrumdaki bir koridordan getik. Otelin arkasndaki caml bir kapdan tekrar, dar ktk. Bir dakika sonra amlktaydk. Baka birinin de benimle ayn durumda olduunu hissetmitim Poirot'da bu cretli saldrnn kurban olmutu. Drt Numara byk bir cretle davranm ve oyunu da kazanmt.

Adamn hemen etkisini gsteren bir anestezi maddesi kulland anlalyordu. Belki de bu etil kloriddi. Kk bir ampul burnumuzun dibinde krvermiti. Sonra o karanlkta herhalde yakndaki bir masada oturan su ortaklar tkalar azmza sokmu ve pelerine taklacaklar artmak iin bizi otelin iinden geirmilerdi. 212 Byk Drtler Ondan sonraki saati anlatamam. Aalarn arasndan mthi bir hzla ilerledik. Bir yamaca trmanyorduk. Sonunda dan yannda bir akla ktk. Hemen nmzde acayip ekilli kayalar ve talardan olumu bir yn vard. Harvey'nin szn ettii Felsenlabyrinth bu olacakt. Ksa bir sre sonra buradaki dolambal yollardan ilerliyorduk. Sanki buras kt bir cin tarafndan hazrlanm bir yerdi. Birdenbire durduk. Yolumuzun zerinde koskocaman bir kaya duruyordu. Adamlardan biri eilerek, yerdeki bir eyi itti. Kaya sessizce ekseni zerinde dnd ve dan yamacnda bir tnelin azna benzeyen bir aklk belirdi. Dmanlarmz bizi hzla buradan ieri soktular. Tnel dard. Ama bir sre sonra geniledi. ok gemeden de kayann iine oyulmu bir odaya eriti. Burada elektrik lambalar yanyordu. Azmzdaki tkalar kardlar. Drt Numara'nn bir iareti zerine yardmclar

zerimizi arayarak btn eyalarmz aldlar. Bunlarn arasnda Poirot'nun kk tabancas vard. Drt Numara ise durmu zaferle bizi seyrediyordu. Adamlar tabancay bir masann zerine frlatrken yreime de indi. Yenilmitik. Artk umut yoktu. stelik dmanlarmzn says bizimkinden ok fazlayd. Drt Numara alayla, "Byk Drtler'in merkezine ho geldiniz, Msy Poirot," dedi. "Sizinle tekrar karlamak benim iin beklenmedik bir zevk. Ama srf bunun iin mezardan kp hayata dnmeye deer miydi?" Poirot cevap vermedi. Bense ona bakmaya cesaret edemiyordum. 213 Agatha Christie Drt Numara ekledi. "yle buyurun. Geliiniz i arkadalarm biraz artacak." Duvardaki kk ve dar bir kapy iaret ediyordu. Oradan girdik ve kendimizi baka bir odada bulduk. Bunun dibinde bir masa vard. Etrafna drt koltuk dizilmiti. Bataki yer botu. Sadece koltuun arkasna bir mandarin pelerini atlmt, ikinci koltukta Abe Ryland oturmu sigara iiyordu, ncsnde ise Madam Olivier arkasna yaslanmt. Bir rahibeninkini andran yznde siyah gzleri

yine alev alev yanyordu sanki. Drt Numara da yerine geti. te artk Byk Drtler'in karsndaydk. Li Chang Yen'in bo yerine bakarken onun varln daha da kuvvetle hissettim. Adam uzaklarda, in'deydi. Ama bu iren grubu de o kontrol ediyor ve ynetiyordu. Madam Olivier bizi grd zaman hafife bard. Kendisine daha hkim olan Ryland sadece sigarann yerini deitirerek, kr kalarn kaldrd. Amerikal ar ar, "Msy Hercule Poirot," dedi. "ok gzel bir srpriz bu. Bizi iyi kandrdnz. lm ve gmlm olduunuza gerekten inanyorduk. Ama zarar yok. Artk sonunuz, geldi." Sesi buz gibiydi. Madam Olivier sesini karmad. Ama gzleri prl prld. Ar ar glmsemesi hi houma gitmedi. Poirot sakin sakin, "Madam," dedi. "Ve msyler. yi akamlar." Beklemediim bir ey, sesindeki acayip bir ifade abucak dnerek arkadama bakmama neden oldu. Poirot ok sakindi. Ama bana Belikalnn hali tavr deimi gibi geliyordu. 214 Byk Drtler Arkamzdaki perdeler dalgaland ve Kontes Vera Rossakoff ieri girdi.

Drt Numara, "Ah," diye mrldand. "Gvendiimiz, deerli yardmcmz. Bakn eski bir dostunuz geldi." Kontes gereksiz bir heyecanla hzla dnd. "Tanrm," diye bard. "O kk adam bu! Ah, o da kedi gibi dokuz canl. Ah, kk adam, kk adam! Neden bu ie kartnz bilmem ki?" Poirot eildi. "Madam, ben de Napoleon gibiyim. Byk ordularn tarafn tutarm." Belikal konuurken kontesin gzlerinde birdenbire phe dolu bir ifade belirdi. Ayn anda farkna varmadan sezdiim gerei anladm. Yanmdaki adam Hercule Poirot deildi! Arkadama ok benziyordu. alacak kadar benziyordu. Ba yumurta biimiydi. Kendini beenmi bir tavrla duruyordu. Hafife tombuldu. Ama sesi bakayd. Gzleri de yeil deil, koyu renkti sanrm. Sonra byklar, o nl byklar... Kontesin barmas zerine daldm dncelerden uyandm. Kadn yaklat. Sesi heyecanla titriyordu. "Sizi aldatmlar, bu adam Hercule Poirot deil!" Drt Numara bu szlere inanamyormu gibi haykrd. Ama kontes eilerek Poirot'nun byn ekitirdi, elinde kald bu. Ve o zaman gerek de kesinlikle ortaya kt. nk bu adamn st dudanda yznn ifadesini tamamyla deitiren bir yara izi vard.

Drt Numara, "Hercule Poirot deil mi o?" diye homurdand. "O halde kim?" "Biliyorum!" diye bardm. Sonra da her eyi mahvettiimden korkarak durakladm. 215 Agatha Christie Ama yine "Poirot" diye tanmlayacam adam cesaret vermek istiyormu gibi bana dnd. "sterseniz syleyebilirsiniz... Artk hibir ey durumu deitiremez. Oyunumuz baarl oldu." Ar ar, "Bu Achille Poirot," diye akladm. "Hercule Poirot'nun ikiz kardei." Ryland sert bir ekilde, "Olamaz!" dedi ama ok sarslm, olduu belliydi. Achille memnun memnun, "Hercule'un plan baarya eriti," diye glmsedi. Drt Numara ileri atld. Sert sesi tehdit doluydu. "Baarya eriti ha? Birka dakika sonra leceinizin farknda msnz? leceinizin?" Achille Poirot ciddi bir tavrla, "Evet," dedi. "Tabi farkndaym. Asl siz insann hayat karl baary satn alabileceini anlayamyorsunuz. Savata birok insan vatanlar uruna canlarn verdiler. Ben de ayn ekilde btn dnya iin hayatm vermeye hazrm." O zaman, hayatm vermeye ben de hazrm, diye dndm.

Ama nceden benim fikrimi de alsalard daha iyi olurdu. Sonra Poirot'nun Ardennes'de kalmam iin ne kadar srar ettiini hatrladm ve krgnlm da geti. Ryland alayla sordu. "Hayatnz vermekle dnyann eline ne geeceini sanyorsunuz?" "Hercule'un plannn inceliini anlayamadnz belli. Bir kere bu gizli merkeziniz aylardan beri biliniyordu. Otelde alanlar, mteriler ve dierlerinin Gizli Servis'ten ajanlar ve polis memurlar olduklarn size aklamam gerekiyor. Dan etraf sarld. Belki bu gizli merkezin birden fazla k yeri var. Ama yle de olsa yine kaamayacaksnz. Harekt darda Hercule ynetiyor. Bu gece 216 Byk Drtler ayakkablarma kokulu bir madde srld. Hercule'n yerini almak iin terasa inmeden nce dediim gibi ayakkablarma kokulu bir maddeden bol bol srdler. Av kpekleri imdi bu kokuyu izliyorlar. Tabi sonunda hi armadan Felsenlabyrinth'teki kayaya, yani o giri yerine eriecekler. Anlyorsunuz ya? Ne yaparsanz yapn, tuzaa dtnz. Kaamazsnz." Madam Olivier birdenbire bir kahkaha att. "Yanlyorsunuz, kamamz iin bir yol var. Biz de bunu yaparken ayn zamanda Samson gibi dmanlarmz da ortadan kaldrrz. Buray havaya uuracaz,

dostum. Buna ne diyorsunuz?" Abe Ryland, Achille Poirot'yu szyordu. "Ya bu adam yalan sylyorsa?" Sesi bouklamt. Belikal omzunu silkti. "Bir saat sonra afak skecek. O zaman doruyu syleyip sylemediimi anlarsnz. Her eyi kendi gzlerinizle grrsnz. Bizimkilerin imdiye kadar Felsenlabyrinth'in giri yollarna erimi olmalar gerekiyor." Daha bu szler sona ererken uzaklarda bir sarsnt oldu. Bir adam anlalmaz bir eyler haykrarak odaya dald. Ryland ayaa frlayarak dar kotu. Madam Olivier odann dibine doru giderek o zamana kadar fark etmediim bir kapy at. Bunun aralndan ieride byk ve mkemmel bir laboratuvar olduunu grdm. Bu Paris'tekine benziyordu. Drt Numara da dar kt. Geri dnd zaman elinde bir tabanca vard. Bunu kontese verdi. fkeyle, "Artk kamalar imknsz," dedi. "Ama bu sizde dursun." Tekrar dar frlad. Kontes bize yaklaarak bir sre Belikaly dikkatle szd. Sonra da birdenbire gld. "ok zekisiniz, Msy Achille Poirot." Sesi alaylyd. 217 Agatha Christie "Madam sizinle ciddi bir ekilde konualm. Bizi yalnz brakmalar

iyi oldu. Fiyatnz nedir?" "Anlayamadm. Ne fiyat?" "Madam, kamamza yardm edebilirsiniz. Bu merkezin gizli k yollarn herhalde biliyorsunuz. Bu yzden size fiyatnz sordum." Kontes yine gld. "Ben verebileceinizden ok daha fazlasn isterim, kk adam. Dnyadaki btn paray da verseniz, beni yine de satn alamazsnz." "Madam, ben paradan sz etmiyordum ki. Ben zeki bir insanm. Ama bir gerei unutmamalsnz. Her insann bir fiyat vardr. Ben de size hayatmza ve zgrlnze karlk, ok istediiniz o, eyi vereceini." "Demek siz bir sihirbazsnz?" "sterseniz yle de diyebilirsiniz." Kontes birdenbire alay etmekten vazgeti. "Budala! stediklerimi verecekmi! Dmanlarmdan intikam alabilir misiniz? Bana genlik, gzellik ve neemi geri verebilir misiniz? lleri canlandrabilir misiniz?" Achille Poirot acayip bir tavrla kadn szyordu. "Bu nden hangisini istiyorsunuz, madam? Bir seim yapn." Kontes alayla gld. "Bana bir hayat m satacaksnz? Haydi, sizinle anlaalm. Bir zamanlar... Bir ocuum vard. O ocuu bana bulun... O zaman kurtulursunuz."

"Madam, kabul ediyorum. Anlatk. ocuunuz bize verilecek. Size... Size... Hercule Poirot'nun ad zerine yemin ediyorum." O acayip kadn tekrar gld. Hem de uzun uzun, deli gibi. "Sevgili Msy Poirot, korkarm size kk bir tuzak kurdum. Ba218 Byk Drtler na ocuumu bulmak iin sz verdiniz. Gerekten iyi bir insansnz. Ama bu ite baarl olamayacanz biliyorum. Onun iin de bu sadece tek tarafl bir anlama olacak." "Madam, kutsal melekler zerine yemin ediyorum. ocuunuza kavuacaksnz." "Size daha nce de sordum, Msy Poirot, siz bir lye can verebilir misiniz?" "Yani ocuk..." "ld m diye soracaktnz sanrm? Evet." Belikal ilerleyerek kontesi bileinden tuttu. "Madam, ben... u anda sizinle konuan ben, tekrar yemin ediyorum. Ben ly dirilteceim." Kadn gzlerini Poirot'dan ayramyormu gibi bir tavrla ona bakyordu. "Bana inanmyor musunuz, madam? O halde szlerimin doruluunu kantlayacam. Benden aldklar czdanm bulun ltfen." Kontes Rossakoff odadan kt. Biraz sonra elinde czdanla dnd.

Btn bu arada tabancay hi brakmamt. Ben Achille Poirot'nun blfle kadn kandrmasnn ok zor olduunu dnyordum. Kontes Vera Rossakoff, hi de aptal deildi. Belikal, "Ltfen czdan an, madam," dedi. "Sol kapan iinde bir fotoraf olacak. Onu alp bakn." Kadn akn akn kk bir resim kard. Buna bakar bakmaz da ac ac bard. Sendeliyordu. Neredeyse yere ylacakt. Sonra adeta Achille Poirot'nun zerine saldrd. "Nerde o? Nerde? Bunu bana syleyeceksiniz. Nerde o?" "Anlamamz unutmayn madam." 219 Agatha Christie "Evet, evet. Size gveniyorum. abuk, onlar dnmeden gitmeliyiz." Kontes, Belikaly elinden yakalayarak onu hzla ama sessizce odadan kard. Ben de pelerinden kotum. Kadn d odada bizi balangta getiimiz tnele soktu. Ama yar yolda bu ikiye ayrlyordu, Vera Rossakoff saa sapt. Tnelden tekrar tekrar kollar ayrldn fark ettim. Ama kadn yrmeye devam etti. Duraklamyordu. Yolu iyi bildii belliydi. Gitgide daha da hzlanyordu. Bir ara soluk solua, "Zamannda kaabilsek..." dedi. "Patlama olmadan dar kmamz gerekiyor." Yolumuza devam ettik. Bu tnelin dan altndan getiini ve

sonunda dier tarafa, baka bir vadiye kacamz anlamtm. Yzmden terler, akyordu ama hl hzla kouyordum. Sonra uzaklarda hafif bir gn belirdi. Buna gitgide yaklatk. Yeil allar grdm. Bunlar zorla yana iterek aralarndan getik. Artk aklktaydk. afan ilk klar etraf pembeye boyuyordu. Belikalnn doruyu sylemi olduunu da anladm. Dan etraf gerekten sarlmt. Biz ortaya karken adam zerimize atld. Ama sonra hayretle bararak bizi braktlar. Achille Poirot, "abuk!" diye haykrd. "abuk! Kaybedecek zaman yok..." Ama szlerini tamamlayamad. Ayaklarmzn altnda toprak sarslarak titredi. Korkun bir grlt koptu. Sanki btn da gzlerimizin nnde paraland. Havaya frladk... Sonunda kendime geldim. Yabanc bir yatakta yatyordum! Ve yine yabanc bir odadaydm. Biri pencerenin nnde oturuyordu. Kalkarak yaklat ve karyolann yannda durdu. 220 Byk Drtler Achille Poirot'ydu bu. Ama... Hayr... Acaba... O alayl ses btn phelerimi datt. "Evet, dostum, benim ben ikiz kardeim Achille de geldii yere dnd. Yani hayal lemine. Benim ikiz kardeim yok ki. Achille

roln de ben oynadm. Tek usta aktr yalnz Drt Numara deil ya! Gzlerime Belladonna damlatnca bebekler byd. Bu yzden gzlerim daha koyu renk duruyordu. Bym bu sava uruna feda ettim. Yara yeri de gerekti, iki ay nce o yaray aarken canm bir hayli yand. Ama Drt Numara'nn gzleri keskin olduu iin yalanc bir yarayla ie giriemezdim. Ve son kozum da sendin. Sen Achille Poirot adnda birinin yaadn duymutun ve buna inanyordun. Bana byk yardmn dokundu. Darbenin etkili olmasn bir bakma sana da borluyuz. Btn mesele Byk Drtler'i Poirot'nun darda rahata harekt ynettiine inandrmakt. Ama dier sylediim eylerde doruydu. Kokulu madde, av kpekleri dan sarlmas..." "Ama neden yerine sana benzer birini yollamadn?" "Yannda ben olmadan seni tehlikeye atar mydm sanyorsun? Sen de beni hi tanmyormusun! Ayrca ben kontesin yardmyla ordan kurtulacamz da umuyordum." "Kontesi ikna etmeyi nasl basardn? Akas o hikye pek de inanlacak gibi deildi, l ocuun dirilmesi filan..." "Sevgili Hastings, kontes senden ok daha anlayl, nce o da benim ikiz kardeim olduunu sand. Ama ok gemeden gerei sezdi. Kontes, 'ok zekisiniz, Msy Achille Poirot,' dedii zaman onun durumu anlad belliydi. Ancak o zaman kozumu kullanabildim. Daha sonra bu frsat bulamayacaktm."

221 Agatha Christie "Ya llerin diriltilmesi hikyesi?" "Tabi. Ama aslnda ocuk zaten bandan beri benim yanmdayd." "Ne?" "Tabi ya! Sen benim prensibimi biliyorsun. 'Her zaman hazr ol.' Kontes Rossakoff un Byk Drtler adna altn renir renmez hemen kadnn gemii hakknda geni bir aratrma yaptrttm. Onun bir olu olduunu ve kn ldnn aklandn rendim. Ama anlatlan hikyeler birbirini tutmuyordu. O zaman, acaba ocuk hayatta m, diye dndm. Sonunda kn izini buldum. Bir hayli para harcayarak onu yanma getirttim. Zavall yavrucuk, alktan nerdeyse lecekti. ocuu gvenli bir yere braktm, iyi ve efkatli kimseler ona bakacaklard. Yaad yeni yerde kn fotorafn ektirttim. Bylece hazrladm kozu zaman gelince kullandm." "Sen bir harikasn, Poirot! Gerekten harikasn." "Kontese bu ekilde yardm edebildiim iin seviniyorum. nk ona hayranm. Patlamada lseydi ok zlrdm." "Deminden beri soracam ama korkuyorum... Byk Drtler'e ne oldu?" "Btn cesetler dar karld artk. Drt Numara tannacak

halde deildi. Kafas para para olmutu. Dorusu yle olmamasn isterdim. Bylece onun ldne kesinlikle inanrdn. Ama neyse... Sen unu oku bir kere." Bana bir gazeteyi uzatt. Buradaki bir yaz iaretlenmiti. Bunda Li Chang Yen'in in'deki evinde intihar ettii aklanyordu. SON

Agatha Christie _ Byk Drtler (The Big Four)

Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr.

UYARI:

www.aktuelpaylasim.com

Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 Sayl Kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran

vebenzeri yardmc aralara, uyumluolacak ekilde, "TXT","DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grmeengelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "Engelli-engelsiz elele"dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz Yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibirekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tmyasalsorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.aktuelpaylasim.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyoruz. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyoruz. Bilgi paylamakla oalr.

LGL KANUN: 5846 Sayl Kanun'un "altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" :

"ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar amagdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir." Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin

bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."

bu e-kitap Grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, aktuelpaylasim@aktuelpaylasim.com veya aktuelpaylasim@gmail.com Adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz.

Bu Kitaplar size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. TRKYE Beyazay Dernei

www.aktuelpaylasim.org www.aktuelpaylasim.com e-posta: aktuelpaylasim@aktuelpaylasim.com aktuelpaylasim@gmail.com

Agatha Christie _ Byk Drtler (The Big Four)

Você também pode gostar