Você está na página 1de 18
AGAG JANAT ~ FiKiR ~ AKSiIYON Oniros NECIP FAZIL KISAKOREK, MUSTA- FA SEKIP TUNG, L YETKIN, CAHIT MAUMUT RAGIP Ki WALET CELEBI, 5 SIBER, SALI 7 DET KUDRET SOLOK, DI TANPINAR, ISMAIL S lekois asrinitech Istanbul 18 TEMMUZ 1936 vepiiKuine 2EKIDIR www.n-f-k.com’un etidir. Boston Sasat miizesindea AGAG /ANAT ~ FiKIR ~ AK/iYON Bir kiirenin merkezinden geren bir makté, nastl 0 yu- varlajt iki tam parcaya ayt- nirsa, sag ve sol kelimelerinin ifade ettigé diinya parcalart da bugink ‘arzimizt, (Hatt iti» iva ) st tistiinden bilmiis bir tasnif deldletine maliktir. Bu biliim, umumi bir hay- wan tasnifinde, (karada ve de- nizde yastyan hayvantar ) ayt- ngikadar kaba alsa da, bu- Jikirde, ilimde, birinden birine pel iddia edemeden kendi- dink kolliyamiyacagina hikm- edecegi kadar keskin bir zaru- riygi temsil edigor. Oyle bir za- rari ki belki kudretini siyaset- ten, hayata ve sosyal sa/lara sarkmis olmunin kolay avan- tajindan, biiyitk insan kaluba- Uiklarin siiritkleyici tesirin: den, iginde yosantlan sartlarin gizli sxkintismdan ve ezeli e- bedi bi- rennet arastirma ihti- yocindan ve buna benzer pratike ve dmiyane kaynaklurdan al- maktadir. Fakat ne olursa ol- sun, bugiin diinyada hemen hig bir sunatkir ve entellek tiiel tipi gasterilemez ki bu tasnifin kuba gercevesine ken- di ayaklarile girmis ve kend sini orada kisteklemis olma- sin. Aralarinda, bu iki diinya parcasinin, k adisini, kendi ka- inateae ifade edemiyeceyi gibi bir tavur alan, ondan miis- SAG, SOL taijni gibi duran, yahut ken- disini ifade eviecek yeni bir diinga mimarisinden birkag giye sahip balunan hemen he- men yoklur. Varsa bile kavga meydaninda ve kiymeller pix yasusinda degitdir, yani gene yoklur. Meydan hugita bu iki cep henindir : Sug ve sol... Onlar adele ginin mukadderi, ize- rinde konusulmaz ve iigiineti sekli aranlmaz fatalilesi, yat- rancin siyah ve beyaz taslart gibi hayal ve fikir oyununun, hasniin kapale yumruklaren- dan secilecek yeydine iki w surudur. Iktisad? mimeyyizest Jikri ve igtimat farikalarimn Gniinde geldigi igin en canlt agirrst he noktadan yapmak Kizim gelirse hapitalist, abiirie sosyalist dinyd.. bri Gayet dmiyane ve umumi bir anlayrsa gore sag, muha- Jaza elmek, sol gikimuk iste: yicidir. Sanat ve fikirde eski i tecrit, bitin dit ler, mitler, idealist mengelere dayanan goriis tarziort ve bu giine kadar yelmis cemiyet se- Killeri-ve fert haklart, tistiin- kirit bir paylasmaya gore sa- Bin, belli bash bir madde te- lakkisiaden dogma bir cihan, cemiyet ve sunat teshisi ve bu leshis niinde insani tekekkii- riin eski- menbalarint kurutu- cu, inarislarine yikict ve yar z sama kaliplarini dajjitiet bir tolivip hamlesi solundur, Niyetimiz ne (sa) la (sol) u anlatmak, ne de ikisi ara- sinda bir kiymet hiikmuine varmaktir, Zaten birer ilim ve sistem ismi olmaktan ziyade birer politika klisest- olan bu kelimclerin delitlet dlemine dair stre'adijimiz vasiflar on- fart anlalmak igin dejil bi- yik insan katubalklarinin anladije —kadarin bildirmek igindir. Bu suretle en iptidai cemiyelien en miitekimiline kadar bitin insanhinn ken- disini kaplirdijn bir tasnif modas: iizerinde bir zihin ha- letine bir idrdk arizasina isa- rel etn Artik bir fikir hiinyest tasaveur et- meye imkin yok gibidir. Na- miilenahi geniy ve namuilenahé karanltk Jikir fezastnda bu iki ismin parlrluge cifte yildiz sanki elrafi (havui nesimi) ile ceurili yegdne iki hayat mun takasuder. Selimet birinden bi- rindedir we birinden birine nishet boren bir dava degil bir miitearifa, bir arts noktast degil bir grkts basudir. Cok sevdigio bir fikir ada- mi bana bir gin sol cereyan- in: — Bualare artik fikirle, nazariyeyle, _manukla dare durmaya imkin yok. Onw ay- sai ve sol disinda lar ZEKA VE KAINAT Bir sey bilmemek insanm zeki olmasina ma- ni olmadigi gibi pek cok sey bilmek de budata: iiktan kurtulmasina bir sebep tegkil etmez. Ne bilmek, ne de bilmemenin zeké ile bir alikast yoktur. Zeki baska yerde aranmak lazimdir. Fakat bir geyi aramak o geyi hig olmazsa az gok tanmaga baghdir, Halbuki zekay: agskea tamyan ve tarif eden yoktur. ¢Insiyakin durdugu yerde zeki haglar» demek onu tantmak olma- digy gibi reka hakkinda yapilmis tarifler de bir tarif olmaktan ziyade hirer tasvirden ibarettir- Jer, Yalnz imme duygusunun pratik takdiri rekiyi, hayattaki aksiyonlanmizda bizi muvaf- fakiyete gottirecek, hayrmza_ yarayacak tarzda kullanilabilecek en milessir bir kudret olarak anlar, Buna gore, zekdnin kendisini bilmiyor, yalmz kudret ve tesirini goriiyorsak o halde onu bu istikamette aramak, kudretinin gartla- rim Ggrenerek kumanda etmek ve kudreti art- tirmak garelerini bulmak lazimdir. Insan, mekin ve zaman iginde yasayan bir varlik olduguna gére aksiyonlarimizin mekin ve zaman fizerindeki taarruzlarmda zekani his sesini ayirmak ve buradaki kudretini gister- mek icabeder. Mekin jizerinde yapitmas: lazim- deri gelen ilk tesirler, onun geniglik ve karigtk ka labalin iginde kaybolmadan yol almak, hedeflere kestirme istikamellerden gitmek, bulunan yol- lan. isaretlemek veya acmak suretile geri din mei temin etmek, muhlelif yol’ + toplamilan merkeze bujjlamak, bulunulan yerin vaziyetini, goriis caviyesini en kisa hatlarla sematize et- mek, saji solu, Gnii arkayt telrik eltirecek igaretler ve cihetler tesbit etmek; bitin bunlar zamane en gok mukavemel edecek bir hale getirmek, agian yol ve sokaklara isaretler koymak gibi ilk bakigta pek kolay ve adeta kendiliginden olmus gibi goriinen, fakat haki- katta zekamin eserleri olan yeniliklerdir. Yol- lari igaretsiz, déniig imkanlari belirsiz olan bir zemin tizerinde muayyen -bir ig gu-cbilmek igin israf edilmesi zaruri olan kuvvetleri diistiniir- sek rekian islerimizi kisaltmak, kuvveller tasarcuf ettirmek hususunda aynedifi rol pek olay anlar. ZekSnin bu°en_ iptidal eserier bu derece tasarruflar temin ettikten sonra onun muhakeme ve ilim derecesine yiikselmig gekil lerini zaman ve mekina ne kadar hikim claca- gin anlamak igin bugiinki yiksek teknigin hir kag zalerini diigiinmek kilayet eder. nr cinsten bir pratik jenisile, aynt_atesle yanan bir hayat ve imanhamlesile énlemek miimkiindir. demisti. Bu miildhaza guna gésteri- yordu: Arik saz ve sol da- vasi, hiinyesini fikirde tahkim etmeklen ziyade his ve heye- canda sojlamlashran bir le mayiildir. Seldmete susamis insan saflart, hasret gektik- Teri yeni hayat kaliplarins, arttk meseleleri namiitenahi dagitan, karistiran, giriftlesti- ren te hic bir teshis istikame- finde dénemeden bozuna (ecrit istikametinde uzeklasan dli- mane arayrslardan beklemiyor. Cesaretli, dinamik, aksigonca, giinlik ihtiyag ve istigaklart Ravramis ve ne kadar kaba ne ufak mikyasta olursa olsun kendine gare tezatsiz bir diin- ya kurabilen, esya ve hadise- serceveliyebilen hecerikli mizaclardan bekliyor. Bu hal, sanaikér ve entel- lektiielin kendi Kendisiné -as- mast, kendi kendisinden vaz- gecmesi, esya ve hédiselerin, Kendisini ihata edemiyen fikir Snuinde sahlanmasi ve ressami- nin karsisinda daha fazla poze edemeden hasint alip yitritytivermesi gibi bir seydi Arhk onu iakip edebilmk icin onun cok acele bir desenini yapmoktan ve kacist istika~ metinde, ayne hizla pesine dtig- mekten bagka gare yok bilne- cektir. Aste uzun zamandanberi sonsuz tecritlerin azabi icinde bunalmes olan Garp sanatkdr ve entellektiieli, elinden kagtr- dig krymetler éleminin bu is- likrat sitritklenisine kapslinca, yatalak bir adamin hurgin bir at sirtinda hoploya hoplaya 2 Kagrrilirken duydugu — keyfe benzer bir yenilik bas dénme- si iginde kendisint kaybediyor we saz ve sol kollarin gis- terdigi insan birikintileri ici de silinmeye razi oluyor, b tain sanat ve fikir kabiliyetiné bu tasnif nassina gore ayar ediyor. Onun igindir ki nefsini, ne sofa, ne sola, fakal ileriye ve istikbale miistak géren ve esya ve hadiselerin aktsint yeni bir kanun Grgistiniin age icinde avlamak isteyen her sanal ve fikir hamlesi, diinyamtzin bu giinkii tasnif mesrebi dniind bu meghur terasi kefelerinin birinden birine otartulmak ve birinden birine mensup zanne- dilmek ihtimalinden cok ark= melidir. NeciP Fazit KISAKOREK ve iizerinde temin Zekanin mekin man clligi ilk ve iplidai zaferlerinin kiymetini anta- mak igin Kimbanin gigi etrafinda kavrulmaktan kurtulamyan pervanelerin akibetini, gidasini bulmak igin karanhktan aydinhga dogru gilmeye multag olan sineklerin kapalt pencere camlarina geriye diniip baska bir yol aramay: kestiremiyerek diigmaninin cline gegin- eeye kadar aynt istikamette ugmak talisizlikle- fini, Ler angi bir tel Srgisiiniin arkasinda arpa tanclerini géren tavuklaria sinekler gibi daima burunlarina dogru giderek tel drgiiyi rorlama- fanm ve bunlanin yaninda ayni tecriibeyi gegi- ren kopeklerin maniaya carpar garpmaz derhal yan (araflardan dolambagh bir yol aramaya ko- yulmalarim gdrmek, iki zk’ seviyesi arasindaki fark: ve bu farkin aman ve mekana hakim olmak igin kazandirdigs iktidan teslim ettirecek kigik misallerdir, Agikta ve kar tipisinde ka~ fan yeni dogmug yavrularint dsiitmeden gabucak ilerdeki bir sundurmaya tagimak itrannda ka- Jan bir kopek anasimn yana yaveularm igine koyarak bir hamiede tasiyabilecek bir sepet koysamz bile zavally hayvas, bu en miigkiil aninda bu aletten istifade edemiyor, yayrularin birer birer enselerinden tagumak meeburiyetinde kalyor. Halbuki .‘r inson yavrusu daha pek kiigitk- ken taginaeak bir coklugu birer birer tagryaca- fina, derhal efegini agar veya her hangi bir kap veya sepet kullanir. Insan zekiis: bu ka- darla da kalmiyarak icat ettigi sepet, torba, sandik, araba, tiren, vapur, tayyare gibi lagima aletlerini. zaman ve mekanda azami tasarrufu lemin edecek bir hale getirdikten maada diin- yada ne varsa her seyi dilin ucunda tagryacak, “isledigi yere giinderceck ve istedigi kadar mu- halaza edecek «keline» dedigimiz dyle bir kap ieat ctmig bulunuyor ki bunun sayesinde yalniz dilini, kalem ve parmaklarim oynatmak saye- sinde er seyi bu kelimelerin igine dolduruyor “ve sonra da bunlart ses, yaz, telgraf ve radyo vasitasile istedigi yerlere kadar gonderiyor. Bi- lin bu aletlerden hig birisi tabiatin eseri olmaysp “insan zekasimin yaraltig seylerdir, Buna gre wekanin iktidart mekan ve zaman iizerinde azami lasarruflarla hakim olacak yo! vealet'er bulmakia, dala dogeusu labiatin zekalastirimasinda top- garphiklary zaman diizen ve terlip zekamvan kainata aksetmig hendes sinden bagka bir sey olmadijandan bi katte tabiatin kendinde degil, zckamvin Ale- minde yasiyoruz. Her yerde ve her iklimde yagamak hudretimiz dali buralara kendi zeka min sermemiz sayesinde oluvor. « Diinya » de- miz ey. faaliyetimizle dil ve diigincemizin bir mevzuundan ibaret gibi goriniiyor. Dimaga esrarh bir surette bagh gdrinen zekanin diinyamuza verdigi ditzeaden gelen ko- laylk ve kuvvetlerden bir an igin mahrum kaldigamuzs digiinelim : Diinyanin en zaysf mah- laklarile kargilagirr. Insanin- bitin zaaflarim Srlen ve onu en kuvvelli bir mabhile gibi gbs- teren hig sliphe yok ki miithig bir tasarruf ciliaa olan zekisidr. Az kuvvetle cok seyler yap. mak ancak onun sayesinde miimkiindiir. «Argi- tiel» int « Bir istinat noklasint bulsaydim diin- yay: kaldirirdun’ » demesi guurunu bulan zeké- nn-kendinde duydugu kudreti gésterir. Filhakika tckamiiliin insanda durmug gibi goriinmesi ondan sonraki- biiliin tekamiillerin insan zekisina Larakilmas olmasi ihtimalini ha- Urlatyor. Nitekim uzviyetimiz asirlardanberi degismedigi halde zekanin yaratigr dil saye- sinde insanligin biitiin kazanglarina sahip oldu- gumuz gibi bu kazaner mitemadiyen Gretmekien de geri kalmyoruz. Hattd verasetin agir ameli- yesi ile yeni kabiliyetler kazanmays bekliyecek yerde terbiye ve taklit vasitalarindan istifade ediyoruz. Denecek ki kainatin sonsuz mesafelerle bir- den ayrilan sayisiz yrldizlary arasinda birl ligimiz hayata elverigli olacak kadar_giincs- lerine yakin olanlar pek naiirdir. Esasen bu kadar ender olan hayatin pek kiigik bir hismi iizerinde yériilen insan zekast ise kainat igin- de bir nokta bile degildir. Evel, zekdmn bitin sirrs kigikliga nisbetinde biiytik olma- sindadir. Bu giriiniig, belki de bir serabdir. Fa- kat ne yapahi ki en miiessir iktidarlarimz bu serabdan geliyor. Ve bu seraba ariz olan Ieke- ler zamanimizin fikir hayalinda girdiigimiir gi- bi bas d6ndiriicd bubranlar hasil ediyor. Ta- biaty zekimzin yeni bir dizenine koyduy devirler ayni zamanda taribin déniim noktalart oluyor. Mustafa Sekip TUNG iki HAYAT Biiyiik ltalyan edihi «Luigi Pirandello, Vo- fupté de [” honneur# isimli piyesinde Baldovino ya gunlarr sdyletir : «Biz kendi kendimizi insa ediyorux. lzah edeyim. Buraya giriyorom, ve derhal olmam lizun gelen, 0 im adam oluyorum. Kendimi ine gaediyorum, yani sizin- Ie tesis etmeye mecbur oldugwum minasehellere uygun bir sekil iginde kendimi takdim edi- yorum. Beni kabul eden KENDILIGINDEN SOYLENEN SARKI ‘ Kulak ver ki havasinda bah¢gemizin, yeni bir giriiniisiin, yeni hir geklin iginde ya- gamiya mabkdm olan hayat Szfinden biraz ha kaybetmektedir. Gene ayn Pirandello'nun dediti gibi «her hayat kendisinde giriiniisiiniin cezasint tat Her gekil bir Gliimdiire. Samimiyetin insanlan terketmesi, insanlarin ket miz, her digincemiz maskelidir. Hig bir 72- hep bir arada yagamasile baslar Her | n_kendli igimizin sof manzarasintolduge gibi digariya aksettiremeyin. En gahsi_addettigimiz, siz de aym seyi ya- | Gok maviliginden, dal yes iden, zevklerimiz. hile kendi pryorsunuz, Fakat hay | Bir gorkt sdylenmede kendillginden, vevklerimiz degildie. ki katte bu karst karoya | Berrak ‘apnasibu ginkilanesem(tn, Jee gevrilen bir dikkat, gelinince yapilir, (cons- bir manzaranin veya truction)umuzun iginde, bir tablonun —giizellygi paneu Ve sarhoslugun, sorhoslugum nagmesi hakkinda verilen hitk en gi ve en mabrem his! miz, tamarnile sakly ka- hiyor...* layalimiasafiyeti ile yagamak, kendi ken- dimiai tanumaktan daha Gok qiigtiir. Daima in= vivada yagamy olsay- ck bu giighik bile olmazh. Bi limiz_ olmaktan mene- den digerleridir. Kendinizi odanzda yalnw zannetmektesi yanyor veya okuyorsunuz. Bir aralk “farkina varmiyorsunuz ki siri gbzden gecirenler var. O anda yalny hareketleriniz, degil fakat diistin- celeriniz ve hisleriniz de derhal degigir. Insiy: ki olarak bir vaziyet takinr ve bu roli: yalmz oynamakla kalmaz, yasamiya da baslarsimz. Cok zamanlar, kendi suv, umuz kargisinda bile roliimiizii oynamiya devam ederiz. Her an - Besikte cocuklann verdigi umut- Giindiiz giinese, gece mehtaba amut, Daim havuzda fiskiyeye muvazi Kulak ver, dolasan ruhumuzda tel tel, Ve dallarda tomurcuklari irperten Bir sarki sdylenmede kendiliginden, Askimiz gibi namiitenchi guzel. Cahit Sitkt TARANC! miin, ragbette olan bir hitkmiin kopyesi oldu. gunu bazan lir. Bazan dedim, ki kendi diigiinceleri- mizin Kitleye ait oldu: da bile gown fark dogitiz, Her an bir kr yafele giren rul arbk goktar mutta. yet, hayatim zn her seyidir. Hakili varhgimiz: ona horgl yuz. Diigiincemiz ve hissimiz onunla gelig mistir, Ve onsuz yagamanin imkant yoktur. Ve ehedi nce onunla Cemiyet, 0 da rubun asaletidl yele gegen her hareket ve dii gegmistir. Bir tarafta cemiyetin yaptifiinsan, diger ta rafta cemiyelin yikligr insan, ‘te fizerinde de rin surette diigiiniilmeye deger hir antinomie ! Suat Kemal YETKIN Miizik Son yazilarmdan birinde soyle demistim: ‘aher musikicilerimizin devlet memuru ola mk calisanlari digindakiler Istanbulda “rye aynilabiliyor: bir, hususi musiki islerin- de galigarak yevmiyelerini zararsiz kazansyorlar. Otekiler bir yandan lise talssillerini yiiriitiirken, lir yandan da musikicilik meslegini ig edinme- fin imkinlanm dort gozle bekliyorlar; halta iseden sonra iiniversite talisiline girdikleri hal- olmak, bu meslege ha: kaygusunu tasirlar. Demek ki devletge yeniden gahicr bulmak iizere miisaba- falar agilsa talipler bulunmas: maddeten her mimkindir: Su gartla ki devletge lu genclere gvenilecek birer kazang gisteril- telidirs yoksa 17 lira asli ayhk igin highir mu- skici deviet memurlugu vazifesini dzerine ala- myacakur: ya hususi iglerden ayrilmyacak, ya- fut ta musikide amatdr kahp bagka yollardan daha iyi kazanmak suretiyle oluk gocugunu yecindirmek garelerini arayacaktir. Kafi- kazang ‘gisterilmedikye resmen agilan milsabakalara hig bir musikicinin katilmamast igin el allindan Is- anbul ile Ankara arasinda muhabereler cereyan eimig, mesickdaslar arasinda siki bir elbirligi ‘yisterilmistir; bunu sevinerek duyduk. 17 lira sli ayhik yerine ayda (250) lira iicretle gogmen figicilar yelirimekten kurtulmak ve musiki furumlarimizin yalniz Tiirk gocuklart eliyle gev- bununla Syiinmek istiyorsak manen oldugu kadar mad- yagatmamn garelerini ara- 1 ve milli bir musiki organizasyo- munun ilk sarli iste budur.» Sevinerek duyuyoruz ki Ankara C. B. Filar- nonik orkestrasinin sayliky gartlari ok iyi bir Bilin meslekdaslar bu habe- fe bayramim yagiyoruz... Avrupa orkestrala- da, tamil haline gelmiy ve her yerin kendi neslek gartlanna uygun sekiz on tirli ayhk ‘sslemi vardir, Son kanuna gore bizim orkes- ‘tramz igin bu sistemlerden hangileri arasinda ‘ne gibi vasatlar bulunmugtur? Ne Lunlan, nede aylik derecelerinin ne kadar arty bilmiyo- num; kanunu heniz gdrmedim. Yalniz kanunun ‘lu maa maddelerinden ai ‘wun kaldiklarim yorerek se’ L | ORKESTRA ARTISTLERIMIZ Kanunlagan yeni sistem giiniimiiz igin de- gerli olabilir Fakat, bu gibi sistemleri, hep savatin iyiligine olmak Gzere icabinda her yil yeniden gizden gegirerek, tt lacak ilitiyaglara yore degis simdiden haar bulunmahysz: nunlarr Steki kanunlara benzen asirda musiki iglerinin devletlegmesini Avrupalt meslekdaslar hig istemezlerdi; devlet_adamlan- pin sanat islerinde. hep Fas _yapayim., derken 42 gikaracaklarina inamrlar, Fakat umumi kriz arkasindan devletlestirme ister istemez birgok yerlerde aramr_ oldu: ki, mesela Almanyada 35,000 igsiz musiki var (coiu diplomali olarak!) Amerika Birlesik son Devletlerindeki igsiz musikiginaslarin say! 18,000 dir. Nice orkestralar kapands... Oyle ki, her ys musiki isleri biisbiitiin veya yar-ya- yanya — yerine yire — devletleymeye dogru xidiyor; gegen asrin_ kaygulant da her yanda yeniden tepmeye bagladi; Srnek olarak, tanin- mig bir yazarin son birkag salir ahyoru «Musiki isleri devletlesen bir memleketle bir orkestra kanunu giktgin: farz edelim. Orkes: train ruhu olan seflik segimi yéyle bir madde ile civilonmistir + ( Orkestra sefii herhangi bir yiiksek konservaturardan diplomah bulunacak, ve bu yolda takaddim ctmig su kadar yslhk bir tamnmighja olacaktir )! Devlet gekileiligi, m ki islerinde de, her igindeki biirokratik klig leri girmek ister. Onca, mesela «diplomay b ik meslek ilglisiidiir, musikide de bu boyle- dir; nelicede yukariki kanun maddesini kolayea tasdik ettigi gibi, ona uygun tahsil sartlarini haiz bulunmayan gellere de yiiz vermez. Si artik makamlara istediginiz kadar dert yam -— Ne yapiyorsunuz, deyiniz, hig artistligin 5I- gist diploma olur mu? Dahilerin, artistle gellerin, v. s., yiizde doksam din oldugu yi bugiin de diplomasizdir.. Fakat dert anlatamaz- sin, Devlet orkestrasimn bagina rulisuz bir diplomali gegmistir. Ote yanda da birinci sim bir diplomasiz iktidar dlr:ektedir. Igte deviet adatwlarindan gogunun sanat ‘sahasindaki ieraati her yerde bugibi goriiniiglerde olacaktir. Onlarin girllg ve kaprislerine yaranmagfa galigarak veya kendi gikarindan yana yontacak sims meslekdaslar da belirecektir...» (1934). ruhly Binaenaleyh dilegimiz gudur kis musiki isle- rinin her yerdekinden cok devletlegmesi lézam- gelen bizde de sanat isleriyfe iligikli kanunlarda ok uysal davranisin, her maddenin sik stk gozden gegirilmesi bash bagina bir ig bilinsi Ayhiklar sisteminde de aym seyi gormegi Orkestra eli Bay Dr. Praetorius gazetele- rimize olan beyanatinda gunlan da sdylemi: «Teklif ettim. Yeni bir maas sistemi_ yapilacak ve orada en yiiksek yer almaga kabiliyetli olan- lar derece derece yiikselecek ve miitenasiben maddi vaziyeti de yiikseleceklir. Hig bir orkes- tract hayatin kazanmale igin istidatsiz bir takim amatirlere ders vermek gibi yipraticr bir mes- galeye veya lokantalarda gece yanlarindan son- raya kadar kétii kati havalar gahp ertesi sa- bah orkestraya uykusuz bir dimag ve san_bir henizle gelmeze mechur olmamahdir.» Bay Pra- rius, Alman musiki hayatnda siren yetle ileri stirdiigt bu digtincelerinde siip- he yok ki mesela Fra aw galieriarimin cahgma tarzlanm: kastetmig deyildir; giinkii gergi orada senfonik konserler hep giindiiz verilir ve orkes+ trucilar geceleri de bagka yerlerde galarak daha gok kazantrlarsa da, onlann bu gece isleri ale- lade barlarda koti kitii havalar dinletmek se: viyesinde degildir: Konservatuar. mezunu ol malariyle yakigk alacak yerlerde caligirlar; mesela Dreher Cafe'de hep hirinci mitkdfat sahibi artis ler biiyik konser programlart galar- lar. Dr. Praetorins’un sézleri memleketimiz. igin dogrudur; bizim orkestracilanm2z — husust ig olarak — alelide kégebag: barlaninda zevk ve sthatlarim y:kmakta r. Sonra, Bay Praetorius yukanki ifadesiyle siphe yok ki ayhklarin artinlmasi isini en dnce kendisinin diisiindiigi: gibi bir iddiada da bu- lunmug degil ki geflerce de defatla ayni yey istenmis, bu giinkii sonug o zamanlardan- beri gelip biriken dileklerin Cumurluk yilla- rinda basarilmg bir eseri olmustur. Orkestra sefliginden ikinci tesrin 1933 de Kiltiir bakanhgina verilen raporda soyle denil- migti: «Askeri armoni orkestrasin tegkil etmek jizere Milli Miidafaa emrinde kalan zabit mes: lektaslarimzin iki yil duce terfi gormiiy olma- Janina kargihk Orkestram artistlerinin bu yol- daki haklanindan mahrum) kalmalan umumi bir mahzunlugu mucip oluyordu, Meseleyi hal ede- cek karar ve terfi kadrosu degerli himmetinizle muameleden gikmiy ve neticclenmek iizere bu lunmakta ise de (?), bu gibi islere baken Ve- kailet daireleri, Muallim. Mektebine ait ai meseleleri gerekli ehemmiyet ve cabuklukla hal etmek hususunda dilkatli davrandiklan halde, Orkestranin terbiyevi ve kiiltiire bagh chemmi- yet ve manasin: hala hakkiyla kavrayama igin Orkestramn ihtiyaglarina ait isleri benimseyememekte ve cabucak neticclenciirmek kaygusunu duyamamaktadirlar, OQ kadar ki, alikadar memurlan: bu husustarda tenvir ve ir- gat buyurmaniz dilemek zorunda bulunuyorum.» Sonraki gel de bagh basina bir raporla artist ayliklarimin arttinlmasim istemi Bu kadar hararet ve siddetle miidafaa olu- nan davanin bir de pek tabii sebebi vardi: Or kestra Istantanbulda (Sarayda) i! artistler kazang bakrmindan tam bir cendere hayalt ig de yasarlardi. Cfinkii Saray onlan gocukken alarak hirer galgy kullanmaktan bagka tahsil na- hig bir sey Sgretmez, Saray digiada m sikiden baska hig bir iste galigamyacak gekil- de yetistirilen artistler bu sayede en ucuz pa- ralaria maiyete baglanmg bulunurlardi; Saray diginda_musiki ile hayat kazanmalary da yasakit. Halbuki orkestraya bugiin katilanlar ve kalila- caklar artistliklerinden bagka kiiltiir sahibi de bulunuyorlar. Yeterince para _verilmezse ilk firsatta, baska ise geciverirler. Netekim, son karar gikmamig olsaydi birkag kisi ayrilacakti | aynlmak isteyenlerden birine bu hareketinin kurum igin zararh olacagim, sabir _etmesini siyledigim zaman gizleri yasla doldu, megru ailtvi “sebeplert saya, Demek ki ayliklann artimasi her hangi bir kimsenin eseri degil, zorlayiet ihtiyaglarin sonucu olmustur. Bu miinasebetle bir de tarihi hakikati hatr- latalim: galg: takimlarim aylkl artistlerle yar gatmak iginde belki de en esxi Avrupa mem- leketi Tiirkiye olmustu. Bunu Italyan papas mus Toderint — Istanbuldaki miigahedele- rine gore ~~ gipta ile yazmist Artist mizact paraile alay ettigi miktarda, para hayaty parmagimin ucunda dindiiriiyor. Diderot «artist paray: diigiindiigii anda hiistin heyecamnr kaybeder» (Au momet ou Vartiste pense a l'ar- gent il perd le sentiment du beau) diyorsa da Tick ata sdzti, paranin rolling calgr ile olan 6 talantis: zaviyesinden iyzah etmigtir: Parayt veren calar diiddj ‘Tiirkiyeli gingene calgicilardan gikmig su kaba sayilan sézii de okurlarim kendiliklerinden hatwrlamislardir : Parastz ayt bile oynamaz ! Mahmut Ragip KOSEMIHAL Sarkin Kaynaklors MEVLANANIN RUBAILERi eae & Fp puss tgp geo Ge FIP Jos oh 85 gy) Feel ee ole 5 LD ule ee pe ae agk yikile adem diyanndan kalkts. Vuslat sarabi daima bizim gecemizi aydinlatir. O sarap ask mezhebinde haram degil. Dadaklarmz onunla adem sabahina kadar ku- rumyacaktir. Kervam AS ale poly Seb Ah aly 6S 2 phe oak We G5 ans oKp AE £5 Silyo Agik tevazu gostermez de ne yapar, Geceleri senin bulundugun yere gelmez de ne yapar?. Senin biikliim bikkitim saglarim Sperse hayret etme; Divane zincirini gignemez de ne yapar?.. 2 tS J (Eada fle we lle ge GL Biz garapsiz ve kadehsiz olmaktan memnunuz, Bizim igin kétd de, iyi de séyleseler biz mem- nunuz, Bice: «Sizin sonunuz yokl» diyorlar. Biz sonsuz olmaktan memnunuz. 343) p43 Cath gaflys HTP BT LE eles tay, lee Li HI Re ce SG Onu din aksam bir toplaniwa yormig Ve kollarimn arasina alamamistim. Ona bir gizli sx sdylemek bahanesile Yanagum yanagina siirdim. ee AA cng! cade ayn SUT onl of y gl th, GII9 999 SNL 97 Poy) Cod Fp) Sd Varltk ve yokluk hep odur. Seving ve kederi hasil eden hop odur. Sende girecek gbz yok; Eger basiretle bakabileydin kendinin bastan agagi o oldugunu girtirdin, fp WS de lols 44 pla dr bs ale otf plas by Cy aaa Sen susun; bizler nebatlariz, Sen Kuralsin, bizler fakirler. Sen siyleyensin, bizler sedalanz... Sen anyansin; fakat niin hepimize birden gelmiyorsun ?.. 627 BEN F spel HOT Boy O28 4s Vy Ga, (hl 294 OH Oe 527, NA ige9! rad oe Eger senin sirlarm séylemeye imkan olsaydi Gok ve yer biitiin giilistana donerdi. Eger zamanla gurur hasil olmamiy olsaydi, Her Firavun bir Umran oglu Musa olurdu. cologne at Boe 2, Seal tye can At Sa, 9 eae EP sale y Elee 9 Se 9 Ky Gb col agate Gel she ae Gl Nereye basim koysam ona secde etmig olurum. Alt. cihette de, alt cihetin diginda da mabut olan odur. Bag, gil, sema ve sevgili... Biitiin bunlar bahanedir; maksut ancak odur. Asat Halet GELEBI PROUST DOSTLUGU L’AMITIE DE PROUST Kuklalardan ibaret olan psikolojik antiteler degil, hakikaten canh ve hiiriyet sahibi, kan- dan ve kemikten yapilms mevcutlar yaratmak kudretine malik olugudur. Proust’un yarattg gahislar, sadece portreden yeya «personages i clef» lerden [1] ibaret devil, muayyen «tip» lerdir. Bir tip ige, yine Hugo’nun kegfelligi yi- , afilan veya filin adam: temsil etme; bi biitiin bir karakterler ve zihniyetler, ailesinin, ilesinin, begeri bir sekil altinda, hiilasa ve tek. tip, ihtisar etmez, toplar. . Aguada cigmenen highir partakal yapragh, portakalin lez zelini vermez. Bununla beraber yaprakla yemigin arasinda derin bir yakinhk, kok itibariyle bir kaynagma, aym kaynaktan yelme bir usare he- raberligi ve hayata gikistan evvelki ayn yeralts hayatimin biliigmesi keyfiyetleri vardir. Iste tipin de kendisine mahsus olan garip meveudi , bir tees dyle asin yeti ve edast, buna henzer., Eger ti ritten ibaret olsayd: insanlar, ona, bir gézle bakmazlards.» «Hamlet'in tecride benzer highir taraft yok- tur... Bununla beraber gu’veya bu insandan maada, Hamlet'te, insanlann kaffesini temsilden tarif edilmez bir sey vardir.» «Marzzi olmasina raymen Hamlet, insanin daimi bir halini ifade elmektedir [2]. iste Proust’un eserindeki esas galus ta biyledir. itu gahis ta, ine gore kafi derecede uygun gelmeyen bir hayat iginde lemsil etmektedir; bunu lemsil edebiligi ise, kendisinde meveut olan insanlik ve esrar nasibinin, varhgindandir. Marcel, Hamlet’tir, ( «Marcel» diyordum; min, miiellifin ismi oldugu gibi Recherhe’in ve nakilinin kiigiik ismi oldugu akend gekilen ruh azabintn bu kahramaninin ta Dante gibi, «Comé'die»'sinin sahsidir. O da, Dante gibi, "nin cennetine ulagmadan evvel gecerek 13] esas, merke emps Retouv. + hem de nasil. bir purgaloire’dan cehennemin biitiin azaplarin gekiyor!. 11] Mali edehi tip veya sabu a aldugu veghile tw t Proust’un sanatt bir sanat, = tabirin muayyen bir manastyla- edebiyat sayilamaz. fan sey, burada ilim, dtede ise teshir ve (hiiyilleme) dir. Highir slap [style), Proust’unki kadar Wagner’in damarlarimizdaki kam disina, sahilde denizin nefes alisina ben- zeyen genig ve dalgah musiki ciimlesine yakin sniez, Proust’un, tefekkiiriine giydirdigi el- hise, geligi giizel makas vurulan heylik kumas- lardan degildir. Burada kargisindabulundugu- muz sey, canh bir nesig, hatta lamiselerini her istikamete yayan sonra yine igine ceken ve her yahaner zi kendi daiine kalhedip yediren can- is bir protoplazmadir. Eserin inkigaf seyri, yalmz insicamh ve ahenkli degil ayn) zamanda_fnpki bir nebabin slirmesi igindeki miiteayzi sirmelerin ril- mine de tabidir. Proust, ipki anlar gibi, kova- mint gézbegiiz kurar; eser de, _hiiceyrelerin firemesi gibi bir tekessiir yolunda.. bir nevi tabii inkigaf iizere biiyiir. (Hatta dyle ki bazan bu tabit inkigafh uzviyette,, haki takim kan- serlerin yer yer peyda oldugu vakidir.) Iste Proust’un, gah zirvelere kadar cogup yiik- selen gah ta dinen, gevgeyen ve gefkatin son had dine kadar varan miiteheyyi¢ melodisi Wagneri hatrlatiyorsa Lunun sebebi su ki bu iki deha, bizzat tefekkiirlerinin mahiyeti ve senbollerinin mirasi yolundan birbirlerinin aym derece yakt- nidirlar, Wagner’in biittin dramlarim syle bir miisterek mahrece irca etmekle goriilir ki Wagner'de daima mevzuubahis olan sey, ya bir ilk gialn cezasimn gekilmesi yahatta herhangi bir biiyiiniin tesiriyle mabkam edilmig bir ruhun kurtanmasidir. [mdi Proust’ta, ruh larimizi her hangi bir sihrin ve fisunun elinde mahpus kal- mig olup ancak kurtaricr hatiraya rastgelmek ve kurtanict habraya kavusmakla hr olan ruh- lar addederdi. Yalniz, Wagner'e gare biz, kur- bir baskasinin fedakarh- gondan beklemekligimiz icabederken Proust’a gore ise biz, bu kurtuluga kendiligimizden eri- sebilecegimiz gibi kurtulabilmekligimiz de ancak ve yalnz kendimizden gecmek, kendimizi ele vermekle miimkindir. tulug ve sclimetimizi (Yiriyor) Georges CATTAU! — Selmin Tevfik SIBER MEDEE'NIN TERK EDILisI GRILPARZER Grilparzer Viyanalt biiyitk bir dram sairi- dir, Safo, Mede, Allin post gibi mithim eser- leri vardir. Altin post bir trilujidir. Uzun se- neler lainmanuis ve kaymeli yoriilmemis ola rok yasiyan sair, hayatirin son zamantarinda hiytik taklirler gormiis ve ldivit zaman bitin bir Viyana hake matem (ulmus; mecmuatar namina niishalar ¢rkarmes, Viyananin en mil i korimus ve kraden sa~ hin meydantna hey rayt miizesi olmustur. Diisiinen insanen dima- jum isgol eden blnemek ve yeng kulmok gibi hayatin ana mesclelert: Ovid, Gote ve saire gibi bu sairin de dimajiun isgal etmis, 0 da y lurda yazmustir, Fakat sahsiyetinin we suirliginin ayriligile eserleri digerlerinden farklidir az bir hususiyel tagir. Aga~ iuya koydujumuz parca onun Alten post adle lelralojisinden segilmistir. Grilparzer gelecek niishalarunizda bahsedecepimiz Gite ayarinda ofan Leno isimli sairin arkadasedir. Onun drum sairligindeki bityakligit derecesinde de Saaz eat [Once Médée'nin vahyi yizelligine kepitarak onunta birlesen * Juzun , Kolkidedun zeferte déndi. Ameuse “Pelivs. *Juclos.un taktint fena bir varisten kurtarmak A] seferine yondermigtic Falut heme v lirizmada derindir. icin ona [Alin sihirbus yabunet hadi siain sipheli bir surette ilo suglu xdsteren sizlerin cojalmusine sebep oldu. “sImphiklyony lar heyetinden [Corintheje gdmderiten bir ulak "Jaze 1 kral “Crowiya bu cinayetle ittiham es 1 siirgiin edilmesi ivin bir hiteur getivdi, Fakat Crée sey ona vermek dmidile gale ‘Mede, yi siirdiirmek sstedi. Zoten oz bir Yunanli olan “Jozon, be burbar Ger- hes kizile kendi arasinda actlan ucurumun giinden gine xonisledigint hissedigorda. “Mede, nin kendisine yoplif Initia fedukirlilurt mautowas gel supiyor, yiiziinden ugradite kederleri, onus kusuerlurent saybettigi tutlr hax wiriiyordu, Arik terkedilip otilan kadin sirgiin gollurnda ken: Uisile ve eneuklarite beraber yolmesi icin vefunre eyine urge bir tegebbiiste bulundi..) *Créu>' geki MEDE — iste o gittil artk hig bir yaban- ci bizi rahats etmiyor, aramzda el yok, kar koca ginlimizin istedigi yibi konuyabiliriz. i 2 sdyle bana nasil hareket etmek flikrinde- sin JAZON — Sen onv_biliyorsun. MEDE -~ Yalnz arzunu Liliyorum bitin digindiklerini degil. JAZON — Arzum kafi, Karar da ondan yelir. MEDE — Demek gitmem zaruri? JAZON — Evel, iyle. MEDE — E hemen bugiin mi JAZON — Buyin! MEDE — Onimde konusuyor ve de duruyorsun? Utang gozlerini indirmiyor, al- aint da kizartmyor? JAZON — Baska tirlii yapsaydim kizar- mam lizimgelirdi. MEDE — Pekali | yalaw bu yapina teaver birak. Kendini mazur gostermek istedigin bas- ka adamlarin yaninda Lyle konug fakat benim yammda.. at bu salle maskeyi, JAZON = Cinayetlerden tirkmeye sen sah- te maske diyorsun!. Diinya seai tel'in ediyor, ilahlar seni tePin ediyor. Ben yalniz seni on- Jann kararina teslimden bayka bir yey yapmu- _— Halbuki bu liysk oldugun kadan bile legil MEDE — Hayret!.. Benimle konugan bu temiz adam da kimdir 2.. « Jazon » deyil wi? Jaxon ‘bu kadar: masutn’ mudur ?.. Mosum adam hall. Kolkidaya gelen, oralan kana boyryan sen degi misin? Hikiimdarin cocuklarina el uzat kardegimi kesen, babam hangerliyen sen d #il misin? Sen, sen yalnwz bir canavar ve al- gaksin, JAZON — Hakaret ha !.. lemem ; vaziyeti ve nasil harcket biliyorsun.. Arbk gille gil MEDE — Dur. Daha bil mamile Sgreninceye kadar kal.. Gitme ben de senin kadar sakin olacagim benim nasibim sii- riilmek mi? Ya seninki ? Bana dyle geliyor ki ulagin getirdigi o kararda sen de vardin, JAZON — Cinayette alikadar olmadizi, ameanun Sliimiinde elim bulunmadg: anlagilinca, siirgiin karari kaldirilacak (Bir kag same stirecek ) Grilparzer ~ Salih Zeki AKTAY sakin Daha fazla din- edilece orum. Ben ta- KLASISIZMA V Keyhusrevin istilisindaki Atina yangininda bunlar lrana, oradan da Iskenderiyeye gegti.Ora- da «Anaxarquen ve +Callistene» bu Likiirg’tin ve Pizistrat’in viicuda getirdikleri kitlliyaty bas tan basa tekrar siizdiiler, bahislerini tanzim, kisimianm tertip edip inceden inceye bunlann, yerlerini bulan ve kelime kelime bagtan basa siizen Aristo'nun da elinden geemig ve bu su- retle en hakiki, en dogru ve en nihai seklini bu- Ian eser Plittark’in Cassotte adile ekmel geklini buldu dedigi niishalar viieuda geldi. Birgok zaman sonra birinci Plolémés, Efes'li Lenadote'y bu eserleri yeniden tetkik ve tah- ile memur citi, Nihayel o zamanin sanatina karst litizligile, dirisiligile tamnan” meshur Aristarque tarafindan en son niisha miinakki gakarilds. Iki bin sene gegti. Kadim devrin bu ilahi saheseri* orta devrin ve son zamanlarin bir sir gafaki olarak tekrar dogdu. Beser edebiyatma anakk yapti. Her medeni lisana defalarla, itina® larla, serhler, izahlaria tercemeleri yapild:. Bu ve bunlardan sonrache ki biiyiik milletlerin bit yiik edebiyatlari ve medeniyetleri viieuda geldi, lik defa [9 Eylat 1488 } de Floransads Atinah Salkondil ve Giritli Demetriyus taraflarindan basild: ve tercemei hal kis Herodotla Pliitark~ tan alindi, [1504] te Venedikte iki cilt halinde basildi. [1566] da biri manzum, biri mensur iki gekilde latinee [1530] da Fransizga tercemeleri gikti. Aym zamanda diger lisanlara da aym suretle gecti. imdi llyadanin biraz da ne ve nasil oldu- una bakalm. Ilyada ilabi bir sir, hilkat ve kainat gibi giizelligi ve tazeligi daima kendin. den gelen ve onun gibi yaratilan bir eserdir, Bu kisa tetkikte bunun beseri sanatindan, ezeli kaymet ve meziyetinden, erkek sesi ve dz cev= herinden bahsedecek degilim. Son bes asnin dinya medeniyeti bunu bize ciltlerle anlatama- mistir. Ben yalnuz Gstinkérié mevzuunu zikredip gegmek istiyorum. [lyada on y:l siren Trova cengini anlar —Trovanin gimdiki Canakkale havzas: oldugu_malim — cengin sebebi Tro- va hitkiimdary Priyamn oflu Paris tarafindan Atina hiikiimdannin kardesi Menelasin giizel 10 VE KLASIKLER VI revcesi Eleninin kaginlmasdir ama bu, gekinil- mesi imkiinstz mukadder bir akibetin neticesidir ki bundan evvel cereyan eden ve bag ilablanin hikkiim ve dileklerine dayanan ({esat elmast ) efsanesinin ize anlathgy vakadan dofmustur. Nim ilahlardan saytlan biyik kabraman Asilin babast «Pele» denizler ilahunin kra «Tetis » le evlenirken diigiine gagrilmayan fesat ilily + Eris» bu géz alex elmay: gizlice diigiin sofrasina koymus, ilaheler arasinda rekabeti ateylemis, ilahlan da hiikiim vermekte miiskiil_ vaziyete sokmugtu. Biyiik lah Zevs o zaman Ida dagla- nnda habasinn sfirilerini otlatmakta olan giizel Parisi bu ise hakem yapmis, oda Elmay: «Ve- niisee vermigti, (Veniis) buna bir mikifat ola- rak giizel Eleninin génliinii Parise baglamig 0 da Trovaya kagirmish. Bundan miiteessir olan Yunanhlar ayaklanch. Zaten meveut olan yemin- leri fizerine hep birleserek onlarin haddini bil- dirmeye ve Eleniyi geri almaya gittiler y:l- larca ¢arpisdilar aym dil ve dinden olan iki taraf ta binlerce kurban ve kahraman verdiler. Iste lyada bunu anlatir. Bu harbi terenniim eder. Odise de buradan dénerken firbnaya tu- tulup denizlerde yolunu kaybeden Yunan ka- ramanlarindan Ulisin yirmi yil stiren ve insam crilmedik keméle géttiren fevkalbeser macera- Jar: anlat Diger ona atfedilen eserler bir takim ilahi- lerle [Batrochimyimachie] adh bir poemadir ki farelerle kurbagalarin cengidir. Simdi asi! llyadadaki vakaya, yani onun bize anlathg: hidiseye, mevzuunun efsanesine ve ondan almacak kiigdk bir parga Smege gelelim. Fakat bundan evvel su ish',at ve bedahati tek- rar edelim ki destan ve destani siir hergeyden evvel bir seviye, bir cemiyet sevivesi, bir ce~ miyetin idrik ve medeniyette yiikselmesi_ me- selesidir, Tesamih ve telikkide hatti sanati idrak ve tefehhiimde en yiiksek medeni zihni- yete gikmast Yoksa sadece bir cemiyette destanhk hadisatn olmas: veyahut hal veya maziden bayle bir mevzun bulmas ve bir sairin bunu nazimla ifade etmesi demek defildir. Salin Zeki AKTAY JASATAD Piyes3 Perde 6 Tablo TIYATRO MUDORO — Ugurlar olsun! (arlistler ¢ikar, Midér telefonu agar) Allo le Gige memurlegunu verin. (dir an) Sen misiu ? Gigeyi kapat.. %.. Ciinki miyoruz. (Telefonu kapar. Bir iskemleye yrkelr olurur. Bir zaman éyle kalir. Hux teketsiz ve sessiz, garson gelir.) GARSON — Bir efendi geldi TIYATKO MUDURU — Nasil efendi?. GARSON — Sigman, gdzlakli, TIYATRO MUDURU — Adi? GARSON ~ Kartin verdi TIYATKRO MUDURU = ( Karte kur bir- denbire harekele eyer. ) Ne baksyorsun dyle? Kogsana!_Karsilasana! Baytk bir adam bu, mithim bir adam, nasil oldu da geldi bilmem ki Hemen gapkasim al, yol kegesine dikkat et, ucu kalkmasia, Ayagina takilmasin. Cabuk ! Gabuk | GARSON — Basiistiine | ( Garson huzla gtkar, miidir ceketini ilikler, kendine seki diizen verir. Pat ron gelir. ) PATRON — Merhaba azi niz dexil mi ? TIYATRO MUDURU — Evet. Beyefendi. Bendeniizi PATRON — Migerref oldum. TIYATRO MUDURU — O seref bendenize ail efendim, PATRON — Isler nasil? lyi yidiyor mu? TIYATRO MUDURU — Fena degil elen- din PATRON — $u halde iyi_gidiyor. TIYATRO MUDORU — Evet efendim. PATRON — Yahu siz su tiyatrocular hig dogeu sbz sdylemez misiniz ? TIYATKO MUDURU — Nigin Beyefendi? PATRON — Af edersiniz, size kiigtik bir zahmetim var, giderken belki unuturum, Hazir aklimda iken gu garsona emir buyurur musunuz, ki bu aksam igin bana bir loca bileti aystsin ! vet kapat... Evine git... Nigin- Giinkii bu akgam temsil ver- im miidiir sizsi- roe & OLULERs # Cevdel Kedret SOLOK TIYATRO MUDURU — Ha.. mi?.. Sey... Nasil sdyleyeyim ?.. oynamyoruz. PATRON — Nigin oynamyorsunuz ? Yok- sa aktirler grov mi yapts ? THYATRO MODURU — ( Birdenbire ) siz bunu nereden biliyorsunuz ? PATRON — Biz gazeteciler her geyi daha olmadan evvel dgreniriz. TIYATRO MUDURU mesele gazetecileri_ neden ediyor ? PATRON — $imdi, azizim, yelin dala agik. konugalim: TIYATRO MUDURU = Agik konugahm. PATRON — Nigin benden dyle birdenbire uzaklagtinz? TIYATRO MUDURU — Yerimde duru- orum. PATRON = Siiphesiz yine oski yeriniz- desiniz, Fakat manen gok uzaga kagtintz. Hal- bu ki ben size climi uzatryorum. TIYATRO MUDURU — Anlamyorum. PATRON — Aniatacayim. TIYATRO MUDURU — Sizi dinliyorum. (Koltuga gomiiliir, fakat belli kt rahat- stzarr.) PATRON — Her seyden once vasiyetinizi sdyle kisaca bir gdzden gegirelim, TIYATRO MUDURU — Fakat ne sifatla? PATRON — Bir vatandag sifatile, - Oyle yabaner bakmayin rica ederim. Biliniz ki, ben sizi daha iyi tamyorum, Belki iflas eden bir adam yer yiiziinde artik hig kimse ile gériig- mek istemez. Bunda haklismz. Ama bu kargs- nuzda gordiigiiniiz insan sizden para istemiyor. Onu kendinize bir dost biliniz. TIYATRO MUDURU — Ben heniiz iflas etmig degilim ki. PATRON — Heniiz diyorsunuz. Belki he- niiz ils ctnediniz. Fakat yarn? Simdi azizim, bu sézleri bir tarala buaka- lim da, meseleye gelelim. Artistlerinizin iki aydanberi maagim veremiyorsunuz. Onlar da Oaun igin Bu aksam Veki amma, bu bu kadar alikadar sizinle nihayet grey yaphilnr, Bagka ne yapsinlar, Be- dava gahgamazdlara! ly bukadarla kalsa yine iyi. On bes giin sonra bu koea binanin kiragnt vermek icap edecek. Hademeler, memurlary ressamlar, terziler, mobilyeciler ve daha bir ilar da caba, Oyle degil mi? stiri ala TIYATRO MODURU — Siz bir melek misiniz, yoksa bir geytan mi? PATRON — Salinede gibi _konuguyorsu- nuz. Ne melegim, ne de geylan. Sadece sana, binaenaleyh sizi seven bir insamm; iste bu kadar! TIYATRO MUDURU — (Ayaga kalkar) Elinizi stkabilir miyim? PATRON — Anlagtik dyle mi? TIYATKO MUDURU — Belki. PATRON — Soziin‘izii senet olarak kabul ediyorum. TIVATRO MUDURU — Nasil_ isterseniz. tim. - hen hayatta daima hiiyik isler yapmis bir adamm. Ordular beslemig, alaylar giydirmis, milyonlar ahp vermis bir adam, ulak tclek iglere gelince, onlar: daima baskalarina biraktim, Iki binden asagi kar getiren ig- lere tenezziil etmem. Aynea bir gazetem, yani cok kuvvetli bir silahim var. TIYATRO MUDURU — Biliyorum. PATRON — Tabi bileceksiniz Tiyatro hakkinda en cok makale benim gazetemde gik- migtr. Hele gu son giinlerde. Oyle degil mi? (miidiir basin sallar.) Elimin altinda_ valiler, mebuslar, hata... Kulaginiza siyliyeyim.... Na- molar var. Hal yiik adamlar: idare etmegi severim. bir zevki var. Benimkide bu: Biyik igler, bi- il nar! Giriiyor musunuz nekadar agik konugayo: rum? Ben daima_ byleyimdir. Yaptigim her seyi agikea anlatrim. Ciinkii yaphgim iglerle iftihar ederim Onun igin agik konusalim! TIYATRO MUDURU — Agik konugahm. PATRON — Gegenlerde ne diigiindiim bi- lir misiniz? Tiyatroda bir yenilik yapmak, Ev- vela gunu bilin ki ben akhma koydugum her seyi yaparim. Tiyatroda yenilik. Bugiin de ak- hima ‘bunu koydum. TIYATRO MUDURU — Mesela nasil bir 2 yeni PATRON — Anlatacagim. — Six belki bit ytik bir sanatkarsimiz. Fakat halki kendinize gekmek sanatin: bilmiyorsunuz. Bir dela, hig kimsenin anlamadigy agir seyler oynuyorsunwz. Sevmek, a¥lamak, dlmek... Bunlar arlik modasi gegmig seyler, Ben kendi hesabima hep esni- yorum Hig eflenemiyorum dogrusu. Amma Halbuki bundan jig ay evvel bir Aman efendim, sen misin giden? Bir eglence, bir etimbiig! Hani fig gin siirse farkina varmyacaktim. Bir aralik oturacak ma: sa kalmad:. Halk nah biyle, geldikee geldi Geldikge geldi! TIYATRO MUDURU — Sizi dinliyorum PATRON — Iste o zaman diigiindiim. Aca ba dedim, bizim tiyatro neden bos kahyor da, buras: biyle hinea hing doluyor? Ve akhma gu gare geldi! TIYATRO MUD! — Nasil bir gare? PATRON — Anladim her geyden ev- vel halk: eglendirmek lizimdw. Hatbuki siz, clinizde bir gok kiymetl sanatkar bulundugu halde, bunu yapamyorsunuz, TIYATRO MUDORU — Fakat pryoruz. PATRON — Halk anlamadiktan sonra ! TIYATRO MUDURU — Peki, ne yapahm? PATRON — Gayet basit! O kiflii dram. lannizi bir kdgeye atmak, onlarin yerine garkih dansh, asri oyunlar koymak. TIYATO MUDURU nuz. Aman yarabbi, neler si fistadim Meyerhold igitse Galiba tiyatro hakkinda hig fikriniz yok ? PATRON — Fikrim olmayabilir, Zevkim var yal Diigiiniin bir kere, sahnede dans eden bir kadin hacagindan daha giizel ne olabilir ? TIYATRO MUDURU-- Kala yerine ba cak, dyle mi? PATRON = Ben arada bir fark girmii- orum. a TIYATRO MUDURU — Qoooh... yacak seyler sdyliiyorsunuy. PATRON — Diinyada olmayacak hig bir sey yoktur. TIYATRO MUDURU mefkire ? PATRON — Ya para? sanat ya Neler sdyliiyorsu- lityorsunuz? Eger aforoz ederdi. Olma- - Ya sanat? Ya (iriinor) 12 Hikeiye: GECMiS ZAMAN ELBISELERi O pergembe yiiniinit sabaltan aksama kadar yatakta okuyarak gegirmistim. Bir kag Avrupa magazini, 0 zaman gazetclerden birinin tefrika citigi yerli roman ve dgleden sonra da Hoffmann’m Chevalier de Gluck it bitin gin mii doldurmusta. Yathgin yerden Ankara ka- lesinin sert profilinde giniin ye saalin deyigen manzaralarim seyr ede ede ve iist iiste igilen bir iki paket cigara ile sekiz on kahye arasin- da gegen bu cinsten tatil giinleri benim haya- timda pek goktur. Boyle giinlerde, esas hizint tenbellikten alan bir diinya vatandashgim ka- k lurss, bana birbiri ardinca bes alti mem- Icket hayadisini birden okuturdu, sonra, serin- lik basinea dostlarla aziz diinyamz hakkinda ga gikerdim. Bununla beraber, bu se- ferki tenbelligim sadece kendimi yatazin ve dii- sinmeden okumanm lezzetlerine geligi_gitzel kapurmg olmaktan gelmeyordu. Isin iginde bir nevi ihtiyat tedbiri de vardh. Bir gece evvel ‘Tabarinde Ketti ile sizlegmistim. Bu Alman kuzile yece saat iki bugukta bulugacak, bera- berce Etlige gidecehtik. Tabiatimi ve biraz da talimi bildigim igin bu uzak birlesme saatine kadar kendimi bilhassa her zamanki miinasebet- siz. bir tesadiiften korumak istiyordum. Ginkii benim hayalimda, biiliin hayatimda, bitin desizlerde oldugu gibi tesadiillerin korkuag bir rolii yard. Ooun igindir ki hat bir zann konu i yemezi bile odamda ve her tirli: can sikicr tesadiiften uzak, bulacagim ve onunla bir arabaya at- layacagim saate kadar tek bayima orada bekle- yeceklim. Kendi kendime ; — Ketti, diyordum, Ketti bu akgam benim olacak... Ve onun her tirlii yildiz pariltisindan pilmig acaip bir sanem gibi yatajimin iginde giplak, hazza giilecegi am digiinerck sevincimr den gildinyordum, Ketlinin biiyak, genis mavi gozleri alin saris uzun, saglart, sangin bir rengi ve cok Glyiiid, kiigiik artist hayatina ragmen gok bakir kalmg bir viieudu vards. Ve Ketti yarauligin kendisine cémertge verdigi bu dart unsurla her durugunu, her manastz hereketini emsalsiz bir semfoni yapmasin: biliyordu, Yiza bir giines saati kadar temiz, yumusak ve insana yakindt. Fakat o kirpiklerinin ve dudaklarinin kiigiik bir -yunile bu sevimli oyuncaktan her istedigi bizim alemimize uzak, kendi durgun havasinda adeta tek bajina yagiyan bir abide yapabilirdi. Bayle anlarinda, dar tiil elbisesi iginde tupki cam akvaryomunda dolagan bir bahk kadar gip- lak ve hayasiz viicudile sizi en zayil ve kaba farafimzdan yakalamaya galigan bu alelade ka- din birdenbire _manasim degistirir, unutulmus fakat irsiyetin kimbilir nasil esrarh bir kanunile korkusu ve biiyiisii hala igimizde en kuvvetli insiyak halinde yastyan bir ilk cetler dininin yabanes, hoyrat ve gok digi tanris: olurdu. Ben onu asil bu zamanlarinda begenir ve severdi Ve istiyordum ki bu yece, ©, kollarumn ara- sinda yine bu uzak ve yabaner tanri sirrint Jasin. Ve bu iimitle biitiin bir uykusuz geceyi dolduracak Grpermeleri simdiden ctimde duyu- yordum. — Evet, diyordum; evel bu gece Kelti be- nim olacak. Tanimadijam bir otel oda nun giplak viicudu aydinlgin ve engl cik pinan gibi pirildiyacak.. ben bitin geeeyi bu pinarin baginda, ondan iglikge artan bir susuzluk iginde gegirecegim. Kir taraftan da taliin Lyle bir iyiligine gii- iginde bu miistesna gecenin acaba zaman xeng bir ende bir bitin ki cokiandir. yérmedi arkadagim birdenbire gelip beni Ke bag cglencesine gitiirmeye kalkmasa i Burada arkedasimdan Lalisetmiyecegim. O zamanki Ankarann bu gok (anilan delikanhst- min_bu hikiyedeki rolii biyle bir tegebbiisii li- au . O, sadece bu xe ceyi idare eden iiflerin emrinde idi. Ve varilesini okadar iyi yapls ki yeldiginden bir ceyrek saat sonra biitiin kararlaruma _ragmen Kegidren yoluna diiziiluiistiim. Bittabi ilk Once reddettim, hastahgim: syle dim, sonra hakiki vaziyeti anlatuin; fakat hig biri kar etmedi. Her geyden sarfinazar arkada- sim yeni aldigi otomobile ilk ince benimle 13 hinmezse hunu hayira saymiyacajin siyledi. Sonunda « haydi hayirhst » diyerek arnbaya bindik. Yo! hakikaten qiizeldi. Apkarada arasira (esadif edilen gurupsuz akgamlardands. Boyle aksamlarda giines, hig bir mizansen yapmadan, gok olgun bir meyve gibi birdenbire ufkun arkasina diisiiverir; 0 anda ufuk kan sarisi ile karigik gige dibi yegili bir renk ale. Sonra ya- vag yavas o da kaybolur, geflaf bir gece ile hasbaga_kalirsim Yolda hep Kettiyi diisiintiyordum. [yimde arkadasrmin verdigti teminata rajmen bu biricik firsaty kagiracayim korkusu vardi. Hakikat gu idi ki ne irademe, ne de talihime giveniyordum ; matiaal kendi kendime (ne kadar uysal ada- mim, yarabbim ne kadar uysal adamim) diye cikistyordum, Ve karanhk hastikea bu vesvese bir vahrap, yeli ile adeta nispetsiz de- necek kadar hakiki bir azap halini akyordu. Biitiin bu igten algverig arasinda bana otomo- ilinin fevkattabia meziyetlerini sayan dostumu hemen hemen hig dinleyemedim. Kendimi yal- nix samyor ve talihin arabasmda doludizgin oct Baga geldigi zaman davetlileri, orada diyarda kapinin dniinde hizi bekler bulduk. Hepsi galeyanhalinde idiler. Bununla beraber ev sahibi- mazeretlerimi = Ne ise, yine o kadar insafsiz degilmigi- niz, hizi fazla bekletmediniz. diye kesti. Bunun, dostumu miiskiil vaziyette birakma- maktan ziyade oyun zamanim geciktirmemek igin ahinmig bir tedbir, bir nevi tabiye oldugu- nu biraz sonra, sofrada anladim, Filhakika bu miithig _kumarbaz adeta linden gelse bir an evvel yemegini bitirip sofradan kalkan davetli- ye bir miikifat bile vaad edecekti. Miitemad - yen sabirsizlamyor, lurginlamyor, sofra hizme= tini girenlere cikisiyor, acelesinden Sniindeki tabaklar: adeta oldugu gibi gnderiyordu. Bii- tain bu telag: karisinm nasil kargilayacagint bil medifgim igin ilk olacagimzdan korktum. Fakat sonra sonra bu kadiin, talihini bir kerede kabul eden insan~ Jardan oldugunu anladim. O, kocasinin biitiin lurginliklarint sacece sakin bir tebessiimle kar gilayorda ve biz, bu tebessiimin gefkatinde, hig aldirmadan yemegimizi yiyorduk, Cenubi 14 ‘ince bir aile sahnesine gahit Anadoln yemeklerinin kendilerine has cesnisi hepimizi birden sanvermisti. Anadolu daglar- nin yetistirdigi hig bir ot yoktu ki bu yemek- leve’Vonniug olmasin: Onun igin sade Kokusun- da bile biittin bir day ve memleket peyzaj, bitin bir seyyahat duygusu vardi, Fakat bizi asl sairtan, ev sahibimize bir dostanun kim- bilir nereden gonderdifi gi) rakis: idi. Ben bu kadar nefis bir ight heyatimda hatirlamyorum, Biltin bir hahar, bir ilah kam kadar sicak ve mest edici koku ve lezzetile girtlaklarimia yaka yaka igimize bosamyordu. Evet bu raki depildi, bu Hafzdan bir gazel, yahut Anakreon’dan bir manzume gibiydi, Yemek ev sahibinin Sabirsizhy na ragmen gok negeli gecti. ve epice uzadi. Sofradan kalkiigimz zaman hepimiz sallamyorduk. Gil rakist hig saka géttirmiyor, jigtineli kadehten itibaren bir tabanca sesi gibi kura ve sertlir. Oyunda ilk dnce sansim iyi gitti. Bu berim igin daima fena alimettir. Baslangigta kazandh- {um oyunlardan hep zararh gikmsimdir, Bunu digerleri takip elti, birbiri arkasinea bir kag solde birden kazandim, bu muvaffakiyetin ve belki de korkunun verdigi bir kendimden ge- gigte masanin muvazenesini bozacak bir siddetle oynamaya basladim. (Bir kag soys siirecel) Ahmet Hamad! TANPINAR SONNE Beni caglarin igtk tilkesinde dolastir, Olmek istemiyorum ver tutayim elinden; Geg kalan vakitlarin avdetini: beklesen Gézlerim yuvasindan firlamis birer tastir, Sorguma kansilik yok, bana kimler yoldastir? Karsimda hayatimin kaynaklari giilerken; Giin bitmeden batty: uyanislarla Spen Kafa tasim yantyor, hedefe tez ulasti. Sanki dinya tersine simdi dénecek gibi, \greti kazanglarin tasasindan uzakto... Yandikea kararmada giines sdnecek gibi. Ses olup enginlere hizla akacak myim? Kimsecikler gegmemis yollarin en sonundan Ozledigim diyara bir on bakacak miyim? ismait Sata ESGIN AVRUPA TEFEKKURU *Aviupa telekkiruniin istikbali, hakkinda 1933. te sag snubarrielerin ve ede ettikiori ve duyusundan ve buhramin dour- Inga diigmekle miizaat wkte, digeri muval- ving duymakta ob ayo: bir yaprajin iki yz vaciyetine de olan by iki farkle a an eclen “lolekdiiry iw iatikbati hake ler yapmak ue kolaydtr, lero iaabet ihti- habs olabitir. Yalnre, bu Arrupada meveut, ve eski de- iy oteritesi, Fr Fanaz we legilic bul tirleri bile bie anafn diigiiig bulun imakla, inkigal etmekte olan fagist ve Kominist rejimlerin kurmaga calighk- lan tofekkiir tarts = bunun aniiakiia olup olmayacags ayrt bi mescledic - kargrsmda kendiverince hakh bir te- reddide diigmekiedirler. Bu bubranin cash seleplerini izah etmek, tari vakialara uydurmak inteyenlere gre - izahsvalk kage Lett gi garip. bir v oolarm hali giya Yunan_ te- fetkirinin Iskeaderiye mektebi ile Aldifu vaziyete heazer. Siyasi noktai mara sire de, list apritualist, dligeri imateryslist (elikkiye iatinat ederek tegckkill etinig. bu iki rejim kargisroda artik raison raisonante'a istinat «den ve speki‘atit olmattan wza'lasairyan bie sistem ~ liberal ve devomlt bir hayat kazanamax. Vakialars teeritten dogen bu garip 1a - mavaftok faahlor kargisuda bir anket yapan Les Nouvelle ittérairen sorry oldugu, 1°. Dir Avrupa tefek- kit var undue, se bu tefekkiir em bir realite midir; 2°. Miuewver adam hu tefekkiiriin togek oynayabilir mi, ve biuaenaleyh bu ro- |i oynamnak ig'n a anevirohip mevki ade bir rol ae ni tork i ctmelidir ¢ 3°, Avrupahy otantn mubteli! noktalarinda. dogau= gunu girdigimiiz yoni adamo ayn Aveupainiinewer ryokan hazan iktis mr_olmalidie ? Larafindan jie? sualles zaruretlerle mi kurulal lige cevaplart negrediyor, Einstein'a ire, bir cok kimselerin ieveuliyetini iione' Avrupa tefekkiiri hig bir devirde tegek kil iglir, Miinevyer adam da hu te- Fekiiiriin toyckkiiliinde kewlisine dite gen vezileyi her zaman ve dainn ihe ‘mal etmigtic. Avrupa katasinsn snuli telif noktalormda “yeni adam,in loge kta oldugumu idddia etmek bir veh ibarettir. Sap duge. gibi, yine do Aveupayt ya clan ey, ik Heinrich Mas fokiini tegekkil etmek Gzeredir, ve karsilagtigt mavialar onun bu yoldaki ilerleme iddialario saglamlamaktadn Milliyet preosiplerine ski sikaya Inn olan menfeketlere bakiore: Beynelwni- lel fikir coreyanlario takip chuckle ve ccnebi sahsiyetlere daimia degerle- ini verm:kledirler. Ayur seyi komi- woh dee i her 0 zaruretlerdir. ire, Avrupa te- niat'erde de ybriiyoruz. Buh lorde yagayasiar, birbitlerinden, de- sgarumularin ayttiniy olduklarsae annetwektedirler. Fakat, imdacla yer tigen refah onlars bir tek ve ayn ist Kamiete dofru sevk ctmektedir. Cemiyette naz rak ila etek mniiwkiindir. Minewe- rin hakiki rol, ihmal edilen hakikat- ler azerinde israrla disdnmek ve bey- ude rbrap cekenlere hig olmacse rolit rabip. ke rub subriyetile baglanmaktir. Buoden bagka, bir muharrie meziyetlerini bal- tolomadan mmuhalif b’r cephe alabilir fakat bu takdirde © bu mubalefetinde meziyellerini istiemardan ileri gitime- nel Kararsizliklar arasiods, Avrupanin tubtelif noktalarida siieadele ot: nelle olan yeni adaw bir giie yelip Axrupays tenuil etmek hakkinr kaza- nacak wadhe? Simdilik bu mesele Gize- rinde bie bil Vel" olwakta ve deveule bir hu yata sabip olmakta ve Avrupanin tae Wi oldugu mubokkak, Fakat-bunun jcrverlere ve iktisndi eauslara is- 5 hayatiyet i daha fale sagtanslamak our. Uptow Sinelair'e ire, der Avrupah adam one bie tak Melarin ve geayoaler lar ki, bu yuki kapitalizan ie devrelerinde be kisk yizlara istismar edilecek epi uasuelar hulu; ve bua yle bie -muvatiakie yetle beeerali ki, Avrupalt adam, Ave iskanne~ urban rapa willetleriai Viebiriae » tareda yakin Lirer komgu baline yetirdi ki, arbik bu inkigal silletterin sully ike Tiberi meh siatewin kadrosa icinde Lewin ed leeeklorin Milletler ile somal kollektivizina’ ya die idem vezi ieap tikamete ve cczti mn dewilen gu esi ed werhale‘er wi, yokes siddetli bi ak- wediyorumn i ok yakiudan fil digi kulesinden gk mecbur olacak. Zira, bun yapmness, oturdugs kulevin yikilehgun goreceit wiinler yakla; Beer tarihinde warlig yeni bir takin teratkiler ix tarda, lere gahit olocagrz. Stefan Zoeig's Lefekkirii_meveut ‘enfondaal kadar, heaiiz Avrupa tefekkird ken= il haiode ortaya.koymanus bu- ite, siiphesia bir i, fakat . Hor ne Aveupa 2 emeklen lunuyorsa da, kali olarak biliyorus ki, fo riyari bir katiyetle meveuttur Miinevverlerin vazifesi bu mekai olan kuvveli, dinamik hale getirmektir. Ayu iamaada, bu vazifeniu ilas es nasioda xuhur eclocek muhalit kuvvet- eri de felee ofratmagy tecriibe elmer lori ieap ecor: Evveli milliyetgilile Ave rupeda siaun zamandasheri inrihi bir kaymet haline geluig bir hunusiyete malik, SUS EDMOND JALOUX, AKAPEMIYE AZA OLDU Lew Hie Vittéraires adly haf- In Faprin les 1 ten finvant altinda edlehi (enkitler yapan Fransz iniinakkuli Ee lous, yegenleree Glen labile edeli me ii sevingle 1¢ oluraa wlalyelori gal eden ademlarin chemmiyetlerine hakilines, derhal eski cevirlerdeki ve Dithassa XIX wneu asir sonundakine nishetle otorite olmak mezi tao kaybetinis bulunmakted not’nan, “lark dirt artis le oan ba ment kar ritenin ne kadar sarsimsg olduypumna bilirler. SHS. FIKRI ITTIHAT Jrcaqton de Lacretellein (bir Fran= sx romancist) tegkil etmig. oliug ula Fransaya bir ce + seyahali tertip hhoge yakan olan davetliter, ter Mahyerde nasil dirileeckler? maida Paris yelmislerdir, Inurada program cok giiveldir. Ri ol, gezintileri, sergileri iyareti ve hususi kolleksiyon tetkikleri Wi bir chemmiyeti olan Paristeki bu nebi ikameti Chantilly'de Akuclemi Franser tara 8 Kabulleriaslen sonra nihayet Iuilucakter ubarrirlerin hendaki 16 A GAYE Her Cumartesi Gikar Necip Fazil KISAKOREK & Lmumi negriyat miidirii: Halil Vedat FIRATLI Kethi KARDES Idarehene: Kesit ofe Aolenra caldesi®® Telefon: 24133 Tirkiye Basonevi ©) “bone: Yillkk: 7.50, alte aylik: 375 lira ALFABE SIRASILE YAZICILAR ABASIYANIK (Sat Faiky) DELL KAMCI(Kenan Huldsi) KARAOKMAN (Nebahat) _ SERIM (Mind ADIL. (Fikret) DRANAS (Ahmet Muhip) KARAHASAN (Mehmet) SIBER ( Selmin Tevfik) AGAOGLU (Sunet) ELDEM (Sedat Hakki) KATIRCIOGLU (Mira) SOLOK (Cevdet Kudrel) AKTAY (Salih Zeki) ERTUGRUL (Mohsin) ESKINOGLU (Hust Omer) SOMER (Ayetullah) ALTAR (Cevut Memduh) — ESGIN (laivail Safa) KISAKUREK (Necip Fut) TANPINAR (Ahmet Hamdi) ANDER (Ssbri Esat) EYIGOGLU (Bedri Rahimi)’ KLAPSAR (Saki Salter) — TARANCI (Cahit Sit) ARGAN (1. Galip) EYIBOGLU (Sabahattia) IMAL(MiliutRagip) TANSU (Samih Naliz) ARTAM (Nurettin} FINDIKOGLU (Zigacttin) ~ KOSEMIHAL (Nure TECER (Ahmet Kutsi) ih Rifles) FIRATLE (Halit’ Veetst) MORIDOGLU (zi TOPRAK (Burhan) mK) GOKBELEN (OimerBedrettin) OZON (Meatafa Nibat) TUNG (Mustafa. Sek BAYDAR (Nasubi) GOVEMU (Zahir Sitki) RADO (Sevket Hifz:) TOLBENTGI (Feridus BERK (Norullah Cernal) SABA (Ziya Osmaa) OLKEN (Hilmi Ziya) BERKIN (Servet) SAYGIN (Ahmet Adoan) — YETKIN (Sut Kemal) CELE (Asaf Halet) SAYMAN (5 YOCEL (Hasan Ali) sal) ikret MUALLA— REVI Aa DINO — Bedri Rabi EYIBOGLU — TURKIYE i$ BANKASI Se SUBELE RE Ankara — Adana — Adapazari — Afyonkaralisar — Akbisar Antalya — Ayvalk — Bafra — Balikesir — Bartin — Bergama Beyazit — Beyoglu — Bursa — Diyanibekir — Edirne — Edremit Erzurum — Eskigehir — Galata — Gaziantep — Gireson Inebolu — Istanbul — lzmir — Isparta — Kadskéy — Kars Kayseri — Konya — Malatya — Manisa — Mersin — Milas Nazilli — Ordu — Odemig — Samsun — Sivas — Tarsus Trabzon — Usak — Uzunkiprii — Uskiidar — Zile — Zongullak HAMBURG — ISKENDERIYE Sermayesi: T. L. 5 000 000 ihtiyat akgesi: T. L. 3 000 000 iS LIMITED Merkezi: [stanbul-ly ham ITHALAT-IHRACAT Sermayesi: T. L. 500.000 Subeleri: Trabzon- Bandirma-Sili le-Gireson-Ordu-Mersin @ Muhabirl ya @Harici gubolori HAMBURG-ISKENDERIYE, Ayrupanin her yerinde muhabiri vardir

Você também pode gostar