Você está na página 1de 18
Istanbul 27 MAZIRAN 1936 veal kun DERGISININ UcRETSI2 www.n-f-k.com’un etidir. Ressam Georg Schrimpl SALIH ZEKI A CEVDET KUDRET SOLOK, ZUi MORIDOGLU, SAMI NAFIZ TA I a ay aca ae AGAG JANAT ~ FIKiR ~ AK/IYON AHLAKIMIZA AIT BIR KAC CIZGI BASKASINDAN BIRSEY GIKAMAZ — Bu kanaatimiz- dir, Bu inanmayist, tersinde bir inunas olarak ifade etmek istersek diyebiliriz ki bu, bir ahlksizlik — softalig- dirs Bus softalike..damal- tnda tedvin edilmez, suura sumaz, fakat hepimize sdri ve hikimdir. Karsumiza biri gi kar. Bir fikei vardir. Bir sey~ ler sdyliyecektir, Belki en ke Mii, belki en iyi. Onu dinle- meyi, ondan bir seyler timit efmeyi aplalltk biliriz. O ev velden mahkiimdur. Exer fikri nevi cn k6tit cinsdense susturul- mast, yahut aklinn basina devsitilmesi gerektir. Netekim susturulmuslur, Fakat fikré katit diye deiil, konusmamast lizum diye. Bu suslurus 0 sus- turas mudur? Eger fikrinde tsrar edery her kargeruza gtki- sinda aynt fikir kasuetinin ka- ranlik surauint takinir, aynt seyi bir kag kere tckrarlarsa ismi hazerdir : Meczup | Her bir cildirma motifi delinin oldujuna gére onun da bir seyé olacaktir. Onun motifiné ise, 0 gdslermeden giya biz buluruz ve maksadint 0 cerge- velemeden giiya biz cakartz. Oyleki meshur hikiyede (yas mur yajjiyor) séziinden (son bir Srdeksin ) kastens gakan gibi, onun ne de- zeki adam igini, ne demek ol- dujtunu biz tarif ederiz. Bir adame ve bir iddiayr bir hamlede kavrayan. keskin we canle sezislerin hakke inkér edilemez. Bu sezis 0 sezis mi- dir ? Birbirine kaba bir sath plaiaitidla ip kokte cok olan gariinisler yibi, bu tavurlar da, benzerleri olan 62 anlayis tavurlarindan cok farkledire Onun igindir ki kay- najit fikri depil, ahlaki bir ka- rukter ydsterir ve allak bo- aukluga yasasiain.( baskasen- benz ayrt dan bie sey gekamaz) madde- sine dayanir. ISTIHZA ZEKADIR— Itk insandanberi hentiz zekiya, ké- ti ve litzumsuz bir sey diyen birt cikmadi. Onu herkes ister, sever ve bejjenir. Fakat zeka kimde ve nerededir? Mesele orada. Zekd, her yerde oldujju gibi belki istihzada da vardir, Belki bir kag kuvvelli adam bu- nun suurunu da yapmislir. Ne yapalim ki bu suur da ayaita diiser ve ebedi istismara yol agar. Istihzaye zckdnin su ig- tigi tek cesme sanantar, bu gesmedcki muslugun kag tiirli geurilisi oldugunu, her gevri- liste nasil bir doz tegeki eltijini ve her dozun kag ma- nasive birbirinden ne farkt oldujunu bilmedikleri icin bu musluga bir hamal gibi agar- lar ve bir hamal gibi alay ederler. Nelicede istihza, belli bash. bir fikirve vekara sahip bir ruhun, gizledigé kiymet hikmiiniéi ve onun sinsi site- mini ihtar eden zarafetli bir oyun olmaktan ¢ekar, her mo- da olan sey gibi, kolaylifin, kabalijin, dértkiseligin re- vacina sahudet eder. istihzamiz da bu cinstendir ve ismi zekddir. Seytani bir kaynaktan ge- len istihzaya karst, seylandaki zekdnin usaijt olamiyacak ka- dar kaba ve uzak kaldikan sonra, prensip olarak istihzayt Kétd ve ondakt cekdye hileli bulan ruhumuzun saffet ve aydinlifine idrdk nerede? Bir- birimizi ne bahasina olursa olsun giliing gérmek ve gos- termek liizumunu idrék ediyo- ruz a. Onun igindir ki bizde arkadajint en iyi tahlil eden adai, onunta en iyi alay ede- bilen adam santlmistir. KISKANCLIK — Yiiziimii- ziin pegesiz. ciizam... Kiska~ nuyorum dememek sarlile kus- Kanglijun bitdin tezahiirleré miibahtir. Mahalle aralarinda kuskanglik yiiztinden hig bir doklor ve ikgiiniin teshis edemiyecefi esrarlt_ hastalsk- larla eriyen genc kez masallart vardir. Kiskanglik nedir, diye bir de Islém misitiklerine so- Bizim 1 ralim: Ruhumuza ait dyle bir maraz ki, bagka her marazin ¢ var, onan yoklur. Sokakta yiiriiyen bir kad bir erkek, nihayct bie sey istedigi ve bunu istemek= fe mazur olduju igin bakar, Ya bir kadin, baska bir kad na nasil bakar, dikkat etiiniz mi? Ayni cinsten seylerin birbirine béyle bakist korkung- tar. Kadinin kadina, kapezin Képeje, imamin imama, sairin saire baktst... Neleri ve ne tiirli kiskan- digumize ve bu yiizden neler yoptijmizt anlatinaya bile dejimez. BIRBIRINI — CEKISTIR- MEK — Birbirini haturlamak kadar tabii.. Cok defa cekis- lirilen adam, gekistirenlerin igine birdenbire diiser. O za- man bas ¢ekistiricinin, kurba- nina, her zamankinden daha mibalijjale yer gésterisi, * bu- yarn, diyisi, arka oksayise goriilecek manzaradir. Ya dine leyiciter.. O tebessttmler, poz lerinin icinde, kismak istedik- lori isiklar, bakiik boyuntari- nin yart mahzun, yore hiteli edlastese Fakat gekistirildiginden bah- Settizimiz bu yeni geleni bir kahraman sanmayintz. Ona bu kadar tedbirle yer veren cekislirici, biraz sonra gi- decek ve kiseyi diner dine mez yeni gelenin numarast basliyacaktur. Cekistirmenin hudut ve mevzuu namiicna- hidir. Ps DEDIKODU — Bir de de- dikodu vardir. Dedikodu ge~ kistirmeden farklidir, Dediko- du yapan, bahsettigi adamin Iehinde mi, aleyhinde mi belli degildir. nina O yaluz kalrama- ait havadis verir, Kiy- met hickmi ya yoktur, ya belli Sahsiyetsizligin sasmaz markasi, dedikodu ka- biliyelidir. Dedikodu yapan ve onu dinliyenler tamnamile ative karantiktadir.Yasryan ve aydinlikta gezen, dedikodusu yapilan insandir. Sanki herkes zulmetli bir adada sepgeure olurmus, ortaya bilinmedik bir merkezden sihirli bir stk hit mesi diisiyor oe bu sth hit: mesinin doseme tistiindeki da» iresinde, dedikodusu yaptlan a- dam, hayretle agilmis_ gézlere modellik ediyora. Digerleri hep karaniikta, hep silik, hep nameveut ... Obiiriiniin ise pa linini ¢tkarisindan, donunu giyme (arzina kadar her hare- keli, ne de biiyiik bir merak sekmektedir. elmez. SAYGI — Masal devirleri- nin saffelli asklort kadar gi niimiize Geng, ni, lesiri diye saymaz. Aynt seviy: dostlar, dostluk léitbalil bildikleri igin birbirlerini say- mazlar, Adeta saygt, yalniz aplallarda gorilen bir nevi tax jarcket_kekemeligi ha- indedir. Kersi karsiya gelen kisi arasinda bes dakika- luk bir zaman, her ikisinin de cilk bir (aibalilik camurunda bogazlarina kadar batmast igin . Iste yiiz yéz olmak. olmaksa, her iki sah- siyet drgiisiiniin birdenbire gev- seyisi, arada, yiiriinecek hig mesafe ve aranacak hig bir sur kalmaytst, her ikisinin de cim bir (basit) ve (kaba) ya stirtiklenisi degil midir ? DALKAVUKLUK ~ Ba, Sarka ait oldukea eski bir sa~ natter. Hattd Sarkli, Avrupale nin cok tepesinden bakan ze- kasile, bu tipi korkung zarafet- 2 lere kadar gétiirmiistiir. Fakat onlar bugtiniin dalkavuklars degil. Bugiintin dalkavuklare sofér muavinlari kadar kaba- dir. Ya bagkasindan bir sey gukabileceyjini_ ummayan, _bir- birile alay eden, birbirin’ kes kanan, cekistiren, dedi kodu yapan, birbirine hiirmet etme- yen bir ahlakin miimessilleri arastnda, dalkavukluk gibi,bir- denbire bu ruh haletlerine 2it ve mazliim maskesi takinmus bir hidviyet nasil gasar ? Dal- kavukluk bu hallere zit dejil hepsi de sahsiyetsizlik érnegi olan bu hallerin en sadakatli diigimlerinden biridir. Bistin bu haller, her hangi bir sux relle bir kuvvetliye rast geldi- ler mi derhal dalkavukluga gecerler. Dalkavuk, bir ne vi uyuz kasiyicistdir. O kasir ve sir kasinanin yiizi ise tatli bir gevseklikle. sarkar. Ne sirin manzara! Eski dal kavuk bune gayel maharellé olarak ve girift aletlerle géze qistermiyerck yapar, bu surelle efendisinin kaginan uzuvlarint gizleycbilirdi. Bugiin hem bu uzuvlar meydanda, hem de fiil astktadir, Hiirmet ve _bajli- ikla bu isi nasil birbirine ka rigtirabiliriz. Birinde agk var- dir, Sbiiriinde korku ve men= faa... DAHA Kitt BILIR NELER VE NELER ~ Bugiinkii_ah- likimiza ait gizgilerin iginde daha kimbilir, neler ve neler vardir, Onlart teker teker ara~ maklan ne ¢tkar? Bitliin bu cizgiler tek bir gizgiye bajle ve biitiin bu tek cisgiler bin- lerce gizgiye dajuniktir. Her birt birer (nuance) farkite kiy- met ve faziletten ayrt diigmiis olan bu gizgiler, korkung bie muhasebesizligi ve fikirsizlik ikliminin rah topraklarumizda yetistirdigi zehirli nebatlarder. Necip Faz KISAKOREK EDEBIYATA DAIR FIKRALAR VE DUSUNCELER Hisseyin Siyretin gencliginde, zamanin mes- hur bir sairi ona yeni bir gazelini okumus. Siyret_bunda nerkis kelimesinin kafiyesi olan pernis kelimesini anhyamadigin: sdyleyince gair = — Aman Efendim, nasil bilmiyorsunuz ? Avrupalilar kral_hanedanlani azasile _biiyik asilzadelerine pernis derler | demis. Meger cenebi bir dil bidmiyen bu sair eski harflerimizle gérdiigii prens kelimesini biyle taléffuz edermis | Bugiin buna giilecegi- miz gelir. Halbuki simdi biz de, Garpten aldigi- mu kelimelerin bazilarim, gaya eski harfleri- mizle okuyarak teliffuzlarim beceremiyormusuz gibi kasten tahrif ctmiyor muyuz? * Ayn ayn adetlere uyan Sarkla Garbin biri- birile karsilaghklarnt zaman hasil ettikleri: man- zara bazan giiliing olur. » Taaddidi zevecat » miellifi sartkh Mahmut Esa’ Efendi, Avrupaya ilk gidiginde kadife gibi kal kumag pargala- nndan yapilms yamah bir bohga tagiyordu. Bu, Avrvpabilarn merak, hayret ve isthzalarim celp ede dursun, bohgasin: pek tabii bulan Mahmut Esat Efendi bu nazarlarin, bu tebessiimlerin manalarimi gorecek halde degildi. Iste hepimizin de kollarimizda béyle tasidigimz Mahmut Esat biz gildiiklerini Z kadar tabii buldugumuz bohgamr in alinmaz, « Acaba neye giiliyor bu arsiz ? » deriz. Cenap Sahabettinin kardesi, liean miitchas- sist ve hocas: muharrir Ali Nusret, Slim yata- finda yatarken zavalli haremi : — Bey! Bizi béyle haybe hasil birakip da nereye gidiyorsun ? diye. aglarms. O zaman zavalli Ali Nusret, dayanamaz, halsiz sesile bu sézii tashih edermi — Haybe hast degil, Hanim, (asil fecaat burada imig gibi) Haib-i-hasir.. Haib-ii-hasirl,, * Abmet Hasimin krymetli arkadass Alimet Bedi hasta ve Yakup Kadri Isvigrede tedavide iken Yahya Kemalin de hastahgi haberi gelin- ce Alimet Hasimin miithis kiskanghg: birden- bite feveran ederck beyni dénmiis. Vicuduna diismiis ve kendisini kemirerek bu arkadaslari- nin hepsinden evvel devirecek olan kurdu bi meyen zavalh sair, Ahmet Bedi — Monger! diye bagirms, hepiniz hastasi- mz, hepinizin asabmnzi inceletecck bir gizli sebebiniz var da yalmz ben hasta degilim | * Allame sandigumz iimmilerden 0 kadar ca- numiz, yanmis ki benim - vizuhunu pek seve- rek sakladigim - bir askeri_ vesikam vardir ki esanaii» hanesinde gu ciimle yazildbr: «Gazete mubarriri: Okur yazar.» Yabanei ijistatlarm niifuzu derhal_kendini gosterir. Bir giin Ankarada, yagmur altinda, kendi de islanarak, sokaktaki gimenteri hala lamakta devam eden bir belediye bahgevamint Igte bu Alman zihniyetinin tesiri !» diye diisiindiim. Yoksa kendi mantigina gére serbest birakilan bir Turk bahgevam bir tirli bu manasiz disipline uymak mantigina eremezti. riince : Zaman, mazidcki igtimai mevki ve sinif fark- Jana tanmayan, kaldiran, bunlari birlestiren bir camidir. Burada dervig Yunus Emre, fakir Fu- zili, vezirin nedimi olan Nedim, Seyhulislim Yahya, Enderuni Vasif ile vali Ziya Pasa hep ayn safta bir cemaat fegkil edevler, Lisan degisiyor ve onunla birlikte, hig ha- berimiz olmadan, gilliing buldugumuz geyler dezisiyor, Ik baslmg kitaplarimzn birinde, Tirkge bir Fransiz grameri ve Fransizeadan Tuirkgeye bir lagatge olan bir kitapta, su sabit «Oui, Monsicur» kelimeleri mukabilinde: «Leb- beyk Sultanm!» yazilidir! * Talaffuz meselesi o kadar chemmiyetlidir ki bana hizmet eden kéylii hademe, bahscitigi sey igin «gozel» dedi mi, bunun girkin olacaginda benim hig giiphem kalmyor! * Gok kere bir adam: hakh gisteren dteki- lerin haksizhg, mantkl gdsteren dtckilerin manliksizigidir. Ve « miitefekkir » geginenlerin tefevvuku, ok kere, dtekilerin her tirli te~ fekkiir hassasindan biisbiiliin mahrum oluslarin- dan geliyor. * Gengligin biiytik bir mazercti cehaleti ve lecriibesizligidir. Yash ve tecribeli bir adamda dolilet edecek fena niyete ve salisimenfaati giidecek bir fikri, bir geng, pek ali, iyi Ve umumun hayrt igin diiginiip sdyliyebilir. Kendilerini veli bilenler baskalarimn deli bilmesini tabii_gérmelidirler. Okumay: bir galigma sanmak galigkan cabillerin kandir, Halbuki biz, okumug tenbel- Jer, pekala biliriz ki okumak mitkeyyifattan bir seydir. Bir kanapeye vzanir, yatajimza yatar gibi kitaplarimiza dalanz. Gaya tlsiml bir de- nize, hulyslarimz agan bir hayal dlemine dala. nz. Sanki afyonlu bir gubuk igeriz. Muhitimiz, degigir. Hayatimz genigler. Diinya bizim olur. Iklimler, mevsimler, devirler gelip yeger. Baska hayatlar ve tabiatlar hatiralanimiza girer. Bize benzeyen asil akrabalarimz yammiza gelir, bize sirlarint fisildarlar, Hayat bize en tath, en zen- ginzevklerini sunar. Okumak, gezmek, uyumak, riya gérmek, musiki_ dinlemek , _hauir- Jamak, seyahat etmek, unutmak, dua etmek, dogmak, tckrar yagamakiir. * Yazmak bilmeyen bir adam ancak _birsey sylemek isterse onu yazar ve yazisindan da maksadi az cok anlasihr. Birsey sdylememek icin yazabilmek ve yazarken de maksadini’ gizliye- bilmek, denilebilir ki yazmays bilenlerm kariche. Anlamak affetmektir derler. Evet dyle olu- yor. Anlamak hergeyi affetmek, hergeye miisa maha elmek ve hig birgeyi sevememek oluyor! Hemen hergiin étede beride biraz musikinin bir parga giildi veya agladigini duyan, fakat Smiirlerinde bir kere bile bu sesleri anliyamyanlar vardir. Iste bu hal siir igin de béyledir. Diin- yada ve hayatta sir yardir. Oten biilbiiller gibi sdyleyen gairler vardir, Fakat goklari bunu duyup) anlamazlar) . Qairler bir fikri en evvel bir hakikat olarak segmezler. Bir ahenk Glarak duyarlar, bir beste olarak hatrlarlar. Ve sonra bir nayme olarak ifade ederler. Siir miikemmel bir ifededir. Eda muvaffaki- yetinin bir mucizesidir. Giizel bir musra, bir kelimesinin yerini degistirirsenizverni bozul- masa, sitri bozulacak ve kerameti kagacak bir ahenktir. [ste bunun igindir ki asil siirler ter- ciime edilemez nagmelerdir. «Sorsalar magdurunu gaddar, kendin gésterirl» Gonliinde tagidigi imale ile giizel bir ms- radir. Ve giizel bir misran boyle dolunca, bir «Sorsalar magdurunu gaddara kendin gdsterirl» demek kilidir. Bu daha dogru olur, fakat derhal sanki misrain ruhu uguyor ve biz basil ifadeli bir nevi nesre digilyoruz. * Her yaziy1, gaya ebediyet igin yazilan miis- takbel bir kitabin sayfalaii gibi yazmals. Sanatkarlar kendi fani Smiirlerinden diinya iistiinde kalacak nisbi bir nevi ebediyete baz mallar kagirmak isteyen bir takim giimrtk kagakgilarina benzerler. Muttasil _hislerinden, fikirlerinden, hatiralarimdan bazlarim iginde battiklort zamanin sularindan kurtarmak, harice, ziyaya, hayala tevdi etmek zahmetile, inadile mesgul ve mustaripdirler. * lyiler ve kétiilerin sdzleri, akilhlar ve ah- maklarin anlayiglar: ve anlamayislari, halkin sanlar: ve kiskananlarin isnatlani, methiyeler ve hicviyeler, dogrular ve yanhslar, hep birbirleri- ne karisir. Tesadiifiin elleri gaya yeni bir kok- tel yapmak ister gibi bunlart muttasil sallar. O zaman kendi génliing bayiltan sir ve hayat kokusuna ve fadina yabanci kalan ve senin edebiyatina atledilen bir igkinin bagkalarinin el- lerinde dolagugim gériirsiin | Onlar, bir kag meysim, bunun tesirile mestolurl. Ve sonra, gok kere ruhun viicuduau daha biisbiitiin terk- etmeden, bitin bunlarin rayihas: ugar ve srr kacar ve senin ickin de géniilleri mestetmez olur. + Atiye itimadimz biraz giiliing bir zaaf eseri olmaz m1? Giinkii atinin ckseriyetide, gene aga- i yukars tanidigumiz adamlardan tesekkiil ede- eek degil midir? Abdiilhak Sinas! HISAR 4 RESIM SANATI Resim sanatint tegkil eden unsurlar desen, form, igik ve renktir, Bunlardan birini ifratla sevmis ve digerlerine tercih etmig olan sanat- karla vardir, Vesikalar grek sanatkarlarimin gii- zel konturlara son derece agik oldugunu gis teriyor, Resmi heykeltrag géziyle goren bu sanatkirlar yaptiklan resimlerde her seyden tnee, mekanda viicudiin hudutlarin: tayin eden sizgileri anyorlard:. Kontur, basiramiz igin, bir bedenin, bir mekinin nihayet buldugu huduttur. Ingre : «de- sen, resmi teskil eden seyin dirtte iig¢ bugugu- nu ihtiva eder » deri, Desen gekillerin lisa~ mdr. Resimde, desen ve forma chemmiyet veren sanatkarlarin yam baginda agik ve renge ehem- miyet veren sanatkarlar da vardir ki bunlara ecoloriste » derler. Koloristler igin birinei plim iggal eden mesele « ton » un niianst yiksekligi, ve krymeti meselesidir, Resim sanatim iyi kavramak igin daima bag vurulmas: lazim gelen (Eugine Fromentin ) «kiymet » ten ne anlasilmast icap ettigini, kiy- met « bir tonda mubtevi bulunan agikhiyin ve koyulugun. miktari», sdiyerek tesbit eder. Aynt obje isin bu kiymetin nasil degistigi kolayea riliire [ki obje alam; onlart aym —plinda gordigimiz zaman biri gok koyu, digeri cok agiktir. Onlari zilnen ufka gotirelim. Her ikisi de aym kiymeti, ufkun kiymetini alacaklardir. Binaenaleyh ayni objenin agik kismi ile koyu kism arasindaki nisbet aym suretle degisiyor. Bu obje ydzden ne kadar uzakta bulunursa, fark o nisbette halif olacakur. Tonun yiksekli de aym sey vardir, Bir kimi bir san. veya bir mayi alalm. On- Jan da ufka gotiirelim, Aym ndtr rengi alacak- lardir, Baylece obje ne kadar yakin olursa tonun yiiksekligi o nisbette biiyik olacaktir. Niiansa gelince : Bunu anlamak igin « Cou- leur locale » in ne ifade ettigini anlamak 1i- zimdir. Couleur locale, umumiyetle bir objeye alfettigimiz vasati renktir. Bir gelincige kirmiz1, zambaga beyaz verir. Fakat hakikatte, aydinlgz ve akislere gore renk iniitemadiyen degisir. Her geyden nce 5 ‘sigan kendine mahsus rengi vardir, Sabah igi finn akgam agifindan daha’ soguk, daha mavi oldugunu hissetmek igin ressam olmaga hacet yoktur. Aksam igifi sicak ve portakal rengin- dedir, Bir tablonun ihtiva ettig’ in objeler igin aym olan bu igik, tabloya kati bir vahtet verir. Igigin baghea kaynagindan mada, diger (ali kaynaklarim da bizzat objeler viicude getirir. Eger ressam, duvarlar: mavi renkli bir odada galigrsa, bu mavi biitiin esyaya’ aksedecektir. Obje daha diz bir maddeden ise bu aksi daha bariz olacaktir. Bir yin yigimt ken i ren esyamn renklerinden pek az miiteessir ol- dugu halde .bir maden kendisini geviren muh- telif esyanin renklerini siddetle aksettirecektir. Bu miitalaalar ne kadar miicerret gdriiniirse goriinsiin zikrolunmadan gecilemez. Resim sanatin: anlamak igin bu mitalealar zaruridir. Kiymetlerin dogrulugu hakkinda anlajmal miimkindir, Kiymetlerin dogrulugu meselesi ressamlari 0 kadar mesgul eden bir mesele- dir ki, miigterek bir Gigiiniin teesssiis etmeme- sine imkan yoktur. Bu miigterek dlgu ise, tab: lolar: beyaz ve siyahla ifade eden fotografinin sik sik kullanilmasile kolaylasiiriimigtr. Bu- nunla beraber gz, tezatlarla ve aydinlanmalar- la kolayca adandigindan dogru kiymetlere ma- lik olmak zaten kolay bir ig degildir. Fakat tonlann yiksekligi hakkinda anlagmak daha giigtiir, Tabloyy armonize etmek zarureti, keyfi gri bir rengin midahalesile ressam oldukga algak, oldukga neutralisé tonlari_ kullanmaga sevkediyor- Ahengi ve tonlarin en zengin parlakhgim ayni zamanda muhafaza etmek, (Véronése), (Vermeer) gibi biyak koloristlere verilmis bir kabiliyettir. Nians mevzuubahs olunca tefsirler daha giiglesmektedir. Hususi bir asigin tesirialtinda lokal rengin degistigini agik surette géren ressamlar pek azdir. Diger baz ressamlar da, bilakis, igigin rengine birinci ehemmiyeti ver- mister, lokal rengi ihmal etmislerdir. Bu kisa miitalealardan sonra tekrar desen ve form meselesine donelim. Desen yapmak sadece konturlan viicuda getirmek degildir. Igik ve renk, desen ve form- dan teerit olunamaz. Filhakika modle, agik ve koyu kiymetlerin tevzii degil midir? Modle et- mek, igigt agik ve koyu kesafetlerile tanzim elmekten bagka bir sey midir? Desen sgiktan kurtulamaz. Fakat gézéniinde bulundurmak is- zhalis dessinateur, her seyden once gekli doguran 15\g) arar, Bazi terlibatla mode- lini biitiin igik temevviiciinden uzaklaslinrsa, onu en sabit igikta nazar: dikkate alr. Ob- jeyi iginde bulunduran mubitle hig megyulolmaz, Desen, sadece bir figiirii nihayetlendiren i deyildie; biitiin formlariyn_ ifadesidir. dessinatcurde kontur bitin bunlardan istifade eder. Biiyiik dessinateurlerin sade kon- lurlarla, gizgilerin dogrulugu ile roliyefi telkin etmek kabiliyetine malik olmalar: bundandwr. Iste desen hakianda sdylenecek seyler. Desen egyamn plastik tablilidir, Siiphesiz dese- nin garti agiktr, fakat deson sgiffin kendine has tesirlerini aramaz. Renk gekle tabidir. Fakat bu tars kolayea akademizme digebilir. Ve eski heykeltrasi eserlerinin taklidini vicude gelirir. Ve bu suretle desen kolayea bir nevi ideal anthropometrie olur. leap eden buutlar ve bir fiyriin her vaziyelteki nisbetleri ezberden bilinir. Gizyiyi en gizli temevviiglerinde takip ot- mege ve yakalamaga dikkalli olan dessinateur, hava ve igigi gormez, onlan gdrmemege bile gayret eder, Dessinateurde renk — Ingre’de, Holbein’de, ve Raphaello’da giriildigi gibi — parlak ve agik olursada, koloristleki gibi, rengin haya teskil eden sey o renklerde yoktur. Cink’ koyu kiymetlerin tevaii tamami- Je bagkade. Dessinateurde, gdlgeler karartilimgtyr, hal koloristle aydinlaulmghr. Her renk kendisini cevreliyen seye y tonunu degislirir. Biiyiik kolorist. Delacroix bal diyor ki: «Bana sokaklarin gamurunu veriniz, eer tedigim gibi gevrelemck melekesini bana verirseniz, nefis renkli bir kadin viicudu ya- pari. » Kolorist ¢izgiyi inkar eder; iki rengin derin imlizacudir. nu onun Figiirler, renkli killelerin ahenktar miicadelesi_ ile gevrelenirler. Ite Impressionisteler bu hakikileri, vtab- lonun yegine mevzuu» olan igkk nazariycleri GEGE Ah, sen ey dliim kadar sonsuz olan Ve dar bir tabut gibi rahat uyku. Islak geceyi Srtiin, kalbim uyu! Artk uykuyla tek basina kalan Ruhum, gemiler ugramaz bir liman. Bir Tann gibi her tarafta korku; Isliyor biitiin saatler kurmadan; Disarda yagmur yagiyor durmadan; Gérmilyor pencereler sonsuzlugu Beni dibine ceker misin, kuyu! e giivendigim zaman, Gal kler yakin bir ayrilikla dolu. Aynasinda yiiziim dalgalanan su Nagmesine vurgun oldugum umman. Al beni rizgar, kil et beni volkan, Toprakta 0 bas déndiriict koku jim... gece ucundaki coban. is ey pismanlik, iste yaman Bir gecedir, yaman bir gecedir bu! Sonu yok gézlerin ne giizel, Puhu! Ahmet Muhip DRANAS lardir. Onlara yore Resim Wadeden, stilden, desenden ile rata vard tamaimile optikti mistakil Renk namina impressionisme aym zamanda liem kaymetlere, lem de sekle aksiilamelde bulunmaktadir. ‘Ton tezallarna teinte tezallanm ikame elmigtir. Beyaz ve siyah laymetlerini, renk krymetlerine degistirmigtir. Yakalanamayan, enstantane olan scyi sirf renginin harcketi ile aramaktadir, Empresiyonizm, 1ik ihtizazlaniain arabeski, bu ihtizazlarin hareketi iledir nin gckillerini telkin etmek ister. Suut Kemal YETKIN Suku Kaynaklari MEVLANANIN RUBAILERI 1S Que en {8 Jb Se ale det ol JF Joa) ptr A Gat atbailels drS ar 2 5% Joly ge gase Bu bahar degil baska bir mevsimdir. Her yozdeki mahmurluk baska bir visaldendir. Her ne kadar bitin dallar raksediyorlarsa da, Her dalin kimldamsi baska_ bir sebeptendir. Sr So Sermest olan bilbiilden tath bir ses igitiyorum; Semam rizgarindan génil alte bir hal duyuyorusn. Suda daima sevgilimin hayalini goriyorum; Giilden daima asina bir koku duyuyorum. 3 ai, 7 d3 oa or A S73 tae ae GE IG SM be Fh ow ot els Fu oab Ne ben benim, ne sen sensin, ne sen bensin; Hem ben benim, hem sen sensin, hem sen benim. Ey Hoten putu! Ben seninle o hale yeldim ki, Sen ben misin, yoksa ben sen miyim diye ya- niliyorum, sab gad gard Geese 232 ae $29 di sth 62 9 6s gH Agkta ne yiikseklik, ne algaklik vardir; Ne akillihk, ne akilsizhk vardirs Halizhk, seyhlik, miiritlik yoktur; Kallaghk, serserilik, ve rintlik vardir. a. fe syeal 9 Gee 5 dyel eas by 55a HN apas eke scl tee one 55: Askinla dlemin erganonu oldum. Senin mvrabinla gizli hailerim fas oldu. Viicudiimin harap olan geklile bir genge benzedim; Hangi perdeye dokunursan_ oradan inliyorum. 293 olay oaks seep dhLy south dls! - okt v a syst olel iy J psi aul nals Medreseler ve minareler viran olmadikga Kalenderlik cereyam genisliyemez. Iman kiifiir, kiifiir iman olmadikga Hakkin hig bir bendesi hakkile Misliiman olamaz! Gi LAE Ho etd oer en 4 le Ly eae bey cots Soo ea th Se Nels Gye EE Sh Bu gece bana benzeyen bir arkadasla beraberdim. Cimenlerin fistiinde meclis kurmustuk. Orada kadeh, sarap, meze, 1gk, mutrip.. hepsi vardi. Kegke yalmz sen olsaydin da biiliin bunlarin hig birisi olmyaydh. ae F pel Peres at Job Slips? 294 9 ache ay q99 Ay, Ste 53 ae as do oy ASS 5h aS Insanin camurunu ask sebnemile yugurdular. Onun isin alemde yiizlerce fitneler hasil oldu. Agkin yiizlerce nesteri ruhun damarlanna girerek Oradan bir katre ald: ve ona «géniil» adim verdi, Asaf Malet GELEBI PROUST L'AMIT Proust, tipki bir Protée gibi, kendisinde meknuz olarak meveut olan bir siirii: miimkiin: halta baykalarinda- tiplere can ve gekil verdi ki arizi vasiflary degil de onlarin hakiki 8z ve mahiyetini meydana gikarmak suretiyle ve ken- dine mahsus bir soydan olan bir miigahede kabiliyeti vasitasiyle deruni tefahhusu (intros- pection ), insanin kendi kendini tablil yolunu feyizlendiedi. Bir nevi «transe >, bir nevi be- raber duyurucu sihir ve biiyi yolundan diger insanlarla_haberleserek, Proust, onlarin tenine niifuz ederck, orlarin hiviyetine girerek ve, bir an igin, onlarm bit yetleriyle hem- hal olarak insanlari, kendini yakalar gibi, yakalad, Bu itibarla da onlara kendi tegevviiy ve kendi noksanlarim yikliyerek kendi zacretini (angoisse) onlarin hiiviyetinde digari_vurarak ve ondan onlar vasitasiyle siynlarak Proust’un kendisi sanki muallakta ye hiir olarak kalir. Iste bunun igindir ki Proust, sanat:_ bir nevi «cxorcisme » Jalar; halbuki iste bir yaratcinin kendi mevzularina can ye nefes vermesi, bu mevzularinin caniyla yasayip dliimleriyle birlikte Glmesinin de bir fidyeyi necatr yardir, Netekim yaratics, kendi yaratma mevzuu larafindan ka- stp kavrulmak tchlikesine maruzdur : Iste Proust igin de biyle siylediler. Shakespeare hakkinda iddia edildigi kadar Proust hakkinda da, eghasmimin her birisinin agandan konuglugu ve bu eshasin kalfesi da- ima meveut olan aynt Proust’un bir gehresini temsil ettikleri iddia edi Bununla beraler 0, b dirmaz; zira 0, her defasinda bir bagka Proust- tur, Hakikaten devin ve vasi olan fest, haki- katen velut olan yaratic:, bash basina bir halk, bir millettir. Uzun zamanlar, Proust’un salsiyctini arala- rinda paylagamyan biitiin bu karaklerler, diin- yay: dolayp maceralar peginde siriklenmek hevisine kapildilar; fakat Proust, kendi muhtel sihhatinin kendisini hariei bir faaliyete atmak- tan ahkoydugunu sezdigi igin kit bir mukad- ¢ birzaman usan- DOSTLUGU DE PROUST derata giiler yiiz ydstererek kendi igimizde ce- reyan edenden gayri hakiki bir maceranin meveut olmadigini kesfetmesini bildi; ve igte kendisini, bu “quéte du graal,e, kagicr olan ve tekrar kavugulan ruhun takibine vakfetti, Ve bir tek ve kesir olan «durée » ye[1] (deymu- mel) tabi olan fakat zamam olmayan, zama- nin esiri olan fakat ebedi ve ezeli olan rubu kesif ve gayri geffaf Lulutun. igerisinde yiiz ser oldu; ve Proust yiize yérmek Proust’a miye kendisinin olan ve bilibire bize anlaliga «Ka- nunlar » ondan aldh. Demek ki Proust, «senbollerin hayaletler dleminden yavag yavag gikip beliren bir psiko- lojik » tesis etmeye calisiyor, ve pki bir hendese limi gibi, egyay: mahsus keyfiyetle- rinden soyarak, esyanin yalmz gizgilik yapila- nm gériirdi, Netekim Stekinin berikinin ken- disine naklettigi seyler, hep dikkatinden ugardy; zira Proust’u alakadar eden sey, «sunun bu- nun sbylemek istedigi degil, belki hepsinin bu seyleri sdylemekteki tarzlanyd; bu tarz ki on- lain karakterlerini veya her hangi bir g' raflarinn belli edicisiydi ». Daha dogrusu Proustua —arasuirma- sina daima hedef teskil etmig olan bir tek mevzu vardi: Bu ve su insan arasindaki o terek cilet, O zaman bu miiglerek vasl iki ihsasa_yaklashran Proust, her iki ihsast, za- manin « contingences » Jarindan kurlarmak. ve onlart, kelimelerin bir izdivacinin bagayla bag- lamak igin bir istiare igerisinde _birlestirerek onlana dziini lebellir eltirdi. Proust, Ruskin’in biraz dar olan goriisiinit genigleterek, Sanat ile Ablikin, birbirinden ay- nilmaz olduklan fikrine yeni bir mana__veriyor. ding tae (Yiriiyor) Georges CATTAUI! — Selmin Tovtik SIBER U1] Durée - deymume » oldugu gibi bu “durée fela cesuslt ve en cazip ba- ranasim, G. Cattaui tapkt . Proust’un due si ise Bergson’ unkiyle cok igten ya ledir. Bu gay: 8 HOELDERLIN VE sEMPEDOCLE» UN OLUMU sObjet ‘onda biati kendi Lenlij a subjectify bir gekil almst. in geyin afaki seklini alms O Glemgiimul ve meghuldi. «Ob- ve tmalimdu, Igte’bulundugu mus dugu jet» ise ortasinda Empédocle bu sihirbaz gekilde gGrinmiisti. ‘Tabiat bitin nagmelerile bu ada- min ruhunda ve dilinde tezahiir ve tecelli edi- yordu, Onun in giizellizi, uldhiyeti, kalbe kor- ku déken sir buradadir, Zamanin : dolu gecesinde Avare dolaganlar hep ona dogru kos- tular; onda kendi benliklerini buldular, onda iahlarinm meveudiyctini gérdiler, onda kendi- lerine mukadder olan akibetin tecellisi diler ve ona tapular, Agrijent’de en siddetli muhalefetlerin orta- sinda tamamile miistakil yagiyordu, Bununla beraber kendini onlardan uzaklastran deria ay nhklara ragmen hariei vakayie bi 1 Miiteneflir bir adam gibi 2— Bir filosof ve bir sair gibi 3— Bahgesile meggul olan bir miinzevi Bunuala beraber milletile tipki tal unsurlarile oldugu gibi gayet hararetli miinase- beti vardi. Yagayana nizam vermek onu biittin bei hem en samimi tarafindan sez in kavramak igin gabalarmasy. liamdir. Kendi zekisinm hakim olmasi igin insan denilen unsuru en yizli maksallarina varmeaya kadar tammak lazimdir. Bunun igin Empédocle’tin bizzat kendi ira- guuru, zek: ana has ilmin ve kuvve- tin tabi hududuau agmak suretile benliklerinden syrilan afaki bir sekle takalliip edeceklerdi. En mmuasirlart «maddes ile «mevzu»un bu yer evistirisini vazih bir suretle ydrerek miiemmen lazimdi. Onlann kendilerini bu adama baglayan rabitay: bilmeleri icap ederdi at ucun birlesigi onlarea inanilmaz tek digi bir noktada busul bulmahyd:. Onlarin_na- zarimda tabiat sanatin cbediyen ulagamyacag bir kuvvetti ve Empédocle bu kuyveli gézleri iniine yetirecek ve ikisinin uzlashgim onlara yosterecekti. Empédocle, aym zamanda « hem muhabbet, ne kalmyordu. hem de nefretle» onlara bir delil ydsterdi ve muasirlar: bunun husuliine inandilar, Fakat sonra o hayal birden silindi ve kendisi inziv. gekildi. Muasirlan da ona karst segudular, Diiymans onlarin Lu rul haletinden istifade ederek Empédocle’ii stirgiin ettti. Bu diigman, zamanimin meselelerini menfi bir gekilde halleden Empédocle’den biisbiitiin baska bir tarz aramaktadir. iki at kutbu bir- leslirmeye ugragaeak yere onlarim yalmz bir noktada anlagmalarin tesbit ve ona iebar sure- tile kutbun kendi yerinde kalmasim temin elmegi diistiniyordu, ayn maddedenmis her i he Hoelderlin bu uzun {elsefi miiléhazalara bu- vererck bu karigik sirlarint kesletmekten vazgesiyor ve bir anda {Etna fistinde Empedocle} ismindeki kitaba esas legkil eden projeye geciyor. Felsefi_eserden bir anda edebi piyese signyor. Bu izahat Lize lirizmin ne muhteviyalim ne de mabiyetini an- latiyor. Fakat Hoelderlin lirizmin gergivesinden aynlarak miicerret diigiinceye, guurun diger bir sigmyor. Felsefi diisiinecter, ndaki addiyet yiiztinden onu ken- dilerine gekiyor. [ste Loylece bu edebi eser fevkatlabianin derinliklerine dahyor Bu tebed- rada nilayet mnuammania wiyesine sal dil birinci kismn ikinci perdesindeki Empé- docle’in en son: «Ey Jupiter, haliskérl..» hitabile baghyan monologun allina koydugu felseli hagiyeden daha iyi anlagihr. Fakat fikirlerde ve telakkilerde yoriilen bu coskunluk daha u derlin’i izag edecek ve onu zek kaybolduyu uguruma kadar si Bu ciigu hurug onda seytani bir kudretle mezcolunmustur. O zckasinin gayetle genis muhteviyatim serbest Lirakmak surctile kent kendisini anlamak ve kendisinin asi! madde ile ayniyelini yérerck ve ilham ufuklarim daha fala genisleterck biitiin kaideleri, Ditiin ilmi kip yegmek arzusundadtr. (liriyor) André BABELON — Salih Zeki AKTAY KLASISIZMA VE KLASIKLER IV Vv NEREE'YE TUTSU -- MERSIN — mdan! Ujkenin mavi Ey sular diyarinin sinesinde kizlarimdan seksen bakire her 1 seni eglendirmek igin girpimp genlikler yapar- ar, Ummanin basi, topraklarin nihayeli ve her yin baslangicr olan kudretli Nérce, denizler illu! Sen sayisiz dalyalann derinliklerdeki mabzenlerinden firlathgin zaman bitin ekvan Bize rahim yerinden oynar... ol, aramza tmukaddes rahibelerinle servel, saadet ve sclimetler yonder. Onphée OMIROS | - HOMERE Bu tethiklerimizde Liiytk Yunan trajiklerine xelmeden gene birgok lirik gairlerden babsedi- lecekse de lem bu bahisleri olabildigi kadar kisa gegmek, heme tarihi Lesel: takip etmis olmak igin bu yazimzda diinya giirinin ilala ve ceddi Onirostan bahsedecegiz. Omirosun bahsetme- gahsindan, sanalindat lerinden den kisa bir isti in ve ne farifile mahiyetlerinden, ellerinden bir iki kelimelik bir gizgi gizmek isterim. Bence sir: Diyoniziyak bir ruhun ummmana sekir veren sesidir. Binaennleyh bu vasif dahi- inde hanyi gekilde olursa olsun bu seste pti zelligin silirine ermek laumdir. Yalmz buaw kemal ile biyiimiig gérmek, biiyllyen ve ken xelen rublacin dilegidir. Gtinka lirik giir, 3 ilk seklidir. Insan dimagimn tabiat ve hadisat kargisinda duydugu ilk heyecanin_ ifadesidir. Ik ayinlerin, dua ve ilahilerin ifadesidir. Ibré nilerde ve Yunanilerde bunlarin meveut drnel Jeri bunu gostermektedir. Bununla beraber ir, samimidir ve ruha en yakin, insana en munis olandir. Fakat sanat alemi iginde sir nevilerinin en yiksegi degildir. Ciinkii mahiye- tinin iktizasi enlestir. Salisi heyecanin ifadesi. dir ve daima ferdi kal, mageriligi bezerli den abr. Tarifi malim «Lyre» denilen bir sazla sdylenen coskun nagmeler bu gekil sdylendigi igin lirik derler ve d bu ilk siir de Sarktan yeldigi igin bir aginaligr vardir ve en kolay nevi lerinin le. slirlerle zellik her zaman ayn siliri Lagiyan ol aym sey kla beraber gekil, eda, nevi ve mi iklikleri, mefhim, mazmun tekamilleri de her seye yeni sihir ilive elligi muhakkaktir. Bu surelle siir de git gide baska vadilerde bas- ka, baska sekiller aldi. Trajik siirle gayrin ve epik giirle iilkelerin, iimmetlerin, ilmin ve dmme- nin dertleri, dilekleri sdylendi. Evet bunlar fert veya fertlerin, devir ve milletlerin mageri dert ve dileklerini sdyler amma yine de iglerinde lirizmaya daima yer ve yontem vardir. Lirik ne- vide bittabi kaziye béyle olmadiga igin bi kompozisyonlara gikmayan lirik sairleri_ biiyiik sair saymazlar, Epik siirin yani destann ana kaidelerinden burada bir ikisini de zikretmeyi sanat bakimn- dan ve nevilerin tebelliirii noktasmdan lizum- lu gdrdyorum. Destanda bashea aranacak husu- (masal) dir ki bu efsanede mev- siyetlerden bi zu ulvilestiren, rublara, insanlara, insanhiza, hayala ait ali ye ilahi duygular doken hassanin bulunmas: Kizamdir. ‘Sonra bunun nakledilmis tarzimin tertibi, ona hareket verecek kisimlarin basa, ortaya ve daha ileriye gelirilmesile sonun hidiseye uygun ve alikay: gekip siiriikleyeeek gekilde bulunmasi, vakanin vahdetli ve etrafh olmas: gerektir. Yukarida sdyledigimiz veghile destan mev- zularmn bir iilke halkim, bir timmeti, bir mil- leti, bir dini veya bir ilmi alakadar eden ictimai veya ilihi bir mesele yibi umumi olmas: zaruri oldugu gibi tiplerinin de ya biiytk bir cemiye- lin biyiik kahramantar: yeyabut tabiat ve ka- imatn kudret sabibi varhiklarr gibi herkesin ruhunda mukisi biyik olan biiyiik varhklar olmass zaruridir, Destanin iislabu dlgiilii, vazih; aydinhk ve her ruha cevap verir gekilde olmakla beraber sairin adilige, avam agzina inmemesi, herseyden evvel onun iislibunda li ve ilahi bir eda bu- lunmas: lizimdir, Bunlar isin teknik ve dig ki- sumlanidir, asil sanan igkismi, ritmi, misralarin a saire kahr. Bu hususlari fazla incele- meden bahse gegiyorum. Salin Zeki AKTAY JASATAN( Piyes’3 Perde 6 Tablo (Locanta 1 toplanirlar, sehvetle dinterler. Keman sesine etraftan kuzlar gelir. Uhtiyarlar ve erkek kadinlar déner, Jerbiri bir kiz yakalar. Dansederek karlar. Salonda yalniz muharrir, bebek, bir de keman sesi kalir) BEBEK—Bana birsey tsmarlamayacak msin? MUHARRIR — Ne igersin? Limonata, gay filan, ha? BEBEK — Aman, hig adabi muageret bil- miyorsun. Burada limonata igilir mi? (seslenir) Garson! Rak! MUHARRIR — Affedersin, Ben seni bala © eski mini mini kiz zannediyordum dal Hatir- lar misin hani... Ah, ne ginlerdi onlar! BEBEK — © zaman daha pek gocuktum. MUHARRIR — Bende ulacik bir bebek tesiri birakirdin, Seni «bebek» diye gaginrdim, Bu ismi yalmz ikimiz bilirdik. Bayka hig kimse bilmezdi. BEBEK — Artk beni herkes bebek diye sagiriyor. Bacaklarim cok begeniyorlar. Kolla- num pek medhediyorlar. MUHARRIR — Halbuki bir zamanlar yal mz Lenin bebegimdin, BEBEK — Ben aruk gok meshur bir insan oldum. (Garson icki getir.) lgelim. MUHARRIR — Ben igki kullanmam. BEBEK — Ben bayihnm. (Kadehini kal- dinr.) Serefinel (iger.)- Anlat bakalm, harebede neler yaptin? Gok adam dldirdiin mii? Zoru erkeklere bayhnim dogrusu. Erkek de- digin yzi pek olmal. Vurmal, kirmah. Ye- mu- mekleriniz nasildi? Sabah kahvaltiniz iyi miydi vari? Giizel bir sabah kahvaltisim her a lercih ederim. Sit bulabiliyor miydiniz, sit? Biz burada onu her vakit bulamiyorduk. Nigin ko- nus muyorsun? Oool Ben biyle somurtkan adam- dan hoslanmam, Erkek daima ney'cli olmals, giilmeli, konugmah. MUHARRIR — Bebek! BEBEK — Ortada ne var sanki boyle so- murtacak? (Kadehini uzatir.) lg bir yudum, bak nasil agiirsin. OLUkERS ? Cevdel Kadrel SOLOK MUHARRIR — Hay: BEBEK — Sen bilirsin. MUHARRIR — Bebek! BEBEK — Ne var? MUHARRIK — Bir zamanlar Leni sevmig- tin degil mi? Hem de yalniz beni. BEBEK — Hinh! kagik! (cenesine bir fiske ourur.) MUHARRIR — Nigin sdylemiyorsun? BEBEK — Oyle bir delilik yaptygims hatir- (igen). hyorum, MUHARRIR — Sen buna delilik mi di- yorsun? BEBEK — Baska ne olacak ya? Daha go- cuktuk. Ikimizin de kam kaymyordu, Beraber epey delilik etmistik. MUHARRIR — Neler yapmazdik degil mi? Burada her akgam dansederdik. Sonra biitin tatilleri Leraber yegirirdik. Kurlarda kogardik, oynardik, BEBEK — Gocukluk. MUHARRIR —Sonra saatlerce gilldigiimiz olurdu. Hani avuglarimiz biribirine yapiglinp Senin parmaklarin be- ellerimizi Slgerdik te nimkilerin yaninda mini mini kalrdi da... Bays lirdik giilmekten. BEBEK — Sabi neler yapmazdik. Getir ba- kayim gu elini, o zamandanberi degigiklik var mu? (Ellerini olcerler) Hep dyle. Bak, hig degismemig. MUHARRIK — Yalniz bir sey degismis. gibi giilemiyoruz. Hepsi bu kadar!. BEBEK — Eger Leni _dinleyip te bir az igsen bak nasil giiles (Mer) MUHARRIR — Cok sik igiyorsun, BEBEK — Adam sende ! Alighk artik. MUHARRIR — O zamandanberi ne yaptin? Nasil yasadin ? BEBEK — Herkes gibi. MUHARRIR — Nasil herkes gibi ? BEBEK — Basbayags. — Sen askere yiltik- ten sonra bir zaman daha daktiloluk ettim, Baktim ki ag kahyorum, birakism. Sonra zen- gin bir adam buldum. Ihtiyar, bunak herifin bir, Amma cok zengin, Bir kag ay onunla be- raber oturdum, Sonra onw da biraktim. Zaten pesimde bir siirii adam vardi, Hem dala az yash, hem daha zengin adamlar. Demin de yor diin ya, iste dyle daha bir siirit. — O yiinden- beri hamdolsun geginip gidiyoruz. (/cer) MUHARRIR — Bebek ! BEBEK — Ne var ? MUHARRIR — Bari mesult musun ? BEBEK — (Kahkafa ile yiiler) Mesut ol- mamak 2 Karmm mag? param mi yok? Elbisem mi fena ? (Giiler) ahi sen gok yaga! (Kulkar, sarhostur). MUHARRIR — Bebek ! (Kulkar) BEBEK — Yasen?.. Sen mesul degil misin? MUHARRIK — Mesut ? (Giiler) BEBEK — Mesutsun degil mi? Mesutsun ? -Ikimiz de mesuduz (Céler) MUHARRIR — Mesut ? (Giiler) (lkisi de, gittikce yikselen bir sesle, karst karsiya, kalila katila gitlerler. Nihayet kuhkahalart avaz avaz_yitk- selir.) lurdan yare cyplak kadinlar ve iltiyar erkekler cikar. Once hayretle bakarlur, Sonra onlar da bu ilise git lerler. Sajidan kadinle, erkekli: bir ka- tabaltk gelir Onlar da giiter, Son ka- dintt, erkekli bir kalabaltk — gelir; on- lar da giiler. Simdi herkes katila kattla iilmektedir) PERDE — ikinci perde — 21 Aktrisler, Gbiir Aktirler EC] — Alfedersiniz, size bir sey demin, tiyatroda bubrandan muevzu izerinde biraz daha durur musunuz? TIYATRO MODURU — Balran... Ha Eve! . Bubran yalmz bizde degil ki yanin_her tarafinda béyle. O kadar ten sonra yer yiiziinde bundan tabii ne olabi- lir? Hikometler, artik sanat evlerine yardim edemez oldular. Onlarin gimdi en miihim igi harpte harcadiiclars cepnaneyi yeniden yapmak. Vatanin miidafaast igin bunda hakhdirlar da, Sa- nat, gir, tiyatro ikinci derecede gelir. Bunla- nin hepsinden evvel harp! gimdilik biraz sikinty gekecegiz amma, ne yapalim? [ste yoriiyorsu- nuz, koca memlekette tiyatro diye kala kala biz kaldik. Obiir bitin tiyatrolar iflas ti. TIYATRO MODURU — Ne ise birakalim bu babsi. Soracayimz daha bagka bir sey var mi? GAZETECI — Bu seneki repertuvarimz? TIYATRO MUDURU — Balan bu iistiinde lirsiniz ki bizim reper- durulacak bir mesele. tuyarimz gimdiye kadar iki kisma ayrilirds, Biri terctimeler, Sbiirii yerli eserler. Bu'sene terciime olarak Sekspir, Ibsen ve Molyerden birer eser verecegiz. Yerli piyes meselesine gelince... Daha kimse bir sey getir- medi. Daha dogrusu, getirecek kimse kalmad. Harp bitin geng nesli ortadan kaldirdi. Simdi ortada elliden yukar bunaklarla yirmiden agagr socuklar var, GAZETEC|—Bunun sonu ne olacak boyle? TIYATRO MOUDURU — Hig !.. Yeniden adam yetislirmek laa, Buda, en agaji eli senelik bir ig. Yani tekrar bugtinkti hale gele- bilmek igin tam elli sene geriye gidecegiz, GAZETEC] — Desenize, biraz daha gayret etsck tag devrine dénebileceziz. TIYATRO MUDURU — Eb, onun gibi bir sey: simdilik climizde yalmz bir kigi var. GAZETECI — Kim? TIYATRO MUDURU — Onu sonra dgre- ueceksiniz. Zaten tanmsimz da, evvelee bir piyesini daha oynamslk. GAZETECI] — Evet. TIYATRO MUDURU — Gok geng bir adam, Aym zamanda kafah bir adam, Dikkat edin, cok geng kelimesile kafal kelimesini yan yana koyuyorum. Bu, miihim bir vasitir Halk onu daha ilk eserinde sevmisti, alkislamst, 0 %a ) 12 ZEKI VE KLASISIZMA Zekiyi lamin. D yrubunun ally sergisin- de resimlerini garip bularak tenkit elmig ve (Yeni Adam) in iki sene evvelki niishalarinda karma karisik desenlerine kiifiire bile yelten- mistiler. « Sagma, Lunlari biz de yapanz» di yordular, Oyle ya; bir siirti hatlar arasinda kagr gdzii pek belli olmyan desenler, renk, igik ve gdlge arasinda gekilleri pek anlasslamyan resimler onlara ya kolay veya vali geliyordu. Halbuki onlar ne yiizel seylerdi.. Taze renkli, livrak desenli, kiymeti yerinde eserlerdi.. Pariste iken geng ve krymetli sanatkir arka- daslar arasinda bir de sair ahpap vardi. Sanat- tan cok iyi anhyan bu geng gaire Zekinin re- simlerini gstermistim, Hayretler iginde Zckinin iki yiize yakin. eserini yoren arkadasla, aym aksain, Polonyah bir ressamia evine gitmistik Sair arkadastan iltifat toplamak igin resimleriai gdsteren Polonyahya, geng gair, « simdi yeng bir Tark ressamin resimlerini g‘irdiim, onlardan sonra sizinkilere tahammiil edeniyorum» demig ve hemen ilave etmisti: « tanmuyor musunuz ? Zeki Faik . » Zeki, bundan bes (Monparnas) in enteresan geng ressam denen Zeki, burada tig sene sanat yapmaya ugrash. Quu zaman zaman akademide bir talebe gibi gahgir gorirdik. Mubit bu. istidath gahgkan, gocuza ne kadar likayth. Zeki bu alismays kali bulmuyor, daha gok, daha iyi yapmak endi- gesile girpimyordy, Biitiin arzusu Rénesansin devlerini girmekti.. Iki sene evvel onu Venc- dige dogru trene bindirdik. Oradan gegen Zeki (Luvr) da hiimmah bir faaliyetle (Tisyen)i kopye clligigini yazyordu. Biraz sonra da ondan yeni portresinin fologralim aldigim zaman gasir- mistim, acaba ( Tenturetto ) mu diyordum? XX in asra ddnmiistti deniyetin Ze sene evvel kendisine asir ressamt Zeki, birden XVI inet Bir halta evvele kadar bu me- akademizme diiirmesinden Zeki, Paristen gene kollugunda le dindi. Hays, 0, akademiz- XX inci asrin kl ne digmemis, yordu, Bu geng kadin portresi bogluktaki_ mes sile, Zekinin desenine ne kadar hakim old nu gSsteriniyor mu? Din «renk» i. mikemmel anhyarak Paristen dinen Zeki, bugiin de ge- ne Paristen «form» u anlamug olarak diniiyordu. inden galieserler bekleye- Igte yarin kend! Gong kuilin portvest Zeki Fuk bilecegimiz geng Zeki tekrar aramzda... Gene, taze ve saglam bilgiler, biiyaik bir yaratmak arcusile yurda kavugan bu teiz memleket go- cugunun kellarint boya bulamamak korkusile baglanakla devam edecek miyiz ? Yapmayalim bunu? Bu memlekct her zaman Zeki Faik yetistiremez,.. Heykeltrog, Zant MORIDOGLU 136. —— DUZENSIZ AVRUPA Biiyiik savagtan sonra Avrupada iki biiyiik cereyan yol ald, 1 — Nasyonalist 2— Enter- nasyonalist cereyanlar... Tarihin derinliklerindenberi seyir ve tekamitl- lerini yapan bu iki fikir harckeli nihayet genel savastan sonraki Avrupayi inkigala miisait bir mohit olarak grdiiler. Bunlardan nasyonalizmayt fasizma gayet giizel senbolize ettigi gibi dt fikrin mimessilligini de komiinizma gordi. sizm Malyada_kemale miigtii. Denilebilir ki 919 danberi diizenini kay- belmig, savagmig, bogugmug ve egemenlik da- vasina kalkms Avrupada bu iki cereyan hala bitin giddetile miicadeleye devam etmektedir. Italyay: daha iistadane taklit ederck meydana gikan Alman nasyonal sosyalizmas: kuvvetli bir fagizina hareketinden baska bir sey olamadiyn gi- bi son intihapla adamakilh sola dénen tama- nen degilse de belki Sovyetlere benzeyecegi tahmin olunan ispanyay: kominizmamn bir tak- lidi olarak gériiyoruz. Avrupamn bu iki lide- rile iki takliteisini gegtikten sonra kargimiza Fransa gikmaktadir. Fansa miitarekeden bugiine kadar fagistlik ile komiinist \la_bocala~ mis, bazan saga, bazan da sola temayiil etmistir. Son intihap onun solda karar kildigim gdsteriyorsa da Fransanin tarihi_karakteri ileri bir nasyonalizma olduguna gore tam bir fagizma hig bir zaman timit ctmemckle beraber her hale bir komiinist alem de tahakkuk edemiyeccktir. Ohalde istikrar heniiz hasi! olmamg_ sayila- bilir. Kapitalist Fransa igin uzun miiddet Sos- yaldemokratlan veya sosyalistleri tutmak, komii- nistlerle garpismak mukadderdir. Ingillerede ise ananevi_ muhafazakarhk bugiinkii firkaya kuvvet vermekledir. Yalmz tam bir parlemantarizmin bugiinké sarait dahilinde yiriimesi orada da miimkiin goriilememis olacak ki epey zaman- danberi firkalarim miitekabil fedakarhklanina dayanan Koalisyon hiikimetlerini karsimnuza stkarmaktadir. Ug firkanin itimat etmig kabine- leri giphe yok ki mec te bir firka ckseriye- tine dayanan sistemini katletmis bulunmaktadir. Avrupanin adeta sullu senbolize eden si- mal bitaraf memlekellerinde tam bir parlamen- parlamento to sistemi gériilmektedir, Orada hiikiimdarlar hakikaten icrayi saltanatederck icrayrhitki- metten mencdilmis bulunuyor.Avrupanin en ka- rigik, en diizensiz yeri elbette ortasidir. Bi siiri devletlerin depo edildigi bir pargada komii- nizma ile fagizma hala savastyor, biyik meydan harbi burada oluyor. Tam sagdan ileri bir sola kadar biitiin idare gekilleri burada tacribe olu- iinlerinbe (Bel~ kominist hiikimeti nuyor. Miitarckenin karanhik lakon)un — Macaristandaki ile bir kag sene evvel (Dollus) un Avusturya- daki fagist idaresi, miilevelfa Maresal_ Pilsud kinin sahsi idaresinden sonra Polonyada g6: riilen komiinist temayiiller ile Gekoslovakya- da (Benes)in kudretli clinde toplanan nasyona- list hukamet zaman zaman degigen bu §ckil- lere birer misal teskil etmektedir. Balkan memleketlerine parlamento sistemi altiist diktatorlikkleri_ meydana da Sobranyanin kiran bir ziimreye dayanan idaresi karsisinda sesi_ gikmadig gibi, Yugos- lavyada sik sik feshe ujramakla beraber mii- tevelfa Kral Aleksandan baglayses ve yapscr clinde sikine kavugmus bu memleketlerde de parlamento sisteminin bitlabi yeri_ kalmamsurr, gelinee bunlarda edilerek hikkiimdar gikmistir. Bulgaristan- Romanyada biraz zayif saltanat sistemi bile oradada gitlikee kuyvetlenen fasist bir cereya- na yol vermektedir. Bugiin himaye altuna giren Arnayutlugun yapacak bir seyi yoktur. Yuna- nistan nihayet komiinizma ile fasizma arasinda gok bocalams ve nihayet saltanala boyun cen Iste diizensiz Avrupa. Artk dizen ve ima- mi oradan ummak safliktir. Samih Nafiz TANSU 14 MILLI EDEBIYAT VE MIL- LIYET¢! EDEBIYAT alpen caer as heninsememek, veya bunlara girigmig Sahin gerek yiniiuden olact bir’ iniiddet sonra derhal -suya diiger, veya ayat fikrin bir bngka defa vazioda. ve ininakasa- Tiirk mitefekkirinin ne sahsiyetini_koyatramaniadan, veya saisizetioin Gkir meselelerine damga wurnbilecek aclabete aahip olmamasn- ddan gelir, ve aym: Ladies binds nigin sistem fikrinin hugime kadar doje ddypni , = bedbiaolmayshin nigindogam Harp siileri yaa Ili heyecant kéraklenick maksaiile, sairlerini, cep- helere bir tabur Lalinde, olvp biten- ler xéstermek git yyakindan ve rene « tay Kette mesola. Mil i edebiiat gett edebivat fikir meseleleri parlayip adrmesinia schebi hittin virubile meyehn lad. Hayat niyelle bir gaye ugrunda, dogeu veya yanhg bir fikin etrafioda miieadele elnekle gegiisis bie insan ni sirmemig olan biz genglerin, legit, fakat haaikate varmakta Anil stip te ile komusimamie aur sorilain. Lun'ars aoyleilikten sonra Hasan Ali Yiee! taralimdan, Varhik weewnason 71 inet sayisinda, Milli tidehiyat we Hilliyetyi edebiyat meve ls yaadige yaniyt, eve ela lah, ao wa da hu fikielerin yee kialatla ne dreceye kadar uzlagtagunt igfatorelinn Mahi re, Milli vastiny taks- ak hir cdsbi_ caer * romanda, ten= kilte, h rwunu alsa yerdea ye 2amandan vn, atti bu merzu dlogdugacomiyettea cok uzak soxyal varly ay duruimunn taal et com can veren Kalemin, kala ve kal hin aahibi bir milletin varliinay 0 canar gibi kik tnillete anastaginng bi Ierini her yond rasa o es ml cogi, Gibiki, A. bir temayi le sahip olmakla az milliye rt ve busa mig ne kadar abil milli Hikinot te aynt tina: yildle’ tamninite millidir, Beri taraltan Hasan Ali Yicel, milli cdebiyal ve milliyetgi edlebiyat nnt_agik bir surells tebariiz isin de gualert sbyliyor: amilliye aynld scneleree. tince, eden ve 0 olan sie telli saz'dan sdyliyen bir siirine (Na Kendi uslibile yazdyin, bir cevapta ie aeten taitieun anaes bg bie yola = ve binae! zin her vadisine verceek kudrette olan Tiirk viedaninr ye hayatior Inrakip bask: aramayt on dokuzuneu asinlan #% tckrar Awerikasin kesfine gikiak gibi Ister kozmopolit, ister daha miis lakir Lir tefekkiria ve hassasiyet olsun, her milleti niig ve duyustaki temayilleri tagir, ve bund Hasan ile hakludir. Fakat ede! munhsulle eilecekler izorinde, n viieut beliaaina ight 8 veya Iu eye su veya bu nevi bir ile iglemeleri icaledecesi anda bir tazysk_ yapmya hakkum yoktui dn gbrigi Meclojiye istinal tle edehi inahauller hhir Mauriee Barréa vardir. Ve ont bugiin takip etmekte olan bie nesil de meveuttur. Fakat, — gerek Maurice Vartes’e ve xerek on Lakip ftmekte olan Iazyik vaki ol hulug kext kendiae olimig, ve hiriyet. ideolojilerin san’at ve biyat “iverindeki —daraltics yiinden, Flaubert, Balzac veya Bai Gelaire ayarinda hig ligliremiyceck kiweh Fraagizcdelnyatn gibi, milliyeigs ir net taribles fransu, swisal Milliyetci edebiyal, xirdltigimiz bu intisna edilirsc, hemen heen hig te sadil edilniyen bir harckettir: Fran sada bile bugin ehemmiyetini tan men kaybetinigtir, ve hinde de hig ie aanian tegekiil elmemiglie. Bir Ha ran Alinin telekkisinin ziddina ola bayle bir edebiyatin. bizde dot unsdan ne milcessiciz, ne de kuyeetli ve bu, ede hudutlars agp Beyi ‘milel ususiyetler Kazan cevirehilecck hiiyik lminiclerile dogabile= olarak kabul etmiyo~ tir se- femele imkimina, sanatkéem harikul ule ile nrtaya cikabileceyine aki Bu, olan olsa, Tiirk olup Khavvetht bir bagka kiltirle yugratinug, ve hir sanatkira fiz meziyetl shibi insamn yapabilecegi ig olur ki o-arkik bizdew wlmaktan ok uenklr + Meviiua misali - ve. ona, cemiyet= To arasinda meveut minaschetia ineini degistirerck henimacmeite de hakkuwss. yoktur. Binacnaleyh, Inu izah, imdesseseler arasinda bir seviye cogini zarurt tee Lirn, viyest bize, ig: rinelidir, her sauatkin cemiyetle istikrarmzlyjin event olmadige devirlerde, fevkala- delikierin insani olmak hususiyetterine hu husasiyeticrden Ain gexirmokte gebaiyet omdaheniie hulamamns olmasindan gel Ortays bir milliyet ideolojiai at versuekle meselenin hal'edidigi tnek cok yanligtir, Yukarila fli edehiyal ys Iussusiyeierini tebariz. ct Hiren stizlerini naklettigioiz Hasan - 1952 de, nynt meseleyi * Milli en deri inle Ik iginde yeligen Lariket miiutesip- lerinineserlerinde tesadiif etiniyor muywz ? Halbuki, saray ve omun et- ma toplanan Kapikula slain xiyacle ragbet gormiig cemcler viicude xetirmigne de milli ve nleiguiwul bir edebiyat olamangt (Tiirk Edebiyutina topla bir bakis. 7) taramda anlainakla, bu ideoloi solabeti mesuliyetini iizerine alnasioa Ihayret eseriz. Serif Hulust SAYMAN oo iM GORKIY OLDU Rusyanin, bu susiyelinin 207k walariot halle gahgan cal, Dostoievskiy ve Nietzsche 'ye yakin bir dost vlduktan bagko, balan yall arasnda bir Meucudiyet fel~ keadi adi tag gehrinde dogan Maksim Gorkiy, cok Iakir tir aileuia goeug fai, ye ge ssfst Kwara onl ayn: Niee= hag isile berber kend keygard (di jarkah), ni bulupeaya kadar en biiyik dogt “8% a eee ini ate oct Batermekle ut bir kudretle Auasina babasina ole olisdechbk extbor irmak isledigit fazilet sey, timitsizligin bir gi eps hn e piel bir hastalk ofduzu, ve bu i ile degil, ancak ‘mun ile kabiti tecs- degildi, Bilin Gigren i h git lokantd violate < siksisi olaeale tavsif «len lar Ki cade, gin sok host siren zainanlarda. okue alugie hitaplaaan acne spatiale igade larclamt, hiiieiyet if a ‘i Urast igin rutubetli hapisanelerde in Koyuguntat tanh On liyen insanlara kadar herkesi tannls, asil k ve saheser Ihayats okud iglerive yi legildir, 1 gaye kar, basit gekilde vazesienle rilunyan bir giphe ile gikigt ve hiscedew hie yaiblagtfenn rugin korku’ ile uclee pek henzeyen | nine dchigetle: ik kiuselere, bir seye halbuki, 0, incilin * . fenien giinalikir ul by geklindcki mm elinck’ ve oa yk nadir. © blde, Kierkexyard istedigi ne idi'? O.meseloyi bie Muki- kal imam olarak: “ Zibwi atalet dalmig olan hie devre, hie hal kat sehailetile dldiirteeck act ihlirast sil vermeli tarzan vaze) * Eten bu netieeyi. istiyor 1 her geyden evel, neslini, ntiraslarian, arcularin ve bn i sib al olarak bit nn karge kendi edemerin digdikleri ¢ Inayat garth inl ihe olmatarche. ister Proleter muhar- inter ekresyonint swizdwriplerin.hayauiny torenni wedip, di we derlerse desin- vilhassa, ek ae ve bahti- Fablenuil. ‘iicesbRiyspmahecliwukiod ee KIERKEGGAKD walle olan felettay it hararetli bir Ualakalla sniidale ay, Bunun igin kudlret ve kabiliyete jag varie. Oa) wliye ka~ Divgok kaywetlert haricinde, siphe icinde sudne hegecantara extpitdigas — j sre aularda bi kudretini ve herseyi ve daha ihtirasia hareket ettikle wireceksin, 4. (Le roi de mourir pour i vérité, x, 57). Girdlayor ki, idem ile ana n kurtarip bir Line getiedie- adem ile kolayea telif ed Viliyor. Fakats onus anladsgs Juskiket't hangi manada kabul etuieliir ¢ Kicrkeygard'm bitin bu fikitle- inde adler: du euliisilik:(nithjektivite), we bir sie jektivizina, ne: bir wiiphemiyel, ne bir Kontrolsux: his, ne bir romantizma, ne-de bir anargi ve ih, dir, Enfisilik, hararetli bir hayran= helki, ayn zamauda, ak, bugiinkii manas'le, fant ikulin (whkiki vo da hukikut trans hhamlesince adent © milhia bie rol ve- rent hu Afeveudiyet felsefesi in sblaki cephesini gixtenniglik (Nilliir Hafe fast, sage 13) Gok gayam dikkat filozofun » eserleri. gunlardie: Concept De. dlewx choses Tune, Stades aur dle Ia vie, ‘Teailé de la mort anexcaya tereiine edilen Ma- ladie “I Mort, Puret Le Droitide po Pour un examen de conscience, Souversin sacrifieateur. SoH. S. EDEBIYAT TARIHLERL 1895 — Paul Bourget tarafindan Coupole'de Ja coeur, In vérite, V4 Hasiran 1837 — Leopardi nin Napolide Glmesi, 15. Haziran 1835 — Revue. des in, Ade Musset'nin, La ini (Mays gecesi)nin nesri. IS Haziran 1854 — Albert Mévat ile eraber Interme:zoyu (Henri Heine’ nin cxeri) ereiime eden Léon Valnde"m ‘olmesi. Bu adam, belediye dairesinde lan evvel - ki burada Ver laine vautasile Rimbaud'yu ta Victor Cousin’e hususi kitiplik et 19 Haziran 1782 — St. Malole, St, Vincent cauldesindeki evde rahip Tamonnais’ain cojugu. 20 Haziran 1936 — Bi wuharriri Maksim Gorkiy'in Olimi, A GAG Her Cumartesi Gikar Necip Faz) KISAKUR Umumi nesriyat muauri: Halil Vedat FIRATLI © Fethi KARDES © Idarehune: Resi efewdi iam, Aukara eaciesi Telefon: 24133 Tiirkiye Bosuneri © Abones Yilhk: 7.50, alt aylic ; 375 lira ALFABE SIRASILE YAZICILAR ABASIYANIK (Sait Fuik) CELES! (Asal Halet) K SERIM (Maat) ADIL (Fikret) DRANAS (Aliact Muhip) SIBER ( Setmin Tevfik) AGAOGLU (Sainet) ELDEM tSedat Hakki) SOLOK (Cevdet Kudret) AKTAY (Salih Zeki) RTUGRUL (Mchs'n) SOMER (Ayetullali) ALL (Sabahatiin) EYIGOGLU (Uedri Rahimi) —K TANPINAR (Ahmet Hamdi) ALTAR (Cevat Memdvh) — EYIVOGLU (Sabalattin) KODEMIALuuieior) TARANCI (Cahit Sith) ARCAN (i, Galip) FINDIKOGLU (Ziyaettin) — KOSEMIHAL,(Nurettin Sazi) TANSU (Samih Nafiz) ARTAM (Nurettin) FIRATLI (Halil Vedat) MORIDOGLU (Zins) TECER (Ahmet Kutsiy ATAY (Falihy Rafi) GOKBELEN (OmerBedrettin) ORIK (Nahit Sirrs TOPRAK (Burhan) BAYUR (NicimKimil HISAR (Ab lilhak Sinai) RADO (Sevket His) TUNG (Mustafa Sekip) BAYDAR (Nasuhi) ISBAY (Ali Hi o: SABA (diya, Osman) TOLBENTC! (Feridun Fez) BERK (Nurullah Comal) ISIK (Kenan Huai) SAYGIN (Ahmet Adoas) OLKEN (Hilmi Ziya) BERKIN (Servet) KARAORMAN (Nebahet) — SAYMAN (Serif Hulusi) YETKIN (Suut Kemal) RESIM: Abidin DINO — Anil DINO — Badri Ralimi EYIBOGLU — Fikret MUALLA— Nurullah Cemal BERK — Refik EPICMAN — Turgut ZAIM — REVi TURKIYE i§ BANKASI SUBELERI Ankara — Adana — Adapazari — Alyonkarahisar — Akhisar Antalya — Ayvalik — Bafra — Balkesir — Bartin — Bergama Beyazit — Beyoylu — Bursa — Diyanibekir — Edirne — Edremit Erzurum — Eskijehir — Galata — Gaziantep — Gireson Inebolu — Istanbul — Izmir — Isparta — Kadikéy — Kars Kayseri — Konya — Malatya — Manisa — Mersin — Milas Nazilli — Ordu — Odemig — Samsun — Sivas — Tarsus Trabzon — Usak — Uzunképrii — Uskiidar — Zile — Zonguldak HAMBURG — ISKENDERIYE Sermayesi: T. L. 5 000 000 ihtiyat akgesi: T. L. 3 000 000 iS LIMITED Merkezi: {staatul-ig ham iTHALAT-IHRACAT Sermayesi: T. L. 500.000 rdu-Mersin § Muhabirlori: Sansun-Tehirdag-Canakkale-Gelibolu- ® Hericl gubeleri: HAMBURG-ISKENDERIYE Gubeleri: Trabzon-Gire! Baudirsna-Siti Avrupanin her yerinde muhabiri vardir

Você também pode gostar