Você está na página 1de 17

Alışkanlık belki

Koşup gelen sokağı dönüyorum: Menekşe ya da


sardunya. Duvara tırmanan sarmaşık. Kısık sesli
ışık doluyor sokağa. Çocuklar çığlık çığlık.
Çekiyor beni iki yanı duvarlı saf bahçe. Öyle,
kendiliğinden ayak sürüyorum, kalın kabuklarına
neşeli doğanın. Ben, ikizi kuşun, göğsü kırmızı.

Ben buraya bahçenin tarihini okumaya


gelmiştim. Akdeniz doğumlu, ince, sade,
yalın bir Türkçeden. Yeni kurtuldum sayrılıktan.
Ey tespih böceği, ey dalgın kuşlar. Derin
düşler ve Tibet. Adlandıramadığım şeyler.

Sözgelimi;

Ben, Ahmet Ada, denize yakın hevesi taşıran


ıssızlaşan dünyaya. Adlandıramıyorum
köklerimi hüzün ve sevinçten. Tanıyor
beni bahçe. Gök akışkanlığı belki kocaman
açışım da gözlerimi.

Ahmet Ada

Você também pode gostar