Você está na página 1de 355

T.C.

ANKARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
TEMEL SLAM BLMLER (TEFSR) ANABLM DALI




KURAN-I KERM VE KTB-I MUKADDESTE BRK, SBH
VE KDS KKLERNN SEMANTK NCELEMES


Doktora Tezi

Mutlu TRKMEN




Ankara-2007

T.C.
ANKARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
TEMEL SLAM BLMLER (TEFSR) ANABLM DALI



KURAN-I KERM VE KTB-I MUKADDESTE BRK, SBH
VE KDS KKLERNN SEMANTK NCELEMES



Doktora Tezi

Mutlu TRKMEN


Tez Danman
Prof. Dr. Salih AKDEMR

Ankara-2007
T.C.
ANKARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
TEMEL SLAM BLMLER ANABLM DALI
TEFSR BLM DALI





KURAN-I KERM VE KTB-I MUKADDESTE BRK, SBH VE KDS
KKLERNN SEMANTK NCELEMES



DOKTORA TEZ



Tez Danman : PROF. DR. SALH AKDEMR


Tez Jrisi yeleri
Ad ve Soyad mzas
PROF. DR. SALH AKDEMR ........................................
PROF. DR. HALS ALBAYRAK ........................................
PROF. DR. MEHMET PAACI ........................................
PROF. DR. BRAHM SARIAM .........................................
DO. DR. MUSA YILDIZ .........................................


Tez Snav Tarihi : 15/03/2007
N SZ
Bu almann temel maksad, Kurann anlam dnyasn oluturan belli
bal terminolojinin aydnlatlmas hususunda kullanlabilecek bir yntem
gelitirmektir. Bu yntemin iki temel unsuru vardr: 1- Kuran terminolojisinin
doru anlamna veya bir baka deyile ilk anlam / kk anlamna ulaabilmek iin,
Kuran ncesi vahiy geleneine (Kitb- Mukaddese) -dolaysyla bu gelenekteki
kutsal kitaplarn dilini oluturan ve Arapa ile ayn dil ailesinde yer alan dier iki
nemli Sam diline (branice ve Sryanice)- mracaat etmek, 2- Bu diller arasnda
ortak kullanlan szcklerin, birinden dierine geite anlam deiimlerini ve Arap
dilinin kendi ierisinde belirli dnemlerinde zaman ierisinde maruz kaldklar
anlam deiimlerini ortaya koymak. Bylelikle bu yntem, bir yandan Kuran
ncesi vahiy unsurlarn, dier yandan da art-sremli semantik incelemeleri bahis
konusu yapacaktr. Bu erevede, kanaatimizce ok arpc bir anlam alan ilikisine
sahip olan brk, sbh ve kds kkleri rneklem olarak incelenecektir.
Bu alma konusunda beni her daim yreklendiren ve engin dil bilgisi
birikimiyle srekli kendisinden istifade ettiim danman hocam Prof. Dr. Salih
Akdemire, tefsir alannda almam tevik eden Prof. Dr. Halis Albayraka, tezi
gelitirmem srecinde deerli fikirleriyle her an yardmc olan Prof. Dr. Mehmet
Paacya, Arapa dil almalar konusunda klavuzluunu esirgemeyen Do. Dr.
Musa Yldza ve Mnir Bayatlya sonsuz kranlarm arz etmeyi bir bor
biliyorum.
Ayrca bu almam sevgili anneme ithaf ediyorum
Mutlu TRKMEN
Ankara 2007



ii
N SZ .......i
NDEKLER .......ii
KISALTMALAR .vii
TABLOLAR LSTES ...ix

GR ...1
0.1. ARATIRMANIN KONUSU VE NEM 4
0.2. ARATIRMANIN AMACI .14
0.3. ARATIRMANIN MATERYAL VE METODU ...15
0.4. ARATIRMANIN PLANI ...20


I. BLM
BR DLBLM ALANI OLARAK SEMANTK


1.1. DLDEN DLBLME 22

1.2. DLDEN ANLAMA (SEMANTK) 37
1.2.1. Felsef Bir Alan Olarak Semantik .40
1.2.2. Bir Dilbilim Disiplini Olarak Semantik ..45
1.2.3. Semantik Yntemler ..56
1.2.3.1. Esremli (senkronik) semantik yntemi 57
1.2.3.2. Artsremli (diakronik) semantik yntemi 75
1.2.4. Semantik Biliminde Anlam Hareketleri 60
1.2.4.1. Anlam daralmas 61
1.2.4.2. Anlam genilemesi 62
1.2.4.3. Anlam kaymas 64
1.2.5. Semantikte Anlam Alan ...69






iii
1.3. SEMANTK BLMNN ETMOLOJ VE LEKSKOGRAF LE
LKS ...72
1.3.1. Etimoloji (Kkenbilim) ..72
1.3.2. Leksikografi (Szlkbilim) .73
1.3.3. Semantik Biliminin Etimoloji ve Leksikografi ile likisi .76


II. BLM
KURAN ARATIRMALARINDA SEMANTK YNTEM VE KTB-I
MUKADDESN KULLANILMASI


2.1. SEMANTK YNTEMN KURAN SZCKLERNN
NCELEMESNDE KULLANILMASI 84

2.2. SEMANTK NCELEMELERDE SAM DLLERNN VE KTB-I
MUKADDESN GZ NNDE TUTULMASININ NEM ..104
2.2.1. Arapann Sam Dilleri erisindeki Yeri 106
2.2.1.1. Sam dilleri ..107
2.2.1.2. Bir Sam dili olarak Arapa .111
2.2.1.3. Sam dillerinin ortak zellikleri 116
2.2.1.4. Arapann prototip Sam dili olmas ...119
2.2.2. Semantik Kuran Aratrmalarnda Kitab- Mukaddese Bavurmann
nemi ..123


III. BLM
BRK KK

3. 1. KTB-I MUKADDESTE BRK KK ..136
3.1.1. Eski Ahitte BRK Kk .136
3.1.1.1. branice szlklerde brk kk 136
3.1.1.2. Eski Ahitte brk kknn trevleri 137



iv
3.1.1.3. Eski Ahitte brk kknn anlamlar 137
3.1.2. Yeni Ahitte BRK Kk ..147
3.1.2.1. Aramice (Sryanice) szlklerde brk kk 149
3.1.2.2. Yeni Ahitte brk kknn anlamlar 149
3.1.3. Yunanca ve Latincede BRK Kkn Karlayan Szckler 155
3.1.3.1. Yunancada brk kkn karlayan szckler ..155
3.1.3.2. Latincede brk kkn karlayan szckler 160

3.2. KURAN-I KERMDE BRK KK 164
3.2.1. Arapa Szlklerde BRK Kk 164
3.2.2. Arapa Trke Szlklerde BRK Kk 169
3.2.3. Osmanlca ve Trke Szlklerde BRK Kk 172
3.2.4. Arapa ngilizce Szlklerde BRK Kk 175
3.2.5. Kuran- Kermde BRK Kknn Trevleri ve Anlamlar 176
3.2.6. Tefsirlerde BRK Kknn Anlamlar 178

3.3. BRK KKNN SEMANTK ANALZ 191


IV. BLM
SBH KK

4. 1. KTB-I MUKADDESTE SBH KK 198
4.1.1. Eski Ahitte SBH Kk ..198
4.1.1.1. branice szlklerde sbh kk 198
4.1.1.2. Eski Ahitte sbh kknn trevleri 199
4.1.1.3. Eski Ahitte sbh kknn anlamlar 199
4.1.2. Yeni Ahitte SBH Kk 201
4.1.2.1. Aramice (Sryanice) szlklerde sbh kk 201
4.1.2.2. Yeni Ahitte sbh kknn anlamlar 202
4.1.3. Yunanca ve Latincede SBH Kkn Karlayan Szckler 208
4.1.3.1. Yunancada sbh kkn karlayan szckler ..208



v
4.1.3.2. Latincede sbh kkn karlayan szckler ..211

4.2. KURAN-I KERMDE SBH KK 215
4.2.1. Arapa Szlklerde SBH Kk 215
4.2.2. Arapa Trke Szlklerde SBH Kk 217
4.2.3. Osmanlca ve Trke Szlklerde SBH Kk .220
4.2.4. Arapa ngilizce Szlklerde SBH Kk 223
4.2.5. Kuran- Kermde SBH Kknn Trevleri ve Anlamlar ..225
4.2.6. Tefsirlerde SBH Kknn Anlamlar 228

4.3. SBH KKNN SEMANTK ANALZ . 245


V. BLM
KDS KK

5. 1. KTB-I MUKADDESTE KDS KK ..250
5.1.1. Eski Ahitte KDS Kk ..250
5.1.1.1. branice szlklerde kds kk 250
5.1.1.2. Eski Ahitte kds kknn trevleri ..253
5.1.1.3. Eski Ahitte kds kknn anlamlar 253
5.1.2. Yeni Ahitte KDS Kk 270
5.1.2.1. Aramice (Sryanice) szlklerde kds kk ..270
5.1.2.2. Yeni Ahitte kds kknn anlamlar 270
5.1.3. Yunanca ve Latincede KDS Kkn Karlayan Szckler .275
5.1.3.1. Yunancada kds kkn karlayan szckler 275
5.1.3.2. Latincede kds kkn karlayan szckler .281

5.2. KURAN-I KERMDE KDS KK ....288
5.2.1. Arapa Szlklerde KDS Kk ...288
5.2.2. Arapa Trke Szlklerde KDS Kk ..292
5.2.3. Osmanlca ve Trke Szlklerde KDS Kk ..295



vi
5.2.4. Arapa ngilizce Szlklerde KDS Kk ..297
5.2.5. Kuran- Kermde KDS Kknn Trevleri ve Anlamlar ..300
5.2.6. Tefsirlerde KDS Kknn Anlamlar ..302

5.3. KDS KKNN SEMANTK ANALZ ....310


SONU ......318
KAYNAKA ......324
ZGEM ......343



















vii
KISALTMALAR
a.e. : ayn eser
a.g.e. : ad geen eser
a.g.m. : ad geen makale
a.g.t. : ad geen tez
a.m. : ayn makale
a.mlf. : ad geen mellif
Ar. : Arapa
a.t. : ayn tez
bkz. : baknz
bs. : bask
byy. : basm yeri yok
c. : cilt
Chr. : Christian
h. : hicr
Isl. : Islam(ic)
kr. : karlatr
lit. : literally
mat. : matbaa
M.. : Milattan nce
M.S. : Milattan Sonra
n. un. : nomen unitatis
nr. : nereden
. : lm
pl. : plural
prep. : preposition
s. : sayfa
s.o. : someone
s.th. : something
rh. : erheden
TDK : Trk Dil Kurumu
TDV : Trkiye Diyanet Vakf



viii
tsz : tarihsiz
YKY : Yap Kredi Yaynlar
niv. : niversite
vb. : ve benzeri
vd. : ve dierleri
yay. : yaynlar
yb : yazar belirsiz
yy : yzyl
















ix
TABLOLAR LSTES

Tablo 1 : Sam Dilleri 109
Tablo 2 : Sam Dillerde Harfler / Sesler 121
Tablo 3 : Kitb- Mukaddes ve Kuran- Kermde brk kk says 191
Tablo 4 : Kitb- Mukaddes ve Kuran- Kermde sbh kk says ..245
Tablo 5 : Kitb- Mukaddes ve Kuran- Kermde kds kk says ...311
Tablo 6 : Kitb- Mukaddes ve Kuran- Kermde sbh, brk ve kds 318
GR

Yce yaratc, Kuran insanlara bir t, rahmet, ifa, nur, mutluluk ve
hidayet kayna olarak indirmitir. Kuran kendisinden nceki vahyi dorulayc
olmakla birlikte, her trl zaman / mekn tasavvurunu aarak evrensel nitelikleriyle
tm ilah vahiy metinlerini kuatmaktadr. Bu zellikleriyle Kuran, her aa ve her
insana yeni eyler syleyen, mesaj kesintiye uramayan, tketilemeyen ve ilah bir
korumann altnda olan bir esenlik arsdr.
Tm dnyada milyonlarca insan tarafndan lafz ezbere bilinen bu mbrek
kitap, her daim inananlarn anlama faaliyetlerinin konusu olagelmitir. Doal olarak
bu anlama faaliyeti, balangta kutlu nebnin dorudan aklamalaryla olmu, onun
lmnden sonra geen zamana paralel olarak anlama faaliyetleri belirli esas ve
usuller erevesinde gereklemeye devam ederek kuramsallk kazanmtr. Bu
kurama veya daha geni bir ifadeyle ilah mesaj anlama faaliyetlerinin tmne tefsr
ad verilmitir.
Tefsr ilm, islam yaanty kuatan dier ilim disiplinlerinin de (Fkh,
Kelm, Snnet) hareket noktas ve ilham kayna olmutur. Her ne kadar da zaman
ierisinde dier disiplinler pratik yaantnn taleplerine cevap veren temel kaynaklar
olmularsa da, tefsr ilm hibir zaman gnlk yaantnn dnda kalmamtr.
nananlar bireysel veya toplumsal anlamda huzur ve skuna eriebilmek iin bu
sonsuz nur kaynayla irtibat halinde olma ihtiyac hissetmilerdir. Bu kaynan
hukuki ve teolojik boyutu her daim n planda olmusa da, en nemli vechelerinden



2
biri olan dil boyutu yeterince ilgi ekmemitir.
1
Hlbuki tefsr ilminin iki temel
alma alan tarih ve dilsel incelemelerdir.
2

Bak ve ebed bir mucize oluunun bir gstergesi olarak, beyan ve izaha
muhta, kapsaml, geni mnlar artrc, esnek ve baka anlamlara delalet ya
da iaret eden veciz ve cam laflarla ykl Kurann, mesajnn yerine ulaabilmesi
ve misyonunun tamamlanabilmesi iin, aklanmas, yani tefsirinin yaplmas
kanlmazdr. Bu zaruretten dolaydr ki peygamber hem ilah mesajn tayc
olarak Rasul, hem de onun aklaycs, yorumlaycs ve hatta uygulaycs
anlamnda Mbeyyin olarak tanmlanmtr.
3

Zaten kadm mslman gelenek kendi kavram dnyasn gelitirmi,
inananlar Kuranla dinamik bir irtibat kuragelmilerdir. Ancak iki yzyl nce
ada dneme girilmesiyle birlikte gelenee ait bir ok temel unsurun yeniden
tanmlanmak zorunda kalnmas talar yerinden oynatm, kutsal kitaplar anlama
faaliyetleri daha karmak bir konu olmutur.
4
Anlalmann nesnesi olarak Kuran,
her zaman farkl anlaylarn rettii savlarn taycs / dorulaycs olmak
zorunda braklmtr. Kimilerince fenn bilimlerin kayna olarak grlen bu kitap,
kimilerince sr ilimlerinin taycs olmutur. Kendisine hamledilen niteliklere gre
biteviye tketilerek, bir ok zaman taycs olduu mesajlarn ok tesinde
anlamlarn tahri edildii bir vasta olmutur.

1
Omran, Elsayed M.H, Islam, the Qur'an and the Arabic Literature, Al-Serat A Journal of Islamic
Studies, Vol XIV No. 1 , Spring 1988, s. 1.
2
Paac, Mehmet, ada Dnemde Kuran ve Tefsire Ne Oldu?, slamiyt, c. VI, say 4, Ankara
2003, s. 88-89.
3
Kl, Sadk, slamda Sembolik Dil, nsan Yay., stanbul 1995, s. 28.
4
Paac, Mehmet, a.g.m., s. 86.



3
phesiz Kuran anlamay her insann bireysel sorumluluu olarak grmek
ileri bir beklenti olacaktr. Ancak i huzurunu arayan her bireyin, varolusal
gerekliini ve varolu gayesini anlamas, kinat doru anlamlandrp, huzur
ierisinde yaamn idame ettirebilmesi yaratcnn mesajn anlamaktan
gemektedir. Bu ynyle Kuran hayat anlamlandrmak iin tenzl olunmutur
5

da denilebilir. Bu anlama faaliyeti, bireyin dorudan abas neticesinde olabilecei
gibi, vahyi tayan eliler, tebliciler, ehil ve muhlis ilim adamlar, bu amaca matuf
dier slam ilimlerinin salad teolojik birikimler vastasyla da olacaktr. Nitekim
Kurann doru anlamn insanlara aktarma sorumluluunu stlenen mfessirler,
srekli anlama ve aktarma vazifesini srdrmektedir. Bu dng kinat varolduka
srecek, ilah vahyin nda insanlarn varoluu teminat altnda olmaya devam
edecektir.
Ancak XIX. yzyldan itibaren Kuran Protestan yaklamn etkisiyle her bir
bireyin mnferiden zorunlu bavuru kayna olarak kabul edilmeye balanmtr. Bu
da slam ilimler arasndaki kurumsal ilikilerinin tersyz olmas veya baz ilimlerin
dlanmasyla sonulanmtr. Hlbuki slam geleneinde inananlara pratik anlamda
yn veren normatif disiplinler, kelm ve fkh olup, tefsir bu disiplinlerin temel
bavuru kayna olagelmitir. ada dnemde ise Kurana ideolojik yaklamlar
retilmi, Kuran ada kelmn dorulaycs klnmtr.
6

ada dnemde zellikle ideolojik yaklamlarn etkisi altnda gelinen
noktada Mslmanlara kanaat nderlii yapan bir ok kimse, slam dnyasnn geri

5
Soysald, H. Mehmet, Gnmzde Kurann Anlalmas, slami Aratrmalar, cilt 14, say 1,
Ankara 2001, s. 11
6
a.m.; ayrca bkz. Paac, Mehmet, Oryantalizm ve ada slamc Sylem, slamiyt, c. IV, say
4, Ankara 2001, s. 91-110.



4
kalmln Kurana uymama nedenine balamlardr. Hlbuki sorun Kurana
uymaktan daha ziyade, onu iyi tahkik edip anlamak sorunudur.
7
te bu alma da
yzyllar aarak gnmze ulaan bu kutlu vazifenin yerine getirilmesi yolunda
atlan kk bir admdr. Bu admn temel amac, Kurann inan dnyasn
yanstmada ok zel bir anlam ilikisine sahip olan kkn (brk, sbh, kds)
anlalmas / anlatlmas suretiyle, Kuran szcklerini anlama faaliyetleri iin
yararl bir yntem ortaya koymaktr. Bu yntem, bir yandan yce yaratcnn insanla
irtibatnn mahhas ifadesi olan vahiy srecini bir btn olarak ele almakta, dier
yandan teknik anlamda diller / dnemler aras anlam deiimlerini ortaya karmak
zere ilk (orijinal) anlam bulmay amalamaktadr. Zira yce yaratc kullar ile
iletiim kurmak iin canl bir varlk olan dilden faydalanmtr. Bu noktada
yaratcnn kullar ile ilikisinin szl bir iletiim olduu hatrda bulundurularak,
8

Kuran dilini oluturan yapta szcklerin doru zmlenmesi mesajn da salkl
bir biimde muhataplarna iletilebilmesini mmkn klacaktr.

0.1. ARATIRMANIN KONUSU VE NEM
Brk, sbh ve kds Kuran- Kerm ve Kitb- Mukaddeste ortak olarak
kullanlan ve deiik trevleri bulunan nemli kktr. almamzda bu
kkn, Kuran- Kerm, Eski Ahit ve Yeni Ahitte hangi trevlerinin bulunduu, kk
anlamlar, kullanldklar balam ierisindeki anlamlar, aralarndaki iliki, zaman
ierisinde maruz kaldklar anlam deiimleri (anlam kaymalar, anlam daralmalar

7
al-Faruki, smail Raci, ev. Mehmet Paac, Kurann Yorumunda Yeni Bir Metodolojiye Doru,
slami Aratrmalar, c 7 say 3-4, Gz 1994.
8
zsoy, mer, Kuran Hitabnn Tarihsellii ve Tarihsel Hitabn Nesnel Anlam zerine, slami
Aratrmalar, cilt 9 say 1-2-3-4, 1996, s. 136.



5
ve anlam genilemeleri) ele alnacaktr. Bu suretle kk anlam, trev anlamlar ve
ortak anlam alanlar ortaya konulacaktr. Ayrca kadm Latince ve Yunanca ile
modern ngilizce ve Trkede bu kklere karlk olmak zere kullanlan szcklere
de yer verilecek, bylelikle bu kklere ait anlamlarn aktarlmasnn ne kadar
mmkn olduu ortaya konulacaktr.
u ana kadar hem Kuran- Kerm hem de Kitb- Mukaddeste kullanlan bu
kkn ortak anlam alanna iaret ederek, semantik zmleme yapan bir
aratrma olmamtr. Bu alma ilk kez kk birlikte ele alarak, bunlarn ortak
semantik alanlarna dikkat ekecektir. Ancak daha da nemli olan almann ortaya
koyaca yntemdir. Bu alma daha nce balatlan ve ciddiyetle srdrlen
Kuran kelimelerinin semantik analizlerine nemli bir yntemsel katk salamay
ama edinmektedir.
Japon dilbilimci Toshihiko zutsunun, XX. yzyln ikinci yarsnda Arap
dili ve Kuran zelinde yapm olduu dilbilimsel aratrmalar slam dnyasnda
derin izler brakmtr. Onun ortaya koyduu semantik metod, lkemizde de
aratrmaclar etkisi altna almtr. zellikle son dnemlerde semantik szck
analizi almalar daha da yaygnlamtr. phesiz bunun nedeni gelitirilen
baarl yntemlerdir. Son dnemlerde dilbilim ve hermentikte kaydedilen bilgi
birikimi nda gelitirilen yntemler, Kuran almalar alanndaki durgunluun
da almasn salamtr.
9
Yeni yntemlerin gelimesine paralelel olarak, alan
izlekten yryen aratrmaclar, deiik Kuran szcklerini ele alarak
aydnlatmaktadr.

9
Ebu Zeyd, Nasr Hamid, ev. mer zsoy, Tarihte ve Gnmzde Kuran Tevli Sorunsal,
slami Aratrmalar, cilt 9 say 1-2-3-4, 1996, s. 44.



6
lkemizde de bir ok aratrmac zutsunun eserlerinden etkilenmi, onun
yntemi esas alnarak bir dizi dilbilimsel alma ortaya konulmutur. zutsunun
eserlerinin Trkeye kazandrlmasn mteakip, Kurann anlalmas noktasnda
genelde dilsel analizlerin zelde ise semantik analizlerin n plana kt almalar
ard arda yaplmaya balanm ve Kurann anlalmas sorunu ile ilgili eitli
yntemler tartma / deerlendirme konusu edilmitir. zutsuyu izleyen bir ok
aratrmac, Kurann anlam dnyasnda anahtar terim grevi stlenen kavramlarn
anlamlarnn ak klnmas suretiyle, Kurana ait dnya grnn de anlalr
klnacan dnmtr. Bu aratrmaclardan bir tanesi olan akir Kocaba,
anlamn kavramlarn ierisinde sakl olduunu dnerek, belirli saydaki temel
kavram ele almak suretiyle Kurann anlalmas sorununa zm getirmeye
almtr. Kocaba, aratrmasnn belkemiini oluturan ve emir kelime sistemi
olarak tanmlad 7 kavramn anlam ieriklerinin doru bir biimde tespit
edilmesini, Kurann tasvir ettii dnyay gereince anlayabilmenin art olarak
takdim etmektedir.
10
Ancak Kocaba, Kuranda kullanlan en kk birimlerin
(harf, ses, kelimeler) bile nesnel ve balam d sabit bir anlam olduunu dile
getirerek, zutsudan farkl bir yntem nermektedir: "Biz Kurandaki her
kelimenin, hatta her harfin mkemmel bir nizamn temsil edilmesinde belli bir yeri
olduuna inanyoruz."
11

Semantik analizler alannda bir dizi tez almas da yrtlmtr. Bu
alanda ilk nemli tez almas, H. Mehmet Soysald tarafndan yaplan Kuran
Semantii Asndan nanla lgili Temel Kavramlar (1994) isimli almadr.

10
Kocaban bu yaklam, Mevdudnin Kuranda Drt Terim adl eserinde ortaya koyduu
yaklamla benzemektedir.
11
Kocaba, akir, slamda Bilginin Temelleri, z Yay., stanbul 1997, s. 135.



7
Soysald, bu almasn gelitirerek daha sonra bir kitap olarak telif etmitir.
12

Soysald, almasnda zaman ierisinde meydana gelen psikolojik ve sosyal
olaylarn tesiri ve milletlere etki eden dier dsal faktrlerle Kuran kelimelerinin
anlamsal deiikliklere uradn belirtmekte ve bu deiikliklerin izlenmesi
suretiyle ilk ve doru anlama ulalabileceini ifade etmektedir.
13
Ancak
aratrmasnda Kuran ncesi anlamlara eriebilmek iin cahiliyye iirinden istifade
edeceini belirten Soysald, Kuran ncesi vahiy materyaline mracaat etmeyi
dnmemitir.
14

Bu alanda nemli tezlerden bir dieri de, Ali Galip Gezgin tarafndan kaleme
alnan, Kuranda Semantik Metod ve Kuranda Kavm Kelimesinin Semantik
Analizi (1999) isimli almadr. Gezgin, bu almasnda tefsir ilm nda
modern dilbilim kuramlarnn Kuran szcklerinin anlalmas noktasnda yapaca
katklar ele almakta ve geleneksel tefsir disiplinlerinin (Garibul-Kuran, el-
Vch ven-Nezir, vb.) verdii imkanlarn tesine geerek, Kurann kendi
metodu olan semantik metodla doru anlamlara ulalacan belirtmektedir.
15

Gezgine gre, gnmzde yaygn olarak kullanlan hermentik metod subjektif
yorumlar retmeye msait olduundan, Kuran aratrmalarnda daha objektif
materyaller sunan semantik metod kullanlmaldr.
16


12
Soysald, H. Mehmet, Kuran Semantii Asndan nanla lgili Temel Kavramlar, alayan
Yay., zmir 1997.
13
a.e., s. 1.
14
a.e., s. 4.
15
Gezgin, Ali Galip, Kuranda Semantik ve Metod ve Kuranda Kavm Kelimesinin Semantik
Analizi, Sleyman Demirel niv. Sosyal Bilimler Enstits Doktora Tezi, Isparta 1999, s. 130.
Garibul-Kuran, el-Vch ven-Nezir gibi tefsir ilimleri iin bkz.: Cerraholu, smail, Tefsir
Usul, TDV Yay., Ankara 1997, s. 151-157, 184-185; Demirci, Muhsin, Tefsir Usul ve Tarihi,
Marmara niv. lahiyat Fakltesi Yay., stanbul 1998, s. 160-161, 178-179.
16
a.t.



8
Ancak yukarda bahsedilen tezler, ereve olarak Kuran metni ve Arap dili
ile snrl kalmtr. Gezgin, semantik analiz vastasyla Kuranda geen kelimelerin
anlamlarnn tamamen bilimsel ve objektif kriterlere dayanarak tesbit edilebileceini
ne srmektedir.
17
Dier yandan kendisi de art-sremli semantik metoda vurgu
yapmakla birlikle, Sam dillerinin bir btn olarak ele alnmas gereini ortaya
koyan Salih Akdemir, Sam dillerinin ve Kuran ncesi vahiy materyalinin
grmezden gelindii indirgeyici ve parac yaklamlarn doru anlamlara eriilmesi
noktasnda ortaya karaca tehlikelere iaret etmektedir:
18

Allah elileri birbirlerini onaylamak, tasdik etmek iin gnderilmilerdir.
u hlde gerek Eski ve Yeni Ahitin, gerek Kurann doru olarak
anlalmasn istiyorsak, vahiy srecini bir btn olarak alglamamz
gerekir. Parac yaklamlar, salkl ve doru anlamann nnde en
nemli engellerdendir. Nasl ki, Kuran doru anlamak iin Eski ve
Yeni Ahiti ok iyi bilmek gerekiyorsa ayn ekilde Eski ve Yeni Ahiti
doru anlamak iin de Kuran ok iyi bilmek gerekir. Bununla birlikte
gerek udur ki, eitli dinlerin mensuplar vahiy srecini bir btn
olarak deerlendirmedikleri iin indirgeyici tavr sergilemilerdir. Bu
indirgeyici tutumun doal bir sonucu olarak, Yahudiler kendilerinden bir
eli olan Hz. say ve mjdesini tanmazlktan gelirken, Hristiyanlar da
kendilerinden sonra gelen Hz. Muhammedi ve insanla bildirdii ilah
mesaj, Kuran, tanmamlardr Mslmanlar, Kurann ak
ayetlerine ramen gemite olduu gibi bu gn de indirgeyici tavrlarn
srdrmektedirler. Bu indirgeyici tavrn doal bir sonucu olarak
Mslmanlar, Yahudlii ve Hristiyanl neshedilmi, yrrlkten
kaldrlm, tahrif edilmi bir din olarak grmekten kendilerini
kurtaramamlardr. Bu yzden de Kuran anlamak iin gemiteki
vahiy srecinin gerekli olduunu hibir ekilde dnmemiler ve
dolaysyla bu alandaki almalara nem vermemilerdir.

17
Gezgin, Alip Galip, Kuran Anlamak in Hermentik mi Semantik mi?, Sleyman Demirel
niv. lahiyat Fakltesi Dergisi, yl 2000 say 7, Isparta, s. 141.
18
Akdemir, Salih, Kuran evirilerinde Yntem Sorunu, Yaynlanmam Kitap.



9
Ayn balamda, Kurann Sam din gelenei ierisinde deerlendirilmesi
gerektiini belirten Mehmet Paac, bunun en nemli delillerinden birisinin de
Kuran kssalar olduunu ve her ne kadar da israiliyat eletirisi n planda olsa da-
bu kssalarn bir ok detaylarnn Kitb- Mukaddes vastasyla elde edilebildiini
belirtmektedir. Dier yandan Paacya gre mslman gelenekte, muharref kabul
edilen Tevrt ve ncilin Kuran ile karlatrlmasnn kabul grmemesi sebebiyle
bu arkaplan gz ard edilmitir.
19
Dolaysyla, israiliyyt nyargsna binaen Sam
din geleneinin salad bu zengin arkaplan ve kullanl materyalin gz nnde
bulundurulmamas cidd bir eksiklik oluturacaktr.
Kuran anlama abalarnda Kuran ncesi kutsal metinlere bavurmann bir
dier nemi de, kresel anlamda en ok okunan Kutsal kitaplarn ballar arasnda
ortak bir anlay atmosferi oluturma mididir. Ayn jargon ve ayn anlamlarla ykl
kelimelerle konuan kutsal dinlerin ballar birbirilerini daha kolay anlayacaktr.
zelikle gnmzde Bat Avrupada popler dinler ve teolojik doktrinler arasndaki
tansiyon tarihin zirve noktasna gelmitir. Bu amala Bat Avrupada baz projeler
gelitirilerek, Yahudilik, Hristiyanlk ve slamn kutsal metinlerinde kullanlan
szck ve kavramlarn aydnlatlmas suretiyle deiik kltr atmosferlerinde
yaayan farkl dnya grlerine mntesip halklar arasnda ortak anlay atmosferi
oluturmak da istenmektedir.
20
Her kutsal Kitbn da anlam dnyasn oluturan
anahtar terimlerin ayn kkten tredikleri gz nne alnrsa, bu tr giriimler daha
da heyecan verici olacaktr.

19
Paac, Mehmet, a.g.e., s. 155-156.
20
rnein NOSTER tarafndan Hollandada, Glasgow ve Amsterdam niversiteleri ile eitli
Avrupa lkelerinden bilim adamlarnn katlmyla yrtlen, Vocabularies relating to Views of Life
and Religion; Tanakh, Bible and Koran in the 21st Century adl proje almas bu amac
gerekletirmek zere yrtlmtr.



10
Kuran ncesi vahiy materyalinin ieriksel doruluu deil, dilsel ve tarihsel
bilgi kayna olarak nemine iaret eden Paac, Araplarn ayn blgede birlikte
yaadklar Sam dillerini konuan Ehl-i Kitap ile dikkate deer bir dil ve kltr
ortaklna sahip olduklarna dikkat ekmektedir.
21
Bylelikle ayn kkten treyen
dilleri konuan, ayn terminolojiyi kullanan dier topluluklarn ellerinde bulunan
materyale mracaat edilmesi kanlmaz olmaktadr.
Kuran szcklerinin zaman ierisinde bir ok dsal etkene bal olarak
anlam deiimlerine maruz kaldn belirten bir dier aratrmac Emn el-Hl de,
ilk ve doru anlama gitme noktasnda klsik szlklerin yetersizliine dikkat
ekmekte
22
ve asl anlama ulamak iin mfessirin zel bir gayret sergilemesi
gerektiini belirtmektedir:
23

mfessirin bu almas, kelimenin lgav mns hakknda bir
tercihe varncaya kadar, yani o mnnn Kurann o ayetini Arabn ilk
duyduu zamanki bilinen mns olduuna kanaat getirinceye kadar
gc yettiince- devam edecektir
Mfessir bu inceleme ve ayrm yaparken dillerin kkleri ve
birbirleriyle olan ilikileri hakkndaki yeni aratrmalardan da imkn
nisbetinde- haberdr olmaldr. O bu suretle, kelime aslen Arapa bir
kelime mi, yoksa Arapaya sonradan m girmi, eer byle ise hangi
evreden gelmi, ilk mns ne imi bu konularda kesin bir kanaata
varr
el-Hl, yukarda dile getirdii erevede bir almay yaklak bin yl nce
Rgb el-sfehnnin yaptn, ancak onun almasnn da Arapa ile dier diller

21
a.e., s. 155-156.
22
el-Hl, Emn, ev. Mevlt Gngr, Kuran Tefsirinde Yeni Bir Metod, Kuran Kitapl, Ankara
2001, s. 94-95.
23
a.e., s. 96.



11
arasndaki karlkl ilikileri yanstmaktan uzak olmas nedeniyle tam hakk
verilmi bir alma saylamayacan ve lgav bakmdan eksik olduunu ifade
etmitir.
24

Kuran aratrmalarnda en eski Arapa szlklerin dahi Kuran dnemi
Arapasn yanstmakta yetersiz kaldn kaydeden bir baka aratrmac Dcane
Cndiolu da, kronolojik deiime duyarl olmayan szlklerin bir dilde ortaya
km bir metni anlamada, tek balarna okura bir yarar salayamayacaklarn;
bunun mmkn olabilmesi iin, lugatlarn, ihtiva ettikleri szcklerin anlamlarn
sralarken szcklerin anlamlarn etkileyen, deitiren, hatta belirleyen tarihsel
koullar dikkate almalar ve szcklerin farkl dnemlerde farkl anlamlar
tadklar hakikatine binaen de bu farkllklara zenle iaret etmeleri gerektiini
belirtmitir.
25

Dier yandan Suat Yldrm, Arapa szlklere yneltilen tutarszlk,
yetersizlik, realiteden uzak olmak gibi eletirilerin msteriklerin tahriklerine
kaplmak olacan dile getirmekte, Kitbul-aynn el-Hlnin ithamnn aksine
mkemmel bir szlk olduunu, dahas Arapa szlklerin ilk yzyldan sonra
ortaya kan kelime ve mnlara yer vermediklerini ne srmektedir.
26

Ali Galip Gezgini takiben semantik metodu benimseyerek bir ok kavram
analizi tezi yaplmsa da, bu almalar Salih Akdemir ve Mehmet Paacnn Sam
dil ve din geleneine yaptklar referanslar gz nnde bulundurmam, Emn el-
Hlnin de ifade ettii gibi, diller aras irtibatlandrmay yapmadklarndan eksik

24
a.e., s. 97.
25
Cndiolu, Dcane, Kuran evirilerinin Dnyas, Kakns Yay., stanbul 1999, s.58.
26
Yldrm, Suat, Muhammed Esed'in "Kur'an Mesaj" Adl Tefsiri Hakknda, Yeni mit Dergisi,
Say 58, Ekim - Kasm - Aralk 2002, s. 1-2.



12
kalmtr. Ancak bu noktada nemli bir dnm noktas vahiy srecinin btnln
ve dolaysyla vahyi tayc dier dilleri de gz nnde tutarak, Aliye
Abdurrahman tarafndan kaleme alnm olan Vahiy Geleneinde Emr Kknn
Semantik Adan ncelenmesi (2002) adl baarl tez almasdr. Abdurrahman,
yapt almann yntemsel olarak bir ilki ortaya koyduunu vurgulayarak,
almasnn nemine dair unlar kaydetmektedir:
27

u ana kadar Kuran szckleri ile ilgili yaplm olan btn bu
semantik almalarn ortak zellii ise inceledikleri szckleri vahiy
gelenei ierisinde art sremli (diachronic) bir incelemeye tabi
tutmam olmalardr. Bu da inceleme konusu olan szcklerin asl
anlamlarn ve Kuran dneminde kazandklar anlamlar tespit etmede
yeterli olmamaktadr. te tezimizin nemi bu noktada ortaya
kmaktadr. Biz ise inceleme konumuz olan emr kkn art sremli
bir incelemeye tabi tuttuk ve onu vahiy geleneinde ele aldk.
Son olarak deinilmesi gereken bir dier nemli tez almas da, Esra
Gzeler tarafndan yaplan, Sam Din Geleneinde Salat, Savm ve Zekat
Kavramlarnn Semantik ncelemesi (2005)
28
adl tezdir. Bu alma da, semantik
analizlere getirilen yntemsel yenilik noktasnda ileriye doru atlan nemli bir
admdr. Zira Gzeler, almasnda vahiy srecini bir btn olarak ele almakta ve
tek bir kavram semantik analize tabi tutmayp, ibadetle alakal olan ayr kavram
sorgulayarak, bunlarn nda bir semantik alan ortaya koymakta, ilah dinlerdeki
kul-yaratc ilikisinin amel boyutunu aydnlatmaya matuf antropolojik nermeler
de getirmektedir.

27
Abdurrahman, Aliye, Vahiy Geleneinde Emr Kknn Semantik Adan ncelenmesi, Ankara
niv. Sosyal Bilimler Enstits Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Ankara 2002, s. 5.
28
Gzeler, Esra, Sami Dini Geleneinde Salat, Savm ve Zekat Kavramlarnn Semantik
ncelemesi, Ankara niv. Sosyal Bilimler Enstits Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Ankara
2005, s. 50.



13
Bizim almamz da, Abdurrahman ve Gzeler tarafndan yrtlen
almalarda olduu gibi vahiy geleneini ve Sam dillerini gz nnde tutarak
yaplm olan bir aratrmann rndr. Yalnz tezimizin isimlendirilmesi
noktasnda, her iki aratrmacdan farkl olarak, vahiy gelenei, sam din
gelenei ifadeleri bir ereve olarak benimsenmemi, daha zel / dar / kesin bir
ereve izilerek Kuran Kerm ve Kitb- Mukaddes aratrmann alan olarak
tanmlanmtr. izilen bu ereveler, phesiz kullanlacak materyallerin de
snrlarn belirleyecektir. Aratrmamzda bir dier nemli yntemsel katk ise,
Kitb- Mukaddesin ilk dnem ifade edildii balang dillerinden olan kadm
Yunanca ve Latinceye yer vermesidir. Bylelikle, ilah dinlerdeki kutsallk
dncesini de yanstmaya matuf bu alma, anlamsal karlatrmalar yoluyla
kutsal metinlerin ortaya koyduklar kutsallkla ilgili anlam alanna dair daha kuatc
yarglara varma olana salam olacaktr.
Aratrmamza konu olan kkn doru anlalmas, kutsal metinlerin
anlam haritalarn salkl olarak tespit edebilmek asndan ok nemlidir. Bu
kkler ve trevleri ontolojik olarak yaratc ile kullar arasndaki kutsallk ilikisini
ve bu ilikinin iki ynl iletiimi / ifadesini gstermeleri asndan son derece
nemlidir ve ortak bir anlam alanna karlk gelmekte, dahas kimi zaman
dorudan kimi zaman dolayl olarak ayn anlam alannda yer tutmaktadr.






14
0.2. ARATIRMANIN AMACI
Tezimizin amac, aratrma konusu olan kkn ilk anlamlarn elde
etmenin yansra, maruz kaldklar anlam hareketlerini ve birlikte oluturduklar
anlam alann ortaya karmaktr. Bu kkn salkl olarak zmlenmesi sonucu,
kutsal kitaplarn teklif ettii yaratc ile kul ilikilerinin boyutlar da doru olarak
kavranabilecektir. Tezin bir dier amac da, son dnemlerde yaygnlaan Kuran-
Kerm kavramlarnn semantik incelemelerinde, dier Sam dillerine de mracaat
etmenin nemine dikkat ekmektir.
Maddeler halinde, tezimizde ortaya konulmaya allacak hipotezleri yle
sralayabiliriz:
Kuramsal Hipotezler:
1- Kuran aratrmalarnda modern dilbilim disiplinlerinden olan semantik,
leksikoloji ve etimoloji gibi bilim alanlarndan istifade etmek aratrmaclara
fayda salamaktadr.
2- Kurann anlalmas iin Kitb- Mukaddeste yer alan dilsel ve tarihsel
bilgi birikimine mracaat etmek saysz katklar salayacaktr.
3- Kuran, kendisinden nceki ilah vahiy rnlerinin temel terminolojisine
sahip km ve mesajn ayn terminolojiyi kullanarak aktarmtr.
4- Szck incelemelerinde Sam dillerini bir btn olarak gz nnde tutmak,
ilk anlam, istlah anlam ve tremi yan anlamlara ulamak asndan son
derece yararl bir yntemdir. Bu yntem, Kurana n yarg ile yaklalarak,
Kuran dilinin gerek hedeflerinin perdelenmesinin nne geer.



15
5- Semantik analizler, kavram kargaalarna son vererek, Kuran mesajnn
yanl aktarlmasnn nne geer.
Pratik Hipotezler:
1- Brk, sbh ve kds Kuran Kerm ve Kitb- Mukaddeste ortak olarak
kullanlan ve metin btnl ierisinde anahtar terim olma zelliine sahip
kklerdir. Bu kklerin doru anlamlarna ulamak, kutsal kitaplarn yaratc
ile kul ilikisine dair ne srdkleri anlam haritalarnn salkl bir biimde
anlalmasn salayacaktr.
2- Brk, sbh ve kds kklerinin trevleri metin ierisinde bir ok zaman biri
dierini karlayabilecek anlamlarda kullanlmtr.
3- Brk, sbh ve kds kkleri dier dillere aktarlrken, temsil ettikleri anlam
alanlarnda kaymalar yaanmtr.
4- Her kk de, Trkeye aktarlrken ilk anlamlarndan tamamyla kopmu,
izaf / istlah anlamlar Trkedeki temel anlamlar olmutur.
5- Her kk de, Kurandan daha fazla Kitb- Mukaddeste kullanlm ve
Kitb- Mukaddeste daha fazla trev ve anlamlar yer almtr.

0.3. ARATIRMANIN MATERYAL VE METODU
Aratrmamz iin gerekli verilere ulamak amacyla, basl ve grsel yazn
taramas yaplmtr. Bu balamda dilbilim ve semantik ile ilgili bir dizi yerli ve
yabanc kaynaa bavurulmu, semantik aratrma yntemleriyle ilgili kuramsal
bilgi ve uygulama rneklerine ulalmtr. Kuran zelinde semantik yntemin



16
kullanlmasna dair telif edilen bir ok eser ve konuyla ilgili bir ok tez
incelenmitir.
Aratrmamzn temel kayna Kuran olmakla birlikte, Eski Ahit ve Yeni
Ahite mracaat edilerek, Kuran kelimelerinin ilk anlamlarna ulalmaya
allmtr. Aratrlan kk ve trevlerinin Kuran- Kerm, Eski Ahit ve Yeni
Ahitte nerelerde ve kaar kez kullanld tespit edilmitir. Bu inceleme yaplrken,
Eski Ahit ve Yeni Ahitin Arapa evirisinden faydalanlarak mmkn olduunca
tm kullanmlara eriilmeye allmtr.
Tevrt, Trkiyede bu orijinal adyla bilindii gibi, Eski Ahit (Ahd-i Atik)
adyla da tannr. Btn dnyada yaygn olan Kitb- Mukaddes irketince, Kitb-
Mukaddes bal ile yaynlanan klliyat, Yahudilik ve Hristiyanln btn
kitaplarn bir arada sunmaktadr. Yahudiler, Hz. Musaya Allah tarafndan
vahyedildiini, ancak zamanla tahrife uradn aklamtr. Hlen elde mevcut
olan Tevrtta birok tenakuzun tesbit edilmi olmas da bunun delilidir. Bu husus
dinler tarih asndan ayrca nem arzetmektedir.
29

Her ne kadar Yahudilik tlimlerinin btnne Tevrt deniliyor ve bu terim
Hz. Musaya atfedilen ilk be Kitb ifade ediyorsa da; Tora, Yahudiliin dier kitap
ve retilerini de iine almaktadr. Yahudilie gre Tevrt, 1. Yazl, 2. Szl olmak
zere iki ksmda incelenebilir. 1- Yazl olan ksm Tr-i Sinada (Har Sinay) Tanr
Yahve tarafndan Hz. Musa (Moe)ya indirilen be kitap ve eklerini ihtiva eder. 2-
Szl olan ksm ise, yine Hz. Musaya atfedilen ve ondan nakledilenlerle, Tevrt

29
Cilac, Osman, Tevrat, 18 Eyll 2006, <http://www.sevde.de/Dinler/Tevrat.htm>



17
tamamlayan aklamalar ihtiva eder. Gnmz Yahudileri Tevrt karlnda
Tanah terimini kullanmay tercih etmektedirler. Takriben M.. 1200- 1100 yllar
arasnda da tamamlanan ve branice yazlm olan Tanahn ierisinde birka
Aramca para da bulunmaktadr.
30

Aratrmamzda, Eski Ahit zerinde branice, Yeni Ahit zerinde Sryanice
analizler yaplmas benimsenirken, Latince ve Yunanca analizlerde her iki kaynak
da kapsam dahilinde tutulmutur. Dolaysyla bu din metinlerin sadece kendileri
deil, ayn zamanda dier dillerdeki tercmeleri de kullanlmtr. Eski Ahit, M..
III. asr ile M.S. VI. asr arasnda bir ok dile tercme edilmitir. Bunlardan bize
ulaanlar Yunanca Septuagint (M.. 271), Aramca Targum, Sryanice Peshitta,
Latince Vulgate (M.S. 405)dir.
Byk skenderin ftuhat sonucunda Yunanllar dier kltr eserleriyle
birlikte Tevrt da Yunancaya evirmilerdir. Netice itibariyle Yunan kltrnn
tesirinde kalan Yahudiler de Tevrtn brnice nshas yerine Yunanca tercmesini
kullanmaya balamlardr. Bu bakmdan Yunanca tercmelerden bize intikal eden
gnmzdeki Tevrtn, Hz. Musaya vahyedilen Tevrt olduunu sylemek gtr.
Ancak btn bunlardan, Tevrt btnyle tahrife uramtr sonucu
karlmamaldr. Tevrtn tamamen tahrif edilmediini, iinde, Kuran- Kermle
tezat tekil etmeyen Hak kelm pasajlardan anlamak mmkndr. Nitekim
Muhammed Hamidullah da, Kitb- Mukaddesin tamamen tahrife uramadn,

30
a.m.



18
iinde mevcut olan baz Allah kelm cmlelerinden dolay ona Kuran- Kerm gibi
hrmet gsterilmesi gerektiini belirtmitir.
31

Helenistik dnemde (M.. III - M.S. IV) Yunan kltrnn Filistine hakim
olmas zerine, Yahudiler arasnda Yunanca branicenin yerini almtr.
skenderiyede yaayan Yahudi cemaati ise tamamen Yunanca konumaya
balamtr. Septuagint Eski Ahitin Yunanca konuan skenderiye cemaatine
kazandrlmas iin yazlmtr. Septuagint evirisi Eski Ahitin bilinen en eski
nshasdr. Yetmi iki kii tarafndan Yunancaya evrildii iin bu ad verilmitir.
32

Peshitta Eski Ahit ve Yeni Ahitin en eski Sryanice evirisidir. Peshitta
basit, yaln anlamna gelmektedir. Septuaginttan sonra Eski Ahitin en eski
nshasdr ve Yeni Ahit nshas da dierlerinden daha eskidir. M.S. I. ve II.
yzyllarda evrilmitir. Hristiyan mezheplerinden biri olan Monofizitler,
Hristiyanlk iinde baskn olmak iin Kitb- Mukaddesi orijinal dilleri olan
Sryaniceye (Aramice) evirmilerdir.
Aratrmamzda kullandmz evirilerden Vulgate evirisi ise, M.S. 4 nc
yzyln sonlarna doru Aziz Jerome tarafndan hazrlanan ve 1592de gzden
geirilerek Roma Katolik Kilisesinin resm din dkman olarak kabul edilen
Latince versiyondur.
33
Roma Hristiyanlnn tm dnyada yaygnlamas
neticesinde kutsal Kitbn Latince versiyonlar da dier versiyonlara nazaran daha
ok yaygnlk kazanmtr.
34


31
Hamidullah, Muhammed, Konferanslar, Erzurum 1975, s. 17 (Aktaran: Osman Cilac)
32
a.e., s.19
33
Oxford ngilizce Szlk, Vulgata maddesi, 21 Ocak 2007, <http://tr.wikipedia.org/wiki/Tevrat>
34
Adam, Baki, Yahudi Kaynaklarna Gre Tevrat, Seba Yay., Ankara 1997.



19
Aratrmamzda Kuran ayetlerinin Trkeye aktarlmas hususunda herhangi
bir mele mracaat edilmemi, en yaygn Trke meller tarandktan sonra kendi
verdiimiz Trke anlam esas alnmtr. Eski Ahit ve Yeni Ahitin Trkeye
aktarlmasnda ise, Kitb- Mukaddes irketince yaplan Trke eviriden
yararlanlmtr.
Aratrma konusu kk, alfabetik srayla ele alnmtr. Kklerin
leksikolojik analizi iin bir dizi szle mracaat edilmitir. branice, Sryanice,
Yunanca ve Latince iin en az ikier szlk kullanlmtr. Arapa analizler iin,
klsik Arapa szlkler Compact Disc ortamnda taramaya tabi tutulmu, Lisnul-
Arab
35
ve Muhtrus-Sihh
36
esas alnarak, farkl trev ve anlamlar iin de
Kitbul-Ayn
37
, Kmusul-Muht
38
, el-Misbhul-Munr
39
, el-Mucemul-Vast
40

gibi szlkler taranmtr. Daha sonra bu taramalardan elde edilen veriler, basl
szlklerle karlatrlmtr. lave olarak Cubrnn modern szl er-Rid-
Mucemul-Luaviyyn el-Asriyyun
41
adl eserine mracaat edilmitir. Arapa
Trke konusunda ise Mevld Sarnn el-Mevrid
42
ve Erkan Arifin Arapa
Trke Byk Szl
43
kullanlmtr. Trkede szcklerin karlklarn tesbit
etmek iin Ferit Develliolu ve emsettin Samnin Osmanlca szlkleri ile
Mehmet Doan ve TDKnun Trke Szlkleri kullanlmtr. Ayrca A Dictionary

35
bn Manzr, Lisnl-lisn: Tehzbu Lisnul-Arab, Drul-Kutubil-lmiyye, Beyrut 1993.
36
er-Rz, Eb Bekr Muhammed b. Zekeriyy, Muhtru's-Sihh : Mucem'r-Raz, ar Yaynlar,
stanbul 1980.
37
Eb Abdurrahman el-Hall bin Ahmed el-Farhid, Kitbul-Ayn, Dru ihyit-tursil-arab,
Beyrut 2001.
38
Firuzbd, Mecduddin Muhammed b. Yakup, Kmusul-Muht, Muessesetur-Risale, Beyrut 1987.
39
Feyym, Ahmed b. Muhammed b. Ali el-Mukarr, el-Misbhul-Munr, Matbaatu Mustafa el-Bab,
Msr 1931.
40
el-Mu'cem'ul-Vast, Msr Arap Dili Akademisi, Kahire stanbul, tsz.
41
Cubrn, Mesd, er-Rid- Mucemul-Luaviyyn el-Asriyyun, Darul-lmil-Melayin, Beyrut 1967.
42
Sar, Mevld, El-Mevrid Arapa Trke Szlk, Bahar Yaynlar, stanbul 1982.
43
Erkan, Arif, Arapa Trke Byk Szlk, Huzur Yayn, stanbul 2004.



20
of Modern Written Arabic
44
ve ngilizce-Trke-Arapa Szlk
45
kullanlarak bu
kklerin ngilizcedeki karlklarna ulalmtr. Kklerin mfessirlerce analiziyle
ilgili olarak da bir ok klsik tefsir kaynana ve gnmzn modern ve muteber
tefsirlerine mracaatta bulunulmutur. Ayrca tefsir eseri olmann tesinde, bir ok
yerli ve yabanc telif eserde de Kuran balamnda bu kkler ve trevlerine dair
aktarlan anlamlara ve tartmalara yer verilmitir.
Aratrmamzn yntemine gelince, aratrma konusu olan kkn doru
anlalmas iin art-sremli semantik analiz yntemi kullanlmtr. Bu yntemin
kullanlmas esnasnda zorunlu olarak etimolojik ve leksikolojik analizlere de yer
verilmitir. Aratrmann kuramsal blmnde bu bilimsel disiplinin bir arada ele
alnmasnn nemine dair dncelere yer verilmitir. Aratrmaya esas olan art-
sremli semantik yntemde, sadece Arap dili ierisindeki zaman kesitleri esas
alnmam, bunun yan sra dier Smi dilleri gz nnde bulundurulmutur.
Bylelikle farkl zaman kesitleri olarak, farkl diller / metinler ele alnmtr.
Kullandmz art-sremli analiz yntemi, ayn zamanda diller aras geite yaanan
anlam deiimlerini de aydnlatmay ama edinmektedir. Aratrmamzda ayrca
Klasik Yunanca ve Latince, modern Trke ve ngilizce dillerine geite de ortaya
kan anlam deiimleri ortaya konulmaya allmaktadr.
0.4. ARATIRMANIN PLANI
Aratrmamzn giri blmnde, Kuran szcklerinin Sam dil gelenei
erevesinde semantik analizlerinin yaplmasnn nemine dikkat ekilerek,

44
Wehr, Hans, ed. by J Milton Cowan, A Dictionary of Modern Written Arabic, Buchdruckerei Hubert
& Co., Harrasowitz 1979.
45
Mutal, Serdar, ngilizce-Trke-Arapa Szlk, Daarck Yay., stanbul 2001.




21
almamzn alanda dolduraca boluk, nerecei yntemsel yenilikler, almann
amac ve planna yer verilmektedir.
Giriin ardndan almamz kuramsal ve uygulama anlamnda iki temel
blmde ele alnmaktadr: Kuramsal blmde, konuyla ilgili kuramsal tartmalar
iki blm halinde aktarlmaktadr. Kuramsal blm, semantik biliminin bir bilim
disiplini olarak dilbilim ile iki ynl ilikisini, dilbilimin bir alt disiplini olarak
etimoloji, leksikoloji ile ilikisini, dilbilimsel semantiin art-srem ve e-srem
yntemlerini, anlam deimeleri konularn detayl bir biimde tartmakta ve bu
yntemin Kuran aratrmalar zelinde nemine yer vermektedir. Ardndan Kuran
aratrmalarnda dier Sam dillerine ve Kuran ncesi vahiy birikimine yer
vermenin gereklilikleri ele alnmakta, Arapann Sm dilleri arasnda tuttuu yer
deerlendirilmektedir.
Aratrmann uygulama blmnde ise, Kurann anlalmas noktasnda
anahtar terim rol gren nemli kk (brk, sbh, kds), ayr ayr blmlerde detayl
bir semantik incelemeye tabi tutulmaktadr. Her blmde ncelikli olarak, bu
kklerin branice Eski Ahit metinlerinde ve Sryanice Yeni Ahit metinlerinde hangi
anlamlarda kullanldklar, bu anlamlarn klsik Yunanca ve Latinceye nasl
aktarldna yer verilmektedir. Ardndan Kuranda geen trevlerine ve
anlamlarna, klsik ve modern Arapa, Arapa Trke, Arapa - ngilizce, Trke,
Osmanlca szlklerdeki ve tefsir geleneinde kullanlan anlamlarna deinilmekte,
son olarak btn bu veriler toplu bir analize tabi tutulmaktadr. kke ait bu
blmde elde edilen veriler sonu blmnde meczedilerek, bu kklerin ortak
semantik alanlar ve vahiy geleneinde kutsallk anlay ortaya konulmaktadr.



22
I. BLM
BR DLBLM ALANI OLARAK SEMANTK


1.1. DLDEN DLBLME

Hani Rabbin meleklere: Ben yeryznde bir halife yaratacam
demiti. Onlar da: Orada bozgunculuk yapacak, kan aktacak birisini
mi var edeceksin? Hlbuki biz seni hamd ile tesbh ve takds ediyoruz
dediler. O da Ben sizin bilmediinizi bilirim dedi. Ve Ademe
isimlerin hepsini retti. Sonra onlar meleklere sunup: Eer doru
szllerseniz, haydi unlarn isimlerini bana bildirin. dedi. Dediler ki:
Sen sbhnsn, bize rettiinden baka bizim hibir bilgimiz yoktur.
Gerekten sen lmsin, hkmsin. Ey Adem! Bunlarn isimlerini
onlara syle. simlerini onlara syleyince: Size yerin ve gklerin
bilinmeyenlerini bilirim, akladnz da, gizlediinizi de bilirim
dememi miydim? dedi.
46


Kuran retti
nsan yaratt
Ona beyan retti
47













46
Bakara: 30-33
47
Rahman: 2-4



23

Yukardaki ayetler aka gstermektedir ki, insan, dili bulmamtr,
douundan itibaren yatknlk olarak ona sahip olmutur. Dil, toplum iinde elde
edimi, zaman ierisinde gelimitir.
48
Adem isimleri renmekle dier varlklar
karsnda stnlk kazanmtr. Yce Allah insann hilafetine itirazda bulunan
meleklere, insann dili kullanma vasfna sahip olduunu bir imtihanla gstererek
cevap vermitir. Dolaysyla varolusal anlamda dil, insan dier canllardan ayran,
ycelten en nemli unsur olarak ne kmtr.
Bedia Akarsu dilin yaratlndan insana zg klnm bir vasf olduunu,
dil ile insan arasnda iki ynl bir varolu ilikisi bulunduunu belirtmektedir:
Dil balangtan beri tmyle insana ilikin bir eydir, szckler
gsten zorunluluk ve maksat olmakszn hr olarak kar. Hayvan
trleri arasnda yalnz insan trk syleyen bir yaratktr. Dil, insanda
dorudan doruya bulunan bir eydir, bundan dolay insan anlnn
(Verstand) bir rn olarak gsterilemez. Kendisi doann bir rn
(Produkt), ama insan aklnn doas olan dilin ana rnei (Typus)
insan aklnda bulunmam olsayd dil bulunamazd. nsan ancak dili ile
insandr, dili bulmak iin de onun insan olmas gerekti.
49

Dil ile ilgili olarak bir ok farkl tanmlamalar yaplmtr. Bu tanmlar temel
olarak, dile yaplan yaklamlarla erevelenmitir. Tuna Sakall dil ile ilgili balca
tanmlar aktarmaktadr:
50

Trk Dil Kurumunun Trke Szlnde dil, insanlarn dndklerini

48
Akarsu, Bedia, Felsefe Asndan Dil, 12 Eyll 2006, <http://kisi.deu.edu.tr/binnur.kavlak/
kitaplar/dil.doc>
49
Akarsu, Bedia, Dil-Kltr Balants, nklb Yay., stanbul 1998, s. 49.
50
Sakall, Tuna, Anlam ve Dil, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Marmara niv. Sosyal Bilimler
Enstits, stanbul 2001, s. 8.



24
ve duyduklarn anlatmak iin kullandklar her trl iaret ve zellikle ses iaretleri
dizgesi, lisan, zeban olarak tanmlanmtr.
Dilbiliminin en nemli ismi Saussure gre ise; dil yetisinin toplumsal
rn olan dil, bu yetinin bireylerce kullanlabilmesini salayan toplumca
benimsenmi, uzlamsal bir dzendir. Bireyin edilgin bir biimde belleine
aktard rndr.
Zolann tanmna gre, her dil bir mantk dizgisidir.
Nermi Uygur Dilin Gc adl deneme kitabnda Nerede insan varsa, orda
dil de var. nsan birlikte diliyle. Sar-dilsizlerle iitir-dilsizler, dil yitimine
uram olanlar, daha baka hasta kimseler bir yana, herkes konuur, dpedz
konuur bol bol sustuu olsa da, isteyince konuabilir der. yle devam eder
Uygur; dil kadar kesintisizce yeryzn kaplayan bir insan baars daha yok.
Dilsiz olamyor insanlar. nsann br ad konuan olmal.
Konuma yeteneinin, insan iin en nde gelen zellik olduunu syleyen
Doan Aksan, dilin nemini bir takm sorularla ortaya koymaya almaktadr: Bir
an dnecek olursak, dil olmadan bir ince duyguyu, bir iiri, nemli bir olay, bir
buluu, bizim iin unutulamayacak kadar deerli bir anmz, bir fizik veya kimya
olayn nasl anlatabilir, nasl kada geebiliriz? ( ... ) Nasl oluyor da bir kimsenin
bizden istedii bir ii, onun birka az hareketiyle gerekleen bir ses bileimiyle,
bir szle yerine getirebiliyoruz? Nasl oluyor da bir airin szle, yazyla dile
getirdii bir duygu birka szckle bize aktarlveriyor, kimi zaman tylerimizi



25
rpertecek kadar bizi etkiliyor?
51

Dilin bilimsel bir tanm ise yledir: Belli bir insan topluluuna zg ift
eklemli gstergeler dizgesi. Belli bir insan topluluuna zg demekle bir ulusun
dilinden sz edilmekte. rnein ngilizce, Franszca, Trke, vb. gibi.
52

Sakall, Byk Laroussedan dil ile ilgili olarak farkl snflandrmalara dair
rneklere yer vermektedir:
53
Konuucularn yararlandklar anlatm aralar
asndan ele alnan konuma, anlatm biimi (Zengin, fakir bir dili olmak). Onu
kullanan toplumsal gruba ya da meslek grubuna gre tanmlanan anlatm dizgesi
(Resmi dil. Brokrasi dili; bu dili kullanan kimseye gre tanmlanan anlatm
dizgesi: Yaar Kemalin dili; bildiriimin niteliine ve sylemin trne gre
tanmlanan anlatm dizgesi: kaba, edebi, sekin dil; kullanld dneme gre
tanmlanan anlatm dizgesi: Tanzimat dili. Servet-i fnn dili.) Bildiriim ilevi
gren, szl olmayan ve bir yap oluturan her trl gsterge dizgesi. (Arlarn dili.
Bir eyi hl dizgesiyle anlatmak.) Bir eyin dili, bir duyguya, bir tutuma zg
anlatm (Mantn, akn dili). Bir sanatnn dncesini, duygusunu ifade etmek
iin kulland szl olmayan anlatm yolu (Sinema dili). Gnmzde, yabanc dil
(Dil retmeni. lk dil olarak ngilizceyi, ikinci olarak Almancay semek. Dile
yetenei olmak). Dil ailesi; ayn ana dilden tremi, ortak bir kkene bal dilleri
kapsayan grup: (Hint-Avrupa dil ailesi.)
Dilin bir dier bilimsel tanm ise yledir: Belli bir insan topluluuna zg
ift eklemli gstergeler dizgesi. Belli bir insan topluluuna zg demekle bir

51
Aksan, Doan, Her Ynyle Dil Ana izgileriyle Dilbilim, TDK Yay., Ankara 1995, s. 11.
52
Gz, Nkhet, Sesler ve Kurallar, Der Yaynevi, stanbul 1992, s. 18.
53
Sakall, Tuna, a.g.t., s. 9 - 10.



26
ulusun dilinden sz edilmekte. rnein ngilizce, Franszca, Trke, vb. gibi.
54

Dil kelimesinin Almancadaki karl olan Sprachenin, sprechen
(konumak) fiilinden tretilmi olduunu kaydeden Porzigin dil tanm ise ikili bir
yap arz etmektedir: Bunlardan birincisi, insann konuabilmesi olgusu, ikincisi
belirli bir grup insann birbiriyle konumasn salayan aralarn tm. Bunu ifade
etmek iin Franszcada iki ayr kelime vardr. Konuma yetenei iin langue,
belirli bir dil iin ise language kelimesi kullanlr.
55
Saussure bunlara ilaveten
parole kavramn kullanm ve bunun konumay karladn languein ise
somut dili ifade ettiini belirtmitir.
56

Dilbilgisi almalaryla tannan Muharrem Ergin ise dili u ekilde
tanmlamaktadr: Dil, insanlar arasnda anlamay salayan tabii bir vasta,
kendisine mahsus kanunlar olan ve ancak bu kanunlar erevesinde gelien canl bir
varlk. Temeli bilinmeyen zamanlarda atlm olan bir gizli antlamalar sistemi,
seslerden rlm itima bir messesedir.
57

nl Arap dilcisi bn Cinnnin tarifi: Dil, milletlerin amalarn ifade ettii,
meramlarn anlatt sesler btndr.
58
es-Suyt ise bnul-Hcib ve el-snev'nin
dil tanmlarna yer vermitir. bnul-Hcibin tanm: Bir mn iin vazolunmu
btn lafzlar. el-snevnin tanm: Dil, mnlar iin vazolunmu lafzlardan

54
Gz, Nkhet, Sesler ve Kurallar, Der Yaynevi, stanbul 1992, s. 18.
55
Porzig, Walter, ev. Vural lk, Dil Denen Mucize, TDK Yay., Ankara 1995, s. 67.
56
Yolcu, Mehmet, Dil: levi, eitleri Ve Alanlar Balamnda Kavramsal Bir nceleme,
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi II, Say: 4, 2002.
57
Ergin, Muharrem, Trk Dil Bilgisi, Bayrak Basm, stanbul 1992, s. 4.
58
Yavuz, Mehmet, bn Cinn : Hayat ve Arap Gramerindeki Yeri, stanbul niversitesi Sosyal
Bilimler Enstits Doktora Tezi, stanbul 1996.



27
ibarettir.
59
Buna benzer bir tanm yapan Mustafa el-Galyn, dillerin ifade
biimleri (lafzlar) bakmndan farkl olmasna ramen, dile getirilen anlamlar
asndan birbirinden farksz olduunu kaydetmektedir.
60

Varlk felsefesinde de dil zerinde nemli bir biimde durulmu ve bir ok
felsefe metninde insan iin Nefs-i Ntk (Konuan Nefs) tarifi yaplmtr. Yine
dilin ontolojik hakikati de geni tartmalara konu olmutur. Dilin ontolojik mnda
yapsn tartan Bedia Akarsu unlar kaydetmektedir:
Dil problemi ile uraan her dil bilgini, her dil filozofu, nce dilden ne
anladn belirtmek zorundadr. Dil nedir, hangi varlk alanna girer,
nesnelerle szckler arasnda nasl bir balant vardr, vb sorular ister
istemez insan dilin kk problemine gtrr. Dilin kk ve z
problemi, varln kk ve z problemi kadar eskidir. Balangta varlk
ile dil, szck ile anlam birbirinden ayrlmazlar, bir birlik olarak
grnrler. Szck, varln bir simgesi, adlandrlmas, gstergesi
deildir, onun gerek bir parasdr. Mitolojik gre gre her nesnenin
z adlarda sakldr. Adlara egemen olmasn, onlar kullanmasn bilen
kimse, nesneler zerinde de bir egemenlik kazanr. Nesnelerin dnyas
ile adlarn dnyasnn tek bir gereklii (Wirklichkeit) vardr.
61

Sz verme konusunu irdeleyen Nermi Uygur ise; Verilen sz bir varolu
yntemidir. Nasl varolacan verdii szde belirler insan. Sz, varoluun
kesinliidir demektedir.
62

Dilin anlalmasnn tarih bir bak ierisinde mmkn olacan belirten
Akarsu, dilin balangc ve sonucu olmayan bir derinlie sahip olduunu ve

59
es-Suyt , Celluddn Abdurrahman b. Eb Bekr, el-Muzhir fil-Lgati vel-Edeb, Drl Kutubil-
lmiye, Beyrut 1998, c. 1 s. 12.
60
el-Galyn, Mustafa, Cmiud-Durusil-Arabiyye, el-Mektebetl-Asriyye, Beyrut 1994, s. 7.
61
Akarsu, Bedia, a.g.e., nklb Yay., stanbul 1998, s. 15.
62
Uygur, Nermi, Dilin Gc: Denemeler, YKY, stanbul 1997, s. 38



28
kuaklar arasnda da kltrel bir ba oluturduunu vurgulamaktadr:
Dilin basz ve sonsuz bir derinlii, sonsuzluu vardr. Dil, insan
soyunun btn varl ile birlikte gider. nsan dilde, iinde yaad
zamann duygusuna daha bal olduu hlde uzak gemii de ak ve
canl olarak duyar ve sezer. Dil bu iki duyguyu birletiren bir eydir.
nk dil, daha nceki kuaklarn duygularndan gemitir ve onlarn
soluklar dilde gizlidir. Bu kuaklar, duygularmzn belirtilmesi olan
anadilinin ayn seslerinde bizimle akrabadrlar. Gerekte dil, Humboldta
gre, srekli olan ve her nda gelip geici olan bir eydir. Bu yzden
dilin yaz biiminde saklanmas, tam olmayan, mumya trnde bir
saklanma olur. Dilin kendisi bir rn (Ergon) deil, tam bir etkinliktir
(Energia). Onun iin dili ancak tarih yolla tanmlamak doru olur.
63

Dilin hibir yn yoktur ki deimeden kalsn. Bu deimeler her zaman
srekli olarak ve kesiksiz bir ekilde srp gider. Bu deimeler yzyllar boyunca
olua olua yeni bir dil formu meydana getirirler. Ama bu deimeler birbirleriyle
bir balant iindedirler. Kuaklarn deimesi bile dilde deiiklikler meydana
getirir. Bir dil bir toplumun eitli ya derecelerinde, ocuklarda, genlerde,
yallarda farkl olduu gibi, ayn insann yaamnn gidiinde de yava yava ama
srekli olarak deiir.
64

Dilin dizgesi iinde nemli bir yer tutan kelimelerin her birinin ok uzun
maceras vardr; bunlar biz bili d olarak iselletirir ve bizden sonra gelenlere
de tariflerini yapmay hibir biimde dnmeden aktarmaya devam ederiz.
Kelimeler iin doru olan bu gzlem, cmleler iin, ok kullanlan terimler iin
szlerimize destek vazifesini gren o atalardan kalma olgunluk iin haydi haydi
dorudur. Bundan dolay, insan yazarken veya okurken, her defasnda, adeta kendi

63
Akarsu, Bedia, a.g.e., s. 20.
64
a.e., s. 90.



29
anadilinin kudretine benliinden bir eyler katm olur.
65
Bylelikle aslnda
toplumdan topluma aktarlan kelimeler, hibir zaman ayn erevede kalmazlar.
Hatta ayn toplumda yaayan insanlar, ayn kelimeyi kullanrken mutlak anlamda
ayn eyi dnmezler.
Dier yandan dilin insan dncesini aktarmak hususunda yetersiz kaldn
ve kelimelerin kiilerin i dnyasn eksik ve bakalarnn tesirine bulanm bir
biimde aktarmasnn da muhtemel olduunu belirtenler de olmutur. el-Antak
byle dnenlerin ounluunun edebiyatlar olduunu vurgulayarak rnekler
vermitir.
66
Mihail Nuayme bu konuda unlar sylyor: nsanlk tarih hibir
zaman, dncelerini tamamyla ortaya koyabilen veya duygularn tam olarak ifade
edebilen birine ahit olmamtr. Bu sebeple duygu ve dnceler asl olarak, satr
aralarndan okunur. Satr aralarndan karlan ise satrlarda olana nispetle her
zaman daha beli, daha derin ve daha kapsamldr. Zira ftr olarak unu sezeriz ki
air, yazar, ressam, heykeltra, mhendis, sanatkr, ksacas hibir insan, duygu ve
dncelerini btn karklk ve renkleriyle, olduu gibi ifade etme ansna sahip
deildir.
67

Yine nl Lamartine, dilin anlatmak istedii eyleri ifade etmede yetersiz
kaldn u cmlelerle izah ediyor: Ruhumun fkrlar hi durmad ve hibir
zaman donukluk gstermedi. Gkler bir sayfa olsayd ve Allah da benden bu
sayfaya sevgimi naketmemi isteseydi bu sayfa bile iimdekileri dkmeme
yetmezdi. u ana kadar tam drt sayfa karaladm ama neredeyse hibir ey
sylememiim. Sonsuzluu kuatmak ve onu btnyle ifade edebilmek muhaldir,

65
Guitton, Jean, ev. Cevdet Perin, Dnme Sanat, Remzi Kitabevi, stanbul 1968, s. 64.
66
el-Antak, Muhammed, Dirst fi Fqhil-Lga, Dar-arkil Arab, Beyrut 1969, s. 302.
67
a.e., s. 304.



30
bo bir uratr. mitsiz bir ekilde dilin bu fakirlii, soukluu ve donukluuyla
bouuyorum. nk gklerin dilini konumadka bu dili kullanmak
zorundaym
68

Belki de dile kar en iddetli hcumu mehur Fransz filozof Bergson
gerekletirmitir. O, dili kusurlu saym ve o gne kadar kimsenin cesaret
edemedii lde dili aalamtr. Hatta bu yzden ona dil kart terr okulunun
filozofu lakab verilmitir. Bergsona gre dil mrekkep, vicdan (insann fikri
yn)- ise basittir. Bu sebeple, mrekkebin mrekkep olmayan doru ve gvenilir
bir ekilde tasvir etmesi imkanszdr.
69

Bir ok bilim adam dilin dnme ile ilgisinin tesinde, dilin toplumsal
boyutunu ne kararak, dillerin toplumlarn kolektif bilinlerini ve dnya
grlerini yansttn vurgulamtr. Dildeki kelimelerin etimolojik olarak
kkenlerine inildiinde, uluslarn o zamanki hayat tarzlar, gelenek ve
greneklerinin ortaya karlabileceini kaydeden Sema nal Akka, dilde ortaya
konmu metinleri inceleyerek Aristotelesin de belirttii gibi dil, dnce, obje
srasn takip ederek, dnceyi ortaya koymu oluruz demektedir.
70
Dil olmakszn dnmenin de olamayacan ileri srmenin ok iddial bir
sylem olduunu vurgulayan Mehmet iek ise, dilin dnmeyi mmkn
klmasndan ok, dncenin dier insanlara aktarlmas suretiyle soyuttan somuta
dnmesini salayarak dnme eylemine ilevsellik kazandrdn

68
a.e., s. 304.
69
a.e., s. 305
70
Akka, S. nal, Bir Kltr Merkezi Olarak Harran, I. Uluslararas Katlml Bilim, Din ve
Felsefe Tarihinde Harran Okulu Sempozyumu, anlurfa 2006, s. 273.



31
belirtmektedir.
71
Dolaysyla dil toplumsal ilevsellii ile nem kazanmaktadr.
Dcane Cndiolu da, yaygn bir kabul olan dnmenin szcklerle gerekletii
fikrini reddetmekte ve aslnda dnmenin sadece szckleri kullandn, ancak
dnmenin kavramlarla gerekletiini ve bu kavramlar iletmenin (da vurmann)
ise szcklerle mmkn olduunu belirtmektedir.
72

Her dilin kendine gre bir dnya gr olduunu kaydeden Gkberk,
dillerin farkl ve ok sayda olmalarnn bize, dnyann dzen ve anlamn eitli
alardan yorumlama imkan tandn belirtmektedir: Ksaca sylersek, bir dilde
bireysel bir insan grubunun, bir ulusun zel ruh ve yaama slubu ruh bir form
kazanr. Yine bunun iin, bir ulusu yok etmenin en kestirme yolu, bu ulusun dilini
ortadan kaldrmaktr.
73

Dilin toplumsal bir kurum olduunu ifade eden Aksan, dil-toplum ilikisiyle
ilgili olarak unlar sylemitir: Bir ulusun yaay biimi, inanlar, gelenekleri
dnya gr, eitli nitelikleri ve hatta tarih boyunca bu toplumda meydana gelen
eitli olaylar zerinde hibir bilgimiz olmasa, yalnzca dilbilim incelemeleriyle,
bu dilin sz varlnn, sz hazinesinin derinliine inerek btn bu konularda ok
deerli bilgiler ve gvenilir ipular edinebiliriz.
74
Aksan ayrca, bir dildeki
kavramlar, kalplam szler ya da ataszleri ve deyimlerin bir araya getirilip
gruplandnda, bunlardan bazlarnn dierlerine gre ne ktn, arlk

71
iek, Mehmet, Dil Olgusuna Genel Bir Bak, Kuran Hermentik ve Dilbilim Sempozyumu
Kitab, Bakanlar Mat., Erzurum 2001, s. 194.
72
Cndiolu, Dcane, Boa konuabilirsin fakat bou konuamazsn, Yeni afak Gazetesi, 12
ubat 2005.
73
Gkberk, Macit, Deien Dnya Deien Dil, YKY, stanbul 1997, s. 69.
74
Aksan, Doan, a.g.e., s. 65.



32
kazandn, bu ne kanlarn ise o dili konuan toplumun deer ve nem verdii
kavramlar, kullanmlar olduunu kaydetmitir.
Dil-toplum ilikisi beraberinde toplumsal dilbilim, toplumdilbilim,
diltoplumbilimi, dilin toplumsal ruhbilimi vb bilim dallarnn da oluturulmasn
getirmitir. Bunlarn ortak gr, dilin kavranmas veya iyice bilinmesi iin
toplumsal srelerin ve dili ancak bir ynyle ele alan gzlemlerin artk yeterli
olmad, almalarn odak noktasn, dil kullanm ile toplumsal davran biimi
arasndaki karlkl etkileimin oluturmas gerektiidir.
75

En bata da belirttiimiz zere, dil insann yaratlnn bandan beri sahip
olduu bir yetidir. Chomskynin insann douundan itibaren dil renme yetisine
sahip ve bu yetinin sadece insana zg olduunu tespit etmesiyle bu dnce de
yeni bir aama kazanmtr.
76
Bununla birlikte insan dili geliirken belirli
aamalardan da gemitir. Bunlar insann, ncelikle seslerin sistematik bir dzen
iinde kullanlmas sonucu konumay renmesi, ardndan bu sesleri yine dzenli
bir ekilde yazya dkebilmesi ve uzun sreler saklayabilmesi, kat ve kalemi
bularak bilginin yaygnlamas, bask makinelerini bularak kitaplarn toplum iinde
oalmasn salamak gibi ana hatlaryla ifade edebileceimiz aamalardr.
Gnmzde bilgisayarlarn yaygn bir biimde kullanma girmesiyle dilde yeni
aamalar kaydedilmitir. Artk sanal diller oluturulmakta, bir ok konu retilen bu
dillerin imknlar ile zme kavuturulmaktadr. Compututional Linguistics,
Compututional Semantics, vb gnmzde ykselen yeni bilim disiplinleri olarak
ne kmaktadr.

75
mer, Kmile, Toplumsal Dilbilim, Dilbilim ve Dilbilgisi Konumalar I, TDK yay., Ankara
1980, s. 158-159.
76
Kran, Zeynel, Dilbilim Akmlar, Onur Yay., Ankara 1996, s. 190.



33
te insann hem varoluu hem de toplumsallamas ve toplumsal kltrn
oluturmasnn (ki dil ile kltr yapk ikizler
77
, dil kltrn aynas
78
vb olarak
tanmlanmtr) en nemli unsuru olan dil, mstakil bir bilim dalnn da inceleme
konusu olmutur; dilbilim. Dilbilim tarihiyle ilgili bilgi veren eserler, genellikle bu
bilim daln, ada dilbilimin kurucusu saylan Saussureden nceki dilbilim ve
Saussure sonras dilbilim olarak iki ksmda incelemektedir. Bu tasnifin nedeni,
Saussuree kadarki dil almalarnn, dili dil iin aratrma kastyla deil, baka
bilim dallarnn yardmc kolu olarak veya belli bir inan ve dncenin gerei
olarak yrtlm olmasdr. Bununla birlikte nceki dnemde, tamamen dilbilimsel
amalarla hibir almann yaplmam olduunu sylemek yanl olur. Nitekim
Arap dili ile ilgili almalar temelde, Kurann doru anlalmas ve doru
aktarlmas kaygsna bal olarak alet ilm hviyetinde yrtlmesine ramen, bu
amacn dnda dili Saussuren tabiriyle-kendi iinde ve kendisi iin ele alan,
inceleyen almalardan biri olmak zere bn Cinnnin el-Hasis adl eseri
zikredilmektedir. Bu eser, Arap dilinin seslerini, kalplarn, yaplarn ve dile ait pek
ok hususu bugnk dilbilim mantna uygun bir tarzda ele almaktadr.
79

Yukarda Arap diliyle ilgili almalarn daha ok Kuran merkezli dini
kayglarla yrtld ifade edilmiti. Benzeri bir kaygy, ok daha nce, Eski
Hindde gryoruz. M.. 10. yy.a kadar uzanan kutsal kitap Vedalarn yanl
okunmas ve yanl aktarlmasnn nne gemek iin eitli abalarn sarf edildiini
reniyoruz. Eski Yunanda ise dilbilim ve dil almalar felsefenin kanatlar

77
Malko, M. Nihat, Kltrn Temel Unsuru Dil, http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=32182
78
Yolcu, Mehmet, Yabanc Dil renimi, Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi II, Say 3,
2002, s. 61.
79
Civelek, Yakup, 7.11. Asr slam Dnyasnda Dil Olgusuna Yaklamlar ve Batl Dilbilimcilerle
Mukayesesi, Kuran Dilbilim ve Hermentik Sempozyumu, Bakanlar Mat., Erzurum 2001, s. 201-
229.



34
altnda yaplmtr. Bunun ak delili, byk filozoflardan Platon ve Aristo'nun dille
ilgili mstakil almalardr. Eski Yunanda dilbilimde iki ayr ekol ortaya kmt:
Analojistler (doalclar) ve anomalistler (uzlamaclar). Birinci ekol, dilin, doann
bir sunusu, doal, temelde kurall ve manta dayanan bir varlk olduunu, ikincisi
ise dil yapsnn kura1szl ilkesini benimsiyordu. Romallar ise dilbilim
almalarn daha ok Yunanllarn etkisi altnda srdrmler ve onlar tamamlar
nitelikte eserler vermilerdir. Douda ise Arap dnyasnda dille ilgili kymetli
almalar yaplmtr. Bunlarn banda Sibeveyhinin bugn hl deerini koruyan
el-Kitb adl eseri gelmektedir. Ondan nce hocas el-Halil b. Ahmed, Arapann ilk
szl saylan Kitbul- Ayn kaleme almt.
80
Bu eser ayn zamanda ilk
dilbilimsel tefsir rnei olarak da kabul edilmektedir.
81
Trk dnyasnda ise
Kagarl Mahmutun telif ettii bugn hl nemini koruyan Divan- Lugatit-Trk
adl eser, o dnemin sz varln derlemekle kalmam, dile canllk katarak Trk
dilinin Arapa karsndaki gcn ispatlamtr.
Ortaada batdaki dilbilim almalarnda Latincenin n plana kt
grlr. Ortaa son1arndaki dilbilim almalarnda Dantenin damgas
belirgindir. O sralarda, yeni lkelerin kefedilmesi ve dolaysyla yeni dillerin
varlnn ortaya kmas sonucu, bir takm ok dilli szlkler yazlmaya balanm
ve dilbilgisi kitaplar yaygnlamtr.
82

XVII. yzylda Port Royal Dilbilgisi adyla nlenen dil almalar, aslnda
her dilde ortak olan mantk temellere dikkat ekiyor ve bylece sonraki yzyllarda

80
Acar, mer, Arap Dilinde ok Anlamllk, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Uluda niv.
Sosyal Bilimler Enstits, Bursa 2002, s. 26. Ayrca kaynaka iin dipnotlara bkz.
81
Karsl, brahim H., Kuran Tefsiri Asndan lk Arap Lgati Kitabul-Aynn Deerlendirilmesi,
Nsha Dergisi, Say: 14, Yaz 2004, s. 49-70.
82
Aksan, Doan, a.g.e., s. 16.



35
da etkisini srdrecek bir ilerleme salyordu. Yine bu yzylda dil-dnce ilikisi,
Bacon, Leibniz, Humboldt gibi filozoflar tarafndan ele alnmt. XIX. yy.a
gelindiinde, nceki dnemlerde ksmen gn na karlm olan, diller
arasndaki yaknlk ve benzerlik ilikileri, bu yzylda Franz Boppun temelini att
karlatrmal dilbilim almalar ile daha belirgin esaslara balanm ve bylece
dnya zerindeki dil aileleri tespit edilmitir. XX. yy. dilbilim tarih asndan
dnm noktas olarak kabul edilir. Nitekim ada dilbilimin Saussure tarafndan
kurulmas ve bunun sonunda yapsalc dilbilimin ortaya kmas, daha sonra
Cenevre Okulu, Prag Okulu, L. Bloomfieldin nderliinde Amerikan Davran
Dilbilim Ekolnn oluumu ve reticidnmsel dilbilgisi ekoln Noam Chomsky
tarafndan kurulmas hep bu yzylda gereklemitir.
83

Her ne kadar mstakil bir dilbilim akm olarak deerlendirme imkanna
sahip olmasak da, yine bu yzylda Saussurec dilbilim ve yapsalcla kar
postyapsalclk ve yapbozumu felsefeleri gelitirilmi ve ada dilbilimin
kurucusu bata olmak z.ere onu takip eden yapsalclar iddetli tenkide tabi
tutulmutur.
84
Derrida, Saussurec dilbilimi eletirerek bu dilbilim anlaynn dili
yazma dzeyine indirgediini vurgulamaktadr: Bu noktadan itibaren gzle grlr
elikiler ortaya kar ve bu elikiler birbirine toslar. Bu elikileri takip etmek
insan dilbilimin tesine, gramatolojiye, metinsellie gtrr. Derrida, Saussurec
anlayta konumaya verilen ayrcaln arkasnda, etkinliini srdren koca bir
metafizik grmektedir. Yaznn ikincil aklarnn (emanotion) tersine ses, bir
gereklik ve kendiliindenlik metaforu, kendi kendini sunan (self-present) canl bir

83
a.e., s. 26 - 27.
84
Szen, Edibe, Eylem/Belirsizlik, Mbadele, Bilgi/G ve Refleksivite, Paradigma, stanbul 1999,
56-57.



36
konuma kaynadr. Saussure bu noktada da eletiren Derrida, Saussuren dil
durmakszn evrim geirir, oysa yaz olduu gibi kalma eilimindedir dncesine
kar karak, yazmann da (okuma ve yeniden yazma ile) deitiini ifade eder.
Derridaya gre de Saussurec dilbilim konumay, yazmann kart haline
getirmitir.
85














85
Aksan, Doan, a.g.e., s. 26.



37
1.2. DLDEN ANLAMA (SEMANTK)

Kavramlarn belirginletirilmesi, szl dilde seslerden, yazl dilde ise
ekillerden oluan szcklerle salanr. Buna gre dilin temelinde ey vardr:
Ses, ekil ve anlam.
86
nk dil, sadece seslerin ard arda gelmesiyle oluan
kelimelerin cmle iinde kullanlmas demek deildir; bu kelimelerin anlam
tamas da gerekir. Zira harfler tek balarna anlam tamazlar; bu sebeple iki, ,
drt ve be harfli kelimeler (szler) eklinde terkip edilirler.
87

Anlam / mn, (Almanca bedeutungsinn, Franszca sens, signification,
ngilizce meaning, sense) szlkte yle tanmlanmaktadr:
88

1) Bir kelimenin belirttii, ifade ettii, dndrd ey
2) Bir nermenin, bir hkmn veya dncenin anlatmak istedii ey
3) Dilsel bir ifadenin, bir iletiim ortamnda tad muhteva
Doan Aksan dil ve anlam bantsna dair olarak unlar kaydetmektedir:
Bu dizge anlam tayan belli ses birleimlerinden szck ve
morfemlerden (daha baka eler) oluur. Ekmek, su gibi ses birleimleri
ancak Trkler, Trke konuanlar iin belli anlamlara sahiptir. Szck
ad verilen iaret, bir kavram, bir de ses yn olan her dilin kaynam
bir dnce - ses bileimidir; dildeki baka elerle ilikili bir anlama ve
anlatma birimidir. nsanlarn eitli bakmlardan nitelikleri nasl
birbirinden farkl ise toplumlarn dnyay grleri, deerlendirmeleri de
ylece birbirinden ayrld iin kavramlar dilden dile ve o lde
olmamak zere kiiden kiiye deiir.
89


86
Dilaar, Agop, Dil, Diller ve Dilcilik, TDK Yay., Ankara 1968, s. 51.
87
es-Suyt, rh. Muhammed Carulmev vd., el-Muzhir, el-Mektebetul-Asriyye, Beyrut 1987, c. 1,
s.37.
88
Bolay, S. Hayri, Felsef Doktrinler ve Terimler Szl, Aka, Ankara 1997, s. 21.
89
Aksan, Doan, a.g.e., s. 13.



38
Her ferd, kendisinin btn insan trnn bir srp gitmesinden baka bir ey
olmadn en canl olarak dilde duyar. Her ferdin srekli olarak dil zerine etkisi
olduundan, her kuak onda bir deiiklik yapar. Ancak bu deiiklik szcklerin
ve ekillerin kendisinde deil de, onlarn baka ekillerde kullanlmalarnda ortaya
ktndan kolayca farkedilemez. Her szce yklenen anlam kiiden kiiye
toplumdan topluma farkllamaktadr.Kimse szckte bakasnn dndn tpk
tpksna dnmez. Bu yzden her anlama ayn zamanda bir anlamamadr;
duygularda ve dncelerdeki her birleme ayn zamanda bir ayrlmadr.
90

Austine gelene dek dil-anlam kuram zihinci, gndergeci ve davran
olarak adlandrabileceimiz aamadan gemitir. Zihinci kuram: Aristotelesten
balayarak Fregenin anlam ile gndergeyi birbirinden ayrmasna dek iki bin yl
akn bir sre felsefe tarihine egemen olmutur. Daha ok dil-zihin ilikisini
sorgulayan bu dil-anlam kuramna gre, dil, insann, grnmez zihin ieriklerini
bakalarna aktarmak iin kulland grnr iaretlerden baka bir ey deildir.
Dilde kullandmz en kk anlaml anlatmlar olan szckleri zihnimizdeki
idelerin/kavramlarn yerine, bu szcklerden oluan tmceleri de kavramlar
birbirine balayarak oluturduumuz dncelerin yerine kullanrz. Hangi dilsel
anlatmlarn hangi kavram ya da dncenin yerine kullanlacan belirleyen ey
uylamdr. Ksaca sylemek gerekirse, zihinci kuram, dilsel anlatmlarn,
zihnimizdeki kavramlarla dnceleri temsil ettiklerini; bir dilsel anlatmn
anlamnn, temsil ettii zihin ierii olduunu ileri srer.
91


90
Akarsu, Bedia, a.g.e., s. 90.
91
Aysever, R. Levent, Szn Yurtsuzluu, Adam Sanat, Say 211, Austos 2003, s. 38.



39
Bunun iin, karmzdaki birine bir ey anlatmak amacyla bir tmce
rettiimizde, doru ya da yanl bir ey sylemi olmayz, yerinde ya da yerinde
olmayan (kurala uygun ya da kurala aykr) bir davranta bulunmu oluruz.
Austine gre, kendisinden nce ortaya atlan dil-anlam kuramlarnn gzard ettii
en nemli nokta budur: Karsndaki kiiye bir ey anlatmaya alann bir nesneye
gndermede bulunup o nesneye bir anlatm ykledii grlm, ama bu kiinin
bunu yaparken kurala dayal bir davranta bulunduu grlememitir.
92

Yakn gemite postmodern felsefenin kurucu isimlerinden saylabilecek
Derrida, dil anlam ilikisine dair geleneksel anlaylar ve Saussure kuramlarn
reddetmi, dinleyen ile konuan arasndaki sz al veriinde (anlamada) gzard
edilen bir ikinci e olarak dinleyene (anlamaya) dikkat ekerek dil felsefesinde
yeni bir dnm yaratacak bir adm atmtr. Aysever, Derridann durduu nokta
ile ilgili olarak unlar aktarmaktadr:
93

Searle, sz edimlerinin baar koullarn sorgularken, onlarn
dinleyen deil, konuan kiinin yerine getirdii edimler olduunu
nemle vurgular. Derridaya gelince, onunkisi, kar tarafn, yani
dinleyen/okuyan kiinin bakdr. Derridann, bir ey syleyip
sylediimizden daha fazlasn anlatmaya altmz durumlar
kendisine k noktas yaparken gelenein, zellikle de sz
edimleri kuramnn bir ey syleyip sylediimizi anlatmaya
altmz durumlar kendisine k noktas yapmasnn gerisinde
yatan aslnda bu bak farklldr. Konuan / yazan da
dinleyen/okuyan da ortadaki szn sahibinin kendisi olduunu
dnmektedir. Byle olunca, olup bitenlere konuan / yazan
kiinin gzyle bakann, bir ey sylenip sylenen eyin

92
a.m., s. 38-39.
93
a.m., s. 43.



40
anlatlabildii durumlarn koullarn; dinleyen / okuyan kiinin
gzyle bakann ise bir ey sylenip sylenenden daha baka
eylerin anlald durumlarn koullarn aratrmasndan daha
doal bir ey olamaz. Bu adan bakldnda, Austin ile Searlen
anlatmadan ok anlamann, Derridann ise anlamadan ok
anlamamann kuramn yaratmaya altn sylemek hi
yanl olmayacaktr.
Semantik; bildiriim arac olan dili psikoloji, sosyoloji ve mantk asndan
inceleyen karma bir daldr. Bu akmn balca temsilcisi Alfred Korzybski (Science
and Sanity, 1933) her ruhsal tepkinin bir gstergeye cevap olduunu, bir baka
deyile, semantik bir grnme brndn savunur. Kolayca anlalabilecei
gibi, burada ok geni kapsaml bir semantik sz konusudur.
94


1.2.1. Felsef Bir Alan Olarak Semantik
Semantik, felsef ya da mantksal ve dilbilimsel olarak iki farkl adan ele
alnabilir. Felsefi ya da mantksal yaklam, gstergeler ya da szckler ile bunlarn
gndergeleri arasndaki balantya arlk verir ve adlandrma, dzanlam,
yananlam, doruluk gibi zellikleri inceler. Dilbilimsel yaklam ise zaman iindeki
anlam deiiklikleri ile dilin yaps, dnce ve anlam arasndaki karlkl balant
gibi konular stnde durur.
Felsefe ve dilbilim alanlarnda semantik, bir dilin gstergeleri ile bunlarn
anlamlar arasndaki balantnn incelenmesidir. Semantie farkl yntem ve
amalarla yaklalsa da, her iki alan da insanlarn dilsel anlatmlardan nasl anlam
kardklarn aklamaya alr. Dil, bir ucu sesbilim, bir ucu da anlambilim olan

94
Arkl, N., Tundoan T. ve Vardar B., Semantik Akmlar, Yeni nsan Yay., stanbul 1969, s. 11.



41
geni bir tayftr. Bir yanda sesler ya da iaretler, bir yanda ise bu ses ve iaretlere
yklenmi olan anlam vardr. Modem dilbilimdeki tm abalar anlamlarn seslere
ve iaretlere, ses ve iaretlerin de anlamlara nasl evrildiini ortaya koymaya
yneliktir. Ancak mevcut sorunlar byktr. Eer semantik alanndaki sorunlar
vurgulamak gerekirse, ncelikli sorun bunun dilbilimini hangi derecede
ilgilendirdii eklinde karmza kacaktr. nk sz konusu olan anlamlar ise bu
aamada bata felsefe olmak zere birok alann syleyecei noktalar olacaktr.
Gerekte bizim iin anlam, dilbilimin konuyu ele ald tarzdan ok farkl bir ierik
tar.
95

Dilbilim, anlamn felsef ya da sosyolojik ieriine fazla girmeden, anlamn
ifade edilme biimiyle ilgilenir. Burada sz konusu olan anlamn ne olduu deil,
nasl bir yapyla dile getirilebilecei sorunudur. Bu yaklam, sorunu tanmlamam
kolaylatrmaktadr. Ama geriye kalan alma hi de azmsanacak kadar az
deildir. Anlam nasl ifade edilecek? Anlamlar hangi aralarla tanmlanp dilin
teki aamalarnda kullanlabilecek ekle nasl sokulacak? ncelikle bir saklama
(storage) sorunu vardr; ardndan da ilenme sorunu geliyor. Bir anlam hangi
yapyla bir hafza modlnde tutulabilir? Bu yapy ileyecek ilemcinin kapasitesi
ne olmaldr? Tm bu sorunlar zmlense bile anlamlarn gramatik yaplara
evrilmesi gerekmektedir. Ya da tam tersi, gramatik yaplarn anlama
dntrlmesi art olmaktadr.
96


95
Sakall, Tuna, a.g.t., s. 19.
96
a.t., s.19



42
Felsefeci ve dilbilimciler, dnce ve dil arasnda ok nemli bir ban
olduunu sylerler. Dil, dnceyi ifade ettii kadar, onun geliimini de salayarak
ift ynl bir ilevi yerine getirmi olur.
97

Felsefenin mmkn olmas iin de felsef tartmalarn vastasyla
srdrlecei dile ihtiya vardr. Bu nedenle felsef mnda sorunlar dilin kendisiyle
ilgili soruturmalar haline dnr. XX. yzyl felsefecileri dilsel gstergelerin
(szckler, tmceler, vb.) anlam tama biimleri zerine ok ey yazmlardr. 1920
ve 1930larda olgucu okulun mantklar, dile matematik ve mantkta bulunan
kesinlii ve akl getirmeye almlardr. Onlara gre doar diller aklk ve
kesinlikten uzaktr. Bu nedenle de belirsizlik ve okanlamllktan arnm ideal bir
dil zerine kurulu bir semantik kuram gelitirmeye almlardr. Mantklar,
szcklerin dnya ile balantsn gsterecek bir kuram gelitirmek iin temelde
gnderme ve dorulama kavramlarna dayanmlardr. Gnderme modeline gre
dilsel bir simge, rnein bir szck, ya dorudan gzlem, ya alg ya da her ikisiyle
birlikte kavranan bir gnderge olduu zaman anlalabilir. rnein Boston, Boston
kenti demektir; George Washington da bir ABD bakan anlamna gelir. Ama
gnderme modeli doru ve yanl gibi soyut szckleri ya da eylemler (fiiller) ve
edatlar gibi ak seik gndergeleri olmayan szckleri dikkate almaz. Buna ek
olarak, felsefeci Gottlob Fregenin sabah yldz ve akam yldz rneinde iaret
ettii gibi iki deyimin ayn gndergeleri, ama farkl anlamlar olabilir. Bu yzden

97
Korkmaz, Ramazan, Trk Dili, Nisan 2000, s. 319.



43
dilsel gstergelerin ne anlama geldiklerini aklamada gnderme modelinin yetersiz
olduu benimsenmitir.
98

Dili kullanma ve anlama, insanlar sradan nesnelerden ve dier canllardan
ayran bir zelliktir. Bu i yaammzn da zn oluturur. Felsefe tarihinde dilin
neminin anlalmasnda Ludwig Wittgensteinn sorduu sorularn nemi byktr.
Wittgenstein birok kimsenin sormaya deer grmedii sorular, ayn Newtonun
gezegenlerin neden baka ynlere frlayp gitmediklerini, talarn braklnca neden
dtklerini sorduu gibi sormutur. Daha nceleri Lockeun ve Leibnizin de bu
konuda almalar vardr. Ayrca Frege ve Russelln almalar da Wittgensteina
temel oluturmutur; fakat ondan nce felsefe tarihinde hi kimse dili konunun
merkezine onun gibi koyamamtr.
99

Wittgenstein ilk dnemindeki Tractacus adl eserinde Dnyay resimleyen
ideal bir dil tarifi yapmaya almtr. Bu eserinde Wittgenstein, Dnya zerinde
sylenenleri zmlersek, bunlar, eylerin isimleri olan szcklere
indirgeyeceimizi ve tmcenin szckleri arasnda kurulan ilikinin de, dnyadaki
eyler arasnda bulunan ilikiyi karlayacan dnr. Bu yolla tmce dnyay
resimleyebilmektedir. Wittgenstein ilk eserinde, btn felsefe sorunlarn zdn
sanmaktadr. Fakat ilerleyen yllarda Wittgenstein Tractacusdan rahatszlk
duymaya balar. Wittgensteinn ikinci dneminde dilin resimleme grevi yerine, dil
bir alet olarak grlecektir. Dil bu dnemde sosyal bir olay, bir etkinliktir.
Wittgensteinn birinci dnemine ters olan bu dneminin ilk dnemiyle ortak yan;
dilin yine merkezde olmas, felsefenin dil felsefesi balamnda ele alnmasdr.

98
Sakall, Tuna, a.g.t., s. 25-26.
99
Dil ve nsan, yb, 14 Temmuz 2006, <http://www.mucizeler.com/dilveinsan.html >.



44
Wittgenstein birbirine zt her iki dnemiyle de ok taraftar toplayan ender
felsefecilerden biridir.
100

Wittgenstein ikinci dneminde dilin, ilk dnemde sandndan daha fazla
eyler ifade edebildiini grd. Bize gre dilin becerileri ve bizi ulatrabildii
noktalar, Onun bu dneminde sandndan da fazladr. Bu konuya bundan sonra
yazacamz bir kitapta daha detayl yer vermeyi dnyoruz. Allahn insanlara
ok zel armaan olan dilin nemine dikkat ekilmesi asndan bu almalar
takdire deerdir. Thomas Hobbesun Leviathan adl eserinde syledii gibi:
Btn icatlar iinde en soylu ve yararl olan, isimler ya da isimlendirmelerden ve
onlarn balantsndan oluan konumadr.
101

Moderniteden postmoderniteye geite ve postmodern felsefenin
oluumunda dil olduka byk bir nem tam ve dil-anlam ilikisine yeni
boyutlar eklenmitir. Artk, farkl bir gerek olgusu yaratlmtr ve bu deiime
Baudrillard simulacra adn vermitir. Bu yeni dnyada, temsil artk gerekten
daha gerek hale gelmitir. Baudrillard yle der; biz, toplum olarak gerek ile
olan balantmz koparm bulunuyoruz. Baudrillard dilin ve yaratlan gerekliin
bizi var olmayan bir dnyaya tadn sylemektedir. Dilin kvrakl sayesinde,
belki bilincimizin dahil ulaamad bir gereklie doru ilerlemekteyizdir.
Baudrillardn burada ortaya koyduu yeni dnya olgusu bilindnn bir
yansmas olabilir. Farkl ifadelerle, resimlerle, izgiler ve sembollerle birey ve belki
de toplumun kendisi, bilind var olan olgularn yansmasn yaatmaktadr ve onu
bir simulacra olarak yaamaktadr. Simulacralar, gerein bir kopyasdr, hatta

100
a.m.
101
a.m.



45
kopyann kopyasdr. Burada, Lacann dil ile anlamn ilikisi gz ard
edilmemelidir. Lacana gre, bilindna ulaamamann nedeni dilin tek anlaml
olmad dnlrse ve simulacralarn kopyann bir kopyas olduu, o zaman
Baudrillard ve Lacan arasndaki balant kurulabilir. Eer geree ulamann yolu
dil yardm ile olacak ise ve bu iki dnrn kuramlar doru ise, o zaman
geree ulamak, bilindna ulamak kadar bir illzyon olacaktr.
102


1.2.2. Bir Dilbilim Disiplini Olarak Semantik
Geleneksel Yunanca analizlerinde dlen hatalara deinen Lee Roy Martin
semantikle ilgili olarak unlar kaydetmektedir:
103
Semantik temel olarak anlama
almasdr. Ancak geleneksel olarak dlen hata, anlama almasnn sadece
kelimeler dzeyine indirgenmi olmasdr. Modern dilbilim ortaya koymutur ki
anlama kelimelerin cmle, hatta metinle olan ilikisine dayanmaktadr. Cmleden
veya metinden soyutlanan kelime doru anlama ulatrmaz. Bir dier geleneksel
hata ise metaforik, iirsel, meselli ve edeb ifade tarznn gz ard edilmesidir.
Semantik konusundaki almalar dilbilimin btn dallarn ilgilendirmekte,
dilin her ynne uzanmaktadr. Semantiin en az ilgili grlebilecek olan grevsel
sesbilim alanna bir gz atlacak olursa anlamn bu dal konularnda da ne denli
nemli olduunu ortaya kt sylenebilir. rnein Trkedeki bir evet szc

102
Faraci, Fiona, Dilbilim Bilind likisi, 21 Ocak 2007, <http://dilbilim.murat.ms/index.
php?topic=371.0;prev_next=prev>
103
Martin, Lee Roy, A Comparative Analysis of Two Approaches to Greek: The Traditional
Approach and the Linguistic Approach, 15 Hazirin 2006, <http://earth.vol.com/~lmartin/
APPROACH.HTM>



46
deiik ton ve vurgularla u anlamlar yanstabilmektedir:
104

vet (ilk seslemi vurgulu ve den bir tonla): kabul ediyorum, dorudur
anlamnda.
evt (ikinci seslemi vurgulu ykselen bir tonla): ne istiyorsunuz?, konuyu
grtk ya anlamnda
ve:t (ilk seslemi vurgulu, ikinci seslemi uzun): imdi oldu, ha, u
konuydu, imdi ne yaplacak? anlamnda.
Gnmzde dilbilimciler genel anlamda dil dzeyi zerinde alyorlar:
1. Ses bilgisi / Fonetik (sesle ilgili), 2. Szdizim / Sentaks (szcklerin dilbilgisel
olarak bir araya getirilip cmle oluturulma biimleriyle ilgili), 3. Anlambilim /
Semantik.
lk iki alanla karlatrldnda, dilbilimcilerin anlambilim alannda ok az
baar saladklar grlr. Konunun tartmal oluu, dilbilimcilerin birka gruba
ayrlmalarna neden olmutur. Yorumcu anlambilim okulunun yeleri, dil yaplarn
kullanm koullarndan bamsz ele alrlar. retici anlambilimin ncleri ise
tersine dilin bildiriim gcnn dikkate alnmas gerektiini savunurlar ve
tmceleri.n anlamlarnn, kullanmlarnn bir ilevi olduunu ne srerler. Bir baka
grup ise daha da ileri giderek, kuramclarn, insanlarn kavramlara nasl ulatklarn
ve bunlarn szck anlamlaryla nasl balant kurduklarn dile getiren psikolojik

104
Aksan, Doan, Anlambilim, lgili Alanlar ve Trke, Ankara niv. TMER Dil Dergisi, Say:
16, Ankara 1994, s. 120.



47
sorunlar ele almadka anlambilimin ilerleme kaydedemeyeceini savunur.
105

Dilbilimin bir kolu olarak dnlen semantik, ilk olarak XIX. yzylda
ortaya kmtr. Semantik, dilin ses ve anlam ilikisi, zihinle, ruhla, toplumla ilgili
yn zerinde durur; szckleri anlam asndan karlatrarak sz konusu
anlamlarnn zaman iindeki deiim ve geliimlerini inceler. Bu bilim dal ilk kez
1826-27 de Alman dilcisi K. Reisig tarafndan semasiologie adyla kurulmutur. ilk
sistemletirme almas ise Fransada M. Break tarafndan yaplmtr:
106

Anlambilim alannda yaplan aratrmalar, gnmzdeki dil almalar
arasnda nemli bir yer tutar. nceleri dilbilimin bir dal olarak alnan
anlambilim, zellikle XX. yzylda yapsalcln (structuralisme) da
etkisiyle yeni bir bilim alan olarak karmza kar. Dilin salt ses ve
biim yn zerinde younlaan almalar felsefe, toplumbilim,
psikoloji ve mantktan da yararlanarak anlam alanna kaymaya
balamtr.
Felsefeci Arda Denkel, Anlamn Kkenleri adl yaptnda, felsefede anlam
sorununu dil felsefesinin ana sorunu olarak incelemi ve sorunun John Locketan bu
yana tarihsel geliimini gzden geirdikten sonra, anlaml oluunun kkeninin
evrendeki doal ilikilerde olduunu ne srmtr. Bu arada, bat dillerinde
yazlm kimi anlambilim metinlerinin evirilerinden, niversitelerin felsefe, filoloji
ve dilbilim blmlerinde anlambilime ilikin olarak ders ve etkinlikler de
srdrlmektedir.
107

Jakobson, her dilde dilsel iletiimin kutuplarndan ve temel elerinden
birine balanan alt ilev saptamtr. Gnderge ilevi balama, iliki ilevi ilikiye,

105
Sakall, Tuna. a.g.t., s. 27.
106
zkrml, Atilla, Trk Edebiyat Ansiklopedisi, nklap Yay., stanbul 1990, c. 2, s. 14.
107
Sakall, Tuna, a.g.t., s. 28.



48
ar ilevi alcya, coku ilevi vericiye gnderme yapar, yaznsal ilev bilgiyi
kapsar, stdil ilevi ise dorudan doruya koda gnderir.
108

Martinetye gre izgisellik (sesli) zellii ve ift eklemlilik, dilleri
tanmlamaya yeter. Dillerin ok daha fazla ortak yn bulunduu anlalmaktadr;
nce Jakobsonun alt ilevi ve temel tmeller-koullu tmeller biiminde iki
kategoriye ayrlabilen belli saydaki tmeller. Birinci durumda, yklem ya da
ilevsel szckler rnei anlabilir: dnyadaki tm dillerde yklem ilevini
stlenebilecek biimler (adlar ve fiiller); kendi balarna bir anlam bulunmayan
(nesnelere gndermeyen), ama szlksel birimler arasnda u ya da bu banty
salama ilevi gren biimbirimleri, ntaklar, sontaklar, balalar vardr. tm
dillerde kii adllar olduunu sylemek yanlsa da, tmnde de kiiye, bene,
sene, tekine gnderim yapan gstericiler bulunduu ileri srlebilir.
109

Tanmn J. Greenbergin yapt koullu tmeller iki olgu arasnda bant
kurar: bunlar bir ierme bants biimini alr (eer pyse o zaman qdur). rnein,
ntakl (ilgeli) dillerde, tamlayan durumu hemen her zaman ynlendirici ad izler;
sontakl dillerdeyse hemen her zaman onun nnde yer alr. YN (yklem-zne-
nesne) dzenli diller, her zaman ntakl (rn. Arapa), rastlantya balanamayacak
bir sklkla NY (zne-nesne-yklem) dzenindeki diller sontakldr (Japonca,
Altay dilleri, Birman dili). Bir dilde NY dzeni egemense ve tamlayan durumu
kendisini ynlendiren ad iz1iyorsa, o zaman sfat da ayn biimde ad izler. YN
dzeninin egemen olduu tm dillerin olas teki dzeni YNdir (zne-yklem-
nesne). Eer YN dzeninin egemen olduu bir dilde, baka temel dzen yoksa ya

108
Jakobsondan aktaran: Sakall, Tuna, a.g.t., s. 14.
109
Martinetten aktaran: Sakall, Tuna, a.g.t., s. 14.




49
da olas baka dzen olarak yalnz NY (nesne-zne-yklem) varsa, fiili deitiren
tm belirteler fiilden nce gelir.
Greenbergin dizelgesine, her trl dilbilgisi alntlarn kapsayan temel
tmeller eklenebilir. Ayrca, tm dillerde, evre elerini ve belirli sayda bitki ve
hayvan trlerini adlandrmada, insan vcudundan (eretileme yoluyla) aldklar
terimler bulunduu varsaylabilir. rnein, Trkede bir rman az, kollar
vardr; baka birok dilde de ayn duruma rastlanr. Dan srt, etei, vb. Dnyay
betimlemede, Moolca ok sayda bu tr insan biimli adlandrma kullanlr.
Dillerin ounda eretileme, botanik ve zooloji szlklerini oluturmada geni bir
biimde kullanlan yntemdir: rnein, Franszcada gueule-deloup (Almancada
Lwenmaul aslan az) coeur (yrek), vb.
110

Piagetye gre insan nce dnceyi oluturur ve daha sonra dil yoluyla onu
aklar. Kii, evresindeki nesnelerden, nesneler arasndaki ilikilerden ve bu
ilikilerden doan dzenliliklerden bir dnce altyaps kurar. Dil, bu altyapnn bir
sonucu veya uzants biimindedir.
111
yleyse, anlam doadaki olaylardan trer.
Baka bir deyile, anlam kuramnn merkezinde fiziki balam, ortam, doa ve
gereklik olmak durumundadr. Bu sebeple, balam iin iine katlmadan
oluturulacak bir anlam kuram, salam zemine oturamaz. Doadaki dzenliliklerin
soyut bir izdm olarak kabaca beyne yansmasn/yanstlmasn szdiziminin
(syntax); nesnelerin ve eylemlerin dil simgelerine dnmn/dntrlmesini de
semanticsin konusu yapmak, ve bunlar yaparken o izdme kaynaklk eden somut
balam gz ard ederek sadece izdmlerden anlam kuram karmaya almak

110
Pigetten aktaran: Sakall, Tuna, a.g.t., s. 14-15.
111
Owens, R. E., Language Development: An Introduction, Colombus Merrill Publishing Company,
1988.



50
pek sorunlu bir bak as olarak kabul edilebilir. Nasl ki bir haritaya bakp gerek
corafyadan farkl yeryzeysel anlamlar karmann kiiyi yanl noktalara
gtrebilme tehlikesi var ise, doann dzenini cmle ve bek yap kurallar ile
nesne ve eylem adlandrmalar olarak soyutlayarak gereklikten bamsz bir anlam
dizgesi oluturmak da sakncal olabilir. Bu alma balamnda bir gruba Rusya
Trkiyenin neresinde? diye bir soru yneltildiinde u karlklar verilmitir:
Yukarsnda, stnde, Kuzeyinde. O kiiler haritaya gre dnp doal
gereklie aykr bir yorum yapm olabilir. Harita fizik corafyann kaba bir
yansmasdr; cmle ve bek yap kalplar da doadaki dzenliliklerin kaba bir
temsilidir.
112


Anlam ancak ve ancak bir balamda var olabilir. Anlamn ortaya kt ya
da karld balama kkbalam denilebilir. Kkanlamsal balam o kadar eski ve
kanksanm olabilir ki, balamsz (semantik) adan bakanlarn onu yokmu gibi
kabul etmeleri muhtemeldir. Bir insann yrmesini, nefes almasn, grmesini vs.
fark edememesi gibi. Bu balama ilkbalam, kkbalam, zbalam, anabalam,
temel balam, semantik balam vs. adlar verilebilir. Bir ifadenin (kelimenin,
bein, cmleciin, cmlenin ya da bunlarn dnda kalan kelime topluluklarnn)
ilk olarak kullanld balama denir. Bu balamdaki anlam, kkanlamdr
(zanlamdr). Nesneler ve nesneler arasndaki ilikiler anlamlara kaynaklk ederler.
Temel balamlarda alglayan ve yorumlayan kiilerce nesnelere dntrlm
eyler, o nesnelerin zihinlerdeki kavram hlleri, ve o kavramlarn sese veya imgeye
dntrlmesi sreci yaanr. Temel balamlar eylerin nesnelere dntrld

112
akr, Cemal, Anlamn Balam Asndan ncelenmesi: Kkanlambilim ve Artanlambilim, Gazi
niv. Gazi Eitim Fakltesi Dergisi, Cilt 24, Say 3, Ankara 2004, s. 245-255.



51
ilikiler ve ilemler toplamdr. Toplumsal iletiimi mmkn klan boyutlar aslnda
dilsel olmayp, ortak dilsel biimlere kaynaklk eden balamsal ortaklklardr.
Varlklar arasndaki ilikilerin anlaml balamlarda srd ve balamlararas
geilerin olduu fark edilebilir. nsanlarn dil yoluyla yanstt gereklikler, bu
balamlarn ve balam ebekelerinin ifadesidir. Yani, hlihazrda doada bulunan
balamlar, ana hatlaryla dilin szdizimine, anlam ieriklerine, ve sz eylemlerin
izdmdr.
113


Kkbalamdan tre(til)mi, sap(trl)m, evrilmi, dn(trl)m,
geli(tiril)mi, bakala(trl)m, uza(tl)m, ksal(tl)m ve tersel(til)mi balam
ise artbalamdr (pragmatik balam). Tabii ki bu balamdaki anlam ise artanlamdr.
Artanlamn oluabilmesi iin mutlaka kkanlama dayanmas lazmdr. Kkanlam
kendi bana her zaman mevcut olabilecekken, artanlam daima kkanlamla greceli
bir iliki iindedir. Kullanmdaki anlam olarak yorumlanan pragmatics,
kullanmdaki artanlam biiminde yeniden tarif edilebilir, nk kkanlam da
kullanmda hayat bulur. Kullanm olmayan hibir ifadenin anlamndan da sz
edilemez zaten.
114
Trafik lambalarna bir daha bakalm. rengin diziliini,
dzenini ve srasn syntax (dizinbilim), kkbalamda rengin kiiler (kavaktaki
zel tat srcleri ve yayalar) iin anlamlarn ve onlara etkilerini semantics
(kkanlambilim) ve artbalamda rengin kiiler (kavaktaki ambulans veya itfaiye
srcleri ve trafik kurallarndan habersiz kiiler) iin anlamlarn ve onlara

113
akr, Cemal, Balam, Felsefe Ansiklopedisi 2, Etik Yaynlar, stanbul 2004.
114
Keckes, I., Editorial: Lexical Merging, Conceptual Blending, and Cultural Crossing, Intercultural
Pragmatics, Volume 1-1, 2004, s. 1-26.



52
etkilerini pragmatics (artanlambilim) inceler. Burada getirilen yeni boyut,
kkanlambilimin iine de balamn katlmasdr.
115



letiimin olabilmesinin temel art, balamdr. En basit balam en az kiiyi
kapsar. Her iki taraf bu balamn temel deikenlerinin bilgisine belirli oranda
sahiptirler. Baz bakmlardan kiiye zel durumlar olabilir. En az iki kii arasnda
geen ve kkanlama dayal iletiime kkanlamsal (zanlamsal) iletiim denilebilir.
Artanlamlar yoluyla gelitirilene ise artanlamsal iletiim ad verilebilir. Doal
iletiimde, taraflarn durumlarna bal olarak her iki iletiim tr deiik sra ve
miktarda gerekleebilir. kisinin kesin bir dalm ve nceden kestirilebilecek bir
sras yoktur. letiimin sanatsall da burada yatmaktadr. Aslnda, bir kiinin dil ve
iletiim becerilerine sahip olmas demek, onun, kkbalam ve artbalam bilgilerine,
bunlara uygun dilsel ve iletiimsel simgelere, simge dizgelerine ve deikenlerine
hakim olmas demektir. Dil bilmek, balam bilmektir eklinde bir nerme
retilebilir.
116


Kkanlambilim, bir dilin tarihinde ilk ortaya km veya retilmi
balamdaki anlam ile, yani tarih anlam ile ilgilenir. Artanlam(lar)n mutlaka bir
kkanlamla ilikili ve ona dayal bir ekilde gelimi olmas gerekir. Aadaki
ifadeyi ele alalm:
(1) Sk (de) greyim
Bu ifadenin belirli balamlarda u anlamlar ortaya kar:
(1a) Kkanlam (KA) -Sen nce sk ve ben sonra greceim. (talimat)

115
akr, Cemal, a.g.m., s. 249.
116
a.m., s. 249.



53
(1b) Artanlam (AA) -Skersen seni cezalandrrm. (meydan okuma,
tehdit, uyar)

Bu ikisinden hangisi kkbalamdr, hangisi artbalam? Bir grup insana bu
soru sorulduunda, istisnasz hepsi talimat ilevinin nce geldiini belirtmitir. Tabii
ki, talimat ilevini yerine getiren (1a) kkbalamsal anlamdr. Dieri ise, bir
artbalamda ortaya kmtr. ddia edilebilir ki, Sk de greyim ifadesi dil
tarihinde ilk kez kullanldnda talimat ilevini gerekletirmek zere retilmitir.
Daha sonra insanlar ona meydan okuma ilevini de yklemi olmallar. fade
ncelikle kkbalamda kullanlyor ve daha sonra bir ekilde meydana gelen
artbalamda yeni bir ilev iin anlam deiimine uruyor.
117

Binlerce yllk gemii olmasna. karn dilbiliminin en az baar kaydettii
alan belki de anlambilimdir. Tanmlamakta zorlanlan anlamlar, her nasl oluyorsa,
nce gramer araclyla cmlelere, sonra morfoloji ile szcklere, szckler de
harflerle yazya ya da seslerle konumaya evriliyor. Bu noktadan sonra, ortaya
kan szleri ve sesleri elektriksel dalgalara evirip ok uzaklara gndermek
mmkn oluyor. Kar tarafta ise btn bu ilemler tersinden gerekletirilerek,
bizim dile getirmek istediimiz anlamlara ve bilgiye evriliyor. Dardan
bakldnda son derece basit gibi grnen bu ilemler btnnn, tek tek her
aamann gerektirdii ilemlerin karmakl dnldnde g ve zahmetli bir
i olduu ortaya kyor. Bylece insan bir baka insana fikirlerini, duygularn
dncelerini, korkularn, heyecanlarn, beklentilerini, bilinaltndaki karmak
sreleri; uyarma, ynlendirme, etkileme, hipnotize etme gibi ilevleri

117
a.m., s. 250.



54
gerekletirebiliyor. Anlamlar da cmlelerin kuruluundaki gibi yaratc bir ekilde
kullanlr.
118

Semantik bilimindeki karmakla dikkat eken Palmer, bunun temel
nedeninin aslnda insan dilinin karmakl olduunu belirtmekte, semantiin
aslnda iyi entegre olmu bir tek disiplin olmadn vurgulamaktadr: Aslnda
semantik bir bakma insan bilgisinin tamamyla ilikilidir. Ancak, alma alannn
snrlarn izmek ve grnrdeki karmaklk ve karkla bir nizam ve intizam
getirmek dilbilimcinin ii ve grevi olmaldr.
119

Trkiyede semantiin bir ilim dal olarak kabul edilmesi ve bu konuda
almalara balanmas 20.yzyln balarna rastlar. emsettin Samnin Lisan
adl kitapnn bir blmnde dilbilimin baz konularndan bahsetmesi, Trkiyede
dilbilim zerine yaplan ilk alma olarak anlr.
120
Ancak eer anlam konularna
ilk kez deinenleri (Kagarl Mahmd, Mtercim Asm, Ali ir Nevyi) esas alacak
olursak, lkemizde anlambilim almalarnn Avrupa ve Amerikadakilerden ok
daha eskilere dayandn syleyebiliriz.
121

emsettin Samden sonra, S. Ali Dilemre, Necip ok, Rgb zdem,
zcan Bakan, Agop Dilaar, Berke Vardar, Doan Aksan, . Asm Aksoy,
Hseyin Sesli gibi belli bal baz dilciler de dilbilim zerine eserler vermilerdir.
Anlambilim almalar ise, ok daha yenidir. Bu konuda derli toplu olarak ortaya
konan ilk eser; Doan Aksann 1971 ylnda yaymlad Anlambilim ve Trk

118
Sakall, Tuna, a.g.t., s 19.
119
Palmer, a.g.e., s. 184.
120
Aksan, Doan, a.g.e., s. 14.
121
Seluk, Engin, Bat Trkesinde Anlam Deimeleri, Sakarya niv. Sosyal Bilimler Enstits
Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Sakarya 2000. s. 3.



55
Anlambilimi adl eseridir. Bu eser bir nevi tercme zellii tamasna ramen,
anlambilim kaidelerini Trkeye uygulama gayret ve cesaretini gstermesi ynyle
takdire ayandr. Anlambilim konusunda; M. Ali Aakay, Hasan Eren, . Asm
Aksoy, Agop Dilaar, Nesrin Arkl, T. Tundoan, Berke Vardar, zcan Bakan,
T. Nejat Gencan, Vecihe Hatipolu, A. Fehmi Karamanlolu, Nevin Selen, Hseyin
Sesli, Belan Torol, vd. gibi baz dilciler de eserler vermilerdir. Bu eserlerden
birou Trkenin anlam zelliklerine ve Trk anlambilimine yer vermemi
dnyadaki gelimeleri ve yazlan eserleri Trkeye aktarmakla yetinmitir. Bunun
sebeplerinden birisi de anlambilimin dnyada yeni bir alan olmas, halen zerinde
ittifak edilmeyen birok ynnn bulunmasdr.
122

Trkiyede semantik zerinde 20 yl akn sredir almakta olan bir dier
nemli akademisyen de smail Yakttr. Yakt, Franszca olarak kaleme ald,
Analyse Semantique et Sens Scientifique du Mot Alaka dans Le Coran isimli
almas Prof. Dr. Zeynep Mahmd el-Hudayr tarafndan, el-Alaka ve
Hakkatuhal-lmiyye bal altnda Arapaya evrilmi ve Kahirede, e1-
Urvetu1- Vusk dergisinde 1982 ylnda yaynlanmtr. Ayrca Diyanet leri
Bakanl tarafndan 1993 ylnda dzenlenen 1. Din urasna Doru Bir Kuran
Tercmesinde Semantik Metodun nemi balkl teblile Yakt zellikle
Kurandaki felsef dnceye ak kavramlar zerinde semantik almalar
yapmtr.
123


122
a.t., s. 3-4.
123
Gezgin, Ali Galip, Kuranda Semantik Metod ve Kuranda Kavm Kelimesinin Semantik
Analizi, Sleyman Demirel niv. Sosyal Bilimler Enstits Doktora Tezi, Isparta 1999, s. 81-82.



56
Son yllarda semantik bilimi ilahyatlar arasnda ilgi eken bir konu olmu,
semantik kuram ve semantik yntemin uyguland tefsir almalar, bilimsel
makaleler, tezler ve telif eserlerin konusu olmutur.

1.2.3. Semantik Yntemler
Dilin temel zelliklerinden birisi, bir baka deyile birimlerin kendi
balarna deil, ama yalnzca edeerlilik, kartlk ya da arm bantlar gz
nnde tutularak tanmlanabilen bir dizgeden olutuunu belirlememizi salar.
Dolaysyla bu birimler (gstergeler), deerlerini balandklar kartlklar a
iinden alr. Bu alandaki ilk dzenli giriimi, Genel Dilbilim Derslerinde (1916)
modem dilbilim almalarnn ouna temel oluturmu kavramsal kartlklar
dizgesi neren F . de Saussure yapt. Bu kartlklarn en nemlisi, kendisini daha
da zenginletiren bir dizi ikili kartlklara eklenen dil/sz kartldr. Bylece dil,
birimleri birbirlerine gre tanmlanan kapal bir dizge olarak tasarlanr; yleyse dil
bir kod, konuan bireylerce gerekletirilmesi (bir dil konuan bireylerin eitli
somut gerekletirimleri) sze balanan bir gcl dzenlemedir. Bu kavram, ayrca
dile ilikin iki yaklam biimini temelden aykmay salar: Dilin birimlerini
evrenin belli bir annda betimlemeye ve snflandrmaya dayanan e-sremli bir
inceleme ve dili evrim iinde, bylelikle de ardk e-sremler biiminde
betimlemeye dayanan art-sremli bir inceleme.
124


124
Sakall, Tuna, a.g.t., s. 14; Ayrca bkz. Saussure, Ferdinand de, Cours de Linguistique Gnrale,
Payot, Paris 1965.




57
zellikle anlam deimeleri konu edildiinde e-sremli (synchronique) ya
da art-sremli (diachronique) yntemler aratrmacya fayda salar. Bu
tanmlamalar anlambilime uygularsak szdiziminin ve edebi sanatlarn salad
olanaklar kullanarak yarattmz anlam deimelerini e-sremli yntemle; zaman
iinde i ve d nedenlerle dilde meydana gelen anlam ve ses deimelerini art-
sremli bak asyla inceleyebiliriz.
125

Burada belirtilmesi gereken en nemli konulardan bir tanesi de, dini
metinlerin incelenmesi konusunda ele alnan semantik yntem, ada semantik
biliminden farkllaarak kendine zel yeni bir yntem olmutur. Bu balamda, art-
sremli semantik kutsal metinlerin balang anlamna dnme ve tarih balamn
aratrma, e-sremli semantik ise tarih balam gzetilmeksizin metnin bir
blmnn snrl bir iletiim balamnda incelenmesini ifade etmektedir.
126

Art-srem ve e-srem kavramlar kimilerince artzaman ve ezaman olarak
kullanlmtr.

1.2.3.1. E-sremli (senkronik) semantik yntemi
Kelimelerin tarih izgilerini yatay kesit elde etmemizi ve bylece
kelimelerin statik sistemini elde etmemizi salayan ynteme e-sremli (senkronik)
semantik denilmektedir.
127
E-sremli aratrma ile kavramn ayn zaman ierisinde
e anlamllar, armlar, benzetmeleri ve duygu deerleri ortaya karlr.

125
Sav, Bahattin, Anlam Deimeleri zerine Artzamanl Bir nceleme, Gazi niv. Gazi Eitim
Fakltesi Dergisi, Cilt 23, Say 1, Ankara 2003, s. 147-166.
126
Utzschneider, Helmut, Text - Reader Author; Towards a Theory of Exegesis: Some European
Viewpoints, 14 Temmuz 2006 <http://www.arts.ualberta.ca/JHS/Articles/article1.htm>
127
Izutsu, Toshihiko, ev. Sleyman Ate, Kuranda Allah ve nsan, Yeni Ufuklar Neriyat,
stanbul tsz., s. 49.



58
rnein, Kerm kelimesi Kuran ncesi Arapada takva, hidayet, mmin vb.
kelimeler ile eletirilir.
128

Ancak zutsu, burada kaydettii statik kesitin aslnda yapma bir ey
olduunu aklamakta ve konuyu Trk dili ile de rneklendirmektedir:
129

urasna da dikkat ekelim ki kelimelerin statik yzeyi anlamnda
vokabulari, yapma bir eydir. Belli bir dzeyde bir dildeki btn
kelimelerin tarih akn bir hamle ile durdurmakla, yapma bir statik
durum elde etmi oluyoruz. Bu profil bize statik, kuru ve hareketsiz
gzkrse de gerekte byle deildir, sadece makroskopik adan byle
grnr. Mikroskobik adan bakldnda durum farkldr; yzeyde
hayat ve hareketliliin varl fark edilir. Bu durum ihtilal devrelerinde
bariz olarak grlr. rnein modern Trk dilinde olduu gibi. Eskiler
atlr, yeni elemanlar ortaya kar Bir dil byle bir intikal ve deime
safhasnda bulunursa onun salam, statik kesitini almak ok gtr.

1.2.3.2. Art-sremli (diakronik) semantik yntemi
Art-sremli semantik, dile ait her eyde zaman unsurunun roln n planda
tutmaktadr. Kelimelerin dinamik sistemini elde etmemizi salamaktadr. rnein,
hikmet kelimesi tarih sre ierisinde hayvana taklan gem, snnet, felsefe, bilgi
gibi anlamlar kazanmtr.
130

Nedeni her ne olursa olsun szcklerin anlam asndan tarih boyunca
gsterdikleri gelimeleri eitli dillerin anlam bilgisi erevesinde inceleyen
almalar ise tarihsel semantik
131
veya art-sremli semantik adn almaktadr.
Yani art-sremli semantik, yalnz gsterenle ilgili evrim olgularn incelemekle

128
Vardar, Berke, Dilbilimin Temel Kavram ve lkeleri, Multilingual Yay., stanbul 1998, s.123.
129
Izutsu, Toshihiko, a.g.e, s. 49.
130
a.e., s. 48.
131
Aksan, Doan, a.g.e., s.213.



59
kalmaz, ayrca zaman ierisinde gsterilende grlen eitli deiimleri de belirleyip
aklamaya alr.
132

Ancak zutsu, tarih semantiin neminin sadece tarih kesit ierisinde
kelimelerin urad anlam deimeleriyle snrl olmadnn altn izer ve bu
anlayn 19. asrn dilcilerinin anlay olduunu vurgular: Bu anlay 19. asrn
dilcilerinin anlay olup, bugn bizim anladmz gerek tarih semantik, ait
olduklar statik sistem ierisinde kelimelerin tarihini incelemeye baladmz zaman
balar. Baka deyile, biz ne zaman ki ayn dilin bir veya daha fazla kesitini
mukayese edersek ite o zaman tarih semantik balar.
133

Bu noktada zutsu, Theodor Nldekenin peygamberin hicretinin Kuran dili
zerinde brakt derin izlere dair tespitini aktarmakta ve onun tespitlerinin nemli
bulgular olarak r atn ifade etmektedir.
134
Buradan hareket ederek zutsu,
Arap dili ile ilgili temel kesite ulamtr: 1. Kuran ncesi, yahut Cahiliyye
Arapas, 2. Kuran a Arapas, 3. Kuran sonras, zellikle de Abbs dnemi
Arapas.
135

Dier ynden dilbilimin en nemli isimlerinden olan Saussure diakronik
yntemin hibir deerinin olmadn, zira bir dili doru anlamann tek yolunun o
dile ait tarih birikimi tamamyla zihinden uzaklatrmak gerektiini kaydetmitir.
136



132
Vardar, Berke, a.g.e., s.123.
133
Izutsu, Toshihuku, a.g.e., s. 50.
134
a.e., s. 50 -51.
135
a.e., s. 51.
136
Martin, Le Roy, A Comparative Analysis of Two Approaches to Greek: The Traditional Approach
and the Linguistic Approach, May 1990, site eriim 14 Temmuz 2006, <http://earth.vol.com
/~lmartin/APPROACH.HTM>



60
Diakronik ve senkronik diye yaplan snflandrmann teorik olarak ok
salkl bir yaklam olmayacan ancak pratikte byle bir uygulamann mmkn
olabileceini belirten Palmer, mantksal bakmdan diakronik aratrmalardan nce
senkronik aratrmalarn gelmesi gerektiini ve son yllarda da bilim adamlarn
senkronik aratrmalar zerinde daha ok durduklarn kaydetmektedir. Zira,
deiime urad zamanlarda dilin nasl olduunu belirlemeksizin, dilde
gerekleen deiimi inceleyip belirleyemeyiz. Aynen semantikte anlamn ne
olduunu bilmeden, ondaki deimenin ne olduunu bilmemizin mmkn
olamayaca gibi.
137


1.2.4. Semantik Biliminde Anlam Hareketleri
phesiz yukarda da verilen semantik yntemlerin temel hareket noktasn
zamana kaytl olmak zere, kelimelerin maruz kaldklar anlam deiimleri /
hareketleri oluturmaktadr. Bir ok kimse kelimelerin de insan gibi bir mre sahip
olduunu dnmektedir. Her ne kadar da genel geer bir kabul olmasa da bu gr,
genel kabul grmtr.
Anlam deimesini Doan Aksan yle tanmlyor: Anlam deimesi bir
kelimenin anlatt kavramdan az ya da ok uzaklamas, onunla uzak-yakn ilgisi
bulunan, ya da hi ilgisi bulunmayan yeni bir kavram yanstr duruma gelmesi
demektir.
138


137
Palmer, Frank R., ev. Ramazan Ertrk, Semantik Yeni Bir Anlambilim Projesi, Kitbiyt, Ankara
2001. s. 23.
138
Aksan, Doan, a.g.e., s. 213.



61
Dilde baz szckler her trl deiime ayak direyip, zamana meydan
okurken, bir ksm ihtiyalara cevap veremediinden terkedilmitir. Bazlar ise
geici bir unutulmuluk srecinin ardndan, yeniden canlanarak, eski gcne
kavumu veya yepyeni bir elbiseyle ve yeri anlam tar hale gelmitir.
139

Bu noktada anlam deiimleri ile ilgili olarak temel anlamda u duruma
iaret edilebilir: 1. Anlam daralmas, 2. Anlam genilemesi, 3. Anlam kaymas
1.2.4.1. Anlam daralmas
Bir gstergenin, gsterilen yn eskiye gre daralr, bir baka deyile,
szck eskiden anlatt nesnenin bir blm, bir trn anlatr duruma gelirse buna
anlam daralmas ad verilir. rnein oul Gktrk yaztlarnda hem erkek hem de
kz ocuk iin kullanlrken, bu gn sadece erkek ocuk anlamnda
kullanlmaktadr.
140

Baz dilbilimciler ise anlam daralmasn ok anlaml szcklerin
anlamlarndan bir ksmn yitirmesi olarak tanmlamtr.
141
okanlaml bir
szcn anlamlarndan bir ya da birkan yitirerek, bir tek anlamyla yaamas
Trkede en ok grlen olaylardandr. rnek verecek olursak; erik szc eftali,
kays, zerdali gibi meyvelerin ortak ad olarak kullanlyordu.
142

Anlam daralmas, Geni kavramlar olan bir szcn, bu kavramlar
iinden tek bir anlama balanabilmesi olarak ta tanmlanmtr. Mal, geni

139
el-Antk, a.g.e., s.318.
140
Aksan, Doan, 1995, a.g.e., s. 213.
141
Ko, Nurettin, Aklamal Dilbilgisi Terimleri Szl, nklap Yay., stanbul 1999, s. 71.
142
Aksan, Doan, Anlambilim: Anlambilim Konular ve Trkenin Anlambilimi, Engin Yay., Ankara
1999.



62
anlamda btn mallar, dar anlamda (hayvan, davar), yemi (geni anlamda btn
yemiler, dar anlamda incir), salatalk (geni anlamda salata yaplabilen her trl
sebze, dar anlamda hyar) rneklerinde olduu gibi.
143

Dier dillerde de anlam daralmalarna rnek olarak; Almancada eskiden her
trl hareket etmeyi, gitmeyi ifade fahren kelimesi bugn sadece bir tatla arala
gitmeyi, ara kullanmay ifade eder. Bugn gitmek iin ise gehen kelimesi
kullanlmaktadr. ngilizcede eskiden yklenici (mteahhit) anlamnda olan
undertaker, bugn yalnzca cenaze ilerini yklenen kimse anlamndadr
144
.
ngilizcede meat nceleri her trl yiyecek (food) anlamnda iken, imdi sadece et
anlamndadr.
145
Arapada +'-' kelimesi nceleri her trle meyveyi kapsarken
imdi sadece elma, zm, eftali, muz gibi meyveleri ifade etmektedir.
146

1.2.4.2. Anlam genilemesi
Ksaca bir szcn tad dar anlam aarak genel anlama kaymas
147

denilebilecek olan anlam genilemesi, daha etrafl olarak, bir gsterge, temel anlam
olarak bir nesnenin, bir iin bir blmn ya da bir trn gsterirken zamanla o
nesnenin btnn, btn fertlerini anlatr duruma gelirse buna anlam genilemesi
denmektedir diye tanmlanmtr. rnein dl szc nceleri yalnzca

143
Hatibolu, Vecihe, Dilbilgisi Terimleri Szl, TDK Yay., Ankara 1972.
144
Aksan, Doan, 1995, a.g.e., s. 537.
145
Palmer, Frank R., a.g.e., s. 23.
146
es-Sarn, Mahmd, lmul-Lga Mukaddimetn lil-Kariil-Arabiy, Drun-Nahdatil-Arabiyye,
Beyrut tsz, s. 284.
147
Ko, Nurettin, a.g.e., s. 31.



63
grelerde verilen mkfat anlamnda iken bugn bununla birlikte yarma
(msabaka) anlamn da karlamaktadr. Sait Faik dil dl gibi.
148

Anlam genilemelerine en arpc rnek olarak domuz kelimesi verilebilir.
Baz eski Trk lehelerinde domuzu ifade etmek iin kullanlan oka, oka,
kelimesi, orta Trkede ocuk biiminde domuz yavrusunu karlam, daha sonra
ise kk yataki olan ya da kz anlamn almtr
149
. Yine ngilizcede bird
kelimesi nceleri ku yavrusu anlamnda iken, bugn genel olarak ku anlamnda
kullanlmaktadr.
150
evre kelimesinin muhit, ortam anlamlarna gelirken yabanc
dillerin etkisiyle, iinde bulunulan doal yapy (environment) karlar hle gelmesi
de ilgin bir rnektir.
151

Ayrca bir szcn zel anlamnn zamanla genellemesi diye
tanmlanabilecek olan anlam genilemesi olayna dilimizde pek rastlanmamaktadr.
Daha ok dil devrimiyle balayan anlam genilemesi olaynn, szcn yan
anlamlar kazanmas biiminde ortaya kt grlyor. Szgelii dal szc bran
anlamnda da kullanlyor. zel adlarn genelleerek bir nesne ad olmasna ise ok
rastlanr: rntgen (Rntgen), konyak (Cognac), ampanya (Champagne), jilet
(Gillette) gibi.
152
Yine musluk suyu anlamnda terkos, Terkos Glnn adndan,
kolonya Almanyann Kln kentinin talyanca syleniinden ve panik Yunan
mitolojisindeki doa tanrs Pann adndan gelmektedir.
153


148
Aksan, Doan, 1995, a.g.e., s. 213.
149
zkrml, Atilla, Trk Dili Dil ve Anlatm, stanbul Bilgi niv. Yay., stanbul 2001, s. 197.
150
Palmer, a.g.e., s. 23.
151
Aksan, Doan, 1995, a.g.e., s. 135.
152
Aksan, Doan, 1999, a.g.e., s. 91.
153
zkrml, Atilla, a.g.e., s. 198.



64
Cep delik, cepken delik, beni cepte indirir misiniz?, cebim yanmda
deil cmlelerinde kullandmz cep szcndeki anlam genilemesi bu dil
olaynn Trkedeki en zgn rneklerinden biridir. Cebin temel anlam, ad
aktarmas yoluyla (mtonymie) trafii kolaylatrmak iin yaya kaldrmlarnda
veya yollarda yaplan tat yanama yeri, eksiltme yoluyla (ellipse) cep telefonu
anlamlarn kazanm ve genel dilde yerini almtr. Yan anlamlarn genel dilde
yerini alabilmesi iin olmazsa olmaz koulun toplumsal uzlama olduunu burada
yinelemek istiyoruz.
154

Latince spritus = nefes anlamndaki szck bu anlamn koruyarak, ancak
gsteren boyutundaki deimeyle Franszcaya spritus > esprit eklinde geerken
anlam alann da geniletmi ve ruh, dn, bellek, genel anlay, nkte
kavramlarn da kucaklar duruma gelmitir. Trkede olduu gibi Franszcada da
yrek = coeur szc hem organ addr, hem de cesaret anlamndadr. Burada
Corneillein nl eseri Le Cidde geen Rodrigue, as-tu du coeur? = Rodrigue,
cesaretin var m? cmlesini hatrlatmadan geemeyeceiz.
155


1.2.4.3. Anlam kaymas
Anlam kaymas, szcn eski anlamn yitirerek bambaka bir anlam
kazanmasdr.
156
rnein zmek eylemi Kktrk yaztlarnda krmak, kesmek
anlamnda yllar boyu kullanlmtr. Bugn yalnzca insan iin bir kimseye dert,
znt vermeyi anlatmaktadr. Bugnk ucuz kelimesi eskiden kolay, deersiz,

154
Sav, Bahattin, a.g.m., s. 160.
155
a.m., s. 159.
156
Ko, Nurettin, a.g.e., s. 31.



65
hakir anlamlarn karlyordu.
157
Kuran bir kavram olan fsk, balangta
sadece kfirler ve mnafklar iin kullanlrken, zaman ierisinde zellikle de kelm
tartmalarn da etkisiyle gnah ileyen Mslmanlar iin de kullanlan bir sfat
olmutur.
158

Bu tre, anlam iyilemesi ve anlam ktlemesi trlerini de
katabiliriz. Bir szcn eskisine gre daha iyi bir anlam tar duruma gelmesine
anlam iyilemesi denir. rnein Trkedeki mareal szc ordudaki en yksek
rtbeyi gsterir. Bu szck Latincede mariscalcus at bakcs, nalbant demek
oluyordu. Anlam ktlemesinde ise Kktrk yaztlarnda fena, kt, perian
anlamna gelen yabz szc, zamanla yaz biimini alm ve yaman, yiit
anlamlarnn yan sra Anadolu azlarnda iyi, gzel, iyi huylu, eli ak, yakkl
anlamlarnda kullanlr olmutur. Yine bugnk emek kelimesi eski Trkede
emgek ve ekmek.
159

Anlam deimelerini, ruhsal, dilin niteliklerinden kaynaklanan nedenler ve
toplumsal etkiler olmak zere eitli nedenleri vardr. rnein efendi szc
Cumhuriyet dnemine kadar son olarak ehzadeler, din adamlar ve renciler iin
kullanlyordu. eyhlislam Sabri Efendi, Abdlbki Efendi gibi. Bu gnn
Trkesinde, toplumda az renin grm ya da hi renim grmemi kiiler iin
kullanlmaktadr. Ahmet Efendi, Hizmetli Osman Efendi gibi.
160


157
a.g.e., s. 539.
158
zdemir, Metin, Anlam Kaymasna Urayan Kurn Bir Kavram; Fsk, Cumhuriyet niv.
lahiyat Fakltesi Dergisi, Say 2, Sivas 1998.
159
a.e., s. 539-540.
160
a.e., s. 540.



66
Yaman gemite kt anlamda kullanlrken bugn olumlu anlamlara sahip
olmutur (Yaman asker, yaman adam gibi).
161
ngilizcede eskiden ocuk anlamna
gelen knight bugn anlam iyileerek asilzde, efendi gibi anlamlara sahip
olmutur.
162
Arapada kelimesi eskiden kldan yaplma adr anlamna gelirken,
gnmzde modern anlamda evleri ifade etmektedir.
163

Anlam deimeleri genellikle uzun bir srede gereklese de, bir toplumda
gelimeler hzl olmu ve deiim olmusa, anlam deimeleri de ksa bir sre iinde
gerekleir. Trk Dil Devrimi sreci iinde terimleen bir ok edeki kelime buna
rnektir. Emrullah ler, Arapadan Trkeye geen ok sayda kelimeyi
tarayarak, anlam kaymas olan kelimeleri belirlemitir. 536 kelime ve kelime
grubundan (452si kelime, 84 kelime grubu olmak zere) anlam kaymas
olduunu tespit etmitir.
164

Anlam ktlemesi ise, kimi szcklerin zaman ierisinde anlam deiimine
urayarak kt, baya anlam kazanmas durumudur.
165
nceleri yabanc, misafir
demek olan Latince hostis kelimesi zamanla dman anlam kazanmtr. Farsadan
geen canavar kelimesi nceleri canl hayvan anlamnda kullanlrken, sonradan
yrtc, vahi hayvana dnmtr.
166

Eskiden alakgnll anlamna gelen alak kelimesi, bugnk kt
anlamn sonradan kazanmtr. Yine bugn terbiyesiz, grgsz anlamlarnda

161
zkrml, Atilla, a.g.e., s. 200.
162
Palmer, a.g.e., s. 23.
163
es-Saran, a.g.e., s. 283.
164
ler, Emrullah, Trkede Anlam Kaymasna Urayan Arapa Kelime ve Kelime Gruplar, TDA
Vakf Yay., stanbul 1997.
165
Ko, Nurettin, a.g.e., s. 28.
166
Aksan, Doan, 1995, a.g.e., s. 540.



67
kullanlan hergele kelimesi eskiden at srsn ifade etmek iin kullanlrd.
167

Kele kelimesi eskiden yiit, cesur, bahadr anlamlarna gelirken, bugn kel,
irkin gibi karlklara sahiptir.
168
Ayrca bu kelimenin bugn halk arasnda ksaca
kalenikof silahn karlad da belirtilmelidir.
169

Tiksinti ve nefret uyandran kelimelerde de ok hzl deimeler olmaktadr.
ngilizcedeki slaughter-house (mezbaha), yerini abatoira brakmtr. Arapada
ayak yolu anlamna gelen kelimeler srekli deiime uramtr (git, mirhd,
beytur-rha gibi). ngilizcede de ayn durum sz konusudur; privy, W.C., lavatory,
toilet ve son olarak da bathroom. Benzeri bir durumu Trkede de gzlemlemek
mmkndr.
Bebeklerini erken yalarda kaybeden aileler yeni doan ocuklarna tanrya
adanm anlamnda Satlm adn koyarlard. Ancak szck edilgen atya m
son eki getirilerek yaplm bir sfat gibi alglandndan, artk ad olarak pek
kullanlmamaktadr. Gazi niversitesine 2001-2002 retim ylnda kayt yaptran
12300 renci arasnda Satlm adna rastlanmamtr. Ayn anlamda kz
ocuklarna verilen Sat adysa sadece 3tr.
170

Anlam deiimine neden olan etkenler phesiz ki ok eitlidir. Ancak
toplumsal artlar ve zamana bal olarak, gsterenin bal bulunduu kavramn
ortadan kalknca, szcklerin de kaybolmas en sk grlen durumdur. rnein,
tarm toplumlarnda kentlilemeye bal olarak deien yaam biiminde nesiller

167
zkrml, Atilla, a.g.e., s. 200.
168
Ko, Nurettin, a.g.e., s. 29.
169
Acar, mer, a.g.t., s. 135.
170
Sav, Bahattin, a.g.m., s. 165.



68
arasnda, eski szcklerin bazlar elenmekte, yeni kavramlar ve nesnelerin
gsterenleri eklenmektedir. rnein kentli yeni nesilde, hayvan isimleri -zellikle
ayn hayvann dii, erkek, yavru isimleri tarm toplumlarnda zengin ve eitliyken,
bu ayrm, kentlilemeyle birlikte ortadan kalkma eilimindedir.
171

Anlam deimeleri genellikle uzun bir zaman dilimi iinde gerekleir.
Bunun iin bazen yzyllar gerekebilir. Linguistik Metodu adl eserinde zcan
Bakan yaplan bir aratrmada 1000 yl iinde dildeki temel szcklerin % 19
orannda yitime, anlam ve ses deiimine uradn gstermektedir
172
. Ezamanl
olarak bir kavrama ad verme, ona baka anlamlar ykleme olaynn bilinli bir
eylem olup ve hatta dili ustalkla kullananlarn, bilimsel szcklerin dndaki dil
birimlerine balamsal anlamlar verebilirler. Dil iinde artzamanl olarak gerekleen
anlam kaymalar ise bambaka olgulardr. Anlam deimesini dil d nedenler ve dil
ii etkenler olmak zere iki eksende aklayabiliriz. Gnderge dil d bir olgudur.
Yaamn, d dnyann gereklerini, somut nesneleri, soyut kavramlar adlandrr,
anlamlandrrz. Gndergeyi gsteren ve gsterilen eklinde bir ses esi ve bir
anlam esiyle dilsel bir ara haline getirir, gsterge biiminde ifade etmeye
alrz. Ksaca bir cisim, bir isim ve bu ismin zihnimizde uyandrd bir resimle
kar karyayz. Dil d dnyann rn olan gnderge bilimsel ve teknik alandaki
gelimeler, toplumsal anlaylardaki farkllamalar yznden evrimleebilir.
173




171
zerkan, engl A., Medya, Dil ve letiim, Mart Yay., stanbul 2001, s.46.
172
Bakan, zcan, Lengistik Metodu, alayan Kitabevi, stanbul 1967.
173
Sav, Bahattin, a.g.m., s. 150-151.



69
1.2.5. Semantikte Anlam Alan
Anlam alan (Champ Semantique / Semantic Field); zihinde ayn veya
birbirine yakn kavramlar oluturan kelimelerin meydana getirdikleri ortak alan;
lk, hedef, gaye, maksat, ideal; krlmak, incinmek, gcenmek, darlmak, ksmek;
kesmek, koparmak, gibi kelimeler ayn anlam alanna giren kelimelerdir.
174

Her dilin, dierlerinden farkl olarak az veya ok- toplumun yaad hayat
gereinden bir eyler tadn hatrlatmak gerekir: Arap l ocuudur; kalbini
serinleten haberle sevinirken, Fransz, kalbini stacak bir mjdeye zlem duyar. Bu
nedenle herhangi bir kavram, baka bir dilde birden fazla mnya
gelebilmektedir
175
. Kolej kelimesi ngilizcede (college) yksekrenimi ifade
ederken, Trkede zel retim veren ilk - ortadereceli okullar ifade eder.
176
Diller
aras geilerde / tercmelerde bir nemli sorun da eril-diil ayrmdr. rnein,
Franszcada ev diil bir kelime la maison ile ifade edilirken Rusada eril bir
kelime olan dom ile karlanmaktadr. Hlbuki ev ne eril, ne de diildir. Benzeri
tartmalar Tanrnn ve meleklerin cinsiyeti zerine de yaplmtr.
177

Benzeri nedenlerle kelimeler bir dilden dier dillere aktarlrken anlam
aktarmlarnda edeerlilik sz konusu olmamaktadr. Kelimenin belki bir anlam
aktarlabilse de, o kelimenin kavramsal alanna giren tm anlamlar aktarmak
mmkn deildir. Dier yandan hedef dilde kullanlan kelimenin de farkl anlam

174
Korkmaz, Zeynep, Gramer Terimleri Szl, TDK yay., Ankara 1992.
175
e-evn, Ahmed, ev. Galip Yavuz, Szlkbilim ve eviride Analitik Yntem, Cumhuriyet
niv.lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt 3 Say 1, Sivas 1999.
176
Alan, Yusuf, Lisan ve nsan, TV Yay., zmir 1994.
177
Durmu, erafettin,Tevrat ve ncil evirilerindeki Problemler-Dilbilimde/Szde Eril-Diil Ne
kadar Bedensel/Organik Erkek-Diiyi Anlatr?, <http://19.org/turkish/makaleler/durmus1.htm#2#2>



70
alanlarnn olabilecei unutulmamaldr. Yine de semantik evri, genel anlamyla
iletiimsel evriye kyasla kaynak dildeki anlama daha bal kalr.
178

Bir dilde anlam saylarnn szck saylarndan ok daha fazla olduunu
belirten Dcane Cndiolu, okanlamlln bir sorun olarak karmza ktn dile
getirmektedir:
179

Dili renirken szckleri ilk ve en yaygn anlamlaryla reniriz;
hatta bir bakma bu szckleri son anlamlaryla reniriz.
Szcn son anlam, biraz da yaygn olan, kullanmda olan
anlamdr. Son olan, yaygn olan anlam, ne yazk ki ou kez
szcn en dar anlamdr da. Demek ki bir dili renmek,
ncelikle o dilin szcklerini dar anlamlaryla renmek demektir.
Nitekim szcklerden anlama gitmeye alanlarn iini zorlatran
en nemli taraf da burasdr. Byleleri dili sokakta kullanld gibi
kullanmay marifet bilirler ve ister istemez sokaktaki anlamyla,
gndelik dildeki anlamyla, yani en dar anlamyla kullanrlar.
kincil, ncl anlamlara gelince, ellerinde/dillerinde bir yn
szck vardr ve fakat bu sefer, bu szcklerin derin anlamlar
ve/veya st-kavramlar yoktur.
Semantik alan, Bir dilin baz kelimeleri arasndaki kalplam anlam
ilikileri olarak tanmlayan zutsu, u misali verir: ngilizcedeki wind (rzgar)
ve to blow (esmek) kelimeleri arasnda zel bir ba vardr. Semantik analizde,
ite bu zel ba nemlidir. Kelimenin girmi olduu Semantik alanda bulunan

178
Riazi, Abdolmehdi, The Invisible in Translation: The Role of Text Structure, The First
International Conference on Language, Literature, and Translation in the Third Millennium, Bahrain
University, March 16-18, 2002
179
Cndiolu, Dcane, Boa konuabilirsin fakat bou konuamazsn, Yeni afak Gazetesi, 12
ubat 2005



71
dier kelimeler arasnda semantik ban olmas kelimenin anlamn doru tespit
etmede en nemli yardmcdr.
180

Her kelimenin sanki kendi setii arkadalar vardr. ylesine ki, bir lisann
tm sz daarc son derece girift bir semantik gruplamalar a oluturur.
181
te
bu girift a, semantik analizle zmlenebilir. Daha sonra, focus word (=odak
kelime) baln tayan blmde bu husus daha iyi anlalacaktr. Mesela
Kuranda iftira (icad etmek, uydurmak) fiili genellikle kizb (yalan) kelimesiyle
bir grup oluturur. Bu gruba zalim kelimesi de dahildir. Kuranda bir ok yerde
geen u ibarede iftira, kizb ve zalim kelimelerinin zel bir grup oluturduu
grlr: Allaha kar yalan uyduran, yahut Onun ayetlerini yalanlayandan daha
zalim kimdir? Zalimler asla felah bulamayacaklardr.
182
te bu l kelime grubu
bir Semantik alan oluturmaktadr ki bu Semantik alan, semantik analizde
bilinmesi gerekli olan hususlardandr.
183

ada dilbilimde her ne kadar da birbirini yadsyan, olumsuzlayan ya da
yok sayan yaklamlar bulunsa da, anlam alan fonem dzeyinden balanlarak daha
byk anlam birimlerine kadar inceleme konusu yaplmtr.
184
Anlam alan ve
anlambilimsel incelemeler fonem, morfem ve metin dzeyinde yaplabilir.


180
Toshihiko, zutsu, ev. Selahattin Ayaz, Kuranda Dini ve Ahlak Kavramlar, Pnar Yay.,
stanbul 1991, s. 68.
181
a.e., s. 68.
182
Maide: 44
183
Toshihiko, zutsu. a.g.e., s. 68
184
Altun, Mustafa, Eski Metinlerde Bir Semantik nceleme rnei : Hikmet-nme, Sakarya niv.
Eitim Fakltesi Dergisi, Say 7, Nisan 2004, Sakarya, s. 113-126.



72
1.3. SEMANTK BLMNN ETMOLOJ VE LEKSKOGRAF
LE LKS

1.3.1. Etimoloji (Kkenbilim)
Etimoloji dalnda bir enin kkenini, nereden geldiini aydnlatabilmek
iin, onun eldeki en eski metinlerdeki biimine inilmekte, bu enin dilin deiik
lehe ve azlarnda bulunup bulunmad, baka dillerde benzerlerinin olup
olmad aratrlmaktadr. Etimoloji almalar ok popler olmasna ve bugnn
bilgi-iletiim merkezi saylan internette ok yaygn ve ayrntl bir ekilde
yrtlmesine ramen, etimoloji ile ilgili almalarn semantik adan bir
kymetinin olmadn dnenler de bulunmaktadr.
185
Byle dnenlerden biri
olan Palmer, unlar kaydediyor:
186

Etimolojinin, kendi adna ok az bir nemi vardr, hatta o, meraktan
kaynaklanan bir deere sahip olsa bile, aslnda szlklerde onun bir
krntsnn dahi yeri olmamaldr. Bununla ilgili en temel zorluk udur:
insan dili, tarih ierisinde ok gerilere kadar uzand iin doru ya da
orijinal anlam diye bir ey olamaz. rnein, ngilizcedeki nice
(gzel) kelimesinin -a nice distinction (tam ve net bir ayrm) ifadesinde
olduu gibi- aslnda tam ve net (precise) anlamn ifade ettiini
sylemek, ekici grnyor. Fakat onun tarih konusundaki aratrmalar
gstermektedir ki, o, bir zamanlar aptal (silly) anlamn ifade etmekteydi.
(Latince nescius cahil, bilgisiz kknden). Bu kelimenin, daha nceleri
de, olumsuzluk anlamn veren deil (ne) ve belki de kesmek
anlamn ifade eden sc-ekiyle- tpk scissors ve shears (makas)
kelimelerinde olduu gibi- ilikilendirilmi olmas muhtemeldir. Peki, ya

185
Acar, mer, a.g.t., s. 34-35.
186
Palmer, a.g.e., s. 25.



73
ondan nceki durumu? Bilemiyoruz. O halde, aktr ki, ciddi bir
etimoloji tartmasnn burada yeri yoktur.
Herhangi bir bilimsel disiplini ifade etmek zere temel talar olarak
kullanlan kavramlarn gerek anlamlarna ulalabilmesi iin etimolojik
incelemelerin zorunlu olduunu dile getiren M. Krad Atalar, Kavramlarn dilini
anlamann yolu, o kavramlarn z-anlamlarna ynelmeden geer; z-anlama ise
szcklerin kkleri zerinde yaplacak bir tahlil ile ulalabilir demektedir.
187


1.3.2. Leksikografi (Szlkbilim)
Szlkbilim, bir dilin ya da karlatrmal olarak eitli dillerin sz varln
szlk biiminde ortaya koymaya ynelen, bu amala yntemler gelitirerek,
uygulama yollarn gsteren bir dilbilim alandr.
188
Baz bilim adamlar szlkbilim
(leksikografi), ile szckbilim (leksikoloji) arasnda ayrm yapmam, szlkbilimi
szckbilimin bir alt alan olarak grmtr.
189

Ahmet Kocaman, Bo Svensenin yapt szlkbilimi tanmn
aktarmaktadr:
190
Szlkbilim bir ya da daha ok dildeki szvarlnda ve szck
birleimindeki birimleri gzleme, derleme, seme ve betimleme ile uraan,
uygulamal dilbiliminin bir addr Szlkbilim bu etkinliin temelini oluturacak
kuram ve yntemlerin gelitirilmesi ve betimlemesi ile de urar. Kocaman,
ayrca szlkbilim asndan szlk trlerini snflandrmtr: Szlkbilimde

187
Atalar, Krad M., Kurani Kavnamlarn Dilini Anlamak Semantik Bir neri-, ktibas
Dergisi, cilt 14, say 215.
188
Aksan, Doan, a.g.e., s. 71.
189
Vardar, Berke, a.g.e., s. 160-162.
190
Kocaman, Ahmet, Dilbilim, Szlk, Szlklk, Kebike, Say 6, 1999, s. 111.



74
szlkler konu ve yntemlerine gre deiik biimde snflandrabilirler; en yaygn
kmelendirmelerden birisi yledir:
191

a) betimlemeli / kuralc szlkler
b) ezamanl / artzamanl szlkler
c) genel / teknik szlkler
d) genel kullanm / renim amal szlkler
e) tek dilli / iki ya da ok dilli szlkler
Allahn Ademe isimleri retmesi ve Ademin de bunlar meleklerin
huzurunda bir bir izah etmesini
192
szl ve tek dilli bir szlkbilim rnei olarak
gsteren Galip Yavuz, ncilde geen, biri yabanc bir dil konuuyorsa, iki ya
da en ok kii srayla konusun, bir kii de eviri yapsn
193
ayetinin ise ift dilli
szlkbilimin tipik bir rnei olduunu belirtmitir.
194

Szlkbilimi, yapsal anlambiliminin yeni bir geliimi olarak, bir toplumu
szlk incelemesinden aklamay dener. Matorenin, szl maddesel, saysal,
teknik, siyasal temeline gre incelemesine karlk, Trier, bir dnemin ruhunu
yakalamak, kavrayabilmek iin ruhsal ve tresel hayat incelemektedir. Matoreye
gre dil dnemleri ve bunlarn iinde tank szckler yani belli dnem deiimlerini
yanstan anahtar szckler vardr. Bunlar zaten kavramsal bir ortamn
gsterenleridir. Saussure, Genel Dilbilim Dersleri adl Kitbnda, szcklerin birer

191
a.m., s. 111.
192
Bakara: 30-33
193
1. Korintliler: 14 - 27
194
Yavuz, Galip, Szlkbilim ve Arapa Szlk almalarna Tarihsel Bir Yaklam, Cumhuriyet
niv. lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt 6 Say 1, Sivas 2002, s. 113.



75
sistem oluturduuna ve her szcn, deerini dier szcklerin bulunduklar
yerden aldna iaret etmektedir
195
.
Etimolojik incelemelerin kavramlarn asl anlamna ulalmasnda etkili
bir yntem olarak kullanlmasna ciddi eletireler getiren Dcane Cndiolunun
istisna saylabilecek rneklerden hareketle bu yargya vardn kaydeden Krad
Atalar, anlaml szckler olmakszn anlaml cmleler elde edilemeyeceine iaret
etmektedir:
196

Szcklerin etimolojik tahlilini yapmay, yani asl/kk anlam
arayn, anlam yakalamak iin uygun bir yntem olarak
grmemektedir. Buna gre, szckler, henz anlam olumadan nce,
kendi balarna, gerekliin tam tamna karl olamadklar iin,
szckleri bir araya getirmek suretiyle (yani szckler vastasyla cmle
kurarak) bir anlam ifade etmek mmkn olamamaktadr. Bu yaklam,
bizce u temel sorunun cevabn vermekte yetersiz kalmaktadr: eer
cmleler daha batan anlaml szckler tarafndan oluturulmuyorlarsa,
nasl oluyor da, birtakm kelimeler bir araya gelerek (seilerek) anlaml
cmleler oluuyor? Bir baka ifadeyle, insan, cmle kurarken niin
belirli szckleri semektedir de dier baz (zellikle de yakn anlaml)
kelimeleri sememektedir? Bir anlamn en gl ekilde ifadesi, o
anlam en iyi aksettiren kelimelerin seilmesiyle mmkn oluyorsa, (ki
yledir), bu durumda, en etkili sz ve yazlar, geree en iyi tekabl eden
szcklerin seimiyle olmamakta mdr? Biz, yazarn, bir szcn
gerek anlamnn, cmle iindeki total anlamn ardndan
yakalanabileceine ilikin grne bu nedenle katlamyoruz. Bizce
szckler, onlara atfedilen anlam, bizatihi zerlerinde tarlar ve ayet
bir baka faktrn yanltc etkisi yoksa (ki bu, en genelde subjektivite

195
Sakall, Tuna, a.g.e., s. 13.
196
Atalar, Krad M., Kuran' Anlama Yntemleri zerine - 'Kk-anlamllk' Temelinde Bir
Kavramsal Eletiri , ktibas Dergisi, 12 Ekim 2005, <http://www.kuranislami.com/kuran/
kuranyoentem.html>





76
olarak nitelendirilebilir) ismini aldklar eye karlk gelirler. u halde
cmlelere (total ifadeye) anlamn veren ey, bizatihi anlaml szckler
(paralar)dir. Bunun tesindeki tezler, bizce istisnalar zerine bina
edilmi grlerdir ve ancak o nisbette deer tarlar.

Bununla birlikte Atalar, szlklerde bir kavramn pek ok anlamnn alt alta
sralandn ve bunlarn tmnn, o kelimenin anlamn tek tek ya da tmyle
karladnn ileri srldn belirterek, Bu anlamlar arasnda, asla, rnein asli
anlam/tali anlam trnde bir tasnif yapma ihtiyac duyulmad gibi, byle bir
ihtiyacn hissedilmedii de ok aktr diyerek szlklerdeki nemli bir eksiklie
dikkat ekmektedir.
197


1.3.3. Semantik Biliminin Etimoloji ve Leksikografi ile likisi
Semantik biliminin leksikoloji ile yakndan ilikisi vardr. Leksikoloji de
semantiin ilgi alan olan kelimenin anlamlar ve anlamn kaynaklar konusu ile
ilgilenmektedir. Leksikoloji kelimelerin hangi anlamlarnn zaman ierisinde
kaybolduu, yeni hangi anlamlara sahip olduu ve tarih seyirleri ile de ilgilenir.
Leksikoloji, semantiin de nemli ilgi alan olan kelimelerin eanlaml, ok anlaml,
e adl, zt anlaml, olularn ayrntl olarak incelemesi sebebiyle Leksikoloji ile de
yakndan irtibatldr. Bir kelimenin doru anlamn tespit etmede fayda salayacak
semantik metodun en nemli yardmcs iyi hazrlanm szlklerdir.
198


197
Atalar, Krad M., a.g.m., s. 11.
198
Gezgin, Ali Galip, Kurann Doru evirisinde Tarihsel Etimolojik Szlklerin nemi,
Tabula Rasa Felsefe Teoloji, yl 3 say 8, Mays Austos 2003, s. 250-251.



77
Semantik biliminin, dier dilbilim dallar ile ilikisinin aydnlatabilmesi,
ancak bu dilbilim dallarnn tasnifinde esas alnan ltlere ve yaklamlara baldr.
Dilbilim bir ok bilim adamlar tarafndan farkl snflandrmalara konu olmu ve bu
snflandrmalar bir ok zaman i ie gemitir. Snflandrmada temel alnan
yaklam, doal olarak alt snflarn iliki alanlarn da deitirebilmektedir. Bu
noktada, dilbilim alanlarnn snflandrlmasndaki karmakla dikkat ekerek,
semantik bilimimin snrlar iyi izilmi, br disiplinlerle iyi entegre olmu bir
bilimsel disiplin olmadna dikkat eken Palmerin szlerini tekrarlamak gerekir:
Aslnda semantik bir bakma insan bilgisinin tamamyla ilikilidir. Ancak, alma
alannn snrlarn izmek ve grnrdeki karmaklk ve karkla bir nizam ve
intizam getirmek dilbilimcinin ii ve grevi olmaldr.
199
Kuran semantii zerine
alan deerli dilbilimci Toshihiko zutsu da semantik biliminin tanmlanmas ve
dier dilbilim alanlar ile ilikisinin ortaya konulmasnda balamnda, semantiin
aknlk verecek derecede karmak bir alan olduunu ve semantik bilgisine
derinlemesine vakf olmayan kimseler iin semantik hakknda genel bir fikir sahibi
olmann ok g olduunu belirtmektedir.
200
Semantik biliminin erevesinin
tespitinde glk Edmond Carynin u yargsn da dorulamaktadr: Anlambilim,
gstergebilim gibi bilim dallar kimi zaman dilbilim kapsam iinde, kimi zaman da
dilbilimin snrlar dnda tutulur.
201

Bu sylenenlerden hareketle semantik biliminin, yaklama bal olarak
dilbilimin bir alt disiplini olabilecei gibi dilbilim dnda ama onunla ilikili

199
Palmer, a.g.e., s. 184.
200
zutsu, Toshihiko, a.g.e., s. 16; Toshihiko, zutsu, ev. Selahattin Ayaz, slam Dncesinde
man Kavram, Pnar Yay., stanbul 2000, s. 273.
201
Cary, Edmond, ev. Mete amdereli, eviri Nasl Yaplmal, nsan Yay., stanbul 1996,
(evirmenin nsznden) s. 13.



78
mstakil bir baka disiplin olduunu sylemek te mmkn olacaktr. Bir baka
ifadeyle dilbilimle ilikili olan semantik alana dilbilimsel semantik demek uygun
olacaktr. Bu almann konusu da dilbilimsel semantiktir.
Bir kelimenin esas anlam tespit edilecei zaman, o kelimenin etimolojisi iyi
bilinmesi gerekeceini kaydeden Yakt, kelimelerin etimolojilerinde, ait olduklar
milletin kltrne ait unsurlar bulunduu iin, doru anlam tespit ederken, bu
unsurlar byk lde yardmc olacan bu nedenle de etimolojinin, semantik
analizde ilk basamaklardan birini oluturduunu belirtmektedir. Ancak Yakta gre,
Etimoloji ile semantik analizi birbirine kartrmamak gerekir. nk semantik
analiz ne basit bir kelime yaps tahlili, ne de kelime ekline yani etimolojiye
atfedilen orijinal mn almasdr Hlbuki etimoloji, bize kelimenin ilk
mns hakknda yalnz bir ip ucu verir ve birok hallerde etimoloji, kelime
tahmininden teye gemez, ounlukla zlmez bir sr olarak kalr. Semantik
analiz ise, daha derinlere gider. Eer bir tasnif yapacak olursak o, kltrel bir bilim
olmak ister. Bir anahtar terimin, esas ve izafi unsurlarnn tahlili yle bir adan
alnmaldr ki bu iki unsurun birlemesinden zel bir mn, o kltr yapanlarn
nemli bir vehesi gn na km olsun.
202

Anlambilimle en yakn olan dilbilim disiplinlerinden birisi etimolojidir.
slam ilim geleneinde etimolojinin ad, itikk ilmidir. Eskiler, bilhassa Grekler
iin etimoloji gerek bilgisi idi. Bugnk bilime gre etimoloji bir kelimenin btn
remelerini, trevlerini gz nnde bulundurarak onun ses ve mn bakmndan
kabul edilebilecek en eski ve orijinal ekline varmak, yani bir kelime ierisinde sakl

202
Yakt, smail, Doru Bir Kuran Tercmesinde Semantik Metodun nemi, Sleyman Demirel
niv. lahiyat Fakltesi Dergisi, Say 1, Isparta 1992, s. 17-24. ayrca bkz. Yavuz, Galip, a.g.m., s.
116.



79
olan kavram ekirdeini ve bu kavram ekirdeinin deerini kefetmek demektir.
Mesela Trkedeki dar kelimesi ile akraba ve yakn olan btn trevleri bir araya
toplayarak onun ok eskiden bir tar veya dar orijinal ilk ve gerek anlam kkne
vardn, bunun da, srmek, ekmek mnsna geldiini etimolojik olarak
bulmamz ve deerlendirmemiz gibi. Fakat etimolojiye her zaman gvenmek
yerinde olmaz; etimolojinin doru ve geerli olabilmesi iin, ses kanunlarnn
tamamen tespit edilmi olmas gerekmektedir. Bu anlamda etimoloji yapmak
demek, bal bana bir bilim yapmak veya artzamanl bilime bal bir ilim kolu ile
uramak demek deildir. O, sadece muayyen bir zaman ierisinde ezamanl veya
tarih boyunca vuka gelen lengistik hadiselere baz izaf etimolojik prensipleri ve
ilkeleri tatbik etmek demektir.
203

Palmer, etimolojinin, pek de nemli olan bir disiplin olman belirterek,
szlklerde onun bir krntsnn dahi yeri olmamaldr demektedir. Zira, Palmer
insan dilinin, tarih ierisinde ok gerilere kadar uzand iin doru ya da orijinal
anlam diye bir ey olamayacan dnmektedir.
204

Doan Aksan ise etimolojiyi mstakil bir bilim dal olarak kabul etmemi,
szckbilim (leksikoloji)nin kapsam alan ierisine sokmutur. Ona gre modern
dilbilimde, kelimelerin anlam kkenlerini, tarihsel geliimlerini, ksacas balarndan
geenleri inceleyen bilim dal biimbilgisel-szckbilim (morpho-leksikoloji)dir.
205

Etimolojik analiz yaplmadan ve kelimelerin ilk anlamlar kefedilip ortaya
konulmadan semantik analiz ina edilemez. Bunlarn arasnda ok derin bir

203
ok, Necip, Genel Dilbilim (Lengistik), Ankara niv. DTCF Yay., Ankara 1947, s. 41-42.
204
Palmer, a.g.e., s. 25.
205
Aksan, Doan, (1995), a.g.e., s. 31.



80
dilbilimsel balant ve semantik anlam ba bulunmaktadr, yani sz konusu bu iki
dilbilim dalndan biri dierine baldr, biri olmadan dieri de olmaz. Etimoloji ile
semantik analizin, kavramsal zmleme ynteminin birbirleri ile olan derin
balant ve semantik ilikileri, ilgili kelime ve kavramn kkenini ilk ve gerek kk
anlamn kefetmede ayn noktadan balamaktadr. nk semantik analiz yntemi
ne basit bir kelime yaps tahlili, ne de kelimenin etimolojik analizine ynelik
orijinal mn almasdr. Etimolojik analiz, bize sadece kelimenin temel mns
hakknda yalnz bir ipucu verir kelime ve anlam tahmininden teye gemez fakat
semantik analiz yntemi ise daha ileri gider ve bir anahtar kavramn, kelimenin veya
terimin esas ve izaf unsurlarn semantik adan tahlil ederek bu iki anlam ve
unsurun birlemesinden zel bir mn, semantik tanm ortaya koyar; ait olduu
kltr, dnya grn aydnlatr.
206

Etimolojinin bir bilim disiplini olarak, semantik aratrmalarn kk bir
paras mesabesine indirgenmesine itiraz eden Christopher Hutton, etimolojinin
kendi ierisinde mkemmel ve tutarl bir bilim disiplini olduunu ve her milletin
yazl veya szl yasalar ve kutsal metinlerindeki dilbilimsel deiimleri yansttn
belirtmektedir.
207

Tm bu deerlendirmeleri gz nnde tutarak belirtilmelidir ki, semantik ile
etimoloji arasnda ok sk bir ba vardr. Hatta etimoloji aratrmalar zaman ve
tarih itibaryla semantik aratrmalarndan daha nce gelmekte ve yaplmaktadr.
nk etimoloji, kelimenin ilk ve gerek, doru ve orijinal temel anlam ya da
anlamlarn kefetmeye alrken; semantik de kelimenin sz konusu bu etimolojik

206
zutsu, Toshihiko, a.g.e, s.17, 30, 62, 70, 165.; Atalar, Krat M., a.g.m., s. 3.
207
Hutton, Christopher, Semantics and the Etymological Fallacy Fallacy, Language Sciences,
Volume 20 No 2, April 1998, s. 89-200.



81
gerek ve doru anlam ya da anlamlarndan tarihsel sre ierisinde artzamanl bir
yntemle ne gibi eklemlemelerin, anlam deiimlerinin ve anlam olaylarnn
meydana geldiini ortaya karmaya almaktadr.
208
Bak asna bal olarak, bu
disiplinlerden birisinin dierinin bir cz olduunu sylemek bile mmkn
olacaktr. Dier yandan semantik biliminin szlkbilim veya szlkbilimini de
kapsayan szckbilim ile ilikisini ele alrsak, burada da baz bilim adamlarnn
szlkbilimi genel anlamyla dilbilimde semantii de ierisine alan geni bir alan
olarak tanmladklarn syleyebiliriz.
209
Ancak her ne olursa olsun anlambilimin
temel hatlar ve yntemleriyle szckbilimden ayrldn da kaydetmek
kanlmazdr. Bu noktada etimolojinin de geleneksel olarak szckbilimin bir alt
alan olduunu tespit etmek gerekir. Szckbilim pratikte, szlkbilim, etimoloji,
morfoloji, semantik, vb alanlar kapsamaktadr.
Kelimelerin doru anlamlarna ulaarak, bunlarn listelenmesini konu edinen
szlkbiliminin zorunlu alarak semantik ve morfolojik incelemeleri de gerektirdii
gz nnde tutulmaldr. Dolaysyla szlkbilim ile semantik arasnda derin bir
balant olmak zorundadr. Semantik, szlksel birimlerin, szcklerin gsterilen
anlam boyutunu ve kendilerine yklenen anlam ve kullanm ieriini incelemek
suretiyle szckbilimi ile dorudan bir iliki ierisindedir. Bunun tersi de ayn iliki
kapsamndadr. Anlambilimci, bu anlamda szcklerin ya da szlk birimlerin
anlam hayatlarnn izini takip etmektedir. Szcklerin de bir anlam hayat vardr.
te szcklerin veya szlk birimlerinin tarihsel sreteki delalet ve kavram

208
Ylmaz, Hasan, Kuran Kelime ve fadelerini Anlamada Kavram Tefsiri ve Semantik Analiz
Yntemi, Atatrk niv. Sosyal Bilimler Enstitis Yaynlanmam Doktora Tezi, Erzurum 2003, s.
63.
209
ztokat, Erdin, Szlk stne Gzlemler, Dilbilim IV, stanbul niv. Edebiyat Fakltesi Yay.,
stanbul 1979, s. 66.



82
alanlarnn, anlam hayatlarnn ve derinliklerinin zmlenmesinde dilbilimcinin ve
anlambilimcinin en nemli materyali ve bilgi hazinesi, szcklerin anlamlarn
ortaya koyan szlk bilgisi ya da szlklktr. Bir baka anlatmla, kelime ve
kavram analizi ve ifade ve tertip analizlerinde anlambilimcinin esas alaca ve gz
nnde bulunduraca temel kaynak, szlkler olacaktr. nk szlklerde, kelime
ve ifadelerin szckbilim alanlar bulunmakta ve listelenmektedir. Bu alanlar, bir
szck iin temel alandr: 1. Biimbilgisel alan, 2. Kavramsal alan ya da kavram
alan ve 3. Anlam alan. Anlam, kavram alan da, eseslilik, ok anlamllk, e
anlamllk, temel anlam, yan anlam ve benzeri dilsel olgular kapsamaktadr.
Binaenaleyh bir kelime, ancak ezamanl boyutta betimlenen bir yapnn ve gsterge
(ler) dizgesinin iinde bir anlam ve deer kazanmaktadr. Szckbilimle uraan bir
dilbilimci ve anlambilimci de, sz konusu bu dilsel yaplar ve dizgeleri ayrca sz
daarcn ezamanl anlambilimi ile analiz etmeyi amalamaktadr.
210

Anlam bilinmeyen herhangi bir kelimenin ne anlama geldiini renmek
iin, szlklere mracaat edilmesi zorunludur. A. Wierzbickann da belirttii gibi,
semantik analiz yapmaya yardmc olacak iyi bir lgat, kelimenin hecelemesi,
telaffuzu, etimolojisi, kullanm, sinonimleri, grameri ile bazen de resim ve emalar
ihtiva etmeli, ayn zamanda morfolojik, sentaktik vb. zelliklere sahip olmaldr.
211

smail Yakta gre, semantik analizde, zellikle etimolojik olarak hazrlanm
lgatlere ihtiya vardr. nk etimolojik szl hazrlanmam bir dilin semantik
analizini yapmak mmkn deildir.
212



210
Ylmaz, Hasan, a.g.t., s. 66-67. Ayrntlar iin bkz. Kran, Zeynel, s. 265270; Aksan, Doan,
Anlambilimi ve Trk Anlambilimi, s. 15 vd.; Yavuz, Galip, a.g.m., s. 117 vd.
211
Wierzbicka, Anna, Semantics, Primes and Universals, Oxford Univ. Pres, New York 1996, s. 259.
212
Yakt, smail, Semantik Metodun nemi, s. 17.



83
II BLM
KURAN ARATIRMALARINDA SEMANTK YNTEM VE KTB-I
MUKADDESN KULLANILMASI

1990l yllarla birlikte Trkiyede ve dier bir ok lkede dilbilimin bir ok
deiik disiplini, Kuran aratrmalarna youn bir biimde uygulanmaya
balamtr. Son dnemlerde, tefsir geleneinde, en nemli yntemlerden olan
lgv tefsir yntemi bir anlamda yeniden hayat bulmutur. Dilsel analizlerin bir
ou da semantik yntemler esas alnarak yaplmaya allmtr.
phesiz bunda Toshihiko zutsunun ok nemli bir pay vardr. zutsunun
Kuranda Allah ve nsan adl eseri bu mnda ok belirleyici bir etkiye sahip olmu
ve temel bir referans kaynana dnmtr. Ayrca zutsunun, Kuranda Din ve
Ahlak Kavramlar
213
, adl eseri de hem kuramsal anlamda hem de zmleme
anlamnda ileri bir semantik uygulama rneklemi oluturmutur. zutsunun bu iki
eseri mteakip telif ettii slam Dncesinde man Kavram
214
, adl kitab ise
semantik yntemin kuramsal zelliklerinin arka planda tutularak ortaya konulmu
sistematik bir semantik tahlil eseridir. Yazarn slamda Varlk Dncesi
215
adl
eseri ise semantik bir yol izleyerek rettii slam felsefesi, slam ontolojisine dair
makalelerinin bir toplamdr.

213
Toshihiko, zutsu, Kuranda Din ve Ahlak Kavramlar, s.17, 36, 46.
214
Toshihiko, zutsu, ev. Selahattin Ayaz, slam Dncesinde man Kavram, Pnar Yay., stanbul
2000.
215
Toshihiko, zutsu, ev. brahim Kaln, slamda Varlk Dncesi, nsan Yay., stanbul 1995.



84
2.1. SEMANTK YNTEMN KURAN SZCKLERNN
NCELEMESNDE KULLANILMASI
Gerrit van Jan Steenbergen, Semantics, World View and Bible Translation:
An Integrated Analysis of a Selection of Hebrew Lexical Items Referring to
Negative Moral Behaviour in the Book of Isaiah balkl doktora tezinde, Eski
Ahitin indii dnemle bugnk okuyucunun belirgin kltrel ve tarihsel balam
farkllklarna iaret ederek, Eski Ahiti anlama almalarnda bu kltrel farklln
gz nnde bulundurulmasnn semantik bir incelemenin konusu olmas gerektiini
belirtmekte ve semantik analizin kltrel geerliliini mmkn klmak iin szlk
maddelerini meydana getiren dnya gr sisteminin incelenmesine ihtiya vardr;
bylelikle kltr ve dnya grnn iine gml olan bir szlk maddesi
semantik analiz konusu yaplabilir demektedir.
216
Ayrca Steenbergen, kutsal
metinlerin baka dillere aktarlmas konusunda szlksel semantiin kltrleraras
iletiimi yanstmas asndan snrl bir deere sahip olacan, bu nedenle de
semantik incelemelerin kltrel unsurlar da iermesi zorunluluunu
vurgulamaktadr.
217

slam Dnyasna gelince tefsir aratrmalarnda en nemli ve yaygn
yntemlerden birisi konulu tefsir metodudur. Bu metot daraltlarak, konuyu vuzuha
kavuturacak, konunun temel anahtar kavramlar ve odak kavramn esas alan
almalar gnmzde iyice yaygnlamtr. Bir ok bilimsel yayn, kelimeleri esas
alarak derinlemesine yaplan dilsel analizlere, etimolojik, leksikolojik ve semantik
tahlillere yer vermektedir. Herhangi bir kavramn tefsirlerden ve szlklerden

216
van Jan Steenbergen, Gerrit, Semantics, World View and Bible Translation: An Integrated
Analysis of a Selection of Hebrew Lexical Items Referring to Negative Moral Behaviour in The
Book of Isaiah, the University of Stellenbosch Doctor of Literature Thesis, October 2002, s. 7.
217
a.t., s. 46; ayrca bkz. e-evan, Ahmed, a.g.m., s. 1-2, vd.



85
istifade edilerek semantik bir analize tabi tutulmas, bu kavramn erevesini
belirledii konunun da akla kavumasn temin edeceinden, bu trden dilsel
analizler de konulu tefsir kapsamnda yer alr.
218
Ancak daha nce de karmaklna
dikkat ektiimiz bu bilimsel disiplinlerin nda gelitirilen yntemlerin de eitli
sorgulamalar ve eletirilerin hedefi olduu unutulmamaldr.
Kuran aratrmalarnda semantik yntemin genel kabul gren bir yntem
olmasna n ayak olan zutsu, Kuran semantiinin, Kuran dilinin anahtar
kavramlar zerinde anlam asndan yaplan tahlili bir yntem almas olduunu,
Kurann kelime ve ifadelerinin, anahtar kavramlarnn anlamlar asndan
semantik analiz yntemiyle incelemek ve dnya grnn ne olduunu aklamak
olduunu kaydetmektedir:
219

Kurann semantii, bu kinatn nasl meydana geldii, dnyann en
byk elemanlarnn neler olduu ve bunlarn birbirleriyle ilikilerinin ne
biimde kurulduu sorunlaryla ilgilenmektedir. Bu anlamda semantik
bir eit ontoloji olmaktadr. Fakat bu, metafizik soyut dnce
alanndaki filozofun telif ettii kuru, sistematik bir ontoloji deil; somut,
yaayan dinamik bir ontolojidir. Kuran ayetlerinden yansd zere
semantik, varlk ve oluun somut bir ontolojisini tekil etmektedir
zutsuya gre etimoloji bize kelimenin ilk ve asl lgv mns hakknda
sadece bir ipucu verir ve bu haliyle kelime anlam tahmininden teye gemez. Bu
anlamda etimoloji; anahtar kavramn gerek ve izaf anlamlarn ortaya koyar ve bu
iki unsurun birlemesinden bir dilin kltrel-semantik dnya gr aydnlanm

218
Tolan, M. Bilal, Kuranda Selam Kavramnn Semantik Analizi, Frat niv. Sosyal Bilimler
Enstits Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Elaz 2006, s. 12.
219
Izutsu, Toshihiko, a.g.e., s. 16-18.



86
olur
220
. Eer ideal olan bu sonuca ularsak, yaplan btn bu etimolojik ve semantik
analizler o dili konuan bir milletin inancn ve bu inancnn sonucu olan kltrnn
ve dnya grnn yapsn tahlili bir dzleme getirmemize yardm edecektir. te
bir kltrn dnya gr bylece elde edilmektedir
221
.
zutsu, semantik metodolojide nemli bir yeri olan anlam rgsn ve
semantik alan teorisini yle aklamaktadr: Kuranda kelime ve ifadeler
birbirinden ayr semantik alanda bulunmazlar, her birinin teki kelimelerle ve
kavramsal yapyla ok sk ve yakn bir ilikisi vardr. Kelime ve ifadeler
birbirlerine semantik adan farkl ekillerde balanrlar ve somut anlamlarn
kazanarak sonunda gayet dzenli bir btn, i ie kavramsal bir mnasebet a
kurar, anlam sistemi olutururlar. Sz konusu bu kavramsal anlam dokusu ve anlam
sistemi, kelime ve ifadelerin kendi morfolojik yaplarndan deil, Kuran
btnlnden kaynaklanr. Kurandaki anahtar kavramlar semantik adan tahlil
yaplrken kelime ve ifadelere zel anlamlar kazandran Kuran btnlnde yer
alan eitli kelime ve kavram ilikileri
222
; kavramsal doku ve anlam sistemi gzden
uzak tutulmamaldr. Bir dildeki kelimelerin birbiriyle girift bir kavramsal a ve
anlam dokusu oluturduunu ifade etmek mmkndr. Bir dildeki odak ve anahtar
kavramlar bu dilin ve kltrn dnya grnn teekklnde ncelie sahiptir.
Kuran zerinde almak isteyen bir semantiki iin en nemli i sz konusu bu
odak ve anahtar kavramlar tespit etmektir. nk bu onun almalarnn ynn
tayin edecei gibi, kuraca binann da temelini tekil eder. Bylece btn sistemi
birbirine balayan semantik ilikiler a ve kavramsal mnasebet ortaya kar.

220
a.e, s. 26, 32.
221
a.e, s. 32, 33. a.mlf., Kuranda Din ve Ahlak Kavramlar, s.17, 36, 46.
222
a.e, s.18, 19.



87
Kurandaki kelimeler rasgele ya da birbirinden bamsz olarak toplanmamtr. te
kelime ve ifadelerin kavramsal mnasebet andan, mn sisteminden semantik
alanlar doar. Eer kelimelerin etimolojik kkeniyle bu kkten treyen kelimelerin
manalar rtyorsa aralarnda semantik bir ba vardr, anlamna gelir. ayet byle
bir semantik ba kurulamyorsa, o zaman bu semantik analizler sonucu ulalan
sonularda bir hata vardr ve o semantik tanm ve sonu kelimeye etimolojik kk
anlam ya da anlamlarna sonradan tarih boyunca kazandrlan bir tanm ve anlamdr,
demek mmkndr. Yani kelimelerin semantik analizlerinde, hep bu kk anlamla
iliki, ba ve yaknlk gz nnde bulundurulmal ve kk anlam her zaman esas
alnmaldr
223
.
Szcklerin kk anlamlarna ulaamamak, beraberinde kavram kargaalarn
da getirmektedir. Asrlar ncesinde olumu kavramlarn sonraki alarda doru
kullanlabilmeleri, onlarn ortaya ktklar ve olutuklar tarihsel srecin
bilinmesine baldr. Bu sre bilinmedii zaman, kavramlarn gerek delaletleri ve
temel anlamlar unutulmakta ve bir kavram kargaas olumaktadr. Kavram
kargaasnn olduu bir yerde ise neyin nasl ifade edilip anlalaca
bilinememektedir
224
.
Kuran doru anlamak iin nemli kriterlerden birisi de ayetlerde geen
anahtar kelimelerin, Kurann indii dnemdeki anlamn tesbit etmektir. O nedenle
bir mfessir, bu kelimelerin ilk olarak ortaya ktklar srada ve onlarn ilk

223
a.e, s. 33, 35.
224
zler, Mevlt, slam Dncesinde EhI-i Snnet EhI-i Bidat Adlandrmalar, Ekev Yay.,
Erzurum 2001, s. 7.



88
okuyucusu olan Rasullullah tarafndan okunduunda, onun etrafnda bulunan
kimselerin onlardan ne anladklarn tesbit etmeye bilhassa dikkat etmesi gerekir.
225

Muhammed Abduh, Kuran doru olarak anlamak isteyen kimsenin, slam
aleminde sonradan meydana gelen stlahlar aratrmas gerekir. Ta ki, bu
stlahlarn anlamlaryla, Kuranda varid olduu anlamlar birbirinden ayrlsn.
ou zaman mfessirler, Kurann kelimelerini hicr ilk asrdan sonra meydana
gelen terimlerle tefsir etmektedirler. Hlbuki aratrcnn zerine vacib olan, Kuran
kelimelerini nazil olduu zamandaki mnlarna gre tefsir etmektir
226
diyerek
tefsirde kelimelerin kk anlamlarnn nemine dikkat ekmitir.
Kurann nzulnden ksa bir sre sonra Arap Dnyasnn, ok farkl
kltrlerle karlam ve ok hzl toplumsal deiime uram olduunu belirten
Halis Albayrak, bu durumun, Kuranda yer alan baz kelimelerde de bir takm
anlam kaymalarna yol atn ve Kuran doru anlamann temel artlarndan
birinin, onu, indii dnemdeki Arap Dilinin btn zellikleri erevesinde
incelemek ve kelimelerin, Kurann indirildii dnemde karladklar mnlar
tesbit ederek, Kurann ilk muhataplarnn kelimelerden anladklar mnya
ulamak olduunu dile getirmitir.
227

Kuran kelimelerini tahlil etmenin nemini daha o dnemde kavram olan
sahabe, Kuran ve hadisin Kurann iniinde mevcut olan Arapaya gre

225
el-Hl, Emn, ev. Mevlt Gngr, Tefsir ve Tefsirde Edebi Tefsir Metodu, slam
Aratrmalar Dergisi, c. 2, say 7, Ankara 1998, s. 111.
226
Abduh, Muhammed, ev. Abdulkadir ener ve Mustafa Fayda, Fatihatul-Kitb (Fatiha
Tefsiri), Ankara niv. lahiyat Fakltesi Dergisi, Ankara 1970, c. 16, s. 5.
227
Albayrak, Halis, Tefsir Usl, Yntem, Ana Konular, lkeler, Teklifler, ule Yay., stanbul 1998,
s. 143-144.



89
anlalabileceini sezmiler, badiyelere, llere ve kylere giderek henz
yabanclarla karmam Araplarn dillerini tesbit etmeye balamlard.
228

Bu durum Hz. merin u szlerinde de aklk kazanmaktadr: Ey insanlar,
divannza sahip olun ve saptmayn deyince, (orada bulunanlar): Divanmz
nedir? diye sorarlar. Hz. mer: Cahiliyye iiridir. phesiz onda (cahiliyye
iirinde) Kitbnzn tefsiri vardr. diye cevap verir.
229
Hz. merin bu sznden,
Kurann anlalmas asndan kelimelerin ilk anlamlarna k tutacak olan
cahiliyye iirine ne kadar byk bir nem atfettiini gryoruz. Zira cahiliyye iiri
Kurann nazil olduu srada o blgenin kltrn, dilini en iyi yanstan vastadr.
Bir kelimenin doru anlamn bu yolla da tesbit etmek mmkndr.
Anlamn bilemedii kelimelerin, doru anlamlarn aratrrken, cahiliyye
iirine mracaat eden ve Kurann Tercman diye mehur olmu Abdullah b.
Abbs da, bir kelimenin anlamn sormak zere gelenlere yle derdi: Bana,
bilmediiniz bir kelimeyi soracanzda, onu nce iirde arayn. nk iir Arabn
divandr. Biz, Arabn diliyle indirilmi olan Kurandan bir kelimeyi
bilemediimizde, Arabn divanna bakar ve onu orada ararz.
230

Kelimelerin ilk anlamna gitme konusunda Arapann deve ile olan
ilikisine dikkat eken smail Yakt unlar kaydetmektedir: Trke nasl ok, yay ve
at dili; Greke, denizcilik ve balklktan rnekleri olan bir dil ise Arapa da
deveden rnekleri ok olan bir dildir. Dolaysyla bir kelimenin doru anlamn
bulmada yardmc unsurlardan birisi de o kelimenin deveden rneklerini

228
Atay, Hseyin, Kurana Gre man Esaslar, Ajans Trk Matbaas, Ankara tsz, s. 21.
229
ez-Zemaher, Mahmd b. mer, el-Kef an Hakikit-Tenzl ve Uynil-Ekvil f Vuchit-
Tevl, Darul Fikr, y.y. tsz, s. 411.
230
ez-Zerke, el-Burhn, c. 1, s. 119-120.



90
bulmaktr.
231
Zira l hayatnn devam ve hareketi deveye baldr. Arapada pek
ok isimle anlan ve etrafnda bir sr adet gelitirilen deve ayn zamanda
Bedevnin kalkandr. ( ... ) St, eti, elbise iin yn, yakacak iin tezei ve son
olarak hastalk halinde ila olarak idrar ile Bedevinin hayatdr. Btn bu
zellikleriyle deve, Arap edebyatna gemitir.
232
Mesela eski dilcilerin u sz
mehurdur: Arapa deve dilidir. Deveden rnei olmayan bir kelimenin muarrab
(Arapalam, yabanc) olduu dnlebilir.
233
uras muhakkaktr ki, bir dilde
belli kavramlar iin ne kadar ok kelime varsa, o kavramlar o kadar nemlidir.
Arapada deveyi ifade etmek iin binlerce kelimenin bulunmas bu grn nemini
artrmaktadr.
234
Dolaysyla Kurandaki kelimelerin doru anlamlar aratrlrken
mmkn olduu kadar deveden rnekler tesbit edilmelidir.
235

Kurann doru anlalmas iin odak ve anahtar kavramlarn doru ve
gerek anlamlarn elde etme abasnda rnek bir alma olan er-Rgb el-Isfehn
(l. 502/ 1108)nin, el-Mufredat fi Garibi1-Kuran adl nl eserin mukaddime
ksmndaki u aklamalar yer almaktadr
236
: Kuran ilimlerinden en bata ve
ncelikli olarak megul olunmas ve incelenmesi gereken ilimler, lfz ilimler;
lafzlarn anlam ve ieriklerini aratran kelime ve kavram bilgileridir. Kuran
ifadelerinin manalarn anlamak isteyen kimse iin en bata gelen aralar olmas
hasebiyle Kuran lafzlarnn kk mnlarn anlamak, bilmek bina ina etmek

231
Yakt, smail, Doru Bir Kuran Tercmesinde Semantik Metodun nemi, Sleyman Demirel
niv. lahiyat Fakltesi Dergisi, Say: 1, Isparta 1995, s. 20.
232
Miquel, Andre, ev. Ahmet Fidan ve Hasan Mente, Douundan Gnmze slam ve
Medeniyeti, Gerek Hayat, stanbul 2003, s. 36.
233
Yakt, smail, a.g.m., s. 20.
234
Condon, J.R. ve John C., ev. Murat iftkaya, nsan Yay., stanbul 1995, s. 57.
235
Gezgin, Ali Galip, a.g.t., s. 45.
236
er-Rgb el-Isfehn, Mufredatu ElfaziI-Kuran, ner. Safvan Adnan Davudi, Darul-Kalem,
Dmek 1992, s. 5455; Abduh, Muhammed ve Rza, Reid, Tefsirul Menar-Tefsirul KuraniI-
Hkim-, Darul-Menar, Msr 1954, c. 1, s. 7,16,17,31.



91
isteyen kimse iin en bata gelen aralar olan kerpi mesabesindedir. Bu lafzla ilgili
ilimlerin ve kk mnlar bilmenin faydas sadece Kuran ilimlerine has deil, btn
slam ilimlere amildir.
Kuran kelime ve ifadelerini, odak ve anahtar kavramlarn anlama,
anlamlandrma ve yorumlamada, ada anlama, anlamlandrma, yorumlama ve
kavramsal tahlil ilkelerinden, yntemlerinden ve bunlarn ulatklar verilerden de
istifade edilmelidir. Zira din metinlerin ve kutsal kitaplarn anlalp yorumlanmas
srecinde kullanlan yntem ya da yntemlerin belirleyici oluu kesintisiz bir sre
olarak devam edecektir. nk Kurann anlalabilmesi iin yorum olgusu
kanlmaz ve vazgeilmez bir gerekliliktir. Dolaysyla yorumun dinamizmi ya da
duraanl, tefsir veya yorum tekniklerine, yntemlerine kazandrlacak yeni
almlarla ve farkl yaklamlarla balantl olacaktr.
237

Kuran kelime ve ifadelerini anlarken, Kurann inzal edildii dnemdeki
Arap toplumunun dilini eitli ynleriyle aratrmaya gerek vardr.
238
Bu husus,
anlamann ve anlamlandrmann ilk merhalesini oluturmaktadr. Bundan sonra
anlama ve yorumlama merhalesi gelmektedir. Kuran, apak bir Arapa ile
indirildiine gre onun, dil ve anlam alarndan incelenmesi bir zorunluluktur.
Kuran anlamaya, anlamlandrmaya, aklamaya ve yorumlamaya alan herkes,
onu, dilbilimsel ve anlambilimsel ynlerden incelemilerdir. Kuran kelime ve
ifadeleri, odak veya anahtar kavramlar, etimolojik, lgav, lengistik, semantik,

237
Kl, Sadk, Nesnellikle znellik Arasnda Yorum, slami Aratrmalar, 1996/ 9, s. 103.
238
el-Hl, Emn, ev. Mevlt Gngr, Kuran Tefsirinde Yeni Bir Metot, Kuran Kitapl Yay.,
stanbul 1995, s. 84, 90.



92
hermentik, Arap dili ve belagat alarndan eitli ynleriyle incelenmi ve tahlil
edilmitir.
239

Kurann indii devrin Araplar lgat bakmndan Kuran anlyorlard.
Ancak, lugav mnlar bilmekle birlikte, laykyla anlayamayacaklar meseleler de
vard. Hadislerden de anlalyor ki, Kuran- Kermdeki baz kelime ve yetler
hususunda baz sahabiler, gerek Hz. Peygambere ve gerekse lim sahabilere
mracaat ederdi. Bir taraftan mteabih yetler, dier taraftan Arap alfabesinin o
zamanki byk noksanl olan hareke ve noktalarn bulunmay, nihayet muhtelif
kraatlerin mevcudiyeti, Kuran- Kermin baz yerlerini tefsr etmek ihtiyacn
zaruri klmtr.
240
nceki geleneksel tefsirlerde de, Kuran kelime ve ifadelerinin,
dilbilimsel adan inceden inceye tahlil edildiini grmekteyiz. Kurann, Arap dili
ve edebyatnn zirve ve aheseri olduunu dnrsek onun, filolojik ve edeb
adan dikkatli bir incelemeye tabi tutulmas bir zarurettir. nk Kurann
anlalmas, anlamlandrlmas, tefsir edilmesi ve yorumlanmasnda, nce onun,
metin, dilbilim ve anlambilim tahliline ihtiya vardr; ancak Kuran, nahiv ve
belagat asndan, dil ve anlam ynnden analiz edip tetkik ederken, nceki klsik
tefsirlerde olduu gibi ar derecede dil ve filoloji tahlillerine dalmamak ve asl
gayeden uzaklamamak, daha isabetli bir tutum olarak grlmelidir.
241
nk
dilbilimsel, anlambilimsel, etimolojik, filolojik, lengistik, hermentik aklamalar
ve gramatik(al) analizler, sonuta, Kurann vermek istedii ilah mesajnn,
muhataplara ulatrlmasnda birer ara konumundadr.
242
Asl gaye, Kuran kelime

239
a.e., s. 76, 83- 84, 90; Albayrak, Halis, a.g.e., s. 143 146.
240
Oki, M. Tayyib, Tefsr ve Hadis Usulnn Baz Meseleleri, Nun yay., stanbul 1995, s. 144-145.
241
Abduh, Muhammed ve Rza, Reid, a.g.e. c. 1, s. 17, 22; Albayrak, Halis, a.g.e., s. 102- 104, 146,
147.
242
Albayrak, Halis, a.g.e. s. 146- 147.



93
ve ifadelerinin anlam, anlamlandrlmas, tefsir edilmesi ve yorumlanmasdr. Bir
baka ifadeyle, Kuran mesajnn anlam ve yorumudur. Yorucu ve dikkatli bir
semantik analiz almas ve kavram zmlemesi ancak kavramlarn ve kelimenin
gerek anlamn verecektir.
243

Esas anlam, etimolojik ve semantik tanm tespit edilecek odak ya da
anahtar kelime ve ifadenin mmkn olduu kadar erken dnem kaynaklarna,
szlklere ve divanlara inilerek taranmas, incelenmesi metodik adan bir
gerekliliktir. Bazen bir kelime ve ifadenin esas ve gerek anlamn ya da anlamlarn
belirlemek, ok zaman alabilir. Ancak bu faaliyet ile kavramn yanl anlalmasn,
kavram kargaasn nleme ve doru anlam bulma gibi nemli bir iin stesinden
gelinmeye allmaktadr.
244

Baarl bir semantik analiz almas ve kavram zmlemesi yapabilmek
iin baz inceleme aamalarn takip etmek gerekmektedir. Bunlar maddeler halinde
u ekilde sralamak mmkndr: Bir kelime ve ifadenin ya da bir kavramn, Kuran
nda semantik analizini ve kavramsal zmlemesini yapabilmek iin, ncelikle
o kelime ve ifadenin etimolojisini, etimolojik yapsn ve kk anlamn veya ilk
gerek anlamn ok iyi belirlemek metodik adan bir zorunluluktur. Doru ve
temel kk anlam ya da anlamlar tespit edilecek ve ortaya karlacak ilgili kelime
ve ifadenin mmkn olduu kadar erken dnem lgat ve kltr kaynaklarna
inilerek taranmas, belirlenmesi ve incelenmesi gerekir. Kuran kelime ve

243
Yakt, smail, Sadreddin Konevinin Dncesinde drak ve Hakikat Bilgisi, Felsefe Arkivi,
stanbul 1991, s.193195.
244
Soysald, Mehmet, Kuran Doru Anlamada Semantik Metodun nemi, Kuran Dil - Dilbilim
ve Hermentik Sempozyumu, 17-18 Mays 2001, Van 2001, s. 41-42; a.mlf., Kuran Anlama
Metodolojisi, Fecr Yay., Ankara 2001, s. 32, 34; Yakt, smail, Semantik Analizler Inda
Kuranda Reyb ve Yakn Kavramlar, Kelam Aratrmalar, c. 1:2, 2003, s. 51, 52.



94
ifadelerinin anlamlarnn belirlenmesinde nzul dnemindeki delalet ettii ve
kapsad anlam ya da anlamlarn ortaya karlmasna ok byk nem ve ncelik
verilmelidir. Kuran kelime ve ifadelerinin delalet alanlarnn, kapsamlarnn ve
anlamlarnn anlalmasnda ve tespit edilmesinde birinci esas bu ilk anlam ya da
anlamlar olmaldr. Dolaysyla da erken dnem kltrel kaynaklardan istifade
edilmelidir. lgili kelime ve ifadelerin etimolojik ve semantik analizlerine kolaylk
salayabilecek ve yardmc olabilecek temel kaynaklar, Arap Dili ve Edebyatnn
bugnk mevcut etimoloji szlkleridir. Kuran kelime ve ifadelerinin
kavramlarnn anlamlarn veren Kuran mfredatdr.
245
Kuran tefsirinde ve yorumunda yeni bir metod olan edeb - beyan ve
konulu tefsir yntemini neren, bunlarn yntemsel ilkelerini ve alma esaslarn
metodolojik olarak ortaya karan Emn el-Hlnin, bugn mevcut Arapa
lgatlerin ve etimoloji szlklerinin erken dnemdekileri de dhil olmak zere
metodolojik tutumlarna ynelik baz kapsaml ve analitik deerlendirmelerine,
metodik eletirilerine de deinmemiz gerekmektedir. el-Hl, konu ile ilgili
metodolojik eserinde, aratrmaclarn ve Kuran kelime ve ifadelerinin, odak veya
anahtar kavramlarnn nzul dnemindeki ilk delalet ettii anlamlar ve dela1et
alanlarn belirlemeye alan Kuran mfessirlerinin ve yorumcularnn mevcut
lgatlerden etimolojik anlamlar tespit etmede yararlanrken ok dikkatli olmalarn
istemektedir. Bugn var olan Arapa lgatlerin sistematik ve btnlkl
olmadklarn, kelime ve ifadelerin, kavramlarn anlamlarn verirken zaman iinde
meydana gelen anlam deiimlerini, geliimlerini, dikkate almadklarn ve
birbiriyle uygunluk arz etmeyen, tarih asndan farkllk ve eliki bulunan

245
a.m., s. 51- 52, 54; Okumu, Mesut, Kuranda Birr Kavram zerine; Semantik Bir Analiz,
Din Aratrmalar, 2002/5 , s. 98, 101.



95
anakronik bilgileri bir araya getirdiklerini ve bu sebeple de bir lgatte, aralarnda
birka asrlk zaman fark olan, tarihin farkl devirlerinde yaam kimselerin,
filologlarn ve lgatilerin dil, din, etimoloji ile ilgili izahlar, dilbilimsel
zmlemeleri, Kuran ncesi dnemin anlamlar ile Kuran sonras dnemin
anlamlarnn bir arada, i ie ve yan yana bir ekilde zikredilebildiini nemle
belirtmektedir.
246

Dil ve etimolojinin; din metinlerin, Kuran ncesi dnemdeki anlamlar ile
Kuran sonras dnemdeki anlamlarnn kronolojik deiim sreci ve dnem fark,
gz nnde bulundurulmadan meczedilmeye, bir arada verilmeye alldn ve bu
hususun da kelime ve ifadelerin, kavramlarn etimolojik, semantik ve Arap dili
asndan tahlil seyrini, aratrmann ileriki merhalelerini ve ynlerini, anlamlarn
etkileyeceini zellikle vurgulamaktadr. el-Hl, Arapann gnmzde var olan ve
yaygn olarak kullanlan lgatlerde sistematik eksiklikler, metodik yetersizlikler,
dzensizliklerin olduunu, kronolojik dzene ve sisteme yer verilmediini tespit
etmekte ve dikkatli olunmad takdirde var olan bu metodolojik durumun ve
tespitin, kelime ve ifadelerin, kavramlarn etimolojik ve semantik analizlerinde ve
kavram zmlemelerinde, nihayet ilk ve temel anlam ya da anlamlar belirleyip
ortaya karmada bir ksm hatalara; metodolojik ve epistemolojik adan yanllara
yol aacan dile getirmektedir. Daha sonra ise bu konu ile alakal olarak bir takm
metodik teklifler, ilkeler ve neriler sunmaktadr.
247


246
el-Hl, Emn, a.g.e., s. 84- 85.
247
Albayrak, Halis, a.g.e, s. 143,148; el-Hl, Emn, a.g.e. s. 84, 90; Soysald, Mehmet, a.g.m, s. 41,
42; Okumu, Mesut, a.g.m., s. 98- 99.



96
el-Hlnin tespit ederek belirtmeye ve vurgulamaya alt zere
248

lgatlerdeki bu mevcut sistemsizlik ve kronolojik dzensizlik, kelime ve ifadelerin,
kavramlarn etimolojik, semantik asndan Arap dilinin tahlil edilmesini,
incelenmesini ve tarih geliimlerini, kronolojik olarak anlamsal deiimlerini ve ilk
delalet alanlarn, anlamlarn belirlemede, Kuran aratrmaclarn ve mfessirlerini
ok g ve zor bir durumla kar karya getirmektedir. nk Kuran doru ve
shhatli bir biimde anlamann ve anlamlandrmann temel artlarndan biri, onu,
indii dnemdeki Arap Dilinin btn zellikleri ve kullanm kurallar erevesinde
incelemektir. Kelime ve ifadelerin, kavramlarn, Kurann indirildii dnemde
karladklar ve delalet ettikleri, manalar tespit etmektir. Yani, Kurann ilk ve
dorudan muhataplarnn, kelime ve ifadelerden anladklar anlam ya da anlamlara
ulamaktr
249
. Kuran aratrmacs ve Kuran mfessiri, kelime ve ifade1erin
tarihini, tarihsel deiim ve geliim seyrini, etimolojik ve semantik analiz
aratrmasn, sadece nceden yazlm var olan lgatlerden yararlanarak ortaya
koyamayabilir. Aratrmacnn ve Kuran mfessirinin, gerekirse bu konuda
incelemesini derinletirerek, Arap Kltrnn, Kurandan sonraki temel
kaynaklarndan biri olan iire veya Arap Kltrn yanstan erken dnem kltr ve
bilim tarih kaynaklarna bavurmas gerekecektir.
250

Kuran aratrmacs bylece, tefsirini ve yorumunu yapmak istedii ilgili
kelime ve ifadenin, odak ya da anahtar kavramn lgav manalarnn aratrmasn
bitirdikten sonra onun, Kurandaki kullanld manasnn, anlam alan ve ieriinin
belirlenmesine geer. Onun, Kuranda getii ayetlerdeki eitli mnlarn

248
a.e., s. 87- 88.
249
Albayrak, Halis, a.g.e., s. 143- 145; el-Hl, Emn, a.g.e., s. 84- 86.
250
Albayrak, Halis, a.g.e., s. 144.



97
aratrr. Bylece o, ilgili kelime ve ifadenin Kuranda kullanld manalar
hakknda o kelime ve ifadelerin ayn manada m kullanld; yok eer byle deilse,
Kurann eitli ayetlerinde kullanld manalarn neler olduunu inceler. te
mfessir bu suretle, bir kelime ve ifadenin, kavramn etimolojik manasndan veya
manalarndan, Kurann btnl iinde kullanld mn veya mnlara ular.
251

Bu ilemlerden sonra tespit edilen etimolojik anlam ya da anlamlar esas
tutulmak kaydyla, ilgili kelime ve ifadenin btn trevlerinde ve tarih boyunca
kazand anlamlarnn hepsinde mndemi olan bu etimolojik kk manas aranmal,
gzetilmeli ve etimolojisi ile anlam ba kurulmaldr. ayet bu semantik anlam ba
herhangi bir kelime ve ifadede kurulamazsa o takdirde semantik analiz yaplamaz.
Bu durumda ilgili kelime ve ifadenin bu etimolojik kk anlamlarna ve etimolojik
tanm ya da tanmlarna uygun olmayanlar ve herhangi bir anlam ba
kurulamayanlar, tarih boyunca o kelime ve ifadeye sonradan yklenmi anlamlar
olarak kabul edilir. Semantik analiz ve kavramsal zmleme, sadece ilgili kelime
ve ifadenin, kavramn anlam ya da anlamlarn oluturan bu etimolojik kk manaya
inmek ve belirlemek deil, ayn zamanda onun tespit edilen bu temel kk
anlamlarndan hareketle tarihsel sre iinde kazand izafi anlamlarn artzamanl
semantik yntemi ile bir anlam analizini yapmak ve gerek bu anlamlarn gerekse
trevlerin, ilgili kelime ve ifadeden treyen kelime ve ifadelerin iinde ezamanl
semantik yntemi ve yaklam ile belirlenen bu etimolojik ilk temel kk manann
veya herhangi bir anlamsal balantnn olup olmadna bakmaktr. Semantik analiz
bu anlamda etimolojik analizden sonra yaplmakta ve etimolojik analizin bir sonraki
merhalesini oluturmaktadr. Kelime ve ifadenin bu ilk kk anlamlarn tespit

251
el-Hl,Emn, a.g.e., s. 85, 87.



98
etmekle kalmamakta ayn zamanda tarih boyunca yklendii anlamlarn da bir
zmlemesini gerekletirmektedir. Bu suretle de semantik analiz, etimolojik,
lgav ve gramatikal analizden daha ileri merhalelere uzanmaktadr. Ayrca
semantik analizini ve kavramsal zmlemesini yapt ilgili kelime ve ifadenin,
odak veya anahtar kavramn hangi kelime ve anlam guruplar iinde yer aldn,
ok anlaml olup olmadn belirlemesi gerekmektedir. lgili kelime ve ifadenin,
kavramn dhil olduu semantik alandaki ilikiler an ve dier kavramlarla
arasndaki anlam ban ortaya karmas da yntemsel adan bir gerekliliktir.
Analizi yaplan kelimenin semantik alandaki; kelime ve anlam guruplar ierisindeki
yeri ve nemi, odak kelime mi veya anahtar kavram m, az nemli mi veya ncelikli
mi, e anlamllk yakn anlamllk zt anlamllk, kartlk anlam ilikileri asndan
ve dier benzer ve kart anlaml kelime ve ifadelerle, odak ya da anahtar
kavramlarla arasndaki semantik anlam ba ve benzeri dier hususlar nemle ve
ncelikle tespit edilmelidir. nk bu zellik ve nitelikler, kavramsal zmleme ve
semantik analiz ynteminde ok byk bir nem arz etmektedir. Bunlar semantik
analizin belirleyici, etkileyici ve ynlendirici, metodik ynden temel prensipleridir.
Bir dier deyile, bunlar semantik analiz ve kavram zmlemesi kavram tefsiri
ynteminin veya semantik metodolojinin olmazsa olmaz temel unsurlardr.
252

Kurann nzul ile birlikte yeni anlam ya da anlamlar kazanan kelime ve
ifade rgsnn, kavram dokusunun nceki devirdeki anlamlar, semantik alan,
ierikleri, kullanllarnn btn ynleri ok iyi ve salkl bir biimde
belirlenmelidir. Bunun iin cahili Araplarn kltrn yanstan olduka erken

252
zutsu.,Toshihiko, Kuranda Allah ve nsan, s. 15, 25, 26, 31, 32, 46, 47 ; a.mlf., Kuranda Din
ve Ahlak Kavramlar, s. 26 , 62- 70, 109-110; a.mlf., slam Dncesinde man Kavram, s. 9-10, 17-
20, 276-280; Soysald, Mehmet, a.g.m, s. 42; Yakt, smail, a.g.m., s. 193, 195.



99
dnem Arap iirlerine, divanlarna bavurmak gerekir. nk Kurandan sonra
ikinci srada gelen cahiliyye dnemi Arap iirleri ve erken dnem kltr-bilim tarih
kaynaklar cahili Arap kltrn ve dnya grn yanstan ve ortaya karan
kltrel kaynaklardr. Gnmze kadar gelebilen cahiliyye dnemi Arap iirleri
divanlardr.
253

Kuran kavramlarnn anlalmas abasnda her ne kadar da cahiliyye
Araplarnn referanslarna gitmek gerekse de, bu kavramlarn tmnn Kuran
anlam rgsnde yeni istilah anlamlar kazand da gz nnde tutulmaldr. Dil-
kelime ve kavramlar, biimsel olarak Araplarndr ama Kuran kendine gre bir
sistematie, dile ve kavram dnyasna sahiptir. Cahiliyye kavram dnyas ile Kuran
kavram dnyas ayn kelimeler kullanlsa da- birbirinden farkldr. nk,
kelimeler asl kavramlarn bir sistem dahilinde ortaya koyarlar. Sistem deiince
kavram da deiir. Kurann kendine has bir kavram dnyas olmas, Onun
evrenselliine de bir dellettir. Kurann kavram dnyasnn anlalmas ise, Onun
btnlnde sakldr.
254

Kelime ve ifadelerin, odak veya anahtar kavramlarn ilgili ayet ve ayet grubu
erevesindeki mnlarn ve anlam alanlarn tespit ederken de sibak-siyakna
dikkat etmek ve gz nnde bulundurmak gerekmektedir. nk gerekten balam,
ilgili kelime ve ifadelerin, kavramlarn anlamlarn tayin ve tespit etmede ok etkin
ve belirleyici bir unsurdur. Kuran kelime ve ifadeleri, odak veya anahtar kavramlar
esas anlamlarndan daha kuvvetli ve daha nemli yeni izafi anlamlar

253
Albayrak, Halis, a.g.e., 143- 145; el-Hl, Emn, a.g.e., s. 76, 88; zutsu, Toshihiko, a.g.e., s. 18,
25, 31, 46- 47; Soysald, Mehmet, a.g.m., s. 42- 43.
254
imek, Mehmet Ali, letiim Unsurlar Asndan Vahiy, Cumhuriyet niv. lahiyat Fakltesi
Dergisi, c: V s: I, Sivas 2001, s. 402-403.



100
kazanabilmektedir. Dolaysyla Kuran kelime ve ifadelerini, odak veya anahtar
kavramlarn, sadece Arap dili ve gramerine dayanarak anlamlandrmak, tefsir
etmek ve yorumlamak hatal bir tutum olacaktr.
255
Bunun iin de siyakn
kazandrd ya da siyakta kazandklar anlamlar da gz nnde bulundurmak,
kavram tefsiri ve semantik analiz yntemi asndan metodik bir zorunluluktur.
Kelime ve ifadelerin Kuran anlam alann ortaya karmada ve aydnlatmada,
ezamanl semantik analizi yntemi ve yaklamndan oka yararlanmak gerekir.
Bu yntemle, Kurani anlamlar tek tek tespit edilmeli ve ortaya konulmaldr.
Ayrca dier yakn anlaml veya zt anlaml kelime ve ifadelerle, kavramlarla
arasnda bulunan semantik ilikiler ve anlamsal mnasebetler belirlenerek kelime ve
kavramn semantik alan ak bir ekilde aydnlatlmaldr. lgili kelime ve ifadenin,
kavramn Kurandaki e anlamllaryla ve zt anlamllaryla arasndaki semantik
balant ortaya karlmaldr. Semantik alannda kelime ve ifadenin, kavramn yeri
ve nemi, odak veya anahtar bir kavram oluu ve benzeri hususlar, ezamanl
semantik analiz yntemi ve yaklam sonucunda tespit edilmelidir.
256

Semantik metod, yaplacak tercmelerde Kurann vermek istedii mesaj
doru olarak yanstacak kstaslar ortaya koyar. u halde, gnmzde yaplacak
olan meal ve tefsirlerin, mutlaka Kurann kendi metodu olan semantik metodla
yaplmas gerekir.
257
Gemite Tefsir Usul almalar arasnda yer alan

255
Albayrak, Halis, a.g.e., 43-56; Armaan, Mustafa, Gelenek ve Modernlik Arasnda, nsan Yay.,
stanbul 1995, s. 185, 199; Bula, Ali, Kutsala, Tarihe ve Hayata Dn, z Yay., stanbul 1995, s.
107, 130; zutsu, Toshihiko, a.g.e., s. 18, 25, 26, 31, 32, 46; Kocaba, akir, slamda Bilginin
Temelleri, z Yay., stanbul 1997, s. 9, 10, 11, 27; Soysald, Mehmet, a.g.m., s. 42- 43.
256
zutsu,Toshihiko, a.g.e., s. 18, 25, 26, 31, 32, 46, 47; a.mlf., Kuranda Din ve Ahlak Kavramlar,
s. 26, 62-70; a.mlf., slam Dncesinde man Kavram, s. 9, 10, 276, 280.
257
Yakt, smail, Doru Bir Kuran Tercmesinde Semantik Metodun nemi, s. 24; ayrca bkz.
Gezgin, Alip Galip, Kuran Anlamak in Hermentik mi Semantik mi?, Sleyman Demirel niv.
lahiyat Fakltesi Dergisi, yl 200 say 7, Isparta, s. 123-147.



101
Garibul-Kuran ve el-Vuch ven-Nezir, Semantik metoddan ayr bir alma
alan olduklar iin, onlarla, semantik metodu kartrlmamaldr.
258

Kuran kelimelerinin ilah bir seimle tesbit ve tanzim olduunu belirten
Sadk Kl, Kuran szcklerinin hem vahiy anna ynelik bir sz (parole) olarak,
hem de btn zamanlara bir mesaj olan dil olarak (langue), bir zgnle sahip
olduunu belirtir ve ekler:
259
Bu Kuran bana sizi ve kendilerine ulat herkesi
kendisiyle uyarmam iin vahyolundu
260
ayetinde ifadesini bulan evrenselliin bir
neticesi olarak, lafzlardaki bereket her kuak ve her toplum insann, kendine zel
ve genel koullarnda ilgi sahasna almaktadr.
zutsu ve Cndiolunun Kuran anlama yntemlerine bir takm eletiriler
getiren Krad Atalar, Arap dilinde tm kelimelerin temel bir fiil anlam olan
kkten trediine iaret ederek, kk-anlamlln Kuran anlamada geerli ve
baarl bir yntem olacan ne srer ve bu yntemin belirleyici zelliklerini
sralar:
261

1. Herhangi bir metni anlamak iin, anlamn en kk birimi olan szce mracaat
edilmelidir.
2. Her szcn bir kk/z/sabit anlam vardr ve bu anlam zaman ve dsal etkilere
kar direnlidir.

258
Gezgin, Ali Galip, a.g.t., s. 130.
259
Kl, Sadk, slamda Sembolik Dil, nsan Yay., stanbul 1995, s. 36.
260
Enam: 19
261
Atalar, M. Krad, Kurani Kavramlarn Kk-Anlamllk zellii Ceala/Halaka rnei-,
ktibas Dergisi, 15 Ekim 2005, < http://www.kuranislami.com/kuran/kurankoek.html>



102
3. Her eyleme karlk tek bir kelime kullanlr. Yakn-anlamllk/ok anlamllk
sorunu, nefsi etkilerden/subjektiviteden kaynaklanmaktadr ve zmlenebilir bir
sorundur.
4. Deyimler, en az iki kelimeden olutuklar iin terkip zelliindedir. Bu nedenle
szck tahlilinde bir kriter olarak alnamazlar.
Dcane Cndiolunun almalarnn tamamna serpitirilmi olan genel
iddia, Kurann, filolojik ve semantik ifrelerinin zlmesi anlamnda, tm anlam
ierikleri zld taktirde hi kimsenin anlamazlk etmeyecei ynndedir. lk
indii dnemde insanlarn Kuranla ilgili hi bir anlam-iletiim sorunu ekmemi
olduklar kesinlikle dorudur. Hatta Kuranda sz konusu edilen mtebih
olgusunun bile herhangi bir ayet iin vk olmu olduuna dair en ufak bir iaretin
bulunmam olmas, Kurann nzl esnasnda, belki de Derridann
inanamayaca kadar, bir huzurla (peresence) muhataplarn buluyor olduunu
gsteriyor. Ancak, ayn Kurann bize veya amzn insanna hitap ederkenki,
oka yakndmz, anlama sorununun filolojik engellerden kaynaklanyor
olduuna oka bel balanmamas gerekir. Zira orada sadece filolojik olmayan bir
sorun vardr ve tm filolojik engeller kaldrldnda bile o sorun varolmaya devam
eder gider.
262

Kukusuz tm kfirler Kurana muhatap olduklarnda (tabi ki inatlarn bir
an iin bir kenara brakarak, ne diyor kastyla yaklatklarnda) anlam ieriini,
ierdii nermelerin ne anlama geldiini ok iyi biliyorlard. Filolojinin veya
semantiin dil analizleriyle yaklald ve anlamn bir ekilde sabitlenmesine kar

262
a.m.



103
konulduunda, sonuta anlam koruyan bir ey yapm olmazsnz. O taktirde
rlativizmin, u anlam dmannn (ateinin), hepsi de kolay savuturulamayacak
olan tm saldrlarna cepheden maruz kalrsnz. Kald ki metaforunu biraz daha
ileri gtrp, bu kez daha canl ve daha taze bir biimde tekrar, fakat bu kez
hepimizin stne yamak suretiyle geri dneceini umarak, anlamn buharlamasn
ok da kt grmeyebiliriz.
263

Kl, ayetlerdeki szcklere yeni anlamlar hamlederken bn Aur tarafndan
belirlenen u kaideye mutlaka riayet edilmesi gerektiini belirtmektedir:
264
Lafzn,
Arapa olarak uygun ve elverili olduu erevenin dna kmamak, kesin bir delil
olmakszn zahir ve racih manadan uzaklamamak, apak bir zorlamaya (et-
tekelluf) dmemek ve nihayet, asli anlamdan udul etmemek.
















263
a.m.
264
Kl, Sadk, a.g.e., s. 33.



104
2.2. SEMANTK NCELEMELERDE SAM DLLERNN VE
KTB-I MUKADDESN GZ NNDE TUTULMASININ NEM
Emn el-Hl kadm Arapa szlklerin kavramlarn kk anlamlarna
ulamamzda yetersiz kaldn ne srmtr. Ona gre kadm Arapa szlkler,
Kuranda yer alan kavramlarn kk anlamlarn, Kurandan ncesi ve sonras
kazandklar anlamlar tespit edip, ortaya koymakta yeterli deildir.
265
el-Hl yle
demektedir:
266

Sahip olduumuz en byk lgatlerden, bn Manzr el-Misrnin
Lisnul- Arab bile, ada lgatilerin dedii gibi, zaman itibariyle
birbirine uygunluk arz etmeyen bilgilerin bir araya getirilmesiyle
yazlm olan bir eserdir. Bu sebeple, eserde, birbirlerinden birka asr
farkl devirlerde yaam olan kimselerin metinleri yan yana
zikredilmitir. Mesela, drdnc hicr asrn balarnda yaam olan bn
Dureyd (.h. 321) ile hicr yedinci asrn balarnda yaam olan bnul-
Esr (.h. 606) yan yana zikredilerek, birincinin dil ile ilgili szleri ile,
ikincinin din szleri mecz edilmeye allmtr. Yine mesela, el-
Kmsul-Muht bildiimiz gibi, birbiriyle uyumlu olmayan, ayr ayr
ve bir birine zt kltrlere ait bilgilerin bir zetidir Grld gibi,
lafzlarn zaman iinde gsterdikleri deiiklikler konusunda, sabit olan
bu gerein tahkik edilmesi iin, lgatlerimiz, hi bir surette yardmc
olacak bir hlde deildirler Bu durumda, bir Kuran mfessirinin
nnde, Kuran kelimelerinin birisinin ilk manasn renmek istedii
zaman, bunun iin, bizzat kendisinin bir aratrma yapmasndan baka bir
are yoktur.

Yine el-Hl, Rgb el-sfehnnin Kuran kelimelerinin mnlar iin
hazrlad en eski Arapa Lgatini de Kuran kelimelerinin, Kuran dnemindeki

265
el-Hl, Emn, ev. Mevlt Gngr, Kuran Tefsirinde Yeni Bir Metod, Kuran Kitapl, stanbul
1995, s. 85-88.
266
el-Hl, Emn, a.g.e., s. 93-95.



105
anlamlarn tespit etmede yetersiz bulmaktadr ve el-sfehn ile ilgili olarak unlar
sylemektedir:
267
O, lugav takibi tam yapmam, Kuranla ilgili aratrmann
hakkn tam vermemitir. Btn bunlarla birlikte o, eitli diller ve bu diller
arasndaki karlkl ilikiler hakknda onun zamanndan bugne kadar yaplm olan
aratrmalardan da tabiatyla mahrumdur. Ancak her ne kadar eitli eletirilere
hedef olmusalar da kadm szlklerin yaplacak her trl semantik aratrmada
salayacaklar veriler gz ard edilemez.
268
Hicr birinci yzylda Kitbul-hayl
rneinde olduu gibi, baz kk szlkler hazrlanm ve bu szlkler daha sonra
byk szlklere alt yap olmutur. Bu szlkler her ne kadar da art-sremli
semantik asndan tertipli ve kronolojik veriler salamasalar da kelimelerin kk
anlamlar ile ilgili nemli ip ular vermektedirler.
269
Hseyin Ataya gre de
Kurann inii srasnda kullanlan Arapay kadm szlkler vasatsayla incelemek
gerekir.
270
te bu nedenlerle gnmzde semantik aratrmalarn tmnde bu
kaynaklara referansta bulunulmaktadr.
Dolaysyla yalnzca szlklerden hareketle yaplacak olan bir inceleme
Kuran szcklerinin Kuran dnemindeki anlamlarn ortaya koymada ve
uradklar deiiklikleri tespit etmede yetersiz olacaktr. nk bir kkn anlam
tam olarak belirlenmeden urad deiiklikler belirlenemez. Bu nedenle
szlklerdeki bu eksiklii Kuran dnda vahiy gelenei boyunca gnmze kadar
ulaan dier din metinleri de kullanarak gidermek doru bir yntem olacaktr.
271


267
a.e., s. 97.
268
Gezgin, Ali Galip, Kurann Doru evirisinde Tarihsel Etimolojik Szlklerin nemi,
Tabula Rasa Felsefe Teoloji, yl 3 say 8, Mays Austos 2003, s. 261.
269
a.e., s. 262.
270
Atay, Hseyin, Kuranda man Esaslar, Atay Yay., Ankara 1998, s. 21-22.
271
Abdurrahman, Aliye, Vahiy Geleneinde Emr Kknn Semantik Adan ncelenmesi, Ankara
niv. Sosyal Bilimler Enstits Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Ankara 2002, s. 14.



106
Bu din metinler ise Yahudiliin kutsal Kitb olan Eski Ahit ve Hristiyanlarn
kutsal Kitb olan Yeni Ahittir. Sz konusu metinlerin nemi ise Arapann da
dahil olduu Sam dil gurubuna ait dillerle yazlm olmalar, Kurandan daha
nceki dnemlere dayanmalar, bu dillerin Arapa ile son derece benzerlik
gstermeleri ve en nemlisi de bu dillerin Arapadan tremi diller
olmalarndadr.
272
Arapa, Sam dil grubunun en eski yesi olduu halde Arapa ile
ilgili olarak birka antta yer alan birka Kitbe dnda, elimizde bulunan en eski
yazl metin 632 ylnda inmesi tamamlanm olan Kuran- Kermdir. Buna karlk
Sam dil gurubuna ait olan dier dillerle ilgili yazl belgeler M.. 3000 ylna kadar
dayanmaktadr. Bu nedenle Kuran szckleriyle ilgili herhangi bir aratrmada
Arapa dndaki Sam dillerinden faydalanmak zorunludur.
273


2.2.1. Arapann Sam Dilleri erisindeki Yeri
Mezopotamya topraklarnda iki asl topluluk bulunuyordu; gneyde Sam
topluluklar; kuzeyde ise Smerler diye adlandrlanlar.Yukar ve aa Msr olarak
blnm iki topluluk arasnda merkezi konfederatif bir yapnn bulunmas gibi,
Kuzey ve Gney Mezopotamyada da bir eit federatif bileke bulunuyordu. Gney
Mezopotamyada bulunan Sam Araplar ile Kuzey de bulunan Smerler olarak
adlandrlanlar etnik kken bakmdan birbirinden farkldrlar. Farkl iki dil konuan
ve farkl fiziki yapya sahip iki topluluktur. Eski kiltabletlerde Kuzey ve Gney
topraklar ki En-gi ki-uri diye yazlrd.Ki-en-gi, Smerleri, Ki-uri ise kuzeydeki

272
Akdemir, Salih, a.g.e.
273
a.e.; Ko, Mehmet Akif, Sebeb-i Nzule Bal Anlamn Almasn Kolaylatran Bir Unsur
Olarak Kuran Metni , slamiyat, Cilt 7 Say 1, s.120-121.



107
Sam topluluklar anlatyordu. lki, Enki topra, ikincisi ise Ur topra anlamna
geliyor: Bu ifadeler uzman konsenssyle Smer ve Akkad topraklar olarak
tercme edilmeye ve byle tantlmaya balanmtr. Akkad uygarl, Aggade,
Yasal Sar anlamna gelen Sarukan (Sargon) kraliyetinin bakentidir ve Kuzey
topraklarnn tm Mezopotamyada egemenlii ele geirdii dnemi ifade ediyor.
Babil ve Badat, Kuzey topraklarnn temsilcileridir. Sam-Arap toplum, Smerler
ile i ie yaam; bu kltrden etkilenmi, bu kltr benimseyip ilerletilmesine
katkda bulunmu olsa da, Smer kltrnn balangtaki yaratclar Smerler
olarak adlandrlan ve Sam topluluktan ayr bir dile sahip olan topluluktu.
274


2.2.1.1. Sam dilleri
Arabistan yarmadas ve Bereketli Hilal diye tabir edilen blgelerde miladi
18. ve 19. yzyllarda yaplan arkeolojik almalarda o blgede yaayan insanlarn
ve bu dillerinin bir soydan geldii gzlemlenmitir. Bu Eski Ahidde geen ve bu
Kitbn alimlerinin Sm adn verdikleri insanlar olduklar dnlmektedir. Tekvin
blmnn 10. Babnda bu rkn eceresi u ekilde anlatlmaktadr: Nuhun
oullar Sam ve Ham ve Yafesin zrriyetleri bunlardr ve tufandan sonra onlara
oullar dodu. 10. blme bu ekilde bir giri yapldktan sonra olduka teferruatl
olarak Hz. Nuhun oullarndan olan ocuklarn bir blmn saylmaktadr. Bu
teferruatl bahisten sonra bb u ekilde sona ermektedir: Milletlerinde
zrriyetlerine gre Nuh oullarnn kabileleri bunlardr; ve Tufandan sonra
yeryznde milletler bunlardan ayrldlar. Hem Eski Ahidde geen bu pasaj hem

274
Kamaz, Safa, Smer Dil ve Kltr, 04 Kasm 2005, <http://www.lotuskitap.com/
dusunensiyaset/makale.asp? d=a&id=32>



108
de yaplan aratrmalar, bu blgede yaayan insanlar ve bu insanlarn dilleri arasnda
sanldndan ok daha sk bir ilikinin varln ortaya koymaktadr. Blgede
Akadca, Sryanice, Fenike dili, ncil branicesi, Kenani Leheleri, Arapa, Himyeri
dili, Etiyopya dili gibi diller kullanld saptanmtr.
275













275
zkan, Musafa F., Gemi Dnem Arap Yarmadasnda Dil, 14 Eyll 2006,
<http://www.patikalar.net/tefus1.htm>



109
Tablo 1: Sam Dilleri
276

Dou Sam Dilleri Gney Sam Dilleri Orta Sam Dilleri

AKKADA
(Eski Akkada, Babil,
Asurca, evresel,
Eblaite)

ETYOPYACA
(HABEE)
Gney: Geez, Tigre,
Tigrinya
Kuzey: Amharik, Gafat,
Guraj, Harari
Gney Arap dilleri:
Eski Yazt leheleri
(Sabean, Katabani,
Hadramitik, Minean)
Modern Gney Arapas:
(Mehri, Sokotri, Harsusi,
Cibbli)

ARAPA
Klasik ncesi Kuzey:
(Dedanit, Lihyanit,
Safaitik, Tamudik,
Hasaitik)
Klasik Arapa
Modern Arapa: (Cezayir,
Msr, Irak, Habur, Fas,
Nijer, Suriye, Tunus,
Yemen ve Zanzibar
Arapas)
KUZEY-BATI SAM
Kenanca: branice (Klasik,
Mina, Ortaa, Modern)
Fenikece (Standart, Babil,
Punik)
Aramce: (Eski, Emperyal,
Orta, Ge Bat -Yahudi ve
Hristiyan Filistin-, Ge
Dou Mandeyan, Yahudi
Babil-, Yeni Aramce
Bat, Orta, Dou-)
Ugarite

Kavramsal olarak Sam sfatnn ilk kez ortaya kmas, A. L. Schlzer
(1781) tarafndan Aramlerin, branilerin, Araplarn vd. dillerini tanmlamak zere

276
Robert Hetzron tarafndan yaplan bu snflandrma John Huehnergard tarafndan tekrar
dzenlenmitir. Aktaran: Wright, Edwina Maria, Studies in Semitic historical semantics: Words for
'man' and 'woman , Harward University Unpublished PhD Thesis, 1986. s. 1-2.



110
kullanlmasyla balamtr.
277
Sam dilleri kuzeydouda Babilden gneybatda
Etiyopyaya kadar uzanan bir corafyaya ait dil grubudur. Yahudilerin ve
Mslmanlarn etkisiyle de dnyada bir ok blgeye dalmlardr.
278
Sam dilleri,
Mezopotamya (modern dnemde Irak), Suriye, Filistin ve Arabistanda yaayan
insanlarn kulland dillerdir. Arap fetihleri sayesinde Sam dil olan Arapa, Kuzey
Afrikada ve geici olarak spanyada ve Gney Avrupann dier ksmlarnda
konuma dili olmutur.
279

Arap yarmadasndan Bereketli Hilale doru M.. 3000-1800lerde Akad ve
Amurrulularn g dalgalar sonucu Akad dili blgeye egemen olmutur. M..
1400 e kadar yerliler ve Msrl efendileri tarafndan konuulan ve yazlan Akada,
resm dil olduu kadar sokaktaki insann da konutuu dil olmutur. Aramce M..
1200lerden itibaren yerini Akadaya brakmaya balam ve blgede bu dilin
eitli leheleri ortaya kmtr. Aramce, Kennilerin dili olan braniceyi yerinden
etmitir. Aramcenin bu blgedeki etkisi yzyllar srm ve Bat Asyadaki
Yahudilerin konutuklar dil olmutur. Daha sonra ise blgede Arapa ortaya km
ve slamla birlikte tm Bat Asya boyunca, Aramceyi yerinden etmitir.
280

Araplar ayn blgede birlikte yaadklar Sam dilleri konuan Ehl-i Kitap ile
dikkate deer bir dil ve kltr ortaklna sahiptiler.
281
Bu nedenle Araplarn dilinin
Tevrt ve ncil diliyle ok nemli ortaklklar bulunduu sylenebilir. Msteriklerin

277
Moscati, S., Spitaler, A., Ullendorff, von Soden, E., W., An Introduction to the Comparative
Grammer of Semitic Languages, Otto Harrassowire Wiesbaden, 1980, s. 1.
278
a.e., s.1
279
Kutscher, Eduard Yechezkel, A History of the Hebrew Language, The Magnes Press, The Hebrew
University, Jerusalem 1984, s. 3 vd.
280
zkan, Musafa F., a.g.m.
281
Paac, Mehmet, Kuran ve Ben Ne kadar Tarihseliz, Ankara Okulu Yay., Ankara 2002, s. 155-
156.



111
Peygamberin Kuran Tevrt ve ncilin etkisiyle oluturduu eklinde bir
aklamaya gitme eiliminde olmalarnn nedeni de budur.
282


2.2.1.2. Bir Sam dili olarak Arapa
Arapa Kurandaki ekliyle Arabistan yarmadasnn btn yerlileri ve
slamdan bin yl nce onunla yan yana olan Bereketli Hilalde yerlemi insanlar
tarafndan konuulmutur. Her ne kadar yazl kaynaklar elde bulunmasa da szl
gelenekten Kurann indii dnemde Arapann geliimini tamamlam ve
mkemmel bir dil olduunu anlamaktayz. Onun Farsa, Msr dili ve
Sanskriteden de baz kelimeler alarak gelitiine hi phe yoktur. Fakat bu
kelimeleri kendi iinde Arapalatrmtr.
283

Peki Arapa nereden gelmitir blgeye? Bu konuyla ilgili eitli rivayetler
vardr. Ancak Kuran Arapasnn Arabul-mustarebe veya kendilerini
Araplatrm olan Kuzey Arabistan Araplarnn dili olduu konusunda
birleilmektedir. Rivayetler bu topluluun kim olduu ve Mekke civarna nasl
geldikleri noktasnda farkllamaktadr. Bu rivayetlerden biri Kuzey Arabistanllarn
Mekkeye yerleen ve bir tek Allaha ibadet iin mabet olarak Kbeyi ina eden Hz.
brahimin ilk olu smailin soyundan olduklarn syler. Bunun yannda ilk Arap
krallnn ilk kral Yerub ile ilgili rivayetler de vardr.
284

Arapa, ok geni leheleri olan bir dildir. Dildeki en eski yerli yaztlar ve
Kitbeler Hristiyan ncesi adan gelmektedir. Arapa slam ncesi dnemde iir

282
Fazlurrahman, ev. Alparslan Akgen, Ana Konularyla Kuran, Ankara Okulu Yay., Ankara
1996, s. 31.
283
zkan, Musafa F., a.g.m.
284
a.m.



112
dili idi. slam sonrasnda ise, Kuran dili olmas nedeniyle bir dnya dili haline
geldi. Hz. Muhammed ve ondan sonraki dnemlerde yaplan fetihler ile de Arapa
Asya ve Afrika ktalarna tand.
285
M.S. 512 ylnda yazlm olan Zebed, 568
ylnda yazlm olan Lecadaki Harran ve 600 ylnda Suriyede yazld tahmin
edilen mml-Ciml Kitbeleri, Arap yazsnn bugne kadar bilinen en eski
rnekleridir.
286

Arap kelimesinin ilk olarak Yunanllar tarafndan verilmi olduu
kaynaklarda gemektedir. Gney Arabistandaki Marib Hynn ilk Kitbesinde
rastlanan Arap kelimesi burada bedevi anlamnda kullanlmtr. Daha sonra M..
VIII. yzyla ait Asur Kitbelerinde Araplarn lkesi anlamnda matu arbaai
ibaresi gemektedir
287
.
Araplar Yakn Douyu feth ettiklerinde ve Helenistik kltr ile
karlatklar zaman, bu onlarn ayn zamanda kendi dillerini tanmlamak iin
Yunanca gramer sistemini asimile etmede baarl olmu bir gelenei de bulmu
olmalar anlamna geliyordu. Bu gelenek, Sryanice gelenei idi. Sryaniler Yunan
gramer terminolojisini kendi dillerinin kategorilerini belirlemek iin kullanmlardr.
Hatta kendi sessiz harf yazlarndaki belirsizlii gidermek iin Yunan ses iaretlerini
Sryanicenin yazm sistemine girdirmilerdir. Ancak Sryanilerin erken dnem
(M.S. VI. ve VII. yzyllar) gramer ve okuma almalar hakknda fazla bilgiye
sahip deiliz. Versteeghe gre Arapa grameri, Sryanicenin ve branicenin

285
Speyer, Heinrich, Semitic Languages and Literature, The Universal Jewish Encyclopedia, c. IX,
s. 475.
286
Tuzcu, Kemal, Arap Yazsnn Ortaya k-1, Nsha: arkiyat Aratrmalar Dergisi, Yl 1,
Say 2, Yaz 2001; Karaam, smail, En Byk Mucize: Kuran Kermin lmi ve Edebi Srlar, Yeni
afak, stanbul 2005, s. 58-59.
287
Margoliouth, D.S., ev. Suat Ertzn, slamiyet ncesi Arap-srailoullar likileri, Kakns
Yay., stanbul 2003, s. 15-16.



113
gramer terminolojisinden izler tamaktadr. Ona gre slamdan nce Hristiyan
Araplar ve Mekkeli tacirler Sryanice yaz sistemini bilmekteydiler. Cahiliyye
dneminde ise Arap yazs bilinmemekteydi, Araplar btn pratik ihtiyalar iin
Hristiyan yazclar kullanmak zorundalard. Bu yzden balangta Mslman
ocuklar okuma ve yazmay Hristiyanlardan reniyorlard.
288
Versteegh Arapa ile
Sryanice arasnda gramatik olarak bir ok paralellikleri sraladktan sonra bu iki dil
geleneinin morfoloji ve sentaks olarak kendi yollarna gittiklerini ve Sryanicenin
Yunan geleneini izlediini, Arapann ise kendi teorisini gelitirdiini
kaydetmektedir.
289
Bunda Kurann ve slamn rol byktr. nk, zellikle
eski zamanlar iin, edebyat veya belirli bir din kitap olmaynca yeni bir dil kurmak
daha zor oluyordu. rnein, Msr toplumu Arapa yazy kabul etmekten olduka
uzak olmasna ramen u anda Arapa konumaktadr.
290

Hristiyanlarn byk bir ounluu, ncillerin aslnda Tanrnn szleri
deil, sann havarilerinin szleri olduunu kabul etmektedir. Dier yandan
slamda kelimeler ile semantik balam arasnda dorudan ilah bir ba
kurulmaktadr. Zira slamda vahiy, mutlak anlamda Tanrnn elisi Muhammede
konutuu kelimelerdir. te bu inan, Arapay tm slam dnyasnda kltrler
st bir gce sahip klmaktadr. Tm dnyada Mslmanlar Arapay din bir dil /
dinlerinin dili olarak grmektedir.
291


288
Versteegh, C.H.M., Arabic Grammer and Quranic Exegesis in Early Islam, E.J. Brill, Leiden.
New York. Kln 1993, s. 28-9; Yunann ve Romann Sryanice etkisi iin ayrca bkz. Smith, R., The
Religions of Semities, Meridian Books, New York 1957, s. 11, 29-31.
289
rnekler iin bkz. Versteegh, C.H.M., a.g.e., s. 29-31.
290
Smith, W. Robertson, The Religion of Semities, s. 14.
291
Spyer, Patricia ed., Border Fetishisms, Routledge, New York 1998, pp. 13-34.



114
Arapa alfabenin kaynann hangi dil olduu konusunda iki temel gr
bulunmaktadr: Birincisi, Arapa yazsnn birleik harf sistemi (ligaturing system)
Sryanice yazma sistemine benzemektedir. Dolaysyla Arapadaki harflerin bata,
ortada ve sonda yazllarnn fakl olmas Sryanice yaz sistemi ile benzerdir.
292

Zaten tedvin asryla birlikte, eitli sebeplerle Arap nahvinin vzedilmesi ihtiyac;
slmdan nce Irakta oluturulmu Sryanice nahvinin etkisiyle Basra ve Kfe
gramer ekollerince baarld da kaydedilmektedir.
293
kincisi, Arapa alfabe bir
dier Aram lehesi olan Nabatadan gelmektedir. Dolaysyla bu benzerlik Nabata
kaynakl olmutur. T. Nldeke, Kf yaznn kaynan Nabata ile
ilikilendirmektedir. Nldekeden yarm yzyl sonra ayn gr paylaan J.
Starcky, baka bir yaklam sergileyerek Arapann kklerinin Sryanicede
olduunu sylemitir. O, bu teorisini ise Belzri rivayet aktarmna
dayandrmaktadr. Bu gelenee gre Tayy kabilesi mensubu kii Lahmi
Devletinin bakenti yaknlarnda Bakada grrler ve tamam Sryanice
alfabesinden oluan Arap yazsn olutururlar.
294
Buna gre, Kuranda Sryanice
ve Aramce kaynakl kelimeler slam medenyetinin banda Sryanilerle olan
kltrel etkinin sonucu ortaya kmtr.
295

slam kaynaklarnda da bu konuda benzer bilgilere rastlamaktayz. bn Sad
(. 230) Araplar arasnda yaznn ok az bilindiine de iaret etmektedir.
296
Belzri

292
Arapa ile ilgili ayrntl bilgi iin bkz. Naveh, Joseph, Early History of the Alphabet, The Magnes
Press, Jerusalem 1982, s. 153-161.
293
Benli, Yusuf, Cabir b. Hayyan Klliyatnn Kltrel Kaynaklar, I. Uluslararas Katlml Bilim,
Din ve Felsefe Tarihinde Harran Okulu Sempozyumu, anlurfa 2006, s. 300.
294
Gruendler, Beatrice, The Development of the Arabic Scripts, Scholar Press, Atlanta, Georgia 1993,
s. 1-2. Bu kitap Arapa harflerin tek tek geliimini gstermektedir. Ayrntl bilgi iin bkz. a.e., s.
32-118.
295
a.e., s. 499.
296
bn Sad, Tabakat, Beyrut 1985, c. III, s. 622den nakleden Dcane Cndiolu, Anlamn Tarihi, s.
107.



115
(. 279) ise yaznn Ebu Sfyann babas zamannda Mekkeye girdiini
kaydetmektedir. Ayrca Kurann nazil oluunun, Araplarn yazyla yeni tantklar
ve nem verilen szl metinleri yazma alkanl edindikleri dneme denk
dtn belirtmektedir.
297
bn Kuteybe ise bu konuda unlar ifade etmektedir:
Abdullah b. Amr (. 65) ncekilerin kitaplarn okur, Sryanice ve branice
yazabilirdi. Onun dndaki sahabe mmi idi. Yazabilenler de yazdklar zaman iyi
yazamaz, hata yaparlard.
298
Bununla birlikte erken dnem alimleri yaznn ve
yazl metinlerin aleyhinde szler sylemilerdir. Bunun sebebi ise bu alimlerin yaz
hakknda srailoullar tevars ettikleri kitaplar sebebiyle yoldan kmlardr ve bu
yzden ilmin yazya geirilmesi iyi bir ey deildir kanaatine sahip olmalardr.
299

Buna gre ya yaz Hicaza Kurandan ksa bir sre nce girmi, dolaysyla yeni bir
durumdur; ya da bu blgede yaz kullanlmaktayd. Buna Ukaz panayrlarnda
okunup, yazlan ve sonra Kbe duvarlarna aslan iirler de delil olarak
gsterilebilir.
300
Dolaysyla bu bir taraftan Kurann indii dnemde, yaznnn
kullanlmasnn yerlemi bir olgu olmasna, dier taraftan Kuran ayetlerinin ilk
dnemde hurma dal ve deri malzemeler zerine yazlmasnda yaznn bu blgede
kullanmnn az olduuna delil olarak gsterilebilir. Fuat Sezgin, bn Abbsa
dayanan fragmanlarn Kurandaki yabanc kelimelere dair aklamalar iermesinin
aslsz olmadn, buna dayanarak bn Abbs rencisi Mcahidin, kendi tefsirinde
baz kelimelerin Sryaniceden geldiine dair izahlarda bulunduunu

297
Belzri, ev. Mustafa Fayda, Fthul-Buldan, Ankara 1987, s. 691-695.
298
bn Kuteybe, Tevlu Muhtelifil-Hadis, Beyrut 1985, s. 266dan nakleden Dcane Cndiolu,
Anlamn Tarihi, s. 108
299
Dcane Cndiolu, Anlamn Tarihi, s. 111.
300
mer zsoy, Kurann Metinleme Tarih, lahiyat, Ankara 2002, s. 37.



116
belirtmektedir.
301
bn Hazma gre de Sryanice, Arapa ve branicenin asldr.
Arapa, Hz. smail ve soyunun, branice ise Hz. shak ve onun soyunun konutuu
dildir. Sryanice ise Hz. brahimin dilidir.
302


2.2.1.3. Sam dillerinin ortak zellikleri
Mustafa F. zkan, Sam dillerinin ayn kkten gelmeleri nedeniyle, bu gruba
giren dillerin bir ok ortak zellikleri olduunu belirterek bunlar sralamtr:
303

1- Triliteralizm: Sam diller triliteralizm dil karakteristiini tarlar, yani
kelimeleri sessiz harfin kklerini ve bu kklerin trevlerini ierir. Bu zellik,
yalnzca bu dil ailesine has bir zelliktir ve baka hibir dil ailesinde rastlanmaz.
Gvdelerin veya kklerin listesi, bazlar kullanmdan karld, bazlar da belli
bir gemie dayand, hayatn iinden geldii ve dier dillerden alntlar
yaptklarndan bir dilden dierine farkllk gsterir. Bununla birlikte Sam diller,
birbirleriyle en ok ortak kke sahip olan aile olma zelliini srdrrler. Kelimeler,
sessiz harf tayan kklerden, kurala gre, sessiz harfin seslendirilileri
deitirilerek, kelimenin bana ya da sonuna ya da ortasna bir ya da daha fazla harf
ilave edilerek tretilir. 3 sesten oluan kelimeler, tm trevlerinde kk anlamndan
bir ey tamak zorundadr. Bu dilin en nemli ve en temel kuraldr.
304


301
Gzeler, Esra, Sam Din Geleneinde Salat, Savm ve Zekat Kavramlarnn Semantik
ncelemesi, Ankara niv. Sosyal Bilimler Enstits Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Ankara
2005, s. 50.
302
bn Hazm, el-hkam fi Uslil-Ahkam, Msr 1345, c. I, s. 31-32.
303
zkan, Mustafa F., a.g.m, s. 4. Ayrca bkz., Akdemir, Salih, Kuran- Kerimde Geen Kklerin
Gerek Anlamlarnn Belirlenmesinde Art-Sremli Semantik Aratrmalarn nemi, Yaynlanmam
Makale, Ankara 2002.
304
Horowitz, Edward, How the Hebrew Language Grew, Ktav Publishing House Inc., USA 1960, s.
5-6



117
2- Fonetik: Sam diller alt grtlak sesi (a,h,j,kh,,gh), iki damak sessizi (k,j),
iki dudak sesi (p,b), be kk dil sesi (q,t,z,s,d) iki dil-di sesi (t,c), safiri
(slks) harfi (th,s,z), alt yarm harfli (r,y,l,w,m,n) ve alt srtme sesi veren harf
(m,g,t,d,p,b) olmak zere sylenii ngilizceden biraz farkl seslerden oluan bir
alfabeyi paylarlar. Mevcut hibir Sam dil bunlarn hepsine birden sahip deildir.
Arapa, toplam otuz iki harfin yirmi sekizine sahip olmakla en zenginleridir.
branice ve Kenan dillerinin tarih, zaman iinde z ile s, g ile gibi harflerin tek bir
harf retecek ekilde nasl bir araya geldiklerini gsterir.
3- Gramer: Sam diller ekimli dillerdir; ismin sonunu iinde bulunduu
duruma bal olarak zne, dolayl veya dolaysz nesne oluuna gre ve filleri
zamana gre eker. Sadece dil bugn ekimlidir. Arapa, Habeistann resm
lisan olan Amharik ve Almanca. Gemiin birok dili ekimli idi. Mesela Akad dili,
Yunanca, Latince ve Sanskrite. Modern diller ekimlerinin byk ounluunu
drmlerdir. ekim daha fazla titizliin, kesinlik araynn; yokluu ise daha az
titizliin ve faydaclk eiliminin iaretidir.
4- Kelime Hazinesi ve fade Keskinlii: Sam diller ayn nesne iin birok
kelimeyle pek ok kelime hazinesine sahiptir. Bu adan hepsi Avrupa dillerinden
daha iyidir. Sam diller arasnda da bu zellii en ok n plana kan dil Arapadr.
Arapa, a 21, yla 24, gnee 29, bulutlara 50, karanla 52, yamura 64, suya
170, ylana 100, deveye 255 ve aslana 350 isim vermitir. Bu rnekler rahatlkla
uzatlabilir. Kelime okluunun yan sra Sam diller doru seilmi kelimelerin
kullanmnda da ok byk titizlik gsterirler. Smlerin sezdikleri mn nanslar
dierleri iin ou zaman anlamszdr. Yine Arapa gece ve gndzn her saatine,



118
(Ay esas alan) ayn her gecesine, insan vcudunun blmlerine bal olan san
her llesine, grmenin, yrmenin, oturmann, uyumann, sevmenin her eidine
ayr isimler vererek bu zellii de mkemmel derecesine ykseltti.
5- Sentaks, Stil, Edebyat: Sam dillerde sentaks, rahat anlalabilir bir
sadelik ve idrak asndan akl ierir. Arapada gzel sz syleme sanat ahenk,
kesinlik ve aklk terminolojisi ile tanmlanr. fadenin akl her zaman edeb bir
kymet tar. Kolaylkla anlalabilen ve aklda kalan birka kelimenin iine byk
anlamlar sktrma btn Sam edebyat rnlerinin gcnn bir parasdr. Bu
zellii zellikle ilah metinlerde ok n plana kmaktadr.
6- Sam dillerde birleik kelimeler yok denecek kadar azdr. Her seviyede
ayrt edici ve artrc anlamlar iin ayr kelimelerin kullanlyor olmas
kelimeleri birletirme ihtiyacn nlemitir. Yaznn bulunuundan itibaren Smiler,
nesirde ve nazmda edeb eserler vermede, bunlar yazmada ve gelecek nesiller iin
balk tabletler saklamada nclk yapmlardr. Edeb, din ve ticar metinlerin yan
sra ilm, tarih ve ticar konularda da geni muhteviyata sahip koleksiyonlaryla
dnyaya ilk Edubba ya da ktphaneleri armaan ettiler.
7- Braktklar eserde estetik, gzellik ve duygusal etkilerle beraber aklk
kesinliin bir bileimini de ihtiva eder. Konu birliine sk skya balanmln
yerine btn Sam edebyat rnleri analistik ve tekrarldr. Tannm baz edeb
rnleri u ekilde sralayabiliriz: brani Krallar Kitb, arklarn arks, Akad
Kraliyet Kitbeleri, Glgam Destan, Arap Kasidesi, Binbir Gece Masallar. Btn
kompozisyonlar kendi sonsuzluklarnn balang ya da sonu yokluunun
izlenimlerini verirler.



119
8- Btn Sam edebyatn baka bir zellii de ahlk tonudur. Sm, ister d
dnya, insan hayatn ve hareketlerini, isterse gemi tarihi tanmlasn, gayesi srf
tanmlam olmak deildir. Herhangi bir tanmn doru, kesin ve yeterli olmas
istei ok yksektir. Bununla beraber, daima okuyucusuna ve dinleyicisine ahlk
bir deer gtrmeyi ve faziletle ona rehber olmay hedefler. Smye gre estetik ve
ahlk, hangi deer dikkate alnrsa alnsn, beyan ve talimatn bir olduu yerde
ayrlmaz ikizlerdir; gerekte bir birlik meydana getirirler. Sm her zaman deeri
anlamann harekete geirilmesi ve beenisi tarafndan etkilenmesi gerektii
grne bal kalmtr.

2.2.1.4. Arapann prototip Sam dili olmas
Her ne kadar Sam dilleri arasnda en ge ortaya kan Arapa olduu
grlse de, Arapa hepsinin tredii arketipe (ursemitisch) dierlerinden daha
yakndr. Corafik durumlar ve tek dze l hayat cahiliyyesi onlarn Sam
karakterini ayn ailenin dier insanlarndan saf olarak korumu ve bylece
bozulmamtr.
305
Ayrca Sam dilleri iinde en zengin kelime hazinesine Arapa
sahiptir. Arapa, Sam dilinin en eski formlarn en iyi ekilde korumutur.
306

Arapann Sam dilleri ierisinde prototipe en yakn dil olduunu ortaya
koyan Salih Akdemir, kendisinden nce de Eberhard Schrader, C. Brockelmann, G.
Contenau, Winckler, Tiele, Jacques de Morgan, L. Caetani gibi aratrmaclarn da

305
Nicholson, Reynold A., A Literary of the Arabs, Cambridge University Press, Cambridge 1969, s.
XVI.
306
Speyer, Heinrich, Semitic Languages and Literature, The Universal Jewish Encyclopedia, New
York 1948, c. IX, s. 474.



120
Arapann prototip Sam dili olduunu tesbit ettiklerini dile getirmektedir.
307

Akdemir ayrca, son dnemlerde bir ok bilim adamnn bu nemli tesbitinin
rtlmeye alldn kaydetmektedir. Salih Akdemir, hazrlad tablolar
vastasyla fonetik adan da Arapann Sam dillerinin prototipi olmaya en layk dil
olduunu ortaya koymutur:
308

Aadaki tablo dier Sam dillerinin Arapaya oranla daha fazla harf /ses
kaybna uradn gstermektedir:










307
Akdemir, Salih, Kuran evirilerinde Yntem Sorunu, Baslmam Kitap.
308
a.e.; ayrca bkz. Dartma, Bahattin, Kuran Kelimesinin Semantik Ahalizi zerine, Dinbilimleri
Akademik Aratrma Dergisi, Cilt 4 Say 3, 2004, s. 14-15.



121
Tablo 2: Sam Dillerinde Ses Kayplar
309

Proto-Sam Akkada Arapa branice Aramce-Sryanice



b/v b


t t

H
th -
- -
j g


h

G
kh -
- -
d d


dh -
- -
r r

H
z z


s s


- -
- -
sh

H
/s


-
- -


G
-
- -



gh g
- -
f/p p


q q


k k

G
l l


m m


n n

- h h -


Tablo 2 incelendiinde aka grlecei zere Akkada, branice ve
Aramcede nemli lde harf / ses kaybnn meydana geldii grlecektir.

309
a.e.; ayrca bkz. Wright, Edwina Maria, Studies in Semitic historical semantics: Words for 'man'
and 'woman' , Harvard University Unpublished PhD Thesis, 1996, s. 12-13.



122
Arapada ise yalnzca s ile sesleri arasndaki bir sesin ortadan kalkt
grlmektedir.
Arapa fiil sistemi asndan da prototipe en yakn dildir. Buna gre
Arapada 15, Akadada 11, branicede 5, Aramcede ise 3 tane fiil kalb vardr
310
.
Salih Akdemire gre branice ve Aramcede fiil kalplarnn Arapaya nispetle
azalm olmasnn nedeni, dier kalplara gnlk hayatta sk sk gereksinme
duyulmamas ve her fiil kknn, genel olarak, her kalpta kullanlmamasdr.
311

Akdemir, Sam dillerinin en nemli zelliklerinden birisinin harften oluan
kklerden treyen kelimelerle bu dillerin szck varlklarnn olutuunu belirterek
rnekler vermektedir:
312

Sam dillerin en nemli zellii, genelde harften oluan fiil
kklerinden olumalardr. Bu kkler ayn zamanda oluturduklar fillerin
anlamlarn da belirlerler. Yine bu kk anlamlar, kklere verilen seslerle
yada ilave edilen harflerle ok zengin anlam alar olutururlar. rnein,
Arapada , branicede ve Aramcede H olarak
var olan l fiil kkleri kutsallk anlam tar. Bu anlam, bu kkten
tremi olan hemen btn szcklerde bulunur. rnein Arapada
mukaddes, takds, kudds, makdis vb szckler hep kknden
tremi olan szcklerdir. Burada szck girmi olduu kalba gre yeni
anlamlar kazanr. Ama urasn hibir zaman unutmamak gerekir ki, bu
kkten tremi olan btn szckler, bir ekilde kkn anlamn
bnyelerinde barndrrlar. Bu bakmdan fiillerin kk anlamlarnn doru
olarak belirlenmesi hayat bir nem tar; nk, birok fiilin asli, gerek
kk anlam, bugn, zaman iinde meydana gelmi olan anlam
deiimleri yznden, -ne yazk ki- kaybolmutur. Bu anlam
deimelerinin en nemli nedeni, kk anlamdan km olan trev

310
Bu konuda ayrntl bilgi iin bkz: Akdemir, Salih, a.g.e.,
311
a.e.
312
a.e.



123
anlamlarn, zamanla kk anlamlarn yerlerini almalardr. te
Karlatrmal Sam dilleri aratrmalar, bu balamda fiillerin
kaybolmu olan gerek kk anlamlarn yeniden bulmada bize ok
nemli katklar salayabilirler.
Arapann Sam dilleri arasnda prototipe en yakn dil olmas ve dier Sam
dilleri ile yukarda belirtilen ortak zelliklere sahip olmas, Arapadaki baz kklerin
ilk eklinden bu yana hem gsteren hem gsterilen asndan geirdikleri evreleri,
kendisi daha eski bir dil olmasna ramen, kendinden daha nceki dnemlere
dayanan dier Sam dillerle yazlm baz metinler yardmyla ortaya
konulabileceini gstermektedir.
313


2.2.2. Semantik Kuran Aratrmalarnda Kitb- Mukaddese
Bavurmann nemi
Kuran kendisinden nce gelen kutsal kitaplara sklkla atfta bulunan ve
ayn zamanda o kitaplar dorulayc bir metindir:
phesiz Tevrt biz indirdik. Onda hidayet ve nur vardr.
314

Onlarn arkalarndan yanlarnda bulunan Tevrt dorulayc olarak
Meryem olu say gnderdik. Ona, saknanlara t ve yol gsterici olarak iinde
hidayet, nur ve kendisinden nce gelen Tevrt dorulayan ncili verdik.
315

Sana da kendinden nceki Kitb dorulayc ve onu kollayp koruyucu
olarak Kitb gerekle indirdik.
316


313
Abdurrahman, Aliye, a.g.t., s. 18.
314
Mide: 44
315
Mide: 46



124
Yukardaki ayetlerde de grld zere Kuran, kendisinden nceki
Kitaplar dorulayc bir anlamda onlarn mesajlarn tayc bir metindir. Kurann
bir din gelenek ierisinde tanmlanmas halinde, Onu Sam din gelenei ierisinde
deerlendirmemiz gerektiini belirten Mehmet Paac, bunun en nemli
delillerinden birisinin de Kuran kssalar olduunu ve her ne kadar da israiliyat
eletirisi n planda olsa da- bu kssalarn bir ok detaylarnn Kitb- Mukaddes
vastasyla elde edilebildiini belirtmektedir. Dier yandan Paacya gre
mslman gelenekte, muharref kabul edilen Tevrt ve ncilin Kuran ile
karlatrlmasnn kabul grmemesi sebebiyle bu arkaplan gz ard edilmitir.
317

Kurann daha iyi anlalmas iin kendisinden nceki kutsal kitaplara mracaat
edilmesinin nemli olduunu belirten Baki Adam, Tevrt, ncil ve Kurann
orijinallikleri bakmndan vahiy rn metinler olduklarn ifade etmektedir.
318

phesiz vahiy srecinin bir btn olarak grlmeye allmas Kurann
daha salkl ve doru anlalmasna byk katk salayacaktr. Buna ramen
Kuran ncesi kutsal metinlerin muharref olmas eletirisi ile bu istifadeden
kananlarn sap ile saman kartrdklar ortadr. Zira Hz mer Kuran
kelimelerinin tefsiri anlamnda Cahiliyye iirinin en nemli referans olduunu dile
getirirken,
319
kast iirlerde aktarlan dnya grnn, telkinlerin, retilerin,
kurallarn, duygularn, vb ieriksel doruluu / geerlilii deildi. Onun amac,
kelimelerin doru anlalmas noktasnda, her ne mesaj ieriyorsa iersin
kelimelerin iirdeki anlamlarnn ayetleri doru anlamalarna hizmet edeceini

316
Mide: 48
317
Paac, Mehmet, a.g.e., s. 155-156.
318
Adam, Baki, Kurann Anlalmasnda Tevratn Rol, slami Aratrmalar, c. 9, s.167, 1996
319
ez-Zemaher, Mahmd b. mer, el-Kef an Hakikit-Tenzl ve Uynil-Ekvil f Vucuhit-
Tevl, Darul Fikr, tsz, s. 411.



125
vurgulamakt. Ayn ekilde Tevrt ve ncil, her ne trl bir ierik / anlam bozumuna
uram olursa olsun, kelimelerde gerek ve doru anlamlar tanmaya devam
etmekteydi. Dolaysyla metin zerinde yaplan deiiklikler kelimelerin
mnlarnn deitirildii anlamna gelmez. Dier yandan kutsal metinlerin
ierikleri arasndaki ak paralellikler de ortadr.
320

Yahd ve Hristiyanlara ait Kutsal Kitaplarn slam ncesi peygamberlerin
hayat ve aksiyonlar, Hz. Peygamber ve toplumunun kaderi, ve ayrca meydana
gelecek olaylar hakknda bilgiler ierdii fikri geni apta kabul grmtr.
321

Ayrca Kurann muhtevasnn Muhammedden nceki peygamberlerin
Kitaplarnda yer ald yaygn bir inant.
322
Dier yandan Kuran, nceki
peygamberlere vahyedilen Kitaplarn muhtevasn da ierir. Suyut bunu Kurann
muhtevas nceki Kitaplarda da mevcuttur eklinde formle eder.
323

Hikmetli szler, kssalar ve brahm, Ms, Eyyb, Dvd, Sleyman, s,
Yahy b. Zekeriy ve Lokmnn (a.s.) tlerini ihtiva eden ok erken bir derleme,
Eb Ubeyd el-Kasm b. Sellmn (. 224) Kitbul-meviz adl eseridir.
324
snad
zinciri ile temin edilen ve Hicretin ikinci yzylnn en byk alimlerinden biri
tarafndan senedleri ile birlikte kaydedilen pek ok rivayet, sz ve kssann, bu
dnemde Yahd ilm ve Hristiyan geleneinin bir hayli yaygn olduunu ve bunun
da ciddi bir muhalefetle karlamakszn slam din gelenei ile birletirildiini
ispat eder. Heyseme b. Abdurrahman, Ey nsanolu, benim hizmetimde gayret et ki

320
Paac, Mehmet, a.g.e., s. 174; ayrca bkz. Mutahhari, Murtaza, Understanding the Uniqueness of
the Qur'an, Al-Tawhid, Vol I No. 1-3 (Muharram - Rajab 1404 AH).
321
es-Suyt, el-Hv, c. 2, s. 283; ayrca bkz. Abdulcebbr, Tesbtu delili'n-nubuvve, nr.
Abdulkerim Osman, Beyrut, 1966-68, c. 2, s. 413.
322
a.e., s. 284.
323
a.e., s. 285.
324
es-Suyt, ed-Durr, c. 6, s. 341.



126
ben de senin kalbini itminan ile dolduraym, isteini yerine getireyim; eer bunu
yapmazsan gnln megul ederim ve isteini yerine getirmem ifadesinin Tevrtta
yazl olduunu syler.
325

srailoullar, Msadan kendileri iin Tevrttan ezbere renebilecekleri
bir sz semesini isterler. Bunun zerine o u sz syler: Halkn size nasl
muamele etmesini istiyorsanz onlara yle muamele edinz. ez-Zemaher, bu
ifade, Tevrttan seilen szlerin en gzelidir der.
326
Salebe b. Eb Mlik yle
syler: mer, Yahd alimlerini davet etti ve din konular tartmalarn istedi.
slama dnen bir Yahd olan Salebenin babas Eb Malik de onlarla beraber
geldi.
327
Evladn ana-babaya yapmas gereken hrmetin bir paras olarak, bir
kimsenin, lmnden sonra babasnn dostlarna faydal olmak zorunda olduu
kaidesi, Tevrttan iktibas edilmitir.
328
Bir fkih, Tevrttan yle bir nakilde
bulunur: Gnahkar olup da sonra Benden mafiret isteyen kimseye yazklar
olsun...
329
Bir i rivayet Tevrtta yle yazl olduunu syler:Ey insanolu,
kzdn zaman Beni hatrla ki Ben de fkelendiimde seni hatrlayaym, helak
edeceklerim arasnda seni mahvetmeyeyim; eer haksz bir muameleye maruz
kalrsan benim sana olan yardmmla yetin, zira benim sana olan yardmm, senin
kendine olan yardmndan daha iyidir.
330
Tevrtta ayrca yle bir ibare yazldr:
Kim bir gayri menkul veya bir su zerindeki haklarn, topraktan veya sudan

325
Eb Ubeyd, el-Kasm b. Sellm, Kitbu'l-meviz, el yazma, Yahuda Kolleksiyonu, Hebrew
Universitesi, Ar. 95; el-Meclis, Bihrul-envr, c. 13, s. 357 (yeni n.); el-mil, el-Cevhiru's-
seniyye, Necef 1384/1964, s. 48.
326
ez-Zemaher, Rebu'l-ebrr, el yazma, British Mz.. no. 6511, vr. 132b.
327
bn Hacer, el-sbe, c. 6, s. 169.
328
es-Sulem, dbu's-sohba, Filistin, 1954, s. 83.
329
bn Ebi'd-Duny, Kitabut-tevbe , el yazma, Chester Beatty, 3863, vr. 20b.
330
el-Meclis, a.g.e., c. 13, s. 358.



127
kazanlmam bir meblaa satarsa kazanlan para arur edilir, boa gider.
331

Peygamberden, buna benzer yle bir rivayetin nakledildii sylenebilir:
Deerinden fazla satlan yerin veya evin kazancna Allah bereket vermesin!
332

Kab, Zemzem kuyusunun baz Kutsal Kitaplarda zikredildiini syler.
333
Ayrca
Kab, be vakit namaz Mekke Mescidinde (Mescid-i haram) klanlara Allahn on
iki milyon be yz bin namaz mkafat yazaca haberini Tevrtta bulduunu ifade
eder.
334
Hatta el-Hutaya ait, Kim hayr yaparsa o hayrn mkafat zayi olmaz;
Allah ile kul arasndaki rf de yok olmaz eklindeki beytin, Tevrttan bir cmle
olduu Kab tarafndan ifade edilmitir.
335
Tevrttan yaplacak ilave iktibaslar,
kolayca artrlabilir.
336

Eb Ubeyd, aadaki pasaj, Hikmetd-Dvd (Dvdun Hikmetli
Szlerin)dan iktibas eder:
337

Akll bir adamn drt vaktini ihmal etmemesi gerekir: Vaktinin bir
ksmnda kendin Rabbine verir, bir ksmnda nefs muhasebesi yapar, bir
ksmnda kt huy ve davranlar hakknda kendisini dosta uyaran
arkadalar ile oturup sohbet eder, bir ksmnda da kendin meru
elencelere brakr; bu en son zaman dilimi kiinin, dier vakitteki
sorumluluklarn yerine getirmesine yardmc olacak bir dinlenme
vaktidir. Akll bir adamn vaktini iyi bilmesi ve ilerini de ona gre ele

331
el-Meclis, a.g.e., c. 13, s. 360.
332
et-Tber, el-Muntehb min zeyli'l-muzeyyel, Kahire 1358/1939, s. 59.
333
el-Fakih, Trihu Mekke, Leydin, no: 463, vr. 342a.
334
a.e., vr. 453a.
335
Usme b. Munqz, Lubbu'l-db, nr. Ahmed Muh. kir, Kahire 1353/1935, s. 424.
336
bkz. ez-Zeheb, el-'Uluww li-l-'aliyyi'1-affr, nr. Abdurrahman Muh. Osmn, Kahire
1388/1968, s. 95; Eb Nu'aym, Hilyet'l-evliy, Kahire, 1351/1932, c. 4, s. 48, 38, 58; es-Suyt, ed-
Durr, c. 4, s. 192, bn Ebi'd-Dun, el-rf, vr. 76a-b; el-Meclis, a.g.e., c. 13, s. 331, 342, 348, 357,
340; et-Ts, Eml, Necef 1384/1964, c. 1, s. 233; el-'mil, el-Kakl, nr. Thir Ahmed ez-Zv,
Kahire 138O/1961, c. 2, s. 132, 153.
337
es-Suyt, ed-Durr, c. 4, s. 189; el-Hatb el-Badd, Mdihu evhm, c. 1, s. 147 (f hikmeti'-
dvda); bn Kesr, el-Bidye ve'n-nihye, c. 2, s. 15 (f hikmeti'd-dvda ). Ayrca bk. bnul-Kayyim
el-Cevziyye, asetul-lehfn min mesyidi-eytn, Kahire 1358/1939, c. 1, s. 79; bn Eb-Duny,
el-Akl ve fadluhu, nr. Muhammed Zhid el-Kevser, Kahire 1365/1946, s. 15.



128
almas gerekir. Akll bir adam, yaam ve meru elence vastalarn da
deerlendirerek sadece gelecek hayat iin hazrlanan azkla yolculuuna
devam etmelidir.
Dier baz kaynaklarda bu szler, brahimin sahifelerinden iktibas
edilmitir.
338

aya, Jeremiya ve Habakuk gibi peygamberlerden veya Hz. sann
ncilinden alntlar ilave etmeye gerek yoktur. Eb Ubeydin derledii eser,
Mslman evrelere nufz eden ve Mslman alimler tarafndan memnuniyetle
kabul gren Yahd ve Hristiyan nakillerinin yaygnln gsteren en iyi delil
olarak hizmet edeblir.
339

Tevrt okumak Peygamberin izni ile meru klnd. Abdullah b. Amr b. el-
As, grd bir ryay Peygambere anlatr. Ryasnda parmaklarndan birinin
zerinde bal, dierinin zerinde ya olduunu grr. Peygamber ryay tefsir ederek
yle der: Sen iki Kitb; Tevrt da Furkn (Kuran) da okuyacaksn. Abdullah
b. Amr b. el-As, gerekten her iki Kitb da okumutur.
340
Hicr 8. Yzylda
yaayan Zeheb bu rivayete iddetle kar karak, Tevrt okumak Kurann
vahyinden sonra hi kimseye msaade edilmedi, demektedir. ez-Zeheb, Tevrtn
deitirilip tahrif edildiini, hakikatle yanln birbirine kartrldn iddia eder ve
bu Kitb okumann ancak Yahdlere cevap vermek amacyla ciz olduunu

338
el-Meclis, a.g.e., c. 12, s. 71; es-Suyt, ed-Durr, c. 6, s. 341.
339
Kister, M. J., ev. Cemal Arman, srailoullarndan Nakilde Bulunma Meselesi, Cumhuriyet
niv. lahiyat Fakltesi Dergisi, 20 Ekim 2006, <http://www.cumhuriyet.edu.tr/akademik/
fak_ilahiyat/der51/07.htm>
340
ez-Zeheb, Tarihu'l-slm, Kahire 1367, c. 3, s. 38; Eb'l-Mehsin Ysuf b. Ms el-Hanef, el-
Mu'tasar, Haydarabad 1362, c. 2, s. 265; kr. el-Mavsl, Gyetu'l-wesil, el yazma, Cambridge,
Forma 33 (10), vr. 42 vd. Ayrca bk. el-Harg, el-Bire wen-nizra f tabrir-ruy, el yazma,
Forma 6262, vr. 121a; bn Nsruddn, Cmiul-sr, vr. 8a; el-Fs, el-Iqtus-semn, c. 5, s. 224;
bn Abdil-Hakem, Futhu msr, s. 254.



129
syler.
341
Fakat Tevrt okuyup aratrmakla ilgili fikirler, I. Yzylda olduka
farklyd. bn Sad bir mescitte oturan mir b. Abd b. Kays ve Kabla ilgili yle
bir olay nakleder: Kab, mire Tevrttan baz ilgin pasajlar okudu ve aklad.
342

Ebul-Celd el-Cevn, Kuran ve Tevrt okurdu. Tevrt her hatmettiinde (ki onu
alt gnde okurdu) insanlar davet ederek hatmini kutlar ve Tevrtn her hatmi
sonucunda Rahmnn (Yeryzne) indii szn naklederdi.
343

i bir rivayet, Tevrt ile Peygamberi, Ali ve sonra gelen imamlarn doru
bilgileri arasndaki balanty ak bir ekilde yle vurgulamaktadr: Msnn
Levhalar Peygambere ulat ve o, onlar Aliye verdi.
344
Msnn Levhalar,
ncil, brahimin Sahifeleri ve Zebur, i mamlarn elindedirler.
345

Yahdilere gelen vahiy ile Mslmanlara gelen vahiy arasndaki muhteva
birlii fikrini, bu ayniyeti tesis edenin iki halk arasnda ki kader birlii olduu fikri
takip etmitir. bn Abbs, srailoullar arasnda vuk bulan her eyin Mslman
toplumda da olacan ifade eder.
346
Peygamber, slam toplumunun, srailoullar ile
Hristiyanlarn yolunu aynen takip edeceklerini nceden haber verdi.
347

Dier yandan baka bir rivayette kaydedildii gibi, Peygamberin bundan ok
az farkl yle bir baka sz vardr. mer, Peygambere, Yahdlerden duyup

341
Siyeru a'lmi'n-nubel, nr. Es'ad Talas, Kahire 1962, c. 3, s. 57.
342
Tabakt, c. 7, s. 110. Tevrat ve ncili okuyan baka bir tbi de Evs b. Birdir; Abdullah b.
merle eit bilgiye sahip olduu sylenir. Mefiri bilen birisi olmas dikkate deerdir (bn Askir,
Trh [tehzb] c. 3, s. 158).
343
a.e., c. 7, s. 222.
344
el-Meclis, a.g.e.,c. 13, s. 225 (yeni bs.); ayrca bkz. e-affr el-Kumm, Besiru'd-derect, 1285,
s. 37-38.
345
el-Meclis, a.g.e., c. 13, s. 180, 189 (yeni bs.).
346
Nuaym b. Hammd, a.g.e., vr. 4b.
347
el-Muttk el-Hind, Kenz, c. 11, s. 123; bnu'l-Esr, en-Nihye, c. 4, s. 28; bn Tvs, Sad, s. 64,
65, 116; el-Ayy, a.g.e., el yazma, vr. 93a-b; ayrca bkz. M. Talb, "Les Bida", Studia Islamca,
XII, 50.



130
houna giden rivayetleri yazmasna izin verip vermeyeceini sorar. Peygamber yle
der: Onlar bozulmu iken Yahd ve Hristiyanlara m uymak istiyorsunuz? Ben
onu (din, veya Kuran) bembeyaz ve temiz olarak getirdim; eer Ms hayatta
olsayd bana uymak zorunda olacakt.
348
Bu problemle balantl olarak zel bir
ayet nazil oldu. Bir rivayette belirtildiine gre baz Mslmanlar, Peygambere,
Yahdlerden kopya ettikleri belirli kitaplar getirirler. Peygamber yle der: Bir
halk, kendi peygamberlerinin getirdiini brakp da baka bir halkn peygamberleri
tarafndan getirileni tercih ederse, bu onlar iin olduka tehlikeli bir yanl olur.
Bunun zerine Kendilerine okunmakta olan bir Kitb sana indirmi olmamz
onlara yetmiyor mu?...
349
ayeti nzil oldu.
350
Tevrtn renilmesi ile ilgili u soru
mer tarafndan sorulduunda Peygamber, son ve kesin szn u ekilde ifade
eder: Tevrt renmeyin, size gereken, size indirilen (Kuran)i renmeniz ve
onun iindekilere inanmanzdr.
351

bn Kesr, Ehl-i Kitb alimlerine danmay yasaklayan rivayetleri iktibas
ederek yle der: Bu rivayetler, onlarn kendi Kutsal kitaplarnda deiiklikler
yaptklarnn bir delilidir, hem onlar deitirdiler ve hem de uygunsuz bir tarzda
yorumladlar. Onlar Kutsal kitaplar hakknda mull bir bilgiye sahip olamadlar;
Arapa evirilerinde ok hata ve yanllar yaptlar. stelik onlarn maksatl ve hatal
grleri de vard. Tevrtn bir ksm, bellidir ve aleni olarak vahyedilmitir, fakat
onun byk bir ksm belli deildir. Tevrtn ak olan ksmlar; deiiklikler,

348
ez-Zemaher, el-F'iq, nr. Al Muh. el-Bicw- Muh. Ebu'l-Fadl brhm, Kahire 1367/1948, c.
3, s. 218; Eb Ubeyd, Garbu'l-hads, Hayradabad 1385/1966, c. 3, s. 28-29; kr. bnu'l-Esr, en-
Nihye, hwk mad.; el-Meclis, a.g.e., c. 8, s. 211 (ta basma neri). Ayrca bk. Eb Nuaym, Hilye,
c. 5, s. 136.
349
Ankebut: 51
350
es-Suyt, Lubbu'nuql, Kahire 1373/1954, s. 170; bn enrb, Menqb li eb tlib, Necef
1376/1956, c. 1, s. 48; bn Abdilberr, Cmiu beyni'l-ilm, c. 2, s. 40-41.
351
el-Muttaq el-Hind, Kenzul-umml, c. 1, s. 133.



131
farkllklar, hatal ifadeler ve anlalmas zor fikirler iermektedir. bn Kesr, bir
ou yazld mrekkep kadar deer tamayan ve bir ksm da yanl olan
rivayetleri nakletmesinden dolay Kab sulamaktadr.
352
srailiyatn bir ksm,
onlarn zndklar tarafndan uydurulmutur. Bir ksm salam ve gvenilir olabilir,
fakat onlara ihtiyacmz yoktur: Allahn Kitbnda (Kuranda) yazlanlar bize
yeterlidir, onu daha nce vahyedilen kitaplarda aramaya ihtiyacmz yoktur. Onlarn
bilgilerini kaybetmelerine ne Allah ne de elisi, bizi sebep klmamtr.
353

Hicr altnc yzyln veld mellifi bnul-Cevz, benzer grler aklar.
nceki kavimler hakkndaki rivayetler, zellikle srailoullar ile ilgili olanlar,
nadiren gvenilir bilgiler ierirler. bnul-Cevz, slam Hukkunun (eriat) yeterli
olduunu, (bu yzden) Peygamberin, mere, kendisine getirdii Tevrttan baz
pasajlar atmasn emrettiini, syler. Karsyla evlenmek iin Uriyah lme
gnderen Davud hakkndaki rivayet gibi, srailiyyat ile ilgili baz rivayetler
tamamen samadrlar.
354

Buhr tarafndan nakledilen bir rivayet, Yahdlerin Tevrt branice
okuduklarn ve onu Mslman halka Arapa tefsir ettiklerini aka ifade
etmektedir.
355
es-Sudd, baz Yahdlerin Allah tarafndan ilham edildiini iddia
ettikleri kitaplar derlediklerini ve onlar ucuz fiyatlarla Araplara sattklarn ifade
eder.
356


352
bn Kesr, el-Bidye we'n-nihye, c. 2, s. 132-134.
353
bn Kesr, Tefsr, c. 4, s. 283.
354
bnu'l-Cevz, Kit. el-Kusss, el-yazma, Leydin mecmua no. 988, vr. 20a.
355
Buhari, es-Sahh, c. 6, s. 25.
356
es-Suyt, ed-Durru'l-mensr, c. 1, s. 83.



132
Yahudi ve Hristiyanlarn kitaplarndan istifade edilmesi konusunda, Ehl-i
Snnete uygun zm, bir Mslmann, Tevrt ve ncile inanmak mecburiyetinde
olduu fakat bu kitaplarda yer alp emredilen uygulamalar yerine getirmemesi
gerektii eklinde ortaya konmutur. Bu konuda Peygamber yle der: Tevrt,
Zebr ve ncle inann, fakat Kuran size yeterlidir.
357
Bir uzlama havas veren
bu forml, gerekte Yahd ve Hristiyan rivayetlerinin nakline imkan veriyor.
Haddis an ben isril sz ile izin verilen bu gelenek, tefsir, zhd ve db
literatrnde bolca yanstld gibi, slam literatrnn bir paras haline
gelmitir.
358

Klasik dnemde israiliyyat diye tanmlanan bilgi birikimine yaplan
referanslarn, Muhammed Abduh, Reid Rza gibi ilk dnem modernistlerince de
eletiriye tabi tutulduunu belirten Mehmet Paac, aslnda bu referanslarn byk
nemine dikkat ekmektedir: Ancak Kurann Sam din geleneinden gelen bir
karaktere sahip olduu gerei karsnda onu daha iyi aklama amacyla izlenecek
yollardan nemli birisi, bu gelenein Kuran ncesi malzemelerine bavurmak
olacaktr. Byle bir yaklamn gerek linguistik ve gerekse tarih bilgi bakmndan
salayabilecei katklar gz ard edilemeyecek nitelik ve niceliktedir Bugn
tarihsel ve filolojik metotlarla ynlendirilen almalar sonucunda zenginleen bu
yeni israiliyyat malzemesini Kuran vahyini anlama yolunda kullanabilme frsat
deerlendirilmelidir.
359

Bir ok slam liminin Kuran vokabularisine geen yabanc kelimeleri
tesbit ettiini dile getiren Mingana, bunlarn byk bir ounluunun dier Sam

357
es-Suyt, e-Durr, c. 2, s. 225-226.
358
Kister, M.J., a.g.m.
359
a.e., s. 156 - 157.



133
dillerinden gelen szckler olduunu kaydetmektedir: Arapaya yabanc dillerden
geen kelimelerin yzdesini verecek olursak, gvenle yle bir oranlama
yapabiliriz: %5 Habee, %10 branice, %10 Greko-Romen diller, %5 Farsa ve
%70 Sryanice (Aramce ve Filistin Sryanicesi).
360
zellikle Sryanicenin Arap
dili zerindeki basknln ve Kuran retisinin temelinde Sryani
Hristiyanlnn materyalinin bulunduunu ispatlamaya aba sarf eden Mingana,
dier yandan ortak kelimeleri kullanan Sam dillerinden hangisinin bu kelimeleri ilk
kullandn belirlemenin g olacan da belirtmek zorunda kalmtr.
361

Minganann yolunu izleyen, Arthur Jeffry
362
ve Christoph Luxenberg
363
de
hem Arapa szcklerin hem de Arap alfabesinin temelinde Sryanicenin var
olduunu ispatlamaya almlardr. Bunlarla birlikte bu oryantalist dalga daha da
sama ve bilimsellikten uzak fikirler ortaya atm, ii Arap toplumunun varln
dahi inkar etmeye, Mekkenin bir Arap yerleimi olmayp, Aram kolonisi olduunu
ne srmeye kadar gtrmtr.
364
Kurann kutsal Kitap etkisiyle oluturulmu,
Sryo-Aramce bir metin olduunu ispat etmeye alan bu bilimsellikten uzak
kimseler, Kuran ncesinde Arapann mkemmel bir alfabeye sahip bir dil
olduunu ortaya koyan yaztlar grmezlikten gelmilerdir.
365
Dahas bu iddialarn
ortaya konulduu en nemli eserin (Die syro-aramische Lesart des Koran: Ein

360
Mingana, Alphonse, Syriac Influence on the Style of The Kur'an, Bulletin Of The John
Rylands Library Manchester, 1927, Volume II, s. 7798; Ayrca bkz. Mingana, Alphonse, "An
Ancient Syriac Translation of the Kur'an Exhibiting New Verses and Variants", Bulletin Of The
John Rylands Library Manchester, 1925, Volume IX, s. 188-235.
361
a.m.
362
Jeffery, Arthur, The Foreign Vocabulary of the Qur'an, Oriental Institute: Baroda, India
1938.
363
Luxenberg, Christoph, Die syro-aramische Lesart des Koran: Ein Beitrag zur
Entschlsselung der Koransprache, Das Arabische Book: Berlin 2000.
364
Bkz. a.g.e.
365
Saifullah, M. S., Mohammad Ghoniem and Shibli Zaman, From Alphonse Mingana to Christoph
Luxenberg: Arabic Script & the Alleged Syriac Origins of the Qur'an, 20 Ocak 2007,
<http://www.islamic-awareness.org/Quran/Text/Mss/vowel.html>



134
Beitrag zur Entschlsselung der Koransprache- Kurann Sryo-Aram Okunuu:
Kuran Dilinin zmlenmesine Bir Katk) kapanda bile, artc bir biimde
verilmeye allan mesajn aksine Paristeki Bibliothque Nationaleden alnan
elyazmas bir Kuran sayfasnn resm yer almaktadr.
366






































366
a.m.



135
III.BLM
BRK KK

Bu blmde brk kknn leksikografik, etimolojik ve semantik
incelemesine yer verilecektir. ncelikli olarak Kitb- Mukaddeste brk kknn
trevleri ve anlamlar zerinde durulacak, Eski Ahitte geen trevler branice
szlkler, Yeni Ahitte geen trevler ise Aramice (Sryanice) szlkler
kullanlarak aydnlatlmaya allacaktr. Bu kkn, Kitb- Mukaddesin uzun
yllar boyunca ifade edildii iki nemli dil olan Latince ve Yunancada hangi
kelimelerle karland tesbit edilecektir. Daha sonra kadm ve modern Arapa,
Arapa-Trke, Arapa-ngilizce, Osmanlca ve Trke szlklerde brk kk ve
trevlerine yer verilecek, ardndan Kuranda bu kkten treyen kelimelerin hangi
anlamlarda kullanldklar ve mfessirlerin deerlendirmeleri ele alnacaktr. Son
olarak derlenen bilgilerden hareketle kkn semantik analizi ortaya konulacaktr.













136
3. 1. KTB-I MUKADDESTE BRK KK

3.1.1. Eski Ahitte BRK Kk
Brk kk Eski Ahitte 96 fiil ve 57 isim olmak zere 153 deiik formda ve
toplam 408 kere olmak zere ok sk tekrar eden bir kktr.
3.1.1.1. branice szlklerde brk kk
~: kk fiil olarak u anlamlarda kullanlmtr:
367

Semek, iaret etmek; kmek, diz st kmek; tanrya dua etmek, af
dilemek, bereket istemek; tapmak, yakarmak; kutlamak, vmek, takdir etmek; birisi
iin tanrdan bolluk, iyilik, esenlik, mutluluk temenni etmek; kretmek, hamd
etmek; tanrnn bolluk, esenlik, mutluluk, iyilik vermesi, ltufta bulunmas; bolluk,
bereket iin baz eyleri kutsamak (abat gn gibi); birini kendisi iin esenlik ve
bolluk isteyerek selamlamak (arapa _'= `-' gibi); beddua etmek, lanet okumak,
tanrdan birinin ktln istemek; kutsanm, bereketli olmak; ktrmek, diz
st oturtmak ve tanrdan iyilik ve bolluk niyaznda bulunmak; genilemek,
yaylmak, bymek.
Bu kkten treyen; ~ :
s
(diil isim) diz, korkudan zayf den;
x:~:
369
(diil isim) bolluk, bereket; _:_ ~ :
:+
(diil isim) kutsama, takdis,

367
Blue Letter Bible, Dictionary and Word Search for barak (Strongs 01288) , Blue Letter Bible
1996-2002, 6 Aug 2006,<http://www.blueletterbible.org/cgi-bin/words.pl?word= 01288&page= 1>;
Jastrow, Marcus, Dictionary of the Targumim, the Talmud Babli and Yerushalmi, and the Midrashic
Literature, Pardes Publishing House, New York 1950, c.1, s. 194 195; Shachter, Haim, The New
Universal Hebrew English Distionary, Yahneh Publishing House, Tel Aviv 1962, c. 1, s. 81; The
Dictionary of Torah, Compiled from Torah Light Classes of Bet HaShem Midrash, Woodburn 2003,
s. 45.



137
kutsallk kayna, ltuf, cmertlik, refah, tanry vmek, hediye, bar anlamas;
_ : ~ :
::
(diil isim) havuz, glet anlamnda kullanlmtr.

3.1.1.2. Eski Ahitte brk kknn trevleri
Eski Ahitte brk kk; ~_ : (barek) 289 ayette 331 kere, ~_ : (barak) 5
ayette 5 kere, ~ : (berek) 25 ayette 25 kere, : x: ~ : (Barakel) 2 ayette 2 kere,
_:_ ~ : (brakah) 64 ayette 69 kere, _:_ ~ : (Braka) 2 ayette 3 kere, _:~:
(breka) 15 ayette 17 kere, _ : ~ : (Berekya) 11 ayette 11 kere ve _ :~:
(Yiberekya) 1 ayette 1 kere olmak zere toplam 464 kere kullanlmtr
372
.

3.1.1.3. Eski Ahitte brk kknn anlamlar
Eski Ahitte 9 deiik formda toplam 464 kere geen brk kk u
anlamlarda kullanlmtr:
1- ~_ : ~_ : ~_ : ~_ : (barek): Kutsamak, takdis etmek, vmek, vg, tebrik etmek,
kutlamak; ltuf, iyilik, hediye; bolluk, bereket; iyi niyet temennisinde
bulunmak, birisinin iyiliini dilemek; selam vermek, selamlamak; lanet etmek,
beddua etmek, svmek; kmek, diz kmek anlamlarnda kullanlmtr:

368
Brown, Driver, Briggs and Gesenius, Hebrew Lexicon entry for Berek. The KJV Old
Testament Hebrew Lexicon, 6 Aug 2006 <http://www.biblestudytools.net/Lexicons/Hebrew/heb.
cgi?number= 1290&version=kjv>.
369
Jastrow, Marcus, a.g.e., c.1, s. 195.
370
Brown, Driver, Briggs and Gesenius, Hebrew Lexicon entry for B@rakah, a.g.e.
371
Brown, Driver, Briggs and Gesenius, Hebrew Lexicon entry for B@rekah, a.g.e.
372
Brown, Driver, Briggs and Gesenius. Hebrew Lexicon entry for Berek, a.g.e.



138
x : : : ~ ~ c ~ :x : : : x :_: x ~_ : ~_ : ~_ : ~_ :
, ~_ x_ : : ~ _ ._ : : : : : : x
Tanr, "Verimli olun, oaln, denizleri doldurun, yeryznde kular
oalsn" diyerek onlar kutsad.
373


_ :: _ : . x _ : ~_ : : ~_ : : ~_ : : ~_ : x : _ . . : _ :. x
_:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ :
Seni byk bir ulus yapacam, Seni kutsayacak, sana n
kazandracam, Bereket kayna olacaksn.
374


: . : x : :_ ~ : x ~_ : ~_ : ~_ : ~_ : ~ :x : ~_ : : ~_ : : ~_ : : ~_ :
, ~_ x_ : :_: : ;
Avram' kutsayarak yle dedi: "Yeri g yaratan
YceTanr Avram' kutsasn.
375


_ : ~ x: : _ x : : ~_ : ~_ : ~_ : ~_ :
Sepetiniz ve hamur tekneniz bereketli olacak.
376


: : x_ : x : : ~ : ~ : ~ : ~ : ~: x _:_ ~ : :x :
: : : c : : x_ ~: : :: x
Tanr adam Musa, lmnden nce srailliler'i kutsad.
377


_ : ~_ : : ~_ : : ~_ : : ~_ : :_._ : : : :: : : x_ ~: ; ; : : :
Yreim srail'i ynetenlerle ve halkn arasndaki gnlllerledir.
RAB'be vgler sunun!
378


373
Yaratl: 1-22
374
Yaratl: 12-2
375
Yaratl: 14-19
376
Yasa Kitab: 28-5
377
Yasa Kitab: 33-1



139

~ :_ x :: x: x _:_ ; : x: x :. ~ : ~ : ~ : ~ :
: : :x _: x_ : : . ~ : _ : _ ::_
: ; : : : :_ _ : : x_: ~: x _ : x:
Khin Eli de, Elkana ile karsna iyi dilekte bulunarak,
"Diledii ve RAB'be adad ocuun yerine RAB sana bu kadndan
baka ocuklar versin" derdi. Bundan sonra evlerine dnerlerdi.
379


:: :: ~: x :_ x _: ~ : _: ~ : _: ~ : _: ~ : : . : ~_ : ~_ : ~_ : ~_ :
: _ .: : :_ : x : : :
Anlayn kutlarm! Bugn kan dkmemi ve cm elimle
almam engellediin iin seni kutlarm.
380


_ : : : : x : : :_ ~ : x ::
: : : ~: x : . : ~_ : : ~_ : : ~_ : : ~_ : : : :_: : : x: :
. : : : : : x: : ~ : . :
:: : _ ::_ :_ _ : : : : : ~ :_ . _ _
.: ~ . : x : ~_ ~ . ~_ : _
Tou Kral Davut'u selamlamak ve Hadadezer'le savap yendii iin
kutlamak zere olu Hadoram' ona gnderdi. nk Tou Hadadezer'le
srekli savamt. Hadoram Davut'a her trl altn, gm, tun
armaanlar getirdi.
381


.: ~ . : x : ~_ ~ . ~_ : ~_ : ~_ : ~_ : _

378
Hakimler: 5-9
379
1. Samuel: 2-20
380
1. Samuel: 25-33
381
1. Tarihler:18-10



140
RAB yayor! Kayam'a vgler olsun!
Ycelsin kurtarcm, Kayam Tanrm!
382


_ c : x_: x _ :: : _ : _ : ~_ : _ : ~_ : _ : ~_ : _ : ~_ : x :
mrmce sana vgler sunacam,
Senin adnla ellerimi kaldracam.
383


_: x: c . . _ ~ . : : . ~ .
~_ : ~_ : ~_ : ~_ : x : : : x_:_: x : : , . : ~_
Ambarda hi tohum kald m? Asma, incir, nar, zeytin
aalar bugne dek rn verdi mi?
'Bugnden balayarak zerinize bolluk yadracam.'
384


: x :: : _ : ._ : :. : : :: :
: ~_ : : ~_ : : ~_ : : ~_ : : :x_ ~ ; : : x_ : x . x_ :
Saul yakmalk sununun sunulmasn bitirir bitirmez Samuel
geldi. Saul selamlamak iin onu karlamaya kt.
385


_ _ : : :.: : ; _ ::_ : ~ . : . : ~ :x
: ~_ : : ~_ : : ~_ : : ~_ : : :: ~_ : :: ~_ : :: ~_ : :: ~_ :: x : : x x_ . : : : :_
~._: : c: . : : .: : _: :: ::. : x : : x
Elia Gehazi'ye, "Hemen kemerini kuan, deneimi al, ko"
dedi, "Biriyle karlarsan selam verme, biri seni selamlarsa
karlk verme. Git, deneimi ocuun yzne tut."
386



382
2. Samuel: 22-47
383
Zebur: 63-4
384
Hagay: 2-19
385
1. Samuel: 13-10
386
2. Krallar: 4-29



141
: x :: :: : : c ; :
~ c : : : : . _ : . ~ ; : : ::: :: ;
: ~ : : ~ : : ~ : : ~ : :_ : x :_ : x : x ~ :_ x : :_ ::
: :_ :_ : : x :. _ :_: :_ :_ : : : : : x
Bu len dnemi bitince Eyp onlar artp kutsard. Sabah erkenden
kalkar, "ocuklarm gnah ilemi, ilerinden Tanr'ya svm
olabilirler" diyerek her biri iin yakmalk sunu sunard. Eyp hep byle
yapard.
387


:~: x:_: : . . _ _ x_ : :: :_ : x
_:: ~_ : _:: ~_ : _:: ~_ : _:: ~_ : _ :_ c:. x :: x
Ama elini uzatr da sahip olduu her eyi yok edersen,
yzne kar svecektir.
388


~ x : : x ~._ : , : : : : . ~ : ~ : ~ : ~ :
: : x : :x . : . : : ~. : . : : _ :
Develerini kentin dndaki kuyunun yanna ktrd.
Akamzeriydi, kadnlarn su almak iin dar kacaklar zamand.
389


:: _ : c : _: ~ :: _: ~ :: _: ~ :: _: ~ :: _._ ~:: ::: x :
Gelin, tapnalm, eilelim,Bizi yaratan RAB'bin nnde diz kelim.
390


2- ~_ : ~_ : ~_ : ~_ : (barak): Kutsamak, vmek ve diz kmek anlamlarnda
kullanlmtr:

387
Eyp: 1-5
388
Eyp: 1-11
389
Yaratl: 24-11
390
Zebur: 95-6



142
~_ : ~_ : ~_ : ~_ : : x_ _ : x : : x : ~ :_ x :x :_ :_.
x : x_: ~ : . x_: ::_ x_ : :_ . . x_ : :_.: :
yle dedi: "Tanr'nn adna ncesizlikten sonsuzlua dek vgler olsun!
Bilgelik ve g O'na zgdr.
391


:. x_ :_ :: :: ~ . : :x :_
.: : :. : : _ : c : : : :
~_ : ~_ : ~_ : ~_ : x x_ : : _:_ :: : : : : :: ~
_ : x :_ _ ; x : x : . : : ~ :: .
_: : : ;: : :_. x_ : :_ ; :_ :
Daniel yasann imzalandn renince evine gitti. Yukar
odasnn Yerualim ynne bakan pencereleri akt. Daha nce
yapt gibi her gn kez dizleri zerine (diz) kp dua etti,
Tanrs'na vgler sundu.
392


3- ~ : ~ : ~ : ~ : (berek): Diz anlamnda kullanlmtr:
: ; : : . : : ~ : : : ~ : : : ~ : : : ~ : :. ._ ~ : : _ _: :
_ ; _ ; . _ : . ~ _ : : x c_ ~ : : : :x : ~: x
RAB dizlerinizi, bacaklarnz tepeden trnaa iyilemeyen
arl banlarla vuracak.
393


: x : : :: : c: x :_ _ : : ; ; : : ~ c : :
: _ : : :: : : : ~ : : : ~ : : : ~ : : : ~ ::. . ~_: :_ ._ ~: : : : x
Ellerini azlarna gtrerek dilleriyle su ienlerin says yz buldu.
Geri kalanlarn hepsi su imek iin dizleri zerine ktler.
394



391
Daniel: 2-20
392
Daniel: 6-10
393
Yasa Kitab: 28-35



143
~_ :_ _ ;_ . c : x_ ._ :. ::: :
:_ : :_: . :_:: ~ : ~ : ~ : ~ : :_: . ~ :: :: : :_ x :
Kendi zerime ant itim,Azmdan kan sz dorudur, boa kmaz:
Her diz nmde kecek,Her dil bana ant iecek.
395


4- : x: ~ : : x: ~ : : x: ~ : : x: ~ : (Barakel): Barakel Elihunun babasdr. Tanrnn vd
anlamndadr:
: c: : : : : : x: ~ : : x: ~ : : x: ~ : : x: ~ :: : x : x _ x ~
: : x : : c : ; .:. c x _ ~_ : x : :_ ~
Ram ailesinden Bzlu Barakel olu Elihu Eyp'e ok
fkelendi. nk Eyp kendini Tanr'dan hakl gryordu.
396


5- _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : (brakah): Bereket, bolluk; kutsama; armaan, hediye ve
cmert anlamlarnda kullanlmtr:
_ _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : :: _ : . x _ : ~_ : x : _ . . : _ :. x
Seni byk bir ulus yapacam, Seni kutsayacak, sana n
kazandracam, Bereket kayna olacaksn.
397


x :_ : ._ ~ . :: :_ : c : ~ :_ x :_: c: :
_:_ ~ : ~_ :_ _ :: ~ : :: ~ : :: ~ : :: ~ :
Naftali iin de yle dedi:"Ey sen, RAB'bin ltfu ve
Kutsamasyla dolu olan Naftali!
Sen baty ve gneyi mlk edineceksin."
398



394
Hakimler: 7-6
395
Yeeya: 45-23
396
Eyp: 32-2
397
Yaratl: 12-2
398
Yasa Kitab: 33-23



144
: .: , ~ x : _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : :_ :: ~ :x :
_ : :: : _ : : : . : _ ::_ : :_ : ::
: : : : : . : x : : . : : . : x
Kz, "Bana bir armaan ver" dedi, "Madem Negev'deki topraklar bana
verdin, su kaynaklarn da ver." Bylece Kalev yukar ve aa su
kaynaklarn ona verdi.
399



x ~ x : . ~ : _: : _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : : c :
Cmert olan bollua erecek,
Bakasna su verene su verilecek.
400


6- _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : (Braka): Davudun savalarndan bir tanesi ve Tekoa
yaknlarnda vahi yaamn srd bir vadinin ad olarak kullanlmtr:
:_ . : . _._ :: : : :_ x ~ : . x :x ~_
: : :._ x _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : : _ : :. : : : : c_ : x :
Gival emaa'nn oullar Ahiezer'le Yoa'n komutas altndaydlar.
Adlar unlard: Azmavet'in oullar Yeziel'le Pelet, Braka,
Anatotlu Yehu,
401


:_:: _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : ; :. : : ; : . : ~_ : :
::: x x ~_ ; :: . _ : x : ~ :
: . _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : _:_ ~ : ; : . x : ;_ :
Drdnc gn Braka Vadisi'nde toplanarak RAB'be vgler sundular.
Bu yzden orann ad bugn de Braka Vadisi olarak kald.
402


399
Yeu: 15-19
400
zdeyiler: 11-25
401
1. Tarihler: 12-3
402
2. Tarihler: 20-26



145

7- _: ~ : _: ~ : _: ~ : _: ~ : (breka): Kk su birikintisi, glet, havuz anlamnda
kullanlmtr:
x ._ _ :. _ ~ .: : :_ x
:: _ . : . : : ~ : : : ~ : : : ~ : : : ~ :: . : : . c
: _: ~ : _: ~ : _: ~ : _: ~ : : . : x : _: ~ : _: ~ : _: ~ : _: ~ : :. : x
Seruya olu Yoav'la Davut'un adamlar varp Givon Havuzu'nun
yannda onlar karladlar. Taraflardan biri havuzun bir yanna, teki
havuzun br yanna oturdu.
403


; :_ ~ : : :: ~ : :: ~ : :: ~ : :: ~ : :. :: ~_ : x _ ::
~ : ~: x _ ~ : : ._ _ ~ : : :_ : x : :_ : :
Arabas fahielerin ykand Samriye Havuzu'nun kenarnda
temizlenirken RAB'bin sz uyarnca kpekler kann yalad.
404


_:_. ~: x :_ ~ : .:_: _ ; : ~ : ~ :
_ ~ ._ : : : x x :_ _ :_. : : x _: ~ : _: ~ : _: ~ : _: ~ : : x
_ : : : : : :_ ~ : ~ c ::. : : :: : x :
Hizkiya'nn krall dnemindeki teki olaylar, btn
baarlar, bir glet ve tnel yaparak suyu kente nasl
getirdii, Yahuda krallarnn tarihinde yazldr.
405


8- _ : ~ : _ : ~ : _ : ~ : _ : ~ : (Berekya): Zerubbabelin olu; Kudsn duvarlarnn
yeniden ina edilmesine yardmc olan Nehemyann yardmclarndan birisi ve
Meullemin babas; Zekeriyann babas; Levi kabilesinden srlen bir kimse;

403
2. Samuel: 2-13
404
1. Krallar: 22-38
405
2. Krallar: 20-20



146
Anlama Sandnn bulunduu yerin kap bekisi; Ahaz dneminde
Efraimilerin liderlerinden birisi ve dier bir ok tarih kiiliin ismi olarak
Eski Ahitte yar almaktadr:
: : : :_ :_ .: : _ . ::: : _ : .
:_ c : : ~ . : :: _ :_ ; : x: : x_ :_ x: : _ : ~ _ : ~ _ : ~ _ : ~ : :: :
Yedutun olu Galal olu emaya olu Ovadya ve Netofallar'n
kylerinde yaayan Elkana olu Asa olu Berekya.
406


__ :_ x _ x: : : x : : _ : : x : : : .
_ _: ;: : _ : x : x ~_ ~ : : :: : _ : ~ : _ : ~ : _ : ~ : _ : ~ :: :
Levililer de Yoel olu Heman', akrabalarndan Berekya olu Asaf',
akrabalar Merarioullar'ndan Kuaya olu Etan' atadlar.
407


~_ x_ : : ~. : _:_ ; : x _ : ~ : _ : ~ : _ : ~ : _ : ~ :
Berekya ile Elkana Antlama Sand'nn bulunduu yerin
kap nbetileriydi.
408


_:_ : : _. :: :. : _ : : : ~ :
: : _ :_ ~_ x: : _ : :: : x
_ : ~ : _ : ~ : _ : ~ : _ : ~ : : :_ :: : : :: x ;_ :
Birok Yahudal Toviya'ya bal kalacana ant imiti.
nk Toviya, Arah olu ekanya'nn damadyd. Olu Yehohanan da
Berekya olu Meullem'n kzn almt.
409



406
1. Tarihler: 9-16
407
1. Tarihler: 15-17
408
1. Tarihler: 15-23
409
Nehemya: 6-18



147
_ ~ : _ _ : _ ~_ : : :: : :: : : :: : :
~ :x : x :_ : .: : _ : ~ : _ : ~ : _ : ~ : _ : ~ :: : _ ~ : :: x
Darius'un krallnn ikinci ylnn sekizinci aynda RAB ddo olu
Berekya olu Peygamber Zekeriya araclyla yle seslendi:
410


9- _ : ~ : _ : ~ : _ : ~ : _ : ~ : (Yiverekya): Tanrnn kutsada anlamnda olan bu kelime
Zekeriyann babasnn ismi olarak kullanlmtr:
_ ~ x : x ::_ : x: : . : _ ._ x
_ : ~ : _ : ~ : _ : ~ : _ : ~ : : _ ~: :: x :
Khin Uriya ile Yiverekya olu Zekeriya'y kendime
gvenilir tank seiyorum.
411


3.1.2. Yeni Ahitte BRK Kk
Brk kk Yeni Ahitte 20 fiil ve 24 isim olmak zere 44 deiik formda ve
toplam 78 kere kullanlmtr.
Yeni Ahitte brk kknn tremi biimleri; Kyrb (biriyk), 0kyrbw
(abriyka), 0kyrb (briyka), Nykrbmd (dambarkiyn), Nykrbw (obarkiyn),
<rbmw (ambarak), Nykrbmw (ambarkiyn), <rbm (mibarek), Nykrbm
(mibarkiyn), <rbtm (metbarak), Nykrbtm (metbarkiyn), Nykrb

410
Zekeriya: 1-1
411
Yeaya: 8-2



148
(barkiyn), <rbd (dibarek), Kyrb (biriyk), tkyrb (biriykat), 0kyrbw
(abriyka), 0kyrb (biriyka), Kkrb0 (abarkak), <rb (barek), wkrb
(bareko), wkrb (bireko), Nkrbd (dibarkan), wkrbmd (dambaraku), <rbw
(obarek), <rbw (abrek), hkrbw (obarke), wkrbw (abrako), Nykrbw
(obarkiyn), Jwkrbtn (netbarkun), Nkrbtn (netbarkan), wkrbm
(mibaraku), <rb (birek), Nykrb (barkiyn), Nkrwb (burkan), Fkrwb
(burkta), Fkrwb (burkata), htkrwb (burkteh), 0kyrb (briyka),
0krbmd (dambarka), Fkrbm (mibarakta), 0krwb (buorka),
Ykrwb (burkay), <wrb (birok), ve 0krwb (burkea) olmak zere toplam
44 deiik biimde gemektedir. Bu biimlerden bazlar ayn kkn farkl
ekimlerini ifade etmelerine ramen, harekesiz yazllar ve Trke
transkripsiyonlar ayn olduundan tekrar edilmemitir.






149
3.1.2.1. Aramice (Sryanice) szlklerde brk kk
<rb kknn szlk anlamlar unlardr:
412

kmek, diz kmek, eilmek; diz ktrmek, bir eyi, kimseyi yere emek;
elvada demek; kutsamak, takdis etmek, ltufta bulunmak; kutsallk istemek, duada
bulunmak. sim/sfat olarak ise kutsanm, takdis edilmi, mutlu, huzurlu. Kutsanm
Kii, Tanrnn Olu, Kutsal Bakire, Kutsal ehir Edessa terkiblerinde kullanlr.

3.1.2.2. Yeni Ahitte brk kknn anlamlar
Yeni Ahitte 4 temel yapdan treyen brk kk u anlamlarda
kullanlmtr:
1- 0krwb (buorka): Diz kmek anlamnda kullanlmtr:
Yhwkrwb Yhwkrwb Yhwkrwb Yhwkrwb L9 <rbw 0rbg hl Brq 04nk twl
wt0 dkw
Kalabaln yanna vardklarnda bir adam sa'ya
yaklap nnde diz kt.
413


09r0 Nm txtldw 09r0bw 0ym4bd Pwkt <wrb <wrb <wrb <wrb
Lk (w4yd hm4bd

412
Smith, R. Payne, A Compendious Syriac Dictionary, Clarendon Pres, Oxford, 1903. s. 55-56.
413
Matta: 17-14



150
yle ki, sa'nn ad anldnda gkteki, yerdeki ve yer altndakilerin
hepsi diz ksn.
414


2- Fkrwb Fkrwb Fkrwb Fkrwb (burkta): Kutsama, takdis, yceltme, vg; ltuf, iyilik,
cmertlik, bereket anlamlarnda kullanlmtr:
Jr9tsn 0nkh Nylhd Yx0 fw f F=wlw
Fkrwb Fkrwb Fkrwb Fkrwb Nqpn 0mwp Nm hnmw
vg ve svg ayn azdan kar. Kardelerim, bu byle olmamal.
415


w4m4w wlxdw Fwbdkb 0hl0d hrr4 wplxw
Ml9l Nkrwbw Nkrwbw Nkrwbw Nkrwbw Nxb4t hld Nyhywrbld Nm B=
Nym0 Nyml9
Tanr'yla ilgili gerein yerine yalan koydular. Yaradan'n yerine yarata
tapp kulluk ettiler. Oysa Tanr sonsuza dek vlmeye layktr! Amin.
416


wh 0ylwmb Jwktwl 0n0 F0d Ytm0d Nyd 0n0
Jwylgnw0d Fkrwbd Fkrwbd Fkrwbd Fkrwbd (dy
Yannza geldiimde, Mesih'in bereketinin doluluuyla geleceimi
biliyorum.
417



414
Filipililer: 2-10
415
Yakup: 3-10
416
Romallar: 1-25
417
Romallar: 15-29



151
Jwdt9nw Jwktwl Ymdq Jwt0nd Nylh Yx0 Nm
09b0d f Fkrwb Fkrwb Fkrwb Fkrwb Yl L=bt0 0nh L=m Fwn9y
Ky0 0wh Ky0 0nkh 0by=m 0whtd Jwt9mt40
Mydq Nmd Yh Fkrwb Fkrwb Fkrwb Fkrwb
Bu nedenle nce yannza gelmeleri ve cmerte vermeyi vaat
ettiiniz armaanlar hazrlamalar iin kardelere ricada
bulunmay gerekli grdm. yle ki, armaannz cimrilik deil,
cmertlik rnei olarak hazr olsun.
418


0xwrd 0ydww4 Bsn Nnxw 0xy4m (w4yb Mhrb0d
htkrwb htkrwb htkrwb htkrwb 0wht Fwnmyhb 0mm9bd
brahim'e salanan kutsama Mesih sa araclyla uluslara salansn ve
bizler vaat edilen Ruh'u imanla alalm diye.
419


fbwqld f0 Fyxwc Plx Fyxwc fp0w
Jw9rpt f F4yb Plx F4yb Jwtr0t Fkrwbd Fkrwbd Fkrwbd Fkrwbd
Jwtyrqt0 ryg 0dhl Nykrbm Jwtywh Nylhd
$n0lw
Ktle ktlkle, svgye svgyle deil, tersine, kutsamayla karlk
verin. nk kutsanmay miras almak iin arldnz.
420


hld hdy0b Lkw hb Lkw hnm Lkd L=m

418
2. Korintliler: 9-5
419
Galatyallar: 3-14
420
1. Petrus: 3-9



152
Nym0 Nyml9 Ml9l Nkrwbw Nkrwbw Nkrwbw Nkrwbw Nxb4t
Her eyin kayna O'dur; her ey O'nun araclyla ve O'nun iin var
oldu. O'na sonsuza dek ycelik olsun! Amin.
421


3- 0kyrb (briyka): Kutsanm, kutsal, mbarek, yce
anlamlarnda kullanlmtr:
htxwb4td 0nylglw 0kyrb 0kyrb 0kyrb 0kyrb 0rbsl Nnyksm dk
0xy4m (w4y Nnyxmw 0br 0hl0d
Bu arada, mbarek umudumuzun gereklemesini, ulu Tanr ve
Kurtarcmz sa Mesih'in ycelik iinde gelmesini bekliyoruz.
422


wt hnymy Nmd Jwnhl 0klm rm0n Nydyh
0dyt9d Fwklm wtry Yb0d Yhwkyrb Yhwkyrb Yhwkyrb Yhwkyrb
0ml9d htymrt Nm Jwkl twh
"O zaman Kral, sandaki kiilere, 'Sizler, Babam'n kutsadklar,
gelin!' diyecek. 'Dnya kurulduundan beri sizin iin hazrlanm olan
egemenlii miras aln!
423


Yhyn9 f Mdmw 0wh Qyt4 Nyd wh
0xy4m wh tn0 rm0w 0nhk Br hl04 Bwtw
0krbmd 0krbmd 0krbmd 0krbmd hrb

421
Romallar: 11-36
422
Titus: 2-13
423
Matta: 25-34



153
Ne var ki, sa susmaya devam etti, hi yant vermedi.
Bakhin O'na yeniden, "Yce Olan'n Olu Mesih sen misin?"
diye sordu.
424


4- <rb (barak): Kutsamak, takdis etmek; vmek; diz kmek, ba
eerek selamlamak; kretmek; anmak, hatrlamak; birinin iyiliini istemek,
birisi iin dua etmek anlamlarnda kullanlmtr:
0md9 04h Nm Ynnwzxt fd ryg Jwkl 0nrm0
0yrmd hm4b F0d wh Kyrb Kyrb Kyrb Kyrb Jwrm0td
Size unu syleyeyim: 'Rab'bin adyla gelene vgler olsun!' diyeceiniz
zamana dek beni bir daha grmeyeceksiniz."
425


Fwptw4 0wh f Nnykrbmd Nnykrbmd Nnykrbmd Nnykrbmd Fydwtd wh 0sk
0wh f 0mxlw 0xy4md hmdd Yhwty0
0xy4md hrgpd Yhwty0 Fwptw4 Nnycqd wh
Tanr'ya krettiimiz kran ksesiyle Mesih'in kanna
payda olmuyor muyuz? Blp yediimiz ekmekle
Mesih'in bedenine payda olmuyor muyuz?
426


Bsn Jwhm9 Kmts0 dkd 0whw
Jwhl Bhyw 0cqw <rbw <rbw <rbw <rbw 0mxl
Onlarla sofrada otururken sa ekmek ald,
kretti ve ekmei blp onlara verdi.
427


424
Markos: 14-61
425
Matta: 23-39
426
1. Korintililer: 10-16



154

Yhwp0b wwh Nyqrw 0ynqb h4r L9 hl wwh
hl Nydgsw Jwhykrwb L9 wwh Nykrbw Nykrbw Nykrbw Nykrbw Nyxmw
Bana bir kamla vuruyor, zerine tkryor,
diz kp nnde yere kapanyorlard.
428


<rbm <rbm <rbm <rbm dk hrbl 0hl0 rd4w Myq0 Mydq Nm Jwkl
Jwkt4yb Nm Jwbwttw Jwnptt J0 Jwkl
Tanr, sizleri kt yollarnzdan dndrp kutsamak iin Kulu'nu ortaya
karp nce size gnderdi.
429


hnm rtymd wh Nm <rbtm <rbtm <rbtm <rbtm rycbd wh Nyd 0nyrx fd
Hi kukusuz, kutsayan kutsanandan stndr.
430


0nmyhm Mhrb0b Nykrbtm Nykrbtm Nykrbtm Nykrbtm wh 0nmyhm Nydm
Bylece iman edenler, iman etmi olan brahim'le birlikte kutsanrlar.
431


0rqt0 <rbd <rbd <rbd <rbd 0n0 0w4 Lykm fw
Kyryg0 Nm dx Ky0 Ynydb9
Ben artk senin olun olarak anlmaya layk deilim.
Beni iilerinden biri gibi kabul et.
432



427
Luka: 24-30
428
Markos: 15-19
429
Elilerin leri: 3-26
430
braniler: 7-7
431
Galatyallar: 3-9
432
Luka: 15-19



155
Jw=wlt fw wkrb wkrb wkrb wkrb Jwkypwdrl wkrb wkrb wkrb wkrb
Size zulmedenler iin iyilik dileyin. yilik dileyin, lanet etmeyin.
433


Jwkybbdl9bl wbx0 Jwkl 0n0 rm0 Nyd 0n0
ryp4d wdb9w Jwkl +0ld Nml wkrbw wkrbw wkrbw wkrbw
Ama ben size diyorum ki, dmanlarnz sevin,
size zulmedenler iin dua edin.
434


3.1.3. Yunanca ve Latincede BRK Kkn Karlayan Szckler
Bu blmde Yunanca ve Latincede brk kkn karlamak zere kullanlan
szcklere yer verilmitir. Bat dillerinin szck valklarnn, zellikle de dini
terminolojinin kutsal metinlerin ifade edildii klsik Yunanca ve Latince dillerine
dayanmasndan tr bu dillerin incelenmesi nem tamaktadr.

3.1.3.1. Yunancada brk kkn karlayan szckler
Yunancada brk kkn karlamak zere cuoyce (eyulogeyo) ve
cvcuoyce (enyulogeyo) kelimeleri kullanlmtr.
cuoyce kelimesi iyi anlamna gelen cu (yu) sz anlamna gelen
oyo (logos) kelimelerinin birlemesinden olumutur
435
.

433
Romallar: 12-14
434
Matta: 5-44



156
cvcuoyce kelimesi ise ile anlamna gelen cv (en) edat ve
cuoyce kelimelerinin birlemesiyle olumutur
436
.
Bu kelimelerin anlamlar, trevleri ve Kitb- Mukaddeste kullanmlar
yledir:
1- cuoyce (eyulogeyo); aadaki anlamlarda 44 kere
kullanlmtr:
437

a) vmek, vglerle kutlamak; kretmek
b) yilik istemek, bakas iin dua etmek
c) Dini riteller vastasyla bir eyi, kiiyi kutsamak; tanrdan bir eyi
kutsamasn istemek, birisi iin tanrnn bereket vermesini niyaz etmek, iyilik
duasnda bulunmak
d) Tanrnn baarl klmas, kutsamas, mutluluk vermesi, iyilikler ve
bereket balamas; tanrdan ltufta bulunduu, bereketli klnm anlamlarnda
kullanlmtr.

oi oc ooi oi apouyovtc uutov kui oi
ukoou0ouvtc ckpuov cyovtc, Oouvvu te uie
Auuio Euoyqcvo Euoyqcvo Euoyqcvo Euoyqcvo o cpocvo cv ovouti
kupiou Oouvvu cv toi uiotoi.

435
Thayer and Smith. Greek Lexicon entry for Eulogeo. The New Testament Greek Lexicon. 6
Aug 2006 <http://www.studylight.org/lex/grk/view. cgi?number=2127>; Leon-Dufour, Xavier,
Dictionary of the New Testament, Harper & Row, San Fransisco 1983, s. 115-116.
436
Thayer and Smith. Greek Lexicon entry for Eneulogeo, a.g.e.
437
Blue Letter Bible. Lexicon and Strongs Concordance Search for 2127 . Blue Letter Bible.
1996-2002. 29 Oct 2006. <http://www.blueletterbible.org/cgi-bin/strongs.pl?strongs=2127&page=
1>, Souter, Alexander, a.g.e., s. 83.



157
nden giden ve arkadan gelen kalabalklar yle baryorlard:
"Davut Olu'na hozana! Rab'bin adyla gelene vgler olsun,
En ycelerde hozana!"
438


totc cpci o uoicu toi ck ociev uutou,
Acutc, oi cuoyqcvoi cuoyqcvoi cuoyqcvoi cuoyqcvoi tou autpo ou,
kqpovoqoutc tqv qtoiuocvqv uiv
uoiciuv uao kutuoq kooou
O zaman Kral, sandaki kiilere, 'Sizler, Babam'n kutsadklar,
gelin!' diyecek. 'Dnya kurulduundan beri sizin iin hazrlanm olan
egemenlii miras aln!
439


Eo0iovtev oc uutev uev o Iqoou uptov kui
cuoyqou cuoyqou cuoyqou cuoyqou ckuocv kui oou toi u0qtui ciacv,
Auctc uyctc, touto cotiv to oeu ou.
Yemek srasnda sa eline ekmek ald, kredip ekmei bld ve
rencilerine verdi. "Aln, yiyin" dedi, "Bu benim bedenimdir."
440


cuoycitc cuoycitc cuoycitc cuoycitc tou kutupecvou uu,
apoocuco0c acpi tev caqpcuovtev uu.
Sizden nefret edenlere iyilik yapn, size lanet edenler iin iyilik dileyin,
size hakaret edenler iin dua edin.
441


Eqyuycv oc uutou |ce| ce apo Bq0uviuv,
kui caupu tu cipu uutou cuoyqocv cuoyqocv cuoyqocv cuoyqocv uutou.
kui cycvcto cv te cuoyciv cuoyciv cuoyciv cuoyciv uutov uutou oicotq
ua` uutev kui uvccpcto ci tov oupuvov.

438
Matta: 21-9
439
Matta: 25-34
440
Matta: 26-26
441
Luka: 6-28



158
sa onlar kentin dna, Beytanya'nn yaknlarna kadar gtrd.
Ellerini kaldrarak onlar kutsad. Ve onlar kutsarken yanlarndan
ayrld, ge alnd.
442


2- cuoyqto (yulogetos); kutsanan, vlen anlamlarnda 8 kere
kullanlmtr:
ev oi autcpc, kui c ev o Xpioto to kutu
oupku o ev cai auvtev 0co cuoyqto cuoyqto cuoyqto cuoyqto ci tou
uievu, uqv.
Byk atalar onlarn atalardr. Mesih de bedence onlardandr.
O her eyin zerinde hkm sren, sonsuza dek vlecek Tanr'dr! Amin.
443


3- cuoyiu (yulogiya); kutsama; tatl, gzel szler, vg; cmertlik,
bolluk, zenginlik, bereket anlamlarnda 16 kere kullanlmtr:
oiou oc oti cpocvo apo uu cv
aqpeuti cuoyiu cuoyiu cuoyiu cuoyiu Xpiotou ccuooui.
Yannza geldiimde, Mesih'in bereketinin doluluuyla
geleceimi biliyorum.
444


oi yup toioutoi te kupie qev Xpiote ou
ooucuouoiv uu tq cuutev koiiu,
kui oiu tq pqotooyiu kui cuoyiu cuoyiu cuoyiu cuoyiu
cuauteoiv tu kupoiu tev ukukev.
Byle kiiler Rabbimiz Mesih'e deil, kendi midelerine kulluk
ediyorlar.Saf kiilerin yreklerini kula okayan tatl szlerle
aldatyorlar.
445


442
Luka: 24-50,51
443
Romallar: 9-5
444
Romallar: 15-29



159

uvuykuiov ouv qyqouqv aupukucoui tou
uocou ivu apoc0eoiv ci uu kui
apokutuptioeoiv tqv apocaqyyccvqv
cuoyiuv cuoyiuv cuoyiuv cuoyiuv uev, tuutqv ctoiqv civui oute
e cuoyiuv cuoyiuv cuoyiuv cuoyiuv kui q e acovciuv.
Bu nedenle nce yannza gelmeleri ve cmerte vermeyi vaat
ettiiniz armaanlar hazrlamalar iin kardelere ricada
bulunmay gerekli grdm. yle ki, armaannz cimrilik deil,
cmertlik rnei olarak hazr olsun.
446


Touto oc, o oacipev cioocve cioocve kui
0cpioci, kui o oacipev ca` cuoyiui cuoyiui cuoyiui cuoyiui ca`
cuoyiui cuoyiui cuoyiui cuoyiui kui 0cpioci.
unu unutmayn: Az eken az bier, ok eken ok bier.
447


cyovtc, Aqv q cuoyiu cuoyiu cuoyiu cuoyiu kui q
oou kui q ooiu kui q cuupiotiu kui q
tiq kui q ouvui kui q iou te 0ce
qev ci tou uievu tev uievev uqv.
"vg, ycelik, bilgelik, kran, sayg, g, kudret,
Sonsuzlara dek Tanrmz'n olsun! Amin!"
448



445
Romallar: 16-18
446
2. Korintliler: 9-5
447
2. Korintliler: 9-6
448
Vahiy: 7-12



160
4- cvcuoyce (enyulogeyo); kutsama, kutsanma anlamlarnda 2
kere kullanlmtr:
uci cotc oi uioi tev apoqtev kui tq oiu0qkq
q oic0cto o 0co apo tou autcpu uev, cyev
apo Apuu, Kui cv te oacputi oou |cv|
cuoyq0qoovtui cuoyq0qoovtui cuoyq0qoovtui cuoyq0qoovtui auoui ui autpiui tq yq.
Sizler peygamberlerin miraslar, Tanr'nn atalarnzla yapt
antlamann miraslarsnz. Nitekim Tanr brahim'e yle demiti:
'Seninsoyunun araclyla yeryzndeki btn halklar kutsanacak.'
449


3.1.3.2. Latincede brk kkn karlayan szckler
Latincede brk kkn karlamak zere benedico kelimesi ve trevleri
kullanlmtr.
Benedico; benedicus, benedica, benedicum gibi sfat biimleri ve
benedico, benedicere, benedixi, benedictus fiil biimleri bulunmakta ve vmek,
yceltmek, kutsamak, kutlamak, tebrik etmek, birisinden iyi bahsetmek, yerinde sz
sylemek, bereketli olmak, kretmek; bereket, vg, ltuf, merhamet, terfi;
bereketli, cmert, kutlu, nazik, kibar, dost, faydal, Sammi sz syleme, gzel sz
syleme gibi anlamlara gelmektedir
450
.

Latince Vulgatede kelimenin rnek kullanmlar:
faciamque te in gentem magnam et benedicam tibi et
magnificabo nomen tuum erisque benedictus

449
Elilerin leri: 3-25
450
Kabaaa, Sina ve Erdal Alova, Latince Trke Szlk, Sosyal Yaynlar, stanbul 1995, s. 58



161
"Seni byk bir ulus yapacam, Seni kutsayacak, sana n
kazandracam, Bereket kayna olacaksn.

benedicam benedicentibus tibi et maledicam
maledicentibus tibi atque in te benedicentur universae
cognationes terrae
Seni kutsayanlar kutsayacak, Seni lanetleyeni lanetleyeceim.
Yeryzndeki btn halklar Senin araclnla kutsanacak."
451


aperiet Dominus thesaurum suum optimum caelum ut
tribuat pluviam terrae tuae in tempore suo benedicet
cunctis operibus manuum tuarum et fenerabis gentibus
multis et ipse a nullo fenus accipies
RAB lkenize yamuru zamannda yadrmak ve btn emeinizi
verimli klmak iin gklerdeki zengin hazinesini aacak. Birok ulusa
dn vereceksiniz; siz dn almayacaksnz.
452


incipe igitur et benedic domui servi tui ut sit in sempiternum
coram te quia tu Domine Deus locutus es et benedictione tua
benedicetur domus servi tui in sempiternum
imdi nnde sonsuza dek srmesi iin kulunun soyunu
kutsaman diliyorum. nk, ey Egemen RAB, sen byle sz verdin
ve kulunun soyu kutsamanla sonsuza dek kutlu klnacak."
453


et ingressi servi regis benedixerunt domino nostro regi
David dicentes amplificet Deus nomen Salomonis super
nomen tuum et magnificet thronum eius super thronum
tuum et adoravit rex in lectulo suo

451
Yaratl: 12-3
452
Yasa Kitab: 28-12
453
2. Samuel: 7-29



162
Ayrca efendimiz Kral Davut'u kutlamaya gelen grevlileri,
'Tanrn, Sleyman'n adn senin adndan daha yce, kralln senin
krallndan daha baarl klsn diyorlar.
Kral yatann zerine kapanarak,
454


et coepisti benedicere domui servi tui ut sit semper coram
te te enim Domine benedicente benedicta erit in
perpetuum
imdi nnde sonsuza dek srmesi iin kulunun soyunu kutsamay
uygun grdn. nk, ya RAB, onu kutsadn iin sonsuza dek kutlu
klnacak."
455


benedicite persequentibus benedicite et nolite maledicere
Size zulmedenler iin iyilik dileyin. yilik dileyin, lanet etmeyin.
456


necessarium ergo existimavi rogare fratres ut praeveniant
ad vos et praeparent repromissam benedictionem hanc
paratam esse sic quasi benedictionem non quasi avaritiam
Bu nedenle nce yannza gelmeleri ve cmerte vermeyi vaat
ettiiniz armaanlar hazrlamalar iin kardelere ricada
bulunmay gerekli grdm. yle ki, armaannz cimrilik deil,
cmertlik rnei olarak hazr olsun.
457


dicentes amen benedictio et claritas et sapientia et
gratiarum actio et honor et virtus et fortitudo Deo nostro in
saecula saeculorum amen
"vg, ycelik, bilgelik, kran, sayg, g, kudret,
Sonsuzlara dek Tanrmz'n olsun! Amin!"
458


454
1. Krallar: 1-47
455
1. Tarihler: 17-27
456
Romallar: 12-14
457
2. Korintliler: 9-5
458
Vahiy: 7-12



163

huiusmodi enim Christo Domino nostro non serviunt sed
suo ventri et per dulces sermones et benedictiones
seducunt corda innocentium
Byle kiiler Rabbimiz Mesih'e deil, kendi midelerine kulluk
ediyorlar. Saf kiilerin yreklerini kula okayan tatl szlerle
aldatyorlar.
459


cenantibus autem eis accepit Iesus panem et benedixit ac
fregit deditque discipulis suis et ait accipite et comedite
hoc est corpus meum
Yemek srasnda sa eline ekmek ald, kredip ekmei bld ve
rencilerine verdi. "Aln, yiyin" dedi, "Bu benim bedenimdir."
460














459
Romallar: 16-18
460
Matta: 26-26



164
3.2. KURAN-I KERMDE BRK KK
3.2.1. Arapa Szlklerde BRK Kk
Lisnul-Arab ve Muhtrus-Sihhda ,, kknn u trevlerine yer
verilmitir:
461

- ,| - Nema, fazlalk.
c, ,| nsan veya dier varlklar iin kullanlan bereket duas.
;-| c , , Bereketli (mbrek) yemek.
Ferr, ~_ = ,,, ,, , ifadesinde yer alan berektuhu ifadesinin
mutluluk, saadet olduunu belirtmitir.
Eb Mansr da teehhtte ( :, ,,' _ ~_, = ,,, ) geen
breketuhu ifadesinin ayn ekilde mutluluk, saadet olduunu belirtmitir.
Peygambere salavat getirirken kullanlan _,, _ - _, -
ifadesinde yer alan brekenin de verilen an ve erefin devaml olmas, ayn deve
kp bir yerde sabit kald gibi erefin de devaml kalmas anlamnda olduu
belirtilmitir.
mm Selimin aktard, ` - ` , ,, , hadisinde ise Onun iin bereket
istedi anlam vardr.
. , -, Birinden uurluluk istemek. Yce Allah yle buyurmutur:
Atein yannda ve evresinde bulunanlar mbrek klnmtr
462


461
bn Manzr, a.g.e; brk maddesi, Muhtarus-Sihh, c. 1, s. 20.



165
Arapada, Allah sana bereket / iyilik / hayr versin anlamnda = :_,
:, _,, szleri kullanlmaktadr.
Eer birisi, .,' = _, derse, bu lmn bizi gtrecei yer bereketli
/ mbrek olsun anlamndadr.
_ , ,' : phesiz onu mbrek bir gecede indirdik
463

ayetinde kastedilen mbrek gece, kadir gecesidir.
= =_, Temizlemek, temiz klmak anlamlarndaki bu ifade sadece Allah
iin kullanlr.
Ebul-Abbsa, = _ n tefsiri sorulduunda; ycelmek anlamnda
olduunu syledi.
=_,' Ycelmi, ykselmi.
bn Abbs, , iin her trl hayrn ok olmasdr; bir baka yerde ise
=_, iin Allah yceltmektir, demitir.
Leys ise, = _ ifadesini tefsir ederken, Allah tazim (byklemek) ve
temcid (ululamak) etmektir demitir.
_=|, =_ , Bir eyden umutlanmak. Zeccac, ' _ , ,
ayetinde geen mbrek iin, ok hayr getiren yndr demitir.
Leyhan, _| _- . _ , _, ifadesindeki bereketin ise dzenlilik
anlamnda olduunu belirtmitir.
= , _-,| bu ifade pek kullanlmaz. Daha ok -' _ ifadesi
kullanlmaktadr.

462
Neml: 8
463
Duhan: 44



166
= , Gsn yere koydu.
= ,| ok deve. oulu, ,_
= ,| km deve topluluu.
Leys, deve topluluu iin = ,| kelimesinin kullanldn syledi.
Falancann ok devesi yok anlamnda , . = , - - ifadesi
kullanlr.
Sabitleen ve yerleen her eye , , denir.
- ,| Stn samak zere kaldrlm deveye denir.
` = , - -_ Bir eye gvenen (itimat eden) kimseye denir.
` = , -_ Bir eye km kimse.
| = ,| - , - Gs, sadr.
` , in insan gs iin, ` , nin ise dier canllarn gs iin
kullanld sylenmitir.
` , tekil, ` , ouldur diyenler olmutur.
` , gsn ii, ` , gsn ddr, da denilmitir.
- ,| - Atn gs.
Yakub; = ,| gsn ortasdr demitir.
Ali bnl Hseyinin bir sznde: . ,, : nsanlar Osmana
kfrettiler / onu alakladlar. ifadesi yer almtr.
- , Greerek onu gsnn altna ald.



167
= , , Savaan toplum diz kt.
,| Savata sabit durmak.
,| Sava alan.
Savata, , , . , , denilir; yani diz st kn!
-, ,| Bir tr gemi.
= _ ,| = ,| Kbus.
= , . Kn berki, yani ba.
,| = Koarken hzland.
= ,, Hzland.
| = , Atn hzl komas.
. , ,- Buluttan ok yamur yamas.
. , . ,` ,', . Gn yamura devam etmesi.
- ,| Su biriken yer.
- ,| St veren koyun.
,| = Yetimi ocuu varken tekrar evlenen kadn.
= ,| Bir eit deniz bal.
- ,| Bir eit (beyaz) su kuu.
= ,| Kurbaa.



168
. ,| Necdde bulunan bir bitki eidi.
. , ,| Araplarda, _, ve :`, ,` , isimli iki kardee verilen ortak isim.
. , . Bir yer ismi.
= , Zilhicce aynn bir baka ismi.
= , Yemende bir yer ismi.
.-| = , Yemende bir yer ismi. bn Haleveyhe gre bu isim
Cehennemde bir yerin ismidir. Bakalar ise Mekkeden be gece uzaklkta bir
yerin ismidir, demilerdir.
Firuzbd, Kmusul-Muhtinde bunlardan farkl olarak u kullanmlara yer
vermitir:
464

- , ,| c , ,| Tereya ile yenilen bir tr hurma.
-, ,| Bir tr gemi.
= , . , - Zilhicce aynn bir ismi.
,| - Kirpi.
el-Misbhul-Munrde ise, ok bilinen bir giysi anlamnda .` ,` a yer
verilmi olup, bunun iin ayrca .` ,` , .,, kelimelerinin de kullanld yer
almtr.
465

el- Mucemul-Vastte, korkak, kbus anlamnda = , vardr.
466


464
Firuzbd, a.g.e., c. 1, s. 20.
465
Feyym, a.g.e., s. 18.



169
er-Ridte ise farkl olarak u kullanmlara yer verilmitir:
467

_ ,| Daire izmeye yarayan mhendislik aleti, pergel.
. ,| Ate da. oulu; ,,
- ,| Deirmencinin ta.

3.2.2. Arapa Trke Szlklerde BRK Kk
el-Mevridde brk kk ile ilgili olarak u trev ve anlamlara yer
verilmitir:
468

, . - , - = , : Deve kmek. Gsn yere koymak, yerlemek,
sabit olmak. almak.
-v _- = , : . Devam etmek. Sebat etmek.
.| . , : =- ;. Devaml yamur yamak.
| ' . , : _, ` =| .- Yetimi olu varken kadn evlenmek.
,, _-,| = ,| : - -| Deveyi ktrmek.
, , _-,| = ,: = , Deve kmek.
=.| = , : =- = = Yamur iddetlenmek.
-,- | -, = ,: Bereketle dua etmek.

466
el-Mucemul-Vasit, c. 1, s. 51.
467
Mesd, Cubrn, a.g.e., s.318.
468
Sar, Mevld, a.g.e., s. 91-92.



170
-_, - = _, : Bereket, bolluk ile dua etmek. Raz olmak.
-v _- = _, : . Devam etmek, sebat etmek.
-,- | -, | -| | = - _,: Bereketli, mbrek klmak. Bereket vermek.
== , _- == _- =_, ,,|
= , _- ,| , : = , Deve kmek.
, | ; , | = , : Diz zerine kerek savamak.
= - = , : Seirtmekte abalayp sat etmek.
- , : Birini yere vurup gsnn altna almak.
-,- | - = - - , : Namusu ve rzna svmek.
- : Klcn pasn aan pas aacak aletin zerine yamanp kmek.
=.| = , : Bulutun yamuru saanakl yamak.
_, = _, : _ _ Ulu olmak, yksek olmak.
= _, = : Mnezzeh, mukaddes ve yce olmak.
,| .| c ' =,, =| = _,
- : Bereket istemek
- , = _, : , , Hayra tefal etmek.
-, , = , : , Hayr ve uur ummak.
- , , = = , =: Hayr, bereket ummak.
- = , =: - - = ,- _| Deve kmek



171
= , : . , sim fiil olup devaml, sabit ol anlamnda kullanlr.
` = , _ = ,| Deniz bal olup siyah gagas vardr.
= ,|: Deirmenci.
,|: Sava meydan. Harpte sebat etme.
` = , _ = ,|: Ggs. Deve srs.
= ,|: Korkak. Kabus.
` = , _ - ,| Bolluk. Ziyade. Saadet. Bir eyin artp oalmas.
` = , _ - ,|: Su birikintisi. Yapma havuz.
` = , _ - ,|:St veren koyun.
, _ - ,| ` = ,| .` = : Mart. Deirmenci creti un.
= ,| : ,, - Hurma ve sade yala yaplan bir eit tatl. Un helvas.
` = , _ c, ,| : Mbrek. Bol. Kaymakla birlikte yenen bir eit hurma.
Hayrl bereketli ey.
` = _, - _ = , ': kme yeri.

Bu trev ve anlamlarn yan sra Arapa Trke Byk Szlkte , _
` . , , iin u anlamlara yer verilmitir:
469

1- Bereket, bolluk.

469
Erkan, Arif, a.g.e., c.1, s.592.



172
2- Saadet, mutluluk,
3- Artma, fazlalama, artaganlk, ziyde.

3.2.3. Osmanlca ve Trke Szlklerde BRK Kk
Trkede bereket kelimesinin kkeni, Arapadaki ,-dir. ,- Arapada diz
kmek, eilmek, yere kapanmak, dua etmek ve kutsanmak anlamlarndadr.
Akkadada birku diz, Fenikece, Aramice ve branicede barakt kutsama, kutsanma
anlamlarna gelmektedir.
470

emseddin Sam, Kamus- Trkde brk kk ile ilgili u bilgilere yer
vermitir:
471

Berk; Yaprak, varak: Berk-i gl : Gl yapra; Gl-i Sadberk : bir nevi gl;
Berk- bar : yaprak ve meyve; Bi Berk- neva : elde avuta yok.
Berk; Pek, kat, salam, metin, muhkem, pek salam (pek lafz bunun
muhaffifi olsa gerek)
Brkan; Yanar da, kh-u ate, fean.
Brkani; Yanar daa mensub ve mteallik: Alaim-i brkaniye.
Bereket; 1. Nimet, ihsan-i ilh, mevhibe-i sbhaniye. 2. Bolluk, feyz. Bu
sene zehayirde ok bereket vardr. 3. Mbreklik, meymenet, sadet: felan zatn

470
Nianyan, Sevan, Szlerin Soyaac: ada Trkenin Etimolojik Szl, Adam Yay., stanbul
2002.
471
Sam, emseddin, Kamus- Trk, kdam Matbaas, Dersaadet 1899 1900, s. 289.



173
sohbeti bereketiyle, duanzn bereketiyle. 4. Az ok yerine geecek suretde takds-i
ilahyeye mazhariyet: Helal kazanlmayan malda bereket yoktur. Bereket versin = 1.
Hamd olsun, Allaha kr olsun, hele, bari : Bereket versin hava bulutlu idi, yoksa
scaktan baylrdk. 2. Alnan bir ey iin dua makamnda irad olunur. Cevabnda
bereketini gr derler.
Brke; Su birikintisi, havuz, glck. Develliolu, bu kelimenin mart ve
kurbaa anlamna da geldiini yazmtr.
472

Develliolunun lgatnda, mbrek, tebrek ve tebrk kelimeleriyle ilgili
olarak unlara yer verilmitir:
473

Mbrek; 1. Bereketli, feyizli, verimli. 2. Uurlu, hayrl, mutlu, kutlu. 3.
Beenilen, sevilen, kzlan, alan kimse veya ey hakknda sylenir. Ayrca
karlkl kutlama anlamnda mbreke, kutlu olsun! anlamnda mbrek-bd ve
mbreklik, kutlama anlamnda mbrek kullanlr.
Tebrk; kutlama, uurlu olmasn dileme, mbrek, kutlu olsun! deme.
Ayrca tebrkat, tebrkler, kutlamalar anlamndadr.
Tebrek; mbrek etsin!, tebrek-Allah; Allah mbrek etsin!,
tebreke; Mlk Sresi (Kuranda 67. sre).
Develliolu ayrca, su birikintisi, glck ve gs anlamlarna gelen birke,
un helvas anlamnda bruk, kelimelerine de yer vermitir
474
.

472
Develliolu, Ferit, Osmanlca Trke Ansiklopedik Lgat, Aydn Kitabevi, Ankara 2006, s. 119.
473
a.e., s. 700, 1046, 1048.
474
a.e., s. 109, 119.



174
Byk Trke Szlkte brk kknden treyen ve Trkede kullanlan
berekt, bereket, bereketlenmek, bereketli, bereketsiz, bereketsizlik, berk, berkiye,
berkuk, barika, mbrek, mbreklik, tebrk, tebrkat, tebrklemek ve tebrknme
kelimelerine yer verilmitir
475
:
Bereket; 1. Nimet, Allahn ihsan. 2. Bolluk, grlk, feyiz. 3. Uur, hayr,
Mbreklik. 4. Neyse, iyi ki: Bereket versin ben oradaydm. 5. Yamur, rahmet. 6.
Artma, bollama, oalma.
Mbrek; 1. Feyiz ve bereket kayna olan, bereketli. 2. Hayrl, uurlu,
kutlu: Bayramn mbrek olsun. 3. Hrmete layk, azz, muhterem: O mbrek
gemiler hangi seherden geliyor - Kemal 4. Beenilen, sevilen eyleri tavsifte
kullanlr. 5. Alay yollu da kullanlr: mbrek hamsi.
Tebrk; 1. Uurlu, mbrek olmasn dileme, kutlama. 2. Tebrk maksadyla
gnderilen kk kart.







475
Doan, Mehmet D., Byk Trke Szlk, z Yaynclk, stanbul 1996, s. 132-133, 800, 1053.



175
3.2.4. Arapa ngilizce Szlklerde BRK Kk
ngilizcede brk kk u szcklerle karlanmaktadr:
476

=, baraka u I. to kneel down, to couch II. to make the camel kneel down
III. To invoke a blessing (on s.th., on s.o.), to give ones blessing on, sanction (s.th.)
/ , = _, : God bless you! IV. to be blessed (by); to enjoy (s.th.), find a
pleasure, delight (in); to ask s.o.s blessing; to seek a blessing (from a Saint) VI. to
be blessed, be praised; _ tabraka blessed God, to be blessed.
-| birka pl. =, birak pond, small lake; puddle, pool/ '--' _
swimming pool
-| baraka pl. t blessing, benediction / _ misfortune, bad luck
=, abrak more blessed
, , c tabrk pl. t good wish; blessing, benediction
,- =_ mbrek blessed; fortunate, lucky / ,,, , _ congratulations,
my friend!
_, birkr compass, (pair of) dividers

476
Wehr, Hans, ed. by J Milton Cowan, A Dictionary of Modern Written Arabic, Buchdruckerei
Hubert & Co., Harrasowitz 1979, s. 67; Mutal, Serdar, ngilizce-Trke-Arapa Szlk, Daarck
Yay., stanbul 2001, s. 45, 95.



176
, . burkn pl. , _ barkn volcano, , _ burkn volcanic

3.2.5. Kuran- Kermde BRK Kknn Trevleri ve Anlamlar
brk kknn Kuran- Kermde u trevleri kullanlmtr:
477
_ , . _ ,
_,` , . _ . . , , . , , ` ` . ` _ ` . _ ` ve _ ` .
Kuran- Kermde brk kk u anlamlara gelmektedir:
478

- ,| Bereket : Hayr ve bolluk. oulu . , , dir. _ , fiili: Hayrl ve
mbrek klmak, bolluk vermek mnsna gelir. sm-i mefulu ` ` _ , mennesi
_ ` dr.
` ` , ' _ , :` , = ,, ` , ` ` _,` , ,
` ,, ' ` . ` ` ,` ,' , ` , ` ,` ,` ` ` ` , ' , :
Ey Nuh! Sana ve seninle beraber olan mmetlere bizden selam ve
bereketlerle in! Ayrca kendilerini (dnyada) faydalandracamz,
sonra da bizden kendilerine can yakc bir azabn dokunaca mmetler
de olacaktr denildi
479
.


477
anga, Mahmd, a.g.e., s. 82.
478
a. e., s. 82.
479
Hud: 48



177
, , ' ,, _` , ,, = _ , , , ` , , _ ,, - ,
` . , `, ' ,` _ '
Yeryznn stne dalar yerletirdi. Orada bereketler yaratt ve orada
drt gnde arayan herkes iin gdalar takdir etti
480
.

,, _ , ` _ ' _ ~, , ` ` ,` - ,
Onu ve Ltu iinde lemlere bereketler verdiimiz yere kararak
kurtardk
481
.

_,` , : Mbrek klnd mnsndadr:
. -` ` , , ` , - ` , _` = _, , . ' ,` . - `
` . _
Oraya varnca ona yle seslenildi: Atein bulunduu yerde ve
evresinde olanlar Mbrek klnmtr! lemlerin Rabbi olan Allah her
trl eksiklikten mnezzehtir
482
!

.,` -` ,` ` , , ` , ` ,` ` ` = _ , - ` ,` ' ` . ,
te bu kitap, bizim indirdiimiz Mbrek bir kitaptr. Ona uyun ve
Allahtan korkun ki size merhamet olunsun
483
.

, _ ` ` ` - _ ,- ` , ` , ' `
phesiz biz onu Mbrek bir gecede indirdik; dorusu Biz
uyarcyz
484
.


480
Fussilet: 10
481
Enbiya: 71
482
Neml: 8
483
Enam: 155
484
Duhan: 3



178
_ fiili: Mukaddes ve mnezzeh olmak, (hissi yahut manev) hayr bol
olmak, an yce olmak.
` ,, .` _ ,` , ` : ` , , = _ ,
Mutlak hkmranlk elinde olan ve her eye gc yeten Allah ne
ycedir
485
.

3.2.6. Tefsirlerde BRK Kknn Anlamlar
Bereket, hayrn bir yerde karar klmas demektir. Eer deve bir yere aklp
kalr da oradan ayrlmazsa, bunun iin brk kknn kullanlmas buradan
gelmektedir.
486
Hayrn kalc olmasna rnek olarak, verilen sadaka ve zekt rnek
gsteren Rab el-sfehani, maldan verilen sadaka ve zektn mal azaltmayacan,
zira onda bereket, kalc bir hayr olduunu vurgulamtr.
487
es-Sabn .,,
kelimesini aklarken, bir gre gre yerlerin bereketinin meyveler, gklerin
bereketinin yamur olduunu kaydetmitir.
488

,, _ , ` _ ' _ ~, , ` ` ,` - ,
18'
bnul Cezv bu ayetin
yorumunda yle der:
490
Orann bereketi udur; Yce Allah, peygamberlerin

485
Mlk: 1
486
mam Kurtub, a.g.e., c. 11, s. 515; a.e., c.12, s. 503; Fahruddin er-Raz, a.g.e., c. 6, s. 489; a.e.,
c.17, s. 170.
487
Rgb el-sfehn, Mfredat-u Elfazil-Kuran, ,, maddesi, Darul-Kalem, Dmek 1997.
488
es-Sabun, Muhammed Ali, a.g.e., c.2, s. 325. Sudd yle der: Rzk vermek zere onlara
gklerin ve ve yerin kaplarn aardk. ( el-Bahr, 4/348)
489
Enbiya: 71
490
el-Cevz, Abdurrahman b. Ali, Zadul-Mesir fi lmit-Tefsir, Beyrut 1404, C. V, s. 368.



179
ounu oradan karm, oraya bolluk ve ok akarsu vermitir. bnul Cevzinin
yorumunda bereketin kaynann bir nedeni maddi temeller, dier nedeni ise manev
temellerdir. Kurtubye gre de Bereketlendirdiimiz kendisinden ekinler ve
mahsuller bitirip nehirler akttmz yer demektir.
491
Yce Allahn: Biz ise, o
arzda zayf drlenlere ltfetmek, onlar nderler yapmak ve onlar miraslar
klmak istiyorduk
492
buyruunda sz edilen ltuf ta bu bereketle ayndr. Alemler
iin bereketli klnmas, alemlere rahmet olan peygamberlerin ordan kmasna
istiaredir. Mevdud ise, bu ayette sz edilen bereketli yer ile, hem maddi hem de
manev deere sahip olan Suriye ve Filistin topraklarnn kastedildiini, buralarn
dnyann en verimli blgeleri olduunu ve bir ok peygamberlerle de
ereflendirildiini belirtmitir.
493
Muhammed Esed de, Filistinin pek ok
peygamberin kt bir lke olduu iin kendisinden bereketli/kutlu yer olarak
bahsedildiini dile getirmitir.
494
Raz de, bereketin din anlamda olduunu
belirtmitir.
495
Baz mfessirler bu yerin Msr olduunu dile getirmi olsalar da,
srailoullarnn tarihte Filistin ve am yresine hakm olduklar dikkate alnrsa bu
grn zayf kald sylenebilir.
496
bn Abbsa gre ise Mbrek topraklardan
kast Mekkedir. Beytu1-Makds olduu da sylenmitir.
497

Ebu Hayyan, , ` , - ` , _` _,` ,
1'8
ayetini aklarken, Bu ifade
atein evresindekilerin mbrek klnmaya layk olduunu gstermektedir. nk

491
mam Kurtub, a.g.e., c. 7, s. 441.
492
Kasas: 5
493
Mevdud, Ebul-Ala, a.g.e., c. 3, s. 317.
494
Esed, Muhammed, a.g.e., s. 296, 657, 659.
495
Fahreddin Raz, Tefsir-i Kebr, Aka Yaynevi, Ankara 1989, C. 16, s.174.
496
Dndren, Hamdi, a.g.e., c. 1, s. 301, c. 2, s. 530-531.
497
mam Kurtub, a.g.e., c. 11, s. 515.
498
Neml: 8



180
burada ok byk bir olay meydana gelmi; Allah (cc) Musa (as) ile konumu ve
ona peygamberlik grevini vermitir demitir.
499
Dolaysyla burada da
bereketlenmenin sebebi manev anlamda byk bir olaya tanklk etmekle ilgili
olarak dnlmtr. Raz de; O mntkann, atetekilerin ve onun etrafndakilerin
mbrek klnma sebebi, bu byk hadisenin orada vaki olmasdr. Ki, bu byk i
de, Yce Allahn Hz Musa ile konumas, onu peygamber klmas ve onun elinden
mucizeler izhr etmesidir. O topraklarn byle olmas da gerekir; nk o topraklar
peygamberler ota, vahyin indii mekn olup onlarn, llerini de, dirilerini de
iinde bulunduran yerdir demitir.
500
Raz, ayetin aklamasnda farkl grlere de
yer vermitir:
501

Ebu Htimin naklettiine gre Ubeyy, bn Abbs ve Mcahidin kraati;
Ate ve onun etrafndakiler mbrek klnd eklindedir. en-Nehhs
dedi ki: Byle bir rivayet sahih bir isnad ile elimizde bulunmamaktadr.
Bulunsa dahi bu bir tefsir olarak kabul edilir. Bu durumda bereket
atee ve onun etrafnda bulunan melekler ile Musaya raci olur.
es-Saleb dedi ki:
Araplar: Allah seni mbrek klsn anlamnda drt trl sylerler. air
de dedi ki: Yeni domu bebekken de mbrek klndn yetikinken de
mbrek klndn, Ve sen salarn aarmken de yalanmken de
mbrek klndn.
Taber dedi ki: Yce Allah: Atein yannda... olanlar da mbrek kln-
d diye buyurup da Atein iinde bulunanlar mbrek klnd diye
buyurmamas, Allah seni mbrek klsn eklindeki kullanma uygun
gelmitir. Nitekim ayn anlamda olmak zere: Allah onu mbrek
klsn denilir. Bu atein etrafnda bulunanlar rnbarek klnd, demektir.

499
Ebu Hayan, Muhammed b. Yusuf, el-Bahrul-Muhit, Darul-Kutubil-lmiyye, Beyrut 1993, c.
VII, s.56.
500
Fahreddin Raz, a.g.e., c. 17, s. 403.
501
a.e., c. 13, s. 136.



181
Bu da Musadr ya da atein yaknnda bulunanlar mbrek klnd,
demektir. nk o, atein ortasnda idi.
es-Sdd dedi ki: Atete melekler vard. Dolaysyla mbrek klnma Musa
ve meleklere aittir. Yani, ey Musa, sen ve onun etrafnda bulunan melekler mbrek
klndnz. Bu da yce Allahn Musa (as)ya selm ve lutfudur. Tpk meleklerin
brahim (as)n huzuruna girdiklerinde ona selam verdikleri gibi. Yce Allah
(melekler vastasyla) yle buyurmutu: Allahn rahmet ve bereketleri sizin
zerinize olsun, ey hane halk
502

` , _ ` , ` _ .` , .` , , ` , ' .
503
Ayet-i Kermede,
Mescid-i Harm, mbrek olarak sfatlandrlmtr. Bunun sebebi, Mescid-i
Harmda Kbeyi tavaf etmenin, gnahlarn affna sebep olmasdr
504
. Raz de
mbrek sfatyla ilgili u aklamalar yapmtr
505
:

502
Hud: 73
503
Al-i mran: 96
504
Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taber, a.g.e., c. 2, s. 319.
505
Fahruddin Raz, a.g.e., c. 6, s. 489. Raz, mbarek kelimesiyle ilgili ilaveten u bilgilere de yer
vermitir: Eer biz bereket!, artma ve oalma manasna alr isek, Beytullah u bakmlardan
mbarek olmu olur: 1- Taatlar orada yapldnda, sevaplar daha fazla olur. Nitekim Hz. Peygamber
(s.as): Mescid-i Haramn, mescidime stnl, mescidimin dier mescidlere stnl gibidir
buyurmutur. Daha sonra Hz. Peygamber (s.as): Bu mescidimde klman tek namaz, bakalarnda
klnan bin namazdan daha faziletlidir buyurmutur. Bu, namaz hakknda byledir. Hacca gelince,
Hz. Muhammed (s.as): sylemeden ve gnah ilemeden bacan tamamlarsa, anasnn onu dourduu
gnahlarndan syrlm olur buyurmutur. Dier bir hadiste iseKabul edilmi haccn mkafaat
ancak cennettir buyurmutur. Mafiret ve rahmeti elde etmekten daha bereketli bir eyin Bylece
bu, Etrafna bereket verdiimiz Mescid-i Aksaya... (sr, 1) yetinde ifde edilen husus gibi olur.
3- Akll olann, zihninde Kbenin bir nokta gibi, namazlarda ona ynelen insanlarn saflarnn da
merkezi kuatan direler gibi olduunu dnmesi ve namaz klarken bu noktay kuatan saflarn ne
kadar ok olduunu tasavvur etmesi gerekir. Bylece hi phesiz, o namaz klanlar iinde, yce
ruhlu, kuts kalbli, nurn srlara sahip ve gnlleri rabbani ahslar bulunur. Sonra o saf ruhlar,
marifetullah Kbesine ynelip, bedenleri de u madd Kbeye yneldii zaman, o esnada Mescid-i
Haramda bulunan kimseler ruhunun nuru ile, Kbeye bylece ynelmi olan kimselerin ruhlarnn
nurlaryla birleirler de o ilh nurlar, o kimsenin kalbinde artar ve o ruhan klarn parltlar, onun
gnlnde byr. te bu ok byk bir derya ve erefli bir makam olup senin dikkatini, Kbenin
mbarek olduu hususuna eker. Fakat biz bu bereketi, devaml olma manasnda tefsir edersek,
durum yine ayndr. nk Kbede, tavaf edenler, ziyaretiler ve namaz klanlar eksik olmaz.
Yeryz kre eklindedir. Yeryz byle olunca, her saatin, bir kavim iin sabah vakti; dier bir



182
Daha sonra Cenb- Hak, Alemler iin mbrek olup hidayet vesilesi
rehber olmak zere buyurmutur. unu bil ki, Cenb- Hak bu beyti
muhtelif faziletlerle vasfetmitir:
Birincisi: Buras, insanlar iin (ibdet amacyla) kurulmu ilk evdir.
Bunun, fazilet bakmndan ilk olmak mnsna geldiini daha nce
sylemitik. Biz buna, u izahlar da ilve edebiliriz:
a) Ali (r.a) O, bereket sfat kendisine tahsis edilmi ve kendisine
giren herkesin emin klnm olduu ilk evdir demitir.
b) Hasan el-Basr, O, yeryznn, iinde Allaha ibdet edilen ilk
mescididir demitir.
c) Kutrb ise, O, kble klnan ilk evdir demitir.
kincisi: Allah Tel, Kbeyi mbrek olmakla vasflandrmtr. Bu
hususta iki mesele vardr:
Birinci Mesele; Mbrek kelimesi, hal olduu iin mansub gelmitir.
Buna gre ifdenin takdiri, O, mbrek olduu halde Mekkede
yerlemi olan evdir eklindedir.
kinci Mesele; Bereketin iki mns vardr:
a) Artmak ve oalmak;
b) Devaml olmak... Allah Tel devaml, ezel ve ebed olduu iin
Tebrekellah denilir. Bereket, iinde su bulunan havuza benzer. Deve,
gsn yere koyup kp kaldnda burkul-bar denilir.

kavim iin le; nc bir kavim iin ikindi; drdnc bir kavim iin akam; beinci bir kavim iin
de yats vakti olduunu dnmek mmkndr. Durum byle olunca, Kbe, farz namazlarn ed
etmek iin, dnyann her tarafndan kimselerin bulunmasndan asla ayr kalmaz. te bu bakmdan,
bir devamllk sz konusudur. Yine Kbe binlerce yldr ayn hal zere devam etmitir. Binenaleyh
Kbenin bu iki bakmdan da mbarek olduu sabit olmaktadr. ncs: Beytutlahn nc
vasf, Alemler iin hidayet rehberi olmasdr. Bununla ilgili iki mesele vardr: Birinci Mesele:
Bunun u manalarda olduu sylenmitir: a) O, btn lemlerin namazlarnda kendisine
yneldikleri kblesidir b) Kbe, kendisinde bulunan zikrettiimiz deliller ve anlattmz
harikulade halleri sebebi ile, irde sahibi bir yaratcnn varlna ve Mz. Muhammed (s.as)in
nbvvetinin doruluuna bir delildir. nk Hz. Peygamberin nbvvetine dellet eden herey,
ayn zamanda bir yaratcnn varlna, ilmine, hikmetine, kudretine, hereyden mstani oluuna ve
btn sfatlarna dellet eder.c) Kbe, btn lemi cennete hidayet edip gtrr. nk farz
namazlarn ed eden herkes cennete girmeye hak kazanr.



183

, . - ` . - , .` - , ` ' _' . . ` ` , ,
6
Gkten mbrek bir
su indirdik ve onunla baheler, biilecek taneler yetitirdik ifadesinde de
grlecei zere, yamur bereketin kayna olarak ele alnmtr. Bu suyla, insanlar,
gzel baheler, meyveli aalar, trl trl sebzeler, buday, arpa ve ekip biilen
tm dier hububata sahip olmaktadr.
507
Elmall Muhammed Hamdi Yazr da, bu
mbrek su ile Kuran arasnda benzerlik kurmu, Kurann da insanlara hayat
verdiini, onlar dirilttiini belirtmitir.
508

` _ ` ` , ' ` . . ,
509
, ` _ ' ` , ,
510
, ` _ ` :` , ` , ' ` .
511

ayetlerinde de Kuran- Kerm, mbrek kitap, mbrek zikr, olarak
tanmlanmaktadr. Raz, bu tamlamalarla ile ilgili olarak u aklamalara yer
vermitir:
512

yetteki Mbrek olarak (bir feyz kayna olarak) tabiridir. Men
limleri Mbrek bir kitap, bereketi ve menfaati devaml olan, hayr
ok, sevap ve mafiretle mjdeleyip, kt fiillerden ve gnahlardan
insan alkoyan bir kitaptr demilerdir. Ben de diyorum ki: limler ya
nazari (teorik)tir, ya da ameli (pratik)tir. Nazar ilimlerin en ereflisi ve
mkemmeli, Allahn zatn (varln), sfatlarn, fiillerini, hkmlerini
ve isimlerini bilmektir. Grmez misin ki bunlar en mkemmel ilimlerdir
ve bu kitapta bulduun ilimlerden daha ereflisi yoktur. Amel ilimlere
gelince, buradaki amelden maksad, ya azalarn amelleridir, ya da kalbin

506
Kaf: 9
507
es-Sabn, Muhammed Ali, a.g.e., c. 2, s. 320.
508
Elmall Muhammed Hamdi Yazr, a.g.e., c. 7, s. 228.
509
Enam: 92, 155
510
Enbiya: 50
511
Sad: 29
512
Fahruddin er-Raz, a.g.e., c.10, s. 24.



184
amelleridir. Kalbin amelleri, ahlak temizlemek ve nefsi tezkiye
etmek diye isimlendirilir. Sen bu iki ilm, bu kitapta bulduun tarzda
baka hibir yerde gremezsin.
el-Ferr bu ayetleri, Biz onu mbrek olarak indirdik anlamnda olmak
zere; Bizim kendisini mbrek olarak indirdiimiz bir zikirdir bu diye okumann
(nahiv bakmndan) caiz olduunu sylemitir.
513

` , ~ _ ` ` ` ` , - ` , ' _ ,`
514
Kurtub bu ayeti, Bu
selamda dua anlam ve kendilerine verilen selam alanlarn dostluunu kazanma
mns bulunduu iin, Yce Allah (cc) bu selama mbrek demitir diye
yorumlamtr:
515

_ ' ` , ` , ' `
516
; Kurann indirildii gecenin mbrek olarak
tavsif edilmesi, Kadir Suresinde de ifade edildii gibi, bu gecenin bin geceden
daha hayrl olmas
517
sebebiyledir. Kurtub, Yce Allah (cc) o gece kullarna
oka hayr, bereket, iyilik ve sevap indirdii iin o geceyi mbrek olarak
tanmlamtr eklinde bu ifadeye aklk kazandrmtr.
518
Raz, mbrek gece
ifadesinde alimlerin ihtilaf ettiklerini, bu geceye kimilerinin Kadir Gecesi,
kimilerininse Beraat Gecesi dediklerini kaydetmitir.
519


513
Kurtub, a.g.e., c. 11, s. 500.
514
Nur: 61
515
Aktaran: Kurtub, a.g.e., c. 12, s.319.
516
Duhan: 3
517
Kadir: 3
518
Kurtub, a.g.e., c. 16, s.126.
519
Fahruddin er-Raz, a.g.e., c.19, s. 564-567.



185
` : ` , , _
520
; Bu ayette, gklerin ve yerin mlkiyetini elinde
tutan yce Allah (cc)n, kullarna her trl iyilikten bol bol verdiine iaret
edilmektedir.
521

' . _ ` _
522
Bereket szcnn kk anlam, byklk,
ycelik, sreklilik ve salamlkla birlikte byme, artma ve gelime demektir.
Btn bu anlamlara ek olarak kelime, iyilik ve refah mnlarn da tar. Buna gre
ayet, Onun iyilikleri ve faziletleri hudutsuzdur. Onun hayr her yere ular. O snr
olmayan yce bir mevki sahibidir. stelik, Onun iyilikleri ve faziletleri iin bir
bozulma veya eksilme szkonusu deildir, srekli ve sabittir.
523

_ Furkan Suresinde, Yce Allah iin 3 kere
524
kullanlan bu ibare
ile ilgili olarak Mevdud unlar kaydetmitir:
525

Arapa tebreke kelimesi son derece kapsaml olup Mbrektir
kelimesi ile karlanamayaca gibi, bir cmleyle bile ifade edilemez.
Bununla birlikte, belki birinci ve ikinci ayetlerin anlamlar gz nne
alndnda kavranabilir. Burada u anlamlar ifade ettiini syleyebiliriz:
1) Allah, en ltufkr olandr. Bu yzdendir ki, tm insanl uyarsn diye
Kuluna el-Furkan nimetini derece derece bahetmitir.
2) Allah, en byk ve en yce olandr. nk, gklerin ve yerin
hakimiyeti Onundur.

520
Mlk: 1
521
es-Sabun, Muhammed Ali, a.g.e., c. 6, s. 511.
522
Araf: 54
523
Mevdud, Ebul-Ala, a.g.e., c.2, s. 43.
524
Furkan: 1, 10, 61
525
a.e., c. 3, s. 570-571.



186
3) Allah, en kutsal, en pk ve en kmil olandr. irkin her trlsnden
uzak bulunup ilhlnda bir orta olmad gibi, yerini alacak bir oula
da muhta deildir. nk O, ebed olandr.
4) Allah, rtbe bakmndan da en yce ve en ulu olandr. Mlk ve
hkmranlk btnyle ve yalnzca Ona aittir ve kudret ve otoritesinde
kimsenin pay yoktur.
5) Allah kinatn yegane yaratcs olup kinattaki her bir eyi yaratm
ve takdir etmitir.

_ nin mz fiil olduunu belirtilen Elmall M. Hamdi Yazr, kelimenin
tasrif olunmaz, yani dier sgalar ekilmez ve Allahtan bakasna isnad edilemez
olduunu belirtmitir. Bu bapta mbalaa vardr ve kendisinden meydana geldiini
ifade eder. Bereket ise bir eyde ilh hayrn devaml ve kararl olmas demektir
ki, suyun havuzda birikip ykselerek durmas anlamndan tremitir. lh hayrn
bulunduu eye mbrek denilir. lh hayr, dar bir kalba sokulup saylamayacak
ve hislerle bilinemeyecek bir ekilde meydana geldiinden, kendisinde be duyu ile
bilinemeyen bir ziyadelik tesbit edilen eye de mbrek denilir. u halde _
kelimesi, mbreklik, bizzat kendisinden zuhur etmek zere, mbreklikte byk bir
ykseklik ile kararllk ifade eder. Ve bunun yani mbrekliin Allah Tel
hakknda sonradan olma veya deime phelerinden uzak bir ekilde dnlmesi
gerekir.
526


526
Elmall Muhammed Hamdi Yazr, a.g.e., c. 6, s. 46-48; Yazr, buradaki ikili anlam
detaylandrmaktadr: Bu tahlilde dnceye dayanak olacak iki kavram vardr: Biri subt, biri de
ziydeliktir. Bunun iin gemi mfessirler de bunu, balca iki mny esas alarak tefsir etmilerdir.



187
Elmall M. Hamdi Yazr, bu kavram aklarken, ulu kelimesinin
ulumak masdarndan olmas nedeniyle, bu sfatn Yce Allah iin kullanlmasnn
uygun olmayacann dnldn ifade etmitir
527
:
Tebreke iin Trkede ululuk diye ifade edilebilse de, ulu sfat,
ulumak masdarndan emir kipine de ihtimali olduu iin, ho olmayan
bir mny dndrmekten uzak olmadndan, dilin inceliine dikkat
eden edebiyatlarca kullanlmas uygun bulunmayp yksek sfat buna
tercih edilmitir. Bununla beraber binasndan anlalan ile mbalaa
inceliklerini ifade edebilecek bir siga da bulamadmzdan kelimenin
Trke bir fiil ile tam tercmesi mmkn olamamtr. Mesela
Ykseldi denilse yahud demek olabilirse de anlalmaz. zellikle sfat
olarak da kullanlmaz.
Yazr, dier yandan bereket kelimesi iin byle bir zorluk sz konusu
olmadnn altn izmektedir
528
:
Hlbuki bereket kelimesinin ayrca bir Trke karln
kullanmadmz gibi fiilinin tercmesine de hi imkan bulamyoruz
Mbrek olsun yerinde kutlu olsun denirse de bereket yerine kut
demiyoruz. te bu gibi sebeplerden dolay biz de melde brk fiilini
aynen muhafaza ile beraber ne yce feyyaz O (ne yce feyiz, bolluk ve
bereket veren O) tabiriyle bir tefsir ifade etmek istedik, bunun yerinde
yksek, ok yksek O, yahud ok pek ok feyiz ve bereket sahibi O,
yahud ne yce kutlu O demek mmkn olabilirdi.

Birisi mnsdr ki, varl ezel ve ebed olarak gerekli olan mnsnadr. Bunda devam ve karar
mns esas olarak alnmtr. Dierinde ise tezayd (oalma) mns esas alnarak iki vecih
sylenmitir. Bazlar, Allah Telnn zatnda yceliini ve Allahtan baka eylerin noksanln
dnerek yce oldu mnsyla tefsir etmilerdir. Allah Telnn zatnda her eyden yksek
olduunu ifade eder. Zatnda yksek, ok yksek demek olur. Bazlar da fiil sfat olarak dnp
hayr ve ihsan artt ve oald. diye hayr ve ihsannn artp oalmasyla tefsir etmilerdir. Baz
yerde bu mnlarn birisi, dier bazsnda dieri daha uygun olmaktadr. u halde bn Abbas
Hazretlerinden de iki rivayet olduuna gre, hem Allahn zat sfatn ve hem de fiil sfatn
dnerek btn bu mnlar toplamak daha uygun olacandan yani hem zatnda, hem sfatnda,
hem fiillerinde en mkemmel ve en olgun olmak zere an yksek ve ycedir mnsyla tefsir
olunmutur.
527
a.e., c. 6, s. 46-48.
528
a.e., c. 6, s. 46-48.



188
Zeccac yle der: Tebreke kelimesi, bereket masdarndan olup, tefl
vezninde bir fiildir. Bereket, hayrn bol ve fazla olmas demektir. Burada u iki
mn dnlebilir:
529

a) Bu, Onun hayr oald ve artt demektir ve Eer Allahn
nimetlerini (tek tek) saymaya kalksanz, sayamazsnz
530
ayetiyle
kastedilen mndr.
b) Bu, Allah, zt, sfatlar ve fiilleri hususunda, hereyden mnezzeh ve
mstani oldu demek olup, Onun benzeri yoktur ayetiyle kastedilen
mndr. Bunun, Cenb- Hakkn zt hususunda hereyden mstani ve
mnezzeh olmas mns oluuna gelince, mnnn varlnn vcib ve
kadm olmas sebebiyle, yok olmaktan ve deiiklie uramaktan
uzaktr, ycedir, mnezzehtir ve beridir eklinde olmas muhtemel
olduu gibi; Teklii ve birlii sebebiyle, mmkin (mahlk) varlklardan
herhangi birisine benzemekten uzaktr, ycedir, mnezzehtir ve beridir
eklinde de olabilir.
Hak Telnn, sfatlar hususunda hereyden mnezzeh oluuna gelince,
bunun mnsnn, Onun ilm, zaruri veya kesb veya tasavvuri, yahut da tasdik
olmaktan mnezzehtir eklinde olmas muhtemeldir. Cenb- Hakkn, kudreti
hususunda hereyden mnezzeh olmasna gelince; bu, O, maddeye, zamana, bir
modele ve bir maksad ve gayeye ve bir baa muhta olmaktan mnezzehtir
demektir. Cenb- Allahn, fiilleri hususunda hereyden mnezzeh olmas
hususunda bu varln, bekann, varln salahnn (elverili tarzda olmasnn) ancak
kendisi tarafndan olmas demektir.
531


529
Fahruddin er-Raz, a.g.e., c.17, s. 169.
530
Nahl: 18
531
Fahruddin er-Raz, a.g.e., c.17, s. 170.



189
Dier bazlar yle demilerdir: Tebrekenin asl mns, bekaya ve
devamlla dellet edip, devenin veya kuun su zerine kp yumulmas mnsna
gelen burkul-bar ve burkut-tayr deyimlerinden alnmtr. ukura da iinde
su biriktii iin, birke denilir. Buna gre tebreke, Allah Tel, zt hususunda
ezel ve ebed olarak bakidir, deimesi imkanszdr. Yine sfatlar hususunda da
bakidir ve bunlarn deimesi de imkanszdr mnsna gelir. Hak Tel her trl
menfaat ve maslahatlarn yegne yaratcs ve srdrcs olduuna gre, Onun
Tebreke ve tel : O, yce ve mnezzehdir diye tavsif edilmesi gerekir.
532

mam Kurtub de Tebrekenin anlam hususunda farkl grler olduunu
belirtmitir:
533
el-Ferr der ki: Arapada bu kelime ile tekaddese buyruu anlam
itibariyle ayndr ve her ikisi de azameti anlatmak iin kullanlr.
Tebrekenin, tela (pek yce) anlamnda olduu sylendii gibi, ba
pek ycedir, yani ok ve fazladr anlamnda olduu sylendii gibi, nimetler ihsan
etmesi, devaml ve kesin sabittir, anlamnda olduu da sylenmitir.
534

en-Nehhs dedi ki: Bu aklama, bu kelimenin dildeki anlam ve treyii
bakmndan en uygun olandr. nk bir eyin sabit oluunu anlatmak iin
bereketin de kkn tekil eden kt fiili kullanlr. Deve kt, ku suyun
kenarna kondu tabirleri de buradan gelmektedir ki bu da devaml kal ve sabit
oluu ifade eder. (Mukaddes oldu anlamna geldiini belirten) ikinci gr ise

532
a.e., c.17, s. 170.
533
Kurtub, a.g.e., c.12, s. 501.
534
a.e., c.12, s. 502.



190
yanltr. nk takds (mukaddes bilme, kutsama) temizlikten gelmektedir. Anlam
itibariyle bununla bir ilgisi yoktur.
535

Kurtub ayrca, bereket ile takds arasndaki fark ortaya koymak iin es-
Salebnin grn ve baz airlerin beyitlerini kullanmtr:
536

es-Saleb yle dedi: Tebrekallah denilir, ancak mtebrek ve
mbrek denilmez. nk yce Allahn isim ve sfatlar hususunda konu ile ilgili
gelen nakillerin snrnda durulmas gerekir. air et-Tirimmah der ki:
Ne Mbrektir nn! Vermediine yoktur verecek, Ya Rab, senin verdiini
de yoktur engelleyecek.
Bir baka air de yle demektedir:
Sen ne mbrek, ne ycesin, ne takdir edersen o olur, krler olsun Sana.
Kurtub, baz alimlerin yce Allahn gzel isimleri arasnda el-Mbrek
adn da saydklarn belirterek; Biz de bu ismi Kitbmzda (el-Esm fi erhi Es-
maillahil-Hsn adl eserimizde) zikretmi bulunuyoruz demitir.
537






535
a.e., c.12, s. 503.
536
a.e., c.12, s. 503-504.
537
a.e., c.12, s. 505.



191
3.3. BRK KKNN SEMANTK ANALZ
Brk kk Kutsal metinlerde yaratan ile kul arasndaki ilikiyi doru
anlamlandrmak asndan byk bir nem tamaktadr. Bu kk ve kke ait
trevler, zellikle Eski Ahitte youn bir biimde kullanlmakta, metnin evresinde
rld anahtar terimlerden biri olma zellii kazanmaktadr. Kkn Kitb-
Mukaddes ve Kuranda kullanlma sklklar ve biimleri aadaki tabloda
verilmitir:
Tablo 3 : Kitb- Mukaddes ve Kuran- Kermde brk kk says
brk kk
Eski Ahit Yeni Ahit Kuran- Kerm Toplam
sim Trevleri 57 24 8 89
Fiil Trevleri 96 20 7 123
Toplam Trev 153 44 15 212
Toplam
Kullanm 408 78 32 518

Brk kknn kutsal metinlerde kullanm saylar incelediinde, Eski
Ahitte 408 kere olmak zere nemli bir sayda tekrar ettii grlmektedir. Yeni
Ahitte bu kkn trevlerinin kullanm says 78, Kuranda ise sadece 32dir. Ayn
ikilde Eski Ahitte bu kk 153 deiik trevle kullanlmtr. Kutsal metinlerde
toplam 128 kere kullanlan brk kknn kullanm srasyla en fazla Eski Ahit,
sonra Yeni Ahit (78) ve Kuranda (32) kullanld aktr. Bu nedenle Kuran
ncesi vahiy geleneinde bu denli merkezi bir neme sahip bu kkn anlalmasnda
bu birikime mracaat etmek te byk nem arzetmektedir.



192
Etimolojik olarak, brknin kk anlam (diz) kmektir. Sam dillerinde
b-r-k seslerinden oluan bu kk, Akkadada burku, branicede berekh, Sryanicede
burka, yeni (Yahudi) Aramcede birka, Harsusi dilinde bark, Amharikede
temberekkeke, Tigre dilinde berek, Ugaritede brk olarak kullanlr.
538

Arapa bereket (brk) kelimesi, Fulanice barka, Hinte barkat,
Endonezyaca berkat, Farsa barakat, Swahilicede baraka, Trke bereket, Malayca
berkat olarak dier dillere gemitir.
539
Arapada kutsal klnm anlamndaki
mubarak (barraka) ise Hinte mubarak, Malayca mubarak, Farsa mobarak, Trke
mbarek olarak dier dillerde yer almaktadr. Ayn kkten kutlama anlamndaki
tabrik (barraka) ise Azerice tebrik, Farsa tabrik, Tatarca tebrik, Trke tebrik,
zbeke tabrik olarak kullanlmaktadr.
540

Arapada brk kk devenin kmesi anlamnda kullanlmtr. Dolaysyla
bu kkten treyen bir ok kelime develerle ilikilidir. Ayrca kk anlamnn kmek
olduu ak olan brk kknn trevleri bir biimde bu anlamla da irtibatldr. Kk
anlam kmek, devaml olmak, sabitlenmek fiileriyle ilikilendirilmitir. rnein
. ,` kelimesi, savata askerin sabit durmas iin kullanlr. ,. _ , , ifadesi
ise, bir ie devam etmek, bir ite sebat gstermek anlamndadr. sfehan de devenin
bir yerde aklp kalmasndan kk anlamn alan bereket kelimesinin, hayrn kalc
olmasna dellet ettiini belirterek, verilen sadaka ve zekt rnek gstermekte,
maldan verilen sadaka ve zektn mal azaltmayacan, zira onda bereket, kalc bir
hayr olacan vurgulamaktadr.

538
Rajki, Andras, Arabic Etymological Dictionary, baraka, byy., 2002.
539
a.e.
540
a.e.



193
Dolaysyla devenin kmesi iin kullanlan bu kk, zamanla ilah nimetler /
hayr iin kullanlmaya balanmtr. Bylelikle bereket ( , ) kelimesi, ziyadelik,
fazlalk, nem, bolluk, uur, mutluluk, hayr, rahmet, vb anlamlardadr. Trkede de
kelime ilah kaynakl bolluun, nimetin ve hayrn okluunu ve devaml olmasn
ifade etmektedir. Bu devamllk, hayrn, rahmetin bir yere kmesi suretiyle
sabitlenmesi, devaml olmas mnsnadr. Dolaysyla kk anlamndan hareketle
bereket, ilah nimetin, hayrn, saadetin, rahmetin kullara kmesi suretiyle sabit,
devaml hale gelmesi olarak anlalmtr.
lah nimetlerin dnda olmak zere ahslar iin kullanldnda ise bu
kelime nimet yerine an ve erefi ifade etmektedir. Bu durumda ann, erefin
ahslar zerine ken sfatlar olarak devaml olmas anlalmtr. Nitekim
peygambere getirilen salvattaki ( _, _ - ) breke ifadesi de bu anlamda
dnlmtr. = :_, ifadesinde ise bakalar iin yaplan bol ihsan, nimet
talebi / temennisi iin kullanlmtr. Bol st veren (verimli) koyuna ` ,
denilmitir. Yine Arapada brk kk yamurun bol olmas ve devam etmesi iin
de kullanlmtr. Yamur bir rahmet, bereket kayna olarak, yere kmekte ve
devam etmektedir. Kuranda bu anlamda kullanlmtr. ` , kelimesi de yerde
biriken suyu, kk havuzu ifade eder.



194
= _ ifadesine gelince, bu ifade iin temizlemek, temiz klmak diyenler
olduu gibi, ycelmek, yce olmak, Allah tzim ifadesi anlamlar verilmitir. Bu
ifadeyi karlamak zere Arapa - Trke szlklerde mukaddes olmak, mnezzeh
olmak anlamlar da kullanlmtr. Raz, Allah Tel devaml, ezel ve ebed olduu iin
tebrekellah ifadesinin kullanldn kaydetmektedir.
_ kelimesi de ok hayrn, ilah nimetin, bolluun, urun, saadetin,
nimetin kayna anlamndadr. Bu nedenle bu kelime, Kurann ve Kadir gecesinin
sfat olarak kullanlmtr. Mfessirler, mbrek bir kitap olarak Kurann hayrnn
bol ve devamllna iaret ekmektedirler. Raz bu kelimenin dini ynne iaret
etmektedir. Mbrek ile mukaddes (kutsal) arasnda balant kurmaktadr. Nitekim
Elmall Hamdi Yazr da mbrek olann srekli ilah hayr kayna olduunu ortaya
koymaktadr.
Brk kknn Arapada kullanlan temel anlamlar branicede de
bulunmaktadr. ~ : Eski Ahitte diz kmek, kmek; kutsamak, takdis etmek,
vmek, tebrik etmek, ltuf, iyilik, hediye; bolluk, bereket; iyi niyet temennisinde
bulunmak, birisinin iyiliini dilemek; selam vermek, selamlamak; lanet etmek,
beddua etmek, svmek; kk gl, su birikintisi gibi anlamlarda kullanlmtr.
Beddua, armaan, hediye, lanet etmek ve svmek anlamlar hari, bu anlamlarn
hepsi Arap dilinde de yer almaktadr.
Yeni Ahitte <rb kelimesi, diz kmek, kutsama, takdis, yceltme, vg;
ltufta bulunmak, iyilik yapmak; kutsanm, kutsal, mbarek, yce; kutsamak,



195
takdis etmek; vmek; diz kmek, ba eerek selamlamak; kretmek; anmak,
hatrlamak; birinin iyiliini istemek, birisi iin dua etmek anlamlarnda
kullanlmtr. branice ve Sryanicenin aksine Arapada bu kkn vmek,
kretmek, anmak, hatrlamak anlamlarna gelecek trevleri bulunmamaktadr.
Bu kk Yunancaya aktarlrken cuoyce (eyulogeyo); kelimesi
kullanlmtr. Eyulogeyo, kelimesi gzel anlamndaki eyu ile sz anlamndaki logos
kelimelerinin birlemesinden meydana gelmitir ve vmek, kutlamak; kretmek;
dini riteller vastasyla bir eyi, kiiyi kutsamak; tanrdan bir eyi kutsamasn
istemek, birisi iin tanrnn bereket vermesini niyaz etmek, iyilik duasnda
bulunmak; Tanrnn baarl klmas, kutsamas, mutluluk vermesi, iyilikler ve
bereket balamas; Tanrnn ltufta bulunduu, bereketli klnm anlamlarnda
kullanlmtr.
Latincede ise brk kk benedico kelimesi ile karlanmakta ve vmek,
yceltmek, kutsamak, kutlamak, tebrik etmek, birisinden iyi bahsetmek, yerinde sz
sylemek, bereketli olmak, kretmek; bereket, vg, ltuf, merhamet, terfi;
bereketli, cmert, kutlu, nazik, kibar, dost, faydal, Sammi sz syleme, gzel sz
syleme gibi anlamlara gelmektedir.
Trkede bereket kelimesi, ilah nimet, ihsan, hayr; bolluk, okluk,
ziyadelik; mutluluk, saadet, baht; kutluluk, ululuk, ycelik iin kullanlmaktadr.
Trkede de bereket, yamur anlamnda da kullanlmaktadr. Mbrek ise feyizli,
verimli, bol; kutlu, mutlu, bahtl, uurlu, hayrl anlamlarnda kullanlmaktadr.
Tebrk ise kutlama, kutlu, uurlu, bahtl olmasn dileme anlamndadr. Dier



196
yandan Osmanlcada kullanlan brke, brkan, bikre, bruk kelimeleri gnmz
Trkesinde kullanlmamaktadr.
Modern ngilizcede ise bu kk karlamak zere en yaygn biimde
kullanlan bless fiilidir. Bu fiil ise; takdis etmek (consecrate, hallow, sanctify),
kutsamak (canonize, consecrate, hallow, revere, sanctify), kutsal saymak (hallow),
kretmek (be grateful for, be thankful, praise, return thanks, thank) anlamlarna
gelebilmektedir. Bu anlamlarn aslnda kds kkne karlk olduklarna dikkat
etmek gerekir. Bless fiili, eski ngilizce bletsian, bledsian kelimesindendir.
Dolaysyla brk kknn trevleri, Kuranda bereket, hayr, bolluk ve
mukaddes, mnezzeh olmak, hayr bol olmak, yce olmak gibi daha snrl bir anlam
alanna tekabl ederken, Eski ve Yeni Ahitte ok daha fazla trev ve tekrarla
kullanlan bu kk, ok daha geni bir anlam alann ifade etmektedir. Buna bal
olarak ta, Trkede bereket kelimesi, ngilizcede blessing kelimesinden daha dar bir
anlam alanna sahiptir.
Burada dikkatimizi eken ilgin noktalardan bir tanesi de ne Arapa
szlklerde ne de tefsirlerde bereket kelimesinin kr anlam yer almazken, Trke
/ Osmanlca szlklerde bu anlama da yer verilmi olmasdr. Hlbuki Kitb-
Mukaddeste ve ifade edildii dier tm dillerde (branice, Sryanice, Yunanca,
Latince, ngilizce) bereket kelimesi ve karlnda kullanlan kelimelerde kr
anlam da yer almaktadr. Aslnda Kuranda yer alan Arapa kullanmlar dikkate
alndnda dolayl olsa da kretme anlam bu kk iin kullanlabilir. rnein ayeti
yle anlamak mmkn olabilir ` ` , _` , . , . , . ` , _ , ` _ ' ` , -



197
` , _ ,` . ` - ' ` , ' , _ ` ` , . ` , = ` , __ , = _ , ' . _ ` Yeri sizin iin
yerleim alan, g bir bina klan, size en gzel ekli veren ve sizi temiz besinlerle
rzklandran Allah'tr. te O Allah, sizin Rabbinizdir. lemlerin Rabbi Allaha
krler olsun!
541


































541
Mmin: 64



198
IV. BLM
SBH KK

Bu blmde, bir nceki blmde (brk kk) izlenen yntem / sralama
kullanlarak sbh kknn leksikografik, etimolojik ve semantik incelemesine yer
verilecektir.

4. 1. KTB-I MUKADDESTE SBH KK

4.1.1. Eski Ahitte SBH Kk
Sbh kk Eski Ahitte 33 fiil ve 44 isim olmak zere 77 deiik formda ve
toplam 155 kere kullanlmtr.
4.1.1.1. branice szlklerde sbh kk
:: kk fiil olarak u anlamlarda kullanlmtr:
542

Yumuatmak, sakinletirmek, susturmak; okamak; vurmak, arpmak,
darbetmek; vmek, yceltmek, tesbih etmek; takdir etmek; tebrik etmek; vnmek,
bbrlenmek; ar derecede vmek, pohpolamak ve tapmak, baylmak; gelimek,
gelitirilmek, bir eyin kimsenin deerinin artmas; mkemmel olmak, dzeltmek,
iyiletirmek; Tanrya kranda bulunmak, Tanry vmek.

542
Brown, Driver, Briggs and Gesenius. Hebrew Lexicon entry for Shabach. The KJV Old
Testament Hebrew Lexicon. 6 Aug 2006<http://www.biblestudytools.net/Lexicons/Hebrew/heb.
cgi?number= 7623&version=kjv>; Jastrow, Marcus, Dictionary of the Targumim, the Talmud Babli
and Yerushalmi, and the Midrashic Literature, Pardes Publishing House, New York, 1950. c. 2, s.
1511; Shachter, Haim, The New Universal Hebrew English Distionary, Yahneh Publishing House,
Tel Aviv, 1962, c. 2, s. 737.



199

4.1.1.2. Eski Ahitte sbh kknn trevleri
Eski Ahitte sbh kk; :: (abakh) ve :: :: :: :: (ebakh) kelimelerinin
trevleri eklinde 155 kere kullanlmtr.
543


4.1.1.3. Eski Ahitte sbh kknn anlamlar
Eski Ahitte 2 deiik formda trevleri yer alan sbh kk u anlamlarda
kullanlmtr:
1- :: :: :: :: (abkha): vmek, yceltmek, tesbih etmek; yattrmak,
sakinletirmek; an, n; zafer; takdir etmek, vmek anlamlarnda
kullanlmtr:
_ : :: : :: : :: : :: :_ c: : : _ : : : :
Senin sevgin yaamdan iyidir,
Bu yzden dudaklarm seni yceltir.
544


. : x : : _ : x : :_: ~ :: :: :: ::
RAB'bi ycelt, ey Yerualim! Tanrn'a vgler sun, ey Siyon!
545


: : x : : : : . x: : : x: :: :: :: :: :
Denizlerin kkremesini,Dalgalarn gmbrtsn,
Halklarn kargaasn yattran sensin.
546



543
Brown, Driver, Briggs and Gesenius. Hebrew Lexicon entry for Shabakh, a.g.e.
544
Zebur: 63-3
545
Zebur: 147-12
546
Zebur: 65-7



200
: :: : :: : :: : :: : _ : x _ : . x : : :_ : x . : :: : _ : x
Sen kudurmu denizler zerinde egemenlik srer,
Dalgalar kabardka onlar dindirirsin.
547


: : . : . : ; : .: : x :.: ~ : x
_ :_ : : : ::: ::: ::: ::: : _ : _ ; :: : : : : . : :
yle seslenin: "Kurtar bizi, ey kurtarcmz Tanr, Topla bizi, uluslarn
arasndan kar. Kutsal adna kredelim, Yceliinle ereflenelim.
548


: . : : : . : ; : : x _ : .:
_ :_ : : : ::: ::: ::: ::: : _ : _ ; :: : : :
Kurtar bizi, ey Tanrmz RAB,Topla bizi uluslarn arasndan.
Kutsal adna kredelim,Yceliinle ereflenelim.
549


:_ _ x_ : : :: x ~: x _ :: : x : x : : : : :: : :: : ::
x :: : : :: : : : x :: x : : : : : :
: :_: : : : : x_ :: :_:~: x _ : :_ :. : : :
Mutluluu takdire deer buldum. nk gnein altnda insan
iin yiyip imekten, mutlu olmaktan daha iyi bir ey yoktur.
nk Tanr'nn gnein altnda kendisine verdii mr boyunca
ektii zahmetten insana kalacak olan budur.
550


2- :: :: :: :: (ebakh): vmek, yceltmek, tesbih etmek anlamnda
kullanlmtr:

547
Zebur: 89-9
548
1. Tarihler: 16-35
549
Zebur: 106-47
550
Vaiz: 8-15



201
_ : x :: :: :: :: : x : :_ _ : x _ : x _ :
:: . . : : : : x_: ~ : . x_: ::_
x_: :. x_: : : : : : _: : x_ :. :
Ey atalarmn Tanrs,Sana kreder, seni verim.
Sen ki, bana bilgelik ve g verdin,Senden istediklerimizi bana bildirdin
Ve kraln dn bize akladn.
551


~ : : : ~ : :: :: :: :: : ~ . : : : : _: x . :
:_ ~ x : : ; _ : . : :_: x_ :: : : :
_ :_ c: : : :_ _ . : : : :
Ben Nebukadnessar Gklerin Kral'na krederim. O'nu ver,
yceltirim. nk btn yaptklar gerek, yollar dorudur;
kendini beenmileri alaltmaya gc yeter.
552


x_ c :: x_ : _ :x : :: :: :: :: x_ ~ : : : x
x_: : x x_._ x x_ : : ~ c x_:_ :
araplarn ierken altndan, gmten, tuntan, demirden,
aatan, tatan ilahlar vdler.
553


4.1.2. Yeni Ahitte SBH Kk
Yeni Ahitte sbh kk 12 fiil ve 4 isim olmak zere 16 deiik biimde ve
toplam olarak 22 kere kullanlmtr,

4.1.2.1. Aramice (Sryanice) szlklerde sbh kk

551
Daniel: 2-23
552
Daniel: 4-37
553
Daniel: 5-4



202
Xb4 kknn szlk anlamlar unlardr:
554

Sfat olarak; anl, erefli, grkemli, parlak, gzel; nl, mehur;
mkemmel, ok iyi, ok parlak; kymetli, deerli; debdebeli, tantanal, abartl;
vlmeye deer, mkemmel, kusursuz. sim olarak; an, n, grkem, gzellik;
grkemli ve gzel iler. Fiil olarak; vmek, kretmek; ululamak, yceltmek, takdis
etmek; kran ilahleri sylemek; onurlu olmak, itibar, iyi isim ve n sahibi olmak;
vlmek; takdis edilmek, nlamak, yank yapmak; kendine hayran olmak;
ululanmak, yceltilmek.

4.1.2.2. Yeni Ahitte sbh kknn anlamlar
Yeni Ahitte 4 temel yapdan treyerek 101 deiik biimde yer alan sbh
kk u anlamlarda kullanlmtr:
1- 0xbw4 (ubkhaa): Grkem, an, n; zenginlik; ycelik, ululuk;
vg, yceltme, vme, ululama anlamlarnda kullanlmtr:
Nyrx0w 0rhsd 0xbw4 0xbw4 0xbw4 0xbw4 Nyrx0w 04m4d 0xbw4 0xbw4 0xbw4 0xbw4 wh Nyrx0w
0xbw4b 0xbw4b 0xbw4b 0xbw4b wh rtym 0bkwk Nm 0bkwkw 0bkwkd 0xbw4 0xbw4 0xbw4 0xbw4
Gnein grkemi baka, ayn grkemi baka, yldzlarn grkemi bakadr.
Grkem bakmndan yldz yldzdan farkldr.
555


0wh 0xbw4b 0xbw4b 0xbw4b 0xbw4b L=bt0d Mdm ryg J0

554
Smith, R. Payne, A Compendious Syriac Dictionary, Clarendon Pres, Oxford, 1903. s. 555-556.
555
1. Korintliler: 15-41



203
0whn 0xbw4b 0xbw4b 0xbw4b 0xbw4b 0wqmd 0ny0 ty0ryty
Geici olan, ycelik iinde geldiyse,
kalc olann ycelii ok daha byktr.
556


0xbw4 0xbw4 0xbw4 0xbw4 whb <twl Yb0 tn0 Ynyxb4 Ynyxb4 Ynyxb4 Ynyxb4 04hw
0ml9 0whnd Mdq Nm <twl Yl 0wh ty0d
Baba, dnya var olmadan nce ben senin yanndayken sahip olduum
ycelikle imdi beni yannda ycelt.
557


0xbw4d 0xbw4d 0xbw4d 0xbw4d wnmyhml Jwtn0 Nyxk4m 0nky0
dx Nmd 0xbw4w 0xbw4w 0xbw4w 0xbw4w Jwtn0 Nylbqm dx Nm dx
Jwtn0 Ny9b f 0hl0
Birbirinizden vgler kabul ediyor, ama tek olan Tanr'nn vgsn
kazanmaya almyorsunuz. Bu durumda nasl iman edebilirsiniz?
558


0nh 0n=lw4 Lt0 Kl 0crqlk0 hl rm0w
hl 0n0 Bhy 0bc0d Nmlw Ml4m Yld hxbw4w hxbw4w hxbw4w hxbw4w hlk
O'na, "Btn bunlarn ynetimini ve zenginliini sana vereceim" dedi.
"Bunlar bana teslim edildi, ben de dilediim kiiye veririm.
559



556
2. Korintliler: 3-11
557
Yuhanna: 17-5
558
Yuhanna: 5-44
559
Luka: 4-6



204
2- Fxwb4t (tebukhta): Grkem, n, ycelik; vnme, vme,
yceltme, vg, vn; onurlandrmak anlamlarnda kullanlmtr.
Fqyrs Fxwb4tb Fxwb4tb Fxwb4tb Fxwb4tb w0 0nyrxb Mdmw
hrbxl $nlk 0ny9r twkykmb f0 Jwdb9t f
Bw4xn hnm rtymd Ky0
Hibir eyi bencil tutkularla ya da bo vnmeyle yapmayn.
Her biriniz alakgnlllkle brn kendinden stn saysn.
560


0hl0l Nbzlkb Fxwb4td Fxwb4td Fxwb4td Fxwb4td 0xbd Qsn hdy0bw
hm4l Nydwmd Fwpsd 0r0p hyty0d
Bu nedenle, sa araclyla Tanr'ya srekli vg kurbanlar,
yani O'nun adn aka anan dudaklarn meyvesini sunalm.
561


dx wywhd 0zxtm fw Lbxtm fd whl 0ml9d Nyd
Nym0 Nyml9 Ml9l Fxwb4tw Fxwb4tw Fxwb4tw Fxwb4tw 0rqy0 0hl0 0klml
Onur ve ycelik sonsuzlara dek btn alarn Kral,
lmsz ve grnmez tek Tanr'nn olsun! Amin.
562


htxwb4tw htxwb4tw htxwb4tw htxwb4tw Jwhtwl F0 0hl0d 0k0lm 0hw
Fbr Flxd wlxdw Jwhyl9 trhn0 0yrmd

560
Filipeliler: 2-3
561
braniler: 13-15
562
1. Timoti: 1-17



205
Rab'bin bir melei onlara grnd ve Rab'bin grkemi
evrelerini aydnlatt. Byk bir korkuya kapldlar.
563


0md Frxb Kl Kmts0 Lz tnmdz0d 0m f0
Kmts0w L9l f9t0 Ymxr Kl rm0n <rqd wh F0d
Km9 Nykymsd Jwhlk Mdq Fxwb4t Fxwb4t Fxwb4t Fxwb4t Kl 0whtw
Bir yere arldn zaman git, en arkada otur. yle ki, seni aran
gelince, 'Arkadam, daha ne buyurmaz msn?' desin. O zaman seninle
birlikte sofrada oturan herkesin nnde onurlandrlm olursun.
564


Jtwdxw Jtxwb4t Jtxwb4t Jtxwb4t Jtxwb4t ryg Jwn0 Jwtn0
Evet, vncmz ve sevincimiz sizsiniz.
565


3- 0xb4m (miabkhe): Mkemmel, kusursuz, ahane anlamlarnda
kullanlmtr:
0kykr Fxnd 0rbg 0zxml Jwtqpn 0nm f0w
0qnwpbw 0xb4m 0xb4m 0xb4m 0xb4m 04wblbd Nyly0 0h $ybl
Jwn0 0klm tyb Jwhyty0
Syleyin, ne grmeye gittiniz? Pahal giysiler giymi bir adam m?
Oysa ahane giysiler giyip bolluk iinde yaayanlar
kral saraylarnda bulunur.
566



563
Luka: 2-9
564
Luka: 14-10
565
1. Selanikliler: 2-20
566
Luka: 7-25



206
04lw= hb tylw 0xb4m 0xb4m 0xb4m 0xb4m dk h4pnl Fd9 hymyqnw
04ydq 0wht f0 0md Nylhld Mdm fw 0=mq fw
Mwm fd
yle ki, kiliseyi zerinde leke, buruukluk ya da buna benzer bir ey
olmadan, grkemli biimde kendine sunabilsin. Amac kilisenin kutsal
ve kusursuz olmasdr.
567


4- Xb4 (abakh): vmek, vnmek, vlmek, ululamak, yceltmek,
yceltilmek, tesbih etmek anlamlarnda kullanlmtr:
fkyhl Jwhm9 L9w Klhw Mq rw4w
0hl0l Xb4mw Xb4mw Xb4mw Xb4mw rw4mw Klhm dk
Srayp ayaa kalkt, yrmeye balad. Yryp srayarak, Tanr'y
verek onlarla birlikte tapnaa girdi.
568


P0 0rsbb N NN Nyrhbt4m yrhbt4m yrhbt4m yrhbt4m 00ygsd L=m
rhbt40 rhbt40 rhbt40 rhbt40 0n0
Mademki biroklar ne olduklaryla vnyorlar, ben de vneceim.
569


0hl0 P0w hb Xbt40 Xbt40 Xbt40 Xbt40 0hl0 J0w
hl Xb4m Xb4m Xb4m Xb4m 0dxmw hb hl Xb4m Xb4m Xb4m Xb4m
Tanr O'nda yceltildiine gre, Tanr da O'nu kendinde

567
Efesliler: 5-27
568
Elilerin leri: 3-8
569
2. Korintililer: 11-18



207
yceltecek.Hem de hemen yceltecektir.
570


0hl0l Xb4mw Xb4mw Xb4mw Xb4mw hrtb 0wh F0w 0zx ht94 rbw
0hl0l 0xbw4 0xbw4 0xbw4 0xbw4 0wh Bhy 0zxd 0m9 hlkw
Adam o anda yeniden grmeye balad ve Tanr'y ycelterek
sa'nn ardndan gitti. Bunu gren btn halk Tanr'ya vgler sundu.
571


Nyxb4mw Nyxb4mw Nyxb4mw Nyxb4mw wwh Nylcm fy4w Swlwp 0ylld hglpbw
0rys0 Jwhl wwh Ny9m4w 0hl0l wwh
Gece yarsna doru Pavlus'la Silas dua ediyor, Tanr'y ilahlerle
yceltiyorlard. br tutuklular da onlar dinliyordu.
572


Xbt4mw Xbt4mw Xbt4mw Xbt4mw Jwht4wnkb 0wh Plm whw
$n0 Lk Nm 0wh
Orann havralarnda retiyor, herkes tarafndan vlyordu.
573


dk fkyhb wwh Jwhyty0 Nbzlkbw
Nym0 0hl0l Nykrbmw Nyxb4m Nyxb4m Nyxb4m Nyxb4m
Srekli tapnakta bulunuyor, Tanr'y vyorlard.
574




570
Yuhanna: 13-32
571
Luka: 18-43
572
Elilerin leri: 16-25
573
Luka: 4-15
574
Luka: 24-53



208
4.1.3. Yunanca ve Latincede SBH Kkn Karlayan Szckler
Bu blmde Yunanca ve Latincede sbh kkn karlamak zere kullanlan
szcklere yer verilmitir.
4.1.3.1. Yunancada sbh kkn karlayan szckler
Yunancada sbh kkn karlamak zere uivce (ayneo) ve
cauivce (epayneo) kelimeleri kullanlmtr.
cauivce kelimesi cai (epi) edat ile uivce kelimelerinin
birlemesinden olumutur.
575
Bu kk; vmek, takdir etmek, yceltmek; teekkr
etmek; tanr iin kr ilahleri okumak; tesbih etmek; yemin etmek, sz vermek;
tavsiye etmek, nermek; zl sz, gzel sz gibi anlamlara gelmektedir.
576

Bu kelimelerin anlamlar, trevleri ve Kitb- Mukaddeste kullanmlar
yledir:
1- uivcoi (aynesis); vg anlamnda 1 kere kullanlmtr:
oi` uutou |ouv| uvucpecv 0uoiuv uivcoce uivcoce uivcoce uivcoce oiu
auvto te 0ce, tout` cotiv kupaov cicev
oooyouvtev te ovouti uutou.
Bu nedenle, sa araclyla Tanr'ya srekli vg kurbanlar,
yani O'nun adn aka anan dudaklarn meyvesini sunalm.
577



575
Thayer and Smith. Greek Lexicon entry for Epaineo. The New Testament Greek Lexicon. 6
Aug 2006<http://www.studylight.org/lex/grk/view.cgi?number=1867>; Souter, Alexander, a.g.e., s.
89.
576
Thayer and Smith. Greek Lexicon entry for Aineo, a.g.e.
577
braniler: 13-15



209
2- uivce (ayneo); vmek, yceltmek anlamlarnda 9 kere
kullanlmtr:
Eyyiovto oc uutou qoq apo tq kutuuoci tou
Opou tev Euiev qpuvto uauv to aq0o tev
u0qtev uipovtc uivciv uivciv uivciv uivciv tov 0cov evq cyuq
acpi auoev ev cioov ouvucev,
sa Zeytin Da'ndan aa inen yola yaklat srada, rencilerinden
oluan kalabaln tm, grm olduklar btn mucizelerden tr,
sevin iinde yksek sesle Tanr'y vmeye baladlar.
578


kui cuocvo cotq kui acpicautci,
kui cioq0cv ouv uutoi ci to icpov
acpiautev kui uocvo kui uivev uivev uivev uivev tov 0cov.
Srayp ayaa kalkt, yrmeye balad. Yryp srayarak, Tanr'y
verek onlarla birlikte tapnaa girdi.
579


3- uivo (aynos); vg anlamnda 2 kere kullanlmtr:
kui aupupqu uvcccv, kui qkoou0ci
uute oouev tov 0cov. kui au o uo ioev
coekcv uivov uivov uivov uivov te 0ce.
Adam o anda yeniden grmeye balad ve Tanr'y ycelterek sa'nn
ardndan gitti. Bunu gren btn halk Tanr'ya vgler sundu.
580



578
Luka: 19-37
579
Elilerin leri: 3-8
580
Luka: 18-43



210
4- cauivce (epayneo); vmek, yceltmek, takdir etmek anlamlarnda
6 kere kullanlmtr:
q yup oikiu ouk cctc ci to co0iciv kui
aivciv, q tq ckkqoiu tou 0cou kutupovcitc,
kui kutuiouvctc tou q covtu, ti ciae uiv,
cauivcoe cauivcoe cauivcoe cauivcoe uu, cv toute ouk cauive cauive cauive cauive.
Yiyip imek iin evleriniz yok mu? Tanr'nn topluluunu hor mu
gryorsunuz, yiyecei olmayanlar utandrmak m istiyorsunuz? Size
ne diyeyim? Sizi veyim mi? Bu konuda vemem!
581


kui auiv, Aivcitc Aivcitc Aivcitc Aivcitc, auvtu tu c0vq, tov kupiov,
kui cauivcouteouv cauivcouteouv cauivcouteouv cauivcouteouv uutov auvtc oi uoi.
Ve, "Ey btn uluslar, Rab'be vgler sunun!
Ey btn halklar, O'nu yceltin!"
582


kui caqvcocv caqvcocv caqvcocv caqvcocv o kupio tov oikovoov tq uoikiu
oti povie caoiqocv oti oi uioi tou uievo
toutou povietcpoi uacp tou uiou tou eto
ci tqv ycvcuv tqv cuutev cioiv.
Efendisi, drst olmayan khyay, akllca davrand iin takdir etti.
Gerekten bu an insanlar, kendilerine benzer kiilerle ilikilerinde,
kta yryenlerden daha akll oluyorlar.
583




581
1. Korintliler: 11-22
582
Romallar: 15-11
583
Luka: 16-8



211
4.1.3.2. Latincede sbh kkn karlayan szckler
Latincede sbh kkn karlayan laudo kelimesidir. Kelimenin
ekimleri ve trevleri yledir:
584

1- laudo are; geili fiil: (vmek, yceltmek, gklere karmak,
methetmek, takdir etmek, kutlamak, onurlandrmak, tavsiye etmek, salk
vermek, bahsetmek, adndan sz etmek, anmak, zikretmek);
2- laudatus -a um, sfat: (vgye deer, saygn, itibarl, mkemmel,
kusursuz).
3- laudabilis e; (vgye deer, saygn); zarf: laudabiliter.
4- laudatio onis; diil, (vg, takdir, yceltme, sayg gsterme,
onurlandrma; takdirname, baar belgesi, cenaze konumas).
5- laudator oris; eril, (methiyeci, vgc; methiye veya kaside yazan);
zellikle (takdir belgesi sunan kimse veya cenaze konumas yapan
kimse).
6- laudatrix icis diil, (bayan methiyeci, vgc).
Vulgate evrisinde laudo kelimesinin rnek kullanmlar:
sed qui in abscondito Iudaeus et circumcisio cordis in spiritu
non littera cuius laus non ex hominibus sed ex Deo est
Ancak iten Yahudi olan Yahudi'dir. Snnet de yrekle ilgilidir; yazl
yasann deil, Ruh'un iidir. ten Yahudi olan kii, insanlarn deil,
Tanr'nn vgsn kazanr.
585


584
University of Notre Dame. Latin Dictionary and Grammar Aid. William Whitaker. 09
Kasm 2006. < http://www.archives.nd.edu/cgi-bin/lookup.pl?stem=laud&ending= >; Kabaaa, Sina
ve Erdal Alova, Latince Trke Szlk, Sosyal Yaynlar, stanbul 1995, s. 339.
585
Romallar: 2-29



212

et iterum laudate omnes gentes Dominum et magnificate
eum omnes populi
Ve, "Ey btn uluslar, Rab'be vgler sunun! Ey btn halklar, O'nu
yceltin!"
586


sive ducibus tamquam ab eo missis ad vindictam
malefactorum laudem vero bonorum
iyilik edenlerin onurlandrlmas iin kral tarafndan gnderilen
valilere Rab adna baml olun.
587


tibi Deus patrum meorum confiteor teque laudo quia
sapientiam et fortitudinem dedisti mihi et nunc ostendisti
mihi quae rogavimus te quia sermonem regis aperuisti nobis
Ey atalarmn Tanrs,Sana kreder, seni verim.
Sen ki, bana bilgelik ve g verdin,Senden istediklerimizi bana bildirdin
Ve kraln dn bize akladn.
588


bibebant vinum et laudabant deos suos aureos et
argenteos et aereos ferreos ligneosque et lapideos
araplarn ierken altndan, gmten, tuntan, demirden,
aatan, tatan ilahlar vdler.
589



586
Romallar: 15-11
587
1. Petrus: 2-14
588
Daniel: 2-23
589
Daniel: 5-4



213
laudate gentes populum eius quia sanguinem servorum
suorum ulciscetur et vindictam retribuet in hostes eorum et
propitius erit terrae populi sui
"Ey uluslar, O'nun halkn kutlayn, nk O kullarnn kannn cn
alacak, Dmanlarndan alacak, lkesinin ve halknn gnahn
balayacak."
590


laudate eum in cymbalis sonantibus laudate eum in
cymbalis tinnientibus
Btn canl varlklar RAB'be vgler sunsun!
RAB'be vgler sunun!
591


et comedetis vescentes et saturabimini et laudabitis nomen
Domini Dei vestri qui fecit vobiscum mirabilia et non
confundetur populus meus in sempiternum
Bol bol yiyip doyacak, Ve sizin iin harikalar yaratan
Tanrnz RAB'bin adn veceksiniz. Halkm bir daha
utandrlmayacak.
592


ego autem in voce laudis immolabo tibi quaecumque
vovi reddam pro salute Domino
Ama kran sesiyle kurban sunacam sana,
Adam yerine getireceim. Kurtulu senden gelir, ya RAB!"
593



590
Yasa Kitab: 32-43
591
Zebur: 150-6
592
Yoel: 2-26
593
Yunus: 2-10



214
lauda et laetare filia Sion quia ecce ego venio et habitabo in
medio tui ait Dominus
RAB, "Ey Siyon kz, sevinle bar! nk aranzda yaamaya
geliyorum" diyor.
594





















594
Zekeriya: 2-10



215
4.2. KURAN-I KERMDE SBH KK
4.2.1. Arapa Szlklerde SBH Kk
Lisnil-Arab, ve Muhtar-us Sihahda _ kknn u trevlerine yer
verilmitir:
595

- -,`.| _ ,.| Su stnde durmak, yzmek. _, - -
eklinde ekimlenir. Yzene / yzcye _, veya .- ` dan treyen ` _,` denir.
| _ , = Atn komas.
_,,.| Atlardr. nk onlar da yzer gibi hareket giderler.
, = c| _ , . ;,| Yldzlarn belirli bir dairede dnmesi.
_ ,.| Bo zaman. Yce Allah Kuranda, ,,~ - _, : . :
nk gndz uzun bir meguliyetin vardr.
596
bnl Arb, buradaki -
kelimesinin, geimini kazanmak iin aba harcamak olduunu belirtmitir.
.,, - .-, ayette geen sbiht ile yldzlar
kastedilmitir. Ezher, sbihtn gemiler, sbiktn ise atlar olduunu sylemitir.
Kimileri, sbihtn mminlerin kolayca kan ruhlar olduunu, bazlar ise gkler
ile yer arasnda hzla hareket eden melekler olduunu sylemilerdir.
_v g,,_| _ , = Tavann yeri kazmas.
;:| _ , = ok konumak anlamndadr.

595
bn Manzr, a.g.e., c.2, s. 470-475; Muhtar-us Sihah, c. 1, s. 226-227.
596
Mzemmil: 7



216
_,,.| Tenzh.
= . , = Allah arkada veya evlat edinmekten tenzh etmek. Allah
uygun olmayan her trl sfattan tenzh etmek anlamnda olduu sylenmitir.
= .,= Allaha hzla ynelmek ve Ona itaatta hafiflik.
Sibeveyh, bnl Hattabtan = .,, :, = .- .' : Sbhanallah,
Allah temize karmak gibidir szn aktarmtr.
c,= Seni ktlklerden tenzh eder, temize karrm, demektir.
Araplar bir eye ardklarnda, .- derler.
bnl Cinn; .,= nin Allah temize karmak, tenzh etmek iin
kullanlan bir ismi olduunu belirtmitir.
_, = -| Sbhanallah dedi.
= ., = Allah tesbh ettim. -, ve - ayn anlamdadr.
_,,.| ve _,, = Allahn sfatlarndandr. Ebu shak, bu sfatlarn her
ktlkten uzak anlamnda olduunu sylemitir. Kitbul-aynda _,' ' ile ,`
ayn anlamda olduu belirtilmitir.
597

= -- = , = Kitbul-aynda Allahn nuru anlamnda gecmitir
598
.
bn meyl yle dedi: ,-, _, ' .,-, .- : Yznn subuhat, yznn
nurudur. Yine yle denilmitir: .-` ` -, - : Yznn subuhat, yznn
gzelliidir. Ayrca, = , = iin secde yerleridir, de denilmitir.

597
Kitabul-ayn, s. 405.
598
a.e., s. 405.



217
- , .| Belirli sayda tanesi olan tesbh aleti.
_,,.| Namaz ve zikir anlamndadr. Kitbul-aynda - . -` `
.,` - ` .` - , .,` ` ` : O halde sabah akam Allah tesbh edin
599
ayetinde tesbh
kelimesinin namaz anlamnda olduu vurgulanmtr.
600

- , .| Dua ve nafile namaz. Namaz, Allah her trl ktlkten tenzh
etmek ve yceltmek olduundan namaza tesbh denilmitir.
bnl Esr, ,- ve ,- gibi baka zikirlere de tesbh dedi.
_ ,.| Skunet, ya da tam tersi bir anlamla yeryznde hareketlilik.
Abdestle ilgili bir hadiste ( ,' - ,. -': ki tesbh
parman kulana soktu), iaret parmaklarna sebbaha denilmitir.
- ,.| Deriden yaplan bir giysi. Ebu Amr, . _` ` yani ok
salam bir giysi ifadesini kulland.
- , .| Pamuk paras.
--, , = Haram Belde. Arafatta bulunan bir vadi olduu da sylenmitir.
el-Misbhul-Munrde, ,` - .-` `
601
ayetinde _, ile
,-in ayn anlamda olduu belirtilmitir. Yani buradaki sbhan, elhamdulillah
demektir.
602


599
Rum: 17
600
Kitabul-ayn, s. 405.
601
Zuhruf: 13
602
el-Misbhul-Munr, s. 100.



218
er-Ridte, - ,' , : indekini kendisi bilir ifadesinde
.-nn nefis / kendi anlamnda olduu belirtilmitir.
603


4.2.2. Arapa Trke Szlklerde SBH Kk
El-Mevaridde sbh kk ile ilgili olarak u trev ve anlamlara yer
verilmitir:
604

_ , = - ,| | ,| --, = : Denizde, glde veya nehirde yzmek.
_ , = - -v - , = : Bir iten fari olmak, ayrlmak.
_ , = - =- - ` = - . : Geimini elde etmek hususunda beri te komak.
Uyumak. Dinlenmek. Sakinlemek.
Kuran-i Hakim'de ( :,, | , = _,| c | .,)Dorusu sana gndz gece uzun
bir meguliyet var.
605

_v _ , = : - Yeri kazmak..
| _ , =: nsanlar her tarafa dalp beri te gezinmek.
_ , = : = -, Uzak gitmek. Uzaklamak.
;:| -| _ , = : | Sz ok sylemek.
- - , = , =- | _ , = At ellerini koarken uzatmak.
;,| . , = : c | = - Yldz gkyznde hareket etmek.

603
Mesd, Cubrn, a.g.e., s. 801.
604
Sar, Mevld, a.g.e., s.729-730.
605
Mzzemmil: 7



219
Kur'an-i Hakim'de " ., , . , c "Hepsi bir felekte yzerler, devirlerini
tamamlarlar.
606

_ , = - , = : Subhanallah demek.
' -, = - , =| : - -, - Suda yzdrmek.
,, . _, = Subhanallah demek. Tesbih etmek, sylemek.
| = _, = - | : Hak talay tenzih ve takds etmek. Temizlemek, arlamak.
Kur'an-i Hakim'de " _., ., = _` "Gklerde ve yerde ne
varsa hep Allah tesbih etmektedir.
607

-| _, = : _ = Namaz klmak.
- ,.| : Planr.
= ,.|: Melikeler. Gemiler. Yldzlar.
.,-, = _ _,.|: ;,-| : Yzc.
--,.| : - ,,.| ehadet parma.
_,,.| , _,,.| : Allah Telann sfatlarndan olup her ktlkten
mnezzehtir.
. , =: Aslnda mastardr, fakat tesbihte alem olmutur. Tenzih etmek iin
kullanlan kelime.
_, = _ - ,.| : = - - ., , | Deri elbise.
_ , = _ - ,.| : Tesbih daneleri. Dua. Nafile namaz.

606
Yasin: 40
607
Hadid: 1



220
_ ,,.| : , - Atlar.
_ ,=v - - `, . ': ehadet parma.
- , . ': Namaz tesbihi.
, = _ _, ,.| . _ ,.|: Yzc.
= . , = : Allah telay tesbih ve her trl eksiklik ktlkten tenzih
ederim. Selahaddin Ylmaz, fiilerin yerine mansub olarak kullanlan mastarlardan
bahseden almasnda = .-` ` ifadesinde mastarlarn amillerinin hafzolunduunu
ve bu mastarn onun yerine geldiini belirtmitir. Ylmaz, aslnda bu ifadenin ak
eklinin -` ` = ` _ olmas gerektiini belirtmi, .-` ` mastarnn gayr-i
mutasarrf olduunu ve bana lam- tarif getirilemeyeceini vurgulamtr.
608

= ,.|: Secde yerleri.
_, . ': Kuvvetli, iddetli ve metin olan ey.

4.2.3. Osmanlca ve Trke Szlklerde SBH Kk
emseddin Sam, Kamus- Trkde sbh kk ile ilgili u bilgilere yer
vermitir:
609

Sebbah; Ar. sbhdan suda yzen, yzc, yzge.
Sebahat; suda yzme; sebahat etmek = yzmek.

608
Ylmaz, Selahaddin, Arapada Fiillerin Yerine Mansub Olarak Kullanlan Mastarlar,
Cumhuriyet niv. lahiyat Fakltesi Dergisi, Cilt 6 Say 2, Sivas 2002, s. 226.
609
Sami, emseddin, Kamus- Trki, Akdam Matbaas, Dersaadet 1899 1900, s. 402, 704-705.



221
Sbhan; sbhdan, her nev avrzdan ve evsaf- beeriyeden beri ve
menzzeh olan Hakk celle ve la Hazretleri. (Bu mna ile ok kullanlmayp, ya
nisbetle istimal olunur: ltf-u sbhan gibi) = Hak Celle ve la hazretlerini her nevi
avarzdan ve evsaf- beeriyeden tebriye ve tenzh ederim: Sbhanallah! lafz- celal
ile beraber hayret ve taaccb makamnda zikir ve tesbhde kullanlr sbhane ve
tela tabiri dahi gerek sbhanallah makamnda ve gerek Cenb- Hallaka sfat
olarak istimal olunur: Hakk Sbhane ve Tela Hazretleri.
Sbhan, sbhaniyye; Her nevi avarzdan mnezzeh olan Cenb- Hallaka
mensub ve mteallik, ilh, rabban : ltf-u sbhni, eltaf- sbhniye.
Sbha; 1. Cenb- Hakk takds ve tenzh iin Sbhanallah cmle-i erifesini
ve sair virdleri ekip saymaa mahsus doksan dokuz daneden mrekkep maruf dizi,
ki bizce tesbh ismiyle mteariftir. 2. Tesbh danesi. Sbha-i mercan.
Tesbh, tesbhat; (Sbhandan mass tefil) 1. Sbhanallah diyerek Hakk
Tela Hazretlerini tenzh ve takds etmek. 2. Ezkr ve evrd saymak iin
hazrlanm daneler dizisi: tesbh ekmek (bunun asl ism-i Arbsi sbha olup,
alet-i tesbh olmak mnasebetiyle lisanmzda tesbh denilmitir.) tesbh aac =
tesbh danelerine mabe ve iplie geirilip tespih gibi kullanlr; daneler verir
byk bir aa, azad- drr-i hat. tesbh bcei = tesbh danesine benzer bir bcek,
kanefe.



222
Ayrca kkn bu biimlerine ilaveten Develliolu, yzge anlamna gelen
misbah, yzc anlamnda sbih, gemi anlamnda sbiha (oulu sbiht)
szcklerine yer vermitir.
610

Byk Trke Szlkte sbh kknden treyen ve Trkede kullanlan
sabih, sbih, sabiha, sbiha, subh, sbhan, Subhan, subhanallah, tesbh,
tesbhaac, tesbhbcei, tesbhi ve tesbhilik kelimelerine yer verilmitir:
611

Sabih
612
; gzel, latif, irin.
Sbih; yzen, yzc, suyun stnde duran.
Sabiha; sabah vakti, gneih doma vakti.
Subhan; her eit hata ve insani vasflarn stnde olan, Allah.
Subhanallah; Allah her eit hata ve insani vasflardan tenzh ederim
mnsnda sz, aknlk ifadesi olarak ta kullanlr.
Tesbh; 1. Allah noksan sfatlardan tenzh etme ve ululama. 2.
Subhanallah deme. 3. Allahn sfatlarn tesbh ederken say saymak iin
kullanlan ve 33 veya katlar kadar tanenin ipe dizilmesiyle meydana gelen halka.



610
Develliolu, Ferit, a.g.e., s. 652, 905.
611
Doan, Mehmet D., Byk Trke Szlk, z Yaynclk, stanbul 1996, s. 939, 1001, 1005, 1068-
1069.
612
Bu kelime _- kknden deil, - _- kkndendir.



223
4.2.4. Arapa ngilizce Szlklerde SBH Kk
ngilizcede sbh kkn karlamak zere kullanlan szckler unlardr:
613

_,= sabaha a (sabh, - sibha) I to swim (in); to float; to spread II
praise, glorify (= allha, li-llhi God, by saying = .- subhna llh praise
the Lord!); to praise, extol (s.th.) / - _ (hamdih) to sing s.o.s praise,
glorify s.o.
-,= sabha (n. un.) a swim, swimming
-,= subha pl. - subuht, _ subah beads of the muslim rosary;
supererogatory salat (Isl. Law)
-,= subha, sabha pl. --,= subuht, sabaht majesty (of God) / .-
-, = subuht wajhi llh the sublimity, or the august splendor, of Gods
countenance
= .,= subhan llh exclamation of surprise, good gracious! etc. (prop.:
praise the Lord! God be praised!); = .- God is far above, God is
beyond

613
Wehr, Hans, ed. by J Milton Cowan, A Dictionary of Modern Written Arabic, Buchdruckerei
Hubert & Co., Harrasowitz 1979, s. 457; Mutal, Serdar, ngilizce-Trke-Arapa Szlk, Daarck
Yay., stanbul 2001, s. 37, 194, 360, 414, 481.



224
,= _ sabbh swimmer
,= , _ sabh a good swimmer; swift and smooth running (lit.; floating; of
horses)
--,= sibha (art of) swimming / - , - free-style swimming
- _,. masbah pl. - . _, masbih swimming pool
- ,. - misbaha pl. - . _, masbih rosary
_,,. tasbh pl. t, . _,, tasbh glorification of God (by exclaiming
= .-)
,,. - tasbha pl. t, . _,, tasbh glorification of God; hymn, song of
praise
,. - tasbha hymn, song of praise
= _, sbih pl. n, ,= _ subbh, ,= subah swimmer; bather /
_ _, lost in thought
= - - sbiht and = , _, sawbih floating ones (epithet for race horses)
- ,,. - musabbiha index finger



225

4.2.5. Kuran- Kermde SBH Kknn Trevleri ve Anlamlar
sbh kknn Kuran- Kermde u trevleri kullanlmtr:
614
.,` - ` , .
_` . ,` -` . ` _` ` . .,` -` ` . ` ,` -` ` . ` _` ` . : -` ` . . ` _` `, ` -` `, . .,` -` `, .
` ,` -` `, . ` _` . ` ` -` . ,` -` . ` ,` -` . -` . ` . - , . -` ` . : -` ` . ` -` `
. ` -, ` . ` ,` , -, ` . .,` -` ` ve -` ` .

Kuran- Kermde kullanlan sbh kk trevlerinin anlamlar unlardr:
615

` _ ` , - , - -` - _ : Yzmek. Akmak, gezmek, cereyan etmek.
sm-i faili: . _ , mennesi - , . mennesin cemisi ` . - , .
.,` - ` , Cereyan etmek. Akmak.
_ ,` ` , ` , , , _` ` . ' , ` , ` ` ` ,
., , . , :
Ne gne aya yetiebilir, ne de gece gndz geebilir. Her biri bir
yrngede yzerler / hareket ederler
616
.

-` ; Gezme. Buradaki gezmeden maksat, geim iin gezip dolamak ve
geim yolunda aba sarfetmektir. . - ,` : Cereyan edenler, akclar, gezenler
mnsnda olup atlardan yahut yldzlardan yahut da gemilerden istiaredir.

614
anga, Mahmd, a.g.e., s. 234-235.
615
a. e., s. 234-235.
616
Yasin: 40



226
, = = ,.| ,
Gezdike gezenlere
617
.

-, - ` _` `, - _` : tesbh (takds ve tenzh) etmek. . , = = =
Allah tesbh (tenzh) ederim, demek. sm-i faili ` _` ` olup, cemisi: .,` -` `
ve -` ` dir.
` ,, - ` ,, , ,` , ` _ ' , . , ` _, =
Gklerde ve yerde bulunan her ey Allah tesbh ederler. O, azzdir,
hakmdir
618
.

., `, . ` , ` , ' ` , ' ` ,` , = ` , '
lerinden mutedil bir kimse yle dedi: Ben size Rabbinizi tesbh
ediniz dememi miydim
619
?

_ c `, . `
ki Seni ok tesbh edelim
620
.

,, - | _`, . , ` ` ` ,, , `, , _ ` ,` . ' ` . ' .,` ,` ,
. , ` ,` ` ,
Allah o evlerin yceltilmesine ve kendi adnn ilerinde anlmasna izin
vermitir. O evlerde sabah ve akam Onu tesbh ederler
621
.


617
Naziat: 3
618
Hadid: 1
619
Kalem: 28
620
Taha: 33
621
Nur: 36



227
` ` _, ~ ` :` , _ ` - , _`, =, ., , , _ ` , ` .
_ .` , : _ ,` , ~ ' , _`, = ` , . ` , , ,,` , ` ,
Onlarn szlerine sabret; gnein domasndan ve batmasndan nce
Rabbini hamd ile tesbh et; gece saatlerinde ve gndzleri de tesbh et ki
Rabbinin honutluunu kazanasn
622
.

, . ' , , ` , , `, = ,
Ve Onu sabah akam tesbh edin
623
.

` ,` , = , ` _ ' , . , ` ` _`, . , . ' , ` , '
., , , ` ,, ` , - , , . , ` . , ` . .
Grmez misin ki gklerde ve yerde olanlar, sra sra uan kular Allah
tesbh etmektedir?Her biri kendi duasn ve tesbhini bilir. phesiz
Allah, onlarn yaptklarn bilendir
624
.

., `, . | ` ` - ` ,
Ve elbette ki biz;(Allah) tesbh edenleriz
625
.

: -` ` - ` -` ` - . -` ` ; Mnezzeh olma, kusursuzluk anlamlarndadr.
. -` ` ; Allah noksan sfatlardan tenzh etmek iin kullanlr. Allah
kusursuzdur anlamndadr.
` ,, - ` ,, . ' :` ` . , . c , = ,
Dediler ki: Sen mnezzehsin. Bizim senin rettiinden baka bir
ilmimiz yok, phesiz sen her eyi bilen her eye hkmedensin
626
.

622
Taha: 130
623
Ahzab: 42
624
Nur: 41
625
Saffat: 166



228

- , = , ,` , , . , , , ` , , - , ` ,` , - , ` - . ,` , - ,
., ., ` _ ,
Cinleri Allah yaratm olmasna ramen, onlar Allaha ortak kotular.
Bilmeden Ona oullar ve kzlar isnat edindiler. Allah onlarn
vasflandrdklarndan yce ve mnezzehtir
627
.

., ., ` ` , ` . _ ` _ ' , . , ` ` . _ . , =
Gklerin ve yerin Rabbi onlarn vasflandrdklarndan mnezzehtir
628
.


4.2.6. Tefsirlerde SBH Kknn Anlamlar
-` . - ,` ,
629
Buradaki yzdke yzenler ifadesi, Allahn emrini
uygulamak iin hzla hareket eden melekler veya suda yzen balklara tebih
edilmitir
630
. Elmall M. Hamdi Yazr, sebhin, suda yzmek ve kolayca uzaa
gitmek demek olduunu ve yzdke yzenler ifadesinin hakikat ve mecz olarak iki
mnsnn bulunduunu belirtmi, bu kelimelerin birok mnya gelme ihtimalinden
dolay tefsircilerin de birok yorum yaptklarn aktarmtr. Balca yorumlara
gelince:
631

1- Hepsi meleklerdir: boa boa, daldra daldra iddetle can alan
melekler, yahut kfirlerin cann alan azap melekleridir. Sbiht, ilhi

626
Bakara: 32
627
Enam: 100
628
Zuhruf: 82
629
Naziat: 3
630
es-Sabn, Muhammed Ali, a.g.e., c. 7, s. 203.
631
Elmall M. Hamdi Yazr, a.g.e., c. 8, s. 511-512.



229
emir ile ufuklardan gelip giderek i yapan veya can alrken nefislerde
dalg gibi dalp yzen meleklerdir. Sbikt, kfirlerin ruhlarn
cehenneme, mminlerin ruhlarn cennete gtrmek iin yarp giden
meleklerdir.
2- nsanlarn nefisleridir: Bunun da iki ayr yorumu vardr. Birisi,
bedenlerinden ayrlan erdemli nefisler ki alp kaynatklar ve hayr
kazanmak iin aralar ve binitleri olan bedenlerinin iddetle her
noktasndan ayrlr ve bununla beraber melekler ve ruhlar lemine arzu
ve nee ile kar, orada yzer ve sonra geip mukaddes blgeye gider,
sonra da eref ve kudreti nedeniyle i yneten melekler srasna ve hatta
onlardan ileri geerler. nk lmden sonra ruhlarn bu lemde bile
nice eser ve halleri grnr. Onlarn manev ve ruh zelliklerinden
istifade edilir. kincisi, lmden nce bir tarikata katlarak ibadet edip
nefis mcadelesi vermek suretiyle iini ve dn temizleyen ve ilh
bilgilerde ykselen erdemli nefisler denilmitir ki, bunlar ehevi
arzularndan syrlr, mukaddes lemin hasretini eker. Olgunluklara
ykselme mertebelerinde yzer, sonra kusurlu ve eksik nefislerin
terbiyecisi ve olgunlatrcs olur.
3- Gziler veya elleri veya atlar ki, elleri silahlarn doldurur eker,
oklarn, mermilerini kolayca atarlar, karada ve denizde yzer giderler,
dmanla savata yarp ileri geerler, sonra onlarn ilerini ynetirler.
Bu zellikler gazilerin atlarnda da dnlebilir. u kadar var ki, atlarn
i yneticisi olmalar, sebebiyet alakas ile mecaz olur. Yani atlar i
evirip ynetmeye sebep olduklar iin, mecaz olarak onlara da i
evirici denilebilir. Antere yle demitir: Ve atlar bilirler, lm
havuzlarnda Alabildiine yzdklerinde.
4- Yldzlar denilmitir: Fakat bunlar hakknda i evirici nitelemesini
yapmak doru olmaz.
Bu, yine melekler olmaldr. Bunlar eitli ekillerde dnmek
isteyenler de olmutur. En a melekler veya erdemli nefisler veya
dilimizce daha kapsaml olmak zere kuvvetler demektir. Bunlara yemin
edilerek kyamet ve ldkten sonra dirilme olaynn meydana gelecei
vurgulu bir ekilde kesin olarak haber verilmitir.



230
Yukardaki atlardr aklamasna paralel olarak Raz, Araplarn iyi cins
atlara (yar atlarna), sabin (yzen) dediklerini kaydetmektedir.
632
El-Kuseyri ise
yldzlarn i yrtc olmasn savunarak, insanlarn ilerinin yrtlmesiyle ilgili
pek ok hususu yldzlarn hareketlerine bal olarak gerekletirdiini, bundan
dolay ilerin yrtlmesi (tedbiri) Allahtan olsa bile, tedbir yldzlara izafe
edildiini belirtmitir.
633

Bu drt gre ilaveten, Taber, Atann yzdke yzenler iin Denizde
yzen vapurlar yorumu yaptn aktarm; ancak Taber yetin genel anlamda
olduu ve btn bunlar ve benzeri yzen hereyi kapsadn sylemitir
634
. bn
Abbs yle demitir: Yzenler ktklar vakit yce Allaha ve Onun rahmetine
kavumaya evk duyarak yzen mminlerin ruhlardr. bn Mesud da yle
demitir: Bunlar, kendi ruhlarn kabzeden melekleri grdklerinde, karlatklar
sevindirici haller sebebiyle yce Allaha ve Onun rahmetine kavumak evki ile
meleklere hzlca kouan mminlerin canlardr. Benzer bir aklama er-Rabiden
nakledilmitir. O yle demitir: lm halinde kmakta acele eden canlardr.
635

.,` - ` , : ,
636
Hepsi belli bir felekte yzmektedir.

Seyyid Kutuba
gre bu ifadeden kast, usuz bucaksz uzayda hareket eden devasa cisimlerin, engin
denizlerde serbeste yzen gemiler gibi, birbirine arpmadan hareket etmesidir.
637


632
Fahreddin Raz, a.g.e., c. 22, s. 452.
633
mam Kurtub, a.g.e., c. 18, s. 366.
634
Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taber, a.g.e., c. 8, s. 558.
635
mam Kurtub, a.g.e., c. 18, s. 365-380.
636
Yasin: 40, ayrca bkz. Enbiya: 33
637
Kutub, Seyyid, Fi Zilal-il Kuran, Dnya Yaynclk, stanbul 1991, c. 8, s. 474.



231
es-Sabn _, (tesbh) terimi ile ilgili olarak unlar kaydetmitir:
638

Tesbh, Allah ktlkten uzak tutmak ve tenzh etmektir. Bu kelime komak,
gitmek, yzmek anlamlarna gelen sebh kelimesinden tremitir. Zira gndz vakti
senin uzun boylu kouturman (meguliyetin) vardr, mealindeki ayet de bu mnda
kullanlmtr. Tesbh eden kimse, Allah tenzhe koan kimse anlamndadr.
Mevdud de tesbh kelimesinin, takds etmek / kutsamak ve isteyerek alp,
elinden geleni yapmak
639
olmak zere iki anlamnn olduunu belirtmitir.
Tesbh kelimesinin, Allah tenzh ile zikretmek olduunu kaydeden Raz,
kelimenin anlam ile ilgili olarak unlar sylemitir:
640

Hz Peygamber (sav.)e bundan sorulduunda, cevaben, tesbh, Allah
btn kt eylerden tenzh etmektir buyurmutur. Kelimenin asl ise
yzd kelimesinden gelir. yle ki: Yzen kimse, tpk kuun havada
umas gibi, suda yzer ve kendisini, suya batp da boulmaktan ya da,
su yatandaki kt eylere taklp da onlarla kirlenmekten korur.
Kelimenin eddeli ekli de, uzaklatrmak anlamna gelir. nk, senin
Allah tesbh etmen demek Onu, hakknda layk ve caiz olmayan
eylerden uzak tutman demektir. phe yok ki bu kelimenin, Allah,
nefy ve isbat ynnden, gerek zati, gerek fiili sfatlar itibariyle hakknda
caiz olmayan eylerden tenzh etmek iin kullanlmas gzel ve uygun
olmutur. nk, nasl ki balk necaset kabul etmezse, bunun gibi, Hak
Sbhaneh da, Kendisi hakknda asla uygun olmayan eyleri kabul
etmez. O halde tesbh kelimesi, hem zat, hem sfat, hem de fiiller
hususunda Allahn tenzh edilmesini ifade eder.


638
a.e., c.1, s. 81. es-Sabn ayetle ilgili olarak unu aktarmaktadr: Talha b. Ubeydullah yle
rivayet etmitir: Sbhenallahn tefsirini Resullah (sav)e sordum. yle cevap verdi: O, her trl
ktlkten Allah (cc) tehzih etmektir. Kurtub, I/276.
639
Mevdud, Ebua-Ala, a.g.e., c. 1, s. 62.
640
Fahreddin Raz, a.g.e., c. 23, s.523.



232
` _ ' , . , ` _`
641
es-Sabn bu ayeti, Kainatta bulunan her
ne varsa - insan, hayvan, bitki- hepsi Allah yceltir ve kt eylerden uzak
tutarlar diyerek aklamtr.
642

_` ifadesiyle ilgili olarak bn Kesr yle demitir:
643
Yce Allah,
gklerde ve yerde bulunan her eyin, kendisini birlediini, Onu tesbh edip takds
ettiini ve ycelttiini bildirmektedir. Fahreddin Raz ise bu ifade iin unlar
demitir
644
: Gklerde ve yerde ne varsa hepsi Onun ilahlna, birliine ve vlen
dier sfatlarna ahitlik eder. Evrende ne varsa Allah tesbh ederler. Bu tesbh
manev anlamda olup, u ayetteki secdeyle ayndr
645
: Gklerde ve yerde olan
herey Allaha secde eder...
646


641
Hadid: 1
642
es-Sabn, Muhammed Ali, a.g.e., C.6, s. 320. es-Sabn, bu dncesini aklamak iin unlar
kaydetmitir: Sav yle der: Tesbih, Yce Allah kendisine layk olmayan her eyden, szle, fiille
ve inanla uzak tutmaktr. Bir kimse karada veya suda gidip uzaklatnda ` '-' _- ite
tesbih bundan alnmtr. Akl sahiplerinin tesbihi dil ile, cansz varlklarn tesbihi ise hal lisan ile
olur. Yani o varlklarn zatlar, yaratclarnn, her trl noksandan uzak olduunu gsterir. Bir gre
gre, bunlarn tesbihi de dil iledir. Nitekim yce Allah sra Suresi 44. ayetinde mealen, Ne var ki siz
onlarn tesbihlerini anlamazsnz buyurmutur. Hazin yle der: Akl sahiplerinin tesbihi, Yce
Allah her trl kt eyden ve Onun azametine layk olmayan eylerden uzak tutmalardr.
Konuan ve cansz varlklardan akl sahibi olmayanlarn tesbihi hususunda alimler ihtilaf etmitir. Bir
gre gre, aklszlarn tesbihi, yaratcsna delalet etmesidir. Sanki o, Yce Allah tesbih ettiini
sylemektedir. Bir gre gre de, aklszlarn tesbihi sz iledir: Yce Allahn yukardaki ayetle dile
getirdii budur. Gerek u ki, tesbih, sadece akl sahibi ve Allah bilen kimsenin syledii szdr.
Aklllarn dndakilerin tesbihine gelince, bunlarn tesbihi iki trl yorumlanabilir: Biri, bu varlklar
Yce Allahn bykln ve noksan sfatlardan uzakln gsterir. kincisi, btn varlklar toptan
Yce Allaha boyun emitir. Yce Allah nasl isterse onlar da tasarruf eder. Eer tesbihi szle olur
diye yorumlarsak, Gklerde ve yerde ne varsa Allah tesbih eder mealindeki ayette tesbih
edenlerden maksat, melekler va Allah bilen mminlerdir. Eer tesbihi, manevi tesbih diye
yorumlarsak, btn gkler ve onlarda bulunan gne, ay, yldzlar ve dierleri, yerlerin her zerresi ve
onlarda bulunan dalar, denizler, aalar, hayvanlar ve dier varlklar Evet btn bunlar Yce
Allahn bykln tesbin eder, Ona boyun eerler.
643
es-Sabn, Muhammed Ali, Muhtasar- bn Kesr, Darl-Kuran-il-Kerim, Beyrut 1981, c.3,
s.469.
644
Fahreddin Raz, a.g.e., c. 29, s.310.
645
a.e., c. 21, s. 278.
646
Neml: 49



233
, - ` , ` - , ` ` ` , ` _` `, , : (Allah) Gk grlts hamd ile,
melekler de korkudan tesbh ederler.
647
Gk grltsnn de tesbhi gerektir.
Kuran bunu gstermektedir. Biz o seslerden tesbhe dair bir anlam karamasak ta o
seslerin Allahn tesbini olduuna inanrz. nk Yce Allah byle buyurmutur.
648

Bu balamda Seyyid Kutub, ` ,, , ` ` _ . , ` _` ` ` . , ` ` ` _` `
` _, , - . ` ` ` ,` , -, ` .,` , . . , ` - , ` _` `, . . ` . , ayetini
61'
u
szlerle aklamaktadr:
650

Kalp bu olay zihninde, iinde canlandrdnda, onun esiz bir kainat
tablosu olduunu grecektir. Btn talar ve btn akllar, btn
tohumlar ve btn yapraklar, btn iekler ve btn meyveler, btn
bitkiler ve beten aalar, btn bcekler ve btn srngnler, btn
insanlar ve btn hayvanlar, yeryznde bulunan btn canllar, suda
yzen btn canllar, havada uan btn canllar, bunun yannda gn
sakinleri Evet btn bu varlklar, Allah noksan sfatlardan uzak
grmekte ve ycelii iin de Ona ynelmektedirler.
Ruh arnp, temizlendiinde hareket halinde bulunan veya yerinde duran
varlklara kulak verdiinde, onlarn bir ruh ile canlandklarn ve Allah
tesbhe yneldiklerini grecektir
Raz, peygamberlerin de yeryzndeki tesbh ediciler olduunu belirtmi ve
rnekler vermitir:
651
Yeryzndeki tesbh edicilere gelince, mesel peygamberler
bunlardandr. Nitekim Znnn Yunus (as) Senden baka hibir lah yoktur. Seni

647
Rad: 13
648
es-Sabn, Muhammed Ali, a.g.e., C.3, s. 212.
649
sra: 44
650
Kutub, Seyyid, a.g.e., C. 7, s. 45.
651
Fahreddin Raz, a.g.e., C. 21, s. 277-278.



234
tesbh ederim...
652
, Musa (as) ise, Seni tesbh ederim. Tevbe ettim sana...
653

demitir. Sahbe-i kiram da tesbhatta bulunmulardr. Nitekim Sen pk ve
mnezzehsin. Bizi atein azabndan koru...
654
buyurulmutur.
. , ` ,` ` , ,, ` ` _` `, : Orada sabah akam Onu tesbh ederler,
655

ayetiyle ilgili olarak bn Abbs, Kuranda geen her tesbhte namaz mns
olduunu sylemektedir.
656
.
` ` , , , , ~ ` , ` ` -` , ` ` ` - : geceleyin Ona secde et ve uzunca
tesbh et
657
. Mevdud, buradaki tesbhin gece namazna (tehecct) iaret ettiini
sylemitir.
658
Burada f ile secde et emri, bir nceki ayette yer alan zikret
emrini ( , , , . ' , , ` , :` , _ ,` )
659
de beyan ederek ondan da maksadn namaz
olduunu anlatr.
660
Bu ayette (sabah akam rabbini zikret) yer alan zikr de tm
mfessirlerce namaz olarak kabul edilmektedir. Mfessirlerin ounluu, buradaki
gece namaz emrinin be vakit namazn farz klnmas ile birlikte nesh olduu
grndedir. Bazlarna gre ise bu emirin muhatab sadece peygamberdir.
661

Nitekim bn-i Zeyd de benzeri eyleri sylemitir:
662
Geceleyin namaz klmak ve
Allah uzun uzun tesbh etmek, nceleri Resulullaha farz klnmt. Mzzemmil

652
Enbiya: 87
653
Araf: 143
654
Al-i mran: 191
655
Nur: 36
656
Tefsir-i Kebir, C. 26, s.3.
657
nsan: 26
658
Mevdud, Ebul-Ala, a.g.e., c. 6, s. 571.
659
nsan: 25
660
Elmall M. Hamdi Yazr, a.g.e., c. 8, s. 517.
661
Fahreddin Raz, a.g.e., c. 22, s. 361.
662
Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taber, a.g.e., c. 8, s. 525.



235
suresinde de Resulullahn, gecenin yarsnda veya yarsndan biraz aznda yahut
daha fazlasnda namaz klmas farz klnmt. Daha sonra Allah tela, Mzzemmil
suresinin son yetiyle bu farz Resulullahtan ve dier insanlardan kaldrd ve bu
namazlar nafile ibadet kld ve yle buyurdu: Ey Muhammed, gecenin bir
blmnde, sadece sana mahsus nafile namaz kl.
663

' , , ` _ ' , . , ` ` ` - ` , ` .` - , .,` ` ` - . -` ` .,` -
.,` , , =` - , : O halde sabah akam tesbh Allahndr (Allah tesbh edin).
Gklerde ve yerde hamd Ona aittir. kindileyin ve len de (tesbh edin).
664

Mevdud de, bn Abbs, Mcahid, Katde, bn Zeyd ve dier mfessirlerin buradaki
tesbh ile namazn kastedildiini sylediklerini aktararak; Bu yorumu ayetin
kendisi de desteklemektedir. Ayet, Allah tesbh etmek iin belirli vakitler
bildirmektedir. Eer burada sadece, Allahn her tr eksiklik ve zayflktan uzak
olduuna inanmak kastedilmi olsayd, bu, sabah, akam, le gibi vakitlerle
snrlanmazd; nk bir mslman her zaman bu inanc tar. Ayn ekilde eer
Allah, sz ile tesbh edip, yceltmek kastedilmi olsayd, yine vakit belirlenmesi
anlamsz olurdu; nk bir mslman her zaman Allahn yceliini ifade edip Onu
tesbh etmelidir. O halde zamanlarla snrlanm byle bir tesbh emri, belirli,
uygulamal bir ekle, yani namaza iaret etmektedir demitir.
665
Benzeri bir ekilde,
_- ,=- tesbh edin biiminde emir olarak kullanld yerlerde, tesbh
kelimesini mfessirler namaz olarak yorumlam ve ifadeyi namaz kln diye

663
sra: 79
664
Rum: 17-18
665
Mevdud, Ebul-Ala, a.g.e., c. 4, s. 289.



236
anlamlardr.
666
Ayrca Eer tesbh edenlerden olmasayd
667
szleri de namaz
klanlardan diye tefsir edilmitir.
668

Ebul-Baka Klliyytnda da yle sylenmitir:
669
Kurnda tezekk,
slm mnsna olduu gibi, tesbh de hep salttr. Bununla birlikte Kurnda
tesbh, eitli vecihlerle tenzh mnsna da gelmektedir. tesbhten tenzh ve yalnz
zikir kastedildiinde harf-i cer ile teaddi etmez (geili olmaz), denilmez. Fiil, yani
salta makrn (yaknlatrlm) tenzh kastedildii zaman ise bu kasda tenbih iin
harf-i cer ile mteadd (geili) olur. Bir de tesbh, taat ve ibadet ile, takds
(kutsama) de bilgiler ve inanlarla olur. tesbh layk olmayan reddetmek; takds,
layk olan isbattr, mnsnadr. Abdurrezzak, Mamer senediyle Katadeden nakleder ki
Biz seni hamd ile tesbih, takds ederken ayetinin tefsirinde Katade yle demiti:Tesbih:
bilenen tesbihtir. Takds ise namazdr.
.,` -` ` ` , ` , ' ` , ' ` ,` , = ` , ' : lerinden mutedil bir kimse yle dedi:
Ben size Rabbinizi tesbh ediniz dememi miydim.
670
Eb Salih dedi ki; Onlarn
istisna yapmalar: Subhanallah demeleri idi. Mutedil olanlar onlara: Allah tesbh
etmeli deil miydiniz, dedi. Yani siz subhanallah demeli ve size verdiklerine kar
kretmeli, deil misiniz. en-Nehhas dedi ki: tesbhin asl anlam yce Allah tenzh
etmektir. Bundan dolay Mcahid tesbhi inaallah demenin yerinde kullanm ve
bylece aklamtr. nk buyruun anlam Onun iradesi, dilemesi olmadan

666
'+ = .- --' ,'= .- = --= _- '+-' = _-- .,'' '-' (Taha: 130), bu ayette geen
_- ifadesi namaz emri olarak grlmtr. Hatta Kurtub, bu ayetin mfessirlerin ounluunca be
vakit namazn delili olarak grldn dile getirmitir. (Kurtub, C.15, s.261)
667
Saffat: 143
668
Elmall M. Hamdi Yazr, a.g.e., c. 10, s. 26-41.
669
a.e., c. 10, s. 26-41.
670
Kalem: 28



237
herhangi bir eyin olabileceinden yana yce Allah tenzh etmektir.
671
Raz de,
buradaki tesbhin ulemann ounluunca inallah diye anlaldn dile
getirmitir:
672
Ekseri ulemaya gre bu, stisna yapmal, yani inaallah demeli deil
miydiniz? demektir.
673
nk Allah Tel bunlar, istisna yapmadklar iin
ayplamtr. naallah demenin, tesbh olarak ifade edilmesi mmkndr. Zira
tesbh, Allah Tely, her trl eksiklik ve ktlkten tenzh etmekten, uzak
olduunu sylemekten ibarettir. Binaenaleyh eer herhangi bir ey, Allahn
iradesinin aksine var olacak olsayd, bu, Allahn kudretinde bir noksanln
olduunu ifade ederdi. Dolaysyla senin, naallah (eer Allah dilerse...) demen,
bu noksanln olmadn ifade eder ve bylece bu, bir tesbh olmu olur. Maverdi
de buradaki tesbhin bn Ceriyh tarafndan inallah anlamnda anlaldn, bunun
da Allahn zikredilmesi ve Allahn verdii nimetlerin hatrlanarak hakknn
verilmesi (kr) anlamlarna geleceini aktarmtr.
674

Ayet, yle de aklanmtr: Yaptnzdan dolay Allahtan mafiret
dilemeli ve kt niyetinizden dolay Ona tevbe etmeli deil misiniz? nk onlar
bu ii kararlatrdklarnda mutedil olanlar onlara bunu syledi ve yce Allahn
gnahkrlardan intikam aln onlara hatrlatt. Rabbimiz mnezzehtir... dediler.
Bu szleriyle gnahlarn itiraf ettiler ve yce Allah yapt bu ite zalim olmaktan
tenzh ettiler. bn Abbs onlarn Rabbimiz mnezzehtir szlerinin gnahmzdan
tr Allahtan mafiret dileriz, anlamnda olduunu sylemitir.
675


671
Kurtub, a.g.e., c. 17, s. 559-560.
672
Fahreddin Raz, a.g.e., c. 22, s. 59.
673
Rab el-sfehani, a.g.e., _- maddesi
674
el-Maverd, ed. Es- Seyyid b. Abdul- Maksud b. Abdurrahim, en-Nuketu vel-Uynu, Darl
Ktbl lmiye, Beyrut 1992, c. 2, s. 15-16.
675
Kurtub, a.g.e., c. 17, s. 560.



238
` . , ` . . ` ,` , = , ` _ ' , . , ` ` ` _` `, . ' , ` , '
., , , ` ,, ` , ` -, ` , : Gklerde ve yerde bulunan kimselerin, dizi dizi uan
kularn Allah tesbh ettiklerini grmez misin? Her biri kendi duasn ve tesbhini
bilmektedir. phesiz Allah, onlarn yapmakta olduklarn bilir.
676
Bu ayette de
kularn tesbhinden bahsedilmektedir. Kular da, Allahn kendilerine ilham ettii
ve gsterdii tesbh ile Allaha kulluk etmektedir.
677
_, : tesbh eder, eklinde
geni zaman kipinin kullanlmasnn nedeni ise, tesbhin yenilenen ve srekli olan
bir eylem olmasdr.
678
Benzeri bir gr ortaya koyan Raz de yle demitir:
679

Baz srelerin banda, maz sigasyla, tesbh etti; bazlarnda ise, muzari
sigasyla tesbh ediyor, eder eklinde gelmitir ki bu, bu nesnelerin tesbh
etmelerinin, herhangi bir vakte tahsis edilmediine, tam aksine mazide de hep tesbh
edici olduklarna, gelecekte de tesbh ediciler olacaklarna bir iarettir. Bu byledir,
zira bu eylerin tebih edici olmalar, kendi mahiyetlerinin, ayrlmaz bir vasfdr.
Dolaysyla, o mahiyetlerinde bu tesbh etmekten ayrlmalar imknsz olur.
` , ,` , = , ` -` `, - ,` , _ ` ,` - , : Dalar ve kular Davuda
boyun edirdik ki birlikte tesbh etsinler.
680
bn Kesr, burada geen kularn ve
dalarn tesbhini yle aklamaktadr: Davud (as) gzel sesiyle Zeburu okurdu.
Onu terennm ederken kular havada durur, onunla birlikte tesbh ederlerdi. Dalar

676
Nur: 41
677
es-Sabn, Muhammed Ali, a.g.e., C.4, s. 240.
678
a.e., c. 6, s. 434.
679
Fahreddin Raz, a.g.e., c. 21, s. 276.
680
Enbiya: 79



239
da bu tesbhi yanstrlard.
681
Yine Sd Suresi 18. ayette, Davudun emrine verilen
dalarn, onunla birlikte sabah akam Allah tesbh ettikleri anlatlmaktadr.
Bunlarn yan sra, Yce Allah; ,` , = , ` ,` , ' - , ` . ` ,` , ` , ` , :
Andolsun ki, Davuda tarafmzdan bir stnlk verdik. Ey dalar ve kular!
Onunla beraber tesbh edin dedik
682
buyurmaktadr.
Talha b. Ubeydullah yle diyor:
683
Sbhanellahn tefsirini Resulullah
(sav)a sordum. yle cevap verdi: O, her trl ktlkten Allah tenzh etmektir.
Bunun yansra, Subhanallah demenin bir de taaccb yan vardr. Akl almayan bir
i vukubulduunda insan subhanallah der. Onun anlam, ancak Allahn kudretinin
byle hayret verici bir ii meydana getirebilecei, baka hibir gcn bunu
baaramayacadr.
684

u ayetlerde de Allaha yaktrlan eitli irkin ithamlara ve ktlklere
cevap verilirken . -` ` kelimesi kullanlmtr:
` -` ` , ` -` , , : Allah ocuk edindi dediler. Haa, Allah bundan
mnezzehtir.
685

, ` - . ,` , - , , ` , , - , ` ,` , - ` _ , ` -` ` , ,` , , . , ,
., ., : Cinleri de Allah yaratmken, onlar Allaha ortak kotular. Kr krne

681
Muhtasar- bn Kesr, c.2, s. 516.
682
Sebe: 10
683
Kurtub, a.g.e., C.1, s. 276.
684
Mevdud, Ebul-Ala, a.g.e., c. 7, s. 290.
685
Bakara: 116



240
Ona oullar ve kzlar isnad ettiler. Haa, O onlarn vasflandrmalarndan
mnezzehtir.
686

., ,` `, ` _ , ` -` ` : O, onlarn ortak kotuklarndan mnezzeh ve
ycedir.
687

Yukardaki ayetlerde Allahn kutsal yceliine uygun olmayan sfatlardan,
Allah mnezzeh grlmektedir. Allah en mkemmel sfatlarla dnp, Onu her
trl noksan sfattan tenzh etmek (uzak tutmak) tesbhtir. Ayn kkten gelen
Sbhan Allahn isimlerindendir. Yani, ok tenzh edilen, Allaha inanmayanlarn
Onun hakknda dndklerinden ve sylediklerinden, her trl kusurdan uzak olan
demektir.
688
Sbhan kelimesi Allah iin sfat olarak kullanlrken, Sabbuh ya da
Subbuh formlarnda grlmektedir. Ebu Zeyd, Allahn sfatlar olarak kullanlan
Subbuh, Kudds kelimelerinin damme ile okunmasnn fetha ile okunmasndan
daha kibar olduunu sylemitir.
Elmall M. Hamdi Yazr, tesbh kelimesi ile ilgili anlam ve deiik
kullanmlar zetlemitir:
689

tesbh, esasen baln suda, kuun ve atn havada, yldzlarn
yrngelerinde hzla geileri gibi sratle gemek, yani hzla yzmek
mnsna sibahatdan tefil babnda olduu iin ok yzdrmek
mnsnn gerei olarak ok uzaklatrmak veya paklkta, temizlikte ok
ileri gtrmek mnsndan alnarak tenzhte mehur olmutur. Rgb der
ki: tesbh, Allah Tely tenzhtir, bunun asl da Allaha ibadette sratle
giditir. ...hamdin zel bir ifadesi olduu gibi, demek tesbhin de bir zel
ismi olduundan dolay Kamusta zikredildii zere tesbh,

686
Enam: 100
687
Rum: 40
688
Ece, Hseyin K., slamn Temel Kavramlar, Beyan Yaynlar, stanbul 2000, s. 697.
689
Elmall M. Hamdi Yazr, a.g.e., c. 10, s. 26-41.



241
sbhanallah demek mnsna da gelir ve yerine gre demek taaccb
(amak) yerine de sylenir. Eer taaccb (ama) fevkalade bir gzellik
mnasebetiyle istihsan (gzel grme) yerinde ise yaratan bu gzel
sanatyla tenzh mnsnda olur. Eer bir mnasebetsizlie amak
suretiyle istihcan (kt ve irkin bulma) yerinde ise yce yaratcy
ondan tenzh ederim, mnsnda olur.
Maverdi, tesbhin dinde, Allahtan bakasnn layk olmad en yce
mertebelerin bir alameti olduunu kaydetmi;
690
Yazr ise, bu balamda tesbhin
Allaha izafeten kullanldnda, paklk, temizlik, nezahet anlamlarnn n plana
kt belirtmitir:
691

tesbh, Allah Telnn zatnda, sfatnda, fiillerinde, isimlerinde
nezahet ve pakln ifade eder. Bu da olaylar ve mmkn olan eylerin
anndan olan irkinliklere, eksikliklere ve Allahn kemline aykr olan
hallere kar fiil sfatndan olan kzma ve cell sfatnn tecellisini ve
zatnda hibir noksan kabul etmeyen ceml sfatnn, en yksek
gzelliin btn paklyla tahakkukunu gerektirir. Bundan dolaydr ki
Gk grlts, vgsyle; melekler de korkusundan Onu (Allah)
tesbh ederler
692
ilh kavli tesbhin cell sfat ile ilgisini ak olarak
ifade etmektedir. O halde tesbhin hakikati, hamdin hakikati gibi
dorudan doruya Allah Telnn kendisine mahsus olan ve Subbh,
Kudds, Hamd erefli isimlerinin gerei bulunan fiildir. Yaratlmlara
ait olan tesbh ise her birinin ftr verilerine mmkn olabilen zel
yetenekleri orannda gerek fiilen ve gerek szl olarak ve gerek itikd
bakmdan onun aklanma ve ilan iin ilh emre uymaktan ibarettir.
Bundan dolaydr ki tesbh sz, fiil, niyet ve itikad iermek zere ve
zellikle namaz mnsna ve sbhaneke ve sbhnallah gibi tenzhi
ifade eden zikirler ile vme mnlarna gelmektedir. Onun iin burada
tefsircilerin ou mutlak tenzh ile, bazlar da namaz ile, dier bazlar
da sbhanallah demekle tefsir etmiler, bazlar da Bunu bizim

690
el-Maverd, en-Nuketu vel-Uynu, Beyrut 1992, c. 1, s. 38.
691
Elmall M. Hamdi Yazr, a.g.e., c. 10, s. 26-41.
692
Rad: 13



242
hizmetimize veren (Allah)in n ycedir.
693
gibi tesbhi taaccb olarak
bu baarnn hayrete deer bir ekilde bykln kutlamak iin
olduunu anlatmlardr.

Elmall M. Hamdi Yazr, Ebus-Suuddan tesbh kelimesinin farkl
vecihlerini zetle aktarmtr:
694
Rabbine hamdederek sbhanallah de, yahut
kimsenin kalbine gelmeyecek vechile sana o hayrete yn stnlk ve baarlar
kolaylatrdndan dolay onun o gzel, o mkemmel sanatna hamd ederek taaccb
et (arp kal), yahut ok nimet vermesinden dolay ok ibadet ve sena olmak zere
onu tesbh ve hamd ederek zikret. Yahut nimetine hamd ederek onun iin namaz kl,
Kbenin kapsn at zaman Resulullah (sav)n sekiz rekat kuluk namaz klm
olduu rivayet edilmitir. Yahut vaadini yerine getirdiinden dolay hamd ederek onu
zalimlerin sylediklerinden tenzh et, yahut ikram sfatlarna hamd ederek cell
sfatlaryla sen et!
. , . : -` ` , ` ,, - ` ,, . ' :` ` : Dediler ki:
Sbhaneke. Bizim senin rettiinden baka bir ilmimiz yoktur. Sen limsin,
hakmsin.
695
Ahfeul-Evsat yle demitir: Sbhaneke nasbtr. nk seni
tesbih ediyoruz murad edilmitir. Bunu fiille, lafzdan bedel yapm sanki yle
demi: Seni subhanekeyle tesbih ediyoruz. Sonra byle demi: Seni subhanekeyle
tesbih ediyoruz. Lakin burada subhaneke gayri munsarf bir mastardr.
696


693
Zuhruf: 13
694
Elmall M. Hamdi Yazr, a.g.e., c. 10, s. 26-41.
695
Bakara: 32
696
Ebul-Hattab el-Ahfe, Meanil-Kuran, c. 1, s. 57.



243
Yazr, Allahn eitli sfatlar erevesinde hamd ile tesbh arasndaki ilikiyi
ortaya koymutur:
697

u muhakkaktr ki, Allah Telnn cell ve ikram tecelliyat hibir an
kesilmediinden dolay her zaman ona tesbh ve hamd vazifedir. Hamd,
Ftihada akland zere yalnz ulalmayan nimetten dolay deil,
ulalan nimetten dolay da olur. Ve o zaman hamd, kr mnsnda
olur. u halde cell ve ikram tecellileri artt oranda da tesbh ve hamdin
artmas gerekir. Zira nimet ve ikrama erince, ihsan edeni ve cell sfatn
unutmak ve cell eseri karsnda ceml ve ikram tecellilerini unutmak
hsrana gtren cahillik ve kfr huylarndandr. Yardm ve fetihte ise
bir taraftan cellin ortaya karlmas, bir taraftan da ikram ile vaade vefa
vardr. u halde bunlarn tahakkukuyla tesbh ve hamd vazifesinin ifas
kastedilmitir. En yksek paklk ile en yksek hamd ve kr zevki asl o
zamandr. Ve asl o zamandr ki kalbin daha yksek bir feraat ve
temizlikle Hak Telnn cell ve ceml neesini duyarak ona ynelmesi
lazmdr. Nitekim Boaldn zaman ura (ibadetle megul ol) yorul.
Ve Rabbine rabet et.
698
buyurmutu. Ve onun iin cennet ehlinin btn
davas da tesbh ve hamddir.
Yazrn dikkat ektii nemli hususlardan bir tanesi de, irkin kart
olarak, tesbhin hem zahir ve hem de btnn temizlenmesini kapsaddr:
699

te Allah hamd ile tesbh ederim. diye zikre devamda bu zevk ve
nee ile Hakkn cemline olan o evk ve rabetin ilan ve izhar ve ruhun
tam btnyle ona dnmesi demek olduu gibi, ta peygamberliin
balangcnda Pislikten (Allaha e tutmak, puta tapmak gibi eylerden)
kan.
700
buyurulmu olan putlarn bu fetih ve zafer zerine krlmas ve
akta kapalda irk eserlerinin, ahlknn ve detlerinin silinmesi iin
temizlik yaplmas da tesbh ve tenzhin gereidir. Bundan dolay burada
tesbh et emri, Allah Tely zikir ve tenzhin oaltlmasn ifade
ederken zahir ve btnn temizlenmesi emrini de ifade etmi olur. Fakat

697
Elmall M. Hamdi Yazr, a.g.e., c. 10, s. 26-41.
698
nirah: 7-8
699
Elmall M. Hamdi Yazr, a.g.e., c. 10, s. 26-41.
700
Mddessir: 5



244
biraz nce hatrlatld zere tesbh ve tahmdin hakikati yine Allaha
mahsus olduu iin her kim olursa olsun dnyada hibir yaratn onu
btn kemaliyle yerine getirmesi kabil olmaz, kul, masum olsa da
mnezzeh, sbhan olamaz.

Maverd de tesbhin zikrin bir eidi olduunu belirtmitir: ,` , ,', ' ,
, . ' , , ` , ` ,` -` , _ , ,` , : Ey imn edenler! Allah oka zikredin ve
Onu sabah akam tesbh edin
701
Bu ayette Yce Allah, imn sahibi olan insanlardan
hem Allah' zikretmelerini ve hem de tesbhte bulunmalarn taleb etmitir. Zikir ve
tesbh, beraber ilenmitir. Zaten tesbh, zikrin bir eididir. Zikir kelimesi, eitli
tasavvufi kavramlar kapsamaktadr. Bunlardan biri de tesbhtir. Bu ayette geen
tesbh iin, alimlerin eitli aklamalar vardr. Baz alimler bunu, esas manas olan
Allah' her trl noksanlklardan ber klma diye yorumlamlardr. Bunu namaz ve
dua manalarnda kabul eden alimler de vardr.
702

` ` ' , ,` , = , ` ,` , ' - , ` . ` ,` , ` , ` , , - : Andolsun ki,
Davud'a bir stnlk verdik. Ey dalar, nlayn (tesbih edin), siz de ey kular!
dedik ve ona demiri yumuattk.
703
Ebu Meysere yle demi: Habe lisanna gre
buradaki evvib kelimesi tesbh etmektir. Bir rivayete gre mns: Onunla beraber
diledii yere gidin demektir. Et-Tevibtendir. yleki gndzn bitmesi gecenin
gelmesi demektir.
704


701
Ahzab: 41- 42
702
el-Maverd, en-Nuketu vel-Uynu, Beyrut 1992, c. 4, s. 409.
703
Sebe: 10
704
mam Kurtub, el-Camiu li-Ahkamil-Kuran, Buru Yaynlar, stanbul 1997, c. 14, s. 265.



245
4.3. SBH KKNN SEMANTK ANALZ
Sbh kk, Kitb- Mukaddeste brk ve kds kkleri ile
karlatrldnda ok daha az kullanlmakla birlikte, aksine Kuran- Kermde
dier iki kke nazaran ok daha sklkla tekrar etmitir. Dolaysyla Kurann anlam
dnyasnda bu kkn trevlerinin dierlerinden daha belirleyici olduu sylenebilir.
Kkn Kitb- Mukaddes ve Kuranda kullanlma sklklar ve biimleri aadaki
tabloda verilmitir:
Tablo 4 : Kitb- Mukaddes ve Kuran- Kermde sbh kk says
sbh kk
Eski Ahit Yeni Ahit Kuran- Kerm Toplam
sim Trevleri 44 4 10 58
Fiil Trevleri 33 12 22 67
Toplam Trev 77 16 32 125
Toplam
Kullanm 155 22 91 268

Sbh kknn kutsal metinlerde kullanm saylar incelediinde, Eski
Ahitte 155 kere tekrar ettii grlmektedir. Kuranda bu kkn trevlerinin
kullanm says 91 iken, Yeni Ahitte ise sadece 22dir. Grld gibi Eski Ahit ve
Kuranda nemli bir sayda tekrar olan bu kk trevleri, Yeni Ahitte ok az
gemektedir.



246
Etimolojik olarak sbh (sabahha)nin kk anlam yzmektir. Sabbahha
ise vmek anlamnda olup, Sam dillerinde sh-b-hh seslerinden oluur. branice
shibbeach, Sryanice ise shubchadr.
705

Arapa subhha (sabbahha) ise tesbih anlamnda olup Farsada sobhhe olarak
kullanlr. Tasbihh (sabbahha) ise tesbih ismini / aletini ifade eder ve Hintede tasbi,
Malaycada tasbih, Farsada tasbihh, Trkede tesbih ve Swahilicede tasbihi olarak
kullanlmaktadr. Subhhan (sabbahha) ise vlen anlamnda olup Hintede subhan,
Trkede Sbhan ve Farsada sobhhan olarak kullanlmtr.
706

Arapada sbhnn kk anlam yzmektir. Kkn mastar su stnde durmak,
yzmek anlamlarndaki -` , ` _` ` kelimeleridir. Bu nedenle yzene / yzcye,
gemiye _, veya .- ` dan treyen ` _,` denir. Bu kk ayn zamanda yzer gibi
hareket eden atlarn, yldzlarn, meleklerin hareketlerini tasvir etmek iin de
kullanlmtr.
Bu kk terimsel anlama brndnde ise tenzh anlamna sahip olmaktadr.
Dolaysyla _,` tenzh temize karma anlamndadr. Bu anlamda olmak zere
.-` ` , = ifadesinin de Allah ztna yakmayan, uygun olmayan her trl sfattan
tenzh etmek, temize karmak anlamnda olduu belirtilmitir. Nitekim :- de
Seni ktlklerden tenzh eder, temize karrm anlamndadr.

705
Rajki, Andras, Arabic Etymological Dictionary, baraka, byy., 2002.
706
a.e.



247
Allahn ismi olarak kullanlan .-` ` ve sfatlar olarak kullanlan _,' ' ve
_,' kelimelerinin hepsinde de Allahn her trl ktlkten ve eksiklikten uzak,
temiz, mnezzeh olduu anlamlar karlmtr. Bu nedenle Kitbul-aynda _,' '
ile ,` kelimelerinin ayn anlamda olduu kaydedilmitir.
Mfessirler, nasl ki suda yzen balk hi bir kir kabul etmeyecekse, Allah da
her trl ktlkten mnezzeh, ardir diye dnerek yzmek ile temizlik arasnda
iliki kurmulardr.
Tesbh kelimesi Kuran terminolojisinde zel bir anlam kazanarak namaz ve
zikir tr ibadetleri de ifade eder duruma gelmitir.
Eski Ahitte ise :: kelimesi vmek, yceltmek, takdir etmek, tesbih etmek;
yattrmak, sakinletirmek ve an, n, grkem anlamlarnda kullanlmtr. Dier
yandan Yeni Ahitte ok az kullanlmasna ramen Xb4 kk, ok geni bir anlam
yelpazesine tekabl etmektedir. Bu kelime grkem, an, n; zenginlik; ycelik,
ululuk; vg, yceltme, vme, tesbh etme, ululama; mkemmel, kusursuz, ahane
gibi anlamlara gelmektedir. Ancak ne Kitb- Mukaddes metninde ne de branice
Sryanice szlklerde kelimenin Arapadaki kk anlamna (yzmek)
rastlanlmamtr. Ayrca Kuranda kavramsal olarak byk oranda tenzh ile ilikili
olan bu kk, Kitb- Mukaddeste daha ziyade vg ile ilikilidir. Mfessirler



248
tesbihin Kuranda da hamdetmek / vmek anlamlarna da iaret etmilerdir. Ancak
bu kk Kuranda, an, n, grkem anlamlarnda kullanlmamtr.
Aslnda iyi analiz edildiinde bu anlamlarn birbirleriyle dorudan ilgili
olduklar grlmektedir. Her trl eksiklikten uzak tutulan, temize karlan ve bu
sebeple vlen phesiz mkemmel / kusursuz olacaktr ve bu sebeple ululuk,
grkem, an gibi payeleri nefsinde tayacaktr.
Yunancada sbh kkn karlamak zere kullanlan cauivce
kelimesi cai (epi) edat ile uivce kelimelerinin birlemesinden olumutur
ve vmek, takdir etmek, yceltmek; teekkr etmek; tanr iin kr ilahleri
okumak; tesbih etmek; yemin etmek, sz vermek; tavsiye etmek, nermek; zl sz,
gzel sz gibi anlamlara gelmektedir.
Latincede sbh kkn karlayan laudo kelimesi de vmek, yceltmek,
gklere karmak, methetmek, takdir etmek, kutlamak, onurlandrmak, tavsiye
etmek, salk vermek, bahsetmek, adndan sz etmek, anmak, zikretmek; vgye
deer, saygn, itibarl, mkemmel, kusursuz gibi anlamlar tamaktadr. Grld
gibi Yunanca ve Latincede sbh kkn karlayan szckler, Sam dillerindeki
ayn anlam alanna tekabl etmektedirler. Ancak bu dillerde de Arapadaki kk
anlama (yzmek) rastlanlmamtr.
Trkede tesbih kelimesinin kkeni, Arapadaki _-~dir. Sbhneke duasn
sylemek anlamndadr. Sbhan ise vme, yceltme anlamndadr.
707


707
Nianyan, Sevan, Szlerin Soyaac: ada Trkenin Etimolojik Szl, Adam Yay., stanbul
2002.



249
Osmanlca szlklerde Arapa sbh kknden treyen, sebbah, sebahat,
sbhan, sbhan, sbhaniyye, sbha, tesbh, tesbhat, misbah, sbih, sbiha (oulu
sbiht) szcklerine yer verilmi olup, bu szcklerin hepsi yzmek ve tenzh ile
ilikilendirilmitir.
Gnmzde Trkede tesbh; Allah noksan sfatlardan tenzh etme ve
ululama; Subhanallah deme; Allahn sfatlarn tesbh ederken say saymak iin
kullanlan ve 33 veya katlar kadar tanenin ipe dizilmesiyle meydana gelen halka
anlamlarnda kullanlmaktadr. Her ne kadar da Trke szlklerde yer
verilmemise de, Trkede tesbh kelimesi vme, hamdetme (Elhamdulillah
deme) anlamn da iermektedir. Zira tesbih ibadetinin halkasndan bir tanesi de
bu szdr.
Gnmz ngilizcesinde sbhnn kk anlamna karlk gelen to swim (in);
to float; to spread filleri olup, kavramsal anlam karl ise praise, glorify, extol, vb
fiillerle ifade edilebilir. Bu fiillerin hepsi yceltmek, ululumak, vmek, kretmek,
vb. anlamlara karlk gelmekle birlikte, hi biri tenzh anlam tamamaktadr. Yine
modern ngilizcede kullanlan ve Yunanca kkenli kudos kelimesi de eref, n, vg
anlam tamaktadr ve bu kelime ekil / ses olarak Sam dillerindeki kds kk ile
ayndr.
708
Ancak anlam alan itibariyle kds kknden daha ok sbh kk ile
rtmektedir.






708
Webters-Oline-Dictionary, <http://www.websters-online-dictionary.org/definition/kudos>



250
V. BLM
KDS KK

Bu blmde, nceki iki blmde (brk ve sbh kkleri) izlenen yntem /
sralama kullanlarak kds kknn leksikografik, etimolojik ve semantik
incelemesine yer verilecektir. Bu kk, Eski Ahitte en fazla tekrar eden
kelimelerden bir tanesidir.

5. 1. KTB-I MUKADDESTE KDS KK
5.1.1. Eski Ahitte KDS Kk
Kds kk Eski Ahitte 65 fiil ve 127 isim olmak zere 192 deiik formda
ve toplam 840 kere kullanlmtr.
5.1.1.1. branice szlklerde kds kk
:; kk fiil olarak u anlamlarda kullanlmtr:
709

Saf, temiz, pak, ari, olmak; kutsamak, kutsallatrmak, takdis etmek;
hazrlamak, adamak, tanrya vakfetmek; kutsanmak, kutsal kabul etmek, takdis
edilmek; ayrlmak, kesmek, mahrum etmek, farkl olmak; bir eyin yasaklanmasna

709
Blue Letter Bible. Dictionary and Word Search for qadash (Strongs 06942) . Blue Letter
Bible. 1996-2002. 6 Aug 2006. <http://www.blueletterbible.org/cgi-bin/words.pl?word=06942&
page=1>; Jastrow, Marcus, Dictionary of the Targumim, the Talmud Babli and Yerushalmi, and the
Midrashic Literature, Pardes Publishing House, New York, 1950. c. 2, s. 1319 1321; Shachter,
Haim, The New Universal Hebrew English Distionary, Yahneh Publishing House, Tel Aviv, 1962, c.
2, s.668-669.



251
neden olmak, knanmaya sebep olmak; evlenmek, nianlanmak, nianlamak. lan
etmek, duyurmak, aa vurmak.
a. (Kal)
1. ayrmak, tahsis etmek, kutsal olmak
2. kutsanm olmak
3. kutsanm, tabulatrlm
b. (Nifal)
1. kendini kutsanm veya soylu olarak gstermek
2. onurlandrmak, kutsanm olarak muamele edilmek
3. kutlu olmak
c. (Piel)
1. kutlu olarak farkllamak, adamak, vakfetmek
2. kutsal olarak grmek, kutsal olduunu duyurmak
3. kutsal olarak onurlandrmak, aziz gzyle bakmak
4. kiileri, nesneleri kutsamak
d. (Pual)
1. kutsanm olmak, rahiplerin veya nesnelerin kutsanmas
2. vakfedilmek, adanmak
e. (Hipil)
1. ayrlmak, adanmak, kutsamak
2. kutlu veya aziz olarak kabul etmek ve muamele etmek
f. (Hitpael)
1. ayr olmak, farkl olmak
2. gnahlardan arnmak, temiz olmak



252
3. tanrnn kendisini takdis ettirmesi
4. kutlu olarak grlmek
5. kendini kutsamak
6. (bayram) kutlamak
Bu kkten treyen; :_ ; :
::+
(eril isim) kutsal yer, tapnak, mabet,
korunak, snak, Tanr Mabedi, Hezekyelin tapna, gezici Yahudi tapna;
: _ ;
711
(sfat) kutsal, Tanr, aziz; : ;
712
(sfat, isim) kutsal, melek, aziz;
: ;
713
(eril isim) kutsallk, kudsiyet, farllk ve nesnelerin, mekanlarn veya
Tanrnn kudsiyeti, kutsall, farkll; : _ ;
::1
(eril isim) erkek tapnak fahiesi,
ibne; _: ;
::
(diil isim) ise bayan tapnak fahiesi anlamndadr. : _ ; iledii
gnah _: ;in iledii gnah ile kayslandnda ok daha byktr.
716

x:_ ;
:::
(eril isim) kpe (kulak veya burun kpesi) anlamndadr. Dier yandan
: _ ; kelimesinin, tamamyla farkl, ayr, ayrlm, ayr tutmak (set apart)
anlamlarnda olup, kutsal (holy) kelimesi ile karlanmasnn yanl olduu da
belirtilmitir.
718


710
Brown, Driver, Briggs and Gesenius. Hebrew Lexicon entry for Miqdash. The KJV Old
Testament Hebrew Lexicon. 6 Aug 2006<http://www.biblestudytools.net/Lexicons/Hebrew/heb.
cgi?number= 720&version=kjv>.
711
Brown, Driver, Briggs and Gesenius. Hebrew Lexicon entry for Qadowsh , a.g.e.
712
Brown, Driver, Briggs and Gesenius. Hebrew Lexicon entry for Qaddiysh , a.g.e.
713
Brown, Driver, Briggs and Gesenius. Hebrew Lexicon entry for Qodesh, a.g.e.
714
Brown, Driver, Briggs and Gesenius. Hebrew Lexicon entry for Qadesh , a.g.e.
715
Brown, Driver, Briggs and Gesenius. Hebrew Lexicon entry for Q@deshah, a.g.e..
716
Jastrow, Marcus, a.g.e., c. 2, s. 1321.
717
a.e., c. 2, s. 1321.
718
Expository Glossary of Terms Used in Messianic Teaching, Helderberg, South Africa 2001, s.
168. 14 Jan 2007 <www.messiahtruth.com/messianic.pdf >



253

5.1.1.2. Eski Ahitte kds kknn trevleri
Eski Ahitte kds kknn temel trevleri; :_ ; : (mikda), : _ ;
(kado), : ; (kaddi), : ; (kada), : ; (kede), : ; (kode), : _ ; (kade),
.: ~ : : _ ; (kade barneya) ve _: ; (kdea) olmak zere toplam 840 kere
kullanlmtr.

5.1.1.3. Eski Ahitte kds kknn anlamlar
Eski Ahitte kds kk u anlamlarda kullanlmtr:
1- :_ ; : :_ ; : :_ ; : :_ ; : (mikda): Kutsal yer; tapnak, apel; kutsanm
anlamlarnda
719
u ayetlerde gemektedir.
_ : :: : :_ : _ :_ : : ~ : :._ :: : x : :
_ _ : : : _ : x :_ ; : :_ ; : :_ ; : :_ ; : _ _: :._ c
Ya RAB, halkn ieri alacaksn.
Kendi dana, yaamak iin setiin yere,
Ellerinle kurduun kutsal yere dikeceksin, ya Rab!
720


: : ::: : :_ :: :: : :: ::
:_ ; : :_ ; : :_ ; : :_ ; : : x ._ .:x : : ;:_ : : _ ~_ _ :
_ ~_ _ : : :x : :. x :_ : x :

719
Blue Letter Bible. a.g.s.
720
k: 15-17



254
Kadn kanamasndan paklanmak iin otuz gn bekleyecek. Pak
saylmas iin gemesi gereken bu gnler doluncaya dek kutsal bir eye
dokunmayacak, tapnaa girmeyecek.
721


_ : x x_ ~: :_ ; : :_ ; : :_ ; : :_ ; : ~ ::: : : ::: x
abat gnlerimi tutacaksnz. Tapnama sayg gstereceksiniz. RAB
benim.
722


: x : ~ : x : x_ : :_ c: x : x : x
. : : : : : :_ : . ~ : : :. : ~ ; :
: _ ; ::: x : : : :_ ; : :_ ; : :_ ; : :_ ; :: x x : :
Kim ocuunu Molek'e sunarak tapnam kirletir, kutsal adma leke
srerse, ona fkeyle bakacam. Onu halkmn arasndan atacam.
723



_: _ . : . : : ; : : ; : : ; : : ; : _ ~ :. ::
Yardm gndersin sana kutsal yerden, Siyon'dan destek versin.
724



: x :_: : . _ : :x : : x : :
x _ :_ : : : : : x : : : ; : : ; : : ; : : ; :
Bir daha Beytel'de peygamberlik etme. nk buras kraln kutsal yeri
(apel), krallk tapnadr."
725



721
Levililer: 12-4
722
Levililer: 19-30
723
Levililer: 20-3
724
Zebur 1: 20-2
725
Amos: 7-13



255
: : ~::_: : x : ~_ : :: : :: : : : :
: : : : ; : : ; : : ; : : ; :: x : : :_: : _
Aldnz btn armaanlardan RAB iin bir armaan ayracaksnz;
hepsinin en iyisini, en kutsaln ayracaksnz.
726


2- : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; (kado): Kutsal; kutsal olan, kutsal Rab; aziz, sadk kul,
anlamlarnda kullanlmtr:
: _ ; : _ ; : _ ; : _ ; . :: : : : : : : : : :: x
: x_ ~: : :: x ~ : : ~: x : ~_ : : x
Siz benim iin khinler krall, kutsal ulus olacaksnz. srailliler'e
byle syleyeceksin.
727


x ::_ _ ; : ; : :_ x : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : ;_ : : : : :x
:: : : ~_:_ ::_ :
Khinler soyundan gelen her erkek bu sunuyu yiyebilir. Sunu kutsal bir
yerde yenecek,nk ok kutsaldr.
728


:: ::: ; : :: : x _ : x :
::: : c :: x x : :: x : :_ x : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : :: ;
, ~_ x_ : . : : ~_ , ~ : :_: :
Tanrnz RAB benim. Kendinizi kutsayn ve kutsal olun. nk ben
kutsalm. Kk kara hayvanlarnn hibiriyle kendinizi kirletmeyin.
729




726
Saylar: 18-29
727
k: 19-6
728
Levililer: 7-6
729
Levililer: 11-44



256
: ~ ; : x _ : x : :: x : :: ;
::: ; : _ : x : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : _ : : _ ;
Onu kutsal sayn. nk yiyecek sunusunu Tanrnz'a o sunuyor. Sizin
iin kutsaldr. nk ben kutsalm, sizi kutsal klan RAB benim.
730


_ _: : . : _ : : : ~ ; : : : : _ : x _ :
: _ ; : _ ; : _ ; : _ ; _ : : _ _ _ :_ c : _ : x ::_ :
_ ~ x : :_: ~_ :_ : ~. _ : x ~ x :
Tanrnz RAB sizi kurtarmak ve dmanlarnz elinize teslim etmek iin
ordugahn ortasnda dolar. Ordugahnz kutsal olsun ki, RAB aranzda
yakksz bir ey grp sizden ayrlmasn.
731


: :x: ~ . x _ : : : x : _ : : _ ; : _ ; : _ ; : _ ;: x
Kutsallkta RAB'bin benzeri yok,
Evet, senin gibisi yok, ya RAB!
Tanrmz gibi dayanak yok.
732


: . : :: : : ::: : :: x ~ :x
:: x : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : : x_ _ : c :
: :_. : : .
Beytemeliler, "Bu kutsal Tanr'nn, RAB'bin nnde kim durabilir?
Bizden sonra kime gidecek?" diyorlard.
733


: ~ :x : :_._ :_ : : :: : : :
: ._.:: x : ; : ; : ; : ; : :

730
Levililer: 21-8
731
Yasa Kitab: 23-14
732
1. Samuel: 2-2
733
1. Samuel: 6-20



257
Levililer, "Sakin olun, bugn kutsal bir gndr, zlmeyin"
diyerek halk yattrdlar.
734


: _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : : x ~. :: _ ._ : c ~_ _ :
: . ::: :
Bir rmak var ki, sular sevin getirir Tanr kentine,
Yceler Ycesi'nin kutsal konutuna.
735



: : :: : : x _ : : ~
x : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; _ : . ~
Yceltin Tanrmz RAB'bi,
Ayaklarnn taburesi nnde tapnn!
O kutsaldr.
736


: _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; ~ :_ x :: x : x_ ~_ ;
:: , ~_ x_ :_ : x : : : x_ : . _
Birbirlerine yle sesleniyorlard:
"Her eye Egemen RAB
Kutsal, kutsal, kutsaldr.
Ycelii btn dnyay dolduruyor."
737


: _ _ : _: ; _: ; _: ; _: ;:_ : : :. : : _ x
_ : ~ : : x_: _ : . ~ : ::
Ya RAB, halklar gerekten seversin,
Btn azizler elinin altndadr.

734
Nehemya: 8-11
735
Zebur: 46-4
736
Zebur: 99-5
737
Yeeya: 6-3



258
Ayaklarna kapanr,
Szlerini dinlerler.
738


_ :: ; :: ; :: ; :: ; : ; : :_: : xc x _ _ x : c : :_ :
Ya RAB, gkler ver harikalarn,
Kutsallar topluluunda vlr sadakatin.
739


: ._ x: x : ~_ . . . : ~_ x . :: : :
_ . : : :. ~_ : c : :: :: ~: x: :: ::
_ :. :: ; :: ; :: ; :: ;:_: : x _ x_ : _ : : :
Yarlan damn oluturduu vadiden kaacaksnz, nk vadi
Asal'a dek uzanacak. Yahuda Kral Uzziya dneminde depremden
nasl katysanz, yle kaacaksnz. O zaman Tanrm RAB btn
azizlerle birlikte gelecek!
740


3- : : : : ; ; ; ; (kaddi): Aziz, kutsal, kutsal Rab anlamlarnda
kullanlmtr:
:: :x :_ :_ _ ; :. ~_ _ x .
_ : x ~ _ : x ::: ~ .x: : : :
: ~ : x :_ _ ; x_ : : : : ; : ; : ; : ;
Sonunda ilahmn adndan gelen Belteassar adyla arlan
ve kendisinde kutsal ilahlarn ruhu bulunan Daniel yanma geldi.
Grdm d ona anlattm.
741



738
Yasa Kitab: 33-3
739
Zebur: 89-5
740
Zekeriya: 14-5
741
Daniel: 4-8



259
: ; : ; : ; : ; ~ :x : x_ :_ .: c ~ . : ~ : . :
: :: x_ . : : ~ : . x_: : x:
x : . : : : x_: : x : : : : : x_ _ : .
:. : ; ::_: x : c: : : :
Bu yargy gzcler, karar kutsallar verdi. yle ki, her
canl Yce Olan'n insan krallklar zerinde egemenlik srdn
ve onlar diledii kiiye, en hor grlen birine bile verebileceini
bilsin
742


~ .: : :: x_ : : : _: x : : x_ : : _ :
: :_ ; :_ : ~ : x x ~: c ~ .x: : : : _: : x
x_ ~: c : :_ x_ : : : : : : : :_:
_ : x ~ : _: _: : x ::._ :
_ : : ; : ; : ; : ;
"te ben Kral Nebukadnessar'n grd d! imdi, ey Belteassar,
bunun ne anlama geldiini syle. nk krallmdaki bilgelerin hibiri
bu dn ne anlama geldiini bana aklayamad. Ama sen
aklayabilirsin, nk kutsal ilahlarn ruhu var sende."
743


: x : :: : :. :x ~ : : : :_
: _ : x_ ::: : : ; : ; : ; : ; ~.
Yatamda yatarken grdm grmlerde gkten inen bir
gzc, kutsal bir varlk grdm.
744


: ; : ; : ; : ;:. :_ ~ ; _ :_. : x_ : ~ ; : :_
: _ : :_

742
Daniel: 4-17
743
Daniel: 4-18
744
Daniel: 4-13



260
Ben baktm srada bu boynuz azizlerle savayor ve
onlar yeniyordu.
745


: ; : ; : ; : ; : : x_: x_ : ;: . _: x .
: ; : ; : ; : ; : : x_: : : : _ : : x_ : : : : :.
Eskiden beri var Olan -Yceler Ycesi- gelip azizlerin
lehine yarg verene dek bu byle srd. Azizlerin krall alma
zaman gelmiti.
746


4- : :: : ; ; ; ; (kada): Kutsamak, kutsallatrmak, takdis etmek; adamak;
kutsal; hazrlk yapmak, hazrlanmak; semek; arnmak, temizlenmek;
armak, davet etmek anlamlarnda kullanlmtr:
: : x : ; : ; : ; : ; . :: : : x : : x ~_ :
: :. : : : x x_ ~_ :~: x ::x : ::_ : : : :_: :
Yedinci gn kutsad. Onu kutsal bir gn olarak belirledi. nk Tanr o
gn yapt, Yaratt btn ii bitirip dinlendi.
747


. . : :_: ::_ _ ; : ; _ :_: x _:: ; _:: ; _:: ; _:: ;
:_ ; : _ :
Onlar kutsal kl ki, ok kutsal olsunlar. Onlara deen her ey kutsal
saylacaktr.
748


:_ x : : x : ~ : x :_: ; : :: x : x
_ : : ; : ; : ; : ;
'Bir kimse ailesinin mlk olmayan, sonradan satn ald bir tarlay

745
Daniel: 7-21
746
Daniel: 7-22
747
Yaratl: 2-3
748
k: 30-29



261
RAB'be adarsa,
749


_ : : : . _ : _ : : : ; :_ : x: .
: :: ~: x : . :_: : : ; : ; : ; : ; ~: x :_ _
Kral Davut bu armaanlar yendii btn uluslardan ele geirdii altn
ve gmle birlikte RAB'be adad.
750


: ; : ; : ; : ; : :_ :: : : x ~ :_ :
abat Gn'n kutsal sayarak anmsa.
751


: .: : ; _ :_ : : _ :_. : ; : ; : ; : ;
: ~_. : : . :_ : : : _ :_ c: :_ : x : _ ~_ _ . :
Yerualim'e kar sava hazrl yapn!
Kalkn, leyin saldrya geelim!
Vay halimize, gn kararyor!
Akamn glgeleri gitgide uzuyor.
752


: ~_ : _ :: : x : : : : _ :_ . :: ; :: ; :: ; :: ;
: x_ : . : c _ :_ ~ x ~ : :
Eli silahl yok ediciler hazrlayacam sana kar.
En iyi sedir aalarn kesecek,
Atee atacaklar.
753


~._ _ :_ : : : ; : ; : ; : ; : . : :x : x ~ ;
_ :_ : : : : x : : :. : . : ~ : .

749
Levililer: 27-22
750
2. Samuel 8:11
751
k: 20-8
752
Yeremya: 6-4
753
Yeremya: 22-7



262
Uluslar arasnda unu duyurun:
Savaa hazrlann, yiitlerinizi harekete geirin.
Btn savalarnz toplanp saldrya gesin.
754


:_ : c: ~ : : :_ . : : ;: x : ; : ; : ; : ;
. : ~ x : ~ ;: x : _ ~ c x ~ : :::: x
_ ~ : ~ : x
Bylece Naftali'nin dalk blgesinde bulunan Celile'deki
Kede'i, Efrayim'in dalk blgesindeki ekem'i ve Yahuda'nn
dalk blgesindeki Kiryat-Arba'y -Hevron'u- setiler.
755


_ : x x :_ : _ _ ; ::_ x : : _ ::
:_:_: _ :_ x : : : :: ; :: ; :: ; :: ;: : x _ :. : ::
_: :: x
Davut kadn getirmeleri iin ulaklar gnderdi. Kadn
Davut'un yanna geldi. Davut ayba kirliliinden yeni arnm
olan kadnla yatt. Sonra kadn evine dnd.
756


_ : : ~_ ; : _: x : c : :
_ x ~ ; : ; : ; : ; : ; : : _ : :
Susun Egemen RAB'bin nnde,
nk O'nun gn yaklat.
RAB bir kurban hazrlad,
Konuklarn ard.
757



754
Yoe: 3-9
755
Yeu: 20-7
756
2.Samuel: 11-4
757
Sefanya: 1-7



263
5- : ; : ; : ; : ; (kede): Kutsal ehir, Kudusn gneyinde bir ehir ve
Naftalide bulunan bir gmen ehri anlamlarnda kullanlmtr:
:_: c: ~ : : :_ . : : ; : ; : ; : ;: x : ;
. : ~ x : ~ ;: x : _ ~ c x ~ : :::: x
Bylece Naftali'nin dalk blgesinde bulunan Celile'deki
Kede'i, Efrayim'in dalk blgesindeki ekem'i ve Yahuda'nn
dalk blgesindeki Kiryat-Arba'y -Hevron'u- setiler.
758


: ; : ; : ; : ;: x . ~_ : : ; : ~ .: x :_ : c : : : :
_ :_ ~ . :: x ~x : : : x _ :_ ~ . :: x : :_ . :
: :_: : ~_. _ :_ ~ . :: x _: ~ ;: x
Naftali oymandan alnan ve kazayla adam ldrenler iin snak kent
seilen Celile'deki Kede, Hammot-Dor, Kartan ve otlaklar olmak zere
toplam kent.
759


6- : ; : ; : ; : ; (kode): Kutsal; kutsal yer, tapnak; kutsanm ey, kutsal eya,
kutsal sunu; en, en kutsal, ok kutsal; kutsallk; kutsanmak, adamak;
anlamlarnda kullanlmtr:
:. : _ :_. ::: : : : ~ ; :: x ~ :x
_ :_. : . _: x ~: x : ;_ : : _ : . ~
x : ; : ; : ; : ; : : x
Tanr, "Fazla yaklama" dedi, "arklarn kar. nk
bastn yer kutsal topraktr.
760



758
Yeu: 20-7
759
Yeu: 21-32
760
k: 3-5



264
. :: : : : ; : ; : ; : ; x_ ~ ; : :x ~_ : :
:_. x : _ :x_ : ::_ : ::_ : : ; : ; : ; : ; x_ ~ ; :
::_ : :_. : : x : c ::_ : : ::_ x ~ : x x : _ :
Birinci gnde kutsal toplant yapacaksnz ve yedinci gnde
kutsal toplant yapacaksnz. O gnler hibir i yaplmayacak.
Herkes yalnz kendi yiyeceini hazrlayacak.
761


_ _. : _ : : : _ : :_ x_ . ::. _ : : _: _ :
_ : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; :: x
nclk edeceksin sevginle kurtardn halka,
Kutsal konutunun yolunu gstereceksin gcnle onlara.
762


:_ :: _ ~ : ~: x x : : x ~ :x
cx :~: x : x ~_ _ : _ : : ; : ; : ; : ; : ::
_ ._ :_ : : x :: : :: : :~: x : x c x
~ ; : . : ~ :: : : ::_ : :
Musa, "RAB'bin buyruu udur" dedi, "Yarn dinlenme gn,
RAB iin kutsal abat Gn'dr. Piireceinizi piirin, halayacanz
halayn. Artakalan bir kenara koyun, sabaha kalsn."
763


_ c ~ : _: : ~_:_ : : : : ; : ; : ; : ; :: x
: x : ::: : : : : : :x : x :
"Benim kutsal halkm olacaksnz. Bunun iindir ki, krda
paralanm hayvanlarn etini yemeyecek, kpeklerin nne
atacaksnz."
764



761
k: 12-16
762
k: 15-13
763
k: 16-23
764
k: 22-31



265
: ~_ x c: : :_: : _ _ x ~ x : : ; : ; : ; : ; . : _::_.
Aabeyin Harun'a grkem ve saygnlk kazandrmak
iin kutsal giysiler yap.
765


~ ::: x _: :_: :x ~:. : c : . : _ : ::
: c_ : . : : . : ; : ; : ; : ;
Bana sar sar, zerine de kutsal tac koy.
766


: : : : ; ;; ; ~ _ : _ : : : ; ~ :. : ; ~ : ~ : ; _ : x _ ::_.
Bir triyat ustalyla bunlardan gzel kokulu bir buhur yap.
Tuzlanm, saf ve kutsal olacak.
767



: ~ : x : x_ : :_ c: x : x : x
: : : :_ : . ~ : : :. : ~ ; : : x
: _ ; : _ ; : _ ; : _ ; ::: x : : : :_ ; :: x x : : . : :
Kim ocuunu Molek'e sunarak tapnam kirletir, kutsal adma leke
srerse, ona fkeyle bakacam. Onu halkmn arasndan atacam.
768


:_: ~: x : : :: : x : : :_ x :_ _ x : x : . : _:_.
::x : ::_ :: x : : . : : . _ : _ : _ : _ : : : _ ::_ _
_ _ .~: x : : : : ; : ; : ; : ; : : .
"Besalel, Oholiav ve kutsal yerin yapmnda gereken ileri nasl
yapacaklarna ilikin RAB'bin kendilerine bilgelik ve anlay verdii btn
becerikli kiiler her ii tam RAB'bin buyurduu gibi yapacaklar."
769


765
k: 28-2
766
k: 29-6
767
k: 30-35
768
Levililer: 20-3
769
k: 36-1



266

: x_ ~: : ;. : ~ : _:: x : ; : ; : ; : ; ~_: : : x
: c . :
Bu yzden tapnak grevlilerini bayalatrdm;
Yakup soyunu btnyle ykma,srail'i rezillie mahkm ettim."
770


::_ ::_ ::_ ::_ _ _ _ _ ; ;; ; : ; . : : x : :_ ; : : : :. :x :
Kehatoullar'nn Buluma adr'ndaki grevi udur:
En kutsal eyalar tamak.
771


: x_ ~: : : : _ ; : _ ; : _ ; : _ ;:_: : _ : ~ ::_ :
: : : : ~ ; ~: x
srail halknn khine sunduu kutsal armaanlarn ba
ksmlar khinin olacak.
772


x_:: _ ~_ : _ : ~: x _ :_ _ ; :_ _ ; :_ _ ; :_ _ ; ; ~
_ ~ : ~: x : ;_ : : x _:x_ :
Kutsal sunularnz, dilek adaklarnz alp RAB'bin
seecei yere gideceksiniz.
773


::_ ::_ ::_ ::_ _ _ _ _ ; ; ; ; : ; : : ; : : ; : : ; : : ._ ~ x :. : ~ c : : x _ ::_:
Balanma Kapa'n En Kutsal Yer'de bulunan Levha Sand'nn
zerine koy.
774


:_ ; : _ : . . : :_: ::_ _ ; ::_ _ ; ::_ _ ; ::_ _ ; : ; : ; : ; : ; _ :_ : x _ :: ;

770
Yeeya: 43-28
771
Saylar: 4-4
772
Saylar: 5-9
773
Yasa kitab: 12-26
774
k: 26-34



267
Onlar kutsal kl ki, ok kutsal olsunlar. Onlara deen
her ey kutsal saylacaktr.
775


x ::_ _ ; ::_ _ ; ::_ _ ; ::_ _ ; : ; : ; : ; : ; _: x ::x :: : : ~_ :_ ::_:
Khinler soyundan gelen her erkek bu sunuyu yiyebilir. ok kutsaldr.
776


~_ x : _: :_: : _ : : x_ : _: :_: :
x : c : . : : : x_ ~ : : ; : ; : ; : ; :
Var m senin gibisi ilahlar arasnda, ya RAB?
Senin gibi kutsallkta grkemli, heybetiyle vgye deer,
Harikalar yaratan var m?
777


: : x_ : : _:_ _ ; _:_ _ ; _:_ _ ; _:_ _ ; :_ x : _ ; : _ ; : _ ; : _ ;: x x :_
: :: :_ _ : _ : :
Babasnn adad ve kendisinin de adad altn,
gm ve eyalar Tanr'nn Tapna'na getirdi.
778


_: : x : ::_ ::_ ::_ ::_ _ _ _ _ ; ; ; ; ~:. : _ : ~: : x x :_
:: : _ x . :: : _ ::_ : ._ : : :.
Balar, ondalklar, adanan armaanlar sadakatle ieri getirildi.
Btn bu ilerin sorumlusu olarak Levili Konanya atand;
kardei imi de yardmcs oldu.
779


: c_ : x :: :: x . : x : :: ~_ ;_ : ::_ ::_ ::_ ::_ _ _ _ _ ; ; ; ;
Kurban olarak adanan hayvanlar alt yz sr, bin davard.
780


775
k: 30-29
776
Levililer: 6-29
777
k: 15-11
778
2. Tarihler: 15-18
779
2. Tarihler: 31-12
780
2. Tarihler: 29-33



268

7- : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; (kade): Erkek tapnak fahiesi, ibne; pislik, kirlilik
anlamlarnda kullanlmtr:
x : : x_ ~: : : : : _: ; :x :
: x_ ~: : : : : _ ; : _ ; : _ ; : _ ;
Putperest trenlerinde fuhu yapan srailli bir kadn
ya da erkek olmasn.
781


: : . : : :: :_. , ~_ x_ : _ _ : _ ; : _ ; : _ ; : _ ;: .
: x_ ~: : : : c : _ : ~ ~: x : .
lkedeki putperest trenlerinde fuhu yapan kadn ve
erkekler bile vard. Yahudallar RAB'bin srail halknn nnden
kovduu uluslarn yapt btn irenlikleri yaptlar.
782


:: ; : :: ; : :: ; : :: ; : :_:_ :_: c : ~. : : : :_:
Gen yata lp giderler,Yaamlar pislik ierisinde sona erer.
783


8- : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; (kade): Kudsn gneyinde bir ehir anlamnda
kullanlmtr:
: _ ; : _ ; : _ ; : _ ; x :_ c: : . : x x :_ ::_
~ : x_ : x : . ; :_ :._ ::_ :: x :
~_ :_: . . : ::
Oradan geri dnp Eyn-Mipat'a -Kade'e- gittiler. Amalekliler'in btn
topraklarn alarak Haseson-Tamar'da yaayan Amorlular' bozguna
urattlar.
784


781
Yasa Kitab: 23-17
782
1. Krallar: 14-24
783
Eyp: 36-14



269

:: :: ~: x : :_ : : : ~ : :_ : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : :::
Uzun sre Kade'te kaldnz.
785


9- .: ~ : .: ~ : .: ~ : .: ~ : : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; (kade barneya): Kudsn gneyinde bir ehrin ad
olarak kullanlmtr:
.: ~ : .: ~ : .: ~ : .: ~ : : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : :_: x :_: : : : : : x :_. :
, ~_ x_ : x : x ~ :
lkeyi aratrsnlar diye Kade-Barnea'dan gnderdiim
babalarnz da ayn eyi yaptlar.
786


: x _.. .: ~ : .: ~ : .: ~ : .: ~ : : _ ; : _ ; : _ ; : _ ; : .: ::
. : . . : . , ~ x:_:
Kade-Barnea'dan Gazze'ye kadar, Givon'a kadar uzanan btn
Goen blgesini egemenlii altna ald.
787


10- _: ; _: ; _: ; _: ; (kdea): Kadn fahie anlamnda kullanlmtr:
_: ; _: ; _: ; _: ; x ~ :x : _ : ; : :: x: x : x:
_: ; _: ; _: ; _: ; :_ : _: _ x : ~ :x ~_ :. : : ._ : x
O evrede yaayanlara, "Enayim'de, yol kenarnda bir fahie
vard, nerede o?" diye sordu. "Burada yle bir fahie yok" diye karlk
verdiler.
788



784
Yaratl: 14-7
785
Yasa Kitab: 1-46
786
Saylar: 32-8
787
Yeu: 10-41
788
Yaratl: 38-21



270
x : : x_ ~: : : : : _: ; _: ; _: ; _: ; :x :
: x_ ~: : : : : _ ;
Putperest trenlerinde fuhu yapan srailli bir kadn
ya da erkek olmasn.
789


5.1.2. Yeni Ahitte KDS Kk
Yeni Ahitte kds kk 13 fiil ve 59 isim olmak zere 72 deiik biimde ve
toplam olarak 292 kere kullanlmtr.

5.1.2.1. Aramice (Sryanice) szlklerde kds kk
$dq kknn szlk anlamlar unlardr:
790

Temiz, pak, saf olmak; kutsamak, takdis etmek; kutsanmak, takdis edilmek;
kutsallatrmak; dinsel tren yapmak, Tersanctus ilahsini okuyarak Tanrm Tanrm
Tanrm diyerek alamak; adamak, teslim olmak; abat hatrlayp kutlamak;
evlilikle bayla birlemek.

5.1.2.2. Yeni Ahitte kds kknn anlamlar
Yeni Ahitte kds kk u anlamlarda kullanlmtr:

789
Yasa Kitab: 23-17
790
Smith, R. Payne, A Compendious Syriac Dictionary, Clarendon Pres, Oxford, 1903. s. 491.



271
1- 04dqm (makdaa): Kutsal yer; mabed, tapnak ve snlacak yer
anlamlarnda kullanlmtr:
tyb tn0 clxm 0rktp tn0 +04d tn0w tn0
r0g tn0 Jwrwgn fd tn0 rm0dw 04dqm 04dqm 04dqm 04dqm
"Zina etmeyin" derken, zina eder misin? Putlardan tiksinirken,
tapnaklar yamalar msn?
791


Xk40w 04dqm 04dqm 04dqm 04dqm tybl Nbz 0dx L9 h4pnd 0mdb
0nqrwp f0 fg9dw 0yrpcd 0mdb L9 fw Ml9ld
Tekelerle danalarn kanyla deil, sonsuz kurtuluu salayarak kendi
kanyla kutsal yere ilk ve son kez girdi.
792


2- 04ydq (kadiyea): Kutsal, kutsal varlk, kutsal olan; aziz, ermi
anlamlarnda kullanlmtr:
Bhytnd fw=q 0rbgl Jwkl Jwtl04w Jwtrpk
0qydzw Jwkl 04ydqb 04ydqb 04ydqb 04ydqb Nyd Jwtn0
Kutsal ve adil Olan' reddedip bir katilin salverilmesini istediniz.
793


wmq wwh Nybyk4d 04ydqd 04ydqd 04ydqd 04ydqd 00ygs 0rgpw
wxtpt0 0rwbq tybw

791
Romallar: 2-22
792
braniler: 9-12
793
Elilerin leri: 3-14



272
Mezarlar ald, lm olan birok azizin cesetleri dirildi.
794


0ynsk0 Nymxr Jwtywh 04ydqd 04ydqd 04ydqd 04ydqd Fwqynsl
Nyptwt4m Jwtywh
htiya iinde olan kutsallara yardm edin. Konuksever olmay ama
edinin.
795


3- Fw4ydq (kadiyota): Kutsallk, kutsama, takdis anlamlarnda
kullanlmtr:
0rqy0bw Fw4ydqb Fw4ydqb Fw4ydqb Fw4ydqb hn0m 0nqml Jwknm $n0
$n0 (dy 0whnw
Her birinizin kutsallk ve saygnlkla kendine bir e almas
796


Fw4ydql Fw4ydql Fw4ydql Fw4ydql f0 Fwpn=l 0hl0 Jwkrq ryg f
nk Tanr bizi ahlakszla deil, kutsanm bir yaam srmeye
ard.
797


Fwynz Lk Nm Nyqyrp Jwwhtdw Jwktw4ydq Jwktw4ydq Jwktw4ydq Jwktw4ydq
0hl0d hnybc ryg wnh
Tanr'nn istei udur: Kutsal olmanz, fuhutan kanmanz,
798



794
Matta: 27-52
795
Romallar: 12-13
796
1. Selanikliler: 4-4
797
1. Selanikliler: 4-7
798
1. Selanikliler: 4-3



273
4- $dq (kade): Kutsamak, takdis etmek, kutsal klmak,
kutsallatrmak; adamak; arnmak anlamlarnda kullanlmtr:

Nbz 0dxd 0xy4m (w4yd hrgpd 0nbrwqb N4dqt0 N4dqt0 N4dqt0 N4dqt0
hnybc ryg 0nhb
Tanr'nn bu istei uyarnca, sa Mesih'in bedeninin ilk ve son kez
sunulmasyla kutsal klndk.
799


0rqnd thb f 0nh L=m Jwhlk Jwn0 dx Nm
w4dqt0d w4dqt0d w4dqt0d w4dqt0d Jwnhw $dqd ryg Yhwx0 Jwn0 wh
nk hepsi -kutsal klan da kutsal klnanlar da- ayn Baba'dandr.
Bunun iindir ki, sa onlara "kardelerim" demekten utanmyor.
800


0nbrwql $dqmd $dqmd $dqmd $dqmd 0xbdm w0 0nbrwq Br 0nm
0ryw9w fks
Ey krler! Hangisi daha nemli, adak m, ada kutsal klan sunak m?
801


Ny0m=tmd Nyly0 L9 0wh Ssrtm Flg9d
0m=qw fg9dw 0yrpcd 0md ryg Jwhrsbd
0ykwdl Jwhl $dqmw $dqmw $dqmw $dqmw wwh J0
Tekelerle boalarn kan ve serpilen dve kl murdar olanlar
Kutsal klyor, bedensel adan temizliyor.
802


799
braniler: 10-10
800
braniler: 2-11
801
Matta: 23-19



274

0dy0 Ftn0 Yh 04dqmw 04dqmw 04dqmw 04dqmw 0nmyhmd Ftn0b
Nmyhm fd 0ny0 0rbg ryg Jwn0 Nykd Nyd 04h
Jwn0 Ny0m= Jwhynb f J0w Nmyhmd 0rbgb
0nmyhm fd wh $dqm $dqm $dqm $dqm
nk iman etmemi koca kars araclyla, iman etmemi kadn da
imanl kocas araclyla kutsanr. Yoksa ocuklarnz murdar olurdu.
Ama imdi kutsaldrlar.
803


Fwlcbw 0hl0d Flmb ryg $dqtm $dqtm $dqtm $dqtm
nk her ey Tanr'nn szyle ve duayla kutsal klnr.
804


Km4 $dqtn $dqtn $dqtn $dqtn 0ym4bd Jwb0 Jwtn0 wlc Lykh 0nkh
Bunun iin siz yle dua edin:
'Gklerdeki Babamz,
Adn kutsal klnsn.
805


Ygylp Jwktwbl w4dq w4dq w4dq w4dq 0y=x Jwkydy0 wkd Jwkl
Brqtnw 0hl0 twl wbwrqw
Tanr'ya yaklan, O da size yaklaacaktr. Ey gnahkrlar, ellerinizi
gnahtan temizleyin. Ey kararszlar, yreklerinizi paklayn.
806




802
braniler: 9-13
803
1. Korintliler: 7-14
804
1. Timoteyus: 4-5
805
Matta: 6-9
806
Yakup: 4-8



275
5.1.3. Yunanca ve Latincede KDS Kkn Karlayan Szckler
5.1.3.1. Yunancada kds kkn karlayan szckler
Yunancada kds kkn karlamak zere uyio (hagiyos) ve
uy vo (hagnos) kelimeleri kullanlmtr.
Kitb Mukaddeste ok kutsal ey, kutsal yaratc, aziz anlamlarnda
kullanlan uyio (hagiyos) kelimesinin szlk anlamlar unlardr:
807

Ayio, -u, -ov (Hagiyos, hagiya, hagiyon); dinsel sayg,
reverans, saygyla eilme, ana-babaya ve tanrya sayg duruunda bulunma
anlamlarnda kullanlm olan uyo kknden tremi ve u anlamlara
gelmektedir:
1- Esiz ycelie sahip olan tanrya sayg duruunda bulunmak, derinden
gelen bir sayg gstermek; bu balamda tanrdan dolay nem kazanan
eylere, rnein dinsel adan nem arzeden mekanlara, sayg gstermek,
kutsamak anlamna gelmekte olup; toao uyio tapnak, mabed
anlamnda kullanlmaktadr. to uyiov ve tu uyiu
formlarnda kutsal mekan, tapnak anlamna gelmektedir. uyiu
aoi (hagiya polis) kutsal ehir ibaresi ise, Kuds iin

807
Blue Letter Bible. Dictionary and Word Search for hagios (Strongs 40) . Blue Letter Bible.
1996-2002. 29 Oct 2006. <http://www.blueletterbible.org/cgi-bin/words.pl?word=40&page=1>;
Souter, Alexander, A Pocket Lexicon to Greek New Testament, Clarendon Pres, Oxford 1917, s. 3;
Leon-Dufour, Xavier, Dictionary of the New Testament, Harper & Row, San Fransisco 1983, s. 229-
230.



276
kullanlmaktadr. Tanrdan gelen ve tanrnn szlerini ieren eyler,
kutsal metin ve szler; tanrnn grev verdii kiiler, melekler, azizler
iin kullanlr.
2- Tanrya has klmak, btnyle tanrya ait olmak. Yahuduler, kendilerini
tanr tarafndan korumaya alnan, ltufta bulunulmu, seilmi millet
kabul etmelerinden dolay, kendilerini oi uyioi (hoy hagioy)
sfatyla tanmlamlardr.
3- Dinsel trenle, saf, temiz olan eylerin tanrya kurban edilmesi,
adanmas,
4- Ahlak anlamda mutlak saf, temiz, gnahsz, drst, kutsal
anlamlarndadr.

Kitb Mukaddeste kutsal, ok saygn; temiz, pak; gnahsz, hatasz,
lekesiz, kusursuz; cinsellikten ar, iffetli, alakgnll anlamlarnda kullanlan
uy vo (hagnos) kelimesinin ise szlk anlamlar unlardr:
808

1- Kutsanm, saygn, muhterem, mbarek, ok kymetli,
2- Pak, temiz;
a) Her trl fiziki kirden temiz olmak, ari olmak,
b) Her trl gnah ve hatadan uzak olmak,
c) Cinsel anlamda bakire olmak, iffetli olmak anlamlarndadr.

Ayrca Yunancada kutsanm anlamnda kullanlan hieros ile hagios
kartrlmamaldr. Zira hagios sadece Tanr iin kullanlr. branice Kado

808
Blue Letter Bible, a.g.s.; Souter, Alexander, a.g.e, s. 4.



277
kelimesini karlamak zere kullanlan hagios ayrmak, kutsal olmak
anlamndadr. Yani sadece Tanr kutsal olarak (hagios) grlmelidir. Hieros dier
kutsallklar da ifade eder.
Bu kkten treyen kelimelerin anlamlar ve Kitb- Mukaddeste
kullanmlar yledir:
1- uyiue (hagiyatzo); kutsamak, takdis etmek, kutsallatrmak,
kutsal olmak anlamlarnda 29 kere kullanlmtr.
Oute ouv apoocuco0c uci Hutcp qev o cv
toi oupuvoi, uyiuo0qte uyiuo0qte uyiuo0qte uyiuo0qte to ovou oou,
Bunun iin siz yle dua edin:
'Gklerdeki Babamz, Adn kutsal klnsn
809


2- uyiuoo (hagiyasmos); kutsallk, kutsallama anlamlarnda
10 kere kullanlmtr.
vuvi oc, ccu0cpe0cvtc uao tq uuptiu
ooue0cvtc oc te 0ce, cctc tov kupaov uev
ci uyiuoov uyiuoov uyiuoov uyiuoov, to oc tco eqv uieviov.
Ama imdi gnahtan zgr klnp Tanr'nn kullar olduunuza gre,
kazancnz kutsallama ve bunun sonucu olan sonsuz yaamdr.
810


3- uyio (hagiyon); ycelerin ycesi, tapnak, kutsal mekan
anlamlarnda olmak zere 11 kere kullanlmtr.
cic cv ouv |kui| q apetq oikuieutu
utpciu to tc uyiov uyiov uyiov uyiov kooikov.

809
Matta: 6-9
810
Romallar: 6-22



278
lk antlamann tapnma kurallar ve dnyasal tapna vard.
811


4- uyio (hagiyos); en yce ey, kutsal, aziz anlamlarnda olmak
zere 229 kere kullanlmtr.
upu ouv oukcti cotc cvoi kui aupoikoi,
uu cotc ouaoitui tev uyiev uyiev uyiev uyiev kui
oikcioi tou 0cou,
Bylece artk yabanc ve garip deil, kutsallarla (azizlerle)
birlikte yurtta ve Tanr'nn ev halksnz.
812


kui q uacitc to avcuu to uyiov uyiov uyiov uyiov tou 0cou, cv
e copuyio0qtc ci qcpuv uaoutpeoce.
Tanr'nn Kutsal Ruhu'nu kederlendirmeyin.
Kurtulu gn iin o Ruh'la mhrlendiniz.
813


5- uyiotq (hagiyotes); kutsallk anlamnda 1 kere kullanlmtr.
oi cv yup apo oiyu qcpu kutu to ookouv
uutoi cauiocuov, o oc cai to oucpov ci to
ctuuciv tq uyiotqto uyiotqto uyiotqto uyiotqto uutou.
Babalarmz bizi ksa bir sre iin, uygun grdkleri gibi
terbiye ettiler. Ama Tanr, kutsallna ortak olalm diye bizi kendi
yararmza terbiye ediyor.
814


6- uyieouvq (hagiyosun); kutsallk anlamnda 3 kere
kullanlmtr.

811
braniler: 9-1
812
Efesliler: 2-19
813
Efesliler: 4-30
814
braniler: 12-10



279
tuutu ouv covtc tu cauyyciu, uyuaqtoi,
ku0upioecv cuutou uao auvto ouoou oupko
kui avcuuto, caitcouvtc uyieouvqv uyieouvqv uyieouvqv uyieouvqv cv oe 0cou.
Sevgili kardeler, bu vaatlere sahip olduumuza gre, bedeni ve
ruhu lekeleyen her eyden kendimizi arndralm; Tanr korkusuyla
kutsallkta yetkinleelim.
815


7- uyvciu (hagneyay); paklk, gnahszlk anlamnda 2 kere
kullanlmtr.
qoci oou tq vcotqto kutupovcite,
uu tuao yivou tev aiotev cv oye, cv
uvuotpoq, cv uyuaq, cv aiotci, cv uyvciu uyvciu uyvciu uyvciu.
Gensin diye kimse seni kmsemesin. Konumada, davranta,
sevgide, imanda, paklkta imanllara rnek ol.
816


8- uyvie (hagnitzo); arnmak, nefsini temizlemek anlamlarnda 7
kere kullanlmtr.
toutou aupuuev uyvio0qti uyvio0qti uyvio0qti uyvio0qti ouv uutoi kui
ouauvqoov ca` uutoi ivu upqoovtui tqv
kcuqv, kui yveoovtui auvtc oti ev kutqqvtui
acpi oou ouocv cotiv, uu otoici kui uuto
uuooev tov voov.
Bunlar yanna al, kendileriyle birlikte arnma trenine katl. Balarn
tra edebilmeleri iin kurban masraflarn sen de. Bylelikle herkes,
seninle ilgili duyduklarnn aslsz olduunu, senin de Kutsal Yasa'ya
uygun olarak yaadn anlasn.
817



815
2. Korintliler: 7-1
816
1. Timoteyus: 4-12
817
Elilerin leri: 21-24



280
9- uyvioo (hagnistmos); arndrma anlamnda 1 kere
kullanlmtr.
totc o Huuo aupuuev tou uvopu, tq
cocvq qcpu ouv uutoi uyvio0ci uyvio0ci uyvio0ci uyvio0ci cioqci ci to
icpov, oiuyycev tqv ckaqpeoiv tev qcpev
tou uyvioou uyvioou uyvioou uyvioou ce ou apooqvc0q uacp cvo
ckuotou uutev q apooopu.
Bunun zerine Pavlus o drt kiiyi yanna ald, ertesi gn onlarla
birlikte arnma trenine katld. Sonra tapnaa girerek arnma
gnlerinin ne zaman tamamlanacan, her birinin adna ne zaman
kurban sunulacan bildirdi.
818


10- uyvo (hagnos); saf, temiz, gnahsz, masum, bakire
anlamlarnda 8 kere kullanlmtr.
ioou yup uuto touto to kutu 0cov uaq0qvui
aooqv kutcipyuouto uiv oaouoqv, uu
uaooyiuv, uu uyuvuktqoiv, uu oov, uu
caiao0qoiv, uu qov, uu ckoikqoiv cv auvti
ouvcotqoutc cuutou uyvou uyvou uyvou uyvou civui te apuyuti.
Bakn bu aclar, Tanr'nn isteiyle ektiiniz bu aclar
sizde ne byk ciddiyet, paklanmak iin ne byk istek yaratt!
Sizde ne byk fke, korku, zlem, gayret ve suluyu cezalandrma
arzusu uyandrd! Bu konuda her bakmdan masum olduunuzu
kantladnz.
819


qe yup uu 0cou qe, qpoouqv
yup uu cvi uvopi aup0cvov uyvqv uyvqv uyvqv uyvqv
aupuotqoui te Xpiote

818
Elilerin leri: 21-26
819
2. Korintliler: 7-11



281
Sizler iin tanrsal bir kskanlk duyuyorum. nk sizleri
el dememi kz gibi tek ere, Mesih'e sunmak zere nianladm.
820


11- uyvotq (hagnotes); temizlik, saflk anlamnda 1 kere
kullanlmtr.
cv uyvotqti uyvotqti uyvotqti uyvotqti, cv yveoci, cv ukpo0uiu, cv
pqototqti, cv avcuuti uyie, cv uyuaq
uvuaokpite,
pak yaayta, bilgi, sabr, iyilik, Kutsal Ruh
ve iten sevgide
821
;

12- uyve (hagnos); Sammi, ihlasl anlamnda 1 kere
kullanlmtr.
oi oc c cpi0ciu tov Xpiotov kutuyycouoiv, ou
uyve uyve uyve uyve, oiocvoi 0iiv cycipciv toi ocooi ou.
tekilerse Mesih'i temiz yrekle deil, bencil tutkularla duyuruyorlar.
Bylece tutukluluumda bana sknt vereceklerini sanyorlar.
822


5.1.3.2. Latincede kds kkn karlayan szckler
Latincede kds kkn karlamak zere sacer ve sanctus kkleri
kullanlmtr.

820
2. Korintliler: 11-2
821
2. Korintliler: 6-6
822
Filipeliler: 1-17



282
1- Scer kelimesi; s_cra, s_crum biiminden tremi; kutsal, kutsanm;
berbat, lanetli, nefret edilen anlamlarnda kullanlmaktadr
823
.

Kelimenin trevleri ve
anlamlar ise unlardr:
824

1- cacell um i; mabet.
2- sacer -cra crum -ri; kutsal, mukaddes, dinsel; adanm, kutsanm;
kurban olarak adanm; ceza gerektiren, murdar, melun, sulu). Tekil
isim olarak; sacrum i, (kutsal bir ey, kutsal anak veya kutsal mekan;
kurban, sunu, ayin); oul isim olarak (dinsel tren, dua, din, ibadet).
3- sacerdos dotis; (rahip, papaz, rahibe).
4- sacerdotalis e; (papaz gibi).
5- sacerdotium i; (papazlk).
6- sacramentum i; isim: yasal, (bir davada taraflarn yatrd depozito,;
kamu davas, uyumazlk); askeri, (sadakat yemini); dini, (yemin veya
dinsel ballk yemini).
7- sacrarium i; isim: (1) (kutsal eylerin muhafaza edildii yer,
kiliselerde eyalarn muhafaza edildii oda). (2) (dua yeri, apel, trbe).
8- sacricola ae; (kurban trenine bakanlk eden rahip veya rahibe).
9- sacrifer -fera ferum; sfat: (kutsal eyleri tayan).
10- sacrificalis e; sfat: (kurbanla ilgili, kurbana ait).
11- sacrificatio onis; (kurban etme).
12- sacrificium i; isim: (kurban).
13- sacrifico are; geili fiil: (adamak, kurban etmek).
14- sacrificulus i; isim: (adanm rahip).

823
University of Notre Dame, a.g.s.
824
a.s.; Kabaaa, Sina ve Erdal Alova, a.g.e., s. 533-534



283
15- sacrificus -a um; (kurbana ait , adanan).
16- sacrilegium i; isim: (kutsal eyleri alma , kutsal eylere kar
saygszlk, kutsal eylere kfretme, kafirlik).
17- sacrilegus -a um; (kutsal eyleri almak, kutsal eylere hakaret etmek,
dinsiz, dine kar saygsz, kafir, tapnak hrsz).
18- sacro are avi -atum (1) (kendini tanrya adamak, kutsamak; adamak,
hasretmek, vakfetmek; mahkum etmek, lanetlemek, beddua etmek). (2)
(kutsal klmak, dokunulmaz klmak, bozulamaz yapmak,
lmszletirmek). Bundan treyen sacratus -a um, (kutsal,
kutsanm).
19- sacrosanctus -a um; sfat: (kutsanm, kutsal, yce, ihlal edilemez,
bozulumaz, dokunulamaz).
20- sacrum: (bkz. Sacer).
Kitb- Mukaddesin Latince Vulgate evirisinde bu kkn kullanmyla
ilgili rnekler unlardr:
et quia ab infantia sacras litteras nosti quae te possint
instruere ad salutem per fidem quae est in Christo Iesu
Mesih sa'ya iman araclyla seni bilge klp
kurtulua kavuturacak gte olan Kutsal Yazlar' da
ocukluundan beri biliyorsun.
825


et ascendebat vir ille de civitate sua statutis diebus ut
adoraret et sacrificaret Domino exercituum in Silo erant
autem ibi duo filii Heli Ofni et Finees sacerdotes Domini

825
2. Timoteyus: 3-15



284
Elkana Her eye Egemen RAB'be tapnp kurban sunmak zere
her yl kendi kentinden ilo'ya giderdi. Eli'nin RAB'bin khinleri
olan Hofni ve Pinehas adndaki iki olu da oradayd.
826


adduxistis enim homines istos neque sacrilegos neque
blasphemantes deam vestram
Buraya getirdiiniz bu adamlar, ne tapnaklar yama ettiler, ne
detanramza svdler.
827


et quia ab infantia sacras litteras nosti quae te possint
instruere ad salutem per fidem quae est in Christo Iesu
Mesih sa'ya iman araclyla seni bilge klp
kurtulua kavuturacak gte olan Kutsal Yazlar' da
ocukluundan beri biliyorsun.
828


2- Sanctus; Latincede kds kkn karlamak zere kullanlan ikinci
kelime olan sanctus ise; sanci kelimesinin oul biimi olup; trevleri ve
anlamlar unlardr:
829

1- sancio sancire sanxi sanctum sancitum; geili fiil: (kutsamak,
kutsallatrmak, takdis etmek, dokunulmaz yapmak; onaylamak;
buyurmak; temizlemek, arndrmak); ayrca (yaptrm, meyyide
uygulamak).

826
1. Samuel: 1-3
827
Elilerin leri: 19-37
828
2. Timoteyus: 3-15
829
University of Notre Dame, a.g.s.; Kabaaa, Sina ve Erdal Alova, a.g.e., s.536-537



285
2- sanctus -a um; (kutsanm, kutsal, kutsallatrlm; temuz, saf,
erdemli, ahlakl; dindar takva ehli). Zarf, (dindarca, dindarane).
3- sanctimonia ae; diil, (kutsallk, mukaddeslik; temizlik, iffet, ismet,
erdem).
4- sanctio onis; diil, (resm emir, irade, hukukta cezay tanmlamak iin
kullanlan bir sz, hkm).
5- sanctitas atis; diil, (dokunulmazlk, bozulmazlk, kutsallk; saflk,
iffet, ismet, namusluluk, erdem).
6- sanctitudo inis; diil, (kutsallk).
7- sanctor oris; eril, (kanun koyan, yaptrm getiren).

Latince Vulgate evirisinde bu kelimenin kullanmyla ilgili rnekler unlardr:
qui dixit ei vade ad populum et sanctifica illos hodie et
cras laventque vestimenta sua
RAB Musa'ya, "Git, bugn ve yarn halk arndr" dedi,
"Giysilerini ykasnlar.
830


dixitque Iosue ad populum sanctificamini cras enim faciet
Dominus inter vos mirabilia
Yeu halka, "Kendinizi kutsayn" dedi, "nk RAB yarn
aranzda mucizeler yaratacak."
831


eo quod multa turba sanctificata non esset et idcirco
Levitae immolarent phase his qui non occurrerant
sanctificari Domino

830
k: 19-10
831
Yeu: 3-5



286
Topluluk arasnda kendini kutsamam birok kii vard; bu
nedenle arnmam olanlarn Fsh kurbann kesme ve RAB'be adama
grevini Levililer stlendi.
832


ut illam sanctificaret mundans lavacro aquae in verbo
Mesih kiliseyi suyla ykayp tanrsal szle temizleyerek kutsal klmak
iin kendini feda etti.
833


et benedixit diei septimo et sanctificavit illum quia in ipso
cessaverat ab omni opere suo quod creavit Deus ut faceret
Yedinci gn kutsad. Onu kutsal bir gn olarak belirledi. nk Tanr
o gn yapt, Yaratt btn ii bitirip dinlendi.
834


qui enim sanctificat et qui sanctificantur ex uno omnes propter
quam causam non confunditur fratres eos vocare dicens
nk hepsi -kutsal klan da kutsal klnanlar da- ayn Baba'dandr.
Bunun iindir ki, sa onlara "kardelerim" demekten utanmyor.
835


at ille ne adpropies inquit huc solve calciamentum de
pedibus tuis locus enim in quo stas terra sancta est
Tanr, "Fazla yaklama" dedi, "arklarn kar. nk
bastn yer kutsal topraktr.
836


et vos eritis mihi regnum sacerdotale et gens sancta haec
sunt verba quae loqueris ad filios Israhel
Siz benim iin khinler krall, kutsal ulus olacaksnz.
srailliler'e byle syleyeceksin."
837


832
2. Tarihler: 30-17
833
Efesliler: 5-26
834
Yaratl: 2-3
835
braniler: 2-11
836
k: 3-5



287

nisi quod Spiritus Sanctus per omnes civitates protestatur
mihi dicens quoniam vincula et tribulationes me manent
Ancak Kutsal Ruh, beni zincirler ve skntlarn beklediine dair her
kentte beni uyaryor.
838


itaque lex quidem sancta et mandatum sanctum
et iustum et bonum
te byle, Yasa gerekten kutsaldr. Buyruk da kutsal,
doru ve iyidir.
839


sanctificatus est enim vir infidelis in muliere fideli et
sanctificata est mulier infidelis per virum fidelem alioquin
filii vestri inmundi essent nunc autem sancti sunt
nk iman etmemi koca kars araclyla, iman etmemi
kadn da imanl kocas araclyla kutsanr. Yoksa ocuklarnz
murdar olurdu. Ama imdi kutsaldrlar.
840





837
k: 19-6
838
Elilerin leri: 20-23
839
Romallar: 7-12
840
1. Korintliler: 7-14



288
5.2. KURAN-I KERMDE KDS KK
5.2.1. Arapa Szlklerde KDS Kk
Lisnil-Arab ve Muhtar-us Sihahda kknn u trevlerine yer
verilmitir:
841

,=| - Allah tenzh etmek.
= | - Allahn sfatdr. ` ' . ,` . ` ' olarak ta Allah iin
kullanlr. = | - = | den gelir ve temizlik anlamndadr, denilmitir.
Ezher, = | her trl eksiklik ve ayptan temiz, mnezzeh anlamnda
olduunu belirtmitir.
= | Bilinen bir da, tarma elverili yksek bir arazi olduu da
sylenmitir.
= | am yaknlarnda bir yer.
= | = | Cennet. _=- da cennet iin kullanlr.
,=| - Tathr etmek (temizlemek), tebrk etmek (mbrek klmak).

841
bn Manzr, a.g.e, kds maddesi; Muhtar-us Sihah, c. 1, s. 219.



289
= - Temizlemek. Kuranda: -, _ - : ` , : Biz seni
Takds ediyor ve hamd ile tesbh ediyoruz
842
denilmitir. Zeccac, : ` ,
ifadesinin, senin iin nefislerimizi temizliyoruz anlamna geldiini sylemitir.
= | Kova, nk onunla temizlenilir.
.,, = ' Beytil Makds; temiz ev, yani insanlarn gnahlarndan
arnd ev.
= | bnul Kelb, bu kelimenin temiz, ar anlamnda olduunu sylemi
ve yce Allahn :' , olduunu sylemitir.
= | Mbrek anlamndadr.
= | Bereket anlamndadr.
_v -==' am
843
. Oradan olanlara da : makds denir.
`= - Rahip.
bn Arb, . - == | = ' . _, , : Allah ona iyilik vermesin, anlamnda
bir rivayet aktarmtr.

842
Bakara: 130
843
amdan kast, bugnk am ehri deil, Filistin, Suriye ve rdnn bir ksmn kapsayan
blgenin genel addr.



290
Ferr, _v -==' : Mukaddes Arz dan kast Suriye, Filistin ve rdnn
bir blgesi olup, Mbrek Yer anlamndadr, demitir.
__ = | Cebral (as)dir. Kuranda _,,, ,', : Onu Ruhul
Kudusle destekledik
844
buyrulmutur.
Bir hadiste yle sylenmitir: . . =`= | ' .,,` , ,,. -,, . ' .
.,,~ : Bir toplumun gllerinden alnp zayflarna verilmedike, o toplum temize
kmaz.
= | . | - Devenin su iebilmesi iin, suyu ykseltmek zere suyun
dibine atlan ta.
= | - Suyun nn kesmek iin kullanlan ta.
, = | Yemen incisi.
. | Byk bir gemi; deniz tatnn bir eiti; geminin bir blm.
. | Beytl Haram.
. | - Horasanda bir yer.

844
Bakara: 287



291
-,= .| Horasandaki Kadisten gelenlerin yerletikleri bir Arap beldesine
verilen isim.
= | Da; Necdde bulunan byk bir da.
Arap dilinin en eski szl olan Kitbul-aynda, bu trevlerden ayr
olarak, Allah anlamnda `= ' kelimesi ve gmle kapl inci anlamna gelen
= | kelimeleri kullanlmtr.
845

Kamusul-Muht te = | . | (kadese ve kadise) kelimelerinin byk
gemi anlamnda olduu belirtilmitir.
846

el-Misbhul-Munrde ise -,=.| ile igili olarak u aklamaya yer
verilmitir; Kfenin batsndan 15 fersah uzaklkta ve Arap topraklarnn en uzak
blgesi. Burada Hz mer (ra) zamnnda byk bir sava yaanmtr. Hz brahim,
Allah bu topraklar temiz klsn diye dua ettiinden bu ad almtr.
847


845
Eb Abdurrahman el-Hall bin Ahmed el-Farhid, Kitabul-ayn, Dru ihyit-tursil-arab,
Beyrut 2001, s. 772.
846
Firuzbd, Mecduddin Muhammed b. Yakup, Kamusul-Muht, Muessesetur-Risale, Beyrut
1987, c. 2, s. 226-227.
847
Feyym, Ahmed b. Muhammed b. Ali el-Mukarr, el-Misbhul-Munr, Matbaatu Mustafa el-
Bab, Msr 1931, s. 188.



292
el-Mucemul-Vasitte kkn u trevlerine de yer verilmitir:
848
= | :
bardak; kova, =| =' : el-Kitbul Mukaddes (Tevrt ve ncil), = | : Kuds
ehri, = | =|v : Yahudi tapnaklarnn bir blm olup, byk rahiplerin ylda
bir kez girdikleri yer ve ,=| : Hristiyanlarn vel / azz anlamnda kullandklar
bir kelime.
er-Ridte de yukardakilerden farkl olarak u kullanma yer
verilmitir
849
: = | : Byk onur, eref sahibi kimse, ` ,-,' :
Hristiyanlarn ekmek ve arap zerine dua ederek yaptklar bir ibadet, - = = | : Papa
ve patrikler iin kullanlan bir sayg sz.

5.2.2. Arapa Trke Szlklerde KDS Kk
El-Mevaridde kds kk ile ilgili olarak u trev ve anlamlara yer verilmitir
850
:
= | - = = | . = = | : Temiz olmak
.,= = | Temizlemek, bir eyi mukaddes klmak.

848
el-Mucemul-Vasit, Msr Arap Dili Akademisi, Kahire stanbul, trz., c. 2, s. 725-726.
849
Mesd, Cubrn, er-Raid - Mucemul-Lugaviyyun Asriyyun, Darul-lmil-Melayin, Beyrut 1967,
s.1157-1158.
850
Sar, Mevld, El-Mevarid Arapa Trke Szlk, Bahar Yaynlar, stanbul 1982, s. 1204-1205.



293
= = | Allah iin kalbini temizlemek, Allah iin namaz klmak.
= = | Allah byklemek, tazim ve tekbir etmek, Allah yakmayan
sfatlardan mnezzeh klmak.
: = = | : Allahn birini mbrek klmas.
, =' .,, _| , =| Beyti Makdise gelmek.
== - | = : Ziyadesiyle pak olmak. Tertemiz olmak.
= = : (tenezzehu anlamnda) Allah noksanlklar ve ayplardan beri
olmak.
.|: Byk gemi, Kbe.
.|: Bir eit su testisi. Albatrus. Deirmende buday konan yer.
= | : Byk eref. Gmten dme gibi yaplm ey.
= | _ ,.= |: Hristiyanlarn ekmek ve arap stne okuduklar dua.
= |: Noksanlardan mnezzeh, tahir olan Allah CC.
= |: Klla birine vuran.
,`= |: Hristiyanlarda azz, veli.
= |: Uruelim. Kuds ehri. Bereket. Su az m ok mu diye kuyuya atlan
ta. Temizlik ve bereket.
= | _=- : Cennet. eriat.
= ' .,,| : Kuds.



294
v -== ' _ : Filistin.
= ' =|: ncil, Tevrt.
= | _ _: Cebril. Hristiyanlarda uknmden biri.
`= ': Rahip. Hristiyanlardan Kuds ziyaret edip hac olan.
= |: Bir eit ykanma kasesi.
, = | : || nci.
= | : =.| Bakra.
Bu trev ve anlamlarn yan sra Arapa Trke Byk Szlkte de kds
kk ile u bilgiler yer almaktadr
851
:
= ' (El Makdsu):
1- Kutsal yer.
2- a) Kudsn haremi. ( .,, = ' )
b) Kuds camii, Mescid-i Aks.
3- Mbrek yer. ( _v -==' )
`= ' (El mukaddis):
1- sm-i fil.
2- Rahip.
3- Hristiyanlardan Kuds ziyaret edip, hac olan.

851
Erkan, Arif, Arapa Trke Byk Szlk, Huzur Yayn, stanbul 2004, c. 2, s.2186.



295
4- Alim.
= ' = _ (el-Makdisiyyu): Makdse ait, Makdsli.

5.2.3. Osmanlca ve Trke Szlklerde KDS Kk
Trkede kuds/kutsi kelimesinin kkeni, Arapadaki kutsal anlamndaki
--dir. Bu kk Smi dillerindeki arnma anlamnda olan qd kkdr ve arnma,
dini ritel anlamlarnda olmak zere Akkadada qadu, branicede qadd olarak
kullanlmaktadr.
852

Develliolu kds kkyle ilgili u bilgilere yer vermitir
853
:
Kuds; 1. Temizlik, paklk, arlk. 2. Kutsallk, mbreklik.
Kuds (mennesi kudsiyye); 1. Kutsal. 2. Allaha mensup, Allahla ilgili.
Alem-i Kuds: Melekler alemi. Kuvve-i Kudsiyye: Kutsal g. 3. Erkek ad.
Kudsiyn; melekler.
Kudsiyyet; 1. Kutsallk, mukaddeslik, azzlik. 2. Temizlik, arlk.
Kuds; Filistinin merkezi olan ehir. Ruh-l Kuds: 1. Cebril. 2. Hz
saya frlen ruh.

852
Nianyan, Sevan, Szlerin Soyaac: ada Trkenin Etimolojik Szl, Adam Yay., stanbul
2002.
853
Develliolu, Ferit, a.g.e., 525, 677, 1026.



296
Kuddise; Mukaddes, mbrek olsun! mnsna gelen ve ermiler
hakknda kullanlan bir dua.
Kudds; 1. Temiz, pak. 2. Allahn adlarndan.
Mukaddes, mukaddese (oulu mukaddest); 1. Takds edilmi, kutsal,
mbrek; temiz. Ktb-i Mukaddese: kutsal kitaplar (Kuran, Tevrt, Zebr ve
ncil). 2. Kadn ad.
Takds (oulu takdst); 1. Mukaddesletirme, kutsallatrma, kutsal
bilme, kutsal tutma. 2. Allaha kretme. 3. Ululama, byk sayg duyma.
emseddin Sam, ilave olarak bu kkn u biimlerine de yer vermitir:
854

Tekadds; (kadeseden tefil) pak ve mbrek olma, diyaneten muazzez ve
muhterem olma; Kbenin takdsi.
Tekaddese; (terkibat- arabiyede dua makamnda kullanlr) pak ve
mbrek olsun, muazzez olsun.

Byk Trke Szlkte kds kknden treyen ve Trkede kullanlan
kuds, kuds, kudsyan, kudsyet, kudas, kuddas, kuddise, Kudds, mukaddes,
mukaddesat, mukaddesatc, mukaddesatclk, mukaddeslemek, mukaddesletirmek
ve takds kelimelerine yer verilmitir:
855


854
Sami, emseddin, Kamus- Trki, Akdam Matbaas, Dersaadet 1899 1900, s. 424, 1057-1058.
855
Doan, Mehmet D., Byk Trke Szlk, z Yaynclk, stanbul 1996, s. 686-687, 791, 1038.



297
Kudas/Kuddas; Hz sann havarileriyle yedii son yemei anmak
maksadyla, araba ekmek batrlarak, yaplan bir hristiyan ayini.
Kuddise; Azz, mbrek.
Kudds; 1. ok azz ve mbrek, ok kuds, Allahn sfatlarndan. 2. ok
temiz.
Kuds; 1. Kudslik, mukaddeslik, mbreklik. 2. Her trl fenalktan arnm
olma hali, arlk. Kutsallk.
Mukaddes; Takds olunmu, kutsanm, mbrek, kutlu, kuds, azz, grkl.
Mukaddesat; 1. Mukaddes eylere bal olan. 2. Mslman.
Mukaddesat iin Trk Dil Kurumunun Trke Szlnde; kutsal tannan eylere
ar lde ballk gsteren kimse tanmlamas yaplmtr.
856


5.2.4. Arapa ngilizce Szlklerde KDS Kk
kds kknn trevleri ngilizcede u szcklerle karlanmtr
857
:
=| qadusa u (quds, qudus) I. to be holy, be pure II. to hallow, sanctify ( -
s.o., s.th.); III. to dedicate, to consecrate ( -s.th.); to declare to be holy, glorify (

856
Eren, Hasan, vd., Trk Dil Kurumu Trke Szlk, Milliyet, stanbul 1992, c.2, s. 1042.
857
Wehr, Hans, ed. by J Milton Cowan, A Dictionary of Modern Written Arabic, Buchdruckerei
Hubert & Co., Harrasowitz 1979, s. 875; Mutal, Serdar, ngilizce-Trke-Arapa Szlk, Daarck
Yay., stanbul 2001, s. 45, 88, 203, 214, 419, 421,



298
God); to hold sacred, venerate, revere, reverence, worship ( -s.o., s.th.); IV. (Chr.)
to canonize ( -s.o.); (Chr.) to say Mass, celebrate / , may God sanctify
his secret! (euology when use mentioning the name of a deceased Muslim Saint) V.
to be hallowed be sacred or sanctified.
=| quds, qudus holiness, sacredness, sanctity; (pl. aqds)
sanctuary, shrine; al-quds Jerusalem / . the holy of holies, (Chr.,
Jud.); _,_ , _,_ ' (ar-) rh al-qudus the Holy Ghost (Chr.)
==| _ quds holy, sacred; saintly; saint
==| , - qudsya holiness, sacredness, sanctity; saintliness
=| qudds pl. t, =| ,. qadds Mass (Chr.)
= - =| - qadsa holiness, sacredness, sanctity; saintliness / '-'-- = - =| His
Holiness the Pope
=| qadds , qudds most holy; | = the Most Holy, the All-Holy
(God)
=| , qidds pl. n holy, saintly; Christian Saint



299
=| - aqdas more hallowed, more sacred, holier
.,, =' bait al- maqdis Jerusalem
= , taqds sanctification, hallowing; dedication, consecretion;
celebration (Chr.); Consecration (as part of the Roman Catholic Mass; Chr.);
reverence, veneration, worship; glorification
- = - muqaddis reverent, reverential, venerative
- = - muqaddas hallowed, sanctified, dedicated, consecrated; holy,
sacred. pl. t sacred things, sacrosanct things / _. ' the Holy Land,
Palestine; ' ., Jerusalem; ' . the Holy Scriptures, the Holy Bible
(Chr.)
- = - mutaqaddis hallowed, sanctified, dedicated, consecrated; holy,
sacred
| . qdis Cdiz (seaport in SW Spain)





300
5.2.5. Kuran- Kermde KDS Kknn Trevleri ve Anlamlar
kds kknn Kuran- Kermde u trevleri kullanlmtr:
858
` .
` . ` ` ` . ` ,' . ` ` ve ` ` . Bu trevlerin yan sra ` _,` _
eklinde bir terkib ierisinde de kullanlmaktadr.

Kuran- Kermde kullanlna grekds kknn trevleri u anlamlara
gelmektedir:
859

` Temizlik, tertemiz olma, kudslik. ` _,` _ = Kuds ruh: Cebral
Aleyhisselam:
,` ` , , ` , ,` , .` ` , ` - , :` ,` _ = | _ _ ` ` ,
` `
De ki: Onu (Kuran) Ruhul Kuds (Cebral) Rabbinden hak olarak imn
edenlere sebat vermek ve Mslmanlara hidayet ve mjde olarak
indirdi
860
.

` ,' Btn noksan sfatlardan uzak, mnezzeh ve mukaddes (olan Allah):
,, - ,, , = | : ` _ ' , . , ` ` _` `,
Gklerde ve yerde olanlar mlkn sahibi, her trl eksiklikten
mnezzeh, azz ve hakm olan Allah tesbh ederler
861
.


858
anga, Mahmd, Kuran Kelimelerinin Anahtar, Tima, stanbul 1986, s. 383.
859
a. e., s. 383.
860
Nahl: 102
861
Cuma: 1



301
` - ` ` ` - Takds etmek (anna yakmayan eylerden tenzh etmek) /
Temizlemek, tertemiz yapmak.
,, ` - ' , , - ` _ ' - ` :' , _ ,
: `= , ` - , ` _` ` ` ` - , . ` ` : ` , , ,, ` `, `
` , ` ' ` .,` `
Rabbin meleklere: Ben yeryznde bir halife yaratacam, dedi. Onlar:
Bizler seni hamd ile tesbh ve Takds edip dururken, yeryznde fesat
karacak, orada kan dkecek birini mi yaratacaksn? dediler. Allah
onlara: phesiz ben sizin bilmediklerinizi bilirim, dedi
862
.

` ` Mukaddes = tertemiz. . , | = | Mukaddes vadi, (putperestlerin
vb. batl akide sahiplerinin ortaya kardklar pisliklerden, kirlerden arnm)
tertemiz vadi.
, ~ = | . , | , :` :` , ` ` _ ` - :' , _ ' `
phesiz ki ben senin Rabbinim! Hemen ayakkablarn kar! nk
sen kutsal vdi Tuvdasn
863
!

` ` Mukaddes = tertemiz. ` _ ' ` ` Tertemiz belde, mukaddes
arazi (Filistin veya Tur da ve civar yahut am ve civar).
_ ,' ` , , ` , ` . - == | _ | | , ` -` ` , ,
, , - ,` ` ` , _ ,` '
Ey kavmim! Allahn sizin iin yurt olarak belirledii mukaddes beldeye
girin ve arkanza dnmeyin, yoksa kaybederek dnm olursunuz
864
.

862
Bakara: 30
863
Taha: 12
864
Maide: 21



302
5.2.6. Tefsirlerde KDS Kknn Anlamlar
Rab el-sfehani , : Takds kelimesinin ilh anlamda bir temizlii
ifade ettiini ve _ , = ` , ,` , =`, , .` , ` ' ` -` , `, ` . ` , ` ` , ,`, : Ey Ehl-i
Beyt! Allah sadece sizin kirlerinizi (gnahnz) gidermek ve sizi tertemiz yapmak
istiyor
865
ayetinde de bu ilh temizliin ortaya konulduunu, Kuranda yer alan
terkiblerinde, birlikte kullanld ruh, arz ve vadi gibi isimleri de maddi necasetten
ar olma ve manev temizlik anlamnda tavsif ettiini aklamtr.
866

kk hangi biime sokulursa sokulsun mnsnn temizlemek ve
arndrmak anlamlarna geleceini kaydeden Kurtub u rnekleri vermitir
867
: Yce
Allahn u buyruklarnda olduu gibi: Mukaddes arza giriniz
868
. Yani temiz
klnm arza giriniz. .. meliktir, kuddstr
869
; yani temiz olandr. Muhakkak sen
Tuva adndaki mukaddes vadidesin
870
, Beyt1-Makdse de bu adn verili
sebebi, ii gnahlardan takds olunan yani arndrlan bir mekan olduundan
dolaydr.
Kurtub, kknden treyen kades (kendisinden abdest alnp
temizlenilen ukur, kova ve buna benzer yerlere) ve el-Kdus (kova, su dolab,

865
Ahzab: 33
866
Rab el-sfehani, Mfredat-u Elfazil-Kuran, - maddesi, Darul-Kalem, Dmek 1997.
867
mam Kurtub, el-Camiu li-Ahkamil-Kuran, Buru Yaynlar, stanbul 1997, c. 1, s.552.
868
Maide: 21
869
Har: 23
870
Taha: 12



303
vb) gibi kelimelerin de dorudan temizlikle alakal olduunu sylemitir.
871
Buna
gre el-kuds herhangi bir gr ayrl szkonusu olmakszn temizlik, arlk
demektir.
Kurtub, Bakara Suresi 30. ayetinde yer alan ` ` ` ifadesini aklarken;
Bunun anlam seni tazim eder, ann yceltir, senin zikrini inkarclarn Sana
nisbet ettikleri, Sana yakmayan eylerden arndrarak yaparz. Bu aklamay
Mcahid, Ebu Salih ve bakalar yapmtr. ed-Dahhak ve bakalar da yle der:
Bunun anlam udur: Bizler Senin rzan arayp umarak, nefislerimizi senin iin
arndrr ve temizleriz. Aralarnda Katadenin bulunduu bir topluluk da yle
demektedir: Seni takds ederiz buyruu namaz klarz, demektir. Takds namazdr.
bn Atiyye ise; bu aklama zayftr, demektedir.
872

Kurtub, takdsin namaz olduuna dair gr benimsemi ve namazn hem
tazimi, hem takdsi ve hem de tesbhi kapsadn belirtmitir.
873

es-Sabn ise ` ` ` ifadesini aklarken, bu ifadenin zddnn tencis (pisleme)
olduunu, takds kelimesinin ise Allah yceltme, ululama ve Onun anna layk
olmayan eylerden uzak tutma anlamlarna geldiini belirtmi ve Mslimin
Sahihinden u rivayete yer vererek aklamtr:
874
Resulullah (sav) rku ve

871
mam Kurtub , a.g.e., c. 1, s.552.
872
a.e, c. 1, s.553.
873
a.e., c.1, s.553
874
es-Sabn, Muhammed Ali, Safvett Tefasir Tefsirlerin z, Ensar Neriyat, stanbul 1995, c.1,
s. 82. (Mslim, Salat: 223.)



304
scudunda; _,, , ._ , : O, ok tesbh edilen ve ok takds edilen
meleklerin ve Ruhun Rabbidir, derdi.
Katade, meleklerin, rablerini takds etmelerinden maksadn, Allah iin
namaz klmalar olduunu, Ebu Salih ve Mcahid ise Allah ululamak ve y-
celtmek olduunu, bn-i shak da Allaha kar gelmemek ve Allahn sevmedii
bir eyi yapmamak olduunu sylemiler; Dehhak ise, Allah arndrmak demek
olduunu zikretmitir.
875

Fahruddin er-Rzi, Mutezilenin kknn birok bakmdan adle
delalet ettiini belirttiklerini aktarmtr:
876

a) Melekler Biz, seni hamdinle tesbh eder ve seni takds ederiz derken bu
fiilleri kendilerine izafe etmilerdir. Eer bunlar Allahn fiilleri olsayd, bunlarla
vnmek yerinde olmazd ve bunlarn kan dkmeye stnl olmazd. nk
bunlarn hepsi Allahn fiilidir.
b) Eer fesat ve katillik, Allahn fiili olsayd, Ben mlikim, istediimi
yaparm diyerek Allahn cevab vermesi gerekirdi.
c) Cenb- Hakkn Ben sizin bilmediklerinizi bilirim sz, Allahn fesad
ve katilden beri olmasn gerektirir. Ancak, Cenb- Allahn kendi fiilinden beri
olmas imkanszdr.

875
Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taber, Taber Tefsiri, Hisar Yaynevi, stanbul 1996, c.1, s.
163-176.
876
Fahruddin er-Raz, Tefsir-i Kebir Meftihul-Gayb, Aka Yaynlar, Ankara 1988, c.2, s.260-
261.



305
d) Fuhu, kubh (irkin fiil), cevr (hakszlk), zulm ve fesad ancak Cenb-
Hakkn yapmas, yaratmas ve dilemesiyle olursa, o halde Allah tenzh ve takds
nasl doru olur?
e) Allah Telann Ben sizin bilmediklerinizi bilirim ifadesi adl
grne delalet eder. nk, Cenb- Hak eer kfrn yaratcs olsayd, o insanlar
kfir olsunlar diye yaratm olurdu. Bu durumda da cevabn Evet, Allah onlar fesat
karp kan aktmalar iin yaratmtr eklinde olmas gerekirdi. Allah byle bir
cevab vermediine gre, bu mezheb der.
f) ayet fesat ve katillik Allahn fiillerinden olsayd, bu onlarn renkleri ve
bedenleri mesabesinde olurdu. nsanlarn renkleri ve bedenlerinden dolay onlara
taaccb etmek (hayret etmek) doru olmad gibi, fesat karp kan aktmalarna da
taaccb etmek (amak) doru olmazd. Ehli snnetin grne kar olan bu
vecihlere ilim ve d meselesi ilecevab verilir. Vallahu alem.
Kuranda, drt yerde geen ` _,` _ : Rhul-Kuds ifadesi, lemann
ounluuna gre Cebral (as) yerine kullanlr. ` ' ` _,' , : Rhul-Emn tamlamas
da bununla e anlaml olup, Kuranda bir kere (Kuran, Rhul-Emne indirdi
877
)
geer. Dolaysyla bu kesin olarak Cebraldir, zira vahiy getiren melein Cebral
olduu kesin delillerle sabittir.
878
Mevdud, Rhul-Kuds ifadesi iin vahye, vahyi
peygamberlere ileten Cebral (as)e veya Allahn saf olarak yaratt sa Mesihin

877
uara: 193
878
Dndren, Hamdi, nsanla Son ar Kuran Kerim, Yeni afak, stanbul 2003. c.1, s.97.



306
Kutsal Ruhuna iaret edebileceini belirtmitir.
879
Muhammed Esed de, bu ifadenin
kutsallk ruhu anlamna geldiini ve ruh teriminin Kuranda sk sk ilh ilham
anlamnda kullanldna dikkat ekmi ve Hz Peygamberin ashabdan air Hassan
b. Sabite Ruhul-Kuds nimeti bahedilmesi iin duada bulunduuna dair rivayeti
aktarmtr.
880

Elmall Muhammed Hamdi Yazr, Ruh
881
ve Kuds kelimelerini etrafl bir
biimde tarttktan sonra, Hristiyanlarn Rhul-Kuds Hz sann z ahsiyetinin
bir paras olarak kabul etmelerinin tamamen batl ve hatal bir inan olduunu dile
getirmekte ve Rhul-Kudsten ne kasdedildii zerinde durmaktadr:
882

Acaba Rhul-Kudsten murad nedir? Rhul-Kuds kelime itibariyle
fevkalade temizlik, taharet ve nezahet yahut bereket ruhu, yahut
mukaddes ruh demek ise de bunun gerek anlam hakknda tefsirciler
birka rivayet nakletmilerdir.

879
Mevdud, Ebul-Ala, Tefhimul Kuran Kurann Anlam ve Tefsiri, nsan Yaynlar, stanbul
1991, c.1, s. 93.
880
Esed, Muhammed, Kuran Mesaj Meal Tefsir -, aret Yaynlar, stanbul 1997, s. 24.
175
Elmall M. Hamdi Yazr; Genel anlamyla ruhun, kat ve hareketsiz olan maddeye zt bir varlk
olduu aktr. En ilkel ekliyle madde ruhsuz bulunabilir, fakat bu mnda ruhsuz bir cisim var
mdr? Bu husus mnakaa edilebilirse de ilkel maddeden meydana gelmi olan her cisim terkibi ve
teekkl bakmndan bizzat bir kuvvete ve bir ilk harekete sahip olmak durumunda bulunduundan
her cisimde, genel anlamda bir ruh zaten var demektir. Fakat zel anlamda ele alnd zaman, ruhsuz
cisimlerin varlndan phe etmeyiz. Zira nice canllarn, ruhtan ayrld zaman ldklerini
grmekteyiz. Demek ki ruhun cisimden ayrlmasyla ayrcalk kazanaca phe edilecek bir ey
deildir. Fakat esas itibariyle ruhun z cevheri ile maddenin z cevheri birbirinden apayr varlklar
olarak lemde iki ayr cins cevher var mdr? Yoksa maddenin cevheri ruhun cevherine veyahut
ruhun cevheri maddenin cevherine rci olmak zere yalnzca bir tek eit cevher mi vardr? Yani
kinat leminden cisimlerin cevheri bsbtn kaldrld farzolunsa, ruhlar da ortadan kalkar m?
Yahut aksine ruhun cevheri ortadan kalksa, madd cisimler de bsbtn yok olur, ortadan kalkar m?
Yoksa birisi dierinden ayr olarak varln srdrebilir mi? Felsefe dalnda her birinin taraftar ve
savunucular bulunan eitli nazariyelerden imdilik vazgeerek u kadarn syleyelim ki ruhun,
cevheri ve z varl ne olursa olsun, nevinin hakikat, hatta bir tek nevi iinde eitli mertebeleri
bulunduu phe gtrmez bir gerektir: nsanlarn dier canllardan fark, ruhlarnn kendi nevine
mahsus zelliinden dolay olduu gibi, beerin eitli snf ve fertleri arasndaki fark da en azndan
ruh mertebelerinin okluunu gstermektedir. Genellikle Peygamberler ise derece farklaryla birlikte,
dem kssasndan anlald zere, ilk ftrata nazaran, beer nevi iinde Allahn halifeliine
mazhar olmu yksek bir ruh derecesine sahip kimselerdir
882
Elmall Muhammed Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, c. 1, s. 337-344.



307
1- Mcahid ve Rebin beyanna gre; el-Kuds el-Kudds gibi ilh
isimlerdendir. u halde Rhul-kuds, yani Allahn ruhu demek olabilir.
Nitekim bu teyid dolaysyla Hz saya rhullah dahi denilir.
2- bn Abbsdan bir rivayete gre, burada Rhul-Kuds Allahn
ism-i azam (en byk ismi)dr ki, Hz sa bununla lleri diriltirdi.
3- ncildir, nitekim te bylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik.
(r, 42/52) yet-i Kermesinde Kurn vahyine dahi ruh denilmitir.
4- Katde, Sdd, Dahhk ve Rebin beyanna ve bn Abbsdan dier
bir rivayete gre, Rhul-Kuds Cebraldir. Ve buna asahh-i akval, yani
rivayetlerin en shhatlisi demilerdir. nk Peygamber Efendimiz,
Hassn bni Sabit (r.a.) bir kerre Kureyi hicvet, Rhul-Kuds
seninledir. buyurduu gibi, bir baka zamanda da Ve Cebral
seninledir. diye buyurmulardr. Demek ki, Rhul-kuds Cebral
aleyhisselmn Rhul-Emn gibi dier bir ismidir. Nitekim Hassn
(r.a.) dahi beytinde Allahn elisi olan Cibrl de bizdedir. O Rhul-
Kudsn ise ei, benzeri yoktur. diyerek Rhul-Kdsn Cebral
olduunu gstermitir. Cebrale rhullah dahi denilmesi, dier bir
ilh isim olan Rhul-Kudsn ayn mnya geldiini dorular.

Yazr, her ne kadar da, Kurnda Rhul-Kudsten mfessirler Cebral
anlam karyor olsalar da, bu takdirde u sorunun akla geleceini ifade ediyor
883
:
Cebral Hz sadan baka peygamberlere de indii halde burada onu Rhul-
Kuds ile destekledik. ilh ifadesinde sz konusu zamire Hz Musa bile dahil
edilmiyerek dorudan doruya zamirin Hz saya tahsis edilmesinin mns nedir?
Bu ifadeden Rhul-Kudsn Cebralden baka bir zel ruh olduu anlalmaz
m?
Yazr, bu soruya mfessirlerin olumsuz cevap verdiini aktaryor:
884


883
Elmall Muhammed Hamdi Yazr, a.g.e., c. 1, s. 337-344.
884
Elmall Muhammed Hamdi Yazr, a.g.e., c. 1, s. 337-344.



308
Tefsircilerin aklamasna gre, cevap hayr. Bu tahsisin anlam udur:
Cebralin Hz saya baka trl bir ihtisas vardr ki, dier
peygamberlerde bunun rnei yoktur. nk Hz Meryeme onun
doumunu mjdeleyen Cebraldir. Hz sa onun nefhi (flemesi) ile
domu, onun terbiye ve desteiyle bym, her nereye gittiyse
beraberinde gitmitir. Nitekim Meryem Sresinde Ona ruhumuzu
gnderdik, o ruh ona beer eklinde temessl edip grnd. (Meryem,
19/17) buyurulmutur. yette geen rhan, rhullah, Rhul-Kuds,
Cebraldir. Bundan baka bilindii gibi, srailoullarnn, Hz sa ve
annesi Meryem hakknda iffet ve ismete, onlarn kudsyetlerine aykr
szler sylemi olmalar ve yette esas muhatap olan da yahudiler
olduundan, Hz sa hakkndaki bu yet, tahsis iin deil, fakat bilhassa
yahudilerin isnat ve iftiralarna kar Hz say tenzh iin bu teyid
zellikle sz konusu edilmitir. te bundan dolaydr ki, taharet ve
temizlik anlamna gelen Rhul-Kuds ismi tercih buyurulmutur.
unu da burada hatrlatmak lazm gelir ki, Hz sa Rhul-Kuds ile
teyid edilmitir, fakat Rhul-Kuds ile teyid edilen yalnzca Hz sa
deildir. De ki, Rhul-Kuds, onu Rabbinden hak olarak indirmitir.
(Nahl, 16/102) buyurulduu ekilde Peygamber Efendimize Kurn-
Kermi indiren de Rhul-Kudstr. Oysa Kurn ona indirenin
Cebral olduu bilinen bir gerektir. Demek ki, Rhul-Kuds
Cebraldir. G ve kuvvet asndan Cibril veya Cebral, ismet ve
nezahet asndan da Rhul-Kudstr.

Allahn isimlerinden olan ` ,' : Kudds kelimesini ise, Elmall
Muhammed Hamdi Yazr; Gayet mukaddes her trl kusurdan mnezzeh (uzak),
her vasfnda mkemmel, snrlamaya ve tasvire smaz, hibir leke kabul etmez,
tertemiz demektir diye tanmlamtr.
885
Yce Allahn bu ismi, Onun, tesbh ve
tecsmden, bir baka eye benzemekten, beer sfatlardan mnezzeh olduunu ifde

885
Elmall M. Hamdi Yazr, a.g.e., c. 1, s. 337-344.



309
etmektedir. Nitekim Beyhak, bu Kudds ismini, kendi yapt ayrma gre,
Allahtan tesbhi nefyeden isimler arasnda saymar ve Kudds isminin izah
mnasebetiyle Halim'den naklen der ki: "Kudds'n mns, fazilet ve gzelliklerle
vlm demektir.
886
Mevdud ise bu kelimeyle ilgili olarak u aklamay
yapmtr:
887

Kelime mbalaa sasndadr. Tm kt sfatlardan mnezzeh demektir.
Yani Onun zatnda hibir ktlk ve eksiklik bulunmaz demektir. Her
olumsuzluktan mnezzehtir. Onda hibir ktlk olduu tasavvur dahi
edilemez. Burada Kudsyetin, gerek hakimiyetin ncelikli artlarndan
biri olduu iyice anlalmaldr. nsann akl ve ftrat, hakimiyet sahibi
olan bir kimsenin kendisinde er, kt huy ve niyetler bulunduracan
ve kt sfatlar tayacan, stelik yetkisi altnda bulunan kimseler
hakknda iyilik yerine ktlk dneceini kabul etmez. Bu bakmdan
insanlar hkmranlk atfettikleri kimselerde, kudsyyetin var olduunu
zannederler. Zira, kudsyyet olmakszn tam bir hakimiyet tasavvur
edilemez. Ancak, Allahn dnda hibir iktidar sahibinin kudds
olmad ak bir gerektir. Padiahlk, cumhuriyet, krallk veya herhangi
bir beeri sistemin hkmdarnda sz konusu kudsyyeti tasavvur etmek
mmkn bile deildir.

- == | _ | | : Arz- Mukaddesten kast brahim, shak ve Yakub
Peygamberlerin vatan olan Filistindir. srailoullar en sonunda Msrdan
ayrldklar zaman Allah, bu lkeyi kendilerine vermi ve buray fethetmeyi onlara
emretmiti.
888
Taber, Arz- Mukaddesin snrlarn belirleyen kesin bir delil
bulunmadn belirttikten sonra yle demektedir:
889
Bu topraklarn Frat nehri ile,

886
Beyhak, el-Esm ves-Sft, Beyrut 1985., s. 38.
887
Mevdud, Ebul-Ala, a.g.e., c. 6, s. 227-228.
888
a.e., c. 1, s. 472.
889
Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taber, a.g.e., c. 6, s.110.



310
el-Ari arasnda kalan alann dnda olmadnda da bilginlerin gr birlii
vardr. Arz- Mukaddes veya Arz- Mevud (Msrdan karken srailoullarna
Allahn vaat ettii topraklar) Kudste Beyt-i Makdsin bulunduu yerdir. Bir
rivayette Hz brahim Lbnan dana knca, Allah Bak, gznn ulat yer
mukaddestir ve gelecek nesline mirastr buyurmu, bunun belirlenmesi iin de
Tur yani da ve havalisi denilmitir. Dimak, Filistin ve rdnn bir blm
diyenler olduu gibi, am topra da denilmitir.
890
Muhammed Esed, baz
mfessirlerin tuvann kutlu klnan vadinin ismi olduunu belirtiklerini, ancak
Zemaheriden tuvan yahut tivan szcnn iki kere kutsanm anlamna
geldiini aktarm ve bu iki kere kutsanmann sebeplerinin ilkinin Allahn sesinin
iitilmesinden, ikincisinin de Musaya peygamberlik grevi verilmesinden tr
olduunu kaydetmitir.
891
Elmall M. Hamdi Yazr ise, iki kere kutsanm
anlamna yer vermekle birlikte, vadinin temiz ve mbrek demek olan mukaddes
sfatyla nitelenmesinin, ilh feyiz ve bereketin nce temiz kalplere geleceine ve
dolaysyla her eyden nce temizliin gerekli olduuna dikkat ekmek iin
olduunu ifade etmitir ve Th Suresi 12. ayette yer alan Haydi papularn
kar. nk sen mukaddes Tuv Vadisindesin ifadesini de aktarmtr.
892






890
Dndren, Hamdi, a.g.e., c.1, s.214.
891
Esed, Muhammed, a.g.e., s.625.
892
Elmall M. Hamdi Yazr, a.g.e., c. 1, s. 337-344.



311
5.3. KDS KKNN SEMANTK ANALZ
Kds kk dier iki kkle karlatrldnda Kutsal metinlerde en fazla
tekrar eden kktr. zellikle Kitb- Mukaddeste ok sk tekrar eden bu kk, kutsal
metinlerin anlamlarnn zmlenmesinde anahtar rol stlenmektedir. Sadece Eski
Ahitte 840 kez kullanldn tesbit ettiimiz bu kk, Yeni Ahitte de 292 kez
kullanlmtr.
893
Ancak Kitb- Mukaddeste bu kadar sklkla kullanlan kk,
Kuranda ok az sayda (10 kez) kullanlmtr. Kkn Kitb- Mukaddes ve
Kuranda kullanlma sklklar aadaki tabloda verilmitir:
Tablo 5 : Kitb- Mukaddes ve Kuran- Kermde kds kk says
kds kk
Eski Ahit Yeni Ahit Kuran- Kerm Toplam
sim Trevleri 127 59 5 191
Fiil Trevleri 65 13 1 79
Toplam Trev 192 72 6 270
Toplam
Kullanm 840 292 10 1142

Kuranda ok az sayda kullanlm olmakla birlikte, kds kknn kk
anlamna ulamak ve anlam alannda yer alan dier terimleri tespit etmek
bakmndan Kitb- Mukaddese mracaat etmek byk nem tamaktadr. Zira bu

893
Kds kkn vahiy gelenei perspektifinde ele alarak semantik analize tabi tutan mer Mftolu,
Eski Ahitte bu kkn toplam 571 defa, Yeni Ahitte ise 27 defa getiini belirtmektedir.
Aratrmamzda Kitb- Mukaddesin btn zellikle Arapa tercmesinden tarandndan,
Mftolunun doru rakamlara ulaamadn dnmekteyiz. Karlatrma iin bkz. Mftolu,
mer, Vahiy Geleneinde Kaddese Kknn Semantik Analizi, Dinbilimleri Akademik
Aratrma Dergisi, c. 4 say 2, 2004.



312
kkn trevleri Kitb- Mukaddeste 1132 defa kullanlarak, kutsal Kitbn
merkezinde yer alan odak terimler haline gelmitir.
Etimolojik olarak qds (qadusa) kk anlam arnmak - kutsal olmaktr.
Sam dillerinde q-d-s harfleriyle ifade edilen bu kk, Malaycada qaddis, branicede
qadosh, Sryanicede qadisha, Amharikede qeddus, Ugaritede qdsh, Fenikecede
qdsh biimlerini almaktadr.
894

Arapada quds (qadusa) temizlik, kutsallk anlamnda olup, kelime Farsada
qods olarak kullanlmaktadr. Quddus (qadusa) ise ok kutsal anlamnda olup,
Hintede Kudds, Farsada ise qoddos olarak kullanlmaktadr. Muqaddas (qadusa)
kutsal anlamndadr ve Azericede mqeddes, Hintede mukaddas, Malaycada
mukaddas, Farsada moqaddas, Trkede mukaddes olarak yer alr. Taqdis (qadusa)
kutsama anlamnda ve Farsada taqdis, Trkede takdis olarak kullanlr.
895

Arapa szlklerde kdsnin kk anlamnn temiz olmak, arnmak olduu
belirtilmitir. ` ` temizlik anlamndadr ve Allahn sfat olarak ,' eklinde
kullanlr. Bu kelimeler iin kadm Arapa szlklerde, bereket, mbrek
karlklarna yer verilmitir. Allahn ismi / sfat olarak kullanldnda, Allah her
trl eksiklikten, ayptan uzak, temiz, mnezzeh grmek anlamndadr. , iin
szlklerde temizlemek / tehzh etmek ve tebrk etmek anlamlarna yer verilmitir.

894
Rajki, Andras, Arabic Etymological Dictionary, qadusa, byy., 2002.
895
a.e..



313
Mfessirler buradaki temizliin ilah kaynakl bir temizlik (manev temizlik)
olduuna ekmi ve Ahzab 33
896
ayetini rnek gstermilerdir.
Bu kkn Arapada temizlikle ilgili olmak zere kova anlamnda ,
suyun nn kesmek iin kullanlan ta anlamnda ` , gemi anlamnda ` ,
byk onur, eref sahibi kimse anlamnda , Hristiyanlarn azizleri iin
kullandklar ,` gibi trevleri bulunmaktadr. Ayrca slam literatrde cennet
iin ` , Kbe iin Beytil makdis ( .,, ' ), Suriye, Filistin ve rdnn bir
blgesi iin Mukaddes Arz ( _. ' ), Cebral iin Ruhul Kudus (` _,_),
Eski ve Yeni Ahit iin Kitbul Mukaddes (' . ) terkibleri kullanlmtr.
Bu kullanmlarn tm temizlik anlamn da barndrr.
Bakara Suresi 30. ayette geen ` ` ` ifadesi zerinde mfessirler farkl
aklamalar yapmtr: Bazlar bu ifadeyi, Sana nisbet edilen, sana yakmayan
eylerden seni arndrrz diye anlarken, bir ksm ise kendimizi arndrrz diye
anlamtr. Buradaki ifadeyi namaz olarak yorumlayanlar da olmutur.


896
Ey Ehl-i Beyt! Allah sadece sizin kirlerinizi (gnahnz) gidermek ve sizi tertemiz yapmak
istiyor



314
branicede de :;nin kk anlamnda temizlik n plandadr. Bu kk, saf,
temiz, pak, ar olmak; kutsamak, kutsallatrmak, kutsal kabul etmek, takdis etmek;
hazrlamak, adamak, tanrya vakfetmek; ayrlmak, ayr olmak, farkl olmak;
evlenmek, nianlanmak; ilan etmek, duyurmak, aa vurmak; fahie, kutsal yer,
tapnak; kutsal rab, aziz, vel; ibne, fahie gibi anlamlara gelmektedir.
Sryanicede ise $dq kk, temiz, pak, saf olmak; kutsamak, takdis
etmek; kutsanmak, takdis edilmek; kutsallatrmak; dinsel tren yapmak, Tersanctus
ilahsini okuyarak Tanrm Tanrm Tanrm diyerek alamak; adamak, teslim olmak;
abat hatrlayp kutlamak; evlilikle bayla birlemek; tapnak, kutsal yaratc,
azz, vel gibi anlamlara sahiptir.
Bu kk Yunancaya aktarlrken uyio (hagiyos) ve uy vo (hagnos)
kelimeleri kullanlmtr. Bu kelimeler dinsel sayg, reverans, saygyla eilme, ana-
babaya ve tanrya sayg duruunda bulunma anlamlarnda kullanlm olan uyo
kknden tremi ve u anlamlara gelmektedir; esiz ycelie sahip olan tanrya
sayg duruunda bulunmak, derinden gelen bir sayg gstermek; bu balamda
tanrdan dolay nem kazanan eylere, rnein dinsel adan nem arzeden
mekanlara, sayg gstermek, kutsamak anlamna gelmektedir. Bu kkn trevleri
tapnak, mabed, kutsal mekan; kutsal metin ve szler; tanrnn grev verdii kiiler,
melekler, azizler; tanrya has klmak, btnyle tanrya ait olmak; dinsel trenle,
saf, temiz olan eylerin tanrya kurban edilmesi, adanmas; Ahlak anlamda mutlak
saf, temiz, gnahsz, saygn, hatasz, alakgnll, iffetli, drst, kutsal
anlamlarndadr. Ayrca Yunancada kutsanm anlamnda kullanlan hieros ile
hagios kartrlmamaldr. Zira hagios sadece Tanr iin kullanlr. branice Kado



315
kelimesini karlamak zere kullanlan hagios ayrmak, kutsal olmak
anlamndadr. Yani sadece Tanr kutsal olarak (hagios) grlmelidir. Hieros dier
kutsallklar da ifade eder.
Latincede ise iki ayr kelime Scer ve Sanctus kullanlmtr. Scer,
s_cra, s_crum biiminden tremi; kutsal, yce, dinsel, kutsanm; berbat, lanetli,
murdar, nefret edilen; mabet, kutsal yer; tren, dua, din, ibadet; rahip, papaz,
rahibe; yasal, kamu davas, uyumazlk; kurban, adamak, kurban etmek, hasretmek,
vakfetmek; kutsal eyleri alma, kutsal eylere kar saygszlk, kutsal eylere
kfretme, kafirlik; dokunulmaz klmak, bozulamaz yapmak, lmszletirmek, ihlal
edilemez, bozulamaz anlamlarna gelmektedir. Sanctus ise geili fiil olup;
kutsamak, kutsallatrmak, takdis etmek, dokunulmaz yapmak; onaylamak;
buyurmak; temizlemek, arndrmak; yaptrm, meyyide uygulamak; kutsanm,
kutsal, kutsallatrlm; temiz, saf, erdemli, ahlakl; dindar takva ehli; kutsallk,
mukaddeslik; temizlik, iffet, ismet, erdem; resm emir, irade, hukukta cezay
tanmlamak iin kullanlan bir sz, hkm; dokunulmazlk, bozulmazlk, kutsallk;
saflk, iffet, ismet, namusluluk, erdem; kanun koyan, yaptrm getiren gibi bir ok
deiik treve sahiptir.
Trkede kds kknn temizlik, paklk, arlk; kutsallk, mbreklik;
kutsal, kutlu, mbrek, Allaha mensup, Allahla ilgili, dinsel; mukaddesletirme,
kutsallatrma, kutsal bilme, kutsal tutma; Allaha kretme; ululama, byk sayg
duyma; ok azz ve mbrek, ok kuds gibi anlamlara gelen deiik biimleri
vardr.



316
Modern ngilizcede kds kknn trevlerini karlamak zere to be holy,
be pure; to hallow, sanctify; to dedicate, to consecrate; to celebrate; to declare to be
holy, glorify; to hold sacred, venerate, revere, reverence, worship; to canonize; holy,
sacred; saintly; saint; holiness, sacredness, sanctity; saintliness gibi kelimeler
kullanlmaktadr. ngilizcede kullanlan sacred, sanctify kelimelerinin kkeni
Latince scer ve sanctusdur.
Kuranda ok az sayda kullanlmasna ramen, zellikle Eski Ahitte ok
sk tekrar eden kds kk bu youn kullanmna paralel olarak, farkl anlamlara
sahip olmutur. Sam dillerinde ortak kk anlam olarak temizlik n planda yer
alrken, bu kk istilah olarak kutsama, kutsal olma, dinsel anlamlarna sahip
olmutur. Arapadan farkl olmak zere, Sryanice ve branicede kdsnin anlamlar
arasnda adamak, kurban etmek; ayrmak, farkl tutmak, tahsis etmek; evlenmek,
nianlanmak, cinsel birleme; mabet, tapnak; azz, vel gibi kullanmlar da
yaygndr.
Mftolu, kds kk ile ilgili yapt semantik analizde, bu kkn
Kudds eklindeki trevinin Kuran ncesi vahiylerde grlmeyen ve Kurana
zg, Allah iin kullanlan bir sfat olduunu kaydetmektedir ki, kanmzca bu biraz
acelece yaplm yanl bir karmdr.
897
Zira branicede : ; (kaddi), : _ ;
(kado) ve Sryanicede 04ydq (kadiyea) kelimeleri Allahn Kudds sfatn
karlamaktadr.

897
Mftolu, mer, a.g.m., s. 220.



317
Yine Mftolunun kds kknn Eski Ahitten Yeni Ahite geerken anlam
daralmasna urad ve bu daralmann Yeni Ahit - Kuran izgisinde devam
etmedii ynndeki karmnn
898
da salkl olmad kanaatindeyiz. Zira Yeni
Ahitte kds kknn anlamnn teke dt ve sadece takdis etmek anlamnda
kullanldn ne srmektedir ki bunun byle olmad ortadr. Bu kkn, Yeni
Ahitte 04dqm (makdaa) kutsal yer, tapnak anlamnda kullanldn
899
gzden
karmtr. Bununla birlikte Eski Ahitte bu kadar yaygn biimde (840 kere)
kullanlan kkn, anlam alann ok daha geni olmas doaldr.
Ayrca Sryanice ve branicede kk anlamndan ok uzak hatta kk
anlamna kart anlamda olmak zere, fahielik, ibnelik, irkin iler, kfirlik, kutsal
olana kar saygszlk, hadsizlik gibi anlamlarda da kullanlmtr. Bu anlamlar
kk ifade etmek zere kullanlan eski ve yeni Bat dillerindeki kelimelerde de yer
almaktadr. Sryanicede yer alan bu geni anlam alannn Yeni Ahitte gememi
olmas doaldr, zira Sryanice ayn zamanda Eski Ahitin de kendisinde ifade
bulduu bir dildir.
Trkede ise Arapa anlamlarn dnda kullanmlar sz konusu deildir.
Dier yandan bu kk Trkeye evirirken kut kk ve trevlerinin kullanld
gz nnde tutulmaldr. Eski Trke bir kelime olan kut; rahmet, bereket, talih,
baht, hayr, kudsiyet, mbreklik anlamlarna gelmektedir. Bu anlamlarda da
grld gibi, Trkeye aktarldnda kds ile brk kklerinin anlam alanlar
birbiriyle daha da ok rtmektedir.

898
a.m., s. 224.
899
Romallar: 2-22, braniler: 9-12, Elilerin leri: 3-14





318
SONU
Aratrmamzda brk, sbh ve kds kklerinin her biri tek tek ele alnm ve
Kutsal Kitaplarda kaar kez ve hangi biimlerde getii belirtilmitir. Bu kklerinin
nn de kullanm saylar tablo 6da karlatrmal olarak sunulmaktadr.
Bu kklerin her de Kurandan daha fazla Kitab- Mukaddeste
kullanlmtr:
Tablo 6 : Kitb- Mukaddes ve Kuran- Kermde sbh, brk ve kds
kklerinin toplam kullanm saylar
sbh, brk ve kds kklerinin toplam says
Eski Ahit Yeni Ahit Kuran- Kerm Toplam
Toplam
Kullanm 1403 392 133 1928
Tablo 6da da grld gibi kk Kutsal Kitaplarda yaklak 2 bin kere
kullanlmtr. Bu kullanmlarn nemli bir blmn Eski Ahitte yer alan
kullanmlardr. Yeni Ahit ve Kuranda kullanm saylar daha azdr. Kanmzca bu
durum kkn anlam alanna tekabl eden terminojinin vahiy srecinin daha
sonraki dnemlerinde geniledii eklinde anlalabilir. Eski Ahitte sadece kds
kknn trevleriyle ifade edilen bir ok anlamn, Kuranda ok daha fazla sayda
kelime ile ifade edildiini sylemek mmkndr. Bu durum, dilin zaman ierisinde
zeginlemesi, ifade gcnn artmas, kelime hazinesinin eitlilik kazanmas ile de
ilgilidir.




319
Her kke dair yaptmz semantik analizler nda, bu kklerin anlam
alanlarn ekilsel olarak aadaki gibi ifade edebiliriz:
brkkk sbh kk kds kk

Yukardaki ekilsel anlatmda en i halkada kk anlama, ikinci halkada bu
kkten treyen ve genellikle kutsal metinlerde n planda olan terimsel / asl
anlamlara ve en d halkada da dolayl / yan / tremi anlamlara yer verilmitir. Tabi
burada verilen anlamlarn yaklama bal olarak ikinci halka veya d halkada yer
almas sz konusu olabilir ve yaplan snflandrma greceli olmakla malldr. ekil
zerinde verilen anlamlarn tm birka istisna haricinde- Kuran- Kerm ve
Kitb- Mukaddeste ortak olarak kullanlmtr. zellikle orta halkada verilen
terimsel anlamlar kutsal kitaplarn tmnde ortak olarak kullanlmtr. Burada
eref, an, grkem;
havuz, su bikintisi;
yamur; selam
vermek; kretmek,
anmak; tenzh,
ululama; ebed, ezel;
lnet, beddua etmek,
svmek
Fazlalk, bolluk,
hayr, rahmet ve
saadetin
kalcl
kmek
Namaz, zikir, dua;
vg, vme;
kretme, hamdetme;
ululuk, grkem, an,
n; tesbih aleti;
yzc, yzge; gemi,
at, melek, yldz
Tenzh, temize
karmak, temiz
olmak; ululamak;
yce olmak
yzmek
Gemi; kova; azz, vel;
onur, n, eref sahibi
kimse; fahie, ibne;
irkin i, kfr,
hadsizlik; evlenmek;
mabet, tapnak, kutsal
yer; dinsel
Kutsal, mbrek,
yce; eksik ve
kirden mnezzeh;
adamak; kurban
temiz
olmak



320
dikkat ekilmesi gereken en nemli istisna, sbhnn kk anlamnn Kitb-
Mukaddeste ve dolaysyla branice ve Sryanice dillerinde yer almamasdr.
Bu kklerin ortak anlam alanlarn karlatrdmzda tenzh (temize
karma) ve yceltme / ululama anlamlar ile tesbh ve takds kelimelerinin terimsel
anlamlarnn byk oranda rttn grmekteyiz. Nitekim hem Arapa ve
Trke szlklerde hem de tefsirlerde bu kelimeler bir dierinin karl olarak
verilmitir. Nitekim Elmall Hamdi Yazr da tesbhin takdsi, takdsin de tesbih
ierdiini ifade etmektedir:
900

O yledirdediimizde yani bir eyin varln isbt ettiimizde
takds; O yle deildir dediimizde, bir eyin yle olmadn isbt
ettiimizde de tesbh szkonusu olmu olur. Fakat netice itibariyle daha
nce de sz getii gibi, esas itibariyle aralarnda pek byk bir fark
yoktur. Tesbhde takds, takdsde de tesbh szkonusudur. Her ikisi
iiedir. Nitekim Yce Allah bu ikisini hls Sresinde bir araya
getirmitir. hls Syresinin ilk iki yeti olan Kul huvallhu ehad.
Allhu's Samed (Deki; O Allah birdir. Allah Sameddir, yani her ey
varln ve devamn O'na borludur. O hi bir eye muhta deildir)
yetleri takdsi, geriye kalan Lem yelid ve lem yled ve lem yekun leh
kufuven ehad (Kendisi dourmamtr ve bir bakas tarafndan da
dourulmamtr. Hi bir ey O'nun dengi olmamtr) yetleri ise tesbhi
ifde eder. Bunlarn her ikisi de yani hem takds ve hem de tesbh; Yce
Allah'n vahdaniyetini ve yegane tek varlk olduunu, O'nun benzeri ve
ortann bulunmadn isbta yneliktir.
Dier yandan yukardaki ekilde grld gibi brk kknn de (tebrk)
dolayl / tremi anlamlar arasnda tenzh ve ululama anlamlar yer almaktadr.
Ancak bir ok mfessirin de dikkat ektii gibi takds ile tebrk kelimeleri farkl
anlam alanlarna sahiptir. Bu kkler Trkeye aktarldnda, zellikle brk ve kds

Elmall Muhammed Hamdi Yazr, a.g.e., c. 8,s. 30-32.



321
kklerinin trevlerinin Trkede karlanmak zere, eski Trke bir kelime olan
kut ve trevlerinin kullanldna dikkat ekilmelidir. Trklerin inan dnyasnda
kut tam anlamyla bir odak kelimedir. Bu noktada Arapadan dilimize aktarlan
kkn nasl i ie getiini ortaya koymak iin Kalafatn kut ile ilgili dile
getirdiklerini aktarabiliriz:
901

Kut, Tanr ile insan arasnda kurulan iliki sonucu zuhra kan bir
deerdi. nanca gre Tanr trettikleri iin bir nizam koyuyor, buna tre
deniyordu. Trenin hkmlerine uyan kimse ise, Tanrdan kut alyordu.
te Trk, treye uyarak Tanrnn her trl ihsanna hem kafa, hem
gnl, hem de maddi dny nimetlerine, yni kut'a kavumu kimsenin
safatyd Kut, her yerde mevcut olduuna inanlan Kk Tengrinin
tecellilerine derece derece ulamak demektir. Kut, kaynak itibariyle
Tanr'dan olup hyatn her annda ve dnynn her yerindedir
Kanmzca Arap dilinde (Sam dillerinde) sbh ve kds kkleri birbirlerine
daha yakn durmakla birlikte, Trkeye aktarldnda brk ve kds kkleri
birbirlerine daha ok yaknlamaktadr. Ayn durum ilgin bir biimde ngilizcede
de grlmektedir. ngilizcede brk ve kds kkleri ortak kelimelerle ifade
edilebilmektedir. rnein ngilizcede en sk kullanlan bless kelimesi Arapada -=
--- ve '- ifadeleriyle karlanmaktadr.
902

Her ne kadar da bu kk hem Sam dillerinde hem de aktarldklar dier
dillerde birbirlerine yakn / edeer anlamlara sahip olsalar da, aralarndaki fark
(anlam ilikisi) genel hatlaryla aadaki ekilde gsterdiimiz gibidir.


901
Kalafat, Yaar, Halk nanlarnda Kltr Kodlar -1, Ankara, 2003.
902
Websters-online-dictionary



322








Bize gre, Kutsal Kitaplarda idealize edilen yaratc kul ilikisi yukardaki
ekilde ifade etmeye altmz gibidir. Yaratc, kullarna daim ve bol ihsanda
bulunmakta (bereket), kul ise bu ihsann karln kr ile vermekte ve
yaratcsn her trl eksiklik, noksanlk ve olumsuzluktan tenzh etmektedir
(tesbh). Modern insann zihin ifrelerine her haliyle ters decei grlen bu
yaratc ve kul arasnda oluan karlkl ideal iliki biimi mukaddes, mreffeh ve
huzurlu bir yaantnn anahtardr.
Bu kkn salkl bir biimde anlalmas kutsal metinlerde nerilen tanr
kul ilikisi, kutsallk anlay asndan son derece nemlidir. Yaptmz dilsel
analizlerin, daha da ileri tanmas ve tarih sosyal antropoloji almalar ile
desteklenmesi, suretiyle kutsallk anlayna dair daha verimli sonulara ulalabilir.

Son olarak aratrmada ulalan sonular ylece maddelenebilir:
Yce Yaratc









Kul

T
e
s
b
i
h
B
e
r
e
k
e
t
Kudsiyyet



323
1- Kuran aratrmalarnda modern dilbilim disiplinleri olan semantik,
leksikoloji ve etimoloji gibi bilim disiplinlerinden istifade etmek
aratrmaclara fayda salamaktadr.
2- Kurann anlalmas iin Kitb- Mukaddeste yer alan dilsel ve tarihsel
bilgi birikimine mracaat etmek saysz katklar salayacaktr. nk
Kuran, kendisinden nceki ilah vahiy rnlerinin temel terminolojisine
sahip km ve mesajn ayn terminolojiyi kullanarak aktarmtr.
3- Szck incelemelerinde Sam dillerini bir btn olarak gz nnde tutmak,
ilk anlam, istlah anlam ve tremi yan anlamlara ulamak asndan son
derece yararl bir yntemdir. Bu yntem, Kurana n yarg ile yaklalarak,
Kuran dilinin gerek hedeflerinin perdelenmesinin nne geer.
4- Brk, sbh ve kds Kuran Kerm ve Kitb- Mukaddeste ortak olarak
kullanlan ve metin btnl ierisinde anahtar terim olma zelliine sahip
kklerdir. Bu kklerin doru anlamlarna ulamak, kutsal kitaplarn yaratc
ile kul ilikisine dair ne srdkleri anlam haritalarnn salkl bir biimde
anlalmasn salayacaktr.
5- Brk, sbh ve kds kklerinin trevleri metin ierisinde bir ok zaman biri
dierini karlayabilecek anlamlarda kullanlmtr.
6- Her kk te, Trkeye aktarlrken ilk anlamlarndan tamamyla kopmu,
izaf anlamlar Trkedeki temel anlamlar olmutur.
7- Her kk te, Kurandan daha fazla Kitb- Mukaddeste kullanlm ve
Kitb- Mukaddeste daha fazla trev / anlamlar yer almtr.




324
KAYNAKA

Abduh, Muhammed ve Rz, Red, Tefsrul-Menr-Tefsrul-KuraniI-Hakm-,
Drul-Menr, Msr 1954.
Abduh, Muhammed, ev. Abdulkadir ener ve Mustafa Fayda, Fatihatul-Kitb
(Fatiha Tefsiri), Ankara niv. lahyat Fakltesi Dergisi, Ankara 1970.
Abdulcebbr, Tesbtu delili'n-nubuvve, nr. Abdulkerim Osman, Beyrut, 1966.
Abdurrahman, Aliye, Vahiy Geleneinde Emr Kknn Semantik Adan
ncelenmesi, Ankara niv. Sosyal Bilimler Enstits Yaynlanmam Yksek
Lisans Tezi, Ankara 2002.
Acar, mer, Arap Dilinde ok Anlamllk, Yaynlanmam Doktora Tezi, Uluda
niv. Sosyal Bilimler Enstits, Bursa 2002.
Adam, Baki, Kurann Anlalmasnda Tevratn Rol, slam Aratrmalar, c. 9.,
Ankara.
Adam, Baki, Yahudi Kaynaklarna Gre Tevrat, Seba Yay., Ankara 1997.
Akarsu, Bedia, Dil-Kltr Balants, nklb Yay., stanbul 1998.
Akarsu, Bedia, Felsefe Asndan Dil, 12 Eyll 2006, <http://kisi.deu.edu.tr
/binnur.kavlak/ kitaplar/dil.doc>
Akdemir, Salih, Kuran evirilerinde Yntem Sorunu, Yaynlanmam Kitap.
Akdemir, Salih, Kuran- Kerimde Geen Kklerin Gerek Anlamlarnn
Belirlenmesinde Art-Sremli Semantik Aratrmalarn nemi,
Yaynlanmam Makale.



325
Akka, S. nal, Bir Kltr Merkezi Olarak Harran, I. Uluslararas Katlml Bilim,
Din ve Felsefe Tarihinde Harran Okulu Sempozyumu, anlurfa 2006.
Aksan, Doan, Anlambilim: Anlambilim Konular ve Trkenin Anlambilimi, Engin
Yay., Ankara 1999.
Aksan, Doan, Anlambilim, lgili Alanlar ve Trke, Ankara niv. TMER Dil
Dergisi, Say: 16, Ankara 1994.
Aksan, Doan, Her Ynyle Dil Ana izgileriyle Dilbilim, TDK Yay., Ankara
1995.
Alan, Yusuf, Lisan ve nsan, TV Yay., zmir 1994.
Albayrak, Halis, Tefsir Usl, Yntem, Ana Konular, lkeler, Teklifler, ule Yay.,
stanbul 1998.
Altun, Mustafa, Eski Metinlerde Bir Semantik nceleme rnei : Hikmet-nme,
Sakarya niv. Eitim Fakltesi Dergisi, Say 7, Nisan 2004, Sakarya.
el-'mil, el-Kakl, nr. Thir Ahmed ez-Zv, Kahire 138O/1961.
Andrews, Walter, iirin Sesi, Toplumun arks, stanbul 2000.
el-Antak, Muhammed, Dirst fi Fqhil-Lga, Dar-arkil Arab, Beyrut 1969.
Arkl, N., Tundoan T. ve Vardar B., Semantik Akmlar, Yeni nsan Yay., stanbul
1969.
Armaan, Mustafa, Gelenek ve Modernlik Arasnda, nsan Yay., stanbul 1995.
Atalar, Krad M., Kuran' Anlama Yntemleri zerine - 'Kk-anlamllk'
Temelinde Bir Kavramsal Eletiri , ktibas Dergisi, 12 Ekim 2005,
<http://www.kuranislami.com/kuran/ kuranyoentem.html>
Atalar, Krad M., Kuran Kavramlarn Dilini Anlamak Semantik Bir neri-,
ktibas Dergisi, cilt 14, say 215.



326
Atalar, M. Krad, Kurani Kavramlarn Kk-Anlamllk zellii Ceala/Halaka
rnei-, ktibas Dergisi, 15 Ekim 2005, < http://www.kuranislami.com/
kuran/kurankoek.html
Atay, Hseyin, Kuranda man Esaslar, Atay Yay., Ankara 1998.
Aysever, R. Levent, Szn Yurtsuzluu, Adam Sanat, Say 211, Austos 2003.
Barthes, Roland, ev. Sndz ztrk Kasar, S/Z, YKY 2. bask, stanbul 2002.
Bakan, zcan, Lengistik Metodu, alayan Kitabevi, stanbul 1967.
Belzri, ev. Mustafa Fayda, Fthul-Buldan, Ankara 1987.
Benli, Yusuf, Cabir b. Hayyan Klliyatnn Kltrel Kaynaklar, I. Uluslararas
Katlml Bilim, Din ve Felsefe Tarihinde Harran Okulu Sempozyumu,
anlurfa 2006.
Beyhak, el-Esm ve's-Sft, Beyrut 1985.
Blue Letter Bible, Blue Letter Bible 1996-2002, 6 Aug 2006,
<http://www.blueletterbible.org/cgi-bin/words.pl?word= 01288&page= 1>
Bolay, S. Hayri, Felsef Doktrinler ve Terimler Szl, Aka, Ankara 1997.
Brown, Driver, Briggs and Gesenius, The KJV Old Testament Hebrew Lexicon, 6 Aug
2006 <http://www.biblestudytools.net/Lexicons/Hebrew/heb. cgi?number=
1290&version=kjv>.
Bula, Ali, Kutsala, Tarihe ve Hayata Dn, z Yay., stanbul 1995.
Cary, Edmond, ev. Mete amdereli, eviri Nasl Yaplmal, nsan Yay., stanbul
1996, (evirmenin nsz)
Cerraholu, smail, Tefsir Usul, TDV Yay., Ankara 1997.
el-Cevzi, Abdurrahman b. Ali, Zadu'l-Mesir fi lmi't-Tefsir, Beyrut 1404.



327
Cilac, Osman, Tevrat, 18 Eyll 2006, <http://www.sevde.de/Dinler/Tevrat.htm>
Civelek, Yakup, 7.11. Asr slam Dnyasnda Dil Olgusuna Yaklamlar ve Batl
Dilbilimcilerle Mukayesesi, Kuran Dilbilim ve Hermentik Sempozyumu,
Bakanlar Mat., Erzurum 2001.
Condon, J.R. ve John C., ev. Murat iftkaya, Kelimelerin Byl Dnyas:
Anlambilim ve letiim, nsan Yay., stanbul 1995.
Cubrn, Mesd, er-Rid- Mucemul-Luaviyyn el-Asriyyun, Darul-lmil-
Melayin, Beyrut 1967.
Cndiolu, Dcane, Anlamn Tarihi, Kitabevi, stanbul trz.
Cndiolu, Dcane, Boa konuabilirsin fakat bou konuamazsn, Yeni afak
Gazetesi, 12 ubat 2005.
Cndiolu, Dcane, Kuran evirilerinin Dnyas, Kakns Yay., stanbul 1999.
akr, Cemal, Anlamn Balam Asndan ncelenmesi: Kkanlambilim ve
Artanlambilim, Gazi niv. Gazi Eitim Fakltesi Dergisi, Cilt 24, Say 3,
Ankara 2004.
akr, Cemal, Balam, Felsefe Ansiklopedisi 2, Etik Yaynlar, stanbul 2004.
anga, Mahmd, Kuran Kelimelerinin Anahtar, Tima, stanbul 1986.
iek, Mehmet, Dil Olgusuna Genel Bir Bak, Kuran Hermentik ve Dilbilim
Sempozyumu Kitab, Bakanlar Mat., Erzurum 2001.
Dartma, Bahattin, Kuran Kelimesinin Semantik Ahalizi zerine, Dinbilimleri
Akademik Aratrma Dergisi, Cilt 4 Say 3, 2004.
Demirci, Muhsin, Tefsir Usul ve Tarihi, Marmara niv. lahyat Fakltesi Yay.,
stanbul 1998.



328
Dilaar, Agop, Dil, Diller ve Dilcilik, TDK Yay., Ankara 1968.
Dil ve nsan, yb, 14 Tem 2006, <http://www.mucizeler.com/dilveinsan.html >.
Doan, Mehmet D., Byk Trke Szlk, z Yaynclk, stanbul 1996.
Dndren, Hamdi, nsanla Son ar Kuran Kerim, Yeni afak, stanbul 2003.
Durmu, erafettin, Tevrat ve ncil evirilerindeki Problemler - Dilbilimde / Szde
Eril - Diil Ne kadar Bedensel / Organik Erkek-Diiyi Anlatr?,
<http://19.org/turkish/makaleler/durmus1.htm#2#2>
Eb Abdurrahman el-Hall bin Ahmed el-Farhid, Kitbul-Ayn, Dru ihyit-
tursil-arab, Beyrut 2001.
Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taber, Taber Tefsiri, Hisar Yaynevi, stanbul.
Ebu Hayyan, Muhammed b. Yusuf, el-Bahrul-Muhit, Darul-Kutubil-lmiyye,
Beyrut 1993.
Eb Nu'aym, Hilyet'l-evliy, Kahire, 1351/1932.
Eb Ubeyd, Garbu'l-hads, Hayradabad 1385/1966.
Eb Ubeyd, el-Kasm b. Sellm, Kitbu'l-meviz, el yazma, Yahuda Kolleksiyonu,
Hebrew Univ., Ar. 95.
Ebu Zeyd, Nasr Hamid, ev. mer zsoy, Tarihte ve Gnmzde Kuran Tevli
Sorunsal, slam Aratrmalar, cilt 9 say 1-2-3-4, 1996.
Eb'l-Mehsin Ysuf b. Ms el-Hanef, el-Mu'tasar, Haydarabad 1362.
Elmall Muhammed Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, Feza Gazetecilik Yay.,
stanbul, 1992.
Eren, Hasan, vd., Trk Dil Kurumu Trke Szlk, Milliyet, stanbul 1992.



329
Ergin, Muharrem, Trk Dil Bilgisi, Bayrak Basm, stanbul 1992.
Erkan, Arif, Arapa Trke Byk Szlk, Huzur Yayn, stanbul 2004.
Esed, Muhammed, Kuran Mesaj Meal Tefsir -, aret Yaynlar, stanbul 1997.
Fahruddin Er-Raz, Tefsir-i Kebir Meftihul-Gayb, Aka Yaynlar, Ankara 1989.
el-Fakih, Trihu Mekke, Leydin, no: 463, vr. 342a.
Faraci, Fiona, Dilbilim Bilind likisi, 21 Ocak 2007, <http://dilbilim.murat.ms
/index. php?topic=371.0;prev_next=prev>
al-Faruki, smail Raci, ev. Mehmet Paac, Kurann Yorumunda Yeni Bir
Metodolojiye Doru, slam Aratrmalar, c 7 say 3-4, Gz 1994.
el-Fs, el-Iqtus-semn, trz.
Fazlurrahman, ev. Alparslan Akgen, Ana Konularyla Kuran, Ankara Okulu
Yay., Ankara 1996.
Feyym, Ahmed b. Muhammed b. Ali el-Mukarr, el-Misbhul-Munr, Matbaatu
Mustafa el-Bab, Msr 1931.
Firuzbd, Mecduddin Muhammed b. Yakup, Kamusul-Muht, Muessesetur-Risale,
Beyrut 1987.
el-Galyn, Mustafa, Camiud-Durusil-Arabiyye, el-Mektebetl-Asriyye, Beyrut
1994.
Gezgin, Ali Galip, Kuranda Semantik ve Metod ve Kuranda Kavm Kelimesinin
Semantik Analizi, Sleyman Demirel niv. Sosyal Bilimler Enstits
Doktora Tezi, Isparta 1999.
Gezgin, Alip Galip, Kuran Anlamak in Hermentik mi Semantik mi?,
Sleyman Demirel niv. lahiyat Fakltesi Dergisi, yl 200 say 7, Isparta.



330
Gezgin, Ali Galip, Kurann Doru evirisinde Tarihsel Etimolojik Szlklerin
nemi, Tabula Rasa Felsefe Teoloji, yl 3 say 8, Mays Austos 2003.
Gkberk, Macit, Deien Dnya Deien Dil, YKY, stanbul 1997.
Gzeler, Esra, Sami Dini Geleneinde Salat, Savm ve Zekat Kavramlarnn
Semantik ncelemesi, Ankara niv. Sosyal Bilimler Enstits Yaynlanmam
Yksek Lisans Tezi, Ankara 2005.
Gruendler, Beatrice, The Development of the Arabic Scripts, Scholar Press, Atlanta,
Georgia 1993.
Guitton, Jean, ev. Cevdet Perin, Dnme Sanat, Remzi Kitabevi, stanbul 1968.
Gz, Nkhet, Sesler ve Kurallar, Der Yaynevi, stanbul 1992.
Hamidullah, Muhammed, Konferanslar, Erzurum 1975. (Aktaran: Osman Cilac)
el-Harg, el-Bire wen-nizra f tabrir-ruy, el yazma, Forma 6262, vr. 121a.
el-Hatb el-Badd, Mdihu evhm, yy., tsz.
Hatibolu, Vecihe, Dilbilgisi Terimleri Szl, TDK Yay., Ankara 1972.
Horowitz, Edward, How the Hebrew Language Grew, Ktav Publishing House Inc.,
USA 1960.
el-Hl, Emn, ev. Mevlt Gngr, Kuran Tefsirinde Yeni Bir Metod, Kuran
Kitapl, Ankara 2001.
el-Hl, Emn, ev. Mevlt Gngr, Tefsir ve Tefsirde Edebi Tefsir Metodu, slam
Aratrmalar Dergisi, c. 2, say 7, Ankara 1998.
Hutton, Christopher, Semantics and the Etymological Fallacy Fallacy, Language
Sciences, volume 20 no 2, April 1998.
bn Abdilberr, Cmiu beyni'l-ilm. yy., tsz.



331
bn Abdil-Hakem, Futhu msr, yy., tsz.
bn Ebi'd-Duny, el-rf, vr. 76a-b.
bn Ebi'd-Duny, Kitabut-tevbe , el yazma, Chester Beatty, 3863, vr. 20b.
bn Eb-Duny, el-Akl ve fadluhu, nr. Muhammed Zhid el-Kevser, Kahire
1365/1946.
bn Hacer, el-sbe. yy., tsz.
bn Hazm, el-hkam fi Uslil-Ahkam, Msr 1345.
bnul-Kayyim el-Cevziyye, asetul-lehfn min mesyidi-eytn, Kahire
1358/1939.
bn Kesr, el-Bidye ve'n-nihye. yy., tsz.
bn Kuteybe, Tevlu Muhtelifil-Hadis, Beyrut 1985.
bn Manzr, Lisnl-lisn: Tehzbu Lisnul-Arab, Drul-Kutubil-lmiyye, Beyrut
1993.
bn Nsruddn, Cmiul-sr, vr. 8a.
bn Sad, Tabakat, Beyrut 1985.
bn enrb, Menqb li eb tlib, Necef 1376/1956.
bn Tvs, Sad. yy., tsz.
bnu'l-Cevz, Kit. el-Kusss, el-yazma, Leydin mecmua no. 988, vr. 20a.
bnu'l-Esr, en-Nihye, yy., tsz.
mam Kurtub, el-Camiu li-Ahkamil-Kuran, Buru Yaynlar, stanbul 1997.



332
mer, Kmile, Toplumsal Dilbilim, Dilbilim ve Dilbilgisi Konumalar I, TDK yay.,
Ankara 1980.
ler, Emrullah, Trkede Anlam Kaymasna Urayan Arapa Kelime ve Kelime
Gruplar, TDA Vakf Yay., stanbul 1997.
zutsu, Toshihiko, ev. brahim Kaln, slamda Varlk Dncesi, nsan Yay.,
stanbul 1995.
zutsu, Toshihiko, ev. Selahattin Ayaz, slam Dncesinde man Kavram, Pnar
Yay., stanbul 2000.
zutsu, Toshihiko, ev. Selahattin Ayaz, Kuranda Dini ve Ahlak Kavramlar, Pnar
Yay., stanbul 1991.
Izutsu, Toshihiko, ev. Sleyman Ate, Kuranda Allah ve nsan, Yeni Ufuklar
Neriyat, stanbul tsz.
Jastrow, Marcus, Dictionary of the Targumim, the Talmud Babli and Yerushalmi, and
the Midrashic Literature, Pardes Publishing House, New York 1950.
Jeffery, Arthur, The Foreign Vocabulary of the Qur'an, Oriental Institute:
Baroda, India 1938.
Kabaaa, Sina ve Erdal Alova, Latince Trke Szlk, Sosyal Yaynlar, stanbul
1995.
Kamaz, Safa, Smer Dil ve Kltr, 04 Kasm 2005, <http://www.lotuskitap.com/
dusunensiyaset/makale.asp? d=a&id=32>
Kalafat, Yaar, Halk nanlarnda Kltr Kodlar -1, Ankara, 2003.
Karaam, smail, En Byk Mucize: Kuran Kermin lmi ve Edebi Srlar, Yeni
afak, stanbul 2005.



333
Karsl, brahim H., Kuran Tefsiri Asndan lk Arap Lgati Kitabul-Aynn
Deerlendirilmesi, Nsha Dergisi, Say: 14, Yaz 2004.
Keckes, I., Editorial: Lexical Merging, Conceptual Blending, and Cultural Crossing,
Intercultural Pragmatics, Volume 1-1, 2004.
Kl, Sadk, slamda Sembolik Dil, nsan Yay., stanbul 1995.
Kl, Sadk, Nesnellikle znellik Arasnda Yorum, slam Aratrmalar, 1996/ 9.
Kran, Zeynel, Dilbilim Akmlar, Onur Yay., Ankara 1996.
Kister, M. J., ev. Cemal Arman, srailoullarndan Nakilde Bulunma Meselesi,
Cumhuriyet niv. lahyat Fakltesi Dergisi, 20 Ekim 2006,
<http://www.cumhuriyet.edu.tr/akademik/ fak_ilahyat/der51/07.htm>
Kocaba, akir, slamda Bilginin Temelleri, z Yay., stanbul 1997.
Kocaman, Ahmet, Dilbilim, Szlk, Szlklk, Kebike, Say 6, 1999.
Ko, Mehmet Akif, Sebeb-i Nzule Bal Anlamn Almasn Kolaylatran Bir
Unsur Olarak Kuran Metni , slamyat, Cilt 7 Say 1.
Ko, Nurettin, Aklamal Dilbilgisi Terimleri Szl, nklap Yay., stanbul 1999.
Korkmaz, Ramazan, Trk Dili, Nisan 2000.
Korkmaz, Zeynep, Gramer Terimleri Szl, TDK yay., Ankara 1992.
Kutscher, Eduard Yechezkel, A History of the Hebrew Language, The Magnes Press,
The Hebrew University, Jerusalem 1984.
Leon-Dufour, Xavier, Dictionary of the New Testament, Harper & Row, San
Fransisco 1983.
Luxenberg, Christoph, Die syro-aramische Lesart des Koran: Ein Beitrag zur
Entschlsselung der Koransprache, Das Arabische Book: Berlin 2000.



334
Lyons, John, Kuramsal Dilbilime Giri, TDK Yay., Ankara 1983.
M. Talb, Les Bida, Studia Islamca, XII. yy., tsz.
Malko, M. Nihat, Kltrn Temel Unsuru Dil, <http://www.izedebiyat.com/
yazi.asp?id=32182>
Margoliouth, D.S., ev. Suat Ertzn, slamyet ncesi Arap-srailoullar likileri,
Kakns Yay., stanbul 2003.
Martin, Le Roy, A Comparative Analysis of Two Approaches to Greek: The
Traditional Approach and the Linguistic Approach, May 1990, site eriim 14
Temmuz 2006, <http://earth.vol.com /~lmartin/APPROACH.HTM>
el-Mavsl, Gyetu'l-wesil, el yazma, Cambridge, Forma 33 (10), vr. 42 vd.
el-Meclis, Bihrul-envr, c. 13, s. 357 (yeni n.); el-mil, el-Cevhiru's-seniyye,
Necef 1384/1964.
Mevdud, Ebul-Ala, Tefhimul Kuran Kurann Anlam ve Tefsiri, nsan
Yaynlar, stanbul 1991.
Mingana, Alphonse, An Ancient Syriac Translation of the Kur'an Exhibiting New
Verses and Variants, Bulletin Of The John Rylands Library Manchester,
1925, Volume IX.
Mingana, Alphonse, Syriac Influence on the Style of The Kur'an, Bulletin Of The
John Rylands Library Manchester, 1927, Volume II.
Miquel, Andre, ev. Ahmet Fidan ve Hasan Mente, Douundan Gnmze slam
ve Medeniyeti, Gerek Hayat, stanbul 2003.
Moscati, S., Spitaler, A., Ullendorff, von Soden, E., W., An Introduction to the
Comparative Grammer of Semitic Languages, Otto Harrassowire Wiesbaden,
1980.



335
el-Mu'cem'ul-Vasit, Msr Arap Dili Akademisi, Kahire stanbul, tsz.
Mutahhari, Murtaza, Understanding the Uniqueness of the Qur'an, Al-Tawhid, Vol I
No. 1-3 (Muharram - Rajab 1404 AH).
Mutal, Serdar, ngilizce-Trke-Arapa Szlk, Daarck Yay., stanbul 2001.
el-Muttaq el-Hind, Kenzul-umml.
Mftolu, mer, Vahiy Geleneinde Kaddese Kknn Semantik Analizi,
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, c. 4 say 2, 2004.
Naveh, Joseph, Early History of the Alphabet, The Magnes Press, Jerusalem 1982.
Nicholson, Reynold A., A Literary of the Arabs, Cambridge University Press,
Cambridge 1969.
Nianyan, Sevan, Szlerin Soyaac: ada Trkenin Etimolojik Szl, Adam
Yay., stanbul 2002.
Oki, M. Tayyib, Tefsr ve Hadis Usulnn Baz Meseleleri, Nun yay., stanbul 1995.
Okumu, Mesut, Kuranda Birr Kavram zerine; Semantik Bir Analiz, Dini
Aratrmalar, 2002/5 .
Omran, Elsayed M.H, Islam, the Qur'an and the Arabic Literature, Al-Serat A
Journal of Islamic Studies, Vol XIV No. 1 , Spring 1988.
Owens, R. E., Language Development: An Introduction, Colombus Merrill
Publishing Company, 1988.
Oxford ngilizce Szlk, Vulgata maddesi, 21 Ocak 2007, <http://tr.wikipedia.org/
wiki/Tevrat>
zdemir, Metin, Anlam Kaymasna Urayan Kurn Bir Kavram; Fsk,
Cumhuriyet niv. lahyat Fakltesi Dergisi, Say 2, Sivas 1998.



336
zerkan, engl A., Medya, Dil ve letiim, Mart Yay., stanbul 2001.
zkan, Musafa F., Gemi Dnem Arap Yarmadasnda Dil, 14 Eyll 2006,
<http://www.patikalar.net/tefus1.htm>
zkrml, Atilla, Trk Dili Dil ve Anlatm, stanbul Bilgi niv. Yay., stanbul 2001.
zkrml, Atilla, Trk Edebiyat Ansiklopedisi, nklap Yay., stanbul 1990.
zler, Mevlt, slam Dncesinde EhI-i Snnet EhI-i Bidat Adlandrmalar, Ekev
Yay., Erzurum 2001.
zsoy, mer, Kuran Hitabnn Tarihsellii ve Tarihsel Hitabn Nesnel Anlam
zerine, slam Aratrmalar, cilt 9 say 1-2-3-4, 1996.
zsoy, mer, Kurann Metinleme Tarih, lahyat, Ankara 2002.
ztokat, Erdin, Szlk stne Gzlemler, Dilbilim IV, stanbul niv. Edebiyat
Fakltesi Yay., stanbul 1979.
Paac, Mehmet, ada Dnemde Kuran ve Tefsire Ne Oldu?, slamyt, c. VI,
say 4, Ankara 2003.
Paac, Mehmet, Kuran ve Ben Ne kadar Tarihseliz, Ankara Okulu Yay., Ankara
2002.
Paac, Mehmet, Oryantalizm ve ada slamc Sylem, slamyt, c. IV, say 4,
Ankara 2001.
Palmer, Frank R., ev. Ramazan Ertrk, Semantik Yeni Bir Anlambilim Projesi,
Kitbiyt, Ankara 2001.
Porzig, Walter, ev. Vural lk, Dil Denen Mucize, TDK Yay., Ankara 1995.
er-Rgb el-Isfehn, Mufredtu ElfziI-Kuran, ner. Safvan Adnan Davudi, Darul-
Kalem, Dmek 1992.



337
Rajki, Andras, Arabic Etymological Dictionary, byy., 2002.
er-Rz, Eb Bekr Muhammed b. Zekeriyy, Muhtru's-Sihh : Mucem'r-Raz,
ar Yaynlar, stanbul 1980.
Riazi, Abdolmehdi, The Invisible in Translation: The Role of Text Structure, The
First International Conference on Language, Literature, and Translation in
the Third Millennium, Bahrain University, March 16-18, 2002.
es-Sarn, Mahmd, lmul-Lga Mukaddimetn lil-Kariil-Arabiy, Drun-
Nahdatil-Arabiyye, Beyrut tsz.
es-Sabn, Muhammed Ali, Safvett-Tefsr Tefsirlerin z, Ensar Neriyat,
stanbul 1995.
Saifullah, M. S., Mohammad Ghoniem and Shibli Zaman, From Alphonse Mingana
to Christoph Luxenberg: Arabic Script & the Alleged Syriac Origins of the
Qur'an, 20 Ocak 2007, <http://www.islamic-awareness.org/Quran/Text/
Mss/vowel.html>
Sakall, Tuna, Anlam ve Dil, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Marmara niv.
Sosyal Bilimler Enstits, stanbul 2001.
Sam, emseddin, Kamus- Trki, kdam Matbaas, Dersaadet 1899 1900.
Sar, Mevld, El-Mevrid Arapa Trke Szlk, Bahar Yaynlar, stanbul 1982.
Saussure, Ferdinand de, Cours de Linguistique Gnrale, Payot, Paris 1965.
Sav, Bahattin, Anlam Deimeleri zerine Artzamanl Bir nceleme, Gazi niv.
Gazi Eitim Fakltesi Dergisi, Cilt 23, Say 1, Ankara 2003.
Seluk, Engin, Bat Trkesinde Anlam Deimeleri, Sakarya niv. Sosyal
Bilimler Enstits Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Sakarya 2000.



338
Shachter, Haim, The New Universal Hebrew English Distionary, Yahneh Publishing
House, Tel Aviv 1962, c. 1, s. 81.
Siyeru a'lmi'n-nubel, nr. Es'ad Talas, Kahire 1962.
Smith, R. Payne, A Compendious Syriac Dictionary, Clarendon Pres, Oxford, 1903.
Smith, R., The Religions of Semities, Meridian Books, New York 1957.
Soysald, H. Mehmet, Gnmzde Kurann Anlalmas, slam Aratrmalar, cilt
14 say 1, Ankara 2001.
Soysald, Mehmet, Kuran Doru Anlamada Semantik Metodun nemi, Kuran
Dil - Dilbilim ve Hermentik Sempozyumu, 17-18 Mays 2001, Van 2001.
Soysald, Mehmet, Kuran Anlama Metodolojisi, Fecr Yay., Ankara 2001.
Spyer, Patricia ed., Border Fetishisms, Routledge, New York 1998.
Speyer, Heinrich, Semitic Languages and Literature, The Universal Jewish
Encyclopedia, New York 1948.
es-Sulem, dbu's-sohba, Filistin, 1954.
es-Suyt , Celluddn Abdurrahman b. Eb Bekr, el-Muzhir fil-Lgati vel-Edeb,
Drl Kutubil-lmiye, Beyrut 1998, c. 1 s. 12.
es-Suyt, ed-Durru'l-mensr. yy., tsz.
es-Suyt, el-Hv. yy., tsz.
es-Suyt, Lubbu'nuql, Kahire 1373/1954.
es-Suyt, rh. Muhammed Carulmev vd., el-Muzhir, el-Mektebetul-Asriyye, Beyrut
1987.
e-affr el-Kumm, Besiru'd-derect, 1285.



339
e-evn, Ahmed, ev. Galip Yavuz, Szlkbilim ve eviride Analitik Yntem,
Cumhuriyet niv.lahyat Fakltesi Dergisi, Cilt 3 Say 1, Sivas 1999.
imek, Mehmet Ali, letiim Unsurlar Asndan Vahiy, Cumhuriyet niv.
lahiyat Fakltesi Dergisi, c: V s: I, Sivas 2001.
et-Tber, el-Muntehb min zeyli'l-muzeyyel, Kahire 1358/1939.
Thayer and Smith, The New Testament Greek Lexicon, 6 Aug 2006
<http://www.studylight.org/lex/grk/view. cgi?number=2127>.
The Dictionary of Torah, Compiled from Torah Light Classes of Bet HaShem
Midrash, Woodburn 2003.
Tolan, M. Bilal, Kuranda Selam Kavramnn Semantik Analizi, Frat niv.
Sosyal Bilimler Enstits Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Elaz 2006.
et-Ts, Eml, Necef 1384/1964.
Tuzcu, Kemal, Arap Yazsnn Ortaya k-1, Nsha: arkiyat Aratrmalar
Dergisi, Yl 1, Say 2, Yaz 2001.
Ullmann, Stephan, Semantics (An Introduction to the Science of Meaning), Harper
and Row Publishers Inc., 1979.
University of Notre Dame. Latin Dictionary and Grammar Aid. William Whitaker.
09 Kasm 2006. <http://www.archives.nd.edu/cgi-
bin/lookup.pl?stem=laud& ending=>
Usme b. Munqz, Lubbu'l-db, nr. Ahmed Muh. kir, Kahire 1353/1935.
Utzschneider, Helmut, Text - Reader Author; Towards a Theory of Exegesis:
Some European Viewpoints, 14 Temmuz 2006 <http://www.arts.
ualberta.ca/JHS/Articles/article1.htm>
Uygur, Nermi, Dilin Gc: Denemeler, YKY, stanbul 1997.



340
ok, Necip, Genel Dilbilim (Lengistik), Ankara niv. DTCF Yay., Ankara 1947.
van Jan Steenbergen, Gerrit, Semantics, World View and Bible Translation: An
Integrated Analysis of a Selection of Hebrew Lexical Items Referring to
Negative Moral Behaviour in The Book of Isaiah, the University of
Stellenbosch Doctor of Literature Thesis, October 2002.
Vardar, Berke, Aklamal Dilbilim Terimleri Szl, ABC Kitabevi, stanbul 1998.
Vardar, Berke, Dilbilimin Temel Kavram ve lkeleri, Multilingual Yay., stanbul
1998.
Versteegh, C.H.M., Arabic Grammer and Quranic Exegesis in Early Islam, E.J.
Brill, Leiden. New York. Kln 1993.
Webters-Oline-Dictionary, <http://www.websters-online-dictionary.org>
Wehr, Hans, ed. by J Milton Cowan, A Dictionary of Modern Written Arabic,
Buchdruckerei Hubert & Co., Harrasowitz 1979.
Wierzbicka, Anna, Semantics, Primes and Universals, Oxford Univ. Pres, New York
1996.
Wright, Edwina Maria, Studies in Semitic historical semantics: Words for 'man' and
'woman , Harvard University Unpublished PhD Thesis, 1996.
Yakt, smail, Doru Bir Kuran Tercmesinde Semantik Metodun nemi,
Sleyman Demirel niv. lahiyat Fakltesi Dergisi, Say: 1, Isparta 1995.
Yakt, smail, Kuranda nsann Yaratl ve Evrimi, Ufuk izgisi, Yl 1, Say 6,
stanbul 1990.
Yakt, smail, Sadreddin Konevinin Dncesinde drak ve Hakikat Bilgisi,
Felsefe Arkivi, stanbul 1991.



341
Yakt, smail, Semantik Analizler Inda Kuranda Reyb ve Yakn
Kavramlar, Kelam Aratrmalar, c. 1:2, 2003.
Yavuz, Galip, Eanlamllk ve Kuran Balam, Cumhuriyet niv. lahiyat
Fakltesi Dergisi, Cilt 6 Say 1, Sivas 2002.
Yavuz, Galip, Szlkbilim ve Arapa Szlk almalarna Tarihsel Bir Yaklam,
Cumhuriyet niv. lahyat Fakltesi Dergisi, Cilt 6 Say 1, Sivas 2002.
Yavuz, Mehmet, bn Cinn : Hayat ve Arap Gramerindeki Yeri, stanbul niversitesi
Sosyal Bilimler Enstits Doktora Tezi, stanbul 1996.
Yldrm, Suat, Muhammed Esed'in Kur'an Mesaj Adl Tefsiri Hakknda, Yeni
mit Dergisi, Say 58, Ekim - Kasm - Aralk 2002.
Ylmaz, Hasan, Kuran Kelime ve fadelerini Anlamada Kavram Tefsiri ve Semantik
Analiz Yntemi, Atatrk niv. Sosyal Bilimler Enstitis Yaynlanmam
Doktora Tezi, Erzurum 2003.
Yolcu, Mehmet, Dil: levi, eitleri Ve Alanlar Balamnda Kavramsal Bir
nceleme, Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi II, Say: 4, 2002.
Yolcu, Mehmet, Yabanc Dil renimi, Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi
II, Say 3, 2002.
ez-Zeheb, el-'Uluww li-l-'aliyyi'1-affr, nr. Abdurrahman Muh. Osmn, Kahire
1388/1968.
ez-Zeheb, Tarihu'l-slm, Kahire 1367.
ez-Zemaher, Mahmd b. mer, el-Kef an Hakikit-Tenzl ve Uynil-Ekvil f
Vucuhit-Tevl, Darul Fikr, yy., tsz.
ez-Zemaher, Mahmd b. mer, Rebu'l-ebrr, el yazma, British Mz.. no. 6511, vr.
132b.



342
ez-Zemaher, Mahmd b. mer, el-F'iq, nr. Al Muh. el-Bicw- Muh. Ebu'l-Fadl
brhm, Kahire 1367/1948.
ez-Zerke, el-Burhn. yy., tsz.

















343
ZGEM

Mutlu TRKMEN, 1973 ylnda Gmhanenin iran ilesinde dodu.
lkrenimini srasyla Karyaka Ouzlar lkokulu, zel Ykseli Lisesi Orta
Ksm ve Yenimahalle Mustafa Kemal Lisesinde tamamlad. 1997 ylnda
Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi ngiliz Dili ve Edebiyat Blmnde
lisans renimini bitirmesini mteakip, Krkkale niversitesinde ngilizce
Okutman olarak greve balad. Gazi niversitesi Fen Bilimleri Enstitsnde
Trafik Planlamas ve Uygulamas, Sakarya niversitesi Sosyal Bilimler
Enstitsnde ise Beden Eitimi ve Spor retmenlii anabilim dallarnda yksek
lisans tamamlad.
Uzun yllar yurt iinde ve yurt dnda sporcu, antrenr olarak Tekvando ve
Badminton sporlaryla ilgilenen Trkmen, halen Krkkale niversitesindeki
grevine ilaveten, Trkiye Bocce Bowling ve Dart Federasyonu bakan vekili olarak
sportif ilgilerini srdrmektedir.
Trkmen, 10 yanda bir ocuk babasdr.

Você também pode gostar