Você está na página 1de 224

1

iJllexandu S)umas 3ds

<JCamelyaL <JCaclm

Akvaryum Dnya Kitapl

Editr Erdal akcolu

Grafik Tasanm
Zeynep Gle

Basm Yeri
Eflatun Matbaas - 0212 278 28 03

Bask
ubat - 2009

T.C. Kltr ve Turizm Bakanl Sertifika Numaras: 10851

Seyrantepe Mah. imek Sok. Nu.: 3 Kathane - stanbul Tel.: (0212) 279 56 26 (Pbx) FakS: (0212) 278 66 14 www.blrlesikbasim.com.tr

GENEL DAITIM : BRLEK BASIM Paz. San. Tic. Ltd. ti. Merkez: Seyrantepe Mah. imek Sok. Nu.: 3 Kathane - stanbul Tel: (0212) 279 56 26 (Pbx) Faks: (0212) 278 66 14 ube: 861 Sok. Nu.: 27 Konak - zmir Tel: (0232) 489 13 21 Faks: (0232) 489 13 17

iJllexandu Wumas 3ils

cJCamelyaL cJCaJcn

ALEXANDRE DUMAS FILS (1824- 1895)


Fransz romancs. Paris'te dodu. ok kark bir ortamda yetiti. nl Fransz romancs ve oyun yazar Alexandre Dumas'm evlilik d oludur. ocukluunu babasndan uzak geirdi. Babas yaz yazmasn yasaklaynca, yazarla merak iyice artt. Babas gibi, gen yata yaz alanna girdi, oyunlar ve romanlaryla n yapt. "Sanat, sanat iindir" ilkesine inan maz, sanatn toplumu etkileyebileceini, deitirebileceini savunurdu. Daha ok oyun yazar, tiyatro eletirmeni olarak tannr. Genlik Gnahlan (1847), adl iir kitabyla yaz hayatna balamt. lk byk baars olan, Kamelyal Kadn (1848) romann 1852 ylnda tiyatroya uygulad. Bu oyun byk bir baar kazannca, Alexandre Dumas Fils tiyatro yazarlna karar verdi. Daha sonra bu roman operaya konu oldu. Dier romanlar pek tannmamtr. Oyunlarnda diyaloglarn gzel lii, kuruluun mkemmellii g z e arpar. Yalnzca karakter ler o kadar canl deildir. En gzel oyunlar arasnda Gayrimeru ocuk, Para Meselesi, Yabanc Kadn bata gelir. Toplum konular zerine eitli denemeler d e yazd. Birok yapt da dilimize evrilmitir.

iJLlexaYvke Wumas Sils

NL YAPITLARI: Kamelyali Kadn (1848). Para Meselesi


(1857), Cayrimeru ocuk (1858), Karm Niin ldrdm

(1864), Yabanc Kadn (1876) vb.

so 1. BLM ca
Dnceme gre, bir insan bir dili nasl ancak ciddi br ekilde rendikten sonra konuabilirse, insanlar da ancak iyice inceledikten sonra roman kahramanlarm yaratabilir. Henz yaratma yana eriemediimden s a d e c e anlat makla yetineceim. Durum byle olunca, okuyucuya bu yknn gerekliine inanmasn sylerim: Bu romann kadn kahraman dnda btn kiiler hl hayatlarn srdrmektedirler. Buraya aldm olaylarn ounun Paris'te tanklar var. Tanklm yeterli gelmezse onlar bu olaylar dorulayabilrler. z e l bir durum sonucu, onlar sadece ben yazabilirdim. n k son srlarn tek orta bendim. Onlarsz da kusursuz, lgin ve eksiksiz bir yk oluturmak olana bulunamazd. Bakn imdi ben tm bu ayrntlar nasl rendim: Yl 1847, mart aynn 12'sinde, Laffitte Caddesi'nde, m o bilya ve zengin antika eyalarn satlacan bildiren byk bir ilan okudum. Bir lm sonunda bu sat yaplyordu. Fakat, sat Antin Sokafndaki 9 numaral evde, saat on ikiden on yediye kadar, ayn 16'sinda yaplacakt. Ayrca ilanda, ayn 13'nde ve 14'nde apartmann ve eyalarn grlebilecei yazlyd.

JllexanJ'teWumas^ils Her zaman antika eyalara kar ilgi duydum. Almak iin olmasa bile, hi deilse grmek maksadyla bu frsattan ya rarlanmaya kesin karar vermitim ve ertesi gn Antin S o karndaki 9 numaraya gittim. Erken saatte gitmi olmama ramen apartmanda grme ye gelen beyler, hatta hanmlar bile vard. Hanmlar ok zen gin olmalarna karn, yine de gzlerinin nne serilen o gr keme hayranlk ve aknlkla bakyorlard. Bu hayranlkla aknl daha sonra anladm. nk ben de ayn ekilde etraf incelemeye koyulunca kibar bir fa hienin apartmannda bulunduumu rahatlkla anladm. Yk sek sosyete kadnlarnn dnyada en fazla grmeyi istedikle ri ey ite o biim kadnlarn eviydi. Yksek sosyete kadnlar orada d a vard. Evinde bulunduum kadn lmt: Bu amala en namus lu aile kadnlar onun yatak odasna bile girebilirlerdi. Bu gr kemli batakln havasn lm artp temizlemiti. Zaten e er byle bir ey gerekirse, kimin evine geldiklerini bilmeden hemen ak arttrmaya geldiklerini syleyerek kendilerini ha tal gsterebilirlerdi. lanlar okumulard. O r a d a yazlanlar grmek ve nceden bir seim y a p m a k istiyorlard. Bundan daha basit bir ey olamazd. Fakat, bu durum onlarn btn bu benzersiz eyalarn arasnda o kibar fahie yaantsnn iz lerini aramalarna engel olmuyordu. Kimbilir o yaant hakkn da bu aile kadnlarna neler anlatmlard. o k yazk ki, tm srlar tanrayla birlikte lmt. Ve bu hanmlar, tm bu iyi niyetlerine ramen, s a d e c e lmden sonra satlabilenlere rastladlar. Apartman kiracsnn sa lnda satlan eylerden hibirini gremediler.

10

cKamelyaL JCaJm Fazlasyla satn alnabilecek eya vard zaten. Gl a acndan Boule eyalar, in ve Sevres vazolar, atlaslar, Sak sonya heykelcikleri, danteller, kadifeler... Mobilyalar aha neydi. Aldnza ne gelirse vard, hibir eksik yoktu. Benden evvel oraya gelen nnerakl ve soylu hanmlarn peinden apartmanda dolayordum. Duvarlar ran ipekleriyle kapl bir odaya girdiler. Tam ben de girmek zereyken on lar glmseyerek ve sanki bu yeni grdkleri eyden ok utanm gibi bir hlde dan ktlar. Bu durum karsnda o odaya girme arzum daha da fazlalat. Buras tuvalet ve gi yinme odasyd. Bu oda, len kadnn savurganlnn en s tn derecede gelitiini kantlayan en ince ayrntlarla d o nanmt. Bir byk masa duvara dayal duruyordu. ayak genili inde, alt ayak uzunluundaki bu masann zerinde Aucoc'la Odiot'nun tm hazineleri parlyordu. Evinde bulunduumuz trden bir kadnn sslenmesine o kadar gerekli olan bu binbir eya sadece gm ve altndand. Bununla beraber bu s tn deerdeki koleksiyon ancak azar azar meydana gelebil miti. O n u tamamlayp gerekletiren ayn ak deildi. Zarif bir fahienin giyinme odasn grmek beni hi de kor kutmuyordu. O nedenle, her ne olursa olsun, orann aynntlarn incelemek houma gidiyordu: Deerli madenlere hari ka bir ekilde oyulan o eyalarn tamamnn eitli armalar ve deiik soyluluk talar tadklarn fark ettim. Zavall fahienin bir dn simgeleyen bu eyalarn herbirine ayr ayr bakyordum. Kendi kendime d e Tanrfnm ona kar o kadar yufl<a yrekli davrandn dnyordum.

11

JllexanJte Wumas 3lls nk: Kadnn alt cezay grmesine izin vermemiti, ki bar fahielerin o ilk lm olan yalla erimeden, grkemi, lks ve gzellii iinde lmesini salamt. Doru sylemek gerekirse, zellikle kadnda, ahlakszln yalln grmekten daha zc bir ey olabilir m? Bu yallkta hibir gurur s z konusu deildir. Asla hibir ilgi uyandrmaz. Jzlenen kt yolun deil de, kt yaplan hesap larn, iyi kullanlmayan parann o ezel pimanl, insann du yabilecei en zc eylerden biridir. Evvelden kibar bir fa hie tanmtm. O parlak gemiinden s a d e c e br kz kalmt. Yal kadnn yatlarnn dediine bakldnda, kz da hemen hemen annesi kadar gzeldi. O zavall yavrucaa, annesi kendisinin bebeklik ve ilk ocukluk anda onu bes lediini, yallnda ise kendisini beslemesini emretmek iin ona: "Sen benim kzmsnl" derdi, yoksa baka zamanlar bu nu aklna bile getiremezdi. O talihsiz yaratn ad Louise'di. Annesinin szn dinleyerek, isteksiz tutkusuz ve zevk alma dan kendini teslim ediyordu; ona retilen bir meslei srd rr gibi. Belki Tanr o n a bu duyguyu hi vermemiti fakat, bunu g e litirmek hi kimsenin aklnn kesine bile gelmemiti. H e m e n hemen caddelerden her gn ayn saatte g e e n bu kz mrm olduka hatrlayacam. Annesi her zaman yann dayd. Gerek bir annenin z kznn yanndan hi ayrlmaya ca gibi onunla geziyordu. Ben o zamanlar ok toydum. Z a manmn ahlak kurallarn benimsemeye hazrdm. Bununla birlikte, bu kt, ren g z e t m e grntsnn bana mthi br aalama ve tiksinti verdiini ok iyi hatrlyorum.

12

cJCamelyaL (JCaJn Buna bir de hibir baldre yznde bylesine bir masumi yet duygusu, byle bir iler acs ifade bulunmadn ekleyin. Bu durumu Yazgya Boyun Eme tablosu sanrdnz. Gnn birinde o kzn yz ldad. Programn annesinin ynettii sefahat lemlerinin ortasnda sanki Tanr, gnahkr kza bir mutluluk salam gibiydi. H e m de neden olmasn? Kendisini gsz yaratan Tanr, onu yaantsnn yrekler acs arl altnda avuntusuz neden brakm olsun ki? te bylece, gnn birinde hamile olduunu rendi. V e o zama na kadar iinde tertemiz, lekesiz kalan ne varsa, sevinten rperdi. Ruhun tuhaf barnaklar vardr. Louise kendisini o ka dar sevindiren haberi annesine sylemeye kotu. Sylemesi insana utan veriyor. Fakat, biz burada zevk iin ahlaksz ey ler anlatmyoruz. Gerek bir olay anlatyoruz. Bize kalsa, din lemeden mahkm edilen, yarglanmadan aalanan bu y a ratklarn ektikleri ikenceleri arada srada aklamak gerek tiine inanmasak, bu gibi eyleri hi kurcalamaz, susup otu rurduk. Evet, sylemesi insan utandryor fakat, kzma u karl verdi: ki kii zaten ok zor geiniyorlard. Bir d e ncyle uramaya hi gereksinimleri yoktu, byle ocuk lar tmyle yararsz ve gereksizdi. stelik hamilelik sresi yi tirilmi zaman demekti. Sonraki gn, bir ebe Louise'i grmeye geldi. Louise birka gn yatakta kald. Fakat oradan kalktnda eskisinden daha soluk, zayf ve halsizdi. ay gibi bir sre gemiti. O n a acyan bir erkek beden sel ve tinsel iyilemesini zerine ald. Fakat, son sarsnt ok iddetli olmutu, Louise yapt dk sonucu ld.

13

Anne hl yayor: Nasl, Tanr bilir. Bu yk, g m tuvalet eyalarn seyrederken aklma gel miti. Belli ki bu dncelere dalnca orada uzun bir sre kalmm. nk, aklm bama geldiinde bir de ne greyim; beki ile benden baka apartmanda kimse kalmam. O da kapda bekleyip bir eyler yrtp yrtmediimi gzlyor du. O kadar ciddi endieler verdiim o zavall a d a m a yak laarak: "Beki efendi, burada oturan kiinin adn syleyebilir mi siniz acaba?" dedim. "Mile Marguerite Gautier." O kzn yzn tanyordum ve adn duymutum. Bekiye: "Nasl?" dedim. "Marguerite Gautier ld m?" "Evet, efendim." "Ne zaman?" "Sanrm hafta kadar oldu." " O zaman, apartman neden gezdiriyorlar?" "Alacakllar bunun sat ykseltelebileceini dndler de. Herkes kumalarla eyalarn gzelliini nceden rahat ra hat grebilir. Tabii anlarsnz ya, bu da satn almalarn kolay latrr." "Borlar vard demek, yle mi?" "Ah, efendim, h e m de grtlana kadar, ynla." "Fakat hi phesiz, sat onlar karlayacaktr, deil mi?" " H e m de fazlasyla." " Fakat fazlas kime kalacak?"

14

"Ailesine!" "Ailesi var myd?" "Olduunu sylyorlar." "Teekkr ederim." Tasarlarmn hi de kt olmadna iyice gven getiren beki beni selamlad. Dar ktm. Evime dnerken: "Zavall kzcaz!" diye dnyordum. "ok iler acs br durumda lm olmal. nk onun top lumunda insann sal olduu srece dostlar olur." Elimde olmadan Marguerite Gauter'in yazgsna acyordum. Belki de bu pek ok kimseye komik grnr fakat, fa hielere kar ben sonsuz bir hogr sahibiyim. Ve bu hogry tartmak skntsna ble katlanmyorum. Bir gn, polis mdrlnden bir kimlik kd almaya g i diyordum. Yan sokaklardan birinde iki jandarmann gtrd bir fahieyi grdm. O kzn ne yaptn bilmiyorum. Tm syleyebileceklerim undan ibaret: Yznde tutuklanmasnn kendisinden ayrd, birl^a aylk bir bebei perken akan kanl gzyalar vard, te o gnden beri bir daha kesinlikle bir kadn ilk bakta hor grmedim.

15

16

so II. BLM ca
Ayn 16'sinda ak artrma vard. "Demecilerin, pencerelerdeki perdeleri, duvarlardaki kumalar karmalarna z a man brakmak amacyla ziyaretlerle sat gn arasna bir gnlk ara konmutu. Ben, o sralarda bir yolculuktan dnyordum. Marguerite'in lmn bana bildirmemi olmalar ok doald. Haber ler bakentine dnen birisine, arkadalarnn her zaman ulatrdklar o byk haberlerden biri deildi bu. Marguerite fazlasyla gzel bir kadnd. Fakat o tip kadnlarn yaants patrtsz grltsz batan gnelerdendir. lmleri ise, (e er g e n lrlerse) btn klar tarafndan ayn z a m a n d a renilir. nk, Paris'te nl bir fahienin btn klar ili dl yakn bir arkadalk iinde yaarlar. Onun ardndan bir ka an s z konusu edilir. Ardndan da bu olay bir damla g z yayla bile yaantlar bulandrlmadan unutulur. Bana gelince, Marguerite'in tuvalet eyalanndan hibirinin zerinde marka bulunmamasna ramen a z evvel itiraf etti im o iten gelen hogr, gerek acma, belki d e hak etti inden daha fazla bana onun lmn dndryordu. Marguerite'e srekli C h a m p s Eiysees'de rastladm hatrlyorum. ahane iki doru atn ektii kk kupasyla

17

<JllexanJu 3)arms Sis

aralksz her gn oraya gelirdi, O zaman onda, kendi cinslerin de az rastlanan bir kibarlk olduunu fark etmitim. Gerekten esiz bir gzellik bu kibarl daha da deerlendiriyordu. Bu talihsiz yaratklar sokaa ktklarnda yanlarnda her zaman kim olduklar bilinmeyen kiiler vard. Hibir erkek onlara kar hissettii g e c e akn gndz her kesin g z nne sermeye raz olamaz. Onlar da yalnzl sevmezlerdi. O nedenle de yanlarna arabasz olan arka dalarn alrlar. Ya d a zarif giyinmelerinin nedeni olmayan o yal fahielerden kimileriyle karlar; insan arabada yan larnda bulunan g e n kadn konusunda, hi ekinmeden kimi ayrntlar renmek iin rahata onlara bavurabilir. Marguerite hususundaki durum hi d e yle deildi. C h a m p s EIysees'ye, arabasnda, her zaman yalnz gelirdi. Arabada otururken elinden geldiince gzlerden silinirdi. Kn byk kamir alna sarlr, yazn da son derece sade giysiler giyerdi. Bu en sevdii gezinti yolu zerinde tand birok kimse bulunurdu. Buna ramen, rastlantyla onlara g lmseyecek olsa, o glmsemeyi sadece ilgili kii grebilirdi. Bir des de ancak byle glmseyebilirdi. O n u n gezintisi, bugn v e eskiden yapt gibi meslektalannn drtyol kavandan C h a m p EIysees'in giriine ka dar deildi. Atlar onu sratle Boulogne ormanna gtryor du. Oraya varnca, g e n kadn arabadan iniyor, bir saat kadar yryordu. Ardndan kupasna biniyor, drt nala giden at larnn uarcasna srdkleri arabayla evine dnyordu. Arada bir tank olduum bu durumlar imdi gzlerimin nnden geiyordu. V e bu kzn lmne, gzel bir yaptn batan baa yok olmasna zlr gibi zlyordum.

18

JCamelyaLJCaJn Gerekten de, Marguerite'inkinden daha sevimli bir gzel lik grmek imknszd. Uzun boylu ve ok zayft. Giydiklerini basit ekilde dzen lemekle Doa'nm bu unutkanln yok etmek sanatna en s tn derecede sahipti. Her ey o kadar byk bir sanatla d zenlenmiti ki, en zor beenen ve en eletirici bir g z bile izgilerin etrafnda hibir kusur bulamazd. Kafas minicikti. Bu gzel ba zel bir incelikle sslenmiti. Sanki annesi kzn zenle byle kk yapmt. Anlatmas ok zor oval bir yzn zerine stlerinde sanki kalemle izilmie benzeyen kalar olan kapkara gzleri yer letirin. Bu gzleri, aa indikleri zaman yanaklarn p e m b e rengi zerine glge veren uzun kirpiklerle rtn. Dz, narin, olduka akll, delikleri ehvetle yaama doru ateli bir atlmla biraz ak bir burun izin. Deriyi, hibir elin demedii eftalilerin zerindeki o kadifemsi yumualdkla renklendi rin. O sevimli ban tamamn elde edersiniz. Ya doutan, ya da yapay biimde kapkara dalgal salar geni iki rg hlinde alnn zerini kaplyor, kulaklarn ucunu akta brakarak ban arkasnda kaybolup gidiyordu. O p e m be kulak ularnda, drt be bin frank deerinde olan iki el m a s parlyordu. O yakc, ateli, iddetli yaam nasl oluyor da Marguerite'in yzndeki bakire grnn, hatta ocuksu ifadeyi yok edemiyor, olduu gibi koruyordu acaba? Bu masumane g rn onun zelliiydi. Durumu anlayamadan olduu gibi ka bul etmek zorundayz. meydana getirebilmek iin onu

19

Marguerite'e ait, VidaFin yapt olaanst bir resmi bu lunuyordu. Kalemiyle onu canlandrabilecek tek adam oydu. G e n kadnn lmnden sonra birka gn iin tabloya sahip oldum. Resim o kadar benziyordu ki, baz bilgileri buraya ak tarmamda bana yardmc oldu. En ince noktalarda belki d e belleim bana yetmeyebilirdi. Bu blmdeki ayrntlardan baz kiiler bana, ancak ok sonralar ulat. Fakat, bir daha onlara dnmek zorunda kal mamak iin hemen yazyorum. nk birazdan o kadnn gerek yks balayacak. Marguerite btn gsterilerin ilk gecelerine katlrd. Btn gecelerini y a baloda, y a da tiyatroda geirirdi. Yeni br oyun oynandnda onun orada bulunacandan herkes kesinlikle emindi. Yannda hi ayrmad, zemin katndaki locasnn s rekli n tarafnda durmakta olan ey de onunla birlikte g rnrd. Bir eker klah, drbn ve bir demet de kamelya. Kamelyalar, ayn yirmi be gnnde beyaz renkteydi, be gn de krmzydlar. Bu renk deiiminin nedenini hi kimse asla renemedi. Ben de bunun iin s a d e c e olay belirtmek le yetiniyorum. G e n kadnn ok sk gittii tiyatrolarn gediklleryle onun yakn dostlar bu durumu benim gibi fark et milerdi. Marguerite'n kamelyalardan baka iek kulland hi grlmemitir. O n u n iin de iekisi Bayan Barjon'un dk knnda ona Kamelyal Kadn adn takmlard. Bu takma ad da ylece kald. H e m d e Paris'te, tannm bir sosyetede yaayan herkes gibi ben de, Marguerite'in en zarif, en yakkl delikanllarn

20

<JCamelyaL<JCaJn metresi olduunu ve bu durumu hi ekinmeden herkesin iinde sylediini, erkeklerin d e bununla vndklerini bili yordum. Bu da klarla metresin birbirlerinden holandk larn, durumlarndan asla yaknmalar olmadn kantlar. Bunun yan sra, hemen hemen yldan beri, Bagneres'e yapt bir yolculuktan beri, dediklerine gre, artk yalnzca son derece zengin, yal bir yabanc dkle yayordu. A n latlanlara gre, dk onu elinden geldiince eski yaantsn dan koparp ayrmaya almt. Bu durumu da g e n kadnn iyi niyetle kabul ettii anlalyordu, fazla zorluk karmamt. Bakn bu konuda bana neler anlattlar: 1842 yl, mevsim ilkbahard. Marguerite olduka bitkin v e halsizdi. Hekimler ona kaplcalara gitmesini sylediler. O d a Bagneres'e gitti. Orada, hastalar arasnda, o dkn kz da bulunuyordu. O zavall sadece Marguerite'in hastalna deil, stelik tpatp onunkine benzer bir yze sahipti. yle ki, insan onlar rahat a iki kz karde sanrd. Yalnz g e n des veremin nc evresindeydi. Marguerite'in oraya geliinden ksa bir sre sonra ld. nsann, kalbinin bir parasn g m d toprak zerinde kalmas gibi oradan ayrlamayp Bagneres'de kalan dk, M a r guerite' bir sabah, bir yol dnemecinde grd. Dk, ocuunun glgesini grr gibi olarak doruca ona yrd. G e n kadnn ellerini tuttu ve onu alayarak kucak lad. Kim olduunu bile sormadan, onu grmek, len kznn canl biimini onda sevmek iznini rica etti. Marguerite Bagneres'de oda hizmetisiyle yalnzd. Zaten adn lekelemekten de hibir korkusu olmadndan, dkn tm isteklerini kabul etti.

21

Marguerite'i Bagneres'de yakndan tanyan kiiler vard. Bunlar bizzat gelip Mile Gautier'in gerek durumunu dke bildirdiler. Bu, yal a d a m iin mthi bir darbe oldu. nk kzyla g e n kadn arasndaki benzerlik bu noktada bitiyordu. Fakat, i iten gemiti, artk ok geti. G e n kadn, kalbinin vazgeilmez bir ihtiyac ve hl yaamas iin tek neden h line gelmiti. Dk hibir ekilde kadna kmad ve knamad. Buna hakk d a yoktu zaten. Fakat, yaantsn deitirmek gcn, yeteneini kendinde bulup bulamayacan sordu. Byle br zveriye karlk, isteyebilecei her trl tavizde bulunmay neriyordu. Marguerite s z verdi. unu belirtmek gerekir ki, takn, heyecanl yaradltaki Marguerite o d n e m d e hastayd. Gemii ona, hastalnn balca nedenlerinden bri gibi grnyordu. Gezintiler, kaplcalar, doal yorgunluklar uyku y a z bitimin de onu hemen hemen iyiletirmi ve salna kavutur mutu. Dk Marguerite'le beraber Paris'e dnd. O r a d a da, ayn Bagneres'de olduu gibi, onu grmeyi srdrd. Herkes, yal dkle g e n kadnn yaknln, zengin yal erkeklerde ki srekli apknla ve sefahat dknlne yor du. in asl dnda, her eyi tahmin ettiler. Bununla beraber, o babann Marguerite'e kar olan duy gusu son derece masum, temiz bir nedene dayanyordu. y le ki, g e n kadnla gnl iliiklerinden baka herhangi bir ba, yal dke nikh dmeyen bir kimseyle kurulan bir liki gibi grnrd. Asla kznn duymasnda bir saknca bulunmayan szlerden baka tek bir szck azndan lmiad.

22

(JCamelyaL cKaJm Kadn kahramanmz olduundan farkl ekilde gstermek istediimiz dnlmesin sakn, byle bir ey aklmza bile gelmez. O nedenle, unu belirteyim ki, Bagneres'de kald srece Marguerite dke verdii sz tutmakta hibir zorluk ekmemiti, szne bal kalmt. Fakat, Paris'e dnnce, uar yaama, balolara, hatta takn ikili toplantlara, elen celere alk olan kz, yalnzlktan sklmaya balad. Bu yaln^zl dkn belirli zamanlarda yapt ziyaretlerden baka b o zan ve datan hibir ey yoktu. C a n skntsndan v e hareket sizlikten leceini sand. Eski yaantsnn yakc esintileri hem gnlnden, hem kafasndan g e m e y e balad. Tm bu olanlara bir de, Marguerite'in o yolculuktan o za mana kadar hi olmad derecede gzellemi olarak dn dn; yirmi yanda olduunu, uyutulan fakat kesinlikle y e nilmeyen hastaln ona hl o ateli istekleri vermeyi srdr dn ekleyin. O arzular hemen hemen her zaman g s hastalklarnn sonucudur. Dkn dostlan, onlarn deyimiyle, kendi adn lekeledii o kadnn br rezaletini yakalayabilmek amacyla hi durmadan pusuda bekliyorlard. Bylelikle, bir gn gelip de dke, Mar guerite'in onun artk gelmeyeceini ok iyi bildii bir saatte ziyaretler kabul ettiini, bu ziyaretlerin de ou z a m a n ertesi gne kadar srdn syleyip kantladklar zaman, yal a d a m byk bir ac duydu. Marguerite sorguya ekilince her eyi tek tek dke itiraf etti. Ardndan da hibir kt dnceye kaplmadan g e n kadn yal adama artk kendisiyle ilgilenmekten vazgemesi ni tledi. nk zamannda verdii szleri yerine getirecek

23

JllexanJie Wumas Sils gc kendinde bir trl bulamyordu. Daha uzun z a m a n d a aldatm olduu adamn yardmlarn, iyiliklerini kabul etmek istemiyordu. Dk ortalardan sekiz gn kadar kaybolmutu, onun elin den de ancak bu kadar gelirdi. Sekizinci gn, kendisini evine kabul etmesi iin Marguerite'e yalvard. O n u olduu gibi ka bul edeceine s z verdi. Yeter ki g e n kadn grebilsin. l e ceini bilse, bir daha ona kesinlikle kmayacakt, en kk br yaknmada bulunmayacakt. Durum, Marguerite geri dndkten yaklak ay sonra, yani 1842 ylnn kasm y a da aralk aynda gereklemiti.

24

so III. BLM
Antin Sokagi'na, aym 16'sinda saat birde gittim. Ak artr ma grevlisinin sesi daha d kapdan duyuluyordu. Apartman bir sr meraklyla doluydu. Zarif ahlakszln tm nl kiileri oradayd. Kimi soylu hanmlar gizliden gizliye onlar inceliyorlard. Yksek snftan o hanmlar, asla bir araya gelme frsatn bulamayacaklar kadnlan yakndan grmek hakkn elde edebilmek iin bir kez daha ak artrmay bahane etmilerdi. Kimbilir, belki de iten ie kolay elencelere ve zevklere zeniyor, onlar arzuluyorlard. ok sayn F... Desi, kibar ada fahielerimizin en ha zin rneklerinden biri olan Mile A...'yla dirsek dirsee duru yordu. Sayn T... Markizi, bizim dnemin en zarif ve en tann m gizli ak yaayan kadn Bayan D...*nin pey srd bir eyay satn almakta duraksyordu. Madrit'teki dostlarnn mal varln Paris'te batrdn syledikleri, aslna bakarsanz servetini deil servetinin gelirini bile harcamayan Y . . . Dk, arada bir sylediklerini yazmak, yazdklarn da imzalamak is teyen en nkteli konuan hanmlarmzdan biri olan Bayan M...'yle sohbet ederken bir taraftan da Bayan de N...'yle giz li anlamlar tayan gzlerle bakyordu. C h a m p s Eylsees g e -

25

JllexanJteWumasSils zintilerine ok dkn olan bu gzel hanm, hemen hemen her zaman maviler y a da pembeler giyerdi. Arabasna aha ne iki siyah at kouluydu. Tony bu atlar ona on bin franga vermiti... Bu paray kadn da ona tkr tkr saymt. Nihaye tinde, soua karn. Mile R... de biraz alverite bulunmak maksadyla kalkp gelmiti. O , sadece yetenekleriyle, yksek tabaka kadnlarnn kocalarna getirdikleri eyizle elde ettikle rinin iki katn elde ediyordu. imdi burada en fazla baklan kimse oydu. Herkes bu salonda lgnca nee iindeydi. O r a d a bulunan kadnlardan bir ou leni tanmlard fakat, imdi onu ok fazla hatrlamaz gibi davranyorlard. Aralarnda yksek sesle glenler vard. Sat memurlar avaz ktklar kadar bariyorlard. Sat masalarnn n ta rafna yerletirilen sralara en esnaf, ilerini sakin sakin yrtebilmek endiesiyle bo yere sessizlii salamaya alyorlard. Hibir toplant asla bundan daha grltl ol mamt. Byk bir alak gnlllkle o znt verici grltnn or tasna szldm. Bir taraftan da, btn bu patrtnn, borlann deyebilmek amacyla eyalar satlan o zavall kadnn son nefesini verdii odann tam yanbamda yapldn dnyordum. Satn almaktan ok, incelemek iin oraya gittiimden sat yaptran esnafn yzlerini seyrediyordum. Bir eya onlann ummadklan, akllarnn ucuna bile getirme dikleri bir fiyata ykseldii her seferde adamlarn yzleri g lyor, gzleri ldyordu. O kadnn fahieliini para oyunlarnda kullanan, onun srtndan y z d e y z kazan salayan, yaamnn son anlarn

26

JCamelyaL <JCaJm haciz dilel^eleriyle zehir eden namuslu yurttalar imdi d e onun lmnn ardndan saygdeer hesaplarnn rnyle utan verici kredilerinin faizlerini toplamaya gelmilerdi. Hrszlarla tccarlara ayn Tann'y veren eski a insanlar ne kadar da haklym! Elbiseler, kamir allar, mcevherler inanlmaz bir sratle satlyordu. Bunlardan hibiri iime gelmiyordu, hl bekliyor dum. Bir ara aniden yle barldn duydum: "ahane br ekilde ciltlenmi, kenarlar yaldzl. M a n e n Lescaut adn tayan br kitap. lk sayfasnda yazh bir eyler var. O n frank." Birisi uzun br sessizliin ardndan: "On iki."dedi. " O n be." dedim. Neden? Ben de hi bilmiyordum. Hi phesiz o yazl br eyler iindi. Sat grevlisi: "On be." diye tekrarlad. lk bey daha fazla artranlara kar meydan okuyan br ses le: "Otuz." dedi. Artk bu br arpma eklni alyordu. O zaman bende ayn sesle: "Otuz be!" dye bardm. "Krk." "Elli." "Altm." "Yz." tiraf ederim ki, eer gsteri yapmak isteseydim, ta-

27

JllexanJieWumasSils mamiyla baar salam olurdum. V e herkes o kitab elde etmek isteyenin nasl bir yaratk olduunu anlamak iin ba na bakt. Ses tonum rakibimi o kadar ikna etmi olacak ki, kitabn on kat deerindeki paray demekten baka bir eye yara mayan bir arpmadan ayrlmay tercih etti. Ardndan eile rek, bir para g e olmakla birlikte, byk bir incelikle bana: "ekiliyorum, efendim" dedi. Hi kimse sesini karmadndan, kitap zerimde kald. Yeni bir inatlamadan korkuyordum. Gururum bunu d e s teklerdi fakat kesem iin bunu syleyemem. O nedenle he men adm yazdrdm. Kitab kenara ayrttm ve aa indim. Aradan bir saat gemiti, birini gnderip kitab aldrdm. lk sayfada mrel<l<ep kalemiyle, zarif bir yazyla ona kitab hediye edenin sunusu vard. Sadece u szckler bulunuyordu: Manon 'dan Maguerite'e, Alak gnUlk. Altnda da: Amtand Duvl imzas vard. Bu; Alak gnlllk szcnn anlam neydi? u Bay Armand Duval'n inancna gre, M a n o n Marguerit e ' d e bir sefahat y a da gnl stnl m gryordu aca ba? kinci yorum akla daha yaknd. nk birincisi s a d e c e kstah ve kaba bir doru szllk olurdu. Kendi hakkndaki kansna ramen bunu Marguerite bile kabul etmezdi. Tekrar dar ktm; o kitapla da artk s a d e c e g e c e yatar ken ilgilendim. Hi phesiz, M a n o n Lescaut duygulu ve ackl bir yk-

28

cKamelyaL JCan dr, ben de en ufak detayna kadar ok yi bilirim. Bununla beraber, o kitab elimin altnda bulunca ona kar hissettiim sevgi beni her zaman eker. H e m e n aanm, rahip Prevost'un kadn kahramanyla beraber yaamaya balarm. O kadn kahraman ylesine gerektir ki, sanki onu ok nceleri tanmm gibi geliyordu bana. Bu yeni durumda, Marguerite'le onun arasnda yaplan karlatrma benzeri ey o kitab okumak iin bende beklenilmeyen bir eilim yaratt. Bu ki tapla, fahieye duyduum acma ve hogrye, diyebilirim ki hemen hemen ak da eklendi. u bir gerek ki; M a n o n bir lde, ruhunun tm gleriyle kendisini seven erkein kol larnda lmt. O erkek, len sevgilisine bir ukur kazp o ukuru gzyalaryla sulad, yreini de o ukura g m d . Hlbuki M a n o n gibi gnahkr ve belki de onun gibi tvbekar olan Marguerite, grdklerime inanmak gerekirse, g z ka matrc bir grkem iinde, gemiinin yata zerinde l mt. Fakat, ayn zamanda da, Manon'un gmldnden ok daha kuru, ok daha acmasz, ok daha usuz bucaksz olan o gnl l ortasnda can vermiti. Marguerite, gerekten de, yaamnn son olaylarn iyi bi len kimi dostlardan rendiime gre, ar ve acl can e kimenin srd o iki ay boyunca baucuna gerek bir avuntunun oturduunu grmemiti. Daha sonra dncem. Marguerite ve M a n o n ' d a n aynlp tandm ve dudaklarnda ark ezgileriyle hemen hemen hi deimeyen lme doru yol aldklarn grdm kadnlara doru evriliyordu. O zavall yaratklar sevmek bir hata olabilir fakat, en azm-

29

iJLlexmdu Wumas Sils

dan onlara acmak boynumuzun borcudur.

Gn n

mrnde hi grmemi ve duymam olan sara, ruhunu as la dile getiremeyen dilsize acyorsunuz da, sahte bir namus ve utanma bahanesiyle o gnl krlne, o ruh sarlna ve o vicdan sessizliine acmak istemiyorsunuz. Hlbuki bun lar o talihsiz hastay lgna evirir, delirtir ve elinde olmadan, hi arzulamadan iyiyi grmek, Tann'y iitmek, inancn, akn ve imann tertemiz, saf, lekesiz dilini konumak yetenein den yoksun ederler. H u g o , Marion d e Lorme'u, Musset Bemerette*i, Alexand re D u m a s Femande' yaratt. Tm alarn dnrleri, ozan lar fahieye acyan balamalarn sundular. Arada srada da nl bir kii akn, hatta adn vererek fahieleri onurlu yerle re ykseltti. Bu hususta bylesine srarla duruyorum. nk beni okuyacaklar arasnda belki de iinde ahlakszln ve fuhuun bir vgsn grmekten korktuklar bu kitab frlatp atmak zere bulunan pek ok kimse vardr. stelik yazarn ya bu korkuya hak verecek bir adadr. Bu ekilde dnenler ltfen bu dncelerini bir tarafa atsnlar, eer onlar tutan s a d e c e bu korkuysa, okumay srdrsnler. Ben s a d e c e u ilkeye kesinlikle inanmmdr ki, eitimin iyiyi retmedii kadnn nne Tann hemen hemen her za man iki yol aar. Bunlar ac ve ak yollardr ve bu yollar kadn mutlak surette 'iyiye' gtrr. Bunlar almas zor yol lardr. Oraya girenlerin ayaklar kan iinde kalr, elleri para para yrtlr. Fakat, ayn zamanda da yolun iki yanndaki allarda ahlakszln v e dmln sslerini brakrlar. Amalarna, Tanr'nn huzurunda kesinlikle utanlmayan o

30

tJCamelyaL<JCan plaklk iinde ularlar. Yaamn giri noktasna, birinin zerinde tyilikYolu, die rinde de Ktlk Yolu, yazlar olan iki direk dikmekle, ardn dan da gelip geenlere: kisinden birini sein, demekle i bit mez. Zaten s z konusu olan da bu deildir. kinci yolun e kiciliine kaplp da oraya sapanlar birinci yola dndrecek areleri gstermek gerekir. zellikle de o arelerin balang noktalar olduka ackl y a da fazlasyla zor alr gibi grn memen. nsanlarn tutkusuyla yaralanm o ruhlara kar sa, sevgi ve merhamet doluydu. Yaralar iyiletirecek merhemi bizzat yaralardan elde ederek insanlarn bann tmar etmesini s e verdi. Bylelikle sa peygamber Madeleine'e: "Gnahn ok, balanacak, nk o k sevdin" diyordu. Neden biz sa'dan daha sert davranalm? Gl olduu iz lenimini vermek iin sert davranan bu dnyann dncesine inatla sarlarak neden onunla beraber kaynayan ruhlar kartralm? ou zaman o ruhlar, kaynayan yaralarndan, bir hastann zararl yaralarn tmar edip gnllerinin nekahat d nemini geri verecek bir dost eli beklerler. Ben, adalarma sesleniyorum: yilikle ktln bilimi sonsuz olarak, bir daha yitirilmemek zere kazanld. man yeniden kuruluyor, kutsal eylere kar sayg bize geri verildi. Dnya tamamyla iyilemediyse de hi deilse daha bir iyi lemeye yz tuttu. Btn istekler ayn ilkeye balanyordu: G e n olalm, iyi olalm, z sz bir, ii d bir ve doru olalm! Ktlk yalnzca bo bir gururdur. zellikle de umut suzlua kaplmayalm. Ana, kzkarde, evlat, e olmayan

31

kadn hor grmeyelim. Mademki Tanr bir gnahkrn tvbesiyle, hi gnah ilememi yz adilin sevabndan daha fazla honut oluyor. Tanrfy memnun etmeye bakalm o hlde. Bunu bize, gerektiinde faiziyle geri verebilir. Yolumuzun zerinde, yeryz tutkularnn, arzularnn mahvettii kimse lere balamamzn sadakasn brakalm. Kimbilir, o zavall yaratklar belki d e tanrsal bir umut kurtarr. Kendi bulular olan ilac haber verirken iyi yrekli yal kadnlarn dedikleri gibi, bunun hibir yarar olmasa da zarar dokunmaz, diye dnelim. phe yok ki, ele aldm bu pek nemsiz konudan u b yk sonularn benim tarafmdan karlmak istenmesi byk bir cret gibi grnebilir. Fakat, ben her eyin a z bulunduu na inananlardanm. ocuk kktr onda insan gizlidir; beyin dardr, dnceyi barndrr. G z sadece bir noktadr v e tm dnyay kucaklar.

32

M IV. BLM ca
Aradan ki gn gemiti ve ak artrma tamamyla sonu lanmt. Yz elli bin frank salanmt. te ikisi alacakllar arasnda bltrlm, bir kz kardele bir yeenden oluan aile de geri kalann blmt. Avukat elli bin franklk bir mirasa konduunu yazdnda o kz karde gzlerini falta gibi amt. Alt yedi yldr kz kardeini grmyordu. Kardei gnn bi rinde, aniden ortadan kayboluverir, o gn bu gndr ne on dan, ne de bir bakasndan yaants hususunda en ufak bir haber, en ufak bir aynnt elde edebilmilerdi. te bunun zerine apar topar Paris'e komutu. Margu erite'i iyi tanyanlar onun tek mirassnn o z a m a n a kadar kynden hi aynimam olan ok gzel, iri yar bir kyl kz olduunu grnce son derece armlard. G e n kz bir rpda servete ulamt. Bu umulmadk b yk parann hangi kaynaktan geldiini bile renememiti. ok sonralar bana dediklerine gre, kzcaz kardeinin lmnn byk acsn banna basarak yine kynn yolu nu tutmutu. Fakat, kendisine yzde drt buuk gelir sala-

33

yan yeni yatrm, carde acsn bir para hafifletiyordu. Rezaletlerin ba ehri olan Paris'te hi durmadan tekrarla nan olaylar unutulmaya balyordu. Hatta ben bile o olayla ra nasl, hangi nedenlerle katldm az ok unutmuum. Fa kat, tam o srada kan yepyeni bir durum Marguerite'in yaantsnn tm gizli ynlerini bana tantt. stelik yle iler acs ayrntlar rendim ki yky yazmak arzusuna kapldm v e yazdm. Eyalarn satld bo bina drt gnden beri kiralkt. O gnlerden bir sabah kapm alnd. Uak grevini stlenen kapcm gidip kapy at ve bana bir kartvizit getirdi. O n u kendisine veren kimse benimle g rmek istiyormu. Karta yle bir baktm, orada u iki szc okudum: Armand Duval. Daha evvel bu ad nerede grdm dndm. M a n o n Lescaut kitabnn ilk sayfas aklma geldi. O kitab Marguerite'e veren kii benden ne isteyebilirdi? Kapda bekleyen konuun hemen ieri alnmasn syledim. te o zaman zerinde bir yol giysisi bulunan uzun boylu, sarn, soluk benizli g e n bir a d a m belirdi. zerndekileri bir ka gnden beri hi karmama benziyordu. Hatta Paris'e gelince onu hi olmazsa bir fralamak zahmetine bile katlan mam gibiydi. nk batan aaa toz iindeydi. Olduka heyecanl olan Bay Duval, heyecann gizlemek iin en ufak bir gayret gstermiyordu. V e gzleri yal, sesi titreyerek bana; "Efendim, ok rica ederim, ziyaretimi ve giysilerimi ho

34

cKamelyaL cJCcuLn grn," dedi. "Sizi bugn o cadar fazla grmek istiyordum ki, sandklarm, eyalarm gnderdiim otele inmeye bile za man ayrmadan doruca size kotum. ok erken olmasna karn yine de sizi burada bulamamaktan korkuyordum." Bay Duval'e atein yanna oturmasn rica ettim. O da c e binden bir mendil karp yzn bir an onun iine saklayarak gsterdiim yere oturdu. Byk bir rahatlkla iini ekerek konumasn srdrd: "Tanmadnz bir ziyaretinin, byle bir saatte, byle bir klkta, urada yapt gibi alayarak sizden ne istediini anlayamyorsunuzdur phesiz. Sizden sadece byk bir hizmet istemeye geldim, efendim." "Buyrun, emrinizdeyim." "Marguerite Gautier'in ak arttrmasna katldnz m?" Bu szc syler sylemez, g e n adamn bir an iin bastrmay baard heyecan onu at ve ellerini gzlerine gtrmek zorunda kald. Ardn da: "Size ok gln grnyorum sanrm," diye ekledi. "Bu nun iin beni balamanz rica ederim. Emin olun ki, ben dinlemekte gsterdiiniz bu sabr hibir zaman unutmaya cam." "Baknz efendim, benden beklediiniz hizmet duyduu nuz acy bir para azaltabilecekse, hi ekinmeyin, size ne gibi bir yardmda bulunabileceimi hemen syleyin," diye ko numay srdrdm. "Size hizmet etmekten mutluluk duya cam." Bay Duvar in acs insann yreine dokunuyordu. Elimde olmadan, onu memnun etmek isterdim. O zaman bana:

35

JUexanJuWumasSils "Marguerite'in ak artrmasndan bir ey aldnz m?" dedi. "Evet efendim, bir kitap." " M a n o n Lescaut m u ? " "Evet." "Hl o kitap sizde mi?" "Yatak odamda." Armand Duval bu haber zerine ferahlad, srtndan br yk kalkm gibi oldu. Sanki s a d e c e o kitab saklamakla bile o n a byk bir hizmette bulunmaya balamm gibi bana c a n d a n teekkr etmeye balad. Bunun zerine ayaa kalkp yatak o d a m a getim, kitab alarak ona verdim. G e n adam ilk sayfadaki sunuya bakt, sayfalar kartrarak: "te ta kendisi," dedi, "ta kendisi." Sayfann zerine iki byk damla ya dklmt. Ban yukar, bana doru kaldrd. imdi artk aladn benden saklamaya almyordu. Ardndan da yine a l a m a k zere olduunu saklamadan bana: "Pekl, efendim," dedi, "bu kitaba ok n e m veriyor m u sunuz?" "nk bunu bana brakmanz istemeye geldim d e . " Bunun zerine ben d e ona: "Rica ederim merakm balayn." dedim. "Fakat, unu soracaktm, bunu Marguerite Gautier'ye veren sizsiniz, d e mek ki?" "Benim, evet." "Bu kitap sizindir, efendim, onu ltfen geri alnz. Kitab s ze geri verebildiim n mutluyum."

36

tKamelyaL JCaJm Bay Duval skntyla: "Fakat" diye szlerine devam etti, "Hi deilse izin verin de buna dediiniz creti vereyim." "Ltfen, kitab size sunmama zin verin. yle bir ak artrmada tek bir kitabn bedeli ocuk oyunca gibidir, h e m de ne kadar para verdiimi hatrlamyorum bile." "Yz frank verdiniz." Bu kez de ben sklarak: "Evet, doru," dedim. "Fakat bunu nereden biliyorsunuz?" "Olduka basit. Marguerite'in eyalannn ak artrmas iin tam zamannda Paris'e yetiebileceimi sanyordum. ok yazk ki, ancak bu sabah gelebildim. O n a ait olan v e on dan gelen bir eyi mutlaka almak istiyordum. Ak artrma grevlisine kotum. Satlan eyalarn v e alc adlarnn listesi ni inceleme izni istedim. te o zaman bu kitab sizin satn aldnz grdm. dediiniz paraya bakarak, bu kitab elde etmek iin zel herhangi bir anyla bal olmanzdan korkma ma ramen, onu bana brakmanz rica etmeye karar ver dim." Armand bu ekilde konuurken, hi phesiz, benim d e Marguerite'i aynen onun tand ekilde tanmamdan kork tuunu belli ediyordu. H e m e n ona gvence salamaya baladm. "Marguerite'yi uzaktan tanrdm," dedim. "Onun lm bende, rastlamaktan zevk duyduu gzel bir kadnn lm nn g e n bir erkekte daima uyandraca bir etki yapt. Evin deki ak artrmadan herhangi bir ey almak istedim. Bu kita ba pey srmekte direndim. Neden olduunu bilmem fakat,

37

(JllexanJie 3)umas SFils sanrm byk bir srarla bunun zerinde duran ve elde etmek iin bana meydan okurmu gibi bir hli olan beyi kudurtmak iin byle davrandm, te bunun iin, efendim, size bir kez daha sylyorum; bu kitap emrinizdedir. O n u ak artrma grevlisinden aldm gibi benden alm olmamanz iin ka bul etmenizi tekrar rica ederim. Bu kitap bylelikle uzun bir tanmann, daha iten ilikilerin balangc ekline gelmi olur." Armand elimi skarken: "Tamam efendim," dedi. "nerinizi itenlikle kabul ediyo rum, mrm boyunca size minnettar kalacam." Aslnda Armand'a Marguerite hakknda sorular sormak is tiyordum, fakat konuumun ilerine kanmak hakkn elde et mek iin parasn kabul etmemi gibi grnmekten korkuyor dum. Dndklerimi anlam gibi birden bana: "Bu kitab okudunuz m u ? " dedi. "Hepsini." "Peki, yazdm iki satr konusunda dndkleriniz ne dir?" "Bu kitab verdiiniz zavall kzn gznzde sradan bir in san olmadn abucak anladm. nk o satrlar yalnzca sradan bir iltifat gibi kabul etmek istemiyordum." "Bu ekilde dnmekle haklydnz, efendim. O kzcaz bir melekti. u mektubu alp bir okuyun." diyerek kd ba na uzatt, kat o k okunmu olacak ki olduka ypranmt. Kd atm, unlar yazlyd: "Sevgili Armand'cm, mektubunuzu aldm. Yine her za man ki gibi iyi kalplisiniz. Tann'ya krler olsun. Dostum

38

JCamJyaLJCaJn evet, hem de ok hastaym, hi balamayan, acmayan o hastaln penesinde kvranp duruyorum. Fakat, bana kar hl gsterdiiniz ilgi acm byk lde hafifletiyor. A z ev vel aldm, herhangi bir eyle iyilemem olasl bulunsa, beni szleriyle sala kavuturabilecek o gzel mektubu y a zan eli skmak mutluluuna erebilecek kadar uzun yaayama yacam besbelli. Sizi gremeyeceim, nk lmn hemen eiindeyim, aradaki yzlerce fersah benden sizi ayryor. Z a vall dostum! Sizin eski Marguerite'iniz fazlasyla deiti. Kimbilir, onu bu ekliyle grmektense hi grmemeniz belki de ok daha iyidir. Sizi balayp balamadm soruyor sunuz. Ah! Dostum, hem de btn yreimle! nk bana vermek istediiniz ac, indirdiiniz darbe sadece bana olan aknzn bir kantyd. Bir aydr yataktaym. Saygnza ok de er verdiim iin yaam anlarm gn gnne yazyorum. Bu ie birbirimizden ayrldmz andan baladm, kalem tu tup yazacak g c m bitinceye kadar da yazmaya d e v a m e d e ceim. Sevgili Armand, bu bana gsterdiiniz ilgi gerekse, d nnzde, julle Duprat'ya gidin. O size bu gnl verecek. Aramzda geenlerin nedenini ve zrn bu yazlarda bula caksnz, julle bana kar ok iyi davranyor, birlikte sk sk siz den s z ediyoruz. Mektubunuz geldii zaman yanmdayd, okurken birlikte aladk. Sizden hibir haber almam olsaydm, Fransa'ya d nnzde, bu ktlar size vermekle grevliydi. Bu nedenle bana hibir ekilde minnettarlk duymayn. Yaammn tek mutlu anlarna her gnk dn, bana anlatlmaz lde yararl oluyor. Bu sayfalar okumakla siz gemiin zn bulacaksnz, hlbuki ben onlarda srekli bir i rahatl buluyorum.

39

JltemnJieWumasSFds Kendimi her an size hatirlatacalc bir ey biralcmalc isterdim fakat, ok yazk ki evimdeki her ey haciz edildi, artk hibir eyin sahibi deilim. Anlyorsun deil mi dostum! Ksa bir sre sonra leceim. Yatak o d a m d a n hibir eyin karlmamas, lmeyip d e s a kaldmda hibir eyin bana kalmamas iin alacakllanmn buraya yerletirdikleri bekinin salonda yrdn duyuyo rum. Satmak iin lmm beklediklerini baka yapacak eyim yok. Ah bir bilseniz! nsanlar ne kadar acmasz! Ya da daha d o rusu, yanlyorum, adil olan ve tek eilmeyen Tanr'dr. Ya! te byle aziz sevgilim, eyalarmn satna gelirseniz, bir ey alrsnz. nk, sizin iin en ufak bir eyi ayrp kena ra koyamam. Eer bunu her naslsa renirlerse haciz edilmi eyalar karmak suuyla hakknzda soruturma aabilirler. Dorusu bu, brakp gittiim o k iler acs bir yaam!" Sizi lmeden evvel bir kez daha g r m e m e Tanr izin verir se, iyiliine bir kez daha dua edeceim! Her trl olasla kar, elveda dostum! Size daha uzun bir mektup yazmak is terdim fakat beni balayn! yle ki, beni iyiletireceklerini syleyenler bile srekli kan alarak beni halsiz brakyorlar. Bu nedenle elim daha fazla yazamyor." dnmekten

MARGUERITE GAUTIER
Son szckler gerekten d e zor okunuyordu. Armand'a mektubu uzattm, hi phesiz benim kt zerinden okuduum gibi mektubu aklndan ezbere okuyan g e n a d a m a geri verdim. O n u alrken: "Bunu yazann bir fahie olduuna kim inanr!" dedi.

40

<KamelxfaL<KatLn Ardndan da, uyanan anlaryla heyecanlanarak mektubu br sre seyretti. Sonunda d a dayanamayarak dudaklanna bir pck kondurdu. "Onu bir kez daha gremeden ldn dnyorum da..." diyerek szlerini srdrd. "Onu bir daha asla gre meyeceim. Bir kz kardein bile yapamayacan onun bana yaptn hatrladka da, onu bu ekilde lme braktm iin kendimi asla balamyorum. ld! ld! Beni dnerek, adm syleyerek v e yazarak ld, zavall biricik Marguerite'ciim!" Armand dncelerini v e gzyalarn serbest brakarak bana elini uzatt. Bir taraftan da szlerini srdrd: "lnn arkasndan bu ekilde yakndm grseler ok ocuksu bulurlard beni. nk benim o kadna ne kadar ac ektirdiimi v e ona ne kadar acmasz davrandm, aksine onun da ne derece iyi kalpli ve her eye boyun e e n bir n san olduunu bilmezler. O n u balama hakknn bana alt ol duunu sanyordum. Hlbuki bugn, onun benden esirgeme dii baa kendimi hi d e layk grmyorum. A h ! O n u n ayaklarnn dibinde bir saat alayabilmek uruna yaammn on yln gerekten seve seve verirdim." nsann bilmedii bir acy avutmas her zaman o k zordur. Bununla beraber, bu g e n adama kar yle derin bir yaknlk ve sevgi duyuyordum ki, ylesine byk bir itenlikle beni derdinin, acsnn orta yapyordu ki, szlerimeh d e ilgisiz kalmayacan aklndan geirerek ona: "Dostlarnz, akrabalarnz, arkadalarnz yok m u ? " d e dim. "Umudunuzu kesmeyin, onlan grn, yaknlarnz sizi

41

Jllexand'te 3)umas 3ils avuturlar. nk elimden, size acmaktan baka bir ey gel mez." G e n a d a m ayaa kalkt. Odann iinde iri admlarla gezi nerek: "Evet, doru sylyorsunuz," dedi. "Cannz sktm, sizi rahatsz ettim. o k zr dilerim, acmn sizin anzdan nemsiz olduunu dnemedim. Hibir ynden ilginizi ek meyen, ekmesi iin d e bir neden bulunmayan bir olayla sizi rahatsz ettiimi dnemedim." "Szlerimin anlam zerinde yanlyorsunuz: Hizmetinize t a m a m e n hazrm. S a d e c e u var ki, acnz hafifletme yete neimin yetersizliine zlyorum. Benim ve arl<adalarmn topluluu sizi oyalayabilirse, ksacas, herhangi bir k o n u d a ve durumda bana ihtiyacnz varsa, size yardmc olmaktan du yacam byk zevki ok iyi anlamanz istiyorum." G e n adam: ' "ok zr dilerim, beni affedin," dedi. "Ac, insan son de recede duyarl yapyor. Birka dakika daha burada kalmama izin verin. Sokaktaki insanlarn alayan kocaman a d a m a g rlmemi bir ey gibi bakmalarna engel olmak iin g z yalarm silmeye yetecek kadar kalmam ltfen h o grn. Bu kitab vermekle ben sonsuz derecede mutlu ettiniz. Size mrm boyunca minnetar kalacam." Bu szler zerine Armand'a: "Bunu ancak bana, dostluunuzun bir parasn balaya rak ve acnzn nedenini syleyerek karlam olursunuz, in san ancak acsn paylaarak avunur," dedim. "Doru sylyorsunuz. Fakat, bugn benim alamaya o k ihtiyacm var. O n u n in size s a d e c e ipe sapa g e l m e z szler

42

cKamelyaL (Kadn sylemekten korkarm. Bir gn bu yky size anlatrm. O zavall kzcaz iin gzya dkmekte ne derece hakl olup olmadm anlarsnz." Gzlerini son kez ovuturarak aynaya bakt ve: "Ltfen, imdi de bana, beni aptal bulmadnz syleyin ve sizi grmeye g e l m e m e izin verin." G e n adamn bak son derece tatl ve yumuakt. Kendi mi tutamayarak onu kucaklayp barma bastm. Delikanlya gelince, gzleri yeniden yalarla den kard. Armand'a: "Hadi, hadi" dedim, "cesur olun." G e n a d a m bunun zerine: "Elveda." dedi. Ve alamamak iin insanst bir gayret gstererek, evim den kmaktan ok kat sanki. Penceremin perdesini kaldrdm. O n u n kapda bekleyen arabaya bindiini grdm. Fakat, arabaya biner binmez g z yalanna bouldu ve yzn mendiline saklad. dolmaya balyordu. Bu durumu fark ettiimi grd ve baklarn ben

43

44

so V. BLM
Aradan epey bir zaman gemiti. Bu sre iinde Armand'dan s z edildiini hi duymadm. Buna ramen, Mar guerite srekli sz konusu ediliyordu. Bunu fark ettiniz mi bilmem. Tamamyla yabancsnz, y a da en azndan sizi hi ilgilendirmeyecekmi gibi grnen bir kimsenin ad bir kez yannzda sylenmeye grsn. Size an latlan olaylarda, kendi zel yaamnzn kimi olaylaryla ger ek bir uyum ve bir yaknlk bulursunuz. Ben Marguerite'le tam anlamyla bu durumda deildim. nk onu grm, ona rastlamtm. Artk onun yzn ve alkanlklarn faz lasyla tanyordum. Bunun yannda, eyalarnn o ak artrmayla satndan beri, gen kadnn ad srekli kulak larma gelmiti. Bir nceki blmde anlattm durumda d a bu ad pek derin bir acya ortak olmutu. O n u n iin d e akn lm merakm daha da fazla arttrmt. Bunun neticesinde. Marguerite'den hi s z etmediim dostlarma artk sadece: "Marguerite Gautier adnda bir kadn tanr msnz?" diye rek yaklar olmutum. "Kamelyal Kadn m?" " H e m d e nasl?"

45

Szlerime devam ediyordum: "Peki, bu kz neyin nesiydi?" "yi bir kzd." "Hepsi bu kadarck m?" "Ey Tann'mi Tabii. Belki dierlerine oranla biraz daha akl l, belki de bir para daha duyguluydu." "Onun hakknda zel bir bilginiz yok mu?" ".... baronunu iflasa srkledi." " O kadar m?" "Yal... dknn metresiydi." "Gerekten yle miydi?" "yle diyorlar. Fakat, her ne olursa olsun, adam onun iin kucak dolusu para harcyordu." Her zaman ayn genel ayrntlar ve ayn bilgiler. Bu arada ben Marguerite'le Armand'm ilikileri hususunda bir eyler renmek merakyla yanyordum. Gnn birinde, her zaman tannm kadnlarn gizliliinde yaayanlardan birine rastladm. O n u sorguya ektim: "Marguerite Gautier*yi tanr mydnz?" Yine o ayn: "/fe/n d e nasl" cevabn aldm. "Nasl bir kzd?" "ok iyi ve ok gzel bir kzd. l m beni son derece z d." "Armand Duval adnda bir yok muydu?" "Uzun boylu, sansn m?" "Evet!" "Doru!" "Bu Armand neyin nesiydi?"

46

tKamelyaL<JCacLn "Sanrm elindeki avucundald az bir paray Marguerite Me har vurup harman savurduktan sonra ondan aynimak zorunda ka lan bir delikanl. Kza deliler gibi k olduunu sylerler." "Ya kz?" "Yine herkesin dediine gre, kz d a onu ok seviyordu. Fakat, ite btn o kzlarn sevdii gibi seviyordu tabii. Onlar dan verebileceklerinin fazlasn istememeli." "Armand ne oldu?" "Bu hususta hibir ey bilmiyorum. Biz onu ok a z tandk. Marguerite'le be alt ay kadar kald fakat yazlkta yaadlar. Kz buraya geri gelince o da gitti." " O zamandan sonra Armand' bir daha grmediniz mi?" "Hayr, grmedim." Armand' bir daha ben de grmemitim. Bana geldiinde, Marguerite'in lmn yeni haber almt. Bu durumun, eski akn, dolaysyla da acsn abartm olup olmadn kendi kendime sormaya balamtm. imden, belki len kadnla beraber, yeniden gelip beni grmek iin verdii sz d e unutmutur, diyordum. Baka biri s z konusu olsa, bu varsaym olduka akla yakn grnr, geerli olabilirdi. N e var ki, Armand'n sonsuz kaderinde itenlik dolu birok gerek y n vard. Bir utan bir uca geerek, kendi kendime, acs belki d e hastala d nmtr, diyordum. O n d a n bir haber alamyorsam, bu ke sinlikle hastalanmasndan, belki d e lm olmasndan ileri geliyordu. Elimde olmadan o g e n adama kar byk bir ilgi duyu yordum. Belki bu ilgide biraz bencillik vard. Belki d e o derin

47

cJllexanJie 3)umas S'ds zntnn altmda yrekler acs bir gnl yks fark et mitim. Ksacas, belki de Armand'n sessizliinden duydu u m endie, byk lde o yky renmek istediimden kaynaklanyordu. M a d e m k i Bay Duval bana gelmiyordu, kendim kalkp o n a gitmeye karar verdim. Bir bahane uydurmak o kadar d a zor deildi. Fakat, ne yazk ki adresini bilmiyordum. Btn sorgu y a ektiklerim arasnda d a onun nerede oturduunu bilen hi kimse yoktu. Antin Caddesi'ne gittim. Armand'n oturduu yeri belki d e Marguerite'in kapcs biliyordu. Eski kapc gitmiti, yeni g e len d e benim gibi adresi bilmiyordu. Bunun zerine. M a r g u erite Gautier'nin hangi mezarla gmldn sorup ren dim, Montmartre mezarlna gmlmt. Hava olduka gzeldi, nisan ay gelmiti. Artk mezarlar, kn onlara verdii o ackl ve zgn grnlerini kaybetmi olmalydlar. Ksacas, yaayanlarn lleri hatrlayp onlar zi yaret etmelerine yetecek kadar hava snmt bile. Kendi kendime: "Marguerite'in mezanna bir g z atmakla Ar mand'n kaderinin hl srp srmediini pekl anlarm v e orada belki d e g e n adamn nerede olduunu renebilirim," diyerek mezarla gittim. Bekinin kulbesine girdim. ubat aynn 22'sinde M o n t martre mezarlna Marguerite Gautier adnda bir kadnn g mlp gmlmediini sordum. A d a m , bu son barnaa btn girenlerin yazlp numara land kaln bir defteri kartrd. Ardndan da bana, gerek ten d e 2 2 ubatta, le vakti o adda bir kadnn oraya g mldn syledi.

48

JCamelydLJCaJn Beni mezara gtrmesini belciden rica ettim. nlc tpl< canllarn ehrinde olduu gibi caddeleri, sokaklar bulunan bu ller ehrinde rehbersiz yolunu bulmak imknszd. M e zarlk bekisi bir bahvan: "Biliyorum... Biliyorum..." diyerek adamn szn kesti. Ardndan bana dnerek: " O mezar tamak ok kolaydr." diye konumasn srdrd. Ben de ona: "Neden?" dedim. "nk onun dierlerinden ok farkl iekleri vardr d a ondan." "Siz mi mezara bakyorsunuz?" "Evet efendim. Btn akrabalarn llerine, bunu bana emanet eden o gen adam gibi zen gstermelerini ne ka dar isterdim bir bilseniz." Birka dnemeten sonra, bahvan duraklad v e bana d nerek: "te geldik," dedi. Gerekten de, gzlerimin nnde kusursuz bir iek bah esi vard. Eer zerinde bir ad bulunan beyaz bir mermer ol masa, kimse burann bir mezar olduunu anlamaz. Mermer diklemesine konulmu, demir bir parmaklkla topran snrlar evrelenmiti. O toprak da batan baa be yaz kamelyalarla rtlmt. Bahvan yzme bakarak: "Buna ne dersiniz?" dedi. "ok gzel!" "Bir kamelya solar solmaz onu hemen yenilemek emri ve rildi bana."

49

(JUexandu )umas Sils "Buraya ilk geldiinde dereler gibi kanl gzyalar dken bir erkek. phesiz len kadnn eski tandklarndan biriymi bu. Kadn ok da gzelmi diyorlar. Siz tanr mydnz onu?" "Evet." Bahvan ok bilmilik taslayan ifadeyle eytanca glm sedi ve: "Dier bey gibi!" dedi. "Hayr, onunla bir kez bile konumadm." "Fakat, yleyken yine de ziyaret etmek iin buraya kadar geliyorsunuz. Dorusu bu, bu ok gzel bir davran. nk neden saklamal... Zavall kzcaz grmeye gelenler hi de mezarl doldurup tarmyor." "Hi kimse gelmiyor mu?" "Bir kez gelen o g e n adamn dnda, hi kimse gelmi yor." "Bir kez mi?" "Evet, efendirin." "Ondan sonra da bir daha hi gelmedi mi?" "Hayr fakat, dnnde yine gelecek." "Yolculua m kt?" "Evet." "Peki, nereye gittiini biliyor musunuz?" "Sanrm Bayan Gautier'in kz kardeine gitti." "Peki orada ne ii var?" "Baka bir yere g m m e k maksadyla ly karmak iin ondan izin isteyecek." "yi fakat, neden ly burada brakmyor?" "Efendim, bilirsiniz ki ller iin herkes bir ey dnr. Bunu biz burada her gn gryoruz. Bu toprak s a d e c e be yl mezarndan

50

cKamelyaLtKaJn in satn alnm. Hlbuki s z konusu gen adam srekli bir mezar ve daha geni bir toprak istiyor. Yeni mahallede bu da ha iyi olur." "Yeni mahalle dediiniz nedir ki?" "imdi sol kolda satlan yeni topraklar. Eer mezarlk her zaman imdiki gibi baklsayd, yeryznde bunun bir ei da ha bulunmazd. Fakat, olmas gerektii ekle gelebilmesi iin daha yaplacak ok ey var. H e m d e bilseniz, insanlar o ka dar tuhaf ki." " N e demek istiyorsunuz?" "Ta buraya kadar byklenmeyi, kendini beenmilii el den brakmayan, burnu havada insanlar var demek istiyorum. te byle, dediklerine gre sannm bu Bayan Gautier, d e yiimi balayn, biraz yaam, gn grm, imdi d e l m. Fakat gelin grn ki, onun yanna gmlen kiilerin ak rabalar kim. olduunu renmiler. te o zaman kzlca kya met koptu. Onun buraya gmlmesine engel olacaklarn, tpk yoksullar gibi bu trl kadnlann da topraa verilmesi iin baka araziler olmas gerektiini sylemekte gecikmedi ler. Hi byle br ey grlm mdr kuzum? Fakat, ben on lar gzelce yerlerine oturttum; sert br ekilde azlarnn payn verdim. Grgsz yeni zenginler, llerini ziyaret et mek iin ylda drt kez y a gelirler y a da gelmezler. iekleri ni kendi elleriyle getirirler, hem d e ne iekler, evlere enlik, bakn! Arkasndan aladklarn sylediklerinin mezarnn bakm iin paray hesap ederler, onlarn mezar talarna, hi bir zaman dkmedikleri gzyalarn yazarlar. O n d a n sonra da, llerinin mezar komulan konusunda titizlik ederler,

51

(JllexanJie S)umas Sils kimseleri beenmezler. Beyim, ister inann, ister inanmayn, ben bu g e n hanm hi tanmyordum, ne yaptn d a bilmi yorum. Fakat, ite byle, yine d e o zavall yavruca seviyo rum. Mezarna byk bir zenle bakyorum, kamelyalarn en doru fiyatla tazeliyorum. O benim en sevdiim ldr. Efendim, biz lleri sevmek zorundayz. nk ylesine megulz ki, baka bir ey sevmeye hemen hemen hi z a manmz yok." Dikkatle karmda duran adama bakyordum. O k u y u c u lanmdan kimileri, benim aklamama gerek kalmadan, o n u dinlerken duyduum heyecan ok iyi anlayabilirler. Hi phesiz a d a m da bunun farkna varm olacak ki, yle srdrd: "Bu kz iin iflas eden kimseler bulunduunu sylyorlar. O n a tanra gibi tapan klan varm. Evet fakat, d n y o rum da, ona s a d e c e bir tek iek alp gelen bir kii bile y o k onlardan. te asl tuhaf ve iler acs olan budur. Fakat, her eye ramen, bu zavall kzcazn ok fazla yaknacak bir yan yok, hi deilse bir mezar var. O n u hatrlayan bir kii d e olsa, o her eyi btn brlerinin yerine yapyor. Biz burada daha neler neler grrz: Bu trden, ayn yata g e n c e c i k kzlar yoksullar ukuruna atarlar. Onlann zavall cesedinin topraa dtn duyduum zaman yreim para p a r a olur. Bir kez ldler mi artk hibir yaratk onlarla ilgilenmez! Bu bizim mesleimiz d e hani hi elenceli bir i deildir, h e le iinizde bir para yrek varsa vay hlinize! Eee, ne y a parsnz? Elimde deil. Benim de yirmi yanda aslan g i b i kzm var. Buraya onun yanda bir l geldiinde h e m e n o n u

52

cJCamelyaL <KaJn dnrm. O l ister bir sokak srt ister soylu bir hanm olsun, duygulanmaktan kendimi alamam. Fakat, yklerimle hi phesiz cannz skyorum, yle deil mi? Tabii ki bunlar dinlemek iin buraya gelmediniz. S i zi Bayan Gautier'in mezarna gtrmemi sylediler, ite gel dik. Size baka br hizmette bulunabilir miyim?" Adama: "Bay Armand Duvarn adresini biliyor musunuz?" dedim. "Evet. .... Caddesi'nde oturuyor. Daha dorusu, grd nz btn bu ieklerin parasn almak iin oraya gittim." "Teekkr ederim, dostum." iekler iindeki o mezara son bir bak ynelttim. Elimde olmayarak, onun derinliklerine inerek, ona atlan gzel y a rat topran ne ekle getirdiini grmeyi ok isterdim. B yk bir zgnlk iinde oray terk ettim. Yanbamda yryen bahvan: "Acaba Bay DuvaFi grmek mi istiyorsunuz, efendim?" di yerek konumasn srdrd. "Evet." "Henz dnmediine kesinlikle eminim. Yoksa onu bura da kesinlikle grrdm." "Onun Marguerite'! unutmadna kesinlikle inanyorsunuz demek ki, yle mi?" "Buna kesin olarak inanm deilim. O n u n mezarn de itirme arzusunun g e n kadn bir kez daha grmek arzu sundan baka bir ey olmadna bahse girebilirim." " O nasl ey yle?" "Mezarla gelir g e l m e z ilk syledii s z u oldu: " O n u bir daha grmek iin ne yapmal acaba?" Bu da ancak mezar

53

JfUexandu )umas Sils deitirmekle gerekletirilebilirdi. Bu deiikliin salanmas iin yaplmas gerekli olan tm ilemler konusunda ona bilgi verdim. nk bilirsiniz ki, lleri bir mezardan dierine ak tarmak iin onlar tehis etmek gerekir. Bir polis komiserinin bakanlk ettii ie s a d e c e v e s a d e c e lnn ailesi izin vere bilir. te Bay Duval bu izni almak iin Bayan Gautier'in kz kardeine gitti. lk ziyareti kesinlikle bize olacaktr." Mezarln kapsndaydk. Eline bir para para sktrarak bahvana teekkrlerimi bildirdim. Oradan ayrlr ayrlmaz da doruca bana verdii adresin yolunu tuttum. Armand daha dnmemiti. Gelir g e l m e z beni grmeye gelmesini y a da onu nerelerde bulabileceimi sylemesini rica eden bir pusula yazp evine braktm. Sonraki gn, sabah erkenden, Duval'den bir mektup

aldm. Bana geldiini bildiriyordu. Bitkin ve yorgun olduun dan sokaa kmasnn imknsz olduunu syleyerek evine uramam rica ediyordu.

54

V I . BLM caa
Armand yatanda yatyordu. Beni grdnde alev iin de yanan elini uzatt. O n a : "Ateiniz var!" dedim. "nemli bir ey deil, hzl bir yolculuun yorgunluu. Hepsi bu kadar." "Marguerite'in kz kardeinden mi geliyorsunuz?" "Evet. Bunu size kim syledi?" "Ben rendim. Bari istediinizi elde edebildiniz mi?" "Evet. Fakat, yolculuumu, amacm size kim bildirdi, ku zum?" "Mezarln bahvan." "Mezan grdnz m ? " Bu soruya karlk vermeye hi de cesaret edemiyordum. Daha uzun sre bu heyecann, iradesine ihanet edecei bel liydi. S a d e c e ba iaretiyle karlk vermekle yetindim. Armand: "Adam oraya iyi bakm m bari?" diyerek konumasn srdrd. ki damla gzya yanaklarndan szld. G e n a d a m on lar benden gizlemek iin ban evirdi. Ben de onlar gr mezlikten geldim ve konuyu deitirdim. O n a :

55

"Sz gdel neredeyse hafta oldu," dedm. Armand eln gzlerinin zerinden geirdi ve bana: "Tam hafta." dedi. "Yolculuunuz o k uzun srd." "Yool Srekli yolculuk etmedim ki. O n be gn hasta yat tm. yle olmasa oktan buraya dnm olurdum. Fakat, oraya gider gitmez, iddetli bir atele yataa serildim v e z o runlu olarak o d a m d a n kamadm." "Ardndan tamamyla iyilemeden dndnz, yle mi?" "Orada bir hafta daha kalsaydm, mutlaka lrdm." "Fakat, imdi artk evinize dndnze gre, kendinize iyi bakmalsnz. Dostlarnz sizi grmeye gelirler. M s a a d e ederseniz eer, ncelikle sizi aramak isterim." "ki saat sonra kalkacam." "Ne kt!" "yle gerekiyor." "Bu kadar acele yapacak ne iiniz var, kuzum?" "Polis komiserine gitmem gerekli." "Sizi daha d a hasta edecek bu ile neden baka birini g revlendirmiyorsunuz? " "Bu, beni iyi yapacak tek eydir. O n u grmem gerek. l mn rendiimden beri, zellikle d e mezarn grdm andan beri g z m e bir damla uyku girmiyor. O kadar gzel ve o kadar g e n braktm o kadnn lm olmasn br tr l aklm almyor. Buna bizzat kendim emin olmalym. Benim lgnlar gb sevdiim o yarat Tanrfnn ne ekle getirdiini grmeliyim. V e ite o zaman belki d e o zaman, o grnmn deheti, anlann derin zntsnn yerini alr. Benimle gele cek misiniz?.. Tabii bu sizi fazla rahatsz etmezse..."

56

<KamelyaL<JCaJin "Size, l<z cardei ne dedi?" "Hibir ey! Bir yabancnn topralc satn almal<, Marguerite'e bir mezar yaptrmalc istemesine ol< armt. stediim izin Icdn liemen imzalad." "Bana inann, bu nakil ii iin tamamen iyileeceiniz g n bekleyin, sabrl olun." "Tamam! Siz hi merak etmeyin, dayannm. Zaten, bu ka rar en ksa srede uygulamazsam deli olurum. Bunu gerek letirmek, acmn kanlmaz bir gereksinimi ekline geldi. S i ze yemin ederim ki, ancak Marguerite'i grdkten sonra sakinleebilirim. Fakat, grdkten sonra, tpk Bay Rance gibi olsam bile yine de greceim, kararm kesindir." "Sizi ok iyi anlyorum, emrinizdeyim. julle Duprat'y gr dnz m?" dedim. "Evet. Ah! O n u daha ilk dndm gn grdm." "Size verilmek zere Marguerite'in ona brakt ktlar aldnz m?" "Burada ite!" "Bu ktlarda nelerin yazl olduunu ezbere biliyorum. haftadan beri onlar g n d e on kez okudum. Siz d e okur sunuz fakat, daha sonra. Ben daha bir sakinleip btn bu duygu ve ak aklamalarnn ne demek olduunu size iyice anlatabilecek duruma geldiimde. Sizden bir hizmet rica edeceim." "Buyrun!" "Aada arabanz var m?" "Evet!" "yi yleyse, kimlik kdm alp adma mektup gelip gel mediini sormak iin postaneye gider misiniz, ltfen? Kz

57

(JllexanJie Wumas Sils kardeimle babam mutlaka yazmlardr. Fakat, Paris'e dndkten sonra yle bir aceleyle hemen gittim ki, yola kma dan evvel bu konuda hibir bilgi edinemedim. Siz geri gelin c e , yarnki treni haber vermek iin, birlikte polis komiserine gideriz." Armand kimlik kdn bana verdi, ben d e Jean Jacques Rousseau Soka'na gittim. Geri geldiimde, Armand giyinmi, sokaa kmaya hazr durumdayd. Mektuplarn alrken bana: "Teekkr ederim," dedi. Adreslere baktktan sonra da: "Evet" diye ekledi. "Evet, kz kardeimden v e babamdan g e liyor. Bu uzun sessizliime armlar, ne dneceklerini armlardr." A d a m bir g z atp katlad ve bana: "Fladi gidelim!" dedi. "Cevabn yann yazanm." Polis komiserine gittik. Armand ona Marguerite'in kz kar deinden ald vekletnameyi verdi. Komiser d e buna karlk mezarlk bekisi iin bir yazy g e n a d a m a uzatt. Naklin ertesi gn, saat sabahn onunda yaplmas kararlatrld. Ben, bir saat evvel gelip onu ala caktm, mezariia beraber gidecektik. Ertesi sabah saat dokuzda g e n adamn evine gittiimde onu mthi derecede renksiz buldum. Fakat, sakin grn yordu. Bana glmseyerek elini uzatt. Mumlar neredeyse sonuna kadar yanmt. Dar kma dan evvel d e Armand olduka kaln bir mektubu eline ald. Mektubun zerinde babasnn adresi vard. Bu, hi phesiz geceki duygularnn ortayd.

58

<JCamelyaLcKaJm Yarm saat sonra bizi beldeyen l^omiserin yanma gelmitil<. Ar ar Marguerite'in mezanna doru yrdl<. Komiser n den, biz birl^a adm ariyadan gidiyordul<. M e z a n n bana varmadan a z evvel Armand duraklad. ri ter tanelerinin slatt yzn sildi. Mezara geldiimizde bahvan btn iek sakslarn geri almt. Demir kafesli parmaklk kaldrlmt, iki adam topra kazyordu. Sanki btn can gzlerinde toplanmt. Aniden iki kazmadan biri bir tan zerinde gcrdad. Bir grlt duyunca Armand bir elektrik akmna arplmasma geri ekildi. Elimi yle bir kuvvetle skt ki canm actt. Mezarclardan biri eline geni bir krek ald, azar azar u kuru boaltt. Ardndan, s a d e c e tabutun zerine konulan talar kalnca hepsini teker teker dar att. Ben ise, geldiime piman olmutum. Tabut iyice ortaya knca komiser mezarclara "Aml" d e di. Adamlar emri yerine getirdiler. Tabut mee tahtasndand. Kapa oluturan st blmn vidalarn karmaya baladlar. Topran nemi vidalar paslandrmt, o nedenle tabut epeyce zorlukla alabildi. Tabu tun iine serpilen kokulu bitkilere ramen dayanlmaz pis bir koku yayld. Armand: "Ey Tann'm! Ey Tann'm!" diye mmldand. Yz nn solukluu daha da artt. Mezarclar bile geri ekildiler.

59

JlUxm<lu3)umas3ils Byk beyaz bir Icefen cesedi rtyor, kimi kntlar belir tiyordu. Kefenin tek ucu hemen hemen tmyle yenmi, l nn ayaklarn akta brakmt. Ben baylmak zereydim. u satrlar yazdm saatte bile o sahnenin ans mthi gerekliiyle hl karmda duruyor. Komiser: "abuk olalm!" dedi. Bunun zerine, iki adamdan biri elini uzatt ve kefenin di kiini skmeye balad. Ardndan tek ucundan tutarak aniden Marguerite'nin yzn at. Anlatlmas korkun, grnts bir o kadar dehet vericiy di. Gzler artk s a d e c e iki delikten ibaretti, dudaklar y o k ol mutu, bembeyaz diler skca birbirine kenetlenmilerdi.

Uzun, simsiyah ve kuru salar akaklara yapm, yanaklarn yeil ukurlarn bir para rtyordu. Fakat, bununla biriikte ben yine d e bu y z d e sk sk grdm p e m b e , beyaz, neeli yz ok iyi tandm. Armand baklarn lnn yznden bir tri evirmiyor du. Mendilini azna kapatm onu dileriyle kemirlyordu. Ben ise, sanki elik bir ember bam sktryor, bir p e e gzlerimi rtyordu. Kulaklarmda mthi uultular vard. B tn yapabildiim, ylece rastgele yanmda getirdiim kk bir ieyi ap iindekini kuvvetlice koklamak oldu. Bu sonsuz aknlk iinde, komiserin Bay Duval'e: "Tandnz m?" dediini iittim. G e n a d a m bouk bir sesle: "Evet!" dedi. Komiser bunun zerine:

60

tKamelyoLcKoAn "yi yleyse kapatn v e gtrn," dedi. Mezarclar kefeni tekrar lnn yzne rttler. Tabutu kapattlar, herbiri bir ucundan tutarak, kendilerine d a h a ev velden gsterilen yere doru yrdler. Armand yerinden kmldamyordu. Gzlerini o b o m b o mezardan ayramyordu. G e n adam az evvel grdmz ceset kadar sapsaryd... nsan onun ta kesildiini sanrd. Komisere yaklaarak, Armand' gsterdim ve: "Beyin hl burada bulunmas gerekli mi? dedim. "Hayr, hatta onu alp gtrmenizi neririm size. O l d u k a rahatsz grnyor." Bunun zerine Armand'n koluna girerek: "Gelin," dedim. Beni tanmam gibi yzme bakarak: "Efendim?" dedi. "Bitti," dedim. "Artk gitmeniz gerek, dostum. yorsu nuz, stelik yznz sapsar. Btn bu heyecanlar sizi ld recek." Bilinsiz bir hlle: "Haklsnz, gidelim" dedi fakat, bir adm bile atmyordu. O zaman g e n adam kolundan yakaladm ve srkleyerek gtrdm. Bir ocuk gibi kendini teslim etmiti. Yalnz arada srada: "Gzlerini grdnz m?" diye mnidanyordu. Ve sanki bu hayal onu geri aryormu gibi arkasna d nyordu. Bu srada yry dzensiz ve kesik bir hle geldi. Artk sanki sarslarak ilerliyordu. Dileri birbirine arpyordu. Elleri

61

iJUexandle Furnas 3ds buz gibiydi. iddetli bir sinir sarsnts btn varln kaplyor du. Onunla konuuyordum fakat bana hi karlk vermiyordu. Kendisini y n e t m e m e raz olmaktan baka bir ey elinden gelmiyordu. Mezarln kapsnda bir araba mannda yetimiti. ine girip yerleir yerlemez titremesi artt. Gerek bir si nir nbeti belirdi. O bunalmn ortasnda beni rktmekten ekindii iin elimi skarak durmadan yle mrldanyordu: "Merak etmeyin, nemli bir ey deil. Alamak istiyo rum." Gzleri kan anana dnmt fakat bir trl gzyalar boanmyordu. Daha evvel kullandm, bana ok yarar salayan ila iesini ona da koklattm. Evine geldiimizde s a d e c e titre mesi kalmt. Uan da yardmyla onu yatrdm. Yatak odasnda gzel br ate yaktrdm. Sonra d a doktor getirmeye kotum. Dok tora btn olup bitenleri anlattm. Hi zaman yitirmeden hastann bana kotu. Armand'n yz kpkrmzyd. Bir taraftan da durmadan sayklyordu, ba sonu olmayan, ipe sapa g e l m e z szckler kekeliyordu. Btn o szler arasndan sadece Marguerite szc belirgin bir biimde duyuluyordu. Hastay iyice muayene eden doktora: "Evet, doktor?" dedim. bulmutuk. Tam z a

62

cKamelyaL JCaJn "Evet, ne eksik ne fazla, beyin hummasna yakalanm. Bu da ok iyi olmu. nk, Tanr beni balasn, aksi hlde mutlaka ldrrd. Bereket, bedenin hastal tinsel hastal ldrecek ve bir ay iinde inallah bu ikisinden de kurtulur."

63

64

V H . BLM ca
Armand'n tutulduu hastala benzeyen hastalklarn iki ihtimali vardr; y a abucak yenilirler y a da insan h e m e n l drrler. Bu olaylardan on be gn sonra Armand tmyle nekahat dnemine girmiti. Biz de sk bir dostlukla birbirimize ba lanmtk. Hastaln devam ettii sre iinde yanndan hi aynimamtm. lkbahar her tarafa ieklerini, kularn, yapraklarn, tr klerini bol bol serpmiti. Dostumun penceresi de mis gibi kokular kendisine kadar ykselen baheye byk bir neeyle alyordu. Artk ayaa kalkabileceini doktor sylemiti. Biz de on ikiden, ikiye kadar ak duran pencerenin yanma oturup s rekli syleiyorduk. Ben Marguerite'in szn etmekten ekiniyordum, hasta da tekrar anlan canlandrmak istemiyordum. Bunun aksine Armanda, onun szn etmekten zevk alrm gibiydi. Bu da onun ruhsal durumu konusunda bana gven veriyordu. Tek bir eye dikkat etmitim. Mezarla son ziyaretinden, bu iddetli hastala neden olan grntden beri tinsel acmm ls hastalkla dolmua benziyordu ve Marguerite'in l m ona artk tmyle gemiin malym gibi grnyordu.

65

<Jilexan<ke Wumas ^ds

Bedeni, dncesini iddetli bir heyecan duymasna izin vermeyecek kadar hastalkla, hatta hummann iyilemesiyle bile an derecede hrpalanmt. Bylece Armand* saran ilkbahann evrensel neesi, elinde olmadan onun dncesini sevinli anlara gtryordu. Hastaln ailesine bildirmekten kanmt. yiletiinde babas hl geirdii hastalktan habersizdi. Bir akam, pencerenin nnde her zamankinden daha fazla kalmtk. Hava ok gzeldi, gne mavi ve altn prltl grkemli bir alacakaranlk iinde uykuya ekiliyordu. Paris'te bulunmamza ramen, evremizdeki yeillik bizi btn dn yadan ayrr gibiydi. Konumamz ancak arada srada araba sesi kesiyordu. Sylediklerimi deil de kendi kafasndaki dnceleri din leyen Armand bana: "Aa yukar yln bu dneminde, buna benzeyen bir g nn akamnda Marguerite 1e tantm" dedi. "Cevap vermedim." Bunun zerine bana dnerek: "Fakat, her eye ramen bu yky size anlatmalym" d e di. "Bunu hi kimsenin inanmayaca bir kitap hline getirir siniz. nanlmasa bile yazmak ilgin olabilir." H e m e n ona: "Dostum, bunu daha sonra bana anlatrsnz," dedim. "Henz yeteri kadar iyilemediniz." "Hava gzel, scak bir akam balyor, tavuk budunu da yedim," dedi glmseyerek. "Hibir iim yok, ateim d e yok, hepsini size anlatacam."

66

cJCamelyaL cKaJn

"Mademki ok fazla istiyorsunuz, dinliyorum o hlde." Armand bunun zerine: "Son derece sade bir ykdr bu" dedi. "Olaylann srasn izleyerek anlatacam. leride bunu bir kitap ekline getirirseniz eer; baka ekilde anlatmakta zgrsnz, tabii." Bana anlattklarn aaya alyorum. Bu iler acs yknn ancak birka szcn deitirdim. Armand ban koltuunun arkalna dayayarak: Szlerini, "Evet," diyerek srdrd. "Evet, ayn byle bir akamd! Btn gnm arkadalanmdan biriyle, Gaston R...'yle yazlkta geirmitim. Alcam Paris'e dnmtk. Her hangi bir iimiz olmadndan ne yapacamz bilemedii mizden. Varyete Tiyatrosu'na girmitik. Bir perde arasnda dar ktk. Koridorda uzun boylu bir kadn grdk. Arkadam ona selam verdi. "Selam verdiiniz kimdi?" dedim. "Marguerite Gautier'ydi." A z sonra anlayacanz bir heyecanla: "Bana olduka deimi gibi geldi" dedim. " O n u hi tanyamadm." "ok hastaland. Kolay kolay iyileecee benzemez, fazla yaamaz." Bu szleri sanki bana dn sylemi gibi hatrlyorum. Dostum, o kz her grdmde bende tuhaf bir heyecan uyandryordu. Nedenini bilmeden yzm sararyor, yreim vardr. Kendisi buna akmlarn uyumluluu adn iddetle verirdi arpmaya balyordu. Gizli bilimlerle uraan bir arkadam

67

(JllexanJie Furnas 3'ds

sanrm. Ben s a d e c e Marguerite'e l<: olmamn talihimde bulunduuna ve bunu nsezimle hissettiime inanyorum. Fazla uzatmayalm, g e n kadn bende gerek, elle tutulur bir heyecan yaratyordu. Arkadalarmdan bir ou buna tank olmulard. V e bu heyecann kimden geldiini anlaynca da ok glmlerdi. O n u ilk defa Bourse Alan'nda Susse maazas nnde grmtm. Orada duran st ak bir arabadan beyazlar gi yinmi bir kadn inmiti. M a a z a y a girii bir hayranlk mrltsyla karlanmt. Bense onun girip kt zamana ka dar ylece donup kalmtm. O n u n neler aldn camlarn ar kasndan seyrediyordum. Tabii ki ieri girebilirdim fakat cesa ret edemiyordum. O kadnn neyin nesi olduunu bilmiyor dum, maazaya giriimin gerek nedenini anlayp bundan gcenmesinden korkuyordum. Bu arada da onu bir daha g rebileceimi hi sanmyordum. Olduka zarif giyinmiti. Krmalarla evrelenmi muslin bir elbisesi, ular altn srma ve ipek ieklerle ilenmi drt ke bir Lahur al vard. Bana talya hasnndan bir apka giymiti. Tek bilezii vard. O d n e m d e m o d a olmaya bala yan kaln altn bir zincirdi bu. Arabasna binip gitti. Maazann raklarndan biri, zarif mterinin arabasn gzleriyle szerek kapnn eiinde ylece kald. Ben hemen ona yaklatm, giden kadnn adn sylemesini rica ettim. O da bana; "Mile Marguerite Gautier" diye yant verdi. Artk ona adresi sormaya cesaret edemedim v e hemen oradan uzaklatm.

68

cKamelyaL JCaJm

Bu dn ans 'gerekten de dt' daha evvel d e grd m bir ok d gibi, bir trl aklmdan kmad. ahane de recede gzel o beyazl kadn her yanda aradm. Aradan birka ay gemiti. O p e r a C o m i q u e Tiyatrosu'nda byk bir temsil verildi. Oraya gittim. Galerinin n loca larndan birinde ilk grdm kii Marguerite Gautier oldu. Tiyatroya beraber gittiim g e n adam da onu tanmt. nk adn syleyerek bana: "u gzel kza bakn, hele" dedi. Tam o esnada Marguerite drbnyle bizim tarafa bak yordu. Arkadam grp glmsedi ve kendisini ziyaret et mesi iin iaret etti. Arkadam bana: " O n a iyi akamlar deyip hemen geri dnerim," dedi. Arkadama: "Ne mutlu size!" dedim. "Neden?" " O kadn gidip greceiniz iin." "Yoksa ona k msnz?" "Yok canm, nereden kardnz bunu!" dedim kzarak. nk gerekten de bu konuda ne dneceimi henz ben de tam olarak bilmiyordum. "Fakat, onunla tanmay ok ar zulardm." "Benimle gelin, sizi tantraym." "lk nce kendisinden izin isteyin." "Aa! Hadi canm, ondan ekinmeye hi gerek yok. Gelin, gelin." Adamn syledikleri beni fazlasyla zyordu. Margueri te'in kendisi iin hissettiklerime asla demedii inanc kesin leecek diye dm kopuyor, elim ayam titriyordu.

69

Jllexaniu 3)umas Sils

Alphonse Karr'in A m Rauchen adii bir Icitabinda, bir g e c e oldul<a zarif bir I<adm izleyen bir erkek vardr. Kadn o kadar gzeldir ki a d a m ilk bakta ona k olur. O kadnn s a d e c e elini p m e k iin her eyi g z e alrd. Kadnn topraa srne rek kirlenmemesi iin eteini hafife toplayp zarif bacann alt ksmna bir g z atabilmeye ancak cesaret eder. Erkek ona sahip olabilmek iin neler yapabileceini dnrken, kadn sokan kesinde adam durdurur v e evine gelmek isteyip istemediini sorar. A d a m ban evirip byk bir znt iinde sokan kar tarafna geer. H e m e n bu inceleme aklma geldi. O kadn iin ac ekmek isteyen ben, beni arabuk kabul etmesinden, uzun bir bek leyile y a da byk bir zveriyle d e m e k istediim ak ok aceleyle bana vermesinden korkuyordum. te biz erkekler byleyiz. Ksacas bana: Bu kadna bu g e c e sahip olacaksnz, yarn d a ldrleceksiniz, deselerdi, hi dnmeden kabul eder dim. Fakat bana: O n altn verin, onun olursunuz, dese lerdi, g e c e dnde grd sarayn uyannca yok olduunu gren ocuk gibi alayp reddederdim. Bunlara ramen onu mutlaka tanmak istiyordum. Onun hakknda neye karar vereceimi bilmek iin bu belki d e tek areydi. Bylelikle arkadama, beni onunla tantrmas iin onun mutlaka izin vermesine ok n e m verdiimi syledim. Ardndan da koridorda dolamaya baladm. O andan sonra kadnn beni greceini dnyor, onun baklar altnda nasl bir tavr taknacam bilemeyeceimi sanyordum.

70

JCamelyaLcKaJn

O n a syleyeceim szleri nceden tasarlamaya al yordum. Ak ok yce bir ocukluk! Bir dakika sonra arkadam geri geldi. "Bizi bekliyor" dedi. "Yalnz m?" diye sordum. "Yannda baka bir kadn var." "Erkek yok mu?" "Hayr!" "Hadi gidelim." Arkadam tiyatronun kapsna doru yneldi. O n a : "yi fakat, o tarafta deil ki," dedim. "ekerleme almaya gidiyoruz. stemiti de!" O p e r a geidindeki bir ekerlemeciye girdik. Btn dkkn satn almak isterdim. Hatta bir kese kdnn neyle doldurulabileceini kararlatrmak iin evre m e baknmaya balamtm. Tam o esnada arkadam: "Yarm kilo zm ekerlemesi" dedi. "Bunu sevdiini biliyor musunuz?" "Dnyada baka ekerlemeyi azna koymaz, herkes bunu bilir." Dkkndan ktktan sonra: "Ya! Sizi nasl bir kadnla tantrdm biliyor musunuz?" diye konumasn srdrd. "Sakn ola ki onun bir des filan olduunu sanmayn, o sadece bir fahiedir, hem de tam an lamyla bir fahie, azizim. Onun iin hi ekinmeyin, aklnza neler gelirse syleyin." Arkadamn peinden giderken:

71

"iyl, iyi" diye mrldandm. imden d e o iddetli tutkum dan kurtulacam dnyordum. Locaya girdiimde Marguerite kahkahalarla glmsemekteydi. O n u n zgn olmasn beklerdim. Arkadam beni tantt. Marguerite hafife ban edi ve bana selam vererek: "ekerlerim nerede?" dedi. "te burada!" ekerleri alrken bana bakt. Baklarm indirdim, yzm kzard. Marguerite, yanndaki kadn arkadann kulana eildi ve ksk sesle ona birka s z syledi. Bu konuma zerine her ikisi de kahkahayla gldler. Glmelerinin nedeni ben olduum iin skntm bir kat da ha artt. O gnlerdeki metresim sevgi dolu, olduka hisli, yu muak huylu, tatl kk bir ev kadnyd. Hi kimsenin hibir kadn sevmedii gibi onu sevdim. Marguerite benimle hi ilgilenmeden zm ekerlemeleri ni yemekteydi. Beni getiren arkadam o komik durumda kalmam iste mediinden: "Marguerite" dedi. "Bay Duval size bir ey sylemiyorsa, hi amayn. O n u o kadar arttnz, yle heyecan landrdnz ki syleyecek tek szck bile bulamyor." "Bana yle geliyor ki, buraya tek banza gelmekten holanmadnz iin bey size arkadalk etti." Bu kez de ben s z e kararak: Eer bu gerek olsayd, be ni tantrmas iin sizden izin istemesini Ernest'ten rica et mezdim" dedim.

72

(Kamelyal cKan

"Belki de o an geciktirmek iin bir bahaneydi bul" Marguerite tarz kzlarla biraz olsun yaayanlar bilirler, bunlar her gn grdkleri kimselerin ou zaman katlanmak zorunda kaldklar kmsemelerine kar bir almadr. te srf bu nedenle onlara karlk vermek gerektiinden ortamlarna bir para alk olmak gerekir. Daha sonra, selam verip oray terk ettim. Locann kapsn henz kapatmtm ki nc bir kahkaha duydum. O anda birisinin yanmdan gemesini ok isterdim. Tiyatro salonundaki yerime dndm. Perdenin alacan bildiren g o n g vurdu. Ernest yanmdaki yerine dnd. Otururken bana: " O nasl konuma, nasl davrant yle!" dedi. "Kadnlar sizi deli sandlar." "Peki ben gittikten sonra Marguerite ne dedi?" "Kahkahalarla gld ve mr boyunca sizin gibi komik bi risini grmediini syledi. Fakat, yine de kendini yenilmi sanma. nk bunlar kibarlk ve terbiyenin ne olduunu bil mezler." Umursamaz bir tutum taknarak: "Aman canm, bana ne!" dedim. " O kadn br daha gre cek miyim sanki! O n u tanmadan evvel houma gidiyordu fa kat, tandktan sonra durum tamamen deiti." "Aman canm sende! Eninde sonunda bir gn tm mal servetini bunun urunda harcayacandan eminim. Terbiye sizdir fakat, elde edilecek harika metrestir dorusu!" krler olsun ki perde ald da arkadam sustu. O y nadklarn anlatmam imknszdr, sadece hatrladm u

73

JllexanJteWumasSils

kadardr: ylesine sert tavrla ayrldm locaya arada srada gzlerimi kaldrp bakyordum. Yeni ziyaretilerin yz orada her dakika birbirini kovalyordu. Bununla beraber Marguerite'i dnmekten hi de geri kalmyordum. imdi de baka bir duygu beni kaplyordu. Onun hakaretini, kendi glnlm unutturmam gerekli gi bi grnyordu bana. Kendi kendime, elimde a v u c u m d a ne varsa harcama pahasna da olsa o kza mutlaka sahip ola cam, abucak ayrldm o yeri bileimin hal<k olarak ala cam sylyordum. Henz oyun bitmemiti, Marguerite'le arkada locay terk ettiler. Ben de elimde olmadan hemen yerimden doruldum. Er nest: "Gidiyor musunuz?" dedi. "Evet!" "Neden?" O esnada locann boaldn grd. "Hadi, gidin, hadi" dedi. "Bol anslar y a da dorusu n cekinden iyi anslar." Dar ktm. Merdivenlerde elbise hartlaryla konuma sesleri duy dum, beni grmesinler diye saklandm. Kk bir uak kadnlara yaklat. Marguerite ona: "Arabacya ngiliz Kahvesi'nin nnde bizi beklemesini syle" dedi. "Oraya kadar yryerek gideceiz." Daha sonra yolda yrrken byk lokantann g e n i zel odalarndan birinin penceresinden Marguerite'i grdm.

74

JCamelyaLcKaJm

Pervaza dayanm buketinin l<amelyalarnn birer birer y a p raldarn yoluyordu. Bir erkek hafife omzuna eilmi alak sesle konuuyordu. M a i s o n d ' O r ' a giderek ilk kattaki salona yerletim ve o pencereyi gzden kaybetmedim. Marguerite, sabahn birinde arkadayla birlikte ara basna bindi. Ben de bir arabaya atlayp onu takip ettim. Araba Antin Soka'ndaki 9 numarann nnde durdu. Marguerite inip evine yalnz girdi. Hi phesiz bu bir rastlantyd fakat, bu rastlant beni mutlu etti. O gnn ardndan Marguerite'e srekli tiyatroda, C h a m p s Eiysee'de rastladm. H e p ayn nee iindeydi, bendeyse hep ayn heyecan srp gidiyordu. Aradan on be gn kadar bir sre gemiti, onu hibir yer de grmemitim. Gaston'la birlikte olduum bir anda Marguerite'ten haber alp almadn sordum. Arkadam d a bana: "Zavall kzcaz ok hasta!" dedi. "Nesi var?" "Verem. Onu iyiletirmeye yarayacak bir yaam srmedi inden imdi yataklara serildi, lyor." nsan kalbi tuhaftr. Neredeyse bu hastalna sevindim. Hi aksatmadan her gn gidip hastann sal hakknda bilgi alyordum. Fakat, kim olduumu belirtmiyordum. Neka hat dnemine girdiini, Bagneres'e gittiini ite byle ren dim. Ardndan, zaman akp gitti. Anlar deilse bile, heyecanlar kafamdan yavaa silinir gibi oldu. Yolculua ktm.

75

(JUexandle 3)umas Sils

Alkanlklar, iler gler, o dncenin yerini ald. O ilk ser veni her aklma getirdiimde, insann ok g e n yalarda tu tulduu, ksa sre sonra da glp elendii o tutkulardan bi ri olarak grmek istedim bunu. Bu any yenmek iin bir gayret gstermek d e yersizdi. nk ehirden gittiinden beri Marguerite'i t a m a m e n g z den kaybetmitim. O nedenle, size sylediim gibi. Varyete Tiyatrosu'nun koridorlarnda yanmdan getii zaman onu tanyamadm. Fakat u var ki, yznde p e e vard. ki yl evvel ne kadar peeli olursa olsun, tanmak iin yzn grmeye gerek duy mazdm. O n u tahmin ederdim. Byle olmakla birlikte, o olduunu anlaynca yreimin iddetle arpmasna engel olamadm. O n u grmeden g e e n iki yl da, bu ayrln meydana getirmie benzedii neticeler d e s a d e c e elbisenin dokunuuyla ayn duman iinde aniden yok olup uup gittiler.

76

so VIII. BLM ca
Armand, bir sre sonra l<onumasma tel<rar devam etme ye balad: "Hl ktm ve kendimi eskisinden de gl his sediyordum. Marguerite'le buluma isteimde, ondan daha stn bir hle geldiimi gsterme inad da vard. nsan istediine ulamak iin ne yollara sapar ne nedenler bulur! te bu nedenle uzunca bir sre koridorda kalamadm. Z e min katta salona en yakn locadayd v e yapayalnzd. Size a z evvel d e sylediim gibi, ok deimiti. Ac eken bir ifade vard yznde. Nisan ay gelmi olmasna ramen, hl k mevsimindeki gibi giyinmiti. O n a o kadar inatla bakyordum ki en sonunda dikkatini ekmeyi baarmtm. Bir sre dikkatle beni seyretti. Daha iyi grebilmek iin drbnn ald. Kim olduumu karamad gibi, bir yerler den tandn sanyordu herhalde. nk drbn yerine braktnda, bir glmseme, kadnlann o sevimli selam, benden beklermi gibi grnd selama karlk vermek iin dudaklarmda dolat. Fakat, bu glmsemeye karlk ver medim. O n a ramen stnlk salamak ve onun hatrlad bir zamanda tamamyla unutmu grnmek istiyordum.

77

Jfllexandu S)umas 3ds

Yanldn sanarak ban evirdi. Perde ald. Marguerite'i ok kez tiyatroda grdm, sahnede oynanan oyuna en ufak bir dikkat gsterdiini kesinlikle grmedim. Bana gelince, gsteri beni fazla ilgilendirmiyordu. Btn dikkatimi g e n kadna evirmitim. Fakat, bunun farknda ol mamas iin de delice aba gsteriyordum. te bylece, onun karsnda bulunan locadaki bir kiiyle baktn grdm. O tarafa baktmda, orada, olduka ili dl olduum bir kadn grdm. Bu kadn eski bir fahieydi. Tiyatroya girmeyi denemi, fa kat orada hi bir baar elde edememiti. Ardndan da, Pa ris'teki zarif hanmlarla ilikilerine gvenerek ticarete atlm, bir apka maazas amt. Marguerite'le bulumak iin onun bir ara olabileceini dndm. Benim tarafma baktnda bu andan yararlana rak, gzlerim ve elimle onu hemen selamlayverdim. Kadn beni locasna ard. Prudence Duvernoy bu mutlu apkacnn adyd, krk yanda iri yar bir kadnd. Marguerite'le bakmalarna tekrar balad bir andan fay dalanarak ona hemen sordum: "Kime bakyorsunuz yle?" "Marguerite Gautier'ye." "Tanyor musunuz?" "Evet, apkacsym. Ayn zamanda da komusuyum." "Antin Soka'nda oturuyorsunuz demek." "Evet. 7 numarada. O n u n giyinme odasnn penceresi be nimkinin penceresine bakar."

78

cKamelycJicKcuLn

"Olduka sevimli bir kz olduunu sylyorlar." "Onu tanmyor musunuz?" "Hayr fakat, tanmay ok isterdim." "Locamza gelmesini syleyeyim mi? ster misiniz?" "Hayr, beni ona tantmanz tercih ederim." "Onun evinde mi?" "Evet." "Bu daha da zor." "Neden?" "nk son derece kskan bir dk onu koruyor da on dan." "u koruyor szc ok sevimli." Prudence szlerini yle srdrd. "Evet, koruyor. Zavall ihtyarck, Marguerite'in olmak ok zor olurdu onun iin, fazla sknt ekerdi." Bunun zerinde Prudence, bana Bagneres'de Margueri te'in dkle nasl tantn anlatt. " O nedenle mi burada yalnz duruyor?" dedim. "Tabii ki!" "yi fakat, onu evine kim gtrecek?" "Dk." "Gelip onu alacak demek ki?" "ok g e m e d e n gelir." "Peki, sizi evinize kim gtrecek?" "Hi kimse." "Ben sizi gtrrm." "Fakat, siz sanrm arkadanzla birliktesiniz." "yleyse sizi birlikte gtrrz."

79

"Arkadanz kimin nesi?" "Son derece nl<teci, ok sevimli bir ocuktur. Sizinle tanmaktan ok memnun olacaktr." "yi yleyse, bu oyundan sonra hep beraber gideriz, n k sonuncu oyunu biliyorum." "Hayhay, gidip arkadama haber vereyim." "Hadi gidin..." Tam locadan kacam anda Prudence ba na: "A!" dedi. "te, dk Marguerite'in locasna girdi." Gerekten d e doru olduunu baknca grdm. Bayan Duvernoy'un locasna kmak iin koltuklarmzdan aynidk. Caddeye knca dk kendi ynettii bir faytona g e n kadn bindirdi. ahane iki atn trs gidiiyle ok g e m e d e n g z d e n kayboldular. Prudence'n locasna girdik. Gsteri tamamlannca, aa inip basit bir kira arabasna bindik. Doruca Antin Soka, 7 numaraya doru yol aldk. Evin kapsna gelince Prudence bizi yukar ard. Amac ap ka maazasn gstermekti. Orasn bilmiyorduk fakat, kendi si ok vnr grnyordu. Nasl bir telala kabul ettiimi tahmin edersiniz sannm. Bana, yava yava Marguerite'e yaklayormuum gibi g e liyordu. Zaten ok g e m e d e n konumann konusunu ona e virdim. Prudence'a: "Yal dk, komunuzda m?" diye sordum. "Yok, hayr! imdi tek bana olmal." Gaston da: "Mthi can sklyordur" diye atld.

80

JCamelyaL JCaJm

"Hemen hemen btn gecelerimizi birlikte geiriyoruz, bazen de eve dndnde beni aryor. Hibir z a m a n g e cenin ikisinden evvel yatmaz. Daha erken yatarsa uyuyamyor." "Neden?" "Cierleri rahatsz ondan. Srekli atei ykseliyor." " yok mu?" dedim. "Ben gittikten sonra evde kimse kalmyor. Ara sra akam lan N . . . kontuna rastlyorum. A d a m ziyaretlerini on birde y a par. ok zengin biri. Bazen bize byle birinin gerektiini sy lyorum. Fakat nafile, yzn evirip aptal yaratk olduunu sylyor. Hlbuki yal dk, bakarsnz gnden gne oluverir. Yal erkek bencildir. Ailesi de srekli Marguerite'e olan sev gisi iin ona kp duruyor. Kza hibir ey brakmamas iin, ite size iki neden. O n a akl retmeye alyorum. O da ba na, dk lrse kontu elde etme imknna her z a m a n sahip olduunu sylyor." Prudence ksa bir aradan sonra suskunluunu bozdu v e : "Onun yaad gibi yaamak d a her zaman ho deil. Ben dayanamaz, o buna kap dar ederdim." Gaston, piyanonun bana g e i p vals almaya balad. Bir yandan da: "Vah, zavall Marguerite'cikl" diyordu. "Benim bu durum dan hi haberim yoktu. S a d e c e onun neeli olmadn fark ediyordum." Prudence kulak kabartarak: "Ssssst," dedi. Gaston durdu.

81

iJUexantke Wumas ^'ds

"Sanrm beni aryor." Hepimiz dinledilc. Gerelcten de birisi Prudence'a sesleniyordu. Bayan Duvernoy bize: "Hadi, baylar, artk gidin." dedi. Gaston glerek: "Ya! Sizin konukseverlik anlaynz bu m u ? " "Canmz ne z a m a n isterse o zaman gideriz." "Niye ekilip gidecekmiiz?" "Marguerite'e gidiyorum." "Burada bekleriz." "yle ey olmaz." Gaston: "Ben Marguerite'i tanyorum" dedi. "Onun ziya retine pekl gidebilirim." "Fakat, Armand tanmyor." "nemi yok, tantrnm." "mknsz." Marguerite'in sesi tekrar duyuldu, Prudence' aryordu. Biz de dardan grlmeyecek biimde saklandk. Marguerite penceresinden olduka sinirli bir sesle: "Neredesiniz, on dakikadr sesleniyorum." dedi. "Benden istediiniz nedir?" "Hemen gelmenizi istiyorum." " O d a neden?" "nk N . . . kontu hl burada ve lesiye canm sklyor." "imdi g e l e m e m . " "Size engel olan nedir?" "Bir trl gitmek istemeyen iki g e n konuum var." dedi.

82

JCamelyaLcKcuLn

"Mutlaka dar kmanz gerektiini syleyin onlara." "Hepsini syledim." "Pekl. O hlde onlar evde brakp gelin. Sizin gittiinizi grnce onlar da ekilip giderler." "Evet, hereyi altst ettikten sonra! Yoo! O l m a z ! " "yi fakat, istedikleri nedir?" "Sizi grmek istiyorlar." "Bunlann ad ne?" "Birini siz de tanrsnz. Bay Gaston R..." "Evet! O n u tannm. Ya dieri?" "Bay Armond Duval. O n u tanyor musunuz?" "Hayr. Fakat, her ne olursa olsun, onlan da getirin. H e p sini konta tercih ederim." Marguerite penceresini kapad. Prudence da kendininkini rtt. Prudence merdivenleri inmeye balad. Biz de onu izledik. Her yerim titriyordu. Bu ziyaretin yaammda o k byk bir etkisi olacakm gibi geliyordu bana. OperaComique Tiyatrosu'nun locasnda tantrldm g e ceden ok daha fazla heyecanlydm. Prudence kapy ald. Piyano sustu. Bir oda hizmetisinden ok khya kadna benzeyen bir kadn bize kapy at. Salona getik, salondan kk bir oturma odasna girdik. Oras o zaman tpk sizin sonradan grdnz gibiydi. Gen bir erkek mineye dayal duruyordu.

83

fJllexandu Wumas 3ils

Piyanosunun nnde aya geiyordu.

oturan Marguerite

parmalclarini

tularn zerinde gezdiriyordu. Srekli bir paradan bir par Sahnenin grnts ok sknt vericiydi. Prudence'm sesini duyunca Marguerite ayaa kalkt. O minnet dolu baklarla Bayan Duvernoy'a bakt. Bize doru gelerek: "Buyrun beyler! H o geldiniz!" dedi.

84

lo DC BLM c
Marguerite; Gaston'a, l^enciisini grmekten mutluluk duy duunu dile getiriyordu. Bunun zerine nihayet en sonunda az ok anlalr sesler karabilir bir hle geldiimden eile rek: "Efendim, daha evvel size tantlmak onuruna ermitim" dedim. Marguerite'in o sevimli bak anlarnn iinde bir eyler aratrr gibi oldu. Fakat, hatrlayamad ya da hatrlamaz g rnd. Ben de bunun zerine konumam srdrdm: "lk tanmamz unuttuunuz iin size minnettarm. Zaten ok can skc olarak grnmmdr. Aradan iki yl g e m i . " Marguerite tatl glmsemesiyle: "A! Evet, hatrladm!" dedi. "Siz de bir ey yoktu, asl ben muziplik etmitim. Beni baladnz m acaba?" Bunun zerine bana uzatt eli ptm. "Haklsnz" diyerek konumasn srdrd: "lk grdm kiileri zorda brakmak iin byle yaparm, doktorumun dedi ine baklrsa sinirli olduum anlarda byle yapyormuum. ok aptalca bir ey." "Fakat olduka salkl grnyorsunuz."

85

"Ah! Sormayn, ok hastalandm." "Haberim var." "Kim syledi?" "Herkes biliyordu. Sk sk gelip salnz hakknda bilgi alyordum. yilemeye baladnz renince ok sevindim." "Kartnz hi almadm." "Hi brakmadm ki!" "Yoksa hastalm sresince her gn gelip beni soran v e hibir zaman adn brakmayan g e n siz misiniz?" "Benim." "Hlbuki siz, hogrmekten d e ileriye, son derece cmert davranmsnz." Bay d e N . ' y e dnerek kadnlann erkek ko nusundaki inanlarn tamamlayan bir bakla bana baktktan sonra unlar ekledi: "Siz byle davranmadnz kont." Kont hemen karlk verdi: "Sadece, sizi iki aydan beri tanyorum." "Bu bey de beni be dakikadan beri tanyor. Her zaman aptalca karlklar veriyorsunuz." Kadnlar sevmedikleri kimselere kar acmaszdrlar. Kont kpkrmz kesildi. Adamcaza ok acmtm. nk o da benim gibi k grnyordu. MargueriteMn acmasz doru szll, hele de iki yabancnn nnde, hi phesiz onu ok zmt. Konuyu deitirmek maksadyla: "Geldiimizde piyano alyordunuz. Ltfen almaya de vam ediniz." dedim. Kendini kanepeye atarak, bize de oturmamz iaret ede rek:

86

cJCamelyaL JCan

"Ah! aldm eylerin nasl bir mzik olduunu Gaston bi lir. Onlar ancak kontla yalnz kaldm zamanlar ie yarar. Fa kat, size yle bir ikence ektirmek istemem." N . . . kontu, alayc ve kurnaz bir hl vermeye alt bir g lmsemeyle: "Bu stnl bana m saklyorsunuz?" diye karlk verdi. "Yaknmakla hata ediyorsunuz. Bu tek stnlktr." Marguerite konumasn srdrd: "Buraya bakar msnz. Prudence, sizden rica ettiim eyi yaptnz m?" "Evet." "Pekl, bunu bana sonra anlatrsnz. Konuacak eyleri miz var. Sizinle bunlar konumadan bir yere gidemezsiniz." "H\ phesiz, saygszlk ediyoruz." dedim. "imdi artk biz ya da daha dorusu ben ilkini unutturmak iin size ikinci kez tantlmak onuruna erdiime gre, Gaston 1a ben izninizi rica edeceiz." "Hayr, hayatta olmaz. Ben bunu sizin iin sylemedim. Tam aksine, kalmanz istiyorum." Kont cebinden ok zarif bir saat karp bakt. Ardndan da: "Kulbe gitme zamanrh gelmi" dedi. Marguerite ayaa kalkt. "Gle gle azizim kont, gidiyor musunuz? Daha erken de il mi?" "Evet, sizi skmaktan ekiniyorum." "Bugn beni baka gnlerden daha fazla skmyorsunuz. Sizi ne zaman grebileceiz?"

87

<Jllexan<te Wumas 3ds

"Ne zaman izin verirseniz." " O llde, elveda!" tiraf edersiniz Ici, ol< acmaszca bir davrant bu. Berelcet versin d kont ok kkl bir terbiye grd iin bizleri selamladktan sonra kp gitmekle yetindi. Kapnn eiini atlarken kont, Prudence'a bakt. Kadn da: " N e yaparsnz, elimden geleni yaptm" an lamna gelen bir tutumla omuzlann silkti. Marguerite: "Nanine! Sayn konta k tut!" diye haykrd. Kapnn alp kapandn duyduk. Marguerite geri ekilerek: "ok kr, nihayet gitti!" dedi. Prudence da: "Yavrucuum, o zavallya gerekten d e kt davranyorsun. Hlbuki size kar ne kadar iyi davranyor. minenin zerinde size armaan ettii bir saat duruyor." dedi. Marguerite piyanonun nne oturarak: "Gzelim" dedi, "Bir yanda bana verdikleriyle dier yanda bana sylediklerini tarttm zaman, onun ziyaretlerini ok ucuza kabul ettiimi gryorum." "Zavall ocuk size deli gibi k." "Btn bana k olanlan dinleyecek olsam, y e m e k y e m e y e bile zaman bulamazdm." Arkasna dnerek bizlere: "Bir eyler imek ister miydiniz? Bir para scak arap ier dim," dedi. "Ben de bir para pili yerim," diyen Prudence ortaya bir fikir att: "yle bir akam yemei yesek, ne dersiniz?" Gaston: "ok iyi olur" dedi. "Hadi gidip yemek yiyelim."

88

JCamelyaLJCaJm

"Hayr, burada yiyeceiz." Marguerite zili ald. Nanine grnd. "Birini gnder, yemek getirsin." "Ne aldralm?" "Ne istersen onu smarla fakat, hemen abucak hi zaman yitirmeden." Nanine kt. Marguerite bir ocuk gibi zplayarak: "Oh! ne iyi!" dedi. "Beraber akam yemei yiyeceiz. Aman, u kont sersemi de ne kadar can skc!" O n u hayran hayran seyrediyordum. Henz ktln le kesiz, tertemiz dneminde bulunduu grlyordu. ICsacas bu kzda bir hi uruna fahie olan bakire, bir hiin en k, en saf bakire hline getirecei bir fahie grlyordu. Gaston ayaa kalkarak piyanonun bana oturdu. Notas ak duran Weber'in o doyumsuz parasn almaya balad. Gaston a z e w e l Marguerite'in kendisine iaret ettii blme gelince, g e n kadn elini piyanonun tahtasnda dolatrarak mnidand: "Re, mi, re, do, re, fa, mi, re ite bir trl iinden ka madm para buras. Yineleyin." Gaston yineledi. O n d a n sonra da Marguerite: "imdi brakn da ben bir deneyeyim" dedi. Onun yerine oturarak almaya balad, ara sra sasrsa da... apkasn karp aynann karsnda sa rglerini svazla yan Prudence: "Hadi canm, hadi" dedi. "Yine sinirlenip rahatszlana caksnz. Gelin yemek yiyelim, bu hepsinden daha iyi."

89

JfLUxaYutie 3)umas ^ils

Marguerite zili tekrar ald. Ardndan piyanonun bana otur du. Alak sesle gnn modas olan apknca bir arkya balad. Buna sesiyle elik ederken hi armad. Gaston bu arky biliyormu, ikisi birlikte bir eit det oluturdular. Marguerite'e teklifsizce ve yalvaran bir sesle: "Ltfen ne olursunuz, bu tip sarklan sylemeyin." dedim. Bana elini uzatp glmseyerek: "Ahi ne kadar da saf ve temizsiniz!" dedi. "Benim iin deil, sizin iin." Marguerite: " O h ! " dedi. Eliyle de o o o k anlamna gelen bir el iareti yapt. O esnada Nanine grnd. Marguerite: "Yemek hazr m?" dedi. "Evet, efendim, bir dakika sonra her ey hazr." Prudence bana: "Aldma imdi geldi! Apartman gezdireyim, grmediniz." "Biliyorsunuz, salon bir harikayd." Marguerite bir para bizimle dolat, ardndan Gaston'u ard. Yemein hazr olup olmadn grmek iin onunla beraber y e m e k odasna gitti. Prudence bir etajerin zerine bakt, bir Saksonya heykelini eline alarak yksek sesle: "A! Bakn hele! u kk heykelcii sizde hi grme mitim!" dedi. " O hangisi?" "inde ku bulunan bir kafesi tutan kk oban." "Sevdiyseniz, sizin olsun aln." ^

90

cKamelyaLcKaJn

"Hayr! Sizi ondan yol<sun bral<mal< istemem." " O d a liizmetime vermel< istiyordum, l<t bir ey. Falcat, mademld lounuza gitti, siz aln." Prudence sadece armaanla ilgilendi, verili ekline hi aldr etmedi. Kk heykeli bir kenara brakt, beni giyinme odasna gtrd. Orada bana karlkl duran iki minyatr gstererek: "Marguerite'e lgnlar gibi k olan G . kontu ite bu. O n u ne kavuturan da odur. Kontu tanr msnz?" "Hayr. Peki y a bu kim?" derken dier minyatr gster dim." "Kk L. vikontu o. Gitmek zorunda kald." "Neden?" "nk neredeyse iflas etmi durumdayd. te Margueri te'i gerekten seven biriydi o!" "Sanrm o da onu ok severdi herhalde!" "yle tuhaf bir kzdr ki, insan neye karar vereceini hi bir zaman bilemez. Adamn gittii gnn akam, yine o her za manki gibi tiyatrodayd. Hlbuki vikontu uurlarken o kadar alamt ki!" Yemein hazr olduu haberi verildi ve yemek odasna gir dik. O anda Marguerite duvara yaslanmt. Elini tutan Gaston alak sesle ona bir eyler sylemekteydi. Marguerite d e ona: "Siz delirmisiniz" dedi. "Sizi istemediimi ok iyi biliyor sunuz. Benim gibi bir kadn tanmak, ona olma neri sinde bulunmak iin iki yla gerek yoktur. Biz kendimizi ya he men veririz ya da hibir zaman. Hadi, beyler, sofraya buyrun."

91

UllexanJie Wumas 3ils

Marguerite, Gaston'un elinden kurtulup onu sama, beni soluna oturttu. Ardndan Nanine'e: "Masaya oturmadan e w e l , mutfaktakilere tembih et, kap almrsa amasnlar" dedi. Bu tembih gecenin birinde yaplmt. O akam yemeinde ok glnp iildi, y e m e k yendi. Ara dan ksa bir sre getikten sonra, nee son snrlarna ulamt. Belirli bir ortamn ho bulduu, sylenen azlan her zaman kirleten o szckler arada srada, Nanine'in, M a r guerite'in, Prudence'm lklar, alklar arasnda patlayveriyordu. Gaston byk bir itenlikle eleniyordu. o k iyi bir o cuktu fakat, ilk alkanlklar biraz fikrini bozmutu. Yavaa o grltden uzaldatm. u yirmi yandaki gzel yaratn bir hamal gibi iki iip konutuunu, sylenen szckler y z kzartc olduu lde kahkahalarla gldn grdke sanki zerime sonsuz bir znt kt. Dier misafirlerdeki nee, iki ime biimi, an g alkanlklarn sonucu gibi geliyordu, fakat Marguerite'de bu durum, bir sinir, bir nbet, bir unutma gereksinimi gibi geli yordu. Yemein banda hafif olan ksrk giderek artyordu. Sonunda korktuum ey gerekleti. Yemein sonuna doru. Marguerite benim orada bulunduum sradaki ks rklerin trnden daha iddetli bir ksrk nbetine yaka land ve bir damla kan peeteyi krmzya boyad. O n u n ze rine, ayaa kalkt ve giyinme odasna koarak kt. Gaston: "Marguerite'in nesi var?" dedi. Prudence: "Susu var ki, fazla gld ve imdi de kan kusu yor" cevabn verdi. " O o o ! Mhim bir ey deil, her gn onun

92

JCamelyaL cKacLn

bana gelir. Neredeyse dner. Yalnz brakalm, bu onun da ha ok houna gidecektir." Bana gelince daha fazla dayanamadm ve Marguerite'in yanma kotum. Odas, bir masann zerine yerletirilen tek bir mumla aydnlanyordu. Byk bir kanepenin zerine devrilen Margu erite elbisesinin nn am, tek elini gsnn zerine koymu, dierini sarktmt. Masann zerinde, yar yarya su dolu gm bir tas vard. Kan eritleri bu suyu alaca renge boyamt. Marguerite kendini toparlamaya alyordu. Z a m a n za man g s derin ve uzun i ekmeyle iiyordu. Nefesini verdiinde bir para ferahlam gibi grnyordu. Bu d a gen kadn birka saniye bir rahatlk duygusu iinde brakyordu. Yanma kadar yaklatm. Hibir hareket yapmad. Oturdum, kanepenin zerinde duran elini avucuma aldm. Glmseyerek: "Al Siz misiniz?" dedi. Sanrm yzm perian bir hldeydi, nk hemen unlar ekledi: "Yoksa siz de mi hastasnz?" "Hayr. Fakat, siz naslsnz? Hl acnz var m?" "ok az." Sonra da ksrn gzlerine getirdii yalan mendiliyle sildi. "Buna altm artk," dedi. Heyecanl bir sesle ona: "Kendinizi ldryorsunuz," dedim. "Kendi kendinize bu kadar ktlk etmenize engel olmak iin arkadanz, akra banz olmak isterdim." G e n kadn biraz alayc bir sesle yant verdi:

93

"Yok canim, tela etmenize d e m e z . Bakn, dierlerinin benimle ilgilendikleri var m? Bu hastala yaplacak bir ey olmadn ok iyi biliyorlar da onda.n." Bunlar syleyip ayaa kalkt v e minenin stne koy duu ve aynada kendine bakt. Elbisesini ilikleyip bozulan salann parmaklaryla dzen lerken: "Yzm ne kadar san!" dedi. "Aman! A d a m sen de! Hadi gidip yine sofraya oturalm. Geliyor musunuz?" Fakat, ben oturduum yerden kmldamyordum. Bu sahnenin bende yaratt heyecan ok iyi anlad. n k yanma yaklaarak elini uzatt ve bana: "Hadi canm, gelsenize" dedi. Elini tuttum. Uzun zamandan beri tuttuum iki damla g z yayla elimde olmadan parmaklarn slatarak o eli dudaklanma gtrdm. Tekrar yanma oturarak: " O nedir? Fakat, siz ocuk musu nuz?" dedi. "te imdi de alyorsunuz! Kuzum, neyiniz var?" "Size ok aptal grneceim fakat, az evvel grdklerim beni kt hlde etkiledi." "ok iyi kalplisiniz! N e yapaym? Uyuyamyorum, bir par a oyalanmam gerek. H e m de, benim gibi kzlar, bir fazla, bir eksik, neyi deitirir, kim umursar bunu? Hekimler tkrd m kann nefes borularmdan geldiini sylyorlar. Ben de inanm gibi grnyorum, onlar iin yapacak bundan baka bir eyim yok." imi dkme isteiyle ona:

94

cKamelyaL cKcuLn

"Dinleyin, Marguerite" dedim. "Yaammda ne gibi bir et kiniz oldu bilmiyorum fakat, btn bildiim u: Bu dakikada, size kar duyduum ilgiyi hi kimseye, hatta kz kardeime bile duymuyorum. Sizi grdm andan beri bu byle. te o nedenle, Allah rzas iin, kendinize iyi bakn, bu yaptnz gi bi yaamaktan vazgein." "Kendime baksam, kesinlikle lrdm. Bana destek olan, beni ayakta tutan srdm hummal yaamdr. Ardndan da kendine zen gstermek, bakmak, bir dostu, bir ailesi olan kadnlara yaraan bir davrantr. Fakat, bizim iin ylemi ya? klarmzn vnmesine ya da zevkine hizmet edemedii miz anda bizi brakrlar. O n d a n sonra da upuzun, bitmek t kenmek bilmeyen gnlerin peini geceler kovalar. Hadi canm ben bunlar ok iyi bilirim, iki ay yatakta yattm. Ara dan hafta getikten sonra beni grmeye tek bir Tann'nn kulu gelmedi." Ben yine szlerimi srdrdm: "Sizin hibir eyiniz olmadm br gerektir. Fakat, eer isteseydiniz, sizi bir erkek karde gibi tedavi ederdim, yannzdan ayrlmazdm ve sonunda sizi iyiletirir, salnza kavutururdum. O zaman, hliniz olunca, cannz isterse, imdi srdnz yaama dnerdiniz. Fakat, eminim l<i, sizi daha mutlu edecek, gzelliinizi koruyacak dingin bir yaam yelerdiniz." "Bu akam byle dnyorsunuz, nk arap sizi ke derlendiriyor. Fakat, eminim sabrnz uzun zaman koruya mazdnz." "Marguerite, iki ay hasta yattnz, o iki ay sresince her gn gelip sizin salnz sorduumu sylememe msaade edin."

95

<jllexanJ^ Furnas 3ds "Doru. Fakat, neden yukar kmyordunuz?" "nk o zamanlar daha sizi tanmyordum." "nsan benim gibi bir kzdan ekinir mi?" "nsan bir kadndan daima ekinir. Daha dorusu benim dncem byle." "Demek oluyor ki, hastayken bana bakardnz, yle mi?" "Tabii." "Her gn yanmda kalr mydnz?" "Tabii." "Hatta her g e c e mi?" "Benden sklmadnz her an yannzda geirirdim." "Buna ne ad veriyorsunuz?" "zveri." "Peki, bu zveri nereden geliyor?" "Size duyduum kar konulmaz bir yaknlktan." "Bana ksnz demek? Bunu h e m e n syleyin, o k d a h a kolay olur." "Olabilir. Bunu bir gn size sylemek zorunda kalrsam, o herhalde bugn deildir." "Bunu bana hibir zaman sylemeseniz ok daha iyi eder diniz." "Neden?" "nk bu itiraftan sadece iki sonu kabilir." "Hangileri?" "Ya sizi kabul etmem, o zaman siz bana kzarsnz y a d a sizi kabul ederim, o zaman da ok iler acs bir metresiniz olur. Hasta, zgn, sinirli ya da zntden daha d a yrek paralayc bir neeyle neelenen bir kadn. Kan tkren v e ylda

96

<JCamelyaL<JCan

yz bin franl< harcayan bir l<adn ancalc dl< gibi zengin bir ih tiyara yarar. Falcat, sizin gibi gen bir erlcelc iin ok can slcc bir eydir bu. Bunun da en gzel kant udur; imdiye kadar ki btn g e n klarm beni abucak braktlar." Hi karlk vermiyordum: Dinliyordum. H e m e n hemen gnah karmaya benzeyen bu ak szllk, onu rten yald zl, srmal rtnn altndan fark ettiim bu iler acs yaan t, zavall kzn unutmak iin sefahatin, uykusuzluun, sar holuun iine kat o yaamn gerei, btn bunlar beni o kadar etkiliyor, heyecanlandryordu ki, syleyecek tek bir szck bulamyordum. Marguerite konumasn srdrd: "Hadi, hadi! Btn bu sylediklerimiz ocuka eyler. Eli nizi bana verin de yemek odasna dnelim. Yokluumuz ko nusunda ne dneceklerini armlardr:" "sterseniz oraya dnebilirsiniz. Fakat, benim burada kal m a m a izin verin, ltfen." "Neden?" "nk neeniz bana ok ac veriyor." " O hlde, ben de zgn dururum." "Bakn Marguerite, hi phesiz imdiye kadar size pek ok kez sylenmi olan bir eyi sylememe izin verin. Bunu srekli duyma alkanl belki de szlerime inanmanza en gel olacaktr. Fakat, bunlar yine de byk bir gerein ifade sidir. Bir daha da zaten size yineleyeceim." G e n annelerin ocuklarnn lgnlklarn dinlemek iin takndklar o glmsemeyle: "Neymi bu?.." dedi. "Sizi grdm andan beri, neden ve nasl olduunu bil miyorum fakat, yaammda nemli bir yeriniz var. Hayalinizi

97

JLlexandu 3)umas SFlls

hafzamdan atmaya ok altm. O yine oradan ayrlmad. ki yl sizi grmeden geirdikten sonra bugn size rastlaynca, yreimde ve dncemde eskisinden daha da byk bir egemenlik kurdunuz. En nihayetinde de, artk imdi beni evi nize kabul ettiinize gre, sizinle tantm ve sizi tanyorum. Sizdeki tm gariplikleri biliyorum. Artk bylelikle benim iin vazgeilmez hle geldiniz. S a d e c e beni sevmeseniz deil, si zi s e v m e m e d e engel olsanz ldrrm." Prudence'm geldiini duymamtk. Salar yar yarya bo zulmutu, elbisesi akt. Bu danklkta Gaston'un elini tanmtm. Annda kapnn eiinde belirmiti: "Aa! O nedir? Burada ne yapyorsunuz?" diye haykrd. Marguerite: "Konuuyoruz!" dedi. "Bizi biraz yalnz brakn, az sonra yannza geliriz." Prudence giderken: "yi, tamam, konuun, ocuklar" dedi. Bu son szleri sy leyi biimine daha da bir g vermek istercesine kapy sk c a kapad. Yalnz kalnca. Marguerite konumasn srdrd: "te byle, karar verildi. Beni sevmeyeceksiniz." "Buradan giderim." "ler o hle geldi mi?" Artk geri dnmeyecek kadar ilerlemitim. Bu nee, z gnlk, fahielik karm, duygularn duyarln ar derece d e gelitiren o hastalk bile, her ey, her ey daha ilk bata bu unutkan ve hafif yaradlta hemen stnlk salayamazsam benim iin tmyle kaybolmu olacan bana aka an latyordu.

98

cKamelyeJi JCaJn

"Hadi canm, syledikleriniz doru mu?" dedi. "Hem de ok doru!" "yi fakat, bunu neden daha evvel bana sylemediniz?" "Ne zaman syleyebilirdim?" "OperaComique Tiyatrosu'nda bana tantrldnzn er tesi gn." "Sizi grmeye gelseydim beni ok kt karlardnz her halde." "Neden?" "nk bir gn evvel ok sersemce davranmtm." "Bakn, oras doru. Fakat, yine de daha o d n e m d e beni seviyordunuz." "Evet." "Gsteriden sonra evinize gidip yatmanza, rahata uyu manza engel olmad bu durum. O byk aklar biz ok iyi biliriz." "yle deil! Burada yanlyorsunuz ite! O p e r a C o m i q u e gecesi ne yaptm biliyor musunuz?" "Hayr." "ngiliz Kahvehanesi'nin kapsnda sizi bekledim. Sizi ve arkadanz alp gtren otomobilin peinden gittim. O t o mobilden yalnz indiinizi ve evinize yalnz girdiinizi grn c e de ok mutlu oldum." Marguerite glmeye balad. "Neye glyorsunuz?" "Hi, ylesine!" "Ltfen syleyin. Yoksa yine benimle alay ettiinizi sana cam."

99

<Jllexanelu 3)amas Slls

"Fakat kzmayacaksnz, deil mi?" "Kzmaya hakkm yok kil" "Pekl, o g e c e yalnz d n m e m iin nemli bir neden vard." " O neydi?" "Burada beni bekliyorlard." ok ac duymutum. Ayaa kalkarak ve elimi ona uzatarak: "Elveda!" dedim. "Kzacanz ok iyi biliyordum zaten" dedi. "Erkekler kendilerini zecek eyi mutlaka renmek isterler," Tutkumdan tamamyla kurtulduumu kantlamak istiyormuum gibi souk bir sesle: "Yoo, emin olun ki kzmadm" diye ekledim. "Benim g e c e nin nde gitmem ne kadar doal bir eyse, sizi de birisinin beklemesi o kadar doaldr." "Sizi d e evinizde bekleyen biri mi var?" "Yok, hayr! Fakat, gitmeliyim." " O hlde, gle gle!" "Kovuyor musunuz?" "Kesinlikle, hayr!" "Neden beni zyorsunuz?" "Nasl zyorum ki?" "Sizi birisinin beklediini sylediniz bana." "Eve yalnz d n m e m iin ok hakl bir neden varken, tek bama ieri girdiimi grnce ok mutlu olmanz dnce sine glmekten kendimi alamadm." "nsan ou zaman ocuka bir eyden neelenir v e sevi nir. Bunu olduu gibi brakmakla kardaki kimseyi daha

100

cJCamelyaL (JCaJm

mutlu etmek rmkn varsa, bu sevinci ykmak ok kt bir davrantr." "Evet fakat, kuzum, siz karnzda kim var sanyorsunuz? Ben ne bir bakireyim, ne de bir des. Sizi s a d e c e bugn tandm, davranlarmn hesabn da vermek zorunda dei lim. Gnn birinde metresiniz olduumu kabul etsek bile, sizden evvel baka klarm olduunu bilmeniz gerekiyor, bunu hi aklnzdan karmayn. Daha nceden kskanlk sahneleri yaratmaya kalkarsanz, sonra ne olacak? m r m boyunca sizin gibi bir erkek grmedim." "nk hi kimse hibir zaman sizi benim gibi sevmedi." "Durun bakalm, gerekten de, beni bu kadar ok mu se viyorsunuz?" "yle sanyorum ki, bir insan ne kadar sevmek olasysa, o kadar seviyorum." "Peki, ne zamandan beri sryor?" " yl evvel arabadan inip Susse maazasna girdiinizi grdm gnden beri." "Biliyor musunuz ki olduka gzel bir ey bu?" yi, syle yin bakalm, bu ulu aka minnettar olmak iin ne y a p m a m gerekiyor?" H e m e n hemen konumama engel olan bir yrek arpntsyla: "Beni biraz olsun sevmelisin" dedim. nk tm bu ko numa boyunca szlerine elik eden yar alayc glmseme lere ramen, Marguerite'in de heyecanm paylamaya balyormu, o kadar uzun zamandan beri beklediim saat yaklayormu gibi geliyordu bana.

101

iJLUxandu Wumas 3s

"Peki, y a dl<:?" "Hangi dlc?" "Benim IcsIcan ihtiyar." "Onun hibir eyden haberi olmaz." "Ya renirse?" "Sizi balar." "Al Hayr! Beni hemen brakr. O zaman ben ne olurum?" "Bu braklmay baka biri iin g z e alyorsunuz." "Nereden biliyorsunuz?" "Bu g e c e hi kimseyi ieri almamalar iin verdiiniz emir den." "Doru. Fakat, o ok nemli bir dosttur." " O dosta ok fazla nem verdiiniz yok; nk byle bir saatte ona kapnz amalarn yasaklyorsunuz." "Beni sulamakta haklsnz: Sizi ve arkadanz kabul et mek iin bu ekilde davrandm." Yava yava Marguerite'e yaklamtm. Kollanm beline dolamtm, kavuturduum ellerimde kvrak bedeninin hafif e arln duyuyordum. Olduka alak sesle: "Sizi ne kadar sevdiimi bir bilseniz!" diyordum ona. "Gerekten mi?" "Yemin ederim." "Dediiniz gibi olsun o hlde, tek bir szck sylemeden, bana bir tek knamada bulunmadan, soru sormadan tm is teklerimi yerine getirmeye s z verirseniz, belki severim." "Btn arzulannz yerine getiririm!" "Fakat, bakn, unu iyice bilin, sylyorum: Yaamm ko nusunda size en ufak bir ayrnty haber vermeden, canmn

102

cKametyaLcKaJm

stedii her eyi yapmakta tamamyla zgr olmak isterim. Uzun zamandan beri gen, gvensizlik duymadan k olan, hak iddia etmeden sevilen bir k aryorum. Hibir zaman byle birini bulamadm. Erkekler, bir kerecik olsun elde etme yi ancak hayal ettiklerini kendisine uzun zaman verdiinizde, memnun olacak yerde, metreslerinden bugnn, gemiin hatta gelecein bile hesabn sorarlar. O kadna altka ona hakim olmak isterler. Ve tm istedikleri verildii lde de daha fazla eyler isterler. imdi yeni bir k edinmeye karar verirsem onun ok seyrek rastlanan nitelie sahip ol masn istiyorum: Boyun een, gvenen, ekingen biri ol masn." "Pekl, ben sizin her istediiniz olurum." "Bakalm, grrz." "Peki, ne zaman greceiz?" "Daha sonra." "Neden?" "nk anlamalar her zaman imzalandklar gn uygulan maz da ondan." Bunu anlamak ok kolayd. G e n kadn kollarmda ska rak: "Peki, sizi tekrar ne zaman greceim?" dedim. "Bu kamelya renk deitirdiinde!" "Ne zaman renk deitirecek peki?" "Yann, on birden g e c e yansna kadar. imdi memnun mu sunuz?" "Sorar msnz?" "Btn bu olup bitenlerden ne arkadanza, ne Pruden ce'a, ne de herhangi bir kimseye tek szck sylemeyin sakn."

103

Jfllexandle 3)amas SlL "SZ veriyorum." "imdi beni pn de yemelc odasna gidelim." Dudaklann uzatt ve yeniden salarn dzeltti. O arky syleyerek, yar lgn bir ekilde odadan dar ktk. Salonda beni durdurarak ok alak sesle: "Sizi h e m e n kabul ediyormu gibi bir halim olmas tuhaf grnyordur size. Bunun nereden geldiini biliyor musu nuz?" dedi. Elimi yakalad, iddetli ve sk atlarn duyduum yrei nin zerine koydu: "Dierlerinden daha ksa yaamak zorunda olduumdan, daha hzl yaamaya karar verdim de ondan" diye szlerini srdrd. "Size yalvarrm, benimle bu ekilde konumayn artk." " O h ! zlmeyin," diye srdrd glerek konumasn. " N e kadar a z yaarsam yaayaym, yine de sizin beni seve ceiniz zamandan daha fazla yaarm. Yemek odasna ark syleyerek girdi. Gaston'la Pruden ce' yalnz grnce: "Nanine nerede?" dye sordu. Prudence: "Yatmanz beklerken odanzda uyuya kald" di y e c e v a p verdi. "Zavall kadn! O n u sanki ldryorum! Hadi bakalm. S a at geldi beyler, artk evinize dnn." O n dakika gemiti, Gaston'la ben sokaa ktk. Margu erite bana v e d a ederken elimi skt, kendisi Prudence'la yal nz kald. Dar knca Gaston bana:

104

<JCamelyaL <JCaJn "Syleyin bakalm, Marguerite konusunda ne dnyor sunuz?" dedi. "Bir melek, ona deli oluyorum." "Tahmin etmitim. Bunu kendisine sylediniz mi?" "Evet." "Size inanacana s z verdi mi?" "Hayr." "Prudence gibi deil." "Peki, o size s z verdi mi?" "Daha da iyisini yapt, azizim! nanlr gibi deil fakat, u iko Duvernoy hl olduka iyi!"

105

106

IOX.BOLUMM
Armand, yksnn burasnda durdu. Pencerenin ka patlmasn istedi. "meye baladm. Bu srada ben de g i dip yataym." Pencereyi kapattm. Armand, halsiz bir ekilde sabahln karp yatana uzand. Uzun yryn ardndan yorulan y a da zc anlarla heyecanlanan bir kimse gibi ban bir sre yastkta dinlendirdi. "Belki de fazla konutunuz" dedim. "sterseniz ben gide yim, siz de bir para uyuyun. yknn sonunu baka bir gn anlatrsnz." "Sizi skyor mu yoksa?" "Tam tersi!" " O hlde devam etmek istiyorum. Beni yalnz braksanz da zaten uyuyamam ki!" Btn ayrntlar kafasnda o kadar canlyd ki, hibir topar lamaya gereksinim duymadan anlatmasn srdrd: "Evime dnnce yatmadm. O gnn nemli olaylarn dnmeye baladm. Tanma, karlama, Marguerite'in ba na verdii sz, bunlann hepsi o kadar sratli, o kadar umul madk br zamanda olmutu ki, kimi zaman d grdm sanyordum. Bununla beraber. Marguerite gibi bir kzn,

107

Jfllexandu Wumas Sils

neride bulunan bir erkee hemen ertesi gn kendini verece ini sylemesi ilk kez olan bir ey deildi. Onun dierlerine benzer bir kz olmadn dnmekte ve onu dierlerinden farkl grmekte inat ediyordum. Btn er keklerdeki o ortak bo gururla, kendini beenmilikle, ona duyduum sevgiyi vazgeilmez olarak onun da ayn lde bana kar duyduuna inanmaya hazrdm. Fakat dier bir yandan da, bu n evinde grdmz g e n kontu srekli biimde yzgeri ediiyle nasl badatrmal acaba? Kont'tan holanmadna, dkn btn g e reksinimlerini ahane bir ekilde karladna gre de baka bir k edinecekse, hi deilse, bunun beenecei bir erkek olmasn tercih ettiini syleyebilirsiniz. Peki yleyse, sevim li, akll, nkteci, varlkl Gaston'u neden istemiyordu da, ilk grdnde o kadar komik bulduu beni ister grnyordu? uras bir gerektir ki, bir yl sresince yaplan kurdan da ha fazla etki uyandran bir dakikalk olaylar vardr. Al<am y e m e i n d e bir tek ben onun sofradan kalkmasna endie duymutum. Peinden gitmitim. Elini perken de a lamtm. Grdnz gibi, btn bu varsaymlar olduka akla yaknd. N e var ki, nedeni her ne olursa olsun, kesin bir ey vard: Raz olmutu. Hlbuki, Marguerite'e deli gibi ktm, ona sahip olmak istiyordum, fazla bir ey isteyemezdim. Bununla beraber, tekrarlyorum, bir fahie olmasna ramen, kimbilir, belki d e onu iirletirmek iin, bunu ylesine umutsuz bir sevgi gibi kabul etmitim ki, artk umut etmeye bile gereksinim duyma yacam an yaklatka benim phem artyordu.

108

iJCamelyaL cKaJm

Btn g e c e gzlerimi yummadm. Ksacas, yreimden kafama ykselen ve sabaha kar beni yakalayan uykunun iinde yava yava eriyen o binlerce dnceyi burada size tekrarlamam imknsz. Uyandmdan saat ikiydi. Hava muhteemdi. Yaamn bana bu kadar gzel, bylesine dopdolu grndn hi hatrlamyorum. abucak giyindim. Olduka memnundum. En iyi ileri yapabilecek yeteneklere sahiptim. imdi sadece sonucu gryordum, yalnzca Marguerite'e kavuacam sa ati dnyordum. Evde kalmak benim iin imknsz bir hle geldi. O d a m mutluluumu kapsamayacak kadar kk geliyordu bana. i mi dkmek iin btn doaya gereksinim duyuyordum. Sokaa ktm. Antin Caddesi'nden getim. Marguerite'in arabas kapda bekliyordu. C h a m p s Eiysees'ye doru ynel dim. Hi tanmadm hlde, karlatm kimselerin hepsini seviyordum. Ak insan ne kadar iyiletiriyor? Marly Atlarndan drtyol azna, drtyol azndan Marly Atlarna bir saat boyunca gidip geldim. En sonunda uzaktan Marguerite'in arabasn grdm. O n u tanmadm, tahmin et tim. Champs Eiysees'nin arabasn durdurdu. Bir topluluk iin de konuan uzun boylu gen bir erkek, aynid, onunla konumaya gitti. Birka dakika syletiler. G e n adam arkadalarnn yan na dnd, atlar yollanna devam ettiler. Marguerite, bir g e c e evvel ite bu erkee kapsn atrmamt. Bu hareketinin nedenini ona anlatmak iin arabasn arkadalarndan

109

dUexandle S)umas Sils durduunu tahmin ettim. Ayn zamanda ertesi g e c e onu evi ne l<:abul etmemeli iin rastgele bir neden buluverdiini um dum. Gnn geri l<alan blmnn nasl getiini hatrlamyorum. S a d e c e aklmda kalan; evime dndm, saat sslenmekle geti, saat g e m e k bilmiyordu. Saat on buuu alnca, artk gitme vaktinin geldiini dndm. O gnlerde Provece S o k a f n d a oturuyordum. Bylece MontBlanc Soka*n izledim, Louisle Grand da Antin C a d d e si'ne geldim. Marguerite'in pencerelerine baktm. k vard. Zili aldm. Kapcya Mile Gautier'nin evde olup olmadn sordum. A d a m bana g e n kadnn hibir zaman eve on bir y a da on bir buuktan evvel dnmedii cevabn verdi. Saatime baktm, ok ar admlarla yrdm be dakikada gelmitim. Bunun zerine, dkkn olmayan ve ok ssz sokakta y rmeye baladm. Yarm saat gemiti ki Marguerite geldi. Sanki birini aratryormu gibi, etrafna bakarak arabasndan indi. Ahrlarla arabalk evin iinde olmadndan, araba trs gi dile uzaklat. Tam Marguerite kapy alaca esnada ona yaklaarak: "yi akamlar" dedim. Beni orada bulmaktan duyduu sevin konusunda hi de ferahlk vermeyen bir sesle: "Ah! Siz misiniz?" dedi. san mtm. Hlbuki Provence Soka'ndan Marguerite'in evine

110

cKamelyaliJCaJtn

"Bugn ziyaretinize g e l m e m e izin vermemi miydiniz?" "Evet, tmyle unutmuum." Bu sz, sabahki btn dncelerimi, o gnk tm umut larm ykmt. Bununla beraber, bu davranlara almaya baladmdan ekilip gitmedim. Evvelden olsa hi duraksa madan arkam dnp giderdim. eri girdik. Nanine daha evvelden kapy amt. Marguerite ona: "Prudence dnd m?" dedi. "Hayr, efendim." "Dner d n m e z gelsin, git syle. n c e salonun n sndr. Bir gelen olursa, dnmediimi, dnmeyeceimi sy lersin." Bir eyler dnen, belki de bir saygszn rahatsz ettii bir kadn gibi davranyordu. N e yapacam, ne syleyeceimi bilemiyordum. Marguerite yatak odasna doru yneldi. Ben se olduum yerde ylece kaldm. "Gelin" dedi. "Ee! Anlatn bakalm, ne var ne yok?" dedi. "Hi, sadece bu akam gelmekle hata ettim." "Neden?" "nk skntl ve zgn grnyorsunuz, belki ben d e cannz skyorum." "Hayr, beni sl^yorsunuz. S a d e c e hastaym, btn gn ac ektim, uyku uyuyamadm. Felaket bir ba arm var." "sterseniz ben ekileyim, siz de yatanza yatn, olmaz m?" "Hayr, kalabilirsiniz! Yatmak istedikten sonra sizin n nzde bile yatarm."

111

iJllexantke Wumas Slls

O esnada kap alnd. Sabrszlk ifade eden bir hareketle: "Yine kim geldi?" dedi. Birka dakika sonra kap tekrar alnd. "Kapy aacak kimse yok sanrm. Gidip ben aaym bari!" Gerekten de bana: "Burada bekleyin!" diyerek ayaa kalkt. Biraz sonra, sokak kapsnn aldn duydum. Kulak kabarttm. Kapy at kimse yemek odasnda durdu. Daha ilk sz cklerden g e n N . . . kontunun sesini tandm. "Bu akam naslsnz?" diyordu. Marguerite souk, sert bir sesle: "Ktym!" diye cevap verdi. "Acaba sizi rahatsz m ediyorum?" "Belki!" "Beni ne kadar kt karlyorsunuz! Sevgili Marguerite'i im, ben size ne yaptm?" "Sevgili dostum, bana hibir ey yapmadnz. Hastaym, yatmalym. Onun iin siz de bana ekilip gitme zevkini balarsnz. Be dakika sizi karmdan grmeden evime dnmemek beni ldryor. Arzu ettiiniz nedir? Metresiniz olmam m? Pekl, size yz kez hayr dedim, canm fena hlde sktnz syledim, baka yere bavurmanz syle dim. Bugn de son kez tekrarlyorum: Sizi istemiyorum, bu, kesin kararm; ltfen gidin, gle gle. Bakn, ite Nanine dn d. Yolunuzu aydnlatr. yi akamlar." Marguerite tek s z sylemeden odasna geti, kapy da iddetle kapad. Ardndan ieri Nanine girdi. Marguerite ona:

112

JCamelyaL JCaclm

"Dediklerimi anlyor musun?" dedi. "Bu serseme her za man y a evde olmadm ya da onu istemediimi sylersin. Srekli ayn eyi istemeye gelen insanlar grmekten en s o nunda bktm usandm. Bana para veren, bylelikle de be nimle detiini sanan yaratklardan bktm, usandm. Bu bi zim utan verici meslee yeni balayan kzlar bunun ne de mek olduunu bilseler, vallahi o d a hizmetisi olmay tercih ederlerdi. Fakat, hayr; arabalar, giysiler, elmaslar sahibi ol mann bo gururu yok mu? te bizi o srklyor. nsan duy duu szlere inanyor. nk fahieliin de kendi inanc var. Sonra artk yava yava beden, yrek, gzellik hrpalanr, anr. Herkes bizden bir yrtc hayvan gibi ekinmeye balar. Etrafnzda yalnzca hep verdiinden fazlasn alan kimseler kalr. Bakalarn mahvedip kendimiz de mahvolduktan son ra gnn birinde, bir kede kpek gibi lrz." Nanine: "Aman hanmefendiciim, sakin olun!" dedi. "Bu g e c e sinirleriniz ok bozuk." Marguerite gsndeki dmeleri aarak: "Bu elbise bana rahatszlk veriyor" diye szlerine devam etti. "Bana bir sabahlk ver. Evet, Prudence'dan ne haber?" "Daha dnmemi fakat, dnnce sizi gnderecekler." Marguerite elbisesini karp srtna beyaz bir sabahlk gi yerken konumasn srdrd: "te bir tanesi de bu. htiyac olduu zaman bana ko masn ok iyi bilir. Fakat, gnl holuuyla bana en ufak bir hizmette bulunamaz. O yant bu akam iin beklediimi ok iyi biliyor. Bunun bana gerekli olduundan, endieli olduum dan sokakta srtmeye gitmitir."

113

dUexandu 3)umas SFds "Belki de bir yerde alkoymulardr." "Syle de bize scak arap getirsinler." Nanine: "Yine kendinizi hasta edeceksiniz" dedi. "Daha iyi yal Brek, pili budu ya da meyve. N e olursa ol sun da bir eyler getir hemen, ok acktm." Bu sahnenin bende yapt etkiyi size anlatmak yararsz. Tahmin ediyorsunuz, deil mi? Bana da: " M a m yemeini siz de benimle birlikte yersi niz" dedi. "Sofra hazrlanncaya kadar, siz kitap alp okuyun. Birlca dakika giyinme o d a m a g e e c e i m . " Kollu bir amdann mumlann yakt, karyolasnn ayak ucundaki bir kapy at ve g z d e n kayboldu. Bana gelince, u kzn yaantsn dnmeye baladm v e akm bir de acmayla daha da artt. H e m dnyor, hem de geni admlarla o d a d a do layordum ki. Prudence ieri girdi. Beni grnce: "A! Bakn hele!" dedi. "Marguerite nerede?" "Giyinme odasnda." "Burada beklerim. Buraya bakn, sizi ok sevimli buluyor, bundan haberiniz var myd?" "Hayr:" "Bir parack olsun sylemedi mi?" "Sylemedi." "Buraya nasl geldiniz?" "Onu ziyarete geldim." "Geceyars m?" "Neden olmasn?" "Ne aka, na aka!"

114

cKamelyaL cKcuLn

"Hatta beni de olc Ict l<arlad." "imdi sizi dala iyi carlar." "yle mi dersiniz?" " O n a muhteem bir haber getirdim." "Bunda bir ktlk yok. Demek ki size benden sz etti, yle mi?" "Dn akam ya da daha dorusu bu g e c e , siz arka danzla gittikten sonra... Gerekten, bakn dedim de aklma geldi, arkadanz ne lemde? Ad Gaston R...'ydi sannm, deil mi?" Gaston'un bana sylediklerini hatrladm. Prudence'm

onun adn bile zor hatrladn grnce glmsemekten kendimi alamadm. "Sevimli bir ocuk, ne i yapar?" "Yirmi be bin frank geliri var." "Yal Gerekten mi. Her neyse, yine sizin konuya gelelim. Evet, sizin hakknzda Marguerite bana birok soru sordu: Kim olduunuzu, metreslerinizin kimler olduunu, ne i y a p tnz tek tek renmeye alt. Yani ksacas, sizin yanz da bir erkek iin neler sorulabilirse hepsini sordu. Ben de b tn bildiklerimi syledim, olduka sevimli bir ocuk olduu nuzu da eklemeyi unutmadm tabii ki! te hepsi bu!" "ok teekkr ederim. imdi, anlatn bakalm, dn sizi g revlendirdii o i neydi?" "Hibir ey. S a d e c e kontun kalkp gitmesini salamak iin yle syledi. Fakat, bugn iin bana bir i havale etmiti, bu akam onun cevabn getirdim."

115

<JllexanJle 3)umas Slls

Tam o esnada Marguerite giyinme odasndan lct. Ba na sar lurdele fiyonldaryla donanm bir gecelik bal giy miti. O haliyle ok harikayd. Atlas terliklerin iindeki ayaldan plakt. Ellerinin bakmn tamamlamak zereydi. Prudence' grnce: "Ne haber?" dedi ."Dk grdnz m?" "Tabii kil" "Peki, size ne dedi?" "Verdi." "Ne kadar?" "Alt bin." "Yannzda m?" "Evet." "Can sklm gibi bir hli var myd?" "Hayr." "Zavall adamcaz!" Bu, "zavall adamcaz!" sz anlatlmas imknsz bir sesle sylendi. Marguerite alt bin frang ald. "Bu, tam zamannda yetiti" dedi. "Prudence'm, para ya ihtiyacnz var m?" "Yavrucuum, biliyorsunuz ki iki gn sonra ayn on bei. , drt yz frank dn verebilirseniz, bana byk bir hiz mette bulunmu olursunuz." "Yarn sabah birini gnderin, imdi para bozdurmak iin zaman olduka g e . " "Sakn unutmayn."

116

(JCamelyaL cKaJm

"Merak etmeyin. Bizimle yemek yer misiniz?" "Hayr, Charles evde beni bekliyor." "Onu hl lgnlar gibi seviyor musunuz?" "lgnlar gibi seviyorum, yavrucuum! H o a kaim. Bay Armand!" Bayan Duvernoy kt. Marguerite bir ekmeceyi ap paralar iine att. Glmseyerek ve yatana doru ynelerek bana: "Yatmama izin verir misiniz?" dedi. "Sadece izin vermekle kalmam, stelik de sizden bunu zellikle rica ederim." Yatan zerindeid gpr dantel rty l<aryolasnn ayak ucuna atp yatt. "imdi gelin yanma oturun da konualm" dedi. Prudence'm hakk vard. Getirdii cevap Marguerite'i neelendirmiti. Elimi tutarak: "Bu geceki aksiliimi balyorsunuz, deil mi?" dedi. "Daha pek ok bakalarn da balamaya hazrm." "Ve beni seviyor musunuz?" "Delicesine!" "Huysuzluuma ramen mi?" "Her eye ramen." "Yemin eder misiniz?" "Evet" dedim, olduka alak bir sesle. O esnada Nanine ieri girerek: "Size pun hazrlatmadm" dedi. "Bordeaux arab daha iyi gelir. yle deil mi Beyefendi?" "Tabii ki!" diye cevap verdim. Marguerite'in son szlerinin bende yaratt heyecan henz gememiti. Gzlerim hl ondayd.

117

iJllexanJte Wumas Slls

"yi yleyse" dedi. "Bunlann tmn kk masann ze rine koy, masay da karyolaya yaklatr. Yemekleri biz kendi miz alrz. Sen de gecedir ayaktasn, sanrm uyumak ister sin, git d e yat. Artk hibir eye gerek yok." "Kapy anahtarla iki kez kilitlemek gerekiyor mu?" "Hem de nasl! zellikle de, yarn sabah, ieriye hi kim seyi almamalann sk skya tembih etmeyi unutma!" Sabahn saat beinde, perdelerin arasndan gn maya balarken Marguerite bana: "Beni bala, seni kovmam gerekiyor" dedi. "Dk her sa bah gelir. O n a uyuduumu syleyecekler, belki de uyanmam bekler." Marguerite'in ban avularmn arasna aldm. O n u bir kez daha perken: "Seni bir daha ne zaman grebileceim?" dedim. "Dinle bak, minenin zerindeki u yaldzl kk anah tar al, u kapy a. Anahtar buraya getir ve git. Gn iinde bir mektupla emirlerimi alrsn. nk biliyorsun ki, bana krkrne itaat etmelisin." "Evet, biliyorum. Y a daha imdiden bir ey istesem?" "Neymi o ? " "Bu anahtan bana brakman." " O senin istediin eyi kesinlikle hi kimseye yapmadm." "yi y a ite, benim iin y a p . nk yemin ederim ki, ben seni dierlerinin sevdii gibi sevmiyorum." "Eh, peki, anahtar sende kalsn. Fakat, bak haber vereyim ki o anahtarn iine yaramas s a d e c e bana bal, onu kullana bilmen benim elimde."

118

JCamelyaL JCaJm

"Neden?" "Kapnn i yannda srgler var." "Hain! "Onlar kaldrtacam." "Beni bir para seviyorsun demek ki!" "Nasl olduunu bilmiyorum fakat, sannm evet. imdi ha di artk git. Uykudan knlyorum." Birka saniye birbirimizin kollarnda kaldk, ardndan eki lip gittim. Sokaklar sszd. Byk kent henz uykudan uyanmamt. Birka saat sonra insanlarn grltsyle dolacak u mahalle lerde tatl bir serinlik dolayordu. Tertemiz, saf, el dememi bir gen kz tarafndan sevil mek, akn o tuhaf srrn ona aklayan ilk insan olmak, hi phesiz ki byk bir mutluluktur fakat, dnyann en yaln eyidir. Eitim, grev duygusu, aile son derece gl nbet ilerdir. Fakat, en uyank nbetileri bile aldatmayacak on alt yanda tek bir g e n kz yoktur. Sevdii erkein sesiyle d o a ona o ilk ak tlerini verir. Fsldanan bu tler saf, temiz olduu oranda yakp kavurucudur. G e n kz iyiye inand oranda daha kolaylkla kendini, sevgiliye deilse bile sevgiye brakr. nk gvensizlik duy madndan tamamyla gszdr ve savunmaszdr. Kendini ona sevdirmek, yirmi be yandaki bir erkein istedii anda elde edebilecei bir zaferdir. Fakat, bir kibar fahienin sevgisini gerekten kazanmak, tamamyla farkl bir biimde zor bir utkudur. Onlarn bedeni ruhunu ypratm, duygular yreini yakmtr, sefahat

119

Jllexandie Wumas

duygularn zrhla kaplamtr. nce hesaplar onlar, bir baki reyi annesinin ve manastrn koruduundan ok daha fazla korur. te bunun iin, arada srada, dinlenmek ister gibi, ba hane gibi y a da avuntu gibi, tutulduklar o parasz aklar iin geici heves adn bulmulardr. Bunlar tpk binlerce kiiyi haraca kestikten sonra, gnn birinde, alktan len bir za vallya, makbuzsuz, faizsiz yirmi frank vermekle btn gnahlannm balanacan sanan tefecilere benzerler. Ardndan, Tanr kibar br fahienin k olmasna izin verir se, ilk n c e balamaya benzeyen bu ak, sonunda onun iin hemen hemen her zaman bir c e z a olur. Bu tvbede balanmak yoktur. Zavall kadncazlar duygularnn ger ekliini nasl kantlayacaklarn bilemezler. Masaln an lattna gre, ocuun biri, iileri rahatsz etmek iin uzun zaman bir tarladan: mdat! diye haykrarak elenirmi. Ardndan da gnn birinde bir ay gelip onu afiyetle para layp yemi. Srekli iinden gcnden ettii, durmadan al datt kimseler onun bu kez kopard gerek lklara aldr mamlar bile. Bu zavall fahieler iin de durum ayndr: Ger ekten ciddi biimde sevdikleri zaman kimse inanmaz. O ka dar ok yalan sylemilerdir ki, artk bir kii bile onlara inan mak istemez. Bylelikle, vicdan azaplarnn ortasnda, aklar onlan kemirir durur. Neyse, biz yine bu ilikinin ilk gnne dnelim. Evime dndmde lgn bir nee iindeydim. Hayalimin, Margu erite'le benim arama yerletirdii engellerin ortadan kalktn dnyordum. Artk onu elde etmitim, ona sahip ol mutum. O n u n kafasn bir para olsun uratryordum.

120

<JCamelyal<JCaJn

cebimde apartmann analtar vard. Ben de bu analtan Icullanmalc hal<l<na saliiptm. te bunlar aklma getirince yaamdan mthi bir memnunluk duyuyor, kendimle vn yordum. Tm bunlara izin veren Tanrfy sonsuz derecede seviyordum. Bana gelince, artk bir g n ncesinden bile nasl yaadm kesinlikle hatrlamyordum. lk g e c e boyunca ko nutuumuz szleri aklma getirince btn benliim sevinle couyordu. Ya Marguerite aldatmakta ok becerikliydi y a da bana kar daha ilk pckte aniden ortaya kveren, zaten kimi zaman da doduu gibi len o ani tutkulardan birine ya kalanmt. Bir kadn ou kez sadece duygularnn isteine boyun e mek iin k edinir. Ardndan da hi beklemedii bir anda fi ziksel olmayan akn srnn renir ve artk sadece yreiyle yaar. ou zaman bir gen kz evlilikte yalnzca saf iki sev gilinin birlemesini ararken, fiziksel akn o ani aln, ruhun en saf duygulannm o iddetli sonucunu duyar, onun etkisin den kurtulamaz. Bu dnceler arasnda uyuyakalmm. Marguerite'den gelen bir mektupla uyandm. Mektupta unlar yazlyd: "te istediklerim: Bu akam Vaudeville Tiyatrosu'na n c perde arasnda gelin. M.G.

121

122

s o XI. B L M c a Bama zaman zaman geldii gibi, pheye kaplacak olursam, gerei hep elimin altnda bulundurmak amacyla o pusulay bir ekmeceye sakladm. Saat yedide tiyatrodaydm. Bir tiyatroya mrmde hi bu kadar erken girmemitim. Btn localar birbiri ardndan doldu. Bir tanesi bo duru yordu. Zemin katta en bataki loca. nc perdenin balangcnda o locann kapsnn aldn duydum. Zaten gzlerimi hemen hemen hi oradan ayrmyordum. Marguerite grnd. Hemen n tarafa geti, orkestra koltuklarnda gzlerini gezdirdi. Beni orada grnce baklaryla teekkr etti. O g e c e muhteem bir gzellii vard. Bu kln, gzelliin nedeni ben miydim? O n u ne kadar gzel bulursam o kadar mutlu olacama inanacak kadar m beni seviyordu? Bunlan henz bilmiyordum. Fakat, yle bir niyeti varsa da, tam baarya ulayordu. nk grnd anda tm balar birbirlerine doru dalgalandlar. O srada sahnede bulunan oyuncu bile, yalnz grnyle seyircileri bylesine heyecanlandran kadna bakt. te o kadnn evinin anahtar bendeydi ve drt saat sonra yine kollarma atlacak, benim olacakt.

123

Aktrislerle kibar fahieler uruna her eyini batranlar, iflas edenleri knarlar. Beni asl artan o kimselerin bu kadnlar iin yirmi kez daha fazla delilik etmedikleridir. Locaya daha sonra Prudence girip yerleti. Bir erkek de lo cann arkasna doru oturdu. O n u tandm, G . . . kontuydu. O n u grnce, yreim buz gibi oldu. Hi phesiz Marguerite, locasnda o adamn bulu nuunun bende yaratt heyecann farkndayd. nk yeni den bana glmsedi ve srtn konta dnerek oyunu byk bir ilgi iinde izlermi gibi grnd. nc perde arasnda, d nerek bir eyler syledi. Locadan kt. Marguerite de yanna gitmem iin bana iaret etti. eri girince bana: "yi akamlar!" diyerek elini uzatt. Ben de hem Marguerite'e, hem de Prudence'a bakarak: "yi akamlar!" dedim. "Otursanza." "Fakat, birinin yerini alyorum sanrm. G . . . kontu dnme yecek mi?" "Dnecek. Bir dakika yalnz konuabilmemiz iin onu eker almaya gnderdim. Bayan Duvernoy bu srr biliyor." Bu szler zerine dieri: "Evet, ocuklar" dedi. "Fakat, hi merak etmeyin, bir ey sylemem." Marguerite ayaa kalkt, locann lo blmne gelerek alnmdan pt. "Neyiniz var bu akam, syler misiniz?" dedi. "Biraz rahatszm."

124

cJCamelyaL cKcuLn

O zarif ve nkteci bana ok yakan alayc bir hlle: "Gidip uyumalsnz" diye szlerini srdrd. "Nerede?" "Kendi evinizde." "Orada uyuyamayacam ok iyi biliyorsunuz." "Hlbuki, locamda br erkek grdnz diye gelip d e bura da bize surat asmayn." "Onun n deil." "Tabi ki onun iin. Bu ileri iyi anlarm. Fakat, hata ediyor sunuz. Hadi bakalm, artk bunlardan sz etmeyelim. G s t e riden sonra Prudence'a gelirsiniz. Szi arncaya kadar ora da beklersiniz. Anlald m?" "Evet." Onun sznden kabilir miydim hi? "Ben hl seviyor musunuz?" dedi. "Sorar msnz?" "Ben dndnz m?" " H e m de btn gn." "Biliyor musunuz k, en sonunda sze k olmaktan kor kuyorum! Bakn, Prudence'a sorun da sylesin." iman kadn hemen karlk verdi: "Ya! Baya bktrc bir hle geldi." "imdi hadi bakalm, koltuunuza dnn artk. Kont nere deyse gelir, sizi burada bulmasna hi gerek yok." "Neden?" "nk onu grmek hounuza gitmiyor da ondan." "Hayr, hi deil. Yalnz, bu akam Vaudvlle'e gelmek is tediinizi bana syleseydiniz, ben de pekl onun gibi bu lo cay sizin iin tutardm."

125

JllexanJleWumas3lls "ok yazk ki bunu ben istemeden tutmu, bana elik et meyi de o nerdi. o k iyi biliyorsunuz ki, geri eviremezdim. Btn yapabileceim, beni grebilmeniz iin nereye gidece imi size yazmaktan ibaretti. nk en ksa zamanda sizi tekrar grmek bana da zevk veriyordu. Fakat, bana byle teekkr ettiinize gre aldm bu dersten yararlanacam." "Hata ettim, zr dilerim, beni balayn." "Aferin size. Hadi imdi gzel gzel yerinize dnn, sakn bir daha kskanla kaplmayn." Beni yeniden pt, ben de locadan ktm. Koridorda, dnen kontla karlatm. Koltuuma dndm. En sonunda, G . . . Kontunun Marguerite'in locasnda bulun mas dnyann en doal eyiydi. Zamannda onun yd, ona bir loca kiralamt. Onunla birlikte gsteriye gelmiti. Tm bunlar doald. Marguerite gibi bir kz metresim olduu na gre, onun alkanlklann kabul e t m e m gerekiyordu. Tm bu dncelere ramen yine d e gecenin geri kalan blmnde ok zgndm. Prudence'm, kontun, Margueri te'in kapda bekleyen arabaya bindiklerini grdkten sonra, dnp giderken mthi tasalydm. Bununla beraber, bir eyrek saat sonra Prudence'm evin deyim. O da daha yeni dnmt. Prudence, beni grdnde, erken gitmi olmamza ok armt. Ben de hi bozuntuya vermeden, Marguerite'i sordum. Evinde tek bana, G . . . Kontuyla birlikte olduunu syledi. O d a d a byk admlarla gidip geliyordum.

126

JCamelyaLcJCaJm "Ne O ? Neyiniz var?" " G . . . IContunun Marguerite'in evinden l<masn burada beldemelc houma m gidiyor sanyorsunuz?" "Falcat, hi al<llca davranmyorsunuz. Marguerite'in l<ontu capya l<oyamayacan anlamanz gerek. G . . . Kontu uzun zaman onunla yaad, her zaman ona br avu dolusu para verdi. Marguerite ylda yz bin franktan fazla para harcar. Bir yn borcu var. Dk ona ne isterse gnderiyor fakat, gerek sinim duyduu her eyi de ondan istemeye her z a m a n yz tutmuyor. Ylda en azndan on bir frank getiren kontla bo zumas doru olmaz. Karnzdaki insann nasl biri olduu nu biliyorsunuz. Marguerite bir namus rnei deildir. O n u n houna gidiyorsunuz, onu ok seviyorsunuz, geri kalan iin fazla tasalanmayn. Alnganlk taslamanzdan ok holanyo rum dorusu! Paris'in en ekici metresine sahipsiniz! Sizi ahane bir apartmanda kabul ediyor, batan ayaa elmaslar la kapl, isterseniz size bir metelik masraf ettirmeyecek, be davaya gelecek, buna ramen yine de memnun deilsiniz. Siz de ok ey istiyorsunuz canm!" "Haklsnz fakat, riyor." "Durun bakalm, bir kez o adam hl onun m? hti ya duyduu bir erkek o, hepsi bu kadar. ki gnden beri ona kapsn atrmyor. A d a m bu sabah yine geldi. Locasn kabul etmekten, tiyatroya birlikte gelmesine sesini karmamaktan baka ne yapabilirdi ki! O n u geri getirdi, birka dakika iin yu kar kt. Fazla kalmaz, nk siz burada bekliyorsunuz. Tm elimde deil, dayanamyorum. O

adamn onun olmas dncesi bana mthi bir ac v e

127

Jllexandte Furnas Sds bunlar bana ok doal gibi geliyor. Zaten Dk pekl kabul ediyorsunuz y a ? " "Evet fakat, o yal bir adam. H e m de Marguerite'in onun metresi olmadna eminim. Ardndan da, ou zaman insan bir ilikiyi kabullenir, ikinci bir ilikiyi kabul etmeyebilir. Bu uy sallk biraz fazlaca bir hesap gibi grnr, ak uruna bile ol sa, buna raz olan erkei toplumun kk grd bir m e s lek hline getiren, o meslekten d e kar salayan kimselere yaklatrr." "Dostum! Size t verdiim eyi yapan nice kimseleri grdm! H e m d e en zarif, en soylu, en zengin erkeklerdi! H e m d e hi zorluk ekmeden, hi utanp sklmadan, vicdan azab ekmeden! Be yz bin frank gelir salayan bir servet Fransa'da ok byk bir servettir. Yine de, dostum, be y z bin franklk gelir bu masrafn hakkndan gelemez. nk, byle geliri olan erkein kurulu bir dzeni vardr. Uaklar, arabalar, atlar, av partileri, dostlar vardr. o u kez evlidir ve ocuklar vardr. At yarlarna katlr, yolculuk eder, kumar oynar ve daha birok eyler yapar. o k kt alkanlktr bun lar, iflas etmeden kesinlikle vazgemezler. Her eyi ince ince hesaplarlar, ylda be yz bin frank gelirle, br kadna ylda krk bin y a da elli bin franktan fazlasn hayatta veremez. Bu d a oktur ya, neyse. te bylece, kadnn yllk giderlerini baka aklar tamamlar. Marguerite'le iler daha da kolaydr. Tanr'nm byk bir mucizesiyle on milyonluk yal bir zengi ne rastlad. Adamn kz ve kars lm. Arkada kendi gibi zengin yeenlerinden baka kimse kalmam. Karlnda hibir ey istemeden, Marguerite'in tm arzularn yerine

128

tJCamelyaLJCaJm getiriyor. Falcat, o da ihtiyardan ylda yetmi bin franktan faz lasn isteyemez ya. Daha fazlasn istese, tm servetine ve ona olan btn sevgisine ramen, eminim ki, reddederdi." Prudence szlerine devam ederek: "Btn bunlardan baka, Marguerite'in sizi gerekten d e ok sevdiini kabul edelim. Bu ilikinin farkna vard anda, ikinizden birini semesini syleyen Dk'ten de, Kont'tan da vazgeecek kadar size balanm olsa, kabul edersiniz ki, ya paca bu zveri ar olurdu. G e n bir erkekte grlp balanabilecek bu iliki, yal erkekte fazlaca g z e batar. Kadn her eye engel olur, erkein o ikinci ve son aklar olan aile yuvasna ve mevki hrsna meydan vermez. O nedenle, dostum, bana inann, her eyi deerlerine gre satn aln, kadnlar da olduklar gibi kabul edin. Bir kibar fahieye, her ne konuda olursa olsun sizden alacakl olduunu syleme hakkn vermeyin." O n a verebilecek bir cevap bulamyordum. Yalnzca hakl olduunu kabul ediyordum. O n a elimi uzattm, nasihatlar iin teekkr ettim. "Hadi, hadi" dedi. "u kt dnceleri kafanzdan atn, hadi gln bakaym. Yaam ok tatl dostum. Fakat bu, bak tnz gzle bal. Bakn, s z gelimi, arkadanz Gaston'a dann, te ak benim anladm gibi anladn sandm bi ri. una kesinlikle inanmanz gerekli; aksi takdirde skc, tat sz bir ocuk olurdunuz. Bitiikte, evindeki erkein gitmesini sabrszlkla bekleyen, sizi dnen, gecesini size saklayan v e eminim ki, sizi seven gzel bir kz var. Hadi pencereye doru gidip seyredelim."

129

tJllexandu Wumas 3iL Prudence pencereyi at. Tel< tl< gelip geenlere bakyor du, bense hayal kuruyordum. Kadnn tm syledikleri kafamda uuldayp duruyordu. Marguerite'e olan gerek akm bu manta uymakta zorluk ekiyordu. O nedenle, arada srada, Prudence' dndrecek, bir hastadan umudunu kesen hekim gibi omuzlarn silktirecek ekilde iimi ekiyordum. Sonunda kont kt, arabasna binip g z d e n uzaklat. Pru d e n c e pencereyi kapatt. Tam o anda Marguerite bize ses lendi: "abuk gelin, sofray kuruyorlar, al<am yemei yiyeceiz." eri girince Marguerite hemen bana doru kotu. Boynu m a sanlp btn gcyle pt. "Hl surat asyor muyuz?" dedi. Prudence: "Hayr, artk bitti" dedi. " O n a gzel bir ders verdim, uslu olacana s z verdi." " O h , ne iyi!" Elimde olmayarak karyolaya bir g z attm: Bozulmamt, Marguerite geldiinde beyaz sabahln giymiti bile. Sofra y a oturduk, Marguerite'de ekicilik vs. ne ararsanz vard. Tanrann bana ihsan ettii zevklerden yararlanmaya bak malydm, diye dnyordum zaman zaman. Nihayet y e mek bitti, ben de Marguerite'le babaa kaldm. Her zaman yapt gibi, atein karsndaki halnn zerine oturdu, zgn bir hlle ocan alevlerini seyretmeye balad. Bir eyler dnyordu, a m a ne? Bilemiyorum. Ben de derin bir akla, onun uruna nelere katlanmaya hazr olduu mu dnerek hemen hemen korku iinde ona bakyordum.

130

cKamelyaLtJCaJin Marguerite aniden bana dnerek: "Ne dnyordum, biliyor musun?" dedi. "Hayr." "Aldma gelen bir tasary." " O tasar neymi bakalm?" "Bunu henz sana syleyemem fakat, sonucunun ne ola can aklayabilirim. Bunun sonucu u olacak ki, iki ay son ra serbest kalacam, hi borcum kalmayacak, bylelikle d e yazn birlikte sayfiyeye gidebileceiz." "Bunlann nasl olacan bana anlatr msnz?" "Hayr. S a d e c e benim seni sevdiim gibi sen de beni sev melisin. Her ey yolunda gidecek." "Bu tasary tek banza m gerekletirdiniz?" "Tabii kil" "Ve bunu tek banza m uygulayacaksnz?" Marguerite, mrmn sonuna kadar unutamayacam bir glmsemeyle: "Sadece bu skntlar ekeceim," dedi. "Fakat, krlan b leceiz." Bu kr szcn duyunca kzarmaktan kendimi ala madm. Bay de B...'nin parasn D e s Grieux'yle yiyen M a n o n Lescaut'yu hatrlamtm. Ayaa kalktm ve bir para sert bir sesle cevap verdim: "Sevgili Marguerite'iim, sadece kendim bulup kendim ileteceim tasarlarn krn blmeme ltfen izin verin." "Bu da ne demek?" "Ne ykmlln ne de krlarn kabul ettiim o mutlu giriimde G . . . kontunun ortanz olmasndan fazlaca phe leniyorum."

131

(Jilexandu )umas Sils "Siz ocul<sunuz. Beni seveceinizi sanmtm, bayaa aldanmm." Bunu syler sylemez ayaa kalkt. Piyanosunu ap her zaman duraklad o nl blme kadar Valse Davet'i alma ya balad. A c a b a bana bir eyler hatrlatmak iin mi alyordu? O n a yaklaarak ban ellerimin arasna aldm v e p t m . "Beni balyor musunuz?" "ok iyi gryorsunuz ite!" dedi. "Fakat dikkat edin, sa d e c e ikinci gndeyiz, daha imdiden balamam gereken bir durum yarattnz. Kr krne boyun e m e , s z dinleme vaadlerini hi iyi yerine getirmiyorsunuz." " N e yaparsnz. Marguerite, sizi ok seviyorum. En ufak dncenizi bile kskanyorum. A z evvel yaptnz neri beni sevinten deli edecekti. N e var ki, o tasannn masndan evvelki sr yreimi burkuyor." ki elimi tuttu. Kar koymaya imkn bulunmayan ok se vimli bir glmsemeyle yzme bakarak: "Durun bakalm, biraz mantk yrtelim" dedi. "Beni sevi yorsunuz deil mi? Benimle yazlkta drt ay geirmekten pek ok mutluluk duyarsnz. ki kiilik yalnzlk beni de ok mutlu eder. Mutluluun dnda salm iin d e gerekli bu! Fakat, ilerimi bir dzene koymadan uzun bir sre Paris'ten ayrlamam. Her neyse, her eyi, ilerimi, size olan akm ba datrmak, yoluna koymak aresini buldum. Evet, size olan akm, ltfen glmeyin, sizi sevmek lgnlnda bulundum! te imdi d e siz km karmda g o c u n m u haller taknyor sunuz, ok ar szler sylyorsunuz. Yalnz ve yalnz unu uygulan

132

(JCamelyaL cKaJn hatrlayn; sizi ok seviyorum, baka hibir ey iin de zl meyin. Hadi syleyin, anlatk m?" "ok iyi biliyorsunuz ki, btn istekleriniz kabul edilmi demektir." " O hlde, bir aya kalmadan herhangi bir kye ekiliriz. D e re kysnda gezinir, bolca st ieriz. Marguerite Gautier olarak byle konumam size tuhaf geliyordur." Marguerite iini ekerek szlerine devam etti: "Yazla sk sk gittim fakat, hibir zaman istediim gibi ol mad. Bu kolay mutluluk iin size gveniyorum, kt ol mayn, o birka gn bana yaatn." Bu szlere ne karlk verilir? Hele d e insan ilk gecesinin ans, ikincisinin de beklentisi iinde bulunursa! Aradan bir saat gemiti. Marguerite kollarmn arasnday d. Bir cinayeti ilememi istese hi dnmeden szn y e rine getirirdim. Sabahn saat altsnda ayrldm. Gitmeden evvel: "Akam buluuyor muyuz?" dedim. Skca sarlp beni pt fakat, hi bir karlk vermedi. O gn ondan bir mektuJD aldm. unlar yazyordu: "Biraz rahatszm, sevgili ocuk! Doktor dinlenmemi sy ledi. Bu akam erken yatacam, o nedenle sizi g r e m e y e c e im. Fakat, sizi dllendirmek iin, yarn le vakti bekleye ceim. Sizi seviyorum." lk szm u olmutu: "Beni aldatyor!" Alnm buz gibi bir ter kaplad. nk, bu phenin beni al tst etmesine yetecek kadar o kadn seviyordum. Evinin anahtar bende olduu iin, her zamanki gibi gidip onu

133

iJllexanJte Stomas Sils grmeyi dndm. Ancal< bu eldlde davranirsam gerei abucal< renebilirdim. erde bir erkek bulursam, adam to katlardm. Bu arada C h a m p EIysees'ye gittim. Drt saat ora da kaldm. Marguerite grnmedi. Akam, onun her z a m a n gittii tiyatrolarn hepsine teker teker girdim. Hi birinde yok tu. Saat on birde Antin Sokaf na gittim. Marguerite'in pencerelerinde k yoktu. Bununla birlikte ben yine d e kapy aldm. Kapc hangi daireye ktm sor du. "Mile Gautier'nin dairesine" dedim. "Henz dnmedi." " O hlde, kp yukanda beklerim." "Evde hi kimse yok." phesiz a d a m a byle tembih edilmiti. Anahtanm oldu una gre pekl dinlemeyebilirdim. N e var ki gln bir re zalet karmaktan korktum, dar ktm. Fakat, evime dnmedim. Sol<aktan ayrlmyordum. Mar guerite'in evini g z d e n kaybedemezdim. Hl reneceim eyler olduunu y a da hi olmazsa phelerimin gerek leeceini sanyordum. G e c e yarsna doru, ok iyi tandm bir araba 9 numa rann ok yaknlarnda durdu. G . . . kontu indi, arabay gnderdikten sonra eve girdi. Bir an iin, ona da bana yaptklan gibi Marguerite'in evin d e olmadn syleyeceklerini ve onun geri ktn grece imi sandm. N e var ki, sabahn saat drdnde ben hl bek liyordum.

134

cKamelyaL cKaJn u son haftadan beri ok ac ektim. Falcat, yle bunlarn

sanyorum ki o g e c e ektiklerimle karlatnlrsa, yannda hibir nemi olmaz.

135

136

X I I . BLM Ol
Evime dndmde aynen bir ocul< gibi alamaya baladm. m r m d e hi deilse bir kez olsun aldatlmayan ve insann nasl ac ektiini bilmeyen erkek yoktur. Neden gittiimi, Marguerite renmeden gitmek istemiyordum. S a dece, artk metresini kesin olarak sevmeyen bir erkek hi bir ey yazmadan ondan ayrlr. Kafamdan yirmiye yakn mektup yapp bozdum. Dier kibar fahielere benzeyen, tpatp rnei bir kzla iliki kurmutum. O n u olduka irletirmitm. O d a bana br renci gb davranmt. Ben aldatmak iin, insan kk drc br hileye bavurarak ben aldatmt, durum apak ortadayd. te o zaman gururum ar bast. Bu bozumann bana ektirdii acy bilme zevkini vermeden o kadndan aynimalydm. Ardndan da, gzlerimde snrsz bir fke v e ac yalaryla, en gzel yazmla, oturup ona unlar yazdm: "Sevgili Marguerte'cm Umanm dnk rahatszln nemsiz br eydi. A!<am sa at on brde, szden haber alabilmek n evinize uradm. H e nz gelmediinizi belirttiler. dnde hl sizdeydi. Bay de G . . . benden daha anslyd. nk birka dakika sonra geldi, sabahn saat dr

137

JilexanJie Furnas Sits Size geirtmi olduum o can skc birka saati balayn. Size borlu olduum mutlu anlar mrm boyunca asla unut mayacama emin olun. Bugn babamn yanna dneceimden, salk haberlerini zi gelip soramyorum. Elveda, Marguerite'ciim. N e sizi istediim gibi sevecek kadar zenginim; ne d e istediiniz ekilde sizi sevecek kadar yoksulum. O nedenle, ikimiz de unutalm. H e m e n hemen umursamadnz bir ad, ben d e olanaksz hale gelen bir mutluluu. Anahtarnz geri gnderiyorum. Ben hi kullanmadm. Dnk gibi sk sk hastalanrsanz, size bir yarar dokunabilir." Mektubu belki d e st ste on kez okudum. Marguerite'i biraz zeceini dnmek beni biraz yattrd. Mektuptaki duygularla kendime cesaret vermeye altm. Uam saat sekizde ieri girince, hemen gtrmesini syleyerek pusulay ona verdim. Joseph bana: "Karln bekleyecek miyim?" dedi. "Karlk verilip verilmeyeceini sorarlarsa, bilmediinizi syler ve beklersiniz." Hl bir cevap verecei umuduna sarlyordum. ok zayf ve zavall yaratklarz! Uak gelene kadar g e e n zaman iinde ok sklmtm. Bazen Marguerite'in kendini bana nasl verdiini hatrlayarak, ne hakla kstah bir mektup yazdm kendime soruyordum. Pekl bana G . . . Kontunun beni deil, benim onu aldattm syleyerek c e v a p verebilirdi. Ardndan da o n a mektup

138

cKamelyaLcKaJm yazmayp da, gn iinde icalkp endim gitsem daha iyi olur du diye aklmdan geiriyordum. Hi olmazsa o ekilde, ona dktreceim gzyalarnn zevkini tadardm. Ksacas, birbi rini tutmaz dnceler iinde bocalayp duruyordum. En sonunda, acaba nasl bir cevap vereceini dnmeye baladm. Gsterecei bahaneyi kabul etmeye hazrdm bile. Joseph dnd. O n a : "Ne haber?" dedim. Uak bana: "Efendim, hanm yatyormu, henz uyanmam." dedi. "Fakat, uyanr uyanmaz mektubu kendisine verecekler. Bir cevap olursa getirecekler." "Uyuyormu!" Yemek y e m e bahanesiyle evden ktm. Her zaman y a p maya alk olduum gibi, caddenin kesindeki Foy lokan tasnda yemeimi yiyecek yerde, PalsaisRoyal'e gitmeyi v e Antin Caddesi'nden gemeyi tercih ettim. Antin Caddesi'n den bir postacya bile rastlamadan getim. PalsaisRoyal'e geldim, Vey'ye girdim. Garson bana kendi istediklerini yedir di, daha dorusu nme getirdi. nk azma bir lokma s o kamadm. Elimde olmadan gzlerim saatten hi ayrlmyordu. Marguerite'den bir mektup bulacam umuduyla eve d n d m . Kapcya hibir ey brakmamlard. Tek midim uamd. O da gittiimden beri hi kimseyi grmemiti. Eer Marguerite bir cevap verecek olsayd, imdiye kadar oktan vermi olmas gerekirdi. te o zaman, mektubumdaki yazlara pimanlk duymaya baladm. Hi sesimi karmamalydm. Belki de byle olun ca merak edip beni arard.

139

cJllexanJie )umas ^ils

Kendisinin Icalkip evime geleceini sanacak hle gel mitim. Fakat, saatler geti a m a o gelmedi. phesiz, Marguerite btn kadnlar gibi deildi. nk yazdma benzer bir mektubu alp da, herhangi bir cevap vermeyecek kadar a z kadn vardr. Saat bete C h a m p s Elysees'ye kotum. imden, "Eer onunla karlarsam ilgisiz davranacam" diye dnyordum. " O da artk kendisini hi dnmedii m e inanr." Royal Caddesi'nin dnemecinde, onu arabasnda geer ken grdm. O kadar ani bir karlama oldu ki, rengim att, heyecanlandm anlad m bilmem! Fakat, ben o kadar he yecanlandm ki, s a d e c e arabasn grdm, baka hibir ey fark etmedim. C h a m p Eiysees'deki gezintimi srdrmedim. Tiyatrolarn afilerine baktm. nk onu grebilmek iin hl bir ansm olduuna inanyordum. PalsaisRoyarde bir oyunun ilk g s t e risi vard ve Marguerite de bu oyuna gelebilirdi... Bekledim fakat gelen olmad. Baka btn tiyatrolara baktm orada d a gremedim. Ya benimle bulumaktan korkuyor y a d a mek tubum onu ok zmt, fakat bir aklama yapmaktan da ekiniyordu. C a d d e d e yrrken G a s t o n ' a rastladm. Nereden geldiimi sordu: "PalsaisRoyarden," dedim. "Ben de O p e r a ' d a n geliyorum" dedi. "Hatta sizi orada greceimi tahmin ediyordum." "Neden?"

140

JCamelyaLcKcuLn "nk Marguerite de oradayd." "Orada myd?" "Tabii!" "Tek bana myd?" "Bayan arkadalarndan biri vard." "Baka kimse yok muydu?" "Locasna bir an iin G . . . Kontu geldi. Fakat, Marguerite Dk'le gitti. Her dakika sizin grneceinizi za baya kesin olarak inanmtm." "yi fakat, Marguerite'in gittii her yere ben neden gide yim?" "Aman canm! O n a ksnz, ondan tabii ki!" "Bunu kim size syledi?" "Dn rastladm Prudence'dan duydum. Sizi kutlarm, dostum. yle her isteyenin sahip olamayaca gzel bir met res, dorusu. O n u koruyun, size onur verir." Bir gn nce benimle karlasayd, byle konusayd, hi phesiz bu sabahki o aptalca mektubu yazmazdm. Bir an Prudence'a gitmeyi, onu Marguerite'e gnderip kendisiyle konuacam eyler olduunu syletmeyi dn dm. Fakat, almak iin, beni kabul edemeyeceini syle mesinden korktum. Antin Caddesi'nden getikten sonra evi m e dndm. Kapcya bana mektup olup olmadn yine sordum. Fakat hi bir haber yoktu! Bilhassa o g e c e yaptm eye olduka piman oldum. Ev de tek bamaydm. Kskanlk v e endieyle kvranyordum. sandm. Yanmdaki koltuk btn g e c e bo kald. O n u sizin tuttuunu

141

cJUexandu 3)unm 3ils G z m e bir trl uyku girmiyordu. Hlbuki ileri gerek y o lunda braksaydm, Marguerite'in yannda olacaktm. Ancak iki kez duyduum, yalnzlm iinde kulaklarm yakan tatl szleri syleyiini dinleyecektim. inde bulunduum durumda en kt olan uydu: Mantk, dnce beni haksz karyordu. Gerekten de, her e y M a r guerite'in beni sevdiini sylyordu. Servetim, onun ihtiyalann, hatta kaprislerini bile karlamaya yetmezdi. D e m e k ki onda sadece, ortasnda yaad o paral aklardan kendisini dinlendirebilecek gerek, iten bir sevgiyi bende bulma umu du vard. Daha ikinci gnnde bu umudu ykmtm. ki g e c e sresince kabul edilen ak kstah bir alayla demitim. Bunu affettirmek iin, Marguerite'e bir hediye vermeliy dim. Bylelikle cmertliim konusunda hibir phesi kal mazd. O n a kibar fahie muamelesinde bulunmakla, o hedi y e bana da onunla tmyle detiim inancn salayacakt. te btn g e c e hi durmadan bunlar dndm durdum kendi kendime. Sizin d e anladnz gibi, mutlaka kesin bir karara var malydm. Kadndan y a da kuruntu ve vicdan azaplarmdan kurtulmalydm. Bununla beraber, o d a hl beni kabul e t m e y e raz olursa, elbette. Saat dokuzdu. H e m e n Prudence'm evine kotum. Bu sa bahki ziyaretimi neye borlu olduunu sordu. Beni oraya getiren nedeni ak bir ekilde ona sylemeye cesaret edemedim, babamn oturduu C . ' y e giden posta arabasnda yerimi ayrtmak iin erkenden ktm syledim. Kadn da bana:

142

cKamelyaliJCaJin "Ah! olc mutlusunuz" dedi. "Bu gzelim havada Paris'ten uzaklaabiliyorsunuz." Prudence'n yzne benimle alay edip etmediini anla mak iin baktm. Yznde byk bir ciddiyetle: "Marguerite'e veda edecek misiniz?" diye srdrd. "Hayr." "ok iyi ediyorsunuz." "yle mi dersiniz?" "Tabii ki. Onunla olan ilikinizi kesip attnza gre, onu yeniden grmek neye yarar ki?" "Bozutuumuzdan haberiniz var demek?" "Bana mektubunuzu gsterdi." "Peki, size ne dedi?" Dedi ki: "Prudence'cm, koruduunuz kimse hi de ter biyeli deil; insan bu tr mektuplan dnr fakat, y a z m a z . " "Peki, size bunlar nasl bir ses tonuyla syledi?" "Glmseyerek. Bir de unlar ekledi: Evimde iki kez y e mek yedi, bir teekkr iin bile uramad." te mektubumla kskanlklanmm yaratt etki buydu. Akmn gururunun fena hlde krldn hissettim. "Dn akam ne yapt?" "Opera'ya gitti." "Biliyorum. Ya sonra?" " Evinde akam yemei yedi." "Tek bana m?" " G . . . kontuyla sannm." Demek ki bozumam Marguerite'in gnlk alkanlklarn dan hibir eyi deitirmemiti.

143

te byle durumlar iindir ki bazlan size: "Sizi sevmeyen o kadn artk dnmemeliydiniz" derler. Zoraki bir glmsemeyle szlerimi srdrdm: "Eh, o hlde, Marguerite'in benim iin zlmediini gr dme ok sevindim." "Yerden g e kadar da hakk var. Siz yapmanz gerekeni yaptnz. O n d a n ok daha akll ve mantkl davrandnz. n k bu kz sizi seviyordu. Srekli sizden s z ediyor, adnz di linden drmyordu. Mutlak surette bir lgnlk yapard." "Mademki beni seviyor, mektubuma neden cevap verme di yleyse?" "Sizi sevmekle hata yaptn anlad da ondan. Ardndan da, kadnlar arada srada aklarnn aldatlmasna izin verirler de, onurlarnn yaralanmasna kesinlikle dayanamazlar. B o zuma nedeni her ne olursa olsun, olduktan ki gn son ra, ondan ayrlan bir insan her zaman bir kadnn onurunu y a ralar. Marguerite'i iyi tanrm, lr fakat size cevap vermez." " O hlde ne yapmalym?" "Aman bundan kesinlikle kann, sizi balar." A z daha Prudence'm boynuna atlacaktm. Ksa bir sre sonra evime dndm, Marguerite'e unlar yazmaya baladm: "Dn yazd bir mektup iin piman olan, eer affedilm e z s e yann ekilip gidecek olan birisi, pimanlk duygusunu hangi saatte ayaklarnzn dibine brakabileceini renmek isterdi." Ksa bir sre s a d e c e y e m e k iin evden dar ktim. Saat akamn on birinde hl cevap alamamtm.

144

cKamelyaLcKaJn O zaman da fazla ac ekmeyip ertesi gn gitmeye karar verdim. Bu net kararn sonucu olarak, yatsam bile uyuyamaya cam bildiimden, bavullarm hazrlamaya baladm. Aa yukar Joseph*le birlikte yolculuum iin gerekli her eyi hazrlyorduk ki, iddetle kapm alnd. Joseph: "Kapy aaym m?" dedi bana. O saatte evime kimin gelebileceini dnp gelenin Marguerite olabileceini aklma getirmeye cesaret e d e m e den uama: "An" dedim. Geri dnen Joseph: "Efendim, iki hanm geldi" dedi. O esnada Prudence'n sesi: "Biz geldik, Armand" diye haykrd. Yatak odamdan ktm. Prudence ayakta durmu, salonda bulunan bir ka para antika eyay seyrediyordu. Marguerite bir koltua oturmu dnyordu. eri girince ona doru gittim, nnde diz kp iki elini tuttum. Byk bir heyecanla ona: "balayn!" dedm. Alnmdan perek: "te tam tr sizi affediyorum" dedi. "Yarn gidiyordum." "Neden ziyaretim kararnz deitirsin ki? Btn gn sze yazacak zamanm olmadndan, br de sze darldm san mamanz iin burada bulunuyorum. Prudence gelmemi iste miyordu ya. Belki de sizi rahatsz edeceimi sylyordu."

145

iJllexandu 3)umas Slls "Sz m, Marguerite, sz mi ben raiiatsiz edecelcsiniz? Pekl ben nasl tedirgin olacaktm acaba?" "Aman canm!" dedi Prudence. "Evinizde bir kadn bulu nabilirdi. ki kadnn daha kp geldiini grmek hi o kadar da elenceli bir ey olmazd." Prudence'm bu konumas srasnda Marguerite dikkatle bana bakyordu. "Sevgili Prudence'cm, siz ne dediinizi bilmiyorsunuz" diye cevap verdim. Prudence da: "Apartmannz ok sevimli" diye szlerini srdrd. "Yatak odanz grebilir miyim?" "Tabii ki!" "Prudence' neden getirdiniz?" dedim. "nk tiyatroda yanmdayd, buradan giderken de bana elik edecek birinin bulunmasn istedim." "Ben yok muydum?" "Evet fakat, sizi rahatsz etmek istemiyordum. Kapma ka dar gelince benimle yukar kmak isteyeceinizden eminim. Bunu kabul e d e m e y e c e i m e gre, bir red karlyla beni sulamak hakkn elde ederek gitmenizi istemedim." "Peki, neden beni kabul edemezdiniz?" "nk ok yakndan gzetleniyorum, en ufak bir phe bana ok byk zarar verebilir." "Tek neden bu m u ? " "Bir bakas olsa sylerdim. Birbirimizden srlarmz gizle yecek dnemi oktan atk." "Bakn, Marguerite, size sylemek stediim eylere ula mak iin birok yola sapmak istemiyorum. Akas, ben bir para seviyor musunuz?"

146

cJCamelyaL cJCaJm "Hem d e nasl!" "Peki o hlde, beni neden aldattnz?" "Dostum, ben eer Des filanca ya da Des falanca ol saydm, iki yz bin franklk bir gelirim olsayd da sizin metre siniz olsaydm, sizden baka bir m olsayd, sizi neden al dattm sormaya hakknz olurdu." Bam Marguerite'in dizlerine dayayarak: "Doru, ok doru!" dedim. "Fakat, ben sizi lgnlar gibi seviyorum." "Eh! Dostum, ne yapalm, beni biraz daha sevmeniz y a d a daha iyi anlamanz gerekirdi. Mektubunuz beni s o n derece zd. Serbest olsaydm, nceki gn Kont'u evime kabul et mezdim y a da kabul ettiime gre, koup gelir, a z evvel si zin benden istediiniz balanmay dilerdim. Gelecekte d e sizden baka m olmazd. Bizler, henz bir para yree sahip olduumuz zaman, eyaya ve szlere, dier kadnlarn bilmedikleri bir genilik veririz. O hlde tekrarlyorum: M a r guerite Gautier'nin gerekli paray sizden istemeden borlarn demek iin bir are bulmas bir inceliktir. Aznz a m a d a n bundan yararlanmanz gerekirdi. Beni yalnzca bugn tanm olsaydnz, size s z verdiim eyden ok byk bir mutluluk duyardnz ve nceki gn ne yaptm bana sormazdnz bi le. Baz zaman ruhumuz iin bir zevki, bedenimizin zararna elde etmek zoruda kalrz, ardndan da, memnunluk, doyum luk elimizden kanca daha da fazla ac ekeriz." Marguerite konumasna devam ediyordu: "Gerekten de, rastlantnn yaratklar olan bizlerin olaanst istekleri akl almaz aklar vardr. Baz zaman bir ey iin, baz zaman

147

bir bal<a ey iin l<endimizi veririz. Yemin ederim l<i l^endimi sana ler erlcelcten dala abul< verdim. Neden? nl^ lean kustuumu grnce elimi tutup aladn. nk bana acyan tek insan, tek yaratksn. Sana birey syleyeceim fakat bu sana ok lgnca gelebilir: Evvelden kk bir kpeim vard. Yaamda sevdiim tek yaratk oydu. ldnde, annemin lmnden daha fazla aladm. uras bir gerek ki, annem yaammn on iki ylnda hep beni dvmt. te byle, se ni hemencecik ve kpeim kadar sevdim. Erkekler bir damla gzyayla neler elde edebileceklerini bilselerdi, ok daha fazla sevilirlerdi, biz de daha a z ykc olurduk. Mektubun seni yalanc kard, yrein tm kavraylarna, anlaylarna sahip olmadn ortaya koydu, sana olan ak m a ve senin tm yapabileceklerinden daha fazla zarar verdi. O mektubu aldmda zaten ok zgndm, le vakti seni greceimi sanyordum, bu grmeye gveniyordum. S e ninle y e m e k yiyecektim, seni grnce kafamdaki srekli bir dnceden en sonunda kurtulacaktm. Hlbuki seni tanma dan evvel o dnceyi rahatlkla kabul edebiliyordum. Sonra, karsnda rahata dnp konuabileceim tek insan oldu unu sanmtm. in gerei, bizim aslnda hi dostumuz yoktur. Bencil klarmz vardr. Onlar da servetlerini, dedik leri gibi, bizim iin deil, kendi bo gururlar uruna harcarlar. O kimseler iin, sevinli olduklar zaman neeli, ziyafete gitmek istedikleri zaman salkl, kendileri gibi pheci ol malyz. Yuhalanmak, btn saygnlmz yitirmek pahasna, vicdan sahibi olmamz yasaklanmtr. Biz, birer eya gibiyiz artk. O kiilerin gururlar bakmndan ba keyi tutarz fakat, sayglar s z konusu olduunda

148

cKamelyaLcKcuLn sonuncu srada geliriz. Arkadalanmz vardr tabii, bunlar, ar harcamay seven, eskiden kibar fahie olan, yalar bakmndan bunu elde edemeyen kadnlardr. te o zaman bizimle dost olurlar. Fazladan mz olmas onlar hi ilgi lendirmez. Yeter ki bundan bilezik, giysiler kazansnlar, arada bir arabamzla dolaabilsinler, tiyatroya gelip locamza kurul sunlar. Bir gn evvelki ieklerimizi alrlar. Lahor allarmz dn kullanrlar. Bize hibir zaman, ne kadar kk olursa olsun, deerinin iki katn koparmadan, tek bir hizmette bu lunmazlar. Benim adma gidip Dk'ten istemesini rica ettiim alt bin frang getirdii akam Prudence'n nasl davrandn kendi gzlerinle grdn. Benden be yz frank d n ald. Bunu byk olaslkla geri vermeyecektir. te ben de sadece aradm ak Dk'te bulmutum. Yalnz u var ki. Dk yal, yallk da, ne avutur ne d e korku tur. Bana salad yaanty kabul edeceimi sanmtm; ama, ne yaparsn? Can skntsndan lyordum. Yavaa yanp tkenecek olduktan sonra, mangal kmryle boulmaktansa koskoca yangnn iine atlmak daha iyidir. te o anda sana rastladm. Gen, mutlu ve ateliydin. Sende asl sevdiim, o andaki erkek deildi, ilerde olacak er kekti. Bu rol kabul etmiyorsun, sana layk deilmi gibi geri eviriyorsun. Sen de sradan bir ksn. Tpk dierleri gibi yap, cretimi ver ve bundan bir kez daha s z etmeyelim, ol sun bitsin." Bu uzun i dkmenin yorduu Marguerite kanepenin ar kalna yasland. Hafif bir ksrk nbetini bastrmak mak sadyla da mendilini dudaklarna, ardndan gzlerine kadar gtrd.

149

dllexanJie )umas Slls "Ltfen, bala!" diye mnidanyordum. "Tm bunlan an lamtm fakat, sevgili Marguerite'ciim, senin azndan duy mak istiyordum. Hepsini unutalm, s a d e c e bir eyi hatrla yalm: Birbirimize aitiz, genciz ve birbirimizi lesiye seviyo ruz. Marguerite, senin kulun, klenim; kpeinim, bana ne istersen onu y a p fakat, Tann adna, sana yazdm o mektu bu yrt ve yann gitmeme izin verme. Yoksa lrm." Marguerite, giysisinin gsnden mektubu ekip kard. O n u geri verirken anlatlmaz tatllktaki bir glmsemeyle ba na: "Al ite, onu sana geri getirdim" dedi. Mektubu yrttm. O n u bana geri veren eli gzyalaryla slatarak ptm. O anda Prudence grnd. Marguerite ona: "Baksanza, Prudence, benden ne istiyor, biliyor musu nuz?" dedi. "Balamanz istiyor." "Doru bildiniz." "Siz d e baladnz m?" "yle gerekiyor. Fakat, baka bir ey daha istiyor." "Siz d e buna raz oluyor musunuz?" "Siz ne dersiniz?" "kinizin de ocuk olduunu, kafasz olduunu sylerim. Fakat, bir d e ok acktm syleyebilirim. N e kadar abuk raz olursanz yemeimizi o kadar erken yeriz." Marguerite: "Gidelim, hadi!" dedi. "Benim arabaya mz de sarz." Ardndan bana dnerek: "te," diye ekledi, "Nanine

150

cKamelyaL JCaJn uyumutur, anahtarm aln da kapy aarsnz. Bir daha da kaybetmemeye dikkat edin." Marguerite'i skca ptm. Bu esnada ieri giren Joseph, hlinden memnun bir adam havasyla bana: "Efendim, bavullarnz hazr," dedi. "Hepsi mi?" "Evet, efendim." "Tamam, hepsini boaltn. Gitmiyorum."

151

152

fioXIII. BLM ca
Bu ilikinin balangcn birka satrla anlatrm diyen Ar mand, Marguerite'in tm isteklerini yerine getirmesi iin, Marguerite'in sadece onunla yaamas iin ne tr olaylarda, nasl yollardan getiini grmemiz iin bunlar yaptn belir tiyordu. Ve konumasna devam etti: "Bana geldii gecenin ertesi gn M a n o n Lescaut'yu ona gnderdim. O andan itibaren, sevgilimin yaantsn deiti remediimden kendi yaamm deitirdim. Bu deiimde beynimin dnmesine zaman vermek istemiyordum. nk istemeden znt duyabilirdim. te bu nedenle, her zaman olduka sakin geen yaantm, birdenbire bir grlt ve kar gaalk havasna brnd. N e kadar kardan uzak olursa ol sun, bir kibar fahienin aknn hi harcamasz olduunu san mayn sakn. iekler, localar, akam yemekleri, kr gezintile ri gibi, insann metresine hayr diyemeyecei o binbir geici hevesten daha pahal bir ey olamaz. Anlattm gibi, hi servetim yok. Babam drstlyle n yapmtr. Zaten sahip olduu o n sayesinde bulduu gerek li gvencelii verip o greve atand. Bu i babama ylda krk bin frank getiriyor. Orada alt on yldan beri gvenceliini

153

iJllexandu Wumas Sils dedi, bir taraftan da kz ieardeimin eyiz parasn birilctirm e y e alt. Babam dnyann en saygdeer insandr. A n n e m ldnde alt bin franklk bir gelir brakt. stedii ii el de ettii gn babam bu geliri kz kardeimle benim aramda bltrd. Ardndan da ben yirmi bir yama basnca, o k k gelire ylda be bin franklk bir m a a ekledi. Bunun yan na biraz daha para eklersem Paris'te rahat bir ekilde yaaya cam hususunda bana gvence verdi. Bylece, Paris'e gelip hukuk renimi yaptm, ardndan d a avukat oldum. Birok delikanl gibi diplomam cebime yerletirip Paris'in gevek yaamna kendimi biraz kaptrdm. Sekiz ayda yllk gelirimi harcyordum. Yazn drt ayn da babamn yannda geiriyor dum. Bu da sonu olarak, on iki bin franklk bir gelirim var m gibisine geliyordu. Bana da iyi bir evlat n salyordu. stelik bir metelik bile borcum yoktu. Kabul edersiniz ki, yaay hzm artt. Marguerite son d e rece kaprisli bir yaratkt. Yaamlarnn olutuu binbir elen ceyi hibir z a m a n nemli bir harcama olarak grmeyen kadnlar snfmdand. Bunun sonucu da, benimle olabildii kadar fazla z a m a n geirmek istediinden, akam yemeini benimle yiyeceini bildiren bir pusula gnderiyordu. Fakat, kendi evinde deil de, y a Paris'te y a d a sayfiyedeki bir lokan taya gitmek istiyordu. Gidip onu alyordum. Yemek yiyip, ti yatroya gidiyorduk, ou kez tiyatrodan sonra da kendimize bir ziyafet ekiyorduk. Bylece, bir g e c e d e drt be yz, y a da bin frank tutuyordu. Benim ylm buuk aya inmi oluyordu.Ya Marguerite'den ayrlmak zorunda y a da borlan mak zorunda kalyordum.

154

JCamelyaL <JCaJn Hlbuki ben, bu sonuncu olaslk dnda, her eyi kabul etmeye hazrdm. Tm bu ayrntlan size anlattm iin beni affedin. Fakat, bunlarn anlatacam olaylara neden olduklarn greceksiniz. Sylediklerim gerek, yaln bir ykdr. Ayrntlar hibir ekilde kesmeden, tmn olduu gibi brakyorum. Sevgilimi unutturmak iin hibir eyin zerimde etkisi ol mayacandan, bana yaptrd harcamalar karlamann bir aresini bulmam gerektiini en sonunda anladm. Bir de, bu sevgi beni mthi heyecanlandryordu. yle ki, Marguerite'den uzakta geirdiim tm dakikalar bana yllar gibi geli yordu. O anlar, herhangi bir tutkunun alevinden yakmak, yaadm anlamayacak derecede ar bir hzla yaamak g e reksinimini duydum. Kk sermayeden be alt frank dn almaya baladm. Ardndan da kendimi kumara verdim. nk kumarhaneleri yktklarndan beri hemen hemen her yerde kumar oynanrd; kaybedince d e kazanabileceini dnerek insan avunurdu. Hlbuki imdi, demelerde hl ciddiyetini koruyan kulple rin dnda, ok nemli bir para kazanlsa bile bunu alamaya cana hemen hemen herkes emindi. Bunun nedeni kolayca anlalr. Antin Caddesi'nde geirmediim geceleri evimde yalnz bama geirsem uyuyamyordum. Kskanlk beni uyutmuyor du, beynimi ve damarlarmdald kan yakp tututuruyordu. Hlbuld kumar yreimi kaplayacak atei bir an iin baka yne eviriyor, kazancyla elimde olmadan beni yakalayan, kskvrak eden o tutkuya atyordu. Metresimin yanna gideceim saat

155

iJlUxandu Wtmas Sils gelip atncaya kadar beni oyahyordu. O zaman ister kaza naym, ister kazanmayaym, hi g z m krpmadan ac maszca kumar masasndan kalkyordum. O r a d a braktklar ma, ayrldklarnda benim gibi bir mutlulua kavumayacak olanlara acyarak hemen uzaklayordum. Oynayanlarn o u iin kumar bir gereksinimdi. Benim iinse s a d e c e bir ilat. Marguerit'in hastal bitince, benim d e kumar hastalm bitecekti. ans y z m e gld. Artk hi borlanmyordum. Margu erite'in binbir kaprisini hi sknt el<meden karlayabilmemi salayan bir y a a m a kar direnmek sanld kadar kolay bir i deildi. Marguerite'e gelince, beni hl ayn derecede, hatta belki d e daha fazla seviyordu. n c e d e sylediim gibi, balangta g e c e yarsndan sa bahn altsna kadar eve kabul ediliyordum. Sonralan, arada srada localara d a alnr oldum. Daha sonra birka k e z benim le akam yemeine geldi. Bir sabah saat sekizde ondan ayrldm, bir defasnda da ancak le vakti yanndan ayrlabildm. Marguerite'i kendi doktoruma muayene ettirmeyi kabul ettirmitim. Doktor, sadece dinlenme ve tam dinginlikle sa ln koruyabileceini bana syledi. Bylelikle, g e c e g e sa atlere kadar uzayan akam yemekleriyle uykusuzluklarn ye rine, sala yararl bir rejimle dzenli uykuyu kabul ettirmeyi baardm. Marguerite elinde olmadan, kurtanc etkilerini his settii o yeni y a a m a alyordu. Kimi geceleri evinde geir m e y e balamt bile. Y a da, hava gzel olursa, bir Lahor

156

cKamelyaL cKaJn alna brnyor, yzne bir pee rtyordu, g e c e C h a m p s Eiysees'nn lo yollannda, iki ocuk gibi, komak iin, yaya olarak sokaa kyorduk. Eve yorgun dnyordu. Hafif bir y e m e k yiyor, biraz piyano alyor y a da o zamana kadar hi yapmad birey, bir kitap okuyordu. O n d a n sonra da ya tana yatyordu. Her duyduumda yreimi paralayan ks rkler hemen hemen tamamyla yok olmutu. Alt haftann sonunda, kesin olarak feda edilen Kont'tan hi s z edilmiyordu. Marguerite'le ilikimi artk sadece Dk'ten saklamak zorunda kalyordum. O d a ben oradayken ou kez, hanmn uyuduu ve uyandrlmasn yasaklad bahanesiyle, kapdan evriliyordu. Marguerite'in edindii mutlaka ben g r m e alkanl ve hatta gereksinimi neticesinde ben de, gerekten usta br oyuncunun tam masadan kalkaca anda kumar brakyordu. yice hesaplannca elde ettiim kazanlara on bin frank kadar bir paraya sahip olmutum. Bu da bana bitmez tkenmez br sermaye gibi grnyordu. Her yl babamla kz kardeimin yanma gittiim mevsim gelmiti, ben gitmiyordum. Onun iin her ikisinden d e sk sk beni yanlarna aran mektuplar alyordum. Tm bu srarlara elimden geldiince karlk veriyordum. H e p salmn iyi olduunu, paraya gereksinimim bulun madn yineliyordum. Yllk ziyaretimi geciktiriimden bu iki eyin babam bir para avutacan sanyordum. te tam o srada, bir sabah, parlak bir gnele uyanan Marguerite yataktan aa atlad. Tm bir gn onu krlara g trmek isteyip istemediimi sordu.

157

Jfllexandu Wumas 3ds H e m e n Prudence'a haber gnderilip anid. m z bir den yola ktk. Marguerite daha e w e l , o gzel havadan y a rarlanmak istedii iin Bayan Duvernoy'la birlikte krlara gitti ini Dk'e sylemesini Nanine'e sk sk tembih etmiti. Duvernoy kadnn varl yal dk telalandrmamak iin gerekliydi fakat, stelik d e Prudence o kr gezintileri iin zel ekilde yaratlma benzeyen kadnlardan biriydi. H i bozul mayan neesi, sonsuz itahyla elik ettii kimselere tek bir skntl dakika geirtmezdi. Yumurtalar, st, kirazlar, frn d a tavan, ksacas Paris dolaylarnn geleneksel yemeini oluturan her eyi smarlarhasn ok iyi biliyor olmalyd. Artk bize yalnzca nereye gideceimizi baka yapacak i kalmyordu. Bizi dertten kurtaran da yine Prudence oldu. "Gerek krlk bir yere mi gitmek istiyorsunuz?" diye sordu. "Evet." "Pekl yleyse. Bougival'de, Pointdujoura, Dul Arnould Kadnn hanna gidelim. Armand, siz gidip bir araba kira layn." Bir buuk saat sonra dul Arnould Kadnn hanndaydk. Tm hafta boyunca otel, pazar gnleri koltuk meyhanesi olan han belki bilirsiniz. Normal bir birinci kat yksekliinde ki baheden muhteem bir manzara grnr. Sol kolda Marly su kemeri ufku kapatr. S a kolda manzara saysz tepecikler eklinde uzanr. O r a d a hemen hemen hi aknts bulunma yan dere, Gabilons ovasyla Croissy Adas arasnda uzanr gi der. Kysndaki yksek kavaklarn rpertisiyle stlerin mrlts bu akarsuyu sonsuza dek avutur. dnmekten

158

JCamelyaL cJCaJn Dipte, geni bir gne altnda, krmz daml kk be y a z evlerle fabrikalar ykselir. Bunlar mesafenin uzaklyla ti cari ve sert havalarn kaybederek, grnmn kusursuz bir ekilde tamamlarlar. Daha da dipte, puslar iindeki Paris! Prudence'n bize dedii gibi, buras gerek bir krd. unu d a belirtmeliyim ki, gerek bir le yemei yedik. Oraya borlu olduum tm o mutlulua duyduum min net duygusuyla bunlar sylemiyorum. Fakat, berbat adna ra m e n , Bougival insann dnebilecei en gzel yerlerden bi ridir. Pek ok yer gezdim, bir ok yere yolculuk yaptm, ok daha byk eyler grdm fakat, onu koruyan tepenin ete inde nee iinde yatan o kk kasabadan daha sevimli bir ey grmedim. Bayan Arnould bizi sandalla gezdirmeyi nerdi. Margueri te'le Prudence bu fikri nee iinde kabul ettiler. Krlk yerleri srekli aka ortak ederler ya, iyi de ederler aslnda. M i s gibi kokular, mavi gkyz, iekler, meltemler, krlarn ya da ormanl gizemli yalnzl kadar hi bir ey sevi len kadn etrafndan ayramaz. Bir kadn ne kadar o k sevilrse sevilsin, ona duyulan gven her ne olursa olsun; g e mii, gelecek konusunda size ne kadar kein gvenlik verirse versin, insan her zaman az da olsa onu kskanr. k olduy sanz fakat, ciddi ciddi k olduysanz, tamamyla onda yaamak istediiniz yarat herkesten ayrma v e uzak latrma gereksinimini mutlaka duymusunuzdur. Etrafndaki her eye ne kadar ilgisiz olursa olsun, sevilen kadn insanlar ve eyalarla ilikisinde varlndan, kokusundan bir eyler

159

<JllexanJie Wumas Sils kaybeder sanki. Bunu ben dier erleelderin tmnden daha fazla hissediyorum. Benim akm allagelmi bir ak deildi. Rastgele bir yaratn olabilecei kadar ktm. Fakat, Mar guerite Gautier y e ktm. Bu demekti ki Paris'te her adm da, o kadnn olan y a da ertesi gn olacak olan bir erke in yanbandan synlp geebilirdim. Hlbuki kylk yerde, asla grmediimiz, bizimle hi ilgilenmeyen insanlar arasn da, ilk yazla bezenen, byk ehrin grltsnden ayrlm bir doann barnda akm rahata gizleyebilir, utan duy madan ve korkmadan sevebilirdim. Kibar fahie orada yava yava yok oluyordu. Yanmda g zel ve gen, sevdiim, beni seven ad da Marguerite olan bir kadn vard. Artk gemiin ktlkleri, gelecein tek bir bu lutu yoktu. G n e en saf ve masum nianly aydnlataca gi bi sevgilimi aydnlatyordu. Sanki Lamartine'in dizelerini hatrlatmak y a da Scudo'nun ezgilerini sylemek iin zel olarak yaplma benzeyen o son derece sevimli yerlerde iki miz babaa geziniyorduk. Marguerite'in stnde beyaz bir giysi vard. Kolumun zerine eiliyor, bir gn evvel syledii szleri, g e c e yldzl glcyznn altnda tekrarlyordu. Ve dnya uzakta, genliimizin, akmzn gler yzl tablosunu glgesiyle lekelemeden yaamn srdryordu. Yanatmz adann imenleri zerinde boylu boyunca uzanmtm. O n u daha evvel tutsak eden btn insani ba lardan kurtulan dncemi zgrlk iinde koturuyordum, karlat btn umutlarm toplamasna izin veriyordum. O gnn yakc gneinin yaprak arasndan bana ilettii ite bu dt.

160

JCamelyaLcJCan Tm bunlara bir de unu ekleyin: Bulunduum yerden,

kar kyda, iki katl, yarm daire eklinde demir parmaklkl bir kaps olan son derece sevimli kk bir ev gryordum. Evin parmaklnn ilerisinde, kadife gibi parlak dmdz bir i menlik uzanyordu. Binann arkasnda, gizemli barnaklarla dolu, bir gn evvel oluan patikay yosunlaryla her sabah si len ve yok eden kk br orman grnyordu. Sarmak trnden iekler kimsenin oturmad o evin d merdivenini tamamyla gizlemiti. Bitkiler, birinci kata ka dar btn evi sarmt. O eve baka baka, en sonunda benim malmm kansna kapldm. nk iine daldm dleri kusursuz bir ekilde zetliyordu. Marguerite'le kendimi orada gryordum. Gn dz vakti tepeyi kaplayan ormanda, g e c e imenlerin zerindeydik. Acaba hibir yeryz yarat bizim kadar mutlu oldu mu, diye kendi kendime soruyordum. Baklarmn, belki de dncemin ynn izleyen Margu erite bana: "Ne kadar da gzel bir ev I" dedi. "Hani, nerede?" dedi Prudence da. "urada." Marguerite bunu sylerken evi parmayla g s teriyordu. "Ah! Muhteem!" diye haykrd Prudence. "Beendiniz mi?" "Hem d e nasl!" "yi yleyse! Dke haber verin, size onu kiralasn. Mutlaka kiralar, eminim. sterseniz, bu ii zerime alnm." Bu dnce karsnda ne dndm sormak istermi gibi Marguerite yzme bakt.

161

iJlUxan<ke Furnas 3ds Prudence'm son szleriyle beraber dlerim uup gitmi, beni ok sert bir biimde gerein ortasma frlatvermi. y le ki, sanki d m e neticesinde, hl sersem gibiydim. N e sylediimi bilmeden: "Bu, gerekten d e mkemmel bir fikir," diye bir eyler kekeledim. Szlerimi kendi isteine gre yorumlayan Marguerite eli mi skt: "Oldu, bu ii ben yoluna koyanm," dedi. "Acaba kiralk m, hemen gidip bakalm." Ev bo duruyordu v e iki bin franga kiralkt. Bana: "Burada mutlu olur musunuz?" diye sordu. "Buraya g e l e c e i m e emin miyim?" "Fakat, sizin iin olmadktan sonra, kimin uruna gelip de buraya g m l e c e i m ? " "Tamam o hlde. Marguerite, brakn da unu ben kendim kiralayaym." "Siz deli misiniz? Bu s a d e c e yararsz deil, ayn zamanda da tehlikeli olur. Biliyorsunuz ki ancak bir tek erkekten arma an kabul etmek hakkna sahibim. Koca bebek, brakn biz ileri yoluna koyalm, siz hi sesinizi karmayn." Prudence h e m e n atld: O hlde, bo iki gnm olunca gelip sizin yannzda gei ririm." Evden ayrldk, o yeni karardan s z ederek Paris'e dn yolunu tuttuk. Marguerite'i kollarmn arasnda skyordum. Arabadan inerken, sevgilimin tasarsn daha kuruntusuz, da ha sakin bir kafayla dnmeye balyorum bile.

162

X I V . BLM ca
Marguerite ertesi gn, Dlc'n sabah erlcen geleceini syleyerek beni gnderdi. Her akamki buluma saatini bil dirmek iin de Dk gider gitmez bir pusula yazacana kesin sz verdi. Gn iinde gerekten de bir pusula aldm. Pusulada un lar yazlyd: "Dkle beraber BougivaFe gidiyorum. Bu akam saat se kizde Prudence'da olun!" Marguerite akam dnd ve beni bulmak iin Bayan Du vernoy'nn evine geldi. eri girerken: "te byle, herey yoluna kondu," dedi. "Ev kiraland m?" diye sordu Prudence. "Evet. H e m e n raz oldu." Dk tanmyordum fakat, bu ekilde onu aldatmaktan utanyordum. Marguerite szlerine devam etti: "Fakat, durun bakalm, tm bu kadar deil ki!" "Daha baka ne var ki?" "Armand'm kalaca yeri de dndm." Prudence gle rek: "Ayn evde mi?" dedi.

163

iJllexanike Wumas 3ds "Hayr canm, Dk'le y e m e k yediimiz Pointdujour'da. Dk manzaray seyrederken. Bayan Arnould'ya hesapl bir dairesi olup olmadn sordum. Tam da byle bir dairesi var m: Bir antre, bir salon, bir d e yatak odas. Bu kadar b a n a yeter gibi geliyor. Ayda altm fr^nk. Tm de en zgn bir kimseyi bile elendirecek ve oyalayacak biimde d e n m i . Apartman tuttum. A c a b a iyi etmi miyim?" Marguerite'in boynuna sanidm. G e n kadn: "ok ho olacak!" diye szlerini srdrd. "Siz kk kapnn anahtarn alrsnz. Demir parmaklkl kapnnkini Dk'e s z verdim. Eer gelirse, gndz gelecei iin anahtar almayacaktr. S z aramzda, beni bir sre Paris'ten latran v e ailesinin uzak biraz azn kapatacak olan bu i o k

houna gitti gibi geldi bana. Bununla beraber, benim gibi Pa ris'i o kadar ok seven bir insann o kasabaya g m l m e y e nasl karar verebildiini sordu. Rahatsz olduumu, bunun b e ni dinlendireceini syledim. Tam olarak inanmadn, inan m grndn sanyorum. O zavall ihtiyarck srekli tetik te, hep phe iinde. Bu nedenle Armand'cm, o k dikkat li davranmalyz. nk mutlaka beni orada gzetletecektir. Bana bir ev kiralamasyla i bitmez ki, borlarm d a d e m e si gerek. o k yazk ki, olduka kabank borcum var. T m bun lar iinize uygun dyor m u ? " O yaay biiminin arada srada uyandrd kuruntular, vicdan huzursuzluklarn susturmaya alarak: "Evet" diye cevap verdim. "Evi tm ayrntlaryla, tm ke bucayla gezdik. O r a d a ok rahat edeceiz. Dk her eyle ilgileniyordu. A h ! Sevgilim,

164

cKamelyaL cKaJm hi de bahtsz deilsiniz, yatanz bir milyoner hazrlyor" di y e eklerken lgn kz beni kucaklayp pt. "Peki, ne zaman tanyorsunuz?" dedi Prudence. "Olabildiince ksa bir srede." "Arabanzla atlarnz d a gtrecek misiniz?" "Tm evimi ve adamlarm gtreceim. Ben yokken be nim apartmanla ilgilenirsiniz." Bir hafta sonra Marguerite yazlk evine tanmt, ben d e Pointdujour'a yerlemitim. te o zaman, size anlatmakta ok zorluk ekeceim bir yaant balad. Bougivarde oturmaya baladnn ilk gnlerinde Margu erite alkanlklarn tamamen koparp atamad. Ev sreldi enlik hlinde bulunduundan, btn arkadalar onu grme ye geliyorlard. Bir ay sresince, Marguerite'in sofrasnda se kiz on kii bulunmadan g e e n tek gn bile yoktu. Dier yan dan Prudence da btn tandklarn getiriyor, sanki ev kendi sininmi gibi onlar arlyordu. Tm bu harcamalar Dk'n paras karlyordu. Bununla beraber, Prudence'n arada br, szm ona Marguerite'in adna benden bin frank istedii zamanlar oluyordu. Biliyorsu nuz, kumardan biraz kazan salamtm. Bylelikle, Margu erite'in onunla benden istettii paray hemen Prudence'a v e riyordum. Bendeki paradan daha fazlasna gereksinim duy madan korkarak, evvel dn alp ksa srede geri verdiim kadar bir miktar yeniden dn almak iin Paris'e kotum. Artk o gnden sonra Dk'ten sz edildiini pek duy madm. Marguerite konuklarn kap dar etti, alkanlklarn

165

JllexanJieWumasSils deitirdi fal<at, bo yere; Dle'ten hi ses seda lcmad. Bu iten ben Icazanl l<mtm, sevgilim artk tmyle benimdi. En sonunda btn dlerim gereklemiti. Marguerite artk hibir zaman benden v a z g e e m e z , bensiz olamazd. S o n u cunu hi dnmeden ilikimizi ak bir ekilde ilan ediyordu. Artk onun evinden kmaz olmutum. Uaklar ve hizmetiler bana beyefendi diyorlar, beni resmen efendileri olarak kabul ediyorlard. Prudence Marguerite'e bu yeni yaam konusunda birok t vermi ve dikkatli olmasn sylemi. Fakat, teki beni sevdiini ve bensiz yapamayacan sylemi. N e pahasna olursa olsun, beni srekli yannda bulundurmak mutluluun dan kesinlikle vazgeemeyeceini ve bu durumdan m e m n u n olmayanlann bir daha evine gelmemekte serbest olduklarn da eklemiti. Prudence'm Marguerite'e syleyecek ok nemli bir eyi olduunu syledii bir gn, ikisinin ieri girip kapandklar odann kapsndan ite bu szleri iittim. ki kadn kk bir oturma odasna ekildiler. Ben d e yere saklanp dinlemeye baladm. Marguerite: "Evet, ne haber?" dedi. "te byle! Dk' grdm." "Ne dedi?" "lk olay memnunlukla baladn fakat, aktan aa Bay Armand Duval'le yaadnz rendiini, bunu kesinlik le balamayacan belirtti. Bana, Marguerite o g e n a d a m dan ayrlsn, yine eskiden olduu gibi, btn istediklerini ona veririm. Yoksa en ufak bir eyi bile benden istemekten vaz gemeli, dedi."

166

<JCamelyaLJCaJn "Siz ne cevap verdiniz?" "Kararn size syleyeceimi syledim, t vereceime de s z verdim." Marguerite dnr gibi duruyordu. Verecei cevab bek lerken yreim iddetle arpyordu. "Hayr, Armand'dan ayrlmayacam, onunla yaamak iin gizlenmeyeceim de. Bu bir lgnlk belki de fakat, onu sevi yorum. N e yapaym? Artk beni engelsiz sevmeye alt. G n de bir saat iin bile olsa, benden ayrlmak zorunda kalsa son derece ac eker." "yi fakat, ne yapacaksnz?" "Hibir fikrim yok." "Yaamm sana feda olsun. Marguerite, artk o a d a m a hi ihtiyacn yok. Ben burada deil miyim? Hi senden ayrlr mym, seni brakabilir miyim? Verdiin mutluluu acaba y e terince deyebilecek miyim? Sevgili Margueritelm benim, artk hi bask kalmad, birbirimizi seviyoruz! Geri kalandan bize ne?" Kollann boynuma dolayarak mnidand: "Ah! Evet ya, seni seviyorum. Armand'cm! Sevebilece imi hi sanmadm derecede seni seviyorum. Mutlu bir yaam sreceiz. imdi utantan yzm kzartan o y a a m a sonsuza kadar veda edeceim. Gemii hi yzme vurma yacaksn, deil mi?" Gzyalar, hkrklar sesimi bouyordu. Marguerite'i ba rma basarak karlk verebildim ancak. Marguerite Prudence'a dnerek son derece heyecanl bir sesle:

167

"Hadi" dedi, "imdi bu sahneyi Dlc'e anlatrsnz, ona ih tiyacmz olmadn d a szlerinize eklersiniz." o k yazk! Uzun zaman mutlu olamayacamz tahmin etmi gibi, mutlu olmakta acele ediyorduk. ki aydan beri Paris'e bile gitmemitik. Prudence v e size szn ettiim, daha sonra da Marguerite'in uradaki iler acs yky brakaca Julle Duprat dnda, bizi grmeye d e hi kimse gelmemiti. Uzun gnleri sevgilimin ayaklarnn dibinde geiriyordum. Dk, iki kez mektup yazd. Marguerite yazy tand v e okumadan mektuplar bana verdi. O mektuplarda yazlanlar kimi kez gzlerimi yaartyordu. Yal a d a m kesesini Marguerite'e kapatnca onu kendine dndreceini sanmt. Fakat, bu yolun yararszln grn ce dayanamamt. Yine eskisi gibi gelmek iin izin istemek, bu dn iin Marguerite'in ne srecei artlar her ne olur sa olsun, hi kar kmadan kabul etmeye hazr olduunu bildirmek iin yazmt. te bylece srar eden, srekli yinelenen o mektuplar v e iindekileri Marguerite'e sylemeden, yal adam yeniden grmesini ona tlemeden, okuyup yrttm. Bununla bera ber o zavall adamcazn acs bana dokunuyordu fakat, be nim vereceim tte Marguerite'in yle bir aksi dnce sezinlemesinden korkuyordum: Hereyden fazla da, bana olan aknn onu srkleyebilecei tm sonularda yaamnn sorumluluunu inkr edeceimi sanmasndan korkuyordum. En sonunda, hi karlk almayan Dk mektup yazmaktan vazgeti. Marguerite'le ben de, gelecekle hi ilgilenmeden, birlikte yaamay srdrdk.

168

cKamelyaL cJCaJn Size yeni yaantmz Iconusunda ayrntlar vermek ok zor bir i olur. Bizlere olduka sevimli gelen fakat, anlatacam kimselere anlamsz grnecek bir sr ocukluklardan oluuyordu. Bir kadn sevmenin ne demek olduunu bilirsi niz, gnlerin nasl ksalverdiini, insann nasl tatl bir tembel likle ertesi gne srklendiini d e iyi bilirsiniz. Gven dolu, paylalan, iddetli bir alctan doan o her eyi, btn dn yay unutmann ne demek olduunu bilmez delsinizdir. nsan sevgilisinde her gn yeni bir ekicilik, bilinmeyen br zevk bulur. Yaam artk srekli br istein gerekletirilmesinden, uy gulanmasndan baka bir ey deildir. Ruh artk s a d e c e akn kutsal ateini srdrmekle, onu gzetmekle grevli Vestal Rahibes'nden baka br ey deildir. G e c e olunca, o u kez, evin yukarsnda bulunan kk ormana giderek oturuyorduk. Orada akamn neeli seslerini dinlerken her ikimiz de a z sonra ta ertesi gne kadar bizleri birbirimizin kollarna atacak olan saati dnyorduk. Baka zamanlar, gnei bile yatak odamza sokmadan, btn gn yatyorduk. Perdeler skca kapanyor, d dnyayla ilgimiz kesiliyordu. Kapmz a m a yetkisine sadece Nanine sahiptiO da, yemeklerimizi getirmek iindi. O n u da yataktan kalk madan, durmadan kahkahalar ve lgnlklarla blerek yiyor duk. Bunun ardndan birka dakikalk bir uykuya dalyorduk. Bununla birlikte, Marguerite'in kimi zgn anlar olduu nu, hatta arada srada aladn gryordum. Bu ani zgn ln nereden geldiini soruyordum, o da bana: "Armand'cm, bizim akmz rastgele, sradan bir ak d e il. Hi kimsenin eli bana dememi gibi beni seviyorsun.

169

(JUexandie S)umas 3ils leride bu aicna piman olaralc gemiim yznden beni sulamandan, iinden ekip aldn yaamn ortasna atlmak zorunda brakmandan korkuyorum. imdi yepyeni bir yaamn tadn aldktan sonra dierine dnersem, kesinlikle lrm, bunu sakn aklndan karma! Beni hibir z a m a n brakmayacan ltfen bana syle, ne olur?" "Yemin ederim ki senden aynimayacam!" Bu s z zerine, yeminimin iten olup olmadn gzle rimden anlamak istermiesine bana bakyordu. Ardndan kollarma atlp ban g s m e gizleyerek bana: "Seni ne kadar ok sevdiimi bilmiyorsun!" diyordu. O n be dakika kadar hi konumadan yle duruyorduk ki. Marguerite aniden bana: "te neredeyse k geldi, gitmemizi ister miydin?" dedi. "Peki, nereye?" "talya'ya!" "Sklyor musun?" "Ktan korkuyorum. zellikle d e Paris'e dnmzden korkuyorum." "Neden?" "Bir ok eyden!" Ardndan da, korkulannn nedenini bana aklamadan, he men konumasna devam etti: "Gitmek istiyor musun? Neyim varsa tamamn satarm, gidip orada yaarz. Eski yaantmdan, kiiliimden hibir ey kalmaz, kim olduumu kimsecikler bilmez. ster misin?" "Marguerite, eer bu seni memnun ediyorsa, gidelim, bi raz yolculuk edelim," dedim. "Fakat, dnnde kavumakla

170

cKamelyaliJCaJm mutlu olacan eyalar satmann zorunluluu neden, bunu hi anlamyorum. Byle bir zveriyi kabul edecek kadar b yk br servetim yok. Fakat, bu sana en ufak bir memnunluk verecekse, be alt ay rahata yolculuk edebilmemizi sala yacak kadar bir eyim var." Pencerenin yanndan ayrld. Odann loluunda, gidip ka nepeye oturdu. "Gerekten de hayr" diye konumasn srdrd. "Gidip oralarda para harcamann ne gerei var? Zaten burada bile sana epeyce pahalya geliyorum." "Bana sitem ediyorsun. Marguerite, bu hi d e h o deil." "zr dilerim, dostum," dedi ve elini bana uzatarak: "Bu frtnal hava sinirlerimi bozuyor. Sylemek istediim eyleri syleyemiyorum." Beni kucaklayp pt ve ardndan da derin dlere g m l d. Son derece sradan bir yaamdan sklmasndan korktu um iin, Paris'e dnmeyi neriyordum. Fakat, bu neriyi ke sinlikle kabul etmiyordu. Bir gn Marguerite yatak odasndan kmad. eri girdi imde mektup yazdn grdm. "Kime yazyorsun?" dedim. "Prudence'a. Yazdklanm okumam ister misin?" Buna gerek olmadn syledim. Ertesi gn hava ok gzeldi. Marguerite sandalla kp bir gezinti yapmamz, Croissy Adas'n ziyaret etmemizi nerdi. Olduka neeli grnyordu. Dndmzde saat beti. Eve girdiimizi gren Nanine:

171

"Bayan Duvernoy geldi" dedi. Marguerite de: "Gitti mi?" diye sordu. "Evet, sizin arabayla dnd. yle kararlatrldn syle di." Marguerite sert bir tavrla: "Tamam," dedi. "Sofray kurun, yemei versinler." ki gn sonra Prudence'dan bir mektup geldi. O n b e gn boyunca da Marguerite'in tm o gizemli zntleri s o n a er mi grnd. zgn grnd iin hi durmadan benden zr diliyordu. Bu arada araba geri gelmiyordu. Bir gn ona: "Nasl oluyor da. Prudence araban geri gndermiyor?" di y e sordum. "ki attan biri hasta, araba da onarmdan geecek. Biz daha buradayken tm o ilerin yaplmas daha iyi. Nasl olsa araba ya ihtiyacmz yok. Paris'e dnmz beWersek zor olur. Birka gn sonra. Prudence bizi grmeye geldi. O d a Mar guerite'in sylediklerini dorulad. ki kadn tek balarna bahede gezindiler, ben yanlarna gidince de konumalarnn konusunu deitirdiler. Prudence akam giderken havann soukluundan yaknd. Lahor allarndan birini emanet olarak vermesini Marguerite'ten rica etti. Bylece aradan bir ay geti. Btn o ay sresince Margu erite o zamana kadar hi olmad derecede neeliydi v e sev gi doluydu.

172

(JCamelyaLJCaJin Bunun zerine ben de: "Sevgili Marguerite'iim," dedim. "Paris'e gitmek iin senden izin almaya geldim. Evden nerede olduumu bilmi yorlar. Babamdan kukusuz mektup falan gelmitir. Mutlaka merak ediyordur, ona bir cevap yazmalym." "Hadi dostum, git!" dedim. "Fakat, erkenden burada ol!" Gittim. H e m e n Prudence'n evine doru kotum. Hibir girie sapmadan, doruca a m a c a ynelerek: "Hadi bakalm," dedim. "Bana aka cevap verin. Mar guerite'in atlar nerede?" "Satld!" "Lahor al?" "Satld!" "Elmaslar?" "Rehinde!" "Peki, tm bunlar satan ya da rehine koyan kim?" "Ben." "Neden bu ileri bana bildirmediniz?" "nk Marguerite kesinlikle yasaklamt." "Peki, neden benden para istemediniz?" "Kesinlikle istemiyordu da ondan." " O para nereye harcand?" "Borlan d e m e k iin harcand." "ok borcu var demek, yle mi?" "Otuz bin frank daha, ya da ona yakn bir ey. Ya! D o s t u m , ben size pekl sylemitim! Bana inanmak istemediniz." Prudence bir ekmeceyi at, szn ettii ktlar bana gsterdi. Konuma hakkn elde eden kadnn sraryla konu masn srdrd:

173

JllexanJie Wumas 3ds "Ya! imdi anladnz, deil mi? Ben haklydm! Birbirinizi sevmenin, gidip saf, hlyal bir y a a m srmenin yeterli oldu unu mu sanyordunuz? Hayr, d o s t u m , hayr. Dinsel yaamn yannda maddi yaam da vardr.Ve en saf, en temiz kararlar, komik fakat, demir gibi salam iplerle topraa ba ldrlar. O n u koparp atmak o kadar kolay deildir. Bana si zi sevdiini, dnyada hibir ey iin aldatmayacan syledi. Tm bunlar ok gzel, ok romantik fakat, ok yazk ki ala cakllarn alaca bu parayla denmiyor. En azndan eline bir otuz bin frank gesin." "Dediin gibi olsun, o paray ben veririm." " O kadar paray dn m alacaksnz?" "Tabii ki!" "Bu muhteem bir davran olur, dorusu ya! Babanzla bozuup gelirinizi engelleyeceksiniz. Aidinizi banza top layn, Marguerite'den ayrln filan demiyorum. Fakat, onunla y a z banda yaadnz gibi yaayn. Skntdan kurtulmak iin bir are bulmasna g z yumun. Marguerite'in a ol manz hibir ey engellemez. Balangta biraz alar fakat, en sonunda alr gider. Bu yaptnz iin bir gn size teek kr eder. Diyelim ki. Marguerite evli bir kadn, siz d e kocay aldatn, bu kadar ite." Prudence ok haklyd. Bana gsterdii ktlar yeniden yerlerine koyarken konumasn srdrd: "te bu kadnlarn hepsinin sonu budur. Kibar fahieler her zaman sevileceklerini kabul ederler, fakat asla k olabi leceklerini dnmezler. Yoksa tersini akl edebilseler, mutla ka bir keye biraz para koyarlar. O t u z yana gelince de

174

cKamelyaL cJCaJm hibir Icarllc belclemeden bir lc edinmelc llcsne Icatlanabilirlerdi. Ah! Btn bu bildiklerimi ben bilmi olsaydm! Ney se, siz Marguerite'e hibir ey sylemeyin, onu Paris'e geri getirin. Be alt ay onunla, babaa yaadnz. O n b e gne kalmadan N . . . kontunu alr, bu k idareli yaar, para birikti rir. Gelecek y a z da, yeniden ayn yaam srersiniz. Herkes byle davranyor, dostum!" Prudence'a: "Bu kadar aka yeter!" dedim. "Netice olarak, Margueri te'in ka paraya ihtiyac var?" "Syledim ya, otuz bin frank kadar." "Ne zamana kadar gerekli?" "ki aydan evvel gerekli!" "Bunu salayacam!" Prudence omuzlann slkti. "Paray getirip size veririm fakat, bana yemin edin ki o pa ray size verdiimi Marguerite'e sylemeyeceksiniz." "Hi merak etmeyin." "Bir de, satlmak, ya da rehin verilmek zere size baka bir ey gnderirse, hemen bana haber verin." Artk yle bir teh like yok, nk hibir eyi kalmad." lk n c e eve urayp babamdan mektup gelip gelmediine baktm, tam drt tane gelmiti. Babam mektubunda benden haber alamadndan duy duu endieyi dile getirmi, bunun nedenini soruyordu. S o nuncusundaysa, yaay dzenimdeki deiiklii o n a haber verdiklerini st kapal bana anlatyor, ok yaknda gelecei ni bildiriyordu.

175

Jfllexandu Wumas 3ils Babama kar her zaman iten bir sevgi ve sayg duy muumdur. Melctup yazamamamn nedeni olarak, yaptm kk bir yolculuk olduunu syledim. Kendisini karlayabil m e m iin geli tarihini bana bildirmesini rica ettim. Ardndan hi zaman kaybetmeden BougivaKe dndm. Marguerite bahe kapsnda beni bekliyordu. Baklarnda endie vard. H e m e n boynuma sarld v e ; "Prudence grdn m?" demekten kendini alamad. "Hayr." "Paris'te ok uzun kaldn dal" "Babamdan gelen mektuplar vard. Onlara cevap yazmam gerekiyordu." Birka dakika sonra Nanina nefes nefese ieri girdi. Mar guerite ayaa kalkarak, gidip onunla alak sesle konutu. Nanine odadan knca. Marguerite yanma oturdu v e eli mi tutarak: "Beni neden misin." "Bunu kim sana syledi?" "Nanine." " O nereden biliyormu?" "Senin peinden geldi." " O n a beni izlemesini mi syledin?" "Evet. Drt aydan beri benden bir saniye bile ayrl mamtn. Byle aniden Paris'e gitmen iin ok n e m l i bir nedenin bulunmas gerektiini dndm. Bana bir bela gelmesinden y a da bir kadn grmeye gitmenden korkuyor dum." aldattn?" dedi. "Prudence'm evine git

176

cKamelyaL JCaJm "ocuk!" "imdi gnlm rahat etti. Senin ne yaptn biliyorum fa kat, sana ne sylediklerini henz bilmiyorum." Marguerite'e babamn mektuplann gsterdim. "Sana bunlar sormuyorum. renmek istediim u; Pru dence'a neden gittin?" "Onu grmek iin." "Dostum, yalan sylyorsun." "Peki yleyse, atn iyileip iyilemediini, artk senin alna ya da elmaslarna ihtiyac olup olmadn sormaya gittim." Marguerite kpkrmz olmutu, karlk veremedi. "Ve bylelikle senin, atlar, elmaslan. Lahor allar nereye kullandn rendim," diye konumam srdrdm. "Bana kzdn m?" "htiyacn olan eyleri benden istemediin iin!" "Bizimkine benzer bir ilikide, eer kadnn hl bir para onuru varsa, sevgilisinden para istemektense, akna maddi bir yan vermektense her trl zveriye katlanmas gerektir. Beni sevdiine kesinlikle eminim. Fakat, insann yreinde benim gibi kzlara duyulan ak tutan ban ne kadar ince ol duunu bilmiyorsun. O atlara ne ihtiyacm vard benim? S a tarak byk bir bortan kurtuldum. Onlarsz d a pekl yaayabilirim, artk onlara para harcamam. Yeter ki sen beni sev, benim btn istediim bu. allanm, atlarm, elmaslarm olmasa da sen beni yine seversin." Sevgilimin ellerini derin bir akla skarak: "Evet fakat, Marguerite'ciim bu zveriyi bir gn rene ceimi ve onu reneceim gn de buna katlanamayacam biliyordun, deil mi?"

177

(JUexandle Wumas 2fds " O d a neden yle?" "nk, bana kar beslediin sevginin seni tek bir mcev herinden bile mahrum brakmasn istemiyordum da ondan. Lahor allarn, elmaslarn, atlarn birka g n e kadar sana ge ri verilecek. Onlar, havann yaama gerekli olduu kadar se nin iin zorunlu eylerdir. Ardndan da, belki gln fakat, se nin grkemli hlini sade hlinden daha fazla seviyorum." " D e m e k ki sen artk beni hi sevmiyorsun?" "lgn!" "Beni sevseydin, seni kendi yntemimce s e v m e m e izin verirdin. Alcsine, sen hl bende, btn o grkeme ihtiya duyan, ondan vazgemeyen bir kz grmeyi srdryorsun; hl ona o lks d e m e k zorunda olduunu sanyorsun." Marguerite ayaa kalkmak iin bir hareket yapt. O n u tu tarak: "Senin mutlu olman, ileride beni sulaman iin hibir ne den bulunmamasn istiyorum, ite hepsi bu kadar," dedim. "Ardndan d a ayrlacaz!" " O da neden, bizi kim ayrabilir ki?" diye haykrdm. "Durumunu anlamama izin vermek istemeyen, benimkini olduu gibi korumak bo gururuna kaplan sen! Br arabayla elmaslar senin sevginle karlatrdm m sanyorsun, ku z u m ? Benim iin mutluluun, kiinin sevmedii zaman yetin dii fakat, k olunca baya grnen gereksiz bo gururlar olduunu mu sanyorsun? Borlarm deyeceksin, servetimi zamansz bitirip tketeceksin, ksacas beni parayla satn ala aksn! Bu en fazla srse srse ay srer. te o n d a n son ra, bana nerdiin yaam srmek iin i iten g e m i ola cak."

178

cKamelyaL JCaJn "Sana hibir ey sylemeden tmn dzene koymak is tiyordum," diyerek szlerine devam etti. "Borlarn deyip yeni apartman hazrlatacaktm. Ekim aynda Paris'e dner dik, her ey de bitmi olurdu. Fakat, mademki Prudence sa na hereyi anlatm, sonradan raz olacana, balangtan raz olmalsn. Bu nedenle beni yeteri kadar seviyor musun?" Bunca zveriye kar direnmek imknszd. Byk bir cokunlukla Marguerite'in ellerini ptm ve: "Btn istediklerini yaparm," dedim. te bylece onun karar kabul edildi. O zaman Marguerite lgn br sevince kapld. Bir anda yaamm konusunda karar verdm.Servetmn du rumunu dzene koydum, annemden bana miras kalan geliri Marguerite'e braktm. Kabul ettiim zveriyi dllendirmek iin bu yine de bana pek yetersiz grnd. Babamn verdii ylda be bin frank bana kalyordu. Her ne olursa olsun, bu para beni geindirmeye rahat rahat yeterdi. Aldm karardan Marguerite'e hi s z etmedim. nk o ba reddedeceine kesinlikle emindim. Apartman aramaya balamtk. Grdklerimizi Margueri te pahal buluyor, bense sade buluyordum. Bununla beraber, en sonunda anlatk, Paris'in en sakin mahallelerinden birin de, asl binadan ayr, kk br kk tuttuk. Byk br nee iinde Bougval'e dndk. Gelecek konu sundaki tasarlarmz birbirimize anlatmay da srdryor duk. Bir hafta sonra, le y e m e i yerken, Nanine gelip

uamn ben grmek istediini haber verdi.

179

<JllexanJle Wwnas Sils Uam ieri aldm. "Efendim," dedi. "Babanz Paris'e geldi, hemen eve gel menizi rica ediyor. Sizi orada bekliyor." Bu haber dnyann en basit haberiydi. Fakat, yine de bu nu duyar duymaz Marguerite'le ben birbirimize baktk. Bu olayda bir felaket seziyorduk. Bylece, benim d e paylatm o duygudan bana hi s z etmemesine karn, Marguerite'e elimi uzatarak o grnmez soruya karlk verdim: "Hibir eyden korkma." Marguerite beni kucaklarken: "Olabildiince erken dn," diye mnldand."Seni pencere d e bekleyeceim." H e m e n geleceimi babama bildirmesi iin Joseph'i nden gnderdim. ki saat sonra, Provence Soka'ndaydm.

180

X V . BLM M
Babam, srtnda sabahl, salonda oturmu bir eyler yazyordu."Ne zaman geldiniz babacm?" "Dn akam." "Her zamanki gibi benim eve mi indiniz?" "Evet." "Sizi karlamak iin burada bulunamadma zldm." Yalnz kalnca ayaa kalkt, mineye yaslanarak bana: "Armand'cm, konuacak ok ciddi eyler var," dedi. "Sizi dinliyorum, babacm." "Ak szl olacana s z veriyor musun?" "Tabii ki evet!" "Marguerite Gautier adnda bir kadnla yaadn gerek mi?" "Evet." " O kadnn nasl bir ey olduunu biliyor musun?" "Bir kibar fahiedir." "Bu yl kz kardeinle beni grmek iin gelmeyi o kadn y znden mi unuttun?" "Evet, baba, itiraf ediyorum." " O kadn ok seviyorsun demek!" "Siz de bunun byle olduunu gryorsunuz, babacm, nk kutsal br grevi onun uruna yerine getiremedim. Bugn byk br alak gnlllkle szden zr diliyorum."

181

iJllexandle Wumas Sils " H e p bu ekilde yaayamayacan anlamsndr nm?" "Bundan korktum, babacm fakat, bunu anlamadm." "Fakat, benim buna katlanamayacam anlamsnzdr." "Adnza ve ailemizin geleneksel drstlne borlu ol duum saygya aykr bir ey yapmadka, yaadm ekilde yaayabileceimi dndm. Bu da duyduum korkular hu susunda bana biraz gven verdi." "yleyse, baka trl yaamann zaman geldi artk." "zin verirseniz, babacm, size unu syleyeyim: Benim hakkmda size bilgi verenler yanl haber toplamlar. Mile Gautier'nin ym, onunla yayorum." "Bir baba, olunun girdiini grd kt bir yoldan onu uzaklatrmak yetkisine her zaman sahiptir. H e n z kt bir ey yapmadnz fakat, yapacaksnz." "Baba!" "Yaam ben sizden daha iyi tanrm. Btnyle saf, leke siz duygular ancak tmyle saf ve lekesiz kadnlarda bulunur. Her M a n o n bir D e s Grieux yaratabilir. Eer dzelip iyilemeyecekse, dnyann kocamasnda hi yarar yok. Metresiniz den ayrlacaksnz." "Sznz dinlemeyeceim iin ok zgnm babacm fakat, bu imknsz bir ey!" "Ben sizi buna zorlanm!" "Babacm, ok yazk ki artk fahielerin gnderildii S a inteMargueriet Adalan kalmad. Hl olsayd bile, oraya gn derilmesini saladnz anda, ben de Mile Gautier ile birlikte giderdim. N e yaparsnz? Belki hata ediyorum fakat, o kadnn olarak kalrsam mutlu olabilirim ancak." uma-

182

cKamelyaL cKaJn "Aman Armand, kendinize gelin. Gzlerinizi an da, sizi her zaman seven, mutluluunuzdan baka bir ey istemeyen babanz tanyn. Herkesin sahip olduu bir fahieyle gidip kar koca yaam srmek size yakr m?" "Eer, doru yola dn varsa, gerisi umrumda bile d e il!" "Hey! Efendi, onurlu bir erkein grevinin fahieleri doru yola yneltmek olduunu mu sanyorsunuz siz? Krk yana geldiinizde bugn syledikleriniz konusunda ne dnecek siniz acaba? yi dnn, Armand, bir daha de byle sa malklar sylemeyin. Hadi olum, o kadndan ayrlacaksnz, bunu sizden babanz rica ediyor." Hi karlk vermedim. En sonunda: "Evet, ite byle, babacm," dedim."Size hi bir s z ve remem. Benden istedikleriniz gcm aan eyler." "Fakat servetinizi kabul etmesine engel olmuyor. nk, bu szlerimi aklnzda iyi tutun, annenizden size miras kalan, sizin de ona verdiiniz altm bin frank tek mal varlnzdr." Babam, hi phesiz bu son sz ve bu gzdan bana son darbeyi vurmak iin saklamt. "Bundan sonra ne yapacam ben biliyorum!" Zili ald. Joseph ieri girdi. Uama: "Bavullanm Paris Oteli'ne tatn," dedi. Ayn zamanda d a odasna geip giyinmesini bitirdi. Geri dndnde hemen yolunu kestim. "Marguerite'i zebilecek hibir ey yapmayacanza s z verir misiniz bana, baba?" dedim. Babam durdu, hor gren bir bakla bana bakt v e :

183

dUexarvke 3)wmas 3ds "Siz delisiniz, sanrm," diye cevap vermelde yetindi. Sonra da, ardndan capy iddetle arparak evden kt. Ben d e indim, bir arabaya atladm gibi BougivaFe gittim. Marguerite beni pencerede bekliyordu. H e m e n boynuma atlarak: " O h ! o k kr!" diye haykrd. "En sonunda gelebildin! ok sararmsn!" Bunun zerine, babamla aramzda g e e n sahneyi ona an lattm. "Er g e babann szne boyun emen gerekecek. Belki de en sonunda yle masallara sen d e inanrsn, belli o l m a z ki!" "Hayr, Marguerite, onu ben kandnr, inandmnm. Bu b yk fl<:eye arkadalarndan birkann dedikodusu neden ol mu." "Yoo! Armand, byle syleme. Ailenle aran atm san masnlar da, ben her eye katlanrm." "Yemin eder misin?" "Yemin e t m e m e gerek var m?" Ertesi gn, saat o n d a yola ktm. leye doru otele gel dim. Babam kmt bile. Oraya gittiini umarak evime gittim. Hi kimse g e l m e miti. Notere gittim. Saat altya kadar bekledim. Bay Duval dnmedi. Ben d e Bougival yolunu tuttum. Derin dncelere dalmt. Koltuumu onunkine yak latrdm. yle dalmt ki, ne eve dndm ne d e yanma oturduumu duymutu. Ban bile evirmedi. Dudaklarm

184

<JCamelyaLcKan alnna kondurduumda, sanki o pckle srayarak uyanm gibi rperdi. "Beni korkuttun," dedi. "Babandan ne haber?" "Onu gremedim. O n u ne otelinde ne de bulunabilecei yerlerde bulabildim." "Peki yleyse, yarn yeniden gidersin, zlme." "Beni artmasn beklemek istiyorum. Bana yle geliyor ki y a p m a m gereken her eyi yaptm." "Hayr, dostum, bu kadan yeterli deil. Yeniden babann yanma dnmelisin, zellikle de yarn mutlaka gitmelisin." "Neden zellikle yarn da baka bir gn deil?" Bu soru karsnda biraz kzardn grdm Marguerite: "nk senin bu konuda direncin daha iyi grnr, bunun sonucu olarak bizim de balanmamz daha abuk olur," dedi. Btn geceyi ona gven vermekle geirdim. Ertesi sabah bir trl anlayamadm srarl bir endieyle beni gnderdi. Sylenen saate kadar bekledim. Babam grnmedi. Ben de gittim. Bir gn evvel Marguerite'i zgn bulmutum. O gn de heyecanl ve telal idi. eri girdiimi grnce boynuma atld. Fakat, uzun zaman kollarmn arasnda alad. Giderek art beni gerekten d e endielendiren bu ani zntnn nedenini sordum. Hibir kesin karlk vermedi. Bir kadn gerei sylemek istemedii zaman ne gibi baha neler bulursa hepsini birer birer sralad. Saat on bire doru Marguerite uyand, yataktan kalktm grnce, etrafna bakmarak haykrd:

185

<Jllexan(ke3)umasSils "Ne o ? imdiden mi gidiyorsun?" Ellerini tutarak: "Hayr," dedim. "Fakat, senin uykunu bozmak isteme dim. Saat daha erken." "Paris'e saat kata gideceksin?" "Drtte." " O kadar erken mi? O saate kadar benimle kalacaksn, d e il mi?" "Tabii ki. Zaten her zaman yle yapmyor muyum ki?" " O h , ne mutlu!" Daha sonra dalgn bir sesle: "Yemek yiyecek miyiz?" diye szlerini srdrd. "stersen yeriz." "Sonra da gidecein ana kadar beni skca kucaklayacak msn?" "Tabii. Olabildiince d e erken dnmeye alacam." akn gzlerle bana bakarak: "Geri gelecek misin?" dedi. "Elbette." "Doru, doru, bu akam geri geleceksin. Ben de her za manki gibi, seni bekleyeceim. Yine beni seveceksin, birbiri mizi tandmzdan beri olduu gibi, yine mutlu olacaz." "Beni dinle! Sen hastasn, seni bu hlde brakamam. Beni beklememesi iin babama bir mektup yazacam," d e d i m . "Hayr, hayr!" diye haykrd birdenbire. "Kesinlikle byle birey y a p m a . Seni grmek istedii zaman da ona gitmene engel olmakla beni sular. Hayr, oraya gitmelisin, yle gere kiyor. H e m ben hasta filan deilim zaten, aslan gibiyim. K t bir rya grdm v e daha uykumu alamadm."

186

JCamelycJ cKaJm O andan sonra Marguerite neeli grnmeye alt. Artk alamad. Ayrlrken Marguerite'e: "Alcama grrz," dedim. Karlk vermedi. Paris'e gelince gidip Marguerite'i grmesini rica etmek iin hemen Prudence'n evine kotum. Haber vermeden ie ri girdim. Prudence' tuvalet masasnn banda buldum. En dieli bir hlle bana: "Aa!" dedi. "Marguerite de sizinle birlikte mi?" "Hayr." "Sal nasl?" "Rahatsz." "Gelmeyecek mi?" "Gelecek miydi?" Bayan Duvernoy kzard, belirli bir skntyla karlk verdi: "Canm, mademki siz Paris'e gelmisiniz, o da gelecek mi diye soruyorum." "Hayr." "Hatta, Prudence'cm, yapacak bir iiniz yoksa, bu akam Marguerite'i grmeye gitmenizi rica etmeye gel mitim. O n a arkadalk ederdiniz, daha olmazsa, g e c e orada yatardnz. O n u hi bugnk gibi grmemitim, masndan korkuyorum." Prudence: "Alcam yemeini kentte yiyeceim," dedi. " O nedenle bu akam Marguerite'i g r e m e m . Fakat, yarn mutlaka onu gr meye giderim." hastalan

187

cJllexandle 3)umas 3ds Bayan Duvernoy'dan izin alp ayrldm. Doruca babama gittim, elini uzatt: "kinci ziyaretiniz beni sevindirdi Armand," dedi. "Benim konuyu enlemesine boylamasna dndm gibi, sizin d e dndnz umudunu bana verdi." "Dncelerinizin sonucunun ne olduunu s o r m a m a izin verir misiniz, babacm?" "Sonu u oldu, dostum: Bana verilen bilgilerin nemini g z m d e bytmm, onun iin sana daha yumuak dav ranmaya karar verdim." Bunu duyunca sevinle haykrdm: "Ne diyorsunuz, babacm!" "unu diyorum, evladm: Her delikanlnn bir metresi ol mal. Edindiim yeni bilgilere gre de, baka biriyle yaaya cana Mile Gautier'nin sevgilisi olman tercih ediyorum." "Benim iyi yrekli babacm! Beni ne kadar mutlu ettiniz!" Bu mutlu deiiklii Marguerite'e anlatmak iin bir an ev vel Bougival'e dnmekte acele ediyordum. Her dakika saate bakyordum. Babam da bana: "Durmadan saate bakyorsun," dedi. "Benden aynimak iin sabrszlanyorsun. Ah! Genlik! Demek ki, siz genler her zaman iten sevgileri pheli sevgilere feda edersiniz, yle mi?" "yle demeyin, babacm! Marguerite ben seviyor, buna eminim." Babam karlk vermedi. N e phe duyuyor ne d e inany or grnyordu. Btn geceyi beraber geirmemiz ve ertesi gn d n m e m iin ok srar etti. Fakat, Marguerite'i hasta brakmtm.

188

cKamelyaL cKaJn Bunu babama syledim. Ertesi gn yine geleceime s z v e rerek, erkenden Marguerite'in yanma dnmek iin ondan zin istedim. Tam gideceim dakikada, kalmam iin bir kez daha srar etti. Kabul etmedim. Bana: "Onu bu kadar ok mu seviyorsun?" dedi. "Hem de deli gibi! "Hadi yleyse git!" Ardmdan da, sanki bir dnceyi kovmak istermiesine elini ainmdan geirdi, bana bir ey syleyecekmi gibi azm at fakat, elimi skmakla yetindi ve: "yleyse yarn grrz!" diye seslenerek yryp gitti. Tren bana hi ilerlemiyormu gibi geliyordu. Saat o n birde Bougval'e geldim. Evin bir tek penceresinde bile k yoktu. Kapy aldm, aan olmad. Byle bir ey ilk kez bama geliyordu. En sonunda bah van grnd. eri girdim. Elinde bir kla Nanine yanma geldi. Marguerite'in odas na gittim. "Hanm nerede?" Nanine: "Hanm Paris'e gitti," dedi. "Paris'e mi?" "Evet efendim." "Ne zaman?" "Sizden bir saat kadar sonra." "Bana bir haber brakmad m?" "Hayr."

189

<JllexanJie 3)umas 3'ds Nanine beni yalnz brakt. "Mutlaka korkuya kapld," diye dnyordum. "Babam ziyaret edeceim bahanesiyle bir gn serbest geirip geir mediimi anlamak iin d e Paris'e gitmitir." Zavall kzcaz eyalarna bir alc bulmutur, sat sonu landrmak iin d e Paris'e gitmitir. Bana haber vermek iste memitir, nk kabul e t m e m e ramen, gelecekteki mutlulu u m u z iin zorunlu olan bu satn ok arma gittiini biliyor. Bundan s z ederek onurumu yaralamaktan ekinmitir." di y e dnyordum. Bu arada g e c e ilerliyor. Marguerite bir trl gelmiyor du. Yokluunun bende yaratt anlatlmaz dehetler iinde onu beklediim saatte Marguerite'in beni aldattn dn mek artk aklma bile gelmiyordu. O n u benden uzak tutmak iin istencinin dnda bir neden bulunmalyd. D a h a fazla dndke d e bu nedenin herhangi bir felaketten baka bir ey olmayacana kesinlikle inanyordum. Ey bo erek guru ru! Sen her biime brnrsn! Saat biri almt. Kendi kendime bir saat daha bekleyece imi syledim fakat, saat ikide Marguerite dnmezse, Paris'e gidecektim. O esnada z a m a n ldrmek iin bir kitap aradm, nk artk dnmeye cesaretim yoktu. M a n o n Lescaut masann zerinde ak bir ekilde dur maktayd. Sayfalar yer yer gzyalaryla slanm gibi g e l d i bana. Kitabn sayfalarn geliigzel kartrdktan sonra, p helerimin rts arasndan yazlan bana her trl anlamdan mahrum grnen kitab kapattm.

190

cKamelyaL JCaJn Saat ikiyi ald. Biraz daha bekledim. Sessizlii, allm ve ll grltsyle yalnzca saat bozuyordu. Bitiik o d a d a du. "Hayr. Fakat, eer dnerse, endieye daha fazla dayanamadm, Paris'e gittiimi ona sylersin." "Bu saatte mi?" "Evet." "Fakat, nasl gideceksiniz? Araba bulamazsnz kil" "Yayan giderim." "Fakat, yamur yayor." "Umrumda bile deil." "Hanm mutlaka neredeyse dner. Dnmezse bile, gn dz gidip neden gelemediini anlarsnz. Yollarda kendinizi ldrteceksiniz." "Hibir tehlike yok, Nanine'ciim. Yann grrz." Zavall kz gidip pelerinimi getirdi, omuzlanma yerletirdi, gidip Arnould Anay uyandrmay, bir araba bulmann m m kn olup olmadn sormay nerdi. Fakat, ben buna engel oldum. Belki de bo yere yolun yarsn alabileceim bir za man byle bir giriimle yitirmi olacama inanyordum. H e m sonra havaya da ihtiyacm vard. Penesinde kv randm ar bir heyecan tketmek iin fiziksel bir yorgun luk gerekti bana. Antin Caddesi'ndeki apartmann anahtanm aldm. Bahe kapsna kadar benimle gelen Nanine'e veda ettikten sonra yola koyuldum. Nanine eliinin zerinde uyuyakalmt. Kapnn sesiyle uyand, hanmnn dnp dnmediini sor

191

JUexanAe 3)umas Sils Bir Idra arabas drt nala Bougival ynnde gidiyordu. Tam nmden geerken, Marguerite'i bunun iinde olabile cei umudu bende uyand. Durdum v e var gcmle haykrdm. "Marguerite! Margu erite!" Fakat hi kimse bana karlk vermedi, araba d a yoluna de v a m etti. O n u n uzaklamasna baktm, ben de y o l u m a de v a m ettim. Etolle Kaps'na iki saatte ulatm. Paris'i grmek beni glendirdi. Defalarca getiim upu zun yolu koarak indim. O g e c e oradan hi kimse gemiyordu. Sanki bir l ken tin gezinti yeri sanrdnz. afak skmeye balyordu. Antin Caddesi'ne geldiimde, byk kent, tamamyla uyanmadan n c e yava yava kmldamaya balyordu. Marguerite'in evine girdiim esnada SaintRoch Kilisesi'nin saati bei alyordu. Kapcya adm syledim. A d a m benden pek o k gm yirmi frank ald iin, Mile Gautier'nin evine saat sabahn beinde g e l m e hakkna sahip olduumu gayet iyi biliyordu. erden bir ses, bir hareket duymaya alarak kulam kapya dayadm. Hi ses kmyordu. Krlarn sessizlii burada d a sryor gibiydi. Kapy ap ieri girdim. Btn perdeler skca ka palyd. Yemek odasmdakileri atm, ardndan d a yatak odasna doru gittim. Odann kapsn ittim, perdelerin kor donunu ektim, perdeler ald, ieri hafif bir aydnlk girdi. Yataa kotum. Fakat yatak bombotu!

192

cJCamelyaL JCacLn Kaplar birer birer atm, btn odalar dolatm, hi kim se yoktu. Bunun zerine kapc dairesine indim ve Mile G a utier'nin gn iinde evine gelip gelmediini sordum. A d a m bana: "Evet, Bayan Duvernoy'la geldi," dedi. "Bana bir haber brakmad m?" "Hayr, brakmad!" "Sonra ne yaptklarn biliyor musunuz?" "Arabaya bindiler." "Nasl bir arabayd?" "zel bir arabayd." "Btn bunlar da ne demek?" Bitiikteki evin kapsn aldm. Kapc kapy atktan sonra bana: "Nereye gidiyorsunuz, efendim?" diye sordu. "Bayan Duvernoy'nn evine." "Henz dnmedi." "Emin misiniz?" "Evet, efendim. Hatta bakn, dn akam onun adna bir mektup getirdiler, henz kendisine veremedim." Kapc bana bir mektup gsterdi. Hi dnmeden stn okudum. Marguerite'in yazsn tandm. Mektubu elime aldm. Adres yerinde szckler vard: "Bayan Duvernoy'a, Bay Duvare verilmek zere.'* Kapcya: "Bu mektup bana gelmi," deyip adresi gsterdim. A d a m da bana:

193

cJllexanJte Wumas Sils "Bay Duval siz misiniz?" cevabn verdi. "Evet." "A! Evet, sizi tandm. Bayan Duvernoy'a sk sk gelirsiniz." Sokaa kar kmaz mektubun mhrn kopardm. "Armand, siz bu mektubu okuduunuzda, ben baka bir erkein metresi olmu olacam. O n u n iin artk aramzda her ey bitti. Babanzn yanma dnn, dostum. M a s u m , ter temiz, saf, bizim yoksulluldanmzdan hibirini bilmeyen o g e n kz, kardeinizi grmeye gidin. Marguerite Gautier ad verilen, bir an iin sevmek ltfunda bulunduunuz, imdi artk o kadar uzun olmayacan umduu bir yaamn tek mutlu dakikalarn sze borlu olan dm br kzn sze ek tirdiklerini onun yannda ok abuk unutursunuz." Bu szckleri okuduumda ldracam sanmtm: Marguerite'in bana indirdii darbeye tek bama dayana cak kadar gl deildim. O zaman, hl babamn ayn kentte olduunu hatrladm. O n dakika sonra onun yannda olabilirdim v e acmn nedeni ne olursa olsun, onu benimle paylard. Paris Otel'ne kadar br deli, br hrsz gb kotum. Anah tan babamn dairesinin kaps zerinde buldum v e ieri gir dim. Babam okuyordu. Ben grdnde gsterdii aknln azlndan sanki ben bekliyormu gibiydi. Tek s z etmeden hemen onun kollarna atldm. Margu erite'in mektubunu verdim v e kendimi onun yatana atarak kanl gzyalaryla aladm.

194

so XVI. BLM caa


Btn hatrladm u: O gn saat bee doru, ben l<endiiyle beraber bir yolcu arabasna bindirdi. Bana hibir ey sylemeden bavullanm hazrlatm, kendilerininkini de ara bann arkasna koyup beni gtryordu. Ancak kent gzden kaybolduktan sonra, yolun sszl y reimin boluunu anmsattnda ne yaptm alglayabil dim. te o zaman gzyalarm yeniden akmaya balad. Szcklerin beni avutmayacan babam anlamt. O n u n iin d e hi azn amyor, doyasya alamama karmyordu. G e c e ok az uyudum. Ryamda Marguerite'i grdm. Sonra gerei hatrladm, bam babamn g s n e y a s ladm. Babamla konumaya cesaret edemiyordum. H e p onun bana: " O kadnn akn yadsrken haklymm, grdn m?" d e mesinden korkuyordum. Fakat, o stnlnden yararlanmad, bylece, beni Pa ris'ten uzaklatran olaya tmyle yabanc eylerden baka tek bir szck bile sylemedi. Ta C...ye gelinceye kadar.

195

Kiz kardeimi l<ucaklarken Marguerite'in

mektubundaici

onunla ilgili szleri hatrladm. Fakat, ne kadar iyi yrekli olur sa olsun, sevgilimi unutturmak iin kz kardeimin yetersiz olacan hemen anladm. Av mevsimi balamt. Srek avna kyorduk. Beni geri de brakyorlard. Fieksiz tfeimi yanma koyup dlere dalyordum. Kz kardeim elbette ki btn o olup bitenlerden habersiz di. O nedenle, eskiden o kadar neeli olan benim birdenbire neden bu kadar dalgn ve zntl olmam bir trl anlayamyordu. Bylece aradan bir ay geti. Fakat, ben ancak o kadarna dayanabildim. Marguerite'in ans durmadan beni kovalyordu. O kadn ok sevmitim. Hl da ok seviyordum. Birdenbire ona kar ilgisiz olamazdm. O n u y a sevmeli y a da ondan lesiye nef ret etmeliydim. O n u grmeliydim. H e m de en ksa zamanda, ona kar duygularm ne olursa olsun! Marguerite'i gelecekte, bir ay sonra, bir hafta sonra istiyor deildim, bunu dndmn ertesinde onu grmeliydim. Gidip babama, beni Paris'e aran iler iin kendisinden ayrlacam fakat, abucak geri dneceimi syledim. Paris'e varmadan g z m e bir dakika uyku girmedi. Oraya varnca ne yapacaktm? Hi bilmiyordum. Yalnz, her eyden evvel Marguerite'le ilgilenmeliydim. Yarm saat sonra, uzaktan, drt yol kavandan Concor de Alam'na doru Marguerite'in arabasnn geldiini grdm, Atlann yeniden satn almt. nk araba tpk eskisi gi biydi. Yalnz kendisi iinde yoktu. Marguerite'in imdiye

196

JdmelyaLcKaJm kadar hi grmediim bir cadnla, yryerek aa doru gel diini grdm. Yanmdan geerken sarard, sinirli bir glmsemeyle du daklarn bztrd. Bana gelince, iddetli bir arpnt g sm delercesine yerinden oynatt. Fakat yzme souk bir ifade vermeyi baarabildim ve eski metresimi souk bir ekil de selamladm. O da hemen arabasnn yanma gitti ve arka dalaryla beraber bindi. Marguerite'i tasal, mutsuz grseydim, ondan intikam al mak iin yardm elimi uzatabilseydim, belki de onu affeder dim ve phesiz ktlk etmeyi dnmezdim. N e var ki, hi deilse grnte, onu ok mutlu bulmutum. O kadnn yaptklarna kar ilgisiz kalamazdm. Gler bir yz taknmaya aba gstererek Prudence'n evi ne gittim. O d a hizmetisi geldiimi haber vermeye gitti, beni birka dakika salonda bekletti. En sonunda Bayan Duvernoy grnd. Beni kk oturma odasna ald. Tam oturduum esnada, salonun kapsnn aldn duydum. Hafif bir ayak sesi parkeyi gcrdatt, ardn dan sokak kaps iddetle kapand. Prudence'a: "Acaba sizi rahatsz m ettim?" dedim. "Hayr. Marguerite buradayd da. Sizin geldiinizi duyun ca kat. Giden ondan bakas deil!" "Artk imdi onu korkutuyorum demek?" "Hayr fakat, onu grmekten holanmayacanz san yor."

197

Jfllexandu Wumas Sils Byk br heyecanla boulduumdan, rahata soluk almak n sonsuz br aba gstererek: " O da neden?" dedim. "Zavall kzcaz arabasna, elmas larna, eyalanna kavumak n benden aynid, iy d e etti, ona kzmamn br anlam yok." Ardndan da umursamaz br hlle devam ettim: "Bugn onunla karlatm." "Nerede?" " C h a m p Eiyseesde, yannda ok gzel br baka kadn da vard. O kadn km?" "Nasl br ey?" "Uzun bukleleri olan, zarif, mavi gzl, narin br sarnd." "Al Evet, Oiympe'dr. Gerekten d e ok gzel br kz." "Kiminle yayor?" "H kimseyle, herkesle!" "Peki, nerede oturuyor?" "Tronchet Soka'nda... numarada. Hey, buraya bakn, ona kur mu yapmak istiyorsunuz?" "Orasn hi kimse bilmez." "Peki, y a Marguerite?" " O n u artk hi dnmediimi sylersem yalan olur. Fakat ben, iliki kesme biimine ok n e m veren erkeklerdenim." Tm bu szleri hangi tonla sylemeye altm tahmin edersiniz: Alnmdan terler akyordu. "Sizi ok severdi, canm, hl da seviyor. Kant m istiyor sunuz? te buyrun: Bugn sizinle karlatktan sonra, bu olay anlatmak iin bana kotu. Geldiinde her yan tir tir tit riyordu, baylacakt neredeyse." "Ee, size ne dedi?"

198

cKamelycJ JCJn "Bana: 'Mutlaka sizi grmeye gelir' dedi ve onu bala manz rica etmemi istedi." "Onu oktan affettim, bunu kendisine syleyebilirsiniz." "inde bulunduu zorunluluu olduu gibi kabul ettiinizi renince ok sevinecektir." "imdi ne yapyor? Artk srekli Paris'te mi oturuyor?" "Siz gittikten sonra bir daha Bougval'e dnmek istemedi. Btn eyalarn gidip oradan ben getirdim, hatta sizinkileri de getirdim, onlar bir paket yaptm, buradan aldrtabilirslniz." " O n d a kalsn," diye kekeledim. nk mutlu olduum o ky hatrlamakta, benden gelen, beni ona hatrlatan bir eyi saklamaya Marguerite'in nem verdiini dnmekle g z yalarmn yreimden gzlerime ykseldiini hissediyor dum. Prudence konumasn srdrd: "Onu imdi olduu gibi hi grmemitim: H e m e n hemen hi uyumuyor, balolara kouyor, g e c e g e saatlere kadar zi yafetlere katlyor, hatta sarho bile oluyor. Geenlerde bir zi yafetin ardndan, bir hafta yataktan kamad. Doktor ayaa kalkmasna izin verince de, lm tehlikesini g z e alarak, y e niden balad. O n u grmeye gidecek misiniz?" "Bu neye yarar ki?" "Tabuya!" Ayaa kalktm. "Size minnettarm," "Gidiyor musunuz?" dedim. Bu sylediklerimi ciddiye aldn grdke kadndan ireniyordum.

199

(Jllexandu S)umas 3'ds "Evet." Artk bkmtm. "Sizi ne zaman grebileceiz?" "ok yaknda. H o a kaln!" "Gle gle." te d e m e k ki, Marguerite d e tpk dierleri gibi bir fa hieydi. D e m e k ki, bana duyduu o derin ak, eski yaamna d n m e , atlar arabas olma, sefahatlar y a p m a arzusuna kar duramamt. O n u n yannda grdm, o O i y m p e , Marguerite'in yakn arkada deilse bile, Paris'e dndnden beri en sk g rt kimseydi. Bir balo verecekti. Marguerite'in d e mutla ka oraya geleceini tahmin ettiimden bir davetiye bulmaya altm v e en sonunda bunu elde ettim. Gidip mineye dayandm, tam Marguerite'in karsnda durmu, dans etmesini seyrediyordum. Beni grr g r m e z heyecanland. O n a baktm, elim v e gzlerimle dalgnca se lam verdim. Dansn ardndan ahane omuzlarn, g z kamatrc g snn yarsn konuklarn baklar altna seren evin hanmn selamlamaya gittim. O d n e m d e Oiympe'in yoktu. O n u ele geirmek hi d e zor olmayacakt. Dikkatini ekmek iin yeteri kadar altn gstermek gerekti. Kararm verdim. O kadn, metresim olacakt. O i y m p e ' l e dans ederek aday rolme baladm. Yanm sa at sonra, bir l gibi sapsar kesilen Marguerite, krkn gi yerek baloyu terk etti.

200

D XVII, B L M oa Tam olarak kendini oyuna kaptrmayp onunla ilgilenen tek erkek bendim. Gecenin geri kalan blmnde srekli ka zandm. Marguerite'i seviyorum, nk onda u dier yaratkta bu lunmayan igdlerin varln sezmitim ve o pazarl y a p tm esnada, anlamay yapacam kadn, tm gzelliine karn, beni irendiriyordu. l e saatinde onun olarak evinden ktm. Bununla beraber, o kadn uruna vann younu tketenler olmutu. O gnden sonra, Marguerite'e her an dayanlmaz ken celer ektirdim. Oiym.pe'le grmeyi kestiler. Yeni metresi m e araba, eitli elmaslar verdim, kumar oynattm. Fakat btn pimanlklar, vicdan azaplar bir imek kadar ksa mrl oluyordu. En sonunda her trl onuru br yana brakan ve Marguerite'e ac ektirdike, benden her istedii ni elde edebileceini anlayan Oiympe de beni durmadan ona kar kkrtyor, bir erkekten yz bulan kadnn o srekli alaklyla, eline g e e n her frsatta ona hakaret ediyordu. Bir akam, OIympe bilmem hangi yere gitmiti, orada da Marguerite'le karlam. O da bu kez, kendisine hakaret

201

dilexanJie Wumas ^ds eden o aptal kza hi acmadan saldrm. O kadar ki OIympe geri ekilmek zorunda kalmt. Mthi bir fke iinde eve dnmt, baylan Marguerite'i d e gtrmlerdi. Dner d n m e z OIympe btn olup bitenleri bana an latmt: Marguerite onu yalnz grnce, metresim olmasnn cn almak istemi, ben olsam da olmasam da sevdFim kadna sayg gstermesi gerektiini ona yazmalymm. Saat ikiye doru kap alnd. Prudence'm ieri girdiini grdm. Ziyaretini neye borlu olduumu sormak iin kaytsz bir hl taknmaya alyordum. Fakat, Bayan Duvernoy o gn hi d e gler yzl deildi. Son derece zgn bir sesle ba na, kente dndmden beri, Marguerite'i zmek ve ona ac ektirmek iin hibir frsat karmadm syledi. Bu durum onu hasta etmiti, hele dnk sahneyle bu sabahki mektu bum onu yataa sermiti. Prudence'a: "Mile Gautier beni evinden kovsun, bu onun hakkdr," de dim. "Fakat, metresim olduu bahanesiyle sevdiim kadna hakaret etsin. Y o o , ite buna dnyada izin veremem." Prudence d a bana: "Dostum, yreksiz ve aklsz bir kzn etkisinde kalyorsu nuz," dedi. " O n a ksnz, buras doru fakat, kendini savu namayan bir kadna ikence etmek iin bu bir neden deil dir." "Mile Gautier bana u N . . . kontunu gndersin, o zaman denge kurulur." "Bunu yapamayacan ok iyi biliyorsunuz. O n u n iin, Ar mand'cm, onu rahat brakn. O n u grseniz, bu davran

202

cKamelyaL cKaJm biiminizden utanrdnz. Yz sapsar, lcsryor, artlc bu gi dile fazla yaamaz." Ardndan da Prudence bana elini uzatrken unlar ekledi: "Onu grmeye gelin, ziyaretinize ok sevinir." " N . . . kontuna rastlamaya hi niyetim yok." " N . . . kontu onun evinde hi kalmaz ki. A d a m a asla katla namyor." "Marguerite mutlaka beni grmek istiyorsa, nerede otur duumu biliyor. Kendi gelsin fakat, ben dnyada Antin C a d desi'ne admm atmam." "Peki, onu iyi karlar msnz?" "Tabii ki." "ok iyi! Geleceine kesinlikle eminim." "Gelsin." "Bugn sokaa kacak msnz?" "Btn geceyi evimde geireceim." "Gidip bunu ona sylerim." Prudence gitti. Alcam yemei iin dar ktm fakat, abucak dndm. Her odada ate yaktrdm, Joseph'e izin verdim. Beklediim o bir saat sresince beni kvrandran eitli duygulan size dnyada anlatamam: Yalnz, saat dokuza d o ru kapnn alndn duyduum zaman, onlarn tm sade ce tek bir heyecan hlinde zetlenip toplandlar. yle ki, kapy amaya giderken dmemek iin duvara tutunmak z o runda kaldm. Marguerite ieri girdi. Batan ayaa karalar giyinmiti, yzn d e bir peeyle rtmt. Dantelin altndan yzn hayal meyal tanyabil dim.

203

JfllexaYvke 3)umas Sils

Salona geti ve peesini at. Yz mermer gibi solul^tu. "te geldim, Armand," dedi. "Beni grmek istemisiniz." O n a yaklatm. S o n derece bozuk bir sesle ona: "Neyiniz var?" dedim. Hi karlk vermeden elimi skt. nk gzyalar hl se sini bouyordu. Fakat, birka dakika sonra, biraz sakinleince: "Bana ok ac ektirdiniz, Armand," dedi. "Hlbuki ben si z e hibir ey yapmadm." "Hibir ey mi?" diye karlk verdim. "Olaylarn beni zorladndan madm." Bu arada, onu buraya getiren konu zerinde konumaya balamak bana ok zor geliyordu. Hi phesiz Marguerite durumu anlamt. nk, yeniden s z e balad. "Cannz skacam, Armand. nk sizden iki ey iste m e y e geldim: Dn Mile O i y m p e ' e sylediklerim iin zr di lerim. Bir d e belki hl bana yapmak istedikleriniz iin mer hamet rica ediyorum. Dndnzden beri, isteyerek ya da istemeyerek bana o kadar ac ektirdiniz ki, bu sabaha kadar ektiklerimin drtte birini bile ekmeye imdi artk hi g c m yok. Bana acyacaksnz, deil mi? Bakn elimi tutun. Ateim var, dostluunuzu deil fakat, ilgisizliinizi istemek iin ya tamdan kalkp geldim." Gerekten d e , Marguerite'in elini tuttum. A t e gibi baka hibir ey y a p

yanyordu, zavall kadn kadife mantosunun iinde titriyordu. Oturduu koltuu atein yanna srdm,

204

JCamelycd <JCaJn "Yazlktaki evde bekledikten sonra gelip sizi Paris'te arayp da bula bula sadece, az kalsn beni deli edecek olan o mek tubu bulduum g e c e ac ekmediimi mi sanyorsunuz? B e ni nasl aldatabildiniz. Marguerite, ben ki sizi lgnlar gibi se viyordum!" "Bundan s z etmeyelim, Armand? Bunlar konumak iin gelmedim. Yalnzca sizi bir dmandan baka trl grmek ve bir kez daha elinizi skmak istedim. Gzel, g e n , dedikle rine gre, sevdiiniz bir metresiniz var. Onunla mutlu olun ve beni unutun." Marguerite kapya doru yrmeye balad. "Gitmeyeceksin," dedim. "Neden?" "nk bana yaptklarna karn seni hl seviyorum v e seni burada tutmak istiyorum." Kuru kuru ksrmeye balad. "Arabacma haber verin de, arabay geri gtrsn," dedi. Adam savmak iin kendim indim. Geri dndmde. Marguerite atein karsna uzanmt, souktan dileri tkrdyordu. Hemen kucama aldm, buz gibi olmutu, yatama g trdm. Ben de yannda oturdum, okamalarmla onu stmaya altm. Bana bir tek szck bile sylemiyordu fakat, glmsyordu. Tuhaf bir geceydi! H e m beden hem yrek bakmndan, in san bir ay byle bir ak yaasa, sonunda bir ceset hline g e lir.

205

(JllexaYvke 3)umas SFils

afak ikimizi d e uyank buldu. Marguerite l gibi renksizdi. Bir ara, Bougival'den aynidmdan beri olup bitenleri unutabileceimi sandm ve Marguerite'e: "Gidelim, Paris'ten aynlalm, ne dersin?" dedim. Sanki dehet iinde bana: "Kesininde, hayr!" dedi. "ok mutsuz olurduk. Artk senin mutluluuna hizmet e d e m e m . Fakat, bende tek bir soluk kald srece, btn heveslerinin tutsa olurum. Gnn, ya da gecenin hangi saatinde beni istersen gel, senin olurum. Bir sre daha yzne baklr kzm. O n d a n yararlan fakat, sakn benden baka bir ey isteme!" Saat bete, orada ne yapacam bilmeden, Antin C a d d e si'ne gittim. Bana kapy Nanine at. Skntyla: "Hanmefendi sizi kabul e d e m e z , " dedi. "Neden?" "Sayn N . . . kontu burada. eri kimseyi almamam tembih etti." Evime sarho gibi dndm. H e m e n eve gider gitmez be y z frank kaptm, u szcklerle ona gnderdim: "Bu sabah o kadar erken gittiniz ki, paranz vermeyi unut tum. Gecenizin cretini gnderiyorum." Ardndan da, mektup gidince, o alaka davranmn he m e n uyandrd vicdan azabndan kurtulmak iin evi terk et tim. O i y m p e ' e gittim. O n u elbiselerinin provalaryla urar buldum. Yalnz kaldmzda, beni oyalamak iin ak sak arklar syledi.

206

(JCamelycJi (JCcuLn Marguerite bana carlk vermemiti. Saat alt buukta bir uak bir zarf getirdi. inde benim mektupla be yz franklk banknot vard. Baka bir tek s z ck bile yoktu. Hanmefendi, bugn saat altda ngiltere'ye gitmiti. Artk ben de Paris'te tutan br ey kalmamt. Zavall kzcazn hastaln skenderiye'de, eskiden birka kez Marguerite'in evinde grdm bir elilik sekreterinden rendim. te, Marguerite Toulon'da elime g e e n v e sizin d e bildi iniz mektupla yantlad mektubu o zaman yazdm. H e m e n dndm, gerisini siz d e biliyorsunuz. imdi artk, Julie Duprat'nn bana verdii ve size u an lattklarmn kanlmaz bir btnleyicisi olan birka sayfay okumaktan baka yapacanz bir ey kalmad.

207

208

so XVIIL B O L U M c a Sk sk gzyalaryla kesilen o uzun yl<yle yorulan Ar mand, Margueriet'in el yazsyla yazlm sayfalar bana ver dikten sonra, ellerini alnna koydu ve dnmek y a da uyu yabilmek iin gzlerini kapad. "Bugn 15 Aralk. drt gnden beri hastaym. Bu sa bah yataa girdim. Hava kapal, bense zgnm. Yanmda hi kimse yok, sizi dnyorum, Armand. Ya siz, u satrlar yazdm saatte acaba neredesiniz? Paris'ten uzakta, ok ok uzakta olduunuzu bana sylediler. Kimbilir, belki d e Margu erite'i unuttunuz bile." Kendimi temize karacak yeni bir belge gibi kabul ederek, yeni batan kaleme almaktan zevk duyacam o mektupta unlar yazlyd: "Armand, babanzn dn Bougival'de bizi nasl art mt, hatrlarsnz. Bu geliin bende uyandrd irade d deheti de hatrlarsnz; onunla aranzda geen, akam da dnnzde bana anlatm olduunuz sahneyi unutmamsnzdr sannm. Ertesi gn, siz Paris'te br trl dnmeyen babanz bekler ken evime bir adam geldi. Bay Duval'n bir mektubunu bana verdi.

209

O mektup, en arbal, ciddi bir anlatmla, herhangi bir bahaneyle ertesi gn sizi evden uzaklatrmam ve babanz kabul etmemi benden rica ediyordu. Benimle konuaca eyler varm, zellikle de geliinden size kesinlikle s z et m e m e m i tembihliyordu. Siz gittikten yaklak bir saat sonra babanz geldi. Sert y znn bende yaratt heyecan size anlatmayacam. Kendisini kabul etmeye raz olmam iin babanz olduka hesapl bir mektup yazmt. Evime geldiinde hareketleri hi de yazd gibi olmad. Oluna duyduum iten sevgi uruna yaammn hesabn ona verebileceimi hatrlatmak zorunda kalmam gerektirecek kadar kstahlk ve gzda vard. Bay Duval bir para sakinleti, bununla beraber olunun uzun zaman benim uruma kendini mahvetmesine g z yu mamayacan syledi. Ardndan da: O hlde efendim, artk kmalarla, korkut malarla deil, ancak ricayla imdiye kadar olum iin yaptklannzdan ok daha byk bir zveriyi elde etmeye ala cam, dedi. Bu balang beni telalandrd. Babanz bana yaklat, iki elimi tuttu ve sevgi dolu br ses le szlerini srdrd: Evladm, sze syleyeceklerimi kt yanndan almayn. yi yreklisiniz, ruhunuzda, belki sizi hor gren fakat, sizin deerinize ulaamayan pek ok kadnn yoksun olduu deerler var. Fakat, dnn ki metresin yannda aile de var, aktan baka grevler de var. Gensiniz, gzelsiniz, yaam sizi avutur; iyi bir davrann ans g e m i bir ok eyin arnmas olur sizin iin. Sizi tand

210

cKamelyaL cJCacLn alt aydan beri Armand beni unuttu. O n a drt kez mektup yazdm, bir kez bile cevap vermedi. l s e m haberi olmaya cakt. imdiye kadar yaadnzdan baka trl yaamak niyeti niz ne kadar kesin olursa olsun Armand sizi sevdiinden, al ak gnll durumunun sizi mahkm edecei, gzelliinize hi de uymayan o dnyadan elini eteini ekmi y a a m a ke sinlikle raz olmaz. O zaman kimbilir ne yapar? Evladm, her eyi renmenizde yarar var, nk size he nz her eyi sylemedim. Beni Paris'e getiren nedeni re nin o hlde: A z nce sylediim gibi, g e n ve gzel, bir m e lek kadar temiz ve saf bir kzm var. Birini seviyor, o da bu ak yaamnn d hline getirdi. Tm bunlar Armand'a yazmtm fakat, sizinle fazla megul olduundan, bana c e vap yazmad. Evet, kzm evlenecek. Benim ailemde de her eyin onurlu v e saygdeer olmasn isteyen onurlu, saygde er bir aileye girecek. Damadm olmak zere bulunan erke in ailesi Armand'm Paris'te nasl yaadn renmi. Eer Armand o yaam srdrrse szn geri alacan bana ak bir ekilde bildirdi. Olunun gelecei iin bana yalvaran o yal adamn bir gn kzma, gizemli bir dostun ad gibi, benim de adm dua larna katmasn syleyeceini dndke kendimle gurur duyuyordum. O ann ar heyecan belki de bu duygulardaki gerei b ytyordu. Fakat, dostum, ben ite bunlar hissediyordum ve bu yepyeni duygular sizinle g e e n mutlu gnlerin verdii tleri susturuyordu. deiiyordum,

211

iJllexanJie Wumas 3ds Gzyalarm silerek babanza: Teki e f e n d i m / 'Olunuzu sevdiime inanyor musunuz?' Bay Duval: 'EvetP dedi. 'karsz bir akla m?' 'Evet!' 'Bu ak yaammn umudu, d ve balanmas hline getirdiime inanyor musunuz?' 'Kesinlikle, evet!' 'Dediiniz gibi olsun efendim. Size s z veriyorum, bir haf ta srmeden, olunuz bir sre iin zgn v e mutsuz olarak fakat, kesin iyilemi olarak yannza gelecektir.' Babanz beni alnmdan perek: 'Siz olduka soylu bir kzsnz,' dedi. Prudence'a N . . . kontunun nerilerini kabul ettiimi, akam yemeini onunla v e kontla beraber yiyeceimi kendi sine bildirmesini yazdm. Mektubu mhrledim. inde ne olduunu sylemeden, Paris'e gider gitmez onu zerindeki adrese gndermesini ba banzdan rica ettim. Yine d e iinde neler yazl olduunu sordu. O n a : 'Olunu zun mutluluu yazyor.' dedim. Hasta olarak girdiim ve belki de lmeden kamayacam bir yatakta ite bugn kendi kendime bunu soruyorum. Vaz geilmez ayrlmzn saati yaklatka neler hissettiime ahit oldunuz. Bana destek olmak iin artk yanmda babanz yoktu. V e yle bir an geldi k, her eyi size itiraf edecektim. nk benden nefret edeceiniz, beni hor greceiniz dncesiyle dehete kaplyordum. dedim.

212

(JCamelyaL JCaJm Kim derdi d, ben. Marguerite Gautier, sadece yeni bir k dncesiyle bile bu kadar ac duyacaktm? Unutmak iin iki iip ertesi gn uyandmda kontun ya tandaydm. te btn gerek bu dostum! Dnp karar verin ve ben nasl o gnden bu yana bana yaptnz ktllderi, ektirdi iniz eziyetleri baladysam siz d e beni balayn."

213

214

s o XDC B L M oa O uursuz geceden sonra olup bitenleri siz de benim ka dar biliyorsunuz. Babanzn sizi alp gtrdn ren mitim fakat, benden uzakta uzun zaman yaayamayaca nz tahmin etmitim. C h a m p EIysees'de size rastladm gn ok heyecanlandm fakat, armadm. te o zaman herbirinin sizden yeni bir hakaret getirdii gnler dizisi balad. O hakaretleri sanki sevinle karlyor dum. Armand, o sevinle ekilen ikenceye sakn amayn, ev velden bana duyduunuz ak gnlmde soylu, yce heye canlar yaratmt. Byle ar lgnlklarla ksa zamanda leceimi sanyor dum ve imdi yle sanyorum ki bu umut gereklemekte g e cikmeyecek. Salm kanlmaz biimde giderek bozuldu, sizden acma dilemek iin Bayan Duvernoy' gnderdiim gn bedenen ve ruhen son derece bitkindim. Ruhsuz bir beden, dncesiz bir eya hline dntm. Ardndan Paris'e dnerek sizi soruturdum. O zaman uzun bir yolculua ktnz rendim. imdi iyice hastaym. Para istemek iin Dk'e yazdm, nk hi param yok, alacakllar yine evime tler.

215

JllexanJie Wumas SFils Acmasz bir srarla bana faturalarn getiriyorlar. A c a b a Dk bana cevap verecek mi? Armand, neden Paris'te deilsiniz? Beni grmeye gelirdiniz, ziyaretiniz beni avuturdu. 20 Aralk "Hava kt, kar yayor, evimde tek bamaym. gn den beri o kadar iddetli bir ateim vard ki, size tek bir s z ck bile yazamadm. Hibir yenilik yok, dostum. Belli belirsiz bir ekilde hergn sizden bir mektup geleceini sanyorum fakat, gelmiyor. Belki de hi gelmeyecek." 25Aralk "Doktorum hergn yazmam yasaklyor. Gerekten anlarm ateimi ykseltiyor. Fakat, dn sanki beni bir para iyiletiren bir mektup aldm. Bana getirdii parasal yardm dan ok anlatt duygularla beni y a a m a balad. O neden le, bugn size yazabilirim. Bu melctup babanzdan geliyordu ve iinde unlar yazlyd: 'Hanmefendi, A z n c e hastalnz rendim. Paris'te olsaydm, kendim gelip bizzat salnz sorardm. O l u m yanmda bulunsayd sizden haber getirmesi iin onu gnderirdim. o k yazk ki ben C . ' d e n aynlamyorum. Armand d a buradan alt yedi y z fersah uzakta. O nedenle, sadece mektupla hastalnza ne kadar zldm bildirmeme izin verin, efendim. o k aziz dostlarmdan biri. Bay H . . . , ziyaretinize gelecek, ltfen onu kabul edin. Tarafmdan grevlendirildii bir iin sonucunu sabrszlkla bekliyorum. En derin sayglanm kabul etmenizi rica ederim, efendim.' Aldm mektupta bunlar yazlyd.

216

JdmelyaLJCaJn Bu sabah Bay H . . . geldi. Bay Duval'in kendisini grevlen dirdii nazik iten pek sklr gibiydi. Szn ksas, babanz ta rafndan bana bin frank getirmeye gelmiti. n c e geri e virmek istedim fakat. Bay H . . . bana bunu reddetmenin Bay Duval'e hakaret olacan syledi. Babanzdan geldiine gre bir sadaka olarak baklamayacak olan hizmeti kabul ettim." 4 Ocak "ok acl gnler geirdim. Bedenin de bu kadar ac ektirebileceini bilmiyordum, dorusu. Ah! Gemi yaamm! Onu bugn iki kat dyorum. Her g e c e bam beklediler. Artk soluk alamyordum. Sayklama ve ksrk zavall mrmn geri kalan blmn paylayorlar." 8 Ocak "Ah! Bir de iyileirsem! Bakalarnn yaamnn ve mutluluunun grnm, ruh larndan yalnzlnda ve hasta odalarnn karanlklarnda, da ha dn bir an evvel lmeyi isteyen kimselere nasl d a yaama istei veriyor!" 10 Ocak "Btn bedenim beni yakan yaklarla kapl. Tanr'nm bu yaamda, gnahlarmzn arnmas iin btn ikencelerini, felaketlerin, btn aclann bulunmasna izin vermesi iin d o madan evvel ok ktlk yapm olmamz ya da ldkten sonra ok byk bir mutlulua kavumamz gerekir." i 2 Ocak "Hl ac ekiyorum. Yarn size yazabilecek miyim acaba, kimbilir?"

217

<JllexanJle Wumas Sils 25 Ocak "Tam on gndr uyku uyumuyorum. Her an leceimi sanyorum. Bana yle geliyor ki, dnseydiniz, iyileirdim." 28 Ocak "Bu sabah byk grltyle uyandm. Eyalanma haciz koymaya gelmiler. Bu sahne beni daha da hasta etti. Her eye ramen sizi ok seviyorum Armand. Eer bu akn ansyla, sizi yine yanmda grmenin tarifsiz umudu olma sayd, oktan lrdm!" 4 ubat "Artk lmek zereyim. Babanzn szn dinlediime he men hemen piman oluyorum. Geleceinizden s a d e c e bir yl alacam bilmi olsaydm, o yl sizinle beraber geirme iste ine kar durmazdm." 5 ubat "Ah! Armand! Gelin, gelin, artk, ok ac ekiyorum, lyo rum, Tanrfm. Dn o kadar zgndm ki, bir nceki gibi ok uzun olacaa benzeyen geceyi evimden baka yerde geir mek istedim. Btn g e c e ksrdm ve kan tukurdum. Bugn de hi konuamyorum, ancak kollanm bir para oynatabili yorum. Tann'm! lyorum." O szckten sonra Marguerite'in yazmaya alt birka szck okunmuyordu. Geri kalann julie Duprat srdr mt. 18 ubat "Bay Armand, Marguerite daha da arlat. Sesini tmyle kaybetti, ardndan kollarn, bacaklarn kmldatamaz oldu. Zavall d o s -

218

cKamelyaL <Jiadn tumuzun ektii acy anlatmak imknsz. O nedenle srekli korku iindeyim. Doktor artk uzun yaayamayacan belirtti. Hastal arlatndan beri yal Dk bir daha gelmedi. Marguerite et rafnda olup bitenleri hl anlyor, onun iin hem bedeni hem yrei, hem de dncesiyle ac ekiyor." / 9 ubat Gece yans "Zavall Armand'cm ok iler acs bir gn geirdik! Bu sabah Marguerite soluk alamyordu, bouluyordu. Doktor onu bir rahibin grmesini tledi. O da hemen raz olduu nu syledi, adam da bizzat kendisi gidip SaintRoch Kilisesi'nden bir rahip getirdi. Gidip onu karladm. Rahip hastann yatak odasnda ok az kald. Grevini yerine getirdikten sonra odadan kt." 20 ubat Akamnn Bei "Her ey bitti. Marguerite, iki kez, sanki Tann'ya doru ykselen yaamn yakalamak ister gibi, yatann iinde dikilip ayaa kalkt. Sonra tekrar ba yasta dp ruhunu teslim etti. C e nazeyi iki gn sonra gmdk."

219

220

X X . B L M Od Bu yazlar okuyup bitirdiimde Armand bana: "Okudunuz mu?" dedi. "Dostum, btn bu okuduldarm eer gerelcse, ne kadar ac eictiinizi ok iyi anlyorum." "Babam, gerek olduklarn bir mektupla bana bildirdi." Sona eren o iler acs yaamdan bir sre daha s z ettik, ardndan da biraz dinlenmek iin evime dndm. Hl zgn fakat, o yky anlattktan sonra bir para ra hatlayan Armand abucak iyileti, birlikte gidip Prudencele julie Duprat'y ziyaret ettik. Oradan ktktan sonra julie Duprat'm evine geldik. Kadncaz arkadann ansyla iten gzyalar dkerek tan olduu ac olaylar anlatt. En sonunda, Marguerite'in mezarna gittik, nisan g neinin ilk klan, ilk yapraklan atryordu. Artk Armand'm yapaca son bir grev kalyordu: Ba basnn yanna dnmek. Yine onunla gelmemi istedi. C . ' y e geldik, orada Bay Duval'i olunun bana izdii portreye gre g z m d e canlandrdm gibi buldum: Soylu, yce, iyi yrekli, arbal. Armand' sevin gzyalaryla karlad, benim d e elimi sevgiyle skt.

221

cAlexanJle Wumas SFds

Bir sre o mutlu ailenin yannda kaldktan sonra, Paris'e dndm. Orada bu yky tpk bana anlatld gibi yazdm. Belki ona tannacak tek bir deeri varsa, o da gerek oluudur. Ben gnahn ve suun havarisi deilim fakat, onun dua et tiini iittiim her yerde, soylu mutsuzluun yanks olmaktan geri kalmayacam. Ve yine tekrarlyorum, Marguerite'in yks bir s e m e dir. Sradanlk olsayd zaten yazlmaya demezdi.

SON

222

'Miym <Dnya %lasklen

/''J{oma

,4m

223

224

hatyum <Dnya %[asl\[en / 'Roma

225

^DiliiXd 'K'ldsiklcn > -Roman

Você também pode gostar