Você está na página 1de 542

ALEX CALLINICOS

Toplum Kuram
Tarihsel Bir Bak

iletiim

ALEX CALLINICOS T oplum K uram

ALEX CALLINICOS 1950de Zimbabwede dodu. Doktorasn 1979da Oxfordda


tamamlad. 1979-81 yllan arasnda Oxford, St Peters Collegeda, ada Toplum
Dncesi blmnde aratrma grevlisi olarak alt. International Socialism
delgisinin yayn kurulunda yer alyor ve Actuel Marx'm Britanya temsilcisi. 2000 yl
Eyllnde, Pragda IMF/Dnya Bankas Toplansna kar dzenlenen zirveye katl
d. J. Bidet ve E. Kouvelakisin yayma hazrladktan Dictionnaire Marx Contemporaine
(Presses Univetsitaires de France, Paris, 2001) katkda bulundu ve New Left Reviewa
eitli makaleler yazd. 1981-2005 arasnda University of Yorkta, Siyaset Bilimi Blmnde retim grevlisi olan Callinicos, halen Kings College Londonda grev
yapyor. Eserleri: Against Post-Modernism: A Marxist Critique; Equality; Anti-Capitalist
Manifesto; New Mandarins o f American Power: The Bush Administration's Plans fo r the
World; Marxist Theory; Against the Third Way; Trotskyism; Making History: Agency,
Structure, and Change in Social Theory ; Marxism and Philosophy; Theories and Narrati
ves: Reflections On The Philosophy O f History; Revenge o f History: Marxism and the East
European Revolutions.

S o cia l T h eo r y - A H istorica l In trodu ction ; (seco n d ed ition )


2 0 0 7 A. T . C allin icos
B u kitap Polity Press Ltd. (C am brid ge) ile yaplan anlam a
ile yaym lanm tr.

letiim Y ay n lan 9 8 3 P olitik a D izisi 4 7


IS B N -13: 9 7 8 - 9 7 5 -0 5 - 0 2 2 7 -9
2 0 0 4 letiim Y a y n clk A. .
1-5. BA SK I 2 0 0 4 - 2 0 1 1 , stan bu l
6. BA SK I 2 0 1 3 , stanbu l

EDTR Asena Gnal


KAPAK Suat Aysu
UYGULAMA H aan D eniz
DZELT Asude E k in ci
DZN M u rat Bozluolcay - E k rem Bura B te
BASKI ve CLT Sena O fset SERTFKA NO. 12064
L itro s Y olu 2. M atbaaclar Sitesi B B lo k 6. K at N o. 4N B 7 -9 -1 1
T opkap 3 4 0 1 0 stan bu l T el: 2 1 2 .6 1 3 0 3 21

letiim Yaynlan

s e r t if ik a n o .

10721

B in bird irek M eydan So k ak iletiim H an No. 7 Cagalolu 3 4 1 2 2 stanbu l


T el: 2 1 2 .5 1 6 2 2 6 0 - 6 1 -6 2 Faks: 2 1 2 .5 1 6 12 5 8
e-m ail: ile tisim @ iletisim .co m .tr w eb: w w w .iletisim .com .tr

ALEX CALLINICOS

Toplum
Kuram
Tarihsel Bir Bak
Social Theory
A Historical Introduction
EVREN

Yasemin Tezgiden

G E N L E T L M V E
G Z D E N G E R L M BA SK I

A dda Callinicosun (1920-1994)


ansna

NDEKLER

Birinci Basma nsz ve Teekkr..................................... 11


kinci Basma nsz ve Teekkr...................................... 13
Okuyucular in Not...................................................... 15

Giri.......................................................... 17
1. Aydnlanm a................................................3i
1.1. Tarihncesi................................................ 31
1.2. Modernlik kavram....................................... 35
1.3. Ahlaki bir bilim............................................ 39
1.4. Toplum kuramnn geliimi.............................. 46
1.5. gerilimler................................................ 52

2. Hegel........................................................ 73
2.1.

2 .2.
2.3.

Modernlikle uzlamak................................... 73
Olumsuzun yaptklar.................................... 84
Modernlik tartmas..................................... 94

3. Liberaller ve Gericiler....................................... 99
3.1.

3 .2 .
3.3.

Devrim sonras tartmalar.............................. 99


Tartmac liberalizm: Tocqueville ve Mili........... 113
Tanr'nn inayeti ve rk: Maistre ve Gobineau...... 121

4. M arx .............................................................. 130


4.1.
4.2.
4.3.

Diyalektiin maceralar................................. 130


Tarih ve kapitalizm...................................... 137
Snf mcadelesi ve devrim.............................149

5. Yaam ve G..........................................161
5.1.

5 .2 .
5.3.

Darvvin'den nce ve sonra evrim..................... 161


ki evrimci: Spencer ve Kautsky........................ 173
G istenci olarak doa: Nietzsche................... 182

6. Durkheim............................................... 193
6.1.
6.2.
6.3.

Toplumsal evrim ve bilimsel nesnellik............... 193


Ahlaki bir gereklik olarak toplum .................. 208
Anlam ve inan.......................................... 216

7. Weber................................................... 217
7.1.
7.2.
7.3.
7.4.

Prusya tarm ve Alman devleti....................... 227


Bilim ve birbiriyle atan tanrlar.................... 237
Tarih ve aklclama..................................... 246
Liberal emperyalizm ve demokratik politika....... 261

8. lerleme Yanlsamalar............................... 275


8.1. Liberal Avrupa'nn tuhaf lm ...................... 275
8.2.
8.3.
8.4.

Nesnellik ve yabanclama: Simmel.................. 279


Paralanm ben: Freud................................. 287
Azgelimilik anlar:
Rus entelekteller ve kapitalizm..................... 295

9. Devrim ve Kar-Devrim............................. 307


9.1.
9.2.

Hegelci Marksizm: Lukcs ve Gramsci............... 307


Heidegger ve muhafazakr devrim.................. 324

10. Altn a............................................... 341


10.1. Kapitalizm kuramclar: Keynes ve Hayek........... 341
10.2. levsel sosyoloji: Talcott Parsons..................... 355
10.3. Umutsuz eletiri: Frankfurt Okulu.................... 367

11. Zihinsel knt?.................................... 385


11.1. 1960'l yllar ve sonras................................. 385
11.2. Yap ve zne: Lvi-Strauss ve Althusser............. 397
11.3. Nietzsche'nin intikam:
Foucault ve post-yapsalclk........................... 410
11.4. Gelenei srdrenler: Habermas ve Bourdieu.... 421

12. Modernlii ve Post-modernliitartmak........ 441

13. Konuyu Deitirmek: Kreselleme,


Kapitalizm ve Emperyalizm

473

13.1. Kreselleme yaygaras................................. 373


13.2. A olarak -ya da hibir ey
olmayarak- toplumsal.................................. 483
13.3. Kapitalizme -ve emperyalizme- mi dnlyor?... 496
13.4. Tartma sryor......................................... 503
Okuma Listesi........................................................... 513
Dizin

525

Birinci Basma nsz ve Teekkr

1960h yllarn sonunda entelektel adan bilinli olmam ve


politik etkinliklerin iinde bulunmam benim iin byk bir
anst. O dnem, teki dnce akmlaryla birlikte, Marksizmin bir tr ya da Kta Avrupas felsefesinin egzotik bir try
le (ya da her ikisiyle de) ilgili eitli aykn toplum kuramlar
na olan ilginin patlad bir dnemdi. Bugn, o zamanki he
yecanmdan hibir ey kaybetmediimi syleyebilirim. Umanm bu kitap, entelektel ve politik adan pek de canl grn
meyen bylesi bir ortamda bile o heyecann en azndan biraz
n yanstmay baanr.
Demek ki bu kitabn toplum kuram okuma, okutma, tart
ma ve yazma ile kapl otuz yllk bir gemii var. Bu zaman ie
risinde kran borcu duyduum pek ok kiiye burada teek
kr etmek istiyorum. Bununla birlikte, beni hak ettiimden da
ha sabrl dinleyen, sylemek istediklerimi aka ifade etmeye
zorlayan ve yaptmz tartmalarn yaratc ve aydnlatc yn
lerde gelimesini salayan eski yeni btn rencilerime de te
ekkr etmeliyim.
Burada anmadan geemeyeceim birka kii daha var. David Held, 1980lerin banda birlikte hocalk yaptmz o k
sa dnemden bu yana, bu kitab yazmam iin beni yreklen

il

dirdi. Sonunda kitab yazmaya balayabildiimde, her zamanki


gibi, beni cesaretlendirmeye ve yardm etmeye devam etti. Polity and Blackvvellde birlikte altm hemen herkes de -Julia
Harsant, Gill Motley, Jennifer Speake ve Janet M oth- bana ay
n derecede destek oldu.
Sam Ashman, bu kitabn yazl srasnda son derece nazik
ve sabrlyd. stelik yanllan dzeltmek gibi zahmetli bir ie
yardm etmek iin metnin taslan okumakta en bata iinde
bulunduu (nedenini anlamadm) isteksiz tutumundan kita
bn sonlanna doru kurtuldu. Bunun iin ve daha birok ey
iin ona sonsuz kran borluyum.
En byk kran borcumu sona sakladm. Kitap daha ilk
planlanma aamalarndayken aniden aramzdan ayrlan anne
min ans, kitab yazarken beni hi yalnz brakmad. Ona ne
kadar ok ey borlu olduumun farkndaym. Bu yzden Top
lum Kuramn ona adyorum.

12

kinci Basm a n sz ve Teekkr

Toplum kuram, bu kitap 1999da yaymlandndan beri, 1980


ve 1990lardaki post-modemizm ve kltrel almalar patla
masnn basks altnda byk bir canlanma yayor. Dolaysy
la bu ikinci basm iin azmsanamayacak baz deiiklikler ya
pld. 11. Blm, Habermas ve Bourdieunn fikirlerinin daha
sonraki seyrini de kapsayacak ekilde gncellendi. 12. Blm,
bir sonu blm ilevi grmek yerine, hl gncel bir anlam
olan modernlik ve post-modemlik tartmalarnn toparland
bir blm haline geldi.
En nemli deiiklik ise tamamyla yeni bir blmn eklen
mesi: Blm 13, Mevzubahisi Deitirmek: Kreselleme, Ka
pitalizm ve Emperyalizm. Bu blm 1990lann ortasndan iti
baren, tartmann odandaki dramatik kaymann izini sr
yor - nce, toplum kuramndaki tm tartmalar yutacakm
izlenimini veren kreselleme sylemiyle; sonra, Chiapas, Seatlle ve Cenova gibi isimlerle ilikilendirilen neo-liberalism
kart yeni hareketlerin ortaya kmasnn ardndan kapitaliz
me duyulan yeni ilgiyle; daha sonra da 11 Eyll 2001den son
ra Amerika Birleik Devletlerinin at uzun savaa cevaben
emperyalizm kuramlanna merakn artyla. Bu kitabn ayrt
edici zelliklerinden birinin, toplum kuramnn oluumunda
13

ekonomi politiin rolne yapt vurgu olduu dnlrse;


bu yn deiikliklerine parmak basmamn dediini hissedi
yorum. Bir dier yandan, neo-liberal kresellemeye kar gn
cel mcadelelerin yeraltndan gelen gmbrtsnn, kuramn
doruklarn da nasl salladn gstermeye altm - zellik
le de Slavoj Zizekin eserlerinde. Son olarak, Okuma Listesi b
lmnn esasl bir ekilde geniletilip elden geirildiini sy
lemeliyim.
Toplum Kuramnm birinci basksnda olduu gibi kitab el
den geirirken de birok eser ve derslerimden yararlandm.
Aa yukar geen onyldaki kuramsal deiikliklerin ok daha
ayrntl bir incelemesini Polity tarafndan baslan The Resour
ces of Critique adl eserimde bulabilirsiniz. Elinizdeki kitab el
den geirmemi mmkn klan herkese borlarm adamakll
sralamam ok yer kaplayacaktr. Lkin bu kiilerden bazlarn
anmazsam olmaz. Deiiklikleri Kings College, Londrada ye
ni bir ie baladktan hemen sonra yaptm ve bu ie koyulma
m kolaylatran, Avrupa almalanndaki tm arkadalarma
teekkr bor bilirim. Toplum Kuramnm yeni basmna be
ni ikna eden ve bunun ardndan -kibar ama sk bir ekilde- ki
tap zerinde altmdan emin olan Polityden Emma Longstaffa zel bir teekkr borluyum. ki gizli eletirmen, kitabn
elden geirilmi nshasna olduka yardmc ve tevik edici yo
rumlarda bulundular. Son olarak da kitabn hazrlanmasndaki
katklar iin Polityden dierlerine, zellikle de Caroline Rich
mond ve David Watsona, teekkr ederim.

14

Okuyucular in Not

Metni destekleyen bilimsel kaynaklan en aza indirebilmek iin


yalnzca dorudan alnt yaptm eserleri dipnotlarda belirt
tim. Kitabn sonundaki Okuma Listesi blmnde her blm
iin ayn bir ksm var; yararlandm ya da okuyucularn ya
rarl bulabilecei kitap ve makaleler orada sralanyor. Aynca
dipnotlarda, tarttm dnrlerin ksa biyografileri yer al
yor. Bu dnrlerin metinlerinin mmkn olduunca gzel
ve kolay bulunabilecek basklarndan yararlanmaya ve ngiliz
ce dndaki kaynaklan kullanmaktan kanmaya zen gster
dim. Belirtilmedii srece alntlardaki italikler orijinallerinde
ki gibidir.

15

Giri

Son iki yzylda gelien toplum kuram, en ok, toplumsal g


cn ana boyutuyla ilgilenmitir: kapitalizm olarak bilinen pi
yasa sisteminde en st geliim dzeyine ulaan ekonomik iliki
ler; zel g biimlerinin merulatnlmasm ve bu g biimle
rine tbi olanlarn dnyasmdaki yerlerinin tanmlanmasn sa
layan ideolojiler ve eitli politik egemenlik rntleri. nde
gelen toplum kuramclar -hepsinden nce Marx, Drkheim ve
W eber- modem dnyann inasnda etkili olmalan nedeniyle
bu toplumsal g eidinin birbirleriyle olan ilikilerini anla
maya byk nem vermilerdir. Bu ilikinin anlalmas, o dn
yay anlamlandrmaya ya da gelitirmeye alan biri iin vazge
ilmez olacaktr. te Toplum Kuram, bu anlayn geliimini ve
bu anlaytaki eitlilik ve elikileri incelemektedir.
Toplum kuramna giri yazlmas okuyucuya olduka eski
moda bir i gibi grnebilir. Zaten ada entelektel tartma
larda, toplum kuram, ounlukla eski bir anlay biimi olarak
nitelendirilmektedir. Son yirmi-otuz ylda yaygnlaan kyamet
habercisi yaklamlar birok kurumun, uygulamann ve gelene
in -ve hatta tarihin- sonunun geldiini ilan etti. Ama bildiim
kadaryla kimse toplum kuramnn sonunun geldiini syleme
di, bu konuyla ilgilenen biri nnde sonunda kacaktr.
17

Bu kitap, bilimsel bir disiplin olarak sosyolojiye giri ya da


sosyoloji tarihi kitab deildir. Ancak, toplum kuramndaki be
lirli temalar sosyolojiye ana meruluk kaynaklarndan birini
salad iin son yirmi ylda sosyolojinin grece kenara itil
milii toplum kuramnn konumunu etkiledi. Sosyoloji, ks
men politik nedenler yznden geri ekilme srecine girdi. Ba
tl liberal demokrasilerde 1980lerde ykselen Yeni Sa, sosyo
lojiyi sosyalizm iin kullanlan bir maske olarak grmeye ba
lad. Thatcher hkmeti dneminde, ngilteredeki akademik
aratrma fonunun, fonun sosyal bilim fikriyle btn ban ko
partmak amacyla, ismi deitirildi.
Bylesi ideolojik kurumsal basklar, entelektel modada ya
anan deiikliklerle glendirildi. Sosyoloji, yeni moda olan
kltrel almalarn glgesinde kald. Bilimsel kitaplar satan
herhangi bir kitapya gittiinizde grdnz zayf sosyoloji
blmleri, kltrel almalar tarafndan gdkletirilmi, hat
ta yutulmutur. Disiplinlerin snrlarnn yeniden dzenlenme
sinin iine elbette ki yeniden paketlenerek sunulan eski mater
yaller de girmitir - eskiden sosyoloji olarak adlandrlanlarn
byk bir blm artk kltrel almalar alannda inceleni
yor. Ne var ki akademik zevkteki deiiklikler maddi sonular
yaratyor; nk renci akn, aratrma fonlarn ve kitap
szlemelerini etkiliyorlar.
Yine de bu konuda daha etkili olan baka derin gler de var.
yi ya da kt, postmodemizmin entelektel ve kltrel tart
malar belirlemeye balad bir ada yayoruz. Postmodernizmin en etkili deerlendirmesini Jean-Franois Lyotard yap
mtr. Lyotard, postmodem, st anlatlara kar inanszlk
olarak tanmlar ve kendini st bir sylemle merulatran ...
Tinin diyalektii, anlamn hermentii, aklc ya da alan z
nenin kurtuluu ya da servetin yaratlmas gibi byk anlatla
ra aka bavuruda bulunan herhangi bir bilim olarak tanm
lad modern ile kartlk kurar.1 Lyotarda gre byk anla
t, insan tarihinin btnclln anlamlandrma abasdr.
Lyotard, tarih felsefesinin bu trn, esas olarak 18. yzyl Ay1

18

J.-F . Lyotard (1979), The Postmodern Condition (Manchester, 1984), s. xxiii-iv.

dmlanmasnm rn olarak grdn ve bu trn en nem


li uygulayclarnn, Hegel ki tarihi, zgrlk bilincinin ilerle
mesi olarak grr- ve Marx -k i tarihi, retici glerin ve snf
mcadelesinin geliimi olarak grr- olduunu aka dile ge
tirir. Postmodemizm, bu byk anlatlarn kn, yani tm
tarihsel sreci tek bir yorumlayc dizge iine alma abalarnn
terk ediliini temsil eder.
Lyotardm grnn yle ya da byle kabul edilmesi, top
lum kuramnn stats ve etkisi zerinde olumsuz etki yara
tr. 1. blmde daha ayrntl anlatacam gibi, toplum kuram
(1) toplumu (belli politik biimler olarak deil) bir btn ola
rak anlamaya alr; (2) farkl toplum trlerini birbirinden ay
rr ve onlarla ilgili genellemeler yapar; (3) zellikle modernli
i, yani son birka yzylda nce Batda, sonra giderek dn
yann geri kalannda hkm srmeye balayan toplumsal ya
am biimlerini zmlemekle ilgilenir. Bu basit tanm bile bir
toplum kuramcsnn byk bir anlat oluturabileceini ya da
byle bir anlatnn varlna dayandm gsterir. Gerekten de
Marx genellikle byk bir toplum kuramcs olarak grlr.
ounlukla bu gruba dahil edilen teki dnrler -rnein
Tocqueville, Durkheim ve W eber- politik bak as, entelek
tel tarz ve ieriksel zmleme asndan Marxla ve birbirleriyle farkl olsalar da amalan ve dnce alanlan bakmndan
birbirleriyle karlatnlabilirler.
Daha genel olarak bakldnda toplum kuram, Aydmlanmanm temel miraslarndan biri olarak grlr: Aydmlanmanm arzulann da elikilerini de alm ve hayata geirmi
tir. Postmodemizmin etkisiyle, Aydnlanmanm, birok bas
k eidinin uyguland bir yanlsamalar a olarak grl
mesi moda haline geldi. Bu gr, toplum kuramn derinden
sarst. 18. yzyl philosophelannm evrensel bilgi ve zgrlk
vaadinin, projenin kendi iindeki snrlama ve ikilemler ta
rafndan yalanland kukusuz dorudur. Ancak bu kitap
ta gstermeye alacam gibi, Aydnlanma projesinin k
mesi, toplumsal dnyay anlamlandrma mcadelesi verme
miz iin bir ereve sunmaya devam eden entelektel bir gn
19

dem oluturmutur. Burada tarttmz nde gelen toplum


kuramclarnn hepsi, bu kle gelen zorluklarla uram;
ama ne Aydmlanmann arzulanndan tamamen vazgemi, ne
de onun zayflklarn eletirellikten uzak biimde grmezden
gelmilerdir.
Modern toplum kuram tarihinin, birbiriyle yar iinde
ki byk anlatlar tarihinden ibaret olduu doru deildir. Bir
kere ykmzn nde gelen karakterlerinden en az biri -W e
b er- bilimsel dncenin, insanlk tarihinin btncl bir de
erlendirmesini yapabileceinden son derece kukuluydu (yi
ne de, en azndan kimi iddialara gre, Weberin yazlan dolayl
da olsa bylesi bir deerlendirme yapar). Aynca kimi genel top
lum kuramlan tekiler kadar ynlendirici deildir: rnein ya
adktan dnemde olduka etkili otan Comte, Spencer ve Par
sons nde gelen toplum kuramclannm sunduu bak asn
sunmuyorlar.
Daha nemli bir nokta, Aydnlanma projesini kkten redde
denlerin, bu kitapta zetlenen Aydmlanmay devam ettirme
abalanna elik etmeleri ve ounlukta onlarla diyalog halinde
olmalandr. Bu nedenle genellikle klasik toplum kuramclan olarak grlen dnrlerin -szgelimi Tocqueville, Marx,
Durkheim ve W eber- dncelerini, modernlii eletiren d
nrlerle -rnein Maistre, Nietzsche ve Heidegger- karla
trmaya almadan deerlendirmek pek mantkl deildir. Ba
lam bu ekilde geniletildiinde, postmodemistlerin st an
latlara inanszhktannm, ok daha uzun bir tartmann son
blmn oluturduu aka grlr.
Buraya kadar yazdklarm, toplum kuramna yaklammn
Sosyolojik Dncenin Kuruculan gibi geleneksel inceleme
lerden daha geni olduunu gstermi olmaldr. nemli d
nrlerin ok az, disiplinlerin geleneksel snrlarnn iine ko
layca oturmaktadr. nceki paragrafta sraladmz drt kla
sik dnrden yalnzca Durkheimn sosyolojide bir krss
olmutur. Marx ve Tocqueville hibir akademik grevde bulun
mamlardr. Weber iinse Keith Tribe yle yazyor:
20

Weber profesyonel olarak bir iktisat idi; ilk olarak hukuk


eitimi ve diplomas alm ve bu alanda tarihsel yazlar yazm
t; Alman Sosyoloji evresinin kurucu yesiydi; birok poli
tik konu ve kurumda yle etkindi ki ldnde Almanyann,
nde gelen politik kiiliklerinin birinden mahrum kald sy
lenmiti ... Gnmzde Weber yaygn biimde sosyolojik d
ncenin kurucusu olarak grlse de ne onun byle bir niyeti
vard, ne de adalan onu byle gryordu.2

Toplum kuramnn deerlendirildii entelektel ufuklarn


geniletilmesinin yararlanndan biri de belirli nyarglarn var
ln srdrmesini zorlatrmasdr. hmal edilmi kimi 19.
yzyl Ingiliz politik dnrlerine dikkat ekmeye alan
entelektel tarihinin tutumlar, Comte, Drkheim ve Weber
gibi sosyolojinin prensleri ile zdeletirdikleri sosyal bilimle
re kar Thatcher hkmetinin saygszlm onaylar. Gerek
ten de sosyal bilim kategorisinin kendisi, bizim dnrle
rimizin savunduu politikann merkezlii ve grece zerkli
i gibi daha geleneksel kavramlar kabul edilemez ve hatta d
man olarak grecek biimde yorumlanmtr.3 Bu, baka bir
ok eyle birlikte politikann merkeziliini ve grece zerkli
ini korumaya alan Weber gibi olduka politik bir dn
re ynelik tuhaf bir bak asdr.
Benim toplum kuramna bakmda, felsefe ve ekonomi po
litiin zel nemi vardr. Burada tartlan birok dnrn
ilgilendii modernlik sorunu, esas olarak felsefi olan bir soru
yu karr karmza: insan akl toplumsal dnyay anlamlandrabilir ve daha iyiye gtrebilir mi? Aydnlanmanm oun
lukla olumlu yantlad bu soruyu, Hegel ok daha derinle
mesine irdeler. Jrgen Habermasm da ileri srd gibi, Hegelin sunduu zmn dayanaksz olduunun fark edilme
si, gnmze kadar devam eden modernlik tartmasnn ze
minini hazrlamtr. yleyse 2. blmde incelediim Hegelin
sentezinin ve benim buraya eklediim Nietzsche ve Heideg2

K. Tribe, W. Hennis, Max Weber11 evirmenin giri yazs (Londra, 1988), s. 2.

S. Colini vd., That Noble Science o f Politics (Cambridge, 1983), s. 10.

21

gerin bu soruya verdikleri olumsuz yantlarn toplum kuram


iin nemi byktr ve bunlar toplum kuramn srekli ola
rak etkilemilerdir.
Hegelin sivil toplum iine ald hayatn maddi artlanna
odaklanmaya karar veren ve bu sivil toplumun anatomisi
nin yine de ekonomi politikte aranmas gerektiini savunarak
ekonomi politiin toplum kuram zerindeki nemine dikkat*
eken kii Marxtir.4 Smith ve Ricardo gibi klasik iktisatlarn
inceledii sivil toplumun yaps, Marxtan bu yana, kapitalizm
olarak adlandrmaya baladmz yapdr. Marxin bayap
t olan Kapital, cretli iilerin smrsne dayand savunu
lan bu retim biiminin dinamiini yakalamaya alr. Marx,
Kapitalin alt baln Bir Ekonomi Politik Eletirisi [A Cri
tique of Political Economy] koymutur. Gerek kendi alma
lar ile o zamanki akademik ekonomi disiplini arasndaki iliki,
gerekse modernliin olumasnda kapitalizmin oynad rol,
Durkheim ve Weber iirt nemli konulard. Ama ben ekono
mi politiin neminin bu klasik tartmalara indirgenemeyecegini dnyorum. Kitabn zellikle 10. blmnde, Marxin
dikkat ektii adaletsizlik ve istikrarszlklarn kapitalizm er
evesinde en azndan dzenlenebileceini ve deitirilebilece
ini gstermeye alan Keynesin almalarn ve serbest pi
yasa iktisatlarnn, zellikle de Hayekin, ynelttii eletirile
ri inceliyorum.
Buraya kadar sylediklerimden toplum kuramnn kanl
maz olarak politik bir dnce biimi olduu aka ortaya
km olmaldr. Yaad dnemde politikaya etkin biim
de katlan tek kii Weber deildir. Devrimci bir sosyalist olan
Marx da felsefi olarak savunduu kuram ve uygulamann bir
liini, kendi hayatnda gerekletirmeye almtr. Tocque
ville de 1840l yllarda Fransz Parlamentosunda byk bir
hevesle alm, ama d krklna uramt. Bunlara da
ha birok rnek verilebilir. Aslnda, her ne kadar Weber bu
sonuca direnmek iin byk aba harcadysa da toplum ku
ramlar, en azndan kapal biimde, deerlendirme de zm4

22

K. Marx, A Contribution to the Critique o f Political Economy (Londra, 1971), s. 20.

lerne de yapar, ayrca betimledikleri eylere politik zmler


de nerirler.
Ama bu, toplumsal dnyadan sz ederken bir cmlenin do
ruluunu, bir savn geerliliini ya da bir aklamann tekilere
stnln saptamak iin hibir nesnel yol olmad anlam
na gelmez. Tersine, bence (postmodemizm tarafndan ne s
rlen) toplum kuramlarnn kyaslanamaz ve eit biimde ge
erli bak alan olduklan grne direnmeliyiz. Daha son
ra da belirteceim gibi, bu kitapta tartlan dnrleri deer
lendirmenin en iyi yolu, kuramlann kapal biimde oluturan
sorunlardan yola kmaktr. Ne var ki bu ekilde saptanan so
runlar genellikle politik ve etik konularla ilgilidir. Toplum ku
randan sonuta analitik ve normatif boyudan bir araya getirme
eilimindedirler.
yleyse toplum kuramlan ve politik ideolojiler arasndaki
ilikinin incelenmesi kanlmazdr. Bylesi bir inceleme Marx
rneinde sklkla yaplmtr. Ancak, ben, eitli dnrler
le liberalizm arasndaki balantya, teki toplum kuram incele
melerinde verildiinden daha byk nem veriyorum. Smithin
yazd Wealth o f Nations [Uluslann Zenginlii] elbette ki yal
nzca Marxa temel analitik balang noktalanndan birini ver
mekle kalmad, ayn zamanda 19. yzyl liberalizminin ekono
mik programn oluturdu. Ancak zellikle Tocqueville ve We
ber, en azndan kendilerinden nceki liberalizm trlerinden da
ha bilinli, daha sorunlu ve daha zor bir liberalizmi srdrme
abalann temsil ederler. Dahas, Keynes ve Hayek 20. yzyl li
beralizminin en temel ikilemlerinden biri olan piyasa dzen
lensin mi, serbest mi braklsn sorusunu ilerinde barndr
mlardr. Bu yky gnmze kadar getirmek isterdim. 1971
ylnda John Rawlsun A Theory o f fusce [Adalet Kuram] adl
kitabnn yaynlanmas, ngilizce konuan lkelerin liberal poli
tik felsefelerinde gzle grlr bir rnesans dneminin balad
n gsterdi. Ancak, geni ve karmak bir yaznla; zaman, yer
ve benim yetkinliimdeki snrlarla kar karya kalnca bu ko
nuya girmemeye karar verdim; nk zaten bu konuya giri ni
teliinde yazlm birok gzel yaz var.
23

Bu kitapta daha birok konu, benzer kstlamalar yzn


den kanlmaz olarak darda kald. rnein burada toplum
kuram ile antropoloji arasndaki ilikiyi yeterince inceleye
medim. Oysa ki Durkheimn son dnem eserlerinin, antro
polojinin geliiminde ve bu srecin modem Batnn bir r
n olan toplum kuram ile Asya, Afrika ve Amerika ktasnda
ki Avrupal olmayan teki dnceler arasndaki iliki so
rununu bytmesinde byk nemi vardr. Daha keyf ne
denlerden dolay kitapta yer vermediim baka eyler de oldu.
Sekin kuramclar olarak adlandrlan kuramclarn (Pare
to, Mosca ve Michels) her ne kadar 20. yzyl politik sosyolo
jisi zerinde nemli yerleri olsa da grndkleri kadar nem
li olmadklar duygusundan bir trl kurtulamadm ve onlar
byk oranda gz ard ettim. Modem toplum kuramna katk
da bulunan pek ok dnr arasnda seim yapldnda ya
zarn znelliine ilikin bylesi dorudan ifadelere rastlamak
kanlmazdr.
te yandan, toplumsal evrim dncesine ve biyolojik kav
ramlarla olan ilikisine, son elli yldr yaplan bu tr alma
lara gre ok daha fazla nem verdim. Elbette ki evrimsel bi
yoloji, birok 19. yzyl toplum kuramcsna -zellikle Spencera - kullanacaklar bilimsel modeli sundu. Evrimsel toplum
kuram, insan eylemlerinin niyete dayandn, bu durumun
da toplum ve doa bilimlerinin temel farkn oluturduunu
vurgulayan Weber gibi dnrlerin ve Nazi Soykrmnda bi
yolojik rkln oynad roln etkisiyle gvenilirliini yitir
mitir. Son yllarda belki de modem biyolojinin (zellikle Ste
ven Jay Gould ve Richard Dawkins gibi yazarlarca poplerletirilmesiyle) en azndan ngilizce konuan lkelerin entelekt
el kltrlerinde dikkat ekmesinin etkisiyle toplumsal evrim
kavramna olan ilgide bir canlanma olmutur. stelik, top
lumsal eitsizlik ile genetik farkllklar arasndaki iliki ze
rine gnmzde yaplan tartmalarn sergiledii gibi, biyolo
jik indirgemecilik Hitler ile lmemitir. Son olarak, evrimsel
biyolojinin toplum kuram iin nemini inceleyerek, nceki
paragrafta szn ettiimiz Bat dncesinin Avrupal olma
24

yan teki ile nasl balant kurduu sorununa deinme ola


na bulacaz.
Kitapta incelenen konulan bylece zetledikten sonra, gele
lim kullandmz ynteme. Burada toplum kuramn tarihsel
ve eletirel adan inceliyorum. Tarihsel demekle yalnzca,
dnrlerin (kabaca bir) kronolojik sra ile irdelendiinden
sz etmiyorum; kuramlarn oluturulduu balam da yeni
den ina etmeye alyorum. Metinleri balamna oturtma so
runu, Quentin Skinner ve ondan esinlenenlerin almalar so
nucunda politik dnce tarihinde nemli bir tema oldu. Skin
ner, metinleri ortaya karan daha genel toplumsal ve ente
lektel ortam ve zellikle de temel metinlerin kavrand en
telektel balam - yani politik toplumla ilgili nceki yazlarn
ve eskiden kalan varsaymlarn balam ile toplumsal ve poli
tik dnceye yaplan daha ksa mrl ada katklarn ba
lam zerinde durur.5
Skinnern yaklam, toplumsal ve politik dncede Platodan Habermasa kadar herkesin katkda bulunduu, zamana
bal olmayan kimi konulan saptarken yaplan hatalan dzelt
me yolunda atlan deerli bir admd kukusuz. Skinner oku
lu tarafndan uygulanan bylesi aynnth metinsel yeniden in
a, bilimsel de olsa, bylesi giri niteliindeki bir almada
sz konusu olamaz. Bunun yerine ben Lord Actonn tarihile
re nerisini izleyerek dnemler yerine, sorunlan inceledim.6
Bir baka deyile, belirli bir dnrn eserinin altnda yatan
ve yazlarn biimlendiren -ve genellikle kapal ya da dolayl
bir ekilde ifade edilen bir dizi soru biimindeki- zel sorunla
r belirlemeye altm. Bu srada, bir kuram sorunsalmdan
ya da sorun-durumundan yola karak belirlemenin nemi
ni vurgulayan, aslnda birbirinden ok farkl birok filozoftan Gaston Bachelard, R. G. Collingwood, Karl Popper, Louis Alt
husser ve Imre Lakatos- olduka serbest ve eklektik bir biim
de de olsa etkilendim.
5

Q. Skinner, The Foundations o f M odem Political Thought (2 cilt, Cambridge,


1978), s. x, xi.

Lord Acton, Lectures on M odem History (Londra, 1960), s. 37.

25

Sorunlar zerine bu ekilde odaklanmann kimi yararlar


var. ncelikle, tarihin ieri girmesine olanak tanyor. Bir d
nrn eserini biimlendiren sorunlar, ounlukla bakasnn
eserini biimlendiren sorunlarla ayn deildir. Belirli bir d
nrn neden bakalarndan deil de belirli sorulardan yola k
t, dnrn alt dneme zg entelektel ve toplumsal
balamla yakndan ilgilidir. Belirli bir kurama zg sorunlara
dikkat ekilmesi, deiik dnrler arasnda balant kurul
masna da yardm edebilir: bir kuramcy anlamann en iyi yo
lu, kendinden nceki bir kuramcnn yantlamad ya da z
medii sorulara verdii yantlara ya da o sorulan yeniden nasl
yorumladna bakmaktr.
Entelektel tarihe getirilen bu yaklam ile Skinnern yak
lam arasnda nemli bir fark olduunu belirtmemizde yarar
vardr. Skinner, belirli bir yazann niyetini ortak gelenekler ve
akl yrtme tarzlannm art alannda yeniden ina etmeye b
yk nem verir: bu durum, dil felsefesinde bir szcenin anla
mn, konuann niyetinin ifadesi olarak gren sz-eylem ku
ram ad verilen kurama Skinnern gvenini de aklar. Buna
karlk ben, bir kuramn st kapal olarak ya da aka sordu
u sorularla kimliini aa karttn syleyerek bir kuram
cnn kendi yazs zerinde tamamen hkm sahibi olmayabi
lecei olasln ak brakyorum. Marxm nl bir szn bu
duruma uyarlayacak olursak, insanlar kendi setikleri zaman
larda kuram retmezler ve bu durum, kuramlarn oluumuna
yansr. Yazann niyetinin tesine getiimizde metinlere tama
men keyf yorumlar dayatma riski altna gireriz. Ancak bu risk,
yorumlama eyleminin znde olan bir risktir; nk yorum
yapmak mevcut kantlarn tesine gemeyi gerektirir. Skin
ner, yorumlannda yazann niyetini temel alarak, belirli metin
leri, daha sonra hangi eserlerin yazlacan tahmin eden me
tinlere indirgeyen, anakronistik okumalardan kanmaya al
yor. Gerekten de anakronizmden kanlmaldr, ama bu arada
farkl kuramclar arasndaki balant ve ilikilerin varl inkr
edilmemelidir.
Bir kuramn ortaya kmasna neden olan sorularn belirlen26

mesi de eletiriye uygun bir zemin hazrlar. Daha nce de ak


a belirttiim gibi, her toplum kuramnn tekilerden farkl
bir politikay yansttna inanyorum. Ayn ey, toplum kura
mnn tarihsel adan incelenmesi iin de kukusuz geerlidir.
Ancak srekli olarak kuramclara kar kan ve tartlan ko
nularn doruluunu yazann bakma gre deerlendiren bir
incelemenin, Parsonsun klasik olan kitab The Structure o f So
cial Actiondaki [Toplumsal Eylemin Yapl gibi toplum kura
mnn yeniden ina edildii bir kitapta yer almad srece, b
yk ilgi ekmesi mmkn deildir. (Nesnel doruluk kavra
mna dman olmalarna ramen postmodemistler de incele
dikleri yazarlar, o konuda doru olduuna inandklar gr
lerle karlatrma eilimindedirler.) te yandan, dnrlerin
szde tarafsz ve olgusal biimde deerlendirilmesi kukusuz
hem boucu, hem de yanltc olacaktr; nk yazann bam
sz grleri, kapal biimde de olsa, rnein, tartlacak kuramclann seimini etkileyecektir.
Bu incelemede yneltilen eletiriler, olabildiince, kuramclann kendi sorduklan sorulan yantlamaktaki grece baan ya
da baanszlklanna ya da verdikleri yantlarn i tutarllna
odaklanmaktadr. Daha dsal eletirilerden kamak oun
lukla mmkn olmuyor nk zaman geiyor ve kimi zaman
eitli sorular zlyor (her ne kadar hangi sorulann tam ola
rak nasl zld ounlukla bal bana byk bir tartma
konusu olsa da). Yine de dnrleri olabildiince kendi ba
k ama gre deil, onlann bak alanna gre deerlendir
meye zen gsterdim. Benim grlerim, kukusuz, yazlann
farknda olduumdan daha ok etkiliyor ve bu durum 12. b
lmde daha ok ortaya kyor, ama ben, burada tartlan b
tn kuramclann ciddiye alnmaya deer olduklar varsaymn
dan yola ktm.
Yukanda da belirttiim gibi, bu varsaym gnmzde byk
bir tartma konusu. rnein David Parker yerleik sosyoloji
anlayna ve Marx, Weber ve Durkheimdan oluan nl kut
sal kurucu lye yle saldnr:
27

in tuhaf yan, inceledii her eyi toplumsallatrarak onlarla


ilgili gerekleri ortaya karan bir disiplin, ortaya ktklar d
nemdeki tarih ve kurumsal koullan anlamak uruna az say
da bireyi, tannlatmr ve maddeletirir. Yerleik anlatlar, ku
ruculardan klasiklere geilerek, kiiler metinlerle eletirile
rek, derinine inilmeyen bir tarihletirme anlay kullanlarak
ve pek ou 1840 ile 1920 yllan arasnda yazlan yan kutsal
yazlardan yerleik bir gelenek yaratlarak eitim uygulamalannda saklanr.7

Nicos Mouzelis, bu ikyete, bilisel aklsallk standartla


rna gre deerlendirildiinde Marx, Weber ve Durkheimn
hem kavramsal ereveler hem de bamsz kuramlar ret
tiklerini ve bunlarn bilisel potansiyel, analitik kesinlik, sen
tez gc, yaratclk seviyesi ve orijinallik alanndan teki me
tinlere gre daha stn olduunu syleyerek yant vermitir.8
Bu gzel yanta ben de katlyorum. Ne var ki klasik toplum
kuramlannn ada bir seyirci grubunu ilgilendiren sorunlar
da geerli olmadklar ya da ksmen geerli olduklar gereke
siyle yerleik sosyoloji anlaym eletirenlere yeterince ya
nt vermiyor. Bu nedenle Parker, feminizmin, kltrel ve et
nik aratrmalarn, iinde taze esin kaynaklarTnn olduunu
ve bunlann sosyolojinin ekirdeini gerek anlamda yeniden
tanmlamak ve bylece klasikleri, daha sert bir modernlik
eletirisi iinde yeniden konumlandrmak iin kullanlabile
ceini savunuyor.9
Aslnda Marx, Drkheim ve Weber, ok kltrl eletir
menleri tarafndan bugn ekilmek istendikleri modernliin
doasna ilikin tartmalarn zaten iindeydiler. Aslnda ben
de bu kitapta toplum kuramnn tam olarak bu tartmadan
olutuunu; modernlii anlama abalarnn onu savunmaya,
reddetmeye ya da dntrmeye alanlar arasndaki ekime
den ayrlamayacan gstermeye alyorum. Kutsal l ve
7

D. Parker, Why Bother W ith Drkheim?, Sociological Review, 45 (1997), s.


124.

N. Mouzelis, ln Defense of the Sociological Canon, a.g.e., s. 245, 246.

Parker, Why Bother W ith Drkheim?, s. 1 3 4 ,141.

28

burada tartlan pek ok teki dnrn ilgi ekici yan - r


nein Hegel, Maistre, Tocqueville, Nietzsche, Simmel, Lukcs,
Heidegger, Adomo, Horkheimer, Foucault, Habermas ve Bour
dieu- byk lde, modernlik tartmasnda belirli dnce
leri savunmak, irdelemek ve sadeletirmek iin gsterdikleri
abalarn entelektel kalitesinde yatmaktadr.
Keynesin nl szndeki gibi: Kendilerinin herhangi
bir entelektel etkiden uzak olduuna inanan pratik zeka
l kimi insanlar, genellikle oktan toprak olmu iktisatlarn
kleleridir.10 Benzer biimde, yepyeni ada (ve hatta postada) bir dnceyi savunduuna inananlann, ounlukla,
modernlikle ilgili tartmada benzer hareketleri yineledikleri ve
belki de sonunda srekli girilen kmazlardan birine girdikle
ri sylenebilir. Klasikler ile adalan kar karya getirmeye
almak yanl bir ikilem yaratr. Toplum kuramnn bugnle
btnlemesi kanlmazdr.

10 J . M. Keynes, The General Theory o f Employment Interest and Money (Londra,


1970), s. 383.

29

1
Aydnlanma

1.1. Tarih ncesi


Toplum kuram nedir? Bence belirleyici zellii var:
1. Toplum kuram, politik kuramlardan ayr olarak dn
len toplumla ilgilidir;
2. Toplum kuram, deiik toplum trlerini birbirinden ay
rr ve bunlarla ilgili genellemeler yapmaya alr;
3. Toplum kuram, zellikle modernlii -yani son birka
' yzylda modem Batda ortaya kan ve bir btn olarak
dnyay egemenlii altna almaya balayan toplum biimi
n i- zmlemekle ilgilenir.
Byle anlalan toplum kuram, tarihsel olarak yeni bir olgu
dur ve bunun tek nedeni 3. durum deildir. Klasik antik dne
min byk felsefecileri ve tarihileri -Plato ve Aristoteles, Thu
cydides ve Polybius- politik yaamla ilgili gl analizler yap
tlar. Ancak onlarn yazlan, grdkleri kadanyla insan doas
nn deimez zellikleri ile her biri srasyla tiranla, oligariye
ve gruh ynetimine dnerek yozlamaya eimli olan belirli
devlet biimleri -monari, aristokrasi ve demokrasi- arasnda
ki ilikiyle ilgiliydi. Baka bir deyile, Yunanllar toplumu, tar
31

ttklar deiik politik kurum trlerinden farkl bir ey olarak


kavramlatrmadlar. Bylesi bir hareketin 18. yzyl Aydn
lanmasn beklemesi gerekiyordu. Johan Heilbron, Rousseau,
byk olaslkla socit* szcn temel bir kavram olarak
kullanan ve toplumsal ilikiler erevesinde aka akl yr
ten ilk kiilerden biriydi der.*1
Elbette ki bir kavramn kullanlmas iin aka tanmlanma
s gerekmez. Bu nedenle Ortaan byk Mslman felsefeci
si ve tarihisi bni Haldun insan alk olduu gelenek ve eyle
rin rndr. Doal eilimlerinin ya da yaradlnn rn de
ildir der. Dahas, insanlarn farkl koullar altnda yaama
larnn nedeni, yaamlann farkl biimlerde kazanmalardr.2
bni Haldun, bu savlardan yola karak insan uygarlnn iki
temel biimi -kentte yaayanlarn yerleik ve bazen lks ya
am ile l gebelerinin hareketli ve sefil yaamlar- arasn
da sistematik bir kartlk kurar. Bu bakmdan Mukaddime (Ta
rihe Giri) adl eseri, daha sonra sko Aydnlanmas (bkz. b
lm 1.4) ve Marx tarafndan gelitirilecek olan materyalist ta
rihsel sosyolojinin ncs olarak grlebilir.
Ancak, bni Haldunu yalnzca bu adan deerlendirmek
iki adan yanltc olacaktr. ncelikle, ibni Haldun, insanla
rn toplumsal rgtlenme eitleri ile ilgili nermelerini esa
sen din bir sylem, insan akimn snrlarm vurgulamaya al
an bir eit slm teolojisi erevesi iinde gelitirmitir. kin
cisi, inceledii iki ana toplumsal yap arasndaki ilikiyi dngsel bir iliki olarak grr. Gebelerin sava zellikleri kent
leri fethetmelerini salar. Ancak yeni yneticiler, u anda y
(*) Toplum - .n.
1

J . Heilbron, The Rise o f Social Theory (Cambridge, 1995), s. 88. Jean-Jacques


Rousseau (1712-78): yazar; Cenevrede domu ama Fransada etkin olmutur;
Lord Actona gre Rousseau, kalemiyle Aristoteles ya da Cicero ya da St Au
gustine ya da Akinal Thomas ya da bugne kadar yaayan herkesten daha b
yk etki yaratt; byk olaslkla bir paranoid izofrendi.

Ibn Khaldn, The Muqaddimah (3 cilt, New York, 1958), I, s. 258, 249. Abdar-Rahmn b. Muhammed b. Khaldn al-Hadrami (1332-1406): slm Batda
nde gelen bir devlet adam ve entelekteldir; Kuzey Afrika emirliklerinde ve
Ispanyada geen frtnal politik kariyerindeki ara dnemlerde History o f Ber
bers [Beriberiler Tarihi] adl eserinin bir blm olarak Mukaddime'yi yazd.

32

netmekte olduklan toplumsal evre tarafndan yava yava yoz


latrm aktadr. zellikle de lks yaamlar, nceden gebe
olan bu insanlann, fetih yapabilmeleri iin gerekli olan uyumu
ve zgveni veren grup hissini (asabyah) yitirmelerine ne
den olur. Sonuta bu rejim zayflar ve lden gelen yeni bir i
gal ile yenilgiye urar. Dolaysyla bir hanedanln yaam s
resi bireyin yaam sresi ile rtr: hanedanlk da insan gibi
byr, nce durgunluk dnemine, daha sonra da gerileme d
nemine girer.3
Bu dngsel tarih anlay, slm devlet biimleri deneyi
minden yola klarak yaplan ampirik bir genelleme deildi.
Ortaadaki btn Mslman ve Hristiyan entelekteller gi
bi bni Haldun da antik Yunan dncesinden derinden etki
lenmiti. insann toplumsal ve politik yaamnn, doada oldu
u gibi, dngler halinde hareket ettii dncesi, klasik an
tik dnem dncesine iyice yerlemiti. megin, tarihi Polybius, hkmet biimlerinin doal bir sra izlediini savunu
yordu: salam yaradl aamasnn ardndan gelen olgunluk,
yozlama, gerileme, lm ve yenilenme. Bu dnce ekli bni
Haldunun tarih anlayn biimlendirmeye devam eder. Bylesi bir erevede, ncekiyle btn balarn koparan ve yeni bir
geliim rnts sunan yepyeni bir toplum biimi dncesi
gelitirmek olanakszdr.
Ayn tarih anlay, 16. ve 17. yzyllardaki modern Avru
pann ilk dnemlerinde politik dncenin byk blm
n oluturmaya devam etmektedir. Romal politikac Cicero,
historia magistra vitae -yaamn retmeni tarih- diye yazar.
Bu ilke, bugn ile gemi arasnda dorudan bir sreklilik ol
duu anlamna gelir. Tarihten bir eyler renmek mmkn
dr, nk toplumsal ve politik biimlerin tm gemite za
ten yaanmtr. Bundan sonra kkl hibir yenilik yaplamaz.
16. yzyl politik kuramcs Jean Bodinin syledii gibi im
paratorluklar yalanrken tarih sonsuza dek ayn kalr.4 R
3

A.g.e., I, s. 345.

Alnt R. Koselleck tarafndan yaplmtr, Futures Past (Cambridge, Mass.,


1985), s. 239.

33

nesans dneminde Hmanist entelektellerin klasik antik d


nem yaznn yeniden yaatma abalan, bu yazlann uygulama
da kendi dnemleriyle dorudan ilgisi olduuna ynelik inanlann yanstyordu.
Bu inancn izlerine, antik dnemdeki rneklerin tesine
geen dnrlerde de rastlanabilir. Machiavelli, The Prince
[Prens] (1513) adl eserinde yneticilere verdii politik ne
rilerin drstlyle Avrupada skandal yaratmtr. nl bir
mektubunda, srgndeyken kydeki sefalet koullarnda kita
b nasl yazdn anlatr:
Gece yans eve dnyorum ve alma odama yneliyorum;
kapsndan admm atarken zerimdeki amur ve pislik dolu
ky kyafetlerinden kurtuluyorum, zerimde zarif giysiler ol
duunu hayal ederek, dzgn giyinmi biimde, beni itenlik
le karlayan antik insanlann antik saraylanna giriyorum; sa
hip olduum tek ey ve doma sebebim olan yiyecekleri yiyo
rum; onlarla sylemekten ve eylemlerinin altnda yatan gd
leri aratrmaktan ekinmiyorum; bu insanlar bana tm insan
lklaryla cevap veriyorlar ve ben drt saat boyunca hibir yor
gunluk hissetmiyorum, sorunlarn hibirini hatrlamyorum,
yoksulluktan artk korkmuyorum, lmden artk ekinmiyo
rum, btn varlm onlara karyor.5
Antik dnem insanyla dorudan iletiim kurduu duygusu
nu Montaigne de yaamtr.6 Yorumcular genellikle Montaignein modernliini ve kendini belli bir bireysel zne olarak gr
mesini vurgularlar: Amacm kendi benimi ortaya karmak
tr der Montaigne. Kendi deiken ve belirsiz doasndan ba
5

Francesco Vettoriye mektup, 10 Aralk 1513, P. Villarinin alnts, The Life


and Times ofN iccol M achiavelli (2 cilt, Londra, t.y.), II, s. 159. Niccol Mac
hiavelli (1469-1527): Floransal politikac ve diplomat; Floransa Cumhuriyeti
ikinci anslyelik bakan, 1498-1512; 1513 ylnda Mediciler tarafndan hap
sedilmi ve ikenceden geirilmitir ve daha sonra srgne gnderilmi ve te
mel eserlerini srgnde yazmtr.

Michel Eyquem, Seigneur de Montaigne (1533-92): gney Fransa beyefendilerindendir; Mezhep Savalar srasnda Katoliklerin yannda savatktan sonra,
srasyla 1 5 8 0 ,1 5 8 8 ve 1595te yaynlanan Deneme/eri yazmak iin toplum ya
amndan uzaklamtr.

34

layarak insan davranlannn eitlerini inceler ve de toplum


sal pratiklerin zamana ve yere gre deiken olulann vurgu
lar. Yine de yerleik Katolik anlay erevesi iinde, temel
k noktas, klasik antik dnemden gelen bilgeliktir. Bu neden
le Antik insanlardan: bizim glerimizin iyilikte ya da kt
lkte onlarla yarmas artk mmkn deildir, nk bunla
rn ikisi de onlarda bize gre ok fazla olan zihinsel kuvvetten
kaynaklanr diye sz eder. Montaigne, savata ar silahlar ta
np tanmamas gerektiine kadar ince ayrntlara vanncaya
dek ada uygulamalara rehberlik etmeleri iin srekli olarak
antik rneklerden alntlar yapar.7
Montaigne, 16. yzyln sonlarna doru, smrgeciliin ve
modem dnya ekonomisinin olumasnn sonucunda, ampi
rik bilgileri Avrupannkilerden ounlukla kkten farkl olan
toplumlann bilgilerinin geni biimde artt bir dnemde ya
zyordu. Bu bilgiyi, Alkanlk zerine adl o muhteem de
nemesindeki Avrupal olmayan eitli rnekleri de kullanarak,
gelenein yapabilecei ya da yapamayaca hibir ey yoktur
dncesini yerletirmek iin kullanabilirdi.8 lke olarak, bu
nerme insan doasnn en azndan bir lde uysal olduunu
ve deiik toplumsal kuramlar tarafndan deiik ekillerde biimlendirilebilecei anlamna gelir. Ne var ki, klasik antik d
nem yazarlarnn snrl saydaki toplum biimi eidini ok
tan belirlemi olduu varsayld srece, bu kuramlarn doa
s dzgn biimde incelenemezdi.

1.2. Modernlik kavram


Aydnlanmann nemi, byk lde, bu varsaym krmasn
dan kaynaklanr. Bunu yapmak iin de meruluunu gemi
ten gelen ilkelerden almaya almayan, bunun yerine kendi
z gerekesini sunan yeni bir a dncesini gelitirdi. Jrgen Habermasn deyimiyle: Modernlik, ynn baka bir d
7

M. de Montaigne, The Complete Essays (Harmondsworth, 1991), I. 26, s. 167,


1. 49, s. 334; II. 9, s. 453-6.

A.g.e., I. 23, s. 122-39 (alnt s. 129dan).

35

nemin rneklerinden yola karak bulmasn salayan kriterle


ri bundan byle dn alamaz, almayacaktr da: kendi kuralla
rn kendi iinden yaratmaldr.9
Modernlii gemiten kkten bir kopuu temsil eden yeni
bir dnem olarak gren bu anlay, 18. yzylda yava yava
biimlenir. Bu anlay, tarihsel zamanla olan ilikinin dei
mi olduu anlamna geliyordu. nceki AvrupalI entelektel
ler, klasik gemie ynelmilerdi, imdi ise onlar, gelecee y
neliyorlard. Bu yeniden yneliin kritik dnemi, 17. yzyln
sonunda querelle des anciens et des modernes* olarak bilinme
ye balanan dnemde yaand. eitli Fransz ve ngiliz yazar
lar; Galileo, Descartes, Byle ve Newton tarafndan gelitirilen
yeni fizik biliminin, antik dnem yazarlarnn yazdklarn
dan daha stn olduunu savundular. zellikle Acadmie des
Sciencesn sekreteri olan Bernard de Fontenelle, bilimsel bilgi
nin ilerlemi olmakla kalmayp sonsuza dek de ilerlemeye de
vam edeceini savundu.
Bilginin ilerledii dncesi, ok gemeden, insanlk tari
hi srecinin srekli olarak az ya da ok ileri gittiini iddia ede
cek biimde geniletildi. Turgot, 1750 ylnda insandan yle
sz ediyordu:
Gstergeler hzinesinin sahibi olarak ... elde ettii btn d
ncelere sahip olduu konusunda kendinden emin olabilir,
onlan bakalanna iletebilir ve srekli artmakta olan bir miras
olarak gelecek nesillere aktarabilir. Bu ilerlemenin tutkularla
ve onlann neden olduu olaylarla srekli olarak birlemesi in
sanln tarihini oluturur ki bu tarihte hi kimse, insandaki
gibi bir ocukluk ve erikinlik dnemi olan o geni btnn
bir parasndan daha fazla deildir.10
9

J. Habermas, The Philosophical Discourse o f Modernity (Cambridge, 1987), s. 7.

(* ) Eskilerle m odem ler arasndaki atm a - .n.


10 Turgot on Progress, Sociology and E conom ics, ed. R. L. Meek (Cambridge,
1973), s. 63. Anne Robert Jacques Turgot, Aulne Baronu (1727-81): Fransz fi
lozof ve iktisat; Fizyokrat okulunun nde gelen yelerindendir, 1774-6 yl
lan arasnda Maliye Denetmeni olarak alt dnemde XVI. Louis rejiminde
reform yapmak istemi, ama giriimi baarszlkla sonulanmtr.

36

bni Haldun gibi Turgot da tarihi, bireysel yaamla karla


trr, ama artk gerileme ve k dnemlerine yer yoktur: ge
lecek yalnzca daha fazla gelime vaat eder. yleyse modern
lik kavram, en batan beri, tarihsel ilerleme dncesine ayrl
mayacak biimde balyd. Yeni a, meruluunu, tam olarak,
gelecekteki sonsuz gelime vaadinden alyordu. Hans Blumenbergin belirttii gibi, ilerleme dncesi... u ann, yneldii
gelecek sayesinde, kendisiyle karlatrd gemi nnde s
rekli olarak kendini hakl karmasdr. 11
Peki durmadan ileri giden yeni bir a kavramnn orta
ya kmasn salayan balam hangi tarihsel koullar yaratt?
Modern dnyay, Eric Hobsbawmn ikili devrim adn ver
dii Fransz Devrimi ve ada (Ingiliz) Sanayi Devriminin
rn olarak grme eilimindeyiz.12 Yukarda zetlenen d
nceler, brakn endstriyel kapitalizmin Kuzey Bat Avru
pann belirli kesimlerine yerlemeye balamasna neden olan
ve daha aama aama gerekleen sosyoekonomik dnm,
1789da (gerekten de ounlukla bunlarn neden olduu d
nlen) Fransz Devriminin balamasndan bile ok nce bi
imlendi.
Bununla birlikte, 18. yzylda olan bir dizi gelime, Avrupa
lI entelektellerin dnyay yeni bir biimde grmelerine yar
dm etti. 16. yzyl Mezhep Savalan ve Otuz Yl Savalanmn
(1618-48) vahetinin ardndan daha fazla politik istikrar ve i
bara kavuulmas ve 17. yzyldaki bilim devrimi, bir geli
me anlaynn olumasn salad. Avrupal glerin stn
11 H. Blumenberg, The Legitimacy o f the M odem Age (Cambridge, Mass., 1983),
s. 32.
12 E. J . Hobsbawm, The Age o f Revolution (Londra, 1973), s. 11. Ekonomi tarihi
leri arasnda ngiliz Endstri Devrimini mit olarak adlandrmak gibi aptal bir
eilim vardr. Michael Mannm mantkl yorumlan bunu rtmektedir: 1850
ylma gelindiinde iilerin ve yatnmlann byk blm kentlere, ticarete ve
imalat sektrne kayma. nceki yzyl boyunca hi bu kadar uzun bir tanmsal byme olmam, iki yzyl boyunca byle bir ticari byme yaanma
m ve hibir zaman kentli ve retim merkezli bir ekonomi domamt. Dn
ya tarihi terimleriyle ifade edecek olursak eer bu bileke bir toplumsal dev
rim olarak saylmayacaksa hibir ey saylamaz: The Sources o f Social Power,
II (Cambridge, 1993), s. 93-94.

37

lk savam, giderek daha kresel bir sahnede gereklemeye


balad: Hindistan, Karayipler, Kuzey Amerika ve Orta Avru
pada yaplan Yedi Yl Savalar (1756-63) iin Reinhart Koselleck gezegenimizin ilk dnya savadr der. Dnya ekonomi
sinin Avrupa egemenliinde birlemesi, kimi gelimi adack
larn, kapitalist endstrileme srecini yaamaya balamasn
salayan ereveyi sundu. Btn bu etmenler, Koselleckin ta
rihin hzlanmas olarak adlandrd Avrupa toplumlann ge
milerinden hzla kopartan ilerici bir harekete katlma duygu
suna katkda bulundu.13
Tam olarak tanmlayacak olursak, Aydnlanma, modern
lie doru bylesi kkten bir kopu yaandn ifade edip bu
nu (ounlukla byk kukularla) savunan, daha ok Fran
sz ve Iskoyal 18. yzyl entelektellerinden oluan bir gru
ba verilen addr. Aydnlanma ncesinde, iki lkedeki koullar
birbirinden olduka farklyd. Fransz philosophelar Kta Avru
paszdaki mutlak monarilerin en by ile kar karyaydlar. Entelektel eletiri iin saray evresinin verdii giderek ge
nileyen ortamdan yararlanyorlard - bu eletirilere, Montaig
ne tarafndan balatlan ahlak gelenek erevesi iinde, insan
larn tutkular ile toplumsal kurumlar arasndaki iliki zeri
ne almalar ieren ahlak analizi zerinde durduklar srece
izin veriliyordu. Yzyln sonlanna doru, ahlaki eletiriler ati
den regimein** politik kusurlanna dikkat ekmek iin kullan
lan dolayl bir yol haline geldi.
Isko Aydnlanmas ise, tersine, 1701 ylndan beri tarihte
ki ilk anayasal monarinin paras olan bir lkede geliti. Av
rupadaki en gelimi okul ve niversite sistemlerinin birin
den yararlanan bu lkenin yurttalarnn gzleri nnde, Trokinin sonradan eitsiz ve birleik kalknma olarak adland
raca durumun arpc bir rnei vard. Gney Bat Iskoyanm Glasgow ehri yaknlarnda (ki buradaki niversitede
13 Koselleck, Futures Past, s. 1 2 0 ,1 5 0 .
(*) Eski rejim. Avrupada Rnesans, Reform hareketleri ve corafi keifler ile ykl
m bulunan Ortaa dzeninden Byk Fransz Devrimine kadar olan dne
me eski rejim ad verilir - .n.

38

Adam Smithin krss vard) Britanyann Atlas okyanusun


daki koloni yerleimleriyle yakndan balantl olarak ends
triyel bir ekonomi geliiyordu.14 Ne var ki Edinburgh ve Glas
gow philosophelarna gre, Yukar klanlar, Avrupal uygar bir
toplumdan ok, Amerikal vahi yerlilerle ayn tarihsel za
manda yayorlard: Yukan klanlar, Hanoverlerin hkmdarl
altndaki Byk Britanyann anayasal ilerlemesine bir tehdit
olarak ortaya ktklarnda, aa Iskoya 1715 ve 1745 isyanla
rnn bastrlmasna byk bir istekle katld.

1.3. Ahlaki bir bilim


Bu ve teki ulusal farkllklar ne olursa olsun, Aydnlanma d
nrlerinin ortak iki belirleyici zellikleri vard. Birincisi, or
tak aklsallk modellerini 17. yzylda modem fiziin kuru
luunda etkin olduunu dndkleri ilkelerden aldlar. Bu
nedenle Voltairein Philosophical Letters [Felsefi Mektuplar]
(1734) adl eseri, ayn zamanda, ngilterede kefettii Isaac
Newton ve John Lockem yeni bilim ve felsefesini Fransz oku
yucusuna tantma giriimidir.15 kincisi, philosophelar bu bilim
sel yntemi, en bata, ahlak olarak dndkleri eyin, geni
anlamyla insan tutkularn ve toplumsal kurumlan kapsayan
eyin sistematik olarak incelenmesi iin geniletmeye altlar.
Bu nedenle Humeun Treatise o f Humar Nature [nsan Doas
zerine Bir Yaz] (1739-40) adl kitabnn alt bal Deneysel
Yntemi Ahlaki Konularda Kullanma Giriimidir. Bugn asl
olarak epistemoloji ve metafizie katklan asndan incelenen
bu yaz, yazan tarafndan insan bilimine katkda bulunmak
zere yazlmtr.16
14 Adam Smith (1712-90): Glasgow niversitesinde Ahlak Felsefesi Profesr,
1752-63; modem ekonomik dncenin kumcusu.
15 Franois Marie Arouet, Voltaire olarak bilinir (1694-1778): geni bir yaz b
tnnn yazan - dz yaz ve iir, tarih ve kurgu, tiyatro oyunu ve tartma ya
zlan, felsefe ve talama; Aydnlanmann temel figrlerinden.
16 Bkz. D. Hume, A Treatise o f Human Naturen giri yazs (Harmondsworth,
1969), zl. s. 42-3. David Hume (1711-76): felsefi yazlannm deeri yaad
dnemde anlalmamtr, dini kukuculuu yznden akademik bir grev

39

Bu bilim, kendine model olarak aka Newton fiziini al


mt. Helvtius deneysel fizik gibi ahlak felsefesi yapmala
r gerektiini savunuyordu. Daha da aka yle yazyordu:
Fizikte hareket neyse ahlakta tutku da odur; hareket, her eyi
yaratr, ykar, korur, canlandrr ve onsuz her ey ldr. Ah
lak dnyasna hayat verense tutkudur.17 Tutkularn etkisi da
ha yakndan incelendiinde, bunlann Newtonun evrensel yer
ekimi yasasna benzer biimde alglanmas ilgi ekiciydi. Fiyat
seviyesi ve para stokunun karlkl olarak dengeye girmesini,
suyun belirli bir seviyede durulmasyla karlatran Hume y
le yazar: Bu ilemin gerekliliini aklamak iin fiziksel bir e
kime ihtiyacmz yoktur. nsanlarn ilgi ve tutkulanndan kay
naklanan ahlaki bir ekim vardr ve bu ekim ok gl oldu
u gibi ayn zamanda amazdr.18
Burada, bir ekilde, her bir oyuncunun davranndan kay
naklanan nesnel toplumsal rnt kavramnn biimleniini
gryoruz. Zenginlerin toplumsal adan yararl bir rol oynad
n savunarak bu durum zerine en nl yorumu (byk ola
slkla Rousseauya kar) Smith yapar:
Onlar yoksullardan biraz daha fazla tketirler ve doal ben
cillik ve agzllklerine ramen, yalnzca kendi rahatlann
dnyor da olsalar, altrdklan binlerce iinin emein
den elde etmek istedikleri tek ama bo ve doymak bilmez arzulannn tatmin edilmesi de olsa, gelitirdiklerinden aldklan btn rnleri yoksullarla paylayorlar. Grnmez bir el,
onlar, dnya, eer yurttalar arasnda iki eit paraya ayrl
sayd, yaamsal zorunluluklar nasl datlrdysa hemen he
men yle bir datm yapmaya ynlendirir, yani byle bir ni
yetleri olmasa da, bilmeseler de toplumun karlarna hiz
edinememitir, ama Essays [Denemeler] (1741-2) ve History o f England [ngil
terenin Tarihi] (1754-62) adl kitaplaryla Avrupada n kazanmur; Pariste
ngiliz elilii yapmtr, 1762-5, orada nde gelen Fransz p h iloso p h eh n ile
balant kurmutur (Rousseau ile frtnal bir ilikileri olmutur).
17 C. A. Helvtius, De lesprit, gzden geirilmi bask (Paris, 1968), s. 67-8, 40.
Claude Adrien Helvtius (1715-71): mltezim ve felsefeci.
18 D. Hume, Essays Moral, Political, and Literarary, ed. E. F. Millar (Indianapolis,
1987), s. 313.

40

met ederler ve trlerin remesi iin gerekli aralar sunarlar.


Tannmn inayeti, dnyay birka soylu arasnda dattn
da, paylamdan yoksun kald dnlenleri unutmam ya
da terk etmemitir. Onlar da rettiklerinin hepsinden payla
rn alrlar.19

Smith, burada, sko Aydnlanmasnn en ok ilgilendii ko


nulardan birini yanstmaktadr. Modem ticari toplumlarm rnein 18. yzylda ngiltere ve Fransann- gelimesi, mallan
olduka eitsiz biimde dattklan halde, yerine getikleri da
ha eitliki ama daha yoksul toplumlardan daha ileri olduklanm m gsteriyordu? Bu soruya Smithin verdii olumlu yant,
daha sonra toplumsal yaplann bireysel eylemlerin maksat d
sonulan olduu ilkesi olarak bilinecek olan ilkenin geliti
rilmesini de ierir. Zenginler kendilerini gerekletiren eylem
leriyle farknda olmadan, bilmeden toplumun karlanna hiz
met ederler.
Kant, daha sonra, tarihsel ilerlemeyi ortaya karan mekaniz
mann insann toplumsal olmayan toplumsall olduunu sa
vunduunda ayn dnceyi daha genel olarak ifade edecektir:
Kendini arama iddiasnda bulunduka her bireyin kanl
maz olarak karlaaca direnie yol aan (kendi balarna
hayranlk uyandrmaktan ok uzak olan) bu toplumsal olma
yan nitelikler olmasayd insanlar mkemmel uyum, kendini
tatmin ve karlkl sevgiden oluan basit ve pastoral bir var
lk gstereceklerdi. Ne var ki btn nsan yetenekler sonsu
za dek gizli kalacakt ve gttkleri koyunlar kadar iyi huy
lu olan insanlar, kendi varlklarnn hayvanlannkinden daha
deerli olduunu nadiren dneceklerdi. Yaradl nedenle
ri olan aklc doalan, gerekletirilemeden kalacakt. yley
se doaya bizlere toplumsal uyumsuzluk, ekimeli bir reka
bet anlayndan doan bir kibir ve bir eylere ya da gce sa
hip olmak iin doyurulamayan arzular verdii iin teekkr
etmeliyiz. Bu arzular olmasayd insanlarn o muhteem do
19 A. Smith (1759), The Theoty o f the Moral Sentiments (Indianapolis, 1982), IV.
I. 10, s. 184-5.

41

al kapasitelerinin gelimesi iin harekete geirilmesi gere


kecekti.20

Kant, Smithden daha ak bir biimde, maksat d sonu


lar ilkesinin teolojik temellerini aa karr. St. Augustine
gibi Hristiyan dnrlerin gelitirdikleri tarih felsefelerin
de, bireylerin bilinsizce gerekletirdikleri bencil eylemle
ri, Tannnn dnya iin kurduu gizli plann amalarna hiz
met eder. Yine de iki nemli konuda Smith, bu ilahi tarih an
laynn belirgin biimde tesine geer. lk olarak, Ulusla
rn Zenginliinde (1776) maksat d sonular ilkesini anali
tik bir araca dntrr. Ticari toplumlardaki i blm, ar
tan nfusun giderek artan ihtiyalarn karlayacak rnle
rin elde edilebilmesi iin giderek daha da karmaklamak
tadr. Bu ekonominin eitli etkinlikleri, mallarn piyasada
ki alm satmna baldr. retici ve tketiciler, tamamen ken
di bireysel karlar iin piyasaya katlrlar, ama sonuta orta
ya kan ey, arz ve talep arasnda oluan bir dengedir. Mal
larn fiyatlarnn piyasada dalgalanmas, arsa sahipleri, cret
li iiler ve kapitalist giriimcilerin retim srecine katklar
orannda bir gelir elde ettikleri mallarn doal fiyatlar ev
resinde oluur.
Smithin ticari toplum zmlemesi, ikinci bir adan da
ha, kuramsal bir ilerlemeyi temsil ediyordu. Saptad ekono
mik rntler, ne politik kurumlar ve devlet adamlaryla ne
de tek tek insanlarla ve onlarn bilinli eylemleriyle eitlenemeyecek bir toplumsal nesnellii yanstyordu. nceki iktisat
lar -rnein Sir James Stuart- arz ve talebi kapitalistlerin ol
duka iyi bir kr elde etmeyi umacaklar bir dzeyde denge
ye getirmek iin devlet mdahalesinin gerekli olduunu sa
vunmulard. Smith bunu inkr ediyordu: Uluslarn Zenginliinde piyasadaki btn devlet mdahalelerini geersiz klma
20 I. Kant, Political Writings (Cambridge, 1991), s. 44-5. Immanuel Kant (17241804): felsefeci; Knigsbergde (Dou Prusya) dodu ve buradaki niversite
de yaamnn byk blmn hocalk yaparak geirdi; byk eletirisi Critique o f Pure Reason (1781), Critique o f Practical Reason (1788) ve Critique
o f Judgement (1 7 9 0 )- Fransz Devriminden sonraki Bat felsefesinin balang
noktasn oluturur.

42

makla birlikte piyasann kendi kendini dzenleyen bir meka


nizma olduunda srar eder. Dahas, bu mekanizma denetim
ddr ve byk lde ilgili olduu bireysel oyuncularn kav
raynn tesindedir.
Smith, piyasa ekonomisini -devletler serbest brakt sre
ce - ana toplumsal snflarn uygun biimde dllendirildii bir
dzeye ulama eilimindeki kendi kendini dzenleyen bir sis
tem olarak grerek, Aydmlanmanm en yaygn biimde payla
lan varsaymlarndan birini yanstt. Philosophelar, yaygn bi
imde, mdahale edilmedii srece, eylerin ynelecei doal
bir olaylar sreci olduunu ileri sryorlard. Kukusuz bu ko
nuda Galileo ve Nevvtonun ortaya kard, baka bir nesne
tarafndan etkide bulunulmad srece belirli bir nesnenin be
lirli bir ynde ilerleyeceini belirten fizikteki eylemsizlik ilke
sinden etkilenmilerdi. Ne var ki onlar doal olana norma
tif bir anm kattlar, bylece olaylann doal sreci ayn za
manda olmas gereken sre anlamna gelmeye balad. Bu ne
denle, Fransz Fizyokratlar Okulu iktisatlarndan biri olan
Franois Quesnay doal bir fizik yasasna ilikin olarak u tan
m ne srd: doal dzendeki btn fiziksel olaylann dzenli
sreci, aka grld gibi, insanlk iin en yararl olandr. 21
Buna uygun biimde, serbest piyasa ekonomisinin slogan olan
braknz yapsnlar, braknz gesinleri ortaya karan kii de
Quesnay idi.
Topluma uygulandnda bu yaklam, insan doas kavra
mna ayrcalkl bir stat veriyordu. Toplumsal olaylarn do
al srecinin belirlenmesi, ncelikle btn insanlarn ile
rinde olan, dolaysyla hepsinde ortak olan, zellik ve yete
neklerin saptanmasna balyd. Smith, ekonomik ilerleme
nin kayna olarak grd iblmn aklamaya alr
ken yle yazar: blm, insan doasnda olan, grnte
yle kapsaml bir yarar olmayan, belirli bir eilimin, bir e
yi baka bir eyle dei toku etme, takas etme eiliminin zo
runlu ama ok yava ve aamal sonucudur. Yine de bu ei
limin kendisini yle aklayabileceimizi syler: bu, b
21 R. L. Meek, ed., The Economics o f Physiocracy (Londra, 1962), s. 53.

43

tn insanlarn ortak zelliidir ve baka hibir hayvan rkn


da bulunmaz.22
Toplumsal kurum ve davranlara ynelik somut deerlen
dirmeleri, insan doasna ilikin genellemelere dayandrma gi
riiminin elbette ki nclleri vard. Hobbes, ngiliz Devrimi s
rasnda (1640-60) mutlak monariyi hakl gstermek iin yaz
d byk eseri Leviatharin ilk blmn nsan zerine ad
l bir blmle amt.23 Korku, hrs ve kskanln sonsuz bir
yana srkledii yaratklara karanlk bir portresini sunuyor
du: yaamn kendisi hareketten baka bir ey deildir ve hi
bir zaman anlamsz olamayaca gibi, arzusuz ve korkusuz da
olamaz. Sonu olarak devletin olmad doal durum zorunlu
olarak sava durumudur: insanlar onlan korku iinde yaata
cak ortak bir g olmadan yaadklar zaman, her insann her
insana kar olduu, sava durumu ad verilen durumu yaar
lar. Hobbes, daha sonra, bu herkesin herkese savandan, ya
ni nl ifadesindeki biimiyle insan yaamnn yalnz, yoksul,
kt, kaba ve ksa olduu savatan kanmann tek yolunun
insanlar iin bir topluluk araclyla btn g ve kuvvetleri
ni bir kiiye ya da kiilerden oluan bir meclise, egemene brak
mak olduunu savunur.24
ok az philosophe Hobbesun nermeleri kadar karanlk
nermeleri kabul edip bylesi mutlakyeti sonular karm
tr. Yine de onun nerdii model gl bir modeldi. Aydnlan
ma dnrleri gibi, Hobbes da yntemini fizie dayandryor
du: geometri rneinden (ki geometri Tanny insanla ver
dii bilimler arasnda tek memnun edenidir) yola karak ve
doann kitabn amak iin matematiksel akl yrtme ynte
22 A. Smith (1776), An Inquiry into the Nature and Causes o f the Wealth o f Nations
(2 cilt, Indianapolis, 1981), I. ii. S. 23.
23 Thomas Hobbes (1588-1679): bir rahibin olu olarak dnyaya geldi, yaam
boyunca byk Cavendish ailesinin himayesinde yaad; ann politik al
kantlarna (Hobbes 1640h yllan Fransada srgnde geirdi) ve retisinin
kt nne karn (Cizvitler ona Malbesburynin eytan adm taktlar) dok
sanl yalanna kadar yaad.
24 T. Hobbes (1651), Leviathan (Oxford, 1996), VI. 58, s. 41; X111. 8 ve 9, s. 84;
XVIII. 13, s. 114.

44

mini kullanan Galileo ve Descartes gibi adalarn rnek ala


rak savn net tanmlardan balayarak tmdengelimli bir biim
de gelitirmeye alt.25 Birok Aydnlanma dnr, Hobbesun insan doasnn, ilke olarak, insanlarn politik ve top
lumsal kurumlann yokluu durumunda nasl davranacakla
r dnlerek ortaya karlabileceine olan inancn payla
yordu. rnein, Montesquieu bizim esiz varlmzn oluu
mundan kaynaklanan doa yasalann bilmek iin ... toplumlann kurulmasndan nceki insann dnlmesi gerekir. n
sann o durumda kabul edecei yasalar, doann yasalar ola
caktr diyordu.26
Bu akl yrtme biimi, Hobbesun insafszca dile getirdii,
bylesi bir doa durumunda insanlarn her birinin kendi birey
sel karlarn izleyecei gr ile paraleldi: onlan genel kar
lar dnmeye yneltmek iin zor kullanlmas ya da eitim
gerekecekti. O zaman ticari toplumda bireysel arzulann zgr
lemesi, istikrarl ve zengin bir devletin varln srdrmesi ile
tutarl olacak mdr? Smithin bundan kuku duymamasnn bir
nedeni grnmez el mekanizmasdr. Kendi karlarnn pe
inde koan bireyler, piyasa zerinde kimsenin bilinli olarak
yaratmad bir etki yaratarak herkesin refahn salayacaktr.
Dahas, The Theory o f the Moral Sentiments [Ahlaki Duygular
Kuram] adl kitabnda Smith, z-sevgi eilimimizi denetleyen
eyin, bakalarnn duygusal durumlaryla kendimizi zdele
tirme kapasitemiz olduunu savunur: Yani bakalar iin ok
ey, kendimiz iin az ey hissetmek, bencilliimizi snrlamak
ve kendimizi kar amac gtmeden sevgiye adamak, insan do
asnn mkemmellemesini salar.27
Eer bakalarnn ne hissettiinin anlalmas ile kar, top
lumsal hayatn balarn salyorsa amac genel mutluluk
tur. Bu dnceye ynelik en etkili tanm, yarar ilkesini (ya
25 A.g.e., IV. 12, s. 23.
26 Charles de Secondt, Baron de La Brde et de Montesquieu (1748), The Spiril
o f the Laws (Cambridge, 1989), 1. 2, s. 6. Montesquieu (1689-1755): Fransz
soylularndan, Bourdeux Parlamentosunun bakan.
27 Smith, Theory, I. i. 5. 5, s. 25.

45

da en byk mutluluk ilkesini) aklarken Bentham yapm


tr: yleyse bir eylemin toplumun mutluluunu artrma eili
mi, azaltma eiliminden oksa ... bir eylemin yarar ilkesine uy
gun olduu sylenebilir.28 Ama Benthamm yararclnn te
mel retisi philosophelar arasndaki genel uzlamay ifade edi
yordu. Mutlulua verilen ncelik, atomcu bir bireycilie deil,
toplumsal reform arayna ballk anlamna geliyordu. Bu n
celik, devrimsel nlemleri hakl gstermek iin de kullanlabi
lirdi. Jakoben lider Saint-Just, Mart 1794te Devrim dman
larnn mallarn yoksullara datan loi ventseu* Konvansiyo
na sunduunda mutluluun Avrupada yeni bir dnce ol
duunu sylyordu.29

1.4. Toplum kuramnn geliimi


Smithin kendi kendini dzenleyen bir ekonomi anlay poli
tik kurumlardan bamsz bir toplum kavramn ifade etmek
te ne kadar kararl olsa da toplum kuramnn biimsel geli
imi, ok daha nce, Montesquieunn yazlarnda balam
tr. The Spirit o f the Laws [Yasalarn Ruhu] bir anlamda, kla
sik dnrlerin farkl politik biimlere olan ilgilerinin de
vam nitelii tar. Montesquieu temel devlet eidi oldu
unu saptar: cumhuriyet, monari ve despotizm. Ancak in
celemeleri yalnzca ya da zellikle politik kurumlar zerine
odaklanmaz. Devletin doas ile ilkelerini birbirinden ay
rr: doas onu o yapan eydir; ilkeler ise onun eylemde bu
lunmasn salayan eydir. Biri onun zel yapsdr, teki ise
onu harekete geiren insan tutkulardr.30 yleyse monari
ler onurla, cumhuriyetler erdemle, despotizmler ise korkuy
la yaatlr.
28 J. Bentham (1789), An Introduction to the Principles o f Morals and Lgislation
(Londra, 1982), s. 12-13. Jeremy Bentham (1748-1832): Hukuk reformcusu
ve Yararcln kurucusu; mumyalanm bedeni University College Londonda
sergilenmektedir.
(*) Fransz devrim takviminin altnc ay (19 ubat-20 Mart) yasas - .n.
29 Alnt A. Soboul tarafndan, L a Rvolution fran aise (Paris, 1988), s. 349.
30 Montesquieu, Spirit, 3, 1, s. 21.

46

Her biri belirli bir devlet biimiyle zdeletirilen bu tutku


lar, aslnda, o yapnn altnda yatan ve onu srdren, birbiriyle ilikili koullar, kurumlar, uygulamalar ve inanlar btn
nn bir parasn oluturur. Montesquieunn YASALARIN
RUHU adn verdii ey ite bu btnlktr. Bu nedenle Mon
tesquieu unlar savunur:
Onlar [yasalar] lkenin fi z ik s e l z elli iy le balantl olmaldr;
dondurucu, kavurucu ya da lk olan iklimle; blgenin yeri ve
bykl gibi zellikleriyle; insanlann yaam biimleri, yani
ifti, avc ya da oban olmalanyla ilgili olmaldr; yasalar ana
yasann kaldrabilecei zgrlk derecesiyle, orada yaayanla
ra! dinleriyle, eilimleriyle ve zenginlikleriyle, saylaryla, tica
retleriyle, gelenek grenekleriyle balantl olmaldr; son ola
rak yasalar birbiriyle, kkenleriyle, yasa koyucunun amacyla
ve dayand eylerin dzeniyle ilgili olmaldr. Yasalar btn
bu bak alanyla deerlendirilmelidir.31

Montesquieu bylece politik kuram, ahlak bilgisini -yani


gelenek grenekler olarak tanmlad bilgiyi- iine alacak
ekilde devlet biimleriyle balantl biimde geniletir. An
cak, tinin karakteri ve kalbin tutkular eitli iklimlerde bir
birinden tamamen farkldr, yasalar bu tutkulardaki ve bu ka
rakterlerdeki farkllklara uygun olmaldr. klim zerinde,
en ok, despotizmi zmlerken durur, buna gre insan, is
teyen bir yarata boyun een bir yaratktr. Asyann kavu
rucu iklimi despotizmin, deyim yerindeyse, orada doallat
rlmas anlamna gelir.32 Scak hava, insanlar geveterek on
lar uysal ve lks dkn haline getirir. Ayrca arzular yle
sine ateler ki kadnlar ve erkekler yalnz braklamaz, bu du
rum da haremlerin ortaya kmasn zorunlu klar. (Louis Althusserin gzlemledii gibi, despotizmin kaynann korku
olduu kadar arzu da olduu sylenebilir.)33 Bu koullar, ik
tidarn tek bir keyf yneticide toplanmasn gerektirir. Daha
31 A.g.e., 1. 3, s. 9.
32 A.g.e., 14. 1, s. 231; 3. 10, s. 29; 5. 14, s. 63.
33 L. Althusser, Poliiics and History (Londra, 1972), s. 81.

47

souk kuzey iklimleri ise tersine cumhuriyet ve monari gibi


devlet biimlerini srdrebilmek iin gerekli olan cesaret ve
kuvveti verir.
Montesquieu, Doulu ve Avrupal gelenekleri Per iar Letters [Fars Mektuplar] adl eserinde ok daha nce karla
trmaya almt (bu karlatrma, orada, temel olarak d
nemin Fransasna eletirel bir bak sunmak iin kullanlan
bir ara grevi grmt). Bu yaklamn klasik ncleri var
d: antik Yunanllar kent-devletlerinin yapsal ve ideolojik a
lardan Pers mparatorlugundan neden bu kadar farkl oldu
unu anlamak iin iklim kuramlarn kullanyorlard. ada
Avrupal gezginlerin Yakn Dou, Hindistan ve indeki b
yk monarilerle ilgili ykleri, despotizm portresi iin Montesquieuye gereken ham maddeyi salam oldu. Yine de Do
u ile Bat arasnda byle kresel ztlklar izen pek ok teki
Avrupal yazar gibi Montesquieu de Dou toplumlanyla ilgili
bilgi retmekten ok, Batnm kendini anlama biimini derin
letirmekle ilgilidir.
Montesquieunn aklayc modelinde bulunabilecek gerilimlerde bu durumun izlerine rastlanabilir. Bir yandan klim
imparatorluu, tm imparatorluklann ilkidir derken te yan
dan da kuramnn daha oulcu eitlerini sunar: nsan pek
ok ey ynetir: iklim, din, yasalar, devlet kurallar, gemi r
nekler, gelenek grenekler; sonu olarak genel bir tin yarat
lr. Kat bir iklimsel belirlenimcilik, Avrupann despotizmden
uzak ve gvende olduu anlamna gelecekti. Ancak Montesqu
ieu iktidarn uzun sre ktye kullanlmas ya da byk bir
fetih sonucunda despotizm belirli bir sre iin yerleirse ne ge
lenekler, ne de iklim sabit kalacaktr; dnyann bu gzel blge
sinde insan doas, en azndan bir sre iin, kendisine ynelti
len hakaretlerin acsn ekecektir der.34
yleyse iklim kader deildir. Montesquieunn korkun
despotizm portresi, en azndan bir bakma aristokrasiyi mo
narinin balaklarna dntren Bourbon mutlakyetinin ve
gzdeler ve sultanlar tarafndan ynetilen bir saray toplumu34 Montequieu, Spirit, 19. 14, s. 316; 19. 4, s. 310; 8. 8, s. 118.

48

nun yurttalarnn ak bir eletirisidir; ayn zamanda da lm


l devlet yeniden ynetime getirilmedii srece, Fransay bek
leyen gelecee ilikin bir uyardr. Montesquieu monarik
devletin yapsn orta seviyedeki, ikinci snf ve baml gle
rin oluturduu ve monarinin temel kuralnm monari de
yok, soyluluk da: soyluluk da yok, monari de; bunun yerine des
pot var ilkesi olabilmesi iin bu glerin en doal olannm
soyluluk olduu zerinde srarla durur. Ilml devlete ula
mann en iyi yolu, Montesquieunn ada Ingilterede oldu
una inand, yasama, yrtme ve yarg glerinin birbirin
den ayrlmasdr. Bu gcn sultann kiiliinde topland
bir toplumda yaayan Trkler arasnda zalimce bir despo
tizm egemendir.35 Althusser, Amerika Birleik Devletleri Ana
yasasnn biimlenmesini etkileyen bu nl retinin, Monte
squieu asndan, politik radikallikten ok, modas gemi bir
dzeni savunmay, yani Fransz monarisi ynetimindeki feo
dal aristokrasinin gcn ona geri verme giriimini yanstt
n syler.36
Althusser, ayrca, Montesquieunn tarihin evrensel ak
lam asna p ozitif bir ilke sunan ilk kii olduunu, bunun da
bir devletin kurumsal yaps ile altnda yatan ilke -yasalar
nn ayrt edici ruhu- arasndaki gerilimden kaynakland
n savunur.37 Ne var ki Montesquieu, bu ruhun biimlenme
sinde iklime belirleyici rol verdii lde, tarihsel dnm
leri belirleme ve aklama olasln yok eder. klimsel farkl
lklar (greli olarak) srekli olduuna gre, en ok, toplum
sal ve politik kuramlarn srekli nedenlerine ilikin bir deer
lendirmenin temelini oluturabilir. Yasalarn Ruhu, 18. yzyl
tarihilerinin politik olaylar gelenek ve greneklerdeki dei
ikliklere balamasna ilham vermi olsa da kitabn kuram
sal erevesi, duraan bir karlatrmal sosyolojinin ere
vesidir. John Millar, sko Aydnlanmasnn gelitirdii tarih
kuramn ileri gtrrken Montesquieuye aka kar ka
35 A.g.e., 2 .4 , s. 18; 11. 6, s. 157.
36 Althusser, Politics, s. 106.
37 A.g.e., s. 50.

49

rak ulusal karakter, iklimin dorudan etkisine pek bal de


ildir diyordu.38
Aslnda bu kuram, hemen hemen ayn dnemde 1750li yl
larda Turgot ve Smith tarafndan da gelitiriliyordu; ama tam
olarak ifade edilmesi sko Aydnlanmasnm temel btncl
baarlarndan biriydi. Kuram, Drt Evre Kuram olarak bi
linmeye baland. Tarih, en iyi politik anlat yoluyla anla
lan yneticilerin eylem ve atmalar olarak deil, nitelik ba
kmndan farkl ekonomik rgtlenme eitlerini temsil eden
drt ayr toplum evresi -avclk, toplayclk, tanm ve ticaretile oluan ilerici bir gelime olarak grlmelidir. Bu snflama,
toplum incelenirken ekonomik ilikilere ncelik verilmesi ge
rektiini gsterir. Bu gr, en ksa biimde, William Robertsonm History o f America [Amerika Tarihi] (1777) adl kita
bnda ifade edilir: insann toplum iinde bir araya geldiin
de yaadklarna ilikin yaplacak bir incelemede dikkat edile
cek ilk nokta, insanlarn geinme biimleri olmaldr. Gein
me biimleri byle eitlilik gsterdiine gre, insanlarn koy
duklar yasalar ve izledikleri politikalar da birbirinden fark
l olmaldr.39
Millar da benzer biimde geinme biimini vurgular, in
san tarihinde cahillikten bilgiye, kaba davranlardan uygar
davranlara doru doal bir ilerleme vardr ve bu ilerlemenin
eitli evrelerine tuhaf yasa ve adetler elik eder diyor Millar.
Yani kadnlarn statsndeki gelime -k i Millar bunun Avru
pann zarif ve ince uluslarnm bir zellii olduunu iddia
eder- temel olarak insanln ortak yaam sanatlarnn iler
lemesinden kaynaklanr. Ayn ilerleme, kleliin yava yava
Avrupadan kaybolmasndan da sorumludur: daha ince ve da
ha zor retim dallarnda edinilmesi zorunlu o beceriyi de, uy
38 J. Millar (1771), The Origin o f the Distinction o f Ranks, W. C. Lehmann, John
M illar o f Glasgow 1735-1801 (Cambridge, 1960), s. 180. Joh n Millar (17351801): Smithin rencisi, Glasgow niversitesinde Sivil Hukuk Profesr ola
rak almtr, 1761-1801; Charles James Foxun takipisidir, parlamenter re
formu savunmu, kle ticaretine ve Devrim Fransas ile savaa kar kmtr.
39 Alnt R. L. Meek tarafndan yaplmtr, Economics and Ideology and Other Es
says (Londra, 1967), s. 37.

50

gulama alkanlklarn da kazanmak iin desteklenmemi bir


klenin yapt iten pek fazla kr elde edilemez. Yine de Millar zlerek belirtmektedir ki klelik Amerikan yerleim yer
lerinde gelimeye ve Iskoyann kmr ve tuz madenlerinde
varln srdrmeye devam etmektedir; kiisel zgrln
getirilmesinin kanlmaz sonucu, yurttalarn daha al
kan olmas ve olanaklarn artmasyla nfusun, ulusun kuvvet
ve gvenliinin zorunlu olarak artmas olduu iin klelik, bu
duruma daha fazla direnemez.40
Iskoyal philosophelar tarafndan zetlenen tarihsel rnt, hem daha az karmak geinme biimlerinden daha kar
mak ve retken geinme biimlerine doru bir hareketi tem
sil ettii iin, hem de politik zgrlkleri artrd iin ileri
cidir. Peki bu sreci harekete geiren ey nedir? Millar bu
nu una balar: nsanda koullarn gelitirme eilimi vardr;
bunun sayesinde bir ilerleme derecesinden tekine geer; is
teklerinin benzerlii ve o istekleri yerine getirme yetenei in
sann ilerlemesinin birok evresinde her yerde belirli bir bir
lik gstermitir.41 nsan yetenekleri, ihtiyalarn kamlama
s ile geliir: zellikle tarmn gelimesi, mesleklerin oalma
sna neden olmu ve bu da zamanla retimin ve ticaretin ge
limesine yol amtr.
Turgot, kuramn kendi gelitirdii versiyonunda insan az
minin ve hrsnn, tarihi, farknda olmakszn ileri gtrmek
teki rolne byk vurgu yapar: Tutkular kark ve tehli
keli olsalar da eylemin ve ilerlemenin asl nedenleri halini
alrlar.42 Grdmz gibi, Smith ayn kuram, srecin son
evresi olan ticari toplum evresinde bireysel karlarn btn
lemesini deerlendirmek iin kulland. Buna karlk, Condorcetin Sketchfor a Historical Picture o f the Progress o f the Hu
mar Mind [nsan Zihninin lerlemesinin Tarihsel Grnm
nn Tasla] (1794) adl denemesi, balndan da anlalaca
gibi daha genel toplumsal geliimin kayna olarak, entelek
40 Millar, Origin, s. 176, 225, 228, 299, 317.
41 A.g.e., s. 176.
42 Meek, ed., Turgot on Progress, s. 70.

51

tel gelimeyi gsterirken belki de daha ok Fransz Aydnlan


masn yanstr: bu nedenle tarihsel deiimi yaratan ey, d
ncelerdir.43
Drt Evre Kuramnn neminin doru biimde anlalmasna
en nemli katky yapan Rodney Meek 18. yzyln ikinci yan
snda sko Tarih Okulu, bu Klasik sosyoloji anlayn yle bir
evreye getirdi ki en azndan genel hatlanyla Marksist sosyolo
ji anlayna belirgin biimde benzemeye balad diyor.44 Bylesi iddialar, anakronizme dme tehlikesi ieriyorlar. sko
Aydnlanmasnn nc dnrleri, ounlukla, sorulann ve
hatta kendi kategorilerini antik ve erken modem dnem poli
tik dncesinden aldlar. Yine de bu somlara verdikleri yant
larda, bylesi bir toplum ile devlet biimlerini birbirinden kes
kin biimde ayran, toplumsal geliimin arda arda gelen evrele
rinin genel bir deerlendirmesini yapan ve eski toplumsal yap
lardan kkten ayrlan ada Avrupa'nn ticari toplumlaTnn
yapsn aydnla kavuturmakla zel olarak ilgilenen bir kura
mn biimlendiini gryoruz. Baka bir deyile, modem top
lum kuramnn ilk olarak Iskoyal philosophelann yazlarnda
ortaya ktn gryoruz.

1.5. i gerilimler
Aydmlanmay, bir sre sonra yaanan olaylarla rtlen
saf, aklc bir iyimserlikle sulamak allagelmi bir tutum
dur. Bylesi iyimserlik rnekleri bulmak zor deildir. Con
dorcet de Sketch adl kitabna doann insan yeteneklerinin
mkemmellemesi iin hibir snr koymadn, insann m
kemmellemesinin tamamen sonsuz bir sre olduunu ve bu
mkemmellemenin ilerlemesinin bundan sonra onu durdur
maya alacak her tr gten bamsz olacan ve dnya
nn yandan baka snr tanmadm akla ve olgulara daya
43 Marie Jean Antoine de Caritat, Marquis de Condorcet (1 7 4 3 -9 4 ): m odem
oyun kuramn douran sosyal matematii" gelitirmeye alt; Fransz Dev
rimi srasnda Girondin milletvekili idi, Jakobenler tarafndan tutukland ve
kendini hapiste zehirledi.
44 Meek, Economies and Ideology, s. 34-3.

52

narak gsterecei vaadinde bulunarak balamtr. Ona gre


insann, varlnn zorunlu sonucu olan ahlaksal iyilii, b
tn teki yeteneklerinde olduu gibi sonsuz mkemmelleme
yeteneine sahiptir ... doa doru, mutluluk ve erdemi birbi
rinden ayrlmayan bir zincir halinde birbirine balamtr.45
Condorcetin bu denemeyi, Fransz Devrimi srasnda Jakobenler tarafndan hapsedildiinde yazd gz nnde bulun
durulursa gelecee olan bu inan daha da belirgin bir ekil
de anlalr.
Ne var ki Aydmlanmay bylesi kr bir iyimserlikle zde
letirmek ok basit bir deerlendirme olacaktr. Voltairein o
byk roman Candidin [Kandid] yazln 1 Kasm 1755te
olan byk Lizbon depremi hzlandrd. Kentin te ikisini y
kma uratan ve 5000 ile 15000 arasnda kiinin lmesine ne
den olan bu felaket, Avrupa toplumunu derinden sarsmt.
Voltaire, depremi ve Orta Avrupada Yedi Yl Savalarinn ya
ratt ac gibi insann yaratt felaketleri, iyimser grleri,
zellikle de felsefeci Leibnizin olas btn dnyalarn en iyi
si olan bu dnyada her ey en iyiye ulamak iindir diye ifa
de ettii metafizik retisini alaya almak iin sistematik olarak
kulland.
Dahas, greceimiz gibi, Condorcetin deimez bir yasa
olarak grd tarihsel ilerlemenin srdrlebilirlii ve hatta
arzu edilirliine ilikin pek ok philosophe ciddi kukulan ol
duunu ifade ettiler. Bu kukular, Aydnlanma dnrleri ta
rafndan gelitirilen dnce sisteminin iindeki bir dizi geri
limden yalnzca biriydi. Zorluk yaratan bu kaynaklann ksaca
incelenmesi, bu dnrlerin sonraki toplum kuramclan iin
tammladklan gndemin belirlenmesine yardm edecektir.
(1) nsan doas ve tarih. nsan doas kavram, erevesi, Ay
dnlanma kuramclan tarafndan izilen aklamalarda sklk
la karmza kar. rnein Smithin dei toku, takas ve al
veri eilimi ve Millarn [insann] kendi koullann gelitir
45 Marquis de Condorcet (1796), A Sketch f o r a Historical Picture o f the Progress
o f the Human Mind (Londra, 1955), s. 4, 193.

53

me eilimi ile ilgili grlerini dnelim. Peki ama hangi te


mele dayanarak btn insanlarda gerek anlamda ortak olan
zellikleri belirlediimizden sz edebiliriz? Bu temelleri olu
turmak iin ounlukla insanlann doal durumda nasl dav
ranaca zerine akl yrtlyordu. Ancak Montesquieunn
deyimiyle toplumlann oluumundan nce erkek ve kadnla
rn bir ekilde var olabilecekleri dncesi ne kadar geerliydi?
Philosophelarm toplumsal yaamn tarihsel zellikleriyle daha
yakndan ilgilenmeye balamalaryla, doal durum kavramna
daha kukulu yaklalmaya baland.
Bu nedenle sko Aydnlanmasnn en etkili kiiliklerinden
biri olan Adam Ferguson, Rousseau ve Helvetius tarafndan
kullanld biimiyle bu kavrama dorudan saldrd:
Eer onu [insan] tanmak istiyorsak ona, yaamnn akna ve
davran biimine dikkat etmeliyiz, insanla dnldnde
toplumun birey kadar yal; dil kullanmnn ise el ya da ayak
kullanm kadar evrensel olduu grnmektedir. Eer kendi
trn tand ve yeteneklerini elde ettii bir dnem olduysa
da bizim o dneme ilikin elimizde hibir kayt yoktur ve bu
konuda bizim dncelerimiz hibir amaca hizmet etmeyecei
gibi, hibir kantla da desteklenmemektedir.46

Rousseaunun kendisi, yaygn biimde, erdemli bir doal


insanm ar bir titizlikle yazlan portresinin yazar olarak gs
terilse de Second Discourseun [kinci Sylem] balangcnda
ayn zorluktan sz ediyordu: zaman ve olaylarn birbirini iz
lemesiyle orijinal yapsnda olumu olabilecek btn deiik
likleri geirdikten sonra insan, doann onu yaratt biimiy
le kendini nasl tanyabilir ve kendi zne ait bir eyle koulla
rn onun ilkel haline yapt eklemeleri ya da deiiklikleri bir
birinden nasl ayrt edebilir? Bu soruya tarihsel aratrma ye
rine, varsaymsal ve koullu akl yrtmelere dayanarak ver
46 A. Ferguson (1 7 6 7 ), An Essay on the History o f Civil Society (Famborough,
1969), s. 9. Adam Ferguson (1 723-1816): Siyah Saat rejiminin temel vaizi,
1746-54; Edinburgh niversitesinde Yorum Bilim ve Ahlak Felsefesi Profesr
l yap, 1764-85; Essay adl eseri Franszca ve Almancaya evrildi ve Avru
pada yaygn biimde okundu.

54

dii yant, ilk insan yalnz yaayan, kar cinsin yeleriyle rast
lantsal ilikiler sonucunda reyen dilsiz, toplum d, dn
meyen bir hayvan olarak tanmlar.47 nsan varlnn bylesine hie indirgenmesi, Rousseau asndan trn tarihsel gelii
mini deerlendirmek iin kullanlan bir ara grevi grr, an
cak insann sonuta geirdii deiimlere dikkat ekerken in
san doasnn aslnda tarihsel olarak deiebilir olduu ve her
hangi bir zamanda var olan toplumsal ilikilerin etkisini tad
nermesine de ak kap brakr.
(2) Egemenlik ve zgrlk. Bu analitik zorluklar birok philosopheun insan doas ve var olan toplumsal ve politik kuram
larla rttn dndkleri idealize edilmi toplum imge
sine kar kmalarn engellememitir. Bu nedenle Abb Raynal 1770 ylnda Toplum, insan ihtiyalarnn, devletse kusur
larnn rndr ... toplum znde iyidir; devlet ise hepimi
zin ok iyi bildii gibi kt olabilir, ounlukla da yledir di
ye yazyordu.48
18.
yzyln son on yirmi ylnda, Bourbon rejiminin yarat
t zorluklar daha da iddetlendike, Fransz Aydnlanmasna
yneltilen eletiriler, Katolik Kilisesine kar daha ak bir d
manlk sergilemeye ve politik reformlara daha ok ynelmeye
balad. Iskoyal philosophelar, devrim ncesi bir kriz haline
dnen durama kar kmak zorunda olmasalar da Hanover
hkmetini daha temsilci hale getirmek iin dile getirilen par
lamenter reform talepleri Britanya politikasnda nemli bir te
ma haline geldi. 19. yzyln balarnda en ateli reform yanlla
r arasnda Bentham ve pek ou sko Aydnlanmasndan de
rinden etkilenen takipileri Felsefi Radikaller vard.
Politik reform nasl bir yn izlemelidir? Erken dnem mo
dem politik dncenin byk baarlarndan biri Hobbes, Bo
din ve teki dnrlerin, yazlarnda, btn meru iktidarla
rn glerini aldklar devletin, ayr bir btnlk olarak anlal
47 J.-J. Rousseau (1 7 5 5 ), D iscourse on the Origins and Foundations o f Inequality
am ong Men (Harmondsworth, 1984), s. 67-78.
48 AhnU Heilbron tarafndan yaplmtr, Rise, s. 92.

55

masn salayan modem egemenlik kavramn oluturmu ol


malardr. En azndan balang aamasnda, bu dnce bii
mi, Kta Avrupasnn byk mutlakyeti devletlerinin gc
nn merkezlemesi iin bir gereke sundu. Ancak bu, tarih
ilerin klasik cumhuriyeti gelenek olarak adlandrmaya ba
ladklar erken modem dncedeki baka bir gl eilimle
birlikte srdryordu varln. lhamn Rnesans hmanist
leri tarafndan yeniden kefedilen antik Roma cumhuriyetinin
politik kuramndan alan bu gelenek, politik zgrln iine,
kendi kendini yneten cumhuriyeti bir toplulua yurtta ola
rak katlmann da girdiini savunuyordu. Oluan devlet biimi
ite bu yzden yurttalarn erdemine dayand. Bolingbrokeun
belirttii gibi, akll ve cesur bir halkn elinden aldatma yoluy
la ya da zorbalkla zgrlkleri alnamaz.49 Klasik cumhuri
yetiliin en nemli savunucusu Machiavelli idi. Machiavellinin orijinallii, yurttalk erdeminin (virt) zorunlu olarak s
radan bireysel davranlar gzlemlemekten olumadn, ayn
zamanda devleti srdrmek iin ne kadar zalimce de olsa, d
rst olmayan bir biimde de olsa ne gerekiyorsa onu yapmaya
istekli olunmasn savunmasnda yatar.
Erken modem dnem Avrupasnn grece byk ve karma
k devletlerinde cumhuriyetle ynetilen bir devletin yaama
ans konusunda kukularm dile getirirken Montesquieu pek
ok philosophe adna konuuyordu. Yine de cumhuriyeti gele
nek Rousseau ile gl bir savunucuya kavutu. Rousseau, The
Social Contractta [Toplum Szlemesi] (1762) Hobbes ve Bo
din tarafndan gelitirilen egemenlik kavramn ele alr ve ege
menlii halka geri verir. Meru devlete, ancak bireyler bir ara
ya gelip kendilerini yapay ve kolektif bir btn, egemen, hale
getirmek konusunda anlatklarnda ulalr. Yalnzca bu ekil
de bir araya gelen insanlarn yasa yapmaya hakk vardr; bu hak
seilen temsilcilere verilemez: toplu bir varlktan ibaret olan
egemeni, kendinden baka kimse temsil edemez, egemen ken
49 Lord Bolingbroke, Political Writings (Cambridge, 1997), s. 111. Henry St John,
Bolingbroke Vikontu (1678-1751): Britanyal politikac; uygulamadaki hatala1 nn, yazlarnn 18. yzyl politik dncesi zerindeki etkisiyle kapatmtr.

56

di kendini temsil eder - iktidar devredilebilir, ama irade devre


dilemez. Bu dzenleme, cumhuriyeti zgrlk idealini kendi
kendini ynetme ile gerekletirir: insan, sivil toplumla birlik
te ahlaki zgrlk de kazanr ve ancak bu ekilde kendi kendi
nin efendisi olabilir; nk salt arzulara gre ynetilmek kle
liktir, insann kendi kendine koyduu yasalara boyun emek
se zgrlktr.50
Rousseaunun egemenlii ulusa vermesi, modern demok
ratik dncenin temel balang noktalarndan biridir. An
cak, egemenliin kullanlmas, egemenin iradesini gsterme
si ile olabilir. Rousseauya gre insanlar iradelerini nasl ifa
de ederler? Rousseau, her bir yurttan zel karn yanstan
zel iradeleri ile toplumun genel karn ifade eden genel ira
deyi birbirinden ayrr. Yasalar genel iradenin ifadesidir. Ne
var ki bu genel iradenin bir mecliste toplanan yurttalarn o
unluk oyu araclyla ifade edilmesi zorunlu deildir. Rous
seaunun nl sznde belirttii gibi: Herkesin iradesi ile ge
nel irade arasnda ounlukla byk fark vardr; genel irade
yalnzca ortak karla ilgiliyken herkesin iradesi yalnzca zel
iradeyle ilgilidir ve aslnda bireysel arzularn toplamndan da
ha fazla bir ey deildir. te bu durum, Rousseaunun, yurt
talarn cumhuriyeti erdem anlayn gelitirmelerini ve zel
arzulan yerine ortak karlara bavurmalannn tevik edilme
sini salayan eitli aralar -rnein ilk anayasay oluturan
bir yasa koyucu, blgesel karlar ifade eden hiziplerin orta
dan kaldmlmas ve devlet denetimindeki sivil din- nermesi
ne neden olur. Toplumsal eitsizliin en aza indirilmesi gerek
tiini de savunur: Devlette tutarllk istiyor musunuz? y
leyse iki u noktay mmkn olduunca birbirine yaklatrn;
ne zenginler ne de dilenciler olsun; nk doal olarak birbi
rinden ayrlmayan bu iki tabaka, ortak yarar iin ayn derece
de zararldr; bir snftan tiranlk yandalan, tekinden de ti
ranlar kar.51
50 J.-J. Rousseau, T heS ocial Contract (Harmondsworth, 1968), I. 6, s. 61; II. I, s.
69; I. 8, s. 65.
51 A.g.e., II. 3, s. 72; II. 1 1, s. 9 6 n.

57

Bylesi bir zm, toplumsal eitsizliin bymesine neden


olsalar da modem ticari toplumlann yaam standartlarnda ge
nel olarak yararl bir art yarattklarna inanan Smith ve Hu
me gibi philosophelann kabul edecei bir zm deildi. Rousseaunun bireysel karlar, her ekilde, cumhuriyeti yurtta
lar olmann gereklerine feda etmek iin verdii savam, po
litik kuramn zndeki kavramsal gerilimlerden daha fazla
sn barndryordu iinde. 1792-4 yllarnda Fransz Devriminin doruk noktasnda iktidarda olan radikal Jakoben reji
mi, kartlarna ynelttii Terr hakl gstermek iin aka
Rousseaunn cumhuriyeti erdem ideallerine bavurdu. Ben
jamin Constant, Jakobenler iin yle yazyordu: Ortak irade
nin nnde her eyin bir kenara itilmesi gerektiine ve birey
sel haklarla ilgili btn kstlamalarn, toplumsal gce katlarak
fazlasyla tazmin edileceine inanyorlard.52
Devrim sonrasnda biimlenmeye balayan haliyle libera
lizm, eski kaynaklardan da yararlanabilirdi. John Rawlsun vur
gulad gibi, bu gelenein kkenleri, 16. yzyl Mezhep Sava
larna ve ayn kurtuluu dinin her biri koulsuz ballk is
teyen birbirine kart versiyonlarnn tarihte ilk kez birlikte var
olmasna kabul edilebilir tek zm din hogrnn sundu
una ynelik gelimekte olan anlaya kadar gtrlebilir.53 Ne
var ki Devrim sonras liberallerini politik zgrln kolek
tif bir znenin mal olduuna ilikin cumhuriyeti dnce
ye dorudan saldrmaya ynelten ey Jakoben Terrnn ya
anmasdr.
Bu nedenle Constant, antik ve modem olmak zere iki z
grlk trn sistematik olarak karlatrr. Yunan ve Roma
kent-devletlerinde yaayan yurttalarn aktif kamu yaamla
r, dar ve snrl bir zel yaam gerektiriyor ve ticaretin antik
dnemde ok snrl oluunu yanstyordu. Modern zamanlar
da ise ticaret her eyin normal hali, uluslarn tek amac, ev52 B. Constant, Political Writings (Cambridge, 1988), s. 320. Benjamin Constant
(1767-1830): sve Protestan asll, ama zellikle Fransada etkin oldu; Napolyon rejiminin eletirmeni olarak Bourbon Restorasyon dneminde liberal mu
halefetin lideri haline geldi.
53 J. Rawls, Political Liberalism (geniletilmi bask, New York, 1996), s. xxvii ff.

58

rensel eilimi ve gerek hayat olup, bireylerin zel hayat


larn umutlar, projeler ve etkinliklerle doldurmaktadr. So
nu olarak, artk antik dnem insannn kolektif gce etkin
ve srekli katlmn ieren zgrln yaayamayz. Bizim
zgrlmz bar iinde yaamaktan ve zel bamszlk
tan, yani politik haklar tarafndan garanti altna alnan birey
sel zgrlkten olumaldr. Rousseaunun antik dnemin z
grln yeniden eski haline getirme abas yalnzca tiranln bir eidinden daha fazlas olan bir eye etkili gereke
ler sundu.54
Yine de cumhuriyeti gelenee kar bireysel zgrl
bylesine savunurken Constant unu da kabul etti: Mo
dern zgrln tehlikeli yn, zel bamszlmzn key
fini kanrken iktidar paylama hakkmz ok kolay teslim
etmemizdir.55 Bylece, zamanla demokratik yurttalk olarak
kabul edilecek ey ile ticari toplumun destekledii zel kar
larn ifadesini nasl uzlatracana ynelik Rousseaunun kar
karya kald sorunla onu eletiren liberaller de urama
ya baladlar.
(3) Aklsallk ve znellik. Rousseaunun politik kuram baka
bir sorun daha yaratt. Arzularn klesi olmak ile kendi ken
dinin efendisi olmaktan geen, kiinin kendi kendine koydu
u yasalara boyun emesinden kaynaklanan zgrlk arasn
da yapt ayrm, ben kavramnn karmak bir btn olduu
nu gsteriyordu. Benim bir blmm zel iradem ynetiyor,
bencil arzulanm ynlendiriyor; te yandan yasa yapmna ka
tlarak ve kendi kendimi yneterek genel iradeye katkda bu
lunuyorum. Rousseauyu eletirenler burada yksek bir ben
retisi olduunu fark etmekte gecikmediler, bu ben adna (ve
onun katld kolektif zgrlk iin), gerek ben, meru bir
biimde bastrlabilirdi. Ama benin nasl kavramlatnlacana ilikin burada ortaya kan sorun, Aydnlanma iin ok da
ha byk zorluklar yaratt.
54 Constant, Political Writings, s. 314, 316, 318.
55 A.g.e., s. 326.

59

Philosophehra gre birey olarak insan, yalnzca toplumsal in


celeme nesnesi ve politik hayatn znesi olamazd; bu, filozof
larn bilgi iddialarnn temelini oluturuyordu. 17. yzyl bi
limsel devriminin balangcnda Ren Descartes zneyi btn
fiziksel ve toplumsal koullarndan yaltlm olarak hayal et
ti. Charles Taylorm dakik ya da tarafsz ben kavram ola
rak adlandrd bu kavramda ben her tr ieriksel kaygdan
ve dolaysyla her tr kimlikten soyutlanarak tanmlanyor ...
ierdii tek zellik z-bilin56 haline geliyor. Descartes, by
le anlalan benin en azndan kendi bilincinin ieriinden emin
olacan savunuyordu. Bu gvenli dayanak noktasnn zerine
bilimsel bilginin btn yaps yava yava oturtulabilirdi. John
Locke ayn dnceye daha ampirik bir yaklam nererek du
yusal deneyimler ile aklc dnmenin, bilginin kayna ol
duunu savundu. Ancak gerek ampirizmi savunanlar gerekse
aklcl savunanlar kendi bilin durumuna gvenli biimde
ulalmasndan kaynaklanan z-kesinlikle, bireysel zneye b
tn bilgilerin temeli olarak yaklarlar.
Bu gvenli dayanak noktas, Humeun T recuise o f Humar Na
ture'da gelitirdii kar gre dayanamad. Hume, toplumsal
ve fiziksel dnyalarn gvenli grnen yaplarnn altnda, in
san zihninin etkileri olduunu kefetti. Bizim doa yasalar ola
rak dndklerimizin biroundan sorumlu olan ey, bizim
zihinsel etkinliklerimiz, zellikle de varlklar aklc olarak gs
terilmese de dnyada dzenli rntler olduunu tasarlama
eilimimizdi. Bilginin ekseni olduu ileri srlen ben kavram
nn bile birbirini alglanamayacak bir hzla izleyen ve srekli
bir akm ve hareket iinde olan farkl alglar yn ya da topla
mndan baka bir ey olmad ortaya kt.57
Kantm S af Akln Eletirisinde verdii yant, iinde yaad
mz dnyann zihinsel etkinliimizin bir rn olduunu yad
smyordu. Ama bu etkinliin kayna olarak, Humeun incele
mesinde duyusal izlenimler ynna dnen ampirik beni de
il, bu izlenimlerin altnda yatan akn bir zneyi gsteriyor56 C. Taylor, Sources o f the S elf (Cambridge, 1989), s. 49.
57 Hume, Treatise, I. iv. v, s. 300.

60

du. Kanta gre, bilinli deneyimin olabilirlii, bizim duyusal


izlenimlerimizi atfedebileceimiz, ama deneyimlerimizde ol
mayan akn bir kavray birliini nkoul olarak kabul et
memizi gerektiriyordu. Byle bir birliin kabul edilmesi, du
yusal deneyimlerimizi rgtlemek ve ina etmek iin insan an
laynn znde olan kimi kategorilere bavurulduu anlam
na da geliyordu. Gnlk hayatn ve Newton fiziinin dnyas,
varlklar ve nedensel balantlar ile bu kategorilerin duyusal
deneyimlere uygulanmasnn sonucuydu. Kant, Rousseaunun
derin etkisi altnda yazd ahlaki ve politik yazlarnda bu a
kn znenin grevini daha da geniletti. Duyusal deneyimlerin
tesinde olan ama onlar tarafndan nkoul olarak kabul edi
len bu varsaylan ben, bireysel davranlar dzenleyen ve
politik yaamn temellerini oluturan evrensel ahlak yasalar
nn kaynayd.
Kantn eletirel felsefesi, Aydnlanmann entelektel ba
arsnn doruunu temsil ediyordu. Ama Humea kar in
san bilgisinin aklsalln ve nesnelliini savunmasnn be
deli ard. Kant, gnlk deneyimler dnyasnn yapsn, a
kn znenin etkinliklerine bal klarak dnyay zihnin yarat
tn ya da dnyann dncelerden olutuunu savunan ide
alist retiye kaplarn am oldu. Kategorilerin duyusal iz
lenimlere uygulanmasyla oluan grntler dnyas ile dene
yimlerin ve dolaysyla insan bilgisinin tesinde olan kendin
de eyleri birbirinden ayrarak bylesi yorumlara direndi. An
cak Kant, nihai gereklerin bilinemez olduunu syleyerek
pek ok kiiye gre, insan akimn kapsamn kabul edilemez
bir biimde snrlad.
(4) Evrensellik ve teki. Kantn felsefesi ayrca Aydnlanmann
evrensele olan ilgisine de dikkat eker. Bu nedenle Kantm ko
ulsuz buyruk retisi, herhangi bir ahlaki ilkenin zorunlu ko
ulu olarak uygulamada tam olarak evrensel olmasn gerek
li klar. Philosophelar bir btn olarak insanln koullan ve
beklentileri ile ilgilendiler. Peki ama bu ilgi gerekten evren
sel miydi?
61

Aydinlanmanm en nemli belgelerinden biri, 4 Temmuz


1776da kabul edilen Amerikan Bamszlk Bildirisidir. Tho
mas Jefferson tarafndan tasla hazrlanan bildiri zellikle Iskoyal philosophelarm dncelerinden izler tar.58 Onlarn
evrensel iddialar, hibir zaman Bildirinin al cmlelerin
den daha iyi ifade edilememitir: Bu dorularn ak olduu
nu dnyoruz: btn insanlar eit yaratlmtr; yaratcla
r tarafndan onlara devredemeyecekleri kimi haklar verilmi
tir; bu haklar arasnda yaama, zgrlk ve mutlu olma hakla
r vardr. Yine de Jefferson, btn hayat boyunca siyah kle
leri olan bir Virginia beyefendisiydi. Gerekten de yeni bam
sz olmu Amerika cumhuriyetini aydnlanm Fransz seyirci
sine tantmak amacyla yazlan Notes on the State o f Virginiada
[Virginia Eyaleti zerine Notlar] (1787), kukusunu, ister
en batan ayr bir rk olsunlar, ister zamann ve koullann etki
siyle ayn bir rk olmu olsunlar, siyahlar, bedensel ve zihinsel
yeteneklerinde beyazlardan aa konumdadrlar diyerek dile
getirecek kadar ileri gitti.59
Jefferson rk kukularm dile getiren tek Aydnlanma ki
ilii deildi. rnein Hume de unlan sylyordu: Zencilerin
ve genel olarak btn teki insan trlerinin (nk drt ya da
be farkl insan tr vardr) beyazlardan doal olarak aa ko
numda olduklann dnmeye yatknm diyordu.60 Bylesi g
rlere karn, philosophelar genellikle hem klelik kurumunu
hem de 18. yzylda Afrikadaki milyonlarca insan yurtlarn
dan koparp Yeni Dnyann tarlalarnda altran Atlas Okya
nusundaki kle ticaretini ciddi biimde eletiriyorlard. Jeffer
son, bu konuya kar olduka kararsz bir tutum sergiledi. Bir
yandan kleliin kaldrlmasn savunurken te yandan kleleri
58 Thomas Jefferson (1 7 4 3 -1 8 2 6 ): 1779-81 y llan arasnda Virginia Valilii,
1784-9 yllan arasnda Amerikann Fransa eliliini, 1790-4 yllan arasnda
ABD Dileri Bakanl, 1797-1801 yllan arasmda Bakan Yardmcl, 18019 yllan arasnda Bakanlk yapt; iftlik sahibi bir beyefendi, entelektel bir
bilgin, lgn bir mucit ve zeki bir politikac olmak gibi birok olaanst ye
tenee sahipti.
59 T. Jefferson, Writings, ed. M. D. Peterson (New York, 1984), s. 19, 270.
60 Hume, Essays, s. 629-30.

62

azat etmenin yarataca ykc ekonomik ve politik sonulardan


rkyordu. nl bir mektup bu yaklam aka ortaya koyar;
Kurdu kulaklarndan yakaladk, ama onu ne tutabiliyoruz ne
de gvenli bir biimde gitmesine izin verebiliyoruz. Bir kefede
adalet, tekinde ise kendini koruma duygusu var.61
Irksal klelik olay, Aydnlanma dncesinin iddia edilen
evrenselliinin rtk snrlamalar tarafndan ne lde kst
land sorusunu ortaya kanr. Aklsallk ve zgrlk btn
insanlarn m malyd, yoksa insanln byk bir ounluu
rklar, cinsiyetleri ya da snflan nedeniyle danda m brakl
mt? Bu soru baka konuya daha dikkati eker. Birincisi,
dar bir Avrupal entelektel grup tarafndan gelitirilen bir d
nce biimi nasl olur da gerek bir evrensellik iddiasnda bu
lunur? Bir kuram, bylesi bir evrenselliin dayanaca dn
lebilecek nesnellii gerekten yakalayabilir mi? Bir dnce,
zorunlu olarak onu ifade edenlerin zaman, yeri ve koullan ile
snrl olmayabilir mi?
kinci konu, Avrupa ii ve Avrupa dndaki philosophelann
sekincilikleriyle ilgilidir. Yzeysel olarak bakldnda, onlann yazlan herkese sesleniyordu. Ne var ki seyircileri ok da
ha dar bir evreden, en azndan potansiyel olarak aydnlanma
yetenei olan toplumun st tabakalanndan oluuyordu. Volta
ire, 1763 ylnda Helvetiusa yazd mektubunda Terzimizin
ya da ayakkab tamircimizin Peder Kroust ve Peder Berthier ta
rafndan ynetilmek zorunda kalmasnn ne nemi var? nem
li olan nokta, birlikte yaadnz insanlann filozoflarn nnde
balann ne emeleridir. Filozoflarn lkeyi ynetmeleri kra
ln, yani Devletin yararnadr diyordu.62
Belki de Aydnlanma filozoflar toplumu gerek anlam
da ynetmeye, en ok, Britanya mparatorluuna bal oldu
u dnemde Hindistanda yaklatlar. Benthamm yakn al
ma arkada James Mili, st dzey bir yneticiydi ve daha son
ra Britanya ynetimindeki Hindistan 1858 ylna kadar y
neten Dou Hindistan irketinin denetleyicisi (genel md
61 John Holmese mektup, 22 Nisan 1820, Jefferson, Writings, s. 1434.
62 Alnt G. Besse tarafndan yaplmtr, Helvetiusa giri, De 1esprit, s. 30.

63

r) oldu.63 Mili, belki de, Essay on Government [Devlet zeri


ne bir Deneme] (bkz. blm 3.1) adl almasyla Avrupada
demokrasiyi aka savunan ilk entelekteldi. Yine de Hindis
tanllarn kendilerini ynetemeyeceklerine inanyor ve onlara
Benthamn hukuki ve politik retileri ile Ricardonun eko
nomi politiini dayatmaya alyordu; bunu da ngiliz asker
gcnn desteledii, uygun biimde aydnlanm bir avu g
revlinin diktatrlne dnen bir temele dayandryordu.64
Yalanmakta olan Bentham ayrca Mili, Britanya ynetimin
deki Hindistann yaayan yneticisi, bense l yasa koyucusu
olacam diyordu.65 Grne gre, gerikalmlklar Hin
distanllar, bylesi bir toplum mhendisliinin uygun nesne
si haline getirmiti.
Son olarak, 17. ve 18. yzylda Atlas okyanusu ekonomi
sinde gelien biimiyle rksal klelik tarihsel ilerleme anla
ynn her eidine meydan okudu. Robin Blackburn unla
r sylyor:
[Amerikan kleciliinin] geliimi, modernlii tanmlad d
nlen srelerin birouyla balantlyd: arasal aklsalln
bymesi, ulusal duygularn ve ulus-devletlerin art, rksallatnlm kimlik alglan, piyasa ilikilerinin ve cretli iile
rin yaygnlamas, ynetsel brokrasilerin ve modem vergi sis
temlerinin geliimi, ticaret ve iletiimin giderek karmakla
mas, tketim toplumlannm douu, gazetelerin yaynlanma
s ve basn reklamclnn, uzaktan eylem ve bireysel duyar
lln balamas.66

63 James Mili (1773-1836): 1819 ylnda Dou Hindistan irketinin denetleyici


asistan, 1830 ylnda ise denetleyicisi oldu; Felsef Radikaller ile sko Aydn
lanmas arasndaki balanty salamtr; bunun etkisi en etkileyici eseri History o f British India'da (1817) grlmektedir; teki nemli eserleri arasnda
Elements o f Political Economy (1821) saylabilir.
64 David Ricardo (1772-1823): (Hollanda Yahudi asll) Londral baanl simsar;
kendi kendini eiten bir iktisat; Milletvekili (1819-23).
65 E. Stokesun kitabna n yaz olarak aktanlmtr, The English Utilitarians and
India (Delhi, 1989).
66 R. Blackburn, The Making o f New World Slavery (Londra, 1997), s. 4.

64

(5) lerlemenin belirsizlikleri. Birok Aydnlanma dnr,


kendi tarih kuramlarnn tanmlad ilerici gelimenin an
lamna kukuyla yaklamaya istekliydi. En radikal muhale
fet Rouuseaudan geldi. Rousseau, Second Discourse adl kita
bnda sivil toplumun evrimini anlatr ve bu srecin kkeni
nin, Millarm deerlendirmesine ters dmeyen bir biimde,
koullarn da yardmyla btn teki yeteneklerimizi geliti
ren ve insan trnn de bireyin de znde olan kendini geli
tirme yeteneinde yattn syler. Ancak Rousseau insann
bu ayrt edici ve neredeyse snrsz yeteneinin btn ansz
lklarnn kayna olduunu savunur.67 nsann doutan ge
len yeteneklerinin etkisiyle retici glerin genilemesi, zel
mlkiyet kurumunun ve zenginlerle yoksullar arasndaki b
yyen ayrmn biimlenmesini salayan koullar yaratr: ku
rulu devlet biimleri bu toplumsal eitsizliklerin onaylanma
sna ve glendirilmesine hizmet eder. Bu srecin iinden,
ada Avrupada insanlarn kendi deer yarglaryla deil,
bakalarnn onlarla ilgili yarglarna gre ynetildikleri sami
mi olmayan bir toplum ortaya kar. Yapaylk ve lks stn
lk kazanrken gelimemi ilk insann ilkel masumluu haf
zalardan silinir.
Bu eletirinin daha lml versiyonlar, teki philosophehr
arasnda yank uyandrd. Klasik modeller, pek ok Aydnlan
ma dnr zerinde etkisini hissettirmeye devam etti: pek
ou hl tarihsel bir doum, genlik, olgunluk ve gerileme
dngs dncesinden etkilenmeye devam etmekteydi. Kla
sik antik anlayn yklmasnn 18. yzyl imgelemi zerinde
yaratt etki -k i bu en gl biimde Aydmlamanm en m
kemmel tarihsel anlats olan Edward Gibbonun Dclin and
the Fail o f the Roman Empire [Roma mparatorluumun Gerileyii ve k] adl eserinde ifade edilmitir- bir bakma, mo
dem Avrupann da geliiminin duraca ve kecei korkusu
nu yanstyordu.
Bylesi korkular, rnein, sko Aydnlanmasnn kimi
nemli kiilikleri tarafndan dile getirilmitir. Ferguson yle
67 Rousseau, Discourse, s. 88.

65

yazar: Uluslarda anlamszla ve zayfla doru bir eit do


al geri dn gzlemliyoruz. Fergusona gre, klasik d
nrler tarafndan saptanan devletlerin geleneksel ykl sebep
lerine (lks, yolsuzluk, politik hizip, vb.), ticari toplumun ge
limesiyle yeni tehlikeler eklenmektedir. Onun temel kaygs,
Smithin ekonomik ilerlemenin itici gc olarak grd i b
lmnn etkileriyle ilgilidir:
Mesleklerin ayrlmas, yeteneklerin gelimesini vaat eder de
grnse, ticaretin gelimesi ile sanat rnlerinin daha da m
kemmellemesinin gerek nedeni de olsa, sonular ve nihai
etkileri bakmndan, bir lde, toplumsal balarn kopma
sna; yaratcln, yerini, salt sanatsal biim ve kurallara b
rakmasna ve bireylerin kalplerinin ve zihinlerinin duygular
n byk bir mutlulukla birletirdikleri mesleklerin toplumsal
alanndan ekilmelerine neden olur.68

blm, daha zel olarak incelendiinde, salkl devlet


lerin, yurttalarndan talep ettii yurttalk balln erozyo
na uratabilir. Ferguson, ticari uluslarm senatr, devlet ada
m ve askerin grevlerini birbirinden ayrma eiliminde ol
duunu ve her ynetim birimini masa ba ilerine evirdi
ini ve devlet adam ve savalarn yerine salt memur ve mu
hasebecileri ie almaya baladn savunuyor, ince ve ticari
devletlerde yaygn olan tamamen profesyonel orduya gvenil
mesi, korkak ve disiplinsiz halk igal ve isyanlara kar sa
vunmasz brakr.69 Bylesi kayglarn altnda, klasik cumhu
riyetilerin antik polis ideali, yani devletin temeli olarak gr
len etkin ve silahl yurttalar ideali yatmaktadr. Bu ideal, Sparta imgesinin -Yunan kent-devletlerinin en savas olan Spartada sava sekinler komnizmin kaba bir biimini uygular
ve kendilerini sert bir ahlaki yasaya tbi tutarlard- Rousseau
ve Ferguson ve hatta Jakoben lideri Robespierree kadar birbi
rinden ok farkl 18. yzyl dnrleri zerindeki etkisinin
aklanmasn salar.
68 Ferguson, Essay, s. 347, 364.
69 A.g.e., s. 366-7, 380-1.

66

Isko Aydmlanmasmn en nemli eseri olan ekonomi politi


in daha da gelimesi, bu idealin yklmasn da ierdi. Bu sre
cin temel basamaklarndan biri, Malthusun Essay on the Prin
ciple o f Population [Nfus lkesi zerine Bir Deneme] adl eseri
dir.70 lk kez 1798 ylnda yaynlanan (sonra birok kez gzden
geirilmitir) Essay, zellikle Condorcet ve yararcln kkten
savunucusu olan Ingilizlerden William Godwin tarafndan ifa
de edilen biimiyle, Fransz Devriminin demokratik eitlikiliine kar gl bir polemiktir. Malthusa gre, Godwin sivil
toplumda bulunan btn ktlk ve aclarn hemen hepsini in
sanlarn oluturduklan kuramlara atfederek, doa yasalarndan
ve insanlarn tutkulanndan kaynaklanan ktln daha de
rinlerde yatan nedenlerini gz ard eder. Philosophelar temel
ilkesi iyilik olan bir toplum kursalar bile bu toplum, insann
ya da insanlarn oluturduklan kuramlann znde olan bir bo
zukluk nedeniyle deil, doann kanlmaz yasalan nedeniyle
ksa bir srede yozlaacak, u anda bilinen her lkede olandan
daha farkl olmayacak, mallan elinde bulunduran snf ile ii
snf arasnda ikiye blnecek ve byk dzenin ana kayna
na ynelik bir z-sevgi oluacaktr.71
Bu kanlmaz yasalarm en nemlisini Malthus kendisinin
ortaya kardn iddia eder. Nfus geometrik bir oranla artma
eilimindeyken (yani her yirmi be ylda ikiye katlanrken) gda
retimi aritmetik olarak artar, insan arzusu snrsz olsa da ta
rm yatrm daha sonraki iktisatlarn azalan getiri yasas adn
verecekleri yasaya baldr: teknik deimedii srece, bir birim
tarlaya uygulanan her bir ek yatnm birimi, daha az miktarda
rn elde edilmesine neden olacaktr. Bu etmenlerin etkileimi
srekli bir salnma yaratr; bolluun ve cretlerin yksek ol
duu dnemler, yoksul aileleri daha fazla ocuk sahibi olmaya
yreklendirerek bir sre sonra nfusun tarm retiminin by70 Thomas Robert Malthus (1 7 6 6 -1 8 3 4 ): Anglikan din adam; Haileyburydeki Dou Hindistan Kolejinde Ekonomi Politik Profesr, 1805-34; aralarnda
dosta bir ekime olan Ricardo ile mektuplamas klasik ekonomi politiin en
zengin hzinelerinden biridir.
71 T. R. Malthus, An Essay on the Principle o f Population (2 cilt, Cambridge, 1989),
I, s. 317 n. 5, 325-6.

67

me orann aan bir oranda artmasna neden olur. Nfus art


cretleri azaltr, yiyecek fiyatlarn artrr, bylece ksa bir s
re iin reme oran azalr, ama dngnn en bata balamasna
neden olan refah koullarn yeniden yaratmak iin daha fazla
yatrm yaplmasn zorunlu klar. Nfusun, geim aralarnn
ok tesine geen srekli artma eilimi... srekli olarak toplu
mun alt snflarn skntya sokar ve koullannda byk ve d
zenli bir iyileme olmasn engeller.72
Rousseau eitsizlie zel toplumsal kurumlann sonucu ola
rak bakarken, Malthus eitsizliin doa yasalarndan kaynak
landn savunuyordu; Condorcet insann mkemmelleme
yeteneinin sonsuz olduunu dnrken, Malthus ilerleme
nin karlamak zorunda olduu fiziksel snrlar gsterme
ye alt. Bu srete antik dnemden kalan cumhuriyeti er
dem modelini ykmaya alt ve Sparta disiplininin akl almaz
sistemini ve her zel duygunun doal olmayan biimde kamu
iine alnmasn, Spartanm ve genel olarak o dnemki Yunan
kentlerinin sefil ve neredeyse vahi durumunun gl bir gs
tergesi olarak kmsedi.73 Benzer biimde, Ferguson, ibl
mnn yurttalarn sava yeteneklerini zayflatacandan kor
karken, Constant, The Spirit o f Conquest and Usurpation [Fetih
ve Gasp Tini] (1814) adl kitabnda modem ticaretin uluslan
yakn bir karlkl kar ilikileri ama dntrerek savan,
yalnzca despotizmin anakronizmini Avrupaya yeniden getir
mek isteyenlerin (herkesten nce Napolyonun) kar salaya
ca tehlikeli ve kr getirmeyen bir ykm olarak grlmesini
saladn savunuyordu.
(6) Sivil toplumun snrlan. Malthusun toplumsal eitsizlikleri
doallatrma giriimi, 18. yzyln sonunda Batda biimlenen
toplumlarn karakteri sorusunu ortaya kard. Bu konunun
ortaya kmasnn izleri sivil toplum kavramnn dnmn
de aranabilir. Erken modem dnem dnrleri gibi Aydnlan
ma dnrleri de sivil toplumu devletle birarada var olan bir
72 A.g.e., I, s. 20.
73 A.g.e., 1, s. 58-9.

68

ey olarak grdler. Bu nedenle, devletlerin toplum szlemesi


ile yaratldna inananlar iin bu szlemenin oluturduu ey
sivil toplumdu. Sivil toplumu devletle karlatran ilk kii Hegeldi. Ona gre, sivil toplumun olumas modem dnyann
rndr: bu, tarihsel bir srecin sonucudur, insanlarn dev
let oluturmak iin bir araya gelmelerinin sonucu deildir. Si
vil toplumda her birey kendi karn dnr ve baka hibir
eyin onun iin anlam yoktur. Ama bireyler bakalarna ihti
ya duyduktan iin hedeflerini gerekletirirken onlarla ibir
lii yapmak zorundadr: zel kar bakalanndan yararlanma
s nedeniyle genel bir biim alr ve bakalannn refahn sala
yarak tatmin olur.74
Bu nedenle Hegelin sivil toplumu, yemeimizi kasap, bira
c ya da fnncnm bizi dnmeleri sayesinde deil, kendi karlann dnmeleri sayesinde yediimiz Smithin ticari top
lumu ile ayndr.75 Hegel, (dikkatle okuduu) ekonomi politikilerin zmledikleri ayrt edici sosyo-ekonomik yapy, bylece tekilerden aynp devletin politik biimleriyle karlatra
rak bu yapda geerli olan toplumsal mantn yeniliine dikkat
eker. Bu mantn burada belirtilmeye deer iki zellii vardr,
lki, daha nce de grdmz gibi, bu toplum, bilinli top
lumsal dzenlemelerden ok, piyasadaki kendi karn d
nen oyuncularn etkileimleri sonucunda uyumlu bir btnlk
gsterir. kincisi, bu ilikiler ayrt edici bir takm snf ilikile
rine yol aar. Bir maln doal fiyatm oluturan temel ge
lir biimini -kira, kr ve cretler- belirlerken Smith zel bir s
nf yapsn tekilerden ayryordu. zellikle kapitalist giriim
cilere, sistematik olarak, piyasa ekonomisinin normal alma
koullarnda kendi gelirlerinin kr biiminde olacan bekle
yebilecek zel bir ekonomik grup olarak yaklaan ilk ekonomi
politiki Smith idi.
Sonraki ekonomi politikiler kua, kapitalistlerle ticari
toplumun teki ana snflan olan tarla sahipleri ve cretli ii
74 G. W . F. Hegel (1821), Elements o f the Philosophy o f Right (Cambridge, 1991),
Ek par. 182, s. 220.
75 Smith, Wealth, I. ii, s. 26-7.

69

ler arasndaki ilikiyle ilgilendiler. ngiliz tarmn ithal rn


lerle rekabetten koruyan Tahl Yasalarn kaldrma nerileri,
1815teki Napolyon Savalanmn sonunda byk bir tartma
ya neden olarak greli fiyatlardaki ve vergilerdeki deiiklik
lerin fiyat seviyesi ve gelir dalm zerindeki etkisinin daha
genel biimde tartlmasna yol at. Bu tartmalardaki temel
kiilik Ricardo idi. On the Principles o f Political Economy and
Taxation [Ekonomi Politik ve Vergilendirme lkeleri zerine]
(1817) adl byk eserinde snflar arasnda gelir dalmn
dzenleyen yasalar belirlemeye koyuldu. Amacna ulamak
iin bu dalmdaki deiikliklerden etkilenmeyecek bir de
er ls gelitirmeye alt. Bu srada, daha sonra emek-deer kuram olarak bilinecek olan kuram ayrntl biimde ifa
de eden ilk kii oldu: Bir maln deeri y a da takas edilecei ba
ka bir maln miktar, retimi iin gerekli olan grece em ek mik
tarna baldr. 76
Smith bir maln doal fiyatn krn, kirann ve cretlerin bir
eit bilekesi olarak grme eilimindeydi. Ancak Ricardoya
gre, doal fiyat, bu gelir biimlerindeki deiimlerden bam
szd, nk fiyat, yalnzca onu retmek iin gerekli olan eme
e balyd. Snflarn deiik gelirleri, retimde nceden yara
tlan bir deer paylamn yanstyordu. Dolaysyla, szgelimi,
iilerin cretlerindeki art, rnn fiyatnda orantl bir art
yaratmayacandan en azndan baka bir snfn -tarla sahipleri
ya da kapitalistlerin- geliri dmek zorunda kalacakt. Ricardo
gerekten de krlarn ve cretlerin ters orantl olmasn, bylece cretler arttnda kr orannn dmesini nerdi. Bylece snf atmas sivil toplumun temel ekonomi mekanizmala
rna girmi oldu.
Ricardo, arkada James Mili araclyla, politik reform iin
hazrladklar programlarda zellikle Britanya devleti ve toplumundaki toprak sahibi aristokrasinin ayrcalklarn hedef
alan Bentham ve Felsefi Radikaller ile politik adan yakn ba
lant iindeydi. Ne var ki yapt ekonomi zmlemesi, Sana
yi Devriminin yaratt yeni ii snfnn politik ve toplumsal
76 D. Ricardo, W orks and Correspondence (10 cilt, Cambridge, 1951-2), I, s. 5 ,1 1 .

70

tahriklere kaplmaya balad bir zamanda daha da ykc so


nular dourdu.
19.
yzylda yaayan pek ok iktisat gibi, Ricardo da Malthusun nfus kuramn kabul etti. Bunun tek anlam cret
lerin demir yasas olarak bilinen ey -nfusun gda retimi
ni geme eilimi cretlerin minimum bir fiziksel geim sevi
yesinin stne kmasn engelleyecektir- deildi. Tarm ge
lirlerinin dmesi, belirli bir miktar gda retiminin maliyeti
nin de artaca anlamna geliyordu; dolaysyla geinmek iin
gerekli minimum eyi almak iin gereken cret ykselecek,
bylece elde edilen krlar da decekti. Ricardo sonuta K
rn doal eilimlinin] dmek olduuna karar verdi, n
k toplumun ve zenginliin ilerlemesi srecinde gerekli olan
ek gda miktar, ok daha fazla emek harcanmas yoluyla el
de ediliyordu.77
Ricardo, bu doal eilimin ilemesinin, emein retkenli
ini artran teknolojik yeniliklerle yavalatlabileceine inan
yordu. Smithin, piyasann kendi kendini dengeleyen bir sistem
olduu savn genel olarak kabul etse de (ve dolaysyla Malthusun eletirilerine kar, arz ve talebin zorunlu olarak denge
ye geldiini iddia eden Sayin yasasn savunsa da) bu sistemin
gerekten insan refahn en st dzeye ulatrp ulatrmad
na ynelik kuku uyandran zel savlar gelitirdi. Bu nedenle
Principlesm 1821 ylnda yaynlanan gzden geirilmi n
c basksna, Makineler zerine adl bir blm ekleyerek be
lirli koullar altnda makinenin kullanlmasnn istihdam azal
tacan ve bu nedenle insan emeinin yerine makinenin ko
nulmasnn ii snfnn karlar asndan ok yaralayc ola
can belirtti.78 Ludditler ya da makine dmanlan olarak bi
linen ii gruplannm, i olanaklann yok ettikleri gerekesiy
le makinelere saldrdklar bir dnemde ortaya kan bu sav,
politik bir dinamit etkisi yaratt. Ricardonun izinden giden J.
R. McCulloch, Ricardoyu kzgn bir biimde yle protesto et
ti: Akl yrtme biiminiz... salam temeller zerine oturu77 A.g.e 1, s. 120.
78 A.g.e., 1, s. 388.

71

yor olsa bile Ludditlere kar karlan yasalar Anayasaya kar


saygszlktr.79
Tamamen rastlantsal olmasa gerek, Ricardonun takipile
ri onun en ayrt edici temalarnn kimilerinden uzak durdular:
zellikle emek-deer kuram bir sre sonra terk edildi ve k
rn emekten haksz biimde karldn kantlamak iin on
dan yararlanan sosyalist tantmclarn mal oldu. Ricardonun
kendinden sonraki merkezde yer alan iktisatlar zerindeki
temel etkisi, kuramsal soyutlamalara dayanan yeni zmleme
standartlan oluturmu olmasdr. Ancak eserleri sivil toplum
la ilgili gelecek beklentileriyle ve tartmal toplumsal temeliy
le ilgili yok olmayacak sorular sordu. Sonraki toplum kuramclannm gndemlerinin byk blmn bu sorular olutu
racakt.

79 A.g.e., VIII, s. 384-5.

72

2
Hegel

2.1. Modernlikle uzlamak


nceki blmdeki gibi z ve seici bir incelemenin bile gste
recei gibi, Aydnlanma basit ve homojen bir retiden olu
muyordu. 18. yzyl philosophelarmn gelitirdikleri dnce
karmak, i atmalar olan ve gerilimlerce rtlen bir d
nceydi. Bu durumun tek nedeni, her bir dnrn eitli
konularda farkl biimde dnm olmas deildir. Daha da
nemli bir baka neden, bu grlerin ilerinde ounlukla e
likiler barndrmalaryd. sko Aydnlanmasnn nc kii
liklerinden ounun ticari toplumun geliimiyle ilgili dile ge
tirdii kukular, her ne kadar dnya tarihinin son ilerleme ev
resi olarak bu toplumun kuramsal olarak ifade ediliinde belir
leyici bir rol oynadlarsa da, bu duruma bir rnek olutururlar.
Aydmlanmamn sonsuz ilerleme vaadinde bulunan dar grl
bir byk anlat olarak karikatrize edilmesi, anlalmas y
nnde bir engel oluturur.
Benim incelediim philosophelar, modern a irdelemek
iin model ve gereke olarak klasik antik dneme bavurmayp modem a, Avrupa tarihinde farkl bir evre oluturduk
lar iddialarn yanstan aklsallk biimleriyle merulatrma
73

ya altlar. Bu biimler, elbette ki fizikte 17. yzylda yap


lan devrimde vcut bulan ve Aydnlanma tarafndan toplu
mun kavranmda da kullanlan akl yrtme biimleriydi.
Ancak, yukarda 1.5. blmde grdmz gibi, bu giriim,
Aydnlanma dncesinin kendi iinde bir dizi gerilim ve ku
ku yaratt.
Sonuta ortaya kan karklk ve belirsizlik anlay, yalnz
ca felsefi deildi. 18. yzyl, Byk Fransz Devrimi (1789-94)
ve ilk nce Devrim rejimleri dneminde, sonra Napolyonun
emperyal diktatrlnde Fransay teki Byk Glere kar
kkrtan bir dizi savala sonulanmt. Liberal tarihi Augustin Thierry 1827 ylnda yle yazyordu: Biz 19. yzyl ocuk
lar arasnda isyan ve fetihlerin, imparatorluklann dalmas
nn, monarilerin kmesinin, halk devriminin ve bunlarn so
nucunda ortaya kan tepkilerin sonularna ilikin Velly ya da
Mably ve hatta Voltaireden [bunlarn tamam Aydnlanma ta
rihisidir] daha fazla ey bilmeyen yoktur.1
Bu bakaldrlar, Aydmlanmanm dorudan sonucu olarak
grmek onu basite indirgemek olsa da devrimin slogan zgr
lk, Eitlik ve Kardelik ancak philosophelann yazlarnn arka
plannda dnldnde anlam kazanyordu. Devrim konu
sunda Napolyon, Cest la faute de Rousseau -bu Rousseaunun
suu- demiti.2 18. yzyln ideallerine olan gveni sarsan eyin
Jakoben Terr m (1792-4), yoksa Napolyon rejimi ve savala
r m olduu konusu, Restorasyon dneminde Fransadaki temel
tartma konularndan biriydi (bkz. blm 3.1).
Bu balamda Hegelin iki adan nemi vardr.3 lk olarak,
Jrgen Habermasm savunduu gibi, Hegel, modernlii kendi
1

Alnt D. Johnson tarafndan yaplmtr, Guizot (Londra, 1963), s. 325.

Alnt K. Lwith tarafndan yaplmtr, F rom H egel to N eitzsche (Londra,


1965), s. 238.

Georg Wilhelm Friedrich Hegel (1770-1831): Stuttgartta doup bymtr;


Tbingende Teoloji eitimi ald, 1788-93; zel hocalk yapt, 1793-1800; Jena
Oniversitesinde hocalk yapt, 1801-6; Bam berger Zeitungda editrlk yapt,
1807-8; Nrnberg Gymnasiumda mdrlk yapt, 1808-16; Heidelberg ni
versitesinde Felsefe Profesr oldu, 1816-18; Berlin niversitesinde Felsefe
Profesrl yapt, 1818-31; kolera salgnndan ld.

74

dnda, gemite kalan normlarn etkisinden kurtarma sreci


ni felsefi bir sorun dzeyine karan ilk kiidir.4 Hegelin, b
lm 1.5te szn ettiimiz sko Aydnlanmasnm yazlarn
da bulduu sivil toplum kavramn dntrmesi genel felse
fi yaklamn gstermektedir. Hegel, kendinden nceki Avru
pa dncesinin geliiminde rtk olan ilkeleri ortaya kard
n, onlar tutarl ve entelektel adan gl bir kuramsal b
tn haline getirdiini dnr.
Belki de en mkemmel eseri olan The Phenomenology o f Spi
rit [Tinin Fenomenolojisi] (1807), Yunanllardan bu yana ge
lien Avrupa dncesinin nceki btn hareketinin son de
rece zengin ve karmak biimde aklc bir yeniden inasdr.
Kitap, Hegelin mutlak bilgi ya da Kendini Tin olarak ta
nyan Tin olarak ifade ettii bir koulda sona erer.5 Bu ge
lime modem zamanlar kltrnn, modem Felsefe dn
cesinin doruunu temsil eder; buna gre dnyadaki her e
yi dzenleyen evrensel ilke kendinden treyen dncedir.6
Modernlii, zn nsan, doas gerei, zgr olmaya mah
kumdur dncesinin oluturduu 16. yzyl Protestan Re
formu balatr.7
Bu nedenle Hegelin mutlak bilgi derken kast ettii ey, bir
bakma (2.2. blmde greceimiz gibi, yalnzca bir bakma),
Terry Pinkardn modernliin kendi temelini kendi oluturdu
u dncesiyle ilgilidir: mutlak bilgi modern toplumun,
salama balamak amacyla herhangi bir metafizik teki ya da
bir dizi doal snr belirlemeye gerek duymadan kendi kendi
ni dnd bir dizi uygulamadr.8 Baka bir deyile, Avru
pa dncesinin geliimi, Hegele gre, modernliin en belir
gin zelliinin, kendi dnda baka hibir kaynaa bavurma
4

J . Habermas, The Philosophical Discourse o f Modernity (Cambridge, 1987), s. 16.

G. W . F. Hegel (1807), The Phenomenology o f Spirit (Oxford, 1977), par. 798,


s. 485.

G. W . F. Hegel (1833-6), Lectures on the History o f Philosophy (3 cilt, Londra,


1963), III, s. 217.

G. W . F. Hegel (1837), Lectures on the Philosophy o f History (New York, 1956),


s. 417.

T. Pinkard, Hegels Phenomenology (Cambridge, 1994), s. 188, 262.

75

dan kendini kendi entelektel kaynaklaryla merulatrma a


bas olduunun ak biimde fark edilmesini ieren bir bilin
biimiyle dorua ular.
Bu abann sorunlu yan, daha nce de grdmz gibi,
her tr gerilimi ve belirsizlii iermesidir. Hegelin bu balam
da nemli olmasnn ikinci nedeni ise Aydnlanma dnce
sinin (ya da daha dorusu genel olarak dncenin) iinde
ki atmalardan kamayp onlara olumlu biimde yaklaa
rak benimsemesidir. eliki, der Hegel, hem gerekte hem
de dncelerde bir kaza, bir eit anormallik ya da bir sre
sonra geecek bir hastalk nbeti olarak grlr. Ama asln
da eliki btn hareketlerin ve yaamn kkenindedir ve bir
ey eliki ierdii srece hareket edip itki ve etkinlie sahip
olur.9 Bylesi varsaymlar, bir sonraki blmde inceleyece
imiz, Hegelin zgl felsefi yntemi diyalektiin ifadeleridir.
u noktada nemli olan ey, Hegele gre, modernliin z-anlaynm, i atmalarn tam olarak ifade edilmesini ierme
si, bylece atmalarn yapsnn doru biimde deerlendi
rilmesi ve sunduklar bak as sayesinde mutlak bilgi ola
rak adlandrd bilin durumunda nihai olarak uzlatmlmalann salamasdr.
Hegelin modernliin elikilerini kavramlatrma yetenei
en azndan bir dereceye kadar kendi deneyimlerinin yansma
syd. O dnemde yaayan pek ok gen Avrupal entelektel
gibi Hegel de yakn arkadalar air Hlderlin ve filozof Schelling ile birlikte en bata byk bir istekle Fransz Devrimini
desteklemiti. Devrimin Almanyay, rahatszlk duydukla
r entelektel ve politik geriliklerin kayna olan kimi nem
siz ilkelerden kurtaracan umuyorlard. Hegel, 1790lardaki ilk eserlerinde anciet regimein, zellikle de retileri dev
let otoritesince zorla kabul ettirilen yerleik Hristiyanln
pozitifliinin karsna iki eyi karr: Bir yanda gerek ka
musal gerekse de zel hayat ile ev hayatnda her bireyin z
gr olduu, kendi yasalan uyarnca yaad antik Yunan ve
Roma ehir devletlerini; dier yanda da akl nezdinde sade
9

76

G. W . F. Hegel (1812-16), The Science o f Logic (2 cilt, Londra, 1966), II, s. 67.

ce birer rastlant olan dsal fenomenlere deil, salt akla da


yanarak evrensel ahlak yasalarm reten Hegelin Kant
bir figr diye tarif ettii- Hz. say.10 Pozitiflik ile akln ev
rensel buyruklar arasndaki bu atma, eski dzeni devire
cekti: Hegel 1795 ylnda Schellinge Tam olarak sona erdi
inde Kant sistemden Almanyada bir devrim bekliyorum
demiti.11
Daha sonra elde edilen deneyimler -zellikle Jakoben Ter
r ve Almanyada politik reform iin yaplan eitli hareketle
rin yenilgiye uramas- Hegeli hayal krklna uratt. Bunun
sonularndan biri, Hegeli giderek Aydmlanmaya, zellikle de
Aydmlanmanm znde soyut olduunu dnmeye balad
akl anlayna eletiriler getirmeye yneltmesiydi. Fenomenoloj i nin en arpc blmlerinden biri olan Mutlak zgrlk ve
Terr blmnde Hegel, Aydmlanmanm, tamamen farklla
trlmam, koulsuz evrensel zgrlk anlaynda doruk nok
tasna ulatn savunur. Jakoben dneminde Rousseaunun
genel iradesi biimindeki bu mutlak zgrlk, toplumu ynet
me hakknn olduunu iddia eder.
Genel irade, farkllatrlm bir dizi toplumsal ve politik
kurum yaratarak kendine bir tz oluturmak yerine, doru
dan ynetmeye alr. Bunu yaparken evrensel zgrln
en byk kar tezi olan ... gerek z-bilincin zgrl ve bi
reysellii ile kar karya kalr. Organik bir ifadenin gerek
liini reddederek mutlak zgrlk kendini e biimde soyut
olan iki u arasnda; basit, esnek olmayan souk bir evrensel
lik ile gerek z-bilincin farkl, mutlak sert katl ve z-iradeli atomizmi arasnda ikiye ayrr. Bu kartlk Terrle zlr;
zel iradelerin genel iradeye (ya da daha dorusu genel ira
de adna ynetimi stlenen politik gruba) direnmesinin ste
sinden giyotin gelir: Evrensel zgrln tek i ve grevi bu
nedenle lmdr, bu lmn de isel hibir nemi ya da dol
durduu bir boluk yoktur; nk yadsnan ey bo bir kav10 G. W. F. Hegel, Early Theological Writings (Chicago, 1948), s. 154, 79.
11

16 Nisan 1795, G. W. F. Hegel, The Letters, ed. C. Butler ve C. Seiler (Bloomin


gton, 1984), s. 35.

77

ram olan tamamen zgr ben kavramdr. Bu nedenle btn


lmlerin en souu ve en deersizidir; bir lahanann kafas
n koparmaktan ya da bir avu su yutmaktan daha fazla ne
mi yoktur.12
Jakobenlie ynelttii bu eletiri, Hegelin Fransz Devrimi
ilkelerini reddettii anlamna gelmiyordu. Napolyonu bu ilke
lerin temsilcisi olarak grmeye balam ve imparatoru Prusya
ordusunu yendii zaman Jenada ata binerken grdnde onu
u nl szlerle betimlemiti: bu dnyann simgesi ... ata bi
niyor (Hegel Fenomenolojiy i Jena Savandan nceki gece ya
nsnda bitirdiini iddia ediyordu).13 Hegelin mektuplan, Napolyonun 1814-15 yllannda dnn ardndan Avrupann
tepkisine ynelik alayc yorumlarla doludur.
Devrime olan sempatisi devam etse de Hegel, yaad ola
anst politik olaylarn arkasndaki belirleyici gcn fel
sefi dncede yattna giderek daha ok inanmaya bala
d. Bu nedenle 1808 ylnda yle yazd: Gn getike da
ha ok inanyorum ki kuramsal ilerin dnyada baard iler
uygulamadaki ilerden daha ok. Temsil [Vorstellung] alann
da devrim yapldktan sonra gereklik [Wirklichkeit] daha faz
la dayanamayacaktr.14 ok daha sonra, felsefenin, dnyadaki
btn sorun ve karklklarda etkin olan akl yrtme biimini
ortaya karan gerek ilahi felsefe olduunu iddia eder. Ger
ekten de Felsefe tarihi, tinin tarih boyunca amalad eyin
aa kmasdr; tam anlamyla dnyann tarihidir.15
Felsefenin politika alannda ortaya kard eyler, Philosophy o/Right [Hak Felsefesi] (1821) adl kitapta eksiksiz biimde
zetlenir. Burada Hegel kendi grlerini, ada Romantik ha
reketin grlerinden keskin biimde ayrmaya alt, nk
bu hareket, Almanyada, politik ball insanlarn devlet iin
hissettikleri duygusal heyecan zerine kurmaya alan milli
yetiliin ilk gstergeleriyle zdeletiriliyordu (sk sk Ger
12 Hegel, Phenomenology, par. 590, s. 359-60.
13 Niethammera mektup, 13 Ekim 1806, Hegel, Letters, s. 114.
14 Niethammera mektup, 28 Ekim 1808, a.g.e., s. 179.
15 Hegel, History o f Philosophy, III, s. 547.

78

menlerin aptal rkl [DeutschdummY zerine sert yorumlar


da bulunuyordu).16 Hegele gre, devlet isel olarak aklc bir
varlfetr. Ancak bu ince yap, genel olarak Aydmlanmanm,
zel olarak da Kant felsefenin belirgin zellii olan soyut akl
kavram temelinde anlalamaz: felsefe akla uygun olann aran
mas olduundan, tam olarak bu nedenden dolay, var olann
ve gerein anlalmasdr, tek tarafl ve bo bir akl yrtme ile
nerede nasl var olduunu Tanrnn bildii -ya da nerede ol
duunu pekala bildiimizi syleyebileceimiz- bir te dnya
nn yaratlmas deildir.17
te bu balamda Hegel nl iddiasnda bulunur: Aklc
olan gerektir, gerek olansa aklc.18 Bu ifade, Hegeli ele
tirenler tarafndan, Philosophy o f Right adl kitabnn Hegelin
zaten bir niversite hocas olarak hizmetinde olduu Prus
ya mutlak monarisinin felsefi savunmasndan ibaret olduu
nu iddia etmelerine neden oldu (aslnda, Prusyal bir bakana
kitab sunarken yazd bir mektupta ayn eyi Hegel kendisi
de iddia etmiti). Ama bu grler belirli bir dayanaktan yok
sundur. Hegele gre gereklik (W irklichkeit), eylerin d g
rn ile ilerindeki zn birliinden oluur: dnyann ken
dini sunduu karmak biimler, orada aklc bir yapda b
tnletirilir. Buradan, var olan btn her eyin gerek olmad
sonucu kar: Deneyim bile ... geici ve anlamsz olan salt
grnt ile gereklik olarak adlandrlmay kendi varlyla
hak eden gereklii birbirinden ayrabilir. Gerek olan akl
cdr sz bu nedenle kendi kendini dorulayan bir ifade ol
maktan teye gidemez. te yandan, Aklc olan gerektir s
z Hegelin asl olarak Kanta atfettii Fikirler ve idealler ger
ek olamayacak kadar mkemmeldir ya da bunlar gerekli
i kendileri kazanamayacak kadar acizdirler inancna mey
dan okur.19
16 Paulusa mektup, 9 Ekim 1814, Hegel, Letters, s. 312.
17 G. W . F. Hegel (1821), Elements o f the Philosophy o f Right (Cambridge, 1991),
s. 2 1 ,1 6 , 20.
18 A.g.e., s. 20.
19 G. W. F. Hegel (1817), Hegels Logic (Oxford, 1975), par. 6, s. 8-9.

79

Hegele gre akl, olsa olsa kendimizi eletirel olarak yn


lendirebileceimiz bir ara grevi grebilecek dnyadan isel
olarak ayr bir dizi ilke deildir. Akl, toplumsal dnyann r
gtlenmesinde etkin olarak grev alr. Hegel bunu Philosophy
o f Right adl kitabnda gstermeye alr. Rousseaunun poli
tik felsefesinin merkezini oluturan ve Kant tarafndan devral
nan genel irade ile zel (ya da tikel) irade arasndaki kartlk
tan yola kar. Hegelin Jakobenlere ynelttii eletirilerin gs
termi olduu gibi, genel irade isel olarak soyuttur. Genel ira
denin alan Soyut Hak alan, yani sistematik olarak ilk kez antik
Romada gelitirilen yasal ilkelerin alandr. Burada zne, ml
kiyet sahibi olma ve szleme yapma gibi belirli haklann sahi
bi olan bir insandr. zgrl bu haklardan kaynaklanr ve bu
zgrlk, o ve bakalar tarafndan bu haklarn kullanlmasy
la ortaya kan, kiilerin ve eylerin d dzenlemelerine bal
dr. te bu nedenle Soyut Hak devletin temeli olarak en azn
dan modem dnyada yetersizdir: nk zel bireysel znenin
zgrln ifade etmez.
Bu zne, z-bilince sahip olduu zaman, Ahlakn, zel ira
denin ve Kantn eletirel felsefesinin alanna girmi oluruz.
Burada doru ve iyi, bireysel znenin bunlar kabul etme
yi z-bilinciyle semesine baldr - rnein, Kant koul
suz buyruk biiminde, yani evrensel olarak balayc olarak
kabul edilen ahlak yasalar biiminde. Soyut z-belirlenim
biimindeki salt kendinden tam olarak emin olan bu znel
lik, kendindeki btn belirli hak, grev ve varlk zellikleri
ni buharlatrr.20 imdi her ey, niyetinin iyi olup olmamas
na, tikel iradenin evrensel ahlak yasasn kabul edip etmeme
sine baldr. Onun kty semesini engelleyebilecek hibir
ey yoktur. Bu dolayl biimler alabilir, rnein iki yzll
n zellii olan kt niyetin riyakrl biimini ya da Cizvitlerin uygulad hileler ( amaca giden yolda her ey mu
bahtr) biimini alabilir. Ya da bireysel seimlerin keyflii
bizi ironiye bavurmaya ya da doru ve iyiyi belirlemek iin
nesnel bir temel olduunu inkr etmeye itebilir. Her durum
20 Hegel, Philosophy o f Right, par. 138, s. 166.

80

da bireysel znelliin z-ifadesi evrensel olana salam temel


ler sunmay baaramaz.
Bu deerlendirmeler Hegelin akldan midini kesip toplum
sal dnyayla ilgili hibir bir olgu olmad gerekesiyle greci
lii kabul etmesine neden olmaz. Tersine, o tikelle evrenseli,
znelle nesneli uzlatrmaya alr. Bu uzlamann olabilirli
i, bireysel znenin yaltlm olmayp (Hegel doal durum d
ncesini kmser) varln, kkeni soyut ilkelerde deil ge
lenek greneklerde yatan somut ve tarihsel olarak zel bir top
lumsal balamdan aldnn ve ancak o ortamda yaayabilece
inin fark edilmesine baldr. Hegelin bu balama verdii isim
Etik Yaamdr (Sittlichkeit). Hegel, Etik Yaam modelini antik
dnyann kent devletlerinden alr. Burada yurttalar toplum
sal varlklarn bir dizi soyut, zamansz ahlak ilkesinden deil,
bireylere kimlik kazandran rolleri belirleyen, onlardan bekle
nen grevleri ortaya koyan ve hem devletin hem de yurttala
rn refahnn dayana olan erdemleri gelitiren belirli kuram
lara katlarak alrlar.
Hegel, ileri yalarda, klasik polisin karakteristik zellii
olan bireyin kamu yaamna katlma biiminin, modern z
grln karakteristik zellii olan bireysel znelliin ifadesi
ile tutarl olmad sonucuna vard. Yine de bu zgrl uy
gun toplumsal ortam ile birlikte salayabilecek bir Etik Yaa
mn biimlenmekte olduuna inanyordu. Bu Etik Yaamn
dura vardr. lki olan ailenin doal bir temeli ve ilevi var
dr, ama en azndan modern toplumda iki bireyin kendileri
ni yeni bir insana balamak iin zgr seiminin sonucudur.
Ne var ki aile ilikileri genel olarak toplumsal yaamn temeli
ni oluturamaz, nk her aile ocuklar yetikinlie ve olgun
lua ulap anne babalar lnce zlr. Bylece Aile dala
rak ... birbirleriyle olan ilikileri kendine yeten somut insanla
rn ilikisine, dolaysyla da dsal bir ilikiye dnen aileler
okluu na dnr.21
Kendine yeten insanlann okluu Etik Yaamn ikinci dura
olan sivil toplumu oluturur. Hegel sivil toplum anlayn Ingi
21 A.g.e., par. 181, s. 219.

81

liz ekonomi politikilerinin yazlarndan alr (bkz. blm 1.5).


Bunun iinde ihtiyalar sistemi -dzgn piyasa ekonomisi
ve dorudan bu ekonomik ilikilerden doan kamu dzenle
mesi biimleri- yasal sistem, polis (Hegel bu terimi 18. yzyl
daki yaygn uygulamay izleyerek geni biimde, kamu refah
n ve i istikran gvenceye almakla ilgili tm devlet etkinlikleri
iin kullanr) ve korporasyonlar (belirli sosyo-ekonomik gruplann kendi i ilerini ynetmelerini salayan Ortaadaki loncalann gncellenmi biimleri) yer alr.
Ancak bu ilikiler tek balanna istikrarl bir toplumsal dzen
yaratamazlar. Sivil toplumun etkinlii snrlanmadnda isel
olarak nfus ve sanayisini bytmek ile urar. Bunun sonu
cunda daha ok zenginlik b irik ir... Ne var ki te yandan belir
li ilerde hem uzmanlama ve snrlandrlma hem de bu tr i
lere bal olan snfn bamll ve istei artar; bu durum sivil
toplumun byk zgrlklerinin, zellikle de tinsel yararlar
nn hissedilmesini ve bunlardan zevk alnmasn engeller. Da
has toplumun i diyalektii toplumu -ya da her eyden nce
bu zel toplumu- kendi snrlarnn tesine gemeye ve arz faz
las olan eyleri onlara ihtiyac olan ya da genel olarak yarat
clkta geri kalan uluslara satarak oralarda tketici bulmaya ve
geinmek iin gereken aralar salamaya ynlendirir. Bu s
re btn akcl, tehlikesi ve ykcl ile uluslararas tica
retin gelimesine ve sivil toplumun fazla nfusu iin kolonile
rin kurulmasna yol aar.22
Bu nedenle Hegel, bir yandan Smith, Ricardo ve teki kla
sik iktisatlara ok ey borlu olduunu sylese de modern
ticari toplumu grnmez el yoluyla bireysel znelerin farkl
projelerini genel refah en st dzeye karacak biimde bir
letiren kendiliinden eitliki bir sistem olarak anlamadn
dan bu konuda onlar izlemez. Tam tersine, kstlanmam si
vil toplum zenginlerle yoksullar arasndaki ayrmn byme
si, piyasalarn daralmas, hem bamszlatrc hem de istik
rar bozucu olan d bymeye ynelik bir eilim gibi bir di
zi sistemsel aksaklk yaratr. te bu arka plan zerine Hegel,
22 A.g.e., par. 243, s. 266, 267-8; par. 247, s. 268.

82

devletin -yani Etik Yaamn nc durann- sivil toplu


mun atmalarm iermesi ve uyumlu hale getirmesi bak
mndan gerekli olduunu savunur. Hegelin buradaki akl y
rtme biimine birok ncl bulunabilir - rnein Alman ik
tisatlarn erken modern dnem Kameralist okulu, piyasala
rn dzgn ilemesinin devlet dzenlemesine bal olduunu
savunmulard. Ama Hegel Fransz Devriminin ardndan Sa
nayi Devrimi kendini hissettirmeye baladnda klasik eko
nomi politiin kendi kendini dzenleyen piyasa kavramna
meydan okuyan ilk belli bal Aydnlanma sonras dnr
dr. Hegelin savlarn burada Keynesin yz yl sonraki bra
knz yapsnlar eletirisinin ngrs olarak deerlendirmek
ok da tuhaf olmaz.
Ancak Hegelin devlet kavram bu deerlendirmelerin ok
tesine geer. Ona gre, devlet, toplumsal akim en yksek
biimidir; yeryznde kendini gsteren ldeadr.23 Etik
deanm gereklii olarak varlm dorudan geleneklerde,
dolayl olarak ise bireyin z-bilincinde, bilgisinde ve etkinli
inde gsterir; ayn z-bilincin yaradl sayesinde devletteki
tzsel zgrlnn onun z, amac ve etkinliinin rn ol
mas gibi.24 yleyse buradaki dnce, sivil toplumun z
kar peinde koan bireyleri, kendilerine zgrlklerini ger
ekletirme ans veren toplumsal kurumlar araclyla poli
tik bir toplulukta birletirmesidir. Bunu da yaamlar boyun
ca mutlak zgrl arayan Jakobenlerin yapmay reddettik
leri farkllatrlm ve isel olarak ifade edilmi politik bir yap
araclyla yapar. zellikle modem devlet, anayasal monari,
yani devaml bir brokrasiden oluan ama kral tarafndan y
netilen yrtme gc ile sivil toplumun politik temsil kazan
d yasamay birletirir.
Hegelin Prusya mutlakyetiliini savunmakla sulanmas
na neden olan ey, burada yapt zmlemenin ayrntlar
dr - saltanatn babadan oula gemesini destekleyen olduka
23 G. W . F. Hegel, Lectures on the P hilosophy o f W orld H istory: Introduction
(Cambridge, 1975), s. 95.
24 Hegel, Philosophy o f Right, par. 257, s. 275.

83

aldatc savlan vardr ve erken modem dnem Almanyasnm


19. yzyla miraslanndan biri Snflann zellii olan toplumsal
gruplann toplu temsilini savunur. Ama burada bile Hegelin ta
mamen modem sorunlar olarak grd sorunlan zmeye a
ltn gryoruz. Ona gre, korporasyonlar bireyin sivil top
lumdaki yaltlmlgnm stesinden gelmesine yardmc olarak
zenginlerin yoksullan aalamadan onlara yardm etmelerini
salar. Benzer biimde, evrensel bir snf olarak - ya da daha
dorusu kendini devlete hizmete adayan bir snf olarak brok
rasi etkinliinin amac olarak... evrenseli grr.25 Burada da
ha sonra Drkheim ve Weber tarafndan gelitirilecek olan ki
mi temalara -srasyla, sanayi toplumunun aksaklklann gider
mek iin korporasyonlann yeniden dzenlenmesi ve modem
devletin belirleyici bir ayrt edici zellii olarak brokrasi- de
inildiini gryoruz. Hegelin savlar ve zmleri her ne ka
dar yetersiz olsa da modernliin elikilerini uyumlu biimde
uzlatrabilecek bir devlet biimini kavramlatrma giriimini
yanstmaktadrlar.

2.2. Olumsuzun yaptklar


Hegelin Etik Yaam deerlendirmesi akln dnyada nasl ile
diine ynelik inancn gsterir. Grnte birbirine tamamen
zt iki durak art arda geliir. lki, aile, kar ile koca ve ebeveyn
ler ile ocuklar arasndaki duygusal ilikilere dayanr; kinci
si, sivil toplum ise piyasadaki birbiriyle yan iinde olan zne
lerin tamamen dsal ve arasal ilikilerinden oluur. Bu du
raklarn ikisi de isel olarak snrl ve kusurlu olarak sunu
lur. Ama devlet onlar uzlatm. Devlet gerek bir politik top
luluktur: yeleri birbirleriyle salt birbirlerinden bir ey almak
iin etkilemezler, devletin ortak tzne katldklar iin de
etkileirler - daha da somut bir biimde ifade edecek olur
sak, devlete yelik kimliklerinin bir parasdr. Ayn zaman
da, devletin sivil toplumun eitli karlarna politik ifade sa
layan farkllatrlm bir yaps da vardr: bu karlar, ve eko25 A.g.e., par. 303, s. 343.

84

nomik ilikileri bu karlar yaratan bireyler, devletle basite i


ie gemi deildirler.
Bu nedenle Etik Yaamn aklsal yapsnn evresi vardr.
lk ikisinde grnte birbirine tamamen zt olan duraklar kar
karya gelir; ncsnde ise bunlar uzlatrlr. (Bu ara
da, efsanenin tersine, Hegel, bu evreyi srasyla tez, anti
tez ve sentez olarak adlandrmaz.) Bu l yap, HegePe g
re, her yerde mevcuttur: onu anlamak dnyay tam olarak an
layabilmek iin n kouldur. Bu anlay, elikinin olumlu ve
retken rolnn kavranmasna baldr. Bu nedenle Hegel, Fenomenolojid e ve Tarih Felsefesinde srasyla bir dizi bilin ya
psn ve politik sistemleri inceler; bunlann her biri kendi iin
deki gerilimlerle zayflatlmaktadr. te bu yzden eliki tari
hin itici ilkesidir.
Hegel, bu eliki anlayn hakl karmaya alrken ka
rakterlerin sabitliine ve birbirlerinden farklarna bal olan
ve bylesi snrl her soyut eye kendi mevcudiyeti ve varl
varm gibi davranan Anlay olarak adlandrd eye ciddi
bir eletiri yneltir: Anlay, tam olarak Aydnlanmada ve her
eyden nce Kantm felsefesinde gelitirilen bir dnme bii
midir. Hegel Anlayn pozitif ilevini kabul eder; nk bilgi
yi, eylerin tekliinin belirsiz bir sezgisine indiren her tr
retiye (rnein Alman Romantizmi ve Schellingin idealizmi
ne) iddetle kar kar: kuram ve uygulama alannda Anla
y dnda hibir sabitlik ve doruluk yoktur.26 Fen bilimle
rinde ilediini grdmz Anlay, eylerin ayrt edilmesin
de ve onlar yneten nedensel dzenliliklerin belirlenmesinde
temel bir rol oynar. Ama ayn zamanda yapt ayrmlar mut
lak olarak grr. Sonu olarak isel olarak soyuttur. Rousseaunun genel iradesinin, zorunlu olarak, yurttalarn zel ira
deleri ile atma iinde olmas gibi Anlayn bilimsel yasalar
da, kendi alanlarndaki dnyann btn somut eitliliini an
lama ve btnletirme yeteneinden yoksun soyutlamalar ola
rak grev yaparlar.
Anlayn snrlarnn stesinden yalnzca bu sonlu nitelen
26 H egeis Logic, par. 80, s. 113; par. 80 Zusatz, s. 115.

85

dirmelerin ya da formllerin kendilerini aarak kartlanmn s


nrlarna getikleri, olumsuz akl olarak dnlen Diyalek
tik gelir.27 Burada Hegel genellikle antik ve modem mantn en
temel yasas olarak grlen elimezlik yasasna meydan okur.
Biimsel ifadesiyle ~(p. ~p) olan bu yasa, bir nermenin ayn
anda hem olumlu, hem olumsuz olmasn yasaklar. Baka bir
deyile, ayn anda yamurun yadn ve yamadn syle
yemeyiz. Ortaaa dayanan bir kant da elikili bir cmleden
baka her tr cmle karlabileceini gsterir. Bu nedenle e
likinin olumlanmas demek, her eyin sylenmesi demektir ve
dolaysyla konumann amac belirli bir ey sylemek olduu
iin - hibir ey sylememektir.
Hegel bu akl yrtme biiminin kkten hatal olduuna ina
nr. elikiler ierii yok etmez - tersine onu yaratr:
Bilimsel ilerleme srecini gvenceye almak iin yaplacak tek
ey ... Olumsuzlamann, Olumsuzlama kadar Olumlama ol
duuna ilikin mantk kuraln ya da z-elikili olan bir e
yin kendini hilie ya da soyut Hibireylie deil, yalnz
ca zel ieriinin olumsuzlanmasma dntrdn, bylesi bir olumsuzlamann her eyi kapsayan bir Olumsuzlama ol
madn, kendini yok eden belirli bir eyin olumsuzlanmas ol
duunu ve bunun belirli bir olumsuzlama olduunu ve sonu
cun kaynakland eyi ierdiini anlatan mantk kuralnn bi
linmesidir ... Sonuta ortaya kan ey, olumsuzlama, belirli
bir olumsuzlama olduu iin bir ierii vardr. Bu yeni bir kav
ramdr ama kendinden ncekinden ok daha zengin bir kav
ramdr; nk olumsuzlama ya da nceki kavramn kart ta
rafndan zenginletirilmitir, bu yzden kendinden ncekini
de ierir, ondan daha fazlasn da ierir ve onun ve kavramnn
birliinden oluur.28

Bu nedenle olumsuzlama, balangta rtk olup ifade edil


meyeni ortaya karr. rnein isel birlii yelerinin birbirle
rine duyduklar sevgiden kaynaklansa da aile kavramnn iin
27 A.g.e., par. 79, s. 113; par. 81, s. 115.
28 Hegel, Science o f Logic, I, s. 64-5.

86

de bu olduu iin dmdakilerle olan ilikileri aile yelerine


saladklar yararn belirledii arasal bir iliki olacaktr. y
leyse sivil toplum, ailenin olumsuzlanmasdr nk duygusal
balara deil, z-karlara dayanan ilikilere baldr, ama ai
lenin doasnda rtk olan bir gerei yanstr. yleyse olumsuzlama, balang noktasnn zenginletirildii ve karmaklatnld bir farkllatrm a srecidir. Ama yk burada bit
mez. Dnce nc bir evreden daha oluur; Anlay ve Di
yalektikten sonra Terimlerin (nermelerin) kartlaryla bir
liini anlayan Speklatif evre ya da Pozitif Akl evresi - ner
melerin birbirlerinden ayrlmalarnda ve geilerinde var olan
olumlama.29
Srecin nc evresi bylece kar karya gelen duraklann
birliini yeniden salar. Bu birlik en batan beri vard. Ama ba
lama noktas, her diyalektik hareketin ilk dura, dorudan yani bilinsiz ve farkllatrlmam- birliktir, ayn ailenin g
l ama dar odakl ve dnmeyen bir sevgi duygusuyla birbiri
ne bal olmas gibi. Bu birliin iinde rtk olan ierii orta
ya karmak iin olumsuzlama gerekir. Ama yalnzca Hegelin
ilk olumsuzlama dedii olumsuzlama: bu zamana kadar rtk
olan ierii, ayr ve atan unsurlar arasndaki kartlk bii
minde yzeye karr; bu durumu, sivil toplumu kendi kar
lar peinde koan bireylerin atomistik yarnn ynetmesine
benzetebiliriz. Srecin nc evresi, ikinci olumsuzlama ya
da Hegelin bazen belirttii gibi olumsuzlamamn olumsuzlan
mas bu kartl giderir. Birlik, yeniden ina edilir; ama eli
ki, bu birlii zenginletirmi ve z-bilince ulatrmtr; bu du
rumu ise aile gibi bir topluluk olan devletin, yelerinin birey
sellii ve kendilerini ifade etmeleri iin gereken alan brakma
sna benzetebiliriz. Hegel ounlukla olumsuzlamamn olumsuzlanmasm, Almancada hem iptal etmek hem de korumak
anlamna gelen aufheben szcne bavurarak anlatmaya al
r. Her diyalektik hareketin son evresi, yalnzca nceki iki du
ra amakla kalmaz, onlarn ieriini yeni, z-bilince sahip bir
birlikle birletirir.
29 Hegel's Logic, par. 82, s. 119.

87

Hegelin bu diyalektii (diyalektii, geni olarak, dzgn bi


imde Diyalektik olarak grd ey ile doruk noktasndaki
Speklatif dnce evrelerini birletirecek biimde anlar) dn
yann eitli zelliklerini anlamak iin kullanlabilecek biim
sel bir yntemden daha fazlas olarak grdn anlamak ok
nemlidir: yntem yabanc bir biim deil, ieriin ruhu ve
kavramdr der.30 Burada nceki blmde deindiimiz Hegelin idealizmi, dncenin dnyay ynettiine ilikin inanc
ile ilgili konuya geri dnyoruz. Bu, Kanttan sonra Alman fel
sefesinin geliimine ilikin soruyu ortaya karr.
Kant gnlk yaam ve modern bilim dnyasnn akn z
nenin etkinliklerine bal olduunu savunuyordu (bkz. blm
1.5). Bu znenin varlm (ya da akn kavrama birliini) n
koul olarak kabul etmek zorunda olduumuz, bunun dnda
ve tesinde onunla ilgili baka bir ey syleyemeyeceimiz ko
nusunda srar ediyordu. Onun ardndan gelen Alman idealist
leri, tersine, akn zneye ilikin sylenecek birok ey buldu
lar. zellikle Schelling ona stn-birey olarak davranarak ve
onu Tanrya e grerek nemli bir adm att. Ancak bu, gele
neksel Hristiyan teolojisinin Tanns deil, dnyay yaratan ve
yneten ama yine de onun tesinde kalan baka (ama gizemli)
bir kiidir. Schellingin Tanrs, yarattklaryla, doayla (ve en
st geliimi olan sonlu insan zihniyle) zde olan Mutlakt kiisel bir yaratcdan ok, dnyay hareket ettiren rtk ilkey
di. Bylece dnyay bu kiisel olmayan Tanrnn ifadesi olarak
gren mutlak idealizm ortaya kar.
Hegel bu yolda Schellingi takip ederek rnein Mutlak ola
nn kendisi kimliin ve kimliksizliin kimliidir; kart olmak
ve bir olmak onda birlikte var olur demitir.31 Bylece Mutlak
her eyi iine alr. Pinkardm syledii gibi kendi temeline da
yanyorsa byle olmasnn bir nedeni onun dnda baka bir
ey olmamasdr. Ama Hegel Mutlakm ancak eylerin birlii
nin belirsiz bir sezgisiyle bilinebilecek bir eit farkllatnlma30 A.g.e., par. 243, s. 296.
31

88

G. W. F. Hegel (1801), The Difference Between Fisches and Schellings System o f


Philosophy (Albany, NY. 1977), s. 136.

m btn olarak grlmesi dncesinden giderek rahatsz ol


maya balad. Fenomenolojide Schellingin mutlak idealizminin
bir trn hedef alr: Mutlak olanda her eyin ayn olduuna
ynelik bu gr, btn o ifade edilmi bili btnnn kar
sna koymak ... gecenin btn ineklerin siyah olduu zaman
diye yutturulmas gibi Mutlak olann yutturulmasdr - bu, hi
lie indirilen bir bilme yetisidir.32
Hegelin Aydnlanma eletirisi Aydnlanmay tamamen red
dettii anlamna gelmiyordu. Mutlakm ve dnyann kimlikle
ri aklc biimde gsterilmeliydi, yalnzca yavan duygusal gs
terilerle ifade edilmemeliydi. Bu aklc gsteri, znelliin doa
snn doru anlalmasna baldr, nk her ey Dorunun
yalnzca Tz olarak deil, ayn zamanda zne olarak da anlal
mas ve ifade edilmesine dayanr. Bu iddia, Hegelin modernli
i, dnya tarihinin iinde znelliin kendine dnd bir evre
olarak grdn yanstr (bkz. blm 2.1). Ama ayn zaman
da, daha derin biimde, znenin yapsnn zel bir deerlendir
mesini de ierir:
yaayan Tz, aslnda zne olan bir varlktr ya da, ayn olan
ey, kendini varsayma hareketi olduu srece aslnda gerek
tir ya da kendisiyle kendini tekiletirmesi arasnda bir uzla
madr. Bu Tz, zne olarak, saf, basit bir olumsuzlamadr ve i
te tam da bu nedenle basitin iki kola aynlmasdr: kartl ya
ratan ikiye katlamadr ve daha sonra yeniden bu farksz eitli
liin ve onun kar-tezinin olumsuzlanmasdr. Ancak bu ken

dini yeniden ortaya karan aynlk ya da bu kendi iindeki tekilii dnme -yle orijinal yada dorudan bir birlik deildirDorudur. Kendinin olumas sreci, amacn hedefinin nko
ulu olarak gren, amac ayn zamanda hedefi olan, sonucu ay
n zamanda balangc olan ember: ve ancak altrlarak so
nuca ulatrlan ey, gerektir.33

Bu youn ve kapal pasajda Hegelin felsefesinin z vardr.


zneyi (Marxm bir ifadesini alacak olursak) bir ey olarak de
32 Hegel, Phenomenology, par. 16, s. 9.
33 A.g.e., par. 17-18, s. 10.

89

il, bir iliki olarak grr. zne, Descartestan beri Bat dn


cesinin anlad gibi bilincin ayr bir oda deildir. Tersine
kendi olma srecidir. Ama bu srecin yukarda zetlenen diyalektiinki gibi bir yaps vardr. zne kartlk kuran ikiye
katlama ve sonra yeniden bu farksz eitliliin ve onun karteznin olumsuzlanmasdr. lk orijinal ya da dorudan birli
i krar ve benlii bundan olduka farkl olduunu dnd
tekiyle kar karya getirir. Ama sonra bu kartlk olumsuzlamann olumsuzlanmas olan kendini yeniden ortaya
karan aynlkta yok edilir.
Diyalektik bir yaps olan tek ey znellik deildir - diyalek
tik isel olarak znelliin diyalektiidir. Hegelin mantk yaz
larnda zmledii isel farkllatrma hareketi ve zenginle
mi bir birliin yeniden ortaya karlmas, bilincin Tin ola
rak kendinin farkna varma sreci, yani bilincin kendi dnya
s olarak kendinin ve dnyann bilincine varma srecidir. Bi
lin balangta doayla sessiz ve farkllatrlmam bir birlik
iindedir. lk olumsuzlama bu birlii krar. Bu bir yabancla
ma srecidir: doa bilinli benlikten bamsz ve ona kar bir
teki olmutur artk. Speklatif an, bilin doay kendinin te
kisi olarak fark edip isel birliklerini anlaynca gelir. Fenomenolojinin o ok karmak geileri, sonunda bu yapy gsterir.
Mutlak bilmenin son an Tinin geride kalan btn o srece
dnp bakt ve kendi z-geliiminden, gerekliin yapsnn
akla ak olarak grnd u anki doruk noktasna ulama
sn salayan bir hareketten baka bir ey olmadn anlad
noktadr. Dolaysyla Mutlak iin esasen bir sonu olduu, an
cak en sonunda aslnda olduu ey olduu sylenmelidir.34 Fel
sefi bilgi bu yzden zorunlu olarak geriye dnktr: Hegelin
nl sznde belirttii gibi Minerva baykuu ancak akam ha
va kararnca uuuna balar.35
Hegelin dncesi ylesine gl ve zengindir ki onun eser
lerinin en iyi yorumcularnn pek ou onun mutlak idealizmi
ni yumuatmann bir yolunu bulma istei duyarlar. Bu yzden
34 A.g.e., par. 438, s. 263; par. 20, s. 11.
35 Hegel, Philosophy o f Right, s. 23.

90

Robert Pippin, Hegelin projesinin Kant akn zne dn


cesinin bir tr geniletilmiini, Kantn bir nesneyi temsil eder
ken herhangi bir znenin ne dnmesi gerektiini ele alma
biimini ierdiini syler.36 yleyse Hegel, Kantm tesine na
sl geer? Terry Pinkard, Fenomenolojide bizim ... kendimizin,
dnyay yanstan bir resmimizden ayrlp tarihsel olarak belirli
eitli toplumsal uygulamalarda katlmc olduumuz anlay
na yneldiimizi dnr.37
Artk Hegelin Descartestan beri egemen olan, znenin yal
tlm bir bilin merkezi olduu anlayn zayflatmaya alt
su gtrmez bir gerektir. Fenomenolojinin en nl blm
lerinden biri olan Efendi ve Klenin Diyalektii adl blmde,
fark edilme arzusunu, yani her z bilincin baka bir zne tara
fndan zerk bir zne olarak kabul edilme arzusunu zmler:
z bilin, bakas iin de var olduu zaman ve bundan dola
y kendindedir ve kendi iin vardr; yani yalnzca kabul edi
lerek var olur.38 Bu yzden znellik zneleraraslktan ayrla
maz: ben ancak toplumsal olarak bir yer edinirse, z bilinli in
san znelerin tarihsel olarak zel topluluunun bir yesi olur
sa var olabilir.
Ne var ki Hegelin Mutlak Tin anlay Kantn akn zne
sinin toplumsallam biiminden daha da fazla ey barndnr
iinde. Bylesi bir yorum, Hegelin Mantn ieriinin Tann y Doa ve Sonlu Tin yaratlm adan nce sonsuz znn iin
de olarak gsterdii biimindeki ifadesi gibi ifadelerle uyu
maz.39 Hegele gre, mantk bu yzden ayn zamanda dnyann
yaplarn ortaya karan ontoloji ve o yaplar z bilince ula
an Mutlak Tinin yaplar olduu iin teoloji demektir. Bu a
r grnen iddialar Hegelin Kant eletirisinden ayrlamaz. He
gel eletirel felsefeyi, biimcilii nedeniyle ve anlama kategori
lerini, onlara duyular araclyla salanan ierie dayatlan ve
ieriin dnda kalan znel biimler olarak grmesi nedeniy
36 R. Pippin, Modernism as a Philosophical Problem (Oxford, 1991), s. 67.
37 Pinkard, Hegels Phenomenology, s. 44.
38 Hegel, Phenomenology, par. 178, s. 111.
39 Hegel, Science o f Logic, I. s. 60.

91

le devaml olarak eletirir. Biim ile ieriin byle ayrlma


s, insan anlayndan bamsz bir nesnellik anlayn, bilin
mez kendinde eyler konumuna, caput mortuum, yani tekinin, bo belirlenmemi tenin tamamen soyutlanmas, ha
line getirir.40 Ama: yle grnyor ki tersine. eriin Biimi
vardr, yle ki ancak Biim aracl ile bir Ruh ve varlk ka
zanr ve erik gsterisine ve ayn zamanda bu gsterinin d
ndaki bir eyin gsterisi haline dnen tek ey de Biimin
kendisidir.41
Bu nedenle Hegel, Kant felsefesinin biimciliini salt biim
ve ieriin birliini gstermeye alarak deil, ayn zamanda
biimin kendi ieriini rettii felsefi yntem anlayn geli
tirerek yener: erik gsterisine ve ayn zamanda bu gsteri
nin dndaki bir eyin gsterisi haline dnen tek ey Biimin
kendisidir. Bu gsteri, Tinin kendine yabanc bir dnya varsa
yarak z bilincine vard ve sonra da o dnyann kendi oldu
unu fark etmeye balad diyalektiin hareketidir. Bu nedenle
diyalektiin sona erdii olumsuzlamann olumsuzlanmas z
nenin kiisel ve zgr olmasn salayan Yaam ve Tinin en de
rin ve en nesnel andr.42
Dahas bu (mutlak) znelliin diyalektiinin emberimsi bir
yaps vardr. Hegel Mantn kendi etrafnda dnen, uzlama
iin sona gelince baa dnen bir ember olduunu syler.43 Di
yalektik hareket bir z-zenginleme srecidir. Balang nokta
snn orijinal birlii krlr ve farkllatrlr, ama bu yalnzca, so
nuta, bu balama noktasnn onaylanmasna yarar. Sre ta
mamlandnda, olumsuzlamann olumsuzlanmasnda, bu bir
lik, daha byk ve daha gelimi bir birlik olarak yeniden ortaya
kar, balangta farknda olmad belirli ieriklere sahip oldu
unu kefederek z bilince ulaan bir birlik haline gelir.
Hegelin kulland akl yrtme biimi bu nedenle ideolo
jiktir; diyalektii, daha nceden belirlenmi bir sona (telos Yu
4 0 Hegel, History ofP hilosophy, III, s. 472.
41 Hegel, Science o f Logic, I, s. 47.
42 A.g.e., II, s. 478.
43 .g.e., II, s. 484.

92

nancada hedef demektir) doru hareket eden bir ey olarak d


nr. Bu sonun tuhafl bilinli bir znenin (Tanr bile ken
di yarattklarndan bamsz bir kii olarak grlr) semedii
ve gerekletirmek iin bir ey yapmad bir ama olmasdr.
Diyalektiin hedefi, balangtan beri srete rtk olan nes
nel bir amatr. Diyalektik srecin kendisi, bu hedefe ulalma
sndan baka bir ey deildir; bu hedef, mutlak bilgi biimi
ni ve aklc z effafla ulald andaki gibi tm srecin ge
riye dnk bir incelemesi biimini alan Mutlak Tinin z-bilince ulamasn ierir.
Hegelin dncesinin teleolojik karakteri tarih felsefesinde
ok ak bir biimde grlmektedir. Dnya tarihi zgrlk bi
lincinin ilerlemesidir, doruk noktasna modern Avrupadaki
ulus devletle ulaan bir sretir, der Hegel. Bu sreci bildirme
nin daha derin bir anlam vardr: Dnya tarihi tinin en yk
sek biimleriyle ilahi ve mutlak bir srecin, tinin kendi doa
sn kefettii ve kendi bilincine vard bir ilerlemenin ifade
sidir. Modernlikte doruk noktasna ulaan politik biimlerin
birbirini izlemesi bu yzden Mutlak Tinin kendini gerekle
tirmesine yaplan zel katklar olarak anlalmaldr. Gerekten
de zel karlar ve tutkularn etkisiyle hareket eden insanlar
arasndaki atmalar, yalnzca kendini dokunulmaz ve zarar
grmez biimde arka planda tutan, kendi yerine dvtrmek
ve kendilerini ypratmak iin zel karlar ileri sren evren
sel ldeanm aralardr. Bu akln kurnazl diyebileceimiz
bir eydir; tutkular kendi hizmetinde almak zere ayarlar
ve ona varlk kazandrdklar halde cezay eken ve kayplar ve
ren yine znelerdir.44
Bu Augustin ve Bossuet gibi Hristiyan dnrlerce ge
litirilen tarih anlay kadar tanrsal bir grtr (bkz. b
lm 3.3). z kar peinde koan insanlann eylemleri, farkn
da olmadklar gizli bir amaca hizmet eder. Hegelin anlay
ile ortodoks Hristiyan dncesi arasndaki fark udur: Hegelin tarih felsefesinde insan oyuncularn bilmeden hizmet et
tii ama, kiisel bir Tanr tarafndan insanlk iin hazrlanm
44 Hegel, Philosophy o f W orld History: Introduction, s. 54, 65, 89.

93

bir plan deildir; tarihsel srecin kendi iinde rtktr ve mo


dem ada, felsefe en sonunda bu srecin anlamn kavrad
iin bilince ular.

2.3. Modernlik tartmas


Hegelin felsefesi, modernliin gemiten kopuunu aklc bi
imde aklayacak entelektel kaynaklarn kendi iinde oldu
unu gsteren bylesine gl tek giriimdir. Bunu yaparken,
ayn zamanda, ayn aklc merulatrma standartlanna gre,
modern devletin ilke olarak ticari toplumlarn karakteristik
zellii olan atmalar bir araya getiren bir politik topluluk
yaratma yeteneine sahip olduunu da gstermeye alr. So
nuta Bat dncesinin en mkemmel felsefi eserlerinden bi
ri ortaya kmtr.
Ne var ki Habermasn dile getirdii gibi, mutlak bilgi ola
rak akl, ylesine ynlendirici bir biim alr ki modernliin en
bataki kendinden yeniden emin olma sorununu yalnzca z
mez, ayn zamanda ok iyi bir biimde zer.45 rnein eer
Fransz Devrimine kadar felsefi olarak tarihsel srecin anlam
n kavramann mmkn olduu bir evreye geldiysek o zaman
imdi ne olacak? Pek ok yorumcu Hegelin kendi an Tari
hin Sonu olarak grdne inanr: mutlak bilgi iin koullar
bir kez olutuunda ondan sonraki her ey yalnzca dnce
sonras olabilir. Hegelin ciddi ekilde Tarihin Sonu dncesi
ni benimsediine gsterilen kant en fazla belirsizdir, ama kav
ramn yaratt sorunun, onun genel diyalektik anlaynn bir
sonucu olduu en azndan iddia edilebilir.
Hegelin mutlak idealizmi daha kkten bir sorun yaratr. Yu
karda 2.2. blmde grdmz gibi, diyalektii, sonucu ba
lang noktasnda rtk olan ve dncenin kendi ieriini
kendinden oluturduu bir sreci olan, kendini hakl karan
bir sre olarak anlar. Bu kadar ak biimde ifade edildiin
de, bu neredeyse megalomanyaklk dzeyinde bir hiper aklc
lktr, buna gre, dnce aklsal yaps sayesinde dnyay ya45 Habermas, Philosophical Discourse, s. 42.

94

ratr. Daha sonraki birok filozof da Hegelden etkilenmitir,


ama genellikle mutlak idealizmini yumuatmaya almlar ya
da en byk takipisi Marxta olduu gibi aka ona kar k
mlardr.
Bu sorunu bir ikilem biiminde de dile getirebiliriz. Bir yan
dan Hegelin gerekten sylediklerini ciddiye alabiliriz. Bu du
rumda, geerliyse modernliin aklsallm gstermekte ve bu
nun sonucunda toplumsal ve politik sorunlarna zm getir
mekte gerek anlamda baarl olan bir felsefi sistemimiz var
demektir. Ama Hegelin sisteminin geerli olduu iddiasn cid
di olarak kim savunabilir ki? te yandan, incelediimiz her e
yi, Marxm Hegelin speklatif hiper aklcln yumuatmaya
alrken HegePin felsefesinin mistik kabuu iindeki aklc
z olarak nitelendirdii ey olarak alabiliriz.46
rnein Pinkard yle yazar: Fenomenoloji, Avrupa toplumunun yapt eyi kendi iin nasl otoriter ve kesin olarak al
maya baladn anlatan diyalektik-tarihsel bir anlat sunar.47
Bu anlat diyalefetife-tarihseldir nk bir bilin biiminin,
ilk biimin iindeki gerilimler nedeniyle baka bir biimle yer
deitirdiini gsterir. Bu, diyalektikin Hegelin kabul ede
ceinden ok daha zayf bir anlamdr, nk srecinin sonu
cunun o srecin kesin aklc bir anlayn iermesini gerek
tirmez.
Feromenolojinin byle okunmasnn Hegelin tinin giderek
kendi i doasnn z bilincine varmas sreci olarak betimle
dii ey, daha iyi bir biimde, Avrupal dilsel uygulamalarn
ok ok daha byk bir hzla deitii bir sre olarak betimle
nebilir diyen postmodernist felsefeci Richard Rortynin ner
dii yorumdan ne kadar farkl olduu ak deildir.48 Buna g
re, Tinin kendini gerekletirmesi, Rortynin yeniden betim
lemeler olarak adlandrd eyin -bunlann hibirinin aklsal
olarak tekilere stn olduu (gerekliin doasna ilikin bi
ze daha iyi bir gr sunabilecek olmas anlamnda stn)
46 Marx, Capital (3 cilt, Harmondsworth, 1976-81), I, s. 103.
47 Pinkard, Hegels Phenomenology, s. 13.
48 Rorty, Contingency, Irony, and Solidarity (Cambridge, 1989), s. 7

95

gsterilemez- birbirini izlemesi haline dnr. Hegelin by


le yorumlanmas, utanlacak kadar kararl diyalektik anlayn
yksek bir bedel karlnda kurban eder: modernliin gemi
e stnln gsterebilme iddias aklsal olarak savunulabi
lir olmaktan kar.
Habermas, bu zorluklara ramen Hegel modernlik syle
mini balatt. Modernliin kendini eletirerek kendine gven
mesi temasn ortaya kard der. Bylece Hegel tarihin aklla
ilikisinin esas olduu kendinden sonraki tartmalarn er
evesini belirlemi oldu. Modernlikle ilgili temel grlerin
snrlar, Hegelin 1831de lmnden sonra, zellikle Gen
(ya da Sol) Hegelcilerin diyalektik akl kavramn Mutlaktan
ayrma ve var olan politik dzeni eletirmek iin bir araca d
ntrme abalarnn sonucunda ortaya kan Alman felsefe
ciler arasndaki tartmalar srasnda belirlenmi oldu (blm
4.1e de bkz.). Bu tartmalarda modernlie kar temel g
r belirdi:
H eg elci S ol eletiri, uygulamaya yneldi ve devrim iin hareke

te geti, tarihsel olarak birikmi akl potansiyelini (beklemede


olan potansiyeli serbest brakma) geirdii bozulmaya, burju
va dnyasnn tek tarafl akl yrtme biimine kar harekete
geirmeyi hedefledi. H eg elci Sa, devlet ve dinin tznn, bur
juva toplumunun rahatszln, bu rahatszl besleyen dev
rimsel bilincin znellii, statkonun aklsallna ynelik nes
nel gre boyun eer emez giderecei inancnda Hegeli ta
kip e tti... Son olarak N ietzsch e, iinde hem devrimsel umudun
hem de buna tepkinin yer ald btn sahne piyesinin dramatujisinin maskesini drmek istedi. zneyi merkez alan akl
eletirisi zerindeki diyalektiin basksn kaldrd ve ama
l aklcla geti; bir btn olarak akla Gen Hegelcilerin y
celttiklerine yaptklar ekilde davrand: Akl saklad gten,
g istencinden b a k a b ir ey deildir.49

Hegelden sonra ortaya kan modernlie ilikin bu te


mel grn betimlenmesi toplum kuramnn sonraki gelii
49 Habermas, Philosophical Discourse, s. 50, 392 n. 4.

96

mini incelemek iin yararl bir ereve sunar, tabii bu gr


leri Habermasnkinden biraz daha geni biimde yorumlamak
iin istekliysek. Modernlie ilikin ilk gr en bata gen Hegelcilerin en mkemmeli Marx tarafndan temsil edilir. Marx,
Hegelin mutlak idealizmini reddetti, ama zel toplumsal olu
umlarn iinde olan elikilerin harekete geirdii diyalektik
bir sre olarak Hegelin tarih anlayna bal kald. Sivil top
lum ya da daha dorusu burjuva toplumu (Almancada bu iki
kavram brgerliche Gesellschaft olarak tek bir ifadeyle anlatlr)
Tarihin Sonu deil, bireysel zgrl gerekletirme iddiala
r, kapitalist smrdeki kkleri tarafndan yalanlanan tarihsel
olarak geici bir toplumsal biimdir. Aydmlanmamn gerek
anlamda aklc bir toplum yaratma arzusu daha ileri bir top
lumsal devrimi gerektirir.
kinci gr, Hobsbawmm ikili devriminin ardndan bi
imlenen, aklc biimde dzenlenmi bir toplumsal dnya
ya ulamay ummamza en yakn model olan modem burjuva
toplumunu kabul edenlerin hepsini iinde toplamaktadr. Mo
dem liberalizm bu grn en belirgin rneidir, ama Tocque
ville ve Mili gibi en kltrl savunucular modernliin gerilim
ve tehlikelerinin farknda olduklann karmak biimde gste
rirler (bkz. blm 3.2). Var olan modernlii kkten iyiletire
cek bir toplumsal devrim umudunun yalnzca bir yanlsama
dan ibaret olduu konusundaki derin inanlarn aka ifade
eden Durkheim ve Weber de bu durumun farkndadrlar. Son
raki sosyologlar da ayn ereve iinde hareket ederler ama ba
zen (Parsonsun eserlerinde olduu gibi, bkz. blm 10.2) sz
gelimi Tocqueville ya da Weberdeki eletirel tutum yok olur.
Son olarak, Nietzsche nc bir gr, modernliin kk
ten reddini savunur (bkz. blm 5.3). Saldrs aada 3. B
lmde tartacamz Aydnlanmamn ve Fransz Devriminin
gerici muhaliflerininkilerle rtr, ama onlarn daha da te
sine geer. zellikle philosopheann modern an merulu
unun kayna olarak grdkleri bilimsel aklsallk biiminin
kkten bir eletirisini yapar. Ona gre, btn akl biimleri, fi
ziksel ve toplumsal dnyada temel eilim olan g istencinin
97

zel ifadeleridir. Nietzschenin Bat akln eletirisi hem We


ber hem de Heidegger iin temel k noktas olur (bkz. blm
9.2); postmodemizmle ilgilenen, zellikle Foucault gibi ada
kuramclarda da etkisi aktr (bkz. blm 11.3).
Habermasm syledii gibi, bir bakma Hl Gen Hegelcilerin adalaryz.50 Yine de modernlie ilikin temel grlerin
snrlan 1830larla 1880ler arasnda izikliyse, toplum kuram
nn sonraki geliimi tarafndan da byk lde zenginletiril
mi ve bazen de netletirilmilerdir. Ya da ben kitabn geri ka
lannda byle olduunu gstermeye alacam.

50 A.g.e., s. 53.

98

3
Liberaller ve Gericiler

3.1. Devrim sonras tartmalar


Napolyonun devrilmesinin ardndan Fransa, nce yeniden ba
a gelen Bourbon monarisi (1815-30), sonra Louis Phillippein Orleanc rejimi (1830-48) srasnda olaanst zengin
ve ok eitli bir entelektel ve kltrel tartma dnemi yaa
d. Bu bir bakma Johan Heilbrorim belirttii gibi, 1800 yl
dolaylarnda Parisin bilim dnyasnn merkezi olmasnn bir
sonucuydu.1Ancien rigime'in son yllarnda, Devrim ve Napolyon mparatorluu dnemlerinde yaplan bir dizi reform Fran
sadaki bilim eitimi ve aratrmalarnn statsn dntr
d. Bu nedenle Fransz aratrmaclar 19. yzyln banda ye
ni biyoloji biliminin oluturulmasna nemli bir katkda bu
lundular.
Ancak fizik bilimleri, Fransz kltrnde geerlilik kazan
dktan sonra dorudan bir meydan okumayla kar karya gel
diler. Chateaubriand gibi Romantik yazarlar bilimsel akln s
tnlne saldrarak duygu ve sezgileri savundular. Aydn
lanma felsefecileri de duyu ve tutkulara ok byk nem ver
mi ama onlar aklla kar karya getirmemilerdi. Roman
1

J . Heilbron, The Rise o f Social Theory (Cambridge, 1995), s. 132.

99

tizm, bu tutumuyla, sanat ve yazna, bilimsel anlayta olma


yan ayrcalkl bir deneyim kayna olarak bakma eilimindey
di. Lart pour Yort -sanat iin sanat- slogan byk olaslkla ilk
kez 1804 ylnda Benjamin Constant tarafndan kullanld.2 Bu
dnce, 1840l ve 1850li yllarda Baudelaire ve Flaubertin
ellerinde, sanat, toplumsal dnyadan ve yazarlar ve ressam
lar var olan din ve politik inanlara sayg duymaya ya da top
lumsal adan yararl ve hatta, geleneksel standartlara gre, g
zel olan eserler retmeye zorlayan herhangi bir giriimden ba
msz, ayr bir uygulama olarak gren Estetiin sistematik ide
olojisi haline geldi.
Sonuta ortaya kan tartmalar yalnzca estetik ya da fel
sefi konular ilgilendirmiyordu. Fransz Devriminin tarihsel
ve politik anlam tehlikedeydi. Chateaubriand ve nceki ki
mi baka Fransz Romantikleri, Devrimin srgne gnder
dii aristokratlard. Onlarn bilimsel aklsalla ynelttikle
ri eletiri, sa kalmay baaranlarn nde geleni Talleyrandm
douceur de vivre -hayatn tad- olarak adlandrd eski re
jim dnemindeki eye duyulan zlem ile ilgiliydi. Bu tutum
ounlukla Devrimin dorudan politik olarak reddedilme
si biimini alyordu; bunun en belirgin rneini Maistrenin
Fransz Devrimini grdmz ve grebileceimiz her ey
den ayrt eden eytani bir nitelii var ifadesinde grebiliriz.3
1820den sonra Fransz bakanlklarn yneten ar kral
clar, takvimleri 1789 ncesine dndrmeye kararl grn
yorlard.
Ancak Devrim yalnzca sadan saldrya uramad. 1815ten
sonraki yllar ikili devrimin etkisini giderek netletirdi. Bri
tanya rneini izleyen kuzey bat Avrupann teki blgeleri,
zellikle Fransa ile 1830da Belika haline gelen blgeler, seri
retim yapabilen fabrikalarn yaylmas ile dnm geiriyor2

A.g.e., s. 157.

J . De Maistre (1797), Considerations on France (Cambridge, 1994), s. 41. Jo


seph, comte de Maistre (1753-1821): Savoyard kkenlidir, ama yazlan en ok
Fransada etkili olmutur; House of Savoyda diplomat olarak alm, St Pe
tersburg elisi olmutur, 1803-17; en nl eseri The Saint-Petersburg Dialoguesdur (1821).

100

du. Bu fabrikalarda alan cretli iilerle iverenleri arasnda


yeni bir toplumsal kutuplama biiminin ortaya kt giderek
aklk kazanyordu. 1830lu yllarn sonlarnda yeni snai ii
snfna dayanan ilk kitlesel politik hareket olan artizm, ngil
terenin retim alanlarnda yaylyor ve Avrupann lider gc
nn istikrarm tehdit ediyordu.
1813 gibi erken bir tarihte yaanan bu gelimeler, Whiglerin
(muhafazakrlarn) byk gazetesi Edinburgh Reviewun edit
r Francis Jeffreynin, Adam Smith ve takipileri tarafndan su
nulan ticari toplumun geliimine ynelik iyimser gr sor
gulamasna neden oldu:
Sanayideki geliim ve genellikle zenginlik artnn en kesin
gstergesi olarak grlen konfor artnn toplumun alt katmanlannda yaratt etki, kylleri reticilere, reticileri de
yoksullara dntrmektir; onlarn bu durumdan kurtulma
anslar giderek azalrken bunu en bata yaratan sistem ta
mamlanmakta ve olgunlamaktadr.4

Sanayi kapitalizminin gelimesi, Fransz Devriminin poli


tik miras sorusuna farkl bir bak as sundu. 1789un slo
ganlar zgrlk, eitlik ve kardelikti. Devrim, eski feodal ay
rcalklar ve hiyerarileri yok edip yasal eitlii kurumsallatrdysa da ciddi snf ayrlklar varln srdryor ve Sana
yi Devrimi nedeniyle daha da geniliyordu. lk sosyalist d
nrler -zellikle Charles Fourier ve Comte de Saint-Simonlmparatorluk ve Restorasyon dnemlerinde Fransada orta
ya kt. Onlar, byk lde ykc bir olay olarak grdk
leri Devrimi (Flaubert Saint-Simonun hocas M. de Maistre
idi demitir)5 ve onu yaatan haksz snf ayrcalklarn sert
bir biimde eletiriyorlard. Saint-Simon toplumun industriel
ler * -toplumun zenginliini yaratanlar, yani ii ve reticiler4

Alnt D, W inch tarafndan yaplmtr, The System of the North, S. Collini


vd., That N oble Science o f Politics (Cambridge, 1983), s. 53.

Alnt P. Bourdieu tarafndan yaplmtr, The Rules o f Art (Cambridge, 1996),


s. 81.

(*) lleyimci, sanayici - .n.

101

le birlikte artan saydaki bilim adamlan ve teki uzmanlar- ile


oisij1er* -onlarn zerinden geinen asalaklar- arasnda ikiye
blndn dnyordu. Fourier var olan Uygarlk tara
fndan desteklenen rekabeti egoizmi eletirdi ve insanla r
nek olarak onu yava yava yeni toplumsal Uyum durumuna
gtrecek olan ibirliki topluluklann (ya da phalanstres**)
olumasn savundu.
Devrim sonras Fransasnn entelektel iklimi, ayn zaman
da, hem toplumsal yaplarn karmaklna, hem de son za
manlarda geirdikleri dnmlere nceki neslin bakaldrla
rnn canl birer aklama getirdii bir ortamd. Bu anlay Balzacn romanlarnda olaanst sosyolojik bir bakla ifade edi
liyordu; bu romanlardan birinin ana temas, aristokratik deer
lerin ve geleneklerin, genellikle para kazanma biiminde ger
ekleen snrlanmam kiisel kar aray tarafndan ykl
masdr. Yeni ticari dzene zg insan tiplerinin fizyolojisini
oluturmaya alrken Balzac, toplumu ayr bir nesnellik bi
imi olarak gsterir. Karakterlerinden birinin syledii gibi:
Evet, Toplum, Doanm baka bir trdr!6
Liberalizm, ayr bir politik akm olarak, Restorasyon Fransas dneminde, 1789un mirasna sa ve soldan gelen saldrla
rn arka plannda belirdi. Temelde Protestan bir gemie sahip
olan temsilcileri, Devrimi, Jakoben Terrnden ayrmaya a
ltlar. Bu nedenle Constant, (yukarda blm 1.5de) grd
mz gibi, bireyin modem zgrln, Rousseau ve Robespierrein savunduu klasik cumhuriyeti kolektif zgrlk
anlayndan ayrd. Liberaller, Devrimin gerek mirasnn, Bri
tanya hkmet sisteminin ayrt edici gc olarak grdkleri ve
yeniden baa gelen Bourbon monarisi tarafndan 1814 Anaya
sasnda istemeyerek ve ksmen verilen bireysel zgrlkler ve
parlamenter kurumlar olduunu savundular.
Liberal anayasacla 1820lerin an bakanlklan tarafn
dan yneltilen tehdit, Larry Siedentopun Byk Tartma
(*)

siz, aylak - .n.

( * * ) Fourier toplumculuunda emekiler ortakl - .n.


6

102

H. de Balzac, A Harlot High and Low (Harmondsworth, 1970), s. 152.

olarak adlandrd eyi ortaya kard; bu tartmada doctrimires* olarak bilinen bir grup liberal entelektel, gerici kartla
rn yantlamaya alt. Siedentop yle yazar: Liberaller, a
rlarn nerdikleri eyin hem haksz hem de olanaksz olduu
nu gstermek zorundaydlar - arlar geici bir sre iin ikti
dara gelselerdi de Fransadaki uzun sreli toplumsal ve ekono
mik deiiklikler sayesinde onlann aristokrat programlan anti
ka merakllanndan baka kimsenin ilgisini ekmezdi.*7
Uzun vadeli sosyo-ekonomik srelerin yaplmas zorun
lu tarihsel zmlemesini, 1827 ile 1830 yllan arasnda verdi
i bir dizi nl konferansnda nc doctrirairelerden biri olan
Guizot yapt.8 Guizot, bilginin yalnzca d etmenlerin grme
ve dokunma gibi duyular zerindeki etkisinden deil, ayn za
manda zellikle iebak ile dnceye ierik salayan insann
isel anlayndan da kaynaklandn savunan Maine de Bi
ran ve Victor Cousin gibi filozoflar tarafndan gelitirilen, 18.
yzyl ampirizminin tinselci eletirisinden etkilenmiti. Bu
nedenle toplumsal ve ahlaki geliim olmak zere, tarih
sel deiime neden olan iki mekanizma saptad. lk mekaniz
ma unlan ieriyordu: byme, en byk etkinlik, toplumsal
ilikilerin en iyi biimde rgtlenmesi: bir yandan topluma g
ve mutluluk verme aralarnn retiminin artmas; te yandan
retilen g ve mutluluun bireyler arasnda daha eitliki bir
dalm. Buna karlk kincisi bireyin geliimini, isel yaa
m, insann kendisinin, yeteneklerinin, duygularnn, dnce
lerinin geliimini ieriyordu.9
Guizot, insann isel ve dsal koullarndaki deiiklik
leri bylece ayrdktan sonra kincisinin, yani dsal olaylarn,
( * ) reti kuramcs - .n.
7

L. Siedentop, Tocqueville (Oxford, 1994), blm 2 (s. 22den alnt).

Franois-Pierre-Guillaume Guizot (1787-1874): Nmesde Protestan bir papa


zn torunu olarak dnyaya geldi; babas Nisan 1794te giyotine gnderildi; Sorbonneda Modem Tarih Profesr oldu, 1812-30; bir dizi resm grevde bulun
du, 1814-20; 1830 Devriminin ardndan Orleanc monarinin nde gelen poli
tikacs oldu; Eitim Bakanl yapu, 1832-7; Babakan oldu, 1840-8; 1848 Dev
rimi tarafndan grevinden alnd; uzun sren emekliliini tarih yazmaya adad.

F.-P.-G. Guizot (1828), History o f Civilization in Europe (Londra, 1997), s. 16-18.

103

grnr ve toplumsal dnyann tarihi zerinde durur. Top


lumsal kurum ve srelere ilikin olarak sunduu ayrntl
zmlemelerin en nemlisi, 12. yzyl Fransasnda kasaba sa
kinlerinin feodal lordlardan yerel politik zgrlklerini kazan
maya balamalarn salayan savam anlatr. Byk bir top
lumsal snfn, burjuvazinin oluumu, kasaba sakinlerine yerel
seimlerde oy kullanma hakknn tannmasnn zorunlu sonu
cuydu. Buna karlk burjuvazinin ykselmesi
snf yarn, bu olguyu oluturan ve modem tarihi kaplayan
yar yaratr. Modem Avrupa, toplumun eitli snflarnn sa
vamndan dodu. Baka yerlerde ... bu savam ok deiik
sonulara yol at: rnein Asyada bir snf tamamen baan
kazand ve kastlar hkmeti, snflar hkmetinin yerini al
d ve toplum hareketsizlie gmld. Tannya kr, bunlann
hibiri Avrupada olmad. Snflardan hibiri tekileri ele ge
irmeyi ya da alt etmeyi baaramad; savam bir hareketsizlik
ilkesi olmak yerine, ilerleme nedeni oldu; temel snflann birbirleriyle olan ilikileri, kendilerini iinde bulduklan savama
ve srayla teslim olma zomnluluu; ilgilerinin ve tutkulannn
eitlilii, ellerinde yeterli g olmadan fethetme istei; btn
bunlardan Avrupa uygarlnn geliiminin belki de en enerjik
ve verimli ilkesi dodu.10

Bu snf mcadelesi (ki bu betimleme, Marx Komnist Manifesto'mn ilk satrlarnda etkilemi gibi grnmektedir) bu ne
denle, Guizota gre, Avrupa uygarlnn en ayrt edici zellii
olan oulculuundan sorumludur - eitli, karmak, frtna
l; btn biimler, toplumsal rgtlenmenin btn ilkeleri bu
rada birlikte yayor; tinsel ve geici gler; teokratik, monarik,
aristokratik, demokratik btn unsurlar; btn dzenler, btn
toplumsal dzenlemeler birbirine kanyor ve birbirine bask
yapyor. Sonsuz derecede zgrlk, zenginlik ve etki var.11 Bir
snfn tekileri ele geirememesini yanstan bu karmak eitli
lik Avrupann dinamizminin ve yaratc enejisinin kaynadr.
10 A.g.e., s. 23, 129, 130.
11 A.g.e., s. 29-30.

104

Temsil hkmetin zgl erdemi, Guizota gre, Britanyann


politik deneyimlerinin gsterdii gibi, ayr ve atan karlarn
ifade edilmesine ve uzlamasna izin vermesidir.
Guizotun History o f Civilization in Europe [Avrupa Uygar
l Tarihi] adl kitab, sko Aydnlanmasnn son temsilcile
rinden biri olan Dugald Stewartn kuramsal tarih adn ver
dii eyin bir rneidir. Kendinden nceki sko philosophelar
ve Hegel gibi, Guizot da kuramsal aratrmalar ile tarihsel anla
ty tek bir tutarl sylemde birletirebiliyordu. Ama 19. yzyl
entelektelleri bu sentezi devam ettirmenin giderek zorlat
n dnyorlard. Bu kez parlamenter reformun Ingiliz savu
nucular arasnda geen 1820li yllarn bir baka tartmas bu
zorluu gsterir. Bu tartma liberalleri, Radikallere kar k
krtt. Liberaller, klasik politik biim olan monari, aristok
rasi ve demokrasiyi mantkl bir ekilde bir araya getiren, var
olan Britanya anayasasn kark hkmet sistemi olarak sa
vundular; oylarn geniletilmesinden, ama olabilecek en kst
l biimde geniletilmesinden yanaydlar (1832deki Byk Re
form Yasasnda gerekten de bu ekilde uyguland). Radikal
ler ise Eski Yozlamaya, yani Hanover devletini krkleyen
btn o kayrmac sisteme kar ok daha eksiksiz bir saldr
dan yanaydlar. 1817 ylnda Bentham ve takipileri, erkekle
rin genel seimlerdeki oy hakkn, yllk parlamentoyu ve giz
li oy hakkn ieren Radikal programa kar bir araya geldiler.
James Millin Essay on Government [Devlet zerine Bir De
neme] (1820) adl eseri bu program hakl gstermeye alt.
nermelerini Benthamn yararclnn nde gelen retileri
nin ikisinden alyordu: her insann kaderini aclar ve zevkleri
belirler ve Devletin kaygs... zevkleri en yksek seviyeye ge
tirmek ve insanlarn birbirine verdii aclan en son noktaya ka
dar azaltmaktr. Mili, insanlann kendi zevklerinde ve aclarn
da kiisel karlannm peinde komalannn devleti zorunlu ha
le getirdii konusunda Hobbes ile ayn fikirdedir. Ama ayn ol
gu, halktan daha kk herhangi bir grup zerinde g kulla
nan herhangi bir devletin, hem monari hem de aristokraside
olduu gibi, ynetilenlerin yneten tarafndan smrlmesine
105

neden olaca anlamna da gelir. Mili, liberallerin kark anaya


sa retisini ve bununla balantl olan, parlamenter hkmetin
karlarn temsilcisi olmas dncesini (bunu Guizot da savu
nur), yalnzca kark bir Aristokrasi yarataca inancyla k
mser. En ok sayda insana en byk mutluluu ancak erkek
lerin genel seimlerde oy kullanmalar yoluyla temsilcilerin d
zenli seimine dayanan demokratik hkmet verebilir.12
Demokrasinin gerekliliine ilikin bu tmdengelimli kan
ta kar en ykc eletirileri Edinburgh Revievvda yaynlanan bir
dizi parlak denemede Macaulay yapt; ayn denemeler Felse
fi Radikallerin yaptklar kar hareketi de fazla aba harcama
dan savuturdu.13 Millin birok tutarszl -rnein kadnlara
oy hakk tannmasna kar k- Macaulayda da vardr; ama
bu ayn zamanda onun gibi liberallerin Essay on Governmentm
nermelerinden kan politik sonulara neden kar ktklar
na aklk kazandrd: Bay Millin retilerini savunan bir ki
inin, onun nerdii trden bir demokraside zenginlerin bir
Trk Paann ynetimindeymi gibi acmasz bir biimde ya
malanacandan kukulanmas nasl sz konusu olabilir? Ama
Macaulaym Millin politik kuramna kar k, politik oldu
u kadar yntemseldir. Rakibinin kulland yntemleri Orta
a retmenlerinin yntemlerine benzeterek rakibinin birka
soyut dorudan karm yaparak politik genellemelere ulama
abasn eletirir. Bununla o soylu Politika Biliminin temeli
olarak, dikkatlice oluturulmu olgulardan genellemelere ula
an Tmevarm yntemini karlatrr.14
Millin soyut tmdengelim yntemi ile Macaulaym tarihsel
tmevarm yntemi arasndaki kartlk, Millin o muhteem
History o f British India [Britanya Ynetimindeki Hindistan Tari
hi] adl kitab, John Burrowun syledii gibi, sko varsaym
12 J. Lively ve J . Reeds, ed. Utilitarian Logic and Politics (Oxford, 1978), s. 55-6,86.
13 Thomas Babington Macaulay (1800-59): Whig Milletvekili, 1830-4, 1839-47,
1852-7; Hindistan Yksek Konseyinin yesi 1834-8; ayrca bakanlkta alt d
zey grevlerde de bulunmutur; 1857 ylnda baronluk derecesi almtr; b
yk baar gsteren bir denemecidir ama daha ok History o f England from the
Accession o f Jam es the Second (1848-61) adl kitabyla hatrlanr.
14 Lively ve Reeds, ed. Utilitarian Logic and Politics, s. 120, 128.

106

sal tarihinin yalnzca son deil, ayn zamanda da en zenle ha


zrlanm ve ayrntl bir rnei olduundan ok daha arpc
bir hal alr.15 sko Aydnlanmas, insan doasna ilikin genel
bir anlay ile toplumun bir dizi geinme biiminden (bkz.
blm 1.4) getii bir tarih kuramn birletirmiti. Mill, His
tory adl kitabnda bu ikisini bir araya getirmeyi baard ve y
le syledi: Her arayn nesnesi tam olarak Yarar olduu l
de o lkeyi uygar olarak grebiliriz.16 Baka bir deyile, top
lumlar Benthamm en byk mutluluk ilkesini gerekletirdik
leri lde tarihsel adan az ya da ok ilerici olarak adlandr
lacaklard: Mille gre, koloni ncesi Hindistan bu lte gre
deerlendirildiinde ok kt durumdayd, bu durum da ora
daki ngiliz ynetimini hakl karyordu. Ancak soyut toplum
bilimi ile somut tarihsel aratrma arasndaki gerilimin idare
edilmesi giderek zorlamaya balamt.
Bunun nedenlerinden biri, tarihin artk Aydnlanma ve Dev
rim eletirisi ile zdeletirilmeye balanmasyd. Burke bu ha
reketi ilk balatanlar arasndayd.17 Reflections on the Revoluti
on in France [Fransadaki Devrim zerine Dnceler] (1790)
adl kitabnda toplumsal ve politik kurumlan, geleneklerdeki
ve yerleik uygulamalardaki yava, bilinsiz, organik byme
nin rn olarak gsterdi: Fransz Devriminin en batan beri
yapt gibi, nyargl bir politik reform programna dayanarak
bu karmak ve hassas dokuyu deitirmeye kalkmak, felake
ti davet etmek olurdu. Alman Tarihsel Hukuk Okulunun ku
rucusu Savigny, Devrim sonras Napolyon Yasalan ile balayan
tm yasal sistemi batan kurmak iin reformculann giriimle
rine kar karken bu dnceyi ileri gtrd. Savigny, Aydnlanmanm gelime iin duyduu kr heyecan eletirir ve yeni
bir tarihsel tinin doduunu ilan ederken nesillerin ve a15 J . W . Burrow, Evolution and Society (Cambridge, 1966), s. 48.
16 J . Mill, The History o f British India, ed. W. Thomas (Chicago, 1975), s. 224.
17 Edmund Burke (1729-97): rlandalI politikac ve yazar; Philosophical Enquiry
into the Origin o f Our Ideas o f the Sublime and the Beautiful (1757) adl kitabn
yazan; ngiliz Parlamentosunun yesi, 1766-94; lngilizlerin Amerika, Hin
distan ve rlandadaki kt ynetimini eletirmi ve Avrupada eski rejimi sa
vunmutur.

107

lann ayrlmaz biimde birbirine organik olarak balanmasnn


yasal gelenein etkisinden ka olmad anlamna geldii
ni savunur. Ancak bu durum biz bilinsizce ona boyun edi
imiz srece bize zarar verecektir; ama karsna canl, yarat
c bir enerji ile karsak bizim iin yararl olacaktr - tarihi sa
lam biimde temellendirerek ona kar stnlk elde edebilir
ve nceki nesillerin btn entelektel zenginliini kendimize
uygun hale getirebiliriz.18
te bu nedenle Savignye gre tarih aratrmalar, modern
toplumun ilerlemesini ncekilerle karlatrma yaparak ince
lemeye yaramaz; tersine halkn varl ve karakteriyle ... orga
nik bir ba olan ve isel bir zorunlulua gre evrilen zel
bir ulusun hukukunda ifade edilen birikmi bilgeliini uyum
lu hale getirme yoludur.19 Gelenee bu ekilde ayrcalk tann
mas, Romantiklerin gemie zlemlerine tam olarak uyar. 19.
yzylda artk Aydmlanmada grld gibi karanlk bir bar
barlk ve batl inan a olarak deil, her bireye anlaml bir g
rev verilen uyumlu ve btnlkl bir toplum olarak grlen
Ortaa klt bu arka plan zerinde dnlmelidir.
Gerekten de gemie, bugn deerlendirmekte kullanla
cak deer ve modeller kayna gzyle bakmak sanayi kapita
lizmi eletirisinin temelini oluturabilirdi. Modem Bat dn
cesinin bu eilimi iin Lukacs Romantik anti-kapitalizm ifa
desini kulland. Michael Lwy ve Robert Sayre Romantik an
ti-kapitalizm i kapitalizm ncesi deerler adna kapitalizme kar
km ak olarak tanmlarlar. Bu, feodal toplumun bir eidini
yeniden getirmeye ya da statkoyu korumaya alan, ama ngi
liz Romantiklerinin daha radikalleri (Byron ve Shelley) ve Fourierin topyac sosyalizmi rneklerinde olduu gibi daha eit
liki bir toplum yaratmak iin ilham olarak baz antik modelle
18 F. K. von Savigny (1 8 1 4 ), O f the Vocation o f Our Age f o r Legislation and J u
risprudence (New York, 1975), s. 20, 22, 132-3. Friedrich Karl von Savigny
(1 7 7 9 -1 8 6 1 ): Frankfurt am Mainde domutur, Marburg, Jena, Leipzig ve
Halle niversitelerinde almtr; yeni Berlin niversitesinde Roma Huku
ku Profesr olmutur, 1810; G rosskanzler, yani Prusya yarg sisteminin ba
kan oldu, 1842-8.
19 A.g.e., s. 27.

108

ri alarak devrimsel tepkilerini de ifade edebilecek tazminci ya


da muhafazakr biimler alan ok ynl bir ideolojik akmdr.20
Romantik anti kapitalizmin her tr, modernliin kendini hakl
karan iddialarna meydan okudu ve idealize edilmi bir gemi
ltne dayanarak modernlii eksik deerlendirdi.
Tarih ve kuram arasndaki kutuplama akademik yaamn
profesyonellemesine ynelik eilimler tarafndan da destekle
niyordu. 19. yzyln balarnda modem tarih yazm niversi
te merkezli ampirik bir disiplin olarak ortaya k. Kuruculanndan biri olan Leopold von Rankenin, gemii, wie es eigenlich
gewesen -gerekte olduu gibi- gsterme giriimi, tarih incele
melerini klasik rol olan uygulamada rehberlik etme rolnden
kartmak ve Hegelinki gibi tarih felsefelerinden uzaklatrmak
iin yaplan bir giriimdi. Aslnda yeni tarih yazm hibir zaman
iddia ettii kadar masum olmad - rnein Ranke modem Avru
pa'y, her biri esiz karakterlere sahip olan, atmalan g den
gesi mekanizmasyla dzenlenen, birbiriyle yan iindeki ulus
larn organik bir birlii olarak, dnyann geri kalann da barbar
ve geri kalm olarak gryordu. Ancak zellikle profesyonel ta
rihilerin almalarn ariv aratrmalarna dayandrmalar ze
rinde srarla durulmas eski sko tipi varsaymsal tarih anlay
nn modas gemi olarak grnmesini salad.
Ekonomi de en sonunda Ricardonun deerin emek kuramnn
kalntlarndan kurtulan 1870lerin majinalist devriminden
sonra profesyonel akademik bir disiplin haline geldi. Smith eko
nomi politii geni bir biimde devlet adam ya da yasa yap
clarn biliminin bir dal olarak grmt.21 Uluslarn Zengin
lii soyut zmlemeler ierdii kadar tarih de ierir. Ama 19.
yzyln sonlarna kadar, zellikle ngiliz ve AvusturyalI iktisat
larn zneye getirdikleri tanm, ekonomiyi insan doasyla il
gili kimi soyut nermelere dayanan biimsel ve tmdengelimli bir bilim olarak anlyordu (aslnda bu sonuca Benthamm ya
20 M. Lwy ve R. Sayre, Figures of Romantic Anti-Capitalism," New German Cri
tique, 32 (1984), birok sayfada (alnt s. 46dan).
21 D. W inch tarafndan alntlanmtr, Higher Maxims, Collini vd.. Noble Sci
ence iinde, s. 65.

109

rarcl sayesinde ulalmt). Tmevanml ve daha betimleyici


bir yaklam yeleyen Alman tarihsel iktisatlar okulu tarafn
dan iddetle kar klan bu hareket, Jamesin olu John Stuart
Mill tarafndan 1836 ylnda yazlan On the Definition of Poli
tical Economy (Ekonomi Politiin Tanm zerine) balkl de
nemede oktan temize karlmt.22
Burada Mili, ekonomiyi soyut bir bilim olarak nitelendire
rek geometriyle karlatrr:
Ekonomi Politik teriminden yaygn olarak anlalan ey spe
klatif politika bilimi deil, o bilimin bir daldr. Ekonomi po
litik, insan doasnn btnn ya da insann toplum iindeki
davranlarnn btnn toplumsal devlet tarafndan deiti
rilmi olarak grmez. Ekonomi politik, bireyle yalnzca zen
ginlik elde etmek isteyen ve elde etmek iin gereken arala
rn karlatrmal verimliliini deerlendirebilecek bir varlk
olarak ilgilenir. Yalnzca, zenginlik araynn sonucunda orta
ya kan olgular gibi toplumsal devlette ortaya kacak olgula
r tahmin eder. Zenginlik arzusuna sonsuz dmanlk yarata
bilecek ilkeler, yani emekten tiksinme ya da pahal zevklerin
imdi tatmin edilmesi arzusu dnda her tr teki insan tut
kusu ya da gdsn soyutlar.23

Marxtan nce bu bilimsel paralama srecine direnmeye a


lan ve toplum kuram ile tarihsel aratrmalar birleik bir en
telektel proje olarak korumak isteyen esas kii Comte idi.24
22 John Stuart Mill (1806-73): babas ve Bentham tarafndan verilen youn eitim
onun bunalma girmesine neden olmu ve bunu Autobiography'de anlatmtr;
babas gibi Dou Hindistan irketinde almtr; denetleyici asistanlk, 182856; denetleyicilik yapt, 1856-8; kadnlarn kurtuluunu savunan ilk nc li
beraldir.
23

The Collected W orks o f John Stuart Mill, IV (Londra, 1967), s. 325, 323.

24 Auguste Comte (1798-1857): politik etkinliklerinden dolay 1816 ylnda Ecole Polytechniqueten atld; kendi kuramsal sitemini oluturmaya alma
dan nce Saint-Simonun sekreteri olarak alt; Course o f Positive Philosophy
(1830-42) ( sosyoloji terimini ilk defa bu kitapta kullanmtr) adl kitab za
mann nc Fransz bilim adamlarnn ounun aralarnda bulunduu bir iz
leyiciye verilen konferanslarn sonunda ortaya kmtr; yaamnn son ylla
rnda akl hastalna yakalanmtr; System o f Positive Polity (1851-4) adl ki
tab bir nsanlk Dini" yaratmaya almtr.

110

Temel erevesini, belirgin olarak Turgot ve Condorceti temel


alan bir tarih felsefesinden ald. Comte zihnin deimez bir zo
runlulukla tbi olduu muhteem bir temel yasa kefettiini
iddia etti: buna gre her bilgi dal sra ile deiik kuramsal
durumdan geer: teolojik ya da kurgusal durum, metafizik ya
da soyut durum ve bilimsel ya da olgusal durum. Teolojik ev
rede olgular, tanrlar vb. kurgusal varlklarn olduu hayal edi
lerek aklanr; metafizik evre bunlar z ve neden gibi daha so
yut ama yine de varsaymsal varlklarla deitirir.
Son olarak olgusal durumda insan zihni mutlak doruyu elde
etmenin imknszlm fark ederek evrenin kkenini ve giz
li nedenlerini ve olgunun nihai nedenlerinin bilgisini aramak
tan vazgeer. Artk yalnzca akl ile gzlemin iyi bir bilekesi
ile olgunun gerek yasalann -yani birbirini izleme ve birbiri
ne benzeme gibi deimez ilikilerini- kefetmek ister.25

Bu nedenle Comte, geni bir biimde modem bilimlerin tek


geerli insan bilgisi biimini oluturduu dncesi olarak an
lalan olguculuun kurucusudur. in daha da ilgin yan, Heilbronun belirttii gibi Comte tarihsel ve farkl bir bilim kura
m gelitiren ilk kii idi.26 Comte olgusal felsefesini aslnda
eitli bilimsel aratrmalarmz yneten aklsal yntemlerin
gzlenmesi olarak grr. Bu nedenle geliimlerini ilerici bir
farkllama sreci olarak grd bilimlerin ayrntl bir snf
landrmasna gider. Bilimler belirli bir dzenden -onun deyi
miyle ansiklopedik dizilerden- oluur ve en soyut ve karma
k olandan balayarak birbirini izleyen her bir disiplinin zel
liine ve karmaklna gre ilerler: bu yzden alt temel bi
lim matematik, astronomi, fizik, kimya, fizyoloji ve sosyal fi
zik ya da sosyolojidir.27
Comteun genel olarak bilim ve sosyal fizik anlay 19.
25 A. Comte, Cours de philosophie positive (2 cilt, Paris, 1975), I, s. 21, 21-2; Intro
duction to Positive Philosophy (Indianapolis, 1970), s. 1 ,2 .
26 Heilbron, Rise, s. 200.
27 Comte, Cours, I, s. 41, 64; Introduction, s. 20, 66-7 (eviride deiiklik yapl
mtr).

111

yzyln ilk yllarnda ortaya kan modem biyolojiden derin


den etkilenmiti. Cuvier ve teki aratrmaclar yaayan orga
nizmalarn farklln, rgtleme kavram ile aklamaya a
ltlar: her organizma, beslenme, nefes alma ve reme gibi ki
mi temel ilevlerin gerekletirilmesine ynelmi kendi kendi
ni dzenleyen bir sistemdi. Comte bu kavramsal devrimi, ya
kndan inceleyerek toplumsal dnyann incelenmesine dn
trmeye alt.
Condorcet gibi o da tarihsel deiimin temel nedeninin in
san tininin genel ve zorunlu ilerlemesinde yattn dnr:
evre yasas bu nedenle toplumsal gelime biliminin teme
lini oluturur. Bu devaml ilerleme dncesi, daha dorusu
insanln aamal olarak geliimi dncesi sosyolojiyi biyo
lojiden ayrr. Ama toplumsal istatistik almalarnda, top
lumsal olgularn birlikte var olmas yasalar, biyolojik uzlama
kavram, yani toplumsal organizmann olabilir btn zellik
lerinin dayanmas nemli bir rol oynar. Gerekten de sos
yal fizikteki gerek dzen ve ilerleme kavramlar, bilimsel kay
na olarak grlen biyolojideki rgtleme ve yaamn birbi
rinden ayrlmazl kadar ayrlmaz olmaldrlar. Modem toplumlarn devrimsel krizi, 1789dan b yana, dzen yanls
btn byk abalann gerici bir tinle, temel ilerleme abalar
nn da kkten anarik retilerce ynlendirilmesini salamak
iin dzen ve ilerlemenin kar karya getirilmesinden kay
naklanmaktadr.28 Bu nedenle olgusal felsefe -teolojik, me
tafizik ve olgusal olmak zere- kkten uyumsuz felsefenin
ayn anda ilemesinin neden olduu insanlarn akllarnn
gerek anlamda karmasn engelleyerek bu krizin almas
n salayabilir.29
Biyoloji ve toplum kuramnn ilk kez Comteun yazlarn
da bir araya gelmesi nemli bir admd. Comte, toplumsal ev
rim kavramn aka ortaya koyup onu ada biyoloji bilim
adamlarnn kavramlatrmaya altklar artan karmak s
28 Comte, Cours, II, s. 101, 112, 123, 16; S. Andreski, ed. The Essential Comte
(Londra, 1974), s. 1 3 7 ,1 3 8 , 1 6 2 ,1 5 0 , 127 (eviride deiiklik yaplmtr).
29 Comte, Cours, 1, s. 38; Introduction, s. 29.

112

relerle zdeletirerek sonraki kuramclar, zellikle de Spen


cer (bkz. blm 5.2) ve Durkheim zerinde gl bir etki ya
ratt. Ama kendi bamsz toplum kuram -zellikle de ahlaki
ve entelektel yetkinin Katolik Kilisesini model alan bir Tin
sel Ge verilmesi yoluyla uzlamann yeniden salanabilece
ine ynelik tahminleri- gen Mili gibi hayranlarnn bile rk
mesine neden oldu.30 Devrimden sonraki modernlie daha de
rin bir anlay getirilmesini bekleyenler bunu baka yerde ara
mak zorunda kalacaklard.

3.2. Tartmac liberalizm: Tocqueville ve Mili


Devrim sonras dnemin ikilem lerini kimse Jo h n Stuart
Millden daha ak bir biimde ifade edemedi. Benthamm ve
babasnn yararclna sadk kalmaya alt; gerekten de
Comteun olguculuuna en ak balca ngiliz dnryd;
ama ayn zamanda modern Avrupann ruhsuz bilimsel aklsallma Romantiklerin getirdikleri eletirilerin de ac bir bi
imde farkndayd. Ekonomi yazlar, kendi kendini dzen
leyen piyasalarn soyut tmdengelimli bilimi olarak modern
ekonominin temellerinin atlmasn salad. Ancak, sondan
bir nceki kitab Principles o f Political Economyde [Ekono
mi Politiin lkeleri] (1848), Ricardonun azalan getiri yasas
na atfettii (bkz. blm 1.5), kr orannn dme eiliminin
minimuma ulaacan, dolaysyla da yatrm ve rnlerin
artmayacan tahmin etti. Mili bu duraan durumun belir
li koullarda u an iin bir gelimeyi yanstabileceini d
nyor ve ayrca efendiler ile alanlarn ilikisinin yava ya
va ortaklkla, emekilerin kapitalistlerle ortaklklar ya da
emekilerin kendi aralannda kurduklan ortaklklar ile ala
can bekliyordu.31
Millin dncesine zg mulaklklar, John Grayin yerinde
bir deyile tartmac liberalizm, isel olarak yanan deer
ler arasnda kanlmaz atma ve onanlmaz kayplara yol aan
30 J . S. Mili (1865), Auguste Comte and Positivism (Ann Arbor, 1961).
31

The Collected W orks o f John Stuart Mill, III (Londra, 1965), s. 769.

113

dayankl ve trajik bir liberalizm olarak nitelendirdii eye bir


rnektir.32 Modernlii insan aklsallnn olabilecek en st
toplumsal ifadesi olarak -yani Habermasm modernlie getiri
len Hegelci Sa yaklam olarak adlandrd biimde (bkz.
blm 2 .3 )- grmek demek, bu toplum biimine ulamak ve
onu srdrmek iin gerekli bedel ve gerilimlere kar kr olun
duu anlamna gelmez. Weber bu karmak gr tam olarak
ifade eden sonraki toplum kuramcsdr. Ama tartmac libera
lizmin Devrim sonraki dnemdeki en ilgin temsilcisi hi ku
kusuz Tocquevilledir.33
Tocquevillein Norman soyundan gelen kkleri, onun Fran
sz Devrimine kar olmasna neden olabilirdi. Gerekten de
nceden ancien rgimein nemli bir eletirmeni olan byk
bykbabas Malesherbes, Devrimsel Konvansiyon nnde
yarglanrken XVI. Louisnin savunma avukatln yapt iin
giyotinde can vermiti; Tocquevillein anne ve babas Robespierrein devrilmesi sayesinde benzer bir kaderden kurtulmu
lard. Yine de Tocqueville balangta Restorasyon dnemin
de kendini Devrimin liberal savunucular ile zdeletirmiti;
bu dnem zerine daha sonra unlar yazacakt: 89un ama
ve dncelerini savunmak iin ailemin bir blmyle, kutsal
balarla ve deerli anlarla olan balantm kopardm.34 Gobineaunun rksal eitsizlik kuramyla kar karya kaldn
da (bkz. blm 3.3) bu durumdan rahatszln yle dile ge
tirmiti: Kendi retinde srekli eitsizliin yaratt btn
ktlklerin -btn biimleriyle gurur, iddet, teki insanla32 J. Gray, Isaiah Berlin (Londra, 1995), s. 1. Grayin bu ifadeyi yalnzca Berlinin
liberalizm trn anlatmak iin kulland sylenebilir (ama Weberi nc
olarak grmektedir: a.g.e., s. 58). Ama bu ifade zellikle de Grayin Berlinin
orijinalliine ilikin iddialan bir ekilde abartldndan beri daha baka an
lamlar da kazanm grnmektedir.
33 Alexis-Charles-Henri Clrel, comte de Tocqueville (1805-59): eski Norman
soyundandr; hukuk eitimi alm ve ksa bir sre sulh yargc olarak grev
yapmtr; Amerika Birleik Devletleri ve Kanaday dolamtr, 1831-2; parla
mento temsilcisi olmutur, 1839-48; Millet Meclisi yesi olmutur, 1848-51;
Dileri Bakanl yapt, 1849; Louis-Napoleon Bonaparten 1851 ylndaki
darbesinin ardndan politikadan emekli olmutur.
34 Comea mektup, 13 Kasm 1845, A. Jardin tarafndan alntlanmtr, Tocque
ville (New York, 1988), s. 396.

114

nn aalanmas, tiranlk ve sefilliin- var olduunu grm


yor musun?35
Yine de Tocquevillein aristokratik gemii onun ada top
lumun sorunlu durumunu szgelimi sknt eken Millden da
ha yansz biimde deerlendirmesini salam olabilir. Yazla
rnn entelektel erevesi, pek ok bakmdan zellikle Montesquieunn etkisini yanstan 18. yzyln erevesidir. Aristok
rasi ve demokrasiyi sistematik olarak karlatrr, ama bunu en
bata politik kurumlara balamaktan ok, bu deiik devlet bi
imleriyle ilgili olan ideolojik ve toplumsal koullar karmaa
sna balar. Bunu yaparken 1820lerin Byk Tartmasnda
Guizot ve teki doctrinaires rneini takip ediyordu (bkz. b
lm 3.1). Larry Siedentopun belirttii gibi,
Restorasyon liberalleri domakta olan topluma demokra
tik diyorlard, oysa ki 18. yzylda Iskolar bu topluma tica
ri demilerdi. Aradaki fark ilgin bilgiler sunar. Iskolar bel
ki de geinme biimini toplumsal deiimde nemli bir et
men haline getirmilerdi, oysa ki Fransz liberaller aristokratik
ve demokratik toplumlann olumasn salayan farkl inan ve
normlan vurguladlar - Iskolar haklarn ve koullann eitsiz
liini n plana kartrken, Franszlar haklarn ve koullann
eitliini vurguladlar.36

Tocqueville ayn zamanda nde gelen temalarndan biri


ni doctrinaires den almtr. Onlar mutlak monari ynetimin
deki, Devrim ve mparatorluk tarafndan daha da glendiri
len ve Restorasyon rejimi tarafndan devralnan brokratik ve
merkez devletin bireysel zgrlklere temel bir tehdit olu
turmasndan korkuyorlard. 1822 ylnda liderleri Royer-Collard daha fazla toplumsal eitliin, brokratik despotizme
kar savunmasz bir atomlam toplum (socit en pous
sire) yaratt ynnde uyarlarda bulundu.37 Bu kayg To35 Gobineauya mektup, 17 Kasm 1853, J . A. de Gobineau, Selected Political Writings iinde, ed. M. D. Biddiss (Londra, 1970), s. 178.
36 Siedentop, Tocqueville, s. 27.
37 A .g.e.,s. 26.

115

cquevillein yazlarnda da grlmektedir. lm nedeniyle


tamamlanmayan son byk eseri The Ancien Rgime and the
Revolution [Ancien Rgime ve Devrim] (1856) Bourbon mo
narisi dneminde merkezlemenin geliimini ana hatlaryla anlatarak Fransz toplumunu nasl paraladn ve doruk
noktasna Jakoben rejimi dneminde ulaan soyut ve sorum
suz entelektel speklasyon trn desteklediini gsterme
ye alr.
Merkezleme sorunu, ayrca, Tocquevillein Democracy in
Americann [Amerikada Demokrasi] iki cildiyle (1835, 1840)
toplum kuramna sunduu ana katknn balang noktas
n oluturur. nnde sonunda Amerikallar gibi hemen he
men tam bir koul eitliine ulaacamz iin Amerika Bir
leik Devletleri zerine almamzn amac, Avrupann gitti
i yn daha iyi anlamaktr. Tocqueville Amerikann ktasal
lde bir cumhuriyeti hkmet biimini rgtlemesi ve ay
n zamanda sadece federal yapya deil, zellikle New England
kasaba toplantlarnn canllna da yansyan yksek seviyede
ki merkezsizlemeyi srdrmesi karsnda akna dner. Yine
de eski tehlikenin yeni trn, yani hem politik kurumlann i
leyiinde hem de kamuoyunun gcnde ifade edilen ounlu
un tiranln kefeder:
Bir kraln yetkisi fizikseldir ve insanlann eylemlerini onlann
iradelerine boyun emeden kontrol eder. Ama ounluk, ey
lemler kadar irade zerinde de etkili olan, btn yanlan da
tartmalan da bastran hem fiziksel hem de ahlaki bir gce sa
hiptir.
Zihnin bu kadar baml olduu, gerek tartma zgrl
nn bu kadar snrl olduu Amerikadan baka bir lke ta
nmyorum.38

Tocquevillein ounluun Uranlnn zellikle kamuo


yu biiminde bireysel zgrlkleri tehdit altna aldn sap
tamas, Milli en nl eseri On Libertyyi [zgrlk zerine]
(1859) derinden etkiledi. Bu eserinde karakteristik olarak bi38 A. de Tocqueville, Democracy in America (2 cilt, New York, t.y.), I, s. 14, 273.

116

reysel z geliim hakk ile yararcln en fazla sayda insana,


olabilecek en byk mutluluu verme kaygsn ilerici bir var
lk olarak insann srekli karlarna dayandrlan en geni an
lamyla yarara bavurarak uzlatrmaya almak gibi ok g
bir ie kalkr. Bu arada, Mili, Avrupann kararl bir biim
de inin btn insanlar benzer yapma idealine doru ilerledi
i konusunda uyanda bulunur.39 Batmn duraan bir Doulu
despotizme doru geriledii korkusu pek ok 19. yzyl libera
linde saplant haline gelmiti. Tocqueville de bylesi bir duru
mu merkezlemenin sonucu olarak gryordu: in bence ol
duka merkez bir ynetimin halkna sunabilecei refah tr
nn en mkemmel rneini sunmaktadr. Gezginler bizi in
lilerin mutlu olmakszn sakin olduklarna, gelimeden sana
yiye sahip olduklarna, gsz olsalar da istikrarl olduklar
na ve kamu ahlak olmadan kamu dzenine sahip olduklanna
inandryorlar. 40
Millin bu sorun zerine grleri normatif bir politik kura
ma katk biimini alr - yani bireysel zgrln doasn so
yut terimlerle nitelendirmeye ve o zgrle meru devlet m
dahalesinin snrlarn belirlemeye alr. Tocqueville ise ter
sine zellikle Democracy in Americann (1840) ikinci cildinde
modem zgrlklere tehdit oluturan koullarn toplum-tarihsel bir zmlemesini sunar. Bu kitapta erken modem dnem
Fransz ahlaklarnn ve Montesquieunn (bkz. blm 1.3)
geleneinde politik ve sosyal yaplardan ok, demokratik toplumlann belirgin zellii olan moeurlerin -inan ve detlerinincelenmesi zerinde durur.
Tocqueville esas olarak bireysel refaha ulalmasn ama
layan bir yaam biimini anlatr. Bu, demokratik toplumlardaki o tuhaf dinamizmin ve hareketliliinin aklanmasn
salar, nk her birey maddi karn en st dzeye kar
maya alr. Ayn zamanda davranlarn belirli bir biimde
yumuamasn ve aile iinde ataerkil otoritenin sevgi ve sa
mimiyet ilikileri ile yer deitirmesini de aklar. Ama ailenin
39 J . S. Mili, On Liberty (Harmondsworth, 1974), s. 70, 138.
40 Tocqueville, Democracy, 1, s. 94 n. 49.

117

bylesine dnmesi koul eitliinin nemli sonularndan


biri olan toplumsal yaamn zellemesine ynelik gl bir
eilime dikkat eker: Demokrasi, toplumsal balan zayflatr
ken doal balan glendirir; aile balann birbirine yakmlatnrken yurttalar birbirinden aynr.41
Bireycilik demokratik toplumlara nfuz etmitir. Tocque
ville bu nitelii evrensel ve igd temelli bencillik ya da ken
dini ar sevmeden (egosm e) ayrt etmek konusunda dik
katlidir. Bireycilik demokratik kkenli modern bir olgu
dur; topluluun her bireyinin kitlelerden balarn koparan
ve ailesi ve arkadalanyla bir kenara ekilen ve bylece ken
dine kk bir ember yarattktan sonra kendi arzusuyla top
lumu geni lde kendi haline brakan olgun ve sakin bir
duyguyu ierir. Etkisi zellikle yurttalarn kamu hayatnda
rol alma drtsn zayflatmaktr. Bencillik btn deerle
rin tohumunu rtr; bireycilik en bata yalnzca kamu ya
amnn erdemlerini zayflatr; ama ayn zamanda bakalarna
da saldrarak onlara zarar verir ve en sonunda tamamen ben
cillik iine gmlr.42
Koul eitliinin destekledii bireylerin zel ilikileri iine
gmlmesi, politik zgrlklerin yklmasn kolaylatrr. By
lece eitlik ve despotizm tehlikeli biimde birbirini tamamlar
ve birbirine yardm eder. Eitlik hibir bala birbirine bal ol
mayan insanlar yan yana getirir; despotizm birbirlerinden ayr
kalmalar iin snrlan ykseltir; eitlik onlann bakalann d
nmesini engellerken despotizm genel kaytszl bir eit ka
musal erdem haline getirir. Gerekten de merkezleme ilkesi
ile halk egemenlii ilkesini, yani onlann [yurttalann] arzulann yerine getirme ve onlann kaderlerini belirleme iini yal
nz kendi stne alan byk ve koruyucu bir g ile insanlan sonsuz bir ocukluk iinde tutan mutlak, dakik, dzenli,
tedbirli ve hafif bir gc birletiren apayn bir modem despo
tizm biiminden korkmaktadr.43
41 A.g.e., II, s. 208.
42 A.g.e., II, s. 104.
43 A.g.e., II, s. 109, 336-7.

118

Bu yeni iyiliksever despotizm biiminin, koullarn eitliinin


kanlmaz bir sonucu olduu iddias Tocquevillein savnn bir
paras deildir. Tersine, o Amerikallarn bamsz kurumlar
yolu ile insanlar birbirinden ayr tutan eitlik eilimi ile sava
m ve onu alt etmeyi baarm olduklarn iddia eder. Amerikan
yaamndaki sivil ve politik kurulularn rol zerinde zel ola
rak durur, nk demokratik uluslarda demekler koul eitli
inin yok ettii gl zel bireylerin yerine ayakta kalmaldr.44
Bylece Montesquieunn arac gleri gibi, yaln birey ile po
tansiyel olarak an gl devlet arasnda durabilirler.
Ama Tocqueville bamsz kurumlarTn roln merkez
gce snrlar getiren olumsuz bir kurumdan daha fazlas ola
rak grr. Bireyciliin kamu kurumlarn sivil katlm za
yflatmak yoluyla gszletirmeleri iin bu durumun aresi
yurttalann politik yaamda aktif rol almaya ynlendirilmele
rinde yatar: Tocquevillein New Englanddaki kasaba toplantlanndaki dorudan demokrasiye olan ilgisi buradan kaynak
lanr. Roger C. Boeschenin belirttii gibi, yaygn demokratik
katlmn zgrlk kelimesinin gerekli bir unsuru olduu ze
rinde bylesine durmas ... onu 19. yzyln neredeyse btn
teki liberallerinden ayrr.45
Mili ve doctrinaires de, Judith Sklarn unutulmaz biimde
korku liberalizmi adn verdii, en byk kaygs, kiisel z
grln gereklemesi iin gerekli olan politik koullann g
venceye alnmas olan eyin biimlendiini gryoruz.46 Bu
adan bakldnda kamu yaam bir tehdit olarak, bireysel z
grln zel alann korumak iin kanlacak bir ey olarak
yanstlabilir. Tocqueville, kamu alann daha pozitif bir biim
de, yurttal ise politik ilikilere etkin katlm olarak grr
ken, Machiavelli ve Rousseaunun klasik cumhuriyeti gelene
ine geri dner.
44 A.g.e., II,s . 110, 117.
45 R. C. Boesche, The Strange Liberalism of Alexis de Tocqueville," History o f
Political Thought, 2 (1981), s. 518.
46 J . N. Sklar, The Liberalism of Fear, N. L. Rosenblum, ed. Liberalism and the
Moral Life iinde (Cambridge, Mass, 1989), s. 21.

119

Ancak Tocquevillein zmlemesinin genel etkisi, modern


liin isel elikileri olduunun giderek daha ok dnlme
sidir. Bu nedenle demokratik devrimin insanlar zerinde
ki uzun vadeli sonularn yle nitelendirir: Kendilerini eit
klmak iin zgr olmaya almlard; ama eitlik, zgrl
n yardmyla daha ok yerletike zgrln kendisine
ulamak daha da zorlat.47 Bu durum, modern zaman sorun
larnn kkenlerinin, Constant gibi bir nceki nesilden bir li
beralin iddia ettiinden daha derinde yattn gsterdi. Cons
tants gre, Fransz Devrimi modern ticari toplumlara uygun
olmayan antik toplu zgrl yaratmaya alarak raydan
kmt (bkz. blm 1.5). Buna karlk, Tocqueville iki te
mel modem deer olan koul eitlii ve bireysel zgrlk ara
snda isel bir atma olduunu savundu. Bu nedenle Fransz
Devrimi ideallerinden zgrlk ve eitlik hibir biimde birbiriyle anlaamazd, bu arada kardelik de demokratik toplum
lara zg bitmek tkenmek bilmeyen zel kar araynda eri
yip gitmiti.
Bu tehis modern toplum kuramnn sorun-durumunun
olumasna yardm etmitir. Tocquevillein modern demok
rasinin zelleme eilimlerini zmlemesi sonuta ada
yanklar bulur. Postmodernliin daha ilgin deerlendirme
lerinden birine toplumsal destek vermek iin kullanlmak
tadr.48 Politik merkezlemenin neden ve sonularn ince
lemesi de tam olarak Weber tarafndan gelitirilen modern
brokrasi sylemine hi kukusuz nemli bir katkdr. An
cak Tocquevillein demokratik toplumu paralara ayrma
snn zayf bir yan vardr; bu, belki de sunduu grlerin
kayna olan moeurs ve kamu yaamyla megul olmasyla ya
kndan ilgilidir. Yukarda da belirtildii gibi, Montesquieu ve
nceki ahlak gelenekten yararlanrken sko Aydnlanma
sn n gelitirdii ticari toplum zmlemesini de etkin bi
imde destekler.
Bu durum, onun, Hegelin ok nce yapmaya balad
47 Tocqueville, Democracy, II, s. 333.
48 G. Lipovetsky, LEre du vide (Paris, 1983).

120

(bkz. blm 2.1), modernliin sorunlarnn Marxm daha


sonra kapitalist toplum adn verecei eyin ayrt edici ekono
mi mekanizmalarna ve snfsal dmanlklara ne oranda ba
l olduunu dnmesini engeller. Bu, Tocquevillein ekono
mik konular gz ard ettii anlamna gelmez. Amerikallarn
ticari yaamn kouturmas ve istikrarszl iinde zel zevk
leri peinde koarken bir eit erdemli materyalizme boul
mu olduklarna dikkat eker. Ayrca aslnda Sanayi Devriminin ngilteredeki etkilerini genel olarak incelerken i b
lmnn iilerin efendilerine boyun emelerine neden ol
duunu ve bylece dnyada bugne kadar var olan en sert
(ayn zamanda da reticiler kolektif kimlik anlayndan yok
sun olduklar iin en snrl ve en az tehlikelilerden biri
olan) retici aristokrasiyi yarattn savunur.49 Ama To
cqueville, modern yaamn kendine zg tuhaf dinamikleri ve
atmalar olan yeni bir ekonomik sisteme baml olduuna
ilikin Smith, Hegel, Ricardo ve gen Mili tarafndan deiik
biimlerde gsterilen anlay gstermez. Sunduu btn a
lmlara ramen yazlar, kapitalizmin varl onlar iin temel
bir k noktas haline gelen sonraki kuramclarn eserleriyle
olduu kadar erken modem politik dnceden de pek fark
l deildir.

3.3. Tanr'nn inayeti ve rk: Maistre ve Gobineau


Fransz Devrimine en ok kar kanlarn da ayn biimde, es
ki dnce biimleri ile Aydnlanmann temsil ettii kuramsal
devrim arasna yerletirilmesi belki daha az artcdr. Maistre
bu duruun zellikle ilgin bir rneidir. Politik yazlan srek
li olarak insan ilikilerinin ilahi bir Tann tarafndan ynetildi
ini belirtir: Bu dnyada hibir ey ans eseri olmaz, ikinci bir
anlamda bile dzensizlik diye bir ey yoktur, nk dzensiz
lik onu bir kurala balayan ve iyilie katkda bulunmaya zorla
yan egemen bir el tarafndan ynlendirilir.50
49 Tocqueville, Democracy, II, 141, 170.
50 Maistre, Considrations, s. 9.

121

Bu ilahi tarih anlaynn ilk kayna hi kukusuz 17. yzy


ln byk Katolik din adam Bossuettir.51 Discourse on Univer
sal History [Evrensel Tarih zerine Sylev] (1681) adl eserin
de Bossuet dnya tarihinin birbirini izleyen alarnn (onun
daha ok Incilin terimleriyle Adem, Nuh, brahim vb. peygam
berler dnemleri olarak grd dnemlerin) Tanrnn gizli
plan ile gerekletiini savunur.
te bu nedenle ynetenlerin hepsi kendilerini daha byk bir
gce bal olarak dnyorlar. Niyetlendiklerini az ya da ok
gerekletiriyorlar ve planlan hibir zaman beklenmeyen etki
lerden yoksun olmuyor. Gemi yzyllann deneyimler sonu
cu elde ettii zellikler konusunda uzman deiller; gelecekte
neler olacam da tahmin edemezler ve bunlann olmasn da
salayamazlar. Yalnzca o, olan ve henz olmayan her eyin
adn bilen, btn zamanlann tesinde olan ve btn tartmalan tahmin eden o, her eyi elinde tutar.52

Bossuetin 19. yzyl Fransz entelektelleri zerindeki et


kisi Comteun bile onu evrensel tarihi tek bir homojen di
zi olarak anlamasndan dolay byk Bossuet olarak v
mesinde grlebilir.53 Maistre, Bossuetin sunduu ereve
yi ada olaylar zmlemek iin kullanr, ama XIV. Louisnin saray vaizinin Bourbon mutlakiyetinin doruk nokta
snda izdiinden daha kt bir tablo izer. Daha nce de
grdmz gibi, Maistre Fransz Devriminin kkten k
t olduunu syler. Ama onun ktl, yaratnn btn
ne nfuz eden eyin yalnzca tek bir rneidir. Bize her e
yin iyi olduunu syleyen modern felsefeyi reddeder: ger
ek anlamda her ey ktdr nk hibir ey yerli yerinde
deildir. Tarihin her sayfasn kirleten uzun katliamlarm
gsterdii gibi gerekten de Dahomey Kral Tanr dnya
s

Jacques Bnigne Bossuet (1627-1704): Condom Piskoposu, 1669-81; Meaux


Piskoposu, 1681-1704; Dauphinin hocalm yapt (Dauphin iin Discourseu
yazmtr); en ok din konumalar ile tannr, Voltaire bile dz yaz biimine
hayrand.

52 Oeuvres compltes ele Bossuet (19 cilt, Besanon, 1840), IX, s. 262.
53 Comte, Cours, II, s. 237; Essential Comte, s. 200.

122

y sava iin yaratt demekte haklyd. Savalarn korkun


nbetlerle gelen srekli bir hastalk gibi kesintisiz srd
n gryoruz.54
Yaygn bir ilk gnah anlay ile dolu olan bu bak asn
dan bakldnda insan ktdr, ok ktdr. Toplumsal
dzen yalnzca srekli iddet uygulanmas ile srdrlr. Bu
nedenle onu srdren korku ve insan topluluunun ba
dr. Bu anlalmaz zneyi dnyadan atn, ite o an, dzen ka
osa dnr, talar devrilir ve toplum yok olur. Ktlk
dnyada var olduu ve srekli olarak etkin olduu iin ve bu
nun zorunlu sonucu olarak srekli olarak ceza ile bastrlma
s gerekir.55
yleyse Maistre ye gre Fransz Devriminin anlam ne
dir? Cumhuriyeti rejimin kendini sonsuza kadar srdrme
si mmkn deildir (Maistre Considerations on France [Fran
sa zerine Dnceler] 1796 ylnda, Robespierrein d
nn zerinden fazla zaman gemeden yazd), nk hibir
ey yeni deildir ve byk bir cumhuriyetin var olmas mm
kn deildir, nk bu gne kadar da hi var olmamtr. Ay
rca, hayal edilebilir her kurum, din bir kavram zerine da
yandrldndan saygszca, yalnzca insan aklna dayand
n iddia eden bir devlet biimi en batan lanetlenir. Terrn
ve Devrim Savalanmn yaratt ac, dine saygszca ynelti
len bu iddiann bir sonucudur: amzda, Tannmn inaye
ti, bizim seviyemize inerek bizi bizim mahkemelerimizdeki gi
bi cezalandm.56
Ama Tanr daha byk amalan iin en kt aralan bi
le kullanmaya tenezzl eder: G ve baaryla sarho ol
mu, bu gne kadar grlm ve bir daha grlemeyecek bu
en korkun canavanms g hem Franszlar iin korkun bir
ceza, hem de Fransay korumann tek yoluydu. Kar devri
min cumhuriyete kar baan elde etmesi demek, Fransann
54 Maistre, Considerations, s. 41, 31, 23, 24.
55 J . Lively, ed. The Works o f Joseph de Maistre (Londra, 1965), s. 200, 192-3.
56 Maistre, Considerations, s. 3 3 ,4 1 , 14.
(*) A tlm -.n .

123

Avrupa devlet sistemindeki itibarnn dmesi demekti. Mer


kez zalimlikleri ve devrimsel ela n laryla* Jakobenler bu so
nucun nlendii ve Fransann nc konumunun Tanrnn
plan iin korunduu bir ara konumundaydlar. Bu nedenle:
Dndmzde devrim hareketi bir kere yerletikten son
ra Fransay ve monariyi yalnzca Jakobenlerin kurtarabilece
ini syleyebiliriz.57
Maistre zerine yazd muhteem bir denemede Isaiah Ber
lin onun derin ktmser baknn, korkun yzylmzn
sol ve sa totalitarizmlerinin merkezini oluturduunu savu
nur.58 Yine de en azndan kavramsal terimlerle Maistrede ye
ni olan ok az ey vardr. Dnyay ktlk, sava ve kann y
nettiine ilikin gr, kuvvet terimleriyle ifade edilmi olsa
da bu gr, Ortodoks Augustin Hristiyanlnn Ademle Hav
vann yasak meyveyi yemesiyle Tanrnn yaratsnn kkten
kusurlu hale geldii iddiasndan kaynaklanr. Maistrenin po
litik kuram, papann btn laik yetkilerin kayna olduuna
ynelik Ortaa retisinin tuhaf bir biimde yeniden ortaya
karlm biimi ile klasik dncenin geleneksel iddialarn
birletirir. Bu nedenle, daha nce de grdmz gibi, Fransz
cumhuriyetinin doa ile tarihin ya da antik ya da erken mo
dern dnem felsefecileri ve tarihilerinin byk ayrlmaz bir
cumhuriyetin imknsz olduunu kantladklar iin yaama
ya devam ettii grn kabul etmez. Maistreyi tekilerden
ayrt eden ey politik dilinin arl -bu, Devrimin temsil et
tii yenilik ve (ona gre) ahlaki skandala tepkidir- ve zm
lemelerinde gsterdii ak realizmdir. Bu nedenle devrimlerin
zamanla monarinin yeniden inasn destekleyecek olan ken
di yasalar olduunu savunur. rnein Devrim Fransasnda,
Cromwell dneminde ngilterede olduu gibi, monariyi can
landrmak iin gerekli olan politik istikrar arzusunun yaratl
masna yardmc olacak bro aristokrasisinin ortaya k
na dikkat eker.59
57 A.g.e., s. 8, 16.
58 I. Berlin, The C rooked Timber o f Humanity (Londra, 1991), s. 127.
59 Maistre, Considerations, s. 32, 90.

124

Ancak yadsmamayacak yeni bir noktaya dikkat eken kii


Gobineaudur.60 Essay on the Inequality o f the Human Races [n
san Irklarnn Eitsizlii zerine Deneme] (1853-5) adl eseri,
Aydnlanmann iki temel varsaymn hedefler. lk olarak, Go
bineau tarihsel ilerleme dncesini reddeder. rnein antik
Yunan ve Roma devletlerinin zerine modemlerin gerek bir
entelektel ya da politik gelime kaydettiine inanmaz. Uy
garlklarn k, yani tarihsel olgularn en arpc ve ayn
zamanda en karanl olan olgu ile ilgilenir. stelik, uygarlk
larn gerilemesi kanlmazdr: insanlarn her bir araya gelii,
onu koruyan toplumsal ilikiler a ne kadar iyi olursa olsun,
doduu anda, kanlmaz lmnn yaam unsurlar arasna
sakl olan tohumunu tar.61
Uygarlklar neden yklmaya mahkumdur? Gobineaunun bu
soruya verdii yant Aydnlanmaya ikinci meydan okuyuunu
yanstr. Denemenin balnn da belirttii gibi, her ne kadar
rnein Hume ve Jeffersonn siyahlara kar gsterdiini grd
mz rklk tarafndan glge drlse de (blm 1.5) phi
losophes iin ak olan insanlarn eitlii dncesini reddeder.
Gobineau Farkl rklar ve kltrler arasndaki uzlamaz d
manl yaratan tarihtir ve bylesi doutan gelen nefret, ben
zemezlik ve eitsizlik anlamna gelir der. Yapt snflandr
ma, insanl temel rkn eitlerine indirger - azalan bir en
telektel ve fiziksel g ve hatta gzellik srasyla, beyaz, sa
r ve siyah. Byk insan uygarlklarnn says yalnzca on
dur ve hepsi de beyaz rkn giriimi ile zellikle de Avrupa r
knda canl ve yaratc olan her eyin kayna olan orta Asyadan
gelen Aryanlann giriimi ile ortaya kmlardr.62
Ancak gerileme ve k, daha nce de grdmz gibi,
her uygarln iinde en batan beri vardr. Bunun temel ne60 Joseph Arthur de Gobineau (1816-82): Bordeauxdaki bir bujuva ailesine do
mutur, ama kont rtbesini 1855 ylnda almtr; Dou bilimci olarak eitim
ald; gazeteci olarak altktan sonra Tocqueville 1849 ylnda Dileri Baka
n olduunda sekreterliini yapmtr; ondan sonra 1877 ylma kadar diplomat
olarak grev ald.
61

Gobineau, Selected Political Writings, s. 4 2 ,4 3 .

62 A.g.e., s. 133-142.

125

dni farkl rklarn karma eilimidir. Uygarlklar tipik olarak


aa bir dii rkn, stn bir eril rk tarafndan koloniletirilmesi ya da ele geirilmesi ile kurulur. stn rk genellikle
ynettii gruplardan daha az yeye sahiptir. Ele geirenler ile
ele geirilenler evlilik yoluyla kanlmaz olarak i ie geerler:
bu rksal kanma en bata uygarl canlandrsa da zaman iin
de efendilerin en bataki gcn yok eder. Dolaysyla uygar
lk dejenere olur: Dejenere szc bir halka uygulandn
da ... artk damarlarnda ayn kan akmad, insanlarn devam
l olarak birbirine karmas yoluyla o kann kalitesi yava ya
va bozulduu iin halkn sahip olmas gereken i deere artk
sahip olmad anlamna gelir. Ortaya kan sonu, Roma Imparatorluunun ahlakn bozarak yklmasna neden olan rk
larn ve kltrlerin karmasnda grlebilir. ri rk, dejenere
olmu rklarla kanarak bozulduka Modem Avrupa bu Romallk durumuna dnmektedir.63
Gobineaunun rk kuram, 19. yzyln ortasnda Avrupada
yaygn olan ideolojik yeniden ynelimin en sistematik ifade
sinden ibarettir. Dnyann geri kalanndaki Bat kolonileme
si, kimi Avrupal entelektellerin, rksal farkllklar, dnya
y anlamak iin temel bir toplumsal kategori olarak grmele
rini salad. Mezar soyguncular olan Burke ve Hareyi ie alan
Edinburgh anatomisti Robert Knox, The Races o f Man [nsa
nn Irklar] (1850) adl kitabnda unlar sylerken Gobineaununkiyle esas olarak ayn gr ifade ediyordu: rk her
eydir; edebiyat, bilim, sanat - tek kelimeyle uygarlk ona
baldr.64
Belirli bilgi biimlerinin gelimesi, bu rk yapsnn destek
lenmesi iin kullanlabilirdi. Bu nedenle 18. yzyln sonunda
William Jonesun klasik Hindu dili Sanskritin ayr bir ri diller
ailesinin ortak atas olduu iddias rksal terimlerle yeniden yo
rumland, bylece dilsel balar ortak bir Aryan rknn varl
nn iaretleri haline geldi. Viktorya dnemi dncesi zerinde
byk etki brakan Mainein antropolojik yazlan, uygarln,
63 A.g.e., s. 59, 153.
64 Burrowdan ahntlanmtr, Evolution, s. 130.

126

yok olan ama geni bir zmleyici etkiler eidi altnda kendi
ni kalc bir ekilde yeniden ortaya karan eski Aryan dnyas
nn dzenine verilen bir isim olmaktan baka bir ey olmad
varsaymndan yola kyordu.65
Gobineaunun bylesi inanlar tarih felsefesinde kullanma
s, biyoloji ve toplum kuramnn kaderci bir karmn orta
ya kard. Yazlarnda Mein Kam pf n da iinde olduu sonra
ki rksal yazma nfuz eden dejenerasyon ve rk karm ile il
gili saplantlar grlebilir. Ancak Gobineaunun dncesinin
modernliini abartmak hata olur. 5. blmde ele alacam rk
ideoloji ile biyolojik evrimin karmak kanm onda bulun
maz. Essay adl kitab, 1859 ylnda yaynlanan Darwinin Ori
gin o f Species [Trlerin Kkeni] adl kitabndan nce kmtr.
Gobineau, Hristiyanla pek itibar etmemesine ramen, rk
sal farkllk kaynaklan deerlendirmesinde dnyann yann
6000 ile 7000 yl arasnda olduuna ilikin Incilde yer alan bil
giyi kabul eder.
Farkl insan gruplarnn baarl bir biimde melezleme
si Aydmlamay byleyen oklu yaradl dncesine -eit
li ayn insan rklannn ayn anda yaratlmasna- isteksiz biim
de kar kmasna neden olur. Ama insan tr tek olarak ba
ladysa bile bir sre sonra farkllklar kesinlikle sabit, kaltsal
ve srekli olan rklara ayrld. Bu farkllklar bu gezegendeki
yaammzn en erken dneminde ... yaradltan sonra, dnya
son felaketlerle son can ekimelerin korkun etkilerine kar
hibir savunma yapmakszn sarslrken sabidendi. Bu kor
kun jeolojik sarslmalar srasnda oluan rklar srekli olarak
farkl yollara ynlendirildi: ebedi birlikleri kaderleri zerinde
en kk bir etki brakmaz, brakamaz.66
Bu yar teolojik tarih anlay, Gobineaunun hem gelecek,
hem de insanln kkeni deerlendirmesini etkiler. Tarih, hi
bir dinamik ilke -szgelimi Darwinin daha sonra doal ayk
65 A.g.e.den alnmtr, s. 161. Sir Henry Maine (1822-88): Oxfordda ve Inns of
Courtta hukuk krssnde grev alm ve Hindistan Konseyinin Yasal ye
si olarak altktan sonra (1862-9) yeniden Oxfordda ve Cambridgede al
mtr; en nl eseri Ancient Lawdur (1861).
66 Gobineau, Selected Political Writings, s. 1 03,106-7, 167.

127

lanma (blm 5.1) adn verecei eyi- aa karmaz, yalnz


ca ele geirmekten ya da rksal karmdan doan srekli rntleri ortaya karr: bir bireyin ya da bir ulusun geici ya da
gnll bir eylemini aarak yaamdaki bu kkten belirleyici et
menler sakin bir bamszlk ve kaytszlkla iler. Bunlarn ka
nlmaz sonucu insan trlerinin yok olmas olacaktr. Byk
ri insanlarn nihai baars tek bir dnya-uygarl yaratmala
r, bylece de didinme ve acnn, insanln zevklerinin ve ba
arlarnn nihai amac bir gn stn birlii elde etmek oldu
u iin btn tarihin stn amacn yerine getirmi olur.
Ama bu birlie ulalmas Romay ykan, imdi de kresel l
ekte beyaz rk yok eden rksal kanm ve dejenerasyon anla
mna gelir. Irksal zayflk, nfus azalmasn getirecek ve son
raki 6000 ya da 7000 ylda insanln nihai yok oluuna ne
den olacaktr.67
Bylece Maistre gibi Gobineau da tarihte Tannmn inayeti
nin gizli elini grr. Bu tarih felsefesi anlay, Tocquevillein,
mektuplamalan srasnda vurgulad yazgclkla doruk nok
tasna ular. Gobineau, kuramnn, insanln kaderini iyi ve
ktnn tesinde izdiini iddia eder: Ben insanlara Su
suzsun ya da Sulusun demiyorum. Ben onlara lyorsun
diyorum.68 Faist ideoloji onun rk sava olarak grd ta
rih anlayn ve biyolojik dejenerasyonla ilgili saplantsn ala
cak ve kolektif iradenin kararl bir ifadesi dncesiyle birle
tirecektir. Bylece Gobineaunun ktmserlii, 19. yzyln en
karanlk dnrlerinin bile hayal glerinin tesindeki kor
kunluklarn tasarlanmasna yardm edecektir.

67 A.g.e., S. 163, 171-2, 174.


68 Tocquevillee mektup, 20 Mart 1856, a.g.e., s. 181.

128

4
M a rx

4.1. Diyalektiin maceralar


Fransz Devriminin sonrasnda Avrupa toplumunda orta
ya kan ciddi gerilimlere Hegelin verdii yant bunlan daha
geni bir rntnn belli anlar olarak yorumlamak olmu
tu. Dnya tarihi esas olarak art arda gelen toplumsal ve poli
tik biimlerin iinde olan ve onlan kapsayan elikilerin ha
rekete geirdii srekli bir dnm sreciydi. Ancak Hegel
ikili devrimin kouturmas iine yakalanan kendi neslinin
deneyimlerinden bylesi abartl genellemeler yapsa da ayn
zamanda diyalektik sreci dondurmaya alyor ve bu sre
ci, balangcnda rtk olan gelitiren ve sonucunda Mutlak
Tinin z effafl iindeki btn atmalar uzlatran dai
resel bir hareket olarak gryordu. Bunun etkisi eliki b
tn hareketlerin ve yaamn kkenidir iddiasnda ifade edi
len gerilim ve istikrarszlk bilincinin krlmas oldu. Diya
lektik akl, bu nedenle Budistlerin dingincilii gibi, T. S. Eliotn (kendisi de ge Viktorya dnemi ngiliz Hegelcilerinin
bir rencisidir) u dizelerinde ifade edilen, eylerin sonsuz
biiminin dnlmesi gibi grnebilir: Szler ya da mzik
/Yalnzca biimle, rntyle /Ulaabilir, sonsuz bir sakinlik129

le hareket eden / Bir in kavanozunun sakinliine.1


Hegelin mutlak idealizmindeki felsefi zorluklarn dnda,
kendi tarih felsefesini dnen tin, varln olumsuz zellik
leriyle uzlaabilsin diye eytann varl da dahil dnyann b
tn ktlklerini anlamamz salayacak bir teodise olarak
betimlemesi, Voltairein Kandidde saldrd ac ve basknn
kaytsz bir biimde kabul edildii anlamna geliyor gibiydi.2
1830 ve 1840lann byk Rus eletirmeni Vissarion Belinsky,
ite tam olarak bu durua kar kt:
Size ok teekkr ederim Eer Fedorovich [yani Hegel], felse
fi ustalnza ve felsefede elde ettiiniz akademik unvana say
gm sonsuz, ama ilerlemenin en yksek basamana ksam bi
le ben, sizden yaam ve tarihin btn kurbanlarnn, ans, ba
tl inan, Engizisyon, II. Philip vb. eylerin kurbanlarnn bir
deerlendirmesini isteyeceimi bildiririm. Bunu yapmazsam
kendimi o geldiim en yksek basamaktan atarm.3

Peki ya Hegelin diyalektii mutlak idealizminden bamsz


latrlacak ve aslnda teolojik olan eytann varln kant
lama giriimi terk edilecek olsa? O zaman Belinskynin ada
Aleksandr Herzenin szleriyle Hegelin felsefesinin devrimin
cebiri olduunu gerekten syleyebiliriz.4 te Marxm att
adm budur.5*9Engelsin nl szndeki gibi, Hegelin ayakla
rn yere dedirmeyi -yani Hegelci diyalektii laikletirmeyi1

T. S. Eliot, Bum t Norton, Collected Poems 1909-1962 (Londra, 1963), s. 194.

G. W . F. Hegel, Lectures on the P hilosophy o f W orld H istory: Introduction


(Cambridge, 1975), s. 42-3.

Botkirie mektup, Mart 1841, alna A. Walicki tarafndan yaplmtr, A History


o f Russian Thougftfrom the Enlightenment to Marxism (Stanford, 1979), s. 124.

A. Herzen, My Post and Thoughts, gzden geirilmi bask, ed. D. Macdonald


(Berkeley, 1982), s. 237.

Karl Heinrich Marx (1818-83): laik bir Yahudi ailesinin ocuu olarak Trierde
dnyaya geldi; Bonn ve Berlin niversitelerinde hukuk ve felsefe okudu; Rhe
inische Zeitungun ba editr oldu, 1842-3; 1843 ylnda Parise, 1845 ylnda
Brksele tand; 1847-50 yllar arasnda Komnist Birlikin lideri oldu; 18489 yllarnda Neue Rheinische Zeitungun ba editrln yapt; 1848 Devriminin yenilgisinden sonra Londraya srgne gitti ve yaamnn geri kalann
burada, ounlukla byk bir yoksulluk iinde geirdi; Uluslararas i Birli
inin (lk Enternasyonal) kurucusu ve lideri oldu, 1864-72.

130

dnen ilk kii o deildi.6 Hegelin felsefesi 1830 ve 1840l


yllarda gen radikal entelektelleri belli bir biimde byle
miti. Daha nce de grdmz gibi, bu, yalnzca Rusyada
deil, Almanyada da byleydi. Bu lkelerde Kutsal ttifak Avusturya, Rusya ve Prusyann mutlak monarileri- 1815 y
lndan sonra, Fransz Devriminin aa kard radikal-demokratik drtlerin canlanmasna ynelik her tr iareti sis
tematik olarak bastrmaya alt. Bu bask ve sansr ortamn
da politik eletiri, felsefi speklasyonlar zerinden yaplyor
du. Marx daha sonra bu durum iin teki uluslarn politik ya
amda yaptklarn Almanlar dndler diye yazacakt.7 He
gel de hemen hemen ayn eyi sylemiti: imizde ve ev
remizde her tr karklk yaanyor, btn bunlar srasnda
Almanlar apkalarn balarna geirip yapacaklarn sessizce
onun altndan yapyorlar.8
1840lara gelindiinde Almanlar devrim dnyordu.
Gen Hegelciler olarak bilinen gen Alman entelekteller gru
bu, bu dnemin banda ortaya kt. Ortak noktalar Hegelci diyalektii Mutlaktan ayrmakt; ama bunun tam olarak ne
anlama geldii konusunda birbirlerinden ayrlyorlard. rne
in Bruno Bauer, Mutlak Tinin insann z-bilinci iin bir metafordan ibaret olduunu savunuyordu. Bu nedenle Hegelin
mutlak idealizmini, tarihi, bilin biimlerinin birbirini izleme
si olarak gren znel idealizmin bir biimiyle deitirdi. Bu-678
6

K. Marx ve F. Engels, Collected W orks (50 cilt, Londra, 1975- ), XXVI, s. 383;
bundan sonra CW olarak anlacaktr. Friedrich Engels (1820-95): Barmeride
fabrika sahibi Protestan bir ailenin ocuu olarak dnyaya geldi; Manchesterda aile irketi Ermen and Engelsde alt, 1842-4, bu arada The Conditi
on o f the Working Class in England [i Snfnn ngilteredeki Durumu] iin
materyal toplam oldu; 1844 ylndan sonra Mantn en yakn dostu ve al
ma arkada oldu; 1848 Devriminin can ekimesi srasnda Elberfeld ve Palatinatedeki silahl mcadelelere katld; 1850-69 yllan arasnda Ermen and
Engelsde alt ve Marx ailesine byk bir mali destek salad; Marxm l
mnden sonra K ap itafin ikinci ve nc ciltlerinin editrln yapt; yaa
mnn son yirmi be ylnda Londradaki evi Ingiliz ve uluslararas ii hareke
tinin ana merkezlerinden biri oldu.

CW III, s. 181.

G. W. F. Hegel, Lectures on the History o f Philosophy (3 cilt, Londra, 1963), III,


s. 426.

131

na karlk Feuerbach, 19. yzyln ortalarnda Alman entelek


tel kltrnde giderek etkili olmaya balayan doalc mater
yalizmin bir trne dayanarak daha orijinal bir Hegel eletiri
si gelitirdi.9
Feuerbachn eletiride kulland temel aralar -M arxin
devrald- evirme (inversion) ve yabanclama kavramlardr.
Feuerbach, Hristiyanlkla doruk noktalarna ulaan deiik
din biimlerinin, tamamen insani olan gleri yabanc ve kur
gusal varlklara aktardklarn savunuyordu. Bu bir evirme s
reci idi: tarihteki etkin ve yaratc etmen zne, yklem sta
tsne indiriliyor, yani baml hale getiriliyordu, aslnda in
san imgeleminin yaratm olduu bir varln -T ann m n- yara
ts konumuna getiriliyordu. Bu ayn zamanda bir yabancla
ma sreciydi: insan, temel glerini kendinden kkten biimde
farkl olarak alglad bir varla kaptrmt. Hegelin mutlak
idealizmi, bu srecin, hafif ve soyut bir versiyonuydu; burada
fiziksel ve insani olan her ey, geleneksel dinlerde dua edilen
daha saf versiyonlar kadar hayal rn olan, kiisel olmayan
bir Tannmn, yani Mutlakm kendini gerekletirmesi iin ara
konumuna indiriliyordu. Feuerbacha gre, gerekli olan ey bu
evirmenin evirilmesiydi. nsan kendini bu srecin gerek zne
si olarak fark etmeli, dolaysyla Tann ve Mutlaka atfettii ye
tenekler zerindeki denetimi ele geirmeli ve bu varlklarn ha
yal rn olduklarn grmeliydi.
Feuerbach hakl olarak kendini Hegelin eletirmeni ola
rak grse de savlar birok adan Hegelci erevenin iin
de kald. Hegel diyalektik sreci, ayn zamanda, Tinin kendi
ni, kendinin tekisi olarak grd Doada kaybettii; zne
nin ve nesnenin, benin ve tekinin asl kimliini ancak daha
sonra yeniden kefedecei bir yabanclama sreci olarak g
rr. Ayrca, Feuerbachn din ve idealizmin etkisinden kurtul
ma abas entelektel bir abadr. Bauer ile aralarndaki b
tn felsefi farkllklara ramen, o da tarihi, bilin biimleri
9

132

Ludwig Andreas Feuerbach (1804-72): en nemli eseri The Essence o f Christi


anity (1841), romanc George Eliot tarafndan ngilizceye evrildi; yazar yle
diyordu: Der Mensch st was er isst - nsan yedii eydir.

nin birbirini izlemesi olarak gryordu; her ikisi de Prusya


mutlakyetinden politik adan zgrlemenin gereklemesi
iin aydnlanma srecinden geilmesi gerektiini savunuyor
lard. zellikle Gen Hegelciler, din eletirisini, Almanyada
ki kurulu dzene politik adan meydan okunmasnn n ko
ulu olarak grme eilimindeydiler. Bu nedenle Fransz Ay
dnlanmasnn getirdii (Condorcetin deyimiyle) insan zih
ninin ilerlemesi biimindeki tarih anlayn ve ancien rgimei zayflatan temel etmenin ortodoks Hristiyanl olduu
ynndeki dncesini tekrar etmi oldular. Almanlar henz
uyanmamlard.
1840l yllarn balarndaki ilk politik yazlarnda Marx, hem
bu geni yaklamdan duyduu giderek artan rahatszl dile
getirir, hem de Feuerbachn toplumu daha materyalist biim
de zmlemek iin gelitirdii temel kategorilerin bazlarn
kullanmaya alr. Bu nedenle Contribution to a Critique o f Hegels Philosophy ofRight [Hegelin Hak Felsefesi Eletirisine Kat
k] (1843) adl kitabnda srekli olarak Hegeli, politik kurum
lan Mutlak tdeanm ifadeleri olarak grerek zneyle yklemin
yerini deitirmekle sular. Marx Hegelin sivil toplum ile po
litik toplumun birbirinden aynlmasm bir eliki olarak grme
sinin Hegelin derinliini gsterdiini kabul eder. Ancak dev
let, sivil toplumun atmalann uzlatrmaz; tersine sivil top
lumun politik eylemlerinde iine dt atomlama, bireyin
iinde yaad bir toplu varlk olan topluluun, devletten aynlm sivil toplumdan olumasndan ya da politik devletin sivil
toplumdan soyutlanmasndan kaynaklanr. Gerekten de mo
dem devlet, Feuerbachn Hristiyanlk eletirisindeki Tanr gi
bidir - ancak rekabet ve istikrarszlkla dolu yoksullatrlm
bir sivil toplum biiminde var olabilen toplumsal yaamn ya
banclam bir izdmdr. Neyse ki sivil toplum, bu yaban
clamay erkeklere genel oy hakk tannmasn istemekle a
maya balamaktadr: Soyut politik devlet iinde yaplan seim
reformu, bu nedenle hem devletin zlmesi iin hem de sivil
toplumun zlmesi iin getirilen bir taleptir.10
10 CW III, s. 7 5 ,7 9 ,1 2 1 .

133

Bu nedenle Marx, Feuerbachm evirmesini -gerek znenin


yeniden kendi yerine gemesini- zamann en radikal politik ta
lebi ile ve dolaysyla (yalnzca kendi savndaki deil, ayn za
manda da Avrupann ynetici snflarnn zihinlerindeki) top
lumsal devrimle zdeletirir. Hi kukusuz byle bir zm
leme yapmak, sivil toplumun yapsn daha yakndan incele
meyi gerektiriyordu. Kendinden nceki Hegel gibi, Marx da
klasik ekonomi politikileri yakndan inceledi. Bu aratrma
lar Marxin Feuerbachdan uzaklamasna neden oldu. Marxm
Hegelden ilk kopuunun lsn belirtmek iin, diyalektiin
znesi olarak Mutlak yerine insan koyduunu syleyebiliriz.
Peki insan nedir? Feuerbach daha dorudan bireysellik biim
lerine kar kt: nsann z yalnzca toplulukta, insann in
sanla birlikteliinde yatar.11
Hem toplu olann bireysel olana stnln, hem de insan
ln bu dorunun giderek daha ok bilincine vardn vurgula
mak iin insan doasn belirtirken Feuerbach ounlukla tr
sel varlk (Gattungswesen) ifadesini kullanrd. Ancak onun
trsel varlk deerlendirmesinde birok sorun vard. Feuerbacha gre, Hristiyanlk ve idealist felsefe tarafndan gizlenmi
olan insan znn temel bir zellii insann doayla birliidir.
nsann bunu ve doaya muhta ve baml olduunu fark et
mesi akimdan ok, duyu ve duygularndan kaynaklanr (Feuer
bachm felsefesinde Romantik bir eilim de vardr). Buradan da
anlalaca gibi, Feuerbach insann doayla olan ilikisinin esas
olarak pasif bir iliki olduunu dnr: temel kavramlarn
dan biri olan duyarlk (Sinnlichkeit), Kant tarafndan duyu izle
nimlerinin insan bilincine alnmasn salayan alc yetenei ifa
de etmek iin kullanlrd. Byle anlaldnda trsel varlk so
yut ve belirsizdir ve Hegelin byk baar gsterdii zengin ta
rihsel geliime ulaamaz. Bu nedenle Max Stimerin The Ego and
its Own [Ego ve Kendisi] (1844) adl kitabnda, yalnzca bireysel
znenin indirgenemez gerekliini bastrmaya yarayan bir di
zi soyut hayaletin -Tanr, Devlet, Mutlak- sonuncusu olarak
insan kavramn eletirmesine kar olduka savunmaszd.
11 L. Feuerbach, Manifestes philosophiques, ed. L. Althusser (Paris, 1973), s. 198.

134

Marx, klasik ekonomi politik okumalarn yanstt ilk te


mel eseri olan 1844 ktisadi ve Felsefi Elyazm alannda trsel
varlk kavramn geni ekilde, ama kkten farkl bir ierikle
kullanr. nsanlarn doa ile ilikileri gerekten ok nemlidir,
ama fiziksel ve toplumsal evrelerini dntrmelerini sala
yan retici etkinliklerin tanmlad etkin bir ilikidir. Bu du
ru Hegelin felsefesinin Feuerbachmkinden daha olumlu bir
biimde deerlendirildii anlamna gelir: Hegelin duruu mo
dem ekonomi politiin duruuyla ayndr. O da emei, insann
z olarak anlar. Sorun Hegelin kabul ettii tek emein soyut
zihinsel emek olmasdr.12 Ama emei doal biimde, yani in
sanlarn ihtiyalann karlamak iin gereken kullanm deer
lerini retirken yerine getirdikleri ibirliine dayanan etkinlik
ler olarak anlamak gerekir.
Bu adm bir kere atldktan sonra insann tarih anlay d
nr. 1844 Elyazmalar'nda Marx, bu sreci bir yabancla
ma sreci olarak grmeye devam eder, ama imdi yabancla
m olan ey, dea ya da nsan deil, toplumsal emektir. Mo
dern burjuva toplumu yabanclamann doruk noktasdr,
nk iilerin emekleri zerindeki kontrollerini yitirip ser
maye sahiplerine boyun emelerine dayanr. zel mlkiyet
bu nedenle yabanclaan emein rn ve zorunlu sonucu
dur. Gerekten de ekonomi politik, esas olarak yabanclaan
emein yasalarn ortaya koydu. Bu saptamadan yle bir so
nu kar: yabanclama salt entelektel aydnlanma ile gideri
lemez. Emein yabanclamasna son vermek iin toplumsal ya da tam bir sosyalist- devrim gerekir: toplumun zel ml
kiyetten kurtulmas politik olarak iilerin kurtuluu biimin
de ifade edilir.13
Marxin Hegeli ve Feuerbach dntrmesi, Gen Hegelcilerle kopuu kanlmaz hale getirdi ve bu hareket The German
Ideology [Alman deolojisi] (1845-7) adl kitapta tamamland.
Bu eser, hem materyalist tarih anlay olarak bilinmeye bala
yacak olan anlayn ana hatlann ilk kez ortaya koyar, hem de
12 C W III, s. 333.
13 CW III, s. 279, 280.

135

Gen Hegelcilerin idealizmine kar gl bir polemik olur. Bir


sonraki blmde Marxin tarihsel materyalizmini incelemeye
gemeden nce, 1840l yllarda yazlan bu yazlarn gelitirdi
i inanlar ile temsiller ve toplumsal ilikiler ile kurumlar ara
sndaki ilikiye ynelik yeni gr zerinde ksaca durmakta
yarar vardr.
Dncelerin yalnzca doruluklarna gre deil, yerine ge
tirecekleri toplumsal rollere gre de deerlendirilmesi gerekti
i fikri yeni deildi. Daha radikal philosophelar ortodoks Hris
tiyanla adaletsiz bir toplumsal dzenin devam etmesini sa
layan bir mitler btn olduu gerekesiyle saldrmlard. Bu
nedenle Holbach, despotizm batl inanlarn eseridir der. Ba
tl inancn kendisi aslnda zihinsel bir hatadr: nsann ba
tl inanlara sahip olmasnn tek nedeni korkak bir varlk ol
masdr; korkak olmasnn tek nedeni de cahil olmasdr. Y
neticiler ve din adamlar insanlan cahil brakmaya alrlar:
Egemenlerin ounluu insanlan aydnlatmaktan korkar; din
adamlannn su ortaklan bu yolla akl bastrmak ve bunu ak
a syleme cesareti gsterenlere zulmetmek iin birleirler.
Dolaysyla zm, aklc dnmeyi desteklemektir, nk
insan dnmeye balar balam az din adamlarnn imparator
luu yklr. 14
nsann zihinsel geri kalml ve z kar peindeki y
netim birleerek toplumsal basky srdrr. Hem Aydmlanmann hem de Gen Hegelcilerin politik zgrln nkou
lu olarak din mitin kuramsal aklamasn vurgulamalan, bylesi inanlar gz nnde bulundurulduunda anlam kazanr.
Ancak Feuerbachta bu durutan oktan bir kayma olduu
nu gryoruz. nk Feuerbach, din yabanclamann eit
li biimlerinin yalnzca birer hata olarak grlemeyeceini sa
vunur. Bunlar insan bilincinin geliiminde zorunlu bir evreyi
yanstr: zellikle, Hristiyanlktaki yabanclamann en geli
mi durumu, insann bir tr olarak kendisinin bilincine varma
snn nkouludur.
Marx, aka Hegelin etkisini tayan bu zmlemeyi alr
14 Baron dHolbach, Textes choisis (Paris, 1957), I, s. 137, 143, 123, 142.

136

ve bir adm ileri gtrr. A Contribution to the Critique o f Hegels Philosophy o f Right adl kitabna 1843 ylnda yazd Gi
riin nl bir paragrafnda yle yazar: Din sknt, ayn za
manda gerek skntnn ifadesidir; ayrca gerek skntya kar
bir protestodur. Din bastrlm yaratn i ekiidir, kalpsiz
bir dnyann kalbi ve ayn zamanda ruhsuz koullarn ruhu
dur. Din halklarn afyonu dur. ounlukla yalnzca son cm
le alntlanr, ama metnin tamamnn balam iinde ele aln
dnda, dinin yalnzca yanl bir dizi inantan ve hatta yn
lendirici din adamlarnn ya da krallarn eserinden ibaret ola
rak anlalmayacan savunan bir tartmann iinde yer ald
grlmektedir. Din inan, bozulmu bir toplumsal dnya
da gerek ihtiyalarn yansmasdr, daha iyi bir yaam arzusu
nun teki dnyaya ertelenmesidir. Sonu olarak, var olan du
rumla ilgili yanlsamalardan vazgeilmesi istei, yanlsam alara
ihtiya duyan bir durumdan vazgeilmesi isteidir."15 Bu yzden
din yanlsamalar, onu yaratan toplumsal koullar var olmaya
devam ettii srece her tr zihinsel yalanlamaya kar ayakta
kalacaktr. Burada nemli olan ey, Marxin ideoloji kuram
nn zdr - yani kimi inanlarn yaygn biimde kabul gr
nn, snfl toplumun elikilerinden kaynaklanan toplum
sal nedenleri olduunu gsterme giriimidir. yleyse bu eli
kiler nelerdir?

4.2. Tarih ve kapitalizm


Marx 1852 ylnda yle yazmtr:
Modem toplumdaki snflann varln ya da aralanndaki sa
vam ortaya kardm iddia etmiyorum. Benden ok nce,
burjuva tarihiler, snflar arasndaki bu savamn tarihsel ge
liimini betimlemiler, burjuva iktisatlar ise ekonomik ana
tomisini karmlard. Benim katkm ise 1) sn fla rn v a rl
nn, y a ln z c a retim in g eliim in d ek i k im i ta r ih s e l e v r e le r le ba

ntl olduunu; 2) snf mcadelesinin zorunlu olarak p ro le15 CW1I1.S. 175, 176.

137

t a y a n n d ik ta t rl n e yol atn; 3) bu diktatrln btn


sn flarn o rta d a n k a lk m a s n a ve snfsz b ir top lu m a bir geiten

baka bir ey olmadn gstermekti.16

sko Aydnlanmas, tarihin, geinme biimlerTnin birbiri


ni izlemesinden olutuu anlayn gelitirerek snflarn eko
nomik anatomisinin karlmasn salamt (bkz. blm
1.4). Marx bu tarih anlayn devrald: bu nedenle Alman de
olojisi, i blmnn geliimini tarihsel ilerlemenin itici gc
olarak grerek Uluslarn Zenginliini takip eder. Ancak Marx,
Smith ya da Millar tarafndan kullanlanlardan daha karmak
bir kavramlar dizisi kullanr. Onun tarih kuramnn ana kav
ram, retim biimidir. Bu ifade Marxin yazlarnda eitli bi
imlerde kullanlsa da en nemli kullanm, toplumun bir di
zi temel ekonomi biimini belirtmesidir. Bu nedenle Marx an
tik dnem (ya da klelik dnemi), Asya tipi, feodal ve kapita
list retim biimlerine deinir. Bunlarn her biri kendi hare
ket yasalar ile ayrt edici bir sosyoekonomik sistem oluturur.
skolarn geinme biimlerini, dayandklar teknoloji bi
imi belirlerdi - avclk, hayvanclk, tarm ve imalat. Burada
belirttiimiz listede de grld gibi, Marxin retim biim
leri, en bata, ierdikleri toplumsal ilikilerle tekilerden ayr
lr. Aslnda her biim karmak, isel olarak farkllam bir b
tndr. retici glerin geliiminin belirli bir dzeyini, belirli
bir dizi retim ilikileri (ya da Marxin zaman zaman belirttii
gibi, retimin toplumsal ilikileri) ile birletirir. retici gler,
en bata retimin temel unsurlarn, yani insann emek gc
n ve kullanlan maddi retim aralarn ierir. Bunlarn kulla
nm, sz konusu toplumun emein retkenlii ile llen re
tici glerini yanstr.
retici glerin geliim dzeyleri, insanlarn ihtiyalarn gi
dermek iin herhangi bir zamanda kullandklar belli bir tekno
lojiyi yanstr. Bu teknoloji, retimde kullanlan doa bilgisini
gerektirir. Bu teknolojinin ilenmesi, ayrca, Marxin Kapitalde
emek sreci adn verdii, dorudan reticiler arasnda zel
16 Weydemeyere mektup, 5 Mart 1852, CW XXXIX, s. 62, 65.

138

bir toplumsal ibirlii biimini ierir. Yeni tekniklerin bulun


masndan ya da retimin toplumsal rgtlenmesindeki geli
melerden kaynaklanan emek srecindeki deiiklikler emein
retkenliinde -baka bir deyile, retici glerin geliimindeart olmasn salar.
retici glere ilikin bu deerlendirme, Marxin insanlar
yaratc toplumsal reticiler olarak grmesini yanstr. Toplum
sal ibirlii, insan varlnn temel bir zelliidir. Marx, Robinsonculuk olarak adlandrd, toplum kuramn, Robin
son Crusoe gibi ssz bir adadaym gibi doa durumunda yal
nz olan insandan balayarak gelitirmeye alan bujuva d
ncesini kmser: Toplum dndaki yaltlm bir bireyin
yapt retim ... dilin birlikte yaayan ve birbiriyle konuan in
sanlar olmakszn gelimesi kadar sama bir dncedir.17 n
sanlarda ayn zamanda teki hayvan trlerinde olmayan kendi
dnce ve eylemlerini bilinli bir biimde denetleme esnekli
i ve yetenei vardr. Bu nedenle insanlar, yaratma, yeni re
tim biimleri bulma yeteneine sahiptirler; ite bu sayede re
tici gler geliir.
Marx emek srecini insan ve doa arasndaki metabolik et
kileim iin evrensel koul, doann dayatt sonsuz insan var
l koulu olarak adlandrr. nceki blmde grdmz
gibi, insanlk ile doal evresi arasndaki ilikiyi dinamik bir
iliki olarak dnr. retici glerdeki gelimeler insanla
rn fiziksel balamlar zerinde daha fazla denetim kurmalarn
salar. Ama emek sreci toplumsal retimin yalnzca bir zel
liini yanstr:
Yulaf lapasnn tad yulaflan kimin yetitirdiini bize sylemez
ve sunduumuz sre, hangi koullar altnda yetitiini gs
termez, kle sahibinin acmasz krbac altnda m, yoksa ser
maye sahibinin kaygl baklan altnda m, bunu Cincinnatus
birka hektann srerken mi yapyor, yoksa vahi bir hayvan
tala yere yatran bir vahi mi bilemeyiz.18
17 K. Marx, Grundrisse (Harmodsworth, 1973), s. 84.
18 K. Marx, Capital (3 d it, Harmodsworth, 1976-81), 1, s. 290-1.

139

Bu sorular yantlamak iin retim ilikilerini deerlendir


mek gerekir. Bunlar temel olarak toplumsal ilikilerin reti
ci gler zerinde etkili denetimini ierir: Toplumsal retim
biimi ne olursa olsun, iiler ve retim aralar her zaman
onun etmenleri olmaya devam eder ... Herhangi bir retimin
gereklemesi iin onlarn birbiriyle balantl olmas gerekir.
Bu balantnn saland zel biim ve tarz, toplumsal yap
nn farkl ekonomik dnemlerini birbirinden ayran eydir.19
Emek gc ile retim aralar arasndaki bu balantnm ya
ps zellikle onlar kontrol edenlere baldr. Dorudan reti
ciler tarafndan toplu olarak (ilkel ya da gelimi komnizm
de olduu gibi) ya da bireysel olarak (kimi eitliki kyl toplumlarda olduu gibi) kontrol edildii yerlerde snf farklla
masn yaratan alan son derece snrldr. Snflar ve aralarn
daki atmalar, retici gleri bir aznlk denetledii zaman
ortaya kar.
Aznlk denetimi ile snf atmas arasndaki balanty s
mr salar. Bu durum, bir grup, retici gler zerinde ye
terli denetimi kurarak dorudan reticileri hem kendilerinin
ve bakmakla ykml olduklarnn ihtiyalarn karlamala
r hem de bu baskn grubu desteklemeleri iin almaya zor
lad zaman ortaya kar. te bu nedenle smr, art eme
in -yani dorudan reticileri desteklemek iin gereken eme
in stnde harcanan em ek- retici gleri denetleyen aznlk
tarafndan kendi zerlerine geirilmesini ierir. Sonuta top
lum smrenler ile smrlenler arasnda ikiye ayrlr. Snf
ayrmnn temelini oluturan ey ite bu zorunlu olarak bir
birine dman olan taraflarn ilikisidir. Geoffrey de Ste Croixmn belirttii gibi, sn f... aslnda smrnn toplumsal ya
pya yansma biimidir.20 Bu nedenle retim biimleri kullan
dklar teknoloji biimine gre deil, dayandklar smr bi
imine gre farkllamak zorundadr: Toplumun farkl eko
nomik oluumlarn birbirinden ayran ey ... bu art emein
19 A.g.e., II, s. 120.
20 G. E. M. de Ste Croix, The Class Struggle in the Ancient G reek W orld (Londra,
1981), s. 51.

140

dorudan reticiden, yani iiden her defasnda zorla alnma


biimidir.21
Bunun sonucunda ortaya kan toplumsal yap anlay en z
biimde u nl paragrafta zetlenir:
denmeyen art emein dorudan reticilerden alnd zel
biim, egemenlik ve tbiyet ilikisini belirler; nk bu biim
dorudan retimin kendi iinden kar ve karlnda belirle
yici olarak ona etki eder. Gerek retim ilikilerinden doan
ekonomik topluluun btn oluumu ve dolaysyla zel po
litik biimi ite buna dayanr. Her bir durumda geerli olan,
retim koullan sahiplerinin dorudan ilikileridir - bu ili
kinin belli bir biimi, doal olarak emein tr ve biiminin
belirli bir gelime dzeyini ve dolaysyla da toplumsal reti
ci gcn karlar; bu ilikide en nemli gizi, btn toplumsal
yapnn gizli temelini ve dolaysyla da egemenlik ve bamllk
ilikisinin politik biimini, ksaca her durumda devletin zel
biimini buluruz.22

Marx retim biimleri kuramn oluturan karmak aynm dizisini, tek bir zel biimin -kapitalizmin- incelenmesi
ne adanm elyazmalannn geni bir blmn yazarken geli
tirir ve K apitalin (1867, 1885 ve 1894) cildinde son nokta
sna getirir. Marx, burada k noktasn, klasik ekonomi po
litikten, zellikle de arazi sahipleri, sermaye sahipleri ve ii
ler net rnden alacaklar pay tekilerinkini drerek art
racaklar iin modem toplumun snf yapsn gerekten birbi
rine dman taraflardan oluan bir yap olarak anlatan Ricardodan (bkz. blm 1.5) alr. Ama ne Ricardo, ne de teki kla
sik iktisatlar, retim gleri ile ilikilerini birbirinden ayrr.
Bu yzden herhangi bir karmak retici srecin, mutlaka kr
biiminde karlk isteyen zel bir giriimcinin yapaca yat
rm yoluyla rgtlenmesi gerektiini dnrler.
Marx The Poverty ofPhilosophy [Felsefenin Sefaleti] (1847)
adl kitabnda tarihsel anlamda zgl bir toplumsal iliki ola
21 Marx, Capital, I, s. 325.
22 A.g.e., III, s. 927.

141

rak anlalan sermayeyi, kulland retim aralarndan (maki


ne vb.) ayrtrmak iin retim ilikileri kavramn ortaya ka
rr. Ekonomi politikiler gibi, teknoloji ile toplumsal ilikile
ri birbirine kartrmann sonucu ona zg zellikleri retimin
gerekli nkoullar gibi gstererek burjuva toplumunu ebedi
letirmektir:
ktisatlar bugnk ilikilerin -bujuva retimi ilikilerinindoal olduunu sylediklerinde bunlarn, zenginliin yara
tld ve retici glerin doa yasalar ile uyumlu bir biim
de gelitii ilikiler olduunu anlatmak isterler. Dolaysyla bu
ilikiler, zamann etkisinden bamsz olan doal yasalardr.
Bunlar, toplumu her zaman ynetmesi gereken ebedi yasalar
dr. Bu nedenle bugne kadar tarih var olmutur, ama bundan
sonra olmayacaktr.23

Dolaysyla Marxin klasik politik ekonomiye kar duruu


zorunlu olarak eletireldir - ekonomi politiin balca kuram
larn onlara ok farkl bir ereveden yaklaarak alr ve d
ntrr. Bu nedenle Ricardonun emek-deer kuramn dev
ralr, ama kapitalist smr deerlendirmesinin temeli haline
getirir. Kapitalizm, Marxin genelletirilmi mal retimi siste
mi adn verdii bir sistemdir - baka bir deyile, emein rn
leri pazarda alnp satlan meta biimini alrlar. Piyasa fiyatla
r deerlerine -yani onlar retmek iin toplumsal adan ge
rekli emek zamanna- gre deiir. Ama emek gcnn ken
disi bal bana bir metadr. Baka bir deyile, kapitalist re
tim ilikileri dorudan reticilerin retim aralarndan ayrl
masn nkoul olarak kabul eder - ounlukla acmasz bir
sre olan, kyllerin ellerinden topraklann alnmas sreci
ne ilikin Ingilteredeki durumu Marx Kapitalin 1. cildinin 8.
blmnde anlatr.
Kylnn toprana el konulmas, kapitalizmde iile
rin belirsiz zgrlne yol aar: kyl iki anlamda zgr
dr: zgr bir birey olarak emek gcn kendi mal gibi elin
den karabilir, te yandan da satacak baka bir mal yoktur...
23 C W V I.s. 174.

142

emek gcnn gereklemesi iin gereken btn nesnelerden


yoksundur.24 Emek piyasasnda ii ile sermaye sahibi arasn
daki iliki de benzer biimde mulaktr. Resm, yasal terimler
le ifade edilecek olursa eittirler, nk ii ivereni tarafn
dan dorudan fiziksel gce maruz kalan bir kle ya da serf de
ildir. Ama gerekte, retim ilikileri eit deildir, nk i
i yaamak iin kendi emek gcn satmak zorundayken ser
meye sahibi, iide olmayan retim aralarn denetler. Piya
sa al verilerinin sonucu bu nedenle eit olmayan koullar
da yaplan bir pazarlktr ve bunun sonucunda ii smrl
mektedir.
Marxin bu srece ilikin deerlendirmesi, temelde, emek
ve emek gc arasnda yapt ayrma dayanr. Emek gc de
baka eyler gibi bir metadr ve bu nedenle iinin yaamas
iin almak zorunda olduu mal ve hizmetlerin deerini ie
ren ve ona denen cretle temsil edilen bir deeri vardr. Bu
emek gcnn kullanm emek etkinliini ierir. Emek-deer
kuramna gre, emek metann deerinin kaynadr. u an
da bir ii bir alma gnnde genellikle kendi emek gc
nn deerinden fazla deer retir. Gnlk cretin karlaya
ca tketim mallarnn deerine eit bir deer yaratmak iin
gereken emee drt saat yeterli olabilir; art emein teki drt
saati sermaye sahibine art deer yaratr, yani sermaye sahibi
nin karl olan deeri demedii deer. Marxa gre, ser
maye kn, iinin denmeyen art emeini temsil eden bu ar
t deeri de ierdii iin smrnn meyvelerinden baka bir
ey deildir.
Bu sav, kapitalist bir toplumda eylerin grn ile gerek
te nasl olduklar arasnda sistematik bir eliki olduunu ile
ri srer. Yzey, rnein sermaye sahibi ve ii arasndaki piya
sa ilemlerinin dolam ya da meta-al verii alann kapsar.
Bunlar grnte zgr ve eit mal sahipleri arasndaki al-verii, insanlarn doutan getirdii haklarn Cennetini... zgr
lk, Eitlik, Mlkiyet ve Benthamm zel alann ierir. Yze
yin altnda ise retimin gizli yerine bir kez girdikten sonra,
24 Marx, Capital, I, s. 272-3.

143

iinin smrldn kefederiz. Ne var ki kapitalist ekono


minin altnda yatan yapnn anlalmas, o ekonominin bizzat
kendi ileyii tarafndan engellenir. nsan emeinin rnleri
nin piyasada dolamas olgusu Marxm meta fetiizmi olarak
adlandrd eye yol aar: insanlarn kendi aralanndaki belir
li toplumsal ilikiler... burada, onlar iin, eyler arasndaki ili
kinin olaanst bir biimi halini alr.25
reticiler arasndaki toplumsal iliki, rnlerinin dei tokuu ile saland iin piyasa ekonomisi insan denetimi dn
daki doal yasalar tarafndan ynetilen zerk bir sre gibi g
rlmeye balanr. Bu fetiizmin post-Ricardocu iktisatlar ta
rafndan gelitirilen ve Marxin l forml adn verdii u
bir versiyonuna gre, retim faktrnn -arazi, emek ve
sermaye- her biri, retim srecine katkda bulunduu iin ge
lir (srasyla kira, cret ve faiz) elde eder. retim gleri ile ili
kileri arasndaki ayrm tamamen yok eden bu kuram,
kapitalist retim biiminin mistifikasyonunu, toplumsal ili
kilerin eylemesini, tarihsel ve toplumsal zellikleriyle mad
di retim ilikilerinin hemen kaynamasn tamamlar: by
l, bozulmu, altst olmu dnya, hem birer toplumsal karak
ter hem de birer ey olan Msy Kapital ve Madam Yer tarafn
dan ele geirilmitir.26

Meta fetiizminin byle byledii tek ey, sermaye ile emek


arasndaki eliki deildir. Marx aslnda kapitalist retim bii
minin iinde iki temel atma olduunu ortaya karr. Bun
larn ilki, cretli iilerin smrsn ierir; kincisi ise ser
mayenin rekabeti birikiminden kaynaklanr ve bujuva toplumunun yatkn olduu dzenli ekonomik krizlerden sorumlu
dur. Bu retim biimi, snfl toplumun nceki trlerinden, di
er eylerin yan sra, smrnn asl amacnn smrenlerin
kendi tketimleri olmamasyla ayrlr. i snfndan elde edi
len art deerin byk blm, retimin genilemesine ve iler
lemesine yatrlr.
25 A.g.e., I, s. 2 7 9 -8 0 ,1 6 5 .
26 A.g.e., III, s. 9 69 (eviri deitirilmitir).

144

Sermayenin birikmesi srecine daha nce Smith ve teki


ekonomi politikiler zaten dikkat ekmilerdi. Marxm bu du
rumun nedenlerine ilikin yapt deerlendirme, onlarnkin
den kkten farkl deilse de daha geni bir balama yerletiril
mitir; sonulara ilikin deerlendirmesi ise onlarnkinden ay
rlr. Ona gre burjuvazi, birbiriyle yar iindeki, karlkl ola
rak birbiriyle elien sermaye sahipleri arasnda blnm bir
snftr: Sermaye, birok sermaye biiminde varolur, ancak
byle varolabilir.27 Tek tek sermaye sahipleri, ii snfndan
toplu olarak aldklar art deerden mmkn olan en byk
pay kendileri kazanmak iin birbirleriyle yarrlar: Sermaye
sahipleri, birbirlerine dman kardeler gibi, baka insanlarn
emeini kendi aralarnda paylarlar.28
Sermayenin birikiminden sorumlu olan ey bu yar sre
cidir. Marx sermaye sahiplerinin birikime verdikleri nceli
e getirilen her tr kltrel ya da fizyolojik aklamay redde
der: o, kiiselletirilmi sermaye olduu srece onu gdleyen g... deiim deerlerinin elde edilmesi ve artrlmasn
dan ibaret olacaktr... Byle olunca da cimrilerle ortak nokta
s kendini zenginletirmeye ynelik mutlak bir drtdr. An
cak cimrilerde bireyin hastal olarak grlen ey, sermaye
sahibinde toplumsal bir mekanizmann sonucudur ki o, bu
mekanizma iinde yalnzca nemsiz bir kiidir.29 Rakipleri
nin retkenlii artrc yeniliklere yapt yatrmlarla ba ede
meyen bir firma daha ucuza alacak ve sektrden kacak
tr. te kapitalizmin retici gleri geniletme eilimini des
tekleyen toplumsal mekanizma budur. Burjuva toplumunun zgl dinamizmi ve istikrarszl ite bu eilimden kay
naklanr:
Burjuvazi, retim aletlerinde ve dolaysyla retim ilikilerin
de ve onlarla birlikte toplumun btn ilikilerinde srekli ola
rak devrim yapmadan var olamaz ... retimde srekli olarak
27 Marx, Grundrisse, s. 414.
28 K. Marx, Theories o f Surplus-Value (3 eilt, Moskova, 1963-72), II, s. 29.
29 Marx, Capital, 1, s. 739.

145

devrim yaplmas, tm toplumsal koullanl mdahalede bu


lunulmadan bozulmas, sonsuz belirsizlik ve tedirginlik bur
juva dnemini btn nceki dnemlerden ayrr. Btn sabit,
hzl-donuk ilikiler eski ve saygdeer nyarglar ve dn
celer zinciriyle birlikte yok olur; yeni oluanlarn tamam ise
daha yerlemeden eskirler. Kat olan her ey buharlar, kut
sal olan her ey lekelenir ve insan en sonunda ciddi duyular
la, gerek yaam koullaryla ve kendi tryle olan ilikileriy
le yz yze gelmeye zorlanr.30

Komnist Manifestodan aldmz 1848 devrimlerinden ksa


bir sre nce yazlan bu nl satrlar modem zamanlarn son
suz belirsizlii ve tedirginliini, kapitalist retim ilikilerinin
ekonomik oyuncularda destekledikleri belirli gdlerin bir so
nucu olarak aklar. Ama eer bu koul byle tarihsel bir bala
ma oturtulursa sonu da bildirilmi olur. Kapitalizm tarihin so
nu deildir, yalnzca toplumsal retimin geici bir biimidir.
Dinamizminin kayna olan sermaye birikimine ynelik eili
min kendisi i snrlarm da aa karr.
Kopitalin nc cildinde Marx, Ricardonun daha nce or
taya atm olduu (bkz. blm 1.5) kr orannn dme eili
mini ele alr. Ricardo bu eilimi Malthusun nfus yasasna da
yandrarak aklyordu: tarmda azalan gelirler gda retimini
daha pahal hale getirecek, cretlerin artmasna ve krn d
mesine neden olacaktr. Henryk Grossman bu kuram ekono
mik srecin kendi iinde dinamik faktr olmad, ekonomik
sreci dardan etkileyen doal bir g olduu iin sahte dina
mikler olarak nitelendirir.31 Buna karlk Marx, kr orannn
dme eilimine sosyo-ekonomik bir sistem olarak kapitaliz
min isel karakteri gzyle bakar.
Deerlendirmesinin merkezini oluturan ey, sermaye biri
kiminin zamanla retimin yapsn deitirecei savdr. Bu ya
py kavramlatrmak iin Marx, emek gcn altrmaya ya
trlan deiken sermaye ile makinelerin, ham maddelerin ve
30 C W V I,s. 487.
31 H. Grossman, Marx, Classical Political Economy and the Problem of Dynami
cs, 11, Capital and Class, 3 (1977), s. 67.

146

teki retim aralarnn deeri olan srekli sermayeyi birbi


rinden ayrr (bu isimlerin verilmesinin altnda yatan mantk,
emek, art deerin kayna olduu iin sermayenin kendini b
ytmesinden, yalnzca deiken sermayenin sorumlu olmas
dr). Sermayeye rekabet yoluyla dayatlan yatrm, emekten ta
sarruf eden yatrmdr - baka bir deyile, daha az iinin belir
li bir rn daha fazla makine yardmyla retmesini salaya
rak emein retkenliini artran yatrmdr. Srekli sermayenin
deiken sermayeye oran Marx buna sermayenin organik bi
leimi adn verir- bylece artar. Dolaysyla belirli bir yatrm
da sermeyenin byk blm retim aralarna, yakn gemitekine gre kk blm ise emek gcne yatrlr. Ama yal
nzca emek gc, deer ve art deer yaratabilir. Eer toplam
yatrm, emek gcne yatrlan deiken sermayeye gre artar
sa kr oran -sermaye sahibinin bu toplam yatnmdan elde et
tii getiri- dmek zorunda kalr.
Bu kurama getirilen ak eletirilerden biri, sermaye sahip
lerinin, kr orannda bir de neden olan yatrmlar yapma
snn aklc olmaddr. Marxin aklamas kimi zaman mikrotemeller ad verilen eyden yoksun gibi grnyor - ba
ka bir deyile, sermaye sahiplerinin bu sonucu yaratmasna ne
den olacak gdlerden hi sz etmiyor. Aslnda Marx byle bir
deerlendirmede bulunur. Yeniliklerin, retkenlii artnc ya
trm yapan kimi sermaye sahipleri tarafndan, retim masraf
larn sektr ortalamasnn altna drmesi amacyla yapld
n savunur. Bylece yenilik yapan kii, ekstra kr elde edebi
lir ve rakiplerinin nn kesebilir. Bunun karlnda ileri
ne devam edebilmek iin rakiplerinin de bu yenilii taklit et
meleri gerekir. Onlarn da bunu gerekletirmeleriyle sektr
deki ortalama maliyet yenilikinin getirdii dzeye der. Ye
nilikinin elde ettii zel yarar ortadan kaybolur ama bu yeni
lik turu sonucunda sermayenin organik bileimi artmtr, by
lece genel kr oran azalr. Bir dizi bireysel aklc karar, genel
adan aklc olmayan sonular yaratr. Smith bireysel eylemle
rin bir araya gelerek nasl maksat d sonular rettiine daha
nce deinmiti (bkz. blm 1 .3 ): ancak burada bu sonula147

nn genel refah en st dzeye karmasn salayacak grn


mez bir el yoktur.
Marxin kr orannn dme eilimi yasas adn verdii
kuramnn teki iki zelliine de deinmekte yarar vardr. Bi
rincisi, Ricardo den krlar, (zellikle tarm sektrnde) d
en retkenlikle aklarken, Marxa gre bunlar artan retken
liin sonucudur. retim aralarnn emek gcne oranla by
mesi, emein retkenliinin artt anlamna gelir: her ii da
ha fazla mal retmek iin daha fazla makinede i yapar ve da
ha fazla ham madde iler. Yine de retici glerdeki bu gelii
min deer terimleriyle ifadesi, sermayenin organik yapsnn
artmas ve bylece kr orannn azalmasdr: Genel kr ora
nnn srekli dme eilimi, emein toplumsal retkenliinin
srekli gelimesinin kapitalist retim biimine zg ifadesinden
ibarettir.32
kinci olarak Marx, krn dme oranna ynelik yalnzca
bir eilimden sz eder, mutlak bir giditen deil. Genel yasa
nn etkisini denetleyen ve ortadan kaldran ve ona yalnzca ei
lim karakteri veren karlkl etkileim iinde bulunan tesirler
olduunu savunur. Gerekten de: Genel kr orannda de
neden olan ayn nedenler, bu d engelleyen, geciktiren ve
bir bakma donduran kar etkiler de yaratrlar. Marx bylesi eitli karlkl etkileim iinde olan etmenleri tartsa da
bunlar iinde belki de en ilgin olan srekli ekonomik kriz
ler- resmi listeye alnmamtr. Ona gre krizler var olan e
likilere anlk ve iddetli zmlerden ibarettir; bunlar bozu
lan dengeyi bir sre iin yeniden kuran iddetli patlamalardr.
Kr oranndaki d yeni yatnmlan akl d hale getirdiin
de krizler ortaya kar. retim ve istihdam der, irketler if
las eder. Bu sre sermayenin yok oluunu yanstr, nk var
lklarn deeri der ve hatta bunlar fiziksel olarak hurdaya kartlabilir. Sonuta ekonomideki genel sermaye miktar azalr.
Ama den kr oran, yatrmlarn toplamnn art deer kay
na olan emek gcne gre artmasndan kaynaklanmt. Ser
mayenin bir ekonomik durgunluk dneminde, bu yatrmlarn
32 Marx, Capital, III, s. 319.

148

bykln drerek yok olmas, kr orann ekonomik b


ymenin srdrlebilecei bir seviyeye yeniden getirme eili
mine girecektir:
Kr oranndaki d ertelemek ve sermaye deerinin bi
rikmesini hzlandrmak iin kapitalist retim biiminin iin
de bir ara olarak var olan sermayenin dnemsel olarak de
er yitirmesi, dolam srecinin ve sermayenin yenilenme s
recinin gerekletii mevcut koullara zarar verir ve dolay
syla retim srecinde ani durular ve krizler olmasna ne
den olur.33

Bu nedenle ekonomik krizler kapitalist retim biimine ikindir, nk kr orannn dme eiliminin hem bir sonucu
dur, hem de bunu geici bir sre iin giderme aracdr. stikrar
l ekonomik bymenin bir sre iin ancak bylesi ykc ara
larla yeniden salanabilecei olgusu burjuva toplumunun iin
deki snrlarn bir gstergesidir: Kapitalist retimin gerek en
geli, sermayenin kendisidir.34 lk defa Marx tarafndan sistema
tik biimde incelenen canlanma ve durgunluun birbirini iz
ledii i dngs, retici glerin geliiminin rekabeti biriki
min nceliklerine boyun emesinin neden olduu ar gerilimlerden kaynaklanr.

4.3. Snf mcadelesi ve devrim


Marxm kapitalist toplumdaki retim gleri ile ilikileri ara
snda olduunu fark ettii atma ona gre daha geni bir
rntnn parasyd. Birbirini izleyen retim biimlerinin
hepsinde de ayn atmadan kaynaklanan sistematik krizler
yaand:
Geliimin belirli bir evresinde toplumun maddi retici gle
ri, var olan retim ilikileri ile ya da -bu ayn eyin yasal ifade
sidir- onlann imdiye kadar iledii ereve iindeki mlkiyet
33 A.g.e., III, s. 3 3 9 ,3 4 5 , 347, 358.
34 A.g.e., III, s. 358.

149

ilikileri ile atma iine girer. Bu ilikiler geliim biimlerin


den zincirlerine dnrler. Ondan sonra da toplumsal dev
rim dnemi yaanr.35
Her bir retim biimi bylece, geni bir biimde ele alnr
sa, iki evre geirir - birincisi retim ilikilerinin retim gle
rinin geliimini hzlandrd evre, kincisi ise retim ilikileri
nin daha fazla ekonomik gelimeyi snrladklar evredir. Ka
pitalist retim biiminin bir zgll bu iki evrenin de tica
ret dngsnde bir dereceye kadar birletirilmi olmasdr, her
bir dng srecinde byme ve gerileme birbirini izler. yley
se her retim biiminin iinde olan eilimlerin sonucu olan bu
yapsal elikiler nasl toplumsal devrim yaratr ve dolaysyla
retici glerin daha fazla geliimini salayan yeni retim ili
kilerinin kurulmasna nasl neden olur?
Snf mcadelesinin zel nem kazand nokta ite buras
dr. Marx ve Engels snf mcadelesinin rolnn en net ak
lamasn 1879 ylnda Marx lmeden ksa bir sre nce yap
tlar: Yaklak 40 yl boyunca, snf mcadelesinin tarihin
dorudan itici gc olduunu ve zellikle burjuvazi ve pro
letarya arasndaki mcadelenin modern toplumsal devrimin
en byk kaldrac olduunu vurguladk.36 Snf mcadele
sinin tarihin dorudan itici gc diye nitelendirilmesi, ta
rihin arkasnda daha kkten bir g olduunun sylenmesidir. Aslnda Marx iki tarihsel deiim mekanizmas olduu
nu ne srer - retim gleri ile ilikileri arasnda yapsal e
likiler gelitirme eilimi ve toplumun smrenler ile sm
rlenler arasnda ayrlmasndan kaynaklanan snf mcadele
si. kinci mekanizma her snfl toplumun kronik zelliidir Manifestoda belirtildii ekilde kesintiye uramayan, bir an
gizli, bir an ak atma- ama sistematik bir kriz gelitiin
de daha da younlar ve bir toplumsal devrim dnemfne
neden olur.37
35 K. Marx, A Contribution to the Critique o f Political Economy (Londra, 1971), s. 21.
36 CW XXIV, s. 269.
37 C W V I,s. 482.

150

Bylesi sert snf mcadelesi dnemleri kanlmaz olarak


toplumsal devrim yaratr m? Birok yorumcu, Marxm buna
inandn iddia etmekte gecikmemi ve ona kaderci ya da be
lirlenimci bir tarih anlayn yaktrmtr. Yazlarnda byle
si bir yorumu destekleyen blmler gerekten de vardr. Ser
mayenin ilkel birikimi evresinde kk reticilerin mallar
nn elinden alnmasn anlatrken Marx yle der: Ne var ki
kapitalist retim, doal srecin deitirilemezlii ile birlikte
kendi olumsuzlanmasm dourur. Bu, olumsuzlamanm olumsuzlanmasdr ve burada mallara el koyan sermaye sahipleri
kendilerine de el koymu olurlar.38 Burada, Marx zerinde, He
gel tarafndan gelitirilen ve Feuerbach tarafndan devralman
teleolojik tarih felsefesinin etkisini gryoruz; bu felsefeye g
re, diyalektik srecin hedefi olan tam, zenginlemi z-bilince ulamak iin (bkz. blm 2.2 ve 4.1) yabanclama gerek
li bir evredir.
Ancak Marxin dnce biiminin byk blmn by
lesi bir tarihsel teleolojiyle uzlatrmak zordur. nl szn
deki gibi Tarihi insanlar yapar, ama istedikleri gibi yapmaz
lar; kendi setikleri koullar altnda deil, gemiten doru
dan karlarna kan, gemiten gelen ve aktarlan koullar al
tnda yaparlar.39 Bu alntya gre, insan eylemi kstldr; re
tim gleri ve ilikilerinin ierdii yapsal snrlara baldr,
ama olan her eyi bu snrlarn sonucu haline getirecek biim
de her ey belirlenmi deildir. Mani/estonun daha da nl gi
ri satrlarnda Marx gemiteki snf mcadelesinin her defa
snda ya toplumun geni kapsaml olarak devrimci biimde ye
niden oluturulmasyla ya da atan snflarn ortak ykly
la sonulandn syler. Bu da bir retim biiminin sistem
sel krizinin, sonulan belirlemekten ok, alternatifler yaratt
anlamna gelir. Ama ayn blm [bujuvazinin] yklnn ve
proletaryann zaferinin eit derecede kanlmaz olduu tah
mini ile sona erer.40
38 Marx, Capital, I, s. 929.
39 C W X I,s. 103.
40 CW VI, s. 482, 496.

151

Dolaysyla Marxm dnce yapsnda iki kutup buluna


bilir, ikisi de savunduu tarihsel deiimin mekanizmalarn
dan birine dayanr - bir yandan retici glerin gelime eili
mi ve tamak zorunda brakld kanlmaz ilerlemenin so
nular, te yandan da olaslklarla ve belirsizliklerle dolu snf
mcadelesi. Sonraki Marksistler bu kutuplardan biri etrafn
da dneceklerdir - rnein Kautsky, ilkine ve tarihsel mater
yalizmin daha kaderci bir trne ynelecek (bkz. blm 5.2),
Lukcs ise kincisine ve snf znellii kuramna ynelecektir
(bkz. blm 9.1).
Elbette ki Marxm sosyalist devrim anlay ikinci dorultu
dadr. Kr orannn dme eilimi iin gelitirdii kuram, kapi
talizmin kecei ngrsn salt ekonomik elikilerle ak
lamaz (sonraki kimi Marksistler, zellikle de The Accumula
tion o f Capital [Sermaye Birikimi] [1913] adl kitabnda Rosa
Luxemburg, gerekten kapitalist k kuram gelitirmeye a
ltlar, ama bylesi giriimlere teki Marksist iktisatlar her
zaman iddetle kar ktlar). Marxm kapitalizmin kne
ilikin kendi beklentileri zellikle ii snfnn toplumun kon
troln stne alabilecek z bilinci olan politik bir zneye d
nmesine bal oldu. Gerekten de toplumsal devrim, zorun
lu olarak benin-kurtuluu srecidir: i snfnn kurtuluunu
ii snfnn kendisi baarmaldr.41
Marx, ii snfnn kendini kurtarmasn toplumsal dn
mn kilit noktas haline getirerek ada radikal dncenin te
mel akmna kar geliyordu. topyac sosyalistler, hi kuku
suz, gelien endstriyel proletaryay bujuva toplumunun temel
kurban olarak gryorlard. Ama tam da ektii aclar ve mah
rumiyetler yznden ii snfnn bamsz politik eylemlerde
bulunamayaca dnlyordu. Toplumsal deiim, aydnlan
m sekinlerin eylemlerinin sonucunda ortaya kacak; bu ey
lemi, Fourierin emekiler ortakln finanse ettirmek iin ikna
etmeyi umduu ilerici i adamlan da gerekletirebilirdi, Augus
te Blanqui ve teki erken dnem Fransz komnistlerinin poli
tik eylemlerini adad devrimsel komplo planlan yapanlar da.
41 CW XXIV, s. 269.

152

Marx ne aamal reformun, ne de isyanla balayan hkmet


darbelerinin toplumu kkten dntrebileceine inanyor
du. i snfnn mali durumu nedeniyle bir devrim yapamaya
cak kadar yozlap bozulduu nk toplumu biri tekinden
stn olan iki paraya ayrmaya zorunlu olduu grne de
kar kyordu.42 Toplumsal deiimin sekinci kavramlar ola
rak grd eye kar kmas, Marxm devrimin nnde en
geller olduu gereini inkr ettii anlamna gelmiyordu. Ter
sine, Marxm nce dine ynelik olarak gelien (bkz. blm 4.1)
ideoloji kuram, var olan dzeni destekleyen inanlarn yaygn
biimde kabul grmesine toplumsal mekanizmalarn neden ol
duunu ne sryordu. Bu nedenle:
Ynetici snfn dnceleri her zaman ynetime ilikin d
ncelerdir: yani toplumu yneten m a d d i gc oluturan y
netici snf, ayn zamanda ynetici en telek t el gcdr. Mad
di retim aralarna sahip olan snf, sonuta zihinsel re
tim aralarn da kontrol eder, bylece zihinsel retim arala
rndan yoksun olanlann dnceleri tamamen ynetici sn
fa bal olur.43

Alman deolojisinden alman bu paragraf, bazen egemen ide


oloji tezi ad verilen sav savunur: smren snfn toplumsal
gc, dncelerini toplumun geneline dayatmasn salar. Bu
kuram, Aydnlanma tarafndan din adamlarnn ve yneticile
rin komplosu olarak rgtl dine getirilen eletiriye en azndan
trsel bir benzerlik gsterir: her iki kuram da kitleleri ynetici
dnceleri alacak pasif kutular olarak grr. Kapitalde geli
tirilen meta fetiizmi kuram (bkz. blm 4.2), kitlelerin pasif
liini temel almayan farkl bir mekanizma sunar. Piyasa ekono
misinin gnlk alma biimi, bireyleri, onu doal yasalar ta
rafndan ynetilen zerk bir sre olarak grmeye iter. Bu alg
basit bir hata olarak grlemez: reticilere gre... zel iile
ri arasndaki toplumsal iliki olduu gibi grnr, yani ilerin
de alan insanlar arasndaki dorudan toplumsal ilikiler ola42 C W V .s .7 .
43 CW V, s. 59.

153

rak deil, insanlar arasndaki toplumsal ilikiler ve eyler ara


sndaki maddi ilikiler olarak grnr.44 reticiler arasndaki
toplumsal ilikiler, rnlerinin piyasada dei tokuu aracl
yla olur: kapitalizmin insan denetimi dndaki doal bir ol
gu olarak alglanmasna neden olan ey meta ekonomisinin i
te bu gerek zelliidir.
Snf mcadelesi, mevcut dzeni kabul etmeye ynelik bylesi basklara kar kan temel gtr. Marx bunun, en ba
ta, retim sreci iinde net rnn cretler ile krlar arasn
daki dalm zerindeki ekonomik atmadan kaynakland
n dnr. Bu konudaki yaygn grn tersine, iilerin ge
lirlerinin minimum fiziksel geinme seviyesine dme eili
mi gsterdiini savunan Malthusu cretlerin demir yasasn
(bkz. blm 1.5) kabul etmez. Tam tersine, kr pay (ve dola
ysyla cret pay), bu minimum fiziksel geinme dzeyinin ve
iilerin yaratt net deerin belirledii snrlar iinde bir yer
de belirlenebilir: Gerek derecesinin belirlenmesi, ancak ser
maye ile emek arasndaki srekli mcadele tarafndan yapla
bilir ... Bu sorun mcadele edenlerin karlkl gleri sorunu
na dnr.45
Bu analiz Marxi (bir kez daha zamannn yerleik sosyalizm
anlayna kar karak) sendikalan olumlu deerlendirmeye
iter, nk iiler ne kadar rgtl olurlarsa dalm konusun
daki bu mcadelede o kadar baarl olacaklardr. Ancak sen
dikalar, kapitalist smrnn yalnzca sonularyla savaabi
lirler, onu tamamen yok edemezler; sermaye sahiplerinin ya
trmlar zerindeki denetimi, isizlik orann artrma ve bylece iilerin pazarlk yapmalann zayflatma gcne sahip olma
lar, tamamen datmla ilgili atmalarda onlara nihai avan
taj salar. Marxa gre sendikalann en nemli ilevi, iilerin
z-gvenlerini artrmas ve rgtlenmelerini glendirmesidir.
Grece dar kapsaml ekonomik konularda bile snf mcadele
si deneyimi, iilerin smr kurbanlan olmaktan, toplumsal
dnm grevini stlenmeye olan istei giderek artan bilin
44 Marx, Capital, I, s. 166 (vurgu benim).
45 CW XX, s. 146.

154

li znelere dnmelerini salar. Bu ikinci sre bu nedenle


koullarn deimesi ile insan etkinliklerinin deimesinin ya
da z-deiimin ayn ana denk gelmesi olarak anlalmaldr.46
i snf hareketinin yrngesi tek tek iverenleri ya da i
veren gruplarn ilgilendiren ekonomik konulardan devletle
kar karya gelmeyi de ieren politik konulara doru olacak
tr (Marx burada erken sendika kurma hareketleri ile balayp
1840l yllarda erkeklerin genel oy hakk kullanmna ynelik
artist taleplere kadar uzanan erken dnem ngiliz ii hare
ketinin deneyiminden bir lde genelleme yapyordu). Marx
ok nce, daha ilk yazlarnda Fransz Devriminin yaratt
politik kurtuluun snrlln eletirmiti: nsan haklan de
nen e y ,... sivil toplumun bir yesinin haklarndan baka bir ey
deildir, yani bencil insann, teki insanlardan ve toplumdan
kopmu olan insann haklardr. Devletin sivil toplumdan ko
puunun stesinden gelmek iin daha kapsaml bir insan kur
tuluu gerekliydi.47
Marx materyalist tarih anlayn bir kez oluturduktan son
ra politik kurtuluun yaratt devlet biimi olan modem li
beral parlamenter devletin, aslnda btn devlet biimleri gi
bi, snf egemenlii iin bir ara olduunu dnmeye bala
d. Smren snf politik egemenliini dolayl yoldan kullana
bilir - Marxa gre, ne III. Napolyonun ikinci mparatorluu
dneminde (1851-70) ne de Reform sonras Britanyada en
dstriyel sermaye politik gcn dorudan kulland, yine de
devlet, karlarn kollad; ne var ki evrensel olarak siyasi ik
tidar ... tekini bask altnda tutan bir snfn rgtl gcn
den oluur.48
Bu devlet kuram, Marxin proletaryann diktatrlnn
komnizmin baar kazanmas iin gereken bir nkoul oldu
una ynelik inancn aklar, iiler kapitalizmi yknca bur
juva direniini krmak ve gelecek toplumun temelini atmak
iin kendi devletlerini kurmak zorunda kalacaklard. Marxin
46 C W V .s .4 .
47 C W III.s. 1 6 2 ,1 6 8 .
48 C W V I.s. 505.

155

bu devletin nasl olacana ilikin gr, 1871 Paris Kom


nnn sonucunda, kentin alt snflan ksa bir sre iin deneti
mi ele geirdiklerinde iyice belirginleti. Marx, Komn eme
in ekonomik kurtuluu zerinde almamz salayacak po
litik biim en sonunda bulundu diyerek tanmlad. Komnn
Marxm vurgulad zellikleri unlard: devlet aygt ile halk
kitlesi arasndaki aynmm kaldrlmas ve halkn ynetime kat
lmnn artnlmas - grevde bulunan ordu ve polis kuvvetleri
nin kaldrlarak yerine halk militanlarnn getirilmesi, yargla
rn ve teki kamu grevlilerinin hemen geri arlmas ile on
larn onaylarna bal seimler ve onlann cretlerinin ortalama
cret dzeyine indirilmesi. Gerekten de Komn Devlete kar
yaplm bir Devrimdi, toplumun kendi toplumsal hayatndan
kopanldg bir doast deiim, insanlar tarafndan insanlar
iin getirilen yeni bir balang.49
Daha 1840h yllarn balarnda Marx eletirilerini atomlaan
bir sivil toplumdan yabanclam bir soyutlama olan modem
devlete yneltmi ve sivil toplumla birlikte zlmesini ner
miti (bkz. blm 4.1). Bu tema sonraki politik yazlarnda da
grlmeye devam eder; yalnzca olgunlaan tarih kuramna
girmekle kalmaz modem devletin brokratik yapsna getirdi
i sert eletiriler tarafndan da glendirilir. Bu yzden Marx,
Tocquevilleinkine arpc biimde benzeyen bir tavr takna
rak Fransz devletinin, geni brokratik ve askeri rgtlenme
si, geni kapsaml ve yapay devlet aygt, yarm milyona yakla
an geni kadrosu, yanm milyonluk ordusu ile bu asalak yap
nn geliiminin izlerini srer ve btn devrimlerin bu ayg
t krmak yerine, mkemmelletirdiini savunur: Egemenlik
iin ekien taraflar bu byk devlet yapsna sahip olmay za
ferin temel ganimeti olarak gryorlard.50
yleyse toplumsal devrim bu brokratik ve askeri aygtn y
klmasn salayarak onu ii snfnn dorudan ynetim s
recine katld politik kurumlarla deitirir. Bu devrim an
lay, Marxm sosyalizmi, devlet gcnn, szgelimi, retim
49 CW XXII, s. 3 3 4 ,4 8 6 .
50 CW XI, s. 185-6.

156

aralarnn devletletirilmesi yoluyla geniletilmesi ile ede


er grmediini gsterir. Tersine: zgrlk, devleti, toplu
ma an dayatmalarda bulunan bir organ konumundan, toplu
ma tamamen boyun een bir konuma getirmeyi de ierir.51 Aynca Marxin sosyalizmi z-kurtulu olarak grmesi, zgrl
ortak znenin mlkiyeti olarak gren klasik cumhuriyeti
anlayla benzerlik gsterir (bkz. blm 1.5). Snf mcadele
si deneyimiyle dnen ve zgvene kavuan iiler, proletar
ya diktatrl altnda, kul olmaktan kp kelimenin tam an
lamyla birer yurtta haline gelirler, politik srece etkin kat
lm yoluyla ve bu sreci yneterek toplu biimde kendi kendi
lerinin efendiliini stlenirler. Ancak kuramn bu versiyonun
da Rousseaunun zel ve genel irade arasndaki atmann s
tesinden gelme sorunundan kald grlmektedir, nk i
ileri evrensel kurtuluu gerekletirmeye ynelten ey snf
kartandr. Bu nedenle Marx, evrensel snf olarak, Hegelin
grd gibi brokrasiyi deil, proletaryay grr.
Yine de bu evrensel kurtulu bile gelimi bir komnist top
luma ulamann balang noktasndan ibarettir. Marx, tari
hin akn kapitalizm sonras topluma ilikin ayrntl deer
lendirmeler yaparak tahmin etmeye alan topyac sosyalist
lerin giriimlerine derin bir eletiri getirirken komnizme ili
kin ok az ey syler. Son nemli metinlerinden biri olan Cri
tique o f the Gotha Programme'de [Gotha Programnn Eletiri
si] (1875) komnist toplumun daha st bir evresfnde dal
mn herkesten yeteneine gre, herkese ihtiyalanna gre il
kesine gre dzenleneceini ne srer. Bu temele gre hareket
edilmesi, kapitalizmin yklnn ardndan yava yava olua
cak kimi koullan, zellikle bireyin kleymiesine iblm
ne ve dolaysyla zihinsel ve fiziksel emek arasndaki kartla
boyun emesinin almasn, emein yalnzca yaam iin bir
ara olmaktan kp yaamn en byk amac olmasn ve re
tici glerin bireyin ok ynl geliimi ile daha da gelimesi
ni nkoul olarak grr.52
51 CW XXIV, s. 94.
52 CW XXIV, s. 87.

157

Bu paragraf, Marxin komnist bir toplumun dayanaca (ne


kadar baarl biimde dayanaca elbette ki farkl bir konudur)
koullarn tarihsel olarak gereki bir deerlendirmesini yap
maya altn gsterir. Bu anlay ayrca emei insann z
olarak ifade ettii ilk yazlarnda, zellikle Economic and Phi
losophie Manuscriptste [ktisadi ve Felsefi Elyazmalar] geli
tirdii insan doasn nkoul olarak kabul eder (bkz. blm
4.1). Emein yaamn temel amac olduu bir toplum, insan
larn kendilerini yaratc toplumsal reticiler olarak tatmin et
tikleri bir toplumdur. Bu gre gre, iyi olmak, yaratc bir et
kinlik yoluyla kendini gerekletirmeyi ierdii iin, komnist
toplumun yeleri maddi drtleri bir kenara atp ihtiya teme
line gre datm ilkesini kabul etmeye ikna edilebilirler. Ay
rca insanlar kendilerini etkin bir biimde tatmin ettikleri iin
toplumsal devrim tarihin sonunun geldii anlamna deil, in
san toplumunun tarih ncesinin sonuna gelindii anlamna
gelir:53 tarih -toplumsal emek yoluyla dnyann yeniden biim
lenmesi- snflar yok olduktan sonra da devam edecektir. Ksa
cas Marxin komnizm anlay, son dnem yazlarnda da g
rlmeye devam eden insan doas kuram ile yakndan ilgilidir.
Marxin hl ilgi grmesinin tek nedeni yaratt byk et
ki deildir. Marxin oluturduu toplum kuram, tarihin daha
geni bir yorumu iinde modernlie ilikin sunduu karmak
ve btnlkl zmleme ile yalnzca Hegelinkiyle karlat
rlabilir. Yazlar Marxin yazlarnn kapsamna ve derinliine
ulaan tek modem toplum dnr belki de Weberdir (as
lnda Weberin tarihsel alan daha genitir) ama onunkisi da
ha gerilimli, daha mulak bir kuramdr, sanki her an para
lara ayrlacak gibidir. Ama Marx ile Hegelin karlatrlma
s, pek ok kiinin neden Marxa pheci yaklatn aklar.
lke olarak btn tarih akn akladn ne sren bir b
yk anlat olutururken Marx da Hegelin idealist indirgemeciliine zarar veren materyalist indirgemecilik gibi bir indirgemecilie gitmemi midir? Marxin dncesinin her bir zelli
ine yneltilen ayrntl eletirilerin birou (ama hepsi deil
53 Marx, Contribution, s. 22.

158

- ekonomik kuramnn i tutarll konusu ok geni tart


ma yaratmtr) -rnein ulusal ve etnik atmalar szde ih
mal edii ve kapitalizmin kendisini yenileme kapasitesini tah
min edememi olmas- ve Rusya Devriminin ardndan reti
sinin tarih kaderinin deerlendirilmesi nihai olarak bu temel
soru zerine odaklanmaktadr. Kurduu gelenein bu meydan
okumayla ne kadar iyi baa kt kitabn geri kalannda or
taya kabilir.

159

5
Yaam ve G

5.1. Darwin'den nce ve sonra evrim


Marxn kuram, evrimsel toplum kuramlarnn en nemli r
neidir. Baka bir deyile Marxn kuram 1) toplum trleri ara
snda (onlarda mevcut olan retim gleri ve ilikilerine daya
narak) ayrm yapan 2) bir toplum trnn tekine dnmesi
ne neden olan mekanizmalar (bu gler ve ilikiler arasndaki
ve snf mcadelesindeki elikileri) belirten 3) bu deiiklikle
rin toplu olarak belirli bir mlkiyetin artn (retici glerin
geliimini) yansttn iddia eden bir tarih kuramdr. Bylesi
tarih kuramlarnn nceki trleri elbette ki Aydnlanma dne
minde gelitirilmiti (bkz. blm 1.4). Ancak, 19. yzyln or
talarnda insann tarihsel geliim rntsne, genel olarak can
llar dnyasndaki evrim srecinin zel bir durumu olarak yak
laan evrimsel toplum kuramnn bir tr giderek daha etki
li olmaya balad.
Bu geliim elbette ki Darwinin doal ayklanma yoluyla ev
rim anlay ile yakndan ilgilidir.1 Ancak doann ve toplu
1

Charles Robert Darwin (1809-82): ngiliz st orta snfndan bir ailenin ocu
u olarak dnyaya geldi; Edinburgh ve Cambridge niversitelerinde okudu;
bilimsel aratrmalarda din adam olarak alma dncesini terk etti; HMS

161

mun evrimi dncesi Darwinin Trlerin Kkeni adl eseri


1859 ylnda yaynlanmadan nce gelitirilmiti. Bu eserin ya
ynlanmasndan iki yl nce kan bir denemesinde Spencer
yle yazmt:
Organik srecin homojenden heterojene doru bir deiimi
ierdii tartlmayacak bir gerektir.
imdi bizim ilk olarak gstermek istediimiz ey, bu orga
nik ilerleme yasasnn btn ilerlemenin yasas olduudur.
ster Dnyann geliiminde, ister dnya yzeyindeki Yaa
mn geliiminde, ister Toplumun, Devletin, retimin, Ticare
tin, Dilin, Yaznn, Bilimin, Sanatn geliiminde olsun birbiri
ni izleyen farkllamalar yoluyla basitten karmaa doru gi
den bu evrim geerlidir. Bulunabilecek ilk kozmik deiiklik
ten uygarln en son sonularna kadar homojenin heteroje
ne dnmnn ilerlemenin esas olarak ierdii ey olduu
nu grrz.*2

Bu nedenle Darwin bylesi grlerin temel kayna olarak


grlemez. Principles o f Geology [Jeolojinin lkeleri] (1830) ad
l eserinde Sir Charles Lyellin sunduu bilimsel model -tarih
sel gemiin, birbirine benzer doa yasalarnn karmlarna
gre yeniden inas- Viktorya dnemi toplum bilimcileri ze
rinde gl bir etki brakt. Onlann kuramlarnn seslendii te
mel sorunlardan biri arkeolojik kantlarn ve daha da nemlisi
Avrupann Asya ve Afrika imparatorluklanndaki koloni yne
timleri deneyimlerinin sunduu ilkel toplumlara dair kant
sorunuydu. Aamal evrimsel sra kavram yeni antropoloji (ya
da etoloji) disiplininin uygulayclarna hem insani toplumsal
biimlerin devamlln dorulama, hem de barbar ve uy
Beaglem bilimsel aratrmalarnda grev ald, 1831-6; 1838 ylnda doal ayk
lanma kuramn gelitirdi ama A. R. Wallace ayn dncenin baka bir trn
gelitirdikten sonra 1859 ylnda yaynlad; entelektel adan cesur ama kii
sel olarak ekingendi - kendisine yneltilen eletiriler mide sorunlaryla yata
a dmesine neden oldu.
2

162

H. Spencer, Essays: Scientific, Political, and Speculative (3 cilt, Londra, 1891), I,


s. 10. Herbert Spencer (1820-93): ok geni bir felsefi, bilimsel, sosyolojik ve
politik yazlar btnnn yazan; byk lde kendi kendini eitmitir.

gar toplumlar arasnda -tabii ki burada modem Bat uygarl


uygarn temel rneini oluturmaktadr- ayrm yapma olana
tanmtr. Bu nedenle Mainenin Ancient Law [Antik Hukuk]
(1861) adl eserinde yapt karlatrmalarn sonucu ilerici
toplumlann hareketi [nin] bu zamana kadar hep Statden Sz
lemeye doru," feodal ve ri hiyerariden modern burjuva bi
reyselliine doru olduu ynndedir.3
Spencer gibi evrimciler, daha ok Lamarck tarafndan geliti
rilen evrimsel biyoloji trnden yararlanma eilimindeydiler.4
Philosophic zoologique [Zoolojik Felsefe] (1809) adl eserin
de Lamarck dnmclk dncesini gelitirdi: canl or
ganizmalarn var olan dnyas, atalarnn zamanla yava yava
geirdikleri deiimlerin sonucudur. Bu dnmler basitten
karmaa giden, ayn zamanda da canl dnyasnn ilerlemeci
mkemmelliini yanstan dorusal bir sre izler: artan karma
klk daha fazla mkemmelliin bir gstergesidir. Bu sre iki
g tarafndan harekete geirilir: rgtlemeyi durmadan daha
da karmaklatran bir tr isel drt ve organizmalarn ev
releriyle daha iyi ba edebilmek iin yaptklar adaptasyonlar.
Lamarcka gre, organizmalar o kadar esnektiler ki evreleri
nin onlar zerindeki etkisi onlarda dorudan deiiklie neden
olacakt; dahas bu deiiklikler organizmann torunlarna da
geecekti: sz konusu bireyler arasnda kalan nesil, elde edi
len deiimleri ierir.5
Doa artk ilahi bir yaratn yarats olarak grlmese de evreli deiim sreci mkemmelleme hedefi tarafndan ynetil
dii iin Lamarckn evrim kuram erekseldir. Franois Jacob
yle yazar:
Lamarcka gre sonluluk bir ilk niyet, canl bir dnya yaratma
ve geliimine rehberlik etme kararln iermez. Daha son
ra yaratlacak olan organizmann iyilii zerine odaklanan k
3

H. S. Maine, Ancient Law, ed. F. Pollock (Londra, 1907), s. 174.

Jean Baptiste Pierre Antoine de Monet, Lamarck valyesi (1744-1829): doa ta


rihisi; 1794 ylnda Pariste Ulusal Doa Tarihi Mzesinin kurulmasn salad.

Alnt F. Jacob tarafndan yaplmtr, The Logic o f Living Systems (Londra,


1974), s. 147-8, 149.

163

sa vadeli erekler vardr, nk niyet her zaman adaptasyon


dan nce gelir. Sonunda doanm izledii plan dnyay her za
man daha karmak, daha mkemmel ve daha iyi uyum sala
yan organizmalarla donatmay amalamaktadr.6
Bylesi bir kuramn kendi toplumlann btn evrimsel sre
cin doruk noktas olarak gstermek isteyenleri neden ektiim
anlamak zor deildir; deiimin ilerici farkllama sreci olarak
anlalmasnn en bata Spencer olmak zere toplum kuramc
lar zerinde ne kadar gl bir etki braktn greceiz (b
lm 5.2). Ancak Darvvinin evrim kuramnn bu anlayla kk
ten bir uzlamazlk iinde olduunun anlalmas ok nemli
dir. Darwin Trlerin Kkeni adl eserinde iki temel nokta ze
rinde durmutur. lk olarak, evrim olgusuna -yani deiim yo
luyla oluan soy olgusuna- kant gstermitir. Bir baka de
yile, Hristiyan Ortodoks inancnn tersine, mevcut bitki ve or
ganizma trleri, zel yaratklar ya da ilahi tasarmn rnle
ri deil, nceki trlerin torunlardrlar. Ama Darwini asl ori
jinal klan ey evrime getirdii aklamada -doal ayklanmayatar: Doal Ayklanmann deiimin zel deil, temel arac
olduuna eminim.7
Gerekten de Darwin kitabn doal ayklanmay anlatan
uzun bir sav olarak nitelendirir. Bu sav u nermelere daya
nr. lk olarak, her trde yaayabileceinden ok daha fazla
birey doar ... bunun sonucunda srekli olarak var olma m
cadelesi ortaya kar. kinci olarak bireysel organizmalar ge
nellikle kk, ama bazen de nemli farklar ierir. ncs
Darwin gl kaltm ilkesini dorular: organizmalar ocuk
larna deiiklikleri aktarabilirler. Ama bunun olmasn sala
yan mekanizmay anlamadn itiraf etmitir: Deiim yasala
r konusundaki bilgisizliimiz derindir.8 (20. yzyl biyoloji
sinde oluturulan Modem Senteze gre, kaltm anne babala
rn ocuklanna geirdikleri genler -yani protein retimini y
6

A.g.e., s. 150.

C. Darwin, The Origin o f Species by Means o f Natural Selection (Harmondsworth,


1968), s. 69.

A.g.e., s. 435, 68, 202.

164

neten DNA molekl halkalar- yoluyla iler.) Son olarak, or


ganizmalar farkl durumlara uyum salarlar: kimi deiimler
organizmalarn belirli bir evreye gre tekilerden daha iyi o
almalarm salayacaktr.
Bu nermelerden yola karak Darwin u sonuca ular:
Bu yaam mcadelesine bal olarak ne kadar kk ve hangi
nedenden kaynaklanyor olursa olsun, herhangi bir deiim,
teki organik varlklara ya da d doayla olan sonsuz derece
de karmak ilikilerinde eer trlerden birinin herhangi bir
bireyine yararlysa o bireyin korunmasn salayacak ve genel
likle ocuuna aktanlacaktr. ocuu da bu nedenle yaamak
iin daha fazla ansa sahip olacakr, nk o dnemde doan
btn bireyler arasnda yalnzca az sayda birey varln sr
drebilir. Ben, her kk deiimin yararlysa korunduu bu
ilkeye Doal Ayklanma adn verdim.9

Doal ayklanma kuram, evrimi, Elliott Sobern belirttii gi


bi, geliim asndan deil ayklanma asndan ele alr.10
Tarihsel materyalizm, geliimci kuramn bir rneidir: Marxa
gre toplumlar kendi ilerindeki elikiler sonucunda deiir.
Ne var ki Darwin evrimin bireyler gelitii iin deil, deitik
leri iin gerekletiini savunur. Biraz daha aacak olursak, bu
deiimlerin kimilerinin organizmalarn evrelerine daha iyi
uyum salamalarna neden olmas ve bu organizmalarn de
iimleri sonraki nesillere geirebilmeleri organizmalarn n
fus yapsn zamanla deitirir - sonraki nesiller, teki etmen
ler eit olduunda nfusun daha geni bir blmn temsil et
meye balar.
Ne var ki Jacobun syledii gibi, [dleiim rasgele gerek
leir, yani neden sonu ilikisine bal deildir.11 Bu, uyumlu
deiimlerin nedensel bir aklamas olmayan rastlantlardan
ibaret olduklan anlamna gelmez. Tersine, Darwin, Lyellin ay
n nedensel yasalarn evrensel tarzda ilediine ilikin bir r9

A.g.e., s. 115.

10 E. Sober, The Nature o f Selection (Chicago, 1993), s. 147ff.


11 Jacob, Logic, s. 174.

165

neki varsaymndan ok etkilenmiti. Burada nemli olan


nokta deiimin nedenlerinin, potansiyel olarak adaptasyon
salayan sonularyla bir ilikisinin olmamasdr. Bu neden
le evrim kr bir sretir; Lamarckm iddia ettii gibi evrim da
ha fazla mkemmellie ynelik rtk bir g tarafndan deil,
birbirinden bamsz biimde deien organizmalarn ve evre
lerinin etkileimi tarafndan harekete geirilir. Yaamn btn
eitlilii bu nedenle doal ayklanmann bu ok yava, srek
li eyleminin sonucu olarak anlalmaldr.12
Darwin, doal ayklanma kuramn gelitirirken ok okudu
u sko ekonomi politiinden etkilenmiti. Sober, Smithin
grnmez el (bkz. blm 1.3) dncesi ile var olma mca
delesinin, bireylerin adaptasyona uygun zelliklerini tercih et
tii ve bylece nfustaki uyumlu olma seviyesini artrd d
ncesi arasndaki benzerlie dikkat eker.13 Darwin kendisi
de Var olma Mcadelesi kavramnn btn hayvan ve bit
ki krallklarna byk bir gle uygulanan Malthus retisi
olduunu syler. Ama b ifade konusunda dikkatli davranr:
Var olma Mcadelesi terimini daha geni ve mecaz anlamda
kullanyorum der.14
Bir kere bu mcadelede baar, (Tennysonn Doann dile
rinin ve penesinin rengi krmzdr imgesindeki gibi evrimin
korkun grntlerinin gsterdii gibi) rakipleri ldrmeyi
iermez, mcadelede ve her eyden nce yeniden retimde ba
ary ierir. Ayrca mcadelenin teki organizmalarla olma
s gerekmez, evreyle mcadele de olabilir: ya bir bireyin ay
n trn bir baka bireyiyle, ya farkl trlerin bireyleriyle y a da
yaamn fiziksel koullaryla her durumda var olma mcadelesi
verilmesi gerekir.15 Darwin, Malthustan karmak bir biim
de yararlanr: Malthus, nfusun yiyecek retiminden daha hz
l arttna ilikin gelitirdii kuramn toplumun eitsizlik du
rumunun tesine geemeyeceini gstermek iin kullanrken,
12 Darwin, Origin, s. 153.
13 Sober, Nature, s. 189.
14 Darwin, Origin, s. 116-17.
15 A.g.e., s. 117 (vurgu benim).

166

Darwin doal ayklanmay canllar dnyasnn geni eitliine


neden olan yaratc bir g olarak grr.
Lamarck ile Darwini ayran bir baka nokta Darwinin ev
rimsel sreci, insan trnde doruk noktaya ulaan mkem
melleme olarak tanmlamakta isteksiz olmasdr. Doal ayk
lanma kavramn 1837 ylnda ilk kez oluturduunda yle
yazar: Bir hayvann tekinden daha stn olduundan sz et
mek samadr. Zihinsel yetenekleri en gelimi olanlar en s
tn olarak gren biziz- Bir ar hi phesiz ... kriter olarak
igdleri alacaktr.16 Baka bir yerde de yle yazar: Hi
bir zaman stn ve alak szcklerini kullanmayn.17 Ancak
Trlerin Kkeninde kendisi de bu kural zaman zaman ine
mitir. Ama ayn zamanda u konuda srarldr: Ben ... hi
bir zorunlu gelime yasasna inanmyorum.18 Soberin belirt
tii gibi:
Darwin organizmalarn kendi y e r e l evreleri tarafndan de
itirildiini dnyordu; onun doal ayklanma kura
m Lamarck dncelere hi yer vermez ... evrimin btn
topluluklarda tek bir eit ilerici deiim yaratma eilimin
de olan temel bir g tarafndan harekete geirildiine inan
maz. Doal ayklanmann tahmin ettii ey bir merdiven de
il, bir allktr. Faydac topluluklar evrelerinin mmkn
kld eitli ynlere evrilirler; isel bir dinamie gre orta
ya kmazlar.19

Bu nedenle doaya ya da tarihe ilikin evrimsel bir kuram,


evrimcilikten ayrmak gerekir. Erik Olin Wrightm belirttii gi
bi, toplum kuram alannda evrimcilik toplumlann kanl
maz biimde evresel ve maddi koullara uyduu son-duruma
doru ilerledikleri dncesini ierir. Buna karlk, Wright
yle syler:
16 Alnt A. Desmond ve J . Moore tarafndan yaplmtr, Darwin (Londra, 1992),
s. 232.
17 Alnt J . W . Burrow tarafndan yaplmtr, Darwine giri, Origin, s. 33.
18 Darwin, Origin, s. 348.
19 Sober, Nature, s. 172.

167

Bir toplum kuramnn evrimsel olmas iin u koulu yeri


ne getirmesi gerekir:
(1) Kuram, ona kar p o ta n siy el bir ynelii olan toplumsal
biimler tipolojisi ierir ...
(2) Bu biimleri, tipolojinin ayn seviyesinde tutma olasl
nn, gerileme olaslndan yksek olduu bir ekilde dzen
lemek mmkndr.
(3) Bu dzenlenmi tipolojide, tipolojinin belirli bir seviye
sinden daha yksek bir seviyeye geme olasl vardr.20

Byle anlaldnda evrimsel bir kuramdan yalnzca u so


nu kar: ne kadar zayf ve dzensiz olsa da hareketlere,
bir biimden tekine doru yn veren bir sre vardr ama
toplumlarn son duruma ulama ihtiyalar ya da ereksel
eilimleri olduuna ynelik bir iddia bulunmamaktadr.21
Darwin ve Marx bu ikinci, ereksel anlamda evrimcilikten b
yk oranda uzaktrlar. Ama elbette ki bir kuramn gerek ie
riiyle kabul edildii ve yayld biimi arasnda belirgin bir
fark vardr. Danvinin doal ayklanma yoluyla evrim kura
mnn 19. yzyln son dnemlerinde Avrupa ve Amerikada
yaratt byk etki hi kukusuz evrimci dnya grnn
yerlemesine katkda bulundu. Daha da ak bir biimde ifa
de edecek olursak, hem Batnn dnyann geri kalan zerin
deki egemenliini hem de Batl toplumlarn kendi iinde la
issez-faire* kapitalizminin yaygnlamasn hakl gstermek
iin kullanld.
En uyumlu olann yaamn srdrmesi ifadesini dile Spen
cer kazandrmtr; bu ifade daha sonra da Darwin tarafndan
kullanld.22 Bu slogan, var olan toplumsal hiyerarileri do
al ayklanmann bir sonucu olarak merulatryor gibiydi. Bu
yzden Yalein toplum bilimcilerinden William Graham Sum
ner 1883 ylnda yle yazd: Milyonerler doal ayklanmann
rndr, nk belirli bir iin yaplma ykmlln yeri
20 E. O. Wright, Giddenss Critique of Marx, New Left Review, 138 (1983), s. 26.
21 A.g.e.
(*) Braknz yapsnlar, braknz gesinler - .n.
22 H. Spencer (1864), The Principles o f Biology (2 cilt, Londra, 1898), I, s. 530-1.

168

ne getirebilenleri seerek btn insanlk zerinde etkili olurlar...


Yksek cretler alr ve lks iinde yaarlar ama bu durum, top
lum iin yararl bir eydir.23 Burada Smithin grnmez eli ve
Danvinin var olma mcadelesi, Sosyal Darvvinizm olarak bilin
meye balayan ideolojik sentezde bir araya getirilmitir.
Irk kuramlar, blm 3.3te grdmz gibi, Trlerin K
ken inden ok nce yerlemiti. Yine de Richard Hofstadterin
belirttii gibi, Danvincilik, kavgac ideolojinin ve 19. yzy
ln dogmatik rklnn temel kayna olmasa da rk ve mca
dele kuramclarnn elinde yeni bir ara haline geldi.24 Britan
ya ve Amerika Birleik Devletlerinde bu dnce ekli Anglo-Saksonculuk biimini alma eilimindeydi: rnein E. A.
Freemanm yapt politik kurumlarn karlatrmal incele
mesi Aryanlar arasnda bile Anglo-Sakson rknm, hem ken
dini ynetmesi hem de aa rklarn imparatorluk kahyal
n stlenme yeteneiyle (bu yetenek elikilidir) stnl
n yanstt.
Byk Gler arasndaki rekabetin yzyln balarnda yo
unlamasyla birlikte rk kuram ile bayalatrlm Darvvincilikten oluan kokteyl, daha kayg verici ve kavgac bir tona
brnd. Bu yzden Revd Josiah Strong, 1885 ylnda lkenin
igal edilmeye balamasyla birlikte unlan ngrd:
Sonra dnya, tarihin yeni bir evresine -A n g lo S a k so n la rn h a
zrla n d r k la rn son y a r evresine- giriyor. Eer yanl an
lamyorsam bu gl rk Meksikaya doru inecek, oradan Or
ta ve Gney Amerikaya, sonra oradan denizdeki adalara, Af
rikaya ve daha da teye doru geecek. Bu rk yarnn sonu
cunun en uyumlu olann varln srdrmesi olacandan
kuku duyan var m?25

Aslnda Darwinin dncelerinin kullanlmas, yalnzca


rk uygulamalara ve laissez-faire uygulamalarna indirgene23 Alnt R. Hofstadter tarafndan yaplmr, Social Danvinism in American Thought (Boston, 1955), s. 58.
24 A.g.e., s. 172.
25 Alnt a.g.e.den alnd, s. 179.

169

mez. Marxin Trlerin Kkenine verdii olumlu yant nl


dr: Danvinin kitab ok nemli ve bana tarihteki snf a
tmasna ilikin doga-bilimsel bir temel oluturuyor... Ku
ram, btn yetersizliklerine ramen, hem doa bilimlerinde
ki ereksellike ilk ldrc darbeyi att, hem de aklc teme
li, ampirik olarak aklanabiliyor.26 Engels evrim kuramn
dan, zamann fizik bilimlerinde doaya ilikin daha tarihsel
bir anlayn gelitirilmesinin bir rnei olarak sz etti. Engelsin Darwin ile Marx arasnda paralellikler olduunu fark
etmesi, onu, fiziksel ve toplumsal dnyada ilemekte olan be
lirli evrensel diyalektik yasalar olduu dncesini gelitir
meye yneltti. Yine de Engels doal ayklanma yoluyla ger
ekleen evrimin insanlk tarihinde var olan nedensel rntden olduka farkl bir rnt ierdii zerinde duruyordu.
Bu fark insanlarn bilinli bir biimde eylemlerini izleme ve
denetleme yeteneinden kaynaklanyor ve dolaysyla onla
rn tarihini teki trlerinkine gre daha az kr bir sre ha
line getiriyordu:
Darwin iktisatlarn en yksek tarihsel haan olarak kutla
dklar serbest rekabetin, var olma mcadelesinin h a y v a n la r
a lem in in normal hali olduunu gsterdiinde insanlk, zel

likle de kendi trdeleri zerine ne ac bir yergide bulundu


unun farknda deildi. Ancak retim ve dalmn planl bir
ekilde yrtld toplumsal retimin bilinli bir rgtlen
mesi, insanl toplumsal zellik bakmndan hayvanlar ale
minin geri kalannn zerine karabilir; genel olarak reti
min, biyolojik zelliiyle ayn eyi insanlk iin yaptm sy
leyebiliriz.27

Ayn karmak yanta daha popler bir dzeyde de rastlana


bilir. Almanyada Danvinin asl etkisi kendini evrimsel biyolo
jinin poplerlemesine adayan Ernst Haeckel ve Wilhelm Blsche gibi ok geni bir okur kitlesi tarafndan okunan yazarla26 Lassallea mektup, 16 Ocak 1861, Marx ve Engels, Selected Correspondence
(Moskova, 1965), s. 123.
27 F. Engels, Dialectics o f Nature (Moskova, 1972), s. 35.

170

nn geliimini desteklemek konusunda oldu. Bu geliim, nce


ki geleneklerden, zellikle de Ludwig Bchner, Carl Vogt ve
Jacob Moleschott tarafndan 1850li yllarda gelitirilen olduk
a indirgemeci bilimsel materyalizmden tredi - geri Blschenin erotik bircilikindeki gibi, Romantiklerin mistik do
ann birlii kavramlarn da devrald. Bu popler Darwincilik politik olarak liberal-ilerici ve laik eilimliydi. Bismarckm
1870lerin sonunda Anti-Sosyalist Yasalar ortaya kard bas
kc ortamda muhafazakr evreler Darwincilige kar dman
ca bir tutum iindeydiler: ar-gerici Kreuzzeitung, maymun
kuram ile ilgili bu yasalann oluturulmas iin zemini hazr
layan I. Kaiser Wilhelme dzenlenen suikast giriimlerini bile
sulamt. Bu arada Alfred Kellyye gre devlet zulmnn Sos
yal Demokrat Partinin (SDP) hzl geliimini nleyemedii bir
zamanda Bebelin Women and Socialismi [Kadnlar ve Sosya
lizm] istisna olmak artyla, popler Darwincilik zerine yaz
lan kitaplar, iilerin kurgu dnda okuduklar kitaplar arasn
da ilk srada geliyordu.28
Bu eit popler Darwincilik o zamana kadar Bat kltr
ne derin biimde yerlemi olan rk varsaymlara meydan
okuyamamt. Dank sal hibir ulusun nemli bir tarihi
olmamtr diyordu Haeckel.29 Ama biyolojiyle toplum ku
ramnn gerekten kt bir biimde kaynamasna ynelik en
nemli adm 20. yzyln banda, August Weismannm ka
ltmn lmsz bir tohum hcresi-plazmasnm anne ba
badan ocua aktarlmasna bal olduuna ilikin kuram
nn giderek daha fazla kabul grmesiyle atld. Bu ve Gregor
Mendelin kaltm mekanizmasna ilikin aratrmalarnn ye
niden kefedilmesi modern genetiin temelini att. Ancak bu
nun ksa vadeli etkisi toplumsal olgulann onlarn altnda ya
tan biyolojik koullar ile aklanmas gerektii inancn des
teklemek oldu.
Francis Galton 1865 ylnda jeniyi ortaya karmt. Birey
sel yeteneklerin kaltm yoluyla getii varsaymna dayanarak
28 A. Kelly, The Descent o f Darwin (Chapel Hill, 1981), s. 128.
29 Aln a.g.e.den alnd, s. 117.

171

insan rknn kalitesinin artmasnda seici remeden nasl ya


rarlanlacan incelemeye alt. Galton yle yazyordu:
Eer atlann ve srlann remelerinin iyilemesi iin harcanan
paralann yirmide biri insan rknn gelimesi iin alnacak n
lemlere harcansayd ne dahi bir galaksi yaratrdk! Peygamber
leri ve uygarln en yksek din adamlann yaratabilirdik; ap
tallan da gerdeklerle iftletirirdik. Bugnn kadn ve erkek
leri var etmeyi umduumuz insanlann yanmda, Doudaki bir
kasabann parya sokak kpekleri bizim iyi cinslerimiz yanmda
naslsa yle olacaktr.30

jenist hareket gen kuramnn geliiminden g ald. William


E. Kellicott temel retisini 1911 ylnda yle zetledi: Bir je
nist iin, toplumsal koullan ve uygulamalan belirlemekte baka
hibir etmen nemi bakmndan rksal yapsal btnlk ve ka
raktere yaklaamaz.31 Ojeni bu yzden biyolojik belirlenimcili
in bir biimiydi - yani (1) toplumsal yaplara biyolojik yaplann neden olduu ve bu yzden bunlarla aklanmas gerektii
ni, (2) kaltm yoluyla aktanlan bir dizi sabit zellik olarak anla
lan rkn toplumsal yaplann dayand en nemli biyolojik
yap olduunu savunuyordu. Bunun anlam, toplumu iyiletir
menin temel yolunun rksal olarak stn olanlarn birbirleriyle iftlemesinin desteklenmesi ve aa trlerin de remekten
alkonulmasyd. Bu inan yapsnn 20. yzylda merulatrd
sular listesi uzundur, elverisiz olanlarn ksrlatrlmaya zor
lanmasndan (on iki Amerikan eyaleti 1907 ile 1915 yllan ara
snda ksrlatrma yasalan koymulardr) Nazilerin Avrupay
Yahudilerden, Roma ve Sinti ve teki biyolojik olarak aa ol
duu dnlen trlerden temizleme giriimine kadar uzanr.
Bu inan, toplumsal eitsizliklerin doutan gelen zihinsel farkllklan yansttna ilikin savunulagelen kuram araclyla hl
etkisini gstermeye devam etmektedir.
Toplumsal sorunlar biyoloji terimleriyle ifade etmeye y
30 F. Galton (1865), Hereditary Talent and Character, ed. R. Jacoby ve N. Glauberman, The Bell Curve Debate iinde (New York, 1995), s. 394-5.
31 Alnt Hofstadter tarafndan yaplmtr, Social Darwinism, s. 163.

172

nelik bu yaygn giriimin, herhangi bir kuramn etkisini temel


alarak deerlendirilmeyecek kadar derin kkleri var. Bu yz
den Viktorya dneminin sonlarnda reformcularn Londrann
Dou Ucundaki yoksullua ve toplumsal huzursuzluklara bir
ulusal hijyen program ile zlecek olan rksal dejeneras
yon sorunu olarak yaklamaya ynelik giderek artan eilimle
ri, lke iindeki snf atmas ve yabanc rekabete ilikin ar
tan kayglan yanstyordu.32 Bu arka plan zerine evrimsel bi
yolojinin uyumlu hale getirilip toplum kuramyla birletirildii
eitli yollan deerlendirmek iin srasyla liberalizm ve sosya
lizmle zdeletirilen iki yazar arasndaki farkllktan -ve ben
zerlikleri- inceleyelim.

5.2. ki evrimci: Spencer ve Kautsky


(1) Bireyci sosyoloji: Spencer. Spencern sosyoloji anlay, top
lum kuramn evrimsel biyolojiden alnan terimlerle yeniden
ifade etmek iin yaplan belki de en sistematik giriimdir. Da
ha nce de grdmz gibi, Darwin, kuramn daha yayn
lamadan nce Spencer organik ilerleme yasasnm her tr
ilerlemenin yasas olduunu ilan etmiti. Ayrca organik
ilerlemeyi Lamarck terimlerle aklam, hakknda elimizde
kant bulunmayan organik deiimlerin tek yasas olarak olu
umun koullara uymasndan kaynaklanan, edinilmi tuhaflk
larn ocua geebilir nitelikte olduu nermesini savunmu
ve Trlerin Kkeni yaynlandktan sonra da bu grn hibir
zaman tam olarak terk etmemitir.33
yleyse Spencerm bamsz toplum kuram Toplum bir Or
ganizmadr inancn yanstmaktadr.34 Toplumun bu ekil
de anlalmas, (Shakespearein Coriolanusun al sahnesinde
yapt gibi) hem farkl snflarn karlkl birbirine bamll
32 G. Stedman Jones, Outcast London (Harmondsworth, 1984), blm 16-18.
33 H. Spencer, Essays, I, s. 91; karlatrn (1886) The Factors of Organic Evo
lution, a.g.e., I, s. 389-466.
34 H. Spencer (1882), The Principles o f Sociology (3 cilt, Londra, 1893), I, ksm
Ilnin bal, blm II, s. 437-50.

173

m ifade etmek hem de toplumun alt kesimlerine devlet iinde


ki aa konumlarn hatrlatmak iin kullanlan eski muhafa
zakr bir bak asdr. Ancak Spencer kurulu dzeni savunur
biimde gstermek onu yanl tantmak olur. John Burrowun
belirttii gibi, genel olarak bakldnda onun ada kuramla
ra yaklam sabrsz bir laissez-faire radikalinin yaklamdr.35
Spencern politik sabrszl, onu kuramsal yazlarnda bile
Viktorya dnemi Britanyasnn katlna kar kraliyet klt,
ikiyzl Hristiyan ahlak anlay ve koloni politikalarnn za
limliine ilikin sert eletiriler yneltmeye sevk eder.36
yleyse bu liberal bireycilik ile evrimsel toplum anlay
n nasl badatryor? Doann her yerinde bulunan temel bir
eilim olarak anlalan rekabet, bu iki anlayn badatnlmasnda nemli bir rol oynar. Canllar dnyasnda geni biimde
grlen var olma mcadelesi, evrimin ayrlmaz bir paras ol
mutur ... Evrensel atma olmadan etkin gler hibir zaman
geliemezdi. Ayrca toplumlar arasndaki var olma mcadele
si, evrimleri iin bir ara olmutur.37
Bireyler, trler ve toplumlar arasndaki yarn harekete geir
dii evrim, ilerici bir farkllama sreci, yani verimliliin artma
sna yol aan daha karmak ve isel olarak birbirine balanm
bir rgtlenmenin geliimini ierir: En bata fazla fark edilme
yen, derecesi ve eidi az olan bu ilev farkllklar ve bunun so
nucunda ortaya kan yapsal farkllklar, rgtlenme ilerledike
belirli ve eitli hale gelir; ve onlann belirli ve eitli hale geldii
oranda ykmllkler de daha iyi yerine getirilir.38 ilk nce ik
tisatlar tarafndan kefedilen i blm de canllar dnyasnda
fizyolojik i blm olarak iler ...Bu temel eilim karsnda
ben, toplumsal bir organizma ile bireyin tamamen benzer oldu
u gereini yeterince vurgulayamyoram.39
Toplumsal organizmalarn giderek farkllamas zamanla bir
35 J . Burrow, Evolution and Society (Cambridge, 1966), s. 227.
36 H. Spencer (1872-3), The Study o f Sociology (Londra, 1894), s. 136-41.
37 Spencer, Principles o f Sociology, III, s. 240-1.
38 Spencer, Study, s. 327.
39 Spencer, Principles o f Sociology, I, s. 440.

174

ibirlii biiminin tekiyle deitirilmesi eilimine yol aar.


zel karlarn peinde koulmas srasnda dnmeden ar
tan doal bir ibirlii vardr; ve bilinli olarak yaratlan ve ka
mu amalarnn ayrca gzetilmesi anlamna gelen bir ibirlii
vardr. lk ibirlii trnn rnei, uzmanlam reticilerin
bu amac gerekletirmek iin hibir bilinli dzenleme yap
maya gerek duymakszn mal ve hizmetleri dei toku ederek
ibirlii yapt piyasa ekonomisidir. kinci ibirliinin rnei
zorunlu ibirliinde bireysel iradeler nce tm grubun ortak
istenleri ile sonra da daha belirgin bir biimde grubun evrildii dzenleyici kurumun iradesi ile snrlandrlr.40
Bu ibirlii biiminin srd toplumlara Spencer militan
toplum, doal ibirliine dayananlara ise endstriyel top
lum adn verir. Militan toplumlar rgtsel katla yatkndrlar;
onlarda bireyler kendilerine miras kalan statlerine gre deer
lendirilirler. Buna karlk endstriyel rejimde yurttan birey
sellii topluma kurban edilmek yerine toplum tarafndan savunulmaldr. Bireyin savunulmas toplumun temel grevlerinden
biri haline gelir.41 Bu iki toplum tr eitli kombinasyonlarla
tarih boyunca var olmulardr. Toplumsal evrimin ilk evrelerin
de istikrarl bir dzen yaratmak iin zorunlu ibirlii artt. Ama
toplum daha da karmaklatka giderek uzmanlaan etkinlik
leri, zorla dzenlemek daha da imknsz hale gelir: toplumsal
organizma daha yksek bir yapya kavutuka daha geni kap
saml ve karmak bir ticaret sistemi geliir.42
Sonu olarak militanln srd toplumlar kaybolmakta
dr. Bu, varolma mcadelesinin ald biim deiikliini, ya
ni savatan ekonomik rekabete geii ierir; Spencer elveri
siz olan ilerleme adna kurban etmeye olan arzusunu gster
dii bir paragrafta bunu aklar:
Sre [yani sava] ac ve kanl olsa da aa rklarn ve aa
bireylerin kklerinin kaznmas ahlaki gelimenin dk
40 A.g.e., III, s. 245, 247.
41 A.g.e., III, s. 607.
42 Spencer, Study, s. 330.

175

olduu ve ac ve lme kolay katlanmay salayacak duygu


sal yaknln olmad ilerleme evrelerinde insanla bir ya
rar dengesi salar. Ama daha yakn ibirliine uygun yeler
den oluan yksek toplumlar, yelerinin ahlaki doalar ze
rinde yaralayc etkiler yaratmadan ykc etkinliklerde bulu
namaz. Bu evreye ulaldktan sonra, endstriyel sava tara
fndan -e n iyilerin fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak en ok
yayldklar ve en az yeteneklilerin zamanla yok olmaya bra
kldklar bir dnemde yeterince kalabalk bir nesil brakamamaktan doan toplumlar arasndaki rekabet tarafndanhl
nemli bir rnei devam eden temizleyici sre [sic] uygu
lanmaldr.43

Tarihsel sosyoloji, Spencerm kendi zamanna kar tutu


munda mulak bir biimde ortaya kar. Spencer, bir yandan,
endstriyel toplumlar arasndaki rekabette militan toplumun
kalntlarnn grece gl olduu yerlerde olanlann kendileri
ni anssz bulacaklann savunur: en elverilinin varolmasyla
bireysel iddialarn, kutsal kabul edilerek, Devlet tarafndan ko
runduu bir toplum tipi yaratlabilmesi iin, bu iddialan sr
drmenin bedelini demek ya da onlar arasnda araclk yap
mak iin gerekli olandan daha fazlas gerekmez.44
te yandan Spencer 19. yzyl Avrupasnda eilimin bylesi kk bir devlete ynelik olmadnn, ondan uzak oldu
unun gayet farkndayd. Devleti idealize eden g-duasna
ve btn eski-dnyanm muhafazakrlarndan Krmz Cum
huriyetilere kadar btn politikaclarda ortak olan yne
tim gcne kar kyordu. Devlet gcnn glenme
sinin, eski mutlak monarilerin ayakta kalmasndan ok,
elverisizlerin yaamasna izin vererek toplumu zayflatan,
yolunu arm toplumsal reform abalan olarak grd a
balar tarafndan harekete geirildiinin de farkndayd: eer
toplumun aa kesimlerinin oalmas, aalk olmalannn
onlar doal olarak srkleyecei lmden korunarak des43 A.g.e., s. 195.
44 Spencer, Principles o f Sociology, III, s. 607.

176

teklenirse sonuta nesiller boyunca daha fazla aalk insan


yetiecektir.45
Dolaysyla endstriyel toplum trnn, militan toplum
zerine egemen olmas iin otomatik bir eilim yoktur. Ger
ekten de militan toplum yeni klklarda ortaya kar. Bu ne
denle sosyalizm zorunlu iblm ilkesini baka bir biim
de ierir. Komnist bir dalm biimini benimseyecek ka
dar aptal olan endstriyel toplumlar rekabet asndan zarar
l olduklarn grecekler, nk o toplumlarda stn olan
larn emeklerinin btn gelirini ellerinde tutmalarna izin
verilmez, bu gelirin bir blm aa kesimlerin ve ocukla
rnn yararna ayrlr.46 Ama aktanlan gelenein gcne dik
kat ekmesinin tesinde Spencer eitli zorunlu ibirlii trle
rine inancn devam etmesi gerektiine ilikin bir aklama ge
tirmez. Evrimsel bir toplum kuram oluturma abalarna ra
men, hatal inanlar olarak belirledii eyleri, cahilliin ve n
yargnn rnleri olarak gren Aydnlanma aklclna sk s
kya bal kalr.
(2) Evrimsel sosyalizm: Kautsky. Spencer ar laissez fa irein
ba savunucusuyduysa Kautsky de SDPnin ve Alman sosyal
demokrasisinin kinci Enternasyonaldeki (1889-1914) mer
kez konumu gz nnde bulundurulursa, ayn zamanda dn
ya sosyalist hareketinin balca kuramcsyd.47 Spencer ev
rimsel srecin bireysel bir toplumsal dzende doruk noktas
na ulaacan dnrken, Kautsky insanlk tarihini, kom
nizmin ilkel toplumlarda hkm sren bir trnden, kapita
lizm ynetimindeki retici glerin geliimine dayanan geli
mi bir biimine doru bir hareket olarak gryordu. 19. yz
yln sonlarnda hzla gelien antropolojik aratrmalardan yo
45 Spencer, Study, s. 156, 168-9, 339.
46 Spencer, Principles o f Sociology, III, s. 604, 610.
47 Karl Johann Kautsky (1854-1938): tiyatrocu bir ailenin ocuu olarak Pragda
dnyaya geldi, Viyanada yetitirildi ama yaamnn byk blmn Alman
yada geirdi; 1883-1917 yllan arasnda SDPnin haftalk dergisi Die Neue Zeitin editrln yapt; birok kitap ve kitapk yazm, Marxm birok eseri
nin, zellikle de Theories o f Surplus- Valuenn editrln yapmtr.

177

la karak Kautsky ilkel komnizmin 800.000 yl srd


n, snfl toplumun ise yalnzca 10.000-15.000 yl srdn
hesaplamt: Yalnzca ksa bir dnem srmesine bakarak s
nfsz toplumun deil, snflara ayrlan toplumun istisna oldu
unu, insan toplumunun tarihinde geici bir dnem olduunu
syleyebiliriz.48
Tarih srecine ilikin bu kkten farkl bak alarna ramen
Kautsky ile Spencer arasnda birka nemli ortak nokta var
dr. Kautskynin asl zihinsel eitimi Marksist deil Darwinciydi. Descent o f Mani [nsann Treyii], Komnist Manifestodan
nce okumu ve sonra kendi alt yapsyla Marx ve Engelsinkini karlatrmt: Onlar Hegel ile baladlar; bense Darwin ile
baladm. Benim dncelerimi Marxtan nce Darwin, ekono
minin geliiminden nce organizmalarn geliimi ve snf m
cadelesinden nce trlerin ve rklarn var olu mcadelesi kap
lamt. Gerekten de Spencer gibi Kautsky de Lamarckm
yeni koullarn etkisiyle yeni zelliklerin edinilmesi ve kal
tm yoluyla aktanlmasnn temel evrimsel g olduuna ili
kin kuramn Danvinin doal ayklanma yoluyla evrim kura
mna yelemitir.49
Kautskynin deyimiyle bu materyalist neo-Lamarcklk
blm 5.1de tarttmz Toplumsal Danvinizme benzeyen
hibir ey ortaya koymad.50 Kautsky, toplumun bir organizma
olduu dncesini zellikle reddetmi, insanlk tarihi rntsnn biyolojik evrime indirgenemeyeceini savunmu, ilkel
toplumlann yelerinin gelimi toplumlardakilere gre aa
konumda olduklarn kabul etmemi ve Alman bilim adamlar
arasnda giderek etkili olmaya balayan rk ve milliyeti ku
ramlar eletirmitir. Ama Kautskynin tarihsel materyalizmi
nin Marx ve Engelsinkinden daha kaderci bir grnts var
dr. Hegelin erekselliini kabul etmeye fazla hazr olduu ge
48 K. Kautsky (1 9 2 7 ), The M aterialise Conception o f History, gzden geirilmi
bask ed. J. H. Kautsky (New Haven, 1988), s. 250.
49 A.g.e., s. 7 ,4 6 -7 .
50 Alnt J. H. Kautskyden tarafndan yaplmtr, Kautskye giri. Materialist Conceptionn girii, s. xxxiii.

178

rekesiyle Engelsi eletirirken kendisi tarihsel diyalektii, or


ganizma ve evre arasndaki bir etkileim olarak Lamarck te
rimlerle yeniden yorumlad; buna gre bu ilikide etkin rol oy
nayan ey evreydi. yleyse: Zihnin zmesi gereken sorunu
yaratan ey evredir.51
evrenin ortaya kard sorunlara cevap olarak insan
lar yapay organlar -alet ve teki retim aralar- gelitirir
ler. Bu insanlk iin yeni bir evre, yeni bir sosyal evre ya
ratr ki bu evre karlk olarak zm iin yeni teknolojile
rin ve rgtlenme biimlerinin gelitirilmesi gereken sorun
lar ortaya karr. Yapay organlarn eit olmayan bir biimde
datld yerlerde snf smrs ba gsterir. The Origin o f
Family, Private Property and the State [Ailenin, zel Mlki
yetin ve Devletin Kkeni] adl kitabnda snflarn geliimini
her bir toplumdaki doal farkllama sreci ile aklayan Engelsden farkl olarak Kautsky, snf ayrlklarnn bir toplu
mun teki tarafndan ele geirilmesinin rn olduunu id
dia etti. Gmenlerin yerleik tarm yapanlarn topraklar
n ele geirdii ve bundan sonra fetheden ile fethedilenin s
mren ile smrlene dnt Ortaada slm kltrn
de bni Haldunun tanmladna (bkz. blm 1.1) benzer bir
rnt dnd.
Snf atmalarnn yaratlmasnda devletleraras yarn ge
erlilii zerinde bylesine durulmas, Spencern militan ve
endstriyel toplumlar karlatrmasn andran militarizme
dmanlkla ilgilidir. Marx, gc her eski toplumu douran
eyin yenisine gebe olmas olarak tanmlamt.52 Buna kar
lk Kautsky savan teknolojik ve ekonomik gelimenin nn
deki korkun bir engel olduunun ortaya ktn ilan ederek
dnya ticareti araclyla nihai ban ynndeki hareketin, so
nuta kar konulmaz hale gelmesi gerektiini, nk teknolo
jik gelimenin ayn zamanda her savan yaratt ykm insan
lk d noktalara getirdiini tahmin etti.53
51 A.g.e., s. 34.
52 K. Marx, Capital (3 cilt, Harmondsworth, 1976-81), I, s. 916.
53 Kautsky, Materialist Conception, s. 77, 79.

179

Kautsky tarihsel gleri kar konulmaz olarak grmeye


yatknd. Snfl toplumun geliimini, kapitalizmin sosyalizm
le yer deitirmesiyle doruk noktasna ulaacak organik bir s
re olarak gryordu. 1892 ylnda SDPnin Erfurt program
n aklarken yle demiti: Kapitalist toplumsal sistem m
rn tamamlad. zlmesi artk an meselesi. Kar konul
maz ekonomik gler kesinlikle kapitalist retimin kaza yap
masna neden olacaktr. Varolann yerine yeni bir toplum
sal dzenin getirilmesi artk arzu edilen bir ey deildir; ama
kanlmazdr.54 Kautsky sosyalizmin insan eyleminden ba
msz bir biimde gerekleeceine inanmyordu; tarihsel zo
runluluk snf mcadelesi yoluyla ileyecekti. yleyse: Sos
yalizm kanlmazdr nk snf mcadelesi ve proletaryann
zaferi kanlmazdr.55
Bu Kautskynin tarihin hzl eylemlerle zorlanmas gerek
tiini dnd anlamna gelmez. nl sznde SDPnin
devrimci bir parti olduunu ama devrim yapan bir parti ol
madn syler.56 Eski arkada Eduard Bernsteinm yzyl
dnmndeki byk revizyon tartmalarnda SDPyi ak
a reformcu bir partiye evirme giriimine kar km olsa
da Rosa Luxemburg ve radikal solun Alman emperyal devle
tini demokratikletirmek iin kitle grevleri yapma basklarna
kar direnirlerken parti liderlerini desteklemiti. Kautskyye
gre sosyalizm, kapitalizmin iinde hazrlk yapyordu. zel
likle modern liberal demokrasi herhangi bir karmak ends
triyel toplumun ynetilmesi iin gereken hem sosyalist hem
de kapitalist ereveyi sunuyordu: demokrasi, kar konul
maz gc olan btn o byk devlet aygtn, bugn onu hl
elinde tutan byk smrclerin elinden alp egemenlik ay
gtn bir kurtulu aygtna evirmeyi de mmkn klar. Li
beral demokrasi ii snfnn iktidar seim sand yoluyla
bar bir biimde devralmasn ve nceki snfl devleti, i54 K. Kautsky (1892), The Class Struggle (New York, 1971), s. 117.
55 K. Kautsky (1906), Ethics and the Materialist Conception o f History (Chicago,
1918), s. 206.
56 K. Kautsky (1909), The Road to Power (Atlantic Highlands, NJ, 1996), s. 34.

180

i devletine y a da toplumsal refah devletine dntrmesine


izin verir.57
Bu adan bakldnda 1914 ylndan sonra olan gelimeler
sapma anlamna gelir. Asker atmann ykc zelliine ili
kin gryle tutarl bir biimde Kautsky, Birinci Dnya Savann ekonomik adan akld olduunu savunuyordu. Kapi
talizm, irket evlilikleri ve karteller araclyla ulusal ekono
mik farkllklarn zamanla giderilecei ultra emperyalizm ev
resine doru ilerliyordu. Austos 1914te savan balamasnn
altnda yatan emperyal rekabetler ve silahl atmalar geriye
doru giden bir tarih evresini yanstyordu: kapitalist ekono
mi bu tartmalar tarafndan ciddi biimde tehdit ediliyor. Bu
gnn uzak grl btn kapitalistleri arkadalarna aa
da bulunmaldr: btn lkelerin kapitalistleri, birlein!58 Ka
utsky, savaa kar kmasna ramen Ekim 1917 Rusya Devrimini ok sert bir biimde knamt. Ekonomik adan geri bir
lkede sosyalist bir devrim yapma giriimi baarszla mah
kumdu ve olduka zalim bir kapitalist diktatrlkle sonulana
bilirdi. Bu projeyi gerekletiren Bolevizm Marksizmden ira
deci bir geri gidii, maddi koullan hie sayan iradenin ykc
bir ifadesini yanstyordu.
Avrupann 1920li yllarda yaad ksa istikrar dnemi s
rasnda Kautsky: Dnya Savann yaratt heyecan azalma
ya balyor. Ondan kaynaklanan ekonomik anormalliklerden
ekonomik yasalarn gcn yeniden gsterdii normal eko
nomik koullara geiliyor diyerek umudunu dile getirmiti.
Bu koullar altnda, ii hareketi parlamenter yollarla iktidara
geme projesini srdrebilirdi, nk kapitalist retim biimi
ne kadar yerleirse kapitalist rejimin yerini alacak sosyalist re
jimin vaatleri o kadar artar. Ekonomik refah ve toplumsal re
form dneminde Milletler Cemiyetinin uluslararas atma
lar barl bir biimde zme abalarnn baarl olma ans
vard. Mussolininin bu abalan altst etme giriimi baka bir
57 Kautsky, Materialist Conception, s. 387, 450.
58 K. Kautsky (1914), Imperialism, Lenins Struggle fo r a Revolutionary Interna
tional iinde, ed. J. Riddell (New York, 1984), s. 180.

181

yerde tekrarlanamazd. Almanyadaki faist darbe bir milyon


kiilik gce sahip bir kitle hareketine ihtiya duyacakt: Sa
nayilemi bir toplumda hayatnn baharnda kapitalist ama
lar iirt alacak bu kadar byk sayda aalk insan bulmak
imknszdr.59
Bu beklentiler elbette ki bir sre sonra, nce 1929 yln
da Byk Bunalmn yaanmasyla sonra da 1933 ylnda Al
manyada Nasyonal Sosyalistlerin iktidara gelmesiyle boa k
t. Bu olaylar, Kautsky ve yakn evresi iin trajik sonular ya
ratt. Kautsky 1938 ylnn balarnda Avusturyadaki Nazi Anschlusstan** kat Amsterdamda ayn yln Ekim aynda ld.
Olu Benedikt yedi yl toplama kamplarnda yaad, kars Luise ise Auschvitzde ld. Anormallik norm haline dn
mt; bu durum, Kautskynin iyimser tarihsel materyalizm
anlay zerine glge drd.

5.3. G istenci olarak doa: Nietzsche


Spencer ve Kautsky, insanlk tarihini, toplum biimlerinin bir
birini izlemesi olarak gren ve bunlarn yaps ve geliiminin
en iyi, genel bir biyolojik evrim kuramna dayanlarak anla
lacan iddia eden olduka etkili iki giriimi temsil ederler. Bu
ekilde anladklar tarihin doru ynde hareket ettiine olan
inanlar (her ne kadar bu yn konusundaki grleri birbirin
den tamamen farkl olsa da) 19. yzyl sonlarnda Avrupadaki
kendine gvenen burjuva toplumunu yanstyordu. Bu toplum
Birinci Dnya Savanm balamasyla Eric Hobsbawmn deyi
miyle Arlklar ana girdiinde Spencer ve Kautskynin
ifade ettikleri tarihsel ilerlemeye olan inancn savunulmas gi
derek zorlat. Kautsky rnei zellikle arpcdr, nk o Av
rupada yaanan derin kte yaklak eyrek yzyl ayakta
kalm ama 1870 ve 1880li yllarda gelitirdii dnya gr
n hibir zaman terk etmemitir.
Aslnda evrimci iyimserlik 1914 ylndan ok daha nce tep
59 Kautsky, Materialist Conception, s. Ixix, 4 3 9 ,4 4 9 , 394.
(* ) Nazi Anschluss: Nazi yandalan - .n.

182

kilerle karlamt. Bu eletiri en gl ifadesini Nietzschede


buluyordu.60 Onun dnceleri zellikle ilgintir nk mo
dern toplum kuramndaki ana gerilimlerden birini -insanla
doann devam olarak yaklaan natralizm ile insanlar teki
trlerden ayran ey zerinde duran anti-natralizm arasndaki
gerilimi- olaand bir biimde ele alr. Sosyal Danvinizm ve
biyolojik rklk, natralizmin gerici rnekleridir; Weber anti-natralizmin en nemli savunucusudur; Marksizm ise, Kautskynin versiyonunda bile, bu iki gr de kapsar. Nietzs
che natralizm ile anti-natralizmi zgl bir biimde birleti
ren bir modernlik eletirisi gelitirir. nsan zne, doallatr
larak biyolojik drtlerin tutarsz bir btnne indirgenirken
doa znelletirilir, nk fiziksel ve toplumsal dnyann b
tn zellikleri g istencinin birer ifadesidir.
yleyse ilk olarak Nietzschenin modernlik eletirisinin sert
liini belirtmek gerekir. Avrupa bujuva toplumuna olan nef
reti geni kapsamldr. Nietzsche, kendi dnemindeki ideolojik
slogan szcklerin tmn -ilerleme, evrim, demokrasi, milli
yetilik, sosyalizm- nemini yitirmi birer slogan olarak grr.
Fransz Devrimi dncelerinin -zgrlk, Eitlik, Kardelikizlenmesi, Nietzschenin Son nsan imgesiyle zetledii evren
sel sradanl yaratmtr:
Yeryz artk klmtr ve stnde, her eyi klten son
insan sramaktadr. Toprak piresi gibidir o, kk kurutula
maz: son insan en uzun mrldr.
Biz mutluluu bulduk - byle derler de son insanlar, gz
krparlar...
Ark zengin ya da zrt olunmaz: ikisi de pek skntldr. Kim
buyurmak ister daha? Kim szdinler? kisi de pek sknhdr.
60 Friedrich Nietzsche (184 4 -1900): Prusyal Lutherci bir rahibin olu olarak
dnyaya geldi; 1868-79 yllan arasnda Basle niversitesinde Klasik Filoloji
Profesrl yapt; bu grevden aynldktan sonraki on yl iinde olaanst
bir yaratclk dnemine girdi; 1889 ylnda zihinsel k yaad ve bir daha
kurtulamad; son yllannda kz kardei Elizabeth Frster-Nietzsche, yazlanmn ana karakterine tam ters bir biimde onu Alman milliyetiinin peygam
beri haline dntrd.

183

Bir sr ki obansz! Herkes ayn eyi ister, herkes ayndr:


baka trl duyan, deliler evine gnll gider.61

Bu saldrnn modem Avrupaya zel olduu sylenen dz


letirme ve homojenletirme eilimlerini gzlemlemesi byk
olaslkla aristokrat toplumun olgusal bir deerlendirmesidir:
nsan trnn yukan ekilmesi bu zamana kadar hep aris
tokratik toplumun eseri olmutur - her zaman da olacaktr:
bu toplum, insandan insana uzun bir rtbe ve deer farkllklan lei olduuna inanan ve u ya da bu ekilde klelie ih
tiya duyan bir toplumdur. rnein snflar arasndaki somut
farkllklardan, ynetici kastn kullann ve aralan kk gr
mesinden ve eit biimde srekli olarak itaat bekleyip emir
vermesinden kaynaklanan u z a k lk ta k i d o k u n a k llk olmadan,
onu aada ve uzakta tutmadan, teki, daha gizemli doku
nakllk da geliemezdi, ruhun kendisi iindeki uzakln son
suz biimde genilemesine olan o zlem, daha da yksek, da
ha ender bulunan, daha uzak, daha gergin, daha kapsaml du
rumlarn oluumu, ksacas insan trnn tam olarak yk
selmesi, srekli olarak insann kendini altetmesi de mmkn
olmazd.62

Modernlie getirilen bu aristokrat eletiri belirli bir nokta


ya kadar tandktr. Devrim sonrasnda Avrupada idealize edil
mi bir gemi adna bugn knamak Romantik anti-kapitalistler arasnda yaygnd; Nietzschenin polemikleri ounlukla
Maistreninkileri andrr; nesir biiminde yazlan bu polemik
ler onunki kadar gl ve acmaszdr (bkz. blm 3). Ama yu
karda alntlanan blm farkl bir noktaya daha dikkat eker.
Aristokrat toplumlarn nemi insann kendini altetmesine
katkda bulunmasnda yatar. Nietzsche insanln toplu olarak
etik ya da politik bir hedefin paras olarak ykselmesiyle ilgi
61

F. Nietzsche (1883-5), Thus Spoke Zarathustra (Harmondsworth, 1969), I. 5,


s. 46. [A. Turan Oflazolunun Byle Buyurdu Zerdt (Cem Yaynevi, stanbul,
Kasm 1999, s. 33, 34) balyla yaynlanan evirisi kullanlmtr - .n.J

62 F. Nietzsche (1886), Beyon Good and Evil (Harmondsworth, 1973), par. 257,
s. 173.

184

lenmez, hatta buna sert bir biimde kar kar; ama zel ola
rak bireylerin ykselmesinden yanadr: insanln hedefi ken
dinde deil, ancak en yksek uygulayclarnda yatar.63 Bu istis
nai bireyler gemii zaman iinde birka basamak ileri srk
lemekten baka ileri olmayan ve hibir zaman bugn yaa
mayanlardan - yani, ounluktan, byk ounluktan ayrlr
lar. Oysa ki biz olduumuz kiiler haline gelmek istiyoruz - ye
ni, esiz, benzersiz, kendilerine yasalar koyan, kendilerini ya
ratan insanlar olmak.64
Rousseau ve Kantm, Tocqueville ve Marxm deiik biim
lerde en azndan potansiyel olarak btn insanlarn sahip ol
duklarn dndkleri kendi kendinin efendisi olma zellii,
artk yalnzca bir avu birey tarafndan baarlabilen bir zel
lik haline dnyordu. Ayrca kiinin kendi kendine yasalar
koymas (Rousseaunun zgrlk tanm, bkz. blm 1.5) ar
tk insann kendi yaratt bir eydi. Burada Nietzschenin sy
ledii ey ancak klasik Alman idealizminin nceki geliimi
nda anlalabilir. Bu felsefi gelenein en gl eilimlerin
den biri estetik deneyimlere, aklc ve tutarsz bilgiye tannma
yan nsezileri sunan, geree ayrcalkl bir eriim biimi ola
rak yaklamasyd. Hegel bu eilime gl bir biimde diren
miti (sanat, mutlak Tinin en aa biimidir, din ve felsefenin
yannda ikinci planda kalr), ama teki filozoflar, rnein Schelling ve Schopenhauer sanata byk nem verdiler. Alexan
der Nehemas Nietzschenin estetizmine dnyay ve yaam
anlamak, insanlar ve eylemleri deerlendirmek iin sanatsal
modelleri temel almasna dikkati ekmitir.65 Buradan anla
yacamz gibi Nietzsche, estetik deneyimlere, sanat iin sanat
retisine dayanarak, dnyadan bir tr ka biiminde ayr
calk tanmaz. Tersine, ona gre, dnyay kendi kendini do
uran bir sanat eseri olarak grmeliyiz.66 Kimi bireylerin ba
ard kendi kendini yaratma sreci bu nedenle kozmik ken
63 F. Nietzsche (1873-6), Untimely Meditations (Cambridge, 1983), s. 111.
64 F. Nietzsche (1882), The Gay Science (New York, 1974), par. 335, s. 266.
65 A. Nehemas, Nietzsche: Life as Literature (Cambridge, Mass., 1988), s. 39.
66 F. Nietzsche (1906), The Will to Power (New York, 1968), par. 797, s. 419.

185

di kendini altetme srecinin bir gstergesinden, yani dnya


dan ibarettir.
Nietzschenin anlad biimiyle sanatsal yaratm, klasik ele
tirel yaklamn gsterdii dnyaya ikin olan uyumlu yaplarn
kefedilmesi deildir. Tersine Modem sanat gibi, rnlerinin,
kaynaklandktan atmalarla gerilim iinde olduklan uyumsuz,
ahenksiz bir sretir. Bu atmalar en bata insanlk tarihini ku
ranlardr. On the Genealogy o f Mordis [Ahlakn Soykt ze
rine] (1887) adl kitabnda Nietzsche, ahlaka Kant ya da yarar
c bak alanyla yaklaanlan, srasyla, soyut yasalardan oluan
zerk bir sistem ya da sonulan genel refah en yksek seviyeye
karan eylemler olarak kmser. Bylece ister Hegelci ereksellikten kaynaklansn, ister nceki blmde tarttmz daha ge
leneksel evrimci programlardan kaynaklansn tarihte birletiril
mi bir rnt izme giriimlerinin tmne kar kar. Foucaultnun belirttii gibi Soy kt aratrmalan ... eitli boyun
eme sistemlerini yeniden kurmaya alr: anlamn tahmin y
rtme gcn deil, tehlikeli egemenlik oyunlann.67 Bu, bir
ahlaksal inan sosyolojisi anlamna gelir. Hans Barthm Nietzsc
henin son dnem yazlarnda gzlemledii gibi, eletiriye tbi
tuttuu geleneksel ahlak deerlerine, giderek daha ok belirli s
nflarn ifadesi olarak yaklar.68
Nietzsche, iyi ve kt deerlendirmelerinin, ynetici snfn
kendini ve kendi yaam tarzn dorulamasna izin veren aris
tokratik toplumlarda ortaya ktn savunur. Ortak zellikle
ri bireyin bakalarnn yararna kendini inkr etmesi dncesi
olan Hristiyan ve modem ahlak anlaylarnda, ak bir isyan
olmaktan ok, soylularn ahlak deerlerini tersine evirme bi
imini alan ince isyan, toplumun aa kesimlerinin efendileri
ne isyan etmesinden kaynaklanr:
Klelerin ahlak anlayna isyan etmeleri kzg n l n [ressenti
ment] yaratclat ve deerler dourduu zaman balar: ger
67 M. Foucault, Nietzsche, Genealogy, History The Foucault Reader iinde, ed.
P. Rabinow (Harmondsworth, 1986), s. 83.
68 H. Barth, Truth and Ideology (Berkeley, 1976), s. 160.

186

ek tepkiden alkonulan doann ve eylemlerin k z g n l ken


dilerini varsaymsal bir intikamla avuturlar; her soylu ahlak
benin baarl bir dorulanmasndan kaynaklanrken kle ah
lak darda olana, farkl olana kendi olmayana en ba
tan Hayr der; ve bu H a y r onun yaratc eylemidir.69

Bu kle ahlak, yaamn deerini teki dnya adna siste


matik olarak kmseyen Hristiyanlkta doruk noktasna ula
r. Hristiyanln baans, efendinin deerlerinin klelerinkine bu dnyann sistematik olarak olumsuzlanmas biimin
de hkmetmesini temsil eder; bu sre Devrim sonras Avru
pann dzletirici sradanlnda, her eyin deerinin kaybol
duu bir nihilizmde zirveye ular. Nietzsche bunun Diony
sos ile arm ha gerilen'in mcadelesi olduunu iddia eder.70
Yunan tanrs Dionysos yaamn olumlanmasm, sa ise olumsuzlanmasn temsil eder. Nietzsche btn deerlerin yeni
den deerlendirilmesini ister: baka bir deyile, -Feuerbach ve
Marxin Hegelle olan mcadelelerindeki gibi- kle ahlaknn
baard evirmeyi evirmeyi ve seilen bireylerin bir kez daha
kendilerini ve yaam doruladklar bir deerlendirme sistemi
ni yeniden kurmak istiyordu. Ama bunu yaparken yalnzca H
ristiyanl hedef almyordu, daha gerilere Yunan felsefesi tari
hine de gidiyordu: deneyimler dnyasnn, duyularn tesin
de eriilmez bir doru ya da gereklikle kar karya geti
rilen salt bir grntler dnyasna dntrlmesinden Socrates ve rencisi Plato sorumludur. Benim felsefem evirilmi
bir Platonculuktur diye yazmtr Nietzsche 1870-1 yllarnda:
daha saf olandan, dorudan ne kadar uzak olursa o kadar iyi.
Benzer biimde yaamak hedef.71
Ama Nietzschenin savunduu bu yaam, bu benzerlik ne
dir? Alman Romantizmi, bir doa felsefesine (Naturphilosop
hie) arlk vermiti; buna gre, inorganik ve organik fiziksel
dnyann tamamnda hareket halinde olan bir eit isel drt
69 F. Nietzsche, On the Genealogy ofM orals and Ecce Homo (New York, 1969), s. 36.
70 A.g.e., s. 335.
71 Alnt M. Heidegger tarafndan yaplmtr, N ietzsche (4 cilt, San Francisco,
1991), I, s. 154.

187

vard ve mikrokozmozdaki doann tamamn yanstan bir in


san znelliinde en yksek ifadesini buluyordu. Nietzsche de
doay bir btnlk olarak grr, ama bu srecin hibir do
rultusu yoktur, bir hedefe ynelik de deildir: olaylar hibir
isel zorunluluktan kaynaklanmaz, rastlantsal olarak gerek
leir - onlar birer paradr, kanattr ve korkun birer rastlan
tdan ibarettir.72 Bu, ayrt edici birer yaplar olmad anla
mna gelmez. Ama Nietzschenin doada grd yap genel
likle Ahlakn Soykt'ndt grlen yap ile ayndr - yani birbiriyle yar iinde olan g merkezlerinin sonsuz egemenlik
mcadelesi ile: Bu dnya g istencinden ibarettir baka hibir
eyden deil! Ve sizler de g istencinden ibaretsiniz baka hi
bir eyden deil!73
Bu ifadeler, insanbiimciliin en fantastik anlayn -kast
l insan eylemi rntlerinin, doann btnne megalomanik
biimde yansmasn- temsil eder. Gerekten Heidegger, Nietzscheye g istencinin mutlak znelliinin metafiziini atfe
der, ama bu idealist bir metafizik deildir, nk buradaki z
nellik bedenin znellii, yani drtlerin ve duygulanmn z
nellii kadar mutlaktr.74 Ne var ki g istenci, geleneksel ola
rak anlalan isten gibi, yani kendine bilinli olarak hedefler
koyup onlar baarmaya alan bir znenin yetenei gibi bir
ey deildir. Nietzsche tek tek insanlarn bir tutarllk ya da
btnle sahip olduunu reddeder: bedenimiz birok ruh
tan oluan toplumsal bir yapdan ibarettir ... Leffet, cest moi.75
G istencine bakldnda bir varlk ya da olumakta olan bir
ey deil, bir pathostur - oluumun ve etkinin ilk ortaya kt
en temel olgudur.76 Richard Schachtm yorumlad gibi bura
da pathos temel bir zellik ya da eilim anlamna gelir. Bu
nedenle Nietzscheye gre g istenci yalnzca btn gle
72 Nietzsche, Zarathustra, II. 20, s. 160.
73 Nietzsche, Will to Power, par. 1067, s. 550.
74 Heidegger, Nietzsche, IV, s. 147.
75 Nietzsche, Beyond Good and Evil, par. 19, s. 20. Ben etkiyim, XIV. Louisnin
ifadesi Ltat cest moiya - Ben devletim- gnderme.
76 Nietzsche, Will to Power, par. 635, s. 229.

188

rin ve g birliklerinin etkilerini artrma ve bakalarn ynet


me temel eiliminden ibarettir.77
Btnl iinde doa insan dnyas ile fiziksel olarak
bedenlerin ve yaayan organizmalarn geliiminin etkilei
m i- bu nedenle birbirine rakip oklu g merkezleri arasn
daki sonsuz mcadeleden kaynaklanan srekli bir dnm
srecidir. Bilim adamlarnn kefettii doal trler ve fizik
sel yasalar, en iyi olaslkla, bu atmalann sonucunu temsil
eder; Darwinin doal ayklanma yoluyla evrim kuram, var ol
mak ve remek iin deil, hkimiyet kurmak iin verilen son
suz mcadelenin gerekliine getirilen yetersiz bir aklama
dr. yleyse gereklik isel olarak ouldur: tek bir z, ba
ka her eyin ortaya kmasna neden olan isel bir amac yok
tur. Ayn zamanda isel olarak belirsizdir. Dnya bir dizi de
iken g ilikilerinden oluur. yleyse kiilerin bu ilikiler
iindeki konumuna bal olarak dnyay yorumlama biimle
ri de farkl olacaktr. Gerekten de dnyay yorumlamann s
nrsz yolu vardr.78
Nietzschenin yazlarnda en uzun sre var olan temalardan
biri de ilgili kiilerin karlarna gre bilginin greceli konu
mu ile ilgilidir. Buna ilikin olarak yle der: Doruluk, belir
li bir trn onsuz yaayamayaca bir hata eididir. Onun y a
am iin olan deeri nihai belirleyicidir.79 Bu temele dayana
rak rnein 19. yzyl Avrupasnm boucu tarihsel z-bilinci
olarak grd ey ile tarihsel olmayan ... yani unutma sanat
ve gcn ve insann kendisini snrl bir ufkun iine hapsetme
sini, kar karya getirir.80 Tarihsel yorumlama -aslnda genel
olarak yorumlama- zorunlu olarak seicidir; darda brakt
eyler olduu gibi iine ald eyler de vardr; bu seim, soyut
olarak yaamn deil, yorumu yapan kiinin yaam biiminin
ve g merkezinin karlarna uygundur. Perspektifilii, Nietzscheyi nesnel doruluun olabilirliini reddetmeye ve dola
77 R. Schacht, N ietzsche (Londra, 1983), s. 207, 220.
78 Nietzsche, Will to Power, par. 600, s. 326.
79 A g.e., par. 493, s. 272.
80 Nietzsche, Untimely Meditations, s. 120.

189

ysyla her tr kukuculuun zorunlu olarak iinde barndrd


zorluklara gtrr. Yine de o bunu g istenci retisinin te
mel sonularndan biri olarak grmeye balar. Bu nedenle y
le syler: zorunlu perspektifilik, her g merkezinin -yalnz
ca insanlarn deil- dnyann geri kalann kendi bak asna
gre yorumlamasn, yani kendi gcne gre lp, hissedip,
biimlendirmesini salar.81
Dnyann byle belirli bir bak asndan yorumlanmas ve
deerlendirilmesi sreci, pek ok adan g istencinin belir
leyici zelliidir. Bunu yalnzca sosyo-politik terimlerle ifade
edilen ynetme drts olarak grmek Nietzscheyi yanl an
lamak olur. Schachtn belirttii gibi, Nietzscheye gre g,
temelde bir dnm sorunudur; daha nceden onlara maruz
olmayan glere yeni bir emir ilikileri rnts dayatmay
ierir.82 Bu biim verme sreci aslnda estetik bir sretir. Ni
etzsche sanatn byk tarzda mkemmellii baardn sa
vunur: Bu tarzn byk tutkuyla ortak noktas memnuniyeti
kmsemesi; ikna etmeyi unutmas; emretmesi ve istemesidir
- Kaosun efendisi olmak iin insan kendi kaosunu biim alma
ya, yani mantkl, basit, belirli, matematik, hukuk olmaya zor
lamal - buradaki byk ama budur.83 nsann olduu ey
olmas ite budur - yaamn bir sanat eserine dntrerek,
yalnzca bir bireyin deil, btn dnyann kaosunu biimli bir
btn haline sokarak insann kendinin efendisi olmasdr. Ni
etzsche kendi yaamn tam olarak byle bir sre olarak gr
yordu; etkilemeye alt btn deerlerin yeniden deerlen
dirilmesi yoluyla bu sre stinsan (bermensch) -bylesi
yaratc bir z-efendiliin kullanld insanln daha yksek
bir tipini- mmkn klabilirdi.
Bu nedenle Heidegger, Nietzscheyi biyolojik belirlenimci
likten uzaklatrmaya alr: Nietzsche biyolojik olan, canl
nn zn perpektifsel ve yatay olann egemenlii ve iirletirilmesi dorultusunda dnr: zgrlk dorultusunda. Biyolojik ola
s

Nietzsche, Wiit to Power, par. 636, s. 339.

82 Schacht, Nietzsche, s. 229.


83 Nietzsche, Will to Power, par. 842, s. 444.

190

m ... tamamen biyolojik adan dnmez.1,84Bu biraz abartl bir


grtr. Nietzsche insanln en yksek meklerinin oluu
munu eitim, deneyim ve tartma yoluyla elde edilen tamamen
kltrel bir sre olarak grmez. Tersine, bunu, Darwinin ev
cil hayvanlarn yapay ayklanmas adn verdii eye benzer
biimde, belirli insan tiplerinin reme yoluyla yetitirilecei,
bylece z-oluumlan araclyla yksek insanlarn edindi
i zelliklerin -1 9 . yzyl evrimci dncesinde yaygn olan Lamarck bir biimde- sonraki nesillere aktarlmasnn salana
ca bir sre olarak dnr gibi grnmektedir.
Biyolojik ve kltrel olan arasndaki bu gerilim, Nietzschenin dncesinde olan birok gerilimden biridir. Yorumla
nrken en ok tartlan retisi aynnn sonsuz biimde tekrar
lanmas, her eyin sonsuz biimde kendini tekrar etmesine da
yanan korkun dncedir.8485 Bu dnce Nietzschenin ger
ekliin belirli bir ynde -bu yn ereksel biimde belirli bir he
defe doru gidiyormu gibi grlse de grlmese de- ilerledi
ine ilikin yorumlara kar ald en u tavr yanstr. Aynnn
sonsuz biimde tekrar etmesi konusunda yaymlanan yazlarn
da yapt yorumlar olduka mecazi bir dille yazlmtr. Nietzcshenin bu dnceyi, olduu gibi kabul etmemizi isteyip is
temedii geri defterlerinde bunu evrenin temel eilimlerine
ilikin kozmolojik bir kuram olarak gsterir- ya da kaderci k
tmserlie dmek yerine, her ey sonsuz biimde tekrar etse
bile kiinin yaam dorulama isteinin nihai bir snav olarak
m grd pek ak deildir.
Yorumcular ayrca bu dncenin g istenci retisi ile tu
tarl olup olmad konusunda anlaamazlar. reti, dnya
y srekli bir dnm sreci olarak oluma zellii ile tem
sil eder; ama eer her ey tekrar ederse bu hareket sonsuz kere
tekrar eden bir dngde sonsuza dek katlanr. Nietzschenin de
belirttii gibi, her eyin tekrar ettii dncesi, oluan bir dn
yann, var olan bir dnyaya en yakn halidir.86 Bylece varln
84 Heidegger, Nietzsche, III, s. 122.
85 Nietzsche, Zarathustra, III, 2. 2, s. 178-9.
86 Nietzsche, Will to Power, par. 617, s. 330.

191

durgunluu, srekli olarak olumay alt eder. Bu nedenle Nazi


felsefecisi Alfred Bumler g istencinin Nietzschenin dn
cesinin zn yansttm ve sonsuz tekrar buna uygun olma
d iin de nemsiz gsterilmesi gerektiini savunuyordu; He
idegger ise bu gre sert bir biimde kar kt.
Bu gerilimler ve mulaklklar Nietzschenin entelektel mi
rasnn neden bu kadar eitli olduunu aklar. Naziler ondan
temel olarak g istenci dncesini aldlar ve bunu uluslarn
ve istisnai bireylerin egemen olma drts olarak grerek ya
amn sonsuz bir mcadele olduuna ilikin baya bir Darwinci yaam anlayyla ve biyolojik rklkla birletirdiler; sonu
ta Nietzschenin felsefesiyle hemen hibir benzerlii olmayan
bir ideoloji yarattlar. Weber ve son zamanlarda Foucault gibi
post-yapsalclar, onun egemenlik biimlerinin karlkl oyu
nu olarak grd tarih anlayn ve perpektifiliini alp ken
di kuramlarna eklediler. Ve Heidegger, yaamnn son dnem
lerinde, Nasyonal Sosyalizme katldktan sonra, Niezschenin
modernliin znelliinden kamaya ynelik nihai baarsz
lkla sonulanan abas olarak grd eyi, Avrupann yan
l yne nasl saptna ilikin dncelerinin balang nokta
s olarak ald.
Birbiriyle atan bu yorumlar hibir ekilde Nietzschenin
nemini azaltmaz, tersine onun neminin gstergeleridir. Mo
dernlii reddetmesinin gc, idealletirilmi bir gemi adna
gerekletirilmemi olmasnda yatar. Nietzsche, Aydnlanma ve
Spencer ve Kautsky gibi evrimciler tarafndan ortaya atlan ta
rihsel ilerleme anlayn, egemenlik iin yaplan sonsuz m
cadele biimindeki karanlk bir betimlemeyle deitirdi ve ay
n zamanda sanatsal yaam -ya da bir sanat eseri olarak yaa
m - bu duruma tepki vermenin en iyi yolu olarak gsterdi. Bylece zerimizde hl etki yaratmaya devam eden sorular sordu.

192

6
Durkheim

6.1. Toplumsal evrim ve bilimsel nesnellik


Evrimsel toplum kuram, nceki blmde grdmz gibi, 19.
yzyln ortalarnda, toplumu, evrimsel biyoloji tarafndan kul
lanlan terimlere benzer terimlerle zmleyerek bir organizma
olarak kavramlatrmak amacyla ortaya k. Ama toplumla ilgi
li bu tr bir dnceden kabilecek sonulardan biri, onu, top
lumsal olgular evrimsel bir ema iine yerletirme giriiminden
uzaklatrmak olabilirdi. 18. yzyln sonunda yaam bilimlerinin
oluumu srasnda ortaya kan temel gelimelerden biri organiz
malar ilevlerine gre zmleme giriimiydi. Baka bir deyile,
yaayan bedenler, sistemin sregiden varl iin gerekli olan be
lirli durumlar salamakta zel birer rol oynayan birbirine bam
l paralardan oluan rgd sistemler olarak grlyordu. Bylesi ilevsel bir zmlemenin toplum kuramnda kullanlmas,
zel srelerin ve kuramlarn sz konusu toplumun genel refah
na katklar asndan zmlenecei anlamna geliyordu. lev
sel zmlemeler toplum incelemelerinde ar bastka toplum
sal oluum tiplerinin evrimsel sralamasnda bir toplumun nereye
ait olduu konusu -toplumun tarihsel geliimi ve yrngesi gibi
daha geni bir sora ile birlikte- geri planda kalr.
193

Toplum kuramclar her zaman ilevsel zmlemeden ya


rarlanmlardr: klasik ekonomi politik, z kar peinde ko
an oyuncularn etkileimlerinin, grnmez el aracl ile
genel refah en st dzeye karan piyasa dengesine nasl kat
kda bulunduunu aratrr; Marxm yapsal eliki kavram,
ters ilevleri -belirli retim tarzlarnn etkili bir biimde ile
melerini nlemeye balayan isel eilimleri- belirlemek iin
bir aratr. Ne var ki zellikle ilevlerin zmlenmesi ze
rinde duran bir toplum kuram, ancak 19. yzyln sonlarn
da ortaya kar. Bu kuramn yaratlmasnda Durkheim temel
bir rol oynad.1
Bu deiimi, salt bir zmleme trnn bir bakasyla me
todolojik bir yer deitirmesi olarak grmemek gerekir. Durk
heim, sosyolojiyi kendi kuramsal protokolleri ve profesyonel
bir altyaps olan ayr ve zerk bir bilim haline getirmek iin
belli bal teki toplum kuramclarndan ok daha fazla al
t. Gran Therboma gre topluma ilikin bilimsel bir syle
me yaplan temel sosyolojik k atk... esas olarak eitli tip ve b
yklkteki insan ynlar arasndaki ideolojik topluluun -y a
ni deer ve normlar topluluunun- kefedilmesi ve incelenmesi
ni iermitir ve bu ideolojik topluluk kavramnn oluturul
mas, ekonomi politiin sosyolojik eletirisini gerekli kld
ki bunun oluturulmasnda Durkheim belirleyici rol oynad.2
19. yzyln sonunda Bat toplumunun durumu, laissez fa irein snrlarm gsteriyor gibiydi. Spencer ve Maine gibi evrim
ciler statden szlemeye, militan toplumdan endstri toplumuna doru bir ilerleme tablosu izmilerdi - bir baka deyi
le, tarih Smith, Ricardo ve sonraki marjinal iktisatlarn kuram
sal modellerinin ngrd tamamen piyasa temelli bir top
lumsal dzene doru ilerliyordu. Ama 19. yzyl sona ererken
1

mile Durkheim (1859-1917): Marx gibi Yahudi kkenlidir, bir hahamn o


ludur; Pariste Ecole Normale Suprieurede okudu, 1879-82; Almanyada
renim grd, 1885-6; Bordeauxda Edebiyat Fakltesinde toplum bilimleri ve
eitim bilimleri alanlarnda charg de cours (retim grevlisi - .n.) olarak a
lt, 1887-1902; Sorbonneda eitim bilimleri alannda charg de cours olarak
alt, 1902-17.

G. Therbom, Science, Class and Society (Londra, 1976), s. 224, 247.

194

Spencern ac bir biimde fark ettii gibi (bkz. blm 5.2), ei


lim ters ynde, ekonomik ve toplumsal yaam zerine daha faz
la devlet dzenlemesi ve mdahalesi ynndeydi.
Kolektivizm olarak adlandrlmaya balanan eyin byle ye
niden ortaya k, bir bakma, politik gelimelerin bir sonu
cuydu. 19. yzyln sonlarna gelindiinde endstriyel kapita
lizm orijinal, byk lde Britanya kkenli ssnden kopmu
ve Bat Avrupa ve Kuzey Amerikada hkm srmeye balam
t. Bunun ardndan giderek g kazanan ve iddial olmaya ba
layan ii snf hareketleri geldi. Bununla ezamanl olarak (ve
byk oranda bunun sonucunda) oy hakknn geniletilmesi, li
beral ve muhafazakr politikaclar bu hareketlerin yaratt teh
didi ortadan kaldrmak ve iilerin oylarn almak iin toplum
sal reformlar sunmaya itti: Bismarckm, Alman Sosyal Demok
rasisini zayflatmak iin (ki bunu baaramamtr) sosyal sigorta
getirme giriimi bu srecin klasik bir rneidir.
Bu reformlarn etkisiyle Bat toplumlarnda artan devlet d
zenlemesi ayn zamanda ampirik toplumsal aratrmalarn ge
liimini kolaylatrd. Kamu brokrasileri ve hayrseverler top
lum yaamnn farkl zellikleri zerine artan sayda veri ban
kalar oluturdular. Saysal olarak rgtlenmeye balanan bu
materyaller, devlet politikalarnn saptamaya ve gidermeye a
lt toplumsal sorunlar ile ilgili bilgi sunmak iin toplanp
kullanlyordu. Ama ayn zamanda toplumbilimciler tarafndan
zel incelemelerin yaplmasn ve ampirik genellemelere ula
lmasn salad. 19. yzyln balca entelektel baarlarn
dan biri istatistik disiplininin geliimi ve Adolphe Queteletnin
yalnzca olaslk terimleriyle anlalabilecek olan istatistik yasa
s kavramn gelitirmesidir. Bilim insanlar, nceden doa ya
salarnn belirlenimci bir ekilde ilediklerini dnyorlard,
bylece onlarn kapsamna giren her olayn davran, ilke ola
rak, bu yasalar tarafndan tahmin edilebiliyordu; buna karlk,
istatistik yasalar, yalnzca olaylarn tahminlere hangi greli sk
lkta uyaca zerine iddiada bulunabilirlerdi.
Oluturulan ilk istatistik yasalar, ounlukla, endstriyel
kapitalizmin yaratt toplumsal sorunlar saptamakla ilgile
195

nen brokratlar ve reformcular tarafndan toplanan veriler


den yaplan genellemelerdi. lan Hacking yle yazar: Yasa
ya benzer ilk dzenlemelerin ou ilk olarak intihar, su, de
lilik, hastalk gibi sapknlklarla balantl olarak algland.
Hackinge gre:
istatistik yasalan snflarla yakndan ilgilidir. Bu yasalar, on
lar ile, teki ile ilgili saptanacak, zmlenecek ve yasalarn
temelini oluturacak olan yasalardr. Sz konusu snflar soyut
varlklar deil, toplumsal gerekliklerdir. Kendi iyilikleri iin
deitirilecek temel nesneler, kanlmaz olarak ii ya da su
lu ya da koloni snflandr.3

statistik tekniklerinin gelimesi ve uygulamalannm sonu


lan, sosyolojiyi Comte ve Spencern ellerindeki tarih felsefesi
biiminden, ampirik bir aratrma biimine dntrmek iin
gereken aralan salad. Dahas, sosyolojinin yerleik akade
mik bir disiplin olarak ortaya k, laissez faire'in gerek ente
lektel adan, gerekse uygulama asndan yaygn olarak baansz olduu biiminde algland bir balamda gerekleti.
Durkheim kstlanmam ekonomik bireyciliin istikrarl bir
toplumsal dzenin gereklerini yerine getirmekte yetersiz kald
zerinde durur: Bu nedenle ekonomik yaamn dzenlenip
ahlak kurallarnn ilemeye balamas; onu rahatsz eden at
malarn bylece sona ermesi ve bireylerin, yaam gcnn bi
reysel ahlakta bile kalmad ahlaksal bir bolukta yaamaktan
kurtulmalan iin son derece nemlidir.4
Ahlaksal dzenlemelerin gerekliliinin vurgulanmas, Therbomun savunduu gibi, ekonomi politie ynelik eletirel bir
duru anlamna gelir. Durkheim ilk olarak toplumsal yaamn
doal karakterini belirttikleri; kstlamann, toplumsal yaamn
doal akndan ancak sapmasna neden olacan ve normal
koullarda dandan dayatlan dzenlemelerden deil, kendi
zgr i doasndan gelen dzenlemelerden kaynaklandn
gsterdikleri iin ... iktisatlar ver. Yine de onlar zgrl3

I. Hacking, The Taming o f Chace (Cambridge, 1990), s. 3, 120.

E. Durkheim, Professional Ethics and Civic Morals (Londra, 1957), s. 12.

196

gn, dzenlemenin bir rn olduunu grememilerdir. Bu


nedenle ilk temel eseri The Division o f Labour'da [blm]
(1893) Durkheim, amacnn ahlak bilimini oluturmak, ya
ni ahlaksal yaamn olgularna pozitif bilimlerin yntemleriy
le yaklamak olduunu sylemitir.5
Bu ama, Durkheim sosyolojisi ile erken modem dnem ve
Aydnlanma dnemi Fransz dncesinin ahlak gelenei insan davrannn toplumsal kummlar ve greneklerle ilikisi
bakmndan incelenmesi (bkz. blm 1 )- arasnda bir devam
llk olduunu gsterir. Ama Durkheimn byle anlalan ah
lakl yaama ilgisi, onun, (Saint-Simon ve Spencer izleyerek)
endstriyel toplum olarak adlandrd eyin karmaas ve uz
lamazlklar ile uramasndan kaynaklanr. Bu nedenle anomi ya da ahlaksal dzenlemenin olmamas durumunun undan
sorumlu olduunu savunur:
srekli tekrarlanan atmalar ve dzensizliklerin her eidi
nin olduu ekonomik dnyann sunduu bu acnacak man
zara. Var olan kuvvetleri birlikte tepki vermekten alkoyan ya
da onlara sayg gstermek zorunda olduklan snrlar koyan bir
ey olmad iin her biri birbiriyle atarak, birbirinin n
ne geerek, birbirini zayflatarak tm snrlarn tesine geme
eiljmindedirler ... nsann tutkularn yalnzca sayg duyduu
bir ahlaki varlk snrlar. Eer bylesi bir otorite yoksa en glnn yasas hkm srer ve ister gizli olsun, ister iddetli, sa
va hali zorunlu olarak blgeseldir.6

Ahlaksal dzenlemelerin toplumsal atmay nlemek ya da en azndan kontrol etm ek- iin bir ara olarak grl
mesi muhafazakr karakterli bir kuram izlenimi yaratr. Ger
ekten de Durkheim yle yazmtr: bir btn olarak sos
yolojinin amac toplumlann korunmas iin gereken koulla
r saptamaktr.7 Aslnda kendisi sa grl bir dnr de
5

E. Durkheim, The Division o f Labour (Houndmills, 1984), s. 320, xv.

A.g.e., s. xxxii-xxxiii.

Bougleye mektup, tarihi belli deildir, alnt S. Lukes tarafndan yaplmtr,


Emile Durkheim (Harmondsworth, 1975), s. 139.

197

ildi. Anthony Giddens Weber ve Durkheimm, bir yandan


Marksizm eletirisi, te yandan muhafazakr dnce eleti
risi balamnda liberalizmi yeniden ina giriiminde bulun
duklarm dnmek ok da yanl olmaz der.8 Ya da Habermasn deyimiyle (bkz. blm 2.3), Durkheim ve Weber, Ni
etzsche gibi onu reddedenler ya da Marx gibi devrim yapmaya
alanlara kar modernlii (eletirel bir biimde de olsa) sa
vunmaya almlardr.
Durkheim, kendini gl bir biimde nc Fransz Cumhuriyetinin (1871-1940) liberal parlamenter kumrularyla z
deletirmiti. 1890l yllarda Dreyfus Davas srasnda monar
i yanls militarist sa, bu kurumlara meydan okuduunda
Durkheim, Dreyfusu (haksz yere casuslukla sulanan bir Ya
hudi subay) ilk savunanlardan biri ve cumhuriyeti, ruhban s
nf kart Ligue des Droits de lHommeun* etkin bir katlm
cs olmutu. Sorbonnea atanmasn da Dreyfusulara duydu
u sempatiye borlu olabilir. Georges Friedmanna gre Dava
nn ardndan Durkheim sosyolojisi -laik ahlak anlay ile bir
likte- nc Cumhuriyetin resm eitiminin eitli aamala
rnda, zellikle de coles normales [retmen okullar] aracl
yla yerleti.9 Fransada sosyolojiyi kurumsallam bir disip
lin haline getirme abasyla balantl olarak Durkheim, 1896
ylnda LAnne sociologique dergisini kurdu ve onun etrafn
da nce Bordeauxda, sonra Pariste etkili bir renci ve arka
da grubu toplad.
Durkheimn politik bak asn bamsz toplum kuram ile
birlikte bir sonraki blmde ayrntlaryla inceleyeceiz. Ama
nce, onun eserlerinin, en azndan balangta, nceki evrimci
toplum kuramclarnn inceledikleri temalarn ne derecede ge
litirilmi hali olduunu belirtmekte yarar var. The Division o f
Labour toplumu esas olarak ahlaki bir gereklik olarak kavram8

A. Giddens, Weber and Durkheim: Coincidence and Divergence, Max We


ber and his Contemporaries, ed. W. J. Mommsen ve J . Osterhammel (Londra,
1987), s. 188.

(*) nsan Haklan Birlii - .n.


9

198

Alnt Lukes tarafndan yaplmtr, Durkheim, s. 376.

latrmasyla ayrt edici olsa da Comte ve Spencerm etkisi al


tndadr. Bunlarn her ikisi de toplumsal evrimi ilerici bir fark
llama sreci olarak grmlerdi; Spencer iblmnn geli
imini bu srecin dayand temel mekanizma olarak gryor
du (bkz. blm 3.1 ve 3.2). Ama uzmanlam bireylere ayrl
m bir toplum nasl oluyordu da zlmeye yatkn olmuyor
du? Comteun uzlamann yeniden salanmasnn istikrarl
bir toplumsal dzenin temelini yeniden oluturaca sav, mo
dernliin karakteristik zellii olan bireysel zgrln bast
rlmasn tehdit edecek gibi grnyordu; buna karlk Spen
cer, bu zgrln ancak snrlanmayan laissezfaire ile sala
nabileceini sylyordu ki bunu Durkheim, daha nce de gr
dmz gibi, anommin ve toplumsal atmann temel kayna
olarak gryordu.
Durkheim bu sorunu yle ortaya koyuyordu:
Nasl olur da birey bir yandan daha zerk hale gelirken toplu
ma daha da balanr? Hem daha fazla bireyleip hem de toplu
ma nasl daha bal olur? Bu iki hareket ne kadar elikili g
rnrlerse grnsnler birlikte yrdkleri tartma gtr
mez bir gerektir. Sorunun doas budur. Bu grnr ztl
zen ey, giderek artan iblmnden kaynaklanan toplum
sal dayanmann dnm gibi grnmektedir.10

Durkheim iki tr dayanma olduunu syler. lki, meka


nik dayanma, blnm toplumlar olarak adlandrd toplumlann karakteristik zelliidir. Burada toplumu oluturan
her para birbirine zdetir - baka bir deyile, toplumsal i
levler greli olarak farkllamamtr. Bu koullar altnda top
lumsal dayanma grubun btn yelerinin ortak inan ve
duygularTna dayanr. Buna karlk, organik dayanma ibl
mnn gelitii, bylece bireylerin farkl toplumsal roller edin
dii toplumlarda ortaya kar. Burada, dayanma iinde yaa
dmz toplum, belirli ilikilerin birletirdii farkl ve zel i
levler sistemidir.11Durkheim en nl kavramlarndan biri olan
10 Durkheim, Divisior, s. xxx.
11 A.g.e., s. 83.

199

kolektif bilin (conscience collective) kavramn ite bu balam


da kullanr:
Bizde iki bilin vardr: biri yalnzca bizim birey olarak karakte
ristik zelliimiz olan kiisel durumlar ierir, teki ise toplu
mun btnnde ortak olan durumlan ierir, ilki yalnzca bi
zim bireysel kiiliimizi temsil eder; sonraki ise kolektif tipi,
dolaysyla toplumun onsuz olamayaca tipi temsil eder. Bi
zim davranmz belirleyen ey ikinci bilin trne ait bir un
sur olduunda kendi kiisel karmza gre davranmaz, ko
lektif amalan gzetiriz.12

Mekanik ve organik dayanma, birey zerinde kolektif bi


lincin ne kadar etkili olduu lsnde birbirinden ayrlr.
Benzerliklerden kaynaklanan dayanma, kolektif bilin bi
zim bilincimizin tamamn kaplayp her noktada onunla rttnde en st seviyesindedir. O anda bireyselliimiz sfrdr.
Ancak organik dayanmann olduu yerde her birimizin z
gl bir biimde bize ait olan bir alan ve dolaysyla bir kiili
i vardr. Kolektif bilincin rol, giderek artan oklukta farkl
bireysel eylemler iin yer brakan, ok genel, belirsiz bir yap
daki dnce ve duygu biimleri halini alarak azalr. Organik
dayanma toplumsal entegrasyonun temel biimi haline gel
diinden bir zamanlar ortak bilince den rol yerine getiren
ey, artk iblmdr. Daha yksek toplpm tipinde toplumsal
varlklar bir arada tutan temel etmen budur.13
Mekanik ve organik dayanma arasndaki ayrm, toplum
kuramclarnn modem toplumlarla nclleri arasndaki fark
kavramlatrmak iin aradklar bir dizi ikili kartlktan biri
dir. Mainein stat ile szlemeyi, Spencern militan ve ends
triyel toplundan (bkz. blm 5) birbirinden ayrmas ve Tnniesin Gemeinschaft (cemaat) ile Gesellschaft (toplum) birbi
rinden ayrmas bu tr kartln rnekleridir.14
12 A.g.e., s. 61.
13 A.g.e., s. 84, 85, 122, 123.
14 Ferdinand Tnnies (1855-1936): Schleswig-Holsteinde dodu, Strassbourg,
Jena, Bonn, Leipzig ve Tbingen niversitelerinde alt; H abilitatiorim (ni

200

Tnnies bir toplum trnden tekine geii esas olarak bir


kayp sreci olarak gryordu: modernlik ncesi Gemeinsc
haftta bireyler duygusal balantlarla toplumsal btne baly
d; modem Gesellschaft^ ise toplumsal ilikiler souk ve ben
cildir, bireylerin kendi karlarn aklc bir biimde hesapla
malarna dayanr. Bu nedenle Gemeinschaft yaayan bir orga
nizma olarak, Gesellschaft ise mekanik ve yapay bir yn ola
rak grlmelidir. Gemeinschaftm kkenleri krsal yaamda
ve onun da tesinde uzun zamandr zerinde yaanan ve ayn
kyl cemaati tarafndan ilenen toprakta bulunan gelenek ve
akrabalk balanndan oluan Heimatta (ana yurt) yatmaktadr.
Yaps en gzel biimde Hobbes ve Marx tarafndan betimlenen
Gesellschaft ise kentli ve kozmopolittir; temel znesi her za
man yabanc olmaya mahkum olan tccardr. Baars klt
rn yok olmas anlamna gelir.15 Tnnies, kar kt Nasyo
nal Sosyalizmin zaferini grecek kadar uzun yaad. Yine de Al
man milliyeti san modernlie saldrrken (bkz. blm 9.2)
sk sk kulland kapitalizm kart Romantik dnce tarznn
olumasna yardm etti.
Buna karlk Drkheim, organik dayanmann geliiminin
nceki duruma gre bir eit ilerlemeyi ierdii dncesiyle
Maine ve Spencera daha yakndr: yleyse burada btnn
bireysellii paralannkiyle ayn zamanda byr. Toplum, bir
likte hareket ederek ve unsurlarnn her birinin zgl biim
de kendine ait olan hareketlerinin artmasyla daha etkili ha
le gelir. Ama Drkheim, iblmne z karlar peinde ko
an bireyler arasnda yararc bir anlama olarak yaklaarak i
birliinin isel ahlakn gremedikleri iin Spencer ve Tnniese kar kar.16
The Division o f Labour bylece bir evrim kuram sunar; gerek
ten de Drkheim; Comte ve Spencer gibi, toplumsal evrimi, daha
versite hocal yapabileceini gsteren belgeyi) Hobbes zerine yapt al
ma ile 1881 ylnda Berlin niversitesinden ald; Prusya statistik Brosunda
alt; Kiel niversitesinde Ekonomi ve statistik hocal yapt, 1913-16; Al
man Sosyoloji Dem einin bakanlm yapt, 1909-33.
15 F. Tnnies, Community and Association (Londra, 1974), s. 39, 270.
16 Drkheim, Division, s. 8 5 ,1 6 8 .

201

karmak tiplerin zamanla daha basit ncllerinin yerini ald bir


farkllama sreci olarak grr. Ancak farkl toplum tiplerinin
yukar kan ayn dorusal diziye gre derecelendirildiini yad
sr. Darwin tarafndan biyolojik evrimin ynn belirtmek iin
kullanlan bir imgeden yararlanarak Drkheim, toplumsal tip
lerin btn soy kt tablosunun tamamn karmamz mm
kn olsayd, hi phesiz tek bir gvdesi, ama farkl dallan olan
bir allk biiminde olacan savunmutu. Aynca belirli bir dal
daki ilerlemenin -szgelimi, mekanik dayanmadan organik da
yanmaya olan ilerlemenin- toplam insan mutluluunda bir art
yansttn da reddeder: mutluluk deiimleri ile iblmndeki ilerleme arasmda hibir iliki yoktur.17 Son olarak Drkhe
im, nceki tarih felsefesini -Comteu bile bunun bir rnei ola
rak grr- toplumsal evreyi, ilerlemenin bebrleyici nedeni ola
rak deil, ilerlemeyi gerekletiren bir ara olarak gren ereksel
dnce yaps yznden eletirir.18
Durkheimn toplumsal evrim kuramn ncllerinden ayr
maya alrken Steven Lukes, Talcott Parsons gibi yorumcu
larn iddia ettii gibi, The Division o f L abou f da toplumsal de
iime getirilen aklamann biyolojik olduunu reddeder.19
Lukesin yorumu, The Rules o f Sociological Method [Sosyolojik
Yntemin Kurallar] adl kitapta (1895) genellenen bu akla
mann, iblmnn geliiminden sorumlu olan iki etmen be
lirlemesine dayanr. Bunlarn ilki, toplumsal birimlerin says
ya da toplumun hacmi olarak ifade ettiimiz ey; kincisi ise
insan kitlesinin younluk derecesi ya da dinamik younluk
adn verdiimiz eydir.20
Kabaca syleyecek olursak, buradaki mantk udur: ok sa
ydaki insan bir yere ne kadar sktrlrlarsa az saydaki kay
nak iin aralanndaki rekabet o kadar youn olacaktr; toplum
sal oyuncularn bu olaylar durumuna tepkileri, byk olaslk
17 A.g.e., s. 100 n. 17.
18 E. Durkheim, The Rules o f Sociological Method and Selected Texts on Sociology
and its Method, ed. S. Lukes, Londra (1982), s. 1 4 0,143.
19 Lukes, Durkheim, s. 167-8.
20 Durkheim, Rules, s. 136.

202

la daha fazla uzmanlama, dolaysyla da daha gelimi bir ib


lmne gitme yoluyla grece karlarn en yksek dzeye
karmaya almak olacaktr. Bu nedenle Durkheim, Spencerm
evresel farklarn ilevsel uzmanlamann yeterli bir art oldu
u iddiasn reddeder: Toplumlann hacmi ve younluklan ar
tarken iblm daha da artarsa bunun nedeni d koullann
daha fazla eitlenmesi deil, varolma mcadelesinin daha g
hale gelmesidir.21
blmne bir aklama olarak getirilen Smithin grn
mez elinin bu Danvinci versiyonuna ilikin ne dnrsek
dnelim Lukes saptanan nedenlerin yalnzca toplumsal ne
denler olduunu sylemekte hakldr. Ancak bu, Durkheimm
dncesinde biyolojik eilimler olup olmad sorusuna ak
lk getirmez. Bu yzden Spencerm biyoloji ve sosyoloji arasn
daki ilikiye ynelik ifadelerini ele alalm:
Bu iki bilimin birbiriyle balantl olduu iki farkl, ama e de
recede nemli nokta vardr. lk olarak, btn toplumsal ey
lemler bireylerin eylemleri tarafndan belirlendii ve bireyle
rin btn eylemleri de geni biimde yaam yasalanna uyan
hayati eylemler olduklan iin toplumsal eylemlerin aklc yo
rumu yaam yasalar bilgisini gerektirir. kinci olarak, bir top
lum btn olarak, yaayan birimlerinden ayn dnldn
de, bir hayvandaki byme, yap ve ilev zelliklerine benzer
byme, yap ve ilev zellikleri gsterir; ve bu sonuncu zel
likler ilki iin yararl birer anahtardr.22

Bylece Spencer biyoloji ile iki balant noktas olduunu


ne srer: ilk olarak, toplumlar onu oluturan bireylere indirgenebilen birer organizma olarak grlmelidir; ikinci olarak
toplumsal sreler canllar dnyasmdakine benzer ekilde i
ler. Durkheim ilk iddiay kesin olarak reddeder. Bilindii gibi,
The Rules o f Sociological Method adl kitabnda toplumsal ol
gular eyler gibi dnlmelidir diyerek sosyolojinin zerk
liini savunur. Durkheimm evrilen toplumsal olgular kavray
21 Durkheim, Division, s. 208.
22 H. Spencer, The Study o f Sociology (Londra, 1894), s. 326.

203

sonraki blmde daha yakndan incelenecektir. u an bizim


iin nemli olan ey, Durkheimm toplumsal olgulann bireyle
re ve onlarn zelliklerine indirgenebileceim kabul etmemesi
dir. Bu nedenle: toplum, salt bireylerin toplamndan ibaret de
ildir, ama onlarn birliinden oluan sistem, kendi zellikleri
olan zel bir gereklii temsil eder.23
Bu dnce tarz, Durkheimm sosyolojiyi ekonomiden ay
r bir bilim olarak oluturma projesi iin byk nem tayor
du. 19. yzyln sonuna doru marjinal ekonominin gelime
si, metodolojik bireycilik olarak bilinmeye balanan, toplumsal
yaplarn bireysel eylemlerin maksat d sonular olduu
retisinin aka belirtilmesini de kapsyordu. Bu nedenle marjinalist devrimin bir lideri olan AvusturyalI iktisat Cari Menger bireysel abalann maksat d sonulan olarak, oluturulmalanna ynelik ortak bir isten olmakszn (bireysel karlar
takip edilerek) ortaya kan toplumsal olgulan vurguluyor ve
bireyler ve abalan"nm tam olarak toplum bilimleri alann
daki zmlememizin son unsurlan, yani fizikteki kuvvet ve
atomlann edeeri olduunu savunuyordu.24
Metodolojik bireycilik, aslnda, marjinalist devrim -k i bu
devrimde genel refahn en st dzeye kanlmas, bireysel piya
sa oyunculannn z karlanna gre belirledikleri seimlerinin
maksat d sonucudur- sayesinde ekonomide yerleen akla
ma anlaynn bir genellemesidir. Daha nce de grdmz
gibi, Durkheim, zel durumlarda bu aklama trn kullan
maya istekli olsa da ekonomiyi bireysel eylemlerin bir yn
olarak deil, evrilen bir toplumsal organizma olarak gren marjinalistlerin muhaliflerine, Alman Tarih Okuluna (bkz. blm
7.1) yaknlk duyuyordu. Ayrca, Spencer ve Mengerin indirge
me iddias baarl olsayd o zaman Durkheimm zerk ahlak
bilimi iin gereken alan da ortadan kalkm olacakt. Bu ne
denle toplumsal olgulann zerklii zerinde srarcdr: kolek
tif eilimlerin varln savunur, nk yldan yla deimeyen
23 Durkheim, Rules, s. 35, 129.
24 C. Menger (1883), Problems o f Economics and Sociology (Urbana, 1963), s. 133,
142 n. 1.

204

tek tek bireylerin bilinci zerinde egemen olan kendine z


g (sui generis) eyleri, kuvvetleri... intihar istatistikleri ak
a gsterir.25 Daha genel olarak syleyecek olursak: Toplumsal
bir olgunun belirleyici nedeni, bireysel bilin durumlarnda deil,
nceki toplumsal olgularda aranmaldr. 26
Ne var ki eer Durkheimn metodolojik bireycilie kar
kmas, dorudan biyolojik indirgemecilik yapt sula
masndan onu koruyorsa Spencerm biyoloji ile sosyoloji ara
snda saptad benzer kavramlatrma srelerini ieren ikin
ci balant noktasna gelindiinde karlatmz durum pek
ak deildir. Durkheim, normal olan ile patolojik olan siste
matik olarak karlatrr. Bu nedenle eer normal koullar
da iblm toplumsal dayanma yaratyorsa tamamen fark
l, hatta zt sonular yaratmas da mmkndr. Bu patolo
jik ya da sapkn biimler, organik dayanmadaki birok
ksmi kopma arasnda olan ekonomik kriz ya da iflaslarn so
nularn, emek ile sermaye arasndaki atmay ve bilimsel
uzmanlamay ierir. Btn bu durumlarda iblm daya
nma yaratmazsa bu, organlar arasndaki ilikinin dzenlen
memi olmasndan, onlarn anomi durumunda olmalarndan
kaynaklanr.27
Durkheim, toplumsal bir olgunun, tarihsel adan belirli bir
toplumdaki ortalama tipe, yani trlerin en sk grlen zel
liklerinin en sk grnen biimleriyle bir eit bireysel soyut
lama biiminde bir araya getirilerek oluturulan varsaymsal
varlka uygun olduunda normal olduunu syler. Bylece
normalligi, geni biimde, rnein bireylerin kolektif bilince
her zaman uymalar mmkn olmad iin su [un] normal
sosyolojinin bir olgusu olduu biiminde yorumlar. Yine de
herhangi bir yaam biliminin temel amac, ister bireysel olsun
ister toplumsal, sonuta normal durumu tanmlayp aklamak
ve onu anormal olandan ayrmaktr.28
25 E. Durkheim (1897), Suicide (Londra, 1989), s. 307.
26 Durkheim, Rules, s. 134.
27 Durkheim, Division, s. 291, 2 9 2 ,3 0 4 .
28 Durkheim, Rules, s. 9 1 -2 ,1 0 6 n. 10, 104.

205

Dolaysyla Durkheimn toplumu hem salkl hem de has


ta olabilecek bir organizma olarak anlamasnda nemli olan
bir nokta vardr. Gerekten de sosyoloji, ancak belirli bir top
lumun normal durumunu anlamaya alarak ahlaksal ve po
litik rehberlik yapabilir, betimleme yapp aklamada bulu
nabilir:
eer arzu edilen ey salkl olandr diye dnlyorsa ve
eer salk durumu belirli bir eyse ve eylerin iindeyse ... biz
ileri gittike geri giden bir amac aresizce izlemeye artk ih
tiya yoktur; normal durumu srdrmek, eer bozulursa ye
niden kurmak ve eer deiirlerse normal koullarn nasl ol
duunu yeniden kefetmek iin ... yalnzca dzenli almal
yz. Onun grevi [devlet adamnn] ... doktorun greviyle ay
ndr: sal iyi bir konumda tutarak hastaln ortaya k
n engellemeye alr ya da hastalk ortaya ktnda onu te
davi etmeye alr.29

Sosyolojinin byle tbbi bir biimde anlalmas 19. yzyl


yaam bilimlerindeki yaygn bir varsaym yanstr. Bu neden
le Durkheim, sapkn biimlerin incelenmesi normal durumun
varl iin gereken koullan daha iyi saptamamz salayacak
tr diye yazarak her hastaln ona karlk gelen normal bir
ilevi vardr, hastalk yalnzca onun bozulmu, abartlm, azal
tlm ya da silinmi bir ifadesidir diyen byk fizyolog Clau
de Bemardm szlerini yineler.30 Bu tr iddialar, ilk olarak, nor
mal ve patolojik durumlarda ileyen mekanizmann zde ol
duu, ikinci olarak da bu iki koul arasndaki aynmn Durkheimm belirttii gibi eylerin iinde olan, nesnel bir aynm ol
duu anlamna gelir.
Ama en azndan kincisinin savunulmas ok zordur. Ge
orges Canguilhemin belirttii gibi, anormal olan ok fazla
ya da ok az olarak tanmlamak szde normal durumun nor
matif karakterini fark etmektir. Normal ya da fizyolojik du29 A.g.e., s. 104.
30 Durkheim, Division, s. 291; Bernard, alnt G. Canguilhem tarafndan yaplm
tr, The Normal and the Pathological (New York, 1991), s. 68.

206

ram artk salt bir olgu olarak akla kavuturulup aklana


cak bir zellik deildir, kimi deerlere balln bir gsterge
sidir. 19. yzyl tbbi dncesi zerine yapt o muhteem
incelemede Canguilhem, normal ve patolojik olan ayrt et
mek iin bir nesnel kriter bulmann gln gsterir. Nor
mali, rnein Qutelet ve Durkheimn (farkl biimlerde de
olsa) yapt gibi, istatistiksel olarak, ortalama asndan ta
nmlamak, tanm olarak, birok bireysel durumun ortalama
dan sapmas sorununu douracaktr. Ama bir durum anormal
olmadan nce ortalamadan ne kadar sapmaldr? Canguilhem
u sonuca varr:
Bir norm koymak [ro rm er ], normalletirmek, bir varla bir
ykmllk dayatmaktr - ykmlle ilikin eitlilii ve
farkllklanyla kendilerini bilinmeyenden de fazla bir ey, be
lirlenemeyen bir dman olarak gsteren verili bir ey dayat
maktr. Aslnda bu, kapsamna girmedii halde anlalmas
iin ona bal olan verilenin sektrn olumsuz biimde nite
lendiren, polemie ak bir kavramdr.31

Normal ve patolojik arasnda keyf olmayan bir izgi izme


nin zorluu Durkheimn su tartmasnda ortaya kar. Durk
heim bu konuda yle syler: suu toplumsal bir hastalk ko
numuna getirmek, hastaln rastlantsal olmadn, tersine
belirli durumlarda canl varln temel oluumundan kaynak
landn kabul etmek olacaktr.32 Su patolojik bir durum ola
maz, nk toplumun her yerinde bulunur: byle srekli bir
anormallik olmas, toplumun isel olarak kusurlu olduu anla
mna gelecektir. Bu nedenle Durkheimm normal ile patolojik
arasndaki ayrm kullanmas, yazlarnda biyolojik akl yrt
me biimlerinin olduunu gstermekle kalmaz, toplumsal is
tikrara ne kadar bal olduunu da gsterir.
Durkheim (bamsz toplum kuramnda deilse bile) sosyo
loji anlaynda birok ynden Comtem sadk bir takipisi ol
du. Durkheim gibi Comte da sosyolojinin, nesnesi bireysel ey
31 Canguilhem, N orm al, s. 56-7, 239.
32 Durkheim, Rules, s. 98.

207

lemlerin sonularna indirgenemeyecek zerk bir bilim oldu


unu savunuyordu. Buna ramen, yine Drkheim gibi, sos
yoloji ve biyolojiyi yakndan ilgili olarak gryordu; normal
ve patolojik olana ilikin kuramn gelitirilmesinde gerekten
nemli bir rol oynad. Bunlan yazarken Durkheimn eserleri
nin nemini azaltmak ya da Comtetan ayrld ya da onun te
sine getii noktalan gz ard etmek istemiyorum. Yine de, ile
ride greceimiz gibi, Weber evrimsel toplum kuramnn etki
sine gl bir biimde direnirken, Durkheimm dncesi, ki
mi nemli biimlerde bu kuramn varsaymlarna dayanr ve
onlan yaratc biimde gelitirir.

6.2. Ahlaki bir gereklik olarak toplum


The Division o f Labour adl kitabnda Drkheim, toplumsal
farkllama srecini nitelendirirken bu srecin, baka eylerle
birlikte, bireysel kiiliin kolektif bilinten gittike zgrle
mesini de ierdiini belirtir. Bu toplumsal evrim anlay, iki
toplumsal dayanma tipindeki kolektif bilincin greli arl
n karlatrrken birinden tekine olan hareketi aklamak
iin yalnzca inan ve temsillere dayanmaz. Tersine, toplum
sal farkllamann temel nedenleri, daha nce de grdmz
gibi, Durkheimm toplumun hacmi ve younluu adn ver
dii eylerdir. Hatta Drkheim yle yazar: Her ey meka
nik bir ekilde olur. Toplumsal kitlenin dengesinde bir krl
ma olmas ancak daha fazla iblm ile zlebilecek at
malara neden olur; ite ilerlemenin itici gc budur.33 Ger
ekten de Lewis Coserin belirttii gibi Drkheim, The Divi
sion o f Labourda byk oranda yapsalc bir zmlemecidir,
kimi yorumcularn dndkleri gibi Marxtan ok da uzak
deildir.34
Yine de bu eserin ardndan Drkheim toplumu, kolektif tem
sillerden -bireysel bilincin zelliklerine indirgenemeyecek zi
hinsel durumlardan- oluan ahlaksal bir varlk olarak kavram33 Drkheim, Division, s. 212.
34 L. Coser, giri, a.g.e., s. xviii.

208

latrmaya balar. Bu deiimin ls Durkheimm 1897 y


lnda Antonio Labriolanm Essays on the Materialist Conception
o f History [Materyalist Tarih Anlay zerine Denemeler] ad
l eseri zerine yazd eletiride kaytldr. Burada Marksistlerle toplumsal yaamn ona katlanlann kavrayyla deil, on
larn bilincinden kaan derin nedenler tarafndan aklanma
s gerektii konusunda ayn fikirde olsa da Durkheim tarihsel
materyalizmde aklayc ncelik tannan ekonomik etmenin
ikincil ve tretilmi olduunu savunur:
Marksist hipotez kantlanmam olmakla kalmaz, yerleik
grnen olgularn da karsndadr. Sosyologlar ve tarihi
ler dinin btn toplumsal olgular arasnda en ilkeli olduu
konusundaki ortak fikirlerinde giderek daha da ok birle
mektedirler ... Ama biz dini ekonomiye indirgemenin yolu
nu da bu indirgemeyi gerekten gerekletirecek yolu da bil
miyoruz.35

Bu deiimle balantl olarak, The Rules of Sociological Method, genellikle yorumcular tarafndan, Division o f Labourda
kullanlan yaklam aa karmaya alrken ayn zamanda
belirli alardan Durkheimm daha sonra ortaya kan gr,
din btn toplumsal olgularn en ilkelidire ynelen bir gei
eseri olarak grlr. Bu nedenle Durkheim, Rulesda toplum
sal olgulara ilikin u tanm getirir: Toplumsal bir olgu, sabit
olsa da olmasa da bireye dardan bir kstlama getirme yetene
ine sahip olan bir eylem biimidir. Toplumsal olgulara rnek
olarak hem kolektif temsilleri hem de anatomik ya da mor
folojik yapdaki toplumsal olgularT gsterir. Bunlarn kincisi
toplumun temel paralarnn saysn ve yapsn, birbirleriyle
balant biimlerini, birbirlerine kaynama derecelerini, dnya
yzeyinde nfusun dalmn, iletiim ann bykln ve
doasn, konutlarn tasarmn, vb. - baka bir deyile, Durkheimm, iblmnn geliimini aklamaya alrken sayd
btn etmenleri ierir.36
35 Durkheim, Rules, s. 171, 174, 173.
36 A.g.e., s. 5 9 ,5 7 .

209

Ama Durkheim, onu bir tr metafizik kolektivizm yapmak


la sulayan neo-Kant felsefecilere kar kendi toplumsal ol
gu anlaym savunmaya baladnda, bu olgular gerekten de
kolektif temsillerle eit grme eilimine girer. Bu nedenle In
dividual and Collective Representations [Bireysel ve Kolektif
Temsiller] (1898) balkl yazsnda yle syler:
Btn toplumsal olgulann istisnasz kendilerini bireye dayat
tklar ifadesine kar kabilecek olsak da din inan ve uygu
lamalar, ahlak kurallar ve saysz hukuk kural -yani, toplu
yaamn en karakteristik gstergeleri- sz konusu olduunda
bundan kuku duymak mmkn deil. Btn bunlar zorunlu
dur ve bu zorunluluk, bu eylem ve dnce biimlerinin bire
yin eseri olmadnn, onun zerindeki, mistiklerin Tann ad
n verdii ya da daha bilimsel adan anlalabilecek olan bir
ahlaksal gten geldiinin kantdr.37

Bylece dsall ve kstlamay toplumsal olgulann varl


nn zorunlu koulu haline getirerek Durkheim yle bir nokta
ya ulamt ki yalnzca kolektif temsillerin bu koullar yeri
ne getirdiinden emin olabiliyordu. Aynca Durkheim bu tem
sillerin, The Division o f Labour adl eserinde aynntlaryla in
celedii morfolojik olgulardaki dayanaklarndan bam
sz olarak gelien ksmen zerk gereklikler olduunu sa
vundu:
Onlar [kolektif temsiller] birbirini etkileme ve pskrtme ve
kendi aralannda, ortamlannn koullan tarafndan deil, do
al ilikileri tarafndan saptanan eitli sentezler kurma gc
ne sahiptirler. Dolaysyla bu sentezlerden doan yeni temsil
ler de ayn yapya sahiptir; onlar toplumsal yapnn u ya da bu
zelliinden deil, teki kolektif temsillerden kaynaklanr.38

Bu nedenle Durkheim unu ifade eder: Topluluk psikolo


jisi sosyolojidir, bu kadar basit.39 Durkheimn olgunluk d
37 E. Durkheim, Sociology and Philosophy, ed. C. Bougl (Londra, 1953), s. 25.
38 A.g.e., s. 31.
39 A.g.e., s. 34 n. 1.

210

nemindeki sosyoloji anlay gerekten de David Lockwoodun


normatif ilevselcilik adn verdii, toplumun, isel zelli
i bir dizi ortak deer ve inan olan ahlaksal ve nihai olarak
din bir varlk olduu dncesfdir.40 iblmnn patolojik
biimlerinin bu bak as iin ne kadar ciddi bir sorun olu
turduunu deerlendirecek olursak, zellikle ekonomik krizler
ve snf atmas, en iyi olaslkla birletirici ahlaksal bir uzla
mann ksmi verimliliini, en kt olaslkla da bu uzlamann
kn temsil eder.
Durkheimm en nl monografi Suicide [ntihar] (1897),
benzer biimde, ahlaki dzenlemenin sonularn -v e yoklu
unu- irdeler. Durkheim, genel yntemiyle tutarl bir biimde,
intihann, istatistiksel dzenliliklerin zmlenmesi ile doru
lanabilecek, bireysel deil toplumsal nedenleri olduu zerin
de srarla durur. Bu zmleme, ona gre, modem toplumlarda
intihar [m] bireyin bir paras olduu toplumsal gruplarn b
tnleme derecesi ile ters orantl olarak dei [tigini] gsterir.
Durkheim bencilce/zgeci ve anomik/kaderci olmak zere bir
birine zt iki ift intihar tipi olduunu dnr. Bencilce inti
har bireyciliin bir sonucudur; toplumsal balarn gevemesi
nin, bir eit kolektif dermanszlk ya da toplumsal hastaln
neden olduu aresizlikten kaynaklanr. Ama eer ... an bi
reyleme intihara yol ayorsa, yetersiz bireyleme de ayn et
kiyi yaratr. zgeci intihar, insanlann toplumsal ykmllk
leri yznden kendilerini ldrdkleri, rnein yalar ya da
hastalktan yznden toplum zerinde bir yk olan ya da st
leri ldnde kendilerini ldren ilkel insanlar arasnda hi
kukusuz ok yaygndr.41
Anomik intihar, modem toplumdaki ahlaki dzenlemelerin
zayflnn dorudan sonucudur. Anomi - dzenleme yok
luu- en ak olarak iktisadi evrimin ini klarnda g
rlr; bunlar intihar oranndaki artlarla dorudan ilikili
dir; aslnda anomi, genel olarak ticaret ve sanayide kronik bir
durumdadr:
40 D. Lockwood, Solidarity and Schism (Oxford, 1992), s. 7-8.
41 Durkheim, Suicide, s. 209, 214, 2 1 7 ,2 1 9 .

211

Orada kriz durumu ve a n o m i srekli ve deyim yerindeyse nor


maldir. Agzllk, merdivenin stnden altna kadar, son
basaman nerede bulacan bilmeksizin yaylr. Hibir ey
onu sakinletiremez, nk koyduu hedef, ulaabileceinin
ok tesindedir. Geni hayal gcnn ryalaryla karlatrl
dnda gerek deersiz grnr; bu nedenle gereklikten ka
lr, ama ayn zamanda zamanla gereklie dnen olaslk
tan da kalr. Yenilikler, bilinmeyen zevkler ve adsz duygular
iin bir susuzluk ba gsterir, btn bunlar tadldktan sonra
ekiciliini yitirir. Bu nedenle insann en kk baarszla
bile dayanma gc kalmaz.42

Eer anomik intiharda temel olarak bireysel tutkularda top


lumun etkisi yoksa bylece onlan dizginsiz brakyorsa kart
olan kaderci intihar an fiziksel ve ahlaki despotizm tarafn
dan an dzenleme yaplmasnn, gelecekleri acmaszca en
gellenmi, tutkulan baskc disiplin tarafndan boulan insan
lar yaratlmasnn sonucunda ortaya kar. Yine de Durkheimm ilgilendii asl ey, toplumsal kstlama ve ahlaki dzenle
menin anlndan deil, olmamasndan kaynaklanan intihar
biimleridir: ada yaamda ok az nemi olmas nedeniyle
kaderci intihardan bir dipnotta sz eder.43
Durkheimn anomi betimlemesi, Marxn Komnist Manifestoda szn ettii burjuvazi dneminin sonsuz be
lirsizlik ve skntsm andrr. Ama bu duruma getirdikle
ri aklamalar birbirinden ok farkldr. Marxa gre, srek
li olarak rahatszlk iinde bulunan modernlik durumu ser
mayenin rekabeti bir biimde birikmesinin ve beraberinde
getirdii dinamik istikrarszln sonucudur. Buna karlk,
Durkheimn anomi tehisi Bat dncesinin uzun zamandan
beri var olan temalarn -zellikle de Platonun hem salkl
bir benin hem de dzgn bir biimde ynetilen kentin duyu
sal arzularmz ve tutkularmz ynlendirmek ve kontrol et
mek iin akla ihtiya duyduu savn- anmsatr. te bu is
42 A.g.e., s. 253, 254, 256 (eviri deitirilmitir).
43 A.g.e., s. 258, 276 n. 25.

212

teklerin dzenleme d kalmas nedeniyle modernlik para


lara ayrlmtr.
yleyse bu durum nasl iyiletirilebilir? Bu sorunun yan
t tehisinde gizlidir: uygun bir ahlaki dzenleme trnn ku
rulmasyla. Durkheim bunun iin bir dizi kurumsal reform
yaplmas gerektiine inanr. Suicideda ve The Division o f Labourun (1902) ikinci basksna yazd nszde, birliin bi
reyi ahlaki yaltlmlktan kurtaracak bir ortam hazrlamak
iin gereken her eye sahip olduunu ve teki gruplarn ger
ek yetersizlikleriyle kar karya kalndnda yalnzca birli
in bu vazgeilmez grevi doldurabileceini savunarak mes
lek grubu ya da birlii adn verdii Ortaa loncalarnn mo
dernletirilmi bir versiyonunun yeniden hayata geirilmesi
ni savunur.44 Durkheim, ulusal lekte ileyen bylesi birlikle
rin karlkl yardm ilevlerini, birok eitsel etkinlii ve
belirli bir eit sanatsal etkinlii yerine getirmesi gerektii
ni savunur.45
Bu zm, Ortaalara duyulan muhafazakr bir zlemi an
dryor gibi grnebilir. Yine de Durkheim, bugnn top
lumsal koullarna uymayan gelenekleri ve uygulamalar
canlandrmaya ynelik btn giriimlere kar kar ve birbirleriyle hl atma iinde olan organlar arasnda uyum
lu bir ibirlii yaratmann yollarn bulmak iin btn so
runlarmzn kayna olan dsal eitsizlikleri azaltmak ge
rektiini savunur. Bunu salamak iin de en azndan kaltm
sal ayrcalklardan kaynaklanan btn rekabeti avantajlar
kaldrarak frsat eitlii yaratmak gerekir. Ne var ki, Jean Jauresnin temsil ettii Fransz sosyalizminin daha lml kana
dna sempatiyle yaklamakla birlikte Durkheim, doal yete
neklerdeki farkllklar ve verimli performans salamak iin
hiyerarik rgtlenmenin zorunlu olmas nedeniyle ibl
mnn ilerlemesi[nin] ... srekli artan bir eitsizlik anlamna
geldiini savunur.46 Modern endstriyel teknolojinin kamu
44 A.g.e., s. 378-9.
45 Durkheim, Division, s. liii.
46 A.g.e., s. 339-40, 314.

213

mlkiyetinde olmasnn mevcut anari durumunu sona erdi


receine inanmaz
nk, bir kez daha tekrar edeceim, bu
anari durumu, aygtn bu kiilerin ya da bakalarnn ellerin
de olmasndan deil, ondan kan etkinliklerin dzenlenme
mesinden kaynaklanr.47
Ulusal birlikler de tek balarna anominin stesinden gele
mezler. Gerekten de zel meslek gruplarnn karlarn gl
bir biimde ifade ederek daha fazla toplumsal zlmeye neden
olabilirler. Bu kolektif tikelcilikten kurtulmann tek yolu ve
bunun bireye ifade ettii ey, bu bireysel kolektifliklerle ilgili
olarak ... genel kolektiflii yanstma grevi olan zel bir kurum
oluturmaktr. Bu grevi devlet yerine getirir. Marx ve Weberden farkl olarak Drkheim, devleti bal bana baskc bir
kurum olarak grmez. Dzgn ileyen bir devlet, bireyin ger
eklemesi iin zorunlu kouldur. Daha da zel olarak Devlet,
topluluk iin iyi olan belirli temsilleri ortaya karma sorumlu
luunda olan zel bir organdr. Onun btn yaam... dsal
eylemde deil, tartmalarda, yani temsillerde... deiiklik yap
may ierir. Daha da net bir biimde ifade edecek olursak, Dev
let toplumsal dnce organdr.48
Dolaysyla devlet kolektif bilincin en st ifadesidir. Dahas
kolektif temsiller daha ak bir biimde ifade edildike bilin
li dncenin ve eletiri ve tartmann nesneleri haline gelir
ler. Demokrasi bu srecin kurumsal ifadesidir. Geliimi, kar
mak, hzla deien modem toplumlarm ihtiyalarna verilen
bir cevaptr:
eyler ayn ekilde olmaya devam ettiinde davranlar iin
alkanlk yeterli olacaktr, ama koullar devaml olarak dei
irken alkanlk, tersine, egemen kontrolnde olmamaldr.
Yalnzca dnce, yeni ve etkili uygulamalann kefini mm
kn klabilir, nk ancak dnce yoluyla gelecek tahmin
edilebilir. te bu nedenle mzakere m eclisleri bir kurum
olarak giderek daha yaygn biimde kabul gryor. Onlar,
47 Drkheim, Professional Ethics, s. 31.
48 A.g.e., s. 62, 50, 51.

214

toplumlann kendileri ile ilgili ayrntl biimde dnmele


rini salayan aralardr, dolaysyla bugnk kolektif varlk
koullarnn talep ettii neredeyse srekli deiimlerin ara
c haline gelirler.49

Demokratik kurumlann geliimi, Durkheima gre, ayn za


manda bireysel zgrle olan modem talebi yanstr. Ama bu
zgrlk, doaya kar isyan etmeyi iermez - bylesi bir ba
kaldr, ister maddi dnyann, ister toplumsal dnyann kuvvet
lerine kar yaplsn, anlamsz ve verimsiz olacakr. nsanlar iin,
zerk olmak demek, boyun emesi gereken zorunluluklar anla
yarak olgular tam olarak bilerek onlar kabul etmek demektir.50
Bu zorunluluklarn farknda olunmas biimindeki esasen Stoik
olan zgrlk anlay, Durkheimm politik kuramnn Hegelinkini (bkz. blm 2.1) anmsatt noktalardan biridir. Hegel si
vil toplumun atmalarnn ve istikrarszlnn stesinden ge
linmesine yardm etmek iin birliklerin canlandrlmasn savun
mutu; ayn zamanda modem devleti (Durkheimm kolektif d
nce ve mzakerelerin ayrlmaz mekanizmalar olarak grd
temsil demokrasi yaplan olmakszn) bir btn olarak toplu
mun karlarnn bir noktada toplanmas olarak grmt.
Durkheimm politik kuramnda baka konularn yansmalan da vardr. Tocqueville de demokratik kamu yaamnn ve
hayati nem tayan zel birliklerin bir araya gelmesinin bi
reyi ve toplumu uzlatrmak iin gerekli olduuna inanm
t (bkz. blm 3.2). Durkheim gibi Rousseau da bireylerin
zel arzulann kanalize edip denetleyerek ortak arzulara (ge
nel irade) boyun emelerini salamak iin kurumsal ara
lar bulmaya almt. Bylesi aralardan biri Durkheimn
da byk nem verdii eitimdi. retmene ilikin olarak
unlar yazmt: Papazn Tanrnm yorumcusu olmas gibi
o da ... zamannn ve lkesinin byk ahlaki dncelerinin
yorumcusudur. 51
49 A.g.e., s. 90.
50 A.g.e., s. 91.
51 Alnt Lukes tarafndan yaplmtr, Durkheim, s. 116.

215

Eitime atfettii nem Durkheimm nc Cumhuriyette


kazand entelektel n aklamaya yeter. Ruhban snf
na iddetli biimde kar kan ama toplumsal adan muhafa
zakr olan politik olarak baskn Radikaller, nfusa cumhuriyet
i deerleri alamak iin temel ara olarak laik ve kamusal il
kokul sistemine dayandlar: Durkheim bu strateji iin toplumsal-kuramsal bir gereke sundu. O zamanlar bir Marksist olan
Georges Sorel, 1895 ylnda onu ok doru bir biimde ekono
mik ilikilerde daha fazla adalet getiren, insanlarn entelektel
ve ahlaki geliimini destekleyen, sanayinin daha bilimsel yn
lerde gelimesine n ayak olan muhafazakr demokrasinin ye
ni dncelerinin kuramcs ve Devlet mdahalesinden ya
na biri olarak betimlemiti.52

6.3. Anlam ve inan


Durkheimm toplumu (Lockwoodun deyimiyle) nihai ola
rak din bir varlk olarak grmesi son byk eseri The Elementary Forms o f the Religious Lifeda [Din Yaamn Temel Biim
leri] (1912) en st noktasna ular. lkel toplumlardaki din
inan ve uygulamalara byk lde Avustralyann yerli kabi
leleri zerine yaplan rnek olay incelemelerinden yararlanarak
bakmas, Durkheimm antropolojik aratrmalarn doa ve top
lumsal dzenin kaynaklarna ilikin olarak gsterdii kantla
ra giderek artan ilgisini yanstr. Dnceleri evrimci varsaym
lar gstermeye devam etse de -Lukesin belirttii gibi (kltrel
ve yapsal) basitlik ve evrimsel ncelik arasnda bir kimlik olma
sn aksiyomatik olarak gryordu- odak noktasnda olan bu
kayma nedeniyle Durkheimm Comte ve Spencerdan devrald
bireysel toplundan evrimsel bir ilerici farkllama dizisi iine
yerletirme sorunsal artk dnceleri arasnda ilk srada deil
di.53 Bu anlamda Elementary Forms tepe noktasna yapsalclk ve
post-yapsalclkta ulaan (bkz. blm 11) evrimsel kuramlann
her eidine kar gelecek tepkinin habercilerinden biridir.
52 Alnt a.g.e.den yaplmtr, s. 320.
53 A.g.e., s. 456.

216

Olaanst zengin ve karmak bir eserin zorunlu olarak


yetersiz olacak bir zetini vermeye almaktansa Elementary
Formsun yalnzca drt ana temasndan sz edeceim. lk ola
rak, Durkheim, aratrmalarndan yararland daha ok tngilizlerden oluan antropologlarn yazlarnda yer alan akl
c din anlayn eletirir. Doa st varlklar insann zihin
sel durumlarnn izdm olarak gren F. W. Tylor ve te
ki animizm (canlclk) kuramclarna gre din inanlar hi
bir nesnel temeli olmayan sanrsal temsillerdir. Durkheim,
kkenleri Aydmlanmamn dinin papazlarn hayal ettikleri
byk bir hata olduu grne dayanan bylesi yorumla
ra kar kar:
Hatalarn tarihe nfuz edebildikleri yadsnamayacak bir ger
ektir; ama bir dizi istisnai durumun bir araya geldii koullar
dnda, u y g u la m a d a d o ru olmadklar srece, yani uratkla
r eylere ilikin kuramsal olarak tam bir fikir vermeden, bizi
iyi ya da kt nasl etkilediklerini iyi bir ekilde ifade etmedik
leri srece tarihe hibir zaman nfuz edemezler.54

Din inanlarn uygulamadaki doruluu onlann dnyay


la biimsel olarak rtmelerinde deil, cevap verdikleri ihti
yalarda yatar. Aydnlanma ve ilkel din rencileri olan ta
kipilerinin yapt hata, bir bakma din inanca insanlarla do
al evreleri arasndaki ilemler sorunu olarak yaklamalarn
dan kaynaklanr. Sorun bu ekilde tanmlandktan sonra birok
din temsilin yetersizliini modem fizik bilimlerinin bak a
sna gre gstermek kolaydr. Ama, Durkheim yle der: di
nin kendimizi mantkl nesnelere adapte etmemizden daha ba
ka bir ihtiyaca cevap verdiini varsayalm: o zaman bu ihtiyac
karlamad ya da kt bir biimde karlad olgusu tarafn
dan zayflatlma riskini gze alamayacaktr.55
Dinin karlad ihtiya toplumsaldr. Bu bizi ikinci temamz
olan Durkheimm asl din kuramna gtrr:
54 E. Durkheim (1912), The Elem entary Form s o f the Religious L ife (New York,
1965), s. 8 6 ,8 7 ,9 8 -9 .
55 A.g.e., s. 102.

217

Bylece [din yoluyla] ona [bireye] dayatlan g ve onun hay


ranlna neden olan ey, tanrlar yalnzca teslis biimini alan
toplumdur. Din, ksaca, toplumun kendisiyle ilgili bilinlen
mesini salayan semboller sistemidir; kolektif varolula ilgili
karakteristik dnme biimidir.56

Bu nedenle toplum nihai olarak din bir varlktr, nk


dinde taplan ey toplumun kendisidir. Durkheim, insanlar
Tanr ile toplum arasnda seim yapmaldr der ama kendisi
nin bu seimle bir ilgisi olmadn syler: nk ben Tanrda yalnzca sembolik olarak deitirilerek ifade edilmi top
lumu gryorum.57 nl ifadesindeki gibi, Durkheim, dini,
kutsal olanla dind olan arasndaki uyumazlk asndan ta
nmlar:
btn din olgulann gerek zellii tm evrenin her zaman bi
linen ve bilinebilir olarak ikiye ayrlm olarak, var olan her e
yi ieren ama birbirlerini kkten biimde darda brakan iki
snf olarak dnmeleridir. Kutsal eyler yasaklarn koruyup
yaltt eylerdir; dind olanlar ise bu yasaklarn uyguland
eylerdir.58

Yine de Lukesin belirttii gibi, Durkheimn kutsal olan


ile dind arasndaki ik ilii... toplumsal olan ile bireysel olan
arasnda temel ve oklu bir ikilik olmasndan kaynaklanr ve
bu ikilikle aklanr; bu ikilik onun dncesinin merkezin
de yer alr.59 Bylece AvustralyalI yerlilerin yasaklarn uygu
land belirli klanlarn totem nesneleri de dahil olmak ze
re doal trleri snflandrmalar, toplumlannn isel yaps
n, zellikle de klanlara, evlilik-smflarma ve blmlere (ya
da fratrilere) ayrlmasn yanstr. Bu nedenle eylerin snf
lanmas insanlarn snflanmasn y ara tr, bylece eer to
temizm bir zelliiyle insanlarn doal nesnelere (ilgili to
tem trlerine) gre klanlara ayrlmasysa, ayn zamanda da,
56 Durkheim, Suicide, s. 312.
57 Durkheim, Sociology and Philosophy, s. 52 (eviri deitirilmitir).
58 Durkheim, Elementary Forms, s. 56.
59 Lukes, Durkheim, s. 26; karlatnn s. 20-1.

218

tersten sylersek, toplumsal gruplara gre doal nesnelerin


gruplanmasdr. 60
Bu adan bakldnda Durkheim unu savunur: din ak
lanamaz bir sann olmaktan kar ve gereklikteki yerini alr.
Aslnda, inanan kimse dayand ve kendinde en iyi olan ey
lerin kayna olan ahlaki gcn varlna inandnda kan
drlm olmaz; byle bir g vardr: toplum. Bu kuram di
ne bireylerin kendilerine yesi olduu toplumu yansttkla
r ve onunla birlikte sahip olduklar belirsiz ama yakn iliki
lerin oluturduu fikirler sistemi olarak getirilen ilevsel bir
aklamaya edeerdir.61 Toplumsal bir uygulamaya getirilen
herhangi bir ilevsel deerlendirme gibi, Durkheimn kuram
nn, bu uygulamann gerekletireceini iddia ettii roln me
kanizmasn belirtmesi gerekir. nc temamz olan din! ritelleri zmlemesini, bu koulu yerine getirme abas ola
rak deerlendirebiliriz.
Durkheim, kltlerin btn dinlerde ... ok byk bir rol...
oynadn savunur: Bunun nedeni, eylemde bulunmad s
rece toplumun etkisini hissettirememesidir ve onu oluturan
bireyler bir araya gelip ortak hareket etmedikleri srece de top
lumun eylemde bulunamamasdr. Din riteller toplumun
yelerini kolektif kimliklerini ortak bir ekilde pekitirecekle
ri bir ortamda bir araya getirmeye yarar. Bu nedenle kltn et
kisi dayandmz ve bize dayanan ahlaki bir varl, yani top
lumu dzenli olarak yeniden yaratmaktr. Ama kltte yap
lan trenlerin etkisi yalnzca entelektel ve tinsel olmakla kal
maz, orada toplananlarn kolektif duygulan zerinde de etki
li olur. Ritellerde toplanan katlmclar, ortak eylemleri yoluy
la duygusal adan yksek bir noktaya, kolektif bir coku du
rumuna ularlar.62
Durkheim, duygular bu canlla ulatnda, ac verici ola
bilirler, ama bunaltc deildirler; tersine, btn etkin kuvvet-

_________________

60 E. Durkheim ve M. Mauss (1903), Primitive Classification (Londra, 1963), s.


11 ,1 7 -1 8 .
61 Durkheim, Elementary Forms, s. 257.
62 A.g.e., s. 4 6 5 ,3 8 9 ,4 0 5 .

219

terimizin ve hatta dsal eneji fazlamzn harekete gemesi an


lamna gelen bir coku durumunu ifade ederler. Bu coku du
rumlar bylece katlmclar tarafndan ritellerde yaplan iyi
tanmlanm klt amalanndan ok, verdikleri zevk nedeniy
le yaplan fazla ve gereksiz lks eserler, yani sanat eserleri ve
cokulu hareketlerde ifadesini bulan art enerjinin aa vu
rulmasn ierir. Ama kltn bu yeniden yaratma boyutu,
onun baskn ilevi olan toplumun yelerini ortak kimliklerinin
yenilenmi bir biimiyle dnyevi, dind yaamlarna geri gn
dermenin yannda ikinci planda kalr:
Bir toplum kendi kendisinin farkna varmak ve bylece elde et
tii duygulan yeterli younluk derecesinde korumak iin top
lanmal ve kendini younlatrmaldr. imdi bu younlama,
henz uyanan yeni yaamn izildii bir grup ideal anlayta bi
imlenen zihinsel yaama bir coku getirir; bu anlaylar yaa
mn gnlk ileri iin elimizin alnda olan bu yeni fiziksel kuvveder dizisiyle rtr. Bir toplum bir ideal yaratmadan kendini
ne batan yaratabilir ne de yeniden yaratabilir.63
Durkheimn bu kolektif coku durumlarna ilikin
zmlemesi en arpc dncelerinden biridir. Bunun, din ritellerden ok, toplumsal uygulamalara -rnein amac toplu
mu pekitirmek deil, toplumda reform ve hatta devrim yap
mak olan kolektif hareketlere- uygulanmasn kabul eder g
rnyordu. Ama burada daha nemli olan ey bu zmleme
nin nemli bir sonucudur: eer bir toplumun varlnn de
vam, duygusal dinamii bir idealin varsaylmast gerekti
ren kolektif eylemler yoluyla yenilenmesine dayanyorsa o za
man toplum basit bir biimde klt saygnn gerek nesnesi
olmakla kalmaz btn toplumlar zorunlu olarak din bir boyu
ta sahip olur. Gerekten de Durkheim yle syler: dinde son
suz olan bir ey vardr: klt ve inan.64 Bu ifade Durkheimn
Aydnlanma aklclndan uzakln gsterir: ateist olmayan
o phdosophelann bile temelsiz batl uygulamalar olarak kk
63 A.g.e., s. 453-4, 426, 470.
64 A.g.e., s. 478.

220

grd din yaamn o zelliklerine, ileyen bir toplumun ay


rlmaz gereklilikleriymi gibi davranr.
Ayn uzaklk Durkheimm din kuramndan kardmz dr
dnc temada yani bilgi sosyolojisinde de grlr. lkel din
lerin karakteristik zellii olan kategori sistemlerine - rn e
in yukarda ksaca szn ettiimiz AvustralyalI totem inan
larnda olanlara- byk nem verir. Durkheimn Elementary
Formsda ve yeeni Marcel Mauss ile birlikte yazd Primitive
Classificatiorida [ilkel Snflandrma] bunlar zerine yrtt
tartma, Levi-Straussun yapsal antropolojisinin balang
noktalarndan birini (bkz. blm 11.2) oluturur. Grd
mz gibi, Durkheim ve Mauss [Avustralyann] toplumsal sis
temi ile bu totemik snflandrma sisteminin mant arasnda
rastlantsal olmayan yakn bir balant olduunu kefettikleri
ni iddia ederler. Ama bu yalnzca daha kapsaml bir tezin ba
lang noktasndan ibarettir:
Toplum, smflamac dncenin izledii bir modelden ibaret
deildi; snflandrma sisteminin paralan olarak grev yapan
paralar onun kendi paralanyd. lk mantksal kategoriler
toplumsal kategorilerdi, ilk nesneler snflandrmas bu nesne
lerin birletirildii insan snflanyd. nsanlar gruplandnld
ve kendilerini gruplar biiminde dndkleri iin dnce
lerinde de baka eyleri grupladlar ve en bata iki temellendir
me biimi ayrt edilmez biimde birbirine kart.65

Bu nedenle Durkheim Bat dncesinin Yunanllardan dev


rald eitli temel kategorilerin -yer, zaman, snf, say, ne
den, kiilik, vb - bu ilkel snflandrmalardan ktn savu
nur: onlar din dncenin birer rndr ve dolaysy
la genel olarak din inanlar ve kavramlar gibi grubun zihin
sel durumlarm gsteren esas olarak kolektif temsillerdir.
Sonu olarak, zerine kurulduklar ve rgtlendikleri e
ye, morfolojisine, din, ahlaki, ekonomik kuramlarna, vb.
dayanmaldrlar. 66
65 Durkheim ve Mauss, Primitive Classification, s. 40-1, 82-3.
66 Durkheim, Elementary Forms, s. 22, 28.

221

Durkheim bu temel kategorilere zihnin erevesi adn ve


rir. Onlarn rolne ilikin genel anlay, hocalarndan biri olan
felsefeci Emile Boutroux gibi neo-Kantlarm etkisini yanstr.
Ama Kant, anlama kategorilerini olas her tr deneyimin zo
runlu koulu olarak grmt. Kategorilere tarihsel bir kken
atfederken Durkheim kuvvetlerini zayflatm ya da onlar zel
toplumsal koullara greli hale getirmi gibi grnebilir. Ama
aslnda niyeti bu deildir. Bu nedenle yle yazar:
Bu zsel dnceler zerinde insanlar her an anlamasalard,
ayn zaman, yer, neden, say, vb. anlayna sahip olmasalar
d zihinleri arasnda balant kurulmas da yaam da imknsz
olurdu. Bu nedenle toplum, kendini terk etmedii srece ka
tegorileri bireylerin zgr seimine brakamazd. Toplumun
yaamas iin yalnzca yeterli dzeyde ahlaki uyumlulua ih
tiya yoktur, ayn zamanda gvenli bir biimde gidemeyece
i noktann tesinde minimum dzeyde bir mantksal uyum
da vardr. Bu nedenle bylesi ayrlklar ngrmek iin ye
leri zerinde tm otoritesini kullanr. Zihin bu dnce bi
imlerinden grnte bamsz mdr? Artk zihin kelime
nin gerek anlamyla insan zihni olarak grlmez ve ona bu
na gre yaklalr ... Bu, aklda bulunan ve nerilerini gven
le kabul etmemizi salayan istisnai otoritenin kkeni gibi g
rnmektedir. Bu otorite toplumun otoritesidir ve kendini tm
ortak eylemlerin ayrlmaz koulu olan belirli bir dnce bi
imine dntrr.67

Bu olduka kayg verici paragraf, mevcut kategorileri kabul


etmeyenlerin toplumsal yaptrmlarn nesnesi olacan belir
terek Canguilhemin normalletirmenin ounlukla sz dinle
meyen gereklie ykmllkler dayatmak olduu nerme
sini akla getirir (bkz. blm 6.1). Ayn zamanda kimi savlar
geerli, kimi cmleleri doru kabul etmemize neden olan zor
layc gcn kolektif bilincin bireyi ynetme gcnden kay
nakland anlamna gelir. Durkheim bu iddiay tam olarak
1913-14 yllarnda verdii konferanslarda ortaya koyar. Bu67 A.g.e., s. 22, 30 (eviri deitirilmitir).

222

rada temsillerimizin gereklikle rtmesi olarak anladmz


klasik doruluk anlayna William James ve teki Amerika
l pragmatist felsefecilerin ynelttikleri saldrya cevap verme
ye almt. James e gre, inanlanmz onun ulalamaz bir
ideal anlamna geldiini iddia ettii eylere gre deerlendir
mek yerine, onlar uygulamadaki yararlarna gre deerlen
dirmeliydik.
Bu eletiri, Comtetan ve Descartesla balayan aklc gele
nekten, bilimin nesnel bilgi olarak grlmesi anlayn devra
lan Durkheima kar bir meydan okumayd. Durkheima g
re bizim btn Fransz kltrmz esas olarak aklc bir kl
trdr ...Bu nedenle aklcln tmden olumsuzlanmas b
tn ulusal kltrmz ykacandan bir tehlike ierir. Yi
ne de Durkheim vatansever biimde aklcl savunma ii
ne belirli bir lde pragmatizme ynelik sempatiyi de kat
madan edemez. Felsefeyi dogmatik uykusundan uyandrmak
la kalmaz ayn zamanda sosyoloji ile ortak olarak bir yaam
ve eylem anlayna sahip olur. Bunlarn ikisi de ayn dnemin
ocuklardr.68
James bu anlay, geleneksel doruluk anlayna kar kul
lanr; soyut akl anlay olarak grd ey ile inanlarn asl
anlamn kazandklar deien eylem balamlarn kar kar
ya getirir. Burada sosyoloji yolun bir ksmn pragmatizmle bir
likte yrr, der Durkheim, nk o da bir yanda fiziksel dn
ya ile te yanda insan arasndaki ilikiye dayanan grecilii ge
tirir. Ancak sosyolojinin (en azndan Durkheim tarafndan uy
gulanan biimiyle) topluma ve kolektif temsillere verdii mer
kez rolde, Jamesin nesnel doruluk anlayn yok etme giri
imini etkisiz hale getirme yollan yatar. Durkheim doruluu
kabul etmemenin az ya da ok fiziksel imknszl adn ver
dii ey zerinde durur: Zihnimiz doru bir temsil algladn
da bunu doru kabul etmekten baka ansmz olmadn his
sederiz. Doru dnce kendini bize dayatr.69
68 E. Durkheim (1955), Pragmatistti and Sociology, ed. E. Cuvillier ve J . B. Allcock
(Cambridge, 1983), s. 1.
69 A.g.e., s. 69-70, 73.

223

Byle bakldnda doruluk farkl bir zellik kazanr: So


run, verilen bir nermenin doru ya da yanl olduunu hangi
hakla syleyebileceimizi bilmememizdir. Bugn doru olarak
kabul edilen ey yarn yanl olarak grlebilir. nemli olan
insanlar bir temsilin gereklie uyduuna inanmaya ynelten
eydir. Durkheim doru kabul ettiimiz cmlelerin en iyi ola
slkla gvenli bir ekilde ifade edilebilir olduu -b ir baka de
yile var olan inanlarmz gz nnde bulundurulduunda
dnyann gerekte olduu halini temsil edemesek de ifade et
meye hakkmz olan eyler olduu- konusunda pragmatistlere
hak vermeye hazr grnyor. Durkheim, doru kabul ettii
miz eyin kendisini bize dayatmasn salayan gc belirle
mekle ilgilenir. Sregiden tartmann nda dnrsek bu
nun yant tahmin edilebilir:
nsanln yaamnda dnceleri ve temsilleri srdren ey kolektifliktir ve btn kolektif temsiller kkenleri sayesinde k en
dilerin i d a y a tm a gcne sahip olduklan anlamna gelen bir pres

tije sahiptirler. Bireyden kan temsillerden daha byk bir psi


kolojik enerjiye sahiptirler. Bu nedenle bilincimize bylesi bir
gle yerleirler. Doruluun gc ite burada yatar.70

Bylece toplum cmleleri doru hale getirir. Bu James ve


onun gibi dnenler iin ikna edici bir cevap olmaktan uzak
tr. Richard Rorty gibi ada bir pragmatist bu noktay kolay
lkla kabul edebilir, ama sonra toplumun srekli deitiini
syleyerek deitirmeye alabilir. Bir an gvenli ekilde ifa
de edilebilecek bir ey, bylece daha byk toplumsal deiim
lerle snrl olan ardk yeniden tanmlamalarla zayflatlabilir. yleyse doruluk her kalba giren bir kavram haline dn
r, dayatma gcn ald toplumla birlikte ierii srekli ola
rak deiir; ayrca yeniden tanmlamalarn ok hzl olmasnn
bu gc zayflatabilecei kukusuna kar koymak zordur. So
nuta ortaya kan belirsizlik ve kukuculuk iklimi, gerekten
de Durkheimm modernlikte olduunu dnd sorunun anominin ya da ahlaki dzenlemenin yokluunun- bir paras
70 A.g.e., s. 85-6.

224

dr. Aklcl savunmasnn bu tr bir muhalefete ak olduu


nu fark edememesi, toplumu sonsuz bir ze dntrme eili
mini yanstr grnmektedir. E. E. Evans-Pritchardm belirttii
gibi, toplumu tanrlaman kii bir vahi deil, Durkheim idi.71
Bu eilim gerekten de onun toplum kuramndaki daha b
yk zorluklarn ana kaynadr. Durkheimn deer ve inanla
rn toplumsal istikrara katkda bulunma biimleriyle ilgilenme
si 20. yzyl toplumsal dncesi zerinde ok etkili oldu. Parsons ve Habermas gibi ok farkl gemileri olan kuramclar bu
etkiyi tar. Ama Durkheimm normatif ilevselciliinin ak
bir kusuru vardr. Grdmz gibi, anominin nedeni eko
nomik istikrarszlk ve toplumsal atmadr. Ancak Lockwoodun gzlemledii gibi snf ve ekonomik yaam Durkhe
imm sosyolojisinde neredeyse hi aklanmayan kavramlardr.
Dzen bozucu etkileri her zaman normatif yapya gre zm
lenen kuvvetlere gnderme yaparlar; ayrntl deerlendirmeye
deecek bir yapya sahip olarak dnlmezler.72 Durkheim,
toplumsal dzenin kaynaklarna ilikin bir kuram sunar, dze
ni zayflatan kuvvetlerin kuramn deil. Onun sosyolojisinin
tuhaf dokunakll buradan kaynaklanr: ne olunun ve bir
ok rencisinin ld Birinci Dnya Savan, ne de sava
tan nceki byk atma dnemini aklamak iin hibir ara
sunmaz. Bu grev bakalanna decektir.

71 E. E. Evans-Pritchard, Nuer Religion (Oxford, 1956), s. 313.


72 Lockwood, Solidarity, s. 78.

225

7
Weber

7.1. Prusya tarm ve Alman devleti


Drkheim ve Marx birbirine zt iki modernlik imgesi sunar
lar: ilki toplumun normatif entegrasyonuna ynelen tehli
kelerle o kadar meguldr ki toplumsal istikrar bozduu
na inand sreleri deerlendiremez; kincisi modern bur
juva toplumuna zg atma ve belirsizliklere dair kapsam
l bir kuram sunar; zmn gelecekte kurulacak komnist
bir toplumda olduunu dnr ama (birok eletirmeninin
savunduu gibi) bu dncesini hakl karacak doaya ve
insan eyleminin amacna ilikin bir aklama getirmez. Weberin ilgin yan, bir dnce yapsnn paras olarak kapi
talizmin tarihsel nemine ilikin ayrt edici bir deerlendir
me yapmasnda yatar; bu deerlendirme toplumsal gerekli
in isel olarak atmal karakterini Hegel ve Marxta olduu
kadar gl bir biimde gsterir ama bunu, insan davran
n yneten kmsenemeyecek kadar farkl ve gerekten uz
lamazlk iinde olan deerlerin oynad rol anlama girii
mi ile birletirir.1
1

Max Weber (1864-1920): Erfurtta Alman Reichstagn ve Prusya Landtagen


balca Ulusal Liberal yelerinden birinin olu olarak dnyaya geldi; Heidel-

227

Byk toplum kuramclarnn ounluu yanl anlalm


tr: Weber de bu kuraln istisnalar arasnda yer almaz. Onun
kaderi de kinci Dnya Savandan sonra Amerikann ba
ektii sosyolojinin yeniden inas almalan srasnda deer
den bamsz toplum bilimin balca azizi haline gelmek ol
mutur (bkz. blm 10.2). Neyse ki Weber bu geleneksel por
trenin izdiinden daha ilgin bir dnrdr. Weberin refe
rans noktalannn onu da iine almaya alan, sava sonras O r
todoks dncelerden ok farkl olduunu 1920 ylnda, l
mnden birka hafta nceki bir ifadesi de gstermektedir:
Gnmzde bir bilim adamnn, bunun da tesinde, gn
mzde bir felsefecinin drstl Nietzsche ve Marxa kar
tutumundan anlalabilir. Kendi eserinin kimi blmlerinin
bu iki kiinin eserleri olmadan gerekletirilebileceine ina
nanlar yalnzca kendilerini ve bakalann kandmrlar. Bugn
tinsel ve zihinsel olarak iinde yaadmz dnya nemli l
de Marx ve Nietzsche tarafndan biimlendirilmitir.2

Yine de eer Weber kendini Marx ve Nietzscheye gre yn


lendirmi olsayd kendi bindii dal kesmi olurdu. Sonu
ta ortaya kan kuramn tam ieriini yeniden ina etmek,
Weberde belki de teki byk toplum kuramclarnda oldu
undan daha zordur. Keith Tribem syledii gibi, Weberin
eseri paraldr, bu yalnzca her biri genellikle bir bilim ada
mnn belirli alan olan eitli alanlarda giriimlerde bulun
mu olmasndan kaynaklanmaz, ayn zamanda yaynlanan
eserlerinin byk blmnn tamamlanmam, acele yazl
m, gzden geirilmemi, hzlca kontrol edilmi ve yayn
lanmalarnn ardndan el yazmalarnn yok olmu olmasnberg, Berlin ve Gttingen niversitelerinde hukuk okudu; Freiburg niversite
sinde Ekonomi Profesrl yapt, 1894-6; Kari Kniesn Siyaset Bilimindeki
krssn devralmak iin 1896 ylnda Heidelberg niversitesine gitti; 1897
ylnda ruh saln kaybetti, iyilemesi birka yln ald; krssnden 1903
ylnda istifa etti ama almaya devam edecek kadar iyileti; 1904 ylnda Ed
gar Jaff ve Werner Sombart ile birlikte Archiv f r Sozialwissenschaft und Sozi
alpolitiken editrln yrtt; 1919-20 yllar arasnda Mnih niversite
sinde Ekonomi Profesrl yap.
2

228

Alnt W. Hennis tarafndan yaplmtr, Max W eber (Londra, 1988), s. 162.

dan kaynaklanr.3 Ayrca, Weberin zellikle yntemsel ya


zlarnda kulland ifadeler kapal ve anlalmas zordur. Son
dnemlerde yaplan akademik almalar onun dncesinin
kaynaklarnn ve geliiminin daha iyi anlalmasn salamak
tadr, ama sonulann genel bir deerlendirmesini sunmak ol
duka tehlikeli bir itir.
W eber kendini ncelikle bir iktisat olarak gryordu.
1918 ylnda ait hissettii gruptan biz ekonomi politikiler
diye sz ediyordu.4 1895 ylnda Freiburgda yapt al ko
numasnda Weber kendini Alman Tarih Okulunun renci
leri arasna katmt.5 Tarih Okulu Almanyada 19. yzylda
egemen olan ekonomi anlayn temsil ediyordu. nde gelen
uygulayclar ekonomiyi, toplumu somut ve evrilen bir b
tn olarak gren ncelikle tarihsel ve betimleyici bir bilim ola
rak anlyorlard. Bu nedenle 1853 ylnda Karl Knies yle ya
zyordu:
Eer ... ekonomi politik, samimi bir ekilde insan ve devletin
gerek olgularna dayanrsa, insanlar ve devletten kaynakla
nan sorunlar zmeye alrsa, alann ve grevini yaamnkinden tamamen ayrmamal, ikisine de yaayan bir bedenin
yaayan bir yesi gibi davranmaldr ... Ekonomi politik bu
balama sayg gstermek zorunda olduundan ve kendi kay
glan nedeniyle btnn ahlaki-politik sorunlannm zm
ne katkda bulunduundan a h la k i ve p o litik b ilim le r d e yeri
ni almtr.6

Bylesi bir ekonomi politik anlay, zellikle Britanya ve


Avusturyada 1870lerin marjinal devriminin sonucunda yer
leik hale gelen J. S. Millin gelitirdii versiyonla (bkz. b
lm 3.1) badamaz. Burada ekonomi, bir zelliini incelemek
amacyla insan davrann yapay biimde ayran, soyut ve tm3

K. Tribe, evirmenin giri yazs, a.g.e., s. 10.

H. H. Gerth ve C. Wright Mills, ed. From Max W eber (Londra, 1970), s. 129.

M. Weber, Political Writings, P. Lassman ve R. Speirs ed. (Cambridge, 1994),


s. 19.

Alnt Hennis tarafndan yaplmtr, Max Weber, s. 120.

229

dengelimli bir kuram olarak grlyordu. 1880li yllarda geli


en ve Methodenstreit -yntem tartmas- olarak bilinen, Cari
Mengerin ban ektii AvusturyalI marjinaller ile Gustav von
Schmollerin nderliindeki Alman tarihsel iktisatlarn kar
karya getiren tartmada birbiriyle atma iinde olan bu
ekonomi anlaylar konuuluyordu.
Weber sonuta, bir sonraki blmde greceimiz gibi, ki
mi bakmlarndan Schmoller ve Kniesden ok, Mengere yakn
olan metodolojik bir konumu seecekti. Yine de Tarih Oku
lu gibi, ekonomik srelerin daha geni toplumsal balamn
incelemeye ve onlar ahlaki ve politik amalann izlenmesiyle
badatrmaya alt. Bunu, 1894 ile 1897 yllan arasnda ya
ynlanan, Prusya tanmnm durumunu gsteren, genel etki ya
ratan ilk yazlannda grebiliriz. Bunlar birbirinden bamsz
akademik almalar olarak grlemez, tersine Alman sekin
lerinin ada kayglann tar.
1871 ylnda birliini kuran Alman devleti, kurulduu gn
den itibaren Avrupann en byk asker gc oldu. 1914 y
lnda sava kana kadar Britanyay geti ve kendini ikinci
byk sanayi ekonomisi haline getirdi. Hzl sanayileme Al
man toplumunu dntrd - hzla byyen kentlerde hem
varlkl bir burjuva, hem de endstriyel proleterya biimlen
di. Ama 19. yzyln sonunda Almanyann ulat modern
lik dzeyi karmak ve sorunluydu. Alman Devletinin ana
yasas, erkeklere tannan genel oy hakkyla alan bir parla
mento (Reichstag) yaratmt, ama imparatora Alman devleti
nin ba ve Prusya kral olarak yle kapsaml yetkiler veriyor
du ki daha ok PrusyalIlarn egemen olduu sivil brokrasi ve
asker hiyerari politik sorumluluktan byk oranda kaabi
liyordu. Prusya monarisinin geleneksel temeli olan ve Junkerler olarak bilinen Elbenin dousundaki toprak sahibi soy
lular eitli devlet yardmlarndan yararlanyorlard. 1879 y
lnda Bismarck tarafndan getirilen tarifelerin, yaygn biim
de, demir ile avdarn evliliini tamamlad ve Junkerler ile
kmr ve elik gibi, giderek kartelleen ar sanayilerin bakanlann birbirine balad dnlyordu. Weber, bu poli
230

tikann sonucunu burjuva sermayesinin feodallemesi ola


rak tanmlyordu.7
19. yzyln sonlarna doru Almanya hi kukusuz olduk
a baanl bir modem kapitalist devletti. Ama onun liberal bir
devlet olduuna ilikin iddialar kukuluydu. Ulusal Liberaller
(ki Weberin babas bunlarn balca yelerinden biriydi), Prus
ya liberalizminin, Bismarckn bir dizi diplomatik manevra ve
zaferle sonulanan savalar ardndan Almanyann birlemesi
ni saladktan sonra mutlak monariyi savunmasna muhalefet
etmekten vazgeen bir kanadn temsil ediyorlard. Her ne ka
dar Reichstagen devlet iindeki konumu ikincil olarak kaldysa
da onlar parlamentoyu gerek bir parlamentoya benzer bir eye
dntrmekte nemli bir rol oynadlar.
i snf taban ve nemli bir milletvekili grubu ile birlikte
Sosyal Demokrat Partinin (SDP) varl, hem demokratik re
formlar iin bask yaratm, hem de Alman ynetici snfna bu
baskya teslim olmann tehlikeli olacan gstermiti. Bu ara
da, 19. yzyln sonuna yaklalrken Byk Gler arasndaki
ekimeler giderek daha tehlikeli olmaya balamt; bunun te
mel nedeni Almanyann bir dnya gc olarak ortaya kmas
nn istikran bozan sonulanyd. Kta Avrupasnda Almanya ve
Avusturya-Macaristan, Fransa ve Rusyaya karyd; aynca Al
manyann 1898de bir sava filosu oluturma karan, (bu hare
keti Britanyann denizlerdeki ve smrgelerdeki stnlne
meydan okuma olarak yorumlayan) Britanya ile silahlanma ya
rma girilmesine yol at, bylece Avrupa, Birinci Dnya Savana srklenmi oldu.
Bu balamda, Alman ynetici snfnn belirli bir blmnn
ekonomik tabann oluturan Prusya tanmnn durumu yalnz
ca akademik adan ele alnacak bir sorun deildi. 1891-2 yl
larnda Verein fr Sozialpolitik (Alman Sosyal Politika Birli
i) Elbenin dousundaki krsal emek durumuyla ilgili olarak
4000 tarla sahibiyle grt. Verein, 1873 ylnda kurulmutu.
Esas olarak Schmollerin ve teki tarihsel iktisatlarn etkisini
7

M. Weber (1897), Germany as an Industrial State, Reading Weber, ed. K. Tribe (Londra, 1989), s. 215.

231

yanstyordu: Manchestertum, ya da kstlanmayan serbest piya


sa ekonomisini eletiriyor ve SDPnin iileri ekmesini kst
lamak iin devlet politikalar retmeye alyordu. Weberden
krsal emek zerine yaplan aratrmann sonularn zmle
mesi istendi.
Weberin 1890l yllarda yazdklar hem Marxm etkisini,
hem de ikisi arasndaki uzakl yanstr. Weber Prusya tarm
n incelemeden hemen nce, antik dnem ekonomi tarihi ze
rine yapt aratrmalarda, zaten, ekonomik yap trlerini -fe
odalizmin temeli olan doal ekonomi ya da takas ekonomisi
(bu terimi tarihsel iktisat J. K Rodbertusa borluydu); ticare
tin kstl biimde gelimesini salayan kle toplumu ve kkeni
zgr cretli iilik olan modem kapitalizmi- birbirinden ay
rarak zmlemekle ilgileniyordu. Weberin klasik antik dne
min kne getirdii aklama esas olarak ekonomikti: Bu
yzden Roma mparatorluunun zlmesinin temel bir eko
nomik gelimenin -ticaretin zamanla yok olarak takas ekono
misinin yaylmasnn- sonucu olduu aktr.8
Herhangi bir Avrupah entelektelin Romann kn in
celediinde aslnda ounlukla kendi uygarlnn benzer bir
kadere yenik dp dmeyeceini merak ettiini sylemek
yersiz bir genelleme olmayacaktr. Freiburg Konumasnda,
Weber, kendi nesli gen Alman burjuvazisi adna yapt ko
numada tarihsel k tehdidini anmsatr: Bizim kkeni
mizde tarihin bir nesle brakabilecei en korkun lanet vardr:
politik epigonm n* zor kaderi.9 kle bu denli ilgilenilmesi
belki de bir bakma Nietzschenin Avrupa nihilizmine getirdi
i kapsaml eletiriye bir tepkidir. Ama ayn zamanda daha acil
toplumsal ve politik kayglardan da kaynaklanmtr.
Weber, Dou Elbe tarm zerine yazd yazlarda geni
arazili mlklerin emek-rgtlenii [Arbeitsverfassung] olarak
adlandrd eydeki deiikliklere dikkat ekmek istemekte8

M. Weber, The Agrarian Sociology o f Ancient Civilizations (Londra, 1976), s.


408.

(*) Epigone, bir eyin daha az saygn olan bir takipisi - .n.
9

232

Weber, Political Writings, s. 24.

dir. Bu ataerkil bir ekilde ynetilen komnal bir ekonomi


biimiydi ve yasalara gre ailelerinin emeklerini tarla sahibi
ne sunmak zorunda olan kk iftilere dayanyordu. Ne var
ki Junkerler, politik klerine tepki olarak ve zengin tica
ri burjuvazinin basks altnda kendilerini ticari ilkelere g
re alan giriimcilere dntryorlard: dnya apndaki
retim koullan ... artk iletmeleri ynetmeye balad.10 Bu,
eker pancar gibi ticari rnlerin youn bir biimde yetitiril
mesine ynelik bir hareket balatt ve bunun sonucunda kr
sal igc proleterleti. zellikle pancar tarlalar, giderek, d
k cretli ve niteliksiz Polonyal mevsimlik iilere bal ha
le geliyordu.
Weberin bu gelimelerin sonulanyla ilgili kaygs, bir bak
ma ulusal ve rksaldr. Bu nedenle byk lde kltrel ge
rileme anlamna gelecek bir Slav istilas konusunda uyanlar
da bulunur.11 Dou Elbe tanm zerine yazlar rnein Po
lonyalI hayvanlar zerine irkin rk ifadeler tar.12 Ama ayn
zamanda geleneksel Prusya tarlalannn azalnn Alman dev
let ynetimi zerinde brakabilecei olumsuz etkiden de kay
gldr. nk Dou Elbe tarlalan salt ekonomik birimler de
il, ayn zamanda yerel politik egemenlik merkezleridir [Herrschaftscentren]. Bu tarlalar, Prusya geleneklerine dayanarak, hem
devlet iinde politik otoriteye hem de devlet gcnn politik ve
asker kuvvetlerine sahip olmaya alkn bir nfus tabakasnn
maddi temelini oluturuyorlard.13 Onlann azalmas, Junkerlerin devlette daha fazla nc rol oynayamayacaklar anlamna
gelir: politik entelijensiyanm ekim merkezi, kar konulmaz
biimde kentlere kayyor. Bu kay Dou Almanyann tarmsal
geliiminde belirleyici politik etmendir.14
Bu zmlemenin Weberde yaratt dncelerde drt bo
10 M. Weber (1894), Developmental Tendencies in the Situation of Hast Elbian
Rural Labourers, Economy and Society, 8 (1979), s. 177, 179, 180.
11 A.g.e., s. 200.
12 Alnt K. Tribe tarafndan yaplmtr, Prussian Agriculture - German Politi
cs: Max W eber 1892-7," Reading Weber, ed. Tribe, s. 114.
13 Weber, Developmental Tendencies," s. 178.
14 Weber, Political Writings, s. 23.

233

yut gze arpar. lk olarak, Junkerlerin gcnn azalmas Al


man devleti iin bir krizi temsil eder, nk politik liderlik ro
ln stlenme yeteneine sahip baka bir snf yoktur. Ken
dini burjuva [brgerlich] snflarn bir yesi olarak grse ve
onlarn dnce ve idealleriyle zdelese de Weber Al
man burjuvazisinin bugn Alman ulusunun nc politik sn
f haline gelecek olgunlua sahip olmadn syler. Bu, poli
tik eitimden yoksun olmasnn bir sonucudur. Almanyay bir
letiren bujuvazi deil, Bismarckt; ayrca Sezarc* yneti
mi burjuvaziye iktidar iin gereken deneyimi kazanma frsat
n vermemiti. i snfna gelince, rgtlenmede ve seimler
deki baarlarna ramen SDP, mevcut dzene tehdit olutura
bilecek ya da onu canlandrabilecek dinamizm ya da cesaret
ten yoksundur: SDP liderleri dndklerinden ok daha za
rarszlardr, nk onlarda eylemde bulunmak iin gereken Catilinaryan** enejinin zerresi de Fransz Devrimi srasnda Jakobenlerin gsterdii gl milliyeti tutkunun en ufak bir izi
de yoktur.15
Bu tehisin altnda yatan ikinci bir tema daha vardr: ekono
mik ve politik sreler arasnda zorunlu bir iliki yoktur. Al
manyann endstriyel gc, gereken nitelikte politik liderli
e sahip olaca anlamna gelmez. Bu nedenle Weber Alman
yann Polonya ile olan dou snrnn kapatlmasn ve siste
matik olarak arazi alnmasn ve Alman kyller tarafndan
Elbenin dousunun koloniletirilmesi politikasnn izlenme
sini savunur; bylece blgenin ulusal karakteri korunmu
olacak ama bu nlemler ekonomik adan arzu edilenden za
yf sonular yaratacaktr: Almanyann Dousunun kolonile
mesinin -e n azndan balangta- tarmsal tekniklerde bir iyi
leme salayacana inanmyorum ... ama var olan uluslarara
s rekabet ilikileri Dou Almanyann tarm alanlarn dnya
piyasas iin retim asndan deersiz hale getirdiinden bu
(*)

Mudakiyet idaresi - .n.

( * * ) ok sert eletiri - .n.


15

234

A.g.e., s. 23, 25-6. Catiline, M.. birinci yzylda Roma Cumhuriyetinde ba


arszlkla sonulanan gizli bir ayaklanma plannn lideriydi.

nu gerekli ve olas olarak gryorum.16 Ulusal karlar gerek


li kldnda devlet, ekonomik aklcln gereklerini bir kena
ra brakmaldr.
Bu, Weberin, piyasa mantna meydan okumaktan yana ol
duu anlamna gelmez. Almanyay, tahl arzn, byk lde,
devlet himayesindeki Dou Elbe tarmndan karlayan ken
di kendine yeten bir ekonomi haline getirme nerilerine kar
kt. Daha yksek tarifeler, Almanyay uluslararas alanda re
kabet etmeyen bir rantiye kapitalizmine dntrecek ve Bis
marck dneminde burjuvann politik yeteneklerini gelitirme
sini nlemi olan burjuva sermayesinin feodallemesinin yayl
masn salayacakt. Ayrca tahl haslatlarnn en yksek d
zeye karlmas, Dou Elbe tarmnn daha ok sermayeye ev
rilmesini gerektirecekti: bunun sonucunda retkenlikte ortaya
kan artlar krsal igcnn bykln azaltacak ve bylece Weberin nlemeye alt blgedeki nfusun azal s
recine neden olacakt. Bu sonucu nlemek iin Almanya, yiye
cek arznn daha byk blmn dardan almal ve bu itha
latlar, ilenmi mallarn ihracn artrarak finanse etmeliydi.
Weber Almanyann da doru kanlmaz ekonomik by
mesinin zerimize ykledii byk riski kabul eder ama bu
nu kanlmaz olarak grr.17
nc olarak, ekonomik sreler ncelikli olarak refah en
yksek seviyeye karma arac olarak grlmemelidir, tersine
Nietzscheyi ve Toplumsal Danvincilii anmsatan sonsuz m
cadele asndan deerlendirilmelidir: Gelecek nesiller, yal
nzca onlara braktmz ekonomik rgtlenme biimi iin de
il, ayn zamanda elde ettiimiz ve onlara brakacamz serbest
alan iin de bizi tarih nnde sorgulayacaklar. Son zmle
mede ekonomik gelime sreleri de iktidar mcadelesidir.18
Bu nedenle Almanyann d ticarete daha ok bal hale gelme
sinin tad risk

16 Alnt Tribe tarafndan yaplmtr, Prussian Agriculture, s. 115.


17 Weber, Germany, s. 214, 216, 220.
18 Weber, Political Writings, s. 16.

235

gemite ticaret yapan btn byk sanayi insanlarnn,


gemite gl olduklar dnemlerde kltrel geliimin b
tn nc insanlarnn zerlerine aldklar riskle ayndr ve
bence biz ulusal k o n fo r politikas deil, b y k l k politika
s izliyoruz, bu nedenle eer rnein svireden farkl ulu
sal bir varlk gstermek istiyorsak bu yk omuzlamak zo
rundayz.19

Son olarak ekonomi tarafsz bir bilim deildir: Aklayc ve


zmleyici bir bilim olarak ekonomi politik, uluslar ar asdr,
ama deer-yarglar belirtir belirtmez insanln (Menschentum)
kendi doamz iinde bulduumuz belirli bir zelliine ba
l hale gelir. Buna bal olarak ekonomi politik bilimi, politik
bir bilimdir. Ulusun srekli iktidar karlarnn ... hizmetinde
dir ve bir Alman ekonomi kuramcsnn deer kriteri bu ne
denle yalnzca bir Alman politikas ya da kriteri olabilir.20 Bu
rada Weber, Alman Tarih Okulunun uzun vadeli formlasyonlann yanstr. Bu nedenle Friedrich List, Adam Smithi poli
tik ya da ulusal ekonominin kozmopolit ya da dnya apnda
ki bir ekonomi ile deitirilmesi gerektiini kantlamaya al
makla sulamt.21
Weberin yazlarnn keskin milliyeti tonu bir baka nokta
ya daha dikkat eker. O Benthamdan etkilenerek insan refah
nn en st dzeye karlmasn, bilimlerinin hedefi olarak g
ren iktisatlarn eudaimonizmi* adn verdii eyi km
ser: Gelecek nesillere bar ve insan mutluluunu deil, ulu
sal trlerimizin kalitesini korumak ve ykseltmek iin sonsuz
mcadeleyi verebiliriz.22 Bylesi ifadeler Aydnlanmann koz
mopolitliinden ok uzak grnyor. Weber kuramsal ilgile
rini ulusal karlarn kurulmasyla badatran tek kii deildi.
Daha nce de grdmz gibi, Drkheim (bkz. blm 6.3),
Fransz aklcln Amerikan pragmatizmine kar savunmak
19 Weber, Germany, s. 213.
20 Weber, Political Writings, s, 1 5 ,1 6 .
21 Alnt Hennis tarafndan yaplmtr, Max Weber, s. 118.
(*) Mutluluu en byk ama olarak gren etik sistem - .n.
22 Weber, Political Writings, s. 16.

236

iin sosyolojiyi kullanmt; ayrca Birinci Dnya Sava srasn


da Alman kart kitapklar yazmt.
Ancak Weber, 19. yzyl sonunda biimlenen Byk k
tidar ekimelerinden oluan dnyay, dncesinde en de
rin biimde iselletiren balca kuramcdr. Btn yazlarn
da iddial bir Alman milliyetilii grlr. Austos 1914te sa
van kmasn byk bir heyecanla karlam ve Tannen
berg savanda kocasn kaybeden kz kardeini yle tesel
li etmiti: Sonu ne olursa olsun bu sava byk ve harika bir
sava. 23 Almanyann yenilgisinin ve topraklarnn bir bl
mnn Polonya ve ekoslovakya gibi yeni bamsz devlet
lere gemesinin ardndan Weber, daha sonra Nazilere kat
lan ar sa kanattan eski subaylardan oluan Freikorplar ta
rafndan kendi blgelerinde balatlan silahl direnii gl
bir biimde savundu. Aralk 1918de unlar syledi: Alman
larn kaybettikleri topraklar geri almak istedikleri blgeler
de, devrimsel yntemleri kullanarak daraac ve hapis riski
ni gze alamayanlar, gelecekte milliyeti adn tamay hak
etmeyeceklerdir.24

7.2. Bilim ve birbiriyle atan tanrlar


Sonsuz atma ve savam bylece Weberin dncesinin te
mel unsurlarn oluturur. Ama 1890l yllarda yazdklar, Sos
yal Darwinizmden derinden etkilenmi yetenekli bir tarihsel
iktisatnn eserleri olarak da grlebilir. Weber unu savu
nur: var olma mcadelesini, insann insana kar mcadelesi
ni gelecekte younlatracak ey, iddia edildii gibi -dnyann
ekonomik rgtlenme biimi ne olursa olsun- ihracat politika
s deil, nfus artdr.25 Weberin bu, esas olarak Malthusu
olan tahminlerinden daha sonra vazgeip gemediine ilikin
bir kant yoktur. Yine de 1903 ylnda ruhsal kntden kur
23 Lili Schffere mektup, 18 Austos 1914, alnt W. J. Mnnsen tarafndan ya
plmtr, Max W eber and German Politics 1890-1920 (Chicago, 1984), s. 190-1.
24 Alnt a.g.e.den yaplmtr, s. 312-13.
25 Weber, Germany, s. 218.

237

tulduktan sonraki yazlar Weberin, Spencer gibi evrimcilerin


(bkz. blm 5) karakteristik zellii olan fiziksel ve sosyal s
releri kaynatrma giriimlerine gl bir biimde kar kt
n aka gstermektedir. Weber bu nedenle biyolojicilerin
o bilinen deerden-bamsz kavram, daha yksek eittir da
ha farkllam, ya da basite, daha karmak kavramnda r
tk olan evrimsel ilerici farkllama sreci dncesine kar
kt. Sanki embriyo ve plasenta, vb. biyolojinin bildii en kar
mak eyler deilmi gibi.26
Weber, byle davranarak 20. yzyln banda Avrupa d
ncesinde yaygn olan bir eilime katlm oluyordu. Antinatralizm -insanlarn ve yarattklar toplumsal dnyann fi
zik bilimleriyle ayn yntem ve kavramlar kullanlarak anla
labileceinin reddi- Bat entelektel kltrnde, zellikle
Darwinin etkisi sonucunda yerlemi olan evrimcilie ve am
pirizme gl bir tepkiyi yanstyordu. Bu tepki eitli, oun
lukla da birbiriyle uzlamaz, biimler alyordu. Almanyadaki
anti-natralizmin en nemli biimi, Kantn doa yasalar ta
rafndan ynetilen grntler alan ile znenin kendine ahla
ki yasalar koyabilecei numenler alan arasnda yapt ayr
m, dsal doa ile insan kltr dnyalar arasndaki bir kar
tla dntren ve eitli okullar tarafndan temsil edilen
neo-Kantlkt.
nsan ya da kltr bilimleri (Geisteswissenschaften, J.
S. Millin System o f Logic [Mantk Sistemi] adl eserinde ah
lak bilim leri olarak adlandrd eyi tanmlamak iin Al
manca evirisinde kullanlan ifade),27 bu nedenle fizik bilimlerininkinden farkl bir ynteme ihtiya duyar. rnein Wil
helm Diltheya gre bu yntem, znde yorumlaycdr, anla
may ierir: rnein tarihinin empati kurarak eylemlerini ye
niden ina etmeye alt znelerle kendini zdeletirmesini
ierir: nsan bilimlerinin [Geisteswissenschaften] temeli, kavramlatrma deil, zihinsel durumun toplu bilinci ve onun em26 Rickerta mektup, 2 Kasm 1907, alnt Hennis tarafndan yaplmtr, Max We
ber, s. 244 n. 25.
27 H.-G. Gadamer, Truth and Method (Londra, 1975), s. 5 ve 500 n. 1.

238

patiye dayanlarak yeniden ina edilmesidir. Burada yaam, ya


am kavrar.28
Hi kukusuz Weber neo-Kantlktan, zellikle de Heinrich
Rickertn gelitirdii trnden etkilenmiti. Rickert gibi o da
kltrleri fiziksel srelere indirgenemeyecek deer sistemleri
olarak gryordu. Ama Wilhelm Hennisin belirttii gibi, We
berin nesli iin Nietzsche belirleyici entelektel deneyimdi.29
Weberin dayand Nietzsche, zellikle 1906 ylnda defterle
rinin The Will to Power [G stenci] balyla yaynlanmas
nn ardndan Alman okurlan tarafndan ounlukla g biyo
logu olarak grlen Nietzsche deildi. Weber Nietzschenin en
zayf yn, tamamen ahlak retisinin etrafn saran biyolojik
sslerdir, diyerek onun bu yann ele almaz.30
Nietzschenin Weber iin iki ynden nemi vardr. lk ola
rak, Nietzscheden toplumsal yaamda gcn stnl inan
cn alr. Bu nedenle:
En genel anlamyla egemenlik [H errsch a ft ] toplumsal eylemin
en nemli unsurlanndan biridir ... Egemenlik yaps ve onun
aa k toplumsal eylemin biiminde ve bir hedefe y
nelmesinde belirleyici nem tar. Gerekten de egemenlik,
gemiin ve bugnn en nemli toplumsal yaplannda, rne
in bir yandan topraklarda, te yandan da byk lekli kapi
talist iletmelerde belirleyici bir rol oynamtr.31

Bununla birlikte, Nietzsche, ikinci olarak, bir ahlak olma


syla Weber iin nem tar. Nietzscheye gre, g istenci, te
melde, yaratc bir sre olan, isel olarak kaotik olan bir ger
eklie yeni bir rnt, yeni deerler dayatma srecim ierir
(bkz. blm 5. 3). Yukarda alntladmz blmden de anla
ld gibi Weber egemenlikle, dnyevi ve sosyopolitik bir ol
gu olarak ilgilenir, g mcadeleleri ona gre nihai olarak de28 W . Dilthey, Selected Writings, ed. H. P. Rickman (Cambridge, 1976), s. 181.
29 Hennis, Max Weber, s. 148.
30 Jafifeye mektup, 13 Eyll 1907, a.g.e.'den ahntlanmtr, s. 150.
31 M. Weber (1922), Economy and Society, ed. G. Roth ve C. W ittick (2 cilt, Ber
keley, 1978), 11, s. 941.

239

ger atmalardr. Weber, Nietzschenin oulculuunu ve


perspektifiliini, zellikle de birbirine kart olan deer sis
temleri arasnda bir deerlendirmede bulunmann nesnel bir
yolunun olmad dncesini devralr: dnyann eitli deer
alanlar birbiriyle uzlamaz atma halindedir.32
Weber, bunlar 1918 ylnda verdii Meslek olarak Bilim
adl nl konferansnda syler. Bu konumasnda, deer-oulculuunu tarihsel srecin bir sonucu olarak gsterir. Dn
yann bysn yitirii -b ir baka deyile, gerekliin akn
din yorumlarnn k (bkz. blm 7. 3 ) - deiik tanrlarn
-Afrodit, Apollo v.b.- birbiriyle yanan ve e derecede geerli
saygnlk iddialannda bulunduklan, klasik antik dneme ben
zer bir olaylar durumu yaratmtr: Birok eski tann mezar
larndan kyor; bylerini kaybedip doa gleri halini al
yorlar. Yaanlannz zerinde g kazanmaya alyor ve yi
ne birbirleriyle olan sonsuz mcadelelerini srdryorlar. Ar
tk btn anlamn kayna olan tek bir akn tannya inanma
dmz iin bu tannlann durmadan birbirleriyle mcadele et
meleriyle kar karya kalyoruz. Ya da dorudan syleyecek
olursak, yaama ilikin sonsuz saydaki olas tutumlar birbirle
riyle uzlamaz, dolaysyla mcadeleleri de hibir zaman nihai
bir sona ulaamaz.33
Deer oulculuu bilim statsnden nerede ayrlr? Deer
ler bilimsel aratrmalarda birok farkl dzeyde ilerler. lk
olarak, balangta incelemeye deer bulunan olgularn seimi
ni ynlendirirler:
kltrel olaylann nemi o olaylara ilikin bir d e e r y n elii ol
masn gerektirir. Kltr kavram bir d e er ka v ra m d r. Ampi
rik gerek, biz onu deer dnceleriyle badaUrdmz iin
ve badatrdmz srece kltr haline gelir. Bu, deer-ilikisi yznden, bizim iin nemli hale gelen gereklik blm
lerini, yalnzca o blmleri ierir. Mevcut somut gerekliin
yalnzca bir blm bizim deerlerimizin koullandrd ilgi32 Gerth ve Mills ed., From Max W eber, s. 147.
33 A.g.e., s. 149, 152.

240

terimizle renklenir ve yalnzca o bizim iin nemlidir. nemli


dir nk bizim deerlerimizle olan balantlar nedeniyle bi
zim iin nemli olan ilikileri yanstr. Durum bu olduu iin
ve bu olduu srece onu bireysel zellikleriyle bilmek bizim
iin deerlidir.34

Biz toplumsal olaylarn anlamn onlarda bulmuyoruz, on


lara biz anlam atfediyoruz: bizim olgulara atfettiimiz anlam
-yani bizim bu olgular ile deerler arasnda kurduumuz ili
kiler- sz konusu olayn kapsamndaki unsurlardan karla
mayacak, mantksal olarak farkl ve heterojen bir sonutur.
Ayrca anlaml olarak yorumlanabilecek insan eylemi (ey
lem) ancak deerlendirmeler ve anlamlar sayesinde an
lalabilir. Bu nedenle Weber, Dilthey ile Geisteswissenschaftenin yorumlayc bilimler olduu dncesini paylar. Yi
ne de fizik bilimlerinde olduu gibi onlarda yaplacak aratr
malar da deer-ilikilerine gre seilen olaylarn nedensel
ilikilerinin bulunmasn ierir. Ayrca bilimsel aratrma yo
lu ile edinilen bilgi, mantksal olarak bizim deerlendirmele
rimizden bamszdr: Verilen bir gerekliin nedensel ak
lama aralan ile tam olarak ampirik bir zmlemesinin ya
plmas ile deer-yarglarmzm geerliliinin dorulanma
s ya da yalanlanmas arasndaki boluu kapatabilecek hibir
kpr yoktur.35
Weber, bu nedensel aklama aralannn, en azndan ilke
olarak, dnyann nesnel bilgisini sunma yetisine sahip olduu
nu dnr gibi grnmektedir: Btn bilimsel eserler man
tk kurallarnn ve yntemin geerli olduunu varsayar; bunlar
dnyadaki ynmzn genel temelleridir ve en azndan zel
sorumuz sz konusu olduunda, bu varsaymlar bilimin en az
sorunlu yndr.36 Sorunlu olan ey bilimin kendi deeri
dir: Btn ampirik bilgilerin nesnel geerlilii, tamamen, veri
li gerekliin zel anlamda znel olan kategorilere gre dzen
34 M. Weber, The Methodology o f the Social Sciences, ed. E. A. Shils ve H. A. Fin
ch (New York, 1949), s. 76.
35 M. Weber (1903-6), Roscher and Knies (New York, 1975), s. 1 0 8 ,1 8 5 ,1 1 7 .
36 Gerth ve Mills ed., From Max Weber, s. 143.

241

leniine, yani bilgimizin varsaymlar yalnzca ampirik bilginin


verebilecei o dorularn deerinin varsaylmasma dayanr.37
Ama bu varsaymn geerlilii, btn deer-yarglannmki gibi,
bilimsel yollarla salanamaz: Ancak yaama kar nihai bak
mza gre reddedip kabul edebileceimiz nihai anlamna g
re yorumlanabilir.38
Bilimsel aratrma yntemleri bu nedenle nesnel olabilir,
ama onlar isel olarak znel bir ereve iinde hareket ederler,
nk belirli aratrmalarn yaplma nedeni olan inceledikleri
nesneler ve bilimin genel kltrel rol, hibir aklc deerlen
dirmeye tbi olmayan deer-atflarmdan kaynaklanr. Sosyal
bilimlerin nl deger-tarafszl, bilim insanlarnn kullan
dklar nesnel aralarla izledikleri znel hedefler arasnda kes
kin bir ayrm yapmalarn gerekli klar. Weber, tarihi Heinri
ch von Treitschke gibi milliyeti bilim insanlarnn politik g
rlerini merulatrmak iin entelektel otoritelerini kullan
ma eiliminde olmalarndan tiksinti duyar:
Byle biri, akademik bir retmenin gstermesi gereken bi
limsellii gsteremez. retmenden yalnzca, olgulan ifade et
mek, matematiksel ya da mantksal bantlar kurmak ya da
kltrel deerlerin i yaplann belirlemek ile kltrn dee
ri ve ieriine ilikin sorulan ve kltrel toplulukta ve politik
kuramlarda nasl davranlmas gerektii sorusunu yantlama
nn birbirinden ok farkl eyler olduunu grebilecek zihin
sel btnle sahip olmasn bekleyebiliriz. Bunlar olduka
heterojen soranlardr. Eer bu iki soran tipiyle snfta neden
uramamas gerektiini de sorarsa bunun yant peygamber
ile demagogun akademik platforma ait olmaddr.39

Bu olduka zorlu giriim, yani Nietzscheci perspektifilii bilimsel aklcla artl bir ballkla badatrma girii
mi Weberin Geisteswissenschaftenm ayrt edici zelliklerini
yerletirme giriimleriyle yakndan ilgilidir. Fizik, Rickertin
37 Weber, Methodology, s. 110.
38 Gerth ve Mills ed., From Max Weber, s. 143.
39 A.g.e., s. 146.

242

nomolojik bilim adn verdii eye bir rnektir. Bir baka


deyile, fizik, tam anlamyla Cari Hempel tarafndan zm
lenen kapsayc yasa modeli biimindeki aklamay kul
lanr (nomos Yunancada yasa anlamna gelir). Burada olay
lar evrensel bir doa yasasndan karm yaplarak aklanr.
Bu model toplumsal dnyann incelenmesinde geerli deil
dir: Bylesi [nomolojik] bir bilimin mantksal ideali, mutlak
genel geerliin form ller sistemi olacaktr ... O ok nemli
bulduumuz dnya tarihsel olaylar ve olgular da dahil ol
mak zere tarihsel gerekliin bu form llerden karlamaya
ca aktr.40
Kapsayc yasa aklama modeli, bu nedenle deer yargla
rmzn kltrel nem tad iin ne kard tarihsel s
relerin bireyselliini yakalayamaz. Bu sav, toplumsal olgula
rn incelenmesinin belirli tarihsel dnemlerin deerlendiril
mesi biimini almas gerektiini savunur. Ancak bu durum
da genel toplum kuram olasl ortadan kalkar. Ancak We
ber bu yolu semez. Tersine, sosyalbilimsel yasalar bulma
ya almann bouna olduunu savunurken toplumsal dn
yann incelenmesinde bir baka kavramlatrma biiminin
vazgeilmez bir rol oynadn savunur. Bu biim, ykseltil
mi, hatta kimi zaman karikatrletirilmi bir biimde, karak
teristik toplumsal ilikileri gsteren ideal tiplerin yaratlmas
dr ve bylece gerek srelerin ve kurumlarn almalarnn
aydnlatlmasdr:
deal tipik kavram, aratrmadaki sulama yeteneimizi glen
dirmemize yardm edecektir: hipotez deildir ama hipotezle
rin oluturulmasnda rehberlik yapar. Bu bir gereklik b etim le
m esi deildir, ama bylesi bir betimlemeye belirsiz ifade yollan

amay amalar... deal bir tip, bir ya da daha ok bak asnn


tek ynl vurgu lan m as ve o tek ynl vurgulanan bak alanna gre birletirilmi bir a n a litik yapda ( G ed a n k en b ild ) dzen
lenen, ok sayda farkl, birbirinden bamsz, az ok var olan,
kimi zaman yok olan som ut b irey sel olgulann sentezi ile yara
40 Weber, Roscher and Knies, s. 64.

243

tlr. Zihinsel saflyla bu zihinsel yap ( G ed an ken b ild ) ampirik


olarak gerekliin hibir yerinde bulunamaz. Bu bir topyadr.
Tarihsel aratrma her bir durumda bu ideal yapnn gereklie
ne lde yaklatn ya da ne lde ondan ayrldn belirle
me grevi ile kar karyadr.41

deal tipler Weberin tarihsel sosyolojisinde nemli bir rol


oynar. Bu nedenle o nl kuramsal meru egemenlik
tipini belirler: konulan kurallarn yasall inancna dayanan
ve en saf biimini brokratik ynetimde bulan aklc-yasal ege
menlik; ok eski geleneklerin dokunulmazlna ilikin yerle
ik bir inanca dayanan geleneksel egemenlik ve istisnai doku
nulmazla, kahramanla ya da bir kiinin rnek karakterine
ve onun aa kard ya da buyurduu normatif rntlere
balla dayanan karizma tik egemenlik.42 Bu ideal tipler o
unlukla tarihsel olarak deiken somut bilekeler tarafndan
rneklenir: bu nedenle modem plebisiter demokrasi, brokratik-yasal egemenlik yaplarna eklenen bir karizmatik otorite
biimini ierir (bkz. blm 7. 4).
Ama ideal tipler kavramnn Weber iin en nemli yaran sos
yolojisini marjinal ekonomiye gre konumlandrmasn sala
mak oldu. Alman Tarih Okuluna yakn bir bak asyla yazan
Durkheim, sosyolojiyi bireysel piyasa oyunculannm z kar
peinde koan eylemlerine indirgenemeyecek kolektif temsiller
kuram olarak anlyordu (bkz. blm 6.1). Weber ise soyut kav
ranlan somut gereklik biiminde gsterme eiliminde olduu
iin Tarih Okulunu eletirir ve bunu byk Hegelci dnce
lerin azalan kalnlannn tarih felsefesi, dil ve kltr zerinde
kurduu eitli etkilerin biyoantropolojik yanlannn bir sonu
cu olarak grr.43 Politik ekonominin doru bir biimde anla
lmas, ideal tipler kavramna bavurulmasn gerektirir:
Ekonomi kuram gemiteki ve imdiki toplumu incelerken
ideal-tipik kavranlan kullanr. Ekonomi kuram, gereklik
41 Weber, Methodology, s. 90.
42 Weber, Economy and Society, I, s. 215.
43 Weber, Roscher and Knies, s. 207.

244

le tamamen rten varsaymlarda pek bulunmaz; bunun ye


rine eitli derecelerde gereklie yaklaan varsaymlarda bu
lunur ve u soruyu sorar: bu varsaylan koullar altnda, ey
lemleri tamamen aklc olsayd insanlar nasl hareket ederler
di? Tamamen ekonomik karlarn egemenliini varsayar ve
politik ya da ekonomik olmayan teki deerlendirmeleri d
arda brakr.44

Bu formlasyon, Methodenstreit srasnda kati ekonominin


(tarihsel aratrmalara ya da politika retmeye ynelik aratr
malara adanan bilime kar) ikincil deerlendirmeler, ha
ta ya da bilgisizlik tarafndan etki altnda braklmayan insa
nn z karnn zgr hareket etmesi durumuna gre ... top
lumsal yaamn oluumlarn incelediini savunurken Cari
Mengerin kulland formlasyona ok benzer.45 Marjinalist
devrim, deer kavramnn yeniden tanmlanmasn ieriyor
du. Mallarn retilmeleri iin toplumsal adan gereken emek
sresiyle orantl olarak dei toku edildiini savunan Ricar
do-Marx emek-deer kuramnn kalntlar yok edildi. Bun
dan sonra deer, znel biimde, retim asndan deil, tke
tim asndan anlalmaya baland. Piyasa ekonomisi kura
m, bireysel tketicinin tercihlerinden balanarak oluturul
du; bu durum, tketicinin tercihlerini, bu tercihlerin ifade et
tii isteklerin greli younluunu temsil eden bir biimde d
zenleyebilecei ve bu tercihlerin belirledii amalar gerek
letirmek iin gereken en iyi aralar seerek aklc bir biim
de hareket edecei varsaymna dayanyordu. Dolaysyla, Lionel Robbinsin belirttii gibi, dei toku ekonomisi olgu
su, ancak bylesi ilikilerin tesine geilerek ve yaltlm bire
yin davran izlenirken en iyi biimde grlen seim yasalar
na bavurularak aklanabilir.46
Gerekten de Weber marjinalist ekonominin ileyiini top
lumsal aklamann rnek durumu yapar. Sosyoloji toplum
44 Weber, Methodology, s. 43-4.
45

C. Menger (1883), Problems o f Economics and Sociology (Urbana, 1963), s. 88.

46 L. Robbins, An Essay on the Nature and Sim ificance o f Economic Science (Lond
ra, 1932), s. 20.

245

sal aklamann yorumlayc bir biimde anlalmasyla ve do


laysyla srecinin ve sonularnn nedensel aklamasyla il
gilenen bir bilimdir der. Yorumlayc anlay, ncelikle eyle
min onu gerekletiren kii iin znel anlamn -kaynakland
inan ve arzulan- belirlemeyi ierir. znel biimde anla
labilecek davran ynelii olarak eylem, ancak bir ya da daha
fazla bireysel insan davranyla var olur. Bu metodolojik bi
reycilie, yani toplumsal olgulann bireysel eylemlerin maksat
d sonulan olduu retisine ballk anlamna gelir: sos
yolojik bir balamda devlete, ulusa, korporasyona, aileye, ko
lorduya ya da benzer topluluklara gnderme yapldnda kast
edilen ey yalnzca, bireylerin gerek ya da olas eylemleri
nin belirli bir geliiminden ibarettir.4748Bu nedenle Drkhe
im, kendi toplumsal olgular bilimini metodolojik bireyci
lik ile karlatmrken Weberin yorumlayc sosyolojisi Gran Therbornun belirttii gibi, marjinalist ekonominin bir
genellemesidir.1,48

7.3. Tarih ve aklclama


Weber yalnzca marjinalist ekonomiyi model olarak almaz: varsaymlannn geerli grnmeye balad koullann tarihsel bir
deerlendirmesini de sunar. 1920 ylnda lmnden nce y
le yazmtr:
Evrensel tarihin herhangi bir sorununu inceleyen modem Av
rupa uygarlnn bir rn, evrensel nemi ve deeri olan bir
geliim izgisinde yatan (yattn dndmz) kltrel
olgulann Bat uygarlnda, yalnzca Bat uygarlnda grn
mesine hangi koullann bilekesinin atfedilmesi gerektiini
kendine sormak zorundadr.49
47 Weber, Economy and Society, I, s. 4 ,1 3 , 14.
48 G. Therbom, Science, Class and Society (Londra, 1976), s. 293.
49 M. W eber (1 9 0 4 -5 ), The Protestant Ethic and the Spirit o f Capitalism (Lond
ra, 1976), s. 13; ngilizce evirisinde yaynlanan giri blm (s. 13-31) asln
da Weberin din sosyolojisi zerine yazlarnn bir derlemesi olan Gesammelte
Aufstze zur Religionssoziologie (1920) iin yazlmt.

246

Bu geliim izgisi eitli alanlarda -hukuk, sanat, mzik,


mimari, eitim, politika ve ekonomik yaam- kendini gsteren
Bat kltrnn zel ve srad aklcln ierir.50 Batnm
tarihsel yrngesinin byle belirtilmesi, doal olarak, Weberin
burada aklclk ile neyi kastettii sorusunu ortaya kanyor.
Weber, eylemin iki ekilde aklc olabileceini savunur. Ara
sal aklc (zweckrational) olabilir, yani evredeki nesnelerin ve
teki insanlarn davranna ynelik beklentiler tarafndan be
lirlenebilir; bu beklentiler oyuncunun kendisinin aklc bir bi
imde hesaplad amalarna ulamas iin koullar ya da
aralar olarak kullanlyordu. Ya da eylem deer aklc (wer
trational) olabilir; yani deere kimi etik, estetik, din! ya da te
ki davran biimi adna, baan beklentisinden bamsz olarak
bilinli biimde inanlmas ile belirlenir.51
Deer aklcl eylemin amalaryla, arasal aklclk ise
aralaryla ilgilenir:
Alternatif ve atan amalar ve sonular arasnda deer-aklc
bir biimde seim yaplabilir. O zaman eylem, yalnzca aralann seiminde arasal aklcdr. te yandan, oyuncu, bir de
erler sistemine aklc bir yneli asndan alternatif ve at
an amalardan birine karar vermek yerine, onlan, verilen z
nel istekler olarak alp bilinli olarak deerlendirilen greli
acillik leine gre dzenleyebilir. O zaman, eylemini bu l
ee gre ynlendirerek marjinal yarar ilkesinde olduu gi
bi, acillik srasna gre olabildiince tatmin edilmelerini sa
layabilir.52

Marjinal yarara yaplan bu gndermeden de anlalaca


gibi, neoklasik iktisatlarn oyuncularn optimizasyon yaptk
lar yani isteklerini gerekletirmek iin en iyi aralar setik
leri- varsaym, Weberin arasal aklclk kavramnn nem
li bir kaynadr. Lionel Robbins, nsan hayvann neden ...
belirli eylere belirli deerler verdii sorusu tartmadmz
50 A.g.e., s. 26.
51 Weber, Economy and Society, I, s. 24-5.
52 A.g.e., I, s. 26.

247

bir sorudur der.53 znelerin tercihlerinde ifade edilen istek


ler basit bir biimde verili olarak dnlr. Bu nedenle arasal aklclk, eylemin amalarn semekle ilgili deildir: yal
nzca bu amalar gerekletirmek iin en uygun aralarn se
imiyle ilgilidir.
te bu aklclk biimi -arasal aklclk- Webere gre, mo
dem Batda farkl kltr alanlarnda giderek daha fazla geer
li olmaya balamtr. Bu yzden modern kapitalizmi karakterize eden ey (biimsel olarak) zgr olan emein aklc
rgtlenmesidir.54 Benzer biimde, brokrasi -b ir baka de
yile, ak bir iblmne dayanan ve yarar temeline gre ata
nan ve terfi ettirilen teknik nitelikleri olan maal grevlile
rin alt hiyerarik biimde rgtlenmi ynetim sistemle
r i- teknik bir bak asna gre, en yksek verimlilik dzeyi
ne ulama yetisine sahip ve bu anlamda insanlar zerinde oto
rite kullanlmas iin bilinen biimsel olarak en aklc yoldur.
Gerekten de btn alanlarda modem rgtlenme biimleri
nin gelimesi brokratik ynetimin geliimi ve srekli olarak
yaylmasna zdetir.55
Weberin en nl eseri, The Protestant Ethic and the Spirit o f
Capitalism [Protestan Etii ve Kapitalizmin Ruhu] (1904-5),
onun bu aklclama srecine ilikin ilk belli bal almasdr.
Marxin sermaye birikimi kuramna benzer biimde (bkz. b
lm 4.2), Weber kapitalizmin ruhunu daha ok, daha ok pa
ra kazanmak ve yaamdan doal bir zevk almaktan kat biim
de kanmak ile zde tutar. ...nsanlar para kazanma, yaa
mn nihai amac olarak kazan elde etme dncesi ynetir.56
Marx sermayenin kendi kendini geniletmesine verilen nceli
i irketler zerindeki rekabet basksyla aklar. zellikle ka
pitalist tinden sz ederken, Weber yaamn nihai amac olarak
kazana etik olarak, kiinin hayatn rgtleme biimi olarak,
Lebensfhrung -yaam ynetimi- olarak ilgisini ifade ediyor.
53 Robbins, Nature and Significance, s. 86.
54 Weber, Protestant Ethic, s. 21.
55 Weber, Economy and Society, I, s. 223.
56 Weber, Protestant Ethic, s. 53.

248

Bu adan bakldnda kapitalist tin bir ilecilik biimidir, y


le ki daha fazla servet elde etmek iin kendi arzularmz ikin
ci plana atmamz ister. Ancak Bat ileciliin en iyi bilinen bii
mi olan, akn bir Tannya kulluk dncesi ile dnyadan ka
ma giriiminin bir paras olarak bedenin inkr edildii Ortaa
Katolik manasrlannm ileciliinden kkten farkldr. Kapitalist
tin, Weberin isel dnyevi ilecilik adn verdii eyin bir bii
midir: kendini inkr etme, bu dnyay ekillendirmemizi ve denedememizi salayan bir srecin parasdr. Bu haliyle Protestan
an (Beruf) kavramna benzer; buna gre, Tannya gre ka
bul edilebilir yaamann tek yolu dnyevi ahlak anlayn ma
nastr ilecilii ile amak deil, bireye dnyadaki konumunun
getirdii ykmllkleri yerine getirmektir.57
W eber, kapitalist ruhun kkenlerinin 16. ve 17. yzyl
lardaki Protestan Reformunun sonucunda ortaya kan i
sel dnyevi ilecilikte bulunacan savunur. Reform sonra
s Hristiyanln en radikal biimi olan Kalvenizm kaderci
lik dogmasn kabul etti. Buna gre btn insanlar isel ola
rak gnahkrd, ama yalnzca Tannnn inayeti ile kimi insan
lar kurtulu iin seilmiti. Bylece insanlk seilmiler ile la
netlenmiler olarak ikiye ayrlmt. nanan kii, ikinci de
il de birinci grupta yer almay nasl umabilirdi? Seildii
ne tam olarak inanarak; nk kendine gven eksiklii ye
terince inan sahibi olmamaktan ve inayetin tam olmamasn
dan kaynaklanr ... O zgvene tam olarak erimek iin en uy
gun ara olarak dnyevi etkinlikler yaplmas nerilir. Ancak
ve ancak bu ekilde din kukular yok olur ve kesin biimde
inayete kavuulur.58
Kalvencilerin kendilerini seilenlerden biri olduklanna inan
drmalar, hem kendi yaamlarn hem de kendilerini evrele
yen doal dnyay kontrol etmek iin gsterdikleri sistematik
abada ifade buldu. Bu abann asl amac maddi ihtiyalarn gi
derilmesi deil, kurtuluun onaylanmasn salamakt. Bu ne
denle: Reform, aklc Hristiyan ileciliini ve yntemsel al
57 A.g.e., s. 80.
58 A.g.e., s. 111-12.

249

kanlklarna manastrlardan karp onlan dnyadaki etkin ya


amn hizmetine koydu. Bylece kapitalist tinin genilemesi
iin olabilecek en gl basky yapt: Tketimin snrlan, ka
zan etkinliinin bu ekilde serbest braklmasyla birletiinde
uygulamadaki kanlmaz sonu aktr: ileci tasarruf etme zo
runluluu yoluyla sermaye birikimi.59
Protestan Etii, Reform ile modem kapitalizmin geliimi ara
sndaki ilikiyle ilgili byk ve zlmesi zor bir tarihsel tar
tma yaratt. Burada bizim ilgilendiimiz ey Weberin tarih
sel yorumundan ok, onun toplum kuramnn geneli zerine
drd ktr. nemli konulardan biri, kapitalizmin geli
imine getirilen, bu srete din ideolojilere zerk bir rol ver
meyen Marksist deerlendirmeleri gre savm nasl konum
landrd ile ilgilidir. rnein Kautsky Priten etiin, feodal
asillere kar z-gvenli ve herkese meydan okuyan bujuvazinin, zellikle de sanatkrlann snf mcadelesinden, dolaysy
la da ekonomik temelden kaynaklandn savunur.60 Makale
sinin son satrlarnda Weber, kapitalizmin yalnzca Reformun
bir sonucu olduunu savunan idealist bir tarih kuram sundu
unu inkr eder: elbette amacm tek yanl bir materyalist kl
tr ve tarih yorumu yerine, e derecede tek yanl bir tinsel ne
densel yorum getirmek deil.61
Weber, ekonomik glerin tarihte oynadklar rol tartr
ken birok boluk brakr. ok gl bir biimde kar
klmas gerektiini syledii szde materyalist tarih anlay
ile savunduu tarihin ekonomik yorumunu birbirinden
ayrr. Bunlarn ilki, btn kltrel olgulara maddi karlar
topluluunun bir rn ya da ilevi olarak karmda buluna
rak ulalabileceine ilikin eski anlaya dayanr; kincisi ise
ekonomik koullanmalara zel olarak deinilerek kltrel ve
ekonomik olgularn zmlenmesini ierir.62 Bu ayrm We59 A.g.e., s. 235 n. 7 9 ,1 7 2 .
60 K. Kautsky (1 9 2 7 ), The M aterialist Conception o f History, gzden geirilmi
bask, ed. J . H. Kautsky (New Haven, 1988), s. 369.
61 Weber, Protestant Ethic, s. 183.
62 Weber, Methodology, s. 68.

250

berin epistemolojisinin bir sonucudur. Gereklik sonsuz bi


imde eitlidir; bizim kuramlarmz, incelenmesi bizim de
erlerimiz iin nemli olan zellikleri ortaya karr. Marxmki
gibi toplumsal gerekliin altndaki yapy bulduu iddiasn
da olan bir tarih kuram sonsuz eitlilikteki kltrel olgulara
uygun olmayan bir nomolojik bilimsel aklama anlay da
yatmaya alr. Ekonomik temeli, politik-ideolojik bir stya
pya balayan tek ynl bir nedensel zincir aramak yerine Geisteswissenschaften toplumsal yaamn farkl, grece zerk yan
lan arasndaki tarihsel olarak deiken etkileimleri yakalama
ya almaldr:
Toplumsal eylem biimleri kendi yasalann izledikleri iin
... ve hatta bu olgunun dnda, belirli bir durumda her za
man ekonomik nedenlerden baka nedenler tarafndan da or
taya kanlabilirler. Ancak belirli bir noktada ekonomik ko
ullar hemen btn toplumsal gruplar iin, en azndan byk
kltrel nemi olanlar iin nedensel olarak nemli ve oun
lukla da belirleyici olur; te yandan ekonomi ounlukla iin
de yer ald toplumsal eylemin zerk yaplanndan da etkile
nir. Bunun ne zaman ve nasl oluacana dair genelleme ya
plamaz. Ancak toplumsal eylemin somut biimleri ile ekono
mik rgtlenmenin somut yaplar arasndaki seici yaknlk
derecesi konusunda genelleme yapabiliriz; yani genel olarak
birbirlerini ilerletip ilerletmediklerini ya da engelleyip engelle
mediklerini ya da birbirlerini darda brakp brakmadklar
n -birbirlerine gre yeterli ya da yetersiz olup olmadkla
rm - syleyebiliriz.63

Seici yaknlk (W ahlverwandtschaft) kavram Weberin


temel tarihsel yorumlama aralarndan biridir. Michael Lwy
yle yazar: Webere gre bu kavram, karlkl ekicilie,
karlkl etkiye ve karlkl glenmeye yol aan iki toplum
sal ya da kltrel konfigrasyon arasndaki (belirli bir yap
sal analojiye dayanan) etkin iliki trn ifade eder.64 Bu ne
63 Weber, Economy and Society, I, s. 341.
64 M. Lwy, On Changing the W orld (Atlantic Highlands, NJ, 1993), s. 46.

251

denle her ikisi de isel dnyevi ilecilik biimleri olan Pro


testan etii ile kapitalist tin arasnda seici bir yaknlk var
dr. Benzer biimde, iki arasal aklc toplumsal rgtlenme
tr olan kapitalizm ve brokrasi birbirine bir seici yakn
lk ile baldr:
Bir yandan, modern geliim aamasnda kapitalizm brokrasi
yi gerektirir, ama her ikisi de farkl tarihsel kaynaklardan do
mulardr. te yandan brokratik ynetim iin kapitalizm en
aklc ekonomik temeldir ve en aklc biimde gelimesini sa
lar, nk mali bir bak asndan bakldnda, gerekli para
sal kaynaklan sunar.65

Seici yaknlk iki toplumsal biim arasndaki ilevsel uy


gunluk ilikisidir; bylesi bir ilikinin varlndan sz etmek
demek, bir biimin teki zerinde nedensel stnlne ili
kin hibir iddiada bulunmamak demektir. Bylece Weber top
lumsal aklamay isel olarak oulcu grr: toplumsal gcn
bir biimi, belirli bir durumda ve belirli deer karlanna gre,
incelemenin odak noktasn sunarken genel olarak hibiri te
kiler zerinde aklayc stnlk iddiasnda bulunamaz. Bu
aklayc oulculuk Weberin toplumsal tabakalama incele
mesine yansr; buna gre, temel olarak, zellikle piyasadaki or
tak ekonomik durum asndan ifade edilen snf statden, ya
ni olumlu ve olumsuz ayrcalklar bakmndan etkili bir top
lumsal saygnlk iddiasndan ayrr. Bu nedenle: Snflar, mal
larn retimi ve edinilmesi ile olan ilikilerine gre tabakalarken stat gruplan zel yaam tarzlannn yanstt gibi mallar
tketme ilkelerine gre tabakalarlar.66
Weber snf ve statye toplumsal rgtlenmenin potansiyel
adan kart ilkeleri olarak yaklar ve rnein kast toplumlarmn temelini oluturan stat tabakalamas ilkesinin tam
olarak piyasa tarafndan dzenlenen g dalmna kar ol
duunu savunur. Ama bunlann her ikisi de kart gruplar ara
sndaki bitmek bilmeyen g mcadelesinin zel rnekleri
65 Weber, Economy and Society, I, s. 224.
66 A.g.e., I, s. 305; II, s. 937.

252

dir. Bu nedenle, Weberin nl sznde olduu gibi, [s]mflar, stat gruplan ve partiler bir topluluk iindeki g pay
lam olgulandr. Bu mcadelenin karakteristik bir rnts
toplumsal adan kapal ilikiler yaratma isteidir: ounluk
la rakiplerin bir grubu, baka bir grubun dandan fark edilebi
lecek (gerek ya da potansiyel) bir zelliini -rk , dil, din, yerel
ya da toplumsal kken, soy, yerleim yeri, vb.- onlan dlama
nn gerekesi olarak kullanr... Bylesi bir grup eylemi bu eyle
min yneltildii kiiler zerinde bir tepki yaratabilir.67 Bu a
dan bakldnda toplumsal aynm kaynaklan ok eitlidir ve
dolaysyla maddi ya da dnsel tek bir etmen temelinde ak
lama kabul etmez.
Ancak Weberin ideolojilere tarihsel bir ncelik verir gi
bi grnd nl, ama kapal bir paragraf vardr: insan
larn davranlarn dorudan dnceler deil, maddi ve d
nsel karlar ynetir. Yine de dncelerin yaratt dn
ya imgeleri, bir makas gibi, eylemin gereklemesini sala
yan, ounlukla kar dinamiinin harekete geirdii yolla
r belirlemitir.68 Bu ifade, 1915 ile 1919 yllar arasnda Die
W irtschaftsethik der Weltreligionen (Dnya Dinlerinin Eko
nomik Etii) toplu bal altnda yaynlanan bir dizi maka
lenin giri yazsnda geer. Konfyusuluk, Hinduizm, Bu
dizm ve Yahudilik (slm zerine de bir makale yazlma
s planlanmt ama yazlmad) zerine ayrntl incelemeleri
kapsayan bu makaleler, Weberin Protestan Etiinde Friedrich Tenburckun deyimiyle tarihte aklcln rol zerine ge
nel bir incelemeye dntrd aklclama zmlemesi
ni geniletti.69
Weberin dine bak nasldr? Bir dinin zel yapsnn, ka
rakteristik taycs olarak grnen tabakann toplumsal duru
munun basit bir ilevi olduunu reddeder. Bylece Marksist
ideoloji kuramndan ok, Nietzschenin Hristiyanl alt-smf
67 A.g.e., II, s. 9 3 6 ,9 2 7 ; I, s. 341-2.
68 Gerth ve Mills, ed. From Max Weber, s. 280.
69 F. H. Tenbruck, The Problem of Thematic Unity in the Works of Max W e
ber, Tribe ed., Reading W eber iinde, s. 59.

253

isyannn, ahlaksal kle isyanmn rn olarak yorumlama


sna (bkz. blm 5.3) yaklar. Yine de byk dinlere olan ilgisi
yaamn stillemesine, kiinin zevkleri, zellikleri ve yetenek
lerinin belirli deerler dizisine gre rgtlenmesine olan Nietzschevari bir ilgiyi yanstr (bu, staty yaam tarz biimin
de tanmlamasndan da grlebilir). Dnya dinleri yaam-ynetiminin (Lebensfhrung) aklclamasnn deiik biimleri
ni yanstr. Daha da aka, ilahiyatlarn ktlk sorunu ad
n verdikleri eye, yani esas olarak metafizik bir soru olan bu
kaderi hak edecek hibir ey yapmadktan halde, neden bu ka
dar ok insann zellikle alt toplumsal konumlarda bulunmala
rnn sonucunda ac ektii sorusuna zel yantlar ierirler. B
tn temel dinlerin merkezinde insanlar arasndaki servet da
lmnn anlamna ilikin etik yorum sunan bir ac teodisesi vardr.70
Weber yalnzca teodisenin ktlk sorununa tutarl ya
ntlar verdiine inanr. Hinduizm bunu, her canl varln u
an ald payn, yalnzca u anda deil, gemi yaamlarnda
da yapt iyilik ve ktlklerin sonucu olduunu savunan
karma retisi sayesinde yapar. Bu retiye gre, tek bir ru
hun deiik varlk trleri -hayvan, bitki ve mineral- aracl
yla birbirini izleyen yaamlardan ve farkl toplumsal stat
lerden geebildii, ruhlarn baka varlklara gemesi sreci,
dllerin ve cezalarn datld bir mekanizma, bireyin d
nce yoluyla ve dnyevi varln terk ederek kurtuluu ara
yarak kaabilecei bir dng sunar. Zerdtlk, birbirinden
ayr ve birbirine zt iki varlk dzeni arasnda blnen, sra
syla aydnlk ve karanl, iyilik ve ktl, ruhu ve madde
yi temsil eden ikili bir evren sunar: ac, bu iki eit g arasn
daki sonsuz mcadelede iyiliin her zaman ktl yenememesinden kaynaklanr. Son olarak, St. Augustine tarafndan
oluturulan ve Kalvenizm tarafndan devralman Hristiyan ka
dercilik retisi tek bir akn Tanrnn mutlak kudretine ina
nr. Ktlk insann ilahi hukuka zgr iradesiyle isyan et
mesinin sonucunda ortaya kar; ac buna verilen adil cezadr:
70 Gerth ve Mills, ed., From Max Weber, s. 275, 269, 270.

254

umut edebileceimiz kurtulu anlalmaz olandan, dolaysy


la insanlarn bak asna gre grne gre keyf olan, Tann nn inayetinden gelecektir.
Bu nedenle Weber eitli din inan sistemlerinin kuramsal
ieriklerine byk nem verir: Din inanlarda ve din uygu
lamalarda ortaya kan ve uygulamadaki davranlara yn ve
rip bireyin buna bal kalmasn salayan psikolojik yaptrm
larn etk isi... ile ilgileniyoruz. imdi bu yaptrmlar byk l
de arkalarnda yatan din dncelerin tuhaflklarndan
kaynaklanmaktadr.71 Bu dncelerin greli zerklii ve
kar dinamiinin ynn belirleyen birer makas olarak ha
reket edebilme yetenekleri, ac ve adaletsizlik sorununa geli
tirdikleri zel zmlerin i mantndan kaynaklanr. Weber
makas gibi dnya imgeleri metaforunu kulland bu pa
ragraftan hemen ncekinde yle yazar:
Gemite kutsal deerleri kurtulu inancna yceltme ii ente
lektellerindi. Byle bir kurtulu dncesi anlay, eer onu,
skntdan, alktan, ktlktan, hastalktan ve son olarak ac
dan ve lmden bir kurtulu olarak anlarsak ok eskidir. Yi
ne de kurtulu, sistematik ve aklclam bir dnya imgesini
ifade ettiinde ve dnyada bir duruu temsil ettiinde zel bir
nem kazand. nk anlam ve kurtuluun amalanan ve ger
ek psikolojik nitelii bylesi bir dnya imgesine ve bylesi
bir durua bal olmutur.72

Aklclama dinamii bu nedenle din ideolojileri aklc bi


imde ifade edilen kuramsal sistemlere dntrmeleri ve do
laysyla kapsadklar zel teodiselerin mantksal sonular
n karmalaryla nemli lde entelektellerin almalarna
dayanr. Ancak bu Weberin dinlerin tarihine esas olarak farkl
inan dizilerinin zerk geliimi olarak yaklat anlamna gel
mez. Tersine arzu edilen kutsal deerlerin yapsn dsal kar-durumu ve ynetici tabakann bununla rten yaam bi
imi ve dolaysyla toplumsal tabakalamann kendisi derin bi
71 Weber, Protestant Ethic, s. 97-8.
72 Gerth ve Mills, ed. From Max Weber, s. 280.

255

imde etkiler der, ama bu etkinin teki ynde de geerli oldu


unu eklemekte gecikmez.73
Daha da genel olarak Weberin sosyolojisi Michael Manrin
rgtsel materyalizm adn verdii eyi ierir: deolojiler
gerek toplumsal sorunlarla urama giriimidir, ama zel ile
tiim aralar tarafndan yaylrlar ve onlann zellikleri ideolo
jik mesajlar dntrebilir, bylece ideolojik iktidara zerk
lik tanr.74 Ya da baka ekilde ifade edecek olursak, din sis
temlerin greli zerklii yalnzca isel ieriklerinden kaynak
lanmaz, yayldklar ve korunduklar rgtlerin g dinamik
lerinden de kaynaklanr. Her bir otorite biimi -din otorite de
dahil olmak zere- ynetici kadronun varln ve ilemesi
ni gerektirir ... nk boyun eme alkanl dzenin uygu
lanmasn ve pekitirilmesini hedefleyen rgtl etkinlik olma
dan srdrlemez. Ama her ynetici rgt, meru egemenlik
biimlerine ya da ekonomik snf yaplarna indirgenemeyecek
kendi ayrt edici karlarn gelitirir, bylece tarihsel gerek
lik, efler ve ynetici kadrolar arasnda tahsisat ayrma ve istim
lak konusunda birbirlerine kar srekli, daha ok gizli bir a
tmay ierir.75
Bu nedenle Batl aklclamay gelitiren kuvvetlerden bi
ri birbiriyle rekabet iindeki Avrupal devletlerin yneticile
rinin yurttalarndan daha fazla kaynak kartmak ve bylece
asker mekanizmalarn glendirmek iin daha etkili aralar
gelitirmekteki karlardr: zellikle 16. ve 17. yzyln mut
lak monarilerinde bunun sonucunda yaplan rgtsel ye
nilikler, modern brokrasinin temellerinin atlmasn sala
d. Bu yar-brokratik devletlerin karlar erken dnem mo
dem Avrupasnda kentlerde gelien burjuvazinin karlary
la i ie geti:
[Devletler arasndaki] bu rekabeti mcadele modem bat ka
pitalizmi iin en byk frsatlar dourdu. Birbirinden bam
73 A.g.e., s. 287.
74 M. Mann, The Sources o f Social Power, Il (Cambridge, 1993), s. 36.
75 Weber, Economy and Society, I, s. 264.

256

sz olan bu devletler onlann g elde etmelerinde onlara yar


dm etmek iin gereken koullan kendisi koyan gezici serma
ye iin yanmak zorundayd. Sermayenin dikte ettii bu devlet-sermaye birlikteliinden ulusal vatandalk snf, yani mo
dem deyimiyle bujuvazi dodu. te bu yzden kapitalizme
gelime ans veren ey kapal ulusal devlettir.76

W eberin karizma analizi onun din sosyolojisi ile yakn


dan ilgilidir. Karizmatik liderin rnei yeni bir dinin kurucu
sudur - retici (Buda), kurtanc (sa) ya da peygamber (Muhammed). Karizmatik otorite, geleneksel ve hukuki egemen
liin tam karsnda yer alr. kinci egemenlik trnn en ti
pik biimleri olan, srasyla, boyun emenin, geleneksel otori
tesi iin bir efendinin hane halk zerindeki egemenliini r
nek alan bir yneticiye kiisel ballk biimini ald ataerkil
lik ve brokrasi birok bakmdan birbirine kardr, ama en
nemli zelliklerinden biri olan sreklilik ikisinde de ortaktr.
Bu bakmdan ikisi de gnlk yaamn yaplandr. Buna kar
lk karizmatik otorite gnlk ekonomik rutinin alann a a n ...
ihtiyalara yant verir. Bunu tayan kii, istisnai olann gn
lk yaam kaplamasn temsil eder. Otoritesi onun olaand
olduunun ve ... doast, insanst ya da en azndan zel is
tisnai glerle donanm olduunun kabul edilmesinden kay
naklanr. Gerekten de:
en gl biimleriyle karizma, hem aklc ynetimi, hem de
gelenei tamamen yok eder ve btn dokunulmazlk anlay
larn tersine evirir. Eski ve dolaysyla kutsal olan gelenekle
re sayg gstermek yerine, beklenmeyene ve mutlak biimde
esiz olana ve dolaysyla lahi olana isel olarak boyun eer.
En ampirik ve deerden bamsz biimiyle karizma tarihteki
zellikle yaratc olan devrimci gtr.77

Bu yzden Webere gre tarih, kurallarn kayna ister gele


nek, ister brokratik biimde ynetilen yasalar sistemi olsun,
76 M. Weber (1923), General Economic History (New Brunswick, 1981), s. 337.
77 Weber, Economy and Society, II, s. l i l i , I, s. 241, II, s. 1117.

257

kurallara bal bir rutin ile hibir aklc gereke kabul etme
yen dncelerin esinledii ksa mrl yaratc dnm pat
lamalar arasnda gidip gelir. Karizmatik egemenlik zorunlu
olarak istikrarszdr nk kurucunun kiisel yeteneklerinden
kaynaklanr ve ondan daha uzun mrl olamaz: Her kariz
ma, hibir ekonomik aklclktan anlamayan sarsc bir duygu
sal yaamdan, maddi karlarn arl altnda boularak yava
yava lme giden bir yolda yrr; varlnn her an onu so
nuna daha ok yaklatm. ite buradan karizmann rutinle
mesi -yani kurucunun otoritesini daha gnlk bir geleneksel
ya da hukuksal egemenlik biimine (ya da ikisinin bilekesine)
dntrerek korama giriimi- ortaya kar. Bu sre kariz
may olaanst zamanlarn ve kiilerin esiz, geici bir ltfundan gnlk yaamda srekli sahip olunan bir eye dntrme
arzusundan kaynaklanr, ama sonuta karizmatik ynetim id
diasnn ilk bata ortaya kmasn salayan zorunlu olarak is
tisnai olan kaynaklar yava yava yok eder ve bu arada iktida
rn ve ekonomik karlarn takipiler ya da mritler tarafndan
ele geirilmesine izin verir.78
Weberin bu rutin ve karizma diyalektiine ilikin deerlen
dirmesi hi kukusuz dnya dinleri tarihinden yaplan bir ge
nellemedir - rnein erken dnem Hristiyanlnn eitlik
i ahlak topluluklarnn Katolik Kilisesinin byk dnyevi
gcne dnm. Ama bu ayn zamanda Weberin ksa d
nemli yaratc yenilik patlamalar zerinde gnlk rutinin b
yk arlk yaratt dncesini de yanstr. Weber, karizma
y ncelikle gelenekten bir kopu olarak gsterse de aklc
disiplinin karizmann zayflamasnda en kar konulmaz
g olduunu savunur. Bu nedenle aklclama bireysel yara
tclk zerindeki en byk tehdittir: Politik ve ekonomik ih
tiyalarn giderilmesi giderek aklclatka disiplin acmasz
ca daha da geni alanlara yaylr. Bu evrensel olgu karizmann
nemini ve bireysel olarak farkllatrlm davranlar ok
ok daha kstlar.79
78 A.g.e., II, s. 1120, 1121; I, s. 249.
79 A.g.e., II, s. 1148-9, 1156.

258

Grdmz gibi, Weber, Kalvenist kadercilik retisinin,


aklclama srecinin modem Batdaki en gelimi biimi ze
rinde nemli bir rol oynadn dnr. Dnya artk tek tek
tanrlarn ya da daha kk ruhlarn ibirliini korumak iin
sihir kullanmyla ynetilmesi mmkn olan kesinletirilebile
cek anlamlar ve amalar karmaas olarak grlmyor. Tersine
tek bir akn Tannmn anlalmas g iradesinin grne g
re anlamsz rnnden oluuyor. Dinlerin geliimindeki b
yk tarihsel sre -eski Yahudi peygamberleri ve Helenistik bi
limsel dnce ile birlikte balayan dnyann byden anndnl [Entzauberung der W elt]- batl inan ve gnah gibi btn
byl kurtulu yollarn ortadan kaldrm, burada mantksal
sonucuna ulamt.80
Bynn bozulmas, aklclama srecinin dinin merkez
dogmalarna ynelmesi ile doruk noktasna ular - bu aama
ya ancak modem Batda tam olarak ulalabilmitir. Dnya
anlaym ve yaam biimini tamamen aklclatrmanm mo
dem biiminin genel sonucu, kuramsal adan ve uygulamada,
amal bir biimde akl d olana doru bir kay oldu. Ente
lektellerin din dnya imgelerinin tutarl bir kuramsal ifa
desini gelitirme abalar sonuta Verili olarak kabul edilen
ve uzun zamandr bu tr yaam biimlerinin iine girmi olan
akl d varsaymlar aa karr. Bylece din deneyimler,
akld olann, dnyann modem bilim, brokrasi ve kapita
lizm tarafndan tamamen aklclatnlmasm telafi etmek iin
mistik varlk durumlar araynn alanna girer: Her eyin so
mut by olduu dnyann ilkel imgesindeki btnlk, bir
yandan aklc bili ve doann stnl arasnda, dier yan
dan da mistik deneyimler arasnda ikiye blnme eilimin
de olmutur.81
Bu zm kimilerine gre Weberin aklclk kuramna ikindir. Weberin arasal aklsallk ile deer aklsallm (ya da
ekonomik sreleri tartrken kulland biimiyle biimsel ve
ieriksel aklsall) birbirinden ayrdn anmsayalm. Ara80 Weber, Protestant Ethic, s. 105 (1920 basksna bu blm eklenmitir).
81 Gerth ve Mills, ed. From Max Weber, s. 281, 282.

259

sal aklsallk aralarla, deer aklsall amalarla ilgilidir. Ama


Weber eylemlerin amalarnn seilmesinde temel alman ni
hai deerleri aklsal olarak merulatrmann mmkn oldu
una inanmaz. Akl birbiriyle atan tanrlar, birbirinin kart
olan deer alanlar arasnda deerlendirme yapamaz. Byk bir
dnya dini, bu atmay, birbirinden farkl olas eylem ama
larm, izleyicilerine sunduu zel teodisede birletirerek dur
durabilir. Bylece yaam ynetiminin -teodisenin gsterdii
etik programa gre yaamn deer-aklc biimde dzenlenme
si- belirli bir biimde aklclamasm salayabilir. Ne var ki akl
bu programn merkezinde yer alan deerler zerinde eletirel
bir biimde durduktan sonra din! dnya imgelerinin akld
temelleri -sz konusu zel deerlerin yaps yznden deil,
btn deerlerin aklsal gerekelerden yoksun olmas nedeniy
le - aa kar. Ondan sonra da biz modemler, Weberin Mes
lek olarak Bilimde betimledii gibi, birbirleriyle atan tanr
lar arasnda paralanrz.
Basite ele alacak olursak bu sav, ncl olan, deerlendiri
ci yarglan kabul etmemizi ya da reddetmemizi salayacak nes
nel, aklc olarak savunulabilecek hibir lt olmadn id
dia eden deer-oulculuu retisi kadar kuvvetlidir. Eer bu
ncl rnein Habermas gibi (bkz. blm 11.4) reddedersek
Weberin aklclama anlatmnn bizi gtrd ey olan We
berin tarih felsefesi zerine yaptmz deerlendirme olduka
eletirel olacaktr. Ancak Weber Protestan etiinin ve teki din
aklclatrmalann rolnn sona erdiine inanr. Aklsallama
srecinin artk ekonomik ve politik rekabet tarafndan yneti
len zerk bir dinamii vardr:
Pritenler an ile almak istediler: biz de bunu yerine ge
tirmeye zorunluyuz. ilecilik, manastr hcrelerinden gnlk
yaama tanp dnyevi ahlak anlayna egemen olmaya ba
ladnda, modem ekonomik dzenin devasa kozmosunu ya
ratmadaki grevini yerine getirdi. Bu dzen, yalnzca kanl
maz bir kuvvetle ekonomik kazanla dorudan ilgili olanlann
deil, bugn bu mekanizmann iine doan btn bireylerin
260

yaamlarn belirleyen makine retiminin teknik ve ekonomik


koullarna baldr. Belki de bu, en son fosil kmr yana
na dek onlar belirlemeye devam edecektir. [Priten ilah Richard] Baxtere gre d mallara gsterilen zen yalnzca aziz
lerin omuzlarnda her an atlabilecek hafif bir rt gibi uzan
maldr. Ama kader rty bir demir kafese dntrd.82

7.4. Liberal emperyalizm ve demokratik politika


Belki de Weber politikasnn en nemli rencisi olan Wolf
gang Mommsen, Weberin paradoksal terimlerle dnme ei
limi, grnte birbirinin tam kart olan dnce biimlerini
-zellikle liberalizm ve milliyetilii- kabul edip ikisini de a
r biimde formle ederek aralarndaki gerilimi ak hale getir
mesi zerine u yorumu yapmtr:
en bata ak olmayan bir ilikide yan yana olan dnce bi
imleri yava yava ayrlmaya balam ve sonunda paradok
sal bir yap almtr. Weberin dnce yapsnn koulsuzluu ki bunu Nietzscheye borludur ve Marxtan rendii b
tn toplumsal ilikilerin iktidar boyutunu aka deerlendir
mesi en sonunda onu klasik liberal kuramn erevesini terk
edip liberal nermeler iin yeni, daha somut bir temel arama
ya yneltmitir. Alternatif dnce biimlerinin bu an radi
kallemesi, ki Weberin dnce yapsnn en tipik zelliidir,
gelimi sanayi toplumlannn koullan ile karlatnda orta
ya kan liberal deerler sisteminin iindeki kusurlan ve eli
kileri olduu gibi yanstr.83

E derecede sekin baka bir yorumcu Wilhelm Hennis ise


Weberin liberal olarak nitelendirilemeyeceini syler: belir
li bir baan derecesi olmadan, olaylann geliimine ilikin inan
olmadan Liberalizm diye bir ey olamaz. Weber ne liberal bir
dnrdr ne de bir sosyolog. Tersine o klasik politik dn82 Weber, Protestant Ethic, s. 181.
83 W . J. Mommsen, The Political and Social Theory o f Max W eber (Cambridge,
1989), s. 27.

261

ce geleneine baldr. Machiavelli, Rousseau ve Tocqueville


ile birlikte ruhun aa kmas, bireysel temelde mmkn ol
mayan, toplu olarak, birlik olarak ve nihai olarak antik politi
ka anlamnda mmkn olabilecek bir aa kma ile ilgilenir.
Bu adan bakldnda Weberin gerek ilgisinin aklsal Lebensjhrungun [yaam ynetiminin] tarihsel balangc oldu
u grlecektir.84
Weberin bu ekilde klasik cumhuriyeti gelenekle ilikilendirilmesi, onu sava sonras Amerikan sosyolojisinin kurtar
c tanrs haline getiren yanltc deerlendirmeler zerinde ya
plm deerli bir dzeltmedir ve kuramsal kayglarna nem
li bir k tutar. Ne var ki Hennisin yapt gibi, deer atma
snn stesinden gelinebilecei inancn liberalizmin belirleyi
ci bir zellii haline getirmek, bu gelenein fazlasyla tek-yanl
bir deerlendirmesini sunmak demektir. Weber, kimilerine g
re, John Grayin tartmac liberalizm olarak adlandrd e
yin en nemli temsilcisidir: ondan nceki Tocqueville ve Mili
gibi (bkz. blm 4.2) ama onlardan daha sistematik biimde,
modernlii birbirine kart deerler arasndaki zlmez at
ma olarak grr.
Weber politik tartmalara, liberal kuramlarn tarihsel zgl
l ve krlganlna ilikin gl bir anlay getirir. Bu neden
le 1905 ylndaki Rus Devrimi srasnda Rus liberalleri, savun
duklar arist otokrasi reformunu yaratmak iin maddi kar
larn otomatik etkisine gvenmemeleri konusunda uyarm
t. Ona gre modem zgrlk esiz, bir daha asla tekrarlan
mayacak koullardan dodu: Atlantik ekonomisinin genile
mesi, erken dnem modem kapitalizminin ayrt edici yaplan,
bilimsel devrim ve Protestan etii birlikte modem insann zel
etik karakterini ve kltrel deerlerini yaratt. Ancak, kapita
lizmin daha fazla gelimesi bu deerleri glendirmekten ok,
zayflatabilir:
Eer bu y a ln z c a maddi koullar ve onlann dorudan ya da
dolayl olarak yarattklan karlar karmaas sorunu olsay84 Hennis, Max Weber, s. 174, 196, 27.

262

d, akl banda herhangi bir gzlemci btn e k o n o m ik gster


gelerin artan zgr olmama durumuna iaret ettiini sy
lemek zorunda kalrd. Bugn Rusyaya ithal edilen ve Ame
rikada zaten var olan yksek kapitalizme -b u kanlmaz
ekonomik geliim e- brakn (szcn herhangi bir anla
mnda) zgrl, demokrasi ile seici yaknlk atfetmek ke
sinlikle sama olacaktr. Sorulacak soru u olmal: kapitaliz
min egemenlii altnda herhangi bir zaman diliminde bu ey
ler nasl var olabilir? Aslnda bu ancak, bir koyun srs gi
bi ynetilmeyen bir ulusun kararl ir a d esi tarafndan destek
lendiinde mmkn olabilir. Biz bireyciler ve demokratik
kurumlann destekleyicileri maddi gruplarn dalgalarna kar
yzmeliyiz.85

Weberin kapitalizm anlay birok ynden Marxmkine ok


benzer. Adam Smith ve laissez-faire takipileri gibi, kapitalizmi
bireysel zgrl gerekletirmenin ekonomik adan etkili
yolu olarak grmez. Tersine, kapitalizm bir egemenlik sistemi
dir. En aklc biimiyle sermaye muhasebesi insanlarn insan
larla savan nkoul olarak grr. Kat sermaye muhasebesi
ayrca toplumsal dkkn disiplini olgusu ve retim aralarnn
ele geirilmesi ile ilgilidir: yani egemenlik sisteminin varl
ile ilgilidir.86 Weber gerekten de Marxin iinin mulak iki
li zgrl grn destekler: biimsel olarak bakldn
da gnll olarak, ama aslnda aln kams altnda emekle
rini sunan iilerin varl sonucunda, rnlerin maliyeti nce
den tam olarak belirlenebilir.87
Marxa gre kapitalist smry mmkn klan, iinin re
tim aralanndan ayrlmas daha geni bir brokratikleme s
recinin parasdr. Her yerde ayn eyi gryoruz: fabrika,
devlet ynetimi, ordu ve niversite blmleri iindeki alma
aralan, brokratik olarak ina edilen bir insan aygt aracl
yla, bu insan aygtnn zerinde komuta yetkisi olan kiinin
85 M. Weber, The Russian Revolutions, ed. G. C. W ills ve P. Baehr (Cambridge,
1995), s. 108-9.
86 Weber, Economy and Society, I, s. 93, 108.
87 Weber, General Economic History, s. 277.

263

(beherrscht) ellerinde toplanr.88 Modem dnyada brokratik


lemeye baka bir alternatif yoktur:
Brokratik ynetimin stnlnn balca kayna, modem
teknoloji ve mallann retimindeki i yntemlerinin gelimesi
ile aynlmaz bir btn haline gelen teknik bilgide yatar. Bu ba
kmdan ekonomik sistemin kapitalist ya da sosyalist bir temel
de rgtlenip rgtlenmemesinin bir nemi yoktur.89

Yalnzca retim aralarnn toplumsal mlkiyet altna aln


mas ile bu durum dzelmez. Aklc brokratik bilginin dene
timine maruz kalmaktan en azndan greli bir dokunulmazl
olan tek toplumsal tip olan zel giriimciyi ortadan kaldrmak
her eyi daha da ktye gtrecektir.90 Yksek kapitalizm
ekonomik gcn nemli lde kartellerin, korporasyonlann
ve bankalarn elinde merkezlemesini ierse de zel sektr ile
kamu sektrnn ayrln korur ve bylece rakip oligarileri
birbirine kar kullanmaya olanak tanr. Sosyalizm bu manevra
alann yok edecektir:
u anda politik ve zel-ekonomik brokrasiler (sendikalann,
bankalarn ve dev irketlerin brokrasileri) hep birlikte -ayn birer kendilik olarak- varlklann srdrebilirken ve ekono
mik g hl iktidar tarafndan denetlenebilirken, iki brokra
sinin ayn karlara sahip, artk denetlenemeyecek tek bir yap
haline gelmesi utan verici olur.91

Mommsen, burada bir paradoks var diyor:92 Weber kapi


talizmin dinamiinin bizi brokrasinin demir kafesine s
rklediine inanr; ama ayn zamanda da bu dinamiin ana
unsuru olan piyasa rekabetini mmkn olduunca koruya
rak kanlmaz olan geciktirebileceimizi savunur. Bu neden
le yle yazar: ok kzlan retim anarisi ve e derecede k
88 Weber, Political Writings, s. 281.
89 Weber, Economy and Society, 1, s. 223.
90 A.g.e., I, s. 225.
91 Weber, Political Writings, s. 286.
92 Mommsen, Political and Social Theory, s. 39.

264

zlan znellik ... tek bana bireyi geni kitleden kartp ken
dine dndrebilir.93 Korunduu srece kapitalizm bir lde
dinamizmini ve bireysel z-ifadeye akln korur.
Yine de Weber maddi gruplar dalgasna kar liberal de
erleri ve kurumlan koruma giriiminin gelecein brokratiklemenin ellerinde olduunun gereki bir biimde kabullenilmesine dayandrlmas gerektii zerinde srarla du
rur.94 Bu bak asna getirilen tutarl tek alternatif, bilin
li olarak seilen deerler -k i Weber bunlara ada rnek
ler olarak Tolstoyun ban krsal sosyalizmini ve kimi anar
izm biimlerini gsterir- temel alnarak dnyann din bi
imde reddedilmesidir. Bu seenei en arpc biimde o za
man bir tr Marksist sendikac olan Robert Michelse yazd
mektupta anlatr:
ki olaslk var. Birincisi (1) benim krallm bu dnyadan
deil" (Tolstoy, ya da iyice dnlm bir sendikaclk ...) ...
Ya da: (2) Kltr - (yani nesnel; teknik, vb. baarlar ile ifa
de edilen bir kltr) ekonomik olsun, politik olsun, ne olursa
olsun btn teknolojilerin toplumsal koullanna uyum ola

rak kabullenme ... (2). durumda btn devrim konumala


r gln, insann insana egemenliinin herhangi bir sosya
list toplumsal sistemle ya da en gelimi demokrasi biimi
ile kaldrlacam dnmek bir topyadr ... Her kim modem
bir insan gibi yaamak isterse, gnlk gazetesine, tren yollar
na ve tramvaylara eriebilmek anlamnda bile olsa - devrimci
liin temelinden kendi adna, hibir amac olmadan, dn
lebilecek bir amac olmadan koparsa sizi belli belirsiz etkile
yen btn o ideallerden vazgemi olur.95

Var olan gereklie uyum salama ve aralar ve amalar


uyumlatrmaya alarak arasal olarak hesap yapma giriimi
bizi zorunlu olarak demir kafes iine hapseder. Bundan ka
93 Weber, Russian Revolutions, s. HO.
94 Weber, Economy and Society, II, s. 1401.
95 4 Austos 1908 tarihli mektup, alnt Hennis tarafndan yaplmtr, Max We
ber, s. 246 n. 45 (eviride deiiklik yaplmtr).

265

mak iin dnyay koulsuz olarak reddetmeliyiz. Burada Weberin sunduu alternatifler din sosyolojisi zerine yazd ya
zlarn balca temalarndan birini oluturur ve 1919 ylnda
Meslek olarak Politika balkl konferansnda sorumluluk
etii ile ilkeli inan arasnda izdii nl kartlkta tam ola
rak geliir:
inan etiine gre hareket etmek ile (din terimlerle ifade ede
cek olursak: Hristiyanlar doru olan ne ise onu yapp gerisini
Tannya brakrlar) kiinin eylemlerinin (nceden tahmin edi
lebilir) so n u la rn a katlanmas anlamna gelen soru m lu lu k eti
ine gre hareket etmek arasnda derin bir kartlk vardr.96

nan etiine dayanan eylemler deger-aklcdr: belirli nihai


deerlerin aranmas iin her ey ikinci plana itilir. Ama byle
gdlenen zneler, bu deerler tarafndan tanmlanan ama
larn baarlmasnda kullanlan aralar sorunuyla kar kar
ya gelmelidir. rnein devrimci sosyalistler kapitalizmi yok
etmek iin iddete bavurmak isterler. iddet aralar yoluy
la anlama yapan herkes -ve bunu yapan her politikac- bu
nun douraca zel sonularla kar karya kalacaktr. Dev
rimsel eylem, karizmann rutinlemesini salayan maddi kar
larn ynlendirdii takipileri olan bir hareketin geliimine ih
tiya duyar: devrimin duygusalln geleneksel, gnlk varl
a dn izler ki bu da hareketin en bataki gelime amala
rn boa karr.97 nan etiinin tek tutarl biimi bu nedenle
btn iddet ieren aralardan uzak durmay ve dolaysyla bu
dnyay tamamen terk etmeyi ierir. Politik yaama katlmay
isteyenler sorumluluk etiini kabul etmeli ve onlan brokra
siye balayan arasal aklcl kullanarak dikkatli bir biimde
eylemlerinin sonularn deerlendirmelidirler.
Bu nedenle giderek daha ok brokrasinin egemenlii
ne giren bir dnyada sosyalist devrimin yeri yoktur: Bylesi bir aygt, kuvvet kullanarak tamamen yeni otorite bi
imleri yaratma anlamnda, devrimleri daha da olanak
96 Weber, Political Writings, s. 359-60.
97 A.g.e., s. 364, 365.

266

sz hale getirir - nk teknik olarak modern iletiim ara


lar (telgraf, vb.) zerinde denetim kurar ve i yaps giderek
aklclamaktadr.989Weber bu satrlar Birinci Dnya Savandan nce yazmt, ama olanaksz devrimlerin 1917 y
lnda Rusyada ve 1918 ylnda Almanyadaki gerek oluu
mu bu deerlendirmeyi deitirmedi. Weber, Bolevik rejimi
ni asker bir diktatrlk, ama bu generalleri iin deil, on
balar iin geerli diye nitelendirerek km sem iti." Al
man Devriminden devrimin onurlu adn hak etmeyen kan
l bir karnaval olarak sz etmi ve ar sol Spartaclar iin:
[Karl] Liebknecht akl hastanesine, Rosa Luxemburg da hay
vanat bahesine aittir demiti.100 (Weber bu szleri syledik
ten ksa bir sre sonra Ocak 1919da Luxemburg ve Liebkne
cht, Freikorplar tarafndan ldrldler.)
Weber yine de Kasm 1918de imparatorluk rejiminin
kn Alman devletinde reform yapmak iin nemli bir fr
sat olarak gryordu. Kasm Devriminden nceki yllarda Al
man devletinde kiisel ynetim olarak adlandrd sistemin
sistematik bir eletirisini yapmt. Mutlak monariden geri
ye kalanlara szde anayasalclk arkasna saklanmalan hem
II. Kaiser Wilhelmin, hem de sivil ve asker brokrasinin 1914
ylnda savan kmasyla d politikada yaplan bir dizi gafn
politik sorumluluundan kamalarn salamt. Bu oluumun
kkenleri Alman burjuvazisinin birleme dnemindeki utan
galna ve Bismarkn Sezarchna (bkz. blm 7.1) boyun
emeye hazr olularna kadar gtrlebilir; bunlara sonulan
arasnda Almanyann yenilgisi ve 1918 ylnda monarinin y
klmas yer alr.
Bu nedenle Weberin en bata greli olarak kstl olan ana
yasal reformlan savunmas, Wilhelm rejimi ile soyut demokra
tik meruluk normlan arasnda uyumazlk olmasndan ok,
Weberin var olan politik yaplarn Almanyay bir dnya g
c olarak karlann etkin bir biimde izlemekten alkoyduu
98

Weber, Economy and Society, II, s. 989.

99

Weber, Political Writings, s. 299.

100 Mnnsen tarafndan ahntlanmtr, W eber and German Politics, s. 296, 305.

267

inancndan kaynakland. Sava srasnda Weber, Polonya, Uk


rayna ve Baltk devletlerinin orta Avrupal bir tarife ve eko
nomik birlik iinde Alman hegemonyasna bal olarak poli
tik bamszlk kazanacaklar dou ve orta Avrupaya ynelik Mommsenin deyimiyle- liberal emperyalist bir yaylma po
litikasn savundu.101 Ancak, Alman karlarnn baarl bir bi
imde ifade edilmesi sorumlu parlamenter devletin kurulmas
na balyd:
Yalnzca iki seenek vardr: ya parlamenter ynetim grnts
altnda olan ve vatandalarn bir sr srs gibi ynetildii
brokratik, otoriter bir devlette yurttalarn haklan elinden
alnacak ya da yurttalar devleti birlikte yneterek ynetime
katlacaklar. Bir e fen d iler ulusunun (H e rre n v o lk ) -ve yalnzca
bylesi bir ulus dnya politikasna katlabilir- bu konuda
baka bir seenei yoktur.102

Herrenvolk kavram bugn Nazilikle ilgili eyler akla getir


mektedir, ama Weber iin bu terim en azndan bir bakma, ba
msz politik kurumlannn onlara uluslararas devlet sistemi
iinde kolektif bir zerklik sunduu (geri bunun Alman ege
menliindeki bir Mitteleuropadaki kk uluslan nerede bra
kaca da baka bir tartma konusudur) bir halkn klasik cum
huriyeti armlarna sahip gibiydi. Yine de Weberin mo
narinin yklmasnn ardndan Almanya iin bir demokratik
ynetim biimini savunmas bunun insanlarn ynetime ka
tlmasn salayaca inancndan kaynaklanmyordu. Tersine
Weberin politika anlay tamamen sekincidir. Modem dev
let potansiyel olarak bile politik bir topluluk deildir, zorunlu
olarak egemenlie ve baskya dayanr - fiziksel iddet tekelini
belirli bir blgede ynetim arac olarak baarl bir biimde ku
ran kurumsal bir ynetim birlii (Herrschaftverband).103 We
ber, politik eylem her zaman kk saylar ilkesine gre be
lirlenir, bu da kk nc gruplarn stn politik hareket ede
101 A.g.e., s. 205ff.
102 Weber, Political Writings, s. 129.
103 A.g.e., s. 316.

268

bilirlii anlamna gelir. Kitle devletlerinde bu sezarc unsur yok


edilemez diye yazar.104
Yine de demokratik politikaclarn kk nc gruplan ile
ynetim, brokratiklemenin gerek baarsn savuturmak
iin nemli bir yoldur. Brokratik ynetim deneyimi, isel ola
rak uucu ve yaratc bir sre olan politika oluturma sre
ci, bu politikalar iin destek bulma ve bunlan uygulama sreci
iin zayf bir eitimdir. Partiler st olmak -gerekte iktidar
mcadelesinin dnda kalmaktr- memurlarn greviyken kii
sel iktidar iin verilen bu mcadele ve sonuta ortaya kan ki
isel sorumluluk hem politikacnn hem de giriimcinin yaam
damardr. Alman Devletinin d politikasnn Birinci Dn
ya Savandan nce ve sava srasnda baarszla uramas
nn bir nedeni, politik karar alma mekanizmasnn byk oran
da inisiyatif alma ve riske girme yeteneine ve eilimine sahip
olmayan brokratlarn elinde olmasyd. Tersine politikann
z mcadeledir, ittifaklann kurulmas ve gnll olarak takip
edilmesidir. Bu nedenle politikaclar, brokratik egemenlik
karsnda kar g olmaldr, bunu da yrtmeyi kararlar
iin sorumlu tutarak ve Byk Gcn etkili liderlii iin gere
ken yaratc nitelikleri sunarak yapmaldr.105
Brokrasinin byle politik bir eletirisinin yaplmas, We
berin tarihsel sosyolojisinin merkezinde yer alan, geleneksel
ve brokratik egemenlik modlannda ortak olan rutinler ile is
tisnai olann devrimsel ve yaratc biimde gnlk olana kar
mas olarak karizma (bkz. blm 7.3) arasnda kurulan kart
l gsterir. Gerekten de demokrasi karizmatik egemenliin
aklclatnlm bir biimidir. Byk din! hareketlerde takipi
lerin lideri tanmas liderin karizmatik zelliklerinden kaynak
lanr: Ama karizmatik rgtlenme, ilerici aklclama srecin
den getiinde tanmann meruluun sonucu olarak deil de,
meruluun temeli olarak, dem okratik meruluk olarak grl
mesi de mmkndr.106
104 Weber, Economy and Society, II, s. 1414.
105 A.g.e II, s. 1 4 0 4 ,1 4 1 4 ,1 4 1 7 .
106 A.g.e., I, s. 266-7.

269

Ne var ki demokratik karizma yalnzca semenlerin tanma


sndan kaynaklanmaz. Politikaclarn parlamentoya seilebil
mek iin, sonra da gvenli bir biimde ilerlemek iin yarma
s, yaratc politik liderlik yapan bireylerin seiminde geerli
olan bir mekanizma grevini grr. Giderek yetikin nfusla
birlikte var olan semenlerin desteini kazanmak iin basn ve
teki medyay kullanan brokratik parti mekanizmalarnn ya
rn da ieren modem kitle politikasnn gelimesi ile birlik
te politik liderliin nihai ls popler destei kazanma yete
nei haline gelir:
Etkin politik demokratikleme politik liderlerin, artk h o n o ra tiores [sekinler] evresi iinde kendilerini gsterip daha son
ra parlamento baarlan ile lider olmamas, kitlelerin gveni
ni ve inancn kazanp kitle demagojisi yaparak iktidan ele ge
irmesi anlamna gelir. znde bu, se z a rc bir seme moduna
kayma anlamna gelir. Gerekten de btn demokrasiler bu
yne kaymaktadr. Hem zel sezarc teknik plebisittir. Bu sra
dan bir oy ya da seim deil, bu destei isteyenlerin arsna
olan inan mesleidir.107

Weber kendi demokratik Sezarc politik lider anlayna


model olarak, byk Viktorya dnemi Liberali Gladstone ve
onun aydnlanm bir d politikay ve rlandalIlarn lkele
rini Ynetmesini destekleyen nl kampanyasn alr. Glads
tone, politik figrler arasnda en kayg verici olan deildir,
ama Weberin devrim sonras Almanyasnda gelitirdii plebisiter lider demokrasisi kuram (Fhrer-Demokratie) Sezarc politikacy byk oranda sorumsuz bir figr haline geti
rir: Fhrer-Demokratienin en nemli tr olan plebisiter de
mokrasi, biimsel olarak ynetilenin iradesinden kaynakla
nan bir meruluun arkasna saklanan karizmatik otoritenin
bir eididir.108 Popler onayn biimsel karakteri plebisi
ter demokrasinin Weberin durmadan eletirdii yar-mutlakyeti monari kadar byk oranda kiisel ynetim unsu
107 A.g.e., II, s. 1451.
108 A.g.e., II, s. 268.

270

ru tayacan gsterir. Gerekten de emperyal rejimin yerini


alan Weimar Cumhuriyetinin anayasas zerine yaplan tar
tmalarda Weber cumhurbakannn parlamentodan bam
sz olarak halk tarafndan seilmesini ve imparatorun gleri
nin biroundan yararlanmasn savunmutu. Sonuta bu ne
rinin daha snrl bir eidi kabul edildi, ama bu dzenlemede
bile Cumhurbakan Paul von Hindenburg olaanst gle
rini 1930 ylndan sonra parlamenter kuramlarn zayflatlma
s ve Nazilerin politik kartlarn bastrmalarnn salanma
s iin kulland.
Weberin liberal deerlere gerek ball, eer o kadar ya
asayd, hi kukusuz onu Hitlerin iktidara gemesine iddetle
kar kmaya yneltecekti. Ama onun plebisiter demokrasi
anlay, inisiyatifi karizmatik lidere verip insanlara tamamen
pasif bir grev verdii iin parlamento kart sa gl bir bi
imde kendine ekti. Weber 1919 yl Maysnda grlerini
General Erich Ludendorffa zetlerken yle dedi: Demokra
side insanlar gvendikleri bir lider seerler. Daha sonra seilen
kii yle der: enelerinizi kapatp bana boyun ein. nsanlar
ve partiler artk liderin iine kanma zgrlne sahip deil
lerdir. Byk Savam son yllarnda yar diktatrms g
ler kullanan ve Ekim 1923te Hitlerin baarszlkla sonula
nan Bavarya igalinde grev alacak olan Ludendorff u yorumu
yapmt: Bylesi bir demokrasiyi sevebilirdim.109
Weberin demokratik usullerin roln liderin inisiyatifinin
biimsel onayna indirgemesi Weimar dneminde otoriter sa
n en akll temsilcisi olan hukuk kuramcs Carl Schmitt ta
rafndan kullanld. Parlamenter kurumlan birer kabuk olarak
gren Schmitt, egemenlii yeniden, kriz durumlarna mda
hale edip onlan zme kavuturma yetenei tm meru yet
kilerin kkenini oluturan bakana verdi (bkz. blm 9. 2).
Mommsenin belirttii gibi, Schmittin Alman bakammn ple
bisiter yetkisi kuram ... tek tarafl, ama Weberin kendi progra
mnn kavramsal adan tutarl bir almdr.110
109 Alna M. Weber tarafndan yaplmtr, Max W eber (New York, 1975), s. 653.
110 Mommsen, W eber and German Politics, s. 382-3.

271

Plebisiter demokrasi kuram Weberin dncesinde etki


li olan brokratikleen kapitalizmin biimsel, arasal aklsall ile deerlerin yaratc biimde dnmesini salayan -bu kez
karizmatik liderin yapt- ierik bakmndan akld mdaha
leleri arasndaki kutuplamay gsterir. Herbert Marcuse alay
l biimde u yorumu yapar: Burada Hegelin sivil toplum dev
letinin, aklc devletin, babadan oula geen rastlantsal mo
narisinde dorua ulat Philosophy o f Right adl kitabn d
nmemek elde deil.111 Ama burada dorudan felsefi etki
si en ok olan kii elbette ki Nietzschedir: demokratik Sezarc lider eski deerleri ykp yenilerini yaratarak kendini tutar
l bir btne dntren stn insana kukulu bir benzer
lik gsterir.
Weberin politik kuram Mommsenin onun dncesinin
paradoksal yaps adn verdii eyi -b ir baka deyile keskin
biimde formle edilen ve grnte birbirine kart olan g
rleri birletirmeye alma eilimini- kesinlikle gsterir. We
ber, modernliin btn gerilimlerini birbiriyle atan bir bir
lik iinde, bu kitapta ele alman teki dnrlerden, Hegel ve
Marx dnda, daha ok ele alr. Ama bu gerilimler srekli ola
rak onun dncesinin ikiye ayran kutuplar haline gelme teh
didini ierirler.
rnein Lyotardm byk anlatlar adn verecei eylere
Aydnlanma, Hegel ve Marxm btn insan geliimine akla
ma getirme giriimlerine- kar duyduu tiksinti ve onun aklclama kuramnn bir dnya tarihi felsefesine e deer olma
s arasndaki kartl ya da onun Geisteswissenschaften deer
lendirmesinde rtk olan tarihsel rastlantlarn ayrcalkl ko
numu ile insanln brokratikleen kapitalizmin demir kafe
si iine hapsedilmesinin kanlmaz olduunu srekli ola
rak yinelemesi arasndaki yakn ilikili gerilimi ele alalm. Yi
ne kapitalizm aklclamanm balca kaldralarndan biri olur,
ama onun korunmas brokrasinin tam bir baar elde etmesini
nleyecektir. Son olarak, Weberin aklsallk kuram sonsuz bi
imde paradoksaldr. Arasal aklsallk, dnyay, brokrasi ve
111 H. Marcuse, Negations (Harmondsworth, 1972), s. 221.

272

kulland bilimsel bilgi araclyla ele geirir. Ama bu bilginin


deeri merulatnlamaz ve tamamen aklclatmlm bir dn
ya, akld karizmatik yaratclk patlamalar tarafndan sarslmad srece, ataerkilliin en geleneksel biimi kadar durgun
bir biimde tembellie gmlecektir.
yleyse Weberin yazlarnn hem Lukcs ve Frankfurt Oku
lu tarafndan gelitirilen kkl kapitalizm eletirisi iin, hem
de Talcott Parsonsun ilevsel sosyolojisi iin bir balang nok
tas oluturabileceine phe yoktur. Onun dncesi ok zen
gin ve yeni dncelere ynlendicidir, ama uzlamaz atma
larla ylesine doludur ki herhangi bir bask ile karlatnda
binlerce paraya ayrlacak izlenimi yaratr. Weberin entelekt
el mirasnn mulakl, en temel kavramlann tanmlayan e
likilerin sonucudur.

273

8
lerleme Yanlsamalar

8.1. Liberal Avrupa'nn tuhaf lm


Weberin dncesinde hkm sren akln kuramsal ve uy
gulamadaki rolne ilikin savam, 20. yzyln balarnda Ba
t entelektel kltrndeki ok daha geni bir kaymann belir
tisidir. Aydmlanmann zgrletirici bir g olarak grm ol
duu, zellikle modem fiziksel bilimlerle zdeletirilen aklsallk biimleri artk yaygn biimde sorgulanyorlard. Onlarn
dnyaya ve zellikle insan gdsnn kaynaklarna ilikin ye
terli bir deerlendirme sunabilme yetenekleri iddetle tartl
yordu; bilimsel bilginin byk oranda sistematik olarak uygu
lanmasna bal olan modem toplundan ortaya karan tarih
sel gelime sreci de e derecede eletirel ncelemenin nesne
si oldu.
Viktorya dneminin ortalannda grne gre baan kazan
m olan evrimci, natralist materyalizme verilen anti-natralist tepki bu kaymann belirtilerinden biriydi (bkz. blm 7.2),
ama Alman neo-Kantlar ve Amerikan pragmatistleri arasn
da genel eilim, doa bilimlerinin yntemlerinin geerliliini
inkr etmekten ok, onlarn doalanna ilikin farkl bir yorum
getirmek ve uygulama alanlarn daraltmakt. rnein Nietzsc275

henin yazlarnn ald tepkilerde ve Henri Bergson gibi yaa


m, insan akl tarafndan yaplan rk yaplarn altnda yatan
ve onlar zerinde egemen olan dinamik bir kuvvet olarak g
ren dirimselci felsefecilerin retilerinde daha ak bir biimde
akl d olan felsefeler de vard.
Bilimsel aklsalln dnda yatan etmenlerin benzer bir ye
niden deerlendirmesi de sosyolojide grnyordu. Aralarn
daki farkllklar ne olursa olsun Drkheim ve Weber, Aydnlanmanm dini, papazlar ve yneticiler tarafndan saf kitlelere
dayatlan kt bir sahtekrlk olarak gren din eletirisinden
kkten biimde ayrlmlard: din inanlar ilevsel rolleri a
sndan, bu rollerin toplumun normatif entegrasyonuna katkla
rndan m yoksa evrensel insan deneyimi olan ac ve adaletsizli
e nerdikleri zmden mi kaynakland asndan deerlen
dirilmeliydi. talyan iktisat ve sosyolog Vilfredo Pareto, insan
eylemlerinin byk oranda, kalntlar -yani majinalist eko
nomiye gre, piyasa oyuncularnn davranlarn yneten arasal aklsalhktan darda braklan her eyi- temsil eden man
tk d gdlerden kaynaklandn savunuyordu. Britanyada
Fabianc bir siyaset bilimci olan Graham Wallas, benzer biim
de, insanlar harekete geiren eyin byk oranda akl d kuv
vetler olduu varsaymndan yola karak liberal siyasetleri in
celemeyi nerdi.
Bu entelektel kayma daha byk toplumsal ve politik ge
limelerle ilgiliydi. Joachim Fest, belli bal ilk modem Yahudi-kart hareket olan, 1897 ylnda Viyanann kontroln ele
geiren, Kari Luegerin Hristiyan Sosyal Partisi ile ilgili yoru
munda yle yazar: Luegerin duygusal sloganlar aracly
la kurduu kitle partisi, kaygnn -b ir yzyl nceki mutlulu
un durumu gibi- Avrupada yeni bir dnce olduunun ya
ayan kantyd ve hatta snf karlarn aacak kadar glyd.1 Radikal rk milliyetiliin popler bir g olarak ortaya
k (Hider, Luegerin byk hayranlanndand), liberal deer
ve kurumlann giderek artan bir bask altna girdiinin bir gs
tergesiydi. 1934 ylnda tarihi George Dangerfield, The Stran1

J. C. Fest, Hitler (Harmondsworth, 1977), s. 43.

276

ge Death o f Liberal England [Liberal ngilterenin Tuhaf lm]


balkl nl kitabn yaynlad; yazar bu kitapta 1905-15 ylla
r arasnda bata olan byk reformcu Liberal ynetime, Dn
ya Sava ile yklmadan ok daha nce, parlamento d, ger
ekten iddet ieren yntemler kullanmak isteyen hareketlerin
-m ilitan sendikaclar, kadnlara oy hakk verilmesini isteyen
feminist protestocular ve rlanda Cumhuriyetileri ve Birlik
iler- ciddi biimde meydan okuduklarn savunuyordu. Nor
man tonea gre Dangerfieldin Byk Britanya ile ilgili ola
rak syledikleri, ayn biimde kta Avrupasndaki teki lkele
re de uygulanabilir. Birinci Dnya Savandan nce parlamen
ter devlet her yerde kriz iindeydi.2
1914 ylma gelindiinde liberal politik kuramlarn varl
n tehdit etmeye balayan sol ve sadaki kitle hareketlerini k
rkleyen kayglar, Avrupann son yirmi-otuz ylda geirdii
dnm yanstyordu. Sanayileme, nfusun artan bir b
lmnn greli olarak az saydaki byk kasaba ve kentlerde
yaayan cretlilerden olutuu anlamna geliyordu. 19. yzy
ln sonlanndaki byk tarm bunalm ile birletiinde kent
leme, geleneksel toplumsal denetim mekanizmalarn and
rarak Weberin Prusya rneinde gzlemledii gibi (bkz. b
lm 7.1) byk oranda krsal kkenli olan ynetici snfla
r zayflatmt. En gelimi iki sanayi ekonomisi olan Ameri
ka Birleik Devletleri ve Almanya, ounlukla yatrm banka
lar ile yakn balantlar olan ve birbirlerine kartellerle bala
nan byk irketlere dayanan rgtlenme biimlerini ortaya
karyorlard. Bu konunun en temel zmleyicisi olan Avus
turyalI Marksist iktisat Rudolf Hilferdingin rgtl kapita
lizm olarak adlandrd eyin ortaya kmas, hem laissez-fa
ire ekonomisinin, hem de liberal politikalarn lm ferman
n imzalam gibi grnyordu. 19. yzyln sonunda oy hak
knn yaylmas, semen kitlesinin oylann ynlendirmek iin
rgtlenen brokratik parti mekanizmalarnn geliimine Alman Sosyal Demokrat Partisi ilk rneklerden biriydi- ne
den oldu.
2

N. Stone, Europe Transformed 1878-1919 (Londra, 1983), s. 10.

277

Bu gelimelerin yaratt yaygn yersizlik anlay, en gl


ifadesini, kabaca syleyecek olursak 1890 ile 1930 yllan ara
snda gerekleen sanatsal devrimde buldu. Genel olarak bili
nen ekliyle modemizm, ounlukla 19. yzyl Fransz yazarlan tarafndan savunulan Estetikiliin radikallemesini yans
tyordu. Sanat iin sanat, deersiz ve sradan olan toplumsal
dnyadan ka, estetik deneyimlerde arayanlann slogan ha
line geldi: rnein Baudelairee gre burjuva toplumunda artk
yeri olmayan aristokrat deerler, saf sanatya ham maddesi
ni sunsa da gnlk yaamn bayalna tiksinerek bakan sanat
anlaylarna dntrlebilirdi.
Artk Modemizm bal altna alman eitli hareketler rnein Art Nouveau (Yeni Sanat), Jugendstil, Kbizm, Eks
presyonizm- bir adm daha atarak, sanat eserini kendi konu
lan haline getiriyorlar; bylece sanat kendi kendine yneliyor,
ncelikli olarak sanat eserinin yaratlma srelerini incelemek
le ilgileniyor. Bu z-inceleme sreci ounlukla Modemist sanatlan eserlerinde iinde yaadklan sanayilemi, kitlelemi
kent dnyasnn yeni ritimlerini yakalamaya ynlendiriyor,
ama bunu yaparken ounlukla temel olarak znenin zl
mesine, atomlaan toplumsal dnyann paralan arasnda bire
yin paralanmasna yol ayorlard. Modemist bir sanat eseri
nin karakteristik olarak nesnesiyle olan dolayl ilikisi, felsefe
ci William Jamesin kardei Henry Jamesin son romanlanndaki tarzn olduka artc biimde betimledii u paragrafta iyi
bir biimde ifade edilir:
oktan benzeri bir eyi alglam olabilecek olan (eer alglamamsa Tann yardmcs olsun!) okuyucunun zihninde ta
mamen elle tutulamayan maddelerden, havadan ve n prizmatik giriimlerinden aynalarn bo alana odaklanmas ile ...
yaplan somut nesnenin illzyonunu canlandrmak iin evre
sinde nefes alp vererek onu dorudan adlandrmaktan kam
n. Ama sen bunu yapyorsun, tuhaf olan da bu! Ve senin ok
byk lde yer verdiin kinaye ve armsal referanslann
zorluu okuyucu iin konuyu yle bir h a le s o k u y o r k i sonu,
278

okuyucunun balamas gereken noktadaki benzer algy srecin


tamamnda somutlatrmak oluyor!3
Yzyl dnmndeki istisnai entelektel ve sanatsal yaratc
lk dneminin baka bir zellii Yahudilerin sekin topluma
isteksizce kabul edildii zaman gstermesidir. Avrupa toplumunun genel laiklemesi, hukuksal ayrmcln en yaygn bi
imlerinin yok oluuna da yansmt. Ayn zamanda Yahudi
lerin kk bir aznl belirli ekonomik gc olan noktalar
kaplamaya baladlar, ama yksek finans ve sanayi sektrnde
egemen olduklar Avusturya-Macaristan mparatorluumdan
baka hibir yerde Yahudi kartlarnn onlar suladklar gibi
bir ayrcala sahip olmadlar.
Luegerin Viyanay ele geirmesi ve bununla neredeyse e
zamanl olarak ortaya kan Fransadaki Dreyfus Olaynn da
gsterdii gibi, rk Yahudi kartlnn kitlesel bir politik g
olarak gelimesi Yahudilerin ilerlemelerine nasl kar kld
n gsterir; ar imparatorluundaki yoksulluktan ve soykrm
dan kaan Yahudi kyllerin Bat Avrupa ve Kuzey Amerikaya
gleri, rk demagoglann an kayglarna hazr bir gereke
bulmalarn salad. Ama, hangi nedenle olursa olsun, kurtu
lutan asl yararlanan kesim olan liberal, laiklemi Yahudi or
ta snf, aralarnda Durkheim, Freud, Lukcs, Simmel ve Wittgensteinn bulunduu an en yetenekli entelektellerini
kard. Belki de fazlasyla tartmal olan bu ilerlemenin yararla
r arasnda, aniden kabul edildikleri dnyaya ayrcalkl bir ba
k getirmi olmalan vard.

8.2. Nesnellik ve yabanclama: Simmel


Richard Hamann, 1907 ylnda Modemizm (ki buna, terimi
genelde olduundan daha geni biimde kullanarak Empres
yonizm der) zerine yapt nc bir almada yle yazar;
bir tarz olarak empresyonizm merkezileen bir eilim, geli
3

Henry Jamese mektup, 4 Mayis 1907, The Selected Letters o f W illiam Jam es, ed.
E. Hardwick (New York, 1993), s. 233.

279

mi bir para ekonomisi, kapitalizmin egemenlii ve ona ayrt


edici zelliini veren ticari ve mali tabaka ile birlikte yrr. Bir
sanat ve yaam biimi olarak modern empresyonizmin yuva
s, Berlin, Viyana, Paris, Londra gibi metropollerdir. Hamann,
Simmelin The Philosophy ofM oney [Para Felsefesi] (1990) ad
l eserini tamamen empresyonist bir felsefe olarak nitelen
dirmitir.4
Simmelin yazlan, nceki blmde betimlenen gelimelere
ok ilgin bir kuramsal yant verir. Gerekten de Simmelin d
ncesi, ivmesinin byk blmn yeni Alman snai ve asker
sper gcnn bakentinde yaamasndan alm grnyor.
Yzyl dnmnde ve sonrasnda Berlinin bir kentten metro
pole dnmesi benim en gl ve en byk geliimim ile ay
n dneme denk der demitir oluna.5 David Blackboum bu
yllardaki Berlini metropol, dnya kenti ve modern tinin en
somut rnei olarak betimler: canl bir caf kltr, ok say
da tiyatrosu, gazetesi, yayncs; ve bunlara ek olarak tccarlan,
galerileri ve zellikle zengin Yahudi burjuvazi arasnda avangard sanatn zel patronlar vard."6
The Philosophy o f Moneyde ve onunla yakndan ilgili maka
lesi Metropol ve Tinsel Hayatta (1902-3) Simmel, Berlin ve
onun gibi kentlerin temsil ettii yeni toplumsal varlk biimi
ni geleneksel sosyolojik bir anlaytan ok, felsefi bir bak a
syla anlamaya alr. ada bir eletirmen Simmelin btn
eserlerinin arkasnda etik deil, estetik ideal vardr diyor.7
Nietzschenin deerlerin insan yaamndaki roln, evrensel
ahlak yasalann ya da evrenin dzenini ifade etmeye kalkma
4

Alnt D. Frisby tarafndan yaplmtr, Fragments o f M odem ity (Cambridge,


1985), s. 85. Georg Simmel (1858-1918): Berlinde Yahudi bir iadamnn olu
olarak dnyaya geldi; doktorasn 1881 ylnda Kant zerine Berlin niversite
sinde verdi; Berlin ve Heidelberg niversitelerinde akademik ilerlemesi srek
li olarak geri evrildi; zel geliri kariyerini bir bilim insan olarak srdrmesi
ne olanak verdi; en sonunda 1914 ylnda Strassberg niversitesinde bir kr
sye atand.

Alnt a.g.e.den yaplmtr, s. 69.

D. Blackboum, The Long Nineteenth Century (Londra, 1997), s. 387.

Alnt D. Frisby tarafndan yaplmtr, G. Simmele giri, The Philosophy o f Money (Londra, 1978), s. 12.

280

yp bireysel yaamn belirli ideallere gre estetik olarak biim


lenmesine klavuzluk etmesi iin yeniden deerlendirme giri
imi (bkz. blm 5.3), Simmelin neslindeki Alman entelekt
eller zerinde ok byk etki yaratt. Simmelin en etkili eser
lerinden biri, Schopenhauer and Nietzschedir (1907); Simmel
ayrca Kutsal Sanat kltn yaratan air Stefan Georgeun
evresinden etkilenmitir. Bylesi ilgileri olan bir filozof ne
den, toplumsal olgulann en dnyevisi ve bayas olan paray
la ilgilenmiti?
Bu sorunun yant parann gerekliin z yapsn simgele
mesidir: Parann felsefi nemi, pratik dnyada en kesin im
geyi ve btn varlklarn formlnn en ak simgesini temsil
etmesinden kaynaklanr; buna gre, eyler birbirleri aracl
yla anlam kazanr ve varlklarnn karlkl ilikiler tarafn
dan belirlenmesini salarlar. Simmelin ayn anda hem eko
nomik, hem etik, hem de estetik bir kavram olarak grd
deer, gereklik (ya da varlk) ile paralel yrr. Deer, hi
bir zaman nesnelerin bir nitelii deil, zneye ikin olan nes
nelere ilikin bir yargdr. O anlamda Simmelin deer kura
m, Marxm emek-deer kuramndan (ki buna aka kar
kar) farkl, marjinalist ekonomininkine benzer olan znel bir
kuramdr.8
Ama eer deer, bizim dnyadaki eylere dayattmz sra
lamadan kaynaklanyorsa o zaman onlarn arasndaki bir dizi
nesnel ilikide ifade bulur. Hemen yararlanamayacamz ama
elde edilmesi bir ekilde zor olan ve dolaysyla bizden belir
li bir uzaklkta bulunan, arzu edilebilir nesnelere deer veririz.
Piyasada arzu edilen bir eyi daha fazla arzu edilen bir eyle de
itiririz. Ama al-veriin, ihtiya giderilmesi ilevini aan bir
nemi vardr. eyler, piyasa ilikileri araclyla, bireysel z
nelerden ya da ihtiyalarndan uzaklamalarndan kaynakla
nan bir nesnellik elde ederler. Dahas, al-veri eylerin gre
liliinin ekonomik-tarihsel olarak gereklemesidir. Simmele
gre, doruluk arlk gibi greli bir kavramdr. Bu grebile
ceimiz, dokunabileceimiz ya da tadabileceimiz nesnelerin
8

A.g.e., s. 12 8 -9 ,6 3 .

281

yapsnda olan bir nitelik deildir. Tersine, bir cmlenin do


ruluu, kanm yaparken ya da onu ampirik adan dorular
ken gvendiimiz baka cmlelerin doruluuna baldr. Ama
doru olarak kabul ettiimiz cmlelerin btncll ncelik
le pratik amalara hizmet eder: yalnzca zel fizyo-psikolojik
rgtlemelere, onlann yaam koullan ve etkinliklerini ilerlet
melerine gre geerlilik kazanr. Bu nedenle grelilik baka
trl bamsz olan bir doruluk anlaynn nitelii deil, do
ruluun zorunlu zelliidir.9
imdiye kadar szn ettiklerimiz hep Nietzschevariydi. Ama Simmelin bu pragmatist doruluk anlayna verdii
zel yn, kuramsal bilgi ile ekonomik mbadele arasnda bir
paralellik kurmak olmutur: Talep nesnelerinin deer haline
geldii tarzda olduu gibi, grelilik temsillerin doruluk hali
ne geldii tarzdr. Smith ve Marxm bir maln deiim dee
ri adn verdii ey zorunlu olarak grelidir, nk deitiri
lebilecei teki nesnelerin miktarn ierir. Bu nedenle para
nn nemi:
Eer nesnelerin ekonomik deerini onlann karlkl deiilebilirlikleri oluturuyorsa o zaman para bu ilikinin zerk ifa
desidir. Para soyut deerin temsilcisidir. Ekonomik ilikiden,
yani nesnelerin degiilebilirliinden bu iliki olgusu kanlr
ve o nesnelerin tersine, grnr bir sembole bal olan kav
ramsal bir varlk kazanr.10

Bu nedenle para, zerk ve nesnel hale getirilen ekonomik de


er -v e gerekten de dnyann kendisini- ieren greliliktir.
Dahas: Bu grelilik para gibi evrilen nesnelerin teki nitelik
lerini daha da ok ynetir ta ki bu nesneler grelilikten baka
bir ey olmayana kadar. Bu, parann, para-rnnn (szgeli
mi, altn) sahip olabilecei zel niteliklerin yerine gemek iin
(hibir zaman tam olarak gerekletirilemeyen) evrensel dei
iminin simgesi ve kolaylatrcs olma ilevine yansr. Bylece somut ve maddi olan yerine, soyut ve greli olanla daha ok
9

A.g.e., s. 101, 106, 1 0 8 ,1 1 6 .

10 A.g.e., s. 116, 120.

282

uralmasn salar: para, tz, yaamn her alannda ve her


anlamda serbest-dalgalanan srelere ayrtrmaya alan ge
nel geliimin iine dahildir.11
Soyutlamaya ynelik bu eilim de modem bilimlerin geli
mesine katkda bulunmutur: Para ekonomisi ve zihnin ege
menlii isel olarak balantldr.12 Ayn zamanda parann ev
rensellii, dorudan toplumsal balamlardan uzakl, gemi
te para kullanmnda uzmanlaan kiilerin yabanclar, dla
nanlar, rnein zulm gren din aznlklar olduu anlamna
geliyordu (Yahudi olduu iin akademik ilerlemesini alamayan
Simmel yabanclarn konumlarnn gvenilir olmamasna zel
olarak duyarlyd).
Bu nedenle para insanlarn amalann gerekletirdikleri ev
rensel bir ara, aletlerin en saf biimidir. Dolaysyla bireysel
bamszl salayarak zgrletirici bir rol oynayabilir. Top
lumsal ilikiler evrensel olarak mallarn ve hizmetlerin para
karl alm satm araclyla kurulduu iin artk kiisel ola
rak bakalarna baml deiliz. Bu nedenle kentliler artk on
larn hibirine zel bireyler olarak bal deil, onlarn para de
eri olan ve dolaysyla deiik insanlar tarafndan yerine getiri
lebilen nesnel hizmetlerine baldr. Ama ayn zamanda para
nn her zaman her yerde hazr bulunuunun getirdii her eyin
grelilemesi, nesnelerin ve insanlarn artk isel niteliklerine
gre deerlendirilmedii anlamna gelir. Para evrensel bir top
lumsal blnme yaratr ve niteliksel belirlemelerin niceliksel
belirlemelere indirgenerek zel olarak, bireysel olarak ve nite
liksel olarak belirlenen her eyin, yalnzca saysal belirleme ile
eriilebilen az ya da ok, byk ya da kk, geni ya da dar,
ok ya da az sk bulunan o renksiz unsurlar ve bilinler olarak
yorumlanmasna neden olur.13
Byk metropollerin sakinlerinin aldklar iki karakteristik
tavr aslnda para kltrnn yksekliine verilen tepkiler
dir. Sinizm, btn eski deerlerin ktlenmesi ve bkkn
11 A.g.e., s. 1 2 7 ,1 6 8 .
12 The Sociology o f Georg Simmel, ed. K. H. W olff (New York, 1950), s. 411.
13 Simmel, Philosophy o f Money, s. 210, 300-2, 277, 278.

283

tavr -eylerin zel niteliklerine ... ilgisizlik- toplumsal ili


kilere evrensel olarak parann nfuz etmesinin yaratt kar
lkl bireysizleme ve dzletirmeden kaynaklanr. Ayn s
recin bir blm olarak eylemin anlalabilir unsurlar nes
nel ve znel olarak hesaplanabilir aklsal ilikiler haline gelir
ve bunu yaparak kendilerini yalnzca yaamn dnm nokta
larna, nihai amalara balayan duygusal tepki ve kararlan za
manla yok ederler.14 Bu ztlk, Weberin verilen bir amac ger
ekletirmek iin en etkili arac seen arasal olarak aklsal ey
lem ile yaamn bilinli olarak kabul edilen kimi amalarna
gre dzenlendii deer-aklsal eylem arasnda yapt ayrma
(bkz. blm 7.3) benzer.
Simmele gre, sorun kendini kltrde znel ve nesnel et
menin birbirinden ayrlmas biiminde gsterir ve nedeni,
alan insan rettii rnden ayrp rne nesnel bamsz
lk kazandran iblmnde yatar. znellik ve nesnellik, duy
gu ve akl, nitelik ve nicelik, z ve biim birbiriyle taban tabana
zt kavramlardr: eylerin nesnel tini kusursuz mkemmellik
te var olur, ama nesnellikte zlemeyecek kiilik deerlerin
den yoksundur. Anlamdan yoksun bu toplumsal dnya, met
ropol yaamna verilen ana tepkilerden birini oluturan duygu
ve eitlilik arayn destekler. Ayrca unlar vurgular: (yuka
rda James tarafndan dile getirilen) Modemizmin dolayl ve ta
mamlanmam olan beenmesi
parann imdi canl olarak hissedilen bysn, salt kinaye
yi, zl sz, gelimemi sanatsal tarz. Btn sanatlara tam
dk olan btn bu biimler bizi eylerin znden uzaklatrr;
bizle uzaktan konuurlar; gereklie dorudan gvenle de
il, hemen geri ekilen parmak ularyla dokunulur. Yaznsal
tarzmzn an incelemesi nesnelerin dorudan karakterize
edilmesinden kanr; szckle yalnzca onlann uzak bir k
elerine dokunur ve eylerin kendini deil, yalnzca onlan sa
ran rty kavrar.15
14 A.g.e., s. 255, 256, 393, 431.
15 A.g.e., s. 453, 457, 4 6 7 ,4 7 4 .

284

Modem sanatn karakteristik zellii olan dolaylama, paray


la ayn zellikleri yanstr: uzaklklar ama, gc younlatr
ma ve her yere nfuz etme gibi esiz niteliklerle -zel ve tekynl olan her eyden uzak olmasnn sonucu olan nitelikler
le - dolu olan para, yaamn zel isteklerinin ya da biimlerinin
hizmetine girer. Modem yaamn tuhaf biimde soyutlanma
s -bireysel kar deerlendirmelerine dayanan toplumsal ili
kilerle ynetilmesi- parann kendisinin soyutlanmasnn, so
mut dumm ve ihtiyalardan uzak olmasnn sonucudur ki bu
da mutlak gvenli bir dayanak noktas bulamad iin gerek
liin grelilik olduu olgusunu yanstr:
Tarihsel dnyann bir kurumu olarak para, nesnelerin dav
rann simgeler ve kendisiyle onlar arasnda zel bir iliki
kurar. Toplum yaam ne kadar parasal ilikilerle ynetilir
se, varln greli karakteri bilinli yaamda o kadar ok ifa
de bulur, nk para, deerini belirledii ekonomik malla
rn somutlam greliliinin zel bir biiminden baka bir
ey deildir.16

Bylece Simmel, modern kapitalizmin olaanst bir fel


sefi yorumunu sunar; bu yorum, Simmelin kendini gl
bir biimde zdeletirdii Modemist sanat anlayn, tarih
sel olarak, eylerin greliliinin kusursuz rneinin bir ei
di olarak parann egemenliinin bir ifadesi olduu bir konu
ma yerletirir. Bu da doal olarak, Marx ile bir karlatrma
yapmay gerekli klar, nk K apitalin nc cildindeki te
malardan biri, mali sistemin retimden bamsz olarak ile
yen zerk bir sre olarak geliimini anlatr. ada yorum
culardan biri yle demitir: The Philosophy ofM oneynin ki
mi blmleri Marxm ekonomi tartmalarnn psikoloji dili
ne evirisi gibidir.17
Simmelin kendi kulland yntemi tarihsel materyalizm
altna yeni bir kat daha ina etme giriimi, yle ki ekono
mik yaamn entelektel yaamn nedenleri arasna girmesi
16 A.g.e s. 496, 512.
17 Alnt Frisby tarafndan yaplmtr, Simmele giri, Philosophy ofM oney, s. 11.

285

nin aklayc deerinin korunduu, bu arada da bu ekono


mik kuvvetlerin daha derin deerlendirmelerin ve psikolo
jik ya da metafizik akmlarnn nkoullarnn sonucu ola
rak kabul edildii bir giriim olarak betimler.18 Simmel, eko
nomik temeli metafizie dayandrmasnn yeni bir felsefi ka
tn daha yaplaca yeni bir materyalist yoruma tbi olaca ve
byle ad infinitum* olarak giden sonsuz bir gerileme olaca
n ngrd.
Simmel ve Marx arasnda aka grlen bir fark Marxin pa
rann zerklemesini para-sermaye biiminde, cretli ii al
tran retici sermayedarlara verilen borlardan faiz alnmas bi
iminde anlamasdr ki bu, kapitalist retim ilikileri gerei ile
ilgili olarak yanltcdr: para-sermaye kendini geniletme yete
neine sahiptir ama aslnda faiz, retimde iilerden karlan
art deerin bir parasdr. Bu nedenle:
Faiz getiren sermayede sermaye ilikisi en yapay ve en fetilemi biimine ular... Genel yeniden retim srecinin sonucu,
kendinde bir eye devreden bir mal olarak grnr... Faiz geti
ren sermayede bu nedenle bu otomatik feti saf haline, kendi
ni deerlendiren deere, para reten paraya dnr ve bu bi
imiyle artk kkenine ilikin hibir iaret tamaz.19

Simmele gre ise, grnt ile gereklik arasnda bir fark


yoktur: btn insan niteliklerinin para tarafndan grelileti
rilmesi dnyann kendi greliliini yanstr. Parann geliimi
ne ilikin deerlendirmesinde kulland btn tarihsel bilgile
re ramen bu sre ve neden olduu nesnellemi, yabancla
m dnya, eylerin iinde olan eilimin gereklemesi olarak
grnmektedir. David Frisbynin belirttii gibi yleyse mo
dernliin kendisi sonsuz bir imdidir.20

18 A.g.e.,s. 56.
(*) Sonsuza dek - .n.
19 K. Marx, Capital, (3 cilt, Harmondsworth, 1976-81), 111, s. 515-16.
20 Frisby, Fragments, s. 108.

286

8.3. Paralanm ben: Freud


Gerek Simmel gerekse Weber modernliin tuhaf bir biimde
eliik ve sorunsal karakteri olarak grdkleri ey zerine son
derece ince ve ynlendirici zmlemeler sunarlar. Bylece bi
limsel akl tarihsel olarak konumlandrp onlara gre snrlar
n belirleyerek greliletirirler. Ancak Aydnlanma mirasnn
byk lde dikkate aldklar bir zellii vardr: znenin ken
disi. Descartes tarafndan kavramlatnlan haliyle ben, Char
les Taylorm belirttii gibi, kendi kendini tanmlar: kendi zi
hinsel durumlarnn dorudan farknda olarak, bu z-kesinlik
yoluyla, dnyann btn bilgilerinin ina edildii bir temel su
nar.21 Kanttan Hegele Alman klasik idealizmi, bu varsaymdaki
zorluklar ortaya kard, ama ondan vazgemek yerine zneyi
btn deneyimlerin, ve hatta dnyann tm ieriinin kayna
olan Mutlakn akn koulu haline dntrd (bkz. blm
1.5 ve blm 2).
Nietzsche znenin zerkliini ve tutarlln oktan sorgula
mt ama beni ve onun oluumundan sorumlu kuvvetleri aa
kartmak gibi kararl bir adm atan Freud oldu.22 Freud kendi
baarsn (hi de alakgnll olmayan bir biimde) yle be
timledi: Yzyllar boyunca insann saf z-sevgisi bilimin elle
rinde balca iki darbe almak zorundayd; bunlar Kopemikin
dnyann evrenin merkezi olmadn gstermesi ve Darwinin
doal ayklanma yoluyla evrim kuramdr, ki bu kincisi kendi
ni, yaayan varlklarn en stne yerletiren insann konumu
nu deitirir. Yine de nsann megalomanisi nc darbe
21 C. Taylor, Hegel (Cambridge, 1975), s. 7.
22 Sigmund Freud (1856-1939): Freiburg, Bohemiada (imdi Prtbor, ek Cum
huriyeti) dodu; 3 yandayken Yahudi kart isyanlar ailesini nce Leipzige,
sonra Viyanaya tanmaya zorlad; Viyana niversitesinde fen bilimleri ve np
eitimi grd, 1873-80; tp doktoru oldu, 1881; Genel Viyana Hastanesinde
aln, 1883-5; Paris Salptrire Hastanesinde nrolog Jean Charcotnun ya
nnda alt, 1885-8; zel almalarna balad, 1886; Joseph Bruer ile birlik
te yazdklar Studies in Hysteria (1895), ilk psikanaliz formlasyonunu olu
turdu; Viyana niversitesinde bir krsye atand, 1902; Uluslararas Psikana
liz Birlii kuruldu, 1910; Almanyann Avusturyay ilhakndan sonra Haziran
1938de Londraya kat.

287

yi de u an yrtlmekte olan, egoya kendi evinin bile efendi


si olmadn, zihninde olanlara ilikin ok az saydaki bilgiyle
yetinmesi gerektiini gstermeye alan psikolojik aratrma
lardan alacaktr.23
Freudun oluturduu insan zihni kuramnn nemli olmas
nn temel nedeni bilind kavramnn en gl ve etkili formlasyonunu yanstmasdr. Baka bir deyile, bilinli zihin
sel durumlarn varl bilind olanlarn varln zorunlu k
lar. Freudun bilind olan, bilinli zihinsel durumlar kadar
kastl olgular -dolaysyla inan ve arzulan da ieren olgularolarak grdn belirtmekte yarar vardr. Bilind, beden
sel drtlerin etkilerini tasa da biyolojik bir varlk deildir.
Bu nedenle bilindmda gelien eylerin anlam vardr: anlamdan niyeti, ama ve srekli fiziksel bir balamdaki ko
numu anlyoruz.24
Freud, sinir hastalann, zellikle de histeri hastalann teda
vi etmesinin sonucunda bilind olan kefetti. O ve arkada
Joseph Breuer histerinin temel belirtileri olarak gsterilen sannlann, yerleik tp anlaynn savunduu gibi yalnzca fiziksel
durumlarn sonucu olarak tedavi edilemeyeceine inanmaya
baladlar. Onlara gre bu sanrlar anlamlan olan eyler olarak
tedavi edilmeliydiler: ierikleri gemite yaanan kimi olaylara
gnderme yapyordu. Freud ve Breuer u sonuca vardlar: his
teri hastalannz anlanndan ac ekiyorlar. Bylece Breuerin
bir hastas olan Anna 0 . nun konuarak tedavi adn verdi
i ey, nevrotik belirtilerin kaynakland ac veren anlan yok
etmek iin tasarlanan, hasta ile doktor arasndaki iletiimi sa
layan bir terapi uygulamas olarak ortaya kt ve psikanalizin
zn oluturdu.25
Bu anlan ortaya karmak iin bylesi bir aba gerektii ol
gusu, Freudun bastrma adn verdii bilincin onlara ulamasn
engelleyen bir kuvvetin varln gsteriyordu. Bu da ncelikle
23 S. Freud, The Complete Introductory Lectures on Psychoanalysis (Londra, 1971),
s. 284-5.
24 A.g.e., s. 61.
25 J . Breuer ve S. Freud, Studies in Hysteria (Harmondsworth, 1974), s. 5 8 ,8 3 .

288

bastrma yoluyla gizlenen anlamlan aa karmak iin yorum


layc bir uygulamann gelitirilmesini gerektiriyordu. Freud e
itli teknikler gelitirdi, bunlann en nemlisinden, belki de en
muhteem eseri olan The Interpretation o f Dreamsda [Ryalann
Yorumu] (1900) sz ediyordu. Gerekten de Freud unu iddia
ediyordu: Ryalann yorumlanmas bizi zihnin bilind etkinlik
lerinin bilgisine gtren kral yoludur.26
Ryalar, bilin tarafndan kullanlandan ok farkl da olsa,
bir dilin kurallarna gre oluturulan anlaml olgular olarak
grlmelidir. Bu dili kavramak, ryann ak ve gizli ierii
ni, yani kendini ryay gren kiiye nasl gsterdii ile gerek
ama gizli anlam arasnda ayrm yapmay gerektirir. Freuda
gre ryann gizli ierii her zaman bir dilein gerekletiril
mesidir. Ama gl direni kuvvetleri bu dilein ifade edil
mesini nlemeye, bylece grlen ieriin gizli ierii boz
masn salamaya alrlar. Bu nedenle bir btn olarak r
ya, baka bir eyin, bilind bir eyin yerine konan bozul
mu eydir.27
Freud, gizli ieriin grlen ierie dnt bu srece
rya almas adn verir. Rya almas gizli ieriin un
surlarn ayrtrp onlar yeniden kuran, kimi zaman onlar
birletiren, kimi zaman yanltc sanrlarla onlar arasnda birbirleriyle iliki kuran iki ana mekanizmadan oluur: younla
ma ve ayrma. Ayrca, bunlar bireylerin kavramlar kullanma
y rendikleri sreleri tersine evirerek dnceleri duyusal
imgelere dntrrler. Bu eski ya da gerileyen ifade biimi
ryalarn gizli ieriine bir anahtar sunar. Rya almasnn
sansrlemeye alt dnceler genellikle ocuklukta bast
rlan anlan ierir: Rya, yeni bir deneyime aktan larak dei
tirilen ocuksu bir sahne olarak betimlenebilir. Bu ocuksu sah
ne kendi kendine canlanamaz ve bir rya olarak geri dnmek
le yetinmelidir.28 Gerekten de Freudun iddiasna gre b
tn ryalar ocuklann ryalandr ... onlar ayn ocuksu mad
26 S. Freud, The Interpretation o f Dreams (New York, 1972), s. 647.
27 Freud, Introductory Lectures, s. 114.
28 Freud, Interpretation, s. 585.

289

deyle, ayn zihinsel drtlerle ve ocukluk mekanizmalary


la alrlar.29
Peki neden ryalar ocuklua dn biimini alrlar ve ne
den bu sre bilinten gizlenmek zorundadr? Bilind ola
nn varln belirtmek yalnzca ieriini belirlemek iin ge
reken yorumlama tekniklerinin gelitirilmesini deil; ayn za
manda bastrma kuvvetleri tarafndan neyin gizlendiine ili
kin bir deerlendirmeyi de gerektirir. Freudun Three Essays
on the Theory o f Sexuality [Cinsellik Kuram zerine Dene
me] (1905) adl eserinde verdii yant, hl en tartmal kura
m olan ocuk cinsellii ile ilgilidir. Bir baka deyile, ryala
rn ve nevrotik belirtilerin reddetmeye alt byk sr, o
cuklarn, ocukluun en erken evrelerinden itibaren cinsel ola
rak etkin olduudur. Gerekten de ocuklar, heteroseksel ge
nital cinsellik normlarna uymayan ve gerekten de balangta
hibir nesnesi olmayan arzulan olan ok evreli sapknlardr.
Freud, zamanla bir nesne zerine -nce kendine, sonra anne
sine- odaklanan ocuklarn blk prk arzulan ile balayan
birbirini izleyen cinsel rgtleme evrelerini birbirinden aynr.
Son olarak genital evre olarak adlandrd evrede ocuk baka
bir cinsin bir yesine normal bir arzu gelitirir (her ne kadar
bu arzunun tatmin edilmesi erikinlie kadar bir gizil dne
me tbi olsa da).
Bu sreteki kritik evre bu mutlu sondan hemen nce ge
lir. Burada hem erkek hem kz ocuklar annelerini arzular
lar. Fallik dnemde, erkek ocuklar Oidipus kompleksine ka
plrlar. Trajik Yunan kahramanna benzemek ve annelerinin
ak iin bir rakip olarak grerek nefret ettikleri babalarn l
drmek isterler. Oidipus kompleksi erkek ocuklarn penis
lerini kaybetmekten korkmaya baladklar ve dolaysyla ba
balarndan potansiyel olarak kendilerini idi edecek kii ola
rak korktuktan idi edilme kompleksi ile kaybolur. Bu kor
ku ocuu, bir gn kendisinin de baba olup anneye sahip ola
ca beklentisiyle Oidipal arzularndan vazgemeye iter. Kz
ocuklarnda bu sre ters ynde iler: di edilme komp
29 Freud, Introductory Lectures, s. 213.

290

leksi Oidipus kompleksini yok etmek yerine, ona ortam ha


zrlar. Bir penisi olmadn fark eden kz ocuu kendisi
ni annesiyle zdeletirip babasn arzular: bylece bir penise
(ya da penisin yerine geecek bir ocua) sahip olabilecektir.
Bu seenek pasifliin yerine etkinlii koymay ierir. Kzlar
iin Oidipus kompleksi, erkeklere gre daha yava yok olan
bir snaktr.30
Bu erken ocukluk dneminin duygusal tarihi Freudun has
talarnn aclarna bir aklama getirmesini salar. Eer Oidi
pus kompleksine giden srete ve zlmesinde sorun yaanr
sa -geri o, bu srecin hibir zaman tamamen sorunsuz geti
ine inanmaz- sonuta ortaya zihinsel hastalklar kar. Daha
da aka syleyecek olursak, aktarm nevrozlar olan histeri
ve saplantsal nevroz, ocukluk geliiminin erken bir dnemin
de kimi igd ya da igdsel bileenlerin zihne saplanmasy
la ortaya kyor. Birey, saplantnn olutuu cinsel geliim ev
resine geri dndnde bastrma bastrlanlarn dnn
nleyemez. Bu nedenle zihin hastalklarnn geriletiri bir zel
lii vardr: hastalar doyuma ulamayan bastrlm arzular y
znden ac ekerler. Nevrotik ve histerik belirtiler arzu ile bas
trma kuvvederi arasndaki bu mcadeleden kaynaklanan uz
lama oluumlardr. Rya almasndakiyle ayn younla
ma ve ayrma mekanizmalarn kullanan srelerden kaynak
lanrlar. Bu nedenle psikanalitik terapi, gl bilind direni
e kar, hastalarn ryalarnn ve gsterdikleri belirtilerin bo
zulmu sannlar olduu zel tarihin aama aama yeniden olu
turulmasn ierir.
Freudun bireysel znenin oluumu ve zihin hastalklarnn
doas zerine yapt deerlendirmeye, hl iddetle kar
klr. Bizim temamz olan toplum kuramnn geliimi asndan
bakldnda yine de ok byk nemi vardr. lk olarak, nor
mallik ve anormallik arasnda yapt ayrm -bu rnein Durkheim sosyolojisi iin ok nemlidir- greliletirilmitir. Bastr
ma hem salkl, hem hasta olan kiilerde geerli olan evrensel
bir olgudur. Bastrlan arzular nevrotik belirtiler biiminde de30 A.g.e., s. 593, 592.

291

gilse bile ryalarda geri dner ve grdmz gibi ayn sansr


sreleri ikisinde de iler. kinci olarak cinsiyet farkllklar yal
nzca erkek ve kadnlarn biyolojik inalarnn sonucu deildir
- ya da erkek egemen aile yaplan iinde kz ve erkek ocuklannm bu ayn yaplar iinde gelecekteki rolleri iin hazrlandk
tan sre bu biyolojik inann sonulanna araclk eder. n
c olarak, bilinli ben bir tarihin, yani i gerilimlerini, oluu
munu salayan srecin birok nemli sonucunun gizli kald
geni, bilinmeyen bir hinterlandda saklayan ve ona gnder
me yapan karmak bir arzular ve zellikler toplamnn sonu
cu olarak ortaya kar.
Sonraki yazlarnda Freud, Ryalarn Yorumu gibi eserlerin
de oluturduu zihin modelinden daha ayrntl bir model ge
litirdi. Bu model, ego, id ve sperego arasndaki bir kartla
dayanr. d, cinsel arzularn alandr. En bata, zihin tamamen
idden oluur; bireysel zihin geliimi bu yzden ego ve speregonun idden ayrld farkllama srecini ierir. Ego, bilin
li benin alandr, ama Freud egonun ayn zamanda bask kay
na olduuna inanr, bu yzden egonun belirli zellikleri, bas
knn daha nce kaynakland id gibi bilinddr. Son olarak
sperego, ldrlen babadr, Oidipus kompleksinin miras
s ve toplumsal ahlakn temsilcisidir: gnlk sylemde vicdan
olarak adlandrlan eyi yanstr ve ayrca paranoya gibi anor
mal koullarda rol oynar.
Zihnin bu karmak anatomisi, Freudun baskya olan ar
tan ilgisini gsteriyordu; onun ilgisi bastrlan eylerden ok
(ocuksu cinsel arzular), bastrlmasna neden olan kuvvetle
re yneliktir. Bu kayma, bir dizi drt ya da igdy (Triebe) -zihinsel yaamn, bilin ve bilindnn altnda yatan bi
yolojik olarak belirlenen zellikleri- kavramlatrma giriimi
ni ieriyordu. En bata, Freud, bastrmay, gereklik adn ver
dii eyle haz ilkeleri arasndaki atmann sonucu olarak g
ryordu ki bu da arzularda ifade bulan, cinsel doyum istei li
bido ile kendini koruma igds olmak zere iki drt tr
arasndaki mcadeleyi yanstyordu. Kabaca syleyecek olur
sak, libidonun hemen doyuma ulamak istemesi ile bireyin pek
292

de konuksever olmayan dnyada varln srdrmesi iin ge


rekli olan arzularm bastrmas ve hazlann ertelemesi birimle
riyle atr.
Ancak Freud, kendini korumaya ynelen ego-igdler
adn verdii eyin zerkliinden phe etmeye balad. 1914
ylnda oluturduu birincil narsisizm kuramna gre ben, ilk
cinsel objedir; bu yzden ego kendini korumak iin libidodan
yararlanr. Bu sav, drtlerin yalnzca cinsel olduu anlamna
geliyordu, ama Freud konuyu orada brakmad. Beyond the Pleasure Principleda [Haz lkesinin tesinde] (1920) bireylerde
ki sadistlik ve mazoizmden Birinci Dnya Savanda gsteri
len toplu saldrganlklara kadar bir dizi olguyu aklamaya al
rken lm igdsnn var olduunu varsayd.
Ona gre ac, ortaya knda biriken gerilim ve hazdan kay
naklanyordu. Boalmasndan, gerilimin aa kndan al
nan tatmin duygusu, dardaki rahatsz edici kuvvetlerin bas
ksyla canl varln terk etmek zorunda olduu eylerin nce
ki durumuna yeniden dnmek iin organik yaamn iinde olan
bir istek ten kaynaklanr, yani... organik eylerin iinde olan ey
lemsizliin ifadesidir. Burada geen eylerin nceki durumu
ifadesi ancak yaamn yokluu olabilir. Organizmalar lmek,
yeniden inorganik ... hale gelmek isterler. Bu yzden Yaa
mn amac lmdr. 31 lm igds ve libido ilk bata at
ma halindeyken ayn zamanda yakndan ilikilidir nk ikisi
de gerilimi azaltma giriimidir. lm igds en u noktas
na getirilen libidodur - zevk alma ve acdan kanma drts
nn nihai sonucudur. Ayrca her iki igd de birlikte hareket
eder; bu yzden cinsel ilikilerde ak ile ykc isteklerin yakn
birliktelii ortaya kar.
Bu olduka speklatif biyoloji anlay, eitli zel dn
celer gibi (rnein unutmann ilevsel roln vurgulama ve
cinsel arzularn kltrel yaratlara aktanlarak yceletirilme
si nerisi) Nietzschenin dncelerini andrr. Ama Freudun
drt kuramnn genel tutumu Nietzschenin g istenci re
tisinden ok farkldr. Nietzsche, deerlerin yaratc biimde
31 S. Freud, On Metapsychology (Harmondsworth, 1984), s. 331, 311.

293

yeniden biimlendii dnmleri ortaya karan eylerin iin


de dinamik bir eilim olduunu varsayar. Ama Freuda gre,
drtler tamamen tutucudur: deiim ve ilerleme eilimin
de olan kuvvetler yanltc grntlerdir.32
Bu dnceler keskin bir biimde toplumsal olanla biyolo
jik olann ilikisi sorusunu (elbette bu soruyu 19. yzyl ev
rimcilii de sormutu) ortaya karr. Freudun genel dn
cesi, insanlarn biyolojik yaplarnn eitli toplumsal olgular
dan dorudan sorumlu olduu ynndedir: bu nedenle kii
sel ilikilerde ya da sava alannda gsterilen saldrganlkta d
a ynelen lm igdsdr. Bu, Freudun biyolojik belirle
nimci olduu ya da toplumsal reforma kar olduu anlam
na gelmez, ama uygarln var olmas iin bastrmann gerek
li bir koul olduuna inanr, nk toplum, biimi ne olur
sa olsun mutsuzluk iin yksek bir bedel deyecektir. Bu ne
denle Ekim 1917de yaplan Rus Devriminin erken olduu
nu dnr:
toplumsal dzenin tam olarak deimesinin, yeni keifler Do
a zerindeki denetimimizi artrp ihtiyalarmzn gideril
mesini kolaylamana kadar baar ans azdr. Ancak o za
man belki yeni bir toplumsal dzenin kitlelerin maddi ihti
yalarna son verip bireylerin kltrel taleplerine cevap ver
meye balamas mmkn olabilir. O zaman bile insan doa
snn evcillemeyen karakterinin her tr toplulua yaratt
zorluklarla ok uzun bir zaman mcadele etmek zorun
da kalrz.33

Psikanaliz belirli bir noktada Aydnlanma projesine byk


bir darbeyi temsil eder grnmektedir. Kartezyen zne krla
rak insan gdsnn temel kayna olan gizli arzu ve drt
leri aa kanr. Ancak Freud kendi bululann bilimsel akl
ve alann geliimi iin byk bir zafer olarak gryordu. Ayr
ca bulularnn rehberliinde yaplan terapinin bireylerin ken
di kiisel tarihlerinin gizli aknda yatan aclarn kkenlerini
32 A.g.e s. 310.
33 Freud, Introductory Lectures, s. 645.

294

anlamalarn salayarak aclan zerinde denetim kurmalannda


onlara yardm edebileceine inanyordu. Bu tamamen Stoik bir
akl anlaydr ve insan tutkulannm izlemesi gereken rntlerin ve bunlann kanlmaz hale getirdii mutsuzluun kabul
ediliini ierir; ama Aydnlanma projesinin terk ediliini deil,
byk bir almn ifade eder.
Freudun baansma sempatiyle yaklaanlar iin bile toplum
sal dnmn alann modem Batdaki zellemi, erkek ege
men aile yaplarnn sonsuzlamas ile an derecede smrlandnp snrlandrmad sorusu zmlenmi deildir. Freudu en
iyi alglayan iki eletirmeni Gilles Deleuze ve Flix Guattari u
noktaya dikkat ekiyorlar:
Freudun bykl arzunun zn ya da doasn ... soyut
znel bir z, libido ya da cinsellik olarak belirlemi olmasn
dan kaynaklanr. Yine de bu z, zel insann son blgesi olan
aile ile badatm ... Her ey sanki Freud derin cinsellik bu
luunu bize syleyerek kendini affediyormuasna olur: en
azndan her ey aile arasnda kalr!... Mitin, trajedinin, rya
nn btn kaynaklarn, arzuyu bu kez ieriden, yakn bir bl
geden yeniden zincirlemek iin harekete geirir.34

Ancak tekiler Freudun eserinin arzunun bir aile dramnn


iine hapsedilmesinden daha fazlasn temsil ettiini dnr:
rnein Frankfurt Okulu tarihsel materyalizm ve psikanaliz
iinden daha geni bir insan zgrlemesi karmaya alm
tr (bkz. Blm 10.3).

8.4. Azgelimilik anlar:


Rus entelekteller ve kapitalizm
Nietzsche ve Freud, Weber ve Simmel, farkl biimlerde, Av
rupa entelijensiyasnn en yetenekli yelerinin 19. yzyl so
na ererken tarihsel ilerleme ile ilgili olarak dile getirmeye ba
ladklar giderek artan kukularnn temsilcileridir. Snai kapi
talizmin son dnemdeki grne gre nihai baansma tank
34 J. Deleuze ve F. Guattari, LA nti-dipe (Paris, 1972), s. 322, 323.

295

olan toplumlarda yaayan bu entelekteller bu srecin tarih


sel rastlantsalln, krlganln ve denecek bireysel ve ko
lektif bedelleri vurguladlar. Yine de bu dnemde sorgulama
ya altklar modernizm byk lde bir Bat ve Orta Av
rupa ve Kuzey Amerika olgusuydu. Snai kapitalizmin ba
langcyla Bat toplumlarnn hzla dnmeye balamas, on
lar ile dnyann geri kalan arasnda artmakta olan fark vur
gulad; ayn zamanlarda, yani 19. yzyln ikinci yansnda As
ya, Afrika ve Latin Amerikann byk blm Avrupal g
lerin ve 1900lere gelindiinde Amerika Birleik Devletlerinin
resm ya da resm olmayan imparatorluklarnn egemenlii al
tndayd. Bat egemenliine tbi olan bu insanlar iin sanayi
leme ve kolonilemenin anlam hem toplum kuram hem de
politik uygulamalar asndan giderek acillik kazanan bir so
ru haline gelecekti.
Bu sorunun sistematik olarak ilk temalatnld toplum ar
lk Rusyasyd. O dnemde Rusya Avrupa devlet sisteminin
nemli bir yesi olmasna ramen Byk Glerin en geri kal
myd; 20. yzyla girildiinde Rus toplumu, daha ok, Ortaan yoksulluk ve sefalet koullarnda yaayan, ounluk
la kk toprak sahibi kyllerden oluuyor ve ynetimi ila
hi hakkn temsilcisi olarak elinde tuttuunu savunan emperyal
bir otokrasi altnda yayordu. Daha gelimi rakipleriyle ara
larndaki asker rekabetin yaratt bask, Romanov monarisi
ni Byk Petern hkmdarlndan (1682-1725) itibaren d
ardan toplumsal ve teknik yenilikler ithal etmeye zorlad. Bu
otoriter modernleme sreci, ounlukla toprakl soylular ara
sndan seilen ama emperyal sivil ve asker brokraside alt
rlan, kendi toplumuna eletirel bir bak sunmak ve arlk re
jiminin istediinden daha kapsaml deiiklikler yaplmas iin
bask yapmak amacyla Batl dncelerden yararlanan entelijensiyann geliimini salad. 1825 ylndaki baarsz Dekambrist ayaklanma, radikal entelektellerin otokrasiye kar yaptk
lar bir dizi devrimci isyann ilkiydi.
Rus entelijensiyann zel durumu 19. yzyl ilerledike da
ha da iddetlenen bir ikilem yaratt. Rus toplumunu yarglar
296

ken temel aldklar model, Bat dncesinin en gelimi bi


imlerinin sunduu modeldi. 1830lu ve 1840l yllarn Hegelci evreleri (bkz. blm 4.1), intelligentynin dardaki en
yeni dnceleri almaktaki istekliliinin yalnzca bir rneiy
di: 1860l ve 1870li yllarda Spencer ve John Stuart Mili, Al
man idealistlerinin yerini ald. En bata Kutsal ttifak dne
minde (1815-48) Avrupann baka yerlerindeki dnrler
gibi onlarn politik talepleri de Byk Fransz Devriminin dnrlerininkini model alyordu. Bu nedenle Dekambristlerin,
Pavel Pestel tarafndan ynetilen daha radikal kanad, kleli
in ve feodal tarm alanlarnn kaldrlmasn ve bunlarn ye
rine topraklarn yeniden dalmn, erkeklere genel oy hakk
verilmesini, merkez cumhuriyeti hkmet kurulmasn, Po
lonyalIlarn bamszln ve Yahudilerin kendi ynetim bi
imlerine kendilerinin karar vermesini getiren bir anayasa tas
la hazrlad.
Ancak Rus entelijensiyasnm byk bir istekle okuduu Ba
t yazn Devrim sonras Avrupada ortaya kan toplumun ka
ranlk bir resmini iziyordu. 1840l yllarda Petrashevsky ev
resi byk lde Fransz topyac sosyalistlerinden yarar
land; sonraki radikaller Marxm Kapitalini okuyup (Rusaya
1872 ylnda evrildi) Batnm ilerlemesinin snf smrs
ne dayanan ve isel olarak krizlere yatkn bir kapitalist toplum
yarattn rendiler. Bylesi sevimsiz sonular yaratan bir ge
liim srecini Rusya taklit etmeye almal myd? Bu soru ola
anst zenginlikte bir tartma yaratt, bunlar yalnzca kuram
sal analizlerde ve politik polemiklerde ifade edilmiyor, ayn za
manda Gogol, Turgenyev, Tolstoy ve Dostoyevskinin romanlannda da sahneleniyordu. lk kez burada ifade edilen bu dn
celer daha sonra gelimekte olan teki lkelerdeki tartmalar
da da yinelenecekti.
Tartma, en bata Batnm geliim srecinin btn olarak
kabul ya da reddedilmesi arasnda kutuplat. Batklarn en
byk temsilcisi eletirmen Vissarion Belinsky idi. Belinsky
Rusyann dnmnn Batllam sekinlerin ortaya k
masna bal olacan savunuyordu: Rusyadaki i sivil geli
297

im srecinin ancak soylularmzn burjuvaziye dnmesiy


le balayaca aklk kazanmtr.35 Bu programn teki ya
n ise ounluunu kyllerin oluturduu kitlelerin ilerle
menin nndeki kaba, akld engel olarak grlerek onlar
dan korkulmasyd.
Bat bireyciliinin bylesine kabulleniliine Slav milliyeti
leri iddetle kar ktlar. Bat Avrupadaki ilerleme anlay
nn atomlatrc etkisini knadlar ve bunlarn kkenlerinin
putperest Romaya dayanan ve hem Katoliklii hem Protestan
l yozlatran andrc aklsallktan kaynaklandn savun
dular. Bireyler ancak btn inananlar organik bir birlik ii
ne toplayan Ortodoks Rus Kilisesinin tinsel hiyerarisi iin
de gerek ifadelerini bulabilirlerdi. Andrzy Walicki u yoru
mu yapar: Bat Avrupaya Slav milliyetileri tarafndan getiri
len eletiri bu nedenle znde, baka eylerle birlikte, romantik
muhafazakr bir bak asyla kapitalist uygarln eletirisiyd i... imdinin savunulmasndan ok, kaybolan bir ideale duyu
lan romantik zlemdi. 36 Romantik anti-kapitalizmin bu biimi,
seici biimde Bat kuramlarn ve uygulamalarn ithal etmeye
alan otokrasi iin uygun deildi. Dostoyevskinin Bat aklc
l ve bireyciliinin yaratt aclara ila olarak Rus Kilisesini
gsterdii, ama bu zm, 1840l yllarda Petrashevsky ev
resinden rendii Fourierci topyac sosyalizmden alman te
rimlerle ifade ettii son dnem yazlan, bu durumun elikile
rini ortaya kanr.
Pek ok radikal entelektel Batmn kapitalist geliim rntsn kabul etmek ile reddetmek dnda nc bir yol
bulmaya alt. Petrashevtsy ve Aleksandr Herzenin ba
ektii bu entelekteller bu yolu ayrt edici biimde Rus
olan sosyalizm dncesinde buldular. Bu dnce balan
g noktas olarak, Slav milliyetilerinin oktan Rusya ile Ba
t arasnda izdikleri sistematik kartln bir paras ola
rak idealize etmi olduklar, iftilikle uraan ky toplulu
35 Alnt A. Walicki tarafndan yaplmtr, A History o f Russian T houghtfrom the
Enlightenment to Marxism (Stanford, 1979), s. 146.
36 A.g.e., s. 107.

298

unu (mir ya da obshchind) ald. Komnal kuramlarn varl


n srdrmesi, Rusyann Bat rntsn bypass etmesini
ve dorudan sosyalizme geilmesi ile kapitalist sanayilemey
le ortaya kacak olan acnn nlenmesini salam olacakt.
1870li yllardan sonra Poplist harekette tam olarak gelien
bu zmleme, arlk otokrasisinin hzla yklmasn destek
ledi. Bu nedenle Piotr Tkachev ya imdi, ya yakn gelecekte
ya da hi diyerek toplumsal devrimin gereklemesi gerek
tiini savundu.37
Devrimciler eer eski rejimin kriz iinde olmasnn sunduu
ans kullanmasalard kapitalizm kendi kendine yerleecekti ve
Rusya bujuva yaamnn btn aclarn ekmek zorunda ka
lacakt. Kitleleri harekete geirme abalan, zellikle de intelligentynin 1873-4 yllanndaki halka gitme abas baansz ol
duu iin Tkachev ve tekiler Fransz Jakoben rneklerinden
ve Auguste Blanquinin komnist komplolarndan etkilenerek
devrimin ancak aznlk isyan biimini alabilecei sonucuna
vardlar. Narodnaia Volya (Halk iradesi) ile gerekletirilen bu
stratejiyi izleyen en nl giriim ar II. Alexanderen 1881 y
lnda ldrlmesine yol at.
Kapital geni bir okuyucu kitlesi kazandka Marxm kura
m, kapitalist geliimin Rusyada kanlmaz olup olmadna
ilikin tartmann ana referans noktasn oluturdu. Marxin
kendisi, kapitalizmin kanlmaz olduunu inkr ediyor ve
kuramyla ilgili yaplan yorumlara u ekilde kar kyordu:
Bat Avrupadaki kapitalizmin douuna ilikin tarihsel be
timlememi, iinde yer aldklar koullar ne olursa olsun yaz
glarnn insanlara dayatt, tarih-felsefi bir genel geliim ku
ramna dntrdler. Marx, Rusyada koullarn biricik bi
lekesi sayesinde hl ulusal lekte varln srdren krsal
komn, kendini ilkel zelliklerden arndrp dorudan ulusal
lekteki kolektif retimin bir unsura olarak geliebilir di
yordu. Bu koullarn en nemlisi, eer Batdaki proleter devriminin gstergesi olarak hareket ederse komnn kom
37 Alnt G. V. Plekhanov tarafndan yaplmtr, Selected Philosophical W orks (5
cilt, Moskova, 1977), I, s. 322.

299

nist geliim iin balang noktas haline gelmesini salayabi


lecek bir devrim olabilirdi.38
Bu dnceler Marxin koullardan sz eden en ihtiyatl ha
lini gsteriyor ve tarihsel materyalizmi ereksel bir kanlmaz
deiim kuram olarak gren yorumlar pheli duruma d
ryor. Rus Marksizminin kurucusu olan Plekhanov bu d
nceyi kolaylkla kabul eder.39 Narodnaia Volyanm gnll
ve sekinci olmasna kar karak Marxm ii snfnn ken
di kendini kurtar anlayn kabul etti: Sosyal Demokratlar
iinin kendi kendine devrim yapmasn istiyorlar, Blanquist ise
balayan ve onun iin ve onun adna ynetilen devrimi iilerin
desteklemesini istiyor. Ama bu devrimin gereklemesi uzun
zaman alacaktr. Poplistlerin korktuklar ey gerekleiyordu;
kapitalizmin geliiminin bir sonucu olarak krsal komn z
lyordu. Gerekten de: rgtleniinin isel karakteri ile kr
sal topluluk ncelikle komnist deil, bujuva yaam biimle
rine yer verir.40 Bu sre, yava yava sosyalist devrim yapabi
lecek bir ii snf oluturacaktr; bu arada Sosyal Demokrat
lar (Rus Marksistler Alman rneini izleyerek en bata kendi
lerine bu ad vermilerdi) iilerin politik eitimine ve Batda
giderek yaygnlaan demokratik anayasalara benzer bir anaya
sa yapmaya alan liberal bujuvazinin abalarn destekleme
ye younlamaldrlar.
kinci Enternasyonal Marksizminin (bkz. blm 5.2) te
ki nc kuramcs Plekhanov, Kautskyden farkl olarak, titiz
bir Hegel rencisiydi. Hegelin teleolojisini byk bir heves
le benimsemi ve yle demitir: Byk tarihsel hedef iin ve
rilen kar konulmaz ura, hibir eyin durduramayaca bu u
ra - bu byk Alman idealist felsefesinin mirasdr."41 Walicki,
38 K. Marx ve F. Engels, Collected W orks (50 cilt, Londra, 1 9 7 5 -), XXIV, s. 200,
349, 426.
39 G. V. Plekhanov (1856-1918): maden mhendislii eitimi ald; en bata Po
plist harekette etkindi; yaamnn byk blmn 1883 ylnda Emein
Kurtuluu adl ilk Rus Marksist grubunu kurduu svirede srgnde geirdi;
1903 ylndan sonra Lenin ile ilikileri bozuldu; Ekim Devrimine kar kt.
40 Plekhanov, Selected Philosophical Works, I, s. 341-2, 373.
41 A.g.e., I, s. 483.

300

kapitalist geliimin kanlmazln kabul ediini merulatr


mak iin Plekhanovun bylesi felsefi bir bak asna ihtiyac
olduunu syler; btn aclarla birlikte bunun unlan da ie
receine inanyordu:
Bavurduu zorunluluk olgulann dayatt basit bir zorunlu
luk olamazd; bylesi bir kurban yalnzca olgular iin onayla
mak basit bir frsatlktan baka bir ey olmayacaktr. Bu ne
denle ontolojik bir zorunluluk olarak, evrenin aklsal yaps
nn iinde olan bir zorunluluk olarak grlmeliydi... Byle
si bir zorunlulukla uzlamak, gerekten de esinlendirici ve y
ce bir eydi; gl bir tarihsel grev ve kesin bir zafer duygu
su veriyordu.42

Bir sonraki Rus Marksistler kua ki bunlar 1905 ve 1917


devrimlerinde nc bir rol oynayacaklard- Plekhanovun be
lirlenimciliine kar ktlar. Plekhanovun zmlemesi, Rus
yadaki devrimsel srecin iki aamadan geecei anlamna ge
liyordu: birincisi, 1789 Fransz Devrimine benzer bir burjuva-demokratik devrimi ve sonra kapitalist geliim kendini bi
tirdikten sonra sosyal demokrasinin en sonunda kendine ge
lecei sosyalist bir devrim. Bu, her toplumun her biri kendin
den ncekini zorunlu olarak izleyen ayn retim biimleri di
zisinden gemesi gerektiini savunan normatif bir tarih anlay
yd. Ayrca sosyalist hareketin kendisini de gereksiz hale ge
tirir grnyordu. Petr Struve ve Hukuku Marksistler, ona
ok ak gelen, radikallerin kapitalizmin baarsna aka ku
cak amalar gerektii sonucunu kardlar: Kltrmzn
eksik olduu ve kapitalizmden ders almamz gerektii sonucu
na varmalyz.43
Ancak Rusyadaki olaylann gerek ak bu tarihsel program
zayflatma eilimindeydi. 1890l yllardan itibaren arlk reji
mi, btn Byk Glerin giderek savrulduu silahl atmaya
dayanabilmek iin gereken snai temeli salamak amacyla eko
42 A. W alicki, Marxism and the Leap to the Kingdom o f Freedom (Stanford, 1995),
s. 233-4.
43 Alnt W alicki tarafndan yaplmtr, History, s. 437.

301

nomiyi modernletirmeye alt. Emperyal devlet ile yabanc


sermayenin ittifak, gelimi fabrika ve teknolojilerin toptan it
hal edilmesine dayanarak lkenin hzla sanayilemesini salad.
Kk ama olduka younlam bir snai proletarya biimlen
di; ekonomik ve politik sorunlar onu Rus iveren snf ve otok
rasiyle atmaya soktu. Bu geliimin anlam 1905 Devriminde
aklk kazand; fabrika iileri tarafndan yaplan toplu grevler,
en bata liberal reformlar destekleyen sermaye sahiplerini, re
jimin kolluk kuvvetleri haline getirdi. Burjuvazi, kendi payna
den, arla kar demokratik devrimin ncln yapma
roln stlenmek yerine otokrasi ile ittifak kurdu.
Bu gelimenin Rus Marksistlere yaratt zorluk onlar arasn
da artan ayrlklara katkda bulundu. Kimileri, Rus sosyal de
mokrasisinde 1903 ylnda yaanan ayrlktan sonra ounluk
la bilinen adlaryla Menevikler, ortodoks programa bal kal
dlar. ubat 1917de otokrasinin dnden sonra Geici H
kmetin Rusyay Bat tarz liberal bir devlete dntrme a
balarn desteklediler. Lenin ynetimindeki Bolevikler, daha
farkl bir dnce tarzn benimsediler.44 Lenin, Rusyann sos
yalizm politik gndeme gelmeden nce bir kapitalist geliim
srecinden gemesi gerektiini kabul ediyordu. lk byk ese
ri olan The Development o f Capitalism in Russia [Rusyada Ka
pitalizmin Gelimesi] (1899), Poplist savlan, mlkiyet iliki
lerinin ve cretli emein yaylmasnn kyl komn ne kadar
andrm olduunu gstererek rtmek iin yaplan kuram
sal ve ampirik adan gelimi bir giriimdi. Ancak burada bile,
Walickinin belirttii gibi, retici glerin geliimi yerine, var
olan retim ilikileri ve temel snf elikilerinin doas soru
nunu vurguluyordu. Lenin, tarihi, itici gc bir doa zorun
luluu olan eyletirilmi bir sre olarak deil, bir sava alan
gibi, katlmlar belirli bir snf ile bilinli ya da bilind bir z
deleme ve dolaysyla belirli deerlerin bilinli ya da bilind44 V. I. Lenin, Ulyanovda dodu (1870-1924): 1890 ylndan sonra devrimci ha
rekette etkin oldu; 1900den sonraki yllarn ounluunu Batda srgnde
geirdi; Bolevik Partisinin kurucusu ve lideri oldu, 1903-24; Halkn Komi
serleri Konseyinin bakanln yrtt, 1917-24.

302

seimi anlamna gelen insan oyuncularndan oluan bir sah


ne olarak grr.45
Lenin buna uygun biimde Rus toplumuna getirilen Orto
doks zmlemede deiiklik yapt. arln yklmasnn ger
ekten de bujuva-demokratik devrimin eseri olacan savun
du. Ancak sermaye sahiplerinin arlk devleti ile btnlemesi,
devrimin onlar tarafndan deil, ii snfnn nderliinde ya
placa anlamna geliyordu. Sonuta proletarya ve kyllerin
devrimci-demokratik diktatrl ortaya kacak ve zellik
le byk toprak sahibi soylularn arazilerini ortadan kaldrarak
Rus toplumunun tamamen demokratiklemesini salayacak ve
dzgn bir sosyalist devrim yolunda hzl bir adm atlmas iin
istenen koullan yaratacakt. Bu eit bir tabandan gelen bur
juva devrimi anlay, tarihsel alternatiflerin olabileceinin ka
bul edildiini gsterdi.
Bu nedenle 1905 Devriminin yenilgisinin ardndan Lenin,
yeteneksiz son arlk bakan Piotr Stolypin tarafndan bireysel
kyl topraklannm desteklenmesinin kapitalizme Prusyada
ki gibi bir yol aacandan ve bylece soylularla burjuvazinin
Rusya mutlakyetinin politik kuramlarnn birouna dokun
madan yava yava ekonomiyi modernletirmeye alacakla
rndan korkuyordu. Eer tarih, her byk krizin birden fazla
olas sonucu olabilecek greli olarak ak bir srese, devrimci
bir parti tarafndan bilinli olarak yaplan politik etkinlik den
geyi bir ynde ya da teki ynde bozmakta belirleyici bir rol
oynayabilirdi. Lenin, tarihte devrimin maddi gerekliliklerini
gerekletirip kendini ilerici snflarn bana getiren partilerin
oynayabilecekleri ve oynamalar gereken etkin, nc ve rehber
rol gz ard ettikleri iin Menevikleri eletirir.46
Troki Rus Marksist Ortodoksluuna daha da radikal bir
eletiri getirdi.47 Zorunlu olarak farkl evrelerden geen dev
45 Walicki, History, s. 4 4 4 ,4 4 3 .
46 V. I. Lenin, Collected W orks (45 cilt, Moskova, 1972), IX, s. 44.
47 L. D. Trotsky, Bronsteinda dodu (1879-1940): St Petersburg i Temsilcile
ri Sovyetinin bakanln yapt, 1905; devrimin yenilgiye uramasndan sonra
Siberyadan Batya kat; 1917 ylnda Petrograd Sovyetinin bakanln yapt;
D likiler Komiseri oldu, 1917-18; Sava Komiseri oldu, 1918-25; Stalinin

303

rimsel bir sre anlaynn kapitalizmin kendini kresel l


de yerletirme eilimini gz ard ettiini savundu. Bu du
rum eitsiz ve birleik geliim srecine yol at. Birleik geli
im yasas, yolculuun farkl evrelerinin bir araya getirilme
si, ayr admlarn birletirilmesi, eski ve daha ada biimle
rin alamm yanstyordu.48 Rusya gibi geri kalm toplumlarn Britanya ve Fransa gibi kapitalist nclerin geirmi oldu
u rntlerin aynsn yinelemelerine gerek yoktur. Tarih
sel olarak geri kalmln ayrcal sayesinde son teknolo
jileri ve kurumlan dardan alabilirlerdi. Rusyadaki dnya
nn en gelimi fabrikalannm kimileri, en ilkel kyl tarm ile
evrelenmiti.
Bu, Rusyadaki devrimin zorunlu olarak birleik bir karakte
ri olaca anlamna geliyordu. Kyller arazileri alp paralara
ayracaklar ve kk mal retiminin geni bir almn yapm
olacaklard. Bu arada iiler kapitalist smrclerine kar
kacakt. Proletarya ve kyller mutlaka eski rejime kar birlik
te hareket etmeliydi: gerekten de tarih, kyllerin etkili dev
rimsel eyleme ancak kentli bir snfn liderliinde geebilecei
ni gsterdi. Ancak iiler kk burjuva ortaklann kzdrmak
tan kanmak iin (Bolevik stratejisinde olduu gibi) taleple
rini snrlandrmamalydlar: kendi kendini inkr eden bylesi
bir kural byk olaslkla yalnzca moral bozukluuna ve ye
nilgiye yol aacakt. Tersine, ii snf srekli devrim sre
ci yaamal, bylece kyllere soylulara kar mcadelelerin
de yardm etmeli, ayn zamanda da kapitalistlerin mallarna el
koymalydlar. Bu birleik sosyalist ve demokratik devrim, an
cak, Marxm syledii gibi, Batdaki daha gelimi sanayi l
kelerindeki proleter devrimin itici gc olarak hareket eder
se baarl olabilirdi. Trokinin daha sonra Rus toplumuna ili
kin orijinal zmlemesini genellerken belirttii gibi: Sosya
list devrim, ulusal arenada balar, uluslararas arenaya alr
Sovyetler Birlii Komnist Partisi liderliine kar Sol Muhalefeti kurdu, 1923;
SSCBden ihra edildi, 1929; Drdnc Enternasyonali kurdu, 1938; bir Sov
yet ajan tarafndan ldrld.
4 8 L. D. Trotsky, The History o f the Russian Revolution (3 cilt, Londra, 1967), 1, s.
23.

304

ve dnya arenasnda tamamlanm olur. Bu nedenle sosyalist


devrim daha yeni ve geni bir anlamda srekli bir devrim ha
lini alr; ancak yeni toplumun tm gezegendeki nihai zaferi ile
tamamlanr.49
Yaklak yzyllk bir atma ve alkant dnemini sona er
diren Ekim 1917 Rus Devrimi, Trokinin zetledii ile esas
olarak ayn olan bir strateji temeline dayanarak Bolevikler ta
rafndan gerekletirildi. Sonrasnda yeni devrimci rejim, B
yk Glerin srekli dmanl ile kar karya kald. Boleviklerin iinde bulunduklar durum, baka eyler yannda,
devrimlerinin olutuu ve imdi yaam mcadelesi verdii k
resel balamnn kuramsal olarak anlalmasn gerektiriyor
du. Bylesi bir anlayn temeli Lenin tarafndan poplerleti
rilen ama en ayrntl biimde Bolevik iktisat Nikolai Buk
harin tarafndan oluturulan emperyalizm kuram tarafndan
sunuldu. Buna gre, rgtl kapitaliznTin geliimi iki nem
li yenilie yol amt: ilk olarak, ekonomik gcn tek tek l
kelerde younlamas ulus-devlet ve zel sermayenin birleme
eilimine girmesine neden oluyordu; ikinci olarak, sermaye
nin artan uluslararas entegrasyonu bu gelimekte olan devlet-sermaye sahibi trstlerinin artk kresel bir sahnede reka
bet ettikleri anlamna geliyordu. Bu nedenle ekonomik adan
geri kalm lkeler Byk Glerin birine ya da dierine res
m ya da gayr resm olarak boyun eiyordu ve yine bu yzden
ekonomik rekabet giderek diplomatik ve asker rekabet bii
mini alyordu.
Lenin-Bukharin emperyalizm kuram, arlk Rejiminin ykl
masn ve Ekim Devriminin gereklemesini Rus toplumunun
elikileri ile birlikte salayan kresel atmalara aklama ge
tirdi. Ancak hibir kuram, Boleviklerin kar karya olduu
dman uluslararas devletler sisteminin yaratt ikilemi gide
remedi. Srekli devrim kuramnn nerdii gibi, en bataki, Batnn daha gelimi ekonomilerinde devrimi destekleme stra
tejilerine devam etmeli miydiler; yoksa gerekten de Rusyay
49 L. D. Trotsky, Perm anent Revolution and Results and P rospects (New York,
1969), s. 279.

305

kresel arenada kendi yerini koruyabilecek sanayilemi B


yk bir Gce dntrerek o sisteme ayak m uydurmalydlar?
Josef Stalinin zellikle Trokinin muhalefetine kar iktidar
n salamlatrd 1920li yllarn ortalarndan sonra Sovyetler Birliinde geerli olan strateji elbette ki Tek lkede Sosya
lizm slogan ile ifade edilen ikinci stratejiydi.
Ancak o zamana kadar Rus entelekteller arasnda geen tar
tmalar birok anlamda rnek bir nitelik kazanmt. ncelik
le, savunduklar dnceleri -Bat modernliini ve birbiri ze
rine bindirilen kapitalist toplumsal yaplarn kabul edileri ve
idealletirilmi, organik bir gemi adna bunlan reddedileri
ve toplumsal devrim yoluyla bu seeneklerden kalar- Rusyannkinden ok daha fazla, dorudan Bat egemenliine ma
ruz kalan pek ok lkedeki entelekteller tarafndan paylala
cakt. kinci olarak, Ekim Devrimi, modem dnyann gelecei
zerine daha sonraki dncelerin olumlu ya da olumsuz ana
referans noktalanndan biri olan bir toplumsal dnm mode
li sundu. Bylece Rus entelijensiyasnm ikilem ve polemikle
ri evrenselleti.

306

9
Devrim ve Kar-Devrim

9.1. Hegelci Marksizm: Lukcs ve Gramsci


Austos 1914te savan kmas ile birlikte, nceki yzylda
toplum kuramclarnn inceledii gerilimler, en sonunda pat
layarak aa kt. Bu olayn balatt dneme Amo Mayer,
20. yzyln genel kriz ortamndaki Otuz Yl Savalar ad
n verdi.1 Birinci Dnya Sava (1914-18), 1930lu yllarn B
yk Buhran ve kinci Dnya Sava (1939-45) birbiriyle ba
lantl bir btn oluturdu: bunlarn tm burjuva toplumunun o zamana kadar yaad krizler iinde sistem krizine en
yakn olann yaratt. Kresel savalar ve ekonomik durgunluk
nedeniyle mevcut toplumsal dzenin uygulanabilirlii sorgu
lanmaya baland. Birinci Dnya Savanm sonunda Rusya ve
Almanyada devrimler, teki Avrupal devletlerde de ciddi is
yanlar yaand. Bu acmaszlatrc drt yllk savan etkisiyle
politik atmalara yeni bir iddet dalgas egemen olmaya ba
lad: eski nc savalar, ounlukla devrimci aralar kulla
narak devrimci hareketle savamaya alan faist hareketlerin
kadrolarna katldlar.
Sava sonras kriz, belirgin biimde sonraki yllarn politi1

A. J . Mayer, The Persistence o f the Old Regime (New York, 1981), s. 3.

307

kasm biimlendirdi. 1918-23 yllarndaki Alman Devrimi s


rasnda sol ve sa arasndaki an kutuplama, Weimar Cum
huriyetinin balangcndan itibaren greli olarak dar bir top
lumsal ve politik taban olduu anlamna geliyordu. Bu ne
denle Weimar Cumhuriyeti, 1920li yllarn sonunda ekono
mik bunalm ve yenilenen snf atmasnn ortaya kna
kar savunmaszd. Weimarm kalntlar arasndan ortaya
kan Nasyonal Sosyalist rejimin bak as, otoriter saa Al
manyann geirdii felaketler iin bir aklama getiren kriz ve
mcadele ideolojisi tarafndan yayld. Stalin dneminde lke
iinde ynetimi terrle salayan, d politikada ise greli ola
rak ihtiyatl bir tutum izleyen otoriter bir rejime dnen Sovyetler Birlii, Naziler iinse hl Almanyann sava sonrasn
da, neredeyse teslim olma konumuna geldii devrimsel tehdi
din merkeziydi. Nazilere gre SSCBnin Haziran 1941de igal
edilmesi, Vernichtungskrieg -Bolevizme kar soykrm sava
- balatt; buna gre Alman stn rk, ihtiya duyduu Lebensraumu (yaam alan) aa konumda olan Slavlardan
alacakt. Naziler sistematik olarak Avrupal Yahudileri ldr
me giriiminde bulunarak insanlk tarihindeki bu dnemin,
belki de btn dnemlerin, en byk vahetini ite bu ba
lamda yaptlar.
Bu an politik kutuplama, kuramsal yansmasn bulmasa ok artc olurdu. 1920 ve 1930lu yllarda Marksizm dev
rimsel bir znellik kuram olarak yeniden yorumland; aynca otoriter, parlamento-kart san politikalann hakl gster
mek amacyla yaplan, bir sonraki blmde inceleyeceimiz ki
mi gelimi giriimler oldu. Bu gelimeler bir anda oluvermedi.
Son birka blmde incelediimiz modernliin kkten sorgu
lan, birok entelektelin, yaadklan krizi zmlemek iin
bir eit politik devrimin gerekli olduu dncesine hazrlan
masn salad. Ama zellikle Marksizm sz konusu olduun
da bu gereklilik, kabul edilen kuramsal yaplarn yeniden d
nlmesi anlamna geliyordu.
kinci Entemasyonalin (1889-1914) Marksizm anlay, en
telektel adan duraan olmaktan uzakt. 1894 ylnda Marxin
308

Kapitalinin nc cildinin yaynlanmas, ekonomi kuramnda


bir dizi nemli eserin yazlmasn salad. Kautskynin The Ag
rarian Question [Tarm Sorunu] (1899), Leninin The Develop
ment o f Capitalism in Russia [Rusyada Kapitalizmin Gelime
si] (1899), Rudolf Hilferdingin Finance Capital [Finans Kapital]
(1910), Rosa Luxemburgun The Accumulation o f Capital [Ser
maye Birikimi] (1913) ve Nikolai Bukharinin Imperialism and
World Economy [Emperyalizm ve Dnya Ekonomisi] (1917) ad
l eserleri hep birlikte, Marxin zmlemesini sistematik olarak
ilk iki eserde tarma uygulayarak, teki eserlerde ise rgtl ka
pitalizmin 20. yzyln banda biimlenen belirli zelliklerini
kuramsallatrmaya alarak geniletmeye abalayan nemli bir
giriimi temsil ederler. Tarihsel materyalizme direndii aka
grlen kltrel olgular yorumlamak iin de rnein Otto Bauerin Social Democracy and the National Question [Sosyal Demok
rasi ve Ulusal Sorun] (1907) ve Kautskynin The Foundations o f
Christianity [Hristiyanln Temelleri] (1908) balkl almala
rnda giriimlerde bulunulmutur.
Bu eserler, onlara benzeyen baka eserlerle birlikte, klasik
Marksizmin entelektel mirasnn nemli bir blmn olu
tururlar. Ancak kinci Entemasyonalin Marksizm anlayn
da egemen olan eilim, Kautsky ve Plekhanov tarafndan dei
ik biimlerde gelitirilen belirlenimcilik oldu (bkz. blm 5.2
ve 8.4). Bu, uygulamada, politik yazgclk anlamna geliyor gi
biydi: SDP iinde Luxemburg ve radikal sol tarafndan 1914 y
lndan ok nce kar klan bu strateji, pek ok sosyalist aktiviste gre, kinci Enternasyonalin sava karsndaki gsz
l ve sava halinde olan teki devletlere kar, daha ok ken
di devletlerini destekleyen ulusal partilere blnmesi nedeniy
le gvenilirliini yitirmiti. Walter Benjamin daha sonra Al
man ii snfn akntyla birlikte hareket ettii dncesinden
daha fazla baka hibir ey yozlatrmamtr diye yazmt.2
Ekim 1917 Rus Devrimi, Kautsky ve Plekhanovun yazg
cl ile byk bir kartlk iindeydi. Bolevikler, grece ge
ri kalm bir lkede sosyalist bir devrim yapmaya alarak
2

W . Benjamin, Illuminations (Londra, 1970), s. 260.

309

btn tophmlarm nceden belirlenmi retim biim lerin


den srayla gemesi gerektii retisine meydan okudu. Aralk
1917de Gramsci, genlik cokusuyla, Ekim Devrimini Kari
Marxin K apital ine kar yaplan devrim olarak adlandrd.3
Gramsci, Boleviklerin kinci Entemasyonalin belirlenimcili
inden ayrlm ve Marxin dnceleri yerine olgucu ve natralist dncelerle dolu olduklar ynndeki aklamasn
yle srdrr:
Bu dnce [Marxin dncesi], tarihte egemen faktr olarak
ham ekonomik olgulan deil, insan, toplumlardaki insanlan,
birbiriyle ilikilerine gre insanlan, uzlamaya varan insanlan, bu anlamalar yoluyla (uygarlk) kolektif, toplumsal iradeyi
gelitiren insanlan; ekonomik olgulan anlamaya balayan in
sanlan, onlan kendi iradelerine gre yarglayarak ekonominin
itici gc oluncaya kadar uyumlu hale getiren ve insann irade
si nereye ve nasl aktanlrsa oraya giden bir volkanik lav akm
na benzemeye balayan, yaayan ve hareket halinde olan nes
nel gereklii biimlendiren insanlan grr.4

Ekim Devriminin en nemli ada Marksist yorumunu ge


tiren Troki aslnda onu ekonomik nesnellie bir bakaldn olarak grmyordu. Tersine, eitsiz ve birleik geliim ya
sasnn eserleri, Rusyada toplumsal srelerin kaynamasna
yol amt, bylece arlk rejiminin ykl ancak sermaye
ye el konmas ile gerekleebilecekti (bkz. blm 8.4). Tro3

Antonio Gramsci (18 9 1 -1 937): Sardinyah kk bir memurun olu olarak


dnyaya geldi; Torino niversitesinde okudu, 1911-13; 1915 ylndan son
ra sosyalist basnda yazarlk yapt; Torino fabrika konseyleri hareketi ile iliki
si bulunan Ordine Nuovo gmbunun nc yelerinden biri oldu 1919-20; sos
yalist solun teki liderleriyle birlikte Ocak 1921de talya Komnist Partisini
(PCdI) kurdu; Moskovada Komnist Enternasyonal ile al, 1922-23; 1924
ylnda milletvekili olarak seildi; bu grevle Mussolininin diktatrlne y
nelik Komnist muhalefetin nderliini yapt; Ocak 1926da PCdlmn genel
sekreterliine atand; Kasm 1926da tutukland; 1918 ylnda yirmi yl hap
se mahkum edildi: Savc O beynin almasn yirmi yl durdurmalyz dedi;
ne var ki Gramscinin Hapishane Defterleri (Prison Notebooks) temel entelekt
el baars olarak grlr.

A. Gramsci, Selection fro m the P olitical W ritings 1910-1920, ed. Q. Hoare


(Londra, 1977), s. 34-5.

310

ki ayrca Devrimin belirli maddi snrlara bal kaldn sa


vundu: gerekten de, greli olarak geri kalm bir lkede Bol
evik rejiminin 1917 ylndan sonra yaltlmlndan kay
naklanan ekonomik basklar, lkenin Trokinin Stalinin kar-devrimsel diktatrl diyerek eletirdii eye dn
mnden sorumluydu. Yine de Boleviklerin nceki Marksist
ortodoksluka meydan okumalar, zellikle de gvenilirlii
ni yitiren kinci Enternasyonale alternatif olarak 1919 ylnda
nc (ya da Komnist) Enternasyonali (Komintem) kur
malarndan sonra, snf znelliklerinin nesnel ekonomik ya
plardan daha byk nem kazand bir Marksizm trnn
oluturulmasn destekledi.
Bu Hegelci Marksizmin (ounlukla byle tanmlanr) ba
yapt. Lukcsn History and Class Consciousness [Tarih ve Snf
Bilinci] (1923) adl eseridir.5 Gramsci ve Lukcs 19. yzyln
sonunda Avrupa dncesinde yaygn olan byk anti-natralizm akmndan byk lde etkilendiler (bkz. 7.2). Gramsci
zerindeki ana felsefi etkiyi yaratan kii talyan neo-Hegelci Be
nedetto Crocedir. Lukcs ise byk lde anti-natralizmin
Alman versiyonlarndan yararland. Yaamnn sonlarnda y
le demiti: Toplum bilimindeki ilk derslerimi Simmel ve Max
5

Georg Lukcs (1 8 8 5 -1 9 7 1 ); nde gelen Macaristanl Yahudi bir bankerin o


lu olarak dnyaya geldi; Budapete niversitesinde hukuk okudu, 19026; sonraki birka ylnn byk blmn Berlinde geirdi ve burada Simmelin yannda alt; Heildelberg niversitesinde okudu ve W eberin ev
resinin bir yesi oldu; Birinci Dnya Savanm kndan nce nemli bir
felsefeci ve yazn eletirmeni olarak grlmeye balam t;'Aralk 1918de
M acaristan K om nist Partisine katld; 1919 ylnda M acaristan Sovyet
Cumhuriyetinin Kltrden Sorumlu Halk Komiseri oldu; Macaristann y
klndan sonra Viyanaya kat ve burada Komnist hareketin nemli bir
kiilii haline geldi; Moskovada Marx-Engels-Lenin Enstitsnde alt,
1929-31; Berlinde yaad, 1931-3, Nazilerin iktidara gelmesinin ardndan
Moskovaya dnerek estetik tartmalarda etkin bir rol ald; ksa bir sre iin
Trokist ajan olmak suundan tutukland, 1941; 1945 ylnda Macaristana
dnd, m illetvekili ve Budapete niversitesinde Estetik ve Kltr Felse
fesi Hocas oldu; 1949-52 yllan arasnda Souk Savan en iddetli olduu
dnemde kltr aparatklannm youn saldrsna urad; 1956 Macaristan
Devrimi srasnda Imre Nagynin hkmetinde Kltr Bakan oldu; Roman
yaya ihra edildi, 1956-7; son yllannda olduka ak bir biimde yazp ko
numasna izin verildi.

311

Weberden alm olmaktan hi pimanlk duymuyorum.6 As


lnda Lukcsm en arpc entelektel baans, onlann srasyla
nesnelletirme ve aklsallatrma sreleri olarak yorumladk
lar modernlik anlaylarn alarak Marksist kapitalist retim
biimi eletirisi ile birletirmesidir.
Weberin zmlemesi, ounlukla bylesi bir eletiriye pa
ralel olarak yrr. Bu nedenle tamamen ticari ilikilerin kii
sel olmayan ve ekonomik adan aklsallatnlm (ama tam da
bu nedenle etik adan akld olan) karakterinden sz eder ve
yle der: Piyasa ilikileri temeline dayanan ekonominin gide
rek kiisellikten kmas kendi kurallarn izler ve bunlara uy
mamak ekonomik baarszl ve uzun vadede ekonomik
knty getirir.7 Lukcs bu zmlemeyi radikalletirdi. Kapi
talizmde btn toplumsal ilikiler, ister ekonomik, ister politik,
ister kltrel, ister entelektel olsun arasal aklsalln gerek
lerine gre dntrlmtr. Ancak bu yalnzca biimsel aklsallktr; onun altnda snflanan ilikilerin zne nfuz etmez:
Dnyann byle aklsallatnlmas tamamlanm gibi grn
mektedir, insann fiziksel ve ruhsal doasnn en derinleri
ne nfuz etmi gibi grnmektedir. Ancak kendi biimcili
i ile snrlandrlmtr, yani yaamn yaltlm zelliklerinin
aklsallatnlmas -biimsel- yasalann yaratlmas ile sonula
nr. Btn bunlar birbiriyle birleerek yapay gzlemciye bir
lemi bir genel yasalar sistemini ieriyormu gibi grnen
eye dnr. Ama bu yasalann konusunun somut yanlannn gz ard edilmesi ... aslnda sistemin tutarszlnda ken
dini hissettirir. Bu tutarszlk kriz dnemlerinde korkun bir
durum alr.8

Ksmi aklsallk ile btnsel akldlk arasndaki bu kart


lk maln doasnn bir sonucudur. Lukcsa gre, mallar so
6

Alnt D. Frisby tarafndan yaplmtr, G. Simmele giri. The Philosophy o f Mo


ney (Londra, 1978), s. 43 n. 78.

M. Weber (1992), Economy and Society, ed. G. Roth ve C. W ittich (2 cilt, Ber
keley, 1978), I, s. 584, 586.

G. Lukcs (1923), History and Class Consciousness (Londra, 1971), s. 101.

312

runu, btn zellikleriyle kapitalist toplumun, merkez, ya


psal sorunudur.9 Toplumsal ilikilerin genel eylemesi
Marxm meta fetiizmi adm verdii eyin (bkz. blm 4.2 ve
4.3) sonucudur: emek rnlerinin piyasada dei toku edil
mesi insanlar arasndaki toplumsal ilikilerin eyler arasnda
ki grnte doal olan ilikilere dnmesine neden olur.
blm ve iinin sermaye sahibine boyun emesi yaamn
her alannda kendini yeniden yaratr: toplum tutarsz para
lar toplam olarak grlr. Byk makalesi eyleme ve Pro
letaryann Bilincinde Lukcs, Burjuva Dncesinin Para
dokslar adn verdii eyi irdeler ve modern Bat felsefesi
nin, stesinden gelemedii ve eyleme srecinden kaynakla
nan biim ve ierik, (-i)r ve -m eli, -m al, para ve btn
arasndaki bir dizi kartlk tarafndan nasl zayf drld
n gstermeye alr.
Marksist olmadan nceki yazlarnda, zellikle The Theory
o f the NovePda [Roman Kuram] (1916) Lukcs, modem kl
trn isel olarak paradoksal yaps diye grd olguyu ok
tan zmlemiti. Ama bu koulu btnsel olarak akld diye
nitelendirmek iin bu yargda bulunulmasn salayan, kendi
si aklsal olarak gsterilebilecek bir bak as gerekiyordu. Bu
nedenle Weber tamamen ticari olan ilikilerim arasal aklc
ama etik olarak akld olduunu sylerken kimi deer-aklsal din etik ilkelerine gre akld olduklarn kasteder; ama
nihai deerlerin aklsallmn bylesi bir din etik temelinde
gsterilebileceine inanmaz (bkz. blm 7.2 ve 7.3). Lukcsn
bu soruna nerdii zm, toplumu deerlendirmek iin gere
ken aklsal k noktasnn onu birletirilmi bir btn olarak
grdn savunmaktr: Btncllk kategorisinin stnl,
bilimdeki devrim ilkesinin kaynadr.10
Lukcs ayrca Marksist olmadan nce paralanma ile btn
cllk arasnda bir kartlk izmiti. Ama orada btn bir yok
luktu, kiinin zlemle and ama eriemedii btnlemi bir
kltr idealiydi. Tarih ve Snf Bilincinde ise bylesi btncl
9

A.g.e., s. 83.

10 A.g.e., s. 27.

313

bir anlay olas olarak grr. Bu anlay zellikle farkl kuram


larn, inanlarn ve uygulamalarn birbiriyle bir btn olutura
cak biimde balantl olduu uzlamalarn kavranmasn ierir.
Bu anlaya ayrca proletarya iinde belirli bir toplumsal konum
da verilir. Bu admlarn atlmasn salayan Hegeldir: gereklik
ancak bir btncllk olarak anlalp yaylabilir ve ancak ken
disi bir btncllk olan bir zne bu yaylmay gerekletirebi
lir. Gen Hegelin bu felsefeyi gereklik yalnzca tz olarak deil,
ayn zamanda zne olarak anlalmal ve ifade edilmelidir ilkesi
zerine kurmas bouna deildi. Bu nedenle Alman klasik ide
alizmine dncenin ancak kendi yaratt eyi kavrayabilecei
gibi harika bir anlay getirdii iin kran borluyuz: eylemle
ri araclyla toplumu yaratan tarihin zde zne-nesnesi top
lumu anlama yeteneine sahip tek kiidir.11
Hegel bile bu doruluu mistikletirilmi bir biimde ele al
d: tarihin toplumsal ve maddi bir sre olarak gerek doasn
anlayamayan Hegel, zde zne-nesneyi, ancak bu srecin ge
mii zerine dnlmesi ile bilince erien Mutlak Tin olarak
kavramlatrabilirdi. Buna karlk ii snf, emek-gcnn
bir metaya dntrlmesinin, toplumun zerine kurulduu
gerek temel olmas nedeniyle kapitalist toplumun gerekten
anlalmasn mmkn klan bir bak as sunar:
ii, toplumdaki varlnn bilincine ancak kendinin bir meta
olarak farkna vardnda vanr... dorudan varl, onu tama
men plak bir nesne olarak retim srecine katar. Onun dogrudanlnm birok uzlamann sonucu olduu ortaya kt
nda, ne kadar ok varsayma dayand aa ktnda me
ta sisteminin fetiist biimleri zlmeye balar: ii metada
kendini ve sermaye ile olan ilikilerini fark eder. Kendini nes
ne rolnden karamad srece onun bilinci m etnin z-b ilin cid ir; ya da baka bir deyile meta retimi ve dei-tokuu ze

rine kurulan kapitalist toplumun z-bilgisinin kendini aa


vurmasdr.12
11 A.g.e., s. 3 9 ,1 2 1 -2 .
12 A.g.e., s. 168.

314

Kapitalist retim ilikileri iinde proletaryann konumu bu


nedenle toplumsal btnn yapsnn aklsal olarak anlalabi
lecei bir k noktasn temsil eder. Tarihsel materyalizm pro
leter snf bilincinin kuramsal ifadesi ve bu nedenle kapitalist
toplumun ... z bilgisidir. Bu her iinin zorunlu olarak byle
bir anlaya kavutuu anlamna gelmez. Gerekten de kapita
list toplumun bireysel iiye dorudan grn biimi bakala
rna grnd kadar paral ve eylemitir. eyleme ancak
varln eylemi yapsn bozmak iin btncl geliimin somut
biimde gsterilen elikileri ile somut bir biimde balant kura
rak, bu elikilerin btncl geliim iin isel anlamlarnn fa rk
na vararak verilen srekli ve srekli olarak yenilenen abalarla
yok edilebilir. Proletaryann bu sreteki rol ile ilgili olarak
ayrt edici olan ey onun kendi durumunu anlamak iin verdi
i her abann onu btn anlamaya itmesidir. Bu anlay ay
rca salt zihinsel deildir, iilerin hem gerek anlamda varl
n eylemi yapsn bozduklar hem de bu yapnn doasna
ilikin daha derin bir bak as kazandklar bir dizi snf m
cadelesi ile geliir. Bu srecin sonu olan sosyalist devrim Kautsky ve Plekhanovun iddia ettikleri gibi kar konulmaz zo
runluluk deildir:
Sz konusu olan proletaryann bilinci olduunda tarih hi
de otomatik deildir ... Nesnel ekonomik evrim, proletarya
nn retim srecindeki konumunu yaratmaktan fazlasn ya
pamazd. Ne var ki nesnel evrim proletaryaya yalnzca toplu
mu deitirme frsa ve zorunluluunu verebildi. Herhangi bir
dnm ancak proletaryann kendisinin -zgr- eyleminin
rn olarak gerekleebilir.13

Tarih ve Snf Bilinci felsefi bir tour de forcedur.** Eylemci, be


lirlenimci olmayan bir Marksizm iin Alman idealist felsefesi
nin, klasik Marksist gelenein ve Weber ve Simmel sosyolojisi
nin dikkatli ve yeniliki bir biimde okunmasna dayanan ku
ramsal bir gereke sunar. Sonraki Marksist kuramclarn (hepsi
13 A.g.e., s. 2 2 9 ,1 9 7 ,2 0 9 .
(*) Beceri gsterisi - .n.

315

olmasa da) ou ona ok ey borludur. Ancak eserin ulama


ya alt ama ciddi soranlarn da kayna olmutur. lk ola
rak, Lukcs proletaryann bak asnn kapitalizmin doasna
ilikin nesnel bir anlay getirmesine izin verdiini iddia eder.
Peki ya bu iddiann gerekesi nedir? Bu sorunun yant ii s
nfnn snfl toplumdan tamamen kurtulmakta kar olduu
ynndedir: Proletarya snfl toplumu bu ekilde yok etme
den bir snf olarak kendini zgrletiremez. Bu nedenle onun
bilinci, insanlk tarihindeki son snf bilinci, toplumun doas
n aa karmal ve kuram ile uygulamann isel olarak daha
ok kaynamasn salamaldr.14 Kapitalist smry srdr
mekte kan olan bujuvazi, topluma ilikin yalnzca ksmi ve
snrl bir anlay gelitirebilir.
Lukcs bylece Marksist ideoloji kuramn bir bireyin dn
yaya bak asnn onun toplumsal konumunun, zellikle de
smf-yapsndaki yerinin sonucu olduuna ilikin bir deerlen
dirme biiminde yeniden oluturur. deolojiye byle perspektifi adan baklmas, Lukcsn arkada Macar Kari Mannheim tarafndan Ideology and Utopia [ideoloji ve topya] (1929)
adl eserinde daha da gelitirilmitir. Mannheim, zgr dalga
lanan entelijensiyanm snf yapsndan greli uzakl sayesin
de zel bak alarn geici olarak geerli bir btnle birletir
me yeteneine sahip olduunu savunarak oyuncularn inan
larn toplumsal konumlarna gre deerlendirmeye alma
nn getirebilecei greli anlaylardan kanmaya alt. Ama
Lukcsa gre, proletaryaya kapitalizmi bir btnlk olarak an
lama yeteneini veren ey, proletaryann meta yapsnn merke
zinde kkl bir yeri olmasdr.
Bu dnceye hak verecek olsak bile toplumsal gerekliin
doasn en iyi aklayan kuramn hangisi (szgelimi Mark
sizm iinde Lenininki mi, yoksa Kautskyninki mi?) oldu
unu belirlemek iin belirli kriterlere ihtiyacmz vardr. Hegel bu sorandan kolaylkla kurtulur nk o diyalektii ken
di kendini geerli klan bir ey olarak grr; nk kategori
lerinin hareketi hem kendi ieriklerini yaratr, hem de gerek
14 A.g.e., s. 70.

316

her bir admn gerekse srecin bir btn olarak isel gereke
sini sunar. Ne var ki, 2. blmde de grdmz gibi, diyalek
tiin bu ekilde anlalmas, modem bilimlerin usulleri ile tu
tarl olmak iin ok fazla speklatif ve ereksel olan varsaymla
ra dayanr. Bu usulleri kullanma iddiasnda olan baka herkes
gibi Marksistler de aratrma sonularnn geerli bir bilimsel
aklsallk kuramna gre savunulabileceini gsterebilmelidir
ler. Lukcs, Marksist Ortodoksluun yalnzca yntem e gn
derme yaptn ve son aratrmalar Marxm bireysel savlar
nn hepsini rtse bile geersiz klnamayacan savunur.15
Bu dnce biimi, Marksizmi aratrmann nda yeniden
ina olaslna amak iin gelitirilmitir, ama ampirik kant
lara kar dokunulmaz olan bir yntem olabilecei dncesi
Hegelci diyalektiin en phe uyandran yan kadar kuku ve
rici grnmektedir.
kinci olarak, tarihin, kendisinin bir nesneye dnmesin
den kaynaklanan eylemi yaplan nihai olarak grme ve d
ntrme yetenei olan bir znenin yarats haline getirilmesi
nin ciddi idealist sonular var gibi grnmektedir. Bu, fizik
sel dnya ile olan ilikisinde kesinlikle dorudur. Lukcs y
le der: Doa toplumsal bir kategoridir. Yani toplumsal geli
imin herhangi bir evresinde doal olarak kabul edilen her
hangi bir ey, bu doa, insanla nasl ilikilendirilirse ilikilendirilsin ve onunla ilikisi hangi biimi alrsa alsn doa
nn biimi, ierii, boyutlar ve nesnellii hep toplumsal ola
rak koullandrlm tr.16 Doann byle grlmesi, yani
ona tamamen toplumun yaratt bir ey olarak yaklalma
s, Marxn insanlk ve doa arasndaki iletiimin temeli olarak
grd, iki terimin de birbirine indirgenemedii emek anla
y ile uyumaz. Ama Lukcsm daha sonra kabul ettii gibi,
bu emek anlay, Tarih ve Snf Bilincinde bulunmaz. Mosko
vada 1920li yllarn sonlarnda zellikle Marxm Ekonomik ve
Felsefi El YazmalaTm okuduktan sonra Lukcs temel kuram
sal dizgesini nemli lde gzden geirdi. Young Hegel [Gen
15 A.g.e., s. 1.
16 A.g.e., s. 234.

317

Hegel] (1948) ve lmnden sonra yaynlanan Ontology o f So


cial Being [Toplumsal Varln Ontolojisi] gibi sonraki eserleri
Marxin insanlarla doa arasndaki emek araclyla olan metabolik karlkl deiim deerlendirmesine dayanan diyalekti
in bir versiyonunu gelitirir.
Son olarak ii snf nesnel adan anlayabildii toplumu
aklsal olarak nasl anlar? Lukcsn gerek ve atfedilen s
nf bilinci arasndaki ayrm yledir: Snf bilinci aslnda re
tim srecindeki zel tipik bir konuma atfedilen uygun ve aklsal tepkileri ierir. Bu nedenle bu bilin, snf oluturan tek
tek bireylerin dnd ya da hissettii eylerin toplam ya
da ortalamas deildir. Atfedilen snf bilinci Weberin ideal ti
pine benzer. Ancak bu kavram salt gerekliin zihinsel adan
uyarc bir biimde stilize edilmesi olarak deil, proletaryann
nnde sonunda ulaaca gerek bilincin temsili olarak d
nlmtr. Ama nasl? Lukcs devrimci snf bilincinin gelii
minin ani bir eylem olmaktan ok, bir sre olduunu belirten
yalnzca ok genel ve soyut formlasyonlar nerir. rnein:
proletarya dncesi, en bata, zamanla (gerekten de dzen
siz biimde), kendini gerek dnyay altst eden pratik bir ku
rama dntren bir uygulama kuramdr. Sonu olarak eylemeyi btn biimleriyle bir anda yok edecek tek bir eylem
olamaz.17
Kimi eletirmenler, rnein Leszek Kolakowski, Lukcsn
bu zorluun stesinden, kendini, atfedilen snf bilincinin
temsilcisi olarak gren nc parti olma dncesine st ka
pal bir biimde deinerek geldiini savunur: bu nedenle Tarih
ve Snf Bilinci Stalinizmin kuramsal adan merulatrldr.18 Bu yorumu savunmak zor. Lukcs yalnzca, kitab olu
turan (farkl zamanlarda yazlan) son makalelerinde devrim
ci parti sorununa deinir. Burada unu savunur: rgt, ku
ram ile uygulama arasndaki araclk biimidir.19 Bu gre
ilikin ne dnrsek dnelim Kolakowskinin syledii gi17 A.g.e., s. 51, 205, 206 (eviri deitirilmitir).
18 L. Kolakowski, Main Currents o f Marxism (3 cilt, Oxford, 1978), III, s. 280-3.
19 Lukcs, History, s. 299.

318

bi partiye bilgikuramsal adan ayrcalkl stat tanmaz. Tarih


ve Snf Bilinci, Stalinist parti rgtlenme modelinin genel ola
rak Komnist harekete dayatlmasn salayan nc Enternasyonalin Bolevikleme srecinden nce yazlmt; ger
ekten de bu durum, bu srecin kayplarndan biriydi, n
k Komintern bakan Grigori Zinoviev tarafndan hareketin
1924 ylnda yaplan Beinci Kongresinde revizyonizm ge
rekesiyle yaplan eletiride rnek olarak gsterildi. Lukcsn
Stalinizme (her zaman nitelikli olan) uyum salamasna daha
sonra tarihsel materyalizmin daha nesnel bir versiyonunu ka
bul etmesi elik etti.
Gramsci ise Lukcsmkinden ok da farkl olmayan bir felse
fi ereve iinde daha aynntl bir snf bilinci kuram gelitirdi.
Gramsci, gerekten de Croceye kkten biimde pragmatist olan
bir doruluk anlayn borludur; bu anlaya gre bizim eyler
konusundaki bilgimiz kendimiz, ihtiyalarmz ve karlarmz
dnda bir ey deildir. Bylesi bir epistemoloji, onun kuram ve
uygulamann yakndan ilgili olduunu dnmesine neden olur.
Bu nedenle Gramsci, Crocenin bir formln alr: Herkes bakalanndan farkl biimde ve bilinsiz olarak bir filozoftur, nk
ne olursa olsun herhangi bir zihinsel etkinliin dildeki en kk
gstergesinde bile zel bir dnya gr vardr. Her bir dn
ya gr gerekliin yaratt kimi zel sorunlara verilen tep
ki, zel bir snfn uygulamasnn az ya da ok kuramsal biim
de aklsallatnlm ifadesini yanstan bir tepkidir. Ne var ki ayn
bilinte birden ok dnya gr olabilir:
Bir kiinin dnya gr eletirel ve tutarl deil, paral ve ayn ise o zaman o kii ayn anda ok sayda kitle grubuna ye
dir. Kiilik tuhaf bir biimde karmaktr: Ta andan un
surlar tad gibi, daha gelimi bir bilimin ilkelerini de ta
r, tarihin btn evrelerinden gelen nyarglan ve gelecek
te dnyay birletirecek olan insanln felsefesine ilikin sez
gileri ierir.20
20 A. Gramsci, Selections form the Prison N otebooks, ed. Q. Hoare ve G. NowellSmith (Londra, 1971), s. 3 6 8 ,3 2 3 , 324.

319

Gramsci, kapitalist snfn ideolojik egemenliinin, ii sn


fnn bilincinde hem sosyalist hem bujuva dnya grleri un
surlarnn birlikte var olmas sayesinde ilediine, nk bu
durumun mevcut dzenin devam etmesini salayan bir fel du
rumu yarattna inanr:
Kitledeki etkin insann bir uygulama etkinlii vardr, ama uy
gulama etkinliine ilikin hibir ak kuramsal bilinci yok
tur, ama bu etkinlik dnyay dntrd kadar onu anla
may da ierir. Kuramsal bilinci, gerekten de tarihsel adan
etkinliine kar olabilir. Bu kiinin iki kuramsal bilince (ya
da tek bir elikili bilince) sahip olduu bile sylenebilir: biri
etkinliklerinde rtk olan ve onu gerekte uygulamada, ger
ek dnyay dntrrken btn arkadalaryla birletiren
bilin; teki ise yapay biimde ak ya da szel olan ve ge
miten devralp eletirellikten uzak biimde benimsedii bi
lintir. Ama bu szel dnya grnn hibir sonu yaratma
d sylenemez. Belirli bir toplumsal grubu bir arada tutar,
ahlaki davranlar ve istencin ynn, deiken etkenlikte
ama ounlukla gl bir biimde etkiler; yle ki elikili bi
lin durumunun hibir eyleme, karara ya da seime izin ver
medii ve ahlaksal ve politik eylemsizlie neden olan bir du
rum yaratr.21

Burjuvann ideolojik egemenlii, bu nedenle byk oranda


eylemsiz bir kitlenin bu ynde alanmasnn deil, ii snf
nn karmak bilinci iindeki kart dnya grlerinin greli
dengesinin sonucudur. Benzer biimde devrimsel snf bilinci
nin elde edilmesi de iilerin retim sreci iindeki gnlk uy
gulamalarnda rtk olan sosyalist dnya grn glendir
meyi ve ifade etmeyi ierir:
Bu nedenle kuram ile uygulamann birlii yalnzca mekanik
bir olgu sorunu deil, ayn zamanda tarihsel srecin bir para
sdr; yle ki bu srecin temel ve ilkel evresi farkl ve ayr
olma duygusunda, igdsel bir bamszlk hissinde buluna21 A.g.e., s. 333.

320

bilir ve bu sre tek ve tutarl bir dnya grnn gerekten


elde edilmesi dzeyine doru ilerlemektedir.22

Bu nedenle snf bilincinin geliimi, iilerin igdsel bir


dayanma ve iverene kar bir dmanlk duygusundan,
karlar ve yeteneklerinin daha ayrntl bir biimde anlalma
sna doru ilerledikleri bir sretir. Bu sre, nemli lde,
sermaye ve emek arasndaki rtk olan atmann yzeye k
t kitle hareketlerinin greli olarak doal geliimine baldr.
Ama etkili hale gelebilmek iin snf bilinci kurumsallamaldr; ayrntlarnn belirlenmesi ifade edilmesini ve glenme
sini salayacak rgtlenme biimlerinin inasna baldr: Bir
insan kitlesi geni anlamyla kendini rgtlemedike kendini
ayrt edemez, kendi bana bamsz olamaz; ve iinde ente
lektelleri, yani rgtleyicileri ve liderleri olmayan hibir r
gtlenme yoktur.23
Gramsci, Leninin devrimci parti anlayn bu snf bilinci
kuram balamnda proletaryann ncs olarak grr. Parti
nin temel ilevi ii snfnn organik entelektellerini geli
tirmektir: Ekonomik retimin orijinal alannda varlk bulan
her toplumsal grup kendisiyle birlikte organik olarak ona ho
mojenlik kazandran ve hem ekonomik hem de sosyal ve po
litik alanlardaki ilevinin farkna varmasn salayan bir ya da
daha ok entelektel tabakas yaratr.24 Gramsci bu partiyi
devrimci kitlelerin doal hareketinin ve merkezin rgtleme
ve ynetme istencinin birletii diyalektik srecin sonucu ola
rak grr. talya Komnist Partisi (PcdI) iinde Amadeo Bordiga tarafndan havada asl kalan bir ey; kendi yaratt zerk
geliimi olan bir ey; durum uygun olduunda ... ya da parti
merkezi saldrya gemeye karar vererek kitlelerin seviyesine
dtnde kitlelerin katlaca bir ey olarak ortaya konan
gre kar kar.25
22 A.g.e.
23 A.g.e., s. 334.
24 A.g.e., s. 5.
25 A. Gramsci, Selections fro m the P olitical Writings 1921-1926, ed. Q. Hoare
(Londra, 1978), s. 198.

321

Gramsci devrimci parti ile ii snf arasndaki etkileim an


layn tam olarak Pcdlnm Ocak 1926da yapt Lyons Kong
resi iin hazrlad tezde gelitirmitir:
Snfa nderlik etme yeteneinin, partinin kendisini devrim
ci organ olarak ilan etmesi ile deil, ii snfnn bir para
s olarak kendiyle o snfn btn blmleri arasnda balant
kurmakta ve arzu edilen ve nesnel koullarn tercih ettii yn
de bir hareket iin kitleleri etkilemekte gerekten baarl ol
mas ile ilgili olduunu dnyoruz. Ancak kitleler arasnda
ki etkinliinin sonucunda parti, kitlelerin kendisini onlarn
partisi (ounluun oyunu alarak) olarak tanmalarm sala
yacak ve ancak bu koul gerekletiinde ii snfn arkasna
aldn varsayabilecektir.26

Bu nedenle sosyalist devrim geni ideolojik ve rgtsel ha


zrla ihtiya duyar: talya gibi yan sanayilemi lkelerde ger
ekten de Gramscinin kuzeyli proletarya ile gneyli kyller
arasnda olacan tahmin ettii gibi snf ittifaklannm geliimi
ni ierebilir. te bu arkaplan zerine Prison Notebooksda [Ha
pishane Defterleri] nl hegemonya kuramn gelitirir. Bura
daki dnce aslnda smflann lkeyi onay alarak ynettikle
ri kadar, iradelerini zorlayc biimde dayatarak da ynettikle
ridir. Bu nedenle
bir toplumsal grubun stnl kendini iki biimde gsterir:
egemenlik ve entelektel ve ahlaksal liderlik biiminde. Bir
toplumsal grup birbirine dman gruplar zerinde egemenlik
kurar ve bunlan ortadan kaldrmaya alr ve hatta silah zo
ruyla ynetimi alna da alabilir; akrabalk bana dayanan ve it
tifak kuran gruplan ynetir. Bir toplumsal grup iktidan ele ge
irmeden nce liderlik yapabilir, aslnda yapmaldr da (zaten
bu ikdan ele geirmek iin temel koullardan biridir); sonu
ta g kullandnda egemen hale gelir, ama gcn skca avu
cunda tutsa bile liderlik yapmaya devam etmelidir.27
26 A.g.e., s. 368.
27 Gramsci, Prison Notebooks, s. 57-8.

322

Gramsci Hapishane Defterlerinde bylesi bir entelektel,


ahlaksal ve politik hegemonyamn kurulduu koullan sap
tamaya alr. te zihnindeki bu soru ile srasyla devlet g
cnn baskc kurumlan ve egemen ideolojinin yaylmasn
salayan -kilise ve okullar gibi- eitli kltrel kurumlar ola
rak grd devlet ile sivil toplumu birbirinden aynr. Geli
mi kapitalist lkelerde sivil toplum ok karmak bir yap ve
dorudan ekonomik unsurun (krizler, bunalmlar, vb.) felaket
getiren aknlanna direnen bir toplum halini ald.28 Bu yap
nn ele geirilmesi, 1914-18 yllannn siperli sava ortam -her
bir konumun aama aama ele geirilmesi- ile benzerlik kuran
Gramscinin konum sava adn verdii eyi gerektirecekti;
Boleviklerin arlk Rusyasnm daha zayf olan sivil toplumunu yenerek iktidan ele geirmelerini salayan dorudan cephe
saldrs manevra savan deil.
Bu zmlemeden kartlabilecek kesin stratejik sonu
lar nemli bir tartmaya neden oldu. Hapishanedeki sansr
koullar altnda yazmas Gramscinin kendisini metaforik ve
imal bir dille ifade etmesine neden olmu, bu durum da Def
terler1deki temel kavramlar ve tezlerin kimilerinin belirsizlii
ne katkda bulunmutur. zellikle kimi dnceler, Batl li
beral demokrasilerde sivil toplumun yava yava ele geirilme
si, kapitalist devletin devrimci bir biimde yklmasna duyu
lan ihtiyac yok edecekmi gibi anlalabilir. Bylesi bir yorum
Gramscinin kendi grlerine neredeyse tamamen ters olma
sna karn yazlarnda bylesi reformcu bir yorumu destekle
yecek kavramsal geveklik vardr ve talyan ve teki Avrupa
lI Komnist partiler 1970li yllarda Eurokomnizmi benim
sediklerinde bundan olduka yararlandlar. Yine de Grams
cinin kendi yazgs -Mussolininin hapishanelerinden birinde
lmesi- burjuva kurumlannm dnya sava ve ekonomik kri
zin felaket getiren aknlanna dayanma yeteneini kesinlik
le dorulad.

28 A.g.e., s. 5 8 ,2 3 5 .

323

9.2. Heidegger ve muhafazakr devrim


Hegelci Marksistlerin yazlar -hepsinden nce, Tarih ve Snf
Bilinci- baka eylerin yannda, zellikle orta Avrupal ente
lekteller tarafndan gelitirilen modernlik eletirisini tarihsel
materyalizm erevesine katmak iin gelitirilmi bir giriim
di. Ama teki ideolojiler, 20. yzyln banda Avrupada yay
gn olan felaket anlayn yorumlamak iin bir ara sundular.
Emst Nolte faizmi devrimci tepki olarak adlandrd.29 Ger
ekten de faist hareketler Birinci Dnya Savamn son bul
masna neden olan devrimci hareketlere bir tepkiyi temsil edi
yordu. Hitler kendini Marksizmi ykan kii olarak betim
liyordu; ite bu temele dayanarak Komnizmden ve rgtl
emekten korkan Alman sanayicilerinin, bankaclarnn ve tar
la sahiplerinin desteini alabildi. Ne var ki Nasyonal Sosya
lizm, kendini, muhafazakr olarak deil, daha iyi olanlar ya
am alan iin teki rklarla savaabilsinler diye yerli sermaye
ile emein uzlaabilecei bir Volksgemeinschaft -ulusal toplu
lu k- yaratarak Almanyay dntrecek devrimci bir hareket
olarak gsteriyordu.
Nazi ideolojisi biimsel olarak kaba, eklektik ve tretilmi
bir ideolojiydi. Joachim Fest, Hitler iin yle yazar: Darwinci mcadele kuram ile birbirine balanan Milliyetilik, Bolevizm kartl ve Yahudi kartl, onun dnya grnn
ayaklarn oluturmu ve bandan sonuna kadar onun ifadele
rini biimlendirmiti.30 Nietzsche ve Sosyal Danvinizmin a
r biimde bayalatnlmas, biyolojik rklk ve Yahudi kar
tl ile bir araya getirilince Nasyonal Sosyalist ideolojinin e
kirdeini oluturdu. Ama Weimar Cumhuriyeti dneminde
(1918-33) muhafazakr devrimciler adyla anlan bir grup
entelektel -zellikle Ernst Jnger, Arthur Moeller van den
Bruck, Carl Schmitt ve Oswald Spengler- an sa politikalann
ok daha ince kuramlann sunmaya altlar.
Bylece mevcut Alman muhafazakr dncesinde oktan
29 E. Nolte, Three Faces o j Fascism (New York, 1969), s. 81.
30 J . C. Fest, Hitler (Harmondsworth, 1977), s. 206.

324

var olan modernlik eletirisinden yararlanabildiler. 19. yzy


ln sonlarna gelindiinde Alman entelekteller uygarlk (Zi
vilisation) ile kltr (Kultur) arasnda ayrm yapmaya ok
tan almlard. Fransa ve Britanyann karakteristik zellii
olan uygarlk yapay, aklsal ve ticaridir; gerek anlamda Al
man kavram olan kltr ise organik olarak birlemi, sezgi
sel ve yaama yneliktir. Bir baka deyile, rnein Tnniesin
modernlik ncesi Gemeinschaft (cemaat) ile Gesellschaft (top
lum) arasnda -yani toplumsal geliimin iki evresi arasmdaizdii kartlk, ulusal farklann temsili olarak yeniden izilir;
bu da Alman Kultur kavramnn iine modernliin atomlamasn ve uyumsuzluunu giderecek aralann da girdii an
lamna gelir.
Spengler, Birinci Dnya Savanm sonunda kan The Decline o f the West [Batnn k] adl eserinde bu dnceyi
daha da ileri gtrd. Dnya tarihinin, her biri insan varl
nn sorunlarna geerli bir zm temsil eden ve her biri bi
reysel organizmalarn karakteristik zellii olan geliim rntsn -doum, ocukluk, byme, olgunluk, yalanma ve
lm- gsteren Kltrlerin okluunu ierdiini savundu. Bu
rntnn paras olarak her Kltr kanlmaz olarak kendi
Uygarln, inorganik ya da l hale gelen biimlerin zaman
la tkenmesini gelitirir. Byk Kltrlerin kimlii -Speng
ler btn dnya tarihi boyunca yalnzca sekiz byk kltr
olduuna inanyordu- rksal olarak belirlenir. Gerekten de:
Irk, Zaman ve Yazg gibi yaamla ilgili her sorunda belirleyi
ci unsurdur, aklsal -yani ruhsuz- ynelim ve sralama ile an
lamaya almad sreci herkesin ak ve kesin olarak bildi
i bir eydir.31
Bu tarih felsefesi Gobineaunun rk kuramna biraz benzerlik
gsterse de (bkz. blm 3.3), Spengler rksal kanm saplan
t haline getirmez. kisi de eitli biimlerdeki kozmik ktm
serlie inanrlar. Spengler gerekten de Batnn Kltrden Uy
garla 19. yzylda getiine inanr ve ada entelektel ya
31 O. Spengler, The Decline o f the West, gzden geirilmi bask, ed. H. Werner ve
A. Helps (New York, 1991), s. 25, 257.

325

amda tkenmenin birok kantn bulur. Yine de muhafazakr


devrimcilerin baskn tonunu oluturan ey, ne kanlmaz
k zerine melankolik dnceler, ne de Romantik anti-kapitalizmin daha muhafazakr biimlerinin belirgin zellii olan
idealletirilmi bir gemie zlemdir. Onlar modernlik krizi
ne Hegelci Marksistler kadar eylemci bir biimde tepki verir
ler. Jeffrey Herf onlar Alman Sann romantik anti-kapitalizmini gemie dnk pastoralizminden karp birleik, tekno
lojik adan gelimi bir ulustaki kapitalizmin yaratt biim
siz kaosun yerini alan gzel bir yeni dzenin genel hatlarn i
zen milliyetiler olarak adlandrr.32
Bu nedenle Jnger 1914 ile 1918 yllar arasndaki topyekn
sava nc savan, sava halindeki btn devletlerin zafer iin
toplumunun btn kaynaklarn harekete geirme abas ve sa
vaanlarla siviller arasndaki geleneksel ayrmn ortadan kalk
masnn tuhaf cokusu ile kutlar. Bu gelimeler ada gerek
liin acmasz zn aa kard:
etin ve acmasz disipliniyle, dumanl ve gzel mahallele
riyle, ticaretinin fizii ve metafiziiyle, motorlan, uaklan ve
hzla byyen kentleriyle gnlk yaammz dnmemiz
yeterlidir. Haz veren bir korkuyla burada tek bir atomun bile
hareketli olmadn - bu fke dolu srece derinden gml
dmz hissediyoruz. Toplu Seferberlik kendini tamam
ladndan daha az tamamlanr; savata ve banta kitleler ve
makineler anda yaammzn bizi tbi tuttuu gizli ve ac
masz iddiay ifade eder. Bu nedenle her bir yaamn her za
man olduundan daha da belirgin bir biimde bir iinin ya
am haline geldii ve valyelerin, krallann ve yurttalarn
savalannm ardndan imdi de iilerin savan yayor oldu
umuz ortaya kar. 20. yzyln ilk byk atmas, iile
rin hem aklsal yaplanna hem de acmaszlklanna ilikin bi
ze bir nsezi sundu.33
32 J . Herf, Reactionary Modernism (Cambridge, 1984), s. 4.
33 E. Jnger (1 9 3 0 ), Total Mobilization, R. Wolin, ed. The Heidegger Contro
versy iinde (Cambridge, Mass., 1993), s. 128.

B26

Herfin deyimiyle bu tepkisel modemizme gre, gelimi


teknoloji, kmekte olan Zivilisationm (Uygarlk) bir belirti
si deildir: iktidar istencinin somutlamas, canlandrlm Al
man ii ulusunun (bu ifade, yneticileri, giriimcileri, k
k reticileri ve cretli iileri kapsayacak biimde geni an
lamda kullanlmaktadr) var olma mcadelesinde potansiyel
bir aratr. Her ne kadar muhafazakr devrimciler gerek bir
hareket olarak Nazizm ile karmak ve belirsiz bir iliki iindeydilerse de gerekten Nazizmin temel eilimlerinden birini
gsterdiler. Tarihi Detlev Peukert, kimi etkili yorumlarn be
lirttii gibi, Nasyonal Sosyalizmin modernlie basit bir biim
de kar k temsil etmekten ya da Alman tarihinin ona z
g yolundan (Sondenveg) kaynaklanmaktan ok, son dere
ce ak bir biimde ve mthi bir tutarllkla modem uygarla
ma srecinin hastalklarn ve sismik krklarn gsterdiini
savunmutur:
Nasyonal Sosyalizm, 1789un mirasn reddetmesiyle tutar
l bir biim de, modern teknolojilere ve kuram lara sahip,
ama eit haklar, kurtulu, kendi kaderini tayin hakk ve or
tak insanlk ideallerine bal olmayan bir toplum ngryor
du. Toplumsal sorunlara her eyi kapsayan bilimsel" zm
ler sunmaya ynelik topik inanc, btn nfusu brokratik
rksal-biyolojik bir tasanmla kuatarak ve btn uyumsuzluk
ve anlamazlk yaratan kaynaklan yok ederek nihai mantk
sal uca itti. Dnya sava yaparak modern teknolojinin ykc
gcn gsterdi; gnlk yaamda toplumsal, politik ve ahla
ki sorumluluklardan vazgeen ve tutarlln yalnzca brok
ratik usullerden ve birleen kuramlardan ve kitle tketiminin
zel yavan biimlerinden alan bunaltc, atomlam toplum
biiminin nceden denenmesini salad.34

Bu muhafazakr devrimciler, 20. yzyln balca filozofla


rndan birinin yazlarnn ortaya kmasn salayan ideolo
jik ortam yaratr. Heideggerin Nazizm ile olan ilikisi ok
34 D. Peukert, inside Nazi Germany (Londra, 1989), s. 248.

327

byk tartmalara konu olmutur.35 Yine de zellikle Hugo


Ottun aratrmalar sayesinde temel olgular artk iyice yerle
mitir. Heidegger 1932 bakanlk seiminde Hitlere oy ver
mi, Ocak 1933te iktidar ele geirmelerinin ardndan Nazilere katlm ve ayn yln Nisan aynda Freiburg niversitesinin Rektrlne getirilmitir. O grevdeyken ak bir bi
imde kendini Nasyonal Sosyalist rejimle zdeletiren bir di
zi konuma yapm ve gerekten de birok kez yle demitir.
Tek bana Fhrer, Alman gerekliinin bugn ve yann ve
onun yasasdr.36
Heidegger, rektrl dneminde byk bir hevesle ni
versiteyi Nazi kurallarna gre dntrmeye alm, r
nein yeniden Volksgemeinschaft [ulusal topluluk] ile btn
lemesi ve devlete katlm as gerektiini savunmutu.37 Ayr
ca akademik grevlerde bulunan Yahudi ve liberallere ezi
yet hareketine de katld. Nisan 1934 ylnda Hitler rejiminin
iinde dnen entrikalardan birinin etkisiyle rektrlkten is
tifa etmeye zorlandnda bile Nazizmi reddetmedi. Heideg
ger 1945 ylndan sonra nc Reich dnemindeki sicili iin
zr dilemeyi srekli olarak reddetti. rnein eski rencile
rinden biri olan Herbert Marcusea yazd bir mektupta Nazileri destekleme kararn yle aklyordu: Nasyonal Sos
yalizmden yaamn btn olarak tinsel bir yenilemesini, top
lumsal dmanlklar uzlatrmasn ve Batl Dasein [insan
varoluu] komnizmin tehlikelerinden kurtarmasn bekle
dim. Daha sonra politik hatasm fark ettiini iddia etse de
kinci Dnya Savamn sonunda Almanlarn Polonya, ekos
35 Martin Heidegger (1889-1976): Messkirch, Badende bir f ustasnn olu ola
rak dnyaya geldi; baarszlkla sonulanan Cizvitlere katlma giriiminden
sonra Freiburg niversitesinde nce ilahiyat sonra da Hristiyan felsefesi oku
du, 1909-15; Freiburgda filozof Edmund Husserlm asistanln yapt, 19203; Marburg niversitesinde Felsefe Hocal yapt, 1923-8; Freiburg niversi
tesinde Felsefe Hocal yapt, 1928-46; niversite Rektr oldu, 1933-4; Nazilerden anndrma srecinde zorunlu olarak emekli edildi, 1946.
36 rnein, M. Heidegger (1 9 3 3 ), German Students, H eidegger Controversy
iinde, ed. Wolin, s. 47.
37 M. Heidegger (1933), The University in the New Reich, H eidegger Contro
versy iinde, ed. W olin, s. 44.

328

lovakya ve Sovyetler Birlii tarafndan ele geirilen yerlerden


karlmas ile karlatrarak Yahudilerin yok edilmesini k
namay reddetti.38
Heideggerin davranna gerekeler gstererek yumuat
maya alanlarn, zellikle Fransadakilerin abalarna ra
men bunun 20. yzyln balca dnrleri arasndaki en
utan verici politik sicil olduu inkr edilemez. Heideg
gerin sicili, eitli yorumlara aktr. Victor Farias, Heideg
gerin kendini Em st Rhmn nderliindeki, dzenli ordu
yu Rhmn emrindeki partinin rzgr birlikleri (stormtroper)* (SA) ile deitirecek olan muhafazakr kart kinci
Devrimi savunan radikal Nazi hizbiyle zdeletirdiini sa
vunur; rektrlkten alnmas Hitlerin geleneksel Alman as
ker! ve ekonomik sekinlerine verdii ve SA liderlerinin 30
Haziran 1944te Uzun Baklar Gecesinde katledilmesiyle so
nulanan bir dizi dnden biri olarak grlmelidir.39 Ott, da
ha merhametli diyebileceimiz bir biimde, sz konusu filo
zofu, tutarl bir Nasyonal Sosyalist devrimci olmaktan ok,
kariyeri boyunca Katolik Kilisesine duyduu nefretin gl
etkisinde olan bir frsat olarak betimler. Richard Rorty gi
bi bir hayran bile Heideggeri olduka irkin bir karakter,
iinden kt gney Almanya kk burjuvazisinin nyar
glarndan hibir zaman kurtulamayan Schwarzwaldl* bir
taral olarak adlandrr.40
Belki de daha ilginci Heideggerin Nazizmi ile felsefi yazla
r arasndaki ilikidir. Bu metinler, 20. yzyln en karmak,
kapal ve etkili entelektel baarlarndan biridir. Hi kuku
suz Heideggerin felsefesinin burada ayrntlaryla tartlmas
38 Marcusea mektup, 20 Ocak 1948, a.g.e., s. 162.
(*) Stormtrooper: (Almanyada, kinci Dnya Savandan nce ve sava srasnda)
parti militan; zalimlii ve iddeti ile tannan, (Hitlere zel) siyasal bir asker
gcn yesi .n.
39 V. Farias, Heidegger et le nazisme (Paris, 1987), s. 229-45.
(*) Schwarzwald: Almanya'nn Baden-Wrttemberg eyaletinde yer alan da ktle
si Kara Ormann Almancasdr - .n.
40 R. Rorty, Contingency, 1rony, and Solidarity (Cambridge, 1989), s. 111 (n. 11
dahil).

329

yersiz olacaktr. Ancak sunduu modernlik eletirisini Nasyo


nal Sosyalizm ile olan ilikisine balayan belirli temalar sap
tamak yararl olabilir. Gerekten de Pierre Bourdieu unu sa
vunur:
Heidegger, sz ve savlarnn birouna felsefi adan balan
d muhafazakr devrimin szcs olmaya yakndr, ama
ondan dn ald en kaba eyleri, akademik peygamberin
Hlderlin-tarz B egrijffsdichtungu n u [kavramsal iirini] karakterize eden ses ve anlam yanklan ama yerletirerek ycelten
bir biim kullanarak kendini ondan uzaklatnr.41

Heideggerin yaam boyunca daha da ok telaffuz edilir ha


le gelen o tuhaf ok anlaml tarz gerekten de onun yazlannn
anlalmas ve eletirel bir biimde deerlendirilmesi nnde
bir engeldir. Ancak bu onun nl eseri Being and Time'm [Var
lk ve Zaman] (1927) nemini azaltmaz. Lukcs Tarih ve Snf
Bilincinde geleneksel felsefeye meydan okumutu. Rantlarn
dnyay akn bir znenin yarats olarak grme giriimleri (ki
bunu Heideggerin hocas Husserl srdrmtr) bilimsel aklsallm biimsel yaplarn fiziksel ve toplumsal yaamn ger
ek tz ile kar karya getirmekten kaamam gibi grn
yordu. Peki zihni duyusal deneyimlere ya da maddenin kendi
sine indirgeyen bir eit natralizme kaplmadan biim ve ie
rik nasl yeniden bir araya getirilecekti? Lukcsn sunduu
zm ii snfn tarihin zde zne-nesnesi yapmakt. Ne var ki
Marksizmin politik adan geersizliinin de dnda bu strate
ji, toplumsal gereklii bir makro-znenin, proletaryann yara
ts olarak gren Alman idealizminin daha da fazla kktenlemesini temsil ediyor gibiydi.
Being and Time adl kitabnda Heidegger bu sorunu ele alr.
Bat felsefesini, Descartestan beri bu felsefenin balang nok
tasn oluturan zne-nesne ikiliinin dnda yeniden balat
maya alr. ncelikle felsefi gelenein, zel btnlklere ya
da varlklarn doasna kart olarak bylesi bir Varln (Sein)
doasna ilikin temel sorunu karanlkta braktn savunur.
41 P. Bourdieu, The Political Ontology o f Martin Heidegger (Cambridge, 1991), s. 54.

330

Varlk sorunu (Seinsfrage) Heideggerin dncesinde urad


btn deiikliklerde srekli olarak var olan bir konudur. An
cak Being and Time, Var olmak onun iin bir sorundur ifade
siyle tekilerden ayrlan Daseiria, yani insanlarn Varlna y
nelik bir zmleme sunar.42
Heideggerin insan varl iin Dasein terimini kullanmas
nn nedeni, onun zne-nesne ikiliini aan terimlerle anlal
mas gerektiine inanmasdr. Dasein zmlemesi birliki bir
olgu olan Dnyada-olmak ile balar, bylece zne ile Nes
ne Dasein ya da dnya ile rtmez. Dnyada-olmak, bir ba
ka deyile, znenin nesneyi tanma abasyla birbirine balanan
zne ve nesneye ayrlamaz. nsanlarn uygulamada, zellikle i
yerinde dnyayla iliki kurduklar eitli yollan ierir. Bize en
yakn olan ura tr ... salt kavramsal bir bili deil, eyleri
yneten ve onlan kullanma sokan ve kendine has bir bilgi t
rne sahip olan bir kayg trdr.43
Uygulamadaki bu ilikilerle dnya -hem doal, hem top
lumsal dnya- bize alr. nsanlarn bu dnya ile ilgili yo
rumlar ona zne tarafndan bir ekilde dayatlmaz. Gnlk
yaamda eylerle olan ilikimiz onlann roln dolayl biim
de kullanma hazr, uygulamadaki amalanmz iin elverili
olarak anlamay ierir. Bu anlay, eylere, onlann ak biim
de yorumlanmasndan nce gelen ve bu yorumu mmkn k
lan sahip olma nedenine (Vorhabe) dayanr: Her durumda
yorum bir n-grye (Vorsicht), nceden grdmz bir eye
dayandrlr. Bu ngr daha nceden sahip olduumuz eye
alnanlardan ilk paray alr ve bunu, bunun yorumlanabile
cei belirli biime ilikin bir dnceyle yapar; bu durum da
yorumda ifade edilen eyin n-anlayma neden olur. Bu ne
denle: Bir yorum hibir zaman bize sunulan bir eyin nyar
gsz bir biimde deerlendirmesi demek olamaz.44 Bizim ey
lere ilikin bilgimiz dnyayla uygulamadaki ilikilerimiz er
evesinde geliir.
42 M. Heidegger, Being and Time (Oxford, 1967), s. 32.
43 Ag.e., s. 7 8 ,8 6 ,9 5 .
44 A.g.e., s. 191-2.

331

Heidegger 20. yzyln en byk felsefi baarlarndan biri


olan o muhteem Dnyada-var-olmak zmlemesini sunmas
nn zerinden ok gemeden onu radikal biimde paralamaya
balar. Bizim dnya ile olan ilikimiz ondan ayr olan bir znenin
ilikisi deildir; yaltlm bir bireyin ilikisi de deildir: dnya
her zaman Bakalaryla paylatm bir eydir ... inde-var-olmak her zaman Bakalaryla birlikte-var-Olmaktr. Bu nedenle
zneleraraslk insan varoluunu kurar: Dasein olduu srece,
Olma tr Bakalanyla-birlikte-olmaktr. Bu birok znenin var
olmasnn sonucu olarak grlemez. Ama Birlikte-Olma (Mitsein) aslnda bakalarna boyun eme ilikisidir: Bu Bakalanyla-birlikte-olma kiinin kendi Dasrinm tamamen Bakalarnn
Varlna dntrr, yle ki en az onun kadar ayrt edilebilir ve
ak olan Bakalar daha da ok kaybolurlar. Bu fark edilemez
lik ve aratnlamazlkta onlarm \das Man] gerek diktatrl
aa kar. Bu gerek olmayan Varlk modunda bireysellik yok
olur, burada herkes bakasdr, kimse kendisi deildir:
G nlk D a s e in m Beni o n l a r n - b e n i d h , biz bunu g e r e k
B en den -yani kendi kendine ele geirilen Benden- ayrrz.

Onlann-beni, zel D asein onlara ayrt iin nce kendi


ni bulmaldr ... Eer D asein kendisini onlann-beni olarak ta
nyorsa, bu ayn zamanda onlarm da dnyay byle yorum
lamay ve en yaknnda yatan Dnyada-olmay nerdii anla
mna gelir.45

Bu nedenle kamu alan bo konuma, anlamsz, sradan ve


ikinci el konuma alandr. u gibi ifadelerin belirttii gibi, He
idegger burada politik bir eletiri sunuyor: Onlar iin Varlk
yollan olan uzaklk, ortalama olma ve dzletirme bizim ka
musallk olarak bildiimiz eyi oluturur.46 Bu tehis, daha
da soyut biimde Cari Schmittin 1920li yllarda gelitirdii,
parlamenter kurumlann geerlilii iin ihtiya duyulan gerek
kamu tartmasnn yokluu zerinde duran liberal demokrasi
eletirisinin daha da soyut bir biimini yineler:
45 A.g.e., s. 155, 163, 164, 165, 167.
46 A.g.e., s. 165.

332

Bugn parlamentarizmin durumu kritiktir nk modem kit


le demokrasisinin geliimi, kamu tartmasn formalite hali
ne getirdi. ada parlamenter yasann birok normu ... so
nuta gereksiz bir dekorasyon, alev alev yanma grnts
vermek iin krmzya boyanm modem bir merkez stma
sisteminin radyatr kadar kullansz ve hatta utan verici
bir ey grevi grr. Partiler... birbirleri ile dnceleri tar
tarak kar karya gelmezler, karlkl karlarn ve ikti
dar frsatlarn hesaplayarak toplumsal ya da ekonomik ikti
dar gruplan olarak kar karya gelirler ve aslnda bu temele
dayanarak uzlamaya vanr ve koalisyon kurarlar. Kitleler, en
byk etkiyi dorudan karlan ve tutkulan etkileyerek yara
tan propaganda aygt ile kazanlr. Gerek tartmann karak
teristik zellii olan savlann gerek anlamda ortaya konulma
s ortadan kaybolur.47

Heidegger, Lukcsn eyleme kuramnda gsterdii kadar


yabanclam bir toplumsal dnya izer. Ama Lukcstan farkl
olarak bu dnyann iinde bir k sunan hibir fail bulamaz.
Bunun yerine, dnyann yaratt genellemi bask olarak an
lalan kayg (Angst), Dasein onlarm ve kullanma hazr
nesnelerin iine hapsedilmekten alkoyar. Kayg Dasein bireyletirir; bizi gnlk yaamda ve kamusallkta hi de evi
mizde olmadmz gerei ile yzlemeye zorlar ve eksiklii
mizin, bizi zgr brakan gizilglerimizin farkna varmam
z salar.48 Bu farkmdalk, insann sonlu olduunun kkten bir
biimde farkna varlmas ile, yani hepimizin leceimiz bilgi
si ile kendini gerekletirir. Spengler ok daha nce yle yaz
mt: lm bilgisinden hayvan olarak deil, insan olarak sa
hip olduumuz dnya gr kar.49 Onlar bu bilgiden ka
arlar. Heidegger, lme-doru-olmakla gerek bir Varlk moduna ulama olaslmzn olduuna inanr. Bu kararl olma
(Entschlossenheit) biimini alr. Burada lm beklentisi, insan
47 C. Schm itt (1 9 2 3 -6 ), The Crisis o f P arliam entary D em ocracy (Cambridge,
Mass., 1985), s. 6.
48 Heidegger, Bring and Time, s. 233.
49 Spengler, Decline, s. 229.

333

varoluunun sonluluunu ve olumsalln - atlmlm- ka


bul eden ve bunu eyleminin temeli haline getiren gelecee do
ru bir ynelie yol aar.
Richard Wolin bu kararl olma zmlemesinin bir poli
tik felsefe olarak Heideggercilie ulamann yolunu sunduu
nu gzlemler: btn geleneksel toplumsal normlarn otantik
olmad olgusu varoluu bir biimde ortaya karldnda,
ahlaki ynelim iin geriye kalan tek temel, decision ex rihilo,
yani istencin kkten bir biimde ifade edilmesidir: saf ve toplum
sal szlemenin engellerince kstlanmayan bir isten.50 Wolinin belirttii gibi kararl olma biimindeki bu gereklik anla
y ile srekli bir atma olaslndan oluan politik bir dn
yada, egemenliin, normal durumlar ynetmesi iin tasarla
nan yasal ilkelerin tanm gerei geerli olmad kriz durumun
da ne yaplmas gerektiine karar veren kiiye bal hale geldii
Schmittin kararclk birbiriyle rtr gibidir.
Her genel norm, olgusal olarak uygulanabilecei ve onun
dzenlemesine tbi olacak normal gnlk bir yaam ereve
si ister der Schmitt. Devletinin varlnn tehdit altnda olabi
lecei istisnai bir durum bylesi normlardan karlamayacak
bir karar verilmesini gerekli klar. Normatif adan bakldn
da bu kararn belirli bir k noktas yoktur"; ona hakl bir ge
reke oluturabilecek hibir genel ilke yoktur.51 Aydnlanma,
istisnann ve kararn kartld bir evrensel yasalar aklsall
gelitirdi, ama Schmitt, Weberin plebisiter demokrasi kuram
n radikalletirerek Weimar Almanyasnm Devlet Bakammn
diktatrln (bkz. blm 7.4) hakl gstermek iin bunlar
yeniden oluturmaya alr.
Being and Time ile muhafazakr devrimci dnce arasnda
baka bir ortak nokta daha vardr. Jnger topyekn sava dene
yimi zerine yle yazar:
Kullanszlk gibi zel bir nitelie sahip olan -szgelimi
piramitler ve katedraller gibi gl yaplarn ina edilmesi
50 R. Wolin, The Politics o f Being (New York, 1990), s. 39.
51

334

C. Schmitt (1922), Political Theology (Cambridge, Mass., 1985), s. 13,31-2.

ya da varln nihai kaynaklaryla oynayan savalar gibi- bu


aptaki giriimlerle kar karya geldiimizde ne kadar ay
dnlatc olurlarsa olsunlar ekonomik aklamalar yeterli de
ildir. Tarihsel materyalizm okulunun bu srecin ancak y
zeyine dokunabilmesinin nedeni ite budur. Bylesi abala
r aklamak iin ncelikle klt eitlilii olgusundan kuku
duymalyz.52

Bylece Jnger dnya tarihinin gerek konusunun maddi


karlar gibi dnyevi terimlerle anlalamayacak kadar derin ol
duunu ileri srer. Daha geni bir lekte Heidegger normalde
anladmz biimiyle tarihin Daseinm temel bir boyutu olma
dn savunur. Tarih Bakalaryla-birlikte olmamzda ge
mite kalan bir eydir ve ayn zamanda bize verilen ve srek
li olarak etkili olan bir eydir. Bu nedenle tarih gemiten al
dmz anlalmaz bir yktr. Tarihsellik (Geschichtlichkeit)
ise Dasein kurar. Gerek lme-doru-Olmann iinde olan
gelecee ynelii ieren geiciliin temel yapsndan kaynakla
nr. Bu nedenle tarihsellik gerek olduunda, tarihi, olas ola
nn yinelenii olarak anlar ve bir olasln ancak varlk, yazgsal olarak ona aksa, bir dnce annda, kararl tekrarla yi
nelenebileceim bilir.53 Bu yzden tarihin gerek anlam in
san varlnn iinde olan ve zgr eylemi mmkn klan ya
plarda yatar. Bourdieu bunu var olann esas tarihselliini ifa
de edip tarihi ve geicilii Varln iine, yani tarihsel olmaya
na ve sonsuz olana kazyarak tarihten ka mmkn klan bir
sz oyunu olarak adlandrr: bu nedenle Heidegger geicili
in ve tarihin sonsuzlatnlmasm, sonsuzun tarihselletirilmesinden kanmak iin kullanr.54
Heideggerin olaanst soyut ve anlalmas zor Dasein
zmlemesi, bylece muhafazakr devrimcilerin politik tema
larnn birounu felsefi biimde tekrarlar. Bu adan bakld
nda Heideggerin Nasyonal Sosyalizme olan ball anla52 Junger, Total Mobilization, s. 129.
53 Heidegger, Being and Time, s. 4 3 1 ,4 4 4 .
54 Bourdieu, Political Ontology, s. 6 2 ,6 3 .

335

lir hale gelir. Heidegger, 1930lu yllarn balarnda Jngerin


yazlarn tartan bir gruba katlmt. Daha sonra unlar yaz
d: Emst Jngerin iinin ynetim dncesi ile dnd
ve bu dncenin altnda grd ey, artk gezegeni ie
recek biimde dnlen tarih iindeki iktidar istencinin ev
rensel ynetimidir. Bugn ister komnizm, ister faizm, ister
dnya demokrasisi olarak adlandrlsn her ey bu tarihsel ger
eklik iinde durur.55 Heideggerin ilk kez 1935 ylnda ver
dii bir konferansta Nasyonal Sosyalizmin isel doruluu ve
byklnn kresel teknoloji ve modem insann bir ara
ya gelmesinde yatt biimindeki nl ifadesini ite bu arkaplanda anlamalyz.56
Ayn metinde Heidegger Avrupay byk kskalar ara
sna alnm, bir yanda Rusya, teki yanda Amerika tarafn
dan ezilmi olarak betimler. Metafizik bir bak asndan
baktmzda, Rusya ve Amerika ayndr; ayn kum teknolo
ji lgnl, ortalama insann ayn kstlanmam rgtleni
i. Dnyann karanlklamas, tanrlarn ka, yerkrenin
tahrip edilii, insanlarn kitle haline dnmesi, zgr ve ya
ratc olan her eyin nefreti ve kukusu ile karlanca Na
zizmde Luc Ferry ve Alain Renautnun belirttii gibi kre
sel teknolojide tehlikelerini gstererek ona etkili bir biim
de karlk verme kapasitesine sahip olan istencin kahraman
ca ifadesi umudunu grr.57 Heidegger, milliyeti ideolog
larn uzun sredir kullandklar, Almanyann Avrupann
merkezi olduu, Rhinedan Urallara uzanan bir Mitteleuropanm potansiyel politik-ekonomik bakenti olduu temas
n yineleyerek yle der: Avrupa'y ilgilendiren byk ka
rar onu yok etmek deilse, o karar, tarihsel olarak merkez
den aa kan yeni tinsel enerjiler gz nnde bulunduru
larak alnmaldr.58
55 M. Heidegger, The Rectorate 1933/34: Facts and Thoughts Review o f Metap
hysics, 38 (1985), s. 485.
56 M. Heidegger (1953), An Introduction to Metaphysics (New York, 1979), s. 199.
57 A.g.e., s. 3 7 , 38; L. Ferry ve A. Renaut, H eidegger and M odernity (Chicago,
1988), s. 61.
58 Heidegger, Introduction, s. 38-9.

336

Milliyeti kararcl bylesine kucaklamas Heideggeri bi


yolojik rkl kabul etmeye yneltmez. Yine de onun Na
zi dnemi srasnda yazd yazlar, tin ve tinsel terimleri
nin vurgulu biimde kullanlmasnn ifade ettii, Jacques Derridann kitle iradecilii olarak adlandrd eyi gsterir.59 Bu
nedenle Rektrlk Konumasnda Heidegger yle der:
tin Varln zne ynelik kararllktr, bu yle bir kararllk
tr ki kkenlere ve bilmeye ayarlanmr. Ve bir Volkun tinsel
d n y a s ... bir Volkun topra ve kannda yatan kuvvetleri en

derin seviyede tutmaktan gelen g, Volkun varln en isel


biimde canlandrma ve en kapsaml biimde sarsma gcdr.
Yalnzca tinsel bir dnya Volk muhteemliimizi garantileye
cektir. nk Muhteemlik istenci ile k hogrs ara
sndaki srekli karan, Volkumuzun gelecek tarihe giden yol
da yry hzn belirleyen yasa haline getirecektir.60

Burada Varlk ve Zamanda yer alan kararllk ve tarihselliin


biimsel zmlemesi, Alman Volksgemeinschaftm Avrupann
kn tersine evirecei kolektif karar kavramlatrmak
iin kullanlr. Heideggerin muhafazakr-devrimci iradecilii
kabul ediinin Nietzsche ile srekli bir ilikiye yol amas ar
tc deildir. Ama 1936 ile 1946 yllan arasnda Nietzsche ze
rine yazd temel metinleri yava yava bir hayal krkln
ifade etmeye balar. Heidegger, Nietzscheyi temel sorun ad
n verdii eyin, yani varlklann Varl sorununun nda
okur. Platodan bu yana Bat felsefesi varln bir blgesini...
bir btn olarak varlk incelememiz iin deitirilmez hale ge
tirerek bu soruyu karanlkta brakmtr.61 Nietzsche bu sre
ci sona erdirir: Avrupa nihilizmine ve modernliin karakteris
tik zellii olan btn deerlerin sistematik olarak deerini yi
tirmesine getirdii eletiri Bat metafiziinin tanmlaycs olan
Varln unutkanlnn nihai sonucu olan kmaz yanstr.
59 J . Derrida, Of Spirit (Chicago, 1989), s. 37.
60 M. Heidegger (1933), The Self-Assertion of the German University, Heideg
g er Controversy iinde, ed. Wolin, s. 33-4.
61 M. Heidegger, Nietzsche (4 cilt, San Francisco, 1991), II, s. 1 9 3 ,1 9 4 ,1 9 7 .

337

En bata Heidegger, Nietzschenin de metafizii yenecek ve


dolaysyla Avrupann krizini zecek kaynaklar sunduunu
dnr gibidir. Ama daha sonra Nietzschenin de zmn
deil, sorunun bir paras olduunu fark eder. Nietzsche ni
hilizmin Bat tarihinin gizli, temel yasas olduunu dnr.
Ama nihilizmi yenmeye alrken gerekte g istenci meta
fizii gelitirir. Bu metafizik, en batan Descartestan beri Ba
t felsefesinin, znellii, bilginin temeli yapma abasnda rtk
olan ortaya kanr. Modem dnce yava yava zneyi mut
laklatm ve onun dndaki her eyi -insanlar da dahil- onun
ham maddesi haline getirir. Bu nedenle Nietzschenin olan her
eyi olduu gibi insann mal ve rn yapan retisi, yalnzca
doruluun insan znenin z-kesinliinde temellendii Descartesm retisinin son geliimini gerekletirir, dolaysyla
da dnya zerinde mutlak egemenlik iin insanln btn ye
teneklerinin stn ve mutlak z-geliimi drtsn kavram
sal olarak ifade eder.62
Nietzschenin felsefesinin g istencinin mutlak znelliinin
metafizii" olarak bu ekilde yeniden deerlendirilmesi, Heideggerin nceki grlerini yeniden deerlendirmesine ne
den olur. imdi Jngerin g istenci tarafndan ve onun iin
koulsuz anlamszln rgtlenmesi olarak vgyle sz etti
i modem sava hali iin toplu seferberlik ilan edilmesini k
nar. Gerekten de modernliin z, tam anlamszlk anda
tamamlanr, bu ayn zamanda metafiziin tamamlanmasdr.
Ama Varln bylesine metafizii ieren bir ey olarak unu
tulmas, insan hatas ya da seiminden kaynaklanmaz. Btn
tarihin temelini oluturan ve oluturabilecek en byk karar,
ki Varln gizlenmesini ierir, hibir zaman ilk kez bir in
san tarafndan verilip uygulanmaz. Bunun yerine, onun yn
ve sreklilii insan zerine, ve deiik bir biimde, tanr ze
rine karar verir.63
Tarihi yeni bir yola koyabilecek olan bu karar bu neden
le artk yalnzca insan kararllna dayanmaz. Varln ken62 A.g.e., IV, s. 27, 52, 86, 99.
63 A.g.e., IV, s. 147; III, s. 1 7 4 ,1 7 8 , 5.

338

dii uzakta durur: Varlk sorununun, Bat metafiziinin ba


langcndaki varlklarn doas sorununun arkasna gizlenme
sine izin vererek bizden ayrlr. Bu dncenin Nietzschede
son bulan btn geliimi, bu nedenle bir rastlant ya da hata
deildir. Tersine, Varln saklanma yoluyla bize kendini at
formdur. Gerekten de Uzaklam olsa da varlklarla ili
kisini srdrr, ki Varlk burada ortaya kar, Varlk kendini
g istencine brakr. Heideggerin, Hegel gibi, Avrupa tarihi
nin z olduuna inand metafizik tarihi bu nedenle Varl
n kendi kendini gizleyen doruluudur. Bu tarihin sonunda
bize kalan ey -ayrlma yoluyla kendini ama sreci olarak an
lalan- Varlk tarihi ve onun iindeki metafiziin kkeni
zerine dnmektir.64
Bu nedenle Heidegger iin Varlk, HegeFin Mutlak Tini gibi
dir; yaratlmasndan bamsz olmayan bir Tanr gibidir, ama
kendini aa kard (ya da saklad) varla - insana, Daseina, Varln sorun olduu bir varla ikindir. Bu nedenle
Varln z eylerin arkasnda ya da tesinde gereklemez,
bunun yerine -bylesi bir iliki nosyonuna burada izin veril
dii srece- varlktan ncedir. 5 Ama Hegele gre tarih, Mutlakn insan dncesi ve eylemi yoluyla z-bilince ulama s
reciyken muhafazakr devrimi terk etmesinin ardndan Heideggere gre tarih Tannnn kendisini gizledii insanln tarihi
dir. Son dnem yazlan srekli olarak Descartesn zneye ver
dii egemen konumu reddeder. nsan varlklarn efendisi de
il, Varln obandr der.66 Benzer biimde: nsan dilin biimlendiricisi ve efendisiymi gibi hareket eder, aslnda dil hl
insann efendisidir ... Dorusunu sylemek gerekirse, konuan
dildir insan deil.67
Heideggerin anti-hmanizmi, sonraki dncelerini, zne
felsefesini de reddetmeye hevesli olan Fransz post-yapsalcla64 A.g.e., IV, s. 214, 231, 233, 244.
65 A.g.e., IV, s. 238.
66 M. Heidegger (1947), Letter on Humanism, Basic Writings iinde, ed. D. F.
Krell (Londra, 1978), s. 221.
67 M. Heidegger, Poetry, Language, Thought (New York, 1975), s. 215-16.

339

n (bkz. blm 11.3) iin ekici kld. Ancak Nasyonal Sosya


lizmin kararllmn modem teknolojiye etkili bir yant ver
mekte baarsz olmasnn ardndan ve tam anlamszlk a
karsnda, Heidegger Varlk zerine bir eit pasif bekleme
dnde bulundu. 1966 ylnda yaplan ve on yl sonra, l
mnn ardndan haftalk Der Spiegel dergisinde yaynlanan bir
syleide yalnzca bir tanr bizi kurtarabilir demitir. Bizim
iin geride kalan tek olaslk dnce ve iirselletirme yoluy
la baarszlk (Untergang) dneminde tanrnn grn ya da
yokluuna bir eit hazrlk yapmaktr, nk tanrnn yoklu
u durumunda biz yok oluruz.68
Heidegger, Nietzscheden sonra modernlie koulsuz olarak
kar kan en nemli dnrdr. Radikal sa ideolojinin et
kisinde bu ret, onun faizmin Avrupa'nn k srecini ter
sine evirebileceine inanmasna neden oldu. Bu kumarda al
d baarszlk yokluu ile bir ekilde var olan gizli bir tanr
zerine dnmesine yol at. Onun kariyeri, en yetenekli en
telektellerin bile eytanla anlama, ya da onu kucaklama yete
neklerini gstermekle kalmaz, ayn zamanda 20. yzyln Otuz
Yl Savalanna hem sol hem sa dnrlerin verdikleri irade
cilik ile yazgclk arasnda salman tepkiyi dramatikletirir. Stalinizme direnme sicili, Heideggerin politik tarihinde buluna
bilecek her eyden karlatrma gtrmez biimde daha ilke
li ve cesur olan Lukcs, devrimci dalga geri ekilirken tarihsel
materyalizmin dana nesnel bir versiyonunu kabul etmeden n
ce, Marksizmi snf znellii kuram olarak yeniden dnme
ye alt. Belki de onun izledii bu yol, yzyln ikinci yansn
da toplum kuramnn karakteristik zellii olan znenin yk
mn ngryordu.

68 M. Heidegger, Only a God Can Save Us, H eidegger Controversy iinde, ed.
W olin, s. 107.

340

10
Altn a

10.1. Kapitalizm kuramclar: Keynes ve Hayek


20. yzyln ilk yansnda yaanan alkantlann ardndan, geli
mi sanayi lkeleri 1945 ylndan sonra zgl bir rahatlama d
nemine girdiler. Eric Hobsbawmin deyimiyle, Felaket an
-ik i dnya sava ve Byk Buhran dnemi- Altn a izle
di: dnya, zellikle de gelimi kapitalizm dnyas... tarihinin
tamamen istisnai bir evresinden, belki de esiz bir dneminden
geti.1 kinci Dnya Savanm ardndan kapitalizm, tarihin
deki en uzun ve en uzun sre devam eden ekonomik patlama
y yaad. 1948 ile 1973 yllan arasnda dnyann gayri safi mil
li haslas buuk katna kt. Bu yllarn byk blmn
de gelimi ekonomiler tam istihdam yaadlar; dahas, yk
sek byme oranlan, birok yurttan piyasann ini klanna
olan savunmaszln, en azndan onlann en temel ihtiyalannn karlanmas noktasnda azaltan nemli toplumsal reform
lara kaynak salanmasn mmkn kld. Refah, liberal demok
rasinin politik yaplann ok byk lde glendirdi. Bu ya
plar, sava aras yllarda merkez noktalar olan Amerika Bir
leik Devletleri, Britanya ve Fransada bile tehditle kar kar
1

E. J . Hobsbawm, Age o f Extremes (Londra, 1994), s. 257-8.

341

ya kaldlar ve patlama ile giderek kentli cretli iiler toplumuna dnen kta Avrupasnda ve Japonyada daha derinle
re kk saldlar. Sovyet blouna kar yaplan Souk Sava itti
faklar ile Amerika liderliinde politik ve asker adan birleen
Batl liberal demokrasiler gn getike dnya politikasnn e
kim merkezi haline geldiler.
Bu ekonomik byme ve politik istikrar sreci toplumsal
eletirileri dindirmedi, tersine bu eletiriler (blm 10.3te
greceimiz gibi) ok daha umutsuz bir tona brndler.
Ama patlamaya bir aklama getirmek gerekiyordu: Hobsbawmn belirttii gibi patlama, bir istisna, kapitalist geli
im srecinin normal gidiinden bir sapma myd, yoksa po
litik dzenlemenin etkili bir biimde ticaret dngsn kal
drp mdahaleye uramayan bir ekonomik bymeyi garan
ti edebilecei kkten farkl bir kapitalizm biimine (tabii hl
byle ifade edilebilirse) geii mi gsteriyordu? Bu ikinci du
rumu gerekletirmek isteyen birok kii vard. Sava sonra
s sosyal demokrasisinin ana kuramcs Tony Crosland sos
yalist dnceyi her zaman kapitalizmin yaratt ekonomik
sorunlarn ynettiini ama artk bunun sz konusu olama
yacan savunuyordu: Kapitalizm neredeyse farknda olun
madan reformdan geirilmitir. Zaman zaman olan ksa dur
gunluk dnemlerine ve demeler dengesi krizlerine ramen
tam istihdam ve en azndan orta derecede bir istikrarn sr
drlme olasl vardr ... Bu nedenle daha ok ekonomik
olan bir ynelii gerektiren sava ncesi nedenler nemleri
ni yitiriyorlar.2
Crosland ve onun zmlemesine katlanlar, bu dnm
de daha ok tek bir kiiye -Keynese - ve kitab The General
Theory o f Employment Interest and Money'e [stihdam Faiz ve
Parann Genel Kuram] (1936) gvenme eilimindeydiler.3
2

C. A. R. Crosland, The Future o f Sorialism (Londra, 1956), s. 517.

Joh n Maynard Keynes (1883-1946): orta snftan Ayrlk Hristiyan bir k


kenden gelen bir Cambridge hocasnn olu olarak dnyaya geldi; Cambridgedeki Etonda ve Kings Kolejinde renim grd, 1902-5; Hindistan Ofisinde memurluk yapt, 1906-8; Kings kadrosu iin seildi, 1909; Hazinede
alt, 1915-19; Versay Antlamasnda Almanyaya acmasz davranldn sa

342

rnein, bir iktisatnn sava sonrasnn uzun sren patlama


dnemi sona ererken syledii u szleri ele alalm: temel
gerek, General Theory'nin kabul edilmesi ile gelimi sana
yi lkelerindeki kontrol edilemez kitle isizlii gnlerinin so
na ermesidir. Baka ekonomik sorunlar tehdit yaratabilir; ama
en azndan bu, tarihe karmtr.4 Elbette ki bylesi ifadele
ri kimi olaylar -zellikle de 1960l yllarn sonunda kitle i
sizliklerinin elik ettii ciddi ekonomik krizlerin geri dn
ve sonrasnda laissez-faire ekonomisinin entelektel can
lan- rtmtr. Ancak bu gelimeler, (her ne kadar da
ha basit yorumlamalar zerine glge drse de) Keynesin
kuramnn nemini deitirmez: marjinalist devrimin yaratt
ekonomik Ortodoksluun kimi temel varsaymlarna kar
bugn bile kendi erevesi iinden getirilen en nemli mey
dan okumadr.
Keynes, bu eletiriyi, toplumsal ve ekonomik bir sistem ola
rak kapitalizme dman olan bir durutan gelitirmedi. Snf
savanda ben eitimli burjuvazinin yannda yer alacam de
di. 1925 ylnda Marksizmi kmseyerek yle yazd:
Yalnzca bilimsel adan hatal olmakla kalmayp modem dn
yayla ilgisi olmadn ya da modem dnyaya uygulanamaya
can bildiim modas gemi bir ekonomi kitabn, eletiri
nin stnde ve tesindeki bir kutsal kitap gibi gren bir
retiyi nasl kabul edebilirim? amura bala yeleyen, grg
sz proletaryay, hatalarna ramen yaamn nitelii olan ve
hi kukusuz btn insan ilerlemesinin tohumlarm tayan
burjuvazi ve entelijensiyanm zerine ykselten bir inanc na
sl kabul edebilirim?5

vunan The Economic Consequences o f the Peace (1919) adl kitab ile uluslarara
s ne kavutu; Macmillan Finans ve Endstri Komitesinde grev yapt, 192930; Hazine danman oldu, 1939-46; Lend Lease konusunda ABD ile, sava
sonras (inansal sistemi kuran 1944 Bretton Woods anlamasnda ve 1945te
Birleik Krallka Amerikan yardm veriliinde mzakerelerde bulunan esas
ngiliz delegesi oldu; 1942 ylnda lord unvann ald.
4

M. Stewart, Keynes and After (Harmondsworth, 1972), s. 299.

J . M. Keynes, Essays in Persuation (Londra, 1972), s. 297, 258.

343

Aslnda Keynesin genel bak Weberinkine biraz benzer.


Her ikisi de iinde bydkleri liberal burjuva uygarln sa
vundular, ama ikisi de o uygarln geleneksel gerekeleri
nin artk geerli olmadnn fazlasyla bilincindeydiler. Key
nes, kendi Ayrlk Hristiyan ncllerinin Hristiyan Tannsna olan inanlarn srdremedi. Ama 19. yzylda Britan
yada en etkili sekler ahlak kuram olan yararclk, ona bir
ara olarak ok keskin geldi. zellikle genel refahn en yk
sek seviyeye kartlmasnn Bentham tarafndan yasaklanma
s kltrel sekinler tarafndan istisnai deneyimlerin yaanma
sna -rnein Bloomsbury yazar ve sanat grubunun zellik
le Birinci Dnya Sava ncesi ve srasnda Keynesin de b
yk bir hevesle katld estetik ve cinsel deney araylannayer vermiyordu.
Keynesin biyografisini yazan Robert Skidelsky u yorumu ya
par: Keynesin yaam iki ahlaki iddia dizisi arasnda dengedey
di. Bir birey olarak grevi kendisi ve kendisiyle dorudan ilgi
li olanlar iin iyi bir zihin durumu yaratmak; bir yurtta olarak
ise grevi toplum iin mutlu bir ilikiler durumunun kurulma
sna yardm etm ekti... Bu nedenle hem bir estetiki hem de bir
yneticiydi.6 Keynesin kiisel bak as ile ekonomisi arasnda
ne kadar yakn bir iliki olduu tartmaya akr (Thatcher d
neminde nl bir lider The Times gazetesinde 1970lerin enflas
yonundan Keynesin homosekselliini ve estetikiliini sorum
lu tuttu: enflasyonu, zellikle de aln standardn nleyen pa
rasal kurallara duyduu duygusal fke ile dneminin gelenek
sel cinsel ahlakna kar kma ihtiyac arasnda bir paralellik
olabilir.)7 Bunlann her ikisinin de, kltrel ve ekonomik a
dan yenilik yapma kapasitesine sahip olan entelektel sekinle
re, eitimli bujuvaziye olan inantan kaynakland inkr edi
lemez. 1931 ylnda Byk Buhranm dnya ekonomisini ynet
tii bir dnemde Keynes yle sylemitir: Ekonomik sorun ...
istek ve yoksulluk sorunu ve snflar ve uluslar arasndaki eko
nomik savam korkutucu bir kanklktan, geici ve gereksiz bir
6

R. Skidelsky, Joh n Maynard Keynes (2 cilt, Londra, 1 9 8 3 ,1 9 9 2 ), I, s. 157.

Mr Robinson and Mr Blunt, Times, 22 Kasim 1979.

344

karklktan baka bir ey deil.8 Keynes bu sorunu zmek


iin arldn dnyordu.
Bu kanklkTn merkezinde Uluslarn Zenginliinden bu
yana merkez ekonomide bulunan, piyasann kendi kendini
dengeye sokan bir sistem olduu inanc vardr. Ekonomi, in
sani ve maddi kaynaklarn tam istihdam iinde olduu denge
noktasndan kaydrlrsa rnde ve greli fiyatlarda yaplan
deiiklikler yoluyla bu noktaya geri dnme eiliminde ola
caktr. Keynes bu inanca sistematik olarak kar kar ve zel
likle Say Yasasna ate pskrr. Napolyon Savalarnn ar
dndan Ricardo ile Malthus arasnda tartma konusu olan bu
nerme arzn kendi talebini yarattn belirtir; bununla,
aka tanmlanmayan bir biimde, retim maliyetlerinin ta
mamnn, dorudan ya da dolayl olarak, toplu olarak rnn
alnmasna harcanmas gerektiini kasteder.9 Bylece malla
rn satlmama olasl ortadan kalkar, nk onlan satn al
mak iin gereken gelir, onlarn retilmesi srasnda cret ve
krlar biiminde retilir. Mallarn alc bulamad ar re
tim krizleri, bu gre gre, (Marxn iddia ettii gibi) kapi
talizmin isel bir zellii deil, piyasadaki bir aksakln so
nucudur.
Toplam cret ve krlar, Keynesin mallar ve hizmetler iin
etkili talep adn verdii eyi oluturur. Keynes, Say Yasasmn,
dorudan tketime harcanmak yerine tasarruf edilen gelirin
otomatik olarak yatrma ve dolaysyla fabrika ve makine almma harcanaca varsaymna dayandn belirtir. Ne var ki
tasarruf ve yatrm farkl deikenlerin ynettii ayr etkinlik
lerdir. Yatrm, sermayenin majinal verimi (yani bir varln
beklenen getirisi) ve faiz oran belirler. Tasarruf, tketme eili
mine dayanr; ekonomik oyuncular paralann harcamak ya da
yatrm yapmak yerine onu ellerinde tutmaya karar verebilir
ler. Keynesin likidite tercihi ya da istifleme eilimi adn verdi
i ey gnlk ilemlerde nakit ihtiyacnn, gvenlik araynn
8

Keynes, Essays, s. xviii.

J . M. Keynes, The General Theory o f Employment Interest and Money (Londra,


1970), s. 18.

345

ya da speklasyon frsatnn doma olaslna kar elde para


tutma arzusu gibi eitli gdlerin sonucudur; sonuta Say Yasasnm ilemesini nler, nk istifleme oran ne kadar oksa
tketime ya da yatrm mallarna harcanan gelir o kadar azdr.
yleyse etkili talep, retilen btn mallarn ve hizmetlerin sa
tn alnmas iin yeterli deildir.
Keynesin zmlemesinde para nemli bir rol oynar. Skidelsky yle yazar: Eer Marx meta airiyse Keynes de para
airidir.10 lk olarak Hume tarafndan oluturulan parann mik
tar kuram, paray, ilke olarak, mallarn ve hizmetlerin reti
lip dei toku edildii gerek ekonominin altnda yatan ntr
bir ara olarak gryordu. Keynes iinse parann rtsnn
[bankaclk sistemi araclyla] gerek varlkla servet sahibi
nin arama girmesi, modem dnyann belirgin bir zelliidir.11
Keynes, parann neminin, imdi ile gelecek arasnda bir ba
lant olmasndan kaynaklandna inanr.12 Ekonomi, (neo-klasik Ortodoksluun belirttii gibi) kt kaynaklarn bireylere akl
c dalm ile ilgili olmaktan ok, gelecek ile ilgili kkten belir
sizlik durumunda alnacak kararlarla ilgilidir. Will Huttonun
belirttii gibi,
Keynese gre para, ekonominin dinamiklerini dntrd ...
nk bu, tketiciler ve reticilerin gelecekle ilgili beklenti
lerine gre davranma aracna sahip olduklan anlamna gelir.
Eer iyimserlerse satn aldklan eyleri, yatmmlanm ve re
timlerini dn alabilir ve ortaya koyabilirler; eer ktmser
lerse alm ve yatnm yanna erteleyebilirler.13

Oyuncularn gelecekle ilgili kanlmaz kararszlklarnn et


kileri en ak biimde greli uzun zaman dilimleri iin bekle
nen getirinin hesaplanmasn ieren yatrm kararlannda ifade
edilir. Burada nemli olan olgu, gelecekte elde edeceimiz ka
zanla ilgili hesaplamalarmzn dayand bilgi temelinin an
10 Skidelsky, Keynes, II, s. 543.
11 Keynes, Essays, s. 151.
12 Keynes, General Theory, s. 293.
13 W . Hutton, The State We're In (Londra, 1995), s. 240.

346

derecede gvenilmez olmasdr. Mali piyasalar var olan rntlerin ileriyi gsterebilecei anlayndan balayarak yatrm
toplumsal lekte rgtlemek iin geliirler. Ama bunlar kitle
psikolojisine -yani hisse senedi piyasasndaki balon ve panik
lerde dncelerde oluan akld dalgalara- baldr. Bu ara
da simsarlar vb. profesyoneller, yalnzca varlklarn gelenek
sel deerlendirilmesinde deiikliklere neden olabilecek duy
gu deiikliklerini tahmin etmeye gdlenmilerdir: yi yat
rmn toplumsal amac, geleceimizi kaplayan karanlk zaman
ve bilgisizlik kuvvetlerini alt etmek olmaldr. Bugn en iyi ya
trmn gerek, zel amac silah yenmektir ... kalabaln s
tesinden gelmek ve kt ya da bunaltc iki buuk ilini senden
sonrakine geirmektir. Finansal piyasalara getirilen (1936 y
lndan bu yana duruma uygunluundan hibir ey kaybetme
yen) bu zmleme, Keynesi u sonuca varmaya ynlendirir:
Speklatrler, dzgn giden bir i aknda balon yaratarak
zarar vermezler. Ne var ki iletme bir speklasyon rzgrnn
balonu haline gelirse durum ciddidir. Bir lkenin sermaye geli
imi bir gazinonun yan rn haline gelirse bu i byk olas
lkla baarsz olacaktr.14
Finansal piyasalarn speklasyon ve sr psikolojisi ile hare
ket etme eilimi, ekonomik etkinliin genel dzeyi, faiz oran
na bal olduu iin olduka ciddidir: Geleneksel zmleme,
tasarrufun gelire bal olduunun bilincindeydi ama tasarrufta
ki deiiklii yatrmdaki deiiklie eitlemek iin yatrm de
itiinde gelirin de o oranda deimesi gerektiinden gelirin
yatnma dayand olgusunu gz ard etmitir. Buradan u so
nu kar: eer tasarruflar yatrmdan daha yksek bir dzeye
karsa mal ve hizmetler iin etkili talep azalarak tasarruf ve ya
trm yeniden dengeye gelene kadar elde edilen rn ve istih
dam drecektir. Bu yzden istihdamn denge ile tutarl ol
duu tek bir dzey vardr... Ama genelde tam istihdama eit ol
masn beklemek iin hibir neden yoktur. Gerekten de et
kili talebin salt yetersiz olmas istihdam artn tam istihdam
dzeyi salanmadan nce bir duraklama noktasna getirebilir,
14 Keynes, General Theory, s. 149, 155, 159.

347

ounlukla da getirir.15 Ayrca krizlere laissez-faire retisinin


yasaklad gibi, kamu harcamalarm kesip kredileri snrlaya
rak tepki veren hkmetler ekonomilerini azalan talebin ve g
venin isizlii glendirecei aa doru bir ksrdngye so
kacaklardr.
Keynesin ekonomisi hem kuramsal, hem politik adan mu
hafazakrlk ile radikalizmin tuhaf bir karmyd. Luigi Pasinetti, General Theorynin Keynesin altm yllk marjinal eko
nomi kuram gelenei ile ak bir kopuunu ve onun 19. yz
yln balangcndaki nceki Klasik iktisatlarn zmleme
yntemlerine dnn gsterdiini savunur.16 Bu nedenle
Keynes, bireysel oyuncular yerine makro-ekonomik toplamlar
zerine odaklanr ve onlar arasndaki nedensel ilikileri anla
maya alr, bunu yaparken de neo-klasik iktisatta yerleik ha
le gelen e zamanl eitleme sistemlerine gvenmekten kan
maya alr. Ancak Keynesin eklektik ve sezgisel entelektel
tarz pek ok marjinalist kavramn kullanlmaya devam edilme
sini ieriyordu. Bu durum, zellikle kinci Dnya Savandan
sonra yeniden ortodoks ekonomiye kavumasn ve yeniden
onunla btnlemesini salamtr.
Keynesin sunduu pratik zmler, kapitalizmin yerine ba
ka bir sistemin getirilmesine deil, kapitalizmin istikrara ka
vuturulmasna ynelikti. Hkmetler, ekonomik bunalm d
nemlerinde harcamalar kesmek yerine, etkili talebi srdre
bilmek iin olduka byk bte aklan vermeye istekli olma
lydlar. Dahas, finansal piyasalann ters ilevsel yaps sermaye-mallarmn marjinal verimliliini uzak grl bir biimde
genel toplumsal yarar temelinde deerlendirebilecek ve yatn
m dorudan rgtlemek gibi ok daha byk bir sorumlulu
u zerine alacak konumda olan Devlet araclyla giderilebi
lirdi. Keynes tam istihdama yakn bir konuma gelmek iin ge
reken arac salayacak tek eyin yatnmm bir ekilde kapsaml
bir toplumsallamas olduuna inanyordu. Ancak bu nlem
ler para para sunulmal ve toplumun ekonomik yaamnn
15 A.g.e., s. 184, 2 8 ,3 0 -1 .
16 L. L. Pasinetti, Growth and Income Distribution (Cambridge, 1974), s. 42.

348

byk blmn kapsayacak bir Devlet Sosyalizmi sistemine


gitmeden durdurulmalyd.17
1936 ylnda General Theorynin yaynland zamanki poli
tik ve ekonomik balam bylesi nlemlerin kabul edilmesi iin
olduka uygundu. Otuz Yl Savalar dnemi (1914-45) 1914
ylndan ok nce grlmeye balanan rgtl kapitalizm
eilimlerinin daha da fazla gelimesine tank oldu. Topyekn
sava ve dnyann geirdii bunalm dnemi devletlerin piya
salara giderek daha ok mdahale etmesine, piyasay ynlen
dirmesine ve hatta piyasay baka bir eyle deitirmesine ne
den oldu; bu eilim ulusal gelirin bir blmn oluturan ka
mu harcamalarndaki olaanst arta da yansyordu. 1930lu
yllarn ekonomik bunalm, hkmetlerin himayeci politikala
ra bavurmalar ile dnya ticaretinde ykma yol amalar sonu
cunda daha da iddetlendi. Uluslararas finans sisteminin par
alanmas -Britanyann 1931 ylnda altn standardm terk et
mesi ile sembolize edilir- hkmetlere kendi ekonomi politi
kalarn oluturmakta daha fazla zgrlk tand. Stalinci Be
Yllk Planlar, Nazilerin Drt Yllk Planlar ve Rooseveltin
ABDdeki Yeni Anlamas (New Deal) ulusal, devlet ynetimin
de rgtlenen ekonomik yaama ynelik evrensel hareketin be
lirtileriydi. Bu deiiklikler -ulusal-gelir muhasebesinin gelii
mi gibi teknik yenilikler ile birlikte- Keynesin talep ynetimi
politikalarm hem rgtsel adan uygulanabilir, hem de poli
tik adan kabul edilebilir hale getirdi.
Bu nedenle Keynesin lmnden sonra 1950li ve 1960l
yllarn uzun sren patlamas nedeniyle saygnlk kazanmas
artc deildir. Tarihsel bir bak asndan bakldnda bu,
ayn 1960l yllarn sonunda stagflasyona -b ir baka deyile,
hzlanan enflasyonla birlikte ciddi ekonomik gerilemelerin ge
ri dnmesi- doru gidilmesi yznden sulanmas kadar hakl
(ya da haksz) bir ithamdr. Keynes ekonomisine ynelik en be
lirgin saldn, Humeun parann miktar kuramnn yeniden can
lan biimini ald, buna gre fiyat artlanna tamamen ekono
mideki para miktannm art neden oluyordu.
17 Keynes, General Theory, s. 164, 378.

349

Temel olarak Chicago iktisats Milton Friedman ile zde


letirilen monetarizm, bu saptamay temel alarak laissez-fairee geri dnlmesini istedi; buna gre, hkmetler etkinlik
lerini para arzn srekli tutacak biimde snrl tutmal, bylece piyasa oyuncularnn serbest biimde zel karlarn iz
leyebildikleri istikrarl bir politika evresi yaratmalydlar. Bu
reti, Keynesin paralamaya alt gerek ekonomi ile
para arasndaki ayrm ve kamu politikasnn gerek ekono
miyi doal bir isizlik oranna doru ynelmekten alkoya
mad dncesini yeniden ifade etmesi bakmndan nem
liydi. Nicholas Kaldor gibi Keynesi iktisatlar monetarizmin
kuramsal ve pratik alardan kusurlarn aa karabiliyor
lard, ama bu, onun Britanya hkmetlerinin 1976 ylndan
sonra ekonomiyi ykma uratan politikalarn merulatrma
sn nleyemedi.
1930lu ve 1940l yllarda Keynesin daha gen ada olan
ve Keynesten yaklak elli yl daha uzun yaayan ve bylece
1980li yllarn sonunda piyasa kapitalizminin ak baarsn
grebilen Hayek tarafndan laissez-fairet kar daha gl bir
yant verilmiti.18 Hayek, tam rekabet kuramna -piyasa eko
nomisinin kaynaklarn olabilecek en iyi biimde datld bir
dengeye ulaaca koullan tanmlama giriimine- ilikin ba
ka yerlerdeki iktisatlardan ok daha kukucu yaklaan Avus
turya marjinalist ekonomi geleneinin rnyd. Tam rekabe
tin tanm tipik olarak, olduka kstlayc, ve tam olarak ger
ek d, koullan ierir - buna gre, hibir tketici ya da re
tici hibir maln fiyatn etkileyemez ve oyuncular gelecee ili
kin tam bilgi sahibidirler.
Hayek ikinci koula zel bir eletiri getirir: farkl birey18 Friedrich August von Hayek (1899-1992): Viyana doumludur, belediyede a
lan bir memurun oludur; Viyana niversitesinde hukuk ve ekonomi oku
du, 1918-23; Avusturya Dngs Aratrma Enstitsnde direktrlk yap
t, 1927-32; London School of Economicste Ekonomi ve statistik Tooke Pro
fesrl yapt, 1932-50; Chicago niversitesinde Toplumsal ve Ahlaki Bilim
ler Profesr olarak alt, 1950-62; Freiburg niversitesinde Ekonomi Poli
tikas Profesr olarak alt, 1962-8; Salzburg niversitesinde Ekonomi Pro
fesr olarak alt, 1968-77; 1974 ylnda Nobel Ekonomi dln ald.

350

ler iin verilerin birbirine gre uyumlu hale getirildii var


saylr, ama aklanmas gereken sorun, verinin byle uyum
lu hale getirildii srecin yapsdr. Bir dizi e zamanl eit
leme yoluyla piyasalara model olan denge kuram, ekono
mik srelerin zamanla aa kt olgusunu, oyuncularn
bir dizi inisiyatif yoluyla srekli olarak birbirlerine uymalar
ile tam dengeye ulalmasn nlediklerini gz ard eder: re
kabet doas gerei dinamik bir sretir ve statik zmle
menin altnda yatan varsaymlar tarafndan temel zellikleri
geersizletirilir.19
Bu savlar Keynesin zaman ve belirsizlii vurgulamasn
anmsatr. Ama Hayekin genel zmlemesi kkten farkldr.
Piyasalar dzgn ilemek iin tam bilgi sahibi oyunculara da
yanmazlar, tersine piyasann kendisi bilgi edinmek iin en etki
li yoldur: Ben rekabetin onu aramadan bulunmayacak ya da
en azndan kullanlmayacak olan olgularn kefedilmesi sre
ci olarak grlmesini neriyorum.20 Deiiklie nasl yant ve
rilecei gibi temel bir ekonomik soruna zm bulunurken ya
rarl olacak olan bilgi, belirli olmal, zaman ve meknn tuhaf
koullarn yanstmaldr. Bylesi bilgi, eylerin doas gerei,
bireysel ekonomik oyuncular arasnda yaylr.
Piyasa, mallarn greli fiyatlarnn dalgalanmas yoluyla, bu
dalm bilgileri aktarmak iin bir mekanizma grevi grr.
Bu fiyatlar, bireysel oyuncularn tercih ettikleri mal ve hizmet
leri yanstr; her maln marjinal faydasnda btn ara-ama
yaps bakmndan nemi vardr. Btn, tek bir piyasa ola
rak hareket eder, bunun nedeni yelerinden herhangi biri
nin btn alan incelemesi deil, onlarn snrl bireysel bak
alarnn yeterince rtmesi ve bylece birok arac yard
myla gerekli bilginin herkese iletilmesidir. Bu nedenle fiyat
sisteminin gerek ilevi bilgiyi iletmek iin bylesi bir me
kanizma grevi grmesidir.21
19 F. A. von Hayek, Individualism and the Economic Order (Londra, 1949), s. 94.
20 F. A. von Hayek, New Studies in Philosophy, Politics, Economics and the History
o f Ideas (Londra, 1978), s. 179.
21 Hayek, Indivudualism, s. 85, 86.

351

Bu kuram Hayekin herhangi bir merkez planlama sistemi


nin zorunlu olarak kaynaklarn en iyi biimde datlmasn
salamayacam savunmasna neden oldu. Planlama kararla
rnn dayandrld istatistiksel zetlere kaynaklarn bir e
idi olarak, verilecek zel karar asndan ok nemli olabi
lecek bir biimde yer, nitelik ve teki zellikler bakmndan
birbirinden ayrlan birimleri bir araya getirerek kk fark
llklardan soyutlamalara giderek ulalmas gerekir.22 Eko
nomik adan aklc kararlarn verilebilmesi iin gereken i
sel olarak dank bilgi paralarm harekete geirebilecek tek
ey merkezsizletirilmi bir iletiim sistemi olan piyasadr. Bu
sav, sosyalist planlamann mantksal adan olanaksz oldu
unu iddia eden AvusturyalI iktisat Ludwig von Mises ta
rafndan balatlan bir tartmaya Hayekin getirdii yorum
du. Ama lke iinde de, rnein sermayenin marjinal verim
lilii konusunda aydnlanm bir devlet brokrasisinin, birey
sel ekonomi oyuncularna gre daha iyi karar verme olasl
nn daha yksek olduuna ilikin Keynesin gelitirdii inan
c da derinden sarst.
Adam Smith gibi Hayek de kapitalizmin, ya da insan ibir
liinin gelimi dzeni olarak betimlemeyi yeledii eyin,
insan tasarmndan ya da niyetinden kaynaklanmadna, do
al bir srecin sonucunda ortaya ktna inanr. Ama piyasa
ekonomisinin mantnn Smithin trampa, dei toku ve al
veri eiliminde (bkz. blm 1.3) olduu gibi insan doasna
ikin eilimlerden kaynaklandn dnmez. Tersine insan
igdleri, birka milyon yla yaylan, birbirini izleyen hominid trlerinin kk gruplar halinde yaad ve yelerinin ya
ayabilmek iin birbirine dayand bir evrimsel sre srasn
da olumutur. Bu ibirlii biimleri temel olarak dayanma
ve zgecilik igdlerine, yani bakalaryla deil, kiinin ken
di grubu iindeki dayanma igdlerine dayand... Thomas
Hobbesun betimledii ilkel bireycilik bu yzden bir mittir. Ya
bani insan yalnz deildir, igdleri toplumcudur. Hibir za
22 A.g.e., s. 83.

352

man herkesin herkese kar sava diye bir ey olmamtr.23


Gelimi dzen bylece, bu igdsel dzene kar,
maksat d sonulan arasnda zamanla zel mlkiyetin ve pi
yasalarn oluumu ve bireyin kendi toplumsal balamndan
farkllamas olan yasal ve ahlaki kurallar gibi renilen kural
lar sisteminin aamal evrimi ile geliti. Bu nedenle: [Gelimi]
dzen, hatta, yaygn anlamyla insann biyolojik mirasna uy
mamas anlamnda doal deildir.24 Sosyalizm ve sava son
ras Keynesci refah devleti gibi kolektivizmin daha az u biim
leri bu nedenle soylarna benzeme eilimindedir, insan doa
snn doal ayklanma yoluyla biyolojik yapsn edindii grup
toplumlannn dar dayanmasna dnmek iin yaplan politik
ve ekonomik adan felaket getirecek giriimlerdir.
Kolektivizmle savama almalannda Hayek ve AvusturyalI
bilim felsefecisi Karl Popper; Carl Menger ve Max Weberin sa
vunmu olduu, toplumsal yaplarn bireysel eylemlerin mak
sat d sonulan olduunu ileri sren metodolojik bireycilik
retisini daha da gelitirdiler. Hayek ve Popper gibi orta Avru
palI bir entelektel olan ve yzyln ortasnda yaanan vahet
ten Britanyaya kaan Emest Gellner Viyanallar Kuram ad
n verdii kuramn rahatsz, kaygl tonunun 19. yzylda Habsburg bakentinin bireyci, atomlam, kltrl burjuvazisi
nin mparatorluun douya yrynden, Balkanlardan ve
Galiyadan gelen kan bayla birbirine bal, kolektivist, yasa
lar hie sayan gmen akn ile uramak zorunda kalm ol
masndan kaynaklanm olabileceini savunur.25
Bu aperu* doru olsa da olmasa da Hayekin ekonomisi bu
gne kadar yaplan en ciddi piyasa savunmasdr. Ne var ki bu
savunmann iinde nemli bir tutarszlk vardr. Hayekin piya
sann ulat toplumsal uyumu nitelemek iin kulland d
zen terimi, kendini denge zmlemesinden uzaklatrmak is
tediini gsterir: Ekonomik bir denge hibir zaman gerekten
23 F. A. von Hayek, The Fatal Conceit (Londra, 1988), s. 6 ,1 2 .
24 A.g.e., s. 19.
25 E. Gellner, Plough, Sword and B ook (Londra, 1988), s. 28.
(*) Genel bak - .n.

353

var olmazken kurammzn ideal bir tip olarak betimledii d


zen biimine yksek bir derecede yaklaldm belirtmek iin
geerli gerekelerimiz var. Ama bu, Keynesin neo-klasik Orto
doksluk eletirisinin merkezinde yer alan bu dzenin ulat
ekonomik istikrann yaps ve boyutlarna ilikin soruyu or
taya karr: zellikle de, onlarn yaratt ekonomik durgunluk
ve kitlelerin isizlii piyasalarn normal ilemesinden mi yoksa
yaplarnn bozulmu olmasndan m kaynaklanr? kinci see
nei seen Hayek piyasa ekonomisinin kendi kendini dengele
dii dncesini savunma eilimindedir. Bu nedenle Keynesin
ekonomik durgunluklarn yetersiz toplam talebin sonucu oldu
u yolundaki aklamasna kar karak geleneksel laissez-faire
dncesini yineler: sizliin nedeni... fiyat ve cretlerin, ser
best bir piyasa ve istikrarl para ile kendini kuracak olan denge
konumundan sapmasdr.26
Hayekin Prices and Production [Fiyatlar ve retim] (1931) ad
l kitabnda gelitirdii kriz kuram, bunlar kredi sisteminin pa
ra yaratmasyla ortaya kan an-yatnmn sonucu olarak grr.
Skidelskynin gzlemledii gibi, onun ulat sonu, Keynesinki gibi, kredi-paral bir kapitalist sistemin iddetli bir biimde is
tikrarsz olduu ynndeydi - tek fark, bu konuda hibir ey ya
plamayacak olmasyd.27 1930lu yllarda nc bir Marksist ik
tisat olan John Stracheynin Prices and Production'dan (eleti
rel biimde de olsa) ok yararlanmas ve onu anlam ifade eden
bir kapitalist kriz ve ticaret dngs kuram olarak ifade etme
si artc deildir.28 Yine de Hayekin gelimi dzene ball
, onu, krizlerin kapitalizme zg bir zellik olduunu kabul et
meye ok yaklaan bu zel retiyi, krizlerin piyasann kt y
netilmesinden kaynakland gibi genel ve kendini mazur gster
meye alan bir grle birletirmeye itti.
Baka bir AvusturyalI iktisat Joseph Schumpeter, tam reka
bet kuramna kar kmann sonularn kabul etmeye daha is
tekliydi. Kapitalizmin yeni giriim tarafndan, yani yeni mal26 Hayek, New Studies, s. 184, 200.
27 Skidelsky, Keynes, II, s. 457.
28 J. Strachey, The Theory o f Capitalist Crisis (Londra, 1935), s. 58.

354

lrm ya da yeni retim yntemlerinin ya da yeni ticari frsatla


rn her an var olduu biimiyle snai yapya girmesi ile ieriden
durmadan devrimletirildiini savundu. Her durum kendini
ortaya karmaya zaman bulamadan bozuluyor, dngs
nn karakteristik zellii olan retimin ve istihdamn dzen
li salmm kapitalizmin temel olgusu olan bu Yaratc Ykm
srecinin sonucudur.29
Schumpeter, sermaye birikimi kuramnda bu zmlemeyi
yapan ilk kii olarak Marxtan sz eder. Gerekten de Keynes ve
Hayekin Marxtan holanmamalarna karn, onlarn savlarnn
birou Kapitalde ngrlr. II. Ciltteki sermayenin yeniden
retilmesi planlan, Keynesin etkili talep kavramn kulland
zmleme biimini gelitirmek iin biimsel aralan sunar. III.
Cildin V. Blmnde Marx kredi sisteminin geliimini zmle
yerek an retim krizlerine katksn vurgular ve merkez bankalannm bylesi krizleri para arzn kstlayarak gidermeye alma
giriimlerinin ykc sonulanna dikkat eker. Ksacas, kapitalist
ekonominin en gelimi kuramlan olan neo-liberal Hayekin, re
formcu Keynesin ya da devrimci Marxm kuramlannn hepsi ka
pitalizmin isel istikrarszln vurgulamaktadr.

10.2. levsel sosyoloji: Talcott Parsons


Buna karlk, yzyl ortasnda Bat dnyasnda retilen en et
kili toplum kuram toplumsal istikrara odakland. Parsonsa g
re, belirli bir toplumsal sistemin kendini srdrme eilimi top
lumsal srecin ilk yasas dr.30 lk temel eseri The Structure o f So29 J. A. Schumpeter (1942), Capitalism, Socialism and Democracy (Londra, 1976),
s. 31-2, 83.
30 T. Parsons, The Social System (Londra, 1951), s. 205. Talcott Parsons (190279): Colorado Springsde Cemaati (Congregationalist) [Hristiyanlkta her ce
maati bamsz sayan kilise ynetim sisteminden yana olan kii - .n.l bir pa
pazn olu olarak dnyaya geldi; Amherst Kolejinde biyoloji renimi grd,
1920-4; London School of Economicste (1924-5) ve Heidelberg niversitesinde okudu, 1924-6; Harvard niversitesinde grev yapt, 1926-73; Sosyo
loji Blmnn kurucu yesi oldu, 1931; Sosyal likiler Blmnn bakan
ln yapt, 1946-56; Amerikan Sanat ve Bilim Akademisine seilen ilk sosyal
bilimci bakan oldu, 1967.

355

d a l Action [Toplumsal Eylemin Yaps] (1937), Avrupa toplum


kuramnn sistematik bir eletirel incelemesiydi ve Pareto, Dr
kheim ve Weber zerinde younlayordu. Pierre Bourdieu, Parsonsun eserlerini -ve genel baarsn- baya eserler olduklarn
syleyerek ciddi biimde aalamt: Kimi biimlerde Parsons
Avrupa sosyoloji gelenei iin Cicero Yunan felsefesi iin neyse
oydu; orijinal yazarlan alp onlan yeniden olduka yumuak bir
dile eviriyor, birbirinden farkl mesajlan birletirerek Weberin,
Durkheimn ve Paretonm -elbette ki Marx bunlarn arasnda
yer almyor- akademik bilekesini yaratyor.31
Ancak Parsons bu acmasz yargnn belirttiinden daha il
gin bir dnrdr. Gerekten de Marxa kar dman
ca bir tavr iindeydi, 1930lu yllarda Buhran yllarn yaa
yan Amerikada Marksizmin gen entelekteller zerinde b
yk etki brakt bir dnemde Harvardda anti-Marksist Pa
reto evresinin iindeydi. 1920li yllarda Almanyadaki re
nimi srasnda Weber ve Werner Sombartn Marksizm eleti
rilerinden ok etkilenmiti. Alvin Gouldner yle diyor: Parsonsun kuramsal almalarnn byk blm, ilk eserinde
aka grlen iki gl drt tarafndan biimlendirilmitir:
(1) anti-Marksist eletiriyi genelletirme abas ve (2) ayn za
manda, Marksizmi eletirenlerin belirlenimciliini, ktmserli
ini ve kapitalizm kart olmalarn yenme abas.32
The Structure o f Social Actionn ana temas ilk defa aka
Weber tarafndan oluturulan iradeci eylem kuramn geli
tirmesidir. Parsons bu kuram, (genel anlamyla) yararc gele
nei hatrlatan olgucu eylem kuram adn verdii eyle kar
latrr. Yararclk znde btn eylemlere model olarak W e
berin arasal aklsal eylem adn verdii eyi (bkz. blm 7.2)
almasyla tanmlanr. Arasal aklc oyuncular setikleri ama
lan gerekletirmek iin en etkili aralan seerler. Ama,
amalann izlenmesini ieren bir ey olarak eylem anlay ku
ramn temelini olutursa da amalann birbirleriyle olan ili31

P. Bourdieu, In Other Words (Cambridge, 1990), s. 37.

32 A. Gouldner, The Coming Crisis o f Western Sociology (Londra, 1971), s. 183.

356

kilerine dair kuramn iinde hibir ey yoktur, yalnzca araama ilikisinin zelliine deinilir... ara ve amalarn iliki
siyle ilgili olarak olgusal bir ey sylenememesinin tek bir an
lam olabilir: aralarnda nemli hibir iliki yoktur, amalar is
tatistiksel anlamda rastlansaldr.33
Bundan sonra byle anlalan yararcln toplumsal dze
nin varl iin geerli olamadn gstermeye alr. zel
likle Hobbesun doa durumu (bkz. blm 1 .3 ), arasal akl
c oyuncularn ktlk koullannda rastlantsal amalann izle
dikleri bir ilikiler durumunun kanlmaz sonucunu betimler:
Tamamen yararc bir toplum kaotik ve istikrarszdr, nk
zellikle kuvvet ve sahtekrlk gibi aralarn kullanmna ili
kin kstlamalarn olmamas durumunda, durumun doas ge
rei, toplum kendini snrsz bir g savam iine brakmal
dr. Hobbesun baars sorunu, alamayan bir aklkla sap
tam olmasndan kaynaklanyordu, ama bu soruna tatmin edi
ci bir zm nermiyordu. Onun ardndan gelen toplum kura
mnn byk blm, olgucu eylem kuramna derinden ba
l varsaymlara dayanmasnn yaratt kt etkiyle bu sorunu
ifade bile edememitir. Parsonsun yararclk eletirisinde rd
a genitir. Bu nedenle Marxin Hobbesun felsefesinden bu
yana ok nemli olan ve o oranda da ok ihmal edilen g fark
llklar etmenini toplumsal dnceye yeniden sokmak gibi
bir yaran vardr, ama tarihsel materyalizm temel olarak yarar
c bireyciliin bir eididir.34
Parsons Hobbescu Dzen Sorununa sunulan zmn,
iradeci eylem kuramnn iki paralel sre yoluyla yava yava
ortaya knn izlerini srer: Pareto ve Durkheimn marjinal
iktisat Alfred Marshall ile birlikte nemli rol oynadklan ol
gucu gelenein zlmesi ve Alman idealizminden Weberei
sosyolojinin geliimi. Bu entelektel evrim eylemin temel
k noktasmn oluumunu salar. Bu, ama, aralar, koul
lar ve normlar olmak zere eylemin drt yapsal unsurunu
33 T. Parsons, The Structure o f Social Action (2 cilt, New York, 1968), I, s. 59.
34 A.g.e., I,s . 93-4, 109, 110.

357

ayrt etmeyi ierir.35 Bu unsurlarn ilk olgucu eylem kura


mnda da vardr. Arasal aklc oyuncular amalarn gerek
letirmek iin eylemlerinin nesnel balamn yanstan koulla
ra gre en etkili aralar seerler. Ancak normlarn konulma
s, kkten yeni bir unsuru ierir. Onlarn bireysel oyuncula
rn amalarn belirleme ve uzlatrma ve onlan teki oyuncu
larn amalaryla btnletirme grevleri, dzen sorununa
zm getirir.
Bu nedenle Parsonsun, David Lockwoodun normatif ilevselcilik adn verdii ve toplumu, isel doas bir dizi or
tak deer ve inanca dayanan ahlaki ve nihai olarak din bir var
lk olarak gren eyin bir eidini sunduu dnlebilir.36 r
nein Parsons yle syler: Dzen sorunu ve dolaysyla top
lumsal etkileimin, yani toplumsal yapnn istikrarl sistemle
rinin doas sorunu, bu nedenle oyuncularn gdlenmeleri
nin eylem sistemini, bizim balammzda, kiiler arasnda b
tnletiren normatif kltrel standartlarla btnletirilmesi
ne odaklanr.37 The Structure o f Social Actionda Parsons, irade
ci eylem kuramnn geliimine Weberin katksn vurgulasa da
toplum kuramna yaklam aslnda Durkheimnkine daha ya
kndr. Gerekten de 1967 ylnda yle syler: Benim asl ei
limim balca verimli eilimin kayna olarak her eyin tesin
de Durkheima (zellikle The Division o f Labour in Societyye)
gnderme yapmaktr.38
Yine de Parsonsn kuramn, toplumsal yaplar bir ekil
de normlarn ve deerlerin ifadesi olarak gren sosyolojik ide
alizmin bir biimi olarak grmek yanl olacaktr. 1937 ylnda
Eylem, normatif ve koullu olmak zere iki deiik unsur d
zeni arasndaki gerilim durumunu ierir biimde dnlme
lidir diye yazar. Sre olarak eylem aslnda koullu unsur
larn normlara ballk ynnde deime srecidir. Normatif
boyutun gz ard edilmesi yararcla yol aar; eylemin nesnel
35 A.g.e., II, s. 732; aynca bkz. I, s. 43 ve sonras.
36 D. Lockwood, Solidarity and Schism (Oxford, 1992), s. 7-8.
37 Parsons, Social System, s. 36-7.
38 Alnt Gouldner tarafndan yaplmtr, Corning Crisis, s. 163 n. 27.

358

koullanndan kurtulmak da idealist kkencilik adn verdi


i eye neden olur.39 kinci Dnya Savanm ardndan Parsons,
zellikle, toplumlann kendilerini srdrmelerini ve nesillerini
devam ettirmelerini salayan sistematik zelliklerini zmle
yerek salam bir toplum kuram kurmaya alt. Bu odak kay
masnn, insan eyleminin niyete dayanan karakterini ve neden
sel srelere indirgenemeyiini vurgulayarak Weberi ve Alman
neo-Kant gelenei izleyen Parsonsun nceki yazlarndan ne
lde kavramsal bir kopuu temsil ettii konusunda yorum
cular ikiye ayrlr.
Aslnda Parsonsun sava sonras yazlan, kavramsal olarak
rollerin yeniden dalmn ierir, bunlann hepsi de The Structure o j Social Actiorda tanmlanan sorun durumuyla anla
lr bir iliki kurar: yani, toplumsal dzenin varlm hangi ey
lem kuram aklayabilir? Toplumsal sistemlerle giderek daha
ok ilgilenmeye balamas, bu soruna toplumlann (baka ey
lerin yannda) toplumsal yaplarn karmak bir ifadesi olduklan olgusuyla tutarl bir biimde yant verme giriimini yans
tr (Parsonsun metodolojik bireycilie zaman yoktur). Btn
farkl eitlerinde geerli olan ey vurgulanan kuram anlay
dr. 1930lu yllardan sonra Parsons dnyay yaama biimi
mizi o dnyay aklamak iin gereken analitik kavramlardan
ayrmad savyla hi durmadan ampirizmi eletirir. Kuramn
bylesine ayrcalk kazanmas sosyolojinin profesyonelleme
si iin bir stratejiyi yanstr: disiplinin geliimi ampirik ara
trmann farkl biimleri tarafndan harekete geirilmek yeri
ne, aratrmaya uygun rehberlik yapabilecek salam kavram
larn oluumuna dayanr. Parsonsun titizlikle eski bir teknik
dil kullanma eiliminde olmas, ounlukla deneyimsiz okur
iin yazlarn anlalmas g hale getirse de byk olaslk
la kuramsal fizii model alan bu toplumsal aratrma anlay
yzndendir.
The Social System (1951) Parsonsun kendisinin yapsal ilevselcilik adn verdii eyin ilk kez tam olarak ifade edil
mesini temsil eder. Parsons toplumsal bir sistemi bir birey
39 Parsons, Structure, II, s. 732.

359

sel oyuncular okluunun etkileim rntlerinin srmesine


ya da bunlarn dzenli deiim srelerine gre eylem unsurla
rnn rgtlenme biimi olarak tanmlar. nsan eyleminin tek
sistematik zellii bu deildir: teki iki zellii ise bireysel
oyuncularn kiilik sistemleri ve onlarn eylemlerinde var olan
kltrel sistemdir.40 (Parsons daha sonra drdncy, yani
davransal organizmay da ekler.) Toplumsal sistem bu ne
denle insan etkileimlerinin istikrarl bir biimde nasl btn
letirilecei sorunu ile ciddi bir biimde ilgilenir. Toplumsal et
kileimin belirli bir rnts, oyunculara verilen zel gler ve
dllerden oluan farkllam rol yapsn ierir.
yleyse zel bir toplumsal sistemin farkl dlleri ile bir
likte yeniden remesi nasl gvence altna alnabilir? Bir et
kileim sisteminin istikrarl hale getirilmesi iin temel koul
oyuncularnn karlarnn ortak bir deer ynelim standartla
r sistemi ile uyum iinde olmasdr. Bu standartlar eylemle
rin amalarn tanmlamak iin zel bir yol sunarlar ve daha da
belirgin olarak oyuncuya meru olarak oynamay umaca rol
lerle ilgili bir dizi beklenti sunarlar. Bunlar kltrel sistemden
kaynaklanr ama toplumsal istikrar onlarn kurumsallamas
na dayanr. Parsons rol-tammmn rnt deikenlerinin
ayrntl bir snflandrmasn yapar ama yalnzca iki rnt
deikeninin - Evrensellie kar Tikellik ve Baarya kar
Atfetme- dnm olan aslnda tarihsel olarak iki nem
li deer-ynelimi bilekesi olduu sonucuna varr. Bunlardan
ilki toplumsal rollerin merulatrlmas ile ilgilidir - bunlar
bilimsel aklsallk ya da insan haklar gibi evrensel olarak uy
gulanabilir standartlar tarafndan m, yoksa belirli bir toplu
ma zg gelenekler tarafndan m merulatrlr? kinci ola
rak, toplumsal roller oyunculara atfedilen stat temeline g
re, anne babalarndan kendilerine kalan konumlar araclyla
m doldurulur, yoksa birey toplumda kendi yeteneklerini yan
stan baarlara uyan bir konuma meru olarak gelmek isteye
bilir mi? Parsons bilinen toplumlarn byk ounluunun
Tikellik-Atfetme rnts rnekleri olduunu syler; mo40 Parsons, Social System, s. 24, 6.

360

dern sanayi toplumlar, zellikle ABD, Evrensellik-Baar


rntsn rnekler.41
Bylesi deer-ynelimlerinin kurumsallamas, kltrel ve
sosyal sistemler arasndaki arayz noktasn temsil eder. Bun
larn her biri baka birine indirgenemez, ama toplumsal siste
min ilevsel zorunluluklarTnn gvence altna alnmas bun
larn ikisi arasnda minimum uygunluk derecesi olmasn ge
rektirir. Kltrn... dorudan kiilikleri kurar hale gelme
si, eylem kuramnn balca ilkesidir" der Parsons. Bu, norm
larn ve inanlarn bireysel oyuncular tarafndan iselletiril
mesi ile gerekleir. Sonu olarak: Ancak kurumsallam de
erlerin iselletirilmesi yoluyladr ki davrann toplumsal ya
pyla gerek bir gdsel btnlemesi gerekleir. Bu top
lumsallama mekanizmalar, bireylerin meru olarak edinme
yi umacaklan toplumsal rollere ynelik beklentilerini zellik
le bebeklik ve ocukluk dnemlerinde biimlendiren (toplum
srekli olarak byle eitilmeyen bebeklerin barbar istilas al
tndadr) kimi deer-ynelimi rntlerinin iselletirilmesi
ni... salayan evdeki, okuldaki vb. bir dizi renme sreci ara
clyla gerekleir.42
Toplumsallamann herhangi bir ksmi baarszl, oyun
cunun [ya da oyuncularn] bir ya da daha fazla kurumsalla
m normatif rnty hie saymaya gdlenme eiliminden
kaynaklanan sapmaya, etkileim sistem inin dengesinin
bozulmasna yol aabilir. Bu, dorudan bask yoluyla ya da
toplumun geri kalanndan yaltlm olduklar balamlar
da sapkn davranlarn kstl biimlerine izin veren ikinci
kurumlarTn geliimi yoluyla dengeyi yeniden kurmaktan so
rumlu olan eitli toplumsal kontrol mekanizmalarn artrr:
kumar ya da Amerikan genlik kltrnn ritelleri yaban
clamann ifade edilmesi iin bylesi koruma subaplannn r
nekleridir.43
Bu sapma zmlemesi, eletirmenlerin kimi zaman id
41 A.g.e., s. 3 8 ,6 6 - 7 ,1 8 1 ,1 8 2 ve sonras.
42 A.g.e., s. 34, 42, 205, 208-9.
43 A.g.e., s. 250, 360 ve sonras.

361

dia ettikleri gibi, Parsonsun toplumsal atmann varl


n gz ard etmediini ya da inkr etmediini gsterir. Top
luluun karlar ile bireysel yelerin karlar arasndaki
tam rtmenin gerekte elde edilmesi olas bir koul deil,
snrlayc bir durum olduunu aka ifade eder. Yine de
onun ilevsellii toplumlann kendilerini dengeleyen sistem
ler olduklarn varsayar: bu nedenle birbirine zt roller iin
de karlkl ynelim srelerinin istikrar, etkileimin temel
bir eilimidir... ampirik bir genelleme deil, kuramsal bir var
saymdr" der. Toplumlar tanmlar gerei istikrar konumuna
gelme eilimindedirler. Bu nedenle sapma, ona kar gelme ve
onu ierme etkisi yaratan toplumsal kontrol mekanizmalar
n harekete geirir. Sapmann ve toplumsal gerilimlerin var
l toplumsal yaamn kurucu unsurlar deil, ikincil olgular
dr. Marxm yapsal elikilerin ve snf mcadelesinin toplum
sal deiimden sorumlu olduu inancnn tersine, gerilim tek
bana balca itici g deildir.44 rnein Parsons 1950li yl
larda McCarthyci cad avlarnn en iyi, toplumumuzun deri
ninde yatan deiim sreleriyle birlikte ortaya kan gerilimlerin, yani ABDnin hem bir sanayi toplumuna hem de kre
sel bir sper gce dnmnn belirtisi olarak anlalaca
n savunur.45
Parsonsun toplumsal olann ilevsel olarak anlalmasna
olan ballnn ls The Social System1den [Toplumsal Sis
tem] sonraki yazlarnda grlr. Bu nedenle C. Wright Millsin Amerikan toplumunun irket zenginlerinden oluan g
sekinleri ve asker ve sivil brokrasiler tarafndan ynetildi
i savna hem ampirik adan yanl, hem de kavramsal adan
kusurlu olduu gerekesiyle kar kar. Mills sfr-toplam
g kavramna, yani tekiler zerindeki gce dayanr. Ann
bir sistem iindeki gc, zorunlu olarak ve tanm gerei, Bnin
aleyhinedir. yleyse kamu kuramlarndaki ve zel kuramlar
daki brokratlarn daha fazla gc varsa, tekilerin daha az g
c olmak zorundadr. Bu g anlay, kendi tanmnn iine
44 A.g.e., s. 42, 42 n. 11, 481, 493.
45 T. Parsons, Politics and Social Structure (New York, 1969), s. 181.

362

atmay yerletirir: bylece toplu bir olgunun ikincil ve tre


tilmi zelliini merkez konuma karr. Bu toplu olgu as
lnda toplumsal ve politik atmalarn izlenmesi ile deil, or
tak hedeflerin baarlmas ile ilgilidir:
G toplumdaki genelletirilmi bir olanak ya da kaynaktr.
Blnmesi ya da datlmas gerekir, ama ayn zamanda re
tilmelidir ve hem kolektif, hem de datmsal ilevleri vardr.
G, genel bir kamu taahhdnn yapld ya da yaplabi
lecei hedeflerin elde edilmesi iin toplumun kaynaklannn
harekete geirilme yeteneidir. Bu her eyden nce, insanla
rn ve gruplann eylemlerinin harekete geirilmesidir, nk
toplumdaki konumlannm sayesinde bu onlar zerinde b a
la y c d r.46

Parsons, bu g anlayn, toplumsal sistem kuramn iyi


letirme abasnn bir paras olarak gelitirir. Economy and Societyden [Ekonomi ve Toplum] (1956) sonra toplumsal siste
min farkllaarak drt alt-sisteme ayrtn savunur: ekono
mi, devlet ynetimi, kltrn eylemi yneten deerleri sala
d rnt sreklilii ve btnleme iin gereken norma
tif dzen yani toplumsal topluluk.47 Bu nedenle devlet yne
timi, analitik olarak tanmlanan, toplumun ilevsel bir altsistemidir. Onun deer-referans verimliliktir, ekonomininki ise yarardr. kisi de ilgili deerlerin lmn sunan ge
nelletirilmi bir ara ierirler: ekonomide para, devlet yneti
minde g. Parsons bu karlatrmay yle ileri gtrr ki (al
tn standard gnlerinde olduu gibi) altnn normalde kat
la ve krediyle ilem yapan parasal sistemlerin nihai birletiri
cisi haline gelmesi gibi, kuvvet de siyasi iktidar alannda veri
lecek onay destekler. yleyse kuvvet en bata nihai caydr
c olarak nemlidir. Kuvvet, kurumsallam bir dzene daya
nan verimlilik aralarnn gvensiz ya da baarsz olduu cay
drma balamnda isel olarak en etkili olduu varsaylabile46 A.g.e., s. 199, 200.
47 T. Parsons, The System o f M odem Societies (Engelwood Cliffs, NJ, 1971), s. 11,
tablo 2.

363

cek ... aratr. Altn gibi her zaman vardr, ama istikran sala
mak iin kriz dnemleri dnda nadiren kullanlr.48
Farkllama kavram da Parsonsun toplumsal deiim kura
mnda nemli bir rol oynar. The Social System adl kitabnda
yle der: u anki bilgi durumunda bir btn olarak toplum
daki deiim srelerinin genel bir kuramna sahip d e iliz49
Ama 1960l yllara gelindiinde yalnzca toplumsal deiime
deil, ayn zamanda toplumsal evrime ilikin bir kuram su
nuyor: Sosyo-kltrel evrim, organik evrim gibi, deiim ve
farkllama ile zamanla basitten daha karmaa doru ilerle
di. Weberin anti-natralizmini nceden kabul etmi olmas
nn tersine Parsons imdi insan, yaam-srecine uygun ge
nel bir erevede dzgn olarak incelendiinde organik dn
yann ve insan toplumunun iinde olarak grr. Farklla
ma srecini vurgular. Toplumda tek bir, greceli olarak iyitanmlanm bir yeri olan bir nite, alt-sistem ya da niteler
ya da alt-sistemler kategorisi daha geni sistem iin hem yap
s bakmndan hem ilevsel nemi bakmndan farkllaan (ge
nellikle iki) nitelere ya da sistemlere ayrlr.50 rnein Sana
yi Devriminin anahtar, iin, bulunduu dank ortamdan
farkllamasnda yatyordu. Bu farkllama, i rol komp
leksini aileninkinden ayrmay ve i hareketliliini artrma
y ieriyordu.51
Parsons, devlet ynetimini farkllama noktas olarak grr,
ama bu srecin btn teki alt-sistemler asndan anlam var
dr. Farkllama genellikle uyumlu hale getirici ykseltm eyi
ierir, buna gre ekonominin znelerin ihtiya ve isteklerini
gidermek konusundaki artan yetenei araclyla yeni yaplar,
eskilerine gre ilevlerini daha etkili bir biimde yerine getirir
ler. Toplumun normatif dzeninin de deimesi olasdr: daha
farkllam roller sistemini btnletirmek iin uzmanlam
48 Parsons, Politics, s. 3 5 4 ,3 5 5 , 365-6.
49 Parsons, Social System, s. 537.
50 T. Parsons, Societies: Evolutionary and Com parative Perspectives (Englewood
Cliffs, NJ, 1966), s. 2, 22.
51 Parsons, System, s. 77.

364

ilevsel yeteneklerin daha ayrm yapsal niteler iinde atf


tan kurtarlmas gerekir. Son olarak, yeni yapnn daha kar
mak olmas onun deer-rntsnn, alt-nitelerinin daha
geni hedef ve ilevler eitlerinin merulatnlmas iin daha
yksek bir genellik dzeyinde ifade edilmesinin gerektii an
lamna gelir.52
Artk bunlarn hepsi olduka tamdk hale geldi. Spencer,
modern Avrupa ve Kuzey Amerikadaki sanayi toplumlarnda doruk noktasna ulaan ilerici farkllama sreci olarak bir
toplumsal evrim kuram gelitirdi (bkz. blm 5.2); bu kuram,
Durkheima zellikle Division o f Labourdaki sorun-durumunun nemli bir boyutunu sundu. Tam daireye artk ulam gi
biyiz. Bu durum zellikle ironiktir nk The Structure o f So
cial Action, bilindii zere, Crane Brintondan bir alntyla ba
lar: Spencer imdi kim okuyor?53 Gouldnerin gzlemledi
i gibi, 1960l yllarda bu soruya verilecek yant Parsonsun
kendisidir.54
Elbette ki Parsonsun sonraki evrimsel toplum kuram,
Spencer sosyolojisinin basit bir tekrar deildir. Onunki ya
rarc gelenein son temsilcisi olarak grd Spencerm bun
dan kaynaklanan kmazlarndan tam olarak kanmak ama
cyla kurulmu bir eylem kuramnn geliimidir. Kendini sr
dren sistem kavramn kendinden nceki sosyologlara deil,
biyolojiye borludur. Ayrca, kltrel sistem ile toplumsal sis
tem arasnda yapt ayrm, onun toplum kuramna ayrt edici
bir gerilim katar. Toplumsal btnlemenin ve toplumsalla
mann temelini oluturan normlarn temelini oluturan deer
ler, toplumsal sistemin dndan kaynaklanr. Habermasm be
lirttii gibi, bu durum onun Kant deerler ve olgular ikili
ini sistem ilevselliine tamasn mmkn klar.55 Kendin
den nceki Weber gibi, Parsons da nihai deerlerin aklc ola
rak gerekelendirilmesinin imknszln temalatrm olsay
52 Parsons, Societies, s. 22, 23.
53 Parsons, Structure, I, s. 3.
54 Gouldner, Coming Crisis, s. 357.
55 J. Habermas, The Theory o f Communicative Action, U (Cambridge, 1987), s. 226.

365

d toplumlar zerine, onlarn aklc olarak savunulamayacak


deerler kmelerine bamllklarm vurgulayan ok farkl bir
bak sunabilirdi.
Bu haliyle Parsonsun toplumsal evrim deerlendirmesi, mo
dern Batl toplumlar znde yararl olarak grd, tarih
sel bir srecin doruk noktasna ulamas olarak betimlemeye
odaklanr. Parsonsun farkllama anlay, geliim eiliminin,
The Social Systemde sanayi toplumlarnm, zellikle ABDnin
temel zellii olduunu iddia ettii Evrenselci-Baan rnts ynnde olduu anlamna gelir. teki toplumlara ge
lince, eylem sistemi olduka ilkel olduu srece ... toplum
sal, kltrel ve kiilik dzeylerinde olduka farkllam am
olacaktr.56 lkel danklk dndaki hareketten korkmam
za gerek yoktur. Weber aklclamann tehlikelerini abartmi
tr: ana eilim aslnda artan brokrasi ynnde deil... birlikilik ynndedir. Modem liberal demokrasilerin gcn me
ru olmayan biimlerde younlamasn nleyen olduka oul
cu yaplan vardr. Bu arada: Modem toplumsal geliimin ana
yn esasen yeni bir tabakalama rnts dorultusundadr.
Artk eitsizlikler atfedilen statlere dayanlarak gerekelendirilemez. Yeni eitlikilie gre eitsizlikler ancak bir sistem
olarak anlalan toplum iin ilevsel olduunda merudur. Aynca, modernleme ynndeki bu eilim artk dnya apnda
yaygnlamtr.57
Parsonsun ilevsel sosyolojisi Akinal Thomas tarafndan 13.
yzylda oluturulan byk teolojik sistemi anmsatr. Akinal Thomas, Teslis gibi dogmalar ieren Hristiyanlk retisinin
temelini savunmak iin ince ayrmlar yapm ve kimi zaman
aydnlatc savlar gelitirmiti. Benzer biimde Parsons da mer
kezinde sert bir akld tabaka olan bir dizi karmak kavram
ve nerme gelitirdi. Bu yalnzca toplumsal sistemin ilemesi
iin dayand deerlerin kltrel sistem tarafndan retilen ve
rili eyler olmasndan kaynaklanmaz. Parsonsun evrimsel ku
ram rtk bir ereksellik ierir. Stephen P. Savage yle yazar:
56 Parsons, Societies, s. 33.
57 Parsons, System, s. 116, 119, 137.

366

Sosyo-kltrel evrim toplumsal ilikilerde artan bir verimlilik


srecinden daha da fazlasdr - bu geliimsel bir sretir ... Bu
hayvani bir varolutan ... insan varlnn en yksek noktas
na -Batl toplumlardaki sosyo-kltrel rgtlenme biiminegeitir.58 yleyse Parsonscu sosyolojinin Amerikal modern
leme kuramclarnn yeni bamsz olan lkeleri Batl bir ge
liim modeli almaya ikna etmeye altklar kavramsal ere
veyi sunduuna phe yoktur. Weber modernliin oluumunu
kt bir eyler olacana ilikin derin nsezileriyle incelemi
ti, Parsons ise imdi arkamza yaslanp yolculuun tadn kar
mamz neriyordu.

10.3. Umutsuz eletiri: Frankfurt Okulu


Parsonscu sosyoloji 1950li ve 1960l yllarda byk bir ulus
lararas etki yratt. Alvin Gouldner altmlarn sonunda y
le yazar: Parsons, herhangi bir ulusun bir akademik sosyo
logundan daha ok dnya ahsiyetidir.59 Stats hi kuku
suz bir bakma ABDnin uluslararas devlet sisteminde nc
g olarak yeni elde ettii konumunun bir sonucuydu. Ayrca,
yzyln ortalarndan itibaren, geni ve zengin Amerikan ni
versite sistemi Bat entelektel yaam zerinde artan bir e
kim gc yaratmaya balad (yine de paradoksal olarak bu o
unlukla ithal edilen kuramlarn gelitirilmesi biimini ald).
Her durumda Parsonsun modernliin yrngesine ilikin te
mel olarak iyimser gr, beklenmedik bir zenginlik ve istik
rar yaayan toplumlarm gerek deneyimlerinden destek bek
leyebilirdi.
Bu, yapsal ilevsellie hibir zaman meydan okunmad an
lamna gelmez. Amerikan sosyolojisi iinde bile muhalifler var
d. Bu nedenle metodolojik bir bak asndan Robert K. Merton ilevsel zmlemenin hrslarn belirtmeye ve dolaysyla
onlar dizginlemeye alt; ayrca orta derecedeki kuramlar
adn verdii eylerin -ampirik aratrmalara rehberlik etmesi
58 S. P. Savage, The Theories ofT alcott Parsons (Londra, 1981), s. 232-3.
59 Gouldner, Corning Crisis, s. 168.

367

iin oluturulan kuramlarn- Parsonscu byk kurama gre so


nu elde etmesi olaslnn daha yksek olduunu savundu.60
Kendini gl bir biimde Poplistler ve Kararszlar gibi Ame
rikal radikal hareketlerle zletiren Teksasl bir tara isyanc
s olan C. Wright Mills, The Sociological Imagination [Toplum
sal mgelem] (1959) adl kitabnda, Parsonsun anlalmas g
laf kalabaln aalad ve The Power Elite [iktidar Sekinleri]
(1956) gibi kitaplarnda ABD toplumuna zg eitsizlik ve ya
banclama olarak grd eye kar bir sava at.
Ne var ki Altn Byme anda barl ve mutlu bir dnem
yaayan Batl toplumlara ynelik en sistematik eletiri baka
bir yerden geldi. Marksist kuram tuhaf bir biimde ve elveri
siz koullarda srdrmeye alan bir grup Alman entelekte
line verilen toplu isim Frankfurt Okuludur. Bu okul, 1923 y
lnda Frankfurt niversitesinde kurulan Toplumsal Aratrma
Enstitsnde ortaya kt. Mali kaynaklan zengin bir tahl tc
carnn olu olan Felix Weilden geldi (uzun yllar boyunca).
Weil daha sonra kendisinin 1920li yllann balannda bir sa
lon Bolevii olduunu syledi; Enstitnn kuruluu Marksizmin deiik eitlerinin -Sosyal Demokrat ve Komnist Par
tilerin ve Hegelci Marksizmin sapkn biimlerinin birbirine
kart Ortodoksluklarnn- Weimar entelijensiyasnm nemli
bir blm zerindeki etkisini yanstyordu. Enstitnn ilk di
rektr AvusturyalI iktisat ve tarihi Cari Grnburgdu. Ha
ziran 1924teki al treninde iyimser Kautskyci belirlenim
cilie balln ifade etti ve kendinin oluan dzenin sosya
list bir dzen olacana, kapitalizmden sosyalizme doru gei
in ortalarnda olduumuza ve sosyalizme doru artan bir hz
la ilerlediimize tamamen ve bilimsel adan ikna olmu olan
larn arasnda olduunu syledi.61
Grnbergin direktrl dneminde Enstit geni biimde
ortodoks Marksist karakter tayan aratrmalar yapt. Enstit
60 R. K. Merton, Manifest and Latent Functions ve Sociological Theories of the
Middle Range, Social Theory and Social Structure iinde (New York, 1968).
61 Alnt R. Wiggershaus tarafndan yaplmtr, The Frankfurt School (Cambrid
ge, Mass., 1994), s. 13, 25.

368

alanlar arasnda, kriz kuram zerine yazlan nemli bir ese


rin yazan olan iktisat Henryk Grossman ve 1920li yllarda ve
1930lu yllann balannda Alman Komnist Partisinin (KPD)
etkin bir yesi olan Oryantalist Karl Wittfogel de vard. Enstitnn karakteri Grnbergin fel geirerek bir ey yapamaz ha
le gelmesinin ve 1930 ylnda direktrle Max Horkheimerm
getirilmesinin ardndan kkten biimde deiti.62 Deiim iki
boyutta gerekleti.
ncelikle bir filozof olarak Horkheimer, Enstity zihinsel
adan yeniden ynlendirdi. Ocak 1931 ylndaki al konfe
ransnda belli toplumsal gruplara, zellikle de ii snfna y
nelik toplu aratrmalar program yrtlmesini nerdi, bylece akl ve tarih arasndaki iliki sorunu da aydnla kavu
mu olacakt. Bu toplumsal incelemede felsefi yap ile ampirik
aratrmann yan yana olmasnn yannda planl alma dik
tatrln de getirecekti.63 Martin Jay u gzlemde bulunu
yor: Tarihinin ilk yllarnda Enstitnn ncelikli olarak bur
juva toplumunun sosyo-ekonomik altyaps ile urat syle
nebilirse, 1930dan sonraki yllarda da asl ilgisi kltrel stya
ps olmutur.64 Kltrel sorularla bylesine ilgilenilmesi, Ens
titnn psikanalize akl ve Marx ve Freudun dnceleri
ni btnletirmeye ynelik eitli giriimleri ile ilgilidir. ki sa
va arasndaki yllarda tekiler benzer biimde dnyorlar
d -rnein (ok farkl biimlerde) Troki, Wilhelm Reich ve
Andr Breton- ama Frankfurt Okulu, tarihsel materyalizm ile
psikanalizin grnte ok farkl kavramsal yaplarm sistema
tik olarak birbirine balayan ilk giriimdir.
Horkheimerm liderlik varsaym da Enstitnn ii hareke
tiyle olan ilikisinde bir deiiklii ifade etti. O zamana kadar
62 Max Horkheimer (1 8 9 5 -1 9 7 3 ): Stuttgardda zengin bir Yahudi tekstil re
ticisinin olu olarak dnyaya geldi; Frankfurt niversitesinde felsefe oku
du; Frankfurt niversitesinde Sosyal Felsefe Profesr olarak alt, 19303; 1949 ylnda krssne geri arld; Frankfurt niversitesi Rektr oldu,
1951-3; 1959 ylnda emekliye ayrlmasnn ardndan svireye yerleti.
63 M. Horkheim er, B etw een P hilosophy and S ocial Scien ce, ed. G. F. Hunter
(Cambridge, Mass., 1995), s. 11
64 M. Jay, The Dialectical Imagination (Londra, 1973), s. 21.

369

Enstit, uluslararas Komnist hareketin ok geni bir anlam


da yolda olmutu. alanlarnn birou Alman Komnist
Partisinin ya da muhalif Komnist gruplarn yesiydi. Kimileri
eylemciydi: 1931 ylnda Wittfogel aratrmalarm brakp Nazilerin iktidara geliini engelleme amacyla kendini politik a
lmalarn iine att. Horkheimer da en azndan 1930lu ylla
rn sonlarna kadar bu Moskova yanls politik sempatiyi pay
layordu. 1930 ylnda Rusyadaki olaylar ... korkun adalet
sizlikleri yenmek iin yaplan strap verici giriimlerin devam
dr diyordu.65 Ama yine de sistematik olarak Enstity rgtl
solun btn kurulularndan uzak tutmaya ve yaptklarn ta
mamen akademik bir i olarak gstermeye alyordu. Mark
sizm ad bile sansrlenerek Eletirel Kuram olarak adland
rlyordu.
Marksizmin akademide yeniden konumlandrlmas temel
bir kaymay temsil ediyordu. O zamana kadar nc Marksist
entelekteller tipik olarak politik hareket iin almlard: bu
rnein Kautsky, Lenin, Luxemburg, Troki, Lukcs ve Gramci iin geerliydi. Bu durum ksmen de olsa niversitenin so
la kar ayrmclnn bir sonucuydu (bu nedenle Robert Mi
chels Marksist olduu dnemde Almanyada akademik bir ko
num elde edemedi), ama daha da temelde, Marxin politik uy
gulamadan uzak, dnceye dayanan kuram anlayn redde
diini yanstyordu. Perry Anderson, Horkheimerm Enstitye
temel olarak akademik bir kimlik verme giriimini daha evren
sel bir srecin, ii snf hareketinden kopan ve akademik filozoflarca ynlendirilen Batl Marksizmin ortaya knn be
lirtisi olarak grr: kinci Dnya Savandan sonra ... Mark
sist kuram neredeyse tamamen niversitelere, d dnyadaki
politik mcadelelerden kaanlarn ya da srlenlerin alanlar
olan niversitelere gmt.66
Anderson bu geliimde politik balamn nemini vurgu
lar: Batl Marksizmin gizli zellii bu nedenle yenilgi r

65 Alnt Wiggershaus tarafndan yaplmtr, Frankfurt School, s. 63.


6 6 P. Anderson, Considerations on Western Marxism (Londra, 1976), s. 59-60.

370

n olmasdr. 67 Rus Devriminin yaltlmlg Bolevizmin Stalinizme dnmn salad. 1920li yllarn sonlarna gelin
diinde Marksizm, Sovyetler Birliinde zihinsel eletirel in
celeme olarak artk izlenemiyordu, Marksizm-Leninizm
biiminde devlet ideolojisine dntrlmt. Bu arada,
1930lu yllarda Avrupa soluna bir dizi byk yenilgi damgas
n vurdu: Nazilerin 1933 ylnda iktidara gelmesi; 1934 yln
da Avusturya ii hareketinin datlmas ve spanya I Savainda Franconun zaferi (1936-9). Bu olaylar Enstit yeleri
iin moral bozucu bir deneyimden daha fazlasn ifade ediyor
du. Hepsi Yahudiydi: bu nedenle faizmin baars en lm
cl tehditlerden birini oluturuyordu. Srgne gitmeye zorla
nyorlard. Horkheimer Mays 1934te New Yorka tand ve
orada Columbia niversitesi ile gevek bir ba kurarak Enstity yeniden kurdu.
Horkheimerm durumunda Nazilerin ve mttefiklerinin za
ferlerinin yaratt doal korku neredeyse patolojik bir biim
ald. New Yorka yerlemesinden ksa bir sre sonra yle yaz
d: burada her ey benim dndmden daha da kt. Eko
nomik durumun arlamasnda hzl gelimeler beklemeliyiz.
Tam olarak buna dayanarak Kanaday tanmak istiyorum.68
kinci Dnya Savanm kmasnn ardndan Los Angelesa,
Avrupa dram sahnesinden daha da uzaa tand. Rolf Wiggershaus, Frankfurt Okuluna ilikin byk tarih kitabnda,
Horkheimerm, aratrmalarn rahat ve gvenli bir ortamda
yrtebilmek iin Weilin giderek azalan sermayesini koruma
takntsn belgelemitir.
Bat Kysna yapt bir inceleme gezisinin ardndan Hork
heimer yle yazar: Btn yolculuk boyunca hep gzlerimin
nne geldi durdu: Para en iyi koruyucudur, para en iyi koru
yucudur, para en ...69 Bu taknt, onun mali patronluuna da
yanan ve sunduu esiz entelektel ortamdan yararlanmak is
67 A.g.e., s. 42. '
68 Pollocka mektup, 27 Mays 1934, alnt Wiggershaus tarafndan yaplmtr,
Frankfurt School, s. 143.
69 Lowenthala mektup, 25 Temmuz 1940, a.g.e.de alnlanmtr, s. 250.

371

teyen srgndekilerden oluan Enstitnn teki yelerini s


rekli olarak ynlendirmesine yol at. Kimilerine dk maa
lar veriliyordu ya da atlmlard; tekilerse bl-ve-ynet stra
tejisinin kurbanlarydlar. Horkheimer rnein srekli ola
rak Adomo ve Marcuseu birbirine kar oynad ve uzun s
ren dmanlklar yaratlmasn salad.70 Bu patolojik rkeklik
onu yaratan eyden daha uzun srd: Horkheimer, 1950li yl
larn sonlannda Frankfurt niversitesinin nde gelenlerinden
biri olarak muhafazakr Bat Almanyaya tamamen yerletiin
de Adomonun (ok daha zeki olmasna ramen hep Horkheimerm dncelerine raz oldu) Jrgen Habermasm The Struc
tural Transformation o f the Public Spheree [Kamusal Alann Ya
psal Dnm] dnecek olan aratrmasnn danmanl
n yapmasn engelledi, nk Habermasn fazla sol-kanatta ol
duunu dnyordu.
Korku ve srgnn yaratclk nnde mutlaka engel olu
turmas gerekmez. 1640l yllarn ngiliz Devrimi ile kar
karya kalan korkak Hobbes, Fransaya kam ve bir baya
pt olan Leviathan yazmt. 1930lu ve 194-0h yllarda Frank
furt Okulunun entelektel baans olaanstyd. Ben bura
70 Theodor Wiesengrund-Adomo (1903-69): Frankfurtta Yahudi bir arap tc
carnn ve Katolik bir opera arkcsnn (daha sonra annesinin soyad Adornoyu kulland) olu olarak dnyaya geldi; Frankfurt niversitesinde okudu;
Viyanada Alban Berg ve Eduard Steuermann ile birlikte mzik bilimleri zeri
ne alt (burada ayrca Schoenbergin evresinin bir yesiydi), 1925-8; Frank
furt niversitesine Olaanst Felsefe Profesr olarak atand, 1931; Nazilerin iktidara gelmesinden sonra Oxford Merton Kolejinde babasnn bir arka
da olan Keynesin yardmlar sayesinde aratrma grevlisi olarak kabul edil
di; New Yorka tand, 1938; artk resmen Enstitnn bir yesiydi; Frankfurta
geri dnd, 1949; ancak 1957 ylnda muhafazakr akademisyenlerin sert dire
nii krldktan soma tam zamanl felsefe ve sosyoloji hocalna getirildi.
Herbert Marcuse (189 8 -1979): Berlinde Yahudi bir inaat teknisyeni ve
mimarnn olu olarak dnyaya geldi; 1918 Devrimi srasnda Berlindeki As
ker Konseylerinde etkin grev ald; Berlin ve Freiburg niversitelerinde felse
fe okudu; Being and Time okuduktan sonra Heidegger ve Husserlla almak
iin 1929 ylnda Freiburga dnd; Aralk 1932de Almanyadan ayrld; 1933
ylnda Enstitye katld; 1934 ylnda ABDye yerleti; Horkheimer ve Adomo
tarafndan yava yava Enstitden uzaklatrlmasndan sonra Stratejik Ara
trmalar Brosunda (CIAden nceki yap) alt, 1942-50; savatan sonra Al
manyaya dnmedi; Brandeis niversitesinde hocalk yapt, 1954-65; Califor
nia niversitesi, San Diegoda geici grevlerde bulundu, 1965-70.

372

da nemli birka tema zerinde duracam. Horkheimerm li


derliindeki Enstitnn kuramsal k noktasn Lukcsn
Tarih ve Snf Bilinci (bkz. blm 9.1) adl eseri sundu. Te
mel makalesi eyleme ve Proletaryann Bilinci Marksist fel
sefenin ana felsefe akm gibi byk bir gelimilik dzeyine
ulamasnn mmkn olduunu gsterdi. Aynca yeni bir
zmleme stratejisi de sundu, buna gre burjuva toplumu, eylemenin yaps tarafndan birletirilen bir btncllk ola
rak grlyordu: toplumsal yaamn btn zellikleri kapita
list retim biiminin merkezinde yer alan iinin pazarlanabilir bir nesneye dnmnden kaynaklanan meta fetiizmini
yanstyordu.
Lukcs, Komnist hareketin bir paras olarak kalabilmesi
iin bu stratejiyi terk etmeye zorland. 1925 ylnda Viyanada
bulutuklarnda Adomoya nc Enternasyonal ile at
masnda muhaliflerinin hakl olduunu, ama somut olarak ve
diyalektik adan onun diyalektie mutlak yaklamnn art ol
duunu syledi.71 Ama Adomo ve Benjamin gibi sol kanatta
ki Weimar entelektellerini bylesine byleyen mutlak diya
lektik projesi nasl izlenecekti?72 Bu, Frankfurt Okulu iin iki
zel sorun yaratt.
lk olarak Lukcsa gre toplumsal btnclln birlii, ta
rihin zde zne-nesnesi olan proletaryann rolne balyd.
Ama klasik Marksizmin temel dncelerinden biri olan ii s
nfnn toplumsal kurtuluun znesi olduu dncesi, Frank
furt Okulunun dnceleri arasnda yer almaz. Horkheimerm
1920li yllarda ve 1930lu yllarn balarndaki dncelerini
zetleyen Wiggershaus yle yazar:
71 Adomodan Kracauere, 17 Haziran 1925, alna Wiggershaus tarafndan yapl
mtr, Frankfurt School, s. 76.
72 W alter Benjamin (1892-1940): Berlinde zengin bir Yahudi resim tccarnn
olu olarak dnyaya geldi; Freiburg, Berlin, Mnih ve Bern niversitelerinde
okudu, 1912-20; genlik hareketinde etkin rol ald; hazrlad Habilittionsschrift (Almanyada niversite hocas olabilmek iin gereken doktora sonras te
zi) Frankfurt niversitesi felsefe fakltesi tarafndan reddedildi; yazar ve evir
men olarak yaad; 1933 ylndan sonra Parise tand, orada Enstitnn yan
yesi oldu; 1940 Eyllnde Vichy Fransasndan Ispanyaya kamaya alr
ken Portbouda intihar etti.

373

Horkheimerda eksik olan ey Marx ve Lukcsn cesur ku


ramsal yaplar ve proletarya snfnn kendi bana bir snf
olabilmek ve yabanclam bir biimde uzun zamandr yapageldii eyi, yani toplumun yeniden remesini salamay, z
gvenle ve kendi liderlii altnda srdrebilmek iin tarihin
geliimi tarafndan harekete geirildiine ynelik inanlary
d. Horkheimerm vurgusu, sefalet iinde yaayanlarn maddi
egoizme hakk olduu ve koullarn daha yararl biimde ye
niden inas yoluyla maddi varln geliiminin dnyann en
nemli eyi olduunu dnmenin alaka bir dnce ol
mad ynndeydi... Sanki insan varlnn sonluluu ve ge
iciliinin anlalmasna tarihsel materyalist bir destek verili
yor gibiydi.73

Bu dnce biimi Lukcsc Marksizm yntemine ballk


anlamna geliyordu, ama Lukcsm klasik gelenekten miras al
d proletaryann z-kurtuluuna deil. Weimarin son gnle
rinde Enstit ii snf davranlarna ilikin bir aratrma yapt
ve Jayin belirttii u sonuca vard: Alman ii snf sa kana
dn iktidar ele geirmesine kar asker ideolojisinin iddia etti
inden ok daha az diren gsterecektir.74 Temel makalelerin
den biri olan Geleneksel ve Eletirel KuranTda (1937) Hor
kheimer, Marksist yntemin grece geleneksel anlay ile i
blmnn yaratt zihinsel paralanmay yanstan gelenek
sel kuramT karlatrr. Ama eletirel kuranTm, Lukcsm
savunduu gibi, basite ii snf bilincini ifade edebileceini
inkr eder:
Proletaryann durumu bile bu toplumda doru bilginin garan
tisi deildir. Proletarya gerekten de kendi yaamndaki sregiden ve artan bitkinlik ve adaletsizlik biiminde anlamsz
lk duygusuna kaplabilir. Ne var ki bu farkndalgn toplum
sal bir g haline gelmesini, proletaryaya hl tepeden dayat
lan toplumsal yapnn farkllamas ve yalnzca ok zel anlar
da alan kiisel [ve] snf karlar arasndaki kartlk nler.
73 Wiggershaus, Frankfurt School, s. 51.
74 Jay, Dialectical Imagination, s. 117.

374

Proletarya iin bile dnya yapay biimde gerekte olduundan


olduka farkl grnr.75
i snfnn Lukcs tarafndan ona verilen konumdan aa
bir konuma drlmesi ikinci bir sorun yaratt. Toplumun bir
btncllk olarak anlalmas Tarih ve Snf Bilincinde zde
zne-nesne olan proletaryann rolne dayanr. Bu mutlak z
nenin olmad bir durumda eletirel kuram yine btnclle
tirmek isteyebilir mi? Daha 1931 ylndaki al konferansn
da Adomo bylesi her tr btnclletirme tutkusunu reddet
ti: Zihin aslnda gerein btnclln retme ya da kav
rama yeteneine sahip deildir, ama ayrntlara nfuz etme
si, var olan gereklik kitlesini yalnzca kk apta yok etme
si mmkndr.76
Bu gr Benjaminin The Origin o f German Tragic Drama
[Alman Trajik Dramasnm Kkeni] (1928) adl eserinin Adorno zerindeki etkisini yanstr. Burada (iyice basite indirgeye
cek olursak) Benjamin zgrletirilmeyen, isel olarak para
l dnyada bilginin, ampirik olgulann, belirli gruplar ya da bi
imler etrafnda kavramsal olarak rgtlenmesini ierdiini sa
vunur. Bu gruplar filmlerdeki montaj almalar ya da Kbist
kolaj almalar gibi iler - bunlar dandan bakldnda im
gelerin rasgele bir araya getirilmesinden oluur ve bir ekil
de deneyimlerde olmayan bir dnce yaratmay baarrlar. Bu
tuhaf yntem anlay Benjamiriin neo-Kant felsefe, Yahudi
Mesih dncesi ve avangard Modemizmden yapt ona zg
sentezi yanstr. 1920li yllarn sonlarndan itibaren Tarih ve
Snf Bilincinden esinlenerek bu yntemi en yksek noktasn
da olan burjuva toplumunu anlayabilmek iin kullanr. Benja
min, kinci mparatorluk dnemindeki (1851-70) Parisi ince
ledii tamamlanmayan Passagen-Werkte geni bir olgu ve gz
lem koleksiyonunu dzenler. Sunduklar tamamen metalam toplum, Susan Buck-Morssun toplumsal dnyann yeni
den bylenmesi adn verdii durumu yanstan mitolojileti75 M. Horkheimer, Critical Theory (New York, 1972), s. 213-14.
76 T. W . Adomo, The Actuality of Philosophy, Telos, 31 (1977), s. 133.

375

rilmi gemi imgeleri ile yaylr.77 Bu diyalektik imgeler mu


laktr: hem var olan toplumun merulatnlmasna, hem de ta
rih ncesi insanlnn ilkel komnizminin hatralarn canlan
drmaya hizmet eder. Bu ikinci zellikleriyle devrimsel bir po
tansiyel tayabilirler.
Adomo birok biimde Habermasm Benjamiriin kurtarc
eletiri yntemi adn verdii yntemin derin etkisi altnday
d. Temel felsefi eseri olan Negative Dialectics'te [Olumsuz Di
yalektik] (1966) belirttii gibi, Hegelle doruk noktasna ula
an Alman idealist geleneinin, zde olmayan olarak nitelen
dirdii -birey, zel, maddi ve ampirik- eyin geerli olabile
ceini sistematik olarak reddettiine inanyordu. Bunun yeri
ne her ey mutlak, kendi kendini oluturan znelliin rnne
indirgenmiti. Lukcsm zde zne-nesne kavramnn Adornoya gre bu gelenekten kopu deil, onun devam olarak g
rndn anlamak zor deildir. Benjamiriin mikromantksal yaklam, kk ayrntlarla uramas, dnce ve ierii
arasndaki ilikiye alternatif bir model sundu; bu model, o ie
rii kavramsal olann meklendirilmesi biiminde bozmuyor,
zgr kalmasna izin veriyordu. Gruplar oluturularak hem var
olan toplumsal dnyann dmanca zellii gsterilebilir, hem
de gelecekte gerekleebilecek gerek anlamda uzlatrlm bir
durum yaratlabilirdi.
Ancak Adomo, Benjamiriin Passagen-Werk'in taslaklarnda
diyalektik imgeler kullanmasn, zellikle de kltrel ve ekono
mik olgular yan yana getirme eilimini eletirir. Adomo ak
bireysel zellikleri dorudan ve belki de nedensel olarak stya
pnn onlara karlk gelen zellikleriyle ilikilendirerek onla
ra styap alanndan materyalist bir tarz vermenin yntemsel
adan ansszlk olduu gerekesiyle buna kar kar. Kl
trel zelliklerin materyalist biimde belirlenmesi ancak btn
toplumsal sre araclyla yaplyorsa mmkndr.78 Benja
miriin teolojik yntemi bu nedenle baya bir materyalizme
77 S. Buck-Morss, The Dialectics o f Seeing (Cambridge Mass., 1989), s. 253.
78 Benjamine mektup, 10 Kasm 1938, E. Bloch vd., Aesthetics and Politics (London, 1977), s. 129.

376

yenik debilir. Bu tehlikeden kanmak iin Adorno, Lukcsc


btncllk ve uzlama kavramlarndan yararlanr. Alman idea
lizminin zdei geleneine kar kmasna ramen bunu ya
pabilir, nk meta fetiizminin etkisinin toplumu btncll
e dntrmek olduuna inanr. Bu nedenle yle yazar: B
tn varlklarn kavramsal uzlama kuramnda bile Hegel gerek
anlamda kesin bir ey olduunu ngrd... Dei-toku eylemi
deiilecek rnlerin edeerlerine, soyut bir eye indirgenme
si anlamna gelir.79 Mutlak Ideanm boulan z-kimlii, bu ne
denle mallarn deiiminin insan reticilerin katld somut et
kinlikleri soyut toplumsal emein miktarna dntrme bii
miyle rtr. Bu nedenle idealizmin btncl bir toplum anla
y sunmak iin Marksist kuramn kullanlmasna izin veren be
lirli bir tarihsel doruluu vardr.
Bu en azndan iinde nemli gerilimler barndran bir ko
numdur. Bunlar, Frankfurt Okulunun sonraki geliimi ile
aklk kazanr. Eyll 1939da kinci Dnya Savanm kmas
ve sonraki yaz Nazilerin Bat Avrupay ele geirmeleri bir d
nm noktas idi. Bu felaket ok daha bykt, nk bir s
re nce Hitler-Stalin saldrmazlk pakt imzalanmt: SSCBnin
anti-faist harekete ihaneti uluslararas sol zerinde ykc bir
etki yaratt. te bu balamda Benjamin Tarih Felsefesi ze
rine Tezlerini yazd; bu makalesinde aknlk iinde tek bir
felakete, gemie bakan, Cennetten gelen... bir frtmann
kurnazca gelecee srkledii tarihin meleini betimler. Bu
frtna bizim ilerleme adn verdiimiz eydir.80
Tezler tarihsel ilerleme dncesini, zellikle hem Kom
nist hem de Sosyal Demokrat partilerin faizme kar payla
tklar kaytsz belirlenimcilii sert bir biimde eletirir. Benjam inin kendisi, bir sre sonra Hitlerin B litzkrieg1ine kur
ban decek olsa da kendine zg devrimci sosyalizm anlay
n terk etmedi. Bu nedenle Tezlerin hazrlk materyallerin
de yle yazd: Materyalist tarih anlaynn temellerine nfuz
79 T. W. Adomo, Sociology and Empirical Research, Adorno vd., The Positivism
Dispute in German Sociology (Londra, 1976), s. 80.
80 W . Benjamin, Illuminations (Londra, 1970), s. 260.

377

etmek iin ey yaratlmaldr: tarihsel zamann sreksizlii,


ii snfnn ykc gc; bastrlanlarn gelenei.81 Tezlerde
devrimi, bujuva toplurtunun homojen, bo zamanna yap
lan ani bir akn, gemiteki smrlerin ve ilkel komnizmin
anlarnn var olan dzeni ykmak iin canlandnld gemie
doru bir sray olarak grr.82
Frankfurt Okulunun ekirdeine gre ise 1939-40 felake
ti, onlann Amerikan bak alarndan, grnr gelecekte top
lumsal dnm vaadine elveda deme ann ifade ediyordu.
1942 ylnda Benjamin iin hazrlanan zel bir an cildinde ilk
kez yaynlanan bir makalede Horkheimer ister Stalinci ister fa
ist olsun otoriter devletin, smry srdren bir temele
dayanarak Marxm piyasann anarisi adn verdii durumun
stesinden gelen bir tr devlet kapitalizmi olduunu savunur.
Gelecekte yaplacak herhangi bir toplumsal devrim ilerleme
nin daha da hzlanmas deil, ilerleme boyutundan niteliksel
bir sray olacaktr, nk dnya tarihi mantkl akn iz
ledii srece insan yazgsn tatmin edemez.83 Benjaminin di
yalektik imgeler kuram olmasa bile artk devrimin hibir top
lumsal dayana yoktur ve salt bir umuda indirgenmitir.
Bu umutsuz bak as Enstit yelerinin Los Angelesa ta
nmalar ile daha da iddetlendi. Frankfurt Okulu kente s
nan srgndeki Alman entelektelleri topluluunun bir par
as oldu. Pasifik Kayalklarnda yaayan Horkheimerm kom
ular arasnda Thomas Mann ve Leon Feuchtwanger gibi ro
manclar vard. Hollywoodun merkezi olan, bir sre sonra
Horkheimer ve Adomonun kltr endstrisinin bakenti
olarak nitelendirmeye balayacaklar gney Califomiaya din
lenmeye gelen 20. yzyln balarndaki Mitteleuropanm ola
anst gelimi entelektel kltrnn bylesi byk ince
likteki rnlerinde yer alan dncelerde anlatlamayacak l
81 Alnt R. W olin tarafndan yaplmtr, W alter Benjamin: An Aesthetic o f Re
demption (New York, 1982), s. 261.
82 Benjamin, Illuminations, s. 263.
83 M. Horkheimer, The Authoritarian State, ed. A. Arato ve E. Gebhard, The
Frankfurt School Reader iinde, (Oxford, 1978), s. 1 0 7 ,117.

378

de komik bir yan vardr. Onlar Los Angeles baya tketiciliin kabusu olarak yaadlar. Mike Davis sert bir biimde u
yorumu yapar:
Yerel uak fabrikalarnda sava srasnda yaanan karkl
a hi ilgi gstermeyen, yine Los Angelesn Merkez Bulvar
gettosundaki canl gece hayatn deerlendirmeye girimeyen
Horkheimer ve Adomo, bunun yerine, radyo jinglelannn ve
dergi reklamlarnn ynetiminde proletaryann dnya tarihin
deki grevini aile merkezli tketicilie hapseder grnen k
k ekirdek-aile kutularnn zerinde odaklandlar.84

Califomiada geirilen bu yllarn ana zihinsel rn olan ve


ortaklaa yazlan Dialectic o f Enlightenment [Aydnlanmanm
Diyalektii] (1947) adl eser ve yardmc metinleri nceki
Frankfurt Okulu zmlemelerini iki temel ynden radikalle
tirirler. ncelikle Horkheimer ve Adorno otoriter devletlerin
karakteristik zellii olan bireyi toplumsal olann iine hapset
me eiliminin liberal burjuva toplumlannda da olduunu sa
vunurlar. 19. yzyln rekabeti kapitalizminin bireysel znesi
artk yoktur. Ge kapitalizm onu am ve bilinli ve bilin
siz zihinsel yaamn dorudan kitle retim ve tketiminin kii
sel olmayan ritimlerinin ynetimine brakmtr. Bu iddia Hor
kheimer ve Adomonun kltr endstrisi -Alman entelekt
el geleneinin bak asna gre, anlamn yaratlmasnn mo
dem kitle iletiim aralar ile snai bir sre olmasn sembolize
eden elikili bir ifade- zmlemelerinde tam olarak gelitiri
lir. Kltr endstrisinde birey bir yanlsamadr, bunun nedeni
yalnzca retim aralarnn standartlamas deildir. Birey genel
olanla tam olarak zdelemeyi sorgulamad srece ona ho
gryle yaklalr. Bu sre ii snfna gelimi maddi koul
larn verilmesinden daha da derinlere gider: malat yapan dev
endstriler, bireyi ona tam doyum salayarak deil, onun zne
olarak karakterini yok ederek yendiler.85
84 M. Davis, City o f Quartz (Londra, 1990), s. 48.
85 M. Horkheimer ve T. W . Adomo, Dialectic o f Enlightenment (Londra, 1973), s.
154, 205.

379

Bireysel znenin yok edilii paradoksal olarak doann siste


matik olarak insanla boyun emesini ieren bir srecin sonu
cudur. te bu da Dialectic o f Enlightenmentm ikinci byk te
masdr. Marksist eletirinin geleneksel olarak odakland ka
pitalist toplumun smr, snf mcadelesi ve kriz gibi zellik
leri insanlan birbirine drr. Ama temel eliki snflar ara
snda deil, insanlkla doa arasndadr. Burada aydnlanma
nn elikili karakterine kar kmalyz. Aydnlanma da her
sistem kadar totaliterdir. Sistematik olarak doay bilmek ve
kontrol etmek ister. Bu da insanlarn yalnzca bir paras ol
duklar bir varlk dzeni olarak doann ykma uramas anla
mna gelir. Bu nedenle modem Bat dncesinin znel akl an
laynda doann btn gc znenin soyut gcne kar salt
ayrt edilemez bir direnie indirgendi.86 Klasik Alman idealiz
mi mutlak znenin dndaki her eyi yok etme giriiminde do
aya kar nefretini ifade eder: Sistem zihnin yn deitirmesi
dir ve fke her tr idealizmin ifadesidir.87
Aydnlanma zgrletirici bir kuvvet olduu iddiasyla ken
dini merulatrr; bilimsel bilginin yaylmas mitlerin insanlk
zerindeki etkisini krar. Ama aslnda ikinci bir doa yaratr,
insan denetiminden ve anlayndan kaan kapitalizmin fetiletirilmi toplumsal dnyasn yaratr. Bu nedenle: dnce
mekanizmas varoluu kendine ne kadar tbi ederse varl ye
niden retirken boyun eii o kadar kr olacaktr. Bu yzden
aydnlanma hibir zaman nasl kaacan bilmedii mitolojiye
dner. Sonu olarak uygarlk, her eyi saf doaya eviren top
lumun doa zerindeki zaferidir. Faizm basit bir biimde ay
dnlanmann olumsuzlanmas deil, ayn zamanda doay boz
ma giriimi iin dedii bedeldir. znenin kendinde kabul ede
medii arzu ve drtler, tekinin barbarca yok edilmesinde or
taya kar. Faizm ayn zamanda bastrlm doann egemen
lie kar isyann egemenlie dorudan yararl hale getirmeye
alt iin de totaliterdir.88
86 A.g.e., s. 2 4 ,9 0 .
87 T. W . Adomo, Negative Dialectics (Londra, 1973), s. 23.
88 Horkheimer ve Adomo, Dialectic, s. 27, 186, 185.

380

Horkheimer ve Adomonun btncl olarak ynetilen top


lum adn vermeye baladklar havasz dnyada brakn dev
rimi, direnie bile hi yer yok gibiydi. Ne var ki sorun politi
kadan daha derinlere gider. Eletirel kuram, dnya tarihini ay
dnlanma olarak maskelenen mitin baars olarak yorumlama
sn hangi k noktasna dayandrd? Bu srecin derinlerinde
rasyonalite yatmaktadr: Akl, deerlendirme, planlama orga
ndr; amalar konusunda ntrdr; unsuru koordinasyondur.89
Bu, etkili aralar seilmesine yarayan ama eylemin amalarna
rehberlik eden deerleri belirleyemeyen Weberin arasal aklsalldr. Bat tarihinin akna ynelik olumsuz bak as,
byk lde, o tarihin isel anlam olan aklclama srecinin
arasal aklsallm kar konulmaz baarsn (bkz. blm 7.2
ve 7.3) ierdii inancndan kaynaklanyordu.
Horkheimer ve Adorno ounlukla pek farkl olmayan g
rler ifade ederler. rnein eylemenin rgtl toplumun ve
aletlerin kullanlmasnn balangcna kadar gtrlebilecek bir
sre olduu ifadesi, Lukcsn Tarih ve Snf Bilincinde aklsallamay sosyalist devrimin yok edecei kapitalizmin tarihsel
bir zellii olarak gsterme giriimini tersine evirir.90 Habermasm gzlemledii gibi, Horkheimer ve Adorno bilincin eylemesini yaratan mekanizmay trn tarihinin antropolojik te
mellerine, kendini emek araclyla yeniden retecek olan t
rn varlna dayandrrlar.91 Marxa gre insanlarn kendileri
ni gerekletirdikleri temel etkinlik olan emek bu nedenle ege
menliin kanlmaz nedenidir. lmnden birka ay nce
Adorno, Martin Jaye Marxm btn dnyay dev bir alma
evine* dndrmek istediini sylemitir.92
Horkheimer ve Adorno gerekten kimi zaman olaslkla
r deerlendirme ve dolaysyla doru aralar doru ama iin
89 A.g.e., s. 88.
90 M. Horkheimer, E d ip se o f Reason (New York, 1947), s. 41.
91 J. Habermas, The Theory o f Communicative Action, I (Londra, 1984), s. 379.
(*) alma evi (w orkhouse): Eskiden ngilterede yoksullarn yemek ve barnak
karlnda altklar yer - .n.
92 Jay, Dialectical Imagination, s. 57.

381

kullanma yetenei, znel akl ile insanlar ve amalan da


hil btn varlklann kapsaml bir sistemi ya da hiyerarisi ile
ilgilenen nesnel akl karlatrrlar.93 Bylece nesnel akl ey
lemin hem amalarn hem de aralarn belirleyecektir. Ama
Horkheimer ve Adomo bu aklsallk anlaynn sistematik de
erlendirmesine benzer bir ey sunmazlar. Dialectic o f Enligh
tenment zerinde alrlarken Adomo unu kabul etti:
ounlukla yle grnyor ki belirli bir lye kadar nesnel
akla dogmatik olarak yaklayorduk, nk daha nce znel
akln ulalmaz olduunu saptamtk. Aslnda iki ey akl
a kavuturulmal: ilk olarak, basit biimde znel aklla kar
latrlabilecek bir felsefe sunma anlamnda hibir olumlu
zm olmad; ikinci olarak, znel akln eletirisinin ancak
diyalektik bir temelde yaplabilecei, yani kendi geliim sre
cindeki elikiler gsterilerek ve kendi belirli olumsuzlamas
ile onu aarak yaplabilecei.94

Olumlu zmn olmamas durumunda aslnda eletirel


kuram u ann soyut olumsuzlanmas haline geldi. Adomoya
gre diyalektik artk Marxtaki biimini, var olan dzenin iinde
olan ve onun dnmne neden olan eilimleri belirleme bii
mini alamazd. Bu eilimler ge kapitalizmde ykld ya da hap
sedildii iin diyalektik yalnzca olumsuz, kimliin doru olma
dn, kavramn anlalan eyi kapsamad olgusunu gster
mekle grevli olan srekli kimliksizlik anlay olabilir.95 Ador
no, kurtulmu bir toplumun anlamnn ancak dolayl olarak, Mo
dem sanatn en ciddi biimleri zerine felsefi dnme yoluyla
anlalabileceini savunuyordu: Beckettin oyunlar ve Schoenbergin mzii biimsel, paral yaplan ile btncl olarak yne
tilen toplumun iinde gizli olan acya hem bir serzeni, hem de
insanln ve doann en sonunda uzlaabilecei, snrlannn te
sindeki zgrlemi bir toplumsal varla gndermeydi.
93 Horkheimer, E d ip se o f Reason, s. 40, 4, 5.
94 Lowenthala mektup, 3 Haziran 1945, alnt Wiggershaus tarafndan yaplm
tr, Frankfurt School, s. 332.
95 Adomo, Negative Dialectics, s. 5.

382

Frankfurt Okulunun btn yeleri bylesi karanlk sonu


lar karmadlar. Marcuseun en nl kitab, One Dimensional
Man [Tek Boyutlu nsan] (1964) znde Dialectic ofEnlightenmentn poplerletirilmi biimi olmasna ramen Habermasm syledii gibi, Herbert Marcuseun olumsuz dnme
sinin olumlayc bir zellii vardr.96 Onu etkileyen temel ki
iler Lukcs ve Heideggerdi. kisinden de -daha nce de gr
dmz gibi, Adorno ve Horkheimern iddetle kar k
tklar- zne ve nesnenin btnlemesi dncesini ald. He
gel ve Marx zerine yazd ilk yazlarda Marcuse, yaam z
ne ve nesneyi birletiren bir kuvvet olarak gryordu. Bu tema
en orijinal eseri Eros and Civilization'da da [Eros ve Uygarlk]
(1955) yinelenir. Bu kitapta snfl toplumlarda erkekler ve ka
dnlardan performans ilkesine boyun ediini; bu ilkenin, ar
t emekte olduu gibi, en az basky ve insan yaamnn mm
kn olmasn salayan arzularn yceltilmesini deil, smr
nn ivediliini gsteren art-baskya neden olduunu savu
narak Marx ve Freudu uzlatrmaya alr. Bu nedenle sosya
list devrim hem igdlerin zgrlemesi hem de toplumsal ve
politik kurtulu demek olacaktr. topyac sosyalistlerin kimi
speklasyonlarn anmsatarak Marcuse i ile oyun arasndaki
farklln ald ve erkek ve kadnlarn retme drtsnden
en sonunda kap kaybolan bir altn an popler anlaylarn
da canlandrlan kolay bir yaamn tadn karacaklar kurtul
mu bir toplum hayal eder.
Her ne kadar Marcuse Bat ii snfnn devrimci potansiye
line kar Frankfurt Okulunun teki yeleri kadar kukucu ol
sa da onun tarih felsefesi 1960l yllarn sonlarnda ABD ve Av
rupada gelien radikal renci hareketleri iin onun kuramn
cazip hale getirdi. Horkheimer ve Adorno ise tersine, gen dev
rimciler isyanlarn merulatrmak iin kendi yazlarndan ya
rarlandklarnda ok byk utan duydular. O zamana kadar
sunulan en iyi toplum olarak Batl liberal kapitalizmi kabul
96 J . Habermas, Psychic Thermidor and the Rebirth of Rebellious Subjectivity",
R. Pippin vd., Marcuse: Critical Theory and the Promise o f Utopia iinde (South
Hadley, Mass., 1988), s. 3.

383

lenmi olan Horkheimer, gerekten renci hareketine kary


d; Adomo kiisel olarak bu harekete sempati duyuyordu, ama
halk desteinin Enstitye kar ekebilecei muhafazakr tep
kiden korkuyordu (korktuu da oldu). Marcuse rencileri
kollann aarak karlad. Adomoya yle dedi: Bu rencile
rin bizden (ve ksmen senden) etkilendikleri gereini gz ard
edemeyiz... varolan durum yle korkun, yle boucu ve aa
layc ki ona isyan etmek insan biyolojik, fizyolojik tepki ver
meye zorluyor: daha fazla dayanamazsn, bouluyorsun ve d
ar kman gerek.97
Frankfurt Okulu gerekten de bu boulma anlayna insan
potansiyelinin ge kapitalizmin dar, her eyi iine alan yaplar
na hapsediliini anlatarak bir aklama getirdi. Ama bu ylesine
iyi bir aklamayd ki bu yaplardan ne kuramsal ne pratik hi
bir k sunmuyordu. Ayrca Habermasn Dialectic o f Erlightenmenfa ilikin gzleminde belirttii gibi, eletirel kapasite
nin kendini yok etmesine getirilen bu aklama paradoksaldr
nk daha betimleme yaparken ld iddia edilen eletiri
den yararlanyor. Aydnlanmanm totaliterlemesini Aydmlanmanm aralaryla eletiriyor.98 Habermasn bu performansa
ilikin eliki olarak nitelendirdii elikiyle urarken Adorno ve Horkheimer 20. yzyln sonundaki toplum kuramnn
ana ikilemlerinden birini ngrdler.

97 Mektup, 5 Nisan 1969, alnt Wiggershaus tarafndan yaplmtr, Frankfurt Sc


hool , s. 633-4.
98 J. Habermas, The Philosophical Discourse o f Modernity (Cambridge, 1987), s. 119.

384

11
Zihinsel knt?

11.1.1960'l yllar ve sonras


1960l yllar youn politik ve kltrel tartmalara sahne ol
du. Yine de bu on yllk dnemin gelimi lkelerin bilincin
de uzun vadeli sonulara neden olan ciddi bir kaymay tem
sil ettii (bunun iyi bir ey olduunu dnsek de dnme
sek de) yadsnamaz. Eric Hobsbawm tarihte insan ilikilerin
de yaanan en dramatik, en hzl ve en derin devrinTin sorum
lusunun 1950li ve 1960l yllarda yaanan altn byme a
olduunu savunur.1 Bu dnmn can alc noktas 18. yzy
ln sonlannda Britanyada balayan kapitalist sanayileme sre
cinin dnyann daha geni blmlerine yaylmas oldu; 1970li
yllarn balannda byme ann sona ermesi bile bu sreci
durdurmad, rnein Dou Asyada birtakm yeni kapitalizm
ler ortaya k. lk olarak kuzey-bat Avrupa ve Amerika Birle
ik Devletlerinde ortaya kan sanayilemenin kyllerin azal
mas, kentlere g, ktalar tesi gmen aknlan gibi zellikle
ri kresel olarak yaanmaya baland. nceki eilimlerin al
lmam biimde ya da belirgin olarak artmasyla ortaya
kan, kadnlarn emek piyasasna hzla katlmas, orta ve yk1

E. J . Hobsbawm, Age o f Extremes (Londra, 1994), s. 286.

B85

sek retimin olaand bir biimde yaygnlamas ve toplum


sal yaamn btn zelliklerinin metalama eilimi gsterme
si gibi eitli olgular, srmekte olan sanayilemenin younlu
unu gsteriyordu.
Bu deiikliklerin etkisi, var olan toplumsal ve politik yap
larn zerinde daha da fazla bask yaratmak ynnde oldu. So
nuta ortaya kan atmalar deien yaam biimlerinin ve
politik hareketlerin tuhaf bir karmm ierdi. ok ak biim
de grld gibi, giderek daha ok kadnn erkeklerle politik,
ekonomik ve sosyal eitlik talebi, hem kurumsal reform sava
mlarn hem de iddetle kar klan ve sonulan bakmndan
olduka belirsiz olan kiisel ilikilerin yeniden dzenlenmesini
ierdi. 1960l yllann nemi, gerek sosyo-politik gerekse kii
sel dnm basklanmn bilince ulat bir dnemi temsil et
mesinden kaynaklanr. Her zaman olduu gibi, tetii eken yi
ne politik konular oldu. Amerika Birleik Devletlerinde Afrikal-Amerikallarm rksal bask altnda olmas ve Vietnam Savann yaratt ahlaki sarsnt, karmak bir biimde de olsa
toplumsal devrim araynda olan, ama ilerinde her tr ba
ka talebin -rnein, kendini daha iyi ifade edebilen ve daha
az arasal aklc bir kltr iin ve yalnzca siyahlann deil, ay
n zamanda kadnlarn, lezbiyen ve gaylerin ve Amerikan Yer
lilerinin de zgrl iin taleplerindile getirildii hareketle
re ivme kazandrd.
Ayn konularn birou Bat Avrupada da ortaya kt, ama
daha farkl bir balamda. Burada ounluunu kyllerin olu
turduu nfusu ynetmek iin gelitirilen otoriter toplumsal
ve politik yaplar ile 1940l yllarn sonlarndan itibaren kta
Avrupas tarafndan ulalan olaanst byme oranlarnn
dntrd toplumlar arasndaki gerilim bir dizi temel snf
atmas yaratt. Vietnam Savana kar kan ve daha zgr
bir yaam isteyen Amerikadaki renci hareketlerine benzer
biimde, burada da renciler, Mays-Haziran 1968de Fran
sada, 1969un kzgn sonbaharnda ise talyada kitle grevle
rinin ortaya kmasna neden oldular. 1970li yllarn ortalarn
da Portekiz, spanya ve Yunanistan diktatrlklerinde yaanan
386

son krizler, benzer biimde, hzl sanayileme ile gc ve say


s geni biimde artan ii snflarnn byk lekli seferber
liklerini ortaya kard.
Ayn rnt baka yerlerde, evre lkeler ad verilen lke
lerde de, toplumlarm hzlanan sermaye birikiminin sonucun
da geirdikleri dnm yanstan krizler yaamalar ile yine
lendi. rnein Gney Afrika 1960h yllarn edeerini 1980li
yllarda, bastnlamayacak kadar gl hale gelen siyah ii s
nfnn politik isyan ve pek ok rk yasay geersiz klan
uzun vadeli sosyo-ekonomik eilimlerin etkisi ile apartheid
yaplan en sonunda kmldmda yaad. Dou Asya Kaplan
ekonomilerinin en nemlisi olan Gney Kore iin 1960l yl
lar, 1987 ylnda, renciler ve iiler tarafndan yaplan dev
rim yaklak otuz yllk asker diktatrl sona erdirdiin
de balad.
1960lann hareketlerinde dile getirilen politik isteklerin b
yk blm gerekletirilemedi. Yaplan en byk ey, otoriter
kapitalizmin farkl biimlerinin yerlerini ABDde var olan serbest-piyasa versiyonuna yakn biimlere brakmas oldu. Ger
ekten de kimi yorumculara gre, rnein Rgis Debraya gre,
Fransada Mays 1968in ve baka yerlerdeki edeerlerinin i
sel anlam bu byk lde maksat d olan sonuca indirgen
di.2 Bu tutum, bylesi olaylara ynelik gereksiz bir belirlenim
ci bak as gibi, yani olayn gerek sonucunun tek olas so
nu olduunu dndren bir bak as gibi grnyor. Yi
ne de 1960l yllarn isyanlarnn yaratt politik radikallemeyi, bat Avrupa ve kuzey Amerikada -hepsinden nce Bri
tanya ve ABDde- rgtl emek iin bir dizi ciddi yenilgi anla
mna gelen, sava aras yllarda Keynesin rtt laissez-fa
ire ekonomi politikalarnn yeniden canlanmas ile ifade bulan
tepkiler izledi.
Bu politik tersine dnler, Hobsbawmm toplumsal
devriminin ok eitli farkl genel eilimler ve zel deiik
likler ile ifade edilen uzun vadeli bir sre olarak ilemesini
2

R. Debray, A Modest Contribution to the Rites and Ceremonies of the Tenth


Anniversary, New Left Review, 115 (1979).

387

engelleyemedi. Ne var ki -Amerikan Yeni Sanm ve Britanyal Muhafazakrlarn Thatcherc kanadnn neo-liberalizminin
egemen olduu bir ideolojik iklimde herhangi bir toplu dn
m projesine olan gvenin giderek azalmasyla- pek ok ge
leneksel yapnn kmesinin ounlukla bireysel eylem iin
ahlaki klavuz ilkelerin olmad paral, tamamen metalam
bir toplumsal dnya yaratt dnlyordu. Bu duruma ve
rilen politik tepki eitli biimler ald: kukuculua ve kayt
szla doru bir gerileme (byk olaslkla bu verilen en yay
gn tepkiydi); gemiten canlandrlan ya da kiisel zgrle
me araynda edinilen kimi kimlikleri kolektif eylemin teme
li haline getirme; kolektif k-noktalarnm ak ve belirgin
bir biimde otoriter olduu kurgusal gemii yeniden getirme
aray; u an, esiz bir yapsal akkanlk, toplumsal hareket
lilik ve bireysel seim dneminin balangc olarak istekli bir
biimde kabul etme.
Bu koulun (Fransz filozofJean-Franois Lyotard tarafndan
postmodemlik olarak adlandrlan bu koulun) kkten yeni
olduu iddias tarihsel adan kukuludur. Kapitalizmin karak
teristik yaplarnn son otuz yl iinde temel bir dnm ge
irip geirmedii sorusu (bu soruya blm 12de deineceiz)
bir yana, tam olarak 1960l yllardan bu yana (ya da 1960lann
yerel versiyonundan bu yana) ok sayda entelektelin yaad
politik radikalleme ve hayal krkl dngs, daha nce g
rlmemi bir ey deildir. Avrupada 1840l yllarda politik a
dan reit olan radikal entelekteller Parise odakl heyecan veri
ci bir toplumsal ve sanatsal deneyim dnemi yaadlar; bunun
ardndan da 1848 devrimlerinin yenilgisi ile birlikte bir tepki
ve hayal krkl dnemi geldi. Flaubertin byk roman Sen
timental Education [Duygusal Eitim] baka eylerin yannda
o deneyimin bir yansmasdr. Daha da yenilerde birok gen
Amerikal entelektel iin 1930lu yllar Marksist kuramn, ii-snf politikalarnn ve Modemist sanatn yeni ufuklar at
bir dnemdi; ama bu ufuklar ok ksa zamanda 1940larda,
zellikle Souk Savam balamas ile snd. Bu dng kre
selleti, rnein Gney Afrikal ve Koreli radikal entelektel
388

ler 1990l yllarn balarnda Batl radikallerin nceki olaylar


da yaad politik hayal krkln yaadlar.
Son yirmi otuz ylda yaanan toplumsal dnmler ve po
litik bakaldrlar toplum kuramnn geliimini nasl etkiledi?
Bunlarn en ak sonucu Marksizm ile ilgilidir. 1960l yllarn
kktenci hareketleri Marksist kuramn rnesansm yaatt; bu
nun nemi, bu gelenei, Moskovaya bal resm Komnist par
tilerle zdeletirilmekten kurtarmaya almasnda yatar. Bu
nun iine Marxm kendi yazlarnn, Komnist Ortodoksluun
yok sayd metinlerin (rnein ktisadi ve Felsefi Elyazmalan 1844) tamamnn sistematik olarak irdelenmesi; nceki, kabul
edilen dnce akmlarnn dndaki akmlarn yeniden kefe
dilmesi - rnein 1920li yllardaki Hegelci Marksizm anlay
ve Frankfurt Okulu; ve bir dizi yeni versiyonlarn gelitirilmesi
ki bunlarn iinde en etkilisi byk olaslkla Althusserin anti-hmanist Marksizmidir (bkz. blm 11.2).
Marksizmin bylesine canlanmas, 1970li yllarda yeni bir
yaznn patlamasna neden oldu; bunun byk blm kuram
sal kavramlar ampirik aratrmalarda kullanmaya alan uy
gulamal eserlerden oluuyordu. ngilizce konuan ve niver
siteleri imdiye kadar Marksist etkilere gl bir biimde dire
nen lkeler bile sosyalist kuramn farkl versiyonlarndan esin
lenen akademik almalarn olaanst geliimine tank olu
yordu; gerekten de 1980li yllar, ngilizce konuan dnyada
egemen olan analitik felsefe geleneinin kavramsal aralann ta
rihsel materyalizmin temel nermelerine aklk kazandrmak
ve onlan dzeltmek iin kullanmaya alan ksa mrl anali
tik Marksizm okulunun ortaya kna sahne oldu.
Batl Marksizmin nceki versiyonlar gibi bu yeni, Gran
Therbomun deyimiyle, Toplumsal-Bilimsel Marksizm, ii
snf hareketi iinde deil, zellikle niversitelerde konumlanm.3 Bu nedenle ya da deil, politik kamuoyunun 1970li yl
lardan sonra yeniden saa ynelmesine kar savunmasz hale
geldi. En olaanst tersine dn Alman galinden beri Mark3

G. Therbom, Problems of Class Analysis," ed. B. Matthews, Marx: A Hundred


Years On iinde (Londra, 1983), s. 161.

389

sizmin bir versiyonunun entelektel yaama srekli olarak ege


men olduu Fransada yaand. 1970li yllarn ortalarnda top
lu olarak nouveaux philosophes olarak adlandrlan bir grup gen
eski-Maocu, kitle iletiim aralarnn ve Sosyalist Parti liderli
inin nemli ldeki destei ile Marksizmi, Stalinci Rusyada
Gulag Takmadas gibi ii kamplarnda yaanan zulmlerin ka
nlmaz olduu bir egemenlik felsefesi olarak nitelendirdi.
Fransz entelijensiyasnn bylece Marksizmi terk etmesi
-1 9 7 0 li yllarn sonlarnda kinci Souk Sava olarak adlandr
lan savan ortaya kmas ve Polonya rejiminin Aralk 1981de
Solidamosc sendikasn bastrmas gibi politik olaylar da bunu
destekledi- kta Avrupasnn baka yerlerinde ve Latin Ameri
kada daha az dramatik bir biimde yinelendi. Geri ekilme s
reci ngilizce konuan lkelerde daha yavat; ama 1990l ylla
rn balanna gelindiinde postmodemizmin ve Dou Avrupada
ve Sovyetler Birliinde mevcut sosyalizmin yklnn etkisiy
le Marx oralarda da pek ok entelektel iin lmt.
Yine de Marksizmin 1970li yllarn ortalarndan sonra yaa
d kriz, rtk biimde statkoyu kutlayan toplum kuramlar
nn ne kmas sonucunu dourmad. rnein Parsonscu sos
yolojiye getirilen eitli eletiriler 1960l yllarda gleniyordu.
Bunlar, onun tarihsel deiimi ve toplumsal atmay temalatramamasna odaklanma eilimindelerdi; bunu ounlukla Ba
tl kapitalist geliimin idealletirilmi bir versiyonuna ayrca
lk tanyan mahcup eilimler olduunu savunduklar eye ba
lyorlard. Bylesi eletiriler Parsonscu Ortodokslua Marksist
bir alternatif gelitirme giriiminin temeli haline getirilebilirdi:
bu nedenle Therbom 1970li yllarda ortaya kan ToplumsalBilimsel Marksizmin Marxin Ekonomi Politik Eletirisini ve
Batl Marksizmin Felsefe Eletirisini srdren bir Sosyoloji
Eletirisi gelitirdiini savunur.
Yine de birok kuramc nc bir alternatif izledi. Onlar
yorum erevesini toplumsal istikrann deil, tarihsel dn
mn sunduu, ama Marksizmle diyalog halinde olan, zellik
le Weberin dncesinde bulunan temalar devam ettiren bir
sosyoloji anlay gelitirmeye altlar. Bu tarihsel sosyoloji
390

geleneinin kurucu metinlerinden biri Norbert Eliasm The Ci


vilizing Process [Uygarlama Sreci] (1939) adl eseridir. Elias,
Weberi megul eden aklclama srecine ilikin olarak yeni
bir tutum nerir. Erken modem dnemdeki merkezilemi b
rokratik devletlerin geliimini, izlerini sistematik olarak zel
likle Avrupa saray evresinde arad kiisel davranlarn ve
ruhsal yaplarn zamanla dnmne balamaya alr. Eli
as bireylerin kiisel ilikilerini, yemek adabn, vcut temizli
ini ve yatak odasndaki davranlarn dzenlemeye nasl yn
lendirildiklerini betimler; bu srecin ngrlemeyen uzun va
dedeki sonulan artk Batl orta snflar tarafndan kabul edili
yordu; ama bunlar feodal toplumda doru olarak kabul edilen
lerden byk bir farkllk gsteriyordu. Kitab 1960l yllann
sonlannda yeniden basldnda Elias kendi yaklam ile Parsonsun ve takipilerinin (geri onun aklama erevesi Com
te ve Spencerdan bu yana evrimsel kuramn merkezinde olan
toplumsal farkllama kavramna dayanr) uygulad tarih d
sosyoloji anlayn aka kar kutuplara yerletirdi.
teki sosyologlar tarih zerindeki bu vurguyu aka snf
atmas temasna balayarak daha da ileri gtrdler. Barrin
gton Moore Jr, The Social Origins o f Dictatorship and Democra
cy [Diktatrlk ve Demokrasinin Toplumsal Kkenleri] (1966)
adl eserinde lordlarla kyller arasnda olan dnya apndaki
savamlarn tarihsel adan eitlilik gsterebilen sonularnn
belirleyici rol oynad, eitli toplumlann modem sanayilemi
topluma ulamak iin getikleri farkl yollan aklar. Mooreun
zmlemesinin az ok ak bir eletirel boyutu vard, nk
bir toplumun gerek anlamda demokratik politik yaplar ge
litirme derecesinin, tanmsal gemii ile hesaplann devrimsel
yollarla ne kadar iyi kapattna dayandn savunarak Parsonscu modernleme kuramlarna meydan okuyordu. Bu nedenle
sava aras yllarda faizme saplanan lkelerin kapitalist sanayi
lemeyi modernlik ncesi toprak sahibi snflann egemen oldu
u toplumsal yaplar zerine kurmas rastlant deildir.
Moore, hem Marksizme hem liberalizme kar bir belirsiz
lik ilikisi gelitirdi (Social Originsin nsznde Marcusea ve
391

Frankfurt Okulunun baka bir mezunu olan Otto Kirchheimere teekkr eder).4 Onun ncln yapt yaklam da
ha da ileri gtrmeye alanlar ounlukla 1960l yllarn radi
kalletirdii daha gen bir neslin yeleriydi; rnein Theda Skocpol, States and Social Revolutions [Devletler ve Toplumsal Dev
rimler] (1979) adl eserinde Mooreun karlatrmal tarihsel
zmleme arayn, lke ii snf yaplan ile devletleraras re
kabete eit nem veren bir kuramsal ereve iinde gelitirmeye
alt.5 Tarihsel sosyolojinin dramatik biimde daha fazla yay
gnlamas 1980li yllarda, birok geni lekli tarih kuramlan
ortaya ktnda gerekleti. Bunlar temel olarak Britanyal top
lum kuramclannm -Ernest Gellner, Anthony Giddens, Micha
el Mann ve W. G. Runciman- eserleriydi.
zellikle Mann ve Runciman ok kararl, kuramsal olarak
ifade edilmi, tarihsel olarak geni apl, ok ciltli eserler ret
tiler: srasyla The Sources o f Social Power [Toplumsal Gcn
Kaynaklan] (1986 ve 1993 yllannda olmak zere imdiye ka
dar iki cildi yaynland) ve A Treatise on Social Theory [Toplum
Kuram zerine bir Risale] (1983 ile 1997 yllan arasnda ya
ynlanan cilt). Her birinin sunduklan bireysel kuramlar ara
snda nemli farklar vardr. rnein Runciman daha kat bir
biimde Darwinci bir toplumsal ayklanma deerlendirmesin
de bulunmak iin ncekilerin erekselliinden ve Lamarcklmdan kanan bir evrimsel toplum kuram anlay gelitirme
ye almtr: belli toplumsal uygulamalar, tekilerle rekabet
halinde olan belirli bir toplumsal grubun gcn (veya systactm) artrdnda seilir. Buna karlk, Giddens ve Mann g
l bir biimde evrim kart bir tutum iindedirler ve tarihsel
sonularn olumsalln vurgularlar.
Ancak hepsi tarihsel materyalizme kar karken ve olayla
rn ve srelerin birok indirgenemeyecek kadar farkl g bi
iminin -(en azndan) politik, ekonomik ve ideolojik egemen4

B. Moore Jr, Social Origins o f Dictatorship and Dem ocracy (Harmondsworth,


1969), s. xv.

T. Skocpol, An Uppity Generation and the Revitalization of Macroscopic So


ciology, Theory and Society, 17 (1988).

392

ligin- etkileimi ile ortaya ktn savunurken aka We


berin kurduu gelenei srdrrler. Belki de onlarn yazlarn
daki en etkileyici tema Weberin verdii kimi ipularn izleye
rek zerk bir toplumsal gereklik olarak asker rekabete ve so
nu olarak erken modem dnem devletleraras sistemin ada
kapitalizmin ortaya kmas iin gereken koullan yaratarak
oynad role verdikleri nemdir. Bu nedenle Weberei tarihsel
sosyoloji, Marksizm gibi, toplumlar ierdikleri atmalarn
sonucunda ortaya kan dnmleri asndan inceleyen top
lum kuramnn versiyonudur. ki gelenek arasndaki fark, We
berei kuramclarn toplumsal aynmlann doalar gerei isel
olarak oul olduklannda ve onlann yok edilmesi iin hibir
umut olmadnda srar etmelerinden kaynaklanr. Bu tarihsel
sosyoloji biiminin ana politik k noktas, geleneksel olarak
ngiliz ii Partisinin temsil ettii klasik sosyal demokrasidir.
1970lerdeki kten, ktadaki akranlarna kyasla daha az
etkilenen Anglofon Marksistler de tarihsel sosyoloji ad verilen
bu yeni tre katkda bulunmulardr. Perry Anderson, kapi
talist devletin kkenlerinin izini sren tamamlanmam ara
trmasnn yaymlanm ilk iki cildinde (ki ona katlmayanlar
iin bile nemli bir kaynak haline gelmitir) feodal snf h
kmdarlnn bir biimi olarak Avrupa mutlakiyetiliinin
karlatrmal soyktn ortaya koymutur.6 Robert Brennerm aratrmas ise Moorea Marksist bir cevap olarak g
rlebilir: Brenner Avrupa tarm kapitalizminin kklerini, yi
ne, lord ve kyller arasndaki mcadelenin eitli sonular
n aklamaya ncelik vererek, dar ama analitik olarak daha id
dial bir ekilde ele almtr. Brennern ayrc zelliklerinden
biri, farkl kategorilere mensup aktr bireylerin ama ve kar
larna yapt vurgudur. Bundan hareketle, ekonomik faillerin,
modem ekonomik bymeyi besleyenlere benzer retkenlikartrc yenilikleri ancak, ne emekilerin ne de kapitalistlerin
geim aralarna sahip olduu kapitalist mlk ilikileri altn
dayken tevik ettiklerini ortaya koyar. Brennerm ok tart
6

P. Anderson, Passages fro m Antiquity to Feudalism (Londra, 1974) ve Lineages


o f the Absolutist State (Londra, 1974).

393

lan bu tarihsel yorumu, G.A. Cohenin Karl Marxs Theory o f


Historysinin [Karl Marxin Tarih Kuram] 1970lerin sonun
da yaymlanmasyla ortaya kan ve gitgide tarihsel materya
lizmin nermelerini, toplumsal yaplar arasal akla sahip fail
lerin eylemlerinin sonularna indirgeyen rasyonel seim ku
ram vastasyla yeniden dillendiren analitik Marksizm gelene
ini andrr.7
1960l yllarn getirdii deiimin ardndan yapsal ilevsel
lik ncekinden daha az geerli hale geldi. Ama o dnemin po
litik bakaldrlar ayn zamanda toplum kuramnn kapsam
nn genilemesiyle de badatrlyordu. Yeni, nceden kenar
da kalm inceleme alanlar ve kolektif failler artk temalatnlyordu. Bu gelimeyi gstermek iin iki kitaptan yararlanabili
riz. Michel Foucaultnun gzden geirilmi basks ngilizceye
Madness and Civilization [Deliliin Tarihi] bal ile evrilen
Histoire de lafolie (1961) adl eseri akln tekisi olarak, sustu
rulan ve darda braklan bir ses olarak deliliin tarihinin izle
rini, 18. yzylda gelien bir dizi toplumsal uygulama (zellikle
deli olarak smflananlan akl hastanesine kapatma giriimi) yo
luyla aramaya alt. Kaynan Comtetan alarak belli bilimle
rin (bu durumda psikiyatri) kavramsal tarihini yeniden ina et
meye alan Fransz epistemolojik gelenei iinde konum
lanm olmasna ramen Foucaultnun kitab ayn zamanda u
nu grnr klma giriimiydi:
Tarihin altndan gelen boucu sesi duymak iin kulak veren
kiiye izin veren, dili olmayan btn o szcklerin ayn an
da hem bo hem kalabalk olan uzay, yalnzca kendi kendi
ne konuur gibi grnen bir dilin inat mnldanmas, konu
an bir znesi ve konuan bir kimsesi olmadan, kendi zeri
ne ylm, boaznda bir dm, herhangi bir zme ula
madan paralanan ve hi aynlmad sessizlie yeniden gm
len bir mnlt.8
7

T.S. Aston ve C. H. Philpin, der., The Brenner Debate (Cambridge, 1985) ve


R. Brenner, The Social Basis of Economic Development, J. Roemer, der.,
Analytical Marxism iinde (Cambridge, 1986).

Alnt D. Macey tarafndan yaplmtr, The Lives o f Michel Foucault (Londra,

394

Burada susturulmular iin konumaktan ok, onlarn ken


dileri adna konuacaklar ortam hazrlamalarna yardm etme
dncesi vardr. Belirli bask biimlerine (rnein kadnlarn,
siyahlarn, lezbiyen ve gaylerin maruz kaldklar basklara) ses
lenen politik hareketlerin gelimesi kenarda kalanlann ve d
lananlarn kendilerine, kurgusal, otobiyografik, tarihsel ve ana
litik olmak zere eitli yaz biimleri araclyla ses verdikle
ri dncesini destekledi. Bylesi yazlarn politikalarn Histo
ire de la folieden daha da ak bir biimde ifade eden bir baka
kitap Edward Saidin Orientalism [arkiyatlk] (1978) adl ese
ridir. Amerikan niversitelerinde eitim alan ve alan Filistin
li bir Arap olan Said, -ki bu, Foucaultnun Histoire'dm sonraki
eserlerinde szn ettii g-bilgi aygtna bir rnektir- Batkla
rn Douyu bilmek iin gelitirdikleri Oryantalizmin (bkz. b
lm 11.3) yaznsal ve akademik sylemini sistematik olarak
zmler: duraan, duygusal ve akld olarak zselletirilen Douya ilikin temsiller bylece gerek Douyu ynetmek iin bir
ara grevi grr. arkiyatlk, postkolonyal teori olarak bili
nen, Batl toplumlar ile onlann resmen ya da gayri resm biim
de smrgesi olan lkeler arasndaki iliki, zellikle de bu ili
kinin eitli yaz trlerini nasl biimlendirdii zerine odakla
nan kuramn balangcn oluturdu.
Toplum kuramclar tarafndan daha nce sorunsallatrlma
m toplumsal ilikiler, doallatrmadan kurtarlmaktayd (denaturalization). Cinsiyet buna iyi bir rnektir. ahane eseri Suicidein sonunda Durkheim, evlilie dair anomiden [conjugal
anomie] kaynaklanan intihar durumunu incelerken evlilik
te, kadnla erkein karlarnn ak bir ekilde birbirine ters
dtn belirtir. Bu ztl yle aklar: Erkek, kadndan
1994), s. 93. Paul-Michel Foucault (1926-84): Poitiersde zengin bir bujuva ai
lesinin ocuu olarak dnyaya geldi; Pariste cole Normale Suprieurede (ENS)
felsefe okudu, 1946-50; Ulle niversitesinde ve ENSde hocalk yap, 1952-5;
Maison de France, Uppsalada direktr oldu, 1955-8; Varova niversitesi Cen
tre Franaisde direktrlk yap, 1958-9; Hamburgda Institut Franaisde direk
trlk yapt, 1959-60; Clermont-Ferrand (1960-6), Tunis (1966-8) ve Vincennes
(1968-9) niversitelerinde hocalk yap; Collge de Franceda Dnce Sistemle
ri Tarihine Profesr olarak seildi, 1969; AIDSe yakalanarak ld.

395

ok daha fazla sosyalleir. Erkein zevkleri, umutlan ve espri


anlay kolektif bir kaynaktan gelirken, kadnmkiler kendince
belirlenir.9 Drkheim erkekler ve kadnlar arasndaki toplum
sal ilikilerin daha da eit olabilecei umudunu ifade etse de alt
ta yatan varsaym toplumsal cinsiyet farkllklarnn biyolojik
temelli olduudur. Bu varsaym -Ailenin, zel Mlkiyetin ve
Devletin Kkeni (1884) ile Friedrich Engels tarafndan sorgulansa da- nceki blmlerde incelenen toplum kuramclarnn
geneli tarafndan paylalmtr. 1960lann sonlan ve 1970lerin
balannda ortaya kan kadn zgrleme hareketinin akademi
zerindeki etkisiyle bu varsaym; zellikle feminist kuramclann, cinsiyetler arasndaki biyolojik farkllklar ile cinsel kimlik
lerin tarihsel olarak deiken toplumsal inas arasndaki aynm
izmesiyle beraber, ciddi bir biimde hasara uratlmtr. Er
kekler ve kadnlar arasndaki ilikilerin (ve heteroseksellik gi
bi ilikili olgulann) doallktan anndnlrtasyla beraber, femi
nist toplum kuram birok rn vermitir: rnein, Judith Butlerm eserlerinin nemli bir temas (bkz. Blm 13.3), toplum
sal cinsiyetin sadece toplumsal olarak ina edildii deil, srek
li bir performans ile sergileniyor olmasdr.
Bu ve bununla ilgili gelimeler, toplum kuramnn boyutunda
byk bir genilemeyi iaret eder. Bunlarn toplum kuramnn
kavramsal yaplarnda kkten bir dnme neden olup olma
d tartmaya ok daha ak bir konudur. rnein eitli bas
k biimlerinin indirgenemeyecek biimde oul olduu ve (ortodoks Marksistlerin iddia ettii gibi) ii snfn temel alan t
m kapsayan bir hareket iinde bir ekilde toplanamayacak ay
r savam alanlarn temsil ettikleri dncesi, dorudan (postyapsalclk) ya da dolayl olarak (Weberei tarihsel sosyoloji)
Nietzschenin g istenci retisinden kaynaklanan terimlerle
formle edilebilir. Yeni ierik zorunlu olarak karlatrlabilir
kavramsal yenilikler iermez. Bu nedenle Saidin Oryantalizm
eletirisi, eletirmenlerinin belirttii gibi, eklektik biimde Foucaultnun post-yapsalcl ile daha geleneksel liberal hmaniz
mi birletiren terimlerle ifade edilebilir. Ya da yine, feminist ku
9

396

E. Drkheim, Suicide (Londra, 1970), s. 384-5.

ramc Nancy Fraser iki adaletsizlik biimi arasnda yapt ay


rm -maddi eitsizliklerden kaynaklanan datm adaletsizli
i ve toplumsal cinsiyet, rk ve cinsellie dayal farkl kimlikle
rin varln kabul etmemekten kaynaklanan adaletsizlik- yanWeberci bir stat ve snf ikilii olarak tarif eder.10
Belki de ada toplum kuramnn Hegelin sisteminin ykl
nn (bkz. Blm 2.3) ardndan modernlik zerine yaplan tar
tmada belirlenen snrlan ykp ykmadn belirlemenin en
iyi yolu kimi ayn ayn durumlan ele almaktr. Bu blmn geri
kalannda tartacamz kuramclar bu blme girebilecek ge
ni bir potansiyel adaylar yelpazesi iinden seildi (insan adalanyla urarken aynntlardan synlp temel noktay kar
mamaya almakta zorlanyor). Onlar etkileri, rneksel de
erleri, isel deerleri ve bunlann deien bilekeleri nedeniy
le setim. kinci Dnya Savandan bu yana uluslararas alan
daki byk etkileri nedeniyle ve farkl kuramlann byk eit
liliinden tutarl bir anlat karmay kolaylatrd iin (zel
likle deilse bile) daha ok Fransz dnrler zerine youn
lamay setim.

11.2. Yap ve zne: Lvi-Strauss ve Althusser


Toplum kuram ile ilgili 1960l yllardan bu yana yaplan bel
ki de en byk yenilik ounlukla farkl biimlerde kavramlatnlan dilin kazand nemdir. Foucault bunun Bat kltr
nn 20. yzylda daha yaylmac bir zellik tadn gsteren
bir rnek olduunu syler:
Resimde biimciliin ya da mzikte biimsel aratrmann ola
anst yazgsn ya da folklor ve efsane zmlemesinde, mi
maride ya da kuramsal dnceye uygulanmasnda biimcili
in nemini dndmzde biimciliin 20. yzyl Avrupa
szdaki en gl, ayn zamanda da en deiken akmlardan bi
10 N. Fraser, Heterosexism, Misrecognition and Capitalism, New Left Review,
228 (1 9 9 8 ), s. 142; aynca baktniz a.g.y., From Redistribution to Recogniti
on?, a.g.e., s. 2 1 2 (1 9 9 5 ).

397

ri olduunu syleyebiliriz.11
Hi kukusuz modernizmin biim sorunlaryla ve sanatsal
yaratm sreleriyle ilgilenmesi dilin doasna dikkatleri ekti.
Eugene Jolas 1929 ylnda James Joycea adad bir denemesin
de Bugnn gerek metafizik sorunu szcktr dedi.12 Ger
ekten de dil, filozoflar iin bir meguliyet konusu, kendi ba
na incelemeye deer bir olgu haline geldi; oysa ki Bat dnce
si bir zamanlar dili dncelerin ifadesi iin effaf bir ara ya da
bir engel olarak grme eilimindeydi. Sonuta ortaya kan dil
felsefeleri belirgin biimde farkl bir karakter tayordu.
rnein analitik gelenekte Ludwig Wittgensteiriin nceki ve
sonraki yazlar birbirinden tamamen farkl iki yaklam des
teklemitir. Bunlardan biri anlam, soyut mantksal biim ile
zdeletirirken teki, belirli dilsel uygulamalarn betimlen
mesini ierir; son zamanlarda, W. V. Quine, Donald Davidson
ve Saul Kripke gibi Amerikal filozoflarn eserleri bu ilk yakla
mn birbirine kart versiyonlarn sunmutur. Neredeyse n
gilizce konuan dil filozoflarn tamam ile Hans-Georg Gadamerin, Heideggerin zne zerindeki yorumlarm, anlamn ay
n gelenei paylaan iki konumac arasndaki iliki olarak an
lald metinlerin yorumbilimsel yorumu kuramna dn
trme giriimi arasnda byk bir uurum vardr. Bu arada
1920li yllarda Rusyada Mikhail Bakhtinin ve rencilerinin
gelitirdii yaklam bylesi uzlamac bir dil anlayna mey
dan okudu: konumaclar arasndaki diyalogu rnek durum
haline getirirlerken szceye, balamn oluturan toplumsal a
tmalar ieren bir ey olarak yaklarlar.
Richard Rortynin dilbilimsel dneme adn verdii ey
bylece ok farkl biimler almtr.13 Basite syleyecek olur
sak, bu gelimenin toplum kuram asndan anlam, dolaysy
la byk lde, toplumun doasn akla kavuturmak iin
11 M. Foucault, Structuralism and Post-Structuralism, Telos, 55 (1983), s. 196.
12 E. Jolas, The Revolution of Language and Jam es Joyce," ed. S. Beckett vd.,
Our Examination Round his Factification o f W ork in Progress iinde (Londra,
1972), s. 79.
13 R. Rorty, ed., The Linguistic Turn (Chicago, 1967).

398

hangi zel dil felsefesinin alndna bal olacaktr. Bylesi en


etkili felsefe, svireli dilbilimci Ferdinand de Saussurenki ol
du: dncesinin Fransada kabul grmesi, yapsalclk olarak
bilinmeye balanan eyin ve dolaysyla da post-yapsalcln
balang noktalarndan birini oluturdu (bkz. blm 11.3).
Nasl byle kabul grdn anlayabilmek iin balamna ili
kin, zellikle de Lvi-Straussun yapsal antropolojisine ilikin
bir eylerden sz etmemiz gerekir.14
Fransz sosyoloji gelenei oktan ilkel toplumlardaki kav
ramlar sistemlerinin rolne dikkat ekmiti. 1903 ylnda yaz
dklar Primitive Classification [lkel Snflandrma] balkl de
nemede Durkheim ve yeeni antropolog Marcel Mauss yle di
yorlard: Her mitoloji temelde bir snflandrmadr, ama ilke
lerini bilimsel dncelerden deil, din inanlardan alr. Ay
rca bir ilk doa felsefesi oluturan ilkel kategori sistemle
ri ile modem bilimsel aklsallm mantksal yaps arasnda do
rudan bir sreklilik olduunu da savundular.15 Bu zmleme,
din temsillerin asl gndergelerinin toplumun kendisi olduu
nu savunan Durkheimm ge dnem sosyolojisinin (bkz. blm
6.3) arkaplannda grlmelidir. Ayrca, Primitive Classification,
mitsel kategorilerin nasl anlam kazandn ya da birbirlerine
ve toplumsal ve fiziksel dnyalara gre nasl ilev kazandklar
n aklayacak bir dil felsefesine ilikin hibir ey sunmaz.
Lvi-Strauss, snflandrma ve deiim kavramlarnn ile
meye balad Durkheim ve Maussun geleneini (zellik
le Maussun denemesi The Gift [Armaan] (1925) ilkel top
lumlardaki mal transferlerini yneten karlkl ilerliin man
tn aa karmaya almtr) srdrmeye alt. Onlarn
14 Claude Gustave Lvi-Strauss (1908- ): Fransz Yahudi ressamlardan oluan
bir ailenin ocuu olarak Brkselde dodu; Paris niversitesinde felsefe oku
du, 1927-32; retmenlik yapt, 1932-4; So Paulo niversitesinde Sosyoloji
Profesr oldu, 1934-7; Matto Grosso Yerlileri arasnda saha aratrmas yap
t, 1938-9; New School for Social Research, New Yorkta hocalk yapt, 19415; 1949 ylnda Pariste Muse de lHommeda direktr yardmcs oldu; cole
Pratique des Hautes tudesde aratrma direktr oldu, 1948-74; Collge de
Francea Sosyal Antropoloji Profesr olarak atand, 1958.
15 E. Durkheim ve M. Mauss (1903), Primitive Classification (Londra, 1963), s.
77-8, 81.

399

ilkel snflandrma deerlendirmelerinde braktklar boluu


Saussuren dil kuram ile doldurdu. Course in General Linguisticsde [Genel Dilbilim Dersleri] (1915) aklanan bu kura
mn bizim iin iki nemli zellii vardr. lk olarak, Saussure
dilsel gstergenin yalnzca bir ey ile bir ismi deil, ayn za
manda bir kavram ve bir ses-imgesini birletir [diini] savu
nur. Gsterme, yani anlaml szceler retme, bu nedenle gs
terenler ile gsterilenler arasndaki ilikiyi, yani dilin temel
unsurlarn oluturan sesler ve gstermek iin birletirilebile
cekleri kavramlar arasndaki ilikiyi ierir. kinci olarak, sz
ckler birbirleri arasndaki farklar yoluyla gsterme iini ya
parlar. Gsterenler bir dizi kart sesi ierdikleri iin benzer
biimde aralarndaki farklar ile zdeletirilen kavramlar konumlandrabilirler. Bu nedenle dil, her biri ierdii birimler
ile arasndaki farkllk ilikileri ile tanmlanan iki paralel ya
pdan, gsterenler ile gsterilenlerden, sesler ve kavramlardan
oluur. Gerekten de:
Dilde yalnzca farkllklar vardr. Daha da nemlisi: farkllk
genellikle aralannda farkllk oluan eyler iin pozitif anla
ma gelir; ama dilde yalnzca p o z it if o lm a y a n farkllklar vardr.
ster gstereni ister gsterileni alalm, dil dilsel sistemden n
ce var olan dncelere de seslere de sahip deildir; yalnzca
sistemden kaynaklanan kavramsal ve sessel farkllklar vardr.
Bir gstergenin ierdii dnce ya da ses tz, onu evrele
yen teki gstergelerden daha az nemlidir.16

Saussuren btnc anlam kuram bylece szcelerin doal


ve toplumsal balam sorununu ve gnderge, yani onlann gn
dermede bulunduklar dnyadaki varlklarla ilikileri sorununu
bir tutar. Saussure hibir zaman balam ve gndergenin nemi
ni inkr etmedi ama gsteren ile gsterilen arasndaki isel ili
ki zerinde durarak dilin zerk bir sistem olarak anlalmasn
mmkn kld. Fredric Jameson u gzlemde bulunur:
Onun sistemindeki uu hatlar ne doru, bir szckten bir
16

400

F. de Saussure, Course in General Linguistics (New York, 1966), s. 6 6 ,1 2 0 .

eye doru deil, yana dorudur, bir gstergeden tekine do


rudur; gsterenden gsterilene harekette olduu gibi gster
genin kendisinde oktan iselletirilen bir hareket. Bu neden
le, rtk biimde, gstergenin terminolojisi gstergeler siste
minin kendisinin i tutarlln ve kapsamlln, zerkliini
dorular; sembol sisteminin dnda eylerin kendilerine do
ru srekli bir hareket olmaz.17

Lvi-Strauss, Saussuren dilbilimini devralarak bu potansi


yeli ortaya kard. Ona gre, gsterilenlere gre ok fazla sa
yda gsteren vardr. Bu durum, dil iki paralel sistemden olu
tuu iin dilin yava yava gelimek yerine, ancak bir anda do
abilecek olmasnn bir sonucudur. Ama gsterilenler, yani
gsterenler sisteminin gsterdii kavramlar ieriklerini ancak
yava yava, bilginin geliiminin sonucunda kazanrlar. Bu ne
denle: insan doutan her birine bir gsterilen bulaca, bilin
meden verilen isel bir gsterenler sistemine sahiptir. Bu ikisi
arasnda her zaman bir uyumazlk vardr; bu durumu, ken
di balarna anlam ifade etmeyen, onlara verilen anlamlan al
maya yarayan bolukta duran gsterenlerin varl da gste
rir. Lvi-Strauss, bylece gsterene gsterilen yannda ncelik
tanyarak aka dilin zerkliini belirtir. Gerekten de: Dil gi
bi, toplumsal olan da zerk bir gerekliktir (bunun aynsdr);
semboller sembolize ettikleri eylerden daha gerektirler, gs
teren gsterilenden nce gelir ve onu belirler.18
Bylece The Elementary Structures o f Kinship [Akrabaln
Temel Yaplan] (1949) adl eserinde Lvi-Strauss akrabalk
sistemlerini dilsel yaplar gibi, kadnlann dei toku edilme
sinin, mesajlarn iletilmesi grevini grd ikili kartlklar
dizileri gibi grr. J. Q. Merquior onun btn antropolojik
yaklamnm Durkheim Ba Aa evirmek olduunu sa
vunur: Durkheimn yntemi her zaman zihinsel olandan top
lumsal olana doru hareket etti: inantan toplumsal yapya ...
Lvi-Straussda ise tam tersi. Yapsalclkta toplumsal olandan
17 F. Jameson, The Prison-house o f Language (Princeton, 1974), s. 32.
18 C. Lvi-Strauss, Introduction loeuvre de Marcel Mauss, M. Mauss, Sociolo
gie et anthropologie iinde (Paris, 1950), s. xlix, xlvii, xlix, xxxii.

401

zihinsel olana doru hareket ediyoruz; akrabalk sistemleri ya


da mitler gibi toplumsal ilikilerden ya da kltrel yaplardan
zihinsel yaplara.19 Bu ztlk biraz abartlmtr, nk Durk
heim toplumsal olgularn tamamen kolektif temsillerden olu
tuunu dnmeye balamt (bkz. blm 6. 2). Yine de Lvi-Straussun bulmaya alt bilind yaplar esas olarak
zihinsel olarak grd hi kukusuz dorudur. Bu neden
le zihnin kstlayc yaplarn araynn kendisine rehber
lik ettiini syler ve ekler: Etnografik deneyimlerden bala
yarak belirsiz olan verilere bir eit dzen getirmek ve bir e
it zorunluluun ak hale geldii bir dzeye ulamak iin ben
hep zgrlk yanlsamalarnn altnda yatan zihinsel rntler envanterine ulamay hedefledim. Bu nedenle mitler,
bir paras olduu dnyadan yararlanarak onlar eviren zih
ni gsterir.20
Felsefeci Paul Ricoeur, Lvi-Straussun yapsal antropolojisi
ni akn znesi olmayan bir Kantlk olarak adlandrm ve
Lvi-Strauss da bunu kabul etmitir.21 Bir baka deyile, bilin
li deneyimin varsayd bilind kavramsal yaplar aa
karmaya alr, ama bunu, bunlar, kendisi deneyimin altn
da yatan benin etkinliine atfetmeden yapar. Bu yaklamn iki
nemli anlam vardr.
lk olarak, Lvi-Strauss, Saussure tarafndan izilen bir kart
l devralarak esrem incelemesine, yani somut inan ve top
lumsal kurum dizilerinin altnda yatan evrensel yaplarn ince
lenmesine; artsrem incelenmesine, yani tarihsel dnmle
rin incelenmesine gre ayrcalk tanr. The Savage Mindda [l
kel Zihin] (1962) geen nl bir polemikte Jean-Paul Sartrem
Critique o f Dialectical Reason [Diyalektik Akln Eletirisi] adl
eserinde tarihi bireysel znelerin, en azndan kimi durumlarda,
toplu olarak eylemde bulunabildikleri ve normalde onlar zeri
ne binen uygulamada-eylemsiz yaplan deitirebildikleri bir
sre olarak kavramlatrma giriimini rtr. Lvi-Strauss,
19 J . Q. Merquior, From Prague to Paris (Londra, 1986), s. 38.
20 C. Lvi-Strauss (1964), The Raw and the C ooked (Londra, 1970), s. 10, 341.
21 C. Lvi-Strauss, A Confrontation, New Left Review, 62 (1970), s. 61.

402

btn insanlk tarihini, Fransz Devriminden bu yana olan Ba


t deneyimine gre deerlendirme giriimi gibi bylesi giriim
leri, kolektif zne kavramn akn bir hmanizmin son sma
yapmaya alan etnosantrik giriimler olarak grr: sanki
insanlar biz uandaki zgrlk yanlsamasn, ak ak ok
ey isteyen benlerinden vazgeerek yeniden kazanabilirlermi
gibi.22 Baka bir yerde ise tarihin indirgenemeyecek bir olum
sallk alan olduunu syler.23
Dolaysyla ikinci olarak, Lvi-Straussun Saussureden yapt
adaptasyon, ister bireysel ister kolektif olsun zneye birincil
ve kurucu bir konum deil, ikincil ve kurulan bir konum verir:
Ben, insan bilimlerinin nihai hedefinin insan oluturmak de
il, zmek olduuna inanyorum.24 Bu anti-hmanizm, 1960l
yllarda Fransadaki en etkili entelektel eilim olan, (biraz ya
nltc da olsa) yapsalclk olarak bilinmeye balanan eyin ge
nel zelliklerinden biridir. Jacques Lacan, bilindm biyolo
jik igdlere indirmekten ya da psikanalizi gereklie adaptas
yon terapisine dntrmekten kaman bir biimde Freudu ye
niden ifade etme giriiminde Saussuren dilbiliminden yarar
land. Lacann kendi ortaya kard Freuda dn iin bul
duu slogan, bu nedenle bilindmn dil gibi yapland bi
imindeydi. Freud, znenin merkezsiz olduunu gstermi
ti; nk bilinli yaamnn altnda yatan ve onu biimlendi
ren ey, erimesi engellenen bilindmdaki oluumun kayd
dr. Descartesn cogito ergo summ (Dnyorum, yleyse
vanm) tersine evirerek Lacan yle dedi: Olmadm yeri d
nyorum, yleyse dnmediim yerdeyim.25
Lacanm Freudun kuramn yeniden yorumlamas, belki de
anti-hmanist toplum kuramn oluturmak iin yaplan en sis
tematik giriim olan Althusserin tarihsel materyalizmi yeni
den inas zerinde temel etkilerden birini oluturdu.26 Ger
22 C. Lvi-Strauss, The Savage Mind (Londra, 1972), s. 262.
23 C. Lvi-Strauss, From Honey to Ashes (Londra, 1973), s. 475.
24 Lvi-Strauss, Savage Mind, s. 247.
25 J . Lacan, crits: A Selection (Londra, 1977), s. 166.
26 Louis Pierre Althusser (1918-90): Cezayirde bir bankerin olu olarak dnya-

403

ekten de Althusser, Freudun kendi betimlemesi olan Kopemik Devrimini (bkz. blm 8.3) kullanarak kendi alma
s ile Marxmki arasnda bir paralellik izer ve ikisinin de im
diye kadar zneye atfedilen merkez rolden kurtulmasna kat
kda bulunduklarn savunur: Marxtan bu yana, insan zne
nin, ekonomik, politik ya da felsefi egonun tarihin merkezi ol
madn - ve hatta, Aydnlanma Felsefecilerine ve Hegele kar
gelerek, tarihin bir merkezi olmadn, ideolojik yanl ta
nmann dnda zorunlu bir merkezi olmayan bir yaps oldu
unu biliyoruz.27
Althusserin Marksizm versiyonu bu nedenle Lukacs ve
Gramscinin anlad snf znellii kuramndan (bkz. b
lm 9. 1) kkten farkldr. Ona gre, tarih znesi olmayan bir
sretir.28 Her bir toplumsal oluum, ekonomi, politika, ide
oloji ve kuram (bilimler) olmak zere birbirinden ayr du
rumlar okluundan oluan karmak yapl bir btnlktr.
Bunlarn hibiri, ekonomi bile, toplumsal oluumun merkezi
ni oluturmaz. Her birinin belirli bir dinamie gre gelimesini
salayan kendi ayrt edici i mant ve hatta kendi farkl ge
icilii vardr.
Ekonomi son durumda belirleyicidir. Bir baka deyile,
ekonomik nedensellik, dolayl olarak iler; belirli politik ve
kltrel olaylar dorudan etkilemekten ok, teki durumla
r dorudan biimlendirme roln oynama durumunu (ege
men yap) seerek iler. Bu nedenle tarihsel olaylann -szge
limi Rus Devrimin in- tek bir ekonomik nedeni yoktur. Bura
da baka nelerin etkili olduunu ortaya karmak iin Althus
ser Freudyen bir kavramdan yararlanr. Onlar stbelirlenir:
ya geldi; sava mahkumu oldu, 1940-45; cole Normale Suprieurede felse
fe okudu, 1945-7; 1948 ylnda Komnist Paniye katld; ENSde caman (fel
sefe hocas) oldu, 1949-80; yinelenen akl hastal nbetlerine yakaland (b
yk olaslkla manik-depresifti); Kasm 1980de kars Helene Rytman ldr
d; hastal nedeniyle yarglanamad; sonraki yllarnn byk blmn akl
hastanelerinde geirdi; 1985 ylnda The Future Lasts a Long Time (Gelecek
Uzun Srer) bal altnda anlarn yazarak itiraflarda bulundu; kitap 1992
ylnda lmnden sonra yaynland.
27 L. Althusser, Lenin and Philosophy and Other Essays (Londra, 1971), s. 201.
28 L. Althusser, Politics and History (Londra, 1972), s. 183.

404

birok farkl etmen bir araya gelerek tarihsel bir kopu yaratan
tek bir karmak oluumda erirler:
Ekonomik diyalektik hibir zaman sa lt d ev lette etkin deildir;
Tarihte bu durumlar, st yaplar, vb. ileri bittiinde ya da za
man geldiinde onun salt olgusu olarak Diyalektie doru
kraliyet yolunda ilerlerken Majesteleri Ekonominin nnde
datmak iin saygl bir biimde kenara ekilmezler. lk an
dan son saniyeye kadar, son durumun yalnz geirecei o za
man hibir zaman gelmez.29

Althusserin Marx yorumu, Marxin diyalektii ile Hegelinki arasnda kkten bir fark anlamna gelir. Althusser, Marxi
Hegelin diyalektik yntem ini alm ama onun idealist
sistenTini terk etmi gibi gsteren (Engelsden alnan) gele
neksel yoruma meydan okur. Yntem ve sistem bylesi bir i
lemin baarya ulamasn engelleyecek kadar fazla i ie ge
mitir: birini almak demek tekini de almak demektir. Daha da
ak bir biimde syleyecek olursak, Hegelin btnlk kavra
m ifade edicidir, yani buradaki her bir bireysel blm bt
nn yapsn yanstr. Eer toplumsal oluumlar bu ekilde g
rlrse sonu ekonomik indirgemeciliktir: rnein Tarih ve S
nf Bilincinde toplumsal yaamn her zelliinin eyleme ya
psn yeniden retmesinde olduu gibi, her toplumsal olgu te
mel ekonomik elikiyi yineliyormu gibi grlr.
Hegelci Marksizm (ya da Althusserin kafa kartran deyi
miyle tarihsicilik) bu nedenle kendini ikinci Enternasyonalin
yazgclna bir bakaldr olarak grr; ama onun kulland
toplumsal btnlk kavram baka bir ekonomik indirgemecilie dmesine yol aar. 19401 yllarn sonlarnda kurtarc
gen bir Stalinci olarak Althusser, Hegelci Marksizmin olduk
a an bir biimini benimsemiti. Ama en etkili eserleri olan
F or Marx [Marx iin] ve toplu olarak yazlan Reading Capitalde
[Kapitali Okumak] (ikisi de 1965 ylnda yaymland) Marxin
18401 yllann ortalannda Gen Hegelcilerden aynlarak nce
ki hmanist eserlerini de, rnein ktisadi ve Felsefi Elyazma29 L. Althusser (1965), F or Marx (Londra, 1969), s. 113.

405

lan - 1844 de terk ettiini savunur. Bu kayma, epistemolojik bir kopuu da ierdi; Marx nceki yazlarnn ideolojik ve
(gerekten de, nk) hmanist sorunsaln ilk olarak Alman
deolojisi ve Feuerbach zerine Tezler'de [Theses on Feuerbach] grlen yeni bilimsel sorunsal ile deitirdi.
Althusserin stbelirlenim kuram, politik-ideolojik st-yapmn greli zerkliini gsterir (Althusser ve Norbert Eliasm az ok e zamanl olarak trettikleri bir ifade).30 Bu so
nu, onun iin, birok nedenden, zellikle de politik neden
lerden nemliydi. lk olarak, bu onun Stalinizmi aklama
s iin bir ara sunar: 1930lu yllarn Byk Terr, gemi
ten kalanlarm styapda var olmasnn, yani toplumsal b
tnn farkl zellikleri birbirlerine gre eit biimde gelime
dikleri iin ekonomik temelin sosyalist izgide dnm ol
masna ramen gemiten kalanlarn etki yaratmaya devam
etmesinin bir sonucu olarak grlecekti.
kinci olarak, styap ile birlikte kuram da greli zerklik ka
zanr. Fransz Komnist Partisinin (PCF) bir yesi olarak, Alt
husser 1940l yllarn sonunda ve 1950li yllarn banda So
uk Savam doruk noktasnda, daha sonra entelektellerin kol
kola girerek btn gizlenme noktalarndan hata avladklar d
nem olarak nitelendirecei bir dnem yaad.31 Komnist hare
ket boyunca, partinin uaklar, entelektel yandalan zerinde
kltrel yaamn her bir zelliinin snf izgisinde kutupla
ve her aratrma alannda birbirine kar iki bilim - proleter ve
burjuva- olduu dncesini dayattlar: bu iki bilim kuram
SSCBdeki Lysenko olaym, Mendel genetiinin burjuva bilimi
olarak grlerek kurban edilmesini merularm.
Althusser gemie bakp lgnlk olarak tanmlad bu e
ye kar kuramn uygulama olduunu savundu - bir baka
deyile, her bilimin brakn toplumsal btnn teki durum
larna, baka bir bilime indirgenemeyecek zel bir mant var
dr ve kendi i kriterlerine ve geerliliine gre deerlendiril
melidir. Bu sav, nde gelen uygulayclar arasnda Gaston Bac30 J . Heilbron, The Rise o f Social Theory (Cambridge, 1993).
31 Althusser, F or Marx, s. 21.

406

helard ve Georges Canguilhemin yer ald Fransz epistemolojik gelenein onun zerindeki etkisini yanstr. ngilizce ko
nuan bilim felsefecilerinin, kuramlara, duyu-deneyimlerinden
yaplan genellemeler olarak yaklama eilimlerine kar ka
rak her ikisi de bilimi tarihsel olarak oluturulmu, gelien kav
ramlar sistemleri olarak grrler. Althusserin bu bilim felsefesi
versiyonunun, kuramsal uygulama kuramnm politik etkisi,
daha sonra belirttii gibi, kuramn greli zerklii savn hak
l karmak ve dolaysyla da Marksist kuramn taktiksel politik
kararlarn bir klesi gibi grlmeyip politik ve teki uygulama
lara uygun olarak kendi ihtiyalanna ihanet etmeden gelime
sine izin verme hakkn korumakt.32
Kuram ile uygulama arasnda belirli bir uzaklk yaratma giri
imi Althusserin politikaya hi ilgisi olmad anlamna gelmez.
Tersine, 1960l yllarn balan ile 1970li yllann ortalan arasn
da az ya da ok ak bir biimde inli Komnist lider Mao Zedungun Sovyetler Birliinin revizyonist politikalanna getirdi
i eletirilere olan sempatisini dile getirdi. Gerekten de renci
lerinin byk blm, liderleri Moskovaya sadk kalan PCFden
ayrlarak 1960h yllarn ortalannda bamsz Maocu gruplar
kurdular. Althusser, Fransz ii snfnn ana politik rgt ol
duu gerekesiyle hibir zaman partiden aynlmad. Bu durum yani politikalanna iddetli biimde kar kt ok disiplinli bir
kitle partisinin yesi olmas- politik aklamalannn ounlukla
belirsiz ve anlalmas g doasn aklar. Mart-Nisan 1978deki seimlerde sol, byk bir yenilgi aldnda PCF liderliine
kar ak bir polemie girdi, zellikle parti ii demokrasinin ol
mamasndan yaknd; ama bu durum, Althusserin kansm l
drmesiyle sonulanan ve kanlmaz olarak kamu yaamndan
ekilmesine neden olan olaanst trajedinin glgesinde kald.
Marxn kuram ile uygulama arasnda kurduu sk ban
gevemesi, Althusserin ideoloji kuram balamnda grlmeli
dir. Kapitalist toplumun ekonomik yapsn, Heideggerin Var
l anlad ekilde, yani yalnzca yokluunda var olan bir ey
32 L. Althusser, Philosophy and the Spontaneous Philosophy o f the Scientists and OtherEssays, ed. G. Elliott (Londra, 1990), s. 208.

407

olarak anlar (Heideggerin sava sonras Fransz felsefesi ze


rindeki etkisi bykt ama Althusser onu temel olarak 1980li
yllarda okuduunu iddia eder).33 Bu nedenle:
K a p i t a l ... gerek olanda bir uzaklk ve isel bir yersizlik oldu

unu gsterir, bu onun yapsnda olan bir eydir, kendi etki


lerini okunmaz hale getirecek ve onlarn dorudan okunma
snn etkisinin, etkilerin nihai doruu olan fe ti iz m yarataca
yanlsamasn oluturacak bir uzaklk ve yersizlik... Ancak d
ncedeki tarihten, tarih kuramndan tarihi okuma dinini de
erlendirmek mmknd; tarihin doruluunun ak syle
minde okunamayacamn kefedilmesi ile mmknd nk
tarih metni Logosun* konutuu bir metin deil, yaplarn ya
psnn etkisinin duyulmaz ve okunmaz iaretidir.34

Bu nedenle, toplumsal gereklik karmak ve anlalmas g


olduu iin ve dolaysyla zlmesi gerektii iin kuramsal
uygulama gereklidir. Althusser bu dnceyi bir okuma ku
ram gelitirme boyutuna kadar gtrr. Ryalar gibi metinle
rin de gizli ieriklerini, ancak kuramsal olarak bilgili bir oku
ma ile metnin boluklarndan ve suskunluklarndan karlabi
lecek yzey sylemin altnda yatan sorunsal ya da soru sis
temlerini saklayan ak bir ierikleri vardr. Metnin karmakl
, toplumsal olann karmakln rnekler. Marx meta fetiiz
mi kuramnda yzey grnm ile kapitalist toplumun altn
da yatan gereklik arasnda sistematik bir uyumazlk olduu
nu savunmutu (bkz. blm 4.2 ve 4.3), ama Althusser bu d
nceyi daha da ileri gtrr.
Bireyler, eylemde bulunma yeteneine sahip failler olarak
deil, varolan retim ilikilerinin tayclar ya da destek
leri olarak grlmelidirler. zne kategorisi bizi yalnzca tek
tek insanlann gerek doas konusunda yanltmakla kalmaz,
Althussere gre, ayn zamanda bireyleri zne altnda snflan
drarak destek olarak rollerine hazrlayan ideolojik yanl ta33 L. Althusser, Sur la philosophie (Paris, 1994), s. 9 8 -9 ,1 1 2 , 116.
(*) Tanr kelam - .n.
34 L. Althusser ve E. Balibar, Reading Capital (Londra, 1970), s. 17.

408

mma yapsnda da kritik bir rol oynar: zne kategorisi, btn


ideolojiler somut bireyleri (onu tanmlayan) zneler olarak kur
m a ilevine sahip olduu srece btn ideolojileri kurar. 35 z
ne olarak bireyleri ararak ideoloji, onlarn kendilerini,
gerekliin onlar iin var olduunu dnen bamsz zne
ler olarak grmeye ynlendirir ve bylece destek olarak ger
ek rollerini gerekletirmelerini gvence altna alr. Kapita
list toplumda Devletin deolojik Aygtlar (rnein kilise
ler, okullar, niversiteler, sendikalar, siyasal partiler) yoluyla
gerekletirilen bu ilev, btn toplumlarda gerekli olacaktr:
Eer insanlar varlk koullarnn taleplerine tepki verecek ekil
de biimlendirilir, dntrlr ve hazrlanrlarsa (kitle temsil
leri sistemi olarak) ideoloji vazgeilmez neme sahip olur. Ger
ekten de tarihsel materyalizm, komnist bir toplumu bile ideolojisiz dnemez nk insan toplundan, ilerinde, ileme
leri iin zorunlu olan temel unsur ve atmosfer olarak ideolo
jiyi gizler.36
Bu nedenle uygulama zorunlu olarak mistikletirilmitir. Bu,
insanlarn kendi durumlann tam olarak hem anlamaya, hem
de dntrmeye baladktan sre olan kolektif eyleme da
yanan Marxin ii snfnn z-kurtuluu kuramndan olduk
a uzak grnmektedir. Eletirmenler, Althusserin ideolo
ji kuramnn, toplumsallama mekanizmalannn bireyleri rol
ler sistemindeki konumlan iin biimlendirdii Parsonscu i
levsel sosyolojiye (bkz. blm 10.2) ok benzediini sylemi
lerdir. Yine de Althusserci Marksizm, politik uygulamalardan
ciddi uzaklna ramen, hem Fransada hem de baka yerlerde
1960l yllann politik bakaldnlan tarafndan radikalletirilen
gen entelekteller zerinde ok byk bir etki yaratt. 1970li
yllardaki ani kn anlamak iin avangard kuramcln
ana biimi olarak onun yerini alan post-yapsalclm ykseli
ini ele almalyz.

35 Althusser, Lenin and Philosophy, s. 160.


36 Althusser, F or Marx, s. 2 6 4 ,2 3 2 .

409

11.3. Nietzsche'nin intikam:


Foucault ve post-yapsalclk
Lvi-Strauss, Lacan, Althusser ve teki yazarlarn (rnein
eletirmen Roland Barthesm) yazlarnn etkisi altnda, onla
rn Fransz dncesinde tek bir akm, yapsalclk temsil
ettikleri inanc geliti ve onlar, baka yerlerde de bu etiket al
tnda tanndlar. Aslnda, yapsalclkla zdeletirilen kiiler
arasnda nemli farklar vard: bu nedenle Althusser, yapsalc
lkla flrt ettii iin sonradan kendini eletirse de Lvi-Straussun kt Biimcilii adn verdii eye kar srekli ola
rak dmanca yaklayordu.37 Yine de 1960l yllarn ortalarn
da Saussuren dil anlaynn insan bilimleri iin genel bir
model sunduu dncesi, genel olarak daha sonra yapsalc
lkla herhangi bir balantlar olduunu inkr eden dnr
leri bile gerek anlamda etkiledi. Bu nedenle Foucault The Order ofThings [eylerin Dzeni] (1966) adl eserinde entelekt
el tarihi, tek bir episteme'nin, yani farkl disiplinler arasnda d
nce ufku sunan rtk kavramsal yapnn ynettii dnemle
re ayrr.
Yapsalclk yine de ksa srd. Bu durum, Lvi-Straussun ve
tekilerin Saussuren Genel Dilbilim Derslerinden kardkla
r dil felsefesinin iinde olan gerilimleri yanstyordu. Onlar ya
py, iinden sonsuz sayda ikili ztlk oluturabilecek sonlu bir
dizi unsurun bir dizi permtasyonu olarak grme eilimindeydiler. Bu nedenle Lvi-Straussa gre mitler ok az saydaki te
mel temann farkl biimlerini yanstr. Bu esas olarak kapa
l yap anlay ile gsterilenlere kar gsterenlere verdii n
celik arasnda her zaman bir gerilim vard. Post-yapsalcln
oluturulmasnda belirleyici adm, yaplarn istikrann bozmak
iin sonsuz gsterme hareketinin gerek anlamda kullanlarak
bu gerilimin zlmesinde yatyordu.
Bu hareketin en ak rneini Jacques Derrida sunar. n
san Bilimlerinin Syleminde Yap, Gsterge ve Oyun [Stru37 L. Althusser, Sur Lvi-Strauss, crits philosophiques et politiques iinde (2 cilt,
Paris, 1994-5), II.

410

cture, Sign and Play in the Discourse of the Human Scien


ces] (1967) balkl nl bir makalesinde merkezli yap ile
oyun kavramn karlatrr. kinci terim, her ikili kartl
n kendini ykarak sonuta yok olarak olan yeni bir tane ya
ratmas ve bu dngnn sonsuza dek srmesi eilimini anla
tr. Merkezli yap kavram aslnda bir temel zemine dayanan
oyun kavram, hareketsizlik temeline dayanlarak oluturulan
bir oyun ve kendisi oyunun eriiminin tesinde olan, kendi
ni yeniden gvence altna alan bir kesinliktir. Ama gster
me srecinin doas bu yap kavramn zayflatr. Her bir gs
teren, kendisi de bir gsteren olan bir gsterileni iaret eder.
Bir baka deyile, gstermenin kendisi sonsuz bir oyun s
recidir. Bu hareketin durdurulmasn salayacak tek yol, di
lin dnda dorudan var olan, yani dilin aracl olmadan
bir ekilde dorudan eritiimiz bir akn gsterilenin var
lnn dorulanmas olurdu. Ama bylesi bir olasl d
nebilmek, Derridann varln metafizii adn verdii fel
sefi yanlgya dmek olur. Akn gsterilenin yok olduu an
bir merkezin ya da kkenin olmad bir durumda her eyin
sylem haline dnt and ... yani merkez gsterilenin,
orijinal ya da akn gsterilenin farkllklar sisteminin dn
da mutlak biimde hibir zaman olmad bir sistem. Akn
bir gsterilenin yokluu gstermenin alann ve oyunu son
suz biimde aar.38
Her ey sylem haline geldi. Derrida ayn dnceyi ba
ka bir yerde daha dile getirdi: Metnin dnda hibir ey y o k
tur ... ancak farkl gndergeler zinciri halinde ortaya kan ek
lerin, ek gstermelerin, ancak bir izden ve bir ekin arsndan
anlam aldnda birdenbire ortaya kan ve eklenen gerek,
vb. dnda hibir ey hibir zaman olmad. Bu byle sonsuza
kadar gider.39 Post-yapsalclm ngilizce konuan dnyada
gerekten de en etkili biimde kabul grd biim olan dilsel
idealizm biimi, Richard Rortynin metinselcilik adn verdi
i ey, yani dnyann onunla ilgili konumalarmzdan bam
38 J. Derrida, Writing and Difference (Londra, 1978), s. 279-280.
39 J. Derrida, O f Grammatology (Baltimore, 1976), s. 158-9.

411

sz olarak var olmadn, sylemlerle oluturulduunu savu


nan bir biimdi.40 Ancak bu yanltcdr ve eserleri birok ba
kmdan birbirinden olduka farkl olan dnrlerin -zellikle
Derrida, Foucault ve felsefeci Gilles Deleuzezellikle ABDde,
post-yapsalclk ve post-modemizm etiketleri altnda pazarland sorunlu durumu gsterir.
Post-yapsalclm nemi, Derrida ya da Foucaultnun onlar
la ilgili konumadmz zaman masalann ve aalarn varln
reddetmeyi istemelerinden ok, Saussuren dil modelinin sap
trlmasnn Nietzscheden kaynaklanan kimi temalarn izlendi
i bir boluk yaratmasndan kaynaklanr. Bu nedenle eer tari
hin artk bir yaps yoksa ans ve olumsallk ok daha byk bir
nem kazanr. Benzer biimde, eer sylem dnyaya ayna tut
muyorsa ama bir ekilde onu kuruyorsa o zaman bilimsel ku
ramlar da egemenlik stratejilerinin unsurlar olarak grlebi
lir. Nietzscheci biimde gle ilgilenmeleri birok Fransz ente
lektelin politik kayglarn ifade etmelerine de yardmc oldu.
Mays 1968 ve sonrasnn temel bir toplumsal dnm yarat
makta baarsz olmasnn getirdii hayal krkl ve SSCB, in,
Kamboya ve baka yerlerdeki Stalinci rejimlerin iledikleri su
larn olduka ge fark edilmesi, tarihin egemenlik biimlerinin
birbirini izlemesinden olutuu dncesini destekledi.
Althusserci Marksizm, politik ve entelektel iklimdeki bu
deiime kar olduka savunmasz kt. Bunun bir nedeni,
Althusser ve arkadalarnn ideolojik bozulmalara baladk
lar Stalinizme yalnzca ok yapay aklamalar getirmeleriydi.
Ama Althusserin Marksizmi yeniden inasnn iinde temel
kavramsal gerilimler de vard. Bir kere, Althusserin btnlk
kavram tamamen mulaktr. Bir yandan, yukarda da grd
mz gibi, kendini srdren yaplarn, ihtiyalanna gre bi
reyleri ekillendirdii yapsal ilevselciliin bir versiyonunu
sunar grnrken, te yandan Althusser, greli olarak zerk
durumlarn okluu olarak yaplarn yapsnm nasl bam
sz etmenlerin salt bir ynndan deil de gerek bir btnlk
ten olutuuna ilikin ancak ok biimsel bir aklama getirir.
40 R. Rorty, The Consequences o f Pragmatism (Brighton, 1982), s. 141.

412

Ayrca, her bilimin kendi i geerlik kriterinin olduu zerin


de durur. Bir baka deyile, Kari Popperm snr izme krite
ri adn verdii ve bu temele dayanarak bilimsel ve bilimsel
olmayan kuramlan ayrt edebileceimiz eyin varln inkr
eder. Burada ortaya kan zorluk, kuramsal bir sorunsaln bi
limsel ya da ideolojik olup olmadn saptamak iin hibir
yntemimizin olmamasdr. yleyse neden bylesi bir farkl
ln var olduunu yadsma drtsne kendimizi kaptrp b
tn kuramsal sylemlerin bilim d karlar tarafndan olutu
rulduunu iddia etmeyelim?
Althusserci Marksizmin kavramsal hatalar, dolaysyla
1970li yllarn ortalarnda temellenmeye balayan Nietzscheci toplum kuramna daha yakn bir eye yenilmeye yatkn
olduu anlamna geliyordu. Bu kaymay etkileyen temel ki
i Foucault idi (her ne kadar kendisine Nietzscheci Kom
nist adn verdii 1950li yllarn balarnda ksa bir dnem
PCF yesi olduysa da hibir zaman Marksist olduunu iddia
etmedi).41 Yaratt etki, her ne kadar biimsel olarak entelek
tel tarih trne ait olsalar da gerekte yeni bir tarihsel ya
z biimini temsil eden bir dizi metin araclyla ortaya kt.
Foucault yle diyordu: Benim kitaplarm felsefe makalele
ri ya da tarih incelemeleri deildir: onlar olsa olsa tarihsel so
runlar alannda yazlm felsefi paralar olabilir.42 Daha son
ra ise yle dedi:
tarihe bavurmak -e n aznda yirmi yldr Fransz felsefi d
ncesinin byk olgularndan biridir- tarih, olan eyin her
zaman yle olmadn, yani bugn bize en ak gelen eylerin
tartmal ve krlgan bir tarih sreci boyunca her zaman rast
lantlar ve ansn bir araya gelmesiyle olutuunu gstermeye
yarad lde anlamldr.43

Foucaultnun 1960l yllarda yazdklar, yukarda da grd


mz gibi, genel yapsalcln dile ynelik ilgisinin etkisin41 M. Foucault, Remarks on Marx (New York, 1991), s. 51.
42 M. Foucault, Questions of Method," I6 C 8 (1981), s. 4.
43 Foucault, Structuralism, s. 207.

413

dedir. 1960larm sonlarna gelindiinde ise kendini arkeoloji


olarak adlandrd, sylemlere -artkgsterge gruplan (ie
rie ya da temsillere gnderme yapan gsteren unsurlar) olarak
deil, szn ettikleri nesneleri sistematik olarak biimlendi
ren pratikleri ieren bir uygulamann iinde grmeye balad.44
Sylemsel pratikler, belirli sylemlerin ifade edilmesinden ve
kimliklerini kazandklar ve iinde ne sylemsel ne de sylem
sel olmayan terimlerin birbirine indirgenemeyecei kurumsal
balamlardan oluur. Bu nedenle bu aamada bile Foucault, di
lin zerklii dncesinin tesine geiyordu.
Sylemsel olan ile sylemsel olmayann ilikisine ilikin tat
min edici bir deerlendirmede bulunmak iin Nietzscheye ba
vurmak gerekir. Nietzsche, Soykt, Tarih (1971) balk
l temel bir metninde Foucault g istenci retisini benimser:
Hukukun stnl en sonunda savan yerini alp da evren
sel karlkl ilerlik ilkesine ulalmcaya kadar insanlk yava
yava atmadan atmaya doru ilerlemez; insanlk her bir
iddetini bir kurallar sistemi iine yerletirir ve bu nedenle ege
menlikten egemenlie doru ilerler. Ayrca Nietzschenin bi
limsel akln eletirisini de destekler:
Grnte ya da takt maskeye gre tarihsel bilin ntrdr,
tutkulardan annmr ve yalnzca dorulua adanmtr. Ama
eer kendini inceler ve daha genel olarak tarihindeki eidi bi
limsel bilin biimlerini sorgularsa btn bu biimlerin ve d
nmlerin bilgi istencinin zellikleri olduunu grr: igd,
tutku, sorgulaycnn merak, zalimce kurnazlk ve ktlk.45

Sylemsel uygulamalarn tarihsel betimlenmesi olan arke


oloji bylece nesnesi g-bilgisi olan soykt haline ge
lir. Discipline and Punish [Hapishanenin Douu] (1975) ad
l eserinde Foucault yle der: Balantl bir bilgi alan olu
umu olmadan bir g-ilikisi de yoktur, g-ilikileri varsa
yp onlar kurmayan bilgi de.46 Epistemeyi, yani herhangi bir
44 M. Foucault, The Archeology o f Knowledge (Londra, 1972), s. 49.
45 P. Rabinow, ed. The Foucault Reader (Harmondsworth, 1986), s. 85, 95.
46 M. Foucault, Discipline and Punish (Londra, 1977), s. 27.

414

tarihsel dnemi ieren altta yatan kavramsal yapy yeniden


kurmaya almak yerine, varolan g-bilgisi aygtn (dis
positif), sylemler, kurumlar, mimari biimler, dzenleyici
kararlar, yasalar, ynetimsel nlemler, bilimsel ifadeler, fel
sefi, ahlaki ve insansever nermeler - ksaca sylenen kadar
sylenmeyenden oluan tamamen heterojen bir btn ara
malyz.47
Bizim u anki amacmz asndan Foucaultnun g-bilgi
kuramnn belirleyici unsuru vardr. lk olarak, onun g
kavram vardr. G, hepsi toplumsal yapy oluturan zel, ye
relletirilmi ilikiler okluundan oluur. Bireysel ya da ko
lektif bir znenin tekelinde deildir, uygulanmas btnlkl
bir stratejinin izlenmesine dayanmaz. Bunun yerine, yerel tak
tikler okluu, kastl olmakszn g-bilgisinin zel bir aygt
iin ilevsel bir biimde bir araya gelir. Ayrca g olumsuz de
ildir: bamsz biimde olumu znelerin inisiyatiflerini bas
trarak ya da denetim altna alarak eylemde bulunmaz. Tersi
ne, g reticidir: zellikle insan bedenleri zerinde doru
dan etkide bulunarak, ideolojinin araclna gvenmeden on
lar bireylere dntrr ve onlar toplumsal yap iindeki ko
numlarna yerletirir. Son olarak, g varsa direni de vardr.
G-ilikileri onlarn ilemesi iin gerekli koullar olan dire
ni noktalan yaratrlar.48
ikinci olarak, bu g kuram znenin anti-hmanist eletiri
sini srdrr. Bu nedenle Foucault, Lvi-Strauss, Lacan ve Alt
husser ile ortak noktalanndan birinin zne kuramnn sorgu
lanmas olduunu kabul eder.49 Bu bakaldmy onlannkinden
daha da ileri gtrr:
Gcn balca etkilerinden biri belirli bedenlerin, belirli be
den hareketlerinin, belirli sylemlerin, belirli isteklerin bi
reylerle zdeletirilmeye ve bireyler biiminde oluturulma
ya balanmasdr. Birey, gle kar karya deildir, bence bi
47 M. Foucault, Power-Knowledge, ed. C. Gordon (Brighton, 1980), s. 194.
48 M. Foucault, The History o f Sexuality, 1 (Harmondsworth, 1981), s. 95.
49 Foucault, Remarks, s. 58.

415

rey gcn balca sonularndan biridir. Birey gcn bir sonu


cudur ve ayn zamanda ya da o sonu olduu lde ifadesi
nin de bir unsurudur. Gcn oluturduu birey ayn zaman
da onun bir aracdr.50

Bu nedenle Hapishanenin Douu 19. yzyln banda gbilgisinin yeni bir aygtnn ortaya knn izlerini srer. Bu
durum ceza yapsndaki deiikliklerde rneklenir. G artk
sulunun ezilen bedeninde mutlak monarinin egemenliini
gstermeye yarayan olaanst halk gsterilerine dayanmaz.
Hapsetme hapsedilenlerin srekli olarak izlenmesi yoluyla uy
gulanan, onlann davranlarn dzenlemeye ve dntrme
ye alan kapsaml bir kurallar btnnn uygulanmas anla
mna gelir. Hapishane, iinde disiplinci toplumun biimlen
dii okullar, fabrikalar, klalar, hastaneler vb. bir dizi yeni ku
rumdan biridir:
Disiplinlerin tarih an, yalnzca yeteneklerinin geliimi ya da
bamllnn younlamas ile deil, ayn zamanda daha kul
lanl hale geldike mekanizmann kendisini daha boyun eer
bir hale getiren bir ilikinin ve tam tersi biimde ynlendiren
insan bedeninin sanatnn doduu bir andr. O zaman olutu
rulan ey, beden zerinde etkisi olan bir zorlamalar politikas,
onun unsurlarnn, beden hareketlerinin, davrannn hesapl
bir ynetimidir... kiinin bakalarnn onun istediklerini onun
belirledii tekniklerle, hzla ve verimlilikle yapmas ve onun
istedii ekilde hareket etmesi iin onlann bedenleri zerinde
nasl sz sahibi olacan tanmlad, Bu nedenle disiplin, tbi
klman ve ilenen uysal bedenler yaratr.51

nc olarak, Foucaultmn soykt, modernliin temel


bir eletirisi anlamna geliyordu. lk olarak, Fransz Devriminden
sonraki dnemde modem toplumun ortaya kmas yalnzca bir
liberalleme srecinin balangcn deil, ayn zamanda baka
bir g-bilgi aygtnn disiplinler biiminde ortaya kn tem
50 Foucault, Power-Knowledge, s. 98.
51 Foucault, Discipline, s. 137-8.

416

sil ediyordu. Gerek liberal kapitalizmin, gerekse onun varsaylan


tekisi olan Marksizmin, sonuta ortaya kan egemenlik bii
minde izleri vard. Foucault, 1968 ylndan beri olan ey ve belki
de 1968i ortaya karan ey ciddi biimde anti-Marksist olan ey
dir diyordu.52 Belirli bask biimlerine kar kan hareketlerin,
btncl biimde snf smrs zerine odaklanan tarihsel ma
teryalizm erevesi iine oturtulamayacama inanyordu. Fouca
ult, 1970li yllarn bamda hapishane sistemi ile ilgili olan bylesi bir harekette kiisel olarak etkin rol almt; bu durum, Ha
pishanenin Douu adl eserinin arkaplamn oluturan nemli bir
paradr. Foucault, Maocu grup Gauche Proltariennein yolda
olduu srada bu rol edinmiti. Bu evreye ilgi duyan birok en
telektel, 1970lerin ikinci yansnda saa yneldi ve bylece Gu
lag Takmadasnm Marxin dncelerinin mantksal bir sonucu
olduunu iddia eden nouvelle philosphieyi* dourdu (bkz. blm
11.1). Foucault bu genel eilimi izleyerek yle dedi:
Stalinizm, dorusu, Marxm ve kendinden nceki teki d
nrlerin kurduu btn politik sylemin olduka plak
doruluuydu. Gulag ile, yalnzca anssz bir hatay deil, ayn
zamanda politika dzenindeki en doru kuramlann sonucu
nu gryoruz. Marxm gerek sakaln, Stalinin yapma burnu
ile karlatrarak kendilerini korumak isteyenler zaman kay
bediyorlar.53

Ama Foucaultnun modernlik eletirisi bilimsel akla kadar


uzanyordu. G-bilgi kavram salt bir arasalclk deildi: gilikileri ile bilgi biimleri arasndaki iliki iki ynl bir iliki
dir. Yine de bu durum, onu, her bilgi gvdesinin ierdii zel
g istencine kurban edilmesi gerektiini savunan Nietzscheci bir perspektifilik versiyonuna ynlendirmez. Daha da zel
olarak, onun meydan okuduu ey, modem bilimsel aklsallm nesnellik iddiasyd, yani:
52 Foucault, Power-Knowledge, s. 57.
(*) Yeni felsefe - .n.
53 M. Foucault, La Grande Colre des faits, L e Nouvel Observateur, 9 Mays
1977, s. 84.

417

16. yzyldan balayarak tarihsel ve corafi olarak Batda ta


nmlanan bir aklsallk. Bat, ona zel olan ekonomik ve klt
rel sonulan, o zel aklsallk biimini uygulamadan asla elde
edemezdi. Bugn, o aklsall, artk kabul etmediimiz ve ka
pitalist toplumlann ve belki de ayn zamanda sosyalist toplumlann tipik bask biimi olarak gsterdiimiz onu belirleyen g
mekanizmalanndan, prosedrlerinden, tekniklerinden ve sonulanndan nasl ayrrz? Buradan A u fklru n g (Aydnlanma)
vaadinin, akim uygulanmas ile zgrle ulalmas vaadinin
Akln kendi alan iinde tersine evrildii, yani zgrlkten da
ha da uzaklald sonucuna varamaz myz?54

Bu, elbette ki, Weber ve Frankfurt Okulunun savam ver


dii sorunun bir versiyonudur. Yaamnn sonlarna do
ru Foucault onlarn nemini kabul etti. rnein yle dedi:
Frankfurt Okulunu tansaydm [ 1950li ve 1960l yllarda]
... sylediim birok aptalca eyi sylemez ve mtevaz yo
lumda yrmeye alrken saptm dolambal yollarn bir
oundan kanrdm - nk bu arada Frankfurt Okulu be
nim nmde geni yollar am olurdu.55 Ama bu karlatr
ma Foucaultnun soyktndeki ana elikilerden birini gs
terir. Adomo ve Horkheimer gibi o da yeniden ina ettii ege
menlik tarihine kar eletirel bir tavr taknr. Onlar gibi o da
bu tavr alaca bir k noktasndan (bkz. blm 10.3) yok
sundur. Onun soyktksel tarihlerinin ifade ettii g isten
ci nedir?
Foucault kimi zaman metinlerinin doruluk-deeri tad
n inkr ederek bu sorudan kanmaya alr: Kurgudan ba
ka bir ey yazmadmn ok iyi farkndaym. Ama bu ifade
ler, kitaplanna koyduu tarihsel aratrmalar ve anlat yaps ile
eliir. Eer yazdklar kurguysa o zaman elde etmeyi umduu
politik yaran nasl yaratacaklar? Foucault, soyktnn bil
gilerin bilimsel hiyerarisine ve glerine ikin olan sonulanna karlk ... yerel bilgilerin yeniden etkin hale getirilmesine
54 Foucault, Remarks, s. 117-18.
55 Foucault, Structuralism," s. 200.

418

dayandn syler.56 Bu durum, soykt ile belli yerelle


tirilmi direni biimleri arasnda bir ba olduunu ne srer.
Ama direniin kendisi bir gizemdir.
Foucault, gcn olduu yerde direni de vardr der. Pe
ki ya direniin kaynaklar nelerdir? teki dnrler bu so
ruya yant vermilerdir. Marxa gre, smren ile smrlen
arasndaki dmanlk ilikisi zorunlu olarak snf mcadele
sini ortaya karr. Nietzsche gerekliin rakip g merkez
lerinden baka bir eyden olumadn dnr. Ama Fou
cault bireyleri gcn kurduunu ve onlar zerinden iledii
ni savunur. Ayrca ondan ka yoktur: Bana yle geliyor ki
g her zaman oradadr, kimse onun dnda deildir, sis
temden kopanlarn atlayabilecei kenar noktalar yoktur.57
G znelerinin gcn onlarn direnmesini istedii zamanlar
dnda ona nasl direndiklerini anlamak zor grnyor. Ger
ekten de Foucaultnun direniin belli biimlerine ilikin tar
tmalar olduka ilevselcidir; onlar varolan aygtn kendi
ni yeniden ina etmesi ve modernletirmesi iin frsatlar ola
rak grr. Bir noktada modern g-bilgi aygtnn bir zelli
i olan cinsellik aygtna kar bedenlerin ve hazlarm kar
karya getirilmesi gerektiini bile syler.58 Ama bu Rousseaunun uygarln bask altnda tuttuu doal insan dnce
sini -Foucaultnun yazlarnn geri kalan ile hi badamayan
bir anlay- andrr.
Yine de History o f Sexuality [Cinselliin Tarihi] adl, Hazi
ran 1984te lmnden ok ksa zaman nce yaynlanan eseri
nin ikinci ve nc cilderinde Foucault g-bilgisinin kapal
sisteminden dan bir yol gstermeye balar. Bu kitab yazmaya
1970li yllarn ortalarnda balamt. En bata amac Freuda
atfettii, cinselliin yakn zamanlara kadar bask yoluyla eri
imimiz engellenen bir eit doal z olduu dncesini za
yflatmakt. Cinselliin doal bir z olmadn, g-bilgisinin
zel balamnda oluan tarihsel bir kurgu olduunu savunu
56 Foucault, Power-Knowledge, s. 1 9 3 ,8 5 .
57 A.g.e s. 141.
58 Foucault, History, s. 157 (eviride deiiklik yaplmtr).

419

yordu. kinci olarak, cinsellii inceleyerek i doamz kefet


me giriiminin psikanalize borlu olduumuz bir ey deil, H
ristiyanln ilk yzyllarna kadar izleri srlebilecek bir ey
olduunu ve bylece insanlara gerekliklerinin gizinin cin
siyet blgelerinde yattn retmenin nasl ortaya ktn
gstermeye alyordu.59
Bu olayda Foucault, klasik antik dnem tarihine kadar ge
ri gitmeyi gerekli grmtr. Bylece kuramsal grevinin do
asn yeniletirmi oluyordu. Bu nedenle yle diyordu: Be
nim amacm ... bizim kltrmzde insanlarn zne haline ge
tirildikleri biimlerin tarihini yaratmak ... Bu nedenle benim
aratrmamn genel temas g deil, znedir.60 Thomas R. Flynnm gzlemledii gibi, aratrmasnn her bir dnemecinde
Foucault, nceki dnemecin bir sonrakinin inceleyecei eyle
ilgilendiini dnd.61 Bu nedenle Cinselliin Tarihinin ikin
ci ve nc ciltlerinde benin teknolojileri kavramn, ya
ni bireylerin kendi aralan ile kendi bedenleri, kendi ruhla
r, kendi dnceleri, kendi davranlar zerinde kendilerini
dntrmek, deitirmek ve belirli bir mkemmeliyet, mut
luluk, saflk ve doa st g dzeyine ulamak iin bir di
zi ilemde bulunmalanna izin veren teknikleri getirir.62 Bylesi bir teknolojiye ilikin olarak Foucaultnun verdii temel r
nek, antik Atina yurttalarnn yurtta olmayanlar, yani kadn
lar, ocuklar ve kleleri hem kent iinde hem de evde ynet
mek iin gereken z-denetimi gelitirmek iin gerekletirdik
leri enkrateia (efendilik) uygulamasdr.
Foucaultnun The Use o f Pleausure [Hazzn Kullanl]
(1984) adl eserinde sunduu bu varln estetii deerlen
dirmesi, Nietzschenin korkun durumdaki orta snfn son in
sanlar arasndan stinsann kmas iin gereken kendini59 Foucault, Power-Knowledge, s. 214.
60 M. Foucault, The Subject and Power, H. Dreyfus ve P. Rabinow, Michel Fou
cault, ek (Brighton, 1982), s. 208-9.
61 Thomas R. Flynn, Truth and Subjectivation in the Later Foucault, Journal o f
Philosophy, 82 (1985), s. 532.
62 M. Foucault ve R. Sennett, Sexuality and Solitude, London Review of Books:
Anthology One (Londra, 1981), s. 171-2.

420

altetme uygulamalarna ilikin betimlemelerini (bkz. blm


5.3) anmsatr. Ama burada bizim iin nemli olan ey, Foucaultnun bunlara znelerin eylemde bulunmalann ve kendileri
ni oluturmalarn salayan ben-oluumu sreleri olarak yak
lamasdr. Bu, 1970li yllardaki orta dneminde yazdklar
ile karlatrldnda en azndan bir vurgu deiiklii olduu
nu gsterir. Bu deiikliin baka bir gstergesi, Foucaultnun
ilk olarak Kant tarafndan sorulan bir soruyu, Aydnlanma
Nedir? sorusunu ele ald bir son metindir. Aydnlanmann
antaj olarak adlandrd eye, bir baka deyile, kiilerin
Aydnlanmadan yana ya da ona kar olmalar gerektii d
ncesine kar kar. Ama ayn zamanda da (kar kmaya de
vam ettii) hmanizmin ve Aydmlanmann ayn ey olmad
n savunur ve Aydnlanma projesinin en iyi olaslkla ne oldu
umuzun eletirisinin ayn zamanda bizim zerimize dayatlan
snrlarn bir tarihsel zmlemesi ve onlarn tesine geme
olasl tayan bir deney olduu bir tutum, bir yaam felsefesi,
bir felsefi yaam olarak devam etmesini nerir.63 Bu, bir kez da
ha, Foucault ve Frankfurt Okulu arasnda bir birleme noktas
olduunu ve bu noktada Nietzschenin akl, g istencinin ifa
desine indirgemesinin artk basite verili alnmadn gsterir.

11.4. Gelenei srdrenler: Habermas ve Bourdieu


Foucaultnun yazlar, artk postmodernizm etiketinden
ayrlmaz hale gelen modernlik eletirisi trnn zel ola
rak sekin bir rneidir (ama o ve bu akmn teki rnek
leri olarak kabul edilenler bylesi bir betimlemeye kar
kyorlar).64 Foucaultnun zellikle bu eletirinin kuram
sal ve politik k noktasn belirlerken karlat zorluk
lar karlalan btn zorluklar temsil eder: bu zorluklarn
rnein trn daha kaba ve daha az ilgin olan rneklerin
de, rnein kltr kuramcs Jean Baudrillardm eserlerinde
yinelendiklerini grmek mmkndr. Ama ieriklerine faz
63 Rabinovv, ed., Foucault Reader, s. 4 2 ,4 3 , 50.
64 Bkz., rnek iin, Foucault, Structuralism, s. 204-5.

421

la zarar vermeden postmodernist olarak nitelendirilebilecek


kuramlar ada entelektel sahnede fazla yer kaplamyor
lar. Bir dizi dnr, klasik toplum kuram olarak adland
rlabilecek Marx, Durkheim ve Weberin temsil ettikleri top
lum kuram anlayn, 20. yzyl dncesinin karakteristik
zellii olan dil devrimini dikkate alarak srdrmeye al
tlar. Bunlarn kimileri Marksisttir; tekileri snflamaksa da
ha zordur. Bu kinciler arasnda iki ilgin ada toplum ku
ramcs vardr: Jrgen Habermas ve Pierre Bourdieu. Bu ne
denle son olarak onlarn eserlerindeki ana temalarn kimile
rini tartmak istiyorum.

(1) Akln iyiletirici gleri: Habermas. Habermas Frankfurt


Okulunun ana entelektel mirassdr.65 Ama bu durum, Hor
kheimer ve Adomoya eletirel yaklamad anlamna gelmez.
Dialectic o f Enlightenment adl kitapta olan, performatif eli
ki adn verdii eye dikkat eker: Onlar eer ... hl eletiriy
le devam etmek istiyorlarsa, btn aklsal kriterlerin yok olma
sna getirdikleri aklama iin en az bir aklsal kriteri dokunul
mam biimde brakmak zorunda kalacaklardr.66 in ilgin
yan, Horkheimer ve Adomo mektuplamalarnda bu paradok
sa kar Habermasm izleyecei zm biimini belli belirsiz ta
nmlamlard. Bu nedenle Horkheimer yle yazar: Konuan
kiinin psikolojik niyetinin tamamen dnda dil, konumac
nn evrenselliini, yalnzca akla atfedilen evrensellii amalar.
65 Jrgen Habermas (1 9 2 9 -): Dsseldorf da dodu ve babasnn Ticaret Odas di
rektrln yrtt Gummersbachda byd; Gttingen, Zrih ve Bonn
niversitelerinde okudu, 1949-54; 1956 ylnda Adomonun asistanln yap
mak zere Frankfurt Toplumsal Aratrma Enstitsne katld; Horkheimerm
Habilitation Frankfurtta tamamlamasn nlemesinin ardndan Marburg ni
versitesinde Wolfgang Abenrothun danmanl altnda tamamlad; Heidel
berg niversitesinde Olaanst Felsefe Profesr oldu, 1961-4; Frankfurt
niversitesinde Felsefe ve Sosyoloji Profesr oldu, 1964-71; Stambergde
Max Planck Enstitsnn direktrln yrtt, 1971-82; Frankfurt ni
versitesinde Felsefe Profesrdr, 198 2 -.
66 J. Habermas, The Philosophical Discourse o f Modernity (Cambridge, 1987), s.
119, 126-7.

422

Bu evrensellii yorumlamas kiiyi zorunlu olarak doru bir


toplum dncesine gtrr. Bu nedenle:
Biri ile konumak temelde onu gelecekte kurulabilecek bir z
gr insanlar topluluunun olas yesi olarak tanmaktr. Ko
numa, dorulua doru ortak bir iliki kurar ve bu neden
le baka bir varln, daha dorusu btn varlk biimlerinin
yeteneklerine gre en iten biimde dorulanmasdr. Konu
ma herhangi bir olasl ortadan kaldrdnda zorunlu olarak
kendi ile eliir.67

Her ne kadar Adomo bu dnceyi kabul etse de ne kendi


yaynlanan yazlarnda, ne de Horkheimerm yaynlanan yazlannda buna yer verilmez. Ancak Habermasn iletiimse! eylem
kuramnn ana temasn bu dnce oluturur. lk cmlemiz
evrensel ve snrsz uzlama niyetini aka ifade eder der.68
Her bir sz-eylem, konuan kiinin, ifadesini, emrini, vb. kabul
etmesi iin dinleyene iyi nedenler sunmay taahht etmesini
ierir. Anlamann iine dinleyenin bu bedeli geri alnabilir geerlilik-iddiasn kabul etmesi de girer. Bu nedenle her bir sz
cede rtk olan ey, konuan ile dinleyen arasnda zorla olma
yan bir anlamann yaplmasna ynelik bir eilimdir. te bizi,
her sz-eylemin nihai amac olan zgrce varlan uzlama t
rn temel alan kurtulmu bir toplumu izlemeye ynlendiren
ey, temeli olmayan ahlaki bir istek ya da modas gemi bir ta
rih felsefesi deil, bu eilimdir: topyac uzlama ve zgrlk
anlay, bireylerin iletiimsel sosyallemesi iin gereken koul
larn iine yerlemitir; trlerin remesinin dilsel mekanizmas
iine de ina edilmitir.69
J. L. Austin, H. P. Grice ve John Searle tarafndan gelitiri
len sz-eylem kuramnn gelimi biimi olan ve tam olarak
The Theory o f Communicative Action [letiimsel Eylem Kura
m] (1981) adl kitapta aklanan bu dil felsefesi, Habermasa
67 Adomoya mektup, 14 Eyll 1941, alnt R. Wiggershaus tarafndan yaplm
tr, The Frankfurt School (Cambridge Mass., 1994), s. 505.
68 J . Habermas, Knowledge and Human Interests (Londra, 1972), s. 314.
69 J . Habermas, The Theory o f Communicative Action, 1 (Londra, 1984), s. 398.

423

erken dnem Frankfurt Okulunun ikilemlerine zm olu


turacana inand eyi sunar. Gerekten de Horkheimer ve
Adornonun hatalar genel olarak akl znel akl adn ver
dikleri, Parsonsun deyimiyle rasgele olan amalar baar
mak iin en etkili aralar semeye ynelik olan Weberin arasal aklc ile edeer tutmalardr (bkz. blm 10.3). Bu in
dirgemeci akl anlay onlarn, Descartestan bu yana Bat d
ncesinde egemen olan bilin felsefesi erevesi iinde ha
reket ettiklerini yanstr. Burada znellik, tek mantkl ola
rak anlalr, yani teki znelerden yaltlm olarak ve kullan
maya ve denetlemeye alt eyler dnyasna kar olarak:
bu bak asna gre, akl zorunlu olarak arasaldr, znenin
doay ynetmesini salayan bir aratr. Klasik Marksizm (ya
da Habermasm praksis felsefesi adn verdii ey) bu znel
lik anlayn temel alr: retim paradigmas insanlar, doa
ile emek araclyla olan etkileimleri araclyla oluan var
lklar olarak tanmlar.70
Arasal aklsalln eserlerini eletirmek iin bize k nok
tas sunmayan bu ereveden kaabiliriz,
ancak biz bilin felsefesi paradigmasn -yani nesneleri tem
sil eden ve onlarla alan bir zneyi- dil felsefesi paradigmas
lehine -yani zneler aras anlama ya da iletiim felsefesi lehi
n e- brakr ve onun yerine, daha kapsaml bir iletiim sel a k lsall n paras olarak akln bilisel-arasal ynn yerine ko

yarsak.71

Bu nedenle Habermas, kendinden emin bireysel zneyi bil


ginin temeli yapma giriimlerine Foucault kadar eletirel yak
lar, ama Foucaultnun zmnn -Nietzschenin akl ele
tirisini devam ettirme giriiminin- Dialectic o f Enlightenment
ykan performatif eliki ile tam olarak ayn eyle sonulana
cana inanr. yleyse gereken ey, zne felsefesinin dndan farkl bir yoldur.72 letiimsel eylem kuram daha geni bir
70 Habermas, Philosophical Discourse, s. 75-82.
71 A.g.e., s. 390.
72 A.g.e., s. 301.

424

aklsallk anlay sunar: bu anlay, arasal aklsallga, ilgili


znelerin eylemlerinin ben-merkezci baar deerlendirmeleri
ile deil, anlaya ulama eylemleri yoluyla dzenlendii, iletiimsel eylemden kkten farkl bir baarya ynelik eylemle
ilgili salt bir aklsallk biimi olarak yaklar.73
Bu dil felsefesi, Habermasn, Weberin aklclama kuram
nn eletirel zayfl olduunu savunduu eyin, yani ondan
sonra gelen Frankfurt Okulu gibi akl arasal aklsallkla e tu
tan, tek ynl ve dar bir akl anlayna dayandn belirleme
sini salar:
Weberin sezgileri seici bir aklclama rntsn, przl
bir modernleme profili ynn gsterir. Yine de Weber top
lumsal aklclamamn noksan karakterinden deil, paradoks
lardan sz eder. Ona gre, aklsallama diyalektiinin gerek
nedeni, mevcut bilisel potansiyellerin dengesiz bir kuramsal
lamas deildir; Weber, aklclamamn yok edilmesinin kke
nini o potansiyeli aa karan ve aklclamay mmkn klan
bamsz deger-alanlannn farkllamasnda bulur.74

Bu nedenle modernlik, iletiimsel aklsallkta bulunan po


tansiyelin noksan olarak hayata gemesini temsil eder; tamam
lanmam bir projedir.75 Habermas, Weber ve Parsons gibi,
modernlemeyi esas olarak bir farkllama sreci olarak g
rr. Bu, yaamdnyas (Lebenswelt) adn verdii eyi ciddi
biimde etkiler. Bu kavram, farkl biimlerde hem Husserlda
hem de Heideggerde bulunan, anlayn, farknda olmakszn
bakalarnn eylemlerini ve szcelerini yorumlamamz sala
yan kimi st rtl n-anlaylan nkoul olarak grd
ne ynelik dnceden (bkz. blm 9.2) kaynaklanr. Yaamdnyas kltrel olarak aktarlan ve dilsel olarak rgtlen
mi bir yorumlayc rntler demetidir; eylem durumlarn,
nceden anlalm ama bavurulmayan bir balam biiminde
73 Habermas, Theory, I, s. 285-6.
74 A.g.e., I, s. 241-2.
75 J. Habermas, Modernity - An Incomplete Project, ed. H. Foster, Postmodern
Culture iinde (Londra, 1985).

425

kstlar.76 Szcelerimiz yoluyla aramzda uzlamaya varmaya


altmzda dikkate aldmz arkaplam oluturur.
Modernliin oluumu ile birlikte, yaamdnyas iki adan
aklclamaya balar. ncelikle bamsz kltrel deer alan
larnn farkllamasm gryoruz - bilim, hukuk ve ahlak, ve
sanat kendi zel usulleri tarafndan dzenlenen ayr uygula
malar olarak ortaya kyorlar. Weberin tanrlarn sava ola
rak nitelendirdii, bizim boyun eiimize ilikin olarak tken
meyen iddialar olan rakip deerlerin savam ite bu gelime
dir (bkz. blm 7.2). Bu yorum, aklsallm farkl deer alanla
rnda iddialann deerlendirilmesini salayan biimsel usulleri
ierdiinin anlalmad anlamna gelir:
Weber, akln birliinin kaybndan birbiri ile savam iin
de olan, uzlamazlklarnn kkeni rakip geerlilik iddialar
nn okluunda yatan tanrlardan ve eytanlardan oluan bir
oktanrllk [G la u b en s m c h te} sonucuna vardnda ok ile
ri gider. mantklarna gre aklclaan btn deer alanlar
nn okluunda aklsallm birlii, tam olarak, geerlilik iddi
alarnn tartmac kurtarma dzeyinde gvence altna alnr.77

kinci olarak, modernleme sistem ile yaamdnyasnm fark


llamasn ierir. Burada Habermas, byk lde ana temsil
cileri Drkheim ve Parsons olan normatif ilevselcilik gelenei
ne dayanr. Var olmak iin her toplumun toplumsal btnle
meye ihtiyac vardr, bu sayede oyuncularn eilimleri iletiimsel eylem araclyla uyumlu hale getirilir. Ama kapitalizmin
geliimi ile tam ifade bulan maddi yeniden remenin buyruk
lar, eylemin maksat d sonularn, ilevsel olarak eylem so
nularnn yerlerini deitirerek istikrara kavuturan sistemsel
mekanizmalarnn olumasn gerekli klar. Habermasm tar
tt bu mekanizmalarn iki ana rnei brokratik devlet ve
piyasa ekonomisidir. Habermasm bunlara ilikin zmleme
si, Parsonsun devlet ynetimi ve ekonominin alt-sistemleri
76 J . Habermas, The Theory o f Communicative Action, II (Cambridge, 1987), s.
124 ,1 3 2 .
77 Habermas, Theory, I, s. 243, 249.

426

kuramn (bkz. blm 10.2) yakndan izler. Bu nedenle, piyasa


ve devletin geliimi ile birlikte para ve g gibi dil d iletiim
aralan, zaman ve mekndaki etkileimleri kimsenin anlamak
zorunda olmad ya da sorumlu olmad daha da karmak e
bekelere balar. Ve bu yzden Parsonsu izleyerek toplumun
btnlemesini iki dizi buyruk arasnda srekli yenilenen bir
uzlama olarak grebiliriz; ortak bir yaamdnyasmdan kay
naklanan oyuncularn esas olarak iletiimsel anlay (toplum
sal btnleme) ile bizim tamamen denetleyemeyeceimiz bir
manta gre ileyen alt-sistemlerin ilevsel olarak birbirine ba
ml olmas (sistemsel btnleme) arasndaki bir uzlama.78
Habermas, sistem ve yaamdnyasmn farkllamasnn ka
nlmaz olduunu ve bir dereceye kadar da arzu edilir oldu
unu savunur. Marxn hatas, sonuta sistemi ve yaamdnyasm diyalektik olarak birletirmesidir. Sonu olarak, med
ya ynetimindeki alt-sistemlerin sahip olduklar isel evrim
sel deeri fark edememitir ... devlet aygtnn ve ekonominin
farkllamas ayrca ezamanl olarak yeni ynetimsel olaslk
lar aan ve eski feodal snf ilikilerini yeniden rgtlenmeye
zorlayan daha st bir dzeyde sistem farkllamasn da tem
sil eder.79 Ge kapitalizm, sermaye ile emek arasndaki snf
atmasnn, alt-sistemlerin normatif dzenlenme biimlerini
temsil eden yaplar ve politikalann gelimesi -parlamenter de
mokrasi, refah devleti ve Keynesci talep-ynetimi- araclyla
kurumsallamasn ierir.
Bu deerlendirme, Habermasn temelde modernlikle birlikte
her eyin iyi olduuna ilikin inancnda Parsonsu izledii anla
mna gelmez. Tersine, kapitalist modernlemenin ylesine bir
modernleme rnts izlediini savunur ki bilisel-arasal aklsallk ekonomi ve devletin smrlannn tesine, teki, iletiimsel
olarak ina edilmi yaam alanlarna gider ve orada ahlaki-politik
ve estetik-pratik aklsallk pahasna egemenliini kurar. Bu da
yaamdnyasmn smrgelemesi anlamna gelir; "... alt-sistem
lerin buyruklar yaamdnyasna dardan etki eder -ayn ka
78 A.g.e., II, s. 150, 184, 233.
79 A.g.e., II, s. 3 4 0 ,3 3 9 .

427

bile toplumuna smrgeci efendilerin gelmesinde olduu gibi


ye onun zerinde asimilasyon srecini uygularlar.80 Sonu ola
rak, parasallama ve brokratikleme sreleri kltrel yeniden
remenin, toplumsal btnlemenin ve toplumsallamann ana
alanlarna nfuz eder. Bu sreler Weberin ve Frankfurt Okulunun modernlik eletirisinin aklc merkezini temsil eder. Ama
biz onlar gibi akldan umudumuzu yitirmemeliyiz. Habermasn
daha farkllam aklsallk anlay bizim bunun sistem ve yaamdnyas arasndaki deiimler iin snr koyma ya da yaamdnyas ile sistem arasndaki deiimler iin sansr koyma me
selesi olduunu grmemizi salad.81
Habermasm iletiimsel eylem kuram, Hegelden bu yana
toplum kuramnda var olan sorunlar izlemek iin olaanst
etkileyici bir giriimi temsil eder. Kiinin bu kuram ne kadar
geerli bulduu ise onun sisteminin her bir aamasnda, an
lam kuramndan ge kapitalizm zmlemesine kadar, Haber
masm zneler aras anlay ya da uzlamaya ynelik bir eili
me ncelik vermesine nasl yaklaacanza baldr. Perry Andersonun syledii gibi, yapsalclk ve post-yapsalclm
bir tr dil bozukluu gelitirdiini syleyebilecekken Habermasn sakin bir biimde meleklik yaptn syleyebiliriz.82
Bunun, her tr atmada yara alan bir toplumsal dnyaya y
nelik srdrlebilir bir yaklam olup olmad sorgulama
ya aktr. Hukuk ve demokrasi felsefesine ilikin nemli eseri
Between Fact and Norm (1992) [Olgu ve Norm Arasnda] ba
ta olmak zere, sonraki almalarnda uzlamaya verdii n
celik, Habermas sistematik olarak normatif eletiri ile aklamac toplumsal kuram arasndaki mesafeyi daraltmaya gt
rr. Gnmzn liberal toplumlarn, mzakereci demokra
si asndan mantk gerei beklediimiz her eyi karlayacak
ve Kant bir ebedi barn kozmopolit normlarn balangta
asker mdahalelerde bulunarak hayata geirecek iletiim kay
naklarn halihazrda uygulayan toplumlar olarak tasvir eder.
80 A.g.e., II, s. 304, 355.
81 Habermas, Philosophical Discourse, s. 3 5 5 ,3 6 4 .
82 P. Anderson, In the Tracks o f Historical Materialism (Londra, 1983), s. 64.

42 8

Habermasn sonraki grlerine ilikin sert deerlendirmesin


de Andersonm kaydettii gibi, etki apolojetiktir. Toplumlanmz bildiimizden daha iyidirler.83
(2) Rekabet ve sonluluk: Bourdieu. Elbette ki Habermasn top
lum kuram Bourdieunnk ile tamamen zttr.84 Bourdieu,
zorlanmayan bir anlamaya ynelik deil, bitmeyen bir sava
ma ynelik bir bak as sunar:
Toplumsal dnyann her durumu bu yzden geici bir denge
den baka bir ey deildir, dalmlar ve btnlemi ya da ku
rumsallam smflandrmalann arasndaki uyarlamalann s
rekli olarak krld ve yeniden onanld dinamiklerde bir
andr. Dalmlarn temel ilkesi olan savam nadir bulunan
mallan ele geirmek iin verilen bir savamdr; dalmlann
sergiledii g-ilikilerini alglamann meru yolunu dayatma
savamdr, kendi etkinlii yoluyla bu g-ilikilerini srdr
meye ya da ykmaya yardm edebilecek bir temsildir.85

Lvi-Strauss gibi Bourdieu de filozofluktan antropologlua


(ve daha sonra da sosyologlua) gemitir. Bourdieu, yapsal
zmlemenin aralann kullanmaya balad, ama Cezayirin
Kabliye Berberileri arasnda yapt aratrma resm akraba
lk yaplan ile gerek uygulamalar arasnda sistematik bir an
lamazlk olduunu ortaya kard. u sonuca vard:
yapsalc gelenein neredeyse tamamen ekonomik belirleyi
cilere gre ynettii mantkl akrabalk ilikileri, uygulama
83 A.k. Norming Facts, Spectrum, (Londra, 2005), s. 128. Aynca bkz. A. Callinicos, Against Postmodernism (Cambridge, 1989), blm. 4. ve The Resources o f
Critique, (Cambridge, 2006), i 1.1.
84 Pierre Bourdieu (1930-2003): gney dou Fransann Beam blgesinde bir me
mur ocuu olarak dnyaya geldi; cole Normale Suprieurede felsefe okudu;
retmenlik yapt, 1955-6; Cezayirde Fransz askeri olarak grev yapn, 19568; bu deneyimden yola karak Sociologie dA lgrie (1958) adl kitabn yazd;
Cezayir niversitesinde hocalk yapn, 1958-60; Paris ve Lille niversitelerin
de hocalk yap, 1960-4; cole Pratique des Hautes tudesde Aratrma Di
rektr oldu, 1964-81; Centre de Sociologie Europenede direktrlk yapt,
1968-2003; Collge de Francea Sosyoloji Profesr olarak atand, 1981.
85 P. Bourdieu (1980), The Logic o f Practice (Cambridge, 1990), s. 141.

429

da yalnzca resm ve resm olmayan kullanmlar iin eilimle


ri onlar alr biimde tutmak ve daha youn bir biimde a
ltrmak olan zneler tarafndan varlklarm srdrrler ... bu
mantkl akraba ilikileri, gerekten ya da olas bir biimde ya
rarl ilevleri yerine getirdikleri bir dzeye, maddi ve sembolik
karlarn tatmin edildii bir dzeye ular.86

kar konumalar, faillii toplum kuramna yeniden so


kar. Axel Honneth, yle der: Yapsalcln stesinden gele
bilmek iin Bourdieu yararc motiflerden yardm alr. Sembo
lik yaplarn da... yarann en st dzeye karlmas bak as
na gre gerekletirilen toplumsal etkinlikler olarak grlme
si gerektii varsaymndan yola kar.87 Gerekten de belir
li bir toplum durumunun ender bulunan mallan ele geirme
savamnm rn olduu dncesi, birbiriyle rekabet iin
deki oyuncularn kt kaynaklar en iyi ekilde kullanmaya a
ltklar, (yararclktan yararlanlarak) oluturulan marjinalist
gelenein ekonomik modelinin bir genellemesiydi. Bourdieu
unu syleyecek kadar ileri gider: aklc uygulamalann yap
sn ieren uygulamalara ikin olan bir akl, bir uygulama eko
nomisi vardr, yani belirli bir alann mantnda en dk ma
liyetle rlm olan hedefleri gerekletirmek iin en uygun
olan uygulamalar vardr. Bu hedeflerden biri ekonomizm ta
rafndan tannan tek kr biimi olan parasal krn en st dze
ye kartlmasdr.88
Kat ekonomi uygulamalarnn zel bir rneini olutur
duu ekonomi uygulamalarnn genel kuramn nerirken
Bourdieu yapsalclktan tamamen kopmaz.89 Bu nedenle ken
di konumunu belirlemek iin genetik yapsalclk ya da y a
pc yapsalclk gibi oluumlarla oynar. una inanr: Yalnzca
sembolik sistemlerde, dilde, mitte, vb. deil toplumsal dnya
nn kendinde de bilinten ve znelerin arzularndan bamsz
86 A.g.e., s. 35.
87 A. Honneth, The Fragmented World of Symbolic Forms, Theory Culture &
Society, 3/3 (1986), s. 56.
88 Bourdieu, Logic, s. 50.
89 A.g.e., s. 122.

43 0

ve onlann uygulamalarna ya da temsillerine rehberlik edecek


ya da onlar kstlayacak nesnel yaplar vardr.90
Aslnda Bourdieuye gre toplumsal yap, znelerin konum
larnn birbirleriyle olan dmanlk ilikilerine gre tanmlan
d Saussurec bir farkllklar sistemidir:
Bu nesnel ilikiler, bu toplumsal evrenin merkezinde olan
kt mallarn ele geirilme yarnda, kaynaklarn dalmn
da edinilen, kart oyunlarndaki koz gibi etkin, etkili olan ya
da olabilecek konumlar arasndaki ilikilerdir. Bu temel top
lumsal gler, ampirik aratrmalarma gre, farkl biimle
riyle ekonomik sermaye, kltrel sermaye ve meru olarak
alglandnda ve kabul edildiinde farkl sermaye biimle
ri tarafndan kabul edilen bir yap olan sembolik sermaye
den oluur.91

Bourdieunn genel ekonomik uygulamalar kuram, bu ne


denle dar ekonomik sermaye kavramndan daha fazlas
n kapsayan, sermaye kavramnn genelletirilmesini ierir.
Marxm sermayenin toplumsal bir iliki olduu dncesi
ne sayg gsterse de Craig Calhounun belirttii gibi, aslnda
Bourdieu ... srekli olarak sermayeyi g getiren bir kaynak
(yani, bir zenginlik biimi) olarak grr.92 Bu nedenle klt
rel sermaye, belirli bir toplumun meru olarak kabul ettii kl
trel uygulamalar zerindeki egemenlik derecesidir. Eitim
sel sermaye -b ir bireyin sahip olduu resm nitelikler- klt
rel sermayenin miktarnn bir indeksidir, ama bunlarn ikisi e
deer deildir. rnein kltrel sermaye, burjuva ailelerin
ocuklarna aile yadigarymasna verdikleri z-gvene kar
(greli) cahillik ve rahatla kar yaknlktan oluan paradok
sal bir kltr ilikisinde bulunur.93
Farkl sermaye biimleri karlkl olarak birbirine dn
90 P. Bourdieu, n Other Words (Cambridge, 1990), s. 14, 123.
91 A.g.e., s. 128.
92 C. Calhoun, Habitus, Field, and Capital," ed. C. Calhoun vd., Bourdieu: Cri
tical Perspectives iinde (Cambridge, 1993), s. 69. Ayrca P. Bourdieu (1979),
Distinction (Londra, 1984), s. 113 ile karlatrn.
93 Bourdieu, Distinction, s. 66.

431

trlebilir. rnein, burjuvazi ekonomik sermayenin yeni


den eitim sermayesine dnmn stne alarak ocuk
larnn akademik nitelikler kazanmasna yatrm yapar, bylece onlann cret ya da teki kazanlm gelir trlerinden ala
rak kr payna ulaabilmelerini salar.94 Bylesi bir dnmn
en nemlisi sembolik sermayeyi ierir. Marcel Maussun The
Giftteki ilkel dei-toku zmlemesinden yararlanarak
Bourdieu, kapitalizm ncesi toplumlarda zenginlerin bonkr
lnn ekonomik adan egemen snfn egemen olunanlann
nzasn minnettarlk, sayg ve grev bilinci ile almalannda bir
ara grevi grdn savunur:
Ekonomik uygulamalarn, yani plak z-kann ve ego
ist hesaplann yasasnn nesnel doruluunun tannmasnn
reddedilmesi ile tanmlanan bir ekonomide, ekonomik ser
maye bile, tannmayan etkinliinin gerek ilkesi haline geti
recek bir dnm ile tannmay baarmad srece eylem
de bulunamaz. Sembolik sermaye bu reddedilen sermayedir,
yani meru olarak kabul edilen, sermaye olarak tannmayan
sermayedir (tannma, kabul edilme, karlarn ortaya kard
minnettarlk anlamnda, bu tannmann temellerinden bi
ri olabilir).95

Bu sembolik iddet mekanizmas -yani ekonomik teme


li olan ama ahlaki ilikiler klf altnda gizlenen bamllk ili
kileri yaratan ekonomik sermayenin sembolik sermayeye ev
rilmesi- kapitalist toplumlarda da geerlidir.96 Gerekten de
bu, belirli bir toplumsal yapnn yeniden retilmesini salayan
bir sretir:
Sembolik sermayenin kabul edilen ya da tannan ekonomik
ya da kltrel sermayeden baka bir ey olmad gereinden
yola karak dayatt alglama kategorilerine uygun bir biim
de kabul edildiinde sembolik g ilikileri, toplumsal evre
94 A.g.e., s. 137.
95 Bourdieu, Logic, s. 118.
96 A.g.e., s. 123.

432

nin yapsn oluturan g ilikilerini yeniden retme ve g


lendirme eiliminde olur.97

Bourdieunn dncesine gre, buradan da toplumsal sn


fa ynelik dzgn bir deerlendirmenin sembolik sermayeyi de
dikkate almas gerektii sonucu kar: Snf, varl ile alglan
mas ile, retim ilikilerindeki yeri kadar onlan tketmesi ile
de tanmlanr (her ne kadar bu ilikilerde retim tketimi y
netse de). En nl kitab Distinction (1979) bu projeyi en ince
ayrntlaryla izler. Beenilere, zellikle de (yalnzca deilse de)
sanata ilikin beenilere ynelik farkl snflardan gelen aratrmaclarca yaplan bir ampirik aratrma, Bourdieunn modem
toplumlara nfuz etmi olan ve onlan oluturan sonsuz snf
landrma savamn incelemesini salar. Modem sanat klt
rel retimin zerkliini n koul olarak grr, bu da karln
da ilevlere boyun emeyi ieren zne, d gnderge yerine,
sanatnn ustas olduu biim, tavr, tarz gibi eylere nce
lik verir. Sanatn bu biimine uygun biimde tepki vermek iin
byk lde sanat eserleri ile iliki halinde olarak edinilen
zel bir kltrel yeterlilik gereklidir.98
Bu estetik zellik toplumda farkl olarak datlr. Sa
nat ile yaam arasndaki srekliliin dorulanmasna daya
nan ve biimin ileve boyun emesi anlamna gelen popler
estetike dorudan kardr. zerk olarak retilen sanata dz
gn biimde tepki verme yetenei, bu yetenee sahip olan ki
inin kendini ii snfndan ayrmasn salar. Gerekten de:
Saf estetik, doal ya da toplumsal dnyann zorunluluklarn
dan seici bir uzaklk etii, daha da dorusu ethosunda yatar.
Bylesi bir duru, ekonomik sermayeye sahip olunmasn ge
rektirir, nk ekonomik g, ncelikle ekonomik zorunlu
luklar insann elinin altna alma gcdr. Ama estetik yete
nek, yalnzca ekonomik olann kltrel sermayeye dnmesini
yanstmaz. Hem egemen snflar, hem de orta snflar nem
li bir ekonomik sermayeye sahip olan bir kesim (st dzey
97 Bourdieu, In Other Words, s. 135.
98 Bourdieu, Distinction, s. 483, 3 ,4 .

433

de iverenler, orta dzeyde ustalar ve tccarlar) ile maddi a


dan daha yoksul olan ama ok sayda kltrel sermayesi olan
kesim (egemen snfta niversite ve lise hocalar, orta snf
ta ilkokul retmenleri) arasnda isel olarak farkllar. Bu
nedenle ekonomik sermayenin dalm yaps simetriktir ve
kltrel sermayeninkinin tersidir.99
Kltrel ve ekonomik sermayenin hem snflar arasnda hem
de snflar iinde eitsiz dalm bu nedenle katlmclarn her
birinin toplumsal olana ilikin kendi tanmlarn ve zellikle s
nf iindeki kendi konumlarn tekilere dayatmak iin greli
olarak zengin olduklar kaynaklardan yararlanmaya altkla
r sonsuz bir savama neden olur: Snflandrma savam s
nf mcadelesi iindeki temel bir ayrmdr. Ayrlklar grn
dayatma gc, yani rtk olan toplumsal ayrmlar grnr ve
ak hale getirme gc, par excellence bir politik gtr: bu g,
grup oluturma, toplumun nesnel yapsn ynetme gcdr.100
Distinction kltrel retimin talep yanna -sanat eserleri
nin tketilmesine- ilikin bir deerlendirme sunarken Bourdieunn daha yakn zamanda yaynlad The Rules o f Art [Sa
natn Kurallar] (1992) adl eseri arz yann betimler. Burada
zerk sanat dncesinin kkenlerini, zellikle kinci mpara
torluk dneminde Flaubertin kurgu ve eletirisini aratrr; ay
n zamanda kltrel retim alanna ilikin bir kuram gelitirir,
bu da sonuta daha genel alanlar kuramnn bir rneidir. Alan
kavram, Bourdieunn ilikisel toplum grnn zelle
mi biimidir. Her alan karlkl atma iinde olduu ilikile
rin tanmlad bir dizi konum ierir; bu nedenle bu konumla
r tayanlar arasndaki srekli mcadelelerde var olur. 19. yz
ylda hem resimde hem yaznda zerk bir kltrel retim ala
nnn olumas, reticiler arasnda sembolik sermaye iin yan
biimini ald; burada belirleyici olan iddia, estetik yenilikinin
yenilik iddiasnn kabul grebilmesiydi.
Sanatsal alan, dar anlamda ekonomik alanla olan kt ili
kisi tarafndan, burada ticari yaynclk, sanat-simsarlar, vb. ta
99 A.g.e., s. 32, 5, 5 5 ,1 2 0 .
100 Bourdieu, In Other Words, s. 138.

434

rafndan temsil edilen ilikiler tarafndan tanmlanr. Sanatsal


alan iinde ticari adan baarl yazar ya da ressam, saf sa
natdan ok daha az sembolik sermaye talebinde bulunabilir.
Ama Weberin karizma ve rutin diyalektii yapsn ieren bir
srete sanatsal alan iinde baarl olan sanatlar ilahi bir
stat kazanma eilimindedirler. Bu onlarn sembolik sermaye
lerini ekonomik sermayeye evirmelerini salar; ama ayn za
manda eserlerini daha yaygn ve daha ok bulunur hale getirir
ve onlan yenilikilere kar savunmasz brakr. Sanatsal alan
ne kadar zerk olursa o kadar fazla yazar ve ressam alann b
tn tarihini iselletirerek hem kendilerinden ncekilere (ye
nilik sreci hzlanaca iin kendilerinden ncekiler birka yl
ncesinin yenilikileri olabilir) hem de adalarna kar ken
dilerini olumsuz olarak tanmlarlar.
Distinction ve The Rules o f Art her tr standarda gre temel
eserler snfna girerler. Ama onlan okurken Bourdieunn Sa
ussure ve Lvi-Straussun klasik yapsalclndan nasl etki
lenmi olduunu grp amrsmz. Bu nedenle farkl sermaye
biimleri ve onlarn sahiplerinin zellikleri ve stratejileri ara
sndaki ilikileri anlatan karmak bir dizi diyagram sunarken
amacnn farkl sistemler arasndaki ayn yaplan gstermek
olduunu syler.101 Ya da yine yazarlar uzay ve tketiciler (ve
eletirmenler) uzay arasndaki yapsal ve ilevsel benzerlikler
ve retim alanlarnn toplumsal yaplan ile yazarlann, eletir
menlerin ve tketicilerin rnlerine uyguladklan zihinsel ya
plar (kendileri bu yaplara gre rgtlenmilerdir) arasndaki
benzerlikten sz eder.102 Kendi terimleri arasndaki farkl ili
kiler tarafndan tanmlanan yaplar arasndaki doru ya da ters
benzerlikler Bourdieunn zmlemelerinde temel bir akla
yc rol oynar.
Yine de Bourdieu, yapsalcla ve Lvi-Strausscu bilind anlaynda ve Althusserciler arasnda rtk biimde var
olan, faili yapnn destekleyicisi ya da taycs konumuna in
dirgeyerek yok eden tuhaf bir eylem felsefesine iddetli bi
101 Bourdieu, Distinction, s. 126.
102 P. Bourdieu (1992), The Rules o f Art (Cambridge, 1996), s. 162.

435

imde kar kar.103 En nl kavram habitusun ana amala


rndan biri, failleri yaplarn sonucuna indirgeyen yapsalc
lk ile yaplara, bireysel eylemcilerin eylemlerinin maksat d
sonular olarak yaklaan Jon Elster gibi aklc-seim kuram
clarnn ve Sartrem yntemsel bireycilii arasndaki kartl
amaktr.
Habitus ile Bourdieu, dnyay alglamak ve deerlendirmek
iin birer ara olan katogorilere uygulanmas gereken uygula
ma yeteneklerini ieren ve snf yaps iinde belirli bir nesnel
konuma uygun olan bir dizi zellii kasteder. Bu nedenle:
Belirli bir koullar snf ile zdeletirilen koullanmalar var
lk koullan yaratrlar, habitu s, srebilir, aktanlabilir zellik
ler sistemleri, yaplandran yaplar olarak grev yapmak zere
ayarlanan yaplandran yaplar, yani amalar bilinli olarak he
deflenmeden ya da onlan elde etmek iin gerekli ilemler ze
rinde ustalk ifade etmeden sonulanna nesnel olarak adapte
edilecek uygulamalan ve temsilleri yaratan ve rgtleyen ilke
ler yaratrlar. Hibir ekilde boyun eme kurallanmn bir r
n olmadan nesnel biimde dzenlenir ve dzenli olurlar;
belirli bir dzenleyicinin rgtleyici eyleminin rn olma
dan toplu olarak ynetilebilirler.104

Habitus bireysel eylemcilerin belirli toplumsal yaplarn ih


tiyalarna adapte olmasn salayan aralan ierir. Bu nedenle
zorunluluklardan km bir erdem olarak grlmelidir; her
snfn habitusu farkl sermaye biimlerine eriebilirlii ile ta
nmlanan olanaklara uyumunu yanstr. Bu nedenle ii sn
fnn durumunda onlar iin zorunluluk szcn genellikle
anlatt ekilde her eyi, yani maddi mallardan kanlmaz bir
mahrumiyeti ierir. i snfnn greli alakgnll zev
ki daha kapsaml arzularn toplumsal gcn dalm ile rtmediinin farknda olduunu yanstr. Buna gre: Toplumsal
snf yalnzca retim ilikilerindeki bir konum biiminde de
il, ayn zamanda normal olarak (yani yksek bir istatistik
103 A.g.e., s. 179.
104 Bourdieu, Logic, s. 53.

436

sel olaslk dahilinde) o konumla zdeletirilen snf habitusu


ile tanmlanr.105
Bourdieu, habitusu bilinli olarak sahip olunan inanlar di
zisine benzeyen bir ey olarak grmez. Bir kere, szcn ger
ek anlamna gre rnein deiik yemek zevklerinde, kii
lerin bedenlerini tama biimlerinde, kyafetlerinde, vb. var
olan - doaya dnen, otomatik planlanna ve bedensel otomatiklie dnen toplumsal zorunluluu- ierir.106 stelik
ak bir nermeyi kavramaya benzer hibir ey iermez, bu
nun yerine, eylemcilerin bir dizi kuraln bilinli bir biimde
gzlenmesine indirgenmeden tahmin edilebilir olan deiik
durumlar yelpazesi ile ba edebilecek uygulama yeteneklerin
de rtk olan somut bir yetenek biimini ierir. Bourdieunn
buradaki zmlemesi, toplumsal davran, resm temsile bo
yun emeyecek uygulama yeteneklerindeki ustal ieren bir
ey olarak gren Heideggerin ve Wittgensteinin son dnem
dncelerinin etkisini yanstr. Bu dnrlere sempatiyle
yaklaan filozoflar bu yzden Bourdieunn toplum kuram
n ho karladlar.107
Ancak Bourdieunn yapsalclk ile yntemsel bireycilik ara
sndaki kartl amakta baarl olup olmad ak deildir.
Habitus, toplumsal koullanmann zneler zerindeki etkisini,
yani altklar alann zorunluluklarna onlan adapte etmesini
yanstr. Bourdieu, bylesi nceden kurulmu bir uyumun (bu
kavramn yazan olan Leibnizden bile yararlanr) ya da zel
liklerin doal olarak birbirine uyumunun nesnel stratejiler
dncesini, yani unu merulatrdna inanr:
gerek stratejik bir niyetin rn olmadan nesnel olarak stra
tejiler biiminde rgtlenen hareket rntlerini... Nesnel
stratejileri oluturan dzenli ve ynlenmi bir dizi eylemin her
bir aamas gelecek tahminleri ve zellikle de kendi sonula
105 Bourdieu, Distinction, s. 372.
106 Bourdieu, Logic, s. 68.
107 rnein H. Dreyfus ve P. Rabinow, Can There be a Science of Existential
Structure and Social Meaning?; C. Taylor, To Follow a Rule
bu makale
lerin ikisi de ed. Calhoun, Bourdieu adl eserde yaynlanmtr.

437

n tarafndan belirlenir gibi gzkrse (strateji kavramn hak


l gsteren ey de budur) bunun nedeni, habitu s tarafndan re
tilen ve retici ilkelerinin retiminin gemiteki koullan ta
rafndan ynetilen uygulamalann, habitu sun ilevini grd
koullar onun olutuu koullarla ayn ya da zde olarak kal
d zaman nceden nesnel koullara adapte edilmesidir.108

Bu sav, bu srecin belirlenmesinden sorumlu olan mekaniz


ma olmakszn bir olgunun yararl sonularyla akland (bu
durumda toplumsal yaplann yeniden retimi) bir ilevsellik bi
imine ok benzer.109 Bourdieu ilk iddiasn yeniden ifade etme
den bu eletiriyi iddetli biimde reddetti.110Biraz nce alntlanan
blmn de gsterdii gibi, habitus ve alann karlkl olarak
uyumlu hale getirilmedii durumlar olasln kabul eder, n
k var olan nesnel durum, habitusun olutuu durumdan fark
ldr. O buna Don Kiot etkisi adn verir. Bu etki, edinim ko
ullan ve kullanm koullan arasnda uyumazlk olmas duru
munda, yani habitusun yaratt uygulamalann nesnel koullann nceki durumuna bal olduklan iin kt ynetilmi olarak
gzkt durumlarda ortaya kar.111
Ancak her eyin yleymi gibi ortaya kmas ifadesinin
zellikle Distinctionda ve baka yerlerde srekli olarak yine
lenmesi, hibir bireysel ya da toplu fail onlan kabul etmese ya
da onlan izlemese de toplumun nesnel olarak belirli hedeflere
ynelmi olduunu gsterir. Benzer biimde, eitli alanlar fa
iller arasndaki mcadeleler tarafndan oluturulsa bile bu m
cadeleler zel olarak alanlann var olan yapsn dntrmek
yerine onlan yeniden retmeye hizmet eder. Bu nedenle Bour
dieu, eitimsel nitelendirmelerin daha yaygn olduu, toplum
sal farkllklann var olan yapsn koruyan yeni, daha dlayc
nitelendirmelerin geliimine yol aan snflandrma mcadele
leri zerine yorum yapar; rekabeti mcadelenin sonsuz yap
t ey farkl koullar deil, koullar arasndaki farktr. Bu da
108 Bourdieu, Logic, s. 59, 62.
109 Bkz. J. Elster, Sour Grapes (Cambridge, 1984), s. 69 ve sonras, 103-7.
110 rnek iin bkz. Bourdieu, In Other Words, s. 10-12.
111 Bourdieu, Distinction, s. 109.

438

toplumsal elikilerin ya da mcadelelerin hepsinin her za


man yerleik dzenin yerlemesiyle eliki iinde olmadm
gsterir.112
Bourdieu toplumsal mcadelenin her zaman var olan d
zeni yeniden rettiini iddia etmez. Gerekten de: Rekabet
i mcadele ynetilen snflarn egemen snflarn nerdii pa
y kabul ederek dayatmalara izin verdii bir snf mcadelesi
biimidir. Onun genel snf yaps anlay ok genel biim
de zetlenmi olsa da (rnein egemen snfm snrlar ok
geni biimde izilmitir) Marxmki ile yaknlk gsterir n
k ikisi de snf dmans ilikiler dizisi olarak grr. Yine de
onun zerinde durduu bu snflandrma mcadeleleri, Weberin izdii toplumsal prestijlerini artrmak iin yaran sta
t gruplarnn resmine ok yakn grnmektedir. Bourdieu
ynetilenlere sempatiyle yaklar; bunu dorudan yeme i
me zevklerini tatmin eden ve dolaysyla toplumsal hiyerar
inin en st dzeylerinde ok fazla itibar gren yeni zayflk
adna a kalma etiine meydan okuyan ii snf tketim bi
imlerindeki dknlk etiini betimleyiinden de grebili
riz.113 Yaamnn sonlarna doru, Bourdieunn kendini ezi
lenlerle konumlandrmas hem akademik eserleri hem de ken
dini kreselleme kart hareketler ile zdeletirmesiyle ka
musal olarak grnr olmutur.114 Fakat Bourdieu kuramsal
yazlarnda, toplumun alt kesimlerindekilere, snf egemenli
i ve kltrel farkllktan kolektif bir ka olasln sunma
maktadr - hatta sonraki eserlerinde kurulu dzenin, srdr
meyi baarabildii olaand rzay vurgulamtr.115 Ancak
toplumun en alt tabakasmdakilere snf egemenlii ve kltrel
ayrmclk yaplarndan toplu bir ka vaadi sunmaz.
Bunun Bourdieunn yaymlanan yazlarnn zel odak nok
tasnn bir sonucu olmakla kalmayp ayn zamanda onun top112 A.g.e., s. 164.
113 Ag.e., s. 1 6 5 ,1 7 9 .
114 megin, P. Bourdieu vd., The Weight o f the W orld (Cambridge, 2000) ve P.
Bourdieu, Acts ofR esisten ce (Cambrdige, 1998).
115 P. Bourdieu, Pascalian Mditations (Cambridge, 2000), s. 173.

439

hm kuramnn da isel bir zellii olduunu, Collge de Francedaki al konumasndan alman u blm de gsterir; bu
rada Durkheimn toplumun tanrlamas, Heideggerin lme
yakn Olma zmlemesi ile birleir:
Tanndan beklenen yalnzca toplumdan elde edilebilir, ancak
toplum size gereke sunabilir, sizi ekimelerden, olumsallk
lardan ve samalklardan kurtanr; ama -bu hi kukusuz te
mel elikidir- yalnzca farkl, ayn bir biimde: her tr kutsal
ey iinde aykn bir unsur ierir, her bir aynm kendi baya
ln yaratr ve sizi nemsizlikten kurtaracak, bilinecek ve ta
nnacak bir toplumsal yaam iin rekabet etmek, sembolik ya
am ve lm iin lmle mcadele etmektir.116

Bu nedenle insann sonlu yaamna bir anlam vermenin tek


yolu (Bourdieunn en sevdii metaforlanndan birini kullana
cak olursak) oyunu oynamak ve kaynaklarm sembolik serma
yeye dntrmek iin kendini srekli bir mcadeleye vermek
tir. Bourdieunn kuku duyulmayacak orijinalliine ve kendi
ni yapsalcln mirasnn ynettii bir entelektel balamdan
zgrletirmek iin verdii kararl abaya ve Lvi-Strauss, Alt
husser ve Foucault ile btn farkllklarna ramen, o da, btn
insanlarn egemenlik yaplarnn mahkumu olmak zorunda ol
duklarna ilikin ortak temay baka bir biimde yineler.

116 Bourdieu, In Other Words, s. 196.

440

12
Modernlii ve Post-modernlii tartmak

Aka grld gibi, toplum kuramnn son 200 yldaki ge


liimine ynelik bu genel inceleme, Hegelin Tinin Fenomenolojisi adl kitabnda olduu gibi, birbirine kart eitli grle
rin tek bir btncl doruya ynelik ksmi baklar olarak b
tnletirildii bir uzlatrma noktasnda sona eremez. nceki
blmde aklk kazandrdmz gibi, modernlie ilikin tar
tma devam ediyor. Bu tartmada belirtilen farkl bak ala
r -devrimci dnm, eletirel kabul ya da modernliin aka
reddedilmesi- yeniden formle edilebilir, daha geni apl en
telektel gelimelerin ya da tarihsel dnmlerin sonucunda
g kazanabilirler, geici bir de geebilirler ya da yalnzca
zayf ya da dolayl ifade bulabilirler. Ama onlar arasndaki sava
m hl zlmemitir.
Bu son iki blmde, tartmann u anki halini iki aamada
sunuyorum. ncelikle bu blmde, 20. yzyln son onylnda
toplum ve kltr kuramclar arasndaki modernlik tartmala
rnda ne kan temel konulan ve bu tartamalann, daha ge
nel anlamda, toplum kuramnn bugnki durumu balamnda
ne anlama geldiini eletirel bir ekilde deerlendireceim. Bir
sonraki blmde ise, benim grdm kadanyla, geen onylda kresellemenin tabiyatmn odak noktas olduu tartma
441

nn konusunun nasl deitiine bakacam. Kukusuz bu gz


lemler, benim toplum kuramn devam ettirmenin en iyi yolu
na ilikin kendi grlerimi aa vuracak; ama amacm bu tar
tmay kapatmak deil, acilen yantlanmas gereken kimi so
rular belirlemek.
(1) Postm odem lik mi? Bu sorulardan ilki, 1970li yllarn so
nundan beri kltrel tartmalara egemen olmaya balayan ko
nuya ilikin. nsan tarihinin btncllne kapsaml yorum
lar sunan byk anlatlarm yklnn oluturduu postmo
dern duruma giriimiz sayesinde modernliin diyalektii ald
m? Bu soruya verilecek ksa yant Hayrdr. Bu yant destek
leyecek birok neden gsterilebilir, ama bunlardan ikisi burada
zel nem tayor. lk olarak, bugn modernlie getirilen post
modernist eletiri adn verdiimiz eyin eitli biimleri uzun
sredir -en azndan Nietzscheden bu yana- vardr.
1960l yllardan bu yana Fransz post-yapsalcl, onu The
Will to Power'm [G stenci] biyolojik kozmolojisinden uzak
latrp, baka eyler yannda, Saussuren dil kuram ve Heideggerin Varlk felsefesinden kaynaklanan konulara gre ko
numlandrarak bu eletiriyi yeniden formle etti. Bu srete
Nietzscheci konum zenginleti; imdi bu konumun potansiye
line ve snrlarna ilikin daha fazla fikrimiz var. Ne var ki zel
likle Foucault, Deleuze ve Derrida tarafndan gelitirilen mo
dernlik eletirisinin kkten yeniliine ilikin iddialar ancak
tarihsel bilgisizlik ya da sylemsel abartma ile aklayabiliriz.
Bu nedenle, daha nce de grdmz gibi, yaamnn sonla
rna doru Foucault, Aydnlanmay sorunsallatrmasmn b
yk oranda Frankfurt Okulu tarafndan ngrlm olduunu
fark etmeye balad. Post-yapsalclk, yzyldan uzun zaman
dr ortalkta olan bir dizi sav yeniden canlandrp yeniden or
taya kard.
kinci olarak, bu savlar modernlik tartmasn kesin bir bi
imde zm deildir. Postmodemizmle uyumayan gr
ler savunan Habermas ve Bourdieunn gl ve gelimi top
lum kuramlarnn salt varl bile bunu aka gsterir. Haber442

masm The Philosophical Discourse o f Modernity [Modernliin


Felsefi Sylemi] adl eserine -imdiye kadar postmodemizme
getirilen en gl kuramsal eletiriye- ciddi bir yant gelmedi.
Postmodemizmin yine de Bat akademilerinin birounda mey
dan okunamayacak bir Ortodoksluk olarak yerlemi olmasna
sosyolojik bir aklama getirmek gerekir. 1960 kuann bir
ok yesinin politik hayal krklklarna yant veren dnceler
(bkz. blm 11.1) bugn niversitelerin birok blmnde ku
rumsallaarak derslerin veriliine ve deerlendiriliine, derece
lerin verilmesine, atamalann yaplmasna ve kitap szlemele
rinin imzalanmasna temel oluturmaya balamtr. Bu lde
postmodemizm fin de siecleimizin Parsonscu sosyolojisi oldu.1
Toplum kuramclar (ve bizlerin) kar karya olduumuz
konularn postmodernist tanmlarm kabul ederek yaplan bas
klara boyun ememiz iin hibir neden yok. Byle davranmak
demek, modernlie ilikin tartmadaki teki dnceleri yan
stan geleneklerin nerdikleri kaynaklan -rnein Weberci ta
rihsel sosyolojiyi ve Stalinizmin knn ardndan ayakta
kalan Marksizm versiyonlann- gz ard etmekten kaynaklana
cak byk entelektel yoksullama riskini gze almak demek
tir. elikili bir biimde, postmodemistlerin aklk ve oul
culuu temsil etme iddialanna ramen, toplum kuram ancak
onlann bu tartmay kapatma giriimlerine kar karak can
lln koruyabilir.
(2) Modernlik ve kapitalizm. Dolaysyla bu durum tartmann
hangi terimlerle yrtlecei sorusunu ortaya kanr. Modern
lik kavram aslnda olduka mulaktr. lk olarak felsefi bir d
nce olarak - Aydnlanmanm, kendini, arkada brakt ge
miten farkll ve gelecekte ulaaca snrsz ilerleme ile me
ru klan imdi anlaynn tarihsel adan gereklemi hali ola
rak anlalabilir (bkz. blm 1.2). Bu Habermasn tamam
lanmam projesidir. kinci olarak, daha da somut bir biim
de, modernlik, tipik olarak onu insan tarihindeki belirli bir ev
1

Bkz. A. Callinicos, Postmodernism as Normal Science, British Journal o f So


ciology, 4 6 (1995).

443

re olarak gren evrimsel toplum kuram terimleriyle tanmla


nan belirli bir toplum biimi olarak dnlebilir - Durkheimn Comte ve Saint-Simondan ald sanayi toplumu kavram
da bunun bir rneidir. nc olarak, modernlik bu toplum
tryle zdeletirilen belli deneyimle ifade edilebilir; Marshall Berman bu tr deneyime ynelik harika bir deerlendir
mede bulunur:
Bugn, dnyann her kesindeki insanlarca paylalan ha
yati bir deneyim tarz; baka bir deyile uzay ve zamana, ben
ve tekilere, yaamn imknlan ve zorluklarna ilikin bir de
neyim tarz var. Bu deneyim ynn modernlik diye adlan
drmak istiyorum. Modem olmak, bizlere serven, g, co
ku, gelime, kendimizi ve dnyay dntrme olanaklar va
at eden; ama bir yandan da sahip olduumuz her eyi, bildii
miz her eyi, olduumuz her eyi yok etmekle tehdit eden bir
ortamda bulmaktr kendimizi. Modem ortamlar ve deneyimler
corafi ve etnik, snfsal ve ulusal, dinsel ve ideolojik snrlarn
tesine geer; modernliin, bu anlamda insanl birletirdii
sylenebilir. Ama, paradoksal bir birliktir bu, blnmln
birliidir: Bizleri srekli paralanma ve yenilenmenin, mca
dele ve elikinin, belirsizlik ve acnn girdabna srkler. Mo
dem olmak, Marxm deyiiyle kat olan her eyin buharlap
gittii bir evrenin paras olmaktr.2

Bu modernlik kavram -felsefi dnce, toplum biimi ve


tarihsel deneyim olarak- birbirine edeer deildir. Bermanm
Manifestodan aktard nl pasajda Marx retimin srek
li olarak devrimletirilmesini, btn toplumsal koullann ya
ratt bitmeyen rahatszl, sonsuz belirsizlik ve sknty
modernliin deil, burjuva dneminin ayrt edici zellikle
ri (bkz. blm 4.2) olarak grr. Bermanm modernlik deneyi
mi adn verdii eyi Marxm belirli bir sosyo-ekonomik siste
min, yani kapitalist retim biiminin ve zellikle tuhaf biimde
2

M. Berman, All That is Solid Melts into Air (Londra, 1983), s. 15. [Trkesi: K a
t Olan Her ey Buharlayor, 7. bask 2004, (1. bask 1999) ev. mit Altu Blent Peker, letiim, tstanbul, s. 27.]

dinamik ve istikrar bozucu karakterinin hareket yasalan olarak


aklad sylenebilir.
Bylece bu durum, kapitalizm ve modernlik kavramlarnn,
felsefi modernlik dncesinin tarihsel gereklemesi ve Bermanm zmledii zel olarak modem deneyimin yaanma
sn mmkn klan balam olarak grlebilecek ayrt edici top
lum biimini kuramlatrmak iin alternatif yollan temsil edip
etmedii sorusunu ortaya kanr. Baka bir biimde ifade ede
cek olursak, (bir dnce ve deneyim olarak) modernlik, kapi
talizme bir tepki ve kapitalizmin bir sonucu mudur ya da ka
pitalizm, (Hobsbawmm ikili devriminin rettii toplumsal bi
im olarak anlalan) modernliin boyutlanndan yalnzca biri
midir? Fredric Jameson, kincisinin grld her yerde kapi
talizmi modernlikle yer deitirdiimiz deneysel yntemi, teraptik bir neri olarak sunduunda ikinci seenei tercih et
tiini dnebiliriz.3 Anthony Giddens ikinci alternatifi seer.4
Modernliin kapitalizm, sanayileme, gzetim ve sava olmak
zere drt kurumsal boyutu olduunu savunur. Bu boyutla
rn her biri tekilere indirgenemez; bu nedenle rnein kapi
talizmin modernliin genel zelliklerinden sorumlu tutulmas
nn anlam yoktur.5
Burada tartlan konular kapitalizm ya da modemizmin
daha iyi bir etiket olup olmadna ilikin szel konularn te
sindedir. zellikle, ilk nce, herhangi bir toplumsal g bii
mine tekilerin yannda aklama yapma ncelii tannp ta
nnmamas gibi yntemsel bir soru vardr. Giddens gibi Weber
ei tarihsel sosyologlar aklayc oulculua derinden baldr
lar, bu nedenle bu soruyu olumsuz biimde yantlarlar. Micha
el Mann uzun sren 19. yzyPda (1760-1914) snflarn ve
ulus-devletlerin oluumundan yle sz eder:
3

F. Jameson, A Singular Modernity (Londra, 2002), s. 215.

Anthony Giddens (19 3 8 -): Edmonton, kuzey Londrada dodu. Leicester ve


Cambridge niversitelerinde sosyoloji renimi ald ve ders verdi. 1997-2003
arasnda London School of Economicste yneticilik yapt; 2004te Yaam Bo
yu i nderi unvann ald.

A. Giddens, The Consequences o f Modernity (Cambridge, 1990), s. 55, 63.

445

aslnda onlar birlikte ortaya ktlar ve bu nihai stnlk gibi da


ha da zlmemi bir sorun yaratt: toplumsal yaamm bir yan
dan ayr, piyasa, ulustesi ve nihai kapitalist ilkeler etrafnda te
yandan otoriter, blgesel, ulusal ve devleti olan ilkeler etrafnda
hangi lde rgdenecei arasnda ... 1914 ylna gelininceye
kadar hibir seim yaplmamt - hl da yaplm deil. Bu ko
nular hl modem uygarln temel mulakln oluturuyor.6

kinci olarak, bununla ilgili ama mantksal olarak bamsz


olan, modernliin olduu haliyle kapitalizmi ap amad so
rusu vardr. Giddensn bakalaryla birlikte gelitirdii yk
sek ya da ge modernlik dncesi at anlamna gelir.
Giddens, bu nedenle yle yazar: Bir postmodemlik dnemi
ne girmek yerine, modernliin sonularnn eskiye gre daha
da radikalletii ve evrenselletii bir dneme giriyoruz.7 Ulrich Beck bu sonular dnmsel modernleme kuram ad
n verdii bir kuramla kavramsallatrmaya alt: 21. yzy
ln banda serbest braklan modernlik sreci an hzl kou
yor ve koordinat sistemini geiyor.8
Beck, sanayi toplumunun yan-modem bir toplum olduunu
savunur nk yalnzca sanayi toplumu olarak hibir zaman varolamaz, hibir zaman da varolamad; her zaman yan sanayi top
lumu, yan feodal bir toplum oldu; feodal yan geleneklerin kaln
ts deil, sanayi toplumunun rn ve temelidir. Bu feodal zo
runluluklar arasnda toplumun emek ve sermaye arasnda snfsal
aynm, ekirdek aile, cinsiyete dayal iblm ve byk-lekli kamusal ve zel brokratik kurumlar vardr. Ama 19. yzylda
sanayi-ncesi toplumu ykan modernleme sreci imdi kendin
den besleniyor, bylece sanayi toplumunun yaplann zayflat
yor. Bunun sonucunda baka bir modernlik douyor.9
6

M. Mann, The Sources o f Social Power, II (Cambridge, 1993), s. 3.

Giddens, Consequences, s. 3.

U. Beck (1986), Risk Society (Londra, 1992), s. 87. Ulrich Beck (1944-): M
nih niversitesinde renim grd ve alt (1966-79). Mnster (1979-81) ve
Bamberg (1981-92) niversitelerinde sosyoloji profesrl yapt. Mnih ni
versitesinde ve London School of Economicste almaktadr.

A.g.e., s. 1 4 ,8 9 , 11.

446

Bu teki modemlikin belirleyici zellikleri nelerdir?


Batnn refah toplumlannda dnmsel modernleme, sana
yi toplumunun geleneksel parametreleri olan snf kltrn
ve bilinci, cinsiyet ve aile rollerini zer. Bu modernleme t
r, sanayi toplumunda toplumsal ve politik rgt ve kuramla
rn dayand ve bavurduu kolektif vicdann bu biimlerini
de zer. Geleneklerin bu biimde zlmesi top lu m sal b ir b i
re y sellem e d a lg a s iinde gerekleir. Ayn zamanda eitsizlik
ili k ileri sabit kalr. Bu nasl olur? Karlatrmal olarak yk

sek maddi yaam standartlan ve gelimi toplumsal gvenlik


sistemlerinin arka plannda insanlar snf balanndan uzaklatnlrlar ve bireysel emek piyasas biyografilerini planlarken
kendilerine dayanmak zorunda kalrlar.10

inde snf olmayan, ama bireyselleen toplumsal eitsizlikle


rin ve ilgili btn toplumsal ve politik sorunlarn olduu bu ka
pitalizmde toplumsal atma yeni biimler alr. Bunlardan ikisi
zel olarak nemlidir. lk olarak gelimi bir modernlikte top
lumsal zenginlik retimine, sistematik olarak toplumsal risk re
timi elik eder. Modernleme sreci yeni tehlikeler ve belirsiz
likler yaratr; bunlarn byk ounluu bilimsel bilginin doa
y kontrol etmek iin kullanlmasnn maksat d sonularndan
kaynaklanr: kresel snma ve deli dana hastal buna gsterile
bilecek iki belirgin rnektir. Risk ulusal snrlan ve snf aynmlann aar: yoksulluk hiyerariktir, dumansa demokratik. Bu ne
denle bu dnyada yaam tehdit eden her ey, ayn zamanda ya
amn metalamasmdan ve bunun zorunluluklanndan para ka
zananlarn mlklerini ve ticari karlarn da tehdit eder. Bu
risk toplumunda gelien atmalar snf izgilerini aar. Bun
lar modernliin dzgn yoluna ulamak iin uygarlk iinde ya
anan reti mcadeleleri dir: onlarda risk alunda olan ey bili
min stats ve onu demokratikletirme mcadelesidir.11
kinci olarak, bireyselleme sreci zellikle modernlie
kar modemi, yani ekirdek aileyi etkiler. Bu, rollerin doum
10 A.g.e., s. 87.
11 A.g.e., s. 88, 19, 36, 39, 40.

447

temeline gre atfedildii stat hiyerarisinin bir biimini tem


sil eder. Ancak bu eitsizlikler modernliin ilkeleri ile eliir
ve dnmsel modernlemenin devamnda sorunlu ve at
mak bir hal alr. Ortaya kan sonu, feminizmin yeniden do
uu ve kadnlarn aama aama emek piyasasna katlmas gi
bi makro srelere yansmakla kalmaz, kiisel ilikilerini yeni
den tanmlamaya alan tek tek kadnlar ve erkekler arasnda
ki mikro-savamlara da yansr: Erkek-kadn birlikteliklerinin
btn biimlerinde (evlilikten nce, evlilik srasnda ve evlilik
ten sonra) yzyln atmalar yaanr. Bu atmalar burada
her zaman zel, kiisel yzlerini gsterirler. Ama aile yalnzca
olaylarn getii yerdir, olaylarn nedeni deildir.12
Beckin giriimi, ada toplum kuramclar arasndaki Batl
toplumlann son otuz yl iinde kkl bir deiiklik geirdiine
ynelik yaygn anlay ifade etme abalarnn belki de en sis
tematik olarak dile getirileni ve hi kukusuz en etkili olanla
rndan biridir. Son zamanlardaki yazlan paralel izgilerde ge
lien o ve teki yazarlarn, zellikle Giddensn, postmodemizmin amlklan ve yanlglar arasnda gizli olan doruyu bul
maya altklan dnlebilir. Birok Marksist yazar, zellikle
Fredric Jameson ve David Harvey, benzer bir giriimde buluna
rak Postmodernist sanatn ortaya knn, srasyla ok-uluslu kapitalizm ve esnek birikim adn verdikleri yeni bir kapi
talist geliim evresinin ortaya kmasnn bir sonucu olarak g
rlmesi gerektiini savundular.13
Bu ok farkl yaz gvdesinin ortaya kard konular bura
da tam olarak ele alnamayacak kadar ok karmak ve geni
kapsamldr. Yine de Beckin dnmsel modemizm kuram
na ynelik kukular ieren drt noktaya deinmekte yarar var
dr. Bunlardan ilki Beckin sanayi toplumunu yan-modem bir
melez olarak anlamasna ilikindir. Beck, bu toplumun feo
dal zelliklerinin -szgelimi snf yapsnn ya da ekirdek ai
lenin- sanayi ncesinden kalma olmadn, modernleme sre
12 A.g.e., s. 1 0 7 ,1 0 4 .
13 F. Jameson, Postmodernism, or, the Cultural Logic o f Late Capitalism (Londra,
1991); D. Harvey, The Condition o f Postmodemity (Oxford, 1989).

448

cinin kendisinden kaynaklandn vurgular: Sanayi toplumunun yalnzca korumakla kalmayp rettii Ortaagn son para
s da eriyor. Bunun olmasnn nedeni evrensel modernlik ilke
leri -yurttalk haklan, eitlik, ilevsel farkllama, tartma yn
temleri ve kukuculuk- arasnda bir eliki olmas ve bu ilkele
rin ancak ksmi, sektrel ve dlayc bir temelde gerekletirile
bilecei kurumlann yapsnn dlayc olmasdr.14
ekirdek aile eitliki olmad iin feodaldir. Bu onu,
normatif olarak Aydnlanmanm arzularyla tanmlanan mo
dernliin evrensel ilkeleri ile atmaya srekler. Bu, modern
lemenin zorunlu olarak demokratik bir dinamii olduu, do
laysyla kiiler aras ilikilerde ve bilimin statsnde sava
m yaratan ada bir eilimi olduu anlamna gelir. Ama sa
nayi toplumunun geliiminin eitliki olmayan toplumsal ya
plan neden zorunlu olarak zayflataca ak deildir; ekono
mik ve politik glerin daha fazla merkezlemesini destekle
diine ilikin en az o kadar kant vardr. Beck, hiyerarik bi
imde rgtlenmi mega-brokrasilerin ve ynetimsel aygtlann datlmas"na ynelik ada eilimlere dikkat eker (ve
onlar abartr).15 Ama bu deiikliklere liberal demokrasilerde
yurttalarn hkmetleri zerinde politik denetimlerinin art
mas elik etmedi, oysa ki ekonomik dzeyde ok-uluslu ir
ketlerin ve kresel olarak btnlemi mali pazarlann ulusal
ekonomi zerinde daha fazla egemenlik kurmasnn yaratt
rgtl kapitalizmin k, ekonomik gcn demokratik
adan sorumsuz biimde bir noktada younlamasnn g
lenmesine neden oldu.
Bu da bir sosyoekonomik sistem olarak, ayrt edici dinamik
leri ile kapitalist retim biimini aklayc kuram ile Aydnlan
ma ideallerinin gerekletirilmesi anlamndaki normatif felse
fi modernlik dncesinden kan geliim evrelerini birbirin
den ayrmann nemini gsterir. yleyse bu ayrmn yaplma
s, ikinci olarak, Beckin vurgulad bireysellemeye ynelik
eilimlerin ne kadar yeni olduu sorusunu ortaya kanr. Hem
14 Beck, Risk Society, s. 1 1 8 ,1 4 .
15 A.g.e., s. 218.

449

bylesi eilimler Tocquevillein demokratik toplumlar zm


lemesinin ana temalanndan birini oluturur. Gerek Lukcs ge
rekse Frankfurt Okulu kapitalizm ynetimindeki toplum ya
amnn atomlamasm kavramlatrmak iin Marxm meta
fetiizmi kuramn kullandlar. Gerekten de Beck, bireysellemenin snf kimliklerini krdn iddia ederken bu savla
r ileri gtrr. u tahminde bulunur: Snf toplumu iiler
den oluan sanayilemi bir toplumun arkasnda nemsiz bir e
ye dnecektir.16
Buradaki dnce snf eitsizliklerinin kaybolmasndan ok,
bunlann giderek kiisel stratejilerle zlecek bireysel sorun
lar olarak grlmesidir. Bu da nc bir soruyu ortaya ka
rr: Beck ne lde grece ksa vadeli eilimlerden yola karak
tahminde bulunuyor? 1980li yllarda, dnmsel modernle
me kuramn yaynlad dnem, blm 11.1de belirttiimiz gi
bi, zalim bir kapitalist yeniden ina evresinin sonucunda Bat
dnyasndaki ii hareketinin ciddi gerilemeler yaad bir d
nemdi. Bu yenilgiler, ii-smf politikalarnn geerlilii ze
rinde kuku yaratt; ayn zamanda birok radikal entelektelin
umutlan szde yeni toplumsal hareketlere odakland; bunlar
dan birinin temel kaygs, zellikle Yeillerin seimlerde nem
li bir ilerleme kaydettikleri Bat Almanyada, evreye zarar veril
mesiydi. yleyse risk toplumu dncesi ne lde bu politik
tutumun bir genellemesidir? Elbette ki Beck ve Elizabeth BeckGemsheimn cinsiyet rolleri konusunda erkekler ve kadnlar
aras atmalar, snf mcadelesinden sonra gelen stat sa
vam olarak betimlemeleriyle kar karya kaldnzda, Bat
l entelektellerin bir neslinin yaam deneyimlerine somut top
lumsal eilimlermi gibi yaklaldn hissetmemek zordur.17
teki toplum kuramclar, Bat modernliinin 20. yzyln
sonlarnda dnemsel bir dnm geirdii konusunda daha
kukucu olmulardr. rnein, W. G. Runciman ngiliz toplu
nunum 1915 ile 1922 yllan arasnda kapitalist liberal demok
16 A.g.e., s. 100.
17 U. Beck ve E. Beck-Gemsheim, The Normal Chaos o j Love (Cambridge, 1995),
s. 2.

450

rasinin bir alt-trnden bir bakasna doru gerekten bir ev


rim geirdiini, bunun da devletin ekonomiye ve refahn yara
tlmasna daha ok mdahale etmesi, daha ynetimsel bir kapi
talizmin ortaya kmas ve snf mcadelesinin kurumsallama
syla aa ktm savunur. Ne Clement Attlee ynetiminde
ki (1945-51) ilerin getirdii toplumsal reformlar, ne de Margaret Thatcher ynetimindeki (1979-90) Muhafazakrlarn y
rrle koyduu serbest piyasa politikalar bu alt-tr kk
ten deitirebildi: 1940l yllar, 1980li yllar gibi, ekonomi
ve devlet arasndaki ilikilerde niteliksel bir deiiklii rnek
lemez, bunun yerine politikaclarn ve gazetecilerin sylemle
ri ile ancak ortaya kmalarnn ardndan olduklar gibi gr
lebilen altta yatan toplumsal evrim sreleri arasndaki sregiden uyumsuzluu gsterir.18 Runciman, Thatcher devrimi
denen szde devrimi kamuoyundaki baka bir deiiklikten ...
daha te deil diyerek, devlet ile piyasa arasnda srekli dei
en dengenin yalnzca bir evresi olarak grr ve bir toplumun
evrimini incelerken bir dngy bir eilim olarak grme yanl
na dmemenin nemini vurgular.19
Runcimanm savlarna katlsak da katlmasak da yntem
sel uyarlar hi kukusuz 20. yzyln sonunda baka bir
modemlikin ortaya kn bildiren eitli kuramlara dayanr.
Bireyselleme ve kiisellemeye ynelik mevcut eilimler,
dramatik bir kapitalist yeniden rgtlenme sreci ile bal ol
duklar lde kendi tepkilerini yaratabilirler. Beck, refah devle
tinin toplumsal eitsizliklerin kolektif eylem biimlerine neden
olmasn nleyeceine inanr grnyor: Bireyselleme srele
ri ancak... Marxm tahminindeki gibi, snflarn oluumunun ko
ulu olan maddi yoksulluk giderildii zaman yerleebilir.20
Ne var ki ada eilimler yalnzca kapsaml ekonomik ye
niden yaplanmay -geleneksel imalat sanayilerinin d,
bireysel firmalarn klmesi, vb.- deil, ayn zamanda sa
18 W . G. Runciman, A Treatise on Social Theory, III (Cambridge, 1997), s. 1 1 ,82.
19 W . G. Runciman, Has British Capitalism Changed Since the First W orld
W ar?, British Journal o f Sociology, 44 (1993), s. 64, 66.
20 Beck, Risk Society, s. 95-6.

451

va sonras refah devletinin temel bir zellii olan toplum


sal koruma sistemlerini belirgin lde azaltmaya olan ihti
ya konusunda kamu politikas mutabakatnn ortaya k
n da ierir. Sonuta ortaya kan durum srekli kitlesel i
sizlik, cretlilerin kazanlar ve alma koullar zerindeki
bitmek bilmez bask ve srekli olarak erozyona urayan refa
hn salanmas- maddi yoksulluun ... giderildiini" gster
mez. Tersine, elimizdeki kantlar, zenginlik ve gelirde gide
rek artan eitsizliklere ve bunlara ek olarak mutlak yoksul
luk dzeylerinin artna iaret eder. Bu koullarn ii snf
na zg kolektif rgtlenme ve eyleme ydl amamas iin bir
neden var m?
1990l yllarda kta Avrupasnda yaanan gelimeler, bu so
runun yalnzca bir speklasyondan ibaret olmadn gsterir.
Burada refah reformlaTnn yaplmas gerektiine ilikin yay
gn politik mutabakat, kamu harcamalarn kat biimde ke
serek Avrupada ortak para birimine katlma koullarn yeri
ne getirmeye alan hkmetlerin ykmllkleri ile daha
ok gndeme geldi. Refah devletine kar yaplan saldrlar, so
nuta, bir dizi temel toplumsal kutuplama yaratt; bunlarn en
nemlisi Fransz kamu sektrnn Kasm-Aralk 1995te yap
t grevlerdi. Ignacio Ramonet, bunlar, Mays 1968den bu
yana yaplan en byk toplumsal saldr olarak tanmlar ve
btn bir lke apnda neo-liberalizme kar yaplan ilk toplu
bakaldr olarak nitelendirir.21
Sol partilerin Mays-Haziran 1997 seimlerini kazanmalarn
salayan politik iklimi yaratmakta belirleyici rol oynayan Fran
sz grevleri, Avrupa Birlii iinde snf atmasna ynelik daha
yaygn bir eilimin olaanst rneini oluturdu. 1990 ylnda
yaanan birlemenin Federal Cumhuriyetin kuruluundan beri
(1949), grd en ak ekonomik padama ve gerileme dng
sn getirmesinin ardndan daha kutuplam bir toplum ve dev
let haline gelen Almanyada bu eilimin geliimi ok daha belir21 I. Ramonet, Le Retour de politique, Offensives du mouvement social: orijinal
olarak Le Monde diplomatique'de yaynlanan makaleler; M anire de voir 35te
(Eyll 1997) yeniden yaynland, s. 6.

452

gindir. Gerhard Schrderin banda bulunduu Kzl-Yeil [SPD/


Yeiller] hkmetin (1998-2005) Almanyann uzun sredir de
vam eden ekonomik durgunlua cevab (refah devletine sert dar
beler indiren Gndem 2010 balkl reform paketinin kabul),
eitsizlik ve yoksulluun gelimi toplumlann yapsal zellikle
ri olmay srdrdklerine ilikin bir baka kantt. yleyse ge
limi kapitalist toplumun hem bireysellemeye, hem de snf ta
banl kolektif eyleme ynelik eilimler yaratt sylenebilir. Aynca bu eilimlerin belirli bir zamandaki greli gleri, daha geni
kuramsal speklasyonlardan karlamayacak ekonomik buhran,
sanayi kurulular rntleri, politik bilin durumlar, daha ge
ni kltrel olgular, vb. eidi zel koullara bahdr.
Benim kukuyla yaklatm son ey, risk toplumu kavra
mnn kendisidir. Sanayileme srecinde doaya yaplan byk
lekli mdahalenin hem insanlk hem de gezegen iin byk
tehlikeler yaratan maksat d sonulara neden olduu yads
namaz. Ancak bu durumun, bylesi riskleri ge modemlikin
kendine has zellii yapp yapmad baka bir konudur. By
le yaplmas zel toplumsal ilikilerin tarihsel zelliinin bozul
masn da ierebilir. Bu nedenle Giddens, modernliin, toplum
sal ilikilerin sonsuz zaman-yer aralklarna yayld kopanc mekanizmalarn geliimini de ierdiini savunur. Bu meka
nizmalar iki biim alr - para gibi sembolik iaretler ve (rne
in uakla seyahat ederken) kendimizi hibir kiisel ilikimizin
olmad nitelikli profesyonellere emanet ettiimiz uzmanlk
sistemleri. Bu mekanizmalarn ortaya kmas, modernliin
zel risk profilini artrmaya yarar; bunlarn iine hem Beckin
vurgulad insan bilgisinin maddi evreye yaylmasndan
kaynaklanan risk biimi, hem de milyonlarn, rnein yatnm
piyasalarnn, yaam ansn etkileyen kurumsallam risk evre
lerinin gelimesinin yaratt risk biimi girer.22
Ama insanlarn doaya mdahale etmesinin beklenmeyen so
nularndan kaynaklanan riskler ile mali piyasadaki kazalarn
yaratt riskler arasnda nemli bir fark vardr. lk riskler insa
nn toplumsal yaamnn isel bir zelliidir ve sanayi kapitaliz
22 Giddens, Consequences, s. 22 ve sonras, 124-5.
453

minin ortaya kndan nceye dayanr, ama sanayi kapitalizmi


kukusuz onu modem dnyann yaygn bir zellii haline getir
mitir. Bu nedenle hzl nfuz art ve bunun sonucunda orta
ya kan yer azl, 19. yzylda inde ok byk bir orman k
ymna neden olarak 1850den sonraki yzylda bir dizi korkun
sele yol at. te yandan mali piyasalar, gelimi kapitalist eko
nomilerde yatrmn rgtlendii ayrt edici biimlerdir. Bu iki
eit riskin bir araya getirilmesi, Keynesin acmaszca betimledi
i bu piyasalann iindeki akld unsurlarn (bkz. Blm 10.1)
modernliin kanlmaz sonulan olduu anlamna gelir. Ama
bu, Marxin klasik ekonomi politikileri sulad eye -yani, ta
rihsel adan belirli bir toplum biiminin zelliklerini doallatrmalanna- tehlikeli biimde yaklar. Ayn zamanda daha de
mokratik olarak rgtlenmi bir toplumda ilk eit riskin bile
azaltlma lsnn hafife alnmasn da destekleyebilir.
(3) Akl ve doa. Beckin dnmsel modernleme kuramnn
geni apl geerlilii ne olursa olsun, doa bilimlerinin sorunsallatnlmasna ynelik ada bir eilim olduu saptamasn
da hi kukusuz hakldr. Beckin belirttii gibi, bilim artk n
ceden var olan bamllklardan bamszlama ile ilgili deil,
kendi rettii hatalann tanmlanmas ve dalm ile ilgilidir.23
Bilim, insanl doaya balanmaktan kurtarmak yerine, fiziksel
dnyaya mdahalemizden kaynaklanan yeni felaket biimlerine
kar savunmasz brakt. Ama ada toplum kuramnn burada
belirtilen konulara ynelmesi olduka zordur.
Weberden bu yana, toplum kuramclar, fizik bilimlerini
arasal aklsal eylemin erevesine konumlandrma eilimindeydiler. Bu adan bilimsel bilgi insanlann doay kontrol et
melerini salayarak toplumsal oyuncularn amalarn gerek
letirmelerini mmkn klan en etkili aralardan birini ierir.
Horkheimer ve Adomo bu yorumu, Aydnlanma eletirilerine
kattlar; insanlann, doay kontrol etmeye alrken, toplumsal
egemenlik biimleri oluturduklann bylece kendilerini de bu
nun iine hapsettiklerini savundular. Foucaultnun Nietzscheci
23 Beck, Risk Society, s. 158.

454

g-bilgi anlay da benzer biimde, kendini fizik bilimlerinin


arasalc bir anlayna brakr. Habermas, Weberin akl arasal aklsallkla edeer grme eilimine kar ksa da bu anla
y reddetmez, bunun yerine onu iletiimsel aklsalln toplu
mun incelenmesi iin gerekli olan yorumlayc anlay trnn
temelini oluturduu ok ynl bir akl anlay ile birletirir.
Yine de bu arasalc yaklam, fizik bilimlerinin temelini
anlamak iin olduka yetersizdir. Bir kere, umutsuz biim
de yoksullam bir bilimsel bilgi anlayn ierir. teki ge
lenekler -zellikle Gaston Bachelardm ve Georges Canguilhemin nclk ettikleri epistemolojik bilim tarihi ve Kari
Popperm gelitirdii bilim felsefesi- Imre Lakatosun kuram
sal bilimin greli zerklii adn verdii eyi daha iyi kavra
mlardr.24 Lakatosa gre, fizik gibi bilimlerin tarihi, aratr
ma programlarnn geliimini -seslenecekleri sorunlar belir
leyen, olas stratejiler gsteren ve kimi zmleri geersiz k
lan bir bulgulayc yntemden oluan birbirini izleyen ku
ram versiyonlarn- ierir. Kuramsal aratrmalarn isel bir di
namik tarafndan glendirildii, bilimlerin geliimine yne
lik bylesi bir resim, bilimsel bilgiyi aramann ncelikle arasal ltlerle ynetildii dncesiyle uzlamaz. Bilimsel ara
trmann kamu brokrasileriyle ve zel irketlerle btnleti
rildii eitli yollan gz ard etmeden bu resim kabul edilebi
lir, ama bu btnletirme yollan, arasal anlayn nerdiin
den daha karmak ve elikilidir.
Arasal bilim anlay, toplum kuramnn doay farkl bir
gereklik olarak kavramlatrmasm zorlatm. Toplum kuram,
ideolojilerin tarihsel adan belirli kimi toplumsal ilikileri do
al olarak gstererek sonsuzlatrma eilimine bir tepki olarak,
doann kendisini toplumsal bir yap olarak grme eiliminde
dir. Doa, en iyi olaslkla, arasal aklc oyuncular tarafndan
kullanlacak bir hammadde olarak grlr. Bu doa anlay ki
mi zaman tarihsel bir sav biimini alr. Bu nedenle Beck yle
yazar: 20. yzyln sonunda doa ne verilmi ne de atfedilmitir, o artk tarihsel bir rn, yeniden retiminin doal koulla24 I. Lakatos, Philosophical Papers (2 cilt, Cambridge, 1978), I, s. 52.

455

nnda yklan ya da nesli tkenen uygarlk dnyasnn i dekoru


haline gelmitir.25 Benzer biimde, Giddens yle syler: Do
a giderek daha ok insan mdahalesine bal oluyor ve bu ne
denle dsal bir bavuru kayna olma zelliini kaybediyor.26
Bylesi iddialarn doay, karanlk bir gezegendeki gelime
lerle kartrmasndan da bamsz olarak, Beckin doann
toplumsallatrlmas {Vergesellschaftung] adn verdii d
nce, insann fiziksel dnyaya mdahalesinin yaratt yk
c sonulann doa yasalann deitirmedii olgusunu gz ard
eder. Gerekten de doa yasalar, kimi zaman arasal grler
de rtk olan insanbiimci kendini beenmiliin tersine, in
san eylemlerinin kimi zaman gerekletirilme niyetlerini sapt
ran fiziksel kstlamalara tbi olduunu gsterirler. Doay yal
nzca insan eyleminin bir nesnesi olarak, kendine ait bir yap
dan ve gten yoksun olarak grme eilimi, birok toplum ku
ramcsnn, insanlarn kendilerinin de fiziksel nitelik tadk
larn gz ard etme eilimleri ile ilgilidir. Habermas bunun en
belirgin rneidir: onun tamamen yntemsel aklsallk anlay
baka eylerin yannda, iletiimsel eylem kuramna, insanla
rn, fiziksel yaplan ve biyolojik ihtiyalannn toplumsal yaa
mn kanlmaz parametrelerini ve glerini oluturan, bedeni
olan zneler olduklan gibi kanlmaz bir gerei katmay red
detmesine dayanr.27
Bu ifadeler, Toplumsal Darwincilik anda korkun sonu
larla ortaya kan biyolojik toplum kuramlarna dn iin bir
istek belirtmekten uzaktr. Bunlar, daha ok, toplum kuram
nn birok biiminin, fiziksel ve toplumsal dnyalar ve onlara
uygun bilimsel anlay biimleri arasnda devamllk olduunu
kabul eden, ama onlar arasndaki uyumazlklar bastrp gz
ard etmeyen natralist bir dnya anlay ile diyalog halinde
olmaktan yarar salayaca anlamna gelir. Bylesi bir diyalog,
doal srelerin ve kstlamalarn karld bir toplum anlay
25 Beck, Risk Society, s. 80.
26 A. Giddens, Modernity and Self-Identity (Cambridge, 1991), s. 166.
27 Bkz. A. Heller, Habermas and Marxism, ed. J . B. Thompson ve D. Held, Ha
bermas: Critical Debates iinde (Londra, 1982).

456

ile insat ve toplumsal olan fiziksel ve biyolojik olana indir


mek iin yaplan eitli giriimler arasndaki yanl kutupla
madan kurtulmay salayabilir.28
(4) Kuram ve uygulama. Toplum kuramclarnn bylesi bir natralizm anlayna direnmelerinin nedenlerinden biri insan
znesinin toplumsal dnyay oluturmakta ve yeniden ret
mekteki ayrt edici roln belirsizletirmesidir. Yine de, daha
nce grdmz gibi, insanlarn toplumsal yaplarda byk
lekli dnmler yapma yeteneklerine ilikin kukuculuk,
20. yzyl toplum kuramnda giderek daha gl hale gelen
bir motif oldu. Bu durum, yalnzca Fransz anti-hmanistlerinin gerekletirdikleri znenin zlmesinin bir sonucu deil
dir. Toplum kuramnn belirlenimci versiyonlarna szde kar
olan Weberci tarihsel sosyologlar da ayn kukuculuu dile ge
tirdiler. rnein Mann, Marxin ii snf grn absrd
biimde topyac olarak nitelendirerek smrlen bir snfn
nceki tarihin hepsinden kurtulup btn tabakalamalar yk
mak iin ayaklanmas olmayacak bir ey demitir. Bu neden
le toplum Mannn biimli kalabalk adn verdii ey olabi
lecek olsa da belirli sonulan yok edecek yeterli rnt var gi
bi grnyor.29
Giddens, bu iradecilik ile kaderciliin bilekesinin ilgin
bir rneidir. The Constitution o f Society [Toplumun Oluu
mu] (1984) gibi eserlerinde bireysel znellii toplumsal dn
yadaki uygun, biimsel rolne yeniden oturtmaya alr. Mo
dernlii yabanclama ya da eylemeden oluan bir ey olarak
zmlemeyi reddeder. Modernliin el koyduu inkr edile
mez, ama kimi modernleme sreleri modernlik ncesi ko
ullardaki yaam koullan zerindeki olas stnlk biimle
rini yok eder. zellikle, ben, bireyin sorumlu olduu dnmsel bir projeye dnr.30 Artk gelenekle kstlanmayan
28 R. Bhaskar, The Possibility o f Naturalism (Brighton, 1979); A. Collier, Critical
Realism (Londra, 1994).
29 Mann, Sources, II, s. 26-7, 4.
30 Giddens, Modernity and Self-Identity, s. 192, 75.

457

yksek modernlikteki bireyler, yaamlarm nasl biimlendi


recekleri ve zellikle ne eit kiisel ilikiler kurmaya alacak
tan gibi geni bir gerek seimler yelpazesiyle kar karyadrlar. Yine de bireysel seimlerin genilemesi kolektif zgrlkte
toplu bir art olduu anlamna gelmez. Tersine, eskisinden da
ha geni lekli evresel ve ekonomik felaketler tehdidinde bu
lunan yeni risk biimlerinin ortaya kmas, modernlii, nne
gelen her eyi ezip geen bir g - ok byk gteki, insanla
rn toplu olarak bir lye kadar kullanabilecei ama ayn za
manda kontrolden kma tehlikesi olan ve kendini paralayabi
lecek bir makine- olarak grmemize neden olur.31 Elbette ki
Marxm yabanclama kavram ile ifade etmeye alt anlay,
ite bu toplumsal dnyann temel zellikleri zerindeki deneti
mimizi kaybetme anlayyd.
Toplumsal dnm olaslklar ile ilgili kukuculuun, ku
ramsal olarak da ifade edilse, 20. yzyln tarihsel deneyimle
rinden yaplabilecek mantkl bir karm olduu iddia edile
bilir: 9. blmde, politik yelpazenin ar ularnda yer alan
Lukcs ve Heideggerin devrimci iradecilikten, kadercilie daha
yakn bir eye nasl yneldiklerini grdk (yine de bu evrimin
her bir evresinde Lukacsn dncelerinin, Heideggerin szel
ve kaamak ifadelerine gre daha ak olarak formle edildii
ni, aklsal gerekelerinin sunulduunu ve politik adan savu
nulabilir olduunu vurgulamalym).
Bu durum byle olabilir. Yine de geen yzyln byk bl
mnde birok toplum dnrnde ortak olan politik karam
sarlk ile giderek belirli hale gelen akademide yer bulma ei
limleri arasnda bir balant olup olmadna ilikin en azndan
speklasyon yapmaya deer. Bireysel kuramclarn bu kitap bo
yunca sunulan biyografileri, niversitelere ynelik ok daha
derinlere ulaan dzenli bir ynelii gsterir. Her ne kadar bi
lim insanlar en batan beri akademide yer alsalar da -szgelimi
Smith ya da Hegel- teki toplumsal tiplerin, yazn insanlarnn,
gazetecilerin, politikaclarn ve hatta devrim rgtleyicilerinin
yerlerini profesrlere braktklarn gryoruz.
31 Giddens, Consequences, s. 139.

458

En u noktada, bu dnm belirli akademik kuramlarn d


nsel yaam zerinde olaanst bir etki yarattklar bir du
rumun ortaya kmasna da neden olabilir. artc bir biim
de, Lvi-Strauss dnda, 11. blmde ele aldmz btn Fran
sz dnrler ve Durkheimdan sonraki kayda deer hemen b
tn 20. yzyl Fransz dnrleri cole Normale Suprieurede
felsefe eitimi grmlerdir. Althusser ve Foucault gibi kiilik
lerin biyografileri normalienlerin yaamlar boyunca sren arka
dalklarnn ve akademik adan ykseldike ortaya kan reka
betlerinin uzantlardr. Burada etkili olan dar bilgi ve g z
n fark etmek iin Nietzscheci perspektifilie bavurmanza ge
rek yoktur.
Elbette -cole Normale rneinin gsterdii gibi- en yeter
siz akademik sekinler bile son derece yetenekli kuramclar ye
titirebilirler. Kimi zaman byle bir ortam en azndan orada bu
lunanlara zihinsel uzmanlklarnn normal snrlarn gemeleri
iin zihinsel bir z-gven verir. Belki de 20. yzyl kuramclar
arasnda bu gvenden en ok Maynard Keynes yararlanmtr:
C. H. Rolphun anlatt bir anekdot da bunu gsterir; bu olay,
Keynes, Britanyada yaynlanan solcu haftalk dergi New Statesmanin bakanyken geer:
Keynes... N ew S tatesm an in btn saysn kendinin yazabilece
ini ve bu sreten ok zevk alacan sylerdi ve ayn zamanda
bir ayncalk olan ve insana zevk veren bir alma iin yksek
fiyatlar demenin samalndan sz ederdi. Sorun Keynesin
byle vnd eyi yapabilecek olmasn herkesin bilmesiydi
(normal dzeyinin altnda k a la b ile c e k tek sayfa, Raymond Mortimerin bana sylediine gre, mzik sayfasyd).32

Btn bu virtzle ramen, aka bir akademik evrenin


iine girilmesi orada retilen toplum kuram eidi asndan
sonular yaratabilir. Russell Jacoby, ABDde kinci Dnya Savandan bu yana, genel ve eitimli bir izleyici kitlesine seslenen
entelektel, yazar ve dnrlerin azaldna dikkat eker.33
32 C. H. Rolph, Kingsley (Harmondswoth, 1978), s. 175-6.
33 R. Jacoby, The Last Intellectuals (New York, 1987), s. 5.

459

rnein altkentleme, yksek tabakann kent iinde eitli yer


lere yerlemesi, niversitenin genilemesi gibi bir dizi eilimin
bylesi entelektellerin yetitii eski kentli Bohemleri yok etti
ini ve akademi dnyasn oilann tek sna haline getirdii
ni savunur. Kendi kabuuna ekilmi niversite dnyasnda d
nsel yaam uzmanlatrlm ve profesyonelletirilmitir: ken
dilerini politik radikaller olarak gren akademisyenler bile argo
deyimler kullanarak birbirleri iin yazarlar, bylece onlann yaz
lan dandakiler iin anlalmaz hale gelir.
Belki de Frankfurt Okulunun izledii yol, bu daha geni s
recin amblemi niteliindedir: Marksizm, eletirel kuram, ya
ni toplumsal devrimin olabilirlii konusunda ciddi biimde k
tmser olan, kapal ve rtk bir dille yazlan, herhangi bir poli
tik uygulamadan uzak olarak akademide ele alnan bir dn
ce btn haline gelir. Yine de 20. yzyln sonunda kltrel
yaamn ortak bir zellii olan eyin iinde, saysz akademis
yenin, Althusserin kuramsal uygulama adn verdii eyle u
ramas sonucunda, ne yazk ki ierik yenilii konusunda de
il, kapal ifadeler konusunda Adomo ve Horkheimerla yar
an avangard bir etkinlik genilemitir.
Kimi kuramclar, bu durumun bilincinde olduklarn ve
bundan kamak istediklerini gsteriyorlar. rnein Bourdieu, akademik sylemin ve savunma eiliminde olduu snf ko
numlarnn toplumsal olarak konumlanm karakterine dik
kat eker. Ve entelektellerin politik mdahalesini savunur ve
buna Akln Realpolitii, evrensel olann korporatizmi ad
n verir.34 Bu mdahale neo-liberalizm tehdidine, maksimum
krdan baka hibir yasa tanmayan bir radikal kapitalizm e
idine dn tehdidine kar bir tepkidir. Bunun temsil ettii
olumsuz ekonomik ve toplumsal sonulann dnda kltrel
retim evrenlerinin piyasayla ilikili olarak yararland ve ya
zarlarn, sanatlarn ve bilim insanlarnn savam ile srekli
olarak artan zerklik imdi gittike artan bir tehdit altnda.35
34 P. Bourdieu, The Rules o f Art (Cambridge, 1996), s. 348.
35 P. Bourdieu, A Reasoned Utopia and Economic Fatalism, New Left Review,
227 (1998), s. 125, 127.

460

te burada entelektellerin oynayacaklar zel bir rol vardr:


Entelekteller zel yasalanna sayg gsterdikleri zerk (yani
din, politik ve ekonomik gten bamsz) dnsel dnya
nn verdii zel bir otorite ile donatlmadktan srece (bu ol
mad srece) ve bu zel otoriteyi politik savamlannda kul
lanmadklar srece (bu olmad srece) var olamayan ve
varlklann srdremeyen iki boyutlu kiiliklerdir. Genellik
le inanld gibi zerklik aray (saf dediimiz sanat, bilim
ve yazn karakterize eden bu aray) ile politik etkinlik aray
arasnda bir ztdeerlilik olmasndan te entelekteller, ama
lan ve aralan kltrel retim alanlannn zel mantna sahip
olan bir politik eylemin verimliliini ancak kendi zerklikleri
ni (ve dolaysyla, baka eylerle birlikte, mevcut gleri ele
tirme zgrlklerini) artrarak ykseltebilirler.36

Entelekteller, kltrel retimin zerk alanlarndaki ko


numlarndan kazandklar otoritenin sayesinde politik eylemle
rini gerekletirebilirler. stelik, bugn entelektellerin kl
trel retim evrenlerinin zerkliini savunmaya adanm ge
erli bir Entelektellerin Enternasyonalini harekete geirmele
ri ve yaratmalar ok daha acildir.37 yleyse paradoksal ola
rak entelekteller kuramla uygulamay birbirinden ayran s
nr korumak iin onu gemelidirler. Kasm-Aralk 1995teki
Fransz kamu sektr grevleri, Bourdieunn ok daha aka
siyasi olarak aktiflemesini tetikledi. Gndelik hayattaki olum
suz etkilerini zaten The Weight o f the W orldte (1993) [Dnya
nn Arl] kayda geirdii neo-liberalizme kar sesini yk
seltiyordu. 2000lere girerken Seattle ve Cenovadaki eylemler
de grnr hale gelen baka trl bir kresellemenin peinde
ki hareketin bir kaynan oluturan Raisons d agir aktivist ara
trmaclar ann kurulmasna yardmc oldu.
Bourdieunn bu siyasi angajmann temelinde, entelekte
lin rol hakknda esasl bir mulaklk yatyordu. imdeki en
telektelden holanmyorum diye yazyordu, nk akade
36 Bourdieu, Rules, s. 340.
37 A.g.e., s. 344.

461

mik evren ve onun tm rnlerinin temel belirsizliinin kay


na retim dnyasndan uzaklklar hem zgrletirici bir ko
pu hem de bir kopmadr - ihtimal, sakatlaym bir ayrlk.38
Bourdieu, kltrel ve bilimsel alanlarn bamszlklarna hl
inanyordu ve aktivist aratrmaclara entelektel bam
szlklarn, siyasi taleplerininden korumalarn tembih edi
yordu. Ancak -belki de youn akademik adanmlk ve sey
rek toplumsal rn, yarlm habitus (a cloven habitus) ola
rak adlandrd kiisel gemii nedeniyle- Bourdieu, kuram
la eylemi birbirinden ayrmann bedelinin her zaman farkn
da oldu.39
Entelektellerin sadece akademiyle ilgilenmesi konusun
da baka rahatszlklarn da belirtileri grnr hale geliyor
du. Austos 2004te, Amerikan Sosyoloji Birliine yapt n
l konumasnda Michael Burawoy, insanlarn kendilerinin ko
numaya dhil edildii, sosyolojiyi kamuyla konuturan kamu
sosyolojisinin savunuculuunu yapt. W.E.B. du Boisnn The
Souls o f Black Folku (1903) [Siyah nsanlarn Ruhlan], David
Riesmann The Lonely Crowcti (1950) [Yalnz Kalabalkl ve Bar
bara Ehrenreichm Nickel and Dimed (2002) [ Kurua al
anlar] bu anlaya uyan kitaplard - sosyologlar tarafndan ka
leme alman ancak akademi dnda okunan ve Amerikan toplumunun tabiyat; deerlerinin kkeni, vaad ettikleriyle sunduk
lar arasndaki uurum, hastal ve meilleri konusunda herke
sin katld bir tartmann arac olan metinler. Burawoy, ka
mu sosyolojisini; belirli mteriler adna aratrmalar yapan ya
sa yapmadan ve aratrma programlarm gelitirmeye uraan
profesyonel sosyolojiden ayrmann yan sra, toplum kuramnn
kklerini sorgulamann bedelini dogmatizme yatknlyla de
yen eletirel sosyolojiden de ayrr. Profesyonel sosyolojinin h
km srd ve arasal bilgi araynn daha dnmsel sorgu
lama biimlerine yer brakmad akademik bir ortamda kamu
sosyolojisine ihtiya daha fazladr. Kamu sosyolojisi, sosyolojiye
ikin ynelimi sivil toplum perspektifinden aka ortaya ko
38 P. Bourdieu, Pascallian Mditations (Cambridge, 2000), s. 7 ,1 5 .
39 P P. Bourdieu, Esquisse pour un auto-analyse (Paris, 2004), s. 127.

462

yarak insanln karlarn temsil eder - hem devlet despotiz


mini hem de piyasa tiranln uzak tutmak.40
(5) Evrensel ve tikel. nc sosyologlarn, disiplinlerinin top
lumsal dnyann geri kalanndan soyutlanmasn sorgulama
ya ynelik bylesi abalan, Burawoyun (Alvin Gouldner ta
kiben) ortaya koyduu gibi, Yanda Sosyolog sorusunu gn
deme getirir. Baka bir deyile, toplum kuram hangi karla
ra hizmet etmektedir? Toplum kuramnn teki etkinliklerden
yaltlm olmas onun hizmet ettii tikel karlar sorusunu or
taya kanr. Bourdeunn evrensel olann korporatizmi for
ml, toplumsal konumu genel olarak toplumun genel karlanm savunmay ve akln kendisini savunmay zorunlu klan Hegelin evrensel s n f gibi entelekteller nerir. Ne var ki Marx
ve Nietzsche farkl biimlerde de olsa Aydnlanmay eletirel
denetime tbi kldktan sonra evrensellik ve aklsallk dnce
lerine, kendi ilerinde sakl tikellikler gizledikleri iin kukuy
la yaklalr oldu. Yukarda blm 1.5te de grdmz gibi,
Amerikan ve Fransz devrimlerinin vaat ettii evrensel haklar
ve mutluluk bakalarnn yannda kleleri, yoksullan ve kadn
lan aka danda brakyordu.
Son yllarda postkolonyal teori, bylesi rtk dlamalarn
Aydnlanma projesinde bulunduuna ilikin sulamalarn ya
pld ortak bir yer haline geldi. Bu nedenle Subaltern Studies dergisi ile zdeletirilen bir grup Hintli sosyal tarihi ve ku
ramc postmodemizmin etkisiyle smrgecilik-kart milliyet
ilik ve Marksizm gibi aka radikal olan ideolojilerin bile as
lnda nc Dnyadaki bamsz devletlerin yaymaya bala
d kolonyal g-bilgisinin zel biimleri olduunu savun
maya baladlar. Bu g-bilgisinin karakteristik bir zellii ev
rensel olarak uygulanabilir olduunu iddia etmesidir. Partha
Chatterjee yle yazar:
40 M. Burawoy, For Public Sociology, American Sociological Review, 70 (2005),
s. 7 ,2 4 . Bu konuma, birok tepki ve Burawoyin bunlara cevabyla yeniden ya
ymland: Public Sociology: Populist Fad or Path to Renewal?, British Journal
o f Sociology, 56 (2005). Burawoy burada Bourdieunn entelekteller zerine
analizini eletirel bir ekilde ele alr.

463

Yerel Avrupah dnceyi evrensel felsefeye, kendisininkin


den baka tarih olamayacan dnen Avrupa tarihini ev
rensel bir tarihe dntren tek bir byk an varsa, o an ya
ratan, corafi yaylmasyla kresel ve kavramsal alanyla ev
rensel olan sermayedir. Merkantilist ticaretin, savan, soykr
mn, fethin ve smrgeciliin yaratt iddeti evrensel bir iler
leme, kalknma, modernleme ve zgrlk yksne eviren
sermayenin anlatsdr.41

Sermayenin anlatsnn karsnda cemaatin anlats yer alr.


Sermaye birikimi cemaatlerin ykmn ngrr; modem ulusdevletin geerlii koruyan ve besleyen ortak znel bir duygu
olarak shhiletirilmi ve evcilletirilmi bir cemaat biimini
gerektirir. Yine de Chattejee unu savunur:
Bana gre, Bat toplumsal felsefesindeki almam byk e
liki devlet /sivil toplum kartl deil, sermaye /cemaat kar
tldr... Sermayenin krallndan aslnda kovulmu olmas
gereken cemaat, bu krall terk etmeyi reddettii iin hayat
n yer altna itilmi ve her an bozgunculuk yapabilecek bir bi
imde srdrmektedir.42

Chattejeeye gre cemaat, tarihin karanlklarna gmlm


modas gemi bir fikir, majinal bir alt kltrn paras deil
dir; dalgn bir Aydmlanmanm silmeyi her naslsa unuttuu modemizm ncesi dneme ait bir kalnt olarak da def edilemez.43
Yine de onun sav kolay bir biimde Romantik anti-kapitalizm
biimine kayar. Elbette ki cemaatlerin haklan ve gelenekleri, la
iklie olan ball kukulu olan bir devletin, Hindu sann ay
rlk milliyetiliinin basks altnda olduu ada Hindis
tanda ateli bir konudur. Var olan laik gelenekleri evrensel hak
lara ballk temelinde savunmaya ve glendirmeye alan liberal-sol durua kar karak Chatterjee unu savunur: kolektif
bir kltrel hak olarak ifade edilen ey aslnda farkl olmak iin
41 P. Chattejee, The Nation and Its Fragments (Delhi, 1995), s. 235. [Trkesi:
Ulus ve Paralan , ev. smail ekem, letiim, stanbul, 2002, s. 382].
42 A.g.e., s. 236. [Trkesi, s. 384].
43 A.g.e., s. 237. [Trkesi, s. 385].

464

bir neden sunmama hakkdr. O bunu ynetiimsellie kar bir


ifade olarak grr: bir baka deyile, belirli bir topluluun kendi
geleneklerini srdrmekte srar etmesi, modem devleti olutu
ran disiplinci g biimlerine kar bir tr direnitir.44
Demokratik toplumlarm farkl gruplarn varln birbirin
den farkl olan iyi anlaylaryla nasl badatracaklar sorunu,
ada liberal politik felsefenin temel bir konusu haline gel
di. Ancak, bu soruna ynelmek ve onu zmek Chatterjeenin
yapt gibi, cemaatleri kendi iine kapal btnler olarak gr
mekle yaplamaz. nk gerekten var olan topluluklar gele
neklerinin baskn versiyonlar tarafndan merulatrlan ol
duka eitsiz olan g yaplan ierebilirler. Bu nedenle cemaat
liderlerinin bu yaplan ve gelenekleri merulatrmak zorunda
olmama haklarnn fark edilmesi cemaat iinde ikinci planda
kalanlann konumuna dokunulmamasma neden olur. Chatter
jeenin postkolonyal teori anlay, bir bask trn -modem
brokratik devletin temsil ettii tr- knarken belli cemaatle
rin iinde olanlar dokunulmaz klar. Bu konum, muhafazakr
Romantik bir anlayla varolan kapitalist sistemi gelenek adma
knamaktan pek de farkl deildir.
Bu rnek, yalnzca Aydmlanmadan ayrlmak adna yarat
lan zorluklar gsterir. Evrensel ilkelere olan ilginin azalma
s toplumsal eletiri alann kstlar. Belirli bir topluluk ya da
daha geni bir toplum iindeki mevcut ideoloji byk oranda
var olan kurumlarm ve uygulamalarn onaylayacaktr. O top
lum ya da topluluk iindeki yaygn olarak kabul gren inan
lara dayanarak kendilerini merulatrmaya alan bu kuram
lar ve uygulamalar deitirme abalar, bu nedenle kendile
rini greli olarak snrl deiiklerle kstlayacaklardr. Toplu
mun ya da topluluun btn yapsna ilikin daha radikal bir
eletiri, orada mevcut olanlar dndaki inanlara bavurarak
d kaynakl olacaktr - rnein Gney Afrikadaki aparthe
id kartlarnn kendilerini liberal-demokratik ya da sosyalist
ideolojilere dayandrmalar gibi. D kaynakl olsun ya da ol
masn bylesi eletiriler karakteristik olarak inanlara ynelir;
44 P. Chatterjee, A Possible India (Delhi, 1997), s. 254, 255.

465

bunun nedeni yalnzca mevcut olanlardan farkl olmalar de


il, ayn zamanda evrensel ilkeler iermeleridir - bu nedenle
Gney Afrikadaki rk ayrmcl yalnzca eyler baka yerler
de farkl olduu iin deil, ayn zamanda btn insanlara tan
nan haklarn siyahlara tannmamas yznden knand. Afrika
Ulusal Kongresinin ana program belgesi olan 1955 zgrlk
art evrensel haklar dilinde yazld.
Bu nedenle, Aydnlanmann evrensel kurtulu vaadinin
ak snrlarna cevap veren iki yol vardr. Bunlardan biri, bu
kstlamalarn herhangi bir evrensel kuramn zorunlu olarak
maskelenmi bir tikelcilik olduunu gsterdii sonucuna var
maktr. Bu durumda yaplabilecek tek ey kiinin hangi tikelcilii tercih edeceine karar vermesidir. Chatterjeenin cema
atleri d eletirilere kar savunma giriimi, bu adan bakl
dnda, tartmac akln evrenselliine ilikin yorgun slo
ganlar adn verdii eyi reddetmesinin mantkl bir sonu
cundan ibarettir.45 teki yol ise Aydnlanma projesinin baa
rszlklarna gerek bir evrenselliin baars iin aba harca
yarak tekilerin olmad, kimsenin dlanmad toplum
sal ve politik bir dzen yaratmaya abalayarak- tepki vermek
tir. Bu, Aydmlanmamn srekli olarak radikallemesi iin bir
programdr: belirli dlamalar ortadan kalktka, bakalar sap
tanp zmlenecektir. Gerekten de yle inanyorum ki bu
dlamalarn byk blmnn birbirine baml bir toplum
sal btn, bask ve smrnn birlemesinden oluan ve an
cak tek bir kapsaml devrimci dnm sreciyle zlebile
cek bir btn yaratt ortaya kacaktr.
Burada belirli bir etik politik ve toplumsal yaam anlay
n kapsayan ve daha nce analitik kapitalizm kuramndan ayrt
edici bir toplumsal sistem olarak ayrmaya altm felsefi
modernlik dncesi ortaya kar. Bu bak asndan, kapita
lizm, modernlik dncesinin yetersiz bir biimde gerekle
mesi olarak knanabilir. Bu fikri ortaya atmak, tatmin edici bir
normatif politik kuramn ortaya konmasn gerektirir. Son za
manlarda toplumsal adaletin eitliki ilkelerini aray biimini
45 A.g.e., s. 261.

466

alan liberal politik felsefenin yeniden douu toplum kuram


na belirli bir alm getirmelidir.
John Rawlsun toplumda en kt durumda olanlara yarar
salad srece eitsizliklerin kabul edilebilecei (nl Farkl
lk lkesi) adillik biimindeki adalet kuram bu duruma bir r
nektir. Ona gre, adaletin konusu, toplumun temel yapsdr,
temel toplumsal kurumlarn birbirine uyarak tek bir sistem
oluturduklar biim ve temel hak ve devler verilmesini ve
toplumsal ibirliinden kaynaklanan avantajlarn paylalma
sn biimlendiren yol olarak anlalr. Bu nedenle, temel ya
pya ait olan kurumlarn rol, bireylerin ve kurulularn ey
lemlerinin dayand adil arkaplan koullarn gvence altna
almaktr.46 Brian Berry u yorumda bulunur:
Rawlsun bylesi bir toplum yaps anlayn kuramna katma
s, liberal politik felsefesinin olgunlamasn temsil eder. lk de
fa, geni biimde bireysel olan gelenein temel dnrlerin
den biri, toplumlann tarih boyunca sren eitsizlik rntleri ve g, stat ve para hiyerarileri iinde insanlara konumlar
datmak iin sistematik yollan olduunu aka kabul ederek
Marx ve Weberm mirasn deerlendirmeye almtr.47

Rawls ve Habermas, yani Marx ve Weberin mirasnm o ha


rika yaayan temsilcisi, arasndaki son al-veriin de gsterdi
i gibi, toplum kuram ile politik felsefe arasndaki diyalog iki
ynde ilerler.48 Yine de bu diyalog tam bir birleme niteliinde
deildir. ada liberal politik felsefenin gvendii ana ey, be
lirli lde eitliki olmutur: Rawls, Barry, Ronald Dworkin,
Amartya Sen ve G. A. Cohen gibi kuramclar arasndaki temel
anlamazlklar, toplumsal eiik kavramnn temel bir rol oy
nad adaletin ieriinin nasl belirleneceine ve ilkelerin nasl
merulaunlacana ilikindi. Yine de soyut normatif kuram ile
toplumsal ve politik gereklik arasnda byk bir fark vardr ve
46 J . Rawls, Political Liberalism, geniletilmi bask (New York, 1996), s. 258,266.
47 B. Barry, Justice as Impartiality (Oxford, 1995), s. 214.
48 J . Habermas, Reconciliation Through the Public Use of Reason, Jou rn al o f
Philosophy, 92 (1995); J . Rawls, Reply to Habermas, a.g.e.

467

bu fark, Rawlsun A Theory o f Justice adl kitabnn 1971 ylnda


yaynlanmasnn ardndan daha da genilemitir.
Rawlsun son eserlerinin genel olarak ilk kitabnn evrensel
amalarndan bir geriye dn temsil ettii dnlyor. Yi
ne de 1995 ylnda yazd, anayasal bir demokrasinin garanti
ettii zgrlklerin yalnzca biimsel olmaktan kt koulla
r betimlemesini ele alalm:
a. Seimlerin finansmannn kamu kurumlan tarafndan su
nulmas ve kamu politikalan konusunda kamunun bilgiye
eriebilirliinin garantilenme biim leri...
b. zellikle eitimde kesin biimde adil olan frsat eitlii...
c. Gelirin ve servetin uygun dalm... btn yurttalara te
mel zgrlklerinden akllca ve etkin yararlanmalan iin
gerekli olan ok amal yollar salanmaldr ...
d. Son are olarak toplum, genel ya da yerel hkmet yoluyla
ya da teki toplumsal ve ekonomik politikalar yoluyla...
e. Btn yurttalara temel salk hizmetleri sunulmaldr.49
Amerika Birleik Devletleri ve Britanya gibi liberal kapita
list toplumlardaki ada politik koullar bilen biri iin bu
ykmllkler ar derecede topik grnebilir. Elbette ki,
Frankfurt Okulunun iyi anlad gibi, toplumsal gerekliin
ylesine alald ve kld zamanlar vardr ki bir dn
ceyi topya olarak betimlemek bile o dnceyi onurlandr
maktr. Yine de soyut normlar ile onlarn gereklemelerinin
tarihsel koullan arasndaki ilikiye ynelik bir deerlendirme
ye ihtiya vardr. On the Jewish Question [Yahudi Sorunu zeri
ne] adl eserinden sonra, Marxin urann nemli bir blm,
insann kurtuluu adn verdii Aydnlanma arzusundan vaz
gemeden evrensel haklar dilinin toplumsal uygulamalann s
navna sokulmasn talep etmek olmutur.
Yakn gemiteki kresel adalet tartmalarnda, normatif
kavramsallatrmalarla toplumsal yaplarn arasndaki iliki,
tartmann odak noktasn oluturuyordu. 1990larda zengin
leen kreselleme tartmalar, birok eyin yannda, yoksul
49 Rawls, Political Liberalism, s. lviii.
468

ve zenginler arasnda, zenginlik, gelir ve yaam ansndaki k


resel lekteki devasa (ve verilerin baz yorumlarna gre, de
rinleen) uuruma dikkat ekti. Bu, (Ravvlsa gre) adalet ko
nusunda en temel yapnn ulusal toplum deil, tm dnya ol
duu fikrini glendiriyordu. Bu fikrin izinden gidip, mesela
Ayrm llkesini (Difference Principle) kresel lekte uygulama
y nermek, zenginlik ve gelirin byk lekli bir ekilde yeni
den dalmn nermek anlamna gelir. Rawls bu ynde ilerle
mekten zellikle kand.50 Dier yandan baka liberal siyaset
felsefecileri, kresel bamlln kapsam ve Gneydeki yok
sulluun neden olduu aclarn byklnn; adaletin koz
mopolit bir ilke olarak uygulanmasn gerekli kldn ne sr
dler.51 Byle bir adm, radikal bir evrenselcilii ierdii iin,
Chatterjeenin nerdii Romantik bir anti-kapitalizminin tam
da karsnda durur.
(6) Kapitalizmin tesinde? Adalet taleplerinin eitliki liberalizm
tarafndan ele alnmas; bugn srmekte olan liberal kapitalizm
biiminin, toplumsal olaslklarn snrlarn belirledii kabul
n ierdii iin etrefilli bir konudur. Bu inancn en nl ifa
desi, Francis Fukuyamanm Sovyetler Birliinin ve onun Dou
Avrupal uydularnn yklnn Tarihin Sonunu getirdiine y
nelik tezidir: liberal kapitalizm ana ideolojik rakibinin yok olu
una tank olmutu ve imdi gelecekteki btn insan baars
nn kanlmaz ufkunu oluturuyordu.52 ok az kii Fukuya
manm Hegelci metafizik savlarnn ya da neo-muhafazakr po
litikalarnn kendilerine ayak ba olmasna izin verirken, artk
liberal kapitalizme tarihsel olarak uygun bir alternatif olmad
na ilikin kard sonu ok geni bir kabul grd.
Kapitalist bir baan anlay zellikle Amerika Birleik Devletlerinde kamu sylemine derinden yerleti. 1989 ylndan
50 A.k., The Law o f Peoples (Cambridge, Mass., 1999).
51 Mesela, C. Beitz, P olitical T heory and International Relations (Cambridge,
Mass., 1 9 9 9 ); T.W . Pogge, W orld Poverty and Human Rights (Cambridge,
2002); B. Barry, Why Social Justice Matters (Cambridge, 2005).
52 F. Fukuyama, The End o f History and the Last Man (New York, 1992).

469

sonra, dzenlenmeyen serbest piyasa kapitalizminin AngloAmerikan modeline meydan okuyabilecek temel ey olarak
grlmeye balanan Dou Asya ekonomilerinin 1997 ylnda
ki mali ykmdan sonra dalmalar ile ABD Merkez Bankas
st Kurulunun normalde temkinli olan bakan Alan Greens
pan zafer ilan etti: Bence bu Asya krizinin bir sonucu, Batda,
zellikle ABDde uygulanan biimiyle piyasa kapitalizminin da
ha stn bir model olduunun blgede giderek daha iyi anla
lmaya balanmasdr; yani Bat tipi kapitalizmin artan yaam
standartlarn ve srekli bymeyi salamakta daha byk va
atlerde bulunduu anlalmaktadr.53
Bu eit ifadelerde ne byk kibir olduunu zaman gstere
cek. Yine de liberal kapitalizmden daha fazlasn ummak iin
elimizde bir ey olmad inanc, yaygn dogmalardan biri ha
line geldi. Bu inan, zellikle, Atlas Okyanusunun her iki ta
rafndaki merkez-sol politikaclarn geleneksel sol ve san te
sinde, neo-liberal san politikalarnn modernlik ve cema
at szlerinin arkasna gizlendii nc bir yol iddia etme
lerine izin vermitir. Bunun bir sonucu kamu politikalarnn,
toplumsal sorunlar, kusurlu bireysel davranlarn sonular
olarak yeniden tanmlamaya balamasdr. u karm olduka
normaldir: eer liberal kapitalist toplumlann yaps temelden
salamsa toplumsal sorunlar uyumsuz bireylerden kaynaklan
maktadr. ada toplumsal politikalar, etkin biimde, yetki
lendirme dilinin araclyla, cretli i dnyasna girmek iste
yenlerden istenen yetenek ve davran biimlerini elde etmek
teki baarszlklar yznden iinde olduklar duruma den
Viktorya dneminin hak etmeyen yoksullar kavramn yeniden
yaratmtr. Toplumsal sorunlarn kiisel hatalarn sonucu ola
rak ortaya konulmas, boyun emeyen bireylere bask uygulan
masn ve aa snfn yanl davranlarna yansyan ahlaki
kten szde sorumlu olan kaybolan deerlerin yeniden
canlandrlmas iin ara sra alan kampanyalar meru klar.
Kamu syleminin bu kadar temelsizlemesi zerine Marx
ya da Nietzschenin ne kadar sert yorumlar yapabileceklerini
53 Financial Times, 19 Nisan 1998.

470

hayal etmek ok da zor deildir. Ama kuramsal tartma bu


durumdan kanlmaz olarak etkilenmitir. Bu nedenle poli
tik felsefe, eitliki liberaller ile normatif kuramn soyutlama
larna az ok nansl bir modernlik reddi adna kar kan
cemaati ve postmodernist eletirmenler arasndaki denge
siz tartma arasnda gittike kutuplayor. rnein Mann ve
Runciman gibi Weberei tarihsel sosyologlarn rettikleri ya
zlarn kalitesine ramen, Giri blmnde de belirttiim gi
bi, toplum kuram kltrel almalar tarafndan bir kenara
itilmitir. (Ama Runciman, postmodernizmin geldiini ve
byk oranda gittiini, kendisiyle birlikte insan davranlar
nn incelenmesinin bilimden ok, yazma ait olan zellikleri
ni de gtrdn syleyerek bu geliimin uzun vadede sos
yolojiyi glendireceine inanr.)54 Bir kez daha syleyecek
olursak bu odak kaymas anlalabilirdir: nitelikli toplumsal
dnm umudu ya da tehdidi kapitalizmin peinde olmaz
sa gelecekte ileme olasl olmayan tarihsel deiim meka
nizmalarn aratrmak yerine, eitli kimliklere sahip birey
lerin daha fazla metalam bir toplumsal dnyada ulaacak
lar deneyimleri ve sylemleri aratrmak iin zaman daha iyi
harcanamaz m?
Bu olduka sknt verici dnsel krizin yaanmasnn ge
rekli bir koulu Marxm marjinallemesidir. Fukuyamamn Ta
rihin Sonunu ilannn elik ettii bu gelime toplumsal ufuk
larmzn kanlmaz olarak mevcut liberal kapitalist toplumlarca tanmland ve bu modernlik ile ancak btn kapsam
l dnm projelerinden uzak duran postmodemizmin reka
bet edebilecei anlamna gelir. Marxm modernlik tartmasna
olan katks kolayca unutulamaz. Eserlerinde genel olarak kla
sik Marksist gelenee kar olan kuramclarn bile son yllarda
son yllarda o gelenee sayg duyduklarm gnlsz de olsa ifa
de etmeleri ilgintir. rnein Runciman, Weber yalnzca en
byk sosyolog deildir, sosyologdur yargsn kabul eder. Yi
ne de evrimsel toplum kuramn aklarken nfusun, teknolo
jinin ve kaynaklarn herhangi bir aamasnda ekonomik, ide
54 W . G. Runciman, The Social Animal (Londra, 1998), s. vii.

471

olojik ve zorlayc glerin datlabilecei pek ok farkl yol


yoktur der; bu ifade Runcimann birka sayfa sonra tarih ol
mu Tarihsel Materyalizm diye adlandrd eye kuku e
kici bir biimde benzer.55 Belki de daha arpc olan ey, geli
tirdii post-yapsalclk biimiyle 1960 kuan Marksizmden
uzaklatrmada byk etki yaratan Jacques Derridanm Spectres
o f Marx [Marxm Hayaletleri] (1993) adl eseriyle Marksizmin
ruhuna karakteristik adan mulak bir ballk ifade etmekle
kalmayp bunu Fukuyamanm ve zafer lklar atan liberal ka
pitalizmin yeni dnya dzeninin sert eletirisine balamas
dr. Bu, gelecek onyldaki tartmalarda, esasl bir yn deiik
liinin habercisiydi.

55 Runciman, Social Animal, s. 4 9 ,1 1 8 ,1 4 0 .

472

13
Konuyu Deitirmek: Kreselleme,
Kapitalizm ve Emperyalizm*

13.1 Kreselleme yaygaras


Nedeni bir yana, entelektel tartma konusunun tam olarak
ne zaman deitiini saptamak bile genellikle olduka g
tr. Ne var ki 1990larda toplum kuramnn mevzubahis et
tii konularn deitii aikr. Moderndik, postmodernlik,
postkolonyallik: Bu konular aniden ortadan kalkmad, ancak
ya gitgide kenara itildiler ya da entelektel tartmann oda
ndaki kaymaya elik edebilecek bir ekilde yeniden ekil
lendirildiler. Bu kayma 1990lann sonunda David Held, Anthony McGrevv, David Goldblatt ve Jonathan Perraton tarafn
dan kayda geirildi: Kreselleme fikrinin vakti gelmitir.*1
Kresellemenin -b ir baka deyile, genellikle 20. yzyln
son on ylnda hzland dnlen snrlar aras btnleme
srelerinin- doas, boyutlar, sonular ve anlam toplum
ve kltr kuramclarnn dier uralarnn nne gemeye
balad. Justin Rosenbergin deyimiyle, bugn gerek anlamda
bir kreselleme almalar anda yayoruz: Akademik
(* ) ev. Murat Bozluolcay.
1

D. Held, McGrew vd. Global Transformations (Cambridge, 1999), s. 1 [Kresel


Dnmler, ev. Ender Santekin vd., Phoenix Yaynevi, 2008].

473

disiplinler teker teker, memnuniyetle grev alanlarn kresel


alana geniletiyor, konularn corafi olarak geni, dnya
apnda bak alarnda konumlandryorlar.2
Anthony Giddensn evrimi bu paradigma deiimini orta
ya koyar niteliktedir. Daha nce de grdmz gibi (bkz. B
lm 11.1 ve 12), 1970lerde ve 1980lerde Weberci tarihsel sos
yolojinin nemli isimlerinden olan Giddens, nesnel yaplar ie
risinde znellii kaybeden Marksizm ve baka toplum kuram
formlar ile anlamlan ortaya karmaya abalarken genellikle da
ha geni toplumsal balamn stn rten fenomenoloji ve hermeneutik gelenekleri arasnda hem ieriksel hem de metodolojik
anlamda bir orta yol anyordu. 1990larda, Ulrich Beckle beraber,
ge modemlikin en nemli kuramclanndan biri haline geldi.
Ancak bu on yln sonunda, Giddensn almalannn odana
kresellemenin ekonomik ve siyasi sonulan yerleti (Rosen
berg, The Consequences o f Modemitynin [Modernliin Sonulan] zaten toplum kuram olarak kresellemenin ilk rnei ol
duunu savunur).3 Neo-liberalizmle devlet sosyalizmi arasnda
kurgulanan nc Yolun (zellikle 1993-2001 arasnda Ame
rika Birleik Devletleri bakanln yapan Bill Clinton ile 1997
seimlerinin galibi i Partisinin mensubu ve Birleik Krallk
babakan olan Tony Blairle zdeletirilen bir siyasi tutum) te
mel kuramclanndan biri olarak ne kan Giddens, ekonomik,
siyasi ve kltrel kreselleme sreleri sayesinde bireylerin ya
am koullanmn -genellikle iyi ynde- deitii ve kamu politikalannn yeniden topyekun dzenlenmesinin zorunlu hale gel
dii bir elimizden kap giden dnya betimlemitir.4
Giddensn eserlerinin bugnlerde dhil edildii kreselle
me yazn tr, genellikle, egemen sosyo-ekonomik eilim
2

J . Rosenberg, The Follies o f G lobalization Theory (Londra, 2000), s. 11.

A.g.e., s. 88.

A. G iddens, T he T h ird W ay (C am bridge, 1 9 9 8 ) [ nc Yol - Sosyal


Demokrasinin Yeniden Dirilii, ev. Mehmet zay, Birey Yaynclk, 2000],
Runaway W orld (Londra, 1999) [Elimizden Kap Giden Dnya - Kreselleme
Hayatmz Nasl Yeniden ekillendiriyor?, ev. Osman Aknhay, Alfa B.Y.D.,
2 0 0 0 ], The Third W ay and its Critics (Cambridge, 2 0 0 0 ) [nc Yol ve
Eletirileri, ev. Nihat ad, Phoenix Yaynevi, 2001].

474

ler o larak g sterilen lerin b asite iirilm i b ir h alin e y akn


dr. Yakn zamanda kresellem e s relerinin devrim iersin
de b ir devrim yaadn duyuran New Y o r k T im e s ke yazar
Thom as Friedm an bu eilim in kt b ir rneini sundu:
Zaten bu kitapta 2000 yl civannda yepyeni bir aa girdii
mizi, bunun iin ileri sryorum: Kreselleme 3.0. Kre
selleme 3.0, dnyay kk boydan minicik boya dnt
rrken oyun sahasn da dzletiriyor. Kreselleme 1.0n iti
ci gc kreselleen lkeler, Kreselleme 2.0m itici gc k
reselleen irketlerken, Kreselleme 3.0m itici gc ve bu a
a biricik karakterini kazandran ey, kresel dzeyde ibirlii
yapmak ve rekabete girmek iin b irey lerin ele geirdikleri yeni
gtr. Bireylerin ve gruplarn bu kadar kolay ve bu kadar p
rzsz kreselleebilmesine olanak veren kaldra ise, beygir
gc veya donanm deil, hepimizi kap komusu haline geti
ren kresel fiber optik ebekeyle birlikte yazlmdr, her tr
den yeni bilgisayar uygulamalardr. Artk bireyler u soruyu
sorabilirler ve sormaldrlar da: Kresel frsat ve rekabette be
nim yerim neresi? Kii olarak, dier insanlarla kresel ibirli
ine nasl girebilirim.5
Friedm an, acm asz kresel rekabetin yaratt ekonom ik ye
n id en yaplandrm a furyas ierisind e s rd r len ak l almaz
h zd aki te k n o lo jik gelim elerin , m od ernli in d em ok ratik ve
eitlik i p otansiyelini sonund a gerek letirecein i ne sr
yordu. B unu n gereklem esiyle b irlik te CNN gibi televizyon
kanallarnn ve M icrosoft ya da M cD onalds reklam larnn bize
s rekli anm satt o k renkli, genileyen frsatlar dnyas or
taya kacakt.
nk dnyay klten ve ve dzletiren Kreselleme 3.0,
sadece bireylerce srdrlmyor. Giderek daha ok eitlilik
ieren bireylerce, yani Batl olmayan, beyaz olmayan bireyler
ce de srdrlyor. Bireyler, dz dnyann her kesinde g
5

T. Friedman, The W orld Is Fiat (Londra, 2005), s. 10. [Trkesi: Yirmi Birinci
Yzyln Ksa Tarihi, ev. Levent Cinemre, Boyner Yaynlan, c. 2, 2006, s. 20.]

475

c ellerine geiriyor. Kreselleme 3.0, ok daha fazla insan


iin fii takp ie balamay (plu g a n d p la y ) mmkn hale ge
tirdike insanolunun oluturduu gkkuanda her renkten
bireyin yerini aldn greceksiniz.6

Friedman gibi meseleyi iirenler, en kibar tabiriyle, kresel


lemeye yzeysel yaklayorlard.
Ancak daha temkinli fikirler de oraya atlyordu. Held, McGrew ve dierleri kresellemeyi yle tanmlyorlard: k a p s a m ,
y o u n lu k , h z ve e t k i s i b a l a m n d a d e e r le n d i r i le n t o p lu m s a l il i
k i v e m b a d e le le r i n m e k a n s a l d z e n le n m e s in i d n t r e r e k , k t a
l a r a r a s y a d a b l g e l e r a r a s h a r e k e t l i l i k , e t k i l e i m v e g k u ll a n

Ka
ba hatlaryla dnce okulu tespit etmilerdi. lk olarak
ulus-devletin nemli hibir grevinin olmad, snrlar ol
mayan bir dnyann douunu ilan eden iletme gurusu Ken
Ohmae gibi hiper-kresellemeciler geliyordu.8 kinci olarak
Paul Hirst ve Grahame Thompson gibi septikler kreselle
menin, daha u kresellemecilerin anlad anlamyla byk
oranda efsaneden ibaret olduunu savunmulard.9 Son ola
rak Held, McGrew ve ayn grteki dier isimlere gre, d
nmc anlatlar, kresellemeyi elikilerle dolu ve byk
oranda konjonktrel etmenlerle ekillenen uzun vadeli tarihsel
bir sre olarak gryordu.10
Giddens kresellemeye dair eserlerinde ne elikiye ne de
konjonktrel olana yer verdii halde, olduka artc bir e
kilde, bu dnmc grn temsilcilerinden biri olarak
niteleniyordu. Daha da dikkat ekici olan, bu grn kendi
grleri olmasdr. Held, McGrew ve dierleri fikirlerini, ken
m a a v e a k l a r n m e y d a n a g e t ir e n s r e ( y a d a s r e l e r ) . 7

A.g.e., s. 11. [Trkesi: s. 20-1.]

D. Held, McGrew vd., G lobal Transformations (Cambridge, 1999), s. 2, 16.

K. Ohmae, The End o f the Nation State (New York, 1996) ve The Borderless
W orld (New York, 1999).

P. Hirst ve G. Thompson, G lobalization in Question, c. 2. (Cambridge, 1999),


s. 2 1Kreselleme Sorgulanyor, ev. ala Erdem ve Elif Ycel, Dost Kitabevi
Yaynlar, 1998],

10 D. Held, McGrew vd., Global Transformations (Cambridge, 1999), s. 7.

476

di deyimleriyle, farkllatrlm ve ok-nedenli yaklam ze


rine kuruyorlar. Tarihin deiik noktalarnda ortaya km k
reselleme trlerinin gsterildii bir tablo oluturmak iin yo
unluk, kapsamllk, hz ve etki deikenlerini kullanyorlar.
Daha sonra bu tablodan hareketle gnmz kresellemesi
nin yksek younluk, geni kapsamllk, yksek hz ve yksek et
kinin grld ar kresellemeyle baz ortak yanlan oldu
u sonucuna varyorlar. lgin olan, kresellemeyi bylesine
kavramsallatrmak, onu kapitalist modernlie -hatta bir nce
ki nesle- has bir sre olarak resmetmek yerine, onu tarih tesi
bir sre olarak gsterir; her ne kadar Held, McGrew ve dier
leri tarihsel bir sre olarak kresellemenin evrimci bir man
tk ya da ortaya kan bir telosla ele alnamayaca konusunda
diretseler de.11 Baz tarihiler bu yoldan devam etmekte sorun
grmediler: Mesela bazlar modern-ncesi tarm imparator
luklar tarafndan gerekletirilen arkaik kresellene sre
lerini almaya baladlar.12 Herhangi bir kuramsal yaklamn
entelektel olarak yerleik hale geldiinin en iyi belirtisi, tarih
ilerin gemii yorumlamak iin onu kullanmaya balamasdr.
Rosenbergin Kreselleme Kuram dedii eyin aniden or
taya kp yaylmasnn sonularndan biri, dnyay btny
le anlama abasnn yeniden hayat bulmasdr. Post-modemlik -Lyotardn o nl iddiasyla- Aydnlanmann tarih felse
feleri, Hegel ve Marx gibi byk anlatlarTn k ve par
ann herhangi bir btnle kar zaferiydi.13 Ne var ki Fri
edman, Giddens ve Heldin arasnda ne kadar fikir ya da ifade
farkll olursa olsun, hepsi de byk leklerde anlatlar kurguluyorlard. William H. Sewell yle yazyor: En nihayetinde
epistemolojik anlamlan olan bir terimden [post-modemizm]
azmsanamayacak sayda tarihsel anlam olan bir terime [k
11 A.g.e., s. 26, 431, 25 (Resim 1.4), 414.
12 Bkz. C.A. Bayly, Archaic and Modem Globalization in the Eurasian and Af
rican Arena, c. 1750-1850, Globalization in World History (Londra, 2002) ve
The Birth o f the M odem World 1780-1914 iinde der. A.D. Hopkins (Oxford,
2004), Blm 1.
13 J.F . Lyotard, The Postmodern Condition (Manchester, 1984) [Postmodern Du
rum - Bilgi zerine Bir Rapor, ev. Ahmet idem, Vadi Yaynlan, 2000].

477

reselleme] geilmesi, bana gnmz vaziyetine ilikin daha


toplumsal ya da sosyo-ekonomik yorumlara dnme isteinin
bir baka gstergesi gibi geliyor.14 Post-modemizm, kurum
sal adan epey yerleik olmas nedeniyle ortadan aniden kay
bolmad, ancak kreselleme hakknda ortaya koyulan iddiala
rn oluturduu yeni arkaplanda kendisini tekrar dzenlemesi
lazm geldi. Post-modemizmin post-kolonyal trevi ise haliha
zrda Kuzeyle Gneyin kar karya gelmesinin belirli biim
ve sonularyla ilgili olmas ve bunun da herhangi bir kresel
leme tartmasnn nemli konularndan birini tekil etmesi
sebebiyle, bu dzenlemeye daha hazrlklyd.
Peki, bu tr bir tartma nasl srdrlmeliydi? Held, McGrew ve dierleri, kresellemenin sadece ekonomik ya da kl
trel anlamlaryla deil, toplumsal hayatn tm ana alanlarn
da (siyasi, asker, hukuki, ekolojik, cezai vb. alanlar dahil) sesi
ni duyuran, olduka farkllam bir sre olarak daha iyi an
lalabileceini ne srerek, yaananlan bir btn olarak anla
may amaladklarn bir kez daha kantladlar.15 Aslna baklr
sa hiper-kresellemeciler, septikler ve dnmcler arasn
da getiini belirttikleri tartma ou zaman kresellemeden
ok daha belirgin iki konu stnde duruyordu: ekonomik k
resellemenin kapsam ve ulus-devlet sistemine etkileri. rne
in Hirst ve Thompson, piyasalarn 1960lardan beri tartma
sz bir ekilde serbestlemesinin ve snrlar aras entegrasyonu
nun nitel anlamda Birinci Dnya Sava ncesine gre ok daha
fazla ya da btnyle yeni olduu fikrini eletiriyorlard:
1914 ncesinin uluslararas ekonomisi o dnem sonrasna
(1970lerden sonras da dhil olmak zere) kyasla birok yn
den daha aktr. Hem hzla sanayileen ekonomiler hem de
bunlann eitli smrge blgeleri arasndaki uluslararas tica
ret ve sermaye ak, Birinci Dnya Sava ncesinde, bugne
kyasla, GSYH seviyelerine oranla daha nemliydi.16
14 W.H. Sewell, Logics o f History (Chicago, 2005), s. 79.
15 Held, McGrew vd., G lobal Transformations, s. 12.
16 Hirst ve Thompson, Globalization, s. 32. Bu fikirlere Global Transformationsm
3. ve 4. Blmlerinde sert bir ekilde kar klyor.

478

Hirst ve Thompson, byk lde ok-uluslu irketler tara


fndan yaplan dorudan yabanc yatrmlar nedeniyle retim
de dikkate deer bir uluslararaslamann yaandn kabul et
se de buna unlan ekliyor:
retim ve ticaretin uluslararaslamasmm dalm an mik
tarda eitsiz durumda ve Triad lkeleriyle [ABD, Avrupa Bir
lii ve Japonya] baz hzla ykselen az gelimi piyasann ege
menlii altnda. Dnya nfusunun byk bir ounluu deza
vantajl durumda ve bu geliim tarafndan tamamen yok say
lyorlar. Gelir dalm da keza yle ve bunun deitiine dair
grnrde herhangi bir ipucu yok.17

Hirst ve Thompsonm kresellemenin bir etkisi olduunu


kabullendikleri nokta devletle ilikili: Devletin ulusal ekono
miyi denetleme yetkinliinin, 20. yzyln ortasndaki devlet
planlamas ve Keynesi talep ynetimi dnemine kyasla azal
dn kabul ediyorlar. Ne var ki dier septikler bunu bile red
dettiler. Mesela, Linda Weiss u fikri ne sryor:
Ulusal ekonomiler baz bakmlardan birbirleriyle olduka en
tegre olmu durumda. Dier yandan -para piyasalarn say
mazsak- sonucun, en nihayetinde ulusal farklarn ortadan
kaybolduu kresellemi bir dnyadan ok, ulusal ve bl
gesel etkileim alannm canl kald ve kurumlann ve yerin
nemini vurgulamaya devam ettii daha uluslararaslam bir
dnya olduunu syleyebiliriz.18

Weiss, devletin -M ichael Mannn tarihsel sosyolojisinde


kullandna benzer bir anlamda- halen dntrc ge
sahip olduunu iddia ediyor. Weissa gre Japonya, Gney Ko
re ve Tayvan gibi toplumlann hzl bir ekilde sanayilemesine
izin veren Dou Asyah kalknmac devlet deneyiminden yola
karak, devlet kapasitesinin en ok, devletle sermayenin y
netilen bamllk ilkesiyle entegre edildii yerlerde gelitii
ni syleyebiliriz. Bu ilke, kamusal ve zel katlmclarn zerk
iz

Hirst ve Thompson, Globalization, s. 95.

18 L. Weiss, The Myth o f the Powerless State; (Cambridge, 1998), s. 187.

47 9

liklerini koruduklar, ancak yine de devlet tarafndan belirle


nen ve korunan genel hedeflerce ynlendirilen pazarlkl ili
ki anlamna gelir. Her ne kadar artan uluslararas entegrasyon
la birlikte -mesela ulusal ekonomiyi canlandrmak iin bavu
rulan maliye ve para politikas gibi- belirli politikalar tedavl
den kalkmsa da bu tr ilikileri srdren devletler irketle
rin uluslararaslama stratejilerinin katalizr roln de oy
nayabilirler.19
Devletlerin ekonomide sahici farklar yaratt, yakn gemi
ten bir rnek bulmak pek zor deil. Bir yandan, Peter Gowanm
gl bir ekilde ortaya koyduu gibi, 1970lerden beri kre
sel ekonominin serbestlemesi ve dzenlemelerin azaltlma
s, byk oranda Amerika Birleik Devletlerinin uygulamala
rnn sonucuydu (bunlar yaygnlatrmak, ABDnin zerlerin
de olduka etkili olduu IMF ve Dnya Bankas gibi uluslara
ras finans kuramlarna dyordu). Ulusal piyasalar ulusla
raras sermaye akna amakla yaratlan koullar ise, yine b
yk oranda Amerikan irketlerinin ve yatrm bankalarnn ii
ne yarad.20 Dier yandan, geen eyrek yzyln en etkileyici
ekonomik geliimi (imalatta byk bir retici ve ihracat ko
numuna gelen inin ykselii) nemli lde in hkmeti
nin bavurduu stratejilere bal olarak geliti. in bunu, zel
likle 1978den itibaren ekonomiyi aamal olarak dnya piya
sasna aarak ve lkenin retim kapasitesindeki devasa ve hl
devam eden bymeyi devlet bankalar araclyla finanse ede
rek salad.21
yleyse septikler, birok adan hakl kma benziyor.22
Gelgeldim, 1990larda, snrlar arasndaki sermaye ve meta
ak, 19. yzyln liberal dnya ekonomisinin patlamasndan
nceki deerlerle grece karlatrlabilir olsa bile, uluslarara
s ticaret ve yatrmlar bugn, gemie gre belirgin bir farkla
19 A.g.e., s. 38, 204.
20 P. Gowan, The Global Gam ble (Londra, 1999).
21 Mesela, D. Harvey, A Short History o f Neo-Liberalism (Oxford, 2005), 5. Blm.
22 Tartmann isabetli bir deerlendirmesi iin bkz. Colin Hay, Globalizations
Impact on States, iinde ed. J. Ravenhill, Global Political Economy (Oxford,
2005).

48 0

daha uluslararas bir temelde dzenlenen retim srelerinin


grnr iaretleri konumunda.23 Buradaki amacmz iin so
rulmas gereken ilgin soru, -kresellemeyi iirenlerin d
nd kadar olmasa da tartmasz olarak deien- bu sosyo-ekonomik gerekliin toplum kuram iin ne gibi sonular
dourduudur. Verilebilecek ortalama cevap, kapsaml bir ye
niden inann gerekliliine vurgu yapacaktr. Ne var ki Rosen
berg bunun genellikle bir ksr dngyle sonulanacan id
dia ediyor:
Bugn dnya apndaki toplumsal ilikilerin, daha nce ol
duundan ok daha farkl ekil ve derecelerde var olduunu
kimse inkr etmediine gre, bunlann nasl ve niye ortaya k
tn aklayacak bir kreselleme kuram iin yaplacak bir
anya kimse itiraz edemez. Ancak byleine bir aklama eer bo bir dngsellikten kanmak istiyorsabu kavram
la ifade edilen olgunun, neden gnmz dnyasnn bu kadar
belirgin ve arpc bir zellii haline geldiini aklayacak da
ha temel toplum kuramlarna bavurmak zorundadr. (Bir so
nu olarak kreselleme, o sonuca doru meyleden bir sre
olarak kresellemeye bavurularak aklanamaz.) ... [Ancak]
kreselleme kuramclarnn bundan fazlasn amaladklar
ak. Toplumsal eylemin alan olarak tek kresel bir meknn
ortaya kmasnn, toplumsal olgular aklamak iin gemite
bavurulan baka tr nedenselliklere, sonulan asndan, gi
derek daha ar bastn belirterek; bu srecin corafi boyutu
nu, toplum bilimleri iin alternatif, meknsal-zamansal bir so
run olarak genileterek; son olarak da bu sorunu sadece top
lum bilimlerinin gnmzdeki bak alanyla deil, ayn za
manda modem toplum kuramnn klasik temelleriyle de kar
karya getirerek baklann, kavramn saf betimleyici roln
den ok daha uzaa evirdiler. Tartmalannn mantksal yap
snda, kendini ilk nce explanandum** olarak gsteren ey (ta
23 C. Harman, Glibalization: Critique o f New Orthodoxy, International Socia
lism, 2/73 (1996).
(*) fade biimi - .n.

481

rihsel bir srecin gelien sonucu olarak kreselleme), kade


meli olarak ex p la n a n sa * dnr: Artk kreselleme, modem
dnyann deien niteliini aklar ve hatta gemi dnemler
den retrospektif bulular bile yapar.*24

Rosenberge gre, bu kelime oyunu, kreselleme fikrinin


kendisini bilim ncesi bir kavramdan ziyade, bir Zeitgeist ha
line sokmutur. Ayrca kresellemeyi bir bilim ncesi kavra
ma dntrme abas, anlalabilir olmakla birlikte, ancak akl
karkl ve kaamak aklamalar ortaya karacaktr. Kre
selleme kuramclarnca sunulan ampirik eilimler gerekten
(bir noktaya kadar) yok deildiyse de bunlar fark etmek -o n
larn dndnn aksine- toplum kuramnn radikal bir e
kilde yeniden dnlmesini gerekli klmyordu. Bu eilimler,
teknolojik olarak dzenlenen ve gittike derinleen, meknsal-zamansal entegrasyon sreciyle birlikte, hem hacmen hem
de kapsamca srekli genileyen ulus-tesi ilikileri, kapitalist
gelimenin hareket kanunlar iin zaruri olarak gren Marx
tarafndan da rahatlkla aklanabilirdi. Ayrca Rosenberg Hirst, Thompson ve Weiss gibi septiklerle birlikte- 20. yzy
ln sonlarnda hzlanmaya balayan bu srelerin, ulus-devlet
sisteminin sonunu getirdii fikrini de tamamen reddediyordu.
Aksine, kapitalist retim ilikilerine ikin olan siyasi ve ekono
mik olan ayrmak paralel, birbirleriyle iten alakal iki top
lumsal alan boyutunun ortaya kmasn zorunlu klmtr:
blgesel olarak snrlandrlm yetki alanna sahip kamusal
alan ve szleme yoluyla oluturulmu, maddi retim ve dei
im ilikilerinin var olduu zel alan.25
1990larda Souk Savan sonu, tm dnyann, kapitalist
dnya ekonomisi ve bamsz ulus-devletlerin siyasi sistemi
nin oluturduu bu ikili alana entegrasyonunun nne ekil
mi tm setlerin (sadece Sovyet bloundaki deil, genellikle
byk lde devlet ynetiminde olan Gney toplumlannda( * ) Aklama ilkesi - .n.
24 Rosenberg, Follies, s. 3.
25 J . Rosenberg, Globalization Theory: A Post Mortem, International Politics, 42
(2005), s. 15, 22.

48 2

kiler de) k anlamna geliyordu. Grlm olduu ze


re Rosenberg, Kreselleme Kuramn, 1990lann spesifik ve
gnmzde oktan geride braklm konjonktrnn bir yan
l okumas olarak aklyor:
Douda Sovyetlerin k ve Bauda neo-liberalizmin devlet
mdahalelerini kaldrma hamlesi gerekten de 1990lann ana
olaylanyd. Ancak bu ikisinin birlikte oluturduu ey, farkl
ve baz alardan mstakil bir tarihsel konjonktrd. Bu kon
jonktrde, Sovyetlerin knn ve bunun sonulannn ya
ratt toplumsal-siyasi boluun doldurulmas, muazzam bir
zamansal hzlanma ve meknsal daralma hissi yaratt. Ne var
ki bu, tanm gerei geici olmak zorundayd. Boluun doldu
rulma sreci bittiinde, Kreselleme Kuramn ortaya ka
ran meknsal-zamansal olgunun arpcl snmeye balad;
nk arpclk hissini uyandran, srecin hareketiydi. Kre
selleme Kuram, tpk yanltc istatistiki projeksiyonlar gibi,
tarihsel srecin ne ynn ne de devinirUini doru okuyabi
lirdi. Gelecein, onlarn kulland anlamda kresel olmad
ortaya kt. Hatta aslna baklrsa, kreselleme denilen
tarihsel hareket oktan gemite kald bile.26

13.2 A olarak -ya da hibir ey olmayarak- toplumsal


Rosenbergin tarihselletirici deerlendirmesi, kreselleme
yi kuramsallatrma amac tayan giriimlerin hibirinin ka
lc bir entelektel deer tamadn ortaya koyuyor. Kre
selleme Kuramnn sicili gerekten bu kadar da bo muydu?
En nemli kavramsal yenilik, belki de Fransz sosyologlar Luc
Boltanski ve Eve Chiapello tarafndan kaydedilendir: Birbirin
den farkl birok gsterge... a meteforunun, kademeli bir e
kilde, toplumun yeni ve genel bir temsili olma grevini stlen
diini gsteriyor. 1960larla 1990lar arasnda gerekletiini
iddia ettikleri idari kapitalizmden kresel kapitalizme geii
konu alan byk almalar, a kavramna verilen nemin ba
26 A.g.e., s. 6.

483

lca rneini tekil ediyor. letme literatrn dikkatli bir e


kilde tarayan Boltanski ve Chiapello, brokratik olarak merke
ziletirilmi byk irketler etrafnda ekillenen toplumun ye
rini, liderlerinin vizyonlar sayesinde, mterinin memnuni
yetine ve iilerin mobilizasyonuna odaklanan ve clz yatrm
larn, alar halinde birok katlmcyla almann, takm al
mas ya da proje tabanl bir i rgtlenmesinin hkim olduu
balantc bir dnyanm aldn ne sryorlar.27
A, Katalan kent kuramcs Manuel Castellsin byk sosyo
lojik aratrmasnda, 20. yzyl sonundaki toplumsal deiimin
anlalabilecei bir bak as da sunuyordu. Boltanski ve Chi
apello gibi Castells de a giriimi olarak adlandrd eyin
ortaya kmasyla irket yaplarnn dntn savunuyor
du: Kreselleme sreci ilerledike, rgtlenme biimleri ok
uluslu giriimlerden uluslararas alara dnt. Bu dn
mn nemi, bu giriim tiplerinin kapsamndan ok (en niha
yetinde hem ok-uluslu olanlar hem de alar ulusal snrlan a
maktayd), temsil ettikleri g dalmndan kaynaklanyordu:
irket, hzla deien ekonomik ve teknolojik duruma ayak uy
durmak iin rgtlenme modelini deitirdi. Esas k a y m a n n
d ik e y b r o k r a s id e n y a t a y o r t a k l a d o ru old u u s y le n e b ilir .

Yatay ortakln yedi temel zellii yle sralanabilir: i deil,


sre etrafmda rgtlenme; dz hiyerari; ynetim ekibi; m
teri stratejisine gre performans lm; ekip performansna
gre dllendirme sistemi; tedarikiler ve mterilerle tema
sn maksimizasyonu; tm dzeylerdeki alanlann bilgilendi
rilmesi, eitimi ve yeniden eitimi.28

Bu dnm sadece irket yaplarn etkilemekle kalmad.


Sonuta ortaya, insanlarn kendi hayatlarn anlamlandrdklar
belirh kimlikler ile alann arasal ussall arasndaki atallanmay yaratan a toplumu kt:
27 L. Boltanski ve E. Chiapello. Le Nouvel Esprit du capitalism e (Paris, 1999), s.
2 0 7 ,1 1 5 -1 6 .
28 M. Castells, The Rise of the N etwork Society, 2. basm (Oxford, 2000), s. 187,
2 0 8 ,1 7 8 [Ag Toplumunun Ykselii Enformasyon a: Ekonomi, Toplum ve Kl
tr 1. Cilt, ev. Ebru Kl, Bilgi niversitesi Yaynlan, 2005].

484

nsanlar gitgide, anlamlarn, ne yaptklar etrafnda deil, ne


olduktan ya da ne olduklann zannettikleri etrafnda kurguluyor. Dier yandan arasal deiimlerin kresel a, gd
len amalarla alakal ya da alakasz olduklan oranda; bireyle
ri, gruplan, blgeleri ve hatta lkeleri acmasz arasal kararlar
ak iersinde seici bir ekilde ap kapatyor. Bu durumun
sonucu olarak soyut, evrensel bir arasallkla tarihsel kke
ni olan, tikel kimlikler arasnda temel bir kopu meydana ge
liyor. T o p lu m la n m z , g itg id e A v e k e n d ilik a r a s n d a k i b ip o la r
z tlk etra fn d a e k illen iy o r.29
A metaforunun daha da tutkulu bir ekilde kullanld bir
baka yer, milattan sonra nc binyln banda kan ve
toplum kuramnn o dnemki en popler kitab haline gelen
mparatorluktur. Amerikan kltr kuramcs Michael Hardt ve
talyan Marksist filozof Toni Negri, gnmzdeki kreselle
me dalgasnn, mparatorluk adn verdikleri yeni bir tr ulustesi a kapitalizmini dourduunu iddia ediyorlard:

[mparatorlukta] [H]areket noktamz asl olarak ulus-devlet


egemenliinin modem iktidarlarca yabanc topraklara yayl
masn anlatan emperyalizm teriminin gnmz kresel d
zenini artk yeterince aklayamad tespitiydi. Bunun yeri
ne, as eleri ya da dmleri arasnda hkim ulus-devletler kadar ulusst kurumlar, nde gelen kapitalist korporasyonlar ve baka gler bulunan bir a iktidar, yani yeni bir
egemenlik biimi ortaya kyor. Bu a-iktidann emperya
list deil emperyal olduunu iddia ediyoruz. mparator
luk andaki her g eit deil elbette -aksine, kimi ulus-devletler mthi bir gce sahipken kimileri neredeyse tamamen
gsz ve ayn ey ada yer alan eitli irkeder ve kurum
lar iin de geerli. Ancak eitsizliklere ramen bu glerin i
birlii yaparak mevcut kresel dzeni, btn i blnmele
ri ve hiyerarileriyle retmeleri ve srdrmeleri gerekiyor.30
29 A.g.e., s. 3.
30 M. Hardt ve A. Negri, Multitude (New York, 2004), s. xii [Trkesi: okluk,
ev. Ban Yddnm, Ayrnt Yaynlan, 2004, s. 10-11].

4 85

Bir siyasal egemenlik olarak mparatorlukun nemi, hibir


snr tanmamasnda yatyor: mparatorlukun saltanat snr
szdr. Ortaya knn belirtilerinden biri, ulusal egemenli
i tanmayan insani mdahalelere gittike daha fazla bavurul
mas ve evrensel deerler tarafndan merulatrlan denetleme
hakk iddiasdr.31 Ne var ki Hardt ve Negri, egemen ekono
mik, siyasi ve asker glerin gitgide daha baml hale geldii
ve merkezin olmad, tm nodlarn birbirleriyle iletiim ha
linde olduu bu dank alarn, yeni tr bir direni rgtlen
mesi biimini ekillendirdiini ne sryorlar. rnein Mek
sikadaki Zapatista gerillalar ya da alternatif kresellemecilerinki (altermondialist): Dank a yaps, egemen ekonomik
ve toplumsal retim biimlerine denk den ve iktidardaki g
yaps asndan en etkili silah grevini grebilecek bir mutlak
demokratik rgtlenme modeli sunar.32 Hardt ve Negri, bu
nun ardndan okluun ortaya kn mjdelerler. Yeni bir
devrimci zne olan oklukta, onu oluturan paralarn kimlik
leri -eylemlerin koordine edildii bu a tipi rgtlenmeler sa
yesinde- boulmak zorunda kalmaz.
Toplum iin a metaforunun kullanlmaya balanlmas
iin her ne kadar kreselleme tartmalar beklenmi olsa da
bu kullanmn kkleri daha geriye gtrlebilir. Boltanski ve
Chiapello toplumu balantc bir ekilde kavramsallatranlarla yapsal ve post-yapsalclar arasndaki balantlara dik
kat ekiyor:
Yapsalclkla, ierikten ziyade bamtsal zelliklerin alm iz
meleri asndan benziyorlar... Dier yandan, dnmlerin
balang noktasn oluturan ilk yaplan tespit etme grevini
stlenen ve dolaysyla da kendini dnyann mantksal yap
snn incelenmesine adayan yapsalclann aksine, a yakla
m, radikal bir ampirizmi kucaklar.33

31 M. Hardt ve A. Negri, E m pire (Cam bridge, M ass., 2 0 0 0 ), s. xiv, 17, 18


[mparatorluk, ev. Abdullah Ylmaz, Ayrnt Yaynlan, 2008].
32 Hard ve Negri, Multitude, s. 57, 88.
33 Boltanski ve Chiapello, Le Nouvel Esprit, s. 218.

48 6

Bu tam da post-yapsalc dn ierisinde nemli bir yere sa


hip olan Gilles Deleuzen benimsedii felsefi yntemdir (B
lm 11.3). Deleuze ve Flix Guattari, en tannan kitaplarndan
Mille plateaux'nun banda, aa ve kk metaforunu -tanm
gerei tabakalam bir toplumsal dnyay antnrcasna hi
yerarik, dzenli ve otoriter- rizom metaforuyla (herhangi be
lirli bir blgeyle kstl kalmadan kklerini enine salm, anar
ik ve zapt edilemez bir okluk) kyaslar.34 Boltanski ve Chiapello iin gnmz kapitalizminin a biimi, genileyen ve iyi
ve ktnn tesinde yersiz yurtsuzlatran Deleuzec bir ikinlik dzlemidir: A, durmakszn yle bir seviyeye kadar
geniler ve kendini deitirir ki herhangi bir verili zamanda,
aralarnda adalet dengesi kurulacaklarn mcadelesinin hangi
raddede duracan belirleyecek herhangi bir uygun ilke yok
tur. 20. yzyl sonundaki iktisadi ve felsefi bulularn benzer
liklerine dikkat ekerler:
Altyapnn M a rk s iz a n bir bastiletirilmesine boyun emek is
temesek de bu iki tr dualizm arasndaki bariz benzerlikleri
grmemek imknsz: iletmedeki, alann akkanl karsn
da hiyerarik ve planl rgtlenmenin eletirisi ile epistemolojik alandaki, okluk ve kaos karsnda sistemin eletirisi.35

Hardt ve Negri mparatorluku yazarken, Marxin KapitaFinin


yannda Mille plate auxyu rnek aldklarn not derler.36
Toplumsal a olarak kavramsallatran dier sosyal bilimci
ler ise bunu, daha az metafizik nedenlerle yapmlard. Micha
el Mann, The Sources o f Social Power balkl mthi -lkin ya
rm kalm- tarihsel sosyoloji almasnda, toplumun sistema
tik ya da btn olarak kavramsallatrlmas olarak adlandrd
eyi eletirir. Mann, Marx, Comte, Spencer, Durkheim, klasik
antropologlar ve onlann birok renci ve eletirmeninde bu
34 G. Deleuze ve F. Guattari, Mille plateaux (Paris, 1980), Introduction: Rhizo
me [Kapitalizm ve izofreni 1: Gdebebilimi ncelemesi: Sava M akinas, ev. Ali
Akay, Balam Yaynlan, 1990; Kapitalizm ve izofreni 2: Kapm a Aygt, ev. Ali
Akay, Balam Yaynlan, 1993].
35 Boltanski ve Chiapello, Le Nouvel Esprit, s. 1 6 0 ,1 5 9 , 688 dn. 39.
36 Hardt ve Negri, Empire, s. 415 dn. 4.

48 7

yaklamn varln tespit eder. Onlara gre toplum aynk, snr


l ve uyumlu bir btn olarak alglanr. Mann, toplumsal ilikile
rin kurumsallamaya -k i bu da blnmez bir toplumun olu
masna neden olabilir- yatkn olduunu kabul eder. Ne var ki:
Toplumlann itici gc kurumsallama deildir. Tarih, eit
li kapsaml ve youn g iliki alanm yaratan, dur durak bil
meyen dinamiklerle ortaya kar. Bu alann amaca ulamla
ilikisi, kurumsallamayla ilikisinden ok daha gldr. n
sanlar amalan uruna, hlihazrdaki kurumsallama dzeyini
aarak bu alan geniletir. Bu, srmekte olan kuramlara kar
olarak ya da kastsz ve atlaklardan -yani bu kuramlann
atlaklannda ve kylannm yannda- meydana gelebilir. Yeni
kuramlann yaratlmasnn, eski kuramlar asndan beklen
medik sonulan olabilir.37
Mann, Avrupa kapitalizminin douunun bu ikinci trden
olduunu ne srer: Burjuvazi, feodal gc dorudan orta
dan kaldrmak yerine, iki yeni g a kurarak devirdi: modem
devleti sistemi ve kapitalist dnya ekonomisi. Ancak bu ok
daha geni bir eilimin yalnzca bir gstergesi:
Toplumlar hibir zaman, atlaklardan gelen bu oluumlan n
leyebilecek kadar kuramsallatmlamamlardr. nsanolu b
tnlkl bir toplum deil, kesien alar ve toplumsal ilikiler
eitliliini yaratr. Bu alann en nemlileri, herhangi bir top
lumsal alanda, genellikle drt g kayna [ideolojik, ekono
mik, asker ve siyasi] etrafnda oluur. Fakat insanlar amalanna ulamak iin tnelleri kazmaya balarlar: Yeni alar kurar,
eskilerini geniletirler. Temel g alanndan bir ya da birden
fazlas dierleriyle rekabet haline sokulduunda, durum bizim
iin en grnr halini alr.38
Mann buradan yola karak toplumsal a olarak kavramsal
latrr (aslna baklrsa bu, Parsonsn modelinin deitirilmi
halidir):
37 M. Mann, The Sources o f Social Power (Cambridge, 1986), c. 1, s. 13, 15.
38 A.g.e. s. 16; Avrupa kapitalizminin ykselii iin bkz., Blm 12-15.

488

Toplum, snrlarnn kendisiyle evresi arasnda, bir aamaya ka


dar etkileim atlaklarnn grld toplumsal etkileimler a
dr. Toplum, snrlan olan bir birimdir ve bu snrlar ierisin
de -snrlann dansna kyasla- youn ve sabit ilikiler tar.39

Buradaki nemli nokta, bir toplumu belirlememizi salayan


a topluluunun younluk ve sabitliinin greceli olmasdr:
Bu alar kurumsallat lde, eperlerde yeni alarn belirivermesiyle bozulmaya aktr. Mannn, dzenlenmi g alan olarak toplum tasavvuru ile, bir yandan Deleuzen gebe,
yersiz yurtsuzlatran okluklar, dier yandan gnmz kapi
talizminin a kavramsallatrmalar arasndaki balantlar ol
duka aktr. Ancak Mann dierlerinden ayran iki nem
li fark mevcut. ncelikle post-yapsalclarn zne eletirisi,
Mannn tarihsel sosyolojisine ikin hmanizmine olduka ya
bancdr: insan durmak bilmez, amal ve rasyoneldir; hayatn
gzel yanlarnn tadn daha fazla karmak iin abalar ve bu
nu baarabilmek iin en uygun yntemi seebilecek yetidedir.
G ilikileri kendisini bu yntemlerde belli eder: Mesela, as
ker g, byk bir olaslkla, temel bir insani gd ya da istek
olmaktan ok, baka gdlerin yerine getirilebilmesi iin etkin
bir rgtsel yntem olarak varolmutur. Dolaysyla g, De
leuzen savunduu, g ilikilerinde stnlk salamak ama
cyla bir g istemi ya da gayriahs bir gd yerine, Parsonn
deyimiyle, kiinin, amalarna ulaabilmek iin kulland ge
nel bir yntem grevi grr.40
kinci olarak, Mann, a benzetmesini, gnmz kreselle
me srelerini anlamak iin kullanmaz. Onun iin, bu benzet
me tarih-tesi bir ekilde uygulanabilecek bir kavramdr. Dola
ysyla, gnmz bireylerinde grlen ve post-modem ya da
post-kolonyal durumun belirleyici zellii olarak kabul edilenkimlik okluunun, yeni hibir taraf olmadn ne srer:
ie gemi etkileim alan, tarihsel bir normdur... En es
ki imparatorluklarda bile, insanlann ou, kk lekli ye
39 A.g.e., s. 13.
40 A.g.e., s. 4, 6.

489

rel etkileim alarna youn bir ekilde katlmann yan sra,


uzaktaki devletin dzensiz gleri ve daha dzenli olsa da hl
tekinsiz olan yan-zerk ileri gelenlerin gcnn ortaya kar
d iki aa daha dhildi... Zaman ilerledike, bu imparatorluk
snrlarnn ii, d ve tesinde, eitli dnya dinlerini kap
sayan, kozmopolit ticari ve kltrel alar olutu.41

yleyse, Mannn, dzenlenmi g alan biim indeki


toplum tasavvurunun ne kan yanlanndan biri, Rosenbergin
Kreselleme Kuram dedii eyde kullanlan a metaforundan
mantksal olarak bamsz oluudur. Mannn, toplumlar,
basit btnlkler yerine birleik, akan, kesien alar
olarak tasavvur etmesine yol aan dnn gnmzdeki
kresel ekonomik entegrasyon ya da bunun, devlet sistemi
asndan douraca uzantlar konusundaki iddialarla alaka
s yoktur.42 Mann, bunun da tesinde, zellikle de ulus-devletin hzl bir ekilde yerle bir olduu fikrini reddederek, kresel
leme tartmalarnda olduka septik -W eissa yakn- bir po
zisyon ald.43 Dolaysyla, toplumsal kavramsallatrrken, a
benzetmesini kullanmann (hi de yabana atlamayacak) yarar
larn, hiper-kresellemecilerin uuk karmlarnn sorumlu
luu altna girip girmeyeceimizi dnmeye gerek kalmadan
da deerlendirebiliriz.
Her hlkarda, toplum kuramclarnn a benzetmesini an
lamlandrma biimlerinde de olduka byk farkllklar var.
Mann, ilerinde devam eden g ilikilerinin kurumsallaabildii youn bir alar kmesinden bahsediyor. Lkin kreselle
me tartmalarnda kullanld haliyle a benzetmesi, gn
mz dnyasnda gcn nasl zldn gsteriyordu. Bu
adan bakldnda, toplumu bir a olarak tasavvur etmenin en
cazip noktas, deiik nodlann aa yukar eit olmasnda yat
yor. Castells de tam bu yzden unu ne sryor: Genele ba
kldnda alar asimetrik bir ekilde duruyor. Ancak herhangi
41 A.g.e., s. 16.
42 A.g.e., s. 19.
43 B kz. M. Mann, As the Twentieth Century Ages, New Left Review, 1/124
(1995) ve Weiss, Myth, s. xvi.

490

bir a ne kendi bana yaayabilir ne de kendi diktasn dayata


bilir. A mant, adaki glerden daha gldr. Dolaysyla
da g hl var olsa da geliigzel uygulanyor.44
Hardt ve Negri, benzer bir ekilde, mparatorlukla unla
r yazarlar: mparatorlukun przsz meknnda gcn yeri
yoktur; o her yerde ve hibir yerdedir.45 Burada, kapitalizmin,
modern dnya ekonomisinin olumasyla dnyay yeniden
przsz bir mekn (deniz, hava, atmosfer) haline getirecek
kadar yersiz yurtsuzlatrma eilimine sahip olduunu ne s
ren Deleuze ve Guattarinin etkisini grmemek mmkn de
il.46 Hardt ve Negri bunu daha da teye gtrerek, gnmz
kapitalizminin, toplumsal alan genel anlamda dengeleyerek ya
da przszletirerek, merkez ve evre ya da Kuzey ve Gney
gibi byk corafi blgeler belirlemeyi imknsz hale getirdiini
ne srerler. Ancak bu Przsz Dnyada toplumsal eitsiz
liklerin ve tabakalamann ortadan kalktn kabul etmezler:
mparatorlukun en temel zellii, an derecede eitliksiz toplumlann yakn mesafede yaamalandr ve bu da toplumsal tehli
kenin varln her daim koruduu bir durum yarar. Bu durum
aynca toplumun gl kontrol aygtlanna sahip olmasn ve top
lumsal alann dzenlenmesini gerekli klar.47
Ne var ki Hardt ve Negrinin genel anlamda dengeleyici ya
da przszletirici eilime yaptklar vurgu, onlar Friedmann ne srd kresellemenin dz dnyasyla ayn
kefeye koyuyor ve de kresellemeyi iirenlere kar ynelti
len ampirik eletiriyle kar karya brakyor. Giovanni Arrighi, Hardt ve Negrinin karsna, Kuzeyle Gney arasndaki,
GSMHyla llm gelir farknn devamll ve sermaye ak
nn, ak farkla, byk bir blmnn zengin lkeler arasnda
olduu gereini koymutur.48 Dier gzlemciler, retim s
releri gittike smr-tesi bir ekilde rgtlense de Triad lkele
44 Castells, Rise, s. 208, 210.
45 Hardt ve Negri, Empire, s. 190.
4 6 Deleuze ve Guattari, Mille plateaux, s. 583.
47 Hardt ve Negri, Empire, s. 336, 335, 336.
48 G. Arrighi, Lineages of Empire, Historical M aterialism, 10 (2002), s. 7-8.

491

rinden (Kuzey Amerika, Bat Avrupa ve Dou Asya) birinde top


lanma eiliminde olduklarndan, ekonomik kreselleme ola
rak adlandrlan eyin, aslnda en iyi, blgeselleme olarak an
latlabilecei yorumunu yapmtr. Mesela Alan Rugman unlan
ne sryor: malat sektrnde, retim, dzenli ve kresel bir
ekilde yaylmyor. Aksine, her triad-merkezli ok-uluslu ir
ket, uluslararas retimini yalnz kendi triad blgesinde geliti
rip geniletiyor. ok-uluslu irkederden ok az kresel lekte
faaliyet gsteriyor; neredeyse hepsi blgesel lekte kalyor.49
Mann durumu daha genel hatlanyla yle ifade ediyor:
En nemli yanlma, dlayc emperyalizm" dediim eyin e
likili ilikilerinden kaynaklanyor. Bu terim, dnyann bir
ksmnn, dier ksmn ekonomisini hem grmezden gelmesi
ni hem de ona hkmetmesini ifade ediyor; bu ilikilerin tam
olarak nasl harmanland ise blgesel ve zamansal olarak
farkllk gsteriyor. Dier yandan, dnyann en fakir lkeleri
nin ou, ulus-tesi kapitalizme entegre edilmek bir yana, ya
trm ve ticaret iin bu lkeleri riskli bulan bir kapitalizm ta
rafndan dlanyor... Dolaysyla ekonomik kreselleme
ounlukla Kuzeyleme olarak vuku buluyor: Gelimi lke
leri entegre edip dnyann fakirlerinin ounu dlayarak hem
bymedeki eitsizlikleri hem de Kuzey ile Gney arasndaki
eitsizlikleri artryor.50

Toplumun kavramsallatrlmasnda, bu gereklerin bazla


rn hesaba katmaya alan bir alternatifi George Ritzer sunar.
Temel argman yle zetlenebilir: zellikle de tketim ala
nnda toplumsal dnyann hkim zellii, gittike hibir e
ye dnyor. Burada hibir eyle kastedilen tasarlanm, kon
trol edilen ve grece herhangi bir ierikten mahrum bir toplum
sal biimdir.51 Ritzer ncelikle kredi kartlan rneini verse de
49 A. Rugman, Globalization and Regional Production", Ravenhill, Global Politi
cal Economy iinde, s. 270.
50 M. Mann, Globalization and September 11", New Left Review, 11/12 (2001), s.
53-4.
51 G. Ritzer, The Globalization o f Nothing (Thousand Oaks, 2004), s. 3.

49 2

onun iin hibir ey, ncelikle, standartlatrlm ortamlarda


tketilen, topluca retilmi rn ve hizmetlerdir. McDonalds
iyi bir rnek tekil ediyor: nsanlar, ey-olmayan (Big Mac dn
yann her yerine ayn), yer-olmayanda (yine, bir McDonalds
dnyann her yerine ayn) tketiyor. Bu restoranlarda, mte
riyle belirli bir ekilde iliki kurmas iin eitilmi insan-olmayanlar, aslnda, servis-olmayan sunuyor - ne de olsa bu yer-ol
mayanda, genellikle yemeinizi kendiniz almanz gerekir.
Ritzer, hibir eyin yaylmasn kresellemeyle ilikilendirir. Kreselleme iki farkl sreten meydana gelir: kyerelleme (glolocalization), yani deiik corafi alanlarda
deiik sonular douran, kreselle yerelin birbirlerine n
fuz etmesini amalar. G robalization ise, dnya zerindeki
glerinin, nfuzlarnn ve baz durumlarda karlarnn by
mesini [grow] arzulayan uluslarn, irketlerin ve benzerlerinin
emperyalist hrslan ile eitli corafi alanlara kendilerini da
yatma istekleri, hatta gereksinimleri zerine younlar. Bu
balamda kyerelleme, post-kolonyal kuramclar tarafndan
ne srlen farkl kltrel pratiklerin hibritleme sreleriyle
ilgilidir. Grobalization ise, tersine, birbirinden analitik olarak
ayn alt-srele hibir eyin yaygnlamasn ifade eder:
rekabet iersinde kr peinde komak, standartlatnlm bi
imlerde retilip tketilebilecek rnleri setii iin kapita
lizm; Ritzerin etkinlik, hesaplanlabilirlik, ngrlebilirlik ve
zellikle de insanl teknolojinin yerine insansz teknolojiyi getire
rek kontrol deerleri zerine kurulu bir rgtlenme modelini
kastettii ve Amerikan fast-jood sektrndeki kklerinden ok
uzaktaki toplumsal ve corafi alanlara kadar ihra edilmi (me
sela gnmz Pentagonunun yksek-teknolojili silah sistemi)
McDonaldslama ve son olarak da Amerikan rnlerinin kre
sel olarak varlnn, bu rnleri, kendi ulusal balamlarndan
koparmas dolaysyla dnyada Amerikan fikir, gelenek, top
lumsal biim, endstri ve sermayesinin yaylmas anlamna
gelen Amerikanlama.52
52 A.g.e., s. 73, 82, 85. Ayrca bkz. G. Ritzer, The McDonaldization o f Society, gz
den geirilmi bask (Thousand Oaks, 2004) [Toplumun McDonaldlatrlma-

493

Ritzer, gnmz dnyasnn, hibir eyin yaylmasyla ekil


lendiini belirtirken nemli bir noktaya parmak basyor: Bu
gn, gezginler dnyann hangi kesine giderlerse gitsinler ay
n dkknlarla (rn. Gap, Borders, Body Shop) karlatkla
r skc, tandk deneyimler yayorlar. Dahas, Ritzerin k
resellemede rol oynayan eitli sre ve alt-srelerin ayrntlandnlm bir betimlemesini yapmas, Friedman gibilerinin
ne srd, dzlemi dnyann deterministik fikirlerinin
karsnda olduka ho bir tezat olarak duruyor. Ritzer bunla
rn da tesinde, dnyann byk bir ounluunun hibir ey
tketebilecek parasnn olmadn belirtiyor. Yine de yapt
hibir ey tanmyla, bunun altnda incelemek istedii ol
gular arasnda bir tutarszlk mevcut. Ritzer, bu kavramn mu
kayeseli bir terim olduunu belirtiyor ve dolaysyla da genel
de doal olarak dnlen, kontroll ve fa rk l ierikler asndangrece zengin bir toplumsal biim-, byk lde olduka te
kil bir biim gibi bir eyden bahsediyor. Ancak son alntlad
mz cmlenin ve bir ey/hibir ey ayrmn ieren sub-continuanm Ritzer tarafndan ayrntl anlatmnn iaret ettii gibi
bu ayrmdaki ne kan ikildik, zellik ve genellik arasmdakidir: Buradaki fikir, tekil olgularn, neredeyse hep ya genel ol
gulara nazaran daha ayrc zellikleri olduu ya da en azndan
onlar, daha az ayrc zellikleri olan dier olgulardan ayra
cak belirli sayda ayrc zellikleri olduudur. Baka bir yer
de: Merkez olarak tasarlanm ve kontrol atlnda tutulan top
lumsal biimler, byk oranda, ayrc ierikleri asndan zayflaabilirler - ki zayflayorlar da. Burada bahsi geen ge
nellik ile ieriksizlik arasnda bir belirsizlik var. ABDde 2005e
kadar 500 milyon kullancs olaca sylenen kredi kartlarn
ele alalm mesela. Visa ve MasterCard olmak zere sadece iki
irket tarafndan verildikleri dnlnce, olduka standart
hale getirilmi, ayrca merkez olarak kontrol ediliyor olduk
lar phe gtrmez. Ama bunun, ierikten yoksun olmalanna
yol atn syleyebilir miyiz? Herhangi bir toplumsal ilevleri
s - ada Toplum Yaamnn Deien Karakteri zerine Bir nceleme, en Ser
Kaya, Aynnt Yaynlan, 1998].

494

olmadn kastediyorsak, cevabmz hayr olacaktr. Aksine,


kredi kart, sahibine deme yapma ve (her ay demesi gereken
meblan hepsini demiyorsa ayet) dn alma olana suna
rak, yeni kredili para yaratyor. Kredilerin, ABD ve dolaysy
la da dnya ekonomilerinin srdrlmesindeki ilevi dnl
dnde, bu hi de azmsanacak bir i deil. Ritzer, kredi kart
larnn pozitif hibir ey olduunu belirterek bunu rtl bir
ekilde kabul ediyor; her ne kadar Hegel ve Marx bu ynden
reddetse de olduka diyalektik bir ifade. Big Mac ve Gap pan
tolonlar da olduka standartlam rnler olmalarna karn,
Marxn deyimiyle, hl kullanm deeri tayorlar; ne de olsa
bu rnler hl bizi giydiriyor ya da bizi besliyor (ne kadar ol
duu baka bir mesele).53
Ritzer, analizinin normatif sonulan olmadnda srar eder:
rnein, burada btnlkl bir deer yargs yapmaya l
zum yok; ierie sahip biimler (bir ey), kendilerine ikin bir
ekilde, ierikten yoksun biimlerden (hibir ey) daha iyi de
ildir. Fakat olduka standart hale getirilmi metalara hibir
ey deme alkanl, yerel, doal ve belirli olana kar duydu
u gizli yaknl aa kanr. Her ne kadar pogromlar, isten
meyen bir ey olarak rnek verse de bir eyle hibir ey arasn
da yapt karlatrmalar, ilkini yelediini gsteriyor: nce
den paketlenmi, mikrodalgada piirilen ne kar zel ola
rak piirilmi gurme n; topluca retilmi bir mlee kar
Meksikadan el yapm bir mlek; internet zerinden eiti
me kar temel lisans eitimi veren niversite; fast-food restora
nna kar pub ya da esnaf lokantas gibi gzel meknlar; Big
Mace kar Culatella salam... Ritzer kitabnn son blmnde
yarglar konusunda daha ak davranr: Ne kyereselleme
ne de grobalization durdurulmaldr; ancak yerelden kalan
lar -bilhassa, bir eyin yaratlmasnda rol oynayan zellikle
ri- dzenli ve srekli bir ekilde desteklenmelidir. Bunun ar
53 Ritzer, Globalization, s. 7, 21, 191, 4, 141 (ve dizin, s. 248). Her ne kadar Rit
zer kendi eseriyle bir alakas olmadm dnse de eidi filozoflarn hi(lik)
zerine getirdii baz tartmalar iin bkz. Nothing - Theoretical and Metho
dological Issues balkl ek blm.

495

dndan, ulus-tesi irketlere kafa tutarak geleneksel retim ve


yemek piirme yntemlerini destekleyen Slow Food hareketi
ni rnek verir.54 yleyse, her ne kadar analitik olarak tutarsz
lklar ierse de, hibir eyin grobalizatiom fikrini, gnmz
kresellemesi zerine, aada ele alacamz gibi gittike da
ha sk karlatmz, eletirel olduu sylenebilecek bir litera
trn paras olarak grebiliriz.

13.3 Kapitalizme -ve emperyalizme- mi dnlyor?


Rosenbergin dillendirdii, yaplan yeniliklerin klasik top
lum kuramnn genel olarak almasn zorunlu klp klmad
konusu, Kreselleme Kuramnn ampirik kstlarna ikindir. Tam da bu yzden, Ritzer hibir eyin yaylmas konusun
da modemist bir byk anlat yaratp yaratmad endiesine
kaplr. Castellin mulakl u paragrafta kendini belli eder:
letme ve retimde, a tipi biimlere gidilmesi, kapitalizmin
sonuna gelindiinin gstergesi deil. eitli kuramlarnn da
ortaya koyduu gibi, a toplumu, en azndan imdilik, kapi
talist bir toplumdur. Dahas, kapitalist retim tarz, tarihte ilk
kez dnyann her yanndaki toplumsal ilikileri ekillendiri
yor. Ancak kapitalizmin bu tr, ncekilerinden olduka fark
l. Bu kapitalizmi ayran iki temel zellik var: kresellik ve b
yk oranda para aklar etrafnda yaplanm olma.55

Yani a toplumu... kapitalist bir toplumdur, ancak dumm


en azndan imdilik byle. Kapitalizmin, a toplumu iin ne
dereceye kadar elden karlabilir bir ara olduu konusu ka
pitalizmin bu trnn, ncekilerinden olduka farkl oluun
da gsteriliyor. Ne var ki 2000lerden sonra, kresel ekono
mi politiin ne kadar deitiine dikkat eken savlar, kapita
lizm hakkmdaki ok daha eski kuramsal tartmalarn ierisi
ne giderek daha ok ekildiler (Marx ve Weber, Keynes ve Hayekten bahsederken bu tartmann taraf olan baz nemli fi
54 A.g.e., s. 1 4 0 ,1 8 4 .
55 Castells, Rise, s. 502.

496

grlere deinmitik). Bu adan bakldnda, toplum kuram


nn konusu yeniden deimi oldu. Bu entelektel gei, bah
settiimiz baz kuramclarn eserlerinde sezilebilir. Boltanski ve
Chiapello, kapitalizmin genel hatlanyla, dngsel bir tarihini
sunar: Kapitalizmin her bir biiminin sahip olduu kstlar, ka
pitalizmin yeniden yaplandrlmasn meru klacak yeni ka
pitalizmin ruhuna eklemlenecek eletiri etmenlerini olutu
rur. Boltanski ve Chiapellonun en ilgin sav, gnmz balantc kapitalizminin ruhunun, idari kapitalizme 1960lardaki avant-garde tarafndan getirilen estetik eletiriden beslen
dii fikridir:
Bu yeni ruhta baar hedefi olarak grlen deerler -oton o
mi, spontanlk, hareketlilik, a kurma yetisi [c a p a c ite rh iz o m a tiq u e ] , oul becerildik (eski i blmnn kat uzman

lamasna kar), amata, yeniliklere ve bakalarna ak ol


ma, uyum gsterebilirlik, yaratclk, ngrllk, farkllk
lara duyarllk, verilene kar talepkr olma ve birden ok de
neyimin peinde koma, gayriresm olana ilgi duyma ve kii
sel temaslann aranmas- dorudan 1968 Maysnn repertuanndan alnmtr.56

Boltanski ve Chiapello dnp Webere bir daha bakyorlar


sa (sadece kapitalizm ruhu kavramn yeniden ararak deil,
kapitalizmin deiik trlerinin kendilerini merulatrma me
kanizmalarna duyduklar ilgiyle de), Hardt ve Negri de ekono
mi politiin Marksist eletirisinin devamn getirmeye soyunur
(her ne kadar, kendilerinin de kabul ettii gibi alldk bir e
kilde olmasa da). Kreselleme tartmalarnn nemli bir bo
yutu, bu olgunun doas ve kapsamndan ok, refah, adalet ve
demokrasi gibi kavramlar zerinde yaratt etki zerinde dur
mutur. Bu fikir 2000lere yaklarken g kazand; zellikle de
1997-8de Dou Asyann byk bir ksmn sarsan ekonomik
kriz ve baka trl bir kreselleme iin alan harekete gr
nrlk kazandran 1999 Kasmndaki Dnya Ticaret rgt
zirvesindeki eylemlerden sonra. 1980lerde Ronald Reagan ve
56 Boltanski ve Chiapello, Le Nouvel Esprit, s. 150.

497

Margaret Thatcherm klavuzluk ettii ve zellikle de Souk Sa


va sonrasnda IMF, Dnya Bankas ve DT gibi uluslararas finans kurumlanyla genelletirilen neo-liberal kapitalizm tehlike
altndayd. te bu kreselleme tartmas, gerekten de neoliberalizmin -1066 and All Thatte yer alaca gibi- iyi Bir ey
olup olmad hakkndayd.
Bu sav, rnein, eitli ekillerde dile getirilebilir. Sosyo
ekonomik bir sistem olarak kapitalizmin, mevcut ve olas ra
kiplerine kar stn olduu kabulyle karmza kabilir. Bu,
Clinton zamannn Ekonomik Danmanlar Kurulunun eski
bakan ve Dnya Bankas ekonomisti Joseph Stiglitz ve dze
nin akll savunucularndan Financial Times ke yazan Martin
W olf gibi neo-liberalizmin lml eletirmenleri tarafndan pay
lalan bir fikir.57 George Monbiot gibi daha radikal eletirmen
ler bile, kapitalizmden topyekn kurtulmak yerine, daha hayr
sever bir kapitalizmi ortaya karacak kurumsal dzenlemeler
neriyorlard.58 Ancak 2000ler civannda konu bir kez daha de
iti ve bu yllarda, gizli ya da ak bir ekilde kapitalizmin ken
disini hedef alan Marksist bir ekonomi politiin yeniden dou
una tank olundu. Bu dnem, 1960 ve 1970 kuaklanna men
sup baz kuramclann almalannn meyve verdii bir dnem
di. rnein 1990lar boyunca eletirel ekonomi politik zerine
nemli eserler veren Giovanni Arrighi, Robert Brenner ve Da
vid Harvey iin durum buydu.59 Bu eserlerin entelektel kay
naklar birbirinden farklyd: Arrighi, byk tarihi Femand
Braudelden esinlenerek, kapitalizmin tarihini, her birinde, k
57 J. Stiglitz, G lobalization and Its Discontents (Londra, 2002) [Kreselleme Byk
Hayal Krkl, ev. Arzu Taolu ve Deniz Vural, Plan B Yaynlan, 2004]; M.
Wolf, Why G lobalization Works (New Haven, 2004).
58 G. Monbiot, The Age o f Consent (Londra, 2003).
59 Mesela, G. Arrighi, The Long Twentieth Century (Londra, 1994); G. Arrighi,
B. Silver vd., Chaos and Governance in the M odem W orld System (Minneapo
lis, 1999); R. Brenner, Uneven Development and the Long Downturn, New
Left Review, 1/229 (1998); R. Brenner, The Boom and the Bubble (Londra, 2002)
[Ekonom ide Hzl Byme ve Balon Dnya Ekonomisinde ABDnin Yeri, ev. Bil
g e Akaln, letiim Yaynlan, 2007]; D. Harvey, The Condition o f Postmodemity
(Oxford, 1989) [Postmodemliin Durumu, ev. Sungur Savan, Metis Yaynlan,
2010] ; D. Harvey, The Limits to Capital, c. 2. (Londra, 1999).

498

resel kapitalist hegemoninin bir merkezden dierine kayd


uzun soluklu dngler olarak kavramsallatran dnya sistem
leri kuramnn en yaratc ismiydi; nceki dnemde kapitaliz
min ortaya k konusunda bir tartmay atelemi olan Bren
ner, 1970lerde balayan uzun d, heterodoks Marksist
bir yorumla kronik krllk krizi olarak yorumlayarak bir tart
ma daha balatt; son olarak gnmz kent corafyasnn ku
rucusu olarak grlebilecek Harvey, bu srete, kuramsal bir
gelenek olarak Marksizmi, mekn ciddiye alan karmlara a
may amalayan tarihsel-corafi materyalizmini gelitirdi.
Neo-liberalizmle mcadele edilen (sadece kuramsal olarak
deil, baka bir kreselleme iin eylem ve kampanyalar yr
ten bir hareketle de) bir ortamda, bu ve benzeri trden Mark
sist ekonomi politik, kendine ok daha geni bir dinleyici kitle
si bulabildi. Bu durum bir dereceye kadar, yeni bir alma ala
n olarak gze arpan uluslararas ekonomi politiin sonucu
dur. Byle bir alann gndeme gelmesi, artan kresellemey
le beraber (bununla ne kastediliyorsa edilsin) uluslararas ili
kiler ve neo-klasik ekonomi gibi alanlarn, ekonomik ve siyasi
sreler arasndaki ilikileri tahlil edebilecek entelektel ara
lar salayamad fikrini yanstyordu. En azndan Anglofon
dnyaya bakldnda, uluslararas ekonomi politie eletirel
yaklaanlarn, o ya da bu tr bir Marksizm altnda toplanma
eilimleri vard; ne var ki mitsiz uluslararas alanda -n e ka
dar artc da olsa- post-modemizm bayra da ekilmi du
rumdayd. (Yeri gelmiken, akademi ierisindeki kltrel ser
maye ve mali kuvvet dalmna uygun bir ekilde, yukardaki
paragrafta ad geen bu nde gelen Marksist kuramclarn her
birinin -Arrighi talyan, Harvey ngiliz olsa da- ABDde alt
belirtelim. Marksizmin en dinamik ve yeniliki biimlerinin,
byk oranda Anglofon dnyada bulunduu fikrine artk itiraz
eden pek kmyor.)60
mparatorlukn dudak uuklatan sat baars, yine, gn
mz ekonomik ve siyasi srelerinin daha keskin eletirilerine
60 A. Callinicos, Ou va le marxisme anglo-saxon?, J . Bidet ve E. Kouvelakis, ed.,
Dictionnaire Marx contemporain iinde (Paris, 2001).

4 99

duyulan aln bir gstergesidir. Hardt ve Negrinin kitab ba


ka bir adan dikkat ekiciydi: mparatorluk kavramn, kinci
ve nc Enternasyonal tarafndan gelitirilen Marksist em
peryalizm fikriyle karlatrmal olarak sunuyordu (bkz. B
lm 8.3 ve 9.1). Bu kuram (zellikle de Lenin ve Buharin ta
rafndan gelitirilen hali) Byk Gler arasndaki jeopolitik
sorunlan, ulus-devlet ve zel irketlerin tek bir zne haline
geldii, fazlasyla gelimi kapitalizmlerin yzlemelerine
balyordu. Dolaysyla, emperyalizmler tanm gerei ouldu.
Kapitalist geliimin bu devresi, Hardt ve Negriye gre, daha
nce de grdmz gibi, sona ermiti: Emperyalizmin aksi
ne mparatorluk, blgesel bir g oda yaratmaz; belirlenmi
snr ve engellere ihtiya duymaz. Tm dnyay, ak ve ge
nileyen snrlar iersine alacak, merkezsizlctirilmi ve blgesizletirilmi bir g aygtdr. Bunun sonucu olarak, Ameri
ka Birleik Devletleri -b a k a herhangi bir ulus-devletin de yapa
mayaca gibi- emperyalist bir projenin merkezini oluturmuyor.
Emperyalizm sona ermitir.6'
mparatorlukun ou eletirmeninin ksa zamanda dikkat
ektii gibi, Hardt ve Negrinin, emperyal egemenlikin na
sl ulusal ve ulusst organizmalarn karmak bir karm
tarafndan hayata geirildiini ayrntl bir ekilde anlatt k
smlar, daha anaakm kuramclarn siyasi kreselleme anlat
laryla benzerlikler gsteriyordu. Siyasi otoritenin meknszlatm ve gnmz dnya dzeninin, en iyi, devletleraras
ilikilerin gitgide blgesel ve kresel siyasi alarn paras ha
line geldii olduka karmak, kafa kartrc ve balantl bir
dzen olarak anlalabileceini savunan Held ve McGrewnun
anlatlan bunlardandr.6162 Birlemi Milletler, G8, DT ve NA
TO gibi kurumlann etrafnda toplanm kresel denetim bi
imlerinin ortaya kyla, ulus-devletin ksmen de olsa ald
fikri, bu fikirlerin ne srld 1990larda bile, bu kurum61 Hardt ve Negri, Empire, s. xii, xiii-xiv; aynca bkz. A.g.e., blm 3.1, The Li
mits of Imperialism.
62 A.g.e., s. xii ve bkz. blm 3.5; Held, McGrew vd., G lobal Transformations, s.
8 1 ,8 5 ve bkz. 1. Blm.

500

lann, hl ulusal karlarn mdafaa edildii ve kapitalist g


lerin projelerinin merulatnldg alanlar olduu gerekesiy
le reddediliyordu: 1999da, Batdaki tm byk bakentlerde
nc Yol sempatizan hkmetlerin oturduu bir zamanda,
NATOnun Yugoslavyaya kar srdrd kampanya, bu re
kabet iersindeki yorumlarn snand bir rnekti.63
Ancak bunun snand asl deneyimi yaratan, 11 Eyll
200l de New York ve Washingtona yaplan terrist saldrla
rn ardndan dnya siyasetinde meydana gelen dnm ol
mutur. George W. Bushun terre kar sava amas ve y
netiminin, dman saydklarna kar tek-tarafl ve ilk sald
ran olma hakknn kendilerinde bulunduu kabul (Mart-Nisan 2003te Irakn igalini merulatrmak iin ne srlen bir
hak) Hardt ve Negrinin sona erdigini duyurduktan emper
yalist bir projeye benziyordu. Hardt ve Negri, daha nce sa
vunduklarna kar bir rnek olarak aka duran bu duru
mu, emperyalist gemie bir dn olarak aklamaya alt
lar. Monarinin (ABD) gcn kstlayacak yeni bir Mag
na Cartanm pazarlnn yaplmasnn ve bir yenilenme
projesinde aristokrasinin (ok-uluslu irketler, ulus-st
kurumlar ve ulusal olmayan dier aktrler) en olas partneri
olarak sunduklan kreselleme eylemleri hareketlerinin ta
lep ettii reformlann, en azndan birkann arkasnda durma
nn kresel aristokrasinin yararna olduunu savunuyorlar
d.64 Bu savn, Kautskynin, ulusal sorunun almasnn serma
ye yararna olduunu savunan ultra-emperyalizm savyla (bkz.
Blm 5.2) bariz benzerlikleri bulunmaktadr.
nc milenyuma elik eden jeopolitik dramalara kar ve
rilen yaygn cevabn, yukandakinden ok, emperyalizmin so
na ermekten uzak olduunu ieren bir cevap olduu sylene
bilir. Bu fikir, anaakm yazarlarn yan sra radikal yazarlarca
da paylalyordu. Thomas Friedman bile, ekonomik kresel
lemenin Pentagonun asker gcne bal olduunu dile getir
mekten geri durmamtr:
63 T. Ali, ed., Masters o f the Universe? (Londra, 2000).
64 Hardt ve Negri, Multitude, s. 3 2 0 -1 ,3 2 2 .

501

Piyasalar, ancak mlkiyet haklarnn garanti altna alnd ve


icra edilebildii yerlerde alyor ve yaygnlaabiliyor. Bunu
gerekletirebilmek de asker g tarafndan korunan ve des
teklenen bir siyasi ereveyi gerektiriyor... Aslna baklrsa,
McDonalds, Amerikan Hava Kuvvetlerinden F -15in yarat
cs McDonnell Douglas olmadan kk salamaz. Silikon Vadisi
teknolojilerinin geliebilmesi iin dnyay gvenli halde tutan
gizli yumruun ad Amerikan Ordusu, Hava Kuvvetleri, Do
nanmas ve Deniz Piyadeleredir.65

Neo-liberal kresellemenin dier savunucular da temel


de ayn gerei itiraf ediyorlard. Tarihi Niall Ferguson, kre
sel piyasalar ak tutabilmek iin asker ve finansal gc elin
de tutan liberal bir imparatorlukun gerekli olduunu etki
li bir ekilde dile getiriyordu. Bu rol tarihte Britanya stlen
miti ve Fergusona gre, ABD bunu gerekletirebilecek -bel
ki siyasal iradeye olmasa da- yetiye sahipti.66 Emperyalizmin,
analitik olarak daha iddial, siyasi olarak da daha eletirel ku
ramsallatrlmas Marksist solda tartld. Harvey ve ben, bir
birimizden bamsz olarak, kapitalist emperyalizmin kapital
ler arasndaki ekonomik rekabet ile devletler arasndaki jeo
politik rekabetin kesiiminden meydana gelen bir kavramsallatrmasm ne srdk: Bu savlar ncelikle, klasik Marksist
kuramdaki, zellikle Lenin ve Buharinle zdeletirilen, em
peryalizmin gelitirilmi haliydi. Bylesi bir kavramsallatr
ma aynca, Bush ynetiminin -sadece baka terrist saldrlar
nn deil- uzun vadeli an birikim ve krllk krizinde, Avru
pa Birlii ve in gibi olas rakipTerin, Amerikan kresel hegemonisine kar glenmesinin nn kesme stratejisini an
lamak iin bir arat.67 Leo Panitch ve Sam Gindin gibileri ise
65 T. Friedman, The Lexus and the Olive Tree (Londra, 2000), s. 464 [Dnya Dz
dr: Yirmi Birinci Yzyln Ksa Tarihi, ev.Levent Cinemre, Boyner Yaynlan,
2006].
66 N. Ferguson, Empire (Londra, 2003) [mparatorluk, ev. Nurettin Elhseyni,
YKY, 2011] ve Colossus (Londra, 2004).
67 A. Callinicos, The New Mandarins o f American Power (Cambridge, 2003) ve D.
Harvey, The New Imperalism (Oxford, 2003) [Yeni Emperyalizm, ev.Hr Gl
d, Everest Yaynlan, 2008].

502

1970 ve 1980lerin ekonomik krizinin devam ettiine, dier ka


pitalist devletlerin heves ve kapasitelerine ve hatta inin yk
selen gcnn, Amerikann 1945ten beri kurduu gayriresmi imparatorluka kafa tutabileceine kukuyla bakyordu.68
Arrighi, bunun tam aksine, ekonomik ve finansal gcn Pa
sifiki geerek in ve Hindistana aktn gstererek Bush y
netiminin Irakta saplanp kald batakl, Amerikan kresel
egemenliinin son krizinin balangc olarak gryordu.69
Emperyalizm hakkmdaki bu kuramsal grlerin ortak nok
tas, ulus-devletin radikal bir dte olduu fikrini reddedi
yor olmalanyd: Rosenberg gibi (bkz. Blm 13.1) Ellen Wood
da kresel kapitalizmin, egemen devlet okluuna muhta
olduunu gl bir ekilde ortaya koymutur.70

13.4 Tartma sryor


Toplum kuramnn konusundaki bu deiiklikleri -post-modemlikten kreselleme, kapitalizm ve emperyalizme doru
bir deiiklik- genel kuram dzeyinde de grmek mmkn
dr. Bu gei, nde gelen kltr kuramcs -Judith Butler,
Emesto Laclau ve Slavoj Zizek- arasnda gerekleen tartma
nn 2000de yaymlanmasyla en grnr halini ald. Balang
noktas Laclau ve Chantal Mouffeun kaleme ald Hegemony
and Socialist Strategyydi (1985, [Hegemonya ve Sosyalist Strate
ji, ev. Ahmet Kardam, letiim Yaynlan, 2008]). Post-yapsalclktan etkilenen bu alma, bir yandan Marksizmin yapskmdr; te yandan nihai amac eitli mcadelelerin indir
genemez okluu ierisinde her birinin hak ettii grnrl
kazand radikal bir demokrasi olan post-Marksizmin
Marksizmin yerini alaca gelecekteki durumun tasladr. Lac
lau ve Mouffeun almasnn belki de en ilgin noktas Grams68 L. Panitch ve S. Gindin, Global Capitalism and American Empire, L. Panitch ve C. Leys, ed., T he New Imperial C hallm ge, Socialist Register 2004 iinde
(Londra, 2003).
69 G. Arrighi, Hegemony Unravelling, New Left Review, 11/32 ve 11/33 (2005).
70 E.M. Wood, Empire o f Capital (Londra, 2003).

503

ciyi, artk toplumsal bir ierii olmasa da asli grevi, birbirin


den ayn mcadeleleri, kolektif siyasi bir zneye dntrmek
olan hegemoninin - klasizminden arnm - kuramcs ola
rak yeniden ele almalandr. Byle anlalan bir hegemonik i
lemin en nemli noktas, tekilin evrensel olarak gsterimidir.
Levi-Straussun bolukta duran gsterenleri gibi (bkz. B
lm 11.2) hegemonik gstermeler herhangi belirli bir ierik ta
mazlar, boturlar; dolaysyla ebedi eitlilikteki siyasi pro
jelerin aralar olarak ilev grebilirler. Laclaunun Butler ve
Zizekle tartmasnda ortaya koyduu gibi, evrensel, bo bir
yerdir; sadece tekil tarafndan doldurulabilecek bir boluktur. An
cak evrensel, bu boluun kendisi nedeniyle, toplumsal ilikilerin
yaplandnlmas/yeniden yaplandrlmasna etki eden nemli so
nular dourur.71
yleyse Butler, Laclau ve Zizekin dikkat ekmeye alt
sorun, Hegemonya ve Sosyalist Stratejide tanmlanan radi
kal demokratik projenin nasl srdrleceidir. Yaptklar tar
tma, bu projenin kuramsal kabulleri zerinde durarak, fark
l ballklardan kaynaklanan nemli felsefi ayrmlar ortaya
karmtr: Butler ve Zizekin Hegele, Butlern Freud ve Foucaultya, Laclaunun Barthes ve Derridaya ve Laclau ve Zizekin
Lacana ballklar. Yalnz daha da ne kan, Butlern bir yan
dan Laclau, dier yandan Zizekle yaad siyasi kutuplama
dr. Gnmz feminist kuramclarnn en nemlilerinden biri
olan Butler, ortodoks Marksizmi hem ap hem de onu devam
ettirmeye alt iin inkar edilemeyecek bir ekilde postMarksisttir: Materyal olanla kltrel olan dengelemeye al
t iddial giriimlerinde hem Marksist gelenee hem de akra
balk, cinsiyet ve cinselliin retim tarzna dhil olduunu gs
termeye alan Marksist-feminist yazma bavurur.72
Lkin Butlern kuramsal-siyasi oda, geleneksel bir tarih
sel materyalizmden bir hayli uzaktadr. Hegel ve Foucaultnun
71 E. Laclau, Identity and Hegemony, J. Buer, E. Laclau, S. Zizek, Contingen
cy, Hegemony, Universality iinde, (Londra, 2000), s. 58 [Olumsallk, Hegemon
y a, Evrensellik, ev. Ahmet Fethi, Hil Yaynlan, 2009].
72 J . Butler, Merely Cultural, New Left Review, 1/277 (1998).

50 4

(ve ideolojik armalar [interpellation] hususunda Althusser;


bkz. Blm 11.2) izinden giden Buder, znelliin mphemliini
aratrr. Bu, hem bir giriim kayna hem de gcn nesnesi olan
anlatan zne kelimesine bile ikindir. zne, gc gerektirir,
ancak bu bamllk ilikisi iki tarafldr: G, zne tarafndan
kabul edili biimine gre ayakta tutulur. G, etkin olabilmek
iin psikheye kk salmaldr: Hibir norm, fantezinin aktivasyonu ya da daha belirli bir biimde, hem toplumsal hem ruhsal olan
ideallere fantazmatik balanma olmadan zne zerinde etkili
olamaz.73 Dolaysyla Foucault, Freud ile desteklenmelidir: z
ne, toplumsal alann bnyesini oluturan yasaklar araclyla var
edilir. Butler, bunun iin, psikanalitik bir terim olan dlamay
(foreclosure) ve nevroza sebebiyet veren drtlerin bastrlmas
n kullanr. Bu yasaklar znenin kendisi tarafndan srdrlme
lidir, tekrarlanmaldr. Bu da kendi iinde sorunlu bir sretir:
ktidar koullarnn devam edebilmesi iin yinelenmesi gerekir.
zne bu tekerrr iin tam da uygun mevkidir; hibir zaman sa
dece mekanik olmakla kalmayan bir tekrardr bu.74
Tekrar, eitlilii, dolaysyla da direnii mmkn klar.
Kimlik, devaml olarak icra edildii lde var olabilir ve bu
performans yaratc bir sre olduu iin, ona hkmeden ku
rallar her an ykabilir ya da bu kurallar yeni bir ekilde uygu
layabilir:
zne, kendisini yaratan normlar tekrarlamaya mahkmdur.
Ancak bu tekrar bir risk alan yarar: Normu doru ekilde
yerine getiremeyen biri, daha ok kstlamaya tabi tutulur ve
mevcut varolu artlannm tehlikeye girdiini hisseder. Dier
yandan -mevcut rgtlenme iersinde- hayat tehlikeye atan
tekrar olmadan, o rgtlenmenin olumsallm hayal etmeye
ve yaam artlarm performatif bir ekilde yeniden ekillendir
meye nasl balayabiliriz?75
73 J. Buder, Competing Universalities, Butler vd., Contingency iinde, s. 151.
74 J. Buder, The Psychic Life o f Power (Stanford, 1997), s. 6 7 ,1 6 [ktidann Psiik
Yaam Tabiyet zerine Teoriler, ev. Fatma Ttnc, Ayrnt Yaynlan,
20051.
75 A.g.e., s. 28-29.

505

yleyse bu tekrar, ya da daha iyi bir ekilde dile getirilir


se, bu yinelenebilirlik (iterdbility) altst etmenin mekn olma
yan yeri haline gelir; kendi dnmselliine (reflexivity) ye
niden yn verecek zneletiren normun, yeniden cisimleebilme ihtimali haline gelir. Queer gibi kk drmeyi amala
yan damgalar, kendilerine kar evrilebilir ve temsil ettikleri
normlarla dalga geerek direnme aralar haline gelebilir:
O halde belli tr anlmalann [in terp ella tio n ] kimlik kazand
racan anlarsak, bu incitici armalar kimlii incitme yoluy
la oluturacaktr. Bu, bylesi bir kimliin, kimlik olarak kald
srece daima ve sonsuza dek kendi incinmesine dayanaca
anlamna gelmez. Yeniden anlamlandrma ihtimalleri tekrar
ileyecek, znenin oluumunun -v e yeniden oluumununonsuz baanl olamayaca, tabiyete ynelik tutkulu ball
bozacaktr.76

Butlern argman en iyi, Foucaultnun 1970lerin ortasn


da gelitirdii g-bilgi kuramnn geliimi olarak grldn
de anlalr: zneler tahakkm ilikileri ierisinde oluturulur,
ancak bu oluum znelerin yaratc performansna bal oldu
u iin direni ve deiim mmkndr. Zarif bir biimde orta
ya konan ve birok kiiyi etkileyen Butlerm dn, asln
da Batnn post-modemist dnem akademik evresinden iyi
bir rnek tekil eder: Bir yandan kltrel transgresyonun ba
z trlerinin nemini kuramsal bir ekilde merulatrr (me
sela, znenin heteroseksel versiyonunun varl iin zaruri
gibi gzken homosekselliin dlanmasn eletiren queer
mcadeleler) dier yandan daha genel toplumsal ilikilere ka
rmaz.77 Butler yle diyor: Benim hegemoni anlayma g
re, hegemoninin normatif ve optimist an tam da liberalizmin
anahtar kelimelerinin demokratik olanaklarn geniletme ve
onlar daha kapsayc, dinamik ve elle tutulur hale getirme ola
nanda sakldr.78 Dolaysyla Butlera gre toplumsal dnya
76 A.g.e., s. 9 9 ,1 0 4 -5 .
77 A.g.e.,s. 23.
78 J . Butler, Restagin the Universal", Butler v d , Contingency iinde, s. 13.

506

nn snrlan liberal kapitalizmin smrlannca oluturulur. y


leyse vd yeniden anlamlandrmalarm sadece kltrel
olmad konusundaki srarlanna ve filozof Martha Nussbaum
tarafndan acmaszca haval dingincilikle (hip quietism) su
lanmasna amamal.79
Zizekin ate pskrd ey, Butlerm olaslk ufkunu li
beral kapitalizmle izmesidir. Zizeke gre, zc Marksizmden, mcadelelerin indirgenemez post-modern okluuna ya
plan geiin, Butler ve Laclaunun dillendirdii standart,
post-modern, solcu anlatsnn znde teslimiyet gizlidir:, ka
pitalizmin tek geerli oyun olduunun kabul, mevcut kapi
talist liberal rejimi devirmek iin yaplacak herhangi bir ger
ek giriimi reddetme.80 Zizek, Butlerm yeniden anlamlan
drma ynteminin kendi kendisini mahkm ettii kadere dik
kat eker: Siyasi-ideolojik yeniden anlamlandrmay hegemoni mcadelesi olarak dndmze gre, yeniden anlam
landrmay snrlayan bugnn Gereki, Kapitaldir. Kapitalin
przsz almas ayn kalr: snrlandrlmam hegemoni
mcadelesinde her zaman kendi yerine geri dnen Kapital.81
Bunun da tesinde, Butlerm savunduu queer mcadelenin
stratejik neminin aksine, Zizek u noktaya dikkat eker: Ha
len sregiden o siyaset-sonras hogrl ok-kltrc rejime
dnmn yaratt artlarda, gnmz kapitalist sisteminin
bu queer talepleri ntrletirebildiim, zgl birer hayat tarz
olarak kendi iine emebildiim dnyorum.82
Zizek daha ncesinde, Hegel ve Lacan okumalarn kullana
rak, birok farkl gncel kltrel olguyu hevesli, akll ve ze
ki bir ekilde incelemesiyle (ya da belki de daha doru bir e
kilde, birok farkl gncel kltrel olguyu kullanarak, Hegel
ve Lacanm inceliklerini aklamasyla) ne kan bir kuramc
iin bir deiiklie iaret ediyordu bu cmleler. Zizekin klasik
79 M. Nussbaum, The Professor of Paradoy", The New Republic, 22 ubat 1999.
80 S. Zizek, Class Struggle or Postmodernism? Yes, please!, Butler vd., Contin
gency iinde, s. 95.
81 S. Zizek, Da C apo senza Fine, Butler vd., Contingency iinde, s. 223.
82 S. Zizek, The Ticklish Subject (Londra, 1999), s. 225. [Trkesi: Gdklanan z
ne, ev. amil Can, Epos Yaynlan, 2003, s. 275.]

507

Marksizmi dorulamas en ok, gl felsefi kitab, The Tick


lish Subjectte (1999) ne kar. Bu kitapta risk toplumu (bkz.
12. Blm) ve nc Yol kuramlarnn eletirileri yan sra
yle salam ifadeler de yer alyordu: Kaptitalin sosyo-ekonomik mant, kltrel sreleri -an derecede- etkileyen k
resel ereveyi salar. Zizek ayrca, gnmz liberal demok
rasisinin siyaset-sonrasmn (Blairin sloganyla zetlenen e
yarayan her ey; serbest piyasa kapitalizminin iletmesini yap
ma) karsna mevcut dzenlemede mmkn olann paramet
relerini deitiren imknszn sanatn, otantik siyaseti koyar.
kincisinin yolu:
E k o n o m in in r a d ik a l b ir e k ild e y en id en p o litik le m e s in d e n ge

er. Yani, eer gnmzde siyaset-sonrasmm (sosyal mese


lelerin idaresi) sorunu otantik olan bir siyasi eylemin olaslklann ortadan kaldrmasysa, bu, dorudan, ekonominin si
yaset alanndan kanlmas, Kapital ve piyasa mekanizmalanmn, smrlebilecek mterek aralar/prosedrler olarak ka
bul grmesindendir.83

Laclau iin tm bunlar, ocuksu bir solculua dn ifade


eder: Zizek, Marksist kategorileri meta-fiziksel bir ufka yer
letiriyor; bu kategoriler kabul grse (ihtimali dk bir ey),
Sol elli yl geriye dnerdi.84 Ne var ki Zizeki ylece gzden
karmak o kadar da kolay deil. Zizek tam da buna kar yle
yazyor: ktisadn nceliine yaptm ar, politiklemenin
post-modern biimlerinin ortaya koyduu sorunlar grmezden
gelmek iin deil, aksine, feminist, ekolojik vb. taleplerin en
etkin biimde gereklemesinin koullarn yaratmak iindir.85
Eer 1960 ve sonrasnn post-Marksistleri, toplum kuram iin
verili saylan baz konulan (cinsiyet ilikileri, cinsellik, insann
doayla ilikisi vb.) doallatrmaktan kanmay ve dolaysyla
da bu alanlan politikletirmeyi baarabildilerse, bunu genellik
le, liberal kapitalizme nlenemez olarak baktklan iin ekono
83 A.g.e., s. 243 dp. 46, 199,3 5 3 .
84 E. Laclau, Constructing Universality, Butler vd., Contingency iinde, s. 290.
85 Zizek, Ticklish Subject, s. 356.

508

miyi doallatrma pahasna yaptlar. Klasik Marksizme dn,


ekonomiyi tekrar politikletirmeyi salayacak kavramsal ara
lar bize geri vererek hem toplum kuramnn eletirel gcn
tekrar kazanmasn hem de ekonomik olmayan bask biimle
rinin (cinsiyet, cinsellik ve rk) stesinden gelmenin artlann
daha kesin olarak tespit edebilmemizi salayacaktr.
Zizekin Marxa dn, Lenini de kucaklamaya kadar git
ti.86 Ne var ki Lukacs (Blm 9.1) ve Altusserin (Blm 11.2)
gzler nne serdikleri gibi, hibir byk dnr hayata
dndrme abas kuramsal olarak masum ya da ayn birtakm
kuramsal ve siyasal varsaymlardan bamsz deildir. Zizek r
neinde bu, ilgin Hegel okumalaryla, Lacanm ge dnem
retilerinin -zellikle de, dil ve toplumun sembolik kne ne
den olan gizli bir hata olarak Gerek fikrinin- birleimine teka
bl ediyordu.87 Fazlasyla teknik olduklar iin, burada kuram
sal konulara girmeyeceiz. Zizekin, Hegel ve Lacandan bala
yp, Cari Schmitt (Blm 9.2) ve Fransz filozof Alain Badiouya
deinerek, Butlern yeniden anlamlandrma kavramndan ok
farkl bir siyasi eylem anlay gelitirdiini sylemek yeterli
olacaktr: Eylem sadece mmkn gibi gzken bir ufuk
iersinde vuku bulmaz; mmkn olann snrlarn yeniden
tanmlar. Bunu da esas bolua, yetersizlik noktasna ya da
Alain Badiounun verili bir dzenin semptomal burmas (symptomal torsion) olarak adlandrd eye mdahale ederek ger
ekletirir.88 Bu Marksizmin determinist olmayan bir okumas
dr, ancak eylemenin evrensel ontolojik bir yapdan kuvvet al
mayan derin bir karar vermeyi ve kuramsal ya da normatif hi
bir yn duygusu olmadan bolua atlan bir adm ierdii dezisionismusun kysnda gezer.89
Sorun, Zizekin, kapitalist kresellemenin eletirisinde ev
rensel bir temelin gerekliliini kabul etmesinin yan sra, ev
86 V.I. Lenin, Revolution at the Gates, ed. S. Zizek (Londra, 2002).
87 m . S. Zizek, The Sublime Object o f ldeology (Londra, 1989) [deolojinin Yce
Nesnesi, ev. Tuncay Birkan, Metis Yaynlan, 2002] ve lnterrogating the Real
(Londra, 2005).
8 8 S. Ziiek, Class Struggle or Postmodemism? Yes, please!, s. 1 2 1 ,125.
8 9 Zizek, Ticklish Subject, s. 20.

509

renseli bo bir gsteren olarak kavramsallatran Laclauya ba


l kalmasdr. Yakn zamanda yazd bir makalede -benim 12.
blmde yazdklarma benzer bir ekilde- felsefi bir fikir ola
rak modernliin, sadece rtl bir partiklarizm olarak deil,
ayn zamanda siyasi ve toplumsal dnm iin daimi bir te
vik olarak da grlmesi gerektiini savunmutur:
E g a lib erten in [Etienne Balibar tarafndan, byk burjuva dev-

rimlerinin vaat ettii eitlik ve zgrln birbirlerine ball


n anlatmak iin nerilen kelime] simgesel bir kurgu olarak
grn, kendi bana fiil bir etkililie sahiptir; bunu farkl
bir fiil durumu gizleyen salt bir yanlsamaya indirgemek y
nndeki kinik ayartmaya direnmek gereklidir. Haklann, ken
di zel karlanna hizmet etmek ya da uyruklanm toplumsal
makinenin uysal dililerine evirmek iin kullanlmak zere
iktidardakiler tarafndan yemden ele geirilen otantik bir ger
ek hayat deneyimi olduunu ortaya koymak yeterli deildir.
Kart sre ok daha ilgintir. Burada, esasnda, smrgeciler
tarafndan dayatlan bir ideolojik ara, bask altndakiler tara
fndan aniden ele geirilip kendi otantik ikyetlerini ifade
etmek iin yararlandktan bir ara haline getirilir. Bunun kla
sik rnei Meksikadaki spanyol igalinin balangcnda Guadalupe Meryeminin macerasdr: Alakgnll bir Kzlderili
kadn klndaki bu heykel, yerli halkn, o zamana dek igalci
Ispanyollar tarafndan dayatlan bir ideoloji olan Hristiyanl
iselletirip korkun straplann dile getirmek iin ondan ya
rarlanabilmesinin arac olmutur.90

Ancak bu dncenin, Zizekin normatif evrensellik kavramsallatrmasndan daha kuvvetli bir kavramsallatrma ol
madan gelitirilmesi olduka zor grnyor. Ne olursa olsun,
Zizekin gncel kltr kuram iersinde Butler ve Laclauyla
srdrd tartmann atallanmas, 1990lann sonuna gelin
diinde toplum kuramnn konusunun bir kez daha deitiine
iaret ediyor. Post-modemizmin ortaya knn ve liberal ka
pitalizmin zaferinin yaratt tkanklk -en azndan entelekt90 S. Zizek, Against Human Rights, New Left Review, 11/34 (2005), s. 130.

510

el olarak- ald. Modemitenin mevcut biiminin mtevaz de


nilebilecek bir kabul (baz ynlerden, zellikle de daha sonra
ki, daha muhafazakr yazlaryla Habermas ve kltrel transgresif yeniden anlamlandrma projesiyle Butler buna rnek te
kil ederler), Bourdieu ve Zizek gibi kiilerce sorguland. Bu ta
bii ki, Bourdieu ve Zizekin kuramlarnn da sorunlu eleri ol
mad anlamna gelmiyor. Dolaysyla da onlann ve neo-liberalizmi eletiren dierlerinin alternatifi halen mulk. Bu an
lamda Zizek iyi bir rnektir:
Marksizmin, kapitalizmin, proletarya kisvesi altnda kendisi
ni yok edecek gc yarataca fikrinin knn ardndan
bugn, kapitalizm eletirisi getirenlerin hibirinin ve kresel
leme srelerinin bizi iine ektii lmcl girdaba bizi ik
na edenlerin hibirinin kapitalizmden nasl kurtulabileceimi
ze dair tanml, elle tutulur bir fikri yok. Burada, eski snf m
cadelesi ve sosyalist devrim kavramlanna dn savunmuyo
rum: Kresel kapitalist sistemi devirmenin nasl mmkn ol
duu sorusu, retorik bir soru deil; belki de, en azndan ng
rlebilir gelecekte, bu mmkn deil.91

Buna ramen, toplum kuramndaki modernlik tartma


s iki yz yldr devam ediyor. Modernlii reddetmek, tm
transgresif retoriine karn, kapitalist dnya ekonomisi ve
brokrasisi yaplarnn gnlk hayat ekillendirmeye devam
edeceini rtl bir ekilde de olsa kabul eden rahat bir postmodemizmin kapsna kmyor: 11 Eyll, Amerikarim kresel
hegemonisini iddetli bir ekilde eletirirken Hilafeti canlan
drmann hayallerini kuran Romantik bir anti-kapitalizm bii
mine yer at. Her ne kadar bu gelime Islami toplumlann be
lirli biimleri, Ortadou tarihi ve ekonomi politii ve Kuzeydeki gmen nfusun durumuna odakl bir entelektel ilgiyi ge
rekli klsa da, toplum kuram perspektifinden bakldnda bu
gelime, kapitalist modernlik karsnda uzun zamandr bir se
enek olarak duran, en gncel ve siyasi olarak da en tutarl bi
im olarak grlmelidir: ksaca, kapitalist modernlii, modem91 Zizek, T icklish Subject, s. 352.

511

ncesi bir toplumsal biime dnme namna reddetmek. Rus en


telektellerinin, hem rktkleri hem de arzuladklar, en ate
li eletirmenlerinin bile entelektel kaynaklarndan beslendi
i Batyla yzlemeye abalan, gnmz toplum kuramnn
inceledii kresel gelimelere kar, slam bir cevap olarak
grenlerin bak alarn anlamaya alanlara iyi bir rnek
tekil edecektir (bkz. Blm 8.2). dealize edilmi bir gemie
dn projeleri, tabii ki radikal slamclarn tekelinde deil.
Oul Bush ynetiminin ABDyi, 20. yzyl bandaki William
McKinley bakanlnda hkm sren ekonomide devlet m
dahalecilii noktasna geri getirme abas, byk bir olaslk
la baansz olacaktr. Lkin en parlak devrinde kazand siyasi
baarlar, Cumhuriyeti sa ve onun tutucu Hristiyan taban
nn harekete geirme gcnn eseriydi: Bu, Bushun Beyaz Sa
rayda kald dnemde aka devam edecek bir gtr. Eleti
rel toplum kuramnn entelektel kaynaklarna bu denli ihtiya
duyulan baka bir zamana nadiren rastlanmtr.

512

O k u m a Listesi

Balang dzeyindeki eserler asterisk ile gsterilmitir.


Genel
H. Barth, Truth an d Id eolog y (Berkeley, 1976)
S. Collini vd., That N oble S cien ce o f P olitics (Cambridge, 1983)
*1. Craib, C lassical S o cia l Theory (Oxford, 1997)
N. Dodd, S ocial T heory an d M odernity (Cambridge, 1999)
T. Eagleton, Id eolog y (Londra, 1991) [Trkesi: d eo lo ji, ev. Muttalip zcan, Ay
rnt, stanbul, 1996]
*A. Giddens, C apitalism an d M odem S o cia l T heory (Cambridge, 1971)
J.

Habermas, The P h ilosop h ical D iscou rse o f M odernity (Cambridge, 1987)

*J. A. Hughes vd., U nderstanding C lassical S ociolog y (Londra, 2003)


*D. Layder, U nderstanding S o cia l T heory (Londra, 1994)
A.

MacIntyre, A fter Virtue (Londra, 1981)

*C . W . Mills, T he S o c io lo g ic a l Im agin ation (Harmondsworth, 1970) [Trkesi:


T oplum bilim sel D n, ev. nsal Oskay, Der, stanbul, 2000]
T. Parsons, T he Structure o f S o cia l A ction (2 cilt, New York, 1968)
J.

Rees, T he A lgebra o f R evolution (Londra, 1998)

J.

Roberts, G erm an P hilosophy (Cambridge, 1988)

M. Rosen, O f Voluntary Servitude (Cambridge, 1996)


I.

1. Rubin, A H istory o f E con om ic Thought (Londra, 1979)

*W . G. Runciman, T he S o cia l A nim al (Londra, 1998)


D.

Sayer, C apitalism an d M odernity (Londra, 1990)

J . A. Schumpeter, H istory o f E con om ic A nalysis (Londra, 1994)

513

J. Scott, S o cia l Theory (Londra, 2005)


G. Therbom, S cien ce, C lass an d S ociety (Londra, 1976)
B. S. Turner, der., The B lackw ell C om panion to S ocial T heory (Oxford, 2000)
Giri
W . G. Runciman, A T reatise on S o cia l Theory, I (Cambridge, 1983)
W . H. Sewell, L og ics o f H istory (Chicago, 2005)
J. Tully, der., M eaning an d Context (Cambridge, 1988)
1. Aydnlanma
L. Althusser, P olitics an d H istory (Londra, 1972)
I. Berlin, The Originality of Machiavelli, A gain st th e C urrent iinde (Oxford,
1981)
H. Blumenberg, The L egitim acy o f the M odem A ge (Cambridge, Mass., 1983)
N. Bobbio, Gramsci and the Concept of Civil Society, W hich S ocialism ? iinde
(Cambridge, 1986)
J . B. Bury, The Id ea o f P rogress (Londra, 1920)
E.

Cassirer, The P hilosophy o f the E nlightenm ent (Boston, 1962)

P.

Gay, T he Enlightenm ent: An Interpretation (2 cilt, Londra, 1973)

E.

Halevy, T he Growth o f P h ilosop h ical R adicalism (Londra, 1949)

P. Hazard, E uropean Thought in the E ighteenth Century (Harmondsworth, 1965)


J . Heilbron, The R ise o f S o cia l T heory (Cambridge, 1995)
A.

O. Hirschmann, The P assion s an d the Interests (Princeton, 1977)

I. Hont ve M. Ignatieff, der. W ealth an d Virtue (Cambridge, 1984)


J . Israel, R ad ical Enlightenm ent (Oxford, 1997)
R.

Koselleck, Futures P ast (Cambridge, Mass., 1985)

R. Koselleck, C ritiqu e an d C risis (Oxford, 1988)


Y. Lacoste, Ibn K haldun (Londra, 1984)
R. L. Meek, E con om ics an d Id eolog y an d O ther E ssays (Londra, 1967)
R. L. Meek, Smith, M arx an d A fter (Londra, 1977)
R.

Pascal, Property and Society, M odem Q uarterly (1938)

J. G. A. Pocock, T he M achiavellian M om ent (Princeton, 1975)


M. A. Screech, M ontaigne an d M elancholy (Harmondsworth, 1991)
A.

S. Skinner, Econom ics and History: The Scottish Enlightenm ent, S cottish
Jo u rn a l o f P olitical Econom y, 12 (1965)

A. S. Skinner ve T. Wilson, der., E ssays on Adam Sm ith (Oxford, 1975)


Q. Skinner, The Fou n dations o f M odem P olitical Thought (2 cilt, Cambridge, 1978)
Q. Skinner, M achiavelli (Oxford, 1981)
Q.

Skinner, L iberty b efo re L iberalism (Cambridge, 1998)

E.

Stokes, T he E nglish U tilitarians an d In dia (Delhi, 1989)

C. Taylor, S ources o f the S e lf (Cambridge, 1989)

514

K. Tribe, Land, L abou r an d E con om ic D iscou rse (Londra, 1978)


G.

Wills, Inventing A m erica (New York, 1978)

2. Hegel
L. Althusser, The S pectre o f H eg el (Londra, 1997)
S. Avineri, H eg el s T heory o f the M odem State (Cambridge, 1972)
K.

Hyppolite, Studies in M arx an d H eg el (New York, 1969)

A. Kojeve, An Introduction to the R eadin g o f H eg el (New York, 1969)


K.

Lwith, From H eg el to N ietzsche (Londra, 1965)

G. Lukcs, T he Young H eg el (Londra, 1975)


H. Marcuse, R eason an d R evolution (Londra, 1968)
H. Marcuse, H eg e ls O ntology an d th e T heory o f H istoricity (Cambridge, Mass.,
1987)
F.

G. Nauen, R evolution, Idealism an d Human F reedom (Lahey, 1971)

T. Pinkard, H eg els P hen om en ology (Cambridge, 1994)


T. Pinkard, H eg el: A B iography (Cambridge, 2000)
R.

Pippin, M odernism a s a P h ilosop h ical P roblem (Oxford, 1991)

M. Rosen, H eg els D ialectic an d its C riticism (Cambridge, 1982)


C. Taylor, H eg el (Cambridge, 1975)
A. W . Wood, H eg els E th ical Thought (Cambridge, 1990)
3. Liberaller ve Gericiler
I. Berlin, Joseph de Maistre and the Origins of Fascism, T he C rooked Tim ber o f
H um anity iinde (Londra, 1991)
R.

C. Boesche, The Strange Liberalism of Alexis de Tocqueville, H istory o f P oli


tica l Thought, 11 (1981)

P. Bourdieu, T he R ules o f A rt (Cambridge, 1996), bl. 1.


J . Burrow, E volution an d S ociety (Cambridge, 1966)
J . Godechot, The C ounter-R evolution (Londra, 1972)
J . Heilbron, The R ise o f S o cia l Theory (Cambridge, 1995)
F.

Jacob, The L og ic o f Living System s (Londra, 1974)

A. Jardin, T ocqu eville (New York, 1988)


D. Johnson, G uizot (Londra, 1963)
A. Majeed, U ngovem edIm aginings (Oxford, 1992)
K. Mannheim, C onservatism (Londra, 1986)
*L. Siedentop, Two Liberal Traditions, der. A. Ryan, The Id ea o f F reedom iin
de (Oxford, 1979)
L. Siedentop, T ocqu eville (Oxford, 1994)
W . Thomas, The P h ilosop h ical R adicals (Oxford, 1979)
R.

Williams, Culture an d S ociety 1780-1950 (Harmondsworth, 1968)

515

4. M arx
L. Althusser, F o r M arx (Londra, 1969)
C. J . Arthur, D ialectics o f L ab ou r (Oxford, 1986)
D. Bensald, M arx fo r Our Times (Londra, 2002)
*1. Berlin, K arl M arx (Oxford, 1978)
*A. Callinicos, The R evolutionary Id ea s o f K a rl M arx (Londra, 1983)
A. Callinicos, der. M arxist T heory (Oxford, 1989)
A. Callinicos, T heories an d N arratives (Cambridge, 1995)
A. Callinicos, M aking H istory, 2.b. (Leiden, 2004)
5. Clarke, M arxs T heory o f C risis (Londra, 1994)
G.

A. Cohen, H istory, L ab ou r an d F reedom (Oxford, 1989)

G. A. Cohen, K a rl M anxs T heory o f H istory, 2.b. (Oxford, 2000)


A. Comu, K a rl M arx et F ried rich E ngels (4 cilt, Paris, 1958-70)
H. Draper, K a rl M arxs Theory o f R evolution (4 cilt, New York, 1977-90)
*T. Eagleton, M arx an d F reedom (Londra, 1997)
J . Elster, M aking S en se o f M arx (Cambridge, 1985)
*J. Elster, An Introduction to K a rl M arx (Cambridge, 1986)
B. Fine ve L. Harris, R ereadin g C apital (Londra, 1979)
N.

Geras, M arx an d Human N ature (Londra, 1983) [Trkesi: M arx ve in san D oa


s, ev. smet Aka - M. Grkem Doan, Birikim, stanbul, 2002]

A. Gilbert, M arxs P olitics (Oxford, 1981)


S.

Hook, F rom H eg el to M arx (Ann Arbor, 1971)

S,

Hook, Towards an U nderstanding o f K a rl M arx (Amherst, 2002)

S. Kouvelakis, P hilosophy an d R evolution (Londra, 2003)


K. Lowith, From H eg el to N ietzsche (Londra, 1965)
M. Lowy, T he T heory o f R evolution in the Young M arx (Leiden, 2003)
D McLellan, K a rl M arx (Londra, 1973)
R.

Rosdolsky, T he M aking o f M arx's C a p ital l Londra, 1977)

I.

1. Rubin, E ssays on M arxs Theory o f C apitalist D evelopm ent (New York, 1968)

P. M. Sweezy, The T heory o f C apitalist D evelopm ent (New York, 1968)


M.

Wartofsky, F eu erb ach (Cambridge, 1977)

J . Weeks, C ap ital an d E xploitation (Londra, 1981)


5. Yaam ve Gfi
*K. Ansell-Pearson, An Introduction to N ietzsche a s a P o litica l T hinker (Cambrid
ge, 1994)
*K. Ansell-Pearson, H ow to R ead N ietzsche (Londra, 2005)
J . Burrow, E volution an d S ociety (Cambridge, 1966)
R.

Dawkins, The B lin d W atchm aker (Londra, 1991)

G. Deleuze, N ietzsche an d P hilosophy (Londra, 1983)


D. Dennett, D arwin's D angerous Id ea (Londra, 1995)

516

A.

Desmond ve J. Moore, D arw in (Londra, 1992)

M. Foucault, Nietzsche, Genealogy, History, der. P. Rabinow, The F ou cau lt R ea


d er iinde (Harmondsworth, 1986)
V. Gerratana, Marx and Darwin, N ew L eft Review , 1/82 (1973)
5. J . Gould, The M ism easure o f M an (Harmondsworth, 1984)
M. Heidegger, N ietzsche (4 cilt, San Francisco, 1991)
R. Hofetadter, S o cia l D arw inism in A m erican Thought (Boston, 1955)
F. Jacob, T he L og ic o f Living System s (Londra, 1974)
R. Jacoby ve N. Glauberman, der. T he B ell Curve D ebate (New York, 1995)
W. Kaufmann, N ietzsche (Princeton, 1974)
A. Kelly, The D escen t o f D arw in (Chapel Hill, 1981)
R. Levins ve R. Lewontin, T he D ialectical B iolog ist (Cambridge, Mass., 1985)
B. Magnus ve K. Higgens, der., The C am bridge C om panion to N ietzsche (Cambri
dge, 1996)
A. Nehemas, N ietzsche: L ife a s L iteratu re (Cambridge, Mass., 1985)
M. Salvadori, K a rl K autsky an d the S ocialist Revolution, ]880-1938 (Londra, 1979)
R. Schacht, N ietzsche (Londra, 1983)
R. Schacht, der., N ietzsche, G enealogy, M orality (Berkeley ve Los Angeles, 1994)
E. Sober, T he N ature o f S election (Chicago, 1993)
G. P. Steenson, K a rl Kautsky, 1854-1938 (Pittsburgh, 1991)
6. Durkheim
J . A. Alexander and P. Smith, der., The C am bridge C om panion to D urkheim (Camb
ridge, 2005)
G. Canguilhem, The N orm al an d the P ath olog ical (New York, 1991)
*A . Giddens, D urkheim (Londra, 1978)
J. Habermas, The T heory o f Com m unicative A ction, II (Cambridge, 1988) [Trkesi: letiim sel Eylem Kuram , II, ev. Mustafa Tzel, Kabalc, stanbul, 2001]
1.

Hacking, The Taming o f C hance (Cambridge, 1990)

P. Q. Hirst, D urkheim , B ern ard an d E pistem ology (Londra, 1975)


D. Lockwood, S olidarity an d Schism (Oxford, 1992)
S. Lukes, E m ile D urkheim (Harmonsworth, 1975)
R. K. Merton, Manifest and Latent Functions, S o cia l T heory an d S o cia l Structu
re (New York, 1968)
F. Pearce, T he R ad ical D urkheim (Londra, 1989)
S. Stedman Jones, D urkheim R econ sid ered (Cambridge, 2001)
7. Weber
*K. Allen, M ax W eber: A C ritical Introduction (Londra, 2004)
R. Bendix, M ax W eber (New York, 1960)
D. Blackboum ve G. Eley, The P ecu liarities o f G erm an H istory (Oxford, 1984)

517

R. Collins, W eberian S ociolog ical T heory (Cambridge, 1986)


A. Giddens, P olitics an d S ociolog y in the Thought o f M ax W eber (Londra, 1972)
J. Habermas, The T heory o f Com m unicative A ction, I (Londra, 1984) [Trkesi: letiim sel Eylem Kuram , I, ev. Mustafa Tzel, Kabalc, stanbul, 2001]
C.

G. Hempel, A spects o f S cien tific E xplanation (New York, 1965)

W. Hennis, M ax W eber (Londra, 1988)


S. Kalberg, der., M ax W eber: The C onfrontation with M odernity (Oxford, 2004)
K. Lowith, M ax W eber an d K a rl M arx (Londra, 1993)
M. Lowy, Weber against Marx?, On C hanging the W orld iinde (Atlantic High
lands, 1993) [Trkesi: Dnyay D eitirm ek zerine, ev . Yavuz Alogan, Ay
rnt, stanbul, 1999]
G.

Marshall, n S earch o f the S pirit o f C apitalism (Londra, 1982)

W. J . Mommsen, T he A ge o f B u reau cracy (Oxford, 1974)


W. J . Mommsen, M ax W eber an d G erm an P olitics 1890-1920 (Chicago, 1984)
W. J . Mommsen, The P o litica l an d S o cia l T heory o f M ax W eber (Cambridge, 1989)
W . J . Mommsen ve J . Osterhammel, der., M ax W eber an d h is C on tem p oraries
(Londra, 1988)
M. Marcuse, Industrialization and Capitalism in the Work of Max Weber, a.e., N e
gation s (Harmondsworth, 1972)
F. Parkin, M arxism an d C lass T heory (Londra, 1979)
*F . Parkin, M ax W eber (Londra, 1982)
R. Pipes, Max W eber and Russia, W orld P olitics, 7 (1954-5)
W. G. Runciman, A C ritiqu e o f M ax W eber's P hilosophy o f S o cia l S cien ce (Camb
ridge, 1972)
C. Taylor, Interpretation and the Sciences of Man, R eview o f M etaphysics, 25
(1971)
S. Turner, der., T he C am bridge C om panion to W eber (Cambridge, 1998)
K.

Tribe, der., R eadin g W eber (Londra, 1989)

M. Weber, M ax W eber (New York, 1975)


8.

lerleme Yanlsamalar

I. Berlin, R ussian Thinkers (Harmondsworth, 1979)


J . Forrester, D ispatches fro m the F reu d Wars (Cambridge, Mass., 1997)
D. Frisby, Fragm en ts o f M odernity (Cambridge, 1985)
E. Gellner, The P sychoan alytic M ovem ent (Londra, 1983)
E.

J. Hobsbawm, The A ge o f E m pire 1875-1914 (Londra, 1987) [Trkesi: m para


torlu k a 1875-1914, ev. Vedat Aslan, Dost, Ankara, 1999]

J . Mitchell, The P sychoan alysis an d Fem inism (Harmondsworth, 1975)


C.

Schorske, F in -d e-S iecle Vienna (New York, 1980)

J . H. Seddon, The P etrashevtsy (Manchester, 1985)


T. Shanin, T he R oots o f O therness (2 cilt, Houndmills, 1985)
N. Stone, E urope T ransform ed 1878-1919 (Londra, 1983)

518

V. N. Volosinov, F reudianism (Bloomington, 1987)


A. W alicki, The C ontroversy ov er C apitalism (Oxford, 1969)
A. W alicki, The S lavophile C ontroversy (Oxford, 1975)
A. W alicki, A H istory ofR u ssian Thoughtfro m the Enlightenm ent to M arxism (Stan
ford, 1979)
R. Webster, Why F reu d Was Wrong (Londra, 1996)
*R. Wolheim, F reu d (Londra, 1971)
9.

Devrim ve Kar-Devrim

*P. Anderson, C onsiderations on W estern M arxism (Londra, 1976) [Trkesi: B a


t d a S ol D nce, ev. Blent Aksoy, Birikim, stanbul, 1982]
P. Anderson, The Antinomies of Antonio Gramsci, N ew L eft Review, 1/100 (19767)
A. Arato ve P. Breines, T he Young L u kcs an d the O rigins o f W estern M arxism (Lond
ra, 1979)
P. Bourdieu, The P o litica l O ntology o f M artin H eidegger (Cambridge, 1991)
A. Callinicos, M arxism an d P hilosophy (Oxford, 1983)
A. Davidson, A ntonio G ram sci (Londra, 1977)
J. Derrida, O f S pirit (Chicago, 1989)
H.

L. Dreyfus ve H. Hall, der. H eid eg g er: C ritical P erspectives (Oxford, 1992)

V. Farias, H eidegger et le nazism e (Paris, 1987)


J. Femia, G ram sci s P olitical Thought (Oxford, 1981)
L. Ferry ve A. Renaut, H eidegger an d M odernity (Chicago, 1990)
D.

Forgacs, Gramsci and Marxism in Britain", New L eft Review, 176 (1989)

*C . Hannan, G ram sci versus R eform ism (Londra, 1983)


H.

Laclau ve C. Mouffe, H egem ony an d S ocialist S trategy (Londra, 1985)

M. Lowy, G eorge L u kcs: From R om anticism to B olshevism (Londra, 1979)


M. Mazower, D ark Continent (Londra, 1998)
H.

Ott, M artin H eid eg g er: A P olitical L ife (Londra, 1993)

R. O. Paxton, The Anatom y o f F ascism (Londra, 2004)


G. Stedman Jon es, The Marxism o f the Early Lukcs, N ew L eft R eview , 1/70
(1971)
R. W olin, The P olitics o f B ein g (New York, 1990)
R. W olin, der., The H eidegger C ontroversy (Cambridge, Mass., 1993)
10.

Altn a

S. Brittan, H ow to E nd the 'M onetarist'C ontroversy (Londra, 1982)


S.

Buck-Mores, The O rigins o f N egative D ialectics (Hassocks, 1977)

S. Buck-Mores, T he D ialectics o f S eein g (Cambridge, Mass., 1989)


P. Clarke, The K eyn esian R evolution in the M aking, 1924-1936 (Oxford, 1988)
A. Gamble, H ayek (Cambridge, 1996)

519

A. Gouldner, The Com ing C risis o f W estern S ociology (Londra, 1971)


J . Habermas, The Theory o f Com m unicative A ction, //(Cambridge, 1987) [Trkesl: lletiim sel Eylem K uram , II, ev. Mustafa Tzel, Kabalc, stanbul, 2001]
C. Harman, The Crisis in Bourgeois Econom ics, In tern ation al S ocialism , 2/71
(1996)
D. Held, Introduction to C ritical T heory (Londra, 1980)
F.

Jameson, L ate M arxism (Londra, 1990)

M. Jay, The D ialectical Im agination (Londra, 1973) [Trkesi: D iyalektik m gelem ,


ev. nsal Oskay, Ara, stanbul, 1989]
M. Jay, A dom o (Londra, 1984)
Lord Kaldor, Memorandum of Evidence, Treasury an d C ivil S erv ice C om m ittee:
M em oranda on M onetary P olicy (Londra, 1980)
D. Lockwood, Some Remarks on T he S o cia l System , B ritish Jou rn al o f S ociology,
7 (1 9 5 6 )
D. Lockwood, Social Integration and System Integration, der. G. K. Zollschan ve
W . Hirsch, E xploration s in S o cia l C hange iinde (Londra, 1964)
A. MacIntyre, M arcuse (Londra, 1970)
P. Mattick, M arx an d K eyn es (Londra, 1969)
R. Pippin vd., M arcuse: C ritical T heory an d the P rom ise o f U topia (South Hadley,
1988)
S. P. Savage, The T heories o f T alcott P arson s (Londra, 1981)
R. Skidelsky, Jo h n M aynard K eyn es (3 cilt, Londra, 1 9 8 3 ,1 9 9 2 , 2000)
J . Tomlinson, Why Was There Never a Keynesian Revolution in Economic Poli
cy?, E conom y an d Society, 10 (1981)
J . Tomlison, P roblem s o f B ritish E con om ic P olicy 1870-1945 (Londra, 1981)
J . Tomlinson, H ayek an d the M arket (Londra, 1990)
R. Wiggershaus, T he Fran kfu rt S ch ool (Cambridge, Mass., 1994)
R. Wolin, W alter B en jam in : An A esthetic o f R edem ption (New York, 1982)
11.

Zihinsel knt?

P. Abrams, H istorical S ociology (West Compton House, 1982)


L.

Althusser, The Future L asts a L on g Time (Londra, 1993) [Trkesi: G elecek Uzun
Srer, ev. ismet Birkan, Can, stanbul, 1996]

P. Anderson, In the T racks o f H istorical M aterialism (Londra, 1983)


P. Anderson, A Z one o f E ngagem ent (Londra, 1992) [Trkesi: Tarihten S iyasete
E letiri Y azlan, ev. Simten Coar, iletiim, stanbul, 2003]
P. Anderson, A Culture in Contra-Flow, E nglish Q uestions iinde (Londra, 1992)
*A. Badiou, The Adventure of French Philosophy, New L eft R eview , 11/35 (2005)
R. Bernstein, der., H aberm as an d M odernity (Cambridge, 1985)
J. Bidet vd., Autour de Pierre Bourdieu, A ctuel M arx zel say, 20 (1996)
C. Calhoun vd., der. B ou rdieu : C ritical P erspectives (Cambridge, 1993)
* A. Callinicos, A lthusser s M arxism (Londra, 1976)

S20

A. Callinicos, Is T here A Future fo r M arxism ? (Londra, 1982)


A. Callinicos, Foucaults Third Theoretical Displacement, Theory, Culture & So
ciety, 3 (1 9 8 6 )
A. Callinicos, A gainst P ostm odernism (Cambridge, 1989) [Trkesi: P ostm odem izm e H ayr, ev. ebnem Pala, Ayra, stanbul, 2001 ]
*V. Descombes, M odem F ren ch P hilosophy (Cambridge, 1980)
P. Dews, L og ics o f D isintegration (Londra, 1987)
H. Dreyfus ve P. Rabinow, M ichel F ou cau lt (Brighton, 1982)
G.

Eliott, T he D etour o f T heory (Londra, 1987)

G. Eliott, der., A lthusser: A C ritical R ead er (Oxford, 1994)


D. Eribon, M ichel F ou cau lt (Cambridge, Mass., 1991)
G. Gutting, der., T he C am bridge C om panion to F ou cau lt (Cambridge, 2005)
C. Harman, The F ire L ast Time (Londra, 1988)
A. Honneth, The Fragmented World of Symbolic Forms, T heory Culture & So
ciety, 3/3 (1986)
D. C. Hoy, der., F ou cau lt: C ritical P erspectives (Oxford, 1986)
E. A. Kaplan ve M. Sprinker, der., The A lthusserian L eg acy (Londra, 1993)
A. Kuper, A nthropologists an dA n tropology (Londra, 1973)
*]. F. Lane, P ierre B ou rdieu : A C ritical Introduction (Londra, 2000)
D. Macey, The L iv es o f M ichel F ou cau lt (Londra, 1994)
J . G. Merquior, From P ragu e to P aris (Londra, 1986)
Y. Moulier Boutang, L ou is A lthusser: Une biographie, I (Paris, 1992)
M.

Roberts, A n alytical M arxism (Londra, 1996)

B. Smart, M ichel F ou cau lt (Londra, 2002)


J . B. Thompson ve D. Held, der., H aberm as: C ritical D ebates (Londra, 1982)
*J. W olfreys, In Perspective: Pierre Bourdieu, In tern ation al S ocialism , 2/87

( 2000)
12.

Modernlii ve Post-modernlii tartmak

A. Ahmad, In T heory (Londra, 1992) [Trkesi: T eoride Snf, Ulus, E debiyat, ev.
Ahmet Fethi, Alan, stanbul, 1995]
P. Anderson, The O rigins ofP ostm od em ity (Londra, 1998) [Trkesi: P ostm odem itenin K ken leri, ev. Elin Gen, iletiim, tstanbul, 2002]
B. Barry, Culture an d E quality (Cambridge, 2001)
A. Callinicos, A gainst Postm odernism (Cambridge, 1989) [Trkesi: P ostm odem izm e H ayr, ev. ebnem Pala, Ayra, stanbul, 2001]
A. Callinicos, The R even ge o f H istory (Cambridge, 1991)
A. Callinicos, Postmodernism: A Critical Diagnosis, der. J . Van Doren, The G re
a t Id ea s Today 1997 iinde (Chicago, 1997)
A. Callinicos, Social Theory Put to the Test of Practice: Pierre Bourdieu and Ant
hony Giddens, N ew L eft R eview , 1/236 (1999)
A. Callinicos, E qu ality (Cambridge, 2000)

521

N.

Fraser and A. Honneth, R edistribution o r R ecogn ition ? (Londra, 2003)

R. Guha ve G. C. Spivak, der. S elected Subaltern Studies (New York, 1988)


C.

Harman, Where is Capitalism Going?, In tern ation al S ocialism , 2/58 ve 2/60


(1993)

C. Harman, Frances Hot Autumn, Intern ation al S ocialism , 2/70 (1996)


T.

W . Pogge, der., G lob al Ju stice (Oxford, 2001)

S. Sarkar, The Decline of the Subaltern in Subaltern S tudies, W riting S o cia l H is


tory (Delhi, 1997)
I. Shapiro and L. Brillmayer, der., G lob al Ju stice: N om os X L I (New York, 1999)
R. Young, White M ythologies (Londra, 1990)
R. Young, W hite M ythologies (Londra, 1990) [Trkesi: B eyaz M itolojiler, ev. Can
Yldz, Balam, stanbul, 2000]
E.
13.

O. Wright, C lass Counts (Cambridge, 1997)


Konuyu Deitirmek: Kreselleme, Kapitalizm ve Emperyalizm

P. Anderson, Spectrum (Londra, 2005)


G. Balakrishnan, der., D ebatin g E m pire (Londra, 2003)
S. Bromley, Space Flows and Timeless Time: Manuel Castellss T he Inform ation
Age', R ad ical P hilosophy, 97 (1999)
S. Budgen, A New Spirit of Capitalism", N ew L eft R eview , 11/1 (2000)
A. Callinicos, A gainst the Third Way (Cambridge, 2001)
A. Callinicos, Review of J . Butler vd., Contingency, H egem ony, U niversality, and
S. Zizek, The Ticklish S u bject, H istorical M aterialism , 8 (2001)
A. Callinicos, An A nti-C apitalist M anifesto (Cambridge, 2003)
A. Callinicos, The R esou rces o f C ritiqu e (Cambridge, 2006)
A. Callinicos vd., Debate: Rosenberg on Globalization, In tern ation al P olitics, 42
(2005), 3 5 2 -9 9
N.

Castree and D. Gregory, der., D avid H arvey: A C ritical R ead er (Oxford, 2006)

G. Daly, C onversations with Z izek (Cambridge, 2003)


G. Dumenil and D. Levy, C apitalism R esurgent (Cambridge, Mass., 2004)
T. Eagleton, H oly Terror (Oxford, 2006)
B. Fine, Examining the Ideas of Globalization and Development Critically, New
P o litica l E conom y, 9 (2004)
A. Glyn, C apitalism U n leashed (Oxford, 2006)
J. Grahl, Globalized Finance, N ew L eft R eview , 11/8 (2001)
D. Held and A. McGrew, G lobalization /A n ti-globalization (Cambridge, 2002)
D.

Held vd., D ebatin g G lobalization (Cambridge, 2005)

H. James, The E nd o f G lobalization (Cambridge, Mass., 2001)


I. Parker, S lavoj iz e k : A C ritical Introduction (Londra, 2004)
R. Pollin, Contours o f D escen t (Londra, 2003)
J. Ravenhill, der., G lob al P olitical Econom y (Oxford, 2005)
J. Rosenberg, The E m pire o f C ivil S ociety (Londra, 1994)

522

M. Rupert, Id eolog ies o f G lobalization (Londra, 2000)


M. Rupert and H. Smith, der., H istorica l M aterialism an d G lobalization (Lond
ra, 2002)
A. Saad-Filho and D. Johnston, der., N eo -L ib eralism : A C ritical R ea d er (Lond
ra, 2005)
J . A. Scholte, G lobalization : A C ritical Introduction (Basingstoke, 2005)
T.

Smith, Globalization and Capitalist Property Relations: A Critique of David


Helds Cosmopolitan Theory, H istorical M aterialism , 11/2 (2003)

T.

Smith, G lobalization : A System atic M arxian A ccount (Leiden, 2006)

R. H. Wade, On the Causes of Increasing World Poverty and Inequality, or, Why
the Matthew Effect Prevails, N ew P olitical Econom y, 9 (2004)
R. H. Wade and F. Veneroso, The Asian Crisis: The High-Debt Model versus the
Wall Street-Treasury-IMF Complex, N ew L eft R eview , 1/228 (1998)
K. N. Waltz, Globalization and American Power, T he N ation al In terest, 59 (2000)
E.

Wright and E. Wright, der.. The Z izekR ead er (Oxford, 1999)

523

DZN

11 Eyll 2001 13, 501


1844 ktisadi ve F elsefi Ely azm alar
(Marx) 135
Acton, Joh n (Lord) 25, 32
adalet 63, 2 1 6 ,4 6 6 ,4 6 7 -4 6 9 ,4 8 7 ,4 9 7
A dalet Kuram (Rawls) 2 3 ,4 6 7
Adomo 2 9 ,3 7 2 ,3 7 3 ,3 7 5 -3 7 9 ,3 8 1 3 8 4 ,4 1 8 ,4 2 2 -4 2 4 ,4 5 4 ,4 6 0
Afrika Ulusal Kongresi 466
alar 48 4 ,4 8 8 -4 9 0
ahlak 3 8 -4 0 ,4 7 , 54, 61, 77, 80, 81,
1 7 4 ,1 8 6 ,1 8 7 , 196-198, 204, 210,
238, 249, 258, 260, 280, 344, 426
ahlak 3 8 ,1 1 7 ,1 2 0 , 197, 239
A hlakn Soyktu zerine (Nietzsche)
186
A hlaki D uygular Kuram (Smith) 45
aile 6 7 ,8 1 ,8 4 ,8 6 ,8 7 ,1 1 4 ,1 1 7 ,1 1 8 ,
1 2 5 ,1 2 6 ,1 3 0 ,1 3 1 ,2 4 6 , 292, 295,
3 6 4 ,3 7 9 ,4 3 1 ,4 4 6 -4 4 9
Ailenin, zel Mlkn ve D evletin
K keni (Engels) 179
akl 7 6 ,, 77, 79, 80, 86, 94, 96, 97,
1 1 1 ,1 2 9 ,1 4 8 , 223, 260, 276, 284,
294, 2 9 5 ,3 6 9 ,3 8 0 -3 8 2 ,4 2 4 ,4 2 5 ,
4 3 0 ,4 5 4

aklclama 2 4 6 ,2 4 8 , 253, 255, 2582 6 0 ,2 6 9 ,2 7 2 ,3 8 1 ,3 9 1 ,4 2 5


Akinah Thomas 32, 366
A krabaln Tem el Y aplan (LviStrauss) 401
A lkan lk zerine (Montaigne) 35
Alman Devrimi 267, 308
Alm an deolojisi (Marx ve Engels) 135,
1 3 8 ,1 5 3 ,4 0 6
Alman Komnist Partisi (KPD) 369,
370
Alm an T rafik D ram asnn K keni
(Benjamin) 375
Almanya 21, 76-78, 8 4 ,1 3 1 ,1 3 3 , 170,
1 7 7 ,1 8 2 ,1 9 4 , 229-231, 233-235,
237, 238, 267, 268, 270, 277, 287,
3 0 7 ,3 0 8 ,3 2 4 ,3 2 9 ,3 3 4 ,3 3 6 ,3 4 2 ,
3 5 6 ,3 7 0 ,3 7 2 , 3 7 3 ,4 5 0 ,4 5 2
Althusser, Louis 2 5 ,4 7 ,4 9 ,3 8 9 ,3 9 7 ,
4 0 3 ,4 0 4 -4 1 0 ,4 1 2 ,4 1 3 ,4 1 5 ,4 4 0 ,
4 5 9 ,4 6 0
Alun Byme a 368, 385
Amerika Birleik Devletleri 13, 49,
1 1 4 ,1 1 6 ,1 6 9 , 2 7 7 ,2 9 6 ,3 4 1 ,3 8 5 ,
3 8 6 ,4 6 8 ,4 6 9 ,4 7 4 ,4 8 0 ,5 0 0
A m erikad a D em okrasi (Tocqueville)
116

525

A m erikan B am szlk B ildirisi


(Jefferson) 62
Ancien Rgim e ve Devrim (Tocqueville)
116
anomi 1 9 7 ,1 9 9 , 205, 211, 2 1 2 ,2 1 4 ,
224, 225, 395
anti-hmanizm 339, 403
antik 31, 33-37, 48, 52, 56, 58, 59, 65,
66, 68, 73, 76, 7 8 ,8 0
anti-natralizm 183, 238, 311, 364
antropoloji 24, 126, 162, 177, 216,
221, 381, 399, 401, 402
arasal aklsallk 259, 272, 2 7 6 ,4 2 5 ,
427, 455
aristokrasi 31, 48, 49, 7 0 ,1 0 5 ,1 0 6 ,
115, 121, 124, 501
Aristoteles 31, 32
Arm aan (Mauss) 399
Arrighi, Giovanni 491, 4 9 8 ,4 9 9 , 503
arzu 19, 2 0 ,4 0 ,4 1 ,4 4 ,4 5 ,4 7 , 53, 57,
59, 6 7 ,9 1 ,9 7 ,1 1 0 ,1 1 8 ,1 2 4 ,1 3 7 ,
1 7 5 ,1 8 0 , 206, 212, 215, 234, 246,
249, 255, 258, 281, 288, 290-295,
322, 346, 380, 383, 427, 430, 436,
449, 468, 493, 512
Attlee, Clement 451
Augustine, St. 42, 254
Austin, J.L. 423
Avrupa 1 1 ,1 4 ,2 4 ,3 3 - 4 0 ,4 6 ,4 8 , 50,
52-54, 5 6 ,6 3 -6 5 ,6 8 , 73, 75, 76,
78, 93, 95, 100, 101, 104, 1 0 5 ,107,
109, 113, 116, 117, 124-1 2 6 ,1 2 9,
134, 162, 168, 172, 176, 181-184,
187, 1 8 9 ,1 9 2 , 195, 230-232, 238,
246, 256, 268, 275-277, 279, 295,
296-299, 307, 308, 311, 323, 336340, 342, 353, 356, 365, 371, 377,
383, 3 8 5 -3 8 8 ,3 9 0 ,3 9 1 ,3 9 3 , 397,
4 5 2 ,4 6 4 ,4 6 9 ,4 7 9 ,4 8 8 ,4 9 2 , 502
Avrupa Birlii 452, 479, 502
Avrupa U ygarl T arihi (Guizot) 105
Avusturya 109, 131, 182, 229, 230,
350, 371
Avusturya-Macaristan 231, 279
Aydnlanma 19-21, 31, 32, 35, 38, 39,
4 1 ,4 3 -4 5 ,4 9 , 5 0 ,5 2 -5 5 , 5 9 ,6 1 -6 5 ,
67, 68, 73-77, 79, 83, 85, 8 9 ,9 7 ,

526

9 9 ,1 0 5 , 107, 108, 120, 1 2 1,125,


133, 135, 136, 138, 153, 161, 177,
1 9 2 ,1 9 7 , 217, 220, 236, 272, 275,
276, 285, 294, 2 9 5 ,3 3 4 , 379-381,
3 8 4 ,4 0 4 ,4 1 8 ,4 2 1 ,4 4 2 ,4 4 3 ,4 4 9 ,
454, 463-466, 468, 477
Bachelard, Gaston 25, 455
Badiou, Alain 509
Bakhtin, Mikhail 398
Balibar, tienne 510
Balzac, H. de 102
Barry, Brian 467
Barth, Hans 186
Barthes, Roland 410, 504
bask (psikoanalitik) 292, 293, 333,
361, 383, 419
B atimn k (Spengler) 325
Baudelaire, Charles 100, 278
Baudrillard, Jean 421
Bauer, Bruno 1 3 1 ,1 3 2
Bumler, Alfred 192
Beck, Ulrich 446, 448-456, 474
Beckett, Samuel 382
Beck-Gemsheim, Elizabeth 450
Belinsky, Vissarion 130, 297
Benjamin, Walter 309, 373, 375-378
Bentham, Jeremy 46, 55, 63, 64, 70,
1 0 5 ,1 0 7 ,1 0 9 ,1 1 3 ,1 4 3 , 2 3 6 ,3 4 4
Bergson, Henri 276
Berlin 280
Berlin, Isaiah 124
Berman, Marshall 444, 445
Bernard, Claude 206
braknz yapsnlar 43, 8 3 ,1 6 8
bilind 288-292, 3 0 2 ,4 0 2 , 4 0 3 ,4 3 5
Biran, Maine de 103
bireycilik ve bireyselleme 1 1 8 ,174,
204, 2 4 6 ,3 5 2 , 3 5 3 ,4 3 7 ,4 4 7 ,4 4 9 451, 453
B ireysel ve K o lektif Tem siller
(Durkheim) 210
Birinci Dnya Sava 181, 182, 225,
231, 237, 267, 269, 277, 293, 307,
3 2 4 ,3 2 5 ,3 4 4 ,4 7 8
Birlemi Milleder 500
Bismarck 171, 195, 230, 231, 234, 235

biyoloji 2 4 ,9 9 ,1 1 2 ,1 2 7 ,1 2 8 ,1 6 3 ,
164, 170-173, 178, 182, 183, 190193, 202, 203, 205, 207, 208, 238,
239, 288, 2 9 2 -2 9 4 ,3 2 4 ,3 2 7 ,3 3 7 ,
3 5 3 ,3 5 5 ,3 6 5 ,3 8 4 , 3 9 6 ,4 0 3 ,4 4 2 ,
456, 457
biyolojik evrim 127, 1 7 8 ,1 8 2 , 202
Blackboum, Robin 280
Blair, Tony 474, 508
Blanqui, Auguste 152, 299, 300
Blumenberg, Hans 37
Bodin, Jean 33, 5 5 ,5 6
Boesche, Roger C. 119
Bolingbroke, Viscount 56
Bolevikler 267, 302, 304, 305, 3093 1 1 ,3 1 9 , 323
Boltanski, Luc 483, 4 8 4 ,4 8 6 , 487, 497
Bordiga, Amadeo 321
Bossuet 9 3 ,1 2 2
Boutroux, mile 222
Boyle, Robert 36
Blsche, Wilhelm 1 7 0 ,1 7 1
Braudel, Fernand 498
Brenner, Robert 393, 4 9 8 ,4 9 9
Breton, Andr 369
Breuer, Joseph 288
Brinton, Crane 365
Britanya 39, 55, 56, 63, 64, 7 0 ,1 0 0 ,
1 0 2 ,1 0 5 ,1 0 6 ,1 5 5 ,1 6 9 ,1 7 4 ,1 9 5 ,
229-231, 276, 2 7 7 ,3 0 4 ,3 2 5 ,3 4 1 ,
3 4 4 ,3 4 9 ,3 5 0 ,3 5 3 ,3 8 5 ,3 8 7 ,3 8 8 ,
3 9 2 ,4 5 9 , 468, 502
B ritanya Y netim indeki H indistan
T arihi (James Mili) 63, 6 4 ,1 0 6
Buck-Morss, Susan 375, 376
Bukharin, Nikolai 3 0 5 ,3 0 9
bujuvazi 1 0 4 ,1 4 5 ,1 5 0 , 151, 212,
232-234, 250, 256, 2 5 7 ,2 6 7 , 280,
2 9 8 ,3 0 0 , 3 0 2 ,3 0 3 ,3 1 6 , 3 2 9 ,3 4 3 ,
3 4 4 ,3 5 3 ,4 3 2 ,4 8 8
Burke, Edmund 1 0 7 ,1 2 6
Burrawoy, Michael 462
Bush, George W. 501-503, 512
Butler, Judith 396, 503-511
Buchner, Ludwig 171
brokrasi 6 4 ,8 3 ,8 4 ,1 2 0 ,1 5 7 ,1 9 5 ,
230, 2 4 8 ,2 5 2 ,2 5 6 ,2 5 7 , 2 5 9 ,2 6 4 ,

266, 2 6 7 ,2 6 9 , 272, 2 9 6 ,3 5 2 ,3 6 2 ,
3 6 6 ,4 4 9 ,4 5 5 ,4 8 4 , 511
Byk Bunalm 182
Byk Peter 296
Byron, George 108
Calhoun, Craig 431
Canguilhem, Georges 206, 207, 222,
407, 455
Castells, Manuel 484, 490
Cezayir 429
Chateaubriand, F. R. de 9 9 ,1 0 0
Chiapello, Eve 4 8 3 ,4 8 4 ,4 8 6 ,4 8 7 ,4 9 7
Cicero 33, 356
C inselliin T arihi (Foucault) 419, 420
C in sellik Kuram zerine D enem e
(Freud) 290
Clinton, William J . 474, 498
Cohen, G. A. 3 9 4 ,4 6 7
Collingwood, R. G. 25
Comte, Auguste 20, 21, 101, 110-113,
122, 196, 199, 201, 202, 207, 208,
2 1 6 ,2 2 3 ,3 9 1 ,3 9 4 ,4 4 4 ,4 8 7
Condorcet, Marquis de 5 1 -5 3 ,6 7 ,6 8 ,
111, 112, 133
Constant, Benjamin 58, 59, 68, 100,

102, 120
C oriolanus (Shakespeare) 173
Coser, Lewis 208
Cousin, Victor 103
Croce, Benedetto 3 1 1 ,3 1 9
Crosland, C. A. R. 342
ar II. Alexander 299
ekoslovakya 237, 328
eliki 17, 19, 73, 76, 84-87, 9 7 ,1 2 0 ,
1 2 9 ,1 3 3 ,1 3 7 ,1 4 3 ,1 4 4 ,1 4 8 ,1 5 0 ,
152, 1 6 1 ,1 6 5 , 169, 1 9 4 ,1 9 9 , 261,
273, 298, 3 0 2 ,3 0 5 ,3 1 5 ,3 2 0 ,3 6 2 ,
379, 380, 382, 384, 4 0 5 ,4 1 8 , 422,
424, 4 3 9 ,4 4 0 , 444, 4 4 9 ,4 5 5 , 464,
476, 492
in 48, 1 1 7 ,4 1 2 , 453, 480, 502, 503
k 19, 20, 37, 125, 1 5 2 ,1 8 2 , 183,
211, 232, 233, 240, 267, 326, 337,
340, 3 9 3 ,4 0 9 , 443, 4 4 9 ,4 7 0 , 477,
483, 5 0 9 ,5 1 1

527

Dangerfeld, George 276, 277, 527


Darwin, Charles 127, 161, 162, 1641 7 0 ,1 7 3 ,1 7 8 ,1 8 9 ,1 9 1 ,2 0 2 ,2 8 7
Davidson, Donald 398
Davis, Mike 379
Dawkins, Richard 24
Debray, Rgis 387
deger-ogulculuk 240, 260
deerin emek kuram 109
Deleuze, Gilles 2 9 5 ,4 1 2 ,4 4 2 ,4 8 7 ,
4 8 9 ,4 9 1
D eliliin T arihi (Foucault) 394
demokrasi 1 8 ,3 1 ,6 4 ,1 0 5 ,1 0 6 ,1 1 5 ,
1 1 8 -1 2 0 ,1 7 7 ,1 8 0 ,1 8 3 ,1 9 5 , 214216, 244, 263, 265, 269-272, 301,
3 0 2 ,3 0 9 ,3 2 3 ,3 3 2 -3 3 4 , 336, 341,
3 4 2 ,3 6 6 ,3 9 3 ,4 0 7 ,4 2 7 ,4 2 8 ,4 4 9 ,
468, 497, 503, 508
denge 4 0 ,4 2 , 71, 148, 176, 194, 208,
3 0 3 ,3 2 0 , 342, 3 4 4 ,3 4 5 ,3 4 7 , 350,
3 5 1 ,3 5 3 ,3 5 4 ,3 6 1 ,3 6 2 ,4 2 5 ,4 2 9 ,
4 5 1 ,4 7 1 ,4 8 7 ,4 9 1 ,5 0 4
Derrida, Jacques 337, 4 1 0 -4 1 2 ,4 4 2 ,
504
Descartes, Ren 3 6 ,4 5 , 60, 90, 91,
223, 287, 330, 338, 3 3 9 ,4 0 3 , 424
despotizm 4 6 -4 9 ,6 8 ,1 1 5 ,1 1 7 -1 1 9 ,
1 3 6 ,2 1 2 ,4 6 3
devlet sistemi 124, 2 6 8 ,2 9 6 ,3 6 7 ,4 7 8 ,
4 8 2 ,4 9 0
D evlet zerine B ir D enem e (James
Mili) 105
D evletler ve Toplum sal D evrim ler
(Skocpol) 392
devrimci parti 318, 321, 322
D ialectic o f Enlightenm ent
(Horkheimer ve Adomo) 379, 380,
3 8 2 ,3 8 4 ,4 2 2 ,4 2 4
D iktatrl k ve D em okrasinin Toplum sal
K ken leri (Moore) 391
dil 26, 54, 244, 253, 339, 359, 398401, 4 0 3 ,4 1 0 , 412, 422-425, 427,
4 2 8 ,4 4 2 ,5 0 9
Dilthey, Wilhelm 238, 241
din 4 8 ,5 7 ,6 7 ,1 2 2 ,1 3 2 ,1 3 3 ,1 3 6 ,
1 3 7 ,1 5 3 ,1 6 1 ,1 7 2 ,1 8 5 , 209, 217219, 221, 2 4 6 ,2 5 3 ,2 5 7 , 266, 276

528

Dint Yaam n Tem el B iim leri


(Durkheim) 216
D istinction (Bourdieu) 433-435
diyalektik 8 6 -8 8 ,9 0 ,9 2 -9 7 ,1 2 9 ,1 3 2 ,
1 5 1 ,1 7 0 ,3 2 1 ,3 7 3 ,3 7 6 ,3 7 8 ,3 8 2 ,
405, 4 2 7 ,4 9 5
D iyalektik A kln E letirisi (Sartre) 402
doa 24, 45, 53, 60, 67, 68, 9 0 ,9 1 ,
124, 135, 1 3 8 ,1 3 9 , 142, 162, 163,
170, 1 8 2 ,1 8 3 ,1 8 7 , 1 8 9 ,1 9 5 , 216,
217, 2 3 8 ,2 4 0 , 2 4 3 ,2 7 5 ,2 9 4 ,3 0 2 ,
317, 3 1 8 ,3 5 7 ,3 8 0 ,3 9 9 ,4 2 0 ,4 2 4 ,
454-456
doa durumu 4 5 ,1 3 9 ,3 5 7
doal ayklanma 161, 162,164-168,
1 7 0 ,1 7 8 ,1 8 9 ,2 8 7 ,3 5 3
doruluk 23, 27, 8 5 ,1 3 6 ,1 8 9 , 217,
223, 224, 281, 282, 314, 319, 336,
338, 3 3 9 ,3 7 7 ,4 0 8 ,4 1 4 ,4 1 7 , 418,
423, 432
Dou Asya 3 8 5 ,3 8 7 ,4 7 0 ,4 7 9 ,4 9 2 ,4 9 7
Dostoyevski 2 9 7 ,2 9 8
dngsel tarih teorisi 33
Dreyfus, Alfred 198, 279
Du Bois, W .E.B. 462
Durkheim, mile 17, 19-22, 24, 27,
28, 84, 97, 11 3 ,1 9 3 , 194,196-199,
201-225, 227, 236, 244, 246, 276,
279, 2 9 1 ,3 5 6 -3 5 8 ,3 6 5 ,3 9 5 ,3 9 6 ,
3 9 9 ,4 0 1 ,4 0 2 ,4 2 2 ,4 2 6 ,4 4 0 ,4 4 4 ,
4 5 9 ,4 8 7
Duygusal Eitim (Flaubert) 388
Dnya Bankas 480, 498
Dnya D inlerinin E konom ik Etii
(Weber) 253
Dnya Ticaret rgt 497
Dnyann A rl (Bourdieu vd.) 461
dnmsel modernleme 446-448,
4 5 0 ,4 5 4
Dworkin, Ronald 467
cole Normale Suprieure 194, 395,
4 0 4 ,4 2 9 ,4 5 9
Edinburgh Review 1 0 1 ,1 0 6
egemenlik 1 7 ,3 1 ,3 8 ,5 5 - 5 7 ,1 1 8 ,1 4 1 ,
1 5 5 ,1 5 6 ,1 6 8 ,1 8 0 ,1 8 6 ,1 8 8 ,1 9 0 ,
192, 233, 2 3 9 ,2 4 4 ,2 4 5 , 256-258,

2 6 3 ,2 6 5 , 2 6 6 ,2 6 8 ,2 6 9 , 271, 280,
283, 285, 296, 306, 320, 322, 334,
3 3 8 ,3 8 0 , 381, 390, 4 1 2 ,4 1 4 , 4164 1 8 ,4 2 7 ,4 3 1 ,4 3 9 ,4 4 0 ,4 4 9 ,4 5 4 ,
4 7 9 ,4 8 5 ,4 8 6 ,5 0 0 , 503
Ehrenreich, Barbara 462
E konom i Politiin tikeleri (J. S. Mili)
113
ekonomi politik 22, 67, 69, 70, 82,
110, 134, 1 3 5 ,1 4 1 , 142, 1 4 5,194,
229, 2 3 6 ,3 4 9 ,3 5 0 ,3 8 7 ,3 9 0 ,4 0 4 ,
4 5 4 ,4 6 8 ,4 9 8 ,4 9 9
Ekonom i P olitik ve V ergilendirm e
tikeleri zerine (Ricardo) 70
E konom i ve Toplum (Parsons) 363
ekonomik kriz 1 4 4 ,1 4 8 , 149, 205,
2 1 1 ,3 2 3 ,3 4 3 ,4 9 7 , 503
eletiri 22, 2 7 ,3 8 ,4 2 ,4 9 , 5 5 ,6 0 , 62,
65, 71, 7 7 ,7 8 ,8 0 ,8 3 ,8 5 ,8 9 ,9 1 ,
9 2 ,9 6 -9 8 ,1 0 0 ,1 0 1 ,1 0 3 ,1 0 6 -1 0 8 ,
113, 1 3 1 -1 3 3 ,1 4 7 , 153, 156-158,
1 6 2 ,1 7 4 ,1 7 9 ,1 8 3 ,1 8 4 ,1 9 4 ,1 9 8 ,
202, 209, 214, 217, 223, 232, 244,
267, 269, 273, 276, 293, 298, 303,
312, 319, 324, 325, 330, 332, 337,
342, 343, 350, 354, 356, 357, 359,
367, 368, 376, 377, 380, 382, 384,
3 9 0 ,3 9 6 ,4 0 7 ,4 1 4 ,4 1 5 -4 1 7 ,4 2 1 ,
4 2 2 ,4 2 4 ,4 2 8 ,4 3 4 ,4 3 8 ,4 4 2 ,4 4 3 ,
454, 465, 466, 4 7 2 ,4 7 8 , 487, 489,
491, 4 9 7 ,4 9 9 , 508, 509, 511
Elias, Norbert 3 9 1 ,4 0 6
Eliot, T. S. 129, 1 3 0 ,1 3 2
Elster, Jo n 436
emek 40, 70-72, 109, 135, 138-148,
1 5 4 ,1 5 6 -1 5 8 , 205, 231, 232, 245,
2 4 8 ,2 8 1 ,3 0 0 ,3 0 2 ,3 1 3 ,3 1 4 ,3 1 7 ,
3 1 8 ,3 2 1 ,3 2 4 ,3 7 7 , 3 8 1 ,3 8 5 ,3 8 7 ,
4 2 4 ,4 2 7 ,4 4 6 ,4 4 7 ,4 4 8
Em peryalizm ve Dnya Ekonom isi
(Bukharin) 309
E m pire (Hardt ve Negri) 486, 487,
491, 500
Engels, Friedrich 1 3 0 ,1 3 1 ,1 5 0 ,1 7 0 ,
1 7 8 ,1 7 9 ,3 1 1 ,3 9 6 ,4 0 5
entelektel 1 1 ,1 7 -1 9 , 21, 24-26, 29,
32-34, 36-38, 61-64, 75, 7 6 ,9 4 ,9 9 ,

1 0 2 ,1 0 3 ,1 0 5 ,1 0 8 ,1 1 0 ,1 1 3 ,1 1 5 ,
116, 122, 125, 126, 131, 132, 135,
153, 162, 192, 195, 196, 216, 219,
232, 238, 239, 242, 255, 2 5 9 ,2 7 3 ,
2 7 5 ,2 7 6 , 2 7 9 ,2 8 1 , 285, 2 9 5 ,2 9 6 ,
298, 306, 308-310, 312, 321-325,
329, 340, 343, 344, 348, 3 5 3 ,3 5 6 ,
357, 367, 368, 370-373, 378, 379,
388, 390, 403, 406, 4 0 9 ,4 1 0 , 412,
413, 417, 4 2 2 ,4 4 0 , 4 4 1 ,4 4 3 ,4 5 0 ,
4 5 9 -4 6 3 ,4 7 3 ,4 7 7 ,4 8 3 ,4 9 7 ,4 9 8 ,
4 9 9 ,5 1 1 ,5 1 2
Eros ve U ygarlk (Marcuse) 383
estetik 100, 1 8 5 ,1 9 0 , 247, 278, 280,
2 8 1 ,3 1 1 , 344, 420, 4 2 7 ,4 3 3 ,4 3 4 ,
497
eitlik 101, 1 1 5 ,1 1 6 ,1 1 8 -1 2 0 ,1 2 5 ,
1 4 3 ,1 6 7 ,1 8 3 , 2 1 3 ,3 8 6 ,4 4 9 ,4 6 7 ,
4 6 8 ,5 1 0
eitsizlik 24, 57, 58, 65, 68, 1 1 4,115,
1 2 5 ,1 6 6 ,1 7 2 ,2 1 3 ,3 6 6 ,3 6 8 ,3 9 7 ,
4 4 7 ,4 4 8 ,4 5 0 -4 5 2 ,4 6 7 ,4 6 7 ,4 8 5 ,
4 9 1 ,4 9 2
Evans-Pritchard, E.E. 225
Evrensel T arih zerine Sylev
(Bossuet) 122
Farias, Victor 329
Fars M ektuplar (Montesquieu) 48
faizm 3 2 4 ,3 3 6 ,3 4 0 ,3 7 1 ,3 7 7 ,3 8 0 ,
391
felsefe 1 1 ,1 8 ,2 1 ,2 3 , 2 6 ,3 1 ,3 2 ,3 9 ,
40, 42, 53, 54, 61, 74, 75, 78-80,
85, 8 8 ,8 9 , 91-96, 99, 10 9 ,1 1 1 ,
1 1 2 ,1 2 2 , 1 2 4 ,1 2 7 ,1 2 8 , 13 0 ,1 3 1 ,
1 3 3 ,1 3 4 ,1 3 5 ,1 4 1 ,1 5 1 ,1 6 3 ,1 8 5 ,
1 8 7 ,1 9 2 ,1 9 6 ,2 0 2 , 2 1 0 ,2 2 2 , 223,
228, 2 4 4 ,2 6 0 , 276, 2 7 8 ,2 8 0 ,3 0 0 ,
3 1 1 ,3 1 3 -3 1 5 ,3 1 9 ,3 2 5 ,3 2 8 -3 3 0 ,
334, 337-339, 353, 356, 357, 369,
372, 373, 375, 377, 382, 383, 389,
390, 395, 398, 399, 402, 404, 407,
408, 410, 4 1 2 ,4 1 3 , 4 1 7 ,4 2 1 -4 2 5 ,
428, 429, 4 3 5 ,4 4 2 ,4 5 5 , 4 5 9 ,4 6 4 ,
4 6 5 ,4 6 7 ,4 6 9 ,4 7 1 ,4 7 7
F elsefenin S efaleti (Marx) 141
F elsefi M ektuplar (Voltaire) 39

529

Ferguson, Adam 5 4 ,6 5 ,6 6 , 68
Ferguson, Niall 502
Ferry, Luc 336
Fest, Joachim 276, 324
F etih ve G asp Tini (Constant) 68
F eu erbach zerine T ezler (Marx) 406
Feuerbach, Ludwig 132-136, 1 5 1 ,1 8 7
F inans K apital (Hilferding) 309
F iyatlar ve retim (Hayek) 354
Flaubert, Gustave 100, 101, 3 8 8 ,4 3 4
Flynn, Thomas R. 420
Fontenelle, Bernard de 36
Foucault, Michel 2 9 ,9 8 ,1 8 6 ,1 9 2 ,
394-398, 4 1 0 ,4 1 2 -4 2 1 , 424, 440,
442, 455, 459, 504-506
Fourier, Charles 1 0 1 ,1 0 2 , 1 0 8 ,152,
298
Frankfurt Okulu 273, 295, 367-369,
371-373, 3 7 7 -3 7 9 ,3 8 3 , 3 8 4 ,3 8 9 ,
3 9 2 ,4 1 8 ,4 2 1 ,4 2 2 ,4 2 4 ,4 2 5 ,4 2 8 ,
4 4 2 ,4 5 0 ,4 6 0 ,4 6 8
Fransa 3 2 ,3 4 ,4 1 ,4 4 ,4 8 - 5 0 , 58, 62,
7 4 ,9 9 -1 0 4 ,1 0 7 ,1 2 3 ,1 2 4 ,1 9 8 , 231,
279, 3 0 4 ,3 2 5 , 3 2 9 ,3 4 1 ,3 7 2 , 373,
386, 387, 3 9 0 ,3 9 9 ,4 0 3 ,4 0 9 ,4 2 9
F ransa zerine D nceler (Maistre)
123
F ran sad aki Devrim zerine D nceler
(Burke) 107
Fransz Devrimi 37, 3 8 ,4 2 , 52, 53, 58,
67, 74, 76, 78, 83, 94, 9 7 ,1 0 0 ,1 0 1 ,
107, 114, 120-123, 129, 131, 155,
183, 234, 297, 3 0 1 ,4 0 3 ,4 1 6
Fransz Komnist Partisi (PCF) 406
Fraser, Nancy 397
Freeman, E. A. 169
Freiburg Konumas 232
Freud, Sigmund 279, 2 8 7 -2 9 5 ,3 6 9 ,
3 8 3 ,4 0 3 ,4 0 4 , 504, 505
Friedman, Milton 350
Friedmann, Georges 198
Frisby, David, 286
Fukuyama, Francis 469, 4 7 1 ,4 7 2
Gadamer, Hans-Georg 2 3 8 ,3 9 8
Galileo Galilei 36, 43, 45
Galton, Francis 1 7 1 ,1 7 2

530

G elen eksel ve E letirel Kuram


(Horkheimer) 374
Gellner, Em st 353, 392
Gen H egel (Lukcs) 317
Gen Hegelciler 9 6 -9 8 ,1 3 1 ,1 3 3 ,1 3 5 ,
136, 405
Genel Dilbilim D ersleri (Saussure)
4 0 0 ,4 1 0
genel irade 57, 59, 77, 80, 85, 157,
215
George, Stefan 281
G dklanan zne (Z itek) 507
Gibbon, Edward 65
Giddens, Anthony 198, 3 9 2 ,4 4 5 ,4 4 6 ,
448, 453, 456, 457, 474, 476, 477
Gindin, Sam 502
Gladstone, W . E. 270
Gobineau, J . A. de 1 1 4 ,1 1 5 , 1 2 1 ,1 2 5 128, 325
Godwin, William 67
Gogol, N. V. 267
Goldblatt, David 473
G otha Program nn E letirisi (Marx)
157
Gould, Steven Jay 24
Gouldner, lvin 356, 365, 367, 463
Gowan, Peter 480
Gramsci, Antonio 3 0 7 ,3 1 0 , 3 1 1 ,3 1 9 3 2 3 ,4 0 4
Gray, Joh n 1 1 3 ,1 1 4 , 2 6 2 ,4 5 2
Greenspan, Alan 470
Grice, H.P. 423
Grossman, Henryk 146, 369
Grimberg, Carl 368, 369
Guattari, Flix 295, 487, 491
Guizot, F.-P.-G. 74, 103-106, 115
G stenci (Nietzsche) 2 3 9 ,4 4 2
g istenci 9 6 ,9 7 ,1 8 2 ,1 8 3 ,1 8 8 ,1 9 0 192, 239, 2 9 3 ,3 3 8 , 3 3 9 ,3 9 6 ,4 1 4 ,
417, 418, 421
Gney Afrika 387, 388, 465, 466
Gney Kore 387, 479
Habermas, Jrgen 13, 21, 25, 29, 35,
74, 9 4 ,9 6 -9 8 ,1 1 4 ,1 9 8 , 225, 260,
3 6 5 ,3 7 2 ,3 7 6 ,3 8 1 ,3 8 3 ,3 8 4 ,4 2 1 4 2 9 ,4 4 2 ,4 4 3 ,4 5 6 , 4 6 7 ,5 1 1

habitus 436-438, 462


Hacking, lan 196
Haeckel, Ernst 1 7 0 ,1 7 1
H ak F elsefesi (Hegel) 78
Hamann, Richard 279
H apishane D efterleri (Gramsci) 310,
322, 323
H apishanenin Douu (Foucault) 414,
416, 417
Hardt, Michael 4 8 5 -4 8 7 ,4 9 1 ,4 9 7 ,
500, 501
Harvey, David 448, 498, 499, 502
Hayek, F. A. Von 22, 23, 341, 350355, 496
H az lkesin in tesinde (Freud) 293
H azzn K u llan l (Foucault) 420
Hegel 19, 21, 2 9 ,6 9 , 7 3 -9 8 ,1 0 5 ,1 0 9 ,
114, 1 2 0 ,1 2 1 ,1 2 9 -1 3 7 ,1 5 1 ,1 5 7 ,
158, 1 7 8 ,1 8 5 -1 8 7 , 215, 227, 244,
272, 2 8 7 ,2 9 7 ,3 0 0 ,3 0 7 ,3 1 1 , 314,
316-318, 324, 3 2 6 ,3 3 9 ,3 6 8 , 376,
3 7 7 ,3 8 3 , 389, 3 9 7 ,4 0 4 ,4 0 5 ,4 2 8 ,
4 4 1 ,4 5 8 , 463, 469, 477, 495, 504,
5 0 7 ,5 0 9
H egel'in H ak F elsefesi E letirisin e K atk
(Marx) 133
hegemonya 268, 322, 323
H egem onya ve Sosyalist Strateji (Laclau
ve Moufle) 503, 504
Heidegger, Martin 2 0 ,2 9 ,9 8 ,1 8 8 ,1 9 0 192, 324, 3 27-340,372, 3 8 3 ,3 9 8 ,
4 0 7 ,4 0 8 ,4 2 5 ,4 3 7 ,4 4 0 ,4 4 2 ,4 5 8
Heilbron, Johan 32, 99, 111
Held, David 11, 473, 476-478, 500
Helvtius, C. A. 40, 54, 63
Hempel, Cari 243
Hennis, Wilhelm 21, 239, 261, 262
Heri, Jeffrey 326, 327
Herzen, A. I. 130, 298
H ristiyanln T em elleri (Kautsky) 309
Hristiyanlk 76, 124, 127, 132-134,
136, 187, 249, 253, 355, 366, 420,
510
Hilferding, Rudolf 277, 309
Hindenburg, Paul von 271
Hindistan 38, 48, 63, 6 4 ,6 7 ,1 0 6 ,1 0 7 ,
1 1 0 ,1 2 7 ,3 4 2 ,4 6 4 ,5 0 3

Hinduizm 253, 254


Hirst, Paul Q. 4 7 6 ,4 7 8 ,4 7 9 ,4 8 2
Hitler, Adolf 24, 271, 2 7 6 ,3 2 4 , 328,
3 2 9 ,3 7 7
Hobbes, Thomas 4 4 ,4 5 ,5 5 , 5 6 ,1 0 5 ,
201, 352, 357, 372
Hobsbawm, E. J. 37, 97, 182, 341,
342, 385, 387, 445
Hofstadter, Richard 169
Holbach, Baron d 136
Honneth, Axel 430
Horkheimer, Max 29, 369-374, 378,
379, 381-384, 418, 422-424, 454,
460
Hlderlin, Friedrich 7 6 ,3 3 0
Hume, David 3 9 ,4 0 , 5 8 ,6 0 -6 2 ,1 2 5 ,
3 4 6 ,3 4 9
Husserl, Edmund 328, 330, 372, 425
Hutton, W ill 346
IMF 480,498,
Irak 501, 503
rk ve rklk 24, 62, 7 9 ,1 2 1 , 125128, 1 6 9 ,1 7 2 , 183, 192, 253, 308,
324, 325, 337, 3 9 7 ,4 6 6 , 509
lbni Haldun 32, 33, 37, 179
ideal tip 243, 2 4 4 ,3 1 8
ideoloji 1 7 ,1 8 , 2 3 ,4 8 ,1 0 0 ,1 0 9 ,1 1 5 ,
1 2 6 - 1 2 8 ,1 3 7 ,1 5 3 ,1 6 9 ,1 8 3 ,1 9 2 ,
194, 250, 251, 253, 255, 256, 308,
316, 320, 322-324, 327, 340, 371,
374, 388, 3 9 2 ,4 0 4 , 406-409, 412,
4 1 3 ,4 1 5 , 444, 455, 463, 465, 469,
488, 505, 507, 510
deoloji ve topya (Mannheim) 316
kinci Dnya Sava 228, 307, 328,
3 2 9 ,3 4 1 , 3 4 8 ,3 5 9 ,3 7 0 ,3 7 1 ,3 7 7 ,
3 9 7 ,4 5 9
ikinci Enternasyonal 177, 300, 3083 1 1 ,4 0 5
iklim deiiklii metinde bulamadm!
ktidar Sekinleri (Mills) 368
Iletiimsel Eylem Kuram (Habermas)
423
ilkel Snflandrma (Durkheim ve
Mauss) 2 2 1 ,3 9 9

531

lkel Zihin (Lvi-Strauss) 402


tnsan Bilimlerinin Syleminde Yap,
Gsterge ve Oyun (Derrida) 410

Jefferson, Thomas 6 2 ,1 2 5
Jeffrey, Francis 1 0 1 ,3 2 6
Jeolojin in lkeleri (Lyell) 162

insan doas 3 1 ,3 5 ,4 3 - 4 5 ,4 8 , 53, 55,


75, 1 0 7 ,1 0 9 ,1 1 0 ,1 3 4 ,1 5 8 , 294,
352, 353
nsan Irklarnn Eitsizlii zerine
Deneme (Gobineau) 125
nsan varoluu 332, 334
nsan Zihninin lerlemesinin
Tarihsel Grnmnn Tasla

Jolas, Eugene 398


Jones, Sir William 126
Jnger, Ernst 324, 326, 334-336, 338

(Condorcet) 51
ntihar (Durkheim) 211
sko Aydnlanmas 32, 38, 41, 49, 50,
52, 54, 55, 64, 65, 67, 73, 7 5 ,1 0 5 ,
107, 1 2 0 ,1 3 8
Iskoya 38, 39, 51, 52, 55, 62
slamclk 512
spanya 3 2 ,3 7 1 , 3 7 3 ,3 8 6
stihdam Faiz ve Parann Genel
Kuram (Keynes) 342
Blm (Durkheim) 197
i blm 42, 6 6 ,1 2 1 , 1 3 8 ,1 7 4 , 313,
4 7 1 ,4 9 7
ii snf 67, 70, 7 1 ,1 0 1 , 131, 144,
1 4 5 ,1 5 2 ,1 5 3 ,1 5 5 ,1 5 6 ,1 8 0 ,1 9 5 ,
231, 2 3 4 ,3 0 0 , 3 0 3 ,3 0 4 ,3 0 9 ,3 1 4 ,
316, 3 1 8 ,3 2 0 -3 2 2 ,3 3 0 ,3 6 9 , 370,
3 7 3 -3 7 5 ,3 7 8 ,3 7 9 ,3 8 3 ,3 8 7 -3 8 9 ,
3 9 6 ,4 0 7 ,4 0 9 ,4 3 3 ,4 3 6 ,4 3 9 ,4 5 0 ,
4 5 2 ,4 5 7
ilevsel aklama 219
ilevselcilik 211, 225, 358, 3 5 9 ,4 1 2 ,
426
talya 322, 386
talya Komnist Partisi (PCdl) 3 10,321
Jacob, Franois 1 6 3 ,1 6 5 ,1 7 1 ,4 5 9
Jacoby, Russell 459
Jakobenler 46, 52, 53, 58, 66, 77, 78,
80, 83, 102, 116, 124, 234, 299
James, Henry 278, 279
James, William 223, 278
Jameson, Fredric 4 0 0 ,4 4 5 ,4 4 8
Japonya 3 4 2 ,4 7 9
Jaurs, Jean 213
Jay, Martin 3 6 9 ,3 7 4 ,3 8 1

532

Kaldor, Nicholas 350


Kalvenizm 249, 254
Kamboya 412
Kandid (Voltaire) 5 3 ,1 3 0
Kant, Immanuel 4 1 ,4 2 ,6 0 ,6 1 , 79, 80,
8 5 ,8 8 ,9 1 ,9 2 ,1 3 4 ,1 8 5 , 222, 238,
280, 287, 421
K apital (Marx) 2 2 ,1 3 1 , 138, 1 4 1,142,
146, 153, 285, 297, 299, 309, 310,
3 5 5 ,4 0 8 , 507, 508
Kapitali O kum ak (Althusser vd.) 405
kapitalizm kart romantik dnce
201
K apitalizm ve izofreni (Deleuze ve
Guattari) 487
kar orannn dmesi 70
karizmatik egemenlik 244, 258
K ari M anim T arih Kuram (Cohen)
394
Kautsky, Kari 1 5 2 ,1 7 3 , 177-183, 300,
309, 3 1 5 ,3 1 6 ,3 6 8 , 370, 501
Kellicott, William E. 172
Kelly, Alfred 171
Keynes, J. M. 22, 23, 29, 83, 341-355,
372, 3 8 7 ,4 5 4 ,4 5 9 , 496
Kirchheimer, Otto 392
klasik cumhuriyeti 56, 66, 1 0 2 ,1 1 9 ,
157, 262, 268
Knies, Karl 228-230
Knox, Robert 126
Kolakowski, Leszek 318
kolonicilik ve emperyalizm 1 3 ,1 8 1 ,
261, 305, 3 0 9 ,4 7 3 , 4 8 5 ,4 9 2 , 496,
500-503
Kom nist M anifesto (Marx ve Engels)
1 0 4 ,1 4 6 ,1 7 8 , 212
Kopemik, Nicolas 2 8 7 ,4 0 4
Koselleck, Reinhart 38
klelik 50, 51, 5 7 ,6 2 -6 4 ,1 3 8 ,1 8 4 ,
297

Kripke, Saul 398


Kuzey Atlantik Pakt rgt (NATO)
5 0 0 ,5 0 1
Kreselleme 1 3 ,1 4 ,4 3 9 ,4 4 1 ,4 6 1 ,
468, 473-486, 489-494, 496-503,
5 0 9 ,5 1 1
Labriola, Antonio 209
Lacan, Jacques 403, 410, 415, 504,
507, 509
Laclau, Ernesto 503, 504
Lakatos, Imre 2 5 ,4 5 5
Lamarck, Chevalier de 163, 166, 167,
178
Latin Amerika 296, 390
Leibniz, G. W. 53, 437
Lenin 300, 302, 303, 305, 309, 311,
316, 321, 370, 500, 502, 509
Leviathan (Hobbes) 44
Lvi-Strauss, Claude 2 2 1 ,3 9 7 ,3 9 9 ,
4 0 1 -4 0 3 ,4 1 0 ,4 1 5 ,4 2 9 ,4 3 5 ,4 4 0 ,
459
L iberal ngilterenin T uhaf lm
(Dangerfield) 277
liberalizm 23, 5 8 ,9 7 , 102, 1 1 3 ,1 1 4 ,
119, 173, 198, 231, 261, 262, 391,
469
Liebknecht, Karl 267
List, Friedrich 236
Lizbon depremi 53
Locke, Joh n 3 9 ,6 0
Lockwood, David 211, 216, 225, 358
Louis (XVI.) 36, 114
Louis Phillippe 99
Lwy, Michael 108, 251
Ludendorff, Erich 271
Lueger, Karl 276, 279
Lukcs, Georg 2 9 ,1 0 8 ,1 5 2 ,2 7 3 ,2 7 9 ,
3 0 7 ,3 1 1 -3 1 3 ,3 1 6 -3 1 9 ,3 3 0 ,3 3 3 ,
340, 370, 373-377, 381, 3 8 3 ,4 0 4 ,
4 5 0 ,4 5 8 , 509
Lukes, Steven 197, 202, 203, 216, 218
Luxemburg, Rosa 152, 180, 267, 309,
370
Lyell, Sir Charles 1 6 2 ,1 6 5
Lyotard, J.-F . 1 8 ,1 9 , 2 7 2 ,3 8 8 ,4 7 7
Lysenko, T. D. 406

Macaulay, T. B. 106
Machiavelli, Niccol 34, 5 6 ,1 1 9 , 262
Maine, Sir Henry 1 0 3 ,1 2 6 ,1 2 7 ,1 6 3 ,
1 9 4 ,2 0 0 , 201
Maistre, Joseph de 20, 2 9 ,1 0 0 , 101,
1 2 1 -1 2 4 ,1 2 8 ,1 8 4
Malesherbes, C. G. de Lamoignon de
114
Mai thus, T. R. 67, 68, 71, 146, 154,
166, 237, 345
Mann, Michael 3 7 ,2 5 6 ,3 9 2 ,4 4 5 ,4 5 7 ,
4 7 1 ,4 7 9 ,4 8 7 -4 9 0 ,4 9 2
Mannheim, Karl 316
Mantk Sistem i (J. S. Mill) 238
Mao Zedong 390, 407
Marcuse, Herbert 2 7 2 ,3 2 8 , 3 2 9 ,3 7 2 ,
3 8 3 ,3 8 4 ,3 9 1
marjinalist ekonomi 245, 246, 276,
281, 350
Marksizm 1 1 ,1 8 1 , 183, 198, 300, 307309, 311, 315, 316, 3 1 7 ,3 2 4 , 330,
3 4 0 ,3 4 3 ,3 5 6 ,3 6 8 ,3 7 0 ,3 7 1 ,3 7 3 ,
3 7 4 ,3 8 9 -3 9 1 ,3 9 3 ,3 9 4 ,4 0 4 ,4 0 5 ,
409, 4 1 2 ,4 1 3 ,4 1 7 , 424, 4 4 3 ,4 6 0 ,
463, 4 7 2 ,4 7 4 , 499, 503, 504, 507509, 511
Marshall, Alfred 357
Marx iin (Althusser) 405
Marx, Karl 1 7 ,1 9 , 2 0 ,2 2 , 2 3 ,2 6 -2 8 ,
3 2 ,8 9 ,9 5 ,9 7 ,1 0 4 ,1 1 0 ,1 2 1 ,1 2 9 1 3 9 ,1 4 1 -1 5 8 ,1 6 1 ,1 6 5 ,1 6 8 ,1 7 0 ,
177-179, 1 8 5 ,1 8 7 ,1 9 4 , 198, 201,
208, 212, 214, 227, 228, 232, 245,
248, 251, 261, 263, 272, 281, 282,
285, 286, 2 9 7 ,2 9 9 , 300, 304, 309311, 313, 3 1 7 ,3 1 8 , 345, 346, 3553 5 7 ,3 6 2 ,3 6 9 ,3 7 0 ,3 7 4 ,3 7 8 ,3 8 1 3 8 3 ,3 8 9 ,3 9 0 ,4 0 4 -4 0 8 ,4 1 7 ,4 1 9 ,
4 2 2 ,4 2 7 ,4 3 1 ,4 3 9 ,4 4 4 ,4 5 0 ,4 5 1 ,
4 5 4 ,4 5 6 -4 5 8 , 463, 4 6 7 ,4 6 8 , 4704 7 2 ,4 7 7 , 482, 4 8 7 ,4 9 5 , 496, 509
M arxm H ayaletleri (Derrida) 472
Mauss, Marcel 2 1 9 ,2 2 1 ,3 9 9 , 399
Mayer, Amo J . 307
McCulloch, J . R. 71
McDonaldslama 493
McGrew, Tony 4 7 3 ,4 7 6 -4 7 8 , 500

533

McKinley, William 512


Meek, R.L. 5 0 ,5 2
Mein K am pf (Hitler) 127
Meksika 1 6 9 ,4 8 6 ,4 9 5 , 510
Mendel, Gregor 1 7 1 ,4 0 6
Menger, Carl 204, 230, 245
Mene vikler 3 0 2 ,3 0 3
Merquior, J . Q. 401
Merton, Robert K. 367
M eslek olarak Bilim (Weber) 240, 260
M eslek olarak P olitika (Weber) 266
meta fetiizmi 1 4 4 ,1 5 3 , 313, 373,
377, 450
metodolojik bireycilik 204, 205, 246,
353, 359
M etropol ve Tinsel H ayat (Simmel) 280
Michels, Robert 24, 265, 370
Mill, J. S.229
Mill, James 6 3 ,6 4 , 7 0 ,1 0 5
Millar, Joh n 49-51, 5 3 ,6 5 ,1 3 8
milleder ve milliyetilik 183, 3 2 4 ,4 6 3
Mills, C. Wright 362
Mises, Ludwig von 352
modemizm 278, 279, 284, 296, 327,
375, 3 9 8 ,4 4 5 , 4 4 8 ,4 6 4
M odernliin F elsefi Sylem i
(Habermas) 443
M odernliin Sonulan (Giddens) 474
modernlik 1 3 ,1 9 -2 2 , 28, 2 9 ,3 1 , 343 8 ,6 4 , 7 3 -7 6 ,8 4 ,8 9 ,9 3 -9 8 ,1 0 9 ,
1 1 3 ,1 1 4 ,1 2 0 ,1 2 1 ,1 2 7 ,1 5 8 ,1 8 3 ,
184, 192, 198, 199, 201, 212, 213,
224, 227, 230, 262, 272, 286, 287,
306, 308, 312, 324-327, 330, 337,
3 3 8 ,3 4 0 ,3 6 7 ,3 8 8 ,3 9 1 ,3 9 7 ,4 1 6 ,
4 1 7 ,4 2 1 ,4 2 5 -4 2 8 ,4 4 1 -4 5 1 ,4 5 3 ,
4 5 4 ,4 5 7 , 458, 4 6 6 ,4 7 0 ,4 7 1 ,4 7 3 4 7 5 ,4 7 7 ,4 9 8 ,5 0 3 ,5 1 0 ,5 1 1
Moleschott, Jakob 171
Mommsen, Wolfgang 198, 237, 261,
264, 267, 271, 272
monari 3 1 ,3 8 ,4 4 ,4 6 , 48, 49, 74, 79,
83, 9 9 ,1 0 2 -1 0 5 ,1 1 5 , 1 1 6 ,1 2 4 ,
131, 1 7 6 ,1 9 8 , 230, 231, 256, 267,
268, 2 7 0 ,2 7 2 ,2 9 6 ,4 1 6 , 501
Monbiot, George 498
Montaigne, Michel de 3 4 ,3 5 ,3 8

534

Montesquieu 45-49, 54, 56, 115, 117,


1 1 9 ,1 2 0
Moore, Barrington 167, 391, 392, 393
Mosca, Gaetano 24
Mouffe, Chantal 503
Mouzelis, Nicos 28
M ukaddim e (lbni Haldun) 32
Mussolini, Benito 181, 310, 323
mutlak idealizm 88-90, 94, 95, 97,
130-132
mutlakiyet 44, 48, 56, 83, 122, 133,
234, 270, 303, 393
Napolyon (1.) 58, 68, 70, 74, 78, 99,
107
Napolyon (III.) 155
Nasyonal Sosyalizm (bkz. faizm) 192,
201, 324, 327, 328, 335, 336, 340
natralizm 1 8 3 ,3 3 0 ,4 5 7
Negri, Antonio 4 8 6 ,4 8 7 ,4 9 1 ,4 9 7 ,
5 0 0 ,5 0 1
Nehemas, Alexander 185
neo-Kantlk 238, 239
neo-liberalizm 388, 452, 460, 461,
4 7 4 ,4 8 3 , 4 9 8 ,4 9 9 , 511
New Statesman 459
Newton, Isaac 36, 39, 4 0 ,4 3 , 61
Nietzsche, Friedrich 20, 21, 2 9 ,9 6 -9 8 ,
1 8 2 -1 9 2 ,1 9 8 ,2 2 8 ,2 3 2 , 235, 239,
240, 242, 2 5 3 ,2 5 4 ,2 6 1 , 272, 275,
280-282, 287, 293, 295, 324, 337340, 396, 4 1 0 ,4 1 2 -4 1 4 , 417, 4194 2 1 ,4 2 4 , 4 4 2 ,4 5 9 ,4 6 3 , 470
N ietzsche, Soykt, T arih (Foucault)
414
Nolte, Ernst 324
normal olan ve patalojik 205
nouveaux philosophe 390
Nussbaum, Martha 507
Nfus lkesi zerin B ir D enem e
(Malthus) 67
nfus kuram 71
Ohmae, Ken 476
Olgu ve N orm A rasnda (Habermas)
428
olguculuk 1 1 1 ,1 1 3

O lumsuz D iyalektik (Adomo) 376


Ott, Hugo 328, 329
rgtl kapitalizm 2 7 7 ,3 0 5 ,3 0 9 ,
3 4 9 ,4 4 9
zgrlk 1 9 ,4 7 , 51, 55-59, 62, 63, 74,
77, 80-83, 93, 97, 1 0 1 ,1 0 2 ,1 0 4 ,
1 1 5 -1 2 0 ,1 3 6 ,1 4 2 , 1 4 3 ,1 5 7 , 183,
1 8 5 ,1 9 0 ,1 9 6 ,1 9 9 , 215, 262, 263,
271, 349, 386, 4 0 2 ,4 0 3 , 418, 423,
4 5 8 ,4 6 1 ,4 6 4 ,4 6 6 ,4 6 8 , 510
zgrlk zerine 0- S. Mili) 116
Panitch, Leo 502
P ara F elsefesi (Simmel) 280
Pareto, Vifredo 24, 2 7 6 ,3 5 6 ,3 5 7
Parker, David 27, 28
parlamenter hkmet 106
Parsons, Talcott 20, 2 7 ,9 7 , 202, 225,
273, 355-368, 390, 3 9 1 ,4 2 4 -4 2 7 ,
488
Pasinetti, Luigi 348
Passagen-W erk (Benjamin) 375, 376
Perraton, Jonathan 473
Pestel, Pavel 297
Petrashevsky evresi 297, 298
Peukert, Dedev 327
Pinkard, Terry 75, 88, 91, 95
Pippin, Robert 91
piyasa 1 7 ,2 2 , 2 3 ,4 2 ,4 3 ,4 5 ,6 4 ,6 9 ,
71, 8 2 -8 4 ,1 1 3 , 1 4 2 -1 4 4 ,1 5 3 ,1 5 4 ,
1 7 5 ,1 9 4 , 204, 232, 234, 235, 244,
245, 252, 264, 276, 281, 312, 313,
341, 3 4 5 ,3 4 7 -3 5 4 , 378, 3 8 5 ,3 8 7 ,
4 2 6 ,4 2 7 ,4 4 6 ,4 4 7 , 4 4 8 ,4 5 1 ,4 5 3 ,
4 5 4 ,4 6 0 ,4 6 3 , 4 7 0 ,4 7 8 -4 8 0 , 502,
508
Plato 2 5 ,3 1 ,1 8 7 , 2 1 2 ,3 3 7
Plekhanov 2 9 9 -3 0 1 ,3 0 9 ,3 1 5
Polonya 234, 237, 268, 3 2 8 ,3 9 0
Polybius 3 1 ,3 3
Popper, Kari 25, 3 5 3 ,4 1 3 , 455
poplizm 300, 3 0 2 ,3 6 8
Portekiz 386
postkolonyal 3 9 5 ,4 6 3 ,4 6 5 ,4 7 3 ,4 7 8 ,
4 8 9 ,4 9 3
post-Marksizm 503

post-yapsalclk 2 1 6 ,4 1 0 , 4 1 2 ,4 4 2 ,
472, 503
pragmatizm 223, 236
Prens (Machiavelli) 34
Prusya 42, 7 8 ,7 9 ,8 3 ,1 0 8 ,1 3 1 ,1 3 3 ,
183, 201, 227, 230, 231-233, 277,
303
psikanaliz 287, 288, 294, 295, 369,
4 0 3 ,4 2 0
queer 5 0 6 ,5 0 7
Quesnay, Franois 43
Qutelet, Adolphe 195, 207
Quine, W. V. 398
Raisons dagir 461
Ramonet, Ignacio 452
Ranke, Leopold von 109
Rawls, John 23, 5 8 ,4 6 7 -4 6 9
Raynal, Abb 55
Reagan, Ronald 497
refah devleti 1 8 1 ,3 5 3 ,4 2 7 ,4 5 1 ,4 5 2
Reform 38, 7 5 ,1 0 5 ,1 5 5 ,2 4 9 , 250
Reich, Wilhelm 369
rekabet 41, 7 0 ,1 0 2 ,1 3 3 ,1 4 4 ,1 4 7 ,
149, 1 6 9 ,1 7 0 ,1 7 3 -1 7 7 , 181, 202,
212, 213, 234, 235, 248, 256, 260,
264, 2 9 6 ,3 0 5 ,3 5 0 , 351, 3 5 4 ,3 7 9 ,
3 9 2 ,3 9 3 ,4 2 9 ,4 3 0 ,4 3 8 -4 4 0 ,4 5 9 ,
4 7 1 ,4 7 5 ,4 8 8 ,4 9 3 ,5 0 1 ,5 0 2
Renaut, Alain 336
Restorasyon 58, 7 4 ,1 0 1 ,1 0 2 ,1 1 4 ,1 1 5
Ricardo, David 22, 64, 67, 70-72, 82,
109, 1 1 3 ,1 2 1 ,1 4 1 , 1 4 2 ,1 4 4 ,1 4 6 ,
1 4 8 ,1 9 4 , 245, 345
Ricken, Heinrich 2 3 8 ,2 3 9 , 242
Ricoeur, Paul 402
Riesman, David 462
Ritzer, George 492-496
Robbins, Lionel 245, 247
Robertson, William 50
Robespierre Maximilien 6 6 ,1 0 2 ,1 1 4 ,
123
Rodbertus, J . K. 232
Rolph, C. H. 459
Roma 3 3 ,5 6 , 5 8 ,6 5 , 7 6 ,8 0 ,1 0 8 ,1 2 5 ,
1 2 6 ,1 2 8 ,1 7 2 , 232, 2 3 4 ,2 9 8

535

Rom a m paratorluum un G erileyici ve


k (Gibbon) 65
Roman Kuram (Lukdcs) 313
Romantizm 8 5 ,1 8 7
Roosevelt, Franklin D. 349
Rorty, Richard 95, 224, 329, 3 9 8 ,4 1 1
Rosenberg, Justin 473, 477, 481-483,
4 9 0 ,4 9 6 , 503
Rousseau 32, 40, 54-59, 61, 65, 66,
68, 74, 77, 80, 85, 102, 1 1 9 ,1 5 7 ,
185, 215, 262, 419
Rohm, Ernst 329
Rugman, Alan 492
Runciman, W . G. 392, 450, 451, 471,
472
Rusya (bkz. Sovyetler Birlii) 131,
231, 263, 296, 297-307, 310, 323,
336, 370, 390, 398
Rusya'da K apitalizm in G elim esi
(Lenin) 302, 309
Ryalarn Yorumu (Freud) 2 8 9 ,2 9 2
S a j A kln E letirisi (Kant) 60
Said, Edward 395, 396
Saint-Just, Louis de 46
Saint-Simon, Henri Comte de 101,
110, 197
sanat 5 0 ,6 6 ,1 0 0 ,1 2 6 ,1 6 2 ,1 8 5 ,1 8 6 ,
1 8 9 ,1 9 0 ,1 9 2 ,2 1 3 , 220, 247, 250,
278-281, 284, 2 8 5 ,3 4 4 ,3 5 5 ,3 8 2 ,
388, 3 9 8 ,4 1 6 ,4 2 6 , 433-435, 448,
460, 461, 508
Sanatn K u rallar (Bourdieu) 434
Sanayi Devrimi 37, 70, 8 3 ,1 0 1 , 121,
364
sanayi toplumu 84, 362, 444, 446-449
sanayileme 230, 2 7 7 ,2 9 6 ,2 9 9 ,3 0 2 ,
3 8 5 -3 8 7 ,3 9 1 ,4 4 5 ,4 5 3 ,4 7 9
Sartre, J . P. 402, 436
Saussure, Ferdinand de 399-403, 410,
412, 4 3 1 ,4 3 5 ,4 4 2
Savage, Stephen P. 402
sava ve askeri rekabet 296, 305, 393
Savigny, F. K. von 1 0 7 ,1 0 8
Sayin yasas 71
Sayre, Robert 108
Schacht, Richard 1 8 8 ,1 9 0

536

Schelling, F. W. J . 76, 77, 8 5 ,8 8 ,8 9 ,


185
Schmitt, Carl 271, 324, 332, 334
Schmoller, Gustav von 230, 231
Schoenberg, Arnold 3 7 2 ,3 8 2
Schopenhauer, Arthur 185, 281
Schrder, Gerhard 453
Schumpeter, J. A. 354, 355
Searle, J . R. 423
Seattle eylemleri 461
Second D iscourse (Rousseau) 54, 65
Sen, A. K. 467
sermaye 1 3 5 ,1 3 9 ,1 4 1 -1 4 9 ,1 5 1 ,1 5 2 ,
154, 155, 205, 212, 231, 235, 248,
257, 263, 286, 302, 303, 305, 310,
313, 314, 321, 324, 345, 347, 348,
352, 355, 3 7 1 ,4 2 7 , 431-4 3 6 ,4 4 0 ,
446, 464, 478-480, 491, 493, 499,
501
Serm aye B irikim i (Luxemburg) 152,
309
sermaye birikimi 145, 146, 248, 250,
355, 387, 464
Sewell, William H. 477
Shakespeare, William 173, 527
Shelley, P. B. 108
snf bilinci 315, 316, 318-321
snf mcadelesi 1 9 ,1 0 4 ,1 3 7 ,1 4 9 -1 5 2 ,
1 5 4 ,1 5 7 ,1 6 1 ,1 7 8 ,1 8 0 ,2 5 0 ,3 1 5 ,
3 6 2 ,3 8 0 ,4 1 9 ,4 3 4 ,4 3 9 ,4 5 0 ,4 5 1
snf ve snflar 43, 57, 67-71, 82, 84,
101, 1 0 4 ,1 2 1 , 134, 137, 138, 140,
141, 1 4 4 ,1 4 5 , 1 50-158,161, 170,
173, 178-180, 184, 186, 195, 196,
198, 211, 216, 218, 221, 225, 231,
234, 2 4 2 ,2 5 2 , 253, 2 5 6 ,2 5 7 ,2 7 6 ,
277, 2 7 9 ,2 9 7 ,3 0 0 ,3 0 2 -3 0 4 ,3 0 8 ,
3 0 9 ,3 1 1 ,3 1 4 -3 2 2 ,3 3 0 ,3 4 0 ,3 4 2 3 4 4 ,3 6 2 ,3 6 9 ,3 7 0 ,3 7 3 , 3 7 4 ,3 7 5 ,
378-380, 381, 383, 386-389, 391393, 3 9 6 ,4 0 4 , 406, 407, 409, 417,
419, 4 2 0 ,4 2 7 , 4 3 2-439,444-448,
4 5 0 -4 5 3 ,4 5 7 , 460, 463, 470
Siedentop, Larry 10 2 ,1 0 3 , 115
Simmel, Georg 2 9 ,2 7 9 -2 8 7 , 2 9 5 ,3 1 1 ,
315
sivil toplum 2 2 ,5 7 ,6 5 ,6 7 - 7 0 , 72, 75,

81-84, 8 7 ,9 7 , 133, 1 3 4 ,1 5 5 ,1 5 6 ,
215, 272, 323, 462, 464
Siyah nsanlarn Ruhlar (du Bois) 462
Skidelsky, Robert 344, 3 4 6 ,3 5 4
Skinner, Quentin 25, 26
Sklar, Judith 119
Skocpol, Theda 392
Slav milliyetileri 298
Smith, Adam 39, 101, 236, 263, 352
Sober, Elliott 165-167
Souk Sava 311, 3 4 2 ,3 8 8 ,3 9 0 ,4 0 6 ,
4 8 2 ,4 9 8
Sombart, Werner 228, 356
Sorel, Georges 216
Sosyal Darwinizm 169, 183, 237, 324
Sosyal D em okrasi ve U lusal Sorun
(Otto Bauer) 309
Sosyal Demokrat Parti (SPD) 171,
231, 277, 377
sosyalist devrim 1 3 5 ,1 5 2 , 2 6 6 ,3 0 0 ,
3 0 3 ,3 0 4 ,3 0 5 , 3 1 5 ,3 2 2 ,3 2 9 ,3 8 1 ,
3 8 3 ,5 1 1
sosyalizm 18, 108, 154, 156, 157, 171,
1 7 3 ,1 7 7 ,1 8 0 ,1 8 3 ,1 9 2 , 201, 213,
264, 265, 298, 299, 302, 306, 349,
368, 377, 390, 474
sosyoloji 1 8 ,2 0 , 21, 24, 27, 2 8 ,3 2 ,4 9 ,
5 2 ,1 0 2 , 110, 111, 112, 162, 173,
1 7 6 ,1 8 6 ,1 9 4 ,1 9 6 -1 9 8 ,2 0 1 -2 0 8 ,
210, 2 1 1 ,2 2 1 ,2 2 3 , 2 2 5 ,2 2 8 ,2 3 7 ,
244-246, 256, 257, 262, 266, 269,
273, 276, 280, 2 9 1 ,3 1 5 , 355, 356359, 365-367, 372, 390-393, 396,
3 9 9 ,4 0 9 , 4 2 2 ,4 2 9 ,4 4 3 , 445, 446,
4 6 2 ,4 7 1 , 474, 4 7 9 ,4 8 4 , 487, 489
Sovyetler Birlii 3 0 4 ,3 0 6 ,3 0 8 ,3 2 9 ,
3 7 1 ,3 9 0 ,4 0 7 ,4 6 9
soykrm 24, 2 7 9 ,3 0 8 ,4 6 4
smr 2 2 ,9 7 ,1 0 5 ,1 4 0 ,1 4 2 -1 4 4 ,
1 5 0 ,1 5 4 ,1 7 9 ,1 8 0 , 263, 297, 304,
316, 378, 378, 380, 383, 417, 419,
457, 466, 508
Sparta 66, 68
Spencer, Herbert 2 0 ,2 4 ,1 1 3 ,1 6 2 -1 6 4 ,
1 6 8 ,1 7 3 -1 7 9 ,1 8 2 ,1 9 2 ,1 9 4 -1 9 7 ,
199-201, 203-205, 216, 2 3 8 ,2 9 7 ,
3 6 5 ,3 9 1 ,4 8 7

Spengler, Oswald 324, 325, 333


Stalin, Josef 303, 306, 308, 311, 377,
417
Stalinizm 3 1 8 ,3 1 9 ,3 4 0 ,3 7 1 ,4 0 6 ,
412, 417, 443
stat 1 9 ,4 3 , 5 0 ,9 6 ,9 9 ,1 0 8 ,1 3 2 ,1 6 3 ,
175, 194, 200, 240, 252-254, 319,
360, 366, 367, 390, 3 9 7 ,4 3 5 , 439,
4 4 7 -4 5 0 ,4 6 7
Ste, Geoffrey de Croix 140
Stewart, Dugald 105
Stiglitz, Joseph 498
Stimer, Max 134
Stolypin, P. A. 303
Stone, Norman 277
Strachey, John 354
Strong, Revd Josiah 169
Struve, Petr 301
Stuart, James 42
Subaltern Studies 463
Sumner, W. G. 168
arkiyatlk (Said) 395
eylerin Dzeni (Foucault) 410
eyleme 144, 313, 315, 318, 333, 381,
405, 457
eyleme ve Proletaryann Bilinci
(Lukcs) 3 1 3 ,3 7 3
Talleyrand, C. M. de 100
Tannnn inayeti 4 1 ,1 2 1 ,1 2 3 , 128,
249
Tarm Sorunu (Kautsky) 309
Tarih F elsefesi (H egel)85,377
Tarih F elsefesi zerine T ezler
(Benjamin) 377
Tarih Okulu 5 2 ,2 0 4 , 229, 230, 236,
244
Tarih ve S n f B ilinci (Lukcs) 311,
313, 315, 317-319, 324, 330, 373,
375, 381, 405
tarihsel ilerleme 3 7 ,4 1 , 53, 6 4 ,1 2 5 ,
138, 182, 192, 295, 377
tarihsel materyalizm 1 3 6 ,1 5 2 ,1 6 5 ,
1 7 8 ,1 8 2 ,2 0 9 , 285, 2 9 5 ,3 0 0 ,3 0 9 ,
3 1 5 ,3 1 9 ,3 2 4 ,3 3 5 , 3 4 0 ,3 5 7 ,3 6 9 ,
3 8 9 ,3 9 2 ,3 9 4 ,4 0 3 ,4 0 9 ,4 7 2 ,5 0 4

537

tartmac liberalizm 1 1 3 ,1 1 4 ,2 6 2
Taylor, Charles 60, 287
Tayvan 479
T ek Boyutlu nsan (Marcuse) 383
Temsiller 136, 208-210, 214, 217,
221, 223, 224, 244, 282, 395, 399,
402, 4 0 9 ,4 1 4 ,4 3 1 ,4 3 6
Tenbruck, F. H. 253
Thatcher, Margaret 18, 2 1 ,3 4 4 451,
498
The Tim es 344
Therbom, Gran 1 9 4 ,1 9 6 , 2 4 6 ,3 8 9 ,
390
Thierry, Augustin 74
Thompson, Grahame 4 7 6 ,4 7 8 , 479,
482
Thucydides 31
Tinin Fenom enolojisi (Hegel) 7 5 ,4 4 1
Tkachev, Piotr 299
Tocqueville, Alexis de 19, 2 0 ,2 2 ,2 3 ,
29, 97, 103, 1 1 3 -1 2 1 ,1 2 5 ,1 2 8 ,
156, 185, 215, 262, 450
Tolstoy, L. N. 265, 297
toplum kuram 11-14,17-25, 27-29,31,
4 6 ,5 2 ,9 6 ,9 8 ,1 1 0 ,1 1 2 ,1 1 3 ,1 1 6 ,
1 2 0 ,1 2 7 ,1 3 9 ,1 5 8 ,1 6 1 ,1 6 7 ,1 6 8 ,
1 7 1 ,1 7 3 ,1 7 7 ,1 8 3 ,1 9 3 ,1 9 4 ,1 9 8 ,
2 0 7 ,2 0 8 ,2 2 5 ,2 4 3 ,2 5 0 ,2 9 1 ,2 9 6 ,
3 4 0 ,3 5 5 -3 5 9 ,3 6 5 ,3 8 4 ,3 8 9 ,3 9 2 3 9 4 ,3 9 6 -3 9 8 ,4 0 3 ,4 1 3 ,4 2 2 ,4 2 8 4 3 0 ,4 3 7 ,4 4 1 -4 4 4 ,4 5 4 -4 5 7 ,4 5 9 ,
4 6 2 ,4 6 3 ,4 6 7 ,4 7 1 ,4 7 3 ,4 7 4 ,4 8 1 ,
4 8 2 ,4 8 5 ,4 9 6 ,4 9 7 ,5 0 3 , 508-512
Toplum Kuram zerine B ir R isale
(Runciman) 392
Toplum Szlem esi (Rousseau) 56
Toplumsal Aratrma Enstits 368,
422
toplumsal btnleme 426-428
toplumsal evrim 2 4 ,1 1 2 ,1 9 9 , 201,
202, 208, 364-366, 451
Toplum sal Eylem in Y aps (Parsons)
27, 356
Toplum sal Gcn K ayn aklan (Mann)
392
Toplum sal m gelem (Mills) 368
Toplum sal Sistem (Parsons) 362

538

Toplum sal Varln O ntolojisi (Lukcs)


318
Toplumun Oluumu (Giddens) 457
Tnnies, Ferdinand 2 0 0 ,2 0 1 ,3 2 5
Treitschke, Henrich von 242
Tribe, Keith 20, 21, 228
Troki, L. D. 38, 303-306, 310, 311,
369, 370
Turgenyev, I. S. 297
Turgot, A. R. J . De 36, 37, 50, 51, 111
Trlerin K ken i (Darwin) 1 2 7 ,1 6 2 ,
1 6 4 ,1 6 7 ,1 6 9 ,1 7 0 ,1 7 3
Tylor, F. W. 217
Ukrayna 268
U luslann Zenginlii (Smith) 23, 42,
10 9 ,1 3 8 , 345
ulus-tesi irketler 496
U ygarlam a Sreci (Elias) 391
Kurua alanlar (Ehrenreich) 462
nc (ya da Komnist)
Enternasyonal 3 1 0 ,3 1 1 , 319, 373,
500
nc Yol 474, 5 0 1 ,5 0 8
retici gler 19, 65, 138-140,142,
145, 148-150, 152, 1 5 7 ,1 6 1 , 177,
302
retim biimi 22, 1 3 8 ,1 4 0 ,1 4 4 ,1 4 8 1 5 1 ,1 8 1 ,3 1 2 ,3 7 3 ,4 4 4 ,4 4 9
retim ilikileri 1 3 8 ,1 4 0 -146,149,150,
2 8 6 ,3 0 2 ,3 1 5 ,4 0 8 ,4 3 3 ,4 3 6 ,4 8 2
Varhfe ve Zaman (Heidegger) 330, 337
Vietnam Sava 386
V irginia E yaleti zerine N otlar
(Jefferson) 62
Viyana 177, 2 7 6 ,2 7 9 ,2 8 0 ,2 8 7 ,3 1 1 ,
3 5 0 ,3 7 2 ,3 7 3
Vogt, Carl 171
Voltaire 39, 53, 63, 74, 1 2 2 ,1 3 0
Walicki, Andrzy 130, 298, 301, 302
Wallas, Graham 276
Weber, Max 1 7 ,1 9 -2 4 ,2 7 , 2 8 ,8 4 ,9 7 ,
9 8 ,1 1 4 ,1 2 0 ,1 5 8 ,1 8 3 ,1 9 2 ,1 9 8 ,
2 0 8 ,2 1 4 , 2 2 7-241,243-273, 275-

277, 284, 287, 295, 311-313, 315,


318, 334, 344, 353, 356-359, 3643 6 7 ,3 8 1 ,3 9 0 , 3 9 1 ,3 9 3 ,3 9 6 ,3 9 7 ,
4 1 8 ,4 2 2 ,4 2 4 -4 2 6 ,4 2 8 ,4 3 5 ,4 3 9 ,
443, 445, 455, 457, 4 6 7 ,4 7 1 ,4 7 4 ,
4 9 6 ,4 9 7
W eil, Felix 368, 371
Weimar Cumhuriyeti 271, 308, 324
Weismann, August 171
Weiss, Linda 479, 4 8 2 ,4 9 0
Wiggershaus, Rolf 3 6 8 ,3 7 1
Wilhelm (I.) 171, 267
Wilhelm (II.) 267
Wittfogel, Karl 369, 370
Wittgenstein, Ludwig 279, 398, 437
Wolf, Martin 498
W olin, Richard 3 3 4 ,3 7 8
Wood, Ellen M. 503
Wright, E. O. 167

yabanclama 9 0 ,1 3 2 , 133, 135, 136,


1 5 1 ,2 7 9 , 3 6 1 ,3 6 8 , 4 5 7 ,4 5 8
Yahudi kartl 2 7 9 ,3 2 4
Yahudi Sorunu zerine (Marx) 468
Yalnz K alabalk (Riesman) 462
yapsalclk 216, 3 9 9 ,4 0 1 , 4 0 3 ,4 1 0 ,
4 1 3 ,4 2 8 , 4 3 0 ,4 3 5 -4 3 7 , 4 4 0 ,4 8 6
yararclk 46, 67, 105, 113, 117, 344,
356-358, 430
Y asalarn Ruhu (Montesquieu) 46,
4 7 ,4 9
Yedi Yl Savalar 3 8 ,5 3
Yunanistan 386
Zapatista 486
Zerdtlk 254
Zinoviev, G. E. 319
Zizek, Slavoj 1 4 ,5 0 3 , 504, 507-511
Z oolojik F elsefe (Lamarck) 163

539

Aydnlanmann, insanlar zerinde bir dizi bask kuran bir yanlsa


malar a olarak grlmesi, postmodernizmle birlikte moda haline
geldi. Toplum kuramlar, byk anlatlar olmakla eletirildiler. 18.
yzyl philosophelarnn evrensel bilgi ve zgrlk vaadinin, Aydn
lanma projesinin kendi iindeki snrlama ve ikilemler tarafndan ya
lanland sylendi. Burada gzden kaan bir husus vard: Aydnlan
ma bizzat kendi iinde, nde gelen toplum kuramclarnn neredeyse
tamam tarafndan eletirilmi, zayflklarna dikkat ekilmiti.
te, Alex Callinicosun, kuramlarn oluturduklar balam yeniden
ina ederek tarihsel bir perspektiften ele ald isimler de, Aydnlanmann zgrleme iddiasn, eletirel yaklam elden brakma
dan tayan dnrler.
Toplum kuramnn modern felsefedeki merkezi temalarla, politik
ekonominin geliimiyle ve evrimsel biyolojinin etkinliiyle balarn
kuran Callinicos, son iki yz yla damgasn vuran pek ok kuram
cy inceliyor: Montesquieu, Adam Smith ve sko Aydnlanmas,
Hegel, Marx, Tocqueville, M ili, Maistre, Gobineau, Darwin,
Spencer, Kautsky, Nietzsche, Durkheim, Weber, Simmel, Freud,
Lukcs, Gramsci, Heidegger, Keynes, Hayek, Parsons, Frankfurt
Okulu, Lvi-Strauss, Althusser, Foucault, Habermas, Bourdieu,
Beck ve Giddens.
Callinicosun kitabn bu tr toplayc kitaplardan ayran zellikleri,
dnemler yerine sorunlara younlamas, her dzeydeki okura hi
tap eden ak ve net anlatm. Ve Marksist pozisyonu.

Você também pode gostar