Você está na página 1de 255

POLS ROMANLARI

DEXTER
SERS:
Tavus Kuu
Cinayeti
(Third Girl)
Dilimize eviren. :
GNL SUVEREN
Bu kitabn Trkiye'de yayn hakk KESM Ajansndan Altn
Kitaplar Yaynevinee satn alnmtr.
Dizgi ve Bask : Altn Kitaplar Matbaas 1OLAYA KARIANLAR
Norma Restarick
Andrew Restarick
Mary Restarick
Sir Roderick Horsefield
Sonia
Claudia Reece - Holland
Frances Cray
David Baker
Peter Cardiff
Ariadne Oliver
Mr. Goby
Neele
: Gen bir kz. Baz eylerden pheleniyordu.
: Norma'mn babas. ok zengin bir adamd.
: Andrew'mm ikinci kars., uuzel bir sarnd.
: Andrew'nun yal days..
Gzleri hemen hi grmyordu.
: Sir Roderick'in sekreteri, lusrarl bir yabancyd.
: Ciddi bir kz. Norma'yla ayn dairede oturuyordu.
: Sanata dkn bir esmer.
O da ayn yerde kalyordu.
: Uzun sal, renkli yeleklere merakl bir gen.
Norma'yla ahbapt.
: Gen bir ressam. st ba pek pisti.
: Cina romanlar yazar.
Takma salara meraklyd.
: Husus hafiye, renmeyecei ey yoktu.
: Scotland Yard Ba Mfettilerinden.
Bazen msamaha gsterirdi. ve
Efemde POROT
POROT, ESRARI ZEBLMEK N U SORULARI
CEVAPLANDIRMAK
ZORUNDAYDI.
% Hakikaten bir cinayet ilenmi miydi?...
% Kim ldrlmt ?...
% Norma neredeydi?...
@ Louise kimdi?...
H David'in maksad neydi?...
O Norma'nn hafzas hakikaten zayf myd?...
H Sonia'nm gizli bir niyeti var myd?...
0 Sir Rodney'in nemli mektuplarna ne olmutu?...
O Avludaki kan izleri kimindi?...
# Mrs. Oliver'e kim saldrmt?...
POROT'NUN ELNDE U PULARI VARDI :
% Bir iln
% Bir intihar
% Bir mektup
% Bir kt paras
% Bir ek
% Bir peruk
O Bir kutu
O Bir portre...
BRNC BLM
Hercule Poirot, kahvalt masasnn bana gemiti.. Elinde, dumanlar
tten bir fincan kakao vard. Tatl eylere baylrd o. nne bir rek
konulmutu. Kakaoyla iyi gidiyordu bu dorusu. Belikal hafiye,
takdirle ban sallad. rei tecrbe ettii drdnc dkkndan
almt... Danimarkaya has tatllarn satld bir yerdi oras. Fakat
yakndaki Fransz pastahanesinden kat kat stnd... Poirot, neredeyse
o dkknn sahibini sahtekrlk ve dolandrclkla itham edecekti.
Yiyecek bakmndan hayatndan memnundu. Midesi rahata
kavumutu. Bir bakma kafas da yle. Hatta kafas haddinden fazla
rahatt da denilebilir. Hercule Poirot, byk eserini bitirmiti. nl
detektif romanlar yazarlarnn bir tahliliydi bu. Belikal hafiye, Edgar
Allan Poe'dan sert bir dille bahsetmek cesaretini gstermi, Wilkie'
Collins'in o fazla romantik eserlerinde metot ve intizam olmadndan
yalanmt. stelik hemen hemen tannmam iki
Amerikal yazar ve ve gklere karmt. Lyk grdklerini
methetmi, beenmediklerini vmek lzumunu duymamt.
Eser basldktan sonra da bunu iyice incelemiti Poirot. nanlmayacak
kadar ok matbaa hatas hari, kitab beenmiti.
Byle edeb bir eser vermek de, bunu yapabilmek iin bir sr kitap
okumak da pek houna gitmiti. Hiddetle homurdanarak elindeki
roman kaldrp atmak da yle. (Tabi sonradan kitab yerden alp, p
sepetine atmay da unutmamt.) Nadir olarak bir eseri beendii
zaman takdirle bam sallamaktan da zevk duymutu.
Ve imdi? Uzun sren bu kafa almasndan sonra lzumu olduu
ekilde dinlenmiti. Fakat insan mrnn sonuna
kadar istirahat edemezdi ya. Yeni bir eyler yapmas lzmd.
Fakat ne yazk ki Poirot, ne yapacan bir trl kestiremiyordu.
''Acaba bir kitap daha m yazsam? Yok, yok... Bir ii mkemmel bir
ekilde yapar, ondan sonra da o konuya bir daha dnmezsin...''
Poirot'nun iaryd bu. in dorusuna baklacak olursa, Hercule
Poirot'nun can ok sklyordu. ok etin bir alma devresi geirmiti
o. Adeta durup dinlenmemiti. Bu yzden kt huylar edinmi,
huzursuzluk duymaa balamt.
te bu da ok sinirlenilecek bir eydi. Bam sallayarak, kakaosundan
bir yudum daha ald.
Kap alarak, ieriye George girdi. Bulunmaz bir uakt
George. Hrmet dolu bir tavrla, deta zr dilermi gibi Poirot'ya
baktktan sonra hafife ksrd. ''Bir gen -'' diye mrldand. Bir an
durdu. ''Bir gen 'lady' geldi.''
Poirot, uana hayret ve hafif bir hiddetle bir gz att.
George'u azarlar gibi, ''Bu saatte kimseyi kabul edemem,'' dedi.
George, ''Biliyorum, efendim,'' diye cevap verdi.
Uakla efendi birbirlerine baktlar., Bazen karlkl konumalar bir
hayli g olurdu. George, ses tonunu hafife deitirerek veya kelimeleri
dikkatle seerek, kendisine uygun sualler sorulduu takdirde baz
aklamalarda bulunabileceini ma ederdi. Poirot, bu sefer uygun sualin
ne olabileceini dnd.
Usulca, ''Bu gen 'lady' gzel mi?'' diye sordu.
''Bence pek deil, efendim. Tabi zevkler mnakaa edilmez.''
Poirot, bu cevab inceledi. George'un 'lady' demeden nce hafif bir
tereddtle durakladn hatrlamt. Ua, zis^aretilerden, onlarn
cemiyetteki mevkilerine gre bahsederdi. Bu sefer gelen kz hususunda
kati karar verememi, fakat hakszlk da etmek istememiti.
''Sence o 'gen kz' deil de 'gen bir lady' mi?''
''yle sanyorum, efendim. Tabi son zamanlarda bunu anlamak
daima kolay olmuyor.'' George, hakiki bir zntyle konumutu.
''Beni neden grmek istediini syledi mi?''
''Kendisi '' George, istemeye istemeye konumaa balad.
Syliyecei szler iin daha bandan zr dilermi gibi bir hali vard.
''Sizinle 'ilemi olabilecei bir cinayet hakknda konumak'
istediinden bahsetti.''
Hercule Poirot, hayretle uana bakt. Kalarn kaldrd.
''lemi olabilecei. Bunu kati olarak bilmiyor muymu?''
''Kendisi byle syledi, efendim.''
Poirot, ''Pek tatmin edici deil,'' dedi. ''Fakat ilgi uyandrabilir.
''
George, pheyle mrldand. ''Bu bir aka olabilir, efendim.''
Belikal, ban sallad. ''Her ey mmkn. Fakat pek sanmyorum
'' Fincann kaldrd. ''Onu be dakika sonra buraya getir.''
''Peki, efendim.'' George dnerek kt.
Poirot, kakaosunu son damlasna kadar iti. Sonra fincan kenara
iterek, ayaa kalkt. mineye doru giderek, bunun yukarsna aslm
olan aynada pos bym dzeltti. Sonra da memnun bir tavrla tekrar
sandalyesine yerleerek, misafirini beklemee balad. Onun hakknda
ne dneceini pek bilmiyordu...
Belki de kendi gzellik idealine yakn birinin geleceini umuyordu.
Aklna o mehur klie gelmiti. 'Endieli gzel../
Fakat George misafiri ieri sokunca fena halde hayal krklna
urad. Gizlice iini ekerek, ban sallad. Karsndaki kz hi de gzel
deildi. yle endieli bir hah de yoktu. Sadece yznde hafif bir
aknlk vard, ite o kadar.
Poirot, hiddetle, ''Pf...'' diye dnd. ''Bu kzlar da T
Kendilerini biraz olsun gzelletirmee neden almazlar, bilmem ki
? Gzel bir elbise giyip, dikkatle makyaj yapsayd, san iyi bir
berbere kvrtsayd, belki o zaman gze biraz ho grnrd. Fakat
imdi!''
Misafiri yirmi yalarnda kadard. Rengi pek belli olmayan, uzun, kirli
salar omuzlarna dklmt. Yeilimsi mavi, iri gzleri gayet
ifadesizdi. Kendi neslinin pek merakl olduu kla brnmt o da.
Ayana siyah deriden uzun izmeler,
pek de temiz olmayan beyaz ajurlu oraplar geirmi, ksack, dapdar
bir etek, kaim ynden uzun, bimiiz bir kazak giymiti. Poirot'nun
neslinden ojanlar kza baknca ancak bir tek arzu duyabilirlerdi. Onu
hemen dolu bir banyoya atvermek.
Belikal hafiye sokakta dolarken de sk sk ayn arzuya kaplrd.
Byle birbirine benzeyen binlerce kz vard. Hepsi de pis gibi
duruyorlard. Yalnz misafirinin bir iki saat evvel nehirde boulurken
kurtarlm gibi de bir hali vard. Poirot, kendi kendine, ''Belki bu kzlar
aslnda pis deiller,'' dedi. ''Sadece yle durabilmek iin ellerinden
geleni yapyorlar.''
Her zamanki nezaketiyle ayaa kalkarak, kzm elini skt.
Onun oturmas iin bir sandalye ekti. ''Beni mi grmek istediniz,
Matmazel? Rica ederim, oturun...''
Kz, glkle nefes alr gibi, ''Oh...'' diye mrldand. Gzlerini
Belikal hafiyeye dikmiti.
Hercule Poirot, ''Evet?'' dedi.
Kz, tereddt etti. ''ey ayakta duraym, daha iyi...'' Yine iri
gzleriyle akn akn hafiyeyi szyordu.
''Siz bilirsiniz.'' Poirot, yerine oturarak, misafirine bakt . Sabrla
bekledi. Kz, ayaklarn srtt. izmelerine bir gz att. Sonra tekrar
ban kaldrp, Belikaly szd.
''Siz hakikaten Hercule Poirot musunuz?''
''Tabii. Size nasl bir yardmda bulunabilirim?''
''ey bu mesele biraz g. Yani - ''
Poirot, kzn konuabilmek iin yardma ihtiyac. olduunu dnd.
''Uam benimle 'ilemi olabileceiniz bir cinayet' hakknda konumak
istediinizi syledi.''
Kz, ban sallad. ''Evet... yle...''
''Fakat bu phe gtrecek bir mesele de ki. Cinayet ileyip
ilemediinizi bilmeniz lzm.''
''Bunu nasl izah edeceimi bilmiyorum. Yani ''
Poirot, efkatle, ''zlmeyin,'' diye glmsedi. ''Oturun.
Adalelerinizi dinlendirin. Bana meseleyi anlatn.''
''Sanmyorum, Allahm, bilmiyorum,
Anhyacanz, ok g bir ey bu. Ben ben fik l i rimi deitirdim.
Kabalk etmek istemiyorum. Fakat gitmem daha iyi olur sanrm.''
''Yapmayn, canm. Biraz cesaret!''
''Hayr, hayr. Buraya gelip, size ne yapmam lzm geldiini
sorabileceimi sandm. Fakat bunu soramyacam. nk ''
''Evet, nk?...''
''ok mteessirim. Kabalk da etmek istemiyorum. Fakat
''
Derin derin iini ekti. Poirot'ya abucak baktktan sonra gzlerini
kararak, birdenbire, ''Siz ok ihtiyarsnz,'' diye haykrd.
''Kimse bana sizin bu kadar yal olduunuzu sylemedi.
Kabalk etmek istemiyorum ama hakikat bu. Siz ok ihtiyarsnz.
Hakikaten ok mteessirim.''
Tella dnerek, paldr kldr odadan kt. O haliyle kendini ampule
arpan bir pervaneye benziyordu.
Az bir kar ak kalm olan Poirot n kapnn grltyle
kapandn duydu.
''Nom du'n nam d'un nom...'' diye bard.
KNC BLM
Telefon almaa balad. Hercule Poirot, farknda bile deildi bunun.
Telefon, tiz bir sesle, srarla alyor, alyordu.
George ieriye girerek, o tarafa doru gitti. O arada sual sorarm gibi
Poirot'ya bir gz atma da unutmad.
Belikal hafiye eliyle iaret etti. ''Brak alsn...''
George, bu emre itaat ederek, tekrar odadan kt... Telefon hl
alyor, o kulak trmalayc tiz ses etrafta yanklanyordu.
Sonra birdenbire durdu. Fakat bir iki dakika sonra tekrar almaa
balad.
''Ah Sapristi! Bu muhakkak bir kadn. Evet, arayann bir kadn
olduundan eminim.'' iini ekerek, ayaa kalkt ve telefona gitti.
Ahizeyi kaldrd. ''Alo?''

''Alo Msy Poirot, siz misiniz?''


''Evet, benim.''
''Ben Mrs. Oliver, Msy Poirot. Sesiniz bir tuhaf geliyor.
nce sizi tanyamadm.''
''Naslsnz, Madam? yi olduunuzu umarm?''
''Teekkr ederim, ok iyiyim.'' Ariadne Oliver yine her zamanki
gibi neeli neeli konuuyordu. Bu tannm detektif romanlar yazaryla
Hercule Poirot ok dosttular. ''Vakit erken. Sizi bu saatte rahatsz etmek
istemezdim. Fakat sizden bir ricam var da...''
''Buyurun...''
> ''Bizim Detektif Romanlar Yazarlar Kulbnn senelik yemei
var. Bu sene bizim eref Misafirimiz olur ve bir konuma yapar msnz?
Bu teklifimi kabul ederseniz, ok memnun olurum.''
''Yemek ne zaman?''
''Gelecek ay, yirmi nde.''
Telefondan * derin bir i ekii aksetti. ''Ne yazk ki ben ok
ihtiyarm.''
''ok mu ihtiyarsnz? Ne demek istiyorsunuz?... Hi de yah
deilsiniz.''
''Siz bu fikirde misiniz?''
''Tabi! Fevkalde bir eref misafiri olacanzdan eminim.
Bize hakik cinayetler hakknda harikulade hikyeler anlatrsnz.
''
''Beni dinlemei kim ister ki.''
''Herkes ister. Onlar Msy Poirot, bir ey m var? Ne oldu?
Sesinizden zntl olduunuz anlalyor.''
''Evet, zntlym. Kalbim krld neyse, neyse...
Mhim deil bu.''
''Meseleyi bana anlatsanza.''
''i neden byteyim?''
''Neden bytmeyecekmisiniz? En iyisi bana gelip, olanlar
anlatn. Sizi ne zaman bekleyeyim? Bu gn leden sonra olur mu?
Gelin, benimle bir ay iin.''
''Ben akam zerleri ay imem.''
''O halde kahve iersiniz.''
''Gnn o saatinde kahve imekten holanmam.''
''Kakaoya ne dersiniz? zerine krem anti de koyarz.
Veya bir hlamur?... Siz hlamur imekten holanrsnz. Sonra
limonata var. Limonata, portakal suyu. Hatta belki, sizin iin kafeini
alnm kahve de bulabilirim ''
''Aman, aman ondan istemem. Pek feci bir ey o.''
''Peki, o pek sevdiiniz uruplardan aldraym m?'' Tamam.
Dolapta yarm ie Ribana var.''
''Ribana nedir?''
''Kara frenk zm suyu...''
''Dorusu sizi tebrik etmek lzm, Madam. Elinizden geleni
yapyorsunuz. Bu dostluunuz bana ok dokundu. Bu akam zeri
sizinle memnuniyetle kakao ieceim.''
''yi... O zaman neye bu kadar zldnz anlatrsnz.
''
Ariadne Oliver, telefonu kapad.
Poirot, biran dnd. Sonra da bir numaray evirdi.
''Alo?... Mr. Goby? Ben Hercule Poirot? u ara iiniz ok mu?...''
Mr. Goby, ''Eh, hemen hemen,'' diye cevap verdi, ''iler olduka iyi.
Fakat arzunuzu yerine getirmek isterim, iiniz herhalde acele. Daima
yledir zaten. Yanmdaki ocuklar u ara elimizdeki meseleleri
halledebilirler. Tabii eskisi gibi usta delikanllar bulmak pek kolay deil.
imdikiler kendilerini pek beeniyorlar. Daha renmee balamadan,
her eyi bildiklerini sanyorlar. Ama ne yaparsnz? Gen omuzlarn
zerinde yal kafalar bulmak imknsz, iinizi, ben, kendim
memnuniyetle hallederim. Yanmda alan genlerin en iyilerinden bir
ikisine de bu vazifeyi veririm. Her halde yine her zamanki gibi sizin iin
bilgi toplamamz istiyorsunuz?''
Poirot, ne istediini etraflca anlatt. Mr. Goby'le ii bittikten sonra bu
sefer de Scotland Yard' arad. Bir ka da
14 kika sonra oradaki bir dostuyla konuuyordu. Adam, dikkatle
Belika hafiyeyi dinledikten sonra gld.
''Sen de hi bir ey istemiyorsun. Herhangi bir yerde ilenilmi,
herhangi bir cinayet. Zaman, yer ve maktul mehul. Bana sorarsan bo
yere yorulacaz, dostum.'' Sonra ii hi beenmediini belirten bir
sesle. ''Senin bir ey bmediin anlalyor,'' diye ilve etti.

O gn akam zeri, saat drd eyrek gee Poirot, Mrs.
Oliver'in misafir odasnda oturuyordu. Yazarm yanndaki kk
masaya koyduu byk bir fincan dolusu kakaodan takdirkr bir tavrla
bir yudum ald. Kakaonun zerine krem anti de konulmutu. Mrs.
Oliver, masaya biskvi taban brakmay da unutmad.
''ok naziksiniz, Madam.'' Poirot, fincann zerinden hafif bir
hayretle Mrs. Oliver'in sa biimine ve sonra da yeni duvar ktlarna
bakt. Her ikisini de ilk defa gryordu. Mrs.
Oliver'le son karlatklar zaman yazarn salar ok sade
Ve ok cidd bir biime sokulmutu... imdi ise durum tamamiyle
bakayd. Kadnn salar kvrlp, bklm, acaip bir biime girmiti.
Belikal hafiye, Mrs. Ariadne'nin salarnn bu grlnn bir ksmn
olsun peruklara borlu olduunu dnd. Kendi kendine, ''Mrs. Oliver,
her zamanki gibi birdenbire heyecanlanverirse, bandan ka peruk
der acaba?'' diye sordu. ''Duvar kdna gelince...''
ay kan sallad. ''Bu kirazl kt yeni mi?''
Poirot'ya bir kiraz bahesine dm gibi geliyordu.
Mrs. Oliver, ''Kirazlar pek mi fazla?'' dedi. ''insan duvar kdnn ne
tesir brakacan nceden anhyamyor. Acaba eski kt daha m
iyiydi?'' < '
Poirot, eskiyi dnmee alt. Bu ormana dolumu olan parlak
renkli tropik kularm hatrlar gibi oldu. ''Fazla deiiklik yaplrsa,
netice daima aym olur,'' diye mrldanacakt, fakat kendisini tuttu.
Belikal hafiye, memnun bir tavrla kakao fincann tabana brakt.
Rahat bir nefes alarak arkasna yasland ve byna bulam olan krem
anti kpklerini sildi. Mrs. Oliver,
'' E ? . . . '' diye glmsedi. ''Mesele nedir bakalm?''
''Bunu size ksaca anlatabilirim. Bu sabah bir kz beni grmee
geldi. Tabii onun randevu almam tercih ederdim.
Gnmn altst olmas houma gitmez. Fakat kz benimle hemen
konumak istiyordu. Zira bir cinayet ilemi olmas ihtimali vard.''
''Ne garip bir sz. Kz cinayet ileyip ilemediini bilmiyor
muydu?''
''Tamam! Ben de sizin gibi dndm. Duyulmam, bir eydi bu.
Onun iin George'a misafiri ieri almasn syledim.
Kz, karma dikildi. Bir yere oturmaa yanamad. Aptal, gibi bir hali
vard. yle ayakta bana bakt durdu. Sonra da birdenbire fikrini
deitirdiini syledi. 'Kabalk etmek istemiyorum ama ' dedi. 'Siz ok
ihtiyarsnz...'''
Mrs. Oliver, hemen Poirot'yu teselliye alt. ''Aldrmayn, canm.
imdiki kzlar byle. Otuz bei gemi olanlar yar l sanyorlar. Bu
kzlarn hi de akdl olmadklarn her halde farkettiniz.''
Hercule Poirot, mrldand. ''Bu szler beni incitti.''
''Ben sizin yerinizde olsaydm, aldrmazdm bile... Tabu kz kabalk
etmi, o ayr bir mesele.''
' ''Bu nemli deil. Sonra mesele yalnz benim krlmamla ilgi de
saylmaz. ok endieliyim. Evet, ok endieliyim.''
Mrs. Oliver, rahat bir tavrla, ''Ben olsam bu meseleyi; unuturdum,''
diye tavsiye etti.
''Anlamyorsunuz. Ben kz iin endieleniyorum... Bana kendisine
'yardm' etmem iin geldi. Sonra da ok ihtiyar olduumu dnd. Yani
kendisine yardm edemiyecek kadar yal olduumu sand. Fakat, emin
olun, Mrs. Oliver, o kzn yardma ihtiyac var.''
Mrs. Oliver, onu yattrmaya alt. ''Pek sanmyorum...
Kzlar meseleleri abartrlar.''
''Hayr. Yanlyorsunuz. ''Onun yardma ihtiyac var.''

''Yani siz onun hakikaten bir cinayet ilediini mi dnyorsunuz


?''
''Neden olmasn. Kz byle bir ey yaptndan bahsetti.
''
''Evet, fakat . '' Mrs. Oliver, duraklad. ''Yapm olabileceini
sylemi.'' Ar ar konuuyordu. ''Fakat bu szlerle neyi kastediyordu
o.''
''Tamam. Bu szlerden hi bir mna kmyor.''
''Kz kimi ldrm? Veya kimi ldrdn sanyor?''
Poirot, omzunu silkti.
''Sonra o kimseyi neden ldrm?''
Belikal hafiye, tekrar omuzunu skti.
''Tabii bir sr ihtimal var.'' Geni muhayyilesi hzla almaa
balayan Mrs. Oliver'in keyfi yerine gelmiti. ''Belki arabayla birini
inedi, fakat durup ona bakmad... Belki bir uurumun kenarnda bir
adam zerine saldrd. Bouurlarken kz adam aaya itti... Veya belki
birine yanllkla ters bir il verdi... Hatta belki de o 'mor hap'
partilerinden birine giderek misafirlerden biriyle kavga etti. Kendine
geldii zaman adam baklam olduunu grd. Sonra ''
''Yetiir, Madam, yetiir!''
Ama Mrs. Oliver'in hayali almaa balamt... ''Belki de
ameliyathanede hemireydi o. Hastaya yanl aneztezi yapt veya ''
Birdenbire sustu. Kz hakknda daha fazla bilgi almak niyetindeydi.
''Nasl bir eydi o?...''
Poirot, bir an dnd. ''Cazibesi olmayan bir Ophelia...''
Mrs. Oliver, ''Ah...'' dedi. ''Bu szleri syleyince kz gzlerimin nnde
belirdi deta. Ne tuhaf!''
Poirot, devam etti. ''Becerikli bir insan deil o. Bana yle geldi.
Glklerle baa kmas imknsz. Tehlikeleri nceden farkedeceini de
sanmyorum. Zavall bakalarnn, 'Bize bir kurban lzm. Bu kz iimize
yarar,' diyecei bir tip.''
Fakat Mrs. Oliver, artk onu dinlemiyordu. Poirot'nun pek aina
olduu bir tavrla iki elini de gr salarnn arama sokmutu. Adeta
strapla, ''Durun,'' diye haykrd. ''Durun!''
Poirot, kalarn kaldrarak, bekledi.
Mrs. Oliver, ''Bana kzn adn sylemediniz,'' dedi.
''Bunu renemedim ki. Durum hakikaten zor.''
Mrs. Oliver, yine ayn strap dolu tavrla, ''Durun,'' diye yalvard.
Ellerini salarndan ekerek, derin bir nefes ald.
Kvrmlar alan salar omuzuna dkld. Bir bukle ise bandan
frlayarak, yere dt. Poirot bunu alarak, usulca masaya brakt.
Mrs. Oliver ise birdenbire sakinleivermiti. ''imdi..'' Bir iki sa
tokasn itti. Dnceli bir tavrla ban sallad. ''Bu kza sizden kim
bahsetmi, Msy Poirot?''
''Bana kalrsa kimse bahsetmemi. Onun hretimi duyduundan
hi phem yok. Bu normal birey.''
Mrs. Oliver, vaziyeti hi de normal bulmuyordu. Sadece
Poirot herkesin adn duyduundan emindi, ite o kadar. Halbuki
aslnda ok kii Belikal hafiyenin ad getii zaman bo gzlerle
karsndakine bakyordu. Bilhassa genler, Mrs. Oliver,
''Fakat bunu onu incitmeden nasl anlatacam?'' diye dnd.
Sonra da, ''Yanlyorsunuz,'' dedi. ''Kzlar , ey,
kzlar ve delikanllar detektifler bakmndan fazla bir ey
bilmiyorlar. Onlar hakknda anlatlanlar pek duymamlar.''
Poirot, gururla cevap verdi. ''Hercule Poirot'yu herkes duymutur.''
Belikal hafiye buna kesinlikle inanyordu.
Mrs. Oliver, iini ekti. ''Fakat genler son zamanlarda pek de iyi tahsil
grmyorlar. Aslnda btn bildikleri arkclarn, gruplarn ve disk
jokeylerin isimleri. Birine, mesel bir doktora, bir diiye veya bir
detektife ihtiyacnz olduu zaman her halde tandklarnza, 'Kime
gideyim?' diye sorarsnz. yle deil mi? O zaman, onlar da, 'ekerim,
Queen sokanda bir adam var, harika,' derler. 'Bacaklarm defa
bann etrafnda dndryor, bir de bakyorsun, iyilemisin!'
Veya 'Btn prlantalarm alnmt. Henry haber ald takTavus
Kuu F- : dirde ok kzacakt. Onun iin polise gidemedim. Fakat
fevkalde bir detektif var. Az da ok sk. O mcevherlerimi geri ald.
Henry'nin de hi bir eyden haberi olmad.' Bu hdiseler ekseri byle
olur. O kz da biri size yollad.''
''Hi sanmyorum.''
''Bu size aklanmadka durumu anhyamyacaksmz.
Onun iin meseleyi imdi size aklyacam. Vaziyeti ben de imdi
farkettim. O kz size ben yolladm.''
Poirot, hayretle kadma bakt. ''Siz mi yoladmz?... Peki ama neden
bunu daha banda sylemediniz?''
''nk ben de durumu yeni anladm. Ophelia'dan bahsettiiniz
zaman... Islak gibi duran uzun salar... irkince bir yz... Bu bana sanki
hakikaten grdm birinin tarifiymi gibi geldi. Hem de son
zamanlarda grdm birinin. Sonra birdenbire kzn kim olduunu
anladm.''
''Kim o?''
''Adn bilmiyorum ama bunu kolaylkla renebilirim.
Husus polis hafiyelerinden bahsediyorduk. Ben sizden sz atm. O
harikulade maceralarnz anlattm.''
''Kza adresimi mi verdiniz?...''
''Hayr, hayr, vermedim. Zaten kzn bir hafiyeyle konumak
istediinden de haberim yoktu. Ben sadece konutuumuzu
sanyordum. Fakat adnz birka defa syledim. Herhalde somadan o
telefon rehberinde adresinizi bularak, kalkp size geldi.''
''Cinayetten mi bahsediyordunuz?''
''Sanmyorum... Zaten husus hafiyeler bahsinin nasl aldm da
hatrlamyorum. Tabu belki de kz lf oraya getirdi.''
''Bana her eyi anlatn. Adn bilmiyorsanz bile kendisi hakknda
bilgi verin.''
''Onunla geen hafta sonu karlatm. Ben Lorrimer'lerde
kalyordum. Onlarn bu ile alkas yok. Sadece beni iki imeye
ahbaplarna gtrdler. Orada bir ka kii vard. Pek elenmedim. Zira,
bdiiniz gibi aslnda ikiden pek holanmam.
Bu yzden bana limonata gibi bir ey hazrlamak zorun da kalr ve
bir hayli rahatsz olurlar... Sonra gelip bana trl lkrd da sylerler.
Mesel, kitaplarmdan ne kadar holandklarndan, benimle
tanmay ok istediklerinden bahsederler. O zaman bana bir ter basar.
Fena halde sklrm. Fakat elimden geleni yaparak vaziyeti idareye
alrm. stelik benim o korkun detektifim Sven Hjerson'u ne kadar
ok sevdiklerini de anlatmaa kalkarlar.. O adamdan nasl nefret
ettiimi bir bilselerdi! Fakat yayncm bunu katiyen sylemememi bana
sk sk tembih etti... Her ne hal ise... Her halde hakik detektifler konusu
bu szlerden sonra ald. Ben sizden bahsettim. O kz da yaknmda bir
yerde durmu dinliyordu.
Siz 'cazip olmayan bir Ophelia'dan bahsedince, nedense aklma o
geldi. 'Bu tarif bana kimi hatrlatyor?' diye dndm.
Sonra da birdenbire, 'Tabi,' dedim. 'O gn, partideki kz.'
Zannedersem o gittiimiz evde oturuyordu. Tabu kendisini baka
biriyle kartryorsam o baka.''
Poirot, iini ekti. Aslnda Mrs. Oliver, insann sabrm taracak tipte
bir kadnd. ''ki imee gittiiniz kimselerin ad neydi?...''
''Eer Treherne deilse, o zaman Trefusis sanrm.
.. Adamn byle bir ismi var. Kendisi ok zengin. Milyoner.
Londra'da bir ii var. Fakat hayatmn mhim bir ksmn
Gney Afrika'da geirmi.''
''Kars var m?''
''Evet, pek gzel bir kadn o. Adamdan ok gen. Gr, sar salar
var. Adamn ikinci karsym. Bahsettiimiz kz ise onun birinci
karsndan olmu. Toplantda gayet ihtiyar bir adamla da tantk.
Daylar m oluyormu ne? Bir hayli sard.
Fakat ok mehurmu o. Bir sr nian varm. Ya amiralmi, ya da
hava mareali. te yle bir ey... Adam ayn zamanda astronom da
sanrm... Zira damdan koskocaman bir teleskop kmt. Tabii ihtiyar
srf vakit geirmek iin yldzlara da bakyor oabir. Evde yabanc bir
kz da vard. Yal daynn peinden koup duruyordu. Anladma gre
ihtiyar adamn inenmemesi filn iin onunla birlikte Londra'ya
geliyormu.
Kz, bir hayli gzeldi.''

Poirot, Mrs. Oliver'in anlattklarn bir dzene soktu. O anda kendisini


elektronik bir beyin gibi hissediyordu..
''imdi evde Mr. ve Mrs. Trefusis ''
' ''Adlar Trefusis deil. imdi hatrladm. simleri Restarick.
''
''Fakat bu ayn tarzda bir isim deil ki.''
''Bilkis. Bunlar Mornvvall'a has adlar de mi?''
''O evde Mr. ve Mrs. Restarick oturuyor. Tannm bir dayar var.
Onun soyad da Restarick mi?''
''Hayr. Onun ismi Sir Roderick bilmem .ne.''
''Sonra evde o ecnebi kz var. Bir de Mr. Restarick'in kz... Baka
ocuklarla karlatnz m?...''
''Mr. Restarick'in baka ocuu olduunu sanmyorum.
Ama bu hususta kati bir ey bilmiyorum. Ha, aklma gelmiken.
Restarick'in kz evde oturmuyor. Sadece hafta sonu iin oraya
dnm o. Her halde vey annesiyle geinemiyor.
Londra'da bir ie girmi, anladma gre de evdekilerin hi de houna
gitmeyen bir genle dolayormu.''
''Aile hakknda bir hayli bilginiz var.''
''nsan baz eyleri duyuyor. Bizim Lorrimer'ler ok gevezedir.
Durmadan ahbaplarndan bahsederler. nsann iitmedii dedikodu yok.
Tabi bazen hakknda konuulanlar birbirlerine kartrdnz da
oluyor. Her halde ben de bahsettiklerimi kartrdm- u kzn adn
hatrlayabilseydim. Bir arkyla alkalyd bu. Thora?... Benimle konu,
Thora. Tlora
Thora. Buna benzer bir ey. Veya Myra?... Myra... Ah, Myra akm
yalnz senindir... Byle bir isim... Ryamda mermer salonlarda
oturduumu grdm Norma? Yoksa Martina m?
Norma, Norma Restarick. Kzm adnn bu olduundan eminim..'' Sonra
da durup dururken ilve etti. ''nc kz o.''
''Kzn adamn tek ocuu olduunu sylemitiniz.''
''yle sanyorum.''
''O halde onun nc kz olduunu neden sylediniz?''
''Hay Allah! Siz nc kzn ne olduunu bilmiyor musunuz?...
Times' okumuyor musunuz?''
Fifiifpii^^miiiiim

I
''lm, doum ve evlenme ilnlarn okuyorum. Bir de alkam
eken yazlar.''
''Ben n sahifedeki ilnlar kastediyorum. Tabi artk bunlar ba
sahifede deil. Bu yzden baka bir gazete alma bile dnyorum.
Fakat size gstereyim.''
Yandaki masaya giderek, Times' kaparcasma ald.. Sahifeleri
evirdikten sonra Poirot'ya yaklat. ''Tamam.. Bakn...
'NC KIZ aranyor. kinci katta rahat bir daire. Kalorifer.
Kendisine ayr oda verilecek. Earl's Court.' nc kz bir daireyi
paylamak iin. Haftada 5 sterlin. Ayr oda,'
'Drdnc bir kz aranyor. Gegent's park. Ayr oda.' Son zamanlarda
kzlar byle yayorlar ite. Bu pansiyondan veya yurttan daha iyi.
Mesel bir kz eyal bir daire tutuyor. Sonra da kiray ikinci bir kizla
paylayor. Ekseri bu onun samim bir arkada oluyor. Sonra, tandklar
yoksa iln vererek, nc bir kz aryorlar. Grdnz gibi bazen
yanlarna drdnc bir kirac daha alyorlar. Birinci kez, en iyi oday
kendine ayryor tabi. kinci kz da az kira veriyor. ncs ondan da
az. Kendisini sandk odas gibi bir yere tkyorlar. Hangi gece misafir
kabul edebileceklerini kendi aralarnda kararlatryorlar.
Fena bir ey deil bu.''
''sminin Norma olduunu sandmz bu kz, Londra'da nerede
oturuyor acaba?''
''Demin de sylediim gibi onun hakkmda fazla bir ey
bilmiyorum.''
''Fakat bunu renebilirsiniz deil mi?''
''Tabi. Bunu kolaylkla yapabileceimi sanyorum.''
''Toplantda beklenilmeyen bir lmden bahsedilmediinden
eminsiniz deil mi?''
''lm Londra'da m olacakt, yoksa Restarick'lerin evinde mi?''
''Her iki yerde de olabilir.''
''Byle bir hadise olduunu sanmyorum. Sizin iin bir eyler
renmee alaym, m?'' Mrs. Oliver'in gzleri heyecanla parlyordu.
Yava yava iin zevkine varmaa balamt anlalan. '
''
''Bana byk bir iyilikte bulunmu olursunuz.''
''Lorrimer'lere telefon ederim. imdi tam sras...'' Telefona doru
gitti. ''Bir bahane bulmam lzm deil mi? Hatta bir yalan uydurmam?''
Tereddtle Poirot'ya doru bakt.
''Tabu. Bu belli bir ey. Fakat siz hayali geni bir kadnsnz.
Bu bakmdan bir glk ekmezsiniz. Fakat akla hayale smayacak
eyler sylemeyin. Anlatacaklarnz makul olsun.''
Mrs. Oliver, anlayl bir tavrla ona bir gz att. ehirler arasn
aarak, santralden bir numara istedi. Sonra da bam evirerek, tella,
''Kt kaleminiz var m?'' diye fsldad.
''Veya not defteriniz? Adlar ve adresleri yazarsnz.''
Poirot, defterini nne amt be. Kadn yattrmak ister gibi bam
sallad.
Mcs1. Oliver, tekrar dnerek, konumaa balad... Poirot. dikkatle bu
tek tarafl konumay dinliyordu. ''Allo?... Ben
A, sen misin Naomi? Ben Ariadne Oliver. Evet, evet. Fakat biraz
kalabalkt... Ha, o ihtiyar m kastediyorsun?... Hemen hemen kr m?...
Onun o kk yabanc kzla Londra'ya gideceini sanyordum... Evet, bu
onlar bir hayli endielendiriyor olmal. Fakat kz adam iyi idare
ediyordu sanrm...
Sana telefon etmemin sebeplerinden biri de o kz. Adresini istiyorum
onun... Hayr, hayr, Restarick'in kznn. O South
Ken'de bir yerde oturuyor, deil mi? Yoksa Knightsbridge'de mi? Ona
romanlarmdan birini gndereceime dair sz verdim.
Adresini de yazdm. Tabii kd her zaman yaptm gibi kaybettim.
Zaten kzn adm bile doru drst hatrlyamyorum.
Thora m yoksa Norma m bu?... Evet, ben de Norma olduunu
sanyordum... Dur dur bir kalem alaym... Evet, hazrm...
67 Borodone Apartman... Biliyorum, u Wormwood
Scrubs hapisanesine benzeyen koskoca bina... Evet, katlarn ok rahat
olduunu biliyorum. Kalorifer de varm... Norma'mn beraber oturduu
dier iki kz kim?... Arkadalar m onlar?...
Yoksa kzlar gazeteye n vererek mi bulmu?... Claudia
Reece Holland... Babas mletvekili de mi bu kzn?
Peki, dieri kim?... Tabu, tabu, nereden bileceksin. Herhalde
o da iyi bir kzdr... Onlar ne yapyorlar? Ekserisi de sekreter oluyor,
deil mi?... Ya, demef dier kz dekoratr, veya sen yle olduunu
zannediyorsun... Belki de bir sanat galerisiyle ilgili... Hayr, Naomi, kati
ekilde renmek istemiyorum.
Bundan bana ne? Sadece aklma geldi. Son zamanlarda gen kzlar ne
yapyorlar? Bu kabil bilgiler kitabm iin faydal oluyor. nsan yenilikleri
renmek istiyor... Bana Norma'nm erkek arkada hakknda bir eyler
syledindi sanrm...
Evet fakat insann elinden bir ey gelmiyor, deil mi?... Yani kzlar yine
bldilderini okuyorlar... Delikanl pek mi korkun?
O, u tra olmayan, pis halli genlerden mi? Ya, o tip demek? pek
yelekler, omuzlarna kadar inen, kahverengi, bukleli salar... Hakikaten
insan onlarn kz m, yoksa erkek mi olduklarn kolay kolay anl^amyor.
Evet, yakkl olanlar
"Van Dyke'm tiplerine benziyorlar... Ne dedin?... Kzn babas
Andrew Restarick, ocuktan nefret mi ediyor?... Evet, erkekler yledir.
Mary Restarick?... Evet, insan vey annesiyle kavga edebilir... Her halde
Mary Restarick, Norma Londra'da i bulunca rahat bir nefes almtr?
Herkes dedikodu mu yapyor? Ne demek istiyorsun?... Neden? Kadnn
nesi olduunu anlyamamlar m?... Kim syledi?... Anlyorum ama
rt bas ettikleri nedir?... Ya, bir hemire ha? Senin tandklarnn
mrebbiyesine mi sylemi ? Yani /kadnn kocasn m kastediyorsun?
A, anladm... Doktorlar anlyamamlar demek?... Hayr, fakat insanlar o
kadar kt ki. Ben de senin fikrindeyim. Byle eylerin ekseri asl
yoktur... Ya, demek midesiyle alkalym? Ama ok sama... Yani herkes
adamn ad neydi? Andrew'dan m phe ediyor?... Bu i yaban
otlarn ldrmek iin kullanlan maddeyle kolaylkla yaplr mym?...
Fakat neden?... Yani kadn adamn senelerden beri nefret ettii bir kimse
deil ki.
O Andrew'nun ikinci kars. Adamdan ok gen. Pek de gzel...
Evet, bu olabilir. Fakat o yabanc kz da neden byle bir eye kalksn?...
Yani kz Mrs. Mary Restarick'in kendisine syledii baz eylere mi
kzd?... Pek cazip bir kz o. Andrew ondan holanmaa balam olabilir.
Bu belki ciddi bir ey deildir
ama durum Mary'nin houna gitmez tabii. Bu yzden kz azarhmlr
'' Mrs. Oliver, yan gzle Poirot'ya bakt. Belikal hafiye deli gibi iaret
ediyordu. Telefona, ''Bir dakika sekerim,'' dedi. ''Ekmeki geldi
sanrm...'' Poirot'nun yznde buna alndn belirten bir ifade uutu.
Kadn, ahizeyi masaya brakarak, tella hafiyenin yanma geldi.
Poirot'yu kahvalt masasnn durduu ahniine soktu. Nefes nefese,
''Evet?'' diye sordu.
Poirot, istihkarla homurdand. ''Ben ekmekiyim, ha...?''
''abucak bir yalan uydurmam lzmd. Neden iaret ediyordunuz?
Kz hakknda rendiklerimi . ''
Belikal onun szn kesti. ''Bunu bana sonra anlatrsnz.
Ben imdi, geni hayalinizden faydalanarak, Restarick'lere
gidebilmem iin bir hikye uydurmanz istiyorum. Eski bir
dostunuzum, yaknda o civarda bir yere urayacam. Belki siz ''
''Bu ii bana brakn. Ben bir eyler dnrm.. Size uydurma bir
isim takaym m?''
''Ne mnasebet! i bsbtn kartrmayalm.''
Mrs. Oliver, ban sallayarak, tekrar telefona kotu.
''Naomi? Nerede kaldmz unuttum. Neden insan tam tatk tatl
dedikodu yaparken muhakkak biri kagelir?.. Sana neden telefon
ettiimi bile hatrlyamyorum. Ha, sahi. u Thora'nm yani Norma'nm
adresi iin seni aramtm. Fakat istediim bir ey daha vard. Tamam,
imdi hatrladm.
Eski bir dostum var. ok enteresan bir adam. Ad Hercule
Poirot, Restarick'lerin evinin civarnda bir yerde kalacak o. ihtiyar Sir
Roderick'le tanmay ok istiyor. Onun hakknda bilmedii yok. ihtiyara
hayran. Sir Roderick, harpte bir ey mi kefetmi, yoksa bir ey mi
yapm ne?... Hercule
Poirot, ihtiyar grmek, ona 'hrmetlerini takdim etmek' istiyor.
Bu kendi szleri... Ne dersin, bu kabil mi? Onlara haber verir misin?
Evet, birdenbire kagelir. Onlara syle, Poirot'ya o harikulade casusluk
hikyelerini anlattrsnlar... O ne? im biici mi? Tabii, tabii,
bakmaksn.. Allahasmarladk.''Ahizeyi yerine brakarak, bir koltua
kt. ''Off. Ne kadar yoruldum. Nasldm?''
Ppirot, ''Fena deildiniz,'' diye cevap verdi.
''htiyar bahane etmei uygun buldum. O zaman hepsini grm
olursunuz. Her halde sizin istediiniz de bu. Sonra kadnlar istedikleri
zaman ilm konular hakknda vuzuhsuz bir takm eyler syleyebilirler.
Oraya gidinceye kadar daha uygun bir sebep uydurursunuz. imdi
Naomi'nin anlattklarn renmek istiyor musunuz?''
''Anladma gre Mrs. Mary Restarick'ih shhati hakknda baz
dedikodular km.''
''Evet. Kadn esrarl bir hastala tutulmu. Midesiyle ilgiliymi bu.
Doktorlar armlar. Mary'i hastaneye yollamlar.
Orada iyilemi. Fakat kadnn hasta olmas iin ortada bir sebep
yokmu. Eve dnnce hastalk yeniden balam.
Doktorlar tekrar hayrete dmler... Ondan sonra da dedikodular
balam. Bu rivayetleri mesuliyet hissi olmayan bir hemire karm.
Kz kardei bunlar komusuna tekrarlam.
Kcmu bir yere gndelie gidiyormu. Meseleyi evin hanmna,
anlatm Sonunda herkes Mary'i kocasnn zehirlemee kalktndan
bahsetmee balamlar. Zaten herkes daima byle eyler syler. Fakat
bu sefer pek manasz bir ey bu. Naomi'yle o yabanc kzm bu ile bir
alkas olup olmadn konutuk.
Kz, ihtiyarn sekreteriymi. Fakat onun da Mary Restarick'eyaban
otlarn ldrmek iin kullanlan maddeden iirmesi iin ortada bir
sebep yok.''
''Sizin bir ka sebep ileri srdnz duydum.''
''Tabi baz hususlar dikkate almak lzm.''
Poirot, dnceli dnceli mrldand. ''Cinayet arzusu var. Fakat
henz kimse ldrlmemi...''
NC BLM
Mrs. Oliver, arabasyla Bordone apartmannn i avlusuna girdi. Park
yerini alt otomobil doldurmutu. Mrs. Oliver,,
tereddtle duraklarken, arabalardan biri geri geri karak dnd ve
hzla uzaklat. Yazar da alan yere abucak girdi.
Otomobilden inerek, kapy hzla arpt. Ban kaldrp binaya bakt.
Koskocaman bir eydi bu. Yeni yaplmt. Mimarn ie yarayacak bir
apartman meydana getirmek istedii, sse aldrmad da anlalyordu.
Avluda mthi bir hareket gze arpyordu. nsanlar ve arabalar hzla
avluya girip kmaktaydlar. Gnlk iler sona ermek zereydi.
Mrs. Oliver, bileindeki saate bir gz att. Yediye on vard.
''Tam zaman...'' diye dnd. alan kzlar bu saatte evlerine
dnerlerdi. Kimisi makyajlarm tazeliyerek, elbiselerini karr ve o dar,
ekzotik pantolonlardan giydikten sonra tekrar sokaa frlarlard. Kimisi
ise ev ilerine dalarak, oraplarn ve amarlarm ykarlard. Evet,
uygun bir saatti bu. Byk, blok apartman iki ksma ayrlmt. Her
ikisinin de tam ortasmda iki tarafa doru alan kaplar vard. Romanc,
sol taraf seti fakat ok gemeden yanldn anlad. O tarafta 100'den
200'e kadar olan daireler vard. Dier tarafa geti.
67 numaral daire altnc kattayd. Mrs. Oliver, asansrn dmesine
bast. Kaplar, esrarl, korkun bir sesle, tpk esneyen bir insann az
gibi aldlar. Mrs. Oliver, bu korkun azdan dald. Yazar, modern
asansrlerden ok korkard.
rrak... Kaplar tekrar kapanmt. Asansr ykseldi.
Sonra da birdenbire durdu. Bu hz da korkulacak gibiydi. Mrs.
Oliver, rkek bir tavan gibi darya frlad.
Duvardaki numaralara bakarak, sa koridora sapt.. Nihayet arad
kapy buldu. Bunun tam ortasna madeni iki rakam taklmt. 67. Mrs.
Oliver tam yaklarken 7 numara yerinden karak, romancnn ayana
dt.
Mrs. Oliver, can acsyla yzn buruturarak, ''Bu apartman benden
holanmad,'' diye mrldand. Numaray usulca alarak, arkasndaki
iviyi kapya saplad. Soma uzanp zile bast. Belki de evde kimse yoktu.
Fakat kap abucak ald. Eikte uzun boylu, gzel bir kz belirdi.
Ustalkla kesmi, ok ksa etekli, koyu renk tayyr ve beyaz ipek bir
gmlek giymiti. Ayakkablar da ok skt. Siyah salarn tepesine
toplam, dikkatle, belli belirsiz bir ekilde makyaj yapmt. Nedense kz
Mrs. Oliver'i korkuttu.
Yazar, uygun bir eyler sylemee alarak, ''Oh...'' dedi.
''ey Miss Restarick, evde mi?''
''Hayr, maalesef deil. Arzu ederseniz kendisine haber
brakabilirsiniz.''
Mrs. Oliver, tekrar, ''Oh...'' diye mrldand. Sonra da beceriksiz bir
ekilde kahverengi kda sard paketi ne doru uzatt. ''Kendisine
romanm vermei vaad etmitim.
Yani benim okumad eserlerimden birini. Bunun ne olduunu yanl
hatrlamadm umarm. Acaba biraz sonra gelir mi?''
''Dorusu bu hususta bir ey syliyemiyeceim. Onun bu gece ne
yapacan bilmiyorum.''
''Oh... Siz Miss Reece - Holland msnz?''
Kzn yznde hafif bir hayret belirdi.
''Evet.''
Mrs. Oliver, ban sallad. ''Babanzla tantm.'' Sonra ilve etti. ''Ben
Ariadne Oliver'im. Kitap yazarm.'' Bu son szleri her zamanki gibi sulu
sulu sylemiti.
''eri buyurmaz msnz?''
Mrs. Oliver, bu daveti kabul etti. Claudia Reece - Holland onu oturma
odasna gtrd. Dairelerin btn odalarnn duvarlar, grende sanki
tahtadanm gibi bir tesir brakacak bir ekilde yaplmt. Kiraclar
bunun zerine kendi modern tablolarn veya holarna giden ssleri
asyorlard. Bu odada da bir duvara dev bir Palyao yaptrlmt.
Dierinde ise bir palmiye dalndan sallanan bir maymunun resmi vard.
''Norma sizin romannz alnca ok heyecanlanacak,
Mrs. Oliver. ki ier misiniz? eri? Cin?'' Kzda, iinin ehli sekreterlere
has o cidd ve becerikli hal vard.
Romanc, iki teklifini red etti. ''Manzara gerekten gzel...
'' Pencereden bakarak, gzlerini krptrd. Zira batan gne tam
gzlerine gelmiti.

''Oras yle. Fakat asansr bozulduu zaman insan manzaray filn


dnemiyor.''
''Ben o asansrn bozulmaa cret edeceini hi sanmyordum.
O pek robot gibiydi.''
Claudia, ''Son zamanlarda konuldu o> diye cevap verdi.
''Fakat pek iyi deil. Sk sk tamir edilmesi lzm geliyor.'''
Dier bir kz, konuarak ieriye girdi. ''Claudia, eyimi grdn m
kuzum '' Duraklyarak, Mrs. Oliver'e bakt.
Claudia, onlar hemen tantrd. ''Frances Cary Mrs.
Oiver Mrs. Ariadne Oliver.''
Frances, ''Ah... Ne ho'' dedi. Uzun boylu, ince bir kzd o.
Uzun, simsiyah salar vard. Bembeyaz yzn bir hayli boyamt.
Kalar akaklarna doru kyordu. Rimel ve farn yardmyla
gzlerine de ekikmi gibi bir hava vermiti. Dar, kadife pantolon ve
kaim bir kazak giymiti. Becerikli, cidd
Claudia'yla tam bir tezat tekil ediyordu.
Mrs. Oliver, izah etti. ''Norma Restarick'e bir kitap vaad etmitim. Onu
getirdim.''
''Yazk. Norma hl babasnn yannda.''
''Daha Londra'ya dnmedi mi?''
Ksa bir sessizlik oldu. Mrs. Oliver'e, iki kz abucak birbirlerine
bakmlar gibi geldi. Romanc, masum bir hayretle,
''Ben onun Londra'da altn sanyordum,'' diye mrldand.
Claudia, atld. ''Evet, Londra'da alyor. Bir dekoratrn yannda o.
Kendisini zaman zaman duvar kd ye demelik kuma
nmuneleriyle ehir haricinde baz yerlere yolluyorlar.
Bu sefer de babasnn evinin bulunduu kydeki bir mteriye
yolladlar. O da herhalde babasnn evine de urad.
'' Glmsedi. ''Burada herkes bana buyruktur. stediimiz gibi gider
geliriz. Birbirimize haber brakmak zahmetine de pek katlanmayz.
Fakat Norma dnd zaman kendisine kitabnz vermeyi
unutmayacam.'' Bu izah kadar basit bir ey olamazd.
Mrs. Oliver, ayaa kalkt. ''ok teekkr ederim.''
Claudia, onu kapya kadar geirdi. ''Babama sizinle tan
29 tm syleyeceim. O cinai romanlara baylr.'' Sokak kapsn
kapadktan sonra tekrar oturma odasna dnd. Frances, pencereye
dayanmt.
''Affedersin,'' dedi. ''Pot krdm galiba?''
''Ben sadece Norma'nm sokakta olduunu sylemitim.
''
Frances, omuzunu silkti. ''Ben nereden bilejdm. Claudia,. nerede bu
kz? Pazartesi gn neden dnmedi? Nereye gitti o?''
''Babasnm yannda kalmam m? Hafta sonu iin oraya gitmiti.''
''Hayr. Ne olduunu anlamak iin oraya telefon ettim.
''
''Her halde aslmda bu pek nemli deil... Fakat ne olursa olsun
Norma'da bir acaiplik var.''
''Herkesten fazla acaip deil.'' Fakat Claudia'nn sesinde tereddt
vard.
Frances, srar etti. ''Herkesten acaip o. Bazen beni korkutuyor.
Kz normal deil.'' Birdenbire gld. ''Norma, normal deil. Onun
byle olduunu sen de biliyorsun ama bunu itirafa yanamyorsun. Her
halde bunun sebebi patronuna kar duyduun sadakat hissi.''
DRDNC BLM
Hercule Poirot, Long Basin kynn ana yolunda ar ar ilerliyordu.
Burada bir tek yol vard zaten. Belikal hafiye usulca etraf inceliyordu.
Dkknlar... Evler... Eer sabrsz dostu Mrs. Oliver yannda olsayd ona
hemen, ''Neden bo yere vakit baybediyorsunuz?'' diye sorard.
''Gideceiniz ev kyn dnda...''
O zaman Poirot, ''Kyn atmosferini anlamaa alyorum...
'' derdi.
T ileride, yolun sonunda kocaman bir bina vard... Bunun st katma
yuvarlak, kubbe gibi bir ey ilve edilmiti. Oras
30 nm yeni yapld anlalyordu. Poirot'mm grmek istedikleri
de o evde oturuyorlard ite.
Belikal hafiye bir ka dakika sonra bahe kapsnn nndeydi.
Bunun zerine takl olan levhada 'Crosshedges' yazlyd.
Poirot, eve bir gz att. Ne gzeldi bu, ne de irkin. Daha ziyade
alelade bir yapyd. Bahe, evden daha cazipti. Bir zamanlar bir hayli
itina edildii, fakat son zamanlarda pek baklmad belliydi. Maamafih
yine de imler yemyeildi. Bir sr iek tarh, gz okayacak bir ekilde
dikilmi bodur aalar vard. Poirot, ''Bu bahede bir bahvan alm,''
diye dnd. Galiba evdekiler de ieklerle ilgileniyorlard.
Zira eve yakn bir kede bir kadn tarhlardan birinin zerine
eilmiti. ''Belki yldzlar balyor...'' Salar sapsaryd kadnn.
Uzm boylu, inceydi. Fakat omuzlar geniti. Poirot, bahe kapsnn
srgsn ekerek ieri girdi. Eve doru yrmee balad. Kadn,
ban evirdi. Sonra da doruldu. Merakla ona doru dnd.
imdi hareketsiz durmu, Poirot'nun konumasn bekliyordu.
Sol elinde bir cisim paras vard. Belikal, kadnn yznde hafif bir
hayret ifadesi belirdiini farketti, ''Buyurun?''
Poirot, yabanc olduunu iyice belirterek, mbalal bir hareketle
apkasn kard. Kadn gzlerini onun pos byndan alamyordu
deta.
''Mrs. Restarick?''
''Evet. Ben ''
''Sizi rahatsz etmediimi umarm, Madam.''
Kadnn dudaklarnda hafif bir tebessm uutu. ''Rica ederim. Siz -''
''Sizi ziyaret etmek cretinde bulundum. Dostlarmdan biri, yani
Mrs. Ariadne Oliver ''
''A, evet. imdi kim olduunuzu anladm. Msy Poirot.
''
Belikal, son heceye basarak, kadnn hatasn dzeltti.
''Msy Poirot. Hercule Poirot emrinizde. Bu civarda bir yere geldim.
Sonra buraya uramaya cret ettim... Sir Roderick
Horsefied'e hrmetlerimi takdim etmek istiyordum.''

''Evet. Naomi Lorrimer bize urayacanz syledi.''


''Sizi rahatsz etmiyorum ya?...''
''Ne mnasebet. Ariadne Oliver, geen hafta sonu buradayd.
Lorrimer'lerle geldi. Kitaplar ok elenceli, deil mi?
Ho, belki de siz cina romanlar elenceli bulmuyorsunuz. Siz
kendiniz de detektifsiniz de mi? Hakik bir detektif?''
Poirot, glmsedi. ''Ben hakikinin hakikisi bir detektifim.
''
Kadnn glmemek iin kendisini tuttuunu farketti... Dikkatle onu
szd. Suni bir gzellii vard kadnn. Sapsar salar kalp gibiydi.
Poirot, ''Acaba aslnda kendisinden emin deil mi?'' diye dnd. ''Bu
yzden de bahesine dalm bir ingiliz 'lady' si rol oynamaa m
alyor? Acaba nasl bir ailenin kz o?''
Mary Restarick'e, ''Baheniz ok gzel, Madam,'' dedi...
''Baheden holanr msnz?''
. ''ingilizler kadar deil, ingilizlerin baheye baka trl bir
meraklar oluyor. Bahelerin sizce bizimkinden tamamiyle baka bir
mnas var.''
''Franszlarmkinden demek istiyorsunuz de mi?''
''Ben Fransz deilim, Madam. Belikalym.''
''A, evet. Zannedersem Mrs. Oliver, sizin bir zamanlar
Belika polisine mensup olduunuzu syledi.''
''Evet bu doru. Ben yal bir Belika polis kpeiyim.''
Terbiyeli terbiyeli glerek, elini sallad. ''Fakat siz ingilizlerin
bahelerinize hayranm. Latin'ler geometrik ekillerle dzenlenmi
baheleri severler. ato baheleri... Versailles'in bahelerinin
minyatrleri... Tabii onlar mutfak bahesini de icad' ettiler. Bu ok
mhim. Ingilterede de mutfak bahesi var. Fakat siz onlar Franszlardan
almsnz. Mutfak bahesini de. iekleriniz kadar sevmezsiniz. yle
deil mi?''
Mary Restarick, ''Evet,'' diye cevap verdi. ''Haklsnz.
eri buyurun. Dayy grecektiniz.''
''Dediim gibi Sir Roderick'e hrmetlerimi takdime geldim. Fakat
size de hrmetlerimi takdim etmek isterim, Ma
32 dam. Gzellikle karlatm zaman daima heyecanlanrm.''
Bir reverans yapt.
Mary Restarick, hafif bir mahcuplukla gld. ''Bana bu kadar iltifat
etmemelisiniz.''
Odalardan birinin caml kaplarndan ieriye girdi... Poirot da onun
peinden gitti.
''Daynzla 1944'de tanmtm.''
''Zavallck, iyice yaland artk. Korkarm kulaklar hi duymuyor.''
''Kendisiyle uzun seneler nce karlatm. Herhalde o bunu oktan
unuttu. Bir casusluk meselesiydi bu. Bir keifle ilgiliydi. O kefi Sir
Roderick'in zek ve bilgisine borluyduk.
Beni kabul etmee raz olacan umarm.''
Mary Restarick, ban sallad. ''Sizi memnuniyetle kabul edeceinden
eminim. Artk pek de elenceli bir hayat srmyor.
Benim sk sk Londra'ya inmem lzm geliyor. Oraya uygun bir ev
aryoruz.'' ini ekti. ''Yallarn basen aksilikleri
"tutuyor.''
Poirot, ''Biliyorum,'' diye cevap verdi. ''Ben de zaman zaman aksilik
ederim.'' Gen kadn,, gld. ''Yapmayn, Msy Poirot. Siz yal
deilsiniz ki.''
Poirot, ''Fakat bazen bana yal olduumu sylyorlar,'' dedi. ini
ekerek, zntyle ilve etti. ''Bilhassa gen kzlar...''
''Bu onlarn dncesizlii.'' Bir an durdu. ''Herhalde bizim kzmz
da byle yapard.''
''Ah, kznz m var?''
''Evet. Daha dorusu o benim vey kzm.''
Poirot, nazik bir tavrla, ''Kendisiyle tanmaktan memnun olacam,''
diye mrldand.
''Korkarm kendisi burada deil. Londra'da. Orada alyor.
''
''Son zamanlarda btn gen kzlar alyor.''
Mrs. Restarick, dalgm dalgn, ''Herkesin bir i yapmas lzm,'' dedi.
''Evlendikleri zaman bile onlar endstride almaa, veya retmenlik
yapmaa iknaa alyorlar.''
''Sizi de almanz iin ikna eden oldu mu, Madam?''
''Hayr. Ben Gney Afrika'da bydm. Buraya ksa bir zaman evvel
kocamla geldim. Onun iin her ey hl bana yabanc.''
Etrafna pek de memnun olmayan bir tavrla bakt.. Gzel eyalarla,
fakat alelade bir ekilde denmiti buras. Duvarlarda iki byk portre
vard. Birincisi gri kadife tuvalet giymi, ince dudakl bir kadnn
resmiydi. Onun karsndaki duvara ise otuz ksur yalarnda, ok
enerjik olduu hemen anlalan bir erkein portresi aslmt.
''Kznz kyde oturmaktan her halde sklyor?''
''Evet, onun Londra'da olmas daha iyi. Norma buradan
holanmyor.'' Birdenbire durdu. Sonra da istemeye istemeye ilve etti.
''Benden de holanmyor zaten.''
Poirot, daha ziyade Franszlara yakacak bir nezaketle,
''mknsz,'' diye bard.
''Hi de imknsz deil! Neyse... Her halde byle eyler sk sk
oluyor. Bir kzm vey anneye snmas her halde g.''
''Kznz kendi annesini ok mu severmi?''
''Her halde. Onunla anlamak imknsz. Galiba btn kzlar yle.''
Poirot, iini ekti. ''Son zamanlarda anneler ve babalar kzlarna eskisi
gibi sz geiremiyorlar. O eski gnler ok geride kald.''
''Hakikaten yle.''
''Bunu pek sylemek istemiyorum ama, Madam, insan onlarn nasl
derler? erkek arkadalarn seerken daha dikkatli davranmamalarna
zlyor.''
''Norma, bu balamdan da babasn zyor. Fakat galiba ikyet
etmenin de faydas yok. nsanlar bakar larnn tecrbelerinden
faydalanamazlar... Kendi kendilerine tecrbe edinmelidirler... Neyse...
Sizi yukarya, Roddy daynn yanna karaym. Onun yukarda kendi
odas var.''
Odadan kt. Poirot, kapda omzunun zerinden geriye
Tavus Kuu F. : bakt. Karakteristii olmayan, skc bir oda...
eride dikkati ekecek sadece o iki portre vard. Poirot, kadnn
elbisesinden bu resimlerin seneler nce yaplm olduunu anlad. ''Eer
bu birinci Mrs. Restarick'e, kendisiyle karlasaydm, her halde ondan
pek holanmazdm.''
''Bu portreler ok gzel, Madam,'' dedi.
''Evet. Onlar Lansberger yapm.''
Yirmi sene evvel pek beenilen mehur ve ok pahal bir ressamm
adyd bu. Artk o dikkatli 'natralizm' inin modas gemiti.
Kendisinden hi bahsedilmiyordu. Resimlerini yapt kimseler
hakknda ise ekseri 'elbise asklar' tabiri kullanlmaktayd.
Fakat Poirot, tablolarda bundan daha fazla, daha baka bir eylerin
olduundan phe ediyordu. Lansberger'in ustalkla yapt o dzgn
ehrelerin arkasnda ince bir alay gizliydi.
Mary Restarick, hafiyenin nnden, merdivenlerden kmaa balad.
''Onlar ambalajlarndan yeni kardk., iki portre de temizlendi ve ''
Birdenbire duraklad. Bir eli trabzanda, yle kala kalmt.
Daha yukarda biri keyi dnm, aaya iniyordu. Acaip bir tipti o.
Bir kyafet balosuna giden bir kimse olabilirdi o. Eve hi uymuyordu.
Delikanl, Poirot iin in bir tipti. Onun gibilere Londra
sokaklarnda, hatta bazen partilerde rastlad oluyordu. Bu gnk
genliin bir temsilcisiydi delikanl.. Siyah bir ceket, ssl, kadife bir
yelek, dapdar bir pantolon giymiti. Gr, kahverengi bukleleri
omuzlarm okuyordu. Egzotik, hatta gzeldi.
Onun kz m, erkek mi olduunu anlamak iin de bir iki dakika
lzmd.
''David!'' Mary Restarick'in sesi pek sert kmt.
''Burada ne iin var?''
Delikanl, aalamad bile. ''Seni korkuttum mu? zr dilerim.''
''Burada bu evde ne aryorsun? Yoksa buraya Norma'yla m
geldin?''
''Norma'yla m? Hayr. Ben de onu burada bulacam
umuyordum.''

''Burada bulmak m? Ne demek istiyorsun?... O Londra'da.


''
. ''Fakat, Londra'da deil, hayatm. Daha dorusu Borodene
apartman 67 numarada yok.''
''Ne demek istiyorsun?''
''O bu hafta sonu dnmedi. Bu yzden burada olduunu sandm.
Maksadnn ne olduunu anlamak iin buraya geldim.
''
''Norma, her zamanki gibi Pazar gecesi buradan ayrld.
'' Gen kadn fkeli bir sesle ve etti. ''Neden zili alp, geldiini
haber vermedin? Evde byle dolamann sebebi nedir?
''
''Aman, hayatm, duyan da senin benim gm kaklar
almamdan korktuunu sanacak. Gpegndz bir eve girmek normal bir
ey deil mi? Neden ieri girmeyecekmiim?''
''Biz eski kafal insanlarz ve byle eyler de houmuza gitmiyor.''
- ''Of of o f . . . '' David, iini ekti. ''Her eyi abartyorsun.
Hayatm, anlalan beni memnuniyetle misafir etmeyeceksin.
vey kzn da burada deilmi. O halde ben kp gideyim.
Ayrlmadan evvel ceplerime bakmak ister misin?''
''Samalama, David.''
''Bana msaade...'' Gen adam, yanlarndan geerek, neeyle elini
sallad. Aaya inerek, ak olan sokak kapsndan kt.
Mary Restarick, Poirot'yu artan bir huuneyle, ''ren mahlk,''
diye bard. ''Ona tahamml edemiyorum... Neden
ngiltere son zamanlarda byle mahlklarla doldu?''
''Ah, Madam, kendinizi zmeyiniz. Sadece bir moda meselesi bu.
Daima yeni moda kar. Kylerde bu tiplere az rastlanyor. Fakat Londra
onun gibilerle dolu.
Mary, ''Korkun,'' dedi. ''Pek korkun. Acaip, kadn gibi...''
. Dantel yakas, etrafnda da yaldzl bir ereve olsayd o za ''Fakat
bir bakma. Van Dyke'm portlerine benziyor... man Onu acaip ve kadn
gibi bulmazdnz.''

' ''Kalkp elini kolunu sallayarak buraya gelmeye cret etmi.


Andrew onu grseydi fena halde kzard. Bu mesele kocam ok
endielendiriyor. Kzlar, babalarm hakikaten ok zyorlar. stelik
Andrew Norma'y iyi tanmyor be. Kz ok kkken o kalkp
ngiltereden ayrlm. Norma'nn yetitirilmesi iini kzm annesine
brakm. imdi Norma onun iin deta bir bilmeceden farksz. Benim
iin de yle ya. Onun pek acaip bir kz olduunu dnmekten kendimi
alamyorum. nsan onun gibilere sz geiremiyor. Bu tip kzlar en kt
genlerle dp kalkyorlar. Norma da bu David Baker denilen ocua
deli gibi k. nsann elinden bir ey gelmiyor. Andrew, David'i buraya
gelmekten men etti. Halbuki bakn ahlksz ellerini, kollarm sallayarak,
ieriye girmi. Galiba bu hadiseden
Andrew'ya bahsetmeyeceim. Onun bo yere zlmesini
istemiyorum. Norma bu mahlkla Londra'da gezip duruyor.
Hem yalnz onunla da deil... David'den daha kt genler de var.
Ykanmyorlar, tra olmuyorlar. Acaip tel te! sakallan var. Yal
elbiselerle dolayorlar.''
Poirot, neeyle, ''Kendinizi zmeyin, Madam,'' diye cevap verdi.
''Genlik hevesleri bunlar. abuk geer.''
''yle olmasn temenni ederim. Norma'ya sz anlatmak imknsz.
Bazen onun pek normal olmadn bile dnyorum.
O kadar acaip ki. Bazen, kendinden gemi gibi bir hali oluyor.
nanlmayacak bir ekilde nefret ''
''Nefret mi?''
''Benden nefret ediyor o. Hakikaten nefret' ediyor. BUmem neden?
Her halde annesine ok dknd. Fakat babasnn tekrar evlenmesi de
ok normal bir ey de mi?''
''Onun sizden hakikaten nefret ettiinden emin misiniz?...
''
''Bunu gayet iyi biliyorum. Bunun dellerini de grdm.
Norma kalkp Londra'ya gittii zaman ne kadar rahatladm,
bemezsiniz. Mesele karmak istemediim iin ''
Birdenbire duraklad. lk defa bir yabancyla konutuunu farketmi
gibiydi.
Poirot, karsmdakinde kendisine srlarm ama arzusu
uyandrd. Onunla konuanlar kendisinin kim olduunu
unutuverirlerdi.
Mary Restarick, hafife gld.
''Allahm... Bilmem neden btn bunlar size anlatyorum.
Herhalde her ailenin byle birtakm dertleri vardr. Biz, zavall vey
anneler bir hayli sknt ekiyoruz... Tamam, geldik.
'' Bir kapya vurdu.
''Girin, girin.'' eriden mthi bir kkreme aksetmiti deta.
Mary Restarick, ''Biri sizi grmee geldi, day,'' dedi. Peinde
Poirot olduu halde ieri girdi.
Geni omuzlu, drt ke suratl, krmz yanakl, fkeli tavrl, yal bir
adam, odada bir aa bir yukar dolamaktayd.
Grltyle onlara doru geldi. Gerideki masanm banda bir kz bir
takm ktlar ve mektuplar ayryordu. Parlak, siyah sal ban
bunlarn zerine emiti.
Mary Restarick, ''Misafiriniz Msy Hercule Poirot, day,'' diye
mrldand.
Poirot, kibar bir tavrla ne karak, konumaya balad.
''Ah, Sir Roderick... Sizi grmeyeli yllar oldu. Uzun yllar...
Sizinle gerilere, t son harbe dnmemiz lzm... Zannedersem sizinle
son defa grmek zevkine Normandiya'da eritim. O gn ne kadar iyi
hatrlyorum. Albay Race, General Abervromby ve Hava Mareali Sir
Efmund Collingsby de oradayd.
Ne nemli kararlar vermek zorundaydk! Emniyet bakmndan da ne
mthi glklerle kar karyaydk! Ah, artk son zamanlarda gizlilie
hi lzum kalmad. Uzun zaman baaryla casusluk yapan gizli ajann
foyasmn meydana kanlm hatrlyorum da... Yzba Handerson'u
her halde unutmadnz?''
''Ah, Yzba Handerson... O iren kpek! Foyas nasl meydana
kmt!'' ''Belki beni hatrlamayacaksnz. Adm Hercule Poirot.''
''Hatrlamaz olur muyum, hatrlamaz olur muyum?
Evet, mahvolmamza ramak kalmt. Ramak... Siz Fransz
temsilcisiydiniz deil mi? yle bir iki temsilci vard... Onlardan biriyle
katiyen geinemedim. smini unuttum adamn. Ney
38 se, neyse... Oturun, insann eski gnlerden bahsetmesi kadar
zevkli bir ey olamaz.''
' ''Beni ve i arkadam Msy Giraud'yu hatrlamayacanzdan ok
korkuyordum.''
''Evet, evet. ikinizi de hatrlyorum tabii. Ah, ne gnlerdi onlar. Ne
gnlerdi...''
Masadaki kz ayaa kalkt. Bir sandalyeyi terbiyeli bir tavrla Poirot'ya
doru itti.
Sir Roderick, ban sallad. ''Aferin Sonia, aferin... Sizi bu irin
sekreterimle tantrmalym. Onun varl benim iin ok nemli. Bana
yardm ediyor. Ktlarm dosyalyor. Bilmiyorum imdiye kadar onsuz
nasl yapabildim.''
Poirot, nazik nazik eildi. ''Enchante, Matmazel.''
Kz da cevap olarak, bir eyler mrldand. Ksack, siyah sal, ufak
tefek bir eydi. Mahcupmu gibi bir hali vard. Koyu mavi gzlerini
ekseri utanga bir tavrla yere dikiyordu. Fakat ban kaldrarak, tatl
tatl fakat yine de byk bir ekingenlikle
Sir Roderick'e glmsedi... Adam onun omuzunu okad.
' ''Hakikaten, o olmasayd ne yapardm bilmem...''
Sonia, itiraz etti. ''Yapmayn, canm. Aslnda ben yle becerikli bir
insan deilim. Daktiloda da fazla hzl yazamyorum.''
''Kfi derecede hzl yazyorsun, yavrum. Sonra benim hafzam
vazifesini gryorsun. Ayn zamanda benim gzlerim, kulaklarm ve bir
ok eyimsin.''
Kz tekrar ona tebessm etti.
Poirot, mrldand, ''insan o zamanlar etrafta dolaan o harikulade
hikyeleri hatrlyor da. Bilmiyorum onlar fazla mbalal myd, yoksa
deil miydi... Mesel bir gn biri arabanz alm '' Hikyeyi anlatt.
Sir Roderick, pek memnun olmutu. ''Hah, hah, hah.. Tabii, tabii
bunda herhalde biraz mbala var. Fakat genel olarak durum
hakikaten byleydi. ok tuhaf. Hdiseyi bu kadar yol sonra hatrlamanz
hakikaten ilgi ekici. Fakat imdi size bundan daha harikulade bir hikye
anlatabilirim.'' Bu sefer o hikyeye balad.
Poirot, dikkatle dinledikten sonra ihtiyar adam takdirle
alklad da. Sonra saatine bir gz atarak, ayaa kalkt. ''Sizi daha fazla
rahatsz etmemeliyim. nemli bir ile uratnz anlalyor. Vaktinizi
almayaym. Bu civarda bir yere gelmitim.
Dayanamadm, size hrmetlerimi takdim etmek istedim.
Seneler geti. Fakat gryorum siz o canllnz, yaama zevkinizi hi
kaybetmemisiniz.''
''Evet, belki yle sylenebilir. Fakat bana fazla iltifat etmemelisiniz.
Yalnz biraz daha oturun da ay iin.
Mary'nin size ay vereceinden eminim.'' Etrafna baknd.
''A, o gitmi, iyi kzdr Mary.''
''Hakikaten yle. ok da gzel. Her halde senelerden beri sizin iin
bir teselli kayna oluyor.''
''Yo... Onlar yeni evlendiler. O yeenim Andrew'nun ikinci kars.
Sizinle ak konuacam... Yeenim Andrew'dan hi bir zaman fazla
holanmadm. Bir yerde oturamazd o.
Aabeysi Simon'u severdim dorusu. Ho, onu da pek iyi tanmazdm
ya. Andrew'ya gelince... O Uk karsna kar pek fena davrand. Onu
brakp gitti. Kadn ortada brakt. Gayet kt bir kzla kat. Kz
tanmayan yoktu. Fakat Andrew ona deli gibi kt. Lkin macera bir iki
sene ierisinde sona erdi...
Aptal... Fakat bu imdi evlendii kz iyiye benziyor. Ben onun bir
kusurunu gremiyorum. Simon, drst ve sakin bir genti.
Yalnz o da bir hayli i skcyd. Kz kardeimin o aileye gitmesi hi de
houma gitmemiti. Bylece tccarlarn arasna girmi oluyordu. ok
zengindiler tabii. Fakat para o kadar nemli deildir. Bizim ailenin
kzlar ekseri subaylarla evlenirlerdi.
Restarick'lerle pek konumazdm ben.''
' ''Zannedersem bir kzlar varm. Bir arkadam geen hafta
kendisiyle tanm.''
''Norma m? Budalann biri o. Acaip elbiselerle dolayor.
Biimsiz bir delikanlyla da dost olmu. Neyse... Son zamanlarda hepsi
birbirlerine benziyorlar. Uzun sal acaip genler. 'Beatnik' 1er. 'Beatle'
1ar. Daha byle bir sr garip isimleri var. Onlarla anlaamyorum.
Adeta yabanc bir dil kullanyorlar.
Tabii kimse bir ihtiyarn tenkidlerine aldrmaz...
Mary bile yle. Ben onun iyi, mantkl bir kz olduunu sam
40 yordum. Fakat anlalan o da bazen fena halde tela
kaplabiliyor.
Bilhassa shhati yznden... Mahede altnda bulundurmak iin
kalkp hastaneye bile gitti, iki ier misiniz? Mesel viski? istemiyor
musunuz? aya kalmaz mydnz?''
''Teekkr ederim. Fakat arkadalarnm yamnda kalyorum.
Onlar beklerler.''
''Ya... Dorusu bu konumamzdan byk zevk aldm size
sylemeliyim. Eski gnlerde olanlar hatrlamak ok ho... Sonia, sen
Msy af edersiniz, adnz yine unuttum,
a, evet, Poirot... Sonia, Msy Poirot'yu Mary'e gtr.''
Poirot, tella bu teklifi red etti. ''Hayr, hayr. Artk Madam rahatsz
etmek istemem. Merak etmeyin, ben yolu kolaylkla bulurum. Sizinle
tekrar karlamak benim iin byk bir zevk oldu.''
Odadan kt.
Kap kapanr kapanmaz, Sir Roderick, ''Bu adamn kim olduunu
katiyen bilmiyorum,'' dedi.
Sonia, hayretle ona bakt. ''Kim olduunu bilmiyor musunuz?
''
''Son zamanlarda gelip benimle konuanlarn yarsn
hatrlamyorum. Tabii tahminde bulunmak zorunda kalyorum, insan
durumu idare etmesini reniyor. Partilerde de ayn eyler oluyor. Bir
adam yanma gelip, 'Belki beni hatrlamyacaksnz,' diyor. 'Sizi en son
1939'da grdm,' O zaman mecburen,
'A, hatrlamaz olur muyum?' diye cevap veriyorsun: Halbuki aslmda
hatrladm filn yok. nsann hemen hemen kr ve sar olmas byk
dert. Harbin sonuna doru bir sr yabancyla dost olduk. Onlarn
ounu unuttum gitti. Fakat bu adamn bahsettii yerlerde olduu
muhakkak. Beni tanyor. Bahsettii adamlar da hatrlyorum. alman
arabam hakknda anlatt hikye de doru. Tabu biraz mbalal bu. O
srada hdiseyi pek ho bir hikye haline sokmulard. Neyse...
Adamn kendisini hatrlamadm sezdiini sanmyorum. Herhalde
zeki bir insan ama tipik yabanc. Danseder gibi yryor, eilip,
reveranslar yapyordu... Hm... Nerede kalmtk?''
Sonia, bir mektubu alarak bunu adama verdi. Sonra onuis
gzlklerine doru uzanacak oldu. Fakat Sir Roderick, gzl takmaya
katiyen yanamad.
''O Allahn cezas eyi istemem. Gzlerim gryor benim.
'' Gzlerini ksarak, elindeki mektuba bakt. Sonra da bunu kza uzatt.
''Belki bunu senin bana okuman daha iyi olur.''
Sonia, o tatl, yumuak sesiyle mektubu okumaya balad...
BENC BLM
Hercule Poirot, bir an sahanlkta durdu. Ban yana emiti, etraf
dinlermi gibi bir hali vard. Aaidan hi ses gelmiyordu. Sahanlktaki
pencereye giderek, darya bakt.
Mary Restarick, aadayd. Tekrar baheyle uramaya balamt.
Poirot, memnun memnun ban sallad. Usulca koridordan ilerledi.
Srayla kaplar birer birer at. Bir banyo...
Bir amar dolab... ift yatakl bo bir oda... Birinin olduu anlalan
tek yatakl bir oda... ift karyolal, bir kadna ait bir oda. (Mary
Restarick'in miydi bu?) Aradaki kapdan yandaki odaya geiyordu...
Poirot, oranm Andrew Restarick'e ait olduunu tahmin etti. Sahanln
dier tarafna geti. lk at kap, tek yatakl bir odannd. ''Bu ara
burada kimse yatmyor. Fakat birinin hafta sonlarnda bu odada
kaldndan eminim.'' Tuvalet masasnn zerinde fralar vard.
Belikal hafiye etraf dinledikten sonra ayaklarnn ucuna basarak, ieri
girdi. Gardrobu at. Evet, iinde bir ka elbise aslyd bunun. Daha
ziyade kyde giyilecek kyafetler.
Kede bir yaz masas duruyordu ama bunun zerinde bir ey yoktu.
Yavaa ekmeceleri at. Ktlar... Bir iki mektup.
Ama bunlar da nemli deillerdi. Tarihleri de epey eskiydi.
Poirot, aaya inerek, evden kt. Mary Restarick'i bularak, ona
''Allaha smarladk,'' dedi. Kadnn ay teklif ini de red etti. ''Geri
dnmem lzm. Arkadalarma sz verdim.
Daha sonra da Londra trenine yetieceim...''
''Taksi istemez misiniz? Telefonla hemen arrdk.
Veya arzu ederseniz sizi faizim arabayla gtreyim.''
''Hayir, hayr. Teekkr ederim, Madam. ok naziksiniz.
''
Poirot, tekrar kye doru yrd. Sonra kilisenin yanndaki patikaya
sapt. Bir derenin zerindeki kk bir kprden geti. Orada niformal
bir ofrle byk bir araba byk bir aacn altnda bekliyordu. ofr,
kapy at. Poirot, abucak bindi. Yerine yerleerek, rugan
ayakkablarm karc.
Sonra da rahat bir nefes ald.
''Artk Londra'ya dnebiriz.''
ofr, kapy kapayarak, direksiyona geti. Araba hafif br mrltyla
hareket etti. Bir gen yolun kenarnda durmu, ba parman
kaldrarak, tella iaret veriyordu. Her zaman grlen eylerdendi bu.
Poirot, deta lakayt bir tavrla dierlerinden farksz olan bu delikanlya
bakt. Uzun, ekzotik salar olan, parlak renkli bir yelek giymi bir
delikanlyd o.
Evet, onun gibilere her yerde rastlanyordu. Fakat tam gencin
nnden geerlerken Poirot birdenbire doruldu.
' ''Dur, dur. Evet... Biraz geri git. Biri arabaya binmek istiyor.''
ofr omuzunun zerinden hayretle bakt. Poirot'un byle bir ey
syleyecei hi aklna gelmezdi. Fakat Belikal hafiye srarla ban
sallyordu. Bu yzden ofr itaat etti.
David adl gen kapya yaklat. Neeyle, ''Bir an durmayacanz
sandm,'' diye gld. ''ok naziksiniz.'' Arabaya binerek, bakra alan
kahverengi buklelerini dzeltti. ''Demek beni tandnz?''
''Elbiseniz dikkati ekecek gibi.''
''yle mi dnyorsunuz. Aslnda hi de byle deil.
Benim gibi ok gen var.''
''Van Dyke ekol. ok k.''
''Dorusu ben elbiselere bu gzle bakmyorum. Fakat dediiniz
doru olabir.''
''Size bir tavsiyede bulunabilir miyim?... Dantel bir yaka takn ve
geni kenarl bir valye apkas giyin.''

''Canm, biz o kadar ileri gitmiyoruz.'' Gen adam, glyordu.


''Mrs. Restarick, benden ne kadar nefret ediyor deil mi? Beni
grmee bile dayanamyor. Aslmda ben de ondan hi holanmyorum.
Restarick'den de yle. Baarya ulam i adamlarnn hoa gitmeyen
bir taraflar var. yle deil mi?''
''Gr meselesi bu. Restarick'in kzyla igUeniyormusunuz
sanrm.''
David, mrldand. ''Ne gzel szler bunlar... 'Kzyla
ilgileniyormusunuz...'
Evet, byle de sylenilebilir. Fakat bu ide kzla erkek ilgiyi
paylarlar. Norma da benimle ilgileniyor.
''
''Matmazel imdi nerede?...''
David, abucak ban evirdi. ''Bunu neden sordunuz?...''
''Onunla tanmak isterdim.'' Poirot, lakayt bir tavrla omuzunu
silkti.
''Holanacanz bir tip o. Ben de deilim ya. Norma
Londra'da.''
''Fakat kzn vey annesine ''
''nsan vey annelere her eyi sylemez ki.''
''Norma Londra'nn neresinde?''
''O Chalsea'de, King's sokanda bir dekoratrde alyor.
Maazann adn hatrlyamadm. Hah... 'Susan Phelps' sanrm.''
''Fakat kz herhalde orada oturmuyor. Sizde adresi var m?''
''Tabii. Koskocaman bir apartmanda oturuyor, Norma.
Fakat sizin bu ilginizin sebebini anlyamadm.''
''nsan bir ok eylerle ilgilenebilir.''
''Ne demek istiyorsunuz?...''
''Sizi bu gn Restarick'lerin evine neydi orann ismi? Hah,
'Crosshedges'... Bu gn 'Crosshedges'a neden geldiniz? Niin ieri gizlice
girip, yukar ktnz?...''
''Eve arka kapdan girdiimi itiraf ediyorum.''
''Yukarda ne aryordunuz?''
''Bu bana ait bir ey. Kabalk etmek istemiyorum ama
fazla merakl deil misiniz?''
''Evet, merak gsteriyorum. O gen kzn nerede olduunu bilmek
istiyorum.''
''Anlyorum... Sevgili Andrew'yla sevgili Mary mi tuttu sizi? Allah
onlarn bellarm versin! Norma'y bulmaya m alyorlar?''
Poirot, ''kisinin de Norma'mn kayp olduunu henz bildiklerini
sanmyorum,'' diye cevap verdi.
''Biri sizi tutmu olmal.''
''ok zekisiniz.'' Poirot, arkasna yasland.
David, ban sallad. ''Maksadnzn ne olduunu anlamak istiyordum.
Bu yzden sizi durdurdum. Durup, bana biraz bilgi vereceinizi
umuyordum. Norma benim sevgilim. Her halde bunu biliyorsunuz?''
Poirot, ihtiyatla, ''Byle bir eyden bahsediliyor,'' dedi.
''Eer yleyse kzn nerede olduunu sizin bilmeniz lazm. yle deil
mi, Mr Affedersiniz, soyadnz bilmiyorum. Sadece isminizin David
olduunu rendim.''
''Soyadm, Baker.''
''Belki Ncrma'yla kavga ettiniz, Mr. Baker.''
''Hayr, kavga filn etmedik. Bmu nereden kardnz?...
''
''Norma Restarick, babasnn evinden Pazar gecesi ayrlm...
Yoksa Pazartesi sabah m oldu bu?''
''Duruma bal. Sabah erkenden otobs var. Onu biraz gee
Londra'ya eriiyor. Eer ona bindiyse iine biraz ge kalr. Ama pek fazla
deil. Fakat Norma ekseri Pazar, gecesi
Londra'ya dner.''
''Kz buradan Pazar gecesi ayrlm ama Boreden e apartmanna
gitmemi.''
''Evet, Claudia yle syledi.''
''Claudia dediiniz Miss Reece-Holland m?..., O endieli miydi?...
Yoksa arm myd?''
''Ne mnasebet! armas veya endielenmesi iin bir sebep yok
ki. O kzlar birbirlerinin ilerine burunlarn sokmazlar.
''

)
''Fakat siz Norma'mn apartmana gideceini sanyordunuz, deil
mi?''
''Kz ie de gitmemi. Maazadakiler ondan 'llallah' demiler.
Bundan emin olabilirsiniz.''
''Siz, endieli misiniz, Mr. Baker?''
''Hayr. Tabii Allah kahretsin, ben de ne dneceimi bilmiyorum.
Ortada endielenmem iin bir sebep yok ama vakit ilerliyor. Bu gn
gnlerden ne? Perembe mi?''
''Kz sizinle kavga etmedi mi?''
''Hayr. Onunla kavga etmeyiz biz.''
' ''Fakat onun iin ok endie ediyorsunuz, deil mi,
Mr. Baker?''
''Bu zerinize vazife mi?...''
''zerime vazife deil ama anladma gre evde mesele km.
Norma, vey annesinden holanmyormu.''
''Bunda da hakl. O kadn Allahn cezas. Gayet sert ve hain.
Norma'y da hi sevmiyor.''
''O hastalanm deil mi? Hastaneye yatmak zorunda kalm?''
''Kimden bahsediyorsunuz? Norma'dan m?''
''Hayr, ben Miss Restarick'den bahsetmiyorum... Bahsettiim
Mrs. Mary Restarick.''
''Evet, zannedersem kadn hastaneye yatm. Halbuki bunun iin
hi bir sebep yok. Mary Restarick bir at kadar kuvvetli.''
''Ne Norma Restarick, vey annesinden nefret ediyor.''
''Norma bazen biraz dengesini kaybeder. Sinirleniverir.
Emin olun, btn kzlar vey annelerinden nefret ederler.''
' ''Bu daima vey annelerinin hastalanmalarna m sebep olur?
Hastaneye yatacak kadar arlamalarna?''
Ne demek istiyorsunuz?''
''Bahvanlktan bahsediyordum. Daha dorusu yaban otlarn
kurutmak iin kullanlan zehirden.''
''Bu konuyu amanzn sebebi nedir? Yani siz Norma' um - hayr,
hayr. O byle bir eyi aklndan bile geirmez.
''
Poirot, mrldand, ''insanlar konuur. Bu konumalar etrafa yaylr.''
''Yani siz birinin Norma'mn vey annesini zehirlediini iddia
ettiini mi sylemek istiyorsunuz? Sama!... Kuyruklu bir yalan bu!''
Poirot, ''Ben de bunun olmayacak bir ey olduuna inanyorum,
'' diye cevap verdi. ''Fakat komularn aslnda syledikleri bu deil.''
- ''Ya. Af edersiniz, ben yanl anladm. Fakat siz neyi
kastediyorsunuz?''
Poirot, ''Delikanl,'' dedi. ''Etrafta bir takm dedikodularn dolatn
bilmelisiniz. Bunlarn hepsi de daima ayn kimseyle alkal. Kadnn
kocasyla.''
''Zavall Andrew'yla m? Buna hi ihtimal vermem.''
''Evet. Ben de yle.''
''O halde onlarn evine neden gittiniz?'' Siz detektifsiniz deil mi?''
''Evet.''
''O halde?''
Poirot, iini ekti. ''Sizinle baka baka eylerden bahsediyoruz.
Ben oraya bir zehirlenme olaym aratrmaya gitmedim.
Sualinize cevap veremiyeceim iin kusuruma bakmayn.
Anlayacanz gizli bir i bu.''
- ''Bu szlerinizin mnas nedir?''
Poirot, ''Ben oraya Sir Roderick Horsefield'i grmee gittim,
'' dedi.
''Ne? O ihtiyar m? Adam bunan biri, deil mi?''
Poirot, ''O bir ok srlar bilen bir adam,'' diye cevap verdi.
''Tabii onun ok zamanlarda bu sahada faaliyet gsterdiini
kasdetmiyorum. Fakat bildii ok. Geen harpte bir sr ile ilgisi vard.
Baz kimseler tanyordu.''
''Ama harp seneler nce sona erdi.''
''Evet, evet. Sir Rodcrick'in rol seneler nce sona
erdi. Fakat baz eyleri bilmenin ok faydal olacan anlamyor
musunuz?''
''Ne gibi eyleri?''
Poirot, iaret etti. ''ehreleri... Mesel ok tannan bir yz.
Sir Roderick, onu tanyabilir... Bir ehreyi... Ellerin hakaretini...
Konuma veya yrme tarzn... nsanlar ok iyi hatrlar.
Bilhassa yallar. Geen hafta, geen ay veya geen sene olan eyler
akllarnda pek kalmaz. Fakat yirmi yl nce olan bir eyi gayet iyi
hatrlayabilirler. Ayrca - unutulmay isteyen birini
hatrlamalar da imkn dahilindedir. Sonra size bir kadn, veya bir erkek
hakknda bildiklerini anlatabilirler.
Onlarn kartklar bir hadise hakknda bilgi verebilirler.
Gdnz gibi pek vuzuhsuz bir ekilde konuuyorum.
Ben Sir Roderick'ten bilgi istedim.''
''Demek ondan bilgi istediniz? O ihtiyardan? Bunan'' biri o. Peki
istediiniz bilgiyi verebildi mi?''
' ''u anda durumdan pek memnun olduumu syleyebilirim.
''
David, hayretle ona bakyordu. ''Acaba?... Siz ihtiyar mr grmee
gittiniz, yoksa sekreteri olan o kk kz m? Onun evde ne yaptn m
renmek istiyordunuz?... Dorusu bu suali ben de bir iki defa kendi
kendime sordum. Acaba kz o ie ihtiyardan baz eyler renmek iin
mi girdi?...''
Poirot, ellerini at. ''Bu meseleyi mnakaa etmenin hi bir faydas
yok. O iine dkn bir sekreter sanrm. Sonia, aslnda sekreter deil
mi?''
''O bir sekreter, hemire, arkada ve yardmc karm bir ey. Evet,
insan onun iin bir ok isim bulabilir. htiyar kza baylyor. Bunu
farkettiniz mi?''
Poirot, ciddi ciddi cevap verdi. ''Bu artlar altnda normal birey bu.''
''Size Sonia'dan holanmayan birini syliyeyim mi T
Bizim sevgili Mary bu.''
''Belki Sonia da Mary Restarick'den holanmyor.''
David, ''Demek siz byle dnyorsunuz?'' diye mrldand.
''Sonia'nn da Mary Restarick'den holanmadndan)
eminsiniz? Hatta belki de kzn yaban otlarm kurutacak zehirin
nerede olduunu soracak kadar ileri gittiini sanyorsunuz?
Pf!'' lve etti. ''Sama bir ey bu... Neyse... Beni arabanza aldnz
iin teekkr ederim... Ben burada ineceim.''
''Ya?... Demek siz buraya gelmek istiyordunuz?... Londra'ya daha on
kilometre var.''
''Ben burada ineceim. Allaha smarladk, Msy
Poirot.''
David, kapy arparak, kapatrken Poirot arkasna yasland...
*
Mrs. Oliver, oturma odasnda dolayordu. Bir saat evvel dzeltmesini
bitirdii daktiloyla yazlm romann paket etmiti. Bunu, eseri
endieyle bekleyen nairine yollamak zereydi.
Adam drt gnde bir Mrs. Oliver'e telefon edip durmutu.
Mrs. Oliver, sanki nair karsmdaym gibi, '' A l bakalm,'' diye
homurdand. ''te. Roman beeneceinizi umarm. Ben bundan hi
holanmadm. Bence berbat bir eser bu. Senin iyi mi, yoksa kt bir ey
mi yazdmdan haberin olmadndan eminim. Her ne hal ise. Sana
ihtar ettim. Sana kitabn berbat olduunu syledim. Fakat sen, 'Hayr,
hayr, hayr,' dedin.
'Buna bir an bile inanamam.''' Mrs. Oliver, kinle ilve et.
''Bekle, grrsn. Bekle, bak neler greceksin.''
Kapy aarak, hizmetisi Edith'i ard. Paketi ona vererek bunu
postaya atmasm syledi.
Sonra da, ''imdi, ne yapacam?'' dedi.
Tekrar odada dolamaya balad. Bir taraftan da, ''Evet,'' diye
dnyordu. ''Keke duvarlarda bu acaip kirazlar yerine yine o tropik
orman olsayd. O zamanlar kendimi bir kaplan, bir leopar gibi
hissederdim. Fakat insan bir kiraz bahecinde kendisini ne gibi
hissedebilir? Sadece korkuluk gibi herhalde?
'' Etrafna bakmd. ''Evet, imdi benim ku gibi cvldamam lzm her
halde...'' Sesi gayet hznlyd. ''Kiraz yesey
49 dim... Keke kiraz mevsimi olsayd... Acaba '' Telefona gitti.
Sorduu suale, George;
' ''Soraym, Madam,'' diye cevap verdi.
Bir iki dakika sonra telefondan baka bir ses ykseldi.
''Hercule Poirot emrinizde, Madam.''
Mrs. Oliver, ''Neredeydiniz?'' dedi. ''Btn gn ortalarda yoktunuz.
Her halde Restarick'leri grmee gittiniz. yle deil mi? Sir Roderick'i
grdnz m? Neler rendiniz?''
Hercule Poirot, ''Hi bir ey renemedim,'' diye cevap verdi.
Mrs. Oliver, iini ekti. '' N e skc...''
''Hayr, ben bunun skc olduuha inanmyorum. Hi bir ey
renememi olmam aslnda ok alacak bir hadise.''
''Neden alacak bir hdise? Dorusu bunu anlyamadm.
''
Poirot, ''nk,'' diye cevap verdi. ''Bu u mnaya geliyor.
Ya, renilecek bir ey yoktu. Fakat bu da artlara hi uymuyor. Ya da
baz eyleri benden dikkatle gizlediler. Tabu bu da ok alka ekici. Ha,
aklma gelmiken. Mary Restarick, kzn kayp olduunu bilmiyordu.''
''Yani : onun kzn kaybolmasyla bir ilgisi yok mu?''
''yle gzkyor. Orada o delikanlyla da karlatm.
''
''Yani hi kimsenin holanmad u acaip delikanlyla m?''
''Evet. O acaip delikanlyla.''
''O sizce de acaip miydi?...''
''Kimin bakmndan?''
''Her halde kzm bakmndan.''
''Beni grmee gelen kzm delikanlya baylacandan eminim.''
''ok garip miydi o?''
Hercule Poirot, ''Pek gzeldi,'' dedi.
Tavus Kuu F-: Mrs. Oliver, mrldand. ''Gzel mi? Dorusu ben
gze! delikanllardan holanacam hi sanmyorum.''
Poirot, ''Kzlar holanyorlar,'' diye cevap verdi.
''Evet, haklsnz. Onlar gzel genlerden holanyorlar.
Bununla yakkl, veya k, veya gzel giyinmi, veya temiz
delikanllar da kasdetmiyoram. Onlar, ya Restoration devrinde yazlm
bir komedide oynamaa hazrlanyormu gibi bir khkta olan genleri
beeniyorlar. Ya da hi ykanmam, pis delikanllardan holanyorlar.''
''Bu delikanl da Norma'nn nerede olduunu bilmiyordu.
''
''Veya bilmezmi gibi bir tavr taknd.''
''Belki. Delikanl, Restarick'lerin evine gitmiti.. Neden?
stelik ieri girmiti. Hem de kimseye grnmeden. Yine neden?
Bunun sebebi neydi? Kz m aryordu?
Yoksa bulmak istedii baka bir ey mi vard.''
''Siz onun baka bir ey aradm m dnyorsunuz?...
''
Poirot, ''O kzn odasnda bir eyler arad,'' diye cevap verdi.
''Nereden biliyorsunuz? Onu orada m grdnz?''
''Hayr. Kendisiyle, o merdivenlerden inerken karlatm.
Fakat Norma'nn odasnda slak bir amur paras buldum. Bu
David'in ayakkabsndan dm olabilirdi. Belki de kz ondan kendisine
bir ey getirmesini istedi. Bir sr ihtimal var. Evde bir kz daha
olduunu biliyorsunuz. Bir hayli gzel o. Belki de David Sonia'yla
bulumaa geldi. Evet, dediim gibi ihtimal ok.''
Mrs. Oliver, sordu. ''imdi ne yapacaksnz?''
Poirot, ''Hi,'' dedi.
Mrs. Oliver, bundan hi holanmamt. ''Skc bir ey bu.''
''Tuttuum kimseler her halde bana bilgi getirecekler.
Ho, onlarn hi bir ey renememeleri de imkn dahilinde.
''
''Fakat siz bir ey yapmayacak msnz?...''

Poirot, mrldand. ''Zamanm bekleyeceim.''


Mrs. Oliver, bard. ''Ben bir eyler yapmak niyetindeyim.
''
Poirot, deta yalvard. ''Rica ederim, ok dikkatli olun.''
''Samalamayn, Msy Poirot. Bana ne olur ki?''
''Bir cinayet meselesi bu. Her ey olabilir. Bunu size ben, Hercule
Poirot, sylyorum.''
ALTNC BLM
Mr. Goby, bir sandalyede oturuyordu. Ufak tefek, zayf bir
adamcazd. Dikkati ekecek hi bir taraf yoktu. Sanki mevcut deildi
o. Antika bir masann pene eklindeki ayana bakarak, szlerini deta
ona syledi. Kimsenin yzne bakarak konumazd, Mr. Goby.
''Benim iin isimleri rendiinize ok memnun oldum,
Msy Poirot. Aksi takdirde i bir hayli uzard. Fakat imdi esasl
noktalar rendim. Bir iki dedikodu da duydum. Bunun daima faydas
vardr. nce Borodene apartmanndan balyalm m?''
Poirot, nazik bir tavrla bam sallad.
Mr. Goby, minenin zerindeki rafa konmu olan saate,
''Orada kapc, yardmc ve hamal ok,'' dedi. ''e apartmandan
baladm. Bir ka, ayr gen yolladm. Tabu biraz masrafl oldu ama buna
deerdi. Birinin tahkikat yaptnn anlalmasn istemiyordum. sim mi
kullanaym, yoksa ba harflerini mi?''
Poiot, ''Bu duvarlarn arasnda isim kuUanabirsiniz,'' diye cevap
verdi.
''Miss Claudia Reece-Holland'dan ok iyi ve kibar bir gen, 'lady'
diye bahsediliyor. Babas milletveki. Haris bir adam. Ad sk sk
gazetelere geiyor. Miss Claudia onun tek kz. Sekreterlik ediyor. Ciddi
bir kz. Ne iiyor, ne lgnca partiler veriyor, ne de uzun sal, sakall
genlerle geziyor.
Kat, iki arkadayla paylayor. kinci kz Bond sokandaki

Wedderburn galerisinde alyor. Sanat dkn. Chelsea'daki


sanatkrlarla bir hayli eleniyor. Baka ehirlere giderek, sergiler
tertipliyor. nc kz ise sizinki. Apartmanda yeni oturmaya balam
o. Herkes onun biraz anormal olduundan bahsediyor. Aptalcaym da
sanrm. Fakat syleyenler vuzuhsuz.
Kapcnn yardmclarndan biri br hayli dedikoducu.
Kendisine bir iki kadeh iirdiniz mi neler anlatmyor neler.
Sylediklerine ap kalyorsunuz. Kim iiyor, kim eroinman, kim
parasn su deposunun arkasna saklyor. Tabu szlerinin hepsine
inanmak doru de. Yalnz apartmanda bir gece bir tabanca patlam.''
''Tabanca m patlam? Yaralanan olmu mu?''
''Bu hususta biraz phe var. Adam, bir gece bir silh sesi duymu.
Dar kt zaman sizin kzn elinde tabancayla durduunu grm.
Yznde gayet akn, hatta sersemce bir ifade varm. Sonra dier
kzlardan biri veya ikisi koarak gelmiler. Miss Frances Cary, u
sanata dkn olan 'Norma,' diye haykrm. 'Ne yaptn?'
Miss Claudia Reece-Holland, sert bir sesle, 'Sus Frances,' demi.
'Sen dilini tutamaz msn? Budalalk etme.' Tabancay sizin kzdan
alarak, 'Onu bana ver,' diye fsldam. Silh antasna atm. Sonra
bahsettiim kapc yardmcs Micky'i farketmi.
Ona glerek bakm. 'Her halde tabanca sesi sizi korkuttu."
Micky, 'dm patlad,' diye cevap vermi. Kz, 'Endielenecek bir ey
yok,' demi. 'Dorusunu isterseniz tabancann dolu olduundan hi
birimizin haberi yoktu... Neyse... Size sual soran olursa uygun bir cevap
verin. Bir mesele olmadm syleyin.' Sizin kzn kolunu tutarak,
asansre doru gtrm.
'Gel, Norma.' birlikte yukar kmlar... Fakat
Micky, hl phedeymi. Avluya karak, etrafa dikkatle bakm.
'' Mr. Goby, ban eerek, defterinden okumaa balad.
'''Biliyor musun, dostum, ben bir eyler de buldum. Bundan eminim.
Yerde kan izleri vard. Hatta bunlara elimle dokundum.
Sana ne dndm de anlataym m? Biri vurulmutu.
Kamakta olan bir adam... Yukar karak, Miss Claudia
Reece-Holland'la konuup konumyacam sordum. Ona, 'Ga
53 liba biri vurulmu, Miss,' dedim. 'Avluda kan damlalar var.'
'Allah, Allah,' diye cevap verdi. 'Ne sama. Her halde gvercinlerden
biri yaraland.' Sonra ilve etti. 'Korktuunuza ok zldm. Bu
meseleyi unutun gitsin.' Bana be sterlin uzatt.
Dn, dostum, be sterlin! Tabii ondan sonra ben de azm
amadm,'' Mr. Goby, bir an durdu. Adam, bir viski daha itikten sonra
bsbtn gevezeleti. '''Bana sorarsan kz kendisini grmee gelen o
aalk delikanlya ate etti. Her halde onunla kavga ettiler. Kz da
ocuu vurmaa kalkt. Ben o fikirdeyim. Fakat hakknda konuulmayan
eyler daha abuk dzelirler. Onun iin ben de azm amyorum.'''
Poirot, mrldand. ''ok enteresan.''
''Evet. Fakat btn bunlarn batan aaya yalan olmas da imkn
dahinde. nk hdiseden baka hi kimsenin haberi yok. Yalnz bir
gece gen serseriler avluya doluup kavga etmiler. Sustallar filn
ekilmi.''
Poirot, ''Anlyorum,'' dedi. ''Avludaki kan izleri bu ekilde de izah
edilebilir.''
''Belki kz sevgilisiyle kavga etti. Onu vuracam haykrd.
Micky de bu szleri duydu ve iki hadiseyi birbirine kartrd.
Bilhassa o srada otomobillerden birinin eksozu patlama gibi bir ses
karmsa, o da kendi yalanma inanmtr.''
Hercule Poirot, iini ekti. ''Evet... Hadise bu ekilde izah edilebilir.''
Mr. Goby, defterinde bir sahife daha evirerek, srrn aklayaca
eyay da seti. Elektrik sobasyd bu.
''Joshua Restarick Ltd. Aileye ait irket. Yz sene evvel kurulmu.
Herkes hakknda iyi eyler sylyor.. Daima salam bir messeseymi.
yle gz kamatrc eyler yapmazlarm.
irketi Joshua Restarick 1850'de kurmu. Birinci dnya harbinden
sonra irket iyice genilemi. Dardaki ve bilhassa Gney Afrikadaki
ilere yatrma yapmlar. Bir de
Dou Afrika ve Avustralyadaki ilere... Restarick ailesinin en son
fertleri Simon ve Andrew Restarick. Andrew'nun aabeysi olan Simon
bir sene evvel lm. oluu ocuu da yokmu.
Kars ise zaten daha nce lm. Andrew Restarick ise
anlaldna gre bir yerde duramayan, ii iine smayan bir tipmi.
Herkesin dediine gre ok kabiliyeti varm ama kendisini bir trl ie
verememi. Sonunda karsyla be yamdaki kzn brakarak, bir kadnla
kam. Gney Afrikaya, Kenya'ya ve daha baka bir ok yere gitmi.
Karsndan boanmam.
Kadn, iki yl nce lm. Zaten hastalkl bir insanm. Andrew
Restarick, bir hayli dolam. Adeta neye dokunduysa para olmu.
Bilhassa maden karma imtiyazlarndan ok para kazanm.
Aabeysinin lmnden sonra anlaldna gre artk ngiltere'ye
yerlemee karar vermi. O arada tekrar evlenmi zaten. Buraya dnp,
kz iin bir ev amann doru bir ey olacan dnm. imdi
akrabas Sir Roderick Horsefield'le birlikte oturuyorlar. Adama day
diyorlar, ama aslnda
Sir Roderick'le evlilik dolaysyla akrabalar. Fakat kyde fazla kalmak
niyetinde deiller. Andrew Restarick'in kars
Londra'da ev aryor. Bunun pahal olmasnn zarar yok. Zira hatr
saydr bir servetleri var.''
Poirot, tekrar iini ekti. ''Biyorum. Bana anlattnz bir baarnn
hikyesi. Herkes para kazanyor. Herkes iyi aileden.
Herkes sayg gryor. Akrabalar tannm kimseler. sahasnda
herkes onlar methediyor... Bu parlak, masmavi gkte bir tek bulut var.
Herkesin anormal olduundan bahsettii,
acaip bir erkek arkada olan bir kz... ocuun sabkal olduu
muhakkak gibi... Kzn ise vey annesini zehirlemi olmas imkn
dahinde. stelik ya zaman zaman hayal gryor, ya da birini ldrm.
Emin olun, bu anlattklarm sizin baar dolu hikyeye katiyen
uymuyor.''
Mr. Goby, zntyle bam sallayarak, mrldand. ''Her ailede yle biri
bulunur.''
''Mary Restarick, gayet gen bir kadn. Her halde
Andrew Restarick'in karm brakp kat kadn o deil.''
''Hayr, hayr. O macera ok gemeden sona ermi.
Anlaldna gre kadn ahlkszn biriymi. stelik son derece
geimsizmi de. Zaten Andrew Restarick ona kanmakla aptallk etmi.''
Mr. Goby, defterini kapatt. ''Yapmam istediiniz baka bir ey var m?''
''Evet. Andrew Restarick'in len ilk kars hakknda bilgi
toplamanz istiyorum. Hastalkl bir kadnm o.. Sk sd hastanelere
girer karm. Nasl hastanelere?... Sinir kliniklerine mi acaba?...''
''Ne demek istediinizi anlyorum, Msy Poirot.''
''Ailede deli var m? Her iki tarafta da?''
''Bunlar remee alrm, Msy Poirot,'' Mr. Goby, ayaa kalkt.
''Msaadenizle ben gideyim, artk. yi geceler.''
Mr. Goby, ktktan sonra Poirot bir zaman yle dnceli bir tavrla
oturdu. Kalarn kaldrp indiriyor, kendi kendine baz sualler
soruyordu.
Sonra kalkp Mrs. Oliver'e telefon etti. ''Size daha nce de syledim,
Madam. Dikkatli olun. Tekralyorum : ok dikkatli olun.''
Mrs. Oliver, sordu. ''Neye kar dikkatli olacam?''
''Her eye kar. Bence tehlikeli eylerle karlaabilirsiniz,
Madam. zerlerine vazife olmayan eylere burunlarn sokanlar
ekseri tehlikeyle karlarlar. Bana cinayet ilenecekmi gibi geliyor.
Sizin lmenizi istemem.''
''Baz ejder reneceinizi sylemitiniz. rendiniz mi?''
Poirot, ''Evet,'' diye cevap verdi. ''rendim. ou dedikodu ve
rivayet. Fakat Borodene apartmannda bir eyler olduu anlalyor.''
''Ne gibi eyler?''
Poirot, ''Mesel '' dedi. ''Avluda kan.''
Mrs. Oliver, bard. ''Sahi mi? Bu tpk eski tip bir detektif romannn
adna benziyor. Mesel 'Merdivendeki leke' gibi bir ey. Tabii son
zamanlar da eserlerinize
'lm o istedi' gibi isimler koymak zorunda kalyorsunuz.''
''Belki de avluda kan izleri yoktu. Belki de hayali kuvvetli bir
rlandal kapc yardmcs yle sand.''
Mrs. Oliver, iini ekti. Her halde biri avluda st iesini devirmiti.
Gece bunun rengim gremedi. ''Ne olmu?''
Poirot, dorudan doruya cevap vermedi. ''Kz bir cinayet
ilemi olmasndan korkuyordu. Acaba kasdettii cinayet bu
muydu?''
''Yani kz birine ate mi etmi?''
''Ate etmise bile adam vuramam. Zira avluda sadece bir ka
damla kan varm. Ceset filn yokmu.''
Mrs. Oliver, ''Allahm,'' dedi. ''Ne kark i bu. Eer ate ettiin kimse,
koarak avludan karsa o zaman onu ldrm olduunu zannetmesin,
de mi?''
Poirot, ''Mesele etin,'' diye mrldanarak, telefonu kapatt.
*
Claudia Reece - Holland, ''ok endieliyim,'' diyerek fincanna ibrikten
tekrar kahve doldurdu. Frances Cary, azn iyice aarak, uzun uzun
esnedi. ki kz, dairenin kk mutfanda kahvalt ediyorlard. Claudia,
giyinmiti. Gnlk iine balamaa hazrd. Frances'in arkasnda ise hl
gecelikle sabahlk vard. Siyah salar tek gzn rtyordu.
Claudia, devam etti. ''Norma iin endieleniyorum.''
Frances, esnedi. ''Ben senin yerinde olsam hi aldrmam.
Her halde yaknda telefon eder veya ortaya kar.''
''yle mi dersin? Biyor musun, Frances, bazen dnyorum da

''Neden zlyorsun?'' Frances, fincanna yeniden kahve doldurdu.


''Yani Norma bizim zerimize vazife de ki. Biz onun dads myz? O
sadece bizimle birlikte bu dairede oturuyor, ite o kadar. Bu annece
endie neden?..
Ben senin yerinde olsam hi aldrmam.''
''Evet, sen aldrmazsn. Sen hi bir eye endielenmezsin zaten.
Fakat durum benim iin baka.''
''Neden bakaym? Bu dairenin kontrat senin zerine olduu iin
mi?''
''Anlyacam benim durumum nazik.''
Frances, yine azm iyice aarak esnedi. ''Dn gece ok ge yattm.
Basil'in partisindeydim. Bam o kadar aryor kL

Neyse... Her halde sade kahve kendime gelmeme yardm eder.


Ben hepsini bitirmeden sen de biraz daha i. Basil de bize zorla yeni
haplardan iirdi, isimleri 'Zmrt ryalar' bunlarn. Dorusu aslnda
btn bu haplar tecrbe etmee kalkmak gln.
''
Claudia, ''Galeriye ge kalacaksn,'' dedi.
''Aman, aldrma. Bu o kadar nemli deil. Kimsenin farkettii veya
aldrd yok.'' Sonra ilve etti. ''Dn gece David'i grdm, iyice giyinmi,
sslenmiti. Pek hotu.''
''Frances, yoksa sen de mi ona k olmaa baladn?'
Korkun, iren bir mahlk o.''
''Senin yle dndn biliyorum. Sen o kadar muhafazakrsn
ki, Claudia.''
''Hi de deilim. Fakat senin o sanatkr arkadalarndan
holandm da pek iddia edemiyeceim. O uyuturucu maddeleri
tecrbe etmek, szmak veya kavga edecek kadar sinirlenmek.''
Frances, istihzayla ona bakt. ''Ben beyaz zehir mptels deilim,
Claudia. Sadece o haplarn insan ne hle soktuunu anlamak istiyorum.
ocuklardan bazlar da hakikaten ok iyi insanlardr. David ise istedii
zaman gayet gzel resimler yapyor.''
''Ama David her zaman resim yapma istemiyor deil mi?''
''Sen bir kere onu tutturdun, Claudia... David'in Norma'y grmek
iin buraya gelmesine de sinirleniyorsun. Onu neredeyse
bakhyacaksm... Sahi, bak dedim de aklma geldi...
''
''Evet? Bak deyince aklna ne geldi?''
Frances, ar ar, ''Son zamanlarda bir hayli endielendim,
'' diye cevap verdi. ''Sana bir eyi aklamamn doru olup
olmayacan dnyordum.''
Claudia, bileindeki saate bir gz att. ''Artk vaktim yok.
Bana aklayacak bir eyin varsa bunu bu akam sylersin.
Zaten bu anda byle eyler dinleyecek halde deilim.'' iini ekti.
''Allahm... Ne yapmam lzm geldiini bir bilseydim.''

''Norma hakknda m?''


''Evet. Acaba annesiyle babasna kzin nerede olduunu
bilmediimizi haber versek mi?''
''Ama bu kallelik olmaz m? Zavall Norma, istiyorsa kendi
kendine gezmee neden gitmesin?''
''Fakat Norma tam mnasiyle '' Claudia, birdenbire duraklad.
''Hakikaten yle, deil mi? Normal saylmaz o. Bunu sylemek
zereyken sustu sanrm. alt o korkun yere telefon ettin mi?...
Maazann ad neydi? 'Dii ku' mu ne? Ha, sahi. Sen oraya telefon
etmitin. imdi hatrladm.''
Claudia, ''Bu kz nerede?'' diye sordu. ''David dn gece
"bir ey syledi mi?''
''David'in bir eyden haberi yoktu sanrm. Canm, Claudia bu kadar
nemli bir ey deil.''
Claudia, cevap verdi. ''Benim iin nemli. nk patronum
Norma'nm babas. Eer kzn bana bir ey gelirse, bana er
:ge onun eve dnmediim* neden sylemediimi sorarlar.''
''Evet, belki seni kabahatli bulabilirler. Fakat, Norma'nm sokaa
her knda bizden izin almas m lzm? Kz, bir iki gn iin bir yere
gidecekse, bunu bize haber vermek mecburiyetinde mi? Veya bir ka
gece evden uzaklaacaksa?...
Neticede o pansiyoner deil ki. Kz senin himayende de sayd''maz.''
''Oras yle ama Mr. Restarick'e kznn benim yanmda kaldna
ok memnun olduunu bir ka defa syledim.''
''Demek bu da sana kzm her sefer izin almadan ayrlnda gidip
bunu babasma yetitirme hakkn veriyor? Her halde Norma yeni birine
k oldu.''
Claudia, bam sallad. ''O David'e k. Norma'nn onun odasna
saklanmam olduundan emin misin?''
''Norma'nm orada olduunu hi sanmyorum. Aslnda
David ondan hi holanmyor.''
Claudia, ''Sen holanmadna kendi kendini inandrmaa
alyorsun,'' dedi. ''David'den sen kendin de ok holanyordun.
''
Frances, sert bir sesle bard. ''Ne mnasebet! Byle bir ey yok.''
Claudia, devam etti. ''Aslnda David, Norma'dan ok holanyor.
Eer yle olmasayd buralara kadar gelip kz sormazd.
''
Frances, mrldand. ''Sen de onu kovmaktan beter ettin.''
Ayaa kalkarak, mutfaktaki insan hi de gzel gstermeyen kk
aynada yzne bakt. ''Belki de David beni grmee gelmiti.
. . ''
''Sen budalamn birisin. O buraya Norma'y grmee geldi.''
- ''Norma delini biri.''
''Bazen ben de hakikaten yle olduunu dnyorum.
''
''Ben onun deli olduundan eminim. Buraya bak, Claudia.
Sana imdi bir ey syleyeceim. Bunu bilmen lzm. Geen gn
sutyenimin asks koptu. ok da acelem vard. Senin bakalarnn
eyalarn kartrmalarndan hi holanmadn biliyorum ''
Claudia, ''Byle eylere sinirlenirim,'' diye atld.
''Fakat Norma hi aldrmaz. Veya eyalarnn kartrdm
olduunu farketmez. Her ne hal ise... Odasna giderek, ekmesini
kartrdm. Ve < ey > bir ey buldum.
Bir bak...''
Claudia, hayretle Frances'e bakt. ''Bak m? Nasl bir bak?''
''Hani avluda bir kavga olmutu? Genler, sustal baklarla
birbirlerine girmilerdi. Ondan biraz sonra da Norma gelmiti.''
''Evet, evet. Hatrladm.''
-- ''ocuklardan biri baklanm. Daha dorusu bir gazeteci yle
syledi. ocuk kam... Her ne hal ise... Norma'nm ekmesindeki yle
bir sustah bak vard. zerinde bir leke olduunu da farkettim.
Kurumu kana benziyordu bu.''
''Frances! Melodrama kayorsun!''
''Belki. Fakat onun kan olduundan eminim. Ban
- Norma'nm ekmesinde ne isi vard? Kz onu neden saklamt?
te bunu bilmei istiyorum.''
''Belki yerde bulup ald.''
''Neden? Hatra olarak m? Sonra bunu saklayp, bize de hi
bahsetmedi. yle mi?''
''Ba ne yaptn?''
Frances, ar ar, ''Tekrar yerine koydum,'' diye cevap verdi. ''Ne ne
yapacam bilmiyordum. Sana syleyip sylememek hususunda da
karar veremedim. Sonra dn yine baktm. Bak yerinde deildi, Claudia.
zi bile yoktu.
''
''Norma, ba almas iin David'i mi gndermi?''
''Bunu pekl yapm olabir... Emin ol, Claudia, bundan sonra
geceleri yatarken kapm kilitleyeceim.''
YEDNC BLM
Mrs. Oliver uyand zaman hayatndan hi de memnun deildi.
nnde up-uzun, bombo bir gn vard... Hercule
Poirot'yla yapt konumay hatrlad. Belikal hafiye ona ihtarda
bulumutu. ''Sama! Niin Poirot'yla paylatm bu meselenin halli iin
uramayaym?''
Yazar, tekrar Borodene apartmanna gitmee karar verdi.
Belki yeni bir eyler renirdi. Yalnz bu ziyaret iin baka bir yalan
uydurmak zorundayd.
Yolda bahaneyi hazrlad. Pek de yeni, duyulmam bir ey dedi bu.
Aslnda Mrs. Oliver, daha enteresan bir eyler uydurmay tercih ederdi.
Fakat ihtiyatla, ''Belki alelade, inanlr bir ey sylemem daha iyi olur,''
diye dnd. Byk fakat kasvetli Borodene apartmanna erierek,
avluya girdi.
Bir kapc yardmcs, yk kamyonuna eya ykleyen bir hamalla
konuuyordu. Elinde ieler olan bir st,,, servis asansrnn nnde
duran, Mrs. Oliver'in yanma geldi. Neeyle slk alarak, ielerini
mgrdatt. Mrs. Oliver ise dalgn dalgn kamyona bakyordu.

Onun bu alkasn yanl tefsir eden st, izahat vermek lzumunu


duydu. ''76 numara tamyor.'' St ielerini asansre koydu. Sonra
tekrar dar karak, ilve etti. ''Ho, kadn oktan tanm saylr ya.''
Neeli bir styd o. Parmayla yukary iaret etti. ''Zavall bir hafta
sonra yedinci kattaki pencereden kendisim aaya att. Hem de sabahn
beinde.
Dorusu intihar iin pek acaip bir saat semiti.''
''Neden?''
''Kadn neden mi intihar etti? Bunu kimse bilmiyor.
Ani bir cinnet, diyorlar.''
''O gen miydi?''
''Yok canm. Yal bir cadyd. En aa ellisinde vard sanrm.''
Kamyonda iki adam, ekmeli bir dolapla greiyorlard deta. Dolap
bir trl ieri girmiyordu. Birdenbire iki maun ekme byk bir
grltyle yere yuvarland. Bir kt paras
Mrs. Oliver'e doru utu. Yazar bunu yakalad,
Neeli st sitem eder gibi, ''Her eyi krma, Charlie,'' diye sesledi.
Sonra da ieleriyle birlikte asansryle yukarya kt.
Hamallar mnakaaya balamlard. Mrs. Oliver, kd onlara uzatt.
Fakat adamlar, ''stemeyiz,'' der gibi iaret ettiler.
Kararn vermi olan Mrs. Oliver, asansre binerek, numaral daireye
kt. eriden hafif bir grlt aksetti. Sonra kapda elinde sprge olan
orta yal bir kadn belirdi. Daireyi temizledii -anlalyordu.
Mrs. Oliver, yine her zamanki gibi, ''Oh...'' dedi. ''Gnaydn.
ey acaba evdeler mi?''
''Korkarm, evde kimse yok, Madam. Hepsi de sokaktalar.
e gittiler.''
''Evet, tabii... Anlyacamz, geen sefer buraya geldiim zaman
defterimi unutmuum. Cep defterini. skc bir ey bu. Herhalde defter
oturma odasnda bir yerde.''
''Ben odada yle bir ey grmedim, Madam. Tabii defteri
bulsaydm, onun sizin olduunu bemezdim. eri girmek
ister misiniz?'' Byk bir misafirperverlikle kapy at. Mutfa
sprd sprgeyi bir tarafa brakarak, Mrs. Oliver'le birlikte oturma
odasna gitti.
Yazar gndeliki kadnla ahbap olmay aklna koymutu.
''Tamam. u, Miss Restarick yani Miss Norma iin braktm kitap. O
kyden dnd m acaba?''
''Onun u ara apartmanda kaldn sanmyorum. Yata
bozulmamt. Belki de hl kyde, ailesinin yanndadr.
Geen hafta sonu oraya gidecekti. Bunu biliyorum.''
Mrs. Oliver, ban sallad. ''Evet, her halde hl orada.
Bu, ona getirdiim roman. Kendi eserlerimden biri.''
Fakat Mrs. Oliver'in eserleri gndeliki kadn hi ilgilendirmiyordu.
Yazar, bir koltua dokundu. ''Ben burada oturdum.
Veya yle sanyorum. Sonra pencereye gittim. Ve belki de bu
kanapeye getim.'' Koltuktaki yastn altn iyice kartrd.
Gndeliki kadn da kanapenin yastklarnn altna bakt.
Mrs. Oliver, gevezelie devam etti. ''Bilmezsiniz insan defterini
kaybettii zaman ne kadar sinirleniyor, insan btn randevularn onun
iine yazyor. Bu gn ok mhim biriyle le yemei yiyeceimden
eminim. Fakat o ahsn kim olduunu,
yemein nerede yerineceini bir trl hatrlayamyorum.
Tabii yemek yarn da olabir. Eer yleyse o halde tamamiyle baka
biriyle yemek yemem gerek. Allahm...''
Gndeliki kadn, ona hak verdi. ''Hakikaten mkl bir vaziyet,
Madam.''
Mrs. Oliver, etrafna baknd. ''Bunlar hakikaten ho daireler.
''
''Pek yksek.''
''Fakat bu yzden manzaras ahane.''
''yle ama pencereler douya bakyorsa, kn buz gibi rzgr
yznden ekmediimiz kalmyor. Rzgr, bu maden erevelerden
ieriye giriyor. Bazdan ift pencere taktrdlar.
Dorusu kn bu tarafa bakan bir dairede katiyen oturmam.
Zemin katlarm daima tercih ederim.. Hele ocuunuz varsa, o zaman
daha rahat edersiniz. ocuk, arabasn filn kolaylk
63 la karrsnz. Evet, ben zemin katlarna baylrm. Dn'' bir
yangn karsa neler olur.''
Mrs. Over, ''Evet, bu hakikaten korkun bir ey,'' diye cevap verdi.
''Her halde bu dairelerin de yangn merdivenlerivar.''
''nsan her zaman yangn kapsna eriemez ki... Benim yangndan
dm patlar. Kkten beri korkarm yangndan...
stelik bu katlar o kadar da pahal ki. stedikleri kiray duysanz
aklnz .almaz. te bu yzden Miss Reece - Holland da yamna dier iki
kz ald.''
''A, evet. kisiyle de tantm sanyorum. Miss Cary sanatkr deil
mi?''
''Bir sanat galerisinde alyor. Fakat fazla bir i yapt yok. Biraz
resim yapyor. Ne olduklarn bir trl anlyamyacauz inekler,
aalar... Biraz pasakl o. Odasn yle bir halde brakyor ki. Grseniz
inanmazsnz... Halbuki Miss
Reece - Holland, ok derli topludur. Bir zamanlar Kmr Datma
Brosunda sekreterdi. imdi Londra'da bir i adamnn husus
sekreteri. Bu i daha houna gidiyormu. Gney Amerika veya ona
benzer bir yerden gelmi olan ok zengin bir adamn yannda alyor.
Miss Norma'nm babas o. Son laz evlenip buradan ayrlnca, adam Miss
Reece - Holland'dan
Norma'y yanma almasn istemi. Tabii Miss Reece - Holland da onu
red edememi. nsan patronuna nasl 'Hayr,' der?''
''Miss Reece - Holland, patronunun teklifini red etmei' istemi
mi?''
Kadn, burnunu ekti. ''Eer bilseydi muhakkak red cevab verirdi.''
''Neyi bilseydi?'' ok ak ve bariz bir sualdi bu.
''Dorusu bu hususta bir ey sylemek bana dmez.
stme vazife deil bu benim.''
Mrs. Over, kadna hafif bir merakla bakmaa devam etti.
Sonunda gndeliki dayanamad.
''Aslmda fena bir kz deil o. Delinin biri. Ama imdiki zamanda deli
olmayan gen var m?... Fakat bence Norma'y bir doktora gtrmeleri
iyi olur. Bazen kz ne yaptn veya
nerede olduunu bile bilmiyor. te o zaman insann baya d
patlyor. Kocamn yeeni de nbet geirdikten sonra tpk ona benzer
bir hal alrd. ocuk ne korkun krizler geirirdi bilseniz. Gzlerinize
inanamazdnz. Fakat Miss Norma'nm nbeti tuttuunu hi grmedim.
Belki o da baz eyler kullanyor.
Genlerin ou yapyor bunu.''
''Zannedersem ailesinin holanmad bir genle geziyormu.
''
''Evet, bunu ben de duydum. Buraya da bir iki kere gelmi. Fakat
ben kendisini hi grmedim. Her halde u 'Mods' denilen serserilerden.
Miss Reece - Holland, bu iten hi holanmyor.
Fakat insan ne yapabir ki? BUhassa son zamanlarda.
Kzlar imdi balarna buyruk.''
Mrs. Oliver, cidd, sorumluluklarm ben bir insan tavr taknmaa
alt. ''Son zamanlarda insan gen kzlarn haline ok zlyor.''
''Onu doru drst yetitirmemiler. Ben bu fikirdeyim.
''
''Korkarm yle. Korkarm yle. nsan Norma Restarick gibi bir
kzn yalnz bana Londra'ya gelip, bir dekoratrde alarak hayatn
kazanacama, babasnn evinde oturmasnn daha iyi ola.cam
dnyor.''
''Miss Norma evinde rahat deil.''
''Sahi mi?...''
''vey annesi var onun. Kzlar, vey annelerden holanmazlar.
Duyduuma gre Miss Norma'nm vey annesi elinden geleni de
yapm. Kza yardma alm, o serserinin eve girmesine mani olmak
istemi. Tabii kadn, kzlarn uygunsuz genlerle dolatklar zaman
balarna trl bel gelebileceini biliyor. Bazen '' Gndelikinin sesi
heyecanla ykseldi.
''Hi kzm olmadna baya seviniyorum.''
''Olunuz mu var?''
''Evet iki olum var. Biri okulda. ok alkan. Dieri ise bir
matbaada. Kendisini ok seviyorlar. kisi de iyi ocuklardr zaten. Tabu
erkek ocuklar da inam bir hay zerler.

Fakat bence kz bytmek daha g. nsan 'Onlara yardm etmeliyim,'


diye dnyor.''
Mrs. Oliver dnceli dnceli mrldand. ''Hakikaten yle.''
Gndelikinin tekrar iine dnmek istediini anlamt.
''Yazk, defterimi bulamadk,'' dedi. ''Neyse... Size ok teekkr
ederim. Sizi rahatsz etmediimi umarm.''
Kadn, nazik nazik cevap verdi. ''nallah defterinizi bulursunuz,
Madam.''
Mrs. Oliver, daireden kt. Ne yapacan dnyordu.
O gn iin aklna fairey gelmedi. Fakat ertesi sabah iin bir pln
yapma unutmad.
Ertesi gn, plnna uygun ekilde erkenden kalkt... ki bardak ay iip,
bir de lop yumurta yedikten sonra yola kt.
Tekrar Borodene apartmannn civarna gitti.. ''Belki oradakiler beni
tanmaa baladlar,'' diye dnyordu. Bu yzden avluya girmeyerek
d kapnn nnde dolamaa balad. Dar kp, yamurda tella
ilerine giden kiraclarn yzlerini dikkatle szyordu. ou kzd
bunlarn. stelik birbirlerine ele bir hayli benziyorlard.
Mrs. Oliver, bir aa, bir yukar yrd. Sonra da birdenfaire geri
ekdi. Kapdan, cidd bir tavrla Claudia Reece Holland kmt. Her
zamanki gibi gayet k olan kz, hzla yryordu. Mrs. Oliver,
tannmamak iin dnd. Claudia, biraz uzaklatktan sonra da dnerek
kzn peine takld. Biraz sonra onunla birlikte otobse biniyordu. Fakat
dikkat etmi, mahsus biraz arkada kalmt.
Otobsten yine kzn pei sra indi. Claudia'nm arkasndan ilerlemeye
balad. ''ok enteresan... Ben de birini takip ediyorum.
Tpk kitaparmdaki gibi. stelik bu ii iyi de yapyorum galiba. Zira
kzn dnyadan haberi yok.''
Claudia Reece - Holland, kendi dncelerine dalm gibiydi.
Mrs. Oliver, kendi kendine, daha nce de olduu gibi, ''ok becerikli
bir kz bu,'' dedi. ''Eer bana, 'Becerikli bir katil bul,'
Tavus Kuu F- : deselerdi, muhakkak Caudia'y seerdim.'' Fakat
ne yazk ki henz kimse ldrmemiti. Tabii Norma'mn bir cinayet
ilemi olmas imkn dahilindeydi..
Claudia, bir binaya girdi. Mrs. Oliver de peinden... Yazar, uzun boylu
bir ka adam siper alarak, kzn arkasndan ayn asansre binmeyi de
baard. Claudia, drdnc katta indi. Mrs. Oliver da yine siper ald
uzun boylu adamlarn arkasndan onun girdii kapya bakt. Sondan
nc kapyd bu. Biraz sonra usulca oraya yaklat... Kapmn zerinde
''Joshua
Restarick Ltd.'' yazlyd. Mrs. Oliver, orada kalakald..
Baka ne yapacan bilmiyordu. Kzn peine taklm, fakat ie
yarayacak bir ey de renememiti.
Tekrar asansre binerek, aaya indi. Sokakta dnceli dnceli
yryordu artk. Baya hayal krklna uramt.
Sonra acktm hissederek, oradald kahvelerden birine girdi.
Sabahleyin doru drst kahvalt etmemiti. erisi olduka
kalabalkt. Bazlar ge kahvalt ediyor, veya on bir ayn erken
iiyorlard. Mrs. Oliver, uygun bir masa bulmak iin etrafna baknrken,
hayretle hafife haykrd. Duvara yakn bir masada Norma oturuyordu.
Karsnda da krmz kadife yelekle gayet ssl bir ceket giymi, gr
kumral bukleleri omuzlarn okayan bir delikanl vard.
Mrs. Oliver, usulca, ''David,'' diye fsldad. ''Bu ocuk
David olmal.'' Delikanlyla Norma heyecanl heyecanl
konuuyorlard.
Mrs. Oliver, hemen bir pln yapt. Sonra da memnun bir tavrla ban
sallayarak, zerinde 'Bayanlar' yazh kapdan girdi.
Mrs. Oliver, Norma'mn kendisini tanyp tanmayacandan emin
deildi. Dalgn hali insanlarn aslnda hi de yle olmadklarn bilirdi. O
anda Norma'mn gzleri David'den bakasn grmyor gibiydi ama bu
iler belli olmazd.
Mrs. Oliver, ''Belki kendimi biraz deitirebilirim,'' diye mrldanarak,
duvardaki sinek tersi iindeki kk aynaya bakt. BUhassa kadnlarn
en ok dikkati eken taraflar sayd salarn alkayla szyordu. Mrs.
Oliver, bu meseleyi
gayet iyi bilirdi. Salarn ka defa deitirmiti o. Her seferinde de
arkadalar kendisini tanyamamlard. Yazar, bam iyice inceledikten
sonra almaya balad. Kafasndaki tokalar ve muhtelif boydaki takma
bukleleri kard. Bunlar mendiline sararak, antasna tkt. Salarm
ortadan ayrarak, skca geriye doru tarad ve ensesinde kk bir
topuz halinde toplad. antasndan gzlk kararak, bunu burnuna
ilitirdi. imdi ona pek cidd bir hal gelmiti. Mrs. Oliver takdirle, ''Bende
tam bir entellektel hali var,'' dedi. Rujla dudaklarnn biimini de
deitirdikten sonra tekrar salona dnd. Dikkatle hareket ediyordu.
Zira gzlkler kitap okumak iindi. Bu yzden kadm etraf biraz bulank
gryordu.
Salonu geerek, Norma'yla David'in yanndaki masaya doru gitti.
Yz David'e dnk olarak oturdu. Daha yaknnda olan
Norma'nn arkas kendisine dnkt. Kz, ban iyice evirmedii
takdirde kendisini gremezdi... Garson kadn yanna yaklat. Mrs.
Oliver, kahveyle rek syledikten sonra dikkati ekmeyecek bir tavr
taknmaya alt.
Norma'yla David, onun farknda bile deillerdi. Heyecanl bir
mnakaaya dalmlard onlar. Mrs. Oliver, bir iki dakika sonra
konumay rahatlkla takip ediyordu.
David, ''Fakat btn bunlar senin kurmtun, diyordu.
''Hepsi de hayal mahsul eyler. Sylediklerin gayet sama, kzm.''
''Bilmiyorum... Sama olup olmadklar hakknda bir ey
syleyemem.'' Norma'nn sesi gayet acaip ve ifadesizdi.
Kzn srt dnk olduu iin Mrs. Oliver, onun szlerini
David'inkiler kadar kolaylkla iitemiyordu. Fakat Norma'mn
sesindeki kuruluk hi de houna gitmedi. ''Bu kzda bir acaiplik var,''
diye dnd. ''Muhakkak bir acaiplik var.'' Poirot'nun anlatt hikyeyi
hatrlad. ''Kz, bir cinayet ilemi olmasndan korkuyor.'' Mrs. Oliver,
kendi kendine sordu. ''Norma'nn nesi var? Hayal mi gryor acaba? Kz
anormal mi?
Yoksa sylediklerinde bir hakikat pay var m? Bu hale geirdii
mthi okun tesiriyle mi girdi?''

''Bana sorarsan Mary'rnki vesvese. Zaten aptaln biri o. Hasta


olduunu sanyor.''
''Mary, hakikaten hastayd.''
''Pekl, hasta olduunu kabul edelim. Akh banda bir kadn
doktordan bir antibiyotik alrd. Onun gibi ortal velveleye vermezdi.''
. ''Bu ii benim yaptm sanyor. Babam da yle dnyor.
''
''Sana btn bunlarn hayalinin mahsul olduunu syledim,
Norma.''
''Bunu bana mahsus sylyorsun, David. Srf beni neelendirmek
iin. Ya ben hakikaten Eehiri ona verdiysem?''
; ''Ne demek 'Ya verdiysem?' Verip vermediini kati olarak bilmiyor
musun? Her halde bu kadar aptal deilsin,
Norma.''
''Bilmiyorum.''
''Durmadan bunu sylyorsun. Dnp dolap bu noktaya
geliyorsun ve ayn eyi tekrarlyorsun. 'Bilmiyorum... BUmiyorum...'
''
''Anlamyorsun. Nefretin ne olduundan haberin yok.
Mary'i grdm an kendisinden nefret ettim.''
''Biliyorum. Bunu da anlattn.''
''in garip taraf da bu ya. Sana bunu anlatmm.
Halbuki sana bu meseleden bahsettiimi hatalamyoram bile.
Gryor musun? Zaman zaman baz kimselere yaptm, yapacam
veya yapmak istediim eyleri anlatyorum. Fakat sonradan bunu
hatrlamyorum. Bak sana da o szleri sylemiim.
''
''ey yani bu meselenin zerinde o kadar durma.''
''Fakat sana ondan nefret ettiimi sylemiim... yle de mi?''
> ''Pekl, pekl. Herkes byle eyler syler.. 'Ondan nefret
ediyorum. Elime verseler kendisini bir kak suda boarm.
Onu zehirleyeceim!' Fakat aslnda bu ocuka bir eydir. Ne demek
istediimi anlyor musun?... O szleri san
69 ki henz bymemisin gibi ocuka bir tavrla syledin. Tabu
bir ey bu. ocuklar bu gibi fikirlerini daima aklarlar.
'Ondan nefret ediyorum. Kafasn keseceim.' Bilhassa ocuklar
okulda nefret ettikleri retmen iin byle eyler sylerler.
''
''Ben de ayn ekilde mi syledim? Fakat o zaman benim hi
bymemi olmam lzm.''
''Baz bakmlardan ylesin. Kendini biraz toplarsan, bu hahnin ne
kadar gln olduunu anlarsn, Mary'den nefret etmen o kadar nemli
mi? Ne olmu yani?... Evden ayrldn.
Mary'le bir arada oturmak zorunda deilsin.''
Norma, ''Neden kendi evimde, babamla oturmuyorum?
'' dedi. ''Hakszlk bu. Hakszlk. nce babam annemi brakp kat.
Tam bana geri dnecei srada kalkp Mary'le evlendi. Ondan tabu
nefret ediyorum. O da benden... Onu ldrmeyi dnr, usuller
bulmaya alrdm. Bu dnceler bana zevk verirdi. Fakat sonra
Mary hakikaten hastalannca
''
David, endieyle atld. ''Kendinin byc olduunu sanmyorsun ya?
Balmumdan bebekler yapp, zerine ineler mi saplyorsun yoksa?...''
''Ne mnasebet. Bu pek gln bir ey olur. Benim yaptm hakik.
Tamamiyle hakik.''
''Buraya bak, Norma. 'Hakik,' derken neyi kasdediyorsun?
''
''ie, orada, ekmecemdeydi. ekmeyi anca ieyi orada
buldum.''
''Ne iesi?''
'''Dragon - yaban otlann kurutmak iin il' Etiketin zerinde
byle yazlyd. Koyu ye bir ieye konulmutu il.
Bunu yaban otlarnn zerine skacaksn. zerinde ayr bir etiket daha
vard. Bunda da, 'Zehirlidir. Dikkatle kullann/ deniliyordu.
''
''lc sen mi satn aldm? Yoksa onu sadece buldun mu?...''

''ieyi nereden aldm bilmiyorum. ekmemi atm zaman


iindeydi. Yarsna kadar da boalmt.''
''Ve sonra baz eyleri hatrladn...''
''Evet, evet...'' Norma'mn sesi vuzuhsuzdu. Sanki hayallere dalmt
kz. ''Evet... Zannedersem o zaman her eyi hatrladm. Sen de yle
dnyorsun, deil mi David?''
' ''Senin hakknda ne karar vereceimi bilemiyorum,
Norma. Hakikaten bemiyorum. Bence, bu hikyeleri sen
uyduruyorsun.
Sonra da kendi kendini inandryorsun.''
''Fakat hastaneye gitti o. Mahede iin dediler... Bir hayli de
armlard. Sonra Mary'de bir ey bulamadlar. O da kalkp eve geldi.
Ve o zaman yeniden hastaland. Ben korkmaya baladm. Babam, bana
acaip acaip bakyordu. Doktor geldi. Birlikte babamn alma odasna
kapanp, uzun uzun konutular. Dar karak, usulca pencereye
yaklatm. Dinlemeye altm. Ne sylediklerini anlamak istiyordum.
Beni bir tmarhaneye kapamay plnlyorlard. Tedavi greceim bir
yere. Yani benim deli olduumu sanyorlard.
O zaman korktum... nk ne yaptmdan, ne yapmadmdan emin
deildim.''
''Bu yzden mi katn?''
''Hayr. O daha sonra oldu.''
''Anlat.''
''Artk bundan bahsetmek istemiyorum.''
''Onlara er ge nerede olduunu bildirmek zorunda kalacaksn.''
''Asla! Onlardan nefret ediyorum. Babamdan da Mary kadar nefret
ediyorum ben! Keke lseler de kurtulsam. Her ikisi de lse. Belki o
zaman mesut olurum.''
''O kadar heyecanlanma. Buraya bak, Norma ''
Mahcup bir tavrla duraklad. ''Ben evlilie, btn o samalklara pek
taraftar deilim. Yani daha senelerce evlenmeyeceimi
dnyordum. nsan balanmak istemiyor.
Fakat bunu yapmamz doru olur. Yani evlenmemiz demek istiyorum.
Belediyeye gideriz. Tabii sen yirmi birini getiini, reit olduunu
sylersin. Salarn toplar, gzlk filn takar
71 sm. O zaman belki daha byk durursun. Biz evlenince de baban
sana bir ey yapamaz.. Seni tmarhaneye yollayamaz.
Elinden hi bir ey gelmez.''
''Ondan nefret ediyorum.''
''Sen galiba herkesden nefret ediyorsun.''
''Hayr, sadece babamla Mary'den...''
''Neticede bir erkein tekrar evlenmesi normal bir ey.''
''Ama o anneme neler yapt.''
''Btn bunlar uzun yllar nce olmu.''
''Evet. Ben kk bir ocuktum ama her eyi hatrlyorum.
Kat, bizi brakt. Noellerde bana hediye yollard. Fakat kendisi hi bir
zaman gelmedi. Geri dnd zaman, kendisiyle sokakta
karlasaydm, onu katiyen tanmazdm. Bence artk hi bir kymeti de
yoktu. Bana kalrsa o annemi de tmarhaneye kapattrd. Hastaland
zaman kalkp giderdi o.
Nereye gittiini bilmiyorum. Hastalnn ne olduundan da haberim
yoktu. Bazan ok dnyorum, David. Galiba kafamda bir bozukluk var
benim. Gnn birinde hakikaten kt bir ey yapacam. Tpk o bak
meselesinde olduu gibi.''
' ''Hangi bak?''
''nemli deil. Sadece bir bak ite.''
''Bana neden bahsettiini anlatamaz msn?''
- ''zerinde kan lekeleri vard... Oraya oraplarmn altna
saklanmt.''
''Ba oraya sakladn hatrlamyor musun?''
''Hatrlyorum sanrm. Fakat daha nce bakla ne yaptm
katiyen bilmiyorum. Nereye gittiimi de hatrlamyorum.
O akamn bir saati bombo, kapkaranlk. O saatte ne yaptm, nereye
gittim?''
Garson kadn yaklarken, David abucak fsldad. ''Hi...
Merak etme, her ey dzelecek. Ben sana bakacam... Bir ey daha
yiyelim.'' Listeyi ald. ''Bize peynirli iki sandvi.''
SEKZNC BLM
Hercule Poirot, sekreteri Miss Lemon'a mektup yazdryordu.
''Bana bahettiiniz bu erefe minnettarun, fakat ne yazk M ''
Telefon almaya balamt. Miss Lemon uzand. ''Allo?...
Kim dediniz?'' Alcy eliyle kapyarak, Poirot'ya bakt. ''Mrs..
Oliver.''
Poirot, ''Ah,'' dedi. ''Mrs. Oliver.'' O srada iinin yarda kalmasn pek
istemiyordu. Fakat ahizeyi Miss Lemon'dan ald.
''Allo? Ben Hercule Poirot.''
''Msy Poirot, sizi bulduuma o kadar sevindim ki.
Sizin kz buldum.''
''Efendim? Anlamadm!''
''Kz buldum. Sizin kz. Hani u cinayet ileyen veya ilediini
sanan gen kz. imdi oturmu bundan bahsedip duruyor. Bana kalrsa
delinin biri o. Ama imdi bunun sras deil. Buraya gelip, kz alr
msnz?''
''Siz neredesiniz, ekere Madam?''
''St. Paul'la Mermaid tiyatrosu arasnda bir yerdeyim.''
Mrs. Oliver, bulunduu telefon kulbesinden darya bakarak, tella
ve etti. ''Calthorpe sokanda... Buraya abucak gelebilir misiniz?
Onlar kahvedeler.''
''Onlar m?...''
''Kzla o uygunsuz erkek arkada. Aslnda ho bir ocuk o. Kz ok
sevdii de anlalyor. Dorusu bunun sebebini anlyamadm. nsanlar
ne acaip oluyorlar, deil mi? Her ne hal ise... Uzun uzun konumak
istemiyorum. Zira tekrar kahveye dnmek niyetindeyim. br kz takip
ettim. Sonra kahveye girince onlar grdm.''
''Ya? ok zekisiniz, Madam.''
''Yok canm. Sadece bir tesadf bu. Yani kk bir kahveye girdim.
Bir de baktm kz orada oturuyor.''

''O halde ansnz varm. Bu da ayn derecede nemlidir.


''
''Yanlarndaki masaya oturdum. Kzn arkas bana dnk.
Ho onun beni tanyacan da sanmyorum ya. Zira salarmn
biimini deitirdim. Zaten onlar da dnyada sanld ikisinden baka
kimse yokmu gibi konuuyorlar. u ara peynirii sandvi smarlaynca
dorusu ben peynirli sandvi pek sevmem ''
' ''Siz peynirli sandvii brakn imdi, Olanlar anlatn.
Onlar kahvede brakp telefon etmek iin dar m ktmz?''
''Evet. Daha sandvi yiyecekleri iin vaktim olduunu anladm.
imdi ieri gireceim. Veya darda da bekleyebilirim.
Her ne hal ise... Siz hemen buraya gelmeye aln.''
''Kahvenin ad nedir?''
'''Neeli Gnler.' Aslnda kahvenin yle neeli bir hali yok. Bilkis
gayet kasvetli bir yer. Mamafih kahveleri iyi.''
''Kfi. Siz imdi ieri girin. Ben de biraz sonra gelirim.''
Mrs. Oliver, ''Tamam,'' diyerek telefonu kapad.

Becerikli bir kadn olan Miss Lemon, Poirot'dan nce aaya inmiti.
Bir taksinin yamnda bekliyordu. Ne bir sual sordu, ne de merak dolu bir
tavr taknd. Poirot yokken neleryapacandan da bahsetmedi. Buna
lzum yoktu. Ne yapacam gayet iyi bilirdi, Miss Lemon. Her seferinde
de ok iyi' etmi olduu ortaya kard.
Poirot, ksa bir yolculuktan sonra Calthorpe sokann kesine eriti.
Arabadan inerek, ofre parasn verdi. Merakla etrafna baknd. 'Neeli
Gnler' kahvesi ilerideydi fakat bunun nnde Mrs. Oliver'e benzer
kimse yoktu. Poirot, kapyaarak, ieriye girdi. Salona bir gz att.
Kahvalt saati kendisini ziyarete gelen kz hemen grd.
Norma, duvarn yaknndaki bir masada tek basma oturmaktayd.
Sigara iiyor, dalgm dalgn nne bakyordu. Derin dncelere
dalm gibiydi.
Fakat Poirot, ''Hayr,'' dedi. ''Kzn bir ey dnmedii belli.
Sadece dalm gitmi. u anda baka bir lemde sanki.''
Usulca ilerleyerek, gitti, Norma'nm karsna oturdu. Kz
o zaman bam kaldrp bakt. Poirot onun kendisini tandn
grnce baya memnun oldu.
Dosta bir tavrla, ''Tekrar karlatk, Matmazel,'' diye glmsedi.
''Beni tamdmz farkettim.''
''Evet, evet, tamdm.''
''insann bir defa karlat ve ancak bir iki dakika
''konutuu gen bir kz tarafndan tannmas ok ho bir ey.''
Kz, konumadan ona bakt.
. ''Peki, beni nasl tamdmz sorabir miyim, Matmazel?
''
Norma, hemen, ''Bynzdan,'' diye cevap verdi... ''Bakasnda
olamazd bu.''
Bu szler Poirot'nun gururunu okamt. Byle anlarda yapt gibi
iftihar ve azametle pos byn svazlad. ''Doru, ok doru. Benimki
gibi bya pek az rastlanr. Gzel bir byk bu, yle deil mi?''
''Evet ey her halde yle.''
''Ah, siz belki byktan pek anlamyorsunuz, fakat bana inann.
Benimki hakikaten harikulade bir byktr, Miss Restarick.
Adnz Norma Restarick deil mi?'' Belikal hafiye, kzn isminin
zerinde mahsus durmutu... Norma'nm yle dalgn, yle kendinden
gemi bir gibi hali vard ki Poirot onun adn sylediini fark edip
etmeyeceini anlamak istemiti. Kz, bunu farketti. Ve fena halde de
ard.
''Adm nereden biliyorsunuz?...''
''Sahi, o sabah beni grmeye geldiiniz zaman uama adnz
vermemitiniz.''
''Adm nereden biyorsunuz? Nasl rendiniz?... Bunu size kim
syledi?'' Poirot kzn yznde korku ve dehet dolu bir ifadenin
belirdiini grd.
''Bunu bana bir arkadam syledi,'' diye cevap verdi.
''Arkadalarn insana ok faydas dokunuyor.''
''Kimdi bu arkada?''
''Matmazel, siz bana kk srlarnz amak istemiyorsunuz.
Ben de baz srlarm kendime saklamaktan holanrm.''
''Anlamyorum... Benim kim olduumu nasl renebildiniz?
''
Belikal hafiye, her zamanki gibi gururla ban sallad.
''Hercule Poirot'yum ben.'' Sonra da konumann idaresini kza
brakt. imdi sakin sakin oturuyor ve Norma'ya efkatle gmsyordu.
Kz, ''Ben '' diye balad. Sonra duraklad. ''Ben
Hercule Poirot, ban sallad. ''Sizinle o sabah fazla konuamadk.
Sadece bana bir cinayet ilediinizden bahsettiniz.
''
''Ha, o mesele mi?''
''Evet, Matmazel, o mesele.''
''Fakat ben o zaman cidd deildim ki. Yani
yle bir ey yoktu. Sadece bir akayd bu.''
''Sahi n? Sabahleyin erkenden, kahvalt zaman beni grmeye
geldiniz. Meselenin ok nemli olduunu sylediniz. nk bir cinayet
ilemi olabilirdiniz.. Demek siz byle akalardan holanyorsunuz?''
Bir kadn garson etraflarnda dolayor ve dikkatle Poirot'ya
bakyordu. Sonra birdenbire Belikalya yaklaarak ona ocuklarn
banyoda yzdklerine benzeyen, kttan yaplm bir kayk uzatt. ''Bu
galiba sizin... Siz Mr. Poirot musunuz?
Bunu bir hanm brakt.''
Poirot, ''Ah, evet,'' diye mrldand. ''Peki, beni nasl tandnz?
''
''O hanm sizi bynzdan tanyacam syledi. 'mrnde yle
byk grmemisindir,' dedi.'' Poirot'nun byna bakarak, ilve etti. ''Bu
hakikaten ok doru.''
' ''ey, ok teekkr ederim.'' Poirot kt kay kadndan alarak,
at. Dzeltti. zerine kurun kalemle, abucak karalanm olan satrlar
okudu. ''ocuk gidiyor. Kz kahvede kald. Onun iin kz size brakacak
ve delikanly takip edeceim.'' Yazar bunun altna Ariedna diye imza
atmt.

Hercule Poirot, kd katlayarak, cebine soktu. ''Evet?


Nerede kalmtk? Zannedersem sizin nkte kabiliyetinizden
bahsediyorduk, Miss Restarick.''
''Yalnz ismimi mi biliyorsunuz? Yoksa benim hakkmda baka
eyler de mi rendiniz?''
. ''Sizin hakknzda baz eyler biliyorum. Adnz Norma
Restarick. Burada, Borodene apartmannda oturuyorsunuz.
Asl adresiniz ise 'Crosshedges - Long Basins.' Evde vey anneniz,
babanz ve byk daynz var... Ah, evet bir de yabanc bir sekreter.
Grdnz gibi bir hayli bilgi sahibiyim.''
''Beni takip mi ettiriyordunuz?''
Poirot, ban sallad. ''Hayr, hayr. Ne mnasebet! Size bu hususta
eref n zerine yemin edebilirim.''
''Fakat siz polisten deilsiniz... Bana polisten olduunuzu
sylemediniz.''
- ''Dediiniz gibi ben polisten deilim.''
Kz;n pheleri yatmt. Dayanamyarak, ''Ne yapacam
bilmiyorum,'' diye fsldad.
Poirot. ''Beni tutmanz iin srar edecek deilim,'' dedi.
''nk bana ok ihtiyar olduumu sylediniz. Belki haklsnz.
Fakat kim olduunuzu bildiimi, hakkmzda baz eyler
rendiimi gz nne alarak bana alabilirsiniz. Sizinle dosta bir
ekilde derdinizi tartabiriz. htiyarlar belki fazla faaliyet
gsteremezler ama onlarn da ilerine yarayan bir sr tecrbeleri
vardr.''
Norma tereddtle ona bakyordu. Poirot'yu daha nce de rahatsz
eden o haline brnm, gzlerini iri iri amt. Fakat bir balama tuzaa
dmt Norma, Poirot, kzn meseleden bahsetmeyi istediini de
seziyordu. Nedense herkes Poirot'ya kolaylkla alrd. Ksa bir
sessizlikten sonra Norma ksaca, ''Beni deli zannediyorlar,'' diye cevap
verdi. ''Ben de o fikirdeyim. Kan biriyim ben.''
Poirot, neeyle ona bakt. ''te bu ok enteresan. Bu hale bir ok adlar
verirler. Bir takm ssl isimler. Psikiyatri, psikoloji mtehasss bunlar
memnunlukla sayarlar. Deli olduunuzu sylediiniz zaman alelade
insanlara byle grndnz de kasdetmi oluyorsunuz. Pekl, belki
delisiniz, veya bakalarna deliymi gibi gzkyorsunuz. Veya deli
olduunuzu sanyorsunuz. Belki de hakikaten delisiniz. Fakat bu
durumun ciddi olduunu gstermez ki. ok kii bu derde urar.
Bu hastalk uygun tedaviyle iyiletirilir. Buna, ok bask altnda
bulunmak, endie, imtihanlara fazla almak, lilerinizin zerinde
srarla durmak, pek dindar olmak veya dinsiz saylmak sebep olur. Tabii
insann annesinden veya babasndan nefret etmekte hakl olmas da bu
neticeyi dourabir. Bu arada mitsiz bir ak macerasm da
unutmamalyz.''
''Benim vey annem var. Ondan nefret ediyorum. Zaman zaman
babama kar da ayn nefreti duyduumu sanyorum.
Bu kadar da fazla deil mi?''
''Evet. Ekseri insan ya annesinden, ya da babasndan nefret eder.
Her halde asl annenize ok balydnz. O babanzdan boand m?
Yoksa ld m?''
''ld... Onu iki, sene evvel kaybettim.''
''Ya babanz?...''
''Babam ondan ok nce bizden ayrlmt. Ben be alt yandayken
Gney Amerika'ya gitmiti o. Zannedersem annemin kendisini
boamasn istiyordu. Fakat annem buna yanamad.
Babam Gney Amerika'da madenlerle alkal iler yapt. Her sene
Noel'de bana hediye gnderirdi. Ama ite o kadar. Bu yzden o bana
'pek hakikiymi' gibi gelmezdi. Babam nihayet bir sene nce amcamdan
kalan ii idare iin buraya dnd. Eve geldii zaman o o yeni karsn da
beraber getirdi.''
''Siz buna kzdnz m?...''
''Tabii luzdm.''
''Fakat o srada anneniz oktan lmt. Bir erkein tekrar
evlenmesi acaip bir hdise saylmaz. Bilhassa senelerden beri
karsndan ayr yayorsa. Eve getirdii yeni karm seneler nce
evlenmek istedii, hatta bu yzden annenize boanmalarn teklif ettii
kadn myd?...''
''Hayr, hayr. Bu kadn ok gen. stek ok gzel.
Sonra sanki babamn sahibiymig gibi hareket ediyor.'' Ksa
bir sessizlikten sonra daha deiik, ocuksu bir sesle devam etti. ''Eve
dnd zaman bu sefer benden holanacan, ben! seveceini sandm.
Beni adam yerine koyacakt. Ama kars buna izin vermedi. Bana
dman o. Beni deta bir yabanc mevkiinde brakt.''
''Fakat bu sizin yamzdaki bir insan iin o kadar nemli deil ki.
Neyse ki ocuk saylmazsnz. Artk kimsenin size bakmas lzm
gelmiyor. Arzu ettiiniz ekilde yaar, hayatn zevkini karr,
istediklerinizle arkada olursunuz ''
''Evdekileri duysaydmz, btn bunlara hi hakkm yok sanrdnz.
Tabii. Ben arkadalarm kendim semek niyetindeyim.
''
Poirot, mrldand. ''Son zamanlarda kzlarn ou arkadalar
yznden tenkidlere katlanyorlar.''
Norma iini ekti. ''Her ey o kadar deiik ki. Baban hi de
hatrladm gibi deil. Ben be yandayken benimle oynard. ok
neeliydi. imdi hi keyfi yok. Endieli, sert eskisinden ok, ok baka.''
''Onu en son on be sene nce grdnz herhalde. nsanlar
deiiyorlar.''
''Fakat bu kadar ok deimeleri lzm m?''
''Grn deimi mi?''
''Hayr, hayr. Benim kasdettiim o deil. Koltuunun tam
yukarsnda onun ok genken yaplm bir resmi var.
Ona baktnz zaman hi deimemi olduunu anlyorsunuz.
Fakat babam benim hatrladm gibi deil.''
Poirot, efkatle, ''nsanlarn hi bir zaman hatrladnz gibi
olmadklarn hl renemediniz mi, yavrum?'' diye sordu.
''Seneler getike hayalinizi ssler, onlar istediiniz ekle sokarsnz.
Sonra da hepsini hep yle hatrladnza inanrsnz.
Eer onlar mfik, neeli ve yakkl olarak hatrlamak istiyorsanz,
bu meziyetleri hemen kafanzdaki hayallerine ilve ediverirsiniz.''
. ''yle mi dnyorsunuz? Hakikaten yle mi dnyorsunuz?
'' Bir an durdu. Sonra birdenbire sordu. ''Fakat benim insanlar
ldrmek istememin sebebi nedir?'' Bu sual
azndan tabii bir ekilde kmt. Poirot, en nihayet o pek nemli
noktaya geldiklerini anlad.
''Bu ilgi ekici bir sual olabilir,'' diye cevap verdi. ''Her halde bunun
alka uyandrarak bir sebebi var. Bunu size ancak bir doktor
aklayabilir. Ne olduunu bilen bir doktor.''
Norma, hemen atld. ''Doktora gitmem. Doktora yaklamam bile.
Onlar da beni doktora gndermeye kalktlar. Sonunda beni tmarhaneye
kapatacaklard. Oradan bir daha kamyacaktm.
Hayr, doktora filn gitmem.'' Kalkmaya davrand.
''Ben sizi doktora gnderecek deilim yavrum. Onun iin
korkmanz lzumsuz. Siz isterseniz doktora kendi kendinize gidersiniz.
Bana anlattklarnz ona da syler ve bunlarn sebebini sorarsnz. Her
halde o da sizi aydnlatr.''
''David de yle sylyor. David de byle yapmam istiyor, fakat
fakat onun durumu anladn sanmyorum.
O zaman doktora baz eyler yapmaya kalkm olduumu aklamak
zorunda da kalacam...''
''Baz eyler yapmaya kalkm olduunuzu nereden
karyorsunuz?
''
''nk ben her zaman ne yaptm, veya nereye gittiimi
hatrlayamyorum. Bazen bir saat, iki saat neler yaptm
bilmiyorum. Bir keresinde bir koridorda, bir kapnn nndeydim. O
kadnn kapsnn nnde.
Elimde bir ey vard. Bunu nereden aldm bir trl karamadm.
Kadn bana doru geldi fakat yaklanca yz deiti. Artk o deildi.
Baka biri oluvermiti.''
''Belki de sizin hatrladnz bir kbus. Ancak ryada insanlar
bakas halini al verirler.''
''Hayr, bu kbus deildi. Tabancay aldm, bu yerde, ayamn
dibinde duruyordu ''
''Koridorda m?...''
''Hayr, avluda. O geldi, silh benden ald.''
''Kim ald?...''
''Claudia. Beni yukarya gtrerek, ac bir il iirdi.''
''O srada vey anneniz neredeydi?''

''O da oradayd hayr, hayr, deildi. Crosshedges'deydi o. Veya


hastanede. Onun zehirlendiini, bu ii benim yaptm orada anladlar.''
''Bunu yapann siz olmas art deil ki. Belki sulu bakasyd.''
' ''Baka kim olabilirdi bu?''
''Belki kadnn kocas...''
''Babam m?... Babam Mary'i neden zehirlemeye kalksn?
Mary'e ok bal o. Kadn iin deta deli oluyor.''
''Evde bakalar da var deil mi?...''
''htiyar Roderick day m sulu? Sama.''
Poirot, ''Bu iler belli olmaz d,'' diye mrldand... ''Belki kafasnda bir
bozukluk var. Belki, 'Bu kadn gzel bir casus,
onu zehirlemek de benim vazifem,' diye dnyor. Veya byle bir
ey...''
Norma, bir an derdini unuttu. ''te bu ok enteresan olurdu.
'' Kz normal bir tavrla konumaya balamt... ''Roderick day son
harpte casuslarla bir hayli uram. Evde baka kim var? Sonia? O da
gzel bir casus olabilir. Fakat bence o casus tipi deil.''
''yle. Zaten onun vey annenizi zehirlemesi iin de bir sebep yok.
Evde hizmetiler ve bahvanlar var, de mi?''
''Onlar geceleri evde kalmyorlar. Sonra onlarn
Mary'i zehirlemeleri iin ortada bir sebep olduunu da sanmyorum.''
''Mary bu ii kendisi yapmtr.''
''Yani o intihara m kalkt? Dieri gibi kendini mi ldrecekti?''
''mkn dahilinde bu.''
''Mary'nin intihar edebileceini hi sanmyorum.. Haddinden fazla
makul bir kadm o. Sonra neden kendini ldrmek istesin?''
''Mary'nin intihara kalkt takdirde bam havagaz frnna
sokacam veya ipek rtler rtlm bir yataa girerek, fazla miktarda
uyku ilc alacam dnyorsunuz, de mi?''

''Tabii. Bu onun karakterine daha uyard.'' Norma, heyecanla ilve


etti. ''Gryorsunuz ya. Sulu ben olabilirim.''
Poirot, ellerini at. ''Hah. Bu sznz dikkatimi ekiyor.
Sanki sulunun siz olmasn ok tercih edecekmiiniz gibi bir haliniz
var. Zehiri veren elin sizinki olmas fikri sizi deta cezbediyor. Evet, bu
ihtimal hounuza gidiyor.''
''Byle bir eyi nasd syleyebiliyorsunuz?... Buna nasl cesaret
ediyorsunuz?''
Poirot, ''nk bu doru,'' dedi. ''Cinayet ilemi olmanz ihtimali
neden hounuza gidiyor? Bu sizi neden heyecanlandryor?
''
''Yalan bu.'' f'
Poirot, mrldand. ''Acaba?...''
Kz, antasn kaparak, titrek eliyle bunu kartrd. ''Burada oturup,
bu sama sapan szlerinizi dinleyecek deilim.''
Garson kadna iaret etti. O da elindeki defterin bir sahifesine
abucak hesab yazd. Sonra kd kopararak, masaya,
Norma'nm tabann yanma brakt.
Hercue Poirot, uzand. ''Msaadenizle.'' Kd alarak, czdanm
cebinden karmaya yeltendi. Fakat kz hesab kapt.
''Borcumu sizin demenize izin verecek deilim.''
Poirot, iini ekti. ''Nasl isterseniz.'' Grmek istediini grmt o.
Hesap iki kiilikti. Demek oluyor 'd ssl David, yedii yemeklerin
parasn kendisine k bir kza detmekten katiyen ekinmiyordu.
''Demek siz arkadanza ziyafet ektim??''
''Yanmda biri olduunu nereden anladnz?''
''Benim bilmediim ey yoktur, Matmazel.''
Norma, masaya para brakarak, ayaa kalkt. ''Ben gidiyorum.
Sakn beni takip etmeye kalkmayn.''
Poirot, ''Sizi takip edebileceimi hi sanmyorum.'' diye cevap verdi.
''Ne kadar yal olduumu unutmayn... Eer sokakta koarsanz,
peinize katiyen taklanam.''
Tavus Kuu F. :
Kz, kapya doru bir ka adm att. ''Beni takip etmeyin.
Anladnz m?...''
''Hi olmazsa msaade edin de size kapy aaym.''
Belikak bu ii abartmal ve kibar hareketlerle yapt. ''Gle gle,
Matmazel.''
Norma pheyle ona baktktan sonra hzla yolda ilerlemee balad.
Zaman zaman omzunun zerinden arkasna bakyordu.
Poirot, kapda durmu, Norma'y seyrediyordu. Fakat kaldrma
kmaya veya kzn peine taklmaya kalkmad.
Norma gzden kaybolduktan sonra dnerek, tekrar kahveye girdi.
Kendi kendine, ''Btn bunlarn mns nedir?'' diye sorup
duruyordu.
Garson kadn, hiddetli bir tavrla ona yaklat. Poirot tekrar eski
yerine geerek, kadn yattrmak iin kahve syledi.
Derin derin dnyordu Belikal. ''Bu ite bir acaiplik var...
Hakikaten bu ite bir acaiplik var...''
nne uuk bej rengi bir svyla dolu bir fincan brakld.
Poirot, bundan bir yudum alarak, yzn buruturdu.
Sonra da kendi kendine, ''Acaba Mrs. Oliver u anda nerede?
'' dedi.
OKZy^CU BLM
Mrs. Oliver, o srada bir otobsteydi. Yer bulup oturan kadn nefes
nefese kalmt ama bu kovalamacanm tam zevkini kard iin de
hayatndan ok memnundu.. ''Tavus
Kuu'' adn takt David, epey hzla ilerlemiti.. Halbuki yazar,
sratle yryebilen bir insan deildi. Nehrin kenarnda delikanly biraz
geriden takip etti. Tavus Kuu, Charing Croos' da metroya bindi. Mrs.
Oliver de yle. ocuk, Sloane meydannda indi. Tabii Mrs. Oliver de
peinden. Delikanlnn arkasndan o da otobs bekleyenlerden meydana
gelen kuyrua girdi. Tavus Kuuyla aralarnda drt kii olmasna
bilhas
83 sa dikkat etmiti.. David, otobse bindi. Mrs. Oliver durur mu?
Hemen o da atlad tabii. Tavus Kuu World's End'de indi,
Mrs. Oliver de arkasndan. Delikanl, nehirle King's yolu arasnda, dar
ve kark bir takm sokaklara sapt. Nihayet bir marangozun avlusuna
benzeyen bir yere girdi. Mrs. Oliver, glgeli bir kapya snarak dikkatle
bakt. Tavus Kuu bir geitte kayboldu. Mrs. Oliver, bir iki dakika
bekledikten sonra hemen o tarafa kotu. Fakat gen adam ortalarda
yoktu. Mrs.
Oliver, etrafna baknd. Binalar pek eski ve bakmszd. Geidin
sonuna doru ilerledi. Buradan ince yollar saa sola ayrlyordu.
Bunlardan bazdan da kmaz sokaklard. Yazar, tam ne tarafa
gideceini ard bir srada kendisini yine marangozun avlusunda
buldu. Sonra arkasndan bir ses ykseldi.
Mrs. Oliver fena halde ard tabii.
Ses, ''ok hzl yrmedim ya?...'' diye soruyordu.
Kadn, tella dnd. Bu elenceli kovalamaca birdenbire oyunluktan
kmt artk. Mrs. Oliver, ni beklenmedik bir korkuyla sarsld. Evet,
korkuyordu. Hava elektriklenmiti.
Her ey gizli bir tehditle doluydu. Halbuki ses yumuak ve nazikti.
Fakat bunun mthi bir hiddeti maskelediini biliyordu
Mrs. Oliver. Karsnda duran dakikalardan beri takip ettii genti.
Onun peinden geldiini anlam, onu bir oyunla atlattktan sonra
peinden bu avluya girmiti. imdi de kadnn gitmesine mani olacak
ekilde onun karsna dikilmiti.
Hakikaten Tavus Kuu gibiydi David. Marur bir Tavus
Kuu. Kadife yelei, dar, k pantolonuyla dikkati ekiyordu.
Sakin ve mstehzi bir sesle konuuyordu ama fena halde fkelenmi
olduu beniydi. O kuvvet, hain ellerini kullanmaya hazrlanyormu
gibi de bir hali vard... Mrs. Oliver, arka arkaya defa derin nefes ald...
O arada bir yldrma hzyla kendisini nasl koruyacam da plnlad.
Yakndaki duvara dayanm olan kapakl p tenekesinin zerine
oturdu.
''Allahm! Beni yle korkuttunuz ki! Sizin burada olduunuzdan
haberim yoktu. Bana kzmadnz umarm.''
''Demek hakikaten beni takip ediyordunuz?''
''Evet, korkarm yle. Herhalde bana sinirlendiniz.

Anlayacanz bunun pek mkemmel bir frsat olduunu dndm.


Fena halde fkelenmi olduunuzdan eminim ama lzumsuz bu. Emin
olun yle. Anhyacanz '' Mrs. Oliver, p tenekesinin zerine iyice
yerleti. ''Anhyacanz b?n kitap yazarm. Dedektif romanlar. Bu sabah
bir hayli endieliydim.
Hatta meseleyi iyice dnebilmek iin kahveye girdim.
Kitapta birini takip etmem lzm gelen bir yere gelmitim.
Yani bizim kahraman birinin peine taklacakt.
O zaman, 'Aslnda ben bu ii hi bilmiyorum,' dedim. 'Kitaplarmda bu
deyimi kullamyorum ama dnyadan haberim yok.
Sonra baka romanlarda da hafiyelerin baz kimselerin pelerine
takldklarm okuyorum. Acaba bu i baz romanclarn yazdklar kadar
basit mi? Yoksa dier bir ksmnn iddia ettikleri kadar zor mu?' Onun
zerine, 'Bu ii anlamak iin birini takip etmekten baka are yok,' diye
karar verdim. nk bir eyi denemezseniz, onun ne olduunu pek
anlamazsnz.
O srada bam kaldrdm ve sizi grdm. Kahvede yanmdaki masada
oturuyordunuz. Kzmayn ama bana tam peine taklacak bir
insanmsmz gibi geldi.''
Delikanl o acaip, souk bakl mavi gzleriyle hl Mrs.
Oliver'i szyordu. Fakat kadn David'in eskisi kadar hiddetli
olmadm hissetti. ''Neden ben tam peine taklacak bir insanm?''
Mrs. Oliver, ''Elbiseniz dikkati ekiyor da,'' diye izah etti.
''Hakikaten pek ho eyler bunlar. Hemen hemen Regency devrini
andryor. Sizin dier kimselerden farkl olmanzdan
faydalanabileceimi dndm. Siz kahveden kmca ben de peinize
takldm. Dorusunu isterseniz aslnda birini takip hi de kolay deil.''
Bam kaldrp, gen adama bakt. ''Peinize takldm hemen
farkettiniz mi?''
''Hayr. Hemen farketmedim.''
Mrs. Oliver, dnceli dnceli mrldand. ''Anlyorum.
Tabii ben sizin gibi dikkati ekecek bir insan deilim. Beni dier yal
kadnlardan kolaylkla ayrt edemezdiniz. Ben hemen dikkati
ekmiyorum, deil mi?''
''Yazdnz kitaplar hi hasld m?... Ben onlar grdm m
acaba?...''
''Orasm bilmem. Belki grmsnzdr. imdiye kadar krk
roman yazdm. Adm da Over.''
''Ariadne Oliver mi?''
Mrs. Oliver, ''Demek ismimi biliyorsunuz?'' dedi. ''Tabu bu gururumu
okad ama aslnda kitaplarmdan pek holanacanz sanmyorum.
Herhalde onlar pek eski biimde bulursunuz, ilerinde yle kavga
d de yoktur.''
''Beni evvelden tanmyor muydunuz?''
Mrs. Oliver, bam sallad. ''Hayr, tanmadmdan eminim.
''
''Yanmdaki kz?'''
''Yani kahvede sandvi yediiniz kz m?... Hayr,
sanmyorum. Tabii kz arkadan grdm. Dorusunu isterseniz son
zamanlarda kzlar birbirlerine ok benziyorlar.''
Delikanl birdenbire, ''Fakat o sizi tanyor,'' diye homurdand.
Sesi sertlemi, aclamt. ''Geenlerde sizinle tantndan bahsetti.
Bir hafta nce olmu bu sanrm.''
''Nerede? Bir partide mi? Belki tanmzdr. Ad ne onun?
Sylerseniz belki hatrlarm.''
Mrs. Oliver'e, Tavus Kuu kzn adn hem sylemek istiyor, hem de
bundan ekiniyormu gibi geldi. Fakat sonra
David, bu ad sylemee karar verdi. O arada dikkatle Mrs.
Ohver'e bakmay da unutmad.
''Kzm ad Norma Restarick?''
''Norma Restarick... A, tab. Evet onunla bir kyde verilen bir
partide tantm. Durun bakaym, kyn ad neydi?...
Long Notron'du sanrm. Evin ismini hatrlamyorum.
Oraya arkadalarmla gitmitim. Kzn yzn de grseydim herhalde
tanmazdm. Fakat toplantda benim kitaplarmdan bahsetti samrm.
Ben de ona romanlarmdan birini vermei vaad ettim. Ne garip deil mi,
tanm olduum birinin yannda oturan genci takibe kalkmm. ok
acaip. Yalnz kitabm'byle bir eyi yazamam. Zira herkes, 'Artk bu
kadar tesadf de olmaz,' der. yle deil mi?'' Mrs. Oliver, yerinden
kalkt.

''Eyvah, neyin zerine oturmuum ben? p tenekesinin mi?


Hay Allah! stelik pek de temiz bir p tenekesi deil bu.''
Burnunu ekti. ''Buras neresi kuzum?...''
David, ona bakyordu. Kadn birdenbire daha nceki hkmlerinde
yanlm olduunu hissetti. ''Ne glncm,'' diye dnd. ''Bu ocuun
tehlikeli olduunu, bana bir ktlk yapacan sandm.'' Tavus Kuu,
inanlmayacak bir irinlikte ona glmsyordu. Ban hafife oynatt..
Kahverengi bukleleri hafife dalgaland. Son zamanlarda genlerin
arasnda ne acaiplerine rastlanyordu.
David, ''Hi olmazsa size peimden nereye geldiinizi gstermeliyim,
'' diye glmsedi. ''Gelin. u merdivenden yukar km.'' Dardan
tavan aras gibi bir yere uzanan krk dkk merdiveni iaret etti.
''Bu merdivenlerden mi kacam?'' Mrs. Oliver, durumdan pek
emin deildi artk. Belki irinlik edip onu yukarya karmaa
alyordu. Orada da kafasna bir ey indirecekti.
Mrs. Over, kendi kendine, ''Kurtulu yok, Ariadne,'' dedi. ''Bu bely
bana sen getirdin. imdi ie devam et ve bir eyler renmee al.''
Tavus Kuuna bakt. ''O basamaklar benim arlm eker mi?... Pek
re benziyorlar.''
David, ''Merak etmeyin,'' diye cevap verdi. ''Merdiven salamdr.
Size yol gstermek iin ben nden gideyim.''
Mrs. Oliver, daha ok bir el merdivenininkini andran basamaklar
kmaya balad. Nafile, hl iin iin korkuyordu kadn.
Artk ekindii Tavus Kuu deil de, delikanlnn onu gtrd yerdi.
Neyse... Nereye gittiklerini biraz soma renecekti nasl olsa. Gen adam
tepedeki kapy iterek, bir odaya girdi. Geni, plak bir yerdi buras. Bir
ressamn atlyesi olduu anlalyordu. Yere bir iki yatak atlm, duvara
tuvaller dayanmt. Yanda iki sehpa duruyordu. erisi yal boya
kokuyordu. eride iki kii vard. Sakall bir gen, sehpann bana
gemi, resim yapyordu. Onlar ieri girerlerken ban evirdi.
''Merhaba David. Bize misafir mi getirdin?''
Mrs. Oliver, ''imdiye kadar bu derecede pis bir adam gr
87 nedim,'' diye dnd. Daire eklinde kesilmi olan yal, siyah
salar almna ve ensesine dyordu. Elbisesi ve yksek izmeleri yal,
siyah deridendi. Mrs. Oliver'in baklar ondan daha gerideki model kza
kayd. Kz, ykseke bir yere konulmu olan tahta sandalyenin zerine
frlatp atlmt deta.
Ba geriye gitmiti. Siyah salar yere sarkyordu. Mrs.
Oliver, onu hemen tand. Borodene apartmanmdaki dairede kalan
kzdan ikincisiydi o... Yazar onun soyadn hatrlyamad.
Fakat ismi aklnda kalmt. Frances adl, yorgun tavrl, gzel kzd bu.
David, o iren halli ressam iaret etti. ''Sizi Peter'le tantraym.
Henz olgunlamam dhilerimizden. Bu da Frances.
imdi o krtaj yaplmasn isteyen mitsiz bir gen kz pozunu ald.''
Peter, gld. ''Sus, budala.''
Mrs. Oliver neeyle fakat yine de kati olmayan bir tavrla
Frances'e bakt. ''Ben sizi tanyorum deil mi?... Sizinle bir yerde
karlatmdan eminim. Hem de son gnlerde.''
Frances, ''Siz Mrs. Oliver'siniz, deil mi?'' diye sordu.
David, ''Bana o olduunu syledi,'' dedi. ''Demek yalan uydurmam.''
Mrs. Oliver, devam etti. ''Sizinle nerede tantm? Bir partide deil mi?
Hayr, hayr. Durun dneyim. Tamam, buldum.
Borodone apartmannda.''
Frances, sandalyede dorulup oturdu. Peter, strapla inledi.
''Pozu berbat ettin. Durmadan kprdaman m lzm? Kmldamadan
oturamaz msn?''
''Hayr. Artk oturamyacam. Korkun bir pozdu o.
-Omzum tutuldu.''
Mrs. Oliver, ''hsan takibine alyordum,'' diye glerek, memnun bir
tavrla etrafna baknd. ''Buras atlye mi?''
Peter, ban sallad, ''imdiki atlyeler byle, Tavan arasndan
farklar yok. Eer ortadaki kapaktan aaya dmezseniz ne mutlu.''
David, ''Fakat burada ihtiyacn olan her ey var,'' diye
Fin: i l i
. . atld. Sonra Mrs. Oliver'e dnerek, gayet nazik bir tavrla sordu.
''Size bir iki ikram edemez miyiz?''
Mrs. Oliver, ''Ben iki imem,'' dedi.
David, ellerini at. '''Lady' iki imiyormu. Bu kimin aklna gelirdi?''
Mrs. Oliver, ban sallad. ''Kabalk ediyorsunuz ama haklsnz.
ok kimse bana gelip, 'Sizin gece gndz kafay ektiinizi
sanyordum,' der.'' antasn at. Ve para krl, takma sa yere
dt. David bunlar alarak, yazara uzatt.
''Ah, ok teekkr ederim.'', Mrs. Oliver, salar ald.
''Bu sabah vakit bulamadm. Acaba baka firkete var m ?''
antasn kartrdktan sonra salar bana takmaa balad..
Peter, glmekten katlyordu. ''Aferin size.''
Mrs. Oliver, ''Ne acaip,'' diye dnd. ''Kalktm bir de tehlikede
olduumu sandm. Tehlike? Bu gen benim iin tehlikeli olabilir mi?
Klklar, kyafetleri ne olursa olsun, iyi ve irin insanlar. Herkesin bana,
syledii ok doru. Benim hayalim fazla geni.''
Ksa bir zaman sonra artk gitmesi gerektiini syledi.
David, eski gnlere zg bir nezaketle onun titrek merdivenden
inmesine yardm etti. Sonra kadna King yoluna kestirmeden nasl
kacan tarif etti.
''Oradan da bir otobse, veya isterseniz bir taksiye binersiniz.''
Mrs. Oliver, kati bir tavrla bam sallad. ''Taksiye bineceim.
Ayaklarm mahvoldu. Aman, kendimi bir taksiye atsam...
'' Sonra ilve etti. ''Sizi acaip bir ekilde takip etmem karsnda
gsterdiiniz anlay iin teekkr etmem lzm.
Tabu zel dedektifler aslnda bana benzemezler.''
David, cidd bir tavrla cevap verdi. ''Belki benzemezler...
uradan sola sapacaksnz, sonra saa, tekrar sola, Nehri grnceye
kadar ilerleyeceksiniz. Sonra da saa sapacaksnz.''
Fakat iin tuhaf, Mrs. Oliver o pis avludan ilerlerken yineo eski endie
ve korkuyu duydu. ''Hayalimin tekrar almaya balamasna izin
vermemehyim.'' Dnp merdivene ve stdyonun pencerelerine bir gz
att. David, yerinden kmdamam
89
ONUNCU BLM
Bir ses, ''Bunu iin,'' dedi.
Norma, titriyordu. Gzleri camlam gibiydi deta... Sandalyede biraz
bzld. Emir tekrarland. ''Bunu iin.'' Kz bu sefer itaatli bir tavrla
isteneni yapt. Hafife, boulurmu gibi ksrd.
''ok ok sert bu,'' diye fsldad.
''Kendinize gelmenize yardm eder. Bir iki dakika sonra kendinizi
daha iyi hissedeceksiniz. Hi kmldamadan oturun ve bekleyin.''
Norma'mn akln kartran o mide bulants ve ba dnmesi geti.
Yanaklar biraz renklendi, titremesi azald. Kz ilk. defa etrafna bakarak,
nerede olduunu anlamaya alt. Mthi bir korku ve dehete
kapdmt. Fakat imdi her ey nort.
Arkasndan bakyordu. Mrs. Oliver, kendi kendine, ''Nazik: gen,''
dedi. ''iyi ve nazik. Buradan sola, sonra saa. Klklar acaip diye insan
onlarn tehlikeli olduklarn sanyor.
Tekrar saa m dnecektim, yoksa sola m? Sola sanrm. Allahm,
ayaklarm! stelik yamur da yaacak.'' Yry sona ermeyecek
gibiydi. King yolu da ok telerdeydi sanki. Yazar,
' artk trafiin uultusunu duymuyordu. Ya nehir neredeydi,, ya nehir?
Kadn, ters tarafa sapm olduundan phelenmeye balad.
''Ne yapalm? Elbet biraz sonra bir yere ulaacam.
Ya nehire. Ya Putney veya Wandsworth'e... Bir yere...''
Geen bir adama King yoluna nasl gidileceini sordu.
Fakat adam, yabanc olduunu ve ingilizce bilmediini syledi.
Mrs. Oliver, yorgun yorgun bir keyi daha dnd... Neyse ileride bir
su prlts vard. Dar geitten nehire doru tella ilerledi. Ayn anda
arkasndan bir ayak sesi aksetti.
Mrs. Oliver yarm dnd. Ve kafasna mthi bm, darbe indi.
Btn dnya kvlcmlar kararak patlad sanki...
m al e dnyordu. Orta byklkte bir odayd buras. Kendisine biraz
in gelen bir ekilde denmiti. Bir masa, bir kanape, bir koltuk, bir
sandalye... Yandaki kk masaya konulmu bir stetoskop ve Norma'nm
gzlerle alkal olduunu sand bir let. Ve sonra kendisinden
bardaktaki eyi imesini isteyen adam.
Otuz bir otuz iki yalarnda kadard o. Krmz salar, irkin fakat yine
de hoa gidecek bir yz vard. izgili ve ilgi uyandracak bir ehreydi
onunki. Kzn endielerini gidermek ister gibi bam sallad.
''Kendinize gelmeye baladnz m?''
'' yle sanrm. Ben siz ne oldu?''
''Hatrlamyor musunuz?...''
''Trafik... Ben o bana doru geldi o'' Gen adama bakt. ''Beni
inedi deil mi?''
' ''Ne mnasebet!'' Gen adam, kzl sal bam tarad.
''inenmenize ben engel oldum.''
''Siz mi?
''Evet. Siz caddenin ortasndaydmz. Bir araba zerinize doru
geliyordu. Sizi otomobilin nnden ekmeyi baardm.
Aklnz neredeydi? Neden yle arabalarn arasna daldnz?
''
''Hatrlamyorum. Ben evet, her halde bir ey
dnyordum.''
''Bir Jaguar hzla geliyordu. br taraftan ise bir otobs kmt.
Araba sizi inemeye almyordu ya?''
''Ben hayr, hayr. Yani ben ''
''Aklma geldi de. Tabii bu baka bir ey de olabilirdi.''
''Ne demek istiyorsunuz?''
''Bu mahsus yaplm olabilirdi!''
'''Mahsus'dan kasdmz nedir?''
''Ben kendinizi ldrmeye alp almadnz dndm.
'' Lakayt bir tavrla ilve etti. ''Byle bir ey var m?''
''Ben hayr ey ne mnasebet.''
''Eer yleyse pek gln bir usul bulmusunuz..'' Sesi
hafife deiti. ''Haydi, haydi. Herhalde hdise hakknda bir eyler
hatrlyorsunuz.''
Norma, tekrar titremee balad. ''Her eyin sona ereceini
dndm. Sandm ki sandm ki''
''Demek kendinizi ldrmeye alyordunuz?... Ne var?
Bunu bana anlatabilirsiniz. Sevgiliniz yznden mi bu? insan byle
eylere ok zlr. Sonra insan kendini ldrd takdirde sevgilisinin
sarslacan da mit eder. Halbuki buna fazla bel balamamaldr,
insanlar, zlmekten veya kabahatli olduklarn dnmekten hi
holanmazlar. Eer lseydiniz, her halde sevgiliniz sadece, 'Ben zaten
onun dengesiz bir tip olduunu biliyordum,' diyecekti. 'Neyse... Her
halde bylesi daha iyi oldu.' Bir daha sefere Jaguarlara saldrmaya
kalktnz zaman bunu hatrlayn. stelik Jaguarlarn hisselerini de
dikkate almalsnz. Mesele bu muydu? Sevgiliniz sizi terk mi etti?...''
Norma, ''Hayr,'' diye cevap verdi. ''h, hayr. Durum bunun tam
tersiydi.'' Birdenbire ilve etti. ''O benimle evlenmek istedi.''
''Bu kendinizi Jaguar'm nne atmanz iin bir sebep deil ki.''
''Bilkis. Mkemmel bir sebep. nk - '' Birdenbire duraklad
.
''Bunu bana anlatmanz daha iyi olmaz m?''
Norma, ''Ben buraya nasl geldim?'' diye sordu.
''Ben sizi buraya taksiyle getirdim. Yaral deildiniz.
Her halde vcudunuzda birka rk var. Fena halde sarslmtnz,
bir ok geiriyordunuz. Size adresinizi sordum, fakat bana hangi dilden
konutuumu anlamam gibi baktnz.
Etrafmza kalabahk toplanmak zereydi... Bu yzden sizi bir arabaya
bindirerek buraya getirdim.''
; ''Buras muayenehane mi?''
''Evet. Ben de doktorum. Adm da Stillingfleet.''
- ''Ben doktor grmek istemiyorum. Doktorlarla konumak
niyetinde dedim. Ben ''
''Sakin olun, sakin olun. On dakikadan beri bir doktorla
konuuyorsunuz. Hem doktorlarn nesi var?''
''Korkuyorum. Bir doktorun benim hakkmda ''
''Aklnz bamza toplayn. Buraya bana bir hasta sfatyla
gelmediniz ki. Beni, sizi lmden, daha dorusu sizi mrnzn sonuna
kadar sakat brakacak korkun bir kazadan kurtaran, veya
bacanzn, kolunuzun krlmasna engel olan bir ukal kabul edin
olsun, bitsin. Tabu baka eyler de var. Eskiden intihar etmee kalkan
mahkemeye verirlerdi. Tabii eer bu bir 'intihar anlamas' ysa yine
hkimin karsna karsnz. Bakn, sizinle ak ak konutum.
Siz de buna karlk benimle ak konuur, doktorlardan, neden bu
kadar nefret ettiinizi aklayabilirsiniz. Doktorlar size ne yaptlar?''
- ''Hi bir ey. Bana bir ey yapan olmad. Fakat ben onlarn beni ''
''Evet?''
''Tmarhaneye kapamalarndan korkuyorum.''
Dr. Stillingfleet, kzlms kalarn kaldrarak, ona bakt.
''Vay vay vay vay... Doktorlar hakknda pek acaip fikirleriniz olduu
anlalyor. Ben sizi neden tmarhaneye kapataym?'' ilve etti. ''Bir ay
ier misiniz? Yoksa bir 'mor kalp'i veya uyuturucu bir ha.p m tercih
edersiniz? Sizin yamzdakiler byle eylerden holanyorlar... Sizin de o
haplardan itiiniz belli.''
Norma, ban sallad. ''Ne mnasebet.''
''Bu sznze inanamayacam. Neden bu kadar endielisiniz?...
Niin bu kadar zlyorsunuz? Hakikaten deli deilsiniz ya? Dorusu
ben sizin anormal olduunuzu iddia edemem.
Sonra doktorlar her rastladklarm tmarhaneye kapatmya da merakl
deiller. Zira tmarhaneler adam almyor.
Baka birini daha sokmak imknsz. Hatta son zamanlarda hastanede
tutmalar lzm gelen baz delileri bile salveriyorlar.
Bu memlekette her yer gereinden fazla kalabalk.'' Devam, etti, ''E?...
Ne istersiniz? Ecza dolabmdan bir il m? Yoksa yle eski usul, Ingiz
ay m?''

Norma, ''a ay isterim,'' dedi.


''Hint mi, in mi? Byle sorarlar deil mi? Halbuki aslnda in
aym kalp kalmadn da bilmiyorum.''
''Ben Hint aym severim.''
''Al.''
Gen doktor, kapya giderek at ve darya seslendi. ''Annie, iki
kiilik ay yap.'' Masann bana dnerek oturdu. ''imdi beni dinleyin.
Sahi, admz nedir?''
''Norma Res '' Duraklad.
''Evet?...''
''Norma West.''
''Pekl, Miss West. unu iyice anlamanz istiyorum.
Sizi tedavi etmiyorum. Siz de bana bir hasta sfatyla gelmediniz.
Siz bir kazann kurbansnz. O hdiseden byle bahsedeceiz.
Siz de sonradan herkesin byle sanmasn istiyordunuz, deil mi?
Jaguar' kullanan adamn ba belya girecekti, o da baka.''
''Evvel kendimi kprden atmay dndm.''
. ''yle mi?... Bunun hi de kolay olmadn ok gemeden
anlardnz. Son zamanlarda kprleri yapan insanlar ok dikkatli
davranyorlar. Yani o yksek parmaklklara trmanmak zorunda
kalacaktnz. Bu da yle kolay deil tabu. Biri muhakkak sizi kurtarmaya
kalkar... Her ne hal ise... Sizi buraya getirdiim zaman okun tesiriyle
bana adresinizi syleyemediniz. Siz nerede oturuyorsunuz, Miss West?''
hi bir yerde oturmuyorum.''
Dr. Stillingfleet, ''ok enteresan.'' diye mrldand... ''Yani siz, polisin
'belirli bir meskeni yok,' diye tarif ettiklerindensiniz.
Ne yapyorsunuz? Btn gece nehrin kysnda m oturuyorsunuz?
''
Kz, pheyle gen doktora bakt.
Stillingfleet, devam etti. ''Bu kazay polise haber verebilirdim.
Fakat byle bir mecburiyetim yoktu. Sizin, gen kzlara zg hayallere
dalm olduunuz iin kardan karya geerken iki tarafnza bakmay
unuttuunuza inanmay tercih ettim.''

Norma, ''Siz grdm doktorlara hi benzemiyorsunuz,'' dedi.


''yle mi? Bu memlekette meslek hayatmda yava yava hayal
krklna uramaa baladm. Hatt, buradaki muayenehanemi brakp,
on be gn sonra Avustralya'ya gideceim.
Onun iin benim bakmmdan emniyettesiniz. Hatt isterseniz bana
duvardan pembe fillerin ktn, aalarn dallarn boynunuza sarp
sizi bomak iin ne doru eildiklerini, eytann karnzdakinin
gzlerinden size baktn veya buna benzer herhangi neeli bir
hayalinizi anlatabilirsiniz. Dorusunu isterseniz bana akl banda gibi
geliyorsunuz.''
''Akll olduumu sanmyorum.''
Dr. Stillingfleet, nezaketle, ''Belki de siz haklsnz,'' diye cevap verdi.
''Bunun sebeplerini renmek isterim.''
''Baz eyler yapyor, sonra bunlar hatrlamyorum...
Tandklarma yaptklarm anlatyor fakat sonradan bunu
unutuyorum...
''
''Bana hafzanz zayfm gibi geldi.''
''Anlamyorsunuz. Yaptklarm kt eyler.''
''Yoksa sizde din manisi mi var? te bu beni ok ilgilendirir.
''
''Din deil de bu. Sadece nefret.''
Kap vurularak, ieriye elinde ay tepsisiyle yal bir kadn girdi. Bunu
masaya brakarak, tekrar dar kt.
Dr. Stillingfleet, sordu, ''eker ister misiniz?''
''Evet, ltfen.''
''Aferin. ok geiren insana eker iyi gelir,'' ki fincana ay
doldurdu. Norma'mnkini kzn nne koyarak eker kabn da yanma
itti. ''Neden bahsediyorduk?... Ah, evet. Nefretten.
''
''Bir insandan, onu ldrmeyi isteyecek kadar nefret etmeniz
mmkn deil mi?''
''Tabi, tabu.'' Dr. Stillingfleet, hl neeli bir tavrla konuuyordu.
''Tabi mmkn. Hatt gayet normal bir ey
95 bu. Fakat birini ldrmeyi ne kadar isterseniz, isteyin, bun'' yine
de yapamazsnz. Zira insanda tabi bir fren dzenei vardr.
Tam zamannda bu fren harekete geer.''
Norma, mrldand. ''Durumu o kadar basitletirdiniz kimsesinde
belirgin bir honutsuzluk vard.
''Tabi. Dediim gibi normal bir ey bu... Lf aramzda, btn
bunlar uydurmuyorsunuz ya?''
''Ne mnasebet!'' Norma, dikleip oturdu. ''Ne mnasebet!
Eer doru olmasalard, byle korkun eyler syler miydim
sanyorsunuz?''
Dr. Stillingfleet, ''Dorusunu isterseniz, insanlar byle eyler de
yaparlar,'' dedi. ''Kendileri hakknda korkun eyler anlatrlar. stelik
bundan zevk de alrlar.'' Bo fincan kaldrd.
''Bana her eyi anlatmanz doru olur.''
''Sevgi nefrete dnebilir.''
''Bu melodrama kaan bir ark adna benziyor... Fakat unu da
unutmayn. Bazen de nefret sevgiye dner. ki tarafl bir eydir bu.
Derdinizin sevgilinizle alkas olmadn sylediniz. "O benim atand
ve beni aldatt.' Byle bir" mesele yok deil mi?''
''Hayr, hayr. yle bir ey yok. Mesele vey annem.
''
- ''Hain vey anne motifi. Fakat bu sama. Bu yata-, vey annenizin
elinden kurtulabilirsiniz. O size, babanzla evlenmekten baka ne
ktlk yapt ? Babanzdan da nefret ediyor musunuz? Yoksa ona ok
mu balsnz? Bu yzden kendisini bakalaryla paylamak istemiyor
musunuz?
''Durum hi de yle deil. Hi deil. Babam bir zamanlar ok
severdim. ok ok severdim. O o onun'' harikulade bir insan
olduunu dnrdm.''
Dr. Stillingfleet, ''imdi beni dinleyin,'' dedi. ''u kapy gryor
musunuz?'' Norma, ban evirerek, gen doktorun iaret ettii tarafa
bakt. ''O alelade bir kap, deil mi? Onu kilitlemi de deilim...
Hizmetimin ieriye girdiini grdnz.
Siz de istediiniz takdirde kp gidebilirsiniz. Sizi burada tutmam.
Bana inanyor musunuz?''

Norma, bam sallad.


''Pekl... imdi rahatnza bakn. Sigara iiyormusunuz, Miss
West?''
''ey ben ''
''Her halde esrarl sigaralardan kullanyorsunuz. Ney;se... Bunu
bana anlatmak zorunda deilsiniz.''
''Ben yle sigaralardan imiyorum tabi.''
''Bunda tabi bir taraf grmyorum ama bir doktor hastalarn
sylediklerine inanmak zorundadr. Pekl. imdi bana kendinizi
anlatn.''
''B bilmiyorum. Anlatlacak bir ey yok.
Benim u kanapeye uzanmam istemiyor musunuz?''
''Yani bylece bana ryalarnz m anlatacaksnz? Benim bunlar
istediim yok. Hayatnz hakknda bir fikir edinmek arzusundaym...
Anneniz ld zaman ok zldnz m?''
''Tabi zldm.'' Norma hiddetlenmi, gibiydi.
'''Tabu' kelimesini ok kullanyorsunuz, Miss West. Ha, aklma
gelmiken, West asl soyadnz deil sanrm.. Zarar yok, zarar yok.
Sizden bana baka bir isim sylemenizi istemiyorum...
Anneniz ldkten sonra neler oldu?...''
''Annem lmeden evvel uzun mddet hasta yatmt.
Sk sk hastaneye yatard o. Ben Devonshire'da yal bir akrabayla
kalrdm. Annemin lmnden sonra da yine onunla
-oturdum. Sonra alt ay kadar evvel babam ngiltere'ye dnd.
Harikulade bir eydi bu.'' Yz birdenbire aydnland.
Bu lakayt tavrl gen adamn kendisini zeki baklarla szdn de
fark etmedi. ''Onu pek iyi hatrlamyordum bile.
Ben be yandayken kp gitmiti. Onu bir daha greceimi ipek
sanmyordum. Annem babamdan pek bahsetmezdi. Balangta
babamn br kadndan vazgeip eve dneceini umdu sanrm.''
''br kadn m?''
''Evet. O biriyle kat. Annem kadnn pek kt bir mahlk
olduunu syledi. Hem onun, hem de babamn hakknda ac ve hain bir
ekilde konutu. Fakat ben, 'Bella ba
97 ham annemin anlatt kadar kt de,' diye dnrdm.
'Belki btn kaballat br kadnda.'''
''Onlar evlendiler mi?''
''Hayr. Annem, babam hi bir zaman boamyacam syledi. Din
inanlar bakmndan boanmadan holanmazd.''
''Babanzla o kadn birlikte yaamaya devam ettiler mi? Kadnn ad
neydi? Yoksa bu da m bir sr?...''
Norma, ban sallad. ''Kadnn soyadn hatrlamyorum...
Hayr, babamla uzun mddet beraber oturduklarn sanmyorum.
Fakat aslnda bu olay hakknda fazla bir ey de bilmiyorum.
Birlikte Gney Afrika'ya gittiler.. Sonra zannedersem orada kavga
edip, ayrldlar. Zira annem o zaman babamn geri dneceini ummaya
balad... Fakat babam geri gelmedi.
Mektup bile yazmad. Bana bile... Yalnz bana Noel'lerde daima hediye
gnderirdi.''
''Sizi sever miydi?''
''Bilmiyorum. Bunu nasl bilebilirim? Kimse ondan bahsetmezdi.
Sadece Simon amcam zaman zaman babam hakknda konuurdu.
Babamn aabeysi idi o. ehirde ii vard. Babamn her eyi brakp
gitmesine ok kzard. 'O daima byleydi zaten,' derdi. 'Bir yerde
oturamazd. Fakat aslnda kt bir insan deildi. Sadece zayf
karakterliydi.' Simon amcay sk sk grmezdim. Daha ok annemin
arkadalaryla konuurduk.
Ekserisi de ok i skc insanlard. Zaten hayatm sknt iinde geti...
Tabi babamn eve dneceini duyunca ok sevindim. Onu daha iyi
hatrlamaya altm. Mesel bana syledii szler, birlikte oynadmz
oyunlar. Onun eski fotoraflarn aradm. Fakat hepsi de atmt. O
fotoraflar annem yrtnt sanrm.''
''Demek anneniz kin duyuyordu.''
''O daha ziyade Louise'e kar kin duyuyordu sanrm.''
''Louise de kim?'' Kzn hafife irkildimi farkettl.
''Hatrlamyorum... Size syledim ya, isimleri hatrlamyorum
ben.''
Tavus Kuu - F- :
''Her ne hal ise... Babanzn kat kadndan bahsediyorsunuz.
yle deil mi?''
''Evet. Annem kadnn ok iki itiini, uyuturucu maddeler
kullandn, sonunun ok kt olacan sylerdi.''
''Fakat byle olup olmadn bilmiyorsunuz.''
''Ben hi bir ey bmiyorum.'' Norma, yeniden heyecanlanmaa
balyordu. ''Bana sual sorup durmayn!... Onun hakknda hi bir ey
bilmiyorum! Bir daha ondan bahsedildiini de duymadm. Siz onun
szn edinceye kadar da kendisini hatrlamadm. Size sjdyorum! Hi
bir ey bilmiyorum; ben.''
Dr. Stillingfleet, mrldand. ''O kadar heyecanlanmayn canm.
Gemile ilgilenmeniz art deil. imdi gelecei dnelim.
Ne yapacaksmz ?''
Norma, iini ekti. ''Bilmiyorum. Gidecek hi bir yerim yok. Galiba her
eyi sona erdirmek daha doru olacak ama ''
''kinci defa intihara kalkamyacaksnz. Bunu sylemek
istiyorsunuz, deil mi? Emin olun kendinizi ldrmeye kalkarsanz
budalalk edersiniz. Bunu size sylyeyim. Pekl...
Gidecek bir yeriniz yok. Kimseye de gvenemiyorsunuz. Paranz va^r
m?''
''Evet. Bankada hesabm var. Babam her ayda bir bu hesaba
belirli bir para yatrr. Fakat emin deilim.
Belki de artk beni aramaya baladlar. Beni bulmalarm
istemiyorum.''
''Bulmalar art deil ki. Ben bu bakmdan size yardm edebilirim.
Kemvay Court diye bir yer var. yle ismi kadar ahane deil. Oras
herkesin dinlenmeye gittii bir yer.
Orada yle doktorlar, zerine uzanp dertlerinizi anlatacanz
kanapeer yok. Sizi kimse de hapsedecek deil. Size bu hususta sz
veriyorum. stediiniz zaman kar gidersiniz. Arzu ederseniz btn gn
uyur, yatakta kahvalt edersiniz. yice dinlenin.
Ben de bir gn gelirim. Sizinle konuur, bir ka meseleyi hallederiz. Bu
hounuza gider mi? Byle yapmay ister misiniz ?''

Norma, gen doktora bakt. Kzn yz ifadesizdi... Sonra ar ar


bam sallad.
*
Dr. Stillingfleet, o akam bir yere telefon etti.
, ''Tamam, kz kardm. imdi Kemvay Court'da... Kuzu kuzu geldi.
Henz fazla bir ey syleyemiyeceim.. Ona bir hayli uyuturucu
verilmi. 'Mor Kalp', 'Rya bombas' ve hatta belki de L.S.D... Bir sreden
beri bu maddelerin etkisindeymi o... 'Hayr,' diyor fakat onun szlerine
pek gvenemem.''
Bir dakika kadar dinledi. Sonra da, ''Bana sormayn,'' dedi.
''Bu hususta dikkatli davranmak lzm. Zira kz ok abuk
pheleniyor... Evet, bir eyden korkuyor. Veya korkmu gibi rol
yapyor...
''Henz bilmiyorum. Bu bakmdan bir ey syleyemem.
Uyuturucu madde alan kimselerin ne yapaca belli olmaz.
Onlarn szlerine de her zaman inamlmaz. Acele etmedik. Kz
artmak istemem. ocukken onda 'baba kompleks' i varm.
Annesi houma gitmedi. Anlattklarndan kadnn kasvetli, i skc,
masum kurban pozuna giren bir mahlk olduu anlalyor.
Her halde babas neeli bir insand. Bu kasvetli evlilik hayatna
dayanamad. Louise adl birini biliyor musunuz? Bu isim nedense kz
korkuttu. Norma'mn ilk nefret ettii insan o olmal. Kz be yandayken
Louise babasn alp karm...
Norma, bir ka ay ncesine kadar babasn tekrar grememi.
Adamla dost olacaklarm, onun kendisini ok seveceini sanyormu.
Sonra hayal krklna uram. Zira babas yannda yeni karsyla
gelmi. Gen ve gzel bir kadnla... Onun ad
Louise de mi?... Lf olsun diye sordum. Ben size genel tabloyu
anlatmaa alyorum.''
Karsndaki kimse, abucak, ''Ne dediniz?'' diye sordu.
''Szlerinizi tekrarlayn.''
''Size genel tabloyu anlatmaya ahyorum, dedim...''
Ksa bir sessizlik oldu. ''Sahi, aklma gelmiken... Kz bugn intihara
kalkt.'' Dr. Stillingfleet, olanlar ksaca anlatt. ''Ne
/

ON BRNC BLI
Andrew Restarick, ek yazyordu. Yzn hafife buruturmutu.
Brosu geniti, byk bir i adamma yakacak ekilde denmiti.
Eyalar aslnda Simon Restarick'indi... Andrew da oraya yerletikten
sonra bu meseleye pek aldrmam, fazla bir deiiklik de yapmamt.
Sadece bir ka resmi kararak, yerine kydeki evden getirdii kendi
portresini asmt. Bir de Masa dann suluboya bir resmini.
Andrew Restarick, orta yal bir adamd. imanlamaya balamt.
Fakat resimdeki, kendisinden on be ya gen olan adamla arasmda pek
byk bir fark yoktu. Ayn kk ene,
skca kapatlm dudaklar, hafife kaldrlm, alayc ifade
kalar. Fazla dikkati eken bir insan deildi o. Alelade bir adamd. O
anda hayatndan pek memnun olmad da anlalyordu. Sekreteri
odaya girdi. Kz masaya dediniz? Jaguar m? Evet, araba ok hzl
gidiyordu. Belki...
Belki kz intihara kalkmad. Adam onu inemeye alt...
Fakat bu hususta fazla bir ey syleyemem, iin fenas bu meselede
her eyin ihtimal dahilinde olmas. yle deil mi?
Her ne hal ise... Bir iki gn sonra kzn azmdan tekrar lf alacam.
Fazla ileri gitmemem artyla bana hemen hemen inanmaya hazr. Onu
phelendirmemek lzm. Yaknda bana iyice inanp, her eyi anlatacak.
Eer rol yapmyorsa, o zaman btn derdini aklayacak. Sonunda her
eyi bana brakacak.
imdiki halde bir eyden korkuyor...''
''Tabu rol yapyor ve beni aldatyorsa, bunu da ok gemeden anlarz.
u anda Kenway Court'da. Orada kalacan da sanyorum. Bana kahrsa
en iyisi binann nne birini gnderin.
Bir ka gn oray gz hapsinde bulundursun. Kz, Kenway
Court'dan ayrmaya kalkarsa o zaman tanmad biri peine taklr...''
101 yaklarken, Andrew Restarick bam kaldrd.
''Hercule Poirot adnda biri geldi. Sizinle randevusu olduu
konusunda srar ediyor. Fakat defterde byle bir ey yok.''
''Hercule Poirot mu?'' Bu isim belirsiz bir ekilde tamdk gelmiti.
Fakat Andrew Restarick ad nerede duyduunu bir trl hatrlayamad.
Ban sallad. ''Onun hakknda hi bir ey bilmiyorum. Fakat bana
adamn ismini daha nce duymuum gibi geliyor. Nasl bir insan o?...''
''Ufak tefek. Yabanc, Fransz sanrm. Koskocaman, ps byklar
var ''
''Tamam! Mary onu bana tarif etti... Zannedersem adam geenlerde
bizim ihtiyar Roderick! grmee gelmiti.
Fakat bu randevu meselesini anlyamadm.''
''Sizin kendisine mektup yazdnz syledi.''
''Yazdysam bile byle bir eyi hatrlamyorum... Belki
Mary Neyse, neyse. Onu ieri al bakahm. Adamn maksad neymi
anhyahm.''
Bir iki dakika sonra Claudia Reece - Holland yannda ufak tefek,
yumurta biimi kafal, pos bykl bir adamla dnd.
Sivri burunlu rugan ayakkablar giymi olan, kendinden emin tavrl,
bu yabanc Mary'nin tarifine tamamiyle uyuyordu.
Claudia Reece - Holland, ''Msy Hercule Poirot,'' dedi.
Belikal hafiye masaya doru yaklarken, kz tekrar darya kt.
Andrew Restarick ayaa kalkt.
''Msy Restarick? Ben Hercule Poirot, emrinizdeyim.''
. ''Karm bizi, daha dorusu daym ziyarete geldiinizden bahsetti.
Size ne gibi bir hizmette bulunabilirim?''
''Mektubunuzu aldm ve cevap olarak kendim kalktm geldim.''
''Hangi mektubumu? Ben size mektup yazm deilim ki, Msy
Poirot.''
Belikal, hayretle ona bakt. Sonra cebinden bir kt kararak, at.
Buna bir gz attktan sonra mektubu zarif bir reveransla Restarick'e
uzatt. ''Buyurun, bakn Msy.''
Restarick, hayretle kda bakt. Bu kendi brosunun
antetli ktlarndan birine yazlmt. Alta da mrekkeple imzas
atlmt.
''Azizim Msy Poirot,
Pek yaknda, yukardaki adrese gelip beni grrseniz ok memnun
olurum. Karmn sylediklerimden ve Londra'da yaptn tahkikattan
sizin gvenilecek bir insan olduunuzu anlam
'bulunuyorum. Gizlilik isteyen br ii kabul ettiiniz zaman srlan
kimseye acklamazmsuuz.
Hnretler,
Andrew Restarick.''
Sert bir sesle, ''Bunu ne zaman aldnz?'' diye sordu.
''Bu sabah. u ara zerinde altm bir i yok.. Onun iin kalkp
geldim.''
''Bu ok hayret edilecek bir mesele, Msy Poirot. Bu mektubu ben
yazmadm.''
''Siz yazmadnz m?''
''Hayr, imzam tamamiyle bakadr. Bakn, siz de grn.
'' Bir rnek aryormu gibi etrafna baknd, sonra da hi dnmeden
biraz nce imzalad eki Poirot'ya doru uzatt. ''Gryor musunuz?
Mektuptaki imza benimkine hi benzemiyor.''
Poirot, mrldand. ''Hayret. alacak bir hdise bu. Mektubu kim
yazm olabilir?'' ''Ben de ayn eyi kendi kendime soruyorum.''
''Acaba affedersiniz - mektubu karnz yazm olamaz m?''
''Hayr, hayr. Mary, katiyen byle bir ey yapmaz.
Sonra neden alta benim imzam atsn?... Eer byle bir mektup
yazsayd, bunu bana syler, beni ziyaretinize hazrlard.''
''O halde bu mektubu kimin gnderebileceini tahmin
edemiyorsunuz ? ''
''Ne yazk ki yle.''

1 ''Bu mektuba gre beni tutmak istediiniz i ne la bilir?''


''Bunu nasl bileyim?''
Poirot, ''Affedersiniz,'' dedi. ''Mektubu tamamiyle okumadnz.
Sahifenin altna, imzadan sonra 'Ltfen sahifeyi eviriniz,' diye iaret
konulmu.''
Restarick, sahifeyi evirdi. kinci sahifenin bana yine
daktiloyla, ''Sizinle kzm Norma hakknda konumak istiyorum,
'' yazlmt.
Restarick'in tavr deiti. Adamn yz deta karard.
''Demek mesele bu. Fakat bunu kim bilebir? Bu ie burnunu kim
sokabilir?... Durumu bilen kim?''
''Acaba bu beni grmeniz iin bir srar saylamaz m?...
Belki bu ii iyiinizi isteyen bir dostunuz yapt... Mektubu kimin
yazdn hakikaten tahmin edemiyor musunuz?...''
''Hakikaten edemiyorum.''
''Kznz bakmndan bir derdiniz de yok mu?... Norma adl bir
kznz yznden?''
Restarick, ar ar cevap verdi. ''Norma adnda bir kzm var. Tek
kzm o.'' Bu son szleri sylerken sesi hafife deimiti.
''Kznzn bir derdi mi var?''
''Sanmyorum...'' Fakat adamn tereddt dolu bir hali vard.
Poirot, ne doru eildi. ''Bunun pek doru olduunu sanmyorum,
Mr. Restarick. Bana kalrsa kznzla ilgili bir mesele var.''
''Bunu nereden kardnz? Biri size bu konuda bir ey mi syledi?''
''Ben sadece sesinizden bu anlam kardm.'' Poirot, ilve etti. ''Son
zamanlarda ok kimsenin kzlar yznden balar dertte. Gen kzlarn
balarna bel amakta byk kabiliyetleri var. Siz de ayn durumda
olabilirsiniz.''
Restarick, bir ka dakika sesini karmad. Parmaklarm masaya vurup
duruyordu. Sonra, ''Evet,'' diye mrldand.
''Norma iin endieleniyorum.1 Onunla anlamak g. Sinirli
104 bir kz o. Zaman zaman nbet geirdii de oluyor. Ben ne
yazk ki onu iyi tanmyorum.''
''Her halde bir delikanl yznden mesele kt.''
''Bir bakma yle. Fakat beni endielendiren sade bu deil.
Zannedersem '' Poirot'yu gzleriyle tartt. ''Siz, az sk bir insansnz,
deil mi?''
''Eer az sk bir insan olmasaydm, bu meslekte ilerleyemezdim.''
''Anlyacanz ben kzmn bulunmasn istiyorum.''
''Ya?...''
''Her zaman yapt gibi geen hafta sonunda da kydeki evimize
geldi. Pazar gecesi de Londra'da, iki kzla oturduu apartmana dnmek
zere oradan ayrld. Fakat imdi kzmn apartmana dnmemi
olduunu anladm. Her halde o
baka bir yere gitti.''
''Yani ortadan m kayboldu?''
''Bu belki melodrama kaan bir sz ama doru.
Her halde bu durumun gayet normal bir izah da var ama
her halde her baba da benim gibi endielenirdi. Anlayacanz
apartmanda beraber oturduu kzlara telefon etmemi, nereye
gideceini de sylememi.''
''Onlar da endieli mi?...''
''Hayr, sanmyorum. Zannedersem onlar byle eyleri tabi
karlyorlar. Kzlar bana buyruk artk. ngiltereden on be sene evvel
ayrldm zaman byle deillerdi.''
''Onaylamadnz gen adamla ilgili mi bu ortadan kaybolma?
Kznz onunla gitmi olabilir mi?''
''yle olmadm umarm. Fakat ben karm o fikirde deil.
Zannedersem daymla konumak iin bize geldiiniz gn o delikanly da
grmsnz ''
''A, evet. Bahsettiiniz delikanly hatrladm. ok yakkl bir gen
o. Fakat bir babann beenecei bir tip deil.
Karnzn da bu karlamadan hi memnun olmadn farkettim.
''
''Karm onun o gn eve gizlice girdiinden emin.''
105
''Belki de kendisini iyi karlamyacaklarn biliyordu.
''
Restarick, hiddetle homurdand. ''Tabi biliyordu.''
''Kznzn onun yamna gitmi olmas imkn dahilinde deil mi?''
''Artk ne dneceimi bilmiyorum. nce buna ihtimal
veremedim.''
''Polise gittiniz mi?''
''Hayr.''
''Biri kaybolduu zaman polise mracaat etmek yerinde olur.
Onlarn da az skdr. Benim gibi bir insann sahip olamyaca
imknlar vardr.''
''Polise gitmek istemiyorum. Anlamyor musunuz, o benim kzm.
Benini kzm. Eer ksa bir zaman iin bir yere gitmee karar vermi ve
bunu bize sylemek istememise,
mesele yok. Onun tehlikede olduunu dnmem iin bir sebep
yok. Fakat Norma'nm nerede olduunu bilirsem, iim rahatlar.''
''Mr. Restarick, kstahlk etmediimi umarm, fakat kznzla
ilgili endieniz yalnz bu deil sanrm.''
''Baka bir ey daha olduunu nereden kardnz?...''
''nk son zamanlarda bir kzn annesiyle babasna,
veya beraber oturduu arkadalarna hi bir ey sylemeden
kp gitmesi o kadar acaip bir ey saylmyor. Bence bu, baka bir eyle
ilgili olarak sizi endielendirdi.''
''ey... Belki siz haklsnz. nsann . '' Tereddtle
Poirot'ya bakt. ''nsann bu meselelerden yabanclara, bahsetmesi ok
g.''
Poirot, ''Hi de deil,'' diye cevap verdi. ''Bu meseleyi yabanclara
amak, ahbaplara veya akrabalara anlatmaktan ok daha kolaydr. Sizin
de bu fikirde olduunuzu umarm.''
''Belki... Belki... Ne demek istediinizi anlyorum. Kzm dolaysyle
zgn ve endieli olduumu itiraf ediyorum.
Anlyacanz o o dier kzlar gibi deil. Son zamanlarda beni
bizi ok endielendiren bir ey de oldu.''
Poirot, mrldand. ''Belki ben bu hususta bir tahminde
106 bulunabilirim. Belki kznz vey annesi olmasna sinirleniyor.''
''Ne yazk ki bu doru. Halbuki ortada sinirlenmesi iin hi bir
sebep yok. ilk karmla ben yakn zamanda ayrlmadk ki, Msy Poirot.
Seneler nce oldu bu.'' Bir an durdu.
''Sizinle ak ak konuacam. Zaten bu meseleyi kimseden
saklamadm. Karmla anlaamyorduk. Biriyle tanmtm.
Ona delice ktm. ngiltereden ayrlarak, dien kadnla Gney
Afrikaya gittim. Karm, boanmadan holanmazd. Bu yzden ona
byle bir teklifte bulunmadm. Ona ve ocuuma yetecek kadar para
verdim. Norma o srada be yandayd... imdi geriye bakyorum da o
zamanlar hayatmdan hi memnun olmadm anlyorum. Bende
seyahat arzusu vard. O sralarda byle bir masaya bal olmaktan nefret
ediyordum. Aabeyim, byk babamzn kurduu irkete fazla alka
gstermediim iin bana kzmaktayd. Fakat i beni ilgilendirmiyordu.
ok huzursuzdum. Maceral bir hayat yaamak, dnyay grmek
istiyordum...s Birdenbire sustu. Sonra da, ''Her halde hayat hikyemi
dinlemek istemiyorsunuz,'' dedi. ''Gney Afrika'ya gittim. Louise de
benimle geldi. Ona ktm ama durmadan kavga ediyorduk. O Gney
Afrika'daki hayata bir trl alamad.
Londra'ya veya Paris'e dnmek istiyordu. Gney Afrika'ya
gidiimizden bir sene sonra ayrldk.'' iini ekti. ''Belki o zaman
ingiltere'ye dnmem iyi olurdu. Fakat dnmedim.
Karmn beni geri alp almayacan bilmiyordum. Belki bunu vazifesi
sayard. Vazifesini yapmaa dkn bir .kadnd o.''
Poirot, adamn sesinin aclatm fark etti. Restarick, iini ekti. ''Her
halde Norma'y daha fazla dnmem lzmd. Ama ocuk annesinin
yanndayd. Lzumlu paray temin etmitim.
Arada srada ona mektup yazyor, Noel hediyeleri gnderiyordum.
Fakat hi bir zaman ingiltere'ye dnp, onu grmeyi dnmedim.
Bu bakmdan fazla sulu saylmam. Zira yeni bir hayat kurmutum.
Arada srada ortaya kan bir babann ocuu rahatsz edeceini
dndm.'' Restarick, abuk abuk konuuyordu artk. Sanki dertlerini
dkt iin ferahlamt.
''ingiltere'ye kendi anzdan dnmeyi hi dnmediniz mi?''

Restarick, kati bir tavrla bam sallad. ''Hayr. Ben istediim ve bana
uygun olan ekilde yayordum. Gney Afrika'dan, dou Afrika'ya gittim.
Mali bakmdan durumum iyiydi.
Dokunduum her ey altn oluyordu deta. stediim zaman
ormanlarda dolayordum. Bana gre bir hayatt bu. Ben ak havay
severim, Msy Poirot. Belki de bu yzden ilk karmla evlendiim
zaman kendimi tuzaa dm gibi hissettim.
Evet... Yeni hrriyetimin zevkini karyordum. Geri dnp o alelade
hayata katlanmak niyetinde de deildim.''
''Fakat sonunda yine buraya geldiniz.''
Restarick, iini ekti. ''Evet, geldim. Ah, ne yaparsnz?...
nsan yalanyor. Sonra bir adamla birlikte zengin bir maden de
bulmutum. Bu bakmdan Londra'da grmeler yapmam lzmd. Tabi
bu ii aabeyime brakabilirdim ama ne yazk ki o lmt. Bense hl
irketin ortaydm. Kalkp buraya gelir ve ileri halledebilirdim. lk defa
o zaman ehir hayatna dnmeyi dndm.''
''Belki karnz, ikinci karnz da ''
''Evet, bu bakmdan haklsnz. Aabeyim ld srada ben Mary'le
evleneli bir ay olmutu. Mary Gney Afrika'da domutu ama bir ka
defa ngiltere'ye gelmi ve buradaki yaay beenmiti. Bilhassa o
ngiltere'ye zg bahelerden birine sahip olmay ok istiyordu... Bana
gelince... Belki ben de ilk defa ngiltere'de yaamaktan holanacam
dndm.
Sonra Norma da vard.. Annesi iki sene nce lmt onun.
Bu meseleyi Mary'le konutum. Kzm iin bir yuva kurmaya hazrd o.
Durum mit vericiydi. Bu yzden '' Glmsedi.
''Onun iin eve dndm.''
Poirot'nun aklna, bir ey geldi. ''Restarick, bu portreyi ye bakt. Resim
kydeki evden daha fazla k alyordu imdi.
Portrede, Poirot'nun karsnda oturan adam iyice belirliydi.
nat ene, mstehzi kalar, ban duruu. Fakat resimde, masann
banda oturan adamda artk olmayan bir ey vard. Genlikti bu.
Poirot'nun aklna bir ey geldi. ''Restarick, bu portreyi kydeki
evinden Londra'daki brosuna neden getirdi? Onun
108 ve ilk karsnn resimleri o zaman moda olan bir ressam
tarafndan yaplm... ki portreyi bir arada brakmak daha doru olurdu.
Fakat Restarick, resmini brosuna getirmi. Bunun sebebi adamm
gururu mu? O artk tam bir ehirli olduunu mu gstermek istiyor?...''
Poirot, umulmadk bir tevazuyla iinden ilve etti. ''Zaman zaman benim
de gurur yznden baz eyler yaptm oluyor.''
Ksa sessizlii Restarick, bozdu. Adam mahcup bir tavrla,
''Kusuruma bakmayn, Msy Poirot,'' dedi. ''Size hayat hikyemi
anlatarak, iinizi sktm.''
''Rica ederim. Hi sklmadm, Mr. Restarick. Hayatnzdan, bunun
kznza nasl tesir etmi olabileceini gstermek iin sz atnz. Kznz
iin ok endieleniyorsunuz. Fakat bana henz hakiki sebebi
sylemediniz sanrm. Onun bulunmasn m istiyorsunuz?''
''Evet. Bunu istiyorum.''
''Anlyorum. Kznzn bulunmasn arzu ediyorsunuz.
Fakat bunu benim yapmam da istiyor musunuz?... Ah, tereddt
etmeyin. Hayatta nezaket lzmdr. Fakat imdi nezaketin sras deil.
Beni dinleyin. Kznzn bulunmasn istiyorsanz, hemen polise gidin.
Bunu size ben, Hercule Poirot sylyorum.
Polisin imknlar geni. Onlarn az sk insanlar olduklarn da
biliyorum.''
''ok - ok mitsiz kalmadka polise gitmem.''
. ''zel bir hafiyeyi tercih mi ediyorsunuz?''
- ''Evet. Fakat zel hafiyeler hakknda hi bilgim yok.
Hangilerine gvenebileceimi bilmiyorum. Belki ''
''Peki, benim hakkmda ne biliyorsunuz?''
''Sizin hakknzda biraz bilgim var. Mesel harp srasnda
Entelijans'da mhim bir mevkiiniz olduundan haberim var. Daym da
bu hususta srar ediyor.''
Restarick, Poirot'nun yznde belirip kaybolan mstehzi ifadeyi
grmedi. Bu szlerden Sir Roderick'in Belikal hafiyenin hikyelerine
ne kadar ok inand anlalyordu. Poirot,
Restarick'e bakt. ''Emin olun, meslek hayatmda byk baar
kazandm. Baz bakmlardan eim yoktur.''

Bu szler Restarick'in teredddn giderecei yerde onu bsbtn


artt. Bir ngiliz, kendisini byle ven bir adamdan hemen
phelenirdi tabii. ''Siz bu mesele hakknda
''e..dnyorsunuz? Kzm bulabileceinizden emin misiniz?''
''Evet. Tabii bu ii polisler kadar abuk yapamam. Yalnz kznz
Norma'y bulacam.''
''Ve o zaman '',
''Fakat kznz bulmam istiyorsanz, bana her eyi olduu gibi
anlatmalsnz, Mr. Restarick.''
''Emin olun ben size her eyi akladm, Msy Poirot.
Zaman, yeri. Nerede olmas lzm geldiim. Size arkadalarnn bir
listesini de verebilirim...''
Poirot, srarla bam sallyordu. ''Hayr, hayr. Ben sizden bana
hakikati sylemenizi istiyorum.''
''Yani size hakikati sylemediimi mi iddia ediyorsunuz?
''
''Bana her eyi aklamadnz. Bundan eminim... Neden
korkuyorsunuz?... Bu ite baarya ulamak iin bilmem lzm gelen
eyler nedir? Kznz vey annesinden nefret ediyor.
Bu ak bir ey. Her halde senelerce gizli gizli sizi hayalinde bytt.
Sizin eve dneceinizi duyunca mthi sevindi.
Babas geri dnyordu artk. Onunla birlikte mutlu olacaklard.
Kz, vey annesini grnceye kadar belki\ie babasnn tekrar
evlenmi olduundan habersizdi. Babasnn gen karsn grnce fena
halde kskand. Emin olun bu normal bir ey. Bir bakma karnzn
gzelliini, olgun halini, sakinliini de kskanyordu o... nk gen
kzlarn o yalarda kendilerine gvenleri hi yoktur. Belki kznz Norma
beceriksiz tavrl.
Belki onda aalk duygusu var. Bu yzden kendinden emin vey
annesini grnce ondan nefret etti. Fakat bu hl yar ocuk olan bir
kzn nefretiydi.''
''ey '' Restarick, tereddt etti. ''Konutuumuz doktor da
hemen hemen buna benzer eyler syledi.. Yani
Poirot, atld. ''Hah. Demek doktorla grtnz?... Her halde doktor
artmanzn bir sebebi vard.''

''Hi bir sebep yoktu.''


''Hayr. Bunu Hereule Poirot'ya syleyemezsiniz.. Sebep vard.
stelik ok ciddi bir eydi bu. Bunu bana aklamalsnz.
Zira kznzn ne dndn anlarsam, onu daha abuk bulurum.''
Restarick, bir ka dakika sesini karmad. Sonra kararn verdi. ''Bu
aramzda kalacak deil mi, Msy Poirot?
Size gvenebilir miyim? Bana bu hususta sz veriyor musunuz?
''
''Tabii, tabii. Mesele neydi?''
''Bundan emin deilim.''
''Kznz, karnzn aleyhinde bir hakarette mi bulundu?...
Bu ocuka bir kabalktan veya kt eyler sylemekten daha ciddiydi
her halde. Daha fena, daha korkun bir eydi.
Karnza saldrd m?''
''Hayr, saldrmad. yle de. Zaten bir ey ispat edemedik.''
''Tabi, tabi. Bunu kabul edelim.'' ''Karmn shhati bozuldu ''
Tereddt etti.
Poirot, ''Ah,'' diye mrldand. ''Evet, anlyorum. Karnzn hastal
neydi? Her halde mideyle ilgiliydi bu. Veya bir tr barsak tihab
saylabilirdi, deil mi?''
''ok zekisiniz, Msy Poirot. ok zekisiniz. Evet, hastal
sindirimle alkalyd. Karmm bu ikyeti bizi artt.
Zira Mary'nin shhati daima yerindeydi. Nihayet onu
'gzetim' iin hastahaneye kaldrdlar. Kendisini kontrol ettiler.''
''Netice?...''
''Durumun onlar tamamiyle tatmin ettiini sanmyorum...
Mary hastahanede eski shhatine kavutu ve zaman gelince eve
dnd. Fakat sonra yeniden hastaland... Yedii yemeklere, bunlarn
piirilmesine dikkat ettik. Karm, bir tr barsak zehirlenmesinden
rahatszd. Lkin bunun sebebi de anlalmyordu. Daha da ileri gidildi
ve yedii yemekler tahlil edildi. O zaman baz yemeklere belirli bir
madde kartrlm
olduu ortaya kt. stelik bu madde sadece karmn yiyecei
yemeklere konulmutu.''
''Yani akas biri karnza arsenik veriyordu... yle mi?''
''Evet, yle. Kk dozlardayd bu. Tabu neticede tesirini
gsterecekti.''
''Siz karnzdan m phe ettiniz?''
''Hayr.''
''Bana kalrsa kznzdan phelehmisiniz. Bu ii baka kim
yapabilirdi? Bence pheleriniz kznz Norma zerinde topland.''
Restarick, derin derin iini ekti. ''Akasm isterseniz, yle.''
*
Poirot, evine dnd zaman ua George kendisini bekliyordu.
''Edith adnda bir kadn telefon etti, efendim.''
''Edith adnda m?'' Poirot, kalarn att.
''Anladma gre kendisi Mrs. Oliver'in yannda alyormu.
Size, Mrs. Oliver'in St. GUes hastahanesinde olduunu sylememi
istedi.''
''Mrs. Oliver'e ne olmu?''
''Anladma gre bana ar bir darbe indirmiler, efendim.''
George, hizmetinin dier szlerini tekrarlamad.
Kadn, ''Msy Poirot'ya syle, asl kabahatli o,'' demiti.
Poirot, bam sallad. ''Ona ihtar da ettim. Dn gece kendisine telefon
ettiim zaman ok endieydim. Fakat cevapveren olmad. Ah bu
kadnlar!''
ON KNC BLM
Mrs. Oliver, birdenbire, beklenmedik bir ekilde, ''Bir tavus kuu
alalm,'' dedi. Bu szleri sylerken gzlerini ama mt. Sesi hiddet
dolu olmakla beraber bir hayli titrekti.
kii hayretle ona baktlar. Yazar, bir ey daha syledi.
''Kafama vurdular.'' Gzlerini at. Etraf pek bulank gryordu.
Nerede olduunu anlamaya alt. lk grd tamamiyle yabanc bir
yz oldu. Not defterine bir eyler karalayan gen bir adamd bu. Mrs.
Oliver, kararl bir tavrla mrldand. '' Polis...''
''Afedersiniz, Madam. Bir ey mi sylediniz.''
''Evet. Sizin polis olduunuzu... Yanlmadm deil mi?''
''Hayr, Madam.''
''Bana saldrdlar...'' Mrs. Oliver, memnun memnun
gzlerini kapad. Tekrar at zaman etrafna daha dikkatli bakt. O
hastahanelere mahsus, istenildii zaman ykseltilebilinen karyolalardan
birinde yatyordu. Kendi evinde deildi yazar.
''Ya hastanedeyim, ya da zel bir klinikte.''
Kapda, otoriter tavrl bir hemire duruyordu. Dier bir hemire ise
yatan baucundayd. Mrs. Oliver'in gzleri odadaki drdnc ahsa
takld. ''Bu byklar kim grse tanr.
Burada ne iiniz var, Msy Poirot?''
Hercule Poirot, yataa yaklat. ''Size dikkatli olmanz
sylemitim, Madam.''
Mrs. Oliver, dalgn dalgn cevap verdi. ''Herkes yolunu kaybedebilir...''
Sonra ilve etti. ''Bam aryor.''
''Bunun sebebi de var tabii. Demin sylediiniz gibi
:banza vurmular.''
''Evet. Bama Tavus Kuu vurdu.''
Polis, skntl skntl kmldand. ''Affedersiniz, Madam, size bir
Tavus Kuunun saldrdn m anlatmak istiyorsunuz?...
''
''Tabii, Endielenmee balamtm. Atmosfer mesel e s i '' Mrs.
Oliver, atmosferi tarif etmek iin elini sallamaa kalkt, sonra da can
acsyla yzn buruturdu.. ''Ah... Bunu
"br daha yapmayaym.''
Hemire atld. ''Hastam heyecanlandrmayn.''
''Hdisenin nerede olduunu bana syleyebilir misiniz?
''

''Ne bileyim ben? Yolumu kaybettim... Daha nce bir atlyeden


kmtm. Pek pisti oras. br gen gnlerden beri tra olmamt.
Yal deri bir ceketi vard.''
''Size saldran o mu?''
- ''Hayr, dieri.''
''Bunu bana anlatrsanz ''
''Anlatyorum ya. Onu kahveden beri takip ediyordum.
Fakat bu ii pek beceremiyorum. Tecrbem yok. Bu sandnzdan
daha g...'' Gzlerini polise dikti. ''Tabi bu ii siz daha iyi birsiniz.
Adam takip etmesini renmek iin kurslara gidiyorsunuz...'' Birdenbire
abuk abuk konumaya balad.
''Neyse... Neyse... Mesele basit. Ben World's End'de indim sanrm.
Tabii onun dierleriyle kaldn sandm. Veya dier tarafa doru
gittiini. Fakat o peimden geldi.''
''Kim bu?...''
Mrs. Oliver, ''Tavus Kuu,'' diye cevap verdi. ''Beni artt.
Ben onu takip ederken, o benim peimden geldi. Ama bu daha nce
oldu... Sonra bana yolu yanl tarif etti. Ho belki de ben ters tarafa
saptm. Tavus Kuu bama vurduu zaman dnyadan haberim yoktu.''
Hemire izah etti. ''Sayklyor...''
Mrs. Oliver, ''Ne mnasebet,'' dedi. ''Ben neden bahsettiimi
biliyorum.'' lve etti. ''Kadifeler, satenler ve uzun bukleler.
''
''Saten elbiseli bir tavus kuu... Bu hakik bir tavus kuu mu
Madam? Chelsea'de, nehrin kysnda bir tavus kuu grdnz m
sandnz?''
Mrs. Oliver, mrldand. ''Hakik tavus kuu mu?... Bunu da nereden
kardnz? Ne gln. Hakik bir tavus kuunun
Chelsea'de, nehrin kysnda ne ii var?''
Bu suali kimse cevaplandramad.
Mrs. Oliver, iini ekti. ''Kurumla yryor o. Bu yzden kendisine
'Tavus Kuu' adm taktm. Gsterie merakl. Kibirli.
Gzelliiyle nyor. Belki baka eylerle de.'' Poirot'Tavus Kuu v.
bakt. ''u David adl ocuk. Kimi kasdettiimi biliyorsunuz?
''
''Bu David adl gencin zerinize saldrarak, banza vurduunu mu
iddia ediyorsunuz?''
''Evet.''
Poirot, sze kart. ''Kendisini grdnz m?''
Mrs. Oliver, ''Hayr, grmedim,'' diye cevap verdi... ''Bana arkamdan
biri yaklayormu gibi geldi. Fakat bam evirip bakamadan, kafama
bir ey indi. Sanki bama tonlarca ta dmt... lve etti. ''Artk
uyuyacam...''
Ban hafife kmldatarak, strapla yzn buruturdu..
Sonra da dald gitti.
r'
ON NC BLM

Poirot, dairesinin anahtarn pek nadir kullanrd. Yine her zamanki
gibi zile basarak, bulunmaz uak George'un kapy amasn bekledi.
Fakat bu sefer onu karlayan Miss Lemon oldu.
Kadn, sesini alaltarak, ''ki ziyaretiniz var,'' diye haber verdi. ''Biri
Mr. Goby, dieri de Sir Roderick Horsefield adl bir bey. nce hangisini
grmek istersiniz?''
Poirot, dnceli bir tavrla, ban yana edi. ''Sir Roderick
Horsefield.''
Fakat Mr. Goby, birdenbire yannda beliriverdi. Poirot, paltosunu
kard. Miss Lemon bunu portmantoya asarken,.
Mr. Goby, ''Ben mutfakta George'la ay ierim,'' dedi. Gzlerini
Miss Lemon'un bana dikmiti. Sanki bu szleri kadnn salarna
sylyordu. ''Benim vaktim bol. Bekleyebilirim.''
Mutfaa girerek, gzden kayboldu. Poirot ise, oturma odasna gitti. Sir
Roderick orada, canl bir tavrla bir aa bir yukar dolayordu.
Nezaketle, ''Oturun, yavrum,'' diye grledi. ''u telefon ne harikulade
bir ey.''
Hf-5 "
''Adm hatrladnz demek? Sonra da telefon rehberine baktnz?''
''Hayr, Scotland Yard'a telefon ederek, adresinizi istedim.
Ve kalktm buraya geldim.''
Poirot, ''Peki,'' dedi. ''Size ne gibi bir hizmette bulunabilirim?
''Size verilecek bir iim var, olum...'' Sesini alaitt.
''Ktlar... Baz ktlar kaybettim. Onlarn bulunmas lzm.
Zira bunlar birine teslim etmem art.''
Poirot, mrldand. ''ok enteresan bir mesele. Bu ktlarn neyle ilgili
olduunu sorabilir miyim?''
''Ktlar bulacanza gre bu suali sormaya da hakknz var tabii.
Gizli ve mahrem ktlar bunlar. Bir zamanlar ok gizliydi. Yine yle
olaca anlalyor. Bahsettiklerim baz mektuplar. Siyaset deitii iin
bunlar da gitgide nem kazanmaya balad. u siyaset de ne acaip ey
deil mi?''
Poirot, ihtiyarn konuyu deitirmesine engel olmaya alt.
''Demek ktlar kaybettiniz?''
- ''Evet. Bende kt ok. Hepsini de bankadaki kasaya koymutum.
Fakat oradan kararak, sraya dizmeye baladm.
Zira hatratm yazmak niyetindeydim. Son zamanlarda ok kii byle
yapyor. Montgomery, Alanbrooke ve Auchinleck, kalemi ellerine alp,
yazmadklarn brakmadlar... Evet, ne diyordum. Yanmdaki kk kza
bunlar sraya dizmem iin bana yardm etmesini syledim. yi bir kz o.
ok da zeki. Her ne hal ise... Aradm mektuplarn o ktlarn arasnda
olmadn grdm.''
''Ya?...''
''Bunlarn gzmden katn sanarak, ktlar tekrar aratrdm.
Emin olun, Poirot, bana mektuplarla birlikte bir sr vesika da alnm
gibi geldi.''
Belikal hafiye, ''Srrnz saklayacam tabii,'' dedi. ''Fakat bana
bahsettiiniz bu mektuplarn neyle ilgili olduunu anlatamaz msnz?...''
''Bunu yapabileceimi pek sanmyorum. Sadece unu
syleyebilirim. Son zamanlarda biri gemi senelerde neler
116 yaptn, neler dediini anlatarak bir sr gevezelik ediyor.
Fakat aslnda bu iddialar doru deil. O mektuplar da adamn ne
kadar yalanc olduunu ortaya koyuyor.''
''Anlyorum... Fakat insan iinde ne yazl olduunu kati surette
renemedii ve u ara nerede olduunu bilmedii baz mektuplar
kolay kolay bulamaz.''
''Ben nce onlar kimin aldm anlamanz istiyorum.''
''Sizin bu hususta bir fikriniz yok mu?''
''Bir fikrim olduunu dnyorsunuz demek?''
''Bence k ihtimal ''
''Biliyorum. Hrszn kk kz olduunu sylememi istiyorsunuz.
Fakat ben onun sulu olduunu sanmyorum. O bana mektuplar
almadn syledi. Ben de ona inandm. Anlald m?''
Poirot, hafife iini ekti. ''Evet. Anlald.''
''Bir kere o ok gen. Mektuplarn nemli olduunu bilemez. O
hadiseler daha kz dnyaya gelmeden nce oldu.''
Poirot, hatrlatt. ''Biri ona talimat vermi olabilir.''
''Evet, evet, bu doru. Fakat o kimsenin de kzdan hemen phe
edileceim bilmesi lzm.''
Poirot, iini ekti. Sonia'nn zerinde durmann faydasz olacan
anlamt. ''Ktlarnz baka kim alabilirdi?''
''Andrew'la Mary tabii... Fakat byle eylerin Andrew'yu
ilgilendireceini hi sanmyorum. O drst bir ocuktur.
Daima yleydi. Tabii aslnda onunla pek samimiyetim yoktu.
Aabeysiyle bir iki defa tatilde bize geldiydi. Sonradan karsn
terkederek, gzel bir kadnla Gney Afrika'ya kat.
Ama Grace gibi kars olan her erkek byle yapard. Pek kendini
beenmi bir eydi o. Herkese tepeden bakar, gya hayr ileriyle
urard... Her ne hal ise... Andrew gibi bir adamn casus olacan hi
sanmyorum, Mary'e gelince... O da iyi bir kzcaza benziyor...
Anladma gre gllerden baka bir eyle alkalanmyor o. Seksen
yandaki bahvanla, ihtiyar gndelikilerin de casus olduklarna
katiyen inanamam. Onun iin bu hrszl dardan birinin yapm
olmas lzm.'' Sir Roderick, hi yeri olmamasna ramen, ''Tabii Mary
peruk takyor,'' diye ilve etti. ''Yani ; peruk takt iin onun casus
olduunu zannedebilirsiniz,. Fakat mesele yle deil. Kz on sekiz
yandayken ateli bir hastala tutulmu ve bunun neticesinde de
salar dklm. Gen bir kadn iin byk talihsizlik bu. Balangta
onun peruk taktn bilmiyordum dorusu. Fakat bir gl dal sama
taklarak, peruu yana itti. Evet, bu byk talihsizlik.''
Poirot, mrldand. ''Mary Restarick'in salarn biraz acaip bir ekilde
kvrm olduunu dnmtm.''
Sir Roderick, ona bilgi verirmi gibi bir tavr taknd. ''Zaten en usta
gizli ajanlar peruk takmazlar. Zavalllar plstik ameliyat yaptrp,
yzlerinin eklini deitirirler... Her ne hal ise... Biri benim husus
ktlarm kartryor...''
''Onlar baka bir ekmeye veya dosyaya koymu olamaz msnz?
Ktlar en son ne zaman grdnz?''
''Bir sene nce. Fakat imdi hi biri de ortada yok.
Biri onlar alm.''
''Yeeniniz Andrew'dan karsndan ve hizmetilerden phe
etmiyorsunuz ya. Andrew'nun kz iin ne dersiniz?''
''Norma iin mi? Dorusu Norma kan biri. Tabi o farkna
varmadan bakalarnn eyalarn alan kleptoman'lardan olabilir. Fakat
kzn ktlarm kartracan sanmyorum.
''
''O halde ne dnyorsunuz?''
''Siz bize geldiniz. Orasnn nasl bir yer olduunu grdnz.
steyen elini kolunu sallayarak, ieri girebilir... Kaplarmz
kilitlemeyiz. Bunu hi bir zaman yapmadk zaten.''
''Peki siz kendi odanzn kapsn kilitliyor musunuz?...
Mesel Londra'ya geldiiniz zaman?''
''Dorusu buna lzum olduu hi bir zaman aklma gelmedi. Son
zamanlarda kapy kilitliyorum ama ok ge artk.
Zatel kilit eski tip bir ey. steyen anahtar uydurabilir.
Bu ii dardan gelen biri yapm olmal. Ba^en uzun sal, pis trnakl
genlerin etrafta dolatn gryorum. risn onlara,
'Seny de kimsin ?' diye soramyor. Zira cinsiyetlerini' bir trl tayin
edemiyor. Bu da utanlacak bir ey tabii: Dediim
gibi yle delikanl dolu. Her halde onlar Norma'nm arkadalar.
Eskiden olsayd byle mahlklar ieri alnmazd. Ama onlar kovmaya
kalkmak da doru deil. Byle bir ey yaptktan sonra bir bakyorsun,
kap dar ettiin Viscount Endersleigh veya Lady Charlotte
Marjoribanks. nsan son zamanlarda neyin ne olduunu anlyamyor.''
Durdu. ''Bu meseleyi halledebilecek biri varsa, o da sizsiniz, Poirot.''
Viskisini bitirerek, ayaa kalkt. ''te byle. Artk i size kald. Bunu
zerinize alacaksnz deil mi?''
Poirot, ''Elimden geleni yapacam,'' diye cevap verdi.
Kap almyordu.
Sir Roderick, bam sallad. ''Bu benim kk kz... Tam zamannda
geldi. Ne harikulade deil mi? O olmazsa Londra'da dolaamam. Adeta
krm. Yolda kardan karya gemem bile imknsz.''
''Gzlk takamaz msnz?...''
''Gzlm var ama o da daima burnumdan kayp dyor.
stelik gzlkten hi holanmam. Byle eyleri takmaktan nefret
ederim. Altm yandayken her eyi gzlksz okurdum.
Bu da iyi bir ey deil mi?''
Poirot, mrldand. ''Hi bir ey devaml deildir.''
George, Sonia'y ieri soktu. Gen kzn btn gzellii stndeydi. O
hafife mahcup tavr ona ok yakyordu. Poirot,
Franszlar hatrlatan bir tella kotu.
Kzn elini skarak, bir reverans yapt. ''Ho geldiniz, Matmazel.
''
Kz, onun omzunun zerinden bakt. ''Ge kalmadm ya,
Sir Roderick? Sizi bekletmi olmay hi istemem.''
Sir Roderick, bard. ''Tam zamannda geldin, kk kz.
Sylediim gibi ay iip pasta yedin mi?''
''Hayr, yemedim. Onun yerine gidip ayakkab aldm.
Bakn, iskarpinler ne zarif deil mi?'' Ayam uzatt...
Sonia'nm ayaklan hakikaten ok gzeldi. Sir Roderick, tatl tatl
glmsedi. ''Haydi bakalm, trenimizi karmayalm, kk kz.'' \ \ij
;.'.taLi.^.^LL^LLJ

Hercule Poirot, sordu. ''George sizin iin bir taksi ar sn m?''


Sonia, atld. ''Taksi aada bekliyor.''
''Grdnz m? O her eyi dnyor?'' Sonia'nm omzunu okad.
Kz, Sir Roderick'e Hercule Poirot'nun dikkatini eken bir tavrla bakt.
Belikal hafiye onlar kapya kadar geirdi. O srada Mr.
Goby de mutfaktan kmt. Holde durmu ve gaz saatine bakmaya
gelmi bir adam tavr taknmt.
Sir Roderick'le kz, asansre biner binmez George da kapy kapatt.
Sonra da dnd. Poirot'yla gz gze geldiler.
Belikal hafiye, ''Gen kz hakkndaki fikrin nedir, George?
'' diye sordu. Uann baz hususlarda yamlmadmdan emindi o.
George, ''ey...'' diye mrldand. ''Kusura bakmaynz, efendim. Fakat
ihtiyar centilmen kza fena tutkun... Gzlerini ondan alamyor deta.''
Poirot, bam sallad. ''Haklsn sanrm... Fakat bu sualimin cevab
de. Ben sana gen kz hakknda ne dndn sordum.''
''Gen kz hakknda m?... O da belirli bir tip. Ne istediini biliyor.
Sonra sinsi de.''
Poirot, Mr. Goby'e iaret ederek, oturma odasna girdi.
Adam da peinden geldi. Dik arkalkl bir sandalyeye yerleerek,
cebinden eski bir defter kard. Gzlerini ciddi bir tavrla soda sifonuna
dikti. ''Aile hakknda bilgi edinmemi istemitiniz...
Simon Restarick, bir sene kadar evvel kalpten lm...
Kardei Andrew, Oxford'dan mezun olur olmaz irkete girmi.
Grace Baldwin adnda biriyle evlenmi. Norma admda bir kzlar
olmu. Sonra adam karm brakarak, Gney Afrika'ya gitmi. Miss
Birell adl bir kz da beraber gtrm. Karsndan boanmam. Mrs.
Andrew Restarick iki buuk sene evvel lm. Zaten daima
hastalklym. Miss Norma Restarick,
Meadowfield kz okulunda yatlym. Aleyhinde hi bir ey yok...'' Mr.
Goby, Poirot'ya abucak bir gz att. ''Anlalan iyi bir aile onlar.''

''ilerinden ahlksz veya deli olan yok mu?''


''Grnte yok.''
Poirot, iini ekti. ''Dorusu hayal krldna uradm.''
Mr. Goby, defterinin sahifelerini evirdi. ''David Baker.
Sabkal. Cezas iki defa tecil edilmi. Polis kendisiyle ilgileniyor.
Kendisinin nemli bir resim hrszlna kart sanlyor.
Fakat delil yok. Sanatkrlarla dolayor. Bir ii olmamasna ramen
paras bol. Zengin kzlar tercih ediyor. Kendisine k kzlardan para
szdracak bir tip. Bazen kzlarn babalarndan, da para alp, maceray
yarda kestii de oluyor. Son derecede ahlksz. Fakat zeki olduu iin
ba henz belya girmemi...''
Mr. Goby, iini ekti. ''Kadnlar onun gibilerden holanyorlar, in
kts son zamanlarda kimse alkan genlere bakmyor.
Byle ktleri, parazitleri tercih ediyorlar. Ekseri de,
'Zavallya hi frsat verilmemi,' diyorlar.''
Poirot, bam sallad. ''Hepsi de ortada Tavus Kuu gibi kurumla
dolayor. Ne dersiniz, Mr. Goby? Bu David denilen gen bir kadnn
kafasna vuracak bir tip mi?''
''imdiye kadar kimse onu byle bir sula itham etmemi.
O delikanldan her ey beklenir ama onun teknii bu deil. O sertlik
kullanmaz, karsndakini tatl tatl konuarak aldatr.''
Poirot, ''Evet,'' dedi. ''Ben de onun bir kadnn kafasna vuracam
sanmyorum. Demek babalar onu satn alabilirler?''
''Tabii. Bol para veren olursa sevgilisini ortada brakverir.
''
Poirot, dnyordu. Belikal hafiye Andrew Restarick'in imzasn
okuyabilmesi iin bir eki kendisine uzattn hatrlamt.
Tabii Poirot, yalnz imzay deil, yukardaki ismi de okumutu. ek
David Baker iindi. stelik gen adama bir hayli para veriliyordu. Acaba
David Baker byle bir eki almamazhk eder miydi? Hi sanmyordu,
Poirot. Babalarn kzlarna musallat olan serserileri uzaklatrmak iin
onlara para, verdikleri ok grlmt. Asrlardan beri yaplan bir eydi
bu..
Mr. Goby, hafife ksrerek, tekrar okumaya balad,.
''Miss Claudia Reece - Holland. Babas Emlyn Reece - Holland,, zengin
bir milletvekili. yle rezaletlere filn kanml da yok. Kz iyi tahsil
grm. Daha nce Kmr tevzi brosunda alyormu. Son iki aydr
Mr. Restariek'in sekreteri. Sevgilisi yok. Andrew Restarick'le de bir
alkas olduunu sanmyorum.
Borodone apartmannda bir dairede oturuyor. Yannda iki kz daha
var. kinci kz Frances Cary. Tamnm bir sanat galerisinde alyor..
Manchester ve Birmingham'da bazen de darda sergiler hazrlyor.
svire'ye, Portekiz'e gidiyor..
Sanata merakl.. Ressamlar ve aktrlerle geziyor.'' Bir an durdu.
''Henz Gney Afrika'dan fazla bir ey renemedik. e yarar bir bilgi
edineceimizi de sanmyorum. Restarick ok dolam. Kenya, Uganda,
Altn sahili... Gney Amerika, paras bolmu. Ayrca ok da kazanm.
Ava karm. defa. ldne dair haberler- yaylm. Fakat her
seferinde de o sa salim geri dnm. Geen sene aabeysi birden bire
lm..
Andrew Restariek'i glkle bulabilmiler. Bu lm kendisini bir hayli
sarsm. O srada istedii gibi bir kzla da tanm.
Sylediklerine gre kz kendisinden bir hayli genmi. retmenlik
yapyormu. Tam bir ev kadmym. Andrew Restarick de Afrika'da
dolamaktan vazgeerek, ngiltere'ye dnmeye karar vermi. Kendi
paras ok olduu gibi aabeysinin serveti de ona kalm.''
Poirot, mrldand. ''Bir baar hikyesi ve bedbaht bir kz... Norma'yla
alkal bir lm hadisesi olmadndan emin misiniz?... Bu ok nemli
-''
Mr. Goby, ''Bu hususta en ufak bir dedikodu bile duymadm,
'' diye cevap vererek, ayaa kalkt. ''Baka istediiniz bir ey var m?''
''imdilik yok.''
''Peki, efendim.'' Mr. Goby, defterini cebine soktu. ''Affedersiniz,
kstahlk etmek istemem ama size biraz: evvel buraya gelen gen kz
hakknda bir ey sylemek istiyordum.
''
''Ya?... Onu daha nce grm mydnz?''
''Evet, birka ay nce.'' :

''Nerede?...''
''Kew Gardens'de.''
Poirot, biraz armt. ''Kew Gardens'de mi?''
''Ben kz takip etmiyordum. Bakasnn peindeydim.
O bahede kzla bulutu.''
''Takip ettiiniz kimdi?''
''Bunu size aklayabilirim, efendim. Peinde olduum
Hertzogovia Eliliinden gen bir ateeydi.''
Poirot, kalarn kaldrd. ''te bu ok enteresan. ok ok enteresan.
Kew Gardens, bulumak iin uygun bir yer. Pek uygun bir yer!''
''Ben de o zaman yle dnmtm, efendim.''
''Uzun uzun konutular m?''
''Hayr, efendim. Onlarn birbirlerini tandklarn bile pek
anlyamazdmz. Gen kzn elinde bir kitap vard. Bir banka oturdu.
Biraz kitap okuduktan sonra bunu yanna brakt.
O srada takip ettiim atee yaklat. O da bankn ucuna iliti.
Konumadlar. Sadece gen kz kalkp gitti. Atee bir mddet
orada oturdu. Sonra o da kalkp uzaklat. Yalnz o arada gen kzn
srada unuttuu kitab usulca ald. Hepsi bu kadar, efendim.
''
Poirot, ''Evet,'' dedi. ''ok enteresan.''
Mr. Goby, kitapla bakarak, ''yi geceler...'' diye mrldand.
Sonra dnerek, dar kt.
Poirot, hiddetle derin bir nefes ald. ''Artk bu kadar da fazla! imdi
ie casusluk ve mukabil casusluk da kart! Ben sadece basit bir
cinayetin peindeydim. Yava yava bu cinayetin uyuturucu madde
kullanan bir kzn yalanndan baka bir ey olmadna inanmaya
balayacam.''
ON DRDNC BLM
''Sevgili, Madam.'' Poirot bir reverans yaparak, elindeki
Viktorya devrine has bir ekilde hazrlanm olan iek buketini Mrs.
Oliver'e uzatt:

''yiletiiniz iin sizi tebrik etmek istedim.''


Mrs. Oliver, ''Evet,'' dedi. ''yilemi saylrm.'' Bam hafife sallad.
''Fakat zaman zaman bam aryor... Hem de fec ekilde.''
''Size tehlikeli ilere girimemenizi ihtar etmitim,
Madam.''
''Daha dorusu bana burnumu bu ie sokmamam ima ettiniz.
Halbuki ben kalktm, bunu yaptm.'' lve etti. ''Bana etrafta kt bir ey
varm gibi geldi. yice korkmutum. Fakat kendi kendime aptallk
ettiimi, ortada korkacak bir ey olmadn syledim.'' O gnk
macerasn en ince teferruatna kadar anlatt. ''Dorusu aslnda
David'den pek korkmadm.
Neticede Tavus Kuu yle tehlikeli bir hayvan deildir. Ben ona Tavus
Kuu ismini taktm, zira delikanl ssl bir mahlk.
Tavus kuu da yle deil midir?''
''Banza vurulmadan nce birinizin peine taklm olduunu far
kettiniz mi?''
''Hayr, hayr. Hi farketmedim. Fakat bana ocuk yolu mahsus ters
tarif etti gibi geliyor.''
Poirot, dnceli bir tavrla ban sallad.
Mrs. Oliver, srar etti. ''Bama vurann Tavus Kuu olduu muhakkak.
Bunu baka kim yapabilirdi? O yal elbiseli, pis delikanl m? Pek fena
kokuyordu o. Fakat yle tehlikeli bir hali yoktu. Kafama vuran o Frances
adl yar baygn ks da olamaz. Sandalyeye yaylm, uzun siyah salar
etrafa dalmt.
Bana bir aktrisi hatrlatt.''
''Demek modellik ediyordu o?''
''Evet ama Tavus Kuuna deil. O pis delikanlya. Kz grp
grmediinizi hatrlyamadm.''
''O zevke henz eriemedim. Tabii eer bu bir zevkse.
''
''Kz olduka damk ve sanatkrca bir hali olmasna ramen hi de
irkin deil. Fazla boyanyor. Onun iin beat>nik'lerle arkada olmas,
onlara modellik etmesi normal bir ey. Belki o da Tavus Kuuna k
olmutur.. Fakat bence asl
o pis ressamdan holanyor. Her. ne hal ise... Onun kafama ar bir
darbe indirebileceini hi sanmyorum.''
''Aklma baka bir ey geldi, Madam. Biri belki David'i takip
ettiinizi grd ve peinize takld.''
''Ne, benim peime mi takld?''
''Veya belki de biri avluya gizlenmi, o genleri gzetliyordu.
''
Mrs. Oliver, ''Bu olabilir,'' dedi. ''Acaba kimdi o?''
Poirot, hiddetle iini ekti, ''iin iine bir sr adam kart.
G, ok g bir mesele bu. Her eyi iyice gremiyorum.
Sadece gzlerimin nnde cinayet ilemi olabileceini syleyen kz
var. Elimdeki del sadece bu... stelik bu hususta da yine glklerle
kar karyaym.''
''Ne demek istiyorsunuz?...''
''Dnn.''
Mrs. Oliver, dnmekten pek holanmazd. ''Siz daima, benim aklm
kartrrsnz,'' diye ikyet etti.
''Bir cinayetten bahsediyorum. Hangi cinayet b u ? . ''
''vey annenin ldrlmesi sanrm.''
''vey anne lmedi ki. Sa o.''
Mrs. Oliver, bard. ''Siz insan deli edersiniz. Dorusu baka ne
istediini bir trl anlyamyorum.''
Hercole Poirot, ''Cinayet istiyorum,'' dedi.
''Byle sylerken kana susam gibi bir tavr takmyorsunuz.
''
''Bir cinayet aryorum, bulamyorum. Bu insan ldrtacak bir ey.
Onun iin benimle birlikte dnmenizi istiyorum...
Mesel szlere dikkat etmelisiniz... Norma, George'a syledii eyi
bana da tekrarlad. Fakat hi bir zaman
'vey annemi ldrmeye kalktm,' demedi.. O bu cinayet olup bitmi,
biri hakikaten lm gibi konuuyordu.''
''Ben bu iten vazgetim. Norma'nm vey annesini ldrmeye
alm olabileceine bir trl inanmyorsunuz.''
''Bilkis... Bunun imkn dahilinde olduunu kabul ediyorum.
Belki hakikaten byle bir ey oldu. Bu kzm iinde bulunduu ruh
haline de uyard. Fakat hi bir ey ispat edilemedi.

Herhangi bir kimse arsenik iesini Norma'mn eyalarnn arasna


saklayabilirdi. Hatta bnu kadnn kocas bile yapm olabilirdi.''
Mrs. Oliver, homurdand. ''Siz de kadnlar daima koca* lamm
ldrdne inanrsnz.''
Poirot, ban sallad. ''Bir i ekseri onlarn bann altndan kar da
ondan. Bu yzden nce kocann zerinde dururuz...
Tabii sulu Norma veya hizmetilerde biri de olabilir.
Sonia'yla Sir Roderick'i de unutmamak. Sonra bu ii Mary
Restarick'in kendisinin de yapm olmas pekl mmkn.''
''Sama. Neden yapsn?''
. ''Bunun bir ok sebepleri olabilir.''
''Aman Msy Poirot. Siz de neredeyse herkesden phe
edeceksiniz.''
''Tabii. Ben daima herkesden phelenirim zaten.. Evvel phe
eder, sonra da sebepleri aratrrm.''
''O zavall yabanc kzn Mary Restarick'i zehirlemesi iin ne sebep
olabilir?''
''Bu, kzm o evde yaptna, ngiltereye neden geldiine ve daha
baka eylere bal.''
''Siz hakikaten ldrmsnz.''
''Bu ii David denen ocuk da yapm olabilir. u sizin
Tavus Kuu.''
''Artk bu da olmayacak bir ey. David, orada deildi ki. Evin yanma
bile gitmedi.''
''Bilkis. Eve gittiim gn o da koridorlarda dolayordu.
''
''Her halde oraya zehiri Norma'mn odasna koymak iin
gitmemiti.''
''Bunu nereden biliyorsunuz?''
''Fakat Norma'yla o acaip mahlk birbirlerine klar.
'' '
''Evet, grnte yle. Bunu itiraf ediyorum.''
Mrs. Oliver, szland. ''Siz de her eyi gletirmeye alrsnz.
''
''Ne mnasebet. Asl benim her iimi gletirdiler.

Bilgiye ihtiyacm var benim. Olanlar bana bir kii anlatabilir.


O da ortadan kayboldu.''
''Norma'y m kastediyorsunuz?''
''Evet. Norma'y kastediyorum.''
''Fakat o kaybolmad ki. Siz ve ben, onu bulduk.''
''Norma, o kahveden kt ve tekrar kayplara kart.''
''Ve siz onun gitmesine msaade ettiniz yle mi?'' Mrs..
Oliver'in sesi sitemle titriyordu.
''Maalesef.''
''Omun gitmesine gz yumdunuz. Kz tekrar bulmaya da
almadnz.''
''Onu bulmaya almadm sylemedim.''
''Fakat u na kadar baarya ulaamadnz. Msy
Poirot, dorusu beni hayal krklna, urattnz.''
Ama Poirot bunu duymad. Sanki kendi kendine konuuyordu.
''Bir sr ekil var. Hangisi doru? Norma evden kp
Londra'ya gidiyor. Bana sylediiniz gibi 'nc kz' o. Yani iki kzla
birlikte bir apartmanda oturuyor. Bu da bir ekil olabilir. O iki kz
Norma'mn yabancs. Fakat sonra ne oluyor?
Claudia Reece - Holland'm, Norma Restarick'in babasnn sekreteri
olduunu reniyorum. te yeni bir ba daha. Bu sadece bir tesadf
m? Yoksa karmza yeni bir ekil mi kyor?
Dier kz ise sylediinize gre zaman zaman modellik ediyor ve
Norma'mn k olduu Tavus Kuu'nu da tanyor. Yine bir ba. Bir sr
ba... Peki, Tavus Kuu David'in btn bunlarla ne ilgisi var?... O
Norma'ya k m? yle gzkyor..
Kzn babasyla vey annesinin bu maceradan holanmamalar da
normal.''
Mrs. Oliver, dnceli, ''Claudia Reece - Holland'm, Restarick'in
sekreteri olmas tuhaf...'' diye mrldand.. ''Onun zerine ald ileri
ustalkla baard muhakkak.. ok becerikli bir kz o. Belki o kadn da
yedinci katn penceresinden aaya
Claudia att.''
Poirot, ar ar ona dnd. ''Ne dediniz?... Ne dediniz?...''
''O apartmandaki bir kadndan bahsediyorum. Adn
_ 127 bile bilmiyorum onun. Fakat zavall yedinci katn
penceresinde'' dm veya kendini aaya atm. lm tabii.''
Poirot'nun sesi huunetle ykseldi. ''Ve siz bunu bana imdiye kadar
sylemediniz!'' Mrs. Oliver'i sularm gibi bir hali vard.
Yazar, ona hayretle bakt. ''Ne demek istediinizi anlamyorum.
''
' ''Ne demek istediimi mi? Sizden bana lmden bahsetmenizi
istedim. Bana kimsenin lmediini sylediniz. Aklnza sadece o
zehirlenme hadisesi geldi. Halbuki biri lm ite.
Hem de o apartmanda.''
''Borodene apartmannda.''
''Evet, evet. Ne zaman olmu bu hdise?''
''O intihar m? Ho belki de kazayd... Durun bakaym...
O hdise ben apartmana gitmeden bir hafta evvel olmu sanrm.''
''Fevkalde. Siz bunu nasl rendiniz?''
''St syledi.''
''St m? Allahm!...''
Mrs. Oliver, ''Gevezenin biriydi o,'' dedi. ''Bana bu hdise pek ackl
geldi.''
''Kadmn ad neymi?''
''Bilmiyorum. St sylemedi sanrm.''
''Gen miymi? Orta yal mym? Yoksa ihtiyar mym?''
Mrs. Oliver, dnd. ''Kati olarak sylemedi. 'Ellisinde vard,' dedi
sanrm.''
''Hm... O kzdan biri kadn tanyor muymu?''
''Ne beyim ben? Bana bundan bahseden olmad ki.''
''Ve siz de bu hdiseyi bana amay hi dnmediniz.
''
''Aman Msy Poirot, o hadisenin bu meseleyle ne ilgisi var? Tabii
aralarnda bir ba olabilir ama kimse bunu dnmedi.
Bu hususta bir ey sylemedi.''
''Aralarnda ba var tabii. Norma, o apartmanda oturuyor.
Gnn birinde bir kadn intihar ediyor. (Herkesin) ha
128
disenin bir intihar olduuna inand anlalyor.) Yani biri yedinci
kattaki pencerelerden birinden kendini atyor veya kazara dyor, ve
lyor. Sonra? Bir ka gn sonra bir partide benden bahsettiini duyan
Norma kalkp bana geliyor.
Bana bir cinayet ilemi olmasndan korktuunu sylyor. Anlamyor
musunuz?... Bir lm... Ve bir ka gn sonra da birini ldrdn
zannettiini aklayan bir kz. Evet, aradmz cinayet bu olmal.''
Mrs. Oliver. ''Sama,'' diye barmak istedi ama kendini tuttu. Fakat bu
sz iinden tekrarlamaktan kendini alamad.
''te, imdiye kadar renemediim hakikat bu, Mrs.
Oliver. Bunun sayesinde btn esrar zlecek. Evet, evet...
Henz iin i yzn anlam deiliz. Fakat hakikate yaklatm
seziyorum. Dnmeliyim... Evet... Eve gitmeli ve btn paralan
birbirine balaymcaya kadar uzun uzun dnmeliyim...
Evet... Nihayet... Nihayet hakikati greceim.''
Ayaa frlad. ''Allaha smarladk, sevgili Madam,'' diye
^mrldanarak, tella odadan kt.
ON BENC BLM
Hercule Poirot, odasnda oturuyordu. Dirseinin dibinde
'George'un onun iin hazrlad nane ay duruyordu.
Kap alarak, eorge ieriye girdi. Uak kapy usule."
arkasndan kapatt. ''Gen bir kz, sizi grmek istiyor, efendim.
Geen gn gelen kz bu.''
Poirot, hayretle dorulup oturdu. ''Ben kahvalt ederken gelen kz
m?''
''Hayr, efendim. Ben Sir Roderick Horsefield'la gelen
gen kz kasdettirn.''
Poirot, kalarn kaldrd. ''Onu buraya getir.''
Sonia, George'un adn vermesini beklemedi. Uan nnfden hzla,
hatta biraz da hiddetli bir tavrla ieri girdi.
''Kamam kolay olmad. Fakat size o ktlar almad
129 m sylemeye geldim. Ben hi bir ey almadm. Anlyor
musunuz?''
Poirot, sordu. ''Size bir ey aldnz syleyen oldu mu?
Oturun, Matmazel.''
''Oturmak istemiyorum. Vaktim pek az. Size iddialarn doru
olmadm sylemeye geldim. Ben ok drst bir insanm.
Ve bana emredilenleri yerine getiriyorum.''
''Anlyorum. Yani siz Sir Roderick'in evinden kt, mektup, veya
her hangi bir vesikay almadnz iddia ediyorsunuz.
Tamam m?''
''Evet. Ben de bunu sylemek iin buraya kotum. O bana inanyor.
O byle bir ey yapmayacam biliyor.''
''Pekl. Bu szlerinizi dikkate alacam.''
''O ktlar bulabileceinizi sanyor musunuz?''
Poirot, ''u ara baka bir ile urayorum,'' diye cevap verdi. ''Sras
gelince Sir Roderick'in ktlaryla da megul olacam.''
''Endieli o. ok endieli. Ona syleyemiyeceim bir ey var. Bunu
size aklayabirim. O ok ey kaybediyor. Eyalar koyduunu sand
yerlerde bulamyorsunuz. Bunlar tamamiyle akla hayale gelmeyecek
yerlere tkyor. Biliyorum.
Benden phe ediyorsunuz. Yabanc olduum iin herkes benden
pheleniyor zaten. Yabanc bir memleketten geldiim iin o gln
ingiliz casus romanlarnda olduu gibi gizli ktlar aldm
sanyorlar. Ben yle bir insan deim. Ben kltre merakl bir kzm.''
Poirot, ''Ah,'' dedi. ''Byle eyleri renmek houma gider.
'' ilve etti. ''Bana sylemek istediiniz baka bir ey var m?''
''Evet. Haftada bir gn iznim var. O zaman istediimi
yapabiliyorum. Londra'ya geliyorum. British Museum'a gidiyorum...
''
''Anlyorum... National Gallery'e gidip tablolar grTavus Kuu
F- : yorsunuz. Gzel havalarda Kensinton Gardens'e gidiyorsunuz,
Hatta Kew Gardens'e kadar uzanyorsunuz.''
Kz, irkildi, Poirot'ya hiddet ve merakla bakt. ''Neden
Kew Gardens'den bahsettiniz?''
''Orada gayet ho bitker ve aalar var da ondan...
Ah, Kew Gardens'i grmemezlik etmemelisiniz. Giri creti pek az. Bir
penny sanrm. Veya iki penny. Bu para karl gidip tropik aalara
bakar veya bir banka oturarak kitap okursunuz.'' Sonia'ya tatl tatl
tebessm etti. Kzn endiesinin artm olduu gznden kamamt
tabi. ''Fakat artk sizi tutmayaym, Matmazel. Belki Eliliklerden birinde
ziyaret edeceiniz bir dostunuz vardr.''
''Bunu neden sylediniz?''
''Belirli bir sebebi yok. Fakat dediiniz gibi yabancsnz.
Memleketinizin buradaki eliinde bir ok arkadalarnz
bulunabilir.''
''Biri size bir eyler sylemi. Biri aleyhimde ithamlarda bulunmu.
Bana inann. O sk sk eyalarm kaybeden gln bir ihtiyar. te o
kadar! Onun gizli ktlar veya vesikalar yok. Hi bir zaman da
olmam.''
''Fakat siz ne sylediinizin farknda deilsiniz. Zaman geiyor. O
bir zamanlar nemli srlar bilen hatr saylr bir adamd.''
''Beni korkutmaya alyorsunuz.''
''Hayr, hayr. O kadar melodramdan holanmam.''
''Mrs. Restarick! Aleyhimde bulunan muhakkak Mrs.
Restarick. O benden hi holanmyor.''
''Mrs. Restarick bana sizden hi bahsetmedi.''
''Ben de ondan holanmyorum. O itimat edemediimi bir kadn
tipi. Bence onun baz srlar var.''
''yle mi?''
''Evet. Zannedersem o kocasndan baz eyler gizliyor.
Bana kalrsa baka erkeklerle bulumak iin Londra'ya geliyor veya
baka yerlere gidiyor. Onun hi olmazsa bir erkekle bulutuunu
biliyorum.''
Poirot, mrldand, ''yle mi? te bu ok enteresan. Onum baka
erkeklerle bulumaya gittiinden eminsiniz demek?''
''Tabi eminim. Bir kere sk sk Londra'ya geliyor. Bundan kocasna
bahsettiini de sanmyorum. Veya adama al verie geldiinden dem
vuruyor. Mr. Restarick, brosunda megul. Karsnn ehre gelmesinin
sebebini dnmyor. Halbuki kadn gnlerinin ounu kyden ziyade
Londra'da geiriyor.
Buna ramen baheyle uramaya baylyormu gibi de rol yapyor.''
''Mrs. Restarick'in bulutuu adam kim?''
''Ben ne beyim? Kadnn peinden gitmiyorum ya.
Mr. Restarick, yle pheci bir insan deil. O kars kendisine ne
sylerse buna hemen inanyor. Belki de adam daima iini dnyor.
Zannedersem kz iin de endie ediyor.''
Poirot, bam sallad. ''Evet, kz iin hakikaten endie ediyor. Norma
hakknda neler biliyorsunuz? Kendisini iyi tanyor musunuz?''
., ''Hayr," pek iyi tanmyorum. Eer ne dndm
soruyorsanz... Bence o delinin biri.''
''Delinin biri mi? Neden byle dndnz sora! lir miyim?''
''Bazan ok acaip eyler sylyor. Olmayan baz eyleri gryor.''
''Olmayan baz eyleri mi gryor?''
''Mesel insanlar... Kimse yokken o var sanyor. Bazan ok
heyecanlanyor. Bazan ise sanki ryadaym gibi dolayor.
Ona bir lf sylyorsunuz, sizi duymuyor be. Cevap vemiyor. Galiba
onun lmesini istedii baz kimseler var.''
''Mrs. Restarick mi yani?''
''Ve babas. Adama sanki ondan ok nefret ediyormu gibi
bakyor.''
''Bunun sebebi, vey annesiyle babasnn setii genle
evlenmesine mani olmaya almalar m?''
''Evet. Onlar bu evlilii istemiyorlar. Tabi kadnla adam hakl ama
bu durum Norma'y ok kzdryor. Gnn birinde '' Sonia, neeyle
ban sallayarak ilve etti.
''Norma kendisini ldrecek sanrm. Onun byle bir delilik ya
paeam umarm. Ama insan kken byle lgnlklara kalkar.
'' Omzunu silkti. ''Neyse... Ben artk gideyim.''
''Size bir ey soracam. Mrs. Restarick peruk takyor mu?''
> ''Peruk mu? Ben bunu nereden bileyim?'' Bir an dndkten
sonra itiraf etti. ''Takabilir tabi. Yolculukta ok rahat oluyor bu. Sonra
peruk takmak moda. Ben de bazan peruk takyorum. Yeil bir peruk.
Daha dorusu bir zamanlar takardm.'' Tekrar ilve etti. ''Artk
gideyim.'' Odadan kt.
ON ALTINCI BLM
Hercule Poirot, ertesi sabah kahvalt masasndan kalkarak
Miss Lemon'un yanma giderken, ''Bugn iim ok,'' diye mrldand.
''Soruturma yapacam. Benim iin lzumlu eyleri rendiniz,
istediim kimselerden randevu aldnz m?''
Miss Lemon, ''Tabi,'' dedi. ''Hepsi bunun iinde.'' Belikal hafiyeye
ufak bir evrak antas verdi. Poirot, bunun iindekilere abucak
baktktan sonra ban sallad.
''Size daima gvenebilirim, Miss Lemon. inanlmayacak bir ey
bu.''
''Aman Msy Poirot. Ben bunda inanlmayacak bir taraf
grmyorum. Bana talimat verdiniz, ben de bunlar yerine getirdim.
Tabi bir ey bu.''
Poirot, cevap verdi. ''Hi de tabi deil. Ben gazcya, elektrikiye,
eyalar tamir eden adama da talimat veriyorum ama onlar bunu yerine
getiriyorlar m? Nerede?'' Hole kt. ''Bana kalnca paltomu ver, George.
Sonbahar serinlii kendisini hissettirmee balad.''
Belikal hafiye, sokaa kt. nce Borodene apartmanna gidecekti.
Bir taksiye bindi. Binann nnde inerken, avluya bir gz att. niformal
bir kapc kaplardan birinin nnde durmu, slkla hazin bir para
alyordu. Poirot kendisine yaklanca,
''Buyurun, efendim?'' dedi.
Poirot, ''Acaba,'' diye balad. ''Bana burada olan ackl bir hdise
hakknda bilgi verebilir misiniz?''
Kapc, kalarm kaldrd. ''Ackl bir hdise mi? Ben yle bir ey
hatrlamyorum.'' '
''Bir kadn, yukar katlardan birinin penceresinden kendisini att
veya dt. Ve tabi ld.''
: ''Ha, evet. Fec bir eydi o.''
''Kadn hemen ld m?''
''Ad neydi?'' Poirot, hemen izah etti. ''O benim akrabam olabilir.''
Belikal bazan hakikatten ayrlmaktan hi ekinmezdi.
''yle mi, efendim? Vah vah... Mrs. Charpantier adnda bir kadnd.''
''O dairede uzun zamandan beri mi oturuyordu?''
''Durun bakaym.... Bir bir buuk senedir sanrm.
Yok, yok iki sene olmutu. Yedinci katta, 76 numaral dairede
oturuyordu.''
''En st katta m yani?''
''Evet, efendim. Mrs.. Charpantier adlnda bir kadn.''
Poirot, kapcdan kadn tarif etmesini istemedi. lnn akrabas
olduuna gre bunlar iyice bilmesi lzm geliyordu tabi. Onun yerine,
''Bu hdise fazla heyecan uyandrd m?'' diye sordu. ''Soruturma ald
m? Olay kata oldu?''
* ''Sabah bete veya altda sanrm. Kimsenin bir eyden haberi
yoktu. Birdenbire yukardan yuvarlamverdi. O kadar erken olmasna
ramen hemen kalabalk topland. u parmaklklara dayandlar,
insanlarn ne biim olduklarn birsiniz.''
''Polis de geldi tabi.''
''Hem de abucak. Doktorla cankurtaran da arld.''
Kapc, sanki her ay iki kii kendisini st kattan aaya atyormu
gibi yorgun bir tavrla ilve etti. ''Malm iler...''
''Herhalde olanlar duyunca dairelerdeki kiraclar da aaya
indiler.''
''Yok, yok, kiraclardan pek inen olmad. nk trafiin filn
grltsnden fazla bir ey duymadklar iin olaydan haberleri yoktu.
Biri, kadnn aaya derken bir lk
_ 134 attm syledi ama her halde bunu iiten de olmad.
Olanlar daha ziyade sokaktan geenler grdler. Tabi o zaman
parmakla yaklaarak, balarn uzattlar. Onlarn bu halini gren
dierleri de hemen yanlarna kotular. Kazalarda neler olduunu
bilirsiniz. >
Poirot, mrldand. ''Evet, evet bilirim.'' Sonra usulca sordu.
''Mrs. Charpantier, yalnz m oturuyordu?''
''Evet.''
''Herhalde dier kiraclar arasnda ahbaplar vard.''
Kapc, omzunu silkerek, bam sallad. ''Belki... Bu bakmdan bir ey
syleyemiyeceim. Onu lokantada bizim kiraclarla hi grmedim. Bazen
dardan arkadalarn buraya yemee davet ederdi. Fakat kadnn
buradakilerden biriyle sk fk olduunu hi sanmyorum.'' Adam
sklmaya balamt. ''Onun hakknda etraflca bilgi istiyorsanz, gidip
Mr. McFarlane'le konuun.
Buray o idare ediyor.''
''Ah, teekkr ederim. Ben de yle yapmak niyetindeydim.
''
Poirot, gsterilen broya gitti. antasndan Miss Lemon'un en ste
koyduu mektubu kard. Bunun zerinde Mr.
McFarlane yazlyd. Krk be yalarnda, yakkl, zeki grnl bir
adamd McFarlane. Pirot'nn uzatt mektubu aarak, okudu.
''A, evet,'' dedi. ''Anlyorum.'' Kd masaya brakarak,
Poirot'ya bakt. ''Apartmann sahipleri bana Mrs. Louise
Charpantier'nin lm hakknda size elimden geldii kadar yardm
etmemi bildirmiler. imdi bilmek. istediiniz nedir, Msy ''
Mektuba tekrar bir gz att. ''Msy
Poirot?''
Poirot, ne doru eildi. ''Bu aramzda kalacak tabi. Polis ve bir
avukat Mrs. Charpantier'nin akrabalarna durumu bildirmi.
Fakat onlar benim ngiltere'ye geleceimi duyunca olay hakknda baz
ahs ayrnty renmemi istediler. Ne demek istediimi anlyorsunuz
ya? Sadece resm raporlar okumak insana kfi gelmez.''
''Evet, hakikaten yle. Ne demek istediinizi anlyorum.
"Size bildiklerimi anlatmaya alacam.''
''Mrs. Charpantier ne zamandan beri buradayd? Kat nasl tuttu?''
''O buraya iki sene nce yerleti. Kat' tarihi dosyadan karrm.
Kat boalyordu. O zamanki kirac Mrs. Charpantier'in ahbabyd
sanrm. Ona nceden daireden kacan haber verdi. Bahsettiim
kirac Mrs. Wilder adnda bir kadnd. B.B.C. de alyordu. Londra'da
uzun zaman kalmt. Fakat Kanada'ya gidiyordu. Kibar bir kadndr o.
Mrs. Charpantier'le fazla bir samimiyeti yoktu sanrm. Ona sadece
daireden kacan sylemiti. Mrs. Charpantier, oray beendi.''
''Size uygun bir kirac myd o?''
McFarlane, cevap vermeden nce hafife tereddt etti.
''Evet. Uygun bir kiracyd.''
Poirot, bam sallad. ''Bana doruyu syleyebilirsiniz.
Galiba fazla grltl partiler veriyordu? Belki toplantlar biraz fazla
elenceliydi...''
Mr. McFarlane, fazla ketumluktan vaz geti. ''Zaman zaman bir ka kii
ikyette bulundu. Ama ikyeterin ekserisi yal kimselerdi.''
Hercule Poirot, eliyle bir iaret yapt.
- ''Evet, efendim. kiye biraz fazla dknd. Ahbaplar da fazla
neeli insanlard. Bu yzden zaman zaman mesele
kyordu.''
''Erkeklerden de ok holamr myd?''
''Tabi tabi. Fakat durum anlalyor.''
''Dorusu o kadar eri gitmek istemem.''
''Kadn o kadar gen deildi.''
''Grnler bazan insan aldatr. Sizce Mrs. Charpantier ka
yandayd?''
''Bunu tahmin biraz g. Krk-krk be sanrm.'' lve
etti. ''Shhati iyi deildi.''
''Evet. Bunu duydum.''
''ok iiyordu. Bu hususta hi phe yok. Sonra, bedbnleiyor,
shhati iin endieye balyordu. Durmadan doktorlara gidiyordu
sanrm. Fakat adamlarn ona sylediklerine
de inanmyordu. Kadnlar bu yalarda byle eyler tuttururlar.
Mrs. Charpantier de kanseri olduunu sanyordu. Bundan emindi.
Doktorlar kendisine yanldn srarla tekrarlyorlard ama zavall
onlara katiyen inanmyordu. Bu mtehassslardan biri Resm
Soruturmada Mrs. Charpantier'in hi bir eyi olmadn da syledi.
Neyse.. nsan her gn byle eyler duyuyor.
Sonunda sinirleri iyice bozuldu ve bir sabah, '' Ban sallad.
Poirot, iini ekti. ''ok ac. Bu apartmanda oturanlar arasnda samim
olduu kimse var myd?''
''Byle bir eyden haberim yok. Buradakiler birbirleriyle pek sk
fk deler. Zira kiraclarn ou alyor. leri var.''
''Ben Miss Claudia Reece - Holland' kasdediyordum..
Acaba Mrs. Charpantier'le birbirlerini tanyorlar myd?''
''Misis Reece - Holland'la m? Hayr, sanmyorum. Tabi asansrde
birbirlerine rastladklar zaman bir iki kelime konumu olabilirler.
Fakat bir dostluklar yoktu. Zaten aralarnda nesil fark var. Yani ''
McFarane, biraz aalam gibiydi. Poirot bunun sebebini merak etti.
Sonra da, ''Miss Reece - Holland'm dairesinde oturan kzlardan biri
yani Miss Norma Restarick, Mrs. Clarpantier'i tanyordu, sanrm,'' dedi.
''yle mi? Bundan pek haberim yok. Miss Restarick, buraya yeni
geldi. Onu tanmyorum bile. Daima korkmu gibi bir hali var. Herhalde
mektepten yeni mezun olmu.'' lve ettL
''Sizin iin yapabileceim baka bir ey var m, efendim?''
- ''Hayr, teekkr ederim. Byk nezaket gsterdiniz.
Acaba daireyi grebilir miyim? Akrabalarna anlatacaklarm
'' Poirot, neler anlatacan aklamyarak, cmleyi yarda kesti.
''Hm... imdi o dairede Mr. Travers oturuyor. Kendisi btn gn
iinde. Evet. sterseniz sizi yukarya karaym^ efendim.''
Yedinci kata ktlar. Mr. McFarane, kilide anahtar sokarken kapya
takl numaralardan biri dt. Az kalsn Poi
137 rot'nun rugan ayakkabsna geliyordu bu. Sonra eilip
numaray ald. Bunun arkasndaki iviyi dikkatle kapya soktu. ''Bu
numaralar gevek.''
''ok mteessirim, efendim. Bunu hemen not edeyim..
Evet, zaman zaman numaralar geviyorlar. te daire, bu.''
Poirot, McFarlane'le birlikte ieri girerek, oturma odasna gittiler.
Belikal hafiye pencereye yaklat. Anlayl bir tavrla, ''Buradan m
atlad?'' diye sordu.
''Evet, bu pencereden. Sol taraftakinden. Grdnz gibi nnde
kk bir balkon var.''
Poirot, aaya bakt. ''Yedi kat. Pek yksek bu.''
''Evet. Neyse ki zavall hemen lm. Buna baya memnun oldum.
Tabi hdise bir kaza da olabilir.''
Poirot, ban sallad. ''Her halde aslnda bu fikirde deilsiniz,
Mr. McFarlane. Kadnn kendisini bilhassa att muhakkak.
''
''insan daima en basit ihtimal zerinde durmaa alyor...
Korkarm o pek mesut bir kadm deildi.''
Poirot, ''Nezaketinize teekkr ederim,'' dedi. ''Kadnn
Frans'daki akrabalarna olay daha etraflca anlatabileceim.
''
Olay hayalinde istedii berraklkla canlandramyordu.
Bu da houna gitmiyordu tabi. O ana kadar Louis Charpantier'in
lmnn ok nemli olduunu dnmt. Fakat bu faraziyeyi
destekleyecek bir ey renememiti. Kadnn kk ismini dnceli
bir tavrla tekrarlad..''Louis... Neden but isim gimi ekiyor?'' Bam
sallad.
Mr. McFarlane'e teekkr ederek, apartmandan ayrld.
OH YEDNC BLM
Ba Mfetti Neele, masann bamda oturuyordu. Son derecede cidd
ve resm bir hali vard. Poirot'yu nezaketle selmhyarak, ona bir koltua
oturmasn iaret etti. Fakat Poirot'yu ieri sokan gen adam ekilir
ekilmez, Ba Mfetti Neele'in de hali deiti.
''E? imdi de neyin peindesin, koca iblis?''
Poirot, ''Neyin peinde olduumu sen de biliyorsun,'' diye cevap verdi.
> ''Evet, evet. Senin iin baz eyler rendim. Fakat o delikte sana
gre bir ey yok.''
' ''Neden bu meseleye 'delilik' diyorsun.''
''nk sende tam mnasiyle iyi fare avlayan bir kedi hah var.
Sabrla oturuyor ve farenin delikten kmasn bekliyorsun.
Eer bana soracak olursan... Bence o delikte fare yok, dostum. Tabi
ortaya baz kirli iler karabilirsin. Neticede sen de maliyecilerin nasl
olduklarn renmisindir. Fakat
Joshua Restarick Ltd. drstlyle alm. Oray daima
Restarick'lerden biri idare etmi. Ama bundan sonra yle olmyacak
sanrm. Zira Simon Restarick'in hi olu olmam. Andrew
Restarick'in ise sadece bir kz var. Restarick'in ilk karsnn da yal
bir akrabas olduunu rendim. Norma Restarick, annesi ldkten ve
kendisi de okuldan mezun olduktan sonra o kadnn yannda oturmu.
Bu bahsettiimiz ihtiyar kadncaz da alt ay nce kalp krizi neticesinde
lm. Zannedersem biraz kakaym. Birka acaip din cemiyetine ye
olmu. Ama aslnda bunlar yle tehlikeli eyler deil. Simon
Restarick, kurnaz bir i adamym. Kars ise sosyetedenmi.
Her ikisi de yalar bir hayli ilerledikten sonra evlenmiler.''
''Ya Andrew ?''
''Seyahat merak varm onda. Adamn aleyhinde bir ey
bilinmiyor. Hi bir yerde uzun zaman kalmam. Gney
Afrika, Gney Amerika, Kenya ve dier yerlerde dolap durmu.
Aabeysi ona geri dnmesi iin zaman zaman srar etmi ama Andrew
aldrmam. Londra'dan ve iten holanmyormu ama onda da o
Restarick'lere has para yapma kabiliyeti var.
O daha. ziyade madenlerle megul olmu. Andrew fil avcs, arkeolog
veya ifti deilmi. Bir bakma i adamym o da.
-Giritii ilerde de daima baarya ulam.''
''Yani o da yine bir bakma muhafazakr.''

''Evet. yle de denilebinir. Bilmiyorum, aabeysi ldkten sonra


ngiltere'ye neden dnm. Her halde buna kars sebep oldu. Adam
yeniden evlenmi. Kars ok gzelmi ve kendisinden de bir hayli
genmi. u ara Sir Roderick Horsefield'le oturuyorlar. Sir Roderick'in
kz kardei, Andrew Restarick'in amcasyla evlenmi. Fakat Andrew'la
kars kyde fazla kalmak niyetinde delermi... Bunlar senin iin yeni
bir haber mi? Yoksa hepsini daha nce renmi miydin?''
Poirot, ''Bunlarn ounu duydum,'' diye mrldand.
''Ailede delilik var m?''
''Sanmyorum. Dine merakl ihtiyar kadndan baka kak yok.
Tabi onunki de yalnz bana yaayan bir kadn iin fazla garip
saylmaz.''
Poirot, ''Bana anlattklarndan u kyor,'' dedi. ''Aede para bol.''
Ba Mfetti Neele, tekrarlad. ''Evet, para bol. stelik bu drst
yollardan kazanlm. Tabi servetin bir ksmn Andrew
Restarick firmaya getirmi. Gney Afrika maden iletme haklan
vesaire... Bunlar iletildii veya hisse senetleri piyasaya srld
takdirde ellerine hakikaten byk bir servet geecek.''
Poirot, sordu. ''Btn bu para kime kalacak?''
''Bu Andrew Restarick'in yapaca vasiyetnameye bal tabi. O
lrse geride karsyla, kz kalacak.''
''Demek ikisi de gnn birinde muazzam bir servete konacaklar?''
' ''yle sanrm. Tabi aileyle ilgili baz trsler filn olmal. Londra'l
maliyeciler byle eylere merakldr.''
''Andrew'nun ilgilendii baka bir kadn yok mu?''
''Olduunu sanmyorum. Kimse byle bir ey duymam.
Sonra adam yeni evli. Kars da ok gen ve gzel.''
Poirot, dnceli dnceli mrldand. Bunu mu sylemek istiyorsun?
Kz, mahkemenin vesayetine bile verseler o gence kimse1 mani olamaz.
Tabi babas o zaman isterse kz mirasndan mahrum edebilir.''
Poirot, elindeki intizamla yazlm listeye bir gz att. Sra
bir resim galerisindeydi imdi. ''Wedderburn galerisine ne dersin?''
''Orasnn kokusunu nasl aldn merak ettim dorusu.
Bir mterin sana gelip sahte bir resim aldndan m bahsetti?''
''Onlar sahte resim mi satyorlar?''
Ba Mfetti Neele, onu takdir eder gibi, ''Kimse sahte resim satmaz;,''
diye cevap verdi. ''Sadece geenlerde hi de ho olmayan bir mesele
kt. Teksas'l bir milyoner buraya gelmi, tablo satn alyordu. Tabi
bunlar iin akim almayaca kadar da bol para vermekteydi. Ona bir
Renoir'la bir Van Gogh sattlar. Renoir'nki kk bir kz ocuunun
bayd. Bu hususta baz pheler uyand. Fakat VVedderburn
galerisinin tabloyu, sahte okluunu bile bile almas iin de bir sebep
yoktu.
Mesele byd. Mahkemeye aksetti. Mtehassslar gelerek, ahitlik
ettiler. Tabi birbirini tutmayan eyler sylediler. Galeri resmi geri
almay teklif etti. Lkin milyoner tabloyu iadeden vaz geti. Zira yeni
moda olan bir sanat mtehasss bunun hakik olduuna yemin etmiti.
Bu yzden adam resmi alp gtrd. Fakat o zamandan beri galeriden
biraz phe ediliyor.
''
Poirot, tekrar listesine bakt. ''Ya Mr. David Baker? Onun hakknda bir
eyler rendin mi?''
''Malm genlerden o. Sprnt... Grup halinde dolap, gece
kulplerini altst edenlerden. 'Mor kalp,' eroin, kokain merakls. Kzlar
onun gibere baylyorlar. nleyerek, 'Hayat onun iin ok etin,'
diyorlar. 'Aslnda o harikulade bir dahi.
Ama resimlerini takdir eden yok.' Bana sorarsan i yine sekse
dayanyor.''
Poirot, listesine tekrar bir gz att. ''Milletvekili Mr.
Emlyn Reece - Holland hakknda bir ey Miyor musun?''
''Siyas bakmdan ileri yolunda. Konumasn iyi biyor.
Londra'da bir iki acaip ie girimi. Fakat bu meseleden yakasm
kolaylkla, syrd. Bana sorarsan biraz kaypaka bir adam. pheli
yollardan bir hayli para yapt.''

Hercule Poirot, listedeki son isme geldi... '' Y a Sir Roderick


- Horsefield?''
> ''yi bir ihtiyar ama biraz bunam. Sende de ne burun var, Poirot?
Her eyin kokusunu hemen alyorsun, zel
ube'dekiler bir hayli tell. Bunun sebebi de bu son zamanlardaki
hatrat yazma merak. Kimin neler aklayaca bilinmiyor.
in kts bu ihtiyarlar yrtmalar lzm gelen kttlar saklyorlar.
Fakat bu bakmdan yle nemli bir mesele olduunu sanmyorum.
Yalnz bir Devletin bu ilerle ilgilendiini gsteren deliller bulduk.''
Poirot, iini ekti.
Ba Mfetti, ona dikkatle bakt. ''Sana pek yardm edemedim galiba?''
''in dorusunu resm makamlardan rendiime memnunum.
Fakat bana anlattklarnn pek faydas yok.'' Tekrar iini ekti. ''Biri
sana lakayt bir tavrla bir kadnn gen ve gzel bir kadnn peruk
taktm syleseydi ne yapardn?
''
''Hi amazdm.'' Ba Mfetti Neeie, hafif bir hiddetle ilve etti.
''Yolculua ktmz zaman karm da peruk takyor. Baz eyleri
kolaylatryor bu.''
Hercule Poirot, mrldand. ''Afedersin.'' ki adam el skrlarken, Ba
Mfetti, ''Apartmann penceresinden kendini atan kadn hakknda
istediklerini rendin mi? Bunlar yazdrp, sana yolladm.''
. ''Evet, teekkr ederim. Bylece iin resm tarafn rendim ama
bu da kfi de.''
''Demin sen bir eyden bahsederken o hdise aklma geldi. Dur,
dur, imdi hatrlarm. O u malm, ackl hikyelerden.
Erkeklerden holanan, en bir kadn. almasna lzum kalmayacak
kadar paras varm onun. Hi bir derdi de yokmu. Fakat ikiyi fazla
karmaya ve gnden gne dmeye balam. O arada benim 'shhat
delilii,' diye isim taktm derde tutulmu. Bilirsin. Kadnlar
kendilerinde kanser veya buna benzer bir hastalk olduunu sanarak,
evhamlanrlar.
Doktora giderler. Adam hi bir eyleri olmadm syler ama
ona da bir trl inanmazlar. Bana sorarsan bunun asl sebebi
erkeklerin onlar eskisi gibi beenmemesidir. Bu tip kadnlar asl bu ok
zer. Evet...,Byle eyler sk sk olur... Her halde zavalhlar fazla yalnz
kalrlar... Mrs. Charpantier de byle kadnlardanm.
Galiba o '' Birdenbire duraklad. ''Tamam, imdi hatrladm. Bizim
mletveklerinden birini,
Emlyn Reece-Holland' soruyordun. O da el altndan az apknlk
yapmyor. Her ne hal ise... Bir zamanlar Louis Charpantier onun
metresiydi. te byle.''
''Cidd bir alka myd bu?''
''Pek de saylmaz. Birlikte baz ismi ktye km gece
kulplerine filn giderlerdi. Bildiin gibi biz byle eyleri gizlice gz
hapsine alrz. Fakat gazeteler hi bir zaman onlardan bahsetmediler.
Macera o kadar mhim deildi.''
''Anlyorum.''
''Lakin bir mddet devam etti bu. Alt ay kadar zaman zaman
birlikte dolatlar. Fakat adamn ilgilendii tek kadn o deildi. Reece-
Holland'da Louis Charpantier'in tek sevgilisi saylmazd. Bunun sana bir
faydas dokunacan sanmyorum.
''
Poirot, ''Ben de yle,'' dedi. Fakat asansrle inerken, '' N e olursa
olsun,'' diye dnyordu. ''Bu da bir ba. Mr. McFarlane'nin neden
aaladm imdi anladm. Milletveki Emlyn
Reece-Holland'la Louis Charpantier arasnda bir ilgi varm.
Zayf bir ba ama olsun. Fakat her halde aslnda bunun nemi yok.
Neden olsun?...'' Poirot, hiddetle homurdand! ''ok ey biliyorum... ok
ey biliyorum... Herkes hakknda bildiim bir ey var ama ekli
gzlerimin nnde canlandramyorum. Bu hakikatlerin yars
lzumsuz. Bir ekil istiyorum. Bir ekil.'' Sesini iyice ykseltti. ''ek iin
krallnm verirdim.''
Asansrc hayretle dnd. ''Efendim?''
Poirot, iini ekti. ''Hi, hi...''
ON SEKZNC BLM
Poirot, VVedderburn galerisinin kapsnda durarak bir tabloya bakt.
Gvdeleri iyice uzatlm, aksi suratl inek vard resimde. Arkalarnda
ise kark bir ekilde koskocaman yel deirmenleri ykseliyordu.
neklerle yel deirmenlerinin birbirleriyle hi alkalar yok gibiydi.
Ressamn o acaip mor rengi de nereden bulduu belli deildi.
Kendi mrlts gibi yumuak bir ses, ''Enteresan deil mi?'' dedi. Orta
yal bir adam yanma sokulmutu. Tatl tatl glerek, insanda normalden
daha fazlaym gibi bir tesir brakan muntazam, beyaz dilerini
gsteriyordu. ''Ne tazelik bu.'' Sanki bir Arap dans yapyormu gibi,
tombul, beyaz ellerini sallad.
''Zekice hazrlanm bir sergiydi bu. Geen hafta sona erdi. Evvelsi gn
Claude Raphale'in sergisi ald. ok beenilecek.
Hakikaten ok beenilecek.''
Poirot, ''Ah,'' dedi. Sonra orta yal adam kendisini kurun kadife
perdenin arasndan geirerek, uzun bir salona soktu.
Belikal'yla birlikte, balarm yana eerek, arpk baklava eklindeki
turuncu bir eye baktlar. Bunun yanlarndan kan rmcek a kadar
ince ipliklerin, ucunda iki gz sallanyordu.
Orta yal adamn ad Boscombe'du. VVedderburn galerisinin
sahibiydi o. Poirot'la undan bundan ve bilhassa sanattan bahsettiler.
Artk iyice dost olmulard.
Belikal hafiye bir ara, ''Miss Frances Cary burada alyor, deil
mi?'' diye sordu.
''A, evet. Frances... ok zeki bir kz. Sanat taraf kuvvetli.
Pek de becerikli. Portekizden yeni dnd. Orada bizim iin bir resim
sergisi hazrlamt. Sergi ok baar kazand.
Kzn kendisi de iyi bir sanatkr. Fakat yaratma kabiliyeti fazla deil.
Ne demek istediimi anlyorsunuz ya? Sanatn i tarafnda daha baar
kazanyor. Kendisi de bunun farknda sanrm.
''
''Zannedersem o sanatkrlar da koruyormu.''
''Ah, evet. 'Genler' onu ok ilgilendiriyor. Kabiliyetli
"genlere cesaret veriyor. Geen bahar bir grup gen ressamn
eserlerinden meydana gelmi bir sergi amam iin beni ikna etti. ok
baarl oldu bu. Basn sergiyle yakndan ilgilendi.
Evet, Prances'in koruduu baz sanatkrlar var.''
' ''Dorusunu isterseniz ben biraz eski kafalymdr. O genlerin
bazlar da...'' Po'rot, ellerini havaya kaldrd.
Mr. Boscombe, msamahayla glmsedi. ''Ah, onlarn grnlerine
aldrmamaksnz. Bu sadece bir moda. Sakal ve
*blu jin' veya uzun salarla brokarlar. Geici bir devre.''
Poirot, mrldand. ''David isminde bir gen. Soyadn unuttum,
Miss Cary onu ok takdir ediyordu sanrm.''
''Kasdettiiniz Peter Cardiff olmasn? Son zamanlarda
Frances onu himayesine ald. Tabi ben delikanldan Frances'in olduu
kadar emin deilim. Zira Peter yalmz avant garde deil, ayn zamanda
reaksiyoner. Bazan adeta Burne-Jones gibi. Ama nceden bir ey
sylenemez. Bu reaksiyonlar olur. Frances zaman zaman ona modellik
de ediyor.''
Poirot, ''David Baker,'' dedi. ''Deminden beri hatrlamaya altm
isim buydu.''
Mr. Boscombe, lakayt bir tavrla, ''David fena deildir,'' diye cevap
verdi. ''Fakat bence fazla 'orijinal' deil. Bahsettiim guruptaki gen
sanatkrlardan biri de oydu. Lakin fazla bir tesir yapmad. Dorusu iyi
ressam ama dikkati ekecek bir taraf yok. Kopyac.''
Poirot, sergiden karak evine dnd. Miss Lemon'un getirdii
mektuplar imzalad. le yemeinde, George'un hazrlad nefis omleti
yedi. Yemekten sonra drt ke arkal koltuuna yerleerek, kahvesini
imeye hazrland srada telefon ald.
George, ''Mrs. Oliver, efendim,'' diyerek telefonu, Belikal hafiyenin
yanndaki kk masaya tad.
Poirot, ahizeyi istemeye istemeye ald. Mrs. Oliver'le konumay
istemiyordu. Yazarn, kendisini holanmayaca bir ii' yapmaya
zorlayacandan emindi.
145
''Msy Poirot?''
''Benim.''
''E, ne yapyorsunuz? Ne yaptnz?''
Poirot, ''Bu koltukta oturuyorum,'' diye cevap verdi. Sonra ilve etti.
''Dnyorum.''
Mrs. Oliver, sordu. ''Hepsi bu kadar m?''
Poirot, mnld'ind. ''Mhim olan bu. Baarya ulap ulasamyacam
biliyorum.''
''Fakat kz bulmalsnz. Her halde onu kardlar.''
Poirot, ''yle gzkyor,'' dedi. ''Biraz evvel babasndan bir mektup
geldi. Adam gidip kendisini grmemi srarla istiyor.
Tahkikatn ne kadar ilerlediini soruyor.''
''Hakikaten tahkikat ne kadar ilerledi?''
Poirot, istemeye istemeye cevap verdi, ''gimdiki halde ~ hi
ilerlemedi.''
''Rica ederim, Msy Poirot. Kendinizi toplamalsnz.''
''Siz de mi?''
''Ne demek, siz de mi?''
''Beni sktrp duruyorsunuz.''
''Chelsea'ye, kafama vurduklar yere neden gitmiyorsunuz
?''
''Gideyim de benim bama da m vursunlar ?>
Mrs. Oliver, ikyet etti. ''Dorusu sizi anhyamyorum.
Kz kahvede bularak size bir ip ucu verdik. Bunu kendiniz de
^sylediniz.''
''Biliyorum, biliyorum.''
''Sonra kz elinizden kardnz.''
''Ya kendisini pencereden atan kadn? O mesele hakknda bir ey
renemediniz mi?''
''Soruturmalarda bulundum.''
''E?''
''Hi... Malm kadnlardan o. Genken caziptirler, balarndan bir
sr macera geer. htirasldrlar. Bir sr mace*
Tavus Kuu F . : raya daha atlrlar. Sonra eski cazibelerini
kaybederler. kiy fazla karrlar. Kanser veya buna benzer amansz bir
hastalklar olduunu sanrlar. En sonunda mitsizlik ve yalnzlktan
kendilerini pencereden aaya atarlar.''
''Onun lmnn nemli olduunu sylemitiniz. Hanii bu
meselenin bir mnas vard.''
''yle olmas lzmd.''
''Ya?...'' Daha baka ne syleyeceini bilemeyen Mrs..
Oliver telefonu kapatt.
Poirot, arkasna yaslanarak, George'a, telefonu ve kahve takmn
kaldrmasn iaret etti. Sonra bildiklerini ve bilmediklerini dnmeye
balad. Dncelerini berraklatrmak iin yksek sesle konuarak, o
felsefi suali tekrarlad.
'' N e biliyorum? Ne umuyorum? Ne yapmalym?''
Bunlar uygun srayla sylediinden emin deildi. Hatt suallerin
doru olup olmadm bile bilmiyordu. Fakat bunlarn zerinde durdu.
Derin bir mitsizlikle, ''Belki ben hakikaten ok yalym,'' diye inledi.
'' N e biliyorum.''
Biraz dndkten sonra ok ey bildiine karar verdi.
''Para... Bana btn meseleler bu noktada birleiyormu gibi geliyor...''
''Ne umuyorum?'' insan mitsiz olamazd. Poirot da.
herkesinkinden stn olan kafasyla esrar zeceini umuyordu.
''Ne yapmalym?... Bu belli. Kz iin iyice endielendii anlalan
Mr. Restarick'i grmeye gitmeliyim...''
Poirot, iini ekerek, ayaa kalkt. George'a kendisine bir taksi
armasn syledi. Andrew Restarick'in verdii randevuya gitmesi
artt.
ON DOKUZUNCU BLM
Claudia Reece - Holland, broda deildi. Onun yerine
Poirot'yu orta yal bir kadn karlad. Hafiyeye, Mr. Resta
147 rick'in kendisini beklediini syleyerek onu adamn odasna
gtrd.
Poirot, daha ieri girer girmez, Restarick dayanamayarak, hemen, '' E
? '' diye sordu. ''Ne oldu?''
Poirot, ellerini at. ''Henz bir ey renemedim.''
''Fakat, buraya bakn. Bir ey olmal, bir ip ucu. Bir kz havaya
umaz ya.''
''Kzlar sk sk ortadan kaybolurlar. Byle hdiseler imdiye kadar
ok oldu. Bundan sonra da olacak.''
''Hi bir masraftan kanmayn. Bunu biliyorsunuz, deil mi? Bu
bu ekilde yaamaya devam edemiyeceim.
'' Bu sefer adamn sinirlerinin iyice gerilmi olduu belliydi.
Zayflam gibiydi. Kzarm gzlerinden geceleri doru drst
uyuyamad anlalyordu.
''Ne kadar endieli olduunuzu biliyorum. Fakat emin olun kznz
bulabilmek iin elimden gelen her eyi yaptm.
Ne yazk ki byle ilerde acele etmek olmaz.''.
''Belki hafzasn kaybetti. Veya veya belki hastaland.''
Poirot, adamn neden durakladn anlamt. Restarick,
''Veya belki de ld,'' diyecekken bundan vaz gemiti. Belikal
hafiye, masann nndeki koltua oturdu. ''Bana inann.
Ne kadar endieli olduunuzu biliyorum. Size unu tekrar sylemek
istiyorum. Eer polise mracaat etseniz, daha abuk netice alrsnz.''
''Hayr.'' Restarick, olanca sesiyle barmt.
''Onlarn elinde daha fazla adam ve imkn var. Emin olun bu
sadece bir para meselesi deil. yi ileyen bir organizasyon yapacam
parayla elde edemezsiniz.''
''Beni byle yattrmak ister gibi konumanzn hi faydas yok.
Norma benim kzm. Tek ocuum. Yegne yaknm.
''
''Bana kznz hakknda her eyi mmkn olan her eyi
anlattnzdan emin misiniz?''
''Size baka ne anlatabilirim?''
''Bu suali siz cevaplandrabilirsiniz, ben de. Mes'e
148 l daha nce baz hdiseler olmu muydu?''
''Ne gibi hdiseler? Ne demek istiyorsunuz?''
''Dengesiz olduunu gsterecek hdiseler.''
''Yani siz onun onun ''
''Ne bileyim? Nereden bilebilirim?''
Restarick, birdenbire ac bir sesle, ''Ya ben nereden bileyim?
'' diye cevap verdi. ''Norma hakknda bir bilgim var m?
Bu kadar sene ayr kaldk, ilk karm Grace kinci bir kadnd.
Kolay kolay affedemez ve unutamazd o. Bazen Norma'nn
yetitirilmesini ona brakmakla hata etmi olduumu dnyorum.
'' Ayaa kalkarak, odada bir aa bir yukar dolat.
Sonra gidip tekrar yerine oturdu. ''Tabi karm terk etmemem
lzmd. Bunu biliyorum. ocuun terbiyesini de ona brakmamalydm.
Fakat o srada kendi kendime baz bahaneler buldum sanrm. Grace,
karakter sahibi bir kadnd.
Norma'ya ok balyd. Tam kz yetitirecek bir insand...
Ama aslnda byle miydi? Hakikaten byle miydi? Grace'in bana
yazd mektuplarn bazlarndan onun benden intikam almak arzusuyla
kvrand anlalyordu. Bir bakma bu normal bir ey tabi. Fakat ben
btn o yllar boyunca uzaklardaydm.
Sk sk buraya dnmeli, ocuun ne halde olduunu grmeliydim.
Her halde vicdan azab ekiyordum. imdi mazeretler ileri srmenin
hi faydas yok.'' Birdenbire ban evirdi. ''Evet...
Norma'y tekrar grdm zaman onun fazla sinirli, disiplin altna
girmeyen bir kz olduunu dndm. Onun Mary'le bir mddet sonra
iyi iyi geineceini umdum. Fakat kzm pek de normal bulmadm
itiraf etmeliyim. Onun Londra'da bir ie girmesinin, eve hafta sonlarnda
gelmesinin daha iyi olacam dndm. Byle zorla uzun zaman
Mary'nin yannda kalmayacakt. Allahm... Korkarm her eyi berbat
ettim.
Fakat o nerede, Msy Poirot? Nerede o? Acaba hafzasn m kaybetti
? insan byle hdiselerden bahsedildiini duyuyor.''
Poirot, ''Evet,'' diye cevap verdi. ''Bu imkn dahilinde.
Belki dalgn dalgn etrafta dolayor ve kim olduunu da hatrlamyor.
"Veya belki de bana bir kaza geldi. Lakin bunu pek sanmyorum.
Hastahanelere ve dier yerlere mracaat ettiimden emin olabilirsiniz.''
''Onun onun ldn sanmyorsunuz ya?''
''Bana inann Mr. Restarick, kznz lm olsayd onu daha
kolaylkla bulurduk. Rica ederim, sakin olun. Belki miss
Norma'nn sizin bilmediiniz baz arkadalar var. ngiltere'nin uzak
bir kesinde oturan annesinin zamannda tant baz dostlar. "Veya o
ihtiyar akrabasyia otururken ahbap olduu kimseler. Veya okul
arkadalarnn tandklar. Veya belki de bir erkek arkadann yannda.
Byle bir eye kendinizi hazrlamalsnz, Mr. Restarick.''
''David Baker'la m? Eer yle bir ey ''
''Hayr, hayr. David Baker'in yannda deil o. Mstehzi bir tavrla
ilve etti. ''lk i bunu rendim.''
''Onun ne biim arkadalar olduunu nereden bileyim?''
ini ekti. ''Norma'y bulursam kzm geri dnerse, bunu yle izah
edeyim, -i onu btn bunlardan kurtaracam.''
''Nelerden kurtaracaksnz?''
''Norma'y memleketten gtreceim. Buraya dndmden beri
ok bedbahtm, Msy Poirot. Ben ehir hayatndan daima nefret ettim
zaten. Bu skc bro ii, maliyeciler ve avukatlarla yaplan konumalar.
Ben daima ayn hayat tarzn sevdim. Seyahat etmek. Bir yerden bir yere
gitmek.
Vahi, girilmesi g yerlere kadar uzanmak. te tam bana gre hayat.
Oradan ayrlmamalydm. Dediim gibi kzm bulunca, onu alp
gtreceim. Bir ka kii bu irketi satn almak iin bana teklifte
bulundu. Her eyi onlara uygun fiatla brakabilirim. Paray alp, bence
dnyann en gzel yeri olan o memlekete dnerim.''
''Peki karnz buna ne der?''
''Mary mi? Karun da o hayata alk. O da o memleketten geldi.''
Poirot, ''Fakat,'' diye mrldand. ''Londra, paras olan kadnlar iin ok
cazip bir yerdir.''

''Mary'nin bana hak vereceinden eminim.'' Restarick'in


masasndaki telefon almaya balamt. Adam, uzand. ''EvetYa,
Manchester'den mi? Evet. Eer arayan Claudia ReeceHolland'sa buraya
balayn.'' Bir dakika bekledi. ''Allo? Claudia?
Evet. Yksek sesle konu. Hat bozuk galiba. Sesin iyi gelmiyor.
Kabul ettiler mi?... Ah, yazk... Hayr, bence ok iyi yapmsn... Peki...
iyi, iyi. Akam treniyle geri dn. Bu meseleyi yarn sabah daha etraflca
konuuruz.'' Ahizeyi yerine brakt.
''ok becerikli bir kz o.''
''Miss Reece-Holland m?''
''Evet. nanlmayacak kadar becerikli o. Benim ykm ok
hafifletiyor. Manchester'deki bu ii kendi bildii halletmesini syledim.
Zira kendimi pek ie verecek halde deilim.
Claudia, ii fevkalde ekilde idare etmi. Baz bakmlardan bir
erkekten farksz.'' Poirot'ya bakarak, kendini toplamaya alt. ''Ah,
evet, Msy Poirot. Korkarm o eski i kabiliyetimi kaybettim. Masraf
iin paraya ihtiyacnz var m?''
> ''Hayr, Msy. Kznz size sa salim teslim etmek iin elimden
geleni yapacamdan emin olabilirsiniz. Onu koruyabilmek iin btn
emniyet tertiplerini aldm.''
D brodan geerek, dar kt. Sokaa inince ban kaldrarak,
havaya bakt. ''Bir tek suale verilecek kati bir cevap.
te lzm olan bu.''
YMMCS BLM
Poirot, eski tip bir panayr kasabasndaki sessiz ve sakin bir sokaa
girerek, bir evin nnde durdu. On sekizinci asrdan kalma, insanda
hrmet uyandran bir binayd bu. Kapdaki pirin tokmak, iyice
parlatlmt. Poirot, buna takdirle bakt. Sonra da yandaki zile bast.
Kap hemen alarak eikte uzun boylu, kibar tavrl enerjik bir kadn
belirdi. Krl salarm tepesine toplamt. ''Msy Poirot? Tam
zamannda geldiniz. Buyurun.''
''Siz Miss Battersby misiniz?''

''Tabi.'' Kapy iyice aarak, yana ekildi. Poirot, ieri


-girdi. Kadn, Belikal hafiyenin apkasn holdeki portmantoya
astktan sonra adam etraf duvarla evrili, dar bir baheye bakan rahat
bir odaya gtrd. Eliyle ona oturmasn iar ret ederek, kendisi de bir
koltua yerleti. Poirot'nun konumasn beklermi gibi bir tavr
taknmt. Miss Battersby'nin
.havadan sudan bahsederek zaman kaybetmekten holanmad
anlalyordu.
''Zannedersem siz eskiden Meadowfield okulunun Mdresiydiniz.
''
''Evet. Bir sene nce emekliye ayrldm. Benimle eski rencilerden
biri, yani Norma Restarick hakknda konumak istiyordunuz, deil mi?''
''Evet.''
Miss Battersby, ''Mektubunuzda baka izahat vermemisiniz,
'' dedi. lve etti. ''Sizin kim olduunuzu bildiimi sylemeliyim,
Msy Poirot. Onun iin konumaya balamadan evvel bana biraz
bilgi vermelisiniz. Mesel Norma Restarick'i
,ie almak niyetinde misiniz?''
''Hayr. yle bir niyetim yok.''
''Mesleinizi bildiim iin sizden bilgi istedim. Bana
Norma'nn akrabalarndan birinden bir mektup getirdiniz mi?''
Hercule Poirot, ''Bu suale de, 'Hayr,' diyeceim,'' diye
cevap verdi. ''Fakat size meseleyi izah edeceim.''
''Teekkr ederim.''
''Aslnda beni Miss Norma'nn babas Andrew Restarick tuttu.''
''Ya?... Zannedersem adam senelerce darda yaadktan sonra
geenlerde ngiltere'ye dnd.''
''Evet.''
''Fakat bana ondan bir tavsiye mektubu getirmediniz.''
. ''Kendisinden byle bir ey istemedim.''
Miss Battersby, merakla ona bakt.
Poirot, mrldand. ''O da benimle buraya gelmeye kalkabilirdi.
O zaman size istediim sualleri pek soramazdm. nk vereceiniz
cevaplar kendisini zer, ona strap verebilirdi.

Adam zaten kfi derecede zgn. Derdini arttrmann ne lzumu var?''


''Norma'ya bir ey mi oldu?''
''Olmadn umarm... Fakat basma bir ey gelmi olmas da
imkn dahilinde. Norma'y hatrlyor musunuz, Miss
Battersby?''
''Ben btn rencilerimi hatrlarm. Hafzam fevkaldedir.
Zaten Meadowfield de yle byk bir okul deildi. Sadece iki yz kz
renci vard. Bana Norma Restarick'le neden ilgendiinizi anlatacak
msnz?''
''Ortada endielenecek bir durum var. Akasm isterseniz
Norma ortadan kayboldu.''
Miss Battersby, hi endielenmedi bile. ''yle'mi? 'Kayboldu,' derken
herhalde onun annesiyle babasna bir ey sylemeden
, evden ayrldn kasdediyorsunuz. A, sahi. Annesi lmt
Norma'nn. Demek babasna nereye gideceini sylemedi?
Fakat son zamanlarda byle eyler ok oluyor. Mr. Restarick, polise
bavurmad m?''
''Bunu yapmay katiyen istemiyor. Tekliflerimi daima red etti.''
. ''Emin olun, benim bu hususta hi bir bilgim yok. Yani
Norma'nn nerede olduunu bilmiyorum. Ondan haber de almadm.
Zaten Meadowfield'den ayrldndan beri bana mektup yazmad.
Korkarm size yardm edemiyeceim.''
''Ben sizden byle bir bilgi istemiyordum ki. Ben sadece
Norma'nn nasl bir kz olduunu renmeye alyorum.
Onu nasl tarif edersiniz? Grnn kasdetmiyorum. Bu bana lzm
deil. ahsiyeti? Karakteristik taraflar?''
''Norma okuldayken alelade bir kzd. Harika bir renci deildi.
Fakat gerei kadar alrd.''
''Sinirli bir tip deil miydi?''
Miss Battersby, dnd. Sonra da ar ar, ''Hayr..
Byle sylenemez. Tabu ev vaziyetini gz nne alrsanz, bu artlar
altmda sinirli de olabilirdi.''
''Hastalkl annesini mi kastediyorsunuz?''
''Evet. Sonra annesiyle babas ayrldlar. Norma'nn
ok dkn olduunu sandm babas birdenbire baka br kadnla
kamt. Tabi annesi hakl olarak buna fena halde kzyordu. Fakat bu
hiddetini sk sk aa vurarak, kzn lzumundan fazla zyordu.''
''Belki Norma'nn annesi hakkndaki fikirlerinizi sormam yerinde
olur.''
''Yani bana husus fikrimi mi soruyorsunuz?''
''Evet. Buna itiraz edeceinizi umarm.''
''Hayr. tiraz etmek niyetinde deilim. Suallerini cevaplandrrken
tereddt gstermeyeceim. Bir kzn hayatnda aile meseleleri mhim
rol oynar. Ben de rendiim az bir bilgiyle rencilerin ev hayatlarn
tahmine alrdm. Mrs..
Restarick, namuslu ve drst bir kadnd.. Kendini daima hakli: bulan,
bakalarn sert bir dille tenkit eden ve son derecede aptal bir
mahlktu.''
Poirot, takdirle ban sallad. ''Ah...''
''stelik o 'hastalk hastasyd' da. Dertlerini gznde bytrd.
Durmadan hastahanelere girip kan tiplerdendi o.
Gen bir kz, bilhassa ahsiyet sahibi olmayan bir kz iin kt eylerdi
bunlar. Norma'nn bir gayesi, bir ideali yoktu.
Kendinden hi emin deildi. Meslek hayatna atlmasn tavsiye
edebileceim bir renci saylmazd. Onun alelade bir ie girmesini,
sonra da evlenerek oluk ocuk sahibi olmasntavsiye ederdim.''
''Norma okuldayken, onun dengesiz olduunu gsterecek baz
emareler grdnz m?''
Miss Battersby tekrarlad. ''Onun muvazenesiz olduunu gsterecek
emareler. Ne mnasebet! Bu pek sama bir iddia.''
''Demek muvazenesiz dedi o? Sinir bir hali de yok muydu ?''
''Her kz veya kzlarn ou ilk yetitikleri! srada ve hayata
atldklar zaman biraz sinirli olurlar. Henz olgun deillerdir. Seksle k
karlamalarnda yardma ihtiyalar vardu-. Kzlar ekseri uygunsuz,
hatta tehlikeli genler cezbeder. Nedense son zamanlarda babalar ve
anneler kzlarn byle dertlerden kurtaracak kuvvetli ahsiyet sahibi
defiller.
Bu yzden kzlar bir strap devresi geiriyor ve hatta bazan uygunsuz
bir evlenme yapyorlar. Tabi bu da ksa bir zaman sonra boanmayla
sona eriyor.''
Poirot, srar etti. ''Fakat Norma muvazenesiz olduunu belirtecek bir
araz gstermedi. yle mi?''
Miss Battersby, ''Norma hassas, fakat normal bir kzdr,'' diye cevap
verdi. ''Muvazenesiz deil o. Bu sama bir iddia.
Her halde Norma evlenmek iin bir genle kat. Bundan daha aormal
bir ey de olamaz.''
YRM BRMC BLM
Poirot, drt ke, byk koltuuna yerlemiti. Ellerini yanlarna
dayam, gzlerini de minenin rafna dikmiti. Fakat oradaki eyleri
grd yoktu. Yan banda kk bir masa duruyordu. Bunun zerine
baz vesikalar intizamla dizilmiti.
Mr. Goby'nin raporlar... Arkada Ba Mfetti Neee'den rendikleri.
Ba taraflarnda 'Dedikodu' ve 'Rivayet' yazl ayr ktlar. Bunlarn
altna dedikodunun renildii menba da kaydedilmiti.
Derin derin dnyordu Poirot. Ta bandan beri, ''Bir cinayet...''
diye dolap durmutu. ''Bana bir cinayet lzm.
Sonra Mrs. Ariadne Oliver lf arasnda ona yol gstermiti.
"Borodone apartmannda intihar eden bir kadndan bahsetmiti
yazar. Bu uygun bir vakayd. Neticede 'nc kz' da orada oturmuyor
muydu? Her halde bahsettii cinayet bu olacakt...
Arad ip ucu buydu... Onu artan suallerin cevab. Aradn burada
bulacakt Poirot. Neden'i, ne zaman', niin'i.
Elini uzatarak, daktiloda intizamla yazlm bir kda
dokundu. Kadnn hayat ksaca anlatlyordu bunda.
Fakat Poirot, Mrs. Charpantier'le Norma Restarick a r a snda bir ba
kurmak istiyor, lkin bunu da yapamyordu. Kadnla alkal raporu
tekrar okudu.
Resm soruturmada hviyeti bir avukat tespit etmiti.
Kadnn ad Louise Charpantier'di. Fakat soyadnn Franszca
eklini yani Charpantier ismini kullanmay tercih ediyordu.
Bunun sebebi neydi? Bu adn kk ismi olan Louise'e daha yakmas
m? Louise?... Neden bu isim ona aina geliyordu?
Biri bundan kendisine bahsetmi miydi? Poirot, ktlar abucak
kartrd. Tamam... Andrew Restarick, karsn Louise
Birell adh bir kz iin brakmt. Fakat sevgililer bir sene sonra kavga
etmi ve birbirlerinden ayrlmlard... Poirot,
''Tpk br kadn gibi...'' diye dnd. ''Bir adama delicesine ak
olmak... Onun evini ykmak... Adamla beraber yaamak...
Sonra da kavga ederek ayrlmak... Bu Louise Charpantier'in,
Andrew Restarick'in eski sevgilisi Louise Birell olduundan eminim...
Peki ama, yle de olsa bunun Norma'yla ne alkas var? Andrew
Restarick, ngiltere'ye dndkten sonra
Louise Charpantier'le bulumaya m balad... Sanmyorum...
Hi sanmyorum...''
Telefon ald. Poirot, yerinden kmldamad. u anda rahatsz edilmek
istemiyordu... Ona eline bir ip ucu gemi gibi geliyordu. Bunu
incelemeliydi... Telefon sustu... Anlalan buna
Miss Lemon cevap vermiti.
Kap alarak, sekreteri ieri girdi. ''Mrs. Oliver sizinle konumak
istiyor.''
Poirot, elini sallad. ''imdi olmaz, imdi olmaz... Rica ederini...
Kendisiyle imdi konuamam.''
''Biraz evvel aklna bir ey gelmi. Bunu daha nce size sylemeyi
unutmu. Zannedersem bir ktla ilgili bu.
Bir kamyondaki bir ekmeden den tamamlanmam bir mektupla...
Anlyacamz hikye biraz kark.'' Miss Lemon'un sesinden bundan
hi holanmad anlalyordu.
Poirot, elini daha da byk bir tella sallad. ''imdi olmaz.
Rica ederim, imdi olmaz.''
''Kendisine megul olduunuzu sylerim.'' Miss Lemon dar kt.
Odaya tekrar derin bir sessizlik kt. Poirot, iyice yorulmu
olduunu hissediyordu. Fazla dnmt. Biraz dinlenmeliydi.
Evet, dinlenmeliydi. Ancak o zaman arad 'ekli' bulabirdi.
Gzlerini kapad. Btn hakikatleri bir araya ge
156 tirmiti. Artk dardan renebilecei bir ey yoktu. imd
arad cevap ona ierden, yani kendi kafasndan gelecekti.
Ve birdenbire, tam dalmak zereyken, kafas cevab kendisine
bildiriverdi. Tabi daha almas lzmd.
Ama iin i yzn biliyordu artk. Her ey birbirini tutuyordu... Bir
peruk... Bir resim... Sabahn bei... Kadnlarn salar... Tavus kuu...
Btn bunlar 'nc' kzla giliydi.
''Bir cinayet ilemi olabilirim...'' Tabi!
Miss Lemon, tekrar ieri girdi. ''Dr. Stillingfleet sizinle hemen
konumak istiyor. Mesele nemliymi.''
''Dr. Stillingfleet'e syleyin Ne, Dr. Stillingfleet mi dediniz?''
Tella atlarak, ahizeyi kapt. ''Allo? Ben Poirot! Bir ey mi oldu?''
''Kz kp gitti.''
''Ne?''
''Kz kp gitti, dedim. Bahe kapm at ve uzaklat.
''
''Ve siz onun gitmesine gz yumdunuz?''
''Baka ne yapabirdim?''
i ''Onu durdurabilirdiniz.''
''Hayr. Onunla anlamamz byleydi. stedii zaman gidebecekti
o.''
''Fakat neler olabileceini anlamyorsunuz?''
''Evet, belki anlamyorum. Fakat ben ne yaptm biliyorum.
Onu brakmasaydm, imdiye kadar yaptm tedavi boa gidecekti.
Onunla az uramadm. Sizin iinizle, benimki ayn deil. Ayn eyin
peinde olduumuz sylenemez. Emin olun, yava yava ona tesir de
ediyordum. Bu yzden de kp gideceini hi sanmyordum.''
''Evet... Ve sonra, dostum, kz kp gitti.''
''Akas bunu anlyamyorum. Neden eski haline dnd o?''
''Bir ey oldu her halde.''
''Evet ama ne?''
''Birini grd veya konutu. Biri onun nerede olduunu rendi.''
''Bu nasl olabilir?''
''Kza mektup veya telgraf geldi mi? Ona telefon ettiler mi?''
''Hayr, hayr. Bundan eminim.''
''O halde nasl tamam! Gazeteler! Sizin o yerde gazete var de
mi?''
''Tabi. Hastalarn normal bir gnlk hayat srmelerine
alyoruz.''
''te kza da gazete vastasyla haber geldi. Normal gnlk hayat...
Hangi gazeteleri ahyorsunuz?''
''Be gazete geliyor.'' Gen doktor bunlarn isimlerini syledi.''
''Kz ne zaman gitti?''
''Bu sabah. On buukta.''
''Tamam. Gazeteleri okuduktan sonra. Kz ekseri hangi gazeteyi
okurdu?''
''Tercih ettii bir gazete olduunu sanmyorum. Bazen birini, bazen
tekini, baz gnler hepsini okurdu. Zaman zaman gazetelere sadece bir
gz atard.''
^ ''Neyse... Konuarak vakit kaybetmeyelim.''
''Kzn gazetede bir iln filn grdn m sanyorsunuz?
''
''Bu hdiseyi baka nasl izah edebiliriz? Allaha smarladk.
Artk baka bir ey syleyemem. Gazeteleri aratrmam lzm.''
Ahizeyi yerine brakt. ''Miss Lemon, bana aldmz
ki gazeteyi getirin. Yani 'Morning News'la, 'Daily Comet'i. George'u
gnderin. O da dierlerinden alsn.''
Poirot, gazetedeki 'Kk ilnlar' ksmn aarken, ''Zamannda
yetieceim,'' diye dnyordu. ''Y^timeyim... Bir cinayet ilendi.
kincisi de ilenmek zere. Fakat ben, Hercule
Poirot, buna mani olacam...''

George, elinde gazetelerle girdi, ''Hepsini getirdim, efendim.


''
Poirot, ne kadar becerikli olduunu gstermek iin frsat kollayan
Miss Lemon'a bakt. ''Benim baktklarma bir de siz, gz atn. Belki
farkna varmadan atladm.''
''Kk nlar ksmna m bakaym.''
''Evet. lnda David ismi olmal. Veya David'i hatrlatacak baka bir
kelime. Bir kz ismi de olabilir, bir takma ad da... Norma ismini
kullanabileceklerini sanmyorum. Yardm veya buluma taleplerine
bilhassa dikkat edin.''
Miss Lemon, gazeteleri itaatli bir tavrla ald ama verilen bu iten hi
holanmad da belliydi. Poirot ise 'Morning Chronicle'i at. Baklacak
ok iln vard bunda. Tam stunu doldurmutu. Gazetenin zerine
eildi.
Krkn satmak isteyen bir kadm... Satlk gzel bir ev...
Pansiyon... ''Julia, seni asla unutmayacam. Daima seninim.''
Arad buna benzer bir ey olmalyd ite. Poirot, bir an ilnn
zerinde durdu. Sonra okumaya devam etti. Louis XV eya...
Otel idare edecek bir bayan aranyor... ''Bam dertte. Seni
grmeliyim, leden sonra 4,3'da muhakkak apartmana gel.
Goliath.''
> ''Tamam... David ve Goliath efsanesinde olduu gibi...
George, bir taksi bul.'' Ayn anda kap almaya balad. Poirot, abucak
paltosunu giyerek, hole kt. George kapy at anda Mrs. Oliver eikte
duruyordu..
YRM KNC BLM
Elinde kk bir yol antas olan Frances Cary, kede karat
arkadayla konuarak, Borodene apartmanna doru yryordu.
''Prances, dorusunu istersen bu bina tpk hapishaneye benziyor.''
' ''Samalama, Eileen. Emin ol, daireler pek rahat. Dorusu ok
sanshym. Claudia da tam birlikte oturulacak bir kz.

hsann iine hi karmyor. Sonra gayet iyi bir gndelikisi- , var.


Daire iyi temizleniyor.''
''Apartmanda ikiniz mi oturuyorsunuz? Unuttum bunu.
Yoksa bir nc kz daha m vard?''
, ''nc kz vard ama galiba kp gitti.''
''Yani kiray vermeden kat m?''
''Yok, yok. Kiradan dolay bir mesele kmad. Zannedersem o bir
ocukla bir maceraya atld.''
Eileen'in alkas snverdi. Ak macerasndan bol ne vard zaten?
''Sen imdi nereden geliyorsun?''
''Manchester'den. zel bir sergi hazrlamtk. ok baar kazand
bu.''
Frances, Borodene apartmanna girdi. Arkada Eileen ise yoluna
devam etti. Frances, kapcya, 'iyi akamlar...' diyerek asansre bindi ve
altnc kata kt. Koridordan ilerlerken kendi kendine bir ark
mrldanyordu.
Anahtarn kilide soktu. Holdeki k henz yaklmamt.
Claudia iinden bir buuk saat sonra dnecekti. Fakat kaps aralk
olan oturma odasndan darya k szlyordu.
Frances, yksek sesle, ''Elektrik yanyor,'' dedi. ''ite bu acaip.''
Paltosunu kararak, yol antasn bir kenara brakt.
Oturma odasnn kapsn iterek ieriye girdi.
Sonra da birdenbire duraklad. Az ald. Kapand. Kz,, adeta kaskat
kesildi. Gzleri yerdeki hareketsiz vcuda dikilmiti.
Bam kaldrd. imdi karki aynada dehetle allak bullak olmu
kendi ehresi vard.
Frances, derin bir nefes ald. O ani fel gemiti. Ban arkaya atarak,
haykrd. Dnd. Holde aya antasna taklnca bunu bir tekmede
keye frlatt. Kapdan dar frlayarak, koridorda kotu. Yandaki
dairenin kapsn deli gibi yumruklamaya balad.
Eikte yalca bir kadn belirdi. ''Ne oluyor ''
''ieride bir l var bir l... Tandm biri o... David Baker...
Yerde.yatyor... Onu baklamlar sanrm...
Her taraf her taraf kan iinde...'' Hkra halara alamaya balad. Ad
Miss Jacobs olan kadn kz yle
bir sarst. Sonra da onu bir kanepeye oturtarak, otoriter bir sesle,
''Susun artk,'' dedi. ''Size biraz konyak vereyim...'' Frances'in eline bir
bardak sktrd. ''Burada oturun ve konya iin.''
Frances, itaatli bir tavrla ikiden bir yudum ald. Miss
Jacobs da abucak yan daireye giderek, kaps ak olan oturma
odasna dald.
Grd manzara bir kbustan farkszd. Yerde yakkl bir gen
yatyordu. Kollarn yana amt. Kahverengi bukleleri omuzlarn
okuyordu. Krmz kadife bir ceket giymiti.
Beyaz gmlei kan ierisindeydi...
Miss Jacobs birdenbire irkildi. Odada baka birinin daha olduunu
fark etmiti. Bir kz, duvarn dibine bzlm, yle duruyordu.
Biimsiz, beyaz, ksa bir elbisesi vard. Uuk kahverengi, kirli salar
yznn iki tarafndan omuzlarma doru iniyordu.
Ve kzn elinde bir mutfak ba vard.
Miss Jacobs kza bakt. Kz da ona. Sonra da sanki biri kendisine sual
sormu gibi sakin ve dnceli bir tavrla konumaya balad.
''Evet, onu ben ldrdm... Baktaki kan ellerime bulat...
Ykamak iin banyoya gittim ama insan byle eyleri elinden
karamyor deil mi?... Sonra olanlarn doru olup olmadn anlamak
iin tekrar buraya geldim... Fakat
bu hakikaten doruymu... Zavall David... Lkin ner halde bunu
yapmam lzmd.''
Miss Jacobs, okun tesiriyle olmayacak eyler syledi. Kadn daha
szler azndan karken, bunlarn ne kadar sama olduunu da
dnd. ''yle mi? Yapmanz neden lzmd?''
''Bilmem ki... Veya yle sanyorum... David' ba dertteydi. Beni
ard. Kalktm geldim... Fakat ondan kurtulmak istiyordum... Ondan
kamam lzmd. nk aslnda kendisini sevmiyordum.'' Ba
dikkatle bir masaya brakarak, koltua kt. ''Birinden nefret etmek
aslnda tehlikeli bir ey. yle deil mi? Bu tehlikeli. nk ne
yapacanz bilmiyorsunuz. Tpk Louise hdisesinde olduu gibi...''
Sonra
-usulca ilve etti. ''Polisi armanz doru olmaz m?''
Miss Jacobs, itaatkr bir tavrla 999'u evirdi.
-
imdi duvarnda Palyao resmi olan oturma odasnda alt kii vard.
Aradan epey vakit gemi, polisler gelip, gitmilerdi.
Andrew Restarick, sanki donmu gibi oturuyordu. Bir iki defa ayn
szleri tekrarlad. ''nanmyorum...'' Brosuna telefon edilmi, o da
kalkp gelmiti. Claudia Reece - Holland da yanndayd. Kz, telefonla
avukatlar arm, Mary Restarick'i bulmak iin evvel Crosshedges'i,
sonra da iki emlkiyi aramt.
Ayrca Frances Cary'e bir sinir ilc vererek, onu yatmaya yollamt.
Hercule Poirot'yla Mrs. Oliver, kanepede yan yana oturuyorlard.
Onlar beraber gelmi ve kapda polislerle karlamlard. ieriye,
hemen herkes gittikten sonra krl sal, nazik tavrl, sakin bir adam
girdi. Scotland Yard'dan Ba Mfetti
Neele'di bu. Poirot'ya bayla hafife bir selm verdi, sonra
Andrew Restarick'le tantrld... Pencerenin nnde ise uzun boylu,
krmz sal gen bir adam duruyor ve avluya bakyordu.
Mrs. Oliver, ''Ne bekliyoruz?'' diye dnd. Ceset grlm,
fotorafyla dier polis memurlar ilerini grmlerdi.
Poirot'yla o da bir ara Claudia'nn odasnda bekletildikten sonra
tekrar buraya alnmlard. ''Her halde bizi oradan bu Ba Mfetti geldi
diye kardlar...'' Adama dnerek, tereddtle,
''Eer benim gitmemi istiyorsanz '' dedi.
''Siz Mrs. Ariadne Oliver'siniz, deil mi? Eer bir itiraznz yoksa
kalmanz istiyorum. Hdisenin hi de ho olmadn biliyorum...''
''Bu hakikiymi gibi gelmedi.''
Mrs. Oliver, gzlerini kapad. imdi gzlerinin nnde hdise
canlanmt. Melodrama kaan bir ekde lm olan ve
Tavus Kuu F- : bu yzden insana bir tiyatro oyuncusunu
hatrlatan Tavus
Kuu... Ve kz... Fakat onda da bir deiiklik vard. O akn halli Norma
veya Poirot'un tabiriyle 'cazip olmayan
Ophelia' gitmi, onun yerini vakur ve sakin bir insan almt.
Felkete sessizce boyun een bir kz...
Poirot iki yere telefon edip edemiyeceini sormutu. Belikal hafiye
nce Scotland Yard' aramt. kinci telefon konumasn ise Claudia'mn
odasndan yapmt.
Bu i de bitince odann kapm aralayarak, mutfakta akn akn
duran Mrs. Oliver'e gelmesini iaret etmiti. Kadnla yan yana Claudia
Reece - Holland'n yatana oturmulard.
Mrs. Oliver sordu :
''Ba Mfettiten sonra kimi aradnz? Kzn babasn? m? Adam,
Norma'y kefaletle kurtaramaz m?''
Poirot, alayla cevap verdi. ''Cinayet vakalarnda kefalet yoktur. Polis
kzn babasna haber verdi bile. Adamn numarasn
Miss Cary'den aldlar.
''Kz nerede?''
''Miss Jacobs adl bir kadnn dairesinde sinir krizleri geiriyor.
Cesedi o bulmu. Fena halde sarslm. Haykrarak, dar frlam.''
''O saat dkn olan kz de mi?... Claudia soukkanlln
kaybetmezdi.''
''Ben de sizinle ayn fikirdeyim. Kendine hakim bir kz o.''
''Peki siz kime telefon ettiniz?''
''nce, duyduunuz gibi Scodland Yard Ba Mfettilerinden
Neele'e.''
''Buradaki polisler onun gelip ie burnunu sokmasndan
holanacaklar m?''
''O ie burnunu sokmaya gelmiyor ki. Neele, son zamanlarda benim
namma baz soruturmalar yapyordu. Edindii bilgi belki bu hdiseyi
aydnlatmamza yardm eder.''
anlyorum... Baka kime telefon ettiniz?''
''Dr. John Stillingfleet'e, Madam.''
163
''O da kim? Adam zavall Norma'nm deli olduunu cinayet ilemek
iin dayanlmaz bir arzu duyduunu mu syleyecek?''
''Lzumu olursa mahkemede bu hususta ahitlik edebilir.
''
''Doktor kz hakknda bir ey biliyor mu?''
''Epey ey rendi sanrm. Norma, siz kz kahvede bulduunuz
gnden beri onun tedavisindeydi.''
''Kz oraya kim yollad?''
Poirot, gld. ''Ben. Sizi bulmak iin kahveye gelmeden evvel telefonla
lzumlu hazrlklar yaptm.''
''Peki ama bunu bana neden sylemediniz? Akolsun,
Msy Poirot. nsan bu kadar hain olur mu?''
''Rica ederim, Madam, sinirlenmeyin. Bu ekilde hareket etmeye
mecburdum ben.''
''nsanlar sizi fkeden ldrtacak bir ey yaptklar zaman
muhakkak byle sylerler.''
''Babasnn beni tutmasn temin ettim. Bylece kz emniyete
alabilmek iin lzumlu hazrlklar yaptm.''
''Doktor Stillingfleefi mi kasdediyorsunuz?''
''Dr. Stillingfleet. Evet, onu kasdediyorum.''
''Peki, kzn babasnn sizi tutmasn nasl temin ettiniz?
Siz Restarick'in yardm isteyecei tipte bir insan deilsiniz.
Adam bana yabanclardan ok phelenen bir kimseymi gibi geldi.''
''Onu buna mecbur ettim. Tpk el abukluu yapan bir hokkabaz
gibi. Bana mektup yazdn iddia ederek, kendisini grmeye gittim.''
''Size inand m?''
''Tabi. Mektubu kendisine gsterdim. Bu irketin kdna
yazlm, altna da kendi imzas atlmt. Tabi Restarick'in de syledii
gibi bu aslmda onun imzas deildi.''
''Yani o mektubu kendiniz mi yazmtnz?''
''Evet. Meraknn uyanacan ve beni grmek isteyeceini tahmin
ettim. Yanlmamm. Ondan tesi iin ise kendime,
kabiliyetime gveniyordum.''
_ 164
''Restarick'e bu Dr. Stillingfleet meselesini atnz m?''
''Hayr, bundan kimseye bahsetmedim. nk tehlike vard.''
''Tehlikede olan Norma myd?''
''Belki Norma tehlikedeydi. Veya belki de Norma bakalar iin bir
tehlike tekil ediyordu. Balangtan beri daima iki ihtimal vard.
Hdiseler iki ekilde de izah edileblirdi. Mary
Restarick'i zehirleme teebbs insanda phe uyandryordu.
Bu ok uzun srmt. Sonra kadn ortadan kaldrmaya cidd bir
ekilde teebbs edilmemiti. Bundan baka burada, Borodene
apartmannda patlayan bir tabanca hakkndaki vuzuhsuz
hikye vard. Sustal baklardan, kan lekelerinden bahsediliyordu.
Byle bir hdise olduu zaman Norma bunu katiyen hatrlamyor, bir
ey bilmediini sylyordu. ekmesinde arsenik bulmutu ama bunu
'oraya koyup koymadndan haberi yoktu. Hafzasnda zayflk
olduunu, baz zamanlar neler yaptn katiyen hatrlayamadm iddia
ediyordu... O zaman kendi kendime sordum : Bu kzn szleri doru mu?
Yoksa
Norma btn bunlar gizli bir maksatla m uyduruyor? O korkun,
canavarca ve belki de delice bir pln dolaysyla seilmi bir kurban m?
Yoksa her ey onun bann altndan m kyor?
Kendisini dengesiz bir kz olarak m gryor? Yoksa cinayet ilemeye
hazrland iin ileride bu mazeretten istifadeyi mi dnyor?''
Mrs. Oliver, ar ar, ''Kz demin ok bakayd,'' diye mrldand.
''Bunu farkettiniz mi? ok bakayd. O deli hah kalmamt.''
Poirot, ban sallad. ''Artk o Ophelia deil, phigenia.''
Dardaki grltnn arttn duydular. ''Onu David'i mi
gtryorlar.'' Mrs. Olver'in sesi titriyordu.. Sonra ani bir merhametle
ilave etti. ''Zavall Tavus Kuu.''
Poirot, souk souk, ''O hoe gidecek bir insan deildi,'' diye cevap
verdi.
Mrs. Oliver, mrldand. ''Pek gzeldi... Sonra ok da genti.''
''Bu da kadnlar iin kfi tabi.'' Poirot, yatak odasnn
165 kapsn aralayarak, usulca dar bir gz att. ''Msaadenizle.
Sizi bir dakika yalnz brakacam.''
Poirot, az sonra tekrar odaya dnnce, ''Mr. Restarick bir taksiyle
geldi,'' diye haber verdi. ''Clauida da adamn yannda.
Norma'nn odasna girebildiniz mi? Demin oraya, gittiniz deil mi?''
''Norma'nn odasn polisler igal etmi.''
''Ne yazk... Elinizdeki o byk kutuda ne var?''
Poirot da ona bir sual sordu. ''Asl sizin zerinde ran atlar bulunan
byk antanzda ne var?''
''Al veri antam m? Sadece bir ka armut.''
''O halde bu kutuyu size teslim edeceim. Sakn bunu skmaya
kalkmayn.''
''Nedir bu?''
''Bulacam umduum ve bulduum bir ey...
Ah, iler kzt...'' Dardaki sesler artmt. Sonra birdenbire kap
alarak ieriye uzun boylu, krmz sal gen bir adam girdi. Mrs.
Oliver'e bakmadan hemen Poirot'hun karsma dikildi.
''Ne yapt o? Cinayet mi iledi? Kimi ldrd?... Sevgilisini mi?''
''Evet.''
''Bunu itiraf etti mi?...''
> ''yle gibi.''
''Bu kfi deil. Kz delikanly ldrdn kati bir ekilde syledi
mi?''
''Doru ben bunu duymadm. Tabi kza sual sorma frsat da
bulamadm.''
Bir memur kapdan bam uzatt. ''Dr. Stillingfleet ? Polis doktoru
sizinle konumak istiyor.''
Gen adam, bam sallayarak odadan dar kfc.
Mrs. Oliver, mrldand. ''Demek Dr. Stillingfleet bu?'' Bir an dnd.
''Alka uyandracak bir adam deil mi?''
YRM NC BLM
Bag Mfetti Neele, nne bir kt ekerek buna bir iki ey kaydetti.
Sonra etrafna, odadaki be kiiye bakt. Sesi sert ve resmiydi. ''Miss
Jacobs nerede?'' Kapda duran memura doru dnd. ''Komiser
Connoly'nin onun ifadesini aldn biliyorum. Fakat ben de kendisine
bir iki sual sormak istiyorum.
''
Bir iki dakika sonra Miss Jacobs'u ieri soktular... Neele, kibar bir
tavrla ayaa kalkarak, kadn selmlad. Miss Jacobs'un elini skarak,
''Ben Ba Mfetti Neele'im,'' dedi. ''Sizi ikinci defa rahatsz ettiim iin
zr dilerim. Fakat bu seferki konumamz yle resm deil. Ben sadece
sizin ne grdnz ve duyduunuzu iyice anlamak istiyorum. Tabi
bu sizi zecek ama...''
Miss Jacobs, Neele'in gsterdii sandalyeye oturarak, bam sallad.
''zlmyorum. Fakat bu benim iin mthi bir ok oldu.'' lve etti.
''Etraf dzeltmisiniz.''
Neele, onun cesedin kaldrlmasn kasdettiini dnd.
Miss Jacobs, gitgide artan bir merhametle Andrew Restarick'e
bakyordu. ''Her halde siz kzn babassnz... Bir yabancnn sizi teselliye
kalkmas bo tabii. Allm szleri sylemiyeyim daha iyi. Artk
yaadmz pek strap dolu bir dnya. Veya bana yle geliyor... Bence
kzlar okulda fazla alyorlar.''
Sonra sakin sakin Neele'e dnd. ''Buyurun.''
''Bana ne'grdnz, ne'duyduunuzu etraflca anlatmanz
istiyorum.''
Miss Jacobs, beklenmedik bir ey syledi. ''Her halde bu seferki
szlerim daha evvelkilerden biraz farkl olacak. Bu iler byledir. nsan
durumu aka anlatmaya alrken daha fazla kelime kullanr. Tabi ii
aka izah da edemez. Sadece farkna varmadan duyduunu veya
grdn sand,
veya duymas ve grmesi lzm geldiine inand eyleri de ekler.
Fakat ben elimden geleni yapacam.'' Bir an durdu.
''Her ey lklarla balad. ardm. Biri yaraland sandm.
Kapya koarken, biri bunu yumruklamaya balad. lklar hl
devam ediyordu. Kapy atm. Gelenin komularmdan biri olduunu
grdm. 67 numaral dairede oturan kzdan biri.
Korkarm adn bilmiyorum. Yalmz kendisini birka defa grdm.
''
Claudia, atld. ''Frances Cary.''
''Kz sama sapan bir eyler haykryordu. Sadece kekeleyerek
birinin tand birinin, David adl bir gencin ldrldn anlatmaya
alt. ocuun soy adn anlayamadm. Hkryor, tir tir titriyordu. Kz
ieri alarak, konyak verdim. Sonra ne olduunu anlamak iin buraya
geldim.Ne bulduumu biliyorsunuz. Bunu da tarif etmem lzm
.m?''
''Ksaca...''
''Bir delikanl, u uzun sal, parlak renkli elbiseli modern
genlerden biri yerde yatyordu. ld anlalyordu.
Gmlei kandan kaskat kesilmiti.''
Stilligfleet, kmldand. Ban evirerek, dikkatle Miss Jacobs'a bakt.
''Sonra odada bir kz olduunu farkettim. Elinde bir mutfak ba
vard. Gayet sakin ve kendine hkim bir hali vard. Dorusu pek acaipti
bu.''
Stillingfleet, sordu. ''Size bir ey syledi mi?''
''Elindeki kan ykamak iin banyoya gittiinden bahsetti.
Sonra da, 'Fakat byle eyleri karamazsnz de mi?'
-dedi.''
''Yani Lady Macbeth'in szleri gibi...''
''Dorusunu isterseniz onun bana Lady Macbeth'i hatrlattn
syleyemiyeceim. O nasl anlataym bilmem ki? gayet lakaytt.
Ba masaya brakarak, oturdu.''
Neele, nndeki notlara bir gz att. ''Kz baka ne syledi?..
''
''Nefretten bahsetti. Birinden nefret etmenin tehlikeli olduunu
syledi.''
''O 'Zavall David,' de dedi de mi?... Komisere byle
sylemisiniz. Kz, ondan kurtulmak istediinden bahsetmi sanrm.''
''A, evet. Bunu unutmutum. Delikanlnn kendisini buraya
ardn anlatt. Bir de Louise adl biri hakknda bir eyler
mrldand.''
''Louise hakknda ne syledi o?'' Bu suali soran Poirot'ydu.
Hafiye, abucak ne doru eilmiti. Miss Jacobs, ona tereddtle bakt.
''Dorusu fazla bir ey sylemedi. Sadece, 'Tpk Louise hdisesinde
olduu gibi...' dedi sanrm. Bunu, insanlardan nefret etmenin tehlikeli
olduundan bahsettikten sonra syledi galiba.''
''Sonra?...''
''Sonra da sakin sakin polise telefon etmemi istedi. Ben de yle
yaptm. Onlar gelinceye kadar odada oturduk... Onu brakmamn doru
olmayacam dndm... Kz, kendi dncelerine dalm gibiydi.
Benimse aklma ona syleyecek bir ey gelmiyordu.''
Andrew Restarick, ''Onun dengesiz olduunu anladnz deil mi ?''
dedi. ''Zavall yavrum ne yaptn, bu ie neden kalktm da bilecek
halde deildi herhalde...'' mitle, yalvarrcasna konumutu.
''Eer cinayetten sonra byk bir soukkanllkla, sakin sakin
oturmak dengesizlii gsteriyorsa o zaman ben de sizinle ayn
fikirdeyim.'' Fakat Miss Jacobs'un sesinden hi de byle dnmedii
anlalyordu.
1 Stiliingfleet, kadna bakt. ''Miss Jacobs, kz delikanly ldrdn
itiraf etti mi?''
''Tabi... Bundan daha nce bahsetmeliydim. Bana ilk syledii bu
oldu. Sanki sorduum bir suale cevap veriyormu gibi, 'Evet,' dedi. Onu
ben ldrdm. Ondan sonra da ellerini ykadndan bahsetti.''
Restarick, inleyerek elleriyle yzn kapad. Claudia, onun kolunu
tuttu.
Poirot, sordu. ''Miss Jacobs, kzn elindeki ba u masaya
koyduunu sylediniz. Bu size ok yakn myd? Ba
iyice grebiliyor muydunuz? Bu da size ykanm gibi geldi mi?''
- ''Hayr. Ban ykandm veya silindiini sanmyorum.
zerinde yapkan, deta reel gibi lekeler vard.''
''Ah...'' Poirot, arkasna yasland.
Bakomiser Neele, ''Teekkr ederim, Miss Jacobs,'' diye mrldanarak,
etrafna baknd. ''Baka sual sormak isteyen var m?''
Poirot, elini kaldrd. Kapya kadar gitmi olan Miss Jacobs honutsuz
bir tavrla duraklad. ''Evet?''
''u Louise adl kadn... Kzn kimi kasdettiini biliyor muydunuz?''
''Nereden bileyim?...''
''Onun Mrs. Louise Charpantier'i kasdetmi olmas mmkn deil
mi? Mrs. Charpantier'i tanyordunuz deil mi?''
''Ne mnasebet!...''
''Onun bu apartmandaki bir dairenin penceresinden kendisini
attn her halde biliyorsunuz.''
''Bunu biliyorum tabi. Fakat kadnn kk isminin
Louise olduundan haberim yoktu. Kendisiyle de tanmazdm.''
''Her halde tanmay da pek istemezdiniz?''
''Kadn lm olduu iin byle.bir ey sylemedim..
Fakat bunun doru olduunu itiraf edeceim. Hi de ho bir kirac
deildi o. Ben ve dier kiraclar kendisini sk sk Mdriyete ikyet
ettik.''
''ikyetinizin sebebi neydi?...''
> ''Akasm isterseniz kadn ok iki iiyordu. Dairesi tam
benimkinin stndeydi. Grltl partiler veriyor, bardaklar krlyor,
eyalar devriliyor, ciyak ciyak barlp, ark syleniyordu. Sonra
giden geleni pek oktu.''
Poirot, mrldand. ''Belki yalnz bir' kadnd o.''
Miss Jacobs, hiddetle homurdand. ''nsanda hi de bu tesiri
brakmyordu. Resm soruturmada onun shhatinden endie ettii
sylendi. Bu da srf kendi kuruntusuydu. Hi bir hastal yoktu onun.''
Miss Jacobs, Mrs. Charpantier'den byle hi de merhametli olmayan bir
tavrla bahsettikten sonra dar kt.

Poirot, Andrew Restarick'e dnd. ''Mr. Restarick, siz bir


zamanlar Mrs. Charpantier'le tanyordunuz de mi?''
Adam, bir an cevap vermedi. Sonra da derin derin iini ekerek,
Poirot'ya bakt. ''Evet... Bir zamanlar... Seneler nce...
Ama o zaman soyad Charpantier deildi... Kendisim tandm zaman
ismi Louise Birell'di.''
''ey ona ktnz de mi?''
''Evet, ktm... Hem de delice. Karm onun yznden braktm.
Birlikte Gney Afrika'ya gittik. Fakat bir yl sonra aramz bozuldu. O
ngiltere'ye dnd. Kendisinden bir daha haber alamadm. Ne olduunu
bile renemedim.''
''Ya kznz? Louise Birell'i o da tanr myd?''
''Her halde kendisini pek hatrlamyordu. Zira o zamanlar be
yanda bir ocuktu.''
Poirot, srar etti. ''Fakat kadn biliyor muydu?''
Restarick, ar ar, ''Evet,'' diye cevap verdi. ''Louise'i biliyordu. Yani
Louise bizim eve gelir, Norma'yla oynard.
''
''Onun iin kznzn bu kadar sene sonra onu hatrlamas imkn
dahilinde demek?''
''Bilmiyorum. Hi bir ey bilmiyorum. Louise deimi miydi?... Ne
hal almt?... Bunlardan hi haberim yok.
Kendisini bir daha grmedim.''
Poirot, usulca, ''Fakat ondan haber aldnz deil mi, Mr.
Restarick, diye sordu. ''Yani ngiltere'ye dndkten sonra...''
Ksa bir sessizlik oldu. Sonra Andrew Restarick, strapla iini ekti.
''Evet, ondan haber aldm...'' Sonra ni bir merakla gzlerini Poirot'ya
dikti. ''Bunu nasl bildiniz?''
Poirot, cebinden intizamla katlanm bir kt kard.
Bunu aarak, Restarick'e uzatt. Adam, hayretle kalarn hafife
atarak kda bakt.
''Sevgili Andrew,
Gazetelerde tekrar ngiltere'ye dndn okudum Senini
buluup, birbirimize bu kadar sene ne yaptmz anlat.imalyz ''
Mektup kesiliyor, sonra tekrar balyordu.

'' Andrew, bil bakalm bu mektup kimden? Lonrise'den. Salan beni


unuttuunu sylemeye kalkma ''
''Andrew, sevgilim,
Seni tekrar grmeliyim... Senden baka kimseyi sevemedim ben. Sen
de beni unutmadn, deil mi?''
Restarick, elini merakla mektuba vurdu. ''Bunu nereden buldunuz?''
Poirot, Mrs. Oliver'e bir gz att. ''Bir kamyon vastasyla bir
arkadamdan.''
Restarick, honutsuz bir tavrla kadn szd.
Mrs. Oliver, onun ne dndn anlamt. ''Bende kabahat yk.
Tadklar onun eyasyd sanrm. ekmeler dt, bu kt da utu.
Onu geri vermek istedim ama aldrmadlar.
Ben de onun zerine kd cebime tktm... Sonra da unuttum.
Ona bakmay, paltomu temizleyiciye gndermeye karar verinceye
kadar da akl etmedim. Ceplerini boaltrken bu elime geti. Dedim ya,
aslnda kabahat bende deil.'' Nefes nefese sustu.
Poirot, sordu. ''Onun sonunda size yazd mektubu aldnz m?''
''Evet... Daha resmice bir mektuptu bu. Fakat cevap vermedim.
Bunun daha doru olacan dndm.''
''Kendisini grmek istemiyor muydunuz?''
''Dnyada en ok grmek istemediim insan oydu!...
ok huysuzdu. Sonra kendisi hakknda baz eyler duymutum.
Mesel Louise ayya olmutu. Sonra baka eyler de vard.''
''Size yollad mektubu sakladnz m?''
''Hayr, yrtp attm.''
Dr. Stillingfleet, birdenbire sordu. ''Kznz hi size ondan
"bahsetti mi?''
Restarick, istemeye istemeye cevap verdi. ''Siz doktorlar da... Evet,
bahsetti. Birdenbire, 'Baba, geen gn Louise'i grdm.' dedi. Fena halde
ardm. 'Nerede grdn?' diye sordum.
'Bizim apartmann lokantasnda,' dedi. Biraz utanmtm.
Mrldandm. 'Onu hatrlayacan hi aklma gelmezdi.' O za
172 man, 'Louise'i hi bir zaman unutmadm,' diye bard. 'Ben
isteseydim bile annem onu unutturmazd.'''
Dr. Stillingfleet, ''Evet,'' dedi. ''Bu manl...''
Poirot ise birdenbire Claudia'ya dnmt. ''Ya sz, Matmazel?
Hi Norma size Louise Charpantier'den bahsetti mi?''
''Evet, intihardan sonra. Onun kt bir kadn olduunu syledi.
Pek ocuka bir tavr taknmt.''
''Mrs. Charpantier, intihar ettii gece, daha dorusu sabah, burada
mydnz?''
''Hayr. Evde deildim. Ertesi sabah dndm zaman bana
hdiseyi anlattklarn hatrlyorum.'' Restarick'e bakt.
''Hatrlyor musunuz? Ayn yirmi yd. Beni Liverpool'a
yollamtnz.''
''Evet, evet. Haver Trst toplantsnda beni temsil edecektin.
''
Poirot, ''Fakat Norma o gece buradayd deil mi?...'' dedi.
''Evet.'' Claudia'mn sklm gibi bir hali vard.
''Claudia...'' Restarick, elini kzn koluna koydu... ''Norma hakknda
bildiin nedir? Bir ey var... Gizlediin bir ey...''
''Hi, hi... Ben onun hakknda ne bilebilirim ki...''
Dr. Stillingfleet, sanki alelade bir eyden bahsediyormu gibi, ''Onun
deli olduunu dnyorsunuz deil mi?'' diye mrldand.
''O siyah sal kz da ayn fikirde.'' Birdenbire Restarick'e dnd. ''Siz
de yle... Yalnz Ba Mfetti Neele hari.
O bilgi topluyor. Deli veya katil... Bu kzn akl banda olduunu
dnen yok mu ?''
Poirot, cevap verdi. ''Var. 'Miss Battersby.''
''Miss Battersby de kim?''
''Okul mdiresi.''
''Eer kzm olursa onu muhakkak Miss Battersby'nin okuluna
yollayacam... Tabi ben sizinle bir deilim. Ben her eyi biliyorum.
Norma'yla ilgili her eyi biliyorum ben.''
Norma'mn babas ona hayretle bakt. Sonra da Neele'e,
''Bu adam kim?'' diye sordu. ''Kzm hakknda her eyi bildiini
sylemekle neyi kasdediyor?''
Stillingfleet, atld. ''Norma hakknda her eyi biliyorum.

nk u son on gn zarfnda onu ben tedaviye altm.''


Neele, ''Dr. Stlingfleet, tannm bir psikiyatri mtehasssdr,
'' dedi.
''Kzm sizin elinize nasl dt?... Benim msaadem niin
alnmad?''
Dr. Stillingfleet, bayla Poirot'yu iaret etti. ''Bunu pos byklya
sorun.''
''Siz siz '' Restarick, o kadar kzmt ki, zorlukla konuabiliyordu.
Poirot, sakin bir tavr taland. ''Bana talimat verdiniz. Kznz
bulunduu zaman onu korumam istiyordunuz. Norma'y buldum. Neyse
ki Dr. StUlingfleet de onunla ilgilendi. Kznz tehlikeyle kar karyayd.
Byk bir tehlikeyle.''
''Tehlike her halde imdiki kadar byk deildi. u anda onu
cinayetle suluyorlar.''
Neee, mrldand. ''Formalite bakmndan kendisi henz itham
edilmi deil.'' Devam etti. ''Dr. Stillingfleet, Miss Restarick'in akl
melekelerine sahip olduuna dair ahitlikte i bulunmaya hazr msnz?
O yapt hareketin ne olduunu biliyor mu?''
Stillingfleet, ''Bu ii mahkemeye brakalm,'' diye cevap verdi. ''imdi
sizin renmek istediiniz u deil mi? Kz deli mi? Yoksa akll m?
Pekl, bunu size syleyeceim. O kz akll. Bu odadakilerin hepsi kadar
akll o.''
YRM DRDNC BLM
Hayretle ona baktlar.
''Bunu beklemiyordunuz deil mi?''
Restarick, hiddetle bard. ''Yanlyorsunuz. Kz, ne yaptn bile
bilmiyor. Masum o. Tamamiyle masum. Onu yaptn be bilmedii bir
eyden dolay mesul tutamazlar.''
''Brakn da biraz da ben konuaym. Ben neden bahsettiimi
biliyorum. Sizin ise dnyadan haberiniz yok. Bu kz akl banda. Ne
yaptm da biliyor. Bir iki dakika sonra onu
buraya getirir ve konutururuz. imdiye kadar ona kendisini mdafaa
frsat verilmedi. Evet, o hl burada. Kendisini kadn bir memurla yatak
odasna kitlediler. Fakat Norma'ya bir iki sual sormadan evvel size
sylemem lzm gelen bir ey var.
Kz bana geldii zaman uyuturucu maddelerin teshindeydi.''
Restarick, haykrd. ''Bunu ona o ocuk verdi. O dejenere, ahlksz
delikanl!''
''Kza bu maddeleri ilk onun verdii muhakkak.''
Restarick, iini ekti. ''ok kr. ok kr.''
''Neden kredip duruyorsunuz?''
''Demin sizi yanl anlamm. Kzmn akl banda olduundan
bahsettiiniz zaman on bu kurtlara atacanz sanmtan.
Hakknzda ters hkm vermiim. Her eye o uyuturucu maddeler
sebep oldu. Kzm bu yzden farkna varmadan baz eyler yapt.
Sonradan da bunlar hatrlamad.''
Stillingfleet, sesini ykseltti. ''Bu kadar gevezelik yeter.
Brakn da ben konuaym... Bir kere, kz uyuturucu madde mptels
deil. Vcudunda ine izi yok. Kokain de ekmemi.
Biri belki o delikanl, belki de baka biri Norma'ya onun haberi
olmadan uyuturucu maddeler vermi. Yani modern kzlarn yapt gibi
bir iki 'Mor kalp' almak deil bu.
Maddeler de muhtelif... Gzel ryalar veya kbuslar grmesine sebep
olan L.S.D. Zaman hissini deitiren ve bir ka dakikalk bir hdisenin
bir saat srdn sanmasna sebep olan hai... Bilmenizi istemediim
daha baka bir ok il. Bu maddeler hakknda bilgisi olan biri zavall
kza yapmadn brakmam. Mnebbihler ve msekkinler kzn
kontrol altna alnmasnda rol oynam, onun kendisini tamamiyle
bambaka bir insan sanmasna sebep olmu.''
Restarick, onun szn kesti. ''Ben de bunu sylyordum.
Norma hareketlerinden mesul deil. Biri onu, btn bu ileri yapmas
iin ipnotize ediyordu.''
''Siz ne dediimi yine anlamadnz. Kimse kza istemedii. bir eyi
yaptramazd. Onlar sadece Norma'nn bir eyi yaptn sanmasna
sebep olabilirdi. imdi onu buraya aralm ve kza bana neler
geldiini anlatmaya alalm.'' Bir
_ 175 sual sorar m gibi Ba Mfettie bakt. Neele, kafasn sallad
.
Stillingfleet, odadan karken omzunun zerinden Claudia'yaseslendi.
''Dier kz nereye gtrdnz Jacobs'un elinden alp,, teskin edici bir
il verdiiniz kz? Kendi odasnda m o?...
Uyuyor mu? Onu yle gzelce bir sarstktan sonra buraya, getirin.
Her trl yardma ihtiyacmz var.''
Claudia da odadan dar frlad.
Biraz sonra Stillingfleet Norma'yla ieri girdi. Kza sert bir tavrla
cesaret vermeye alyordu. ''Aferin, aferin... Kimse seni sracak deil.
uraya otur bakahm.''
Norma, itaatli bir tavrla oturdu. Uysal hali insan korkutuyordu.
Fena halde hiddetlendii anlalan kadn polis memuru da kapya
dikildi.
''Benim senden btn istediim hakikati sylemen. Bu* sandn
kadar g deil.'' /
Claudia, yannda Frances Cary'le geldi. Frances, egneyip< duruyordu.
Azm iyice aarken, siyah salar bir perde gibi dudaklarnn yarsn
rtmekteydi.
Stillingfleet, ''Sizi canlandracak bir ey imelisiniz,'' dedi..
Frances, g duyulur bir sesle, ''Braksanz da uyusarn,'' diye
mrldand. ,
''Benim iim bitmedike kimse uyuyamaz! Norma, imdi
suallerime cevap ver. Yandaki dairede oturan kadn ona David'i
ldrdn itiraf ettiini syledi. Doru mu bu?...''
Norma, uysal uysal, ''Evet,'' diye ban salladi ''David' ben
ldrdm.''
- ''Bakla m?...''
. ''Evet.''
''David'i ldrdn nereden bitiyorsun?''
Norma'nm yznde hafif bir aknlk belirdi. ''Ne demek: istediinizi
anlamadm. O yerde yatyordu. lmt;..''
''Bak neredeydi?...''
\ ''Onu yerden aldm.''
''Bak kanl myd?''
''Evet. Gmlei de yle.''
- ''Ban stndeki kan ele nasl geliyordu?... Ya eline
'bulaan ve ykamaya altn kan?... Islak myd bu? Yoksa daha
ziyade ilek reeline mi benziyordu?''
''ilek reeline benziyordu.' Yap yapt.'' Titredi. ''Gidip ellerimi
ykamak zorunda kaldm.'' , .
''yi etmisin. Evet, her ey tamam. Kurban, katil,
'sen ve silh. Cinayeti ilediini hatrlyor musun?..''
''Hayr... Bura hatrlamyorum... Fakat cinayeti ilemi olmam,
lzm. yle deil mi?...''
''Bunu bana sorma. Ben burada deildim. Bunu syleyen sensin.
Ondan nce de bir cinayet olmutu. yle deil mi ?
Daha nce...''
''Yani Louise'i mi kasdediyorsunuz?''
- ''Evet, Louise'i kasdediyorum... Onu ldrmeyi ilk clefa ne zaman
dndn?''
''Seneler nce... Oh, seneler nce...''
''Yani ocukken...''
''Evet.''
''Bu i iin uzun zaman beklemek zorunda kalmsn.
yle deil mi?...''
''Bu arzumu unutmutum bile.''
''Sonra kadm grp tamdn ve o zaman hatrladn.''
''Evet.''
'''ocukken Louise'den nefret edermisin. Neden?''
''nk o babam alp gtrmt.''
''Bu anneni ok zmt tabii.''
. ''Annem Louise'den nefret ederdi. Onun ok kt bir kadn
olduunu sylerdi.''
''Her halde sana ondan sk sk bahsederdi.''
''Evet. Bahsetmemesini isterdim... Onun lfm etmesinden
bkmtm.''
' ''Hep ayn ey, hep ayn ey, insan skar. Nefret, yaratc bir his
deildir. Louise'i tekrar grdn zaman onu ldrmeyi hakikaten
ldrmeyi istedin mi?''
Norma, dnd. Yznde hafif bir alka ifadesi belirdi.
''Dorusu hakikaten istemedim... Her ey o kadar geride kal
177 mt ki... Byle bir ey yapabileceimi sanmyordum, o
yzden ''
''Kadm ldrdn de sanmyordun, deil mi?''
''Evet. Delice bir fikre kapldm. Louise'i ldrmemi olduumu
dndm. Bunun bir rya olduunu sandm. 'Belki o hakikaten
kendisini pencereden att,' dedim.''
''Neden olmasn?.-''
''Fakat onu ldrenin ben olduunu biliyordum. nk cinayeti
ilediimi sylemitim.''
''Cinayeti ilediini sylemi miydin? Kime?''
Norma, bam sallad. ''Bunu aklayamam... O bana efkat gsteren,
yardma alan biriydi. Bana, 'Bu iten hi haberim, yokmu gibi
davranacam,' dedi..'' Szlerine devam etti. Artk heyecanla, abuk
abuk konuuyordu.
''Louise'in kapsnn emindeydim. 76 numaral dairenin nnde.
Kapdan kyordum. Bir an uykuda dolatm sandm.
Onlar o bir-kaza olduunu syledi. Avluda... Bunun benimle bir
ilgisi olmadm tekrarlad durdu. i kimse bilmeyecekti... Ben de ne
yaptm hatrlamyordum. Fakat elimde o ey vard ''
''O ey mi? Neydi o? Kan m?''
''Hayr, hayr. Kan deil. Perdeden yrtlm bir para.
Kadm pencereden, iterken yrtlmt bu.''
''Kadn pencereden ittiini hatrlyorsun demek?''
''Hayr, hayr. in fec taraf da buydu ya. Ben hi bir gey
hatrlamyordum, ite bu yzden mide kapldm. Onun iin ''
Poirot'ya bakt. '' ona gittim ''
Tekrar Stillingfleet'e dnd. ''Yaptm eylerin hi birini
hatrlamyordum.
Fakat korkum gitgide artyordu. nk baz saatler boyunca nerede
olduumu, ne yaptm bilmiyordum.
Fakat baz eyler buluyordum. Sakladm tahmin ettiim baz
eyalar. Mary'i ben zehirliyordum. Hastanede onun zehirlendii
anlalmt... Yaban otlarm kurutmak iin kullanlan zehiri ekmede
buldum. ieyi oraya saklamtm. Burada,
Tavus Kuu F- : bu apartmanda ise amarlarmn arasnda bir
sustal ak vard. Bir de satn aldm hatrlamadm bir tabanca...
nsanlar ldryor, fakat sonra bunu hatrlamyordum.
Onun iin ashnda katil saylmam. Deliyim ben...
Bunu nihayet anladm. Dehyim. Bu elimde olan bir ey deil.
Deliyken yaptnz eylerden dolay sizi kabahatli tutmazlar.
Buraya gelip, David'i ldrsem bile, bu da sadece deli olduumu
gsterir deil mi?''
''Sen deli olma ok mu istiyorsun?''
''ey evet her halde.''
''Eer yleyse, birine kadn pencereden atp ldrdn neden
itiraf ettin? Kimdi bu?''
Norma, ban evirdi. Tereddt etti. Sonra da eliyle gsterdi.
''Claudia.''
''te bu yalan.'' Claudia ona istihkarla bakt. ''Bana. hi bir zaman
byle bir ey sylemedin.''
''Syledim, syledim.''
''Ne zaman? Nerede?''
''Bil bilmiyorum.''
Frances, g anlalr bir sesle, ''Bana her eyi sana itiraf ettiinden
bahsetti,'' diye mrldand. ''Akas onun kriz geirdiini ve btn
bunlar uydurduunu dndm.''
Stillingfleet, Poirot'ya bakt. ''Tabi hepsini uyduruyor olabilir.
Tam halledilecek mesele... Fakat o zaman da onun iki kiiyi ldrmek
istemesinin sebebini bulmalyz. Louise Charpantier ve David Baker.
ocuka bir nefret? Sama. David ondan kurtulma arzusu. Kzlar bunun
iin adam ldrmezler.
Bize daha kuvvetli sebepler lzm. Bol para... A gzllk...'' Etrafna
bakmarak, lakayt bir tavrla ilve etti.
''Biraz daha yardma ihtiyacmz var. Bir kii hl gelmedi.
Mr. Restarick, karnz nerede kald acaba?''
''Mary'e ne olduunu ben de anhyamyorum. Eve telefon ettim.
Claudia da her yere haber brakt.''
Hercule Poirot, bam sallad. ''Belki biz yanl dnyoruz.
Belki Madam'm hi olmazsa bir ksm aramzda...''
Restarick, hiddetle bard. ''Ne demek istiyorsunuz?''
/
179
Poirot, Mrs. Oliver'e doru eildi. ''Sizi rahatsz edebilir miyim, sevgili
Madam.'' Yazar hayretle ona bakt... Poirot, fsldad. ''Size verdiim
kutu...''
'' A . . . '' Mrs. Oliver, hemen antasn at. Siyah, byk kutuyu
Belikal hafiyeye uzatt. Poirot, yaknnda birinin abucak nefes aldn
duydu. Fakat dnp bakmad.
Kutudan kard eyin zerine sarlm olan ince ktlan dikkatle
at. imdi elinde sapsar bir peruk vard. ''Mrs.
Mary Restarick aramzda deil. Fakat peruu burada. ok enteresan.''
Neele, sordu. ''Onu nerede buldun, Poirot?''
''Miss Frances Cary'nin yol antasnda. Neyse ki peruu oradan
karmak frsatm bulamamt. Bakalm bu salar ona yakacak m?''
Ani bir hareketle, Frances'in yzn rten siyah salar yana itti. Kz
daha kendisini koruyamadan, sapsar peruu kafasna geirdi. Frances
ate saan gzlerle onlara bakt. /
Mrs. Oliver, haykrd. ''Allahm Mary Restarick bu.''
Frances,''fkeli bir ylan gibi kvranyordu. Restarick, ona komak iin
yerinden frlad. Fakat Neele, kuvvetli elleriyle adam yakalad.
Durun. Mesele karmanz istemiyoruz. Artk oyunun sonuna geldik,
Mr. Restarick... Yoksa sizi Robert Orwell diye armam m tercih
edersiniz.''
Adam, kfretmee balad. Frances, hiddetle bard. ''Kes sesini
budala!''
Poirot, sar peruu brakmt. Norma'ya giderek, efkatle kzn elini
tuttu. ''Dertleriniz sona erdi, yavrum. Setikleri kurban dar aacna
gnderemiyecekler. Siz ne delisiniz, ne de birim ldrdnz. te
aleyhinizde plnlar yapan iki zalim ve kalpsiz mahlk urada. Size
sinsice baz illar verdiler, yalanlar uydurarak bunlara sizi inandrmaa
altlar. Ya intihar edecek, ya da deli olduunuza iyice kanaat
getirecektiniz.''

180
Norma dehet iinde, Frances'in su ortana bakyordu.
''Babam... Babam? Bunu bana nasl yapabildi?... Bana... z kzma.
Babam beni severdi -''
- ''Yavrum, o aslnda sizin babanz deil ki. Babanzn lmnden
sonra o byk serveti ele geirmek iin onun yerine buraya gelen bir
ahlksz. Onu ancak bir tek kii tanyabilirdi.
Daha dorusu onun Andrew Restarick olmadn bir tek kii
anlayabilirdi. O da on be sene evvel Andrew Restarick'in metresi olan
kadnd...''
YRM BENC BLM
Poirot'nun odasnda drt kiiydiler. Drt ke koltuuna gemi olan
Belikal hafiye frenk zm erbeti iiyordu. Norma'yla
Mrs. Oliver kanapede oturmaktaydlar. Yazar, iyice sslenmi,
kendisine hi yakmayan elma yeili brokar bir elbise giymi, salarna,
da yepyeni bir biim vermiti. Bir koltua yerlemi olan Dr. Stillingfleet,
uzun bacaklarn ileriye doru uzatmt. Neredeyse odann ortasna
kadar eriecekti bunlar.
''renmek istediim bir sr ey var.'' Mrs. Oliver'in sesinde ac
bir itham gizliydi.
Poirot, hemen onu yattrmaa alt. ''Fakat, dnn, sevgili
Madam. Size neler borlu olduumu anlatamam bile.
Btn o parlak fikirleri aslnda bana veren sizsiniz.''
Mrs. Oliver, ona, pheyle bakt. ''Bana 'nc kz'dan bahseden, -bu
tabiri bana ilk syliyen siz deil misiniz?
oradan balad ve yine orada sona erdi. Bir dairede oturan
kzdan biri... ncs... Tabii aslnda. Norma nc kzd ama bak
am deitirince her (?yi anladm. Sorduum suallerin cevab daima
aynyd : nc kz. Bu, hem var olan, hem de olmayan bir mahlktu.
Ne demek istediimi anlyorsunuz deil mi?... O benim iin sadece bir
isimden ibaretti.
'' *
Mrs. Oliver, mrldand. ''Neden onun Mary Restarick ol
181 duundan phelenmedim acaba?... Mary Restarick'i,
Crosshedges'de grm, onunla konumutum. Tabu Frances Cary'le
karlatm zaman siyah salar yzn iyice rtyordu. Bu kimi olsa
artrd.''
''Yine siz, Madam, kadnlarn sa ekilleri yznden grnlerinin
ne kadar deitiine dikkatimi ektiniz. Fram ces Cary'nin tiyatro
dersleri aldm rendik. O abucak makyaj yapmasn biliyordu.
stedii zaman sesini deitirebiliyordu.
Frances rolnde uzun siyah salar beyaza boyad yznn yarsn
saklyordu. Kz, kalemle kalarn'', rimelle de kirpiklerini iyice siyaha
boyuyordu... Bouk bir sesle ar ar konuuyordu. Mary Restarick ise,
kalp halindeki, dalgal sar salar, ngilizceyi Gney Afrikallar gibi
konumas, cidd hali ve sade elbiseleriyle, Frances'le taban tabana ztt.
Fakat insan onu grnce sanki kadn hakik deilmi gibi bir hisse
kaplyordu. O nasl bir kadnd?... te bunu bilemiyordunuz.
Dorusu onun hakknda hi de zekice davranmadm. Ben, Her.? cule
Poirot, bu bakmdan yanktm.''
Dr. Stillingfleet, mrldand. ''Vay vay vay. Sizin ilk defa byle
konutuunuzu duyuyorum, (Msy Poirot. Mucizelerin arkas
kesilmiyor.''
Mrs. Oliver, ban sallad. ''Kadmn neden iki ahsiyete ihtiyac vard?
Bu akl kartrmaktan baka ie yaramyor ki.''
''Hayr, hayr. Bu onun iin ok nemliydi. stedii zaman bu sayede
kendine daima ahit bulabiliyordu. Bu iki kadm hi bir zaman bir arada
gren olmamt. Hayatlar, ortadan kaybolduklar zaman kimsenin
phesini uyandrmayacak ekilde ayarlanmt. Mary al veri etmek
ve satlk evleri grmek iin sk sk Londra'ya geliyordu. Frances ise,
Birmingham'a,
Manchester'e gidiyor, hatta bazen d memleketlere uuyordu.
Chelsea'daki sanatkrlarla dolamaktayd o. Kadn bu sanatkrlar
kanunun tasvip etmeyecei ilerde kullanyordu.
Wedderburn galerisindeki tablolar iin zel ereveler yaplyordu.
Bunlar dar gnderilirken, bo erevelerin iine eroin paketleri
yerletiriliyordu... Sanat dolandrclar, sahte tablolar...
Bunlar da Frances idare ediyordu. Tuttuu ressamlardan biri de
David Baker'di. Fevkalde bir kopyeciydi gen adam.''
Norma, mrldand. ''Zavall David. Onunla ilk tantm zaman
kendisinin fevkalde bir insan olduunu dnmtm.''
Poirot, dalgn dalgn, ''O portre...'' dedi. ''Durmadan durmadan onu
dndm. Neden Restarick portreyi gtrp brosuna asmt?...
Bunun onca ne mns vard? Dorusu bu kadar kaln kafal olduum
iin kendi kendime kzyorum.''
''Bu portre meselesini anyamadm.''
''Zekice bir bulutu bu. Portre deta bir nfus kd yerine
geiyordu. Gemi yllarda moda olan bir ressamn yapt iki portre.
Buri kadnn, biri de kocasmn... Fakat bunlar kaldrldklar yerden
karldklar zaman David Baker, Robert
Orwell'in bir resmini yaparak, bunu Andrew Restarick'in portresinin
yerine geirdi. Tabii adam yirmi sene genletirmei de unutmamt.
Resmin sahte olduu kimsenin aklna gelmezdi.
Stil, fra vurular, tual, hepsi esas ressamnkinin aynyd.
Restarick bunu masasnn yukarsna ast. Restarick'i seneler nce
tanyan biri, 'Yahu, seni tanyamadm!' veya, 'Dostum ok deimisin,'
diyebilir, fakat sonra portreyi grnce, 'Fakat o hi deimemi,' diye
dnrd. 'Ben Andrew'yu yanl hatrlyormuum,'
''
Mrs. Oliver, dnceli bir tavrla ona bakt. ''Fakat bu
Restarick, daha dorusu Orwell iin tehlikeli bir eydi.''
''Pek de deil. O birdenbire ortaya kp, servete konmaa kalkan
biri deildi. ehrin tannm irketlerinden birinin hissedaryd.
Aabeysinin lmnden sonra ileri halletmek iin memleketine
dnyordu. Yannda son zamanlarda evlendii gen bir kars vard.
Onunla yal, yar kr bir daynn evine yerleti. Day da Andrew
Restarick'i pek iyi tannuyordu.
Onu daha ziyade okul rencisiyken grmt. Adam, Orwell'den
phe bile etmedi.. Restarick'in kzndan baka yakn akrabas da
yoktu... Ondan da be yandayken ayrlmt. irketteki eski memurlar
lmt. Aile avukat da yle. Plnlarn yaptktan sonra Frances'in her
eyi burada, yakndan tetkik ettiinden emin olabilirsiniz. . Anladma
gre kadn, Or
183 welFle iki yl nce Kenya'da tanm. kisi de sahtekr ve
dolandrcym.
Yalnz sahalar ayrym. Adam, madenle alkah kirli iler
eviriyormu. Bir ara Andrew Restarick'le maden aramaya da gitmi.
Restarick'in o ara ldne dair bir dedikodu km. Bu sonra
yalanlanm.. - Aslnda rivayetin doru olduu anlalyor.''
Stillingfleet, ''Her halde bu ite bir hayli para vard,'' diye mrldand.
''Koskoca bir servet, dostum. Koskoca bir servet. Onlar byk bir
servete konmak iin tehlikeli bir kumar oynadlar.
Baarya da ulatlar. Andrew Restarick'in kendi paras vard. stelik
aabeysinin miras da ona kalmt. Kimse Orwell'in
Andrew Restarick olmadndan phelenmedi bile.
Sonra iler tersine dnd. Bir gn adama bir kadmdan mektup geldi.
Karlatklar takdirde Louise Charpantier, onun
Andrew Restarick olmadn hemen anlayacakt tabii. O arada ikinci
bir ansszlk daha oldu. David Baker adama antaja balad.''
Stillingfleet, dnceli bir tavrla bam sallad. ''Bunu tahmin
etmeliydiler.''
Poirot, ''Edemediler,'' diye cevap verdi. ''David o zamana kadar
kimseye antaj yapmamt, Fakat adamn konduu byk servet
delikanlnn ban d&drd sanrm. Sahte portreyi yapmas iin
verdikleri para gzne pek kk gzkt. Daha fazla istiyordu o.
Restarick, David'e byk mebllar iin ekler vermee balad. Fakat
bu paray kz iin feda ediyormu gibi bir tavr taknmay da unutmad.
Gya kznn fena bir izdiva yapmasna engel olmaa alyordu.
Bilmiyorum David,
Norma'yla evlenmeyi hakikaten istiyor muydu?... Belki..:
'OrwelPle Frances Cary gibi iki insana antaj yapmak, atele
oynamaktan farkszd.''
Mrs. Oliver, ''Yani onlar byk bir soukkanllkla iki kimsiyi
ldrmeye rai karar verdiler?'' diye sordu. Rengi biraz solmutu.
Poirot, glmsedi. ''Sizi de listelerine ilve edebilirlerdi,
Madam.-''
''Beni mi? Yani bama onlardan biri mi vurdu?... Frances her
halde? Bu ii yapan zavall Tavus Kuu deil miydi?''
''Tavus Kuu olduunu sanmyorum. Borodene apartmanna
gitmitiniz. Frances, Chelsea'de sizi karsnda grnce onu takip
ettiinizi anlad. Anlattnz hikyeye de inanmad.
Onun iin usulca dar karak bamza vurdu. Bylece fazla meraka
kaplmaktan hi olmazsa bir mddet vaz geecektiniz.
Size durumun tehlikeli olduunu ihtar ettiim zaman bana
inanmadmz.''
''Dorusu o kzdan byle bir ey ummazdm. O gn o pis stdyoda
pozlar almt.'' nce Norma'ya, sonra Poirot'ya bakt. ''Ondan mahsus
faydalanmaa altlar. Zavallya uyuturucu maddeler verdiler,
onu iki kiiyi ldrdne inandrdlar. Neden? Bunun sebebi neydi?...''
Poirot, ''Onlara bir kurban lzmd,'' dedi. Koltuundan kalkarak
Norma'ya gitti. ''Yavrum, feci gnler geirdiniz. Bamza bir daha byle
bir ey gelecek deil. Artk kendinize gvenebilirsiniz. Bunu hi bir
zaman unutmayn. Ktln ne olduunu yakndan tanyan bir insan,
hayatn btn glklerine kar koyabir.''
Norma, ''Her halde haklsnz,'' diye cevap verdi. ''Deli olduunuzu
dnmeniz, buna hakikaten inanmanz korkun bir ey.'' Titredi.
''imdi bile nasl kurtulduumu bir trl anlyamyorum. Benim David'i
ldrmediime nasl inandlar.
Ben kendim bile onu bakladmdan emindim.''
Stillingfleet, lakayt bir tavrla izah etti. ''Kan meselesi dikkatimizi
ekti. Phtlamaya balamt bu. Miss Jacobs'un dedii gibi Davdi'in
gmlei kandan sertlemiti. Srsklam deildi bu. Halbuki sen gya onu
Frances lklar atmaya balamadan be dakika nce ldrmtn.''
''O bu ii nasl '' Mrs. Oliver, meseleyi anlamaya alyordu.
''Frances Manchester'e mi gitmiti ''
''O eve daha erken bir trenle dnd. Yolda Mary'nin san peruunu
takarak, makyajn deitirdi. Borodene apartmanna yabanc bir sarn
gibi girerek, asansrle yukar kt.
David, kendisini dairede bekliyordu. Frances bunu ona tembih
etmiti zaten. Delikanlnn hi bir eyden phe ettii yoktu.
Frances onu bakladktan sonra tekrar dar kt. Bir yere
gizlenerek, Norma'nn gelmesini bekledi. Umum tuvaletlerden birine
girerek, tekrar klk deitirdi. Kede bir arkadana rastlayarak,
onunla yrd. Borodene apartmannn nnde kzdan ayrlarak, ieri
girdi. Yukar karak, roln yapt.
Bundan byk bir zevk de ald sanrm. Polis arlp gelene kadar,
aradaki zaman farknn unutulacan, kimsenin bunu farketmiyeceini
umuyordu... Dorusu Norma o gn bizi bir hayli endielendirdin.
Herkesi ldrdn hususunda srar edip duruyordun.''
''tiraf etmeyi ve her eyin sona ermesini istiyordum...
Siz siz benim hakikaten cinayet ileyebileceime inanm
mydnz?''
''Ben mi? Sen beni ne sanyorsun? Ben hastalarmn neler
yapacaklarm, neler yapmayacaklarn bilirim... Fakat senin ileri
gletirmenden korkuyordum. Neele'in ne dereceye kadar msamaha
gstereceini bilmiyordum. Bildiim polisler pek yle hareket
etmezlerdi. Baksana Poirot'nun istedii ekilde hareket etmesine nasl
gz yumdu.''
Belikal hafiye, gld. ''Ba Mfetti Neele'le birbirimizi senelerden
beri tanrz... stelik o da baz meseleleri inceliyordu...
Norma siz o gece Dauise'nin kapsnn nne gitmediniz bile. Frances,
sadece sizin dairenin kapsnn stndeki 6 ile
7'nin yerlerim deitirdi.Vo numaralar iviyle taklmlard, bir hayli
geveklerdi. Claudia, o gece evde deildi. Frances, size uyuturucu
madde verdii iin her ey size bir kbus gibi geldi... Ben hakikati
birdenbire grdm. Louise'i ancak asl
'nc kz' yani Frances Cary ldrm olabilirdi.''
Dr. Stlingfleet, Norma'ya bakt. ''Sen zaman zaman onu tanr gibi
oluyordun... Mesel bana bir insann birdenbire bir bakas halini
aldndan bahsettin.''
Norma, dnceli baklarla gen adam szd. ''Siz de ok kabahk
ettiniz..''
Dr. Stlingfleet, aalad. ''Herkese syledikleriniz... Onlar
azarlamanz.''

''Belki azarladm... Buna akstm sanrm. nsan bazen


''o kadar simrleniyor ki.'' Birdenbire Poirot'ya glmsedi. ''Ne kz
deil mi?''
Mrs. Oliver, iini ekerek, ayaa kalkt. ''Eve gitmeliyim.''
nce iki adama, sonra da Norma'ya bakt. ''Onu ne yapacaksnz?
'' Poirot'yla gen doktor hayretle kalarn kaldrdlar.
''Evet, biliyorum, o u ara bende kalyor. Bundan memnun olduunu
da sylyor.'' Kza dnd. ''Fakat nemli bir mesele bu. Byk bir
servetin olacak. Zira baban, asl baban yani her eyini sana brakm.
Tabii bu br ok karklklara sebep olacak. Yardm dilenen mektuplar
alacaksn.''
Tekrar dierlerine bakt. ''Norma gidip ihtiyar Sir Roderick'le birlikte
oturabilir ama bu da bir gen kz iin pek skc bir ey olur. Adam hem
kr, hem sar. stelik gayet de egoist.
Ha, aklma gelmiken, kayp. mektuplar, yabanc kz ve Kew
''Gardens meselesi ne oldu?''
Norma, ''Bunu Sonia Rodney daynn baktm sand bir yerde
buldu,'' diye cevap verdi. Sonra da ilve etti. ''Rodney dayyla Sonia
gelecek hafta evleniyorlar...''
Stillingfleet, ban sallad. ''Dnyada ihtiyar bir budaladan daha aptah
bulunmaz.''
Poirot, ''Tamam,'' dedi. ''Demek kk hanm ngiltere'deki hayat,
siyasete karmaya, tercih ediyor.. Akll bir kz o.''
Oliver, kati bir tavrla ban sallad. ''Bylece o mesele de halledilmi
oluyor. Norma'ya dnelim. Pratik olmah, pln yapmalyz.
Bu kz, ne yapmas gerektiine kendi bana karar veremez. Birinin
bunu ona sylemesi lzm. O'da bunu bekliyor zaten.'' Cidd cidd onlara
bakt..
Poirot, hi sesini karmad. Sadece glmsedi.
Stillingfleet, ''Mesele bu mu?'' diye mrldand. ''O halde
n yapacam sana ben syliyeyim, Norma. Gelecek sal
Avustralya'ya uuyorum ben. nce yle etraf bir kolaan etmek,
%enim iin hazrlanan eyleri bir gzden geirmek istiyorum.
Ondan sonra sana telgraf ekerim, oraya gelirsin. Seninle evleniriz.
Paranda gzm yok. Artk bu konuda benim szme imanmaktan
baka aren yok. Byk aratrma enstitleri kur
187 maya merakl olan. doktorlardan deilim. Beni sadece insanlar
ilgilendiriyor. Zannedersem beni iyi idare edeceksin. Mesel herkese
kabalk ettiimden bahsettin. Dorusu ben bunun farknda deildim.
ok garip deil mi? Aslnda gayet cizdin.
Bala batm sinekten farkn yoktu. Buna ramen sonunda ben seni
deil, sen beni idare edeceksin.''
Norma hi kmldamyordu imdi. Dikkatle John Stillingfleet'e
bakmaktayd. Sanki o zamana kadar baka adan grd bir eyi iyice
incelemee ahyordu. Sonra gld. Tatl bir glt bu. Norma o anda
gen ve mutlu bir dadya benziyordu.
''Pekl...'' lerleyerek, Hercule Poirot'nun yanma gitti.
''Ben de kabalk ettim. Siz kahvalt ederken buraya geldiim gn
kasdediyorum. O zaman size bana yardm edemiyecek kadar yal
olduunuzu sylemitim. Pek kaba bir szd bu.
stelik doru da deildi.'' Ellerini Poirot'nun omuzuna dayayarak, onu
pt. Sonra da Dr. Stillingfleet'e bakt. ''Bize bir taksi bulsanz...''
Gen doktor ban sallayarak, odadan kt. Mrs. Oliver, antasyla,
krk kabn sard. Norma da paltosunu giyerek, onun peinden kapya
doru gitti.
''Bir dakika, Madam ''
Mrs. Oliver, dnd. Poirot, Kanepenin derinliklerinden kard krl
bir sa buklesini ona uzatt.
Yazar, hiddetle vhaykrd. ''Son zamanlarda yaptklar her ey gibi
bunlar da ie yaramyor. Tokalar kasdediyorum...
Bunlar kayyorlar, tabii ondan sonra btn bukleler de dyor.
''
Kalarn atarak, dar kt.
Fakat bir iki dakika sonra kapdan ban uzatt. Esrarl bir tavrla,
''Bana doruyu syleyin,'' diye fsldad. ''Merak etmeyin, Norma'y
aaya yolladm... Evet, syleyin. Kz o doktora mahsus mu yolladnz?''
''Tabi. Dr. StUlingfleet'in tecrbeleri ''
''imdi brakn onun tecrbelerini. Siz benim ne demek istediimi
biliyorsunuz. Norma ve o Kz oraya mahsus mu gnderdiniz?''

SON
/
''Madem srar ediyorsunuz... Evet...''
Mrs. liver, mrldand. ''Tahmin etmitim zaten. Siz de her eyi
dnrsnz, deil mi?''

Você também pode gostar