Você está na página 1de 17
ALI iZZETBEGOVIC'IN "DOGU VE BATI ARASINDA ISLAM” KiTABI UZERINE ALIJA ALI IZZETBEGOVIC'S WORK "ISLAM BETWEEN EAST AND WEST" YONETEN: SULEYMAN BAYRAKTAR Prof. Dr. Ahmet INAM, Dog. Dr. Yasin CEYLAN, Dog. Dr. M. Hayri KIRBASOGLU, Dr. Mehmet PACACI, Mevliit UYANIK, {brahim OZDEMIR, Prof. Dr. Salih AKDEMIR TAKDIM Ali Izzet Begovigin gents arastrma ve derin diisiinme mahsulit olan "Dogu ve Bati Arasinda Islam’ acl eserini okudum, Eserde cok cesitlt Konular ele aluumistir, Eseri degerlendirmek igin her konu ayn ayn ele alirup yazann fikirleri tartisilabilir. Ben aynntiya girmeden eserin biitiinit iizerinde durup onun ana_fikrini anladigim sekilde fade etmek istiyorum. Izzet Begovig insanin alemdeki yerini, ne oldugunu, nasil bir tutum {cine girmest gerektigint bildirmeye caligmstir. Bunun igin bir taraftan insan eseri olan kiltdran énemit unsurtarint diger taraftan insanin askin vartikla iliskisint Yade eden diniert ele alip degerlendirmistir. Bu degertendirme yazarin koklit bir felsefe, sanat ve sosyolajt bilgisine sahip oldugunu gésteriyor. Felseft bir sezgt ile cesitli kiltir unsurlan arasinda dgine baglar kuruyor. Insanin birt maddi digeri manevi iki diinyast bulundugu gercegint éne alarak, diializmi baitinlagit ile ele almayan Batt medeniyetinin elestirisint yapyor. lzzet Begovi¢’e gore Batt, insanin ya ideolojilerle yalnz maddi diinyasina veya dinlerle yalniz manevi diinyasia dnem vermistir. Bu yondeki faaliyetlerle meydana gelen Batt Medeniyeti, insanin sorunlarint ¢ézmede basardi olamamustir; aksine, insantarn mutsuzluk ve huzursuzluguna yol acmustir. Islam dini, gerek itkel dinlerden ve gerek Batla hakim olan kitabi dinterden farklt olarak, insane biittinii ile ele alir. Onun maddi ve manevi diinyasine bir arada gérir ve onlara ayn degert verir, Telkin ettigi insan faaliyetleri; iki diinya arastndakt bagi koparmama tstikametindedtr. Bunun igin, lzzet Begovic’e gore insanlar igin kurtulus yolu Islamdadir. O'nun telkin ettigt Allah’a teslimiyettedir. Tabit bu teslimiyet bilinesiz, atil bir faatiyet degitdtr. O'Tnun gésterdigt yolda faaliyette bulunmackr. Gok istememe ragmen Islami Arastirmalar biirosunda yapilan tartismaya katdlamadim. Cok degertt bu eseri tekrar giindeme getiren Dergt yéneticilerint tebrik ederim. Prof. Dr. Necati ONER SULEYMAN BAYRAKTAR: Sayin Ahmet {nam Bey, Begovic'in Dogu ve Batt Arasinda Islam kitabs dzerine yapacagimu, bu acik oturu: mun ik sorusunu size yoneltmek istiyorum. Bu kitap Hiristiyanlarn, Marxistlerin ve Masli- manlarin ig ice yasadigt bir ortamda yazilmis. Yani eski Yugoslavya'da. Bu ortami goz ontinde bulundurarak siz, Begovic'in olaylara bakisin: kitabr yazarken Kullandigi metodu ve kitabin felsefi (emellerini nasil degerlendiri AHMET iNAM: Benim anladigim kadany- Ja Ali Izzet Begovicin yapmaya calistigi, kendi yasadigt toplumun kdltiraman varolabilmes! icin gerekli, daisnceye dayanan temelleri bul- maya calismak. Bu temeller! bulmaya caligirken Begovic, bulundugu yer ve kaltar acismdan cok sansh bir durumda, CGnktt bulundugu yer olan Yugoslavya hem Hiristiyan hem Marxizm hem pa 7 ALI IZZETBEGOVICIN DOGU VE BATT ARASINDA ISLAM KITABI UZERINE de Islam kaltarane sahip. Iste boyle bir ortamda Begovi¢ kendt halkina ve toplumuna bir yer bul- maya calisiyor. Bu durum Tarkiye agisindan da cok ogreticidir. Izzet Begovi¢ dasiinen bir adam, sadece disinen degil, ayn: zamanda aksiyon adam. Yapmakta oldugu siyast harekete fikri temeller bulmaya caltsiyor. Bu temelleri bul- maya ¢aligirken bir arayig igerisine girlyor. Bu arayis kendi yasayisint megrulasturma cabasin- dan kaynaklamyor. Bu sebeple kendisine saygt duymak gerekir. Canka Ozerinde fazla dasin- meden, kendisinden énce yazilmig bir takum Ki- taplart otorite kabul edebilir ve arayiga gir- meyebilirdi. Marxizm ve Hiristianhikla da fazia- ca hesaplagmazdi. Otoritelere bag vurur ve kurtulurdu. Begovie'te saygi duydugum nokta bu arayig cabas1 ile acik bir kafaya sahip olugudur. Kendisi bir aksiyon adam: olmasina ragmen, nasil bu kadar ince noktalarda bile felsefi te- mellendirmeler icerisine girebilmis? Yalnz diger yandan yazdigi kitabin uslabu batida yapilan mesruiastirma cabalarindan da farkl degil. Yani Marxistlerin, Marxizmin ilk dénem- lerinde yazmig oldugu kitaplar gibi. Mesela nicin tarihi materyalizm diger gordslerden astandar? Begovic'in yaptigi biraz ona benziyor. Cok bayak sentezler pesindedir. Yontemde Hegelci- dir, Oka ziddiyetlerden yola cikiyor. Kendi toplumunun bu zitlanm Islamiyetin, Hegelei an- lamda icine alip, kusatip agabilecegini one sdriyor. Bu manada onun metodu; Hegelci ve Marxizmin temelinde olan bir dagance metodu- dur. Canka sh. 28-29'daki ziddiyetler cetveline bakarsak; Islamiyetin bu zithklart agacagi goranmektedir. Burada Hegelci metodun elesti- risi yapilabilir. Bazilarinca bu metod eskimistir. Gercekten toplumda ve tabiatta boyle zithklar var midir? Marx ve Engels de oldugu gibi @zellikle bu zithklardan bir senteze vanimak 1s- tenmektedir, Hilmt Ziya'nin Tarthin Maddeciligt kitabmda bu durumu gérebiliriz, Bana boyle gelmiyor. Cankd insan zithiklar kurabilir ve 0 athklarin agiimast icin kendi gordsfnd ileri sarebilir. Bu konuda Izzet Begovic'in yaptigi cok manasizchr, diyemem. Hakikaten yerinde. Yalnwz bir zorlama s6z konusu: zithklar bulacaksinw, ama ne kadar zithk dedigi sey, zithktir, 0 tartigilabilir. Kendi gordstmazin de bu zithklan agtigini sdyleyeceksiniz, Bunun goyle bir mah- suru vardir; Onceden size bir gema verilmistir, siz kendinizi bu semaya uyduracaksiniz. Bu da Hegelet bir gordstar. Ama Begovic'in yapmaya galigtigt kendi kaltaranan temellerini bulma, Hiristiyanhk ve Marxizmle hesaplasma cabasi oldugundan yaptiginn cok saygideger bir sey oldugunu s6yleyebilirim. Yalnz Begovic'in bu kitabt_yazdigi donemden sonra da Islam dasandrleri cikmig ve cok geyler sbylemislerdir. Belki daha da soylenecektir. Buralarda kalma- mak lazim. Simdi kitabin genel dastince meto- dunun bath bir yontem oldugunu soyledim, Bunun bir mahsuru da yoktur. Belki de Marxist- lere sesleniyor olabilir. Demek istiyorki; bizim tuttugumuz yol, sizin yolunuzdan daha tistandar. Marxistlere birgeyler anlatmak istedigi icin onlarin metodunu ve dilini Kullanmig olabilir. Buna da bir itirazim yok, yalnz benim kaygim su: burada onceden bicilmig bir elbise s6z konu- su, Kullandigi malzeme cok genig bir malzeme oldugu icin kendinden nce Marxist diigdndrlerin yaptigr eye benziyor ashnda yazdig kitap. Cok genis alanlara girdigi icin zor- lamalar var kitapta. Ashinda Snemli kaynaklant bulmus ve onlarin dzerine bina etmeye calismis oldugundan bu bir takum zorlamalar olmayabi- lirdi. Bu tip calismalanin sdyle bir tehlikest var; bahsedilen alanlar olmasi itibariyle sosyolo}i, antropoloji ve tarihte sdrekll degigiklik oldugundan bu alanlarda yeni yen! gdrdsler or- taya cikiyor ve dolayisiyla bir an geliyor ki, dayandigi malzeme eskimeye baghyor. Bego- vig'iin deviet adam, hukukcu ve bir aksiyon adam olarak yaptigi bu calismaya biydk saygi duyulabilir. Felsefi temelleri agisindan degerlendirecek olursak bile kendisine meslek- ten felsefect olmayan biri olarak baktigmizda saygi duyabiliriz. Ancak Begovic meslekten fel- sefeci olsaydi bu kadar saygi duyacagimiza san- mazdim. Ganka cok haddini agan sentezler ve birlestirmeler yapmis kitabinda. Kitaptaki her bolam ciltlerle yazilmas1 gereken problemlert ihtiva ediyor. Ancak hedefleri acisindan boyle bir calsma yapilabilir. Ganka kendisi meslek- ten felsefeci ve sosyolog degil. Kendisinden once de bu tip calismalar faziaca yapilmamis. Bu ne- denle Begovie'i degerlendirirken cok fazla in- safsu, olmamak lazim, Ama goklere cikarmak ta dogru degil. Meslekten bir akademisyen felsefeci olarak baktigumizda goklere gikarilacak birist olmadigim gordrstindz, Ama diger taraftan bir aksiyon, macadele ve fikir adami olarak baktiginizda -biz de Ziya Gokalp gibi- hakikaten saygi duyulacak biri oldugunu gorarsandz. Bence asil sorulacak soru ortaya attigi, bize sundugu problemleri nasil tartisacazimuzdir. Kendi tezlerint ele alalim. Bunlar nasil gelisti- rilebilir. Bu bir bakima cok genis bir malzeme kitabiéir. Bu kitaptan hem malzeme olarak, hem ulasmaya calistigi sentezlerin genisligi agisin- dan, hem de metodu acisindan ogrenecegimiz cok sey var. Baton mesele bu malzemeyi nasil ISLAMI ARASTIRMALAR, CILT: 6, SAYI:2, 1992 ‘S. BAYRAKTAR, A. INAM, Y. CEYLAN, M. H. KIRBASOGLU, M. PAGACI, M. UYANIK, I, OZDEMIR, S. AKDEMIR, B tenkit edecegiz, nasil gelistirecegiz, nasil gozden gecirecegiz? Tarkiye'de yagayan bu kaltaran in- sanlan olarak bunu nasil gelistirebilir, neler ofrenebiliriz? Onu tartigmak lazim. 8. BAYRAKTAR: Ahmet Bey kitabin genel bir degerlendirmesini yapti ve bizim i¢in bu ki- tapta tartismamiz gereken konulari gandeme getirdiler. Kendilerine cok tegekkar ederiz. Saninm !brahim Ozdemir Bey, hocamiza konuy- la ilgili bir soru yoneltecek. Buyrun tbrahim Bey. iBRAHIM 6ZDEMIR: Hocam sizin yazilarinizda sik sik vurguladiginyz teme! bir te- ziniz var. Bir Tork olarak, Tark kaltara igerisinde, kendi halkimiza kendt cografyamuzda bir seyler aretilmeli diye. Bunu yaparken de danya kaltarande olsun, felsefede olsun tam bi- rikimlerin kullanilarak ortaya konmasin is- tiyorsunuz. Acaba size gore kendi toplumu {gin Begovig bunu gergeklestirebilmis mi? ‘A. INAM: Bana gore Begovi¢ kendi Kaltara icerisinde bunlart yapmisir. Begovic'in ok daha saygi duyulacak yan eylem adami olugudur. Hem dagincede hem de pratikte bunu ortaya koyabilmig bir. Kegke bizde de boyle in- sanlar ortaya cikabilseydi. Bizdeki aksiyon adamlarinin ka¢i felsefi hasaplasma icine gire- bilecek bilgiye, donanima sahiptir? Begovic bizim kaltaramazin cok ihtiyac duydugu bir insan tipidir. Bizde akademisyenler kendi fildist kulelert igine gekilmistir. Aksiyon tarafint anla- mazlar, girmek istemezler, siyaseti ben anla- mam derler; polisten, madarden, dekandan, rektOrden korkarlar. Meclise giren veya partiler- de macadele edenlerin de bilgileri yoktur. $. BAYRAKTAR: Izzet Begovic'i bu kitabiyla degerlendirmeye aligimizin bize gore en orijinal yan, kendisinin kokla bir kaltarel bi- rikime sahip olarak slyasi faaliyetlerde bulu- nuyor olmasidir. Tarkiye olarak bizim sikintimy, fikir adamlan, siyaseteiler ve halkin ayn kulvar- larda koguyor olmalanidir. tbrahim Bey'in soru- sunda da varolan evrensel Kkaltar ve mili kaltar konusuyla ilgilt konulara olan ilgisinden dolayt Meviat Uyanik Bey'in ekliyecegi veya soracagt bir seyler olabilir. Konu buraya gelmigken ken- disine s6z vermek istiyorum. Buyrun Meviat Bey. MEVLUT UYANIK: Hocam Begovic'in milli kaltar ve kitle kaltara ayirmt var. Sh. 104'de goyle diyor: "Kitle kaltara insani ferdiyet- sizlestirir, kisiliksizlestirir. Manevi agidan yek- nesakhiga gotardr, Manevi kiymetlerin seri ha- linde imalatiyla, kopyalarla, zevkle, degerden JOURNAL OF ISLAMIC RESEACRH VOL: 6 NO: 2, 1992 yoksun dranlerle ve ferdiyete karst ilgsizligi ile 6, kisiliksizlesmeye gotdrar. Oysa milli ktltiir ise orijinal, faal ve bila vasitadir. Kitle kaltartinde ‘areten vardir, toketen vardir. Insan angutlasir." Zannediyorum kendi halk da o angutlagmayt yastyor. Begovic milli koltaran vurgulanmast ge- rektigini soyltyor. Bunu biraz agar misiniz? A. INAM: Bu da koydugu ziddiyetler tablo- sunda bir gikis olarak gorindyor. Yani bir yanda Hiristiyanlar bir yanda Marxistler bir yanda Islamiyet. Ve Islam batan bunlani agacak bir tablo getirecek. Bu konunun da tslamiyett bilen arkadaslar tarafindan tartisilmasi gerekiyor. Kisilik tegekkald olamayan bir kaltaran gelis- mesinin mdmkén olamayacagini soyleyebilirtz. Bu neye benziyor? Danya kaltara diye bir sey var diyorlar. Danya bir koyddr hepimiz bu kéy- de yasiyoruz. Herkes birbirine benzer diyorlar. Bunun ok tehlikeli bir sey oldugunu séyleyebiliriz. Cdinka bu insanligi dldarebilecek bir seydir. Farkhiigin ortadan kaldiriimast, tek bir gérdsn egemen olmasi demektir. Binlerce yil yasanmis olan gelenekler, dtinyay: farkl an- lamda algilama bicimleri ortadan kalkmis oluyor. Nasil farkl kaltarler danya kaltara igerisinde sahsiyetlerini kazanacaklarsa, aynt altar igerisinde de farkl gahsiyetler olmast lazim. Yani basta olan bir insanin el girpmasiyla herkes onun dedigini yapryorsa, 0 kaltardn gelismesi mamkan degildir. Dola- yisiyla eger bizim kdltaramdz canlanacaksa, ‘dtinya kaltiira igerisinde olanca farklihgt ve zen- ginligi iginde gorinecekse bunu ancak fert olan, yani farkhlgi olan insantar yaratabilir. Bu nasil bir seydir? Hem gecmigiyle bu topragin kaltarayle birlesmig, bu gelenegi zomsemis, gelenegin dzerine dayanan bilgisi, gorgasd, dgincesi ve duygulanyla kendine has bir bakis acisiyla gelmig insanlar, hem de tasicig gelenek ve kaltdr, hava, atmosfer, toprak olarak ortak, ama o ortaklik Qzerine kendine has ddginceleriyle geldigt icin farkh. Obar tarla bir biat toplumu haline geliriz ki, ont entellektdel agidan cok tahlikeli gorayorum. Yani boyun eGme, otoriteye siginma cok tehlikeli bir geydir. Kafa tutma, isyan, polemik gzel bir sey ama, nasil savasacaksin, nasil tartisacaksin. Bu bizde cok fazia olmus ve ortadogu insaninin aligik oldugu bir sey degil. Hep otoriteye boyun eGmeye ahgtigimuz icin, astad diye bilinenlere kafa tutma, onlarla tartigabilme, dolayisiyla ahsilmg kaliplan yirtabilme, sarsabilme cok kolay bir ig olarak géz0kmayor. Fakat bunu ya- pamadigimy sfrece de gelismemiz mamkan degil. Ukalaikla, saygisizliga varan giuntihkla, B ‘AU IZZETBEGOVICIN DOGU VE BAT ARASINDA ISLAM KITABI OZERINE hakikaten kendi dastincene sahip oldugun i¢in farkh gordsler getirebilmenin arasindaki fark gorebilmek lazam. Onun icin de belki paradoksal gOrdnecek ama, ukala insanlarin, heyecanht in- sanlarin yelismesine de izin vermek lazim. Yani genclerin ukalalik etmesine de g6z yummak ge- rekiyor. Burada dyle garib bir durumdayyz ki, hem adama kendi sahsiyetini kazandiracak hosgoraya gostermek lazim, hem de haddint bil- direcek bir tutum icerisinde olmak lazim, Ta- mam sen farklisin ama cok fazla uctun, Uca- bilirsin ama bu kadar da fazla. Hem ucmasina izin vermek lazim, hem de tozutmasina izin ver- memek lazim. Boyle insanlar yetistirebilirsek, 0 zaman bir takim zincirlerin kirildigint gore- biliriz. Bizler (kendimi de katarak soylayorum) ugmasint bilmiyoruz, Yani ucmasim bileme- digimiz icin hem yanlis yapmaktan, hem de bil- gisizligimizden korkuyoruz. Ucabilecek kanat- Jarimuz fazla geligmemis. Ganka bizi almislar bayak astadiar, otoriteler hep kucaklannda ta- simular. Biraktiklari zaman peslerinden yard- yoruz, ucamiyoruz. Uctugumuz zaman da, iste bu tozuttu, dagitt, meczuplagti gibi laflar ediliyor. icinde bulundugumuz ortamdan da sdrgtin edi- liyoruz. Ayiplaniyorsunuz, kinantyorsunuz, atili- yorsunuz, Dagitt: bu adam, yaslandi, bunadi dlyorsunuz. M. UYANIK: Otorite kitle kaltardnan bir parcast oluyor, yeknesaklija ittigi igin. Ama problem sahslyetli insan olursa otoriteler! elestirirken, yeni otoriteler olusturmayacak. Bundan sonra benim dedigim olacak degil de, ben olacagim. Yani kaltarel bir cokseslilik... A. INAM: Keske olabilse, yani o nasil ola- cak bilemiyorum? Canka bizde akademik egitim igerisinde de adamin yaksek lisans yapmas! doktora tezi yazmasi, yardime1 docent olmasi, dogent olmasi... bir sira seylerden geciyorsunuz ve her geciste engelleme oluyor ve taviz vermek zorunda kalyorsunuz. O kadar cok taviz veriyor- sun ki sonunda kanadin falan kinliyor. Tama- men tali bir insan haline geliyorsun, bu cok teh- Ukell. Bunt nasil asmak lazim? Belki de akade- mik hayatin disindaki insanlar bu isi kurtara- cak. Biraz, gazeteci, biraz hic kimseye bu anlam- da muhtag olmayan birileri olabilir. Veya aka- demisyen olup ta kendine cok fazia gtivendigi gin, dasdncelerini cok saglam temellere dayan- durdigi igin rahathkla digincelerini soyleye- bilen insanlanin ortaya gikmasi lazim. Yani dob- ra dobra, harbi, kendi s6zana esirgemeyen -bas- kalarinin s6zGna kastetmiyorum- kendine has 620 var ve onu korkmadan soyleyebilen, sdyle- igi zaman da karst taraf onu saygisizhk olarak anlamayacak, gacenmeyecek, ksmeyecek. Biz- de kasme gacenme oluyor. Sahsi bir problem gibi algilaniyor. Begovic'in yagadigi toplumda da boyle e- lestirel ortam var midir bilemiyorum? Fakat isaret ettigi hususun cok énemli oldugunu sa- miyorum. Belki de Islam kaltdrdndn cok bayak problemlerinden biridir bu. Yani Islam kalta- onde ne kadar ferdiyete iin vardir? Dedigimiz tipte bir insan bize yakisir m1? Yoksa yine biz batinm etkisinde boyle bir insan tipi mi soyldyoruz? Ganka liberalizm, entellektiiel ha- yalin disinda ézel tesebbais, devleteiligin orta- dan kalkmast gibi geyler, bunun sosyo-eko- nomik paraleli de var deyip biz bu diigiince- mizde oyuna mi geliyoruz? Hakikaten fark lazim midir? Fert bir oyun mudur? Fert diye bir sey olamaz mi? Belki de fert diye bir sey olamaz. Fert deyip piyonlar cikar. M, UYANIK: Begovig sdyle diyor: "Kitle katara sadece thtiyaclan karsilar. Ama milli (Islami) kaltdrde, insan ruhu vardir. Onlarin tat- min edilmesi gerekiyor. Milli kaltdr iemaa, dabili muvafakata, istirake dayanmaktadir. Kitle kal- tardndndn hakim prensibi ise manifiiasyon- dur." Yani insan ruhu énemli burda. Problemi galiba Begovic kendi dastince konteksinde ¢6z- ‘mas gibi geliyor bana. A. INAM: O ne kadar Islamidir, onu ¢0z- mek lazim? Canka Begovie'in Islami dedigi sey hakikaten {slami midir? Alisiimis anlamda Islami mi? Yoksa yeni bir yorum mu getirmek istiyor? $. BAYRAKTAR: Simdi Begovic'in tar- tusdigt bu konular, bizim Islam diisiince gele- negimizde de tartisilmis ve hala taruisilmaya devam etmektedir. Yani cemaateilik, fer- diyetcilik, kiginin hOrriyett gibi konular. Fakat bu tartismalarn cogunun ortak noktasi, bulun- dugu ortamla olan iligkileridir. Yani asiri bireyct yaklagimlarin oldugu bir ortamda ce- maateilikten bahsediliyor. Bireyin toplum iginde yok oldugu ortamda ise ferdiyetcilikten bahsediliyor. Burada yontem sorunu da giindeme gelmektedir. Begovic'in kullandigi yonteme iligkin Hayri Bey'in de gordslerini almak istiyorum. Ganka kendisinin kitabint gdndeme getirmemizde bayak katkisi var. Hayri Bey, sizin de ézellikle Islami anlamda yontemle ilgili caligmalarinz oldugundan, kitabin meto- dunu tartgirken soyliyeceginiz. bir geyler olabl- ir, H. KIRBASOGLU: A. Inam Bey, Bego- ISLAM! ARASTIRMALAR, CILT: 6, SAYI:2, 1992 ‘S. BAYRAKTAR, A. INAM, ¥. CEYLAN, M. H. KIRBASOGIU, M. PACACI, M. UYANIK, |. OZDEMIR, S. AKDEMER ™ vic'in Hegelei metod kullandigindan ve bir de agik oldugundan bahsettiler. Hakikaten Bego- vigin en géze carpan tarafi bu. Son derece acik ve on yargilannt en fst seviyede atmis bir insan. Sh. 25'te syle diyor: “Islam, Sosyalizm ve Hiristilyanhgin hakikat paylarimt sadece tani- makla kalmuyor, bilakis dzerinde israrla du- ruyor. Cankd eer Sosyalizm yalansa, Islam da tam hakikat degildir. Islamin dogrulugunu ispat etmek, Sosyalizm ve Hiristiyanhigin dogrulugunu ve ayni zamanda hakikatlerinin noksanhigim da ispat etmek demektir.” Bu sézleriyle Begovic Marxizm ile Hiristiyanhgin Islam'la kesisen noktalarinin oldugunu vurgulamaktadir. Onlart toptan reddetmenin Islam'mn bir kismini reddet- mek oldugunu sdylemektedir. Bunun icin Mar- xizme ait bir metod kullanmis olabilir. Bunlan taptan reddetmedigi icin, onu kullanmakta da bir beis gormemis olabilir. A. INAM: Simdi Hayri bey, zitlarin birligi konusu vardir. Eger siz dagmanimiza sGreklt ola- rak ayakta tutmazsamz ondan bir sey dsrenemezsiniz, O zaman siz de gelisemezsiniz. Sizin varhginwz, size karst olan unsurlarin varhgyla momkandar, Bunu Begovig cok iyi kavramis. Devamli olarak farkh kaltdrlerle etki- legim halinde oldugu igin Yugoslavya'nm boyle bir sansi var. Rumeli ve Baikanlardaki Masliimantarin béyle bir sansi var. O kadar Kaltarel yonden zengin ve farklt bir cofrafyada yastyorlar ki, bir takim saplantilardan kendile- rini kurtanyorlar. Mesela Marxistlerle aymt Io- kantada yemek yiyor, ayn: kahvede cay iciyor, Hiristiyaniarla ayni ortamda bulunuyor. Bu ne- denle bir takim saplantilardan kurtulma sansina sahip. O da Begovic'i cok anlamh ve énemli bir yere getiriyor. Yani egosantirisizim bir anlamda ortadan kalkmis oluyor. Kendi yeri- ni diger kaltdrler arasinda gorebiliyor. Farkli in- sanlarla yasadigt icin mukayese imkant oluyor. S. BAYRAKTAR: Biz kitabi eksileriyle ve artilanyla birlikte degerlendirmeye calisiyoruz. Kitab yazan hukukeu olmasina ragmen bir cok felsefi konularin icerisine girmis bulundugu icin, bu targmaya hem Ahmet Inam Bey’ hem de Yasin Ceylan Bey't cagirdik. Ahmet Inam Bey Begovie't meslekten biri olmamasina ragmen felsefi konularin igerisine girmesini saygiyla karsilyor ve Tark politikacilarma da drnek olmasint istiyor. Simdi bir felsefect olarak Yasin Bey'e bu kitabi ve Begovic'l genel hatlanyla nasil degerlendirdigini sormak istiyorum. YASIN CEYLAN: Kitabin konusu; batt koltarandn dogu kaltardne astan geldigt tarth- ‘JOURNAL OF ISLAMIC RESEACRH VOL: 6 NO: 2, 1992 ten beri ortaya ¢ikmis olan bati-dogu mukaye= sesidir, Bu alanda Tanzimattan gainamaze kadar cok kitap yazilmstir. Begovic'in kitabint ben okurken bir oryantal miitefelkkirin kitabr gibi okumak istedim, bunu goremedim. Masli- manhija meyletmis, Islam'da ¢éztim arayan bir Hiristiyan matefekkir olarak gormek istedim, onu da goremedim. Yani hem Avrupah hem Masitiman ve yasadiji toplum icerisinde gordaga eksikliklere c6zim arayan ve czimi Islam dininde arayan bir distinar. Dolayrsiyla tartisilan Islam ve bati kaltdradar. Simdi bu ko: nuyu isleyen bir kitapta bu iki unsurun iyi bir {arifini gormek lazim. Bat nedir sorusuna Bego- vic'in verdigi cevap eksiktir. Canka verdigt ornekler batt toplumunun zayif noktalaridir. Bats kaltardndn tarih sdrect icerisinde ortaya koydugu aksakliklari yine bati kaynaklarina dayanarak veriyor. ALINAM: Bu gavel bir sey degit mi? Y¥. CEYLAN: Batr kaynaklarinin, bati dasdnarlerinin zaten tesbit ettigl eksiklikleri or- taya koymak tabii ki Onemli bir seydir. Ancak onlanin farkinda olmadigi ekstkligi ortaya koy- mak, oryantal diistindirden beklenen geydir. Ni- tekim batt toplumundaki gayri ablaki durumlar, adalet sistemini bozan durumlar, insanin ruh ogesini gozardi eden durumlar, bunlarin hepsi bindokuzydzia yallarin baslarindan beri sdyle- niyor. Begovic te aynt geylert sdylayor, ancak hic ati kaltaranden kaynaklanan tyiliklerden bah- setmiyor. H, KIRBASOGLU: 25. sayfada soylenen seyler... Bence bunlari bir Maslomanin sdylemest boydk bir olay. Sosyalizm batildir dendiginde, tslam'm bir boloma gidiyor diyor. Bunu da géz6none almamuzda fayda var. ¥. CEYLAN: Diger yandan Islam nedir, so- rusuna geldigimizde sadece teorik yanttlar var. Pratikten hic bir sey yok. Burada adaletsiz. dav- ranmis. Batinin pratik zaaflarint, dogunun teo- rik faziletlerini ortaya koymus. ‘H. KIRBASOGLU: Tamamen degil. A. INAM: Ama o cok manidar bir sey. Belki de dogunun pratiginden stkayeti var. Soziind etmiyorsa demek ki degistirmek istiyor. H, KIRBASOGLU: Bunun alunda yatan fikri temeller de soz konusudur. ¥. CEYLAN: Pratik sistemlerin mukayese- si ile teorik sistemlerin mukayesesi arasinda bir mantki yeterlilik vardir. Ancak teorik sistemle- ‘S. BAYRAKTAR, A. INAM, ¥. CEYLAN, M. H. KIRBASOGLU, M. PACACI, M. UYANIK, 1. OZDEMIR, S. AKDEMIR np A. iNAM: Ama biraz haksizikk etmig ol- muyor muyuz? Canka boyle bir eser bizim kaltaramozde fazia yoktur. Ustelik tbrahim cok enteresan bir sey sdyledi. Avrupalt bir Masliman olarak ileri sirdaga geyler cok yeni, ilging, manidar. M, UYANIK: Bir de batinin iyiligi zaten dagitillyor. Bu tyilikleri saymaya ne gerek var. Adamin problemleri var. Probleme bir alternatif geligtirmek istiyor. Eksikliklerden hareket et- mesi normal. Bence bir sakincast yok. A. iNAM: Marxist olmak istemiyor. Hiristlyan olmak istemiyor. Kendisi olmak is- tiyor. Gecmisi de, dayandigi kaltar de Islami. Bu Islami kaltorle Hiristiyanlar ve Marxistler arasinda var olmak istiyor. Adam bunun ¢abast igerisinde. ¥. CEYLAN: ‘Gavel de boyle bir karigim igerisinde kendisinin payin olabilmesi icin Kendisini iyi tammast ve iyi takdim etmesi Jazim. Simdi burda iki kutupluluk var. Mesela tk ekstrem arasinda orta yol. Bir sara tslam dagandra bunu tsliyor. Yani Begovi¢ bunu kegfetmig degildir ki. Yani Islam her hakminde hem danyay: hem ahireti belirler. Ne danyaya fazla meyledin, ne de ahirete fazla meyledin. Or- tada kalin. En dogru yol ortanca yoldur. Bunlar bizim kaltaromazde vardir. Bunu herkes bilir. Simdi bunu Hegel'in diyalektigine dayanarak ileri sdrmek ve sadece pratikte bunu yapmak bir yenilikt degildir. Iki ekstrem var, tkisi de batil bunun ortasi da batil olabilir. Yani iki batil eks- tremin ortast mutlaka dogru mudur? Daha sonra bu meseleleri tek tek tartistigimizda, me- sela bilimin ele aldigi konularda sen nasil iki kutuplu olacaksin? Nasil bir uhrevi umde bula- caksin, bilimin konulannda. M. UYANIK: Yani siz bilimi degerden anmdiniyor musunuz? Y. CEYLAN: Bir dakika. Sanati ele alalim; mesela, sanat, din ve etik ruhun yansunalari olarak incelendiginde, iste burda Avrupanin bir nakisasi vardir. Bunlan yaparken dahi iki unsu- ru bir arada tutmanin nasil momkdin oldugunu pratikte gosteremiyor. Yani bir danyevi mesgalemizi halletmeye calisirken, uhrevi Ogey! nasil gozetecegiz. Danyevi olayin ¢ozomo danyevi sartlar icerisinde olur. H. KIRBASOGLU: Yani dedigin dogru Be- govig her geyi gostermiyor olabilir. Ama cagdag {slam dagancesini bir batan olarak degerlen- dirirseniz, bu sorulara cevap bulabilirsiniz. Me- sela Attas Islam tibbim: Hikmet+tib+ahlak ola- JOURNAL OF ISLAMIC RESEACRH VOL: 6 NO: 2, 1992 rak tanimliyor. Hatta ruh bilimini de tab bilimi- ne dahil ediyor. Yani bir alternatif var. Bunlan. Begovic sdylemiyor ama, bu uygulamada boyle tip anlayist ortaya koymus Maslamanlar geg- miste. Simdi yavas yavas buna dontis bashyor. Yani insan sadece maddeden ibaret degil, madde ve ruhtan matesekkil. Bugon bilimin en bayak problemi degerlerden soyutlanmasi ve {lim ahlakinin olmayisi. Gecmiste Mastamanlar ahiret ve danyay: dengeleyen geyleri ortaya koymuslar ve gostermislerdir. Mesela; ekono- miye en gazel 6mek. Ahi teskilat. Bir nevi tari- kat olan Ah! teskilau aymi zamanda da ekono- mik bir teskilat haviyetinde. M. PAGACI: Mesela burada okulla cami- nin birlikte gordilmesi meselesi var. Begovig 312. sh. da Avrupa‘da Nizamiye gekilinde bir okul yok- tur diyor. Halbuki bu okulda bugdn ilahiyat dedigimiz tefsir, hadis, ahlak, akaidle beraber programin bir bélimd olarak hukuk, felsefe, edebiyat, matematik, astronomi gibi ilimler de okunmakta yani bunlar birbirinden ayrilmyor. Y. CEYLAN: Bunlann en ty omekleri Av- rupa'da vardhr. Avrupanin ilk Oniversitelerinde hem teoloji hem felsefe vardir, hem de yaninda mosbet bilimler var. Ortacagda kurulan ilk Oniversiteler de hep boyle. Bunun Ezherden bir farkt yok ki. Hepsi béyle baglamstir. Sonra de- partmanlar kurulmug ve birbirinden ayrilmis- lar. PAGACI: Yeni bir sey defildir ama, iki- sinin birlikte ele alindijim géstermek icin érnek veriyorum. Y. CEYLAN: Simdi bilimdeki eksik incele- melerin, ortaya koydugu sonuclarin eksikligi yine bilimle ortaya atihr. Nitekim, mesela Whi- tehead masbet bilimlerin belli bir alanda da ilerlemesinden kusku duyup, baz eksiklikler var, gayri insani unsurlar ortaya cikiyor dediginde yine bilimsel hareket etmistir. Yani dinden, imandan, etikten unsurlar ortaya koyup, bilim buna muhalefet ediyor dememistir. Bilim bir hadiseyi manferit ele alip bir konteks igerisinde incelemedigi strece, ortaya konulan neticeler eksiktir dedim. Dolayistyla gerek bi- limde gerek sanatta, devamht kendini yenileme, kendi kendint elestiri sistemi zaten vardir. Ve insanlik hayaunda hicbir zaman dengede bir devir olmamistir. Mutlaka insan, bir tarafa mey- letmig ve bir taraf eksik birakmistir. Sonra bunun farkina varmis telafi et meye caligmig bu sefer yeni bir agin meydana gelmistir. Hicbir alternatif her seyi dengede tutacak diye ortaya cikamaz, ortaya ciksa da degeri yoktur. $imdi = AL IZZETBEGOVICIN DOGU VE BATI ARASINDA ISLAM KITAB! OZERINE. eksiklerimizi bertaraf edecek teorik prensibler ne olursa olsun bizim i¢in fazla onemli degildir. Simdi Eflatun'un vardigi neticeleri 8-10 yasindaki cocuklara sdylemenin ne faydast var? ‘Onu yasamadigi maddetce, onlan dasiintip 0 ne- Uiceye Eflatun'la birlikte gelmedigi maddetce bunlarin ne anlam: vardir? Islamiyetin ortaya koydugu ahlaki prensiblerle kim ahlakh olmus? En baydk ablaksizlar bizdedir, degil mi? Biz simdi en kétdleri Avrupa'dan ornek verirken, en lyileri de oradan vermiyor muyuz? Darastlaga, Insaniyeti, nezaketi, fakire yardim, sosyal en- tegrasyonu, bunlari hep Avrupa'dan drnek ve- riyoruz, toplumumurda. M. PAGACI: Ama bunlar sadece Avru- palinin degil ki, evrensel seylerdir. Y. CEYLAN: Olsun, evrensel olsun. H. KIRBASOGLU: Ucdnca yolda, senin dedigin dogru olabilir. Anglo-Sakson Ingiliz ge- Ienegini bu dedigine ornek olarak veriyor o. Islami cizgiye en yakin olarak onlan g6rdyor. Mesela zekata benzer fonlar var diyor. Ama simdi belki temel problem su; batiy: meveut hakim kaltar ve medeniyet olarak aliyor ve bunun karsisinda onunla boy dlcagen bir Islam kaltara yok. Dolayisiyla uygulamadan buna ornek vermek mamkiin olsa, zaten bu kitap yazilmazc, Bunu unutmamak lazm, Zaten boy Sledsmeye girdigi icin su anda yok, bunun ornegi yok. Yani Islam medeniyeti Islam kaltara, Islam uygarhgt olmadig) icin, bundan ornek istemek yanlis olur. M, PAGACI: Tarihten getirebilir yalny H. KIRBASOGLU: Tarihten getirmesi hata olur. Ganka zaman fark var. Simdi donemin sarllarina gore gerceklestirilen bir uy- gulamayt, 20. yazyildaki bir takim kurumlarla mukayese etmek dogru olmasa gerek. M. PAGACT: Tabii ki uygulama ayn: ol- mayacak, ama temelde bir takim benzerlikler olabilir. H. KIRBASOGLU: Zaten veriyor zaman zaman, kendi ifadelerini okuyorum: “Tip hic bir zaman bu gan oldugu gibi gecmiste de surf bilim degildi, Bilakis hem hikmet, hem ahlak ilmi, hem de rubla ilgilenen bir disiplindi” diyor. Zaman zaman Ortacag islamyyla bu kiyasla- may yapiyor. Ancak gondmaz Islam danyast bugan s6zdnd ettigim dmekleri verecek durum- da defi. ¥. CEYLAN: Simdi sayin hocam; bugin Avrupanin herhangi bir dlkesinde ekonomik yapiy2, egitim dazenini, sosyolojik dizent tenkit dip ortaya koymak mimkéindar ve bunu yapan dastnarlerde olabilir. Buna c6zOm olarak ta herhangi bir ideolojiyi, bir felseft sistemi ileri strmesi de mimkindar. Hig uygulanmams sa- dece teoride var olan bir sistemi, bir ideolojiyi zm olarak Onerebilir. Nitekim komanizm dyle gelmistir. Nasyonalizm de dyle gelmistir. Cézomler bunlarla gag kazanmis, uygulanmis, ondan sonra ortadan kalkmis bunlar. Yerini baska sistemlere terketmis. Simdi Islamiyete baktigimzda, Islamiyet yeni cikmad: ki, 1400 yildir var. Donyanin belli bir cografyasinda, cesitli sekillerde ondért asirdir uygulantyor. Dolayisiyla hig uygulanmamis, yalny zihinde olan bir ideolojinin sansina sahip degildir. Yant hadi bunu da uygulayalm bakalm ne olur? Bunu uygulamadik ki diyecek halde degiliz. Bu uygulanmis, uygulanyyor, hala MaslOman top- lumlar var. Dolayisiyla bu mukayeseyi yaparken Islam toplumlarinda meveut olan faziletlerden ornek vermesi lazimdt. Ya tarihsel yapisindan ya da buganka yapisindan, 1H. KIRBASOGLI se adaletsizlik olur. ‘Tarihsel yapidan verir- Y. CEYLAN: Bugdnkd yapisindan versin. H. KIRBASOGLU: Belli bir donemle mu- kayese edebiliriz bak. Y. CEYLAN: Neden ondort asirdir bir alkenin egitim yaptsinda, ahlak sisteminde, aile terbiyesinde egemen olan Islam ile Avrupa’daki sadece metafizik prensiplere dayanan degilde, pratik amaclari da olan ve emirleri, disiplini olan sistemle buganka Islam dlkelerini kargi- lastiramiyoruz? H. KIRBASOGLU: Yasin Bey bir de su var. Begovic'in amaci sistem Onermek degil. Ahmet Inam Bey'in dedigi gibt konumunu belirliyor. Ama bundan hareketle bizim kendi alternatifi- ‘mizi yavag yavas ortaya koymamuz. lazim. Nite- kim gGndmaz Islam dagdncesinde bunun izlert var. M. PAGACI: Marxizmin bir teorisi var. Uy- gulamaya gectiginde bir sara revizyonlara ugradi. Ama Islam'in uygulanmig tarthsel bir tarafi var. Asri saadet diyoruz v.s. Ama daha sonra teoride gitgide dint terimlerle konugursak bizim de tahrif diyecegimiz bir takim degigiklik- ler oldu uygulama sirasinda. Yani selefl hareket, geriye donme hareketiyle belki yine onu uygula- mak mamkan olabilir. Tabi onun tarihselligine defil de, onun ilkelerine dénerek. ISLAMI ARASTIRMALAR, CILT: 6, SAYI: 2, 1992 ‘S. BAYRAKTAR, A. INAM, Y. CEYLAN, M. II, KIRBASOGLU, M. PAGACI, M. UYANIK, 1. OZDEMIR, S. AKDEIR aL Y. CEYLAN: Bu apayn bir konudur. On- dort asirdir belli sekillerde uygulanan ve tarihte dogru giden, sonra degisen seyler nasil thya olup tekrar kurtaracak nesilleri? Bu apayn bir konu. Biraz tarihsel yond gacla olan bir hadise. M, PAGACI: Burdan suraya gelmek istt- yorum. Yani bugandn Islamiyla, Islam dedigi- miz seyle, ashinda Islamin temel ilkelert, yahut gergek anlamda Islam tarifi uyusmuyor. ¥. CEYLAN: Hicbir teori ile pratik boyle uyusmaz. Komunizm ile Rusya'da uygulanan kominizm aynt midir? Horistiyanhik ile bu gon- ko Hiristiyanlar bir midir? Bence bu baska teh- likeleri getirir. Yant Islamiyet buganka yagadigi- my Islamiyetin astande bir seydir demek pek avantajh bir nokta degildir. A. INAM: Ne bakimdan? Y. CEYLAN: Ciinkit ideal bir sistem olarak yasanamay, yani pratik yond zayfur hususunu ortaya cikarir. Yani ideal sistemleri teoride yapilastirmak cok kolaydir. Eger pratige gecmi- yorsa, pratikte Ornekleri yoksa, onun bir degeri yoktur. Onun iin Islam bu yasadigumizin astén- dedir demek bence cok tehlikelidir. Islamiyet yasadigumuzcir ve bu yasachgimuz Islamiyette fa- ‘aletler vardir. Ben buna inantyorum. Bak belkt hic biriniz inanmyorsunuz Islamin yasandh- dina. Bugun bizde olup batt toplumunda ol- mayan cok baydk prensipler vardir ve bu Islam‘dan geliyor, Islam kaltaranden geliyor. Siz bunlann hepsini inkar ediyorsunuz. Islam uygu- lanmiyor diyorsunuz. Bence uygulaniyor ve vardir. M. PACACI: Peki o zaman Yasin Bey siz, Islamiyet uygulantyor diyerek buganka Islam toplumlarindaki sahtekarhiklarin kaynagim da Islam olarak gésteriyorsunuz. Y. CEYLAN: Tabi [slam toplumunun sah- tekarhiklari da Islamtyetin zaafindandir. M, UYANIK: Islam‘ zaafindan mi kisilik probleminden mi? Hocam surayi bir okuyalim, bakin problem yine Islami ret veya kabule ge- liyor. Y. CEYLAN: Ona gelmiyor, ona gelmiyor. M, UYANIK: Sh. 212'yi bir acarmisiniz. ‘Tannswz ablak diye bir bolim var. Dinin norm- Jamin baydk bir kisminin ahlaki oldugu geroek. Diyor ki “ahlaklt ateistle, ahlaksiz dindar nasil olur’ Tanrisiz ahlak mamkan moda?" niye MaslOmaniar veya inanan insanlar, dg dinin, ki- taph dinin mensuplar: niye inandigi gibi JOURNAL OF ISLAMIC RESEACRH VOL: 6 NO: 2, 1992 yagamiyor da, yagacigi gibi inamyor. Sizin dediginiz gibt ahlaksw konumuna dasdiyor. Sh. 213'de “Tanrisu ahlak meselesi boyak ihtimalle ebediyyen tatbikatta tetkiki mémkan olmayan bir mevzu olarak kalacaktir. CGnkd tarih boyun- ca tamamen din dist bir tek toplum bilinmedigi gibi, benzeri durumlarla da ilgili tecrabemiz yoktur" devam edip gidiyor. Yani problem Bego- vi¢lin tesbitine gore, insanin gahsiyeti ve darast insandan kaynaklantyor. ¥. CEYLAN: Simdi hersey insandir diyor- sak 0 zaman insan yagantisi disinda bir sistemi (artigmak gereksizdir. M. UYANIK: Siz diyorsunuz ki "problem Islam'mn eksikligindendir.” ¥. CEYLAN: lste insanin_eksikligini, Islam'in eksikligi, sistemin eksikligi olarak ben tarif ediyorum. $. BAYRAKTAR: Simdi konu Islam‘n nasil algilandigi meselesine geldi, Ahmet Inam Bey'inde bu konudaki dasancelerini almak is- tiyorum. A. iNAM: Simdi ben diyorum ki, bu kiiltdire bir dinamizm getirilmek isteniyor. Bir grub insan varki bunlar Islamiyeti bir kuvve olarak bizi gelistirecek, kaltaramaze canhihk verecek, hayatimiz dazeltecek, zenginlestirecek ve de- rinlestirecek bir gey olarak inanmisiardir. Boyle bir beklentileri ve umutlan var. Yani bu olamaz diyemeyiz. Bir takim insanlar da bu bakisla teorl yapmaya cahisiyorlar. Begovi¢ te bunlar- dan biris!, Simdi bence bunu tartismayalim. Bu ne derece haklidir. Eskiye uyar, uymaz. Sunu tartigabiliriz; bu Gmit yerinde midir? Begovic'te aynt sekilde, kendi toplumunu hakikaten bu ddgincelerle varedebilir mi? Ayakta tutabilir mi? Muhakkak yeniden tefsir yeniden yorum- lanmak durumundadir ve belki de onun icin teorl olarak kalmasi, bir kuvve olarak daganal- mesi uygundur. Boyle bir Islam yorumuyla gele- cejimizi kurabilir miyiz, kuramaz my? Bunu tartigmak lazim. Bilmiyorum bunu kabul eder misiniz, etmez misiniz? Gecmiste ne olmus, ya- huutta halen su anda ne oluyor meselest degil. Ondort asirdir denenmis olabilir. Yanlis yapil- mus olabilir. Sen ona diyebilir misin ki aruk bu bitmistir, bu Islam defterini kapatin. Yoksa boyle Omit pesinde kosan insanlari anlayabilir, onlarla birlikte olabilir, ayn: heyecant yasayabilir miyiz? Yasayamaz mit? Ganka aymi kaltarde ayni gemide bulunuyoruz. ¥. CEYLAN: Simdi bence ondort astrlik defteri kapatamayy bu bir. tkincisi bu gelenek- a2 AU IZZeTREGOVIGIN DOGU VE BAT ARASINDA ISLAM KITABI OZERINE sel savunuculugu, insam Islam noktai nazann- dan degerlendirme meselesinin birakilmast la- zum bana gore. A. INAM: Zaten onu birakiyorlar. Yani yeni arayisi kuvve olarak gordyoruz. Yani gele- cege yonelil Y. CEYLAN: Islamiyeti insan vakast igeri- sinde bir yere koymak lazim. Insant temel ala- caksin, [slamiyet Maslimanin neresindedir. Ne- reye konulmalidir? Boyle bir hareket noktasiyla ortaya cikacaksin, A. INAM: Begovi¢ farkl mi digdnayor? Y. CEYLAN: Birinciden kopamiyor, dint olandan. Onun icin batidakt din, (religion) anla- yisi ile Islam anlayist arasindaki fark cok iyi gormag kendisi. Simdi batida din Avrupalt vakas1 icerisinde belli bir yere yerlestirlldl. Yani 0 ortagagdaki kesmekes gbzimlendi Avrupada. 1H, KIRBASOGLU: Acaba! ¥. CEYLAN: Bana gore bu noktada. Yani din Avrupanin neresindedir. Belli metafizik so- rular vardir. Bunun cevabiht bilim veremlyor, sanat veremiyor. Ne veriyor; nang sistemleri ve- riyor, Hiristiyanhik veriyor, Yahudilik veriyor, Islamityet veriyor. Simdi bunun otesindeki saha- larda dini aramayi Begovi¢ Islamiyetin ‘stanlogo olarak ortaya atyor. Bizdekt din, Av- rupadaki din defildir. Ganka bizdeki din, aynt zamanda kisinin pratik hayatadir. Pratik hayat aslinda zaman mekan Icerisinde devamli degisken seyler oldugu icin, bence bunlan din semsiyesi icine almanin cok bayOk zararlart vardir. Onun icin Islam, Islam toplumlannda dahi bir macadele icerisindedir. Islam toplum- larida kendine yer bulamyor. fslam vergiye karigiyor, ticarete karigiyor, insanin_ cesitli ganlok hayatindaki eylemlerine madahale ediyor ve buna da din diyor, bu da emirdir diyor. Bu da Kur’an'da vardir diyor. Bunlarin hepsini ayn kategoride inceledigin zaman, Masla- manhga aykin dgmek cok kolay olur. Hiris- tlyanlyikta aykin dagmek zordur. Ganka Isa'ya inandigt tein, dbOr dOnyaya inandigt icin, diger danyevi islerde ne yapsa da Hiristiyan olarak kalmakta devam ediyor. Dolayisiyla bence Be- govi¢ Islam vakastyla Avrupa kaltdrdndekt din arasinda bir ¢6ztim sunamuyor, tesbitte haklidir, dogrudur. Fakat Islamiyetin bir avantajt olarak ileri sardaga sey bence Islamiyetin dezavan- tajicir. i. OZDEMIR: Yasin Bey sizin dediginiz bati kaltardinde gerceklesmislir. Mesela: dinin yerini belirlenmis. Descartes ve ondan sonra bi- limin gelismesiyle dine bath insan bir yer bicmis ve o kurumlagmig. Bak bugan ‘postmo- dernist’ taruigmalarda bat kaltara bir dezavan- taj olarak tarusilirken, Islamin bu hususta bir avantaj oldugu ifade ediliyor. Fakat bunu yapar- ken ben tekrarhyorum. Begovic'in Islam algilayisi ile sizinki veya bizimki farkh. Diger Islam lkeleri de farkh. Mesela simdi ben sora- bilirim; kag Islam dlkesinde bizim boyle serbest bir oturum yapma imkanmyz var? Islam dlkeleri dedigimiz bugan hep istibdat altinda. Saddam'n istibdadindan tutun Suudilerin istibdadina kadar. Simdi Islam bize varhga karst bir tavir almayt saghyor. Bilimin girmedigi konularda tavir almay1 saghyor. Diger konularda biz Islam tarihindeki 6rneklere bagh kalmak zorunda degiliz. Biz onu yeniden yorumlayabiliriz. Fakat sadece Kur'an, bize cergeve veriyor. Yani metafl- zik cercevemizi biz Kuran‘dan aliyoruz. Bu hu- susta gelenege bagli kalmamamu, gelenegi elestirebilmemiz, onunla hesaplasabilmemiz, tahmin ediyorum bizim avantajimuz 0, Bizim bu aga mensub oldugumuzu bu belirliyor. Diger Islam dlkelerine gre biraz daha serbest olugumuz bize bu imkant veriyor. Canka ODTO'- deki Filistinliler, diger Arap cocuklarla karsila- sinca aramwda daglar kadar fark var. Ne bizim gibi rasyonel dagdndyorlar, ne de bizim gibi me- selelere olsun, gelenege olsun, deviete olsun, sisteme olsun sorgulama getirebiliyorlar. ¥. CEYLAN: Bundan ne ortaya gikiyor Ibrahim Bey? i. 6zDEMIR: Bundan mi? Bundan artik Begovi¢'in dedigi gibi bizim gagumwzin problem- Jerinin, toplumumuzun problemlerini agmamiz- da dinin bize yardimer olabilecegi kanaati gilayor. Y. CEYLAN: Yani biz fazla Masloman oldugumuz icin mi tartigabiliyoruz bunlan, yok- sa fazla Avrupah oldugumuz igin mi? i. OZDEMIR: Bize Islam diye giydirilen el- bisenin gercekte Islam olmadiginin farkinda oldugumuz, icin. Y. CEYLAN: Su noktada bizim biraz daha ‘ozgor olmamizin sebebi nedir? i. OZDEMIR: Ben onu ifade ettim. ¥. CEYLAN: Yani buganka kusitlamalara karst yalnzz biz Maslaman cemaati kars1 degiliz. Bir sGird grublar var. Buganka uygulamalan iste- miyor. Tm {slam toplumlarinda bu var. Yalniz bu istibdada karsi, dogrulugu bize yalnz ISLAMI ARASTIRMALAR, CILT: 6, SAYI:2, 1992 ‘S. BAYRAKTAR, A. INAM, Y. CEYLAN, M. H. KIRBASOGLU, M. PAGACI, M. UYANIK, I. OZDEMIR, 8. AKDEMIR. Islamtyet gostermiyor. Yani har daganebilen, basint kaldinip danyadaki diger rejimlere bakan herkes bir isyan havast icerisindedir. i. OzDEMIR: Ama hocam biz bu kaltar ve cografyada oldugumuz icin ben gunu ifade et- mek istiyorum. Mesela Osmantinin yasakladigt alimler var, basta bni Teymiyye olmak dzere. Halbuki zamanimuzda Ibni Teymiyye'den 0 ka- dar 6zgdn arastrmalar yaptk ki, hig te Os- manhinin dedigi gibi degil. Osmanlinn buna dogman olmasi, onun padigahhk anlayisina karst oldugu tcindir. Ben bunu vurgulamak is- tlyorum. Bugan Islam dlkelerinde kendi men- faatleri acisindan, bir Islam imaji clzip, millete zorla gtydirmislerdir. Biz laik bir ortamda veya- hut da Avrupayla fazla aligverigte bulun- dugumuzdan bunun farkandayw. Bugan bilimin veyahut aklin, rasyonalitenin hergeye yetme- diginin bilindigi, tartigildigi, sorgulandigi bir sirada; biz diyoruz ki, metafizik konulart [slam karsilar. Canka bizim anladigumu tslam, gele- nekte kalmig ve zorla benimsetilen Islam degil diyorum. A. INAM: Yasin Bey, Ibrahim cok 6nemli bir sey stylayor. Metafizik thtiyaclarimiz diyor. Yanhy anlamyorsam sen dlyorsun ki, metafizik thtiyaglanmiz: gidermeye kalktgumzda, Islam bizim hayatimiza karigacak. Ganka Islamiyet yalniz metafizik thtlyaglarimizi gideren bir sey degildir. Buraya girdijinde senin hayatina, ig danyana kangacak ve buna inan, guna inanma, soyle yaga, boyle davran diyecek. Iste tehlike buradadir demek istiyor Yasin Bey. Hakikaten metafizik temelleri verebilir ama onun bedelini odersin, hayatina simr koyar. 8. BAYRAKTAR: Simdi efendim konu tslamin uygulamalanyla ilgili tartigmaya geld. Bu konu acik oturumumuzun sinirlarint agar. Gerci kitap cok genig yelpazede yazildigi icin, batdn bunlan tartigmay: kaginiimaz, kilmak- tadir, Bunun icin Hayri Bey'in bu konudaki gOrdslerini alarak kisaca tartigalim istiyorum. H. KIRBASOGLU: Simdi ben gdyle diyo- rum. Klasik donemin uygulamalannda klasik Islam filth esas alinyyor. Burda bir takum hata- Jar, yanlislar var. Evet Islam fikhinda bir taku yaptrmlar var. Fakat bu yaptnmlar igerisinde deviet marifettyle yani hukuki yaptinmiarla ye- rine getirilmesi gerekenler yaninda kisinin kendi har iradesiyle tabi olup olmamakta har oldugu geyler de vardir. Mesela faiz yemenin {slam Hukukunda herhangi bir maeyyidesi yok. Falz yeyip-yememek tamamen size alt birgey. Yani yiyebilirsiniz ama uhrevi sonucuna da kat- JOURNAL OF ISLAMIC RESEACRH VOL: 6 NO:2, 1992 lanirsiniz. Yahut ta yemezseniz ubrevi mukafatina nail olursunuz. Ama mesela ibadet- ler s6z konusu oluyor. Fikih gelenegimizde, namaz kilmayanin dévalmesi, hapsedilmesi, dldaralmesi gibi bir takim hakamler var. Bun- larin Islamiligi elbette tartisilabilir. Bugan ézellikle inang harriyeti fikir harriyeti, Islama inanmayanlarin Islam toplumundaki durumu gibi konulari sadece klasik Islama gore degerlendirmek bizi hataya gotarayor. Yani bir takim konularda, kisi kendini baglamak isterse baglayicidir. Cankd iman konusunda bile Kur'an acikea isteyen iman etsin, isteyen kdfretsin diyor. ¥. CEYLAN: Ancak, bence bu sizin an- lattaginyz, geleneksel slam mefhumunda boyak bir degismedir. H. KIRBASOGLU: Gayet tabii. Bunlar zaten ilk dénemde de vardi. Hz. Peygamber doneminde. Y. CEYLAN: F. Rahman'm eserlerinde de boyle bir neticeye varmak mamkdndar. Alpars- lan Bey'le konustugumda; {slam dint bir terbiye sistemidir, Ailede, egitimde bu sistém dagance olarak verilir, prensip ve uygulamasi ferde buralulir diyor. Yani Allah’a inanan Hz, Muham- medée inanan, Kur’an't okumus bir MaslGman 20, asirda da yastyor. Mahendistir, sosyologtur, sudur, budur. Simdi bu aslinda radikal bir degismedir. Simdi biz bu noktaya geldigimizde kimse cesaret edip, bir sey soyleyemiyor. Bak Begovig sizin konustugunuz kadar cesur dav- ranmuyor. Begovic diyor ki, Islam, Avrupanin din anlayisindan farklidir; cOnkd Islam yalniz meta- fizik sorulara cevap verip, insanin o yonana tat- min etmekle kalmuyor, pratik yénlerine de mAdahale ediyor. Biz bunlart séylayorsak, 0 zaman !slimiyet! Avrupadaki din (religion) nok- tasina getirmeye calisiyoruz demektir. Yani o yonde bir sey. M, UYANIK: Oyle bir thttyacimu yok. Bizi niye siniflandinyorsunuz? H. KIRBASOGLU: Elbette batinin “din” anlayisiyla Islamin farki var? Mesela ekonomik alanda hang! ogretisi var incil'in? Y. CEYLAN: Sen ekonomik alanda Islamiyet! sadece bir dagdnce olarak veriyor- san, uygulamiyorsan, Hiristiyanhikla ne farkt var. O da diyor yardim et, biz de diyoruz yardim edin. M, PACACI: Ama bir organizasyon getl- riyor, kurum getiriyor. Yani adalete dayali bir kurum. ca ALI IZZETBEGOVICIN DOGU VE BATI ARASINDA ISLAM KITABI OZERINE H. KIRBASOGLU: Begovic'in agikhgina konumuzla ilgli bir mek daha vereyim. Diyor ki "Mesele biraz. daha incelenirse iyi ile kot, helal fle haram anlamadaki farklann sirf mahim ol- mayan hususlarda oldugu tesbit edilebilir. Zaten bir cok sey evrenseldir. Yani Islam'in ge- Urdigi bir takim yasaklar ve emirlerin zaten cou evrenseldir. Nitekim Yahudililkteki on em- rin aymsi Kur'an'da vardir ve bunlar batan in- sanlarda mdsterek olan seylerdir. Adam oldarmemek, yalan soylememek, anaya babaya lyilik etmek, hursizhk etmemek, zina etmemek v.s. Dolayisiyla bu alanda cok baydik bir hareket alant var Islamiyet icin. Yani modern gaga uygu- lamada cok bayak bir elastikiyete sahip ilkeleri veriyor, hazar ¢6zOmler sunmuyor. Garaudy'nin dedigi gibi Kuran-1 Kerim bir ansiklopedi deal, bir ekonomi kitabr da degil ki alip hemen uygu- layacaksin. Sadece size genel ilkeler, degerler veriyor. Bunlara uygun sekilde ¢ozamler bulmak size alt, M, PAGACI: Bir de o ilkelerden yola gikarak bir topluluk oluguyor. Bu topluluk diye- lim ekonomik alanda bir kurumsallasmaya gi- diyor. Zekat ta oradan cikuyor, zekauin temelinde de sadaka yahut yardim gibi kavramlar var. Yani bu kural olarak kargimuza ¢ikinca ve deviet gacayle uygulamaya kalkilnea bu sefer problem cikiyor. Maslimanlar da strekli bunu vurgu- luyorlar. Arkadaki ilkeleri vurgulamiyorlar. Bu biraz tepkici tavirdan biraz da tarihin getirdigi etkilerden, Yani zekat kurumu sadece bu pren- sipleri kabul etmig, insanlarin bir araya gelip “bu gekilde kurumlastiralim” demelerinden or- taya cikayor. Mesela Yahudilerin kendi hukuku- nu uygulamalarr boyle bir organizasyon -biz buna devlet diyoruz- icerisinde son derece dik- kat cekicidir. Ama devlet kavramimyz da aslinda carpik. Ganka deviet kavramim da buganka dev- let anlayisimizdan ahyoruz, Zorbaci, bir takun emirleri empoze eden bir deviet. Islami deviet dedigimizde bunlan anhyoruz. Halbuki Medi- ne'de Yahudiler kendi hukukunu uygulamak ko- nusunda serbest birakilmis. Hiristiyanlar da, a- teistler de ayni sekilde. Yani onlarin belli hu- kuklan var ve bu bakimdan da hukukta bir cogulculuk s6zkonusu, uygulamada. Ahlaki prensiplerde zaten Kur'an'in "ma'ruf" dedigi seyler baton insanlar icin ayni olan, evrensel seylerdir. Yani calmiyacaksin, cirpmayacaksin, adam 6ldarmeyeceksin, ¢ kagit yapmaya- caksin, bunu zaten herkes kabil ediyor. H, KIRBASOGLU: Senin tenkitlerini F. Rahman da yaptyor. Yani diyor ki: Islami bir toplum kurdugumurda, Marxist bir partinin ku- rulmasina izin verecek miyiz, buna karar verme- liyiz? Bence verilmesi gerekir. Ancak sunu yapa- bilirsin, "Fikirlerini Kaba kuvvetle yayamarsin. eyleme dondistaremezsin, bask yapamazsin” di- yebilirsin, Ama fikir ddzeyinde her tdrla fikrin savunulmasina izin vermen gerekir. Kur‘an't okudugumuz zaman Hz. Peygambere yapilan en act elestirileri, Ehl-i Kitab'in sorularm, sikisurmalarint bizzat Kur‘an bize naklediyor. Bir baska Ornek, !mam-1 Azam'la bir zindigin minberde tartigmasi hep anlatihr. !mam-1 Azam daha gene yasta iken bu manazaraya katiln Ancak toplantiya gec gelir. Yolda nehrin tastigim, o sirada dagdan agaclarin kopup gele- rek bir tekne haline geldigini. kendisinin de o tekne ile karsiya gectijini, bu yazden geciktigini soyler. Zindik (malhid) de, Maslamanlara hitaben “Sizin benim karsima bir cocugu gikardiginizt samryordum, meger siz bir deliyt karsima cikarmigsiniz, hi¢ anlattiklari olacak sey mi?" der. Bunun fizerine Imam-1 Azam da, agaclann kendi kendine bir tekne haline gelebi- lecegint kabul etmiyorsun da, bu kainatin yaratici olmadan kendi kendine var olabile- ‘cegine nasil inaniyorsun?” diyerek, zindigi sus- turur. Olay dogru veya uydurma olabilir. Onemlt olan bu kissanin Masliman kitlelerce benimse- nip anlatilmast. Fakat burda daha énemll olan sudur. Bir zindik, Maslimanlarin minberine cikip. kendt fikrini anlatabiliyor. Maslamanlar da cikup "sen oraya cikip nasil Kendi fikrini an- latabiliyorsun” demiyor. Hikayenin bu yonane pek dikkat cekilmemis Maslimanlar tarafindan. Zaten Islam tarihinde Masliman halifelerin sa- raylarinda Hiristiyanlar, dinsizler, maddeciler hepst_ilim adam olarak yer bulmus, tartusmis. Hig bir zaman fikirlerinden dolay: bir engizis- yon gérmemisler. M. PACACT: Medeniyett olusturmanin as- gar gartt bunlar. i. 6zpeMirR: Yahudiler 500. yil vakfint kurduklarinda, bu mdsamahanin Islam'dan geldigini kimse vurgulamadh. Yani koca Avrupa- da Maslaman banndirmamuslar, spanya'yi tek- rar Hiristiyanlasurmislar. Yahudilere de git demisler. -Yoksa olddrecekler- Fakat Yasin Bey cok iyi bilir. Urfa ve civarinda Yezidiler var. Istiklal savagina kadar Tirkiye'de bayak bir nofus vardi. Anadolu icinde kéylerde serbestce yagiyorlardi. Ve yine Mezopotamya'da Asurlular vardi, Babilliler varch, bir cok kaltar vardi bu tslam devletlerinde, gunlart éldrelim de, seva- ba girelim gibi hicbir anlayiy meydana gelme- mistir. ISLAMI ARASTIRMALAR, CILT 6, SAYI:2, 1992 ‘S. BAYRAKTAR, A. INAM, ¥. CEYLAN, M. H, KIRBASOGLU, M, PACACI, M. UYANIK, |. OZDEMIR, S. AKDEMIR. H. KIRBASOGLU: Daha enteresami, Hz. Peygamber‘in en son vasiyetlerinden biri, "aman Ehl-i Kitab’ hukukuna riayet edin” demest baskasinin hak ve hukukuna saygt ifade ediyor. ‘Gok bayak bir gelisme. Dasdndn... S. BAYRAKTAR: Toplantiya ge¢ katildig. igin Salih Akdemir Bey'in de kisaca gordslerint alalim ve tartiymaya devam edelim isterseniz. 8. AKDEMIR: Benim igin Begovic'in ‘onemi sudur. Bir devlet baskanidir, Garaudy'nin de, F. Rahman’ da uygulamada bir etkinligi yok. Simdi Bosna-Hersek Maslimanlannin uy- gulamada karsilagtiklari cok gaglokler var. Ken- dileri bunlart gu anda yapamazlar. Bir gey! be- lirlemek yeterli degil. O binay: ormek lazim. Hukukta ne yapacak. Mesela ceza kanununu nasil yapacak. Mesela bedensel cezalar ne ola- cak. AiNAM: Bu boyut unutulmamah. Ganka her gey hukukla, sosyal dazenlemelerle, bir takam digardan konulmug kurallarla olugmuyor. 1g alemimizi genisletecek bir hayat tarzinin, bu degerlert yasamak icin konmast gerekiyor. Yani, ig alemi olmayan insanlar bir kaltar meydana getiremezler. O zaman biz bat karsisinda ezilir gideriz, Ganka batan gazeteler, televizyonlar hergey onlarin elinde. Eger ig alemimiz, gonla- maz yoksa, bizi ezer yok ederler. Istedigimtz: ka- dar biz kurumlar kuralim, birtakim kendi gOrdslerimizi megrulastiran argumanlar gelist!- relim hepst yok olur gider. Tek direnecegimlz sey gu, ben dyle gorayorum: Yani gonlamaza gelistirmeli, gonla yace insanlar olusturmahyz. Efitimimiz bu tarafa yonelmeli gekilcilikten uzaklasmah. Ama bu mathis bir deruni kavrayis gerektirir. Boyle insanlara izin verecek, boyle insanlar cikartmaya imkan saglayacak bir -yasama bicimi ve kdltdrden yanayim. Herhalde bu da Begovic'in savundugu toplum ve ahlak tarana aykin degil. 4.6ZDEMIR : Dediklerinizi destekleyen pekcok Ornek var. Mevlana, Y.Emre, H.Bektas Veli gibi. Bugdn bu sahsiyetler bir cok insanlan pasifize edict kisiler olarak takdim edildi ama, hig onlarin ozgar kafalar oldugu gandeme gel- medi. Fikah despotluguna karst, hosg6ra, onlar tarafindan sOrekli olarak korunmustur, Bazt amelleri yerine getiremezsin, mesela namaz Jalmazsin, fakih sana cezai islem uygular, ama mutasawiflarda bunu goremezsin. Ozgar kafa- lardir mutasavwiflar. HLKIRBASOGLU : Begovi¢'te kitabinin 171. sayfasinda bu gondl meselesine temas JOURNAL OF ISLAMIC RESEACRH VOL: 6 NO: 2, 1902 ediyor. "Gayri samimi bir sanatkar 610 dogan bir sanat eserl meydana getirir. Bu ayni namaz gl- bidir. Heyecan ve hugu iginde kilinmayan namaz, hangi danyada ve hangi bilingte olursa olsun anlamsizdir" diyor. Y.CEYLAN : Fakat Begovic Islamiyet'tekt mistik akim, Islamiyet'in Hiristiyanlagmasi olarak gorayor? HKIRBASOGLU : Yalnwz gu var: mesela 0 tasavvuf icin diyor ki; “Aslinda Islam Hz. tsa’dan, Hz, Muhammed’e dogru ilerlemektir. Yani bireysel bir din anlayisindan, toplumsal bir din anlayigina gidistir. Dervig ise tam tersine Hz.Muhammhed'den, Hz.lsa'ya donas0 ifade eder.” ‘Tasawuf, tabli tama i¢in degil, genel hakim anlayig1 olarak toplumsal yonantin olmayis1, bi- reysel Islama agirhk verisi yonanden bircok Islam dagondranden tenkit almstir. Bu konuda Begovicte onlara katihyor. M.PAGACI : Mesela Isa konusunda da benim katilmadigim noktalar var Begovic'in, !sa sadece bireye yOnelmig, toplumu unutmugtur, tarzinda ifadeleri var. Isa'y1 degerlendirirken onu iginde bulundugu kaltarle birlikte degerlen- dirmek laam. Eski Ahit'le birlikte, Eski Ahit pey- gamberleriyle birlikte degerlendirmek lazim ki, Isa'nn bir anlam olsun, Isa'y: tek bagina al- diginwz zaman o sonuclara ulasabilirsiniz. Kal- di ki o sonuclara ulasmak da bence zor. Bence 1sa'nin mesajini syle anlamak gerektyor. sa'dan once Yahudilerin durumu ayn bugonka Maslamaniann durumuna benziyor. Kurumsal- Jagmug bir takam din adamlan stnifi var, elit var. Ondan sonra bir takim reaksiyonist hareketler var, hatta bunu terdrist hareketlere kadar gotdrmek mamkan. Bugn Maslaman deviet ku- racaguz diye, terre basvuran MdslGmanlar var. Gok benzerlikler var. Isa'nn hareketl, tsa'nn yaptigi su anda tartistigimw geye, yani dinin kokande yatan, yahut kurumlarin altinda yatan, ahlald evrensel ilkelere gelmek. HLKIRBASOGLU : Bir de Begovi¢ Hiris- tanhgin yasanmig bicimini de bir arada cle aliyor zannediyorum. Sadece Incil bazinda defil de, Hiristiyanlarin da, Hiristlyanhg: algilayig bicimini de esas alarak bu degerlendirmelert yapyyor. Y.CEYLAN : Hos bir noktaya igaret ediyor kitapta. Simdi ahlak sistemini, genel olarak ele aldiginda Kant'tan etkilenmig. Birde ekzistan- siyalist felsefeden etkilenmis. Insami har, tarihi yapan fail olarak ele altyor. Dolayistyla Masl0- manda tam yaptklanmn mesulu olan bir kader- os AU IZZETBEGOVICIN DOGU VE BATT ARASINDA ISLAM KITABI OZERINE ci anlayigin olmamasi gerektigini kuwetle soyldyor. En sonunda da insanin ancak Allah'a itaat, Allah'a boyun efme, kaderine riza, gostermekle huzur bulacagini sdyldyor. Bu bir tezatmis gibi geliyor insana. Iste hdr irade var, Yap yapacaim. Sen her sey yapabilirsin, sunu, bunu yapabilirsin. Ondan sonra, diyor, hergeyi yapamazsin. Defistiremedigin geyler var. Bun- dan dolay: ruhi bunalima girme. Allah'a teslim ol kadere razt ol. Bu ikisini birlestirmeye caligmg. Bu gozel bir gey. Batr kaltarande gordagdmaz baydik thtiras, her geye hakim olma fikri, her seyi yaparsin edersin inanct igerisindekt insanin huzursuzlugu ve bunalimt kargisinda fslam kaltGra icerisindeki "bazt seyleri yapamazsin. Yapamadigin igin de fazla Gzolme” seklindeki dagance benim hoguma gi- diyor. 8, BAYRAKTAR: Begovic'te de goraldaga ‘vere insant hdr olarak kabul etmek s6z konusu, Simdi tslam kelaminda ve felsefesinde bu cok tartigila gelen bir konu. Har olan insanin, dint emirlerle ve yasaklarla kendi smn: daraltmasi bir tezat gibi gordndyor. Ozellikle insan merkez~ Mt dagandagonden har olarak kabul edilen insanin Allah‘la irtibat: konusunda da Yasin Bey'in farkl seyler soyleyecegini dagdnayorum, Bu konuyla ilgili dogancelerini alarak tartugmaya devam edelim. Y¥.CEYLAN : Simdi malum insanlarin hayatlaninda irtibat sajladigi bir sdra nesne var. Eviyle irtibati olur, akrabalanyla, mal varhiyla, hedefleriyle falan. Bunlan bilir gorar, hayatinda bizzat tecrbe eder. Simdi insanin epistemik yonden higbir zaman bilemeyecegi, ilahi varikla irtibati nedir? Dinler bunu nasil saglyor? Bunu saglarken ne dezavantaji ortaya sikiyor? Fanatizm thtiyath olmayan dindarin dastaga tehlikedir. Yani insan akh, hicbir zaman bilemeyecegi Allah ile bir irtibat saglamast bir mechuldn tarifidir. Nedir bu? Nasil irtibat kurabiliriz. Dolayisiyla Begovi¢ insanin daha mutlu olmasi, -tabi herkesin her zaman mutlu olmast mamkdn degildir- i¢in bir alternatif tleri sQrdyor. Ama acaba ne kadar daha mutlu? Dolayisiyla bu irtibat bence cok nem bir noktadir. Tam dinler bunu saglamaya gahigiyor. Peki nasil bir irtibat kuruluyor? Bir insanin bilmedigi bir kaynaktan esinlenmesi, ordan bilgiler aktarmasi, gibi geylere yol agmaz mu bu irtibat? Bunun tehlikelerl yok mudur? 8.AKDEMIR : Tam anlayamadim. Yani aslanla nasil m baglant: kuruluyor? Y.CEYLAN : Evet! Canka askin varhgi, insan akh higbir zaman kavrayamaz. Anlaya- cagi bir sey defi ki irtibat kursun. Irtibat kurdugumuz bir srd kurum var, bir sirdi nesne var. Ama bilg! dahilindedir bunlar. Bilgi dahilin- de olmayan geyle nasil irtibat kurarsin? Bilme- digimiz bir kaynakla irtibat kurmanin cok teblt- kkelert vardir. lyi, mOsbet inanglar her zaman masbet hareketlere yol agmazlar. Mesela inaniyor, inandigina da hokmediyoruz. Fakat bir sOrd hambklar yapiyor, hatalar yapryor. Simdi imanin kriteri nedir? Ben gahsen imanin kriter! olarak amelden bagka hicbir gey goremlyorum. tmanin tek kriter! ameldir. Birisi durmadan ben inamyorum desin. Bunu yalan olarak ta soyleyebilir, dogru olarak ta! Biraz inanmug ola- bilir, cok inanmus olabilir. Bu higbir zaman bizim bilemeyecegimiz bir geydir. Fakat amel gok fyi bir dleadar. Hareketler!, yaptklart dasandaga seylerle ne derece ahenk icerisinde? Bu bizim icin énemlt bir dleddar. Simdi soruya gellyorum. Amel boyle olunca dogru, dazgan amel bana gore mutlaka dogru prensibe dayam. Tabi bir entegre, dazgan amel olacak. Insanin niyet! bozuk olur, sana yardim eder, senin tyi niyetin! kazamir. Sonra da kazik atar. Tabi dogru amelin gartlar: var. Dogru amel hemen yapiliveren tek bir amel degildir. Pes- pese birbirleriyle entegre olan, ahenk icerisin- deki ameller batanadar. O insanin dogru geylere inandign gésterir. Kur'an-1 Kerim'de fyi amel Asleyip Allah’ peygambere inanmayan, Islam'in temel prensiplerine inanmayanlarin amelleri- nin bosuna oldugunu soyloyor. Biz diyoruz ki dogru amel yapan insanlar, dogru prensiplere inanir. En azindan dogru ahlaki prensiplere inandygt igin dazgon ameller Oretir, yapar. Simdi eger bu inanclar, ta otede askin varlikla ilgi ku- ramuyorsa Allah’a, Peygamber'e, Kuran‘a inan- mayan bir insanin amellerinin bog oldugunu séyldyoruz, Bu ne derece mantik bir karardir? 8. AKDEMIR : Insanlarm agkinla olan iligkileri farkh olabilir. Biri ilmi sonucunda hemen ulasabilir. Birinin ruhu zengindir, hemen ulagir. Ama insan mutlaka, bir askinin varligint hissetmek zorunda oldugunu hissedebilir. Yani ben inkar edenleri bu yazden inkar edlyorum. Mutlaka insanin yapisi itibariyle, ruhu itibariy- Je, mutlaka kendisinde ilahi bir nefes vardir, Kuran'a gore. Hayat dedigimiz gey bence tlahi ‘nefestir. Yani insanda ilahi bir parca var. Insan zaten mecburen Allah'a ulagmak durumunda. Ama inkar eden adamm samimi duygulanm ben bilmiyorum ki. Belki de inaniyor da, inanmuyorum diyor! YY. CEYLAN : Inkar edenlerin gogu verilen ISLAMI ARASTIRMALAR, CILT: 6, SAYI:2, 1992 'S. BAYRAKTAR, A. INAM, Y. CEYLAN, M. H. KIRBASOGLU, M. PAGACI, M. UYANIK, |. O2DEMIR, S. AKDEMIR seylert inkar ediyor ashinda. Onu mantikht bul- muyorum. Yant mevcut regeteyi reddediyor. Ben béyle bir iligkiyi reddediyorum diyor. Mesela Hiristiyanhiktaki Allah, Yahudilikteki Allah, Is- Jamiyetteki Allah benim kafama uymuyor diyor. Mutlak anlamda Allah's, inkar ediyorum antaminda degil. $imdi kabul edenlerin cogu da yalan sdylayor. (neye inandigimi bilmtyor) Inamislart inkar edenlerin gogu da meveutlart inkar ediyor. 8. AKDEMIR : Kur'an'da O¢ insan tipi var. Birincis|_md'min tkincisi kafir, Ogancosd manafik. Kur'anin en ok macadele ettigi, karst ciktg kistler monafiklar. MOnafiklar kafirlerden, daha tehlikelidir. Kur'anda bunlarn igleri boga ikti derken su manada olabilir. Adam zinay1, ci- nayetleri hersey! normal gorayorsa; koleyi oldarmek suc degilse, sunu yapmak suc degil diyorsa, yani kendi sistemine gore, sémaraye dayanan sistemine gore bunu diyorsa, zaten bu adamin askinla ve ulvi degerle bir ilgist yoktur. Bu adamin zaten amelleri boga cikmistir. Ama senin dedigin gibi Allah'a inamyorum ama m@esseseleri kabul etmiyorum diyorsa ve 0 kabul etmeyisinin sebebini de gerekcelendire- biliyorsa o adam bayak adamdrr. Ben boyle bir kiginin cezalandinlacagim: da dosanmayorum. Kur'an sunu sdylayor: Ve amilu's-salihati= saglamasi “ty! igtir.” Bir Ispanyol atas6zO sunu soylayor. "Amelsiz iman, telsiz gitar gibidir, ‘almaz.” Mutlaka iyi ig olacak. O gekilde ortaya cikacak, Benim kanaatime gore Islam danyasinda manafiklarin adedi coktur. Inananlardan goktur. Y. CEYLAN: Sen onlara manafik diyemez- sin, inanip yapamayanlar, dersin. H. KIRBASOGLU : Hayir! Sayin Ceylan, senin sorun inanmayip tyilik yapaniarla ilgiliy- di, Acaba hang! gartlar altinda bu tyilikler gergeklesiyor, biraz tesadafi, oluyor. Esas olan hareket degil, onun altinda yatan istek, iradedir, ona ahlakilik veren! $imdi inanmayanin yaptigi acaba tesad@ midir? Inanandan farki nedir? 8. AKDEMIR. : Kur'an, bu tir tyilikleri gos- terlg igin yapryorlar, sohret icin yapiyorlar, diyor. Kafirler amellerini genelde gosteris icin yaptyorlar, sohret icin yapryorlar, egolarim on plana gikarmak icin yapryorlar. 4H. KIRBASOGLU : Monafiklar ayn. Bir de ateist olan var, inanmiyor ama fyi insan. Niye bosa ¢ikayor amelleri, soru bu! M. PAGACI : Tarthsellig! icinde almak ge- rekmiyor mu ayetlert? Simdi iman dedigimtz za- ‘JOURNAL OF ISLAMIC RESEACRH VOL: 6 NO: 2, 1902 man, Islam kastediliyor. Inkar dedigimiz zaman da, kokusmus bir Yahudilik var, Hiristiyanhik var ve inkar var. Bunlann sistem olarak seyler de hep ahlak dist geyler. Yani mesela en fyist tyilik. tyiligin kaynagi da riya, gosterls. Yoksa erdeme dayanan bir sey de@il. Dolayistyla bunlann davramislan bosa qakiyor, Sonugta yine kotd ortaya cikuyor. lyilikler de temelde ahlaki olan bir ilkeden yola cikarak yapilmg defi. Dolayisiyla yine bos. Tarihi konteks icerisine yerlestirmek gerektyor ayetlert. ¥. CEYLAN : Kuran‘dak! tabirle ‘mogrik’- lerin, tabi bazi ty! tavirlan vardir. Adamlar masriktirler, bir sara hurafe geye inantyorlar. ‘Temel tyilik presiplerini de hmal etmisler. Buna ragmen iyiliklerden her geyden mahrum kalmg degillerdir, Dolayisiyla Kur‘an'‘mn "Stzde bu tyilik- Jer var ama, bu bosunadhr. COnkka temel tyilikle- re inanmiyorsunuz." demesinin tarihi kontekste bir anlami vardir. Ancak bugan eger ablak, - felsefenin ahlak konust iyi irdelendigi zaman- yi hareketin temeli Allah’a inanmaktir demek- ten zlyade ‘Allah’a inanmak ahlaki gaclendirir, dersek ben kabul ederim bunu. Dolayistyla Al- lah’a ve ahirete inanmadan fyi tavirlarin fyi ha- reketlerin prensiplerine inanmak suretiyle hep iyi davranmak, tyilik etmek momkaindar. Dola- yistyla boyle bir insanm ameline siz bog diyebi- ir misiniz? Ganka o tyilik prensiplerinin kokent de tlahidir zaten. O insanm viedanindaki temel kanun var ya! Hani bir haksizlik yaparsin vic~ dan azabi duyarsin! 8. AKDEMIR : Simdikiler tabi hukuk diyorlar. Hahidir onlarin hepsi. Senin kalbinde var bunlar. Y. CEYLAN : Bunun ilahi olmast ve onun- la hareket etmen, llahin kendisini kabul etmen, onunla irtibat kurmanla ne derece ilgilidir? Az onceki sorumda ne dedim? Bilemeyecegin bir kaynakla irtibat nedir? Cankd eger akit bir irti- batsa din, digina gikar. Neyi aklen anlayabiliyor- san, o akilla anlagilabilir geydir. Dini bu gekilde, akilla ispat edemezsin. Hiristiyan bir seye inamrr, akilla ispat edemezsin. O da bir irtibat igerisindedir. Bu da bir irtibat icerisindedir. Oledsa nedir? Akli olunca, akil zaten hepsini reddediyor. Bunlan kabul edemezsin, spat ede- mezsin. Alaldist olunca hepst esit oluyor. 8. AKDEMIR : Birisi bana: "Kur'an oku- dum bu ara, hig tatmin olmadim, geligkt var" dedi. Bell! garth okumussundur; dedim. "Hayir ben bir ilim adamiyim, objektif okudum" dedi. Bizim de objektif oldugumuzu sdylememtz bile subjektif bir hadise. Mesela dig gevre sizi gartla- = ‘AL IZZETBEGOVIGIN DOGU VE BATY ARASINDA ISLAM KITABI OZERINE migtir. Siz objektif oldugunuza inanirsinz. In- sanhk asirlardan bert yazip-ciziyor. Bir tarafta felsefeciler, bir tarafta ilim adamlan, cilt cilt ki- taplar, teoriler ortaya koyuyorlar. Hig birisi vah- yin ortaya koydugu gu gercedi ortaya koyami- yor. Olddkten sonra hayat vardir. Hig bir bilim adam: hig bir filozof bunu kesin olarak diye- miyor. ¥. CEYLAN : Ama fanatikler diyor. Hig bir bilim adami hic bir dinlere inanmayan pirimitif- ler diyor. Olamden sonra dirilig varchr, diyorlar. A. INAM : O tenasdh anlayisi, ahiret inanct degil. 8. AKDEMIR : Kur'an yaptiklarinizin hepsi yaziltyor, hepsinden hesaba cekilecek- sintz diyor. llim istedigi kadar geligsin, ilmen bunu size hicbir kimse sdyleyemez. Eger ben dldakten sonra hesaba cekilmeyecegime inant- yorsam; mesela cok paraya ihtiyacim var diyo- Tum. Bir kitabina uydurup ta bir yazhik, araba alayim diyorum. Kur’an diyor ki dogru olun, yap- mayin, hesaba cekileceksiniz. Binaenaleyh Kuran insanhga birincist askin Allah fikrini, ikincisi aleme sdrekli madahale eden Allah fik- int asilar. telzmde ise bunlar yoktur. telzmde Allah emeklige ayrilmistir. Aleme hareket vermig ve cekilmistir. Alemden haberdar degildir. Kur'an'n insanhga en bayak hediyesi fse, stireklt aleme mOdahale eden alemde olup bitenler! kontrol eden ve dldakten sonra insan- lan yapuklarindan hesaba cekecek olan Allah inancidir. Pascal gOzel bir sey soyliyor. Allah’a inanma konusunda ‘Kazamirsani her sey kazamirsinwz, kaybederseniz, hig bir gey kaybet- mezsiniz." Kur‘an, m0'minlerin de amellerinin boga gidebilecegini soylayor, Hucurat Sure- st'nde Filozoflar iki bin yildir cilt cilt yaziyorlar. Nedir, bize verdikleri? Igte varolugcular syle diyor, sucular boyle diyor. Gercegin bir yonane parmak basiyorlar. Ama hig birist bu soyledigimiz. konularda bize cevap veremtyorlar. Aliah nedir? Ben o Kur’an't celigik bulana: Siz Kur‘an't bizim bildigimiz kitaplar gibi okumaym. Kur'an hayattir. Hayat ne kadar karmagiksa, Kur'an‘da o kadar karmagikur. Yirmi ag senede insanlarin meseleleriyle Allah ugrastyor, pey- gamber ugrasiyor. Onlari adam etmeye galigtyor. H. KIRBASOGLU : Begovic bu konuya temas ediyor ve syle diyor: "Kur'an'in alalade bir okuyucuya veya bir tahlileiye, sistemsiz g0- randago ve birbirine at unsurlan bir araya ge- tirdigi intibaint uyandirdigi malumdur. Ne varki K. Kertm edebiyat defil hayatur. Dolayistyla ona bir dagance tarzi defil, bir yagama tarz olarak bakmaya baslar baslamaz gOclOk ortadan kal- kar ve bu yanhg intibalar degerini kaybeder. Kur'an'in yegane tefsiri hayat olabilir ve bildi- imiz gibi #z. Muhammedin hayati tam buydu. {slam‘n dgretist Kur‘an'n yazilt geklinden an- lagilmaz ve matenakw, gordlebilir. Fakat Hz. Mu- hammed'in hayatinda tam manastyla tabil bir ahenk i¢inde, sevgt ile kuvvet, ulvi ile tabit, flaht ile insant hususlarin pek mdessir birligi ortaya cikar. Dinle styasetin meydana getirdigi bu pat- layict kangim, milletin hayatinda muazzam bir enerji agiga cikarmustir. [lamin formolondn hayatin formolayle tam mutabakat icinde oldugu, bir anda g6ze carpar bu noktada.” 8. BAYRAKTAR: Begovic'in, gerek eskt ‘Yugoslavya dénemindeki siyasi caligmalan ve gerekse §u anda Bosna-Hersek Cumhurbas- kanligini yapiyor olugu, fikirlerinin fildigt kule- lerde soylenenlerden farkh oldugunu bize goste- riyor. Bu konuda fikirlerinizt almak istlyorum. A. INAM : Ben Begovic'te kendi toplumu- nun yok olmamasi icin cok mathis bir sey gorddm. © Marxizmle Hristiyanhik arasinda gok farkl bir toplumda yisiyor. Farkh bir kaltaron insant ve kendi koltOrandn, kendine gore felseft bilimsel temellerini olugturmaya calistyor. Ashnda baton akstyon adamlannn, kendilert- nin veya ekibinin yapmast gereken bir gey. H. KIRBASOGLU : Bunu onun bizzat ken- disinin yapmasi enteresan. Mesela styasilerin teorisyenleri bagkalandir. Begovi¢ ise hem teo- iyi kuruyor, hem eylemini de kendisi yratayor. ‘A. INAM : Evet ayni zamanda onun bu eseri seviyell bir calhgmadir. Yani bizde de boyle polltikacilardan dagdndrler cikmigtir ama, onun daha seviyeli oldugunu gorayoruz, i.6zpemir : Sn. Ahmet fnam Bey, acaba Begovig Eflatun'un felsefect deviet adami tipine vuyar mi? A. INAM : Elbette, yalniz cok abartmamak lanm tabil. H, KIRBASOGLU : Kendisi zaten bu ese- rinin matevazi bir deneme oldugunu soylayor. Bir de yorumlanndaki gaclalak bence geroekten cok iyi. Belki bilinen geyleri soylayor. Ozellikle Islam'la ilgili olarak ama, bu ¢agin dOgdncesine hitab etmek balumindan cok gocla bir yorumu var. Ayni zamanda kaleminde oldugu gibi hita- betinde de gacio. Banttan dinledim. Hitabetl de cok gacla tam bir eylem adaminda bulunmasi ereken Ozellikler var. ISLAMI ARASTIRMALAR, CILT: 6, SAYI:2, 1962 ‘S. BAYRAKTAR, A. INAM, Y. CEYLAN, M. H. KIRBASOGLU, M. PACACI, M. UYANIK, . OZDEMIR, S. AKDEMIR = M. PAGACI : Ben Ahmet Inam Bey'e bir soru sormak istiyorum. Begovicin bir fikir or- taya atmaya caligtigint ve bunu aksiyona gecirdigini konuguyoruz, sylayoruz, Su anda da. bu insan ve onun halki bir savag veriyor. Bu savasta bu fikirlerle bu toplulugun baganti olma gansi nedir? Yani baganh olabilir mi? Bir yere varabilir mi? Canka Avrupa’nin ortasinda bu savag devam ediyor. Avrupa bir medeniyet, goclt bir kaltar. Bu dasdncelerin orada yasama ganst, daha ileride bagarilt olma sans1 sizce nedir? A. INAM : Simdi cikig noktasi olarak, gok yi bir grkig noktast oldugunu dosGnayorum. Ganka batinn, yani onu cepecevre saran Kaltarlerin, gecmigiyle kendine gore hesap- lagmus, bence bu yeterlidir. Yant cok ince eleyip sik dokumaya gerek yoktur. Ama su haliyle ye- terll degildir. Ganka bundan sonra gelistirilmest gerekli caligmalar yapmak durumunda, tabi bizim kaltdrimazde. Simdi bir sara problem or- taya atmigtir. Bundan sonra cok daha bagkalan olabilir, veya politikacilar olabilir, bu cevrenin diginda insanlar da olabilir. Bunlan tartisip geligtirmek zorundadirlar. Yoksa belki Begovig sonunda Bati'nn batan bu kayitsiziklarina ragmen bu savagi kazanacaktir. Ama ondan sonra kaltdrel savas basliyor. Bu kaltarel savagta o sadece bir baslangic olarak megaleyi yakmistir. Ondan sonra gelecek caligmalar ‘onemli. Bu yalnwz onun koltara icin degil, bizim kaltaromt iginde de, onemll. Bundan cikaraca- jpmuz dersler var. Ge¢ kalmamak bu tip calis- malar yapmak lazim. Yani kimisi sentez yapa- cak, bilimle iligkiler kuracak, kimist sosyolojik tarafina, kimisi hukuk tarafina bakacak, kimist psikolojik tarafina bakacak, kimist felsefi boyu- tunu sorgulayacak. Sorekli dretmek gerekiyor. Bu bakimdan davasina yardimei olur mu derse- niz, neden olmasin? derim, H. KIRBASOGLU : O zaman Sn. Inam, de- diklerinize bagh olarak eserde ele alinan kont- Jann tek tek tartigilmast yerinde olacaktr. ¥. CEYLAN : Sn. Pacacrinin sorusuyla ilgl- It ben bir kag cmle soyleyeyim. Tabi Begovic oradaki Maslamaniar: temsil ediyor. Bunlar Hiristiyan halkla icige, Avrupal bir Maslaman topluluk. Tabii oradaki Maslaman entel- Iektfeller Begovicten ne kadar etkilenmis? Onu da bilmiyoruz. Ganka bu adam gordslerinden dolay: hapsedildi, kitaplari toplatild:, gayri kanuni bulundu. Oradaki Maslomanlar ne dere- ce aydin, onu da bilmlyoruz. Ancak orada yasayan Masldmanlarin Maslomanhklanni ve kimliklerini koruyabilmeleri icin tki gey yapma- JOURNAL OF ISLAMIC RESEACRH VOL: 6 NO: 2, 198 lan lazim. Bir, gevrelerindekd avrupai Hiristiyan toplumla cok yonl0 iligki icerisinde olmalart sarttr. Kacarak kendin! korumak momkan degildir. Yani kendilerint, onlardan soyutlama- dan bu iligki devam edecek. Peki ilisk! devam edip bunlar nasil kendilerini koruyacaklar. Islam alemiyle de iligkilerint cok yogun tutmak sariyla ve devamh fikir hareketlert olacak. Bir zihinsel aktivite sayesinde kendilerini koruraus olurlar ve oradaki Hiristiyan toplumlara da bir ‘sey vermis olurlar Islam toplumundan. A. INAM : Ayni sey bizim icin de sz konu- su, Biz Ortadogu'da bu durumdayyz. Bizim Orta- dogu'da kendimizi varetmemiz gerekiyor. H. KIRBASOGLU : Simdi ben bir tkt sey séyleyeyim. Bunlar tamamen dogru ve bir 6ledde onlar da bunu yapiyorlar. Sonra entel- Iektdel olan sadece Begovic degil, Begovic'in etrafinda da bdyle entellektdel, ciddi adamlar ‘oldugu soyleniyor. Ekibinin de ona uygun bir yapida oldugunu zaten kitabinin basinda anla- tuyor. Kendi grubunu yetistirmis zamaninda, bir micadele iginden gelmig. Etrafindakiler onun agzina bakan insanlar degil. Yani onun gele- negini muhtemelen devam ettirecek kadrolan var. Bu, aslinda bizim icin de ornek olmasi gere- kken bir aba. A. iNAM : Anladimki bir an once savas bitsin de kaltarel savag baslasin, calismalar 0 alana kaydinilsin. H, KIRBASOGLU : Peki bu durumda Be- govicin Islam dasincesinin kogetaslarindan bi- risi oldugunu styleyebilir miyiz? Y. CEYLAN : Taslardan biridir. Kose degil de yerel bir hadisedir. M, UYANIK : Bu kendine ve Batililara an- latmak istedigi bir seydir. Kose tasi oldugunu ben sdyleyemem kendi acima. M. PAGACI : Siz soyleyebilir misiniz, ge- ‘irdigt yen! bir gey var mi? H. KIRBASOGLU : Simdi yenilikten kasit ne? Bence de Onemll bir takim yonler! var. Bi- rineist agikhik. Son derece acik. Ikincisi dislayict bir tavri yok. O cok énemli, cok saghkh. Ocanedsd biz koge tasi olarak kimi gorayoruz simdi? Mesela F. Rahman, R. Garaudy? Bunlarla Begovic arasinda bir takim paralelliklerin oldugunu gésteren, -mesela Islam'in ézellikle uygulamaya yonelik konularinda, hokamlerin amaglarini (sekli-lafzi degilde) temel alan -bir yaklagumt var. 2 AU IZZETBEGOVICIN DOGU VE BAT ARASINDA ISLAM KITABI OZERINE A. INAM : Begovic'in belki baska kitaplan da vardir, onu da bilmeliyiz. Belki beg sene sonra bir kitap daha yazacaktr, H. KIRBASOGLU : Islami deklerasyonu var. Hayatim da yaziyormus. ¥. CEYLAN : Bana gore F. Rahman se- viyesinde degildir, onlar seviyesinde degildir. Fakat eylem bakimindan, aktivite bakimindan onlardan daha éndedir. Digerleri ise daha iyi teorisyendirler. H. KIRBASOGLU : Yalnwz bana gore ele aldig konularin genisligi bakimindan onlardan daha kapsamh. Y. CEYLAN : Onlar kadar derin degil. H. KIRBASOGLU : Onlar kadar derin degil denemez, ancak onlarin kendi ilgi alan- larnda derinligi soz konusudur. Ama Ozellikle tslami konulan ele alig ve ilgi kurug bakimin- dan, ébdrlerinden daha kapsamh gibi geldi. ¥. CEYLAN : Fakat ganamazde hicbir en- tellektael, mesela kendi dénemleri igin Afgant ile Abduh'un yaptigim: hendz yapabilmis degildir. Onu sdylemek lazim. Hala orijinal ola- rak devam ediyorlar. Onlarin o fevkalade Bati- dogu mukayesesini yapip Islam alemine kabul ettirmelert bayak bir olaydir. Hentz onlar gibi bir adam gelmig degildir. Onlann bayakliga devam ediyor. M. PAGACI : Acik olugu da Avrupada olusundan flert geliyor belki. Bir de daha da 6- nemlis! fslamt anlayis bakimindan Masliman- lar, simdi bir kapabhk, bir savunmacilik yasi- yorlar. Yani Batt sOrekil saldirdikea biz de bir ‘seylerimizi koruyalm diye bir kalkan gekiyoruz. Boyle bir endige var. Tabi korunacak seyler ne- lerdir, onlan da hentz tartigmis degiliz. A. INAM : Bazi geyleri cok abartiyoruz. Yani agagilik duygusu duyuyoruz, Hendz kurtu- Jamadik Y. CEYLAN : Tam kiltdrler bu durum- dadir. Gin dyledir, Japon oyledir. Hind kaltara bu durumdacir. M. PACACI : Maslamanlar, temelde bu komplekst yastyorlar. $u anda hendz atabilmis dejiller. Mesela bir yere cekebilmek, bir mahal- leye cekilip kendi komanlerini olusturmak bunun neticest. Fakat belki, bulundugu yer iti bartyle Begovi¢ bunu belli oranda agabilmig. ¥. CEYLAN : Dosinmis, didinmis, bir seyler yazmis, macadele etmig, cile cekmis. Be- govic'ten Allah razt olsun, ne diyecegim. Fakat ‘bu demek defil ki tenkit etmeyelim, tenkitte ede- biliriz, yetersiz buluruz. Bakin onun kitabi bizi bir araya getirdi, bir geyler soyledik. Bunun icin sagolsun. 8. AKDEMIR : Ben sunu s6yleyeyim. Bi- rincisi Yugoslavya'da bunun gibi kag kisi var, meselesi. Ikincisi bu genel geyleri sdylemek ko- laydir. $imdi binay: atarsin ama, 0 binay1 6rmek vardir. Garaudy ile paralellik vardir. Garaudy ikl sistemi inceliyor ve neticede Islam'n insanliga katkisinin askinla olan baglarint yeniden tesis etme ve bireyselligi engelleme, bir de delice bayamey! ortadan kaldirma, gayeleri 6n plana getirme oldugunu sdylayor. Begovicde ayn seylert sdylayor sami. H, KIRBASOGLU : Hemen hemen aymi geyleri sdylayor. 8. AKDEMIR : Ama Begovi¢ séyledigini cesurca sdylayor. Binaenaleyh kilit tast olur mu olmaz mi? H. KIRBASOGLU : Bana gore olur. 8. BAYRAKTAR : Begovic'in Dogu ve Batt Arasinda tslam kitabyyla iigil! bu oturumu bu- rada bitirmek istiyorum. Toplantiya katildiginz gin hepinize dergi adina tesekkOr ederim. Bu vesileyle Bosna-Hersek'te micadele veren MéslOmanlarin zafere ulasmalarin: temenni ediyor, tam gehitlere Allah’tan rahmet dillyo- mum, ISLAMI ARASTIRMALAR, CILT: 6, SAY 2, 1902

Você também pode gostar