Você está na página 1de 168

Türkçe Kökeni Arı Türkçe

A
Abad Farsça Bay, Onuşlu, Varlı
Abadan Farsça Bay, Onuşlu, Varlı
Abad etmek Farsça+Türkçe Baylık getirmek, Bolluk getirmek
Abartı Yerel Arttırma, Köpürtü, Börttürme, Ulaltıp
söyleme, Abartı
Abartmak Yerel Arttırmak, Köpürtmek, Börttürmek, Ulaltıp
söylemek, Abartmak
Abdesthane (tuvalet) Farsça Ayakyolu
Abece Uydurukça Damgalık
Abecesel Uydurukça Damgalık +
Abide Arapça Eskertkiç, Estelik
Abluka İtalyanca Kurşama, Kamav
Ablukaya almak İtalyanca+Türkçe Kurşamak, Kamamak
Abstrakt İngilizce Oydaki
Abstre Fransızca Oydaki
Acele Arapça Aşıkış, Tez
Acele etmek Arapça+Türkçe Aşıkmak
Aceleci Arapça+Türkçe Aşıkıcı
Acıklı Uydurukça Kaygılı, Acınırlı
Acılaşmak Yerel Acımak, Acılaşmak
Acımak (canı yanmak) Anlam kayması Ağrımak
Acımak(merhamet etmek) Anlam kayması Acınmak
Acımasız Anlam kayması Taşbağır, Taşyürek
Acıtmak Anlam kayması Ağrıtmak, İncitmek
Aciz Arapça Güçsüz
Açgözlü Yerel Açgöz, Açgözlü
Açı Uydurukça Bucak
Açık (anlaşılır) Yerel Düşünürlü, Anık, Belli, Açık
Açık arttırma Uydurukça Kimaştı
Açıkgöz Yerel Kuv, Gözü açık, Açıkgöz
Açıklamak Yerel Düşündürmek, Açıklamak
Açık sözlü Yerel Doğru sözlü, Doğrucul, Çıncıl, Açık sözlü
Ada Yerel Aral, Oturağ, Ada
Adale Arapça Bulcun
Adam Arapça Kişi, Erkişi
Adamakıllı Arapça+Türkçe Dım yakşı
Adapte etmek Fransızca+Türkçe Uydurmak, Uygunlaştırmak
Adet (gelenek) Arapça Yola
Adıl Uydurukça Almaş
Adi (sıradan, kalitesiz) Arapça Yönekey
Admin İngilizce Başarıcı
Adres Fransızca Yer-yurt
Af Arapça Geçirim
Aferin Farsça Yararsın, Yaşa
Affedersiniz Arapça+Türkçe Geçiriniz
Affetmek Arapça+Türkçe Geçirmek
Afiyet Arapça Sağlık, Esenlik, Tensağlığı
Afiyet olsun Arapça+Türkçe Aş olsun.
Ağ Yerel Tor, Ağ
Ağabey Yerel Ağa
Ağıl Anlam daralması Ağıl, Kora
Ağırbaşlı Yerel Esli-başlı, Ağırbaşlı, Saldamlı
Ağırlamak Yerel Konaklamak, Sıylamak, Ağırlamak
Ağlamak Yerel Yığlamak, Ağlamak
Ağlatmak Yerel Yığlatmak, Ağlatmak
Ahenk Farsça Uygunluk, Gelişim
Ahır Farsça Ağıl, Uykorası, Sığır korası, At korası,
Ahtapot Yunanca Sekizayak
Aile Arapça Ocak, Ev içi
Ailece Arapça+Türkçe Eviçiyle, Bala çağayla, Eviçi ile, Bala çağa ile
Ait Arapça Değişli
Akciğer Türkçe+Farsça Öfke
Akıbet Arapça Ayak, Son
Akıl Arapça Es, Sana
Akıl almak Arapça+Türkçe Geneşmek
Akıl almamak Arapça+Türkçe Ese sığmamak, Gönle konmamak
Akıl ermemek Arapça+Türkçe Beyni yetmemek
Akıl etmek Arapça+Türkçe Oya salmak, Ese düşürmek
Akıl öğretmek Arapça+Türkçe Geneş vermek, Öğüt vermek, Em eytmek
Akıl yormak Arapça+Türkçe Ese düşürmeye dırışmak, Anlamaya
dırışmak
Akıldan çıkmak Arapça+Türkçe Esten çıkmak, Unutmak
Akın Uydurukça Baskın, Çapul
Aklı başına gelmek Arapça+Türkçe Doğru yola düşmek, Doğru yola girmek,
Aymak, Ayıkmak,
Aklına gelmek Arapça+Türkçe Esine düşmek, Oyuna gelmek
Aklında olmak Arapça+Türkçe Esinde olmak
Aklında tutmak Arapça+Türkçe Oyunda saklamak, Unutmamak
Akraba Arapça Doğanlar, Doğan-kardeşler, Ağa-iniler
Akrep Arapça Çıyan
Aks Fransızca Ok, Özek
Aksetmek Arapça+Türkçe Yanmak, Görünüş tapmak
Aksırmak Yerel Çüçkürmek, Aksırmak
Aksi Arapça Geri, Ters
Aksine Arapça+Türkçe Gerisince, Teskerisince, Tersine
Aksiseda Arapça Yanrık
Akşam Farsça İnir, Geç
Aktarmak Anlam kayması Göçürmek, Kotarmak, Kaptan kaba kuymak
Aktarma yapmak Anlam genişlemesi Alıştırmak, Yol alıştırmak
Aktif Fransızca İşçen, İşler, Emekçil
Aktivite Fransızca Ermek, Gönül açma, Oyun-gülgü, Dırışma,
Aldanma, Avunma
Akvaryum Latince Balıkduvan
Al Anlam kayması Kızıl
Alaca Yerel Ala bula, Alaca
Alaka Arapça Bağlanış, Katnaş, Katış
Alakadar Arapça+Farsça Bağlanışlı, Katnaşlı, Katışlı
Alakadar etmek Arapça+Farsça+Türkçe Bağlanışlı kılmak, Katnaşlı kılmak, Katışlı
kılmak
Alakadar olmak Arapça+Farsça+Türkçe (Bağlantılı olmak): Bağlanışı olmak, Katnaşı
olmak, Katışı olmak, (İlgilenmek,
Uğraşmak): Göz kulak olmak, Gönül
koymak, Kızıkmak
Alakalı Arapça+Türkçe Bağlanışlı, Katnaşlı, Katışlı, Değişli,
Doğrusunda, Yönünde
Alakasız Arapça+Türkçe Bağlanışsız, Katnaşsız, Katışsız, Değişsiz
Alamet Arapça Belgi
Alarm Fransızca Atlan, Yağı çaptı
Alaşım Uydurukça Koşuntu, Koşma, Karışma, Karışık, Karıntı,
Aralaşma
Alay Farsça Üstünden gülme
Alaya almak Farsça+Türkçe Üstünden gülmek
Alay etmek Farsça+Türkçe Üstünden gülmek
Alçak Yerel Tuban, Aşak, Alçak
Alçalmak Yerel Tubanlamak, Aşaklamak, Alçalmak
Alçakgönüllü Yerel Küçükgönüllü, Alçakgönüllü
Aldatmak Yerel Aldamak, Aldatmak
Alet Arapça Kural
Alev Farsça Yalım, Yalav
Alfabe Fransızca Damgalık
Alfabetik Fransızca Damgalık +
Algılamak Uydurukça Tanıyıp bilmek, Es yetirmek, Ukmak
Algı Uydurukça Tanıyıp bilme, Es yetirme, Uku
Alıkoymak Yerel Kaldırmak, Alıkoymak
Alın Yerel Manlay
Alıngan Yerel Darıncak, İncik
Alınmak Yerel Darınmak, İncimek, Gönlüne almak
Alıntı Uydurukça Göçürme, Özleştirme, Alınma, Üzündü
Alınyazısı Yerel Yazmış, Alınyazısı
Alışmak Anlam kayması Öğrenmek, Könükmek
Alıştırma Anlam kayması Öğretme, Könüktürme
Alıştırmak Anlam kayması Öğretmek, Könüktürmek
Âlim Arapça Okumuşlu, Bilge
Alkali Fransızca Silti
Alkalik Fransızca Siltili
Alkış Yerel Çepik, Alkış
Alkışlamak Yerel Çepik çalmak, Alkışlamak
Alkol Fransızca İçkilik
Allaha ısmarladık Arapça+Farsça+Türkçe Allaha tapşırdım
Alumen Fransızca Acıtaş
Alüminyum Latince Akkalay
Alyans Fransızca Düğün yüzüğü
Ama Arapça Birak
Âmâ Arapça Sokur
Amaç Farsça Dilek
Ambalaj Fransızca Bağca, Bağlama, Boğu, Düğüncek, Dürü,
Orama
Ambiyans Fransızca Orta, Ortalık, Aylana, Aylana- çevre,
Aylana-tire, Tire-yak

Amblem Fransızca Belgi, Damga


Ambulans Fransızca Tez yardım arabası
Amca Yerel Ağay, Amca
Ameliyat Arapça Soyu
Amir Arapça Başlık, Yedekçi, Yolbaşçı, Töre
An Arapça Gözkakım
Anahtar Yunanca Açar
Anane Arapça Yola
Anarşi Fransızca Başlıksızlık, Başsızlık
Anatri Fransızca Kekeçlik, Tutukluk
Anavatan Türkçe+Arapça Atayurt
Ancak Yerel Birine, Yalnız, Varı yoğu, Ancak
Ancak ( bağlaç) Yerel Birak, Ancak
Anı Uydurukça Estelik, Bölek
Anımsamak Uydurukça Ese düşürmek, Eslemek
Anımsatmak Uydurukça Ese düşürtmek, Esletmek
Anıt Uydurukça Eskertkiç, Estelik
Ani Arapça Pek tez, Tez arada, Birden
Aniden Arapça+Türkçe Abaysızca, Anlamazdan,Birden, Duyusuz
Eskertmezden, Güdüsüz, Güdülmezden,
Şaşa pişe
Animasyon Fransızca Diriltme
Anka (kuşu) Arapça Tuğrul, Dumrul
Anlamak Yerel Düşünmek, Anlamak
Anlaşmak Yerel Düşünüşmek, Anlaşmak, Gelişmek
Anlatmak Yerel Düşündürmek, Anlatmak
Anmak Yerel Eslemek, Ese düşürmek, Esine almak,
Anmak
Anne Yerel Ana
Anofel Fransızca Bezgek sineği, Bezgek çirkeyi
Ansızın Uydurukça Abaysızca, Anlamazdan, Birden, Duyusuz,
Eskertmezden, Güdüsüz, Güdülmezden,
Şala pişe
Antidot Fransızca Ağı kaytargıç
Antik Fransızca Burunki, Eski, Argı
Antilop Fransızca Böken
Antimon Fransızca Sürme
Antlaşma Uydurukça Gelişim, Bitim
Antlaşma yapmak Uydurukça Gelişime kol koymak, Bitim düzmek
Antrenman Fransızca Könükme, Könüküş
Apartman Fransızca Köpkatlı ev
Aptal Arapça Tentek
Aptesane (tuvalet) Farsça Ayakyolu
Arabulucu Yerel Aracı, Aralayıcı, Geliştirici, Arabulucu
Araç Uydurukça Kural
Aramak Anlam kayması İzlemek, Aktarmak, Karamak
Araştırıcı Uydurukça Tekşirici, İzleyici
Araştırmacı Uydurukça Tekşirici, İzleyici
Araştırmak Uydurukça Tekşirmek, İzlemek
Arazi Arapça Yer
Arefe Arapça Başlama, Alt, Bayram aldı
Arıza Arapça Buzukluk, Buzulma
Arızalanmak Arapça+Türkçe Buzulmak, Sınmak
Arife Arapça Başlama, Alt, Bayram aldı
Arkadaş Yerel Yoldaş, Arkadaş
Armağan Yerel Belek, Sıylık, Tartık
Arsa Arapça Ev ornu
Arsız Yerel Betsiz, Uyatsız, Arsız
Artı Uydurukça Koşu belgisi
Artık (bundan sonra) Anlam genişlemesi Şimdi, Bundan Geyin
Artık (nihayet) Anlam genişlemesi Ayak gelip, Ayakta, Sonunda
Artifisyel Fransızca Yasama, Yasalma
Arz etmek Arapça+Türkçe Ötünmek, Sormak
Arzu Arapça Dilek
Arz ve talep Arapça+Arapça+Arapça Sorum yine sunum
Asa Arapça Dayak, Kol dayağı
Asabi Arapça Kanı kızgın, Kızmalı, Acılanıcı
Asabiyet Arapça Kızma, Kızmalılık, Kanı kızma, Acılanma
Asalet Arapça Aksüyeklik, Törelik, Teklilik
Asansör Fransızca Götürgüç
Asayiş Farsça Dinçlik
Asgari Arapça En az
Astragan Fransızca Karagöl, Karagöl derisi
Asıl Arapça Çın, Dip
Asır Arapça Yüzyıl
Asi Arapça Göterilişçi, Kozgalancı
Asil Arapça Aksüyek, Töre
Asistan Fransızca Orunbasar
Asit Fransızca Gıçkıl, Ekşi
Askı Yerel Giyim ilgiç, Askı
Asla Arapça Hiç haçan
Aşağı Yerel Tubanki, Altki, Aşağı
Aşama Uydurukça Baskıç
Aşı Yerel Emleme (insan), Ulama, Yalgaştırma ( bitki)
Aşılamak Yerel Emlemek (insan), Ulamak, Yalgaştırmak
(bitki)
Aşı yapmak Yerel Emlemek (insan), Ulamak, Yalgaştırmak
(bitki)
Aşınmak Yerel Eskirmek, Tozumak, Gedilmek, Aşınmak
Aşikâr Farsça Anık, Aykın, Belli, Belgili
Aşina Farsça Tanış
Aşiret Arapça Uruk, Tire
Aşk Arapça Sevi
Âşık olmak Arapça+Türkçe Seviye düşmek
Ata Anlam kayması Ata babalar
Atasözü Yerel Atalar sözü
Atak (atılgan) Yerel Ötkür, Tartınmaz,
Atak (saldırı) Fransızca Yulkunuş, Intılış, Çozgun, Çapul
Atamak Anlam kayması Belgilemek, Atamak
Ateş Farsça Od, Ört, (Hastalık): Isıtma, Kızdırma
Ateşli silah Farsça+Türkçe+Arapça Ok atar kural
Atılmak (saldırmak) Anlam genişlemesi Intılmak, Irgılmak, Atılmak
Atılmak (atmak fiilinin Yerel Dışlanmak, Atılmak
edilgen biçimi)
Atkı Uydurukça Boyun oragıç
Atlamak Yerel Sekirmek, Atlamak
Atmak Anlam genişlemesi Dışlamak, Irgıtmak, Atmak
Atmosfer Fransızca Yerderi
Avize Farsça Asılmalı şamdan
Avlu Yunanca Eşik aldı
Avukat Fransızca Aklayıcı
Avunmak Yerel Yuvanmak, Avunmak
Avutmak Yerel Yuvatmak, Avutmak
Ayakkabı Yerel Ayak giyimi
Ayaklanma Yerel Başgöterme, Göteriliş, Kozgalan
Ayaklanmak Yerel Baş götermek, Göterilmek, Kozgalmak
Ayar (madenler) Arapça Sınav damgası
Ayar(aletler) Arapça Kök, Kökleme, Köğe getirme, Kurma
Ayarlamak Arapça+Türkçe Köklemek, Köğe getirmek, Kurmak
Aydın ( ziyalı, entelektüel) Uydurukça Bilimli, Okumuşlu
Aydın ( ışıklı, ışık alan) Anlam genişlemesi Yarık, Aydın
Aydınlanmak Anlam genişlemesi Yarıtılmak, Aydınlanmak
Aydınlatmak Anlam genişlemesi Yarıtmak, Aydınlatmak
Aydınlık Anlam genişlemesi Yarıklık, Aydınlık
Aygıt Kökeni belirsiz Kural
Ayıp Arapça Uyat, Utanç
Ayıplamak Arapça+Türkçe Uyaltırmak, Utandırmak
Ayin Farsça Sığını, Tapını, Kulculuk
Aykırı Uydurukça Ters, Geri
Aylak Yerel İşsiz, Boş, Aylak
Ayna Farsça Gözgü
Aynı Arapça Bir, Birdek, Bir türlü, Okşaş, Benzeş
Ayrıntı Uydurukça Doluluk, Ufak-tefek, İncik-cıncık, Anık
Ayyaş Arapça İçkiç, Esrik
Aza Arapça Müce
Azami Arapça En köp, En köpü
Azarlamak Farsça+Türkçe Yazgırmak, Arlamak
Azat Farsça Erkin, Erkli
Azınlık Uydurukça Azcılık
Azletmek Arapça+Türkçe Boşatmak, Çıkarmak, Düşürmek
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
B
Baba Anlam kayması Ata
Babacan Farsça Gengönüllü,,Yakşıgönüllü, Akgönül,
Yakımlı
Baca Farsça Tütünlük, Boru
Bacak Farsça Ayak, But
Bacanak Yerel Baca, Bacanak
Bacı Moğolca Sinil, Abla
Bagaj Fransızca Yük, Yolyükü, Kolyükü, Denk
Bağ Farsça Üzümlük
Bağdaşmak Yerel Gelişmek, Uylaşmak, Düşünüşmek,
Anlaşmak, Bağdaşmak
Bağımlı Uydurukça Karayışlı, Bağlı, Bağınlı, Bağınışlı
Bağımsız Uydurukça Karayışsız, Bağsız, Bağınsız, Bağınışsız,
Erkin, Erkli
Bağır Anlam kayması Döş, Kökrek
Bağırsak Anlam kayması İçek
Bağışlamak Farsça+Türkçe (affetme): Geçirmek, (ithaf etme):
Arnamak, Adamak
Bağlantı Yerel Bağlanış
Bahane Farsça Sıltak
Bahane etmek Farsça+Türkçe Sıltamak
Bahar Farsça Köklem
Baharat Arapça Tadım, Tadımal, Tatlatkıç
Bahis Arapça Sözgüreşi
Bahse girmek Arapça+Türkçe Söz güreştirmek, Dalaşmak
Bahsetmek Arapça+Türkçe Söylemek, Eytmek
Bahşiş Farsça Çaylık, Çay akçesi
Bakır Belirsiz Yez
Bakire Arapça Kız, Kız oğlan kız
Bakla Arapça Atburçağı
Bakmak Anlam kayması Karamak, Bakmak
Balgam Arapça Kakırık
Balgam çıkarmak Arapça+Türkçe Kakırmak
Balmumu Türkçe+Farsça Balağız
Baltalamak Uydurukça Çelme çelmek, Ayak salmak, Yoğa
çıkarmak, Toskunluk etmek
Bant Fransızca Tasma
Baraj Fransızca Su saklagıç, Tosma, Toğan, Büğet
Barbar Fransızca Yaban, Yabani
Barınmak Yerel/Belirsiz Yaşınmak, Yapınmak, Bekinmek,
Daldalanmak
Barış Uydurukça Dinçlik
Barışmak Yerel Dinişmek, Yaraşmak, Gelişmek, Barışmak
Bari Farsça Olmazsa, Hiç olmazsa
Barut Arapça Ok darısı, Mıltık darısı
Basamak Yerel/Bozulmuş Baskıç, Basmak
Basım Uydurukça Basma
Basımevi Uydurukça Basmahane
Basın Uydurukça Basma söz
Basınç Uydurukça Basım
Basit Arapça Yönekey
Baskı (matbaacılık) Uydurukça Basılış, Basıp çıkarış
Baskı( zulüm, cebir) Uydurukça Kısım, Eziş
Basmak(matbaacılık) Yerel Dermek, Basıp çıkarmak, Basmak
Baston İtalyanca Dayak, Kol dayağı
Basur Arapça Göteği
Başarı Uydurukça Üstünlük, Onuş, Yutuk, Yetiş, Yetişkenlik
Başarmak Anlam kayması Üstün çıkmak, Bitirmek, Tüketmek, İşe
aşırmak, Atkarmak
Başıboş(insan) Yerel İşsiz, Boşyürüyücü, Aylak, Başıboş
Başıboş Yerel İyesiz, Karayışsız
Başkaldırmak Yerel Baş götermek, Göterilmek, Kozgalmak,
Kozgalan etmek, Baş kaldırmak
Başkan Uydurukça Töreağa, Başkarma, Başlık
Başkent Uydurukça Orda
Başlık ( başa giyilen) Yerel Baş giyimi
Başlık ( yazı) Uydurukça Ad
Başlık (evlilikte) Yerel Kalın
Başörtüsü Yerel Oramal, Yağlık
Batı Uydurukça Günbatar
Bay Uydurukça Bey, Ağa
Bay (hoşça kal) İngilizce Esen kal
Bayağı Anlam kayması Tuban, Kopal, Topas
Bayan Uydurukça Hanım
Bayat Arapça Katı (ekmek), Katan( hamur işi),
Eski(yemek)
Bayatlamak Arapça+Türkçe Katmak, Eskirmek
Bay bay İngilizce Esen kal
Bayılmak Anlam kayması Dalmak, Esinden gitmek, Özünden gitmek
Baykuş Türkçe Ükü, Baykuş
Bayrak Türkçe Bayrak, Tuğ
Bazen Arapça Keyde, Keybir kezde, Kez kezi ile
Bazı Arapça Keybir
Bebek Yerel Çağa, Bebek
Becermek Anlam kayması Atkarmak, Bütürmek, Onuşlu ödemek,
Yerine getirmek, Eplemek
Becerikli Anlam kayması Atkarıcı, Bütürücü, Epli, Epçil
Beceriklilik Anlam kayması Atkarıcılık, Bütürücülük, Ep
Bedava Farsça Tekin, Tölevsiz, Akçasız
Bedbaht Farsça Onmaz, Kutsuz
Beddua Farsça+Arapça Kargış
Beddua etmek Farsça+Arapça+Türkçe Kargımak, Kargışlamak
Beden Arapça Gövde, Ten, Sın, Tula boy
Bedii Arapça Görkem
Beğenmek Anlam kayması Yaktırmak, Onamak
Bekâr Arapça Boydak
Bekçi Anlam kayması Karavılcı, Gözetçi, Sakçı
Beklemek Anlam kayması Gütmek, Gözlemek
Beklenti Uydurukça Güder
Bela Arapça Kaygı, Kırsık
Belediye Arapça Yerli geneş
Beleş Arapça Tekin, Tölevsiz, Akçasız
Belirlemek Uydurukça Bellemek, Belgilemek, Anıklamak
Belirmek Yerel Görünmek, Karası görünmek
Bellek Yerel Es
Bencil Yerel Benbencil, Özümcül
Benek Yerel Dağ, Benek
Benimsemek Yerel Özüne almak, Özleştirmek, İyelenmek
Beniz Anlam kayması Bet, Yüz, Ön
Benzemek Anlam genişlemesi Okşamak( Nesne nesneye, insan
nesneye), Benzemek(İnsan insana, nesne
insana)
Benzer Uydurukça Benzeş, Okşaş
Beraat Arapça Aklanma
Beraat etmek Arapça+Türkçe Aklanmak
Beraber Farsça Birge, Birgelikte, Birlikte
Berbat Farsça Öte yaman
Berber Fransızca Saçalıcı
Bereket Arapça Bolluk, Köplük
Bereketli Arapça+Türkçe Bol, Köp
Berrak Arapça Müldür, Duru
Bertaraf Farsça Aradan göterme
Bertaraf etmek Farsça+Türkçe Aradan götermek
Besin Uydurukça Yokum, Azık, Sinimli yemek
Beslemek Yerel Bakmak, Asramak, Östürmek
Beste Farsça Küy
Besteci Farsça+Türkçe Küycü
Bestekâr Farsça Küycü
Bestelemek Farsça+Türkçe Küy yazmak, Küye salmak, Yır çıkarmak
Beşer Arapça Kişi, Kişi balası, Kişi oğlu
Beşeriyet Arapça Kişilik dünyası
Beter Farsça Yamanrak
Beyan Arapça Bildiri
Beyan etmek Arapça+Türkçe Bildirmek
Beyanat Arapça Bildiri
Beyaz Arapça Ak, Ürün
Beyazlamak Arapça+Türkçe Ağarmak
Beyazlaşmak Arapça+Türkçe Ağarmak
Beyazlatıcı Arapça+Türkçe Ağartkıç
Beyazlatmak Arapça+Türkçe Ağartmak
Beynelmilel Arapça Ellerarası
Bezelye İtalyanca Burçak, Burçak kozağı
Bırakmak Yerel Kaldırmak, Dışlamak
Biber Yunanca Burç
Biçare Farsça Baykuş
Biçim Yerel Tür, Biçim
Biçmek Anlam genişlemesi (Tahıl için):Ormak, (Kumaş için): Biçmek
Bigâne Farsça (Yabancı): Yad, (Umursamaz):
Kızıksanmaz, Kızıkmaz
Bilahare Arapça Sonra, Geyin, Ayaktan
Bilakis Arapça Gerisince, Teskerisince, Tersine
Bildik Yerel Tanış
Bile Anlam kayması Dahi
Bileği Yerel Kayrak, Bileği
Bileği taşı Yerel+Türkçe Kayrak
Bilemek Yerel Kayramak, Bilemek
Bilgi Anlam genişlemesi (Bilme): Bilim, (Malumat): Bilgi
Bilgin Uydurukça Okumuşlu
Bilhassa Arapça Ayrıca
Bilimsel Türkçe+Uydurukça Bilimlik
Bilinç Uydurukça An
Bilinçlendirmek Uydurukça Anlatmak, Esi yeter kılmak, An
uyandırmak
Bilinçlenmek Uydurukça Esi yeter olmak, Anı uyanmak
Bilmece Yerel Tapışmak, Bilmece
Bina Arapça Kurulma
Binaenaleyh Arapça Bunun için, Buna göre, Bunluktan,
Böylelikte, Böylelikle
Birader Farsça Ağa-ini, Ağa (büyük), İni (küçük)
Birçok Yerel Bir talay, Birköp
Birikmek Anlam kayması Yığılmak, Toplanmak, Koşulmak
Biriktirmek Anlam kayması Dermek, Yığmak, Toplamak
Birim Uydurukça Birlik, Ölçek birliği, Ölçek
Birleşmek Yerel Birikmek, Uyuşmak, Birleşmek
Birleştirmek Yerel Biriktirmek, Uyuşturmak, Birleştirmek
Birlikte Yerel Birge, Birgelikte, Birlikte
Birkaç Yerel Bir nice, Birkaç
Bir takım Uydurukça Bir nice
Bitişik Anlam kayması Yanaş, Yanaşa, Değişik
Bitişmek Anlam kayması Yanaşmak, Değişmek
Bitiştirmek Anlam kayması Yanaştırmak, Değiştirmek
Bitki Uydurukça Ösümlük
Bitkin Anlam kayması Güçsüzlenen, Argın, Çarçayan
Bitkisel Uydurukça Ösümlük, Ösümlük…
Bitkisel hayat Uydurukça+Arapça Essiz kök, Ölüm altı, Ölüm üstü, Ölüm hali
Bitkisel yaşam Uydurukça+Türkçe Essiz kök, Ölüm altı, Ölüm üstü, Ölüm hali
Bitmek Anlam genişlemesi Bütmek ( Tamamlanmak, Sona ermek,
Bütün hale gelmek, Eksiksiz olmak),
Tükenmek (Kalmamak, Fazlası olmamak,
Sonu gelmek)
Bitmek( bitki için) Yerel Ösmek, Bitmek
Biyografi Fransızca Durmuş yolu
Bizzat Arapça Özü, Özü ök
Blöf İngilizce Uydurukça
Boa İngilizce Boğar yılan
Bocalamak İtalyanca+Türkçe Avdırmak
Bodrum Yunanca Edenaltı, Yerdöle, Koyma, Evaltı
Bodur Kökeni belirsiz Kısa boylu, Kısa
Boğaz Anlam genişlemesi (Anatomi): Damak, (Coğrafya): Boğaz
Boğmak Yerel Duncukturmak, Boğmak
Bohça Yerel Düğüncek, Dürük, Boğça
Boru Yerel Kuvur, Düdük, Boru
Bostan Farsça Kavunluk, Kavun kabaklık
Boşalmak Anlam kayması Boşamak
Boşaltılmak Anlam kayması Boşalmak
Boşaltmak Anlam kayması Boşatmak
Boşamak Anlam kayması Ayırmak, Dışlamak
Boşanmak Anlam kayması Acraşmak, Acralışmak, Ayrılmak,
Ayrılışmak, Dışlamak, Dışlaşmak
Boşuna Yerel Boşa, Yoğa
Boy ( toplum) Yerel Uruk, Tire
Boylam Uydurukça Uzunluk
Boyut Uydurukça Ölçem, Kölem
Bozdurmak(para) Anlam kayması Ufaklamak, Ayırmak
Bozkır Uydurukça Dala
Bozkurt Uydurukça Gökbörü
Böbürlenmek Farsça+Türkçe Gerinmek, Öğünmek, Benimsinmek,
Ululanmak
Böcek Yerel Kurt-kumurska, Böcek
Böğür Yerel Bıkın, Yan, Böğür
Bölge Uydurukça Aymak
Börek Kökeni belirsiz İçlek, Katlama
Branş Fransızca Tarmak, Budak, Bilgiçlik
Bravo İtalyanca Yararsın, Yaşa
Bronz Fransızca Kola, Tunç
Broşür Fransızca Kitapça, Kitapçık
Bucak Anlam kayması Tümen
Buçuk Anlam kayması Yarım, Yarı, Yartı
Buda Sanskritçe Burhan
Budala Arapça Tentek, Anra
Budist Fransızca Burhancı
Budizm Fransızca Burhancılık
Buhar Arapça Buğu
Buhran Arapça Sınılış, Sınanış, Darlık, Yetmezcilik
Buket Fransızca Bağlam, Tutam
Bulamaç Yerel Bulamık
Bulanık Yerel Bulancık, Bulancak
Bulantı Anlam genişlemesi Yürek aynışı, Gönül aynışı
Bulanmak Anlam genişlemesi (Bulaşık hale gelmek, karışmak):
Bulanmak, (Midesi bulanmak): Yüreği
aynımak, Gönlü aynımak
Bulaşıcı Anlam genişlemesi Yukumlu
Bulaşık Anlam genişlemesi Kir, Kirli kap
Bulaşık suyu Yerel Yundu
Bulaşmak Anlam genişlemesi (Kir): Bulanmak, Kirlenmek, (Hastalık,
mikrop): Yukmak
Bulmaca Uydurukça Tapışmak
Bulmak Anlam genişlemesi (Aranılanı): Tapmak, (Yeni bir şeyi):
Bulmak, Açmak
Bulunmak Uydurukça Olmak
Buluşmak Anlam genişlemesi 1-( Biri birini kaybettiğinde ya da ararken):
Tapışmak, Kavuşmak, 2-(Bir yerde
tesadüfen ya da randevulaşarak):
Uğraşmak, Kezleşmek, Görüşmek, 3-
(Yolda karşılaşmak): Yolukmak
Bunalım Yerel, Anlam kayması Yetmezcilik, Darlık, Sınılış
Bunalmak Yerel, Anlam kayması Sıkılmak
Bunaltmak Yerel, Anlam kayması Sıkmak
Bunamak Anlam kayması Alcımak
Bura Yerel Bu yer
Burada Yerel Bu yerde
Buradan Yerel Bu yerden
Buraya Yerel Bu yere
Buruk (tat) Anlam kayması Acı, Diş kamaştırıcı
Buse Farsça Öpüş
But Yerel San, But
Buzdolabı Türkçe+Farsça Buzlatkıç
Bülbül Farsça Sanduvaç
Bünye Arapça Kuruluş, Düzülüş
Büro Fransızca Yazıhane
Bürokrasi Fransızca Törecilik
Bürokrat Fransızca Töre
Büyü Uydurukça Abrav
Büyü yapmak Uydurukça Abramak
Büyükbaş Yerel Kara mal, İri mal
Büyükelçi Uydurukça Elçi
Büyük Okyanus Yerel Dinik Okyanus, Dinç Okyanusu
Büyülemek Uydurukça Abramak
Büyüteç Uydurukça Büyütküç
Büzmek Yerel Tartıp bağlamak, Büzmek
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
C
Caba Arapça Üstek, Üstlük, Artık, Artık verme
Cacık Farsça Çalap aş
Cadaloz Farsça+? Vuruşmalı kadın, Usal kadın
Cadı Farsça Yalmavız
Cahil Arapça Bilimsiz
Cahiliyet Arapça Bilimsizlik
Caiz Arapça Ruhsat edilen, Haram imez
Caka Kökeni belirsiz Ulumsunma, Ulumsuluk, Göğüs germe
Camia Arapça Top, Birleşme, Birikme
Candan Farsça+Türkçe Çın yürekten, Çın gönülden
Cani Arapça Yavuz, Yırtkıç, Kaniçer, Kan içici
Cankurtaran Uydurukça (Ambulans):Tez yardım arabası, (ilk
yardım insanı): Tez yardımcı
Canlanmak Farsça+Türkçe Dirilmek, Kayra dirilmek
Canlandırmak Farsça+Türkçe (Hayat vermek): Diriltmek, Kayra diriltmek
( Oynamak): Oynamak
Canlı Farsça+Türkçe Diri
Canlı (yayın) Uydurukça Göçüre
Cari Arapça Akımdaki, Gücündeki, Kullanılıcı
Cariye Arapça Kün
Casus Arapça Dıncı, Aygakçı
Caymak Yerel Aynımak, Danmak, İlk oydan kaytmak,
Oyunu özgertmek, Baş tartmak
Cazibe Arapça Yakımlılık, Tartımlılık, Sevimlilik, Özüne
çekicilik
Cebir (zorlama) Arapça Güçlev
Cebren Arapça Güçle
Cebretmek Arapça+Türkçe Güçlemek
Cefa Arapça Kınak
Cefa çekmek Arapça+Türkçe Kınalmak
Cefa çektirmek Arapça+Türkçe Kınamak
Cehalet Arapça Bilimsizlik
Ceket Fransızca Çeket
Celep Arapça Mal satıcısı, Davar satıcısı
Celp etmek Arapça+Türkçe Özüne tartmak, Özüne çekmek
Celse Arapça Oturuş
Cemiyet (dernek) Arapça Uyum
Cenabet Arapça Yuyuksuzluk
Cendere Farsça Kısım, Sıkkıç
Cengâver Farsça Savaşçan, Soğuşçan, Vuruşkak
Cenk Farsça Savaş, Soğuş, Vuruş
Cenk etmek Farsça+Türkçe Savaşmak, Soğuşmak, Vuruşmak
Cenup Arapça Günorta, Düşlük
Cep Arapça Yancık, Çöntek
Cephane Farsça Okdarı
Cephe Arapça Savaş alanı, Vuruş alanı
Cepheleşmek Arapça+Türkçe Karşılaşmak
Cereyan Arapça 1-Yel geçiş, Hava akımı, 2-Akım, Yöneliş
Cesaret Arapça Yüreklilik, Batırlık, Kaytımsızlık
Cesaret etmek Arapça+Türkçe Batınmak, Batırlık görsetmek
Ceset Arapça Ölü
Cesur Arapça Yürekli, Batır, Kaytımsız
Cetvel Arapça 1-Çizgiç, 2-(liste): Keste, Dizim, Dizme
Cevap Arapça Karşılık
Cevap vermek Arapça+Türkçe Karşılık vermek
Cevher Arapça Asıl taş
Cevher ( öz) Arapça Asıl, Neğiz, Dip, Özen
Ceviz Arapça Yanak
Cevval Arapça Kımıllı, Çağkan, İşcen
Ceylan Farsça Geyik, Böken
Cezaevi Arapça+Türkçe Kamak
Cezbetmek Arapça+Türkçe Özüne çekmek, Özüne tartmak
Cılız Kökeni belirsiz Arık
Cımbız Yunanca İskek
Cırcır böceği Kökeni belirsiz+Türkçe Cırlayık, Cırlak
Cıva Farsça Dirigümüş
Cıvata İtalyanca Burma
Cıvık Kökeni belirsiz Sıvı
Cıvımak Kökeni belirsiz Sıvılaşmak
Ciddi Arapça (Kişilik): Ağras, Ağırbaşlı, Saldamlı
(Durum): Kın, Ağır
Ciddileşmek Arapça+Türkçe (Kişilik): Ağraslaşmak, Ağırbaşlılaşmak,
Saldamlılaşmak (Durum): Kınlamak,
Ağırlamak, Ağırlaşmak
Ciddiyet Arapça (Kişilik): Ağraslık, Ağırbaşlılık, Saldam
(Durum): Kınlık, Ağırlık
Ciğer Farsça Bağır
Cihaz Arapça Kural, Kuramal
Cihet Arapça Yan, Yak, Yön, Yöneliş
Cila Arapça Yaldıratma
Cilalamak Arapça+Türkçe Yaldıratmak
Cilt ( ten) Arapça Deri
Cilt ( kapak) Arapça Dış
Ciltlemek Arapça+Türkçe Dışlamak, Kaplamak
Cilve Arapça Erseklik, Kılık, Güvez
Cilvelenmek Arapça+Türkçe Ersekliklenmek, Kılıklanmak,
Güvezlenmek, Erkelemek
Cimri Farsça Saran, Sıkmır, Sıkna, Eli sıkı
Cimrilik etmek Farsça+Türkçe Saranlamak, Saransımak
Cinas Arapça Söz oyunu, Söz oynatma
Cinayet Arapça Kılmış, Etmiş, Kişi öldürme, Öldürme
Cinayet işlemek Arapça+Türkçe Kılmış işlemek, Etmiş işlemek, Kişi
öldürmek
Cinnet Arapça Delilik, Esten azma,
Cinnet geçirmek Arapça+Türkçe Delirmek, Delilenmek, Esten adaşmak,
Esten azışmak
Cins Arapça Tür,
Cinsel Uydurukça Türlük
Cinsi Arapça Türlük
Cinsiyet Arapça Türlük
Civar Arapça Aylana, Çevre, Değre
Conta İtalyanca Tıkızlagıç
Cop Farsça Dayak, Keltek, Değnek
Coplamak Farsça+Türkçe Dayakla vurmak, Sokmak
Coşku Farsça+Türkçe Kozu, Tolkunlanış, Kızınç
Coşmak Farsça Tolkunlamak, Kozmak, Kızınmak, Yelikmek
Coşturmak Farsça+Türkçe Tolkunlatmak, Tolkutmak, Yeliktirmek,
Kozdurmak
Cömert Farsça Eli açık, Vereğen, Verecen
Cumhurbaşkanı Arapça+Uydurukça Elbaşı
Cümbür cemaat Arapça Toplaşıp, Toplanıp, Birlikte, Birgeleşip,
Üşüp
Cümbüş Farsça Oyun-gülgü, Gönül açış,
Cümle Arapça Varca, Varlık, Bütün, Tutuş
Cümle (dilbilim) Arapça Söylem
Cünüp Arapça Yuyuksuz
Cüret Arapça Görensizlik, Gözsüzlük, Yönsüzlük,
Yerliksizlik, Uşlamsızlık, Yüreklilik
Cüret etmek Arapça+Türkçe Batınmak
Cürüm Arapça Etmiş, Kılmış, Yazık
Cüsse Arapça Gövde, Ten, Sın
Cüz Arapça Ülüş, Bölek, Kesek
Cüzdan Arapça+Farsça Kapçık
Cüzi Arapça Pek az, Öte az, Azıcık
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
Ç
Çaba Uydurukça Dırışma, Dırışçanlık, Vurunma
Çabalamak Kökeni beliriz Dırışmak, Vurunmak
Çabucak Yerel Tezce, Tezde, Tez arada, Pek tez, Tez tez,
Çabucak
Çabuk Yerel Tez, Çapsan, Ildam
Çaçaron İtalyanca Bağırak, Bağırcak, Takıldak
Çadır Farsça Alaçık, Derme, Otağ, Yurt
Çağdaş Uydurukça (Aynı zamanda yaşayan, aynı zamanda var
olan): Kezdeş, (Zamana uyan,
Zamane):Yeni, Kezlik)
Çağdışı Uydurukça Kalak, Geyin kalan, Artta kalan, Eski
Çağla Farsça Gök, Pişmeyen yemiş
Çağrışım Uydurukça Ese düşürme, Bağlanış, Bağlanıştırma,
Okşaştırma, Uylaşma
Çağrışım yapmak Uydurukça Ese düşürmek, Bağlanıştırmak,
Okşaştırmak, Uylaştırmak
Çağrıştırmak Uydurukça Ese düşürmek, Bağlanıştırmak,
Okşaştırmak, Uylaştırmak
Çakal Farsça Çilbörü, Çölbörüsü
Çakırkeyif Türkçe+Arapça Kızımtal, Salmış, Çala esrik
Çakma (sahte) Argo Yasama, Yasalma
Çakmak Anlam genişlemesi (Çivi): Kakmak, (Şimşek): Çakmak,
Balkımak, Vurmak (Alet):Çakmak
Çalım Yerel Öfke çalış, Ulumsuluk, Maktancaklık,
Güvezlik
Çalım satmak Yerel Öfke çalmak, Ulumsunmak, Maktanmak,
Güvenmek
Çalışmak Anlam kayması İşlemek
Çalkalamak Yerel Çalkamak
Çalmak Anlam genişlemesi (Hırsızlık): Uğrulamak, (saz): Çalmak
Çam Yerel Karagay, Çırşı, Arca
Çamaşır Farsça (İç giyim): İç giyim, (Kirli): Kir, Kirli
Çamaşır makinesi Farsça+İtalyanca Kiryuguç
Çamaşır yıkamak Farsça+Türkçe Kir yumak, Kirli(-leri) yumak
Çamur Yerel Batak, Balçık
Çan Anlam kayması Kongurak
Çanta Farsça Bohça, Boğcum
Çap Ermenice Ok
Çapa Yerel Çapkı, Ketmen
Çapalamak Yerel Kazmak, Ketmenlemek, Ketmen çapmak,
Çapkılamak
Çapkın Yerel Kızcıl, Kadıncıl, Yelkovan, Yürdek,
Yürümsek
Çapraşık Farsça+Türkçe Dolaşık, Bulaşık, Çatak
Çapraz Farsça Köndelen, Köndelenine, Kese-köndelen
Çapulcu Anlam kayması Talancı, Karakçı, Yolbasar, Yoltosar,
Tonakçı,
Çaput Anlam kayması Eski püskü
Çare Farsça Em, Yol
Çare olmak Farsça+Türkçe Em olmak
Çark Farsça Dişli değirmeç, Dişli aylanma
Çarpı işareti Uydurukça+Arapça Köpeltme belgisi
Çarpışma Yerel Tokuşma, Kakışma, Çarpışma
Çarpışmak Yerel Tokuşmak, Kakışmak, Çarpışmak
Çarpma (matematik) Uydurukça Köpeltme
Çarpmak Yerel Kakmak, Vurmak, (matematik): Köpeltmek
Çarşaf Farsça (Giyisi): Bürüncek, (Yatak örtüsü): Kirlik
Çatal (yemek için) Kökeni belirsiz Sançkı
Çatal (yol ayrımı) Kökeni belirsiz Ayrık
Çatı Yerel Dam, Çatı
Çatlamak Yerel Yarılmak, Çatnamak, Çartlamak
Çatmak (sataşma) Yerel Çataklaşmak, Çatak çıkarmak
Çatmak (tüfek vb…) Türkçe Direştirmek, Direştirip koymak, Çatmak
Çav (hoşça kal) İtalyanca Esen kal
Çavdar Farsça Karabuğday, Arış
Çayır Yerel Ölen, Çayır
Çehre Farsça Bet, Yüz
Çekap İngilizce Yoklak
Çekecek Yerel Ayakkalağı, Kalakça
Çekici (araç) Uydurukça Kutargıç
Çekici Yerel Yakımlı, Tartımlı, Sevimli, Özüne çekici,
Özüne tartıcı
Çekilmek Anlam genişlemesi (Geri çekilmek): Çekinmek, (Başkasınca
çekilmek): Çekilmek, Tartılmak
Çekim Yerel Tartış, (dilbilgisi): Türleme, Sepleme
Çekimser Uydurukça Kalıs, Davışsız kalıcı
Çekingen Yerel Tartıncak, Çekincek, Utancak
Çekinmek Yerel Tartınmak, Çekinmek, Utanmak,
Eymenmek
Çekirdek Yerel (Yiyilir): Çiğit,(Yiyilmez): Uruk, Urluk
Çekişmek Yerel Çekişmek, Tartışmak, Deyişmek, Eydişmek
Çekmece Yerel Tartma
Çekmek Yerel Çekmek, Tartmak
Çelenk Farsça Çiçekler bağlamı
Çelimsiz Yerel Arık
Çelişki Uydurukça Kapma karşılık, Karama karşılık
Çelişmek Uydurukça Kapma karşı olmak, Karama karşı gelmek,
Karşı gelmek
Çelme Yerel Çalma
Çelme çelmek Yerel Çalma çalmak, çalmak, Ayak çalmak
Çember Farsça Değrek, Tekerek
Çene Farsça Enek, İyek
Çenebaz Farsça Ezme, Boşboğaz
Çengel Farsça İlgiç, İlgek, İlmek
Çentik Yerel Kertik, Belgi
Çentik atmak Yerel Kertmek, Belgilemek
Çentmek Yerel Kertmek, Belgilemek
Çepçevre Yerel Aylanıp, Tekerek
Çepeçevre Yerel Aylanıp, Tekerek
Çerçeve Farsça Yaklak, Yaklağı
Çerez Farsça Aşaltı, Yenil damak
Çeşit Farsça Tür, Görünüş
Çeşme (tesisat) Farsça Su düdüğü
Çeşme (pınar) Farsça Bulak
Çeşni Farsça Özgece tat
Çete Sırpça Üyür, Kozgalancı top, Basmacı
Çetin Yerel Kın, Ağır
Çetrefil Kökeni belirsiz Dolaşık, Bulaşık, Çatak
Çevik Anlam kayması Tetik, Epçil, Çakkan
Çevirmek(Döndürmek) Yerel Aylandırmak, Burmak, Evirmek
Çevirmek(Etrafını sarmak) Anlam kayması Kuşamak, Kamamak, Kapamak, Kapsamak,
Orap almak
Çevirmek(Tercüme etmek) Yerel Evirmek, Aktarmak
Çevirmen Uydurukça Evirici, Aktarmacı, Dilmaç
Çevre Yerel Aylana, Aylana-çevre, Aylana tire, Tire-
yak, Çevre
Çevrelemek Yerel Kuşamak, Kamamak, Kapamak, Kapsamak,
Orap almak
Çevrimiçi Uydurukça Torda, Tor arkalı
Çeyiz Farsça Sep, Verne
Çeyrek Farsça Dörtte bir, Dörtten biri
Çığ Kökeni belirsiz Göçkün, Göçkü
Çığlık Yerel Bağırık, Bağırış-çağırış
Çığlık atmak Yerel Katı davışlamak, Bağırmak, Bağırıp
çağırmak
Çıkar Uydurukça Yutuş, Girim, Tapış, Özümcüllük, Özüne
kızıkçılık
Çıkarcı Uydurukça Yutuşçul, Tapışçıl, Özümcül
Çıkar sağlamak Uydurukça Yutuşa yetmek, Tapışa yetmek
Çıkışmak Anlam kayması Dillemek, Arlamak, İrdemek, Vuruşmak
Çıldırmak Yerel Delirmek, Deli olmak, Esten azmak
Çıldırtmak Yerel Delirtmek, Deli etmek, Esten azdırmak
Çılgın Yerel Deli, Tentek
Çıngırak Yerel Kongurak
Çıplak Yerel Yalın, Yalıngaç, Yalıncak
Çıra Farsça Tutruk, Tutuşturuk
Çırak Farsça Öğrenci, İzbasar
Çırpınmak Yerel Vurunmak, Dalbınmak, Teberzilemek,
Cantalaşmak
Çırpmak ( elbise, halı vb…) Yerel Silkmek
Çırpmak ( yumurta vb…) Yerel Çalmak, Çalkamak, Bulamak
Çırpmak ( el) Yerel Çalmak, Çapmak
Çıta Moğolca Sırıkça
Çıtkırıldım Yerel Gönlü yumuşak, İnce gönüllü, Öfkecil,
Darıncak, İncik
Çift ( İki tekten oluşan) Farsça Koş, Koşa
Çift (toprak sürmek için) Farsça Saban, Koş
Çiftçi Farsça+Türkçe Ekinci
Çift teki Farsça+Türkçe Sınar
Çiftleşmek Farsça+Türkçe Çakışmak, Çakılışmak
Çift sürmek Farsça+Türkçe Saban sürmek, Yeri haydamak, Koş
haydamak, Koş koşmak
Çiğnemek (ayakla) Anlam kayması Tepelemek, Taplamak, Ezmek, Basalamak
Çiklet İspanyolca Sakız
Çil Yerel Sepkil
Çile (dert) Farsça Kaygı, Bun, Göyünç, Göyüt
Çile (yün) Farsça Kelep
Çilingir Farsça Demirci, Açarcı
Çin (ülke) Farsça Hıtay
Çini Farsça Çınayak kerpiç
Çirkef (Pis su, Lağım suyu) Farsça Yundu
Çirkin Farsça Görksüz, Görümsüz
Çisemek Yerel Sepelemek, Çiğsemek
Çiselemek Yerel Sepelemek, Çiğsemek
Çiş Yerel Sidik
Çişi gelmek Yerel Siyesi gelmek
Çit Yerel Çiten
Çita İngilizce Keçikaplan
Çitilemek Yerel Ovalamak, Ezip yumak
Çizgi Yerel Çizik
Çizme (ayakkabı türü) Yerel Edik
Çoban Farsça Koyuncu
Çobanyıldızı Farsça+Türkçe Çolpan
Çocuk Anlam kayması Bala, Çağa, Uşak, Gödek
Çoğalmak Anlam kayması Köpelmek, Artmak, Ösmek
Çoğul Uydurukça Köplük, Köplük sayı
Çoğulcu Uydurukça Köplükçül
Çoğunluk Uydurukça Köplük, Köpçülük
Çok Anlam kayması Köp, Öte
Çokgen Uydurukça Köpbucak
Çokluk(dilbilgisi) Yerel Köplük, Köplük sayı
Çoluk çocuk Yerel Bala çağa
Çomak Yerel Dayak, Çokmak
Çorak Farsça Tuzlak
Çorap Arapça Uyuk
Çökelti Uydurukça Çöküntü, Dunma
Çömelmek Türkçe Çökmek, Çökelmek
Çöp Türkçe Dışlandı, Süpründü
Çözmek Yerel Çeşmek, Çözmek
Çözüm Uydurukça Dallam, Tekşiriş, Çeşi
Çözümlemek Uydurukça Dallamak, Tekşirmek
Çözümsüz Uydurukça Çeşisiz, Emsiz, Yolu yok
Çuval Farsça Kap, Dağar
Çuvaldız Farsça Tebene, Temen
Çünkü Farsça Şunluktan
Çüs (hoşça kal) Almanca Esen kal
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
D
Dadanmak Anlam kayması Könükmek, Yaman öğrenmek
Dadı Farsça Eneke, Bala bakıcısı
Dağ( yara) Farsça Yara
Dağarcık Yerel Deri kapçık, Kapçık
Dağılmak Anlam kayması Dağımak
Dağıtılmak Anlam kayması Dağılmak
Dağlamak Farsça+Türkçe Damgalamak, Damga basmak, Yaralamak
Daha (sıfat derecesi) Anlam kayması -rak, -rek
Dâhili Arapça İçki, İçlik
Daima Arapça Üzülüksüz, Her haçan
Daimi Arapça Üzülüksüz, Toktavsız, Duraklı
Dair Arapça Değişli
Daire (geometri) Arapça Değrek, Teker
Daire (devlet) Arapça Bölüm
Daire (apartman) Arapça Durak, Ev
Dakik Arapça Anık, Tayın
Dal Anlam kayması Budak
Dal (branş) Uydurukça Tarmak, Yöneliş, Uğur
Dalalet Arapça Azgınlık, Yoldan azma
Dalamak ( kurt köpek Anlam kayması Kapmak, Dişlemek
ısırmak)
Dalamak (acıtmak, Anlam kayması Dikenlemek, Göydürmek, Çakmak
kaşındırmak)
Dalamak (yaralamak) Anlam kayması Yarmak, Yaralamak, Yırtmak
Dalavere Kökeni belirsiz Kuvluk, Arabozuculuk, Aldamcılık
Dalga Anlam kayması (Deniz, göl): Tolkun, (Alay): Üstünden
gülme
Dalga geçmek Anlam kayması Üstünden gülmek
Dalgalanmak Anlam kayması Tolkunlamak, Tolkunlanmak, Tolkumak
Dalgıç Uydurukça Sucul, Çimici
Dalgın Anlam kayması Unutkan, Unutçak
Dalkavuk Yerel Yaltak, Yarancak, Yaramsak, Yalakçı
Dalkavukluk etmek Yerel Yaltaklanmak, Yarancaklık etmek,
Yaramsaklık etmek, Yalakçılık etmek
Dalmak (suya) Anlam kayması Çimmek
Dalmak ( dalgınlık, düşünce) Anlam genişlemesi Oya dalmak, Oya batmak
Dalmak (uyku) Anlam kayması Derin uykuya gitmek, Katı uyuklamak
Dam Anlam kayması Çatı, Ev tepesi
Damak Anlam kayması Danlay
Damat Farsça Güvey, Küreken
Damızlık Anlam kayması Asıl döl
Damla Yerel Damcı
Damlamak Yerel Dammak, Damcılamak
Damlatmak Yerel Damızmak, Damcıtmak, Akıtmak
Danışık Uydurukça Dil biriktirme, Söz bağlaşma, Yaşırın
gelişim, Aldama
Danışıklı dövüş Uydurukça Sözü bağlı iş
Danışma Yerel Geneş
Danışmak Yerel Geneşmek
Danışman Uydurukça Geneşçi
Dans Fransızca Biyi
Dans etmek Fransızca+Türkçe Biymek
Dansör Fransızca Erkek biyici
Dansöz Fransızca Biyici, Hanım biyici
Dantel Fransızca Tor örme, Tor göz, Tor keşte, Çilter
Darbe Arapça Vuru, Soku, Beri
Darbe (hükümeti devirme) Arapça Döndürüş
Darbe yapmak Arapça+Türkçe Döndürüş yasamak
Darbımesel Arapça Atalar sözü
Dargın Yerel Darıngan, Öfkeli
Darılmak Yerel Darınmak, Öfkelemek
Dava (ülkü) Arapça İzgi dilek, İyi dilek, Iyık dilek, Yüksek dilek,
Baş maksat,
Davar Anlam kayması Ufak mal, Koyun keçi
Davet Arapça Çağrı
Davetiye Arapça Çağrı, Çağrılık
Davranış Yerel Kılık, Oluş, Yürüş-duruş, Yürüm-durum,
Kılık-yoruk
Davranmak Yerel İş etmek, Özünü tutmak, Özünü uşlamak,
Özünü aparmak
Dayak (dövme) Anlam kayması Vurma, Sokma, Kötekleme
Dayak (destek, dayanak) Yerel Direk, Söykek, Dayak
Dayamak(desteklemek) Yerel Diremek, Söykemek, Dayamak
Dayanak Yerel Söykencek, Dayanak, Dayanç
Dayanıklı Yerel Berk, Döyümlü, Çıdamlı
Dayanışma Yerel Birdemlik, Dilekteşlik, Uyumculluk,
Oydaşlık
Dayanışmak Yerel Birdemleşmek, Uyumlaşmak, Oydaşmak
Dayanmak (abanmak, Yerel Direnmek, Söykenmek, Dayanmak
yaslanmak)
Dayanmak (tahammül) Anlam kayması Döymek, Çıdamak
Dayı ( arka, hami) Anlam kayması Arka dayanç, Arkalayıcı
Dazlak Yerel Yaltırbaş, Takırbaş, Daz
Debelenmek Yerel Tıpırcınmak, Cantalaşmak, Vurunmak,
Tepinmek
Dedikodu Yerel Öşek, Öşek-yala, Mış-miş, Söz
Dedikodu yapmak Yerel Öşeklemek, Mış-miş etmek, Söz dağatmak
Defa Arapça Yol, Kez
Defakto Latince İş yüzünde, Çınında
Defetmek Arapça+Türkçe Kovmak, Kovalamak, Gidirmek
Define Arapça Koyma, Gömme, Kazma baylık, Baylık
Defnetmek Arapça+Türkçe Koymak, Gömmek, Yerlemek, Yere
vermek, Toprağa vermek
Defol Arapça+Türkçe Yoğal, Yok ol, Git, Git buradan, Tabanını
yaldırat, Gözüme görünme
Değerlendirmek (tenkit, Anlam kayması Sın vermek, Sın yazmak, Sınamak,
eleştiri) Sınlamak
Değinmek Yerel Değmek, Takılmak
Değişik Anlam kayması Ayrım, Özgece, Başkaca
Değişim (mübadele) Anlam kayması Alışma, Almaşma
Değişim(farklılaşma) Anlam kayması Özgeriş, Başkalaşma
Değişken Anlam kayması Özgerişli, Özgericen, Tez özgericen,
Duruksuz
Değişmek (farklılaşmak) Anlam kayması Özgermek, Başkalaşmak
Değişmek (mübadele etmek, Anlam kayması Alışmak, Almaşmak
takas etmek)
Değiştirmek (farklılaştırmak) Anlam kayması Özgertmek, Başkalaştırmak
Değiştirmek( mübadele Anlam kayması Alıştırmak, Almaştırmak
etmek, takas etmek)
Değnek Yerel Çubuk, Dayakça
Dehliz Farsça Dalan
Dehşet Arapça Korkunç
Dehşete düşmek Arapça+Türkçe Korkmak
Dehşete düşürmek Arapça+Türkçe Korkutmak, Katı korkutmak
Dehşete kapılmak Arapça+Türkçe Korkmak
Dehşetnak Arapça+Farsça Korkunçlu
Dehşet saçmak Arapça+Türkçe Katı korkutmak, Korkunç dağatmak
Dejenerasyon Fransızca Buzulma
Dek Uydurukça Değin, -aca/-ece
Deklanşör Fransızca Çekkiç, Düşürgüç, Düğme
Delalet (aracılık) Arapça Aracılık, Aradaşlık
Delalet etmek Arapça+Türkçe Aygak olmak, Aygaklamak,
Aygaklandırmak
Delecek Yerel Deşkiç
Delgeç Yerel Deşkiç
Delik Yerel Deşik
Delikanlı Yerel Yetincek, Yiğit
Delil Arapça Aygak
Delmek Yerel Deşmek
Delta Yunanca Kuyma, Yılga Damağı
Demagoji Fransızca Gerçekleyicilik, Köpürmelik, Boşsöz
satıcılık
Demagoji yapmak Fransızca+Türkçe Boş söz satmak, Kuru söz ile aldamak,
Gerçeklemek
Demeç Uydurukça Bildiri
Demeç vermek Uydurukça Bildirmek, Bildiri sunmak
Demek Yerel Demek, Eytmek
Demek ( ki) (o halde) Yerel Demek, Demeli
Demet Yunanca Bağlam, Tutam
Demin Farsça Bayak, Bayakta, Burda, Burdarak, Yeni,
Yakında
Deminki Farsça+Türkçe Bayağı, Bayaktaki, Burdaki, Yakındaki
Demirbaş Yerel İyelik, Buyum, Buyumlar dizimi
Deneme (tecrübe) Anlam kayması Sınav, Tekşiriş
Denemek Anlam kayması Sınamak, Tekşirmek
Denetçi Uydurukça Tekşirici
Denetim Uydurukça Tekşirme, Yoklama, Varlama
Denetlemek Uydurukça Tekşirmek, Yoklamak, Varlamak
Deney Uydurukça Sınav, Bilimlik sınav
Deneyim Uydurukça Sınav
Denge Uydurukça Denklik
Dengelemek Uydurukça Deneştirmek, Denklemek, Denkleştirmek
Denilmek(demek fiilinin Uydurukça Diyilmek
edilgen biçimi)
Denizaltı Uydurukça Sualtı gemisi
Denizanası Uydurukça İrkildek
Denizkızı Uydurukça Su perisi
Denmek (demek fiilinin Uydurukça Diyilmek
edilgen biçimi)
Depo Fransızca Koyma
Depozit Fransızca Yal
Depozito İtalyanca Yal
Deprem Uydurukça Yer titremesi
Depreşmek Uydurukça Yüze çıkmak, Kaytadan başlamak, Yeniden
başlamak, Kozgalmak, Kayra kozgalmak
Derbeder Farsça Salak, Yönsüz
Dere Farsça Yılga, Çay
Derebeyi Uydurukça Alpagut, Yeriyesi, Toprak ağası
Derece Arapça Kur
Derhal Farsça+Arapça Tez, Tezde, Ildam, Aşıkış
Derişik Uydurukça Koyultulan
Derken Yerel O çağda, O arada
Derlemek Yerel Dermek, Toplamak, Yığmak
Derli toplu Yerel Yığnak, Yığıncak, Gelişimli, Yaraşıklı, Tükel
Derman(takat, güç) Farsça Güç, Çama
Derman (ilaç) Farsça Em
Derme çatma Yerel Çala bula, Olur olmaz
Dermek Yerel Dermek, Yığmak, Yığnamak, Toplamak
Dernek Yerel Odak, Koğam, Uyum
Dert Farsça Kaygı
Dert ortağı Farsça+Türkçe Kaygıdaş
Desen Fransızca Oyma, Örnek, Bezek
Destan Farsça Yır
Destanî Farsça Yırlık
Destansı Farsça+Türkçe Yırlık
Deste Farsça Tutam, Bağlam, Boğum, Boğu
Destek Farsça Direk, Dayak
Desteklemek Farsça+Türkçe Yardım etmek, Yardım vermek, Kollamak,
Yaklamak, Arka olmak
Deşelemek Yerel Çukulamak
Deşmek Anlam genişlemesi Çukmak (yeri, toprağı), Deşmek
Detay Fransızca Doluluk, Ufak tefek, İncik-cıncık, Anık
Devam Arapça Uzayı, Uzatı, Ulanı, Ulatı, Yalgaşı, Yalgaştırı
Devam etmek Arapça+Türkçe Uzamak, Ulanmak, Yalgaşmak
Devam ettirmek Arapça+Türkçe Uzatmak, Ulatmak, Yalgaştırmak
Devir (başkasına) Arapça Tapşırma, Verme, Eline verme
Devir (dönem, çağ) Arapça Kezen
Devir (dönme) Arapça Aylanış
Devirmek Yerel Kulatmak, Yıkmak, Aktarmak, Döndürmek
Devretmek ( başkasına) Arapça+Türkçe Tapşırmak, Vermek, Eline vermek
Devrim Uydurukça Döndürüş
Deyim Uydurukça Duruklu söz (dizimi)
Deyyus Arapça Boynuzlu
Dezenfeksiyon Fransızca Yukumsuzlandırış
Dezenfekte etmek Fransızca+Türkçe Yukumsuzlandırmak
Dezenfektör Fransızca Yukumsuzlandırgıç
Dırlanmak Yerel Mırıldanmak, Ağlamsıramak
Dibek Yerel Soku
Didinmek Anlam kayması Dırışmak, Cantalaşmak, Gücenip işlemek,
Can ayamadan işlemek
Didişmek Anlam kayması Dalaşmak, Tartışmak, Diyişmek,
Kışkırışmak
Difüzyon Fransızca Aralaşma
Diğer Farsça Özge, Başka
Dijital Fransızca Sayılık
Dikdörtgen Uydurukça Dikbucak, Dikbucaklık, Doğrubucak,
Doğrubucaklık, Dörtbucaklık
Dikey Uydurukça Dik, Dike
Dikkat Arapça (İhtiyat, sakınma, tedbirlilik): Baykayış,
(İhtimam, itina, özen): Abay
Dikkat etmek Arapça+Türkçe (İhtiyatlı olmak, Sakınmak, Tedbirli
olmak): Baykamak, (İhtimam göstermek,
İtina göstermek, özen göstermek, Üzerine
titremek): Abaylamak
Dikmek (ağaç) Yerel Dikmek, Ekmek
Dikmek ( direk) Yerel Kakmak, Kadamak, Sançmak
Dikmek (dikiş) Yerel Dikmek
Diktatör Fransızca Üstemcil
Dilber Farsça Sulu, Güzel
Dilbilgisi Uydurukça Dil kuruluşu
Dilbilim Yerel Dil bilimi
Dilekçe Uydurukça Ötünç
Dilsel Uydurukça Dillik
Dimağ Arapça Es, An
Dinç Anlam kayması Dın, Sağdın, Sağ, Sağlam, Sağat, Esen
Dindar Farsça Dincil
Dingil Moğolca Ok, Özek
Dinmek Yerel Toktamak, Ayaklamak, Dinmek
Dipçik Anlam kayması Kundak
Dipnot Uydurukça Eskertme, Alt düşürme
Dirayet Arapça Tanılanlık, Ötümlülük, Sözü ötgünlük,
Ağızlılık
Direk Yerel Direk, Bağana
Direksiyon Fransızca Tutka
Direkt Fransızca Doğru, Düz, Dop doğru, Düp düz, Gönü
Direnç Uydurukça Karşılık, Çıdamlılık
Direniş Uydurukça Karşılık görsetme, karşı durma
Direnmek Yerel Karşı durmak, Karşılık görsetmek
Dişi Yerel Urgacı, Dişi
Divan ( kitap) Arapça Yığındık, Yığnak
Divan (oturmak için) Arapça Tapçan, Seki
Divane Farsça Deli
Diyalekt Fransızca Söyleşik
Diyanet Arapça Din işleri
Diyar Arapça Yer, Yurt, Ülke, Yak, El
Diyare Fransızca İç ötme
Diye (sebep) Yerel Dediği için, Deyip
Diye (adlı) Yerel Diye, Deyip
Dizgi Uydurukça Yığış, Deriş
Dizi Yerel Dizim, Bağlam
Dizi (televizyon, kitap) Uydurukça Dizim, Dizimli çıkarılış
Dizin Uydurukça Görsetkiç
Dobra dobra Sırpça Doğru yüzüne, Gözüne, Betine, Açık,
Tartınmazdan
Dogma Fransızca Sokur işanım, Sokur işanımcıllık
Dogmatik Fransızca Sokur işanımcıl
Doğa Uydurukça Olmuş, Yaradılış
Doğaç Uydurukça Çıkarabilme
Doğaçlama Uydurukça Dayarlıksız, Durduk yerde, Birden
Doğal Uydurukça Olmuşluk, Yaradılıştan
Doğan Yerel Toygun, Sungur
Doğmak (anadan) Yerel Doğulmak, Türelmek
Doğmak (güneş, ay) Yerel Doğmak, Çıkmak
Doğu Yerel Gündoğar
Doğum Yerel Doğuluş
Doğurmak Yerel Doğmak, Doğdurmak
Doktor Fransızca Emci
Doku Uydurukça Dokuma
Dokunaklı Uydurukça Tolkunlandırıcı, Kızgandırıcı, Deprenişli,
Yürek sarsıcı, Yürek götürmez
Dokunmak (dokumak fiilinin Yerel Dokulmak
edilgen biçimi)
Dokunmak (ellemek, Yerel Değmek
değmek)
Dokunmak (zarar vermek) Yerel Yakmamak, Ağır değmek, Ağır olmak,
Soğuk değmek, Buzmak, Yaramamak
Dolamak Yerel Oramak
Dolandırıcı Yerel Aldamcı, Alayak
Dolandırmak Yerel Aldamak
Dolanmak (gezmek) Yerel Aylanmak, Gezmek
Dolaşım Uydurukça Aylanış
Dolaşmak (gezmek) Yerel Gezmek, Aylanmak
Dolaşmak (ip vb…) Yerel Çatışmak, Çövelmek, Çiyelenmek
Dolayı Uydurukça -dan/-den, için
Dolaylı Uydurukça Aylavlı, Çetletip, Yanama, Yandaş
Dolikosefal Fransızca Uzunbaşlı
Doluşmak Yerel Tıkışmak, Tıkılmak, Sıkılışmak
Domates İspanyolca Kızanak, Alyumur
Don Anlam kayması İç don, İştan
Donanma Uydurukça Deniz filosu,
Donanmak Yerel Bezenmek, Yasanmak
Donatım Uydurukça Gerek-Yarak, Gerek-yaraklama, Anıklama
Donatmak Uydurukça Gerek yaraklamak, Anıklamak,
Yasandırmak
Dondurma Yerel Buzkaymak, Balbuzlak, Dondurma
Doruk Moğolca Çokan, Tepe, Baş, Uç
Dost Farsça Epteş, Yoldaş, Arkadaş
Dosya Fransızca Özlük iş
Dosya ( kap) Fransızca Kovluk, Kaplama
Doz Fransızca Ölçek, Ölçem
Dozer İngilizce Yemirgiç
Dökmek Yerel Kuymak, Akıtmak, Dökmek
Dökülmek Yerel Kuyulmak, Akıtılmak, Dökülmek
Döküm Yerel Kuyum, Döküm
Dökümcü Yerel Kuyumcu, Dökümcü
Döküntü Yerel Dışlantı, Saçıntı, Kalıntı, Döküntü
Dölyatağı Uydurukça Balayatkı, Yatın
Dönek Yerel Tutruksuz, Özgericen, Alışıcan, Kaypak
Dönem Uydurukça Kezen
Dönemeç Uydurukça Buruluş
Döner Yerel Aylanma kebap
Dönmek (etrafında) Anlam kayması Aylanmak, Evrilmek
Dönmek (geri) Yerel Kaytmak
Dönmek (bir yere doğru) Yerel Burulmak
Dönüşlü (fiil) Yerel Özlük, Kaytım
Dönüşmek Yerel Aylanmak, Evrilmek
Dörtnala koşmak Yerel Sekirtip çapmak, Dört ayakla yüğürmek,
Var gücü ile çapmak
Dövmek (birisini) Anlam kayması Vurmak
Dövmek (ezmek) Yerel Dövmek, Yençmek
Dövmek (demir) Anlam kayması Sokmak
Dövünmek Anlam kayması Kayırmak, Ökünmek, Kan yutmak, Saçını
yolmak
Dubleks Fransıca İki katlı ev
Dudak Anlam kayması Erin
Duman Farsça Tütün, Tütsü, İs
Durak Yerel Beket, Toktalış
Duraklamak Yerel Toktalmak
Duraklatmak Yerel Toktatmak
Durgun Yerel Durgun, Toktayan, Kımılsız, Kımıltısız
Durmadan Yerel Toktamazdan, Üzlüksüz, Dinimsiz
Durmak Anlam genişlemesi (Yerinde sabit olmak, varlığını korumak):
Durmak, (Hareketsiz hale gelmek):
Toktamak, Dinmek
Duru Yerel Müldür, Duru
Durulamak Yerel Çalkamak
Durulmak Yerel Dinmek, Durulmak
Durum Yerel Yağday, Durum
Duvak Yerel Bürüncek, Yapıncık,
Duvar (ev) Farsça Dam, Tosuk, Koyma
Duyarlı Uydurukça Sezgir, Sezgin, Sezimtal, Sezicen, Duygur,
Duygun, Duyucan, Yumuşak gönüllü, İnce
gönüllü
Duygu Yerel Duygu, Sezgi
Duymak (kulak) Anlam kayması İşitmek
Duymak(hissetmek) Yerel Duymak, Sezmek
Duyu Uydurukça Duygu, Sezgi
Duyuru Uydurukça Bildiri, Yarlık
Düğüm Yerel Düğün
Düğün Anlam kayması Toy
Dükkân Arapça Kepit
Dülger Farsça Ağaççı
Dümen İtalyanca Tutka
Dün Anlam kayması Gece
Dünür Yerel (evlilikten önce): Savcı, (evlilikten sonra):
Kuda
Dünürcü Yerel Savcı
Dürüst Farsça Doğrucul, Çıncıl, Doğru, Çın
Düşey Uydurukça Dik, Dike
Düşkün Yerel Verilen, Verilici
Düşman Farsça Yağı
Düşmanlık Farsça+Türkçe Yağılık
Düşmek Anlam genişlemesi (yukarıdan): Düşmek, (yerde): Yıkılmak,
Kulamak
Düşünce Anlam kayması (Kişinin kendi kafasında olan):Oy, (Bir şey
anlatılıp izah edildikten sonra oluşan):
Düşünce, Düşünük
Düşünmek Anlam kayması Oylamak, Oylanmak
Düşünür Uydurukça Oycul
Düven Yerel Tuluk, Tokmak
Düz (yüzey) Anlam genişlemesi Düz, Tekiz
Düz (hat) Anlam genişlemesi Düz, Doğru
Düzelmek Anlam genişlemesi (düz, düzgün hale gelmek): düzelmek,
(sağlığına kavuşmak): Onalmak, Onulmak
Düzen (tertip, nizam) Yerel Yön
Düzen (sistem) Yerel Düzülüş, Düzüm, Düzgün, Dizim, Kuruluş,
Düzenbaz Yerel+Farsça Aldamcı, Tapkır
Düzey Uydurukça Örü
Düzgün Yerel Düzümlü, Düzlük, Yığnak
Düzlem Uydurukça Yassılık
Düz yazı Yerel Kara söz
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
E
Ebat Arapça Kölem, Ölçem
Ebe Yerel Kindik ana
Ebedi Arapça Bengi, Ölümsüz
Ebediyen Arapça Bengi, Bengilik
Ebeveyn Arapça Ata ana
Ecdat Arapça Ata baba
Ecnebi Arapça Çet elli
Eda Arapça Kılık, Kılanış, Yürüm durum
Edat (dilbilgisi) Arapça Yardımcı söz
Edip Arapça Yazıcı
Efendi ( hitap) Yunanca Bey, Beyim (resmi), Ağa, Ağam
(büyüklere), İni, İnim (küçüklere)
Efendilik Yunanca+Türkçe Teklilik, Aksüyeklik
Efendim! ( ne dediniz?) Yunanca+Türkçe Geçiriniz, İşitmedim
Efendim? (buyrun, Yunanca+Türkçe Kulağım sizde, Dinliyorum, Söyleyiniz
dinliyorum)
Efendim Yunanca+Türkçe Beyim, Hanımım, Ağam, İnim, Ablam,
Sinlim
Efkâr Arapça Kaygı, Bun
Efkârıumumiye Arapça Koğamlık oy
Eflatun(î) Arapça Kızıl göğüş
Efsane Farsça Ulamış
Efsaneleşmek Farsça+Türkçe Ulamışa aylanmak
Efsun Farsça Abrav
Efsunlamak Farsça+Türkçe Abramak
Egemen Yunanca Erkli, Karayışsız, Boyunduruksuz
Egoist Fransızca Benbencil, Özümcül
Egoizm Fransızca Benbencillik, Özümcüllük
Egzersiz Fransızca Könüküş
Egzersiz yapmak Fransızca+Türkçe Könükmek
Eğe (kemik) Anlam kayması Kaburga
Eğe (törpü) Yerel Eğe
Eğilim Uydurukça Intılış, İçi tartılma, Gönlü düşme, Gönlü
yatma, Gönlü akma
Eğlence Yerel Ermek, Gönül açma, Oyun gülgü
Eğlenmek Anlam kayması Ermeklemek, Gönül açmak, Oynamak-
gülmek
Eğlenmek ( alay etmek) Anlam kayması Üstünden gülmek, Kemsitmek, Küçültmek,
Küçük düşürmek
Eğreti (zaman için) Arapça Öteri, Geldi geçer
Eğreti (eşya için) Arapça Yararsız, Yaramaz, Bozuk
Ehil Arapça Bilgir, Bilimli, Çeber
Ehli Arapça Ele öğretilen, Ev hayvanı, Bakma
Ehlileştirmek Arapça+Türkçe Ele öğretmek
Ehliyet (sürücü belgesi) Arapça Haydayıcılık tanıklığı
Ehram Arapça Köpyak
Ek Yerel Koşumca
Ekalliyet Arapça Azcılık
Ekip Fransızca Öbek
Eklem Uydurukça Boğun
Eklemek Yerel Koşmak, Ulamak, Tirkemek, Yalgaştırmak
Ekmek (yiyecek) Yerel Etmek
Eko Fransızca Yanrık
Ekonomik (ekonomi ile ilgili) Fransızca İktisatlık
Ekonomik (idareye imkan Fransızca Ayavlı
tanıyan)
Eksen Yunanca Ok, Özek
Ekseri Arapça Köpünce
Ekseriyet Arapça Köpçülük, Köplük
Ekseriyetle Arapça+Türkçe Köpünce, Köplükle
Eksi ( matematik) Uydurukça Alış belgisi
Eksik Yerel Eksik, Kem, Az
Eksilmek Yerel Eksimek, Kemelmek, Azalmak
Ekşi Yerel Acı
Ekşimek Yerel Acımak
Ekvator Fransızca Deniştirgiç
El ( yurt, ülke) Anlam kayması Ülke, yurt
El (yabancı) Anlam kayması Yad kişiler, Başkalar
Ela Yerel Ala, Çakır
Elastik Fransızca Sozulmalı
Elbet Arapça Sözsüz
Elbette Arapça+Türkçe Sözsüz
Elbirliği Yerel Birgelik, Birdemlik
Elbise Arapça Giyim, Giyim geçek
Eldiven Yerel Elkabı
Elebaşı Anlam kayması Başlık, Başçı
Elektrik süpürgesi Fransızca+Türkçe Tozsoğurguç
Elem Arapça Kaygı, Bun, Göyünç
Eleman Fransızca İşçi, Yumuşçu, Kullukçu
Eleştiri Uydurukça Sın, Sınlama
Eleştirmek Uydurukça Sınamak, Sınlamak, Sın eytmek, Sın
vermek
Eleştirmen Uydurukça Sıncı, Sıneydici, Sınverici
Eli sıkı Yerel Saran, Eli katı, Kısık
Ellemek Yerel Değmek, El değdirmek, Tutmak
Elmacık kemiği Yerel Bet sünüğü, Bet süyeği
Elti Yerel Avsın, Yenge
Elverişli Yerel Onay, Kolay, Uygun, Yeterli
Elverişsiz Yerel Kın, Ağır, Çetin, Uygunsuz, Yetersiz
Elvermek Yerel (kâfi olmak): Yetmek, Yeterli olmak,
(uygun gelmek) : Kolay olmak, Onay
olmak
Elyaf Arapça Süyüm, Dal, Dala, Dalcık, İpsil
Elzem Arapça Öte gerekli
Emare Arapça İz, Belgi
Emdirmek Yerel Emdirmek, Emizmek
Emekli Uydurukça Yumuştan boşanık, Yumuştan boş
Emekli olmak Uydurukça Yumuştan boşanmak
Emektar Türkçe+Farsça Emeği sinen, Yumuş tutan, Hakkı geçen
Emel Arapça Dilek, Oy
Emin (güvenilir) Arapça Inamlı, Işançlı
Emin (kendine güvenen) Arapça Işanan, Berk, Arkayın
Emin (kuşkusuz) Arapça Küdüksüz
Emin (tehlikesiz) Arapça Korkunçsuz
Emir Arapça Buyruk, (resmi, yazılı): Yarlık
Emir vermek Arapça+Türkçe Buyurmak
Emlak Arapça Göçmez bark, Kozgalımsızlık
Emniyet ( güvenlik) Arapça Korkunçsuzluk, Arkayınlık
Emniyet (güvenlik işleri) Arapça Koruma işleri, Saklama işleri
Emretmek Arapça+Türkçe Buyurmak
Emrivaki Arapça Oluru oldu, Olacağı oldu, Aldan ala iş
bitirme
Emsal Arapça Okşaş
Emsal (örnek) Arapça Ülgü
Emsal göstermek Arapça+Türkçe Ülgü görsetmek, Ülgü vermek
Emzirmek Yerel Emizmek, Emdirmek
Enayi Arapça Anka, Kelesan, Tentek
Encam Farsça Art, Son, Ayak
Endam Farsça Boy bos, Gövde, Sın
Ender Arapça Seyrek, Öte az
Endişe Farsça Kaygı, Korkunu
Endişe etmek Farsça+Türkçe Kayırmak, Kaygılanmak, Korkunmak
Enfes Arapça En sulu, Öte sulu, En yakşı, Öte yakşı, En
güzel, Öte güzel
Enfiye Arapça Burun otu
Engebe Yunanca İniş yokuş, Kabarık,
Engel Kökeni belirsiz Tosuk, Tosalgı, Büğet
Engellemek Kökeni belirsiz+Türkçe Tosmak, Büğet olmak, Önünü almak
Engel olmak Kökeni belirsiz+Türkçe Tosmak, Büğet olmak, Önünü almak
Engin Yerel Çeksiz, Eksiz çeksiz, Uçsuz bucaksız, Uçsuz
kıyısız, Uç Kıraksız
Enik Yerel Küçük
Enişte Farsça Yezne
Enkaz Arapça Yemiriklik(-ler)
Enlem Uydurukça Genlik
Ense Yerel Yelke, Ense
Enstrüman (müzik aleti) Fransızca Çalgı
Enstrüman (araç, alet) İngilizce Kural
Entelektüel Fransızca Oycul
Entari Kökeni belirsiz Kadın gömleği
Enteresan Fransızca Kızık, Kızıkırlı, Kızıklı
Enternasyonal Fransızca Ellerarası, Elara
Entrika Fransızca Arabozuculuk, Kuvluk, Aldama, Aldamcılık
Envai çeşit Arapça+Farsça Türlü türlü, Türlü tümen
Epey Yerel Bir talay, Köp
Epilepsi Fransızca Boğma, Dalma, Koyancık, Tutalık
Er (asker) Anlam genişlemesi Çeri
Er (erkek) Anlam genişlemesi Er kişi, Erkek
Er (koca) Anlam genişlemesi Er
Er (mert, yiğit) Anlam genişlemesi Batır, Yiğit, Er
Erbap Arapça Çeber, Bilgiç
Erek Uydurukça Dilek
Erik Anlam kayması Alça
Erişmek Anlam genişlemesi Yetmek, Ermek, Erişmek
Erişte Farsça Kesme, Tokmaç
Erkân Arapça Beylik kişisi, Beylik kişileri
Erken Yerel Er, Erte
Ermek Yerel Yetmek, Yetişmek
Ermin Fransızca As, Ak kiş
Ertelemek Uydurukça Geciktirmek, Sona kaldırmak, Geyine
kaldırmak
Ertesi Anlam kayması Geyinki, Gelecek, Gelesi
Erzak Arapça Azık, Yol azığı
Esans Fransızca Yıpar, İsli yağ
Esaret Arapça Tutkunluk, Erksizlik, Kulluk
Esas (temel) Arapça Dip, Neğiz
Esas (birinci, asli) Arapça Baş, Başki, Başlıca, Neğizki
Esas almak Arapça Algaç tutmak, Neğizinde kurmak, Baş üstü
etmek
Esasen Arapça Neğizde, Neğizinden
Eser (yapıt) Arapça Çıkarma
Eser ( iz) Arapça İz, Belgi
Esin Uydurukça Ruhlanma, Duygusu gelme
Esinlenmek Uydurukça Ruhlanmak, Duygusu gelmek
Esir (tutsak) Arapça Tutkun
Esir (köle) Arapça Kul
Esir almak Arapça+Türkçe Tutkun almak
Esir düşmek Arapça+Türkçe Tutkun düşmek
Esirgemek Yerel Kızganmak, Ayamak, Ayayıp vermemek,
Kıymamak, Esirgemek
Eskiden Yerel İleri, Geçmişte, Eskiden
Eskiz Fransızca Çıkarma, Ülgü
Esmek Anlam genişlemesi Esmek, Yelpimek
Esmer Arapça Kara yağız, Buğday yağız, Kara doru
Esnaf Arapça Kepitçi
Esnek Uydurukça Sozulmalı
Esnemek Anlam genişlemesi (İnsan): Esnemek, (Nesne): Gerilmek,
Sozulmak
Esrarengiz Arapça+Farsça Sırlı
Eş (çiftten biri) Anlam kayması Sınar, Eş, Denk
Eş (karı koca) Anlam kayması Yoldaş, Yubay,
Eş anlamlı Uydurukça Manadaş
Eşdeğer Uydurukça Kurdaş, Denkteş, Ölçemdeş
Eşelemek Yerel Aktarmak, Kazmak, Çukulamak
Eşik (kapı önü basamağı) Anlam kayması Bosağa
Eşinmek Yerel Tepinmek
Eşit Uydurukça Denk
Eşitlemek Uydurukça Deneştirmek, Denklemek, Denkleştirmek
Eşkâl Arapça Görünüş, Biçim, Durk
Eşkıya Arapça Karakçı, Tonayıcı, Talancı, Yolbasar,
Yoltosar
Eşmek Yerel Çukmak, Kazmak, Eşmek
Eşraf Arapça Aksakal, Elağası
Eşya Arapça Buyum, Buyumlar, Buyum-derim, Buyum-
derimler, Nesne, Nesneler.
Etiket Fransızca Yarlık
Etken (fiil) Uydurukça Anık, Aykın, Dip
Etki Uydurukça İçine işleme, İz, İz kaldırma, Demgilleme,
Tap kaldırma
Etki etmek Uydurukça İçine işlemek, İz kaldırmak, Demgillemek,
Tap kaldırmak
Etkilemek Uydurukça İçine işlemek, İz kaldırmak, Demgillemek,
Tap kaldırmak
Etraf Arapça Aylana, Aylana-çevre, Aylana tire, Tire-
yak, Çevre
Ettirgen (fiil) Uydurukça Yükletme
Evcil Anlam kayması Ele öğretilen, Ev hayvanı
Evcilleşmek Anlam kayması Ele öğrenmek
Evcimen Yerel Evcil, Evsek, Balasak
Evet Yerel He
Evham Arapça Küdük
Evlat Arapça Bala-çağa, Oğul-kız
Evlat edinmek Arapça+Türkçe Oğulluğa almak, Kızlığa almak, Balalığa
almak
Evlatlık Arapça+Türkçe Asrandı, (Erkek): Oğulluk, (Kız): Kızlık
Evlenmek Anlam genişlemesi (Genel): Evlenmek, Yuva kurmak, Durmuş
kurmak, (Erkek): Evlenmek, (Kız):
Erlenmek, Ere değmek, Güveye çıkmak,
Durmuşa çıkmak
Evli Anlam genişlemesi (Genel): Evli, (Erkek): Evli, (Kız): Erli,
Durmuşa çıkan
Evliya Arapça Eren, Gözüaçık
Evrak Arapça İş kâğıdı
Evren Uydurukça Yer-gök
Evrensel Uydurukça Bütündünyalık, Yalpı
Evrilmek Yerel Aylanmak, Evrilmek
Evrim Uydurukça Ösüş, Önükme
Evrim geçirmek Uydurukça Ösmek, Önükmek
Evsaf Arapça Özcenlik, Özlük
Evvel Arapça Burun, Burda, İleri, Aldın
Evvela Arapça Birinciden, Baştan, Aldan ala
Eyalet Arapça Oymak
Eylem Uydurukça İş, Kımıl
Eylül Arapça Dokuzuncu ay
Eyvah Farsça Esiz
Eyvallah Türkçe+Arapça Sağ ol
Ezber Farsça Yat
Ezberden Farsça+Türkçe Yattan
Ezbere Farsça+Türkçe Yattan
Ezberlemek Farsça+Türkçe Yatlamak
Ezeli Arapça Bengilikten, Uçsuz Kıraksız
Ezgi Kökeni belirsiz Küy
Eziyet Arapça Kısım, Sıkış, Eziş
Ezmek Yerel Yençmek, Ezmek, Dövmek, Ufalamak,
Maydalamak
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
F
Faal Arapça İşçen, İşler, İşlikli, Emekçil
Faaliyet Arapça İş-yumuş, Yumuş, Kımıl
Faaliyete geçmek Arapça+Türkçe İşe başlamak, İşe girişmek
Facia Arapça Kaygılı vakıa, Büyük kutsuzluk
Fahişe Arapça Yezökçe, Oynaşçı kadın
Fahri Arapça Ardaklı
Fail (hukuki) Arapça Kılmışlı, Etmişli, Yazıklı
Fail (dilbilgisi) Arapça İye
Faiz Arapça Üsteme, Üstek, Göterim, Göterme
Fakat Arapça Birak
Fakir Arapça Yoksul
Faksimile Fransızca Özgertmeyin basma
Fal Arapça Bolcam, Irk
Falan Arapça Neyin, Allakim
Falan filan Arapça Neyin düğün, -mı ne!
Fal bakmak Arapça+Türkçe Irklamak, Bolcamını açmak
Falçata İtalyanca Dilgiç
Familya ( bioloji) İtalyanca Türküm
Fanatik Fransızca Verilen
Fanatikleşmek Fransızca+Türkçe Verilenleşmek
Fanatizm Fransızca Verilenlik
Fani Arapça Yalan, Ötküncü, Ölümlü
Fanila İtalyanca İç gömlek
Faraş Arapça Suskuç, Kalak, Kürekçe
Faraza Arapça Eydelim, Diyelim, Olsun
Farazi Arapça Bolcamlı, Bolcamal, Yormalı, Yormal,
Çağlama
Faraziye Arapça Bilimlik bolcam, Bilimlik yorum, Bilimlik
çağlama
Fare Arapça (Hayvan): Sıçan, Keme, ( Bilgisayar
aksanı): Sıçan
Farfara İtalyanca Boşboğaz, Kuşboğaz, Ezme
Fark Arapça Ayırmacılık, Ayırmalılık, Ayrımlık, Başkalık,
Özgecelik
Fark etmek Arapça+Türkçe (Anlamak): Aymak, Görmek, Sezmek,
Düşünmek, (Farklı olmak): Özgermek,
Başka türe inmek
Farzetmek Arapça+Türkçe Bolcamak, Çağlamak
Fasıl Arapça Bölüm, Dağmak
Fasıla Arapça Ara, Aralık, Üzülüş
Fasikül Fransızca Bölüm
Fasulye Arapça Burçak
Fatih Arapça Basıp alıcı, Boysundurucu
Fatura İtalyanca Hesap kâğıdı
Fatura etmek İtalyanca+Türkçe Hesap çıkarmak
Faul İngilizce Ayıplı vuruş
Fayans Fransızca Çini
Fayda Arapça Tapış, Düşüm, Yaram
Faydalanmak Arapça+Türkçe Tapış tapmak, Yaramlanmak
Fazilet Arapça Erdem
Fazla Arapça Artık, Aşa, Öte köp, Gereğinden köp
Fecaat Arapça Kırgın
Feci Arapça Kaygılı, Kırgınlı
Feda Arapça Can ayamazlık, Ölüme baş bağlayıcılık,
Verilenlik, Yoluna baş koyuculuk
Feda etmek Arapça+Türkçe Ayamadan vermek, Kurban etmek
Fedai Arapça Canını veren, Ayanmayan, Canını
ayamayan
Fedakâr Arapça+Farsça Can ayamaz, Verilen, Yoluna baş koyan
Federal Fransızca Koşma
Felaket Arapça Kıran, Kırgın
Felç Arapça Dalma, İnme
Felç geçirmek Arapça+Türkçe Dalmaya uğramak, İnmeye uğramak
Felç olmak Arapça+Türkçe Dalmaya uğramak, İnmeye uğramak
Felek (talih) Arapça Yazmış
Felek (kainat) Arapça Gök kubbe
Fen (bilim) Arapça Yaradılış bilimi
Fen (teknik) Arapça Fen, Teknik
Fena Arapça Yaman
Fenalaşmak Arapça+Türkçe Esten taymak, Esten azmak, Dalmak
Fener (el feneri) Yunanca El yarığı
Fener(deniz feneri) Yunanca Deniz yarığı
Feragat Arapça Baş tartma, El çekme, Danma
Feragat etmek Arapça+Türkçe Baş tartmak, El çekmek, Danmak
Ferah(yer) Farsça Gen yer, Yarkın yer, Yayık yer
Ferah (sevinçlilik) Farsça Kıvanç, Sevinç
Feraset Arapça Sezgirlik, Sezim, Anlayış
Ferdi Arapça Özlük, Bencik
Feribot İngilizce Yüksalı
Ferman Farsça Yarlık, Buyruk
Fermentasyon Fransızca Acıtma
Fermente Fransızca Acıtılan
Fermente etmek Fransızca+Türkçe Acıtmak
Fermente olmak Fransızca+Türkçe Acıtılmak
Fermuar Fransızca Kaptırma
Feryat Farsça Bağırma, Kışkırıp ağlama
Feryat etmek Farsça+Türkçe Bağırmak, Bağırıp çağırmak, Kışkırıp
ağlamak
Fesat Arapça Arabozuculuk, Bozgunculuk
Feshetmek Arapça+Türkçe Bozmak, Üzmek, Toktatmak, Dağatmak
Fesih Arapça Bozma, Üzme, Toktatma, Dağatma
Festival Fransızca Bayramcılık, Bayram
Fethetmek Arapça+Türkçe Basıp almak, Boysundurmak,
Bağındırmak, Boyun eğdirmek
Fetih Arapça Basıp alma, Boysundurma, Bağındırma,
Boyun eğdirme
Feveran Arapça Birden kızma
Fevkalade Arapça İç gitkiç, Dan kalırlık
Fevri Arapça Acısı tez, kızma
Feza Arapça Genişlik
Fıçı Yunanca Ağaç çelek
Fıkıh Arapça İslam hukuku
Fıkırdamak (cilvelenmek) Anlam kayması Erseklenmek, Kılıklanmak
Fıkra Arapça Güldürgü
Fıkra (edebi) Arapça Gözkarayış
Fındık Arapça Yeryanak
Fırça Yunanca Yakkıç
Fırın ( ekmek fırını) Arapça Ekmek ocağı
Fırlamak Yerel Atılmak
Fırtına İtalyanca Davıl, Boran
Fıskiye Kaynağı belirsiz Urgulma
Fışkırmak Yerel Urgulup çıkmak, Atılıp çıkmak
Fıtık Arapça Yarık, Yırtık
Fıtrat Arapça Yaradılış
Fıtri Arapça Doğma

Fiber İngilizce Süyüm


Fidan Yunanca Öskün, Ösüntü, Köçet
Fidye Arapça Tölem, Kutarma akçası
Figan Farsça İnleme, Bağırma, Kışkırma
Fiil Arapça İş, Kılık, Kımıl, Kımıltı
Fiil (dilbilgisi) Arapça Edişlik, İşlik
Fiilen Arapça İş yüzünde, Çınında
Fikir Arapça Oy
Fikir adamı Arapça+Arapça+Türkçe Oycul
Fikir insanı Arapça+Arapça+Türkçe Oycul
Fikrisabit Arapça Gitmez oy, Yapışkan oy, Bağlancık
File Fransızca Tor
Fileto İtalyanca Bıkın
Filiz Yunanca Yaş budak
Fincan Arapça Çini ayak
Firar Arapça Kaçış
Firar etmek Arapça+Türkçe Kaçmak
Firari Arapça Kaçak, Kaçkın
Firuze Arapça Göğüldür
Fisebilillah Arapça Allah yoluna, Tekin
Fiske Kökeni belirsiz Çırtkı, Çırtış
Fiske vurmak Kökeni belirsiz+Türkçe Çırtmak
Fiskos Yerel Şavurlaşma
Fiskos etmek Yerel Şavurlaşmak
Fiş (elektrik) Fransızca Koş dil, Koşkuç
Fişek (kurşun) Farsça Ok
Fit İngilizce Gelişme
Fitil (lamba) Arapça Tasma, Dil
Fitne Arapça (kargaşa): Çatak, Karama karşılık,
(arabozuculuk): Bölük, Arabozuculuk
Fitne fücur Arapça Köp arabozucu
Fiyaka Fransızca Maktancaklık
Fiyasko İtalyanca Onuşsuzluk, Yolsuzluk
Flamingo İngilizce Allı turna, Kızıl kaz
Flaş İngilizce Fotoçakmak
Florya Yunanca Yelve
Flört İngilizce Erkeleşme, Kılıklaşma
Flört etmek İngilizce+Türkçe Erkeleşmek, Kılıklaşmak
Flüt Fransızca Sıbızgı
Fon (arka plan) Fransızca Yerlik, Yalpı önü, Yalpı görünüşü
Formül Fransızca Anlatma
Forvet İngilizce Çapulcu
Foseptik çukuru Fransızca+Türkçe Yundu oru
Fosil Fransızca Taşa evrilen, Taşlaşan kaldık
Fosilleşmek Fransızca Taşa evrilmek, Taşlaşıp kalmak
Fotokopi İngilizce Göçürme
Fotokopi çekmek İngilizce+Türkçe Göçürmek
Fotokopi makinası İngilizce+İtalyanca Göçürgüç
Foya İtalyanca Göz boyamacılık, Aldamcılık
Frazeoloji Fransızca Duruklu söz (dizimi)
Frekans Fransızca Yığılık, Yışlık
Fren Fransızca Toktatkıç, Eyleç, Eylegiç
Frene basmak Fransızca+Türkçe Toktatkıca basmak, Eylece basmak,
Eylegice basmak
Frengi Farsça Kara yama, Yel yarası
Fren yapmak Fransızca+Türkçe Toktatmak, Eylemek
Frikik İngilizce Erkin tepiş, Erkin vuruş
Fuar Fransızca Görgezme
Fuhuş Arapça Yezökçelik, Bozukluk, Azgınlık, Oynaşçılık,
Fuhuş yapmak Arapça+Türkçe Yezökçelik etmek, Oynaşçılık etmek,
Oynaşmak
Fukara Arapça Yoksul
Fuzuli Arapça Orunsuz, Gereksiz
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
G
Gaddar Arapça Ayavsız, Taşyürek, Yavuz
Gaf Fransızca Abaysızlık, Orunsuz iş, Orunsuz söz
Gafil Arapça Aymaz, Baykamaz, Anka
Gafil avlamak Arapça+Türkçe Aymazdan uşlamak, Baykamazdan
uşlamak
Gafil avlanmak Arapça+Türkçe Aymazdan uşlanmak Baykamazdan
uşlanmak
Gaflet Arapça Aymazlık, Baykamazlık, Ankalık
Gaf yapmak Fransızca+Türkçe Orunsuz iş etmek, Orunsuz söz söylemek
Gaga Kökeni belirsiz Tumşuk
Gagalamak Kökeni belirsiz+Türkçe Çokumak, Çokulamak
Gaile Arapça Kaygı
Gala Fransızca Algaçki oyun, Algaçki koyuluş
Galebe Arapça Yeniş, Yutuş
Galebe çalmak Arapça+Türkçe Yenmek, Yutmak, Ütmek
Galeyan Arapça Yarsıma, Kızma
Galeyana gelmek Arapça+Türkçe Yarsımak, Kızmak
Galiba Arapça Belki, Çaması, Çaması olsa gerek
Galip Arapça Yenici, Yutucu, Ütücü
Galip gelmek Arapça+Türkçe Yenmek, Yutmak, Ütmek
Gam Arapça Kaygı, Bun, Göyünç
Gam çekmek Arapça+Türkçe Kayırmak, Göyünmek
Gam yemek Arapça+Türkçe Kayırmak, Göyünmek
Gammazlamak Arapça+Türkçe Söz taşımak, Söz yetirmek, Öşek taşımak,
Öşeklemek, Çakmak, Çakımcılık etmek
Gamze Arapça Bet çukuru
Ganimet Arapça Olca
Garabet Arapça Danlık, Kızıklık
Garanti Fransızca İşanç
Garanti etmek Fransızca+Türkçe İşanç vermek
Garaz Arapça Yaman niyet
Gargara Arapça Çalkama, Damakta çalkama
Gargara yapmak Arapça+Türkçe Çalkamak, Damakta çalkamak
Gariban Arapça Baykuş
Garip ( gariban) Arapça Baykuş
Garip (tuhaf) Arapça Dan, dan kalırlık, kızık
Garipsemek Arapça+Türkçe Dansımak, Dansınmak, Dan görmek, Kızık
görmek
Gark olmak Arapça+Türkçe Batmak, Batıp gitmek
Gaspetmek Arapça+Türkçe Güçleyip almak, Tartıp almak
Gaye Arapça Dilek
Gayet Arapça Pek, Öte, En
Gayret Arapça Dırışma, Dırışçanlık, Vurunma
Gayret etmek Arapça+Türkçe Dırışmak, Vurunmak
Gayri Arapça Başka
Gayri ihtiyari Arapça Erksizden
Gazap Arapça Acıma, Acılanma
Gazoz Arapça Gazlı su
Gebe (insan) Yerel Yüklü, Ağırayaklı, Ayağı ağır, İkikat
Gebe ( hayvan) Yerel Boğaz
Gebe kalmak (insan) Yerel Yüklenmek, Bala götürmek
Gece Anlam kayması Dün
Gecekondu Yerel Alaçık, Evcik
Gecelemek Anlam kayması Dünemek
Geceleyin Anlam kayması Dünen, Dünde
Gecelik Anlam kayması Dünlük gömlek
Geçe (saat) Yerel Ötende, Ötenden Geyin
Geçen (yıl, ay…) Yerel Öten
Geçende Yerel Yakında, Yakın arada
Geçenlerde Yerel Yakında, Yakın arada
Geçen yıl Yerel Bıldır, Öten yıl
Geçerli Uydurukça Güçlü, Gücünde, Güçte, Gücündeki,
Güçteki
Geçerli olmak Uydurukça+Türkçe Gücünü saklamak, Yürümek
Geçici Yerel Öteri, Ötküncü
Geçim Uydurukça (maişet):Dirlik, Diricilik, Gün geçiriş,
(anlaşma): Gelişme, Onuşuk, Sığım
Geçimsiz Uydurukça Sığışmayan, Onuşuksuz, Gönlü dar
Geçinmek (maişet) Yerel Gün görmek, Gün geçirmek, Diricilik
etmek
Geçinmek (anlaşmak) Yerel Gelişmek
Geçişli (fiil) Uydurukça Ötümlü
Geçişsiz Uydurukça Ötümsüz
Geçiştirmek Yerel Savuşturmak
Geçmek Anlam genişlemesi (zaman): Ötmek, (yanından): Ötmek,
(içinden, karşıya): Geçmek, (ileri, öne) :
Ozmak, (üstünden, aşarak): Aşmak
Geçmiş (önceki, evvelki) Anlam kayması Öten, Burunki, İleri
Geçmiş (mazi) Anlam kayması Ötmüş
Geçmiş zaman (dilbilgisi) Yerel Öten zaman, Öten çağ
Gelecek (istikbal, ati) Anlam genişlemesi Gelecek
Gelecek ( müstakbel, sonraki) Anlam genişlemesi Gelesi, Aldaki
Gelenek Uydurukça Yola
Gelgit ( coğrafya) Uydurukça Gelgin-kaytkın
Gelincik(çiçek) Yerel Göknar
Gelincik (hayvan) Yerel Ars, Közen
Gelinlik Yerel Toy gömleği
Gelir Uydurukça Girim, Tapış, Düşüm
Gelişigüzel Yerel Çala çarpı, Çala çula, Çala bula
Gelişme Anlam kayması Ösüş, Ala varış, Yetilme
Gelişmek Anlam kayması Ösmek, Ala varmak, Yetilmek
Gem Yunanca Ağızdırık, Ağızlık
Gem vurmak Yunanca+Türkçe Ağızlıklamak, (mecazi): Dizginlemek,
Tıymak
Gencelmek Yerel Yaşarmak
Genç Yerel Yaş
Gençleşmek Yerel Yaşarmak
Gene Yerel Yine, Yeniden, Kaytadan
Genel Uydurukça Ortak, Yalpı, Büt
Genelge Uydurukça Buyruk, Görsetme, Yol yoruk
Genelkurmay Uydurukça Başorda
Genelleme Uydurukça Yalpılaştırma, Yalpı korutma, Yığıp
korutma
Genellemek Uydurukça Yalpılaştırmak, Yalpı korutmak, Yığıp
korutmak
Genelleme yapmak Uydurukça Yalpılaştırmak, Yalpı korutmak, Yığıp
korutmak
Genellikle Uydurukça Yalpı, Yalpı alanda, Yalpılıkta, Yalpısından,
Yalpısı ile
Geniş Yerel Gen
Geniz Yerel Geniz, Burun boşluğu, Yutkuluk üstü
Gerçeğe dönüşmek Yerel Çına aylanmak, Çın çıkmak
Gerçek (ad) Yerel Çınlık
Gerçek (sıfat) Yerel Çın
Gerçekçi Yerel Çıncıl, Doğrucul
Gerçekleşmek Yerel Yüze aşmak, Durmuşa aşmak,
Çınırganmak, Çın çıkmak
Gerçekleştirmek Yerel Yüze aşırmak, Durmuşa aşırmak,
Çınırgamak, Çın çıkarmak
Gerçekten Yerel Çınında, Çınlığında, Doğrudan
Gerçi Farsça … olsa da, …olmasa da, -a/-e karamazdan
Gerdan Farsça Boyun, Döş
Gerdanlık Farsça+Türkçe Boncuk, Döş boncuğu
Gerdek Farsça Gelin evi
Gerekçe Uydurukça Düşünükleme, Yerlik, Sıltak
Gergedan Farsça Boynuz tumşuk
Gergef Farsça Gergiç, Gergi
Gergin Yerel Gerilen, Tartılan, Sozulan
Geri Yerel Art, Arka, Geri
Geri ( saat) Yerel Artta kalmış, Artta
Geri dönmek Yerel Kaytmak, Geri kaytmak, Aylanıp kaytmak,
Yanmak
Geri gelmek Yerel Kaytmak, Geri kaytmak, Aylanıp kaytmak,
Yanmak
Geri kalmak Yerel Artta kalmak, Arkada kalmak
Geri vermek Yerel Kaytarmak, Kaytıp vermek, Kaytarıp
vermek
Geri zekâlı Türkçe+Arapça+Türkçe Beyinsiz, Manbaş, Başı işlemeyen
Gerilemek Yerel Çekinmek, Geri gitmek, Geri kaytmak
Gerilim Yerel Gerilme, Tartılma, Keskinlik
Gerilmek Anlam genişlemesi Gerilmek, Tartılmak, Sozulmak
Gerinmek Yerel Gerilmek, Sozulmak
Getirmek Yerel Geldirmek, Egelmek, Alıp gelmek
Gevelemek Yerel Aylandırıp söylemek, Tak söylememek
Geveze Farsça Söylek, Ezme, Deşik ağız
Gevezelik etmek Farsça+Türkçe Söyleklik etmek, Ezmelik etmek
Geviş getirmek Yerel Gevşemek
Gevşek Anlam kayması Boş, Boşan
Gevşemek Anlam kayması Boşamak
Gevşetmek Anlam kayması Boşatmak
Geyik Anlam kayması Buğu, Bulan
Gezgin Uydurukça Gezginci, Gezici, Elgezer
Gezinmek Yerel Aylanmak, Gezmek
Gezinti Yerel Gezi, Aylanı
Gıcır gıcır Argo Yep yeni
Gıda Arapça Yukum, Azık, Aşgücü, Toklukluluk
Gıpta Arapça Günü, Gözü gitme, Kızıkma, İmrenme
Gıpta etmek Arapça+Türkçe Günülemek, Gözü gitmek, Kızıkmak,
İmrenmek
Gırtlak Yerel Geğirtek, Damak dibi
Gıyaben Arapça Sırtından, Sırttan, Özü yokta, Olmayanda
Gıyabında Arapça+Türkçe Sırtından, Özü yokta, Olmayanda
Gıyabi Arapça Sırtından, Sırttan, Özü yokta, Olmayanda
Gıybet Arapça Ardından söyleme
Gıybet etmek Arapça+Türkçe Ardından söylemek, Ardından söyleşmek
Gibi Yerel Dek, Gibi
Gider Uydurukça Çıkım
Gidiş ( tempo) Yerel Tezlik, Çapkanlık, Tepkin, Gidiş
Gidiş (hal hareket) Yerel Yürüyüş-duruş, Kılık-yoruk
Girdap Farsça Opkun
Girdi Uydurukça Öndürüş güçleri ile kuralları
Girgin Yerel İşçen, Epçil, Tapkır
Giriftar Farsça Verilen
Girişimci Uydurukça Tapkır
Girişken Yerel İşçen, Epçil, Tapkır
Gitmek Anlam genişlemesi Gitmek, Varmak
Giyecek Yerel Giyim, Giyim gecek
Giysi Yerel Giyim, Giyim gecek
Gizlemek Anlam kayması Yaşırmak
Gizlenmek Anlam kayması Yaşırınmak
Gizli Anlam kayması Yaşırın, Yaşın
Glokom Latince Karasu
Gocuk Bulgarca Kısa don, Çolak don
Gocunmak Yerel Üstüne almak, Özüne almak
Gonca Farsça Çiçek düğmesi
Göbek (organ) Anlam genişlemesi Kindik
Göbek (şişman karın) Anlam genişlemesi Göbek, Karın
Göbek ( merkez, orta) Anlam genişlemesi Orta
Göbek (nesil) Anlam genişlemesi Boğun
Göçebe Yerel Göçmen
Göçeri Yerel Göçmen
Göçmen Uydurukça Gelmişek
Göçük Yerel Opurum, Opuruluş, Göçkün
Göçüşme (dilbilgisi) Uydurukça Orun almaşma
Göğüslemek Yerel (Kınlığa/Kınlıklara) Karşı durmak
Gök (ham) Yerel Çiğ, Pişmeyen, Gök
Göktaşı Uydurukça Kuyruklu yıldız
Gömmek (defnetmek, ölüyü Anlam kayması Yerlemek, Yere vermek, Toprağa vermek,
gömmek) Gömmek
Gönder Yunanca Bayrak sapı
Göndermek Anlam kayması Yollamak, Yönetmek, Yobarmak
Gönlünden kopmak Yerel Çın gönülden vermek, Gönlünden çıkarıp
vermek, Öz dileği ile vermek
Gönlünü etmek Yerel Gönlünü götürmek
Görece Uydurukça Salıştırmalı, Çakıştırmalı
Göreceli Uydurukça Salıştırmalı, Çakıştırmalı
Görenek Yerel Yola
Görev Uydurukça Borç, Yumuş
Görev almak Uydurukça+Türkçe İşi boynuna almak, Yumuş buyrulmak
Görevden almak Uydurukça+Türkçe Yumuştan boşatmak
Görevden uzaklaştırmak Uydurukça+Türkçe İşten alıslatmak, Yumuştan alıslatmak
Görev yapmak Uydurukça+Türkçe Borç ödemek, Yumuş işlemek, Yumuş
tutmak
Görgü Uydurukça Yürüm-durum, Görüm, Yön
Görgüsüz Uydurukça Görümsüz, Yönsüz, Görmeyen
Görkem Uydurukça Görk
Görkemli Uydurukça Görkem, Görklü
Görmemiş Yerel Görümsüz, Yönsüz, Görmeyen
Görmezlikten gelmek Yerel Görmezliğe vurmak, Görmezliğe salmak,
Görmediksiremek
Görsel Uydurukça Sınlı
Görücü Yerel Elçi, Savcı, Gudacı
Görümce Yerel (Büyük): Kayın abla, (Küçük): Kayın sinil
Görüntü Uydurukça Görünüş
Görüş Uydurukça Göz karayış
Gösterge ( nişan, belirti) Uydurukça Belgi
Gösterge(ibre) Uydurukça Görsetkiç
Gösteri (sahneye koyma, icra) Uydurukça Çıkış, Görsetiş
Gösteri (nümayiş, yürüyüş) Uydurukça Çıkı
Gösteriş Yerel Göze girme, Görünleme
Gösterişli Yerel Görklü, Görkem, Görünürlü
Göstermek Yerel Görsetmek, Görgüzmek
Göstermelik Yerel Göz boyama, Yalan, Aldayıcı, Yasalma,
Götürmek Anlam kayması Aparmak, Egitmek, Alıp varmak, Alıp
gitmek, Yetirmek, İletmek
Gövde(dilbilgisi) Uydurukça Neğiz
Gözaltı Uydurukça Sak altına alma, Kamama, Kamağa alma,
Tutsak etme
Gözaltına almak Uydurukça+Türkçe Sak altına almak, Kamamak, Kamağa
almak, Tutsak etmek
Göz atmak Argo Göz gezdirmek
Göz bebeği Yerel Göz karası
Gözcü Yerel Gözetici
Gözdağı Yerel Korkutma
Gözdağı vermek Yerel Korkutmak
Gözde Uydurukça Sevili, Sevgili
Gözenek Yerel Deri gözü, Deri deşiği
Gözetlemek Uydurukça Ardına düşmek, İzine düşmek, Yaşırın
gözetmek
Gözetmek Anlam kayması Bakmak, Karamak, Asramak
Gözetmen Uydurukça Gözetici
Göz hapsi Türkçe+Arapça Göz tutsağı, Ev kamağı
Göz kararı Türkçe+Arapça Çamayla
Gözlem Uydurukça Baykayış
Gözlemek ( beklemek) Yerel Gütmek, Gözlemek
Gözlemek (müşahede) Yerel Baykamak
Gözlem yapmak Uydurukça Baykamak
Gözü aç Yerel Açgöz
Gözü kapalı Yerel Oylamazdan, Oylanmazdan, Aldına
keynine karamazdan, Göz yumup
Gözü kara Yerel Batır, Er yürek, Yürekli, Korkmaz
Gözükmek Yerel Görünmek
Gözü pek Yerel Batır, Er yürek, Yürekli, Korkmaz
Gözü sulu Yerel Yufka yürek, Gözü yaşlı, Gönlü boş, Gönlü
yumşak
Grafik Fransızca Çizme
Grafit Fransızca Yaskak
Granül Fransızca Düğürcük
Gravür Fransızca Oyma
Gravürcü Fransızca+Türkçe Oymacı
Grev Fransızca İş dışlama
Grev yapmak Fransızca+Türkçe İş dışlamak
Gri Fransızca Boz, Çal
Grileşmek Fransızca+Türkçe Bozarmak, Çalarmak
Grup Fransızca Top, Topar, Toplam
Guatr Fransızca Boğaz şişiği, Damak şişiği, Damak uru
Gurbet Arapça Yad el, Çet el, Yad yurt, Çet yer
Gurup Arapça Batı, Günbatısı
Gurur Arapça Boy götürücülük, Ulumsuluk, Güvezlik,
Kıvanç, Denksinmezlik, Benimcilik
Gurur duymak Arapça+Türkçe Maktanmak, Kıvanmak, Öğünmek,
Maktanç duymak, Kıvanç duymak, Öğünç
duymak
Gururlu Arapça+Türkçe Güvez, Kıvancak, Öğüncek, Benimci
Gübre Yunanca Kön, Kığ
Gücenmek Anlam kayması Darınmak, İncimek, İncinmek, Öfkelemek
Güç (zor) Anlam kayması Kın, Ağır, Çetin
Güç bela Anlam kayması Kınlıkla
Güdüm Uydurukça Başarı
Güdümlü Uydurukça Başarılmalı, Uzaktan başarılan
Güfte Farsça Yır sözü
Güğüm Yunanca Kovşun
Gül Farsça Kızılgül
Gülle Farsça Top oku
Gülümsemek Yerel (Gülmeli bir şey ardından):
Gülümsüremek, ( İyi niyet ifadesi ile):
Yılışmak
Gülünç Yerel Gülgülü, Gülmeli, Gülerli, Gülünç
Günah Farsça Yazık
Günahkâr Farsça Yazıklı
Güncel Uydurukça Orçunlu
Gündem Uydurukça Gün tertibi
Güney Uydurukça Günorta
Güneybatı Uydurukça Günorta günbatar
Güneydoğu Uydurukça Günorta gündoğar
Gür Anlam kayması Kalın, Bol, Koyu, Yoğun
Gürbüz Farsça Güçlü, Sağlam, Dayanıklı
Gütmek (hayvan) Anlam kayması Mal bakmak, Mal yaymak, Mal gütmek,
Bakmak, Yaymak
Gütmek(fikir, siyaset, Anlam kayması İzlemek, Gözlemek, Ummak, Yürütmek
beklenti vb…)
Güven Uydurukça İşanç
Güvence Uydurukça İşanç
Güvence vermek Uydurukça Öz adına işanç bildirmek, Öz adına bel
bağlatmak
Güvenç Anlam kayması İşanç
Güvenilir Anlam kayması İşançlı, İşanımlı
Güvenlik Uydurukça Korkunçsuzluk, Arkayınlık
Güvenmek Anlam kayması İşanmak, Bel bağlamak
Güvenoyu Uydurukça İşanç bildirme
Güverte İtalyanca Gemi üstü
Güya Farsça Önlü, Sıyaklı
Güzel Yerel Görklü, Sulu, Çıraylı, Yakşı, Güzel
Güzergâh Farsça Bağıt, Yöneliş, Tutan yol
Güzide Farsça Dallanma, Saylanma, En yakşı, Belgili,
Ataklı, Görünüklü
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
H
Haber Arapça Yenilikler
Hacer-ül Esved Arapça Kara Taş
Hacet Arapça Gerek, Gereklik
Hacethane Arapça+Farsça Ayakyolu
Hacim Arapça Kölem, Sığım, Sığımlılık
Had Arapça Çek, Kırağ
Haddini aşan Arapça+Türkçe Çekten dışarı
Haddini aşmak Arapça+Türkçe Çekten çıkmak, Çekten aşmak, Çamadan
dış gitmek
Hademe Arapça Yumuşçu
Hadım Arapça Biçme, Biçilen
Hadım etmek Arapça+Türkçe Biçmek
Hadise Arapça Uğraş, Çatak, Görünüş
Hadsiz Arapça+Türkçe Çeksiz
Hafıza Arapça Es
Hafızasını kaybetmek Arapça+Arapça+Türkçe Esinden ayrılmak
Hafif Arapça Yenil
Hafiflemek Arapça+Türkçe Yenillemek
Hafifmeşrep Arapça Yenildek, Yenleş
Hafiye Arapça Dıncı, Aygakçı, İzkovar
Hain Arapça Satkın
Haiz Arapça İye, İye olan
Hak ( adalet, doğruluk) Arapça Çınlık, Doğruluk, Düzlük
Hakaret Arapça Tubansıtma, Dil yetirme
Hakaret etmek Arapça+Türkçe Tubansıtmak, Dil yetirmek
Hakem Arapça Töreci
Hakikat Arapça Çın, Çınlık
Hakikaten Arapça Çınlıktan, Çınlığında, Çınında
Hakiki Arapça Çın
Hâkim (söz geçiren) Arapça Başarıcı, Beyleyici, Sözü ötkün
Hâkimiyet Arapça Erklilik, Egemenlik
Hâkim olmak Arapça+Türkçe Erk salmak, Beylik yürütmek, Egemen
olmak
Hakir Arapça Değersiz, Sansız, İğrengiç, Tuban
Hakir görmek Arapça+Türkçe Tuban saymak, Tubansıtmak, Kemsitmek,
Bensimemek, Küçültmek, Küçük görmek
Hakkında Arapça+Türkçe Doğrusunda, Yönünde
Haklamak Arapça+Türkçe Kıyratmak, Bozmak, Yenmek
Hal (durum) Arapça Yağday, Duruş
Hal (güç, takat) Arapça Çama, Güç
Hal(meyve hali) Arapça Yapık gök pazarı
Hala Arapça Aba
Halâ Arapça İmdiyece, Bugüne değin, Dahice
Halas Arapça Kutuluş
Halat Yunanca Arkan, Yoğun bağ, Yoğun ip
Halayık Arapça Kün
Hâlbuki Arapça+Türkçe+Farsça Öyleyse de, Oysa, Ne etse de
Hale Arapça Işıklı halka, Ay halkası
Halef Arapça İzbasar, Orun iyeleyici, Orunbasar, Uzatıcı,
Yalgaştırıcı
Halen Arapça İmdi, Şu uğurda, Şu kezde, Şimdilikte
Haletiruhiye Arapça İç küyü, İç yağdayı
Halis Arapça Koşması yok, Koşmasız, Koşulmasız, Arı
Halisane Arapça+Farsça Çın yürekten
Halita Arapça Koşuntu, Koşma, Karışma, Karışık, Karıntı,
Aralaşma
Halk Arapça El, Gün, El gün
Halka Arapça Kuşak, Çığrık, Değrek
Halk bilimi Arapça+Türkçe El bilimi, El türeticiliği
Halkoyu Arapça+Türkçe El oyu
Halk oylaması Arapça+Türkçe El oyu
Halletmek Arapça+Türkçe Çeşmek, Çözmek
Haloksilon Fransızca Saksavul
Halter Fransızca Som demir
Halt etmek Arapça+Türkçe Otlamak, Olgusuzluk etmek, Yok söz
eytmek
Ham Farsça Çiğ, Gök, Pişmeyen
Hamakat Arapça Ahmaklık
Hamal Arapça Yükçü, Yük taşıyıcı
Hamam Arapça Monca
Hamam böceği Arapça+Türkçe Saçakçı
Hamarat Arapça İşçen, Epçil, Epli
Hamasi Arapça Batırlık, Beylik
Hami Arapça Kollayıcı, Yaklayıcı
Hamile Arapça (İnsan): Yüklü, Ağır ayaklı, Ayağı ağır, İkikat,
(Hayvan): Boğaz
Hamile kalmak Arapça+Türkçe Yüklenmek, Bala götürmek
Hamlamak Farsça+Türkçe Boşan tartmak, Güçten düşmek
Hamle Arapça Yulkunuş, Intılış, Çozgun, Çapul
Hamle yapmak Arapça+Türkçe (Saldırmak): Çapullamak, Çozmak,
(Girişmek): Intılmak, Ala ıntılmak,
Yulkunmak
Hammadde Farsça+Türkçe Çiğ mal
Hamur Arapça Ezme
Hançer Arapça Kama
Hanedan Farsça Han boğunu
Hangar Fransızca Yapma, Göterme
Hanım (hitap) Yerel Hanım
Hanım ( eş) Anlam kayması Bike, Yubay, Yoldaş, Hatun
Hanımefendi Türkçe+Yunanca Hanım, Baybike
Hani (hatırlatma) Anlam kayması Esinde mi?
Hantal Arapça Ağır gövdeli, Kopal, Yöndemsiz
Hapis ( hapishane) Arapça Kamak, Kamakhane, Tutsakhane
Hapis (hapsetme) Arapça Kamak, Tutsaklık
Hapishane Arapça+Farsça Kamak, Kamakhane, Tutsakhane
Hapsetmek Arapça+Türkçe Kamamak, Kamağa almak, Tutsak etmek
Harabe Arapça Kıyrayan orun
Harabeye çevirmek Arapça+Türkçe Yemirmek, Kıyratmak
Haraç Arapça Salık, Salık akçe
Haraç kesmek Arapça+Türkçe Alık salık alıp durmak
Harami Arapça Yolbasar, Yoltosar, Talancı, Karakçı, Tonakçı
Harap Arapça Eskiyen, Tozan, Kıyrayan, Yemrilen,
Harap etmek Arapça+Türkçe Eskitmek, Tozdurmak, Kıyratmak,
Yemirmek, Ufatmak
Harap olmak Arapça+Türkçe Eskimek, Tozmak, Kıyramak, Yemrilmek,
Ufalmak
Hararet Arapça (Sıcaklık): Isılık, Ilıklık, Kırgınlık, (Aşırı suya
yanma): Çöllük, Susaklık
Hararet basmak Arapça+Türkçe Çöllemek, Susamak
Harareti kesmek Arapça+Türkçe Çölünü basmak, Susaklığını kandırmak
Harç (vergi) Arapça Salık
Harç ( beton vb…) Arapça Eritme
Harçlık Arapça+Türkçe Gündelik, Çöntek akçesi
Hardal Arapça Gıca
Hareket Arapça Kımıl, Kımıltı, Kozgalış
Hareket etmek Arapça+Türkçe Kımıldamak
Harekete geçmek Arapça+Türkçe Kozgalmak
Harf Arapça Damga
Harici Arapça Dış, Çet
Hariciye Arapça Dış işleri
Hariç Arapça Dış, Dışarı
Harika Arapça İç gitkiç, Ukmuş
Harikulade Arapça Dan kalırlık, Ukmuşluk
Haris Arapça Açgöz, Doymaz
Harlanmak Arapça+Türkçe Birden yanmak, Yalavlanmak
Harmanlamak Farsça+Türkçe Aralaştırmak, Karıştırmak
Harp Arapça Vuruş, Soğuş, Savaş
Has (saf) Arapça Arı, Kirsiz
Hasar Arapça Çıkım
Hasat Arapça Ekin orma, Ekin çapış, Orum
Hasbıhal Arapça Söyleşme
Haset Arapça Kıskanç, Kıskanma, Günü, Günücülük,
Günücüllük, İçi darlık
Hasılat Arapça Girim, Düşüm, Tapış, Kazanç
Hâsılı Arapça+Türkçe Kısası, Kısaca eydende, Tok ederi
Hâsıl olmak Arapça+Türkçe Ortaya çıkmak, Yüze çıkmak
Hasım Arapça Karşıdaş, Günüdeş, Yarışıcı
Hasır Arapça Boyra, Dokuma, Örme
Hasis Arapça Saran, Kıskanç, Eli sıkı
Haslet Arapça Beniz, Yaradılış, Kılık
Hasret Arapça Sağınç, Kaygı, Bun
Hasretmek Arapça+Türkçe Arnamak, Adamak, Bağışlamak,
Yumuşamak
Hassa Arapça Özüncelik, Başkacalık, Ayrımlılık
Hassas Arapça Sezgir, Sezgin, Sezimtal, Sezicen, Duygur,
Duygun, Duyucan, Yumuşak gönüllü, İnce
gönüllü
Hassasiyet Arapça Sezgirlik, Sezginlik, Sezimtallık, Sezicenlik,
Duygurluk, Duygunluk, Duyucanlık,
Yumuşak gönüllülük, İnce gönüllülük
Hasta Farsça Ağrık, Sırkav
Hasta bakıcı Farsça+Türkçe Ağrık bakıcı
Hastahane Farsça Ağrıkhane
Hastalanmak Farsça+Türkçe Ağrımak, Sırkavlamak
Hasta olmak Farsça+Türkçe Ağrımak, Sırkavlamak
Haşa Arapça Allah saklasın
Haşerat Arapça Kurt kumurska
Haşarı Arapça Erke, Başsız, Yaramaz
Haşhaş Arapça Göknar
Haşırdamak Yerel Şırıldamak
Haşırtı Yerel Şırıltı
Haşin Arapça Kopal, Kılıksız, Ton
Haşlama Ermenice+Türkçe Kaynatma, Pişirme
Haşlamak Ermenice+Türkçe Kaynatmak, Pişirmek
Hat (çizgi) Arapça Çizik
Hat (yazı) Arapça Yazı
Hat (yol, kanal) Arapça Yol, Boy
Hata Arapça Yanlış, Yanlışlık
Hatır Arapça Es
Hatıra Arapça Estelik
Hatırlamak Arapça+Türkçe Ese düşürmek, Eslemek
Hatırlatmak Arapça+Türkçe Esletmek, Eskertmek
Hatip Arapça Çeçen
Hava (hava durumu) Arapça Gün ırası
Hava (müzik) Arapça Küy
Hava (eda) Arapça Gönül, Gönül küyü
Hava alanı Arapça+Türkçe Konalga
Hava durumu Arapça+Türkçe Gün ırası
Havacı Arapça+Türkçe Savaş uçucusu
Havadar Arapça+Türkçe Yeleç, Yelli
Hava değişimi Arapça+Türkçe Yer özgertme
Havadis Arapça Bildiri
Hava gazı Arapça+Fransızca Kömür gazı, Yarıklık gazı
Havai Arapça Yelkovan, Yelgönüllü, Yelbenizli, Yenil oylu,
Yenil, Boş, Tutruksuz
Havalanmak Arapça+Türkçe Göterilmek, Göğe örlemek
Havale (bırakma, devretme, Arapça Tapşırış
ısmarlama)
Havale ( para) Arapça Akçe yobarma, Akçe yönetme
Havale etmek Arapça+Türkçe (Bırakmak, Devretmek, Ismarlamak):
Tapşırmak, (Yatırmak): Yobarmak,
Yollamak, Yönetmek
Hava limanı Arapça+Yunanca Konalga
Havan Farsça Keli, Sokucuk
Havaneli Farsça+Türkçe Keli sapı, Döveç
Havi olmak Arapça+Türkçe Kamıtmak, İçine almak
Havlamak Yerel Ürmek
Havlu Kürtçe+Türkçe Silgi, Saçık
Havsala Arapça An, Düşünük
Havuç Farsça Keşir
Havyar Farsça Oğulduruk
Hayâ Arapça Uyat, Uyatlılık, Uyalıcanlık, Utanç,
Utancaklık
Hayal Arapça Oy, Yoru, Kuru düş
Hayalet Arapça Ürek, Eles
Hayal etmek Arapça+Türkçe Oylamak, Düşlemek
Hayali Arapça Oydurma, Yasandı
Hayalperest Arapça+Farsça Kuru düşçül
Hayat Arapça Durmuş, Yaşam, Dirilik
Haydi Yerel Hani, Gel
Haydut Macarca Karakçı, Talancı, Tonakçı, Yolbasar, Yoltosar
Hayhay Yerel Baş üstüne, Sözsüz
Hayhuy Farsça Bağırtı, Kışkırık, Davış, Çav-şu
Hayıflanmak Arapça+Türkçe Kayırmak, Acınmak, Göyünmek, Ökünmek
Hayır (iyilik) Arapça Yakşılık, İyilik, İzgilik
Hayır (olmaz, değil) Farsça Yok, Yo
Hayırdua Arapça Yakşı dilek, Alkış
Hayır işlemek Arapça+Türkçe Yakşılık işlemek, İyilik etmek, İzgilik kılmak
Hayırsız Arapça+Türkçe Yaramaz
Hayır yapmak Arapça+Türkçe Yakşılık işlemek, İyilik etmek, İzgilik kılmak
Haykırmak Yerel Kışkırmak, Haykırmak
Hayret Arapça Dan kalma, Danlama
Hayret etmek Arapça+Türkçe Dan kalmak, Danlamak
Hayrola Arapça+Türkçe Ne oldu, Dinçlikmi
Haysiyet Arapça Ar, Kişilik
Hayvan Arapça An, Mal
Haz Arapça Gıcır, Ermek
Hazım Arapça Sindirim
Hazır Arapça Dayar, Anık
Hazırcevap Arapça Tapkır
Hazırlamak Arapça+Türkçe Dayarlamak, Anıklamak
Hazırlanmak Arapça+Türkçe Dayarlanmak, Anıklanmak
Hazin Arapça Kaygılı, Göyünçlü, Ökünçlü
Hazine Arapça Gömme
Haziran Arapça Altıncı ay
Hazmetmek Arapça+Türkçe Sindirmek
Hazzetmek Arapça+Türkçe Onatmak, Yaratmak, -e yakmak
Heba etmek Arapça+Türkçe Boşa gidermek, Boşa yoğatmak
Heba olmak Arapça+Türkçe Boşa gitmek
Hece Arapça Boğun
Heder etmek Arapça Boşa gidermek, Boşa yoğatmak, Boşa
dırışmak
Hediye Arapça Sıylık, Tartık, Belek
Hediye etmek Arapça+Türkçe Sıya tartmak, Sıylığa vermek, Sıylamak
Hekim Arapça Emci
Hela Arapça Ayakyolu
Helak Arapça Ölme, Yok olma
Helak olmak Arapça+Türkçe Ölmek, Yok olmak
Helalleşmek Arapça+Türkçe Geçirişmek, Sağollaşmak
Hele Farsça En burda, Başında, Önce, Hiç olmayanda,
Altı ile.
Helezon Fransızca Burulma
Helikopter Fransızca Dikuçak
Hem… hem (de)… Farsça … da, … da
Hemcins Farsça+Arapça Türdeş, Denkteş, Bir türlü
Hemdert Farsça Kaygıdaş
Hemen Farsça Tezine, Tezde, Toktarsız, Toktamazdan,
Aşıkış
Hemen hemen Farsça+Farsça Derlik
Hemfikir Farsça+Arapça Oydaş
Hemoroid Fransızca Göteği
Hemşeri Farsça Yerdeş, Eldeş
Hemşire Farsça Bakıcı hanım
Hendek Arapça Or
Hengâme Farsça İtiş kakış, Çatak, Çav-şu
Henüz Farsça Daha, İndek
Hep Anlam kayması Üzülüksüz, Her haçan
Hepsi Anlam kayması Varı, Varcası, Varlığı, Bütünü, Yalpısı
Her (zaman) Farsça (zaman) sayın
Herhalde Farsça+Arapça+Türkçe Sözsüz
Herhangi bir Farsça+Türkçe Hangisi olsa da, Hangisi de olsa biri, Hangi
bir
Herif Arapça Kimdir, Kişi
Herkes Farsça Her kim, Her kişi
Her zaman Farsça+Arapça Her haçan
Herze Farsça Sandırak, Boş söz, Olmayacak söz
Hesab etmek Arapça+Türkçe Saymak
Hesap Arapça Sayak
Hesaplamak Arapça+Türkçe Saymak
Hesaplaşmak Arapça+Türkçe Öç almak, Öç alışmak
Hesaplı (ucuz) Arapça+Türkçe Tecemli, Çönteğe yaraşa
Hesaplı (ölçülü) Arapça+Türkçe Dipten oylayan, Oyalayıp işleyen
Heterojen Fransızca Köptürlü
Heyecan Arapça Tolkunlanma
Heyecanlanmak Arapça+Türkçe Tolkunlanmak
Heycanlandırmak Arapça+Türkçe Tolkunlatmak, Tolkutmak, Tolkunlandırmak
Heyelan Arapça Göçkün, Opuruluş, Opurulma
Heyhat Arapça Ökünç! Ey!
Heykel Arapça Taşsın
Heykeltıraş Arapça+Farsça Sıncı
Hezeyan Arapça Sandırak, Yok söz
Hezeyan etmek Arapça+Türkçe Sandıramak, Sandıraklamak, Yok söylemek,
Boş söylemek
Hezimet Arapça Yenilme, Yemirilme, Darmadağın olma
Hezimete uğramak Arapça+Türkçe Yenilmek, Yemirilmek, Darmadağın olmak
Hımhım Yerel Manka, Genzek
Hıncahınç Farsça Dopdolu, Yıpyığma, Tıkılınç
Hıncını almak Farsça+Türkçe Öç almak, Kek almak
Hınç Farsça Öç, Öçmenlik, Kek, Kekleme
Hınzır Arapça Domuz, Çocuk
Hırçın Kürtçe Terikme, Acıcak, Kızıkkanlı, Kızma,
Darkursak
Hırçınlaşmak Kürtçe+Türkçe Terikmek, Tez acımak, Kızmak
Hırgür Yerel Onuşuksuzluk, Söz güreştirme, Vuruş geriş,
Çır çatak
Hırka Arapça Torçeket
Hırpalamak Kökeni belirsiz Kağşatmak, Yençmek, İşten çıkarmak
Hırs Arapça Inta, Intık
Hırslanmak Arapça+Türkçe Intalanmak, Intıklanmak
Hırsız Arapça+Türkçe Uğru
Hırsızlık yapmak Arapça+Türkçe Uğrulamak
Hısım Arapça Doğan, Doğan-kardeş, Ağa-ini
Hışım Arapça Acı, Öfke
Hıyanet Arapça Satkınlık
Hıyanet etmek Arapça+Türkçe Satkınlık etmek, Satmak
Hız Farsça Ildamlık, Tezlik, Yüğrüklük
Hızlanmak Farsça+Türkçe Tezleşmek, Ildamlamak
Hızlı Farsça+Türkçe Ilgar, Ildam, Çapsan, Çabuk, Tez, Yüğrük
Hibe Arapça Yardım, Kayrım, Sıy, Tartık
Hibe etmek Arapça+Türkçe Yardım vermek, Kayrım vermek, Sıya
tartmak, Tartık etmek, Sıylamak
Hibrit Fransızca Koşmak
Hicap Arapça Utanma, Utanç, Uyat
Hicran Arapça Ayrılış, Ayrılık
Hicvetmek Arapça+Türkçe Üstünden gülmek
Hidayet Arapça Doğru yol
Hidayete ermek Arapça+Türkçe Doğru yolu bulmak, Doğru yola yetmek
Hiddet Arapça Acı, Öfke, Kızma
Hiddetlenmek Arapça+Türkçe Acılanmak, Kızmak
Hidrojen Fransızca Suteği
Hidrokarbon Fransızca Kömür suteği
Hidroterapi Fransızca Suyla sağaltma
Hilal Arapça Yeni ay
Hile Arapça Aldamcılık, Aldak, Al
Hilekâr Arapça+Farsça Aldamcı, Aldakçı
Hile yapmak Arapça+Türkçe Kuvluk işlemek, Kuvluğa salmak, Allamak,
Aldayıp abramak, Aldamak, Yalan iş
yürütmek
Hilkat Arapça Yaradılış, Yaratılış, Türetiliş, Olmuş
Himaye Arapça Kollama, Yaklama, Koruma
Himaye etmek Arapça+Türkçe Kollamak, Yaklamak, Korumak
Himmet Arapça Yardım, Kayrım
Hindi Farsça Hint tavuğu
Hindistan cevizi Farsça+Arapça Hint yanağı
His Arapça Duygu, Sezgi
Hisar Arapça Kurgan damı, Sepil
Hisse Arapça Ülüş, Pay
Hissedar Arapça+Farsça Ülüşçü, Paycı
Hissetmek Arapça+Türkçe Duymak, Sezmek
Hissi Arapça Sezgir, Sezgin, Sezimtal, Sezicen, Duygur,
Duygun, Duyucan, Yumuşak gönüllü, İnce
gönüllü
Hitaben Arapça Karayıp, Yüzlenip
Hitabet Arapça Çeçenlik, Söze çeberlik
Hitap Arapça Söz söyleme, Yüzlenme
Hitap etmek Arapça Söz söylemek, Yüzlenmek
Hiza Arapça Denge, Düzçizik
Hizip Arapça Üyür, Top, Topar, Toparlanışık
Hizaya gelmek Arapça+Türkçe Düzelmek, Yola gelmek
Hizaya getirmek Arapça+Türkçe Düzemek, Düzeltmek, Yola getirmek
Hizaya sokmak Arapça+Türkçe Düzemek, Düzeltmek, Yola getirmek
Hizmet Arapça Teyleme, Yumuş
Hizmet etmek Arapça+Türkçe Teylemek, Yumuş tutmak
Hoca ( öğretmen) Farsça Okutucu
Hodri meydan Yerel+Kökeni Hani!
Belirsiz+Farsça Çık!
Çık ortaya!
Gel beri!
Güç sınaşalım!
Hokka Arapça Kara savıtı
Hokkabaz Arapça+Farsça Göz boyamacı, Aldamcı, Aldakçı
Hol İngilizce Giriveriş, Alki bölme, Dalan
Homojen Fransızca Birtürlü
Homurdanmak Yerel Mırıldanmak
Homurtu Yerel Mırıltı
Hop Kökeni belirsiz Ey, Dur, Tokta
Hoparlör Fransızca Gücetkiç, Üngücetkiç
Hoplamak Kökeni belirsiz Sekirmek, Irgamak, Kalgımak
Hor Farsça Tuban
Hor görmek Farsça+Türkçe Tubansıtmak, Kemsitmek, Bensimemek,
Küçültmek, Küçük görmek
Horlamak (aşağı görmek) Farsça+Türkçe Tubansıtmak, Kemsitmek, Bensimemek,
Küçültmek, Küçük görmek
Horoz Farsça Öteç
Horozlanmak Farsça+Türkçe Höykürmek, Hörlemek
Hortlak Anlam kayması Kan soğurucu, Kan içkiç, Obur
Hortlamak Anlam kayması Ölümden dirilmek, Kayra dirilmek
Hortum (fil) Arapça Fil tumşuğu
Hortum (su, itfaiye vb…) Arapça İçek
Hortum (doğa) Arapça Kuyun, Davıl, Evirme
Hoş Farsça Yakımlı, Sevimli, Tartımlı, Yakşı
Hoşaf Farsça Yemiş suyu
Hoşa gitmek Farsça+Türkçe -e yakmak
Hoş bulduk Farsça+Türkçe Hoş gördük
Hoş görmek Uydurukça Döymek, Çıdamak, Geçirimlilik etmek
Hoşgörü Uydurukça Döyüm, Çıdam, Geçirimlilik
Hoşlanmak Farsça+Türkçe Sevsinmek, Sevinmek
Hoşsohbet Farsça+Arapça Sözmer, Tatlı dilli
Hotel Fransızca Konakevi
Hovarda Farsça Azgın, Oynaşçı, Kadıncıl
Hoyrat Yunanca Kopal, Görümsüz, Yönsüz
Höyük Yerel Tepe, Kurgan
Hububat Arapça Bürtüklü ekinler, Başaklı ekinler, Uruklu
ekinler
Hudut Arapça Çek ara
Hulasa Arapça Kısaca, Yığındık
Humus Latince Çürüngü, Çürüntü
Hunhar Farsça Yırtıcı, Kan içici, Yavuz
Hunharca Farsça+Türkçe Yırtıcılarca, Kan içicilerce, Yavuzca
Huni Yunanca Kuyguç
Hurafe Arapça Yalan inanç
Hurda Farsça Yaramsız, İşe yaramaz, Eski
Hurdahaş Farsça Bıt çıt, Pıtrak çıtrak, Kül talkan
Hurufat Arapça Basma damgaları
Husumet Arapça Yağılık
Husumet beslemek Arapça+Türkçe Yağıkmak, Yağılaşmak
Husus Arapça İş, Yağday
Hususi Arapça Ayrım, Özlük, Bencik
Hususiyet Arapça Ayırmalık, Özüncelik, Özgecelik
Huy Arapça Beniz, Kılık
Huylanmak Arapça+Türkçe Küdüklenmek
Huysuz Arapça+Türkçe Yola gelmez, Öz sözlü, Benzi yaman,
Onuşuksuz, Kılıksız
Huysuzlanmak Arapça+Türkçe Onuşuksuzlanmak, Kılıksızlanmak
Huzur Arapça Dinçlik, Dinim
Huzura ermek Arapça+Türkçe Dinim tapmak
Huzur bulmak Arapça+Türkçe Dinçliğe yetmek, Dinim tapmak
Huzur evi Arapça+Türkçe Karılar evi, Kartlar yurdu
Huzurunda Arapça+Türkçe Katında, Aldında
Huzur vermek Arapça+Türkçe Dinçlik vermek, Dinim taptırmak
Hücre ( biyoloji) Arapça Gözenek
Hücre (oda) Arapça Küçük oda, Tıkız bölme, Evcik, Çetlik
Hücum Arapça Çapul, Çozuculuk, Çozma, Basıp alma,
Baskıncılık
Hücum etmek Arapça+Türkçe Çapul koymak, Çozmak, Yağılayıp almak,
Basıp almak, Baskıncılık etmek, Kol salmak
Hücum oyuncusu Arapça+Türkçe Çapulcu
Hükmetmek Arapça+Türkçe Beylemek, Buyurmak, Başarmak
Hükümdar Arapça+Farsça Beyleyici, Erkli
Hükümet Arapça Beylik, Beyleyicilik, Yürütücülük
Hülya Arapça Oy, Kuru hayal
Hüner Farsça Çeberlik, Ep, Eplilik
Hünerli Farsça+Türkçe Çeber, Epli
Hür Arapça Erkin
Hürmet Arapça Sıylama, Ululama, Ardak
Hürmet etmek Arapça+Türkçe Sıylamak, Ululamak, Ardaklamak
Hürriyet Arapça Erkinlik
Hüsran (zarar, ziyan) Arapça Yitgi
Hüsran ( duygu) Arapça Gönlü kalma, Gönlü dorukma, Gönlü
düğülme
Hüsrana uğramak Arapça Gönlü kalmak, Gönlü dorukmak, Gönlü
düğülmek
Hüviyet Arapça Özlük, Kimlik
Hüzün Arapça Kaygı, Göyünç, Bun,
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
I
Ihlamur Yunanca Yöke
Ikınmak Yerel Gücenmek
Ilımlı Uydurukça Uslamlı, Baysallı, Toktak , Ortaca
Ilıştırmak Yerel Ilıtmak
Irgat Yunanca Yalcı, Günlükçü
Irk Arapça Tür, Tek, Uruk
Irmak Yerel Özen, Yılga
Isı Yerel Isılık, Kızgınlık, Ilıklık
Isınmak Yerel Isımak, Kızmak, Ilımak
Isırgan otu Yerel Gicitgen ot
Isırmak Yerel Dişlemek, Kapmak ( hayvan)
Isıtmak Yerel Isıtmak, Ilıtmak, Kızdırmak
Iska Kökeni belirsiz Düz atmama, Değdirmezlik, Yan vurma
Iskalamak Kökeni belirsiz+Türkçe Düz atmamak, Değdirmemek, Yan vurmak
Iskonto İtalyanca Değerini düşürme, Tutarını kemitme,
Akçasından azaltma
Islah Arapça Düzetiş, Düzeltme, Yakşırtış, Yönleme
Islah etmek Arapça+Türkçe Düzetmek, Düzeltmek, Yakşırtmak,
Yönlemek
Islah evi Arapça Düzetiş evi
Islak Yerel Sulu, Öl
Islaklık Yerel Sululuk, Öllük
Islanmak Yerel Sulanmak, Su olmak, Öllenmek, Öl olmak
Islatmak Yerel Sulamak, Öllemek
Ismarlamak Farsça+Türkçe Tapşırma vermek, Tapşırmak, Buyurmak
Israr Arapça Katı duruş, Tabanlılık
Israr etmek Arapça+Türkçe Katı durmak, Tabanlılık etmek
Issız Yerel Elsiz, Kişisiz, Kimsesiz, İyesiz
Istılah Arapça Adav, Adama, Adalgı
Istırap Arapça Kınak, Kınalma
Istırap çekmek Arapça+Türkçe Kınağa uğramak, Kınalmak, Katı ağrıya
kalmak
Işık Yerel Yarık
Işıkçı Uydurukça Yarıtıcı, Işıtıcı, Işıklandırıcı
Işıklandırmak Yerel Yarıtmak, Yarkıratmak, Yarık düşürmek,
Işıtmak, Işıklandırmak
Işıldak Uydurukça Yalağı
Işıldamak Uydurukça Yaldıramak, Balkımak, Işımak
Işıl ışıl Yerel Yaldır yıldır, Yalt yult
Işın Uydurukça Yağtılık
Işınlamak Uydurukça Yağtılık ile eğitmek, Yağtılatmak
Itır Arapça İsli yağ, Yıpar is
Itriyat Arapça Upa enlik
Izgara Yunanca Ocak demiri, Demir gözenek, Demir Tor
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
İ
İade Arapça Kaytarma, Geri kaytarma, Kaytarıp verme
İade etmek Arapça+Türkçe Kaytarmak, Geri kaytarmak, Kaytarıp
vermek
İbare Arapça Eydim
İbaret Arapça … kurulan, … düzülen
İbre Arapça Görsetkiç, Dil
İbret Arapça Ülgü
İbrik Arapça Kuman
İbrişim Farsça İpek ip
İcabet Arapça (Razı olma): Gelişme, Onama, (Çağrıya
uyma): Uymak, Gitmek, Gereğini orunlama
İcab etmek Arapça+Türkçe Gereksinmek
İcabet etmek Arapça+Türkçe (Razı olmak): Gelişmek, Onamak, (Çağrıya
uymak): Uymak, Gitmek, Gereğini
orunlamak
İcabına bakmak Arapça+Türkçe Gereğini görmek, Orunlamak, (mecazi): Yok
etmek, Kurutmak
İcap Arapça Gereklik, Gerek
İcat Arapça Oyla tapma, Türetme
İcat etmek Arapça Oyla tapmak, Türetmek
İcbar Arapça Güçleme, Güçle işletme
İcra Arapça Ödeme, Yerine yetirme, Orunlama,
Atkarma
İcraat Arapça İşmerlik, Edilen işler, İş
İçecek Yerel İçki, İçimlik
İçe dönük Yerel Tutuk, Aralaşmaz
İçerik Uydurukça İçtelik
İçerlemek Yerel Acı saklamak, İçten kızmak, İçten
öfkelenmek, İçinden acılanmak, Kanı
kararmak, Öcükmek
İçermek Uydurukça İçine almak, Kamıtmak
İçgüdü Uydurukça Doğma duygu, Doğma sezgi, İçki duyum,
İçki sezim
İçin için Yerel İçten, Yaşın, Yaşırın
İçki Yerel İçki, İçimlik
İçkili Yerel (İçilen): İçkili, (İçen): Esrik, İçen
İçli dışlı Yerel Açık, Açık yüzlü, Akgönül, Gönlü açık, Açık
gönül
İçmek (sigara, puro vb…) Anlam kayması Çekmek
İçten Yerel Çın yürekten
İçtenlik Yerel Çın yüreklik, Çıncıllık, Açık gönüllülük
İçtima Arapça Yığılış, Yığılma, Yığın, Koğam
İçtimai Arapça El-günlük, Koğamlık
İdam Arapça Asma, Asıp öldürme, Ölüm cezası
İdam etmek Arapça+Türkçe Asmak, Asıp öldürmek, Ölüm cezası vermek
İdare ( yönetme) Arapça Başarı, Başarıcılık
İdare ( daire, yönetim Arapça Başarma
merkezi)
İdare (tasarruflu kulllanma) Arapça Tecemlilik, Tecem
İdare etmek (tasarruflu, Arapça+Türkçe Tecemek, Ayamak
idareli kullanmak)
İdare etmek ( yönetmek) Arapça+Türkçe Başarmak
İdareci Arapça+Türkçe Başarıcı, Yedekçi
İdareli Arapça+Türkçe Tecemli, Ayancan
İdareli kullanmak Arapça+Türkçe Bakınız: İdare etmek
İdari Arapça Başarmalık
İde Fransızca Oy
İdefiks Fransızca Gitmez oy, Yapışkan oy, Bağlancık
İddia Arapça Eydeninden kaytmama, Oyunda durma,
Söz dalaşma, Yaltarmama
İddiacı Arapça+Türkçe Özsözlü, Söz dalaşçak, Öz oyunu vermeyen
İddia etmek Arapça+Türkçe Eydeninden kaytmamak, Oyunda durmak,
Söz dalaşmak, Yaltarmamak
İddialı Arapça+Türkçe Özüne işanan
İdman Arapça Könükme, Könüküş
İdman yapmak Arapça+Türkçe Könükmek
İdrak Arapça Es yetirme, Tanıyıp bilme, Düşünme,
Anlama
İdrak etmek Arapça+Türkçe Es yetirmek, Tanıyıp bilmek, Düşünmek,
Anlamak
İdrar Arapça Sidik
İdrar kesesi Arapça+Farsça Sidiklik, Sidik kavuğu, Kavuk
İdrar torbası Arapça+Farsça Sidiklik, Sidik kavuğu, Kavuk
İdrar yapmak Arapça+Türkçe Siymek
İfa Arapça Ödeme, Başarma, Orunlama, Yerine
yetirme, Yüze aşırma
İfa etmek Arapça+Türkçe Ödemek, Başarmak, Orunlamak, Yerine
yetirmek, Yüze aşırmak
İfade Arapça Düşündürü, Anlatı,
İfade etmek Arapça Düşündürmek, Anlatmak
İffet Arapça Uyat, Ar, Namus
İflah Arapça Kutulma, Arınma
İflah olmak Arapça+Türkçe Kutulmak, Arınmak
İflas Arapça Yoğa çıkma, Yok olma, Var yoğundan olma,
Sönme, Sınma
İflas etmek Arapça+Türkçe Yoğa çıkmak, Yok olmak, Var yoğundan
olmak, Sönmek, Sınmak
İfrat Arapça Gereğinden artık, Gereğinden köp, Çekten
dışarılık, Çekten çıkma, Aşıkça gitme,
Artıkmaçlık
İfrit Arapça Albastı, Yek
İfşa Arapça Sır açma, Açığa çıkarma, Ele güne yayma,
Yurda yayma
İfşa etmek Arapça+Türkçe Sır açmak, Açığa çıkarmak, Ele güne
yaymak, Yurda yaymak
İftar Arapça Ağız açma
İftar açmak Arapça+Türkçe Ağız açmak
İftar etmek Arapça+Türkçe Ağız açmak
İftihar Arapça Öğünç, Kıvanç, Maktanç
İftihar etmek Arapça+Türkçe Öğünmek, Kıvanmak, Maktanmak
İftira Arapça Yala, Öşek
İftira atmak Arapça+Türkçe Yala yakmak, Yala yapmak
İftira etmek Arapça+Türkçe Yala yakmak, Yala yapmak
İğdiş Yerel Biçilen, Ahta
İğdiş etmek Yerel Biçmek, Ahtamak
İğfal Arapça Buzma, Kızlığını alma, Kızlık buzma
İğfal etmek Arapça+Türkçe Buzmak, Kızlığını almak, Kızlığını buzmak
İğne yapmak Anlam kayması Em salmak
İğrenç Anlam kayması İğrençli
İhale Arapça Uygun satış, Yararlı gelişime yetme, Yararlı
alışım
İhale etmek Arapça+Türkçe Uygun satışa çıkarmak, Yararlı gelişime
yetmek, Yararlı alışıma yetmek
İhaleye çıkmak Arapça+Türkçe Uygun satışa çıkmak, Yararlı gelişime
girişmek, Gelişime girişmek, Gelişime
dırışmak
İhanet Arapça Satkınlık
İhanet etmek Arapça+Türkçe Satmak, Satkınlık etmek
İhata Arapça Kuşama, İçine alma, Kamama, Orama
İhata etmek Arapça+Türkçe Kuşamak, İçine almak, Kamamak, Oramak
İhbar Arapça Çakım, Çakımcılık, Dıncılık, Söz taşıma, Söz
yetirme
İhbar etmek Arapça+Türkçe Çakmak, Çakımcılık etmek, Dıncılık etmek,
Söz taşımak, Söz yetirmek
İhlal Arapça Buzma, Buzuculuk
İhlal etmek Arapça+Türkçe Buzmak
İhmal Arapça Salaklık, Sana sokmama, Göze ilmeme
İhmal etmek Arapça+Türkçe Salmak, Salaklık etmek, Sana sokmamak,
Göze ilmemek
İhmalkâr Arapça+Farsça Salak, Sana sokmaz, Göze ilmez
İhracat Arapça Çete satma, Çet ele satma, Çete çıkarma
İhraç etmek Arapça+Türkçe Çete satmak, Çet ele satmak, Çete
çıkarmak
İhraç Arapça Çete satma, Çet ele satma, Çete çıkarma
İhsan Arapça İyilik, İzgilik, Yakşılık
İhsan etmek Arapça+Türkçe İyilik göstermek, Yakşılık işlemek
İhtar Arapça Eskerti
İhtar etmek Arapça+Türkçe Eskertmek
İhtilaf Arapça Gelişmezlik, Ağzı alalık, Alaağızlık,
Onuşuksuzluk, Söz güreştirme
İhtilafa düşmek Arapça+Türkçe Gelişememek, Gelişmezliğe düşmek, Ağzı
alalığa uğramak, Alaağızlığa uğramak,
Onuşmamak , Söz güreşine dalmak
İhtilal Arapça Döndürüş
İhtilal yapmak Arapça+Türkçe Döndürmek
İhtimam Arapça Kayırtma, Dırışlık
İhtimam göstermek Arapça+Türkçe Kayırtmacılık etmek, Dırışlık etmek,
İhtiram Arapça Ululama, Sıylama, Ardak
İhtiras Arapça Doymazlık, Doyumsuzluk, Açgözlük
İhtirasa kapılmak Arapça+Türkçe Doymazlığa verilmek, Açgözlüğe verilmek
İhtisas Arapça Bilgiçlik
İhtişam Arapça Görkemlik, Bezeklilik
İhtiva Arapça Kamıtma, İçine alma
İhtiva etmek Arapça+Türkçe Kamıtmak, İçine almak
İhtiyaca cevap vermek Arapça+Arapça+Türkçe Gereğini ödemek
İhtiyaç Arapça Gereklik, Gerek
İhtiyaç duymak Arapça+Türkçe Gereksinmek
İhtiyar Arapça Karı, Kart
İhtiyari Arapça Erkli
İhtiyarlamak Arapça+Türkçe Karımak, Kartalmak, Kartaymak
İhtiyat Arapça Abaylık, Saklık, Saklanıcanlık
İhya Arapça (Canlanma, Can verme): Dirilme, Diriltme,
(Durumunu iyileştirme): Yakşartma,
Güçlendirme
İhya etmek Arapça+Türkçe (Canlanmak, Can vermek): Dirilmek,
Diriltmek, (Durumunu iyileştirmek):
Yakşartmak, Güçlendirmek
İkame Arapça Ornuna koyma, Ornuna işletme
İkame etmek Arapça+Türkçe Ornuna koymak, Ornuna işletmek
İkamet Arapça Duruş, Yaşayış, Ornaşma, Orunlaşma
İkamet etmek Arapça+Türkçe Durmak, Yaşamak, Ornaşmak, Orunlaşmak
İkametgâh Arapça+Farsça Konuş, Durar yer
İkaz Arapça Eskerti
İkaz etmek Arapça+Türkçe Eskertmek
İken Anlam kayması -anda, -ende
İklim Arapça Hava ırası
İkmal Arapça Bütürme, Ayaklama
İkmale kalmak Arapça+Türkçe Güze kalmak
İkna Arapça İşandırma
İkna etmek Arapça+Türkçe İşandırmak
İkrah Arapça İğrenç, İğrenceklik, İğrenme
İkrah etmek Arapça+Türkçe İğrenmek
İkrahı kalkmak Arapça+Türkçe İğrenesi gelmek
İkrahlık Arapça+Türkçe İğrencek, İğrençli
İkram Arapça (Konuğa): Sıylak, (Müşteriye) Yenillik,
Düşürme
İkram etmek Arapça+Türkçe (Konuğa): Sıylamak, (Müşteriye): Yenilletip
vermek, Değerini düşürüp vermek
İkramiye Arapça Sıylık akçe, Akçe sıylağı, Belek
İkramiye (piyango) Arapça Utuş
İktibas Arapça Göçürme, Özleştirme, Alınma, Üzündü
İktibas etmek Arapça+Türkçe Göçürmek, Özleştirmek, Almak
İktidar Arapça Erk, Güç
İktidar (hükümet) Arapça Beylik, Beyleyicilik, Yürütücülük
İktidara gelmek Arapça+Türkçe Yürütücülüğün başına gelmek, Beylik
verilmek
İktidarda olmak Arapça+Türkçe Beylik başında olmak, Yürütücülüğün
başında olmak
İktidardan düşmek Arapça+Türkçe Beylikten gitmek, Yürütücülükten boşalmak
İktifa Arapça Kandırırlık, Yeterliklilik
İktisadi Arapça İktisatlık
İl Anlam kayması Oymak
İlaç Arapça Em
İlaçlamak Arapça+Türkçe Em yakmak, Em sepmek
İlah Arapça Tanrı
İlahe Arapça Kadın tanrı
İlahi Arapça Tanrılık
İlahi (müzik) Arapça Din küyü, Din yırı
İlahiyat Arapça Din öğretmeleri, Din bilim
İlan Arapça Bildiri, Kulaklandırma
İlan etmek Arapça+Türkçe Bildirmek
İlan vermek Arapça+Türkçe Kulaklandırma vermek
İlave Arapça Koşu, Koşumca, Üsteme
İlave etmek Arapça+Türkçe Koşmak, Üstemek
İlçe Uydurukça Tümen
İlelebet Arapça Bengi, Bengiye, Bengilik
İlenç Anlam kayması Kargış
İlenmek Anlam kayması Kargımak, Kargışlamak
İleri Anlam kayması Ala, Aldına, Öne, İleri
İlerici Uydurukça Alda varıcı, Aldınki karayışlı, Önde varıcı,
Ilgar
İlerlemek Anlam kayması Ala varmak, Ala gitmek, İlerilemek
İletişim Uydurukça Bağlanış
İletken Uydurukça Ötürgüç
İletmek Yerel Ötürmek, Yetirmek, İletmek
İlga Arapça Kaldırılma, Toktatma, Gücünü yoğaltmak,
Yoğa çıkarma
İlga etmek Arapça+Türkçe Kaldırmak, Toktatmak, Gücünü yoğaltmak,
Yoğa çıkarmak
İlgi Uydurukça (alaka): Bağlanış, (merak): Kızık, Kızıkma
İlgilendirmek Uydurukça (alaka): Bağlanışlı olmak, (merak):
Kızıktırmak, Kızıklandırmak
İlgilenmek Uydurukça Kızıkmak, Kızıklanmak, Kızıksınmak
İlginç Uydurukça Kızık, Kızıkırlı, Kızıklı, Göze ilginç
İlhak Arapça Bağındırma, Basıp alma, Tartıp alma
İlhak etmek Arapça+Türkçe Bağındırmak, Basıp almak, Tartıp almak
İlik Yerel (düğme): İlmek, (kemik): İlik, İlik yağı, Yulun
İliklemek Yerel Düğmelemek, İlmekleri ildirmek
İlim Arapça Bili, Bilim
İlişik Uydurukça (ad): Koşuntu, Koşumca, Tirkelti, (sıfat):
Tirkelen, Koşulan
İlişki Uydurukça Bağlanış, İlişik
İlişki kurmak Uydurukça Bağlanış kurmak
İlişkileri kesmek Uydurukça İlişiği üzmek, Katnaşı üzmek
İlişmek (değmek, takılmak) Yerel Değmek, Takılmak, İlinmek
İlişmek (bağlanmak) Yerel Değmek, Değişmek, Yapışmak, İlişmek
İlk Yerel Birinci, Algaç, İlk
İlkbahar Uydurukça Köklem
İlke Uydurukça Yürelge, Neğiz
İlkel Uydurukça Algaçki, Burunki, İlkdurmuş, Başlangıç
İlkel (fikir vb…) Uydurukça Dar karayışlı, Artta kalan, Yönekey, Çekli
İlkin Yerel Başta, Başında, Burun
İlk okul Uydurukça Başlangıç mektep
İlk öğrenim Uydurukça Başlangıç okuyu, Başlangıç bilim
İlk öğretim Uydurukça Başlangıç okuyu, Başlangıç bilim
İlk önce Yerel En başta, En başında, En burun, En aldın
İlla Arapça Nice olsa, Nice olsa da, Ne olursa olsun,
Her ne olursa olsun, Bir nerseye
karamazdan
İllaki Arapça+Farsça En başta, En başında, En burun, En aldın
Nice olsa, Nice olsa da, Ne olursa olsun,
Her ne olursa olsun, Bir nerseye
karamazdan
İlle Arapça En başta, En başında, En burun, En aldın
Nice olsa, Nice olsa da, Ne olursa olsun,
Her ne olursa olsun, Bir nerseye
karamazdan
İllegal Fransızca Kanunsuz, Yaşırın, Tıyımlı, Tıyılan
İllet (hastalık) Arapça Ağrı, Çer, Çerlilik
İllet (sıfat) Arapça Acı getiren, Acılancak, Acılandıran
İlmi Arapça Bilimlik
İlmik Yerel İlmek, Düğüm
İltica Arapça Sığınma
İltica etmek Arapça+Türkçe Sığınmak
İltifat Arapça Gönül alma, Götürü söyleme
İltifat etmek Arapça+Türkçe Gönül almak, Götürü söylemek
İltihak Arapça Koşulma, Birleşme, Yalganma
İltihap Arapça İrinleme
İltihaplanmak Arapça+Türkçe İrinlemek
İltimas (arka çıkma) Arapça Yaklama
İltimas (öncelik, ayrıcalık Arapça Kollama
tanıma)
İltimas etmek Arapça+Türkçe (arka çıkma):Yaklamak, (öncelik, ayrıcalık
tanıma): kollamak
İma Arapça İm, Dürttürü, Sezdire söyleme, Çıtlatıp
eytme
İma etmek Arapça+Türkçe İmlemek, Dürttürmek, Sezdire söylemek,
Çıtlatıp eytmek
İmal Arapça İşleyip çıkarma, Öndürme, Önümcülük,
Dayarlama
İmalathane Arapça+Farsça İşhane
İmal etmek Arapça+Türkçe İşleyip çıkarmak, Öndürmek, Önümcülük
etmek, Dayarlamak
İmar Arapça Düzüklendirme, Görklendirme
İmar etmek Arapça+Türkçe Düzüklendirmek, Görklendirmek
İmdada koşmak Arapça+Türkçe Yardıma gelmek
İmdat etmek Arapça+Türkçe Yardım vermek, Yardım görsetmek
İmdat Arapça Yardım
İmdat (ünlem) Arapça Yardım edin, Kutarın
İmece Arapça+Türkçe Yardımlaşa iş görme
İmha Arapça Kırma, Yoyma, Yok etme, Aradan göterme
İmha etmek Arapça+Türkçe Kırmak, Yoymak, Yok etmek, Aradan
götermek
İmitasyon Fransızca Yasama, Yasalma
İmla Arapça Doğru yazı
İmrenmek Yerel Günümek, Günüleşmek, Kızganmak, Gözü
gitmek
İmtihan Arapça Sınav
İmtihan etmek Arapça+Türkçe Sınamak, Sınav yürütmek
İmtiyaz Arapça Ayrım hukuk, Üstünlük, Yenillik, Artıkça
yenillik
İmza Arapça Kol, Koldamga
İmza atmak Arapça+Türkçe Kol çekmek, Kol atmak, Kol koymak
İmzalamak Arapça+Türkçe Kol çekmek, Kol atmak, Kol koymak
İnanç Anlam genişlemesi (güven, bel bağlama): İşanç, (iman, akide):
İnanç
İnanmak Anlam genişlemesi (güvenmek, bel bağlamak): İşanmak, (iman,
etmek): İnanmak
İnat Arapça Özsözlülük, Dikbaşlılık, Dikdüştülük
İnat etmek Arapça+Türkçe Öz sözünden kaytmamak, Dikbaşlılık
etmek, Dik düşmek
İnce Anlam genişlemesi (katına): yufka, (boyuna): ince
İncelemek Uydurukça Tekşirmek, Öğrenmek
İncelmek Anlam genişlemesi Yufkalmak, İncelmek
İncinmek Yerel Darınmak, Öfkelemek, İncimek
İndirim Uydurukça Ucuzlatma, Düşürme, Kemitme, Aşaklatma
İndirim yapmak Uydurukça Ucuzlatıp satmak, Düşürüp satmak, Kemitip
satmak, Aşaklatıp satmak
İnek Anlam kayması (genel): Sığır, Uy, (erkek): Boğa, (dişi): İnek
İnfaz Arapça Hükmü yerine yetirme, Hükmü orunlama,
Hükmü atkarma
İnfaz etmek Arapça+Türkçe Hükmü yerine yetirmek, Hükmü
orunlamak, Hükmü atkarmak
İnfilak Arapça Partlama, Yarılma
İnfilak etmek Arapça+Türkçe Partlamak, Yarılmak
İnhisar (tekel) Arapça Birleşme
İnhisar (sahiplenme) Arapça İyelenme, Ele alma
İnkâr Arapça Danma, Boyunlamama, Baş tartma, Geri
kakma
İnkâr etmek Arapça+Türkçe Danmak, Boyunlamamak, Baş tartmak, Geri
kakmak
İnkılap (evrim) Arapça Ösüş, Önükme
İnkılap (reform) Arapça Döndürüş, Yenileme, Özgertiş
İnkişaf Arapça Gen ösüş, Ala gidiş, Önüküp ösme
İnkişaf etmek Arapça+Türkçe Gen ösmek, Ala gitmek, Önüküp ösmek
İnme Yerel Dalma, İnme
İnmek Yerel Düşmek, Konmak, İnmek
İnsaf Arapça Uyat, Tıynaklık, Ayama, Ayayıcılık
İnsaf etmek Arapça+Türkçe Ayamak, Ayayıcılık etmek
İnsan Arapça Kişi
İnsancıl Uydurukça Kişicil, Kişisever
İnsani Arapça Kişilik
İnsaniyet Arapça Kişiliklik
İnsanlık (insanlık alemi) Arapça+Türkçe Kişilik
İnsanlık (adamlık) Arapça+Türkçe Kişiliklik
İnsiyaki Arapça Doğma duyguluk, Doğma sezgilik, İçki
duyumluk, İçki duyum ile
İnşa Arapça Kuruş, Kuruluş, Düzüş, Düzülüş
İnşa etmek Arapça+Türkçe Kurmak, Düzmek
İnşaat (bina) Arapça Dikinti
İnşaat (inşa işleri) Arapça Kuruluş
İnşallah Arapça Allah verse, Tanrı buyursa
İntibak Arapça Könükme, Öğrenme, Öğrenişme, Isınışma,
Uygunlaşma
İntibak etmek Arapça+Türkçe Könükmek, Öğrenmek, Öğrenişmek,
Isınışmak, Uygunlaşmak
İntihar Arapça (Ölümle sonuçlanırsa): Öz özünü öldürme,
(Ölümle sonuçlanmazsa): Öz özünü
öldürmeye yeltenme
İntihar etmek Arapça+Türkçe (Ölümle sonuçlanırsa): Öz özünü öldürmek,
(Ölümle sonuçlanmazsa): Öz özünü
öldürmeye yeltenmek
İntikal Arapça Ötkel, Ötüş, Geçiş
İntikal etmek Arapça+Türkçe Ötmek, Geçmek
İntikam Arapça Öç, Kek
İntikam almak Arapça+Türkçe Öç almak, Kek almak
İntisap Arapça Yaklayıcılık, Verilenlik
İntizam Arapça Düzgün
İnziva Arapça Yalnızlama, Koşulmama, Beklenip yaşama,
Elden bezenlik
İnzivaya çekilmek Arapça+Türkçe Elden bezmek, Beklenip yaşamak, El içine
çıkmamak, Yalnızlamak
İpek böceği Yerel İpek kurdu
İplik Yerel İp
İptal Arapça Toktatma, Yoğa çıkarma, Oldurmama,
Gücünden giderme, Gücünden kaldırma
İptal etmek Arapça+Türkçe Toktatmak, Yoğa çıkarmak, Oldurmamak,
Gücünden gidermek, Gücünden kaldırmak
İptidai Arapça Algaçki, Burunki, İlkdurmuş, Başlangıç
İptidai (fikir vb…) Arapça Dar karayışlı, Artta kalan, Yönekey, Çekli
İpucu Yerel Aygak, İpucu
İpucu vermek Yerel Aygak görsetmek, İpucu vermek
İrade Arapça Erk
İrfan Arapça Anlılık, An-bilimlilik, An-düşüncelilik
İrkilmek Anlam kayması Ürkmek, Ürküp çekinmek
İrmik Yerel Yarma, Talkan
Irsi Arapça Boğunluk, Boğundan boğuna göçen,
Teğine tartmalı, Atasına tartmalı
Irsiyet Arapça Boğundan boğuna göçücülük, Teğine
tartıcılık, Atasına tartıcılık, Boğun
kovalayıcılık, Boğun izleyicilik
İrşat Arapça Öğüt, Yol görsetiş
İrtibat Arapça Bağlanış
İrtica Arapça Arda tartıcılık, Geri tartıcılık
İrtical Arapça Çıkarabilme
İrticalen Arapça Dayarlıksız, Durduk yerde, Birden
İrtifa Arapça Yükseklik, Büyüklük, Yukarılık
İs Yerel Kurum, İs
İsabet Arapça Mergenlik, Değme, Değiş, Değdirme,
Maksada yetme
İsabet etmek Arapça+Türkçe Değmek, Dal değmek, Dal gelmek
İsabetli Arapça+Türkçe Orunlu
İsabetsiz Arapça+Türkçe Orunsuz
İshal Arapça İç ötme
İshal olmak Arapça+Türkçe İçi ötmek
İsim Arapça Ad
İsim koymak Arapça+Türkçe Ad koymak, Ad vermek
İsim vermek Arapça+Türkçe Ad koymak, Ad vermek
İskân Arapça Yerleştirme, Yer verme, Ornaştırma,
Konuşlandırma
İskân etmek Arapça+Türkçe Yerleştirmek, Yer vermek, Ornaştırmak,
Konuşlandırmak
İskele İtalyanca Gemi durağı
İskelet Fransızca Sülde, Kuru süyek
İskemle Yunanca Orunduk
İsnat Arapça Takma, Yapma
İsnat etmek Arapça+Türkçe Takmak, Yapmak
İspat Arapça Aygak, Aygaklama
İspat etmek Arapça+Türkçe Aygaklamak
İspatlamak Arapça+Türkçe Aygaklamak, Aygak olmak
İspiyon Fransızca Çakım, Çakımcılık, Öşek, Öşekçilik, Söz
taşıma, Söz taşıyıcılık
İspiyoncu Fransızca+Türkçe Çakımcı, Çakıcı, Öşekçi, Söz taşıyıcı
İspiyonlamak Fransızca+Türkçe Söz taşımak, Söz yetirmek, Öşek taşımak,
Öşeklemek, Çakmak, Çakımcılık etmek
İsraf Arapça Çıkın, Çıkınlama, Saçıp dökme, Saçma,
Tozdurma
İsraf etmek Arapça+Türkçe Çıkınlamak, Saçıp dökmek, Saçmak,
Tozdurmak
İstasyon Fransızca Demiryolu beketi
İstatistik Fransızca Sayak
İstatistiki Fransızca+Arapça Sayaklı, Sayaklık
İstatistiksel Fransızca+Uydurukça Sayaklı, Sayaklık
İstavroz Yunanca Çokunma
İstavroz çıkarmak Yunanca Çokunmak
İstibdat Arapça Küdüksüz beyleyicilik, Güçleyicilik, Ezi
İstidat Arapça Uku, Yöndemlilik, Oldukluluk
İstifa Arapça İşten çıkma, İş boşama
İstifa etmek Arapça+Türkçe İşten çıkmak, İş boşamak
İstifade Arapça Kullanma, Yararlanma
İstifade etmek Arapça+Türkçe Kullanmak, Yararlanmak
İstihbarat Arapça Bilgi yığnama, Bilgi toplama
İstihkâm Arapça Berkitme
İstihlak Arapça Gerekleme, Satın alma, Tutunma
İstihsal Arapça Öndürme, Östürme, İşleyip çıkarma,
Yetiştirme
İstihza Arapça Yansı, Üstünden gülme
İstikamet Arapça Yön, Yöneliş, Bağıt
İstikbal Arapça Gelecek
İstiklal Arapça Karayışsızlık, Bağınsızlık, Erkinlik
İstikrar Arapça Oturaklık, Duraklık, Duraklılık, Durukluluk
İstila Arapça Basıp alma, Tartıp alma, Yağılayıp alma
İstila etmek Arapça+Türkçe Basıp almak, Tartıp almak, Yağılayıp almak
İstinaden Arapça Dayanarak, Söykenerek, Neğizlenerek
İstinat Arapça Dayanç, Söykenç
İstinat etmek Arapça+Türkçe Dayanmak, Söykenmek
İstinsah Arapça Göçürme
İstirahat Arapça Dinç alış, Dınıkma
İstirahat etmek Arapça+Türkçe Dinç almak, Dınıkmak
İstirham Arapça Ötünç, Yalvarma
İstirham etmek Arapça+Türkçe Ötünmek, Yalvarmak
İstismar Arapça Yamana kullanma
İstismar etmek Arapça+Türkçe Yamana kullanmak
İstisna Arapça Çettelik, Dışarılık
İstişare Arapça Geneş, Geneşme
İstişare etmek Arapça+Türkçe Geneşmek
İsyan Arapça Kozgalan, Göteriliş, Baş göterme
İsyan etmek Arapça+Türkçe Kozgalmak, Göterilmek, Baş götermek
İş Anlam genişlemesi İş, Yumuş
İş adamı Türkçe+Arapça İşbilermen, Alıpsatar
İşaret Arapça Belgi, İz, Görsetme
İşaret etmek Arapça+Türkçe Belgilemek, Belgi vermek, Görsetmek
İşaretlemek Arapça+Türkçe Belgilemek, Belgi koymak, Damgalamak,
Damga koymak
İşaret parmağı Arapça+Türkçe Görsetkiç parmak
İş birliği Yerel Emektaşlık, İşteşlik
İş bölümü Yerel Emek bölüştürme, İş bölüşü
İşçi Anlam genişlemesi İşçi, Yumuşçu
İşemek Yerel Siymek
İşgal Arapça Basıp girme, Basıp alma, İyeleyip alma,
Baskıncılık
İşgal etmek Arapça+Türkçe Basıp girmek, Basıp almak, İyeleyip almak,
Baskıncılık etmek
İşgüzar Türkçe+Farsça İşbozar, Beygörsüne işler
İşkembe Farsça İçek karın
İşkence Farsça Kınak, Kınama
İşkence etmek Farsça+Türkçe Kınamak
İşkence görmek Farsça+Türkçe Kınalmak
İşkil Arapça Küdük
İşkillenmek Arapça+Türkçe Küdüklenmek
İşlek Yerel Kullanılan, Kımıllı, İşlek
İşleme (nakış, oya vb…) Anlam kayması Keşte
İşlemek ( nakış, oya vb…) Anlam kayması Keştelemek
İşletme Uydurukça İş ornu
İşletme (bilim dalı) Uydurukça Öndürüş başarısı
İşporta İtalyanca Yayma satış
İşportacı İtalyanca+Türkçe Yaymacı
İştah Arapça Obur
İştahı açılmak Arapça+Türkçe Oburu açılmak
İşte Yerel Na, Uşda
İşteşlik (fiil) Uydurukça Ortak ediş, Ortaklık
İştirak Arapça Katışma, Katnaşma
İştirak etmek Arapça+Türkçe Katışmak, Katnaşmak
İşve Farsça Kılıklanma, Güvezlik, Erkeleme
İşveren Yerel İş verici
İtaat Arapça Boysunma, Baş eğme, Söz dinleme, Kulak
asma, Dil alma
İtaat etmek Arapça+Türkçe Boysunmak, Baş eğmek, Söz dinlemek,
Kulak asmak, Dil almak
İtelemek Yerel İtermek, Dürtmek, Dürteklemek
İtfaiye Arapça Yangın söndürme bölüğü
İthaf Arapça Arnama, Adama
İthaf etmek Arapça+Türkçe Arnamak, Adamak
İthal Arapça Çetten geldirme, Çetten girdirme
İthal etmek Arapça+Türkçe Çetten geldirmek, Çetten girdirmek
İtham Arapça Yala yakma, Yazgırma
İtham etmek Arapça+Türkçe Yala yakmak, Yazgırmak
İtibar Arapça Ardak
İtibaren Arapça Başlayıp, Başlayarak
İtibar etmek Arapça+Türkçe Ardaklamak
İtibari Arapça Şartlı
İtici Uydurukça Sevimsiz, Yakımsız, Görümsüz, Durku soğuk
İtidal Arapça Dinçlik, Soğukkanlılık, Ağır basıklık
İtikat Arapça İnanç
İtimat Arapça İşanç
İtimat etmek Arapça+Türkçe İşanmak
İtiraf Arapça Tanıma, Boynuna alma, Eydiverme
İtiraf etmek Arapça+Türkçe Tanımak, Boynuna almak, Eydivermek
İtiraz Arapça Karşılık, Karşı olma, Karşı çıkma
İtiraz etmek Arapça+Türkçe Karşı olmak, Karşı çıkmak
İtiyat Arapça Könükme, Öğrenme
İtiyat etmek Arapça+Türkçe Könükmek, Öğrenmek
İttifak Arapça Birleşme, Birleşik, Birleştik
İttifak etmek Arapça+Türkçe Gelişmek, Gelişime gelmek, Uyuşmak,
Birleşmek
İvedi Yerel Aşıkış, Toktamsız, Tez, Çabuk
İyi Yerel Yakşı, Onat, İyi
İyileşmek Yerel (sağlık): Sağalmak, Yakşırmak, Onmak
(durum): Düzelmek, Onlaşmak (nitelik):
Yakşırmak, Onatlaşmak
İyimser Uydurukça Geleceğe işanan, Kaytmaz
İzafi Arapça Salıştırmalı
İzafiyet Arapça Salıştırmalılık
İzah Arapça Anıklama, Anlatma, Düşündürme
İzah etmek Arapça+Türkçe Anıklamak, Anlatmak, Düşündürmek
İzdiham Arapça Sıkışma, Sıkışıklık, Tıkılış, Tıkışma, Tıkızlık
İzdivaç Arapça Evlenme, (kız için): Durmuşa çıkma
İzhar Arapça Tapma, Görsetme, Bildirme, Açma
İzlemek Anlam genişlemesi (peşinden gitmek, takip etmek): İzlemek,
Ardında düşmek, (seyretmek, temaşa
etmek): Karamak
İzlenim Uydurukça Gönülde kalan iz
İzleyici Uydurukça Karayıcı
İzmarit İtalyanca Çilim kaldığı, Dipçik
İzzetinefis Arapça Öz değerini bilme, Öz değerini sezme
J Kökeni Arı Duru Türkçe
Jale Farsça Çiğ
Janjanlı Fransızca+Türkçe Yaldırak
Jant Fransızca Doğun, Tekerlek doğunu
Jenerik Fransızca Tanıştırma yazısı
Jest Fransızca İm, Belgi, Onamlı kımıl, sıylaklı kılık
Jilet Fransızca Yülügüç
Joker İngilizce Güldürücü
Jokey İngilizce Atçapar
Jurnal Fransızca Söz taşıma, Bildirme, Yetirme, Çakım,
Çakımcılık
Jurnalci Fransızca+Türkçe Söz taşıyıcı, Yetirici, Çakımcı
Jurnallemek Fransızca+Türkçe Söz taşımak, Yetirmek, Çakmak
Jübile Fransızca Mücel toyu
Jüpiter Latince Erendiz
Jüri İngilizce Töreci
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
K
Kaba Anlam kayması Kopal, Don
Kabadayı Yerel Yiğit, Çatak
Kabahat Arapça Yazık, Kılık
Kabız Arapça İç katıma
Kabız olmak Arapça+Türkçe İçi katımak
Kabile Arapça Uruk
Kabiliyet Arapça Uku, Oldukluluk, Yöndemlilik, Edenlilik
Kabiliyetli Arapça+Türkçe Ukulu, Olduklu, Yöndemli, Edenli
Kabiliyetsiz Arapça+Türkçe Ukusuz, Olduksuz, Yöndemsiz, Edensiz
Kâbus Arapça Karabasan, Korkunç düş
Kâbus görmek Arapça+Türkçe Karabasan görmek, Korkunç düş görmek
Kabza Arapça Sap, Tutak, Tutkuç
Kaçak Anlam genişlemesi (insan): Kaçkın, (mal): Kaçak
Kaçamak Uydurukça Yaşın, Yaşırın, Gizlin, Uğrun
Kaçamak yapmak Uydurukça Yaşırın iş işlemek, Sezdirmezden
kımıldamak
Kaçık Argo Delişmen, Tentek
Kaçınmak Yerel Baş tartmak, Boyun kaçırmak, Çette
durmak, Çetleşmek, Kaçmak
Kadar Arapça Kölemiyle, -ca
Kadar (-e …) Arapça Değin, -aca, -ece
Kadayıf Arapça Çekçek
Kademe Arapça Baskıç
Kader Arapça Yazmış, Görecek
Kadim Arapça Argı, Eski, Burunki
Kadir Arapça Değer, Tutar
Kâdir Arapça Güçlü
Kadirşinas Arapça+Farsça Değerbilici
Kafa Arapça Baş
Kafa atmak Arapça+Türkçe Baş ile vurmak, Yüzüne baş vurmak
Kafa bulmak Arapça+Türkçe (Alkol almak): İçimlik içmek, (Alay etmek):
Üstünden gülmek
Kafadan atmak Arapça+Türkçe Oydurmak, Oydan eyde salmak
Kafadar Arapça+Farsça Oydaş, Ayaktaş, Sırdaş
Kafa dinlemek Arapça+Türkçe Dinlenmek, Dinç almak
Kafa kafaya vermek Arapça+Arapça+Türkçe Geneşmek, Oylaşmak
Kafa kalmamak Arapça+Türkçe Beyni çarçadığından düşünememek
Kafa patlatmak Arapça+Türkçe Baş katırmak
Kafası almamak Arapça+Türkçe Başına girmemek, Beynine konmamak,
Düşünmemek
Kafası bozulmak Arapça+Türkçe Acılanmak, Kızmalığı tutmak
Kafası çalışmak Arapça+Türkçe Başı yakşı işlemek
Kafasında tutmak Arapça+Türkçe Oyunda saklamak, Unutmamak
Kafasını kaldırmak Arapça+Türkçe Baş götermek
Kafasını uçurmak Arapça+Türkçe Başını çapıp dışlamak, Başını kesip dışlamak
Kafa şişirmek Arapça+Türkçe Baş şişirmek
Kafatası Arapça Baş süyeği, Baş sümüğü
Kafayı bulmak Arapça+Türkçe Esrimek, Gönüllenmek
Kafayı çekmek Arapça+Türkçe İçimlik içmek
Kafayı dinlemek Arapça+Türkçe Öz özüne kalıp oylanmak
Kafayı üşütmek Arapça+Türkçe Delirmek
Kafes Arapça Çilter, Tor
Kafeslemek Arapça+Türkçe Tuzağa düşürmek, Tora düşürmek
Kâfi Arapça Yeter, Yeterli
Kafi gelmek Arapça+Türkçe Yetmek, Yeterli olmak
Kafile Arapça Top, Topar, Türküm, Üymek
Kafiye Arapça Uykaş
Kaftan F arşça Çapan
Kâgir Farsça Taş ev, Taş …
Kağnı Yerel Araba
Kâh Farsça Keyde
Kahır Arapça Göyünç, Kaygı
Kâhin Arapça Bolcamcı, Bilgir, Önden görücü
Kahkaha Arapça Katılık
Kahkaha atmak Arapça+Türkçe Katıp gitmek, Katılıp gitmek
Kahpe Arapça Yezökçe, Oynaşçı, Buzuk kadın
Kahraman Farsça Batır
Kahretmek Arapça+Türkçe Yemirmek, Kıyratmak, Ezmek, Talkanlamak,
Yok etmek
Kahrolmak Arapça+Türkçe Kınalmak, Kayırmak, Kan yutmak
Kahvaltı Arapça+Türkçe Ertelik, Ertelik aş
Kahverengi Arapça+Farsça+Türkçe Konur
Kahverengileşmek Arapça+Farsça+Türkçe Konralmak, Kürenlenmek
Kaide Arapça Erece
Kakım Farsça As, Ak kiş
Kalabalık Arapça+Türkçe (isim):Üyür, Kalın top, Çokluk, (sıfat): Çok,
Sıkışık, Tıkışık, Tıkız
Kalas Rumence Arkalık, Tosun, Bel ağaç
Kalbur Arapça Elek, İri elek
Kalburüstü Arapça+Türkçe Dallavlı, Ataklı, Belgili
Kalça İtalyanca San, Yanbaş
Kaldıraç Uydurukça Kımıldatkıç, Kozgatkıç
Kaldırım Yunanca Döşeli yol, Yolka
Kaldırmak Yerel/Anlam kayması Götermek, Götürmek, Kozgatmak
Kale Arapça Kurgan, Berkitme, Bekiniş
Kalemtıraş Arapça+Farsça Kalem uçlagıç, Yonguç, Uç çıkargıç
Kalender Arapça Çetleşen, Kızıksınmaz, Dünyadan geçmiş
Kalfa Arapça Öğrenci, Çeber yardımcısı
Kalıcı Uydurukça Ölümsüz, Ölmez, Öçmez, Unutulmaz, Bengi
Kalın Yerel (Çap): Yoğun, (En): Kalın
Kalıp Arapça Ülgü, Gip
Kalıtım Uydurukça Boğun kovalayıcılık, Boğun izleyicilik,
Boğundan boğuna göçücülük, Teğine
tartıcılık, Atasına tartıcılık
Kalkınmak Yerel Göterilmek, Onlanmak, Önükmek, Ayağa
durmak, Diklenmek, Kalkınmak
Kalkmak Yerel Durmak, Ayağa durmak, Yerinden durmak,
Ayağa basmak, Göterilmek, Kalkmak
Kalleş Arapça İşançsız, İkiyüzlü, Aldamcı, Aldakçı
Kalp Arapça Yürek
Kalp atmak Arapça+Türkçe Yürek vurmak
Kalp (sahte) Arapça Yalan, Yasalma
Kalpak Yerel Börk, Kalpak
Kalpsiz Arapça+Türkçe Taşyürek, Bağrıştaş
Kaltak Anlam kayması Ayağı suyuk, Suyukayak, Yenilayak,
Karabet, Buzuk
Kamara İtalyanca Gemi bölmesi, Gemi odası
Kambiyo İtalyanca Akçe alıştırma, Akçe almaştırma
Kambur Yunanca Büğrü
Kamburu çıkmak Yunanca+Türkçe Büğrülmek, Büğrüsü çıkmak
Kamp İngilizce Düşelge, Yığın
Kampana İtalyanca Kongurak
Kamp kurmak İngilizce+Türkçe Düşelgeye konmak
Kamu Uydurukça Yurtçuluk, Elcilik
Kamuoyu Uydurukça El oyu
Kamyon Fransızca Yük arabası
Kanaat Arapça (Yetinme): Çeklenme, Kanma, (İnanma):
Göz yetirme, İşanç
Kanaat etmek Arapça+Türkçe Çeklenmek, Kanmak
Kanaat getirmek Arapça+Türkçe Göz yetirmek, İşanmak
Kanarya İspanyolca Aksarı çıpçık
Kanca İtalyanca İlgiç
Kandırmak Anlam kayması (Tatmin etmek): Kandırmak, (İnandırmak):
Aldatmak
Kangal Yunanca Oram, Yumak, Bağlam
Kanıksamak Uydurukça Könükmek
Kanıt Uydurukça Aygak
Kanıtlamak Uydurukça Aygaklamak
Kani Arapça Göz yetiren, İşanan, Göz yetirici, İşanıcı
Kanmak Anlam kayması (Tatmin olmak): Kanmak, (İnanmak):
Aldanmak
Kantar Arapça Büyük tartı
Kantarma Kökeni belirsiz Yüğen
Kanuni Arapça Kanunlu
Kapalı Anlam kayması Yapık
Kapamak Anlam kayması Yapmak, Beklemek
Kapasite Fransızca (Kişi):Oldukluluk, Uku, (Nesne): Sığım,
Sığımlılık
Kapatmak Anlam kayması Yapmak, Bekletmek, Bekitmek
Kapı Yerel Eşik
Kapıcı Yerel Eşik ağası, Eşik sakçısı
Kapılmak Yerel Sonuna düşmek, Verilmek, Verilip gitmek
Kaplan Yerel Yolbars, Kaplan
Kaplumbağa Yerel Tosbağa, Taşbağa
Kapris Fransızca Onuşuksuzluk, Erkelik, Kınırlık
Kaprisli Fransızca+Türkçe Onuşuksuz, Erke, Kınır
Kapris yapmak Fransızca+Türkçe Onuşuksuzluk işlemek, Erkelik işlemek,
Kınırlık işlemek
Kapsam Uydurukça Kamıtı
Kapsamak Yerel Kamıtmak, İçine almak
Kapsül Fransızca Kabuk
Kâr Farsça Giresi, Tapış, Düşüm, Kazanç
Kâr etmek Farsça+Türkçe Giresi girdirmek, Düşüm düşürmek, Kazanç
getirmek, Tapış taptırmak.
Kara (toprak parçası) Yerel Kuruluk, Kuru yer
Kara (kötü) Anlam genişlemesi Yaman, Kara
Karabiber Türkçe+Yunanca Karaburç
Kara borsa Türkçe+İtalyanca Karapazar
Karaca Yerel Elik, Geyik
Karacı Yerel Yaya asker
Karaciğer Türkçe+Farsça Bağır
Karakol Anlam kayması Polis bölümü
Karakter Fransızca Beniz, Kılık, Yaradılış, Kişilik
Karalamak Anlam kayması (karalama yazmak): Karalamak, Karalama
yazmak, (kötülemek): Yamanlamak,
Karalamak
Karaltı Yerel Kara
Karamsar Uydurukça Gönlüçökkün, Umusuz, İşançsız
Karanfil Arapça Yıtlı
Karanlık Anlam kayması (sıfat): Karanı, (ad): Karanılık
Karar Arapça Seçim, Toktam
Karar almak Arapça+Türkçe Seçime gelmek, Toktama gelmek
Karara bağlamak Arapça+Türkçe Seçim çıkarmak, Söz bağlaşmak
Karara varmak Arapça+Türkçe Seçime gelmek, Toktama gelmek
Karargâh Arapça+Farsça Ordu
Kararınca Arapça+Türkçeq Gereğince
Kararlama Arapça+Türkçe Çama ile, Yakınca, Bolcallı
Kararlaştırmak Arapça+Türkçe Seçime gelmek, Toktama gelmek, Söz
bağlaşmak
Kararlı Arapça+Türkçe Seçkinli, Berk, Kaytmaz
Karartı Yerel Kara
Karar vermek Arapça+Türkçe Seçime gelmek, Seçmek, Toktama gelmek
Kara sevda Türkçe+ Arapça Bunlu kök, Bunluluk, İçi pişme, İçi yanma,
Göyünç
Karasinek Yerel Çıbın, Çibin
Karavana Kökeni belirsiz Aş kapı, Büyük kazan
Kara yazı Yerel Kara yazmış, Şor manlay
Karbon Fransızca Kömürteği
Kardeş Yerel Doğan, Karındaş
Kardeş (küçük kardeş) Anlam kayması (erkek): İni, (kız): Sinil
Kare Fransızca Dördül
Karekök Fransızca+Türkçe Dördülkök
Karga Anlam kayması Karga (Corvus), Kuzgun (Corvus corax)
Kargaşa Moğolca Topulan, Vuruş-geriş, Bulanma
Kargaşa çıkarmak Moğolca+Türkçe Topulan çıkarmak, Vuruş-geriş ornatmak
Kargı Yerel Kamış, Kargı
Kargo İngilizce Yük, Biri arkalı yobarma
Karı Anlam kayması Bike, Yubay, Hanım
Karınca Yerel Kumurska
Karınca kararınca Yerel Gereğince, Elden gelence
Karıncalanmak Yerel Gicişmek, Gidişmek, Cımırlamak
Karışık Yerel Aralaş, Aralaşkan, Aralaş kuralaş, Karışık
Karışım Uydurukça Aralaşma, Koşundu
Karışmak (bir şeyle) Yerel Aralaşmak, Karışmak
Karışmak (düzensiz olmak) Anlam kayması Çatışmak, Tozamak, Saçılmak
Karışmak (müdahale etmek) Yerel Aralaşmak
Karides Yunanca Su çıyanı
Karizma İngilizce Yolbaşçılık yakımlılığı
Katizmatik İngilizce Yolbaşçılarca yakımlı
Karkas Fransızca Demir-beton ev, Demir-beton …
Karma Yerel Aralaş
Karmak Yerel Aralaştırmak, Karmak, Karıştırmak
Karma karışık Yerel Çatışık, Saçılan
Karne (öğrenci) Fransızca Gündelik
Karşılaşma (maç) Uydurukça Uğraşı
Karşılaşmak Anlam kayması (Belli bir yerde denk gelmek, tesadüf
etmek, rast gelmek): Uğraşmak, (Yoluna
çıkmak, yolda rastlaşmak): Yolukmak
Karşılaştırmak Uydurukça Salıştırmak, Çakıştırmak
Karşılaştırmalı Uydurukça Salıştırmalı, Çakıştırmalı, Salıştırma,
Çakıştırma
Karşılık (bedel) Yerel Denktaş, Tölev, Karşılık
Karşıt Uydurukça Karşı, Karama karşı
Kartal Kökeni belirsiz Bürgüt
Karton Fransızca Katırma, Katırgı
Kartpostal Fransızca Açık hat
Karyola İtalyanca Döşek
Kas Uydurukça Bulcun
Kasa İtalyanca Demir kutu, Çelik sandık
Kasaba Arapça Şehircik
Kasap Arapça Etçi
Kasım Arapça Onbirinci ay
Kasıntı Argo Dikbaş, Ulumsu, Benbencil
Kasırga Yerel Kuyun
Kasıt Arapça Dilek
Kasıt (kötü niyet) Arapça Kara niyet, Yaman niyet
Kasıtlı Arapça+Türkçe Atayı, Atayın, Bile durup
Kaside Arapça Maktama yırı
Kasket Fransızca Börk
Kasmak Yerel Daraltmak, Kısaltmak, Kasmak
Kasten Arapça Atayı, Atayın, Bile durup
Kastetmek Arapça+Türkçe Göz önünde tutmak, Ese almak
Kasti Arapça Atayı, Atayılayıp, Bile durup
Kasvet Arapça İç pusuğu, Kaygı, Bun
Kasvet basmak Arapça+Türkçe İçi pusmak, Kaygı basmak, Bun basmak
Kasvet çökmek Arapça+Türkçe İçi pusmak, Kaygı basmak, Bun basmak
Kasvetli Arapça+Türkçe İç pusturucu, Kaygılı, Bunlu
Kaşar Kökeni belirsiz Koyun bışlağı
Kaşarlanmak Argo Yaman öğrenmek, Yaman yola iyeleşmek,
Yaman kılık öğrenmek, Yaman işe verilmek
Kaşe Fransızca Damga
Kaşeksi Fransızca Arıklık
Kaşıntı Yerel Gicişme
Kâşif Arapça Birinci açıcı
Kaşkol Fransızca Boyun oracı, Boyun yağlığı
Kat Anlam genişlemesi (binada): Kat, (tabaka): Katmer, Katlam,
Katlak, (misli): Yol
Katalizör Fransızca Tezitkiç
Katapult İngilizce Atkıç
Katar Arapça (Saf, sıra): Dizi, (Tren): Od arabası, Odlu
Katar katar Arapça Dizi dizi
Katılaşmak Yerel Katımak, Katılaşmak
Katılmak (eklenmek) Yerel Koşulmak
Katılmak (iştirak etmek) Yerel Katışmak, Katnaşmak
Katılmak ( gülme) Yerel İçi katmak
Katı yağ Yerel Don yağı
Kat’i Arapça Keskin, Kesimli, Seçkinli, Berk
Katil Arapça Öldürücü
Kat’iyen Arapça Hiç haçan, Ne etse de, Keskinlik ile.
Katkı Uydurukça Üleş
Katkı sağlamak Uydurukça Üleş koşmak
Katlanmak (tahammül) Uydurukça Döymek, Çıdamak
Katletmek Arapça+Türkçe Öldürmek
Katliam Arapça Talan, Kırgın, Yoygun
Katliam yapmak Arapça+Türkçe Kırgına uğratmak, Yoyguna uğratmak
Katmak Yerel Koşmak
Katmer Anlam kayması Katlama
Katran Arapça Çayır, Sakız, Kara yağ
Kavak Farsça Terek
Kaval Arapça Sıbızgı, Düdük
Kavga Farsça Çatak, Vuruş geriş, Vuruş kırış
Kavga çıkarmak Farsça+Türkçe Çatak çıkarmak, Vuruş çıkarmak, Vuruş
geriş oynatmak
Kavim Arapça Ulus, El
Kavis Arapça Yay, Eğri
Kavram Uydurukça Düşünce, Ukum
Kavramak Yerel Uşlamak, Tutup almak, Tutmak
Kavramak (anlamak) Uydurukça Düşünmek, Ukmak, Anlamak
Kavşak Yerel Çatrık, Kavşak
Kavuniçi Yerel Sarımtıl, Kızıl sarı
Kavurmak ( yok etmek) Anlam kayması Yok etmek, Yoymak, Kırmak, Göydürmek,
Yandırmak
Kayak (spor) Uydurukça Çangı
Kaybetmek Arapça+Türkçe Yitirmek, Yoğatmak
Kaybolmak Arapça+Türkçe Yitmek, Yoğalmak
Kaybolmak ( yolunu Arapça+Türkçe Azışmak, Azmak
kaybetmek)
Kaydetmek Arapça+Türkçe (Resmi kütüğe geçirmek): Tirkemek, ( Not
etmek): Yazıp almak
Kaydolmak Arapça+Türkçe Tirkelmek, Kabul edilmek
Kaygan Yerel Taygak
Kaygılanmak Yerel Kayırmak, Kaygılanmak
Kayın (birader) Yerel (Yaşça büyük): Kayın ağa, (Yaşça küçük):
Kayın ini
Kayın peder Türkçe+Farsça Kayın ata, Kaynata
Kayın valide Türkçe+Arapça Kayın ana, Kaynana
Kayıp Arapça (Ad): Yitiş, Yoğalış, (sıfat): Yitik, Yoğalan
Kayırmak Anlam kayması Kollamak, Yaklamak, Yaklayıcılık etmek
Kayısı Farsça Erik
Kayıt Arapça (Resmi): Tirkeme, Dizime alma, (Not etme):
Yazıp alma
Kaymak (süt ürünü) Türkçe Kaymak
Kaymak Yerel Taymak
Kaynak (pınar) Yerel Bulak, Kaynar, Kaynak
Kaynak (menşe) Anlam genişlemesi Çıkan yeri, Tek
Kaynak(araştırmalarda) Anlam genişlemesi Çıkanak
Kaynak (ısıyla) Anlam genişlemesi Kaynak, Eritip yapıştırma
Kaynakça Uydurukça Edebiyat görsetkici
Kaypak Yerel Taygak, İşançsız
Kaytarmak Anlam kayması İşten kaçmak, Kaçaklamak, Baş tartmak
Kazak (giyim) Fransızca Yün dokuma, Tor dokuma
Kazak (söz geçiren) Anlam kayması Özerkli
Kazanmak ( yenmek) Anlam kayması Yenmek, Ütmek, Utmak, Üstün çıkmak
Kazara Arapça+Farsça Güdülmezden, Uğraklı
Kazıklamak Argo Aldamak
Kazımak Yerel Kırmak
Kazma ( alet) Yerel Kayla
Kebze Kökeni belirsiz Yağrın
Keçe Yerel Kiyiz
Keder Arapça Bun, Kaygı
Kederlenmek Arapça+Türkçe Bunalmak, Kaygılanmak, Kayırmak
Kedi Yunanca Pisi
Kefalet Arapça İşandırı
Kefil Arapça İşandırıcı
Kehanet Arapça Aldan görüp bilme, Aldan ala bilme, Önden
görücülük, Bolcak
Kekelemek Yerel Kekeçlemek, Tutuklamak
Kekeme Yerel Kekeç, Tutuk
Kekik Farsça Keklik otu
Kel Farsça (doğal, dökülme sonucu): Daz, Takırbaş,
(kestirerek): Dazlak
Kelepçe Farsça Kol bukağısı, Kol kişeni
Kelepçelemek Farsça+Türkçe Kişenlemek, Kişen salmak
Kelepser Farsça Yüğen
Kelime Arapça Söz
Kelle Farsça Baş
Kement Farsça Arkan
Kemer (kuşak) Farsça Belbağı, Kurşak
Kemik Anlam kayması Sünük, Süyek
Kemiyet Arapça San
Kenar Farsça Kırak, Çet, Yaka
Kendi Yerel Öz, Özü
Kendiliğinden Yerel Öz özüne, Özü özüne, Özü özünden,
Özünden özü
Kene Farsça Sakırga
Kenef Arapça Ayakyolu
Kenetlemek Uydurukça Biriktirmek, Berkitmek, Yalgamak,
Bağlamak
Kenetlenmek Uydurukça Birikmek, Birleşmek, Bekimek, Bekinmek,
Bağlanmak
Kenevir Yunanca Kendir
Kent Soğdca Şehir
Kepaze Farsça Uyatsız, Aşağı, Tuban
Kepçe Farsça Çömçe
Kepenek Moğolca Yapınca, Cepken
Kepenk Ermenice Gözenek kapağı
Keramet Arapça Ukmuş
Kere Arapça Yol, Kez
Kereste Farsça Kuruluş ağacı, Düzülüş ağacı
Kereviz Farsça Aşkökü
Kerhane Farsça Oynaşhane
Kerhen Arapça Erksizden, Dilemezden, Gönülsüz
Kermes Fransızca Satış görgezmesi
Kerpeten Arapça Kıskaç, Atağız
Kertenkele Yerel Kelte, Keler, Kesirge
Kesafet Arapça Yığılık, Yışlık
Kesat Arapça İşi yürümezlik
Kese kâğıdı Arapça+Türkçe Kâğıt kapçık, Kâğıt dağar
Keser Yerel Kerki
Kesif Arapça Yığı, Yış, Tıkız
Kesim Uydurukça Bölüm
Kesin Yerel Keskin, Üzül-kesil, Üzüllü-kesilli, Seçkinli
Kesinleşmek Yerel Keskinleşmek, Seçime gelmek, Anık olmak
Kesinleştirmek Yerel Keskinleştirmek, Anıklaştırmak, Belgilemek
Kesinlikle Yerel Keskinlik ile, Üzüllü-kesilli, Anık, Seçkinlik
ile, Seçkinli türde
Kesinti Yerel Çekirme, Kesinti
Kesir Arapça Bölcek
Kesit Uydurukça Kesik, Bölek
Keskin Yerel Yiti, Ötkün, Keskin, Uçlu
Keskin nişancı Türkçe+Farsça+Türkçe Atkır, Mergen
Kesmek ( durdurmak) Anlam genişlemesi Toktatmak
Kestane Yunanca Talçın
Kestirme Uydurukça Kısa, En kısa, Kısa yol
Kestirmeden Uydurukça En kısa yoldan
Kestirmek Anlam genişlemesi (Tahmin): Bolcamak, Çamalamak, Oylamak,
( Uyuklamak): Imızganmak,
Keşfetmek Arapça+Türkçe Açmak
Keşif Arapça Açış, Açılış
Keşke Farsça -sa/-se idi-
Keşmekeş Farsça Anıksızlık, Belgisizlik, Başbaştaklık
Kevgir Farsça Süzgeç, Elek çömçe
Keyfi Arapça Özbaşına, Özbaşınca, Başbaştakça,
Başbaştaklı, Erkince, Özerkince
Keyif Arapça Gönül-kök
Keyiflenmek Arapça+Türkçe Gönlü göterilmek
Kez Yerel Yol, Kez
Kezzap Arapça Azot gıçkılı
Kıç Anlam kayması Göt, Arka
Kıkırdak Anlam kayması Kemirdek, Kemircek
Kılavuz Yerel (İnsan): Yolbaşlayıcı, Yolgörsetici (Kitapçık):
Yolgörsetkiç
Kılıbık Yerel Kadınağız, Kadınsözlü, Kadınerkli
Kılıf Arapça Kap, Kaplama, Dış, Dışlık, Yapkıç
Kılık Anlam kayması Dış görünüş
Kınamak Anlam kayması Yazgırmak, Uyatlamak
Kıpırdamak Yerel Kımıldamak, Kozgalmak
Kır (renk) Yerel Çal
Kır (şehirdışı açıklık) Yerel Dala, Kır
Kırbaç Kökeni belirsiz Kamçı
Kırgın Anlam kayması İncik, Darıngan, Öfkeli
Kırık (el, kol vb…) Anlam kayması Sınık
Kırık (ekmek vb…) Anlam kayması Ufak
Kırıkçı Anlam kayması Sınıkçı
Kırılmak (parçalanmak) Anlam kayması Sınmak
Kırılmak (gücenmek) Anlam genişlemesi Darınmak, İncimek, İncinmek, Öfkelemek
Kırıntı Anlam kayması Ufak, Kıyıntı
Kırıp geçirmek Yerel Yemirmek
Kırışmak Yerel Buruşmak
Kırıştırmak Anlam kayması Oynaşmak, Kılıklanmak, Erseklenmek
Kırıtmak Yerel Kılıklanmak
Kırlangıç Yerel Karlığaç
Kırma (melez) Anlam kayması Koşmak
Kırmak (parçalamak) Anlam kayması Sındırmak
Kırmak (üzmek, incitmek) Anlam kayması İncitmek, Darındırmak
Kırmızı Arapça Kızıl
Kırmızıbiber Arapça+Yunanca Kızılburç
Kırmızılaşmak Arapça+Türkçe Kızarmak
Kırpmak Yerel Göz kısmak, Kirpik kakmak, Kırpmak
Kırsal Uydurukça Ağıl yeri, Oba yeri
Kırtasiye Arapça Yazı buyumları, Yazı buyumları kepiti
Kısas Arapça Öç
Kısım Arapça Bölek, Bölüm, Kesik, Ülüş
Kısıntı Uydurukça Kısaltma, Azaltma, Kemeltme
Kısıtlamak Uydurukça Çeklemek, Çekirmek
Kısıtlı Uydurukça Çekli, Çeklenen
Kıskanç Anlam genişlemesi Kızgancak, Gönüleyici
Kıskanmak Anlam genişlemesi Kızganmak, Gönülemek
Kıs kıs gülmek Yerel Bıyık altından gülmek, Bıyığında gülmek
Kıskıvrak Yerel Berk, Katı, Kımıldatmazdan
Kısmak Anlam genişlemesi (Sıkmak):Kısmak, (Kısaltmak): Kısaltmak,
Azaltmak
Kısmen Arapça Ülüşle, Yarım yamalak, Bölekleyip
Kısmet Arapça Ülüş, Yazmış
Kısrak Anlam kayması Biye
Kıstas Arapça Ölçem
Kışkırtma Uydurukça Azdırma
Kışkırtmacı Uydurukça Azdırıcı
Kışkırtmak Uydurukça Azdırmak, Kudurtmak
Kışla Anlam kayması Asker yatakhanesi
Kıt Arapça Az, Kıs, Yetişmeyen
Kıta (kara parçası) Arapça Kuruluk, Kuru yer
Kıvılcım Yerel Uçkun
Kıvırcık (saç, tel vb…) Yerel Buyra, Bödre, Burma
Kıvırmak Yerel Buyralamak, Bödrelemek, Burmak,
Büklemek
Kıvrak Yerel Ilgar, Epçil, Çapkan
Kıvranmak Yerel Düyülmek, Dırışmak, Bükülmek, Eğilmek
Kıvrım Yerel Oram, Büklem, Burum
Kıyafet Arapça Giyim, Üst baş
Kıyas Arapça Salıştırma, Çakıştırma
Kıyasi Arapça Salıştırmalı
Kıyaslamak Arapça+Türkçe Salıştırmak, Çakıştırmak
Kıyı Yerel Kırak, Yaka, Yar boyu
Kıymak (doğramak) Yerel Doğramak, Ufatmak, Kıymak
Kıymak ( acımamak) Anlam kayması Ayamamak, Ayamazdan vermek
Kıymet Arapça Değer
Kızak Kökeni belirsiz Çana
Kızılcık Yerel Kızıl, Çiye
Kızmak (öfkelenmek) Anlam genişlemesi Acılanmak, Kızmak
Kibar Arapça Epli, Ağır basırıklı
Kibarlaşmak Arapça+Türkçe Eplenmek, Epli olmak, Ağır basırıklı olmak
Kibir Arapça Benbenlik, Boy götericilik, Göğüs gericilik,
Ulumsuluk
Kibrit Arapça Odluçöp
Kifayet Arapça Yeterlik, Yeterlilik
Kifayet etmek Arapça+Türkçe Yetmek
Kilit Yunanca Bek
Kilitlemek Yunanca+Türkçe Beklemek
Kilometre Fransızca Çağrım
Kimi Yerel Keybir, Kimi
Kimisi Yerel Keybiri, Kimi
Kimlik Uydurukça Tanıklık, Tanıtma
Kin Farsça Öç, Kek
Kinaye Arapça Dürttürü
Kin beslemek Farsça+Türkçe Öcükmek, Öç saklamak, Kek saklamak
Kin duymak Farsça+Türkçe Öcükmek, Öç saklamak, Kek saklamak
Kindar Farsça Kekçil, Öç saklayan, Öçlü
Kin tutmak Farsça+Türkçe Öcükmek, Öç saklamak, Kek saklamak
Kip Uydurukça İşlik
Kira Arapça Yal, Yallama
Kiralamak Arapça+Türkçe (Ev sahibi açısından): Yallamak, Yala
vermek, (Kiracı açısından): Yalda oturmak,
Yala verilmek
Kiraya vermek Arapça+Türkçe Yala vermek, Yallamak
Kiraz Yunanca Kızıl çiye, Tatlı çiye
Kiremit Yunanca Kerpiç
Kişisel Uydurukça Özlük
Kitabe Arapça Yazma, Yazı
Kitle Arapça Yığın, Üşme, Üşüntü, Köpçülük
Klasör Fransızca Kâğıt dikme
Klitoris Latince Dılak
Koagülasyon Fransızca Uyuma, Uyuşma
Koagüle olmak Fransızca+Türkçe Uyumak, Uyuşmak
Kobra Fransızca Gözlüklü yılan
Koca (eş) Farsça Er
Koca (büyük) Anlam kayması Ulu, Ülken, İri, Büyük
Kocakarı Farsça+Türkçe Ebe
Kocamak Yerel Karımak, Kartalmak, Kartaymak, Kartlamak,
Kartlaşmak
Kocaman Yerel Pek büyük, Öte iri
Koç Yerel Koçkar
Koçan Sıprça Özen, Özek
Kodaman Farsça Ulu, Bay, Kazanbaşı
Kof Yerel İçi boş, Boş
Koğuş Yerel Bölme
Kokarca Yerel Küzen, Sasıküzen
Koklamak Yerel İslemek, Yıtlamak, Burumak
Kokmak Yerel İslenmek, Yıtlanmak, Burumak
Koku Yerel İs, Yıt, Burcu, Burak
Kokuşmak Yerel Bozulmak, Çürümek, Sasımak
Kol (tutmak için) Anlam genişlemesi Sap, Tutak, Tutka, Tutkuç
Kol (şube, bölüm) Anlam genişlemesi Bölüm, Tarmak
Kolaçan etmek Yerel Gözetmek, Göz gezdirmek, Göz yüğürtmek,
Baykamak
Kolan Yerel Ayıl, Tasma, Tartma, Döşbağ, Onurcak
Kolay Anlam kayması Onay
Koli Fransızca Boğma, Boğça
Kolluk Yerel Karavıllık
Kolon Fransızca Bağana, Taş bağana, Direk
Kolonya Fransızca İssu, Yıparsu
Koltuk (oturmak için) Anlam kayması Orunduk
Kolye Fransızca Boyuncak, Boncuk
Koma Latince Essiz kök, Ölüm altı, Ölüm üstü, Ölüm hali
Kombina Fransızca Birleştik
Kombine Fransızca Birleşik
Komedi Fransızca Kızıkçılık, Gülgü
Komik Fransızca Gülgülü, Kızık
Kompartıman Fransızca Bölme
Komple Fransızca Dolu, Dola, Dolma, Bütün
Kompleks ( girift) Fransızca Çatışık, Katmerli, Çetin, Kın
Kompleks (psikolojik) Fransızca Yürüm durum yetişmezliği, Kemlik
Kompleks (külliye, bina) Fransızca Yığındık
Komplo Fransızca Tuzak, Karşı iş
Komposto İtalyanca Kaynatma
Kompozisyon (yazı) Fransızca Düzme
Kompozitör Fransızca Küycü
Komuta etmek Fransızca+Türkçe Kolbaşçılık etmek, Başarmak
Komutan Uydurukça Kolbaşçı, Başçı, Başlık
Komutmak Uydurukça Kozgatmak, Kımıldatmak, Başarmak
Komünikasyon Fransızca Bağlanış
Konak Anlam kayması (Konaklama yeri): Konak, (Gösterişli ev):
Ayrım ev
Konaklamak Yerel Konmak, Konaklamak
Konargöçer Yerel Göçmen
Kondüktör Fransızca Vagon karayıcı
Konfeksiyon Fransızca Dayar giyim
Konferans Fransızca Bildirileme, Çıkış
Konfor Fransızca Onaylık, Kolaylık
Konkre Fransızca Anık
Konkur Fransızca Dallak
Konmak (koymak fiilinin Uydurukça Koyulmak
edilgen biçimi)
Konsantrasyon (kimya) Fransızca Koyulaşma
Konsantrasyon (odaklanma) Fransızca Özünü işe verme, Verilme, Yığnalma
Konsantre (kimya) Fransızca Koyultulan
Konsantre olmak Fransızca+Türkçe Özünü işe vermek, Verilmek, Yığnalmak
(odaklanmak)
Konsey Fransızca Geneş
Konsolos Fransızca Elçi
Konsültasyon Fransızca Geneşme
Kontrat Fransızca Gelişim, Bitim
Kontrato İtalyanca Gelişim, Bitim
Kontrol Fransızca Teşkiriş, Yoklama, Varlama
Kontrol etmek Fransızca+Türkçe Tekşirmek, Yoklamak, Varlamak
Kontrolör Fransızca Tekşirici, Yoklayıcı, Varlayıcı
Konuk Yerel Konak
Konuksever Yerel Konakçıl
Konulmak (koymak fiilinin Uydurukça Koyulmak
edilgen biçimi)
Konum Uydurukça Yağday, Duruş
Konuşkan Anlam kayması Söylek, Sözcen, Söylemcen
Konuşma Yerel Söyleşi, Söz söyleme
Konuşma (konferans) Uydurukça Çıkış, Söze çıkış
Konuşmak Anlam kayması (Bir dilde): Söyleşmek, (Biriyle sohbette):
Söyleşmek, (Kendi kendine): Söylenmek, (
Bir dinleyici kitlesine karşı): Söze çıkmak,
Bildirilemek
Konut Uydurukça Konuş, Durur yer
Koordinasyon Fransızca Uylaştırma, Kurulumdaştırma,
Bağlanıştırma, Bir baş etme
Koordine etmek Fransızca+Türkçe Uylaştırmak, Kurulumdaştırmak,
Bağlanıştırmak, Bir baş etmek
Koparmak Anlam kayması Üzmek
Kopmak Anlam kayması Üzülmek
Kopya Fransızca Göçürme
Kopya çekmek Fransızca+Türkçe Kâğıttan göçürmek, Göçürme almak
Koridor Fransızca Dalan, Yolak
Korner İngilizce Bucak topu, Bucaktan tepiş, Bucaktan
vuruş
Koro İtalyanca Yırcılar topu
Korsan İtalyanca Deniz karakçısı
Korse Fransızca Yassı belbağı
Koru Anlam kayması Tokay
Korucu Anlam kayması Ormancı, Gözetçi
Koruk Farsça Gök üzüm
Korumak Anlam genişlemesi Korumak, Saklamak, Asramak
Koşmak Anlam kayması Yüğürmek, Yüpürmek, Çapmak
Koşu (spor) Uydurukça (At): Çapış, Yüğürüş yarışı, At yarışı (İnsan):
Yüğürüş
Koşul Uydurukça (Hal, Vaziyet): Yağday, (Şart): Şart
Kota Fransızca Çekleme
Kotarmak Yerel Boşatmak, Kuymak
Kova Yerel Çelek
Kovan Yerel Arı ini, Arı yuvası, Arı çeleği
Kovuşturma Uydurukça Tergeme, Tergek
Koy Yerel Koltuk
Koza Farsça Kurt yumağı, İpek kurdu
Kozalak Farsça+Türkçe Topurcuk
Köhne Farsça Eski, Tozan
Kök Yerel Damar, Kök
Kök (dilbilgisi) Yerel Damar
Köken Yerel Gelip çıkış, Çıkış, Çıkış yeri, Tek
Kökleşmek Yerel Damar yaymak, Berk ornaşmak
Köknar Yunanca Ak çırşı, Karagay
Kökten Uydurukça Dipten, Damardan, Diplikli, Diplik
Köle Farsça Kul, Yaramsık
Köleleşmek Farsça+Türkçe Kul olmak
Köleleştirmek Farsça+Türkçe Kul kılmak
Köpek Anlam genişlemesi (Tür adı): İt, (Erkek): Köpek, (Dişi): Kancık,
(Yavru): Küçük
Kör Farsça Sokur, Gözsüz
Kör düğüm Farsça+Türkçe (Çözümü zor düğüm): Çetin düğüm, (Halli
zor mesele): Çetin iş, Düğüm iş
Körelmek Farsça+Türkçe Ötmezleşmek
Körfez Yunanca Koltuk, Çağanak
Körpe Yerel Yaş, Balaca, Yeni, Körpe
Körüklemek Anlam genişlemesi (Körük kullanmak): Körüklemek,
(Kışkırtmak): Kızdırmak, Tutuşturmak,
Azdırmak
Kösele Farsça Kalın deri, Gön
Köstebek Yerel Körsıçan, Sokur sıçan
Köstek Yerel Çıdar, Bukağı, Duşak
Kösteklemek Yerel Bukağılamak, Çıdarlamak, Duşaklamak,
Duşak salmak, Toskunluk etmek
Köşe Farsça Bucak
Kötü Yerel Yaman
Kötülemek Yerel Yamanlamak, Karalamak
Kötümser Uydurukça Gönlüçökkün, Umusuz, İşançsız
Kötürüm Anlam kayması Yatan, Yatıp orun tutan
Köy Farsça Ağıl, Oba, Kışlak
Köylü Farsça+Türkçe Ağıllı, Obalı, Kışlaklı
Közlemek Yerel Közde pişirmek
Kraliçe Uydurukça Kral hanımı, Hanım kral
Kramp Fransızca Sinir çekilmesi, Sinir tartılması, Tüyülme
Kramp girmek Fransızca+Türkçe Siniri çekilmek, Siniri tartılmak, Tüyülmek
Kravat Fransızca Boyunbağı
Kredi (itibar) Fransızca İşanım
Kredi (borç) Fransızca Borç, Göterim
Krem Fransızca Önyağı, Betyağı, Yüzyağı
Kreş Fransızca Balalar bahçesi
Kriko Fransızca Götertkiç
Kriter Fransızca Ölçem
Kritik (ciddi, ağır) Fransızca Keskin, Ağır, Kın, Kıncılıklı
Kritik (eleştiri) Fransızca Sın
Kritik (eleştirmen) Fransızca Sıncı, Sın eydici, Sın verici
Kritik etmek Fransızca+Türkçe Sınlamak, Sınamak, Sın vermek, Sın eytmek
Kriz Fransızca Sınılış, Ağırlık, Darlık, Yetmezcilik, Kıncılık
Kuaför Fransızca Hanım Saçalıcısı
Kubbe Arapça Kümbet
Kucaklamak Yerel Kuçmak, Kucaklamak
Kudret Arapça Güç
Kuğu Yerel Akkuş, Kuğu
Kuiz İngilizce Yoklama, Yoklayış
Kukla Yunanca Kurcak, Kuğurcak
Kul Yerel Tanrı kulu, Allahın kulu
Kule Arapça Dura
Kullanışlı Yerel Kolay, Kollanırlı
Kullanmak Anlam genişlemesi (Kol ve el marifetiyle):Kollanmak,
(Faydalanmak): İşletmek
Kulp Arapça Sap, Tutak, Tutka, Tutkuç
Kuluçka Sırpça Basan tavuk
Kuluçkaya yatmak Sırpça+Türkçe Tavuk basmak
Kulübe Farsça Evcik
Kuma Moğolca Günü, Gündeş
Kumandan Fransızca Kolbaşçı, Başçı, Başlık
Kumanya İtalyanca Yol azığı
Kumaş Arapça Gezleme
Kumbara Farsça Akça yaşığı, Tıyın yaşığı
Kumral Yerel Açık konur
Kumru Arapça Orman güvercini
Kumsal Yerel Kumluk, Kumlak
Kundak (bebek bağı) Farsça Belek, Yörek, Yalayık
Kundaklamak (bebek Farsça+Türkçe Belemek, Yöremek
sarmak)
Kundaklamak Yunanca+Türkçe Örte salmak, Yandırmak
Kunduracı İtalyanca+Türkçe Edikçi
Kur Fransızca Gönül avlayış
Kur yapmak Fransızca+Türkçe Gönül avlamak
Kural Uydurukça Erece
Kurdele İtalyanca Tasma
Kurgu Uydurukça Kuraştırma
Kurgu bilim Uydurukça Bilimlik kuraştırma
Kurgulamak Uydurukça Kuraştırmak
Kurnaz Yerel Kuv
Kurşun (mermi) Anlam kayması Ok
Kurşuni Türkçe+Arapça Kurşuntüslü
Kurşunlamak Anlam kayması Ok atmak
Kurt (köpekgillerden) Soğdca Börü, Kaşkır
Kurtarmak Yerel Kutarmak
Kurtulmak Yerel Kutulmak
Kurtuluş Yerel Kutuluş
Kurul Uydurukça Geneş
Kurum (müessese) Uydurukça Odak, Uyum
Kuruntu Uydurukça Kuru korku
Kuruş Almanca Tıyın
Kurye Fransızca Çapar, Çaparman
Kuşak ( belbağı) Yerel Belbağı, Kurşak
Kuşak (nesil) Uydurukça Boğun
Kuşanmak Yerel Kurallanmak, Kural takınmak, Kural
aşınmak, Yarak takınmak, Yaraklanmak
Kuşatma Yerel Kurşama, Kamav
Kuşatmak Yerel Aylana kurşamak, Kurşamak, Kamamak,
Orayıp almak
Kuşbakışı Uydurukça Yukarıdan, Yüksekten
Kuşbaşı Yerel Ufak kesek
Kuşdili Yerel Bala dili
Kuşku Uydurukça Küdük
Kuşkucu Uydurukça Küdük ile karayıcı
Kuşkulanmak Uydurukça Küdüklenmek, Kulak dikmek
Kutlamak Yerel Kutlulamak
Kutsal Uydurukça Iyık, İzgi, Kutlu
Kutsamak Uydurukça İzgilemek, Arılamak
Kutsi Arapça Iyık, İzgi, Kutlu
Kutu Yunanca Kap, Tartma, Yaşık
Kutup Arapça Uyul
Kutup yıldızı Arapça+Türkçe Demir Kazık
Kuvvet Arapça Güç
Kuyruk (sıra) Anlam kayması Kezek
Kuytu Anlam kayması Avlak, Onca, Dulda, Çet
Kuzey Uydurukça Demirkazık
Kuzeybatı Uydurukça Demirkazık günbatar
Kuzeydoğu Uydurukça Demirkazık gündoğar
Küçükbaş Yerel Ufak mal
Küçümsemek Uydurukça Tubansıtmak, Kemsitmek, Bensimemek,
Küçültmek, Küçük görmek
Küf Kökeni belirsiz Önez, Gök
Küflenmek Kökeni belirsiz+Türkçe Önezlenmek, Göğermek, Gök basmak
Küfre girmek Arapça+Türkçe Tanrıya dil uzatmak, Tanrıya dil değdirmek
Küfretmek Arapça+Türkçe Sövmek
Küfür Arapça Sövüş
Küfür (dini) Arapça Tanrıya dil uzatma, Tanrıya dil değdirme
Küfürbaz Arapça+Farsça Sövüşçül, Sövüşçen
Küheylan Arapça Tulpar
Külah Farsça Kiyiz kalpak
Külçe Farsça Kuyma
Külfet Arapça Kıncılık, Kınlık, Ağırlık
Küllenmek Yerel Unut olmak, Unutulmak, Esten çıkmak
Külliyat Arapça Çıkarmalar yığnağı, Çıkarmalar yığıntısı,
Dallanma çıkarmalar, Toplam
Külliye Arapça Yığındık
Külot Fransızca İştan
Kül rengi Türkçe+Farsça Kül tüslü, Boz
Külüstür Yunanca Tozan, Görünüksüz, Eski
Küme Arapça Üyüm, Üyüntü, Üyme, Türküm, Top, Topar
Kümelenmek Arapça+Türkçe Toplaşmak, Toplanmak, Toparlanmak,
Üyüşmek, Üymelenmek
Kümes Yunanca Ketek, Tavuk keteği, Tavuk yuvası
Künye Arapça Ad yön
Küpe Yerel Isırga
Kür Fransızca Emleme
Kürdan Fransızca Dişkurcalagıç
Küre Arapça Topalak
Kürek kemiği Yerel Yağrın
Kürk Kökeni belirsiz Avderisi, Deri
Kürtaj Fransızca Bala düşürtme
Küs Yerel Acılı, Öfkeli, Darıngan
Küskün Yerel Acılı, Öfkeli, Darıngan
Küsmek Yerel İncinmek, Acılanmak, Öfkelenmek,
Darınmak
Küspe Farsça Çöküntü, Dip, Dunma, Oturma
Küstah Farsça Uyatsız, Betsiz, Çeki aşan
Küsur Arapça …dan/…den artık, …dan/…den aşık,
…dan/…den köp
Küt (kesmeyen) Kökeni belirsiz Ötmez
Kütle Arapça Yığın, Üşme, Üşüntü, Köpçülük
Kütük Yunanca Börene, Som ağaç
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
L
Lacivert Farsça Akçıl gök, Gökçül, Kara gök, Tok gök, Koyu
gök
Lâçin Moğolca Karçığa
Laçka İtalyanca Yaramaz, Bozuk
Lades Farsça Esimde oyunu
Laf Farsça Boş söz, Kuru söz
Lafazan Farsça Boşsözlü, Söylek, Ezme
Lafız Arapça Söz
Lağım çukuru Arapça Yundu oru
Lağım suyu Arapça+Türkçe Yundu
Lağvetmek Arapça Yoğa çıkarmak, Güçten kaldırmak, Yapmak
Lahit Arapça Taştabut
Lahza Arapça Göz kırpımı, Kaş kakış,
Lakap Arapça Koşma ad
Lakayt Arapça Salgın, Don, Kaygısız
Lakırdı Arapça Boş söz, Kuru söz
Lakin Arapça Birak
Laksatif Fransızca Sürgü
Lale Farsça Kızgaldak
Lalettayin Arapça Her hangi, Hangisi olsa da bir, Hangisi de
olsa bir
Lanet Arapça Kargış
Lanetlemek Arapça+Türkçe Kargımak, Kargışlamak
Lanetlenmek Arapça+Türkçe Kargılmak, Kargışlanmak
Lanse etmek Fransızca+Türkçe Öğütlemek, Sunmak, Ele güne çıkarmak
Lapa lapa Yerel Yapa yapa, Yapalaklayın
Lâtif Arapça Yakımlı, Sevimli
Latife Arapça Oyun, Oyun gülgü
Laubali Arapça Betsiz, Yüzsüz, Kopal
Lavabo Fransızca Elyuyar, El yuguç, Yunguç
Layık Arapça Durur, Yaraşa
Layık olmak Arapça+Türkçe Durmak, Yaraşmak
Lazım Arapça Gerek
Leblebi Arapça Kavruk burçak
Legal Fransızca Kanunlu, Kanuna uygun
Leğen Farsça Kazancık
Lehinde Arapça+Türkçe Yanında, Yanlı, Yana, … için
Lehine Arapça+Türkçe Yanında, Yanlı, Yana, … için
Lehçe Arapça Söyleşik
Lehim Arapça Kalaylama
Lehimlemek Arapça+Türkçe Kalaylamak
Lehim yapmak Arapça+Türkçe Kalaylamak
Leke Farsça (Kir izi): Demgil, Tap, (Namus, Utanç):Kir,
Kara
Lekelemek Farsça+Türkçe (Kir izi bırakmak): Demgillemek, Tap
kaldırmak, (Namusuna dokunmak):
Kirletmek, Kir geldirmek, Karalamak, Uyata
kaldırmak
Lengüistik Fransızca Dillik
Leopar Fransızca Kaplan
Leş Farsça Ölekse, Ölümtük
Letafet Arapça Görkemlik, Yakımlılık, Sevimlilik
Levha Arapça Manlayca, Görnek, Adlı yazı
Levye Fransızca Kanırgı
Leylek Farsça Kutan
Leziz Arapça Tatlı, Tadımlı
Lezzet Arapça Tat, Tadım
Lezzetli Arapça+Türkçe Tatlı, Tadımlı
Lider İngilizce Başlık, Başçı, Yolbaşçı
Liderlik etmek İngilizce+Türkçe+Türkçe Yol başlamak
Lif Arapça Süyüm, Dala, Dalcık, Dal ip
Lig İngilizce Uyuşma, Odak, Aylanma
Liman Yunanca Eylek
Lime lime Kökeni belirsiz Yırtık pırtık, Dilke dilke
Limit Fransızca Çek, Çekli ölçem
Linç İngilizce Taş keseğe alma, Hükümsüz öldürme
Linç etmek İngilizce+Türkçe Taş keseğe almak, Hükümsüz öldürmek
Lisan Arapça Dil
Lisani Arapça Dillik
Lisans (yükseköğrenim) Fransızca Yokarı okuma, Yokarı bilim
Lisans (diploma) Fransızca Tanıklık
Liste İtalyanca Dizme
Liyakat Arapça Dururluk, Yaraşalık
Lobi İngilizce Toplanıcılık, Toparlanışık
Loca İtalyanca Arnayı orun
Lohusa Yunanca Yeni doğumlu
Lojman Fransızca Başarma evi
Lokanta İtanlyanca Aşhane
Lokavt İngilizce Yaplı işten boşatma, Yalpı işten çıkarma
Lokma Arapça Kesek, Bölek
Lor peyniri Farsça+Farsça+Türkçe Süzme, İrimcik
Losyon Fransızca İssu
Loş Kökeni belirsiz Yarı karanı, Ala karanı, Alaca karanı, Ala
gölge, Kara gölge
Lügat Arapça Sözlük
Lüks Fransızca Aşayakşılık, Aşadinçlik, Aşaonaylık
Lüle (saç) Farsça Burum, Burma, Bödre
Lütfen Arapça (Resmi): Ötünürüm, Ötünürüz, (Samimi):
Ne olur
Lütfetmek Arapça+Türkçe Vermek, Sunmak, Eytmek
Lüzum Arapça Gereklik, Gereklilik
Lüzum etmek Arapça+Türkçe Gerekmek, Gerek olmak
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
M
Maaile Arapça Eviçiyle, Bala çağayla, Eviçi ile, Bala çağa ile
Maalesef Arapça Ayanca karşı, Ökünce karşı, Kınansam da,
Kınansak da, Ağırsa da
Maarif Arapça Bilim verme
Maaş Arapça Aylık
Maazallah Arapça Allah saklasın, Allah korusun
Mabet Arapça Sığınmalık, Tapınmalık, Yalvarmalık
Mabut Arapça Tanrı
Macera Arapça Baştan geçirme
Maceraperest Arapça+Farsça Baştan geçirmecil
Maç İngilizce Uğraşı
Maç etmek İngilizce+Türkçe Uğraşıya çıkmak, Uğraşmak
Maç yapmak İngilizce+Türkçe Uğraşıya çıkmak, Uğraşmak
Maddeten Arapça Maddeleyin, Madde yakından
Maddi Arapça Maddelik
Madem Arapça Öyle ise, -mayacak/ meyecek ise (-n/-niz/-
nız/-lar/-ler
Mademki Arapça+Farsça Öyle ise, -mayacak/ meyecek ise (-n/-niz/-
nız/-lar/-ler
Madeni Arapça Madenden yasalmış, Madenlik
Madrabaz Yunanca+Farsça Aldamcı, Aldakçı
Mafsal Arapça Boğun
Mağara Arapça Üngür
Mağaza Yunanca Kepit
Mağdur Arapça Aldanıp kalma, Haksızlık görmüş
Mağdur etmek Arapça+Türkçe Aldatıp kaldırmak, Haksızlığa uğratmak
Mağduriyet Arapça Aldanıp kalmalık, Haksızlık görmüşlük,
Haksızlık
Mağdur olmak Arapça+Türkçe Aldanıp kalmak, Haksızlık görmek,
Haksızlığa uğramak
Mağlubiyet Arapça Yeniliş, Ütülüş
Mağlup Arapça Yenilen, Ütülen
Mağrur Arapça Boy götürücü, Ulumsu, Güvez, Kıvancak,
Denksinmez, Benimci
Mahal Arapça Yer, Orun
Mahallebi Arapça Bulamık
Mahalli Arapça Yerli, Orundaki
Maharet Arapça Eplilik, Çeberlik, Öktelik
Mahcubiyet Arapça Utancaklık, Uyatçanlık, Çekinceklik,
Çekincenlik, Tartıncaklık, Tartıncanlık
Mahcup Arapça Utancak, Uyatçan, Çekincek, Çekincen,
Tartıncak, Tartıncan
Mahcup etmek Arapça+Türkçe Utandırmak, Çekindirmek, Tartındırmak
Mahcup olmak Arapça+Türkçe Utanmak, Çekinmek, Tartınmak
Mahdut Arapça Çekli, Çeklenen
Mahfaza Arapça Küçük tartma, Küçük yaşık
Mahfuz Arapça Saklanmış, Korunmuş, Saklanan, Korunan
Mahir Arapça Epli, Çeber, Ökte
Mahiyet Arapça Olmuş, Dip
Mahkûm Arapça Hükümlü, Kamalgan
Mahkûm etmek Arapça+Türkçe Hüküm giydirmek, Kamamak
Mahkûmiyet Arapça Hükümlülük, Kamalganlık
Mahkum olmak Arapça+Türkçe Hüküm giymek, Kamalmak
Mahlas Arapça Yaşırın ad
Mahlûk Arapça Can iyesi, Canlı, Yaratık
Mahmur Arapça Çala uyku, Uykulu, Uykuya kanmamış
Mahmuz Arapça Ökçe demiri, Tepingi
Mahpus Arapça Tutkun, Tutsak, Kamalgan,
Mahrem Arapça Yaşırınlı
Mahremiyet Arapça Yaşırınlılık
Mahrum Arapça Yok, Olmayan, Yetişsiz
Mahrum etmek Arapça+Türkçe Ayırmak, Yoksun kılmak
Mahrumiyet Arapça Yokluk, Olmayanlık, Yetişsizlik
Mahrum olmak Arapça+Türkçe Ayrılmak, Ayrı kalmak, Yoksun kalmak
Mahsul Arapça Yemiş, Düşüm, Önüm, Urluk
Mahsus Arapça (Ait): Değişli, (Kasten): Atayı, Atayın, Bile
durup
Mahvetmek Arapça+Türkçe Yoymak, Yok etmek, Kırmak, Yemirmek
Mahzen Arapça Koyma, Ev koyması, Yerdöle, Edenastı
Mahzun Arapça Bunlu, Kaygılı
Mahzur Arapça Onaysızlık, Kolaysızlık
Maişet Arapça Güngörme, Dirlik
Maiyet Arapça Yanlayıcı(-lar), Çep çevresindeki (-ler)
Makam Arapça Orun, Kulluk
Makara Arapça Dürgüç, Teker
Makas Arapça Kayçı
Makat Arapça Art, Art yan, Göt, Göten
Makbul Arapça Gönüle yaramlı, Yakımlı, Sevimli, Tartımlı
Makbuz Arapça Dil hat
Maksat Arapça Dilek
Makul Arapça Konumlu, Yatışlı
Malakit Fransızca Yeşiltaş
Malarya İtalyanca Bezgek
Malik Arapça İye
Malul Arapça Yarımcan, Çolak
Malum Arapça Belgili, Anık
Malumat Arapça Bilgi
Malzeme Arapça Yarak, Kural
Mama Kökeni belirsiz Çağa yemiti
Mamafih Arapça Bununla birlikte, Böyle oluşuna
karamazdan, Buna karamazdan, Öyle olsa
da, Böyle olsa da
Mamul Arapça Buyum, Önüm
Mamur Arapça Yığnak, Düzük, Yakşı kurallanmış, Yakşı
kurulmuş
Manav Kökeni belirsiz Göğerti satıcısı, Yemiş satıcısı, Yeşilce
satıcısı, Yeşilce-yemiş satıcısı, Gök satıcısı,
Gökçü, Göktatçı
Mancınık Arapça Atkıç
Mandal Arapça Kıstırgıç, Kıskıç
Mandıra Yunanca Süt birleştiği
Mani (şiir türü) Arapça Dörtlük
Mani (engel) Arapça Tosuk, Tosalgı, Karşılık, Büğet
Mânia Arapça Tosuk, Tosalgı, Karşılık
Manidar Arapça+Farsça Köpmanalı
Mani olmak Arapça+Türkçe Tosmak, Büğet olmak
Mantar Yunanca Göbelek, Kuzukarnı
Mantıki Arapça Konumlu, Doğru
Mantıklı Arapça+Türkçe Konumlu, Doğru
Manzara Arapça Görünüş
Manzum Arapça Yırla yazılmış
Manzume Arapça Koşuk, Koşma, Çıkarma
Marangoz Yunanca Ağaççı
Marazi Arapça Ağrılı, Ağrıcan
Marifet Arapça Eplilik, Çeberlik
Mars Latince Bakırsokum, Sakıt, Kızıl yıldız
Mart Yunanca Üçüncü ay
Martı İtalyanca Akçaylak
Maruf Arapça Belgili, Ataklı, Tanıklı, Tanımal
Maruzat Arapça Düşünü
Masaj Fransızca Ovma, Ovalama
Masaj yapmak Fransızca+Türkçe Ovmak, Ovalamak
Masal Arapça Ertek
Masal anlatmak Arapça+Türkçe Ertek düşündürmek, Ertek anlatmak, Ertek
söylemek
Maskara Arapça Gülünç, Gülgülü
Masör Fransızca Ovucu, Ovalayıcı
Masöz Fransızca Ovucu (hanım), Ovalayıcı (hanım)
Masraf Arapça Çıkım
Maşa Arapça Kıskıç
Maşallah Arapça Göz değmesin, Allah yaman gözden
saklasın
Maşrapa Arapça Saplı ayak
Maşuk Arapça Sevgili, Yar
Maşuka Arapça Sevgili, Yar
Mat Fransızca Tunuk, Yaldıramayan
Matbaa Arapça Basmahane, Basmaevi
Matbu Arapça Basma, Basılan
Matbuat Arapça Basma söz
Matem Arapça Karalılık
Matem tutmak Arapça+Türkçe Karalılık tutmak
Matine Fransızca Gündüz görsetisi
Matkap Arapça Burgu
Matlaşmak Fransızca+Türkçe Tunuklanmak, Solmak
Matrak Arapça Güldürücü, Gülgülü
Mavi Arapça Gök
Mavileşmek Arapça+Türkçe Göğermek
Mavna Arapça Yük gemisi
Maya Farsça Acıtkı, Uyutku (yoğurt)
Mayalamak Farsça+Türkçe Acıtmak, Uyutmak (yoğurt)
Mayalanmak Farsça+Türkçe Acımak, Uyumak (yoğurt)
Mayhoş Farsça Acı sücü, Acı tatlı
Mayıs Yunanca Beşinci ay
Mayi Arapça Sıvılık
Maymuncuk Arapça+Türkçe Açkıç
Mazbut Arapça (Zaptedilmiş): Basıp alınan, Tartıp alınan,
(Not edilmiş, kaydedilmiş): Yazılan,
Tirkelen,
(Hatırda kalan): Este kalan, Unutulmayan
(Düzgün, düzenli): Yığnaklı
(Sağlam): Berk
Mazeret Arapça Sıltak, Aygaklı sebep
Mazeret bulmak Arapça+Türkçe Sıltak tapmak, Özünü aklayacak aygaklı
sebep tapmak
Mazereti olmak Arapça+Türkçe Sıltağı olmak, Özünü aklayacak aygaklı
sebebi olmak
Mazhar olmak Arapça+Türkçe Yetmek
Mazi Arapça Ötmüş
Mazlum Arapça Ezilen
Mazur Arapça Geçirimli, Geçirirli
Mealen Arapça Manası boyunca
Mebus Arapça Elvekili
Mebzul Arapça Bol, Köp, Sayısız
Mecal Arapça Güç, Döyümlük, Çama
Mecali kalmamak Arapça+Türkçe Çaması yetmemek
Mecaz Arapça Göçme manalı söz
Mecazi Arapça Göçme manalı
Meccanen Arapça Akçasız, Tekin, Tölemsiz
Meclis (parlamento) Arapça Yukarı geneş
Meclis (toplantı) Arapça Oturuş, Çoğalış, Yığılış, Yığın
Mecnun Arapça Deli
Mecra Arapça (coğrafya): Akım, Yılga yolu, Su yolu
(gidişat): Yöneliş, Akış
Meçhul Arapça Belgisiz
Meddah Arapça Ertekçi
Medet Arapça Yardım, Kömek, Kollama
Mefhum Arapça Düşünce, Ukum, Oy
Mefkûre Arapça Oy
Meftun Arapça Verilen, Seviye verilen
Meğer Farsça -an iken/-en iken
Meğerse Farsça+Türkçe -an iken/-en iken
Mehtap Farsça Aydın, Ay yarığı
Mekân Arapça Orun, Yer, Durak
Mekik Farsça Dokuma kayığı
Mektup Arapça Betik
Mel’anet Arapça Onmazlık, Yamanlık, İğrençlilik
Melankoli Fransızca Bunluluk
Melez Kökeni belirsiz Koşmak
Melhem Arapça May
Melhem olmak ( Çare olmak) Arapça+Türkçe Em olmak
Melodi Fransızca Küy
Meltem Kökeni belirsiz İpek yel, Yenil yel
Mel’un Arapça Onmaz, Yaman, İğrençli, Kargışlı
Memba Arapça Bulak, Kaynar, Göz
Meme Kökeni belirsiz (İnsan): Emcek, (Hayvan):Yelin,
(Vücutta):Şişik, Toparlak
Memeli Kökeni belirsiz+Türkçe Sütemdirici, Sütemzirici
Memleket Arapça El, Ülke, Doğulan yer, Yurt
Memnu Arapça Tıyılan, Tıyımlı, Kadağan
Memnun Arapça Kıvanık, Kanıkan
Memnun etmek Arapça+Türkçe Kıvandırmak, Kanıktırmak
Memnun olmak Arapça+Türkçe Kıvanmak, Kanıkmak
Memnuniyet Arapça Kıvanç, Kanıkış
Memnuniyetle Arapça+Türkçe Seve seve, Kıvançla, Dört elle
Memur Arapça Kullukçu
Memuriyet Arapça Kullukçuluk
Mendil Arapça Elyağlık, Yağlık
Menetmek Arapça+Türkçe Tıymak, Tıyım salmak
Menfaat Arapça Yutuş, Girim, Tapış, Özümcüllük, Özüne
kızıkçılık
Menfaatperest Arapça+Farsça Özümcül
Menfaatperestlik Arapça+Farsça+Türkçe Özümcüllük
Menfaat sağlamak Arapça+Türkçe Yutuşa yetmek, Tapışa yetmek
Menfi Arapça Ters, Karşı, Olumsuz, Yakımsız
Mengene Yunanca Kıskıç
Mensubiyet Arapça Değişlilik, Bağlanışlılık, Katnaşlılık
Mensup Arapça Değişli, Bağlanışlı, Katnaşlı
Mensup olmak Arapça+Türkçe Bağlanışlı olmak, Katnaşlı olmak, Değişli
olmak
Mensur Arapça Kara sözlü
Menşe Arapça Gelip çıkış, Tek
Menteşe Farsça Demir topsa, Topsa
Menü İngilizce Damak dizmesi
Menzil Arapça Konak, Durak
Mera Arapça Örü, Örüş, Otlak, Yaylak, Yayla
Merak Arapça (İlgi): Kızıkma, Kızıklanma, Kızıksınma,
Kızıkıcılık, Bilmeye dırışma, (Endişe): Kaygı,
Bunayma, İnçsizlik
Merak etmek Arapça+Türkçe (İlgi duymak): Kızıkmak, Kızıklanmak,
Kızıksınmak, Bilmeye dırışmak (Endişe
duymak): Kayırmak, Kaygılanmak,
Bunaymak, İnçsizlenmek
Meraklanmak Arapça+Türkçe (İlgi duymak): Kızıkmak, Kızıklanmak,
Kızıksınmak, Bilmeye dırışmak (Endişe
duymak): Kayırmak, Kaygılanmak,
Bunaymak, İnçsizlenmek
Meraklı Arapça+Türkçe Kızıkıcı, Kızıksınıcı
Mercimek Farsça Yasmık
Merdiven Farsça Baskıç
Merhaba Arapça Esen, Esenmisiniz? Yakşımısınız?
Merhale Arapça Baskıç
Merhamet Arapça Kayrımlılık
Merhametli Arapça+Türkçe Kayrımlı
Merhametsiz Arapça+Türkçe Taşbağır, Taşyürek, Bağırsız
Merhem Arapça May
Merhem olmak ( Çare olmak) Arapça+Türkçe Em olmak
Mer’i Arapça Gücünde (-ki), İşte
Meridyen (coğrafya) Fransızca Uzunluk
Merih Arapça Bakırsokum, Sakıt, Kızıl yıldız
Merkep Arapça Eşek
Merkez Arapça (Orta yer): Orta, Özek, (Teşkilat): Uyuşma
özeği, Ortalık
Merkezi Arapça Özekteki, Ortalıktaki, Ortalık
Merkeziyetçilik Arapça+Türkçe Özekleştiricilik, Ortalıklandırıcılık, Özekçilik
Mermi Arapça Ok
Mert Arapça Er, Yiğit, Yürekli
Mertebe Arapça Kur, Çin
Mesafe Arapça Aralık, Iraklık, Alıslık
Mesane Arapça Sidiklik, Sidik kavuğu, Kavuk
Mesai Arapça İş, Yumuş, Emek
Mesela Arapça Sözün gelişi, Ülgü olarak
Meshetmek Arapça+Türkçe Sılamak
Mesken Arapça Ev, Durak
Meskûn Arapça Konuşlandırılan, Yaramaya yararlaştırılan,
Oturuklaşan
Meslektaş Arapça+Türkçe İşteş
Mesnet Arapça Dayak, Direk, Dayanç
Mesul Arapça Cevaplı
Mesuliyet Arapça Cevaplılık
Meşakkat Arapça Kıncılık
Meşale Arapça Yaktırgıç
Meşe Farsça Emen
Meşgale Arapça İş, Yumuş
Meşgul Arapça (Kişi): İşli, İşi var, (Nesne): Boş değil, Dolu
Meşguliyet Arapça (Kişi): İşlilik, İşi varlık, (Nesne): Boş değillik,
Doluluk
Meşgul olmak Arapça+Türkçe (Kişi): İşi olmak, İşli olmak, (Nesne): Boş
olmamak, Dolu olmak
Meşhur Arapça Ataklı, Belli, Belgili, Tanıklı, Tanımal
Meşhur etmek Arapça+Türkçe Adını köpe belli etmek, Tanıtmak, Ataklı
kılmak
Meşhur olmak Arapça+Türkçe Adı köpe belli olmak, Tanımal olmak, Ataklı
olmak
Meşin Farsça Gön, İşlenmiş deri
Meşrubat Arapça İçimlik(-ler)
Meş’um Arapça Yolu onmaz, Yolsuz, Sonu yaman
Metan Fransızca Kömürgazı
Metanet Arapça Berklik, Tabanlılık, Durukluluk,
Tutturukluluk, Çıdamlılık
Methetmek Arapça+Türkçe Maktamak, Övmek
Metin (dayanıklı) Arapça Berk, Tabanlı, Duruklu, Tutturuklu, Çıdamlı
Metis Fransızca Koşmak
Metot Fransızca Yol
Metres Fransızca Oynaş
Mevcudiyet Arapça Varlık, Var oluş
Mevcut Arapça Var, Var olan
Mevduat Arapça Koyum, Koyulan akça
Mevki Arapça Orun, Yukarı orun
Mevkuf Arapça Kamağa alınan, Kamalan, Tutkun alınan,
Tutkunlanan
Mevla Arapça Tanrı, Yaradan
Mevzi (askeri) Arapça Orun, Duruş
Mevzii Arapça Daralmayan, Çeklenen, Çekli, Dar çevrede
Mevzilenmek Arapça+Türkçe Orunlaşmak, Orun almak, Orun iyelemek,
Orun tutmak, Çapula dayarlanmak
Meydan Farsça Alan
Meydana gelmek Farsça+Türkçe Yüz vermek, Yüze çıkmak, Ortaya çıkmak,
Çıkmak
Meyil (eğiklik) Arapça İniş
Meyil (temayül, eğilim) Arapça Intılış, İçi tartılma, Gönlü düşme, Gönlü
yatma, Gönlü akma
Meyilli Arapça+Türkçe Intılışçıl, Gönüllü, Gönlü düşken, İstekli
Meyletmek Arapça+Türkçe Intılmak, İçi tartılmak, Gönlü düşmek, İstek
bildirmek
Meyus Arapça Güdersiz, Bunlu, Kaygılı
Meyve Farsça Yemiş
Meyyal Arapça Intılışçıl, Gönüllü, Gönlü düşken, İstekli
Meze Farsça Yenil damak
Mezhep Arapça Yöneliş
Meziyet Arapça Yakşı kılık
Mezkûr Arapça Yukarıda görsetilen, Üstte görsetilen,
Yukarıda eydilen, Eydilendek
Mezun Arapça Bütürücü
Mezuniyet Arapça Bütürücülük
Mezun olmak Arapça+Türkçe Okumayı bütürmek, Bütürmek
Mezura İtalyanca Ölçküç, Ölçegiç
Mıh Farsça Çivi, Kadak
Mıknatıs Arapça Özüne tartkıç
Mıntıka Arapça Bölüm, Ülüş
Mısır Kökeni belirsiz Kargıdalı, Yüğeri
Mısra Arapça Koşuk yolu
Mışıl mışıl Yerel Derin derin, Tatlı tatlı
Mızıkçı Yerel Oyunbozan
Mızmız Yerel Mırıldak, İncik
Mızrak Arapça Süngü
Mızrap Arapça Çırtmak, Çırtkıç
Mide Arapça (İnsan): Aşkazan, (Hayvan):Yumur
Midye Yunanca Balıkkulağı
Migren Fransızca Baş ağrısı
Miğfer Arapça Tuğulga, Tulga, Tolga
Mihaniki Yunanca Oylamazdan, Düşünmezden
Mihenk Arapça Sınak, Ölçek, Tekşirme
Mihmandar Farsça Yol görsetici
Mihnet Arapça Kıncılık
Mihrak Arapça Toplanma yeri, Özek, Ortalık
Mikrobik Fransızca Yukmalı
Mikrop Fransızca Yukma
Miktar Arapça San
Miladi Arapça Hristiyan yılı
Milat Arapça Kezen
Millet Arapça Ulus
Milletlerarası Arapça+Türkçe Ellerarası
Milletvekili Arapça+Arapça+Türkçe Elvekili
Milli Arapça Ulusluk
Milliyet Arapça Ulus
Milliyetçi Arapça+Türkçe Ulusçu, Ulusçul
Mimlemek Arapça+Türkçe Belgileyip koymak, Gönlüne düğüp koymak
Minder Kökeni belirsiz Körpece, Döşekçe
Minnet Arapça Borçluluğunu duyma, Özünü borçlu sezme,
Alkış
Minnet duymak Arapça+Türkçe Özünü borçlu sezmek, Borçluluk duymak
Minnettar Arapça+Farça Borçlu, Alkış duygulu
Minval Arapça Ülgü, Yol
Miras Arapça Enci
Miras almak Arapça+Türkçe Encilenmek
Miras bırakmak Arapça+Türkçe Encilemek
Mirasçı Arapça+Türkçe (Tek mirasçı): Encili, (Çok mirasçı, miras
hissedarı): Encideş
Mirasyedi Arapça+Türkçe Encisaçar
Mis Arapça Yıpar, Burak, Burcu
Misafir Arapça Konak
Misafirhane Arapça+Farsça Konakevi
Misafirperver Arapça+Farsça Konaksever, Konaksevicen, Konakçıl
Misafirsever Arapça+Türkçe Konaksever, Konaksevicen, Konakçıl
Misal Arapça Ülgü, Örnek, Sözün gelişi
Misal vermek Arapça+Türkçe Ülgü görsetmek, Örnek sunmak
Misil (misli, defa) Arapça Kat, Katla
Misil (karşılık) Arapça Karşılık
Misillemek Arapça+Türkçe Karşılık vermek, Karşılık göstermek
Misilleme yapmak Arapça+Türkçe Karşılık vermek, Karşılık göstermek
Misket İngilizce Düğürcük, Domalakça
Miskin Arapça Yalkav, Yatıp içer, İşyakmaz
Mit Fransızca Ulamış, Ertek
Miting İngilizce Yığın, Yığılış
Miyar Arapça Durgu, Ölçem
Miyop Fransızca Uzağı görmeyen
Mizaç Arapça Beniz, Yürüm-Durum
Mizah Arapça Gülgü
Mizahi Arapça Gülgülü
Mizanpaj Fransızca Betleme
Mobilya Fransızca Ev buyumları
Mod Fransızca Kök
Modern Fransızca Yeni, Kezlik
Mola İtalyanca Üzülüş, Dinç alma
Mola vermek İtalyanca+Türkçe Dinç almak, Üzülüşe girmek
Moloz Yunanca Çakıl, Ufak taş
Monolit Fransızca Bütün, Tutaş, Tutuş
Monopol Fransızca Birleşme
Montaj Fransızca Kuraştırma
Monte etmek Fransızca+Türkçe Kuraştırmak
Mor Ermenice Kızıl gök
Moral Fransızca Gönül, Gönül kökü, Gönüllük
Moralini bozmak Fransızca+Türkçe Gönül bozmak, Gönül kökünü bozmak
Moral vermek Fransızca+Türkçe Gönlünü yumuşatmak, Gönül dindirmek,
Gönüllük vermek
Morarmak Ermenice+Türkçe Göğermek, Kızıl gök tüs almak
Morg Fransızca Ölühane
Moruk Ermenice Çal, Kakbaş, Kartay, Kartlaç
Motif Fransızca Bezek, Oyu, Örnek
Motive etme Fransızca+Türkçe Dürtük verme, Kollama, Sıylıklama,
Intalama, Intıklandırma
Motor Fransızca Yürütgüç
Mönü Fransızca Damak dizmesi
Muadil Arapça Kurdaş, Denkteş, Ölçemdeş
Muaf Arapça Geçirilen, Boşatılan, Kutulan
Muafiyet Arapça Boşatma, Kutulma
Muaf olmak Arapça+Türkçe Geçirilmek, Boşatılmak, Kutulmak
Muaf tutmak Arapça+Türkçe Geçirmek, Boşatmak, Kutulmak
Muallâk Arapça Çeşilmedik, Çözülmedik, Belgisiz
Muallâkta Arapça+Türkçe Çeşilmedik, Çözülmedik, Belgisiz
Muallim Arapça Okutucu
Muamele Arapça Katnaşık
Muamma Arapça Anlaşılmazlık, Düşünmezlik, Tapmaca
Muaşeret Arapça Yürüm-durum, Görüm, Yön, Katnaşık bilme
Muavin Arapça Orunbasar
Muayene Arapça Karama, Tekşirme, Görme
Muayene etmek Arapça+Türkçe Karamak, Görmek, Karayp çıkmak,
Tekşirmek
Muayene olmak Arapça+Türkçe Karalmak, Görülmek, Tekşirilmek
Muayyen Arapça Belgili, Anık, Çeklenen
Muazzam Arapça Büyük, Ulu
Mucit Arapça Açıcı, Oyla tapıcı
Mucize Arapça Ukmuş
Mufassal Arapça Dolu, Ufak-tefek, İncik-cıncık
Muğlâk Arapça Dumanlı, Anık olmayan, Anık değil,
Düşünüksüz
Muhabbet Arapça (Sevgi): Sevgi, (Sohbet): Söyleşi
Muhabbet beslemek Arapça+Tükçe Yakşı görmek, Sevgi duymak
Muhabbet etmek Arapça+Türkçe Söyleşmek, Eydişmek
Muhabere Arapça Bağlanışı
Muhabir Arapça Dilci
Muhacir Arapça Gelmişek
Muhafaza Arapça Saklama, Koruma, Gözetme
Muhafaza etmek Arapça+Türkçe Saklamak, Korumak, Gözetmek
Muhafazakâr Arapça+Farsça Geritartma, Saklayıcı
Muhafız Arapça Sakçı, Gözetçi, Gözetici, Karavılcı
Muhakeme Arapça Oy yürütme, Oylama, Ukunuş
Muhakeme etmek Arapça+Türkçe Oy yürütmek, Oylamak, Ukunmak,
Düşünüp almak
Muhakkak Arapça Sözsüz, Çın, Doğru, Anık, İşançlı
Muhal Arapça Ese sığmaz, Es yetmez, Olacağı yok
Muhalefet Arapça Karşılık, Karşı yak, Karşılaşma, Karşı çıkma
Muhalefet etmek Arapça+Türkçe Karşı çıkmak, Karşılaşmak
Muhalif Arapça Karşı, Karşı yaklı, Karşı çıkan
Muharebe Arapça Vuruş, Savaş
Muharebe etmek Arapça+Türkçe Vuruşmak, Savaşmak
Muharrir Arapça Yazıcı
Muhasara Arapça Kurşama, Kamama
Muhasara etmek Arapça+Türkçe Kurşamak, Kamamak
Muhasebe Arapça Sayaklama
Muhasebeci Arapça+Türkçe Sayaklayıcı
Muhatap Arapça Dinleyici, Sözdeş
Muhatap almak Arapça+Türkçe Dinleyici saymak, Sözdeş görmek, Sözdeş
tutmak
Muhatap olmak Arapça+Türkçe Söze tartılmak, Söyleşiye aralaşmak
Muhayyel Arapça Oydaki, Uydurma, Yasandı
Muhayyile Arapça Düş gücü
Muhbir Arapça Çakımcı, Söz taşıyıcı, Öşekçi
Muhit Arapça Aylana, Tire yak, Çevre, Değre dış
Muhtaç Arapça Gereksinici, Gerekli
Muhtaç etmek Arapça+Türkçe Gereksindirmek, Gerek kılmak
Muhtaç olmak Arapça+Türkçe Gerek olmak, Gereksinmek
Muhtar Arapça Ağılağası, Aksakal
Muhtar (Özerk) Arapça Özbaştak, Beysiz, Erkli
Muhtariyet (Özerklik) Arapça Özbaştaklık, Beysizlik, Erklilik
Muhtelif Arapça Türlü, Türlü türlü
Muhterem Arapça Ardaklı
Muhteşem Arapça Görkem, Görklü
Muhteva Arapça İçtelik
Mukabele Arapça Karşılık, Kaytarma
Mukabele etmek Arapça+Türkçe Karşılık vermek, Karşılık göstermek, Söz
kaytarmak
Mukabil Arapça Karşı, Karşılık
Mukadder Arapça Alnına yazılmış, Manlayına yazılan
Mukaddes Arapça Iyık
Mukaddime Arapça Sözbaşı
Mukallit Arapça Öykünücü, Okşatıcı
Mukavele Arapça Gelişim, Bitim
Mukavemet Arapça Karşılık, Karşılık görsetme, Karşı durma
Mukavemet etmek Arapça+Türkçe Karşılık görsetmek, Karşı durmak
Mukavva Arapça Katırma
Mukayese Arapça Salıştırma
Mukayese etmek Arapça+Türkçe Salıştırmak
Mukim Arapça Yaşayıcı, Yaşayan, Duran
Muktedir Arapça Güçlü, Yöndemli, Olduklu
Mumya Farsça Katırılan ölü
Munis Arapça Yakımlı, Sevimli, Tartımlı, Cana yakın
Muntazam Arapça Düzümlü, Düzlük, Yığnak
Murakabe Arapça Tekşiri
Murat Arapça Dilek
Murdar Farsça Kir, Değmeğe değmez.
Musahhih Arapça Düzetici
Muska Arapça Biti
Musluk Kökeni belirsiz Çümek
Mustarip Arapça Ağırlık gören, Kıncılık çeken
Mut Kökeni belirsiz Kıvanç
Mutaassıp Arapça Dine verilen, Aşan dincil
Mutabakat Arapça Gelişicilik, Uylaşıcılık, Uyuşuculuk,
Uygunluk, Ağzıbirlik
Mutabakata varmak Arapça+Türkçe Gelişmek, Uylaşmak, Ağızbirliği toktamına
gelmek
Mutabık Arapça Gelişici, Uylaşıcı, Uyuşucu, Uygun, Ağzıbir
Mutat Arapça Könükülen, Öğrenilen
Muteber Arapça Sıylamalı, Ardaklı
Mutedil Arapça Uslamlı, Baysallı, Toktak, Ortaca, Ortayolcu
Mutena Arapça Yakşı karalan, Bağılan
Mutfak Arapça Aşhane
Mutlak Arapça Çeksiz
Mutlaka Arapça Küdüksüz, Sözsüz
Mutlakiyet Arapça Çeksiz beylik
Mutlu Kökeni belirsiz+Türkçe Kıvançlı, Kıvanık
Mutluluk Kökeni belirsiz+Türkçe Kıvanç, Kıvançlılık, Kıvanıklık
Mutlu olmak Kökeni belirsiz+Türkçe Kıvanmak
Muttali Arapça Tanış, Bilgili
Muvafakat Arapça Gelişim
Muvaffak Arapça Onuşlu, Tapışlı, Yetişikli, Üstünlüklü
Muvaffakiyet Arapça Onuş, Tapış, Yetişik, Üstünlük
Muvaffak olmak Arapça+Türkçe Üstün çıkmak, Bitirmek, Tüketmek, İşe
aşırmak, Atkarmak
Muvafık Arapça Orunlu, Yönlü, Uygun
Muvazaa Arapça Dil biriktirme, Söz bağlaşma, Yaşırın
gelişim, Aldama
Muvazene Arapça Denklik, Denkçilik
Muvazzaf Arapça İş başındaki askeri kullukçu, Askeri kullukçu
Muzaffer Arapça Yenici, Yenişli
Muzaheret Arapça Yardım, Kömek
Muzahir Arapça Yardımcı, Kömek görsetici
Muzip Arapça Güldürücü, Kızıkçı
Mübadele Arapça Almaşma, Alışma
Mübadele etmek Arapça+Türkçe Almaşmak, Almaştırmak, Alışmak,
Alıştırmak
Mübalağa Arapça Arttırma, Köpürtü, Börttürme, Ulaltıp
söyleme, Abartı
Mübalağa etmek Arapça+Türkçe Arttırmak, Köpürtmek, Börttürmek, Ulaltıp
söylemek, Abartmak
Mübarek Arapça Kutlu
Mübaşir Arapça Dava orunlayıcı
Mücadele Arapça Güreş
Mücadele etmek Arapça+Türkçe Güreşmek
Mücbir Arapça Güçleyici
Mücehhez Arapça Kurallanan, Yaraklanan, Dayarlanan,
Anıklanan
Mücerret Arapça Şartlı, Oydaki
Mücevher Arapça Asıl taş
Mücevherat Arapça Kuyumculuk buyumlar
Müdafaa Arapça Korunma
Müdafaa etmek Arapça+Türkçe Korunmak
Müdahale Arapça Aralaşma, Girişme
Müdahale etmek Arapça+Türkçe Aralaşmak, Girişmek
Müdür Arapça Başkarma
Müdüriyet Arapça Başkarmalık
Müebbet Arapça Ömürlük, Ömür boyu
Müellif Arapça Düzücü, Yazıcı
Müessese Arapça Uyuşma, Kurma
Müessir Arapça Tesirli
Müeyyide Arapça Ceza
Müezzin Arapça Ezancı
Müfessir Arapça Tefsirci
Müfettiş Arapça Tekşirici
Müflis Arapça Yoğa çıkan, Var yoğundan olan, Sönen,
Sınan
Müfredat Arapça Okuma programı
Müfreze Arapça Bölük, Asker topu
Müfrit Arapça Çekten dış, Çekten çıkan
Mühimsemek Uydurukça Mühim saymak, Mühim diye saymak
Mühür Farsça Damga
Mühürlemek Farsça+Türkçe Damgalamak, Damga koymak
Müjde Farsça Sevinci
Müjde vermek Farsça+Türkçe Sevinci sormak
Müjdelemek Farsça+Türkçe Sevinci sormak, Sevincilemek, Sevinçli
haber vermek, Sevinçli haber egelmek
Mükâfat Arapça Sıylık, Belek, Tartık
Mükellef Arapça Borçlu
Mükemmel Arapça Kemciliksiz, Kemsiz
Mümemmeliyet Arapça Kemciliksizlik, Kemsizlik
Mükerrer Arapça Kaytalanan, Kaytalama
Mülahaza Arapça Oy, Karayış, Gözkarayış
Mülayim Arapça Yumuşak
Mülki Arapça Ellik
Mülkiyet Arapça İyelik
Mülteci Arapça Kaçkın
Münafık Arapça İkiyüzlü, Yalacı, Öşekçi, Arabozucu
Münakaşa Arapça Tartışma, Dalaş tartış, Söz dalaştırma
Münakaşa etmek Arapça+Türkçe Tartışmak, Söz dalaştırmak
Münasebet Arapça Bağlanış, Katnaşık
Münasebetsiz Arapça+Türkçe Orunsuz, Yönsüz, Yön yoruksuz, Yolsuz
Münasip Arapça Orunlu, Uygun, Yaraşa, Kolay
Müneccim Arapça Bolcamcı
Münekkit Arapça Sıncı
Münevver Arapça Bilimli, Okumuşlu
Münferit Arapça Ayrı ayrı, Özüne ayrı
Münhal Arapça Boş orun
Münhasır Arapça Çeklenen
Müntesip Arapça Değişli, Karayışlı, Bağlı
Münzevi Arapça Elden bezen, Yalnız yaşayıcı, Onca
Müphem Arapça Dumanlı, Belgisiz, Düşünüksüz, Bulaşık
Müptezel Arapça Sıysız, Sıylaksız, Bezdiren
Müracaat Arapça Ötünü, Başvuru, Yüztutma

Müracaat etmek Arapça+Türkçe Ötünmek, Başvurmak, Yüztutmak


Mürai Arapça İkiyüzlü
Mürebbiye Arapça Bala bakıcısı
Müreffeh Arapça Onuşlu, Bay, Varlı
Mürekkep (yazı için) Arapça Kara
Mürekkep (karışık Arapça Çetin, Kuraştırılmış, Düzülme, Karışık
Mürettip Arapça Derici
Mürteci Arapça Geritartma
Müruruzaman Arapça Müddeti ötkenlik
Müsabaka Arapça Yarış
Müsademe Arapça Vuruş geriş, Kakılış, Toknaşış
Müsait Arapça Onay, Onaylı, Uygun, Kolaylı
Müsamaha Arapça Gengönüllülük, Yumuşak gönüllülük, Gönlü
yumuşaklık, Geçirimlilik
Müsamahakâr Arapça+Farsça Gengönüllü, Yumuşak gönüllü, Gönlü
yumuşak, Gerçirimli
Müsamere Arapça Gece, Oyun ermek
Müsavat Arapça Denklik
Müsavi Arapça Denk
Müseccel Arapça Belgiliğe alınan, Tirkelen, Dizime girdirilen
Müsekkin Arapça Dinçlendirici em
Müshil Arapça Sürgü
Müspet Arapça On, Onat
Müsrif Arapça Saçkın, Tozdurucu
Müstahak Arapça Durur
Müstahdem Arapça Yallanma işçi
Müstahsil Arapça Öndürücü, Yetiştirici, İşleyip çıkarıcı
Müstakbel Arapça Gelecekteki, Gelecek
Müstakil Arapça Erkin, Erkli, Bağınsız, Karayışsız
Müstamel Arapça Uşlanan, Tutulan, İşletilen, Kollanılan
Müstear Arapça Yaşırın ad, Uydurma ad
Müstehcen Arapça Uyatsız
Müstehlik Arapça Gerekleyici, Satın alıcı, Tutunucu
Müstehzi Arapça Bıyığından gülen
Müstemleke Arapça Otar
Müstenit Arapça Dayanılan, Söykenilen
Müstenkif Arapça Kalıs, Davış vermeden kalıcı
Müstensih Arapça Göçürücü
Müsterih Arapça Dinç, Baysallı
Müstesna Arapça Ayrım, Özgece, Tankalırlık
Müsteşar Arapça Orunbasar
Müsteşrik Arapça Gündoğar bilimci
Müstevli Arapça Basıp alıcı
Müsvedde Arapça Karalama
Müşahede Arapça Baykayış, Karayış, Gözetiş
Müşahhas Arapça Anık, Belgili
Müşahit Arapça Baykayıcı, Karayıcı, Gözetici
Müşavere Arapça Geneş
Müşavir Arapça Geneşçi
Müşfik Arapça Kayırımlı, Bağırmal, Ayayıcan
Müşkül Arapça Kın, Ağır
Müşkülat Arapça Kınlık, Ağırlık
Müşkülpesent Arapça+Farsça Saylancık, Dallagıç, İncik
Müşterek Arapça Ortak
Müşteri Arapça Satın alıcı, Alıcı
Mütalaa Arapça Oy, Karayış, Göz karayış, Düşünük
Mütareke Arapça Yaraşı
Müteaddid Arapça Köpsanlı, Köptürlü, Birnice, Birkaç
Müteahhit Arapça Düzücü, Yallanıcı
Mütebessim Arapça Güleç
Mütecanis Arapça Birtekli, Birtürlü
Mütecaviz Arapça Çapulcu, Basıp alıcı
Mütecessis Arapça Kızıksınıcı, Bilmeğe kızıkıcı
Müteessir Arapça Kaygılı, Bunlu
Mütefekkir Arapça Oycul
Mütehassıs Arapça Bilgiç
Mütekabiliyet Arapça İki yanlılık, Özara
Mütekait Arapça Yumuştan boşanık
Mütemadiyen Arapça Uzayı, Üzlüksüz, Toktamazdan
Mütemayil Arapça Gönlü yatan, Gönlü akan, Yaktırıcı
Mütercim Arapça Dilmaç, Evirici
Mütereddit Arapça İkirciklenici, İkilenici, İkioylu, Seçimsiz
Müteşebbis Arapça Tapkır
Müteşekkil Arapça Kurulan, Düzülen
Mütevazı Arapça Esli-başlı, Ağırbaşlı, Karapayım, Yönekey
Müteveccih Arapça Bağıtlanan, Bağıt alan, Beti burulan,
Yönelici, Dikelen
Müthiş Arapça Korkunçlu
Müttefik Arapça Birleşen
Müvekkil Arapça Yaklanıcı, Korunucu
Müzakere Arapça Geneşme
Müzayede Arapça Kimaştı
Müzevir Arapça Çakımcı, Öşekçi, Söz taşıyıcı, Yalacı
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
N
Naaş Arapça Söyek, Ölü
Nabız Arapça Damar vuruşu, Damar vurgusu
Nabız Arapça+Türkçe Damarı uşlap baykamak
almak/saymak/tutmak Damarı vuruşunu tekşirmek
Nadide Farsça Seyrek, Görülmeyen, Görülüp işitilmedik
Nadir Arapça Seyrek, Seyrek uğraşılan
Nafile Arapça Boş, Boşa, Artıkça
Nağme Arapça Küy
Nahiye Arapça Büyük ağıl, Ulu kışlak, Ulu oba
Nahoş Farsça Yakımsız, Sevimsiz, Gönüle yakmayan,
Yaramaz
Nail Arapça Yeten, Yetişen, Erişen
Nail olmak Arapça+Türkçe Yetmek, Yetişmek
Nakarat Arapça Kaytalama
Nakavt İngilizce Yıkma, Sulatma
Nakavt etmek İngilizce+Türkçe Yıkmak, Sulatmak
Nakdi Arapça Akçayla
Nakış Arapça Oyu, Örnek
Nakil Arapça Göçürme
Nakit Arapça Eldeki akçe, Eldeki akça
Naklen Arapça Göçüre, Göçürüp, Göçürerek
Nakletmek Arapça+Türkçe Göçürmek, Taşımak
Nakliyat Arapça Göçürme, Yük taşıma
Nakliye Arapça Göçürme, Yük taşıma
Nal Arapça Taka
Nalbant Arapça+Farsça Takacı, Demirci
Nalet (lanet olası) Arapça Onmaz, Yaman, İğrençli, Kargışlı
Nalet (lanet) Arapça Kargış, Kargışlılık
Nalet etmek Arapça+Türkçe Kargımak, Kargışlamak
Nalın Arapça Ağaç ayakkabı
Nam Farsça Atak, Dank
Namert Farsça Yüzü kara, Yavuz, Aşağı, Tuban
Namlu Yunanca Mıltık ağzı, Top ağzı
Nane Arapça Yarpız
Nankör Farsça Karabet, Yakşılıkbilmez
Nara Arapça Kışkırık, Bağırık
Nara atmak Arapça+Türkçe Kışkırmak, Bağırmak
Nara basmak Arapça+Türkçe Kışkırmak, Bağırmak
Nargile Farsça Suçilimi
Narin Moğolca İnce
Narkotik Fransızca Esritki
Nasıl Türkçe+Arapça Nite, Nicek, Handay
Nasılsa (her nasılsa) Türkçe+Arapça+Türkçe Nitektir, Ne edip,
Nasılsa (elbette) Türkçe+Arapça+Türkçe Sözsüz, Nitek olsa da, Ne olsa da, Ne edip
olsa da
Nasır Arapça Kabar, Kabarık, Kabarcık
Nasır tutmak Arapça+Türkçe Kabarmak
Nasihat Arapça Geneş, Öğüt
Nasihat etmek Arapça+Türkçe Geneş vermek, Öğüt vermek
Nasip Arapça Ülüş, Kesek, Yazmış
Nasir Arapça Yazıcı, Kara sözcü
Naşir Arapça Bastırıcı, Kitap çıkarıcı
Naz Farsça Erseklik, Erkelik, Kılık, Güvez
Nazar Arapça Göz
Nazaran Arapça+Farsça Karayanda, Göre
Nazar boncuğu Arapça+Türkçe Göz boncuğu
Nazar değmek Arapça+Türkçe Göze gelmek, Göz değmek
Nazar etmek Arapça+Türkçe Göz değdirmek
Nazarlamak Arapça+Türkçe Göz değdirmek
Nazarlanmak Arapça+Türkçe Göz değmek
Nazarlık Arapça+Türkçe Göz boncuğu
Nazım Arapça Koşuk
Nazır (gören, manzaralı) Arapça Karayan, Karşı
Nazire Arapça Okşatma koşuğu, Öykünme koşuğu
Nazlanmak Farsça+Türkçe Ersekliklenmek, Kılıklanmak, Güvezlenmek,
Erkelemek
Nazlı Farsça+Türkçe Erke
Ne… ne… Farsça …Da/de… da/de (olumsuz fiil)
Nebati Arapça Ösümlük, Ösümlük…
Nebze Arapça Azıcık, Azına, Az maz
Necip Arapça Aksüyek, Tekli
Nedamet Arapça Ökünç
Nedamet duymak Arapça+Türkçe Ökünmek
Nece ( Hangi dilde) Yerel Hangi dilde
Neden Anlam genişlemesi Niçin, Niye, Neden
Neden( sebep) Uydurukça Sıltak
Nedense Yerel Niyedir bilinmez, Niçindir bilinmez
Nefaset Arapça Görkemlik, İncelik, Güzellik
Nefes Arapça Soluk, Dinim
Nefes aldırmamak Arapça+Türkçe Dinim vermemek
Nefes almak Arapça+Türkçe Solumak
Nefes darlığı Arapça+Türkçe Duncukma
Nefes darlığı çekmek Arapça+Türkçe Duncukmak
Nefesi daralmak Arapça+Türkçe Duncukmak
Nefes vermek Arapça+Türkçe Soluk salmak
Nefis ( Nefs) Arapça Öz, Özlük
Nefis ( çok güzel) Arapça Görkem, Öte yakşı
Nefsine hâkim olmak Arapça+Arapça+Türkçe Özünü tuta bilmek, Özünü uşlaya bilmek
Nefret Arapça İğrenme, İğrenç, Yek görme, Yek görücülük
Nefret etmek Arapça+Türkçe İğrenmek, Yek görmek
Negatif Fransızca Olumsuz, Ters
Nehir Farsça Özen, Ulu yılga
Nekahet Arapça Ağrıdan Geyinki güçsüzlük, Ağrı sonrası
Nem Arapça Öllük, Dımlık
Neredeyse Uydurukça Az kaldı
Nesep Arapça Gelip çıkış, Ata teği
Nesil Arapça Boğun
Nesir Arapça Kara söz
Nesne Yerel Buyum, Nerse
Neşe Arapça Götürenki gönüllük
Neşir Arapça Basma, Çıkarma
Neşretmek Arapça+Türkçe Basmak, Basıp çıkarmak
Netameli Arapça+Türkçe Korkulu, İşançsız
Netice Arapça Son uç, Yığındık
Netice almak Arapça+Türkçe Son uca yetmek, Yığındık dermek
Neticelendirmek Arapça+Türkçe Ayaklayıp çıkmak, Ayaklamak, Bütürmek
Neticelenmek Arapça+Türkçe Ayaklanmak
Nevi Arapça Tür, Türlü
Ne zaman Türkçe+Arapça Haçan
Nezaret Arapça Gözetçilik, Gözetilmeye alma, Tekşirme
Nezdinde Farsça+Türkçe Katında, Aldında
Nezle Arapça Dumağı
Nezle olmak Arapça+Türkçe Dumağılanmak
Nicelik Uydurukça San, Kölem
Nida (dilbilgisi) Arapça İmlik
Nifak Arapça Dalaş, Tartış, Vuruş geriş
Nifak sokmak Arapça+Türkçe Dalaş başlatmak, Tartış başlatmak, Vuruş
geriş çıkarmak, Aralarına od düşürmek
Nihai Arapça En sonki, Ayağı
Nihayet Arapça Sonunda, Ayağında
Nikâh Arapça Evlenme
Nimbus Latince Kara bulut
Ninni Kökeni belirsiz Beşik yırı
Nisan Arapça Dördüncü ay
Nisap Arapça Yeterlikli sayı
Nispet Arapça Denklik
Nispeten Arapça Salıştıranda, Salıştırmalı
Nispet yapmak Arapça+Türkçe Atayı etmek
Nispi Arapça Salıştırmalı
Nişan (İşaret, İz) Farsça Belgi, Damga
Nişan(Evlenme) Farsça Adaklanma, Gudalanma, Yaraşma
Nişan almak(Hedefi Farsça+Türkçe Gözlemek
ayarlamak)
Nişancı Farsça+Türkçe Düz atıcı, Atgır, Mergen
Nişanlanmak Farsça+Türkçe Adaklanmak, Gudalanmak, Yaraşmak
Nişanlı Farsça+Türkçe Adaklı, Gudalı, Yaraşkan
Nitekim Uydurukça Çınında, Eydendek
Nitelemek Uydurukça Benizlemek
Nitelik Uydurukça Benizleme
Niyaz Farsça Tanrıya yalvarma
Niyaz etmek Farsça+Türkçe Yalvarmak
Nizam Arapça Düzüm, Düzülüş
Noel Baba Fransızca+Türkçe Ayaz Baba, Kış Baba
Nohut Farsça Burçak
Noksan Arapça Eksik, Kemlik, Yetersizlik
Nokta Arapça Çekit
Noktalama Arapça+Türkçe Diniş belgileri (koyuluşu)
Noktalı virgül Arapça+Türkçe+Fransızca Ötreli çekit
Not (hatırlatma) Fransızca Esletme
Not (karne) Fransızca Belgi, Damga
Not (kayıt) Fransızca Yazı
Nöbet Arapça Sakçılık, Karavıl, (Vardiya): Kezek, Kezekçilik
Nöbetçi Arapça+Türkçe Sakçı, Karavılcı, (Vardiyaya kalan): Kezekçi
Nöbet tutmak Arapça+Türkçe (Bekçilik etmek): Saklamak, Karavıllamak,
Gözetmek (Vardiyaya kalmak): Kezeklemek
(Hastalığı tutma): Uşlamak
Nur Arapça Işık, Yarık
Nutku tutulmak Arapça+Türkçe Dili bağlanıp kalmak
Nutuk Arapça Söylev, Söz söyleme
Nutuk çekmek Arapça+Türkçe Söz söylemek
Nüfus Arapça Elin sayısı
Nükte Arapça Ötkün söz
Nüktedan Arapça+Farsça Ötkün dilli, Söze ötkün
Nümayiş Farsça Çıkı
Nümerik Fransızca Sayılık
Nüsha Arapça Göçürme
Nüve Arapça Özek, Neğiz
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
O
Obur Yerel Oburu açık, Yiyecen, Yerdoymaz
Ocak (ay) Uydurukça Birinci ay
Oda Yerel Bölme, Oda
Odak Uydurukça Özek, Ocak
Odaklanmak Uydurukça Özünü işe vermek, Verilmek, Yığnalmak
Ofis Fransızca Yazıhane
Oje Fransızca Tırnak boyası
Oksidant Fransızca Totlandırgıç, Totuklandırgıç
Oksidasyon Fransızca Totlanma, Totuklanma
Oksijen Fransızca Odteği
Oksit Fransızca Tot, Totuk
Oksitlenme Fransızca+Türkçe Totlanma, Totuklanma
Oksitlenmek Fransızca+Türkçe Totlanmak, Totuklanmak
Okşamak Anlam kayması Sılamak, Sıypamak
Okumuş Yerel Okumuşlu
Okunaklı Uydurukça Anık
Okutman Uydurukça Okutucu
Olağan Uydurukça Öğrecikli, Könükülen
Olağanüstü Uydurukça Görülmedik, Adetten dış, Dankalırlık,
Özgece
Oldubitti Yerel Oluru oldu, Olacağı oldu, Aldan ala iş
bitirme
Oldukça Yerel Olanca, Yeterlice, Yeterince
Olgun (sebze, meyve) Anlam genişlemesi Pişkin
Olgun (insan) Anlam genişlemesi Yetik, Yetişkin
Olmamış (sebze, meyve) Anlam genişlemesi Çiğ, Gök, Pişmemiş
Olta İtalyanca Karmak
Olumlu Yerel On, Onaylı, Yakımlı, Olumlu
Olumlu (dilbilgisi) Yerel Olumlu
Olumsuz Yerel Ters, Karşı, Yakımsız, Olumsuz
Olumsuz (dilbilgisi) Yerel Olumsuz
Oluşmak Uydurukça Ortaya çıkmak, Yüze çıkmak, Doğmak,
Türemek, Kurulmak, Çıkmak
Oluşum (Ortaya çıkma) Uydurukça Ortaya çıkma, Yüze çıkma, Doğu, Türeme,
Kurulma, Çıkma
Oluşum (Teşekkül, Uydurukça Uyuşma
Cemiyet)
Omur Uydurukça Omurga
Omurilik Uydurukça Yulun
Omuz Yerel Çiğin, Eğin, Yelke, Omuz
Onay Uydurukça Bekitme
Onaylamak Uydurukça Bekitmek
Onlayn İngilizce Torda, Tor arkalı
Online İngilizce Torda, Tor arkalı
Oparlör Fransızca Gücetkiç, Ün gücetkiç
Ora Yerel O yer
Orada Yerel O yerde
Oradan Yerel O yerden
Oral Fransızca Dilden, Ağızdan, Ağızca, Ağzeki
Oran Uydurukça Denklik, Ara katış
Orantı Uydurukça Denklik, Ara katış
Oraya Yerel O yere
Ordu Anlam kayması Koşun
Ordugâh Anlam kayması+Farsça Ordu
Organ Fransızca Müce
Organizasyon Fransızca (Teşkilat): Uyuşma, (Düzenleme, Tertip):
Düzülüş
Organizatör Fransızca (Teşkilatlandırıcı): Uyuşturucu, (Düzenleyici,
Tertipçi): Düzücü
Organize etmek Fransızca+Türkçe (Teşkilatlandırmak, Örgütlemek):
Uyuşturmak, (Düzenlemek, Tertiplemek):
Düzmek
Orijin Fransızca Gelip çıkış
Orijinal Fransızca Özünlük, Özoluşlu, Dip göçürme
Orospu Farsça Yezökçe
Ortaklaşa Yerel Birge, Birleşip, Ortaklaşa
Ortalama Yerel Ortaca
Ortam Uydurukça Çevre, Orta, OrtalıkAylana, Aylana-çevre,
Aylana-tire, Tire-yak, Tirelik
Orta okul Türkçe+Uydurukça Orta mektep
Otel Fransızca Konakevi
Otlak Yerel Otlak, Örü, Örüş
Otokrasi Fransızca Çeksiz beyleyicilik
Otokrat Fransızca Çeksiz beyleyici
Otonom Fransızca Özbaştak, Beysiz, Erkli
Otonomi Fransızca Özbaştaklık, Beysizlik, Erklilik
Otopsi Fransızca Ölüyü soyma, Soyup görme
Otorite Fransızca Öktemlik
Oturaklı Yerel Duraklı, Salmaklı, Ağır
Oturmak Anlam genişlemesi (Vücudunu yerleştirmek): Oturmak, (İkamet
etmek): Durmak, Yaşamak
Oturmuş Anlam kayması Berk ornalan, Damar salan, Duraklı
Oturum Uydurukça Oturuş, Yığılış
Ova Anlam kayması Yazı, Düzlük
Oy Uydurukça Davış, Ses
Oya Yunanca Tor, Çilter, Keşte
Oyalamak Yerel Aldandırmak, Yuvatmak, Gönül avutmak
Oybirliği Uydurukça Birağızlılık
Oybirliği ile Uydurukça Bir ağızdan
Oylama Uydurukça Davışa koyma, Davışa salma
Oylamak Uydurukça Davışa koymak, Davışa salmak
Oylum Uydurukça Kölem, Sığım, Sığımlılık
Oy vermek Uydurukça+Türkçe Davış vermek, Ses vermek
Oymak ( aşiret) Yerel Uruk, Tire
Oynamak (kımıldamak) Anlam kayması Kımıldamak
Oyun (dolan, hile) Anlam kayması Aldama, Kuvluk
Ozan Farsça Çeçen
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
Ö
Öbek Yerel Top, Topar, Üyme, Türküm
Öbür Yerel Özge, Başka
Öbürü Yerel Özgesi, O biri, Başkası
Öcü Yerel Böcü
Ödem Fransızca Gerik
Ödemek Anlam kayması (Maddi karşılığını vermek): Tölemek, (ifa
etmek): Ödemek
Ödem oluşmak Fransızca+Türkçe Gerikmek
Ödenek Uydurukça Bölünen akça, Ayırma akça
Ödev Uydurukça Tapşırma, Tapşırık, Borç, Eve iş
Ödlek Kökeni belirsiz Korkak, Yüreksiz
Ödül Uydurukça Sıylık, Tartık
Ödün Uydurukça Ornunu doldurma, Könüme, Yol verme,
Orun verme
Ödün vermek Uydurukça Ornunu doldurmak, Könümek, Yol vermek,
Orun vermek
Ödünç Uydurukça Ötnü, Borç
Ödünç vermek Uydurukça Ötnü vermek, Borç vermek
Öfke Anlam genişlemesi Acı, Acılanma, Acısı tutma, Öfke
Öfkelenmek Anlam genişlemesi Acılanmak, Acısı tutmak, Öfkelenmek
Öğe Uydurukça Bölek, Kesek, Sınar
Öğle Yerel Düş
Öğlen Yerel Düşte
Öğleyin Yerel Düşte
Öğrenci Uydurukça Okuyucu
Öğrenim Uydurukça Okuma, Bilim alma
Öğrenmek Anlam kayması (Alışma): Öğrenmek, ( Tahsil): Okumak
Öğretim Uydurukça Okutma, Bilim verme, Öğretme
Öğretmen Uydurukça Okutucu
Öğün Uydurukça Öyün
Öğütmek Anlam genişlemesi (Un): Tartmak, (Genel): Öğütmek
Öksürmek Yerel Yötelmek
Öksürük Yerel Yötel
Ölçüt Uydurukça Ölçem
Öldüresiye Yerel Öldürünce
Ölesiye Yerel Ölünce
Ölümcül Yerel Öldürücü, Ölüm saçan, Kırgına uğratıcı
Ölümsüz Yerel Bengi, Ölmez, Ölümsüz
Ön Yerel Alt, Ön
Önce Yerel Burun, Aldın
Öncü Uydurukça Başlayıcı, Aldın varıcı
Önder Uydurukça Yolbaşçı, Başçı
Önek Uydurukça Söz aldı koşumcası
Önem Uydurukça Mühimlik
Önemsemek Uydurukça Mühim görmek
Önerge Uydurukça Sunuş
Öneri Uydurukça Sunuş, Ötünç
Önermek Uydurukça Ötünç söylemek, Sunuş girdirmek
Öngörmek Uydurukça Gözde tutmak, Göz önünde tutmak, Göz
önüne almak, Aldın almak
Önlem Uydurukça Önünü alma, Saklanma
Önlemek Uydurukça Önünü almak, Saklaya kalmak, Toskunluk
etmek, Yol vermemek
Önlük Yerel Alyapkıç
Önsezi Uydurukça Aldan seziş
Önsöz Uydurukça Söz başı
Önyargı Uydurukça Ters ukunuş, Aldan yaman oyda olma
Örf Arapça Yola
Örgen Uydurukça Müce
Örgüt Uydurukça Uyuşma
Örgütlemek Uydurukça Uyuşturmak
Örgütlenmek Uydurukça Uyuşmak
Örneğin Uydurukça Ülgü olarak, Ülgü gibi, Ülgü diye
Örnek (örgü) Türkçe Örnek
Örnek(model, numune) Ermenice Ülgü
Ört bas etmek Yerel Yaşırmak
Örtmek Yerel Yapmak, Bürümek, Örtmek
Örtü Yerel Yapkıç, Örtü
Öte Anlam kayması Karşı yak, O yan
Öteberi Yerel Ufak tefek, Şu bu
Öteki Yerel Başkası, O biri
Ötmek Anlam kayması Sayramak, Cıvıldamak
Ötümlü(dilbilgisi) Arapça+Türkçe Yumuşak
Ötümsüz(dilbilgisi) Arapça+Türkçe Katan
Ötürü Yerel İçin
Övgü Yerel Maktav, Övgü
Övmek Yerel Maktamak, Övmek
Övünç Yerel Maktanç, Övünç
Övünmek Yerel Maktanmak, Övünmek
Öz (hakiki) Yerel Neğiz, Dip, Çın
Öz (üvey olmayan) Yerel Öz, Doğma, Doğan
Öz be öz Yerel Çın
Özdeş Uydurukça Okşaş
Özel Uydurukça Ayrım, Özlük, Özünce
Özellik Uydurukça Ayrımlık, Özüncelik
Özellikle Uydurukça Ayrıca, Özgece
Özen Uydurukça Dırışma
Özenmek Yerel Dırışmak
Özenti Yerel Okşamağa dırışma
Özerk Uydurukça Erkli, Özbaştak
Özet Uydurukça Korutundu, Kısaca içtelik
Özetlemek Uydurukça Korutmak, İçteliğini kısaca eytmek
Özgeçmiş Uydurukça Durmuş yolu
Özgü Uydurukça Değişli, Arnalma
Özgün Uydurukça Özünlük, Özoluşlu
Özgür Uydurukça Erkin, Erkli
Özlem Uydurukça Sağınç
Özlemek Uydurukça Sağınmak
Özlü Uydurukça Kısa yine anık, Yığnak, Yığcam
Özne Uydurukça İye
Özür Arapça Geçirimli sebep, Sıltak
Özveri Uydurukça Candangeçtilik, Can ayamazlık, Verilenlik,
Yol(-un-)a baş koyma
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
P
Pabuç Farsça Ayakkabı, Ayakgiyimi
Paça Farsça Balak
Paçavra Farsça Eski, Eski püskü, Tozan
Paha Farsça Değer
Pahalanmak Farsça+Türkçe Değerlenmek, Değeri ösmek, Değeri
götürülmek, Değeri aşmak, Değeri artmak
Pahalılaşmak Farsça+Türkçe Değerlenmek, Değeri ösmek, Değeri
götürülmek, Değeri aşmak, Değeri artmak
Pahalı Farsça+Türkçe Değerli
Paket Fransızca Bağca, Bağlama, Boğu, Düğüncek, Dürü,
Orama
Paketlemek Fransızca+Türkçe Dürmek, Düğünceklemek, Oramak,
Kaplamak
Pakt Fransızca Gelişim
Pala İtalyanca Ağır kılıç
Palamut (meşe) Yunanca Emen çitleği, Emen yanağı, Emen uruğu
Palas pandıras İspanyolca Abaysızca, Güdülmezden, Şaşa pişe,
Duyusuz
Palavra İspanyolca Yalan söz, Yalan yaşık, Uydurma, Aldak, Boş
söz
Palazlanmak Yerel Bayımak, Ayağa basmak
Palyaço İtalyanca Kızıkçı
Panorama İngilizce Görünüş
Pancar Ermenice Kızılca
Panda Fransızca Pisi ayı
Paniğe kapılmak Fransızca+Türkçe Üreylemek
Panik Fransızca Ürey
Paniklemek Fransızca+Türkçe Üreylemek
Panik yapmak Fransızca+Türkçe Üreylemek
Panjur Fransızca Gözenek kapağı, Gözenek yapkıcı
Pankart Fransızca Uran, Uranlık
Pankreas Fransızca Uyku bezi, Aşkazan altı bezi
Pansuman Fransızca Danma, Bağlama, Sarma
Pansuman yapmak Fransızca+Türkçe Yarayı danmak, Yarayı bağlamak
Panter Fransızca Pars
Panzehir Farsça Ağı kaytargıç
Papağan Arapça Dudu, Dudukuşu
Papatya Yunanca Mayçiçek, Akbaş
Para Farsça Akça, Akçe
Paralamak Farsça+Türkçe Dilkelemek, Yırtıklamak, Yırtım yırtım
etmek
Paralel (coğrafya) Fransızca Genlik
Param parça Farsça Dilke dilke, Bölek bölek, Ülüş ülüş, Dilim
dilim
Parantez Fransızca Yay
Paravan Fransızca Kalka, Germe
Parça Farsça Bölek, Bölük, Ülüş, Dilim, Dilke, Kesik,
Kesek, Sınık, Yırtık
Parça parça Farsça Dilke dilke, Bölek bölek, Dilim dilim
Parçalamak Farsça+Türkçe Bölmek, Kesmek, Keseklemek, Dilmek,
Dilkelemek, Böleklere ayırmak
Pardon Fransızca Geçiriniz
Pardösü Fransızca Yenil palto
Parıldamak Yerel Yaldıramak, Balkımak
Parıltı Yerel Yaldırak, Balkı
Parke taşı Fransızca Seki taşı, Yol taşı
Parlak Yerel Yaldırak, Balkıyıcı
Parlamak Yerel Yaldıramak, Balkımak
Parlamento İtalyanca Yukarı geneş
Parola İtalyanca Açar söz
Parsel Fransızca Ev yeri, Kuruluş yeri
Parti (eğlence) Fransızca Oturma, Oturuş
Pas Yerel Tot, Totuk
Paslanmak Yerel Tot basmak, Totukmak, Totuklanmak
Paspas Kökeni belirsiz Ayaksilen
Pataklamak Yerel Sokalamak, Tokmaklamak, Yençmek
Patates Yunanca Yerelması
Patavatsız Kökeni belirsiz Gelişsiz, Yönsüz, Orunsuz
Paten Fransızca Demir ayak
Patik Yunanca Yün uyuk, Yün edik
Patika Yunanca Çığır, Sokmak, Yalnız ayak yol, Dar yol
Patlak Yerel Yarılan, Çatnak, Patlak
Patlamak Yerel Yarılmak, Çatnamak, Patlamak
Patron Fransızca (İşveren): Başlık, İş iyesi, İş verici, (Elbise):
Giyim Ülgüsü
Pay Yerel Ülüş, Üleş
Paye Farsça Kur
Pay etmek Yerel Üleşmek, Öz ara bölüşmek
Payına düşmek Yerel Ülüşüne düşmek
Paydos Farsça Dinç, Üzülüş, Toktama
Paydos etmek Farsça+Türkçe Dinç almak, Üzülüşe girmek, Toktamak, İşi
toktatmak
Paye Farsça Kölem, Atak, Çin
Paye vermek Farsça+Türkçe Çin vermek, Sıylamak
Payitaht Farsça Başşehir
Paylamak Yerel Dillemek, Arlamak, Kagumak, Sövmek
Paylaşmak Yerel Bölüşmek, Üleşmek
Paytak Arapça Maymak, Kekri ayak
Pazarlık Farsça+Türkçe Satılaşma
Pazarlık etmek Farsça+Türkçe+Türkçe Satılaşmak
Peçe Farsça Betlik, Bürüncek, Yapıncak
Peçete İtalyanca Yağlık, Aşyağlığı
Peder Farsça Ata
Pegasus Yunanca Tulpar
Pehlivan Farsça Güreşçi, Güreşici
Pejmürde Farsça Didilen, Buruşuk, Ezik
Pek (sert) Anlam kayması Katı, Berk
Pek (epey, çok) Anlam genişlemesi Öte
Pek âlâ Türkçe+Arapça Öte yakşı
Peki Anlam daralması Yakşı, Yarar, Olur
Pekiştirme (dilbilgisi) Uydurukça Güceltme, Güçlendirme
Pekiyi Yerel Öte yakşı
Peksimet Yunanca Kurutulmuş ekmek
Pelerin Fransızca Yapınca
Pelikan Fransızca Birkazan
Peltek Yerel Sakav, Dişarası
Pembe Farsça Al, Açık kızıl
Pembeleşmek Farsça+Türkçe Alarmak
Penaltı İngilizce Onbir metre
Pencere Farsça Gözenek
Pençe Farsça Taban
Penis Latince Kotak, Sik
Pense Fransızca Kıskıç
Pepe Yerel Kekeç, Tutuk, Sakav
Perakende Farsça Bölekleme satış, Ufaklama satış
Perçem Farsça Kâkül, Manlay saçı
Perçinlemek Farsça+Türkçe Berkitmek, Biriktirmek
Perde Farsça Yorga
Perende Farsça Çark aylanıp sekirme
Perişan Farsça Acıngın, Gönülsüz
Permi Fransızca Salıksız girdirme hakkı
Peruk Fransızca Yasama saç
Peruka İtalyanca Yasama saç
Pervasız Farsça+Türkçe Korkusuz, Batır
Pervin Farsça Ülker
Pes Farsça Yenildim, Ütüldüm, Verildim
Pes (ses) Farsça Tuban
Pes etmek Farsça+Türkçe Yenilmek, Ütülmek, Verilmek, Boysunmak
Pespaye Farsça Alçak, Yaramaz, Yaman
Pestil İtalyanca Kak
Pestilini çıkarmak İtalyanca+Türkçe Çarçatmak, Daldırmak, Arıtmak
Pestili çıkmak İtalyanca+Türkçe Çarçamak, Dalmak, Armak
Peş Farsça Art, Arka
Peşinden gitmek Farsça+Türkçe İzlemek, Ardına düşmek, İzine düşmek
Peşinden koşmak Farsça+Türkçe Ardından yüğürmek
Peşini bırakmamak Farsça+Türkçe Ardından kalmamak, İzine düşmek
Peşin Farsça Başta, Burda, Aldın
Peşinen Farsça+Arapça Baştan, Burdan, Aldından
Peşkeş çekmek Farsça+Türkçe Belek etmek, Sıylık vermek, Sıya tartmak
Peşkir Farsça Silgi
Peştamal Farsça Alyapkıç
Petek Ermenice Arı ini, Arı yuvası, Arı çeleği
Petrol Fransızca Yeryağı
Peyderpey Farsça Azar azar, az az, yavaş yavaş
Peyk Farsça Yoldaş
Peynir Farsça İrimcik, Bışlak
Pezevenk Ermenice Aracı, Koşmacı, Oynaştapıcı
Pıhtı Farsça Uyuş, Uyuk, Uyuma
Pıhtılaşmak Farsça Uyumak, Uyuşmak
Pılı pırtı Kökeni belirsiz Eski püskü
Pınar Yerel Bulak, Kaynar
Pırıl pırıl Yerel Yaldır yıldır, Yalt yult, Yaldırak
Pırıltı Yerel Yaldırak
Pırlanta İtalyanca İşlenmiş elmas
Pısırık Yerel Epsiz, Utancak, Ötümsüz
Piç Farsça Haram sidik, Oynaştan doğma
Piç (fırlama) Argo Azgın
Pide Yunanca Yağlı etmek, Yufka etmek, Katlama etmek
Pijama Fransızca Uyku giyimi
Pikap İngilizce Küytabak oynatkıç
Pike Fransızca Dik aşaklığına uçma, Tubana doğru dik
uçma, Dik uçma
Piliç Yunanca Yaştavuk, Cücetavuk
Pilot Fransızca Uçucu
Pineklemek Farsça+Türkçe Tüneklemek, Uykusuramak, Boş oturmak
Pingpong İngilizce Masa tenisi
Pinti Kökeni belirsiz Saran, Sıkmır, Sıkna, Eli sıkı
Pir Farsça Aksakal, Abuşka, Çal
Piramit Fransızca Köpyak
Pirelenmek Yerel Küdüklenmek
(şüphelenmek)
Pirinç (tahıl) Farsça Düğü
Pirinç (maden) Farsça Yez
Pirzola İtalyanca Kaburga kebabı
Pis Farsça Kirli
Pisboğaz Farsça+Türkçe Karınkulu, Yiyecen, Yerdoymaz
Pislik Farsça+Türkçe Kir
Pis su Farsça+Türkçe Yundu
Pist Fransızca Alan
Pişi Yerel Bağırsak
Pişkin (iyi pişmiş) Yerel Yakşı pişmiş
Pişkin (arsız) Yerel Arsız, Tartınmaz, Utanmaz
Pişman Farsça Ökünen, Ökünücü
Pişmanlık Farsça+Türkçe Ökünç
Pişman olmak Farsça+Türkçe Ökünmek
Piyade Farsça Yaya, Yaya asker
Piyaz Farsça Burçak salatası
Plaj Fransızca Kumluk, Kumlak
Plak Fransızca Küytabağı
Plaket Fransızca Estelik belgisi
Platin Fransızca Ak altın
Pleyades İngilizce Ülker
Plombajin Fransızca Yaskak
Pnömoni Fransızca Öfke yalımlanması, Öfke kapınması
Pohpohlamak Kökeni belirsiz Yaltanmak, Yalakalanmak, Çekten aşa
maktamak
Polemiğe girmek Fransızca+Türkçe Söz yarıştırmak, Oy dalaştırmak
Polemik Fransızca Söz yarıştırma, Oy dalaştırma
Polen Fransızca Tozak
Poligon Fransızca Köpbucak
Pompa İtalyanca Soğurguç
Porselen Fransızca Çınayak
Portakal rengi İtalyanca+Farsça+Türkçe Kızıl sarı, Tok sarı
Portatif Fransızca Taşımal
Posa İtalyanca Çöküntü, Oturma, Dunma
Post Farsça Deri
Postalamak İtalyanca Posta ile yobarmak, Posta arkalı yobarmak
Poşet Fransızca Dağar, Dağarcık
Pot kırmak İngilizce+Türkçe Baltayı taşa vurmak, Orunsuz söylemek,
Orunsuz eydip koymak
Poyraz Yunanca Demirkazık yeli
Poz Fransızca Duruş
Pozitif Fransızca On, Onay, Onaylı, Onat, Olumlu
Pozisyon Fransızca Kök, Orun, Duruş
Pörsümek Yerel Tırış başmak, Tırışmak, Solmak
Pösteki Farsça Koyun derisi, Keçi derisi
Pranga İtalyanca Bukağı, Kişen
Pres Fransızca Basağaç
Prim Fransızca Sıylık, Belek
Propaganda Fransızca Öğüt, Öğütçülük
Propaganda yapmak Fransızca+Türkçe Öğütçülük yürütmek
Proses İngilizce Yürüyüş
Protein Fransızca Aksıl, Aksın
Protesto İtalyanca Karşılık
Protesto etmek İtalyanca+Türkçe Karşılık bildirmek
Prototip Fransızca Ülgülük
Prova İtalyanca (Performans): Sınama, Sınayıp görme,
(Giysi): Ölçüp karama, Çağlayıp görme
Prova yapmak İtalyanca+Türkçe (Performans denemesi): Sınamak, Sınayıp
görmek, (Giysi denemesi): Ölçüp karama,
Çağlayıp görme
Provokasyon Fransızca Azdırma
Provokatör Fransızca Azdırıcı
Provoke etmek Fransızca+Türkçe Azdırmak
Pudra Fransızca Upa, Kirşen
Pul (balık) Farsça Kabırcık, Denge
Puma İspanyolca Dağ arslanı
Punto İtalyanca Kuyma damga, Basma damga
Pus Yerel Duman
Puslu Yerel Dumanlı, Bulutlu
Pürüz Farsça Kemcilik, Yetişsizlik, Yetişmezlik,
Yetmezcilik
Püskül Kökeni belirsiz Saçak
Püskürmek Yerel Pürkümek, Sepmek
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
R
Rabıta Arapça Bağlanış
Radyo Fransızca Ünalgı
Raf Arapça Söre, Üldürük, Seki
Rağbet Arapça Gönül akma, Can çekme, Kızıkma,
Kızıklanma
Rağbet etmek Arapça+Türkçe Gönlü akmak, Canı çekmek, Kızıkmak,
Kızıklanmak
Rağmen Arapça Karamazdan
Rahat Arapça (sıfat): Onay (nesne), Dinç (kişi), (ad):
Dinçlik
Rahatlamak Arapça Dinçlenmek
Rahatsız Arapça+Türkçe Dinçliksiz, Onaylıksız
Rahatsızlanmak Arapça+Türkçe Dinçliği kaçmak, Ağrısı başlamak
Rahim Arapça Balayatkı, Yatın
Rahle Arapça Dayak
Rakam Arapça San
Rakım Arapça Büyüklük
Rakip Arapça Yarışıcı, Yarıştaş, Karşıdaş
Rakkas Arapça Erkek biyici
Rakkase Arapça Biyici
Raksetmek Arapça+Türkçe Biymek
Ramak kalmak Arapça+Türkçe Az kalmak
Ram olmak Arapça+Türkçe Boysunmak, Bağınmak, Baş eğmek,
Dinlemek
Randevu Fransızca Uğraşı
Randevulaşmak Fransızca+Türkçe Uğraşı kezi belgilemek
Randıman Fransızca Yetiştiricenlik, Önümlülük, Öndürümlülük,
Çıkım, Çıkımlılık, Düşüm, Düşümlülük
Raptetmek Arapça+Türkçe Biriktirmek, Berkitmek, Bağlamak, Ulamak
Raptiye Arapça Basma düğme, Düğme çivi
Rastgele Farsça+Türkçe Uğraklı, Çala çarpı, Çala çula, Çala bula
Rast gelmek Farsça+Türkçe (Hedefi bulmak, Denk gelmek): Düş gelmek,
(Bir yerde karşılaşmak): Uğraşmak, ( Yolda
karşılaşmak): Yolukmak
Rastlamak Farsça+Türkçe (Bir yerde karşılaşmak): Uğraşmak, ( Yolda
karşılaşmak): Yolukmak
Rastlantı Uydurukça Uğraklılık
Ray Fransızca Demir yol
Rayiç Arapça Pazar değeri
Real Fransızca Çın
Realist Fransızca Çıncıllık
Realizm Fransızca Çıncıllık
Reçel Farsça Kaynatma
Reçine Yunanca Sakız
Reddetmek Arapça+Türkçe Kaytarmak, Geri kakmak, Çete kakmak, Geri
çevirmek, Danmak, Boyunlamamak,
Boynuna almamak
Redif Arapça Uykaşlık
Refah Arapça Bolculuk, Tokçuluk, Baylık
Refakat Arapça Yoldaşlık, Yoldaş olma, Birge gitme,
Reform Fransızca Kayta kurma, Kayta yenileme, Yeniden
yasama
Regülatör Fransızca Köklegiç
Rehavet Arapça Boşanlık
Rehber Farsça (Kişi):Yol başlayıcı, Yol görsetici (Kitap):
Yolgörsetkiç
Rehberlik etmek Farsça+Türkçe Yol başlamak, Yol görsetmek
Rehin Arapça Varımta
Rehin almak Arapça+Türkçe Varımtalamak
Rehine Arapça Varımtalı
Reis Arapça Töreağa, Başkarma
Rekabet Arapça Yarışı, Yarışıcılık, Yarıştaşlık, Karşıdaşlık
Rencide Farsça İncik, Darıngın
Rencide etmek Farsça+Türkçe İncitmek, Gönül kırmak, Gönül kaldırmak
Recide olmak Farsça+Türkçe İncimek, İncinmek, Gönlü kırılmak, Gönlü
kalmak
Rençper Farsça Ekinci
Rende Farsça Uvguç, Kırgıç
Rendelemek Farsça+Türkçe Uvmak, Kırmak
Rengârenk Farsça Türlü tüslü
Rengeyiği Almanca+Türkçe Buğu
Renk Farsça Tüs, Boya
Resepsiyon Fransızca Konak kabul bölmesi
Resmigeçit Arapça+Uydurukça Koşunlar geçişi
Ressam Arapça Resimci
Reşit Arapça Boya yeten, Ere yeten
Ret Arapça Danı, Boyunlamama, Boynuna almama,
Kaytarma, Geri kakma, Çete kakma, Geri
çevirme
Revaçta olmak Arapça+Türkçe Soranı çok olmak, Onuş kazanmak, Tapışa
iye olmak
Revir Almanca Emhane
Rey Arapça Ses, Davış
Rezalet Arapça Uyat
Rezerv (Yedek, İhtiyat) Fransızca Kara günlük
Rezil Arapça Uyatsız, Uyata kalmış
Rıhtım Farsça Gemi durağı, Göterme
Rıza Arapça Razılık
Rızık Arapça Azık
Riayet Arapça Boysunma, Baş eğme, Baş eğicilik, Bağını
Riayet etmek Arapça+Türkçe Boysunmak, Baş eğmek, Bağınmak
Rica Arapça Ötünç
Ricacı Arapça+Türkçe Ötünücü
Rica etmek Arapça+Türkçe Ötünmek
Ricat Arapça Çekinme
Ricat etmek Arapça+Türkçe Çekinmek
Rimel Fransızca Kirpik boyası, Sürme
Risale Arapça Kitapçık
Ritüel Fransızca Yol yora
Rivayet Arapça Mış-miş, Söz, Ulamış
Riya Arapça İkiyüzlülük
Riyakâr Arapça+Farsça İkiyüzlü
Riyaset Arapça Töreağalık, Başkarmalık
Rosto İtalyanca Dilim et
Rota Fransızca Bağıt, Yöneliş, Tutan yol, Katnama yolu
Rozet Fransızca Döşbelgi, Kadaç, Kadayıç
Röfle Fransızca Türlü tüse boyama
Röfle yapmak Fransızca+Türkçe Türlü tüse boyamak
Röfle yaptırmak Fransızca+Türkçe Türlü tüse boyatmak
Römork Fransızca Tirkek
Ruh Arapça Ürek
Ruj Fransızca Erin enliği
Rumuz Arapça Belgi
Rutubet Arapça Öllük, Dımlık
Rutubetli Arapça+Türkçe Öl, Dım
Rüsva Farsça Uyatsız, Uyata kalmış
Rütbe Arapça Çin, Atak
Rüya Arapça Düş
Rüzgâr Farsça Yel
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
S
Sabah Arapça Erte, Tan
Sabahleyin Arapça+Türkçe Erteyle, Ertencek, Erden
Sabah namazı Arapça+Farsça+Türkçe Tan namazı
Sabık Arapça Burunki, Burdaki, Aldaki, Önki,
İlk
Sabıka Arapça Eski kılmış, Eski etmiş, Kılmış
kaytalanması, Etmiş
kaytalanması
Sabıkalı Arapça+Türkçe Eski kılmışlı, Eski etmişli
Sabıkasız Arapça+Türkçe Kılmışı yok, Etmişi yok
Sabır Arapça Çıdam
Sabit Arapça Duraklı, Duruklu, Tutturuklu
Sabretmek Arapça+Türkçe Çıdamak, Çıdam vermek
Sac Yerel Tabak demir, Tabaklı demir,
Tabaklı kalay
Sacayağı Yerel Üçayak, Dağan, Tulga
Saçma Anlam kayması Yok var söz, Boş söz, Sandırak
Saçmalamak Anlam kayması Yok var söylemek, Boş söylemek,
Sandıramak
Sadakat Arapça Verilenlik, Cankıyarlık
Sade Arapça Yönekey, Yön, Onay, Koşmasız
Sadece Arapça+Türkçe Yalnız, Yalnızına
Sadeleşmek Arapça+Türkçe Yönekeyleşmek, Onaylaşmak
Sadeyağ Arapça+Türkçe Sarıyağ, Akyağ
Sadık Arapça Verilen, Cankıyar
Sadır olmak Arapça+Türkçe Yüz vermek, Yüze çıkmak, Ortaya
çıkmak, Çıkmak
Saf (halis) Arapça Arı, Arıca, Koşuntusuz, Koşması
yok
Saf (kalbi temiz) Arapça Akgönül
Saf (sıra) Arapça Katar
Safha Arapça Uğur, Baskıç
Saflık Arapça+Türkçe Arılık, Arıcalık
Safra Arapça Öd
Safra kesesi Arapça+Arapça+Türkçe Öd, Öd kovuğu
Safsata Arapça Boş söz, Sandırak
Sağ (taraf) Yerel On, Onyak, Sağ
Sağ (diri) Yerel Diri, Sağ
Sağdıç Farsça Güvey yiğidi, Güvey curası,
Güvey yoldaşı
Sağduyu Uydurukça Eslilik, Sağlam oy
Sağlam Yerel Sağlam, Sağdın, Berk
Sağlamak Anlam kayması (Temin etmek): Kurallamak,
Anıklamak, Yetiştirmek, (Elde
etmek): El yetirmek, Yetmek, İye
olmak (Doğrulamak):
Aygaklamak (Araçla önüne
geçmek): Sağ yana çıkmak,
Sağlamak
Saha Arapça Alan, Yer
Sahaf Arapça Eski kitapçı
Sahan Arapça Yağlak, Yağlağı
Sahi Arapça Çın, Çınında, Çınlığında, Çından
da
Sahici Arapça+Türkçe Çın
Sahiden Arapça+Türkçe Çınında
Sahife Arapça Bet
Sahil Arapça Kıra, Kırak, Yaka, Su boyu
Sahip Arapça İye
Sahne Arapça Görünüş
Sahnelemek Arapça+Türkçe Oyunu görünüşe koymak
Sahneye koymak Arapça+Türkçe Oyunu görünüşe koymak
Sahra Arapça Çöl
Sahte Farsça Yasama, Yasalma
Sahtekâr Farsça Yalancı, Aldamcı
Sahur Arapça Ağız bekitme, Ağız bağlama
Saik Arapça Sıltak
Sair Arapça Özge, Başka
Saka Kökeni belirsiz Güzturgay
Sakar Yerel Epsiz, Çamasız, Ukusuz
Sakatat Arapça İçek karın
Sakın Yerel Saklan, Saklanın, Sak ol, Sak
olun, Abay ol, Abay olun
Sakınca Uydurukça Onaysızlık
Sakınmak Yerel Saklanmak, Sak olmak, Abay
olmak
Sakin Arapça Yavaş, Arkayın, Dinç
Sakinleşmek Arapça+Türkçe Dinçlenmek, Arkayınlaşmak,
Yavaşlamak
Saklamak Anlam kayması Yaşırmak, Gizlemek
Saklambaç Yerel Yaşınmak
Saklanmak Anlam kayması (Kendi):Yaşırınmak, Yaşınmak,
(Başkasınca): Yaşırılmak
Saklı Anlam kayması Yaşın, Yaşırın
Salahiyet Arapça Vekillik
Salak Anlam kayması Anka, Tentek, Yenilbaş
Salam İtalyanca Doldurma
Salça İtalyanca Domates ezmesi, Domates
talkını
Saldırgan Uydurukça Çapulcu, Çozucu, Yağılayıp alıcı,
Basıp alıcı, Baskıncı, Kol salıcı
Saldırı Uydurukça Çapul, Çozuş, Yağılayıp alma,
Basıp alma, Baskın, Baskıncılık,
Kol salma
Saldırmak Yerel Çapul koymak, Çozmak, Yağılayıp
almak, Basıp almak, Baskıncılık
etmek, Kol salmak
Salgın Uydurukça Ölet
Salık Uydurukça Yenilik, Geneş
Salık vermek Uydurukça Geneş vermek
Salıncak Yerel Depretme
Salınmak Yerel Irganmak, Depremek,
Çaykalmak, Sallana yürümek
Salimen Arapça Aman esen, Sağ selamet
Sallamak Yerel Çaykamak, Depretmek, Irgamak
Sallanmak Yerel (Kendisi): Çaykanmak,
Deprenmek, Irganmak
(Başkasınca) Çaykalmak,
Deprelmek, Irgalmak
Salmak Yerel Koyuvermek, Koyup yobarmak,
Yobarmak, Boşatmak
Salt Uydurukça Yalnız
Saltanat Arapça Sultanlık
Salt çoğunluk Uydurukça Köpçülük
Salto İtalyanca Çark aylanıp sekirme
Salya Yunanca Selik
Salyangoz Yunanca Sümkürüklü böcek
Samimi Arapça Çın yürekten
Samimiyet Arapça Çın yüreklilik, Yürekteşlik
Samur Arapça Kiş
Sanat Arapça Türeticilik
Sanatçı Arapça+Türkçe Türetici
Sanatkâr Arapça+Farsça Türetici, Çeber
Sanatkârane Arapça+Farsça Çeberlik ile, Çeberce
Sancak Yerel Tuğ, Bayrak
Sancılanmak Yerel Sancılamak, Sancıyıp durmak,
Sancıyıp ağrımak
Sancımak Yerel Sancımak, Sancıyıp durmak,
Sancıyıp ağrımak
Sandal Arapça Kayık
Sandalye Arapça Oturguç
Sanık Uydurukça Ayıplanıcı
Sanki Türkçe+Farsça -dek, … sıyaklı
Sanmak Yerel Oylamak, Yormallamak, Sanmak
Sansür Fransızca Sıryaşırma
Sap (bitki) Yerel Sapak
Sap (eşya) Yerel Sap, Tutak, Tutka
Sapa Yerel Yoldan ırak, Yoldan çetteki
Sapan Yerel Sapan, Atkıç
Sapık Uydurukça Azgın, Buzuk
Sapıtmak Yerel Yoldan çıkmak, Yaman yola
düşmek, Yaman yola girmek,
Azmak, Yanılışmak
Saplamak Yerel Sançmak, Tıkmak, Kadamak
Saplantı Uydurukça Gitmez oy, Yapışkan oy,
Bağlancık
Sapmak Yerel Burulmak, Aylanmak
Saptamak Uydurukça Belgilemek, Anıklamak
Sara Arapça Boğma, Dalma, Koyancık, Tutalık
Sarahat Arapça Anıklık, Aykınlık, Açıklık, Belgililik
Sarf etmek Arapça+Türkçe Çıkımlamak
Sarfiyat Arapça Çıkım
Sargı Yerel Bağlaç, Danı
Sarhoş Farsça İçkin, Esrik
Sarhoş olmak Farsça+Türkçe Esrimek
Sarılaşmak Yerel Sararmak
Sarıhumma Türkçe+Arapça Sarı kızdırma
Sarık Yerel Çalma
Sarılmak (kucaklamak) Anlam kayması Kucaklamak, Boynuna atılmak
Sarılmak (dolanmak) Yerel Oralmak, Danılmak
Sâri Arapça Yukmalı, Yukuşlu, Yukumlu
Sarih Arapça Anık, Aykın, Açık
Sarkaç Uydurukça Deprelme, Deprengiç
Sarkıntılık Uydurukça Yapışkaklık, Değsinme, Bağlancık
Sarkıntılık etmek Uydurukça Yapışkaklık etmek, Değsinmek,
Değişmek
Sarma Yerel Orama, Dolma, Yaprak dürüm
Sarmak Yerel Oramak, Danmak, Bağlamak
Sarmal Uydurukça Burulma
Sarmaş dolaş Yerel Kucaklaşıp
Sarmaşık Yerel Çırmavık
Sarnıç Farsça Yeraltı su koyması
Sarp Yerel Dik
Sarsılmak Yerel Deprelmek, Silkilmek, Irgalmak
Sarsıntı Yerel Deprenme, Silkitiş
Sarsmak Yerel Depretmek, Silkmek, Silkitmek
Sataşmak Anlam kayması Değişmek
Sathi Arapça Üstten, Yüzden, Say
Satıh Arapça Üst, Yüz
Satır Arapça Çizik, Yol
Satır (kesici alet) Arapça Çapkı, Çapkıç, Keskiç, Kırkkıç
Satürn Latince Sekendiz
Savaş Yerel Vuruş, Sokuş, Savaş, Güreş
Savaşmak Yerel Vuruşmak, Sokuşmak, Savaşmak,
Güreşmek
Savmak Yerel Kutulmak
Savruk Yerel Baykamaz, Savruk
Savsak Uydurukça Salak
Savsaklamak Uydurukça Geciktirmek, Uzağa sozmak,
Sozmak
Savsamak Uydurukça Geciktirmek, Uzağa sozmak,
Sozmak
Savunma Uydurukça Korunma
Savunmak Uydurukça Korunmak
Savurgan Uydurukça Tozdurucu, Saçkın
Savurmak Yerel Savurmak, Saçmak, Tozdurmak
Savuşturmak Yerel Kutulmak
Saydam Uydurukça Müldür, Duru, Açık
Sayfa Arapça Bet
Sayfiye Arapça Yazlık, Yazlık ev
Saygı Uydurukça Sıy, Sıylayıcılık
Saygıdeğer Uydurukça Sıylı, Ardaklı
Saygı göstermek Uydurukça+Türkçe Sıylamak, Sıylak görsetmek
Saygın Uydurukça Sıylı, Ardaklı
Saygısız Uydurukça Sıylamaz
Sayıklamak Yerel Sandıramak, Sandıraklamak,
Düşünde söylemek
Sayın Uydurukça Sıylı, Ardaklı
Saymak (hürmet Anlam kayması Sıylamak, Ardaklamak
etmek)
Sayman Uydurukça Sayakçı
Saz (bitki) Yerel Kamış
Sebat Arapça Durukluluk, Duraklılık, Durum,
Durumluluk, Tabanlılık
Sebep Arapça Sıltak
Sebze Farsça Gökönüm, Göktat, Yeşilce
Seccade Arapça Namazlık
Seci Arapça Uykaşlı kara söz
Seciye Arapça Beniz, Kılık
Seçenek Uydurukça Başka yol, Dallam
Seçim Uydurukça Saylav
Seçkin Uydurukça Dallanma, Saylanma, En yakşı,
Belgili, Ataklı, Görünüklü
Seçmek Anlam kayması (Benzeleri arasından alma):
Dallamak,
(Hakkında karar verme, lehine oy
verme): Saylamak
Seçmen Uydurukça Saylayıcı
Seda Arapça Ün, Davış, Ses
Sedalı (dilbilgisi) Arapça+Türkçe Yumuşak
Sedasız(dilbilgisi) Arapça+Türkçe Katan
Sedir Arapça Ağaç döşek, Tapçan, Seki
Sedye İtalyanca Ağrı taşıgıç
Sefa Arapça Kıvanıklık, Kıvanç
Sefahat Arapça Buzukluk, Azgınlık
Sefalet Arapça Yoksullluk, Yarlılık
Sefaret Arapça Elçilik
Seferber etmek Arapça+Farsça+Türkçe Yumuldurmak, (Askeri): Vuruşa
dayar yağdaya geçirmek
Seferberlik Arapça+Farsça+Türkçe Yumuldurulma
Seferberlik ilan etmek Arapça+Farsça+Türkçe+Arapça+Türkçe Yumuldurulmaya çağırmak
Seferber olmak Arapça+Farsça+Türkçe Yumuldurulmak, (Askeri): Vuruşa
dayar yağdaya geçirilmek
Sefer yapmak (gidip Arapça+Türkçe Katnamak
gelmek)
Sefil Arapça Yarlı, Yoksul
Sefir Arapça Elçi
Seğirmek Anlam kayması Tartmak, Tartılmak, Gözü
tartmak, Kaş tartmak, Titremek,
Damar çekmek
Seğirtmek Anlam kayması Yönelmek, Intılmak, Atılmak,
Çapsan gitmek
Seher Arapça Tan
Sehven Arapça Yanlışlıkla
Sekmek Yerel Sekirmek
Sekte Arapça Durgunluk, Toktayış
Sele Arapça Gen sepet, Ulu sepet
Selef Arapça İzaçar, Ötmüşdaş
Selfservis İngilizce Öz özünü teyleme
Semavi Arapça Gökten inen, Gökten düşen
Sembol Fransızca Belgi
Semer Yunanca Yük eğeri
Semere Arapça Yemiş, İşin yemişi
Sempati Fransızca Duygudaşlık, Gönlü akmak
Sempati besleyen Fransızca+Türkçe Duygudaş, Gönlü akan
Sempati beslemek Fransızca+Türkçe Duygudaş olmak, Gönlü akmak
Sempati duymak Fransızca+Türkçe Duygudaş olmak, Gönlü akmak
Senato İtalyanca Aksakallar geneşi
Senatör Fransızca Aksakal
Sendelemek Kökeni belirsiz Irganmak, Deprenmek,
Çaykalmak
Sene Arapça Yıl
Senet Arapça Yazma yükleme
Seli benli Yerel Yakın, Senleşik
Sepetlemek(Kovmak) Arapça+Türkçe Kovmak
Serap Arapça/Farsça Ilgım
Serapa Farsça Baştan ayağa
Serazat Farsça Kaygısız, Bunsuz, Erkin
Serbest Farsça Erkin, Boş
Serbest vuruş Farsça+Türkçe Erkin tepiş, Erkin vuruş
Serçe Soğdca Çıpcık, Turgay
Serdetmek Arapça+Türkçe Oy ortaya çıkarmak, Eydivermek,
Söyleyivermek
Sergi Yerel Görgezme, Sergi
Sergilemek Yerel Görgezmeye koymak, Sergiye
çıkarmak
Serhat Farsça Çekara, Çek
Seri (hızlı) Arapça Ilgar, Ildam, Çapsan, Çabuk, Tez,
Yüğrük
Seri (dizi) Fransızca Dizim, Bağlam
Serin Moğolca Salkın
Serinkanlı Moğolca+Türkçe Salkınkanlı, Soğukkanlı
Serinlemek Moğolca+Türkçe Salkınlamak, Yeleçlenmek
Serkeş Farsça Dinlemez, Baş eğmez, Dikbaşlı,
Dikdüştü
Sermek Yerel Yaymak, Sermek
Serpilmek (gelişmek) Anlam kayması Boya yetmek, Boylanmak,
Ösmek, Ulalmak, Yetilmek,
Yetişmek
Serpilmek (saçılmak) Yerel Sepilmek, Saçılmak
Serpmek Yerel Sepmek, Saçmak
Sersem Farsça Anka, Esengirek
Sersemlemek Farsça+Türkçe Esengiremek, Esi çıkmak, Esini
yoğatmak
Serseri Farsça Azgın, Bozuk, Aylak
Sert Farsça Katı
Sertleşmek Farsça+Türkçe Katımak
Serum Fransızca Söl
Servet Arapça Baylık
Serzeniş Farsça Yazgırma
Ses Yerel Davış, Ün, Ses
Seslenmek Yerel Çağırmak, Kışkırmak, Ünlemek
Sesli (dilbilgisi) Yerel Ünlü
Sessiz (dilbilgisi) Yerel Ünsüz
Sessiz (insan) Yerel Yavaş
Set Arapça Toğan, Tosma, Göterme, Böğet
Sevda Arapça Sevi
Sevdalanmak Arapça+Türkçe Sevmek, Sevip kalmak
Sevecen Yerel Sevimli, Yakımlı
Sevişmek Anlam genişlemesi (Biri birini sevmek): Sevişmek,
(Cinsellik yaşamak): Sikişmek,
Koşulmak
Seviye Arapça Denge
Sevketmek Arapça+Türkçe Yönetmek, Yobarmak, Yollamak
Sevkitabii Arapça Doğma duygu, Doğma sezgi, İçki
duyum, İçki sezim
Seyahat Arapça Gezgin, Gezi, Elgezi
Seyahatname Arapça+Farsça Yol yazmaları
Seyir (bakma) Arapça Karayış
Seyir (gidiş) Arapça Varış, Yürüyüş
Seyirci Arapça+Türkçe Karayıcı
Seyis Arapça Atçı, Atbakar, At bakıcısı
Seyran Arapça Gezi, Aylanı
Seyretmek Arapça+Türkçe Karamak
Seyrü sefer Arapça+Arapça Katnama, Gidiş geliş
Seyyah Arapça Gezginci, Gezici, Elgezer
Seyyar Arapça Göçmeli, Taşımalı
Seyyar satıcı Arapça+Türkçe Yaymacı, Sokak satıcısı
Sıcak Yerel (Ad):Isılık, (Sıfat): Isı
Sıcakkanlı Yerel (Hayvanbilim): Ilıkkanlı,
(Mecazi/İnsan): Sevimli, Yakımlı,
Göze ısı, Isı yüzlü, Isıkanlı
Sıçramak Yerel Sekirmek, Irgamak
Sıfat (dilbilgisi) Arapça Sın ad
Sıfır Arapça Boş san
Sığ Yerel Dayaz, Say
Sığınmak Yerel Yaşırınmak, Saklanmak, Sığınmak
Sığıntı Yerel Yalaka, Yalyağısı, Tabakçı,
Haramdamak
Sığır Yerel Karamal, Sığır
Sıhhat Arapça Sağlık, Tensağlık
Sıhhi Arapça Sağlıkla bağlı
Sık Yerel Yığı, Yış
Sıkı Anlam kayması Tıkız, Katı
Sıkıcı Anlam kayması İçpusarıcı, Yadıtıcı, Eriktirici,
Yürek kısıcı, Bezdirici
Sıkılgan Anlam kayması Utancak, Tartıncak, Çekincek
Sıkılmak Anlam genişlemesi (Utanmak): Utanmak, Tartınmak,
Çekinmek (Bunalmak): İçi
pusmak, Yadımak, Erikmek,
Yüreği kısılmak, Bezmek
Sıkıntı Uydurukça Kıncılık, Kınalış, Kaygı, Bun
Sıkışık Yerel Kısık, Kınalık, Kın, Ağır
Sıkıyönetim Uydurukça Kamak yağdayı, Kamalma
yağdayı, Kurşama yağdayı
Sıla Arapça Ata yurt, Ana yurt, Doğulan yer
Sınai Arapça Sanayi ile bağlı
Sınıf ( toplum içi) Arapça Katlak
Sınıflandırma Arapça+Türkçe Toplaştırma, Toparlara bölme,
Türkümleştirme
Sınıflandırmak Arapça+Türkçe Toplaştırmak, Toparlara bölmek,
Türkümleştirmek
Sınır Yunanca Çekara, Çek
Sınırlamak Yunanca+Türkçe Çeklemek, Çekirmek
Sıpa Soğdca Koduk, Kulun
Sıra Yunanca Dizim, Dizme
Sıra Yunanca (Kuyruk): Dizgin, (Nöbet,
Vardiya): Kezek
Sıra dağ Yunanca+Türkçe Dağ dizmesi
Sıradan Yunanca+Türkçe Yönekey, Yay
Sıralamak Yunanca+Türkçe Dizmek, İzi izine koymak, Art
arda koymak
Sırat (köprüsü) Arapça Kılköprü
Sıraya girmek Yunanca+Türkçe Kezeğe girmek, Dizgine girmek
Sırf Arapça Yalnız, Yalnızına
Sırıtmak Yerel Ircaymak, Dırcaymak, Diş
ırcaytmak, Ağız yırmak
Sırma Yerel Okalı tasma
Sırnaşık Yerel Yadıtıcı, Bezdirici
Sırnaşmak Yerel Yadıtmak, Bezdirmek
Sırılsıklam Yerel Öp öl, sup sulak
Sırt Anlam genişlemesi (Canlı): Arka, (Cansız): Sırt
Sırtlamak Yerel Arkalamak, Arkasına götermek
Yüklenmek
Sırt üstü Yerel Arkası üstü, Çalkasına
Sıska Arapça Arık
Sıtma Anlam kayması Bezgek
Sıvalamak (Sıva Yerel Sıvamak
yapmak)
Sıvamak ( yen ve paça) Anlam kayması Dürmek, Çirmemek
Sıvazlamak Yerel Sıypamak, Sılamak
Sıvışmak Yerel Kuyruğunu kıstırıp kaçmak, Içkınmak
Sızı Yerel Sızlama
Sızıcı (dilbilgisi) Uydurukça Hışıldayıcı ünsüzler
Sızlanmak Yerel Ağlaklamak, Ağlaşmak, Sokranmak
Sicil Arapça Dizim, Adlık, Görsetkiç
Sicim Arapça Kendir ip, İnce ip
Sifilis Latince Kara yama, Yel yarası
Siftah Arapça Sata başlama
Sigara Fransızca Çilim
Sigara içmek Fransızca+Türkçe Çilim çekmek
Sigorta İtalyanca Saklandırma, Bunsuzlama
Sihir Arapça Abrav, Göz boyama
Sihirbaz Arapça+Farsça Abrayıcı, Göz boyamacı
Silah Arapça Kural, Yarak
Silahlanmak Arapça+Türkçe Kurallanmak, Yaraklanmak
Silahlı kuvvetler Arapça+Türkçe+Arapça+Türkçe Kurallı güçler, Yaraklı güçler
Silahsızlanma Arapça+Türkçe Kuralsızlanma, Yaraksızlanma
Silahşör Arapça+Farsça Epli vuruşçu, Epli sokuşçu
Silecek Uydurukça Sürtküç
Silgi Uydurukça Öçürgüç, Sürtküç, Bozguç
Silkelemek Yerel Silkmek
Sille Farsça Güçlü şaplak
Silmek Yerel Sürtmek, Öçürmek, Bozmak
Silo Yunanca Değirmen koyması
Silsile Arapça Dizme
Silüet Fransızca Karaltı, Kara, Gölge, Gölengiç
Sima Arapça Yüz, Bet, Ön, Çıray
Simge Uydurukça Belgi
Simsar Arapça Arada yürüyücü, Aradaş, Aracı
Simurg Farsça Tuğrul, Dumrul
Sincap Farsça Tiyin
Sindirmek (Korkutmak) Anlam kayması Basmak, Bastırmak
Sine Farsça Göğüs, Kökrek, Döş
Sinek Yerel Çıbın, Cibin
Sinir Anlam genişlemesi (Anatomi): Sinir, (Asabiyet): Kızma,
Kızmalılık, Kanı kızma, Acılanma
Sinirlenmek Anlam kayması Kızmak, Acılanmak
Sinirli Anlam kayması Kızmalı, Kızgın, Kanı kızgın, Acılı
Sinmek (Korkudan) Anlam kayması Basınmak, Gönlü düşmek, Pusmak
Sinsi Yerel Karabağır, Kara niyetli
Sipariş Farsça Tapşırma
Sipariş etmek Farsça+Türkçe Tapşırma vermek, Tapşırmak, Buyurmak
Sipariş vermek Farsça+Türkçe Tapşırma vermek, Tapşırmak, Buyurmak
Siper Farsça Or, Pusalga
Sirayet etmek Arapça+Türkçe Yukmak, Dağalmak
Sirküler Fransızca Buyruk, Görsetme, Yol yoruk
Sis Kökeni belirsiz Duman
Sistem Fransızca Dizim
Sitem Farsça Yazgırma, Uyatlama
Sitem etmek Farsça+Türkçe Yazgırmak, Uyatlamak
Sivilce Yerel Börtme, Dürtük, Siğilce
Sivri Yerel Uçlu, Yiti uçlu, Sivri
Sivrilmek Anlam genişlemesi (Uçlanmak): Uçlanmak, Sivrilmek, (Öne
çıkmak, Yükselmek): Ozup gitmek,
Ozmak, Ala ötmek, Ösmek, Üstün
çıkmak
Sivrisinek Yerel Çirkey
Siyah Farsça Kara
Siyahi Farsça Kara
Siyahlaşmak Farsça Kararmak
Siyasal Uydurukça Siyasetlik, Siyasi
Skandal Fransızca Vuruş geriş, Çatak, Uyat
Skeptik Fransızca Küdük ile karayıcı
Skiing (spor) İngilizce Çangı
Slogan İngilizce Uran
Slogan atmak İngilizce+Türkçe Uran dışlamak
Sofa Arapça Giriş
Softa Farsça Sokur işanımlı
Sohbet Arapça Söyleşi
Sohbet etmek Arapça+Türkçe Söyleşmek
Sokmak Anlam genişlemesi Sokmak, Tıkmak, Girdirmek
Solak Yerel Solakay
Sollamak Yerel Solundan ötmek, Solundan ötüp gitmek,
Soldan aylanıp ötmek
Solungaç Uydurukça Aykulak
Solunum Uydurukça Soluk alış, Dinim alış, Dinim
Som Uydurukça Koşuntusuz, Arıca
Somurtkan Yerel Kapağı salık, Ağır yüzlü, Burtuk
Somurtmak Yerel Burutmak, Kapağını salmak
Somut Uydurukça Anık, Belgili
Son Anlam genişlemesi Ayak, Son
Sonbahar Türkçe+Farsça Güz
Sonra Yerel Geyin, Sonra
Sonradan Yerel Geyin
Sonsuza kadar Yerel+Arapça Bengi, Bengilik
Sonuç Uydurukça Son uç, Yığındık
Sonuçlanmak Uydurukça Sonlanmak, Yığındıklamak
Sopa Farsça Dayak
Sorgu Uydurukça Sorak, Tergek
Sorguç Farsça Ürpek, Bürük, Saçak
Sorgulamak Uydurukça Tergemek, Soramak
Sormak Yerel Soramak
Soru Yerel Sorak
Sorumlu Uydurukça Cevaplı
Sorumluluk Uydurukça Cevaplılık
Soruşturma Yerel Tergek, Soraştırma
Soruşturmak Yerel Tergemek, Soraştırmak
Sosyal Fransızca El-günlük, Koğamlık
Sosyete Fransızca Aksüyek, Aksüyekler, Yukarı katlak
Soy Anlam kayması Tek, Uruk
Soya çekim Uydurukça Teğine tartıcılık, Boğundan boğuna
göçücülük, Boğun kovalayıcılık, Boğun
izleyicilik
Soyadı Uydurukça Ata adı
Soydaş Yerel Uruktaş
Soygun Anlam kayması Talan, Tonak
Soykırım Uydurukça Dibiyle yoyma, Kök kurutma, Tek
kurutma
Soykırım yapmak Uydurukça Dibiyle yoymak, Kökünü kurutmak,
Tekini kurutmak
Soylu Yerel Tekli, Ataklı, Aksüyek
Soymak Anlam genişlemesi (Deri yüzmek): Soymak, (Deri,
Kabuk/Meyve, Yemiş vb…): Arcımak,
Sıyırmak
(Elbise çıkarmak): Çıkarmak, Çeşindirmek
(Ev, Banka vb…): Talamak, Tonamak,
Uğrulamak
Soysuz Yerel Teksiz, Teği belgisiz, Ne idiği belgisiz,
Aşağı, Tuban, Buzuk
Soytarı Arapça Oyuncu, Kızıkçı
Soyunmak Anlam kayması Çeşinmek, Yalıncaklanmak
Soyut Uydurukça Oydaki, Aygaksız
Söğüt Yerel Dal, Söğüt
Sömürge Uydurukça Otar
Sömürgeci Uydurukça Otarlayıcı
Sömürgecilik Uydurukça Otarcılık
Sömürmek Uydurukça (Suistimal): Ezmek, İşletmek,
(Müstemleke): Otarlamak
(Yiyecek içecek): Yiyip tüketmek, Tüketip
kaldırmamak, Sömürmek
Söndürmek Anlam genişlemesi (Yanışını ya da ışığını yitirmesini
sağlamak): Söndürmek, (Etkinliğini,
etkisini, gücünü ya da önemini
yitirmesini sağlamak): Öçürmek
Sönmek Anlam genişlemesi (Yanışını ya da ışığını yitirmek): Sönmek,
(Etkinliğini, etkisini, gücünü ya da
önemini yitirmek): Öçmek
Söylemek Anlam daralması Söylemek, Eytmek
Söylenti Uydurukça Mışmiş
Sözcük Uydurukça Söz
Söz gelimi Yerel Sözün gelişi
Sözleşme ( kontrat) Uydurukça Gelişim, Bitim
Sözleşmek ( söz Yerel Sözleşmek, Söz bağlaşmak
vermek)
Spatula İtalyanca Kalakça
Spekülasyon (vurgun) Fransızca Alıpsatarlık
Sperm Fransızca Urluk
Stajyer Fransızca Öğrenci
Step (coğrafya) Fransızca Dala
Sual Arapça Sorak
Suç Anlam kayması Kılmış, Etmiş
Suçlamak Anlam kayması Yazgırmak
Suçüstü Uydurukça Kılmış üstünde, Etmiş üstünde
Suistimal Arapça Ters yaramlanma, Yanlış kollanma
Suistimal etmek Arapça+Türkçe Ters yaramlanmak, Yanlış kollanmak
Suikast Arapça Öldürmeğe yeltenme, Öldürmeği
oylama, Öldürmeğe dırışma, Öldürmeğe
girişme
Sulak Yerel Sulu, Suyu bol
Sulamak Yerel Suvarmak
Sularında Arapça+Türkçe Değreğinde, Tiresinde, Arı berisinde,
Arasında,
Sulh Arapça Dinçlik
Sulta Arapça Öktemlik, Birbeylik
Sulu (gayri ciddi) Argo Yenleş, Yeniltek, Sıylamaz
Sun’i Arapça Yasama, Yasalma
Sur Arapça Çep, Sepil
Surat Arapça Bet, Yüz, Durk
Suratsız Arapça+Türkçe Yakımsız, Görümsüz
Suret Arapça Göçürme
Sureta Arapça Dıştan karayanda, Dış görünüşten, Dıştan
Susam Arapça Küncü
Suskun Yerel Köpsöyleşmez, Azsözlü, Ünlemez
Susmak Yerel Ünlememek
Sus pus olmak Yerel Ününü çıkarmamak, Pusmak
Susta Yunanca İlmek, İlmek düğme, Demir düğme
Süfli Arapça Aşağı, Alçak, Tuban
Süklüm püklüm Yerel Ezilip büzülüp, Yazıklı gibi, Önü kaçık
Sükse Fransızca Burnunu göterme, Öğünme, Görünlük
Sükûn Arapça Dinçlik, Dinim
Sükûnet Arapça Dinçlik, Dinim, Yavaşlık
Sükût Arapça Ünlememe, Ünlemezlik, Ünsüzlük
Sülale Arapça Uruk
Sülfürik asit Fransızca Kükürt gıçkılı
Sülün Yerel Kırgavıl
Sümük Yerel Sümkürük, Manka, Burun boku
Sünger (denizdeki) Yunanca Sömürgüç
Sünger (bulaşık) Yunanca Yuguç
Sürat Arapça Tezlik, İldamlık, Çapsanlık
Süre Uydurukça Sürük
Süreç Uydurukça Yürüyüş
Sürekli Yerel Üzlüksüz, Toktavsız
Süreyya Arapça Ülker
Sürgü Yerel Sürme, Bek
Sürgüne göndermek Yerel Sürmek, Sürgüne yobarmak
Sürmek (sevk etmek, Yerel Haydamak
kullanmak)
Sürmek (dokundurmak, Anlam kayması Yakmak, Çalmak, Sürtmek
uygulamak, yakmak)
Sürmek (tarla, toprak) Yerel Sürmek
Sürmek (devam etmek) Yerel Uzatmak, Ulanmak, Yalgaşmak, Sürmek
Sürtük Anlam kayması Bozuk kadın
Sürü Yerel Üyür, Otar, Sürü
Sürücü Yerel Haydayıcı
Sürüklemek Yerel Sürümek
Sürüm Uydurukça Ötüm, Aylanım, Satım
Sürüngen Uydurukça Sürünen, Sürünücü
Süs Kökeni belirsiz Bezek, Yasangı
Süslemek Yerel Bezemek, Bezeklemek, Bezendirmek,
Yasandırmak
Süslenmek (kendini Yerel Bezenmek, Yasanmak
süslemek)
Süslenmek (süsleme Yerel Bezendirilmek, Yasandırılmak
işine konu olmak)
Sütkardeş Yerel Emcekteş
Sütlaç Yerel Sütlü aş
Sütliman Yunanca Dinik, Yelsiz
Sütun Farsça Bağana, Taş bağana, Direk
Sütyen Fransızca Kökrekçe
Süvari Farsça Atlı
Süzülmek (zayıflamak) Anlam genişlemesi Arıklamak,
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
Ş
Şad Farsça Kıvançlı, Kıvanık
Şafak Arapça Tan
Şahadet parmağı Arapça+Türkçe Göstergiç parmağı
Şaha kalkmak Farsça+Türkçe Göğe kalkmak, Göğe çapışmak,
Art ayaklarının üstünde dik
durmak
Şahane Farsça Köp görkem, Öte görkem,
Kağanlık
Şaheser Farsça+Arapça Ülgülü çıkarma, Ülgü olurluk
çıkarma, Ülgülü doğundu, Ülgü
olurluk doğundu
Şahıs Arapça Kişi
Şahin Farsça Sungur
Şahit Arapça Tanık
Şahlanmak Farsça+Türkçe Göğe kalkmak, Göğe çapışmak,
Art ayaklarının üstünde dik
durmak
Şahsen Arapça Özüm ök, Özün ök, Özü ök,
Özümüz ök, Özünüz ök, Özleri ök
Şahsi Arapça Özlük
Şahsiyet Arapça Kişilik
Şaibe Arapça Küdük
Şair Arapça Koşukçu, Yırcı
Şairane Arapça+Farsça Koşukçularca, Yırcılarca
Şaka Arapça Oyun, Oyun gülgü
Şakacıktan Arapça+Türkçe Oyundan, Oyun edip, Oynayıp
Şakadan Arapça+Türkçe Oyundan, Oyun edip, Oynayıp
Şakalaşmak Arapça+Türkçe Oyun edip gülüşmek
Şaka yapmak Arapça+Türkçe Oyun etmek, Oyun edip gülmek
Şakak Arapça Çeke
Şakımak Yerel Sayramak
Şaki Arapça Talancı, Tonakçı, Karakçı,
Yolbasar
Şaklaban Yerel Kızıkçı, Güldürücü, Şaklağan
Şakrak Yerel Güleç, Kıvançlı, Kıvanık
Şakşakçı Yerel Yaltak, Yalakçı, Yarancak
Şal Fransızca Uluyağlık
Şaman Fransızca Kam
Şamandıra Yunanca Kalkıma, Kalkavıç, Kalkaç
Şamanizm Fransızca Kamcılık
Şamar Kökeni belirsiz Şaplak
Şamata Arapça Hay küy, Kışkırık, Bağırtı
Şan Arapça Atak, Ataklılık, Dan
Şans Fransızca Onu, Yolu olma,İşi önünden
gelme
Şanslı olmak Fransızca+Türkçe Onmak, Yolu olmak, İşi önünden
gelmek
Şantaj Fransızca Korkutma
Şantaj yapmak Fransızca+Türkçe Korkutmak
Şantiye Fransızca Kuruluş yeri, Kuruluş alanı
Şap Farsça Acıtaş
Şapka Bulgarca Börk, Kalpak
Şapşal Yunanca Essiz
Şarampol Macarca Yol yakasındaki or
Şarbon Fransızca Göydürgü
Şark Arapça Gündoğar
Şarkı Arapça Yır, Küy
Şarkiyat Arapça Gündoğarbilim
Şarlatan Fransızca Göz boyayıcı, Aldamcı,
Bilgiçsinici
Şaşaa Araça Bolelinlik, Görkemlik
Şaşalamak Yerel Şaşmak, Şaşıp kalmak
Şaşı Yerel Algaygözlü, Algay, Şaşı
Şaşılmak Yerel Danlanmak
Şaşırmak Anlam kayması (Şaşmak): Şaşmak, Şaşıp kalmak ,
Dan kalmak, Danlamak
(Yoldan çıkmak, bozulmak):
Azışmak
Şaşırtıcı Yerel Dan kaldırırlık, Ese sığmaz, Oya
gelmez
Şaşırtmak Anlam kayması (Şaşmasını sağlamak): Şaşırmak,
Dan kaldırmak,
(Yoldan çıkamak, bozmak):
Azdırmak, Esten azdırmak,
Azıştırmak, Yanlıştırmak,
Yanıltmak
Şatafat Arapça Yaldırak, Görkemlik, Bezemenlik
Şayan Farsça Değer, Durur
Şayet Farsça -sa, -se, ise
Şayia Arapça Mış-miş, Söz, Öşek
Şayi olmak Arapça+Türkçe Gen dağalmak, Söz dağalmak
Şebeke Arapça Ağ, (Çete): Top, Topar
Şecaat Arapça Erlik, Batırlık
Şefaat Arapça Yaklayıcılık, Kollayıcılık, Arka
duruculuk
Şeffaf Arapça Müldür, Duru, Öte görünücen,
Öte görünmeli, Açık
Şefkat Arapça Yakımlılık, Yumuşaklık
Şehvet Arapça Cinsi istek, Cinsi dilek
Şehzade Farsça Hanoğlu, Tekin
Şek Arapça Küdük
Şekerleme yapmak Farsça+Türkçe Imızganmak, İrkilmek,
(uyuklamak) Uyumsamak
Şeker pancarı Farsça+Ermenice+Türkçe Şeker kızılcası
Şekerrenk (ilişki) Farsça Soğuk
Şekil Arapça Tür, Kesim, Biçim
Şekilci Arapça+Türkçe Biçimcil, Kesimcil, Türcül
Şekilperest Arapça+Farsça Biçimcil, Kesimcil, Türcül
Şeklen Arapça Dıştan, Sırttan, Dış görünüşü
boyunca
Şekli Arapça Görünüşünce
Şelale Arapça Çağlayık
Şema Fransızca Çizim, Çizme
Şemsiye Arapça (Yağmur, kar için): Elçadırı,
(Güneş için): Günlük
Şen Ermenice Kıvançlı, Kıvanık, Gönüllü
Şenlik Ermenice+Türkçe Bayramcılık, Bayram
Şer Arapça Yamanlık, Yavuzluk
Şeref Arapça Ardak
Şerefli Arapça+Türkçe Ardaklı
Şerh Arapça Düşündürme
Şerit Arapça Çizik, Tasma, Yolak
Şerit (Tenya) Arapça İçek kurdu, Tasma solucan
Şevk Arapça Inta, Intılış, Dilek, Gönül verme
Şey Arapça Nerse
Şeytani Arapça Şeytanlık
Şık (zarif) Fransızca Gelişen, Bezemen, Giyinikli,
Biçimli
Şık (seçenek) Arapça Dallak
Şıllık Rusça Yenil kadın, Yenilayak, Yeniletek,
Eksik etek
Şımarık Yerel Erke, Erköyün
Şımarmak Kökeni belirsiz Erkelemek, Erköyünleşmek
Şımartmak Kökeni belirsiz Erkeletmek, Erköyünleştirmek
Şıpsevdi Yerel Sevgiç
Şıra Farsça Üzüm suyu
Şırfıntı İtalyanca Yenil kadın, Yenilayak, Yeniletek,
Yezökçe
Şırınga Yunanca İğne
Şiar Arapça Uran, Ünlek
Şiddet Arapça Güçlülük, Güç, Berklik, Katılık
Şifa Arapça Sağalma, Sağıkma, Ayıkma
Şifa bulmak Arapça+Türkçe Sağalmak, Sağıkmak, Ayıkmak
Şifahi Arapça Dilden, Ağızdan, Ağızca, Ağzeki
Şiir Arapça Koşuk
Şikâyet Arapça Çakım, Çakınma, Bun çakma,
Yığlanma
Şikâyet etmek Arapça+Türkçe Çakım eytmek, Çakınmak, Bun
çakmak, Yığlanmak
Şikâyette bulunmak Arapça+Türkçe Çakınmak
Şike Fransızca Dilbiriktirme, Yaşırın gelişim
Şilep Almanca Yük gemisi
Şilt İngilizce Estelik, Estelik belgisi
Şilte Farsça Körpece, Yumuşak döşek,
Yumuşak orunluk, Döşek
Şimal Arapça Demirkazık
Şimdi Yerel İmdi
Şimdiden Yerel İmdiden, Bu kezden, Bundan
Geyin, Bugünden
Şimdiki Yerel İmdiki, Bugünki
Şimdilik Yerel İmdilikte
Şimşek Yerel Yaşın, Çakmak
Şipşak Yerel Birden, Tezde, Tezden
Şirin Farsça Sevimli, Yakımlı
Şirk Arapça Köptanrılık
Şirk koşmak Arapça+Türkçe Tanrıyı köp saymak
Şirket Arapça Ortaklık
Şirret Arapça Yola gelmez, Şığışmaz, Dinişmez,
İçi dar.
Şişko Yerel Karınsak, Semiz
Şişman Yerel Semiz, Yoğun
Şişmanlamak Yerel Semirmek, Yoğunalmak
Şive Farsça Söyleyiş
Şofben Fransızca Su ısıtkıç, Su kaynatkıç, Su
kızdırgıç
Şoför Fransızca Haydayıcı
Şom Arapça Yönsüz, Ağır gözlü, Gözü yaman,
Yaman gözlü
Şose Fransızca Taşyol
Şöhret Arapça Atak, Ataklılık,Dan
Şölen Uydurukça/Moğolca Toy
Şömine Fransızca Ocak, Ev ocağı
Şua Arapça Yarık
Şubat Arapça İkinci ay
Şube Arapça Bölüm
Şuh Farsça Kılıklı, Oynak, Güvez
Şule Arapça Yalın
Şûra Arapça Geneş
Şurup Arapça Sıvı em
Şut İngilizce Katı tepiş
Şuur Arapça An, An-sezim
Şuuraltı Arapça+Türkçe An astı, Sokur sezim
Şükran Arapça Alkış
Şükran duymak Arapça+Türkçe Alkış duymak
Şükran sunmak Arapça+Türkçe Alkış eytmek, Alkış bildirmek
Şümul(-ü) Arapça İçindeki, Kamıtanı
Şüphe Arapça Küdük
Şüpheci Arapça+Türkçe Küdük ile karayıcı
Şüphelenmek Arapça+Türkçe Küdüklenmek
Şüphesiz Arapça+Türkçe Küdüksüz
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
T
Ta Farsça … Değin
Taaccüp Arapça Dan kalma, Şaşma
Taahhüt Arapça Sözveri, Söz, Ödev
Taammüden Arapça Atayı, Atayın, Atayılayıp
Taarruz Arapça Çapul
Taarruz etmek Arapça+Türkçe Çapula başlamak
Taassup Arapça Verilenlik
Tabaka Arapça Kat, Katmer
Tabaka (sınıf) Arapça Katlak, Katlam
Taban Anlam genişlemesi (Ayak tabanı): Taban, (Ayakkabı
tabanı): Oltan, (Bina tabanı):
Eden, (Diğer): Taban
Tabela İtalyanca Manlayca
Tabetmek Arapça+Türkçe Basmak, Çıkarmak
Tabî Arapça Bağlı, Bağınışlı, Karayışlı, Yurttaş
Tabiat Arapça Olmuş, Yaradılış
Tabiatüstü Arapça+Türkçe Olmuştan dışarı
Tabii Arapça Olmuşluk, Yaradılıştan
Tabii (elbette) Arapça Belgili, Sözsüz
Tabiyet Arapça Bağınışlılık, Bağlılık, Karayışlılık,
Yurttaşlık
Tabip Arapça Emci
Tabir (deyim) Arapça Duruklu söz dizimi
Tabir (rüya) Arapça Düş yorumu, Düş yorma
Tabla Fransızca Ağaç tabak
Tabldot Fransızca Dayar aş, Dayar damak
Taburcu Kökeni belirsiz Ağrıhaneneden çıkıcı, Kamaktan
çıkıcı
Tabure Fransızca Orunduk
Tacir Arapça Satıcı
Taciz Arapça Bezdirme
Tadil Arapça Özgertiş, Türünü özgertiş,
Tüsünü özgertiş
Tadilat Arapça Özgertiş, Türünü özgertiş,
Tüsünü özgertiş
Tafsilat Arapça Doluluk, Ufak tefek, İncik-cıncık,
Anık
Tahakkuk Arapça Yüze aşırma, Durmuşa aşırma,
Çınırgama
Tahakküm Arapça Üstünlük, Ağalık, Güç kollanma,
Ezme
Tahammül Arapça Döyüm, Döyümlülük, Çıdam,
Çıdamlılık
Taharethane (tuvalet) Arapça+Farsça Ayakyolu
Tahayyül Arapça Düşleme
Tahdit Arapça Çekleme
Tahıl Arapça Ekin, Bürtüklü aşlıklar
Tahin Arapça Küncü unu, Küncü yağı
Tahkikat Arapça Tergek, Tekşiri
Tahkir Arapça Tubansıtma, Kemsitme,
Küçültme, Küçük görme
Tahlil Arapça Tekşiri, Dallama
Tahliye Arapça (Hapishaneden): Kamaktan
çıkarma (Boşaltma): Boşatma
Tahmin Arapça Bolcama, Çamalama, Çağlama,
Çağ
Tahminen Arapça Çamayla, Bolcamla
Tahmin etmek Arapça+Türkçe Bolcamak, Çamalamak,
Çağlamak
Tahminlerin ötesinde Arapça+Türkçe Çağdan aşırı
Tahribat Arapça Bozma, Yemirme, Kırma
Tahrif Arapça Bozma, Bozup görsetme, Yoyma
Tahrifat Arapça Bozma, Bozup görsetme, Yoyma
Tahrik Arapça Azdırıcılık, Azdırma, Yoldan
çıkarma, Kudurtma
Tahrip Arapça Bozma, Kırma, Yemirme
Tahsil Arapça Okuma, Öğrenme, Bilim alma
Tahsildar Arapça+Farsça Salıkçı, Salık yığnayıcı
Tahsis Arapça Bölüp koyma, Bölüp çıkarma,
Bölgüleme, Ayırma
Tahsisat Arapça Bölünen akçe, Ayrılan akçe
Tahtakurusu Farsça Tahta biti
Tahterevalli Farsça Tahta tepincek, Tahta depretme
Takas Arapça Alıştırma, Almaştırma
Takati kalmamak Arapça+Türkçe Çaması yetmemek
Takat Arapça Çama
Takdim Arapça Sunuş
Takdir Arapça Yaktırma, Yakşı tapma
Takdir (kader) Arapça Yazmış
Takdis Arapça Çokundurma
Takı Yerel Sıylık, Belek
Takım (eşya) Uydurukça Dolu yığılma, Yığındık, Yığnak,
Toplam
Takım (insan) Uydurukça Öbek, Topar, Türküm
Takım (spor) Uydurukça Top, Yığma
Takışmak Yerel Tartışmak, Çataklaşmak,
Tersleşmek
Takibat Arapça Ardına düşme, İzine düşme
Takiben Arapça Ardından, İzinden, Sonundan,
Geyin
Takip Arapça Ardına düşme, İzleme, İzine
düşme, Gözaltına alma
Takipçi Arapça+Türkçe İzleyici
Takke Arapça Döpe
Takla Yerel Dombalak (atma)
Taklit Arapça Okşatmağa dırışma, Öykünme
Takma Yerel Takılan, Tirkelen
Takmak Anlam genişlemesi Takmak, Tirkemek
Takoz Yunanca Ağaç şına, Çüy
Takriben Arapça Çamayla… , …Çamasında
Taksim Arapça Üleştirme, Bölüştürme
Taksirat Arapça Yazıklar
Taksit Arapça Bölüp ödeme
Takvim Arapça Gündizme
Takvim yılı Arapça+Türkçe Güzdizmelik yıl
Takviye Arapça Güçlendirme, Yardım verme
Talan etmek Yerel Talamak
Talaş Farsça Yonga, Ufantı, Kırıntı
Talebe Arapça Okuyucu
Talep Arapça Dilek, İstek
Tali Arapça İkinci
Talih Arapça Yazmış
Talim Arapça Öğretme
Talimat Arapça Buyruk, Yol yoruk, Görsetme
Talimat vermek Arapça+Türkçe Buyurmak
Talip Arapça Dileyen, İsteyen
Taltif Arapça Belekleme, Sıylama, Sıylaklama,
Tartıklama
Taltif etmek Arapça+Türkçe Beleklemek, Sıylamak,
Sıylaklamak, Tartıklamak
Tam Arapça (sıfat): Bütün, Dolu, Tükel (zarf):
Dal
Tamah Arapça Açgözlük, Açgözlülük, Saranlık
Tamahkâr Arapça+Farsça Açgöz, Açgözlü, Saran
Tamam( bitmiş, Arapça Bütün, Dolu
eksiksiz)
Tamam( olur, peki) Arapça Oldu, Olur, Peki, Yarar
Tamamen Arapça Dolusuyla, Bütünüyle, Bütünley
Tamamiyle Arapça+Türkçe Dolusuyla, Bütünüyle, Bütünley
Tamamlamak Arapça+Türkçe Doldurmak, Üstünü yetirmek,
Bütürmek
Tamim Arapça Buyruk, Görsetme, Yol yoruk
Tamir Arapça Onarma, Düzetme
Tamirat Arapça Onarma, Düzetme
Tamir etmek Arapça+Türkçe Onarmak, Düzetmek
Tamlama (dilbilgisi) Arapça+Türkçe Söz birikmesi, Söz dizmesi, Söz
bağlanışı, Söz tirkeyişi
Tamlanan(dilbilgisi) Arapça+Türkçe Anıklangıç
Tamlayan(dilbilgisi) Arapça+Türkçe Anıklagıç
Tampon Fransızca Ara bölge, Aralık, Aralık yer,
Yansız yer, Yansız bölge
Tamtakır Yerel Bomboş
Tane (adet) Farsça Dal, Bürtük
Tane(tohum) Farsça Urluk, Uruk, Bürtük
Tanı koymak Yerel Tanımak, Tanıyıp bilmek
Tanıdık Yerel Tanış
Tanım Uydurukça Anıklama, Belgileme
Tanımlamak Uydurukça Anıklamak, Belgilemek
Tanınmak (tanımak Yerel Tanılmak
fiilinin edilgen biçimi)
Tanınmış Yerel Tanımal, Tanıklı, Tanılan, Ataklı,
Danlı, Belgili
Tanrıça Uydurukça Kadın tanrı, Tanrı hanımı, Tanrı
kızı
Tansiyon Fransızca Kan basımı
Tantana Arapça Görkemlik
Tanzim Arapça Yöne salma, Tertibe getirme,
koyma
Tapmak Uydurukça Tapınmak
Tapon Ermenice Dışlandık, Yönekey
Tapu Anlam kayması İyelik tanıklığı
Taraf Arapça Yan, Yak
Taraflı Arapça+Türkçe Yanlı, yandaş, yaklı, yaktaş
Tarafsız Arapça+Türkçe Yansız, Yaksız, Kalıs
Taraftar Arapça+Farsça Yaktaş, Yandaş
Tarantula İtalyanca Böy
Tarassut etmek Arapça+Türkçe Baykamak, Gözetmek
Tarım Uydurukça Ekincilik
Tarif Arapça Anıklama, Belgileme
Tarife Arapça Kullanma yolu, Dayarlama yolu
Tarihçe Uydurukça Kısaca tarih
Tartaklamak Yerel Silkmek, Silkitmek
Tarz Arapça Yol, Yoruk
Tas Arapça Kazancık
Tasa Farsça Kaygı
Tasarı Uydurukça Oylaştırı, Çizim, Bitim
Tasarlamak Uydurukça Oylaştırmak, Çizmek, Bitimek
Tasarruf Arapça Sakçıllık, Tecemlilik, Tecem,
Tutabilme
Tasarruf etmek Arapça+Türkçe Tecemek
Tasavvur Arapça Oy, Düşünce
Tasdik Arapça Bekitme
Tasfiye Arapça Arıcalama, Arıtma
Tashih Arapça Düzetme
Taslak Arapça Ülgü, Çıkarma
Taslamak Yerel Özünü görsetmek, Yalan
görsetmek, -ikendek görsetmek
Tasma Yerel Kargı, Boyunca, Boyunbağı,
Tasma
Tasnif Arapça Toplaştırma, Türkümleştirme,
Toparlara bölme
Tasrih Arapça Düşündürme
Tasvip Arapça Onama, Yaktırma
Tasvir Arapça Betleme
Taşınmak Yerel Göçmek, Taşınmak
Taşıt Uydurukça Ulak
Taşra Yerel Çet, Çeteri yer
Tatbik Arapça İşe aşırma, Yüze aşırma, Ödeme,
Kollanma
Tatbik etmek Arapça+Türkçe İşe aşırmak, Yüze aşırmak,
Ödemek, Kollanmak
Tatbikat Arapça Könükme
Tatil Arapça Dinç alma, Dincelme
Tatlı Anlam kayması (Şekerli yiyiyecek): Sücülük,
(Şekerli yiyeceğin tadı): Sücü
Tatmin Arapça Kanma, Kanıkma
Tatmin etmek Arapça+Türkçe Kandırmak, Kanıktırmak
Tatminkâr Arapça+Farsça Kandırıcı, Kanıktırıcı
Tava Farsça Yağlak
Tavan Kökeni belirsiz Tepe
Tavassut Arapça Yaraştırma, Geliştirme, Aracılık
Tavır Arapça Kılık, Yürüyüş-duruş, Yürüyüm-
durum, Özünü aparış, Özünü
tutuş
Taviz Arapça Yol verme, Yol koyma, Yan
verme, Orun verme
Taviz vermek Arapça+Türkçe Yol vermek, Yol koymak, Yan
vermek, Orun vermek
Tavlamak Farsça+Türkçe Aldamak, Azdırmak, Yoldan
azdırmak, Yoldan taydırmak
Tavsamak Yerel Çarçamak, Güçsüzlenmek,
Gücünü yitirmek
Tavsiye Arapça Geneş, Geneş verme
Tavsiye etmek Arapça+Türkçe Geneş, Geneş vermek
Tavşan Yerel Koyan, Tavşan
Tavzih Arapça Aydınlaştırma, Anıklama,
Düşündürme
Tayfa Arapça Denizci, Gemici
Tayfun İngilizce Davıl, Güçlü kuyun
Tayin Arapça Belgileme, Yumuşa belgileme,
Atama
Tayyare Arapça Uçak
Taze Farsça Yeni, Yaş
Tazı Farsça Av iti
Taziye Arapça Kaygıyı ortaklaşma, Baş sağlığı
dileme, Gönül eytme, Kınanç
bildirme
Tazminat Arapça Tölen, Ornunu doldurma
Tazyik Arapça Basım
Teamül Arapça Yola, Könükü
Teati Arapça Almaşma, Alış veriş
Tebaa Arapça Bağlı, Bağınışlı, Karayışlı, Yurttaş
Tebarüz Arapça Anıklanma, Belli olma, Ortaya
çıkma, Aydınlaşma, Görünme
Tebdil Arapça Özgerti
Tebelleş olmak Arapça+Türkçe Yadıtmak, Doydurmak,
Bezdirmek
Teberru Arapça Sıy, Tartık
Tebessüm Arapça Gülümsüreme, Yılışma
Tebeşir Farsça Akbur, Bor
Tebligat Arapça Bildiri, Çağrı
Tebliğ (bildiri) Arapça Çıkış, Bildiri, Söylev
Tebrik Arapça Kutlulama, Kutlama
Tecavüz Arapça El uzatma, El sürme, Güçleme
Tecelli Arapça Açığa çıkma, Açıklanma, Yüze
çıkma, Görünme
Tecessüs Arapça Kızıksınma, Kızıkma, Kızıklanma,
Bilesi gelme
Tecil Arapça Geciktirme, Geyine kaldırma
Tecrübe Arapça Sınav
Teçhizat Arapça Giyim geçek, Kural yarak
Tedai Arapça Ese düşürme, Bağlanış,
Bağlanıştırma, Okşaştırma,
Uylaşma
Tedarik Arapça Tapma, Ele geçirme, Dayarlayış
Tedavi Arapça Sağaltma, (İlaçlı): Emleme
Tedbir Arapça Önünü alma, Saklanma
Tedhiş Arapça Korkutma
Tedirgin Yerel Dinçsiz, Dinceliksiz
Tediye Arapça Tölek, Tölem
Tedricen Arapça Yavaş yavaş
Teenager İngilizce Ösmür, Ösmürüm
Teessüf Arapça Ökünç
Teessür Arapça Bun, Kaygı
Teessüs Arapça Kuruluş, Türetiliş
Tefeci Arapça+Türkçe Önümcü
Tefekkür Arapça Oylama, Oylanma, Oya çimme
Teferruat Arapça Doluluk, Ufak-tefek, İncik-cıncık,
Anık
Tefrik Arapça Ayrılandırma, Ayırma,
Ayırmacılık
Tefrika Arapça Gelişmezlik, Ağzı alalık,
Alaağızlık, Onuşuksuzluk,
Bölgüncülük
Tefsir Arapça Düşündürme
Teftiş Arapça Tekşirme, Yoklama, Varlama
Tehdit Arapça Korkutu
Tehdit etmek Arapça+Türkçe Korkutmak
Tehir Arapça Geciktirme, Geyine kaldırma
Tehir etmek Arapça+Türkçe Geciktirmek, Geyine kaldırmak
Tehlike Arapça Korkunç, Korku
Tehlikeli Arapça+Türkçe Korkunçlu, Korkulu
Tek Yerel Bir, Yalnız, (Çiftin teki): Sınar
Tekâmül Arapça Ösüş, Önükme
Tekaüt Arapça Yumuştan boşanma
Tekaüt olmak Arapça+Türkçe Yumuştan boşanmak
Tek başına Yerel Yalnız özü, Bir özü, Öz başına, Bir
başına
Tekel Uydurukça Birleşme
Tekil Uydurukça Birlik, Birlik sayı
Tekit Arapça Kayta ese salma, Kayta söyleme,
Eytdiğini ettirme, Gücetme
Tekke Arapça Derviş evi
Teklif Arapça Sorama, Ötünme
Tekme Yerel Tepme, Tepik
Tekmelemek Yerel Tepmek, Tepiklemek
Tekne (gemi) Yunanca Gemi
Tekrar Arapça (Ad): Kaytalama, (Zarf): Kayta,
Kaytadan, Yeniden
Tekrar etmek Arapça+Türkçe Kaytalamak
Tekrarlamak Arapça+Türkçe Kaytalamak
Teksif Arapça Toplama, Yığma
Teksir Arapça Köpeltme
Tekstil Fransızca Dokumacılık
Tekstür Fransızca Dokuma
Tekzip Arapça Yalana çıkarma, Yalan idiğini
bildirme, Geri kakma
Telaffuz Arapça Eydiliş, Eydiş, Söyleyiş
Telaffuz etmek Arapça+Türkçe Eytmek, Söylemek
Telafi Arapça Ornunu doldurma
Telafi etmek Arapça+Türkçe Ornunu doldurmak
Telakki Arapça Karayış, Gözkarayış
Telaş Arapça Şaşma şaşarlık, Aşıkış
Telef Arapça Yoyma, Yok etme, Yoğatma,
Öldürme
Televizyon Fransızca Sınalgı
Telif Arapça Çıkarma, Yazma
Tel’in Arapça Kargış
Tel’in etmek Arapça+Türkçe Kargımak, Kargışlamak
Telkin Arapça Gönüle oy salma, Öğüt verme,
İşandırmağa dırışma
Tellal Arapça Yarcı
Telmih Arapça İm, Kaktırma, Dürttürme
Temas Arapça (Dokunma): Değiş, (Görüşme):
Görüşme, Uğraşma
Temaşa Arapça Karama, Sınlama
Temayül Arapça Gönlü akma, Gönlü yatma
Temayüz Arapça Üstünlük, Ayırmalık, Özgecelik
Tembel Farsça Erincek, Yalkav, İşyakmaz
Tenbih Arapça Eskerti
Tembih etmek Arapça+Türkçe Aldan ala eskertmek
Temel Yunanca Neğiz
Temelli Yunanca+Türkçe Üzlüksüz, Duraklı, Duruklu
Temenni Arapça Ötünç, Dilek, İstek
Temin Arapça Kurallama, Anıklama, Yetiştirme,
Oldurma, El yetirme, Yetme, İye
olma
Temin etmek Arapça+Türkçe Kurallamak, Anıklamak,
Yetiştirmek, Oldurmak, El
yetirmek, Yetmek, İye olmak
Teminat Arapça İşanç
Temiz Arapça Arı, Kirsiz
Temizlemek Arapça+Türkçe Yuyup çalkamak, Yuyp kurutmak,
Arıtmak, Arındırmak
Temkin Arapça Saklık, Abaylık
Temkinli Arapça+Türkçe Sak
Temmuz Arapça Yedinci ay
Tempo İtalyanca Yürüyüş, Tepkin
Temsil Arapça Vekillik
Temsil (oyun) Arapça Oyun
Temsilci Arapça+Türkçe Vekil
Temyiz Arapça Özgecelik, Ayırmacılık, (hukuk):
Hüküm bozdurma
Tenakuz Arapça Karama karşılık, Uylaşmazlık
Tencere Farsça Kazanca
Teneffüs (ara) Arapça Üzülüş
Teneffüs (nefes alıp Arapça Soluma, Soluk alış, Dinim
verme)
Teneke Farsça Kanıltır
Teneşir Farsça Yuyuska
Tenezzül etmek Arapça+Türkçe Gönül akıtmak, Gönül aktarmak
Tenha Farsça Avlak, Elsiz, Eli seyrek, Boş
Tenkit Arapça Sın, Sınlama
Tenkitçi Arapça+Türkçe Sıncı, Sıneydici, Sınverici
Tenkit etmek Arapça+Türkçe Sınamak, Sınlamak, Sın eytmek,
Sın vermek
Tensip Arapça Yaktırma, Saylama
Tente İtalyanca Bastırma, Kalka, Yapma
Tenya Fransızca İçek kurdu, Tasma solucan
Tenzilat Arapça Ucuzlatma, Düşürme, Kemitme,
Aşaklatma
Tepelemek Yerel Vurmak, Döğmek
Tepetaklak Yerel Dombalak atıp, Baş aşaklayıp
Tepki Uydurukça Karşılık
Tepsi Çince Tabak
Terakki Arapça Ösüş, Önüküş
Terane Farsça (Eski nağme): Burunki yır,
(Üstelenen söz): Eski söz
Terapi Fransızca Sağaltma, Emleme
Teras Fransızca Artırma, Bastırma
Terazi Farsça Tartı, Ölçü
Tercih Arapça Artık görme, Onatma, Üstün
tutma
Tercih etmek Arapça+Türkçe Artık(-rak) görmek, Onatmak,
Üstün tutmak
Tercüman Arapça Dilmaç
Tercüme Arapça Aktarma, Evirme
Tercüme etmek Arapça+Türkçe Aktarmak, Evirmek, Dilmaçlamak
Tercümeihal Arapça Durmuş yolu
Tereddüt Arapça İkilenme, İkircik, İkirciklenme
Tereddüt etmek Arapça+Türkçe İkilenmek, İkirciklenmek
Tereke Arapça Enci
Terennüm Arapça İnildeme, İnildeye yırlama,
Yırlama, Küyleme
Tereyağı Farsça+Türkçe Sarıyağ
Terfi Arapça (Yumuşta…) Ösme, Örleme,
Yokarılama, Yokarı çekilme,
Göterilme
Terhis Arapça Askerlikten kaytarma,
Askerlikten boşatma
Terhis olmak Arapça+Türkçe Askerlikten kaytarılmak,
Askerlikten boşatılmak
Terim Uydurukça Adama, Adalgı, Adav
Terk etmek Arapça+Türkçe Dışlamak, Dışlayıp gitmek,
Ayrılmak, Kaldırmak
Termin Fransızca Adav, Adama, Adalgı
Tersane İtalyanca Gemilik
Tersine Yerel Gerisince, Teskerisince, Tersine
Terslemek Yerel Ters söylemek, Katı söylemek,
Teskerilemek, Yazgırmak
Tertibat Arapça Dayarlık
Terzi Farsça Dikici, Dikimci, Dikinci
Tesadüf Arapça Uğraklılık
Tesadüf etmek Arapça+Türkçe (Karşılaşmak): Uğraşmak, (Hedefi
bulmak, Denk gelmek): Düş
gelmek (Aynı zamana denk
gelmek): Bir kezde olmak
Tesadüfen Arapça Uğraklı
Tescil Arapça Tirkev, Dizime alma
Tescil etmek Arapça+Türkçe Tirkemek, Dizime almak
Tescillemek Arapça+Türkçe Tirkemek, Dizime almak
Tescilli Arapça+Türkçe Tirkelik, Dizime alınmış
Teselli Arapça Yuvatı, Avutu
Teselli bulmak Arapça+Türkçe Yuvanmak, Avunmak
Teselli etmek Arapça+Türkçe Yuvatmak, Avutmak
Tesir Arapça İçine işleme, İz, İz kaldırma,
Demgilleme, Tap kaldırma
Tesir etmek Arapça+Türkçe İçine işlemek, İz kaldırmak,
Demgillemek, Tap kaldırmak
Tesis Arapça (İdare):Başarma, (Müessese):
Uyuşma, Kurma, (Fabrika):
İşhane, Kondurgu
Tesisat Arapça Kurulma
Tesis etmek Arapça+Türkçe Kurmak, Salmak, Ornatmak,
Uyumlaştırmak
Teskin Arapça Basılma, Dinçlik, Tatılık,
Dinçlendirme, Arkayınlaştırma,
Tatılaştırma
Teskin etmek Arapça+Türkçe Basmak, Dinçlendirmek,
Arkayınlaştırmak, Tatılaştırmak
Teslim Arapça (Sahibine verme): İyesine
tapşırma, İyesine verme,
Tapışlama, Tapşırma (Boyun
eğme):Tutkuna verilme,
Verilme, Boysunma, Diz bükme,
Boyun eğme
Teslim almak Arapça+Türkçe (Sahibi olarak almak):
Tapşırılmak, Almak,
(Boyun eğdirmek): Tutkuna
almak, Boysundurmak, Ele almak
Teslim etmek Arapça+Türkçe (Sahibine vermek): İyesine
tapşırmak, İyesine vermek,
Tapışlamak, Tapşırmak, (Boyun
eğmek): Tutkuna verilmek,
Verilmek, Boysunmak, Diz
bükmek, Boyun eğmek
Teslimiyet Arapça Boysunuculuk, Diz bükücülük,
Baş eğicilik, Veriliş
Teslis Arapça Üçlük, Üçün birliği
Tespit Arapça Belgileme, Anıklama
Tespit etmek Arapça+Türkçe Belgilemek, Anıklamak
Testere Farsça Bıçkı
Testi Farsça Çömlek, Su çömleği
Teşbih Arapça Denkleştirme, Okşatma
Teşebbüs Arapça Dırışma, Girişme, Dalbınma,
Yeltenme
Teşebbüs etmek Arapça+Türkçe Dırışmak, Girişmek, Dalbınmak,
Yeltenmek
Teşekkül Arapça Kuruluş, Uyuşma, Uyuşturma,
Uyumlaştırma
Teşekkür Arapça Alkış
Teşekkür etmek Arapça+Türkçe Alkışlamak, Alkış yağdırmak
Teşhir Arapça Görseti, Görgezi
Teşhir etmek Arapça+Türkçe Görsetmek, Görgezmek,
Görgezmeye koymak
Teşhis Arapça Tanı
Teşhis etmek Arapça+Türkçe Tanımak, Tanıyıp bilmek
Teşhis koymak Arapça+Türkçe Tanımak, Tanıyıp bilmek
Teşkil Arapça Kurma, Düzme, Uyumlaştırma
Teşkilat Arapça Uyuşma, Uyum
Teşkilatlanmak Arapça+Türkçe Uyuşturmak
Teşkil etmek Arapça+Türkçe Kurmak, Oluşturmak, Oldurmak,
Yarandırmak, Ortaya çıkarmak,
Biriktirmek, Uyuşturmak
Teşmil Arapça İçine alma, Kamıtma
Teşne Farsça Köseyen, Ansayan, Dileyen
Teşne olmak Farsça+Türkçe Kösemek, Ansamak, Dilemek
Teşri Arapça Kanun çıkarma
Teşrif Arapça Gelip kıvandırma, Gelip sıya
tartma
Teşrif etmek Arapça+Türkçe Gelip kıvandırmak, Gelip sıya
tarmak
Teşrifat Arapça Resmi tertip
Teşrikimesai Arapça Emekteşlik, İşteşlik, Birge işleme
Teşvik Arapça Kollama, Sıylıklama, Dürtük
verme, Intalama, Intıklandırma
Tetik (tüfek, tabanca) Ermenice Tepki, Kulak, Çakmak
Tetikte beklemek Yerel Sak yürümek
Tetiği çekmek Ermenice+Türkçe Tepkiyi çekmek, Kulağı basmak
Tetkik Arapça İzleme, Tekşirme
Tevarüs Arapça Teğine tartıcılık, Atasına,
tartıcılık, Boğundan boğuna
göçücülük, Boğun kovalayıcılık,
Boğun izleyicilik
Tevatür Arapça Söz, Mış-miş
Tevazu Arapça Küçükgönüllülük,
Alçakgönüllülük
Tevcih Arapça Bağıtlama, Yöneltme, Yollama,
Yobarma
Tevdi Arapça Tapşırma, İşanıp tapşırma,
Verme
Teveccüh Arapça Yakın görme, Gönlü yatma, İç
tartma, Dilekteşlik, Kayrımlılık,
İyi niyet
Teveccüh etmek Arapça+Türkçe Yakın görmek, Günlü yatmak, İçi
tartmak, Dilekteşlik etmek,
Kayrımlılık sunmak, İyi niyet
görsetmek
Tevekkül Arapça Allaha ümit bağlama, Allahtan
umma, Allaha tapşırma, Allaha
sığınma
Tevellüt Arapça Doğuluş
Tevil Arapça Sözün manasını bozma, Sözün
manasını özgertme, Sözün
manasını yoyma, Yanlış anlatma
Tevkif Arapça Sak altına alma, Kamama,
Kamağa alma, Tutsak etme
Tevzi Arapça Dağıtma, Yayma, (mektup,
posta): İletiverme, Geldirme
Tevziat Arapça Dağıtma, Yayma, (mektup,
posta): İletiverme, Geldirme
Teyakkuz Arapça Uyaklık, Saklık, Sergeklik,
Sezgirlik
Teybe almak İngilizce+Türkçe Tasmaya yazmak, Tasmaya
yazdırmak
Teyemmüm Arapça Toprakla taharat
Teyit Arapça Gücetme, Bekitme, Çınlamak,
Çınıtmak
Teyze Yerel Aba, Day ece
Tezahür Arapça Belgili olma, Anıklanma, Beti
açılma, Yüz verme, Yüze çıkma,
Ortaya çıkma, Tapılma, Görünme
Tezahürat Arapça Alkış
Tezat Arapça Karama karşılık
Tezene Farsça Çırtmak, Çırtkıç
Tezgâhtar Farsça Satıcı
Tezhip Arapça Bezek, Bezekleme, Bezeme
Tezkere Arapça Yazı, Biti
Tezvirat Arapça Yala
Tezyif Arapça Yek görme, Bensimeme,
Kemsitme, Tubansıtma
Tezyinat Arapça Bezeme, Bezekleme
Tıbben Arapça Tıbba göre, Tıp karayışından, Tıp
boyunca,
Tibbi Arapça Tıplık, Tıbba bağlı
Tığ Farsça Dokuma iğnesi, Dokuma şişi
Tıka basa Yerel Doyunca
Tıkamak Yerel Tıkmak, Ağzını bekitmek
Tıpa İtalyanca Tıkın, Tıkı, Tıkaç
Tıpatıp Kökeni belirsiz Taman tap özü, dalmı dal
Tıpkı Arapça Opokşaş, Bepbenzeş
Tıpkıbasım Uydurukça Özgertmeyin basma
Tırabzan Farsça Baskıç tosması, Germeç
Tıraş Farsça Saç sakal alma
Tırpan Yunanca Çalgı
Tırsmak Kürtçe Korkmak, Ürkmek, Tartınmak
Tırtıklamak Argo Uğrulamak
Tırtıl Ermenice Karışlavık, Kelebek kurdu
Tırtıl ( girinti) Ermenice Gedik, Diş
Tıynet Arapça Yaradılış, Yaratılış, Kılık
Tibet sığırı Uydurukça Kotaz
Ticaret Arapça Alış satış, Alım satım, Satı
Ticaretle uğraşmak Arapça+Türkçe Alım satımda işlemek
Ticaret yapmak Arapça+Türkçe Alıp satmak
Ticari Arapça Satıya bağlı, Alım satımlık, Satı …
Tifo Fransızca Terleme, İç terleme, Yatalak
Tifüs Latince Börtmeli terleme, Taplı terleme,
Taplı yatalak
Tik Fransızca Eti çekme, Siniri çekme
Tineycır İngilizce Ösmür, Ösmürüm
Tipi Anlam kayması Boran
Tire Fransızca Çizikçe
Tiroid Fransızca Kalkansı
Tiryaki Farsça Katı verilen
Tişört İngilizce Düğmesiz dokuma
Titiz Anlam kayması İncik
Titreşim Uydurukça Titreme
Tohum Farsça Uruk, Urluk, Bürtük
Toka Anlam genişlemesi (Saç tokası): Taralgı,
(Kemer/Kayış tokası): Toka
Tokalaşmak ( el Yerel El kısışmak, El alışmak
sıkışmak)
Tokat Kökeni belirsiz Şaplak
Tokat atmak Yerel Şaplaklamak, Şaplatmak, Şaplak
çalmak
Tokatlamak Yerel Şaplaklamak, Şaplatmak, Şaplak
çalmak
Tok gözlü Yerel Gözü tok
Tokmak Anlam genişlemesi (Ağaç): Tokmak, (Kapı): Eşik
kakkıç
Tok sözlü Yerel Doğrucul, Doğru sözlü, Doğrusöz,
Açık sözlü
Tolerans Fransızca Çıdam, Çıdamlılık, Döyüm,
Döyümlülük
Tolere etmek Fransızca+Türkçe Çıdamak, Döymek
Tomar Arapça Dürüm
Tombul Kökeni belirsiz Semiz, Dolu
Tomruk Yerel Börene
Tomurcuk Yerel Bürcük
Tonton Fransızca Sevimli, Sevimli aksakal
Top (kumaş) Anlam kayması Dürek
Topaç Yerel Evircek, Çevirik, Fırıldak
Topal Kökeni belirsiz Aksak
Topallamak Kökeni belirsiz+Türkçe Ayağı aksamak, Aksamak
Toparlak Yerel Değrek, Yumru, Yuvalak
Toparlamak Yerel Yığıştırmak, Dermek, Tertibe
geldirmek
Toplama (matematik) Uydurukça Koşu
Toplamak Anlam genişlemesi Toplamak, Yığmak, Yığıştırmak,
Dermek
Toplantı Uydurukça Yığın, Yığılış
Toplu iğne Yerel Başlı iğne, Sancak, Temence
Topluluk Uydurukça Topar
Toplum Uydurukça Yığılış, Yığılma, Yığın, Koğam
Toplumsal Uydurukça El-günlük, Koğamlık
Toptan Yerel Götürü
Topuz Yerel/Anlam genişlemesi (Saç): Düğülü saç, (Silah):
Çokmar
Topuz (silah) Yerel Çokmar
Top yekûn Türkçe+Arapça Yalpı
Torba Farsça Dağar, Dağarcık
Tornavida İtalyanca Burguç
Torpil (Arka, Destekçi) Fransızca Kollayıcı, Yaklayıcı, Arka
Torpil yapmak Fransızca+Türkçe Kollamak, Yaklamak, Arka çıkmak
Tortu Farsça Dunma, Oturma, Çöküntü
Toslamak Yerel Süsmek
Tos vurmak Yerel Süsmek
Tost İngilizce Ekmek kızartma
Toy (acemi) Yerel Tercübesiz
Toz Anlam genişlemesi (Toz halindeki): Toz, (Kir, pasak):
Çan
Tozpembe Türkçe+Farsça Aksal, Açık al
Tozpembe görmek Türkçe+Farsça+Türkçe Yakşı görmek
Toz şeker Türkçe+Farsça Kumşeker
Töhmet Arapça Yala, Yazgırma
Töhmet altında Arapça+Türkçe Yaka yakmak, Yala yapmak,
bırakmak Yazgırmak
Tökezlemek Yerel Büdremek, Kakılmak
Töre Anlam kayması Yola
Tören Uydurukça Bayram
Törpü Yerel Eğe
Törpülemek Yerel Eğemek, Eğelemek
Trafik Fransızca Yol kımılı
Trajik Fransızca Kaygılı, Ayançlı
Transfer Fransızca Geçiş, Ötüş
Transparan Fransızca Öte görünücen, Müldür, Duru,
Açık
Tredünyon Fransızca Çizikçe
Tren Fransızca Od arabası, Odlu
Tualet Fransızca (Hacethane): Ayakyolu, (Gece
kıyafeti): Geç giyimi
Tufan Arapça Taşkın, Kıyan
Tufeyli Arapça Haram damak, Tekinci
Tuğla Yunanca Kerpiç
Tuhaf Arapça Dan kalırlık, Dan kaldırırlık, Kızık
Tuhafiye Arapça Ufak tefek satışı
Tulum Anlam genişlemesi (Kap, Torba): Tuluk, (Giysi):
Tulum
Tulumba İtalyanca Soğurguç
Tura Yerel Tiyin arkası
Turfanda Farsça Er pişer, Birinci göktat
Turist Fransızca Elgezer
Turizm Fransızca Elgezerlik
Turkuaz Fransızca Göğüldür
Turnuva Fransızca Yarış
Turp Farsça Çomur
Turşu Farsça Tuzlu, Tuzlama
Turuncu Farsça Kızıl sarı, Tok sarı
Tuş Fransızca (piyano, daktilo, bilgisayar,
kumanda vb…): Dil, (Spor):
Yağrını yere değdirme, Yelkesini
yere değdirme
Tutam Anlam genişlemesi Tutam, Çimdik
Tutanak Uydurukça Bitim
Tutarlı Uydurukça Bir sözlü, Duraklı, Duruklu
Tutkal Uydurukça Yelim
Tutku Uydurukça Güçlü istek, Güçlü dilek, Intılış
Tutkun Uydurukça Verilen
Tutmak Anlam genişlemesi (El ile): Tutmak, Avuçlamak,
Uşlamak (Yakalamak): Tutmak,
Yakalamak, (Taraf): Yaklamak,
Kollamak
Tutsak Yerel Tutkun, Tutsak
Tutturmak (ısrar) Yerel Kaytalamak, Kayta kayta eytmek
Tutucu Uydurukça Geritartma, Eskikarayışlı
Tutuklamak Uydurukça Sak altına almak, Kamamak,
Kamağa almak, Tutkun etmek,
Tutkuna almak

Tutuklu Uydurukça Kamalan, Tutulan, Kamağa


alınan
Tutum (tavır, davranış) Yerel Kılık, Yürüyüş-duruş, Yürüyüm-
durum, Özünü aparış, Özünü
tutuş, Tutum
Tutum (iktisat, idare) Uydurukça Tecem, Tecemlilik, Sakçıllık
Tutumlu Uydurukça Tecemli, Sakçıl, Ayancan
Tutumlu olmak Uydurukça Tecemek, Ayamak
Tuvalet Fransızca (Hacethane): Ayakyolu, (Gece
kıyafeti): Geç giyimi
Tüberküloz Fransızca Öfke ağrısı, Göğüs ağrısı
Tüccar Arapça Alıp satıcı
Tüfek Farsça Mıltık
Tükenmek Yerel Tükemek, Tükenmek
Tüketici Uydurukça Gerekleyici, Satın alıcı, Tutunucu
Tüketim Uydurukça Gerekleme, Satın alma, Tutunma
Tüketim maddesi Uydurukça+Arapça Gereksel
Tül Fransızca Tor, Gözenek toru
Tüm Uydurukça Bütün, Var, Varı, Varca
Tümce Uydurukça Söylem
Tümbakım Uydurukça Yoklak
Tümleç(dilbilgisi) Uydurukça Doldurguç, Doldurucu
Tümör Fransızca Ur, Şiş, Şişik
Tümsek Yerel Tömek
Tüp Fransızca Çini savıt
Türev Uydurukça Söz yasayıcı, Yasayıcı, Yasama
Türkü Farsça El yırı
Tüymek Argo Kaçmak
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
U
Uçan daire Türkçe+Arapça Uçan tabak
Uçarı Yerel Yürdek, Uçar
Uçkur Yerel Bağ, İçkur
Uçurtma Yerel Uçurma, Uçurguç
Ufak Yerel Uvak
Ufalamak Yerel Uvatmak
Ufalmak Yerel Uvalmak, Küçülmek
Ufaltmak Yerel Uvatmak, Küçültmek
Ufuk Arapça Gözyetim, Gözyetimi
Uğrak Anlam kayması Köp varılan yer, Tez tez varılan
yer
Uğramak Anlam kayması Girip çıkmak, Yol üstü girip
çıkmak, Tez varıp gelmek,
Toktayp durmak
Uğraş Anlam kayması İş, Güreş, Dalaş
Uğraşmak Anlam kayması Köp işlemek, Köp dırışmak,
Güreşmek
Uğur Anlam kayması (İyilik belirtisi, iyilik kaynağı):
Irım, Yakşı ırım, (Talih, Şans): Kut
Uğurlamak Anlam kayması Uzatmak, Yola uzatmak, Esenlik
dileyip yola salmak
Uğursuz Anlam kayması Yönsüz, Ağır gözlü, Gözü yaman,
Yaman gözlü
Ukala Arapça Essatar, Bilimsek
Ukalalık etmek Arapça+Türkçe Es satmak, Bilimsiremek
Ukde Arapça Acınma, Ökünç, Kaygı
Ulaşım Uydurukça Bağlanış, Katnaş
Ulaşmak Yerel Yetmek, Yetişmek
Ulu orta Yerel Oylamazdan, Oylanmazdan
Ulusal Uydurukça Ulusluk
Ulusalcı Uydurukça Ulusçu, Ulusçul
Uluslararası Yerel Ellerarası
Ulvi Arapça Büyük
Umacı Kökeni belirsiz Böcü
Umumi Arapça Yalpı, Ortak
Umumiyetle Arapça+Türkçe Yalpı, Yalpısından, Yalpısı ile,
Yalpı alanda, Yalpılıkta
Umursamak Arapça+Türkçe Kızıkmak, Kızıklanmak,
Kızıksınmak, Gönül bölmek, Göz
ilmek
Umut Yerel Umu
Unsur Arapça Bölcek, Müce
Unutkan Yerel Unutkak, Unutsak, Unutucan
Unvan Arapça Ad
Urgan Yerel Arkan
Usanç Anlam kayması İç busuğu, Yadıma, Erikme,
Bezme
Usanmak Anlam kayması İçi busmak, Yadımak, Erikmek,
Bezmek
Uslanmak Yerel Yönlenmek, Yöne gelmek,
Onulmak, Esi girmek, Esi
kaytmak
Uslu Yerel Söz dinleyici, Kulak asıcı, Yavaş,
Esli
Usta Farsça Çeber, Epli, Epçil
Ustura Farsça Yiti yülügüç
Usturuplu Kökeni belirsiz Uygun, Doğru, Anık
Usulca Arapça Yavaş yavaş
Usul usul Arapça Yavaş yavaş
Uşak Anlam kayması Yumuşçu, Kullukçu
Utku Uydurukça Yeniş, Yutuş
Uyanık Yerel Uyak, Sergek, Uyanık
Uyarı Uydurukça Eskerti
Uyarlamak Uydurukça Uygunlaştırmak
Uyarmak Uydurukça Eskertmek
Uydu Uydurukça Yoldaş
Uydurmak Yerel Oydurmak, Oylayıp çıkarmak,
Oydan çıkarmak
Uyduruk Yerel Oydurma
Uygar Uydurukça Medeni, Medeniyetli
Uygulamak Uydurukça Durmuşta kollanmak, İşe
aşırmak, Durmuşa aşırmak
Uygulamalı Uydurukça Kollanmalı
Uygun Anlam genişlemesi Yararlı, Onaylı, Yaramlı, Uygun,
Doğru gelen
Uygunsuz Anlam genişlemesi Yararsız, Onaysız, Yaramsız,
Uygunsuz, Doğru gelmeyen
Uymak Anlam genişlemesi Doğru gelmek, Yaramak, Uymak
Uyruk Uydurukça Bağlı, Bağınışlı, Karayışlı, Yurttaş
Uysal Anlam kayması Söz dinleyici, Kulak asıcı, Yavaş
Uyuklamak Yerel Imızganmak, İrkilmek,
Uyumsamak
Uyum Uydurukça Gelişim, Uygunluk
Uyumak Yerel Uyumak, Yuklamak
Uyuşmazlık Yerel Gelişmezlik, Uyuşmazlık
Uyuşturucu Uydurukça Esritki
Uyuşuk Yerel Salak, Yalkav, Uyuz
Uyuz Anlam kayması Kotur, Gicişme, Gidişme
Uzak Yerel Irak, Alıs, Uzak
Uzaklaşmak Yerel Iraklaşmak, Alıslamak,
Uzaklaşmak
Uzamak Anlam genişlemesi Uzamak, Sozulmak
Uzanmak Anlam genişlemesi (Yatmak): Yayılıp yatmak, Yatıp
dinç almak ( El yetirmek):
Sozulmak, El sozmak ( Boyunca
yayılmak): Sozulup yatmak
Uzantı Uydurukça Uzatma, Ulandı
Uzay Uydurukça Genişlik
Uzlaşmak Yerel Gelişmek, Düşünüşmek,
Uylaşmak, Bitişmek
Uzman Uydurukça Bilgiç
Uzuv Arapça Müce
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
Ü
Ücra Türkçe+Arapça Aslıs, Çet, Irak, Alıstaki, Çetteki,
Iraktaki
Ücret Arapça Emek hakkı, İş hakkı, Tölem,
Kazanç
Üçgen Uydurukça Üçbucak
Üçkâğıtçı Türkçe+Farsça+Türkçe Aldamcı, Aldakçı, Göz boyamacı,
Göz bağlamacı
Üfürmek Yerel Üflemek
Üfürük Yerel Üfleme
Ülkü Uydurukça Ulu maksat
Ümit Farsça Umu
Ümmi Arapça Bilimsiz
Ün Anlam kayması Dan, Atak, Ataklılık
Ün kazanmak Yerel Danı çıkmak, Adı çıkmak, Atağı
çıkmak
Ünlem(dilbilgisi) Uydurukça İmlik
Ünlü Uydurukça Danlı, Ataklı, Tanımal
Ün salmak Yerel Danı çıkmak, Adı çıkmak, Atağı
çıkmak
Ünsiyet Arapça Yakınlık, Yürekteşlik
Ün yapmak Yerel Danı çıkmak, Adı çıkmak, Atağı
çıkmak
Üremek Yerel Artmak, Köpelmek, Balalamak,
Çağalamak, Ürcümek
Üretici Uydurukça Öndürücü, İşleyip çıkarıcı,
Yetiştirici
Üretim Uydurukça Öndürüş, İşleyip çıkarma,
Yetiştirme
Ürpermek Anlam genişlemesi (Kişi): Titremek, (Kıl ve tüyler):
Ürpermek
Ürperti Yerel (Kişi): Titreme, (Kıl ve tüyler):
Ürperme
Ürün Uydurukça Önüm
Üslup Arapça Alım, Yol
Üst (para) Anlam kayması Kaytarım
Üstat Farsça Çeber, Bilgir
Üstelemek Yerel Kayta kayta sormak, Kayta kayta
eytmek, Kayta ese salmak, Kayta
söylemek, Eytdiğini ettirmek,
Gücetmek
Üstelik Yerel Üstüne üstlük
Üst geçit Uydurukça Yer üstü geçidi, Su üstü geçidi
Üstlenmek Yerel Üstüne almak, Öz üstüne almak,
Özüne almak
Üstünkörü Yerel Üstünü görüp, Üstünden, Üstten
üstten, Dibe düşmezden,
Yüzünce
Üstyapı Uydurukça Üst kurma
Üşengeç Anlam kayması Erincek, Yalkav
Üşenmek Anlam kayması Erinmek, Yalkavlanmak
Üşümek Anlam genişlemesi Üşümek, Buzlamak, Donmak
Üşüşmek Yerel Yığışmak, Yığılmak, Toplaşmak,
Toplanmak, Üymeklenmek
Üvendire Yunanca Dayak
Üye Moğolca Müce
Üzere Yerel İçin, Boyunca, Az arada
Üzeri Yerel Üstü, Yüzü
Üzerine (dair) Uydurukça Doğrusunda, Yönünde, Boyunca
Üzgün Anlam kayması Kaygılı, Acınan, Gönülsüz, Gönlü
buzulan
Üzmek Anlam kayması Kaygılandırmak, Acındırmak,
Gönlünü buzmak, İçini üzmek,
Kınamak
Üzülmek Anlam kayması Kaygılanmak, Acınmak, Gönlü
bozulmak, İçi üzülmek,
Kınanmak, Kınalmak
Üzüntü Anlam kayması Kaygı, Acınma, Kınanma, Ayanç
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
V
Vaad etmek Arapça+Türkçe Söz vermek
Vaat Arapça Söz
Vadi Arapça Koyak, Özen, Ören
Vaftiz Yunanca Çokundurma
Vaftiz etmek Yunanca+Türkçe Çokundurmak
Vaftiz olmak Yunanca+Türkçe Çokunmak
Vaha Arapça Sulu yer, Gök yayık
Vahamet Arapça Korkunç, Kıyıncılık
Vahim Arapça Korkunçlu, Korkulu, Kıyın
Vahşet Arapça Yabanilik, Yırtkıçlık, Kansızlık
Vahşi Arapça Yabani, Yırtkıç, Kansız
Vakar Arapça Esli-başlılık, Ağırbaşlılık, Saldam
Vakfetmek Arapça+Türkçe (Bağışlamak, Bırakmak):
Encileyip kaldırmak, (Adamak,
Kendini vermek): Arnamak,
Adamak
Vaki olmak Arapça+Türkçe Olmak, Yüze çıkmak
Vakit Arapça Kez
Vaktaki Arapça+Farsça Haçan ki, Şu kezde
Vaktinde Arapça+Türkçe Dal kezinde
Vaktiyle Arapça+Türkçe Haçandır, Bir kezlerde, Bir kezde
Vakur Arapça Esli-başlı, Ağras, Ağırbaşlı,
Saldamlı
Vali Arapça Şehir başçısı
Valide Arapça Ana
Vallahi Arapça Etmek vursun, Etmek çarpsın
Vantilatör Fransızca Yelletkiç
Vantuz Fransızca Emgiç
Vapur Fransızca Gemi, Buğ gemisi
Varak Arapça Bet
Vardiya İtalyanca Kezek
Vardiyaya kalmak İtalyanca+Türkçe Kezeklemek
Varis Arapça (Tek iken):Encili, (Çok iken):
Encideş
Varit Arapça Olan
Varlık Anlam genişlemesi (Mevcudiyet, Var oluş): Varlık,
(Zenginlik, Servet): Varlılık, Baylık
Varlıklı Yerel Bay, Varlı
Varmak Anlam kayması Varıp yetmek, Yetmek
Varsayım Uydurukça Bolcam, Çağlama
Varsıl Uydurukça Bay, Varlı
Vasat Arapça Orta, Ortaca
Vasat (ambiyans, Arapça Orta, Ortalık, Aylana, Aylana-
ortam) çevre, Aylana-tire, Tire-yak
Vasati Arapça Ortaca
Vasıf Arapça Özgecelik, Özüncelik
Vasıl olmak Arapça+Türkçe Yetmek
Vasıta Arapça Kural, Yol
Vasıtasıyla Arapça+Türkçe Arkalı, Yardımıyla
Vasistas Fransızca Yelletme
Vaşak Farsça Süleysin, Üşek
Vatan Arapça Yurt, Ata yurt
Vaveyla Arapça Kışkırık, Davış
Vazgeçmek Farsça+Türkçe Aynımak, Danmak, İlk oydan
kaytmak, Oyunu özgertmek, Baş
tartmak
Vazıh Arapça Anık, Açık, Aydın, Aykın,
Küdüksüz
Vazife Arapça Borç, Yumuş
Vazifeşinas Arapça+Farsça İşini bilir
Vaziyet Arapça Yağday, Durum, Kök
Ve Arapça (İki kişi adı arasında): İle, (Diğer
durumlarda): Yine
Veba Arapça Ölet
Ve benzeri (v.b…) Arapça+Türkçe Şuna okşaş başkalar (ş.o.b…),
Şunlara okşaş başkalar (ş.o.b…),
Yine okşaş başkalar (y.o.b…),
Yine şuna okşaş başkalar
(y.ş.o.b…), Yine şunlara okşaş
başkalar (y.ş.o.b…)
Vebsayt İngilizce Tor beti
Veb sitesi İngilizce+Türkçe Tor beti
Vecibe Arapça Borç
Vecit Arapça Özünü unutma, Özünden geçme
Veciz Arapça Kısa anık söz
Veçhe Arapça Yan, Yak, Yön
Veda Arapça Sağollaşma
Veda etmek Arapça+Türkçe Sağollaşmak
Vedalaşmak Arapça+Türkçe Sağollaşmak
Vefa Arapça Verilenlik
Vefakâr Arapça+Farsça Verilen
Vefasız Arapça+Türkçe Aynıyıcı, Verilmeyen
Vefat Arapça Ölüm
Vefat etmek Arapça Ölmek
Vehim Arapça Korku, Boş korku
Vehme düşmek Arapça+Türkçe Boşa korkmak, Boş korkuya
verilip gitmek
Vehme kapılmak Arapça+Türkçe Boşa korkmak, Boş korkuya
verilip gitmek
Vehmetmek Arapça+Türkçe Boşa korkmak
Vekâlet Arapça Vekillik
Vekâleten Arapça Tapşırması boyunca, Adına, Vekil
olarak
Velet Arapça Bala
Velev Arapça … olmasa, Şöyle olsa da…
Velev ki Arapça+Farsça … olmasa, Şöyle olsa da…
Velhasıl Arapça Kısası, Sözün kısası
Velinimet Arapça Esirgeyici, İyilik görsetici, Yakşılık
edici
Velût Arapça Önümlü, Yemişli
Velvele Arapça Çav-şu, Davış
Velvele kopmak Arapça+Türkçe Çav-şu çıkmak
Velvele koparmak Arapça+Türkçe Çav-şu çıkarmak
Velveleye vermek Arapça+Türkçe Çav-şu çıkarmak
Venüs Latince Çolpan
Veraset Arapça Boğundan boğuna göçücülük,
Teğine tartıcılık, Atasına
tartıcılık, Boğun kovalayıcılık,
Boğun izleyicilik
Verem Arapça Öfke ağrısı, Göğüs ağrısı
Veresiye Yerel Borca alma, Ötnüye alma
Veresiye almak Yerel Borca almak, Ötnüye almak
Vergi Uydurukça Salık
Veri Uydurukça Bilgi
Verim Uydurukça Önümlülük, Öndürümlülük,
Çıkım, Çıkımlılık, Düşüm,
Düşümlülük
Versiyon Fransızca Ötüm, Aylanım, Satım
Vesaire (v.s…) Arapça Şuna okşaş başkalar (ş.o.b…),
Şunlara okşaş başkalar (ş.o.b…),
Yine okşaş başkalar (y.o.b…),
Yine şuna okşaş başkalar
(y.ş.o.b…), Yine şunlara okşaş
başkalar (y.ş.o.b…)
Vesile Arapça Sıltak
Vestiyer Fransızca Giyimlik, Giyim ilgiç
Vesvese Arapça Küdük
Veya Arapça+Farsça Ya da
Vezin Arapça Koşuk ölçemi
Vıcık vıcık Kökeni belirsiz Sıvı, İlencek, İleşkek
Vibrasyon Fransızca Titreme
Vicdan Arapça Uyat
Vicdanen Arapça Uyat ile, Uyatına karayanda,
Uyatına göre
Vicdani Arapça Uyatlı, Uyatlık
Vida İtalyanca Burma çivi
Viraj Fransızca Buruluş
Viran Farsça Yemirilen, Kıyrayan, Buzulan
Virane Farsça Yemirik
Virgül Fransızca Ötre
Vişne Bulgarca Çiye, Alça
Vites Fransızca Tezlik
Vitrin Fransızca Görünçlük
Viyaklamak Yerel Cırlamak, Ingalamak, Yığlamak
Viyak viyak Yerel Inga Inga
Vizon Fransızca (Hayvan): Sasık gözen, Kara
gözen, ( Deri): Kara gözen derisi
Vizyon Fransızca Görsetme, Görünüş verme
Vizyoner Fransızca Uzağı gören, Oy-bilimi gen
Vizyon sahibi Fransızca+Arapça+Türkçe Uzağı gören, Oy-bilimi gen
Volkan Fransızca Yanardağ
Voltaj Fransızca Güçlenme
Volüm (hacim) Fransızca Kölem, Sığım, Sığımlılık
Volüm (ses) İngilizce Davış, Ün
Vuku Arapça Olma, Oluş, Yağday
Vukua gelmek Arapça+Türkçe Olmak, çıkmak
Vukuat Arapça Olan yağday(-lar)
Vuku bulmak Arapça+Türkçe Olmak, Çıkmak
Vukuf Arapça Biliş, Bilim, Bilicilik, Bilişlilik
Vurdumduymaz Yerel Kızıklanmaz, Kızıksınmaz, Salgın
Vurgun (spekülasyon) Uydurukça Alıpsatarlık
Vurgunculuk Uydurukça Alıpsatarlık
Vurmak (kurşunla) Anlam kayması Atmak, Atıp yaralamak, Atıp
öldürmek
Vurucu tim Yerel+İngilizce Mergenler öbeği
Vuslat Arapça Kavuşma, Uğraşma
Vuzuh Arapça Aydınlık, Aykınlık, Anıklık, Açıklık
Vücut Arapça Ten, Gövde
Vüsat Arapça Genlik
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
Y
Yaban mandası Türkçe+Farsça Kotaz
Yabancı Anlam kayması (Tanıdık olmayan): Yad, (Dış
ülkeden gelen): Çet, Çet elli
Yâd etmek Farsça+Türkçe Eslemek, Ese düşürmek, Esine
almak, Anmak
Yadigâr Farsça Estelik, Belek
Yağcı (Dalkavuk) Argo Yaltak, Yalakçı, Yarancak,
Yaramsak
Yağma Farsça Talan, Tonak
Yağmalamak Farsça+Türkçe Talamak, Tonamak
Yahu Arapça Ey
Yahut Farsça Ya da
Yak İngilizce Kotaz
Yakacak Yerel Yakılık, Yakılgı, Odun
Yakalamak Yerel Tutmak, Yakalamak
Yakamoz Yunanca Yaldırayık
Yakarmak Yerel Yalvarmak, Ötünmek
Yakınmak Uydurukça Çakım eytmek, Çakınmak, Bun
çakmak, Yığlanmak
Yakışıklı Yerel Yaraşıklı, Güzel
Yakışmak Yerel Yaraşmak, Gelişmek
Yakıt Uydurukça Yakılık, Yakılgı, Odun
Yakinen Arapça Yakşıca, Anık, İç yüzünden,
İçinden, Diplice
Yaklaşık (olarak) Uydurukça Çama ile, Çamasında, Çamalayıp
alanda, Yakınca
Yaklaşım Uydurukça Gözkarayışı, Yakınlaşma
Yaklaşmak Yerel Yakınlaşmak
Yakmak Anlam genişlemesi (Işık ya da Isı sağlamak için):
Yakmak, (Alevle, Kuvvetli ateşle):
Yandırmak, (Koz halinde, İçin
için, Yavaş yavaş/Duygular
insanın içini): Göydürmek,
(Duygular insanın içini): Örtemek
Yalaka Yerel Yaltak, Yarancak, Yaramsak,
Yalakçı
Yalama olmak Anlam kayması Bozulmak, Yayılmak
Yalan Anlam genişlemesi Yalan, Aldak, Aldam
Yalan atmak Yerel Yalan söylemek, Yalan eytmek
Yalancı Anlam genişlemesi Yalancı, Aldakçı, Aldamcı
Yalancıktan Yerel Yalandan
Yalanlamak Yerel (Sözü, Yazıyı): Yoğa çıkarmak,
Yalan çıkarmak, (Kişiyi): Yalancı
çıkarmak
Yalan söylemek Yerel Yalan söylemek, Yalan eytmek
Yalçın Yerel Dik
Yaldız Yerel Altın yalatılan, Altına okşatılan
Yalı Yerel (Sahil): Yar, Yaka, Su boyu, Kırak
(Ev): Su boyundaki ev, Yazlık ev
Yalın Yerel Bezeksiz, Koşmasız, Yönekey,
Yalın
Yalıtkan Uydurukça Akım ötürmez
Yallah Arapça Git, Git işine, Yok ol, Yoğal, Git
buradan, Tabanını yaldırat
Yalpalamak Kökeni belirsiz Irganmak, Deprenmek,
Çaykalmak
Yaltaklanmak Yerel Yaltaklanmak, Yarancaklık
etmek, Yaramsaklık etmek,
Yalakçılık etmek
Yamaç Yerel İniş, Yanaşak
Yamak Yerel Yardımcı
Yamalamak Yerel Yamamak
Yaman Anlam kayması Güçlü, Keskin, Gelişkin
Yamru yumru Yerel Tekizsiz, Eğri büğrü
Yamuk (Eğri) Anlam kayması Eğri, Yantayık, Bükük
Yamulmak Anlam kayması Eğrilmek, Yantaymak, Bükülmek
Yamyam İngilizce Kişi yiyici
Yanardöner Yerel Yaldırak
Yanaşmak Yerel Yakınlaşmak, Yanaşmak
Yangın Anlam genişlemesi (Doğal): Yangın, (İnsan eliyle
çıkarılan, kundaklama sonucu
çıkan): Ört
Yanık Anlam genişlemesi (Ad): Pişik yarası, Yanık (Sıfat):
Yanık, Göyük
Yanılgı Uydurukça Yanlış
Yanıt Uydurukça Karşılık, Cevap
Yanıtlamak Uydurukça Karşılık vermek, Cevap vermek
Yani Arapça Demek
Yankesici Yerel Yancıkkeser, Çöntekkeser
Yankı Uydurukça Yanrık, Yanı
Yankılanmak Uydurukça Yanrımak, Yanılanmak
Yanlama Yerel Köndelen, Kıyşık, Yanlama,
Yanlamasına
Yanlamasına Yerel Köndelen, Kıyşık, Yanlama,
Yanlamasına
Yanmak Anlam genişlemesi (Işık ya da Isı sağlamar biçimde):
Yanmak, (Alevle, Kuvvetli ateşle):
Yanmak, (Koz halinde, İçin için,
Yavaş yavaş/Duygular ile insan):
Göymek, Göyünmek (Duygular
ile insan): Örtenmek
Yansımak Uydurukça Çakılmak
Yansıtmak Uydurukça Çakıltmak
Yapay Uydurukça Yasama, Yasalma
Yapı (bina) Uydurukça Kurulma
Yapı (bünye) Uydurukça Kuruluş, Kurulum, Düzülüş
Yapıcı (Olumlu, Ilımlı) Uydurukça Yaramlı, Olumlu
Yapım Uydurukça Çıkarma, Kurma
Yapımcı Uydurukça Çıkarıcı
Yapım eki Uydurukça Söz yasayıcı koşumca
Yapısal Kuruluşluk, Kurulumluk,
Düzülüşlük
Yapıştırıcı Uydurukça Yelim
Yapıt Uydurukça Çıkarma
Yapma Yerel Yasama, Yasalma
Yapmacık Yerel Yasama, Yasalma, Çın değil
Yapmak Anlam kayması Kurmak, İşlemek, Yasamak
Yapmak (yardımcı fiil) Anlam genişlemesi Etmek, Eylemek, Kılmak
Yaptırım Uydurukça Ceza
Yaptırım gücü Uydurukça Cezalandırma gücü
Yar (sevgili) Farsça Sevgili
Yarak Anlam kayması Kotak, Sik
Yaramaz (faydasız) Yerel Yaramsız, Yaraksız, Yaramaz
Yaramaz (haşarı) Anlam kayması Erke, Başsız, Tentek
Yarasa Yerel Yarkanat
Yaratmak Anlam genişlemesi Yarandırmak, Türetmek,
Yaratmak
Yargı (hüküm) Uydurukça Seçim
Yargı (kazâ) Uydurukça Mahkeme işleri
Yargıç Uydurukça Töreci
Yargılamak Uydurukça Seçimlemek
Yarı Yerel Yarım, Yartı, Yarı
Yarım Anlam genişlemesi Yarım, Yartı, Yarı
Yarımada Yerel Yarım aral, Yarım oturağ, Yarım
ada
Yarım yamalak Yerel Çala çarpı, Çala çula, Çala bula,
Yarın Yerel (Ad): Erte, (Zarf): Erteye
Yarıyıl Yerel Yarım yıllık
Yas Arapça Karalılık
Yasa Uydurukça Kanun
Yasadışı Uydurukça Kanunsuz
Yasak Uydurukça (Ad): Tıyım, (Sıfat): Tıyık, Tıyımlı
Yasaklamak Uydurukça Tıymak, Tıyım salmak,
Tıyımlamak
Yasaklanmak Uydurukça Tıyılmak, Tıyım salınmak,
Tıyımlanmak
Yasal Uydurukça Kanunlu, Kanuni
Yasalaştırmak Uydurukça Kanunlaştırmak, Kanuna
uygunlaştırmak, Kanuna
uydurmak
Yasama Uydurukça Kanun çıkarıcılık
Yaslamak Yerel Diremek, Söykemek, Dayamak
Yaslanmak Yerel Direnmek, Söykenmek,
Dayanmak
Yaslı (yas tutan) Arapça+Türkçe Karalı
Yassı Anlam genişlemesi Yassı, Yalpak
Yaş (ıslak) Anlam kayması Öl, Dım, Çiğ, Yaşlı
Yaşam Yerel Durmuş, Dirlik, Yaşam
Yaşam öyküsü Uydurukça Durmuş yolu
Yaşantı Uydurukça Yaşayış
Yaşarmak Yerel Gözleri yaşlanmak, Gözleri yaş
dolmak, Yaşlanmak
Yaşıt Uydurukça Yaşdaş, Kurdaş, Denkkur
Yaşlanmak Yerel Karımak, Kartalmak, Kartaymak
Yaşlı Yerel Kart, Karı
Yatak (yatış yeri) Anlam genişlemesi Yatak, Döşek
Yatak (mecra) Anlam kayması Akım, Yılga yolu, Suyolu
Yatalak Yerel Yatan ağrılı
Yatay Uydurukça Düz, Yatık
Yatırım Uydurukça Akça koyumu, Akça girdirimi
Yatırım yapmak Uydurukça Akça koymak, Akça girdirmek
Yatışmak Anlam kayması (Kişi/Duygu vb…): Dinçlenmek,
Dinmek, (Olay): Basılmak
Yatıştırmak Anlam kayması (Kişi/Duygu vb…)Dinçlendirmek,
Dindirmek, (Olay): Basmak
Yavaş Yerel Tatı, Yavaş
Yave Farsça Boş söz, Boşboğazlık
Yaver Farsça Yardımcı
Yavru Yerel Döl, Bala, Yavru
Yavuklu Anlam kayması Sevgili
Yayan Yerel Yaya
Yaygara Yerel Bağırış çağırış, Çav-şu, Kışkırık
Yaygın Uydurukça Dağalan, Gen dağalan, Köp
kollanılan
Yaygınlaşmak Uydurukça Dağalmak, Yayılmak
Yayık Yerel Kesmek, Yayık
Yayımlamak Uydurukça Basmak, Basıp çıkarmak, Yarığa
çıkarmak
Yayın Uydurukça (Kitap v.b…): Basma, Basıp
çıkarma, Yarığa çıkarma,
(Televizyondan, Radyodan vb…):
Dağatma
Yayınlamak Uydurukça (Kitap vb…): Basmak, Basıp
çıkarmak, Yarığa çıkarmak
(Televizyondan, Radyodan vb…):
Dağatmak
Yayın evi Uydurukça Basmahane, Dağatmahane
Yaymak Anlam kayması (Sermek): Yaymak, (Dağıtmak):
Dağatmak
Yayvan Yerel Yalpak, Yassı
Yazar Uydurukça Yazıcı
Yazgı Uydurukça Yazmış
Yazı (parada) Yerel Dengenin on yüzü, Dengenin ön
yüzü, Dengenin on beti,
Dengenin ön beti
Yazılı ( sınav) Yerel Yazma, Yazma sınav
Yazın Yerel Yazda
Yazıt Uydurukça Yazma, Yazma estelik
Yazma (eser) Yerel Elyazması
Yegâne Farsça Yalnız, Bir
Yeğ Yerel Yakşırak
Yeğlemek Uydurukça Yakşı görmek, Dallamak, Üstün
tutmak
Yeis Arapça Umusuzluk, Kaygı, Aşınma
Yeknesak Farsça Birtürlü
Yekpare Farsça Bütün, Tutaş, Tutuş
Yekten Farsça+Türkçe Birden, Güdülmezden
Yekûn Arapça Yığındık
Yele Yerel Yal
Yellemek Anlam genişlemesi Yellemek, Yelpimek
Yelpaze Türkçe+Farsça Yelpigiç
Yeltenmek Yerel Elinden gelmeyecek işe girişmek,
Yeltenmek
Yemek ( yiyecek) Yerel Damak, Aş
Yemekhane Yerel Aşhane
Yemin Arapça Ant
Yemin etmek Arapça+Türkçe (Eş dost arasında): Ant vermek,
(Yazılı ya da resmi olarak): Ant
içmek
Yeniden Yerel Kaytadan, Baştan, Yeniden
Yenilgi Uydurukça Yeniliş, Yenili
Yenilmek (yemek Yerel Yiyilmek
fiilinin edilgen biçimi)
Yenmek Anlam genişlemesi Yenmek, Ütmek, Utmak
Yer Anlam genişlemesi Yer, Orun
Yer çekimi Uydurukça Yerin tartış gücü
Yerel Uydurukça Yerli
Yerinde (Uygun) Yerel Orunlu, Uygun
Yerine Yerel Ornuna
Yerleşik Anlam kayması (Göçebe olmayan): Oturak,
(Varlığını uzunca zamandır
sürdüregelen): Duraklı, Duruklu
Yerleşmek Anlam kayması/Anlam genişlemesi (Göçebeliği bırakmak): Oturmak,
Oturaklaşmak
(Sabitlenmek): Yerleşmek,
(Yer kapmak): Orunlaşmak
(Taşınıp yaşamaya başlamak):
Konuşlanmak
(Varlığını oturtmak, Varlığını
sürdürecek konuma gelmek):
Duraklanmak
(Kök salmak): Ornukmak, Gen
dağalmak

Yermek Yerel Karalamak, Yamanlamak,


Yermek
Yersiz (uygunsuz) Yerel Orunsuz
Yeşermek Yerel Yaşarmak, Göğermek
Yeşil Yerel Yeşil
Yeşillenmek Yerel Yeşermek
Yeşilleşmek Yerel Yeşermek
Yetenek Uydurukça Uku, Oldukluluk, Yöndemlilik,
Edenlilik
Yetenekli Uydurukça Ukulu, Olduklu, Yöndemli, Edenli
Yeteneksiz Uydurukça Ukusuz, Olduksuz, Yöndemsiz,
Edensiz
Yetinmek Uydurukça Çeklenmek
Yetişkin Uydurukça Yetişen, Boyu yeten
Yetişmek Anlam genişlemesi Yetmek, Ösmek, Ülgürmek,
Yetişmek, Dal kezinde dayar
olmak
Yetişmiş Yerel Yetik, Okumuşlu, Bilimli
Yetki Uydurukça Vekillik, Cevaplılık
Yevmiye Arapça Günlük, Günlük iş hakkı
Yığın Anlam kayması Üyüm, Üyüntü, Üyme, Üymek,
Top, Toplam, Toplantı
Yığınak Uydurukça Yığılma, Toplanma
Yığınak yapmak Uydurukça Yığılmak, Toplanmak, Güç
yığmak, Güç toplamak
Yığınla Yerel Köp, Bol, Sayısız, Toplamı ile, Çok
Yıkamak Anlam kayması Yumak
Yıkıcı Yerel Dağatıcı, Yemirici, Kıyratıcı, Kırıcı,
Bozguncu, Arabozucu
Yıkıntı Yerel Yemiriklik
Yıkmak Anlam genişlemesi Yıkmak, Yemirmek, Aktarmak
Yıldırım Yerel Yaşın, Çakmak
Yıl dönümü Yerel Yıllık
Yılışık Anlam kayması Yaltak, Yarancak, Yaramsak,
Yalakçı
Yılışmak Anlam kayması Yaltaklanmak, Yarancaklık
etmek, Yaramsaklık etmek,
Yalakçılık etmek
Yılmak Yerel Ürkmek, Korkmak, Korkup
kalmak, Kaytmak, Geri kaytmak,
Kaçmak
Yıpranmak Yerel Eprimek, Eskimek, Yırtılmak,
Tozumak
Yırtıcı (hayvan) Yerel Yırtkıç
Yırtınmak Yerel Artık dırışmak, Katı dırışmak,
Yırtınmak
Yiğit Yerel Batır, Yiğit
Yine Yerel Kayta, Kaytadan, Yine
Yinelemek Uydurukça Kaytalamak
Yitmek Yerel Yoğalmak, Yitmek
Yitirmek Yerel Yoğatmak, Yitirmek
Yiyecek Yerel Azık, Yemit
Yobaz Yerel Sokur işanımcıl
Yoğun Anlam kayması Yığı, Yış, Tıkız, Koyu, Kalın, Köp
Yoğunlaşmak Anlam kayması Yığılmak, Yışlaşmak, Tıkızlanmak,
Koyulmak, Koyulaşmak,
Kalınlaşmak, Köpelmek
Yoğurt Yerel Katık, Yoğurt
Yoklama Yerel Yoklama, Varlama
Yoksa Yerel Yoksa, Olmasa
Yoksun Uydurukça Yok, Olmayan, Yetişsiz
Yokuş Yerel Ör, Göteriliş
Yokuş çıkmak Yerel Örlemek
Yollamak Yerel Yollamak, Yönetmek, Yobarmak
Yontmak Yerel Yonmak
Yorgun Yerel Argın, Dalgın, Çarçak
Yormak Anlam kayması/Anlam genişlemesi (Yorumlamak): Yormak, (Halsiz
bırakmak): Çarçatmak,
Daldırmak, Arıtmak
Yorulmak Anlam kayması/Anlam genişlemesi (Yorumlanmak): Yorulmak,
(Halsiz kalmak, Halsiz
bırakılmak): Çarçamak, Dalmak,
Armak
Yorum Yerel Düşündürü, Yorum
Yosma Yerel Ersek, Yeniltek, Yenleş
Yoz Yerel Buzuk
Yozlaşmak Yerel Buzulmak
Yön Yerel Yan, Yak, Yön, Bağıt
Yönerge Uydurukça Buyruk, Görsetme, Yol yoruk,
Kollanma
Yönetici Uydurukça Başarıcı, Yedekçi
Yönetim Uydurukça Başarıcılık, Başarma, Yedekçilik
Yönetmek Uydurukça Başarmak
Yönetmelik Uydurukça Kollanma, Görsetme
Yönetmen Uydurukça (İdare): Başarıcı, Yedekçi, Başçı,
(Sinema, Tiyatro): Koyucu
Yöntem Uydurukça Kural, Yol
Yöre Yerel Aylana, Değre, Çevre
Yöresel Uydurukça Yerli
Yuh Yerel Tüh
Yuhalamak Yerel Tüh diye bağırmak, Tüh tüh
etmek
Yulaf Yunanca Sulu
Yular Yerel Nokta
Yuvarlak Yerel Topalak, Düğür, Yuvalak, Yumru,
Değirmi
Yuvarlamak Yerel Topalamak, Yuvalamak,
Tekerlemek
Yüce Yerel Büyük, Yokarı, Yüksek
Yücelmek Yerel Yükselmek, Göterilmek,
Büyülmek
Yüksek Yerel Yokarı, Büyük, Yüksek
Yüksekokul Türkçe+Uydurukça Yokarı mektep
Yükseköğretim Türkçe+Uydurukça Yokarı bilim, Yokarı okuma
Yükselmek Yerel Göterilmek, Büyülmek,
Yükselmek
Yüksük Yerel Oymak
Yüksünmek Yerel Ağırsınmak, Dilemeyin
başarmak, Gönülsüz iş görmek,
Yüksünmek
Yükümlü Uydurukça Borçlu
Yürürlük Uydurukça Güce giriş
Yüz (Çehre) Anlam genişlemesi Yüz, Bet, Çıray
Yüz (Üst) Yerel Üst, Bet, Yüz
Yüzünden Yerel İçin
Yüzey Uydurukça Üst, Bet, Yüz
Yüzmek (soymak) Anlam kayması Soymak, Sıyırmak
Yüznumara Türkçe+Fransızca Ayakyolu
Yüz ölçümü Yerel Yüz ölçemi
Yüzükoyun Yerel Yüztuban, Yüzünkoyup
Yüzük parmağı Yerel Adsız parmak
Türkçe Kökeni Arı Türkçe
Z
Zaaf Arapça Güçsüzlük, Boşanlık
Zafer Arapça Yeniş, Yutuş
Zafiyet Arapça Güçsüzlük
Zahir Arapça Görüne duran
Zahire Arapça Aşlık
Zahiren Arapça Görünüşten, Dıştan, Dış
görünüşten, Dış görünüş
boyunca
Zahiri Arapça Dışki, Dış
Zahmet Arapça Kıncılık, Ağırlık
Zalim Arapça Kayırımsız, Acınmasız
Zam Arapça Koşumca, Üsteme
Zaman Arapça Kez, Çağ
Zamanlamak Arapça+Türkçe Onaylı kezini dallamak, Dal kezini
dallamak, Dal kezini köklemek,
Çağını düş getirmek, Dal çağını
tapmak
Zamir (dilbilgisi) Arapça Almaş
Zamk Arapça Yelim
Zampara Farsça Kızcıl, Kadıncıl, Yelkovan, Yürdek,
Yürümsek
Zan Arapça Bolcam, Yormallama, Çağlama,
Oy
Zanaat Arapça Çeberlik
Zanaatkâr Arapça+Farsça Çeber
Zangırdamak Yerel Titremek, Kaltıramak, Tirillemek,
Kalçıllamak
Zangır zangır Yerel Tir tir, Tiril, tiril
Zannetmek Arapça+Türkçe Oylamak, Yormallamak, Sanmak
Zapt etmek Arapça+Türkçe (Ele geçirmek): Basıp almak,
(Tutmak, Önüne geçmek):
Toktatmak, Dindirmek, Basmak,
Bastırmak
Zar (anatomi) Arapça Yargak
Zar (oyunda) Arapça Taş, Süyek
Zarafet Arapça Görkemlik, Görklülük, Güzellik,
İncelik
Zarfında Arapça+Türkçe İçinde
Zarif Arapça Görkem, Görklü, Güzel, İnce
Zaruret Arapça Gereklik, Gereklilik
Zaruri Arapça Gerek, Gerekli
Zat Arapça Kişi
Zaten Arapça Neğizinde, Çınında, Doğrusunu
eydende, Çınını eydende
Zatürree Arapça Öfke yalımlanması, Öfke
kapınması
Zavallı Arapça+Türkçe Baykuş
Zayıf Arapça Arık
Zayıflamak Arapça+Türkçe Arıklamak
Zayiat Arapça Çıkım, Çıkın, Yitki
Zedelemek Farsça+Türkçe Buzmak, Ziyan geldirmek
Zehir Farsça Ağı
Zehirlemek Farsça+Türkçe Ağılamak
Zekâ Arapça Eslilik, Ukumluluk, Tapkırlık
Zeki Arapça Esli, Ukumlu, Tapkır
Zelzele Arapça Yer titremesi
Zemberek Farsça Yay, Saat yayı
Zemin Farsça Yer
Zenci Farsça Kara
Zengin Farsça Bay, Varlı
Zerre Arapça Çan, Tozan
Zevat Arapça Kişiler
Zevce Arapça Yubay, Bike, Kadın, Yoldaş
Zevç Arapça Er, Güvey, Bey, Yoldaş
Zevzek Kökeni belirsiz Söylek, Ezme, Deşik ağız,
Sözsatar
Zıddiyet Arapça Karama karşılık
Zıkkım Arapça Ağı
Zımba Farsça Kâğıt deşkiç, Deşkiç
Zımnen Arapça Yaşırın
Zımni Arapça Yaşırın
Zımpara kâğıdı Farsça+Türkçe Kumkâğıt
Zındık Arapça Allahsız, Tanrısız
Zıplamak Yerel Sekirmek, Irgamak
Zırdeli Yerel Daldeli
Zırh Farsça Savıt, Demir giyim
Zırıltı Yerel Boş söz, Kuru söz
Zırlamak Yerel Kışkırmak, Bağırmak, Uzak
yığlamak
Zırnık Farsça Kar bürtüğü, Düğürcük, Bir kaşık
su, Hiç nerse
Zırva Kökeni belirsiz Boş söz
Zırvalamak Kökeni belirsiz+Türkçe Tentiyip söylemek, Olmayacak
söz söylemek, Boş söz söylemek,
Yok sözü eytmek, Boşboğazlık
etmek
Zıt Arapça Karama karşı
Zifaf (gecesi) Arapça Nikâh gecesi
Zifiri Arapça Kapkaranı
Zift Arapça Karaçayır, Karayağ
Ziftlemek Arapça+Türkçe Karaçayır yakmak
Zihin Arapça An, Es, An-sezim
Zihnen Arapça İçinde, Anında, Oyunda, İçinden,
Anından, Oyundan
Zihniyet Arapça Gönül kökü, Göz karayış, Oylayış
yolu
Zikzak Fransızca Eğri büğrü, Kekri, Kekircek
Zil Farsça Kongurak
Zillet Arapça Tubanlık, Tubancılık,
Tubanlanıcılık, Kemsitilmişlik,
Aşaklanma
Zil zurna Farsça Ölürce esrik, Ölesiye esrik
Zincir Farsça İldirme
Zinde Farsça Diri, Sağlam, Güçlü
Zira Farsça Şunluktan
Ziraat Arapça Ekincilik
Zirve Arapça Çokan, Tepe, Baş, Uç
Ziyade Farsça Artık, Aşık, Aşkın, Köp
Ziyafet Arapça Oturuluşuk
Ziyan Arapça Çıkım, Çıkın
Ziyaret Arapça Varış, Görüş, Giriş, Girip çıkış
Ziyaret etmek Arapça+Türkçe Görüşüne gitmek, Görmeğe
gitmek, Görmeğe gelmek, Girip
çıkmak
Ziynet Arapça Bezek
Zonklamak Kökeni belirsiz+Türkçe Sızlamak
Zor Farsça Kın, Ağır
Zoraki Farsça Güçle, Güç ile
Zorba Farsça Güçleyici
Zor bela Farsça+Türkçe Güçle, Güç ile
Zorla Farsça+Türkçe Güçle, Güç ile
Zorlamak Farsça+Türkçe Güçlemek
Zorunlu Uydurukça Gerekli, Borçlu, Olmazdan
kalmayası gerek
Zuhur Arapça Görünme, Ortaya çıkma
Zuhur etmek Arapça+Türkçe Görünmek, Ortaya çıkmak
Zulüm Arapça Kınak, Kısım
Zulmetmek Arapça+Türkçe Kınak vermek, Kınamak, Kısmak
Züccaciye Arapça Ayak kap kacak
Züğürt Kökeni belirsiz Akçasız
Zühre Arapça Çolpan
Zühul Arapça Salaklık
Zül Arapça Tubanlık, Aşaklık, Alçaklık
Zülüf Farsça Çike saçı
Zümre Arapça Top, Topar, Katlak
Zümrüdü anka Arapça Tuğrul, Dumrul
Züppe Kökeni belirsiz Maktancak
Zürafa Arapça Gerik
Zürriyet Arapça Döl

Você também pode gostar